KİMYASAL RİSK ETMENLERİZEHİRLER halojenli hidrokarbonlar, benzol, fenol, sinir sistemi...

Post on 29-Jan-2020

22 views 0 download

Transcript of KİMYASAL RİSK ETMENLERİZEHİRLER halojenli hidrokarbonlar, benzol, fenol, sinir sistemi...

KİMYASAL RİSK

ETMENLERİ

İçerik İşyerlerinde çalışanların sağlığını olumsuz

etkileyen kimyasal risk etmenleri

Ulusal ve uluslararası standartlarda müsaade edilen değerler

Malzeme Güvenlik Bilgi Formları (MSDS)

Kimyasalların taşınması, depolanması ve kontrolü

Kimyasalların etiketlenmesi ve sınıflandırılması

Kanserojen, mutajen ve toksik maddeler

Parlayıcı, patlayıcı, tehlikeli ve zararlı kimyasal maddeler

Asbest ve diğer lifli kimyasal maddeler

İlgili mevzuat

Kimyasallar herkesin yaşamının bir

parçasıdır Dünyada bilinen 5 ila 7

milyon farklı türde kimyasal bulunmaktadır.

Her yıl Dünyada, tarımda kullanılan kimyasal

maddeler,

gıda katkı maddeleri,

ilaçlar,

enerji üretiminde kullanılan yakıtlar,

kimyasal tüketim maddeleri, vb. dahil en az 400 milyon ton kimyasal madde üretilmektedir.

Sanayi

Ürünleri

Kozmetik

Tekstil

Boya

Sanayi

İlaç Sanayi

Tarım İlaçları

Temizlik

Ürünleri

Oyuncak

Gıda

Bu kimyasal

maddelerden

5.000 – 10.000 ticari

kimyasal madde türü

TEHLİKELİ,

150 – 200 çeşidi de

KANSEROJEN olduğu

bilinmektedir.

Her yıl 1200 YENİ

kimyasal madde

üretilmekte.

Kimyasal tehlikeler,

günümüzde işçilerin

sağlığı için en ciddi

risktir.

Akut/Kronik

zarar veya hasar verebilen kimyasallardır.

Tehlikeli kimyasal nedir?

SAĞLIĞA

GÜVENLİĞE ÇEVREYE

Tehlikeli kimyasallar Avrupa Birliği mevzuatında yer aldığı şekliyle üç

ana başlık altında incelenebilir.

Ani, tekrarlanan veya uzun

süreli maruziyet

sonucunda SAĞLIĞA

zarar verme riski olanlar

Fiziko-kimyasal özellikleri nedeniyle

FİZİKSEL VE KİMYASAL zarar

verme riski olanlar

ÇEVREYE zarar verme riski olanlar

A) Ani, tekrarlanan veya uzun süreli

maruziyet sonucunda sağlığa zarar verme

riski olanlar;

Çok toksik

Toksik

Zararlı,

Aşındırıcı,

Tahriş edici,

Alerjik ,

Kanserojen,

Mutajen,

Üreme için toksik maddeler.

B) Fiziko-kimyasal özellikleri nedeniyle

fiziksel ve kimyasal zarar verme riski

olanlar;

Patlayıcı Oksitleyici Çok kolay parlayıcı

Çok parlayıcı

Parlayıcı

C) Çevreye zarar verme riski olanlar

Canlı organizmalar için zehirli ve zararlı olan,

Çevrede yok olmayıp kimyasal

artıklar olarak kalıcı olan,

Biyolojik anlamda birikim yaratan

maddelerdir.

• TAHRİŞ EDİCİLER

Asitler, tozlar, üst solunum yollarına etki

yapan

• ANESTETİK VE NARKOTİKLER

Boğucu gazlar, olefin hidrokarbonlar, alifatik

alkoller gibi

• SİSTEMATİK ZEHİRLER

halojenli hidrokarbonlar, benzol, fenol, sinir

sistemi zehirleri, toksik metaller gibi

Kanser,

akciğer

hastalıkları,

cilt hastalıkları

vb. meslek

hastalıklarına

neden olur.”

Kimyasal Etkenler nelerdir?

KİMYASALLARIN ZARARLARINI BELİRLEYEN

ETMENLER

1-Fiziksel ve kimyasal özellikleri

2-Maruz kalma şekli ve süresi

3. Maruz kalan kişinin

özellikleri

4-Çevresel özellikler

(Fiziksel ortam)

Aynı elementlerden meydana gelip kimyasal sembolleri aynı olsa bile

AROMATİK (halkalı yapı) ve ALİFATİK (düz zincirli) hidrokarbonların etkileri

farklıdır.

Aynı zincir yapısına sahip olmakla beraber bir maddenin POLİMERİ ve

MONOMERİ farklı etkiler gösterir

1-Fiziksel ve kimyasal özellikleri:

Bir iyonun organik maddenin kaçıncı atomuna bağlandığına göre de o kimyasalın etkisi değişebilir.

Kimyasalın saflığı ve uygulandığı formülasyon şekli

toksisiteyi etkiler.

DDT(dikloro difenol trikloroethan)

• saf halde iken insanların derisinden hemen hemen hiç absorbe olmazken, gazyağı içinde cilde uygulandığında absorbe olarak toksik etkisini gösterir

Maddenin organizmaya

◦ giriş yolu,

◦ maruz kalma sıklığı ve

◦ maruz kalma süresi

kimyasalların toksisitesini etkiler.

2-Maruz kalma şekli ve süresi :

Bir kimyasal maddenin belli bir dozunun verilmesiyle deney hayvanlarının buna verdiği tepkiler, o kimyasal maddenin insanlara olan zehirleyici etkisini tahmin etmeyi sağlayabilir.

Bireylerin kimyasal bir maddenin belirli bir dozuna aynı şekilde tepki vermeyebilirler.

Bir kişiye göre ölümcül olabilen bir doz diğeri için ölümcül olmayabilir.

Öldürücü Doz

(lethal dose)

Bir defada alınan ve 14 günlük gözlem sonucu deney hayvanlarının %50sinin ölmesine neden olan ve vücut ağırlığının kg’ı başına verilen dozdur.

LD50

Öldürücü Konsantrasyon

Zehirleyici kimyasalın hava veya su içerisindeki konsantrasyonudur ki bu, deney hayvanlarının 4 saat içinde %50sinin ölmesine neden olan dozdur.

LC50

LİMİT DEĞERLER

EŞİK SINIR DEĞERLERİ

Limit Değerler

KİMYASALLAR İÇİN İŞYERİ

ORTAM HAVASINDA BULUNMASINA İZİN VERİLEN,

BÜTÜN İŞÇİLER İÇİN

UZUN SÜRELİ TEKRAR EDEN MARUZİYETLER

SONUCUNDA

TERS ETKİ GÖSTERMEDİĞİNE İNANILAN

DEĞERLERDİR.

DÜNYADA YAYGIN OLARAK KULLANILAN

EŞİK SINIR DEĞERLERİ

ABD’de Oluşturulan Sınır Değerler ACGIH

(The American Conference of Govermental

Indastrial Hyginists) değerleri 3 kategoride

tanımlanmaktadır:

Bir işçinin her hangi bir yan tesir olmaksızın 8 saat/gün 40 saat/hafta maruz kaldığı ORTALAMA konsantrasyondur.

TWA

1- TLV-TWA

(Eşik sınır değer -zaman ağırlıklı ortalama /

Threshold Limit Value -Time Wieghed

Avarage)

Bir işçinin herhangi bir yan tesir olmaksızın 15 dakikalık sürede kimyasala maksimum maruz kalmasıdır.

Maruziyetler 15 dakikadan uzun olmamalı ve bir günde 4 defadan fazla tekrarlanmamalıdır.

Ardı ardına gelen maruziyetler arasındaki süre en az 60 dakika olmalıdır.

STEL

2- TLV-STEL

(Eşik sınır değer- Kısa süreli maruziyet sınırı

Thereshold limit value-Short term exposure

limit)

Bir iş gününün herhangi bir kısmında aşılmaması gereken konsantrasyon.

C

3- TLV- Ceiling

(Eşik sınır değer- Tavan değer

Thereshold limit value / Ceiling

Türkiye'de Uygulanan sınır Değer

(ESD) Eşik Sınır Değer Bu değerin çalışma süresi içinde bazı

zamanlarda aşılması akut tehlike oluşturmaz.

Burada önemli olan konu, ortalama değerin ESD düzeyini aşmamasıdır.

Örneğin 8 saatlik bir iş günü veya 40 saatlik bir çalışma haftası boyunca değişik zamanlarda yapılan ölçümlerde bazen öngörülen sınır değeri aşan değerler bulunabilir.

Ancak, ölçümlerin ORTALAMA değeri belirlenen sınır değerin altında olmalıdır.

Günlük uygulamalarda daha çok ESD kullanılmaktadır.

MAK (Müsade edilen Azami

Konsantrasyon)

MAC (Maximum Allowable Concentration) İşyeri ortamında hiçbir zaman

ulaşılmaması veya aşılmaması gereken bir düzey anlamına gelir.

MAK değeri olarak belirlenen bu kritik düzeyin aşılması durumunda akut olarak toksik belirtilerin ortaya çıkacağı öngörülmektedir.

Bu nedenle MAK değerin akut toksik belirtilere yol açan maddeler için kullanılması daha uygun olmaktadır.

3. Maruz kalan kişinin özellikleri:

Yaş

Yeni doğmuş çocuklarda bazı enzimler henüz oluşmamıştır.

Henüz oluşmayan enzimlerden dolayı kimyasalların toksik etkisi artar.

İleri yaşlarda da bağırsak faaliyetleri ve absorbsiyon yavaşladığından ağız yoluyla

alınan maddelerin etkisi gecikebilir.

Beslenme:

Yetersiz beslenme, bazı besinler kimyasalın etkisini artırabilir veya

azaltabilir.

Yağ dokuda biriken bazı kimyasallarda yağlı beslenme

sonucu vücutta daha fazla tutulurlar.

Ayrıca kişinin alkol kullanma alışkanlığı, uyuşturucu alışkanlığı veya bu tür ilaç kullanıp kullanmadığı da kimyasalların

etkisini artırır .

Cinsiyet, Hamilelik, Genetik Faktörler

Bazı bireylerde doğuştan nedenlerle bazı enzim sistemlerinde eksiklik veya daha yüksek aktivite söz konusudur.

Bu nedenle aynı maddeye farklı cevaplar verilir.

Ayrıca cinsiyet, hamilelik gibi etmenlerde kimyasalın vereceği zararları önemli

ölçüde etkiler.

Cinsiyet, Hamilelik, Genetik Faktörler

Hamilelik sırasında maruziyet doğum anormalliklerine, sakat doğumlara neden

olabilir,

emzirme sırasında maruziyet sonucu vücuda alınan kimyasallar sütten

emzirilen bebeğe geçebilir,

üreme organlarını hedef alan kimyasallar üreme fonksiyonlarında bozukluk yapabilir.

4-Çevresel özellikler (Fiziksel ortam)

◦ Ortamın sıcaklığı,

◦ basıncı,

◦ radyasyon gibi çevresel faktörler,

◦ vücudun sıcaklığı vb etmenler toksisiteyi

çeşitli şekillerde etkileyebilir.

◦ Çevredeki kimyasal kirleticiler de toksisite

üzerine (baca gazları, endüstriyel atıklar vs.)

toksisiteyi artırıcı etki yaparlar.

KİMYASALLAR VÜCUDA 3 ŞEKİLDE

GİRERLER

SOLUNUMLA

DERİ VE GÖZLERDEN ABSORBE EDİLEREK

SİNDİRİMLE

1. SOLUNUM YOLU

Kimyasallar işyeri havasında aşağıdaki

şekillerde dağılmış olabilir ve solunabilir.

toz sis duman gaz buhar

Örnek: Solvent buharı, toz, kaynak gazı

Maske Seçerken dikkat

edilecek hususlar: 1. TEHLİKELERİ TANIMLAMAK:

TOZLAR VE SİSLER:

Burun, boğaz ve üst solunum

yollarının tahrişine neden olabilir.

İnce partiküller akciğerlere nüfuz ve doku

hasarına neden olabilir.

Solunum güçlüğü, astım, silikozis ve

asbestosis’e sebep olabilirler.

GAZLAR VE BUHARLAR:

Bir kez inhale edildiğinde , kan dolaşımı ile absorbe edilebilir ve karaciğer, böbrek ve beyinde onarılmaz hasara neden olabilir.

Kaynak / metal dumanı:

(Alüminyum, Kadmiyum,Krom,Bakır,Demir, Mangan, Kurşun, Molibden.

Çok küçük parçacıklar akciğer hastalıklarına sebep olabilirler.

Örneğin: Metal Fume Fever (Ateşli metal dumanı hastalığı gibi).

2. Risk seviyesini değerlendirmek Mesleki maruz kalma sınırı belirlenir.

3. Uygun Solunum Koruyucu Donanımı seçilir:

yüz büyüklüğü,şekli ,yüz özellikleri (yüz kılları gibi)

çalışma hızı ve çalışma ortamı

kullanım zamanını

Görünürlük

İletişim

Hareketlilik

terleme ve ısıdan bunalma

Diğer Kişisel Koruyucu Ekipmanlarla uyumluluk (gözlük, kafa koruma).

4. Solunum cihazı kullanımı ve bakımı konusunda kullanıcıları eğitmek.

NO2

2. DERİ VE GÖZLERDEN

ABSORBSİYON YOLU:

Deri yolu ile absorblanma genellikle

sıvı haldeki kimyasalları için geçerli ise

de, tozlar da eğer ter ile ıslatılırsa

deriden emilebilir.

Kimyasal maddeler deride veya gözlerde (sıçrama

veya buhar şeklinde) direkt tahrişe neden olabilecekleri

gibi(örnek: NaOH, HCl, H2SO4 ),

hiçbir etki uyandırmadan emilerek kana geçip, çeşitli

organlarda hasara yol açabilir.

Örneğin;

Toluen, seyreltik soda vb. maddeler

tarafından derinin koruyucu dış tabakası

zarar görebilir .

Benzen, anilin, fenol gibi kimyasallar,

solventler, yağ çözen özellikleri nedeniyle

derinin koruyucu etkisini azaltırlar,

deriden rahatlıkla emilerek kana

karışırlar.

Ayrıca gözler de sıçrama veya buhar

şeklinde bulunan maddeleri absorbe

ederler.

3. SİNDİRİM YOLU

Solunan havada bulunan tozların

yutulması,

kimyasal bulaşmış ellerin temizlenmeden

yemek yenilmesi,

sigara içilmesi veya

yanlışlıkla yutma yoluyla,

gaz, toz, buhar, duman, sıvı veya katı maddeler vücuda sindirim yoluyla da girebilir.

Kaynak ya da taşlama yaparken ortama

yayılan metal tozlarının yutulması

Kimyasalların zehir etkisi gösterebilmesi için

Kimyasalın yeterli miktarının etki yerine (hedef organa) ulaşması

Belirli süre etki ettiği yerde bulunması (burada kalma süresi)

Vücuttan atılma hızı

HEDEF ORGANLAR

Kimyasallar vücuda girdikleri

zaman

Lokal Sistemik

etkilere sebep olabilirler

Kimyasalların toksik etkileri, tüm organlarda aynı değildir.

Genellikle 1-2 organı etkilerler.

KİMYASALLARIN TOKSİK ETKİLERİNİ GÖSTERDİKLERİ BU ORGANLAR HEDEF ORGAN OLARAK TANIMLANIR.

KİMYASALLAR TARAFINDAN EN

FAZLA HEDEF ALINAN

ORGANLAR: DERİ,

merkezi sinir sistemi,

kan dolaşım sistemi,

karaciğer,

böbrek,

akciğer,

kas ve

kemik iliği.

Bazı kimyasalların yoğunlaştığı organ ile

toksik etkisini gösterdiği organ farklı olabilir.

Örneğin klorlu hidrokarbon yapısındaki DDT, aldrin,

dieldrin, lindan gibi insektisitler lipitte çözünen

maddeler olduğundan doğal olarak yağ

dokusunda birikirler.

Ancak toksik etkilerini kanda gösterirler. Bu nedenle vücuttaki yağ

oranı fazla olan kişilerde daha yüksek

konsantrasyonda biriken bu maddeler enerji ihtiyacı halinde yağın kullanılması

sırasında kana geçerek toksik etkileri ortaya çıkar.

SAĞLIK İÇİN TEHLİKELİ KİMYASALLARIN

SINIFLANDIRILMASI

1-Toksik (Çok toksik, toksik, zararlı) maddeler

◦ solunduğunda,

◦ deri yoluyla alındığında veya

◦ yutulduğunda

◦ vücudun çeşitli organlarında birikerek

meslek hastalıklarına sebep olabilen

kimyasallardır.

Aşındırıcılar (Korozif) ve Tahriş ediciler:

Canlı doku ile temasında, dokunun

tahribatına neden olabilecek maddelerdir.

Deriye, göze, solunum ve sindirim

sistemine temas ettikleri anda zararlı

etkileri görünür.

Asitlerden en yaygın olanları hidroklorik asit,

sülfirik asit,

nitrik asit,

kromik asit,

asetik asit ve

hidroflorik asit,

• Bazlardan en yaygın olanları ise • amonyum hidroksit,

• potasyum hidroksit ve

• sodyum hidroksit (kostik soda) olarak bilinir.

Asit ve Bazlardan kaynaklanan

kimyasal yanıklarda:

Hemen etkilenen bölgedeki giysiler

çıkarılır ve etkilenen alan su ile en az 10

dakika (ağrı dinene kadar) yıkanır.

Kronik tahriş ediciler geniş bir gruptur;

yaygın mesleki örnekleri:

◦ zayıf asitler ve alkaliler (fosforik asit,

amonyak)

◦ sabunlar,

◦ deterjanlar,

◦ organik çözücüler,

◦ çözünebilir yağlar,

◦ seyreltici ve oksitleyici maddeler.

Kimyasal yanıklara neden

olanlar Dokuya kısa süreli temas ettiklerinde yanık

meydana getiren kimyasallardır. Genellikle tek bir temas yeterlidir.

Karbon disülfür (CS2), petrol damıtma ürünleri (benzin, kerosen),

kömür katran çözücüleri (ksilol, toluol, benzen),

klorlu hidrokarbonlar (metilen klorit (boya ve cila soyucu ve yağ giderici), trikloretilen, freon- CHCIF2 (temas ettiği metalleri paslandırmaz),

alkoller (metilalkol, etilalkol) vb kimyasal yanıklara neden olabilen kimyasallara örnektir.

Duyarlılaştırıcılar

Solunduğunda, deri yoluyla alındığında

aşırı derecede hassasiyet meydana

getirme özelliği olan ve daha fazla maruz

kalınması durumunda karakteristik

olumsuz etkilerin ortaya çıkmasına

neden olabilen maddelerdir.

Krom tuzları ( deri boyama)

Kromatlar,

epoksi reçineler (yapıştırıcı) ve reçinelerin sertleştiricileri,

akrilik reçineler (Kalıplanmış yapı malzemeleri, optik gereçler, mücevherat, yapıştırıcılar, kaplama malzemeleri ve dokuma elyafı gibi çeşitli bileşiklerin hammaddesi),

formaldehid,

sert keresteler ve bitkiler (krizantem gibi) yaygın mesleki örneklerdir.

Renk değişimi ve lekelere neden

olanlar Kronik maruziyet sonucu deride renk

değişimi oluşturabilen maddelerdir .

Ağır metallerden (gümüş(koyu mavi-

gri), cıva, arsenik gibi) kaynaklanan

kronik zehirlenme deride renk değişimi

oluşturabilir.

Kanserojen Madde

Kanser vücuttaki hücrelerin yeteri

derecede farklılaşmaya uğramaksızın

kontrolsüz ve hızlı bir şekilde bölünmesi

ile ortaya çıkan bir hastalıktır.

Solunduğunda, ağız ve/veya deri yoluyla

alındığında kanser oluşumuna neden olan

veya kanser oluşumunu hızlandırabilen

maddeler kanserojen maddeler denir.

Genellikle kanserojen bir kimyasala maruz kaldıktan sonra kanser (tümör) oluşumu için bir süre geçmesi gerekir.

Örneğin; bu süre radyasyonun oluşturduğu lösemi için 4-6, asbestin oluşturduğu akciğer zarı kanseri için 30-40 yıldır. ◦ Grup 1: İnsanda kanserojen olduğu bilinen

maddeler.

◦ Grup 2: İnsanda kanserojen olduğuna dair yeterli kanıt olan maddeler.

◦ Grup 3: Kanser yapma olasılığı bulunan ancak yeterli kanıt olmayanlar

Kanserojen maddeler içerisinde

sigara dumanı,

böcek ilaçları,

asbest,

ağır metaller (kurşun, cıva, kadmiyum),

benzen

nitrozaminler

Kanserojenler *Arsenik bileşikleri

*Akrilonitril

* Asbest

*Kadmiyum bileşikleri

*Benzen

* Karbon tetraklorür

*Benzidin

*Kloroform

*Beta-naftalinamin

* Etilenoksit

*Kromoksit

* Nikel tozu

*Krom tozu

*0-Toluidin

*Kurşun arsenat

*Vinil Klorür

*Sodyum arsenat

Mutajen Madde

Solunduğunda, ağız ve/veya deri yoluyla alındığında

KALITIMSAL GENETİK HASARLARA yol açabilen veya bu etkinin oluşumunu hızlandırabilen maddelere MUTAJEN maddelerdir.

Grup 1 insanda mutajen olduğu bilinen,

Grup 2 insanda mutajen olduğu kabul edilen,

Grup 3 insanda mutajen olduğu hakkında olasılık bulunan ancak yeterli kanıt bulunmayan üç grupta ele alınmaktadır

Mutajen Örnekleri

Arsenik

İyonlaştırıcı Radyasyon

Etidyum Bromür (moleküler biyoloji)

Alkilleştirici etmenler

( Dimetil Sülfat: Yüzey aktif ajanlar ve tekstil yumuşatıcılarının yapımında ,eterlerde boyalarda kullanılır. Ayrıca N-, O- ve S- esaslı ürünlerde alkilasyon reaksiyonları için ara ürünlerde (ilaç, tarım, böcek zehiri, boyada ) kullanılır).

güneş ışınları (Özellikle güneşteki patlamalar esnasında dünyaya gelen ışınlar)

yapay ışınlar ve radyoaktif maddeler (uv, x, gama ve beta ışınları gibi)

kimyasal maddeler

hava kirliliğini oluşturan gazlar

böcek öldürücü, ot öldürücü ilâçlar

kutulanmış gıda ve içeceklerdeki koruyucular

temizlikte kullanılan bazı ilâçlar

radyoaktif maddeler ve elektrik santralleri,

mobil telefon baz istasyonları her türlü elektrikli cihaz tarafından oluşturulan elektro-manyetik alanlar

Üreme için Toksik Madde

Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde ERKEK VE KADINLARIN ÜREME FONKSİYON

VE KAPASİTELERİNİ AZALTAN

(VE/VEYA) DOĞACAK ÇOCUĞU ETKİLEYECEK,

KALITIMSAL OLMAYAN

olumsuz etkileri meydana getiren veya olumsuz etkilerin oluşumunu hızlandıran maddelerdir.

TERATOJEN MADDELER

OSHA 3 maddeyi TERATOJEN olarak

tanımlamıştır:

KANSEROJEN VE MUTAJEN MADDELERLE

ÇALIŞMALARDA SAĞLIK VE GÜVENLİK

ÖNLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK

İşverenin Görev ve Sorumluluğu

Risk Değerlendirmesi

Madde 5 – Kanserojen ve mutajen maddelere maruziyet riski bulunan işlerde çalışanların, bu maddelere maruziyet şekli, maruziyet miktarı ve maruziyet süresi belirlenerek risk değerlendirmesi yapılacak ve alınması gerekli sağlık ve güvenlik önlemleri belirlenecektir.

RİSK DEĞERLENDİRMESİ yapılırken çalışma şartları, maruziyet şekli ve derecesi dikkate alınarak, risk değerlendirmesinin geçerli olduğu süre ile hangi aralıklarla yenileneceği belirlenecek ve her durumda EN AZ BEŞ YILDA BİR DEFA yenilenecektir.

Madde 9 – Çalışanların yüksek düzeyde maruziyetine neden olabilecek beklenmedik bir olay veya kaza halinde:

a) İşveren, çalışanlara durum hakkında derhal bilgi verecektir.

b) Yüksek düzeydeki maruziyet nedeni ortadan kalkıp, durum normale dönünceye kadar ;

1) Etkilenmiş alana, sadece onarım ve diğer zorunlu işleri yapacak kişilerin girmesine izin verilecektir.

2) Etkilenmiş alana girecek kişilerin koruyucu giyim eşyası ve solunum cihazı kullanmaları sağlanacaktır. Her bir işçi etkilenmiş alanda mümkün olduğunca kısa süreli çalıştırılacak ve bu durum süreklilik arz etmeyecektir.

3) Koruyucu araç ve gereci bulunmayan işçilerin etkilenmiş alanda çalışmasına izin verilmeyecektir.

Madde 12 –İşveren kanserojen ve mutajen maddelerle kirlenme olasılığı bulunan işlerde aşağıdaki önlemleri alacaktır:

a) Kanserojen ve mutajen maddelerle kirlenme olasılığı bulunan yerlerde çalışanların sigara içmeleri, yemeleri ve içmeleri önlenecektir.

b) Çalışanlara, işe özel koruyucu giyim eşyası verilecek ve kendi elbiseleri ile koruyucu giyim eşyalarının ayrı yerlerde saklanması için iki ayrı elbise dolabı verilecektir.

c) Çalışanlara uygun ve yeterli yıkanma yeri, tuvalet ve temizlik malzemesi sağlanacaktır.

d) Koruyucu araç ve gereçler özel yerlerde ve uygun şartlarda saklanacaktır. Bu araçlar kullanılmadan önce ve her kullanımdan sonra kontrol edilecek ve temizlenecektir. Arızalı olanlar tamir edilecek veya değiştirilecektir.

Madde 13 – İşveren, işçilerin ve/veya temsilcilerinin yeterli ve uygun eğitim almalarını sağlayacak, işçilere özellikle aşağıdaki konularda gerekli bilgi ve talimatı verecektir:

a) Sağlığı etkileyebilecek riskler ile sigara içmenin getireceği ek riskler,

b) Maruziyeti önlenmek için alınması gerekli önlemler,

c) Hijyen kuralları, d) Koruyucu malzeme ve giyim eşyalarının

kullanılması, e) Kazaların önlenmesi ve kaza halinde

kurtarma çalışmaları da dahil yapılması gereken işler,

MADDE 14: İşveren, işçilerin özellikle aşağıda

belirtilen konularda bilgi almalarını

sağlayacaktır.

C) İşveren, risk değerlendirmesine göre, çalışanların sağlığı ve güvenliği yönünden riskli olan işlerde çalışanların güncellenmiş listesini ve bunların maruziyet durumlarını belirten kayıtları tutar.

d) Yukarıda (c) bendinde belirtilen liste ve kayıtları; işyeri hekimi, işyerinde sağlık ve güvenlikten sorumlu kişiler ve/veya yetkili merciler inceleme hakkına sahiptirler.

e) Her işçi kendisi ile ilgili kişisel bilgileri alma hakkına sahiptir.

f) İşçiler ve/veya temsilcileri bilgilerin tümünü isimsiz olarak alma hakkına sahiptir.

Madde 16: çeşitli hükümler

d) Çalışanların sağlık gözetimi ile ilgili kişisel sağlık kayıt sistemi bulunacaktır. İşyeri hekimi her çalışan için, alınması gerekli koruyucu önlemler konusunda önerilerde bulunacaktır.

F) Çalışanın kendisi veya işveren, sağlık gözetimi sonuçlarının yeniden değerlendirilmesini isteyebilir. Çalışanlar, kendilerine ait sağlık gözetimi sonuçlarına ait bilgileri alma hakkına sahiptir.

h) Kanserojen veya mutajen maddelere maruziyet sonucu ortaya çıkan meslek hastalıkları Bakanlığa bildirilecektir.

Kayıtların Saklanması

Madde 17 – Bu Yönetmeliğin 14 üncü

maddesinin (c) bendinde ve 16 ncı

maddesinin (d) bendinde belirtilen

kayıtlar maruziyetin sona ermesinden

sonra EN AZ 40 YIL SÜRE ile

saklanacaktır.

İşyerinde faaliyetin sona ermesi halinde

işveren bu kayıtları Bakanlığa vermek

zorundadır.

EK - II

İşçilerin sağlık gözetiminde dikkat edilmesi gereken hususlar :

1. Kanserojen veya mutajen maddelere maruz kalanların sağlık durumunu izlemekle görevli hekim ve diğer sağlık görevlileri, maruziyet koşullarını bilecektir.

2. İşçilerin sağlık durumunun izlenmesi, iş hekimliği prensip ve uygulamalarına göre yapılacaktır. Sağlık durumunun izlenmesi aşağıdaki hususları içerecektir.

a) İşçilerin mesleki ve tıbbi öz geçmişleri ile ilgili kayıtların tutulması.

b) İşçilerle kişisel görüşmeler yapılması.

c) Mümkün olduğu hallerde biyolojik kontroller yapılması, erken teşhis ve tedavinin sağlanması.

d) Sağlık gözetimi yapılan her bir işçide, iş hekimliğindeki en son tıbbi bilgilere göre gelişmiş testler uygulanması.

TEHLİKELİ KİMYASALLAR

YÖNETMELİĞİ Madde 2 - Bu yönetmelik,

a) Tehlikeli kimyasalların tespiti, sınıflandırılması, etiketlenmesi ve ambalajlanmasına ilişkin usul ve esasları,

b) Tehlikeli kimyasalların üretimi, depolanması, taşınması faaliyetlerine ilişkin esasları,

c) Tehlikeli kimyasallar ve tehlikeli eşyanın kullanımı ve piyasaya arzına ilişkin esasları,

d) Kimyasalların ithalat ve ihracatına ilişkin usul ve esasları,

e) Tehlikeli kimyasallar ve tehlikeli eşya ile iştigal olunmasına ilişkin hükümleri,

f) Kimyasallar ile tehlikeli eşyanın piyasa gözetimi ve denetimine ilişkin hükümleri,

g) Güvenlik Bilgi Formlarının hazırlanmasına ve dağıtımına ilişkin usul ve esasları,

kapsar.

Ancak,

a) Son ürün konumunda kullanıcıya ulaşan,

1- İnsan sağlığı ve veteriner amaçlı kullanılan tıbbi müstahzarlar,

2- Kozmetikler,

3- Atık madde ve karışımları ile tehlikeli eşya atıkları,

4- Gıdalar,

5- Hayvan yemleri,

6- Pestisitler,

7- Radyoaktif maddeler ve radyoaktif madde içeren müstahzarlar ile

eşya,

8- Patlayıcılık ve piroteknik etki elde etmek amacı ile piyasaya arz

edilen patlayıcılar ile harp levazımatı ve infilak malzemeleri,

b) Taşımacılığa ilişkin sınıflandırma, etiketleme ve ambalajlama

kuralları,

bu yönetmeliğin kapsamı dışındadır."

KİMYASALLARIN GÜVENLİK RİSKLERİ

Güvenlik açısından tehlikeli kimyasallar

aşağıdaki gibi sıralanabilir.

Yanıcı,

Parlayıcı,

Patlayıcı,

Oksitleyici.

Oksidan kimyasallar

Yapılarında oksijen bağı bulundururlar ve ısı veya sürtünme ile bu oksijeni açığa çıkarırlar.

Açığa çıkan bu oksijen diğer kimyasallarla birleşebilir veya başlamış bir yangını genişletebilir.

Bu tür kimyasallar en ufak bir kirlilik karşısında da bozunmaya uğrayabilirler. Başlangıçta yavaş olan bu reaksiyon zamanla hızlanır.

Bu maddeler bozunma sonucu toksik ve aşındırıcı gazlar da açığa çıkarabilirler

Oksidan maddelere örnekler;.

Peroksitler,

Oksitler,

Permanganatlar,

Kloratlar,

Perkloratlar,

Persülfatlar,

Organik ve inorganik nitritler,

İyodatlar,

Bromatlar

En riskli grup:Organik peroksitler

ÇARPMA VE SÜRTÜNME

İLE DE KİMYASAL

BOZUNMAYA UĞRARLAR.

KESİNLİKLE YANICI

MADDELERLE BİR ARADA BULUNDURULMAMALARI GEREKİR.

TOKSİKTİRLER,

ALERJİK REAKSİYONLARI HIZLANDIRIRLAR

VE GÖZLERE ZARAR VERİRLER.

Kriyojenik sıvılar

Kriyojenik sıvılar çok düşük sıcaklıkta sıvı olarak bulundurulan sıvılaştırılmış gazlardır.

Kriyojenik sıvıların kaynama noktaları -150°C’nin altındadır.

Bütün kriyojenik sıvılar normal sıcaklık ve basınçta gaz halindedirler.

Bu gazları sıvılaştırmak için önce oda sıcaklığının altına soğutmak sonra basınç uygulamak gerekir.

Çok soğukturlar. Çok az sıvı çok büyük miktarda gaza

dönüşür. Gazları ve buharları da çok soğuktur havada

yoğunlaşarak sis oluştururlar. Kriyojenik sıvılara örnekler; ◦ Sıvı azot,

◦ Sıvı helyum,

◦ Katı karbondioksit (kuru buz),

◦ Sıvı oksijen

◦ Sıvı argon.

SANAYİDE KULLANILAN TÜPLERİN

RENKLERİ

İŞYERİNDE KULLANILAN MADDE TÜRLERİ

1- Katı Maddeler

Katı maddelerde en büyük tehlike, bazı iş

süreçlerinin bunları daha tehlikeli biçime dönüştürmesidir.

Örneğin, doğranmakta olan kereste talaşa dönüşe bilir ve solunum yoluyla vücudumuza girebilir.

Kaynak çubukları dumana ve gazlara dönüşebilir.

Normal olarak güvenli olan poliüretan köpük, yandığında öldürücü gazlar çıkartabilir

Tozlar ◦ Toz,

◦ kömür,

◦ hububat,

◦ ağaçlar,

◦ minareler,

◦ metaller,

◦ cevherler ve

◦ maden ocaklarından çıkarılan taşlar gibi

Organik ve inorganik maddelerin

doldurulma ve boşaltılmaları,

taşınmaları,

delinmeleri,

taşa tutulmaları,

çarpılmaları,

püskürtülmeleri,

öğütülmeleri,

patlamaları ve

dağıtılmaları ile meydana gelen ve hava içerisinde dağılma/yayılma özelliği gösteren

0,5 – 150 mikron büyüklükte olan katı parçacıklardı.

Bunlar akciğerlerdeki alveollere kadar

ulaşarak, kimyasal yapılarına göre etki

ederler.

• Sağlık için risk oluşturanlar

60 mikronun altındakilerdir.

• Sağlık için en zararlı olanları

1 - 5 mikron

TOZLAR

Organik Tozlar

a) Bitkisel kökenli tozlar (pamuk

tozu, tahta tozu, un tozu, saman

tozu v.s.)

b)Hayvansal tozlar (tüy, saç v.s.)

c) Sentetik bileşenlerin tozları (DDT, trinitro toluen v.s.)

Anorganik Tozlar

a)Metalik tozlar (demir, bakır, çinko

tozu vb.)

b)Metalik olmayan tozlar (kükürt, kömür tozu)

c) Kimyasal bileşiklerin tozları

(çinko oksit, manganez oksit

gibi).

Fibrojenik Tozlar

Bazı maddelerin lifli yapıları vardır.

Bu maddeler ufalandığında tozları da bu Fibrojenik (lifli) yapıyı muhafaza ederler.

Silis (Kuvars),

Silikatlar (asbest, talk, mika).

Asbest

Çeşitli mineral silikatların jeolojik yapı süreci içinde, yüksek basınç ve sıcaklık altında oluşturduğu kristalize bir grup minerale verilen isimdir.

Kimyasal yapısı çeşitlerine göre değişik olmakla birlikte genel olarak, Si02, MgO, A1203, Fe2Q3, FeO, CaO-Cr203, ve H2O'dan meydana gelmektedir.

Asbestin Özellikleri

Isıya dayanıklıdır (Ergime noktası demire

eşdeğer),

Esnek, yüksek gerilme direncine sahip (Çelik telden daha mukavim),

Isı ve elektrik iletkenliği çok düşük,

Çeşitli kimyasallara karşı dayanıklı,

Mikroorganizmalara karşı dayanıklı,

Sürtünme ve aşınmaya karşı dayanıklı,

Çeşitli maddelerle kolay karışır, kolay şekillenir,

Yeryüzünde tüm bu özellikleri bir arada bulunduran tabii ya da suni başka bir materyal yoktur.

Çeşitleri; SERPANTİN GRUBU

Magnezyum silikat ihtiva eder.

Kıvrımlı demete benzer ipliksi yapıdadır.

Doğal olarak sarımtırak yeşilimsi renkte, işlenince gri beyaz lif oluşturur.

EN ÇOK KULLANILAN VE EN AZ RİSKLİ olan asbest türüdür.

AMPHİBOL GRUBU;

Düz ipliksi yapıdadır.

Bulundurduğu metal okside göre renk alır.

Kırılgandır, aside dayanaklıdır

mukavemeti düşüktür.

Dört ana grubu vardır.

Krokidolit (Mavi); Sodyum demir silikat,

Amozit (Kahverengi); Demir, magnezyum silikat,

Tremolit; Kalsiyum magnezyum silikat,

Aktinolit; Kalsiyum, magnezyum, demir silikat.

Amfibol türü asbest lifleri;

çıkarılamaz,

üretilemez,

herhangi bir ürün üretiminde ve

üretim dışında herhangi bir amaçla

kullanılamaz,

satış ve kullanım amacıyla piyasaya

arz edilemez.

Amfibol Grubu asbest liflerini ihtiva eden

ürünler kullanım amacıyla piyasaya arz

edilemez ve kullanılamaz.

Amfibol grubu asbest lifi ihtiva eden

topraklar ile serpantin grubu asbest lifi

ihtiva eden topraklar çıkarılamaz, satış ve

kullanım amacıyla piyasaya arz edilemez,

özellikle;

a) Badana ve sıva , çatı ve zemin toprağı

şeklinde taban ve çatı örtüsü,

b) Yol, pekmez, çanak,çömlek yapımında

katkı malzemesi,

c) Çocuk pudrası, olarak kullanılamaz.

1. Asbest içeren bütün ürünler veya paketler aşağıda

tanımlanan etiketleme kurallarına uymalıdır.

a) Etiket en az 5 cm. yüksekliğinde 2,5 cm. genişliğinde

olmalıdır.

b) Etiket iki bölümden oluşmalıdır.

- Üst kısımda (h1 = % 40 H ) siyah zemin üzerine beyaz

olarak yazılmış “ a “ harfi bulunmalıdır.

- Alt kısımda ( h2 = % 60 H) kırmızı zemin üzerine siyah

veya beyaz olarak büyük harflerle “DİKKAT ASBEST

İÇERİR” ve küçük harflerle “asbest tozunun solunması

sağlık için tehlikelidir ve “güvenlik tavsiyelerini

inceleyiniz cümleleri açık bir şekilde bulunmalıdır.

c) Eğer ürün krosidolit minerali içeriyorsa büyük harflerle

yazılan “DİKKAT ASBEST İÇERİR” cümlesi ”

KROSİDOLİT İÇERİR - MAVİ ASBEST “ şeklinde

yazılmalıdır.

Dünyada 3000'den fazla değişik kullanım alanı bulanmaktadır.

Ülkemizde de yılda yaklaşık 30.000 ton

civarında toz asbest ithal edilerek kullanılmaktadır.

Asbestli çimento (%84), Yer döşemesi (%0,5), Sürtünme elemanları (%12), Conta, Salmastra (%2,2), Tekstil olmak üzere çeşitli sektörlerde

kullanılmaktadır.

Etkileri Asbestin lifli yapısı solunumdan sonra

AKCİĞERLERDE, ALVEOLLERDE takılıp kalmasını sağlamakta,

kimyasal etkilere ve mikro organizmalara dayanıklı olma özelliği ise, vücudun savunma sistemi tarafından elimine edilmesini imkansız hale getirmektedir.

Böylece akciğerleri yerleşen asbest lifleri hiçbir şekilde dışarıya atılamayarak, zamanla kanserli hücrelere dönüşecek olan yapılar oluşturmaktadır.

Asbestten etkilenme ve etkilenme

sonrası hastalığın gelişimi, etkilenmenin

dozajı, süresi ve etkilenen bünyenin

yapısı ile özel yaşantısındaki

alışkanlıklar da önemlidir.

SOLUNUM yolu ile alındığında bu kadar

tehlikeli olabilen asbestin SİNDİRİM yolu

ile alındığında risk oluşturduğuna dair

herhangi bir bulgura rastlanmamıştır.

Talk Mg3Si4O10(OH)2

Magnezyum silikat kayalarının veya

metamorfoz dolamitlerin değişmesi ile meydana gelen tabi bir hidrosilikattır.

Açık yeşil, beyaz ve grimsi renkte yaprağımsı ve pullu yapıdadır.

Asit ve bazlara mukavimdir.

Kullanıldığı yerler; Boyalarda pigment olarak, seramikte, katran kağıdında çatı kaplamalarda, kozmetik ve eczacılıkta, kağıtta, kurşun kalemde, elektrik cihazlarında kullanılır. Dolgu maddesi olarak kauçuk, insektisit, sabun, plastik ve deri endüstrilerinde kullanılır.

Vücuda Etkisi

Solunum yolu ile vücuda girer.

Tozlarının 10 yıl gibi uzun süreler

solunması ile talkozis meydana

gelebilir.

Daha çok elyaf halindeki tozları

talkozise sebep olur.

Nefes darlığı ve iş göremezliğe sebep

olur.

- Kanserojen tozlar

Radyum , Asbest, arsenik ve

bileşikleri, bu çeşit tozlardır.

Bu tozların kanser oluşturmasında

kişinin beslenme alışkanlığı, yaşama

şekli, çevresel etkiler kanserin

oluşmasında önemli olan etkenlerdir.

-Radyoaktif Tozlar

Uranyum, toryum, zirkonyum ve

seryum gibi radyoaktif maddelerin

bileşiklerinin oluşturduğu tozlardır.

Bunların yaymış olduğu iyonize ışınlar

insan vücudundaki dokularda hasara

ve bazı ur oluşumlarına sebep olurlar.

RADYASYON

İYONLAŞTIRICI (kimyasal bağları etkilediği için çok

zararlıdır -kansere yol açabilir)

X ışınları

gama ışınları

alfa ve beta partikülleri

İYONLAŞTIRICI OLMAYAN

(kimyasal bağlar üzerine etkileri yoktur-dokularda ısınmaya yol

açarlar. )

Kızılötesi radyasyon,

radyo dalgaları,

cep telefonu

mikrodalga fırın radyasyon

Radyasyona maruz kalanlar bunu

başkalarına ve temas ettikleri yüzeylere

bulaştırırlar.

Mesela elbiselerine radyasyon bulaşan

kişiler bunu oturduklara sandalye ve

koltuklara veya sarıldıkları insanlara

bulaştırırlar.

Kan, ter, idrar gibi vücut sıvılarında

radyasyon bulunabilir.

Bu tür sıvılarla temasla da radyasyon

İnsanlar toprak ve kozmik ışınlardan

senede 2.4 milisievert radyasyon alırlar.

Bir insanın bir senede maruz kalacağı

radyasyon miktarı 100 milisieverttir.

Bu miktar yükseldikçe kanser riski de artar.

Toplam 1000 milisievert radyasyon alınması

kanser riskini yüzde 5 nispetinde artırır.

Bir defada 1000 milisievert radyasyon

alınması radyasyon hastalığına sebep olur;

kanda akyuvarlar azalır ama öldürücü

değildir.

5 bin milisievert radyasyon

alanların yüzde 50'si bir ay içinde

ölür.

Bir akciğer röntgeni 0,1 milisievert

diş röntgeni 10 milisievert

Tüm vücudun bilgisayarlı tomografisi

20-30 milisievert,

tek bir organ tomografisi 10 milisievert

radyasyon alınmasına sebep olur.

Radyasyon zırhlanması:

Radyasyon kaynağı ile canlı arasına

uygun kalınlıkta soğurucu malzeme

yerleştirme.

Kullanılacak maddenin cins ve kalınlığı

radyasyonun türü,

enerjisi,

akısı,

radyasyon kaynağının boyutu ve

şiddetine bağlıdır.

-Alerjik Tozlar

Alerjik tozların etkileri kişilere göre değişiktir. Özellikle duyarlı bünyelerde çeşitli alerjik reaksiyonlara yol açan tozlardır.

Çeşitli çiçek tozları bünyelerde bahar alerjisi tabir edilen etkilere sebep olur. Bunun dışında, özellikle kapalı rutubetli ve sıcak ortamlardaki bakterileri tahıl tozları, sentetik maddeler, ateş, astım, dermatitler, kızarmalar ve benzeri alerjilere yol açarlar.

-İnert Tozlar

Kömür, demir tozları, baryum ve

magnezyum bileşiklerinin tozları,

kireçtaşı, mermer, alçı tozları bu tip

tozlardır.

Bu tozlar vücutta birikirler ancak

herhangi bir, fibrojenik ve toksik etkileri

olmaz.

Vücudun savunma mekanizmasının

temizleme gücünü aşmadıkça problem

oluşturmazlar.

2.Sıvı Maddeler

Asitler ve çözücüler gibi tehlikeli

maddelerin çoğu normal ısıda sıvı

haldedir.

Sıvı kimyasalların çoğu solunabilen ve

kimyasal maddenin türüne bağlı olarak

çok toksik olabilen buharlar çıkartır.

Sıvı kimyasallar deri yoluyla absorbe

olabilir.

Bazı sıvı kimyasallar deride ani tahribata neden olabilir.

Diğer bazı sıvılar deriden geçerek doğrudan doğruya kana karışabilir ve vücudun çeşitli bölgelerine ulaşarak buralarda tahribata yol açabilir.

Soluma, deri tahribatı ve göz tahribatı ihtimalini bertaraf etmek yada azaltmak için sıvı kimyasallarla çalışırken etkili kontrol önlemleri uygulanmalıdır.

Buharlar

Buharlar havada asılı kalan çok küçük sıvı parçacıklardır. Sıvı kimyasalların çoğu oda sıcaklığında buharlaşır, yani buhar olarak havada kalır.

Bazı kimyasal maddelerin buharları gözlerimizi ve derimizi tahriş edebilir. Bazı toksik buharları solumak sağlık üzerinde çeşitli ciddi sorunlar yaratabilir.

Buharlar parlayıcı ya da patlayıcı olabilir.

Yangından ya da patlamadan kaçınmak

için buharlaşan kimyasalları

kıvılcımlardan, ateşleme kaynaklarından

ya da bağdaşmayan kimyasal madde

kaynaklarından uzak tutmak önemlidir.

İşçilerin sıvı, katı ya da diğer

biçimlerdeki kimyasal maddelerden

çıkan buharlara maruz kalmasını

önleyecek kontrol önlemleri

uygulanmalıdır.

Gazlar Basit Boğucu Gazlar; Normal şartlarda kimyasal olarak boğucu

değildirler. Fakat ortamda çok yoğun bulunmaları

durumunda havadaki oksijenin yerini alarak oksijenin daha az solunmasına sebep olduklarından, oksijen yetersizliği sebebi ile boğulmalara sebep olabilirler.

Bazıları, özellikle petrol türevi olanlar hafif narkotiktir.

Karbondioksit, metan, etan, propan, hidrojen vb. yaygın olarak kullanılan basit boğuculardır.

Etkilenme olduğu takdirde hasta açık

havaya çıkarılır, oksijen verilir, suni

solunum yaptırılır.

Kimyasal Etkili Boğucu Gazlar

Kimyasal özellikler sebebi ile solunum ve

dolaşımı engelleyerek etkili olan

gazlardır.

Karbon monoksit, hidrojensülfür, hidrojen

siyanür bu tip gazlardır.

Tahriş Edici Gazlar

Asidik özellikleri ve suda çözünürlükleri

sebebiyle, solunum sistemleri üzerinde

tahriş edici etki gösterirler.

Özellikle üst solunum yollan ve akciğerlere

ulaşan bu tür buharlar, derinin ve dokuların

nemi ile asidik çözelti oluşturarak temas

ettikleri dokuları tahriş ederler.

Amonyak, kükürt dioksit, fosgen, klor, azot

oksitleri ve asit buharları bu gruba girerler.

Sistemik Etki Gösteren

Zehirli Gaz ve Buharlar

Vücudun belirli sistemleri üzerinde toksik etki yapan gaz ve buharlardır.

Akciğer zarları üzerine tesir eder veya doğrudan dolaşıma girerler.

Böbrek ve karaciğerler üzerinde, bazıları da kemik iliği üzerinde etkirler.

Karbontetra klorür ve nitroparafinler böbrek ve karaciğerlerde, benzen buharları kemik iliği üzerinde, kurşun buharları kan sistemi üzerinde etkilidir.

Narkotik (Uyuşturucu)

Buharlar Genellikle sistematik etki göstermezler.

Maruziyet halinde uyuşukluk ve uyku hali verirler.

Dikkatin dağılmasına sebep olduğundan kaza riskini arttırır.

Devamlı maruzuyet halinde narkotik maddenin cinsine göre bağımlılık yapabilir.

Genellikle yağlı yüzeylerin temizlenmesinde kullanılan benzin, toluen, triklor etilen v.b. bu gruba girerler.