Yazı dergisi sayı 9
-
Upload
ali-kahraman -
Category
Documents
-
view
255 -
download
8
description
Transcript of Yazı dergisi sayı 9
YAZI ",' '• ··g.·.·.·.·.··.·.··
YOL AVIRIMINDA YOLU DOGRU TUTMAK
i ran "biz din-lerin zulmünden Allah' o kul. olmaya geldik" diyen. sahabe zih-ni tüm müslüman tülü insaniann bir
Çünkü bunlar bu ni bu.lan kelimelerin gerÇek
bilmiyor ya da bilmek istemiyor-' lar. Oysa ki, "kelimelerle
olan gerçek mônôlar yükleyerek kul-
kelimeler, meydana getirece.k ve in-
yönlere kanalize cektir. Böyle bir dururnsa keli- ·'· meleri ku Inanan fakat kelimele.rin an-
birbirine ters ki, temel konularda ters keli- '
ne-deniyle ortaya ve hiç de temel .
· mesele olmayan bir gibi z.on-nedilebilir. iste en tehlikeli nokta bu- .
Böyle bir durumda herkes ' kendi gazeli okumaya
ithamlar, ve bir sürer gider. Halbuki ke-
ve ''mü'minler, mü'minleri kôfirleri dost edinmesin. Kim
böyle yaparsa Allah ile bir kalmaz" (3128) ayeti yerini Çünkü Kur'-
küfr ve olarak .kendilerine düstur edinenleri
kôfir bilmez de, kendine din olarak su ya da bu" .yolu· seçen vtc-dani kanaatlerine (!)bakarak
dininden kabul edersek, biz ne din de ·sirk
ruz demektir. Peygamber (s.a.) ve (r.a.) insanlan dinlerin zul-
.- inündeh kurtarmak için gayret gös- j teririerken hak dine '
· Onlar, ''sizin dininiz (yolunuz) size, . benim dinim bana" (109/6) ayetini ve yine "ortakl O ço-
öldUrmeyi süslü gös-terdi ki hem kendilerini mahvetsinler, herri de dinlerini bOzsunlqr'' (61137) ayetini okuyar ve
Onlar ki olan Mekkeliler dinsiz ancak
dini bir yolu k en-
dilerine din edinmislerdi. O diwile hem kendilerine he,;, de na sadece · ·
H;ilbuki in$anlardan istenen dini (=yolu) ferdi ve toplumsal dan sadece Allah'a has "De ki: Bana dini Allcih' aha-lis O' na kulluk etmem emre-dildi." (39/11). Din sadece Alloh'a · has dq, endisesi ile, insanlaf üzeri·nde egeffien gi-bi isteklerle kullar, mülko ken-
gibi Çünkü "mutlak ve
yönetini elinde bulunan Allah yüce-dir. O kadirdir" (67!l}. Ken-dilerini Allah' o yanlar sonunda bir kilde ,kullara kölelik yaparlar. Allah'tan gayri kendilerine hakimler,
· veliler bulurlar. "iyi bil ki, halis din O'ndan ve-
liler (evliya) edinerek: "Biz bunlara bizi Allah'a. diye
kulluk.(itaat) .ediyoruz" diyenler (e g·elince): ki Allah, onlar
(Devam1IS. Sayfaç/a} •
. limelerin anlamlar tespit edilse en
kimin ne an-lamak mümkün'olur. Bu tespit
için, kez iki elma, ile üç _a'rmutun
karpuz ortada. cins-
ler ve gibi gö-rünen ama cinsi bir yor. leri de aynen böyle. Iki muvahhid mü' min, üç demokratik, laik müs-.
yapanlar ve neti-ceyi bilmem· ne müslüman di- ' ye veren "çok az gü-nümüzde. Bence bugün·
acilen ihtiyaÇ daha · ihtiyaç· duymalan gereken
konu mü' çok iyi yapabilmek Yoksa daha pek çok ,
OKUYUCUDAN Muhterem "YAZI" Dergisi:
Yetkililerine: Allah'm {cc} Rahmet1; Be-
reketi üzerinize olsun. Hamd O'nad1r. S.alat ve Selam O'nun yO.-ce Rasülüne {sa} ve Ashab1 'mn üze-rine olsun. ·
Derginizin islam'm misyo_nunl.! en güzel ve en olara{' yansitma-SI bizim size olan ilgimizin denidir. asli kaynak-fonndan, bize çok yard1mc1 olmaktadir. Yeni
tavsiye ya ·da dergiler arasmda "YAZI" var ve olmasi gereklidir.
Cahiliyye'nin hakim bir toplumda islam mücahidinin -görevini
ARALIK1986 200 TL (KDV[)AHiL)
en 9etfrebilmeSi için, gerekliolan tam olarak tec-hiz edilmesi gereklidir.
gayesi yeryüzünün her Tevhid'i götürmek, Teb-
etmek olan müslümanm önce Tev-hid'i ederken meto-du bilmes gerekir. Her yerde ve her konuda Allah hükümlerinin, teori-de ve pratikte kabulfenilmesi demek olan tevhid bizim gayemizdir.
küfrün, zulmün, cahiliyetin, tüm türlerinden bizi rahm1za döndürecek olan, bizi hakiki , islam ile temizleyecek olan Yaz1, Gi-
insan, ·.Ribat, Alem gi-bi demilere vord1r.
(Devami 2. Sayfada}
i li· 1:
1:
li
2
7. Sayfada[ ·Gerçek islam'm anCak Kur' an,
Sünnet, icma,. içtihat/ara yali o/orak ortaya kesin-dir. Islami kozonobilme-miz ancak bu beslen-memiz/e
tokdir/e Der-gi durumunda kolabi/ir oma sayfa yiJkseltmenizin gerekli
di/er, Oze-rinize.olsun derim. Alloh'o {cc} ema· net olun.
Bir müslüman Trabzon.
• • Homd, Alemle;in Rabbi olon
Alloh-u So/ot ve Se/örn, Allah'a, Resu/o'ne non, conu gönlJiden Isiörn
yüklenen mOrnin/erin üzerine olsun.
Muhterem Kitap Dergisi'nden yeni ya-
hayalma bulunuyorum. Allah her
yardtmcmtz olfflastm niyaz ederim.
Bizler TCK' 7 63. maddesine gö-re ve 7 cezae-vinde yairnokta olan bir avuç müs!Oman o/orak sizlerle
istiyoruz. Bu nedenle der-ginizden bir adet bizlere gönderirse-niz çok memnun ... . Bizler içeride yotmokto iken, sizle-
rin Al/oh yolunda çaba görmek,· bizler için ger-
çekten sevindirici bir · Isterim ki Al/oh yolunda bir mum
6yle bir mum ki, hem ay-hem erisin. Rabbimiz ne
"Bir kavim nefis/erinde-
OKUYUCUDAN kini Al/oh o kavmin halini ... " ·
bu kavmin halini tirmede, bizler iceride sizler de dtsaA
"',nda vesile , Sizleri asti sahibinize emanet eder,
tüm yar ve yardtm-Al/oh Azze ve Ce/le' nin olma·
dilerim. Selamünaleyküm. Bir avuç adma
Bekir YETGINBAL 1 Merkez Cezaevi 2. 6.
• • YAZI DERGISINE
Millet . olarak "Birlik ve en çok olan
dönemlerde birlik ve "Vesile" olmak vaadiyle milli-
yetçi Türk hitoben ya ilk bu yono milletimizin sahip ol-maya OlkOcülük, Mi/liyelci- · lik ve Nizain-t Alem 0/küslJn!J hedef seç.erek üç sayi
Ne bir hakikattir ki müslüman • Türk millefinin istikbalini tehdit eden f<tztf ve 'Kara emperyalizme mü· cOdelesinde binlerce binlerce gazisi, binlerce dul ve yeli-miyle olm ok bir
ve sökOp atmoya bir· !Orlü cesarel halde·
cüretine Böy-lece milletimizin edebi istikbolini teh-dit alan bircak ls/om ül· kesini züi!Jm ve inleten Komünizmi tehlike olarak görmeyen Emperyalizmin ve bu TOrk dikkatle-rinden nuz. Bu meyando Milliyetçi Türk
·gençleri olarak dil, us-/üp ve isiamin
Türk-Devlet
YAZI AYllK DERGI SAYI 9 ARALIK 1986
·' mdfuf fikirlerin/i lamamen i/fii ve alakalanmtzm
G!Jya Ayet ve Hadis'ten hiç· bir kaynak kabul iddia eden sizler kar-
komünist otoriteleri de ol-dunuz.
Bu sebeblerden Milliyetçi Türk gençleri olarak proleS· lo ediyor aboneleriniizi tek olarak iptal ediyoruz. 7 4 IMZA (BURSA 'DAN)
••
Ondört birlikte aba- · nelerimizin iptali için ra·
derginizin 4. soyiSido elime bulunuyor.
Derginize bize hitap ina-norak ve ülkücü diye ve gü·
bir (N. B.) abone
Böyle bir muhteva ile dergi-nin benimle bir ve
iyiniyet ve güvenimin suisfimal bildirir bundan böyle der-
ginin adresime gönderilmeinesini ri·· ca ed8rim.
Birlik ve ençok muhtaç bir dönemde derginizin
ve fikirlerinizin birlik ve bozucu ve benim için ka-bul edilebilir hiçbir nq inamyorum.
Bir çok güçler Türk milleti üze-rinde bö!On-meyi, körük/emek için var güçleri ile mz ve fikir/erinizde bu güçlerin ne yarayacak pek çok bulundu·
da söylemek isterim. Bu-nun içinde derginizin benimle bir ala· ·
söz konusu olamaz. Mustafa DEMIR
SAHiBi VE MÜDÜRÜ/MEHMET KAHRAMAN ADRESI/UNCULAR CADDESI EKSIOGLU ISHANI 30/6 ÜSKÜDAR-iSTANBUl
IDARE YERi/MANASTIRll RIFAT SOKAK 9/5. AKSARAY iSTANBUL FiLMTENSAR . DiZGi/KROS
OFSET ABONE UYGULAMASI· · .
YilARlN BEDELI KADAR POSTA PUlU GÖNDEREREK ADRESIMIZDEN TALEP EDINIZ.
CEZAEVLERINE BEDELSIZ G.ONDERilfR.
r 3
BU, SAMiMi VE· iHLASU OLMAYA BiR CAGRIDIR
1 mucizeler yara-lan bir insan söylemi-yorum, fakat ilahi güce, ilahi gözetime ve Ilahi va' din yerine
Ben herhangi bir konuda gör-medim. hareketlerlmde, dü,üncelerlmde s"amtmlyim. So-mlmiyetlm mücadele Için yeterlidir." 11 · Malcolm X-Malik
. dünyada her pa· rasal
tüm ona göre belirlenmektedir. Yani
. "para her sanlar köle ticareti
ve yollarla tedirler. Bunun için bürokratik ve hi-
bir biçimde tablolar ve üc- · reller, göre tespit edilmektedir. Bir insan
kabul· gören gördürrnek ·için her kademeden bir
olm. Ya d.o için kendi
bir çevrenize in-
ne derece birbirlerini ezmek icin insani olma özelliklerinden yani kimliklerinden
insanla-kendilerine kul-
köle yapabilmek, kendilerini onlara ilah olarak sunabilmek için her türlü yolu denemekten çekinmediklerini göreceksiniz.
Yine çevrenize teslim iddia edip, bilmem nere-
ye kadar ve infakla bulun-yine teslim olan·
lara fakat bunca ne kurumadan
fazileti ve samimiyetinden yoksun yahut zenginleri;
aniileri minberierden
;
din, ve no:mus gibi kavramla-savunucusu kesilenlerin madc:ilyo-
nun öteki yüzünde neler yapabildik-lerini ve bu hiç yüz-leri din'-indenbirer hüküm öne sürme
gösterebilen yoksul tipleri
Biz anlatmak konuya bir 'zemin için
yapma duyduk .. Oyle ki, bu zeminde hem bu özellik-leri hem de teslim
iddia eden ve daha siz sözünüze bile bulamadan si-zin bu konularda mangol-da kül ne di-
Bu bir samimiyetsizlik; bu bir ikiyüzlülük de
"Insanlardan öyleleri ki: 'Biz Al/ah'a ve Ahiret gDnüne iman elfik' derler, oysa onlar de-
.•. lman edenlerle Ian zaman:· "iman etlik o derler. tanlanyla kald1klannda ise, derler ki: yok, sizinle berabe-riz. Biz (onlarla} yalmzca alay edici· leriz. n(2}
Sizlere. hayattan bu tür somut örriekleri ·Seçmemizden
dikkatierinizi çevrenizde hadiselere, .insan .
rine, kültürel koro si-yasa sahnesinde oynanan oyunlara,
bizim de içinde · topluma ve çe-virmekti. Yani biz bir toplum içinde
bu toplum için-de sürdürüyoruz. Bu toplumdaki olan .bu türden pe-ki, örnek bir insanlar toplulu(ju ol.a-
. rak ni-yeti diyen
ler bir görünüm·arzetmektedir. Toplum üstüne projek-törü kendi üzerierimize çevirip enfOsi ve afaki platformda bunun
· hep beraber ve Bu samimi olon bir davettir.
"Samimiyef dedim, bu kelimeyle neyi anlatmak istiyoruz? lnsanm için-
den geçen/e VUrduk/an arasm• . da uygunluk olursa bunun samimiyel
kabul edilir. Iki veya faz/as· tandartt yoktur samimi Sam-rtm ki samimiyeltil en uç nokta. "samimi olmaktan baska türlüsünOn" elden san samimi ofmayr "seçmez". Bütün seçmeleri elinden Neyse odur.{ ..• ) Teslimiyet. Samimiyel dir. /h/ds endi-sesizdir.'' lJJ · lslômi bir hareketin scimimiyetsiz-
ve tahammülü yok-tur: Horeketlerimizi, bu-na göre yeniden tartmak ve denge- · lemek Bu larnda kendi oralann-daki hukukun, tesisinde önoyak olabilmenin 'göste,-rebifecekJ tevhidi bir sami-mi ve bir istekle, içtenlikle ula-
. arzulayan ço-' görmek gerçekten sevindi-
rici bir olay. Ve bu meden ise gayet do-
Çünkü oynanan bo-net bir biçimde, sa-
mi m ilik ve ihlôstan uzak olan yüzle-re da güzel bir
'Bizim. Kabbirniz Allah '!Ir' deyip sonra da bir istikômef {yok mu} OIJ>' larm üzerine melekler iner {ve der ki}: "Korkmaym ve hüzne kaptlmaym, si-ze vaclolundn cennetle sevinin. Biz dünya da, ahirelle de si-zin velileriniziz. Orcla nefislerinizin
her pey sizindir ve istemek-·te her de sizindir. Çok
çok esirgeyen (AIIah}tan bir olarak. "141
Ahmet Veske
(1) MaleOim X KonUfUVOr. lst. (21 8-14 (3) Zor Zamande S.
273·274. Yaymlan, !st, (4) 30-32
i
4.
PROBLEM ve CÖZÜM ••. . . . Yirminci projesini
kendisinin ve de yine kendisinin meka-nik bir hayat koskocaman disli nefes alma mÔcadelesi veriyor. giderek bu kontrolünü de kaybediyor. Çünkü kendisi bu
bir vazgeçil-mez bir unsuruveya daha bir ifadeyle, modern dokuma Makinele-rinin bir olarak gi-rip, öbür kazak olarak bir "ürün"ü haline gel-di. Ne ki insan, bu mekaniz-
mutluluk duyuyor ve bu gürültüyü, dünyoda büyük bir somut
olarak kabul ediyor ... Oyso gözle QörQien hir var ki insan, kendi eserleri iyice m ek te ve giderek tüketmek için ya-
bir haline gelmektedir. kendi bu denli
ono hayvandan ayi· ran temel iyi-den iyiye yitirdiklerini; ·ve üretmesi' gerekirken, tüketrnek için
garip bir oluverdi· __ göstermektedir. Ali insa-giderek bu görünümO-
nO "Her gün ortoya ve
dev üretim makinele-rini doYurmak için kalite ve tür
tüketim hacminin lernesi orlon mod-di "ihtiyaçlor", kul-
holine getirmektedir. Günbegün, biraz da ho
ler yüklenmekte ve korkunç teknolo-jik üretim ayak
sun'i maddi dar el köle olmaktan
vakitlerini gereken modern teknolo· .
jik ucObeler bile her geçen gün daha bir-
çok ve dC-Iicesine bir bu tOkelim
da Insani de-ahlôki yücelik ve manevi'yö·
için vakit bulobilmeyi, tüketim
için ve için time bir lüks ve için bu delicesine
geleneksel ahlôki unutulup, büsbütüh ortadon
neden oldu ... ': Bu sonucunda
insan, Oncok telkinleriy-le ayakta durmaya Burada psikologlan "insan" n·eslin-den ... psiko*
çözümler., bu önemli gidere-
bilecek nilelikle 61amomakta, geçiCi bir süre için rahatlatan
fes.irinden öte bir tesir gösterer'nemektedir ... Çünkü toplum-sal ne olursa olsun insan, bü-yük bir Iabirenlin içinde sür-dürmektedir ... Psikaloglor, doktorlar veya de dört elle "Morko Po-
bu beri ler ...
çözüm bekleyen bir prob-leminiçinde Bir prob-lemi çözebilmenin tek yolu, o. prob-lemi-önce çok iyi anlamak, daha-son-ro bu problemin çözümünde lacak formülü fesbit edip, dikkatli bir
bu Formüle ve bu Formülü uy-gUiaya-bilecek yeni var-
.. formül bilin!'niyor'sa prob-femin çözümü de hatta
ki bir ral problemini, bokkal defterlerini dolduran basH toplama ve
çözümlernek -ise ...
Bugünkü sorumlu · olan kökfü zihni ve tarihi sebepleri
tahlil etmek konusunda müslüman· ilim
ve düsünürlerden da-ha fazla gayret sarfeden yoktur. He-le bir sistemiilin içinde modern ler, sonsuz yay-
bu iyice için-den bir hale getirmektedir-ler. Oysa bir kofo, modern
hangi ilkeler görmezlikten için böylesine vahim bir hal
yolunda gayret sarFetmelidir ...
Bence bu problemierin ve-bugün-kü ana sebebi,
asli vazifesini unutma-veya bu vazifeye olan
kaynaklan-Bu vaziFe de,
"Alloh' o kulluk" vazifesidir. Nitekim Kerim'de Allah (C. C) in<C:.-·
yerytizündeki konumunu çok bir. sekilde insana
ve ancak bana kulluk etmeleri için
dünya· üzerinde var olmalanndan bu yana bütün ona gerçekfen irnarf edenlerin büyük bir
Peygamberler · bu kim<elerin bir
dan girip insanm bu kendi aleyhin-de zincirleme
yu. ·kanda çizmeye bu "in-
hazin tablosu" "Alloh' a kul-luk ve O'na gibi lrnan etmek" bilincine, bdyük bir is-tenmemesinden Insan bugün kadar dünyoda
sonucu olarak kibirlenedUrsun, onun çoktan
• bile: "Biz en gü-, zel Sonra onu
en "3.
Hal böyle olunca. bütün o büyük-lenmelerin bir
... Hem de kendisini iyiden iyiye . martan maddi ve dün·
c'abilme don sonra bile ... Ancak Allah, insa-
uzaya Pilimsel meler göstermesini,, bu du-rumdOn kurtulmak için.geçerli bir se-bep kobul elmiyor. Allah için . tes na olanlar:, Allah' a iman edip, salih omeller Kesinfi-s'iz edr, bu kimseler i.çindir ..• 4 ·
.böylece etmeYe sonra· onu tedavi
... Gerci (C. C.) bunu kuluno, on-
bir dille Bizim sadece bir tekrardan iba-
rettir. · . Tedavinin ilk ''önce Af.
lah' o ruhfqrda gerekir._ Yani urlara
sunu kesin olarak ki orta-da bir kul ve bir de Rab Kul kulluk eder, Robbe ise ibadet edilir. Bunun ötesinde hiçbir yoktur. Ve yeryüzünde bu d_urumdan ve
öte hicbir hareket kal-maz. Mevcudattci bir ibadet eden,
bir de ibadet· ·edilen Rab tektir. Geriye kalan her·
ve llerkes O'nun kuludur.''5 te insan önce bunu zorun-
. "Ibadet, vicdanda yer eden her
harekette, organlada her fi. ilde ve hayatta her Al-lah' a yönelmektir. yo Allah'a yönelmek, tür bü-tün duygulardan Allah' o iba-detin hiçbir mônô ·
Böylece iki ancak i badetin gerçek tahakkuk eder. Ve o zaman hareketlerle ameller, am le yeryüzünün iman, yeryüzünün
yolunda cihad olur.
Ve o zaman yeryü-zünde bilir ki kendisi-ora-da verilen bir gö-revi yerine getirmektedir. Bu dünya-ya o görevi yapmak için belirli bir müddet dahilinde daki tek hedefi, Allah' o itaat ve iba-dettir. Bunun ötesinde baska bir he-defi
olarak önce kendi iç dünYa-bir güven, huzur- ve emniyet
hisseder. duydu-sevinç ile birlikte öbür dünyada
nimet, IOtuf, kerem ve büyük .ihsan la ra nail olur. Ve is le o zaman kisi. gerçek anlamda Allah' o olur. Yeryüzünün al·
engelleyici ca-zibelerinden kurlulur. Bu bir-likte gerçek anlamda hürriyetine de
olur. Yüklerin ve kurtulur. Kendisini Allah'a
adar. Ve kôinat icerisinde Alloh'a bir kul olarak yerin{ ... "6
Insan ancak "kulluk biiinci"ne mek ve bunun gereklerini yerine ge-tirmek suretiyle dünyada· ol-
gerçek kavrayacak-Insana yeryüzünde bu bilince
erisme defalarca verilmislir. Ve yin.e bu önlerinde "Ey insanlar! söz
gerçeklir. Dünya si-zi
V alp n Çetinkaya
1. Ali $erioti-Morküzm ve Di{!<?! S; 30 2. 56 3. Tin 4-5 4. Tin Süresi. 6 5. Kur' on, s·cyvid Kudub, C: 14, S: 7516 6. A.g ..... C: 14, S: 76 7. Süwsi, 5
5
TASINAN KiMliK .. VE AYKlRillK
okuyup durdul)uriuz halde kendinizi unuturda iyilikle mi-siniz? ( 1)
Müslüman olarak miz, o kadar çok
var ki! gelmeyeni mek istemedil)imizde bir ger-çek. Bizi bir çok
toplum içinde zaten müslüman. olmak aca-
. bo? Böyle olunca ya da bu sebep-le ka-zanan insan günübirlik
Islami olmayan gerek
duymuyor. Bir çok müslüman; benim hayat bir hayat, ben
bu gör.evimi yerine getirebilir miyim, Allah ben-den olur dini pek yormuyor. ay-
gün be gün Islami bir düzleme çekme göste-renler o kadar çok del)il. Toplumu-muzda çokça oturup dol)ru deyimi pir hayat haline sanki. HerkeS Ama bir türlü oturup dol)ru becerisini gösteremiyor. man, okuyup bilgilendil)i, bir
tavsiye ken-disini inanç ve
bir yok mu sizce? Ve. bu müsli'rn ne denli etkiledil)ini mu-yuz? El)er müslüman hayat-
tan, bir rahat* duymuyor,. bunu normal kabul
ediyorsa diyecek bir yok. Am o o müslüman kalmak gibi
bir da et-mek gerek.
oturup ka* . bullenmis, benimsemis bir müslüma-
inand ve düzeltmesi zor. Bu
her ·devam ediyor gerek kendi nefsini terbiye etmekte
gerekse ilk son kadar bilgi*
ve biçiminin etki inkôr edilemez. Bu böyle
içindir ki müslüman iman et* uygun
bir sokmus. Bu safhada, isla-mi olmayon müslümanca
zorlu gündeme lirs_e de yersiz bir sebep derim.
konu olon husus da bu zaten. Bahis mevzuu olon konu: ta-
müslümanca ve olup
Bu çaba-ya kendimizi ge-rekli ve yet.er ol-
ZaOfiyeti.miz . de buradan ya. nefsimizi böyle bir
tutmak yani. Böyle bir göstermeme-nin dostinmek bile istemi-yoruz: öYle mi?. · _
hayat üzerinde zahmetine katianmayan müslüman,
kimlik ne olursa olsun
gibi dür'umuyla o ki el·
liklerinden kendini hesaba çekmeyen insan melekesi-ni de kaybediyor. Sanki, duymuyor, gözleri görmüyor duru-ma geliyor. ki okumak yeterlidir diyoruz. Bilakis bu-nun bahsetmeye ça·
Istenilen bizatihi ol-eylem haline
mesidir. Yoksa bir iyi ya da kö-10 bilmek, inanmak veya-hut ya da bil-
. rnek, inan'mak, bunun böyle nu d'biiinl!)ek. ye-
. rini lutmai'. Ve fakat yap· mak. ya da .. yapmamaya karar vermenin muhakemesidir bir da. GOniOk hayatta do
gibi bir karar vermeden önce iyice bu haliyle kendimizce kabul etti-
bir sonuca varrriam!ZJ kolay lar. bir ol-
Kendimize si-ederiz.
riz eylemi. Bir dahaki sefere böyle bir hataya söz veririz kendimize. Bütün bU ka-rarlara sonra in-
insan ise do!jru ya da ol-
karar veremez. Ne yapar-sa onu kabul eder, ikaz ve
dikkate almaz. hususundaki
delilleri eder. lman bir bu tavrr onu
götorür. Böyle bir tehlikeye
islami la hale geti-vurgulamak isterim.
Yüzde doksan kOsuru müslüman kabul edilen ülkemizde belirtilen oy-
cinsten bir husus toplumun ka-
rakteri. dO-bir tOrO bu. Atala-
rono gidenler için ru: yapar dir. E!)er yan-
idiyseler bunun hiç önemi yok. Zira "Atalar yapmaz" öncelikle edil-
Bu ortamda eylemi hak gelire. ÇünkO atalar ta-
herhalde: Biz onlardan daha· iyi bilecek ya' denir.
mOsfOrnan bu !Or ta-yeterli mi siz-
ce? Kur' an ve hadislerin aramak. Allah'tan
hüküm sahibi kabul etmek müs-lümanca bir Öyle sa-
ki, müslüman Kur'-on kobullenmesi, hem de atalar bunu
gibi Müslüman kimlikli insanlar kita-okuyup halde kendi nef-
sinde olup bitenleri dü-ise ne olacOk ·yani? soru-
su sorulabilir. Hemen ayet mealine dönelim. Ayette kimlere ses-leniliyor? Allah' oku-yup duranlara. Kitap ehline. "Kita-
okuyup halde" diyor. Buraya kadar tamam. Ama bundan
"Kendinizi unufur·da iyilikle emreder,siniz?"
te belirtmek bu. Çokça · bir mi? Okulda, comide, fabrikada, sokak-ta, mecliste, evde, dergide, gazete-de, tümünde bunu görmemek kabil mi?. bir necek olursak; edemi-
. yoruz.) Sabah saatten ak-saate kadar neler ya-
ve bu ne denli bu-
rada bir iki dakika lim.) Burada dikkat edilecek husus
tehlikeye dav-sahip olup
husus, söy-lediklerimizle ne denli
bir so-nunda kendimizi müsterih hissediyor-sak üzülecek bir yok. Tersi bir du-rum söz konusu ise hem üzülecek hem
çok. var. ve
eHikleri, bir ve güzel da-
vet ederek, vazifemi yerine getiriyorum gibi garip bir sebeple
mümkün mü? Bu teb-karaklerine de ters
rom. Biliyoruz ki ."Hiç bir günahkor günah yükünü yüklen-
mez."(2) "Insana kendi ettik-lerinden yoktur." (3) lnson bu ettiklerinden hesaba çeki-lecektir. ettiklerimizi yor, az az Al-loh'm ayetlerine gereken önemi ver-miyor isek verece-
sorduijumuz: .. ne ola-cak yani' sorusunun hura-dd bulobiliriz.
edenler" .... dünya ve ahirette hiç
da yoktur." (4) "Onla-kalpleri anlamazlar, göz-
leri görmezler, var-... " (5) " ... onlar yoldan
Allah'ta kalplerini (6) " ... yur-
du ötürü (7)
o ki hiç bir Allah'· hükOmlerini hafife olacak konum-
da Hiç bir yok ki yap· ötürü hesaba çekilmeye-
cek olsun. Insan hangi mevkide olur-sa olsun hangi ederse sin ettiklerinin göre-cektir. ''Bu sizin ve ki-top ehlinin kuruntularona göre dir. Kim yaparsa gö-rür. Allah'tan kendisine ne dost ne de bulur. (8).
Allaha kul olmak in-müslümanca
Kur'an bir oranda bir anlam ifade eder. Yilla·
gerek bedeni ge-rek zihni bir kenara yeniden hisset-meli müslüman kendini. Hüküm elbet
1· 2- Ne<m/38 3- Necm/39
4- Al-i lmrtm/22 5- A'raffl79 6- Soof/5 ]. Yunus/S 8- · Niso/123
izzel
' '
iNKILAB'LA YAYlN POLITiKASI ÜZERiNE
inkaLab Hasan Güne,, 8
. ile üzerine konu,tuk. çerçevede size bir soru yöneltmek Istiyoruz. Uzun bir süre olarak
girmediniz. Fotokopi, ·ve kitap olarak
'bir süre sonra beraber de-vam etti. Bu ia var yoksa bir ·
Bismillôhirrohmanirrohlm. Sizin de gibi •
nevinden öneeye da-Hatta fikir
lslôml Hareket Dergisi'ne ka.dar gitmektedir. ilk kita-
sehid Sedot Yenigün'ün -Al-üzerine olsun- bizim.·
için bir eseriydi. son gibi,
5 Temmuz 1980' de Sed ot bey (o günden bu yana resini
veya lereel Daha son haliyle olsun büs ettiysek de bu defa maddi vôris· lerinin müsode eserin
mümkün Bu ara"da môli
letmek ü;ere fotokopi, kitap ve
fosiye gibi ticari faaliyette bu-lunduk. Ancak, hedefimiz bu bakkoliye benzeri faaliyetisürdür-mek Nitekim, ufak bir Yu-suf "Kelimeler Kavramla(' cemizi höle koyduk,
Bu linde formüle elseydiniz? ·
Biraz önce gibi ls-ldmf Hareket dergisinin, çizgisini kildb'lo hôle getirmek istedik. Ve bu geri de
kuru bilgiler halinde, hurafe ve
do aksine pratik iç içe Tabii tek düze do ruz. Çünkü ihtiyact ve
reOklidir. Bunun icin Kur' ani me ve
için ''Kelimeler Kavramlar'' lo rken yanda lslôm'o mak istenen hurafe ôdetlere de "Di-lek dikali çekiyoruz.
Te'lif ve iercümeyi birlikte yürülü-yoruz. Ancak arzumuz genelde te'· liften
Bir olarak is-
tesek. 17 kitaba bu
pifman veya liir yerine ya• ister miydiniz?
Bugünlerde birlikte bu 19' a bulun-
bizim is· Ozere
Konu ve kitap seçimi titizlikle. yazariara teklif
de bil-ha so diye bir söz konusu Ancak, 4.cü olon Mukad-des Allah Sözü müdür" icin tan sonra kapak, iç
tur, Yani, daha güzelini '
Bundan sonra kitaplar konusunda bilgi is·
leseydik. . . . iki te'lil
ile Arapça ve Ingilizce' den iki çeviri· miz var, Telif olonlar Yusuf lu'oun "Kelimeler ikin-d ve Edip Yüksel'in "Ilginç So-rular 2"si. uzun vôdede ticesini "siret" sundo ansiklopedik bir gir· dik. Bu arada henüz sonuc
için faaliyetlerimizi sOrdürüyoruz. bir hususu burada belirtmek
istiyorum: Son bir içinde dü-ve
bir hayli hit oluyoruz, Bu demektir ki, tür· den ve (tercümede} eser-· lerde de Hatta bu ki-toplar Nitekim son iki ki-
böy-le bir olduk, Su tür
çözümü veya ii bir konusu rekir. Ancak bununla ola-rak
duyurmak isterim: Fikir ho-. büyük Ku-tup Mevdudi, gibi
l')evimiz -istisnai durumlaf hôriç-nelmeyecektir, kadar ge,
bu müelliflerin bir çokeseri rildi, sevindirici olarak Ortcin yeni de bu müel· lifleri n veya
Biz, . ve kit eseri bir koç defa basarak müsrifône bir tutuma girmernek ve "tek düze" bir hôle sokmomok için
gözden geçirdik. Te'life daha çok yer vermeyi ve pek hOr çevirmeyi gündemimize
dergisine ve okuyucuya
do vesile için ederim.
8
cemiyet içinde tarzda cemiyet hu-kuki da tanzim eden alem-lerin oloh Allah' o hamd ol-sun. Dünyoda bizlere ögrelip teblig eden, son nebi Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize, o'line ve kilde kendine uyanlara ve davetini
dek sürdüreniere sola! ve selörn olsun. · ·
Kavram günümüzde; mü'minlerin kafirlerin velayeti sohih ve
ve bu akidenin olan salih arnele bil-giye sahip (ya ila olama-
için mü'minlerin birbirlerini cemaat ha·
linde mümkün degildir, Isiörn teriminolojisinde; alimierin il-miyle omil alan içindeki ce· miyeti islôh ve eden mürebbi olarak görüyoruz. ·Günümüzde ise alim kendilerine tahsis edilen in· sanlar 4 gruba bu alimierin durumunu birlikte hede edelim.·
1.. Günü· müzde mü' minierin evliyo olarak fo·
kimseleri gerek söz ve ya-gerek geride
lan eserlerinden ve_gerekse çevrele· rinde kümelenen
mümkündür. Görü· nen odur ki bu iip kimseler karikatü· risf, bir din sahip-tir. Mü'minlere le.klif ome! (vird, namaz, oruç, v.s. nafileler gibi)'i yü-kümlülükler cennetin on· !ara, tahsis müjdeleyip
Bu gönül soygun-mü'minlere yükledikler'
arneli teklifler gofil müslü manlar kendinefislerine gelme· yen bu arnelleri cennet ho yali ile avunmaktc ve Al· lah' o kulluk,ibadet (kullak) ettikl.er,
teselli lümanlor bu arnelleri dan, sevdiklerinden ve sa-hip geçici dünya den bir kaybetmemektedirler.
AliMLER PEYGAMBER
Halbuki Sahabe-i Kira m· (r.o.) Mek-ke'de iken AllAH-U V AH ID ve RAB-BIMIZ AllAH'TIR dedikleri için yurt-
eziyet ve ce bir
Onlar bu kelimeleri sar· federken; seylani oteritelere boyun
ve · her do mürl.,hale
inanorak hareket ettikle-ri için, göklere hapseden, in-
müdaha• le etmesini istemeyen, Kö'be' deki 360 tane put'un gölgesine Dar'ün Nedve'de heva ve hevesle-ri,ne göre kanUrtlar vaoz ederek
tanzim eden ke'deki togut-i otorite sahipleri Al-
velilerine bu nedenle eziyet ve TARIH BU HADI-
SELERE GünümÜzde ise müsliJmonfor eziyet
ve görmedikleri halde Al-lah'o ibadet
boyanon ve da istedigi nitelikte tanzim eden) adegeldikleri sevdasono
Sahabenin niye don birkoç kelime için rikler bu kadar DU-
MÜ HIÇt 'AllAH'! RABB, ISLAM'! DIN, MU-
HAMMED'! RES'Ül ve KUR'AN'I REHBER kabul etmekle
ve dini Allah' o , halis hakimiyeline
boyun tanzim ettikleri,
kula dayanan, yeryü-zünün tüm güçlerini ortadan kal-
edindikleri için tüm tani otorite sahiplerini
ve salih ; arnellerle Allah' ederek, altla-
akan cennetiere ka-Günümüzde
ise Allah' o kulluk ettikleri id-bulunanlar; içinde
cemiyeli kendileri cemiyetiri için-de vaziyette, gibi
gibi inan m"-
ya Sistemler re· iimlerinin için bilim ve tekno-lojideki tüm yeniliklerinden istifade ederek siyasi, iktisadi, içtimoi hoyo-
düzenlemeler yel-porak veloyeti bulunan in-
mevcut yaparken, be-
yinleri dumura bitkisel ha-yol mahkum müs-
kendi içinde bulunduklo-hali hissetmedik-
leri gibi, monoton bir hayat ya mahkum
gibi için ruhi depre'syonlor geçirmekte,
hayat ka-zanmakla ve hayota hakim
için arnelleri süslü mekte, kalpleri dünya-mal-mülk-çocuk -vatan· m esken-id eolojile r-bilim, teknoloji ve sanal sevgileriyle bezenmekte, adeta. hiç ölmeyecek-
tüm mesaisini bu ikenlara (ilahloro) hasrede-
bilmektedirler. omeller-
den de müslümonlor; bilgileri, kof-
rün ve küfrün _tezahiJrleri olan güç ve kötülüklerden onlara cephe almalan de Allah deger kozanacak-
uhularak kalp-ruh-nefislerinin terbiye ve tezkiye zannet-mektedirler. Tüm sorunlar burada
KITAP ve SÜNNET istikametinde seyr-i sOIOk eden,.tolim, terbiye ve ci-had içinde olan müslüman· lar bu ilhamdan Halbu-ki kalp temizliginin Allah ve Res'Oiü-. nün iman edip, salih amel mümkün ve kalpte iman böylece nisbetinde mü'· minin edecek
lbn-i Atoullah (rh.a.), mü' min-Ierin farz ve veeipleri unularak nafi-lelerle alômeti olarak
LERiN VARiSLERiDiRlER
(Ruh Terbiyemiz-Said Havva}. Günü· müz müslcimanlan ise; ha-
tanzim etmek üzere 9önderi-len, mü' minler için ve rahmet, hasta gönüller için müllôkiler için hidayet rehberi olan Kur' Ke· rim rallarda veya bezlerde
vaziyelle evin en güzel rini süslemekte, saklanmakta ve rümekledir. Hükümleri birkaç dan bu yana ayaklar di gibi, müslümana rahat ölsün di· ye ..
kanalize eden bu gönül kendi nalisierinin
Mahkeme-i Kübra' da Al· huzurunda, Peygamberlerin
dahi (Allah' izin vermesi ha· riç)'nin fayda o anda he·
ve kendilerine tabi olan ve· balini de her geçen gün Cehenneme sürük· lenmektedir.
2. YERli Belirli ücret üniversite kürsüle-rinde akademik yapan kim· selerdir ki hayala hakim ma gibi, bir de cE!nnele referans huzur içinde, rahat koltuklarda, ka· lirlerin velôyeli
hususunda fetvalar üretmektedirler.
Ge.çici dünya içinde Allah'tan korkar si·
yasal iktidarlardan korkarak lslôm' · insanla·
ra mani gibi, bu dini hayal
kendi elleriyle keserek inanan kil· leyi aldatabileceklerinin, bu din· den koparabilecekle· rinin Ya·
nal.. · · 3. MOllA lAR: Bunlar ise Arapça
metinleri okuyan, talebe-lerine nakleden, özüm-
içinde zama.ha kalan, Kitap ve Sünnet gibi
hikmetlerine mul· tali olamayan tiplerdir ki;
sahip ilim asla kendilerine fayda vermeyecektir. ·
4. ENBIYANIN VARISI UlEMA: Onlar Kur' an' o pzere eden, Kur'an ile ahlaklanan,
hayata hakim mü' miniere ka-
lidere olan, mü'minle· rin derdiyle dertlenen, yeryüzünde· ki tüm güçle're mü' minierin akide ve fiili ni (müslüman fert-aile-cemaat· devlet·ümmel) kendini mü' minierin hasreden, sadece Allah'tan korkan, o· nun uman, müslüman ola-rak can verebilme ümidiyle mülkün sahibi olan Allah'a ve sevdiklerine feda eden "Biz Allah'a aidit, yine O'na ve hesa·
Allah'a diyen kimselerdir ki; Allah' rahmeti ve
peygamberle'rin gerçek ve-risi olan bu muttaki alimierin üzeri-nedir. Yalmz bu sahip tpk· va sahibi alimlerden Allah ola· cak, akan (en· netler bu ulemaya ve çevresinde netlenen müslümanlara ih·
olarak Allah on· lardan kul sa·
mü' minler de Allah' dan ola· rak O' na döneceklerdir; Arneli e· rimizin kabulü içinde sahih bir akide· ye, salih arnele Sahih bil· giye sahip isli· ·kamet üzere müslüman olarak can takdirde dareynde aziz bize Allah ve Res'Oiü müjdelenmek· tedir.
istikamet üzere ve müslüman olarak can verebilmemi-
tek ve· yeter Kur' on' o ve Sünnet' e ce ma-. alinden mak, dinde, omelde ve davelle ihlas üzere
Hz. PEYGAMBERiN (S.A.V.) VA· Ri Si OlAN AliMLERI N VAZIFELERI:
lslôm'da en büyük düslur için bütün esas·
lar bu birlik düsturunun bo·
9
tesirli olacak ve bütün ye· nilikierde bu mahfuz tutularak ümmetin hüviyeli gözetilecektir.
Bu suretle her vukua gelen fikri ve maddi hadisOler tecrübe ile tetkik edilip, tatbik rine ve bu surette bir yan· dan tecrübi ve {o ha-diselerdeki müjlerek hare· ket ederek umumi bir netice mak), yandan akli ve istintaci (netice yolu) iki yönlü bir se· yir ile ve neti_cede; ümmetin hayatma veya olarak girEm, yeni ha-diselerin dini ve sahih be-lirtilip tesbit olunacak, tehlikeli olan b id' adlerle hayal sebeplerinden ileri gelen yeni birbirinden
bir silinecek, vicdanla· ra yeni ihtiyaçlara göre tatminkör ce· vap, nes' e ve emniyet verilmesine iti-na gÖsterilecektir. Nass halindeki esaslar muhafaza edilecek, fakat le· ferruat ve tatbikat yeni· likler husule gelecek, daha
yeniliklerio benim· yeniliklerio hududu
gibi vicdani bir el· de edilecek ve bu içtimai nefs
(letret) ve nilaktan kurtu· Yenilik yapacak olan
(tereddüt} inkôr etmeye-
cek, isiikametten saphlayacak, mücerret hevesiere ümmetin
vicdanlar gibi ya· yollamayacak ve ümmetin
ortadan bid'· allere yol açmayacak, yenilik bize nefret sevgi korku ve güvenlik getirecektir.
Her tarihini güzelce zaptat-rnek ve o tarihte ve illetleri_n arneli ve içtimat netice-lerini tetkik ve bu suretle geçen as·
bir muhasebesini gelecek tayin eylemek.
TE PEYGAMBERLERIN VARiSLERI OLAN ALIMLERI N VAZIFELERI BU-DUR. . .
Bu ihtiyaçlar baZen nazari, baZen
10
de arneli ·haiz olur. Nazari ihtiyaçlar, ilmi, arneliihtiyaçlar am eli
ister ki, yenilik yapacak olan bu zuhur ede-cektir. Bu de ümmetin içtimoi olma-
gelir. Kelôm ve hikmetin bilcümle ilim ve
fenler bütün meseleleriyle, diQer mevzuat ve içtimai ilfmlerle, telsir ve hadis'in ahlak ve. edebiyat,
,.. bütün dini ve insani meselelerle olan bu suretle
ve olur. Biryandan hak ve diger yandan güzel ve çirkinin ölçüleri izah ve tam im Haktan mey'us olan gönüller gele-tek için cavidan, bit · . olan emelvemefkurelerle doyurulur:
Ilim ve yeni hbdiseler da, içtimaivicdani birlik halinde, de-
emniyet tutarok dini ve içtimai zoruretleri takviye eder. Hayata bu birlik içinde içtimai nef· sin ve Birbi-rinden nefret yeriile birbirine sokul-mak gelir. Ruhlar ve kalpler Livai harndi ahmedi Rah-
gölgesinde bir hayata
kelime-i havaya ve bütün me-
gönüllerde ve bütün vazifeli gözle görülecek
oynar durur. Tekbir en heye-olur. Ebedilik sevgilisi gö-
rülür, yok olup zevki Bu sevgili insan-.
feyizden ko-gidecek ve gelecek
daha yüksek bir kemale ermek için
bu peygamberlerin varisieri olan alimierin vazifelerine M.Hamdi V Metalib ve Meza-hib eserinin dibacesinden iktibes ettikten sonra günümüzde de edegeldigimiz gönül soyguncula·
yerli ve sahte ulema· salim mukayese ederek bu
alim peygamberlerin Varisi olup siz karar vereceksiniz. lslômi bilgilerinizi kim-den ve hangi kaynaklardan ögren-
diginize dikkat ediniz. "Allah, dinine edene elbette ede-
cektir." (Hac-40) "Bu Kur'an ayetleri ibret
ve sahiplerine kendisiy. le ögüt veresin diye sana gönderdi-girniz mübarek bir (Sad-29)
"Ey iman eden kamil sahiple- ·
ri Allah'tan korkun, Allah size öijüt olarak indirmistir." (T alak-10) ·
"Biz her ümmete Allah'a ibadet edin, ibadet etmekian diye tebligat için peygam-berler (Nahl-36)
"Siz ancak sizin ve isimlere
de ibadet ediyorsunuz. Allah onla-gerçekilgi hususunda hiçbir delil
O kendisine din
·budur. Ama çogu bilmez-ler." (Yusuf-40)
"De ki: Rabbini beni yo-la hidayet etti. Dosdogru di ne birleyen lbrahim'in dinine. O lbra· him hiçbir zaman Allah' o lardan Cidden benim nama-
ibodetim, ve ölüinüm hep O alemierin olan Allah içindir. O'nun yoktur. Ben bu-nunla emrolundum ben müslimin in evveliyi m." (En' am-161-163)
"Allah' a ibadete davet eden ve salih amel ben MÜSLÜMAN-LARDANIM diyenlerden daha güzel sözlü kim (Fussilet-33)
"Kim Allah' o ve Res'Oiüne itaat eder, Allah'tan korkar, O'nun
korunursa fetaha erenler (Nur-52) ·
"Allah sizden iman edip salih ome! vaaddetli: Onlardan ön-
cekileri yeryüzühe hükümran da yeryOzüne öylece
hükümran ve kendileri için se-çip dinlerini cak ve tam bir güvene erdirecektir. Önler hep ba-na ibadet ederler, bana hiçbir ortak ko}mazlar, ama kim bundan sonra. da inkôr ederse onlar dan (Nur-55)
"De ki: iste benim yolum budur, Allah' a baslietle davet ederim, ben ve bana uyanlar da böyleyiz. tenzih ederim. Ben mUsriklerden de-
(Yusuf-140) '
Mustafa Seçkin
Esirgeyen, Çok Merhametli Allah "Allah Kur'an'la pe-
gidenleri, güvenlik iletir, izniyle KARANllKLAR-DAN AYDINUGA bir yola (5116)
Bundan yedi-sekiz sene önce; lise-ye gittigim Bir sabah, duvardaki takvim
bir eyetin Okudugum ayet, o gOn defalarca·
eyeti ben de her de-köto bir gel-
ay eti unutmak, zihnimden
ki; ben o zaman · ateist birisi; Allah' o, Kur'an'a maya n birisi m. Tam tersine okulda ve çevremde faal bir müslü-man olarak biliniy'ordum. O zaman da göre, Isiörn tek yol; Kur' an tek re h berdi.
O halde, akudugum mana-unuhnoyo, zihnimden
moyo sebebi neydi? Bu sorunun o vakte
Islam ge-nelinin de sahip nanç ve Ben de -halktan biri.si olarak- bu den nasibimi Bu. göre; Kur' an zor bir
· O'nu herkes ancakbelli bir kesim anlayabilirdi. Biz ise .:_ halktan, toplumdan birisi olarak-onu Onun için de 'Kur' onlayan o kimselerin
söylediklerine kulak .vermeli; , vaaz ve nasihatlerini dinle-m eli,
Böyle da ayetlerinin kendimiz oku-maya -Allah göstermesi n- sapabi-lirdik (1) iste o zamanlar ben de bu gerçekleri (!) bilen birisi olmam se-bebiyle, ayetin unutmaya zihnimden yordu!Jl. •
Almak, anlamak, zorun-da Kitab' dan korkmam ne tuhaf
Allah'a hamdolsun ki zamanla bu farkedebildim. Bugün ise-
Kur' an okuyan birisi olciC,ak- bunu çok daha görebiliyorun>.
korkabiliriz, onu düsünmekten1 bizi ko;kutabilirler kiL
Kur' an üzerinde düsünmemizi iste-yen iyice
11
KARA N liKLARDAN AYDINLIGA .•.
yoksa kalbieri üzerinde kilitler mi var?" (47/24) diyen Allah mi?
belli bir kesime "Bu Kur'an bütün in-sanlara (14/52) diyerek, herkese söyleyen Allah
mi? çok iyi bilmemiz gerekir ki,
Kur'an'dan uzak kalmakle gerçek iman gibi, hidaye-le de Bu hususta Kur' an
tüm seslenmektedin sana da
emrimizden bir ruh (hayal ve can ve-ren Kur' an) SEN ONDAN ÖNCEKiTAB NEDIR, iMAN NEDIR BllMEZDIN ... " (45/52) '
"Biz bu sana bildirmekle, olaylario en güzelini
SEN ONDAN ÖNCE GAFillERDEN IDIN." (12/3)
"Eli! lôm-rô. (Bu) bir ki yetistirip.yöneten Sahib ( = Rablleri-nin izniyle,
o güçlü ve övgü ye yoluna için onu sana indir· dik." (14/1)
"Seni (Kur' on öncesi) dalôletde bulup yola (hidayete) iletmedi(k) mi?'' (93/7)
Ayetlerde de gibi Allah· Kur'an öncesi (Kur1an'dan habersiz
dönemi; Ki-bilememe, ve
dolôlet" olarak nitelendiriyor. Öy-leyse Kur'an'dan habersiz kalmakle
Yol" üzerinde olmak mümkün olabilir?..
Kur' on en yo· lo iletir." (17/9)
o kitap; içinde hiç yok-tur (kötülüklerden) için yol göstericidir." (2/2)
Ancak Kitab-Kur' yolu gösterebilir. Cünkü, her ön-ce KAYNAGi O Allah ki yaratan,-· görüp göze· ten, her bilen
an' a·i en güzel kendisinin olan Allah, et-mektedir: "Kur' an Alemierin rip yöneten Sahib ( = Rabb)inden in-
(56/80) yok ki bu
Alemierin yöneten Sahib
( = Rabb)i (32/2) Allah gi-
bi, zaaflardan lecek bütün do, Allah tara-
Bu sorunlara tek tek gibi, her konuda-
alanda, çözümlemenin tek faili Al-.
teker teker görelim:
OKUTULMASI; "Sana ve sen (B7/6
BIR ARAYA GETiRiliP TOPlAN-MASI: "O ve bir araya getirilip bize aittir." (75/17)
BEYAN EDILMESI: "Sen Kur' an' zaman O'na tôbi ol.
Sonra onun bize aittir." (75/18-19)
böylece ayetleri türlü türlü, tekrar tekrar ki sen ders
desinler ve bilen bir toplum için de onu iyice beYan edelim
. (61105) -TEFSIR EDilMESI: sana
getirdigi her duruma biz de hak ile en güzel telsiri getiririz." (25/33).
TAFSIL EDilMESI; "Andolsun ki, onlara ilme göre telsil
olarak ina-non bir toplum yol gösterici ve rahmet olan bir Kitab getirdik." (7/52) .
"Allah size Kitab' a lafsil olarak in-
ben Ondan bir hü-küm veren (genel geçer kural koyan) mi (61114)
TAliM EDILMESI: "Rahman (=çokmerhametli) Kur' an' (55/1:2) .
"Insana O'-dur." (96/5) ·
TERTiL EDilMESI; örten (Kôlir)ler: "Kur' an ona bir delada indirilmeli miydi?" dediler. Biz senin kalbini için, Onu tertil ediyor (=düzenliyor) uz." (25/32)
insanlara beklenti üze-re okumail için,-bölüm bölüm ve dü- _ zenli bir biçimde (tertil) indirdik." (17/106)
KillNMASI; "Kur' an' iyice (tedebbür)?
· o Allah'tan içinde bir çok çe-
liskiler bulunurdu." (4/B2) • KOLA "Andolsun
biz Kur' için kolay-musunuz?"
(54/17, 22, 32, 40) TASRIF EDILMESI (ÖG0T ALIN-
MASI., iCiN TEKRAR-LA YARA K, TÜRLÜ TÜR lO ANLATil-MASI): böylece ayetleri tekrar-layarak, türlü türlü· ki: usen ders qesinler ve bi-len bir toplum için de onu'iyice
(6/105) . "Aridolsun biz Kur' insanlara her durumu-misali tekrarlaya-rak, türlü türlü Ama insan
her da-ha çok (18/54)
"Andolsun biz bu Kur' an' da in-sanlara her durumu-misali tek-rarlayarak, türlü türlü fakat
örtmede-nankörlükte direttiler." ( 17/89)
MUHAFAZA EDILMESI: siz ki zikri (=AIIah'dan geleri ve
biz indirdik. Ve onun da biziz." {15/9)
"O Kur'on, yüce ve· (56/77-78)
GÖRULDÜGÜ GIBI, BÜTÜN ALANlARINDA, TEK FAILI AllAH OLAN VE BÖYLELIKLE HER TÜRLÜ
ZAAF VE KUSURlARDAN UZAK KiliNAN KUR' AN, ElBETIE DOGRU YOLA ...
olarak kur' an' a bizden istenen ise"; bu mübarek
bir O'nu biz in-dirdik. O'na uyun ve ki size merhamet edilsin" (6/155) emrinde de gibi SADECE ONA UY-MAK,
Övgö, Kitab' merhameti sebe-bi ile, her yönüyle eksik- . siz olarak gönderen Allah' o; selôm, Kur' an' o uyanlara ...
Muhammed ibrahim
12
Hz.PEYGAMBERi TANIYAMAMAK! ••
Hiç ki, tarihin-. de, bir Resulu Muhammed (S.A.V.) kadar sevgi ve hürmete nail olsun.
Hz. Muhammed' e inananiari ve O'nun gidenleri, onu fok-dis etmekfen sadece,
kendisineo ibadet ve kudsiyel izole edil,;esini yasakla·
Bununla beraber, Ra· sullulah' a yöneltilen muhabbetin de· recesi, zaman haddini ve bu yasaklama emri bile, onu kut-
zor Bir müslümanlar, peygambere
olan sevgilerinden bazan öyle bir vecde tutulurlar ki, kendi kendi-lerini unutur, kalbieri helecanile ça-rpar, yüz akan lar ile göz bebekleri yerinden oynar. Ve öyle kolay kolay da bu vecd ha-linden Müslümonlar içinde en kalbliler, en duygusuz insanlar {tabii ki gerçekten müSfümo.n iseler) dahi Rasulullah'a muhabbei ve ta'zime yönelmeyen · birisini getirmesefer de, Allah'a lam olarak ibadet etmeseler de; peygam· bere sevgi dUymayan müslümana
Peygambere tabi olmayanlara ge-lince, bunlardan bir O'na hü-cum de ekseriyefi eden büyük bir Rasullul-
dini bir larala O' nun büyük bir in-son kendisini kitlelere sev-diren bütününe sohib bu-
söylernekfen geri kalma-
Bununla birlikte, müslümanlam pek (bilhassa bu son
O'nu gerçek ile fakdir ettik-lerini de hiç Rosulul-lah' o muhabbetle yönelirken, bu sevgilerini bir nevi kudsiyyet rengi-ne döndürürken bile, onu gi, bi hiç san·
hiç san-
çünkü bu
sevgi, pratik hayatta hiç bir hulunmayan müCerred manada bir sevgidir.
Ve bu kalbinde ne Peygamber (S.A.V.)derin bir
· vicdani.
Hiç yok ki, Rasullullah (S.AV.) en de-rin yerini Pey-gamber gönlünde nu-ra ni bir ••. Bir kay-
Parlayan bir nur, alev alev yanan bir Gönlün derin-liklerine, dört rayeteden bir ruhtur ... Ama {bütün bunlara Rasullulah
pratik bir hakikat olarak ye-rini bir gerçek
... Bu Rosullulah,
derinliklerine ''mistik'' bir en derin nok-
kadar Ama, hiç bir zaman icin hareket eden eti ve'
pratik içinde lan, ve ve prensipleriyle, maddesi ve ruha-niyyeti ile birlikte, içine
hayatla ve olan bir bir gerçek
ki, bu vicdaniara terke· dilisin bir tarihi sebepleri
Hz. Ebubekir ve Ömer(R.A.) dev-rinde Resuluilah asla de-rinliklerine
Devre itibariyle henüz O'na zamanlarda idiler. Ve onun sU-reti musahhas hali si-
Sabah savasta1 am eli ve ibadeti ile
sureti hala Hem de derinliklerinden. tu-, tun da, sosyal en pratik nok-
kadar ne alan ve o.ükemmel
. kadar var ki, peygamberin ya·
devre o kü peygamberi
tam ve mükemmel olarak his· setmelerinin yegône sebebi
Bunun ehemmiyet dan daha büyük sebepler O da Ebubekir ve Ömer (R.A.) in ha· reket ve ve
idare Rasul-prensiplerinin ve terbiye me-
todunun devam etmesidir. His her ne kadar .Ra-
yüce idiyse de Hz. Ebubekir ve Ömer devrinde O'· nun prensipleri ve me.todu ile hala dipdiri müslümonlar çok iyi
Bizzat pratik his-_fer
ki his aleminde va-rol veya yok ölçülmez. Pratik hayattaki duygu, fikir
·· ve hareket yer ile ölcülür.
Hiç. ki Ebubekir ve Örner (R.A.) devirleri boyuneel Rasullullah
nefislerinde bizzat "mevcud" idi. Onu hiç nesiller do; defalarca yüz yüze gelen, Ebucehil ve benzerleri gibi nefislerin-deki kat kat fazla Onlar bizzet leri onunla ve mücadele
ve ·ona muhabbetlerini kuvvetlendirme·
misier, aksine kinle dolup · inananfOrla
mevcu-diyetini sadece bu esastan hareket
,ederek ölçüyar ve ,diye ifade edilen iki
büyük halife devrindebütünüyle ha-yata islam prensipleri hakimdi. Her yanda buruh doluydu. Iki büyük ha· life deResuluilah (S.A.V.) dan son-ra en üst
tasarrufunda, hareketlerinde, duygu ve rinde herkes esas ol-'.
ebedi görüyor ve o iki büyük gönülde bizzat
.. Onlarla ya-özel birlikte ve ·
ondan öte bizzat göl-gesi ile birlikte Böylece,
devrinde pa-ile dolan vicdanlot
bu iki büyük halile devrinde de onun gölgesini
Nihayet Hz. Osman (RA)devri geldi. Bu büyük halile ilk· devirlerin -de iki büyük halilenin yolda yü-rümeye devam Ancak
Hakem nüluzu artmaya Gitgide Mervan'.
hükmü ve nüluzu idareye tesir et-ti. Hz. Osman oldukça
müslümanlar yolla-gibi hissetmeye
hem vic-hem de
her dolduran ve pratik. sureti vicdaniann
çekilmeye Fiilen edilen pratik ha-
yat ile prensipleri ve emirleri dikçe pratik ve su-reti de ona mOtenasib olarak müsiO-
çekilmeye devam elli. Nihayet, o ve
tik gözle görülen, pratik hayat-fa diri bir suret olmOkton Çf· kara k, derinliklerinde
bir "ide" haJine dönüver-di. .
Bütün bunlar sadece Hz. Osman (R.A.) devrinde meydana
Hatta Ebu Süfyan Mu-. aviye devrinde de ortOya de-
Fakat uzun bir zaman bo-yunca meydana Hz. Ali onunla birlikte su-reti kendi nefislerinde dipdiri yan, mükemmel olarak devam eden ve onu hayat önderi, hareket rehbe:ri sayanlar, fosavvur ve hareketlerini, düsünceve duygu-
ve -haYat ondan . alanlar da salta. yer
Halbuki öbür salta kendi hareketle-ri ile prensipleri daki Hz. Ali (R.A.). kal-binde yer etmeyen he-deflerin, yeni hay6t tasavvurla-
kalbine
13
grubu ve tamahkôrlar gürOhu yer .
Nihayet Hz. Ali (R.A.) oldu ve Rabbi memnuniyet ile
Idare Muaviye'nin eline ti. Onun Yezid geldi. 'Fa-kat müminferin rinde olan ve mel sureti hôlô "zalim iktidar"' ile ca-
güçte idi. Yer yer isyanlar
lenler, olonlar bulunuyordu. Uzun 'bir kavga sessiz olarak yürÜ· yordu ...
Ancak uzun bir müddet Emeviler 've Abbasilerin hakimiyeti bu
üzerifide devOm: etfi. Ve enkaz
o zaman, her geçen gün Ra-sur.eti vic-uzlete çekilmeye
Ve neticede, kalbin derinlik-lerinde kaynayan,. pratik hayatfon büsbü!On uzak, hayolla irtibah bu-lunmayan temiz, parlak ve .''ideal"
. büründü. çekildi uzlet-
14
ten hayata inmiyordu. Sosyal hayat-. ta kötülükler ile kavga et-miyordu. plan ve projesini çizmiyordu. idare etmek husu-sunda hiçbir müdahalede bulunmu-yordu.
·Ama bOtün bunlara gü-nümüzdeki kalbinde
o ve korkunç jekliyle ta-mamen
lslôm memleketlerinde hüküm -ruhundan
ragmen-lslôm yü-rüyordu.
Yöneticiler · cemiyet hôlô müslüman bir · olma devam eHiriyor-
du. · Köylerde ve payitahtlardan uzak
bin seneye zaman boyunca, .cemiyet islônli de. vam ettirdi. Idarenin bozukloguna ayak Halile saraylan-
ve eyalet derebey-liklerinin inhilal kentlerden mikrop oraya kadar
. · Resuluilah bizzat hük-
metmiyor, mali siyaseti idare etmi-ydrdu. Ama uzak ve köylerdeki kalbieri
münasabetlere hükmedi-yordu. lslôm muhabbeti, lslôm daya-
ve Isidmi onlar idi. Halbuki dev-
relerde Avrupa' da hakim olan "Ta-toplum" stili elendi ve
kölelik esaslan üzerine Insanlar, bütün mülk ve emir, kendi-lerine mahsus olan elendiler ile, mut-lak esarel ve alçakça ezilmekten ka bir olmayan kölelerden mey-dana geliyordu.
O zaman bile, hôlô suretinin müslümanla-
lamamen yok olma-Ve o
Tarikatlar" lslôm cemiyetinde yordu. Sufilik, her ne kadar hayat-lan idiyse de, bu devirlerde tarikatlar lslôm cemi-yetinin önlemek, husu-sunda bir rol Tasav-vufl terniyeti
Çok az olmakla bera-ber, zompn zaman .. dan siyasi da olu-yordu.
d inin i om olarak, korkunç bir !erkedilmesi; ·
idare _ile cemi}Ietin lslômtn . ·
ve ruhundan büsbütün ile böylece hem idareye, hem de cemiyete ha-kim oldu. Bazan bazan da ls-ldm'dan nefret eden kendi
bu tahakkümü ... bu Rasuullah ta-
pratik hayatta 11_mevcut" de-Eti ve maddesi ve ru-
haniyyeti ile, duygu ve ile, tanzimat ve teVcihoh ile, ve
bir yoktu ve mevcudiy-
yeti bütünüyle duygu ve derinliklerine
Vecd ve cezbe haletlerine terkedil-... bu suret ... bir
sevginin tutup hayaller mücerret bir .
"ide" haline dönüverdi... olsun insanlar!]! ...
da bunu? en büyük ve
kevni enerji da yo- . kedip gittiler?.. Onu hayattan uzak-
lerkettilerL Re-sulullah gibi bir peygambere böyle bir Her an enerji dolu olan, yapan ve dipdiri,. müteharrik ve bir peygambe-re bu Bir an olsun ça·
durmayan, tama-men yeryüzünün pratik
geçen hir peygamber, olur da yeryüzünün
çekilip Hem .de ler .. O nci tabi olanlar ve sevenler
Muhammed Mustafa (S.A.V.) kendine has bir
.. Muhammed Mustafa
(S.A.V.) ortaya sadece bir fikir onun ilgilenmeyen bir "filozof" ...
Muhammei:l Mustafa (S.A.V) insanlara "rüyalardan" ve ce "ideallerden" bahseden ve
yeryüzünün pratik ha-diseleriyle ilgilenineyen, yolda yan bir peygamber ...
O, bir veya bir "kôhin" ...
Resuluilah bu birisi ...
onu kum etmeleri olabilirdi. Mü-
ve ''nOzari'' gilerle iktifa etmeleri normal nabilirdi. Sonra... Evet s.onra da, .
pratik ve yeryüzünde dururken, ona hiç de Iltifat
etmeyebilirlerdi. .. Ama ... O, insanlara ·yeryüzünde
beyan etmekte ise." .. Ama O, kimsesizlerin elinden tutarak, gözleri önünde
ve yerine ise ... Ama O, insanlarla
hakim ... Herkes ile bir-likte' bir devlet bi-
ve bu de rastlanmayan bir
... Ama O, herkes.ile bir·
sohbet onlarla birlikte sa-niye saniye hayat her hare· keti ve ile gözleri önün-de ... Büyük küçük ll• her tasarrufu, onlar bizzat göre-rek, kendileri için bir hareket nokta-
... Ama o, in-sanlara güzel bir Ornek ve nümunei. imtisal ...
Evet O, bütün hangi suç, bu en büyük enerji tüketip bitirmeye ve
derinliklerine mahkum et-meye denk olabilir?...
Hz. Muhammed (S.A.V) vicda.nla-mahkum edilmek için
mi din, vicdan· derinliklerine gömülmeyi yasak.
larken O, derinlik-lerine itilebilir?..
Bu dinin belli en büyOk husu' siyetlerinden birisi de hem zahiri; hem de seviyede bir din Bir te· i miz olup to, içinin kirli göstermez. Içinin tertemiz olup la,
hiç bir tesir icro etmeme·sine de göz yummaz. Zira ·o zaman için te·
hiçbir mono ve önem m az ... Arneli ve ibadet sa· yan bir dindir bu ... Bu dinin RasOIU · de boyunca ibadet · halini devam ettiren bir resuldür .•. Evet gözle görülebilen, fayda·
ve sernerdi bir ile ... Bütün bu sonra,
o peygamberin gön· lünde uzlete terk muhayyel "ide" haline dönmesi, normal alabilirl Isterse bu "ide", yeryüzO· nün en iyi ve en yüce bir likrini tem· · sil etsin, ne mono ..
Gercekten de her za· man bir yol olarak de, bizzat
bir olarak
Siyer geçen "Yürür-ken sanki yer gibi olurdu ..• " ibaresini okudukço, zihnimde canla-nan suret, sor'sen ve tiril ti-ril titretirdi_. Hayretveiici bir con-
hayalimde. Enerji dolu, dipdiri bir
kil ... BütOn da, Son derece bir azarnet sahibi... Hayalim-de bu ve temiz ruhunun derin-liklerinden saf ve parlak bir nuru görür gibi oluyordum ... Bu nur
en derin ka-dar sirayet ediyordu. Bu derin, saf,
dolu parlak ve ruha bakarken, bir vecd be-ni ... Bununla birlikte, ha'reket halin-deki sureti bir türlü gözümün önün-den gitmiyordu ... Onu sa-lot ve üzerine olsun) yürürken görüyordum ... Sanki yer gibi oluyordu ... Ruhumun ka-
nisbetinde ... gör;e-biliyordum O'nu ... .Yeryüzünde ha-reket ederek duruyordu. Kuvvet ve sebatla yürürken yolu ya'
sanki. kerpiç ke-rpiç koruyordu ... lnce ve de-rin psikolojik halleriyle ediyordum onu ... Yerinde yan, ve ruhunu tutar gi-bi oluyordum ... Ibadet ederken gö-rüyordum onu. Ruhundon ve benli-ginden nur, her
Ve ben bu nurun hareket eder gibi bizzat · hissediyordum ... Evet cak ve hareket
görüyordum. · ve dipdiri bir hareket kudre- ·
ti. benim ruhumda yereden Ra-sulullah sureti...
Bunun içindir ki, O'nun, vicdanla-bit tür- ·
lü havsolam ... Sonra da ·
ma itilmekle bulunan suretini görüyorum. Ta-
accüb ediyorum insanlara, oluyor da, hem son de-rece·seviyorlar, hem de onun herke-se örnek ve öÔCer olqn dik-katle izleyip Evet Ke-rim olan Rabbi, Mübin'de
gibi, örnek ve önder olan
Muhammed Kutuh (Peygamber' den lktlbatforJ
15
YOl AYRlMlNDA YOlU DOGRU TUTMAK
1. Sayfada} ·
hükmünü verecektir." (39/3). Hak Dininin her
bir yol kendince bir dindir. bugünkü din (religion) ben-liklerine sindirmis olanlar; dini sode 8
ce vicdan i bir gibi lar. Bunu yaparken bile da gerçekte dinin hiç xeri yoktur. Ta-guti yicisi kabul ederek kendilerine müs-lüman
iirk içinde yüzdöklerini görüp de, hôlô müslüman sanmak kadar ah-makca bir is olamaz!
Allah'a has Onun hayat çizgisini, onun
öz toplumUnun hayat çizgisini fak yönetici Allah tayin ve tespit et-
Bu yolun da yine Allah ve o di nden, lslômdan,
Ne var ki, yer-yüzünün irili
Allah yolundan için pek çok en çok kavram meydana rnek yolunu tercih ederler.
Bu kavram en din kelimesinde görmekteyiz. lslôma
koymaya cesaret edemeyenler ya da böyle bir
Hak yoldan et-kili bilenler öncelikle Din kelimesinin ancak gökleri ve yf!!
·ri yaratan bir bul ama sadece bir kabulu vicdani, 1çsel ve fakat seKiine dönüsmesi hiç de zorunlu bir ka· bul ettiler. Böylelikle Budistlik,
lslôm, Yahudilik... birer din, birer idi. Ferdi
mümkündü. Ama bu da sadece ilahla kurulan bir biçiminde bir-birleriyle bir konuydu ve din Sosyal dü-zenin
söz Insanlar bunu kendi olan
doktrin ve ideolojilerde tespit eder ve bunun da ya do dinsiz.likle
ilgisi Ama biz müslümanca
g-örüyoruz ki, din kelimesinin hiç de zihni-yetinin tasavvur Casiye/24'de, "Onlar yani münkir-ler bu dünya ha-yat yok. Ölürüz ve bizi cak zaman (dehr) öldürüyor
buyrulurken, bu münkir-lerin yolu Kafirun suresinde din ola-rak beyan ediliyordu.
Imam göre dinin, dil yö-nünden iki Itaat ve
(ceza-mükafat) görmektir. "Kur'an'-
da dinden murat diyor. de hemen .
leri söylüyor. omellerin in,
eye n ya da kural.lar ve bu kurallara itaat Din' dir. Bu din ba-zen Allah'tan gelen Hak Din de, baz.en tagutun dini or-taya bir "mut-lak anlamda itaqt edilen veya itaa-te elzem kabul edilen dindir. Ya da dinden bir
Bu bir iki dini birden anda kabul ederneyece-
ni söylemek, galiba gerekli. Çün-kü bir gerçek ki iki de _
ikiden de fazla dini gayretinde bulunuyor. daha da garibi Tevhid' den nasibi olmayan bu insanlar dinlerde çok daha dinderken "müslüman" olmaktan da .vazgeçmezler. dinle· .rin zulmünü rahmet sanacak kadar
bir yönlendirmeye toplum-
larda muvahhid bulmak elbette ko·
dinini bohça sa-nan, kendi dünyoseverliklerini yin önünde gören 'insanlar gerçekten
aramak ise-ler mevcut dinlerini terkedip dini Allah'a has ve hak dinin yolcusu yol budur!
lbrahim Mustafa
AND Biz günde bin kez Tih çölündeyiz, Ne Ne kudret bir tat var
en günlerini . Tür'i Sina sess;iz-sessiz kan .
.
ve
E st i veyl 'in Sac olma özlemindeyken
alevlerin, Zakkum
afsun dilencileri. Ve . . Ve kokteyl kadehlerinde
ve öldüm ve zarf usulü demokratik-demokratik
Köle ••• Biz _ Firavun mezariartnin gölgesinde serinlerizi .. Ve gün gelip dirilmek için,
Musa Ve bir Asa Ve bir bekleriz
gelipte kitaba ve . · demire olan
.Sonsuza dek
.
Ve vurmak vorken zulmün Nedendir böyle Ve kavgadan uzakta diyerek Bizi götüren Sonra tekrar götüren Bizi alip Bedir'lere, Uhut'lara götüren Endülüs'e,- Kudüs'e, Türkistan'a götüren Cesur .· ' · ·
ve heybelli ·ve diri!
'Ve gümbilr-gümbür bir erkeklik andlar
ilan ederek Gövdelerimizde beliren ürpertilerle iri ve parlak kavisler çizen hayatlar
Hecin- yüzü ölünilerle gün - can evimizde!! ·
hep böyle olarak Sürdüremeyecek · ömürlerini Denizler böyle
böyle sehvetli · Ve sizler · •
yani, ey zulüm Hep böyle korkudan uzakta seyredemeyeceksiniz Sevecen günefi
silah belleriz!!! Bir Musa
Ve bir asa
diyebilmek için
Ve biryed-i beyza bekleriz Biz günde binkez Tih çölündeyiz.
·Ve Ne kudret bir tat var
en günlerini Tur'i.-sina sessiz-sessiz Öme_r