Yazı dergisi sayı 5

16
Ancak sana kulluk eder, ancak senden isteriz. (Fatiha 5) ... Kul, alemierin rabbi Allah'a yönelerak ancak ona ibadet edece- ve ancak ondan isteyS- bildirdikten sonra "Rabb'i- miz! Bizi yola, IJimet kimselerin yoluna gazaba ve kimse- lmin yoluna diyerek dua eder. ilk aye- tinde bu duaya Allah Ta'illil- bulmak mümkündür, Bizi yola diyen kula O lur: sana Kitab! Öyle birkitab k i. bunu benim zer- rece yoktur. Hem de benden icin ta ken- disiclir .. ,;1 Bakara suresinin Uk ayetlerinden göre Kur' an; I gölörmeyen ve Allah' a gelmekten yot gösteren Kilab'br." Bu ayet ra/2) mealini okuyan günümüz müs- düpedüz Al- lah'a ait hatadan münez- zeh koru- ayatierin vahy ile Pey- gamber efendimize (S.A.V.) bildiril- (AIIah'a gelmek- ten yol gösterici oldu- fikrine de pek ilirazi bir cevap Fakat, . na Müslümanlar olarak 'yol gösteri- . ci ne- fislerin hevii ve heveslerinden türe- yen yollardan uzak du- r an; herke- ancak bü- yük alimlerin, din büyüklerinin an- bize ancakonlarm ak- Bu iddiaya göre yol gösterici- ferden istifade etmemiz OLDUKLARlMIZ Oysa müslüman- kendi güç- leri istifade etmesi, oku- ibret biz- zat kendisinde ".Bu (Klll''an) bil' lama; (AIIah'lan) korkanlara yol gösterme ve (3/138) "Ti-hi, sana diye Allahr<!,an korkup duyan kimselere ö- olarak (20/1-3) "Biz Kur'an'da insanlara her tür- lü misali, belki diye ver· dik. 'olmayan, Arapça bir ·Belki (39/2 7-28) "Andolsun biz, al- mak iÇin alan yokmudur?" (54/17·22-32·40) yerlerine bir- kötü insau/ar ·geldi ki, Ki· tab'a varis oldular, alçak (dün- menfaalini "Biz olsa diyorlar. on3. benzer bir menfa- at daha gelse onu da Peki "Allah gerçekten SlDl söylememeleri ken- dilerinden Kitab bu hususta kendi- lerinden söz Ve op.un ·içindekini okuyup. renmediler mi? Abiret yurdu (gü- nahlardan) korunanlar için .da- ha nuz? O (!<oruna )nlar Id Kitaba ve el- beite ecri· ni zayi etmeyiz." (7/169-170) Bu ayeti mealierini buraya sebebi, Kur'· an'la(anlamak gayretiyle) kal- mayan Kur'an'la mu- hatap gayretidir. Zaten Kur'- an'la mubatap bir toplu' elinizdeki dergi gibi va- zarureti kendi- ortadan s yazar Nevzat nun ilgili makalesindim, meseleye tutaca- bir buraya aktapyoruz: ".Bu okuma ve fiiliyelinde sahih hadisler en büyük Daha ön- cekilerin ise, bilinenle bi- linrneyenlerin gösterip. bizi problem erdirmekle ve süratli mesafeler yol göstei'.icilerimizdir. oldu- yüksek ilm! ve felsefi bilgi bir di- Kur'an bu bil- gilerle kontrol etmek gibi bir problem saha- ve kullanabilmeliyiz. Yi- ne bilgiler eskilerin, ilmi bilgilerine göre ya pinaya tefsir ve levillerin bize gösterecek ve yol gösterici "olmaktan mizin önünde engel haline gelmele- rine imkan Ay- makalenin bir yerinde, Kur'an ile temasa çirilmeli ve bol bir bu te- mas beslenmelidir. ·-· cümlesine rast- orjinalitesi olan de- Bizzat Kerim'de, ·Hadis-i ve isiilm alimle- rinin konuyla ilgili eserlerinde ça kat faktörlerin tesiriyle müs- Kurjan'la olan ve gayri yasakla- malarla "ölü üflemek" haricinde bir fonksiyonu ol- yolunda, bir kanaat Müslüman- bir an önce silkinerek . reh- ber. tabi olunan fonksi- yonuna. bir an önce gerekmektedir.. · Allah (c.c) peygamberleri ve ki- 8. Sayfada)

description

 

Transcript of Yazı dergisi sayı 5

Page 1: Yazı dergisi sayı 5

Ancak sana kulluk eder, ancak senden isteriz.

(Fatiha 5)

... Kul, alemierin rabbi Allah'a yönelerak ancak ona ibadet edece-

ve ancak ondan isteyS-bildirdikten sonra "Rabb'i-

miz! Bizi yola, IJimet kimselerin yoluna gazaba

ve kimse-lmin yoluna diyerek dua eder. ilk aye-tinde bu duaya Allah Ta'illil-

bulmak mümkündür, Bizi yola

diyen kula O lur: sana Kitab! Öyle birkitab k i. bunu benim zer-rece yoktur. Hem de benden

icin ta ken-disiclir .. :· ,;1

Bakara suresinin Uk ayetlerinden göre Kur' an;

I gölörmeyen ve Allah' a gelmekten yot

gösteren Kilab'br." Bu ayet ra/2) mealini okuyan günümüz müs-

düpedüz Al-lah'a ait hatadan münez-zeh koru-

ayatierin vahy ile Pey-gamber efendimize (S.A.V.) bildiril-

(AIIah'a gelmek-ten yol gösterici oldu-

fikrine de pek ilirazi bir cevap Fakat,

. na Müslümanlar olarak 'yol gösteri-

. ci ne-fislerin hevii ve heveslerinden türe-yen yollardan uzak du-r an; herke-

ancak bü-yük alimlerin, din büyüklerinin an-

bize ancakonlarm ak-

Bu iddiaya göre yol gösterici-

ferden istifade etmemiz

OLDUKLARlMIZ Oysa müslüman-

kendi güç-leri istifade etmesi, oku-

ibret biz-zat kendisinde

".Bu (Klll''an) bil' lama; (AIIah'lan) korkanlara yol gösterme ve (3/138)

"Ti-hi, sana diye Allahr<!,an

korkup duyan kimselere ö-olarak (20/1-3)

"Biz Kur'an'da insanlara her tür-lü misali, belki diye ver· dik. 'olmayan, Arapça bir ·Belki

(39/2 7-28) "Andolsun biz, al-

mak iÇin alan yokmudur?" (54/17·22-32·40)

yerlerine bir-kötü insau/ar ·geldi ki, Ki·

tab'a varis oldular, alçak (dün-menfaalini "Biz

olsa diyorlar. on3. benzer bir menfa-

at daha gelse onu da Peki "Allah gerçekten SlDl söylememeleri ken-dilerinden Kitab

bu hususta kendi-lerinden söz Ve op.un ·içindekini okuyup. renmediler mi? Abiret yurdu (gü-nahlardan) korunanlar için .da-ha nuz? O (!<oruna )nlar Id Kitaba

ve el-beite ecri· ni zayi etmeyiz." (7/169-170)

Bu ayeti mealierini buraya sebebi, Kur'· an'la(anlamak gayretiyle) kal-mayan Kur'an'la mu-hatap gayretidir. Zaten Kur'-an'la mubatap bir toplu'

elinizdeki dergi gibi va-zarureti kendi-

ortadan

s yazar Nevzat

nun ilgili makalesindim, meseleye tutaca-

bir buraya aktapyoruz: ".Bu okuma ve

fiiliyelinde sahih hadisler en büyük Daha ön-cekilerin ise, bilinenle bi-linrneyenlerin gösterip. bizi problem erdirmekle

ve süratli mesafeler yol göstei'.icilerimizdir.

oldu-yüksek ilm! ve felsefi bilgi bir di-

Kur'an bu bil-gilerle kontrol etmek gibi bir

problem saha-ve

kullanabilmeliyiz. Yi-ne bilgiler eskilerin, ilmi bilgilerine göre ya pinaya

tefsir ve levillerin bize gösterecek ve yol

gösterici "olmaktan mizin önünde engel haline gelmele-rine imkan Ay-

makalenin bir yerinde, Kur'an ile temasa

çirilmeli ve bol bir bu te-mas beslenmelidir. ·-· cümlesine rast-

orjinalitesi olan de-Bizzat Kerim'de,

·Hadis-i ve isiilm alimle-rinin konuyla ilgili eserlerinde ça kat faktörlerin tesiriyle müs-

Kurjan'la olan ve gayri yasakla-

malarla "ölü üflemek" haricinde bir fonksiyonu ol-

yolunda, bir kanaat Müslüman-

bir an önce silkinerek . reh-

ber. tabi olunan fonksi-yonuna. bir an önce

gerekmektedir.. · Allah (c.c) peygamberleri ve ki-

8. Sayfada)

Page 2: Yazı dergisi sayı 5

2

Y.

Y Uncular Caddesi

3016 Üsküdar

VE Y MÜDÜRÜ · Mehmet Kahraman

YA YlN KURULU Abdülkadir Kibar

Ahmed Erkan Mumcu Aziz Avar

Mehmet Kahraman

Kemal Caddesi Sokak

· 913

ABONE Yurtiçi: 2000 TL.

5000 TL. Abone olmak için

Türkiye

\!ehmet Kahraman 143101 hesaba abone bedelinin

adresine bildirilmesi yeterlidir.

Eski sayilar. herbiri icin 200 pulla

adresimizden temin edilebilir.

Clufer Foto Dizgi 512 00 301123

OFSET HAZIRLIK Nasajans 5235684

Ltd; 526.9039

BASKI Coskun Ofset 5266556

YAZI'DAN

Geçen Kur'an ve Sünnetten n8kil

tüm ta bi-lir tekrarlamak

Ve yine dergileriri misyo-nunun bu muha-faza ediyoruz. Ve celerinin öncelikle dü-

her aynrka-fadan ve yeryüzündeki tüm kadar da ba-

hususunu belir-tirsek dergi daha iyi ir.;·

oluruz.

ctadi'nin bir belgesel ve bugüne k tutar dola-

Ancak gerek geçen ve gerekse bu bö-

lümlerde birçok dü-süncesi bulunabilir ve bulunmak!aR

Bunu özellikle belirtmekte yarar görüyoruz. Bu konudaki tutun1urnuz

zikredilen tüm düsiincelere de (okuyucu lebilinir.

Birseylei' ve cizilir-. veya Hepsi

olan hicbir nakli de-lil

Bu belirlemeyi de olum-sijz olarak bir-· kaç mektup için

Bu dü-sünce ve zihniyetiere mensup olduk-

duyduk-için) sözkonusu

öne sü-

-rilierek ve alternatif bir em ele tularak Aksi taktirde bizim bu hamasi ele$tirileri dikka-te hataya

gelecektir. Çünkü duygu-önüne geçi-

ren kimselerin bir sergilemeleri lemez. Ancak tersi bu

söZkonusu-dur. belirtmek gerekir ki bir

sözlerinde -ve

Kur'an ol-onda birçok olur-

du maalindeki ayet izah edilebilinirdi.

Binaenaleyh Abdulhak da di' nin tamamen se-nimsemek mümkün Buna

okuyanlar sözko-nusu tümüyle reddedebilirlermi?

Bizce mektuplara ki ka-

dar de an hiç bir

q.amusu n'· bahsedilebilir.

YAZI

·YAZI

Page 3: Yazı dergisi sayı 5

3

KUR'AN'I ANLAYABiLMEK! ..

çölün önemi büyöktür. Bu nedenle, onun

_ dünyasim keli-meler, çölle çok öge-yi içinde Çöller, Özellik-le kum çölleri çok bir böl-ge.dir. Çöllerde görünümü bir anda . Tepeler ve yol-lar, sürekli yerlerinde duran lar Bu çölde yol billmak çok zordur. ha-

da bu bir çöle ben-zetirsek -ki Kur'an bu benzet-meyi zaman yapar- bir yol gös-tericiye (h u da) ne kadar çok ihtiyaç

hemen farkederiz. Ancak belirtmek gerekirki, bu lamda bir yol gösterici edinmenin önemi .kada:r, sözkonusu yolgö$teri-ci de güvenilirlik aramakta bir o ka-dar önemlidir. Çünkü bir se-çim sonur.unda, hedefe a-

böyle _bir ömlir boya kaybetmemii ihtimali' de

Takdir üzere, yolukay-betmemek ya da yolu bulabilmek iÇin, içinde bulunulan tüm

gibi bir zo-ruolulukla lu. ne çetin girdaplar ile do-lu ve daha ön-ceki tecrübeler heseha sözkonusu bir eyfiyel hemen teslim etmek Nitekini bu

kabul etmek istemeyen kim-selerin, nerelere sürükle-

hep birlikte etmi-yormuyuz? "dalalet" diye la kendisidir. Konuya daha

bu görüyoruz: Dalal

ve Dalalet, yoldan arnden (bi-lerek) veya hataen (bilmeden) sap-

ki mukabilidir. Li-sapmak,

dahi denilir. Da!al bazen gaflet-ten, eder (ileri ge-lir). Ve ekseriya da ta-

kip eyler ve sonra ve daha sonra telef müncer olur (ka-dar Bu münasebetlerle dalw;

hayret, gaybubet (kaybolma, yokluk), helak da knl-

ve maddi yoldan Ve sonra mane-viyat ve makulatta da ol-

Ve biz alelekser dalalet ve sade dinde, dalal ve sa-

da akilde ve sözde istimal ederiz (2) Bu lardan da gibi, dalwet. özetle tabi bir rehber bula-mayan, bir sahte reh-berierin helake sü-

halidir. Fakat büsran için-

de nedeni, kendisinin bir yol göstericiden yoksun

Çünkü varo-hu ye.na, hiçbir zaman ha:

tek da Rab-

bi ve Hahio olan Allah, kendisine sü-rekli yol göstericiler uy-

yola ve hedefine .. u ise, dalalete büsran

• kiminize olarak yeryüzüne inip size bir yol gösterici (hudii] gel-

kim uyarsa ne sapar ne de dü-

"131 · · Ancak, Al-

lah bu yol göstericile-re kendisine lavuzlar Bu yararlanarak insanlara, kendileri-ni diye takdim eden; bu kilavuz müsveddeleri de,

daha da ne-den Bu noktada, de Hz. söz ol-dukça ilginçtir: "Vay ey fa'

Çünkü sizler bilgi kendiniz girmedie

niz. girenleri de

"Ras(i] dedi: Ya RabbJ/ Kav-mim bu

Furkan- 30

Oysa Allah· • 'Önceiien insanlara ''yol

olai-ak Tevrat ve cil'i de Fur-kan ile yi

indirdi."l51 yol ·

herkesin mü?" ya bizler aniaya-bilir miyiz?'' ·aliml8r

olsa izah ediyorlar; an-uyars'ak daha temkinli

olmaz birtakun so ml hemen hepimiz ya

ya da bu tür sorulara mu-. ha tap Hatta Kur'-

gündeme getirdi-için, ile suçlanan müs-

lümanlar bile Böy- . le bir problemin ne kadar vehamet

hareketle, insana yapabilece-

ve bunun sorgula-mak, tabiri caiz için de tar-

yarar görüyoruz.

yarar var. i) Tüm müslümanlar olarak, ke-

sinlikle·biliyoruzki, da-liilettenhidayete, ay-

ilelecek olan yegane otorite . .

\i).,O ·Allah ki, insana yolunu bu-için, Son Nebi Hz. Muham-

med (s.a) yine son vuz olarak

s.özkonusu bu misyanun va' d

iii] "Kim Allah 'a muhak-kalc ki o yola ayati (Bl, topluca Allah 'm ipine (Kur'an'a)

eden genel bir ilkedir.

iiü) "Hudil (ynlgösterme] ancak (a) için?

soruyu ise, Kur'an, "insanlar için";

Bakara-2'de de "muttaqiler için" olarak cevaplar ..

Bu böyle biline, dedikten sonra

Page 4: Yazı dergisi sayı 5

i:·

4

ya-ortaya koyma-

ya Öncelilde hususu te-spit etmek gerekir ki, Rabbi, Malild, Hakimi, insa-

ve onu ma, anlama ve iyiyi kötüden melekeleriyle

Ona seçme, yapma ve elde etme yel- . kisi (SJ Yani, Din-i mahalli, sahipleridir. Binaena-leyh cemadat, hayvana!, mecnular, matuhlar gi-bi diniyaya ma-hal mahrum olanlar sahibi ihtiyar dan kendilerinden bir olursa bilaihtiyar olur ki, buna da cebir denilir. Binaenaleyh hayva-natta din demek nihayet me-cazi bir

yararla-nabilmek için, birincil planda sahibi olmak gerekir.

ve rükoüdürler. bu-taallp.k. ve teklifi

gibi, ihtiyar bulun-tesiri tabiri

aharla diyanet Ancak, yolu bulabilmek ve

nabilmek için, bu gerekli ise de, yeterli Çünkü. Kur-an' dahidayeti bulmak isteyen kim-senin, ona selim kalple ve ni-yetle !eveccüh zaruridir. Da-ha sonra buna (Kl1r'an'a] korkan, korunan, dalalete yahut herhangibir av-lanmaktan çekinen bir kalpla ya-

gelir. o vakit Kur'an es-rar ve açar. Ve kendisine takva, korku ve hassasiyetle müceh-hez olarak bu esrar ve kabu-le gelen kalbe onu Bu yüzden okuyucu ilk önce kendi zih-nin! önceden kavram-lardan ve bu

ve özellikleri ka-hul etmelidir. ancak o zaman anlayabilir.ll3) Ak-si takdir de, den istifade etmek mümkün dir. bu noktasm-dan beri devam ede gelen bir söz-dür. Okuyucusundan muayyen bir sancak belli bir mezhebi benimsemasini istemeyen, muayyen bir ihtisas sahibi

gerektirmeyen, muayyen bir for-niasyonu aksine tek

selim hassas duygusundan ve Kur' an konusunda

samimi arzusun-dan her bilgiyi silip be-yaz bir sahile haline gelmesi olan bir sözdür.(14J sahi-bi olan ve önceden celeri Kur'an'a için de-

onun bir ömür bo-

herkes, fur'an'dan istifade edebi-lir. Bu va'd bir sö-züdür. Allah Ise va' dinden dönmez. Aksini iddia edenler. ise, Allah'

iftira etmektedirler ' 'Biz bizitn cehd

ederileri elbet-te iletiriz. Muhak-kak ki Allah, muhsinlerle beraberdir. '1151

Nitekim sözler anlatmak iste-diklerimize tercüman Bu da kimseler, tefsire ve

incelemeye hacet yok('zira olan imamlar Kitap ve Sün-

net'! incelediler ve onlardan hüküm-ler Bize ancak ki-

tetkik ve onlarla ye-tinmek demektedirler. Nite-kim bunu iddia

bu sözü söyleyenierin telsir ile

vakti abes olur-du.(16) Gercekten de, da

gibi, bu tür . lar çevrelerden hüsnü kabul görerek, otoritelerini sürdürme

olan kimselerin istedikle-ri gibi kehanetlerde bulunmalarma neden Nitekim Abduh'-un gibi bu da yöceltme" Oysa Kur'an okuyanlar ve hatta Tefsir"lerine biraz -bakanlar bilir-ler ki, Kur'an'da taalluk eden ayetler, az bir kil eder. O halde Kur'an

ilmihallerle yeli-necek olursak, ayet-lerinden istifade Bu soruya malum herhalde '.'ah-lak okuyun .. diye cevap ve-receklerdir. Fakat biz. söz-lerin en güzelini olan

bu tavsiyele-ri geri çevirmek Çünkü ·biz, bir mürnin in en arnelinin ve·

retmek bilivor ve hu tür cahilce tavsi\'elerin dinini ipiale hir :;m· o!-

Son olarak müslümanlar da, a) okumayan. b) Oku-sa bile anlamayan c) Aniasa bile ya-

kimseler da sözlerimizi

okumak, onu içindir" ilke-siyle

''De ki: ben insanlarm Rabbine, Melikine, insanlarm il8hma·, gerek cinler-rf en, gerek insanlardan olsun, insanlara kötü o sinsi v(Jsvesecinin O ki

"(17)

Abdullah

(1) ilk Mesajlar, M. Ali Pe-yam Ankara,sh: 29 (2) Hak Din/- Kur'an Dili, E!mab Haindi Eser ve

cilt:1, sh: 135 (3) Ta ha: 123 (4} Luka 12. Bölüm: 52, Kita-

Mukaddes sh: 165 (5) Alu 3 (6) Alu lmran: 101 (7) Alu 103 (B) Bakara: 120 (9) 'tefbimu'l Kur'an, Ebu'] A 'la Mevdudi, insan cilt: 1, sh: B-9 (10)Hak DiniKur'an .Dili, Eser ve cilt: 1,sh: B4 (11) A.g.e., cilt: 1, sn: 04 (12) Kur'an, Seyyid Kutub, Hikmet cilt: 1, sh: 77 (13) Tefhimu'l Kur'an, Ebu'] A 'la Mevdudi, insan cilt: 1, B (14} En Mühim Mesaj Kur'an, Prof. Dr. Muhammed A.Draz, Ya-

Ankara, sh: IX (15) Ankebut: 69 (16) Tefsire M111<addime, Muham-med Abduh, Fakültesi Der-gisi, 1956, Ankara (17) Nas: 1-6

Page 5: Yazı dergisi sayı 5

·MUSA CARULLAH

(1875·1949) Bu unutulan bir

aliminden, Kuzey Türklerinin büyük alimi Musa Carullah Bigi'den bah-sedecek, onun fikirlerine, ne temas etmeye Carul-Iah, kendini samimi olarak kendi öz ay-

ve Müslüman olan hurafelerden ha-

berdar etmeyi vazife Müslü-man zamaneye onlara ve ruh verrnek için ça ha bir lam alirnidir. Bu idealleri yüzünden

kimselere ters ca hapislerde memleketini terketmek zorunda kalarakevlildü

yildellerde bir hasret duygusu içinde

yüzdenfazla kitap da burada olan takdiri

kendisi de son . maddi mahrfuniyetler, ma-

nevi içinde Bugün arhk onun eserlerine oJ.

göstermek; eserlerini ortaya eserlerinden' Arapça Türkçeye çevirmek, Kazan Türkçe-si ile bugünkü harfiere çevirerek. onun bu biriki-mini günümüz sun-mak zamarn sade-ce onun fikirleri ve eserle-rinden bahsedilecktir,

HAYATI 1875'te Azak Kalesi (Rostov Do-

nu)'nde Milsa Ciirullah, zen-gin bir aileden geliyordu. Rus ilk rnektabini bitirdikten sonra Teknik Liseye buradan me. zun olup Buhara 'ya giderek orada dört sene tahsil etti. Bundan sonra gitti ve "Mühendis Mektebi"ne tanbul'da Akyi-

ile bu oku-lu derin-

üzere gitti. Muham-med Abduh'la bu

oldu. sene Hicaz'da sonra Hindistan'da ünlü alimieriyle 1904 senesinde tekrar memleketine dön-dü. 1905-1906 senelerinde arkada-

ile birlikte Petersburg'da "El-Tilrniz" bir gazete 1908'de Peters-burg Hukuk Fakültesine 1911 'de Hüseyniye Medre-sesi'nde ders vermeye Ay-

fikirleri yüzünden buradaki di-hocalarla rak med-

reseden zorunda Bu arada Orenburg'da

Dergisinde 1917'deki ihtilalinden son-ra gibi mem-leketini Rusya' da kal-

ve devarn etti. · 1920'de ve

onbir ay hapis 192:i'te Berlin'· de Mi!letlerine"

yüzünden yine tutuklan-ve üç ay 1925'te

run' a giderek oradaki la ve Akrnescit'te "Asri adli dergide makaleler Onüç sene kadar komünistidaresindaki Rusya'da kal-

sonra, 1930'da rejim muha-lifi bir kampanya

üzerine'Sovyetler'i ter-Tibet, Afganistan,

Hindistan yoluyla geldi. 1932'de Berlin'e. gidip orada bir müddet 1938'de )aponya'ya, 1939'da Afganistan'a gitti. Afganis-tan • da faaliyetleri yüzünden yakalanarak bir buçuk sene hapse mahkum edildi. 1948'de Türkiye'ye oradan da gitti. 1949'da Kahira'de vefat etti.

TATAR HAREKETi Musa daha iyi anla-

mak ve için onun bir göz atmak gerekiyor. Onun

Volga da büyük bir fikri mevcut-tu. Bilhassa 1905-1917 ara-

Kazan bölgesinde kitaplar, dergiler ve bu bölge

yeni yeni ilim ve fikir di. Bu dönemde Kazan

ve Bey-rut ile bir ilim mer-kezi hilline kültür seviyeleri çok yüksek bir noktaya

Kazan "hüküme-

5

ti"nin içinde okuma-yazina bilen Tatarlarm o/o20.4'e

Halbuki bu Ruslarda % 18.3, %8.4, Mord-viarda % 9.5, Votjaklarda ise% 5.8 idi. (ll

Peki, bu fikri ve kültürel nereden ge!mekteydi? Bunun kökle-ri, Tatar mi, Tatar dedikle-ri bir hareketine dayanmak-

Ondokuzuncu öncesinde en

üst seviyesine varan bu hareket, lam bir benzeri olma-yan, kendine has bir hareketti. Bu hareketi, mevcut ve h§kim biçiminden huzursuzluk duyan Ta· tar entellektüellerinin Ruslarla ba-

için kül-türel ve entellektüel gecikmesini or-tadan gelenekçi ve · kültür engelini ve kendi kay-

yönelme de özetlernek mümkündür.

Böyle bir Tatarlar ara-sebeplerini anla-

mak için daha önceki Tatar-Rus kilerine bir Tatar Ka-zan tarihi olan 1552'den beri Rus tahakkümü da süren dini ve ça-

1860'lardan sonra daha ile-riye giderek siyaseti

Tatar bu dö-nemde böyle bir tehlike ile

bulunuyordu. Bu bas-sonuçta Tatar. Rus

görüntüsü kin. beslerneyi ve

·tepki ve · kendi

daha ve bu durum-dan kurtulma

Tatar entellektü-elleri köle-lerine biz köle olduk? Bu köle-likten sorula-

gündeme gelmeye ve bu sorulara cevap aramaya

bu ortaya uya-hareketi ilk olarak dini teceddüt

kendini di. Kursavi (1765-1813)'nin kalan te-

sonra, tarih-çi Mercani[1818-1889) bu yolda önemli Onun fikirleri noktalarda

Page 6: Yazı dergisi sayı 5

l',.

6

Yani her-kes Kut'an ve Hadis'te dini mesele-lerin bulabilirdi.

2. Kör taklit. geleneksel otoritele-re teslimiyet terkedilmeliydi.

3. skolastik felsefe ki-

4. Kur· an. Hadis ve Tarihi bütün din

5. Rus ilim ve agitimi için Müslümanlara izin verilmeliydi.

6. Müslüman dini ilk devirlerin-

dönülrneliydi. Mercanf"de kemale 'eren bu hare-

. ket kendisin<!l'en sonra gelen takip-çileri Musa C§.tullah ve bin Fahreddin (1856-1936) dan devam ettirildi. Carul-lah ve bin Fahreddin'in fikri bu

birikimin Ce-maleddin Efgan! veMuhamined Ab-duh gibi te-sirleri de büyük

Carullah. ruhu. na karakteri.

ve cesareti ile toplumda ge-nel kabul gören. meden fikirleri ..

. VE

'Türk Devleti'nin sebeplerini ben daimaferdin mane-vi ya tm da ... Henüz çocuk-

ha, <liselere dikkat etmeye

taklide. körü körü-ne ilaale ve bu yüzden

"mollalar"la Onun gelenekçi ulema

ile olan sebebi idi: Carullah, din! meselele-re çözüm bulmeda Kur'an,Hadis ve selef mürilcaat ederken, di-

daha sonra gelenleri ve on-lar eserleri eSas almakta. rivilyetlere dayan-

sözler bu konudaki ortaya koy-

"Ehl-i ve amel ve hareketlerine sözü hem esas hem de

rehber Ehl-i kale-miyle kelam ve kitap-

mezhep olmak bize kal-mezhep fikirleriri biz elbette

ile Fakat ellerimi-ze, ebedf bir ba!i ol-mak belki ilm! bir eser itib8.riyle ve zaman kuwe-i akliyemizi terbiye eden gü-zel bir vesile olmak cihetiyle, bu cihetle onlara ilitirarn ederiz. "131

olan Mercan! de hemen hemen tep-kilerle Mercan!, "her-kim (herkesin) takali ve kadar. Kur'an-Hadis'i köprek (çok-ca) oku(yu)p istifade iterge (etmesi)

Her _çocuk lis8.nmdan meydana lecek soru kelimelerini ben de etra-

anama. babama, kar-muallime. B_u nedir?. Bu niçin

dir. böyle oluyor. Gah sudan bir ce-vap Bazan-ikiinizin suk.Ut.a mecbur bir noktaya va':'

Bu haddi tecavüz etmek ister-sam tekdir. tehdit hatta tahkira du-çar olurdum. daima bir

hududuna zorla Bu va vas bende

baline gelmeye Hik-metine nüfUz edemeyen).Qirn sebep-lerle, müessirlere

Bütün gibi cev-val ve faaliyetli, vetinin ufuklarda isteyen

:tecessüs ve C ür' e tim . o amma, o yasak çarpa çar-pa her

gibi tevekkülle kabul ediyor, fikrimi ötesine götüre-miycirdum. c:ür8tinin

günden beri iradein ya bir ·irade, kuru-

ve bunlar tüze türgü (düzeltilmesi gerekir)"

halde, ç<>: oku(yu)p hüküm

müçtehitler iç-tihat (içtihat kapan-

biz ge songu (bize daha son-raki) kafi" de-mekte idiler .1'1

Bir de Carullah. islama sadece ahlak! ihtiva eden bir din olarak bütünüyle tan bir nizarn olarak Kur'-

ahiretle ilgili dü-: zenleyen bir Kitap olarak bu dünyadaki hukuk! da dü-zenleyicisi olarak görüyordu.l5l

Garip gelecektir ama Carullah siifi, Muhyiddin Ar abi'nin

fikirlerinden de Onun "fikir hürriyeti" konusundaki leri Arab!'ye Ama bu etkilenme, olaylara silfi ile izahiara gitme

daha çok mesele-lere bakma ve herkesin fikir-lerine olma gibi konularda

Carullab "Uzun Günlerde Rilze" . eserinde bu-

günkü sebep-lerini söylüyordu: "Fikirdeki bürriyeti bem de fikri,

lu fikir'lere eder. tereddüilü ve her iki kar-

dilçar olacak bir fikri hillet Buna bir de ik-limin tesirini ilave ediniz. Bu parlak

bu feyizli sinesin-de için o kadar mücadeleye ihtiyaç yoktur. Zaten

!imi de ailem temin ediyor. ve

bir terbiye usulü dahilinde m un lazaman edilme-

için kolay bir arneliyesi olarak avare hayallere Her gibi ben de hayalsever

. gücüinün merak cesa-

reti, tahlil ve terkip husilsiyetleri için her inan-

mak bende bir haki-kat bir har i c! bir tel-kin ile hakikat kabul et-meye müsait bir kabiliyetteyim.Ba-na bir bahsedilir edil-mez hemen onu icr8. etmek kuvveti bende var. zannederim, Lakin, k<>: layca tabmin bir

Page 7: Yazı dergisi sayı 5

l 'küfürdür' dediler de cahiliye dev. rinde diri diri gömen bede-viler gibi ve fikirlerini öldürdüler. !el-ce, atiliete sebebiyle miyetiu rUhunu korkunç bir karan-

... 'Edeb, budur!' dedi-ler de Müslüman mis-kinlik ve kölelik rUhuyla terbiye eder oldular. alçakgii: nüllülük, zilleti itaat,

fasahat, gibi gösterir-ken, cesareti (delilik), vaka-

kibir, izzeti bür, vesveseyi ihtiyat, keremi (cö-mertligi) israf, iktisat diye

bugünkü hil.le bir sebeb!niu de ka·

dmiara içtimai hayatta yer- verme· rnek oldugunu söylüyordu: ev ve erkeklerin

mutfak ve erkek-lerin gibi itibar oldu ruhuyla terbiye h

ve 'görür· sen üstüne usillüyle besle·

erkeklerden korumak için, v;e ev

da e bed! surette kapatmak ve yüz-lerine peçe, perde örtrnek tedbirle· ri ,171

Kazan'da gazetesinde

yapmak ister veya yaparken görür ve dilçar

olurum. yolda Bu· nun sebebi ki, evvelden dü·

fikri bende yok-tur. Binaenaleyh bir meydana ge-tirmek için ne gibi ve kuvvet-lerin sarf i ca benini bu

ve kuvveti ve kullamaaya müsait bir kabiliyelle olup evvelden tetkik ve mubil.keme için ilk kilil.t mahku-mum. böylece nefs milrifetinden mahrumum. -sanki dai-ma en kuvvetli kendisi ile beraber süregeldigi serseri bir·yap-rak gibi· likirierin tesi-rine olan bir

Mubterem Ben kendimi misal getirmelde gururuma

Siz de kendi benliginizi bu misale tatbik etmelde gururunuzu

... Çocugun zihnindeki tetkik ve tahlil hususiyetini Türk· Os-

il.ilesinelkaliredic; ve cahil el-lerle öldürmeyen kim-

ve Devletiade-ki iktihas edilen bir makalesinde ise Caru!J,ah,

alemiuin fikir istila eden iki türlü zilletten bahsediyor.

ikisi de talilll Bi-rincisi antitezi olan taklit,

ise taklit. "Biz her ci-hetle gafil idik. darbelerin ele-miyle, gayet büyük gayretierin tesi-riyle gözlerimizi Me-deniyet gözlerimiz

medeniyet te-önünde fikirlerimiz hay-

relle Biz Mede-niyet zubrefelerine (yal-

olduk,'orada var herbir herbir hareket bizim na-

kutsiyet Kendi-mizde var olan herbir halden bezdik, herbir nefret ettik. En mu-kaddes da en güzel hilli-mizin de bizim k'utsi-yeti, ehemmiyeti var .hiçbirinde medeniyet

taklit isek de, yok, ehemmiyeti yok

rin ekseriude (çogunda) medeniyet taklit ettik:

isek de evvelki mukaddes-Ierin herbirini kaybettik" Carul-lah burada tenkit

beraber, yine makale-

dir? bir mutlak acizlik içiu-de her ezell yara-

me, Allah ile insanlar

da bir bir mutlak liil.kim

na inanan, bir ta-hurMeler ile dolu rüyalar için-

de kara cahiller' çocukla-bitmez tükemnez ''niçin'' lerine

kat'! olarak verirler. Al-lah Allah takdir iti-raz etme, sus küfürdür I ...

Bilhassa çocuk ana, emir ·ve mutlak surette ita-ate mecburdur. yapa-

dedigi zaman Ililin milnil ve neticesi izahlar ·vererek onu bir fikri cezbe ile maksada

lüzum görmez. Dini mese-leler da öyle mi? Amelin, ahlak!, içti-mal neticelerini iZah etmezler, ya-hut edemezler. Diyebilirim ki, aile

mutlak hakimiyet yine alimierin böyle te-liikki ilham

7

nin ilmi konusunda teslimiyeiçi bir sergilemekten de geri "Biz medeniyet

na meftiln olabiliriz. mukaddes herbirinde medeniyet dün-

yasuu taklit etmek yahut medeniyet hareket etmek elbette la-

o, ilmini, kültürel

donemi da görmek mümkündür. Çünkü o devir-de ilmi ve teknolojisinin

o zaman için Ba-medeniyetini

lamak, anlamdaki "terak-ki" anlamdaki "terakki" olup ol-

sorgulamak bir

eserleri bugiin de he-nüz geregi gibi

eserlerinin tam bir listesine deyhi sahip degi!iz; Türkiye'. de olan görmemesinin sebebi Carul-lah eserlerini yerlerde (Kazan, Petersburg, Orenburg, Bhopal Kahire), dillerde (Türk-çe, harflerde[Arap

Allade sade tahakküm ve zulüm var. Din.- ahlak, adet ve namus da · zekii tenkid mahrumdur.

Çocukta dakikadan itibaren fikri hürriyeti

meyli imha edilir. ve tetkik etme cüreti

HB.disenin sebep ve sevk edici-lerini saçernernek ilk zorlama hare-keti ile haline geldikten sonra tevekkül ve teslimiyet, irade-nin tereddüt ve ve nihayet seaiyesizlik ve lik lerdin olma-

ki bu, olmak için ve bütün için mutlak surette bir kabiliyettir.

Musa Carnllah

Mustafa Sabri Efendi, Dini Mücedditler, 1977 s. 142. 144.

Page 8: Yazı dergisi sayı 5

harfleri) Bu dil ve al-fa be yüzünden muhtelif yerlerde ve dillerde Türkçeye ve yeni harfiere çevrilme-

Onun eserlerinin Türkçeye mutlaka gerekmek-tedir.

Türkçe olarak kaleme ald$ eser-ler Rusya Müslilmanlan-mn m. Nedvesi, Kazan 1906; Rus-ya m. Nedvesinin

Cerideleri, Kazan 1906; Müs· lüman ve hi, Petersburg 1906: Jli·Lüzfuniyat, Kazan 1908; Niçin Rü'yeti bar Kazan1910; Kavilid·i

Kazan 191.0: Uzun Günler-de Rôze, Kazan 1911; Rabmet·i Illi· hiye Orenburg 1911;

Aldde-i Bir Na· zar, Orenburg, 1911; Siyonizm, 1911; lle

Kazan 1912; Ha· ·Kazan 191Z;Halk Bir-·

Nice Mesele, Kazan 1912· Büyük Mevzillarda Ufak Fikirler, Petets-burg 1914; Islaliat Esaslan, Peters-burg 1914; Mülaliaza, 1915; Kader Meselesi; Ze· kat, Petersburg 1916; Maide, Pe-tersburg 1916; Meyyityakmak, Pe-tersburg 1916; Pe-tersburg 1916; Rusya 1917 Senesi Petergrad 1917: Alle Meselesi, Petersburg 1918; Büyük Millet Meclisine Mü· racaat, 1922: Milletle-rine, Berlin 1923;

Müskir!it Meseleleri, tanbul 1927, Allade Berlin

·1932; Ye'cuc, Berlin 1932; · Sayfalan, Berlin 1932;

Kur'an Tercilmesi

Ahmet

{1) A.Bennigsen• C.Quelquejay, Sultan ve Rusya çev.

N.Uzel, Hür istanbul,· 1981,· S.-_32·33. (2} Eser. s. 25·26 (3} MUsa CBrullah, Uzun Günlerde Oruç,

Yusuf Uralgiray, Ankara, 1975, s.26. (4} EI·Mercan1 Hazretlerinin Yüz Dolu Münasebetlyle, ·Kazan, 1333 (t915) (5) A.Battal 18ymas, Kazanh 1ürk·

Musa Ciirull8h BJgi, 1958, s.38.

(6} MUsa C11ru/lah, a.g.e. s. 23(].231. (7/ Miisa Clirul/ab, a.g.e, s. 231 (ll} MOsa CiJur/lab, islamiy6ye Benim isliim istaniiul

'33. 1 1s.

OLDUKLARlMIZ l; Sayfada)

ilk insandan tek ölau!junu, bilginin

kendisi düzenleyen kendisine ait

ve nimetin ken-disinden yol gösterici, an-

giderici olarak ve ancak kendisinin (kitap ve elçi· lerinin) !ilm

Sunulan bu ha-yat görev;

kendine ta bf bo-alan ve

bu-nun olarak Allah' a boyun bükmek, emir ve tek ilah olarak teslim ol-maktff.Tek Allah'a itaat etmek ha-

her zerresine bir bütün-dür. ''Rabb'inize yönelin. Size azab gelmeden önce teslim olun, yoksa da olmadan size gel· mesinden önce Rabhintizden size indirllen en•güzele

Zalim ve mütekebbir sahte düzenler. ve doktrinler-le Allah'a ve Resuluna stratejileri. v§.z Amma, inananlar için strateji Allah ve Re-sulunun beyan ki tab ve sünnet-tir. Otoriteyi Allah'dan alarak Se-zar'a teslim eden, Alah'dan alarak Firavun'a teslim eden inSan-lar, dininden Mhla-

dinine ta bi Sezar •a Firavun'a teslim olanlar muhakkak-ki ki olarak Allah'

Ebu Cahil'in otoritesi sal-Hz. Peygamberi helilk .et

mesi içln Allah'a dua Ebu Cehil ve yan-

dinini terk eden bir toplumun içerisinde hidayetin nu-

habersiz cahili bir insanlara·,

hidayetin terki ve gö-

Peygamberlerin siretine . görülecektir ki,Un'la-

rm üzerin-de

belirleyen, dünya

rini, tanzim eden ri iliihiar ve onlara sadakatle olan Pey-gamberlere kin bileyerak mü-cadele eden dinine (törelerine, bulduk-

yol üzerine, hayat olmakla övünür, kabile

büyüklerinin yol Allah'a iman derecesinde tabi olur-

Hz. Muhamme1d(s.a.v.)'in nü-büvvetinden evvel de inristiyan ve

hilkümlerini; ule-rahiplerinin,

nin, kiihinierinin, hü· kümleriyle yer dinf

da, Allah' a has

gereken ve ünvanlar re k ( otoritede ortak prensip ve emirlerine tabf olup, Al-

haram ve heliii onlara tapma-

ya Kur'an-i Kerim1ve Hadis-i öj!reniyoruz. Fravun'lar ve Kral'lar insanlarm diruarini insanlarda

emirlerini Allah emri gi-bi, tavsiyelerini (ayetleri) gibi edip,yasakla-

·

Çünkü Yüce · Allah (c.c) dünyaya geti-rirken kendisine kulluk ve imtihan Allah'a , ibadet tazim edi-

ve in' Allah'dan

cak, emirlerine uyulacak mücerret veya mü-bir çok ilah

putlar kendilerini hilkilm koyucu gibi, dij!er

da, hükme za göstermeleri için kul dir. Oysa "Gerçek Hükümdar olan Allah Yücedir." (20/114)

Abdüii<adir Kibar

( 1 Kerim Meal ve Tefsiri, Prof. Dr; Tal§t Prof. Dr. lsmall Cilt: 1, Di·

J':aymla· sayfa 31, 1984, Ankara.

{ 2 )Kitap s. 115, Ankara

Page 9: Yazı dergisi sayı 5

AFRiKA'YA YARDIM

namert''

Baudelaire'den bu ra belki de en eski yaw

birine tuz· basar mahiyet-ledir. Adem ve Hawa ta-rih içinde ke-faretini kendi ödemeyi bir türlü içine Kar-

psikolojik ve akli süreçler içinde kendini bir yolu-nu hep. yu bulma yelisi olarak

bir aklama gibi kez.

hertaraf edici illiyel tesis an Bu-

gün dikkatli, titiz bir modern bilimlerin, özellikle konu edi-nen disiplinlerin, kendi felsefeleri

bu tesbit etmekte gecikmeyecektir.

fevkalade popüler olan sinema, tiyatro gibi çok kitlelere dra-matik sanatlarda, aklanma

olarak hakimdir. ki sinema ve tiyatro eserleri-

nin benimsenen dra-matik' sonuçta eSeri izleyen in-

duygusuna; (Kathar-sis'e) götürmektedir. haya-

daha pek-çok bu me-kanizma olarak zaten

Fakat burada önemli bir çizmek gerekir. O da

ve Bu sebeblerinden birisi hiç "din gününe iman .. Belki okuY.ucular ahiret gününe iman özetle· nebilecek bu sema vi dinlerdeki mevcudiyetini ileri süre-rek bu

bir bu. Fakat islam'da bu inanç bilgi ve-va kurumlarla m ya da levi! dahi

ki islam kendisi ile· tenakuz halindeki hiçbir otoriteyi . kabul etmez. Mesela insanlara ha-

'l't

heliii helalleri haram sayabilecek bir otoritenin bu dünya-da yeri yoktur. aklayabilecek bir müessese de olamaz.

Bu hem akaid hem de ha-yat düzleminde tezahür eden önemli görüntülerinden birisi, ferdin ve toplumsal içinde günah

.gipi bir müessesenin bulun-ki ''tövbe'' He

günah fark yal-

bir tür ifadesi ve af-folunma sözkonusu iken öte-kinde sözkonusu olan maddi bir göz... den ma -din da telkinleri ile- günahlar-dan temizlenme

içinde, Afrika'da çeken insanlara

kam-panyalar tertib edildi. Bu olaya yar-

gören dan memnuniyet veri-ci bulmamak mümkün Çün-kü bu deti bizi bu zorlar bir durum arzetmektedir. Ancak bu ya-

konusuyla. ilgili ·olarak- bir ör-nek olarak- dikkat hu-sus bu toplumu-

9

nun bilinç ile na-tezahür Çünkü birinci-

sine bir göze çarpan, tam yirminci

has kitlesel günah ayinleri

Her çok görkemliydi. (Bayan hürriyetin günü partisi ka-dar olmasada; çünkü görkem bu ayinlerin zorunlu atmosferidir} Ha-

aylarca önceden ürkesiralar (müzik de

atmosferin bir Sa-atler medeniyetinin biricik met-ropollerine Ve müyonlar-ca insan anda pamuk ellerini ceplerine (Sportaid bir cocacola ve insan-lar için) tüketimin ve

üstünde hiç. Ak-sine bir karnaval içinde yeniJip içiidi ve "tüketildi".

kongrelerden, senatolar· dan kararlarla için daha yüksek rakamlara pekala olabilirdi. Fakat o halde görkem böylesine. Toplumun incecjk bir sapianan

mutmain bu ka-dar. ne ellerindeki kumanda

ne de sallanan etmemeliydi. "Ma u Mau''

la ra "yam yam" la ra bir borç var-sa böylece

hiç dahi gelme-yen bir üslupta bu Ge-

fazla, fanatik ve hamasi bulan

olabilirler. Bu kabil dün-ya meseleleri üzerinde

kafa yormak gerekir diyenler Eyvallah. O de böyle-

ce yapabilenlere Ve hiç kimseyi itharn etmeden bir bulunabilmek gaye-siyle diyorum ki: Afrika da, binlerce, yüzbinlerce insan kavuru-cu can -

yine o topraklarda yeti-sebze ve meyveler,

re gibi tarih boyunca ölüyü diriyi sö-bir ülkeye ithal olunuyor-

sa, falan çok saçma geliyor bana. Böyle bir du-rumda öfkemi dile getirmeyi cemi dile getirmekten daha gerekli buluyorum. Ve cehennemin niçin

daha iyi

Ahmed ERKAN

Page 10: Yazı dergisi sayı 5

YA YIN.

YAYlNClUK

Bir Harun Maden ile

sunuyoruz.

Y AZI bir soru ile Bir bir fonksi-

yerine· getirmek üzere faaliyetine nelerdir?

kadar Türkiye'-de tek tük ilmlhal kitap-

gibi 60'li dan sonra iBe dinin m·n, geleneldere

anlammda Beyaz Sa-ray kitaplar daha çok ol-mayan Evliya leri, rüyB tabirleri, du§. mecmuala-

kabilinden Bu en büyük içe

uzak, sadece Türkiye 'de dönük, yani "milli" bir arzetmesiydi. Za-manla yeni dü-

hareketler çevri yolu ile Türkçeye

da büyük ölçüde Bir

da bu sürecinde yer Allah 'm dini-nin tam tusunda uygun ve gerekli eserleri Bir bundan sonra da bu ilke ve amaca uygun olan eserleri de-vam edecek . .Kur'an'dan uzak kal-

ve yan-giderici eserler

insanla-rm hareket etmeleri konusun-da (inanç ve am elde} tercih

gayesi-ni güdüyoruz. ·

Y AZI islam dünyasm· · da bu amaca yöneülc. eserler yok

muydu? Evet, ·az da olsa bu nevi eser-

ler eskiden beri ama likirierin

na engel oluyordu. Bunu Ier ise güçlü_ yer Orjinal fikirlere ·sahip olan insanlarm yüzlerce ciltlik eser-Ierinden bize kalan sadece bu kitap-

var hiiberi. Günümüze kadar gelebilenler ise dar bir saha . içinde kalmaya ça-

öneml buradan ka yuaklamyor. Yani fikir/erin daha

kitlelere

Y AZI On yedisi "El se· rislnden üzere em kitap ya-

All nin eserlerinin büyük bir yekiin tut-

göze ls· tiyoru.m, öneml sizce ne·

BiR Bütün devrimlerin fikir Günümüzde

Devriml diye bir olay söz konusu. Bu devrimln

olanlardan biri de All Onun eserleri ve aym za-

manda Müslüman bir bir ve ya-tahakkümünden kurtarma yö-

nünde. çok iyi bilen biri ola-rak geç-

gerçek da sorguluyor.

Türkiye de etkisinin ola-rak ülkelerden biri. Do-

bilen, ta-eserlerine ihti-

yaç var. önemi buradan geliyor. Yani birincisi sorgu-

ikincisi Müslüman üçüncüsü bir devrimin masmda fikirlerinin, konferanslari-

pratikte etkisini ·

Y AZI Türkiye 'de okuyucunuu lami bir dünya çerçevesin· deki /Jzel olarak kendi

ilgiyi yo-istesek ...

BiR Evet, bir ilgi var ama bu. ya-yolda olmaktan

çokpopüler niteükli kitaplara yöne-lik. Bu durmn, sehat ve karB.r göster.emeyen

etkiliyor siz. revaç gören basmaya sevkediyor. Son zamanlar-da bakonularda müsbet var ise de bu henUz tatmin edici bo-yutlarda gibi

giderek artan bir ilgi Bu )lgi, kemmiyet olarak çok ama keyfiyel olarak düzeyde

Elimlze bir al-sak ve baksak öncelikle

eserleri belirlersek, samyormn bu okuyucu-nun en az tercih eserler ola-

(Bir iki kitap müstesna}. Y AZI bugün

problemler nelerdir ve bunl.ar

BiR Ekonomik problemlerden söz

eSerleri tercih ederken ve ye zorluklardan söz Genel-de Türkçeye kitap, ya ismindenyahudda is-mlnden tercih edilerek

sokuluyor. fikir ise ancakkitap çev-

riJip eline geçtikten son-ra (biraz da geç olarak} söz konusu oluyor ve bu sonra

görmezlikten geliyor. Beiki de hiç isteme-

da leviller le ya-durmnunda Bunu

istiyorUz. Kitap tercüme edilmeden önce okunarak muhteva-

sahi-bi olmak gerekiyor. Bu da Türkiye'-de pek olmayan

Page 11: Yazı dergisi sayı 5

meselesini ortaya Ülkemizde eser telifetme

pek da bir prob-lem. Bir de Çeviri problemi var.!n-sanlara ve ne pek güvenmiyoruz. yeri-ne de biz karar vermek istiyoruz. Yaymevi, kitaba dipnotlarla, ilavelerle, kita-

takdim okuyucunun na müd§hele ediyor. Ve zaman za-man kendi mah-knm eden iladelere de Mil tercimlerde de bu· var. Tercilmelerde gitmeyeni af. lama, tevil etme yoluua söz konusu. Eskiden bu daha fazla idi.

kontrol biraz daha

Y AZI Son olarak mzdan bahsetmenizi rica

Önümüzdeki dönemin-de isimlerin, ya-

bu okuyucu-ya Bun-lardan birisi Muhammed el-Behiy'dir. Onun Kur'an Ve Toplum,

Bu eserde toplnmuu muuda tedricime-tod {Medenf ayatierin nüzul na göre) incelenmekte. Bu arada üs-t ad Mevdudi'nin

isianun eseri, Kelim Hareket: Problemleri ve eseri, Dünya · önderlerinden Makiiieler eseti var. ··Yine Dr.Ali ideoloji ve kültür

yer al-eseri de

içinde M.Recep el-Beyyumi"i' T8bifn döiielninden iti-baren iktidarlarm Müslüman Blimlerin müc§deleleri-ni anlatan Uleml!.

eseri bu-güne kadar fikirlerini dan zorunda Cemaleddln Efgani ve Muhamed Abduh'uu Urvetü'l-Vuska der-gide yine

isimle gibi .

isimlerin eserlerinden Buuda da okuyncuuuu de-

insanlarm fikirlerinden haber-dar gayesini güdüyoruz.

TARlK

Eliili Onunla Lahor'da Güzel bir Yap-

resimler, üze-rinde birçOk birlikte hayli öne·mli bir istihbarat memuru oldu-ilundan büyük bir evde

kendine mahsus bir ma va'rdi. Onu ziyaret

her ve "Meden1" bir ana-baba, dil kitap-

. · radyofonograf, c8.zip resimli dergiler. di-ye hitabederve onun gü-venli ve bir hayat da 1malarla hi-kilyeleri ile dinlerdi.

iyi bir çocuklu ve biz hepi-miz onun büyük bir adam biliyorduk. den ona hediye olarak, Winston Churc-

kaseti sevincine .diye-cek yoktu. Pek bir anlamadan bu "büyük övmekte ben de

Ta-ile da berabe-

rinde Bu bir serernoninin özel bir dim. Mis8.firl9re, ve giltere'ye yapmaya gidecek

11

olan bu bir ar-olarak takdim edildim.

Birkaç gün bir çay partisine d§vet etti.

Bir nevi veda idi bu. Ama ba-ve bir na-

sihat çevrildi. Orada söylenen kaideleri çok bir

itaat edin, zira on-Size imkan ve

yanlara gösterin: Hiçbir dahi, üst-

lerioize ve dav-Amirierinizi etmeyi,

hakim bilin. övmeyi, toplum içinde

hareket gi-yinin. Yüksek mevkilerde buluuan-larla kurun ... " Bu kabil tavsiyelerin bili-yordum? Çünkü bunlar lesinin uzun tecrübelerine yordu. Ailenin tümü ve mü-hi!" Biliyordum ki ba- ·

isterse bir telefonla birini hap-se sokar veya hapisteri Yani zarar ve ver-me gücü çok Bütün bunla-ri görür ve Allah beni niye böyle büyük kimselerin olarak ve böyle büyük bir aile içinde halket-

taaccüp ederdim. Ama ki, gün gelecek sürek-

li bir zorlu s.onunda saran bu dünyevl

gitmek üzere biz O'nu bütün candan te-

menni ve büyük adam olma yo-

lundaki bilgi-ler kimselerden biri ·olma

silhip Bana ev ve fotogra-

yerlerden ve ar· kurma bah-

sediyordu. Gelecek üzerine büyük Bir jaguar'a sahip ol-

Pakistan'da büyük bir ev yap-Londra'da lüks bir kat ve

belki bir du.

lara okur ve yoksul hissederdik.

Mektuplar gitgida bunu mazur görüyor

ve "Çokça-gerekiyor'' derdim. Bir müd-

det sonra mektuplar tamamen kesil-

Page 12: Yazı dergisi sayı 5

12

· di. Ahlaki ar-ailesiyle Sürdür-

me ve emekli olan ihtiyar etme zorunda hissediyor-

kendimi. da para talep-leri haricinde haber ala-

söylüyordu. fevka-

lade bir yerine birbirini

12 sonra, annesi bir tutnldu.

geri dön-dü. yerden izin geç-

güzel do-lu bir halde onu görmeye gittim. Ben

üzere ama o bir gibi elini uzat-

yetindL lar önce 15:endisine hedi-ye kasetlerdekine bir sesin srihibiydi. Taffiamen pejmür-de bir Halimi benim problemieri olarak bütün Üçüncü Dünya ülkelerinin problem-lerinin sembolü olarak di. kapital, ve-rimlilik, hedefler, amaçlar, hesap

yolsuzluk, cehalet ve fazla nüfus" gibi kelimeleri kullan-

Gelecek üzerine büyük planlarm-dan söz etti. deme hatil-

bulundum. ko-da sistema-

tik • bir biçimde, müslümanlarm problemierinin bir listesini ve "eski Dinlerine" gözü bir la Hayret verici bir uslilp-la gericilikten mam için tavsiyelerde bulundu. Ben biraz dna bahsetmek iste-dim ama o bana hep yerden, oradakilerin müslümanlardan daha iyi olduklatmdan, trenlerin zama-nmda ve ör-tünme zorunda çünkü "kültürlü" erkekleri-nin söz ediyordu. Benim eski günlerdeki Til-

gözde parça-lar günlerdeki geri getirmeye O bal' den zevk Onun yeri-

. ne, bu-yolunda Londradaki

kahve ak-Bir kaç giin sonra. annesinin

cenaze töreninde

muhafaza etti ve benim niçin anla

Aradan 19 seneyi bir müd-det geçti. Dr. bugiin Dünya

büyük bir adam. Yok-sul ülkelerden gelen teklifleri red-ctedebilir veya incelilde onaylayabi-lir. Prensierin ve sev-gilisidir .. zamSnda birbirine pozisyonlarla sihirli bir ye-

(ag-nostisizm) benimseyeni e

bahseder. Hindula-ra .gider olur. Yahudiler ve için ebi-i kitap der. Onun modernlik ve

Jaildik himaye edici ifa-delerin.e sadece müslümanlar mu-halefet ediyordu. Nihayet öyle görü-nüyor ki, alelacele

ve

Hadis zikret_meye bile. bu en son ilgilerin-

den duyuyorum. Kendisini sadece televizyon ve gazete-

lerde görüyorum. ger-

haliydi. bunu görecek kadar üzü-cüdür. bu iyi büyük bir adam tu. Fakat hiçkimse, onun böyle büyük bir um-

benim de-kimsenin

.

Gülzar . çev. Salih Toprak

* Inquary, Haziran 1986 c.3 no. 6 sf. 65

Page 13: Yazı dergisi sayı 5

AVRUPA'YA SON SÖZÜ

(Geçen Devam) bir taraftan sonsuz zorlama-

ve gerekleri ile bir uy-taraftan bir as-

keri teokrasi, öfke ve nefretle dop-dolu halde üç bü-yük duruyor.

Avrupa- gözlerini utanç verici bir ile en nefret ve-

rici ve bir ve an-meydan

kacak bu bela size ve birdertolarak görünüyor sa

bu Fakat kutsal Allah sevgisi kalbierinizde bir esenlik umudu tu-

öfkenize- yep.ilrne-den, çok yüksek mubake-meniz önünde bir ile

dinleyiniz. · ' *

Biz, ruhunu gösterdik. onun· ·esrarengiz hayatmda

bulunan ilerleme, öge-lerini ortaya koymak gereklidir.

once, üzeri!lde meniz için, özellikle inanç·

Kur'an ebedidir. Her kelimesi-nin

2- Bu kutsal ve ezeli ilahi hükümlerini bütün uluslara bildir-mek üzere dünYaya yüzyirmidört bin peygamber

3- Kur'an'dan al-· hadisten bir kutsal

kitap daha ki, bunlar Pey-giimber'in bütün söz ve ögüÜerini en ince kadar nakl8dip tasvir ettikten bütün rasul-lerin. ve yeryüzünde gö· rünen bütün sünnet ve doktrinlerini de bildirir.

. 4- mutlak esenlik. tur ve bütün €rdem ve güzellik! erin

O bütün tarihlerden önd'edir.

5- kiliseye dayanan bir ruhbaniyet. bir kudret ve ruha-ni bif Yönetim

HiÇbir Allah'a iba-

det için kimsenin ihtiya-yoktur. 6- Bilgi edinme ve içt!had

Her müslüman bilim-ler ve sonra bizzat içtihad edebilir ve ger-

kendi fikri ve vicdani kanaati-ne göre yorlimlamak ve

sahiptir. olan her kelimesiyle, bütün

inSani bilgi kapsayan böyle bir okyanusu ile, Ki-lise ile, kanu-nun ruhunu sonsuz derecede letmeye yükseltme-ye müsait ictihad ile ... yasa bir deha,ilerleme

neler vücuda getirebilir, siz bütün

bu uygun kabiliyetlere lam Avrupa bir ilerleme hayrete

bu ve rnahi-u'miyetin riederrini

yerde buna ne-den olan durum, bi-zimle

bu Daha gibi . .si-

zih teslfse hükümlerinizden gücenen ve düsen ule-

her türlü akli. hareketleri ile temastan kendilerini uzak tuttular ve kanun yapma isinde lafzi malardan. gereksiz tevillerden. is-railiyat ve esatirden kendilerini kur-

gelismeci dü-süncelerini tamamen terkettiler ve o zaman. yeme-ve arnade olan taassub ejderi ülke-lerimize tam bir özgürlük icinde hü-

etti. du. kuruttu ve bütün bilgisizligin en uzun gecesi ile örttü. Bu cebri ve zo-runlu bil'gisizlik icin bir utanc ve yoksulluk nedenidir.

* tarihini zulmetlere bürüyen

bu üzücü dururnlardan daha fazla söz etmeyelim.

dünya

timin biitün müslüman uluslarda is-tekli, yola sevket-mesini bilen seçki!l bir topluluk turdu. Genç ti.irklerirniz, önderleri-miz veni tp• muhtelif

13

ile ve sürekli yürümek ile duyar-

ve bulunuyorlar. Hangi amaca Bunlar

ru mu yürüyorlar? Asla! Bin defa tekrar ederiz ki, bizim,

sizin 'dini mümkün

Bizim ile için tek bir yol

bize ruhaniyetten ve teslis akidesinden uzak maddi bir

Fakat Avrupa'da böyle bir uygar-nerede bulabiliriz?

her biri!li!l izledi-ülkelerinde etkili olan ki-

emellerinden na ihtimal vermememiz için ortada çok önemli nedenler

i!lan-resmi hamisidir.

Rusya dioi

dostu olan Al-manya imparatoru bile bize bir eliy-le eliyle gösteriyor.

ve

hükumetleriniz ve zorunlu olarak Haç

yükseltiyorlar. Avrupa'da bir ulus istisnai

bir durum O da Fransa idi. Büyük bir olay, belki en

büyük biri ai Fransa'-yeni bir müjdecisi yap-

Sizi.n ye:rsiZ olarak devrimi" olarak bu bü-yük olay, bunca di!! ve mezhebi!! ya-

ve olan bizim Asya'-onu tereddütsiiz, der-

hal "külli yolu" olarak ilan ederdi . Bu olay ne tek b!r peygamberin vahiy ve ne de bir neslin icat ve vücuda getirmesi idi. Tersine. bütün rasullerin getir-dikleri beri ve zulümler inleyen

sinesinde kalan ezeli gerçeklerin bir idi.

Onun ve hal-ka iYi saruna Bizim burada dile ietir-mek bu büyük hareketiri sürege-len tam bir uygunluk içinde söylemektir.

Page 14: Yazı dergisi sayı 5

14

Onun ve kitlelere gerçekler bütünüyle bizimdi. Bu

gerçekl_er külli adaletin, ha-

kimiyeti arneli ilkeler linde tezahür ve tecelliler idi ki,

da vücud verdi-bir ve sonra kahraman bir

nesle özgü olan deha ortaya li.

* ki, böyle bir neslin çocuk-

olan bu sürdüreniediler.

Buncd büyük eserleri vücuda ge-tiren bu Fransa, bir hür dü-

dönemini için kendi ülkesinde sorumsuz bir kilisenin bizim nezdimizde Savu-nucüsu oldti.

Fakat, "Fransa nüfuzu" denilen bir sonucu ne oldu? Bü-tün bilgi ve kültürleriyle misyoner-leriniz acaba tek bir müslümana di-nini mi? Bütün politi-

umutsuz yine si-zin misyonerierin di-ni tecavüzleriyle tahrik ettikleri müslüman kavimlerin zorunlu

hedef ettikleri bir ristiyan yok edilmesine mani olabildi mi?

* Bundan daha çok üzücü bir du-

rum da Fransa kendi tarihi

ne elem verici lada bir yani rin -kiliselerin sorumsuzlugu inan-

ve o ülkeye hiçbir bir faaliyet

Böyle bir dururnun fayda ve ba-bir edine-

bilmek için toplumsal ilke-lerinin dikkat çekici özelliklerini dü-

gei'ekir. i"lam'da vatan ve. kavmiyel

yoktur. kendilerini müslüman uluslardan hiç

birisi ve hiç bir ülke için üstünlük kabul Tek bir millet o-

tek bir ve bir ibadet

Hiç bir hükümdar sülalesi için ru-haklar yoktur.

Yönetim ümmetin oybirli-ile en erdemli, en. adil

kimseye

birlik ve içtihad ile bi-zim savunucusu esaslar ve ölçüleri yayan ve bir kavim ile ahlaken ve manen

için ortada hiç bir engel yoktur.

• Katalik olan Fransa kendi ülke-

sinde muazzez bildikleri bir din ve inanca salik bu-lunuyordu. yandan ruhani kumetten ve hükumeti ki-liseden yeni Fransa'da ya insan ve bütün peygamberlerin nüfuz ve

dayanarak mem-leketlerimize ve tek bir Tan-

tapan· bütün ve korwna

·o zaman yine sizin köreesine çözülmeye, yok olmaya

bir avuç kar-yeni Fransa, bir lman

ve inançla hakka ve adalete yürüyen yüzlerce kavmin istekli ve

nail olurdu. *

Mademki Avrupa bütün bilim ve kültür hazineleriyle ve özgür cenin bütün kuvvetiyle bizim limize kendisine bir yol a;;r:,Et-

biz gönlü fakat ezeli ve zengin. gö-nüllü size kadar gitmeye ve sizin neyinizden

sizden ne ümid etti-söylerneye

saret ediyoruz. , Teknolojinizin 6tkileyici

bizleri hayrete yor. sizleri taklit iÇin

konulmaz bir istek duyuyoruz. bir nokta bizi durduruyor. Bu

da ahlaki bozuklu-ve sahne

Sizin ülkelerinizde din Allah sizden

yar bu büyük bir felakettir. Dinden ve Allah'tan uzak huzur

ve hayat olamaz. Gayretli salih umut-

suzca, "Ey Bizim kovuyorlar, onun

uz!" diye feryat ettiklerini duyuyoruz.

Her hak ve kuwetin olan bizlm bir böyle bir den .yüce ve rnünezzehtir.

"Ezeli Zat", "Külli Zat" hiç bir z8.man inkar Dinsiz-

kelendiren ve bu hain ve mülhidane mahsulüdür.

yöneten, eski zaman-sizin ve

bizim "borÇ, görev. yol" gelenek ve inançlardan bir-

Yer ve göklerin bir uyum ve ile kuv-vetleri bir kanun ve saltanat vücu-. da getirmekte ve halk bunu boyun

gereken bir rak kabul etmekte idi.

Orta dan sonra hak ve biraz yükselmeye ve size intikal

olan bizim Asya ·tasavvufi dü-ve hü-ve dini inançlar ke-

zamanlarda, bu iki hare-ket ve yan kanun yönetim ve hükümetin bozmaktan ve birbirine ters ve iki saltanat bulünden bir çare göremediler.

Çok uzun ve tecrübelerden sonra üzülerek görüyoruz ki, bugün bile temelde birbirine olan bu iki saltanat ve hükumeti bir arada yürütmek için nuz, Bu, insan üstünde bir

ve ahlak ve yönetimin ki.bunur:.üzücü

siz de bütün dünyaya bil-dirrriekten geri

Kendimizi böylesi dan korumak için bir çare var o da, bütün hakimiyet

ve ve toplumun bütün her

türlü uzak bii biçimde nen ve maddeten ilerlemesini layacak belirleyen ve dü-

. zenleyen sade ve bir biçimidir.

Böyle bir yönetim biçimi tek bir esasa dayanabilir. Bu da ilahi ada-lettir. Fakat bu ilahi adaletten mak-sat, muhtelif dönemlerin-de, kendi ve kavra-

göre muhay-yel tersine bütün din ve felSefelSrin. bütün yönetim biçimlerinin olarak kendisine dönüp va ra ebedi ve

. mümkün olmaYan sonsuz güce ait bir adalettir.

Bu yücP- haiz kürn ve iktidara biz yüzyirmidört bin peygamberin de ilave

Page 15: Yazı dergisi sayı 5

hütün m.t.:undur. Bir ahlak bir

ile gelenler, insa:n-iv ilik yapan mukaddes bir züm-

Buna yüzyirmi-di bin bir delil et-muz mi? Bu bize gösteriyor ki, ilham ve bir kavmin

Hak ve hakikat bü-!iin kavimler nezdinde ve hor tecelli eder.

* Bu tam olarak anlaya-

bilmek için daha yüce bir

Bizim kalarn bilimine göre ve benzeri olmayan bin gü-zel Bu bin ad tek bir ke-limede özetlenir ki, bu yüce kelime-nin sizin hiç bir dilinizde yoktur. Bu, Hakk kelimesidir. Tan-

hakikat, hak ve adalet an-gelir.

idrskinin en yiiksek (istiksa) ile bu tek

ahlak ve felsefe var

* Böylesine ve verimli bir

hakikale dayanan biz kutsal ilerle-me partisinin üyeleri, hür

dünye-vi tatmin ta-

bizler, tam bir güven ve sevgi ile bilimlerinizi, muazzam siyasi kabul ediyoruz. Bunlara liklerden

Sizin hürriyet ifade anlam ilahi adalet kadar

ru ve gerçektir. Fakat zahiri tabiri üzücü bir Bu tabir her yerde yönetici kesimlere

güvensizlik neden oluyor ve daima üzücü anla-rnalara meydan veriyor.

Her hak her kuwet gibi hürrive-tin de

Bu belirlemek kimin

Adaletin. Bundan maksat, sizin mahkeme-

lerinizde yürütülen kanun haline ge-ti ri! bir kuwet Biz de-ha ve tasarrufuyla bütün ka-

uyumlu ezeli bulunan sameda-ni ad,1leti

hürriyet" yerine · adalet" diye

Hukukumuzda,

hükumette, toplumda, yerde ve gök-te adaletten bir

* Bütün emel ve

en belirgin gayesi adaletin bu olan bizlere yahuz genç Türkler,

yurtseverler, ilerleme demek olmaz. Biz

her önce hak denilen

toplumuyuz. Biz hakimiyet ve için Yega-ne ada-letin, ilerlemenin hükümran olmasi ve zulüm ve temizlenmesidir." .,___ -

Her ulus, dil ve yol için adaletin göre tam bir özgürlük için-

de ilerleme kabul ediyoruz. Fakat bir müs-

tesna olmak üzer.e hiçbir is-tila ve fethe taraftar ve bu-nun da adaletin hakimiyeti sayesin-de

hüküm ve hü-kümetimiz bulunan yeilerde kabul gelince, bunun için tek bir öne sürüyo-ruz: var ki bu kesin ve

ve o da ve ben-zeri bulunmaktan münezzeh olan bir Allah' a kulluk etmek ve onun ezeli nimetlerini bize getiren yüce nebileri takdisten

. ibarettir. Bu önemli konuda, dini

Hz. en li din ve inimcin tasavvur edebilece-

dereceden daha yiiksek bir yeri, mevkisi size

· Biz onun sizin ·kabulünüz

gibi tersine Al-lah'a ve hiila hayat-ta Kur' an, insan-

güzel ve iyi ahlaka davet için gönderilen için "Ruhuilah" di-yor. Bundan fazla ne

Resmi kiliselerinizdeki kadlm

pek çok ça ha bizim Pey-gamberimiz Muhammed salat ve ona Ve al'ine olsun-gelince,

onun eserindeki an-lamaya Bunu görmekten mutluyuz, öirünç duynyoruz. Onlar, sizlerin nefret verici h ura fe ve esa-tiriniz onÜn derin bir ka-nun koyucu, fetih ve zafer le müjde··

15

leyen bir ahlak önderi ve sizin rasullerinize nisbet kabul et-meyecek derecede özel-lik ve niteliklerini ve sonsuz erdem

görebiliyorlar. bir din ve inanca sahip ve

Peygamber'lerinin risalet ve nübüv-vetinin için kendilerini her an fedaya olan

gelen görme rahiplerinizin

bin türlü bezeyana niçin uz?

* Biz. biliriz ki, eski hura-feleriyle ve dolu olan kimseler yarar-

ve lafzi le kendi kur-

isterler. bozuk ha-yallerinde Biz burada gör-mek isteyen ve bizi dinieyebilen sahiplerine sesleniyorui; evet sizle-re ey ileri gelen seçkin kimseleri, bilgin-leri, görebilenler, sizler ey kutsal ilerlemenin lam kavimlerini son temennilerini

sizlere sunuyoruz. Üçyüz milyqn mÜslüman

ezeli hüküm ve delillerine tabi ola-rak ortak bir amaca ilerliyor-lar; Bu yüce amaç evrensel, taraf-

dünyevi bir ki, Hakk'-da uygundur. Sulh ve

sükun; alemin sizlerden de budur.

gücünü ve görevlerini size bildirmek bi-

ze bir ol-sun, nice beri dünya-

en güzel yerlerini göz n bu sonsuz ve

bir isimle nitelenemeyen bu çirkinlik ve kötülükleri ve bütün yeni

salacak felaket ve kail ol-

mak bir cinayetten bir mi-dir, söyleyiniz?

Buna cevap her ne olursa olsun, bizim talihimiz iki ilahi hüküm ile karar_

bütün bilimsel rini samirniyetle kabul etmek; katli olan ve çaresizlere merhamet eden bir candan narak ve tam bir özlem içinde ölmek mutlu ölümüyle ölmek ..

Page 16: Yazı dergisi sayı 5

MATARAMDA TUZLU SU

Indies, Elma, Maçin! Uzun yola hüküm giydim.

yöresinde nasibim yeriiierin suç

tehlikeli bir nifak uyruklann içinde uygunsuz biriyim

beni meyvalann lezzetinden kendime dünyada bir

kök seçtim yerde soluklanacak gölge bana yok

uzun yola hüküm giydim.

Uzak nedir? Kendinin bile benim için gidecek yer ne kadar uzak olabilir?

ikiye ortadan kimin ülkesinden geçsem.

dövmeler beni ele verecek cesur ve onurlU diYecekler halbuki suskun ve kederliyim

korsanlardan gürlek nara

rençberlerin o rahat ve lehçesinden tiksinirim boynurnda bana yükleyenierin utançlarmdan mücevherler

kantart gizli bilgilerin matararndaki sUya tuz ekledim, yok uzun yola hüküm giydim.

Bir bir görenler üstünde iyi duruyor derdi her askerken cep

geceler bir

gibi lükslerim de burda kalacak

bu hayattan'ne koku, ne ne de boya yasaklayan belgeyi

burada bitti yok · uzun yola hüküm giydim.

ÖZEL

Gülümserken Son

.