YeniDevir96

28
1 19 N İ S A N 2 0 1 1 Göz Kliniği Göz Kliniği Göz Pratisyenlerimizi: Ms Perin Erdem Ms Reyhan Yilmaz Mr Taskin Hafouz-Housein 130 Blair StDallas VIC 3047 Tel: (03) 9309 6464 Mustafa Okur 0418 315 161 EMLAKÇILIKTA GÜVENİLİR İSİM Shop 1, 55 Paringa Blvd Meadow Heights VIC 3048 Telephone: (03) 9309 4888 Fax: (03) 9309 7400 Email: [email protected] 19 Nisan 2011 Sayı: 96 Campbellfield Factory 362 Barry Road, Campbellfield Vic, 3061 T: (03) 9357 9922 w w w . s u l t a n m e a t . c o m . a u e - m a i l : s u l t a n @ s u l t a n m e a t . c o m . a u Smallgoods / Kebab / Meat Necmi Kul (Managing Director) KIRAN KIRANA ŞAMPİYONLUK MÜCADELESİ KIRAN KIRANA ŞAMPİYONLUK MÜCADELESİ SPOR’DA SPOR’DA . Haberi sayfa 7’de Haberi sayfa 7’de Haberi sayfa 5’de Haberi sayfa 5’de BALAYI BİTTİ Mİ? BALAYI BİTTİ Mİ? Melbourne’de konut yatlarındaki Melbourne’de konut yatlarındaki şüş arƨk hissedilir hale geldi. şüş arƨk hissedilir hale geldi. GeçƟğimiz yıl ortalama bir ev yaƨ GeçƟğimiz yıl ortalama bir ev yaƨ 600 bin dolara kadar çıkarken, son 3 600 bin dolara kadar çıkarken, son 3 ayda bu rakam 565 bine düşayda bu rakam 565 bine düşHaberi sayfa 3’te Haberi sayfa 3’te NSW MİLLİ GENÇLİK’TEN NSW MİLLİ GENÇLİK’TEN GENÇLERE NEFİS GENÇLERE NEFİS TERBİYESİ KONFERANSI TERBİYESİ KONFERANSI

description

YeniDevir 96

Transcript of YeniDevir96

Page 1: YeniDevir96

119 N İ S A N 2 0 1 1

Göz KliniğiGöz KliniğiGöz Pratisyenlerimizi:

Ms Perin Erdem Ms Reyhan YilmazMr Taskin Hafouz-Housein

130 Blair StDallas VIC 3047Tel: (03) 9309 6464

Mustafa Okur0418 315 161

EMLAKÇILIKTA GÜVENİLİR İSİMShop 1, 55 Paringa Blvd

Meadow Heights VIC 3048

Telephone: (03) 9309 4888 Fax: (03) 9309 7400

Email: [email protected]

19 N

isan

201

1 S

ayı:

96yyy

Campbellfield Factory362 Barry Road, Campbellfield Vic, 3061

T: (03) 9357 9922

w w w . s u l t a n m e a t . c o m . a u e - m a i l : s u l t a n @ s u l t a n m e a t . c o m . a u

Smallgoods / Kebab / Meat

Necmi Kul (Managing Director)

KIRAN KIRANA ŞAMPİYONLUK MÜCADELESİKIRAN KIRANA ŞAMPİYONLUK MÜCADELESİ SPO

R’DA

SPO

R’DA

.

Haberi sayfa 7’deHaberi sayfa 7’de

Haberi sayfa 5’deHaberi sayfa 5’de

BALAYI BİTTİ Mİ?BALAYI BİTTİ Mİ?Melbourne’de konut fi yatlarındaki Melbourne’de konut fi yatlarındaki

düşüş ar k hissedilir hale geldi. düşüş ar k hissedilir hale geldi. Geç ğimiz yıl ortalama bir ev fi ya Geç ğimiz yıl ortalama bir ev fi ya

600 bin dolara kadar çıkarken, son 3 600 bin dolara kadar çıkarken, son 3 ayda bu rakam 565 bine düştüayda bu rakam 565 bine düştü

Haberi sayfa 3’teHaberi sayfa 3’te

NSW MİLLİ GENÇLİK’TEN NSW MİLLİ GENÇLİK’TEN GENÇLERE NEFİS GENÇLERE NEFİS

TERBİYESİ KONFERANSITERBİYESİ KONFERANSI

Page 2: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 12

TÜKENMEZ KALEM

Mustafa Salih

[email protected]

We put you fi rstWondering the value of you property in the current market?

Call us today for a FREE market appraisal

JALAL ABDALLAH0425 778 166

Ev veya arsanızın şu andaki piyasa değerini mi merak

ediyorsunuz?

Mülkiye nizin tamamen ÜCRETSİZ olarak piyasa değerlendirmesi için bizi

hemen arayın.

HUSEYİN KUSET ALPOZGEN JP0418 992 524 - 9309 6000

3 AYLIK ÖZEL İNDİRİM KAMPANYAMIZDAN

YARARLANMAK İÇİN EN GEÇ 30 NİSAN’A KADAR EV VEYA ARSANIZIN SATIŞI İÇİN BİZE

BAŞVURUN

FREEMANAGEMENT FEES

SHEFKI ZEQAJ 0432 121 047DİLEK ŞAHİN 9309 6000

Shop 17/55 Paringa Boulevard, Meadow Heights www.firstnationalmh.com.au 9309 6000

GÜNCEL

Korkuyorum!

AVUKATSEYİT ERCİYASZINDILIS BARRISTERS & SOLICITORS

* Ev alım-sa m işlemleri* İşyeri alım-sa m işlemleri* Aile hukuk ve boşanma davaları* Kira ve Lease işlemleri* Vasiyetname ve vekalet hazırlama* Ceza davaları* Trafi k ve iş kazaları davaları* Kontrat ve sözleşme hazırlanması* Hukuki danışmanlık

Shop 3, 785 Pascoe Vale Road, Glenroy, VIC 3046Ph: 03 9304 4444 Fax: 03 9304 4222

Email: s e r c i y a s 8 3 @ y a h o o . c o m . a u

Belki biraz garip gelecek ama, İslamiyet’i seçen, hele de toplum içerisinde saygın bir yeri olan bir batılının, dinini değiştirdikten sonra biz Müslümanlar içerisine girmesinden fena halde korkuyorum. Aslında bu duyguyu daha önce hissetmiştim ama sonradan Müslümanlığı seçen biri ile pek fazla teşrik-i mesaide bulunmadığım için dışa vurmadı. Geçtiğimiz gün ABC’nin ünlü gazetecisi (şimdi emekli) Peter Barnett’in Bediüzzaman Said Nursi ile ilgili yazdığı kitabın tanıtım gününde bu korku aniden belirdi.

Evet Peter Barnett, inanç noktasında da, inancın yaşama yansıtıldığı günlük yaşamda da sağlam olan kişiler ile karşılaşmış ve bu olgu O’nun İslamiyet’e olan inancının pekişmesine olanak sağlamıştı. Yani Barnett için aslında özel bir durum söz konusu. Ünlü gazetecinin kitap için gezidirildiği ortamları, ziyaret edilen dersaneleri, tanıştırılan kişileri ve de kendisine gösterilen misafi rperverliği tahmin edebiliyorum. Bunu ben, İslamiyet’i seçen bir kişiye yapılan özel muamele olarak addediyorum.

Peki ya Barnett, bu kadar güzelliklerden etkilenip biz Müslümanların gerçek dünyasına girmeye karar verirse? İşte buna eyvah! derim ben. Mesela camiye gelip huşu içerisinde Cuma namazını eda edebilir mi? Edebilir, eğer namaz esnasında oyun havası ile çalan telefon olmazsa. Ya da telefonu kapatmak bir yana, otobüs durağında bile insanların rahatsız olduğu o bağırtılı telefon konuşmaları olmazsa.

Peki ya ‘artık alışverişlerimi bir Müslüman kardeşim ile yapayım’ derse. Barnett, Müslümanlar’dan uzakta ama Kur’an-ı Kerim ve kitaplar sayesinde İslam ile iç içe olduğu için tüm alışverişlerde hak, hukuk ve dürüstlüğün hakim olduğu düşüncesine sahip iken, ilk gördüğü sıradan Müslüman’dan kazık yerse ne olacak?

Ya da diyelim ki Peter Barnett, Cuma

namazı çıkışında tanıştığı bir Müslüman kardeşi ile dertleşmek istedi. Dertleşir mi? Hayır! Muhtemeldir ki dert dinleyecktir. Mesela Müslüman kardeşinin, başka bir Müslüman kardeşinin nasıl kirli çamaşırlara sahip olduğunu duyacak, hangi Müslüman kardeşinin ne tür fırıldaklar çevirdiği ile ilgili bolca gün yüzüne çıkmamış dedikodu dinleyecektir.

Beni asıl korkutan ise cemaat ve cemiyetler arasındaki söz düellosu. Eğer bir Müslüman grup, diğer bir Müslüman grubu kötülerse Peter Barnett bundan nasıl etkilenecektir? Ya da yukarıda verdiğim örneklerden biri ya da birileri başına gelse, Peter Barnett bizler hakkında ne düşünür acaba?

Biliyorum biraz karamsar bir tablo oldu fakat çok az sayıda da olsa aramıza giren yeni Müslümanlar’ın, bizim gayr-i İslami tavırlarımız nedeni ile soğumalarından fena halde korkuyorum. Bir insanın hidayetine vesile olmanın ne denli bir sevap olduğunu heralde herkes bilir. Yenilerini aramıza katmak veya yeni gelenlerin inancını pekiştirmek, bizim İslam’ı nasıl yaşadığımıza bağlı.

Bu arada Peter Barnett’e ev sahipliği yapan ve Guardian Of The Flame (Alevin Koruyucusu) kitabını yazmasında emeği geçen arkadaşlara özel bir teşekkür borcumuz var. Gerçi daha kitabı okumadım ama yukarıdaki korkularımın aksine Peter Barnett’in hem Avustralya’da hem de Türkiye’de nasıl ağırlanması gerekiyorsa öyle ağırlandığını kendi ağzından duydum. Allah yolunu açık etsin.

Gergin, hem de çok gergin karnaval! Türkiye artık seçim sath-i mahalline

girdi. Artık evinde Türk televizyon kanalları olanlar, bol bol Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin söz düellosuna şahit olacaklar. Bu üç ismi saydım çünkü medya diğerlerini yok sayıyor. Aslında seçimlere 20 civarında parti katılıyor. Ancak medya, iki ya da üç kişinin süregiden polemiklerinden daha fazla rant sağlıyor. Eskiden hatırlarım, TRT Ana Haber Bülteni’nde tüm partilerin sözcülerine sırayla yer verilirdi. İlginçtir, bazı partiler o zaman tek TRT’de, şimdi ki onlarca kanaldan daha fazla sesini duyurabiliyordu.

Gelelim aday listelerine. AK Parti milletvekillerinin yarısının üstünü çizmiş. Benim için en büyük sürpriz, Vecdi Gönül ile Köksal Toptan’ın bir kez daha aday gösterilmesi oldu. Her iki adayı da taban pek sevmiyor. Hele Vecdi Gönül, Savunma Bakanı olarak,

ha var ha yok havasında. Bazı eski ANAP ve DYP’liler, kadrolu milletvekili gibi her dönem bir şekilde meclisde kendilerine yer buluyor. Anlaşılan Başbakan Erdoğan bunlardan yine kurtulamamış. Bir sonraki dönem ise güya son olacak. Ama eminim o isimler 4 yıl boş kalmaya dayanamaz ve gider bir şekilde o meclise girer.

CHP de büyük temizlik yapmış ama dengeleri de mümkün olduğu kadar gözetmeye çalışmış. Sadece Önder Sav ismi tamamen partiden silinmiş oldu. Yani bu konuda pek denge gözetilmemiş. Bunda medyanın da Önder Sav’ı istememiş olması etkili oldu. Ergenekoncular da bir şekilde aday gösterildiler ancak parti, bunu iki kişi ile sınırlandırdı. Fakat CHP’de en

büyük sıkıntı sağdan gelenler oldu. Başta Mehmet Haberal ve Turhan Tayan olmak üzere Demirel’e yakın isimlerin aday yapılması, tabanı kızdıracak gibi. MHP açısından ise heyecen verici bir liste görülmüyor.

Saadet Partisi, 2002 yılından bu yana oyların büyük oranda Ak Parti’ye kaptırsa da, sağlam teşkilatları ve samimi üyeleri ile her zaman yüksek oranda oy alma potansiyeline sahip. Ak Parti’nin tüm dikenli yolları temizlemesine karşın seçilebilecek yerden başörtülü aday göstermeye cesaret edememesi, Saadet açısından bir avantaj. Zira Saadet Partisi’nde çok sayıda başörtülü vekil adayı bulunuyor. Milli Görüş, Ak Parti’deki oyların mutlaka geri döneceği inancında. Partinin sağlam tabanı da, herhangi bir seçimde iktidar adaylığına hazır olarak bekliyor.

Page 3: YeniDevir96

319 N İ S A N 2 0 1 1

Sahte kahramanlar. Futbol ve şov dünyasının sahte ilah ve ilaheleri. Televizyon yıldızları ve pop starlar. Ve daha bir yığın sahte değer arasından Sevgililer Sevgilisi’nin, Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed’in, o insanlık sadakasının kokusunu çağa taşımak…

İşte her rsa a yapılması gereken bu. Şöyle bir manzarayı gözünüzün önüne ge rin: Ortada kocaman bir pasta. Onun etra nda toplanmış küçüklü

büyüklü çocuklar. Hep birlikte serçekuş yürekleriyle hissederek önce bağırıyorlar:

“İyi ki doğdun Yâ Rasûlallah!” Bir, iki, üç… Ve arkasından salâtu selamlar, küçümencik gözlerden

süzülen yaşlar ve minnacık yüreklerin kocaman kocaman sevgileri… Bu manzarayı kaç kişi düşündü, kaç kişi yaşa ve yaşadı, bilmiyorum.

Ama bu manzara aynen yaşandı. Demek ki oluyor, olabiliyor. Bir dahaki “Kutlu Doğum Ha ası”nı siz de vak nızda, derneğinizde, lokalinizde, cemiye nizde, sokağınızda, evinizde, okulunuzda deneyiniz.

Çağa inat, çağın putlarına inat Rasûlullah’ı çağa taşımak zorundayız. Onu gönüllerimizde kurduğumuz manevi ülkenin sultanı yapmak zorundayız. Çocuklarımızın hayalini o süslemeli.

Bunun için de sürekli rsatlar kollanmalı. Var olan rsatlar daha da genişle lmeli. Her vesileyle Allah Rasûlü’nün gül kokusunu yaymalı. Yaşadığı çağı kenef gibi kokutanlar rahatsız olacaklar. Varsın olsunlar. Onların kenef kokusuna alışmış burunları rahatsız oluyor diye, biz gül kokusundan vazgeçemeyiz.

Onlar kenef kokusunu ele geçirdikleri eği m sistemiyle mi yayıyorlar? Biz o kokuları gül kokusuyla def edecek alterna f ortamları oluşturacağız. Alterna f eği m müfredatları uygulayacağız. Tabir caizse çocuklarımızın zihinlerini her gün an -virüs taramasından geçireceğiz. Onların saf yüreklerine ve zihinlerine sızan virüsleri tek tek imha edeceğiz.

Bunun onlar için taşıdığı haya önemi onlara usanmadan anlatacağız. Eğer bu yapılmazsa, Allah’ın kendisine doğuştan verdiği altyapısının çökeceğini, potansiyelinin kullanılamaz duruma geleceğini anlatacağız.

“Bak yavrum” diyeceğiz, “Sana her yandan bilgi akıyor. Bu mesajları eğer virüs taramasından geçirmeden alırsan, manen çökersin. İlahi inşa eseri olan muhteşem altyapın harap olur. Bu yüzden mutlaka sana öğre lenleri taramadan geçirmelisin.”

Biz de onların zihin ve kalplerine an -virüs programı kuracağız. İşte bu programların en etkili olanlarından biri, Rasûlullah sevgisidir. Bu sevgiye sahip olan bir yürek ve zihin onu sık sık “up-date” etmeli, yenilemeli. İşte Ramazan gibi, kandiller gibi, Kutlu Doğum Ha ası gibi zamanlar bunun vesileleridirler.

Eğer alterna f müfreda nız yoksa, alterna f kanallarınız yoksa, alterna f kitaplarınız ve kitaplığınız yoksa, ellerinizle besleyip büyü üğünüz yavrularınızın en değerli yerlerini, yürek ve zihinlerini aç kurtların önüne a yorsunuz demek r. En dehşetli iğfal, akıl ve kalbin iğfalidir.

Sakın kimse dağı taşı dolduran bı rakları gösterip de, “Bu arazide gül mü ye şir?” demesin. Unutmasın ki, bı rak ekilmez. Kendi biter. Çünkü boş bırakılmış r onun bi ği yer. Bu yasadır: Tabiat boşluk kaldırmaz. Bı rağın ye şmesi için fazladan bir şey gerekmez. Boşluk yeter. Ama gül kendi kendine ye şmez. Mutlaka ekip, dikip, sulayan biri olmalıdır. Mutlaka adam eli değmelidir.

Bir çiçekle bahar gelmez. Doğrudur. Ama her baharı ilk haber veren de bir çiçek r. Bu da doğrudur. Bir baharı haber veren gül olmak, gül ye ş ren adam olmak, gül kokusunu çağa taşımak…

Yakınanlar! Ne duruyorsunuz? Unutmayın, yakınmak sabırdan daha çok yorar.

Mustafa İslamoğlu

Gül kokusunu çağa taşımakGENÇLERE NEFİS GENÇLERE NEFİS TERBİYESİ DERSİTERBİYESİ DERSİ

NSW Milli Görüş Gençlik Teşkila tara ndan düzenlenen “Nefi s Terbiyesi” NSW Milli Görüş Gençlik Teşkila tara ndan düzenlenen “Nefi s Terbiyesi” konulu konferansta İlahiyatçı-Yazar Abdullah yılmaz gençlere Hz. Yusuf örneği konulu konferansta İlahiyatçı-Yazar Abdullah yılmaz gençlere Hz. Yusuf örneği

üzerinden öğütler verdi.üzerinden öğütler verdi.

SYDNEY-NSW Milli Görüş Teşkilatları 16 Nisan Cumartesi günü Guilford Camiinde ‘’Nefi s Terbiyesi’’ adlı konferans düzenledi. Programa

Avusturalya Milli Görüş Genel Baskanı Celal VARSAN, İlim Koleji Müdürü Yusuf KIRCA, Wollongong Milli Görüş Gençlik Başkanı Ümit GÜNEŞ ve NSW Milli Görüş Gençlik Başkanı Ali ARABACI katıldı. Açılış konusmasını NSW Sidney Başkanı Abdulkadir SULA’nın yaptıgı programa İlahiyatcı-Yazar Abdullah YILMAZ katıldı. NSW Gençlik Kolları Başkanı Ali ARABACI konuşmasında gençlik çalışmaları üzerinde durarak, yaptıkları gençlik çalışmalarının öneminden bahsetti. Akabinde, Milli Görüş Genel Başkanı Celal VARSAN

kürsüye çıkarak, Şuurlu Müslüman Genç nasıl olması gerektiği üzerinde durarak, neler yapılması gerektiğini ifade etti. Programa konuşmacı olarak katılan İlahiyatçı-Yazar Abdullah Yılmaz, konuşmasında Hz Yusuf( a.s ) hikayesinden bahsederek, çağın Yusufl arı olan gençlere nefi s terbiyesi hususunda tavsiyelerde bulundu. Programa Sydney Müslüman gençlerinin yanı sıra, Wollongong’dan gelen gençlerin de yoğun katılımı gözlendi. Programın sonunda katılımcılara ikramda bulunuldu.

* * *

Page 4: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 14

TEBRİKTeşkila mız’ın Genel Başkan

Yardımcısı ve İlim Koleji Müdürü YUSUF KIRCA’nın

adlarını BETÜL NUR ve FEYZA koydukları iki torunu dünyaya

gelmiş r. Kırca ve Yamak ailelerine gözaydınlığı diler, yeni doğan

bebeklere hayırlı ve uzun ömürler dileriz.

AMGT Genel Merkezi

AVUSTRALYA

GÖRÜŞ

M.Ali Özcan

Türkiye milletvekili seçim atmosferine tamamen girdi. Seçimlere girmeye hak kazanan par ler milletvekili listelerini hazırladılar. Siyasi par ler seçmenlerini memnun edebilecek adaylarını tesbit etmiş oldular. Muhafazakar ve sağ kana aki par ler sol zihniyetli bazı adayları, sol zihniyet sahibi par ler bazı muhafazakar olması muhtemel isimleri listelerine taşıdılar. Her par , malını pazara sürdü ve seçmenin beğenisini kazanmak için çalışacaklar. Yine her par , seçim vaadlerini bir bir açıklıyor. Hemen hemen her par nin proğramında, daha fazla demokrasi , insan hak ve özgürlükleri vaadi var. Kafamızı zorlayan anlayışlardan en önemlisi de zaten bu özgürlük ve hak anlayışı oluyor.

Eğer Türkiyede böyle bir hak ihlali varsa neden ik dar ve muhalefet bunun telafi si için işbirliği yapıp vatandaşın bu mahrumiye ni ortadan kaldıracak tedbirleri almazlar. Yoksa her zihniye n hak ve özgürlükler veya demokrasi anlayışı değişik mi. Bugün siyasi par lerin bu en öncelikli ve önemli gördükleri eksiklikleri halletme konusunda işbirliğine gidemeyişleri aklımıza şunu ge riyor. Her bir siyasi par nin demokrasi, hak ve özgürlük anlayışı kendi zihniye ne göre değişiyor. Yani A par si bu hakları kendi zihniye ndeki vatandaşları için is yor. B par si ise kendi zihniyet mensubları için talep ediyor. C par si kendi anlayışına göre bu hakları tarif edip, yorumluyor. Olan vatandaşın tümüne oluyor. Ne cede seçmen hangi par ye oy verirse versin hakkı olanı almakta zorlanıyor. Çünkü evrensel ve ileri demokra k değerlere sahip diyebileceğimiz ülkelerdeki normlar üzerinde siyasi zihniyetler bir türlü buluşamıyor. İşte o zaman olan vatandaşın hakkına oluyor.

Bu seçim mi nglerini takip edersek yine bu anlayış karmaşasına apaçık şahit olacağımızı şimdiden söylüyorum. Tabi bu muğlaklık içerisinde mille n geçim, aş, iş gibi asli ih yaçlarının da geçiş rileceğini, sadece seçim vaad listelerinde kalacağını ve bir türlü birinci dereceye yükselemeyeceğini kes rmek için kahin olmaya gerek yok. A par sinin bu konudaki vaadi diğer par ler tara ndan uçuk bir vaad olarak ye alınacak. B par sinin önerisi ise başka par ler tara ndan kaynaksız diye lanse edilecek.

Dış poli kada ise aynı zihniyet bulanıklığı devam edecek. Anlaşılan millet bir seçim dönemi daha yaşayacak. Seçim meydanlarındaki siyasi seviye düşüklüğüne şahit olacağı da daha şimdiden sarfedilen sıfatlandırmalar ve yakış rmalardan kendini göstermekte. İnandığı gibi yaşama hakkı gasbedilen kesimin bu hakkının nasıl verileceğini ise muhafazakarlar bile dillendirmiyor. Bütün bu bilinmez ve anlaşılmazlarla bir seçime gidiliyor.

Temennimiz, mille miz için en hayırlı sonucun alınmasıdır. Görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler.

Bütçe alarm veriyorBütçe alarm veriyorAvustralya Ekonomisi, beklen lerin al nda büyüme kaydederken, bütçe Avustralya Ekonomisi, beklen lerin al nda büyüme kaydederken, bütçe

gelirleri de ciddi oranda düşüyor. Federal Maliye Bakanı Swan, açık nedeni gelirleri de ciddi oranda düşüyor. Federal Maliye Bakanı Swan, açık nedeni ile yeni kesin lere gitmek zorunda kalabilirile yeni kesin lere gitmek zorunda kalabilir

2011-2012 bütçesi Mayıs ayında açıklanacak, ancak bütçe ile ilgili ayrıntılar şimdiden sızmaya başladı. Veriler, Avustralya Ekonomisi’nde 13 mil-yar dolarlık açık olduğunu gösteriyor. Federal Mali-ye Bakanı Wayne Swan, Mayıs ayında yüzde 2.25 oranında büyüme rakamı açıklayacak. Oysa Kasım ayındaki yarı yıl bütçe tah-mininde büyümenin yüzde 3.25 olacağını belirtmişti. Swan, birkaç hafta önce seçmenleri ile yaptığı görüşmede ise bu yıl yüzde 2.5 oranında büyüyecekler-ini söylemişti. Avustralya Ekonomisi’nin yüzde 2.25 oranında büyüyecek olması,

beklenti lerin çok altında bir oran olarak görülüyor.

Avustralya Ekonomisi’nin yıllık değeri 1.3 trilyon dolar, buna

karşın bütçede 13 mil-yar dolarlık açık meydana geldiği görülüyor. Ekono-mideki karamsar görünüm nedeni ile Maliye Bakanı Wayne Swan’a yöne-lik bütçe açığını ve gelir kaybını kapatma baskısının artacağı tah-min ediliyor.

A v u s t r a l y a Ekonomisi’ndeki kötü gidişin, Ocak ayında Avustralya’da yaşanan sel ve kasırga fekaleti, Japonya’daki deprem ve nükleer sızıntı ile birlik-te daha da dramatik hale geldiğine inanılıyor.

The Saturday Age Gazetesi’nin iddiasına

göre sel yüzünden sad-ece kömür üretimindeki kayıp 6 milyar doları bu-luyor. Birçok maden hala kullanılacak durumda değil ve tam kapasite olarak ne zaman üretime geçeceği de belirsiz.

Avustralya’daki doğal felaketlerin ekonominin büyümesini 0.5 oranında etkilediği ileri sürülüyor. Felaketler, Mart çeyreğinde ekonomideki büyümenin

eksi seviyelere dönmesine neden oldu. Avustralya’nın en önemli ticari partneri olan Japonya’da yaşanan felaket de ekonomiye 0.25 oranında olumsuz etki yaptı.

Bütçedeki açık ve ekonomideki büyümenin is-tenen seviyelerde olmaması nedeni ile Mayıs bütçes-inde, bazı altyapı projeler-inin ertelenebileceği tahmin ediliyor.

Page 5: YeniDevir96

519 N İ S A N 2 0 1 1

AVUSTRALYA

Ph: (03) 9351 1110 / 9309 5136 - Fax: (03) 9309 5830 Adress: 1C Olsen Place, Broadmeadows VIC 3047Online bookings now available: w w w . i i s s a t r a v e l . c o m . a u

We speak TURKISH - ARABIC - ALBANIAN

Manager: Ahmad Ayad

AMACIMIZ DÜRÜSTLÜĞÜMÜZLE

TANINMAK

DÜNYANIN HER YERİNE ÖZEL FİYATLARIMIZLA

HİZMETİNİZDEYİZ.

Balayı bitti mi?Balayı bitti mi?

Melbourne’de konut fi yatlarındaki düşüş ar k hissedilir hale geldi. Geç ğimiz yıl ortalama Melbourne’de konut fi yatlarındaki düşüş ar k hissedilir hale geldi. Geç ğimiz yıl ortalama bir ev fi ya 600 bin dolara kadar çıkarken, son 3 ayda bu rakam 565 bine düştübir ev fi ya 600 bin dolara kadar çıkarken, son 3 ayda bu rakam 565 bine düştü

Bir Avustralyalı gözü Bir Avustralyalı gözü ile Bediüzzamanile Bediüzzaman

Ekonomik kriz döneminde hızlı bir şekilde artan konut fi yatları, son bir yıldır yaşanan durgunluktan sonra yerini hızlı bir şekilde düşüşe bıraktı. Geçtiğimiz yıl Melbourne’de ortalama bir ev fi yatı 601 bin dolara kadar çıkmıştı. Ancak son 3 ayda 36 bin dolar değer kaybeden evler, ortalama bir konut fi yatının 565 bin dolara kadar düşmesine neden oldu. Rakamlar son 3 aylık dönemde bir evin her gün 400 dolarlık kayıp yaşadığını ortaya koyuyor.

3 aylık ekonomik dönemde görülen yüzde 6’lık düşüş, son iki yılda çeyrek dönemde görülen en büyük gerileme oldu.

Victoria Emlak Enstitüsü de küresel ekonomik kriz sonrası en hızlı düşüşlerden birinin görüldüğünü açıkladı.

Fiyatlardaki gerileme satıcıları üzerken, alma niyetinde olanlara da umut ışığı oldu. Zira tavan yapan fi yatlar nedeni ile ev sahibi olmayanların konut alma gücü iyice azalmıştı. Victoria Emlak Enstitüsü Genel Müdürü Enzo Raimondo, satıcılar için balayın sona erdiğini söyledi.

Konut Endüstrisi Derneği Ekonomisti Matthew King, Melbourne’deki yüzde 20’lik artışın geçtiğimiz yıl sona erdiğini çünkü

7 kez faizlerin arttığını ve fi yatların birçok insan için kontrolden çıkarak alınamayacak hale geldiğini söyledi.

Melbourne’de en ucuz evler ise Wyndham Vale ($307,475), Cranbourne ($325,000) ve Werribee ($327,000)’de bulunuyor. Victoria’nın kırsal kesimlerinde ise ortalama bir ev fi yatı $320,000

* * *

ABC’nin ünlü gazetecilerinden Peter Barne , hem ABC’nin ünlü gazetecilerinden Peter Barne , hem Türkiye izlenimlerini hem de Bediüzzaman Said Nursi’yi yazdı. Kitabın tanı mı, Melbourne Türkiye izlenimlerini hem de Bediüzzaman Said Nursi’yi yazdı. Kitabın tanı mı, Melbourne

Üniversitesi’nde yapıldıÜniversitesi’nde yapıldı

Dünyanın birçok bölgesinde ABC (Avustralya Yayıncılık Şirketi) muhabirliği

yapan Peter B a r n e t t , T ü r k i y e s e y a h a t i sonrası Said Nursi ile ilgili kitap yazdı. S o n r a d a n M ü s l ü m a n olan Barnett, uzun süre

kendi halinde dinini yaşadıktan sonra bir grup Türk ile tanıştı ve yeni bir

başlangıç yaptı. Guardian Of The Flame (Alev Koruyucusu) adlı kitap için Türkiye’de birçok şehri gezen ve Nur talebelerinin evlerini ve dersanelerini ziyaret eden Barnett, ayrıca kitabın hazırlanması için Avustralya’da Said Nursi’nin izinden giden dernek ve vakıfl ardan da destek aldı.

Peter Barnett, Alev Koruyucusu Kitabı’nın hazırlanmasında özellikle Melbourne’ın Dallas semtinde bulunan İman Eğitim Merkezi’nden büyük destek aldı. Kitap için Levent Özgürler, Fahri Balcı ve Salih Özen ile birlikte Türkiye’de birçok şehri gezen ve 3 bin kilometre yol kateden Barnett, yakın zamanda kitabı bitirerek geçtiğimiz günlerde tanıtımını yaptı.

Barnett, gezileri sırasında Said Nursi’nin talebeleri ile biraraya geldi. Nitekim Alev Koruyucusu Kitabı’nı görüştüğü Mustafa Sungur, Said Özdemir, Abdullah Yeğin, Hasan Kurt, Abdulkadir Badilli, Mehmet Kırkıncı ve Mehmet Fırıncı’ya adadı. Kitap, Fahri Balcı’nın görüşmeler sırasında çektiği fotoğrafl ar

ile de desteklenirken, önsöz Barnett’ın yakın arkadaşı Phillip Adams ile Melbourne Üniversitesi’nden Profesör Abdullah Said tarafından yazıldı.

Kitap tanıtım gününün organizesini yapan İman Education Center dışında Avustralya Nur Vakfı ve Selimiye Vakfı’nın bazı yöneticileri de kitap

tanıtım gününe iştirak ettiler. Melbourne Üniversitesi’ndeki tanıtım gününde kimilerinin ikişer, üçer aldığı kitaplar yine Peter Barnett tarafından imzalandı. Barnett, burada yaptığı konuşmasında Said Nursi’nin kısa hayat hikayesini anlattı ve kitabın yazımında emeği geçenlere teşekkür etti.

* * *

Page 6: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 16

Ahmet Eroğlu

O`NUN AŞKINA...

O`nun aşkına adanmış hayatlara ve bu hayatlara sahip insanlara ne mutlu...

Yıl 610.Dünyamız yeni bir hayat s linin arefesinde kendi derdiyle

kıvranırken O gelir her yana. Ve tutar yakasından haya n.Merhame n hamurunu yoğurur analar yeniden.Güneş güneş gibi doğmaya başlar.İnsaniye n kodlarını yeniden kavrar insan.Adalet bulur yerini.Yüzler güler.Yüz güldüreni güldürür Allah.O muallimdir Sallallahü Aleyhi Vesellem.Adı muhabbe en doğmadır. Mayası muhabbet, haya

muhabbe r. Yeryüzüne ayak basmış ve basacaklar arasında Rahmanın en

sevgili kuludur. O`nun aşkıyla doğar güneş.O`nun aşkıyla ışı r mehtap. O`nun aşkıyla yörüngeye yürür arz.Yıl 2011.AvustralyaMazlumların ah u fi ganlarıyla inlemiş bu semalar.Amerika`da Kızılderilinin Avustralya`da Aborjin olmuş kardeşi.İle şimin havada uçuştuğu bir çağda kimsesiz ve nefessiz kalmış

bu kardeşler.Bir Peygamber beklemişler yani kurtarıcı bir ses ve bir nefes.Ama nafi le...O`nun ümme ar k oralı değilmiş mesajına çünkü Nebi`nin..........................“Eğer ister isen sulh ü salah; hazır ol cenge” diyen o yüce sultan

anlamış O`nu bir. Koca kaleleri Bizans`ın hep beraber kükremiş Allah bir.O Sultan girer olmuş surlardan o ne tekbir ki dillerde hep bir. ........................Dürülmeden güneş, dürülmeli de eri bu düzenlerin.Dökülmeden yıldızlar, dökülmeli günahları mabud kılıklı

bukalemunların.Yürümeden dağlar, yürümeli Gazze`ye yeniden selamın gemileri.Dişi develer doğurmadan yavrularını, doğurmalı al yazmalı

analar hayat kurtaran yiğitlerini.Vahşiler toplanmadan ve yeni nesil fi ravunlar sarmadan her

yanı,Aydınlık çağının al n nesli yeniden kurmalı düzenlerini.A b c demeden evvel Elif be te demeli bütün okullarda cennet

yüzlü bebelerVahyin saltana muhabbe yle doğarsa eğer, merhame yle

gelirse O tekrar evlerimize Evlerimizin baş köşesinde cam rehber yerine O oturursa eğer

Belki alemlerin Rabbi yeniden tecelli eder de Okunur yasinler ve öpülür ellerinden ih yarlarBir çağ açılır da yeniden, kapanır perdesi karanlık adamlarınNesiller tanışır;Ana babayı, karı kocayı bilir Evlat evlat olur ve büyük yerinde ağır olurDede torunuyla mutlu, nine yavrucağıyla elele tutar da çeker

tesbihini.Tevbe ile dirilir ve tevbe ile açar naçar gönüller.İşte o vakit insan insan olur, biz de biz oluruz. İşte o vakit kendi hayat haritamızın izlerinde bir ayak izi de biz

bırakır.Ve dünyada iken ukbadan bir ses ve bir yudum su olur da

girebiliriz çatlamış yüreklerin nefessiz kalmış labirentlerine.O`nun aşkına adanmış hayatlara ve bu hayatlara sahip insanlara

ne mutlu...Aşk O... Sallallahü Aleyhi Vesellem

TAZİYEToplumun değerli üyelerinden

NECMİ ESKİ Bey’in eşiCAVİDAN HANIM

Hakk’ın rahme ne kavuşmuştur.

Merhume’ye Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı

dileriz.

AMGT Genel Merkezi

AVUSTRALYA

Avustralya Türk Ens tüsü ile görüşen Broadmeadows Milletvekili Frank McGuire, Türk kökenli öğrencilerin kendi dilleri ve kültürüyle bağlarını

sıkı tutmalarının, genel topluma da faydalı olacağını söyledi

USD 1.5140 EUR 2.1830 AUD 1.6000DÖVİZ KURLARI

McGuire’den Türkçe’ye destek sözü

Yakın zamanda Victoria Parlamentosu için yapılan ara seçimde bağımsız Türk kökenli aday Celal Şahin ile yarışarak, Türkler’in en yoğun yaşadığı Broadmeadows Bölgesi’nden meclise giren İşçi Partili Frank McGuire, Avustralya Türk Enstitüsü ile görüşerek, Türkçe’ye destek verdi. Görüşmeye ATİ Başkanı Levent Özgürler, ATİ Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Kırca ve Recep Şakar ile Yapımcı Abdullah Kökçe katıldı. McGuire’ın Glenroy semtindeki ofi sinde yapılan görüşmede ATİ Heyeti özellikle son haftaların sıcak gündem konusu Türkçe’nin ulusal müfredatta yer almayışı üzerinde durdular.

Levent Özgürler başkanlığındaki ATİ Heyeti, McGuire’dan kongre bazında Türk Toplumu’nun destek beklentilerini iletti. Frank McGuire, bu konunun toplum için ne denli önemli olduğunun farkında olduğunu ve destek vereceğini söyledi. ALP’nin çiçeği burnundaki milletvekili McGuire, Türk kökenli öğrencilerin Türk dili ve kültürüyle bağlarını sıkı tutmalarının kendileri, aileleri ve genel toplum için sosyal ve ticari alanlarda fayda sağlayacağını söyledi.

McGuire, Broadmeadows Bölgesi için de şu ifadeleri k u l l a n d ı : “ B r o a d m e a d o w s umudun simgesidir. Yakın tarihte

Broadmeadows Bölgesi’ne, kollarında çocukları ve kalplerinde umutlarıyla yerleşen 140 farklı ülkeden gelen anneler ve babalar vardır. Bir önceki nesile bağlı olan annem ve babam da bu umutla buraya gelmişlerdi. Bugünkü Broadmeadows, çokkültürlü bir toplumun nasıl uyum halinde yaşanması gerektiğinin bir örneğidir. Siyasetçilerin en önde gelen vazifeleri uyumlu

halde yaşayabilen, insanların umutlarını gerecekleştirme fırsatı verebilen toplumlar inşa etmektir. Yıllar evvel Broadmeadows Bölgesi’nde inşa edilmelerine öncü olduğum Global Learning Village ve Hume Kütüphanesi (Hume Global Learning Centre) umutların hayata geçmesinde rol oynadığı iki önemli unsurdur. Tüm Türk Toplumu’na saygılarımı sunuyorum”.

Kahvecioğlu’ndan Kahvecioğlu’ndan müşterilerine hamsi ziyafetimüşterilerine hamsi ziyafeti

Grand Foods markası ile toptan gıda ürünleri pazarlayan Kahvecioğlu Gıda, geçtiğimiz Cumartesi günü müşterileri için Aile Günü (Family Day) düzenledi. Kahvecioğlu’nun Barry Road Campnbellfi eld adresindeki perakende satış mağazasının

otoparkında yapılan etkinliğe çok sayıda ailenin katıldığı görüldü. Etkinlikte bir yandan fi rmanın ikramı olan tavada hamsi ve ekmek arası sucuk yenirken, diğer yandan çocuklar, kendileri için kurulan oyun alanında gönüllerince eğlendi.

Page 7: YeniDevir96

719 N İ S A N 2 0 1 1

TEBRİKToplumun değerli

insanlarındanMEMİŞ ARSLAN’nın

adını BERAT koydukları bir torunu dünyaya gelmiş r. Ailesine gözaydınlığı diler,

yeni doğan bebeğe hayırlı ve uzun ömürler dileriz.

AMGT Genel Merkezi

TEBRİKToplumun değerli

insanlarından (Kürt) TURAN TEKİN’in

torunu dünyaya gelmiş r.Tekin ailesine gözaydınlığı diler, yeni doğan bebeğe hayırlı ve uzun ömürler

dileriz.

AMGT Genel Merkezi

AVUSTRALYA

Öğretmenlik yolları taşlıÜniversitede öğretmenlik okumak isteyenler, temel okur-yazarlık ve matema k kabiliyetlerinde en iyi yüzde 30 arasına girmek zorunda olacak. Eği m Bakanlığı’nın ge rdiği yeni standartlar ile

sınıfl ardaki eği m kalitesinin ar rılması hedefl eniyor

Üniversiteye girişlerde 2013 yılından itibaren standartlar arttırılıyor. Ancak yeni değişiklikte en büyük zorluğu öğretmenlik eğitimi almak isteyenler yaşayacak. Federal Eğitim Bakanı Peter Garrett tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan yeni sisteme göre öğretmen olmak isteyenler artık daha zorlu ve çekişmeli sınavlardan geçmek zorunda kalacak. Eyalet eğitim bakanları ile yaptığı görüşme sonrası açıklama yapan Garrett, yapılacak okur-yazarlık, matematik testlerinde ilk 30’a giremeyenlerin üniversitelerde öğretmenlik okuyamayacağını söyledi.

Ancak toplantıda Bakan Garrett büyük bir gaf yaparak, yüzde 30’luk kesimin, NAPLAN sonuçlarına dayanılarak belirleneceğini söyledi. Oysa NAPLAN testi, 3, 5, 7 ve 9’uncu sınıfl ardaki öğrencilerin girdiği bir sınav. Bakanın bu gafından sonra Eğitim Bakanı’nın ofi sinden yapılan açıklamada okur-yazarlık ve matematik testinin

ağırlıklı olarak okulunu henüz bitiren 12’nci sınıf öğrencileri arasında yapılacağı açıklamasını yaptı.

R e f o r m l a r ı yapan Avustralya Öğretim Enstitüsü,

öğretmenlik diplomasının kabulünün dört farklı uygulamadan geçeceğini açıkladı. Başkan Tony Mackay, okullarını henüz bitiren öğrencilerin 12’inci sınıfta Matematik ve İngilizce ile henüz karar verilmeyen bazı derslerden belirlenecek bir skoru almasının mecburi olacağını söyledi.

Normal üniversite eğitimini tamamlayanlar, öğretmenlik eğitimi için de başvurduklarında, öncelikli olarak nitelikleri gözönünde bulundurulup karar

verilecek. Ayrıca ergenlik çağına gelenler de okur-yazarlık ve matematik sınavından geçirilecek. Üniversiteler yine de öğretmenlik için yeterli okur-yazarlık ve matematik sonucu alamayan öğrencileri, eğer mezuniyetten önce elinde sonucu varsa kabul edebilecek.

Öğretmenlerin akreditesini düzenleyen federal sisteme eyalet eğitim bakanları da imza attı. Bakan Garrett, değişikliklerin çocukların daha kaliteli bir eğitim alabilmesi için dev bir adım olduğunu söyledi. Garrett, ‘öğretmenlik için en iyilerinin sınıfl ara girmesini istiyoruz. Avustralya Toplumu okullarda yüksek kalitede eğitim görmek istiyor’ dedi.

Ancak öğretmenlik eğitimi için konulan yüzde 30’luk

barajın nasıl hesaplanacağı ile ilgili soru işaretleri bulunuyor. Bakanlık, NAPLAN sonuçlarının okulunu bitiren öğrenciler için geçerliliğini yitirdiğini düşünüyor. Bu durumda öğrencinin son sınıf veya okulu bitirmeden birkaç yıl önce yeni bir NAPLAN sınavına girmesi söz konusu. Ancak yeni

sınav stresinin gençler üzerinde olumsuz bir etki yapacağı eleştirileri var.

Avustralya Eğitim Sendikası Başkanı Angelo Gavrielatos, öğretime en başarılı öğrencileri çekmek için yapılacak değerlendirmeyi memnuniyetle karşıladı. Sendika Başkanı, 9’uncu sınıftaki NAPLAN testinin VCE sonucu ile ilgili olmadığını ve değerlendirmenin VCE sınavı baz alınarak yapılması gerektiğini söyledi.

Öğretmenlik için eyalet sınırlamasına son

Öte yandan öğretmenlik diplomasında ulusal akreditasyon sistemi sayesinde öğretmenler, diplomasını nereden aldığına bakmaksızın her eyalette çalışabilecek. Eğitim fakülteleri bu değişiklikten hayli memnun kaldı. Avustralya Eğitim Fakülteleri Dekanları Başkanı Toni Downes, öğretmenlik okuyanların çok büyük kısmının zaten yüzde 30 arasında olduğunu ancak Avustralya’nın farklı kültürleri barındırdığını ve ana dili İngilizce olmayanlara karşı esnek davranılması gerektiğini söyledi.

Sudanlı mültecileri örnek veren Downes, ‘eğer Sudanlı mülteciler Sudanlı öğretmenleri rol model olarak alıyorsa bu konuda biraz esnekliğe ihtiyacımız var’ dedi.

Page 8: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 18

SYDNEY MİLLİ GENÇLİĞİ TEBRİK

Kılıç Aslan Öz

NSW Sydney Bölgesi Milli Görüş Teşkilatları Gençlik Kolu yeni yöne m ekibiyle Sydney gençliğine hizmetlerini her gün ar rıyor. 16 Nisan , Cumartesi akşamı yap ğı özel gençlik proğramıyla yine ka lımcı gençlerin ve büyükler-in beğenisini kazandı. Misafi r olarak Avustralyada bulunan ilahiyatçı Abdullah Yılmaz Hocaefend-inin misafi r konuşmacı olarak ka ldığı proğram yine çok verimli oldu. Hazre Yusuf peygamberin hayat hikayesinin konu edildiği konuşmada Ab-dullah Yılmaz Hocaefendi kıssadan gençlik için çıkarılacak hisseleri çok veciz bir şekilde izah e . Konunun bugünün gençliği açısından ne ka-dar çok önemli olduğunu yine verdiği misallerle gençlerin en iyi şekilde anlamasını sağladı. Sa-lon ağırlıklı olarak gençlerle dolu idi. Proğramı takiben ka lımcılara verilen döner ve tatlı ikramı gençlerin önem verilmesi gereken en önemli kesim olduğunun ayrıca bir göstergesiydi. Milli Görüş Teşkilatları yap ğı her proğram gibi gen-çler için yapılan proğramlarda da toplumun dai-ma hizme nde olmaktan duyduğu mutluluğun resmini veriyor. Milli Görüş Teşkilatları toplumun her yaş gurubuna hizmetler vermeye devam edi-yor. Sydney Teşkila her geçen zaman daha bir or-ganizeli ve profesyonel proğramlara imza a yor. Bu duyarlılığından dolayı Sydney idarecilerini ve bilhassa genç idarecileri tebrik etmek gerekir. Gerek milli ve gerekse manevi değeri olan gün ve gecelerdeki anma proğramlarıyla Milli Görüş daima toplumun bir numaralı gözdesi olmaya devam ediyor. Toplumun da bu tarz proğramlara ih yacı var. Çünkü genç nesillerin ha zasının bu konularda dinç ve diri tutulmasının sayısız faydaları vardır. Milli ve manevi değerlerine sırt çeviren gençlerin bulunduğu neslin temsil e ği toplumun erimesine katkı sağlamaktan başka yapacakları bir şey yoktur. Uzun sözün kısası to-plum bu gibi teşkilatlara hak e ği desteği vermek zorundadır. Ki bu kurumlar neslin muhafazası için üzerlerine düşen görevi yapabilsin. Aksi takdirde iş işten geç kten sonra evlatlar için ağlamanın hiçbir faydası olmaz.

Radyoda ‘dijital’ dönem

Binlerce Victorialı, sel felake nin üzerinden aylar geçmesine rağmen sigorta şirketlerinden parasını alamadı. Selzeder, kışın hissedilmeye başladığı günlerde

ısı cısız ve halısız yaşıyor

Selzedelerin ‘sigorta’ isyanı

Türkçe Programı’nı içinde barındıran 3ZZZ’nin de yer aldığı 9 toplum radyosu, geniş ka lımlı bir programla dijital yayına resmen ‘merhaba’ dedi

Avustralya’da radyo yayıncılığı aslında bir süredir dijital yayın ile de halka ulaşıyor. Ancak özel-likle etnik toplumlara hi-tap eden toplum radyoları, dijital yayına resmi olarak başlamamışlardı. Geçtiğimiz hafta, 3ZZZ Radyosu’nun da bulunduğu 9 toplum radyosu, şehir merkezinde düzenlenen bir programla dijital yaşama resmen adım attılar.

Böylelikle Avustralya Toplumu’nda özellikle de etnik toplulukların gün-lük yaşamlarının önemli bir parçası olan radyo yayıncılığında yeni bir döneme geçilmiş oldu. Dijital radyoya geçiş programında her radyo ken-di stüdyosunu adeta sokağa taşırken, saatler 11.00’i gösterdiğinde 9 radyo aynı anda ortak canlı yayın

yaptı. 15 dakikalık açılış programında Melbourne Belediye Başkanı Robert Doyle da bir konuşma yaptı. 11.15’de ise radyolar kendi özel yayınlarına geçti.

Dijital radyoya geçen kanallardan 3ZZZ’nin

yayınına Türkçe Program Sorumlusu Mahmut Eren de katıldı. Eren, radyo-nun bir saatlik yayınına teknik destek verirken, dijitale geçiş duyurusunu da Türkçe olarak yaptı. Yayın esnasında birçok

dil grubu, kendi dilinde artık dijital yayınlar ile de dinlenebileceği duyurusunu yaptı.

Radyoları dijital plat-formda dinlemek için dijital radyo cihazına sahip olmak gerekiyor.

Victoria’yı vuran sel felaketinin üzerinden aylar geçmesine rağmen

su baskınları nedeni ile evleri hasar gören vatandaşlar, sigorta şirketlerinin umursamaz ve isteksiz tavırları nedeni ile parasını alamadı. Binlerce Avustralyalı gecelerin dondurucu soğuğunda hasar gören ısıtıcılarını tamir, çürüyen halılarını değiştirme ve iç duvarlarını yenileyemedikleri için sıkıntılı günler yaşıyor. Charlton’da selden zarar gören 366 ailenin yüzde 70’i hala sigortadan parasını bekliyor.

Bazı aileler sigorta başvurularında hayli dolambaçlı olan 45 günlük süreyi bekliyor. Ancak bu süre sonunda da sigorta problemi çözmüyor. Süreç, fi nansal ombudsmana

yapılan temyiz davası ve muhtemel bir mahkeme ile devam ediyor.

Sigorta şirketlerinden bazıları, sel suyu ile kasırga suyu arasındaki farkı öne sürüp mümkün olduğu kadar başvuruları ret etme uğraşında. Bazı sigorta fi rmaları ise hasarın bir kısmını ödüyor. Buna gerekçe olarak da, hasarın

bir kısmının kasırga, diğer bir kısmının ise derelerin taşması sonucu meydana gelmesini gösteriyor. Firmaların büyük kısmı, dere taşması veya baraj sularının basması durumunda ödeme yapmıyor.

Victoria’da sel felaketi 45,000sq km’lik alanda etkili oldı. Sel, 100’den fazla kasabada 3350 evi vurdu ve 20 bin 500 aileyi etkiledi. Charlton sel yaralarını sarma merkezinin koordinatörü Kay Cossar, felaketten etkilendikten sonra sigorta şirketlerini arayan müşterilerin önemli bir kısmının geri aranmadığını söyledi.

Bu arada Avustralya Sigorta Konseyi de şu ana kadar yapılan 6 bin 600 başvurudan 600’ünün ret edildiğini söyledi.

AVUSTRALYA

Reklam, duyuru ve ilanlarınız için 0435 414

112’yi arayabilirsinz.E-Mail: info@yenidevir.

com.au

Page 9: YeniDevir96

919 N İ S A N 2 0 1 1

‘Yardım’a ilgi azMelbourne’de kurulan Kimsesiz Çocuklara Yardım Derneği için yardım

gecesi düzenlendi. Ancak salonun boş kalması, dernek yöne cilerini üzdü Somerton Somerton Kebap’dan anlamlı Kebap’dan anlamlı

kampanyakampanyaGeleneksel olarak Good Friday’de yapılan yardım

kampanyalarına Türk işyerleri de ka lmaya başladı. Somerton Kebap, bu Cuma günü tüm sa ş

gelirlerini Çocuk Hastanesi’ne bağışlayacakBu Cuma günü, tüm Avustralya’da özellikle çocuk hastaneleri için

büyük yardım kampanyaları yapılacak. Yardım kampanyalarına Türk Toplumu da zaman zaman camilerde kimi zaman da dernekler ve vakıfl ar aracılığı ile destek veriyor. Ancak bu Cuma günü bir Türk işyeri daha farklı bir yaklaşım ile Çocuk Hastanesi için yardım toplayacak. Melbourne’ın Somerton Semti’nde bulunan Somerton Kebap, Cuma günü elde ettiği tüm geliri Çocuk Hastanesi’ne bağışlayacak.

Somerton Kebap sahipleri, elde edilecek gelir ile yapacakları kârı kastetmediklerini, aksine tüm gelirin bağışlanacağının altını çizdiler. Buna göre Cuma günü döner ve benzeri yiyecekleri temin eden TekFoods ile diğer fi rmalar ve çalışanlar da para almayacak. Somerton Kebap sahipleri, Cuma günü 7 ila 10 bin dolar arasında bir yardım toplamayı hedefl ediklerini açıkladı. Yapılacak yardımın kendi çocuklarımıza dönüleceğinin düşünülmesi gerektiğini belirten ortaklar, Türk Toplumu’nun bu tür sosyal yardımlar için duyarlı olması gerektiğini belirttiler.

Geçtiğimiz yıl kurulan ‘Austürk Yetim Çocuklara Yardım Derneği’nin ilk yardım gecesi Batı Trakya Türkleri’ne ait çok amaçlı salonunda gerçekleştirildi. Murat Akgüneş ve bir grup Türk kökenli vatandaş tarafından başlatılan kimsesiz çocuklar için yardım derneğinin gecesinde katılım beklentilerin altında oldu.

Toplantıda sadece birkaç masanın dolduğu görülürken, bunlardan biri de medya mensupları için ayrılan masa idi. Yardım gecesine Melbourne Başkonsolosluğu’ndan Muavin Konsolos Derin Ersavcı, Sosyal İşler Ataşesi Hüseyin Koç, Ticaret Ataşesi Selahattin Tümer, Avustralya İslam Kültür Merkezleri Birliği Genel Koordinatörü Fevzi Sarıaslan, AMGT Yönetimi’nden Hasan Güreşen ve Murat Karadağ

gibi ismler katıldı. Gecede konuşan insiyatın

başındaki isim Murat Akgüneş, konuşmasında katılımın düşük olmasından dolayı duyduğu üzüntüyü saklamazken, gelenlerin azlığına rağmen kendilerine yüzlerce kişinin destek verdiğini söyledi.

Muavin Konsolos Derin Ersavcı da, derneğe çalışmalarında başarılar diledi. Gece sonunda az sayıdaki misafi re yardım için birer zarf dağıtıldı. Misafi rler de zarfl ara para

koyup, derneğe teslim etti. Geçtiğimiz aylarda kurulan

‘Blindside Austurk Orphan Childrens Aid Association İnc’in amacı şu şekilde açıklanmıştı: ‘Yetim, öksüz ve ihmal edilmiş mağdur çocukların yaşamsal temel ihtiyaçlarının sağlanması için yasal her türlü yardım ve koruma faaliyetlerinde bulunmak ve aracılık etmek. Yeni evlenen veya evlenmeye karar veren çiftlere aile yaşamına hazırlayıcı nitelikli kursla düzenlemek’.

Mehter’den ahde vefaMehter Takımı, yeni başkanları Engin İbal yöne minde daha önce gönüllü

hizmet veren ancak vefat eden iki üyelerinin mezarlarını ziyaret edip, ruhlarına Fa ha okudu

Melbourne’de faaliyetlerini sürdüren Mehter Takımı, geçtiğimiz günlerde yaptığı

toplantıda Engin İbal’ı yeni başkan olarak seçmişti. İbal yönetimindeki Mehter Takımı ilk görev olarak da 15 yıl gönüllü olarak hizmet verdikten sonra geçtiğimiz günlerde geçirdiği

kalp krizi sonrası vefat eden Aslan Kaya ile yine yıllar önce trafi k

kazası sonrası ebediyete intikal eden Recep Ali Resuloğlu’nun mezarlarını ziyaret ederek ruhlarına Fatiha okudu. Ziyarette Ahmet Kılıç Hoca Kur’an-ı Kerim okurken, topluca dua edildi. Kabir ziyaretinin ardından Mehter Takımı, çalışma yaptığı İlim Koleji’ne geçti ve burada y e m e k l e r yenildi.

AVUSTRALYA

Page 10: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 110 MEDYA

c l a s s i c d e s i g n _ f u r n i t u r e @ h o t m a i l . c o m

ÖSYM’den şifre açıklamasıÖlçme Seçme ve Yerleş rme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, Yükseköğre me Geçiş Sınavı’nda (YGS) en yüksek puan almış adayların

soru kitapçıklarını inceleyerek kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.

Siyasetin dedeleri: 30 yıldır seçiliyorlar

TBMM ça sı al nda görev yapan bazı isimler yaklaşık 30 yıldır hiç ara vermeden seçiliyorlar. Bunlardan en kıdemli olanları Deniz Baykal ve Köksal Toptan...

Siyasetin “gedikli” isimleri, yeniden seçile-bilmek için yollara düşmeye hazırlanıyor. Milletvekilliğinde 20 yılı deviren isimler 12 Haziran’da yapılacak mil-letvekili genel seçimlerinde yeniden Meclis’e girecek. Vekillikte 20 yılı dolduran isimler, milletvekilliğine başladıklarında doğan çocuklardan şimdi oy isteyecek. TBMM’nin en kıdemli 2 ismi olan eski CHP Lideri Deniz Baykal Antalya’dan, eski TBMM Başkanı Köksal Toptan da AK Parti’den Zonguldak adayı oldu. Seçilmesine kesin gözüyle bakılan her iki isim milletvekilliğinde 30 yılı devirmiş olacak. AK Parti’nin en yaşlı ismi ise 1938 doğumlu Mehmet Sağlam.

AK Parti’den Köksal Toptan 28, Cemil Çiçek, Salih Kapusuz ve Abdül-kadir Aksu 20, Sait Açba, Mehmet Ali Şahin, Necati Çetinkaya, ve Bülent Arınç 16 yıl milletvekilliği yaptı.

CHP’den Deniz Baykal 28, Kamer Genç 22, Salih Sümer 15 yıl vekillik yaptı.

MHP’den Murat Başesgioğlu 24, Sümer Oral 19 yıl, Cihan Paçacı, Meral Akşener ve Tunca Toskay 11 yıl parlamentoda yer

aldı.

EN KIDEMLİSİ BAYKAL VE TOPTAN

TBMM’nin en kıdemli 2 ismi olan eski CHP Lideri Deniz Baykal Antalya’dan, eski TBMM Başkanı Kök-sal Toptan da AK Parti’den Zonguldak adayı oldu. Baykal’ın milletvekilliği süreci 1973’te başladı. 1973 seçimlerinde Antalya milletvekili olan Baykal, seçimin ardından kurulan CHP-MSP Hükümetinin maliye bakanı oldu. Toptan ise 1977 seçimlerinde Ada-let Partisi’nden milletvekili oldu. Baykal ve Toptan 7 dönem milletvekili olarak görev yaptıkları TBMM’de, 8’inci dönem milletvekili olmaya hazırlanıyor.

CHP’de Baykal’dan sonra en kıdemli isim Kamer Genç. CHP’nin Tunceli’den liste başı adayı olan Genç, Danışma Meclisi’ndeki göreviyle birlikte vekillikte 6 dönem ve 22 yılı geride bıraktı. Seçileceğine kesin gözüyle bakılan Genç, yeni dönemi de tamamladığında 26 yıl milletvekilliği yapmış ola-cak.

BAŞESGİOĞLU BU KEZ MHP’DEN

MHP’nin en kıdemli

ismi Murat Başesgioğlu ise ANAP ve AK Parti’den 6 dönem milletvekili seçildi. Kısa süre önce MHP’ye katılan Başesgioğlu, 24 yıl milletvekilliği yaptı. Kastamonu’dan MHP’nin 1’inci sıra adayı olan Başesgioğlu’nun seçilerek yeniden mil-letvekili olması bekleni-yor. Başesgioğlu, yeni dönemi tamamladığında milletvekilliğinde 28 yılı geride bırakacak.

AK PARTİ’NİN 73’LÜK DELİKANLISI !

AK Parti’nin en yaşlı ismi ise 1938 doğumlu Mehmet Sağlam. Onu, 29 Kasım 1939'da Erzincan'da doğan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ta

TBMM’de bugüne kadar 5 kez seçilerek 6’ıncı dönem yeniden milletvekili adayı olan isimlerin başında AK Parti’den Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Genel Başkan Yardımcıları Salih Kapusuz ve Ab-dülkadir Aksu yer alıyor. Onları Vecdi Gönül takip ediyor. 1943 doğumlu Kök-sal Toptan ise, Sağlam ve Gönül’den genç olmasına rağmen, milletvekilliğinde onlardan çok daha kıdemli.

1987 seçimlerinden bu yana aralıksız olarak 6 seçim döneminde Meclis’e girmeyi başaran Mersin Milletvekili Ali Er ise siya-sete mecburen son noktayı koydu. Erdoğan, Er’i, liste dışı bıraktı.

* * *

Gülefer Yazıcıoğlu: Toptan artık konuşmalı

Gülefer Yazıcıoğlu, eşinin ölümüyle ilgili dönemin Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın

ar k bildiklerini anlatması gerek ğini söyledi.

Büyük Birlik Par-tisi (BBP)'nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gül-efer Yazıcıoğlu, eşinin ölümüyle ilgili dönemin Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın artık bildiklerini anlatması gerektiğini söyl-edi. O süreçte dönemin Mec-lis Başkanı Köksal Toptan ile görüşmesinde çok acı bir olay yaşadığını aktaran Yazıcıoğlu, "Toptan, yanımda Genelkurmay başkanını aradı. Çok şaşırmıştım. Hala bekli-yorum, ne zaman cevaplar bilemiyorum. O zaman bana anlattıklarını şimdi kendisinin çıkıp kamuoyuna söylemesini istiyorum." dedi.

BBP'nin Eskişehir mil-letvekili adayları tanıtım toplantısına katılan Gülefer Yazıcıoğlu, eşi ve yanındaki 5 kişinin öldüğü gün olan 25 Mart 2009'da Türkiye'nin çağ atladığını göremedikler-ini söyledi. "Eğer öyle olmuş olsaydı 8 tane telefonun olduğu yerde, 6 şehidimize ulaşırlardı." diyen Yazıcıoğlu, Türkiye devletinin isteseydi eşini ve yanındaki 5 şehide ulaşabileceğini vurguladı.

"Ancak istemediler, aramadılar. Ben de orada idim, olayların şahidiyim." şeklinde konuşan Yazıcıoğlu, "Bu ka-dar teknolojinin ilerlediği bir

çağda, 8 telefonun olduğu bir yerde nasıl bulanamıyor ben hayretler içerisindeyim. Ara-maya giden dağcı kayboluy-or. O dağcıyı telefon sinyalin-den buluyorlar. Demek ki isteyince her şey oluyormuş." diye konuştu.

Kendisinin o süreçte dönemin Meclis Başkanı Köksal Toptan ile görüştüğünü ve bu sırada çok acı bir olay yaşadığını kaydeden Yazıcıoğlu, artık Toptan'a bildiklerini ka-muoyuyla paylaşması gerektiği çağrısında bu-lundu. Yazıcıoğlu, Toptan'a şu çağrıda bulundu: "O görüşmemiz sırasında Toptan yanımda Genelkur-may başkanını aramıştı. Çok şaşırmıştım. Hala bekliyo-rum, Toptan ne zaman cevap-lar bilemiyorum. Toptan o za-man bana anlattıklarını şimdi kendisinin çıkıp kamuoyuna söylemesini istiyorum. Çok şaşırdım, bizim elimizde bir şey yokmuş. Aslında var da bize yokmuş. Bize gelince her şeyi kuruttular. Çok acı gün-ler yaşadık. Hala yaşıyoruz. Allah yardımcımız olur."

Bu işin aydınlanması konusunda herkesten destek beklediklerini dile getiren Yazıcıoğlu, konuşmasının so-nunda eşinden bir şiir okudu.

* * *

www.imageonehomes.com.au k.ahmet@ymail .com

Manager Director:Ahmet Kurtoglu: 0412 171 546

Page 11: YeniDevir96

1119 N İ S A N 2 0 1 1

CHP Ergenekon sanıklarından birini daha aday gösterdi. Ergenekon sanıkların İlhan Cihaner’in CHP’den aday olduğu açıklandı. CHP’nin Cihaner’le yer konusun-da anlaşamadığı konuşuluyordu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İlhan Cihaner’in Denizli’den ikinci sıradan aday gösterildiğini söyledi.

Toplamda 7 milletvekilinin çıktığı Denizli’de CHP bir önceki seçimde 2 mil-letvekili çıkarmıştı. Ak Parti 4, MHP ise 1 milletvekili çıkarmayı başarmıştı.

CHP, Ergenekon davasından yargılanan Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ı da aday göstermişti. Cihaner’le birlikte CHP, Ergenekon davasından üçünü seçilebilecek yerden aday göstermiş oldu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, milletveki-li aday listesiyle yeni ve genç bir kadro oluşturmak istediklerini belirtti. Listeye giremeyen aday adaylarına da “Üzülmey-in” çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, “Seçilenler en beğenilenler değil.” açıklamasını yaptı. Kılıçdaroğlu, İlhan Cihaner’in adaylığıyla ilgili soruyu cevapsız bıraktı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Büyükçekmece Belediyesi tarafından yapılan bazı tesislerin açılışı ve temel atma törenine katıldı. Kılıçdaroğlu, Mimarsi-nan Mahallesi’ndeki Atatürk Parkı’nda gerçekleşen törene, programında gözük-meyen ziyaretleri dolayısıyla yaklaşık 2 saat geç geldi. Kılıçdaroğlu’nu tören alanında yaklaşık 1000 kişilik bir kalabalık karşıladı.

Törende vatandaşlara hitap eden

CHP Genel Başkanı K ı l ı ç d a r o ğ l u , konuşmasına geç kaldığı için özür diley-erek başladı. Az önce bir sendikayı ziyaret ettiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, işten atılan işçilerin sorunlarını dinlediği için geç kaldığını söyledi. CHP olarak herkese iş, aş bul-maya kilitlendiklerini aktaran Kılıçdaroğlu, tel-efon dinleme iddialarına değindi. “Telefonlarımız dinleniyormuş, dinleme-zlerse namertler” diyen Kılıçdaroğlu, “Akşama

kadar telefonumuz dinleseler ne olur. Biz onlar gibi cebimizi düşünmüyoruz. Onlar gibi belediye başkanının makamında otu-rup “poşetten deste deste paraları çıkar demiyoruz.” dedi.

Konuşmasında milletvekili listeler-ine de değinen Kılıçdaroğlu, milletveki-li listelerinde genç ve yeni bir kadro oluşturduklarını söyledi. Milletvekilliği için 4 binin üzerinde başvuru olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 4 bin kişinin için-den parlamentoya 550 milletvekili adayı seçmeleri gerektiğini belirtti. Adaylığa seçilenlerin ‘En beğenilenler’ olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, “Hepsi seçkin, hep-si yurtsever, hepsi CHP’li, hepsi bu ülke için çaba harcamak istiyor. Ama parla-mentoda sayı sınırlı. Milletvekili listeler-ine giremeyen arkadaşlar üzülmesinler.” diye konuştu.

Konuşmasında Aile Sigortası ve Bedelli askerlik projesinden bahseden Kılıçdaroğlu, hükumetin aile sigortasına “Kaynağı nereden bulacaksınız?” itirazında bulunduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, bedelli askerlik konusunda yapılan itirazları de eleştirdi.

Konuşmaların ardından Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler yapımı tamamlanan tesislerin açılışını ve bazı tesislerin te-mel atmasını gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu tören sonunda Erzincan Eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in Denizli’de ikinci sıradan kontenjan adayı olmasıyla ilgili soruları cevapsız bıraktı.

Avcı’ya iki ceza birden

CHPnin YSKya verdiği ilk listeye giremeyen İlhan Cihaner, kri k bir hamleyle aday yapıldı

İşkence emrini Konsey verdi!

78’liler Girişimi, 12 Eylül döneminde Diyarbakır Sıkıyöne m Mahkemesi’nde görevli bir savcıya ulaş . “Bildiklerimi

mahkemede de anla rım” diyen savcı, Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkencelerin Milli Güvenlik Konseyi’nin talima yla, emir-komuta

zinciri içerisinde gerçekleş rildiğini söyledi.

CHP, Cihaner’i de aday gösterdi

Diyarbakır Başsavcılığı’nın, 12 Eylül askeri darbesinden kaynaklı uygulamaların sembolü haline gelen ve Kürt sorununun boyutlanmasında büyük etkisi olduğu belirtilen Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananlarla ilgili 30 yıl sonra başlattığı soruşturma boyutlanıyor.

Soruşturma başlatmasını sağlayan 78’liler Girişimi, cezaevinde yaşananlara ve sorumlularına yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Girişim Sözcüsü Celalettin Can, suç duyurusunda bulunan 700 kişinin dilekçelerini tek tek tarayarak sorumluları saptamaya çalıştıklarını söyledi.

Milliyet gazetesinin haberine göre; Can, “Bazıları işkencecilerin ön isimlerini, bazıları kod isimlerini, bazıları tiplerini tarif ediyor. Bir liste oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

Kritik bazı isimlerle görüşerek, 10’a yakın isim tespit ettiklerini kaydeden Can,

şöyle devam etti:

EMİR-KOMUTA ZİNCİRİ“Dönemin 6. Kolordu Komutanı,

sonradan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği yapan Kemal Yamak, cezaevinin asıl sorumlusu. Her gün cezaevine gelip, inceleme yapıyor. Cezaevini Binbaşı Oktay Esat Yıldıran’a emanet ediyor. 1983’e kadar. Daha sonra Ali Osman Aydın adlı bir binbaşı. Aynı dönemde Birol adlı bir binbaşı da cezaevi müdürü. Bu şekilde tespit ettiğimiz 7-8 sorumlu ismi daha var. Hakimler, doktorlar da bu sistemin bir parçası. Milli Güvenlik Konseyi, Kenan Evren başkanlığında Diyarbakır’a geliyor. Hâkim, savcı, doktorlara, burada hukuku bir yana bırakmayı, vatanın kurtarılması gerektiğini anlatıyor. Sistemli bir çalışma. Emir-komuta zinciri var. Bu konuda tanıklarımız hazır. İfade vermek istiyorlar.

Devrimci Karargah Örgütü ve Ergenekon soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’ya

iki ayrı suçtan dolayı idari ceza verildi.

Milliyet gazetesinin ha-berine göre; Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin

Kurulu; Avcı hakkındaki, eşine araç tahsis ettiği ger-ekçesiyle “devletin araç ve

gereçlerini kullanma” ko-nusu ile “Haliç’te yaşayan Simonlar” adlı kitabının ka-muoyuna yansımasıyla bir-likte demeç şeklinde basına yaptığı değerlendirmeler hakkındaki dosyaları sonuçlandırdı.

Kurul üyelerinin aldığı iki ayrı karar gereğince, Hanefi Avcı’ya, devletin araçlarını kullanmadaki sorumluluğu nedeniyle “kınama”, basına demeç verme konusunda ise “15 gün aylık kesim” cezası verildi.

Page 12: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 112 DÜNYA

KISA KISA

Libya’da çatışmalar sürüyor

Libya’da karışıklık ar yor. Basın mensupları Kaddafi ’nin Misrata’da misket bombası kullandığını iddia e .

ABD’de fırtına can aldı: 21 ölü

ABD’de etkili olan şiddetli r nana dört günde 21 kişinin haya nı kaybetmesine neden oldu.

Avrupa ırkçılığa teslim

Avrupalı liderlerin seçim kampanyaları Nazi Almanya’sını aratacak cinsten. Liderler yabancıları sınır dışı etme sözü vererek seçmenden

oy is yor.

NATO savaş uçaklarının Libya’nın başkenti Trablus’un güneybatısını bombaladığı bildirildi.

Libya Devlet Televizyonu Ce-mahiriye, ordu sözcüsüne dayanarak verdiği haberde, bugün düzenle-nen bombardımanın Trablus’un 50 kilometre güneybatısındaki El Hira bölgesini hedef aldığını duyurdu.

Bu arada Ecdebiye kenti civarındaki gazeteciler, Libya lideri Muammer Kaddafi ’ye bağlı güçlerin yoğun bombardımanı karşısında

doğuya doğru çekilen muhalifl erin kentin kuzeydoğu çıkışına tanksa-var mayını yerleştirdiklerini söyl-edi.

Gazeteciler, kentten kaçan çok sayıda sivilin de yollarda olduğunu belirtti.

Öte yandan basın mensupları, Misrata kentindeki kalıntıların Kaddafi güçlerinin perşembe günü misket bombası kullandığını gösterdiğini bildirdi.

* * *

ABD dört gündür şiddetli fırtınayla boğuşuyor. Oklahoma eyaletinde geçen perşembe günü başlayan ardından Arkansas, Mis-sissippi, Alabama ve Georgia’da etkili olan şiddetli fırtına, Kuzey Carolina’da sellere, doluya neden oldu, binaların ve evlerin çatılarını söküp atacak kadar şiddetini sürdürdü.

Fırtınada dün 17 kişi hayatını yitirdi. Kuzey Carolina’da da bugün 4 kişinin öldüğü bildirildi.

Kuzey Carolina kamu güvenliği sözcüsü Julia Jarema, eyalette 62 hortum vakasının kayıtlara geçtiğini de belirtti.

Euro bölgesinde enfl asyon zirvede

Euro Bölgesi’nde enfl asyon son 29 ayın zirvesine çık . Bölgede enfl asyon mar a yüzde 2,7 artanken, AB

Bölgesinde 3,1’e çık .

Euro Bölgesi’nde enfl asyon mart ayında yüzde 2,7 ile son 29 ayın en yüksek düzeyine ulaştı. 27 üyeli AB’nin şubat ayında yüzde 2,9 olan ortalama enfl asyonu da mart sonu itibariyle yüzde 3,1’e çıktı.

AB İstatistik Kurumu Eurostat’ın verilerine göre, AB’de en yüksek enfl asyon yüzde 8’le Romanya, yüzde 5,1’le Estonya, yüzde 4,6’yla Bulgaristan ve Ma-caristan, yüzde 4,3’le Yunanistan,

yüzde 4,1’le Letonya ve yüzde 4’le İngiltere, Pol-onya ve Lüksemburg’da görüldü.

En düşük enfl asyon oranları ise yüzde 1,2’yle İrlanda, yüzde 1,4’le İsveç, yüzde 1,9’la Çek Cumhuri-yeti, yüzde 2’yle Hollanda, yüzde 2,2’yle Fransa ve yüzde 2,3’le Almanya’da

kaydedildi.Enerji, konut ve ulaşım

fi yatlarındaki artışlar enfl asyo-nun son iki buçuk yılın en yük-sek düzeyine ulaşmasını sağladı.

Yaklaşık üç yıldır yüzde 1 seviyesinde tuttuğu faizleri en-fl asyonla mücadele için geçen hafta çeyrek puan artırarak yüzde 1,25’e çıkaran Avrupa Merkez Bankasının haziran ayından iti-baren yeni faiz artırımlarına git-me beklentisi güçlendi.

‘Japonya’da nükleer kriz dokuz ayda bitecek’

Fukuşima Nükleer Santrali’nin işletmecisi, nükleer krizin sona ermesi için takvim açıkladı.

Japonya'da 11 Mart'taki deprem ve tsunamide ağır hasar gören Fukuşima nükleer santra-linin işletmecisi olan Tepco şirketi, krizi bu yıl sonuna kadar kontrol altına almayı umduklarını açıkladı.

Şirketten yapılan açıklamada ilk adımın reaktörlerin ve kullanılmış nükleer yakıtın üç ayda soğutulması olacağı, sonra da reak-törlerin altı ila dokuz ay sonunda kapatılmasının hedefl endiği be-lirtildi.

Tepco adına açıklama yapan Yönetim Kurulu Başkanı Tsune-hisa Katsumata plan çerçevesinde bölgeden tahliye edilen on bin-lerce kişinin bir an önce evlerine dönmesinin hedefl endiğini be-lirterek, "Yol açtığımız sorunlar için özür dileriz. Krizin daha da ağırlaşmaması için elimizden gele-ni yapıyoruz" dedi.

Fukuşima nükleer santralindeki sızıntı düzeyi 1986’da Ukrayna’da Çernobil nükleer santralindeki kazanın boyutlarına ulaşmıştı. Şirket “Soğutarak kapatma” hede-fi ne ulaşılırsa nükleer krizin son

bulması, sızıntının sona ermesi umu-luyor. Şirket tesisin üzerini örtmeyi de planlıyor.

Japonya hükümeti, Çernobil felaketindeki kadar risk arz eden Fukuşima krizinin sona erdirilm-esi konusunda Tepco’dan takvim istemişti. DENİZ SUYUNDA RADYASYON

ORANI ARTIYOR Tepco ayrıca santralde 2

numaralı reaktörün yakınındaki bölgede, Cuma günü deniz su-yundaki radyasyon oranı, izin verilen yasal limitin 6 bin 500 kat üzerinde çıktığını da açıkladı. Bir gün öncesinde bu oran normal ka-bul edilen sınırın bin 100 katıydı.

Ülkede büyük yıkıma yol açan felakette kesinleşen ölü sayısı 14 bin. Yetkililer, 14 bin kişinin de kayıp olduğunu söylüyor.

Avrupa'da yükselen İslam ve yabancı düşmanlığı en çok göç-menleri etkiliyor. Her fırsatta in-san hakları ve evrensel eşitlikten bahseden Avrupalı liderler seçim kampanyalarını İslam ve yabancı düşmanlığı üzerine kuruyor.

Avrupa'da bilim çevreler-inin tahmininden daha çok yabancılara karşı peşin hüküm sahibi olduğu ortaya çıktı, İslam hakkında genelleştirme yapılarak 'hoşgörüsüzlük dini' şeklinde değerlendiriliyor.

Yeni yapılan bir araştırmaya göre Avrupa'da azınlıklar ve

yabancılara karşı peşin hükümlerin ve hoşgörüsüzlüğün sanıldığından çok daha fazla olduğu ortaya çıktı. Sekiz AB ülkesinde yapılan an-ketlerde katılımcıların yaklaşık

yarısı ülkelerinde çok fazla göç-men olduğunu düşünüyor. Aynı şekilde yine yerli halkın yarısı kriz zamanlarında iş yerlerinde yabancıların yerine yerlilerin işe alınması gerektiğini söylüyor. Katılımcıların çoğunluğu ise bir genelleme yaparak İslam dininin 'hoşgörüsüzlük dini' olduğu ka-naatini taşıyor.

Almanya'nın Bilefeld Üniver-sitesi tarafından, Sosyal Demokrat Parti SPD ve Friedrich-Ebert Vakfı adına araştırmayı yapan bilimciler, Avrupa'da belirli gruplara yöne-lik insan (yabancı) düşmanlığının

kesinlikle sad-ece bazı marjinal küçük gruplarda görülen bir fenomen olmadığını, toplu-mun her katmanında görüldüğünü belirt-tiler. Araştırmada Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Por-tekiz, Polonya, Macaristan ve Hollanda'nın ye-rli halkına sorular yöneltildi.

G ö ç m e n l e r e

katı sınırlamaİngiltere Başbakanı David Cam-

eron ise hükümetinin yeni göçmen-lik politikasıyla ilgili olarak "İyi göç istiyoruz, fazla göç değil" dedi.

Hükümetinin göçü kontrol altına al-mak istediğini ve bu çerçevede bazı önlemleri yürürlüğe koyduklarını anlatan Cameron, göçmen sayısını azaltmak istediklerini kaydetti. David Cameron, "Göçün 1980 ve 90'lardaki seviyesine gelmesini isti-yoruz. Yıllık net göçü 100 binlerden 10 binlere düşürmek istiyoruz" diye konuştu.

Belçika'da ırkçı afi şBelçika'da nüfusun yüzde

60'ını barındıran Flaman bölges-inde bağımsızlık isteyen ve Müslümanları kovma vaadinde bulunan Flaman Menfaati Partisi, İsviçre'deki minare referandumu-nun mimarı ırkçı SVP partisini model aldı.

Hollanda'da Müslümanlar yok

sayılıyorHollanda'da göçmenlere karşı

sert tutumuyla bilinen sağcı Geert Wilders'in Özgürlük Partisi, Helal et kesimlerinin yasaklanması için parlamentoya yasa tasarısı verdi. Tasarı yasallaşırsa Hollanda'da yaşayan Müslümanların dini inançlarına uygun kesim yapmaları imkânsız hale gelecek. Avrupa'da İslam karşıtlığının başını çeken Geert Wilders, daha önce de Fitne adlı fi lmi çekerek İslam'a hakaret etmiş ve dünya Müslümanlarından tepki almıştı.

* * *

Page 13: YeniDevir96

1319 N İ S A N 2 0 1 1

SULTAN MEATSSULTAN MEATSBroadmeadowsBroadmeadows

İSMAİL KULİSMAİL KUL0422 119 7450422 119 745

BROADMEADOWS ALIŞ VERİŞ MERKEZİNDE HİZMETİNİZDEYİZ

ASYA MUTFAĞININ SEÇKİN ÖRNEKLERİ:

* Her çeşit noodle* Teriyaki* Satay* Çorba çeşitleri* Deniz ürünleri* Asya Pilavı* Salata çeşitleri

Ürünlerimiz HELAL’dır.

ÇİN VİETNAM TAYLAND MALEZYA MOĞOLİSTAN

Broadmeadows Alışveriş Broadmeadows Alışveriş Merkezi’nde, Coles ve Merkezi’nde, Coles ve

Hoyts Cineması’nın Hoyts Cineması’nın arasındayız.arasındayız.

Contact Ahmet: 0418 566 345Contact Ahmet: 0418 566 345

Page 14: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 114

Address: 41 Foden Ave, Campbellfi eld 3061Address: 41 Foden Ave, Campbellfi eld 3061Email: [email protected]: [email protected]

Tel: 03 9303 9997Tel: 03 9303 9997Fax: 03 9303 9994Fax: 03 9303 9994

Full Range Commercial Windows

Semi-Commercial WindowsDomes c Windows

FlyscreensSecurity doors, Bi-Fold Doors, Stacker Doors, Sliding Doors

55 Paringa Blvd. Meadow Heights Shopping Centre, Meadow Heights,

VIC 3048Tel: (03) 9309 8012

Page 15: YeniDevir96

1519 N İ S A N 2 0 1 1

’den $25 ve üstü alış veriş yapan herkese benzin’in litresinde ¢4 indirim vardır

770 Pascoe Vale Rd. GlenroyTel: (03) 9304 25 80

25 Keilor Melton Hwy, Tailors LakeTel: (03) 9390 90 00

OPEN 24 HOURSOPEN 24 HOURSCONVEINCE STORE FOR ALL NEEDS

ÖMER GÜLTEKİNÖMER GÜLTEKİNMEHMET YILMAZMEHMET YILMAZ

795 Mt Alexander RdMoonee Ponds VIC 3039

SWEET TO LIPS CAFESWEET TO LIPS CAFE

Brunswick Market’te hizme nizdeyizBrunswick Market’te hizme nizdeyiz

Page 16: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 116 SAREERA GENÇLİK

1.What do you know about Allah (swt) beautiful names Rahman and Raheem? 2. When you refl ect on these beautiful names, what kind of examples can you think

Allah (swt) names Al-Rahman Al-Raheem are very powerful.When Allah created Adam alih al salam, the fi rst thing Adam did was sneeze, so angels told him to say al hamdulilah and he did. When someone sneezes next to you it is a sunnah to say to them ‘Yarhamukallah’ which means ‘May Allah (swt) have mercy upon you’. And it is our duty to reply and say ‘Yahdeekumallaahu wa yuslihu baalakum’, which means ‘May Allah (swt) guide you and set your affairs in order’. In addition, Allah is the Most Merciful and Most Forgiving to all His servants. No matter how small or how great your sins are, if the believer repents sincerely Allah will forgive them. And there is a great door in Jannah, in which those believers who have repented sincerely to

Ar-Rahman: The One who has plenty of mercy for the believers and the blasphemers in this world and especially for the believers in the hereafter Ar-Rahman (The All Merciful) is when Allah (SWT) bestows His mercy upon all the creatures in this universe. Allah says what can be translated as “Say, “Who will take good care of you by night and in the daytime from The All-Merciful?” No indeed, (but) from the Remembrance of their Lord they are veering away.” Ar-Rahim: The One who has plenty of mercy for the

Sahih-i Buhari,8,107 Sünen-i İbn-i Mace,11,228 Hadid,16

Bu haftaki yazımızda ve bundan sonra ki bazı haftalarda Allah – u Teala’nın güzel isimlerini gençlik sayfamızda ki bu güzel köşede konu olarak ele alacağız.İlk olarak Allah’ ın güzel isimleri demek olan Esma- i Hüsna ‘yı bilmenin öneminden kısaca bahsetmek istiyoruz.Her şeyden önce , inanan kişinin Allah’ ın isimlerini ve sıfatlarını bilmesi ibadet ettiği Rabbini tanımasına vesile olması hasebiyle kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Esma-i Hüsna bilgisi hem biz kullarına Allah’ı tanıtması hem de Allah-âlem ilişkisine ışık tutması açısından önem taşımaktadır. Kur’an’da Allah Teala’nın bize zatını tanıttığı ayetler

vardır ve bu ayetler ister doğrudan, ister dolaylı olarak hep insanı Rabbini bilinmesi, tanınmasına ışık tutur.Kur’an da Esma-i Hüsna dört yerde geçer.Araf süresi 180. ayet-i kerimede “En güzel isimler (el-esmâü’l-hüsnâ) Allah’ındır. O halde O’na o güzel isimlerle dua edin.” Ve Taha süresi 8. Ayet-i kerimede “Allah odur ki, kendisinden başka hiç bir ilâh yoktur. En güzel isimler (Esmâ’ül-Hüsna) O’nundur” buyurulmaktadır. Esma-i Hüsna’nın sayısı konusunda Buhari’nin Sahih’inde “Allah’ın yüzden bir eksik ismi vardır.” Bir diğer hadiste Ebu Hureyre (r.a) diyor

ki : Rasulullah (s.a.v): “Allah’ın doksan dokuz ismi vardır. Allah tekliğe geniş ölçüde yer verdi. Her kim bu doksan dokuz ismi özümseyerek ezberlerse cennete girer....” İslam alimlerin bazılarının Esma-i Hüsna’nın sayısı konusunda ki görüşleri farklı olmakla birlikte çoğunluğu Allah’ın doksan dokuzdan daha fazla ismi olduğunu fakat bu isimlerin hepsinin bilgisine bizim sahip olmadığımız şeklindedir.“Allah” lafzı Cenab-ı Hakk’ın varlığına delalet eden, onun bütün kemal sıfatlarını içine alan özel isimdir.Allah ismi diğer bütün isimlerin manalarını içine almaktadır. Allah

ismi sadece Cenab-ı Hakk’a mahsus olması hasebiyle bütün isimlerinden önce gelir ve diğer dillere tercümesi mümkün değildir. Kur’an-ı Kerim’de ; “İman edenlerin Allah’ı anma ve O’ndan inen Kur’an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı dah gelmedi mi? buyurulmuştur. Kur’an ‘a şöyle bir göz gezdirdiğimiz zaman Allah lafzının pek çok kere geçtiğini hatta ayet sayısı çok fazla olan surelerde “Allah” lafzının ayet sayısından daha fazla olduğunu görürüz.Bu sureler ,Al-i İmran, Nisa, Maide, Enfal ve Tevbe sureleridir.En güzel isimlere sahip olan Rabbimizi en güzel şekilde tanımanın yollarından biri olan Esma-ı Husna bilgisi inşaallah bizleride Hakk Teala’ya yaklaşmak

konusunda bir vesile olacak ve Rabbimize O’ nu güzel İsimleri ile yalvararak ihtiyaçlarımızı sunacağız.

ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ : ESMA-İ HÜSNA Ayse YAZICI

believers in The Hereafter. Ar-Raheem (The Ever Merciful) is when Allah (SWT) bestows His special mercy upon the believers only. For example, eating and drinking is a general mercy, while worshiping Allah in Ramadan is a special one.By calling him Abd (slave of) followed by one of Allah the Most High’s names, those which are confi rmed for Him and the most beloved of such names to Allah - the One free of all imperfections - are ‘Abdullaah (the slave of Allah) and ‘Abdur-Rahmaan (the slave of the Most Merciful) as shown by the hadeeth:The most beloved of your names to Allah - the Mighty and Magnifi cent - are ‘Abdullaah and ‘Abdur-Rahmaann.

Esra KURT

Allah will enter. This just shows how merciful Allah (swt) is and He is always there for those who want to go onto the righteous path. Examples that are visible to our eyes is so many, and countless. Allah (swt) mercy is shown in the creation of the earth. It is where everyone lives, it is beautiful for everyone to see not just merely for

the Muslims. Allah (swt) has given us a soul to live and a mind to distinguish between what is right and wrong which helps us to determine the right religion to follow. It is important to refer and call someone as Abdul, because Abdul means the servant of ....Rahman- The Most Merciful One. So when we want to name our child Raheem, we cannot simply call them as Raheem because it is Allah greatest names and it only belongs to Him. Whereas, we are simply being humble and having humility and saying ‘we are only the servant of this Kings name, we are the servant of Great King that has the name and attribute of being the most Merciful and Just.

Abeir ELMOBAYED

about of the attributes of the names Rahman and Raheem? 3. And why is it so important to name your child name as ‘Abdul’ and then Allah’s name?

Roxburgh Park College, 18 Roxburgh Park College, 18

bwo

Surah Al-Fatiha1. In the name of Allah, the Entirely Merciful, the Especially Merciful.2. (All) Praise is due to Allah, Lord of the Worlds.3. The Entirely Merciful (Rahman), The Especially Merciful (Raheem). (Rahman- The most Merciful to all His creations, justice is part of this Mercy.Raheem- Includes the concept of speciality- especially and specifi cally Merciful to the believers on the Judgement Day).

4. Sovereign of the Day of Recompense(Repayment and compensation for whatever was earned of good or evil during life on this earth.Soveriegn- Having a supreme rank, power or authority)5. It is You we worship, and You alone we ask for help.6. Guide us to the straight path7. The path of those whom You have bestowed favour, and not those who have evoked (Your) anger pr of those who are astray.

Page 17: YeniDevir96

1719 N İ S A N 2 0 1 1

GENÇLİĞİN SESİ

Lazy WorkersA site foreman had ten very lazy men working for him, so one day he decided to trick them into doing some work for a change.“I’ve got a really easy job today for the laziest one among you,” he announced. “Will the laziest man please put his hand up.”Nine hands went up.“Why didn’t you put your hand up?” he asked the tenth man.“Feeling too much lazy”, came the reply.

Abu Yahya Suhaib bin Sinan (May Allah be pleased with him) reported that: The Messenger of Allah (PBUH) said, “How wonderful is the case of a believer; there is good for him in everything and this applies only to a believer. If prosperity attends him, he expresses gratitude to Allah and that is good for him; and if adversity befalls him, he endures it patiently and that is better for him”.

Sabrun JamilWe’re humans. During life, we go through both good and bad times. As Muslims, our duty is to thank Allah for the good moments we’re blessed with, and seek His help and be patient during the bad. What is patience?Patience means to be able to handle the pain and diffi culties that comes your way in life. Patience is an ability or willingness to suppress restlessness or annoyance when

confronted with delay. Patience is one of the golden things of being a human.Never forget, those who are patient with their problems get rid of them, eventually, while impatient ones just seem to double it all up. Patience is what we must go through when our younger sibling breaks our favourite item, or when our mother tells us off for something we haven’t done, or when we get a bad mark for an exam we

a grateful worshipper and thanked his Lord for these blessings. Allah put Ayyub (AS) to a test, to see how he would respond. His crops got destroyed. His cattle died. His children were crushed to death. He got very ill and was in a great amount of pain and distress. Only his wife stayed by him and continued supporting him. Any other worshipper would start thinking about “bad luck” and “misfortune” and even that

studied so hard for. Some people yell and kick, throw tantrums and, well, show annoyance. Think about this, when you yell at your sibling, and break his/her heart, what happens? Does the damaged object magically repair itself? No, it doesn’t. Instead you break one’s heart.Our beloved Prophet SAW has been through countless hardships throughout his life. He never felt the touch of his father; he lost his

mother at the age of six and his grandfather at the age of eight. His wife, Khadija (RA) and his uncle had passed away at his most important time of need. But yet, he managed to stay the most patient of all of us.Allah tests people he loves to see how his worshipper would respond. Prophet Ayyub had been blessed with lots of gifts: he had good health, pious children, a loving wife, a house to live in, large farm land and cattle. He was

Fatima Yasemin Yaman Ilim college Student – Year 8A Allah has stopped loving

him. What did Prophet Ayyub do?He was patient. He always thanked Allah, even when all these disasters came his way. In the end, he was awarded with double the amount of blessings he had before. “And certainly, We shall test you with something of fear, hunger, loss of wealth, lives and fruits, but give glad tidings to As-Sabirun (the patient)”. (2:155) Fatima Yasemin Yaman Ilim college Student – Year 8A

Page 18: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 118 SAĞLIK

Kasa fi şleri zehir saçıyor!

Yemek yiyip yatağa girmeyinAlınan kilolardan kurtulmak isteyenler şok diyetlerden uzak durun.Alınan kilolardan kurtulmak isteyenler şok diyetlerden uzak durun.

BPA insanda hormon sis-temini bozan bir madde.. BPA’nın öğrenme ve davranış üzerine olumsuz etkileri var. Saldırganlığı artırdığı ve öğrenmeyi güçleştirdiği bil-inmekte.. BPA, eşcinsellik, obezite, diyabet, astım, kalp-damar hastalığı, kadınlarda meme, erkeklerde prostat kan-seri riskini artırmakta. Dahası genler üzerine olan etkileri ne-silden nesile aktarılıyor.

Amerika’da yapılan yeni bir araştırma BPA’nın kaşa ve bankamatik fi şleri gibi termal kâğıtlarda çok daha yüksek miktarlarda bulunduğunu or-taya koydu. Bir laboratuvar tarafından test edilen kasa fi şlerinin yüzde 40’ında BPA bulunduğu anlaşıldı. Termal kâğıtlardan oluşan bu fi şler,

fast food restoranları, marketler, benzin istasyonları, bankamatikler ve postane gibi kuruluşlardan toplandı.

Araştırmada fi şlerdeki BPA’nın kâğıtla teması olan-lara kolayca geçtiği de göster-ildi. BPA’nın vücuda kâğıttan ele

bulaşıp sonra da ağız yoluyla veya deriden emilerek girdiği düşünülüyor. Hayvan den-eyleri de BPA’nın deriden

emilebildiğini gösteriyor. Her alışveriş yapan, fi şler aracılığıyla BPA’ya maruz kalabiliyor. Fakat en büyük risk altında olanlar kasi-yerler.

BPA çevreye kural olarak atık sularla geçiyor. Bunların büyük kısmı da polikarbonat ve epoksi resin üreten işletmelerdir. Ter-mal kâğıt üreten ve PVC plastik işleyen fabrikalar da önemlidir. BPA içme sularına da karışmış

olabiliyor. 2004’te yapılan bir

araştırmada 6 yaşından büyük Amerikalıların yüzde 93’ünün vücudunda BPA olduğu anlaşıldı.

Yoğun bakımda bulu-nan hastaların, özellikle di-yaliz uygulananların ve yeni doğan yoğun bakım birimler-inde yatanların BPA’ya maruz kalmaları ihtimali daha yüksek.

* * *

Beslenme ve Diyet Uzmanı Gökhan Kıvanç, alınan kilolardan kurtulmak isteyenlerin şok diyetlerden uzak durmasını tavsiye ederken, “Metabolizmanızı iyi çalışır duruma getirmek için kahvaltı öğününe ağırlık verin, öğün atlamayın, günde 2-2.5 litre su için. Günde sadece 1 küp şeker azaltarak yılda yaklaşık 1 kilo verebilirsiniz. Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatmayın, gece atıştırmayın” dedi.

“Kilo vermek zor değildir” diyen Kıvanç, “Önemli olan korumayı başarmaktır. Şok diyetlerle verilen kilolar, sonradan fazlasıyla alınıp, vücutta deformasyonlara, kas kaybına ve metabolizmada yavaşlamaya yol açarak, hem sağlığınızı bozabilir, hem de sizi ‘kilo alma adayı’ haline getirebilir. Kalıcı kilo kontrolü için doğru yöntem tektir. Metabolizma hızı ölçülmeli, detaylı vücut analizi yapılmalı, kişinin sağlık durumu, yaşam şekli, beğenileri vb. diğer tüm özelliklerine dayanarak diyetisyen tarafından önerilen sağlıklı beslenme programı

uygulanmalı ve bu yaşam şekli haline getirilmelidir” dedi.

KAHVALTI ÇOK ÖNEMLİ“Metabolizmanızı iyi

çalışır duruma getirmek için kahvaltı öğününe ağırlık vermelisiniz. İyi bir kahvaltı ile güne ve diyete başlamak sizin direncinizi koruyacak ve diyetin yapılabilirliğini sağlayacaktır” diyen Kıvanç, şöyle devam etti:

“Ekmek ve peynirin yanı sıra haftada üç gün mutlaka yumurta yemelisiniz. Çünkü yumurta enerji veren aminoasitleri üretmektedir. Sağlıklı beslenme için günde 3 ana öğün (kahvaltı, öğle ve akşam) ve 3 ara öğün (kuşluk, ikindi ve gece) tüketilmelidir. Öğün atlamamak, hem kan şekerimizin düzende kalmasına, hem de gereksiz atıştırmalarımızın önüne geçecektir.

Atlanan öğün, kişinin kan şekerinde düzensizliğe ve çabuk acıkmasına neden olur. Bunun sonucunda kişi, bir sonraki öğünde daha çok besin tüketir ve böylece vücuduna gereğinden fazla miktarda enerji almış olur. Bu

durum, kilo alımlarını beraberinde getirir. Yeterli posa tüketimini sağlamak için öğünlerinizde mutlaka sebze yemeği ve salata tüketmeye çalışın. Posa değeri yüksek olduğu için ekmeğinizi tam tahıllı tercih edin.

Kızartılmış, şerbetli tatlılardan kaçıp sütlü tatlılara yönelmek hem kan şekerinizi kontrol altında tutmanızı sağlayacak, hem de yüksek enerji almanıza engel olacaktır. Özellikle mevsime uygun sebze ve meyvelerden, günde 7?9 porsiyon (en az 5 porsiyon) tüketin. Her renk besinin farklı faydaları olduğundan çeşitliliğe önem verin. Hem vitamin kaybı, hem yüksek kalori alımı, hem de kanserojen madde oluşabilme riski açısından, kızartma yönteminden uzak durun.”

Yaz ve kış beslenmesi arasındaki en temel farkın sıvı tüketimi olduğunu ifade eden Kıvanç, “Metabolik hızın azalmaması, sindirim, emilim gibi görevlerin yapılabilmesi, hücre, doku, organ ve sistemlerin çalışması, atıkların vücuttan atılması ve vücut ısısının dengelenmesi için, günde yaklaşık 2?2,5 litre su tüketimini ihmal etmeyin. İçeceklerinize şeker eklemeyin.

Kaç tane şeker kullandığınızı gözden geçirin. Günde sadece 1 adet küp şeker azaltarak yılda yaklaşık 1 kilo verebilirsiniz. Uykusuzluk aşırı gerginliğe ve aşırı yeme krizine neden olur, çünkü uykusuz olduğunuzda gerginliğiniz artacak, metabolizmanızı da yavaşlatacaktır. Metabolizmanızın düzenli çalışması için en ideali

günde 7- 8 saat uyku. Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatma alışkanlığından kurtulun, mümkünse akşam 6’dan sonra meyve dışında bir şey yemeyin. Gece atıştırmalarından da kurtulun.

Hızlı ve çabuk yemek yapmak için aldığınız dondurulmuş gıdalar ya da hazır yemekler içerdikleri katkı maddeleri nedeniyle kilo aldırır. Bu nedenle taze sebzeleri pişirmeyi tercih etmelisiniz. Tuz, vücutta su tutulmasına neden olur ve şişkinlik hissi yaratır. Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, sofrada tuz kullanmamak ve pişmiş yemeklere fazladan tuz eklememek gerekir.” HT

* * *

Bütün dünyada bisfenol A (BPA) ih va eden sert plas kten yapılmış biberon, bardak, şişe ve yiyecek saklama kaplarının yasaklanması konusunda Bütün dünyada bisfenol A (BPA) ih va eden sert plas kten yapılmış biberon, bardak, şişe ve yiyecek saklama kaplarının yasaklanması konusunda yoğun çalışmalar yapılıyor.yoğun çalışmalar yapılıyor.

KASA FİŞLERİ DEHŞETİ“Gereksiz kasa fi şlerini

toplamayın. Elinizde uzun süre ezip büküp oynamayın.”“Fişleri illa birik rmeniz

gerekiyorsa, bir torba veya çantada birik rin.”

“Çocuklara tutması ve oynaması için asla fi ş verilmemeli.”

“Bir fi şle temastan sonra ellerinizi iyice yıkayın.”

“Fişlerle temastan sonra alkol bazlı el temizleyiciler

kullanmayın. Bunlar BPA'nın emilimini ar rmaktadır.”

Page 19: YeniDevir96

1919 N İ S A N 2 0 1 1

TEKNOLOJİ

Yüksek sesli müzik beyne zararlı

Sürekli yüksek sesle dinlenen müzik sinirleri tahrip ederek beyne Sürekli yüksek sesle dinlenen müzik sinirleri tahrip ederek beyne zarar veriyor ve gelecekte işitme arızalarına neden oluyorzarar veriyor ve gelecekte işitme arızalarına neden oluyor

Periyodik bir şekilde yüksek sesli müzik dinlemek sinirlere za-rar veriyor. Alman ve Japon bil-imcilerin beyindeki faaliyetleri izleyerek yaptıkları ölçümlerde bu şekilde müzik dinleyenlerde işlev noksanlıkları olduğu tesbit edildi.

Münster Üniversitesi’ne bağlı Biyomagnetizm ve Biyosinyal-leri Analizi Enstitüsü Profesörü psikolog Henning Teismann, beyindeki dinleme görevi yapan sinir hücrelerinin aktivitelerini

ölçtüklerini söyledi. Beynin bu faaliyetleri normal duyma testi ile ölçülemiyor.

A r a ş t ı r m a c ı l a r yaşları 20 ile 30 arasında iki grubu karşılaştırdılar. Bir grup yıllardan beri çok yüksek sesli müzik din-leyenlerden oluşuyor. Bu grubun yapılan tes-tlerde başka bir takım seslerle birlikte geriden

gelen arka plan hışırtı tonlarını duymakta zorlandığı saptandı.

Teismann bu gruptak-ilerin arka plan hışırtılarına konsantre oldukları zaman duyabildiklerini ancak bu-nun da zamanla mümkün olmayacağını kaydetti. Al-man bilimci, yüksek sesle müzik dinleyenlerin bu davranışlarından vazgeçme-meleri halinde gelecekte gün-lük hayatta duyma engelle-meleriyle karşılaşacaklarını belirtti. Bu engellemelerin habercilerini şimdi yaptıkları beyin testleriyle tesbit ede-bildiklerini bildirdi. Teismann özellikle kulaklıkla çok gürül-tülü müzik dinlemenin beyin sinirlerine daha da çok zarar verdiğini vurguladı.

İklim değişikliği depreme mi yol açar?Avustralyalı, Fransız ve Alman bilim adamlarından oluşan ekibin yap ğı araş rma korku u.Avustralyalı, Fransız ve Alman bilim adamlarından oluşan ekibin yap ğı araş rma korku u.

Avustralyalı, Fransız ve Alman bilim adamlarından oluşan ekibin yaptığı araştırma, Hindistan’da muson yağmurlarının şiddetlenmesinin son on milyon yılda Hindistan’daki plakanın hareketini yüzde 20 hızlandırdığını gösterdi.

Araştırmanın başındaki Giampiero Iaffaldano, tektonik hareketlerin yeni dağların ya da denizde çukurların oluşmasına yol açarak iklimi etkilediği uzun zamandır bilinse de bu araştırmanın ilk kez tersinin de mümkün olabileceğini gösterdiğini vurguladı.

Bilim adamları araştırmadan, iklim değişikliğinin Japonya’da geçen ay meydana gelen deprem gibi büyük depremlerin daha sık meydana gelebileceği sonucunun

çıkarılmaması gerektiğine, bu değişimlerin milyonlarca yılda olduğuna dikkati çekti.

Araştırmacılar şimdi, iklimin Hindistan’dan başka bölgelerde

de tektonik plakalara etkileri olup olmadığını inceleyecek.

Araştırma “Earth and Planetary Science Letters” dergisinde yayımlandı.

Türk gökbilimcinin müthiş tespiti

Türk gökbilimci Mükremin Kılıç ve Türk gökbilimci Mükremin Kılıç ve beraberindeki bilim adamları, uzayda beraberindeki bilim adamları, uzayda eşine az rastlanan bir olayı tespit e .eşine az rastlanan bir olayı tespit e .

ABD’nin Boston kentindeki Harvard-Smithsonian Astrofi zik Merkezi (CfA)’da çalışan Türk gökbilimci Mükremin Kılıç ve beraberindeki bilim adamları, uzayda eşine az rastlanan bir olayı tespit etti. İki beyaz cücenin (ölmekte olan yıldız) birleşerek

yeni bir yıldızı doğurmaya başladığı ortaya çıktı.

Kılıç’ın önderliğindeki CfA ekibinin yayınladığı bulgulara göre, ‘SDSS J010657.39 – 100003.3’ adı verilen ikili yıldız sistemi, Dünya’dan yaklaşık 7 bin 800 ışık yılı uzaklıktaki Balina takımyıldızında yer alıyor. Birbirleri etrafındaki dönüşlerini 39 dakikada tamamlayan iki beyaz cüce, 37 milyon yıl içerisinde çarpışıp birleşecek ve yeni bir yıldızı oluşturacak.

Beyaz cücelerin arasındaki uzaklık 225 bin kilometreden fazla, yani Dünya ve Ay arasındaki mesafeden biraz daha az. İki yıldız, saatte yaklaşık 1,6 milyon kilometre hızla birbirleri etrafında dönüyor. Beyaz cücelerden biri Güneş’in yüzde 17’si, diğeri ise yüzde 43’ü ağırlığında. Astronomlar, ikisinin de helyumdan oluştuğunu

düşünüyor. Keşif, ABD’nin

Arizona eyaletinde bulunan Hopkins Dağı’ndaki MMT Gözlemevi’nde gerçekleştirildi. Konu hakkında bilgi veren Mükremin Kılıç, “Bu yıldızlar ömürlerini tamamlamış

durumda. Birleştiklerinde yeniden doğacaklar ve ikinci bir yaşama başlayacaklar” dedi. Kılıç ve ekibi, daha önce 200 milyardan fazla yıldızın bulunduğu Samanyolu galaksisinde çok sayıda beyaz cüce sistemi bulmuştu. Ancak ilk kez iki ölü yıldızın birleşme sürecinin gözlendiği belirtiliyor.

Yıldızlar, nükleer yakıtlarını tükettikten sonra önce ‘kırmızı dev’e dönüşüyor. Bu aşamada çok genişleyen yıldız, daha sonra içe doğru çökmeye başlıyor. Çekirdeğin etrafındaki helyum iyice sıkıştıktan sonra büyük bir patlama meydana geliyor. Dış katmanları uzaya dağılan yıldızdan geriye kalanlara beyaz cüce deniliyor. Bilim adamları, Güneş’in de yaklaşık 6 milyar yıl içinde bir beyaz cüceye dönüşeceğini öngörüyor.

CİHAN

Page 20: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 120

HurmaAsmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları ve tadları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları -birbirine benzer ve benzeşmez- yaratan O’dur. Ürün verdiğinde ürününden yiyin ve hasad günü hakkını verin; israf etmeyin.

Çünkü O, israf edenleri sevmez. (Enam Suresi, 141)Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz, bunlarda aklını kullanan bir topluluk için gerçekten ayetler

vardır. (Rad Suresi, 4)Onunla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve meyvelerin her türlüsünden bitirir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir topluluk için ayetler

vardır. (Nahl Suresi, 11)Hurmalıkların ve üzümlüklerin meyvelerinden kurdukları çardaklarda hem sarhoşluk verici içki, hem güzel bir rızık edinmektesiniz. şüphesiz aklını kullanabilen bir topluluk için, gerçekten bunda bir ayet vardır.

(Nahl Suresi, 67)“Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından

şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın.” (İsra Suresi, 91)Onlara iki adamın örneğini ver; onlardan birine iki üzüm bağı verdik ve ikisini hurmalıklarla donattık, ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik.

(Kehf Suresi, 32)Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına sürükledi. Dedi ki: “Keşke bundan önce ölseydim de, hafızalardan silinip unutuluverseydim.” Altından (bir ses) ona seslendi: “Hüzne kapılma, Rabbin senin alt (yan)ında bir ark kılmıştır.” Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine henüz

oluşmuş-taze hurma dökülüversin.” (Meryem Suresi, 23-25)Böylelikle, bununla size hurmalıklardan, üzümlüklerden bahçeler-bağlar geliştirdik, içlerinde çok sayıda yemişler vardır; sizler onlardan

yemektesiniz. (Müminun Suresi, 19)“Ekinler ve yumuşak tomurcuklu göz alıcı hurmalıklar arasında?” (Şuara

Suresi, 148)Biz, orada hurmalıklardan ve üzüm-bağlarından bahçeler kıldık ve

içlerinde pınarlar fışkırttık: (Yasin Suresi, 34)Ve birbiri üstüne dizilmiştomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da. (Kaf

Suresi, 10)Onda meyveler ve salkımlı hurmalıklar var. (Rahman Suresi, 11)

İçlerinde (her türden) meyve, eşsiz-hurma ve eşsiz-nar vardır. (Rahman Suresi, 68)

Zeytinler, hurmalar, (Abese Suresi, 29) Devam Edecek....

Kur’an’da geçen meyveler

KADIN - AİLE

ÇOCUĞUNUZ NASIL BİR ÇOCUKTUR?

Yeni Devir SofrasıYeni Devir Sofrası

Bismillahirrahmanirrahimİçli Köfte

MALZEMELER* 1 kilo köftelik bulgur* 1 bardak irmik* 1 bardak un* 1 yumurta* 1 kaşık biber salçası* 1 tatlı kaşığı kimyon* tuz

İçi İçin:* 1 kilo kıyma* 1 kilo soğan* 1 çay kaşığı karabiber* 1 tatlı kaşığı pulbiber* 1 kaşık ucu salça* 1 demet maydanoz* tuz

Çocuk, kapalı bir kutu içinde bilmecedir, bir labiren r. Her an değişik bir yapıya sahip r, bir önceki davranışı bir sonrakine uymaz.

Sizlere çocuğunuzu tanımada yardımcı ola cak, çocuğunuza çocuk gözüyle bakmanızı sağlayacak bazı kriterler sunuyoruz. Anlayış ve sabır dolu, içinde hoşgörü, sevgi olan bir bakış açısı sizleri, çocuklarınızla bir bütün kir lar.

Size acele etmeniz söylendiğinde sıkılmış mıydınız?

Çocuğunuzun doğal temposu sizinkinden çok daha yavaştır.

Onun, sizinki gibi, yetişkinlere özel zaman kavramı yok tur. Yapacağı işler ona o denli ivedi görünmez. O sizin yap tığınız gibi gelecek zaman için plan yapamaz.

Çocuğunuz için o andaki yaşantısı önemlidir.

Biri size ne yapmanız gerektiğini söylediği zaman alınır mısınız?

Özgür olma isteği, çocuğunuzdaki en güçlü dürtül-erden biridir.

Sizin yardımınıza ihtiyaç duymasına ve bunu istemesine karşın, küçük bir çocuk, özgür ol-mak için çok güçlü bir dür tüye sa-hiptir. Kendisi için, kendi kendine, yapabildiği ka dar çok şey yapa-bilmesi önemlidir.

Değer verdiğiniz birisi, duygularınızı incittiği zaman ne ler hissettiğinizi hatırlıyor musunuz?

Çocuğunuz, bir yetişkin gibi duygularını kontrol etmeyi henüz öğrenmemiştir. O, her şeyi çok doğrudan ve güçlü ola rak his-seder. Duygularını bir yetişkin gibi açıklayabilmeyi henüz öğrenmemiştir. İncinmiş duyguları içine gömülmüş ola rak kalabilir, ya da bu duygular kendilerini, kırılmış öfkeli başka davranışlarla belli ede-bilirler.

Bir arkadaşınız sizi istemeyerek de olsa, küçümsediği için ona hiç kırıldığınız oldu mu?

Çocuğunuz çok güçlü bir kişisel onur duygusuna sahiptir. O

kişisel bir incinmeyi silip atamaz, onu çözümleyemez, ya da kendi kendine bunun açıklamasını ya-pamaz. Çocuğunuza göre, onun kendisine yapılan bir saldırı, onu bir insan olarak reddetmektedir. Bu, birisinin, onun değersiz ya da başarısız olduğunu söylediği anlamına gelir.

Hiç hayranlık duyduğunuz ve ona benzemeye çalıştığınız bir kişi oldu mu?

Çocuğunuz, ona en yakın olan yetişkinleri taklit ederek öğ renir. Küçük çocuğun anne ve babası, “yaşamı öğrenmede tak lit ettiği” örnek kişilerdir. Çocuk çevres-indeki yetişkinlerin davranışını kopya eder ve gördüklerini ileride ve olgunlaş tıkça kullanmak üzere depo eder.

Başkalarının sizi anlayamadıklarını düşündüğünüz oldu mu?

Çocuğunuz için odak noktası kendisidir. O yalnızca kendi duygularının ve isteklerinin farkındadır, başkalarının neler duyup hissettiğini anlayamaz. Çocuk yavaş ve doğal bir yolla, uzun yılların sosyal ilişkileriyle, başkalarının varlı ğının farkına varır.

Çevreniz temiz, derli toplu ve

iyi düzenlenmiş olduğunda kendi-nizi iyi hisseder misiniz?

Çocuğunuzun çok güçlü bir düzen duygusu vardır. Gününü dü-zenli geçirmesi için, yaşantısında düzenli bir ortam ister. Küçük bir çocuk düzensizlikten çok etkile-nebilir, hatta sı kıntının nedenini bilmese bile herhangi bir şey yerli yerinde değilse ağlayabilir de.

Herhangi bir şeyi, onunla il-gili bir kitap okuyarak, baş kalarını seyrederek, ya da birisinin size onun hakkında bilgi vermesiyle öğrenebileceğinizi sanıyor mu-sunuz?

Çocuklar, her şeyi duyularını kullanarak ve yaparak öğ renirler. Yetişkinler bazı şeyleri okuyarak seyrederek ya da gerekli bilgileri alarak, hatta duyarak öğrenebilirler, an cak çocuklar her zaman yaparak öğrenirler. Her şeyi doku narak öğrenirler.

Yeni bir şey öğrendiğinizde kendinizi çok iyi hissettiğiniz oldu mu?

Çocuktaki temel ana dürtü, büyümek ve gelişmek için du yulan dürtüdür. Yeni şeyleri öğrenmek ve keşfetmek çocuğa heyecan verir.

Yeni bir şeyi öğrenmenin ve onu tekrar tekrar yapmanın zevkini hatırlayabiliyor musunuz?

Tekrar, çocuğunuzun öğrenmesini sağlayan önemli bir yol dur. Çocuk, bir etkinliği sürekli tekrar ederek iyi öğrenir. O her-hangi bir şeyi becerebilme, onun gerçekleşmesini sağ lama, çevres-indeki dünyayı kontrol edebilme gerçeği ile bü yülenir.

Bir işi iyi yaptığınız için hiç kendinizi gerçekten mutlu hisset-tiriniz oldu mu?

Çocuk, işi oyuna tercih eder. Çocuğa seçrne şansı verildi ğinde oyun oynamaktansa, temizlik yapmak, yemek pişir mek ya da bahçeyle uğraşmak gibi “gerçek işleri” yapmayı tercih edecek-tir. Çocuk, yetişkin dünyasında yapılan an lamlı ve gerekli görev-leri paylaşmayı çok arzu eder.

Çocuk, temelde, bir şeyler yap-maya ilgi duyar, ama elde edeceği sonuca pek ilgi duymaz. Onun ger-çek eğlencesi işin etkinliğidir.

Her çocuğun belli hassas dönemleri vardır. Bu hassas dö-nemler farklı zaman ve şekillerde ortaya çıkabilir. Bu periyodları yakalayan yetişkinler, çocuklarına çok daha iyi yardım edebilirler.

Unutmayın... Çocukların her zaman sevgi ve şefkate, sı caklığa ve güvene ihtiyaçları vardır.

Kaynakça: Montessorı ve Çocuğunuz

Yapılışı* Kıyma biraz yağ ile

kavrulur.Üzerine ince doğranmış soğanlar eklenir.İyice pişinceye kadarkavrulur ve baharatları ilave edilir.En son incecik kıyılmış maydanozlar eklenerek soğumaya bırakılır.

* Diğer taraftan, genişçe bir kapta bulgur, irmik, kimyon, salça, tuz, ılık su ile 10 dakika kadar ıslatılır.(su bulguru ıslatacak kadar

olacak, yoğurdukça gerektiği kadar da ilave ediliyor .isterseniz ıslatmadan da yapabilirsiniz.)Sonra yoğrulmaya geçilir.Biraz yoğrulduktan sonra un ve yumurta eklenir.Bulgur iyice özleşinceye kadar yoğrulur.

* Cevizden büyükçe parçalar kopartılarak köfte şekli verilir ve içleri parmakla oyulur.(bu kısım çok hassasiyet gerektiriyor. köftenin şeklini bozmadan inceltilebildiği kadar inceltilecek)

* İçine dinlenmiş olan harçtan konur ve ağzı güzelce kapatılır.

* İsteğe göre suda haşlanarak veya kızartılarak servise sunulur.

Afi yet olsun!..

Page 21: YeniDevir96

2119 N İ S A N 2 0 1 1

Zehra Türker

DİLİMİZE BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM....

Merhaba...Bugünlerde, hepimizi oldukça yakından ilgilendiren

“TÜRKÇE”dersinin diğer dillerin yanında yer almaması konusuna toplumumuzun gösterdiği hassassiyete yakından tanık olmak beni oldukça duygulandırdı ve bir okadarda mutlu e . İnşaallah, hepimiz bundan sonra,sahip olduğumuz bu zengin dilin kıyme ni, daha çok okuyarak yerine ge rebilelim ki, arkamızdan gelenler bizim zaman zaman emeklediğimiz,zaman zaman düşe kalka yürümeye çalış ğımız bu yollardan, dimdik yürüyerek ha a, koşarak geşsinler. Bizler, dilimizin kıyme ni bilmez ve çocuklarımızında öğrenmeleri konusunda yeterince, hassasiyet göstermezsek ne olur geleceğimiz düşünmek bile istemiyo-rum.Çünkü, dil bir toplumu oluşturan en önemli öğelerden biridir. Öyle ki, toplumların ilerlemesiyle dilin geçirdiği aşamalar arasında sıkı bir ilişki vardır.

Bir insan topluluğunda duyguları, istekleri, fi kirleri anlat-

maya yarayan dil; ka kurallara bağlı değişmez kanunlar bütünü değildir. Daima değişen ve insanların gelişimine ayak uydurması gereken canlı bir olgudur. Bir yerde okumuştum yazar şöyle di-yordu: “Dil, düşüncenin evidir.”

Bir gün Konfüçyüs’e sormuşlar: “Bir memleke yönetm-eye çağırılsaydınız yapacağınız ilk iş ne olurdu?” Büyük fi lozof şöyle cevap vermiş: “Hiç şüphesiz, dili gözden geçirmekle işe başlardım.” ve hayret dolu bakışların karşısında sözlerine şöyle devam etmiş:”Dil kusurlu olursa, sözcükler düşünceyi iyi anlata-maz.Düşünce iyi anla lamazsa, gereken işler doğru yapılamaz. Ödevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur, adalet yanlış yola sapar. İşte bunun içindir ki, hiçbir şey dil kadar önemli değildir.”

Bizler, burada ayrı ayrı bölgelerde yaşıyorda olsak, “Türk” mille olarak ancak, kendi dilimizle burada var olabileceğimizi asla unutmamalıyız. Hiç unutmamalıyız ki,bir millet;ancak ken-di diliyle vardır ve ancak kendi diliyle var olmaya devam ede-bilecek r.Kendi dilimize sahip çıkamazsak ve dilimizi devamlı olarak günümüzün ih yaclarına ve olaylarına göre yenileyip geliş remezsek, bir yerlere yükselmemiz, gelişmemiz, varlığımızı ayakta kalıp göstermemiz mümkün değildir.

Güzel “Türkçe” mizin başka dillerin ayakları al nda ezilm-esine karşı koyamazsak eğer, halimiz nice olur herkes bir iyi

Gül Anne...Gül bahçesi bizlere annemizin kucağı,Günler seninle güzel, ey sevgiler ocağı! Biz dizinde uyusak, sen yine de özlersin,

Senden az uzak kalsak, yolumuzu gözlersin.

Yavrum deyip sarardı, sevgi ile kolların,

Gönlümüze haz verir, dua eden dillerin.

Nice uykusuz gece geçirdin bizim için,

Ayağıma taş değse, ağlarsın için için.

Kaygılarla geçirdin, bizim için ömrünü,

Çile ile yoğurdun, bizsiz geçen her günü.

Saçlarına ak düştü, genç yaşta anneciğim,

Sen hürmete layıksın, en başta anneciğim.

Bütün çocuklar güzel, bütün anneler iyi,

Bizim için çekinmez feda eder her şeyi.

Sevgi şefkat doludur, ipek gibi yüreğin,

Mutluluğum içindir, arzuların dileğin.

Bir gün size az olur, ey fedakâr anneler!

Sizin için olmalı bütün günler seneler.

Şu döktüğün yaşları, bugün artık sil anne,

Yeter artık üzülme, bizim için gül anne. ZAHİD GENÇ

düşünsün lü en...Ve unutmayalım ki!..Bir mille n dili; yine o mille n, diğer

kutsal değerleri gibi ( bağımsızlık, vatan, bayrak… )Gururu, şerefi , haysiye ve onurudur.Evet, en büyük

sıkın larımızdan biri olan dil sıkın mızı birbirimize destek olarak bir olarak aşacağımıza inanıyorum.Bu çok önemli sıkın mızın kültürümüzü de etkilediği asla gözardı edilmemelidir.Çünkü, dilimize hakim olamıyorsak eğer, kültürümüzüde anlama imkanımız kısıtlanıyor.Öyleyse ,burada hepimize çok iş düşüyor. Geçmişimize, geleceğimize sahip çıkalım. Bunun için çok okuyalım ve dilimizi layık olduğu şekilde kullanalım ki,diğer en büyük sıkın mız olan gençlerin alkol ve uyuşturucu sorunlarına çare bulmakta çözümsüz kalmıyalım. Biz anne ve babalara çok iş düşüyor. Çocuklarımızı ürkütmeden, kırmadan, asla kıyaslama yapmadan, onları kızdırmadan sevgi verelim, sabırlı olalım ve aile bağlarımızı güçlendirecek stratejiler uygulayalım.Çünkü, geleceğe hakim olacak olanlar çok gelişenler değil, kendisini muhafaza edenler olacak r.Biz kendimizi ve çocuklarımızı mu-hafaza edelim. Bunun için süper zeka olmamızada gerek yok. Yalnızca güzel dilimize ve ahlakımıza sahip olalım göreceksi-niz gelecek on yılın yirmi yılın yöne cileri ve idarecileri bizim çocuklarımız olacak r Allahın izniyle.

Sevgiyle kalın...

AİLE - HAYAT

EŞİNİZ SİZİN RAKİBİNİZ DEĞİL DOSTUNUZ OLMALI...

Her evlilik illa aşkla başlamaz; ama her evlilik zamanla sevgiyi öre öre aşka ve benzersiz bir tutkuya dönüştürülebilir.

İyi niyetle başlamış bir evliliği, samimi bir birlikteliği aşka dönüştürmek, nikâhın kerametlerindendir.

Nikâhtan önce çift olanlar, nikâhtan sonra tek olurlar. Çift gövde; ama tek gönül, tek ruh...

Evlendikten sonra da ruhlar tekleşmemişse sevgi iletişimi kurulamamış demektir. Sevgi iletişiminin anahtarı sevgidir.

Bu düşünceyle, ben evlenenlere sorarım: “Tek misiniz, çift mi?”

Çoğu genç, cevabı beklediğim gibi veremez, sonra da özür beyan ederler.

Evlenen, artık tektir, tek...Vuslat, gönle varmaktırHalil Rıfat Paşa, demiş ki:

“Gidemediğin yer senin değildir.’Bu sözü, sadece Karayolları

Teşkilatı benimsemiş ve kullanmıştır. Oysaki bu manadan daha önemlisi, manevî yolları açan şu gerçektir: Giremediğin gönül senin değildir!

Gideceğimiz yerler sadece maddî, şekli olanlar değildir; aslen manevî olanlardır. Manen gideceği yere varamayanlar, maddeten hiç varamazlar. Gideceği yeri, iç dünyasına kodla-yamamış olan, hedefi ne asla ulaşamaz; hatta manen-gideceği yeri olmayanların, maddeten de gidecekleri yeri olmaz. En hızlı vasıtalar, en sağlam araçlar onları hiçbir yere götüre mez. Çünkü manevî hedefl erini kaybedenler, maddî hedefl e rini de yitirirler. Gidecekleri yer kalmaz. Onlar gitmezler, gö türülürler; yani sadece sürüklenirler. Bu sebeple, en acınacak insanlar, araçsızlık yüzünden yolda kalanlar değil, araçları olup da gidecekleri yeri olmayanlardır.

Gitmek, gövdeye değil, gönledir. Gittiğiniz yerde gönülsüz bir gövde bulacaksanız

varışınız da boşunadır. O zaman, git tiğiniz yere ulaşamazsınız sadece varmış olursunuz. Varmış olmak, vuslata ermiş olmak değildir. Vuslat, gönle varmaktır. Hem de sevgi dolu bir gönle ulaşmaktır.

Vuslat gönül işi olduğu için varmak da gövdeyle olmaz, gönülle basardır. Bu yüzden gönül varışlarının vasıtaya ve maddeye ihtiyacı olmaz. Biri kuzeyde, diğeri güneyde iken de bir ve beraber olabilirler. Mesafeler, birliğe, buluşmaya, ka vuşmaya asla engel olamaz. Bir olan gönüllerin arasına kilo metreler giremez; en uzak gurbet bile ayıramaz onları, unut turamaz.

Asıl mesafe, asıl uzaklık, yanı başındakini unutturanıdır.

Dizimin dibindeki, Yemen’de; Yemen’deki de dizimin di-zindedir” der Mevlana.

Göremediğiniz gönülden ırak olursunuz.

Gönül görmek diye bir çaba var mı hayatınızda?

Giremediğiniz gönle eremezsiniz.

Hiç olmazsa yanı başınızdakilerin gönüllerinde misiniz? Yanı başmızdakiler gönlünüzde mi?

Aynı dili konuşanlar değil, aynı gönlü paylaşanlar anlaşır lar.

Büyük bir üzüntüyle ifade edeyim ki aynı evde yaşadığı hâlde, ayrı olanlar vardır. Çünkü yakınlık manevî varlığımız-la sağlanır. Gövdelerin yakınlığı ile gerçek yakınlık yakala-namaz. Kafa ve kalp uyuşması, insanı yakından daha yakın eder, hatta tekleştirir. Böylesine bir ve beraber olmuşları, hiç bir şey ayıramaz. Hiçbir mesafe aralarına giremez. O yüzden şu beyit söylene gelmiştir:

Gönül ne kahve ister ne kahvehane Gönül sohbet ister, kahve bahane.

Bizi birbirimizden ayıran mesafeyi şair Can Yücel şu dize-lerle ne güzel ifade ediyor:

En uzak mesafe ne Afrika’dır,Ne Çin,Ne Hindistan,Ne seyyareler,Ne de yıldızlar geceleri

Işıldayan...En uzak mesafeİki kafa arasındaki mesafedir,Birbirini anlamayan...Gönülde misiniz?Eşiniz gönlünüzde mi?Siz, eşinizin gönlünde misiniz?Sevgi iletişimi kurabilmeye

götüren hayatî iki soru budur.Eğer bu iki soruya, “Evet”

diyebiliyorsanız siz, tebrik ve takdiri çoktan hak etmişsiniz demektir.

Eşler, birbirlerini, ellerinde değil; gönüllerinde tutmalıdır-lar. Gözden uzak olduklarında da gönülden uzak olmamalı dırlar. Bu zor; ancak eşlerin çabasıyla sağlanabilir.

“Bu konuda ne yapalım?” diyen hanımlara, tavsiyem şu dur:

Erkeğinizi elinizde değil, gönlünüzde tutmaya çalışın. Gövdesi nerede olursa olsun, eğer gönlü gonlünüzdeyse onu asla kaybetmezsiniz. Hanımlar, kocanız, avucunuzda tuttu ğunuz kuş gibidir.

Avucunuzu fazla sıkarsanız eşiniz nefes alamaz olur, bunalır, boğulur.

Avucunuzu fazla geniş açar, dümdüz ederseniz onu tut-manız mümkün olmaz; uçurur, kaybedebilirsiniz.

Beylere gelince, beyler karınız, avucunuzda tutuğunuz ku şa benzer. Avucunuzdan uçurmayacak kadar kapatın par-maklarınızı; boğacak kadar da sıkmayın.

Eşler birbirlerine biraz serbestlik tanımalıdır. Dostları, ar kadaşları, akrabaları için... Sürekli, “Neredeydin, kiminley-din ne yaptın?” diye sıkboğaz edilen eşler, ancak bir yere ka dar dayanabilirler.

Fakat kendine özel bir serbest zaman isteyen eş de nerede,

kiminle ne yaptığı konusunda, eşine doğru bilgi vermeli, ken disine gösterilen güveni asla kötüye kullanmamal ıd ır; zira eş ler arasındaki güven duygusu bir kere sarsılırsa bir daha ye niden kazanılması çok güçtür.

E ş l e r , b i r b i r l e r i n i n gönlüne değil; ama gövdesine bir Öz gürlük alanı t a n ım a l ı d ı r l a r . Kısa süreli fi zikî ayrılıklar muhabbeti artırır. Özlem ise sevgiyi körükler...

DEVAM EDECEK

Evlilik ve Sevgi (2)

Page 22: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 122

Haber Servisi : Mustafa SALİHReklam Sorumlusu: Tahir SOLAKGençlik Sayfaları : Naime YÜKSELAile – Sağlık : Zehra TÜRKERKültür - Edebiyat : Hasan GÜREŞEN

Sahibi: Diyalog pty. ltd.

Yazıların yasal sorumluluğu sabihine aittir

Adres : P.O.Box 200 Dallas, Vic. 3047Telefon : (03) 9302 3030 Fax: (03) 9302 2929 Reklamlariniz icin: 0435 414 112’yi arayabilirsinizE-mail: [email protected]

Genel Yayın YönetmeniMurat KARADAĞ

SUDOKU Kolay

Labirent

ZorNasıl Oynanır?

Sudoku'nun kuralları son derece basittir; kuralları anlamak için matematikçi olmanıza gerek yok. Zor Sudoku'ların çözümü bazen uzun sürmekle birlikte, zorluk derecesi ne olursa olsun çözüm yöntemi hep

aynıdır.Toplamda 9 x 9 = 81 kare olan kümelere 1'den 9'a kadar rakamlar yerleştirilir. Her bir rakam, 3 x 3 = 9 kareden oluşan bloklarda da sadece

bir kez bulunabilir.Bulmacayı tamamlamak için tabloyu öyle bir şekilde doldur-malısınız ki dokuz kareden oluşan her satır, her sütun ve her blok 1'den 9'a kadar bütün rakamları içersin, hiçbir rakam tekrarlanmasın ve eksik kalmasın. Bazı rakamlar bulmacaya zaten yerleştirilmiş olacaktır. Bu rakamlar ne kadar artarsa bulmaca o kadar

kolaylaşır.

11 farkı bulunBulmaca

BULMACA

Soldan sağa:1) Herkesi kendine güldüren, soytarı – Beddua,

ilenç. 2) Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği şarkı – Ortodokslarda tahta pano üzerine yapılan her türlü dini resim. 3) İpucu, emare – Söylev. 4) Bir ay adı – Papağan. 5) Henüz, şu anda – Spor karşılaşması. 6) Bir besteyi oluşturan temel motif – Pilotlar ve havacılar için yayımlanan bülten. 7) Artvin’in bir ilçesi – Çalışma, uğraş. 8) Yayvan sepet – Ek, ilave. 9) Vilayet – Haram olmayan. 10) Taştan yapılmış, yüksek duvarlı ve kuleli, çevresinde hendekler bulunan küçük kale – Kişisel ya da toplum oyunlar biçiminde yapılan, genellikle yarışmaya yol açan, kimi kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü.

Yukardan aşağıya:1) Geçim, geçme – Hindistan’da oldukça yaygın

olan bir din. 2) Güçlü istek, heves – Halk dilinde, yer elmasına verilen ad. 3) Suriye’nin plaka işareti – bir sesin yarım ton kalınlaştırılacağını gösteren nota işareti. 4) İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz – Bir erkek adı. 5) Utanma duygusu, hicap – Rütbesiz asker. 6) Dini tören ve kuralları – İçine çeşitli katkılar konarak hazırlanan bir tür çörek. 7) Çabuk ilerleyen hastalık – Kayseri’nin bir ilçesi. 8) Öğrenim görme – Yiğit, kahramah. 9) En kısa zaman – Genelge, sirküler. 10) Dış, dışarı – Şiir yazan

Yukarıdaki bulmacanın çözümünü ileriki sayfalarda bulabilirsiniz.

Page 23: YeniDevir96

2319 N İ S A N 2 0 1 1

MİZAHFIKRALART.c Guiness RekorlarıT.c Guiness Rekorları

REHA MUHTAR’DAN İNCİLER

MUSTAFA TOPALOĞLU: Uzaya çıkmamış tek uzaylı olma rekoru...

B. ECEVİT: En seri başbakan olma rekoru...

HÜSAMETTİN ÖZKAN : En iyi yardımcı oyuncu rekoru..

S. DEMİREL : 40 yıl ülkeyi yönetip hiçbir terslikten sorumlu

olmadığınısöyleyip umut olma rekoru...

T. ÇİLLER: Bir cümle içinde en çok pot kırma rekoru...

HÜLYA AVŞAR: Bir koltuğa bir bostan sığdırma rekoru...

M. BÜYÜKERMAN : Konusu her ne olursa olsun her soruya

mankenlerden bahsederek yanıt verme rekoru...

ERKAN MUMCU: En hızlı çıkış , fırça yeme ve en hızlı özür dileme

rekoru...

VATANDAŞ: Batan bankaları vergileriyle kurtarma rekoru...

FATİH TERİM : İtalyada bir yıl içinde iki kere tahta geçip iki kere

tahttan indirilen tek imparator olma ve sadece mimiklerini kullanarak bir

maçı 90 dk. anlatabilme rekoru...

MEDYA : Her dalda “en” olma rekorunu medya kırdı...

ORHAN PAMUK : En çok sattığı halde en az okunma rekoru...

BÜLENT KORKMAZ VE HASAN ŞAŞ : Futbol oynamak yerine yeşil sahada hakemle konuşma rekoru....

MUSTAFA DENİZLİ : Hiçbir maça aynı kadroyla çıkmama rekoru...

RAPAİÇ : En uzun adale sakatlığı geçirme rekoru...

REHA MUHTAR : Yetişkin ve sağlıklı bir sığırı 4 soruda yere

yıkma rekoru..

Haber: Mahkumlar tünel ka-zarak kaçar...

R.M.: Mahkumlar kaçmak için mi tünel kazdılar?

Haber: Bir okul müdürü cinsel tacizle suçlanır...

R.M.: Sen benim sözümü bile kestiðine göre kim bilir daha neler yapmışsındır.

İtalya muhabiri Reha Muhtar’a bildiriyor:

İtalyanlar Fatih Terim’e kurtarıcı anlamýnda ‘Salvatore’ diyorlar...

Reha Muhtar: Yani O’na kurtarıcı diyorlar, öyle mi?

Muhabir: Evet. ‘Salvatore’ di-yorlar...

... Ve Muhtar, her zaman anla-ma zorluğu çeken biz izleyicilere olayi açıklar:

Gördüğünüz gibi sayın sey-irciler... İtalyanlar Fatih Terim’e kurtarıcı anlaminda ‘Matador’ di-

yorlar...

Reha Muhtar cenaze haberi verir:

Salı günü kýlýnacak Cuma namazından sonra defnedilecek cenaze...

Dağcılar donmak üzereyken kurtarılmıştır ve Reha Muhtar oldukça kısa bir soru sorar: Soğuk muydu?

Kadın bıçaklanmıştır. Reha Muhtar canlı yayında gerçeklerin peşindedir:

Sizi öldürebildi mi efenim?

Bir yüzücü 350 tonluk bir gemiyi çekmiştir.

Reha Muhtar sorar: Nasıl çeki-yorsunuz gemiyi?

Yüzücü: İnanç meselesi. içi-nizde bunu hissetmeniz gerekir.

Reha Muhtar: Neyi hissetmem gerekir? Gemiyi mi?

GÜLDÜREN KARELERPadişah ve Kayserili

Padişahın biri, - Bana yalan söyleyebilene bir

küp dolusu altın vereceğim! demiş. Yalancılar, hemen

saraya koşuşturup başlamışlar yalana;

- Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.

- Bunun neresi yalan?.. Kuş kartaldır, Arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!..

- Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!..

- Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!..

- Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!

- Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacakyer bulamayıp yere inmiştir.

Böylece padişah, her yala-na gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandırdedirtememiş. Ama bir gün bir Kayserili gelmiş;

- Padişahım, sen benim ba-bamdan borç olarak bir küp dolusualtın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde!..

Cenaze Namazı

Birgün Temel’in abisi ölür.. Cenaze namazı kılınırken Temel namazı kılmaz bir köşede oturur.

Bunu gören Dursun Temele:-Ula Temel sen niye cenaze

namazı kılmaysun.derTemel ise:-Ben çenaze namazı kılmayi

bilmeyrum der.Aradan 2 hafta gerçer ..Temelin kaynanası ölür..Cenaze namazında cemaat Te-meli en ön safda görür namaz so-nunda Dursun Temel’e:

-Ula Temel sen hani cenaze namazı kılmayı bilmeydun?

Temel ise şöyle der:-Haçan habu cenaze namazı

değuldur ki, bayram namazıdur da..

Güvenli İşDört ayda beşinci işini

değiştiren adam son girdiği şirkette depo görevlisi olarak işe başlar. İlk haftanın sonun-da yükleme yapılırken adam kullandığı yükleyicinin kon-trolünü yitirerek bazı malların za-rar görmesine neden olmur. Bunu gören depo sahibi yanına gelerek adama, zararın tazmin edilm-esi için zarar karşılanana kadar maaşının %10’unun kesileceğini söyler. Adam bunu duyunca gül-meye başlar. Patron şaşırır, adam sorar: “Ne kadar sürer bu zararı karşılamam sizce?” “Yaklaşık 8 ay sonunda zararı kapamış olur-sun.” “Çok güzel. Nihayet sürekli ve güvenli bir iş bulabildim!”

Page 24: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 124 SPOR

BİR ATIYOR 3 ALIYOR! Süper Lig’de şampiyonluk mücadelesi veren Trabzonspor, sahasında Bursaspor’u 1-0 yenerek liderliği

geri aldı. Burak, a ğı golle takımına bir galibiyet daha hediye ederken, ligdeki gol sayısını da 15’e çıkardı.

İlk yarının fl aş takımı Karabükspor kendi evinde İstanbul Büyükşehir Belediyespor’a 2-0 yenildi. Belediye’nin golleri

Holosko ve Tum’dan gelirken Marcin Kus 70. dakikada kırmızı kartla oyundan a ldı.

Belediye Karabük’te de çalıştı

Süper Lig’de 29. haftanın kritik maçında, şampiyonluk mücade-lesi veren Trabzons-por, Gaziantepspor’un yenildiği haftada 3.lük için avantaj yakalamak isteyen Bursaspor’u konuk etti. Özellikle ilk yarısı heyecan fırtınası içinde geçen maçı Trabzonspor, Burak’ın attığı golle 1-0 kazandı ve liderliğini sürdürdü. Bu Karadeniz ekibinin 8. tek farklı galibiyeti oldu.

Maça Trabzons-por pozisyonla başladı. 13. dakikada ev sahib-inin hızlı geliştirdiği atakta Jaja Alanzinho’yu iyi gördü. Alanzin-ho, 6 pas içinde bomboş pozisy-

onda bekleyen Burak Yılmaz’a al da at dedi, ancak Ivankov müthiş bir refl eks ile topun ağlara gitmes-ini önledi.

İlk yarıda iki takımda da yaşanan sakatlıklar nedeniyle oyun sık sık durdu. 39. daki-kada sakatlanan Ivankov yerini

yedek kaleci Yavuz Özkan’a bıraktı.

Maçın ilk yarısı da ev sahibi ekibin 1-0 üstünlüğü ile tamamlandı.

İkinci yarıya da Trabzonspor hızlı başladı. 49. dakika-da Jaja’nın yaptığı ortaya bomboş pozisyonda Burak dokunamadı.

50. dakikadan sonra oyunu dengeleyen Bur-saspor, 59. daki-kada Volkan Şen

ile gole yaklaştı. Yıldız oyun-cunun ceza sahası dışından sert vuruşunda top az farkla auta çıktı.

Trabzonspor skoru koru-mak için oyunu kontrol etmeye başladıktan sonra maçta tempo iyice düştü. İki takımda da başka gol atmayı başaramayınca maç Trabzonspor’un 1-0 üstünlüğü ile tamamlandı.

TRABZON: 1 - BURSA: 0Trabzonspor: Tolga, Ser-

kan (Dk. 88 Glowacki, Giray, Egemen, Cale, Colman, Selçuk, Alanzinho, Burak, Jaja (Dk. 73 Ceyhun), Umut (Dk. 90 Barış)

Bursaspor: Ivankov (Dk. 41 Yavuz), Ali Tandoğan, Ömer Erdoğan, İbrahim, Vederson, Svensson (Dk. 80 İnsua), Bekir Ozan, Ozan İpek, Batalla (Dk. 66 Altidore), Volkan, Miller

Gol: Dk. 45 Burak (Trabzon-spor)

Süper Lig’de ilk yarının fl aş takımlarından Karabük-spor, ligin 29. haftasında kendi sahasında İstanbul Büyükşehir Belediyespor’a 2-0 yenilmekten kurtulamadı.

Rakibi karşısında etkili olamayan Karabükspor gol bölgelerinde Emenike’den de yararlanamayınca İstanbul BŞB kalesine kendi evinde gol göndere-medi. Maça İstanbul BŞB etkili başladı. Özellikle Beşiktaş’tan kiralanan Ho-losko ve İbrahim Akın’la Karabük defansını zorlayan İstanbul BŞB golü 13. daki-kada buldu. Kaleci Tomiç’in de yer tutma hatasından faydalanan Slovak fut-bolcu ceza sahası dışından zor vuruşla 13. dakikada takımını 1-0 öne geçirdi. İlk yarıda başka gol olmayınca İstanbul BŞB s o y u n m a odasına 1-0’lık skorla önde gitti.

İ k i n c i yarıda İstanbul BŞB fırtınası esmeye de-

vam etti Karabük’te. 54. dakikada sahneye Herve Tum çıktı. Sakatlıktan yeni kurtulan Tum güzel bir pas organizasyonu sonucu takımını 2-0 öne geçirdi. Karabük’ün Emenike ile gelişen cılız atakları İstanbul BŞB kalesinde sonuç vermezken 70. daki-kada İstanbul BŞB’den Marcin Kus, son adam Bül-ent Kocabey’i düşürerek kırmızı kartla oyundan atıldı ve takımını 10 kişi bıraktı. Kalan dakikalarda İstanbul BŞB’nin ardarda gelen atakları gol getirmey-ince Karabük sahadan mağlubiyetle ayrıldı.

K a r a b ü k deplasmanından galibiyetle dönen İstanbul BŞB puanını 40’a yükseltirken Karabük

ise 37 puanda kaldı. Karabük: 0 - İBB: 2Karabükspor: Tom-

ic, Birol (Dk. 65 Hakan Özmert ), Cernat, Deumi, Yasin, Seric, İlhan, Mu-hammet Özdin, Hakan Söyler (Dk. 82 Dyego ), Emenike, Ragued (Dk. 60 Bülent )

İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Oğuzhan, Metin, İbrahim Akın (Dk. 74 Gökhan Suzen ), Ekrem, Cihan, Mahmut, Marcin, Holmen, Holosko, Barbo-sa (Dk. 69 Can ), İbrahim Yılmaz (Dk. 46 Tum )

Goller: Dk. 13 Holo-sko, Dk. 55 Tum (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)

Kırmızı Kart: Dk. 69 Marcin (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)

Konyaspor, Kayserispor’u 3-1 mağlup ederek ligde kalması mucize de olsa şansını son 5

ha aya bırak .

Konyaspor 13 maç sonraSüper Lig’de 29.

hafta maçında Konyaspor, Kayserispor’u deplasmanda 231 mağlup ederek mucize olan şansını son 5 haftaya taşıdı.

Maçın ilk yarısında iki takım da karşılıklı ataklar üretmesine rağmen bir türlü istenilen gol olmadı ve devre golsüz sona erdi.

İlk yarıda 40. dakikada Kujovic’in yerine Ömer Şişmanoğlu’nu sahaya süren Kayserispor, ikinci yarıya da Ali Bilgin’in yerine Amrabat ile başladı.

Ev sahibi takım 61. daki-kada da Önder Turacı’nın yerine Abdullah Durak’ı sahaya sürerek oyuncu değişikliklerini maçın bit-mesine 30 dakika kala

tamamlamış oldu. Aynı dakikada ise

Konyaspor’da Gökhan Emreciksin’in yerine Peter Granjciar oyuna dahil oldu.

Dakikalar 86’yı gös-teriyordu ve Marcin Robak takımını 1-0 öne geçirdi.

Maçın bu skorla bit-mesi beklenirken adeta gol yağmuru başlıyordu.

90. dakikada Ömer Şişmanoğlu skora dengeyi getirdi.

Artık uzatma dakikaları oynanıyordu ve 90+1’de Peter Grajciar ceza sahası dışından attığı golle tekrar konuk ekibi 2-1 öne geçirdi.

Son 5 dakika müthiş bir maç oynanıyordu ve maç bitti bitecek denirken ani gelişen Konyaspor atağında 90+3’te

genç Ali Dere skoru 3-1’e getirdi ve maç bu skorla sona erdi.

Bu sonuçla Konyaspor 13 maç aradan sonra galibi-yetle tanışırken puanını da 21’e çıkartmış oldu.

Kayserispor ise üst üste 6. mağlubiyetini almış oldu.

KAYSERİSPOR: 1 -

KONYASPOR: 3Hakemler: Süleyman

Abay, Cem Satman, Bülent Gökçü

Kayserispor: Gökhan Değirmenci, Mehmet Eren, Hamza, Önder Turacı (Dk. 61 Abdullah Durak), Hasan Ali Kaldırım, Ufuk Selim Teber, Troisi, Santana, Ali Bilgin (Dk. 45 Amrabat), Ziyanni, Kujoviç (Dk. 40 Ömer Şişmanoğlu)

Konyaspor: Pawelek, Hakan Aslantaş, Zayette, Alvaro Mejia, Mehmet Se-def, Musa Çağıran, Adnan Güngör, Ertuğrul Arslan, Gökhan Emreciksin (Dk. 62 Peter Grajciar), Ali Dere, Robak

Sarı kartlar: Dk. 26 Troi-si, Dk. 71 Abdullah Durak, Dk. 86 Ufuk Selim Teber (Kayserispor), Dk. 42 Adnan Güngör, Dk. 81 Pawelek, Dk. 88 Musa Çağıran (Kon-yaspor)

Goller: Dk. 86 Robak, Dk. 90+1 Peter Grajciar, Dk. 90+3 Ali Dere (Konyaspor), Dk. 90 Ömer Şişmanoğlu (Kayserispor)

Page 25: YeniDevir96

2519 N İ S A N 2 0 1 1

Fenerbahçe kendi sahasında ağırladığı Gaziantepspor’u uzatma dakikalarında Andre Santos’un a ğı golle 1-0 yenerek şampiyonluk

yarışındaki iddiasını sürdürdü. Her dakikası tansiyon içerisinde geçen maçta hararetli anlar da yaşandı. 11 sarı, 1 kırmızı kar n çık ğı maçın uzatma dakikalarında da yedek kulübesi arkasında olaylar çık . Maç

sona erdiğinde dakikalar 101’i gösteriyordu.

Çilingir Andre Santos

14. HAFTA MAÇ SONUÇLARI

PUAN DURUMU

GELECEK HAFTA MAÇLARI

Süper Lig’in 29’uncu ha asında oynanan Ankaragücü-Bucaspor maçı tam bir gol düellosuna dönüştü. 8 golün kaydediliği nefes kesen mücadelede son

gülen ev sahibi Ankaragücü oldu.

Ankara’da gol yağmuru

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Spor Toto Süper Lig’de Gaziantepspor ile yaptıkları mücadelede geçen hafta kazanan kadroyu değiştirmedi. Ligde geçen hafta sakatlıkları bulunan Dia ve Selçuk yokluğunda Caner’i ilk 11’e dahil eden Aykut Kocaman, Eskişehir deplasmanında alınan 3-1’lik galibiyetin ardından Gaziantepspor mücadelesinde kadroyu aynı şekilde sahaya sürdü. Volkan Demirel’in kaleyi koruduğu sarı-lacivertli ekibin savunması Gökhan Gönül, Lugano, Yobo ve Andre Santos’tan oluşurken, orta alanda Mehmet Topuz, Emre, Cristian, Caner ileri ucta da Alex ile onun önünde Niang yer aldı.

Maç hızlı başladı. Henüz 1. dakikada Alex ceza sahası içinde yerde kalırken hakem Hüseyin Göçek bu pozisyona devam dedi. Bu pozisyondan hemen 2 dakika sonra Hürriyet ile çarpışan Alex’in kafasında kanama meydana geldi. Hürriyet’in de kaşı açıldı. Birebir mücadelelerin etkili olduğu maçın 15. dakikasında Cristian’ın uzaktan

vuruşu Litvanyalı kalecide kaldı. Hareketli geçmesi beklenen maçın ilk 20 dakikasında kaleye sadece 1 şut atıldı.

31. dakikada maçın ilk etkili pozisyonu yaşandı. Alex’in güzel pasında sağ çaprazda topla buluşan sağ bek Gökhan’ın sert şutu üst direkten oyun alanına geri döndü. 41. dakikada tehlikeli bir yerden kazanılan serbest vuruşta Alex’in frikiğini son anda Karcemarskas kornere çeldi. İlk yarının son dakikalarında Fenerbahçe, Gaziantepspor kalesini abluka altına alırken gol gelmedi ve maçın ilk yarısı golsüz eşitlikle sona erdi.

İkinci yarının hemen başında Cenk Tosun’un etkili şutu geldi. Cenk Tosun ceza sahası dışından sert vurdu ve top az farkla auta çıktı. 48. dakikada yaşanan bir Antep atağında top üst direkten döndü. İkinci yarıda maçın her anı mücadele, hırs ve pozisyon dolu geçerken dakikalar 82’yi gösterdiğinde Dia’nın pozisyonu ile ceza sahasına giren Alex’in şutu kalenin üzerinden auta çıktı. 83. dakikada maçın ilk kırmızı

kart çıktı. Düdükten sonra topa vuran Gaziantepsporlu Murat Ceylan ikinci kırmızı kartla oyundan atıldı ve takımını 10 kişi bıraktı.

Dakikalar 90+4’ü gösterirken Stoch’un vuruşu direkten döndü. Direkten dönen topu tamamlayan Andre Santos’un vuruşuyla Fenerbahçe uzatma dakikalarında 1-0 öne geçti. Golden sonra Gaziantepspor yedek kulübesi arkasında olaylar çıkarken yöneticiler olayları sakinleştirmek için olay yerine kadar indiler.

F.BAHÇE: 1 - GAZİANTEP: 0Fenerbahçe: Volkan, Gökhan

Gönül, Lugano, Yobo, Andre Santos, Mehmet Topuz, Cristian (Dk. 77 Stoch), Emre, Caner (Dk. 68 Dia), Alex, Niang (Dk. 34 Semih)

Gaziantepspor: Karcemarskas, Elyasa, Emre, Dany (Dk. 75 Şenol), Ivan, Popov (Dk. 58 Sosa), Murat Ceylan, Hürriyet, Olcan, Wagner (Dk. 85 Zurita), Cenk Tosun

Gol: Dk. 90 4 Andre Santos (Fenerbahçe)

Kırmızı Kart: Dk. 83 Murat Ceylan (Kırmızı Kart)

A.GÜCÜ: 5 - BUCASPR: 3Bucaspor adına ligde kalmak

adına büyük önem taşıyan maçta son gülen Ankaragücü oldu. Buca-spor, ligde kalmak adına 3 puana çok yaklaştığı maçta maça ortak oldu bir ara üstünlük de kurdu ama maçın tamamlanmasına 4 dakika kala öne geçen Başkent ekibi olurken son sözü de 5’inci golü kaydeden Özgür Çek söyledi.

Ankara 19 Mayıs’ta oynanan ve Cüneyt Çakır’ın yönettiği maçta ilk golü Murat Duruer kaydetti ve Ankaragücü 18’inci dakikada 1-0 öne geçti. Buca-spor Jebrin ile 30’uncu dakikada

beraberliği yakaladı. İlk yarının tamamlanmasına saniyeler kala Er-kan Taşkıran Bucaspor’u 2-1 öne geçiren isim oldu.

Murat Duruer kendisinin ve takımının ikinci golünü 51’de kaydederek Ankaragücü’ne 2-2’lik eşitliği sağladı. Vittek 56’da fi leleri bir kez daha havalandırarak üstünlüğü maçın başında olduğu gibi Ankaragücü’ne kazandırdı.

Bu golün 3 dakika ardından bir gol daha oldu. Ediz Bahtiyaroğlu 59’da Bucaspor’u 3-3’lik eşitliğe getirdi.

Gol düellosuna dönen maç-ta bir gol de Metin Akan’dan

geldi. Akan’ın 86’ıncı dakikada kaydettiği golle Ankaragücü, Bu-caspor karşısında 4-3 öbe geçti.

Gollerin peş peşe geldiği mü-cadelede, son dakikada bir gol daha kaydeden Ankaragücü, Özgür Çek’in serbest vuruştan kaydettiği golle haftayı 5-3’lük üstünlükle kapattı.

Çalkantılı günler geçiren 13’üncü sıradaki Ankaragücü bu sonuçla 9’uncu galibiyetini alarak 35 puana yükseldi ve düşme hattından biraz daha uzaklaşmayı başardı. Bucaspor ise 31 puanla 11’inci sırada, düşme hattında kal-maya devam etti.

Page 26: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 126 SPOR

Beşiktaş 2-0’ı koruyamadıSüper Lig’de 29. ha anın açılış maçında Beşiktaş, Gençlebirliği ile 2-2 berabere kaldı. Siyah-Süper Lig’de 29. ha anın açılış maçında Beşiktaş, Gençlebirliği ile 2-2 berabere kaldı. Siyah-

beyazlılar maçta 2-0 öne geçmesine rağmen sahadan galibiyetle ayrılamadı.beyazlılar maçta 2-0 öne geçmesine rağmen sahadan galibiyetle ayrılamadı.

Süper Lig’de 29. haftanın açılış maçında Beşiktaş, Gençlebirliği ile 2-2 berabere kaldı. Siyah-beyazlılar maçta 2-0 öne geçmesine rağmen sa-hadan galibiyetle ayrılamadı.

Beşiktaş, taraftarının da büyük desteği ile maça çok hızlı başladı. Özellikle İsmail Köybaşı ve Simao’nun kullandığı sol kanattan etkili oldu siyah-beyazlılar.

Maçın 4. dakikasında Simao’nun sert şutunu kaleci Özkan güçlükle engelledi ve Beşiktaş’a ilk dakikalarda gol izni vermedi.

19. dakikada ise çok ilg-inç bir pozisyon yaşandı Gençlerbirliği kalesinde. Ka-leci Özkan’ın, ceza sahasının dışına çıkarak uzaklaştırmak istediği top İsmail Köybaşı’nın önünde kaldı. Genç oyuncusun orta sahadan vuruşu ise kale sahasında Nihat’ın önüne düştü. Nihat kötü vurunca bu pozisyon sonuçsuz kaldı.

Beşiktaş özellikle ilk devrenin ilk 20 dakikasından sonra oyundaki etkinliğini artırdı ve Gençlerbirliği kalesine

geldiği her pozisyonda tehlike yarattı.

Bu pozisyon-lardan birisinde ise Simao ile golü buldu Siyah-beyazlılar. Maçın 26. dakikasında İsmail Köybaşı’nın soldan getirip, ortaladığı topa çok düzgün vuran Portekizli yıldız Simao, takımını 1-0 öne geçirdi.

Beşiktaş ilk

yarının kalan dakikalarında da zaman zaman etkili oldu ancak

farkı ikiye çıkartacak golü bir türlü bulamadı.

İkinci yarıya da iyi başlayan ev sahibi Beşiktaş, karşılaşmanın 53. dakikasında İbrahim Tora-man ile maçta durumu 2-0’a getirdi. Nihat’ın kullandığı köşe vuruşuna ön direkte iyi yükselen İbrahim, topu kafayla uzak köşeye gönderdi ve kaleci Özkan’ı avladı.

Gençlerbirliği ikinci golü de kalesinde gördükten sonra hü-cumu düşünmeye başladı. Maçın 62. dakikasında Jedinak’ın muhteşem frikiki golü ile farkı bire indirdiler. Golün hemen

ardından Emre Aygün’ün ceza sahası içinde vuruşu az farkla auta gitti ve konuk takım bera-berlik fırsatını kullanamadı.

Maçın 72. dakikasında korner kullanan siyah-beyazlı takım, savunmada eksik yakalandı ve Gençlerbirliği hızlı çıkarak bera-berlik golünü Mustafa Pektemek ile buldu. Rakip kalede üçüncü golü arayan Beşiktaş, hızlı gelişen Gençlerbirliği atağında

golü kalesinde gördü ve büyük bir şok yaşadı.

Beraberlik golünün ardından Gençlerbirliği kalesinde büyük baskı kuran Beşiktaş, üstünlük sayısını bulamadı ve sahadan 2-2 beraberlikle ayrıldı.

BEŞİKTAŞ: 2 - GENÇLERBİRLİĞİ: 2

Hakemler: İlker Meral, Mustafa Emre Eyisoy, Gökhan Memişoğlu

Beşiktaş: Rüştü, Hilbert, İbrahim Toraman, Sivok, İsmail, Nihat (Dk. 67 Aurelio), Necip, Ernst, Simao, Fernandes (Dk. 67

Bobo), AlmeidaGençlerbirliği: Özkan, Meh-

met, Aykut, Burak, Murat, Ser-kan (Dk. 55 Yasin), Cem Can, Jedinak, Ermin Zec (Dk. 82 Mu-nunga), Azofeifa (Dk. 60 Emre), Mustafa

Goller: Dk. 26 Simao, Dk. 52 İbrahim Toraman (Beşiktaş), Dk. 62 Jedinak, Dk. 72 Mustafa (Gençlerbirliği)

* * *

"2-0'dan sonra "2-0'dan sonra rehavete kapıldık"

Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu, 2-0 öne geç kleri maçta bir anlık Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu, 2-0 öne geç kleri maçta bir anlık rehave en beraberlik gollerini yediklerini söyledi.rehave en beraberlik gollerini yediklerini söyledi.

Havutçu, maç sonrası düzenlediği basın toplan sında, Gençlerbirliği Havutçu, maç sonrası düzenlediği basın toplan sında, Gençlerbirliği karşısında maça iyi başladıklarını belirterek, ''İlk yarıda oyun tamamen karşısında maça iyi başladıklarını belirterek, ''İlk yarıda oyun tamamen kontrolümüzdeydi. İstediğimiz golü bulduk. Pozisyonlarımız vardı. İkinci kontrolümüzdeydi. İstediğimiz golü bulduk. Pozisyonlarımız vardı. İkinci

yarının başında ikinci golü a k. Ancak bir anlık rehave en iki golü yedik'' yarının başında ikinci golü a k. Ancak bir anlık rehave en iki golü yedik'' dedi.dedi.

Genç teknik adam, maçın genelinde iyi oynadıklarını ifade ederek, ''Ama Genç teknik adam, maçın genelinde iyi oynadıklarını ifade ederek, ''Ama mfutbolda bu tarz hatalar yap ğınızda Gençlerbirliği gibi bir takımdan mfutbolda bu tarz hatalar yap ğınızda Gençlerbirliği gibi bir takımdan cezasını görüyorsunuz. Kendi evimizde 2-0'dan bu hale ge rmememiz cezasını görüyorsunuz. Kendi evimizde 2-0'dan bu hale ge rmememiz

gerekiyordu. Bu tarz hatalar oluyor. Futbol hata oyunu. Bu kadar tecrübeli gerekiyordu. Bu tarz hatalar oluyor. Futbol hata oyunu. Bu kadar tecrübeli takımın yapmaması gerekiyordu'' diye konuştu.takımın yapmaması gerekiyordu'' diye konuştu.

Oyuncu değişikliklerinde bir karmaşa yaşandığı ve Nihat'ın yerine yabancı Oyuncu değişikliklerinde bir karmaşa yaşandığı ve Nihat'ın yerine yabancı oyuncunun girdiği yönündeki izlenimle ilgili görüşlerini aktaran Tayfur oyuncunun girdiği yönündeki izlenimle ilgili görüşlerini aktaran Tayfur

Havutçu, ''Sahada kaç tane yabancı olduğunu görüyorduk. Sıralamaya göre Havutçu, ''Sahada kaç tane yabancı olduğunu görüyorduk. Sıralamaya göre yap k'' dedi.yap k'' dedi.

Siyah-beyazlı takımın tecrübeli futbolcusu İbrahim Toraman,

oyunun kontrolünün kendilerinde olduğunu ifade ederek, ‘’Girdiğimiz pozisyonlar var. 2-0’dan sonra 3-0 veya 4-0 olacak pozisyonları değerlendiremedik. Konsantrasyon

kaybı maçı 2-2’ye ge rdi. Futbolda her zaman ciddi olmak gerekiyor. Ders çıkaracağız. Sonuçta berabere kaldık. İyi oynadık. Tara arlarımızın memnun olduğunu

düşünüyorum’’ dedi.

Page 27: YeniDevir96

2719 N İ S A N 2 0 1 1

SPOR

Page 28: YeniDevir96

19 N İ S A N 2 0 1 128

TTFM

4

FULL-CERAMIC BURNER UNITFULL CERAM

CHAIN-FREEDIRECTDRIVE

MOTOR SYSTEM

HOT SPECIALS!!!

$15904 - BURNER

KEBAB MACHINE

Individual Flame-outThermocouple Sensor

on every burner

Durable and ReliableBattery Operated

Spark Igniter

Innovative Swing-inDesign gets close

to kebab

Safe & DurableStainless-Steel

Corrugated Gas Lines

www.kebabmachine.com.au

TTFM- SERIESKEBAB MACHINES

TTFM

3

TTFM

5

Showroom: 695 Sydney Rd, Coburg 3058 , Melbourne - Victoria, AustraliaTel: +61 3 9350 2943

Factory: 26~28 Glenbarry Road, Campbellfield 3061, Victoria AustraliaTel: +61 3 9357 0855

Email: [email protected]

No further discounts apply

Open 6 days:Monday - Wednesday 8am-5:30pm; Thursday & Friday 8am-7pm; Saturday 8am-5pm

$0.99

$1.99 $7.99 $1.99

$4.99