Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

116

description

Sanalkurs Dergisi'nin 11. sayısıdır.

Transcript of Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Page 1: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11
Page 2: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11
Page 3: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Merhabalar,

Sanalkurs.net olarak ilk seminerleri-mizi Kasım ayı sonlarında gerçekleştir-me fırsatı bulduk. Faaliyetlerimize her geçen gün yenilerini ekleyerek kalite-mizi yükseltme uğraşı içindeyiz. Ama-cımız, sizlerle birşeyleri paylaşmak, bilgiye en kolay şekilde ulaşmanızı sağlamak.

2010 yılı bütün ihtişamıyla geliyor ve bu yeni yılın ülkemiz, insanlarımız için, güzellikler, başarılar ve barış dolu günler için yeni bir başlangıç olmasını diliyoruz.

Hoşgeldin 2010! Hoşgeldin yeni yıl!Sonraki sayıda buluşmak üzere...Sevgilerle...

editörden...

Editörler / EditorsAbdullah Tekin, Siraceddin El

Kapak Görseli / Cover VisualDreamstime Free Stock

Tasarım / DesignSiraceddin El

Yazarlar / AuthorsBilal Özdemir, Coşkun Pınarbaşı,

Gökhan Halimoğlu, İlknur Akpınar, Mehmet Akça, Mustafa Özkan,

Okan Oktay Yurdakadim, Özcan Güler, Siraceddin El, Tunç Y. Olcay,

Yalçın Yaman, Ziya Kahraman

Çalışmalar / WorksAhmet Apaydın, Ahmet Tanyıldızı, Aslı Karabudak, Coşkun Pınarbaşı, Emre Şekeroğlu, Ercan Sarı, Hakan Çamoğlu, Harun Özdemir, Mehmet

Akça, Nuh Akkuş, Okan Oktay Yurdakadim, Ömer Ayar, Soner

Demirsoy, Şahap Kurtaran, Tuğçe Denizli, Ufuk Yıldırım Vejdi Subari

Sanalkurs Dergisi, Sanalkurs.net si-

tesinin yayın organıdır. Hiçbir yazı ve

çalışma Sanalkurs.net ve ilgili yazarın-

dan izin alınmaksızın kullanılamaz. Ya-

zılar yazarlarına aittir ve içeriklerinden

yazarları sorumludur.

Yıl: 2 • Sayı: 11 • Ocak 2010 • Ücretsiz

editörden...

Page 4: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11
Page 5: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Bu Sayıda Neler Var?

6 Teknoloji

8 Bizden Haberler

16 Photoshop: Nakış Nakış Yazılar

22 Illustrator: Patlayan Yıldız Işığı

30 Photoshop: Manipülasyon Yapalım

38 Flash / AS 3.0: Veri Tipleri

44 Corel Draw: Otomasyon (VBA)

54 Röportaj: Hakan Çamoğlu

66 3Ds Max: Gökyüzünde Yıldızlar

72 Programlama: C++ Diline Giriş

78 İlk Bilgisayardan Bugüne

86 Virüsler

92 Backlink Alırken Nelere Dikkat Etmeli?

96 İnternetin Yeni Gözdesi: Sosyal Medya

106 Tarihten Günümüze Fotoğraf (3)

Page 6: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

4

Page 7: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

5

Harun Özdemir

Page 8: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

teknoloji

Korkunç Porno GerçeğiGeçtiğimiz günlerde yayınlanan bir

araştırma tüm interneti bir anda karış-tırdı. Symantec’in düzenlediği araştır-ma, 3 farklı yaş grubuna ayrılmış olan çocukların internette hangi konula-rı aradıklarını tespit etmeye çalışıyor-du. İlk sıralarda pek sürpriz çıkmadı ama dördüncü en çok aranan kelime-ler herkesi şaşırttı.

İlk sırada tüm yaş gruplarının ilk aradıkları site YouTube oldu. İkinci ve üçüncü sırada ise yaş gruplarına göre farklılık göstermekle beraber Facebo-ok ve Google en çok aranan kelime-ler oldu. Dördüncü sırada ise 13-18 yaş grubu ve 8-12 yaş grubuna ait ço-cuklar için “Seks”, 7 yaş ve daha küçük çocuklarda ise “Porno” kelimesi yer alı-yordu.

Tüm yaş gruplarından sadece erkek çocukların listesinde Seks dördüncü, Porno ise beşinci sırada yer alıyor. Kız

çocuklarının aramalarında Seks beşin-ci sırada, Porno ise yirmi dördüncü sı-rada yer alıyor.

Bu durumda ebeveynlerin çok dik-katli olmaları ve çocuklarını bilgisayar kullanırken çok ciddi bir şekilde takip etmeleri gerekiyor.

Google’dan İşletim SistemiGoogle’ın Chrome OS ile ilgili resmi

açıklamasını izleyen sessizlik sonunda bozuldu. Yeni işletim sistemiyle ilgili yeni bir gelişme ortaya çıktı.

Google işletim sisteminin kullanıcı giriş ekranında bir değişikliği değer-lendiriyor.Google açıklamasına göre, oldukça güçlü bir ihtimal, Google’ın kullanıcı giriş ekranında Google Fri-end Connect hesabı kullanılacak .

Bu özellikle ilgili işaretler daha ön-ceden verilmişti ancak yeni bir görün-tü ve detaylar yeni ortaya çıkıyor. Go-ogle hesabıyla açılacak olan işletim sistemi, bu özellik sayesinde kullanıcı-ların kolayca senkronize olmasını sağ-layacak.

6

Page 9: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Avantajları neler?Chrome OS kullanan bilgisayarlar-

da bütün hizmetlerin online olarak sunulacak olması, bu özellik ile bir-leştiğinde bütün Chrome OS bilgisa-yarlarda aynı hesap ile aynı kullanıcı ayarlarından yararlanılmasına imkan sağlayacak.

Yani kullanıcılar Google Friend Connect hesabı ile işletim sistemini açarak online olacak ve farklı bilgisa-yarlardan da yine kendi bilgisayarları-nı kullanacak.

Friend Connect, Google, Twitter, Yahoo, AIM, Netlog, OpenIDgibi kulla-nıcı hesaplarıyla uyumlu çalışıyor. Bu sayede kullanıcı sadece bilgisayarına değil, bütün bu sitelere de otomatik olarak bağlanmış olacak.

Microsoft Research’de İlk Türk Doktora Öğrencisi

Bireysel ve kurumsal verimliliğe odaklı yenilikçi yazılımlar geliştiren Microsoft, Türk doktora öğrencisini İn-giltere, Cambridge’deki laboratuvarı-na kabul etti. Boğaziçi Üniversitesi Bil-gisayar Mühendisliği Bölümü Doktora öğrencisi Ayşe Tosun, beş hafta süren stajı süresince dünyanın önde gelen yazılım mühendisleriyle çalışma fırsa-

tı buldu. Boğaziçi Üniversitesi doktora öğ-

rencisi Ayşe Tosun’un çalışmalarını gerçekleştirdiği Softlab bünyesinde, yazılım ölçümleme, yazılımlarda hata ve maliyet tahmini modellemesi, yazı-lım süreçleri ve yazılım kalitesi konu-larında çeşitli araştırmalar yapılıyor. Softlab’ın geliştirmiş olduğu yazılım ölçüt toplama aracı ve yapay zeka ta-banlı tahmin modeli, hem Türkiye’de, hem de yurt dışında yazılım şirketleri tarafından kullanılıyor.

Firefox 4.0 Yakında Geliyor!Mozilla, Firefox 4.0’da son adımları-

nı atıyor. Piyasanın uzun süredir bekle-diği Firefox 4.0’ün, Temmuz 2009’dan itibaren yeni bir arabirimle gelece-ği biliniyordu. Bu da beklentilerin ve heyecanın artmasına sebep olmuştu. Görünen o ki Mozilla, yeni Firefox’ta uygulama butonunu ön plana çıkar-mak istiyor.

Dünyanın en çok kullanılan tara-yıcısı olma yolunda hızla ilerleyen Firefox’un bu sürümü de merakla bekleniyor.

7

Page 10: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

den haberlerbiz’

22 Kasım 2009 Pazar günü ilk seminerimizi düzen-leyeceğimiz için ciddi

bir heyecan içerisindeydik açıkçası. Nasıl bir katılım olacak, tepkiler ne yönde olacak, bir aksilik çıkacak mı, tatlı bir telaş vardı. Asım Ekinci, Abdul-lah Tekin ve Siraceddin El üçlüsü tüm malzemelerin takibini yapıyor, sorun-suz bir seminerin gerçekleşmesi için sinüsünden kotanjantına kadar tüm olasılık hesaplarını alt üst ediyorlar-

dı. Boğaziçi Üniversitesinin Compec Kulübü üyelerinden Saliha İspir, Betül Beşiroğlu ve Mustafa Tanışır salonun hazırlanması için vize sınavları arasın-da olağanüstü gayretler sergilerken, seminerde vereceğimiz sertifikalar hazırlanmış, plaketler ve tişörtler Sa-nalkurs yazarlarından Ziya Kahraman tarafından Samsun’dan binbir emekle ulaştırılmış, Sanalkurs kupa bardakları ise Uşak’tan gelmişti. Adobe Türkiye distribütörü Medyasoft ise destek ol-

Sanalkurs.net, konuşmacıları ve katılımcılarıyla Türkiye’nin en seçkin üniversitelerinden olan Boğaziçi Üniversitesi’nde başarılı bir seminere imza atarak, ilk fiziksel faaliyeti olarak dikkat çeken 6 semi-ner ile bu anlamdaki ilk sınavını da vermiş oldu.

8

Page 11: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

mak üzere bize birkaç tane eğitim ki-tabı ulaştırıyordu.

Kameramanımız Atakan Merdan ise program başlangıcında olay ma-halline intikal etmişti. Ayrıca fotoğ-rafçımız Soner Demirsoy her ne kadar geç kalıp 3. derste yetişse de yine de çok birşey kaçırmış sayılmazdı.

Abdullah Tekin Zonguldak’tan kalkmış gelmiş, Hakkı Öcal hoca Amerika’dan sabahın erken saatlerin-de kalkarak hazırlık yapmış, Asp.net uzmanı Yunus Özen Gebze’den yola çıkmış, Bilal Akçay hocamız ise Pazar günkü tüm programlarını tehir ede-rek seminer için koşturmaya başla-mıştı. Hakan Çamoğlu ile Siraceddin El ise gece geç saatlere kadar ertesi gün anlatacakları web tasarımın ara-yüzü üzerinde bir sonuca varma çaba-sı içinde olmuşlardı.

Amacımız bu seminerin kusursuz birşekilde gerçekleşmesi ve katılanla-ra anlatacağımız konuları en hızlı şe-kilde, mantığını göstererek bir nebze olsun bir şeyler aktarabilmekti.

Boğaziçi Üniversitesinin bulun-duğu yer ulaşım açısından problem olmasa da anlaşılan o ki seminer sa-lonunu bulmak biraz müşkül olacağa benziyordu. Ancak herkes gelebildiği-ne göre sorun olduğunu düşünmemi-ze gerek yoktu.

10:00 – Salona ulaştığımızda saat 10.00’ı geçiyordu. Çeşitli ayarlamala-rı vesaire yaptıktan sonra saat 12.00’a yaklaşırken katılımcılar yavaş yavaş salonu doldurmaya başlamıştı.

12:00 – Bütün hazırlıkları tamam-lamıştık. Compec başkanı arkadaşı-

9

Page 12: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

mız Saliha İspir yaptığı kısa bir konuş-mayla kulübün faaliyetleri hakkın-da bilgi verdikten sonra Siraceddin El sahneye çıkarak Sanalkurs’un baş-langıcından bugüne kaydettiği aşa-maları anlattı. Abdullah Tekin’le tanış-ma sonrası başlayan Sanalkurs.net se-rüveninin 2002’den bu yana aksaksız geldiğini belirterek, kullanıcılarının da desteği ve katkılarıyla bugün 200 bi-nin üzerinde bir üye sayısına, 2500’ün üzerinde de özgün ders arşivine sahip olduklarının altını çizdi.

12:30 – ASP.net – Yunus Özen hocamız dersini anlatmak için hazır-dı ve sahneye çıkarak ASP.net’te yeni bir teknoloji olan MVC hakkında bilgi vermeye başladı. Sunumları, demoları ve örnekleriyle anlatımını destekledi. Bilmeyen birçok kişinin bile rahatlıkla

anlayabileceği şekilde MVC teknoloji-sini bizlere aktardı.

13:10 - Yapılan çekilişte birkaç kişi bizden Sanalkurs bardağı ve tişörtü kazandı.

13:20 - JAVA - Bilal Akçay hoca-mız çok iyi bilinildiği zannedilen, ama yeni başlayanların ve yeni mezun öğ-rencilerin çok sık hata yaptıkları hata ayıklama ile ilgili püf noktaları, dik-kat edilmesi gerekenler, hataların na-sıl bulunabileceği, nasıl test edilebile-ceği gibi konuları masaya yatırdı. “Ben yazdım, benim bilgisayarımda eksik-siz çalışıyor” diye düşünenlerin genel-de yanıldıklarını esprili bir dille izah ederken neşeli sunumuyla sıkıcı bir ders gibi görünen JAVA’yı bizlere sev-dirdiğini düşünmedik değil.

10

Page 13: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

14: 00 - Yine kısa bir ara ve yapılan çekilişte şanslı katılımcılarımız bizden bardak, tişört gibi hediyeler kazandı.

14:10 – WEB TASARIMI – Siraced-din El, “Niçin tasarım yapıyoruz?” soru-suna aradığı cevapla sunumuna baş-larken tasarım esnasında dikkat edil-mesi gereken unsurlar, tasarıma baş-laman evvel dikkat edilmesi gerekli noktalar, ilham almak için neler yapı-labilir gibi konularla konuşmasını sür-dürdü. Sanalkurs Dergisi için hayali bir sitenin arayüzünü nasıl yapabileceği-ni anlatmaya koyuldu. Ders bittiğinde aşağıdaki tasarım ortaya çıkmıştı.

15:00 – KOKTEYL - Yarım saat-lik ikram ve içecek molası vardı. Sa-nalkurs tarafından sunulan pasta ve içecekler konuklara ikram edil-di.

15:30 – WEB TASARIMI – Ha-kan Çamoğlu, Bilal Akçay hoca-mız ayrılacağı için plaketini ken-disine takdim ettiğimiz için biraz geç başlamak zorunda kaldı. Ba-şarılı anlatımı ile herkesi etkileyen Hakan Çamoğlu, Siraceddin El’in yaptığı görsel tasarımı alıp CSS ile Dreamweaver’de yeniden oluştur-manın nasıl olabileceğini izah etti. Web Tasarımını yemek yapmaya benzeten Çamoğlu, yemeklerin bir tabldotta nasıl bölmelerde durdu-ğunu ve bu şekilde servis edildiği-ni görüyorsanız, CSS’in de bu şekil-de tasarımı sunmak üzere bölme-lerle çalışılabilen bir araç olduğu-

nu aktardı.

16:15 – Yine kısa bir ara ve hedi-ye dağıtımlarını gerçekleştirdik. Lis-tedekilerden bir çoğuna ulaşamayın-ca, artık çekilişi İstanbul dışından ge-lenler üzerinde duygulamaya başla-dık. Meğer Antalya’dan, Sakarya’dan, Bursa’dan, Yozgat’tan, Samsun’dan, Edirne’den, Kırklareli’nden ve hatırla-yamadığımı şehirlerden gelen arka-daşlar da aramızda imiş. Bu arkadaş-larımız bu kadar uzun yoldan buraya zahmet etmişler, biz de onlara tişört ve bardaklarımızla sürpriz hediyeler sunmak istedik.

11

Page 14: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

16: 30 – WEB PROGRAMLAMA - Abdullah Tekin, Hakan Çamoğlu’nun aktarımını yaptığı CSS ile hazırlanmış çalışmayı alarak PHP ile nasıl prog-ramlayabiliriz, veri tabanından na-sıl bilgileri siteye çekeriz, uyarlamala-rı nasıl yaparız gibi hususları kısaca ve mantığını en basitçe anlaşılabilecek şekilde katılımcılara aktardı.

17:00 – İNTERNET TEKNO-LOJİLERİ - Hakkı Öcal hocamız Amerika’dan bizlere bağlanarak Clo-ud Computing, yani Bulut Bilişimi ko-nusunda bir sunum gerçekleştirdi. Bu teknolojinin sayesinde firma ödeme-lerinin ve kişisel harcamaların daha da azalacağını, şu an hosting ve ser-ver hizmetlerine ödenen 7/24 hizmet

bedellerinin kullandığın kadar öde olacağını belirtti. Mesela sizin bir web siteniz var, insanlar bu siteye girme-se bile siz yüzlece kişi giriyormuş gibi para ödemeye devam ediyorsunuz. Ancak bu teknoloji ile biri sitenize gir-meye çalıştığında aktif olan ücretlen-dirme sistemi sayesinde kullanıldığı kadar öde dönemi başlayacak. Hakkı Öcal hocamız dersin sonunda soruları cevapladıktan aramızdan ayrıldı.

17: 30 - Konuşmacılara plaketle-ri takdim edildi. Siraceddin El’in yap-tığı kısa bir kapanış konuşmasının ar-dından program sona erdi. Programın hemen akabinde katılımcılar ve ko-nuşmacılar birlikte fotoğraflar çektir-diler.

12

Page 15: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

TEŞEKKÜR: Öncelikle bu güzel ve özel seminer için sarf ettikleri gayret-ler için Boğaziçi Üniversitesi Compec kulübüne, Saliha İspir’e, Betül Beşi-roğlu ve Mustafa Tanışır’a, konuşma-cılarımız Bilal Akçay, Yunus Özen, Hak-kı Öcal, Hakan Çamoğlu, Abdullah Te-

kin ve Siraceddin El’e, teknik servis uz-manımız Asım Ekinci’ye, fotoğrafçımız Soner Demirsoy’a, kameramanımız Atakan Merdan’a, ikram ve kokteyl ta-kipteki desteği için Osman Ekinci’ye, tişört ve plaketleri takip eden Ziya Kahraman’a teşekkür ediyoruz.

13

Page 16: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

14

Page 17: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

15

Page 18: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

PHOTOSHOP

Nakış Nakış Yazılar

Öncelikle her zamanki gibi Photoshop’u açıp File > New komu-tunu verip üzerinde çalışacağımız bir doküman oluşturuyoruz.

Horizontal Type Tool ile, namı diğer yazı aracı ile herhangi bir yazı yazıyo-

ruz. Üzerinde çalışacağımız ders için kalın, dolgun bir karakter seçmenizi öneririm.

Yazımızın özelliğini üzerinde her türlü değişikliği kolayca yapabilmek için resme çeviriyoruz.

Bunun için yazımızın olduğu layer üzerinde sağ tıklayıp Rasterize type komutunu veriyoruz.

Bu sayıda sizlerle paylaşacağım konu giysilerimizde vs. yer-lerde gördüğümüz nakış etkisinde bir yazı oluşturmak olacak.

A. Ziya Kahraman

16

Page 19: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Şimdi de yine aynı yoldan, rasterize ettiğimiz katmanımızın üzerinde sağ tıklayıp Duplicate Layer (Ctrl+J) diye-rek onu kopyalıyoruz.

Kopya olan üstteki katman seçiliy-ken Ctrl’ye basılı tutup üzerine bir kez sol tıklıyoruz. Bu işlemi yaptıktan son-ra yazımızın etrafının kesik çizgilerle seçili duruma geldiği görülecektir.

Seçili durumda olan yazımızı biraz in-celtmek için Select>Modify>Contract yolunu takip ediyoruz. Çıkan kutucu-ğu da görüldüğü üzre 5 değerini gire-

rek dolduruyoruz. Bu değerleri siz de-ğişik de girip farklı etkiler deneyebilir-siniz.

Şimdi de seçili alanın dışında kalan kısımları silmek için Select>Inverse di-yoruz ve Delete tuşu yardımıyla bu kı-sımları siliyoruz ardından seçimi kal-dırmak için Crop Tool aracı ile dokü-manın üzerine bir kez tıklıyoruz.

17

Page 20: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Şimdi de yine üstteki katmanın se-çili olduğundan emin olup Filter > Texture > Texturizer... yolunu takip ediyoruz.

Filtre değerlerini de şu şekilde ayar-lıyoruz:

Şimdi de birkaç düzenleme yapa-rak yazımızı işlemeye devam ediyo-ruz. Filtre uyguladığımız yazımızın bulunduğu katman üzerinde sağ tık-

layıp Blending Options komutunu ve-riyoruz.

Değerleri şu şekilde ayarlayıp OK diyoruz: Depth: 40, Direction: Up, Size: 5, Soften: 16, Angle: 120, Altitude: 30

Şimdi bir alt katmana da aynı şekil-de filtre uygulayıp çalışmamızı bitiri-yoruz. Blending Options değerlerini değiştirmiyoruz.

Son olarak ufak tefek düzenleme-leri de yapıyoruz ve çalışmamız sonuç olarak bu hali alıyor.

Hepinize kolay gelsin.

İyi çalışmalar....

18

Page 21: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

19

Nuh Akkuş

Page 22: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

20

Page 23: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

21

Soner Demirsoy

Page 24: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

ILLUSTRATOR

Bugünlerde gördüğünüz reklam çalışmalarına dikkat ettiyse-niz, bu efektin gerek flash banner’larda hareketli olarak, ge-rekse bir ambalaj tasarımında, ya da diğer mecralarda sıklık-la kullanıldığına şahit olmuşsunuzdur. İllüstrasyon çalışmala-rında çok hoş durur, sayfaya ayrı bir hava katar. Bir nesnede kullanıldığında ise üründen ışık saçılıyormuş izlenimi verir.

Patlayan Yıldız Işığı Efekti

22

Page 25: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Şimdi adım adım bu çalışmanın nasıl yapılabileceğini görelim. Bu ça-lışmayı yapabilmeniz için temel araç-ları kullanabiliyor olmanız gerektiği-niz belirtmek isterim.

Arkaplanı Oluşturmak

Önce yeni bir sayfa açın. Yeni dos-yanız için Web seçeneğini kullanabi-lirsiniz.

Aşağıdaki gibi bir dikdörtgen çizin. Rengi R:102, G:0, B:0 olsun.

Aynı dikdörtgeni çoğaltın ve bir üs-tüne alın. Bu kısım ise gökyüzü olacak.

Layers kısmından bu şekilde isim-lendirebilirsiniz. Bu dikdörtgene aşa-ğıdaki gibi Radial dolgu verin.

Renkleri birebir yapmanız gerek-mez, yaklaşık olarak belirleyebilirsiniz.

Sonraki hali aşağıdaki gibi olacak-tır:

Şimdi bir daire oluşturun ve Path-finder panelini kullanarak yarısını ke-sin. Sonra dolgu olarak yine Radial dolgu kullanın ve tam ortaya aşağıda-ki gibi yerleştirin:

Siraceddin El

23

Page 26: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Mevcut layerların hemen altına yeni bir layer daha oluşturun ve ismini “yıldız” yapın. Diğer layer’ları da kilit-lemeyi unutmayın.

Polygon aracını seçin. Polygon di-yalog kutusunu göstermek için sah-nede herhangi bir yere tıklayın ve aşa-ğıdaki ayarları yapın:

OK dediğiniz anda sahneye üçgen oluşturulur.

Bunun dolgu rengini beyaz ola-rak ayarlayın ve kenar çizgilerini ip-tal edin, daha sonra aşağıda resimde gördüğünü gibi yerleştirin.

Şimdi Object > Transform > Scale yolunu izleyin ve gelen iletişim pen-ceresinde aşağıdaki ayarları yapın:

Şeklimiz inceldi. Şimdi de Object > Transform > Rotate yolunu izleyin. Angle kısmına 180 rakamını girin.

Şekil ters çevrilecek ve kalın kısmı yukarıda kalacak şekilde konumlandı-rılacaktır.

Bizim yapmamız gereken uç kısmı-nı güneşin alt noktası ile aynı hizaya getirecek şekilde ayarlamaktır.

24

Page 27: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Şimdi Effect > Distort & Transform > Transform yolunu tıklayın. Diyalog penceresine aşağıdaki ayarları girin ve OK deyin.

23 Copies, Angle: 15.Burada dikkat etmeniz gereken

nokta, sağdaki Random kelimesinin üzerindeki kutucuklardır. Referans noktaları olarak bunlar yapacağınız şeklin durumunu belirlerler. Biz en altta orta kısımdaki kareyi seçeceğiz..

Bu işlemin hemen sonrasında aşa-ğıdaki gibi bir şekil elde etmiş olma-nız gerekiyor.

İşin temel kısmını tamamladık sa-yılır. Şeklinize şimdi bu efekti verdi-niz, ama efektinizin şeklini durumunu yine istediğiniz gibi değiştirebilece-ğinizi unutmayın. Eğer bir değişiklik yapmak isterseniz Window > Appea-rance tıklayın. Şekliniz seçili iken onun üzerine uyguladığınız tüm efektleri burada göreceksiniz. Dilerseniz değiş-tirebilir, düzenleyebilirsiniz.

Efekti tamamlamak ve istediğimiz etkiyi uyandırabilmek için arkaplan için bulanık bir şekilde gömmemiz gerekiyor. Böylece ışık ortadan arkala-ra doğru yayılıyor görünecek.

25

Page 28: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Diğerlerinin üstüne yeni bir layer oluşturun. Ellipse aracını seçin ve sah-nede herhangi bir yere tıklayın. Width ve height değerleri olarak 450 yazın. Böylece OK butonuna bastığınıda az önce yaptığımız şekil ile hemen he-men aynı boylarda bir daire oluşacak-tır. Onu ortalamamız gerekiyor.

Zaten siz şekli ortaya götürürken akıllı rehber size yol gösterecektir. Sağdan soldan beliren çizgilerle doğ-ru bir şekilde hizalamanızı sağlayacak-tır. (Eğer açık değilse, Ctrl + U tuşlarına tıklayarak açabilirsiniz.)

Şimdi bu şekle dolgu verin, aşağı-dakine benzer Radial bir dolgu yapın.

Şimdi Ctrl + A’ya basın ve hepsini seçin. Zaten diğer layer’lar kilitli oldu-ğu için yıldız ile en son dolgu yaptığı-mız daire seçilecektir.

Şimdi Tranparency paletini açın. (Kısayolu: Shift + F10) Köşedeki açılır menüden Make Opacity Mask’ı seçin. Görüntü aşağıdaki gibi olacaktır:

Şimdi yıldız şeklini seçin. Sonuçta tek bir parçasını seçmiş olacaksınız. Alt + Shift tuşlarına basılı tutarak sağ üst köşesinden yukarı doğru uzatma-ya başlayın. Böylece yıldız şekli yukarı doğru genişleyecek ve büyüyecektir. Sadece Shift’e basarsanız tek bir yö-nede, Alt+Shift ile iki yönlü bir şekilde genişleyecektir.

26

Page 29: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Bunu yaptıktan sonra şekli seçin yine, Transparency kısmından Blen-ding modunu, Soft Light olarak seçin. Opacity ayarını ise %75 yapın.

Böylece işlemlerimiz tamamlanmış oldu. Ancak bununla birlikte yine ken-diniz bazı ayarlar yapabilirsiniz. Daha hoş görünmesini sağlayacak ince ayarlar güzel olacaktır.

Mesela en son uyguladığımız Soft Light yerine Overlay daha farklı bir görünüm kazandırabilir. Birazcık daha ışık verecektir. Daha sonra Opacity ayarını %50 yapabilir ve efekti biraz daha yumuşatabilirsiniz.

Ayrıca güneş şeklini en öne almak da çalışmamıza daha farklı bir boyut ve gerçekçilik kazandıracaktır.

Çalışmamızın Son Hali Güneş Öne Alınmış Hali

Kaynak Dosya: http://sanalkurs.net/zip/yildizefekti.ai

27

Page 30: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

28

Page 31: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

29

Tuğçe Denizli

Page 32: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

PHOTOSHOP

ManipülasyonYapalım

Özcan Güler

Bu dersimizde aşağıda son halini gördüğünüz manüpülas-yonu nasıl elde ettiğimizi anlatacağım. Mantığını anlamanız açısından adımları dikkatli takip etmenizi öneririm.

30

Page 33: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

İlk önce konumuzu belirleyip uy-gun fotoğraflar bulmamız gerekiyor. Işık, kalite ve uyuma dikkat etmeliyiz.

Güneşimiz için yuvarlak çizip içi-ni beyaza boyuyoruz ve Blending Options’a girerek ayarlarımızı Outer ve Inner Glow’da yapıyoruz. Fırçamı-zın rengini beyaz yaparak gökyüzüne bulut fırçası ile bulutlarımızı koyuyo-ruz. Bulutlarımız ve ışığımız bittiğin-de ortaya böyle bir çalışma çıkmalı... (Üstteki resim)

Parlak olduğunu düşündüğünüz kısımları Pen Tool ile seçin. Feather Radius ayarını 3 olarak verin. Bu daha iyi kaynaşmasını sağlayacaktır. Daha sonra seçiliyken Levels’a girerek par-lak kısımları matlaştırıyoruz.

Işığımıza göre çöldeki bazı kısım-ları seçip bulutlardaki işlemlerin ay-nısını uygulayarak daha gerçekçi bir görüntü elde etmeye çalışıyoruz.

Güneşin yakınındaki bulutlar daha parlak olmalı, uzağında olanlar ise daha cansız durmalı. Böylelikle çalış-mamıza biraz daha güzellik katabili-

riz.Arabamızın altı daha koyu olmalı

arkadaşlar... Şu resimdeki gibi:

Arabamızın kapısındaki ayak yan-sımalarını Clone Stamp Tool kullana-rak siliyoruz. Böylelikle daha gerçekçi olmasını sağlıyoruz...

Şimdi ıssız çölümüze bir arkadaş ekleyelim. Arabamızı dikkatlice Pen Tool ile kesip ıssız çölümüze koyuyo-ruz. Şimdi ışığımıza göre arabamızın gölgesini yapmalıyız.

Filter > Vanishing Point’e giriyo-ruz. Create Plane Tool kullanarak göl-gemizi koyacağımız yeri belirleyip ,arabamızın tek renk formunu bu kıs-ma koyuyoruz. Gölgemize gerçekçi-lik katmak için Filter > Blur > Motion Blur uyguluyoruz. Ayarı artık size kal-

31

Page 34: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

mış arkadaşlar. Elde ettiğimiz çalış-ma yaklaşık olarak böyle olmalı. Aşa-ğıdaki resim:

Arabamızı kestikten sonra çölü-müzün ve arabamızın renk ayarlarını. Image > Adjustments > Brightness / Contrast girerek uyumlu hale getir-meliyiz. Işık için Curves ve Levels kul-lanarak daha uyumlu hale getirebili-riz.

Çöldeki bazı kısımları ışığa göre Pen Tool kullanarak seçiyoruz ve Le-vels kullanarak karartıyor. Feather ayarı kaynaşmasını sağlar, bu ayar

size kalmış arkadaşlar. Geriye kaldı helikopterden indiril-

miş gibi duran arabamıza biraz hare-ketlilik kazandırmak ve tabi ki bir yol yapmak :) Yolumuzu ke-sip aldıktan sonra lastiklere uy-gun şekilde koyuyoruz.Yolu-muzun uyumlu olması için di-ğer kısımlarda kullandığımız teknikleri kullanıyoruz. Orta-ya aşağıdaki gibi bir şey çıkma-lı arkadaşlar... (Aşağıdaki resim)

Lastiğimizin üstünü Opacity ayarı düşük bir fırça ile kum rengine boyu-yoruz. Arabamıza ilerde hareket ve-receğiz, bu yüzden kumda giden ara-cımızın uyum sağlaması için lastikle-rini boyuyoruz.

Sonra Smudge Tool seçerek jantı-mıza yuvarlak fırça hareketleriyle ha-reketlilik kazandırıyoruz. Büyük jan-tımızın üstündeki lastiğimizin izleri-ni yok etmek için o kısmı seçip Filter

32

Page 35: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

> Blur > Gaussian Blur uyguluyoruz. Böylelikle hareket eden lastiğimiz oldu. Kaldı arabanın geride bıraktığı kumlar. Yer rengini Eyedropper aracı-nı kullanarak seçiyoruz.

Gelişi güzel fırça darbeleri ve Blur eklemek... (Yukarıdaki resim)

Eğer isterseniz hazır fırçalar indi-

rebilirsiniz. Arabanın arkasında kulla-nacağımız kum izlerinde kullanabilir-siniz.

Yolumuzu koyduktan sonra Fil-ter > Blur > Gaussion Blur veya Moti-on Blur uyguluyoruz. Bunu yaptıktan sonra daha uyumlu bir yol ortaya çık-malı. (Aşağıdaki resim)

33

Page 36: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Şimdi sıra geldi önemli kısma, ara-bamızın bir kopyasını alıyoruz ve or-jinal fotoğrafın üzerine koyuyoruz. Daha sonra herhangi bir fırça seçerek Mode seçeneğini Clear yapıyoruz.Ön taraftan başlayarak arka tekerleğe kadar olan kısmı siliyoruz geri kalan kısım bizim için önemli.Kalan kısma Filter > Blur > Motion Blur uyguluyo-ruz. Bu yaptığımız inandırıcılığı daha

da arttıracak ve hareketli havası vere-cektir. (Aşağıdaki resim)

Arabamızın ön lastiğine kadar olan çölümüzü seçiyoruz ve Filter > Blur > Motion Blur uyguluyoruz. Böy-lelikle daha inandırıcı bir kare oluştu.Kum izlerimizi de önceden yapmıştık zaten.

Çalışmamız bitmiştir arkadaşlar. Umarım faydalı olur.

34

Page 37: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

35

Ufuk Yıldırım

Page 38: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

36

Page 39: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

37

Vejdi Subari

Page 40: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

FLASH / ACTIONSCRIPT 3.0

Veri Tipleri:Boolean Veri Tipi

Yalçın Yaman

Bu dersimizde ActionScript 3.0 veri tiplerini incelemeye de-vam ediyoruz.

Boolean veri tipi, As3.0 program-lama satırları içinde bir veya birden fazla değeri, mantıksal karşıaştırma amacı ile kullanacağımız veri tipidir. Bu veri tipine atayabileceğimiz de-ğerler sadece “true ve false” dir.

Bu değerlerin hangi anlamlara gel-diğini görelim ve programlama man-tığında çıkarabildiği sonuca bir ör-nek verelim.

true= evet, doğru, 1, var, geçerlifalse=hayır, yanlış, 0, yok, geçer-

siz

Örneğin:var veri:Boolean = true; veri eşit ise false’yetavuk yumurta’dan çıkar değilse (veri false ye eşit de-

ğil ise)

38

Page 41: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

yumurta tavuktan çıkar.

Yukarıdaki örneğimizde “boolean” veri tipinde “true” değerini taşıyan bir değişken tanımladık ve bu değiş-kenin taşıdığı değere göre mantıksal karşılaştırmamızı yaptık. Değişkenin taşıyabileceği değere göre ise man-tıksal karşılaştırmanın sonucu da de-ğişecektir.

Bu veri tipindeki değişkenlerde aşağıdaki gibi ifadeler kullanmak doğru değildir.

var veri:Boolean = “yanlış”;var veri:Boolean = “doğru”;var veri:Boolean = 1;var veri:Boolean = 0;

Veri tiplerinde önceki derlerimiz ile birlikte String, Number,int,uint ve Boolean veri tiplerini gördük. İhtiya-çımız olduğu durumlarda bu veri tip-leri arasında veri dönüşümleri olduk-ça basittir.

Veri Tipi Dönüşümleri:Önceden “String” veri tipinde bir

değişken tanımladınız ve değişkenin taşıdığı değeri matematiksel işlem gerektiren bir fonksiyonda kullanma ihtiyacı duydunuz.

Bu durumda metinsel veri türünü sayısal veri türüne dönüştürmek için aşağıdaki gibi ifade etmek gerek-mektedir.

var metin:String = “15”;var sayi:Number= Number (me-

tin);var sayi2:Number = 10;trace (sayi+sayi2);

Sayısal veri tipine dönüştürülecek olan String türündeki bir verinin sayı-sal olması gerekir. Örneğin:

var metin:String = “abc”;var sayi:Number= Number (me-

tin);var sayi2:Number = 10;trace (sayi+sayi2);

İşlem sonucunda output panelin-den “NaN”(bir numara değil) sonucu-nu alırsınız.

Şimdi de sayısal bir veriyi metinsel bir veriye dönüştürelim. Yine tanım-ladığınız Number, int veya uint tipin-de sayısal veri taşıyan bir değişkeni-niz var. Taşınan bu değeri flash sah-nesinde bir metin kutusuna aktar-mak veya dışarıdaki bir alıcıya String tipinde gönderim yapmak istiyorsu-nuz. Bu durumda ifadeyi aşağıdaki gibi kullanmanız gerekir.

var sayi:Number = 25;var metin:String = sayi.toString();trace (metin);

Elde ettiğimiz sonuç “String” tipin-deki bir veridir. Elde etmek istediği-

39

Page 42: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

miz sonucu String tipine dönüştür-meden metinsel işlemlerde kullana-mayız. Örneğin:

var sayi:Number = 25;metinKutusu.text = sayi;addChild (metinKutusu);

Yukarıdaki gibi bir örneği test etti-ğinizde hata ile karşılaşacaksınız. Bu işlemi gerçekleştirmek için Number veri tipini, String tipine dönüştürme-lisiniz. Aşağıdaki örnek doğru bir kul-lanımdır.

var sayi:Number = 25;var metin:String = sayi.toSt-

ring();//veya “var metin:String =String (sayi);”

var metinKutusu:TextField = new TextField();

metinKutusu.text = metin;addChild (metinKutusu);

Şimdide sayısal ve metinsel bir ve-rinin “Boolean” tipine dönüşümünü inceleyelim. Aşağıdaki gibi tanımla-dığımız “uint” tipinde bir değişkeni-miz var.

var sayi:uint = 0;var bool:Boolean = Boolean (sayi);trace (bool);//false

Boolean tipine dönüştürdük. Bool’un değerini istediğimizde so-nuç olarak bize “false” değerini vere-cektir.

var sayi:uint = 1;var bool:Boolean = Boolean (sayi);trace (bool);//true

40

Page 43: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Sonuç olarak bize “true” değerini verecektir.

var sayi:uint = 65;var bool:Boolean = Boolean (sayi);trace (bool);//true

Sonuç olarak bize “true” değerini verecektir. False Değeri verebilmesi için sayısal verinin ya hiç veri taşıma-ması aşağıdaki gibi,

var sayi:uint;

yada “0” sıfır değeri taşıması ge-rekir. Bunun dışındaki tüm değerler “true” olarak sonuç verecektir. Birkaç örnek daha verelim.

var metin:String=”merhaba”;var bool:Boolean = Boolean (me-

tin);

trace (bool);//truetrue değeri verir,var metin:String;var bool:Boolean = Boolean (me-

tin);trace (bool);//false

false değeri verecektir. Boolean ti-pinden sayısal bir ifadeye dönüş’e bir örnek verelim.

var bool:Boolean=true;//değer fal-se olduğunda sonuç “0” olacaktır.

var sayi:uint = uint (bool);trace (sayi);//1

Bu sayıdaki dersimiz bu kadar ar-kadaşlar. Veri tipleri konusuna “void” ve “Null” veri tipleride dahildir. Fakat bu veri tipleri “fonksiyonlar” ve ”ob-ject” (Object, Array, Sound,MovieClip, Video,Date, Error, Function, RegExp, XML XMLList...) veri tipleri ile birlikte incelememiz daha sağlıklı olacaktır.

Şu ana kadar ilkel veri tiplerini in-celedik. Daha karmaşık bir yapıda olan function ve object veri tipleri ile birlikte ilerleyen derslerimizde birlik-te olacağız...

Umarım faydalı olmuştur.

Bir sonraki sayıda; Syntax, Ope-ratörler ve Değişkenleri ele alacağız.

41

Page 44: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

42

Page 45: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

43

Ahmet Tanyıldızı

Page 46: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

COREL DRAW

Otomasyon (VBA) (Toplu İş Yaptırımları)

44

Page 47: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Tunç Y. OLÇAY

Ülkemizde kullanımı pek yaygın olmasa da CorelDraw, içinde gerçek bir “canavar”ı barındırıyor. Bu canavarın adı VBA, yani Visual Basic Application. Eğer az da olsa Visual Basic kodlarıyla ilginiz varsa, siz de CorelDraw ile çoklu iş yaptırımlarını kolaylıkla hayata geçirebilirsiniz.

Genelde CorelDraw sadece; logo çizimi, fatura yapımı, orta seviye-li afiş tasarımları, import edilmiş fo-toğrafları düzenleme gibi işlemlerin yapıldığı, vektörel çizim ağırlıklı or-talama bir program olarak tanımla-nır. (Özellikle yazılım geliştirme orta-mına uzak Mac [Illustrator, Freehand] kullanıcıları için).

Oysa ülkemizde kullanımı pek yay-gın olmasa da CorelDraw, içinde ger-çek bir “canavar”ı da barındırıyor. Bu canavarın adı VBA., yani Visual Basic Application. Eğer az da olsa Visual Ba-sic kodlarıyla ilginiz varsa, siz de Co-relDraw ile çoklu iş yaptırımlarını ko-laylıkla hayata geçirebilirsiniz. Hatta hiç program bilginiz olmasa bile, za-man içinde Sanalkurs’taki derslerimi-zi takip ederek sizler de Corel Draw altında VBA ile işinizi görebilecek ka-dar (toplu versiyon değiştirmeler, dö-küman içindeki yazıları convert et-mek, RGB fotoğrafları tek tek bulup CMYK’ya çevirmek vb. işler için) bu “canavar”ı kullanabilirsiniz.

Kendimden örnek vermem gere-kirse, yaklaşık 5 yıl önce çalıştığım andaç yapan bir firmada CorelDraw VBA (v10 ve 12) sayesinde tam 44 adet andaç bitirdim (ortalama 5800 öğrenci). Üstelik bunların forma montajlarını da CorelDraw VBA altın-da yazdığım montaj programı ile bi-tirdim. Zaman buldukça burada ve-receğimiz CorelDraw VBA dersleriyle bu önemli açığı kapatacağımızı sanı-yorum. Örnek kodlar ve GMS modül-leri de zaman zaman verilecektir.

Neden CorelDraw’da otomas-yon kullanırız? NiçinVBA?

Rutin olarak yaptığımız işlerde ço-ğumuzun zaman kaybı olmuştur. Co-rel altında 500 sayfalık bir kitap yaz-dığınızı düşünün, bu sayfaların nu-maralandırılması gerektiğinde geçe-cek zamanı, buna artı olarak oluşabi-lecek yazım hatalarını hesaplayın ya da diyelim ki bir dergi çalışması ya-pıyorsunuz, montajı yaptınız, yazıla-rı convert etmeyi unuttunuz, ya da

45

Page 48: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

montajdaki fotoğraflar arasında rgb olanlar var cmyk’ya çevirmek istiyor-sunuz. Normalde bunları tek tek se-çerek, aratarak (Find) ile yapmanız da olasıdır. Ama yazacağınız birkaç sa-tır kod ile tüm bu işleri birkaç saniye içerisinde şipşak bitirebilirsiniz.

Başka bir örnek vermek gerekirse, elinizde herhangi bir yere gönder-mek zorunda olduğunuz Corel dö-kümanlar var, sizinkisi versiyon X4’de kaydedilmiş ama karşı tarafın Corel versiyonu X3, bu durumda karşı ta-raf bu dökümanları açamaz, sizin de bu ortamda dökümanları tek tek açıp X3’e göre kaydetmeniz gerekiyor. Bu iş için FileConverter modülünü kul-lanabileceğiniz gibi (o da Corel VBA) yine birkaç satır kod ile bu işin üste-sinden gelebilirsiniz. Bu biraz da baş-ka deyimle, Adobe Photoshop kulla-nanlar bilirler, actions’a ben-zer (yapılan her hareketi kayde-der, özelleştir-mek sorun ola-bilir). Ama Co-relDraw VBA’da kod bilgimizi geliştirerek ya-pılacak işleri ta-mamen özel-leştirmek olası-dır.

Yeni bir GMS Modül YaratmakÖncelikle GMS modüllerinin ne ol-

duğundan bahsetmek istiyorum. Co-relDraw VBA’da kod kümelerinin ba-rınacağı temel dosyaların uzantısı .gms şeklinde olur. Bu satırları örnek-lerle açıklayalım ve ilk gms modülü-müzü yaratalım. Öncelikle (özellik-le XP kullanıcıları için ApplicationDa-ta/Corel klasörü altında) gms uzantılı modülümüzü yaratacağımız yer çok önemlidir. Örnek bir yol yazmak ge-rekirse, gideceğiniz klasör yolu şu şe-kilde olmalıdır: Örneğin, benim ma-kinem XP Service Pack 2, CorelDraw sürümüm ise X4);

C:\Documents and Settings\kulla-nıcı adınız\Application Data\Corel\CorelDRAW Graphics Suite X4\User Draw\GMS

46

Page 49: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Evet, yeni gms modülümüz artık hazır durumda. şimdi Corel progra-mınız açıksa kapatıp yeniden açın ve kontrol etmek için VBA’ya gidin. (Kı-sayolu: Alt+F11)

GMS Modü-lümüzün Adını Değiştirmek

Editor açıldı-ğında sol taraf-ta gms modülü-nüzün adı “Glo-balMacros (ilk.gms)” şeklin-de görülecek-tir. (Bkz: sağda-ki fotoğraf yan-daki artıya [Glo-bal Macros (ilk.gms) solundaki] basıldıktan son-rasının görüntü-südür.)

Gelin şim-di diğer hazırda varolan “Global-

Macros” modülü ile karışmasını önle-

47

Page 50: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

mek için modülümüzün adını da de-ğiştirelim. Sol alttaki (Name) kutucu-ğunun yanındaki “GlobalMacros” ye-rine “ilk” diye modülümüze tekrar ad verdik. Görüntü şu hale geldi. (Bknz altta)

GMS Modülümüz İçine Kod Yer-leştirmek

Bu olay 2 türlü yapılabilir;1- CorelDraw’da Record’u aktif

edip yaptığımız hareketleri kod ola-rak kayıt haline getirmek.

2- Visual Basic bilgimiz + Corel Ob-jectlerini tanımamız dahilinde kodla-rı yazmak.

Öncelikle en basitinden başlaya-rak kodları bırakalım CorelDraw ken-disi yazsın. Bunu yapmak için, Tools

menüsü altındaki Macros’a gitmek ve şekilde göreceğiniz üzere “Start Recording” komutuna tıklamaktır.

Daha sonra alttaki fotoğrafta gö-receğiniz üzere küçük bir pencere belirecektir. Bu pencere bize kaydın hangi gms modül içine yapılacağını soruyor. Çıkan pencerede “ilk” ikonu-nun üstüne iki kere tıkladığımızda ka-yıt artık ilk.gms modülünün içine ya-zılmış olacaktır. (Önemli Not: CorelX4 öncesindeki sürümlerde ikon pence-resi yerine combobox/açılır kutu) ge-liyor. Ona tıklayıp gms modülünüzü seçmelisiniz)

48

Page 51: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Bu komut verildikten sonra şimdi dikkat. Corel VBA yapacağımız hare-ketleri kaydetmeye başlayacak. Ben örnek olarak bir dikdörtgen oluştur-dum. İçini Kodak sarısı, dış çerçeve-sini de kırmızı 2,5 mm yaptım, daha sonra hafifçe sola döndürdüm (12,4 derece), yaklaşık 2 boy aşağıya taşı-dım. Corel VBA hepsini kaydetti. Kod-ları aşağıya yazıyorum. Açıklamala-rını da karşılarına vereceğim. Bura-da önemli bir not vermek istiyorum. Tüm hareketleri kaydediyor derken bir obje var ki (text/yazı) nedeni bi-linmez bir şekilde Macro kaydına gir-miyor. Yeşil yazılmış kodlar bunun olası olmadığını belirtiyor.

Yazı (Artistic Text yada Paragraph Text) yaratmak için kodlardan yarar-lanacağız.

Evet dönelim tekrar işimize. Nesne yaratma işlemleri bittikten sonra ar-tık kaydı kapatıyoruz.

Tüm bu işlemler bittikten sonra VBA Editor’e döndüğümüzde şöyle bir görüntü ile karşılaşıyoruz.

49

Page 52: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Yukarıda göreceğiniz üzere renk-li oklar ile kaydedilmiş bazı kodların açıklamalarını yaptım. İlerideki ders-lerde bazı örnek gms dosyalarını da örnek olarak vereceğim. Bunları ça-lışmalarınızda rahatça kullanıp üze-rinde rahatça değişiklikler yaparak kod yazma yeteneğinizi geliştirebilir-siniz.

Şimdi Gelelim 2. Yönteme:Bu bölüm Visual Basic kodlarından

anlayanlar için iyi bir örnek oluştu-rabilir. Modülleri yazmayı bildiğinizi hesaba katarak bir Artistic Text yarat-ma kodu oluşturuyorum.

Sub gozgoz()Dim s1 As ShapeSet s1 = ActiveLayer.CreateAr-

tisticText(50, 50, “Göz Göz GÖZ-TEPE!!!”, cdrTurkish, cdrCharSet-Turkish, ArialTur, 120, cdrTrue,

cdrTrue, cdrNoFontLine, cdrCen-terAlignment)

s1.Fill.ApplyNoFills 1 . O u t l i n e . S e t P r o p e r t i e s

0.007874, OutlineStyles(0), Crea-teCMYKColor(0, 0, 0, 100), Arrow-Heads(0), ArrowHeads(0), cdrFal-se, cdrFalse, cdrOutlineButtLine-Caps, cdrOutlineMiterLineJoin, 0#, 100, MiterLimit:=5#

s1.Fill.UniformColor.CMYKAs-sign 0, 0, 100, 0

s1.Outline.SetProperties Co-lor:= CreateCMYKColor(0, 100, 100, 0)

s 1 . O u t l i n e . S e t P r o p e r t i e s 0.059055

End Sub

Görüntü şu şekilde oluşacaktır. (kodu pencereye yazdıktan sonra F5 tuşu ile çalıştırmayı unutmayın!;)

Herkese iyi çalışmalar...

50

Page 53: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

51

Emre Şekeroğlu

Page 54: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

52

Page 55: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

53

Coşkun Pınarbaşı

Page 56: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

• Öncelikle bu sektöre nasıl yö-neldiğinizden başlayalım.

Benim bu işe başlayışım gerçek-ten enteresan. Abim (Kadir Çamoğ-lu) bundan 15 yıl önce bana Word’de bir dosyadan başka bir dosyaya link vermeyi gösterdi ve “web sayfaları da buna benzer şekilde yapılıyor işte” dedi. Bu benim çok hoşuma gitti ve “ben büyüyünce bu işi yapacağım” dedim.

• Size yardımcı olan birileri var mıydı? Yoksa kendi çabalarınızın sonucunda mı bu seviyeye ulaştı-nız?

Malesef benim bu işe başladı-ğım yıllarda bu meslek Türkiye’de

yeni yeni oluşuyordu. Bu yüzden bu işte uzman kişiler bulmak ta çok zor-du. Bu yüzden biraz yırtınarak öğ-rendim diyebilirim. Ama genel ola-rak bu mesleğe ilk adım atmamı sağ-layan Kadir Çamoğlu ve tasarım ko-nusunda bana çok şey katan üstadım S.Halid Özgür’dür.

• Bu zamana kadar yapmış ol-duğunuz çalışmalar hakkında bil-gi verebilir misiniz?

Öncelikle bu sektöre teknik servis-le başladım. Daha sonra çeşitli firma-larda web tasarımı, web programla-ma, grafik tasarım üzerine çalıştım. 2004 yılından bu yana da kendi kur-

Bir Web Tasarım Uzmanı

Bu sayıda çalışmaları, dersleri ve seminerleri ile web tasarım-cılarının yakından tanıdığı bir yazarımızı konuk ediyoruz. Ha-kan Çamoğlu ile ağırlıklı olarak web tasarımı üzerine bir söy-leşi gerçekleştirdik.

Röportaj: Siraceddin El

54

Page 57: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

55

Page 58: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

duğum ajansta işler yapmaya de-vam ediyorum. Altın Örümcek yarış-masında bir birincilik ödülüm var ve o tarihten sonra da jüri üyesi olarak bu organizasyonun içinde yer alma-ya devam ediyorum. Aynı zamanda özel eğitim kurumlarında da web ta-sarım ve eLearning konularında eği-timler veriyorum.

• Kendinize ait bir ajansınız var. Bu ajansı kurma ve devam ettir-

me sürecinde ne gibi zorluklar ya-şadınız?

Ajans kurmak ve yönetmek ger-çekten çok zorlu bir iş. Çünkü tasa-rım yapmak ayrı bir iş, şirket yönet-mek ayrı. Yöneticiliği öğrenmek be-nim için tasarımı öğrenmekten daha zor oldu diyebilirim. Bu yüzden ajans kuracağım diyenlere buradan bir tav-siyem var. Ajans kurmak istiyorsanız; ben iyi tasarımcıyım diyerek değil,

56

Page 59: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

ben iyi yöneticiyim diyerek bunu ya-pın.

• Hem kendi ajansınızdaki işleri takip ediyor, hem eğitim merkez-lerinde eğitmen olarak derslere giriyorsunuz. Tabiri caizse bir kol-tukta dört karpuz taşıyorsunuz. Ayrıca hazırladığınız video ders-ler var. Tabii seminerlerde konuş-macı olarak yer aldığınızı da ekle-mek lazım. Bu kadar enerji ve za-manı nereden buluyorsunuz de-mek istiyorum. :)

Gerçekten zor oluyor. Zaman za-man error verdiğim oluyor diyebili-rim :) Böyle zamanlarda kendimi to-parlamak zor oluyor. Ama hızlı öğre-

nir ve hızlı uygularım. Bu yüzden bu kadar çok işe yetişebiliyorum.

• Sizce web tasarımını herkes yapabilir mi? Yoksa sanatsal bir ruh mu gerektiriyor?

Ben bu konuda hep şunu söyle-rim: “herkes her işi yapabilir”. Ama yetenek diye birşey de elbette vardır. Yetenek, işi öğrenme ve yapma za-manını etkileyen faktördür. Kimi in-san 3 ayda web tasarımcısı olur, kimi ise 3 yılda! Herşeyden önemlisi istek. Birşeyi çok isterseniz onu yaparsınız.

• Bir web tasarımında dikkat edilmesi gereken en önemli un-

57

Page 60: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

surlar nedir? Bir web sitesinin illa ki de sahip olması gereken özel-likler nelerdir sizce?

Aslında bu çok geniş bir konu. Ya-pılmak istenen siteye göre bu unsur-lar değişir. Ama şunları sırayalabili-rim: hız, kolay algılanma, doğru kod-lama, doğru renk seçimleri, doğru font kullanımı ve doğru boşluk kulla-nımı başlıca sayabileceklerim arasın-da.

• Sizi “Tablosuz Tasarım” konu-sundaki ısrarınızla tanıyoruz. Ha-len tablolu kod kullanan geliştiri-cilere buradan bir mesaj gönder-mek istiyor musunuz?

Tablo kullanmaya ısrarla devam eden herkesin sebepleri hemen he-men aynı: “Tablo daha kolay” ya da “DIV’lerle yaptığımda her tarayıcıda düzgün gözükmüyor”. Eğer bir kez doğru bir şekilde DIV kullanarak site yaparsanız, “ben bunca yıl eziyet çek-mişim dersiniz” ve eğer DIV’leri doğ-ru kullanıyorsanız her tarayıcıda düz-gün çalışır. Benim bu konuda ısrar et-memin sebebi artık tablosuz tasarım bir dünya standardı. Tablo ile yapılan tasarımlar ise standartlara uymayan tasarımlardır. Sitenizin düzgün çalış-masını ve hatasız olmasını istiyorsa-nız tablosuz tasarım yapmaya başla-

58

Page 61: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

malısınız.

• Bir web tasarımcısı olarak fo-toğrafçılık gibi hobileriniz de var. Bu sadece bir hobi mi, yoksa eğiti-mini aldınız mı?

Fotoğraf benim için uzun süre-dir uğraştığım bir hobi. Zamanında 10 saatlik bir fotoğraf eğitimi aldım, ama bunun dışında kendim araştı-rarak elde ettiğim bilgiler de olduk-ça fazladır. Şu anda hem hobi olarak hem de profesyonel olarak fotoğraf çekimleri yapıyorum.

• Türkiye’de web üzerine yazı-lım eğitimi veren firmalar hakkın-da ne düşünüyorsunuz?

Uzun zamandır eğitmenlik yapan birisi olarak henüz yeterli seviyede olmadığını söyleyebilirim. İşini hak-kıyla yapan çok az sayıda eğitim ku-rumu var. Ama kursiyerlerin beklenti-leri de çok fazla. Kursa giderek herşe-yi öğrenebileceğini sanan çok insan var. Öğrenme işi insanın kendisinde biter, eğitim kurumu ise sadece ara-cıdır... önce bu bilinç oturmalı.

59

Page 62: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

60

Page 63: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

• Türkiye üzerinde bulunan in-ternet kullanıcılarının çoğu-nun web siteleri için templa-te kullandıklarını site ziyaretle-rimizde görebiliyoruz. Sizce web template’leri kullanmalarının web tasarımcı arkadaşlarımıza ne gibi yansımaları olabilir?

Malesef, Türkiye’de bu acı bir ger-çek. Ama böyle olmasının sebebi fi-yatları düşürdükçe düşüren tasarım-cılardır. Bu kadar düşük fiyata büyük emekler sarf etmek de gerçekten im-kansız. Bu yüzden template kullanı-mı bu kadar fazla. Ama template kul-lanarak hiçbir aşama kaydedemezsi-niz. Sürekli template kullanırsanız şu anda neyseniz, 5 yıl sonra da o olur-sunuz.

• Web tasarımı yapmak isteyen arkadaşlarımız istedikleri web araçları ve materyallerini nasıl te-min edebilirler sizce?

Artık araçların ve materyallerin ta-mamını internette bulmak mümkün. Ancak herşeyi hazır kullanmaktan vazgeçmek lazım. Mesela şu anda web sitesinde kullandığı ikonu ken-di çizen kaç tasarımcı var! İşte bunu yapabilenler gerçekten tasarımcıdır. Bir tasarımcı kendi materyalini kendi üretmeli...

• Eskiden internet üzerinde ye-terli Türkçe içerik yok diye yakını-lıyordu, şimdi durum farklı mı siz-ce?

Kesinlikle. Şimdi internet tam bir bilgi okyanusu olmuş durumda. Ne-

61

Page 64: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

redeyse bulamayacağınız hiçbir şey yok. Çünkü eskiden bu işi bilen azdı, paylaşan ise daha da az. Şimdi ise bu işi yapan çok fazla insan var ve he-men hemen herkes paylaşmak adı-na birşeyler yapıyor. Bu da son dere-ce güzel.

• Web sitesi yapmak isteyen ar-kadaşlarımıza kullanabilecekle-ri yazılımlar noktasında önerileri-niz neler? Nasıl yapmalılar sizce?

Bu konuda Adobe tek başına ye-terli. Benim bilgisayarımda Adobe Master Collection CS4 yüklü ve baş-ka hiçbir yazılıma gerek duymuyo-rum. Ama en sık yapılan hata web si-tesi arayüzünü Photoshop ile hazır-lamak. Web sitesi arayüzü Fireworks

kullanılarak tasarlanmalı. Photoshop ise fotoğraf düzenlemek ve abstract imajlar yaratmak için kullanılmalı.

• Türkiye’de internetin gelişi-mini nasıl değerlendiriyorsunuz? Firma ve kişi olarak insanlarımı-zın internet sitesi oluşturma dü-şünceleri sizce ne aşamada?

Bundan 5 yıl öncesine göre çok geliştiği kesin. Ancak bir web sitesi-nin ne olduğu ve nasıl olması gerek-tiği bilincine sahip olanlar %5 bile değildir. Belki bundan 5 sene sonra %50 seviyelerine ancak ulaşır.

• Türkiye’deki iş ilanlarında webmaster, tasarımcı, program-cı gibi her biri ayrı bir bilgi, bece-

62

Page 65: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

ri ve deneyim gerektiren özellikle-rin tek kişide bulunması isteniyor. Sizce bu yaklaşım doğru mu?

Tabi ki son derece yanlış. Zaten işini hakkıyla yapan ajanslara baktı-ğınızda, sadece Flash ile ilgili 3 fark-lı pozisyonda eleman ilanı veriyorlar. Bir kişiden herşeyi yapması beklen-memeli.

• İlerisi için ne gibi projeler var?2010 yılı içerisinde eLearning ko-

nusunda bazı projelerim var. İnter-net üzerinden eğitim gittikçe gelişi-yor ve benim de bu çorbada büyük bir tuzum olacak diyebilirim ;)

• Son olarak Sanalkurs okuyu-cularına neler söylemek istersi-

niz?Herkes bir şekilde birşeyler öğren-

mek ya da bildiği şeyleri paylaşmak için burada yer alıyor. Bence bilgi paylaşımı son derece önemli. Türkiye tasarım konusunda Dünya’nın önde gelenleri arasında. Ne kadar çok bilgi paylaşımı olursa bu değer o kadar ar-tar. Bildiklerimizi paylaşalım ve pay-laşanlara da değer verelim..

HAKKINDA: 1983 İstanbul doğumludur. 1999 yılından bu yana web tasarımı/prog-ramlama üzerine çalışan Hakan Çamoğlu, halen 2004 yılında kurduğu ajansında işle-rini sürdürmektedir. Aynı zamanda özel eği-tim merkezlerinde web tasarımı konusun-da eğitmenlik ve danışmanlık yapmaktadır. Flash, Dreamweaver ve Captivate konuların-da Adobe Certified Expert sertifikasına sa-hiptir. Vazgeçemediği hobileri ise fotoğraf çekmek ve gitar çalmaktır.

63

Page 66: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

64

Page 67: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

65

Hakan Çamoğlu

Page 68: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Bu dersimizde 3D Studio Max’te gökyüzünde bulunan yıldız-ların yapımını öğrenelim.

Gökyüzünde Yıldızlar3D STUDIO MAX

Öncelikle kendimize boş bir sah-ne açıyoruz, ardından bir tane

“ree camera” oluşturuyoruz ve “video post” penceresini açıyoruz.

Açılan pencereden “Add Scene Event” butonuna tıklayın. Açılan pen-ceredeki listeden Camera01’i seçiyo-ruz ve “OK” diyoruz.

”Video Post” penceresinde yer alan “Add Image Filter Event” butonuna tıklayın.

Açılan penceredeki listeden “Starfi-eld ‘i seçin ve Setup a tıklayın.

Aşağıdaki görülen gerekli ayarları sırayla yapıyoruz.

Mehmet Akça

66

Page 69: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Tekrar “Add Image Filter Event” butonuna tıklıyoruz ve açılan pence-redeki listeden “Lens Effects Glow “u seçiyoruz ve “Setup “a tıklıyoruz.

Properties sekmesini aşağıda gö-rüldüğü gibi ayarlıyoruz.

67

Page 70: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

“Preferen-ces” penceresi-ne geçiyoruz, yukarıdaki gibi “Size” değerini 2, “Intensity” değerini de 95 olarak giri-yoruz. Örnek olarak yandaki resme bakabi-lirsiniz.

Bunların ardından yine “Add Ima-ge Filter Event” butonuna tıklıyoruz “Lens Effects Highlight”ı seçiyoruz ve “setup”a tıklayarak Properties pence-resine geçiyoruz

Buradaki tüm ayarları aşağıdaki şe-kilde görüldüğü gibi ayarlıyoruz.

Daha sonra “geometry” penceresi-ne geliyoruz, “angle” değerini 0 olarak giriyoruz,

“Preferences” penceresine geçiyo-ruz, “Intensity” değerini de 7 olarak giriyoruz.

68

Page 71: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Son olarak “video post” penceresin-de bulunan “execute sequence” bu-tonuna tıklıyoruz açılan pencereden görülen ayarı yaparak render tuşuna basarak işlemimizi sonlandırıyoruz.

Yaptığımız yıldızlar aşağıda görü-len gibi olmalıdır.

Herkese iyi çalışmalar....

69

Page 72: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

70

Page 73: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

71

Okan Oktay Yurdakadim

Page 74: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Bu yazımızda C++ dili için temel teşkil eden bazı başlıklara değinecek, bu programlama dilinde ilerlemek için bilinmesi mutlaka gerekli bazı bilgilere yer vereceğiz.

C++ DİLİNE GİRİŞPROGRAMLAMA

Bir bilgisayar programı, işletim sistemi ya da işletim sistemi üzerin-de çalışan başka bir program tarafın-dan çalıştırılan, belli bir amaca yöne-lik komutlardan oluşan ikili koddur.

Bilgisayarın yapısı sonucu,bir programın çalıştırılması için 1 ve 0’lardan oluşan bir komut dizisine dönüştürülmesi gerekir.

İşletim sistemleri, programları yada belgeleri birer dosya olarak tu-tarlar. Programlar çalıştırılabilir dos-

yalardır ve özel bir biçime sahiptir.Bu biçim her işletim sistemi için az ya da çok farklıdır.

İyi bir programlama dili, o dil ile program yazacak programcıların, ka-falarındaki şeyi birçok değişik yoldan gerçekleştirebilmelerine imkan sağ-lar.

Bir programlama dili ile yazılan programların, mümkün olan ve en verimli biçimde çalışması beklen-mektedir. Bu programı kullanacak

İlknur Akpınar

72

Page 75: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

kişilerin donanım gereksinimlerini en aza indireceği için hem masrafla-rı azaltacak, hem de programın daha geniş bir kitleye sunulmasını sağla-yacaktır.

Bir programın taşınabilir olması, o programın yazıldığı dilin çok sayı-da işletim sistemi ve işlemci kombi-nasyonunda desteklenmesi ve prog-ramın hiçbir çaba gerektirmeden ya da az çaba ile bu yeni ortamda çalış-tırılabilir bir dosyaya dönüştürülmesi anlamına gelir. İlk program:

// 1_3_1.cpp//Hello World – Merhaba C++#include <iostream>İnt main(){Cout<< “Hello World”<<endl;Return 0;}

Bu programımızda ekrana ya da çalıştırdığı pencereye Hello World yazacaktır.

#include <iostream>

Bu satır ile iostream adında bir ki-taplığı kullanacağımızı belirtmeliyiz.İostream kitaplığının bilgisayarımı-za temel girdi çıktı işlemlerinde, kısa-ca ekrana bir şey yazdırmak ya da si-zin klavyeyi kullanarak ekrana yazdı-ğınız bir şeyi programa okutmak için kullanırız.

İnt main(){Cout<< “Hello World”<<endl;Return 0;}

Bu satırda ana programı oluştur-makta, main()’den sonra açılan ilk küme parantezi ve sondaki kapa-nan küme parantezi arasındaki yerde programdaki komutlar bulunmakta-dır. Main() ana programı simgeleyen bir işlevdir.

Cout<< “Hello World”<<endl;

Bu satır programın asıl yaptığı iştir ve ekrana Hello World yazdırmak için kullanılmıştır.

iostream kitaplığında, cout adında özel bir nesne tanımlıdır ve bu nes-neye yolladığımız veriler ekrana ya-zılır. Burada << işareti bir yol işareti gibi düşünebiliriz C++’da “ “ işareti yazıyı programdan ayırmak için kul-lanılmıştır.

İostream kitağlığında tanımlı olan endl; ise satır sonu belirten bir sabit-tir bu sabiti kullanarak bir sonraki sa-tıra geçeriz.

Return 0; ise; ana program main’in program bitişinde döndüreceği de-ğeri belirtmektedir. Ana programın değer döndürmesi, program kapatı-lırken kapanma durumu ile ilgili ola-rak işletim sistemine bilgi vermesi

73

Page 76: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

anlamına gelir.

Değişkenler ve SabitlerBilgisayar programları veriler üze-

rinde işlem yaparlar. Programın kay-nak kodunda bu verileri soyut bir bi-çimde ifade edebilmek ve kullanabil-mek için onları adlandırır ve işlem ya-parlar. Değişken bu anlamda verinin adıdır.

Değişkenlerin ayırt edilebilme-si için her değişkenin kendine özel bir tanımlayıcısının olması gerekir. Bu tanımlayıcı genellikle bilgisayarın belleğindeki ya da çalışma bloğun-daki adresidir ve değişken tipleri ile birlikte tanımlanırlar.

Değişkenler bellekte 1 ve 0 olarak tutulur.

Int i; satırında bir i değişkeni ta-nımlanmıştır. Bu değişkenin tipi ise int’dir.

Sabitler, değerleri açık olarak de-ğiştirilemeyen değişkenler olarak ta-nımlanır.

Const int x=3; = 3 sayısı bir sa-bittir, bununla birlikte bir adı olan sa-bitler de tanımlanabilir, bunun için const değeri kullanılır.

Const int y=-3; burada ise -3 bir sabit değildir, çünkü 3 üzerinde – iş-lemi yapılamaz.

İşlemlerDeğişkenler üzerinde çeşitli işlem-

ler yapılabilir. Bu işlemler 1 ve 0 üze-

rinden yapılır. Her işlemin üzerinde işlem yaptığı girdileri ve birde sonu-cu olur.

Veri TipleriC++’da her değişken ve sabitin bir

veri tipi olması gerekir.Örneğin; İ; satırında i daha önce-

den tanımlanmamışsa hatalıdır. İ de-ğişkenini tanımlamak için onun tipini belirtmemiz gerekir. İnt i; olmalıdır.

C++’ı güçlü tipli bir dil olarak sı-nıflandırmak doğrudur. Güçlü tip-li bir dilde, her yerde bütün ifade-lerde, bütün değişkenlerin, değerle-rin sonuçların tipleri kontrol edilir ve uyumlulukları denenir. Tip uyumsuz-luğu birer hatadır.

• Bir veri tipi, belli bir uzunluktaki 1 ve 0 grubunun nasıl yorumlanaca-ğını ve üzerinde yapabilecek işlemle-ri tanımlar.

• Belli işlemler sadece belli veri tip-leri için geçerlidir.

NesneC++‘nin C’ye eklediği en önemli

kavram nesne kavramıdır.• Bir nesne belli veri ve veriye ait

işlevsellikten oluşur. İşlevsellik, veri üzerinde yapılan bir işlem olmamak-ta, veriye ait olmaktadır.

• Bir nesne davranışsal özellikleri olan bir veridir. Yani programın geri kalanı ile bir etkileşimidir.

Şimdilik bu kadar. İyi çalışmalar...

74

Page 77: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

75

Aslı Karabudak

Page 78: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

76

Page 79: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

77

Vejdi Subari

Page 80: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Bilal Özdemir

BİLGİSAYAR

İlk BilgisayardanBugüne...

Abaküs: İlk bilgisayar olarak Çin-lilerin MÖ. 2500 yıllarında kullanma-ya başladıkları abaküs kabul edilir. Şu anda bile kullanılan abaküs, top-lama, çıkarma, çarpma ve bölme iş-lemleri yapmaya yarayan bir alettir.

Analitik makina ise ilk mekanik bilgisayardır. 1822-1871 yıllarında,

Londra’da Charles Babbage tarafın-dan geliştirildi. Delikli kartlardan bil-gi girişi yapılıp hesaplamalar ve man-tıksal işlemler yapabiliyor, printer’a çıktı verebiliyordu.

İlk elektrikli hızlı bilgi işleme makinası 1889 yılında Dr. Herman Hollerith tarafından Newyork’ta tanı-

78

Page 81: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

tıldı. Amerikan sayım bürosu için ta-sarlanan bu makina sayımlarda kul-lanıldı. Dr. Herman daha sonra IBM’i kuran kişidir.

İlk Digital Bilgisayar: İlk modern digital bilgisayar, ABC adıyla ABD’nin Iowa eyaletinde, 1939 yılında oluştu-ruldu. 0.4 KB bilgi saklama kapasite-

si vardı. Aynı ekip tarafından 1945 yı-lında ENIAC tanıtıldı. Bu makine ABD ordusunda top atışlarının otoma-tik hale getirilmesinde kullanıldı. 30 tondu ve 200 KW enerji harcıyordu.

Colossus 1: Tarihte önemli bilgi-sayarlardan biridir. İngiltere’de prof. Max newman tarafından, 1943 yılı-

ARAŞTIRMA - İNCELEME

79

Page 82: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

nada tanıtıldı. II. Dünya Savaşında Almanların “Enigma” şifreli mesajla-rını çözme amaçlı kullanıldı. Saniye-de 5000 karakter analiz edebiliyordu. Çok başarılı oldu.

İlk Mikroişlemci: 1971 yılında, In-tel firması, 2000 transistörün bir ara-ya gelmesiyle oluşan, 1 Mhz’de çalı-şan, 4 bitlik 4004 isimli mikroişlemci-nin tanıtımını yaptı. 1972 yılında yine Intel tarafından ilk 8 bitlik 8008 mik-roişlemcisi tanıtıldı.

Tarihin ilk bilgisayarı olan ENI-AC (Electronic Numerical Integrator Analyzer and Computer) varlığını, maalesef II. Dünya Savaşı’na borçlu-dur. O tarihlerde düşmanın şifreli ha-berleşmesini çözmek amacında olan A.B.D. hem böyle bir işi gerçekleştir-mek, hem de balistik hesaplamalar-daki bir takım problemlerin önüne geçmek için Maryland’deki Balistik Araştırma Laboratuvarı’na ENIAC’ın

geliştirilmesi için talimat verir. John Mauchy, Presper Eckert gibi uzman-ların üzerinde çalıştığı ENIAC 1945 Kasım ayında tamamlanır. Savaşı, bir-kaç ayla ıskalamıştır. En azından, hid-rojen bombasının hesaplamalarında kendisinden yararlanılacaktır.

14 Şubat 1946’da kamuoyuna ta-nıtılan ENIAC, 30 saniye içinde hede-fe varacak olan bir havan topunun havadaki seyrini 20 saniye içinde he-saplayabiliyordu. Neyse ki, ondan bu yana çok şey değişti.

Daha Sonraki Tarihi Seyir:

1948’de IBM bellekte saklı izlen-celi bilgisayarı SSEC’i gerçekleştirdi.

1957’de ilk yüksek düzeyli dil olan FORTRAN gerçekleştirildi.

1971’de Intel ilk mikroişlemci-si 4004’ü satışa sundu. Yonganın ge-liştirilmesiyle bilgisayarlar çok küçük hâle geldi. Kişisel kullanıma yönelik

ilk bilgisayar satıldı. Kendi monitörü yoktu, televizyon ekranını kullanıyordu.

1972’de Intel 8 Bitlik

80

Page 83: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

8008’i duyurdu.1973’de Intel 8080 işlemcisini sa-

tışa sundu.1975’te Zilog, Z80 işlemcisini du-

yurdu. Scelbi, Intel 8008 işlemcili bil-gisayarını tanıttı.

Objective Design ilk mikro bilgi-sayar oyunu olan Encounter’i çıkar-dı. MITS’in Altair 8800’ü ile kişisel bil-gisayar pazarı doğdu. Altair 8800, In-tel 8080 işlemcisi üzerine kurulmuş ve 256 byte belleğe sahipti. Şirket bir yılda 2000 adet üretti.

Bir ekranı ve klâvyesi takılı olan ilk bilgisayar bu yılda satıldı. Bilgisayara “Uzay Yolu” adlı televizyon dizisinde-

ki bir gezegenden esinlenilerek Alta-ir adı verilmişti.

1976’da 6502 tabanlı Apple-I doğ-du.

1977’de X25 paket anahtarlama ağ iletişim protokolu standartı ola-rak benimsendi. 6502 tabanlı Apple-II satışa çıktı. Makinenin 16 KByte’lık belleği 48 K’ya çıkarılabiliyordu.

Ohio Scientific Instruments, ROM’da MSBasic taşıyan ilk micro bil-gisayarı sundu. Micropolis, 8 disk ka-pasitesindeki 5,25 floppy disk sürü-cüsünü satışa sundu.

Digital Research, ilk kuşak PC’lerde çalışan CP/M işletim sistemini geliş-

81

Page 84: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

tirdi. Commodore Business Machines,

Commodore PET’i (Personel Electro-nic Transactor) tanıttı. 6502 taban-lı makine 4 KB RAM’e, 14 KB ROM’a, klavye, ekran, kaset sürücüsü ve 8K MS Basic’e sahipti. Böylece tamâmı birleştirilmiş, ekranı ve klâvyesi bulu-nan, kullanıma hazır halde ilk bilgisa-yar üretildi.

1978’de 6502 işlemci kullanan Atari 400 ve 800 modelleri satışa su-nuldu. Epson America MX-80 nok-ta vuruşlu yazıcısını tanıttı. Apple ve Radio Shack 5,25’’ sürücülerini du-yurdular. Houston Instruments, HiP-lot çizicisini tanıttı. Summagraphics, Bit Pad isimli ilk sayısallaştırıcıyı du-yurdu.

1979’da Hayes Microcomputer,

Micromodem 100’ü duyurdu. Mo-dem otomatik çevirme ve cevap-lama özelliklerine sahipti. 110-300 bps’de iletişim sağlıyordu. Intel, IBM PC’lerde kullanılacak olan 8088’i üretti. Xerox, DEC ve Intel, Ethernet’i duyurdular.

1981’lere gelindiğinde IBM kişisel bilgisayarını duyurdu. 8088 işlemci-li makine 64 KB belleğe ve bir adet 5,25’’ disket sürücüye sahipti. Epson America, belki de ilk dizüstü bilgisa-yar olan HX-20’yi satışa sundu. Maki-ne 1,5 kg’dan hafif ve 6801’in kullan-dığı CMOS tipini kullanıyordu.16 KB belleği bulunan makinenin 20 karak-ter ve 4 satırlık bir ekranı vardı.

1982’de Compaq Computer, IBM PC uyumlu Compaq Portable’ı ta-nıttı. Commodore 64 tanıtıldı. Lo-tus, 1-2-3’ü tanıttı. Intel 286 işlemci-sini duyurdu. Peter Norton, Norton Utilities’i tanıttı. Autodesk, PC’ler için CAD sistemi olan AutoCAD’i çıkardı.

1983 yılında Novell, ilk ağ işle-tim sistemi Netware’i tanıttı. IBM, 10 MB sabit disk eklediği XT’yi duyur-du. Microsoft firması Word’ü üretti-ğini duyurdu. Borland, CP/M ve 8088 için Turbo Pascal’ı tanıttı. Micro-soft, Windows’u duyurdu, ama ürü-nü iki yıl sonra çıkardı. AT&T ise, Unix System V’i duyurdu. Apple, faresi olan bir bilgisayar olan Macintosh’u üretti. Böylece bilgisayar grafikleri kullanılmaya başlandı.

82

Page 85: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

1984’te Hewlet Packard Laser Jet’i üretti. IBM, 286 işlemcili AT makinesini ta-nıttı. 256 KB belleğe sahip makine,16 bit veriyolu kul-lanıyordu ve yüksek hacim-li disket sürücüye sahipti.

1985 yılında IBM, Token Ring ağı-nı tanıttı. Intel 386 işlemcisini duyur-du. Microsoft sonunda Windows 1.0’ı satışa sundu.

1986’da Compaq, ilk 386 makine-sini üretti.

1987’de IBM, PS/2 serisini ve OS/2’yi tanıttı. Microsoft firması Excel’i, Borland da Quattro’yu piya-saya sürdü.

1988’de Intel 386 SX işlemcisini üretti.

1989 yılında Novell, Netwa-re 386’yı duyurdu. Lotus, Groupwa-re uygulaması Notes’u satmaya baş-ladı. Compaq, EISA tabanlı sistem-lerinde çok işlemci kullanmaya baş-ladı. Compaq, 8086 ve 286 tabanlı Notebook’larını tanıttı. Grid el yazısı-nı tanıyan GridPad’i üretti.

1990’a geldiğimizde Microsoft, Windows 3.0’ı çıkardı.

1992’de yine Microsoft, Windows 3.1’i, IBM ise OS/2.0’ı duyururken, Li-nus Torvalds da, Linux 1.0’ı duyurdu.

1995 yılında Microsoft, Windows 95’i aynı anda bütün ülkelerde satı-şa sundu ve çok büyük bir ilgi gördü.

1997’de avuçiçi bilgisayarlar piya-

saya yeni yeni çıkar.1998’de Microsoft Windows 98’i

tüm ülkelerde aynı anda satışa sun-du.

2000’de Microsoft firması Win-dows 2000 ve Me sürümlerini yayın-ladı ve bu işletim sistemleri berabe-rinde pek çok yenilikler getirdi. Win-dows 2000 ciddi bir satış başarısı ya-kaladı.

2001’de Windows XP yayınlandı.2006’da Windows Vista piyasaya

sürülmüş ama ciddi bir başarı yaka-layamamıştır.

2009 sonlarında ise Windows 7’yi yayınlayan Microsoft bu sürümüyle büyük bir ilgi görecek gibi duruyor.

Sonuç:

Bilgisayar ve teknoloji dünyası baş döndürücü bir hızla gelişmeye ve ilerlemeye devam ediyor. Takip et-mek ise her geçen gün daha da zor-laşıyor.

Bilgisayarın tarihi elbette burada anlattıklarımızla sınırlı değil. Ben bu yazı ile bazı temel taşlarını sizlere ak-tarmak istedim ve umarım bunu ba-şarmışımdır.

İyi çalışmalar....

83

Page 86: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

84

Page 87: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

85

Ömer Ayar

Page 88: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Virüsler

BİLGİSAYAR

Gökhan Halimoğlu

YAPILARI, ÇEŞİTLERİVE KORUNMA YOLLARI

86

Page 89: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Nedir Bu Virüs Denilen Şey? Aslında bu varlıkları günlük haya-

tımızda insan vücudunun yapısından bahsederken çokça duyuyoruz. Na-sıl yani, demeyin; insan vücudunda-ki virüsler ile bilgisayar dünyasındaki virüsler birbirlerine çok benzemekte-dirler. Tam olarak emin olamasam da ilk yapılan virüsün insan vücudunun yapısından kopya çekildiğinden kuş-kulanıyorum.

İnsan vücudundaki virüsler ya-şamlarını sürdürebilmek ve çoğala-bilmek için başka varlıklara ihtiyaç duyarlar. Kötü huylu ya da iyi huy-lu olabilirler. İşte tıpkı bilgisayar or-tamındaki virüsler de bu şekilde çalışmaktadırlar.Ç alışması için baş-ka bir yapıya ihtiyaç duyarlar ve kısa süre içerisinde çoğalabilirler.

Virüs: Bilgisayar belleğine yerle-şen, kullandığı yapıların (program-ların) yapısını değiştiren kötü amaç-lı yazılımlardır.

Virüs Çeşitleri

Yapışkan Virüsler: Bulaştıkları programın doğrudan içine (temeli-ne) yerleşen virüslerdir.

İşletim Sistemi Virüsleri: Bu vi-rüsler, işletim sistemi temelinin içi-ne yerleşerek sistem işleyişini değiş-tirmektedir.

Program Virüsleri: Programın yazılımcısı tarafından bilinçli olarak programlar içine yerleştirilen virüs çeşididir.

Öncelikle virüsleri tanımlayalım, daha sonra işleyiş biçimleri, yapıları, çeşitleri ve korunma yollarına kısa-ca bir göz atalım.

Gökhan Halimoğlu

87

Page 90: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Korunma Yolları

Belirtmiş olduğum kategoriler, en üst yapıda olanlarıdır. Dallandıracak olursak birçok yapıya ayrılmaktadır-lar, ancak bizim korunma yollarını keşfedebilmemiz için temel olarak yapılarını bilmemiz yeterli olacaktır.

Buna göre düşünecek olursak, uy-gulayacağımız az sayıda önlem bizle-ri virüslerden uzak tutmuş olacaktır.

1. Öncelikli ve en temel kura-lımız, kullandığımız anti-virüs programını güncel tutmak ola-caktır. Anti-virüs programaları gün-cellendiği sürece, sürekli gelişen vi-rüslere karşı savunmamızı dirayetli tutmuş olacağız.

2. Tarayıcılarınızı ve işletim sis-teminizi sürekli güncelleyin. Kul-lanmış olduğunuz işletim sistemini-

zi ve içeriğindeki programları, örne-ğin, genelikle, web tarayıcıları Mozil-la Firefox, İnternet Exproler gibi, gün-cel tutmak.

3. E-Postalara Dikkat! Bilinme-yen dosyaları, elektronik postaların ekte yer alan bilmediğiniz dosyala-rını ve tanımadğınız kişilerin e-posta iletilerini kabul etmeyin.

4. Dikkatli olun. Genelikle insan zaafından yaralanılarak çeşitli açık-ları kullanırlar. Tedirginlik uyandıran bağlantıları tıklamayın ve bunun ya-nında unutmayın ki, hesap sahipleri-nin sizlerin şifrelerinize, herhangi bir bağlantınıza ihtiyaçları yoktur.

5. Lisanslı yazılım kullanın. Unutmayın ki lisanslı yazılımlar her zaman güncel, gelişmiş durumda olacaktır. Ücretini değil, sizleri kurta-rabileceği büyük zararları düşünün.

88

Page 91: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

89

Ahmet Apaydın

Page 92: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

90

Page 93: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

91

Şahap Kurtaran

Page 94: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

İNTERNET

Backlink AlırkenNelere Dikkat Edilmeli?

Okan OktayYurdakadim

92

Page 95: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Backlink Nedir ?Backlink sitemizin arama mo-

torlarında istediğimiz bir kelime-de yükselmesini ve pagerank de-ğerimizin artmasını sağlayan bir araçtır. Yani bizim sitemizin adre-sini Google arama motorunun bo-tuna referans gösterir. Google’ın siteyi gezen botu da bu linki göre-rek bizim sitemize gelir ve bu bize avantaj kazandırır.

Backlink Alırken Hangi Site-leri Tercih Etmeli?

Backlink alırken backlink alaca-ğımız sitemizin içeriği ile link ek-lenecek sitenin içeriği aynı olursa çok daha büyük bir adım öne ge-çeriz.Backlink aldığımız sitelerin pagerank (pr) değerlerinin yük-sek olması da bizim backlink sa-yımızın yüksek olmasında önem-li bir etkendir. Arayacağımız bir di-ğer etmende link alacağımız site-lerdeki link çıkışlarının az olması-dır, bu da bizim için bir avantaj-dır. En önemli etmenlerden biri ise, sitelerin Dmoz kaydının olma-sı ve Alexa değerinin yüksek ol-masıdır. Dmoz’e etmenini tercih etmemizin nedeni, dmoz kaydı olan sitelerin Google botu tarafın-dan daha sıklıkta taranması ve ça-buk indekslenmesidir. Yani linkle-rimizi Google Bot daha çok göre-

cek ve bizi sevecektir. Alexa sıra-laması yüksek olan siteleri tercih etmemizin nedeni ise, Google’ın Alexa sıralaması yüksek olan si-telere daha çok önem vermesidir. Link aldığımız sitelerin index sayı-larının yüksek olması da bizim için önemlidir.Çünkü linkimiz o kadar fazla sayfada yayınlanacak ve Go-ogle botu linkimizi daha çok gö-recektir.

Backlink Kodumuzu Ekletir-ken Nasıl Bir Kod Kullanmalı-yız?

Backlink aldığımız sitelere sı-radan bir kod yerine, bilinçli ya-zılmış ve amacımıza ulaşmamıza yardımcı olacak en uygun kodu tercih etmeliyiz.

Peki bunu nasıl yapacağız ?<a title= ”sitemiz ile ilgili

anahtar kelimeler” href= ”site-adresimiz”> arama motorun-da yükselmek istediğimiz keli-me</a>

Örnek :<a title=”photoshop, kurs”

href=”http://www.sanalkurs.net/”>Photoshop Dersleri</a>

Üstteki örneğimizde Sanalkurs.net sitesinin “Photoshop Dersle-ri” kelimesinde arama motorunda yükselmesi için verimli olacak bir kod yapımız var.

93

Page 96: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

94

Page 97: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

95

Ufuk Yıldırım

Page 98: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

İnternetin Yeni Gözdesi:

Sosyal Medya

ARAŞTIRMA - İNCELEME

Barrack Obamaİnterneti KullanarakNasıl Başarılı Oldu?

96

Page 99: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Günümüz iş dünyasının beklenen yeni pazarlama ve halkla ilişki-ler fırsatlarından sayabileceğimiz sosyal medya nedir? Nereden baş-lanmalıdır? Gelin hep birlikte bir göz atalım.

Sosyal medya, aslında yeni bir şey değil; yaşadığımız ha-yatın içerisinde her zaman olan şey. Sosyal medya, insan-la birebir ilişkisi olan tüm tak-tikler demek değildir ama, pa-zarlama stratejileri için ihtiyaç duyulan sosyal medya taktik-leridir.

Asıl soru Facebook ya da Twitter’i kullanıp kullanma-mak değil de, “Bu portalla-rı nasıl kullanırsam şirketimin pazarlamasında beni başarıya ulaştırır?’’ sorusudur.

Kısaca sosyal medya, her bir bireysel müşterinin ihti-yaçları ve hedefleri olarak ta-nımlanır.

YENİ NESİL GÖZÜYLE…Yeni nesildeki potansiyel,

bazı pazarlama alanlarında sosyal medya tarafından dra-matik bir şekilde tahmin edil-

mişti (genellikle internet ka-nalıyla). Radyo yayınlarının yaygın olduğu zamanlarda yapılan satış mesajlarının so-nuçlarının ne olacağı bilinmi-yordu. Bu durum ortalıkta ser-betçe dolaşan ne olduğu, ya da ne yaptığı belli olmayan, tabiri caizse gaipten uluma-lara sebep oluyordu. Günü-müzde yeni nesil bu konular-da çok daha farklı fikirler bu-luyor. Online olarak insanlar, bilgisayarlarından ürünler ve cevaplar için arama yaptıkla-

Mustafa Özkan

97

Page 100: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

rında görünür oluyorlar. Bu yeni nesil için çok önemli bir unsur. Fakat son birkaç yılda bu durum enteresan bir şekilde değişti ve sosyal medya ile birlikte yadsınamaz bir girişim alanı-na döndü.

Bu durum, insanlar nerede olurlar-sa olsunlar, arama yaparak kendi be-ğendikleri markalarını bulabilecek-leri bir sistem anlamına geliyor. Blog eklemek, internete dosyalarınızı, re-simleri upload etmek , bunları eti-ketlemek, ya da doğrudan Flicker’da resimlerinizi yayınlamak, müşterile-rinizden aldığınız testimonial (refe-rans) videolarınızı Youtube’da yayın-lamak, Facebook’ta, Twitter’da ya da LinkedIn’de profil oluşturmak, linkle-rinizi paylaşmak bu büyük sosyal en-düstrinin network sitelerinde yapı-labilecek şeylerdir. Bunun yanı sıra yeni neslin sürekli güvenerek kullan-dığı siteler de var: Bunlar, Yelp, Goog-le, Maps ve İnsiderpages gibi siteler. Eğer bunlarda senin şirketin yoksa, ya da bu siteleri kullananlar sana on-

line olarak ulaşamıyorsa sen pazarda değilsin demektir.

ELİNİZDEKİLERİ EN İYİ ŞEKİLDE KULLANIN

Online imkânlarınızla şirket profi-linizi oluşturmak ya da ürün, hizmet ya da kendinize ait videolarınızı up-load etmek, başlamak için en iyi yol-dur. Fakat bunlarla eşdeğer olan di-ğer şeyler de içeriği iyi belirlemeniz, sık sık güncellemeler yaparak kendi-nizi iyi tanımlamanızdır. Böylece ara-malar sonucu indekslemelerde size ait bloglar, profiller vs. bulunacak ve size ait marka ve diğer çalışmalara anında ulaşılabilecektir.

Bunlarla birlikte, başka sitelerden sizin sitenize verilen linklerden site-nize ulaşılması, kendiniz ya da firma-nız hakkında yazdıklarınız, profil re-simleriniz gerçek potansiyele sahip kişileri size çekecektir.

Sosyal medya çalışmalarınızla iç içe yapmış olduğunuz diğer katalog, broşür gibi çalışmaları da aynı özen ve dikkatle yapmalısınız. Çünkü bun-lar birbirlerini besler ve her ikisi de performansınızı arttırır.

MERKEZ ÜSSÜNÜZÜ KURUNSosyal medya çalışmalarınıza baş-

ladığınızda size tüm bu bağlantıların aynı merkezden yönlendirileceği bi-rinci sınıf bir web site ya da blog ge-rekmektedir. Buna sosyal medyanızın

98

Page 101: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

ana merkez üssü diyebilirsiniz. Bu si-tede size ait tüm aktiviteler, çalışma-lar, konuşmalar olmalıdır ve yeni nes-lin ilgisini çekebilecek ve beklentile-rine cevap verebilecek gelişmiş içe-rikler yer almalıdır. Direkt olarak ka-tılım sağlanabilecek bir sistem olma-lı bu platform.

YENİ BİR AÇILIM DOĞUYORSosyal medya kavramı pazarlama

sektöründe ciddi bir açılıma sebep oldu. Bunun nedenlerinden ilki bir-çok mecradan daha hızlı, daha etki-li ve geri dönüşü ölçülebilir imkanlar sunmasıydı. Bir diğer önemli neden de ucuz olmasıydı.

Sosyal medyada, insanlar bir

ürün ya da hizmet hakkında hiç far-kında olmadan bilgi sahibi olduk-larını görmekteler. Bu yönüyle viral marketing’e benziyor. Ama bence bu özelliğinden ziyade hedef kitlenin katılımıyla oluşan özellikleri bahsi geçen ürün ya da hizmetin daha çok benimsenmesini ve bu sayede de al-gıda seçili hale gelmesini sağlıyor.

Sosyal medya sadece ürün, hizmet pazarlamasında kullanılmıyor. Ünlü bir sanatçıyı, futbolcuyu ve daha akla gelebilecek birçok kişiyi içeriyor. Bu kişilerin yaptıkları çalışmaların tanıtı-mını, çıkardıkları kitaplar hakkındaki eleştirilerini birçok kişi okuyor, oku-tuyor sosyal medya sayesinde.

99

Page 102: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Bu demek ki, aslında her kişinin kendisini sosyal medya sayesinde belli bir noktaya getirebileceğidir.

Bir diğer sosyal medya sonucu da aslında artık ürün, hizmet ve sanatsal basın toplantılarına basın ve medya-nın yanı sıra internet dünyasının ünlü blog yazarlarını davet etmek zorun-da kalmaları olacak. Hatta basından daha önem verecekleri kanaatinde-yim yakın gelecekte.

Blog yazarlığı konusunu ayrı ele al-mak istedim. Zira sosyal medya kav-ramında büyük yer tutan bu olay, gü-nümüz online dünyasına birçok açı-dan katkı sağladığı gibi pazarlama anlamında da yeri büyüktür.

Blogları takip edilen yazarların ulaştıkları kitleler esasında birçok pa-

zarlama ajansının ağzını sulandır-maktadır. Bunun da yakın gelecekte daha da büyüyeceğini düşünenler-den biriyim.

O yüzdendir ki blog yazarlarının gözüne giren, ilgilerini çeken ve niha-yetinde yazılarında yer alan hizmet-ürün ya da sanatsal kişi yahut olaylar, sosyal medya olgusunda birkaç adım ileri giderler.

Sosyal medyanın 2010 yılında daha da geniş kitlelerce kabul gö-receğinden şüphem yok. Benim asıl merak ettiğim 2011 seçimlerinde si-yasetçilerin sosyal medyayı nasıl kul-lanacağıdır. Zira Barack Obama se-çim kampanyasının büyük kısmını buna ayırmış ve hedefe bu yolla ulaş-mıştır.

100

Page 103: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

OBAMA NASIL BAŞARDI?Yeri gelmişken, Barack Obama’nın

sosyal medya kampanyasının, yani Halkla İlişkiler 2.0’ın ne kadar etkili olduğunu ele almak gerekiyor.

Obama, ana kampanyasını genç-ler üzerine kurguladığında, bu genç-lere nasıl ulaşacağını çok iyi biliyor-du. Gençler televizyon izlemiyor, ga-zete ve dergi okumuyor, onun ye-rine iletişim için yoğun bir şekil-de sosyal ağları kullanıyorlardı. Sos-yal medyanın bilincinde olan Obama da bu gücü kullanarak ve örgütleye-rek dünyadaki en büyük sosyal med-ya başarısına imza attı. Kampanyanın sonunda Amerika Başkanı seçildi.

Peki ne yapmıştı Obama ve nasıl yapmıştı?

Bunun için ilk yapması gereken projenin başına en uygun kişiyi ge-tirmekti. Bu kişi Mark Zuckerberg ile birlikte Facebook’u kuran genç Chris Hughes idi. Chris göreve gelmeden önce barrackobama.com yayındaydı, ama o da etkinliği çok azdı ve zaman zaman çökmeler yaşanıyordu.Yukarı-da bahsettiğimiz merkez üssü olarak canlandı değil mi aklınızda?

Chris, Nisan 2007’de bu kampan-yanın internet direktörü olarak göre-ve geldi. Riskli bir karardı aslında bu. Çünkü hem gençti, hem de Facebo-ok gibi bir şirketi kurduktan sonra ay-

101

Page 104: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

rılmak kolay bir karar değildi. Genç Chris, Amerika Başkanı’nı seçtirme etkisinin verdiği heyecan ile bunu göze aldı.

Göreve geldiğinde ilk yaptığı iş Barackobama.com’u düzenleyerek daha etkili bir şekilde kullanıma aç-mak oldu. Bir diğer site ise myba-rackobama.com idi. Burayı Facebo-ok tarzı bir sosyal ağa çevirdi. Burada kullanıcılar kendi profillerini oluştu-ruyor ve bloglarını yazıyorlardı. Oba-ma yandaşlarının kendi etkinlikleri-ni organize edebilecekleri bir ortamı kolaylaştırdı ve yönetilebilir bir alan yarattı.

Bu sosyal ortam ile gençlerin dik-

katini çekmeyi başaran Obama, genç-leri daha etkin bir şekilde seçim sü-recinin içine katmayı bu sayede ba-şarmış oluyordu. Gençler, kendileri-nin de Obama politikasının bir parça-sı olduklarını hissettiler. Amerika’da daha önce bu tür siyasi hareketler hiç ilgi çekmezken, bu gençler kendi is-tekleri ile aktif siyasetin içinde rol oy-nadılar. Artık bir politikacının sade-ce dinleyicisi ya da seçmeni değil, bu sürecin birer parçasıydılar. Bu sosyal medya çalışması ile de yapılmak iste-nen tam olarak buydu.

Obama, ilk başta e-posta ile ileti-şim kurdukları gençlere mobil kam-panyalar ve SMS ile de ulaşıyordu.

Bu süreçte bazı kişiler öne çı-kınca hemen bu konuda blog yazarlığına teşvik ediliyordu. Obama’nın kurduğu sosyal ağ-ların yanı sıra, Facebook, Twit-ter, Friendfeed gibi ünlü sos-yal ağlar da çok etkin bir şe-kilde kullanıldı. Hatta bir Oba-ma gönüllüsünün Myspace’de 160.000’den fazla kişiye ulaş-ması bu sürecin ne kadar başa-rılı yönetildiğini gösteriyordu.

Sosyal medya çalışmaları online ortamın dışında da çok güçlü destekleniyordu. Özellik-le, üniversitelerde ve üniversi-tesi olan kentlerde bu sitenin reklamı çok iyi yapılıyordu.

Kampanya içinde “Viral Pa-

102

Page 105: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

zarlama” çok etki-li bir şekilde yöne-tiliyordu. “Super Obama Girl” isim-li bir kısa video di-zisi oluşturulmuş ve bu video sadece YouTube’da 15 mil-yon kere izlenmişti.

K a m p a n y a n ı n Advergaming (Vi-deo oyunu) tara-fı da vardı tabii ki. “Race to White Hou-se” (Beyaz Saray Ya-rışı) isimli bir oyun yaratılmış ve bu sa-yede gençlerin ilgi-si kampanyaya çe-kilmişti.

İlerleyen zaman-larda yoğun ilgi ile birlikte sitede “ba-ğış yap” tuşu ile genç seçmenler, kampanyaya maddi destek de olu-yorlardı ve bu da diğer uygulamalar gibi tarihin en büyük bağış toplama rekoru oluyordu. Obama bu sayede çok büyük bir gönüllü seçmen ordu-su kurmuş oluyordu. Gençler kendi-lerini kampanyanın bir parçası olarak hissettikleri için oy vermekten ziya-de, kampanya için gönüllü olarak ça-lışmayı, hatta ceplerindeki parayı is-tekli bir şekilde Obama için harcama-yı bir ayrıcalık olarak görüyorlardı.

Obama’nın ekibi gençleri örgütle-menin daha iyi bir yolu olmadığının bilincindeydiler. Onun için risk aldılar ve çok büyük bir başarıya imza attı-lar.

2011 yılındaki seçimlerde bizim si-yasetçilerimizin bu mecrayı nasıl kul-lanacakları büyük bir merak konusu oluyor. Ya da şirketlerimiz? Bizler? Ba-kalım zamanla bu taktik ve teknikleri ne ölçüde kullanabileceğiz?

Kısacası sosyal medya adına öğre-necek daha çok şey var.

103

Page 106: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

104

Page 107: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

105

Mehmet Akça

Page 108: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

TarihtenGünümüzeFotoğraf (3)

ARAŞTIRMA - İNCELEME

Coşkun Pınarbaşı

Sizlerle tekrar buluşmanın vermiş olduğu heyecan ile merha-balar... Bu sayımızda, fotoğraf makinelerinin olmazsa olmazı objektiflerde bulunan merceklerden söz edeceğim.

106

Page 109: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

MercekIşığın saydam ortamlardan geçer-

ken kırılma özelliğinden yararlanıla-rak yapılmıştır. İki küresel ya da bir küresel bir düzlem yüzeyin kesişmesi ile oluşmuş saydam maddelerdir.

OdakIşığın toplandığı noktadır. F ile

gösterilir odak uzaklığı: Odak nokta-sının merceğe olan uzaklığıdır. Küre-sel aynalardaki gibi yarıçap uzunlu-ğunun yarısına eşit değildir. Bir mer-cekte odak uzaklığını şu etkenler de-ğiştirir. Aynadan F kadar uzaktadır.

• Hammadde ve kullanıldığı orta-mın ışık kırma indisine

• Merceğin yüzeylerinin eğrilik ya-rıçapı

• Işığın dalga boyuna

2F noktasıAynadan 2F kadar uzak olan özel

bir noktadır.

Kullanım alanları 1. Gözlük camı 2. Büyüteç 3. Projeksiyon makinesi 4. Mikroskop 5. Dürbün 6. Teleskop 7. Fotoğraf makinesi

Mercek çeşitleri İki tip mercek vardır

1. ince kenarlı(yakınsak)mercekler 2. Kalın kenarlı(ıraksak)mercekler

İnce Kenarlı MerceklerGörüntüler çukur aynadaki gibi

oluşur. • Asal eksene paralel gelen ışın

odaktan geçerek gider, odaktan ge-len ışın ise mercekten sonra asal ek-sene paralel devam eder.

• 2F noktasından gelen ışın diğer merkezden geçerek yoluna devam eder.

• Optik merkeze gelen ışın doğrul-tu değiştirmeden aynı yönde yoluna devam eder.

Kalın kenarlı mercekler Görüntüler tümsek aynadaki gibi

oluşur. • Asal eksene paralel gelen ışın

sanki odaktan geliyormuş gibi (uzan-tısı odaktan geçecek şekilde) geçer, odak noktasını hedefleyerek gelen ışın ise asal eksene paralel olacak şe-kilde doğrultu değiştirir.

• 2F noktasını hedefleyerek gelen

107

Page 110: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

ışın sanki diğer 2F noktasından geli-yormuş gibi kırılır.

• Optik merkeze gelen ışın doğrul-tu değiştirmeden aynı yönde yoluna devam eder.

Yukarıda mercek ve kulanım alan-larından bahsettik peki konumuz olan fotoğraf makinelerinde mercek ve makinemizi oluşturan esas ekip-

manlar neler şimdi de bunlara bir göz atalım.

Bir fotoğraf makinesi ana ola-rak 3 elemandan oluşur:

Bunlar; optik eleman olarak mer-cekler, kimyasal eleman olarak film ve mekanik eleman olarak maki-ne gövdesidir. Bu 3 elemanı birleşti-rip kullanarak bir fotoğraf görüntü-sü elde edebiliriz. SLR manuel fotoğ-raf makineleri bu işi elektrik enerjisi-ne ihtiyaç duymadan tamamıyla me-kanik olarak gerçekleştirirler.

Şimdi hep beraber bu elemanları inceleyelim.

Mercekler kendilerine büküle-rek şekil verilmiş cam ve veya plas-tik parçalardır. Bunlar objektifin içine

108

Page 111: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

yerleştirilmişlerdir ve dışarıdaki gerçek görüntüyü fotoğraf ma-kinesinin filmi üzerine düşürür-ler.

Peki, nasıl çalışır acaba mercekler?

Merceklerin görevi içinden geçen ışını doğrultusundan saptırmaktır. Bunu şöyle açık-larız; havada ilerleyen ışın cam veya plastik gibi daha yoğun bir ortama girdiğinde daha ya-vaş hareket eder ve doğrultu-sundan sapar. Tekrar havaya çıktığın-da ise yeniden doğrultusundan sa-par. Çünkü daha hızlı hareket ede-bileceği bir ortama çıkmıştır. Merce-ğin önündeki bir cismin görüntüsü

ters olarak merceğin arkasında be-lirir. Bunu aşağıdaki şekilde daha iyi anlayabiliriz.

Basit değil mi? İşte bir fotoğraf ka-resi elde etmenin ana prensibi bu-dur.

109

Page 112: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

Netlik AyarıŞimdide mercekler yardımıyla net-

lik ayarı nasıl yapılır ona bakalım. Eğer film merceklerin odak uzaklı-

ğındaysa görüntümüz net olacaktır. Film odak uzaklığının önünde

veya arkasında ise bulanık olacaktır. Bunu aşağıdaki şekilden daha iyi an-layabiliriz.

Bu ayarı fotoğraf makinemizin ob-jektifinin ayar halkasının çevirerek yaparız. Ayar halkasını sağa, sola çe-virdiğimiz zaman objektif içindeki mercek düzeneği ileri ve geri hareket

edecektir. Böylelikle vizörden net bir görüntü elde edebiliriz ve tabi ki net bir fotoğraf karesi de!!

Fotoğraf Filmleri veRenkli Fotoğraf Filmleri

FilmlerFotoğrafçılık, sinema, röntgen ve

radyografide görüntüyü tespit etme-ye yarayan yarı saydam plastik şerit. Esasını bir plastik şerit üzerine emül-siyon halinde sürülüp kurutulmuş ince, ışığa duyarlı bir tabaka teşkil eder.

Fotoğrafçılığın başladığı ilk yıllar-da, plastik şerit yerine cam kullanılır-dı. Sonradan eğilip bükülebilen nit-roselülozdan yapılmış filmler kulla-nılmaya başlandı. Fakat bunlar yanıcı olduğundan, terk edilip, yanıcı olma-yan, esnekliğini uzun zaman muha-faza eden ve yıkama işlemleri sırasın-

110

Page 113: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

da boyutları değişmeyen asetilselü-loz esaslı filmler yapıldı. Işığa duyar-lı tabakayı meydana getiren emül-siyonun esasını, ışık görünce deği-şen gümüş tuzları (gümüş klorür, gümüş iyodür, gümüş bromür) teş-kil eder. İlk zamanlar gümüş tuzları kolodyum denilen çözelti içine çök-türülerek plastik film şeridinin üze-rine sürülürdü. Kolodyum kuruyun-ca, filmin banyo işlemini zorlaştırdı-ğından, bunun yerine jelatin kulla-nılmaya başlandı. Gümüş tuzları je-latin içinde billur veya tanecikler ha-linde yayılmış haldedir. Jelatin çözel-tisine, gümüş nitrat ve sodyum veya potasyum tuzlarını katmak suretiyle elde edilen emülsiyon, filmin üzerine bir yarıktan geçirilerek yayılır. Soğu-tulduğunda jelatin kuruyarak sertle-şir. Meydana gelen kaplama tabaka-sının kalınlığı onda bir milimetre ka-dardır. Röntgen filmlerinin iki yüzü de kalın bir tabakayla kaplanır. Renkli fotoğraf filmleri kat kat değişik gaye-leri için tabakalarla kaplanırlar. Eni ve boyu çok büyük olan film topları iste-nilen en ve boyda kesilerek makara-lara sarılır. Sinema filmleri gibi kabın

da kenarlarına delik açılır.Film üzerindeki jelatinli tabaka-

ya ışık düşünce burada bulunan gü-müş tuzları, gümüşe veya tabakanın diğer maddeleriyle reaksiyona gire-bilen bir halojene dönüşür. Meydana gelen gümüş çok az olduğundan gö-rüntü gizlidir.

Filmlerin duyarlılığını ölçmek için DIN ve ASA olmak üzere iki sistem kullanılır. Az duyarlı yavaş filmler kü-çük sayılarla, çok duyarlı hızlı filmler ise büyük sayılarla belirtilir. ASA sis-teminde duyarlık iki katına çıkınca, sayı da iki katına çıkar. DIN sistemin-de ise duyarlıktaki artış sayıya 3 ekle-nerek belirtilir.

Renkli filmlerde mavi, yeşil, kırmızı ışıklara duyarlı kat kat tabakalar bu-lunur. Diğer renkler bu tabakaların etkilenme derecelerine göre tesbit edilirler. Bu tabakalarda gümüş tuz-ları yanında renk maddeleri de bulu-nur. Siyah-beyaz filmlerde görüntü-yü gümüş meydana getirdiği halde, renkli filmlerde gümüş temizlenerek atılır. Görüntüyü ise developman iş-lemi için katılan kimyasal maddele-rin yükseltgenmiş halinin renk mad-

111

Page 114: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

deleriyle reaksiyona girmesi meyda-na getirir. Doğrudan pozitif görün-tü veren renkli filmlerin yapısı aynı-dır. Farklılık, banyo işlemlerinden ile-ri gelir.

Üretildikleri malzeme boyutuna ve ışığa, renklere olan duyarlığına göre filmleri çeşitlendirebiliriz. Renk-li filmler ise kendi Arasında pozitif ve negatif olarak ikiye ayrılmaktadır.

Yukarıdaki resimde eskiden ve ha-len günümüzde (özel yelerde bulabi-leceğiniz) kullanılan 36’lık siyah be-

yaz bir film görmektesiniz.Günümüzde sadece tabii ki bir

tek 36’lık filmlerde kullanılmamakta-dır. Çıkarıldığı günden bu yana pek az rağbet görmüş olsa da birde AD-VANTIX filmler vardır. Advantix film-ler ne şekilde nasıl kullanılır özellikle-ri nelerdir bunları bir sonraki bölüm-de göreceğiz.

Yukarıdaki resimde ise halen gü-nümüzde kullanılan 36’lık renkli film ve bir sonraki bölümde detaylı ola-rak inceleceğimiz ADVANTIX filmleri görmektesiniz.

Bir sonraki bölümde sizlerle, AD-VANTIX filmler ve fotoğraf makinele-ri çeşitlerini, özelliklerini inceleyece-ğiz.

Herkese bol ışıklı iyi bir ay dilerim.

Görüşmek üzere.

112

Page 115: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11

113

Coşkun Pınarbaşı

Page 116: Sanalkurs E-Dergi Sayı 11