Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

86
Environmental Protection and Controls 2o11-2o12 Eğitim Yılı Balinalar Köpekbalığı ve Balinalar Biyoloji Bitirme Tezi

Transcript of Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Page 1: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Environmental Protection and Controls

2o11-2o12 Eğitim Yılı

BalinalarKöpekbalığı ve Balinalar Biyoloji Bitirme Tezi

Muammer GÜLTEKİN

www.muammergultekin.com

Balinalar / İçindekiler

Page 2: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

1. Balinaların Evrimi

1.1 İlk Ataları

1.2 İlk Memeli Deniz Hayvanları: Pakicedits – Indohyus

1.3 Ambulocetids ve remingtonocetids

1.4 Protocetids

1.5 Basilosaurids ve dorudontids: Tamamıyla deniz memelileri

1.6 İlk Çağlar Ses Yankı Sistemi

1.7 İlk Dişsiz Balinalar

1.8 İlk Yunusbalıkları

1.9 İskeletsel Evrim

2. Balinaların Sınıflandırılması ve Özellikleri

2.1 Memeli doğası

2.2 Solunumu / Soluk alma ve verme

2.3 Görme, İşitme ve Ekolokasyonu

2.4 Taksonomik Sınıflandırma

2.4.1 Dişsiz balinalar (Mysticeti) alt takımı

a. Gerçek balinagiller (Balaenidae)

b. Oluklu balinagiller (Balaenopteridae)

c. Eschrichtiidae familyası: Boz balina

d. Neobalaenidae familyası: Küçük gerçek balina

2.4.2 Dişli balinalar (Odontoceti) alt takımı

A. Yunusgiller (Delphinidae) : Okyanus yunusları

B. Beyaz balinagiller (Monodontidae): Deniz gergedanı ve Beyaz balina

C. Musurgiller (Phocoenidae)

D. İspermeçet balinasıgiller (Physeteridae)

E. Cüce ispermeçet balinasıgiller (Kogiidae)

F. Gagalı balinagiller (Ziphiidae)

G. Nehir yunusları üst familyası (Platanistoidea)

G1. Iniidae familyası

Page 3: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

G2. Lipotidae familyası

G3. Platanistidae familyası

G4. Pontoporiidae familyası

3. Balinalar hakkında farklı Bilgiler ve Doğada ki diğer Balina Çeşitleri

3.1 Balinalar Ne Derece Zekidir ?3.2 İki Çeşit Balina3.3 Çubuklu Balinalar3.4 Şahane Oburlar ve Şahane Dalgıçlar3.5 Balinalar Arasında Aşk 3.6 Bir Balinanın Doğuşu3.7 Balina Avları3.8 Balinanın En Önemli Mahsulü3.9 Denizlerin Definesi: Amber3.10 Balina Eti3.11 Balinanın Nesli Tükenme Tehlikesinde3.12 Hazreti Yunus ve Balina3.13 Balinanın Karnındaki Gemici3.14 İspermecet Balinaları3.15 İspermecet Balinalarının Aile Hayatı3.16 Büyük Bir Beyaz Balina3.17 Balinaların Değerli Oluşu Kendi Zararına3.18 Balinaların Esrarengiz Kitle İntiharı3.19 Cüce İspermecet Balinası3.20 İneğe Benzeyen Balinalar3.21 Kaz Gagalı Balina3.22 Gagalı Balinaların En İrisi3.23 Şişe Burunlu Balinalar3.24 Beluga ve ya Beyaz Balina3.25 Fildişli Balinalar3.26 Katil Balina3.27 Yalancı Katil Balina veya Küçük Katil Balina3.28 Kara Balinalar3.29 En büyük ve En Geniş Ağızlı Balinalar3.30 En Hızlı Yüzen Balinalar: Çatalkuyruklular3.31 Havaya Sıçrayan Kambur Balinalar3.32 Mavi Balina ile Mavi Balina 23.33 Gerçek Balina ve Cüce Gerçek Balina

Kaynakça ve Biyografi

1. BALİNALARIN EVRİMİ

Page 4: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Memeli deniz hayvanları ( balinalar, yunuslar ve domuz balıkları) kara memelilerinin neslinden olan deniz memelileridir. Onların kara kökenli olduklarının göstergeleri;

Yüzeyden nefes alma ihtiyaçları, Kara memelilerinin bacaklarına benzeyen yüzgeç kemikleri, Memelinin omurgalarının dikey hareketleri, bir balığın yatay hareketinden daha

karakteristik olmasıdır.

Kara hayvanlarının nasıl okyanusa uygun büyük su canlıları haline geldiği sorusu, memeli deniz hayvanlarının karadan denize geçişinde, Pakistan’da birkaç safhada ortaya çıkmış keşiflerin sonucuna kadar bir gizemdi.

Nitekim ilk olarak 1978’de Paul Gingerich ve ekibi tarafından yaklaşık 52 milyon yıl öncesinde yaşamış olan Pakicetus fosili bulundu ve modern balinaların erken atası olarak tanımlandı. Pakicetidler aslen kara memelileri olmalarına karşın, kulak ve duymayla ilgili birçok özelleşmeleri balinalar ve yunuslarla akraba olduklarını açıkça gösteriyordu. 1994’te ise Pakicetus ile aynı bölgede ancak 120 metre daha yukarıdaki sedimentlerde bir başka balina atası ve geçiş formu olan “yüzen yürüyen balina” Ambulocetus natans bulundu. Ambulocetus’un bir sucul memeli olduğu ortadaydı ancak aynı zamanda işlevsel bacaklara ve hala karada yürümesine izin verecek bir iskelet yapısına da sahipti.

Görsel: Cetacea takımına ait  90′a yakın günümüz balina türleri

Page 5: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Yaşayan ve bilinen tüm balina türlerinin boyutlarının karşılaştırılması. Ölçek için sağ altta ki

Dalgıça bakınız..

1.1 İlk Ataları

Genetik evrim şeması  Artiodactylamorpha içerisinde, deniz memelisinin oluşumunu göstermektedir. Charles Darwin’ in Türlerin Kökeni (On the Origin of Species) , isimli kitabında balinaların ayıların soyundan geldiğini öneri sürmüştü. Ancak, İki yıl içinde , teoriyi kitabının gelecek baskılarından geri çekti. Memeli deniz hayvan evriminin geleneksel teorisi, balinaların, artiodactyls ’in bir kardeş grubu olan ve tırnakları ile kurtlara oldukça benzeyen mesonychids [soyu tükenmiş bir carnivorous ungulates (toynaklı hayvanlar)] ile ilişkili olmasıydı.

Bu hayvanların balinalarınkine benzeyen tuhaf üç köşeli dişleri vardı. Bu sebeple, bilim adamları uzun süre balinaların bir mesonychidin bedeninden evrim geçirdiğine inanmışlardı ancak son moleküler filojenik verilerde balinaların artiodactyller ile daha yakından ilişkili olduğunu öne sürdüler, özelliklede hippopotamusla. Memeli deniz hayvanları ve artiodactylleri birleştiren bir clade için güçlü kanıt,  Cetartiodactyla giriş sürecinde ek olarak tartışıldı..

Ancak;  suaygırlarının anthracothere ataları, balinaların ilk ataları olarak bilinen Pakicetus  milyonlarca yıl sonraya kadar fosil kayıtlarında görünmedi. Keşif sonucu moleküler veri, Pakicetusun en eski ilk balina olduğunu kanıtlar. Pakicetusun iskeletleri, balinaların direkt olarak mesonychidslerin bedeninden türemediğini gösterir. Mesonychidsler , artiodactyl ailesinden ayrıldıktan sonra, artiodactylin su almaya başlayan halidir. Başka bir deyişle, ilk balinalar yeni artiodactylsler kaybolduğundan beri, mesonychid atalarının hallerini koruyan ilk artiodactylslerdi ( üç köşeli dişler gibi).

Farklı bir ima şu ki; bütün toynaklı memelilerin ilk ataları evriminin sonuna doğru bitkiler ile beslenen, bugünün artiodactylleri ve perissodactylleri muhtemelen, en azından kısmi etçil ya da leş yiyicilerdi.

Mesonychidler, büyük yırtıcı hayvanların zayıf olduğu tüm durumlarda uzman et yiyiciler haline geldiler,  böylece onların adaptasyonu, dinazorlardan kalan boşlukları doldurmuş olduğunda muhtemel bir dezavantajdı.

1978’de Paul Gingerich ve ekibi tarafından yaklaşık 52 milyon yıl öncesinde yaşamış olan Pakicetus fosili bulundu ve modern balinaların

erken atası olarak tanımlandı. Pakicetidler aslen kara memelileri olmalarına karşın, kulak ve

duymayla ilgili birçok özelleşmeleri balinalar ve yunuslarla akraba olduklarını açıkça

gösteriyordu.

1994’te ise Pakicetus ile aynı bölgede ancak 120 metre daha yukarıdaki sedimentlerde bir başka balina atası ve geçiş formu olan “yüzen yürüyen balina” Ambulocetus natans bulundu.

Page 6: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Ambulocetus’un bir sucul memeli olduğu ortadaydı ancak aynı zamanda işlevsel bacaklara ve hala karada yürümesine izin verecek bir iskelet yapısına da sahipti. Omurgasının anatomisinden açıkça anlaşılabileceği üzere, bugünkü balinalar ve yunuslar gibi omurgasını yukarı-aşağı (balıklar gibi sağa-sola değil) hareket ettirerek yüzüyordu.

Sonrasında ise Rodhocetus, Basilosaurus ve Dorudan fosilleri ortaya çıkarıldı. Basilosaurus ve Dorudon tamamıyla sucul balinalardı ve karaya artık bağımlı değillerdi.

Page 7: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Alt sayfada (yahut yan sayfada) tam boyut görecek olduğunuz,Genetik evrim şeması; Artiodactylamorpha içerisinde, deniz memelisinin oluşumunu göstermektedir.

Page 9: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

1.2 Cetacea’ların ilk ataları : Pakicetids ya da Indohyus !?

Görsel:  Pakicetus’un canlandırması

Pakiceditler ilk balinalar olarak sınıflandırılmış toynaklı memelilerdir. Onlar 53 milyon yıl önce ilk Eosen’de (üçüncü zaman arazisinin en eski tabakası) yaşadılar.  Onlar,  Mesonychidslerden farklı olmayan toynaklı ayakları ve uzun, kalın kuyrukları ile köpekler gibi görünüyorlardı. Onlar kulaklarından balinalara bağlanmışlardı. İşitsel kabarcıkların yapısı yalnızca ectotympanic kemiğinden meydana gelmiştir. Pakicetus un kulak bölgesinin şekli yüksek derecede olağandışı ve yalnızca balinaların kafatasını anımsatır.

Özellik, su memelileri için teşhise yöneliktir ve hiçbir diğer türde bulunmaz. İlk baştaki görüş Pakicetus’un kulaklarının sualtında duymaya uygun olduğuydu, fakat bu yaratığın geri kalan anatomisinden Pakicetus’ un kulaklarının karada duymaya uyumlu olduğu umuldu ve eğer Pakicetus balinaların ilk ataları ile ilişkiliyse, su altında duymaya sonradan uyumlu olmalıydı. Thewissen’ e göre, Pakicetus’un dişleri, daha yeni balinalarla eşleşen, köpek balıklarının dişlerine benzeyen, üç köşeli tırtıklı dişler, bir köpeğin ön dişleri olmasından daha az bir ihtimali olan balina fosillerinin dişlerini de anımsatıyordu.

Görsel:  Indohyus’un canlandırması

Thewissen aynı kulak yapısını küçük bir geyiğe benzeyen canlının fosillerinde bulmuştu. Indohyus 48 milyon yıl önce Kaşmir’de yaşamış küçük bir geyiğe benzeyen canlıdır. O artiodactyl’lerin  Raoellidae ailesine aittir ve memeli deniz hayvanlarına en yakın kardeş grup olduğuna inanılır. [1] Yaklaşık olarak bir rakun veya ev kedisi büyüklüğündeki bu yaratık balinaların bazı özelliklerine, diğer hiçbir türde bulunmayan ve memeli deniz hayvanlarının karakteristik tanısına,  özellikle involkrum’ a sahiptir. (İnvolkrum: Örtücü tabaka; nekroze olmuş bir kemiğin sekestrumunu saran zar ya da kılıf.)

Page 10: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Su hayatına uyumunun belirtilerini göstermiş olması dışında – hippopotamus gibi yeni canlıların kemiklerine benzeyen kalın ve ağır dış kemikleri dâhil su altında yasayabilmek için su yüzünde kalmayı azaltırlar.

1.2 Pakicetidler

Pakicetidler bazen ön çağ balinaları olarak sınıflandırılan toynaklı memelilerdir. Yaklaşık 53 milyon yıl önce ilk Eocene de yaşamışlardır. Mesonchidlere değil de toynaklı uzun ve kalın tırnaklı köpeklere benzerler. Onlar ses alma yerine sahip yalnızca ekomptatik kemikten olan kulaklarıyla balinalara benzerler.

Pakicetuslardaki kulak şekli çok sıra dışıdır ve balinaların kafatasını andırır. Bu özellik yalnızca deniz memelisi tanısıdır ve başka hiçbir türde bulunmaz. İlk önceleri Pakicetusların kulaklarının su altı için uzmanlaştğı düşünüldü fakat sonra kulakların aslında karada daha iyi bir gelişmişliğe sahip olduğu anlaşıldı ve eğer bu hayvanların balinalarla bi ilgisi olsaydı  bu gelişme geç bir gelişme olmalı diye düşünüldü. to Thewissen’e göre Pakicetus’un dişleri balina fosillerinin dişlerini andırır,köpek dişi gibi olan dişler işte bunlar günümüz modern manadaki balinalarla daha çok ilişkilidir.

Görsel: Kutchicetus canlandırması

Görsel: Pakicetus ve Ambulocetus iskeletleri

1.3 Ambulocetidler ve Remingtonocetidler

Page 11: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

3 metrelik memeli bir timsaha benzeyen Ambulocetidler Pakistandaki yeni bir keşifte çıkmıştır. Bu hayvanlar açıkça deniz hayvanıdır çünkü ayakları su samuru,fok ve balinalar gibi suyu arkaya doğru dalgalandırır. Bir de bunların timsahlar gibi habersiz olan kıyılardaki avlarını kapmak için gizlenerek avlandıkları tespit edilmiştir. Remingtonocetidler ki Ambulocetidlerin daha küçük akrabalarıdır bunların daha küçük burunları vardır ve sualtı yaşamına daha iyi uyum sağlamışlardır. Onlarında modern su samurları gibi yaşadıkları ve avlarını gizlenerek elde ettikleri tespit edilmiştir. Her ikisinde de burun delikleri burun ucundadır aynı kara memelilerinde olduğu gibi..

Görsel:  Ambulocetus natans canlandırması

Görsel: Rodhocetus canlandırması

1.4 Protoceditler

Görsel: Protocetus canlandırması

Protocedits Asya, Avrupa, Afrika ve Kuzey Amerika’da karmaşık ve heterojen olarak bilinen bir grup oluşturmuşlardır. Birçok cinsi vardı ve bazıları da Rodhocetus

Page 12: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

gibi iyi tanınan cinslerdendi. Bilinen Protocedidslerde, anları yaşam şekillerinde olduğu gibi karada ve denizde iyi destekleyece ön ve arka ayakları vardı. Günümüzde Protoceditlerin kuyruğu olup olmadığı tam olarak meydana çıkmış değildir. Fakat onların suda yaşamaya uyum sağladıkları kesinlikle bilinmektedir.

Rodhocetuslarda örneğin kuyruk soku kemikleri gevşek omurlar halindedir. Ayrıca şimdi, burun deikleri burnun yarısına kadardır, ki bu durum modern balinalarda gözlemlenmiş ilk durumdur. Onların sözde  amfibi doğası, fosilleşmiş ceninin kafasının ilk karada çıktığı düşünüldüğü için karada doğurduğu sanılan hamile Maiacetus’un keşfi tarafından desteklenmektedir. Tarih öncesi balinaların bu toynaklı türleri hala Rodhocetus ’un toynaklarının sonuna benzeyen günümüz toynakları gibi  gibi karakteristik özellikler gösterir.

1.5 Basilosauridler ve Dorudontidler: Tamamen deniz memelileri

Görsel:  Dorudon canlandırması Görsel:  Basilosaurus canlandırması

Basilosaurids ( 1840da keşfedildi ilk başta yanlışlıkla bir sürüngen olduğu sanıldı ki ismi de buradan gelir) ve Dorudon yaklaşık 38 milyon yıl önce yaşadı ve bunlar tamamen okyanusta yaşadığı  tam anlaşılabilen balinalardır. Basilosaurus büyük modern balinalar kadar büyük balinalardır ,yaklaşık 18 m (60 ft), dorudonlarsa daha küçüktür, 5 m (16 ft) kadar.

Modern balinalara çok benzemelerine karşın ,basilosaurus ve dorudonlar  onların nesillerine modern balinalar kadar etkili ses yankı sistemini aktaracak melon organından yoksundular. Küçük beyinleri vardı ve bu da onların daha yalnız ve deniz memelilerinin karmaşık sosyal ortamından uzak olduğu anlamına geliyor. Basilosaurus lar minik fakat çiftleşme zamanı sıkıca tutmada kullandıkları iyi iki arka ayağa sahiptiler. Onlar daha önceki nesillerinin küçük bir hatırlatıcısıydı. İlginçtir, arka ayaklarına bağlı kalça kemikleri protocedidslerde olduğu gibi omurgaya daha fazla bağlanmamıştı. Özellikle de kuruk sokumu diğer omurlardan ayırt edilemiyordu.

1.6 İlk Çağlar Ses Yankı Sistemi

Page 13: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Görsel:  Squalodon canlandırması

Dişli balinalar çeşitli frekanslarda bir seri tıkırtı yaparak ekolarlar. Ses titreşimleri melon organından yayılır ve nesnelere etki eder, daha düşük frekanslar tarafından alınır. Squalodon kafatasları eko hipotezi için birer kanıt teşkil eder. Squalodon ilk çağlardan orta olglience ordanda orta mioceneya uzanan yılarda yaşamıştı, yani yaklaşık 33-14 milyon yıl önceleri. Squalodon lar modern Odontocetesler’in birkaç ortak özellikleriyle özellik kazanmışlardır. Kafatası iyi sıkıştırılmıştır, gaga dışa doğrudur( alt cins Odontocetesler’in bir özelliği), bunlar Squalodonları dişli balinalar benzer yapmıştır. Fakat, squlodonların  yunus balıklarının doğrudan ataları olduğu fikri pek muhtemel gözükmüyor.

1.7 İlk Çağ Dişsiz Balinaları

Görsel: Cetotherium canlandırması

Tüm modern mysticetesler geniş besleme filtrelidirler ya da dişsizdirler ama böyle olup olmadığı türler arasında hep farklılık gösterir. Bazı modern grupların üyeleri orta Miocene zamanlarında görünür. Bu değişiklikler dünya genelindeki ev okyanuslardaki çevresel değişiklerin bir sonucu olmuş olabilir. Okyanustaki akım ve ısıdaki geniş ölçekli değişiklik antik biçimleri ölümüyle olan modern mysticet’lerin ışınımını başlatmış olabilir. Genel olarak cetotheresler içinde dört modern mysciete kökeninin ayrı kökenleri olduğu iddia edilir. Modern dişsiz balinalar, Balaenopteridae’ler, Balaenidae’ler, Eschrichtiidae’ler ve Neobalaenidae’ler , hepsi herhengi bir cetothere’de şimdiki o bilinmeyen özellikleri türettiler.

1.8 İlk Yunuslar

Mioecen’in ilk çağ zamanlarında eko sistemi bunun modern şeklinde gelişmiştir. Çeşitli yok olmuş türleri mevcuttur. Ön çağ yunusları Kentriodon ve Hadrodelphisları kapsar. Kentriodonküçükten orta boya genişçe kemikli dişli deniz memelisi kemiklerine ve bunların bazı modern türlerin atası olduğunu düşündüren özelliklere sahiptir. Kentriodontids son Oligoceneden son Mioceneye dek yaşamışlardır. Bu hayvanlar

Page 14: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

küçük balıklarla ve nektonik organizmalarla beslendiler. Çeşitlilik, morfoloji ve fosillerin dağılımı bazı modern türlerle benzerdir.

1.9 İskeletsel Evrim

Günümüzde, balina arka bölümleri içseldir ve azalmıştır. Özelliklede bazen balinalarda atavizm olarak da bilinen küçük minyatür bacaklar mevcuttur bu genlerin artık eskisi gibi aktif olmamasından kaynaklanır. Pakicetus gibi ön devir balinalarında burun delikleri burnun sonundaykendaha sonraki zamanlardaki türlerde burun delikleri kafatasıa doğru kaymıştır. Buna nasal kayma denir.

Modern balinaların burun delikleri onları yüzeyde  nefes almak için izin boşluklar içine modifiye olmuştur ve böylece rahatlıkla batabilirler. Kulaklar da içe doğru hareketlenirler, Basilosauruslarda olduğu gibi orta kulaklar titreşimleri daha düşük titreşimlerden alırlar. Günümüz modern balinaları eko sistemi için bir yağ yastığı olan melon organını kullanırlar.2. BALİNALARIN SINIFLANDIRILMASI ve ÖZELLİKLERİ

Alem: Animalia (Hayvanlar)Şube: Chordata (Kordalılar)Alt şube: Vertebrata (Omurgalılar)Sınıf: Mammalia (Memeliler)Alt sınıfı: Eutheria (Eteneliler)Takım: Cetacea (Balinalar)

Brisson, 1762

Mathurin Jacques Brisson

(d. 30 Nisan 1723 - ö. 23 Haziran 1806)

Fransız zoolog ve doğa filozofudur.

Brisson Fontenay-le-Comte'de doğdu.

Gençliğinde doğa tarihi üzerine araştırmalar

yaptı. Bu alanda yayımladığı eserler

arasında Le Règne animal (1756) ve

Ornithologie (1760) sayılabilir. 1759 yılında

Fransa Bilimler Akademisi'ne kabul edildi.

Superregnum:  Eukaryota

Regnum:  Animalia

Subregnum:  Eumetazoa

Cladus:  Bilateria

Cladus:  Nephrozoa

Cladus:  Deuterostomia

Phylum:  Chordata

Cladus:  Chordata Craniata

Subphylum:  Vertebrata

Infraphylum:  Gnathostomata

Superclassis:  Tetrapoda

Classis:  Mammalia

Subclassis:  Theria

Infraclassis:  Eutheria

Magnordo:  Epitheria

Superordo:  Laurasiatheria

Cladus:  Cetartiodactyla

Ordo:  Cetacea

Page 15: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

< Görsel1: Büyük

Antarktika balinası (Eubalaena australis)

V Görsel2: Kambur balina (Megaptera novaeangliae)

Balinalar (Latince: Cetacea) içinde balinaları, yunusları ve muturları barındıran, memeliler sınıfında bir takımdır. Biyolojik adlarda "balina" için Latince cetus sözcüğü kullanılır, özgün anlamı ise "büyük deniz hayvanı"dır. Latinceye ise Yunanca'dan geçmiştir. Yunanca κῆτος sözcüğü "balina" ya da "herhangi bir dev balık veya deniz canavarı" anlamındadır.

Balinalar suda yaşama tam olarak uyum sağlamış memelilerdir. Gövdeleri mekik şeklinde, ince uzun ve ortada kalındır. Ön uzuvları değişerek yüzgeçe dönüşmüştür. Arka uzuvları ise çok küçülmüştür, belkemiğine bağlı değildirler ve gövde içinde gizlidirler. Kuyrukları yatay olarak düzleşmiştir. Hemen hemen hiç kılları yoktur ve kalın bir yağ tabakası ile soğuktan korunurlar. Grup olarak yüksek bir zekâ düzeyine sahiptirler.

Balinalar takımında 90 tür bulunur. Tatlısu yunusu olan beş türü hariç hepsi deniz ve okyanuslarda yaşar. Takım iki alt takıma bölünmüştür: çubuklu balinalar (Mysticeti) ve yunuslar ile muturlarıda da barındıran dişli balinalar (Odontoceti).

Page 16: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

2.1 Memeli Doğası / Memeliler sınıfı

Balinalar takımının üyeleri memelidir yani hayvanlar âleminin memeliler sınıfında yer alırlar. Bu takımın üyelerinin yaşayan en yakın akrabası su aygırı dır.

Memelilere özgü özellikleri paylaşırlar: Sıcakkanlıdırlar, akciğerleri ile havayı solurlar, canlı doğum yaparlar ve yavrularını kendi sütleri ile beslerler, az da olsa kılları bulunur.

Balina ve yunusları balıklardan ayırmanın bir başka yolu da kuyruklarının şeklidir. Balıkların kuyrukları diktir ve yüzerken sağdan sola hareket eder. Balina ve yunusların kuyrukları ise yataydır ve yüzerken yukarıdan aşağıya doğru hareket eder ve belkemikleri aynı bir insanın belkemiğinin yüzerken hareket ettiği gibi hareket eder.

Page 17: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Görsel (Sağ üst):

Buzul balinası'nın (Eubalaena glacialis) soluk vermesi sırasında oluşan ayırt edici V şeklinde

"buhar" sütunu.

2.2 Balinaların Soluk alıp – vermesi

Balinalar, memeli olduklarından hava solumak zorundadırlar. Bu nedenle su yüzüne çıkarak ciğerlerinden karbondioksiti dışarı vererek taze oksijen solurlar. Dalma sırasında kaslar sayesinde nefes delikleri kapanır ve bir daha su yüzüne çıkana kadar kapalı kalır. Su yüzüne çıktıklarında ise nefes delikleri kaslar sayesinde açılarak soluk verirler.

Balinaların soluk alıp vermek için zaman kazanacak şekilde evrimleşen nefes delikleri kafalarının tepesinde yer alır. Soluk verdiklerinde ciğerlerden gelen ılık hava dışarıdaki soğuk hava ile karşılaştığında yoğunlaşır. Karada yaşayan memelilerin soğuk bir günde soluk verdiğinde oluştuğu gibi küçük bir "buhar" sütunu oluşur. Balinalarda da soluk verirken karşılaşılan bu buhar sütunu her tür için farklı bir şekle, açıya ve yüksekliğe sahiptir. Bu özelliklerine bakılarak uzaktan balinaların türü deneyimli kişiler tarafından tanımlanabilir. Balinalar su altında, diğer memelilerin kaldığından çok daha uzun bir süre kalabilirler. Su altında kalma süreleri, bu takımın üyeleri arasında bulunan büyük fizyolojik farklar nedeniyle türler arasında büyük farklar gösterir.

Memelilerin kaslarında bulunan miyoglobin derişimi çok farklılık gösterir. Miyoglobin oksijene karşı hemoglobinden daha fazla bir affinite gösterir yani miyoglobin oksijen moleküllerini hemoglobinden daha iyi tutar. Dolayısıyla oksijen almak mümkün olmadığında yüksek miyoglobin derişimi olması yararlıdır. Balinaların kaslarında bulunan miyoglobinin derişimi ne kadar yüksekse o kadar uzun süre su altında kalabilir ve besin arayabilirler. Yüksek vücut kütlesi de balinalarda daha uzun dalış süresine yardımcı olur. Vücut kütlesinin artışı aynı zamanda kas kütlesinin artışı demektir, dolayısıyla da kaslarda bulunan oksijen deposuda artar. Ayrıca Kleiber yasasına göre bir hayvanın vücut kütlesi arttıkça metabolizma hızı yavaşlar dolayısıyla da birim kütle başına daha az oksijen harcarlar.2.3 Balinaların Görme, İşitme ve Ekolokasyonu

Balinaların gözleri büyük kafalarının her iki yanında ve oldukça geridedir. Özellikle ucu sivri gagası olan yunusların ileri ve aşağı doğru oldukça iyi bir binoküler görüş açıları vardır ama İspermeçet balinası gibi küt kafalı balinaların her iki yanı da görebilir ama önlerini ya da doğrudan aşağıyı göremezler. Gözyaşı bezleri yağlı gözyaşı salgılar ve denizin tuzlu suyundan gözleri korur. Balinaların göz lensleri hemen hemen küreseldir dolayısıyla derin sularda az ışık altında odaklanmayı sağlar. Balinaların, yunuslar dışında oldukça zayıf olan görme yetilerine karşın oldukça mükemmel duyma yetileri vardır.

Page 18: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Balinaların kulakları da gözleri gibi küçüktür. Suda yaşaması sebebiyle ses dalgalarını odaklayarak kuvvetlendirmeye yarayan dış kulaklarını kaybetmişlerdir. Suyun ses ilektenliği havaya göre çok yüksek olduğundan dış kulak gibi bir organa gerek kalmamıştır. Bu yüzden kulakları gözlerinin hemen arkasında küçük bir deliktir. Buna karşın iç kulak balinanın kilometrelerce uzaktaki sesi duymasını ve sesin geldiği yönü anlayabilmesini sağlayacak kadar gelişmiştir.

Bazı balinalar ekolokasyon yeteneğine sahiptir. Çoğu dişli balina ekolokasyon seslerine benzer sesler çıkarırlar, fakat bu balinaların bu sesleri ekolokasyon için kullandığı gösterilememiştir. Mysticeti, ekolokasyonla tespit edilemeyecek kadar küçük avlarla beslendiğinden ekolokasyona çok az ihtiyaç duymaktadır. Odontoceti'nin Yunus gibi bazı üyeleri ekolokasyonu kullanırlar. Bu balinalar, yarasalar ile aynı şekilde, bir nesneye çarpıp sonra geri dönecek şekilde bir ses çıkarırlar. Bunun sayesinde nesnelerin şekillerini, boyutlarını, yüzey karakteristiklerini, hareket şekillerini ve uzaklığını anlayabilirler. Bu yetenek ile balinalar zifiri karanlıkta hızlı yüzen küçük avları yakalayabilirler. Çoğu Odontoceti'de ekolokasyon öyle gelişmiştir ki, bir nesnenin av olup olmadığını ayırt edebilirler. Esaret altındaki balinalar çeşitli şekil ve büyüklükteki topları ayırt edecek şekilde eğitilebilirler.

Balinalar iletişim için de sesleri kullanırlar. Bu sesler; inlemeler, tıklayışlar, ıslıklar ve Kambur balina'daki gibi kompleks şarkılar şeklinde olur.

2.4 Taksonomik Sınıflandırma

Balinalar (Cetacea) takımının içinde balinalar ve yunuslar yer alır. Seksenden fazla yaşayan türü bulunan balinalar iki alt takıma ayrılır: Dişli balinalar (Odontoceti) ve dişsiz balinalar (Mysticeti). Bunların dışında soyu artık tükenmiş birçok balina türü de bulunmaktadır ama bu listeye dahil edilmemişlerdir. Listede yalnızca yaşadığı bilinen balina türleri alınmıştır ancak 2006 yılında soyu tükendiğine inanılan Çin nehir yunusu da listede yer almaktadır.

Page 19: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Balinalar, ince ve uzun aerodinamik bir gövdeye, kürek şeklinde ön uzuvlara ve evrim sonucu değişmiş arka uzuvlara sahip olan deniz memelileridir. Kuyrukları itmeye yardımcı olacak şekilde yassılaşmıştır.

Görsel: Balinalar takımı soy ağacı.

2.4.1 Dişsiz Balinalar (Mysticeti) alt takımı

Dişsiz balina (Mysticeti), memeli canlıların Cetacea (balinalar, yunuslar ve musurlar) takımına dahil bir alt takımdır ve 4 familya içine dağılmış 14 türü içerir. "Mysticeti" bilimsel adının Yunanca'da "bıyık" anlamına gelen "mystax" sözcüğünden türediği bu alt takımda yer alan türlerin ağzında, Cetacea takımının

Page 20: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

içindeki diğer bir alt takım olan Odontoceti (dişli balinalar) içinde yer alan canlıların aksine, diş bulunmaz. Bu canlıların, yalnızca üst çenelerinde, "balina çubuğu" adı verilen yapılar bulunur ve özellikle kril gibi zooplanktonları deniz suyundan süzerek beslenmelerini sağlar. Bu sebeble diğer adı ‘Çubuklu balinalar’ dır.

a. Gerçek balinagiller (Balaenidae)

Gerçek balinagiller (Balaenidae), dişsiz balinaların iki cins içeren bir familyasıdır.Gerçek balinagiller büyük balinalardır. Erişkinlerinin boyu 15 - 17 m, ağırlığı 50 - 80 ton arasındadır. Ayırtedici özellikleri, bu balinalara geniş kavisli bir çene hattı veren dar ve eğimli üst çeneleridir. Bu çene hattı oldukça uzun balina çubuğuna izin verir. Deniz yüzeyinde ya da yakınında yüzen balinalar, balina çubuklarını kullanarak sudan besinlerini ayırır ve dilleri ile balina çubuklarından besinlerini yalayarak çıkarırlar. Bu beslenme yöntemi oluklu balinagillerden ve gri balinadan farklıdır. Özellikle kopepod gibi kabuklular ile beslenirler ama bazı türleri önemli ölçüde kril de yer.

Oluklu balinagillere göre daha sağlam yapılıdırlar ve boğazları boyunca yarık yoktur. Gövdelerine göre kafaları oldukça büyüktür ve Grönland balinasının kafası vücudunun %40'ını oluşturur. Kısa ve geniş yan yüzgeçleri vardır ve sırt yüzgeçleri bulunmaz. Tüm türleri göçmendir ve kış mevsiminde daha sıcak sulara göçerler. Bu sırada çiftleşir ve doğururlar. Gebelik yaklaşık 10-11 ay sürer ve genel olarak her üç yılda bir tek yavru doğururlar.

Gerçek balinagiller

(Balaenidae)

Page 21: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Görsel1: Grönland balinası

Görsel2: Kuzey Pasifik gerçek

balinası

Görsel3: Güney gerçek balinası

b. Oluklu balinagiller (Balaenopteridae)

Page 22: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Oluklu balinagiller (Balaenopteridae), dişsiz balinalar alt takımından bir familya. Bu familya sadece en büyük balinaları değil, en büyük yaşayan hayvanları kapsar. Familyanın türlerinin boyu 7 - 31 metre arası değişir. Dişsiz balinaların diğer büyük familyası gerçek balinagiller ile aralarında ki farklar şunlardır; sırt yüzgecinin varlığı, daha uzun bir vücut, ağızlarında diş yerine var olan sakallar (balina çubuğu) diğer familyada olduğundan daha kısa ve kalındır, boğaz kısmında bulunan oluklar daha büyük bir esnemeyi mümkün kılıp ağıza daha fazla deniz suyu alabilmelerini mümkün kılar. Bu 10 ila 100 oluk boğazdan göğüse kadar uzanır, her birisi 5 cm derinliğindedir

Oluklu balinalar hızlı yüzücüdürler, uzun yolculuklar yapararak soğuk ve sıcak iklimleri gezerler. Bütün okyanuslarda yaygındırlar, sadece küçük denizlere girmemeye özen gösterirler.Bütün oluklu balinalar yağ ve etleri yüzünden yoğun avlanmışlardı. İnce olan yağ tabakaları ile aslında gerçek balinalardan daha az kıymetli kabul edilmişlerdi. Ancak gerçek balinalar okyanuslarda artık bulunamayınca oluklu balina avı ile devam edildi. Böylece gök balina ve kambur balina gibi büyük türler nesli tükenme tehlikesine girdi. 1986 yılında koruma altına alındılar, ancak cüce balinalar ve Sey balinası (Balaenoptera borealis) hala avlanılmaktadır.

Cins: Megaptera

Kambur balina (Megaptera novaeangliae)

Cins: Balaenoptera

- Cüce balina grubu

Kuzey cüce balinası

(Balaenoptera acutorostrata)

Güney cüce balinası

(Balaenoptera bonaerensis)

- Gök balina grubu

Çatal kuyruklu balina (Balaenoptera

physalus)

Gök balina (Balaenoptera musculus)

Omura balinası (Balaenoptera omurai)

- Bryde balinası grubu

Bryde balinası (Balaenoptera brydei)

Sey balinası (Balaenoptera borealis)

Eden balinası (Balaenoptera edeni)

Page 23: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Oluklu balinagiller (Balaenopteridae)

Görsel1: Bryde balinası (Balaenoptera brydei)

Görsel2: Gök balina (Balaenoptera musculus)

Görsel3: Oluklu balina (Balaenoptera physalus)

Görsel4: Kambur balina (Megaptera novaeangliae)

Page 24: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

c. Eschrichtiidae familyası: Boz (gri) balina (Eschrichtius robustus)

Gri balina (Eschrichtius robustus), Eschrichtiidae familyasından boyu 16 metre, ağırlığı 36 ton olan balina türü. Ortalama 50-60 yıl yaşarlar.

Gri balinalar genellikle 2-3 mille yüzerler fakat korktuklarında bu hızı 6-7 mile çıkarırlar. Yüzgeçli bir balina ise 20 mil hızla yüzebilir. Bu düşük hız da gri balinaların kıyıya fazla yaklaşmalarından dolayı avcılardan kaçışını çok zor bir hale getirir.

1840 yılında 25.000 gri balina sayıldı fakat 1875 yılında 50 balinayı bir arada görmek olağanüstü bir durum sayılıyordu. Bu balinalar okyanusun kuzeyindeyken Eskimolar, Kraliçe Charlotte ve Vancouver körfezinde Kızılderililer, güneydeyken ise Amerikalı balinacılar tarafından avlandılar. Fakat gri balinanın insandan başka düşmanları da vardır. Katil balinalar onları en çok öldüren hayvanların başında gelir.

Gri balina da daha ender bulunan gök balina gibi, besini ağzındaki balena denilen levhalar yardımıyla toplar. Denizdeki yumuşakça ve kabuklu hayvanlarla beslenir. Ağzını açarak besinini suyla birlikte ağzına alır. Sonra suyu balenalardan dışarı vererek içeride sadece besinlerin kalmasını sağlar.

Page 25: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

d. Neobalaenidae familyası: Küçük gerçek balina (Caperea marginata)

Küçük gerçek balina (Caperea marginata), dişsiz balinaların en küçük türü. Çok nadir raslanılır ve pek tanılmaz. Benzerliklerinden dolayı hala çatal kuyruklu balinagiller familyasına koyulduğu sınıflandırmalara raslanılır, ama çoğu sınıflandırmalarda Neobalaenidae adında ayrı bir familyaya koyulur. En fazla 3 tona varan ağırlığı ve 6 metreye varan boyu ile diğer dişsiz balinalardan oldukça küçüktür. Rengi siyah ile koyu gri arası tonlardadır. Gerçek balinalar ile ortak özellikleri, çok büyük kafası ve yuvarlakımsı çenesidir. Ancak çatal kuyruklu balinalar ile de ortak özellikleri mevcuttur; sırt yüzgeci ve boğazında olukların hafif belirtileri vardır. Böylece bir yandan gerçek balinalar ve çatal kuyruklu balinalar arasında ki bağı oluşturduğuna işaretler bulunur, öte yandan sadece kendisine özgü özelliklere sahiptir. Bunlardan birisi, diğer bütün balinalardan farklı olarak 34 kaburgaya sahip olmasıdır.

Küçük gerçek balina güney yarıkürenin orta soğuk denizlerinde raslanılır. Çok nadir görüldüğünden dolayı yayılımı kesin bir şekilde bilinmiyor. Tazmanya, Yeni zelanda, Güney Afrika ve Falkland adaları yakınlarında görülmüştür. Yaşam şekli hakkında fazla bilinmemekte. Gerçek balinagiller'de olduğu gibi yavaş yüzen ve gruplar oluşturan bir balina olduğu tahmin edilir. Bir kez 8 bireyden oluşan bir grup izlenmiştir.Küçük gerçek balinalar açık denizde çok nadir görülmekte ve özellikle Avustralyanın güneyinde, Tazmanya ve Güney Afrika kıyılarında karaya vuran leşleri ile tanılmakta. Hiçbir zaman diğer balinalarda olduğu gibi avlanmadığından dolayı bu türün sayısının ezeldende düşük olduğu tahmin edilir. Binominal adı: Caperea marginata..

Page 26: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

2.4.2 Dişli balinalar (Odontoceti) alt takımı

Dişli balinalar (Odontoceti), balinaların bir alt takımını oluşturur. Adından

anlaşılacağı gibi, balina çubuğu yerine dişleri vardır. Dişli balinalar etkin avcılardır ve

balık, kalamar ve bazen deniz memelileri ile beslenirler.

A. Yunusgiller (Delphinidae) : Okyanus yunusları

Yunusgiller (Delphinidae), balinalar (Cetacea) takımına dahil olan dişli balinalar

(Odontoceti) alt takımının bütün okyanus yunusları üyelerini içeren bir familyasıdır.

Tanımdan anlaşılacağı üzere, yunusgiller familyasının üyeleri esasen açık denizlerde

yaşar ve böylece, "yunus" adı ile anılan başka bir dişli balina grubu olan nehir

yunusları (Platanistoidea) üst familyasının türlerinden ayrılırlar. Irrawaddy yunusu

(Orcaella brevirostris) gibi bazı türler ise daha çok kıyı şeritlerinde ve nehir kıyılarında

bulunan istisna yunusgillerdir.

Bu familya, memeliler (Mammalia) sınıfına dahil olmasına ve dolayısıyla da

kendisini oluşturan türlerin balık olmamasına rağmen, Türkçe'de ‘‘yunusbalığıgiller’’

olarak da anılabilir. Yunusgiller familyası içindeki görece büyük altı tür, bu familya

içinde sınıflandıkları için aslında yunus olsalar da daha çok "balina" adı ile anılır. Bu

canlılar şunlardır:

~ Cüce katil balina (Feresa attenuata)

~ Kısa yüzgeçli kara balina (Globicephala macrorhynchus)

~ Uzun yüzgeçli kara balina (Globicephala melas)

~ Katil balina (Orcinus orca)

~ Elektra balinası (Peponocephala electra)

~ Yalancı katil balina (Pseudorca crassidens)

Yunusgiller familyasındaki türler, haliç yunusundaki gibi 1,2 m uzunluk ve 40 kg

ağırlıktan katil balinadaki gibi 7 m ve 4,5 tona kadar değişen büyüklüklere sahiptir.

Çoğu türün ağırlığı ise 50 - 200 kg aralığındadır. Dünyanın tüm denizlerinde bulunan

bu canlılar, daha çok kıta levhaları üzerindeki görece sığ denizlerde yaşarlar. Hepsi

etçildir ve sıklıkla balık ile beslenirler.

Page 27: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Yunusgiller (Delphinidae)

Görsel1 - Sağ: Pantropik benekli yunusu (Stenella attenuata)

Görsel2 - Sol: Çizgili yunus (Stenella coeruleoalba)

Görsel3 - Alt: Afalina (Tursiops truncatus)

Page 28: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

B. Beyaz balinagiller (Monodontidae): Deniz Gergedanı ve Beyaz Balina

Beyaz balinagiller (Monodontidae), balinalar (Cetacea) takımı içindeki dişli balinalar (Odontoceti) alt takımının familyalarındandır ve herbiri kendi cinsi içinde tek başına sınıflanan iki sıradışı balina türünü içerir. Bu türler şunlardır:

Beyaz balina (Delphinapterus leucas) - erişkin bireylerin tamamen beyaz renkli olduğu, diğer hiçbir balinada görülmeyen bir özellik olarak boyun omurlarının kaynamamış olduğu ve yankıyla yer bulmada işlevi bulunduğu düşünülen melon dokusunun bu dokuyu içeren diğer balinalardakine göre çok daha belirgin olması nedeniyle tipik bir kafa şekli olan tür. Narval (Monodon monoceros) - erişkin erkek bireylerde üst sol çeneden çıkan ve ileriye 3 metre kadar uzayabilen, sola dönüşlü helis sarmalı yapan, boynuz benzeri uzun bir dişin bulunduğu tür.

Page 29: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

C. Musurgiller (Phocoenidae)

Musurgiller veya Liman yunusugiller (Phocoenidae) dişli balinalar alt takımından bir familya. Yunussular üst familyasının da üyesi olarak yunuslara akrabadırlar, ancak bir sıra özellikler onralı yunusgillerden farklı kılar. En mühim farklılıkları kafa şekli ve dişlerinde bulunur. Türkiye denizlerinde yaşayan tek türü bayağı musurdur (Phocoena phocoena). Familyanın 6 türü 4 cinse bölünmekte.

En fazla 2,5 metreye varan boyları ile gayet küçük balinalardır. Kaliforniya liman yunusu 1,5 metre boyu ile en küçükleridir. Musurgillerin vücudu ve kafası yuvarlakımsıdır ve yunusgillerde olan uzun bir gaga onlarda yoktur. 120 adet kürek şeklinde dişleri olur, ve üçgen şeklinde olan sırt yüzgeçleri sırtın daha gerisinde bulunur. Gerçek balina liman yunusunun hatta hiç sırt yüzgeci yoktur.

Tüm 6 türe her okyanusta, çoğunlukla kıyı yakınlarında raslanılabilir. Özellikle kuzey yarıkürenin denizlerinde yaşarlar. Altı türden sadece ikisi güney yarıkürede yaşamakta. Gerçek balina liman yunusu bazı ırmaklarda da, örneğin Yangtsekiang nehrinde yaşar. Türkiye sularında raslanılan türü musur Karadeniz ve Ege denizinde yaşar. Musurgiller balık, kafadan bacaklılar ve yengeçler ile beslenirler. Sayıları çoğunlukla 10, ama bazı türlerde hatta yüzlerce bireye kadar varan gruplarda yaşarlar. Aralarında çeşitli tık ve ıslık sesleri ile anlaşırlar. Çok hızlı yüzebilirler - beyaz yanlı liman yunusu hatta 55 km/h süratı ile en hızlı balinalardan biridir. Sudan dışarıya sıçramaları yunusgillerde olduğu kadar akrobatik değildir.

Birçok ülkelerde eti için veya da balık yemi olarak avlanılmaktalar. Ayrıca sürekli balık ağlarına takılmaları da sayılarını azaltmakta. En büyük tehditde olan tür kaliforniya liman yunusu, yoğun endüstrili, küçük bir bölgede yaşamakta. Balık ağlarına takılmaları pinger ile önlenebilir.Musurgiller neredeyse hiç hayvanat bahçelerinde veya delfinaryumlarda tutulmazlar. Yunusgillerden farklı olarak o kadar tanınmış değillerdir ve bakımları o kadar kolay değildir.

Page 30: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Cins: Phocoena

Bayağı musur (Phocoena phocoena)

Vaquita (Phocoena sinus)

Siyah liman yunusu (Phocoena spinipinnis)

Cins: Neophocaena

Sırt yüzgeçsiz liman yunusu

(Neophocaena phocaenoides)

Cins: Phocoenoides

Beyaz yanlı liman yunusu (Phocoenoides dalli)

Cins: Australophocaena

Gözlüklü liman yunusu (Australophocaena dioptrica)

Görsel1: Musur (Phocoena phocoena)

Görsel2: Gözlüklü liman yunusu (Phocoena dioptrica)

Page 31: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

D. İspermeçet balinasıgiller (Physeteridae)

İspermeçet balinası (Physeter macrocephalus), Physeteridae familyasından tüm okyanuslarda yaygın olan balina türü. Yetişkin erkekler yazın kutup sularına göç eder. Akdeniz'de görülen en yaygın balina türüdür. Türkiye'de görülmüş 4 balina türünden biridir.

Erkekleri 15-25 m. ve 45-70 ton, dişiler 9-13 m. ve 15-20 ton ağırlığında olur. Sırtı koyu gri, mavimsi siyaha kadar değişir, karın kısmı beyazımsıdır. Başı alışılmışın dışında iridir ve vücut büyüklüğünün üçte biri kadardır. Baş küt ve altçene dardır. Beyni yaşayan memeliler arasındaki en büyük beyindir, sırt yüzgeci yerini belirsiz bir tümseğe bırakmıştır. Kuyruk yüzgeci geniştir (4.6 m.'ye kadar) ve dalarken suya vurulur. İspermeçet balinası dişli balinaların en büyüğüdür: 20 m'ye kadar olan boyu ve 50 tona kadar olan ağırlığıyla gerçek balinagiller (Balaenidae) ve çatalkuyruklu balinagillerin (Balaenopteridae) üyeleriyle büyüklük bakımından yarışır. Çok büyük olan başında yalnızca dişlerle (her biri 20 cm uzunlukta ve 500 gr ağırlıkta koni biçiminde 40 diş) donanmış çenesi vardır.Dünyanın en büyük sesli hayvanıdır.

Genellikle 10-30 bireylik gruplar halinde bulunur. Bir erkeğin çevresinde birçok dişi ve gençler, oldukça uzakta da erişkin erkekler bulunur. 1200 metre derinliğe dalıp, bir saat su altında kalabilirler. Nefes almak için 10 dakika kadar su yüzeyinde kalır. Kaşalotların nefes alma işlemi sırasında püskürttüğü hava, ileriye doğru 45º'lik bir eğimle karakteristik bir görünüm kazanır. Ortalama ömrü 60 yıldır.

Dişiler her zaman tropik ve subtropik denizlerde kalır, erkekler ise yazın soğuk denizlere göç eder. Genellikle sadece büyük mürekkep balıklarını (boyu 2 metreyi bulanları tercih eder) yerler. Başka balıkları ve fok gibi diğer deniz memelilerini de yerler. Denizin altında hareketsiz yatarken geçen mürekkep balığı sürüsünü ağzını aniden açıp emerek avlar. Mürekkep balıklarının sindirilemeyen kesimleri, sindirim borusunda toplanır ve sonra da ağız ya da anüs yoluyla atılır. Bunlar koku sanayinde kullanılan gri amberi oluşturur. Kuzey yarıkürede Haziran ayında çiftleşirler. Gebelikleri 14-15 ay sürer. Dişiler 3-6 yılda bir ürerler. Nadiren ikiz, çoğunlukla tek yavru dünyaya getirirler. Doğumda 4 m. boyunda ve yaklaşık 1 ton olan yavru, iki yıl kadar süt emer. Eşeysel olgunluğa 10 yaşlarında ulaşırlar. Uzun yıllar eti ve yağı nedeniyle geniş çapta avlandıktan sonra 1979 sonrasında yasaklamaya dahil alınan önlemlerle tükenmenin eşiğinden dönmüştür. Bir çok ülkede ticari amaçla avlanması yasaklanmıştır. Ancak Norveç gibi bazı ülkerde hala belirli şartlar altında balina avcılığı yapılmaktadır. İspermeçet balinasının eti hayvan yemi olarak, yağı da sanayi ürünlerinde, hatta el ve vücut kremlerinde kullanılır. Diğer adları: Kaşalot, Amber balığı'dır.

Page 32: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

E. Cüce ispermeçet balinasıgiller (Kogiidae)

Cüce ve pigme ispermeçet balinaları, ispermeçet balinasına benzer ama çok daha

küçüktürler. Sırtları koyu gri, karınları ise daha açık renktedir. Küt ve kare şeklinde

kafaları vardır ve çeneleri geridedir. Ön yüzgeçleri kafaya yakın, sırt yüzgeçleri ise

sırtın gerisindedir.

Page 33: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

F. Gagalı balinagiller (Ziphiidae)

Gagalı balinagiller (Ziphiidae) dişli balinaların bir familyası. Tanılan 19 türü ile yunusgillerden sonra ikinci büyük balina familyası olmasına rağmen hakkında fazla bilinmemekte. Bunun nedeni familyanın türlerinin kıyılara pek yaklaşmamasıdır. Familyanın birçok türü daha henüz yeni tarif edilmiştir.

Adları, gagayı andıran uzun ağızlarından kaynaklanır. Familyanın bazı türlerinde, yunuslarda olduğu gibi kafa, ağız ile aynı hizalaya gelene kadar öne doğru incelir. Çoğu diğer türlerde ise ağız kafadan daha incedir ve bir gagayı andırır. Boyları 4 - 13 Kg arası değişir. Gagalı balinagillerin alt çenelerinde genel olarak 2 veya 4 dişleri olur, üst çenelerinde ise hiç dişleri yoktur. Sadece Shepherd balinasının üst çenesinde de küçük dişleri vardır. Birçok türlerde erkeklerin dövüşlerde kullandıkları iki azman dişi olur. Erkeklerin vücutlarında da bu dişlerin bıraktığı izleri görmek mümkündür. İki dişli balina cinsinde bu azman dişler ilginç şekillere girebilir; örneğin layand balinasında (Mesoplodon layardii) alt çeneden çıkan azman dişler ağızın üzerine kadar uzanır ve aşağı bükülür, bu yüzden balina ağzını fazla açamaz.

Gagalı balinagiller açık denizlerin balinalarıdır, ve tüm okyanuslarda yaşarlar. Çoğunlukla büyük derinliklerde avladıkları kalmarlar (Teutophagie) ile beslenirler. 80 dakkika suyun altında kalarak 1000 metre derinliğe kadar indikleri kanıtlanmıştır. En yeni araştırmalara göre Cuvier gagalı balinası hatta 1900 metre derinliğe kadar inmektedir.

Gagalı balinagiller insanlara çok nadir göründüklerinden dolayı davranışları hakkında pek bilgi yoktur. Toplanılan bilgilerin çoğu karaya vurmuş leşlerden kaynaklanır. Sadece kara balina ve blainville balinası cinsleri hakkında balina avcılarından alınmış biraz daha fazla bilgi mevcuttur.

Page 34: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Görsel1: Sowerby iki dişli balinası (Mesoplodon bidens)

Page 35: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Görsel2: Kuzey ördek gagalı balinası (Hyperoodon ampullatus)G. Nehir yunusları üst familyası (Platanistoidea)

Nehir yunusu, balinalar (Cetacea) takımına dahil dişli balinalar (Odontoceti) alt takımındaki tek üst familya olan Platanistoidea'da sınıflanan türleri ifade eden ortak addır. Toplam dört tane nehir yunusu türü vardır ve her biri kendine ait bir familya içinde sınıflanır. Bu canlılar, balinalar (Cetacea) takımındaki tüm türler içinde varlığı en çok tehlikede olanlardır. Hatta, 2006 yılında gerçekleştirilen ilgili bir araştırma seferi sonucunda, Yangtze nehir yunusu (Lipotes vexillifer) türünün soyunun pratik olarak tükendiği ilan edilmiştir.

Nehir yunusları (Platanistoidea) üst familyası için Türkçe'de "ırmakyunusları" ifadesinin de kullanıldığına rastlanabilir. Bununla birlikte, "ırmak yunusları" ifadesi ise yukarıda Amazon havzasının nehirlerinde de yaşadığı belirtilmiş olan Sotalia cinsinin "Bütün Amerikan Irmak Yunusları" olarak tanımlanmasında kullanılmıştır. Aynı kaynakta, bir nehir yunusu familyası olan Platanistidae familyasından "ırmak yunus balığıgiller" olarak bahsedildiği görülebilirken, bu familyanın "Uzun Burunlu Nehir Yunusları" olarak tanımlandığına da rastlanabilir.

Duisburg hayvanat bahçesindeki bir Amazon nehir yunusu (Inia geoffrensis).La Plata yunusu (Pontoporia blainvillei) dışındaki nehir yunuslarının yaşam alanı tatlı su nehirleridir. La Plata yunusu ise temelde denizde yaşayan bir canlıdır ve esasen Güney Amerika'nın güneydoğusundaki haliçler ile kıyı şeridine yakın sularda bulunur ama bilimsel açıdan okyanus yunuslarını içeren yunusgiller (Delphinidae) familyasına dahil bir tür olarak değil, bir nehir yunusu olarak kabul edilir.

Bunun tersi, yunusgiller familyasının bir üyesi olan haliç yunusu (Sotalia fluviatilis) için geçerlidir. Hem Amazon havzasının nehirlerinde hem de Güney Amerika'nın doğu ve kuzeydoğu kıyı şeridi sularında yaşayan haliç yunusu, genetik olarak nehir yunuslarına uzak oluşu ve şişe burunlu yunusa benzeyişi nedeniyle, bir nehir yunusu olarak kabul edilmez. La Plata yunusu dışındaki nehir yunuslarının yaşam alanları şöyle özetlenebilir.

Amazon nehir yunusu (Inia geoffrensis): Güney Amerika'daki Amazon ve Orinoco nehir sistemleri.Ganj ve İndus nehir yunusu (Platanista gangetica): Hindistanda Ganj ve Pakistan'daki İndus nehri.Yangtze nehir yunusu (Lipotes vexillifer): Çin'deki Yangtze Nehri.

Bu canlılar, altta sayılan nedenlerle, balinalar (Cetacea) takımındaki tüm türler içinde varlığı en çok tehlikede olanlardır: Sayıları doğal olarak azdır. İnsanlarca yoğun olarak avlanışmışlardır.İnsanların artan ihtiyaçlarına bağlı olarak, yaşam alanları giderek daha çok daralmakta ve çevre kirliliğine maruz kalmaktadır.

Görme duyuları genellikle oldukça zayıftır ve yön bulma ile avlanma davranışları temelde yankıyla yer bulma yetilerine bağlıdır. Buna karşılık, motorlu teknelere bağlı olarak nehirlerde gelişen ses kirliliği nedeniyle bu yetilerini kullanmakta sıkıntı yaşamakta ve tekne ya da tekne pervaneleriyle çarpışıp, esasen kendileri için bırakılmamış balık ağlarına takılabilmektedirler.Bütün bunlara bağlı olarak, nehir yunusları soy tükenmesine çok açıktır. Nitekim, 2006 yılında gerçekleştirilen 2006 Yangtze Tatlı Su Yunusu Araştırma Seferi (Yangtze

Page 36: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Freshwater Dolphin Expedition 2006) sonucunda, Yangtze nehir yunusu (Lipotes vexillifer) türü soyunun pratik olarak tükendiği 13 Aralık 2006 itibarıyla ilan edilmiştir.

G1. Iniidae familyası

Iniidae familyasında tek bir cins ve tek bir tür bulunur: Amazon nehir yunusu - Inia geoffrensis..Amazon nehir yunusu ya da diğer adlarıyla Boto, Pembe nehir yunusu Amazon Nehri ve Orinoco Nehri sistemlerinde bulunan bir tatlısu nehir yunusudur. Nehir yunuslarının en büyüğü olan bu tür, aynı yaşam alanı içinde bulunan ancak gerçek bir nehir yunusu türü olmayan Tucuxi (Sotalia fluviatilis) ile karıştırılmamalıdır. IUCN bu yunus türüne verilen diğer adları şöyle sıralar: Amazon yunusu, Boto Vermelho, Boto Cor-de-Rosa, Bouto, Bufeo, Inia, Pembe yunus, Pembe tatlısu yunusu, Pembe porpoise, ve Tonina.İlk örnek 1817 yılında Henri Marie Ducrotay de Blainville tarafından tanımlanmıştır. Rice'ın 1998 sınıflamasında Inia cinsinde tek tür olarak I. geoffrensis listelenir ve üç alttür tanımlanır.

~ Inia geoffrensis geoffrensis - Amazon havzası popülasyonu (Bolivya'da Teotonio Rapids yukarısındaki Madeira Nehri akaçlama alanı dışında)~ Inia geoffrensis boliviensis - Madeira Nehri akaçlama alanı içindeki Amazon havzası popülasyonu~ Inia geoffrensis humboldtiana - Orinoco havzası popülasyonu

Bazı eski sınıflandırmalarda boliviensis popülasyonu ayrı bir tür olarak sınıflanmıştır.Amazon nehir yunusunun rengi akılda kalıcı parlak pembe renkten hoş olmayan bir kahverengiye, gri, mavi-gri renkten krem beyaz renge kadar değişiklik gösterebilir. Yetişkin bireyler tipik olarak 2,5 metre boyunda ve 150 kg ağırlığında olur. Gövde boyutlarına göre yan yüzgeçleri büyüktür ve arkaya doğru kıvrılır. Amazon nehir yunusunun sırt yüzgeci yoktur ancak sırtındaki çıkıntı evrimsel olarak geçmişte bir sırt yüzgeci bulunduğunu gösterir. Oldukça belirgin, ince ve uzun bir ağzı ve hem alt hem üst çenede 25-35 çift dişi vardır. Ön dişler kanca şeklinde iken arka dişler sivri uçlu ama daha düzdür. Öndeki dişler avı yakalamaya arkadakiler de ezmeye yarar. Amazon nehir yunusları genellikle nehir tabanından beslenir ve tercih ettikleri avlar yengeç ve küçük balıklardır. Bazen küçük kaplumbağaları da yedikleri olur.

Bu tür yunuslar nadiren ikiden fazla birarda görülür ancak yirmiye kadar yunusun birarada görüldüğü de olmuştur. Diğer yunuslar gibi Amazon nehir yunusunun boyun omurları birarada kaynamadığı için başları daha geniş bir hareket alanına sahiptir. Gözleri küçük olmasına rağmen oldukça iyi görebilirler, ancak dışarı çıkık yanakları nedeniyle aşağıyı çok iyi göremezler. Ancak sırtüstü yüzerek bunu aşarlar. Nehir yunuslarının içinde Amazon nehir yunusu en az tehdit altında olan yunus sayılabilir ancak IUCN tarafından 1994 ve 2000'de yayımlanan Kırmızı Liste'de Amazon nehir yunusunun durumu hassas olarak sınıflandırılmıştır. [4] Yakın geçmişte soyu tükenen Çin nehir yunusu ile Ganj ve İndus nehir yunusunun doğal yaşam alanlarının hızla azalmasına karşın Amazon nehir yunusunun yaşam alanı zaman içinde oldukça sabit kalmıştır. Yağmurormanlarına ulaşmanın zorluğu nedeniyle popülasyon araştırmaları

Page 37: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

tam olarak yapılamadıysa da Amazon nehir yunusu popülasyonunun onbinlere ulaştığı sanılmaktadır.

Amazon nehir yunusları doğrudan hiçbir zaman avlanmamıştır. Ancak balıkçıların yakaladıkları balıkları ve malzemelerini korumak için yunusları öldürdükleri bilinmektedir. Bu uygulamanın yerel popülasyonlara zarar verecek kadar önemli olup olmadığı bilinmemektedir. 1988'den beri bu uygulama Brezilya ve Bolivya'nın tamamında, Peru, Venezuela ve Kolombiya'nın koruma altındaki bölgelerinde yasaklanmıştır.

Amazon ve Orinoco havzalarında insan nüfusunun artması biliminsanları arasında endişe yaratmaktadır. Asya'da bulunan nehir yunuslarının soyunu tüketen tarzda çeşitli baraj projeleri bu bölge için önerilmektedir. Çevreciler bu projelere oldukça sert bir şekilde karşı çıkmaktadır.Yaşam alanlarında cıva zehirlenmesi nedeniyle bazı yunus ölümleri olmuştur. Altını kayadan ayırmaya yarayan cıvanın kullanıldığı altın madenlerine yakın bölgelerde bu ölümlerle karşılaşılmaktadır.

Amazon nehir yunusu (Inia geoffrensis) | Hassas tür

Page 38: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

G2. Lipotidae familyası

Çin nehir yunusu (Lipotes vexillifer Çince: 白鱀豚 (yardım·bilgi) pinyin: báijì tún), Lipotidae familyasının tek üyesi olan bazı kaynaklara göre nesli kısmen tükenmiş bir yunus türü..Her ne kadar Çin’de "Yangtze’nin Tanrıçası" (长江女神 / 長江女神 chángjiāng  nǚshén) adı verilen bu yunus türünü korumak için çaba sarfedildiyse de son yıllarda yunus sayısı oldukça önemli oranlarda azaldı. 2006 yılı sonunda Yangtze nehrinde yapılan yunus araştırması sonucunda bir tane yunus ile bile karşılaşılmayınca soyu kısmen tükenmiş sayılmıştır.

Tarihsel olarak Çin nehir yunusu, Yangtze Nehrinin Şangay şehrine yakın olan ağzından orta ve batıda Yiçang şehrinin bulunduğu yukarı kısımlarına kadar olan 1.700 kilometrelik bir bölgede yaşamaktaydı. Bu alan şu anda her iki taraftan da birkaç yüz kilometre azalmış ve Yangtze Nehrini besleyen Dongting ve Poyang gölleri arasında kalan Yangtze'nin ana kolu üzerine sıkışmıştır. Doğal yaşam alanındaki bu daralmanın sebebi kısmen Üç Boğaz barajının inşasıdır ama asıl sebep dünya üzerindeki insan nüfusunun yaklaşık %12'sinin Yangtze Nehri havzasında çalışması ve yaşamasıdır.

Erişkin Çin nehir yunuslarının boyu erkeklerde yaklaşık 2,3 metre, dişilerde yaklaşık 2,5 metre civarındadır ve bugüne kadar ölçülen en uzun boy 2,7 metredir. Ağırlık olarak 135-230 kilogram arasında olan yunusların doğadaki ortalama yaşam süreleri 24 yıl olarak tahmin edilmektedir. Erkekler cinsel olgunluğa dört yaşında, dişiler de altı yaşında erişir. Yılın ilk yarısında doğurdukları ve şubat ile nisan ayları arasında en çok yavrulama dönemine girdikleri düşünülmektedir. Hamilelik oranının %30 olduğu gözlemlenmiştir. Her seferinde tek yavru doğuran dişi yunusların hamilelik dönemi 10-11 ay arasındadır ve iki doğum arasında iki yıllık bir süre bulunur. Yavru yunuslar doğduklarında 80-90 santimetre civarındadır ve 8 ile 20 aylık bir süre boyunca anneleri tarafından bakılır.

Tehlikeden kaçarken 60 kilometre/saatlik bir hıza ulaşabilen Çin nehir yunusları normal şartlarda 10 ile 15 kilometre/saat hızlarda dolaşır. Görme ve işitme duyularının zayıflığı nedeniyle yunus yönbulma için genellikle sonar özelliklerini kullanır.1950'lerde 6.000 Çin nehir yunusu bulunduğu tahmin edilmiştir ancak son elli yılda bu sayı oldukça önemli oranda azalmıştır. Guinness Rekorlar Kitabına göre dünyanın en çok soyu tükenme riski altında olan deniz memelisi olan Çin deniz yunusu en son Eylül 2004 tarihinde görülmüştür.

Dünya Korunma Birliği'ne (IUCN) göre türün soyunun tükenmesine neden olabilecek tehditler şunlardır:

Page 39: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

- Büyük Atılım sırasında insanlar tarafından avlanma serbestisi, balık ağlarına takılma, yasaklanmış olduğu halde elektrikle balık avlama, tekne ve gemilerle çarpışma, doğal yaşam alanının daralması ve çevre kirliliği.- Büyük Atılım sırasında Çin nehir yunuslarına duyulan geleneksel saygı kınanarak eti derisi ve yağı için avlanmış ve kısa sürede sayıları azalmıştır.- Çin ekonomik olarak geliştikçe nehir yunusları üzerindeki baskı da giderek arttı. Sanayi ve yerleşim bölgelerinin atıkları Yangtze Nehrine verildi. Nehir yatağı birçok bölgede beton ile kuvventlendirildi. Gemi boyları büyüdü ve trafiği arttı, balıkçılar daha geniş ve daha ölümcül ağlar kullanmaya başladı. Gürültü kirliliği nedeniyle zaten hemen hemen kör olan hayvanın pervanelerle çarpışma riski arttı. Yunusun beslendiği balıkların sayıları da sanayi öncesi dönemin binde birine kadar düştü.

1970 ve 1980'lerde tahmin edilen Çin nehir yunusu ölümlerinin yarısının sebebinin balık ağlarına dolanma olduğu sanılmaktadır. 2000'lerin başında ise nehir yunuslarının karşısındaki en büyük doğrudan tehdit elektrikle balık avlanması olarak değerlendirilmiştir.[9] Her ne kadar yasadışı da olsa bu yıkıcı avlanma tekniği Çin'de yaygın olarak uygulanmaktadır. Üç Boğaz barajının inşası ise hem yunusun yaşam alanını daha da daraltmış hem de gemi trafiğinin artmasına neden olmuştur.

Soy Tükenmesi Zaman çizelgesi

MÖ 3. yüzyıl civarında: hayvan sayısı 5.000 civarında tahmin edildi1950ler: hayvan sayısı 6.000 civarında tahmin edildi1958-1962: Büyük Atılım sırasında geleneksel olarak saygı görülen hayvan statüsünü kaybetti1979: Çin Halk Cumhuriyeti Çin nehir yunusunun soyunun tükenme tehlikesi altında olduğunu bildirildi.1983: Çin nehir yunusunun avlanmasını yasaklayan ulusal yasa çıkarıldı.1984: Çin nehir yunusunun kötü durumu Çin'de gazete başlıklarına çıktı[11]1986: Hayvan sayısı 300 civarında tahmin edildi1989: Gezhouba barajı tamamlandı1990: Hayvan sayısı 200 civarında tahmin edildi1994: Üç Boğaz barajının inşası başladı1996: IUCN türü soyu tükenmesi çok büyük tehlike altında listesine aldı1997: Hayvan sayısının 50'den az olduğu tahmin edildi. (İncelemede 23 tane bulundu)1998: İncelemede 7 tane bulundu2003: Üç Boğaz barajı su tutmaya başladı2004: En son görülen yunus, ağlara takılıp ölen bir yunustu2006: İncelemede hiç karşılaşılmadı, "büyük bir olasılıkla soyunun tükendiği" açıklandı.

Page 40: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

G3. Platanistidae familyası

Ganj nehir yunusu (Platanista gangetica gangetica) ve İndus nehir yunusu (Platanista gangetica minor) Bangladeş, Hindistan ve Pakistan'da bulunan tatlısu ya da nehir yunusları üstfamilyasının iki alttürüdür. 1970'lerden itibaren iki ayrı tür olarak nitelendirilmektedirler. Ganj nehri yunusu çoğunlukla Hindistan'da Ganj Nehri ve kollarında, İndus nehir yunusu da Pakistan'da İndus Nehri'nde bulunur. Ancak 1998 yılında balinalar üzerine yapılan bir taksonomi çalışması sonucunda bu iki yunus tekrar tek tür olarak listelenmiştir. Bu türün adı Ganj ve İndus nehir yunusu ya da daha genel adıyla Hint nehir yunusudur ancak bu iki isim de çok fazla yaygın değildir.

İlk olarak 1801'de Roxburgh tarafından isimlendirilen Ganj ve İndus nehir yunusları 1970'lere kadar tek tür olarak değerlendiriliyordu. Ancak bu tarihte, Hindistan'da Ganj Nehri'nde yaşayan popülasyon ile Pakistan'da İndus Nehri'nde yaşayan popülasyonun birbirleri ile çiftleşmediği açıkça ortaya çıkmıştır. Kafatası yapısındaki farklılık nedeniyle biliminsanları bu iki popülasyonun ayrı türler olduğunu açıkladı. Ancak Rice 1998 yılında yaptığı ve artık standart hâline gelen balina sınıflandırma çalışmasında iki ayrı türü gerektirecek kadar morfolojik farklılıklar olmadığını buldu. Dolayısıyla Platanista cinsinde yalnızca bir tür yer almıştır. Nehir yunusları da dört tür olarak her biri kendi familyası ve cinsinde sınıflandırılmıştır.

Ganj ve İndus nehir yunusları görünüş itibariyle esasen hemen hemen aynıdır. Tüm nehir yunuslarının karakteristik özelliği olan uzun ve sivri bir ağza sahiptir. Ağız kapalıyken bile alt ve üst çenede bulunan diş dizileri görünür. Ağız uca doğru gittikçe kalınlaşır. Bu tür yunusların göz merceği yoktur. Işığın yoğunluğunu ve geldiği yönü hissetseler bile bu yunuslar kördür. Yankı ile yönbularak hareket eder ve avlanırlar. Kahverengimsi bir renge sahip olan gövde ortada kalınlaşır. Bu türde sırt yüzgeci yerinde küçük üçgen bir şişlik bulunur. Yan yüzgeçler ve kuyruk erkeklerde 2-2,2 metre ve dişilerde 2,4-2,6 metre olan gövde boyutlarına göre ince ve geniştir. Yaşam süreleri ve yaşamları ile ilgili diğer noktalar bilinmemektedir. Bu tür yunuslar karides ve nehir yatağına yakın yerleri tercih eden küçük balıklarla beslenir. Genellikle tek olarak görülen yunusların, popülsayonları daha büyük olduğu geçmiş zamanlarda grup olarak dolaştıkları bilinmektedir.

Ganj alttürü Ganj Nehri'nde olduğu kadar, Hindistan, Bangladeş, Nepal ve Bhutan'ın Brahmaputra, Meghna, Karnaphuli ve Sangu nehir sistemlerinde de bulunur. Görece yüksek popülasyon yoğunluğuna Hindistan'ın Vikramshila Ganj Yunusu Korunağı yakınında ve güney Bangladeş'te Sangu Nehri'nde rastlanmıştır. Çok az sayıda (20

Page 41: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

kadar) yunus Nepal'in Karnali Nehri'nde bulunur. Toplam popülasyon bilinmese de birkaç bin kadar olduğu sanılmaktadır.İndus alttürü asıl olarak Pakistan'da İndus Nehri'ndedir. 19. yüzyılda yaşama alanı İndus Nehri'nin kolları olan Sutlej, Ravi, Chenab ve Jhelum nehirlerini de kapsayacak şekilde bugünkünün yaklaşık beş katıydı. En büyük popülasyon yoğunluğu Sind Eyaleti'ndedir. WWF-Pakistan tarafından 2001 yılında tamamlanan kapsamlı sayıma göre günümüzde yaşayan 1.100 birey bulunmaktadır.

Her iki alttürde doğal yaşam alanlarını oluşturan nehir sistemlerinin insanlar tarafından kullanılmasından oldukça olumsuz şekilde etkilenmişlerdir. Balık ağlarına takılma yerli popülasyon sayısının azalmasında önemli derecede etkilidir. Her yıl yakalanan bazı bireylerin et ve yağları eklem ve romatizma ağrılarına karşı merhem, afrodizyak ve yayınbalığı için yem olarak kullanılır. Sulama nedeniyle her iki alttürün de yaşam alanlarında su düzeyleri azalmıştır. Sanayide ve ziraatte kullanılan kimyasallarla zehirlenen su da popülasyonun azalmasında etkili olmuştur. Belki de en önemli etki birçok nehir boyunca 50 kadar baraj yapıldıktan sonra popülasyonların birbirinden ayrılarak üreyebilecekleri çok küçük bir gen havuzu bırakılmasıdır. İndus yunuslarının korundukları takdirde uzun süre yaşayabilecekleri sanılan üç ayrı alt popülasyonu bulunmaktadır.

Her iki alttür için: Kör nehir yunusu, Yan yüzen yunus, Susu, Bhulan

Ganj alttürü: Ganj yunusu, Ganj Susuİndus alttürü: Bhulan, İndus yunusu, İndus Susu

Page 42: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

G4. Pontoporiidae familyası

La Plata yunusu (Pontoporia blainvillei) Güney Amerika'nın güneydoğusunda Atlas Okyanusu kıyılarında bulunan bir yunus türüdür. Taksonomik olarak nehir yunusları grubunun bir üyesi olan La Plata yunusu, tatlısuda yaşayan diğer üç nehir yunusu türünün aksine okyanusta ve tuzlusu haliçlerinde yaşar.

La Plata yunusu cinsindeki tek türdür. İlk olarak 1844'te Paul Gervais ve Alcide d'Orbigny tarafından tanımlanmıştır. Türün ismi olan blainvillei Fransız zoolog Henri Marie Ducrotay de Blainville'in anısına verilmiştir. La Plata yunusu, Arjantin ve Uruguay'da kullanılan Franciscana adıyla da bilinir. Brezilya'da Toninha ve Cachimbo diye de adlandırılmaktadır.

La Plata yunusu, deniz memelileri arasında gövdesine oranla en uzun ağza sahiptir, erişkin erkeklerde bu oran %15'e kadar ulaşır. Erkekler 1,6 metreye, dişiler ise 1,8 metreye kadar büyür. Gövde rengi grimsi kahverengidir ve vücudun alt kısmı daha açık renklidir. Gövde boyutlarına göre yan yüzgeçlerde hem geniş hem de büyüktür. Gövdeye bağlandığı yerde daralan yan yüzgeçler hemen hemen üçgen şeklindedir. Yan yüzgeçlerin arka kenarları testere gibi dişlidir. Yarımay şeklindeki havadeliği boyundaki sanki yunus kafasını yukarıya doğru kaldırıyormuş izlenimi veren bir deri kırışıklığının hemen önünde yer alır. Sırt yüzgecinin gövdeye bağlandığı kısım uzundur ve yüzgecin ucu yuvarlaktır.

Ağırlığı 50 kg.'a ulaşan La Plata yunusu 20 yıl kadar yaşar. Hamillelik süresi 10-11 aydır ve yavrular bir kaç yıl içinde erişkin hâle gelir. Dişiler beş yaşına geldikten sonra doğurabilir.Yunus göze çarpmayacak şekilde yavaş ve akıcı bir şekilde hareket eder ve haliçteki koşullar oldukça sakin olmadığı sürece görülmeleri çok zordur. Genel olarak tek başına ya da küçük gruplar hâlinde yüzerler. İstisna olarak 15 yunustan oluşan gruplar görülmüştür. La Plata yunusu deniz tabanından beslenir. Yunusların bağırsaklarının incelenmesi sonucunda en az 24 farklı tür balık yedikleri görülmüştür. Ayrıca ahtapot, mürekkep balığı ve karides de avlayan La Plata yunusları orkalar ve çeşitli köpekbalığı türleri tarafından avlanır.

Page 43: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

La Plata yunusu Güney Amerika'nın güneydoğusunda Atlas Okyanusu kıyısında ve Rio de la Plata'nın halicinde bulunur. Kuzeyde Brezilya Ubatuba yakınlarındaki Oğlak Dönencesi'nden güneyde Arjantin Valdés Yarımadası'na kadar bir alanda yaşar. Nehir yunusları ailesi içinde tatlısuda değilde denizde ve tuzlusu haliçlerinde yaşayan tek türdür. Her ne kadar bazı yunuslar yaşamlarını nehir sistemleri dışında geçirse de bir çok bireyin yaşamlarını nehir sistemleri içnde geçirdiği ve hiçbir zaman denize açılmadıkları bilinmektedir.

La Plata yunusu IUCN Kırmızı Liste'sinde "eksik veri" kategorisinde listelenmiştir. Ancak bu kategori, koruma yanlıları tarafından her yıl ağlara takılarak oluşan kazalar nedeniyle yunus ölümlerinin yunus türü popülasyonun düzenli bir sayıda kalmasını engelleyeceği konusundaki endişelerini maskelemektedir. Bu yunus türü aynı zamanda kıyılarda yapılan trol avcılığı nedeniyle de tehdit altındadır. 1970'lerde tutulan kayıtlara göre ölümler daha çok Uruguay sahilinde yaygınken son zamanlardaki araştırmalar artık Brezilya'nın güney sahilleri ile ve Arjantin sahillerinde bulunan ağların daha tehlikeli olduğunu göstermektedir.

3. BALİNALAR HAKKINDA ÇEŞİTLİ BİLGİLER VE DOĞADA Kİ DİĞER BALİNALAR

Balinalar genellikle kalabalık sürüler halinde ve soğuk sularda yaşarlar.Balina türlerinin boyları 30 metreyi, ağırlıkları 200 tonu bulabilir. Okyanuslarda yaşayan sıcak kanlı memeli hayvanlardır. Tüm memeliler gibi onlarda yavrularını doğurarak dünyaya getirirler ve kendi sütleri ile beslerler. Yine türlerine bağlı olarak 70 yıl ile 90 yıl arası ömürleri vardır.

Küresel balina avı endüstrisinin hayatta kalan son balina türlerini de yok etmeyi hedefliyor.Bazı balina türleri koruma programları altına alınmasına rağmen, bu hayvan katliamları devam ediyor ve balina nesillerinin devam edip edemeyeceği sorusu hala akıllarda.Balinaların yüzyüze olduğu tek tehdit avcı insanlar değil. Aynı zamanda tüm insallığın yarattığı olumsuz doğa koşulları da balina nesillerinin devamını tehlikeye sokuyor.

Çevresel tehditler; küresel ısınma, kirlilik, ozon delinmesi, sonar silahlar, manyetik dalgalar, gemi gibi ses kaynakları vs. balinaların doğal yaşamlarını etkiliyor.Direk balinaları olmasada, onların besin kaynaklarını etkileyen insanoğlu doğal zincire zarar veriyor.

3.34 Balinalar Ne Derece Zekidir ?

Balinalar, balıklardan, hatta birçok memeli türlerinden daha zekidirler. Akılca öküzden üstün ve ihtimal köpek ve atla aynı sıradadırlar. Yunus balıklarına birçok marifetler öğretilmiş, çağrılınca gelmeye alıştırılmışlardır. Bu hayvanlar, kendilerinden bekleneni yapmayı kolayca öğrenir ve seçme bir parça yiyecekle mükâfatlandırılırlar.

Page 44: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Böyle gelişmiş bîr beyni olan hayvanın uykuya ihtiyaç duyacağı muhakkaktır.. «Kambur balina» larm başları havada olarak uyudukları görülmüş, fakat gerçekten uykuda olup olmadıklarına kanaat getirilmemiştir. Birçok balinalara özelikle geceleyin büyük gemiler çarpmıştır. Bu vakalarda hayvanların uyudukları sanılmaktadır.

3.35 İki Çeşit Balina

Balinaların birçok çeşitleri olduğunu duymuş olabilirsiniz. Bunların hepsi aslında başlıca iki gruba girerler: «dişli balinalar» la, «dişsiz balinalar» veya «çubuklu balinalar» gruplarına. «Dişli balinalar» ın alt çenelerinde yahut her iki çenelerinde koni biçiminde, basit dişler bulunur. Bunlar hayvanın, deniz kabukluları, mürekkep balıkları, öbür çeşitli balıkları, hatta fokgilleri ve başka balinaları arada sırada da kuşlardan olan avlarını yaklayıp tutmasına yarar. Yiyeck bütün olarak yutulur. Domuz balıkları, yunuslar, katil balinalar ve ispermeçet balinaları bu dişli gruptandır.

3.36 Çubuklu Balinalar

İkinci grup olan «çubuklu balinalar», adlarını, ağıllarında dişlerin yerinde bulunan çubuklardan alırlar. Balina çubuğu birçok kimselerin sandığı gibi kemik değil, bir boynuz maddesidir. Hayvanın damağında iki sıra halinde yüzlerce uzun ve ince çubuk asılıdır. Balina ağzını açtığı zaman, bunlar, iki yandaki boşluğu tamamı ile doldururlar.

Çubuklu balina, denizin yüzeyine yakın yaşayan planktonlarla, yani minik bitkilerle, hayvanlarla, deniz anaları, vesaire ile beslenir. Ağzını açtığı zaman, bu yaratıkların muazzam bir miktarını suyla birlikte içine çeker. Sonra çenelerini kapayarak, plankton'ları ağız kapanırken otomatik olarak arkaya kıvrılan balina çubuklarının içine hapseder. Her çubuğun içyüzü tel teldir. Balina'nın kaslı dili suyu dışarı atarken, aralıksız olarak yan yana plakton'ları içerde tutar.

Balina çubuğu yalnız balinalar için önemli değildir, insanların da birçok bakımlardan işine yarar. Elbiselerin kabarık olduğu eski devirlerde, eteklerin altına giyilen kafeslerin yapılmasında kullanılırdı. Hâlâ da yaka, korse, kamçı, yelpaze vesaire yapılışında işe yarar. Eri iyi balina çubukları «Grönland balinası» ile güneyin gerçek balinaları'ndan elde edilir. Çubuk evvelâ kaynatılmak suretiyle yumuşatılır, sonra da çok kere ya siyaha boyanır, ya da rengi alınarak beyaz yapılır.

3.37 Şahane Oburlar ve Şahane Dalgıçlar

Büyük balinalar, yazın günde bir ton yiyecek yerlerse de, yiyeceğin kıtlaştığı kış mevsiminde günlük tayınları tabiatıyla daha da azdır. Ekseri balinalar denizin yüzeyinde veya yüzeye yakın yerlerde beslenirler, bazıları ise yiyecek peşinde büyük, derinliklere inerler. Bu sonuncuların derinlerde on beş, yirmi dakika, bazan da bir saat kaldıkları olur.

Bu derin deniz dalgıçlığının özel araçlara ihtiyaç gösterecği meydandadır. Balinalarda bu vardır. Bu hayvanların başlarının tepesinde türüne göre bir tek veya bir çift burun deliği bulunur. Bunlar, son derece elâstikî olan ve çok fazla miktarda hava alabilen

Page 45: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

akciğerlere bağlı meşhur hava delikleridir. Bu de-liklerdeki kapaklar, içeriye su girmesini önler.

Balinanın, ağzına aldığı suyu bu delik veya delikler yoluyla dışarı püskürttüğünün birçok kimseler tarafından söylendiğini duymuşsunuzdur. Bu yanlıştır. Balina, ağız yoluyla nefes alamaz. Onda, kara memelilerinde olduğu gibi, ağızla akciğerler ve burun arasında bağlantı yoktur. Balina dalmadan önce akciğerlerini havayla doldurur. Hayvan derinlerde uzun müddet kalınca, bu hava ısınır ve iyice nem dolar. Balina suyun yüzüne çıkınca burun deliğinin kapağını açar ve havayı dışarı sürer. Akciğerlerden püsküren ısınmış nefes soğuk deniz havasına değince, gözle görülebilir bir buhar sütunu meydana getirir. Balinanın fıskiyesi budur.

Tuhaf değil mi, bir balinanın hangisi olduğu fıskiyesinden derhal anlaşılabilir. Bir türün püskürtüğü hava sütununun şekli ve boyu hiç değişmez. Meselâ, bütün «Fin balinaları» havayı tek bir kolon halinde püskürtürler «Mavi balina» nın fıskiyesi kalın ve yüksek, Fin balinası'nınki ince ve yüksektir. «Kambur balina» ise uzun ve yuvarlağıma bir bulut püskürtür. «Gerçek balina» nın hava sütunu tepesinde bölünüp iki yana devrilir. Buna karşılık «ispermeçet balinası» nın öne ve yukarıya yönelen alçak ve yuvarlağımsıı bir püskürtüsü vardır.

3.38 Balinalar Arasında Aşk

Ekseri balinalarla, yunus ailesinden domuz balıkları arkadaş canlısı yaratıklardır. Birkaç fertlik gruplar yahut yüzlerce, hatta binlerce başlık sürüler halinde görülmüşlerdir. Birçok türler tabiat itibariyle müşfiktirler. Bu duyguları sevişme esnasında ve özellikle yavrularına karşı büsbütün kuvvetlenir.

Yapılan incelemeler, balinaların çok eşli olduklarını göstermiştir. «Boğa balina» da denen erkek balinanın birçok dişilerden meydana gelen bir merhemi vardır. Tabiat bilginlerinden Dr. Roy Chapman Andrews balinaların nasıl seviştiklerini şöyle anlatıyor:

Âşık bir boğa balina, bizler için gülünç bir manzara meydana getirmesine karşılık, sevgilisinin gözünde kim bilir ne yakışıklı bir aşk mabududur. Benim gördüğüm erkek balina, belli ki, dişinin hayranlığını uyandırmak için akrobasi numaralarına girişmişti. Kuyruğu ve 15 metrelik vücudu, suyun dışında olmak şartiyle başı üzerinde duruyordu. Kuyruğunun yassı parçalarını önce ağır ağır dalgalandırdı, sonra bu hareketi hızlandırarak suyu korkunç bir kuvvetle kırbaçlamaya koyuldu. Bu arada çıkan şapırtılar, mutlaka bir buçuk kilometre uzaktan duyuluyordu. Bu numara sona erdikten sonra erkek, dişinin yanına sokuldu ve onu yassı bacağıyla okşamaya başladı. Dişi yan yatıyor ve , bu okşayışlardan zevk alıyor görünüyordu. Derken erkek ondan

Page 46: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

uzaklaşarak daldı. Ben erkeğin dişiyi terk ettiğim sanmıştım. Fakat dişi suyun yüzünde sakin yatıyordu, erkeğin onu henüz terk etmeyeceğini çok iyi biliyordu. Erkek gideli belki dört dakika olmuşta ki, sular birdenbire gürültüyle yarıldı ve balina 15 metrelik koca vücudunu boydan boya havaya savurdu. Bu, harikulade bir gösteri olmuştu. Bir köpük bulutu içinde suyun yüzüne çöken erkek, bundan sonra dişisinin üzerine yuvarlanarak onu yassı bacaklarının her ikisiyle kucakladı. Balinaların ikisi de heyecandan bitkin halde suyun yüzünde yatıyorlar ve fıskiyelerinden hafif hafif hava püskürtüyorlardı..

3.39 Bir Balinanın Doğuşu

Ekseri balinaların belli bir çiftleşme mevsimi yoktur. Dişi tek bir yavru doğurur, ikizler enderdir. Genç balina bütün öbür memeli yavrularından büyüktür: Bazen 6 metre uzunluğunda olur.

Yavru doğduğu andan itibaren yüzebilir, bağlı bulunduğu sürüden ayrı düşmemek için yüzmeye mecburdur da. Anne, yavrusunu altı ay emzirir. Karnının arkalarına doğru iki meme başı vardır. Süt orada depoların içinde toplanır. Yavru meme emeceği vakit, bir kas harekete geçerek sütü yavrunun ağzına fışkırtır. Suyun altında uzun müddet meme emmek birçok problemler ortaya çıkaracağı cihetle bunun böyle olması faydalıdır.

Büyük balinaların ortalama ömürleri hayret edilecek derecede kısadır.Çubuklu balinaların pek azı yirmi yıldan fazla yaşamıştır. İspermeçet balinası'nın hayatı daha bile kısadır.

3.40 Balina Avları

Balinalar açık denizlerde gezmekle kalmayıp iç sulara da rağbet eder ve metcezire bağlı olmayan büyük nehirlere girerler. Bazıları mevsimine göre bir okyanustan diğerine göç ederler. Başka balinalar ise iklim, yiyecek ve emniyet gibi zorlar yüzünden belli bir bölgede kalırlar.

İnsanlar, balinaların arkasını takip etmiş ve derinlerin dev memelilerinin sırtından geçimlerini sağlamaya çalışmışlardır. Balina avlarının ne zaman başladığı belli değilse de, İngiltere kıratlarından Alfred bin küsur yıl önce Norveç'lilerin usta balina avcıları olduklarını yazmıştı. Okyanus sahillerindeki Fransız, İspanyol, Belçika ve Holanda limanları Orta Çağlarda gitgide gelişen balinacılık endüstrisinin merkezleriydi. Avrupa'ya balina çubuğu ve balina yağı oralardan gönderiliyordu. Zamanla ticaret daha da genişledi. Eldeki kayıtlara bakılırsa, 1697 yılında 188 gemi Kuzey Buz Denizi'nde Spitzberg adaları civarında iki bine yakın balina yakalamıştı.

18. Yüzyıl sonlarında Amerikalılar da 360 gemiyle balina avcılığına katılarak, bu dev memeliyi yağı, amberi ve ispermeçet balinası'nm başında bulunup melhem ve mum yapmakta kullanılan ispermeçeti için avlamaya koyuldular. 19. Yüzyıl ortalarında Amerikan balina avcı gemilerinin sayısı 735'i bulmuştu.

Eski günlerde üç yıllık bir balina avına çıkan gemiler, gemi başına ortalama kırk ve en çok yüz balinayla geri dönerlerdi. Bugün işler genişlemiştir. Günümüzün modern balina

Page 47: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

gemisi, yardımcı tekneleriyle günde yetmiş üç, yetmiş beş civarında balina avlayan muazzam bir fabrikadır.

Eskiden balinacılığın daha çok kıyı sularında ve Kuzey Kutbu denizlerinde yapılmasına karşılık, bugün çalışma alanı, en fazla balinanın bulunduğu Güney Kutbu'na kaymıştır.

3.41 Balinanın En Önemli Mahsulü

Balinanın derisinin altındaki kalın yağ tabakasından elde edilen yağ, balinanın sağladığı ticaret maddelerinin en önemlisidir. Yakm tarihteki bir Antarktika balina avı mevsimi 2 158 173 fıçı yağ sağlamıştır. Bu yağ sabun, güzelik müstahzarı, merhem ile margarin gibi yenilebilir yağlar imalinde kullanılır. Balina yağı şimdi, cephane endüstrisinde gliserinin imali için de çok aranılıyor. Özel bir balina yağı, nazik makinelerin, kronometrelerin v.s. bazı oynak kısımlarını yağlamakta çok iyi sonuç vermektedir. Geçmişteki insanlar lâmbaları ve sokaktaki ışıkları balina yağıyla yakar, bu yağı ayrıca boya ve cila yapımında, deriyi terbiye etmekte ve çeliğe tav vermekte kullanırlardı.

3.42

3.9 Denizlerin Definesi: Amber

Amber, balinanın en kıymetli mahsulüdür. Şeffaf olmayan balmumuna benzeyen bu maddenin, miski hatıra getiren ve ekseri kimselerin hoşuna giden bir kokusu vardır.

Fakat amberin yüksek fiyatla satılması, kokusundan ileri gelmez. Bu daha çok lavanta endüstrisinde kokuları sabitleştirmekte kullanılmasının sonucudur. 200 kiloluk bir amber kitlesi bir defasında yüz bin dolardan bahalıya satılmıştı.

Amber aramaya gidip zengin olmayı aklınıza koyduysanız, onu nerede bulacağınızı, bulunca da nasıl tanıyacağınızı öğrenmeniz icabeder. Okyanus kumsallarının her bir

Page 48: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

köşesinde amber bulmak mümkünse de, bu ihtimal bilhassa Avustralya ile Yeni Zelanda sularında ve Hint Okyanusu kıyılarında kuvvetlidir. Amber kül rengi veya daha koyu, bazan da siyahtır, avuçta yumuşatılabilir, suyun kaynama noktasının altında erir. Daha yüksek ısılarda beyaz bir buhar haline gelir.

Çinliler böyle bir maddenin amber olup olmadığını, birazını sıcak gayın içine atmak suretiyle araştırırlar. Amberin çayın içinde yağlı bir tabaka yapmadan erimesi lâzımdır. Amber doğuda kıymetli şaraplara lezzet vermekte de kullanılır. Bununla beraber şu maddeyi kesinlikle ayırmaya yarayan belli bir kimyasal test yoktur.

Bazı kimseler amberi tesadüfen bulmuşlardır. Gerçek olması pekâlâ mümkün olan klâsik hikâye sudur: Adanın birinde bir kadın kıyıdaki bir kayanın üzerine oturmuştu. Bir zaman sonra kayanın hafifçe eriyerek elbisesini lekelediğini farketti. Elbisesini temizlemek için gittiği dükkâncı bunun bir amber lekesi olduğunu anlayınca, ikisi bir olup «kaya»yı satarak beraberce zengin olmuşlardı.

Altın değerindeki amber'in inci gibi mütevazı bir aslı vardır. Bu, hasta ispermeçet balinasının sindirim kanalında vücut bulan bir salgıdır. İspermeçet balinası mürekkep balığı yemeye bayılır. Sanıldığına göre, bu balığın gagası vakit vakit balinanın sindirim kanalının duvarina saplanarak bir tahrişe yol açmakta, bunun sonucunda da, burada amber teşekkül etmektedir.

Yalnız balinanın amberi sağlığında mı vücudundan attığı, yoksa bu kıymetli maddenin ölen balinanın vücudunun parçalanıp dağılması sonucunda mı serbest kaldığı henüz bilinmiyor.

3.43 Balina Eti

Balinanın bize başka faydaları da vardır. Meselâ, balina eti. Kuzey Amerika'nın birçok büyük şehirlerindeki dükkânlarda şimdi balina eti satılmaktadır. Japonlarla Çinliler bunu uzun yıllardan beri yemektedirler.

Page 49: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Balinanın eti, balık etine ne görünüş, ne de lezzet itibariyle benzer. Balina bifteğinin rengi karaciğer gibi koyudur. Bunu tadanlar sığır filetosuna benzetiyorlar.

3.44 Balinanın Nesli Tükenme Tehlikesinde

Kayıtlar, balinacıların yakın tarihte Antarktika'daki bir tek balina avı mevsiminde 6 158 mavi balina, 17 989 Fin balinası, 2108 kambur balina ve 2 566 ispermeçet balinası yakaladıklarını gösteriyor. Ruslar tarafından yakalanan 2 459 balina da ayrıdır. Modern balinacılık endüstrisinin bu gidişle balina sayısını tüketeceği görülüyor. Şimdi ileri gelen balinacılarla bağlı oldukları hükümetler, balinaların tükenmemesi için, bazı balıkçılık kanunları kabul ettirmek peşindeler.

Fakat bunun için her şeyden önce bu derin deniz memelileri hakkında daha fazla bilgi edinmek gerekiyor. Balinaları işaretlemek sayesinde, her türün ne kadar çabuk geliştiği, ne kadar yaşadığı ve göçleri esnasında nereleri ziyaret ettiği gibi suallerin cevaplandırılacağı umuluyor.

Balinalar nasıl işaretlenir? Revaçta olan metot, canlı balinanın yağ tabakasına saplanıp kalacak olan numaralı bir kargıyı ateşlemektir. Bu işaretli kargıyı bulunduğu yer hakkında bilgi vererek, İlgili makamlara iade edecek kimselere mükâfat vadedilmiştir. Bu gibi kargıların, ateşlendikleri yerden 4 000 Km. uzaklıkta ve on yıl sonra bulundukları olmuştur. Şimdiki halde güney denizlerinde gezen beş bin numaralı balina, ileride bizlere hemcinslerinin hayatı hakkında değerli bilgiler verecektir.

3.45 Hazreti Yunus ve Balina

Hazreti Yunus'u yutan balinanın ne tip olduğu sık sık sorulan sorular arasında yer alır. Mukaddes Kitaplara bakılırsa, Yunus Peygamber, halkı uyarmak ve onları tek Tanrılı dine davet etmek üzere, Tanrı tarafından Asurlular'm Ninova şehrine gönderilmişti. Fakat onların kendisini dinlememelerine kızan Yunus Peygamber İspanya'ya gidecek bir gemiye binmişti. Yolda gemi büyük bir fırtınaya tutulunca gemidekiler içlerinde bir suçlu bulunduğunu ve bunu denize atıp kurban ederek, kendilerini affettirmeyi düşündüler. Bunun üzerine Hazreti Yunus, suçlu olduğunu düşünerek kendini denize attı.

Tevrat metni şöyle der:

«Tanrı, Yunus'u yutması için büyük bir balık yaratmıştı. Ve Yunus tam, üç gün ve üç gece o balığın karnında kaldı.»

Görüldüğü gibi bu metinde balinadan bahis yoktur. Kastedilen, dalgaların arasında balığa benzetilen bir kügük tekne olabilir. Ve bu teknenin üç gün sonra Yunus Peygamberle birlikte karaya vurmuş olması mümkündür.

Yunus Peygamber gerçekten bir balina tarafından yutulmuşsa bunun çubuklu balinalardan biri olmasına imkân yoktur. Bütün çubuklu balinaların boğazı yetişkin bir insanın geçemeyeceği derecede dardır. Bu balinaların en irilerinin gırtlağı dahi bir adamın yumruğundan daha büyük değildir. Bir insanı yutabilecek yapıdaki tek balina ispermeçet balinasıdır. Akdenizde arada sırada ispermeçet balinalarının görülmesi de Hazreti Yunus hikâyesi bakımından dikkate değer.

Page 50: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

3.46 Balinanın Karnındaki Gemici

Yunus Peygamber'in macerasının modern çağlarda da bir benzeri vardır. Sir Franeis Fox admda bir İngiliz mühendisi tarafından anlatıldığına göre, bir balinacı gemisinde seyahat eden James Bartley adında bir gemici 1891'de bir ispermeçet balinası tarafından yutulmuş ve hayvanın karnında tam yirmi dört saat baygın kaldıktan sonra sağ olarak kurtulmuştur. Bartley'i kurtaran, balinayı öldürüp kesen gemici arkadaşları olmuştu.

Bartley'in aklî dengesi tanı iki hafta yerine gelememiş, fakat adamcağız bu sürenin sonunda normal hale dönerek görevlerine devam edebilmiştir. Bununla beraber derisinin, mide özlerine değen kısımları ölü bir beyazlıkta kalmıştır.

Bu hikâyenin akla yatkın tarafları vardır. Bir balinanın karnında oksijen bulunduğuna göre, bir insanın bu şartlar altında yirmi dört saat veya daha uzun bir süre hayatta kalması mümkündür. Beri yandan Mühendis Sir Francis Fox'un, olaya bizzat kendisinin şahit olmadığı ve bunu balina gemisinin kaptamyla personelinden dinlediği de hesaba katılmalıdır. James Bartley'in macerası gerçekse, bu gemici tarihte Yunus Peygamber'in macerasını tekrarlayan tek insandır.

Balina, gerek Mukaddes Kitap'taki rolü, gerekse iriliği itibariyle insanları epey etkilemiştir. Bazı din kitapları bu hayvana ölmezliği dahi yakıştırırlar.

3.47 İspermecet Balinaları (Kaşalot)

Page 51: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

İSPERMEÇET balinası veya öbür adıyla «kaşalot» (Physeter), bütün balinaların belki en meşhurudur.Bu 18 metre uzunlugundaki canavar bütün denizleri dolaşır ve mevsimlere göre kuzeye ve güneye göç eder. Normal zamanlarda barışsever ise de, yaralandığı takdirde, koca bir balinacı kayığını kibrit çöpü gibi parçalayabilir. Başını vura vura tahtadan balinacı gemilerinin gövdesinde delik açtığı dahi görülmüştür.

İspermeçet balinası'nm kafası tekmil uzunluğunun üçte biri kadardır. Bu kafa, ispermeçet denilen beyazımsı ve yağlı maddeye depo vazifesi görür. Bu yağ cebinin, büyük derinliklere indiği zaman hayvanın hayatî organlarını aşırı basınçlara karşı koruduğu sanılmaktadır. İspermeçet balinası 900 -1000 metreye kadar inebilir ve bu derinliklerde bir saat veya daha uzun bir süre kalabilir.

Bu balina, okyanusun dibinde avladığı dev mürekkep balığı ve ahtapot gibi yaratıklarla beslenir ve bunlardan günde bir ton yer. Bir keresinde böyle bir balinanın midesinde 3 metrelik bir köpek balığının ele geçtiği göz önünde tutulursa, bir insanı da kolaylıkla yutabileceği anlaşılır. Alt çenesinin her iki tarafında normal olarak ikişer düzine diş vardır. Üst çenesinde de dişleri olan ispermeçet balinalan'na rastlanmıştır. İspermeçet balinası ayrıca, midesi tahriş olunca amber yapan balinadır.

3.48 İspermecet Balinalarının Aile Hayatı

Yetişkin erkek balina muazzam bir yaratıktır. 13 metre bu tip bir balinanın 43 ton çektiği, karaciğerinin 460 kilo, kalbinin ise 140 kilo Olduğu görülmüştü. Bazı erkek balinalar 25 metre uzunluğunda dahi olabilirler. Buna karşılık dişi balina iri bir erkeğin ancak yarısı büyüklüğündedir.

İspermeçet balinaları çok eşlidir. Erkeğin ekseriya bir haremi vardır. Bu hayvanların belli bir çiftleşme mevsimi yoktur. Yavru balina çiftleşmeden bir yıl sonra dünyaya gelir. Doğduğu sırada uzunluğu 4-4,5 metredir. Annesi onu altı ay süresince emzirir. Balina sütten kesildiği zaman, ekseriya 6 metrelik veya daha fazla bir uzunluğa erişmiş olur.

Yavrusunu emziren dişi yana yatar, bu hareketiyle yavrunun bir yandan ağzına fışkırtılan sütü emerken, bir yandan da sertçe nefes alabilmesini sağlar. Yavru sekiz yaşında tam olgunlaşmış olur. Anne, sütten kesilinceye kadar onu korur, fakat böyle bir kaygısı olmayan baba bir tehlike halinde ancak kendi çıkarını düşünür.

Page 52: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

3.49 Büyük Bir Beyaz Balina

İspermeçet balinası esmer renklidir, bazan siyah dahi olabilir. Doğuştan beyaz, yani «albino ispermeçet balinası» gayet enderdir. Amerikan yazarlarından Herman Melville'nin «Moby Dick» adlı ünlü eserinde bahsi geçen beyaz balinanın, hayal mahsulü olduğuna uzun müddet inanılmıştı. Fakat 1951-1952 kışında Norveç'e ait balina avcı gemilerinin öldürdüğü 3 066 balinadan bir tanesi süt gibi beyaz renkteydi. Peru kıyısı açıklarında yakalanan bu ispermeçet balinası'nm sadece kuyruğunun etrafında hafif bir mavilik vardı, Balinacüıkta otuz yıllık tecrübesi olan gemicilerden bazılarının söylediğine bakılırsa, bu, insanlar tarafından yakalanan ilk albino balinaydı.

3.50 Balinaların Değerli Oluşu Kendi Zararına

18 metre uzunluğunda bir ispermeçet balinası'ndan seksen fıçı yağ elde edilir, bir fıçı ise 200 litre yağ alır. İspermeçet balinası yağıyla çubuklu balinanınkinin arasındaki frak, birincisinin yenilebilir hale getirilmeye uygun olmamasıdır. Fakat başka önemli kullanılış sahaları vardır. Meselâ kadınların güzellik müstahzarı sanayimde büyük yer tutar.

İspermeçet balinası bu özelliği sebebiyle çok avlanır. Hayat süresinin bu şartlar altında on beş veya yirmi yılı geçmemesi ve yavaş üremesi (dişi ancak iki yılda tek bir yavru doğurur) göz önünde tutulursa, ispermeçet balinası neslinin birkaç yıla kadar tamamiyle tükenmesi beklenebilir.

İyi bir yüzücü olan bu balina saatte dört deniz mili aşağı yukarı 7200 metre yol alırsa da, gerekince bu hızı üç misline çıkarabilir. Engin denizlerde en çok raslanan büyük balinadır. Eskiden göç yollarında bin hayvanlık sürüler görülürdü. Fakat bugün okyanus yolculuklarında gemilerin karşısına çıkan sürülerde topu topu iki, üç ispermeçet balinası vardır.

3.51 Balinaların Esrarengiz Kitle İntiharı

Uzun yıllar önce dünyanın denizlerinde ispermeçet balinalarının bol olduğu devirlerde bazen garip bir olay dikkati çekerdi: Balinaların kitle halinde intihar ettikleri görülürdü. Daha doğrusu, epey sayıda balina kıyılara vurur ve ölürdü. Hele bir keresinde, 1723 yılında Almanya'nın Elbe nehri kıyılarında on üç balinanın ölüsüne raslanmıştı.

Daha İlginç bir intihar olayı da Fransa kıyısında olagelmişti. 14 mart 1784 sabahı Estain Burnu halkı, 3 kilometre uzaktan duyulabilen korkunç böğürmelerle uyanmıştı. Kıyı boyunca sandalla dolaşan iki kişi, muazzam bazı hayvanların köpüklü dalgaların arasmdla bocaladıklarını ve kıyıya doğru sürüklendiklerini görünce dehşet içinde kalmışlardı. Bu adamlar, otuz iki balinayı sahile yığılı görünce büsbütün şaşalamışlardı. Bu balinaların ekserisinin dişi ispermeçet balinaları oluşu da enteresandı.

Balinalar hava teneffüs etmekle beraber, karada boğularak ölürler. Bu olayın izahı basittir. Kumsala vuran balina suyun desteğinden yoksun kalır. Bu durumda vücudunun

Page 53: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

ağırlığı akciğerlerine baskı yaptığından nefes alamaz hale düşer.

Fakat balinaların kıyıya vurmar larınm sebebini bu kadar kolay izah edemeyiz. Altmış milyon yıldır denizlerde yaşayan bu tecrübeli deniz hayvanlarının medde kapıldıklarına veya fırtınalı havalarda karaya sürüklendiklerine ihtimal verilemez. Yaralı veya yaşlı bir hayvanın böyle 'bir akıbete uğraması mümkünse bile, bu, koca bir sürü için bahis konusu olamaz.

Bütün sürüyü yaşamaktan vazgeçiren öldürücü bir sebep olmalıdır. Zira kurtarılarak denize çekilen bu gibi balinaların gerisin geriye dönerek tekrar kıyıya vurdukları görülmüştür.

İspermeçet balinası'nın aile adı olan «Physeter», «üfleyici» anlamına gelir. Nefes deliği şekil bakımından «S» harfini andırır. Göğüs yüzgeçleri nispeten ufaktır, sırt yüzgeci de yoktur.

Suda geçen hayatı, bu dev memeliyi, derisine yapışan büyük sayıda bazı kabuklu asalaklardan koruyamaz.

3.52 Cüce İspermecet Balinası

«Cüce ispermeçet balinası» (Kogia), görünüş ve âdetleri bakımından akrabası ispermeçet balinasına çok benzer. Cüce en çok 4 metre uzunluğundadır. Ağırlığı da 450 kilo civarındadır. Rengi siyahımsıdır, sırt yüzgeci vardır, büyük derinlikteki okyanus diplerinde avladığı mürekkep balığı ve benzeri hayvanlarla beslenir.

Page 54: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Birçok sularda görüldüğü bildirilmiş olmakla beraber, cüce ispermeçet hiç bir yerde yaygın olmayan balinalardandır.

3.53 İneğe Benzeyen Balinalar

Fransa'nın kuzeyindeki Le Havre limanının «dişsiz» balinası fenne kendini kabul ettirmiş ilk gagalı balinalardan biridir. 1828 yılı ağustosunda, Le Havre limanında yakalanmış ve büyük ilgi uyandırmıştı. Suyun dışında iki gün yaşamış ve suyla ıslatılmış ekmekle beslenmişti.

Söylentilere bakılırsa, bu yaratık, ineğin böğürmesini andırır bir ses çıkarmakta idi. «Gagalı balina» ya (Mesoplodon), yakıştırılan «inek balığı» adı büyük bir ihtimalle o zamandan kalmadır.

«İnek balığı» nın on çeşidi almakla 'beraber, hiç birinin uzunluğu 6 metreyi geçmez. Bu hayvanlar uzun ve yuvarlağımsı burunlarından (veya «gaga» larından) ve boğazlarındaki bir çift kırışıktan tanınırlar. Bu yaratıklar, öbür gagalı balinalar gibi, mürekkep balıklarıyla beslenir ve bütün sıcak denizlerde yaşarlar.

İnek balıklarının alt çenelerinin ucunda bir veya iki çift diş vardır. Le Havre'de ele geçen inek balığı' na dişsiz denilmesi, ihtimal bu hayvanın dişlerinin aşınmış olmasından ileri geliyordu. İnek banklarının her iki çenesinde diş etlerinin »içinde gizli ve çenelere bağlı olmayan küçük dişler de bulunabilir.

3.54 Kaz Gagalı Balina

Üzerinde durulmaya değer başka bir gagalı balina da «Ziphius» dur. İlk defa tabiat bilgini Cuvier tarafından isimlendirildiği için (1823'de) çok zaman «Cuvier balinası» diye tanınır. Bu hayvanın âdetleri de inek balığı'nmkilere benzer, fakat daha irice bir balinadır ve tek veya çift yerine sürü halinde seyahat eder.

Bu gagalı göçebeler bütün açık okyanuslarda dolaşırlar. Bazan bir sürünün ekip halinde yüzeyde yuvarlandıktan sonra, bir liderden emir almış gibi, hep birden derine daldığı ve suyun altında otuz dakika veya daha uzun zaman kaldıkları görülmektedir.

Kara hayvanlarının erkekleri arasında dişiye sahip olmak için yarışma dikkati çeker. Balinalarda da durum aynı olduğundan, çiftleşme mevsiminde erkekler arasında korkunç boğuşmalar olur. Erkekler bazan yollan üzerine çıkan suçsuz bir dişiye veya yavruya dahi saldırırlar.

3.55 Gagalı Balinaların En İrisi

Gagalı balinaların en büyüğü sayılan «Baird balinası» (Berardius), 12 metre uzunluğunda olabilir ve Pasifik Okyanusumda yaşar. Alt çenesinde gayet ilginç iki çift dişi vardır.

Arzuya göre bazen alçaliılabilen veya yükseltilebilen bu dişler, hayvan kendini savunduğu veya avına saldırdığı zaman çok işe yarar.Alt çenedeki oyuklarda

Page 55: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

kıkırdağımsı bir kesenin içine gömülü olup kas hareketiyle inip kalkarlar. Bu hayvanın bir boğa gibi böğürdüğü bildirilmektedir.

3.56 Şişe Burunlu Balinalar

«Şişe burunlu balina» (Hyperoodon), gagalı balinaların ticaret alanında en değerlisidir. İki cins arasında, irilik farkından başka ayrılıklar gösteren ender balinalardır.

Erkek şişe burunlu balina'nın başı bir şişeyi hatıra getirir. Oldukça kısa gagasının hemen arkasında epeyce yüksek bir alın yer alır. Başının tepesi yüksek kaliteli bir ispermeçet deposudur. Erkek balinanın, alnında beyaz bir lekesi ve beyaz bir sırt yüzgeci vardır. Daha sade olan dişide bu özelliklerin hiç biri göze çarpmaz.

Anî dalışlar:

Oldukça sakin ve görünüşte korkusuz olan bu balina, açık denizlerde avlanması en çetin olan balinalardır. Bu tehlike, balina avcı kayığına hücum etmesinden ziyade, zıpkınlanmca anî olarak ve baş döndürücü bir hızla dalmasından ileri gelir. Zıpkın ipinde en ufak bir bükülüş kayığın alabora olmasıyla sonuçlanabilir. Bazan da ip bir gemicinin vücuduna dolanarak onu göz açıp kapayana kadar ölüme sürükler.

Norveçli balinacılar, balina avcı kayıklarına ancak bekâr erkekler seçerler. Bu iş aile sahibi erkeklere göre fazla tehlikeli sayılmaktadır.

Şişe burunlu balina avı:

Şişe burunlu balina sürüsü görülünce, balina avcı gemisinden bir veya iki kayık denize indirilir. Bu balinalar yarını veya birer dakikalık aralarla yüzeye çıkmak âdetindedirler, daha sonra derine dalarak otuz dakikadan iki saate kadar su altında kalır ve en sevdikleri yiyecek olan mürekkep balığı ararlar. Gene! olarak daldıkları nokta yakınlarında su yüzeyine çıkarlar. Balinacılar işte şişe burunlu balinaların bu âdetinden faydalanırlar.

Zıpkıncı, zıpkınını isabet ettirince, dümenciye de ipür derhal serbest kalmasına çalışmak görevi düşer.

En ufak bir takıntısı olunca, ipin derhal balta ile kesilmesi gerekir. Bir saniyenin yarısı kadar bir cikme, sandalın bütün mürettebatıyla- birlikte derine sürüklenmesiyIe sonuçlanır.

Page 56: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Ölüm balığı:

Zıpkınlanan balina derhal dalar. Dalış hızı o kadar muazzamdır ki, iki dakikanın içinde 900 metre ip boşaltabilir. Bu ipin gerginliği inanılmayacak derecededir. Üzerine devamlı su dökülmese ipin ateş alarak yanması işten değildir.

Zıpkınlanan balina veya balıkçıların tabiriyle «ölüm balığı» bir saatin sonunda kan kaybından zayıf düşmüş olarak yüzeye çıkar. İkinci kayık işte o zaman harekete geçerek koca hayvanı doğrudan doğruya kalbe saplanan uzun bir mızrakla öldürür.

Bu balinanın, ekseriya mahvolmasıyla sonuçlanan bir âdeti vardır. Çoğu zaman birkaç yüz hayvanlık olan sürü yaralı bir üyesini terketmediğinden balinacılara kolayca yem olur. Fakat yaralı balina ölür ölmez öbürleri derhal olay yerinden uzaklaşarak bir müddet için balinacılardan kurtulup, emniyete kavuşmuş olurlar.

Şişe burunlular yaşlanınca renk değiştirirler:

Bu balinalar yazı Kuzey Kutbu Denizleri'nde geçirirler, daha sonra Atlantik Okyanusu'nda Akdeniz enlemlerine göç ederler. Sürüler çokluk kalabalık iseler de üç, dört balinalık olanlarına da rastlanmıştır. Şişe burunlu balinalar nisan veya mayıs aylarında çiftleşir-ler. Tek yavru tam bir yıl sonra dünyaya gelir.

Yavru balina 3 metre uzunluğunda siyah bir hayvandır. Yaşı ilerledikçe rengi değişir, derisinde sarımsı lekeler belirmeye başlar. Bu lekeler zamanla genişlediğinden, ihtiyar balina tamamı ile beyaz veya sarımsı beyaz bir renk alır. Yetişkin şişe burunlu balina bir ton yağ verir. Erkek 9 metre uzunluğunda olabilir, dişisi ondan 1 metre 80 santim daha kısadır.

3.57 Beluga ve ya Beyaz Balina

«Beyaz balina» veya «beluga» nın (Delphinapterus), bir balinaya hiç yakışmayan bir adı daha vardır. Suyun altındayken ötüşe benzer sesler çıkardığı için bu hayvana bazan «deniz kanaryası» da denilmektedir.

Nehirlere girerler:

Kuzey Kutbu veya Kutbun hemen güneyindeki kıyı sularında beyaz balina bazan meddücezir çekiminden kurtularak nehirlerde yolculuk eder. Yetişkin erkekler ortalama 3,3 veya 4,5 metre uzunluğunda olabilirler. Bu hayvanlar hızlı yüzücüler olup saatte 9-10 kilometre hızla yol alabilirler. Mürekkep balıkları ve karideslerle beslenir, ilkbaharda nehirlere giren som balıklarını da avlarlar.

Eskimoların bayramı:

Kalabalık seven beyaz balinalar sayıları iki, üç ile bin üye arasında değişen sürüler halinde yolculuk ederler. 1898'de büyük bir sürünün, Alaska' nın Point Barrow mevkiinde, buzların arasında, 45 metre eninde ve 135 metre uzunluğunda bir deliğin içinde hapsolduğu haber alınmıştı. Su burada otuz kulaç derinliğindey-di. Hayvanlar da açık denizden, buzun altından yüzüp kurtulamayacak derecede uzaklaşmış bulunuyorlardı.

Page 57: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Olay yerine gidilince, Eskimolar tarafından öldürülen 150 balinanın buz üzerinde yattığı görüldü, bunun yarısı kadar balina da buzun kıyısına bağlanmıştı.

Eskimolar gün bayram yaptılar. Dokuz yüz hayvanlık olan sürünün üç yüz tanesini öldürmeyi başarmışlardı. Balinalar on iki ilâ on sekiz dakikada bir soluk almak için su yüzüne çıkıyorlar, birer veya ikişer saniyelik on veya on beş soluktan sonra, zıpkınlanmaktan kurtuldukları takdirde, tekrar dalıyorlardı. Çoğunluk hep birlikte soluk almaya çıktığından küçük sahaya sığamıyorlar ve bazıları tamamiyle suyun dışına yükseliyordu.

Eskimo büyüsü:

Görüldüğü üzere, beyaz balina Eskimoların hayatında pek önemli bir rol oynar. Okhotsk Denizi'nin Koryak Eskimoları'nm beyaz balina şerefine yıllık bir yortulan bile vardır. Buna «Balina Misafirin Bayramı» derler. Bu bayrama ilişik bir de tören yapılır.

Bir beyaz balinanın kesik başı törenin yapılacağı kulübede yüksekçe bir yere konulur. Eskimolarm lideri bir parça balina yağı alarak, «Bunu senin için yakıyoruz,» sözleriyle ateşe atar. Daha sonra kesik başın önüne başka yağ parçaları koyar, ayrıca balinanın ağzına da yağ bular. Bu, törenin başladığına işarettir. Yüzleri ottan maskelerin arkasında gizli iki kız bu esnada gelerek balina başına tapınırlar.

Balina başı törenin sonunda kulübenin damından dışarı çıkarılır. Eskimolar bunu, iki torba yiyecek ve «Güle güle sevgili dostumuz, metle döndüğün zaman akrabalarını da beraberinde getir,» gibilerden bir veda mesajıyla denize atarlar.

Rusların beyaz balinaya taktıkları «behıga» adı, kendi lisanlarındaki «beyaz» kelimesinden alınmıştır. Beyaz balina, belli bir boynu olan ve başını bir dereceye kadar dön-dürebilen ender balinalardır. Üst çenesinin, her iki yanında onar, alt çenesinin iki yanında ise sekizer dişi vardır. Bu hayvan, birçok özelliklerini paylaştığı fildişli balina ile aynı ailedendir.

3.58 Fildişli Balinalar (deniz gergedanı)

«Denizgergedanı» (Monodon), Kuzey Kutbu ve Kuzey Atlantik sularının yerlisi olup üst çenesinden ileriye uzanan uzun fildişiyle dikkati çeker. Hayvanın kendisi 6 metre uzunluğunda olabilir, fildisinin uzunluğu ise 2,5-3 metreyi bulur.

Fildişi ekseriya yalnız erkeklerde bulunur. Denizgergedanı'nın, bu dişini bir hücum silâhı olarak kullanmadığı görülmüştür. Bununla beraber erkeklerin, bir dişiye sahip olmak için giriştikleri savaşta, bu dişin rolü olması mümkündür.

Denizgergedanı, suda yaşayan birçok memeliler gibi hava alabilmek için buzda delikler bulundurur. Bu deliklerde akrabası beyaz balina ile bir arada görüldüğü olmuştur. Denizgergedanı pek hızlı bir yüzücü değildir. Fakat suyun altında yiyeceği olan mürekkep balığı, kalkan balığı, morina balığı, alabalık, folya balığı, pisi balığı, dil balığı, deniz akrebi ve karides gibi deniz yaratıklarını yakalayacak kadar hızlı yüzebilir. Balıklan çenelerinin arasında ezebilirse de, onları ekseriya bütün olarak yutar.

Denizgergedanı su yüzüne çıkarken tiz bir ıslık çıkarır. Bu, akciğer-lerindeki havanın nefes deliği yolu ile dışarı atılmasından ileri gelebilir. Denizgergedam'nın derin bir

Page 58: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

kükreme salıverdiği veya alçak sesle böğürdüğü de sık sık duyulur.Bununda dişinin yavrusunu çağırması mümkündür.

Yetişkin denizgergedanı grimsi renktedir. Sırtında ve yanlarında daha koyumsu benekler göze çarpar. Eskimolar, denizgergedanı'nın etini yer ve iyi kalite olan yağını lâmbalarında yakarlar. Barsaklanndan da olta ipi ve elbise yaparlar.

Ender olarak çift fildigli denizgergedanlarına raslanırsa da, bu hayvan genellikle tek dişlidir. Bilimsel adı «Monodon» da zaten «tek diş» anlamına gelir. Fildişi, hayvanın sol üst köpek dişidir.

Denizgergedanı ve efsane:

Denizgergedanı ile efsanelerdeki tek boynuzlu at arasında bir bağlantı olduğu muhakkaktır. Konrad von Gesner adında İsviçreli Bir tabiat bilgini 16 Yüzyılda yazdığı eserde tek boynuzlu attan hayvanlar dünyasının gerçek bir üyesi olarak bahsetmiş ve onu, alnının ortasında helezoni bükülmüş bir tek düz boynuzu olan at vücutlu, çatal toynaklı, arslan kuyruklu ve keçi sakallı bir yaratık olarak tarif etmişti.

Ortaçağ insanları tek boynuzlu atın boynuzunun bütün zehirleri zararsız hale getirdiğine inanırlardı. İnandıklarına göre, çöllerde bir sürü korkunç hayvan ile zehirli sürüngenlerin arasında yaşayan tek boynuzlu atm böyle bir savunma silâhına ihtiyacı vardı. Bu yüzden de bazan kuzey ülkelerinin insanları kanalıyla ellerine ulaşan denizgergedanı fildişine ağırlığınca altın verirlerdi.

3.59 Katil Balina

Deniz memelilerinin en ziyade kana susamış olanı «Katil balina» (Grampus veya Orcinus) aslında bir yunus'tur. Kuzey Kutbu ve Güney Kutbu denizlerinde dahi bulunan bu memeli balık, yüzdüğü kadar suyu yaran kara renkteki yüksek sırt yüzgecinden tanınır.

Page 59: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

İri ve kudretli bir hayvan olan katil balina'nın uzunluğu bazen 9 metreye kadar çıkabilir. Gözlerinin üstünde arkaya doğru, göze çarpan beyaz leke ile (bu leke Atlantik türlerinde vardır), altının yanlara kadar çıkan kar gibi beyaz rengi vücudunun zifir gibi siyahıyla karşıtlık meydana getirir. Başı kabaca bir yuvarlaktır. Kudretli çeneleri en azından kırk dişle silâhlanmıştır. Gagası yoktur.

Yırtıcı katil balina:

Katil balina, kendisine takılan ada lâyıktır. İkisi,üçü bir arada yolculuk edebildiği gibi, kırk üyelik veya daha kalabalık sürüleri de görülmüştür. Katil sürüsünün yaklaştığını farkeden foklar, balinalar ve yunus balıkları sığınacak yer ararlar. Foklar kıyılara yönelirken, balinalardan bazıları da sığ sulara kapağı atmaya bakarlar.

Bu katil sürüsünün büyük ispermeçet balinası'na saldıracağına ihtimal verilmezse de, California'nın gri balinasına saldırdığı ve başka büyük çubuklu balinaları öldürdüğü çok görülmüştür. Katil balina sürüsü iri bir balinanın etrafını çevirir, dört bir yönden üzerine atlar, kimi dudağını ısırır, kimi dilini koparır ve bu iş, tâ ki hayvan yorgun düşüp paralanmcaya kadar devam eder.

Katil balina, balinagillerin, kendi türüyle ve başka sıcakkanlı memelilerle beslenen tek üyesidir. Hayvanın pisboğazlığını bahis konusu eden eski bir yazar, bir keresinde iki ayağının altında birer fok, sırt yüzgecinin altında üçüncü bir fok ve ağzında dördüncü bir fok olan bir katil balinanın görüldüğünü yazmıştır. Tabiî buna fizikî bakımdan imkân yoktur. Bununla beraber deniz memelileri üzerinde otorite sahibi bilginlerden Scammon, katil balinaların bazan çenelerinin arasındaki bir foku ezip çiğneyerek su yüzüne çıktıklarından bahsetmiştir.

Katil balina, kuzey sularında Pasifik morsu'nu da kovalar. Fakat kudretli dişlerinden çekindiği yetişkin hayvandan çok, yavrulara saldırır. Yavru mors korunmak için annesinin sırtına tırmanır ve onun tarafından emniyete taşınırken ona sıkı sıkı sarılır.

Katil balina bir domuz balığını veya foku bütün olarak yutabilir. Bu hayvanın oburluğuna bir misal: Üç metre uzunluğunda bir katil balina' nın midesinden on dört fok İle on üç domuz balığı çıkmıştır.

Katil balîna'nın Atlantik ve Pasifik türü olmak üzere, iki türü vardır. Bunlar gerek görünüş, gerekse davranışları bakımından birbirlerine çok bezenmekle beraber, Pasifik türünün gözünün yukarsmda beyaz leke yoktur.

3.60 Yalancı Katil Balina veya Küçük Katil Balina (Pseudorca)

«Yalancı katil balina» bütün denizlerde bulunur ve gerçek katil ba-lina'ya kıyasla tam manasıyla centilmen bir hayvandır. Gerçek katilden ufak olmakla beraber, öbür yunus balıklarından gene bir hayli iridir. Uzunluğu genel olarak 3,5 metre etrafmdadır. Çok iri olanları bazen 5 - 5.5 metre uzunluğunda ve birveya bir buçuk ton ağırlığında olabilir.

Yalancı katil balina, simsiyah renktedir ve kısa bir sırt yüzgeci vardır. Üst ve alt çenesinin iki yanında sekizer veya on ikişer kuvvetli dişi bulunur. Bu hayvan, korkunç görünüşüne rağmen sadece ahtapotlarla ve mürekkep balıklarıyla beslenir.

Page 60: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Başka balinagiller gibi, kalabalık yalancı katil balina sürüleri bazen sığ sulara girer ve cezir zamanında suların çekilmesiyle orada kalıp can verirler. Kuzey İskoçya ile Güney Afrika'da bu şekilde kitle halinde ölen yüzlerce yalancı katil balina görülmüştür. Deniz memelileri hiç de akılsız hayvanlar olmadıklarına göre, yalancı katil balinaların bu davranışlarını çözümlemek kabil olmamıştır.

3.61 Kara Balinalar

«Kara balina» veya öbür adıyla «pilot balina» (Globicephala) da balina olmayıp yunus ailesindendir. Kara balina adı hayvanın renginden ileri gelir. Bazı yerlerde pilot balina diye adının geçmesi de bu yunusların, muhakkak bir ölüme gitmek pahasına dahi olsa liderlerinin peşinden ayrılmamaları yüzünden dir.

Kara balina, kutupların dışındaki bütün denizlerde bulunur. Uzunluğu 8 - 8,5 metreyi bulur. Öbür yunuslar gibi bir gagası vardır, fakat bu gaga onda daha kısadır. «Gtobîcephala» adı «küre baş» anlamına gelir. Kara balina'nın başı yuvarlak, alnı ise çıkıntılıdır. Bu hayvanın parlak bir siyah derisi vardır, yalnız göğsündeki beyaz çizgi genişleyerek boynunda beyaz bir leke halini alır.

Yüzlerce hayvanlık sürüler halinde gezen kara balinalar ilkbaharda kuzeye, sonbaharda ise güneye göç ederler. Hızlı yüzücülerden sayılırlar.. Gruplar tam bir işbirliği halinde su yüzüne çıkar veya dalarlar. Ahtapotlar ve mürekkep balıklarıyla, mevsimine göre de sürü balıklarıyla beslenirler.

Kendi kendini imha eyilimi:

Kara balina sürülerinin kıyıya vurdukları görülmüştür. 7 mart 1944'te altmış beş hayvanlık bir kara balina sürüsü Birleşik Amerika'nın Kuzey Carolina sularındaki bir adada kıyıya vurmuştu. Sürünün geri kalan kısmı olan otuz beş hayvan da biraz ilerdeki başka bir kumsalda bulunmuştu. Birleşik Amerika Sahil Muhaafza Teşkilâtı tarafından kurarların içine gömülmeleri gerekea kara balinalar bilinmeyen bir sebepten ölümün kucağına atılmışlardı.

Page 61: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

İskoçya'da kara balina avları:

Kara balina'yı avlamak heyecanlı olduğu kadar da, kazançlı bir spor olduğundan, İskoç köylerinin papazı dahil bütün erkekleri ava katılırlar. Balıkçılardan biri kıyıya yakın yerde bir kara balina sürüsü gördü mü, teknesinin direğinden bir çamaşır dalgalandırarak köylülere sinyal verir. Bunun üzerine köylüler itişe kakışa sandallarına koşar ve denize açılırlar.

Kara balinalara yaklaşınca, teknelerini sürünün etrafında yarım daire şeklinde dizerler. Bundan sonra suya taş atmaya başlayarak hayvanları sığ bir koya girinceye kadar kovalarlar. Sığ koyda tekneler üç sıra olurlar. Kara balinalar sıralardan birini aştıkları takdirde ikinci veya üçüncü sıralar tarafından durdurulurlar. Balıkçılar avın bu safhasında kara balinaları zıpkınlarla ve mızraklarla Öldürmeye girişirler. Hayvanın etini kurutup salamura yaparlar, midesini ise şamandıra olarak kullanırlar.

3.62 En büyük ve En Geniş Ağızlı Balinalar

«Grönland balinası» nın ardına kadar açık ağzına giren bir adam, balinanın dilinin üzerinde rahatça ayakta durabilir. Canavarın korkunç dudakları, ağzın köşesinden yüzün ortasına kadar 5 metre uzunluğunda, hatta bazen daha bile uzundur. Ağzın, iki köşesi arasındaki genişliği ise 270 santimdir.

Bu türden olan çubuklu balinaların ağzının her bir yanında gayet sıkı sıralanmış 360 çubuk bulunabilir. Bunların, sıranın ortasına raslayan en irileri 360 santim uzunluğunda ve 30 santim eninde olabilir. Bunları çevreleyen tellerin uzunluğu da 60 santimi bulur. Çubuğun kendi, «diş» etinin 25 santim derinine kadar iner.

Öbür balinaların çubukları Grön-land balinasmınkinden daha kısa ve daha az sayıdadır.

Çubuklu balinaların da pek uzak bir geçmişte dişlerinin bulunmuş olması akla yakındır. Embriyon halindeyken ağızlarında diş belirtileri görülür, fakat büyüdükten sonra bu izler yok olur.

Page 62: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

3.63 En Hızlı Yüzen Balinalar: Çatalkuyruklular

«Adi Fin balinası, veya öbür adıyla «çatalkuyruklu balina», balinaların içinde en hızlı yüzenidir. Saatte 50-55 kilometre hızla yarış edebilir. Bazen 24 metre uzunluğunda olabilen (18-20 m. uzuniuğundakiler daha çoktur, bu dev zıpkınlanınca bir gemiyi arkası sıra sürükliyebilir.Bir tanesi bir balinacı gemisini üç saat süresince saatte 20-21 kilometre hızla sürüklemişti.

Adi Fin balinası'nın dikkate değer özellikleri yalnız hız ve kuvvet değildir. Bu balina aynı zamanda cesurdur da. 1894'te «Gracia» balinacı gemisi bir Fin balinasını yakalamaya uğraştığı sırada, dev birdenbire dönerek gemiye saldırmıştı. Korkunç bir çatırtının arkasından «Gracia» suyla dolmaya ve batmaya başlamış, içindekiler sandallarla canlarını zor kurtarabilmişlerdi.

Kanatlı balina:

Adi Fin balinası' nın vücudunun üst yüzü grimsi, alt yüzü ise beyazdır. İnce, uzun kama biçiminde bir vücudu vardır. Başının sağ yanının daima sol yanından daha beyaz oluşu da enteresandır. Boynunda uzunlamasına bir sürü oluk bulunur. Aile adı olan «Balaenoptera» Türkçede «kanatlı balina» anlamına gelir. Bu balinanın grubunun, «kambur balina» ve «mavi balina» gibi öbür üyeleri gibi bir sırt yüzgeci vardır. Bu yüzgeç kısadır ve vücudunun epeyi arkasında yer alır.

Adi Fin balinası'nın gemilerden korkmadığını gördük. Bazen gemilere sokularak dalgaların arasında oynar. Suyun yüzeyine çıkınca, yukarıya doğru genişleyen dar bir sütun görünüşündeki fıskiyesini 4,5-6 metre yükseklere püskürtür.

Mevsimlerle göç eder:

Adi Fin balinası mevsimlerle göç eder. Çiftleşme kışm ılık denizlerde olur. Fin balinası bundan sonra yaz ayları için kuzeydeki veya güneydeki kutup bölgelerine göç eder. On, on iki ay sonra sonbaharda tropikal kuşak sularına döner ve yavrusunu buralarda dünyaya getirir. Yavru çoklukla bir taneyse de, bazen ikizler de görülür. Yeni doğan yavrunun çubukları hemen, hemen çıkmak üzeredir. Doğuştan yavru 6 - 6,5 metre uzunluğundadır, fakat altı aylık olmadan sütten kesilmez. Hayat süresi ortalama yirmi yıldır.

Bu dev yaratığın iriliğini göz önüne getirmek zordur. Bir fikir vermek üzere 150 öküz veya 25 fil ağırlığında olduğunu söyleyelim. 21-22 metre uzunluğunda ve 65-66 tor ağırlığında bir Fin balinası'nın kemik iskeletinin 9 ton, kafası ile çenelerinin 3 ton, çubuklarının 500 kilo, dilinin 1350 kilo, kalbinin ise 400-420 kilo çektiği tesbit

Page 63: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

edilmiştir. Şimdiye kadar görülen en iri . Fin balinası 24 metre 60 santim uzunluğundaydı.

Daha küçük Fin balinaları:

Adi Fin balinası'nın daha ufak akrabaları da vardır. Bunlardan «Sei balinası» (Balaenoptera borealis) Kuzey ve Güney Kutupları arasındaki bütün denizlerde bulunur. Güney Afrika'nın Kap kıyılarından eksik olmayan bu ve benzeri bir balina pek ender olarak 17 metreden uzundur. En küçük Fin balinası veya öbür adıyla «küçük kargılı balina» (Balaenoptera acutorostrata), en çok 9 metre uzunluğunda olup, boynunda oluk olan balinaların en küçüğüdür. «Küçük kargılı balina» adı bu balinaya yüksek sırt yüzgeci dolayısıyla İskoçyalı balıkçılar tarafından yakıştırılmıştır.

3.64 Havaya Sıçrayan Kambur Balinalar

Kambur balina gercekten biçimsiz bir deniz canavarıdır. Bu iri kara balinanın, dizi dizi garip görünüşlü çıkıntılar sebebiyle şekilsizleşmiş muazzam bir kafası vardır. Ayak yüzgeçleri yumrularla çevrilidir, kuyruğunun arka kenarı da tarak taraktır. Dalarken sırtını yuvarladığı için, balinacılar ona «kambur» adını yakıştırmalardır.

Kambur balinanın oyunları:

Kambur balina'nın oynamak veya üzerindeki midyelerden kurtulmak için havaya sıçramak huyu vardır. Tekrar suya çarptığı zaman 50 tonluk et ile kemiğin çıkardığı muazzam gürültü çok uzaklardan duyulabilir. Bu balina vakit vakit de kudretli kuyruğu ile suyun yüzeyine vurarak etrafa tonlarla su püskürtür. Nefes deliği iki tanedir. Bunlardan püsküren iki su buharı sütunu yükseldikçe birleşir ve yayılır. Fıskiye bazen 6 metre, hatta daha bile yüksektir.

Bu balinanın belli çiftleşme zamanı yoktur. Bir yıl sonra dünyaya gelen yavru hayli iridir. Doğuşta uzunluğu 4-4,5 metre veya daha fazla, ağırlığı ise iki tondur. Anne

Page 64: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

yavrusuna çok bağlıdır. Tehlike karşısında dahi onu terk etmez. Balinacılar önce yavruyu öldürmek suretiyle kambur balina'nın âdetinden faydalanmaya bakarlar.

Kambur balina göç ederken bütün denizleri dolaşır. Kışı tropikal kuşaklarda geçirir. Sürü halinde veya tek başına dolaşabilir.

Belli alışkanlıkları olan hayvanlar Kanada kıyısındaki Fundy körfezi balıkçıları, körfezi yirmi yaz üst üste ziyaret eden bir kambur balina' dan bahsederler. Fıskiyesini püskürtürken ıslığa benzer garip bir ses çıkardığı için, bunun aynı balina olduğuna emindirler.

Başka kambur balinalar ses çıkaramazken bu balina nasıl oluyor da ıslık çalabiliyordu? Bunun, hayvanın nefes deliğinin kenarına yapışmış iri bir midyeden ileri geldiği tespit edilmiştir.

Bir kambur balina'nın garip ölümü:

Kambur balina'nın ortalama hayat süresi yirmi yıldır. Fakat bütün kamgurlar bu kadar yaşamazlar. Onlar için en büyük tehlike, balinacının zıpkınından sonra, katil balina' nın öldürücü dişleridir.

Bir İngiliz dergisinde, 1829 yılı eylülünde, Berwick yakınlarında kıyıya vuran ölü bir kambur balina'dan bahis vardır. Ölü balinanın ağzını açanlar, içinde altı karabatağın bulunduğunu, yedinci bir karabatağın da boğazına takılıp kaldığını görmüşler, bundan da bu balinanın kuşları yutmaya çalışırken boğulduğu sonucunu çıkarmışlardı.

Hiç de cüce değil:

Kambur balina'nın da, Adi Fin balinası gibi bir sırt yüzgeci vardır, fakat boynundaki oluklar daha az sayıdadır. Damağında önden arkaya doğru, bazen 60 santim

Page 65: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

uzunluğunda olabilen 400 çubuk asılıdır. Alt çenesi ise üst çenesinden çok daha ileriye çıkıntı yapar.

Bu balinaların en uzunları 15 metredir. Yakalanan 13,5 metrelik bir kambur balina 45500 kilo ağırlığındaydı. Kalbi ve çubukları 210'ar kilo çekiyordu. Bu bir tek balinadan otuz üç fıçı yağ elde edildi. Yalnız kambur balina'nın çubukları ile yağının en iyi cins olmadığına dikkati çekelim.

3.65 Gelmiş Geçmiş Hayvanların En Büyüğü: Mavi Balinalar

«Mavi balina» (Sibbaldus); bu dünyanın karalarında veya denizlerinde yaşamış hayvanların en büyüğüdür. Bir gemiye alınıp tartılan en iri mavi balina 150 ton çekiyordu ve hemen hemen 27 metre uzunluğundaydı. Tabiatıyla bu kadar iri bir kitleyi tartabilecek terazi bulunamadığı için, hayvanın parça parça tartılması gerekmişti.

Mavi balina avı:

Bu muazzam canavarın yakalanışı balinacıların calışma metotlarını göstermesi bakımından ilginçtir. Bahis konusu balina 1948 ocağında Antarktika'dan: Balleny adalarında bir Japon balına ekibi tarafından ele geçirilmişti.

Sefere katılan kafilede on iki gemi bulunuyordu: Altı avcı gemisi. etinin tuzlandığı ve dondurulamaya hazırlandığı iki gemi, bir tanker ve iki frigorofik gemi Gemiler Japonya ile avlanma mevkii araşınca 10,800 kilometre yol almışlardı. Böleny adalarına yaklaşılınca, gemiier birbirleriyle ve buzdağlarıyla çarpışmamak için arayı açmak zorunda kaldılar. Dünyanın bu bölgeie-rinde sık sık görülen yoğun sislere karşı hepsinde radar vardı.

Büyük mavi balina gözükünce, avcı gemilerden biri onu kovalayarak zıpkınladı. Balina, avcı gemisinin menziline girdikçe daldığı için zıpkıncı en son öldürücü zıpkını ateşleyinceye kadar çok uğraştı. Gemiile balina arasındaki mücadele le saat sürdükten sonra, zıpkıncı nihayet öldürücü darbeyi indirmeyi başardı. Avcı gemisi bundan sonra canavarı kuyruk önde olmak üzere fabrika gemisine çekmeğe girişti.

Büyük mavi balina'nın parçalanması:

Adı Haşidate Maru olan fabrika gemisinin kıçında, suyun yüzüne yakın ve meyilli bir yüzeyin ucunda bulunan bir delik vardı. Balina bu meyilli yüzeyden yukarıya çekilerek yüzuleceki güverteye alındı. Balinanın derisiyle yağını yüzmek, gövdeyi sistematik olarak parçalara bölmek ve parçaları tartmak seksen kişiyi dört saate yakın uğraştırdı. Yalnız dil üç ton gelmişti.

Fabrika gemisinin güvertesinin altında özel kazanlar bulunmaktaydı. Burada balinanın yağından, kemiklerinden ve etinden yağ elde edilirdi. Aynı bölümde yağın depo edilmesi için depolar da vardı. Bu gemide balinanın karaciğerinden vitaminli yağ çeken araçlar dahi vardı.

Japonlar bu mavi canavardan 133 fıçı balina yağı ve altmış ton da kırmızı et elde ettiler. Bu mahsullerin toplu değeri 250 000 Türk lirası olarak hesaplanmıştır.

Page 66: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Dünyanın en kudretli hayvanı:

Mavi balina, dünyanın yalnız en iri değil, aynı zamanda en kudretli hayvanıdır. Hız bakımından en modern şileplerle kolayca boy ölçüşebilir. Normal olarak saatte 21-22 kilometre hızla yol alırsa da hızını kolayca 48-50 kilometreye kadar çıkarabilir. Zıpkınlanan bir mavi balina'nın, makineleri tam hızla işleyen bir avcı gemisini yedi saat suresince saatte 14 -15 kilometre hızla sürüklediği bildirilmektedir. Uzmanlar bu balinanın en yüksek çekimini dört yüz beygir gücü olarak hesaplamışlardır.

Bir ton yiyecek:

Mavi balina da, öbür iri çubuklu balinaların çoğu gibi, küçük yaratıklarla beslenir. Fakat bu, çok yemesine engel değildir. Bir tek mavi balina'nın midesinde bir tondan fazla plankton bulunmuştur.

Mavi balina'yı plankton'u bol olan yerlerde aramak uygun düşer. Bu minik yaratıkların mevsimine göre bolluğu ve kıtlığı balinanın faaliyetlerini etkiler. Mavi balina yazı Kuzey veya Güney Kutbu'nun yüzen buzlarının yakınında geçirir. Adi Fin balinası gibi o da güney denizlerini kuzeye tercih eder. Kışın Ekvator'a doğru çekilir.

7,5 metrelik bebek:

Mavi balinalar temmuz ayında ılımlı sularda çiftieşirler. Doğduğu zaman dört ton gelen ve 7,5 metre uzunluğunda olan yavru yedi ay süresince annesi tarafından emzirilir. ve uzunluğu 15 metreyi buluncaya kadar yiyecek bakımından annesine bağlı kalır.

Üç yaşında üremeye başlayabilirse de, aradan bir on yıl daha geçmeden yetişkin sayılmaz.

Page 67: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Mavi balina'nm ne kadar yaşadığını kesin olarak bilen yoktur. Bununla beraber elli-elli dört yıldan fazla yaşamadığı muhakkaktır. Hatta daha bile az yaşaması muhtemeldir. Balinacıların varlığı da hesaba katılınca, yirmi yıl fena bir ortalama sayılmaz.

Mavi balina, Adi Fin balinası kadar arkadaş canlısı olmadığından tek başına veya başka bir soydaşı ile seyahat eder. Tek eşli olması ihtimali kuvvetliyse bile uzun olabilir.

Bu balinanın vücudunun alt yüzünde göze çarpan kükürt rengi, hayvanın bir parçası değildir. Bu renk, okyanusun diplerinden topladığı diatom'lardan, yani mikroskopik bitkilerden ileri gelir. Şöyle bir bakılınca, mavi balina, adi Fin balina sı'na çok benzer. Vücudunun üst yüzü, isminden de anlaşılacağı üzere, mavimsidir.

3.66 Gerçek Balina ve Cüce Gerçek Balina (Eubalaena)

«Gerçek balina,» eski devir balinacıları için ideal avdı. Bol olan yağı kırk ile yüz arası fıçı doldudur. Balina çubuğu itibariyle de zengindir. Ağzının yanlarında, en uzunu 210 santim olan 20şer çubuğu bulunur. Bu balinanın, balinacılar yönünden en avantajlı tarafı, yavaş yüzmesi ve pek çetin bir savaşçı olmamasıdır.

Bundan ötürü de bir zamanlar bol olan bu balinaya, şimdi pek ender raslanılır olmuştur.

Kızılderililer nasıl balina avlarlardı:

Eski tabiat bilgisi kitaplarında bildirildiğine göre kızılderili, uyuyan balinaya, ince uzun kayığının içinde yaklaşır ve burun deliklerinin her birine tahta bir kazık saplardı. Bundan sonra debelenmesi sona erinceye kadar avının üzerinde durur, sonunda da

Page 68: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

onu kıyıya çekerdi. 1590 yılında yayınlanan bir kitapta böyle bir balina avının resmi yer almaktaydı ve balinanın da bir gerçek balina olduğu açıkça belli olmaktaydı.

Gerçek balina'nın son derece iri bir kafası ve oluksuz bir boynu vardır. Sırt yüzgeci yoktur. (Bu hayvan «cüce gerçek balina» ve «Grönlând balinası» ile birlikte sırt yüzgeci veya boynunda pürüzü olmayan «Balaenidae» ailesini meydana getirir.) Kadife gibi siyah ve bodur vücudunun uzunluğu pek ender olarak 15 metreyi geçer. Burnunun ucuna yakın olan boynuz maddesin; den çıkıntı veya «başlık» ekseriya küçük midyelerden ibaret balina bitleriyle kaynaşır.

Gerçek balina Kuzey Kutbu denizlerinde yazın ciftleşir, yavrular da, daha güneyde ocak ve şubat aylarında dünyaya gelir. Dişi, öbür balinalar gibi altı ay besleyeceği tek bir yavru doğurur. Yavrusuna çok düşkündür.

Anne balinanın sevgisi:

1888 yılında Birleşik Amerika'nın Atlantik kıyısındaki Cape Cod açıklarında bir balina yavrusu zıpkınlanmış, anası da onu bırakmaya bir türlü yanaşmayarak etrafında daireler çevirmeye başlamış, onu bundan ancak ölüm vazgeçirmişti. Bu sadık anne sonunda üzerinde ateşlenen bombalı zıpkınların kurbanı olmuş, yavrusuyla birlikte gemiye alınmıştı.

1854te de İspanya kıyılarında buna benzer acıklı bir olay görülmüştü. Bu defa yine yavru zıpkınlanmış ve bir koya doğru çekilmesine başlanmıştı. Ana balina yavrusuna yüzgeç ayaklarıyla sarılarak onu kurtarmaya çalışmış, sonunda kuyruğunun bir darbesiyle halatları kopararak yavrusunu kaçırmayı başarmıştı. Ertesi gün yavru o taraflardan geçen bir gemi tarafından görülerek limana çekildiği sırada, yavrusunu izleyen anne balina hâlâ peşindeydi.

Üç çeşit gerçek balina:

Gerçek balina'nın fıskiyesi çifttir ve hayvan tarafından öne ve 4,5 metre yukarıya yöneltilir. Gerçek balinalar, Kuzey Atlantik'inki, Kuzey Pasifik'inki ve Antarktika'nınki olmak üzere üç çeşittir. Bunların hepsi dış görünüş bakımından birbirlerine benzerler.

CÜCE GERÇEK BALİNA (Neobalaena)

«Cüce gerçek balina», gerçek balina'dan daha ufaktır. Uzunluğu 6 metreyi geçmez. Bu ender memeliye Avustralya ve Yeni Zelanda sularıyla, Güney Amerika açıklarında

Page 69: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

raslanılır. Huyları hakkında pek az şey biliyoruz. On yedi yerine, on dört çift kaburgası vardır ve öbür gerçek balinaların aksine bunda sırt yüzgeci bulunur.

Grönfand balinası'nın ağzına koca bir öküz sığabilir: Bu ailenin bir başka üyesi de 15 -18 metre uzunluğundaki pürüzsüz boyunlu «Grönland balinası» dır (Balaena). Kuzey Kutbu'nda, Kuzey Atlantik'te ve Kuzey Pasifik'te bulunur. Muazzam kafası hayvanın bütün uzunluğunun üçte birinden1 fazlasını kaplar. Ağzı na koskoca bir öküz sığabilirse de, boğazı ringa gibi küçük balıklardan daha iri lokmaları yutmasına elverişli değildir.

Grönland balinası, 850 kilo çeken çubukları ve sağladığı yüksek kaliteli doksan fıçı yağ için o kadar çok avlanmıştır ki, soyu tükenmek üzeredir. Azalmasında saatte 14 -15 kilometreden hızlı yüzememesinin de rolü vardır. Bu yüzden kolay avlanır.

KAYNAKÇA

1. Thewissen, J. G. M.; Williams, E. M. (1 November 2002). "THE EARLY RADIATIONS OF CETACEA (MAMMALIA): Evolutionary Pattern and Developmental Correlations". Annual

Page 70: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Review of Ecology and Systematics 33 (1): 73–90. doi:10.1146/annurev.ecolsys.33.020602.095426.

2. ^ a b University Of California, Berkeley (2005, February 7). "UC Berkeley, French Scientists Find Missing Link Between The Whale And Its Closest Relative, The Hippo". ScienceDaily. Retrieved 2007-12-21.

3. ^ Thewissen, J. G. M.; Cooper, Lisa Noelle, Clementz, Mark T., Bajpai, Sunil, Tiwari, B. N. (20 December 2007). "Whales originated from aquatic artiodactyls in the Eocene epoch of India".Nature 450 (7173): 1190–1194. Bibcode 2007Natur.450.1190T. doi:10.1038/nature06343. PMID 18097400.

4. ^ a b Northeastern Ohio Universities Colleges of Medicine and Pharmacy (2007, December 21). "Whales Descended From Tiny Deer-like Ancestors". ScienceDaily. Retrieved 2007-12-21.

5. ^ University Of Michigan (2001, September 20). "New Fossils Suggest Whales And Hippos Are Close Kin". ScienceDaily. Retrieved 2007-12-21.

6. ^ Carl Zimmer (2007-12-19). "The Loom : Whales: From So Humble A Beginning..". ScienceBlogs. Retrieved 2007-12-21.

7. ^ Ian Sample (2007-12-19). "Whales may be descended from a small deer-like animal". Guardian Unlimited. Retrieved 2007-12-21.

8. ^ PZ Myers (2007-12-19). "Pharyngula: Indohyus". Pharyngula. ScienceBlogs. Retrieved 2007-12-21.

9. ^ Philip D. Gingerich, D. E. Russell (1981). "Pakicetus inachus, a new archaeocete (Mammalia, Cetacea) from the early-middle Eocene Kuldana Formation of Kohat (Pakistan)". Univ. Mich. Contr. Mus. Paleont 25: 235–246.

10. ^ a b Castro, E. Huber, Peter, Michael (2003). Marine Biology (4 ed). McGraw-Hill.11. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t THEWISSEN, J. G. M.; BAJPAI, SUNIL (1 January

2001). "Whale Origins as a Poster Child for Macroevolution". BioScience 51 (12): 1037. doi:10.1641/0006-3568(2001)051[1037:WOAAPC]2.0.CO;2. ISSN 0006-3568.

12. ^ a b c d e f g Nummela, Sirpa; Thewissen, J. G. M., Bajpai, Sunil, Hussain, S. Taseer, Kumar, Kishor (11 August 2004). "Eocene evolution of whale hearing". Nature 430 (7001): 776–778.Bibcode 2004Natur.430..776N. doi:10.1038/nature02720. PMID 15306808.

13. ^ Whale Origins14. ^ a b J. G. M. Thewissen, E. M. Williams, L. J. Roe and S. T. Hussain (2001). "Skeletons of

terrestrial cetaceans and the relationship of whales to artiodactyls". Nature 413 (6853): 277–281.doi:10.1038/35095005. PMID 11565023.

15. ^ Thewissen, J. G. M.; Cooper, Lisa Noelle, Clementz, Mark T., Bajpai, Sunil, Tiwari, B. N. (20 December 2007). "Whales originated from aquatic artiodactyls in the Eocene epoch of India".Nature 450 (7173): 1190–1194. Bibcode 2007Natur.450.1190T. doi:10.1038/nature06343. PMID 18097400.

16. ^ a b c Thewissen, J. G. M.; Williams, E. M., Roe, L. J., Hussain, S. T. (19 September 2001). "Skeletons of terrestrial cetaceans and the relationship of whales to artiodactyls". Nature 413(6853): 277–281. doi:10.1038/35095005. PMID 11565023.

17. ^ a b c "The Thewissen Lab". Retrieved 12 Feb 2011.18. ^ a b c d Fordyce, R E; Barnes, L G (30 April 1994). "The Evolutionary History of Whales

and Dolphins". Annual Review of Earth and Planetary Sciences 22 (1): 419–455. Bibcode1994AREPS..22..419F. doi:10.1146/annurev.ea.22.050194.002223.

19. ^ a b Spoor, F.; Bajpai, S., Hussain, S. T., Kumar, K., Thewissen, J. G. M. (8 May 2002). "Vestibular evidence for the evolution of aquatic behaviour in early cetaceans". Nature 417 (6885): 163–166. doi:10.1038/417163a. PMID 12000957.

20. ^ Gingerich PD, ul-Haq M, von Koenigswald W, Sanders WJ, Smith BH, et al.. "New Protocetid Whale from the Middle Eocene of Pakistan: Birth on Land, Precocial Development, and Sexual Dimorphism". PLoS one. Retrieved 2009-02-04.

Page 71: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

‘MarMar’ mahlasıyla tanınan Muammer Gültekin, 1 Ağustos 1990’da, Eskişehirli bir Baba ve Burdurlu bir Annenin küçük çocuğu olarak, Almanya’nın Münih şehrine çok yakın, Avusturya ülkesine sınır olan, Bavyera Eyaleti’nde yaklaşık 26.000 nüfuslu, Garmisch-Partenkirchen kentinde doğdu. Tamamen Türk kültürü ile yetiştirilmek üzere Ailesiyle birlikte daha bebek yaşta, 1993 senesinde Türkiye’ye kesin dönüş yaptı.

Anaokulu eğitimini o dönemde geçirdiği Kabakulak hastalığı nedeniyle alamadı. İlköğretimini mahallesinde ki Hüseyin Ak İlköğretim Okulunda tamamladı. Güzel Sanatlar Lisesine girebilmek için 2oo1 yılında Profesyonel Ses (şan ve solfej) Eğitimi aldı. Bunun yanında Piyano, Gitar ve Saz enstrümanlarını çalmayı öğrendi. İlk Televizyon Canlı Yayınına 11 yaşında, Kanal VIP Tv’de, 2oo1 yılında ki Kayra ve Korsan© adlı ‘Genç Yetenek’ programında çıktı. 14 yaşında/8. sınıftayken Antalya Özbilgi Dershanesi Sınavını Tam Burslu kazanıp dershanede Ücretsiz eğitim gördü. 17 yaşında/11. Sınıftayken ardışık sayılarla ilgili bir Matematik Formülü buldu, geliştirdi. Ve adını ‘MarMar Formülü’ koydu. Liseyi 2oo7 yılında Antalya Çağlayan Lisesi’nde bitirdi. Lise yılları duygusallığı, utangaçlığı, yazıları ve aşırı Futbol sevgisiyle geçti.

ÖSS’ye ilk girişte kazandığı Üniversite eğitimine Süleyman Demirel Üniversitesi’nde başladı. 18 yaşında / Haziran 2oo9’da Peyzaj (Landscape Ornamental Plants) bölümünden mezun oldu. Mezun olduktan 5 ay sonra/Kasım 2oo9’da DenizBank sınavını kazandı ve ‘Banko Görevlisi’ iş teklifi aldı. Ama başka hayalleri ve farklı hedefleri olduğu için, Bankanın çalışma teklifini reddetti. Çalışmak için değil, Kazanabileceğini göstermek için girmişti sınava.. İkinci üniversite eğitimini 21 yaşında, Anadolu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Business Administration bölümünde tamamladı. 3. Üniversite Eğitimini ise Akdeniz Üniversitesi, Çevre Koruma ve Kontrol (Environmental Protection Controls) bölümünde tamamlamaktadır.

Üniversite hayatında yaşadığı zorluk, gurbet, aile ve arkadaş özlemi ile yaşadığı onca acı tecrübeler onu hayata hazırladı. Duygusallığı ve kalemi hayatta ki tek silahıydı. Yazmaya 2oo4 yılında başladı. 19 yaşında/Eylül 2oo9'da ‘Yalnızlığımın ardına saklanıp baktım sana’ adlı, Aşk ve Sevgi konulu, ilk Şiir ve Hikâye kitabını yazdı. 21 yaşında/Şubat 2o12’de basılacak olan ‘Hayat Sen gülünce güzel’ isimli Kişisel Gelişim türünde, 2. kitabını yazdı. Çıkaracağı üçüncü kitabı bir Biyografik Roman olacaktır. Onun için de ön hazırlıklara ve ufak ufak notlara başladı bile..

Doğayı ve doğal yaşamı çok seven ve tam bir Karadeniz sevdalısıdır. Trabzon, Samsun, Artvin, Rize, Arhavi’nin yanında; Adıyaman, Erzurum, Ağrı, Iğdır ve oradan Ankara, Eskişehir, İstanbul, Çanakkale, İzmir, Denizli gibi Türkiye’nin dört bir yanını, 2oo9 yılı itibariyle 81 ilin 50’ye yakınını gezdi. Çok gezen mi yoksa çok okuyan mı bilir tartışmasına son noktayı koymak için hem çok gezdi, hem çok okudu.

Kişisel Gelişime ilk merakı, Mart 2o1o’da, İŞKUR’un açtığı istihdam garantili bi Kursa giderken, orda şans eseri gördüğü, Ahmet Şerif İzgören’in, ‘Avucunuzdaki Kelebek’ adlı kitabıyla başladı. O güne kadar hayatı, kendini ve geleceği sorgularken, Kişisel Gelişimin sağladığı Bilinç, farkındalık ve Mutluluk, O’nu ileride bu alana hayatını adayacak bir İnsan yaptı. 1 yıl içerisinde katıldığı eğitimler, seminerler ve okuduğu kitaplarla kendini geliştirerek, 6 Nisan 2o11 / 4. Akdeniz İş Fırsatları Zirvesi’nde, Kariyer.net’in düzenlediği Kariyer Ekspresi Semineri’nde ‘En İyi Başarılı ve Azimli Hayat Hikâyesi’ yarışmasında 1. seçildi ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) çağırıldı. Antalya'da ki Konferans, Eğitim ve Seminer gibi birçok etkinliklerin duyurulmasında ki eksikliği görerek, her gün 20’nin üzerinde farklı kaynaklardan araştırılan, en Güncel Ücretli ve

Page 72: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Ücretsiz Seminer, Eğitim, Konferans, Tiyatro, Sinema, Konser, Sergi hakkında bilgilerin verildiği ve duyuruların paylaşıldığı; Quantum Gelişim Merkezi® ile Çözüm ortaklığına gidip çeşitli Eğitim ve Seminer Organizasyonlarının düzenlendiği; Kişisel Gelişim yolculuğunuz da işe yarayacak başarı hikâyeleri, Motivasyon Sözleri ve Vidyo paylaşımlarının da yapıldığı; Özgün olarak hazırlanan "e-GörselGelişim & İşitselGelişim" Projesi kapsamında, Kişisel Gelişim Vidyo ve ses kayıtlarının özel olarak paylaşıldığı; Türkiye'nin En büyük Sosyal Toplum Projesi olan, "Sanat Gönüllü Hizmeti"nin Yaratıcısı ve Kurucusu ; "Sadece Yaşa!" projesi kapsamında Avrupa'nın seçkin Ülkelerine ve Şehirlerine istek üzerine herşey dahil modeliyle Kısa dönemlik tablet Gezilerin düzenlendiği; Sosyal Medyanın En Özgün Kişisel Gelişim Platformu, MarMar Gelişim Akademisi ‘ni kurdu. © 2o11

facebook.com/MarMarGelisimAkademisi

Mayıs 2o11’de, PTT’de Memur olarak işe başladı. Rahat bir işi ve güzel de maaşı vardı ama Kişisel Gelişimi yaşam kaynağı; tüm insanlığa yardım etmeyi de Gelecek Hayali yaptığı için bu işin kendini Mutlu etmediğini, istediği şey olmadığını anlayıp 1 ay sonra işten kendi isteğiyle ayrıldı ve İstifa etti. Hayallerini gerçekleştirme yolunda sağlam bir adım atarak, Haziran 2o11’de, LİVCON tarafından Uluslararası yeterliliğe ve yetkinliğe sahip Yaşam Koçluğu, Hipnoz ve NLP Trainer eğitimlerini almaya başladı. Ve Dünyanın En Genç Yaşam Koçu ve NLP Trainer'ı / Beyin dili Programlama Eğitmeni oldu.

İlk Eğitimini, Gönüllü Eğitmen olarak 20 yaşında/22 Haziran 2o11’de, TEGV’de verdi. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı 2o11 Yaz Okulu Etkinlikleri kapsamında 6 hafta boyunca, yaklaşık 96 saat çeşitli Eğitimler verdi. 2o11-2012 Kış Dönemi Etkinliklerinde, TEGV bünyesinde bir İlk olan Sinema ve Fotoğrafçılık Kulübü’nün ortak Kurucusu oldu ve Sinema Eğitimleri verdi.

Eylül 2o11’de 3. Üniversitesine başlamasıyla birlikte, ilk olarak 85 üniversite de aktif Türkiye'nin en büyük Gençlik Kulübü; Gençlik Platformu® Akdeniz Üniversitesi Temsilcisi™ oldu. Daha sonra, EğitimlerBurada.com™ Akdeniz Üniversitesi Temsilcisi™ ve Yöneticisi oldu. Temsilciliklerin verdiği görev sorumlulukları ile Organizasyon alanında hızla kendini geliştirmesi sonucu Ekim 2o11’de,Kronos Akademi© Akdeniz Üniversitesi Genel Yöneticisi™ ve Ekip Yönetmeni, EğitimAL® Yurtdışı Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri Akdeniz Üniversitesi Temsilcisi™ ve Gelişim Akademi© Üniversite Gelişim Programları Akdeniz Üniversitesi Temsilcisi™ oldu.

Kasım 2o11’de, Yaşamsal Gelişim Uzmanı ve Eğitmenlik hayalleri için Son aldığı Temsilciliklerini İptal ederek, yeni kurulan özel bir Şirketin Pazarlama Koordinatörlüğü (1000tl maaş + Sigorta olanaklı) iş teklifini de reddederek, Quantum Gelişim Merkezi®nde, Gelişim Koordinatörü™ ve NLP Trainer/Beyin dili Programlama Eğitmeni™ & Yaşamsal Gelişim Uzmanı™ olarak işe başladı. İlk Kişisel Gelişim Eğitim Seminerini, ‘Kişisel Farkındalık ve Yaratıcı Başarı Öğretisi’ sunumuyla, 21 yaşında/18 Kasım 2o11’de verdi. Sürdürülebilir Gelişim alanında Çeşitli Eğitim, Seminer ve Danışmanlık projeleri yürütmektedir.

Antalya KörfezSpor, A.DemirSpor (7 yıl Lisanslı Futbolcu), Junior Chamber International Turkey - (JCI Antalya) Genç Liderler ve Girişimciler Derneği, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Gençlik Platformu, Girişimcilik ve Kariyer Topluluğu (GKT), Bilincimiz Engelsiz Tercihimiz Akdeniz Topluluğu (BETAT) gibi Sosyal Sorumluluk Kuruluşlarında ve Topluluklarında aktif görev aldı.

Hayat boyu eğitimi amaç edinmiştir. Araştırmayı, geliştirmeyi ve öğrenmeyi çok sever. Bu sebeple şuan sayısız Seminer ve Eğitime katılmış olup, değişik meslek alanlarında 60’in üzerinde Sertifikası bulunmaktadır. Ve şuan aktif olarak Müzisyenlik, Yaşam Koçluğu, Yazarlık,

Page 73: Balinalar ve Köpekbalığı Biyoloji Bitirme Tezi (.doc)

Sosyal Medya Uzmanlığı, NLP Trainer / Beyin dili Programlama Eğitmenliği ve Gelişim Koordinatörlüğü yapıyor. Yoğun olarak ve tam gaz, Kişisel Gelişimle uğraşıyor. Ayrıca Antalya’da yaşamını sürdürüyor.

www.muammergultekin.com