Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy...

12
GLOBAL POLITICAL TRENDS CENTER TÜRKİYE’NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE ARALANAN FIRSAT PENCERELERİ Fikret Orçun KEÇECİ * AK Parti hükümetleri döneminde enerji politikaları dış politikayla paralel olarak yürütülmüş, bütüncül bir şekilde enerji projeleri geliştirilmeye çalışılmıştır. Ancak Kasım 2015’te gerçekleşen sınır ihlali sebebiyle Rus Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçağının Türk Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesi hem dış politikada hem enerji politikalarında ilk derin kırılmaya neden olmuştur. Bu olaydan sonra kamuoyunda Rusya’nın doğal gaz akışında bir kesintiye gidip gitmeyeceği ve Rusya’ya olan doğal gaz bağımlılığının azaltılması konusunda hararetli tartışmalar yaşanmıştır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayımlanan “20152019 Stratejik Planı”nda, mevcut doğal gaz kapasitesinin arttırılması, hidrokarbon kaynaklarda dışa olan bağımlılığın azaltılması, bu kaynakların arama faaliyetlerinin hızlandırılması, kaya gazı arama ve üretime yönelik inisiyatifin alınması, doğal gaz depolama kapasitesinin yıllık tüketim miktarının %10’unu karşılayabilecek düzeye getirilmesi ve iletim hattı kısıtlarının giderilmesi hedeflenmiştir. Ayrıca uzun vadede depolama kapasitesinin yıllık tüketim miktarının %20’sini karşılayacak seviyeye çıkartılmasını sağlayacak yatırımların başlatılması ve özel sektörün depolama ve LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) terminali yatırımları yapabilmesinin önünü açacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi amaçlanmıştır. * Lisans eğitimini Abant İzzet Baysal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde tamamlamıştır. Yüksek lisans eğitimini de aynı üniversitede 2013 yılında “Türkiye’de Kritik Enerji Alt Yapı Güvenliği: BaküTiflisCeyhan Ham Petrol Boru Hattı Örneği” adlı tez çalışmasıyla tamamlamıştır. Hâlihazırda, Kadir Has Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler Bölümü doktora tez çalışmasına devam etmektedir. Enerji ve enerji güvenliği konularında kaleme aldığı makaleler uluslararası alan indeksleri tarafından taranan hakemli dergi ve ulusal medya kuruluşlarında yayımlanmıştır. POLICY BRIEF | 70 June 2020 Dünyada genelinde olduğu gibi, Türkiye de ağırlıklı olarak enerji ihtiyacını fosil kaynaklardan karşılamaktadır. Komşularının aksine, Türkiye fosil kaynaklar konusunda enerji fakiri bir ülke olarak net ithalatçı durumundadır. Petrolün %93’ünü, doğal gazın %98’ini ithalat yoluyla temin eden Türkiye enerji talebini genel itibariyle kömür ve petrolden karşılamaktadır. 1986 yılında Ankara ve Moskova arasında 25 yıllığına yapılan doğal gaz alım anlaşması akabinde kömür ve petrolden sonra doğal gaz da enerji kaynakları arasındaki yerini almış oldu. Soğuk Savaş sonrası “Demir Perde”nin ortadan kalkmasıyla Hazar bölgesinde bulunan zengin hidrokarbon yakıtlarının dünya piyasalarına ulaştırılması gündeme gelirken Rusya’nın da bölge üzerindeki nüfuzunun kırılması amaçlanmıştır. Bu bağlamda kaynak ülke olarak Azerbaycan ön plana çıkarken Türkiye de jeopolitik konumunu kullanarak bu kaynakların dünya piyasalarına ulaştırılmasında etkin rol oynamak istemiştir.

Transcript of Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy...

Page 1: Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy briefs (2020)/Turkiye'nin... · Türkiye’nin#enerji#politikalarındameydanagelen#ikinci#büyük#kırılmaise#son#10#yıldakeşfedilen#gaz

 

GLO

BAL  PO

LITICA

L  TR

ENDS  CE

NTE

R  

           

TÜRKİYE’NİN  ENERJİ  GÖRÜNÜMÜ  VE  ARALANAN  FIRSAT  PENCERELERİ  Fikret  Orçun  KEÇECİ*          

     

     

   

   

AK   Parti   hükümetleri   döneminde   enerji   politikaları   dış   politikayla   paralel   olarak   yürütülmüş,  bütüncül   bir   şekilde   enerji   projeleri   geliştirilmeye   çalışılmıştır.   Ancak   Kasım   2015’te   gerçekleşen  sınır   ihlali   sebebiyle   Rus   Hava   Kuvvetleri’ne   ait   savaş   uçağının   Türk   Hava   Kuvvetleri   tarafından  düşürülmesi  hem  dış  politikada  hem  enerji  politikalarında   ilk  derin  kırılmaya  neden  olmuştur.  Bu  olaydan   sonra   kamuoyunda   Rusya’nın   doğal   gaz   akışında   bir   kesintiye   gidip   gitmeyeceği   ve  Rusya’ya  olan  doğal  gaz  bağımlılığının  azaltılması  konusunda  hararetli  tartışmalar  yaşanmıştır.      Enerji  ve  Tabii  Kaynaklar  Bakanlığı  tarafından  yayımlanan  “2015-­‐2019  Stratejik  Planı”nda,  mevcut  doğal  gaz  kapasitesinin  arttırılması,  hidrokarbon  kaynaklarda  dışa  olan  bağımlılığın  azaltılması,  bu  kaynakların   arama   faaliyetlerinin   hızlandırılması,   kaya   gazı   arama   ve   üretime   yönelik   inisiyatifin  alınması,   doğal   gaz   depolama   kapasitesinin   yıllık   tüketim   miktarının   %10’unu   karşılayabilecek  düzeye  getirilmesi  ve  iletim  hattı  kısıtlarının  giderilmesi  hedeflenmiştir.      Ayrıca  uzun  vadede  depolama  kapasitesinin  yıllık  tüketim  miktarının  %20’sini  karşılayacak  seviyeye  çıkartılmasını  sağlayacak  yatırımların  başlatılması  ve  özel  sektörün  depolama  ve  LNG  (sıvılaştırılmış  doğal   gaz)   terminali   yatırımları   yapabilmesinin   önünü   açacak   düzenlemelerin   hayata   geçirilmesi  amaçlanmıştır.      

                                                                                                                         *  Lisans   eğitimini   Abant   İzzet   Baysal   Üniversitesi   Uluslararası   İlişkiler   Bölümü’nde   tamamlamıştır.   Yüksek   lisans  eğitimini  de  aynı  üniversitede  2013  yılında  “Türkiye’de  Kritik  Enerji  Alt  Yapı  Güvenliği:  Bakü-­‐Tiflis-­‐Ceyhan  Ham  Petrol  Boru   Hattı   Örneği”   adlı   tez   çalışmasıyla   tamamlamıştır.   Hâlihazırda,   Kadir   Has   Üniversitesi’nde   Uluslararası   İlişkiler  Bölümü   doktora   tez   çalışmasına   devam   etmektedir.   Enerji   ve   enerji   güvenliği   konularında   kaleme   aldığı   makaleler  uluslararası  alan  indeksleri  tarafından  taranan  hakemli  dergi  ve  ulusal  medya  kuruluşlarında  yayımlanmıştır.  

POLICY  BRIEF  |  70                  June  2020

Dünyada   genelinde   olduğu   gibi,   Türkiye   de   ağırlıklı   olarak   enerji   ihtiyacını   fosil   kaynaklardan  karşılamaktadır.   Komşularının   aksine,   Türkiye   fosil   kaynaklar   konusunda   enerji   fakiri   bir   ülke  olarak  net  ithalatçı  durumundadır.  Petrolün  %93’ünü,  doğal  gazın  %98’ini  ithalat  yoluyla  temin  eden   Türkiye   enerji   talebini   genel   itibariyle   kömür   ve   petrolden   karşılamaktadır.   1986   yılında  Ankara  ve  Moskova  arasında  25  yıllığına  yapılan  doğal  gaz  alım  anlaşması  akabinde  kömür  ve  petrolden  sonra  doğal  gaz  da  enerji  kaynakları  arasındaki  yerini  almış  oldu.  Soğuk  Savaş  sonrası  “Demir   Perde”nin   ortadan   kalkmasıyla   Hazar   bölgesinde   bulunan   zengin   hidrokarbon  yakıtlarının   dünya   piyasalarına   ulaştırılması   gündeme   gelirken   Rusya’nın   da   bölge   üzerindeki  nüfuzunun   kırılması   amaçlanmıştır.   Bu   bağlamda   kaynak   ülke   olarak   Azerbaycan   ön   plana  çıkarken   Türkiye   de   jeopolitik   konumunu   kullanarak   bu   kaynakların   dünya   piyasalarına  ulaştırılmasında  etkin  rol  oynamak  istemiştir.      

Page 2: Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy briefs (2020)/Turkiye'nin... · Türkiye’nin#enerji#politikalarındameydanagelen#ikinci#büyük#kırılmaise#son#10#yıldakeşfedilen#gaz

 

GLO

BAL  PO

LITICA

L  TR

ENDS  CE

NTE

R  

       Birincil   enerji   kaynaklarının   çeşitlendirilmesi   ve   etkin   kullanılması,   elektrik   üretiminde   kaynak  çeşitliliğinin   sağlanması,   yerli   kömür   kaynaklarının   etkin   kullanımı,   çıkarılması,   yerli   kömürden  elektrik   üretiminin   teşviki   ve   yıllık   elektrik   üretiminin   60   milyar   kWh   düzeyine   yükseltilmesi  hedeflenmiştir.      Ayrıca   doğal   gaz   ithalatında   yeni   kaynak   ülke   ve   güzergahların   eklenmesiyle   mevcut   kaynak   ve  güzergahların   dengelenmesi,   doğal   gazdan   elektrik   üretim   payının   dönem   sonunda   %38’e  düşürülmesi   hususunda   radikal   değişim   ve   dönüşüm   kararları   alınmıştır   (T.C.   Enerji   ve   Tabii  Kaynaklar  Bakanlığı,  2015,  s.  25-­‐45).      Bu   anlamda,   strateji   belgesi   Türkiye’nin   enerji   politikalarında   yerli   kaynakların   ön   plana  çıkartılmasını   ve   Rusya’ya   olan   doğal   gaz   bağımlılığının   tedrici   bir   şekilde   azaltılmasını  amaçlamaktadır.  Bu  hedeflere  ek  olarak,  yenilenebilir  enerji  kaynaklarının  ve  2023  yılında  Akkuyu  Nükleer   Enerji   Santrali’nin   elektrik   üretimine   katılmasıyla   bütüncül   bir   enerji   stratejisi  planlanmıştır.      Yayımlanan   stratejik   plan   doğrultusunda,   Rusya’dan   ithal   edilen   gaz   miktarının   azaltılması   için  başta   Katar’dan   LNG   ithalatı   gerçekleştirmek   üzere   kaynak   ve   güzergâh   çeşitliliğine   öncelik  verilmiştir.   2015   sonrasında   ise   yıllık   gaz   ithalat   miktarında   boru   hatlarıyla   alınan   doğal   gaz  miktarında   azalma   olurken   LNG   miktarında   her   yıl   artış   gözlenmektedir   (T.C.   Enerji   Piyasası  Düzenleme  Kurumu,  2019).      

 Şekil  1:  Türkiye'nin  Yıllık  Doğal  Gaz  İthalatı  Milyar  Metreküp  (2010-­‐2018),  (EPDK,2019)  

   

0  

10  

20  

30  

40  

50  

60  

2010   2011   2012   2013   2014   2015   2016   2017   2018  

Turkey’s  Gas  Import  BCM  (2010-­‐2018)    

Annual  Gas  Imports   Pipeline  Imports   LNG  Imports  

Page 3: Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy briefs (2020)/Turkiye'nin... · Türkiye’nin#enerji#politikalarındameydanagelen#ikinci#büyük#kırılmaise#son#10#yıldakeşfedilen#gaz

 

GLO

BAL  PO

LITICA

L  TR

ENDS  CE

NTE

R  

       Kaynak   ve   güzergâh   çeşitliliğine   ek   olarak   Türkiye,   doğal   gaz   depolama   altyapı   çalışmalarına   hız  vermiştir.  Karada  Silivri  ve  Tuz  Gölü  Yer  Altı  Depolama  Tesisleri,  denizde   ise  Marmara  Ereğlisi  ve  EGEGAZ  Aliağa  LNG  Terminalleri  ile  Etki  Liman  ve  Dörtyol  FSRU  Terminalleri  olmak  üzere  doğalgaz  depolama  ve  gazlaştırma  tesisleri  inşa  edilmiş  ve  mevcut  olan  tesislerin  kapasiteleri  artırılmıştır.      Nisan   2019   itibariyle,   toplam   yer   altı   gaz   depolama   kapasitesi   3.44   bcm’ye   ulaşmış,   günlük  gazlaştırma   miktarı   ise   45   mcm   olmuştur.   Yeni   yatımlar   sayesinde   Silivri   Yer   Altı   Depolama  Tesisi’nin  toplam  kapasitesi  4.6  bcm,  günlük  gazlaştırma  miktarı  ise  75  mcm’ye  yükseltilmiştir.  Tuz  Gölü  Yer  Altı  Depolama  Tesisi’nin  1.2  bcm’lik  depolama  kapasitesinin  2023  yılına  kadar  5.4  bcm’ye  yükseltilmesi  hedeflenmiştir.  Yer  altı  depolama  tesislerinin  yanında  LNG  terminallerinde  depolama  ve  tekrar  gazlaştırma  tesisleri  kurulmuş,  yıllık  yeniden  gazlaştırma  kapasitesi  BOTAŞ  ve  özel  sektör  (EGEGAZ   ve   Etki)   tarafından   işletmeye   alınan   Yüzer   Depolama   ve   Yeniden   Gazlaştırma   Üniteleri  (FSRUs)  sayesinde  günlük  126  mcm’ye  çıkarılmıştır.      2023  yılı  itibariyle  yıllık  depolama  gaz  miktarının  11  bcm’ye  yükseltilmesi,  yıllık  yeniden  gazlaştırma  kapasitesinin  36.2  bcm’ye  çıkartılması  ve   ithal  edilen  doğal  gazın   ise  24.9  bcm’lik  kısmının  yedek  kapasite   olarak   ayrılması   hedeflenmiştir   (Republic   of   Turkey   Ministry   of   Energy   and   Natural  Resource,  2nd  Edition  October  2019,  p.  14).  Böylece  arz  güvenliğinin   sağlanması   konusunda  çok  önemli  adımlar  atılmıştır.      Türkiye’nin  enerji  politikalarında  meydana  gelen  ikinci  büyük  kırılma  ise  son  10  yılda  keşfedilen  gaz  rezervlerinden  dolayı  başta  büyük  enerji  firmalarının  odak  noktası  haline  gelen  Doğu  Akdeniz’deki  gelişmelerdir.   İsrail   2009  yılında  Tamar,  2010’da   ise   Leviathan   sahasını   keşfederken   İngiliz  Noble  Energy  de  2011  senesinde  Güney  Kıbrıs  Rum  Yönetimi’ndeki  (GKRY)  Afrodit  sahasını  keşfetmiştir.                2015  yılında  İtalyan  şirket  ENI,  Mısır  açıklarında  Zohr  sahası  ve  2018’de  ise  Nur  sahasının  varlığına  rastlamıştır.   ExxonMobil   ve  Qatar   Petroleum,  Calypso   ve  Glaucus-­‐1   isimli   sahalarda   yaklaşık   500  milyar  metreküp  rezerv  tespit  ettiklerini  açıklamalarıyla  tüm  dikkatler  Doğu  Akdeniz’e  çevrilmiştir.      GKRY  2003  yılında  Mısır,  2007’de  Lübnan  ve  2011’de   İsrail   ile   tek   taraflı  olarak  Doğu  Akdeniz’de  kıta   sahanlığı   veya  Münhasır   Ekonomik   Bölge   (MEB)   sınırlandırma   anlaşması   imzalamıştır.   2007  yılında   GKRY   13   noktada   hidrokarbon   arama   sahası   ilan   edip   büyük   enerji   şirketlerine   peşi   sıra  arama   ruhsatları   vermeye   başlamıştır   (Türkiye   Cumhuriyeti   Dışişleri   Bakanlığı,   2011a).   Buna  karşılık,  21  Eylül  2011  tarihinde  “Türkiye–KKTC  Kıta  Sahanlığı  Sınırlandırma  Anlaşması”  imzalanmış  olup   Türkiye   ile   KKTC’nin   Akdeniz’de   hakça   ilkeler   dikkate   alınarak   belirlenen   27   coğrafi  koordinatın   birleştirilmesiyle   sınırlandırılmıştır   (Türkiye   Cumhuriyeti   Dışişleri   Bakanlığı,   2011b).  Böylece   KKTC,   Doğu   Akdeniz’de   kendi   deniz   yetki   alanlarında   belirlenen   noktalarda   Türkiye  Petrolleri  Anonim  Ortaklığı’na  (TPAO)  hidrokarbon  arama  ruhsatı  verme  fırsatı  yakalamıştır.      

Page 4: Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy briefs (2020)/Turkiye'nin... · Türkiye’nin#enerji#politikalarındameydanagelen#ikinci#büyük#kırılmaise#son#10#yıldakeşfedilen#gaz

 

GLO

BAL  PO

LITICA

L  TR

ENDS  CE

NTE

R  

       Belirlenen   arama   bölgelerinin   KKTC   ve   GKRY’nin   ruhsat   arama   alanlarıyla   çakışmış   olması   başta  Türkiye   ve   Yunanistan   arasında   olmak   üzere   bölge   ülkeleri   arasında   gerginliğe   yol   açmaktadır.  Kıbrıs  Rum  Yönetimi’nin  2018  yılında  Amerikan  ExxonMobil,  İtalyan  ENI,  Fransız  TOTAL  şirketlerine  vermiş   olduğu   arama   ruhsatlarıyla   Kuzey   Kıbrıs   Türk   Cumhuriyeti   ve   Türkiye   Cumhuriyeti’nin  Akdeniz’deki  deniz  alanları  gasp  edilmiş,  bu  gelişme  bardağı  taşıran  son  damla  olmuştur.      Bu   gelişmeler   akabinde   Türkiye,   Haziran   2018’de   Norveç’ten   satın   aldığı   “ilk   yerli   sondaj   gemisi  Fatih”   ile  Finike-­‐1  sahasında  sondaj  çalışmalarına  resmen  başlamıştır.  14  Ocak  2019  tarihinde   ise  İsrail,   Mısır,   Yunanistan,   İtalya,   Filistin,   Ürdün   ve   GKRY   Enerji   Bakanları   merkezi   Kahire   olarak  belirlenen  ve  doğal  gaz  konusunda  ortak  hedefler   için  yakın   iş  birliğini  hedefleyen  Doğu  Akdeniz  Gaz  Forumu’nu  (DAGF)  kurduklarını  açıklamışılardır.      Mart  2019’da  ilk  kez  Türkiye’yi  çevreleyen  üç  deniz  olan  Karadeniz,  Ege  ve  Akdeniz’de  eş  zamanlı  ve  geniş  katılımlı  “Mavi  Vatan-­‐2019  Tatbikatı”  gerçekleştirilmiştir.  Temmuz  2019’da  ise  Norveç’ten  satın   alınan   “ikinci   yerli   sondaj   gemisi   Yavuz”   da   Doğu   Akdeniz’de   Karpaz-­‐1   sahasında   sondaj  faaliyetlerine   başlamıştır.   Bu   iki   sondaj   gemisine   ek   olarak,   iki   sismik   araştırma   gemisi   olan  “Barbaros  Hayreddin  Paşa”  ve  “Oruç  Reis”  Doğu  Akdeniz’deki  arama  çalışmalarına  destek  olurken  yürütülen   çalışmaların   koruyuculuğunu   da   Türk   Deniz   Kuvvetleri   sağlamaktadır.   Türkiye’nin   tek  başına  sismik  araştırma  ve  sondaj  faaliyetlerinde  bulunabilme  kabiliyetine  sahip  olan  ve  bu  alanda  çalışma   gösteren   10   ülke   arasında   yer   alması   Yunanistan   başta   olmak   üzere   bölge   ülkeleri   ile  AB’nin  sert  tepkisine  yol  açmıştır.      Türkiye   bölgede   hem   kendi   hem   de   KKTC’nin   çıkarlarını   korumak   adına   çok   önemli   ve   kritik   bir  jeopolitik   hamle   yaparak   27   Kasım   2019   tarihinde   Libya   ile   “Deniz   Yetki   Alanlarının  Sınırlandırılmasına   İlişkin  Mutabakat  Muhtırası”nı   imzalamıştır.   Anlaşma,   6   Aralık   2019   tarihinde  hem  Türkiye  hem  de  Libya  Ulusal  Mutabakat  Başkanlık  Konseyi  tarafından  onaylanarak  yürürlüğe  girmiş,  Birleşmiş  Milletler’e  (BM)  deklare  edilmesiyle  de  dünya  kamuoyunun  bilgisine  sunulmuştur.  Türkiye  bu  anlaşmayla  Doğu  Akdeniz’de  yapılmak  istenen  emrivakiye  dur  demiş,  Yunanistan-­‐Mısır  ve  Yunanistan-­‐GKRY  arasında  olası  bir  sınırlandırma  anlaşmasını  engellenmiş,  resmi  olarak   ilk  kez  bir  kıyıdaş  devlet  (Libya)   ile  MEB  sınırlandırma  anlaşması   imzalamış,  siyasi  ve  hukuki  bir  üstünlük  elde  etmiştir  (Yaycı,  2020,  s.  36).                

Page 5: Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy briefs (2020)/Turkiye'nin... · Türkiye’nin#enerji#politikalarındameydanagelen#ikinci#büyük#kırılmaise#son#10#yıldakeşfedilen#gaz

 

GLO

BAL  PO

LITICA

L  TR

ENDS  CE

NTE

R  

     

 Şekil  2:Türkiye'nin  Doğu  Akdeniz'deki  Kıta  Sahanlığı  ve  MEB  Sınırları  (Yaycı,  2020:35)  

Türkiye-­‐Libya   arasındaki   anlaşmaya   karşılık   olarak,   2   Ocak   2020   tarihinde   Doğu   Akdeniz’den  çıkarılacak  olan  doğal  gazın  Avrupa’ya  ulaştırılmasını  hedefleyen  “EastMed  Boru  Hattı  Projesi”ne  ilişkin  anlaşma  Yunanistan  Başbakanı  Kyriakos  Mitsotakis,  İsrail  Başbakanı  Benjamin  Netanyahu  ve  GKRY  Cumhurbaşkanı  Nikos  Anastasiadis’in  katılımıyla  Atina’da  imzalanmıştır.  İmza  törenine  İtalya  ve  Mısır   başta   olmak   üzere   Doğu   Akdeniz   Gaz   Forumu’nun   diğer   üyelerinin   katılmamış   olması,  Türkiye-­‐Libya   arasında   imzalanan  MEB   anlaşması   ve   ilgili   projenin  maliyetinin   yüksek   olması   bu  anlaşmanın  ölü  doğduğunun  bir  göstergesidir.      3  Mart  2020’de   ise   yeni  bir   gelişme  yaşanmış,  8   yıl   aradan   sonra   Libya’nın  Şam  Büyükelçiliği’nin  açılması  adına  Esad  yönetimi  ile  General  Halife  Hafter  yanlısını  yönetim  arasında  mutabakat  zaptı  imzalandığı   duyurulmuştur   (Middle   East  Monitor,   2020).   15  Mart   2020   tarihinde   ise   Türkiye’nin  İngiltere’den  satın  almış  olduğu  “üçüncü  yerli  sondaj  gemisi  Kanuni”  Mersin  açıklarına  demirlenmiş  ve  mevcut  bakım  ve  geliştirme  sürecinden  sonra  sondaj   faaliyetleri   için  hazır  hale  getirilmek   için  görev   beklediği   kamuoyu   ile   paylaşılmıştır.   Bu   gelişmelere   mukabil,   5   Mayıs   2020   tarihinde  Yunanistan   Dışişleri   Bakanlığı,   Rusya   Federasyonu   eski   büyükelçisi   ve   2009-­‐2012   yılları   arasında  Suriye  büyükelçisi  olarak  görev  yapan  Tasia  Athanassiou’yu  8  yıl  aradan  sonra  diplomatik  ilişkilerin  yeniden   başlaması   adına   Suriye   Özel   Temsilcisi   olarak   atadığını   açıklamıştır   (Ministry   of   Foreign  Affairs  of  the  Hellenic  Republic,  2020).    

Page 6: Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy briefs (2020)/Turkiye'nin... · Türkiye’nin#enerji#politikalarındameydanagelen#ikinci#büyük#kırılmaise#son#10#yıldakeşfedilen#gaz

 

GLO

BAL  PO

LITICA

L  TR

ENDS  CE

NTE

R  

       14  Mayıs  2020  tarihinde  Yunan  Parlamentosu  EastMed  Boru  Hattı  Projesi’ni  onaylayarak  süreçte  herhangi   bir   olumsuzluk   olmadığını   ve   projenin   öngörülen   takvimdeki   gibi   yürütüleceğini  belirtmiştir.  Bölge  ülkelerinin  yaptığı  bu  karşılıklı  hamlelerle  diplomatik  bir  satranca  dönüşen  Doğu  Akdeniz’deki   gelişmeler   durumun   ne   kadar   hassas   olduğunu   gözler   önüne   sermektedir.   Ayrıca  bölge   ülkelerinin   zaman   zaman   Libya’daki   çatışmalarda   General   Hafter   taraftarlarına   destek  vermesi  bölgedeki  jeopolitik  gerilimlerin  daha  da  tırmanmasına  neden  olmaktadır.      Türkiye’nin  enerji  politikalarında  meydana  gelen  üçüncü  büyük  kırılma,  Aralık  2019’da  Çin’in  Hubei  eyaletinin  Wuhan  şehrinde  ortaya  çıkan  koranavirüs  (COVID-­‐19)  pandemisi  ve  sonrasında  yaşanan  gelişmeler  olmuştur.  20  Mayıs  2020  itibariyle  dünya  genelinde  vaka  sayısı  4  milyon  915  bin  4  kişi,  1  milyon  702  bin  225   iyileşen  hasta  ve  323  bin  653  kişinin  hayatını  kaybettiği   raporlanmıştır   (John  Hopkins  University  &  Medicine  Coronavirus  Resource  Center,  2020).  Bu  pandemi  süreci  dünyanın  üretim   ve   tüketim   alışkanlıklarından   günlük   yaşam   rutinlerine   kadar   her   alanda   dramatik  değişimlere  sebebiyet  vermiştir.    Ülkeler  bu  yeni  sürece  adaptasyon  sağlamaya  çalışırken  gelişen  diğer  bir  başka  durum  ise  küresel  petrol  piyasasında  özellikle  Çin  tarafından  talebin  daralması  ve  pandemi  sürecinde  arz  kesintisine  gidilmesiyle  Petrol   İhraç  Eden  Ülkeler  Örgütü   (OPEC)  ve  Rusya  arasındaki  görüş  ayrılıkları   sonucu  yaşanan   krizdir.   Krizin   fitilini   ateşleyen   olay   ise   Suudi   Arabistan’ın   1.5   milyon   varillik   kesinti  çağrısının   Rusya   Federasyonu’nda   karşılık   bulmamasıdır.   Dünya   genelinde   azalacak   petrol   arzı  karşısında   ABD’nin   kaya   gazı   sayesinde   ortaya   çıkaracağı   arz   fazlalığını   Rusya’nın   etkin   olduğu  pazarlardaki   müşterilerini   kaybettireceği   düşüncesi   Rusya’nın   bu   teklifi   reddetmesine   sebep  olmuştur.      Buna  karşın,   Suudi  Arabistan  10  Mart’ta   yaptığı   açıklamayla  üretimini   günde  9.7  milyon  varilden  12.3  milyon  varile   çıkaracağını   ve  Avrupa’ya   indirim  uygulayacağını   ifade  etmiştir.  OPEC+  üyeleri  arasındaki   bu   restleşme   sonrasında   -­‐Nisan   ayının   sonuna   gelindiğinde-­‐   Brent   Petrol   16$’a   kadar  düşerken;  West  Texas  Intermediate’da  (WTI)  petrolün  varil  fiyatı  7$’dan  işlem  görmeye  başlamıştır  (Financial  Times,  2020).  ABD  Başkanı  Donald  Trump’ın  OPEC+  üyeleriyle  arabuluculuk  yapmasına  rağmen   kesinti   konusunda   OPEC+   üyeleri   arasında   Mayıs’tan   Haziran   sonuna   kadar   günlük   10  milyon  varil  azaltılmasına  (Suudi  Arabistan  ve  Rusya  günlük  ham  petrol  üretimini  8,5  milyon  varile  düşüreceklerini  belirtmiştir)   ilişkin  karar  alınmış  olsa  da  durumu  düzeltecek  göstergeler  maalesef  oluşamamıştır.      Bu   sürecin   ABD’deki   üretimin   yavaşlamasına   ve   kaya   gazında   ciddi   üretim   kaybına   yol   açacağı  öngörülmektedir.   Bununla   beraber   pandemiden   dolayı   azalan   talepler   ve   ABD’deki   tesislerin  depolama   kapasitelerinin   tamamen   dolmuş   olması   Mayıs   ayı   için   yapılacak   teslimatlarda   WTI  petrolünün  varil  fiyatının  dünya  tarihinde  ilk  kez  -­‐37$’a  düşmesine  neden  olmuştur  (Watts,  2020).    

Page 7: Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy briefs (2020)/Turkiye'nin... · Türkiye’nin#enerji#politikalarındameydanagelen#ikinci#büyük#kırılmaise#son#10#yıldakeşfedilen#gaz

 

GLO

BAL  PO

LITICA

L  TR

ENDS  CE

NTE

R  

       Böylece   talepteki   düşüş,   kırılganlık,   koronavirüs   pandemisi   ve   OPEC+   çekişmesi   petrol  piyasalarında  krize  yol  açtı.  Petrol  fiyatlarındaki  bu  sert  düşüşün,  büyük  bir  kısmı  petrol  piyasasına  bağlı  belirlenen  doğal  gaz  ve  LNG  fiyatlarına  da  yansıyacağından  şüphe  yoktur.  LNG’nin  Asya’daki  şu   an   için   spot   piyasadaki   fiyatı   1.87$,   Avrupa’da   ise   1.7$   civarında   seyretmektedir   (Blue   Gold  Research,  2020).        Her   kriz   kendi   fırsatını   yarattığı   gibi   bu   süreç   de   Türkiye   için   pek   çok   fırsat   penceresini  aralayabilecek   üç   temel   potansiyele   sahiptir.   Öncelikle   dünya   genelinde   petrol   talebinin  pandemiden  dolayı  düşmüş  olması  ve  oluşan  arz   fazlasından  ötürü  petrol   fiyatlarının  birkaç  sene  daha   bu   skalada   seyretmesi   kuvvetle  muhtemeldir.   Dünya   genelinde   elektrik   üretiminin   sadece  %4’ünün  petrolden  karşılandığı  göz  önüne  alındığında  ve  petrolün  temel  kullanım  alanlarının  kara,  deniz   ve   hava   ulaşımı   olduğu   ortadayken   Çin’in   petrol   talebini   arttırmadığı   sürece   hidrokarbon  yakıt  fiyatlarının  yükselmesini  beklemek  şu  an  için  hayal  kurmaktan  öteye  geçemeyecektir.      Tüketiciler   tercihlerini   fayda-­‐maliyet   ekseninde   değerlendirmektedir.   Hem   düşen   petrol   fiyatları  hem  de  koronavirüs  sebebiyle  toplu  taşımadan  kaçınacak  olan  tüketicilerin  önümüzdeki  dönemde  tercihlerini   içten   yanmalı  motorlu   otomobillerden   yana   kullanacakları   su   götürmez   bir   gerçektir.  Mart  2020’de  Çin’de  elektrikli  ve  hibrit  araç  satışında  %53.2   (The  Economic  Times,  2020)  gibi  bir  rekor  düşüş  yaşanmışken  Türkiye  Otomotiv  Distribütörleri  Derneği’nin  (ODD)  açıkladığı  rakamlara  göre,   Nisan   ayında   satılan   araçlar   arasında   benzinli   motorlu   araç   tercihi   %47.9   oranla   %44.5’lik  dizel  payını  geçerek  ilk  sıraya  yerleşmiştir  (ODD,  2020).      Aralık   2019’da   lansmanı   gerçekleşen   %100   elektrikli   araç   projesi   Türkiye   için   büyük   bir   avantaj  sağlayabilir.   Bu   dönem   -­‐düşen   petrol   fiyatları   ve   pandemi   süreci   etkisiyle-­‐   elektrikli   araçlardaki  talep  daralmış  olsa  da  Türkiye,  dünya  elektrikli  araç  piyasalarının  toparlanacağı  önümüzdeki  birkaç  yılı   stratejik   proje   ve   hedeflerle   iyi   değerlendirebilirse,   kendi   elektrikli   aracını   piyasaya   sunacağı  2022  yılında  çok  büyük  avantaj  ve  pazar  yakalama  şansına  sahip  olabilir.      Elektrikli   araçların   olmazsa   olmazı   olan   “lityum”   batarya   teknolojisi   bu   yatırım   projesinde   en  önemli   stratejik   kalem   olarak   ön   plana   çıkmaktadır.   Gelecekte   petrolün   yerini   almasına   kesin  gözüyle  bakılan  lityum,  Latin  Amerika’da  yönetimleri  bile  değiştirirken  Çin’in  de  ciddi  yatırım  alanı  haline  gelmiştir.  Bu  anlamda  Tesla  Motors’un  Çin’de  fabrika  kurması  lityum  batarya  teknolojisinin  ne   kadar   değerli   olduğunu   göstermektedir.   Her   ne   kadar   “milli   teknoloji   hamlesi”   kapsamında  Türkiye  yerli  piller  geliştirecek  olsa  da  Çinli  şirketlerle  yatırım  ortaklığı  yapılması  halinde  bu  süreç  hem  kısalır  hem  de  Türkiye,  Avrupa’nın  elektrikli  araç  üretim  merkezi  olma  fırsatını  yakalayabilir.          

Page 8: Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy briefs (2020)/Turkiye'nin... · Türkiye’nin#enerji#politikalarındameydanagelen#ikinci#büyük#kırılmaise#son#10#yıldakeşfedilen#gaz

 

GLO

BAL  PO

LITICA

L  TR

ENDS  CE

NTE

R  

       Özellikle   Şubat   ayında   kamuoyuna   yansıyan   batarya   üretim   teknolojisinde   dünyanın   en   büyük  şirketlerinden   biri   olan   Çinli   CATL’nin   Türkiye’de   üretim   fabrikası   kurmak   için   incelemelerde  bulunduğu   haberi   (Finans   Gündem,   2020)   Enerji   ve   Tabii   Kaynaklar   Bakanı   Fatih   Dönmez’in  belirttiği  gibi  Türkiye’nin  2030  yılında  kadar  1  milyon  elektrikli  araç  hedefi   için  büyük  bir  gelişme  olarak  görülmelidir  (Anadolu  Ajansı,  2020).    Doğu  Akdeniz’deki  son  gelişmeler  ışığında,  özellikle  Türkiye  ve  Libya  arasında  imzalanan  deniz  yetki  alanlarının   sınırlandırılması   anlaşması   bölge   ülkelerinin   Türkiye’yi   Akdeniz   kıyılarına   hapsetme  girişimlerine   karşı   büyük   bir   oyun   bozucu   hamle   olmuş   ve   Türkiye   için   ikinci   bir   fırsat   penceresi  aralamıştır.   Gerek   Türkiye’nin   2018’den   beri   kendi   sismik   ve   sondaj   gemileriyle   Akdeniz’de  çalışmalarda  bulunması,  gerekse  masada  etkin  diplomasiyle  son  dönemde  çok  önemli  avantaj  elde  etmesi   bölgede   kartların   tekrar   karılıp   dağıtılmasına   yol   açmıştır.   Libya   ile   anlaşmaya   varan   ve  bunu  BM’ye  ileten  Türkiye,  Yunanistan’ı  ve  GKRY’nin  tezlerini  boşa  çıkarmıştır.      2025   yılında   faaliyete   geçmesi   planlanan   EastMed  Boru  Hattı   Projesi’nin   hem   yapım  maliyetinin  çok  yüksek  olması  hem  de  petrol  piyasalarındaki  son  gelişmeler  yanında  pandemi  sebebiyle  büyük  enerji   şirketlerinin  süreci  durdurmuş  olması  projenin  yapılabilirliğini   zora  sokmaktadır.  Bu  sürece  ek   olarak   hem   İsrail   hem   de   Mısır’dan   Türkiye   ile   ilişkilerin   normalleştirilmesine   ilişkin   yapılan  açıklamalar  Doğu  Akdeniz’deki  dengeleri  değiştirme  açısından  önemli  diğer  bir  gelişmedir.      Türkiye’nin  İsrail  ve  Mısır’la  diplomatik  ilişkilerini  tekrar  tesis  etmesi  Türkiye  üzerinden  Avrupa’ya  daha   az  maliyetle   olası   bir   boru   hattı   projesinin   hayata   geçirilmesini   daha   gerçekçi   kılmaktadır.  Böylesi   bir   durumda   Türkiye,   başta   Filistin   olmak   üzere,   Doğu   Akdeniz’de   hidrokarbon   arama  faaliyet  çalışmalarında  etkin  bir   rol  oynayabilir  ve  bölgesel  bir  enerji  hub’ı  olma  yolunda  bir  eşiği  daha   rahat   geçip   süreci   tamamen   kendi   lehine   çevirebilme   şansı   yakalayabilir.   Yalnızca   Doğu  Akdeniz’de  değil  Irak,  İran,  Suriye  ve  hatta  Afrika’da  etkin  eşgüdümlü  yürütülecek  bir  dış  politikaya  paralel  olarak  enerji  piyasasında  gerekli   liberalleşme  adımlarının  atılması   ve  BOTAŞ’ın   sektördeki  tekelinin   kırılıp   daha   rekabetçi   bir   ortamın   oluşturulması   Türkiye’nin   sahip   olduğu   jeopolitik  avantajını  bölgesel  enerji  hub’ı  olma  avantajına  da  rahatlıkla  çevirebilir.            Uluslararası   Enerji   Ajansı’nın   (IEA)   yayımladığı   “Küresel   Enerji   Durum   Raporu”nda   yenilenebilir  enerji  kaynaklarının  2020  yılı  için  elektrik  üretimindeki  artış  oranın  %5  olması  öngörülmüştür.  Her  ne  kadar  diğer  yıllara  göre  bu  sene  düşüş  olması  tahmin  edilmiş  olsa  da  2020  yılında  yenilenebilir  enerjinin   payında   artış   yaşanacağı   beklenmektedir   (IEA,   2020).   Türkiye’nin   güneşli   gün   sayısının  fazla   olması,   rüzgâr   enerjisindeki   avantajlı   konumu   ve   yeşil   enerji   için   bakanlığının   strateji  belgesindeki  hedefler  Türkiye’nin  önündeki  üçüncü  fırsat  penceresi  olarak  ortaya  çıkmaktadır.        

Page 9: Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy briefs (2020)/Turkiye'nin... · Türkiye’nin#enerji#politikalarındameydanagelen#ikinci#büyük#kırılmaise#son#10#yıldakeşfedilen#gaz

 

GLO

BAL  PO

LITICA

L  TR

ENDS  CE

NTE

R  

       Türkiye  Elektrik   İletim  A.Ş.’nin  (TEİAŞ)  açıkladığı  2019  yılı  elektrik  üretim  oranlarına  göre;  hidrolik  payı  %29.2,   jeotermal,  güneş  ve  rüzgârın  payı  %13.2  ve  atıkların  payı  %1.5  olarak  gerçekleşmiştir  (TEİAŞ,   2020).   Yenilenebilir   kaynakların   elektrik   üretimindeki   oranları   her   geçen   yıl   artmasına  rağmen   kömür,   Türkiye’nin   elektrik   üretiminde  %37’lik   payıyla   ilk   sırada   yer   almaktadır.   Türkiye  yeşil   enerji   konusunda   sahip   olduğu   potansiyelini,   kömüre   vermiş   olduğu   öncelik   nedeniyle,  yeterince  değerlendirememektedir.  Bu  durum  hem  bütçe  açığının  artmasına  hem  de  emisyonların  azaltılması   konusunda   etkin   bir   mücadeleye   engel   olmaktadır.   Türkiye   “2015   Paris   İklim  Anlaşması”nda   özel   şartlara   sahip   olduğunu   belirtmiştir.   Anlaşmanın   Ankara   tarafından  onaylanması   ve   her   geçen   yıl   artış   gösteren   emisyonların   azaltılması   konusunda   etkin   adımlar  atacağını  ifade  edecek  olması  ileride  Türkiye’ye  büyük  avantaj  sağlayacaktır.      Son   yıllarda   hidrojen   teknolojisinin   başta  Norveç   olmak  üzere  AB  ülkelerinin   gündemine   girmesi  Türkiye  için  de  öncelikli  bir  enerji  politikası  olabilir.  Şu  an  için  hidrojenin  üretimi  ve  çıkarımı  diğer  hidrokarbon  yakıtlara   göre  daha  maliyetlidir.   Buna   karşın  hidrojenin   avantajları   dünya  genelinde  yaygın   olarak   bulunması,   petrolden   daha   verimli   olması,   enerjiye   dönüştürülmesi   sırasında  emisyon  açığa  çıkarmaması  ve  sera  gazı  etkisinin  azaltılmasına  katkı  sağlayacak  olmasıdır.      Enerji   ve   Tabii   Kaynaklar   Bakanlığı’nın   Ocak   2020’de   düzenlemiş   olduğu   “Enerjide   Arama  Buluşmaları:   Hidrojen   Çalıştayı”nda   konuşan   Bakan   Dönmez   hidrojeni;   “daha   fazla   yenilenebilir  enerjiyi   sisteme   dahil   etmek,   ısı   sektörünü   karbon   emisyonsuz   hale   getirmek,   yerli   kömürden  hidrojen   üretimi   gerçekleştirmek,   hidrojen   depolama   ve   tutucusu   olarak   borun   kullanımını  artırmak”  olmak  üzere  dört  temel  üzerinden  elde  etmeyi  ve  en  geç  2021  sonunda  doğalgaz  dağıtım  hatlarına   ilk   hidrojen   girişinin   oluşmasını   hedeflediklerini   belirtmiştir   (Türkiye  Cumhuriyeti   Enerji  ve   Tabii   Kaynaklar   Bakanlığı,   2020).   Bakanın   ulaşım   sektöründe   de   yerli   kömürden   hidrojen  üreterek   temiz   taşıma  sağlama  süreci  üzerinde  durduklarını  vurgulaması  Türkiye’nin  hidrojenden  enerji   elde   edilmesi   konusunda   planlı   ve   programlı   bir   şekilde   çalışmalarına   devam   ettiğinin   en  somut  göstergesidir.  Dünyada  %73  oranla  en  fazla  bor  madenine  sahip  olan  Türkiye  %4.5’lik  yurtiçi  sanayi   payını   %10’a   çıkarmayı   hedeflerken   uluslararası   piyasalarda   da   etkin   bir   pazar   payı   elde  etmek   amacıyla   yoğun   faaliyet   göstermektedir.   Borun   özellikle   elektrikli   araçlarda   yakıt   pili  entegrasyonunda   kullanılma   hedefi   ve   ortopedik   implant  malzemesi   olarak   etkin   kullanılmasının  amaçlanması  Türkiye  için  büyük  avantajlar  sunabilir.    Son  beş  yıllık  süreçte  Türkiye,  enerji  politikalarında  üç  önemli  kırılma  yaşarken  potansiyel  olarak  da  üç   önemli   fırsat   penceresini   aralamıştır.   Türkiye’nin   bu   fırsatları   etkin   ve   eşgüdümlü   bir   dış  politikayla  hem  kendi  çıkarları  hem  de  bölge  gelişmeleri  ve  barışı  için  kullanabilme  kapasitesi,  gücü  ve  kabiliyeti  fazlasıyla  mevcuttur.        

Page 10: Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy briefs (2020)/Turkiye'nin... · Türkiye’nin#enerji#politikalarındameydanagelen#ikinci#büyük#kırılmaise#son#10#yıldakeşfedilen#gaz

 

GLO

BAL  PO

LITICA

L  TR

ENDS  CE

NTE

R  

       Kaynakça    Anadolu  Ajansı.  (2020,  Ocak  16).  Bakan  Dönmez:  2030'da  Türkiye'de  1  milyonun  üzerinde  elektrikli  otomobil   olacağını   öngörüyoruz.   Mayıs   21,   2020   tarihinde   Anadolu   Ajansı:  https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/bakan-­‐donmez-­‐2030da-­‐turkiyede-­‐1-­‐milyonun-­‐uzerinde-­‐elektrikli-­‐otomobil-­‐olacagini-­‐ongoruyoruz/1704125  adresinden  alındı  

Blue   Gold   Research.   (2020,   May   21).   Regional   LNG   Prices   (Monthly   Average).   From   Blue   Gold  Research:  https://bluegoldresearch.com/regional-­‐lng-­‐prices  

Financial   Times.   (2020,   April   24).  Oil   prices   on   a   slippery   slope   .   Retrieved  May   20,   2020   from  Financial  Times:  https://www.ft.com/content/eb8804fe-­‐96e1-­‐4eb0-­‐a9c8-­‐ef4626fbe8f5  

Finans  Gündem.   (2020,   Şubat  21).  Dünyanın  en  büyük  batarya  üretim  ve   teknoloji   şirketlerinden  biri  olan  Çinli  CATL  firması  bir  batarya  üretim  fabrikası  kurulması  için  Türkiye'yi  inceliyor.  Mayıs  21,  2020  tarihinde  Finans  Gündem:  Çinli  dev  Türkiye'ye  gelmek  istiyor  adresinden  alındı  

IEA.   (2020,   May   01).   Global   Energy   Review   2020-­‐Renewables.   Retrieved   May   22,   2020   from  International   Energy   Aganecy:   https://www.iea.org/reports/global-­‐energy-­‐review-­‐2020/renewables  

John   Hopkins   University   &   Medicine   Coronavirus   Resource   Center.   (2020,   May   20).   COVID-­‐19  Dashboard  by  the  Center  for  Systems  Science  and  Engineering  (CSSE)  at  Johns  Hopkins  University  (JHU).   Retrieved  May   20,   2020   from   John  Hopkins  University  &  Medicine   Coronavirus   Resource  Center:  https://coronavirus.jhu.edu/map.html  

Middle   East   Monitor.   (2020,   March   03).   Haftar   opens   Libya   embassy   in   Syria’s   Damascus.  Retrieved   May   20,   2020   from   Middle   East   Monitor   Creating   new   Perspective:  https://www.middleeastmonitor.com/20200303-­‐haftar-­‐opens-­‐libya-­‐embassy-­‐in-­‐syrias-­‐damascus/  

Ministry   of   Foreign   Affairs   of   the   Hellenic   Republic.   (2020,  May   05).  Ministry   of   Foreign   Affairs  announcement   on   the   appointment   of   a   Special   Envoy   for   Syria.   Retrieved  May   20,   2020   from  Ministry   of   Foreign   Affairs   of   the   Hellenic   Republic:   https://www.mfa.gr/en/current-­‐affairs/statements-­‐speeches/ministry-­‐of-­‐foreign-­‐affairs-­‐announcement-­‐on-­‐the-­‐appointment-­‐of-­‐special-­‐envoy-­‐for-­‐syria.html  

ODD.  (2020,  Mayıs  06).  Pazar  Verileri.  Mayıs  21,  2020  tarihinde  Otomotiv  Distrübütörleri  Derneği-­‐ODD:  http://www.odd.org.tr/web_2837_1/index.aspx  adresinden  alındı  

Republic  of  Turkey  Ministry  of  Energy  and  Natural  Resource.  (2nd  Edition  October  2019).  Investor's  Guide  for  Natural  Gas  Sector  in  Turkey.  Ankara:  Republic  of  Turkey  Ministry  of  Energy  and  Natural  Resource.  

T.C.  Enerji  Piyasası  Düzenleme  Kurumu.  (2019).  Doğalgaz  Piyasası  2010-­‐2018  Yılı  Sektör  Raporları.  Ankara:  EPDK.  

T.C.  Enerji  ve  Tabii  Kaynaklar  Bakanlığı.  (2015).  ETKB  2015-­‐2019  Stratejik  Planı.  Ankara:  T.C.  Enerji  ve  Tabii  Kaynaklar  Bakanlığı.  

Page 11: Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy briefs (2020)/Turkiye'nin... · Türkiye’nin#enerji#politikalarındameydanagelen#ikinci#büyük#kırılmaise#son#10#yıldakeşfedilen#gaz

 

GLO

BAL  PO

LITICA

L  TR

ENDS  CE

NTE

R  

 

 

 

Türkiye   Cumhuriyeti   Dışişleri   Bakanlığı.   (2011b).   No:   216,   21   Eylül   2011   Türkiye   –   KKTC   Kıta  Sahanlığı   Sınırlandırma   Anlaşması   İmzalanmasına   İlişkin   Dışişleri   Bakanlığı   Basın   Açıklaması.  Mayıs"19   2020   tarihinde   Türkiye   Cumhuriyeti   Dışişleri   Bakanlığı:   http://www.mfa.gov.tr/no_-­‐216_-­‐21-­‐eylul-­‐2011-­‐turkiye-­‐_-­‐kktc-­‐kita-­‐sahanligi-­‐sinirlandirma-­‐anlasmasi-­‐imzalanmasina-­‐iliskin-­‐disisleri-­‐bakanligi-­‐basin-­‐ac_.tr.mfa  adresinden  alındı  

Türkiye   Cumhuriyeti   Dışişleri   Bakanlığı.   (2011a).   NO:18   -­‐   30   Ocak   2007,   Güney   Kıbrıs   Rum  Yönetimi´nin  Doğu  Akdeniz´deki  Ülkelerle  Deniz  Yetki  Alanlarını  İlgilendiren  İkili  Anlaşmalar  Yapma  Gayretlerini   Hk.   Mayıs   19,   2020   tarihinde   Türkiye   Cumhuriyeti   Dışişleri   Bakanlığı:  http://www.mfa.gov.tr/no_18-­‐-­‐-­‐30-­‐ocak-­‐2007_-­‐guney-­‐kibris-­‐rum-­‐yonetimi_nin-­‐dogu-­‐akdeniz_deki-­‐ulkelerle-­‐deniz-­‐yetki-­‐alanlarini-­‐ilgilendiren-­‐ikili-­‐anlasmalar-­‐yapma-­‐gayretlerini-­‐hk_-­‐.tr.mfa  adresinden  alındı  

Türkiye   Cumhuriyeti   Enerji   ve   Tabii   Kaynaklar   Bakanlığı.   (2020,   Ocak   15).   "Enerjide   Arama  Buluşmaları:   Hidrojen"   Çalıştayı.   Mayıs   22,   2020   tarihinde   Türkiye   Cumhuriyeti   Enerji   ve   Tabii  Kaynaklar   Bakanlığı:   https://www.enerji.gov.tr/tr-­‐TR/Bakanlik-­‐Haberleri/Enerjide-­‐Arama-­‐Bulusmalari-­‐Hidrojen-­‐Calistayi  adresinden  alındı  

TEİAŞ.   (2020).  Elektrik  Enerjisi  Üretiminin  Enerji  Kaynaklarına  Göre  Dağılımı   (2000   -­‐  2019).  Mayıs  22,   2020   tarihinde   Türkiye   Elektrik   İletim   A.Ş-­‐TEİAŞ:   https://www.teias.gov.tr/tr-­‐TR/turkiye-­‐elektrik-­‐uretim-­‐iletim-­‐istatistikleri  adresinden  alındı  

The  Economic  Times.  (2020,  April  11).  China  auto  sales  sink  48.4%  in  March  as  virus  hurts  demand.  Retrieved   May   21,   2020   from   The   Economic   Times:  https://economictimes.indiatimes.com/news/international/business/china-­‐auto-­‐sales-­‐sink-­‐48-­‐4-­‐in-­‐march-­‐as-­‐virus-­‐hurts-­‐demand/articleshow/75095855.cms?from=mdr  

Watts,  W.  (2020,  April  21).  Why  oil  prices  just  crashed  into  negative  territory  —  4  things  investors  need   to   know.   Retrieved   May   20,   2020   from   MarketWatch:  https://www.marketwatch.com/story/why-­‐the-­‐oil-­‐market-­‐just-­‐crashed-­‐below-­‐0-­‐a-­‐barrel-­‐4-­‐things-­‐investors-­‐need-­‐to-­‐know-­‐2020-­‐04-­‐20  

Yaycı,   C.   (2020,   Ocak   01).   Türkiye-­‐Libya   Arasında   İmzalanan   Münhasır   Ekonomik   Bölge  Andlaşmasının  Sonuç  ve  Etkileri.  Kriter  ,  4  (42),  s.  34-­‐37.  

Yergin,  D.  (2011).  The  Quest:  Energy,  Security  and  the  Remarking  of  the  Modern  World.  New  York:  The  Penguin  Press.  

                 

Page 12: Turkiye'nin Enerji Gorunumu ve Aralanan Firsat Pencerelerigpotcenter.org/sites/default/files/policy briefs (2020)/Turkiye'nin... · Türkiye’nin#enerji#politikalarındameydanagelen#ikinci#büyük#kırılmaise#son#10#yıldakeşfedilen#gaz

 

     

 

 

 

Global  Political  Trends  Center    

Global   Political   Trends   Center   (GPoT   Center)   is   a   nonprofit,   nonpartisan   research   institution  established  under  the  auspices  of  Istanbul  Kültür  University  in  2009.      GPoT   Center   was   founded   with   the   aim   to   support   reconciliation   and   non-­‐violent   solutions   to  international  as  well  as  domestic  issues  through  dialogue.  Our  mission  is  to  contribute  to  stability,  democratization   and   peace   through   organizing   multitrack   diplomacy   meetings,   conducting  innovative   and   independent   research,   and   encouraging   informed   debates   in   the  media   on   key  issues  affecting  Turkey  and  the  world.      GPoT   Center   serves   as   a   platform   for   the   free   exchange   of   views   and   information   on   political,  social  and  economic  matters  concerning  a  variety  of  parties  and  segments  of  society.  We  aim  to  achieve   our  mission   by   routinely   bringing   together   opinion   leaders,   government   officials,   policy  makers,  analysts,  scholars,  experts  and  members  of  the  media  from  Turkey  and  abroad.      Our  publications  can  be  downloaded  from  our  website  for  free.  They  are  also  accessible  through  online   libraries   worldwide,   such   as   the   International   Relations   and   Security   Network   in   Zurich,  Europe’s  World  in  Brussels,  and  Columbia  University  Press  in  New  York.  Additionally,  you  can  find  our  books  on  Google  Books  and  Amazon  Kindle.            CONTACT  DETAILS    Global  Political  Trends  (GPoT)  Center    Istanbul  Kültür  University    Atakoy  Campus,  Bakirkoy    34158  Istanbul,  Turkey    www.gpotcenter.org    [email protected]    

 Tel:  +90  212  498  44  76/65    Fax:  +90  212  498  44  05    

     

Bu  yayındaki  yazıların  bilim,  içerik  ve  dil  bakımından  sorumluluğu  yazarlarına  aittir.  İKÜ-­‐GPoT’un  duruşunu  yansıtmamaktadır.  The  academic  and  content  responsibility  of  the  publications  exclusively  belongs  to  its  authors.  It  does  not  reflect  IKU-­‐GPoT’s  standing.