KOCAELİ YARIMADASINDA ERKEN OSMANLI CAMİLERİNDEN...
Transcript of KOCAELİ YARIMADASINDA ERKEN OSMANLI CAMİLERİNDEN...
KOCAELİ YARIMADASINDA ERKEN OSMANLI CAMİLERİNDEN
ŞEYH MUSLİHİDDİN CAMİSİ
Tülin ÇORUHLU*
Cami
Ekrem Hakkı Ayverdi, Sultan Orhan dönemine tarihlediği yapının banisini İlmiye Salnamesi’ndeki1 künyesinden yola çıkarak Orhan Gazi’nin veziri Sinanüddin Yusuf Paşa’nın babası Şeyh Muslihuddin Efendi olarak göstermektedir.2 Yusuf Paşa’nın babası Muslihuddin Musa bin Mecdüddin İsa olup ahilerden olduğu anlaşılmaktadır.3 Köylüler de yapının Orhan Padişah zamanında yapıldığını ifade etmektedir. Ancak H. 902 ve H. 918 tarihlerini taşıyan II. Beyazıt dönemine ait bir vakfiye ve Başbakanlık arşivindeki bazı belgelere göre yapı Mevlana Hacı Muslihuddin Mustafa bin Cüneyt tarafından yaptırılmıştır.
Vakfiyede geçen yer isimleri4 ve yapı ile ilgili diğer tanımlamalar Büyük Kaynarca köyünde bugün Şeyh Muslihiddin Camisi adı ile bilinen yapıya işaret etmektedir.5 Yapı ile ilgili
* Yrd. Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Sakarya e-mail: [email protected]
1 İlimye Salnamesi, Dar’ülHilafet’ül Aliye, Matbaa-ı Amire, İstanbul 1334, s.3162 E. H. Ayverdi, Osmanlı Mimarisinin İlk Devri,C.1, İstanbul 1966,s.1233 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.1, Ankara 1947, s.38-3034 Vakfiye/VGM Arşivi Defter No: 1760 (..Oğurlu Tımarı/Uğurlu Köyü, Balluca/Balluca, Kayacık/Kayacık, Sarubey/
Sarıbeyli, Depeköy/Tepeköy, Hatip Tımarı/Hatipler, Saruoğlu Tımarı/Sarıoğlu Köyü, Sülük Gölü/Sülüklü Göl, Taş Köprü/Taşlı Geçit, Cebe Bükü/Cebeci, Bozburun/Bozburun, Şeyh Pınarı/Şeyh Tımarı, Köy Kışlası/Küçük Kışla, Kilisecik/Kiliseli tepe, Salari Suyu/Sakarya Nehri vb..)
5 Evkaf-ı Mülhakadan Yaros kazasına bağlıu Şeyhler nahiyesinin Kaynarca-ı Kebir nahiyesinde Şeyh Mus-lihiddin Camii Şerifi (Efkaf-ı Kuyud-i Kadimesi, İzmit Esas Defteri no.114, sıra 1965), El Hac Muslihiddin Yarıs kazasında Kandıra’da vaki camii şerif ve zaviyesi vakfı.. ve Üsküdar’a tabi Kandıra’da vaki Kıssahan Hacı Muslihuddin vakfı..(Cevdet Evrakı no:1409), Çavlı Hacı karyesinde vaki Kıssahan hacı Muslihuddin’in bina ve ihya eylediği Mescid-i Şerif ..., Üsküdar kazası, Kandıra nahiyesi Bağtaş Divanı Kıssahan Cami-i Şerifi .., Yağtaş divanında vaki Kıssahan Camii Şerifi ..(Cevdet Evrakı no:32503/H.1192-1195 tarihli), ...ced-dim Kıssahan Muslihuddin nam-ı sahib’ülhayrun Adapazarı’nda ve Kandıra’da vaki kuralarını tarafımdan...El Mütevelli Safiye...(Cevdet Evrakı no:20465/H.1230 tarihli), ..Kocaili sancağına vaki Adapazarı Kazası dahilinde kain müteveffa Kıssahan el-Hac Muslihuddin tevliyeti öteden beri....( Cevdet Evrakı no:22136), Üsküdar’a bağlı kandıra nahiyesinde vaki merhum Kıssahan el-Hac Muslihuddin mezrası vakfından ... vakfı mezburun bina eylediği tekyeninbi berat-ı alişantekyenişliğine mutasarrıf evladı vakıfdan Mustafa bin Mehmed hüsn-ü rızasıyla tekyenişliği yine evladı vakıfdan Hüsamettin bin Mustafaya feragat...(Cevdet Evrakı Orijinal kayıt no:24322/H.1170 tarihli), ...evkaftan merhum Kıssahan el-Hac Muslihuddin vakfının Medine-i Üsküdar’a tabi kandıra kasabasında...( Cevdet Evrakı Orijinal kayıt no:21665/H1139 tarihli), ...Üsküdar mazafatından Kandıra nahiyesinde vaki merhum Kıssahan el-Hac Muslihuddin Cami-i şerifi evkafı kuralarından Sabancı kazasında ada nahiyesinde vaki ..(Cevdet Evrakı, dosya no:9610), ÜSküdar’a tabi Kandıra kazasında Kıssa-han karyesinde vaki cami-i şerifte Kıssahan el-Hac Muslihuddin mezrası vakfından alınmak üzere ...(Cevdet Evrakı, orijinal kayıt, tasnif no:20370/5-1a/5-2b), ..Yaros kazasına tabi Şeyhli nahiyesinde Büyük Kaynarca nam mevkide vaki şeyh Muslihuddin Cami-i Şerifi vakfından sabık üzre yevmi bir akçe vazife ile hitabet cihe-
1609
belgelerde eser cami, cami mescidi, cami-i şerif (yani Cuma camisi) olarak adlandırılırken vakfiyenin 918 tarihli bölümünde ve bazı belgelerde zaviye/tekke olarak geçmektedir.6
Belgeye göre mescit-zaviyenin çevresinde iki değirmen, misafir evleri ve dükkânlar bulunmalıdır. Bugün ana yapı dışında diğer birimler yoktur. Ancak köyün yaşlılardan alınan bilgilere göre caminin vakfına ait ve yapının hemen güneyinden geçen dere üzerinde 1940’lı yıllara kadar iki değirmen, 1925’li yıllarda caminin batısında bir mektep, kuzey-doğusunda dükkânlar, kuzeyinde iki misafir evi, ahır ve buğday ambarları bulunduğu ve bunların zaman içinde yıkılarak yok olduğu şeklindedir.
Vakfiyeye göre yapının banisi Mevlana Hacı Kıssahan adı ile tanınan Mevlana Hacı Musliddin Mustafa bin Cüneyt’tir.7 Mevlana Hacı Muslihuddin Mustafa kaynaklara göre H. 883 (M. 1467) tarihinde Fatih Sultan Mehmet’in kıssahanı olarak kayıtlı Mustafa olmalıdır.8 Vakfiye üzerindeki ilk tarih H. 902 (M. 1486), tarihleri arasında kalacak bir dönemde inşa edilmiştir.
Baninin babasının adı Cüneyt, ana bir erkek kardeşinin adı Mevlana Abdülcelilibni Ali, eşi (zevcesi) Emirdağ’lı9 Mevlana Muhiddin’in kızı Zeynep Hatun, kızı (kerimesi) Mükerreme Hatun’dur. Kızı ve eşi Eyüp Sultan türbesi yakınında kendileri için yapılmış türbelerinde yatmaktadır. Ayrıca baninin Kandıra yakınlarında Çavlı10 Hacı karyesinde bir evi vardır. Aile kökleri o gün için Kocaeli vilayeti Kandıra nahiyesi çevresinden gelmekte olup annesi, oğlu, kız kardeşi ve cariyeleri aynı bölgede gömülüdür.11
Vakıf başlangıçta bir Kıssahan iken II. Beyazıt döneminde bir Mevlevi dervişi olması ihtimali de yüksektir. Gerek kendisinin gerekse aile fertlerinin isimlerine eklenen Mevlana lakabı ile H. 1170 (M. 1754) tarihli bir arşiv belgesi bu konuya işaret etmektedir.12
Vakfiyenin 1502 tarihinde eklenmiş kısmındaki bazı ifadelerden vâkıfın o tarihte veya kısa bir süre sonra vefat ettiği anlaşılmaktadır. Çünkü bu bölümün yazıldığı sırada annesi, kardeşi, eşi, iki evladı merhumdur. Fatih dönemindeki kıssahanlığı sırasında otuzlu yaşlarda olduğunu varsayarsak, 1502 tarihinde 70 yaş civarındadır. Vakfiyeye göre Mevlana Hacı Muslihuddin Mustafa bin Cüneyt vakfı, vâkıfın kendi soyundan öncelikle erkek, yoksa kız evlatları tarafından yönetilecektir.
Arşiv belgeleri ışığında vakfın yönetimi 1754 yılında Mustafa bin Mehmet’te iken, kendi rızası ile Hüsamettin bin Mustafa’ya geçmiştir. Daha sonra İbrahim bin El Hac Mustafa’ya geçen yönetim 1775 yılında kendisinin vefatı üzerine kardeşi Kaymaslı Mehmet Ağa’ya
tine mutasarrıf olan Hattat el-Hac bin Ahmet fevt olup yerine .... oğlu Mehmed Halife tecvih ihsan buyrulmak ricasıyla şeyhli kazası naibi Ebubekir Hulusi Efendi ve vakıftan aza-ı meclis-i mazbata Mustafa Reşid Efendi …. (A.DVN.101/34-H.1271 tarihli), ..Medine-i Üsküdar’a tabi Kandıra’da kain Kıssahan Muslihuddin vakfının …. Mütevellilerinden İbrahim bin el-Hac Mustafa vefat etmeğin mutasarruf olduğu vazifeyi ….. karındaşı Me-hmed Ağa bin el-Hac Mustafa müteveffayı mezburun….(Cevdet Evrakı Orijinal kayıt no:29781/ 21 S 1189/23 Nisan 1775).
6 Cevdet Evrakı Orijinal kayıt no:24322/ H.1170 tarihli belge (..evkaftan Üsküdar muzafatından kandıra na-hiyesinde vaki merhum Kıssahan el-Hac Muslihuddin mezrası vakfından …. Vakfı mezburun bina eylediği tekyeninbi berat-ı alişan tekyenişliğine mutasarrıf evladı vakıfdan Mustafa bin Mehmed hüsn-ü rızasıyla tekyenişliği yine evladı vakıfdan Hüsamettin bin Mustafaya feragat.)
7 VGMKültür Arşiv Bakanlığı Defter No:1767 Sayfa 47-57’de kayıtlı Vakfiye metni8 M. Z. Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve terimleri Sözlüğü, C.II, İstanbul 1993, s.274-275, Kıssahan unvanı
hikaye masal söyleyen sanatkar hakkında kullanılan bir tabirdir.9 Emirdağ Adapazarı şehir merkezinin kuzey batısında merkeze yaklaşık 6 km. mesafede bu gün şehir mezarlığı
olarak kullanılan bölge olabilir. Ayrıca burada bir sahabe türbesi de bulunmaktadır.10 Çavlu/çavlı: henüz ava alıştırılmamış doğan yavrusu. Bknz. Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük, Ankara 1988,
s.284. Ayrıca Çavlu Hacı kariyesi olarak zikredilen yerin de bu günkü Büyük Kaynarca köyü olması muhte-meldir.
11 VGMKültür Arşiv Başkanlığı Defter No:1767 Sayfa 47-57’de kayıtlı vakfiye metni.12 Bu bilgi aynı zamanda yapının tekke-zaviye olduğuna da işaret etmekte ve tekkenişliğinin (tekkeyi idare eden
ve tekkede kalan derviş bknz.M.Z.Pakalın, a.g.e.,C.III, s.448) vakıf evlatlarından Mustafa bin Mehmed’in rızası ile yine vakıf evlatlarından Hüsameddin bin Mustafa’ya verildiğini bildirmektedir. Bknz. TCBBA, Cevdet Evrakı Kayıt No: 24322.
TülinÇORUHLU
1610
devredilmiştir. Lakabından anlaşıldığına göre Mehmet Ağa’nın aile kökleri bugün Büyük Kaynarca köyüne yaklaşık 15 km mesafede Kaymas ilçesinden geldiği anlaşılmaktadır. Mehmed Ağa ve oğullarının vakfı 19. yüzyıl sonuna kadar yönettiği haziredeki mezar taşlarından anlaşılmaktadır.13 Kaymaslı Mehmed Ağa H. 1245 (M. 1829)14 yılında, oğlu Mehmed Emin Ağa H. 1283/M. 1867 yılında vefat etmiştir.15 Caminin hafızlarından biri 1843 yılında vefat eden Mustafa Efendi’dir.16
Yapının 1820’li yıllarda tamir edildiği bugün Kaynarca kaymakamlık binası bahçesinde bulunan bir kitabeden anlaşılmaktadır. H. 1236 tarihli kitabenin Kaymaslı Mehmed Ağa’nın cami için yaptırdığı çeşmeye ait olduğu görülür.17 Ayrıca köyün yaşlıları da kendi atalarından aldıkları bilgilere göre yapının Mehmed ve Mehmed Emin Ağalar zamanında ihya edildiği doğrultusundadır. Rikab-ı Humayun-u Şahane Kapucucubaşılarından iken Şeyhler kazası yöneticiliğine atanan Kaymaslızade Mehmet Emin Ağa aynı zamanda iyi bir eğitim de almıştı.18 Ölümünde sonra vakfın idaresi muhtemelen Reşid Ağa’ya geçmiştir.19 Caminin haziresinde Mehmed Ağa soyundan mezar baş şahidesi ve kitabesi mevcut 12 kişi yatmaktadır. Yapının adı 1922 tarihinde Büyük Kaynarca Cami Şerifi olarak geçmekte olup aynı tarihlerde caminin hatibi de Nuri Efendi’dir.20
Hazirede Cumhuriyet dönemine ait yeni gömüler arasında da Kaymaslı ailesinden definler devam etmiştir. Vakfın idaresinin bu dönemde köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık tarafından sürdürüldüğü anlaşılmaktadır. 1997 yılı ilkbaharında yapıyı ilk ziyaretimizde, cami içinde bulunan bazı ziraat makinalarının cami vakfına ait olduğu söylenen 17. yüzyıl sonu el yazması bir Kur’an-ı Kerim’de köy ihtiyar heyeti tarafından muhafaza edilmekteydi. Caminin kendisi ise doksanlı yılların başında hemen yan tarafına yeni cami yapılması ile kaderi ile baş başa bırakılarak terk edilmiş, 17 Ağustos 1999 depreminde minaresi çatı üzerine düşerek yapının yağmur ve kar sularına maruz kalmasına neden olmuştur.
Yapının topografik konumu; Adapazarı merkezine 34 km. mesafede Kaynarca ilçesinden kuzeye ayrılan 4 km.’lik köy yolu ile ulaşılan Büyük Kaynarca Köyü, tepeler arasında üç yol ağzında kurulmuş bir köydür. Köyün ortasından bir dere geçmekte olup Şeyh Muslihiddin Camisi bu kavşak noktasında ve dere kenarında bulunmaktadır. Güneye doğru meyilli bir araz üzerine inşa edilen yapı moloz taş bir duvar ile çevrelenmiştir. Yapının güney kısmından geçen dere bi köprü ile cami avlusuna bağlanmıştır. Derenin güneyinde yer alan yeni cami ile bağlantılı bu köprüden sağlanmaktadır. Avlunun batı duvarı dışında eski çeşme ve yalaklar, avlu içinde iki adedi çok yaşlı olmak üzere selvi ağaçları, güney, batı ve kuzeyden camiye ulaşan taş döşemeli yollar, avluda Osmanlı dönemine ait 21 adet şahideli mezar ve ortada güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı cami yer almaktadır. Temelsiz olarak büyük kesme taşlardan oluşan blokaj ve doğu-batı yönlerinde atılmış kirişler üzerine oturtulmuş yapının malzemesi tamamen ahşap olup çandı/çantı
13 Caminin haziresindeki mezar taşlarının kitabeleri ve TCBBA Cevdet Evkaf, kayıt no:32503 ekindeki Devlet-i Aliyye’ye yazılan H.1195/M.1779 tarihli maruzat, ayrıca bknz. Cevdet Evrakı Orijinal kayıt no:29781/ 21 S 1189/23 Nisan 1775, (..Medine-i Üsküdar’a tabi Kandıra’da kain Kıssahan Muslihuddin vakfının …. Mütev-ellilerinden İbrahim bin el-Hac Mustafa vefat etmeğin mutasarruf olduğu vazifeyi .….karındaşı Mehmed Ağa bin el-Hac Mustafa müteveffayı mezburun …).
14 Caminin haziresindeki mezar taşı kitabesine göre.(Vaziyet planında numara:10).15 Caminin haziresindeki mezar taşına göre. (Vaziyet planında numara:8).16 Caminin haziresindeki mezar taşına göre. (Vaziyet planında numara:15).17 Kitabe: (1) Safha-i dehr içre namım hak idecek rüzigar (2) Bu cihanı bi vefada kala Çeşmem yadigar (3) Sahibül hayrat vel hasenat ragıb’ül cennetü vedderecat (3) Kaymaslı Mehmed Ağa hayradıdır, sene 1236 gurre-i M18 Caminin haziresinde bulunan kendi ve iki eşi ile, hocasına ait mezar taşı kitabelerine göre. (Vaziyet planında
numara:6-7-8-9).19 Caminin haziresindeki mezar taşına göre. (Vaziyet planında numara:16).20 Cami haziresinde bulunan bir mezar taşı kitabesinde ‘Büyük kaynarca Camisinin hatibi Nuri Efendi’nin kızı
Şahider Hanım’ ifadesinden anlaşılacağı gibi (vaziyet planı numara:2).
TülinÇORUHLU
1611
denilen teknikte yapılmıştır. Kütükler üzerine içte ve dışta tahta kaplama olan yapının dış duvar ölçüleri 13,24x17,04 m’dir.
Camiye kuzey cephe ortasında yer alan çift kanatlı kapı ile girilir. Kapı önünde kuzeyden iki taşıyıcıya güneyden duvara bağlanan bir sundurma bulunur. Yapı içinde harimi U şeklinde saran yan mekânlar bulunur. Bunlardan doğu ve batıdakiler tek katlı, kuzeyde kalan bölüm çift katlı olup harim kapısı önünde adeta küçük bir kapalı avlu oluşturulmuştur. Üst mahfile çıkış cümle kapısının batısında ve batı duvardaki minarenin yanında yer alan merdivenlerle sağlanmaktadır. Batı duvar boyunca uzanan 2,34 m genişliğindeki mekân minare ile kesilerek harimin batısında kalan bölümün ana mekânla ilişkisi ortadan kaldırılmıştır. Bu bölüm girişi güney duvardan bir eyvanla sağlanan müstakil bir mekân haline getirilmiştir. Ancak bu odanın harime bakan bir kafa penceresi mevcuttur.
Batıdaki bu odanın misafirhane gibi kullanılması mümkündür. Çünkü giriş eyvanının iki yanında pabuçluk olabilecek raf ve dolap izleri bulunmuştur. 2,45 m genişliğinde ve doğu duvar boyunca uzanan bölümün ise güney ucu yaklaşık 2 m derinliğinde bir bölünme ile bel seviyesinde ana mekândan ayrılmıştır. Söz konusu köşe bu haliyle özel ayrılmış toplantı ya da derslik mekânı gibidir. Bu bölüm de harim kısmına bir pencere ile bağlanmıştır. Ancak bu pencerelerin demir lokma bağlantılı kafesli şebekeleri vardır. Harim girişi cümle kapısı ve mihrap ile aynı aks üzerindedir. Mihrabın batısında yedi merdivenle çıkılan ahşap minber, harimin güneydoğu köşesinde ahşap vaaz kürsüsü bulunur. Harim kapısının batısındaki merdiven ile mahfile çıkılır. Harimin üst seviyede doğu, batıda, kuzeyde birer, güneyde ise dört kafa penceresi vardır. Yapının alt seviyede ve tüm cephelerde yer alan diğer pencereleri ise giyotin pencere denilen ve aşağıdan yukarıya sürgülü penceredir. Yapının üst örtüsü ise yanlara meyilli kırma-dört omurgalı beşik çatı şeklindedir. Bugün Marsilya Kiremidi ile örtülü olan yapı 1960’lı yıllarda alaturka tabir edilen geleneksel oluklu kiremit ile örtülüdür.21
Yapının taşıyıcı sistemini, duvarlar, duvar içlerine yerleştirilmiş dikmeler ve serbest sütunlar oluşturmaktadır. Sütunlar birbirlerine aynalı bursa kemeri tarzı kemerlerle bağlanmıştır. Ahşap malzeme yapı içinde basit silmeler ve kabartma geometrik motiflerle az da olsa süslenmiştir. Süslemeler, tavanlarda, mahfil şebekelerinde ve sütunlarda karşımıza çıkar. Estetik kaygı, yivli sütunlarda, profilli zar sütun başlıklarında ve Basit Bursa Kemerlerinde de hissedilmektedir. Ayrıca doğu yan mekânın zemininde döşemeye sonradan çakılmış muhtemel ahşap kapı kanadı üzerindeki iri rozet şeklindeki rölyef süslemeli parçanın da yapının kapı kanatlarından biri olduğu sanılmaktadır. Yapının planı çok fonksiyonlu kullanıma işaret etmektedir. Müstakil girişli harim kısmı çevresinde teşkilatlanan diğer bölümler eğitim, toplantı ve konaklamaya yönelik fonksiyonları düşündürmektedir. Yapı çevresinde bugün ayakta olmayan diğer üniteleri de düşünerek bugünkü adı ile Topçu Köyü 19. yüzyıldaki adıyla Büyük Kaynarca Köyü ve 15. yüzyıl adıyla Çavlı Hacı Karyesi 15.-19. yüzyıllar arasında bölgesinde sosyokültürel bir merkez konumundadır. Ayrıca yapı ile ilişkisi aşikâr olan vakfiye de bu düşünceleri teyit eder durumdadır. Yapının haziresinde bulunan başkent üslubundaki mezar taşları da Büyük Kaynarca Köyü’nün hiç de küçümsenmeyecek kültürel alt yapı zenginliğine işaret etmektedir.
Haziredeki Mezar Taşları
Katalog numarası: 1
Eserin tarihi: 1840 (H.1256)
Mezarda yatan kişi: Kaymaslızade Mehmed Emin Ağa’nın kızı Sabire Hanım
21 E. H. Ayverdi, Osmanlı Mimarisinin İlk Devri, C.I, İstanbul 1966, s. 124.
TülinÇORUHLU
1612
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, kabartma
Ölçüleri; Baş şahidesi:
Yükseklik: 72 cm.
Genişlik: 21 cm. - 19 cm. - 10 cm.
Kitabesi:
Hüve’l Baki
Azm edip gitti cihandan valideynin bir gülü
Bir nihali taze idi ola cennet bülbülü
Kaymaslızade Mehmet Emin Ağa’nın
Kerimesi Merhume Emine Sabire Hanım
Ruhiyçün el-Fatiha
Sene 1256
Eserin tanımı:
Baş şahidesi;
Taş yerinden çıkarılarak bir kenara bırakılmıştır ve her iki ucu da kırılmış, düşmüştür. Şahidenin bir yüzünde aşağıdan yukarıya çapraz yazılmış altı satırlık kitabe vardır. Taşın yan konturları dalgalı formdadır.
Katalog numarası: 2
Eserin tarihi: 1922 (H.1341)
Mezarda yatan kişi: Büyük Kaynarca camisinin Hatibi Nuri Efendinin Kızı Şahider Hanım
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, kabartma
Ölçüleri:
Baş şahidesi:
Yükseklik: 64 cm.(Tepe noktasından)
Genişlik: 28 cm.(Üst) - 24 cm.(Alt)
Ayak şahidesi:
Yükseklik: 53 cm.
Genişlik: 26 cm.(Üst) - 24 cm.(Alt)
Kitabesi:
Ah mine’l-mevt
Nev civanım uçtu cennet bağına firaki
Düştü valideynin canına ki dest-i
Dinden ihafesiyle genç yaşında
Ecel düştü canına Kaynarca-i kebir
Camii Şerifi hatibi Nuri
TülinÇORUHLU
1613
Efendi’nin kerimesi merhume Şahinder
Hanımın ruhiyçün Fatiha Rebi’u’l-evvel
Sene 1342 rumi Eylül sene 1341
Eserin tanımı:
Baş şahidesi:
Mermer taşın üst kısmı kemer şeklindedir ve taşın camiye bakan yüzünde dokuz satırlık kitabe bulunmaktadır.
Ayak şahidesi:
Taşın üzerinde saksıdan çıkan bahar dalı motifi bulunmaktadır.
Katalog numarası: 3
Eserin tarihi: 1840(H.1256)
Mezarda yatan kişi: Kaymaslızade Mehmed Emin Ağa’nın oğlu Musa Muhterem
Malzemesi ve Süsleme tekniği: Taş, kabartma
Ölçüleri:
Baş şahidesi;
Yükseklik: 76 cm.(başlıklı) - 56 cm. (başlıksız)
Genişlik: 21,5 cm. (üst) - 23 cm. (alt) - 16 cm. (dip)
Ayak şahidesi;
Yükseklik: 69 cm.
Genişlik: 24 cm. (üst) - 22 cm. (alt) - 19 cm. (dip)
Kitabesi:
Hüve’l Baki
Gitdi hayf ki elimden güzelim
Ayrılık ateşine yandı dilim
Nar-ı hasret iki kat büktü belim
Ağlamaktır gece gündüz amelim
Kaymaslızade Mehmet Emin Ağa’nın
Mahdumu merhum Musa Muhterem
Bey’in ruhiyçün el-Fatiha
Sene 1256
Eserin tanımı:
Baş Şahidesi;
Mermerden yapılmış baş taşının tepeliği fes şeklindedir. Taşın kenarları dalgalıdır. Baş taşının camiye bakan yüzünde yer alan kitabesi çapraz şekilde dizilmiş sekiz satır halindedir.
TülinÇORUHLU
1614
Ayak Şahidesi;
Mermerden yapılmış taşın üzerinde yukarıdan aşağıya doğru yayılan üçlü dal ve üzerinde gruplar halinde meyveler (üzüm?) ve stilize yapraklar bulunur. Dalların başlangıç yeri ve şahidenin üst kısmında dallar bir fiyonk ile bağlanmıştır. Şahidenin çevresi dalgalı olup üst kısmı dilimli kemer şeklinde sonuçlanmaktadır. Taşın bezemeli yüzü camiye bakmaktadır.
Katalog numarası: 4
Eserin tarihi: 1870 (H.1287)
Mezarda yatan kişi: Kaymaslızade Emin Bey
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, kabartma
Ölçüleri:
Baş şahidesi
1. Parça (Fesli)
Yükseklik: 35,5 cm.
Genişlik: 18 cm.
2. Parça
Yükseklik: 25 cm.
Genişlik: 17,5 cm. - 14 cm. (alt)
Kitabesi: okunamadı
Eserin tanımı:
Baş şahidesi (kırık); mermerden yapılmış ve tepesi fes formunda olan mezar taşı asıl yerinden çıkarılmış olup cami avlusunda bulunmaktadır. Taş ortadan iki parça halinde kırıktır. Taşın bir yüzünde çapraz sıralar halinde yazılmış altı satırlık kitabe bulunmaktadır.
Katalog numarası: 5
Eserin Tarihi: 1909 (H.1327)
Mezarda yatan kişi: Bilinmiyor (kadın)
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, kabartma
Ölçüleri:
Yükseklik: 71 cm.
Genişlik : 25 cm. (üst), 20 cm. (alt)
Kitabesi: Okunamadı
Eserin Tanımı:
Baş Şahidesi taşın üst kısmı yuvarlak kemer şeklinde olup, camiye bakan yüzünde altı satırlık kitabesi bulunmaktadır
Katalog numarası: 6
Eserin tarihi: 1859 (H.1276)
Mezarda yatan Kişi: Kaymaslızade Emin Ağa’nın karısı Hanife Hanım
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, kabartma
TülinÇORUHLU
1615
Ölçüleri:
Baş şahidesi;
Yükseklik:183 cm.
Genişlik: 46 cm. (üst), 34 cm. (alt)
Ayak şahidesi;
Yükseklik: 143 cm.
Genişlik: 38 cm. (üst), 30 cm. (alt)
Kitabesi:
Ah mine’l-mevt
HayfKaymaslızade bu RikabKapucubaşısı
Kaza-i Şeyhler a’lamüdir iken zaman içre
Emin Ağa’nın el-hak zevce-i pakize-i reftarı
Fenadan el çeküp buldu makamunhuruyan içre
Müdire salihagenc-i mürüvvet sahib-i ismetdi
Yüzünden kimseler incinmedi bu cihan içre
Girince elli beş yaşında ukbaya revan oldu
Mukaddem gömdü hep evladın o kaldı figan içinde
Haremce hem selamlık işlerinde ihtimam birle
Nazirin kimseler görmüş değildi handan içre
Vefatın Cuma gün Hak’dan niyaz eyler idi her dem
Hüda şad ede ruhun göçtü ol gün hoş mekan içre
Kerimi fevtinin tarihin ilham eyledi mevla
Hanife Hanım’ın şu meskeni oldu cinan içre
Ruhu içün Fatiha
Fi 15 cemaziye’l-evvel sene 1276
Eserin tanımı:
Mezarın üzeri 75x203 cm. boyutlarında ve kenarları pahlanmış mermer bir levha ile kapatılmış olup, bu taşın ortasında birbirine dikey aks üzerinden bağlanmış iki daire şeklinde suluk bulunmaktadır. Aynı taşın iki ucuna yerleştirilen şahidelerin birbirine uzaklığı 180 cm.’dir.
Baş şahidesi; kaliteli beyaz mermerden yapılmış olan taşın tepelik kısmı ortada gül rozet ve iki yanında çıkan ve birbirine dolanan dal ve üzerinde gül ve yapraklarla taçlandırılmıştır.
Gövdede çapraz yerleştirilmiş on altı satırdan oluşan kitabe yer almaktadır. Dış konturları dalgalı biçimde olan taşın bezemeli kısmı camiye doğru dönüktür.
Ayak Şahidesi; baş taşı ile aynı formda olan ayak taşının üst kısmında bir saksı içerisinden çıkan iri yapraklar ve iki yandan çıkarak aşağıya dönen birer lale motifi ile taçlandırılmıştır. Taşın gövde kısmında ise perspektifli olarak işlenmiş bir saksı ve bundan çıkan gül ağacı
TülinÇORUHLU
1616
ve üzerinde simetrik yerleştirilmiş iri güller ve yapraklardan oluşan kabartma tekniğinde bezeme vardır.
Katalog numarası: 7
Eserin tarihi: 1866 (H.1283)
Mezarda yatan kişi: Kaymaslızade Mehmed Emin Ağa’nın eşi Münire Hanım
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, kabartma
Ölçüleri:
Baş şahidesi;
Yükseklik: 171 cm.
Genişlik: 38 cm. (üst), 33 cm. (alt)
Kaide: 107x80 cm.
Ayak Şahidesi;
Yükseklik: 163 cm.
Genişlik: 39 cm., 33 cm.
Kaide: 100x80 cm.
Kaidelerin birbirine uzaklığı: 100 cm.
Kitabesi:
Hüve’l-Hayyü’l Baki
Çün ecel geldi ona olmaz eman
Cürmümü afv eyle ya Rabbi’l-Mennan
Mağfirek kıl olmasun hali yaman
Mazhar-ı nur-ı şefa’at kıl her zaman
Rikab-ı hümayun-ı şahane kapucubaşılarından
Şeyhler kazası hanedanından rif’atlü
KaymaslızadeMehmed Emin Ağa’nın zevcesi Münire
Hanım’ın el-Fatiha
Fi Zi’l-ka’de sene 1283
Eserin tanımı:
Baş ve ayak taşından oluşan mezarın şahideleri müstakil kaideler üzerine dikilmiştir.
Baş şahidesi; şahidenin tepeliği adeta bir çiçek demeti gibi gövdeye birleşmiştir. Tepelik ortada iri üç gül ve güllerden çıkarak tepeye ve yanlara kıvrılan iri yapraklardan oluşmaktadır. Bu kısım alt gövdeye iki yanlardan rokoko kıvrımlar ve iri birer çiçek motifi ile birleşmiştir. Gövde üzerinde çapraz olarak istiflenmiş on satır halindeki kitabe bulunmaktadır. Kitabeyi beyzi bir şekilde çerçeveleyen yaprak ve çiçek bordürü dolanır.
Ayak şahidesi; baş taşı ile benzer formda olup, kitabenin bulunduğu yerde, vazodan çıkan bir asma dalı üzerinde üzüm salkımları ve asma dalı bulunur. Tepelik kısmı ise baş şahidesinin tepeliğine nazaran daha sadedir.
TülinÇORUHLU
1617
Katalog numarası: 8
Eserin tarihi: 1866 (H.1283)
Mezarda yatan kişi: Kaymaslızade Mehmed Emin Ağa
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, kabartma
Ölçüleri:
Baş şahidesi;
Yükseklik: 170 cm.
Genişlik: 34 cm., 30 cm.
Ayak şahidesi;
Yükseklik: 160 cm.
Genişlik: 33 cm., 30,5 cm.
İki şahidenin arasındaki uzaklık: 3,76 cm.
Kitabesi:
Küllü men aleyha fan
İlahi ruz-i mahşerde bana güna gün ecr eyle
Ki dest-i sarıkda helak oldum şahidlerle haşr eyle
Sana kurban idüp canımı eyledim meskeni türab
Rahman ........ Rahmetinle küll-i isyanım afv eyle
Rikab-ı hümayun-ı şahane kapucubaşılarından
Ve Şeyhler kazası hanedan-ı kadiminden
Merhum ve mağfur ila-rahmeti rabbihi’l-ğafur
Kaymaslızade Mehmed Emin Ağa’nın
Ruhu içün rıza’en lillahi te’ala Fatiha
Fi 7 C. sene 1283
Eserin tanımı:
Baş ve ayak taşından oluşan mezarın taşlarının bezemeli yüzeyleri cami yönüne bakmaktadır.
Baş şahidesi; Taşın tepelik kısmı dolama sarık şeklindedir. Gövde kısmında ise çapraz on bir satır şeklinde kitabe yer almaktadır. Her bir satır silmelerle çerçevelenmiştir.
Ayak şahidesi; Münire hanımın ayak taşı ile çok yakın benzerlik göstermektedir. Tepelik kısmı merkezden başlayıp yayılan iri akant yaprakları şeklindedir. Gövde kısmı ise aşağıda bir çanaktan çıkarak tüm gövdeye yayılan asma dalı üzerinde üzüm salkımları ve bağ yaprakları ile süslenmiştir.
Katalog numarası: 9
Eserin tarihi: 1886 (H.1304)
Mezarda yatan kişi: Kaymaslıoğlu Emin Ağa’nın Hocası Bursalı Mehmed Efendi
TülinÇORUHLU
1618
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, kabartma
Ölçüleri:
Baş şahidesi;
Yükseklik: 100 cm.
Genişlik: 29 cm.
Kitabesi:
Ah mine’l mevt
Beni kıl mağfiret ey Rabb-i Yezdan
Bi-hakk-ı arş-ı a’zam nur-ı Kur’an
Gelip kabrimi ziyaret eden ihvan
İdeler ruhuma bir Fatiha ihsan
Kaymaslıoğlu Emin Ağa’nın
Havacesi Bursalı Mehmed Efendi’nin
Ruhuna Fatiha
Fi 27 Rebi’u’l-ahır sene 1304
Eserin tanımı:
Baş taşından ibaret olan eserin, tepeliği dolama sarık şeklindedir. Taşın gövde kısmında on bir satır halinde kitabe yer alır. Kitabe düz bir silme ile çerçeve içine alınmış olup, silme alt ve üst kısımda yuvarlak bir kavis çizmektedir. Şahidenin kitabeli yüzü camiye dönüktür.
Katalog numarası: 10
Eserin tarihi: Hicri 1245 (Miladi 1829)
Mezarda yatan kişi: Kaymaslı Mehmet Ağa
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, Kabartma
Ölçüleri: Başşahidesi;
Yükseklik: 159 cm.
Genişlik: 36 cm.(Kitabe üst genişliği), 36 cm. (Kitabe alt genişliği)
Ayak şahidesi; yok
Şahidelerin birbirine uzaklığı:
Kitabesi:
Hüve’l-Hayyü’l-Baki
Bir nazar kıl bu mezarın taşına
Gafil olma ahiret yolunu tut
Kimse kalmaz bu dehr-i bi-vefa
Gel oku bir fatiha etme sükut
Bu cihanın yok devamı fanidir
TülinÇORUHLU
1619
Baki hakkunfallahühayyün la-yemut
Merhum ve mağfur
Kaymaslı Mehmet Ağa’nın
Ruhuna el- fatiha
Sene 1245
Eserin tanımı:
Baş şahidesi: Baş taşından ibaret olan eserin tepeliği dolama sarık şeklindedir. Taşın gövde kısmında düz biçimde sıralanmış on bir satırdan oluşan kitabe yer alır. Kitabe düz bir silme ile çerçeve içine alınmış olup silme alt ve üst kısımda yuvarlak kavis çizmektedir. Satır araları düz konturlarla ayrılmıştır. Şahidenin kitabeli yüzü camiye dönüktür.
Ayak şahidesi; eserin sadece baş şahidesi mevcut olup ayak şahidesi yoktur.
Katalog numarası: 11
Eserin tarihi: Hicri 1246 (Miladi 1830)
Mezarda yatan kişi: Kaymaslı Mehmet Emin Ağa’nın oğlu Mehmet Halim Bey
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, Kabartama tekniği ile yapılmış
Ölçüleri:
Baş şahidesi;
Yüksekliği:68 cm.
Genişliği: 21 cm. (üst), 21 cm. (alt)
Ayak şahidesi; yok
Şahidelerin birbirine uzaklığı:
Kitabesi:
Hüve’l-baki
Murg-ı dil uçtu kafesinden canımın can paresi
Kondu cennet bağına ciğerde kaldı yaresi
Kaymaslızade Mehmet Emin Ağa’nın
Mahdumu Merhum Mehmed Halim
Bey’in ruhuna el-Fatiha
Sene 1246
Eserin tanımı:
Baş şahidesi; kenarları dalgalı silme ile çevrilmiştir. Dikdörtgen şeklindeki gövde kısmında çapraz yerleştirilmiş yedi satırlık kitabe yer almaktadır. Satırlar birbirinden çapraz düz konturlarla ayrılmıştır. Kitabenin üst kısmında Fesli başlık yer alır. Yazılar kabartma olarak yazılmıştır.
Ayak şahidesi; süssüz, düz aşağıdan yukarıya doğru genişleyen daha sonra kavisli bir şekilde sonuçlanan taştır.
TülinÇORUHLU
1620
Katalog numarası: 12
Eserin tarihi: Hicri 1285 (Miladi 1868)
Mezarda yatan kişi: Kaymaslızade Mehmet Emin Ağa’nın Oğlu Muhammed Bey
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, kabartma tekniği ile yapılmış
Ölçüleri:
Baş şahidesi;
Yüksekliği: 76 cm.
Genişliği: 23 cm. (üst), 23 cm. (alt)
Kitabesi:
Ah mine-l mevt
Ta haşr bir gonca-i ser-fidan
Kuş misali eyledi azm-i cinan
Kaza-yı Şeyhler eşref-i hanedanından
Kaymaslızade Emin Ağa’nın
Mahdumu Muhammed Bey’in ruhuna
El-Fatiha
Sene 1285
Eserin tanımı:
Baş şahidesi; kenarları dalgalı dikdörtgen şeklindeki gövde kısmı; yine içi sitilize dal ve yaprakların yer aldığı kalın dalgalı bir kontur içinde yedi satırlık kitabeden oluşur. Satırlar çapraz olarak yerleştirilmiştir, birbirinden yine çapraz olarak yerleştirilen konturlarla ayrılmışlardır. Dikdörtgenin köşelerine simetrik olarak taç yapraklar yerleştirilmiştir. Gövdenin üstünde fesli başlık yer alır.
Katalog numarası: 13
Eserin tarihi: Hicri 1250 (Miladi 1834)
Mezarda yatan kişi: KaymaslızadeMehmed Emin Ağa Kızı Hanife Atiye Hanım
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, Kabartma tekniği ile yapılmış
Ölçüleri:
Baş şahidesi; Yüksekliği: 98 cm.
Genişliği: 24 cm. (üst), 24 cm. (alt)
Toprağa giren kısmın genişliği: 16 cm.
Ayak şahidesi; yok
Şahidelerin birbirine uzaklığı:
Kitabesi:
Hüve’l-hayyü la-yemüt
Nev-civanım uçtu cennet bağına
TülinÇORUHLU
1621
Firakı düştü validenin canına
Kaymaslızade Mehmet Emin Ağa
Kerimesi merhume Hanife
Atiyye Hanım ruhiyçün Fatiha
Sene 1250
Eserin tanımı:
Baş şahidesi; dikdörtgen kenarları silme ile çevrili gövde kısmı içine yedi satırlık kitabe yerleştirilmiştir. Satırlar düz bir şekilde yerleştirilmiş araları ince konturlarla ayrılmıştır. Dikdörtgen gövde toprağa girecek olan yerde daraltılmıştır. Kitabe kısmının üstünde başlık kısmı yer alır.
Katalog numarası: 14
Eserin tarihi: Hicri 1264 (Miladi 1847)
Mezarda yatan kişi: Kaymaslızade Mehmed Emin Ağa’nın Kızı Fatma Saniye Hanım
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, Kabartma tekniği ile yapılmış
Ölçüleri:
Baş şahidesi; Yüksekliği: 90 cm.
Genişliği: 24 cm. (üst), 24 cm. (alt)
Ayak şahidesi; yok
Şahidelerin birbirine uzaklığı:
Kitabesi:
Hüve’l-baki
Ta haşre bir gonca-i nur-ı ser-fidan
Kuş misali eyledi azm-i cinan
KaymaslızadeMehmed Emin
Ağa’nın kerimesi merhume
Cennet-mekan Fatma Saniye Hanım
Ruhiyçün Fatiha
Sene 1264
Eserin tanımı:
Baş şahidesi; dikdörtgen şeklindeki gövdeye yedi satırlık kitabe yerleştirilmiştir. Satırlar birbirlerinden ince düz konturlarla ayrılmıştır. Yazılar kabartma tekniği ile yazılmıştır. Dikdörtgen gövde üzerinde değişik bir başlık yer alır.
Katalog numarası: 15
Eserin tarihi: Hicri 1259 (Miladi 1843)
Mezarda yatan kişi: Kaynarca hafızı Mustafa Efendi
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, Kabartma Tekniği ile yapılmış
TülinÇORUHLU
1622
Ölçüleri:
Baş şahidesi; Yükseklik: 130 cm.
Genişlik: 26 cm. (üst), 26 cm. (alt)
Toprağa giren yerin genişliği: 26 cm.
Ayak şahidesi; yok
Şahidelerin birbirine uzaklığı:
Kitabesi:
Hüve’l-baki
Çün ecel geldi
Ona olmaz eman
Cürmünü af eyle ya rabbi
El-Mennan mağfiret kıl
Olmasın hali yaman
Kaynarca hafızı
Mustafa efendi ruhuna
Fatiha sene 1255
Eserin tanımı:
Baş ve ayak taşından oluşmaktadır. Ayak taşı sade olup, tepelik kısmı üçgen şeklinde bitmektedir.
Baş şahidesi; taşın tepeliği dolama sarık formundadır. Gövde kısmının konturları dalgalı formda olup, tüm gövdeyi dokuz satırlık kitabe doldurmuştur. Kitabeli yüzey taşın cami tarafında yer almaktadır.
Katalog numarası: 16
Eserin tarihi: 1870 (H.1287)
Mezarda yatan kişi: Reşit Ağa
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, kabartma
Ölçüleri:
Baş şahidesi; Yükseklik: 115 cm.
Genişlik: 34 cm.
Ayak şahidesi; Yükseklik: 94 cm.
Genişlik: 41 cm. (üst), 38 cm. (alt)
Kitabesi:
Hüve’l-baki
Beni kıl mağfiret ey Rabb-i
Yezdan bi-Hakk-ı arş-i
A’zamnurn-ı Kur’an
TülinÇORUHLU
1623
Gelüp idem ziyaret
......ideler
Ruhuma bir Fatiha ihsan
Reşit Ağa ruhuna Fatiha
1 Cemaziye’l-ahir sene 87
Eserin tanımı:
Baş ve ayak taşından oluşan mezar caminin kuzey-doğu köşesinde yer almakta olup bezemeli yüzeyleri cami yönüne bakmaktadır.
Baş şahidesi; sekizinci satırdan alt kısmı toprak altında kalmış olan baş taşının tepelik kısmı püsküllü fes şeklindedir. Ana gövde üzerinde dokuz satırlık kitabe bulunmakta olup kitabenin çevresi ve satırların arası düz silme ile çerçevelenmiştir. Taşın dokuzuncu satırına ‘sene 87’ olarak düşülmüş olan tarih, fes şeklindeki başlık kısmı göz önünde bulundurularak ‘1287’ olması gerektiği düşünülmektedir.
Ayak şahidesi; tepe kısmı yuvarlak kemer şeklinde nihayetlenen taşın üzerinde aşağıdan başlayıp tepe noktasına kadar uzanan sitilize edilmiş hurma ağacı tasviri vardır.
Katalog numarası: 17
Eserin tarihi: 1831 (H.1247)
Mezarda yatan kişi: Kaymaslızade Muhammed Emin Ağa’nın Arap Cariyesi
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, kabartma
Ölçüleri:
Baş şahidesi;
Yükseklik: 60 cm.
Genişlik: 30 cm. (üst), 22 cm. (alt)
Kitabesi:
Kaymaslızade Muhammed
Emin Ağa’nın Arab
Cariyesi merhume mahbube ruhuna
El-Fatiha
Sene 1247
Eserin tanımı:
Baş şahidesi; Caminin güney-doğu köşesinde yer alan mezarın sadece baş taşı mevcuttur. Levha şeklindeki baş taşının tepelik kısmı üçgen formunda bitmektedir. Gövde kısmında beş satırlık kitabe yer almaktadır ve satır araları düz silmelerle ayrılmıştır. Yazılar zemin çökertilerek, harfler rölyef kalacak şekilde yazılmıştır.
Katalog numarası: 18
Eserin tarihi: 1869 (H.1286)
Mezarda yatan kişi: Abdurrahman Ağanın eşi Fatma Hanım
TülinÇORUHLU
1624
Malzemesi ve süsleme tekniği: Taş, kabartma
Ölçüleri:
Baş şahidesi;
Yükseklik: 110 cm.
Genişlik: 37 cm. (üst), 30 cm. (alt)
Ayak şahidesi;
Yükseklik: 103 cm.
Genişlik: 30 cm. (üst), 24 cm. (alt)
Kitabesi:
Ah mine’l-mevt
Halimi vaz’etmeyup eyledi terk-i fena
Ol ceninin hürmetine mağfiret kıl ya Rabbena
Alupma’sumun bile azmetdi bağ-ı cinana
Rahmetine müstağrak ede ol Ganiyy-i Bari-i Hüda
Abdurahman Ağa’nın zevcesi
Fatma Hanım’ın ruhuna Fatiha
Sene 1286
Eserin tanımı:
Baş ve ayak taşından oluşan mezar caminin güney-doğu köşesinde yer almakta olup baş taşı kısmen toprak altında kalmıştır.
Baş şahidesi; aşağıda dar, yukarıya doğru genişleyen ve yuvarlak kemer şeklinde nihayetlenen taşın tepelik kısmı bir merkezden çıkarak iki yana yayılan iri bitkisel yapraklarla dekorlanmıştır. Gövde kısmında çapraz olarak yerleştirilmiş sekiz satırlık kitabe yer almaktadır. Satırların arası ve kitabenin çevresi basik silmelerle çerçevelenmiştir. Taşın üst kısmında iki yanda parça kopukları vardır.
Ayak şahidesi; yassı levha şeklinde ki ayak taşının tepelik kısmı sivri kemer şeklinde sonuçlanmaktadır. Gövde kısmında ise bir çanak içine yerleştirilmiş, sitilize edilmiş selvi motifi bulunmaktadır.
Katalog numarası: 19
Eserin tarihi:
Mezarda yatan kişi: kadın (baş şahidesi yok)
Malzemesi ve süsleme tekniği:
Ölçüleri:
Ayak şahidesi;
Yüksekliği: 72 cm
Genişliği: 23 cm. (üst), 20 cm. (alt)
TülinÇORUHLU
1625
Eserin Tanımı:
Kenar konturları dalgalı taşın tepelik kısmı c kıvrımları ile kademeli olarak daralmakta ve bir silme ile adeta bağlanmaktadır. Silmenin üstünde genişleyerek yayılan akantus yaprakları bir buket gibi tepelikte taç oluşturmaktadır. Taşın ön yüzü dilimli bir kartuş gibi dikey olarak çerçevelenmiş ve içerisine kabartma tekniğinde bir fiyonktan çıkan bahar dalı yerleştirilmiştir.
Katalog numarası: 20
Eserin tarihi: tarihsiz.
Mezarda yatan kişi: belli değil
Malzemesi ve süsleme tekniği:
Ölçüleri:
Baş şahidesi; 35x30cm (alt kısmı)
25cm (üst kısmı), 54cm(yüksekliği)
Kitabesi: yok
Eserin tanımı:
Menhir şeklinde mezar baş taşıdır. Taş kütlesinden kabaca yontulmuştur. Üzerinde hiçbir yazı ve işaret yoktur.
Değerlendirme ve Sonuç
Adapazarı şehir merkezine 8 km mesafede ve Adapazarı-Ankara E5 karayolunun kuzeyinde bulunan bugünkü adıyla Büyük Esence Köyünde bulunan Ayverdi’nin Orhan Gazi22 dönemine tarihlediği cami ile benzer plan ve malzeme özellikleri gösteren cami ve yine şehir merkezinin kuzeydoğusunda kalan ve 1999 depreminden sonra tamamen yıkılarak ortadan kalkan Dernek Kırı’ndaki cami de Şeyh Musliddin camisi ile malzeme ve plan özellikleri açısından ortak özelliklere sahip bulunmaktaydı. Şehir merkezinde Orhan Camisi adı ile bilinen yapının 1893 tarihli tamir, plan ve cephe projesi incelendiğinde ise kuzey-güney doğrultusunda uzanan yapı, harimi U şeklinde saran mahfili, çift katlı son cemaat yeri, son cemaat yerinin batı duvarına harim duvarı köşen gelecek şekilde yerleştirilmiş minaresi, kırma beşik çatısı, cephelerdeki bol sayıda penceresi23 ile Şeyh Muslihiddin camisinin mimari özelliklerine işaret ettiği görülmektedir. Benzer bir yapı İzmit-Kandıra yolu üzerinde Emirler Köyü’nde bulunmakta ve Orhan Gazi dönemine tarihlenmektedir. Küçük Kaynarca Köyü’nde24, Kaymas’da, Erikli’de hatta tüm Karadeniz bölgesinde25 de karşılaşabildiğimiz bu tarz camilerin örnekleri çoğaltılabilir. Büyük bir kısmı 14.-15. yüzyıllara tarihlenen bu yapıların bölgesel malzeme ve plan özellikleri ile Ortaçağ ve hemen sonrasını yansıtan taşra üslubunda yapılar oldukları kabul edilir.
22 E. H. Ayverdi, Osmanlı Mimarisinin İlk Devri, C.I, İstanbul 1966, s. 124’te (Efkaf-ı Kuyud-i Kadimesi, İzmit Esas Defteri no.144, sıra 954) ‘Sapanca Kazasına tabi Tersiye-i Kebir Karyesi’nde baki merhum ve mağfu-runleh Sultan Orhan Cami-i Şerifi’ ifadesinden nakleder. Bu yapı Büyük tersiye, Küçük Tersiye ve Dağ Hasan Bey köylerinin ortak Cuma camisi iken 1990’lı yıllarda yanı başına yeni cami inşa edilince terk edilmiştir. Etrafında yer alan ve hala üç köyün ortak kullandığı mezarlıkta antik mimari parçalar ve yüzeysel bir tespit ile 18. yüzyıldan günümüze kadar mezar taşları vardır.
23 Abdülkadir Dündar, Arşivde’ki Plan ve Çizimler Işığı altında Osmanlı İmar Sistemi (XVIII. ve XIX. Yüzyıl) Ankara 2000, s. 208-209’da Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Proje Plan Kataloğu, sayı numarası:782-783’den naklederek. Çizim 49’da yayınladığı ölçekli arşiv planı ve krokisi.
24 Hoca Köy olarak da geçen yerleşmedeki yapının adı da Şeyh Muslihuddin Camisi olarak geçmekte ve banisi Ayverdi’ye göre Orhan Gazi’nin veziri Sinanüddin Paşa’nın babası olarak gösterilmektedir. A.g.e., s. 132.
25 E. H. Ayverdi, Osmanlı Mimarisinin İlk Devri, C.I, İstanbul 1966, s. 124-133.
TülinÇORUHLU
1626
Yapı 1996 yılında yanına yapılan yeni betonarme caminin kullanıma girmesi ile ibadete kapatılmıştır. Yapının tarafımızdan belgelenmesi 1997-98 yıllarında başlamıştır. Cami 1999 depreminde minaresinin yapı üzerine çökmesi ile yağış almaya ve çürümeye başlamıştı, yapının yeniden kazanımı için yapılan kamuoyu oluşturma çalışmaları sonucu, Köy tüzel kişiliğinde olan mülkiyeti 28.08.2006 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir. 06.08.2009 tarihinde başlayan restorasyon çalışması, 06.07.2010 tarihinde tamamlanmış ve yapı tekrar ziyarete açılmıştır. Böylelikle bu bildirinin konusunu oluşturan Kocaeli Yarımadası erken Osmanlı camilerinden biri olan Şeyh Muslihiddin Camisi yeniden kültürel mirasımıza kazandırılmıştır.
Bölgemizde çoğu ayakta kalmamış, ancak örneklerinin varlığından haberdar olduğumuz bu yapılar, çantılı yapım teknikleri açısından önem taşımakla birlikte, süslemeleri açısından oldukça sadedirler. Bu nedenle Sanat Tarihi açısından çok dikkat çekmezler. Ancak Anadolu’yu yurt edinmeye çalışan Türk topluluklarının Ortaçağ sonlarında Batı Anadolu’da gerçekleştirdikleri imar faaliyetleri olarak önemlidirler. En az 3 çevre köyün ortak kullanımı için temel fonksiyonu Cuma Camisi olmak üzere eğitim, konaklama ve ticaret de bu yapıların çevresinde gelişmiştir. Sayılarının çokluğu bölgenin Osmanlı Beyliği döneminden yani 14. yüzyıl başından itibaren Türkleşme sürecinin yoğunluğuna da işaret etmektedirler.
TülinÇORUHLU
1627
RESİM LİSTESİ
Resim 1 a/b- Şeyh Muslihiddin Camisi Kuzey Doğu cephesi (1998-2010)
TülinÇORUHLU
1628
Resim 2 a/b Şeyh Muslihiddin Camisi Güney cephesi (1998-2010)
TülinÇORUHLU
1629
TülinÇORUHLU
Resim 3 Kuzey Batı Köşeden giriş cephesi
Resim 4 Cami Haziresinden (batı)
1630
TülinÇORUHLU
Resim 5 Harimden Pencere ayrıntısı
Resim 6 Mezartaşı ayak şahidesi çizimi Resim 7 Mezartaşı ayak şahidesi çizimi
1631
TülinÇORUHLU
Resim 8 Şeyh Muslihiddin Camisi planı 1998
1632
TülinÇORUHLU
Resim 9 Şeyh Muslihiddin Camisi çeşmesine ait tamir kitabesi (kaymakamlık binası bahçesinde)
1633