Mütareke'de Yunanistan'in Ayvalık Politikası - Bayram Bayraktar
HİTİT BAYRAM TÖRENLERİNDE YER ALAN BAZI …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/1754/2410.pdfHitit...
Transcript of HİTİT BAYRAM TÖRENLERİNDE YER ALAN BAZI …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/1754/2410.pdfHitit...
T.C.ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜTARİH (ESKİÇAĞ)
ANABİLİM DALI
HİTİT BAYRAM TÖRENLERİNDE YER ALAN BAZIGÖREVLİLER
Yüksek Lisans Tezi
Müzeyyen Karataş
Ankara–2007
T.C.ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜTARİH (ESKİÇAĞ)
ANABİLİM DALI
HİTİT BAYRAM TÖRENLERİNDE YER ALAN BAZIGÖREVLİLER
Yüksek Lisans Tezi
Müzeyyen Karataş
Tez Danışmanı
Yrd. Doç. Dr. Sedat Erkut
Ankara–2007
T.C.ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜTARİH (ESKİÇAĞ)
ANABİLİM DALI
HİTİT BAYRAM TÖRENLERİNDE YER ALAN BAZIGÖREVLİLER
Yüksek Lisans Tezi
Müzeyyen Karataş
Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Sedat Erkut
Tez Jürisi Üyeleri
Adıve Soyadı İmzası
.................................................................... ........................................
.................................................................... ........................................
.................................................................... ........................................
.................................................................... .........................................
.................................................................... .........................................
.................................................................... .........................................
Tez SınavıTarihi ..................................
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ……………………………… I
KISALTMALAR
I. Bibliyografya Kısaltması ……………………………... III
II. Gramere Dair Diğer Kısaltmalar …………………………….. VI
BİBLİYOGRAFYA ……………………………... VII
GİRİŞ ……………………………… 1
I. BÖLÜM
LÚALAN.ZU9 ……………………………… 5
II. BÖLÜM
LÚpalwatalla ……………………………… 83
III. BÖLÜM
LÚkita ……………………………... 146
SONUÇ …………………………….. 167
SUMMARY ……………………………... 169
LEVHALAR
ÖNSÖZ
Hitit İmparatorluğunun çeşitli törenlerinde yer alan görevlileri araştırırken bayram
metinlerini taramak oldukça zor bir aşama idi. Ancak, bayram törenleri öylesine
renkli, coşkulu ve hareketli bir dille anlatılıyordu ki, bu canlılıktan zevk almamak
mümkün değildi.
Törenler; belli bir düzen, plan, program dâhilinde gerçekleştiriliyor, bütün
görevliler görevlerini itinayla yerine getiriyorlardı. Kutlanılan bu bayramlar,
kutlanıldığı gibi yazıya aktarılmış ve bu metinlerin kopyaları başkent dışındaki
merkezlere de gönderilmiştir.
Hititler, kutladıkları bazı özel günleri çeşitli sanat eserleri üzerinde tasvir ederek,
bunların görsel olarak da bize aktarılmasını sağlamışlardır. Alacahöyük
ortostatlarında AN.TAH.ŠUMSAR bayramının (resim 1), İnandık (resim 2) ve Bitik
(resim 3) vazolarında ise kutsal evlenme töreninin tasvir edilmesi gibi.
Çalışmamı hazırlarken çivi yazılı belgelerden, törenlerin tasvir edildiği eşsiz sanat
eserlerinden, Türk ve batılı bilim adamlarının hazırladığı eserlerden faydalanarak
konuya ışık tutmaya çalıştım. Ancak, batılı bilim adamlarının Anadolumuz,
geçmişimiz üzerinde bizlerden daha fazla araştırma yapmış olduklarını görmek beni
fazlasıyla üzdü. Umarım bundan sonra daha bilinçli davranarak geçmişimize,
kültürümüze sahip çıkarak kendi değerlerimizi korumayı hedef haline getiririz.
Hazırlamış olduğum bu tezimde değerli bilgileriyle yolumu ve ufkumu aydınlatan,
benden yardımını ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen tez danışmanım değerli
hocam Yrd. Doç. Dr. Sedat Erkut’a teşekkürlerimi bir borç bilirim. Aynı zamanda
tezimin hazırlanmasında bilgi ve tecrübeleriyle, bana yardımcı olan arkadaşlarım
Araş. Gör. Fatma Sevinç ve Murat Önür’e gönülden teşekkürler ederim.
II
KISALTMALAR
I – Bibliyografya Kısaltması
ABoT Ankara Arkeoloji Müzesinde Bulunan Boğazköy Tabletleri,
İstanbul, 1948
AHw W. von Soden, Akkadisches Handwörterbuch unter Benutzung des
lexikalischen Nachlasses von Bruno Meissner. Wiesbaden, 3
Bände: I 1965, 2. Aufl. 1985; II 1972; III 1981.
ANES Ancient Near Eastern Studies.
AoF Altorientalische Forschungen. Berlin 1974 vd.
Bildbeschreibungen C. G. von Brandenstein, Hethitische Götter nach
Bildbeschreibungen in Keilschrifttexten (MVAeG 46, 2), Leipzig
1943.
Bo Inventarnummer von Tafeln aus Boğazköy.
CAD The Assyrian Dictionary of the Oriental Institute of the University
of Chicago. Chicago – Glückstadt 1956 vd.
CTH E. Laroche, Catalogue des Textes Hittites, Paris 1971.
FS Sommer Festschrift Sommer
HdO Handbuch der Orientalistik (Leiden / Köln).
HDW J. Tischler, Hethitisch – Deutsches Wörterverzeichnis, 1982,
Innsbruck.
HEG J. Tischler, Hethitisches Etymologisches Glossar.
HHB Die Hattisch – Hethitischen Bilinguen.
HW J. Friedrich Hethitisches Wörterbuch, Heidelberg, 1966.
III
HZL E. Neu – C. Rüster, Hethitisches Zeichenlexikon, (StBoT Beiheft
2), 1989, Wiesbaden.
IBoT İstanbul Arkeoloji Müzelerinde Bulunan Boğazköy Tabletleri
IM Istanbuler Mitteilungen.
JCS Journal of Cuneiform Studies.
KBo Keilschrifttexte aus Boghazköi, Leipzig / Berlin 1916 vd.
KUB Keilschrifturkunden aus Boghazköi, Berlin, 1921 vd.
MAOG Mitteilungen der Altorientalischen Gesellschaft, Leipzig.
Mém. Mémorial Atatürk. Études d’Archéologie et de Philologie
anatoliennes Ed. Recherches sur les civilisations (Synthèse n.10)
– Paris 1982.
MIO Mitteilungen des Instituts für Orientforschung, Berlin, 1953 vd.
MVAeG Mitteilungen der Vorderasiatischen (1922’den itibaren)
Vorderasiatisch-Aegyptischen Gesellschaft, Leipzig, 1896—1944.
NF Neue Folge.
OLZ Orientalistische Literaturzeitung, Leipzig, 1898 vd.
RAI Rencontre Assyriologique Internationale.
RHA Revue Hittite et Asianique, Paris, 1930 vd.
SMEA Studi Micenei Ed Egeo-Anatolici
StBoT Studien zu den Boğazköy-Texten, Wiesbaden.
THeth Texte der Hethiter.
UF Ugarit-Forschungen. Internationales Jahrbuch für die
Altertumskunde Syrien-Palästinas, Neukirchen, 1969 vd.
IV
ZA Zeitschrift für Assyriologie und verwandte Gebiete—
Vorderasiatische Archäologie, Berlin, 1887 vd.
ZDMG Zeitschrift der deutschen Morgenländischen Gesellschaft, Leipzig
/ Wiesbaden 1847 vd.
V
II. Gramere dair Diğer Kısaltmalar
a.g.e. Adı geçen eser
Akk. Akkusativ
Bkz. Bakınız
C. Cilt
Comm. Commune
Dat.-Lok. Dativ-Lokativ
Fasc. Fascicule
fig. Figür
Gen. Genetiv
h. Hititçe
Instr. Instrumental
idem. Aynı yazar
kpl. Komplement
krş. Karşılaştırınız.
n. Neutrum
Nom. Nominativ
Pl. Plural
Prs. Presens
Prt. Preteritum
Rs. Rückseite (Arka yüz)
VI
S. Sayı
s. Sayfa
Sg. Singular
Sum. Sümerce
vd. ve devamı
vol. Volume
Vs. Vorderseite (Ön yüz)
VII
BİBLİYOGRAFYA
Alp, S.
1940 Untersuchungen zu den Beamtennamen in Hethitischen
Festzeremoniell, Leipzig.
1941 Hitit Merasim Memurları Hakkında Araştırmalar, Doktora Tezi,
Ankara.
1957 Zu den Körperteilnamen im Hethitischen, Anatolia II, s.1-47.
1967 Libasyon Kapları “Gaga Ağızlı Testi” ile “Kol Biçimli Alet” ve Hitit
Metinlerindeki Karşılıkları, BELLETEN XXXI / 124, s.513-549.
1979 Hitit Dilinde “Saray” Sözünün Karşılığı, BELLETEN, C: XLIII, Sayı.
170, s. 273-280.
1982 Hititlerin Dinsel Törenlerinde Kullanılan Temizlik Maddesi
tuhhueššar Üzerinde Bir İnceleme, BELLETEN C: XLVI / 182, s.
247-259.
1983 Beiträge zur Erforschung des Hethitischen Tempels, TTK (2.
Baskı), Ankara.
1983a Zum Wessen der kultischen Reinigssubstanz tuhhueššar und die
Verbalform tuhša, Orientalia 52 (Fasc:1), Roma, s. 14-19.
1999 Hititlerde Şarkı, Müzik ve Dans. Hitit Çağında Anadolu’da Üzüm
ve Şarap, Ankara.
VIII
Alpaslan, M.
1999 Hitit Bayram Ritüellerinde Geçen Bazı Eylem, Çağrı ve Sahne
Oyunlarının Tasviri ve Yorumu, Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, İst. Üniv.
Archi, A.
1973 Fêtes de Printemps et d’automne et Réintégration rituelle d’images de
culte dans l’Anatolie Hittite, UF 5, Roma, s.7-27.
Arıkan, Y.
2000 Hitit Belgelerinde Körler, Archivum Anatolicum (Anadolu
Arşivleri), ArAn 4, s.207-224.
2003 Hitit Çivi Yazılı Belgelerinde šuhha- “(Düz) Dam, Çatı” ve Onun
Dinsel ve Sosyal Hayattaki Yeri, Archivum Anatolicum (Anadolu
Arşivleri), C:VI, S: 1, Ankara, s. 11-57.
Badalì, E.
1991 Strumenti musicali, musici e musica nella celebrazione delle feste
Ittite, Heidelberg.
IX
Badalì, E. - Zinko, C.
1989 Der 16. Tag des AN.TAH.ŠUMSAR Festes, (Scientia 20), Innsbruck.
Baltacıoğlu, H.
1995 Alaca Höyük Sfenksli Kapıya Ait Tanrıçaya Tapınma Konulu
Kabartmaya İlişkin Gözlemler, Ankara.
1995a Alaca Höyük Sfenksli Kapıya Ait Müzisyen ve Bir Görevli
Kabartmasına İlişkin Gözlemler, Ankara.
1995b Alaca Höyük Sfenksli Kapıya Ait Altı Kült Görevlisi Kabartması
Konusunda Bazı Gözlemler, Ankara.
Bryce, T.
2002 Hitit Dünyasında Yaşam ve Toplum, Ankara.
Christman -Franck, L.
1971 Le Ritual des Funérailles Royales Hittites, RHA XXIX, Paris, s. 61-
111.
X
Coşkun, Y.
1969 “Boğazköy Metinlerinde Geçen Başlıca Libasyon Kapları”, AÜDTCF
Dergisi XXVII / 3-4, s.1-61.
1972 “'Libasyonla ilgili “šipant-” ve “eku-” Terimleri Üzerinde Bir
İnceleme”, VII Türk Tarih Kongresi, C: I, s. 89-97.
1979 Boğazköy Metinlerinde Geçen Bazı Seçme Kap İsimleri, AÜDTCF
Yayınları: 285.
1992 “Hitit Kap İsimleri” Anadolu Medeniyetleri 1991 Yılı Müze
Konferansları: 29-34.
Daddi, F. P
1982 Mestieri, Professioni e Dignità Nell’anatolia Ittita, Roma.
Darga, M.
1969 Hitit Metinlerinde Geçen NA4ZI.KIN = NA4huwaši Kelimesinin Anlamı
Hakkında Bir Araştırma, BELLETEN C: 33, S. 132, s. 493-504.
1970 “Hitit Çivi Yazılı Belgelerinde Geçen LÚ.MEŠhilamatti- Kelimesinin
Anlamı” Tarih Enstitü Dergisi I, İstanbul, s. 121-130.
1973 Karahna Şehri Kült Envanteri (Keilschrifturkunden aus Boghazköi
XXXVIII 12) İstanbul.
XI
1974 Hititlerin Kült Törenlerinde Kadınların Yeri ve Görevleri, Tarih
Enstitü Dergisi, İstanbul, s. 231-245.
1984 Eski Anadolu’da Kadın, İstanbul.
1985 Hitit Mimarlığı / 1 Yapı Sanatı, İstanbul.
1992 Hitit Sanatı, İstanbul.
Dinçol, A. M.
1969 Die Fünfte Tafel des Išuwaš- Festes, RHA 27, (Fasc. 84-85), Paris,
s.25-40.
1982 “Hititler” Anadolu Uygarlıkları Ansiklopedisi C:1, Ankara, 17-120.
1989 Ein Hurro, Hethitisches Festritual (h)išuwaš, BELLETEN, C:LIII,
S:206, s.1-70.
Ertem, H.
1965 Boğazköy Metinlerine Göre Hititler Devri Anadolusunun Faunası,
AÜDTCF Yayınları, S: 157, Ankara.
Friedrich, J.
1952 Hethitisches Wörterbuch, Heidelberg.
XII
Friedrich, J. - Kammenhuber, A.
1975 Hethitisches Wörterbuch I, Heidelberg.
Goetze, A.
1970 Hittite šipant-, JCS XIII, USA, s.77-93.
Gurney, O. R.
1977 Some Aspects of Hittite Religion, Oxford.
1994 The Ladder-Men at Alaca Höyük, Anatolian Studies XLIV, s. 219-
220.
Güterbock, H. G.
1946 Kumarbi. Mythen vom churritischen Kronos (Istanbuler Schriften Nr.
16) Zurich.
1962 Rituale für die Göttin Huwaššana, Oriens 15, Leiden, s. 345-351.
1964 LÚALAN.KA x UD = LÚALAN.ZU = ALAZINNU, RHA XXII,
Lexicographical Notes II., s. 95-97.
1969 Some Aspects of Hittite festivals, RAI XVII, Brüssel, s. 175-180.
1972 The Hittite Temple According to Written Sources, RAI 20, Leiden, s.
125-132.
XIII
1988 “To Drink a God”, XXXIV. Uluslararası Assiriyoloji Kongresi, Ank.
s. 121-129.
1995 “Reflections on the Musical Instruments arkammi, galgalturi and
huhupal in the Hittite”, ANES Presented to Philo H. J. Houwink ten
Cate on the Occasion of his 65th Birthday, İstanbul, s. 57-72.
Güterbock, H. G. - Hoffner, H.A.
1980 The Hittite Dictionary, (Vol. 3, Fasc. 1), Chicago.
1994 The Hittite Dictionary, (Vol. P, Fasc. 1), Chicago.
1997 The Hittite Dictionary, (P), Chicago.
Haas, V.
1970 Der Kult von Nerik, Roma.
1994 Geschichte der hethitischen Religion, Leiden, New York, Köln.
1995 Death and the Afterlife in Hittite Thought, Jack M. Sasson,
Civilizations of the Ancient Near East III, USA, s. 2021-2030.
Hoffner, H.A.
1974 The ARZANA House, Anatolian Studies Presented to H. G.
Güterbock on the Occasion of his 65th Birthday, İstanbul, s. 113-
121.
XIV
Kammenhuber, A.
1969 Das Hattische Annelies Kammenhuber, HdO Leiden / Köln, s. 428-
442.
1971 “Heth. haššuš 2-E ekuzi “Der König Trinkt Zwei” ”, Studi Micenei ed
Egeo-Anatolici XIV, Roma, s. 143-159.
Karasu, C.
1988 nuntariyašhaš Bayramında Kralın Kült Gezileri, BELLETEN C:52,
S:203, s. 407-428.
Kassian, A.- Korolëv, A. - Sidel’tsev, A.
2002 Hittite Funerary Ritual šalliš waštaiš, Münster.
Kınal, F.
1956 Eski Anadolu’da Kadının Mevkii, BELLETEN XX, Ank., s. 355 -
366.
XV
Košak, S.
1976 The Hittite nuntariyašhaš Festival, Linguistica 16, s. 55-64.
Kümmel, H. M.
1973 Gesang und Gesanglosigkeit in der Hethitischen Kultmusik,
Festschrift Heinrich Otten, Wiesbaden, s. 169-178.
Laroche, E.
1955 Etudes de Vocabulaire V Hatti zinar, RHA 57, s. 72-74.
1971 Catalogue des Textes Hittites, Paris.
de Martino, S.
1984 “Il ALAN.ZU come ‘mmo’ e come ‘attore’ nei testi ittiti”, SMEA
XXIV, Roma, s.143-145.
1987 “Il lessico musicale ittita II = GIŠ DINANNA = cetra”, Oriens
Antiquus: Volume XXVI, Fas. 3 - 4, s:171-185.
1995 “Music, Dance and Processions in Hittite Anatolia”, Civilizations of
Ancient Near East, J. Sasson, New York, s. 2661-2669.
XVI
1997 “Musik. A. Bei den Hethitern”, Reallexikon der Assyriologie, Band
8, Lfg. 7/8. s: 483-488.
McMahon, E.
1991 Sumerian – GIŠAB, The Hittite Stale Cult of the Tutelary Deities,
Assyriological Studies 25, Chicago. s. 263-264.
Neu, E.
1970 Ein althethitisches Gewitterritual, StBoT 12, Wiesbaden.
1983 Glossar zu den althethitischen Ritualtexten, StBoT 26, Wiesbaden.
Nowicki, H.
1990 Zur Etymologie von heth. palwae-, Orientalia 59, Rome, s. 239-242.
Orthmann, W.
1971 Untersuchungen zur späthethitischen Kunst, Bonn.
XVII
Otten, H.
1958 Hethitische Totenrituale, Berlin.
1962 “Zu den Hethitischen Totenritualen”, OLZ 57, s. 229—233.
1969-1970 “Zu einem hethitischen Bauterminus: (GIŠ)šarhuli-” IM 19/20, s. 85 vd.
1971 Ein hethitisches Festritual, (KBo XIX 128), StBoT 13, Wiesbaden.
Otten, H.- Souček, V.
1969 Ein althethitisches Ritual für das Königspaar, StBoT 8, Wiesbaden.
Özgüç, T.
1988 İnandıktepe: Eski Hitit Çağında Önemli Bir Kült Merkezi, Ankara.
Polvani, A. M.
1988 Appunti per una stroia Della Musica Cultuale Ittita, Lo Strumento
huhupal, Hethitica IX, s. 171-179.
Popko, M.
1978 Kultobjekte in der Hethitischen Religion, Warszawa.
XVIII
1986 Ein neues Fragment des hethitischen nuntariyašhaš- Festrituals, AoF
13, s. 219-223.
1994 Zippalanda: Ein Kultzentrum im hethitischen Kleinasien, THeth
21, Heidelberg.
Popko, M. - Taracha, P.
1988 Der 28. und der 29. Tag des hethitischen AN.TAH.ŠUM – Festes,
AoF 15, Berlin, s. 82-113.
Puhvel, J.
1984 Hittite Etymological Dictionary, Vol. 1 Words beginning with A,
Vol.2, Words beginning with E and I, Berlin, New York, Amsterdam.
1991 Hittite Etymological Dictionary, Vol. 3, Words beginning with H,
Berlin, New York.
1997 Hittite Etymological Dictionary, Vol. 4, Words beginning with K,
Berlin, New York.
Römer, W. M.
1978 Der Spaßmacher im alten Zweistromland, zum “Sitz im leben”
altmezopotamischer Texte” Percia 7, s: 43-68.
XIX
Rüster, C. - Neu, E.
1989 Hethitisches Zeichenlexikon (HZL), StBoT 2, Wiesbaden.
Salvani, M. - Wegner, I.
1984 Die Hethitisch - Hurritischen Rituale des (h)išuwa- Feste, Studi
Micenei ed Egeo - Anatolici XXIV, Roma, s. 175-185.
Singer, I.
1983 The Hittite KI.LAM Festival, Part One (StBoT 27), Wiesbaden.
1984 The Hittite KI.LAM Festival, Part Two (StBoT 28), Wiesbaden.
Süel, A.
1985 Hitit Kaynaklarında Tapınak Görevlileri İle İlgili Bir Direktif
Metni, AÜDTCF Yayınları, Ankara.
1990 Belgelere Göre Hitit Tapınakları Nasıl Korunuyordu? X. Türk Tarih
Kongresi, C.II, TTK, Ankara, s. 515 - 522.
XX
Tischler, J.
1977 Hethitisches Etymologisches Glossar, (1/4, A-K), Innsbruck.
1994 Hethitisches Etymologisches Glossar, (10 T, D/3), Innsbruck.
Ünal, A.
1980 “Hititlerde Ölülere Sunulan Kurban Hakkında Bazı Düşünceler”,
Anadolu (Anatolia) XIX, Anlara, s. 165-174.
1988 “Ebediyete İntikal Edecek Şekilde İnşa Edeceksin!” İple Tavana
Tırmanan Hitit Mimarının Cambazlıkları, XXXIV. Uluslararası
Assiriyoloji Kongresi, TTK, Ankara, s. 39-46.
1988a Hittite Architect and a rope-climbing Ritual, BELLETEN C.LII, S.
205, s. 1469-1503.
1994 The Textual Illustration of the “Jester Scene” on the Sculptures of
Alaca Höyük, Anatolia Studies XLIV, s. 207-218.
van Brock, N.
1962 Dérivés Nominaux en L Du Hittite et du Louvite, RHA XX 71, Paris,
s. 69-168.
XXI
Wegner, I. - Salvini, M.
1991 Die Hethitisch – Hurritischen Ritualtafeln des (h)išuwaš- Festes, I.
Ableitung Die Texte aus Boğazköy, Roma.
Yoshida, D.
1996 Zur Kultmusik beim “Trankopfer” (Gott NN eku- “trinken”) in Festen
hattisch-hethitischer Kultschicht, Priests and Officials in the
Ancient Near East, Heidelberg, s. 239-252.
1996a Untersuchungen zu den Sonnengottheiten bei den Hethitern, Schwurgötterliste hilfende Gottheit Feste, Heidelberg.
XXII
GİRİŞ
Hititlerin başkenti Hattuša (=Boğazköy)’da 1906 yılından günümüze kadar
sürdürülen kazılarda ele geçen çeşitli belgeler yardımıyla Hititlerin tarihi, dili, dini,
idari, siyasi ve sosyal yaşamlarına dair önemli bilgiler edinilmiştir.
Hititler MÖ. II. bin yılın başlarında Anadolu’ya geldiklerinde Anadolunun yerli
halkı Hattilerle kaynaşıp Anadolu’da yeni bir kültürün oluşmasını sağlamışlardır.
Kısa sürede güçlenerek krallık kurmuş olan bu topluluk Geç Bronz Çağı döneminde
Anadolu’nun büyük bir kısmını kapsayan topraklardan Kuzey Suriye’ye ve
Mezopotamya’ya dek uzanan büyük bir imparatorluk kurdular (resim 4).
Hitit İmparatorluğunun ulaştığı sınırlar düşünülecek olursa, iç ve dış tehlikelere
karşı topraklarını koruyarak, küçük bir devletken güçlü bir imparatorluk haline
gelebilmek büyük bir önem taşımaktadır.
Toprak; belli bir alan içerisinde yaşayan insan topluluğunu hem duygusal hem de
mantıken birbirine bağlayan vazgeçilmez bir unsurdur. Hititler, sınırlarına kattıkları
topraklarda yaşayan insanlara son derece hoşgörü ile yaklaşarak, onların manevi ve
kültürel değerlerine saygı göstermişlerdir. Elde ettikleri krallıkların tanrılarını bile
kendi tanrıları kabul edip onlara kurban adamaları Hitit insanının diğer toplumların
dinsel yaşamlarına da ne derece saygılı olduklarını gözler önüne serer. Hititlerde
toprağın yanında dinin de etkisini göz önünde bulundurursak, bu iki unsur Hititleri
uzun yıllar boyunca diğer krallıklara karşı güçlü kılmıştır. Dolaysıyla Hititler toprağa
verdikleri önem derecesinde dine de önem vermiş ve uzun yıllar farklı krallıklara
mensup halklarla beraber iç karışıklıklara fazla yer vermeden yaşamlarını
sürdürmüşlerdir. Yani imparatorluğun böylesine geniş bir alana yayılabilmesi hiç
kuşkusuz hem idari ve ekonomi hem sosyal bütünlüğün yanı sıra hem de dinin
önemli etkisiyle olmuştur.
İnsanın var oluşundan bu yana din, vazgeçilmez bir unsur olarak görülmektedir.
Paleolitik dönemdeki avcılık ve toplayıcılıkla geçinen, göçebe yaşam tarzını
benimseyen insanoğlu Neolitik dönemde yerleşik yaşama geçtikten sonra ölülerini de
gömmeye başlamış ve böylece din olgusu da yavaş yavaş gelişmiştir. Doğadaki
varlıklara tapınarak onları kutsallaştırmış, bunun sonucunda da çok tanrılı dinler
ortaya çıkmıştır. Yazı icat edilip diğer kültürlere yayıldıktan sonra medeniyetler
siyasi, sosyal ve din alanlarındaki yaşam tarzlarını yazıya dökerek bu konularda daha
ayrıntılı daha kesin bilgiler alabilmemizi sağlamışlardır.
Boğazköy kazılarında ortaya çıkan dini yapılar, büyüklü küçüklü dinsel sembolik
buluntular, idoller, heykeller, kral ve kraliçenin kutlamalara bizzat katıldıkları
bayram törenlerinin anlatıldığı metinler Hititlerde dine verilen önemi açık seçik
ortaya koymaktadır.
Hititlerde tanrılara itaat etmek, saygılı olmak, kurbanlar sunmak ve onlar adına
kutlanacak bayramları zamanında kutlamak çok önemlidir. Hitit inancına göre, bu
görevler ihmal edilip yerine getirilmezse tanrılar kızabiliyor ve kızan tanrı, ülkeyi
açlık ve hastalıklarla cezalandırabiliyordu. Bu yüzden, tanrılara karşı bu görevler
yerine getiriliyor, ihmal edilmiyordu.
Tanrı ve tanrıçaların kutsal olduğu kadar tapınakların da Hititler tarafından büyük
önem taşıdığı anlaşılmaktadır. Tapınaklar (ideogramı É. DINGIRMEŠ) tanrıların
yeryüzündeki konutlarıdır. Tapınakların temiz, bakımlı ve düzenli olması
gerekmektedir. Bu sebeple, tapınakta bu işleri düzenleyen pek çok personel
bulunmaktadır. Hititler kült dilinde tapınak personeline “hilamatta” adını
2
vermişlerdir. Bu görevlilerin arasında LÚSANGA = rahip ve MUNUSSANGA =
rahibenin yanı sıra erkek ve kadın hizmetkârlar, işçiler ile görevleri belirgin şekilde
tayin edilemeyen pek çok kadın ve erkek görevlilerin olduğunu metinlerden
okumaktayız (Darga, 1970: 127 vd., 1984: 71).
Tapınak görevlileri, tapınağın bakımı ve temizliği gibi günlük işlerin yanında
Hititler tarafından itinayla kutlanılan bayram törenlerinde de önemli görevler
üstlenirlerdi. Bu bayramların birçoğu, kral ya da kraliyet ailesinden birinin
başkanlığında kutlanmaktaydı. Ancak, kral her zaman her yerde
bulunamayacağından dolayı başkentte yapılan törenler dışında, yerel dinsel
merkezlerde kutlanan bayramların yönetimi tapınak görevlilerine bırakılmıştır.
(Dinçol, 1982: 77). Bu nedenle tapınakların idaresini sağlamak amacıyla geniş bir
görevli kadrosu oluşturulmuştu. Bu kadroyu oluşturan memurların görevlerini
saptamak için bir Hitit Kralı tarafından ayrıntılı olarak verilen direktifleri içeren bir
metin hazırlanmıştır diyen Aygül Süel, H. Ehelolf tarafından KUB XIII 4’te
yayınlanan bir direktif metninin transkripsiyon ve tercümesi ile birlikte metin
hakkında bilgi vererek metni yorumlamaya çalıştığını bildirir (Süel, 1985: 1 vd.;
Ayrıca Bkz. Süel, 1990: 515-522).
Kral, ülkenin hem başyargıcı hem başkomutanı hem de başrahibi idi. Resmi
bayram törenlerinde kraliçe de başrahibe olarak kralın yanında yerini alırdı. Kral ve
Kraliçenin katıldığı, müzik, şarkılar ve bazen de dansın yer aldığı bayram
törenlerinin her bölümü metinlerde ayrıntılarıyla anlatılmaktadır.
Din konusu çok geniş bir alanı kapsadığından, tezimizin konusunu sınırlandırma
düşüncesiyle din kapsamı içinde çalışmamızda, “Hitit Törenlerinde Yer Alan Bazı
Görevliler” başlığı altında, daha çok bayram törenlerinin anlatıldığı belgelerde geçen
3
LÚALAN.ZU9, LÚpalwatalla ve LÚkita-’nın görevlerinin ne olduğunu, görevlerini ne
zaman ve nerede icra ettiklerini araştırarak anlamaya çalıştık. Ancak bunları
yaparken, bayram seremonilerinin anlatıldığı metinlerde, törenlerin anlatılış biçimi
çoğunlukla benzer olduğundan dolayı aynı konuları tekrarlamamak amacıyla seçilen
metinlerden örnekler vererek konuyu aydınlatmaya çalıştık. Ayrıca Hititler
tarafından kutlanılan bayramlar çok geniş bir alanı kapsadığından, zamanımızın
kısıtlı olması sebebiyle belli başlı bayramlara değinmeyi uygun gördük.
4
I. BÖLÜM
LÚALAN.ZU9
Anadolu’nun eşsiz bir kültür hazinesine sahip olmasınısağlayan kavimlerden biri
olan Hititlerden elimize geçen çivi yazılıbelgelerin çoğunluğunu dini nitelik taşıyan
belgeler oluşturur. Dini belgelerin büyük bir kısmıise bayram kutlamalarının
anlatıldığımetinlerdir. Bayram1 törenlerinde yer alan pek çok görevlinin olduğunu
bu belgelerden öğreniyoruz. LÚALAN.ZU9 da bayram törenlerinde görev alan kült
görevlilerinden biridir. Sümerce bir ideogram olan LÚALAN.ZU9’nun Hititçe
karşılığı bilinmemesine karşın kelimenin Akadça karşılığı ALUZINNU’dur.
Güterbock, ALAN.ZU ideogramının ALUZINNU yerine kullanıldığınıbelirtir.
(Güterbock, 1964: 95). Römer ise Mezopotamya LÚALAN.ZU9’su üzerine yaptığı
oldukça kapsamlıbir çalışmadan yola çıkarak “soytarılar”ıtanımlamak için
kullanılan Akadça sözcüğün Anadolu orijinli bir ifade olabileceğine işaret etmektedir
(Römer, 1978: 46). de Martino, söz konusu görevlinin Mezopotamya ortamında pek
çok versiyonu olduğuna işaret eden Römer’in (1978: 43 vd.) LÚALAN.ZU9 ifadesi
için “Gestalt mit grossen (Masken)zähnen (Büyük dişleri olan mask)” ifadesi gibi
edebi bir anlam yüklenebileceği doğrultusunda bir öneride bulunduğunu ancak buna
karşılık Hitit metinlerinde LÚALAN.ZU9 ifadesi ile birlikte kullanılan maske
anlamına gelen herhangi bir sözcüğe bugüne kadar rastlanmadığınıbelirtir. (de
Martino, 1984:143).
1 Hititler tarafından kutlanılan çeşitli bayramlar (ideogram EZENMEŠ) ve bayram adlarıiçin bkz.
Archi, 1973: 10 vd.; Darga, 1973: 8 vd.; Güterbock, 1969: 177; Süel, 1985: 111 vd. - 150.
6
de Martino, KBo V 11 I 11 (CTH 263) no’lu metindeki veriler burada geçen
Hattice bir ismin (LÚparšel, eski okunuşu LÚmaššel) LÚALAN.ZU9 sümerogramına
karşılık geldiğini ve bu görevlinin çoğunlukla “aha” diye haykırdığınınet bir biçimde
ortaya koyduğuna işaret etmektedir (de Martino, 1984:143)
C. Rüster-E. Neu tarafından yayınlanan HZL: 226’da söz konusu ideogramın
“LÚALAM.ZU9”, “LÚALAN.ZU9” ve “LÚALAM.ZU” şeklindeki yazılımlarına dikkat
çekerler. HZL: 305 vd.’da ideogram “şakacı, palyaço” olarak tercüme edilmiştir.
Ayrıca LÚ.MEŠALAM.KAxA (KBo 23.74 II 9); LÚALAM.KAxNINDA (KBo 30.28 9)
yazılımlarının da yanlışbir yazılım olduğu da bildirilmektedir (HZL: 226).
LÚALAN.ZU9 ideogramıiçin daha önce kullanılan yazılım HW: 264’de
LÚALAM.KAxUD ve LÚALAM.KA.KÁR’dır. Bu ifade “Put tapıcısı” olarak tercüme
edilmiştir.
Ideogram çivi yazılıbelgelerde çoğunlukla LÚALAN.ZU9 şeklinde geçmektedir.
Ancak nadir de olsa ideogramıfonetik komplementlerle birlikte görmekteyiz (Daddi,
1982: 291).
Hititçe: Sg. Dat. LÚALAN.ZU9-ti KBo XXV 72 16'.
Pl.Akk. LÚALAN.ZU9-ušKBo XVII 43 I 13'=18 II 15.
Gen. LÚ.MEŠALAN.ZU9-an KBo XVII 43 I 14'= 42 3'.
Akadça: Pl. LÚ.MEŠALAN.ZU9TIM IBoT I 36 III 72
LÚALAM.KA.KÁR’ın anlamıile ilişkili değişik yorumların olduğunu belirten S.
Alp, ilk olarak E. Forrer’in ZDMG NF 1, 231’de “Fildişi Heykelinin Tapıcısı”,
Goetze’nin ise ZA NF 6 71 vd.’da “Heykel Duacısı” şeklinde yorumladığınıve
kendisinin de bu yorumu kabul ettiğini bildirmektedir (Alp. 1940:66). Ancak, her yıl
7
daha fazla ele geçen Hitit tabletlerinin incelenmesi sonucu LÚALAN.ZU9’nun
heykellere tapınmadığıanlaşılmıştır.
Hitit metinlerinden yola çıkarak ALUZINNU ifadesinin manasıile ilişkili olarak
Meisner’in, MAOG XIII/2, 1940, s. 5’de “oyuncu, aktör”, AHw’de “şaklaban,
soytarı” olarak yorumlandığını, CAD de ise bu ifadenin yoruma açık olmasından
dolayı karşılığının verilemediğini belirten Güterbock, Hitit metinlerinde
LÚALAN.ZU9’nun anlamı olarak “soytarı” veya “palyaço” manasına gelip
gelmeyeceğine işaret eden ve bu anlama gelen bir ifadeye rastlanmadığınıancak bazı
metinlerde (KBo IV 9 I 45 vd., KUB XLVIII 9 II 4 vd.) LÚALAN.ZU9’nun süslü ya
da alaca renkli bir kıyafet giyindiğinden bahsedilmişolmasıbu konudaki varsayımı
destekler mahiyette bir veri olduğunu ifade ederek, bu görevlinin sadece şarkıcı,
okuyucu ve dansçılarla birlikte anılmışolmasına da dikkat çekmektedir (Güterbock,
1964:97). Kammenhuber ise LÚALAN.ZU9’nun Hitit kült metinlerinde
konuşmacılardan biri olarak gözüktüğü için, LÚA.’ya “şakacı, palyaço, soytarı” gibi
bir anlam yüklenmesinin yanlışolacağınıdüşündüğünü belirtir (Kammenhuber,
1971: 157 Dipn.45). Ancak, IBoT III 4 no.lu metnin (CTH 670 çeşitli fragmanlar) 2.
satırında LÚALAN.ZU9’nun dans ettiğinin belirtilmesi ya da KI.LAM Bayramının
anlatıldığıKUB II 3 II no.lu metinde LÚALAN.ZU9’nun marnuwan- havuzunda
çıplak olarak yıkanmasıGüterbock’un, LÚALAN.ZU9’nun “soytarı” olduğu
yönündeki görüşünü destekler niteliktedir.
8
KUB II 3
Vs. II
13 GUNNI-aškat-ta-an2 mar-nu-wa-an-da-aš3
14 lu-ú-li-ia II LÚ.MEŠALAN.ZU9
15 ne-ku-ma-an-te-ešlu-ú-li-kan
16 an-da pár-aš-na-a-an-te-eš
———————————————————————————————
17 MUNUSAMA.DINGIRLIM DTi-ti-ú-ut-ki
18 UGULA MUNUSMEŠKAR.KID4 mar-nu-wa-an-da-as
19 lu-ú-li-ia III-ŠU hu-ya-an-zi
———————————————————————————————
20 UGULA MUNUS[MEŠ]KAR.KID GIŠGÍR har-zi
21 pi-ra[an-n]a-aš-ši LÚSANGA DTi-ti-ú-ut-t[i]
22 hu-u-ya-a[(n)]-za LÚSANGA GIŠPA har-zi
23 pí-ra-an-ši-kanši-pár-ti-iš5
24 ha-mi-in-ká[(n-t)]e-e[(š)]
2 katta: “Adv.” Anlamıiçin “aşağıda, altında, arasında, yanında” çevirileri yapılmıştır. (Krş. Friedrich,
HW: 105; Neu, 1983: 95). Güterbock ve Hoffner, 1997: 134’te KBo XI 52 II 23-26. satırlarındaki
[(LÚ.)MEŠALAN.ZU9-ma-kán [G]IŠpa-ra-na-al-[la]-ašša-r[(a-a pa-an-zi)] LÚki-i-ta-ašÉar-[(ki-u-i)] kat-
ta-an ti-ia-az ifadesini “The performers go up to the GIŠparanalla. The kita-man steps near the arkiu”
biçiminde çevirerek, “katta” kelimesine “yakında, yanında” anlamınıyüklemişlerdir.
3 marnuwant- marnu- için HW: 137’de “bir içki” HDW: 52’de “arpadan yapılmışbira” gibi manalar
yüklenmiştir.
4 MUNUSMEŠKAR.KID: HZL: 330’da “(Kültte) Genel Kadın, fahişe” olarak açıklanmaktadır.
5 šiparteškelimesinin anlamıbilinmemektedir. Bkz. Singer, StBoT 28, 1984, s. 165. šipartešPL.
Nom. Comm. haldedir.
9
———————————————————————————————
25 nu-kán A-NA LÚ.[MEŠ]ALAN.ZU9
26 iš-ki-ši-iš-ši [ ] mar-nu-an
27 III-ŠU la-a-hu-u-[wa]-a-i
———————————————————————————————
28 LÚ.MEŠALAN.ZU9 lu-ú-li-ya-az
29 a-ri-ya-an-zi ša-wa-tar-ra6
30 III-ŠU pa-ri-ya-an-zi
31 ta-aš-ta pa-a-an-zi
———————————————————————————————
Çevirisi:
13 Ocağın yanındaki marnuwan-içkisi dolu
14 havuza, 2 çıplak soytarı
15 havuzun
6 šawatar / šawitra- için HW 189’da “ Boynuz” manasıverilmişolup, bu sözcüğün zaman zaman
SI=boynuz determinatifi ile birlikte yazıldığışeklinde bir tespitte bulunulmaktadır. Ayrıca söz konusu
ifadenin genel olarak “üflemek” manasına gelen parai- / pariparai- fiili ile birlikte zikredildiği de
anlaşılmaktadır. Boynuz ile ilişkili olarak karşılaşılan referansların genel olarak Kizzuwatna
bölgesinde gerçekleştirilen ritüellerin konu edildiği Hitit metinlerinde zikredildiğini söyleyen S. de
Matino, boynuz ifadesinin huhupal ve BALAG.DI gibi vurmalıçalgılarla ilişkili kontekstlerde geçmiş
olduğuna dikkat çekmektedir. Ayrıca de Martino, bu enstrümanın çıkardığısesin monokramatik bir
karaktere sahip olduğunu ve bu enstrümandan ritüel işlemlerin devamlılığınısağlamak ve seremoniler
arasına şarkıve haykırmalarısokmak maksadıyla faydalanıldığınıifade etmektedir (de Martino,1997:
487). Boynuz adıverilen bu enstrüman LÚBALAG.DI adıverilen kimseler tarafından çalındığı
bilinmesine rağmen KUB II 3 II 28 vd.da LÚALAN.ZU9’nun da bu enstrümanıçaldığıgörülmektedir.
10
16 içine çömelmişler(dir).
———————————————————————————————
17 TanrıTitiutti(nin) rahibesi (ve)
18 fahişelerin başımarnuwan-içkisi dolu
19 havuzda 3 kez koşarlar
———————————————————————————————
20 Fahişelerin başıtahta hançer tutar.
21 TanrıTitiutti(nin) rahibi önünde
22 koşar vaziyette(dir).Rahip asa tutar.
23 Önünde šiparteš
24 bağlanmış(tır).
———————————————————————————————
25 ve soytarılara
26 onların sırtına [ ] marnuwan-içkisi(ni)
27 3 kez döker.
———————————————————————————————
28 Soytarılar havuzda
29 fal aracılığıyla saptarlar. Boynuzu
30 üç kez üflerler.
31 ve giderler.
———————————————————————————————
11
marnuwan-içkisi ile dolu bir havuzun içinde çıplak olarak çömelen soytarıların
sırtına bir rahip tarafından 3 kez marnuwan-içkisi dökülmesi işleminde aşırıbir
bedensel aşağılama ve cezalandırma fark edilmediğini belirten Y. Arıkan bütün bu
işlemlerin şaka ile karışık, kısmi aşağılama çerçevesinde dinsel bir anlam taşıdığını
ifade eder (Arıkan, 2000: 218). Ayrıca metnin 29 vd.daki kısmında
LÚALAN.ZU9’nun “šawatarra” müzik enstrümanıçaldığından bahsedilmektedir.
Şenlik aşamalarının görsel tasvirleri, Ankara’nın yaklaşık 150 km.
kuzeydoğusunda yer alan ve Alacahöyük olarak adlandırılan bölgedeki
kabartmalarda karşımıza çıkar. Batıkulesi üzerinde, Fırtına Tanrısısahnesinin hemen
sonunda kılıç yutan bir adam ve merdivenle bağlantılıiki kişinin resmedildiği
görülmektedir (Resim 5). Bu iki kişi büyük olasılıkla birçok ritüel metinde
eğlendiriciler arasında ortaya çıkan “merdiven adamlar”ıgöstermektedir (Bryce
2002:208 vd.). Merdivene çıkan adam tasviri ile kılıç yutan adam betimlemelerinin
yer aldığısahne çeşitli bilim adamlarıtarafından çok farklışekillerde yorumlanmıştır
diyen A. Ünal bu sahnedeki figürler ile ilişkili olarak bugüne kadar yapılmışen
gerçekçi yorum “şaklaban” veya “hokkabaz”ın Perrot ve Chipiez7 tarafından dile
getirildiğini ve daha sonra bu yorumun Macridi Bey8 tarafından da desteklendiğini
ifade eder. Ayrıca A. Ünal, van Lennep’in9 merdiven adam figürlerinin taşdizen
duvar ustaları olduğu doğrultusunda bir görüş ortaya attığını belirtirken,
7 G. Perrot ve Ch. Chipiez, Exploration archéologique et histoire de l’art dans l’antiquité IV (1887)
(Ünal, 1994: 212 Dipnot: 38)
8 “La porte des sphinx à Euyuk”, MVAeG 1908, 3, 13. Jahrgang, pl. 14 vd. ve fig. 20 (Ünal, 1994:
212 Dipnot 39).
9 H.J. van Lennep, Travels in Little Known Parts of Asia Minor (London, 1870) (Ünal,1994:212
Dipnot: 40).
12
Garstang’ın10 kılıç yutan adamı“borazancı” merdiven adamalarınıise “duvarın
yüzünü biçimlendiren duvar ustaları” şeklindeki yorumlarına dikkat çekmek
istemektedir. Gurney’in konu ile ilgili görüşünü ise A.Ünal şu şekilde belirtir:
“Merdiven üzerindeki adamın daha yükseğe tırmanmak için merdiveni tutmadığı
görülmektedir. Dikkatle incelendiği zaman yumruk biçimindeki elin izdüşümünde,
merdivenin üst açıklığına tekabül eden kısımda küçük, kaba bir aletin olduğu göze
çarpmaktadır. Sağel yukarıdoğru kalkık olup, bir nesneyi üflüyormuşizlenimi
verecek şekilde betimlenmiştir. Bu elin bir nesneyi kavradığı açıkça
görülebilmektedir. Söz konusu adam bir keski veya bir duvarcıçekici ile çalışıyor
olmalıdır …”11 Konu ile ilgili görüşlere yer veren A.Ünal söz konusu sahnede iki
adamın cüce biçiminde betimlenmişolmasının bu figürlerin akrobatik nitelikli bir
gösteriden ziyade duvarla ilişkili bir eylem gerçekleştirmeleri daha olasıgibi
görünürken, mevcut yazılıvesikalarda “Merdiven adamı” ve merdivene tırmanan bir
soytarı’dan bahsedilmesine karşın, merdiven kullanarak duvar yüzeyini
biçimlendiren duvar ustalarına dair herhangi bir bilgiye rastlanmadığına dikkat
çekerek söz konusu figürleri soytarı(LÚALAN.ZU9)larla ilişkili sahnenin bir parçası
olarak yorumladığınıifade eder. Ayrıca, Ünal, bu düşünceye paralel olarak merdiven
adamlarının kültsel nitelikli bazıeylemleri gerçekleştirmek maksadıyla çatıya
çıktıklarınıdüşünmektedir. Çatı(Hitt. šuhha-) Hitit şiirlerinde, pek çok defa kültsel
aktivitelerin gerçekleştirildiği bir mekân olarak karşımıza çıkmaktadır (Ünal, 1994:
212 vd.). Bu iki cüce figürünün arkasında sırtınıiki figüre dönmüş, başka bir adam
10 J. Garstang, The Land of the Hittites (1910) 259-61: idem, The Hittite Empire 1929: 136 vd. (Ünal,
1994: 212 Dipnot: 42).
11 8 Kasım 1993 tarihinde kaleme alındığımektubunda (Ünal, 1994: 212 Dipnot: 44).
13
figürü göze çarpar. Figür yukarıdoğru kaldırdığıelinde tuttuğu kılıcıkısmen ağzına
sokmaktadır. LÚGÍR (hançer yutan adam, bıçağın adamı, hançerin adamı, HZL: 335)
olarak bilinen bu görevlinin asıl mesleğinin soytarılık yaparak, insanlarıeğlendirmek
olduğu anlaşılmaktadır (Ünal, 1994: 211 vd.; ayrıca bkz. Darga, 1992: 130 vd.;
Gurney, 1994: 219-220). Böylece LÚALAN.ZU9’yu hem çivi yazılıbelgelerden hem
de görsel olarak Alacahöyük ortostatlarıüzerinden tanıyabilmekteyiz.
LÚALAN.ZU9’nun sadece Hitit bayram törenlerinde değil, cenaze törenlerinde de
görev aldığımetinerden anlaşılmaktadır. Bu görevlinin söz konusu törenlerde ne gibi
bir misyon üstlendiğini anlayabilmek için metinlerde hangi fiillerle birlikte geçtiğini
yani ne tür eylemler yaptığının tespit edilmesi gerekir. Bu konuda S. Alp’in
“Untersuchungen zu den Beamtennamen im hethitischen Festzeremoniell” konulu
doktora tezinden ve E. Badalì’nin “Strumenti musicali, musici e musica nella
celebrazione delle feste ittite” konulu eserinden önemli ölçüde yararlandığımı
belirtmek isterim.
Bayram günü LÚA.’nın görevinin, sabahın çok erken saatlerinde LÚ..MEŠMEŠEDI12
ve DUMUMEŠ É.GAL’in12a eşlik ettiği krali çiftin önderliğindeki tören alayıile
birlikte Éhalentu-’dan13 kült işlemlerinin gerçekleştirileceği tapınağa giderken
12 Bu görevli için bkz. Alp, 1940: 1-52.
12a Bu görevli için bkz. Alp, 1940: 1-52.
13 Éhalentu-: Tapınağın önemli bir mekanıdır. Ritüel metinlerde çok kez rastlanan bu kutsal mekanın
içersinde tanrının betimi, sunak, taht, ocak, pencere, sürgü tahtasıvb. kutsal yerler bulunduğunu ve
bu kutsal yerlere libasyonlar yapıldığınıbelirten M. Darga Éhalentu-’nun sarayda da var olan bir
mekan olduğunu ve bazıbilginlere göre halentu-evinin, tanrıheykelinin bulunduğu kült odası
olduğunu ifade eder (Darga, 1985: 62). I. Sınger, 1983: 111 vd.da “palace, complex”, Popko da 1978:
14
başladığıbayram metinlerinden anlaşılmaktadır. Tören alayıhareket halinde iken,
LÚALAN.ZU9’dan bir kısmının kralın önünde ve arkasında bulunduğundan (ar-:
“bulunmak”) ve GIŠarkammi, GIŠhuhupal ve (URUDU)galgalturi gibi vurmalıçalgıları14
8’de “wohl ein Palast” gibi bir yorumda bulunmuşlardır. Alp,1979:273; Otten,1971:20;
Puhvel,1991:15vd.. Ayrıca bibliyografya için bkz. Arıkan, 2003: 26 Dipnot:1.
14 Hitit metinlerindeki müzik enstrümanlarıhakkında bilgi veren teknik belgelerden yoksun
olduğumuz için enstrümanlarıtam olarak anlamlandırmak oldukça zorlaşmıştır. Ancak, enstrümanla
ilişkili olarak zikredilen fiillerin söz konusu enstrümanıtanımlamak için birer referans noktasıolarak
kullanılırken, (örneğin “üflemek” manasına gelen parai- ve pariparai- fiillerinin üflemeli bir çalgıyla
ilişkili olarak kullanıldığına hiç şüphe yoktur. Benzer şekilde “vurmak” manasına gelen walh- fiili ile
Süm. GUL ve RA ideogramlarının genel olarak vurmalıçalgılarla birlikte zikredildiği görülmektedir.
“(hafifçe) çekmek” manasına geldiği düşünülen hazziya-, hazzi(k)-, hazzišk- ifadelerinin ise özellikle
telli çalgılar ile ilişkili olarak kullanıldığıbilinmektedir), enstrümanların önüne gelen determinatifler
(GIŠ, URUDU vb.) sayesinde de enstrümanın hammaddesi hakkında fikir edinilerek, bunların
tipolojik olarak sınıflandırılmasısağlanmıştır. Böylece bazıbilim adamlarıbu verilerden faydalanarak
enstrümanlarıanlamlandırmaya çalışmışlardır. GIŠarkammi-, huhupal ve (URUDU)galgalturi- vurmalı
çalgılarıiçin küçük bir orkestra oluşturmuşçasına üçü daima birlikte zikredilir diyen S. de Martino,
GIŠarkammi- ifadesine “davul” manasıyüklerken, tamamen veya kısmen ağaçtan yapıldığınıGIŠ
determinatifinin bunu kanıtladığınıbelirtir. Müzik icra etmek ve şarkısöylemekle görevli olan
LÚ.MEŠGALA “Kült Şarkıcıları” ve LÚ.MEŠALAN.ZU9 gibi kişilerin dışında LÚ.MEŠarkam(m)iyala- olarak
adlandırılan belirli kült görevlilerinin de arkam(m)i- enstrümanının çalgıcısıolarak zikredildiklerine
dikkat çeker. huhupal ifadesini ise “darbuka” veya “zimbel” olarak tercüme ederek, KUB XXV 37 I
20-45 no.lu metinde içki ile doldurulduğu ifade edilen ve kadeh olarak faydalanıldığıanlaşılan bir
huhupal’dan bahsedildiğine işaret eder. KBo VII 46 IV 4 ve KUB X 89 I 27 no.lu metinlerde
metalden, KUB XII 5 IV 15 no.lu metinde ahşaptan ve IBoT IV 145 Vs. 3 no.lu metinde kil topraktan
yapıldığıifade edilen galgalturi için ise “çalpara” çevirisini yapmaktadır (de Martino, 1995: 2661 vd.,
1997: 485 vd.; Krş. Baltacıoğlu, 1995a: 1 vd.; Güterbock, 1995: 57 vd.; Polvani 1988: 171 vd.;
Yoshida, 1996: 239-252).
15
çaldıkları(hazzik-: (Bir müzik enstrümanına )vurmak) belirtilir. Karışık renkli
elbiseler giydikleri (waššiya-“giymek, giydirmek”) belirtilen LÚALAN.ZU9’ların ise
kralın yanında durmak suretiyle (ar-:Med. Pass. “bulunmak”) ellerini kaldırarak
(šara hark-: “Yukarıda tutmak”) kendi çevrelerinde döndükleri ((pidi-ši) weh-:
“kendi çevresinde dönmek”) yani dans ettikleri belirtilmektedir (KBo IV 9 I 33 vd.).
S. de Martino, kral ve kraliçenin tapınağın avlusuna geldiklerinde soytarılar
tarafından gerçekleştirilen bu dönem figürlerini hoş geldin dansı olarak
yorumlamaktadır (de Martino, 1995: 2666).
KBo IV 9
I
33 ta-aš-ta LUGAL MUNUS.LUGAL
34 Éha-le-en-tu-u-wa-az ú-wa-an-zi
35 II DUMU.É.GAL I LÚME-ŠE-DI
36 LUGAL-i pí-ra-an hu-u-wa-ya-an-te-eš
———————————————————————————————
37 BELUHI.A-ma DUMUMEŠ. É.GAL Ù LÚ.MEŠME-ŠE-DI
38 LUGAL-i EGIR-an i-ya-an-ta-ri
———————————————————————————————
39 LÚ.MEŠALAN.ZU9-ma GIŠar-kam-mi
40 GIŠhu-hu-pa-al gal-gal-tu-u-ri
41 LUGAL-i EGIR-an pí-ra-an ha-az-zi-kán-zi
——————————————————————————————
16
42 LÚMEŠZI-IT-TI15 LUGAL-i ta-pu-uš-za
43 a-ra-an-ta-ri nu tar-ú-iš-kan-zi
44 GIŠTIBULA16 ha-az-zi-kán-zi
———————————————————————————————
45 LÚ.MEŠALAN.ZU9 ta-ma-e-eš
46 TÚG GÙN.A wa-aš-ša-an har-kán-zi
47 na-at LUGAL-i ta-pu-uš-za a-ra-an-ta
48 nu ŠUMEŠ-ušša-ra-a har-kán-zi
49 na-at-ša-an pé-e-te-ši ú-e-ha-an-ta-ri
50 pal-ú-iš-kán-zi-ya
———————————————————————————————
Çevirisi
33 ve sonra Kral (ve) Kraliçe
34 halentu-evinden gelir.
35 2 saray oğlanı(ve) 1 MEŠEDI
15 LÚ ZITTI: “Hissedar, ortak” HZL: 336, HW: 315. Kelimenin ideografik değeri LÚHA.LA, Hititçe
karşılığıise LÚtarnattalla-’dır. Bkz. E. Neu, 1983: 191.
16 GIŠTIBULA: ideogramın eski yazılımıGIŠŠÀ.A.TAR’dır. Söz konusu ifade hafifçe çekmek
manasına gelen hazzik(k)- / hazzišk- ve SÌR fiilleri ile birlikte zikredildiği için bu enstrümanın telli bir
çalgıolabileceğini düşündürmektedir. GIŠTIBULA ideogramıiçin HZL: 353’de, AHw: 1356’da “ut”
manasıbiçilmektedir. S. de Martino, tasvir sanatında kanun veya lir olarak tanımlanan enstrüman
dışında en çok betimlenen telli çalgının “ut” olduğunu ve Eski Hitit çağına ait iki mühür üzerinde ut
çalmakta olan bir dansçının betimlendiğini belirtir. KBo IV 9 I 42 vd.da TIBULA enstrümanı
eşliğinde dans edildiği ifade edilmiştir (de Martino, 1997: 485).
17
36 kralın önünde koşarlar.
———————————————————————————————
37 Fakat beyler, saray oğlanlarıve saray muhafızları
38 kralın arkasında yürürler.
———————————————————————————————
39-40-41 Soytarılar ise kralın çevresinde / etrafında arkammi- müzik aletine,
huhupal müzik aletine (ve) galgalturi müzik aletine vurular/çalarlar.
————————————————————————————
42 ZITTI adamlarıkralın yanında
43 bulunurlar ve dans ederler.
44 (ve) utu? çalarlar.
———————————————————————————————
45 öteki soytarılar
46 rengarenk (tören) elbise(lerini) giymişler(dir).
47 ve onlar kralın yanında bulunurlar.
48 ve ellerini yukarıda tutarlar.
49 ve onlar yerlerinde dönerler.
50 haykırırlar / ünlerler.
———————————————————————————————
Soytarının GIŠ DINANNA17 müzik enstrümanınıçalıp çalmadığıkonusunda
bilgimiz yetersiz kalmasına rağmen KBo IV 9 I 39 vd. arkammi- huhupal-,
17 Hitit özel yaşamında müziğin rolü hakkında fazla bilgiye sahip olmamamıza rağmen Hitit arşivi
içerisinde resmi ve dini bir karakter taşıyan ritüel metinlerden ve kültsel olayların resmedildiği eşsiz
sanat eserlerinden kültte müziğin rolünü öğrenebiliyoruz (de Martino, 1995: 2661). Kült görevlilerinin
18
galgalturi- KUB II 3 II 29 vd.’da ise šawatar müzik enstrümanlarınıçaldığını
öğreniyoruz. KBo XI 30 Rs. VI 17'. satırıda soytarının flüt eşliğinde şarkı
söylediğini kanıtlamaktadır.
KBo XI 30
Rs. VI
15' pár-aš-na-u-wa-aš-kan LÚSAG[I.A18 ú-iz-zi]
görevlerini müzik eşliğinde yerine getirmeleri de müziğin dinsel yaşamda önemli olduğunu kanıtlar
nitelikte bir veridir. Müzik, çeşitli aletlerle icra ediliyordu. Bu aletlerin başında GIŠDINANNA müzik
enstrümanıgelmektedir. S. Alp, INANNA enstrümanının “lir” olduğunu, bu varsayımının
araştırmacıların çoğu tarafından da kabul edildiğini ifade eder (Alp, 1999: 8). GIŠDINANNA
Sümerogramının Hatti dilindeki karşılığızinar / zinir terimidir (de Marino, 1995: 2661).Büyük ve
küçük boyda üretilmişçeşitli ebatlarda GIŠDINANNA enstrümanlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu noktada GIŠDINANNA.GAL’in (Büyük Lir) (resim 6) Hattice karşılığının GIŠhunizar, GIŠ
DINANNA.TUR’un (küçük lir)(resim 7)Hattice karşılığının ise ippizinar olduğuna işaret edilmektedir
(Alp, 1999: 2; Badalì, 1991: 370; Laroche, 1955: 73). M. Popko, Büyük INANNA enstrümanının
(GIŠDINANNA.GAL) ağır olmasımünasebetiyle taşınmasıoldukça güç olduğu için, açık havada
yapılan kült seremonileri sırasında sadece Küçük INANNA enstrümanının (GIŠDINANNA.TUR)
kullanıldığına inanmaktadır (Popko, 1994: 63). İnandık vazosu üzerinde büyük ve küçük örneklerini
net bir şekilde gördüğümüz “lir”, metinlerde en sık rastladığımız enstrümandır (Bkz. Kammenhuber,
1969: 437 vd.; Kümmel, 1973: 169 vd.; de Martino, 1987: 171 vd.; Özgüç, 1988: 29 vd.).
18 LÚSAGI.A “saki” anlamına gelen bu ideogramın eski okunuşları LÚSÌLA.ŠU.DUH.A,
LÚSÌLA.SU.DU8.A’dır. Hititçe karşılığıbilinmemesine rağmen, Hattice karşılığının “winduqqaram”
olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, Sedat Alp “sunucu” anlamına gelen LÚhinkula- kelimesinin söz
konusu ideogramın Hititçe karşılığıolabileceğine dikkat çekmek istemiştir (Alp, 1941: 15). Geyik
Ritonu (resim 8) üzerinde dizleri üzerine çökmüşbir vaziyette betimlenen figür, yukarıdoğru
kaldırdığısağelinde gaga ağızlıbir testi tutmaktadır. Yumruk biçimindeki sol elin ise yukarıdoğru
19
16' LUGAL MUNUS.LUGAL TUŠ-ašDHa-še-me-li [a-ku-wa-an-zi]
17' LÚALAN.ZU9 GI.GÍD-it19 SÌR[RU] 20
18' LÚALAN.ZU9 me-ma-i LÚpal-[wa-tal-la-aš]
19' pal-wa-a-iz-zi LÚki-i-t[a-ašhal-za-a-i]
———————————————————————————————
Çevirisi
15' diz çöken sak[i gelir]
16' Kral ve kraliçe oturur (vaziyette) TanrıHašemeli (için) [içerler]
17' soytarıflüt eşliğinde şarkısöyler
18' Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler, palwatalla-
19' haykırır / ünler, kit[a-adamıçığırır]
———————————————————————————————
kalkık bir vaziyette olduğu görülmektedir.(resim 9). Söz konusu figürün, bu şekliyle dua ediyormuş
gibi bir izlenim verdiğini düşünen S. Alp bu noktada söz konusu figürün festival metinlerinde “aşağı
çömelenin sakisi” olarak tanımlanan görevli ile özdeşleştirilebileceğini ifade eder. İfadenin geçtiği
formül alıştığımız tarzda bir şablonu içermektedir: parašnauwaš-kán LÚSAGI.A uizzi (Alp, 1983: 97
vd.)
19 GI.GÍD “Flüt” anlamındadır. KBo XI 30 Rs. VI 17’de soytarının flüt eşliğinde şarkısöylediği ifade
edilmektedir. Ancak, söz konusu enstrümanın LÚGI.GÍD olarak adlandırılan eğitimli şahıslar
tarafından çalındığıçivi yazılıbelgelerden anlaşılmaktadır (de Martino, 1997: 487). Kargamış,
Karatepe ve Zincirli’de bulunan rölyefler üzerindeki MÖ. I. bine ait Geç Hitit dönemi tasvir sanatında
çift flütlere rastlanmaktadır (Orthmann, 1971: 393 vd.).
20 SÌR ideogramı“şarkısöylemek, (enstrüman) çalmak” anlamına gelmektedir. h. išhamiya-, Akk.
ZAMĀRU, Akk. kpl. SÌRRU (Badalì, 1991: 371; Friedrich, 1952: 292).
20
KI.LAM Bayramıboyunca kral ve kraliçe eşliğinde resmi görevlilerden oluşan bir
alayın oluşturulduğunu belirten S. de Martino bu resmi geçit töreninde soytarıların
leoparların hareketlerini taklit ederek, dans ettiklerini dile getirir (de Martino, 1995:
2666). Dolayısıyla LÚ.MEŠALAN.ZU9 olarak adlandırılan bu görevlilerin bir çeşit
müzisyen olarak müzikte, dansta, taklitte hünerlerini sergilediklerini öğreniyoruz.
Kral ve Kraliçe kült işlemlerinin gerçekleştirileceği tapınağa gitmeden evvel
LÚALAN.ZU9,LÚpalwatalla- ve LÚkita-adamıile beraber tapınağa giderek (anda
pai), buradaki yerlerini alılar (ep(p)-, ap(p)-: “tutmak, yakalamak” HW: 41) ve
tapınakta krali çifti karşılarlar (KBo IV 9 II 1 vd.).
KBo IV 9
II
1 ku-it-ma-an-ma LUGAL MUNUS.LUGAL I-NA É DZA.BA4.BA4
2 na-a-ú-i pa-a-an-zi nu-kán pí-ra-an
3 pa-ra-a21 LÚ.MEŠALAN.ZU9
4 LÚpal-wa-tal-la-ašLÚki-i-ta-aš-ša
5 an-da pa-a-an-zi nu-za A-ŠAR-ŠU-NU
6 ap-pa-an-zi
————————————————————————————————
21 kuitman nāwi …… piran parā: “-den önce” HW: 170.
21
Çevirisi
1 Kral (ve) kraliçe TanrıZABABA’nın tapınağına
2 henüz gitmeden önce
3 soytarılar
4 palwatalla-adamıve kita-adamı
5 içeri girerler ve yerlerini
6 alırlar.
————————————————————————————————
Soytarının ilk olarak tapınakta kral tarafından gerçekleştirilen tapınma (aruwai-)
merasimi sırasında mema-: “(şarkı) söylemek, (dua) okumak” eylemini
gerçekleştirdiği bilinmektedir. Bu sırada kita-adamının de soytarıya (halzai- fiili ile)
eşlik ettiği görülür.
KBo IV 9
II
37 na-aš-ta LUGAL MUNUS.LUGAL I-NA É DZA.BA4.BA4
38 an-da pa-a-an-zi ta DINGIRLIM-ni
39 EGIR-pa I-ŠU! ar-u-wa-an-zi22
22 aruwāi-, arwāi-: “Tapınmak, reverans yapmak”. Ayrıca metinlerde Akadça karşılığıolan ŠUKĒNU
ve Hititçe sinonimleri olan haink- ve hink- fiillerinin kullanıldığıda görülür (Alp, 1983: 22 vd.).
22
40 LÚALAN.ZU9 me-ma-i
41 LÚki-i-ta-ašhal-za-i
———————————————————————————————
Çevirisi
37 ve sonra kral (ve) kraliçe, TanrıZA.BA.BA’nın tapınağına
38 içeri(ye) girerler ve tanrıya
39 tekrar 1 kez tapınırlar
40 soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler
41 kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
Tanrılara karşıgörevlerini, kutladıklarıbayramlar aracılığıyla yerine getiren
Hititlerin kutladıkları bayramların temelini tanrılara sunulan kurbanlar
oluşturmaktadır. Çeşitli armağanların yanısıra bira, şarap gibi içecekler; kalın, tatlı,
ekşi vb. çeşitleri olan değişik ekmekler ile koyun, sığır gibi hayvan etleri, sunulan
kurbanlar arasında yer almaktadır.
Kral ya da krali çift tapınma merasiminden sonra ismi zikredilen tanrıya ayakta
(GUB-aš) veya oturur vaziyette (TUŠ-aš) içer (eku-: “içmek”)23 ve kral kadehi
23 “Bir tanrıadına içki içilmesi” ile ilgili düşüncenin Hitit öncesi döneme dayandığınıifade etmek
gerekir. Söz konusu düşünce Hititlerdeki en eski kült tabakasıolan Hatti-Hitit katmanına ve bu
katmanda gerçekleştirilen bayram ritüellerine dayandırılmaktadır diyen Kammenhuber erken çağlarda,
kraliçenin söz konusu libasyon işlemine tek başına katılmamaya itina gösterdiğini ve ayrıca kralın kız
ve erkek çocuklarının “Tanrıiçme” seremonilerine katılmamalarıkonusunda dikkat gösterildiğini
belirtirken mevcut düşünce yapısının MÖ. XIII. yy.da Hattušili III ile oğlu Tudhalya IV’ün
23
DUGhuppar- kabına libasyon yapar (šipand-)24. Kral, bu libasyon seremonisini
gerçekleştirirken soytarı, mema- görevini icra eder. LÚpalwatalla- ve LÚkita-adamının
da iştirak ettikleri söz konusu seremonilere, kimi zaman LÚhalliyari-25 = LÚGALA
kimi zaman da LÚNAR şarkılarıyla eşlik etmektedirler. Bu sanatçıların, şarkılarını
bazen Inanna enstrümanıile bazen de argammi-, huhupal, galgalturi vb. müzik
enstrümanları eşliğinde söylediklerini çivi yazılı belgelerden öğreniyoruz.
Dolayısıyla tapınma amaçlı yapılan bu etkinliklerin müzik eşliğinde
gerçekleştirildiğini anlıyoruz. Tanrılara karşı bu önemli görevin yerine
getirilmesinden dolayıgerçekleşen coşku ve sevinç müzikle ifade ediliyor kanısında
olduğumu belirtmek isterim. Bu seremoniden sonra soytarı, diğer kült görevlileri ile
beraber tapınaktan dışarıçıkar (para pai-: “çıkmak”).
hükümdarlıklarısırasında yeni kült ve tanrıların konu edildiği bazı festival etkinliklerinin
düzenlendiğini ve söz konusu etkinliklerin, kısmen Hatti-Hitit tabakasındaki bayramlardan etkilenerek
biçimlendirildiğini ifade ederek kraliçenin bu düzenlemelerden sonra libasyon töreninde aktif rol
oynadığınıbelirtir. Ayrıca Kammenhuber KBo II 15 no.lu metnin V 10 vd.da kraliçenin Arinna’nın
GüneşTanrıçasıile Mezulla’ya kadeh kaldırırken karşımıza çıkmasının, bu konuya örnek
gösterilebileceğini belirtir. Metinde Šuppiluliuma I’in 3. eşi Tawananna’dan bahsedilmesinden dolayı
Hattušili III’ten önceki bir döneme tarihlenmesinin mümkün olmadığını açıklamaktadır
(Kammenhuber , 1971: 143-159. Krş. Güterbock, 1988: 121-129). eku- fiilinin ideografik değeri
NAG’dır. Bu hususta bkz. HZL: 339.
24 Bkz. Coşkun, 1972: 89-97; Ertem, 1965: 51 Dipnot 4; Goetze, 1970: 77-93.
25 HW: 7’de “şarkıcırahip” karşılığıverilen LÚhalliyari-, LÚhalliyariya-? ifadesinin ideografik değeri
LÚGALA, Hattice karşılığıise LÚšahtaril sözcüğüdür. S. Alp, halliyari- ifadesinin, haliya- “diz
çökmek” formuna dayandırılmasıgerektiğini belirterek, söz konusu görevlileri “diz çökücü, diz
çöken” olarak yorumlamaktadır (Alp, 1983: 82 Dipnot: 85).
24
KBo XI 25
III
26' na-aš-ta LÚ.MEŠNAR LÚ.MEŠALAN.ZU9
27' LÚ.MEŠpal-wa-tal-li-e-ešDUMUMEŠ.É.GAL
28' LÚ.MEŠME-ŠE-DI pa-ra-a pa-a-an-zi
Çevirisi
III
26' ve sonra şarkıcılar, soytarılar
27' palwatalla-adamları, saray oğlanları
28' MEŠEDI’ler (tapınaktan) dışarıçıkarlar.
Festival yemeğini, festival etkinliklerinin doruk noktasıolarak yorumlayan S.Alp,
soytarıların kült yemeğinden önce tapınaktaki yerlerini almak için INANNA (müzik)
enstrümanıile diğer kült görevlileri ile beraber, tekrar tapınağa gittiğinden (anda
uwa-) ve bu görevlilerin “taršanzipa-”26 önündeki yerlerini aldıklarından ve karşıya
26 S. Alp, bazımetinlerde halentu- yapısıve kült odalarıile beraber kullanılan “taršanzipa-” ifadesinin
ideografik olarak “TAR-šan-zi-pa” şeklinde yorumlandığınıifade ederek (Alp, 1983: 40 vd.)
müzisyenlerin ve şarkıcıların ya da kült görevlilerinin önünde ya da arkasında yer aldıkları“bir tür
sahne” olduğunu dile getirir (Alp, 1957: 9 vd.; taršanzipa, ifadesini “sahne” olarak yorumlayan E.
Neu, N. Oettinger’in (Glotta 59, 1981, 5) “taršanzipa-” sözcüğü için “kuru zemin” anlamınıuygun
gördüğüne dikkat çekmektedir (Neu, 1983: 191). (Bu hususta bkz. Popko, 1978: 65 vd.) S. Alp,
haššanzipa- ifadesinde, kelimenin kökü olan hašša- sözcüğünün “ocak” manasına geldiğine işaret
ederek, söz konusu haššanzipa- ifadesinin “ocak kaidesi” manasında yorumlanmasıgerektiğini
belirtmiştir (Alp, 1983: 41).
25
geçtiklerinden bahseder (KUB XX 28 II 24 vd.; KUB XXV 3 III 10 vd.) (Alp, 1940:
67).
KUB XXV 3
III
10 na-aš-ta LÚ.MEŠNAR GIŠDINANNA.GAL
11 LÚ.MEŠhal-li-ya-ri-ešLÚ.MEŠALAN.ZU9<LÚ>ki-i-ta-aš-ša
12 an-da ú-wa-an-zi
13 nu-za tar-ša-an-zi-pí pí-ra-an
14 A-ŠAR-ŠU-NU ap-pa-an-zi
15 LÚ.MEŠALAN.ZU9-ma-kán LÚki-i-ta-aš-ša
16 me-na-ah-ha-an-da ti-ya-zi
———————————————————————————————
Çevirisi
III
10 ve sonra şarkıcılar Büyük Inanna enstrümanı(ile)
11 halliyari-adamları, soytarılar ve kita-adamı
12 içeri girerler
13 ve taršanzipa- önünde
14 yerlerini alırlar
15 soytarılar ve kita-adamı
16 karşıya geçerler.
———————————————————————————————
26
Ayrıca AN.TAH.ŠUMSAR bayramının 29. gününün anlatıldığıKBo XI 46 V no.lu
metnin 10' vd. satırında soytarıve kita-adamının kralın karşısına geçtiklerinden
(menahhanda tiya-) bahsedilmektedir.
KBo XI 46
V
7' hu-u-wa-a-i na-aš-ta [
8' LÚ.MEŠhal-li-ya-ri-ešLÚ[
9' an-da ú-wa-an-zi na-a[t
10' pí-ra-an ti-ya-zi LÚAL[AN.ZU9]
11' LÚki-i-ta-aš-ša LUGAL-i me-na-ah-ha-an-da
12' ti-ya-zi
———————————————————————————————
Çevirisi
V
7' koşar ve sonra [
8' halliyari-adamları[
9' içeri girerler ve on[lar
10' öne geçerler so[ytarı]
11' ve kita-adamıkralın karşısına
12' geçerler.
———————————————————————————————
27
Diğer kült görevlileri ile birlikte tapınağa girdikten sonra soytarıların arkammi-
müzik enstrümanının karşısına geçmeleri (menahhanda tiya-) KUB XI 13 II 15 vd.da
anlatılır.
KUB XI 13
II
15 DUMU.É.GAL-ma LÚpal-wa-at-tal-la-aš
16 IT-TI LÚ.MEŠNAR ti-an-zi
17 LÚ.MEŠALAN.ZU9-ma-kán GIŠar-kam-mi
18 me-na-ah-ha-an-[d]a ti-ya-an-zi
———————————————————————————————
Çevirisi
II
15 Saray oğlanı, palwatalla
16 şarkıcılarla birlikte (tapınağa) geçerler.
17 Soytarılar arkammi-enstrümanı
18 karşısına geçerler.
———————————————————————————————
KUB XXVII 69 no.lu metnin V. Sütun 12 vd.da ise soytarıların ocağın
arkasındaki yerlerini aldıklarından bahsedilmektedir.
28
KUB XXVII 69 Ay BayramlarıCTH 591
V
1 MUNUS.LUGAL-kán an-da pa-iz-zi
2 na-ašiš-ta-na-i
3 DINGIRMEŠ-na-ašUŠ-KI-EN
4 na-ašša-ra-az-zi GIŠAB-ya27
5 ta-pu-uš-za ti-ya-az-zi
————————————————————————————————
6 na-aš-ta DUMU.É.GALHI.A
7 LÚ.MEŠME-ŠE-DI an-da
8 ú-wa-an-zi nu-za-kán
9 A-NA MUNUS.LUGAL me-na-ah-ha-an-da
10 ZAG-za A-ŠAR-ŠU-NU
11 ap-pa-an-zi
12 LÚ.MEŠALAN.ZU9-az
13 EGIR GUNNI28 A-ŠAR-ŠU-NU
14 ap-pa-an-zi
———————————————————————————————
15 na-aš-ta LÚ.MEŠMUHALDIM29 DUMU.É.GAL
27 GIŠAB “Pencere” = h. luttai- tapınaktaki kutsal mekanlar arasında yer almaktadır. Bu hususta kral ve
kraliçe tarafından pencereye “reverans” yapıldığına işaret eden referanslara rastlanmaktadır. Bkz. Mc
Mahon, 1991: 263 vd.; Popko, 1978: 44 vd..
28 GUNNI “ocak” = h. hašša-, GIŠAB gibi tapınaktaki kutsal mekanlar içinde yer almaktadır; kral ve
kraliçe tarafından “ocak”a reverans yapıldığına işaret eden verilere rastlanmıştır. Bu hususta bkz.
Popko, 1978: 49 vd.
29
16 UZUsu-up-pa zé-ya-an-da an-da
17 ú-da-an-zi LÚMUHALDIM-ma
18 ta-pí-ša-na-an30 GUŠKIN
19 ŠA GEŠTIN har-zi na-ašA-NA
20 DUMU.É.GAL kat-ti-eš-[ši]
21 i-ya-[a]t-ta
———————————————————————————————
Çevirisi
V
1 Kraliçe içeri girer.
2 ve o sunaktaki
3 tanrılara reverans yapar.
4 Yukarıya, pencerenin
5 yanına geçer.
————————————————————————————————
6 Sonra saray oğlanları(ve)
7 saray muhafızlarıiçeri
8 gelirler ve
9 kraliçenin karşısında
10 sağda yerlerini
29 LÚMUHALDIM “Aşçı” (HZL: 338) manasına gelen bu ideogramın Hititçe karşılığı
bilinmemektedir. Bu ifadenin Hattice karşılığının ise LÚhantipšuwa- olduğu varsayılmaktadır (HW:
316).
30 (DUG)tapišana-: “Bir kap, testi?, küp?” (HW: 212).
30
11 alılar.
12 soytarılar
13 ocağ(ın) arkasında yerlerini
14 alılar.
———————————————————————————————
15 Sonra aşçılar (ve) saray oğlanı
16 eti pişirirler, içeri
17 getirirler. Aşçıise
18-19 altından tapišana-şarap (kabını) tutar ve o
20 saray oğlanının yanına
21 gider.
———————————————————————————————
S. Alp, soytarının (sofraya) et suyu koymadan evvel GIŠparanalla-’ya gittiğinden
bahseder (Alp, 1940: 67 ve 74).
KUB XX 76 (AN.TAH.ŠUMSAR Bay. 9. Günü)
I
9 LÚ.MEŠALAN.ZU9-ma-kán GIŠpa-ra-na-al-la-[aš]31
31 GIŠparanalla-: Güterbock ve Hoffner, 1997: 134’te GIŠparanalla- ifadesini “tahtadan yapılmışobje
veya yapı” manasında tercüme ederken, söz konusu ifade ile ilişkili değişik yorumlara da yer
vermişlerdir: Van Brock, RHA XX / 71 (1962) 104 “estrades (?), tribunes (?)”; Gonnet, Mém. Atatürk
(1982) 67 “galerie ouverte ou loggia (?)”; Tischler, HDW (1982) 60 “eine Pflanze”; Alp, Tempel
(1983) 343 “eine Art Balkon (?)”. Alp, arkiu-yapısının 2 katlıolmasıgerektiğini ve üst katına
muhtemelen “GIŠparanalla-” ismi verildiğini ve bu bölümün evden (pir / parn-) dışarı(para) doğru
31
10 pí-ra-an pa-a-an-zi LÚki-i-ta-aš-ma
11 Éar-ki-ú-i32 ar-ta-ri
12 nu TU7 A.UZU ti-an-zi
———————————————————————————————
Çevirisi
I
9 Ancak soytarılar paranalla-(nın)
10 önüne gider. kita-adamıise
çıkıntıyaptığınıdolayısıyla söz konusu yapının bir balkon olabileceğini ifade etmiştir (Alp, 1983:
343).
32 Éarkiu-: Eski Hitit Çağına ait tablet parçalarında karşımıza çıktığınıbelirten Friedrich ve
Kammenhuber Éarkiu- yapısının Geç Hitit çağına ait metinlerde (özellikle XIII yy.a ait vesikalarda)
bir tapınağın, halentu- yapıkompleksinin veya NA4huwaši- yapısının üstü açık kısmınıvurgulamak
maksadıyla kullanılan bir ifade olduğunu ve buna göre kral veya kraliçenin yapının bu kısmında
dikilen tanrıheykellerini ziyaret ettiklerinden bahsedildiğine dikkat çekmektedirler (Friedrich-
Kammenhuber, 1975: 307 vd.). Puhvel ise Éarkiu- ifadesini “fuaye, lobi, giriş, antre, hol” manasında
tercüme etmeyi uygun görmüştür (Puhvel, 1984: 148). arkiu- evinin É.ŠÀ “Kutsal iç oda”,
É.DU10.ÚS.SA “Yıkanma odası”, halentu- “Ana kült odası” ve hilammar “Sütunlu koridor, ön avlu”
gibi bölümlerden oluşan yapıkompleksinin dışında bulunmasıgerektiğini belirten S. Alp, arkiu-
evinin ana kült odasından çok uzak olmayan bir noktada, tapınak avlusunun içinde bulunduğunu ifade
ederken, ana kült odasından tapınağın dışına çıkmak için arkiu- yapısının yanından geçilmesi
gerektiğine ve kült ile olan ilgisi bakımından arkiu-’nun önemli bir yapıolduğuna dikkat çekmektedir.
Bu mekanın taşıdığıönem bakımından ise “Ana kült odası” ve “kutsal iç oda”dan sonra geldiği
belirtilmektedir (Alp, 1983: 333 vd.). Ayrıca Alp a.g.e 343’de arkiu- yapısının 2 katlıolması
gerektiğini ve üst katında “GIŠparanalla-” adıverilen balkon benzeri bir çıkıntıbulunduğunu ifade
etmektedir.
32
11 arkiu-evine geçer.
12 ve (aşçı) et suyunu (sofraya) koyar.
———————————————————————————————
Metnin IV. Sütun 6' vd. satırıda aynışekildedir.
Soytarıların LÚpalwatalla- ve kita-adamıile birlikte tapınakta kralla karşılaştıkları,
“menahhanda ar-” (= “karşılaşmak, yüz yüze gelmek”) fiili ile ifade edilir (Alp,
1940: 85).
KBo XXI 78
II
9 LÚ.MEŠALAN.ZU9LÚpal-wa-ta[l-la-aš]
10 LÚki-i-ta-ašLUGAL-i-kán me-na-a[h-ha-an-da a-ra-an-ta-ri?]
Çevirisi
II
9 Soytarılar, palwatalla-adamı
10 kita-adamıkralla karşılaşırlar.
KUB II 6 IV 11 vd. da aynışekildedir.
33
Festival yemeği yenirken soytarılara “arzana”33 çorbasıkoyulduğundan (dai-)
bahsedilir. Başsoytarı, zahurti- (müzik) enstrümanıile oturduğu (eš-) vakit,
kendisine festival etkinlikleri çerçevesinde aşçıtarafından büyük bir kap ile şarap
verilir (ikram edilir) ve aşçı, başsoytarının önünde diz çökerek oturur. Yine aynı
metnin devamında soytarıların “zimaki” yemeği yedikten (azzik-) ve başsoytarının
aşçısının başına büyük bir testi ile üç kez vurduğundan (walh- “vurmak”) bahsedilir.
Bu vurma eylemi sembolik olarak eğlenmek maksadıyla yerine getiriliyor olmalıdır.
Söz konusu sembolik eylem de LÚALAN.ZU9’nun “soytarı” olduğunu kanıtlar
niteliktedir.
KUB XX 11 (Bayramın büyük fragmanları) (CTH 669)
II
7' A-NA LÚ.MEŠALAN.ZU9TU7ar-za-na
8' IŠ-TU DUGGÌR.KIŠ34 ti-an-zi UGULA LÚ.MEŠALAN.ZU9
9' GIŠza-hur-ti-ya35 e-ša nu-uš-ši I LÚMUHALDIM GAL-it GEŠTIN
10' nam-ma-aš-ši LÚMUHALDIM pí-ra-an kat-ta pár-aš-na-a-iz-zi
———————————————————————————————
11' LÚ.MEŠALAN.ZU9TU7zi-ma-ki az-zi-kán-zi
33 arzana-: H.A. Hoffner söz konusu kelimenin ideografik karşılığının “AR.ZA.NA”, Akadcasının ise
AR-ŠĀ-NU olduğuna işaret etmiştir. Ayrıca Hoffner burada olduğu gibi “arzana” kelimesinin “TU7”
ideogramıile birlikte kullanıldığıtaktirde, “çorba, yulaf lapası” şeklinde yorumlanmasıgerektiğini
belirtir (Hoffner, 1974: 116 ve Dipnot 15; Éarzanašiçin bkz. HW: 34’te “Konukevi?, han?,
restoran?”; ayrıca bkz. Puhvel, 1984: 185).
34 “Bir kap” ( HZL: 301 ve 312)
35 “Bir eşya, nesne, bir müzik enstrümanı?” (HW: 258). GIŠzahurtiya: Sg.. Dat.- Lok. durumdaki bir
ifadedir.
34
12' UGULA LÚ.MEŠALAN.ZU9-ma LÚMUHALDIM SAG.DU-ma
13' GIŠUD.MUNUS.HÚB-it36 III-ŠU wa-al-ah-zi
14' pár-aš-na-a-u-aš-kán ú-iz-zi
———————————————————————————————
Çevirisi
II
7' Soytarılara
8' GÌR.KIŠkabından arzana çorbasıkoyarlar. Soytarıların başı
9' zahurti- (müzik enstrümanıile ) oturur. Ve ona aşçıkadeh ile şarap (ikram
eder.)
10' Ayrıca aşçıonun önünde diz çökerek oturur.
———————————————————————————————
11' Soytarılar zimaki yemeği yerler.
12' Başsoytarıise aşçı(nın) kafa(sına)
13' büyük bir testi ile 3 kez vurur.
14' diz çökücü gelir.
———————————————————————————————
36 Söz konusu ideogramın eski yazılımıGIŠUD.SAL.KAB’tır Akadça karşılığının ise KŪTU, KUTÛ
olduğu anlaşılmaktadır. Bu ifadenin anlamıile ilişkili olarak HW: 298’de “bir alet, aygıt” yorumu
yapılırken, HZL: 250’de söz konusu sözcüğün “Büyük bir testi, güğüm” manasına geldiğine işaret
edilmektedir.
35
KUB XI 21 no.lu metnin I. sütun 8 vd.da başMEŠEDI’nin soytarıya bir kap şarap
bildirdiği (tarkummiya-: “Bildirmek, haberdar etmek”) ve soytarıya şarap verdiği
belirtilir.
KUB XI 21
I
8' GAL ME-ŠE-DI tar-kum-mi-ya-iz-z[i]
9' A-NA LÚALAN.ZU9 [
10' DUGhar-ši-in GEŠTIN pí-a[n-zi]
11' ta-az da-a-i ta GA[D
———————————————————————————————
12' [pá]r-na-a-u-aš-kán ú-i[z-zi]
———————————————————————————————
Çevirisi
I
8' BaşMEŠEDI bildiri[r].
9' soytarıya [
10' harši-kabı(ile) şarap ver[ir].
11' ve o (onu) alır ve ört[ü(yü)]
———————————————————————————————
12' diz çökücü ge[lir].
———————————————————————————————
36
Kral, saki’nin kendisine verdiği wageššar- ekmeğini bölüp, ısırırken, soytarının
mema- görevini yerini getirdiğine işaret edilmektedir. Metnin devamında dansörlerin
dans ettikleri bir esnada ise soytarıya şarap kadehi verildiği ifade edilmiştir.
KUB X 89
I
20 LUGAL MUNUS.LUGAL TUŠ-ašDZA.BA4 .BA4 IŠ-TU BI-IB-RI UR.MAH
21 IV a-ra-an-te-et a-ku-wa-an-zi
22 LÚSAGI.A I NINDAwa-gi-eš-šar GAL
23 ŠA BA.BA.ZA a-aš-ga-az ú-da-i LUGAL-i
24 pa-a-i LUGAL-ušpár-ši-ya ták-kán wa-a-ki
25 GIŠDINNANA.GAL SÌRRU LÚALAN.ZU9 me-ma-i
26 LÚpal-wa-at-tal-la-ašpal-wa-iz-zi
27 GIŠar-kam-mi URUDUgal-gal-tu-u-ri
28 GUL-an-ni-eš-kán-zi LÚ.MEŠHUB.BIHI.A 37
29 tar-ú-iš-kán-zi A-NA LÚALAN.ZU9
30 DUGhu-u-up-par GEŠTIN pí-an-zi
31 pár-aš-na-u-wa-aš-kán ú-iz-zi
———————————————————————————————
Çevirisi
I
20 Kral (ve) kraliçe oturarak TanrıZA.BA4.BA4 (için)
37 LÚHUB.BI “(seremonilerde görev alan) köçek, akrobat” (HZL: 325). Söz konusu ifadenin Hititçe
karşılığının LÚtarwešgala- , Akadça formunun ise LÚHUPPÛ olduğu belirtilmektedir (HW:276).
37
21 4 (ayak üzerinde) duran aslan BIBRU’sundan içerler.
22 saki büyük bir parça
23 lapalıwageššar-ekmeğini kapıdan getirir. Krala
24 verir. Kral böler ve ısırır.
25 Büyük Inanna (müzik) enstrümanı(ile) şarkısöyler(ler). Soytarısöyler.
26 palwatalla- haykırır / ünler.
27 arkammi- (ve) galgalturi- müzik aletlerini
28 çalarlar. Dansörler
29 dans ederler. Soytarıya
30 şarap kadehini verirler.
31 Diz çökücü gelir.
———————————————————————————————
KBo XVII 11 (+) KBo XX 12 (+) KUB XLIII 26 Rs. IV 10' vd.da ise soytarının
kendisine şarap dolu bir kadeh verildikten sonra başsoytarının adak adadığımald-
“vaat etmek, adamak” fiiliyle anlaşılmaktadır. Ayrıca KUB XXV 17 IV 8 no.lu
metin de aynışekildedir.
KBo XVII 11 (+) KBo XX 12 (+) KUB XLIII 26
Rs. IV
7' [LUGAL] MUNU[S.LU]GAL ša-ra-a ti-en-zi a-ku-an-zi GIŠ
DINANNA.GAL
38
8' [LÚ.MEŠhal]-li-re-ešiš-ha-mi-an-zi38 [LUGAL-ušNINDAzi-i]p-pu-la-aš-ni39 pár-
ši-ya
9' [LÚ.MEŠhal-li-re-ešIZ]-ZA-MA-RU LÚ.MEŠŠU.GI [pa-a-an]-zi
———————————————————————————————
10' [LUGAL-u]šA-NA LÚ.MEŠALAN.ZU9 I [GAL GEŠTIN m]a-a-ni-ya ah-hi40
11' [GAL LÚ.M]EŠALAN.ZU9 a-ru-wa-a-iz-z[i ma-al-d]i ta-az da-a-i
———————————————————————————————
Çevirisi
Rs. IV
7' [Kral] (ve) k[ra]liçe ayağa kalkarlar (ve) içerler. Büyük INANNA (müzik
enstrümanı) (çalınır)
8' [hal]liyari-[adamları] şarkısöylerler. [Kral zi]ppulašši-[ekmeğini] böler.
9' [halliyari-adamlarışarkısö]ylerler. Yaşlıadamlar [gelirl]er.
———————————————————————————————
10' [Kral], soytarılara 1 şarap kadehi verir.
11' Soytarı[ların başı] tapını[r, ada]r ve onu alır.
———————————————————————————————
38 “Şarkısöylemek” manasına gelen išhamai- fiilinin ideogram karşılığının SÌR, Akadça formunun
ZAMĀRU, Akadça kpl.’sinin ise SÌRRU olduğu tespit edilmiştir (HW: 85).
39 NINDAzippulašši-: “çörek vb. hamur işi”. NINDAzippulašni- ifadesi Sg. Nom.-Akk.n. durumdadır (HW:
262).
40 maniyahh-: “Eline vermek, eline bırakmak; teslim olmak”; maniyahhi, Prs. Sg. III durumdadır. .
39
Bu metnin 11. satırında geçen “GAL LÚ.MEŠALAN.ZU9” ve KUB XX 11 no.lu
metnin II. sütun 12'. satırında geçen “UGULA LÚ.MEŠALAN.ZU9” ifadeleri bu kült
görevlisinin sayıca fazla olduğunu kanıtlamaktadır.
Festival yemeğinden sonra kral ya da krali çift tarafından tapınma amaçlıyapılan
kurban merasimlerine geçilir. INANNA (müzik) enstrümanının çalınıp, şarkıların
söylendiği ve LÚALAN.ZU9 ile LÚpalwatalla-’nın eşliğinde gerçekleştirilen bir
libasyon seremonisi sırasında LÚALAN.ZU9’nun (tarwišk- “dans etmek”) dans ettiği
bilinmektedir (KUB XXVII 69 I 16 vd.). Bir müzik enstrümanının çalındığısırada da
soytarının haykırdığı/ ünlediği (palwešk-) daha sonra da dans ettiği (tarwišk-)
anlaşılmaktadır (KUB XI 17 III 2' vd.).
KUB XI 17
III
2' [h]a-az-zi-ik-kán-zi
3' LÚALAN.ZU9-ma
4' pal-ú-i-iš-kán-zi
5' tar-ú-i-iš-kán-zi
———————————————————————————————
Aşağıdaki metinde kralın libasyon yaptığıbir sırada INANNA (müzik) aletinin
çalındığıve soytarının da palwešk- eylemi ile seremoniye eşlik ettiği ifade
edilmektedir.
40
KUB XI 21
I
2' a-ku-wa-an-z[i]
3' hu-u-up-pa-ri41 ši-pa-an-ti
———————————————————————————————
4' GIŠDINANNA.GAL wa-al-ha-an-zi-iš-š[a-an-zi]
5' LÚALAN.ZU9 pal-ú-i-iš-ki-iz-z[i]
———————————————————————————————
6' LÚSAGI.A I NINDA.KUR4.RA42 IM-ŞA
7' LUGAL-i pa-a-i LUGAL-ušpár-ši-ya
—————————————————————————————————
Çevirisi
I
2' (Kral ve kraliçe) içerler.
3 huppar- kabına libasyon yapar.
———————————————————————————————
41 (DUG)huppar- HW: 75’te “çorba kabı, çanak” çevirisi yapılmıştır. Yine HW 75’te DUG)huprušhi-
kabına da aynıanlam yüklenmiştir. (DUG)huprušhi- ifadesinin Hurrice karşılığıhubrušhi-’dir (HW:
321).
42 Söz konusu ideogramın eski okunuşu NINDA.KUR4.RA.A’dır.(HZL:342) h. NINDAharši- “kalın
ekmek” anlamındadır.
41
4' Büyük INANNA (müzik) enstrümanınıçalar[lar] (vururlar)
5' Soytarıhaykırı[r] / ünle[r]
———————————————————————————————
6' saki, 1 mayalısomunu,
7' krala verir. Kral (onu) parçalar.
———————————————————————————————
INANNA, arkammi- ve galgalturi müzik enstrümanlarıeşliğinde kral ve kraliçe
adıbelirtilen tanrılara içerlerken, LÚALAN.ZU9 , LÚpalwatalla ve kita-adamıile
beraber 1 somunu alırlar (KUB XX 19 + KUB LI 87 IV 17' vd.).
KUB XX 19 + KUB LI 87
IV
17' [LUGAL MUNU]S.LUGAL TUŠ-ašII DKi-pí-ik-aš-du ŠA DU
18' [a-k]u-wa-an-zi GIŠDINANNA.GAL SÌRRU
19' ar-kam-mi gal-gal-tu-u-ri RA-an-zi
20' LÚALAN.ZU9LÚpal-wa-tal-la-ašLÚki-i-ta-aš
21' I NINDA.KUR4.RA IM-ŞA
———————————————————————————————
22' GIŠŠUKURHI.A LÚ.MEŠME-ŠE-DI [d]a-an-zi
———————————————————————————————
42
Çevirisi
IV
17' [Kral (ve) k]raliçe oturur (vaziyette) TanrıKipikašdu (ve) Fırtına tanrısı(için)
2 (kez)
18' içerler. Büyük INANNA enstrümanıçalınır.
19' arkammi (ve) galgalturi enstrümanına vururlar
20' Soytarı, palwatalla- (ve) kita-adamı
21' 1 mayalısomunu
———————————————————————————————
22' saray muhafızları(ise) mızraklar(ı) [a]lırlar.
———————————————————————————————
Hitit bayram ritüellerini incelediğimizde LÚALAN.ZU9 çeşitli libasyon
seremonilerinde mema-: “(dua) okumak, (şarkı) söylemek” fiili ile sıkça karşımıza
çıkar. Bu da mema-, LÚALAN.ZU9’nun karakteristik bir eylem biçimidir diyen S.
Alp’in görüşünü destekler niteliktedir (Alp, 1940: 66; ayrıca bkz. Daddi, 1982: 283
vd.).
Genel olarak bu eylemin gerçekleştirildiği durumlar şöyledir: Kral, kült
işlemlerinin gerçekleştirileceği tapınağın kapıyapısına geldiğinde, kral ya da krali
çift, adızikredilen tanrıya içerlerken, tanrıya tapınırlarken (aruwai-: “tapınmak”),
kült yemeğinin ardından gerçekleştirilen libasyon seremonisi sırasında ve kralın
reverans yaptığısırada soytarılar, mema- (dua okumak / şarkısöylemek) eylemini
yerine getirirler.
43
KBo XIX 128
I
1 ma-a-an Éha-le-en-tu-u-wa
2 ha-aš-ša-an-zi LUGAL-ušú-iz-zi
3 na-aš-šu GIŠGI.GIR-it43 na-aš-ma
4 GIŠhu-lu-ga-an-ni-it43a I-NA ÉTIMGAL
5 pa-iz-zi
———————————————————————————————
6 ma-ah-ha-an-ma LUGAL-ušI-NA ÉTIM GAL
7 a-ri ha-an-te-ez-zi-az-ma LÚ.MEŠALAN.ZU9
8 ka-ru-ú a-ra-an-ta-ri
______________________________________________________________
9 LUGAL-ušÉhi-lam-na-ašKÁ-aša-ri
43- 43a M. Darga, GIŠGI.GIR’ın bugünkü Anadolu kağnılarına benzeyen öküz koşulu ağır giden arabalar
olduğunu ifade etmektedir (Darga, 1984: 72). S. Alp, GIŠhulukanni- ifadesini “binek arabası, fayton”
manasında tercüme etmeyi uygun görmüştür.(IBoT I 36 III 71, Alp,1993:108 vd.) Mevcut yazılı
vesikalar, Hitit devlet bayramlarından bazılarının uzun sürdüğünü, örneğin AN.TAH.ŠUM bitkisi
bayramının 38 gün devam ettiğini ve kült törenlerinin bir kısmının başkent Hattuša’da bir kısmının da
civardaki şehirlerde kutlandığınıson derece net bir biçimde ortaya koymaktadır. Bu kült gezilerinin
GIŠhulukanni- adındaki, muhtemelen hiç de rahat olmayan, zamanına göre süratli giden ve hafif
arabalarla yapıldığınıbelirten M. Darga GIŠhulukanni-’nin atların çektiği, hareket kabiliyeti yüksek bir
araba olduğunu ve diğerlerinden ayrılarak ifade edildiğine dikkat çeker. Ayrıca Darga, kraliçenin kült
gezilerini çoğunlukla GIŠhulukanni -, kralın ise GIŠGI.GIR ile yerine getirdiklerini belirtir. Hitit yerleşim
alanının coğrafik yapısıgöz önüne alındığında, GIŠhulukanni-’nin daha kullanışlıolduğu anlaşılacaktır
(Darga, 1984: 72 ve dipnot 4c; ayrıca GIŠhulukanni - için bkz. Otten, 1971: 20 vd.).
44
10 LÚALAN.ZU9 me-ma-i
11 LÚki-i-da-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
Çevirisi
I
1—5 Kral gelince, halentu-evini açarlar. (Kral) ya araba (GIŠGI.GIR) ile ya da
huluganni-arabasıile saraydan gider.
——————————————————————————————
6 Kral saraydan geldiğinde
7 ilk olarak soytarılar
8 önceden (orada) (hazır) bulunurlar.
———————————————————————————————
9 Kral hilammar-evinin kapısına varır.
10 Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler
11 kita-adamıçığırır
———————————————————————————————
KUB XIV 33
VI
6 LUGAL MUNUS.LUGAL DGAL.ZU GUB-aša-ku-[wa-an-zi]
7 [GI]ŠDINANNA.GAL LÚ.MEŠhal-li-ya-ri-eš
8 SÌRRU LÚALAN.ZU9 me-ma-i
9 [LÚpal]-wa-tal-la-ašpal-wa-a-iz-zi
45
10 [LÚki-i-ta-ašhal]-za-a-i
Çevirisi
V
6 Kral (ve) kraliçe TanrıGAL.ZU (için) ayakta içe[rler].
7 Büyük INANNA enstrümanıçalınır. halliyari-adamları
8 şarkısöyler. Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler
9 [pal]watalla haykırır / ünler.
10 [kita-adamıçığ]ırır.
———————————————————————————————
KUB II 5
VI
6 LUGAL MUNUS.LUGAL GUB-ašDUTU a-ku-wa-an-zi
7 wa-al-ha-an-zi-iš-ša-an
8 LÚ.MEŠGALA SÌRRU LÚALAN.ZU9 me-ma-i
9 LÚpal-wa-tal-la-ašpal-wa-a-iz-zi
10 LÚki-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
Çevirisi
VI
6 Kral (ve) kraliçe ayakta GüneşTanrısı(için) içerler.
7 (müzik enstrümanına) vururlar.
46
8 ilahi okuyan rahipler (ilahi) okur. Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler.
9 palwatalla- haykırır / ünler.
10 kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
Kralın reverans yaptığısırada da, LÚALAN.ZU9’un kültsel işleme eşlik ettiği
görülmektedir.
KUB XLVI 14
Rs.
4 LUGAL-uš-kán Éha-le-en-tu-wa-ašan-da-an pa-iz-zi
5 ta iš-ta-na-ni44 UŠ-KE-EN45 LÚALAN.ZU9 me-ma-i
————————————————————————————————
Tercümesi
Rs.
4 Kral halentu-evine girer
5 ve sunağa reverans yapar. Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler.
———————————————————————————————
44 Hitit. ištanana- ifadesinin ideogramıGIŠZAG.GAR.RA, Akadça karşılığıise AŠIRTU’dur. ištanana-
“sunak, kurban masası” (HW: 91).
45 Daha önce de işaret ettiğimiz gibi, halentu- yapısında tanrıbetimi ve kutsal yerler bulunmaktadır
(Bkz. dipnot: 13). Kralın halentu- yapısına geldiğinde, yerine getirildiği, ŠUKĒNU yani reverans
hareketinin, tanrıbetimi ya da kutsal yerler için selamlama yada saygıgöstergesi için yapılan bir
hareket olarak kabul edilebilir. Kelimenin Hititçe karşılığıaruwāi-, arwāi- henk- “reverans yapmak”
ifadesidir; UŠ-KE-EN: “Prs. Sg. 3.”.
47
KBo XI 49
VI
12' LUGAL-i-kán G[A]L DUMUMEŠÉ.GAL GIŠkal-mu-uš46 da-a-i
13' LUGAL-ušUŠ-KE-[E]N LÚALAN.ZU9 me-ma-i
14' LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
Çevirisi
VI
12' Kral, saray oğlanlarının başı(ndan) Litus’u alır.
13' Kral, reverans yapar. Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler.
14' kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
46 GIŠkalmuš: GIŠdeterminatifi bu materyalin ağaçtan yapılmışolduğunu göstermektedir. Söz konusu
ifade HW: 96’da “ucu kıvrık asa, litus” manasında yorumlanmıştır. Hititlerden günümüze kadar
ulaşabilen çivi yazılıbelgelerden ve eşsiz sanat eserleri üzerindeki çeşitli tasvirlerden söz konusu ucu
kırık asanın kral tarafından taşındığıanlaşılmaktadır. Altın (GUŠKIN) ve gümüş(KÙ.BABBAR) gibi
madenlerden yapılan nesnelerin çivi yazılıbelgelerde sıkça karşımıza çıkmasıHititlerde bu
madenlerin son derece önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak, kral tarafından taşınan bu ucu
kıvrık asanın söz konusu değerli madenlerden değil de, ağaçtan (GIŠ) yapılmışolmasıbizim
açımızdan son derece dikkat çekici bir durum arz etmektedir.
48
KBo IV 9
II
37 na-aš-ta LUGAL MUNUS.LUGAL I-NA É DZA.BA4.BA4
38 an-da pa-a-an-zi ta DINGIRLIM-ni
39 EGIR-pa I-ŠU ar-wa-an-zi
40 LÚALAN.ZU9 me-ma-i
41 LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
Çevirisi
II
37 ve sonra kral (ve) kraliçe TanrıZABABA’nın tapınağına,
38 içeri girer ve tanrıya
39 tekrar 1 kez (daha) tapınırlar
40 Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler.
41 kita-adamıçığırır.
——————————————————————————————
49
Ayrıca sakinin, BIBRU47 kabınıdışarıya götürdüğü ya da dışarıdan getirdiği,
sakinin dökme kurbanınıgerçekleştirdiği, Ordu komutanıile LÚGUDU1248 tarafından
reverans yapıldığıbir esnada, LÚNAR’ın49 şarkısöylediği sırada, başaşçıtarafından
gerçekleştirilen libasyon seremonisi sırasında soytarının (dua) okuduğu / (şarkı)
söylediği belgelenmektedir.
KUB II 10
I
11' na-aš-ta LÚSAGI.A-ašBI-IB-RU
12' pa-ra-a pé-e-da-a-i LUGAL-ušEGIR-an x[
13' LÚALAN.ZU9 me-ma-i ma-ah-ha-a[n-ma]
14' GIŠDINANNAHI.A ka-ru-ú-uš-ši-ya-a[n-zi]50
15' nu LÚALAN.ZU9 nam-ma me-m[a-i]
———————————————————————————————
47 BIBRU: Hayvan biçimli bu kabın kurban metinlerinde libasyon seremonisi sırasında kullanıldığı
ifade edilmektedir. Bunun dışında KUKUBU , GAL, išnura-, lahanni-, tapišana- zalhai- išgaruh- gibi
kaplar da libasyonda kullanılmaktadır (Alp, 1967: 514; Coşkun, 1969: 3-34; 1972: 90-94; 1979: 83
vd.; 1992: 30-34). Ancak görsel sanat eserleri üzerinde kabartma olarak tasvir edilen libasyon, Eski
Hitit ve Hitit İmparatorluk Çağlarına ait bugüne kadar bulunmuşörneklerde daima gaga ağızlıtesti ile
gerçekleştirilmiştir (Baltacıoğlu, 1995: 2; ayrıca bkz. Popko, 1978: 87 vd.).
48 LÚGUDU12 ideogramının eski okunuşlarıLÚIM.ME, LÚGUDÚ’dur. h. taz(z)elli- iken, bu formun
Akadça karşılığının PAŠĪŠU olduğu tespit edilmiştir; “Merhemli rahip” (HW: 219).
49 LÚNAR: h. kinirtalla-, Akad. ZAMMARU, NARU “şarkıcı” (HW: 287). Bkz. Alp, 1940: 52-60.
50karuššiya-: “susmak, sessiz kalmak; ilgisiz olmak” (HW: 104). Ancak burada çeviriye uygun olması
bakımından “müzik aletinin çalınmaması” anlamınıyüklemek daha uygun olacaktır.
50
Çevirisi
I
11' ve sonra saki BIBRU kabını
12' dışarı(ya) götürür. Kral tekrar x[
13' Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler, ancak
14' INANNA (müzik) enstrümanlarıçalınmadığında
15' soytarıbir kez daha söyler.
———————————————————————————————
Aynımetnin III 10' vd. ile V 31' vd.da buradakiyle benzer bir formülün
kullanıldığıgörülmektedir.
KUB II 10
V
1 [LÚALAN.]ZU9 me-ma-i
2 [nam-m]a ta-ma-išEN ERÍNMEŠUŠ-[KI-EN]
3 [LÚALAN.]ZU9 me-ma-i
4 [na]m-ma ta-ma-išEN ERÍNMEŠUŠ-[KI-EN]
5 [LÚALAN.]ZU9 me-ma-i
6 [nam-ma] ta-ma-išEN ERÍNMEŠUŠ-[KI-EN]
7 [LÚALAN.Z]U9 me-ma-i
8 [nam-ma ta-m]a-išEN ERÍNMEŠUŠ-KI-[EN]
9 [LÚALAN.ZU9] me-ma-i
10 [nam-ma ta-ma-i]šEN ERÍNMEŠUŠ-K[I-EN]
51
Tercümesi
V
1 [Soyta]rısöyler.
2 [Ayrıc]a başka bir ordu beyi reverans yap[ar.]
3 [Soyta]rısöyler.
4 [Ayrı]ca başka bir ordu beyi reverans [yapar.]
5 [Soyta]rısöyler.
6 [Ayrıca] başka bir ordu beyi reverans [yapar.]
7 [Soytar]ısöyler.
8 [Ayrıca baş]ka bir ordu beyi reverans yap[ar.]
9 [Soytarı] söyler.
10 [Ayrıca başk]a bir ordu beyi reverans ya[par.]
KUB X 99 no.lu metnin I 24 vd.nda kral tarafından gerçekleştirilen ekmek
kurbanısırasında soytarının 1 kez somuna, 2 kez ise tawal-içkisine51 (dua) okuduğu
ve (şarkı) söylediği ifade edilmektedir.
KUB X 99
I
21' LÚSAGI.A I NINDA.KUR4.RA IM-ŞA a-aš-ka-z[a]
22' ú-da-a-i LUGAL-i pa-a-i
23' LUGAL-ušpar-ši-ya
———————————————————————————————
51 tawal- “Kült seremonisi sırasında kullanılan bir tür içki” (HW: 219).
52
24' LÚALAN.ZU9 A-NA NINDA.KUR4.RA I-ŠU
25' me-ma-i ta-wa-li-ma II-ŠU me-ma-a-i
———————————————————————————————
Çevirisi
I
21' Saki 1 mayalısomunu kapıdan
22' getirir (ve) krala verir.
23' Kral (onu) parçalar.
———————————————————————————————
24' Soytarısomuna bir kez
25' (dua) okur / (şarkı) söyler, tawal-içkisine ise 2 kez (dua) okur / (şarkı) söyler.
———————————————————————————————
“UL mema-” fiilinin kullanılmışolması, saki krala kadehi uzatırken, soytarının
orada bulunduğunu fakat “mema-” görevini yerine getirmediğini ortaya koymaktadır.
Aynımetnin devamında INANNA enstrümanıçalınmadığısırada LÚALAN.ZU9’nun
mema- eylemini yaptığıifade edilmektedir (KUB I 17 VI 28 vd.).
KUB I 17
VI
28 ma-ah-ha-an-ma-kán LÚSAGI.A LUGAL-i
29 GAL e-ep-zi LÚALAN.ZU9
30 Ú-UL me-ma-i ma-ah-ha-an GIŠDINANNAHI.A
53
31 ka-ri-ya-nu-wa-an-zi52 LÚALAN.ZU9 me-ma-i
———————————————————————————————
Çevirisi
VI
28 Saki krala
29 kadehi tuttuğu sırada soytarı
30 (dua) okumaz / (şarkı) söylemez INANNA enstrümanları
31 çalınmadığısırada (dua) okur / (şarkı) söyler.
———————————————————————————————
Ay bayramının işlendiği KUB II 10 V 28' vd.da buradakiyle benzer nitelikli bir
formüle yer verildiği görülmektedir.
Söz konusu ritüel metinlerinde soytarının seremoni sırasında söylediği sözlere yer
verilmediği görülmektedir. Ancak bazımetinlerde (KUB II 19 vd. ile 49 vd.; III 19
vd. ile 50 vd.; VI 32 vd.) soytarıtarafından söylenen Proto-Hattice sözler
nakledilmiştir (Badalì, 1991: 12 vd.). Kültsel etkinliklerde söylenen şarkıların,
duaların tek bir dilde zikredilmediği anlaşılmaktadır. S. Alp, zikredilen şarkı
sözlerinin, ait olduğu tanrıortamının diliyle ilişkili olmasıgerektiğini ve söz konusu
konuşmanın içeriğinin, ismine şarkısöylenen tanrıveya tanrılara yönelik olarak
kaleme alınmışbir ilahi veya duadan oluştuğunu düşünmektedir (Alp, 1940: 67).
Soytarı, mema- fiilinin sinonimi olan te-: “söylemek, demek” fiili ile birlikte de
geçmektedir. Ancak, söz konusu kontekstte hangi amaçla kullanılmışolduğu
52 kariyanu-, karinu-: (Bir müzik enstrümanıiçin) “susmak, susturmak” (HW: 100 vd.).
54
anlaşılamamıştır. KUB XXVIII 91 IV 2; KUB XXXIV 127 Rs. 6-8 (Badalì , 1991:
22).
KUB XXXIV 127
Rs.
4 EGIR-ŠU ku-išUŠ-KE-EN LÚALAN.ZU9 hal-za-a-i HUR.SAG[
5 [t]a-az da-a-i ta-aš-kán pa-iz-zi
————————————————————————————————
6 [EGIR-Š]U ku-išUŠ-KE-EN LÚALAN.ZU9 te-ez-zi [
———————————————————————————————
7 [EGIR-ŠU ku-i]šUŠ-KE-EN LÚALAN.ZU9 t[e-ez-zi
———————————————————————————————
8 [EGIR-ŠU ku-išUŠ-K]E-EN LÚALAN.ZU9 [ te-ez-zi
————————————————————————————————
Tercümesi:
Rs.
4 Arkasından reverans yapar, soytarıçığırır [ ] dağı
5 ve o alır gider
————————————————————————————————
6 [arkasından] reverans yapar, soytarısöyler [
————————————————————————————————
7 [arkasından] reverans yapar, soytarıs[öyler]
————————————————————————————————
55
8 [Arkasından rev]erans yapar soytarı[söyler
———————————————————————————————
Krali çiftin başrol oynadığıbir kült sahnesinin sonunda soytarının diğer kült
görevlileri ile birlikte (tapınaktan) dışarıçıktığını(para pai-) (KUB XI 25 III 26'
vd.), KBo IV 9 no.lu metnin III. sütun 23 vd. satırında ise, kral tarafından
gerçekleştirilen bir libasyon seremonisi sonrasında soytarı, halliyari-adamları,
palwatalla- ve kita-adamının (tapınaktan) dışarıçıkarıldıkları(para parh-) ifade
edilmektedir.
Soytarının törenlerde mema- fiilinden sonra en çok gerçekleştirdiği eylem
“bağırmak, çağırmak, çığırmak, seslenmek” anlamına gelen halzai- fiilidir.
Soytarının söz konusu eylemi “aha” seslenişi ile birlikte yerine getirdiği
görülmektedir. Genel olarak bu seslenişin yerine getirildiği durumlar şöyle
sıralanabilir:
Kral (tapınağın) kapıya vardığında, soytarıkita-adamıile birlikte kralın önünde
koşar. Soytarıve kita-adamıbüyük kapıya vardıklarında “Soytarıaha (diye) çığırır,
kita-adamıçığırır.”
KUB X 3
I
11 [(LUGAL-uš)] ANŠE.KUR4.RA-it ša-ra-a pé-en-na-i
———————————————————————————————
12 na-aš-ta ma-ah-ha-an-kán LUGAL-uš
56
13 hi-lam-na-aš53 KÁ.GAL an-da a-ri
14 LÚALAN.ZU9 a-ha-a hal-za-a-i
15 LUGAL-uš-kán hi-lam-na
16 KÁ.GAL an-da a-ri LÚALAN.ZU9 a-ha-a hal-za-a-i
17 LÚki-i-ta-aš-ša hal-za-a-i
———————————————————————————————
Çevirisi
I
11 Kral at ile yukarı(ya) gider.
———————————————————————————————
12 ve sonra kral
13 hilammar kapısına vardığında
14 Soytarı“aha” (diye) çığırır.
15 Kral hilammar
16 kapısına varır. Soytarı“aha” (diye) çığırır.
17 kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
Kral, arkiu- evine geldiği zaman da, soytarı“aha” diye çığırır.
53 hilammar için “kapıyapısı, portal, direkli kapıyapısı” çevirileri yapılmıştır. HW: 69; Alp, 1983:
325 vd.; Darga, 1985: 61.
57
KUB XLI 4054
I
12' k[u-i]t-ma-an-[ma-an] LUGAL-ušna-a-ú-i
13' ú-iz-zi nu ki-i hu-u-m[a-a]n
14' pí-ra-an pa-ra-a ha-a-an-da-a-an
———————————————————————————————
15' LUGAL-ušú-iz-zi Éar-ki-ú-i
16' ti-ya-zi LÚALAN.ZU9 a-h[a-a]
17' hal-za-a-i
———————————————————————————————
18' [UGULA L]Ú.MEŠMUHALDIM GAL-it wa-a-tar har-zi
19' ta A-NA QA-TI LUGAL wa-a-tar pa-ra-a [e-ep-zi]
20' túh-hu-eš-ni-it55 III-ŠU la-hu-u-wa-a-i
———————————————————————————————
21' GAL DUMUMEŠÉ.GAL LUGAL-i GAD-an pa-a-i
22' [LU]GAL-ušQA-TI-ŠU a-an-ši
———————————————————————————————
54 Transkripsiyon için bkz. Alp, 1982: 254 vd.
55 Kültte önemli bir rol oynayan temizlik maddesi tuhhueššar için S. Alp, bir kısım akıtılabilen
tuhhueššar kullanıldıktan sonra ellerin ya da dudakların kurulandığınıve bazen de bir havluya
konabilir ya da bir havludan alınabilir olmasısebebiyle sert bir madde olarak görüldüğünü belirtir. Bu
sert maddenin, tuhhueššsar sıvısının konulduğu kap olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Alp,
tuhhueššar’ın etimolojik olarak tuhhu(wa)i-: “duman” ile ilgili olduğunu, kızgın çam kozalağının
ocaktan alınarak suya atıldığınıve bunun sonucunda güzel kokulu ve tadıhoşolan tuhhueššar’ın
ortaya çıktığınıifade eder (Alp, 1982: 256 vd., 1983a: 14-19; ayrıca bkz. Otten, 1971: 26 vd.)
58
Çevirisi
I
12'-14' Kral henüz gelmeden önce, bütün bunlar hazırlanmış(tır).
————————————————————————————
15' Kral gelir (kült için) arkiu-evine
16' geçer. Soytarı“ah[a”] (diye)
17' çığırır.
———————————————————————————————
18' Aşçı[başı] bardak ile su tutar.
19' ve kralın eline suyu uz[atır].
20' tuhhueššar ile 3 kez döker.
———————————————————————————————
21' Saray oğlanlarının başıkrala havluyu verir.
22' Kral elini kurular.
———————————————————————————————
Kral, başaşçıveya saray oğlanlarından birinin libasyon yaptığısırada, soytarının
“aha” (diye) çığırdığıanlaşılmaktadır. Bu esnada LÚNAR, LÚpalwatalla-, LÚkita-,
LÚhalliyari- gibi kült görevlilerinin de soytarıya eşlik ettiklerine dair bazıifadelere
yer verildiğine rastlanmaktadır. Prensin ismi geçen tanrıya içki içtiği sırada,
soytarının “mema-“ ve “aha halzai-” eylemlerinin her ikisini de yerine getirdiği
59
görülmektedir. Soytarının bunun dışında takarmu-ekmeğini bölmesi ile ilişkili bir
eylemi yerine getirdiğine dair bazıifadeler sarf edildiği de görülebilmektedir.
KUB LIII 3
I
8' [DUMU.L]UGAL DTe-li-pí-nu-un DKa-tah-ha-an-na
9' GUB-aše-ku-zi GIŠDINANNA.GAL SÌRRU
10' LÚALAN.ZU9 me-ma-i a-ha-a hal-zi-ya
11' I NINDAta-kar-mu-un56 pár-ši-ya na-an-kán LÚSAGI.A
12' pa-ra-a pé-e-da-i
———————————————————————————————
13' DUMU.LUGAL DHa-aš-ga-la-an TUŠ-aše-ku-zi
14' GIŠDINANNA.GAL SÌRRU LÚALAN.ZU9 me-ma-i
15' a-ha-a hal-zi-ya I NINDAta-kar-mu-un pár-ši-ya
16' na-an-kán LÚSAGI.A pa-ra-a pé-e-da-i
———————————————————————————————
Çevirisi
I
8' [Pre]ns, TanrıTelipinu ve TanrıKatahha (için)
9' ayakta içer. Büyük INANNA (müzik) enstrümanıçalınır.
10' Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler, “aha” diye çığırır
11' 1 takarmu-ekmeğini böler ve saki onu
56 NINDAtakarmu- ifadesi HW: 204’te “bir ekmek” manasında yorumlanmıştır.
60
12' dışarıgötürür.
———————————————————————————————
13 Prens, TanrıHašgala (için) oturur ( vaziyette) içer.
14' Büyük INANNA (müzik) enstrümanıçalınır. Soytarı(dua) okur / (şarkı)
söyler.
15' aha (diye) çığırır. 1 takarmu-ekmeğini böler.
16' ve onu saki dışarıgötürür.
———————————————————————————————
Soytarının “halzai” fiiliyle birlikte geçtiği satırlarda hep “aha” diye ünlediğini
görüyoruz. Bu noktada “aha” üzerine bir araştırma yaparak, sözcüğün etnik kökeni
hakkında kısaca bilgi vermenin yararlıolacağıkanısındayım.
61
aha
Hitit bayram ritüellerini incelediğimizde törenler sırasında okunan dualar ve
şarkıların yanısıra “aha”, “hu”, “kašmešša”, “zinar”, “mešša”, “impu”, “waganna”,
“tališa”, “halantuwa” gibi “sesleniş” ve “çağrı”ların da dini törenlerde önemli bir yer
tuttuğunu görüyoruz. Bu “sesleniş” ve çağrı” eylemleri içinde ritüellerde en sık
karşımıza çıkan “aha” seslenişidir. Metinlerde halzai- fiili ile birlikte geçen bu
seslenişbayram ve cenaze törenlerinde soytarıtarafından söylenmektedir57. Nadiren
de olsa, bayram ritüellerinde LÚNAR (=şarkıcı) tarafından da söylendiğini yine
metinlerden öğreniyoruz.
KBo IX 14058
III
1 nu LÚ.MEŠNAR an-dur-za a-ha-a [hal-zi-an-zi]
2 LÚ.MEŠALAN.ZU9-ma-kán an-da Ú-UL [hal-zi-an-zi]
————————————————————————————————
Çevirisi
III
1 ve şarkıcılar içeride “aha” (diye) [çığırırlar]
2 Ancak, soytarılar içeride [çığır]maz[lar].
————————————————————————————————
57 Hatti-Hitit tabakasındaki geç döneme ait festival betimlemeleri ile cenaze törenlerinde (šalliš
waštaiš) LÚALAN.ZU9 “aha” diye seslenmektedir (Friedrich – Kammenhuber, 1975: 45).
58 Transkripsiyon için bkz. Badalì, 1991: 64.
62
Etimolojik olarak incelendiğinde “aha” seslenişinin Hatti diline59 ait olduğu, pek
çok bilim adamıtarafından kabul edilen bir görüşolmasına rağmen, anlamına ilişkin
kesin bir sonuca varılamamıştır.
J. Friedrich ve A. Kammenhuber “aha” seslenişine Hatti ve Eski Hitit
metinlerinde rastlanmadığınıfakat bu Hattice sözcüğün Hititler tarafından 13. yy.da
yorumlandığınıbelirtirken, J. Tischler ise ritüel sırasında yapılan bu seslenmeyi
Hititlerin daha geç bir tarihte kaleme aldığınıifade eder (Friedrich-Kammenhuber,
1975: 45; Tischler, 1977: 4).
E. Neu, Kühne ve Schuster’in (HHB I 52, 132) “a-ha-a” ifadesini “wa-a-ha-a”
(KUB I 17 VI 9-20) formu ile ilişkilendirmek suretiyle, Imperativ = emir kipi
formundaki bu ünlemi “hizaya gel” veya “sıraya gir” manasına gelen bir komut
sözcüğü olarak açıkladıklarınıifade ederken, aynıgörüşün Laroche (Annuaire du
Collège de France, 1980-1981, 81 année, 491) tarafından da kabul edildiğine dikkat
çekmektedir (Neu, 1983: 323 Dipnot:1). Friedrich ve Kammenhuber ise söz konusu
satırlarda geçen (KUB I 17 VI 9 vd.) geçen “wa-a-ha-a” ifadesinin yanlışlıkla
yazılarak, “a-ha-a” seslenişi ile bir ilişkisi olmadığınıifade ederler (Friedrich-
Kammenhuber, 1975: 45).
Hatti dilindeki “aha” seslenişinin anlamının bilinmemesine rağmen, çivi yazılı
belgeleri incelediğimizde bazıkültsel hareketlerin başlangıcında soytarıtarafından
söylendiği anlaşılmaktadır. Örneğin kralın kültsel işlemleri gerçekleştireceği kutsal
yapıkapısına ulaştığında veya kutsal yapıyıterk ettiğinde, kral ya da krali çift
59 Eski Hitit döneminde rezitasyonların; çoğunluğu Hatti olmak üzere Luwi ve Pala dilinde; Orta Hitit
döneminde ise daha çok Hurri dilinde icra edildiğini bildiren V. Haas, asıl kült dilleri olan Pala ve
Hatti dillerinin, M.Ö. II bin yılın başından itibaren çok fazla konuşulmadığını, rahip ve katiplerin dahi
bu dilleri çok iyi anlayamadıklarınıifade etmektedir (Haas, 1994: 681).
63
tarafından gerçekleştirilen libasyon seremonisi sırasında veya Inanna enstrümanının
çalındığısırada soytarısöz konusu kültsel seremonilere “aha” seslenişi ile eşlik eder.
“aha” seslenişinin anlamıgerçekten de “hizaya gel”, “sıraya gir” ise, söz konusu
seslenme, soytarıtarafından diğer kült görevlilerinin kültsel etkinliklere katılmaları
için sıraya girmeleri amacıyla söyleniyor olabilir. Ancak, seslenişin ardından hangi
görevlinin hangi sıraya girdiği anlamıaçık değildir. Metinlerde bu durum açıkça
ifade edilmemesine rağmen, seslenişin akabinde kültsel etkinliklerin gerçekleşmesi
aha seslenişinin söz konusu etkinliklerin başlamasıiçin bir komut niteliği taşıdığını
düşündürmektedir.
Genellikle soytarının gerçekleştirdiği “aha” seslenişinin ardından kita-adamının
çığırdığına şahit oluruz.
KUB XLI 41
V
8' LÚALAN.ZU9LÚki-i-ta-aš-ša LUGAL-i
9' pí-ra-an hu-ya-an-te-eš
10' ma-ah-ha-an-ma-kán LÚALAN.ZU9LÚki-i-ta-aš-ša
11' KÁ.GAL-ašan-da a-ra-an-zi LÚALAN.ZU9
12' a-ha-a hal-za-a-i LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
64
Çevirisi
V
8' soytarıve kita-adamıkral(ın)
9' önünde koşmuşlar(dır).
10' soytarıve kita-adamı
11' (büyük) kapı(dan) içeri girdiklerinde (vardıklarında) soytarı
12' “aha” (diye) çığırır. kita-adamı(da) çığırır.
———————————————————————————————
Soytarının “aha” seslenişini bayram ritüelleri dışında, ölü ritüellerinde de icra
ettiği anlaşılmaktadır.
Yazılıvesikalarda kral ya da kraliyet ailesine mensup kimselerin cenaze
törenlerinin60 14 gün sürdüğü ve ayinlerde ölen şahsın ruhu için içki ve ekmek
kurbanısunulduğu ifade edilmektedir. Cenaze merasimlerinde, bayram törenlerinde
olduğu gibi, farklımisyonlar üstlenen pek çok görevlinin yer aldığıgörülür.
60 Bazımetinlere (KUB XXX 24 Vs. II 11 vd.) dayanarak Hitit yeraltınıveya ölüler dünyasınıçayır
olarak yorumlayan H. Otten’in (Otten, 1962: 231) aksine, A. Ünal söz konusu metinlerde geçen
ifadelerin bu düşünceyi destekler nitelikte ipucu vermediğini; Su TanrısıEa’nın “kara toprak altında
(kendi) gözleriyle ölü ruhlarıgörmüş” (KUB XXX III 106 9 KBo XXVI 65 IV 11 = C. Kühne ZA 67
(1977) 258. Ünal, 1980: Dipnot 12) olduğu ifadesini, Ullikummi destanında yer aldığınıve dolayısıyla
Hititlerin bu konudaki inançlarıhakkında herhangi bir fikir vermediğini belirtir (Ünal, 1980: 167 vd.).
Ancak ölü ritüellerini anlatan metinlerden kral veya kraliyet ailesine mensup kişiler için 14 gün süren
seremoni düzenlendiğini ve ölünün naaşının yakılarak defnedildiğini öğreniyoruz. Belgeler yetersiz
kaldığıiçin, halktan birinin ölümü halinde ne yapıldığıkonusunda fazla bilgiye sahip olmamamıza
rağmen, A. Ünal gömülerek veya yakılarak defnedilen halkın yeraltına indiğini belirtir (Bkz. Ünal,
1980: 166, Dipnot: 8 ve 9).
65
Soytarının da bu görevliler arasında yer aldığınıdaha önce belirtmiştik. Bu konu ile
ilişkili metinler dikkatle incelendiği zaman soytarıların bayram metinlerinde olduğu
gibi, ölü ritüellerinin konu edildiği vesikalarda61 çok sık zikredilmedikleri
görülecektir. Soytarılara göre daha az zikredilse de kita-adamıda ölü ritüellerinde
görev almaktadır. Her iki görevlinin de bu konu ile ilişkili metinlerde sıkça
zikredilmeleri ve farklıfiillerle birlikte gözükmeleri yüzünden, cenaze törenlerine
göre, bayram ritüellerinde daha fazla yer aldıklarınısöylemek mümkündür. Bunun
sebebi, Muhibbe Darga’nın belirttiği gibi, “Ölü Yakma” ve onu takip eden “Ölü
Kültü” ayinlerinde başta MUNUSŠU.GI = “İhtiyar Kadın, Büyücü Kadın” olmak üzere
kadınların büyük rol oynamasıolabilir (Darga, 1974:237, 1984: 77 vd., ayrıca bkz.
Kınal, 1956: 366).
61 Ölü Ritüelleri –man URUHattušišallišwaštaiškišari naššu-za LUGAL-ušnašma MUNUS.LUGAL-
ašDINGIRLIM-iškišari – “Kral veya kraliçenin tanrıolması(ölümü) nedeniyle Hattuša’da büyük bir
kirlenme / felaket meydana geldiği zaman” ifadesiyle başlamaktadır (Gurney, 1977: 59; Kassian,
Korolëv, Sidel’tsev; 2002: 9 (önsöz); Otten, 1958: 7, 1962: 230). Gurney, “waštāi-“ kelimesinin
gerçek anlamının “suç, günah” olduğunu, ancak burada “felaket” olarak çevrildiğini belirtir. Bunun
sebebi olarak da kral ya da kraliçenin ölümü halinde kutsal düzenin ilhakıile ilgili görüldüğünü ifade
eder (Gurney, 1977: 59). V. Haas de aynışekilde kralın tanrıve insanlar arasında bir aracıolması
sebebiyle kralın ölümü halinde ülkenin kaderi tehdit altına girip, ülke düzeninde karışıklıklar
yaşanacağıdüşüncesinin hakim olduğunu belirtir (Haas, 1994: 219 vd, 1995: 2021 vd.). E Laroche ölü
ritüellerini CTH 450’de (s.78) büyüsel ritüeller kategorisi altında sınıflandırmıştır. A. Kassian, A.
Korolëv ve A. Sidel’tsev tarafından hazırlanan “Hittite Funerary Ritual šallišwaštaiš” (2002,
Münster) başlıklıeserde ölü ritüellerine ait metin ve fragmanların transkripsiyon ve tercümelerini
vermişlerdir (Ayrıca bkz. Alp, 1999: 62 vd.).
66
Ölü ritüellerinde, ekmek kurbanıya da içki sunumu yapıldığısırada şarkıcının
söylediği şarkıya soytarı“aha” seslenişi ile eşlik eder ve sonra sesini kısar. Konu ile
ilgili örnek belgeler aşağıdaki gibidir:
KUB XXX 19, 20, 21, 22 + KUB XXXIX 762
I
42 EGIR-an-da[-ma ha-an-ni-e]šhu-uh-hi-eš<a-ku-wa-an-na> pí-an-zi LÚN[AR
GIŠ] DINANNA.GAL SÌRRU
43 LÚALAN.ZU9 [a-ha-a h]al-zi-ya-an-zi me-mi-an-ma [hu-uš-te-eš-kán-zi]
44 NINDA.KUR4.RA [pár-ši-ya]
———————————————————————————————
45 EGIR-an-da-ma a[-p]í-el ZI<-an> III-ŠU e-ku-zi LÚNAR G[IŠ
DINANNA.GAL SÌRRU]
46 LÚALAN.ZU9 a-h[a-a h]al-zi-an-zi me-mi-an<-ma> hu-uš-te-iš-kán-z[i]
Çevirisi
I
42 Sonradan [büyükannele]r(e) ve büyükbabalar(a) <içmek için> verirler.
Ş[arkıcı] Büyük Inanna müzik enstrümanınıçalar.
43 Soytarı,[aha (diye) ç]ığırır ve sesini [kısar]
44 somunu [parçalar]
———————————————————————————————
62 Transkripsiyon ve tercüme için bkz. Kassian, Korolëv, Sidel’tsev, 2002: 484.
67
45 Sonradan o[n]u (ölünün) ruhu (için) 3 kez içer. Şarkıcı[Büyük Inanna
enstrümanı(eşliğinde) şarkısöyler]
46 soytarıah[a (diye) ç]ığırır ve sesini kısa[r]
KUB XXXIV 66 + XXXIX 7 + KBo XXXIV 57 + XXXVIII 173 + XXXIX 148
+ XL 2263
Rs. III
12 [(LÚ.MEŠALAN.ZU9) a-ha-a hal-z]i-an-zi me-mi-an-m[(a hu-u-uš-te-eš-kán-zi)]
13 [NINDA.KUR4.RA KU7 pár-ši-y(a na-an-š)]a-an ak-kán-ta-a[(šZI-ni)]
14 [A-NA NINDA.ÉRINMEŠ] [t(i-an-zi)]
Çevirisi
Rs. III
12 [(soytarılar) aha (diye) çığ]ırırlar ve seslerini [(kısarlar)]
13 [Tatlısomunu parçala(r ve onu)] ölünü[(n ruhu (için)]
14 [asker ekmeklerinin] (olduğu yere) [y(erleştirirler)]
Rs. III (Aynımetnin devamı)
27 [(nu nam-ma ak-kán-da-ašZ)]I-an III-ŠU e-ku-zi LÚNAR
28 [(GIŠDINANNA.GAL SÌRRU L)Ú.MEŠAL]AN.ZU9 a-ha-a hal-zi-an-zi
29 [(me-mi)-an-ma hu-u(š-ti-iš-ká)]n-zi NINDA.KUR4.RA KU7 pár-ši-an-zi
30 [na-an-ša-a(n ak-kán)-(ta-ašZ)]I-ni A-NA <(NINDA)>. ÉRINMEŠti-an-zi
31 [ZI-an III-(ŠU e-ku-zi nu .MUNUS.M)]EŠtap-da-ra-ašú-e-eš-ki-u-wa-an
63 Transkripsiyon için bkz. Kassian, Korolëv, Sidel’tsev, 2002: 502 vd.
68
32 [da-a-i nam-m(a MUNUS.MEŠtap-da-ra-a)n] ka-ru-uš-ši-ya-nu-u-wa-an-zi
———————————————————————————————
Çevirisi
Rs. III
27 [(ve ayrıca ölünün ru)]hu (için) 3 kez içer. Şarkıcı
28 [(Büyük Inanna enstrümanı(eşliğinde)şarkısöyler). So]ytarılar “aha” (diye)
çığırırlar.
29 [ve seslerini kısar]lar. Tatlısomunu bölerler.
30 [ve onu ölünün ru)]hu (için) asker <ekmek>lerinin (olduğu yere) yerleştirirler.
31 [(ölünün) ruhu için 3 (kez içer ve)] tapdara [(kadınl)]arıyakarmaya
32 [başlarlar ve sonra (da) tapdara kadınlar)ı] susarlar.
———————————————————————————————
LÚALAN.ZU9’nun Hitit metinlerinde değişik fiillerle birlikte geçtiğini gördük.
Ancak bu fiillerden en çok rastladığımız mema-64 fiilidir. “Söylemek demek”
anlamına gelen Hititçe mema- fiilinin sinonimleri “te-” ve “ta-”dır. Akadcasıise
QABÛ’dur.
mema- fiili, metinlerde daha çok “söyler, der” anlamına gelen genişzamanın 3.
tekil şahsı(Prs. Sg. III) ile çekimlenen memai formuyla karşımıza çıkmaktadır.
“LÚALAN.ZU9 memai” formunun geçtiği metin türleri şöyledir
(Badalì,1991:4vd.):
64 mema- fiilinin yer aldığımetinler ve bu sözcüğün çeşitli formlarıiçin bkz. Güterbock – Hoffner,
1980: 254-263.
69
Ay Bayramları, Zippalanda’da ilk Bahar Bayramı65, AN.TAH.ŠUMSAR Bayramı66,
nuntariyašhašBayramı67 , KI.LAM Bayramı68, Tippuwa’da İlkbahar Bayramı,
İlkbahar BayramınıAnlatan Fragmanlar, KışBayramı, GüneşTanrısının Kış
Bayramı, Fırtına Bayramı, Zippalanda ve Daha Dağının Bayram Fragmanları,
Telipinu için düzenlenen Bayramlar, Prens tarafından kutlanılan festivaller, Hattice
ezber parçasıve şarkılarıiçeren Bayram Fragmanları, zintuhe-kadınlarından69
bahseden tablet parçaları, kral tasvirlerine yapılan sunular, bayramın büyük
fragmanları, Nerik kentinin çeşitli bayram fragmanları, Sonbahar bayramı.
65 Badalì, 1991: 33 vd. M. Popko Zippalanda kültü ile ilişkili bütün metinleri THeth 21’de (1994)
masaya yatırmıştır. Ayrıca bkz. Yoshida, 1996a: 254 vd.
66 AN.TAH.ŠUM bitkisi bayramıiçin bkz. Güterbock, 1969: 175 vd., 1975: 125 vd; M. Popko - P.
Taracha, 1988: 82-113.
67 EZEN nuntariyašhašiçin bkz. Güterbock, 1969: 175 vd; Karasu, 1988’den ayrıbasım: 407-428;
Košak, 1976: 55-64; Otten-Souček, 1969: 104; Popko, 1986: 219-223.
68 KI.LAM için bkz. Güterbock, 1969: 175 vd.; 1975: 126 vd.; Singer, 1983 ve 1984.
69 MUNUSzintuhi- HW: 262’de (Bayan) şarkıcıçevirisi yapılırken kelimenin ideografik değerinin
MUNUSSÌR olduğu belirtilmiştir. M. Darga, dini ayinlerde görev alan söz konusu bayanların bir rahibe
sınıfına ait olduklarınıbelirtir. Ayrıca Darga, bu ismin manasının “Tanrıça zintuhi,’nin kadınları”
olduğunu belirterek Laroche’un (Recher, s. 40 bkz. KUB XXV 11, 1-12; CTH 650) zintuhi- kelimesi
için Hattice “kız torunu” ifadesini kullandığınıifade eder. Tanrıça zintuhi-; Vurušemu-Taru baştanrı
çitinin kızıolan tanrıça Mezulla’nın çocuğudur. Böylece, tanrıça zintuhi-’nin adıgeçen büyük tanrı
çiftinin <<kız torunu>> olduğunu dile getiren Darga, adınıtaşıdıklarıiçin tanrıçaya hizmet eden
zintuhi-kadınlarının en üst kademesini GAL MUNUS.MES zintuhiyas zintuhi- kadınlarının büyüğü /
başı– (KUB XI 32 III 19) unvanlırahibenin işgal ettiğini ve zintuhi-kadınlarının Büyük Hitit
imparatorluğu çağının sonuna tarihlenen belgelerden bir listede (KBo X 10 III = CTH 235) Hattice
şahıs adlarıile değil, Luwice kadın adlarıile isimlendirildiklerini belirtir (Darga, 1984: 76).
70
memišk-: “Sürekli söylemek, sürekli demek”
mema- fiili -šk- formuyla genişletilerek “sürekli söylemek, sürekli demek”
anlamına gelen memišk- formuyla da geçmektedir.
LÚALAN.ZU9 memišk-
KUB XX 2 III 2, 6, 13, 16, 20, 24.
kiššan mema-
Soytarışöyle der anlamına gelen ifade ise LÚALAN.ZU9 kiššan memai’dır.
KUB I 17 I 18
III 18, 48
UL mema-: “Konuşmamak, söylememek”
Saki, krala kadehi tuttuğu sırada LÚALAN.ZU9 UL mema- şeklinde görülür.
KUB I 17 VI 29 vd.
KUB II 10 II 25
V 31
te- “Söylemek, demek”
Bazımetinlerde LÚALAN.ZU9, mema- fiilinin sinonimi olan te- fiiliyle de
görülmektedir. Ancak, söz konusu kontekstte hangi amaçla kullanıldığı
anlaşılamamaktadır.
KUB XXVIII 91 Rs. IV 2
71
KUB XXXIV 127 Rs. 6, 7, 8.
LÚALAN.ZU9’nun “Bağırmak, çağırmak, seslenmek” anlamlarına gelen halzai-
fiiliyle birlikte kullanıldığınıda görüyoruz. Bu fiil bazımetinlerde LÚALAN.ZU9
halzai (LÚALAN.ZU9 bağırır, çağırır, seslenir) bazımetinlerde ise LÚALAN.ZU9 aha
halzai (LÚALAN.ZU9 aha (diye) seslenir, bağırır, çağırır) şeklinde geçmektedir. Bu
metinler ise aşağıdaki gibidir:
LÚALAN.ZU9 halzai Ay Bayramları
Prs. Sg. III KUB XXXIV 127 Rs. 3, 4
LÚALAN.ZU9 aha halzai 1) Bayramın Büyük Fragmanları
KUB XI 20 17'
KUB XLI 40 I 16'
2) zintuhe- kadınıadıverilen Fragman
KBo XI 73 Vs. I 4'
3) GüneşTanrısının KışBayramı
KUB II 6 IV 23
KUB X 28 II 5
4) KI.LAM
KUB X 1 V 7'
5) AN.TAH.ŠUMSAR Bayramının 2. Günü
KUB X 3 I 14,16
72
mema- fiilinde olduğu gibi yine halzai- fiilinin de Akadça UL olumsuzluk edatıile
birlikte kullanıldığınımetinlerden okumaktayız. Söz konusu metinler şunlardır:
LÚALAN.ZU9 UL halziyanzi AN.TAH.ŠUMSAR Bayramının 2. Gün
KUB X 3 I 14, 16.
AN.TAH.ŠUMSAR Bayramının 29.Günü
KBo IX 140 III 2.
Çoğul hali olarak,
LÚ.MEŠALAN.ZU9 aha halziyanzi KI.LAM
“Prs. Pl. III” KUB X 23 V 5'
KUB II 3 V 28.
Kral Tasvirlerine Yapılan Sunular
KUB X 11 I 14'
halzai- fiilinin “Iter.- Dur.” formu olan ve “sürekli bağırmak / çağırmak /
seslenmek” anlamlarına gelen halzešša- fiili ile birlikte geçtiğini de görüyoruz.
LÚALAN.ZU9 aha halziššanzi Tapala Dağında İlkbahar Bayramı
“Prs. Pl. III” KUB XX 48 I 6'
LÚALAN.ZU9’nun dışında LÚNAR’ın (=şarkıcı) da aha (diye) seslendiğini
görüyoruz.
KBo IX 140 Rs.III 1
73
LÚALAN.ZU9’nun mema- ve halzai- fiilleri dışında çivi yazılıbelgelerde şu
fiillerle birlikte zikredildiği de görülmektedir:
LÚALAN.ZU9 iya-
KBo XXI 85 I 34
KBo IV 9 V 44
KUB XI 13 II 12
ar-: “Ayakta durmak, dikilmek”
Kralın tören alayıile birlikte halentu- evinden tapınağa gidişi esnasında (kralın
yanında) dans etmek ve konuşmak üzere bulunduğunu ar- fiili ile anlıyoruz.
KBo IV 9 I 47
KBo XIX 128 I 8
waššan hark-
Tören sırasında LÚALAN.ZU9’nun süslenmişelbise (TÚG.GÚ.È.A MAŠ-LU)
giydiğini waššan hark- fiili gösterir.
KUB XLVIII 9 II 4 vd.
KBo IV 9 I 45 vd.
(pedi-ši) weh-: “Kendi etrafında dönmek, dans etmek”
Tören alayıhalentu-evinden tapınağa giderken bu görevlinin döndüğü / dans ettiği
belirtilmiştir:
KBo IV 9 I 49.
74
tarwišk-: “dans etmek”
LÚALAN.ZU9’nun dans ettiğinden bahsedilen tablet parçalarıise şunlardır:
KUB XLVIII 9 II 6
KUB XXVII 69 I 16 vd.
KUB XI 17 III 5'
tarku(wāi)- “dans etmek”
LÚALAN.ZU9’nun dans ettiği tarku(wāi)i fiiliyle de belirtilmiştir:
IBoT III 4 III 2
anda uwa- : içeri gelmek”
Kültsel işlemlere iştirak edebilmek için LÚALAN.ZU9 diğer kült görevlileri ile
beraber tapınağa girer.
KUB XX 28 II 24 vd.
KUB XXV 3 III 10 vd.
KUB XXV 6+2 II 26 vd.
anda pai-: “içeri girmek”
Krali çift tapınağa gelmeden önce tapınaktaki yerlerini almak için içeri girerler:
KBo IV 9 II 3 vd.
AŠAR-ŠUNU ep(p)-, ap(p)-: “Yerlerini almak, yerlerini tutmak”
Tapınağa girdikten sonra LÚALAN.ZU9 ve diğer kült görevlileri yerlerini alırlar.
KBo IV 9 II 5 vd.
75
KUB XXV 3 III 14
KBo XXX 56 IV 29
Ocağın arkasında yerini aldığıifade edilir:
KUB XXVII 69 V 12 vd.
hazzik(k)-: “vurmak, (bir müzik enstrümanı) çalmak”
LÚALAN.ZU9’nun arkammi-, galgalturi-, huhupal- enstrümanlarınıçaldığını
hazzik- fiiliyle anlıyoruz.
KBo IV 9 I 39 vd.
anda ar-: “içeri gelmek, içeri varmak”
LÚALAN.ZU9 ve LÚkita-’nın kralın önünden koşup büyük kapıya vardıkları“anda
ar-” fiiliyle anlaşılmaktadır:
KUB XLI 41 V 10' vd.
pariparāi-, pariprāi-: “(bir müzik enstrümanı) üflemek”
Söz konusu fiil ile LÚALAN.ZU9’nun (SI)šawatar enstrümanınıçaldığını/
üflediğini öğreniyoruz.
KUB II 3 II 28 vd.
pirān hūyā, hūyā-: “koşmak, kaçmak”
LÚALAN.ZU9’nun kralın önünden koştuğu ifade edilir.
KUB XLVI 2 II 10' vd.
76
KUB XXX 41 I 23 vd.
KUB XLI 41 V 8' vd.
tarkumma(i)-: “Bildirmek, haberdar olmak”
BaşMEŠEDI’nin LÚALAN.ZU9’ya şarap bildirdiği ifade edilmektedir:
KUB XI 21 I 8 vd.
KUB XVIII 104 II 7 vd.
KUB XXV 6 V 11 vd.
šara hark-: “yukarıda tutmak”
Tören alayı halentu-evinden kült işlemlerinin gerçekleştirileceği tapınağa
giderken bu görevlinin ellerini yukarıkaldırarak dans ettikleri bilinmektedir.
KBo IV 9 I 48
menahhanda ar-: “Karşılaşmak”
Festival yemeği ocağın üzerine koyulmadan evvel bu görevlinin kralla karşılaştığı
ifade edilmiştir.
KUB II 6 IV 11 vd.
KBo XXI 78 II 9 vd.
ariya-: “fal aracılığıyla saptamak, kehanette bulunmak”
Soytarılar havuzda kehanette bulunurlarken aynızamanda šawatar enstrümanını
çalarlar.
KUB II 3 II 28 vd.
77
walh-: “vurmak”
Başsoytarının kült seremonisi sırasında aşçının kafasına (sembolik olarak) büyük
bir testi ile 3 kez vurduğu ifade edilmiştir:
KUB XX 11 I 12 vd.
menahhanda tiya- “birinin karşına çıkmak, birisi ile yüzleşmek”
Tapınağa girdikten sonra arkammi-enstrümanıkarşısına çıkmalarısöz konusu fiil
yardımıyla anlaşılmaktadır: KUB XI 13 II 17 vd.
Inanna enstrümanıkarşısına çıktıkları: KUB X 28 II 27; KUB XXV 3 III 15 vd.
Kralın karşısına çıktıkları: KBo XI 46 V 10' vd.
para parh- “çıkarmak”
LÚpalwatalla, LÚkita, LÚhalliyari ile birlikte LÚALAN.ZU9’nun, kralın başrol
oynadığılibasyon seremonisi sonrasında (tapınaktan) dışarıçıkarıldıklarıifade
edilmiştir.
KBo IV 9 III 23 vd.
da-: “almak”
LÚALAN.ZU9’un kendisine verilen bir kap şarabıaldığıbilinmektedir: KUB XI
21 I 11.
GAL LÚ.MEŠALAN.ZU9’nun (Başsoytarı) 1 kadeh şarabıaldığıbilinmektedir:
KBo XVII 11 (+) KBo XX 12 (+) KUB XLIII 26 Rs. IV 11'.
1 somunu aldıklarıda bilinmektedir: KUB XX 19 + KUB LI 87 IV 20' vd.
78
mald-: “vaat etmek, adamak”
LÚALAN.ZU9’a şarap dolu bir kadeh verildikten sonra, başsoytarının önce
tapındığı, sonra da adakta bulunduğu anlatılır: KBo XVII 11 (+) KBo XX 12 (+)
KUB XLIII 26 Rs.IV 11'; KUB XXV 17 IV 8.
azzik-: “yemek yemek”
Festival etkinliklerinin önemli bir bölümü olan festival yemeği esnasında
LÚALAN.ZU9’nun zimaki-yemeğini yediği belirtilmiştir.
KUB II 11 II 11
eš-: “oturmak”
LÚALAN.ZU9 zahurti-enstrümanı ile oturduğu vakit festival etkinlikleri
çerçevesinde bu görevliye içki ikram edildiği ifade edilmektedir.
KUB XX 11 II 8 vd.
pai-: “gitmek”
LÚALAN.ZU9’nun tapınaktaki yerini almaya gittiğine dair ifadelere rastlamak
mümkündür:
KBo IV V 45
Ayrıca LÚALAN.ZU9’nun (sofraya) et suyu koyulmadan evvel GIŠparanalla’ya
gittiğinden de bahsedilmiştir:
KUB XX 76 I 9 vd.
79
para pai-: “çıkmak”
Krali çiftin önderliğinde gerçekleştirilen bir seremoni sahnesinin sonunda
LÚALAN.ZU9’nun (tapınaktan) dışarıçıktığından bahsedilmektedir: KUB XI 25 III
26 vd.
SÌR: “Şarkısöylemek”
LÚALAN.ZU9’nun flüt eşliğinde şarkısöylediği anlaşılmaktadır:
KBo XI 30 Rs. VI 17'
aruwāi-, arwāi-: “tapınmak”
LÚALAN.ZU9’a şarap dolu bir kadeh verildikten sonra başsoytarının sırasıyla
tapındığı, adakta bulunduğu ve en son olarak da şarap kadehini aldığıifade
edilmiştir:
KBo XVII 11 (+) KBo XX 12 (+) KUB XLIII 26 Rs. IV 11'; KUB XXV 17 IV 8
paršiya-, parš-, paršāi-: “bölmek, parçalamak”
Prensin gerçekleştirdiği bir libasyon seremonisi sonrasında LÚALAN.ZU9 , Inanna
müzik enstrümanıeşliğinde (dua) okur / (şarkı) söyler; aha (diye) .çığırır ve 1
takarmu-ekmeğini böler: KUB LIII 3 I 15'
palwai- fiili süreklilik, devamlılık ifade eden Iterativ formdaki palwešk- biçimi ile
de karşımıza çıkmaktadır.
80
LÚALAN.ZU9 palweškanzi
KUB XI 21 I 5'
KBo XX 81 V 19'
KBo IV 9 I 50
KUB XI 17 II 3 vd.
III 3 vd.
LÚALAN.ZU9 zaman zaman birden fazla fiille birlikte de karşımıza çıkmaktadır.
KBo X 25
Rs. VI
17' LÚ.MEŠALAN.ZU9 u-wa-an-zi
18' [pal-ú-i-iš-ká]n-zi tar-ú-iš-kán-zi-ya
—————————————————————————————
KBo X 23 (+) 22
III
12'' LÚMEŠALAN.ZU9-ma
13'' tar-ú-i-iš-kán-zi
14'' pal-u-i-is-kan-zi
15'' ha-az-zi-iš-kán-zi-ya
81
Ölü Ritüelleri
Ölü ritüellerinde LÚALAN.ZU9 aha diye çığırır (halzai-) ve sesini kısar (memiyan
huštešk- “(sesi) azaltmak, (sesi) kısmak”) daha sonra somunu böler. Genel olarak
LÚALAN.ZU9’nun yer aldığıölü ritüellerine ait metinler aşağıda verilmiştir:
1) KBo XXV 184 II 19, 30, 33, 37, 40, 48.
2) KUB XXX 23 + KBo 41 90 + KBo 40 348 II 19'.
3) KUB XXX 23 + 39 13 + KBo 41 90 + 41 92 Rs.III 7, 13,20, 27, 33.
4) KUB XXXIX 27 Rs. III 3'.
5) KUB XXXIX 15 I 6'
6) KUB XXX 23 + KBo 41 90 + KBo 40 348 II 9', 28', 31'.
7) KUB XXXIX 27 II 4'.
8) KUB XXX 25 + XXXIX 4 + KBo 41 117 25, 30, 35.
9) KUB XXX 25 + XXXIV 68 + XXXIX 4 Rs. 6.
10) KUB XXXIX 5 Vs. 9'
11) KUB XXXIX 5 + KBo 40 265 Rs. 2,7,10.
12) KUB XXX 24 + KBo XXXIX 292 II 10, 21, 24, 27.
13) KUB XXX 24 Rs. III 22'.
14) KUB XXXIX 35 Rs. IV 1’.
15) KUB XXXIX 39 II 8.
16) KUB XXXIX 40 II 3', 7'.
17) KUB XXX 19 + XXX 20 + XXX 21 + XXX 22 + XXXIX 7 I 40.
18) KUB XXXIX 7 II 43.
82
19) KUB XXXIV 66 + XXXIX 7 + KBo XXXIV 57 + XXXVII 173 + XXXIX
148 + XL 22 Rs. III 12, 16, 20, 28, 46, 50.
20) KUB XXXIX 25 Rs. 8'.
21) KUB XXXIX 8 + KBo XXXIV 58 25', 29'.
22) KUB XXXIX 8 + KBo XXXIV 58 Vs. II 33', 41'.
23) KUB XXXIX 8 + KBo XXXIV 58 + KBo XXXIX 291 Rs.III 5', 10''.
24) KUB XXXIX 8 + KBo XXXIX 14 I 45'
25) KUB XXXIX 26 II 2', 7'.
LÚALAN.ZU9 aha halziyanzi memiyan-ma KI.MIN
26) KUB XXX 25 + XXXIV 68 + XXXIX 4 Rs. 2.
27) KUB XXX 19 + XXX 20 + XXX 21 + XXX 22 + XXXIX 7 I 43, 46.
28) KUB XXXIV 66 + XXXIX 7 + KBo XXXIV 57 + XXXVII 173 + XXXIX
148 + XL 22 Rs. III 41.
LÚ.MEŠALAN.ZU9 aha QATAMMA halziyanzi memiyan-ma QATAMMA
hušteškánzi
KUB XXXIV 66 + XXXIX 7 + KBo XXXIV 57 + XXXVII 173 + XXXIX 148 +
XL 22 Rs. III 35.
II. BÖLÜM
LÚpalwatalla-
palwatalla- ismi Hititçe palwai- fiiline nomen agentis eki olan “-(a)talla-“
eklenerek oluşturulmuştur. Metinlerde, palwai- görevini yapan hem erkek
(LÚpalwatalla) hem de bayan (MUNUSpalwatalla) palwatalla-’nın olduğunu
görüyoruz. Yazılıkaynaklarda LÚpalwatalla- şeklinde geçen görevlinin KI.LAM
bayramının anlatıldığıKBo X 23 no.lu metnin IV. sütunun 18. satırında ve V. sütun
7. satırında “DUMU.NITA palwatallaš” olarak geçmesi ve bu törende DKAL’in
rahipleri ile birlikte yer almasıaçısından son derece önemlidir (Baltacıoğlu, 1995b:
6).
KBo X 231
IV
15 DINGIRMEŠ-aš-ša hi-lam-ni LÚSANGA DKAL
16 šu-up-pí-in LÚSANGA DKAL
17 ha-an-te-ez-zi har-zi
18 DUMU.NITA pal-wa-tal-la-aš2
19 kat-ti-iš-mi ar-t[a]
———————————————————————————————
1 Transkripsiyon için bkz. Badalì, 1991: 97. Ayrıca Bkz. Daddi, 1982: 251.
2 DUMU.NITA pal-wa-tal-la-ašifadesi KUB X 9 V 8. satırında da geçmektedir. Bkz. Singer, 1984:
25.
84
V
5' [ LÚ.MEŠALAN.Z]U9 a-ha-a
6' [hal-zi-y]a-an-zi
7' [DUMU.NITA p]al-wa-tal-la-ašpal-w[a-a-iz-z]i
8' [na-a]š-tašu-up-pí-in LÚSANGA [DKAL ]
9' LÚSANGA DKAL KÁ.GAL-az
10' kat-ta ar-nu-zi
———————————————————————————————
H. Baltacıoğlu, “DUMU.NITA palwatallaš” ifadesinde “NITA” sümerogramının
kullanılması, bu görevin kadınlar tarafından da yürütülmesi nedeniyle
yadırganmadığını, ancak bu görevlilerin çocuk mu yoksa palwatalla- adamları
arasında böyle bir ayrımın yapılması, onların rütbelerini mi gösterdiğini
düşündüğünü belirtmektedir (Baltacıoğlu, 1995b: 6). Güterbock ve Hoffner ise
“DUMU.NITA palwatallaš” ifadesini “the boy palwatallaš” (erkek çocuk
palwatalla) olarak çevirmişlerdir (Güterbock-Hoffner, 1994: 85). Eğer çocuk
palwatalla olmasaydı, bu ifade LÚpalwatalla- olarak belirtilir ve böyle bir ayrıma
ihtiyaç duyulmazdı. Dolayısıyla bu ifadenin çocuk palwatalla- olarak yorumlanması
gerektiğini düşündüğümü belirtmek isterim.
I. Bölümde, kült personelleri arasında bulunan LÚALAN.ZU9’nun bir bayram
günü ne gibi bir misyon üstlendiğini ve görevlerini ne zaman, nerede ve hangi
görevlilerle birlikte yerine getirdiğini inceledik. LÚALAN.ZU9’nun genellikle birlikte
zikredildiği görevliler arasında LÚpalwatalla-, LÚkita-, LÚhalliyari-, LÚNAR yer
85
almaktadır. Bu bölümde de LÚpalwatalla-’nın ne gibi bir görev üstlendiğini ve
görevini ne zaman yerine getirdiğini araştıracağız. Hemen şunu belirtmek isterim ki
kült görevlileri genellikle birlikte hareket ettiklerinden dolayıI. Bölümde anlatılan
misyonların çoğu bu bölümde de aynışekilde geçerli olacaktır. Ancak, bunları
hatırlatmak maksadıyla değişik metinlerden örnekler vererek ana hatlarıyla
anlatmaya çalışacağız.
palwai- fiili, LÚ/MUNUSpalwatalla-’nın karakteristik bir eylem biçimidir.
LÚpalwatalla- bazen halliyari-adamlarının ya da LÚNAR’ın INANNA (müzik)
enstrümanıçalınarak söylediği şarkıeşliğinde bazen de LÚGI.GÍD ya da LÚGALA'nın
(=ayinlerde ilahi söyleyen kişi) argammi ve galgalturi vb. (müzik) enstrümanları
çalınarak söylediklerişarkıeşliğinde palwai- görevini yerine getirmektedir.
palwai- fiilinin anlamıile ilişkili olarak pek çok öneride bulunulmuştur. Söz
konusu fiilin etimolojik yapısınıinceleyen Nowicki, Hititçe palwai- fiilini “Yunan”
ve “Latin” kökenli akrabalarıyla ilişkilendirmeye çalışıldığınıbelirtirken, Latince ve
Hititçe ifadelerin formal açıdan birbirleriyle özdeşolduğunu ve kök form olarak
anılan isimlerin her iki dilde artık kullanılmıyor olmasınıortak bir özellik olarak
kabul eder. Ayrıca “verbum dicendi” olarak tanımlanan Hititçe palwai- ifadesinin
Latince (s)pel- köküyle doğrudan ilişkili olduğunu ve bu fiilin “Yüksek sesle
konuşmak, bağırmak” manasına geldiği düşüncesinden hareketle pel-weh ifadesine
“bağırma” gibi bir anlam yüklenmesinin uygun olacağınıbelirten Nowicki, palwai-
fiilinin barındırdığıkök anlamın “bağırma” anlamına gelen “pel-weh” ifadesi olması
sebebiyle palwai- fiiline “yüksek bir ses çıkarmak” gibi bir mana yüklemenin
yerinde olacağınıifade eder (Nowicki, 1990: 242).
86
S. Alp, Proto-Hatti dilinde kaleme alınmışbir metin parçasıolan KUB I 17 V 62''
vd., VI 19 vd.nda LÚpalwatalla tarafından söylenen Hattice sözlere yer verilmesinden
yola çıkarak, söz konusu fiilin büyük bir olasılıkla ifade etmek ile ilişkili olarak
kullanılan bir fiil olduğunu; gerek metnin yapısıve gerekse kullanıldığıyere göre bu
sözcüğün “kültsel nitelikli bir söylevde bulunmak” manasına geldiğini ifade eder.
Kültsel söylev için kullanılan çok sayıda fiilin Hititçe’ye başka dillerden girmiş
olduğu tespit edilmiştir (SÌR (=išhamiya-), mema-, malda-, palwai-, halzai-) diyen
Alp kültsel söylevin içeriğiyle ilişkili olarak mema- ve palwai- fiillerinin aynımetin
içinde arka arkaya kullanılmalarınedeniyle birbirlerinden ayrılamayacaklarınıdile
getirir. Ayrıca SÌR, mema- ve halzai- fiilleri de peşi sıra kullanılabildikleri için
benzer bir durumun bu fiiller için de geçerli olduğunu söyler. Bu fiiller arasındaki
farklılığın ise içerikten ziyade söylenen şeyin biçimi yani telaffuzundan
kaynaklandığına inandığınıve sözcükleri tercümede net bir biçimde ayırt edebilmek
için bunların Hititçe'deki temel anlamının Almanca'daki karşılığına dikkat etmek ve
söylevin içeriğini göz önünde bulundurmak suretiyle iyi bir tercüme yapılabileceğini
düşündüğünü ifade etmektedir. Bu yüzden bayram ritüelleri ile ilişkili metinlerde
mema- fiilini “(Dua) okumak, (şarkı) söylemek”; halzai- fiilini de “(şarkı, dua)
yakarmak” şeklinde tercüme edilmesinin doğru olacağınıve buna göre palwai- fiilini
de sadece benzer tipteki yani kesin olmayan bir ifade ile “hitap etmek” şeklinde
tercüme edilmesini uygun görmektedir (Alp, 1940: 77 vd.). S. Alp 1999 yılında
yayınlamışolduğu “Hititlerde Şarkı, Müzik ve Dans. Hitit Çağında Anadolu’da
Üzüm ve Şarap” konulu eserinde (sayfa 2) palwatalla- kelimesinin anlamıolarak
“Rezitator” ya da “el çırpıcı” çevirilerinin teklif edildiğini ve araştırıcılar arasında
her iki görüşün de taraftarıolduğunu ifade ederken, aynıgörüşü savunarak
87
palwatalla-’nın herhangi bir tonda ya da tarzda söyleyen söz ustasıolduğuna
inandığınıbelirtir.
Van Brock da palwatalla-’nın ezberden okuyan rezitasyon görevlisi olduğunu
ifade ederken, C.G. Brandenstein’ın (Bildbeschreibungen 48) paluwa- ifadesinin
kültsel materyallerin sıralandığıbir listede geçen bir obje olduğunu düşündüğünü
belirtir (van Brock, 1962: 81).
Ahmet Ünal KUB LV 28 + Bo 7740 no.lu yapıritüeline ait metnin Rs. III. sütun
12. satırında palwai- fiilini “el çırpmak” olarak çevirmiştir (Ünal, 1988: 41).
V. Haas da söz konusu fiil için “el çırpmak” çevirisini yapmıştır (Haas; 1970: 33).
KUB I 17
VI
17 ma-ah-ha-an-ma-kán LÚNAR ŠUM-MI LUGAL
18 ú-e-ri-ya-zi LÚALAN.ZU9 me-ma-i
19 LÚpal-wa-tal-la-ašpal-wa-a-iz-zi
———————————————————————————————
20-27: Metnin ilgili kısmıHattice kaleme alınmıştır.
28 ma-ah-ha-an-ma-kán LÚSAGI.A LUGAL-i
29 GAL-AM e-ep-zi LÚALAN.ZU9
30 Ú-UL me-ma-i ma-ah-ha-an GIŠDINANNAHI.A
31 ka-ri-nu-wa-an-zi LÚALAN.ZU9 me-ma-i
———————————————————————————————
23-38: Metnin ilgili kısmıHattice aktarılmaktadır (Badalì, 1991: 17).
88
Güterbock (1946: 79 vd.) yukarıdaki metnin 31 vd.nda “soytarıkonuşur”
ifadesinden sonra LÚpalwatallašpalwaizzi” ibaresinin yer almadığını, Proto-Hatti
dilinde kaleme alınmışbir önceki ile benzer nitelikli bir paragrafa yer verildiğini ve
bu sebeple bayram ritüellerinde “soytarı”nın seremoni esnasında LÚpalwatalla
tarafından da eşlik edilen konuşma benzeri bir eylemde bulunmasının mümkün
olabileceğine dikkat çekmektedir. Ayrıca “inşat okumak”3 eylemi ile 19 vd.ndaki
durumla uyuşmadığınıifade ederken, KBo IV 9 I 45-50’de alaca renkli elbise giyen
soytarının kralın yanında ellerini yukarıkaldırarak olduğu yerde döndüğünden ve
“palweškanzi” yaptığından bahsedildiğine değinerek, bir insanın hem olduğu yerde
dönüp hem de inşat okumasının akla yatkın bir davranıştarzıolmadığınıbildirir. Söz
konusu metinde olduğu yerde dönmek ifadesi ile birlikte kullanılan “palweškanzi”
sözcüğünün “dans etmek” veya “zıplamak” manasında yorumlanamayacağınıda dile
getirir. Çünkü 19 vd.ndan sonra LÚpalwatalla- tarafından söylenen Proto-Hattice
sözlere yer verilmiştir.
KBo XV 48
II
5' . . . nu LÚpal-wa-at-tal-la-aš
6' TI8MUŠEN-aš4 pár-ta-u-ni-it LUGAL-i me-na-ah-ha-an-da
7' wa-a-tar III-ŠU pa-ap-pár-aš-zi pal-wa-iz-zi-ma I-ŠU
———————————————————————————————
3 İnşat: “(Bir gökçe yazın parçasını) Yüksek sesle ve yakışık alan bir eda ile okuma”. İnşat etmek:
“Bir koşuğu, bir yazın yapıtınıyüksek sesle okumak ”(bkz. Türkçe Sözlükler).
4 Kartal anlamına gelen TI8MUŠEN ideogramının eski okunuşu ÁMUŠEN’dir.(HZL:305).
89
8' LÚpal-wa-at-tal-la-ašGAL A
9' TI8MUŠEN-aš-ša pár-ta-u-wa-ar har-zi-pát
Güterbock ve Hoffner (1994: 83) yukarıdaki metnin 5'-9' satırlarınıörnek
göstererek palwai- hareketinde bulunan palwatalla-’nın bir elinde kartal kanadını
diğer elinde ise bir bardak su tutmasısebebiyle palwai- hareketinin “el çırpma” ya da
“alkışlama”ya izin vermeyeceğine de dikkat çekmektedirler.
Güterbock’a göre bu eylemin özünde 3 hususu barındırdığıgörülür:
İlk olarak, bu eylemin sevindirici bir niteliğe sahip olduğu anlaşılmaktadır.
İkinci olarak, bu fiilin “ištamašta (= duydu, işitti)” ve “ištamaššer (= duydular,
işittiler)” fiillerinden sonra zikredilmesi sebebiyle söz konusu ifadenin işitilebilir bir
eyleme karşılık geldiğini ortaya koymaktadır.
KBo XXVI 65 (= KUB XXXIII 106) Ullikummi Şarkısı(CTH 345)
IV
15 …………………. DTaš-mi-šu-uš
16 [ iš-t]a-ma-aš-ta na-aš-za du-uš-ki-iš-ki-u-an da-a-išnu III-ŠU pal-wa-it nu-
uš-ša-an ša-ra-a
17 [AN]-ši DINGIRMEŠ-mu-ušiš-ta-ma-aš-še-er II-an-ki pal-wa-it
Çevirisi
IV
15 ……………………. TanrıTašmišu
16 [du]ydu ve o sevinmeye başladıve 3 kez haykırdı/ ünledi.
17 gökyüzündeki Tanrılar duydular (ve) 2 kez haykırdı/ ünledi.
90
Üçüncü olarak, özellikle ritüel metinlerde, örneğin KBo IV 9 13 VI 3’te olduğu
gibi, bu eylemin arka arkaya 3 defa yapıldığına dair ifadelere yer verildiği
görülmektedir. Dolayısıyla Güterbock bu eylemin kısa, tekrarlanabilir bir tonda
yapıldığınıve bu noktada “çığlık atmak” veya “sevinçten bağırmak” gibi sevinç
ifadesi olarak yorumlamanın mümkün olduğuna inandığınıbelirtir (Güterbock, 1946:
79 vd.).
palwai- fiili üzerine yapılan araştırmalar sonucunda bu ifadenin ses getiren bir
eylem olduğu anlaşılmaktadır. Özellikle KUB I 17 VI. Sütun satır 19’daki
“palwatalla palwaizzi” ifadesinden sonra Hatti dilinde kaleme alınmışsözlere yer
verilmesi bu düşünceyi güçlendirmektedir. Güterbock’un da belirttiği gibi örneğin
KBo IV 9 I 45-50’de alaca renkli elbise giyen soytarının kralın yanında ellerini
kaldırarak olduğu yerde döndüğünden ve “palweškanzi” yaptığından bahsedilmiş
olmasıbu eylemin sevindirici bir niteliğe sahip olduğunu göstermektedir. Bu noktada
palwai- fiilini sevinç ifadesi olarak söylenilen sözün belirli bir tonda haykırılması,
ünlenmesi şeklinde yorumlanmasıgerektiğini düşündüğümü belirtmek isterim.
palwai- hareketinin, LÚpalwatalla-’nın karakteristik bir eylem biçimi olduğu çivi
yazılıbelgelerden anlaşılmaktadır. Ayrıca MUNUSpalwatalla- ve DUMU.NITA
palwatalla- tarafından da bu görev yerine getirilmektedir. Ancak, nadir de olsa
LÚALAN.ZU9, LÚMEŠ Nerik, MUNUShuwaššannalla-, LÚhalliyari-= LÚGALA
tarafından da palwai- fiilinin yerine getirildiğini yine çivi yazılıbelgelerden
öğrenmekteyiz.
palwai- fiilinin anlamıüzerine yaptığımız araştırmalardan sonra LÚpalwatalla-’nın
bir bayram günü neler yaptığınıve söz konusu fiili ne zaman hangi durumlarda
91
yerine getirdiğini ve ayrıca söz konusu görevlinin palwai- fiili dışında hangi fiillerle
birlikte zikredildiğini değişik metinlerden örnekler vererek anlamaya çalışalım:
Bayram günü sabahın erken saatlerinde krali çift tapınağa girmeden önce
LÚpalwatalla-, soytarıve kita-adamıile beraber tapınağa girerek (anda pa(i)-: “içeri
girmek”) yerlerini alırlar. (A-ŠAR-ŠU-NU ep-) (KBo IV 9 II 1 vd.). KI.LAM
Bayramının anlatıldığıKBo XXVII 42 II 56 vd.da LÚpalwatalla-’nın diğer kült
görevlileri birlikte yerlerini aldıkları“A-ŠAR-ŠU-NU hark-” fiiliyle anlatılır.
KBo XXVII 42
II
56 [ LÚ.MEŠhal-li-ya-r]i-išLÚ.MEŠALAN.ZU9
57 [ LÚpal-wa-tal-la-aš] LÚki-i-ta-aš
58 [ i-ya-an-]t[a-ri na-at A]-ŠAR-ŠU-NU har-kán-zi
Çevirisi
II
56 [halliyar]i [adamları], soytarılar,
57 [palwatalla-adamı] (ve) kita-adamı
58 [yürü]r[ler ve onlar y]erlerini tutarlar / alırlar.
Kralın ya da krali çiftin adızikredilen tanrıya oturarak ya da ayakta içerek
gerçekleştirdiği libasyon seremonisinde INANNA müzik enstrümanıeşliğinde
halliyari-adamlarının söylediği şarkıya LÚpalwatalla-, palwai- fiiliyle eşlik eder
(KBo IV 9 III 16 vd.). Kült görevlileri eşliğinde gerçekleştirilen libasyon
92
seremonisinden sonra LÚpalwatalla- soytarıve kita-adamıile birlikte dışarı
çıkarılırlar (para parh-) (KBo IV 9 III 23 vd.) .
KBo IV 9 (AN.TAH.ŠUMSAR Bayramının 9. Günü)
III
13 LUGAL-uša-ru-wa-iz-zi
14 LÚALAN.ZU9 me-ma-i
15 LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
16 LUGAL-ušGUB-ašII-e e-ku-zi
17 DHal-ma-aš-šu-ut-tum5 DZA.BA4-BA4
18 LUGAL-ušhu-up-par ši-pa-an-ti
19 GIŠDINANNA.TUR LÚ.MEŠhal-li-ya-ri-ešSÌRRU
20 LÚALAN.ZU9 me-ma-i
21 LÚpal-wa-tal-la-ašpal-wa-iz-zi
22 LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
23 na-aš-ta LÚ.MEŠALAN.ZU9
24 LÚ.MEŠhal-li-ya-ri-e-ešLÚ.MEŠpal-wa-tal-la-aš
25 LÚki-i-ta-an-na pa-ra-a pár-ha-an-zi
———————————————————————————————
5 DHalma(š)šuitt HW: 48’de “Taht Tanrısı” çevirisi yapılmıştır. AkadçasıDHALMAŠŠUTTUM’dur.
93
Çevirisi:
III
13 Kral tapınır.
14 Soytarısöyler.
15 kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
16-17 Kral ayakta durur (vaziyette) taht tanrısı(için) (ve) TanrıZABABA (için)
2 kez içer.
18 Kral huppar kabına libasyon yapar.
19 Küçük INANNA (müzik) enstrümanıçalınır, halliyari-adamlarışarkısöyler.
20 Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler.
21 palwatalla- haykırır / ünler.
22 kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
23 ve sonra soytarılar
24 halliyari-adamlarıpalwatalla-adamları
25 ve kita-adamıdışarısürülür / kovalanır.
———————————————————————————————
Tapınaktan dışarıçıkan kült görevlileri - LÚpalwatalla-, LÚhalliyari-adamları,
soytarılar ve kita-adamı– bayram kutlamalarının önemli bir bölümü olan festival
yemeğinden önce INANNA (müzik) enstrümanıile (tapınağa doğru) yürüyerek (iya-
“yürümek, gitmek”) tapınağa girdikleri ve tapınaktaki yerlerini alıp (ep-: “almak,
94
tutmak”) INANNA (müzik) enstrümanları ile törene gelenleri karşıladıkları
bilinmektedir (KBo IV 9 V 42 vd.) (Alp, 1940: 79).
LÚpalwatalla-’nın diğer kült görevlileri ile beraber tapınağa girmesi ve karşıya
geçmesi KUB XX 28 II 26 vd.nda; INANNA enstrümanlarıyakınında ya da
karşısında yerlerini aldıklarıKBo XI 52 II 21 vd.nda; bayan palwatalla-’nın
INANNA enstrümanıkarşısına geçmesi ise KUB XX 76 I 7 vd.nda anlatılır.
KUB XX 28
II
24 na-aš-ta LÚ.MEŠNAR6 LÚ.MEŠhal-li-ya-re-eš
25 LÚAL[AN.ZU9] LÚki-i-ta-aš
26 LÚpal-[wa-tal-la-aš-š]a an-da u-wa-an-zi
27 ták-kán me-n[a-ah-ha]-an-da ti-an-zi
———————————————————————————————
Çevirisi
II
24 ve sonra şarkıcılar, halliyari-adamları
25 so[ytarı], kita-adamıve
6 LÚNAR h. LÚkinirtalla-, AkadçasıNĀRU ve ZAMARRU’dur. “Müzisyen, şarkıcı” anlamındadır.
(HW: 110). S. Alp, LÚNAR’ın diğer rahipler gibi tapınak personeline ait olduğu için “rahip” olarak
anılmasına dikkat çeker. Ayrıca LÚ.MEŠNAR DUMUMEŠÉ.GAL ifadesi, bu kült görevlisinin sarayla
ilgili olduğunu bildirir. Metinlerde geçen LÚNAR URUHatti, LÚNAR URUHurri, LÚNAR URUKanišvb.
ifadelerin LÚNAR’ın söylediği şarkının hangi dile ait olduğunun bildirilmesi açısından önem
taşımaktadır (Alp, 1940: 53 vd.).
95
26 palwatalla- içeri girerler.
27 ve ka[rşı]ya geçerler.
———————————————————————————————
KBo XI 52
II
16' [LÚ GIŠP]A A-NA LÚ.MEŠNAR zi-nir7
17' [hal-za-]a-i LÚSAGI.A wa-aš-ša-an-za8
7 Hititlerin bayram törenlerine ilişkin metinlerde geçen bir sesleniştir (HW: 262). Laroche tarafından
Etudes de Vocabulaire V (Kelime Bilgisi İncelemesi) makalesinde zinar / zinir seslenişi incelenerek
kelimenin Hatti kökenli olduğu belirtilmiştir. Ayrıca Laroche “zinar” kelimesinin GIŠDINANNA
enstrümanınısimgelediğini ifade eder.
Buna göre GIŠDINANNA: zinar
GIŠDINANNA.GAL: GIŠhunzinar(a)-
GIŠDINANNA.TUR: GIŠippizinar -eşitlemeleri yapılmaktadır (Laroche, 1995: 73).
GIŠDINANNA.GAL’ın “hunzinar” ile, ve GIŠDINANNA.TUR’un “ippizinar” ile eşitliği; hun-: GAL
ve ippi-: TUR anlam eşitliğini düşündürmektedir. Bir prefix gibi, hun- ve ippi- ekleri preformatif bir
eleman olarak “zinar” kelimesinin başına gelerek kelimeye “büyük” ve “küçük” anlamlarınıkatmış
olmalıdır diyen M. Alparslan bu savın başka belgelerle desteklenemediği için kesin olarak iddia
edilemeyeceğini belirtir (Alparslan, 1999: 25). Metinlerde zinar / zinir seslenişinin kullanıldığıyerlere
dikkat edecek olursak bu seslenişin ardından Ištar (müzik) enstrümanının çalındığınıgörürüz. O halde,
bu seslenişi söz konusu enstrümanın çalınması, müziğin başlamasıiçin bir komut seslenişi olarak
yorumlayabiliriz. Bu seslenişin şarkıcılara söylenmesi de bu savıdestekler niteliktedir. Ayrıca
Badalì’nin “zinir, zinir” (KBo IV 9 V 35) çağrısını“müzik! müzik!” şeklinde çevirmesi bu görüşü
destekler niteliktedir (Badalì—Zinko, 1989: 51).
8 S. Alp, “LÚSAGI.A wa-aš-ša-an-za” ifadesinden sakinin, resmi bayram elbisesi giymişolduğuna
dikkat çekerek bu ifadenin söylenmediği zaman bu memurun, bu gibi merasimlerde çıplak olarak
96
18' [A-NA] GIŠDINANNAHI.A pí-ra-an
19' [hu-u-]wa-a-i ta-az GIS DINANNAHI.A
20' [LÚ.MEŠ]hal-li-ya-re-e-eš
21' [LÚpal]-wa-tal-la-ašA-ŠAR-ŠU-NU
22' [ap-]pa-an-zi
———————————————————————————————
23' [LÚ.M]EŠALAN.ZU9-ma-kán
24' GIŠpa-ra-na-al-la-ašša-ra[-a pa-an-zi]
25' LÚki-i-ta-aš-ma Éar-[ki-ú-i]
26' kat-ta-an ti-ya-z[i
Çevirisi
16' [a]sa [adamı] şarkıcılara “zinir” (diye)
17' [seslen]ir. (bayram elbiselerini) giyinmişsaki
18' INANNA (müzik) enstrümanların[a] (doğru) önden
19' [ko]şar. Ve
20' halliyari-[adamları]
21' [pal]watalla- INANNA enstrümanları(yakınında / karşısında) yerlerini
22' alırlar.
———————————————————————————————
23' Ancak, soytarılar
24' paranalla-(ya) yuka[rıgiderler]
algılanmasının yanlışolacağınıbelirtir. Eğer öyle olsaydıKUB II 3 II 14 vd.nda “LU.MEŠALAN.ZU9
ne-ku-ma-an-te-eš” ifadesinde olduğu gibi açıkça ifade edilirdi (Alp, 1941: 24 Dipnot: 6).
97
25' kita-adamıise arkiu-evine
26' aşağıya geçe[r.
KUB XX 76
I
6 na-aš-ta GIŠDINANNAHI.A LÚ.MEŠNAR
7 LÚ.MEŠhal-li-ya-ri-išMUNUSpal-wa-tal-la-aš
8 me-na-ah-ha-an-da ti-en-zi
————————————————————————————————
Çevirisi
I
6 ve sonra şarkıcılar
7 halliyari-adamları(ve) bayan palwatalla-
8 INANNA enstrümanlarıkarşısına geçerler.
————————————————————————————————
LÚpalwatalla-’nın saray oğlanlarıve şarkıcılarla birlikte tapınakta arkammi-
müzik enstrümanıkarşısına geçtikleri tiya- fiiliyle belirtilir.
98
KUB XI 13
II
10 LÚ.MEŠALAN.ZU9 DUMU. É.GAL
11 LÚpal-wa-at-tal-la-ašIT-TI GIŠDINANNAHI.A
12 i-ya-an-ta-ri
———————————————————————————————
15 DUMU.É.GAL LÚpal-wa-at-tal-la-aš
16 IT-TI LÚ.MEŠNAR ti-an-zi
17 LÚ.MEŠALAN.ZU9-ma-kán GIŠar-kam-mi
18 me-na-ah-ha-an-[d]a ti-ya-an-zi
———————————————————————————————
Çevirisi:
II
10 Soytarılar, saray oğlanı
11 palwatalla- INANNA enstrümanlarıile
12 yürürler.
———————————————————————————————
15 Saray oğlanı, palwatalla,
16 şarkıcılarla birlikte (tapınağa) geçerler.
17 Soytarılar arkammi- (müzik) enstrümanı
18 karşısın[a] geçerler.
———————————————————————————————
99
S. Alp, AN.TAH.ŠUMSAR Bayramının 18.-19. Gününün anlatıldığıbu metinde,
LÚpalwatalla-’nın sarayla ilişkili olarak DUMU.É.GAL LÚpalwatalla (satır 15)
şeklinde kullanıldığınıbelirtir ( Alp, 1940: 79).
halliyari-adamları, soytarılar, kita-adamıile birlikte palwatalla-’nın tapınaktaki
yerlerini aldıktan sonra aşçıların et suyu yemeğini koydukları( KBo IV 9 V 42 vd.)
anlatılır.
KBo IV 99
V
42 nu LÚ.MEŠhal-li-ya-ri-e-ešLÚ.MEŠALAN.ZU9
43 LÚpal-wa-tal-la-ašLÚki-i-ta-aš-ta
44 IT-TI GIŠDINANNAHI.A-pát i-ya-an-ta-ri
45 nu-za pa-a-an-zi A-ŠAR–ŠU-NU ap-pa-an-zi
———————————————————————————————
46 LÚ.MEŠMUHALDIM TU7 ME-E . UZU ti-ya-an-zi
47 nu i-ku-na-an UZUÌ šar-ra-an-zi
———————————————————————————————
Çevirisi
42 ve halliyari-adamları, soytarılar,
43 palwatalla- ve kita-adamı
44 INANNA enstrümanıile birlikte yürürler.
45 ve giderler, yerlerini alırlar.
9 Transkripsiyon için bkz. Badalì, 1991: 53.
100
———————————————————————————————
46 aşçılar et suyu (yemeğini) koyarlar.
47 ve soğuk hayvani yağıpaylaşırlar.
———————————————————————————————
Festival etkinlikleri çerçevesinde LÚpalwatalla-’ya 1 somun verildiği KUB IX
17’de belirtilir.
KUB IX 17
9' nu LÚ.MEŠta-hi-ya-li-iš10 EGIR-p[a]
10' ne-ya-an-ta-ri A-NA LÚpal-wa-tal-li-ya ŠA Ean[-
11' 1 NINDA.KUR4.RA pí-an-zi nu-za-kán a-pa-a-aš-ša EGIR-pa ne-y[a-an-ta-
ri]
———————————————————————————————
Çevirisi:
9' ve berberler? tekrar
10' dönerler ve palwatalla-’ya x[-
11' 1 somun verirler ve onlar tekrar dön[erler]
———————————————————————————————
Krali-çift müzik eşliğinde tanrıadına içerlerken LÚpalwatalla, soytarıve kita-
adamının 1 mayalısomunu aldıklarıise KUB XX 19 + KUB LI 87 IV 21’de geçer.
KUB XX 19 +KUB LI 87
10 LÚtahiya-, LÚtahiyali-: “Berber ?” HW: 202, Kelimenin Hattice karşılığı“tahaya”dır. HW: 318.
101
IV
17' [LUGAL MUNU]S.LUGAL TUŠ-ašII DKi-pí-ik-aš-du ŠA DU
18' [a-k]u-wa-an-zi GIŠDINANNA.GAL SÌRRU
19' ar-kam-mi gal-gal-tu-u-ri RA-an-zi11
20' LÚALAN.ZU9LÚpal-wa-tal-la-ašLÚki-i-ta-aš
21' I NINDA.KUR4.RA IM-ŞA
———————————————————————————————
22' GIŠŠUKURHI.A LÚ.MEŠME-ŠE-DI [d]a-an-zi
————————————————————————————————
Çevirisi:
IV
17' [Kral (ve) k]raliçe oturur (vaziyette) TanrıKipikašdu (ve) Fırtına Tanrısı
(için) 2 (kez)
18' [iç]erler. Büyük INANNA enstrümanıçalınır.
19' arkammi- (ve) galgalturi enstrümanına vururlar.
20' Soytarı, palwatalla (ve) kita-adamı
21' 1 mayalısomunu
———————————————————————————————
22' saray muhafızları(ise) mızraklar(ı) [a]lırlar
———————————————————————————————
11 RA sinonimi GUL, GUL-ah-, AkadçasıMAHĀŞU h.walh-: “(müzik enstrümanına) vurmak”
anlamındadır. RA-anzi: walhanzi Prs. Pl. III. haldedir. (HW:242).
102
INANNA (müzik) enstrümanıeşliğinde kral ve kraliçenin başrol oynadığıbir kült
sahnesinin sonunda kült görevlileri ile beraber palwatalla- tapınaktan dışarıçıkar.
KUB XI 25
III
26' na-aš-ta LÚ.MEŠNAR LÚ.MEŠALAN.ZU9
27' LÚ.MEŠpal-wa-tal-li-e-ešDUMUMEŠ.É.GAL
28' LU.MEŠME-ŠE-DI pa-ra-a pa-a-an-zi
29' [LUG]AL-ma É.ŠÀ-na12 pa-iz-z[i]
———————————————————————————————
III
26' ve sonra şarkıcılar, soytarılar
27' palwatalla-adamları, saray oğlanları(ve)
28' saray muhafızlarıdışarıgiderler.
29' Kral ise É.ŠÀ’ya gide[r].
———————————————————————————————
12 É.ŠÀ: tunnakkeššar “iç oda” HW: 228. Tapınakta tanrıheykelinin ve kutsal yerlerin bulunduğu
önemli bir mekândır. AN.TAH.ŠUMSAR Bayramının 11. gününü veren IBoT III 1 (CTH 609) no.lu
metinde “Kral merasim için beyaz giysisini, tören süslerini ve aletlerini É.ŠÀ’dan alır”, aynıbelgenin
diğer pasajlarında “Kral, É.ŠÀ'ya gider, Tanrı’ya eğilerek selam verir, çeşitli kurbanlar sunar”
ifadelerinin yer aldığınıbelirten M. Darga tanrıheykelinin bulunduğu kutsal oda ve bu odanın yanıve
çevresindeki odalara verilen bir ad olduğunu ve Hitit tapınağının önemli birimlerinden birini
oluşturduğunu ifade eder (Darga, 1985: 59 vd. Ayrıca bkz. Alp, 1983: 368).
103
(h)išuwašbayramısırasında LÚpalwatalla-’nın kartal kanadıile krala doğru su
serptiğini öğreniyoruz (KBo XV 48 II 5). Kartal kanadıile krala doğru su serpmek
kutsal bir hareket olarak görülmektedir. Su serpen kişinin LÚpalwatalla- olması,
LÚpalwatalla’nın dinsel açıdan önemli bir mevkide yer aldığınıkanıtlar niteliktedir.
KBo XV 48 (CTH 628 )
II
5' . . . nu LÚpal-wa-at-tal-la-aš
6 ÁMUŠEN-ašpár-ta-u-ni-it LUGAL-i me-na-ah-ha-an-da
7' wa-a-tar III-ŠU pa-ap-pár-aš-zi pal-wa-iz-zi-ma I-ŠU
———————————————————————————————
8' LÚpal-wa-at-tal-la-ašGAL A
9' ÁMUŠEN-aš-ša pár-ta-u-wa-ar har-zi-pát
10' LÚSANGA-ma-aš-ša-an GIŠzu-up-pa-ri13
11' wa-ra-a-an kat-ta A-NA DUGLIŠ.GAL14 dan-na-ra-an-ti15
12' da-a-i a-pa-a-aš-ša da-ma-i zu-up-pa-ri
13' SÍGa-li-it16 SÍG.SÁ17 an-da iš-hi-ya-an-da
13 HW: 263’te GIŠzuppari- için “meşale” çevirisi yapılmıştır. Kelimenin AkadcasıTIPARU’dur.
14 GIŠLIŠ.GAL: HW : 283’te “çanak” çevirisi yapılan söz konusu ideogramın Hititçe karşılığı
bilinmemektedir. AkadcasıMĀKALTU’dur.
15 dannara-, dannarant-: “parlak, pürüzsüz, kaygan” anlamındadır. HW: 209.
16 HW: 19 vd.da (SÍG)ali- için “bez, kumaş” çevirileri yapılmıştır. Goetze, Madduwattaš(1928):
142’de ise sıfat olarak “beyaz” anlamında kullanmıştır. Dolayısıyla buradaki anlamıyla
karıştırılmamasına dikkat çekilmek istenmiştir (HW: 119).
17 SÍG.SÁ=SÍG.SA5 (?): “Kırmızı? yün” olduğu belirtilir. HW: 347.
104
14' lu-uk-ki-iz-zi
Çevirisi:
5' . . . ve palwatalla
6' kartalın kanadıile kral doğru
7' 3 kez su serper. 1 kez haykırır / ünler.
———————————————————————————————
8' palwatalla- (bir elinde ) (bir) bardak su
9' (diğer elinde ise) kartal kanadıtutar.
10' rahip yanan meşaleyi
11' aşağı, parlak çanağa
12' alır ve o diğer meşaleyi (ise)
13' kırmızıkumaşa sarmış(tır)
14' (ve onu) tutuşturur.
KBo XXIII 28 + KUB XXXII 65 + KUB XXXII 61
I
49' nam-ma-kán [A-NA DUGKU-KU]-UB18 GEŠTIN
50' ŠA ÁMUŠEN pár-ta-a[-u-wa-ar ar-]ha da-a-i
51' na-at LÚpal-wa-at-[tal-li] pa-a-i
52' LÚpal-wa-at-tal-l[a-ašpa]-iz-zi
18 DUGKU-KU-UB’un diğer yazılımıDUGKU-KU-BU’dur. Ideografik değeri DUGHAB.HAB’tır. Anlamı
için (bir kurban kabıolarak) “güğüm, ibrik, testi” çevirileri yapılmıştır (HZL: 324 ve 364). Tischler
bu ideogramın Hititçe karşılığının DUGkattakurant- olduğuna dikkat çekmek istemiştir (Tischler: 1977:
542).
105
53' na-aš-ta ÁMUŠEN [pár-ta-a-u-wa-ar GA]L A an-da da-a-i
54' LÚSANGA DIM Ma-nu-z[i-ya]
55' GIŠzu-up-pa-ri x x [ ]
56' an-da-ma-at SĺGa-li-it SÍG.SÁ
57' te-pa-u-i-it19 iš-hi-ya-an
58' na-at lu-uk-ki-iz-zi
59' nu DINGIRMEŠar-ha wa-ah-nu-zi20
60' [ -k]án kiš-ša-an me-ma-i
———————————————————————————————
Çevirisi:
I
49' ayrıca şarap testisindeki
50' kartal kanadını/ tüyünü alır.
51' ve onu palwa[talla’ya] verir.
52' palwatall[a- g]ider.
53' ve sonra kartal tüyünü / kanadınısu bardağı(nın) içine koyar.
54' Manuz[iya] Fırtına Tanrısının rahibi
55' meşaleyi x x [ ]
56' sonra ise ucuz kırmızıkumaşa
57' sarılmış(meşaleyi)
58' yakar / tutuşturur.
19 tepu- : “Az, ucuz, önemsiz” anlamındadır. tepawit: “Sg. Instr.” Haldedir. HW: 220.
20 arha wahnu-: “salınmak, titreşmek, sallamak” anlamındadır. HW: 240.
106
59' ve onu Tanrılar(a) (doğru) sallar.
60' [ ]x (ve) şöyle söyler:
———————————————————————————————
LÚpalwatalla-’nın tapınağa girdikten sonra soytarılar ve kita-adamıile birlikte
kralla karşılaştıklarınıKBo XXI 78 no.lu metnin II. sütun 9 vd.nda öğreniyoruz
(menahhanda ar-).
KBo XXI 78
II
6 LÚ.MEŠMUHALDIM ha-an-te-ez-zi ti-an-zi [LÚ GIŠPA]21
7 A-NA LÚNAR zi-nir te-ez-zi [LÚ GIŠPA]
8 pí-ra-an hu-u-wa-i nu GIŠDINANNAH[I.A LÚ.MEŠNAR an-da pé-e-da-an-zi]
9 LÚ.MEŠALAN.ZU9LÚpal-wa-ta[l-la-aš]
10 LÚki-i-ta-ašLUGAL-i-kán me-na-a[h-ha-an-da a-ra-an-ta-ri]
11 nu TU7 A.UZU.GU4 ti-an-zi
12 LÚ GIŠPA pí-ra-an [hu-u-wa-i]
———————————————————————————————
Çevirisi
6 İlk olarak aşçılar geçerler. [asa adamı]
7 şarkıcıya “zinir” der [asa adamı]
8 önde koşar ve [şarkıcılar] INANNA enstrümanl[arı(nı) içeriye götürürler]
9 Soytarılar, palwatal[ la-]
21 LÚ GIŠPA ve LÚ GIŠGIDRU “Asa taşıyıcı” anlamındadır (HW: 283, HZL: 335).
107
10 kita-adamıkralla karşılaşırlar
11 ve (aşçılar) sığır etli çorbayıkoyarlar.
12 asa adamıönden [koşar]
———————————————————————————————
Bayram kutlamalarına ait metinleri incelediğimizde LÚpalwatalla- ya da
MUNUSpalwatalla-’nın festival yemeğinden sonra karakteristik görevleri olan palwai-
fiilini yerine getirdikleri görülür. Genel olarak kral ya da krali çiftin adıbelirtilen
tanrıya içerlerken, libasyon seremonisi ve armağan sunumu sırasında, krali çift
kurban ekmeklerini böldüklerinde ve yine kralın reverans yaptığı sırada
LÚpalwatalla- söz konusu eylemi gerçekleştirir.
KUB II 15 (CTH 678)
V
5 pár-aš-na-u-wa-aš-kán LÚSAGI.A-ašú-iz-[zi]
———————————————————————————————
6 LUGAL MUNUS.LUGAL TUŠ-ašDU DU URUZi-ip-p[a-la-an-da]
7 a-ku-wa-an-zi
———————————————————————————————
8 GIŠDINANNA.TUR LÚ.MEŠhal-li-ya-ri-ešS[ÌRRU]
9 LÚALAN.ZU9 me-ma-i LÚpal-wa-tal-la-[ašpal-wa-a-iz-zi]
10 LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
108
11 LÚSAGI.A I NINDA.KUR4.RA IM-ŞA a-aš-ka[-az]
12 LUGAL-i pa-a-i LUGAL-ušpár-ši-ya
———————————————————————————————
27 LUGAL MUNUS.LUGAL TUŠ-ašDKAL a-ku-w[a-an-zi]
28 LÚNAR URUKa-ni-išSÌR[RU LÚALAN.ZU9]
29 me-ma-i LÚpal-wa-tal-la-ašp[al-wa-a-iz-zi]
30 LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
————————————————————————————————
31 LÚSAGI.A I NINDA.KUR4.RA IM.Š[A a-aš-ka-az]
32 LUGAL-i pa-a-i LUGAL-ušpár-ši-y[a]
———————————————————————————————
Çevirisi
V
5 diz çöken saki üzülerek oturan saki gel[ir].
———————————————————————————————
6 Kral (ve) kraliçe oturur (vaziyette) Fırtına Tanrısı(ve) Zipp[alanda] kenti
Fırtına Tanrısı(için)
7 içerler.
———————————————————————————————
8 Küçük INANNA (müzik) enstrümanı(çalınır) halliyari-adamlarış[arkısöyler]
9 soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler. palwatalla haykırır / ünler.
10 kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
109
11 saki, 1 mayalısomunu kapı[dan]
12 krala verir. Kral (onu) parçalar.
———————————————————————————————
27 Kral (ve) kraliçe oturur (vaziyette) Koruyucu Tanrı(için) içer[ler]
28 Kaniškenti şarkıcısışarkısöy[ler soytarı]
29 (dua) okur / (şarkı) söyler. palwatalla h[aykırır] / ü[nler].
30 kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
31 saki, 1 mayalısomunu [kapıdan]
32 krala verir. Kral (onu) parçalar.
———————————————————————————————
KUB XI 13
IV
15' LÚSAGI.A I NINDA.KUR4.RA IM.ŞA
16' pár-ši-ya
———————————————————————————————
17' pár-aš-na-u-wa-aš-kán u-iz-zi
18' DUMUMEŠ.É.GAL A-NA LUGAL MUNUS.LUGAL
19' gi-nu-wa-ašGADHI.A ti-an-zi
———————————————————————————————
20' LUGAL MUNUS.LUGAL TUŠ-ašDHe-pát e-ku-zi
21' LÚNAR URUHur-ri SÌ[RRU]
110
22' LÚALAN.Z[U9 me-ma-i]
23' LÚpa[l-wa-tal-la-ašpal-wa-a-iz-zi]
24' LÚ[ki-i-ta-ašhal-za-i]
———————————————————————————————
Çevirisi:
15' Saki 1 mayalısomunu
16' böler
———————————————————————————————
17' diz çökücü gelir.
18' Saray oğlanlarıkral (ve) kraliçeye
19' diz örtülerini verirler.
———————————————————————————————
20' Kral (ve) kraliçe oturur (vaziyette) TanrıHepat (için) içerler.
21' Hurri şarkıcılarışarkısöyl[er].
22' Soytar[ı(dua) okur / (şarkı) söyler]
23' pa[lwatalla- haykırır / ünler]
24' [kita-adamıçığırır].
———————————————————————————————
111
V
18' LUGAL MUNUS.LUGAL GUB-ašDU URUNe-ri-ik
19' a-ku-wa-an-zi LÚ.MEŠGALA22 SÌRRU
20' GIŠBALAG.DI23 wa-al-ha-an-ni-iš-kán-zi
21' LÚALAN.ZU9 me-ma-i
22' LÚpal-wa-tal-la-ašpal-wa-iz-zi.
23' LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
Çevirisi
V
18' Kral (ve) kraliçe ayakta durur (vaziyette) Nerik kenti Fırtına Tanrısı(için)
19' içerler. GALA adamlarışarkısöyler.
20' BALAG.DI (müzik) enstrümanına vururlar.
21' Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler.
22' palwatalla- haykırır / ünler.
23' kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
22 LÚGALA: Ayinlerde ilahi söyleyen kişi (HZL: 318). Ayrıca, HW: 47’de bu ideogramın Hititçe
karşılığıLÚhalliyari- olduğu belirtilir.
23 GIŠBALAG.DI: “Bir çeşit harpa veya rebaba benzer müzik aleti”: HZL: 308.
112
KUB XLVI 1024
III
1 LUGAL-ušA-NA DMe-zu-ul-l[a ši-ip-pa-an-ti]
2 LÚALAN.ZU9 me-ma-i LÚpa[l-wa-tal-la-ašpal-wa-iz-zi]
3 LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i MUNUS.[LUGAL]
————————————————————————————————
4 LUGAL-uš-kán IŠ-TU É[ha-le-en-tu-wa]
5 ú-iz-zi II DUMUMEŠ. É.[GAL I LÚME-ŠE-DI]
6 LUGAL-i pí-ra-an hu-u-y[a-an-te-eš]
————————————————————————————————
Çevirisi:
III
1 Kral TanrıMezull[a]’ya [libasyon yapar]
2 Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler. pa[lwatalla haykırır / ünler]
3 kita-adamıçığırır. Kra[liçe]
————————————————————————————————
4 Kral [halentu-] evinden
5 gelir. 2 sa[ray] oğlanı[1 saray muhafızı]
6 kralın önünden koşarlar.
————————————————————————————————
24 Transkripsiyon için bkz. Badalì, 1991: 50.
113
KBo XIX 128
V
34' LÚ.MEŠSAGI.A III NINDA.K[UR4.RA] GIŠtu-hu-up-zi-az25
35' an-da u-[d]a-an-zi LUGAL-ušša-ra-a
36' ti-ya-a[z]-zi26 me-na-ah-ha-an-da
37' UŠ-KE-EN Lúpal-wa-at-tal-la-aš
38' pal-wa-iz-zi LUGAL-uše-ša
———————————————————————————————
Çevirisi
34' sakiler 3 som[unu] tuhupzi-’den
35' içeri getirirler. [Kr]al ayağa
36' kalk[a]r karşısında
37' reverans yapar. palwatalla-
38' haykırır / ünler. Kral oturur.
———————————————————————————————
Kralın ve merhemli rahibin reverans yaptığısırada bayan palwatalla-’nın palwai-
görevini yerine getirdiğini belgelerden öğreniyoruz.
25 GIŠtuhupzi-: Tischler, HDW: 92'de ve HEG: 419 vd.nda ritüelde kullanılan küçük bir alet çevirisini
yaptığıtuhupzi- ifadesinin Hatti diline ait bir kökenden gelmişolabileceğini ifade etmiştir.
26 šara tiya-: “Ayağa kalmak”šara tiyazi “Prs. Sg. III.” (HW: 224).
114
KBo XXX 58
III
12' LÚGUDU12-ma za-al-ha-i27 PA-NI ZAG.GAR.RA
13' da-a-i na-aš-ta LÚGUDU12 GUNNI
14' EGIR-an ar-ha da-a-i
15' na-at-kán me-na-ah-ha-an-da ti-i-e-ez-z[i]
16' LUGAL-ušUŠ-KI-EN II LÚ.MEŠGUDU12 UŠ-KI-E[N]
17' LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
18' MUNUSpal-wa-tal-la-ašpal-wa-a-[iz-zi]
———————————————————————————————
Çevirisi:
III
12' merhemli rahip sunak önünde(n) zalhai-kabını
13' alır ve sonra merhemli rahip (onu) ocağ(ın)
14' arka (tarafına) koyar.
15' ve o karşısına geçe[r].
16' Kral reverans yapar. 2 merhemli rahip reverans yapar.
17' kita-adamıçığırır.
18' bayan palwatalla- haykır[ır] / ünl[er].
———————————————————————————————
27 zalhāi- HW: 258’de “Kültte kullanılan bir kap” manasında tercüme edilmiştir. zalhāi Sg. Nom.-
Akk.n haldedir.
115
KUB XLI 51
III
3' [nu nam-m]a LUGAL-ušUŠ-KI-EN
4' II LÚ.MEŠGUDU12 UŠ-KI-EN-NU
5' MUNUSpal-wa-tal-la-ašpal-wa-iz-zi
6' LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
Çevirisi:
III
3' [ve ayrıc]a kral reverans yapar
4' 2 merhemli rahip (de) reverans yapar.
5' bayan palwatalla- haykırır / ünler.
6' kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
Aşçıbaşının, sunağın önünde, libasyon yaptığısırada LÚpalwatalla-’nın yine
palwai- fiilini icra ettiğini görüyoruz.
KUB X 11
VI
1 UGULA LÚ.MEŠMUHALDIM X UDUHI.A II GU4.NIGA
2 DIM-ni ha-aš-ša-ašta-pu-uš-za
116
3 ku-ir-zi UGULA LÚ.MEŠMUHALDIM GAL KÙ.BABBAR
4 u-da-i
———————————————————————————————
5 nu UDUHI.A-aše-eš-ha-ni kat-ta-an
6 ap-pí-iš-ki-iz-zi nu ZAG.GAR.RA [ ]
7 e-eš-har pí-ra-an ši-pa-an-za-ki-iz-zi
8 LÚpal-wa-tal-la-ašpal-wa-iz-zi
———————————————————————————————
Çevirisi:
VI
1 Aşçıbaşı10 koyun (ve) 2 besili sığır(ı)
2 Fırtına Tanrısı(için) ocağın yanında
3 keser. Aşçıbaşıgümüşkadehi
4 getirir.
———————————————————————————————
5 ve koyunların kanınıaşağıya
6 tutar ve altar(ın) [ ]
7 önünde kanıkurban eder.
8 palwatalla- haykırır / ünler.
———————————————————————————————
Aşçıbaşıaltara 3 kez libasyon yaptığında LÚALAN.ZU9 eşliğinde LÚpalwatalla
palwai fiili ile kültsel işleme iştirak eder.
117
KUB XI 35 (KışBayramıCTH 597)
II
26' UGULA LÚ.MEŠMUHALDIM GEŠTIN DUGkat-ta-ku-ra-an-da-an28
27' LUGAL-i pa-ra-a e-ep-zi LUGAL-ušQA-TAM da-a-i
28' UGULA L[Ú.MEŠMU]HALDIM ZAG.GAR.RA-ni III-ŠUši-pa-an-ti
29' [LÚALAN.Z]U9 [m]e-ma-i
30' [ LÚpal-wa-tal-la-ašpal-wa-a-i]z-zi
Çevirisi:
II
26' Aşçıbaşıkattakurant- şarap kabını
27' krala doğru tutar / uzatır. Kral (onu) eli (ile) alır.
28' [aş]çıbaşıaltara (kurban masasına) 3 kez libasyon yapar.
29' [Soytar]ı(dua) [o]kur / (şarkı) [s]öyler.
30' [palwatalla- haykı]rır / [ünl]er.
28 (DUG)kattakurant- için HW: 105’te “Görünüşe bakılırsa altıkırık bir kap, düz kaideli bir kap” çevirisi
yapılmıştır. S. Alp; Güterbock’un FS Sommer (1955) “Zu einigen hethitischen Komposita” adlı
makalesinde (63 vd.) kattakurant-’ın bir libasyon kabıolduğunu söylediğini bildirmekte ve katta ile
kurant- elemanlarından biraraya getirilen bir kompositum olduğunu gösterdiğini ifade etmektedir.
“alttan kesik” anlamına gelen “kattakurant-”ın en önemli libasyon kaplarından biri olduğuna dikkat
çekilmek istenmiştir (Alp, 1967: 526 vd.). Tischler de Güterbock’un (a.g.e.) kattakurant- sözcüğünün
katta kuer- “aşağıdan kesip koparmak” bileşik fiilinin ortaç halinden türetilmişbir isim olduğunu
ifade ettiğini belirtir. Söz konusu kap için “aşağıdan kesip koparma” gibi bir ismin yakıştırılmasının,
bu noktada kap formundan esinlenildiğine dikkat çekmek istenmiştir. DUGHAB.HAB = DUGKU-KU(-
UB)-BI kabının (DUG)kattakurant- kabıyla aynıolduğunu belirten Tischler söz konusu kabımetal, cam
veya kilden yapılmışküçük bir sunu kabıolarak yorumlamaktadır (Tischler, 1977: 542 vd.).
118
Aşçıbaşının ocağa 3 kez libasyon yaptığısırada da LÚpalwatalla-’nın söz konusu
kültsel işleme soytarıile beraber eşlik ettiğini KUB X 23 III 13 vd. ile IV 15' vd.dan
öğreniyoruz (Badalì, 1991: 54).
KUB X 23
III
13 [ ]x GUNNI III-ŠU
14 [ši-pa-a]n-ti LÚALAN.ZU9
15 [me-ma-]i LÚpal-wa-tal-la-aš
16 [pal]-wa-iz-zi
———————————————————————————————
IV
15' [UGULA LÚ.MEŠM]UHALDIM GUNNI III-ŠU
16' [ši-pa-an-t]i LÚALAN.ZU9
17' [me-ma-i] LÚpal-wa-tal-aš
18’ [pal-wa-i]z-zi
———————————————————————————————
Çevirisi
III
13' [ ]x ocağa 3 kez
14' [libasyon ya]par. Soytarı
119
15' [(dua) okur / [(şarkı) söyler] palwatalla-
16' [hay]kırır / [ünl]er.
———————————————————————————————
IV
15' Aşç[ıbaşı] ocağa 3 kez
16' [libasyon yapa]r. Soytarı
17’ [(dua) okur / [(şarkı) söyler] palwatalla-
18’ [haykır]ır / [ünl]er.
———————————————————————————————
Şarkıcıkralın adınısöylediğinde palwatalla-, soytarıve kita-adamıkarakteristik
eylemleri ile şarkıcıya eşlik ederler.
KUB XXV 9
IV
22 LUGAL MUNUS.LUGAL TUŠ-ašDKAL a-ku-wa-an-zi
23 GIŠDINANNA.TUR SÌRRU
24 ma-a-an LÚNAR ŠUM-MI LUGAL
25 te-ez-zi LÚALAN.ZU9 me-ma-i
26 LÚpal-wa-tal-la-ašpal-wa-a-iz-zi
27 LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
120
Çevirisi
IV
22 Kral (ve) Kraliçe oturur (vaziyette) koruyucu tanrı(için) içerler.
23 Küçük INANNA enstrümanıçalınır.
24 şarkıcıkral(ın) adını
25 söylediğinde soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler.
26 palwatalla- haykırır / ünler.
27 kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
Şarkıcının 1 somunu böldüğünde palwatalla-’nın eşlik ettiğini ise KUB II 13
no.lu metnin VI. sütun 10 vd.nda okuyoruz.
KUB II 13
VI
8 LUGAL-ušTUŠ-ašDPi-ir-wa-an ŠA URUŠi-ip-pa
9 IŠ-TU GAL I-ŠU e-ku-zi
10 LÚNAR URUKa-ne-ešSÌRRU
11 I NINDA.KUR4RA pár-ši-ya
12 LÚpal-wa-tal-la-ašIII-ŠU pal-wa-iz-zi
———————————————————————————————
121
Çevirisi
VI
8 Kral oturur (vaziyette) Šippa kenti tanrısıPirwa (için)
9 kadehten 1 kez içer.
10 Kaneškenti şarkıcı(sı) şarkısöyler.
11 1 somunu böler.
12 palwatalla- 3 kez haykırır / ünler.
———————————————————————————————
Yukarıdaki metinde palwatalla-’nın palwai- hareketini üç kez tekrarladığı
görülür. Ayrıca KBo IV 13 no.lu metinde de aynıdurum söz konusudur. Adıgeçen
metin AN.TAHŠUMSAR Bayramına ait fragmandır.
KBo IV 13
VI
1 LUGAL MUNUS.LUGAL GUB-ašDGAL.ZU an-dur-za IŠ-TU BI-IB-RU
UR.MAH
2 a-ku-wa-an-zi LÚNAR URUKa-ne-ešSÌRRU III NINDA.KUR4.RA LUGAL[-uš]
3 pár-ši-ya LÚpal-wa-tal-la-ašIII-ŠU pal-wa-a-iz-zi
122
Çevirisi
VI
1 Kral (ve ) kraliçe ayakta aslan (başlı) ritondan TanrıGAL.ZU (için)
2 içerler. Kaneš(li)şarkıcışarkısöyler. Kral 3 somunu
3 böler. palwatalla- 3 kez haykırır / ünler.
LÚpalwatalla-’nın palwa- fiilini yerine getirirken aynızamanda huppar-kabına
libasyon yaptığınıöğreniyoruz (KBo XI 47 Vs. I 11') ( Alp, 1983: 339).
KBo XI 47
Vs. I
4' na-aš-ta NIN.DINGIR29 Éar-ka-u-i [GÙB-]za [ti-ya-az-zi]
5' na-ašGIŠšar-hu-li-i30 pí-ra-an ti-[y]a-az-[zi]
29 S. Alp NIN.DINGIR için “Tanrıça” çevirisini yapmıştır (Alp, 1983: 339). HW: 288’de söz konusu
ideogram “Tanrıça, rahibe” şeklinde çevrilmiştir.
30 (GIŠ)šarhuli-: H. Otten, (GIŠ)šarhuli- ifadesine (duvar) kirişi manasınıyükleyerek kurban merasimleri
ile ilişkili olarak düzenlenen metinlerde yer alan söz konusu sözcüğü bir mobilya parçasışeklinde
yorumlamaktadır (Otten, 1969-1970: 85 vd.).
Popko, šarhuli- sözcüğünün geçtiği kontekstte (Bo 3418 + II 1 vd.) kurban ve libasyondan
bahsedilmişolduğuna dikkat çekerek söz konusu tablet parçasında kült odasındaki üç šarhuli- ile
ilişkili ifadeye yer verildiğini belirtir. Başkentteki I ve II no.lu tapınak alanlarında yapılan çalışmalar
sonucunda orta sütunun yanında hayvan kesiminin yasak olduğunu doğrular mahiyette bir takım
verilere ulaşılmışolduğunu ifade eden Popko, šarhuli- ifadesinin Eski Hitit Çağına ait bir metinde
(KBo XVII 15 Vs. 13' ) karşımıza çıktığınıbelirtir. Daha geç dönemlerde bu ifadenin ideografik
değeri GIŠDÌM ile yazıldığımetinlere de rastlanmaktadır (Bu hususta bkz. KUB XXV 32 + III 50 vd.)
Tanrılara kurban edilen hayvanların “altar”da ya da GIŠDÌM’in yani (duvar) kirişinin yanında kurban
123
6' nu-uš-ši LÚSAGI.A a-ku-wa-an-na pa-a-i
7’ GUB-ašDHa-ta-ah-ha HUR.SAGTa-pal-hu-u-na DPa[l?]-x-za?-[
8' DKar-zi-išDHa-pa-an-da-li-ya-ašDKam-pí-pu-it-t[i?]
9' DZi-iz-zi-ašTÚLšar-ki-li-ya-ašDMi-ya-ta-an-zi-pa-aš
10' DHa-pa-an-da-li-ya-ašDA-ru-ši-il LÚNAR DKAL SÌR[RU]
11' LÚpal-wa-tal-la-ašp[a]l-[w]a-a-iz-zi hu-up-pa-ri BAL-an-ti
12' na-aš-ta LÚSAGI.A A-NA NIN.DINGIR GAL-in da-a-i x [
13' NIN.DINGIR UŠ-KE-EN na-aš-za e-ša-ri
———————————————————————————————
Tercümesi
Vs.I
4' ve sonra Tanrıça arkiu- evine [sol]dan [girer].
5' ve o šarhuli karşısına çıkar.
6' ve saki ona içmek için (içki) verir.
7' (o) ayakta TanrıHatahha, Tapalhuna dağı, Tarıx [
8' TanrıKarzi, TanrıHapandaliya, TanrıKampipuitt[i?],
9' TanrıZizziya, Šarkiliya pınarı, TanrıMiyatanzipa
10' TanrıHapandaliya ve TanrıArušil (için) (içer). Şarkıcıkoruyucu tanrı(için)
şarkısöyler
11' palwatalla- haykırır / ünler huppar-kabına libasyon yapar.
12' ardından saki Tanrıça(nın) kadehini alır.
edildiğine değinilmiştir. Dolayısıyla šarhuli- sözcüğü ile bir kült objesinin tanımlanmışolduğu
anlaşılmaktadır (Popko, 1978: 39 vd.).
124
13' Tanrıça(ya) reverans yapar ve o oturur.
———————————————————————————————
MUNUSpalwatalla-’nın da festival etkinliklerinde önemli bir göreve sahip olduğu
anlaşılmaktadır. Ayrıca KUB XX 19 + KUB LI 87 III. sütununda rahip ve rahibe
LÚ.MEŠZITTI ve LÚ.MEŠhazziwiyašile birlikte zikredilmesi ve ayrıca bu kült görevlileri
ile beraber kralın önünde koşmasıMUNUSpalwatalla-’nın festival etkinliklerinde aktif
bir rol aldığınıgöstermektedir.
KUB XX 19 + KUB LI 87
III
1 LÚ DIM MUNUS DIM MUNUSpal-wa-tal-la-aš
2 LÚ.MEŠZI-IT-TI LÚ.MEŠha-az-zi-ú-i-aš31
3 hu-u-ma-an-za pí-ra-an hu-u-wa-a-<i>
————————————————————————————————
4 LUGAL-ušKISLAH-ni a-ri II-e ir-ha-a-iz-zi32
31 M. Darga, 1970: 128 vd.nda hazziwi- isminin anlamının belirgin olmadığınıancak genellikle “kült,
muamelesi, seremonisi, tören” anlamını ifade ettiğini dile getirir. LÚ/MUNUShazziwitašši ile
LÚ/MUNUShazziwi- arasında pratik yönden hiçbir fark olmadığını, her iki görevlinin de kült
muamelesini, seremoniyi ifade eden, yürüten rahiplerin fonksiyonunu adlandırmak ve belirtmek için
kullanıldığına dikkat çeker. LÚhazziwitašši- ifadesinin -ašši- aidiyet sıfatıile hazziwi-ta- isminden
türetilmişbir meslek adıolduğunu ve “kült muamelesini ifade eden kişi, rahip” anlamına geldiğini
bildiren Darga, KUB XXXVIII 12 Rs. II 3-4’de hazziwitašši adamlarının sayısınıverdikten sonra,
LÚ.MEŠhilamatta-’ların sayıma dahil edilmediğini ve böylece tapınak görevinde bulunan
LÚ.MEŠhazziwitašši-’lerin, LÚ.MEŠhilammatti-’lerden ayırt edildiğini ifade etmektedir.
125
5 DŠe-pu-ru-ú DTe-li-pí-nu-ú GIŠDINANNA.TUR <SÌR>RU
————————————————————————————————
Çevirisi
III
1 Fırtına Tanrısırahibi, Fırtına Tanrısırahibesi, bayan palwatalla-,
2 ZITTI adamları(ve) hazziwi-adamları
3 hepsi (kralın) önünde koşarlar.
————————————————————————————————
4 Kral harman yerine varır.
5 TanrıŠepuru (ve) TanrıTelipinu (için) sırasıyla 2 kez kurban sunulur. Küçük
INANNA enstrümanıçalınır.
———————————————————————————————
Ayrıca MUNUSpalwatalla- M. Darga’nın da belirttiği gibi Parnašša şehrinin “Kara
Tanrıçası”na ilişkin kült törenlerinde (KBo II 8 = CTH 519), birinci gün yapılan
ayinlerde, din adamları(ruhban) dizisinde ilk yeri LÚSANGA işgal etmekte, onu
takip eden MUNUSAMA.DINGIRLIM ve sonra da sırada MUNUSpalwatalla- yer
almaktadır. “Kara Tanrıça”nın kült törenlerinde MUNUSAMA.DINGIRLIM ve
MUNUShazziwi-MEŠ ile birlikte tanrıça şerefine kutlanan harpa- bayramında kurban
merasimini yönetirler (KBo II 8 Vs. I 17-19). Aynımetinde, kült törenlerinin diğer
32 irhāi-: “sınırlamak, düzene koymak, sıralamak, sırasıyla icra etmek” (HW: 84).Kammenhuber,
metinlerde šipant- ve irha- fiillerini ilişkilendirmeye çalışarak irhāi- fiilini tanrıadına içme
seremonilerinde “(tanrılara) sırasıyla sunu sunmak, (tanrılara) sırasıyla kurban etmek” şeklinde
tercüme etmektedir (Kammenhuber, 1971: 152).
126
safhasında LÚSANGA = rahip, MUNUSAMA.DINGIRLIM = Ana Tanrıça,
MUNUSpalwatalla- arka arkaya zikredilmekte olup, tapınağa gitmeden önce dini
yıkanma eylemini yerine getirirler (Vs. I 20-21).
KBo II 8
Vs. I
20 UDKAM MA-AH-RU LÚSANGA MUNUSAMA.DINGIRLIM MUNUSpal-wa-tal-la-
aš
21 wa-ar-pa<-an>-zi na-at É.DINGIRLIM UGU pa-a-an-zi
Çevirisi
20 . . . . . . rahip, ana tanrıça bayan palwatalla- [
21 yıkanırlar ve onlar yukarıtapınağ(a) giderler.
MUNUSpalwatalla- “Kara Tanrıça’nın” kült törenlerinde MUNUSAMA.DINGIRLIM’in
yanında görüldüğü gibi Hititlerin çok önem verdikleri ritüel ve bayram törenlerini
anlatan metinlerde de görülmektedir. M. Darga, MUNUSpalwatalla-’nın esas
fonksiyonunun bayram törenlerinde “Bayram Ziyafeti”nden sonra başladığını
söylemektedir. Metinlerde okuduğumuza göre MUNUSpalwatalla- bazen yalnız, çoğu
zaman ise diğer “ilahici rahipler” ve “şarkıcılar”la bir dua veya ilahi türünden bir
metin okurlar. “Kara Tanrıça”nın kült ayinlerinde MUNUS.MEŠhazgarai-33 olarak
adlandırılan görevliler ile beraber zikredildikleri görülmektedir (Darga, 1984: 74 vd).
33 Etimolojik anlamısaptanamamış MUNUS.MEŠhazgarai- kadınlarıkült törenlerinin hazırlığını
yapmaktadırlar. Sunaklarıgerekli yerlere yerleştirirler; ekmek, içki, meyve vb. kurban maddelerini
127
LÚpalwatalla-’nın dışında LÚALAN.ZU9’nun da palwai- görevini yerine
getirdiğini metinlerden öğreniyoruz (KUB LIII 3 I 5 vd.; Badalì, 1991: 136).
KUB LIII 3
I
3' [LÚSAGI].A-ašša-ra-a da-a-i
4' me-na-ah-ha-an-da e-ep-zi DUMU.LU[GAL-ma]
5' me-na-ah-ha-an-da III-ŠU UŠ-KE-EN LÚA[LAN.ZU9]
6' [p]al-wa-iz-zi a-ha-a hal-zi-ya
7' [n]a-aš-kán pa-ra-a pé-e-da-i
————————————————————————————————
Çevirisi
I
3' [sak]i o(nu) yukarıya alır
4' karşısına alır / tutar. [Ancak], pr[ens]
5' karşısında 3 kez reverans yapar. S[oytarı]
6' [h]aykırır / [ü]nler, aha (diye) çığırır
getirirler. Ayinlerde tanrıların heykel şeklindeki tasvirlerini taşırlar. Kurbanlık ekmekleri ve
DUGharši’yi yukarıya dağa taşırlar, sunaklarımeyve ile donatırlar. Gece olup, ayin bitince tanrı
tasvirlerini tapınaklara getirirler, sunaklarıtanzim ederler, kurban ekmeklerini bölerler, kapları
(kurban içkisi ile) doldururlar. MUNUShazgarai-kadınlarının tek başlarına şarkısöyledikleri de görülür
(KUB XXV 25 Vs. 7-8, 15). MUNUShazgarai-kadınlarının, kültte, yüksek bir rahibe mevkiini işgal
etmeyip daha ziyade aktif rolleri ile kült hizmetçileri sınıfına girdikleri anlaşılmaktadır (KBo II 3 Rs.
3-4, KUB XVII 35 II 27-28). (Darga, 1984: 76 vd.).
128
7' ve onu dışarıya götürür.
———————————————————————————————
KUB XI 21 I 5'; KBo IV 9 I 50; KBo X 23 III 14''; KBo X 25 VI 18'; KUB XI 17
III 4'; KBo XX 81 V 19' no.lu metinlerde de LÚALANZU9’nun palwai- görevini icra
ettiğini görmekteyiz.
Nerikli adamın palwai- yaptığınıKUB LIV 64 no.lu metinden öğreniyoruz.
KUB LIV 64
Rs.
8' [ ] LÚMEŠURUNe-ri-ik pal-ú-i-eš-kán-zi
Çevirisi:
Rs:
8' [ ] Nerikli adam haykırır / ünler.
MUNUShuwaššannalla-’nın34 palwai- fiilini yerine getirdiğini ise aşağıdaki metinler
göstermektedir:
KUB LIV 6 I 2; KUB LIV 13 II 6'; KUB XXVII 49 III 6; KUB LIV 9 II 8'.
34 MUNUShuwaššannalla/i-: HW: 79’da “Tapınak görevlisi, Tanrıça Huwaššanna’nın rahibesi” olarak
tercüme edilmiştir. Ayrıca çivi yazılıbelgelerde LÚhuwaššannalla- olduğu da belgelenmektedir.
LÚhuwaššannalla-’nın da Tanrıça Huwaššanna’nın rahibi olduğu belirtir (HW: 79).
129
KUB LIV 9.
II
6' [nu] A-NA MUNUSal-hu-it-ra35 EN.SÍSKUR-ya a-ku-wa-an-n[a
7' [nu] DUTU-ašTUŠ-aša-ku-wa-an-zi LÚ.MEŠNAR SÌRRU
8' [MUNUSh]u-wa-aš-ša-an-na-al-li-išpal-wa-a-iz-zi
Çevirisi
II
6' [ve] alhuitra- kadınına ve kurban sahibine içmek içi[n
7' Fırtına Tanrısı(için) oturur (vaziyette) içerler. Şarkıcılarşarkısöyler.
8' [h]uwaššannalla- kadınıhaykırır / ünler.
LÚNAR = Şarkıcıhem şarkısöyleyip hem de palwai- görevini yerine
getirmektedir.
KBo XIV 94
II
16' [ ] LÚNAR SÌRRU LÚNAR pal-wa-iz-zi
———————————————————————————————
17' [ ] x-ú-li-in TUŠ-aše-ku-zi
18' [LÚNAR SÌ]RRU [pa]l-wa-iz-zi-ma Ú-UL
———————————————————————————————
19' [ ]x-li-ia-du TUŠ-aše-ku-zi
35 MUNUSalhuitra-: “Kült görevlisi” çevirisi yapılmıştır. HW: 19.
130
20' [ LÚN]AR pal-wa-a-iz-zi
———————————————————————————————
II
16' [ ] şarkıcışarkısöyler, şarkıcıhaykırır / ünler.
———————————————————————————————
17' [ ] x oturur ( vaziyette) içer
18' [şarkıcışarkısöy]ler ancak haykırmaz / ünlemez.
———————————————————————————————
19' [ ] x oturur ( vaziyette) içer
20' [ sa]rkıcıhaykırır / ünler.
———————————————————————————————
LÚhalliyari- (= LÚGALA) adamlarının şarkısöyleyip argāmi-, galgalturi- ve
huhupal- müzik enstrümanlarınıçaldıklarıve aynızamanda palwai- görevini icra
ettiklerini KUB XXV 1 V 12 vd.ndan öğreniyoruz. Aynımetnin VI. sütun 26 vd.nda
LÚhalliyari- yerine LÚGALA ifadesi geçmektedir.
KUB XXV 1 (CTH 612)
V
10 LUGAL MUNUS.LUGAL TUŠ-ašDZA.BA4 .B[A4]
11 a-ku-wa-an-zi GIŠDINANN[A.GAL / TUR]
12 LÚ.MEŠhal-li-ya-ri-ešSÌRRU
———————————————————————————————
131
13 GIŠar-ga-a-mi gal-gal-[tu-u-ri]
14 GIŠhu-hu-pa-al-l[i
15 ha-az-zi-iš-kán-z[i-]
16 pal-ú-e-eš-kán-z[i-ya]
———————————————————————————————
VI
25 LUGAL MUNUS.LUGAL GUB-ašDUTU
26 a-ku-wa-an-zi LÚ.MEŠGALA
27 SÌRRU GIŠar-ga-mi
28 gal-gal-tu-u-ri GIŠhu-hu-pa-al-li-it-ta
29 ha-az-zi-kán-zi
30 pal-u-e-eš-kán-zi-ya
———————————————————————————————
Çevirisi
V
10 Kral (ve) kraliçe oturur (vaziyette) TanrıZA.BA.B[A] (için)
11 içerler. [Büyük / Küçük] INANNA enstrümanı(çalınır)
12 halliyari-adamlarışarkısöyler.
———————————————————————————————
13 argāmi-, galgalturi-
14 (ve) huhupal- (enstrümanına)
15 vururlar
132
16 ve haykırırlar / ünlerler
———————————————————————————————
VI
25 kral (ve) kraliçe ayakta GüneşTanrısı(için)
26 içerler. GALA adamları
27 şarkısöyler, argāmi-
28 galgalturi- ve huhupal- (enstrümanlarına)
29 vururlar.
30 ve haykırırlar / ünlerler.
———————————————————————————————
Hititler, bir yapıyıinşa etmeden evvel binanın inşa edileceği yerde temel taşlarına
kurban sunmaktaydılar. Hitit inancına göre yeryüzündeki çatlak yerlerden, kaya
yarıklarından kötü ruhlar çıkmaktadır. Belki de inşaat yapılacak sahanın sınırları
içinden kötü ruhlarıkovarak ev sahibinin, yeni yapılacak evinde huzur içinde
oturmasıamacıyla majik bir formül uygulanmışolabilir. Majik işlem bittikten sonra
direkler dikiliyor ve çatıyıoluşturacak hatıllar, döşeme kirişler ve sırıklar dama
kaldırılır diyen A. Ünal evi yapmakla görevli mimarın bir iple dama tırmandığınıve
bu hatılların bir çeşit kaldıraçla tavana taşınmasında kullanılan ilmikleri bir bıçakla
kestiğini bildirir (Ünal, 1988: 41).
133
LÚpalwatalla-’nın sadece bayram ritüellerinin anlatıldığımetinlerde değil yapı
ritüellerinin anlatıldığıKUB LV 28 + Bo 774036 no.lu metnin Rs. III. sütununda da
yer almasıaçısından oldukça önemlidir.
KUB LV 28 + Bo 7740
Rs. III
1 nu m[a?-a-an LÚ.MEŠ. . . ]
2 GIŠin-n[a-aš-šu-ušh]u-i[t-ti-ya-an-zi nu LÚNAGAR]
3 ku-iš[I-NA? É]TIM ú-e-te-i[z-zi]
4 nu iš-hi[-ma-na-a]n a-pa-a-ašar-ki-ya[-at-ta(-ri)]
5 na-aš-kán [iš-]ha-ma-na-an ša-ra-a I[-NA GIŠÙR(?)]
6 II-ŠU p[a-i]z-zi kat-ta-ya-aš-kán II[-ŠU pa-iz-zi]
7 ku-it-ma-[n]a-an iš-ha-ma-an-an ar-k[i-ya-at-ta(-ri)]
8 LÚ.MEŠNAR-ma-kán ha-aš-ša-an hu-w[a-an-zi]
————————————————————————————————
9 I-NA III KAS[KAL]NI[-ma SI]Gpíd-du-la-a[n]
10 tuh-ša-[a-r]i ma-ah-ha-an-ma-kán LÚNAGAR
11 [SI]G[p]íd-du-la-an tu-uh-ša-a-ri
12 LÚpal-wa-at-tal-la-aš-ša [[LÚ]]37 pal-wa-a-iz-zi
13 [TÚG-aš]-ma-kán ku-išIŠ-TU GIŠÙR kat-ta
36 Ahmet Ünal söz konusu metnin transkripsiyonunu BELLETEN C LII- S 205, s. 1475 vd.nda
(1988a); çevirisini ise XXXIV. UluslararasıAssiriyoloji Kongresi s.41 vd.nda vermiştir (1988).
37 Ahmet Ünal, Hoffner’a göre LÚ’nun hemen akabinde gelen palwai- ifadesi palwatalla-’nın
eylemini belirten bir fiil üzerindeki determinatif olduğunu ifade eder (Ünal, 1988a: 1476 Dipn. 23).
134
14 kán-kán-za PA-A-ŠU KÙ.BABBAR!-kán GÍR KÙ.B[ABBAR]
15 kú-e-da-ni A-NA TÚG an-da iš-hi-ya-an-za
16 na-aš-ta a-pu-u-un-na TÚG-an ar-ha [ tuh-ša-a-ri]
17 na-aš-ta LÚNAGAR iš-ha-ma-na-az
18 kat-ta ú-iz-zi na-ašA-NA EN É[TIM]
19 UŠ-KI-EN nu ma-a-an I-NA É-Š[U pa-iz-zi]
20 nu-za GIŠPA-A-ŠU KÙ.BABBAR GÍR KÙ.B[ABBAR]
21 LÚNAGAR d[a-a-i]
Çevirisi
1 [işçiler]
2 hat[ılları(tavana) ç]ek[erlerke]n
3 [evi] yapma[kla] görevli [usta]
4 (ayrıca) i[ple] tırmanmakla da yükümlüdür.
5 ve o iple 2 kez [tavan]a
6 t[ırma]nır ve her defasında (yukarıda bir şey yapmadan) aşağıiner
7 (Usta) ipe tır[manır]ken
8 şarkıcılar (şarkısöyleyerek) ocağın (çevresinde) dönerler.
———————————————————————————————
9 Üçüncü (tırmanışta) (usta) (hatılların kaldırılmasında kullanılan halatın)
ilmiğini
10 k[es]er. Usta
11 (halatın) ilmiğini kestiği sırada
12 palwatalla- haykırır / ünler.
135
13 Kirişten aşağısarkan (bir) [kuşak] (vardır).
14-15 Kuşağın içinde gümüşten balta (ile) gümüşten (bir) bıçak (vardır).
16 şimdi (usta artık) bu kuşağıda [keser] (ve yere düşürür)
17 ve sonra usta (tırmanma) ipi ile
18 aşağıya iner ve o ev sahibinin (önünde)
19 eğilir. (En sonunda) usta kendi evine giderken
20 gümüşbalta ve gümüşbıçağıda (ücret karşılığı)
21 a[lır] (götürür).
———————————————————————————————
palwatalla- kelimesi, metinlerde gramer olarak aşağıdaki formlarda
görülmektedir:
LÚ / MUNUSpalwat(t)alla-, LÚ / MUNUSpal(l)watalla- sözcüğünün tekil Nominatif (Sg.
Nom. Comm.) şekli aşağıdaki gibidir:
LÚpal-wa-tal-la-aš
MUNUSpal-wa-tal-la-aš
Metinlerde nadir olarak aşağıdaki Sg. Nom. Comm. formlarıda görülür:
LÚpal-wa-at-tal-la-aš MUNUSpal-wa-at-tal-la-aš
LÚpal-wa-tal-aš MUNUSpal-wa-at-ta-al-la-aš
LÚpal-wa-tal-la-tal-la-aš38 MUNUSpal-wa-a-tal-la-aš
LÚpal-wa-a-at-tal-la-aš
LÚpal-wa-a-tal-la-aš
38 S. Alp, bu kullanımın yanlışbir yazılım olduğunu bildirmektedir ( Alp, 1940: 77).
136
LÚpal-u-wa-tal-la-aš
LÚpal-lu-wa-tal-la-aš
Sg. Dat. – Lok. şekli ise
LÚpal-wa-tal-li MUNUSpal-wa-tal-li
LÚpal-wa-at-tal-li MUNUSpal-wa-at-ta-al-li
LÚpal-wa-at-ta-li
PL. Nom. Comm. şekli
LÚ.MEŠpal-wa-tal-le-e-eš MUNUSpal-wa-tal-la-ašMEŠ
LÚ.MEŠpal-wa-tal-lu-uš
LÚ.MEŠpal-wa-tal-la-aš
Pl. Akk. Comm.
LÚ.MEŠpal-wa-tal-lu-uš
LÚpalwatalla- metinlerde daha çok palwai- fiilinin Prs. 3. tekil şahıs hali olan
palwaizzi formuyla görülmektedir. Bu formun yer aldığımetin türleri şöyledir
(Badalì,1991:4vd.):
Ay Bayramı, AN.TAH.ŠUMSAR Bayramı, KI.LAM Bayramı, nuntariyašhaš
Bayramı, Zippalanda’da İlkbahar Bayramı, Tippuwa’da İlkbahar Bayramı, Kış
Bayramı, GüneşTanrısının KışBayramı, Fırtına Bayramı, Zippalanda ve Daha
Dağının Bayram Fragmanları, Kralın Kutlama bayramları, Kral Tasvirlerine yapılan
137
sunular, Bayramın Büyük Fragmanları, Tanrıve Tanrıça Bayramları, Sonbahar
Bayramı.
palwai- fiilinin palwait = Prt. Sg. III haykırdı/ ünledi biçimiyle de yer aldığını
çivi yazılıbelgeler göstermektedir.
KBo XXVI 65 IV 16, 17
Çoğul olarak,
LÚ.MEŠpalwatallešpalwiškanzi
Bayramın Büyük Fragmanları
KUB XI 25 III 22'
Çeşitli Fragmanlar
KUB XVII 28 9'
LÚ.MEŠpal-wa-tal-lu-uš
Çeşitli Fragmanlar
KUB LVI 34 IV?
LÚpalwatalla-’nın kartalın kanadı/ tüyü ile krala 3 kez su serptiği “papparš-”
fiiliyle ifade edilirken, palwai- görevini de yerine getirir.
138
(h)išuwašBayramı39
KBo XV 47 II 5' vd.
LÚpalwatalla- palwai- görevini bazen birden fazla olarak yerine getirebiliyor.
LÚ.palwatallašIII-ŠU palwaizzi
KUB II 13 VI 12
KBo IV 13 VI 3
palwai- fiili dışında LÚpalwatalla-’nın birlikte zikredildiği diğer fiiller ve bunların
geçtiği metin yerleri aşağıdaki gibidir:
LÚpalwatalla-’nın tapınağa girip kültsel işlemler için (tapınaktaki) yerini aldığını
LÚpalwatallašanda pai, AŠAR-ŠUNU ep- / ap- fiillerinden anlıyoruz.:
KBo IV 9 II 4
LÚpalwatalla- diğer kült görevlileri ile beraber tapınaktaki yerini alır.
KBo XXX 56 IV 28 vd.
KUB XX 76 IV 5'
LÚpalwatalla-’nın yine diğer kült görevlileri beraber (tapınağa) yürüdüğünü iya-
fiili göstermektedir.
KBo XXVII 42 II 56 vd.
39 (h)išuwašbayramıiçin bkz. Dinçol, 1969: 25-40, 1989: 1-50; Salvini - Wegner, 1984: 175 - 185;
Wegner - Salvini, 1991: 1 vd. Kraliçe Puduhepa’nın, (h)išuwašbayramına ait bir takım dini belgeleri
yeniden yazdırdığını, dağınık parçalarıtoplattırdığınıve bunların bir düzene sokulmasınıemrettiğini
belirten M. Darga, kraliçenin bu töreni ve kültü yeniden düzelterek, tabletlere kaydettirdiğine dikkat
çeker (Darga, 1984: 52).
139
INANNA enstrümanlarıile birlikte yürüdükleri (=iya-) KUB XI 13 II 11 vd.nda
anlaşılmaktadır.
LÚpalwatalla-’nın LÚhalliyari-, LÚALAN.ZU9, LÚkita- ile beraber (tapınağa doğru)
yürüdükleri (iya-) ve (tapınaktaki) yerlerini aldıklarıAŠAR-ŠUNU hark- fiiliyle KBo
XXVII 42 II 58’de geçer.
LÚpalwatalla-’nın diğer kült görevleri ile beraber INANNA enstrümanlarıyla
yürüdüğü (iya-) (tapınağa) gittiği (pai-) ve (tapınaktaki) yerini aldığı(AŠAR-ŠUNU
ep-/ ap-) aşağıdaki metinden anlaşılmaktadır.
KBo IV 9 V 43 vd.
LÚpalwatalla- yine diğer kült görevlileri ile beraber kültsel işlemlere eşlik etmek
için tapınağa girdiklerini anda uwa- fiili göstermektedir.
KUB XXV 6 + 2 II 28
KUB LVI 34 IV? 27
KUB XX 28 II 24 vd.
Diğer kült görevlileri ile beraber LÚpalwatalla- tapınağa girdikten sonra kralla
karşılaşırlar.
LÚpalwatallašLUGAL-i menahhanda arantari
KBo XXI 78 II 9 vd
140
Tapınağa girdikten sonra INANNA enstrümanın karşısına çıktığı ise
“menahhanda tiya-”ile belirtilir.
KUB XX 28 II 27
KUB XX 76 I 6 vd.
Krali çiftin başrolü oynadığıbir kült sahnesinin sonunda soytarılar, saray
oğlanları, MEŠEDI’ler ile birlikte LÚpalwatalla- adamları(tapınaktan) dışarıçıkarlar.
para pa(i)- : “Dışarıçıkmak”
KUB XI 25 III 27' vd.
para parh-: “çıkarmak”
Kral tarafından gerçekleştirilen libasyon seremonisi sonrasında LÚ.MEŠhalliyareš,
LÚALAN.ZU9 ve LÚkita ile birlikte LÚpalwatalla-’nın tapınaktan dışarıçıkarıldıkları
ifade edilmiştir.
KBo IV 9 III 24 vd.
LÚALAN.ZU9, LÚkita ile birlikte LÚpalwatalla-’nın 1 mayalısomunu aldıklarıda-:
“almak” fiili ile belirtilir.
KUB XX 19 + KUB LI 87 IV 20' vd.
Festival etkinlikleri çerçevesinde LÚpalwatalla-’ya bir somun verildiği KUB IX
17 10 vd.ndan anlaşılmaktadır.
KUB IX 17 10 vd.
141
MUNUSpalwatalla- ile ilgili metinler iseşunlardır:
MUNUSpalwatallašpalwaizzi
AN.TAN.SUMSAR Bayramının 9. Günü
KBo XXX 58 III 18', 22'
Çeşitli Fragmanlar
KUB XLI 51 III 5'
IV 1
KUB LVI 43 III 5'
KBo XX 81 II 8
zintuhe- kadınlarından Bahseden Fragmanlar CTH 650
KBo IX 132 III 12', 17'
Bayramın Büyük FragmanlarıCTH 669
KUB X 99 I 20'
sahhan BayramıCTH 693
KBo XIV 89 I 24'
MUNUS-za palwaizzi
KBo XXV 43 Rs. 6'
142
MUNUSpalwatallašAŠAR-ŠUNU pānzi
KBo XI 52 II 21'
menahhanda tiya-: “Birinin karşısına çıkmak, biri ile yüzleşmek”
MUNUSpalwatalla-’nın LÚ.MEŠNAR ve LÚhalliyari- ile INANNA enstrümanın
karşısına geçmeleri menahhanda tiya- fiili ile ifade edilir.
KUB XX 76 I 7 vd.
piran huwai-: “önde koşmak”
MUNUSpalwatalla-’nın Fırtına Tanrısı rahibi ve rahibesi, LÚ.MEŠZITTI ve
MUNUShaziwiyašile beraber (kralın önünden) koştukları“piran huwai-” fiili
göstermektedir.
KUB XX 19 + KUB LI 87 III 1 vd.
LÚpalwatalla- ve MUNUSpalwatalla-’nın birlikte zikredildikleri metin yerleri
şunlardır.
LÚpalwatallašMUNUSpalwatallašpaluwanzi
Zippalanda ve Daha Dağının Bayram Fragmanları
KUB LVIII 6 + KUB XXVIII 91 Rs. VI 12
Bay ve bayan palwatalla-’nın dışında çocuk palwatalla-’nın olduğunu daha önce
belirtmiştim. Çocuk palwatalla-’nın geçtiği metinler aşağıda verilmektedir:
143
DUMU.NITA LÚpalwatallašpalwaizzi
KI.LAM
KUB X 1 V 8'
KBo X 23 (+22) V 7
DUMU.NITA palwatallaškat-ti-iš-mi ar-ta
KI.LAM
KBo X 23 (+22) IV 18
DUMU-ušpalwatalla palwaizzi
Çeşitli Fragmanlar CTH 670
KUB X 9 7'
palwai- fiilinin LÚpalwatalla ve MUNUSpalwatalla’nın dışında bazıgörevliler
tarafından yerine getirildiğini de metinlerden okumaktayız. Söz konusu metinler
aşağıdaki gibidir.
LÚALAN.ZU9 palwaizzi
KUB LIII 3 I 5' vd.;
KUB XI 21 I 5';
KBo IV 9 I 50;
KBo X 23 III 14'';
KBo X 25 VI 18';
144
KUB XI 17 III 4';
KBo XX 81 V 19'.
LÚMEŠURUNerik palweškanzi
KUB LIV 64 Rs. 8'
MUNUShuwaššannallašpalwaizzi
witaššiyašBayramı40 (CTH 692)
KUB LIV 6 I 2
KUB XXVII 49 III 6
KUB LIV 13 II 6'
KUB LIV 9 II 8'
LÚNAR palwaizzi
KBo XIV 94 II 16', 18', 20'
40 witt- “Yıl”; IdeogramıMU, MU.KAM; AkadçasıŠATTU’dur (HW: 255). “Yıl” anlamına gelen
witt- kelimesinden türetilen “EZEN witaššiyaš” ifadesi “Yıl Bayramı” anlamına gelmektedir. EZEN
witaššiyašiçin bkz. Güterbock, 1962: 346.
145
LÚ.MEŠhalliyarešpalweškanzi
KUB XXV 1 V 12 vd.
LÚ.MEŠGALA palweškanzi
KUB XXV 1 VI 26 vd.
III. BÖLÜM
LÚkita
LÚkita, LÚALAN.ZU9 ve LÚpalwatalla- gibi bayram törenlerinde yer alan bir kült
görevlisidir. LÚALAN.ZU9’a göre daha az yer alsa da kita-adamının da cenaze
törenlerinde yer aldığınıbiliyoruz.
Belgelerde kita-'nın, tekil formda geçmesi bu görevlinin sayısının fazla olmadığını
göstermektedir. Sayılarının az olmasınedeniyle belki bu görevlinin, diğer görevlilere
göre daha düşük bir rütbeye sahip olduğunu düşünebiliriz. Ancak, söz konusu
görevlinin metinlerde LÚALAN.ZU9, LÚpalwatalla-, LÚNAR, LÚhalliyari-, LÚGALA,
LÚGI.GÍD gibi görevlilerle birlikte zikredilmesi ve ayrıca görevlerini kral, krali çift
ya da kraliçenin huzurunda icra etmeleri bu görevlilerin devlet memurlarıstatüsünde
önemli bir rütbeye sahip olduklarınıgösterir. S. Alp, LÚkita-’nın metinlerde diğer
görevliler arasında, son sırada zikredilmesi sebebiyle daha düşük bir rütbeye sahip
olduğu şeklinde yorumlanabileceğini ifade ederken, zaman zaman bu görevlilerin
sıralamasında farklıversiyonlarla karşılaşıldığına da dikkat çekmektedir (Alp, 1940:
84).
Bazı bilim adamaları LÚkita- meslek ismini açıklama denemelerinde
bulunmalarına rağmen, kelimenin etimolojik yapısı tam anlamıyla
aydınlatılamamıştır. J. Friedrich, HW: 112’de LÚkita- için “kültte konuşma yapan
rahip”1 çevirisini yapmıştır. S. Alp ise kesinlik kazanmamakla beraber kita-nın ki-:
1 Ayrıca bkz. Christmann-Franck, 1971: 101; Neu, 1983: 101.
147
“durmak, bulunmak” fiilinden türediğini belirtirken (Alp, 1983: 82 dipnot: 85),
LÚkita-’yı“vaiz rahip, konuşmacırahip” olarak çevirmektedir (Alp, 1940: 84).
LÚkita-’nın görevini anlayabilmek için ritüel esnasında ne zaman ortaya çıktığını,
hangi kültsel hareketlerle görevini icra ettiğini tespit etmek gerekir. Buna göre
LÚkita- karakteristik görevini halzai- “bağırmak, çağırmak, seslenmek” fiili ile icra
etmektedir. (Fiilin AkadcasıŠASÛ’dur). Dolayısıyla LÚkita-’nın kültsel etkinliklere
sesiyle katıldığınıöğreniyoruz (Daddi, 1982: 241 vd.).
Bayram günü, diğer kült görevlilerinin üstlendiği görevlerin aynılarınıLÚkita- için
de söylemek mümkündür. Çünkü; LÚkita- metinlerde çoğunlukla LÚpalwatalla- ve
LÚALAN.ZU9 ile birlikte zikredilmektedir2. Genellikle bu görevlilerin bulundukları
ortam ve zaman aynı, ancak yaptıklarıeylem farklıdır. Bunu da tabii ki her görevli
için farklızikredilen fiillerden anlıyoruz. Doğal olarak bir toplulukta yer alan
görevlilerden her birinin üstlendiği misyon farklıolacağından dolayıLÚkita-’nın da
yerine getirdiği önemli görevleri mevcuttur. En önemli görevi halzai- fiili ile yerine
getirilmektedir.
Bayram günü kita-adamı, diğer kült görevlileri gibi sabahın erken saatinde, krali
çift tapınağa girmeden önce tapınaktaki yerini alabilmek için, tapınağa girdiğinden
(anda pa(i)-: “içeri girmek”) (KBo IV 9 II 1 vd.) ve tapınaktaki yerini aldığından (A-
ŠAR-ŠU-NU ep-) bahsedilir (KBo IV 9 II 5 vd.). Kralın yaptığıbir sunu merasiminde
LÚALAN.ZU9’a (halzai- fiiliyle) konuşmasıyla eşlik eder.
Kral tarafından gerçekleştirilen libasyon seremonisi sonrasında diğer kült
görevlileri ile beraber tapınaktan dışarıçıkarılır (para parh-) (KBo IV 9 III 23 vd.).
2 V. Haas, LÚALAN.ZU9, LÚpalwatalla ve kita-adamının Hitit Festival seremonilerinde oldukça
sıkıbir ilişki içinde olduklarına dikkat çeker (Haas, 1970: 33; ayrıca bkz. J. Puhvel, 1997: 200 vd.).
148
Kült yemeğinden önce LÚkita-, diğer kült görevlileri ile beraber INANNA (müzik)
enstrümanlarıile birlikte tapınağa gittiğinden (iya-:''gitmek, yürümek'') (KBo IV 9 V
42 vd.) ve INANNA (müzik) enstrümanlarıile birlikte içeri girdikten sonra
taršanzipa-’nın karşısındaki yerini aldığından bahsedilir (A-ŠAR-ŠU-NU ep-) (KBo
IV 9 V 45; KUB XXV 3 III 13 vd.). Ayrıca bu görevlinin diğer kült görevlileri gibi
tapınaktaki yerini almak için buraya gittiği (pa(i)- “gitmek”) (KBo IV 9 V 45 vd.) ve
taršanzipa-’nın karşısındaki yerini aldıktan sonra INANNA (müzik) enstrümanıile
karşılaştığıifade edilir (menahhanda tiya- “karşılaşmak, -in karşısına çıkmak”)
(KUB X 21 II 15 vd.; KUB XX 28 II 27; KUB XXV 3 III 15 vd.). KUB XX 28 II 24
vd. ve KUB XXV 3 III 10 vd.da ise kita-adamının taršanzipa-’nın karşısındaki
yerini almak için tapınağa girdiği, anda uwa-: “içeri girmek” fiiliyle belirtilmiştir.
Ayrıca S. Alp, kita-adamının festival yemeğinden önce Éarkiu- evine girdiğinden ve
bu yapıda bulunduğundan bahseder (Alp, 1940: 85).
KBo XI 52
II
23' [ LÚ]MEŠALAN.ZU9-ma-kán
24' [G]IŠpa-ra-na-al-la-ašša-ra-[a pa-an-zi]
25' LÚki-i-ta-aš-ma Éar-[ki-ú-i]
26' kat-ta-an ti-ya-zi
Çevirisi:
II
23' Soytarılar
24' paranalla-’ya yukar[ı(ya) giderler.]
149
25' kita-adamıarkiu-evine
26' aşağı(ya) gider / geçer.
KUB II 3 KI.LAM CTH 627
II
32 LUGAL-u[š-š]a-an DU-ašNA4hu-u-wa-ši-ya3
33 an-da pa-iz-zi NA4hu-u-wa-ši-ya
34 UŠ-KE-EN LÚALAN.ZU9 me-ma-i
3 NA4huwaši-’nin ideografik değeri NA4ZI.KIN’dır. Darga, NA4ZI.KIN ideogramının, özellikle Büyük
Hitit İmparatorluk çağına ait yazılıbelgelere tesadüf eden Sümerce ve Akadça metinlerde mevcut
olmadığına ve muhtemelen bu ideogramın Hititlerin bir buluşu olduğuna işaret eder (Bkz. Darga,
1969: 496 dipnot: 4). Söz konusu ifade “taş” ve taştan yapılmışnesnelerin önüne gelen “NA4”
determinatifi ile kullanıldığıiçin çoğunlukla NA4huwaši = NA4ZI.KIN’in taştan yapıldığınıgörüyoruz.
Ancak çok farklımalzemelerden yapılmışolanlar da mevcuttur: GIŠhuwaši: KUB X 90 Rs. I; XI 30
Vs. III 31; XXV 32 + XXVII 70 Rs. III 11, Bo 336 Vs. 8; Kıymetli Madenden: NA4ZI.KIN
KÙ.BABBAR KBo II 1 Vs. II 12; KUB XVII 35 II 6; XXXVIII 17 Rs. 6; 261 / t 4 Bk. Jakob Rost,
MIO IX (1963), s.236: I NA4ZI.KIN AN[.BAR] KUB XVII 35 II 35’deki tamamlama emin değildir,
ikinci kelime an[nallan] olarak da tamamlanabilir. NA4ZI.KIN (NA4huwaši) determinatifsiz de
belgelenmiştir:KUB XX 48 Vs. I 2, 8, 10, 13: KUB XXVIII 75 III 19; IBoT III 20 4; Bo 5239 sağ
kol.. 6; 187 / b + 517 / c Rs. III 19; 224 / V 6; 1259 / V Vs. (?) 7, 9, 10 (Darga, 1969: 496 Dipnot: 1).
NA4ZI.KIN = NA4huwaši-’nin açık havada, korulukta, ormanda, yüksek yerlerde dikili olan ve kült
merasimlerinde tanrı(heykeli)’nin bunun önüne veya arkasına yerleştirilerek inşa edilmişbir tapınak
olmayan yerlerde, kültün icaplarına uygun olarak dikildiğini anlıyoruz (Darga, 1969: 498 vd.).
NA4ZI.KIN: “Kült taşı” HZL: 360
NA4huwaši-: “marka?, madde?”
huwašiya: “Sg. Dat.-Lok.” haldedir (HW: 79).
150
35 LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
36 ta-ašÉar-ki-ú-i ti-ya-zi
———————————————————————————————
37 IV e-ku-zi
38 DU DWa-ši-iz-za-li-in
39 DU.GUR DWa-hi-ši-in
40 GIŠDINANNA.TUR LÚ.MEŠhal-li-ya-re-ešSÌRRU
———————————————————————————————
41 LÚALAN.ZU9 me-ma-i
42 LÚpal-wa-tal-la-ašpal-wa-a-iz-zi
43 LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
Çevirisi:
II
32 Kral Fırtına Tanrısının huwaši-taşına
33 gider. huwaši-taşına
34 reverans yapar. Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler.
35 kita-adamıçığırır
36 ve o arkiu-evine geçer.
———————————————————————————————
37 4 (tanrıadına) içer:
38 Fırtına Tanrısı, TanrıWašizzali,
39 TanrıNergal (ve) Wahiši.
151
40 küçük lir çalınır. halliyari-adamlarışarkısöyler.
———————————————————————————————
41 Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler.
42 palwatalla- haykırır / ünler.
43 kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
KUB XX 76
I
9 LÚ.MEŠALAN.ZU9 –ma-kán GIŠpa-ra-na-al-la-aš
10 ša-ra-a pa-a-an-zi LÚki-i-ta-aš-ma
11 Éar-ki-ú-i ar-ta-ri
Çevirisi
I
9 Soytarılar paranalla-’ya
10 yukarı(ya) giderler. kita-adamıise
11 arkiu-evinde bulunur.
Ocağın üzerine yemeğin koyulmasından önce de, kita-adamının soytarılar ve
palwatalla- ile birlikte kralla karşılaştığımenahhanda ar- (“karşılaşmak, yüz yüze
gelmek”) fiili ile belirtilir (Alp, 1940: 85).
152
KBo XXI 78
II
9 LÚ.MEŠALAN.ZU9LÚpal-wa-ta[l-la-aš]
10 LÚki-i-ta-ašLUGAL-i-kán me-na-a[h-ha-an-da a-ra-an-ta-ri?]
11 nu TU7 A.UZU.GU4 ti-a[n-zi]
12 L[Ú GIŠPA pí-ra-an [hu-u-wa-i]
———————————————————————————————
Çevirisi
II
9 Soytarılar, palwata[lla]
10 kita-adamıkral(la) kar[şılaşırlar]
11 ve sığır etli çorba (ocağa) kon[ur].
12 asa adamıönde [koşar].
———————————————————————————————
Görüldüğü gibi genel olarak bakıldığında, kita-adamının LÚALAN.ZU9 ve
LÚpalwatalla ile birlikte görev aldıklarımekanlar ve görev zamanlarıaynıdır. Ancak,
daha önce de belirttiğim gibi kita-adamının en belirgin görevi, halzai- fiili ile yerine
getirilmektedir. Kral, halentu- evinden kült işlemlerinin gerçekleştirileceği tapınak
yapısına geldiği andan itibaren kita-adamısesiyle törene katılır.
153
KUB X 3
I
12 na-aš-ta ma-ah-ha-an-kán LUGAL-uš
13 hi-lam-na-ašKÁ.GAL an-da a-ri
14 LÚALAN.ZU9 a-ha-a hal-za-a-i
15 LUGAL-uš-kán hi-lam-na
16 KÁ.GAL an-da a-ri LÚALAN.ZU9 a-ha-a hal-za-a-i
17 LÚki-i-ta-aš-ša hal-za-a-i4
———————————————————————————————
Çevirisi:
I
12 ve sonra kral
13 hilammar büyük kapısı(na) vardığında
14 Soytarı“aha” (diye) çığırır.
15 Kral hilammar
16 büyük kapısı(ndan) içeri girer. Soytarı“aha” (diye) çığırır.
17 ve kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
Bir direktif metni olan IBoT I 36 III. sütun 71 vd. da aynışekildedir.
4 halzai-, halziya- fiilinin anlamıve Hitit belgelerinde geçen çeşitli formlarıiçin bkz. Puhvel, 1991:
53-64.
154
IBoT I 36
III
71 nu GIŠhu-lu-ka-a-an-na-az Éha-le-en-tu-wa-ašpa-iz-zi nu Éha-le-en-tu-u-wa-aš
72 KÁ.GAL-ašma-an-ni-in-ku-wa-ah-hi nu LÚ.MEŠALAN.ZU9TIM LÚ[ki-i-ta-aš-
ša hal-zi-ya-an-zi]
73 ŠA LÚMEŠŠUKUR A-NA GIŠŠUKURHI.A x-[
74 na-aš-ta ma-ah-ha-an LÚ.MEŠALAN.ZU9 KÁ.GAL-ašan-da [a-ra-an-zi]
75 nu a-ha-a hal-zi-ya-an-zi LÚki-i-ta-aš-ma Ú-UL [hal-za-i]
———————————————————————————————
Çevirisi
III
71 ve (kral) hulukanni-arabası(ile) halentu evine gelir ve halentu
72 büyük kapısına yaklaşır. Soytarılar ve [kita-adamıçığırırlar.]
73 mızrak adamlarının mızraklarına x-[
74 ve sonra soytarılar büyük kapıdan içeri [girdi]ğinde
75 “aha” (diye) çığırırlar. kita-adamıise [çığır]maz.
———————————————————————————————
Festival etkinlikleri çerçevesinde kült yemeğinden sonra kral, krali çift ya da
kraliçe tarafından gerçekleştirilen kurban ve sunu merasimleri gibi çeşitli
seremonilere geçilir. kita-adamının bu seremonilere halzai- fiili ile iştirak ettiğini çivi
yazılıbelgelerden öğreniyoruz.
155
KBo XVII 11 (+) KBo XX 12 (+) KUB XLIII 265 CTH 631
Rs. IV
20 [ LÚSAGI.A GAL DIM š]u-up-pí-iš-tu-wa-ra-an6 ú-da-i LUGAL-uš
MUNUS.LUGAL-aš-ša ša-ra-a ti-en-zi
21 [ LÚki-i-]ta-ašhal-za-a-i GAL DIM a-ku-an-zi wa-al-ha-an-zi-ša-an
22 [ -y]a-ašiš-ha-mi-an-zi LÚSAGI.A I NINDA.KUR4 .RA a-ra-ah-za ú-da-i
23 [ LUGAL-ušpar-ši-ya ta LÚSA]GI.A e-ep-zi ta-aš-ta pa-ra-a pé-e-da-i
24 [ LÚ]ki-i-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
Çevirisi:
20 [Saki Fırtına Tanrısı(nın) k]utsanmışkadeh(ini) getirir. Kral ve kraliçe
yukarı(ya) geçerler.
21 [ki]ta-adamıçığırır. Fırtına Tanrısının kadeh(ini) içerler, (müzik
enstrümanına) vururlar.
22 [ ]x şarkısöylerler. Saki 1 somunu dışarıdan getirir.
23 [Kral (onu) parçalar ve sa]ki (ekmeği) tutar ve onu dışarıya götürür.
24 [ ] kita-adamıçığırır.
———————————————————————————————
5 Transkripsiyon ve tercüme için bkz. Alp, 1983: 220 vd.
6 šuppištuwara- ifadesi için HW: 119’da “kutsanmış(??)” çevirisi yapılırken, Neu: 1970: 91’de
“parlayan” çevirisini yapmıştır.
156
KUB II 5 (AN.TAH.ŠUMSAR Bayramının 16. Günü)
II
1 pár-aš-na-wa-aš-kán ú-iz-zi
————————————————————————————————
2 LUGAL MUNUS.LUGAL TUŠ-aš
3 DU DU URUZi-ip-pa-la-an-da
4 a-ku-wa-an-zi GIŠDINANNA.GAL
5 LÚhal-li-ya-ri-ešSÌRRU
6 LÚALAN.ZU9 me-ma-a-i
7 LÚpal-wa-tal-la-ašpal-w[a-a-iz-zi]
8 LÚki-i-da-ašhal-za-a-i
————————————————————————————————
Çevirisi:
II
1 diz çökücü gelir.
————————————————————————————————
2 Kral (ve) kraliçe oturur (vaziyette)
3 Fırtına Tanrısı(ve) Zippalanda şehri Fırtına Tanrısı(için)
4 içerler. Büyük INANNA (müzik) enstrümanı(çalınır)
5 halliyari-adamışarkısöyler.
6 soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler.
7 palwatalla- haykırır / ünler.
8 kita-adamıçığırır.
————————————————————————————————
157
KBo XI 52 AN.TAH.ŠUMSAR Bayramının 9. Günü CTH 634
V
17' [LU]GAL MUNUS.LUGAL GUB-aškat-ta UŠ-KE-EN-NU
18' DIz-zi-iš-ta-nu a-ku-wa-an-zi
19' GIŠDINANNA.GAL GIŠar-kam-mi gal-gal-tu-u-ri
20' wa-al-ha-an-ni-ya-an-zi
21' LÚALAN.ZU9 me-ma-i
22' LÚpal-wa-tal-la-ašpal-wa-a-iz-zi
23' LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i
———————————————————————————————
24' LÚSAGI.A I NINDA.KUR4.RA IM-ŞA LUGAL-i
25' pa-a-i LUGAL-ušpár-ši-ya
———————————————————————————————
Çevirisi:
V
17' [Kr]al (ve) kraliçe ayakta aşağıya (doğru) reverans yaparlar.
18' TanrıIzzištanu (için) içerler.
19' Büyük Inanna (müzik) enstrümanı(na), arkammi (ve) galgalturi müzik
enstrümanına
20' vururlar
21' Soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler.
22' palwatalla- haykırır / ünler.
23' kita-adamıçığırır.
158
———————————————————————————————
24' saki 1 mayalısomunu krala
25' verir. Kral (onu) böler.
———————————————————————————————
S.Alp, KUB I 17 I 20 vd.nda kita-adamının Proto-Hatti dilinde yaptığıbir
konuşmaya yer verildiğini belirtir. Konuşmanın içeriğine göre, bu görevlinin tek
dilde konuşmadığıortaya çıkmaktadır (Alp, 1940: 85).
KUB I 177 (Ay Bayramları)
I
14 LÚMEŠGIŠBANŠU[R-ká]n [ ] A-NA LUGAL NINDA.KUR4.RAHI.A
15 da-an-zi na-aš-š[a-an] EGIR-pa ŠA LUGAL
16 GIŠBANŠUR-i ti-an-zi GIŠDINANNA.GAL
17 LÚ.MEŠhal-li-ya-r[i]-ešSÌRRU
18 LÚALAN.ZU9 me-ma-i LÚki-i-ta-aš
19 hal-za-a-i
———————————————————————————————
(Metnin geri kalan kısmıHattice kaleme alınmıştır.)
7 Transkripsiyon için bkz. Badalì, 1991: 12
159
Çevirisi:
I
14 Masa adamları[ ] kraldan somunları
15 alırlar ve kralın arkası(ndan)
16 masaya geçerler. Büyük INANNA (enstrümanı) (çalınır)
17 halliyari-adamlarışarkısöyler.
18 soytarı(dua) okur / (şarkı) söyler. kita-adamı
19 çığırır.
———————————————————————————————
Satır 19’dan sonra Hatti dilinde sözlere yer verildiği anlaşılmaktadır.
kita-adamının de diğer kült görevlileri gibi görevini müzik eşliğinde yerine
getirdiğini bilmemize rağmen, törenler sırasında herhangi bir müzik enstrümanı
çaldığına dair bilgiler yetersiz kalmaktadır.
LÚkita- kelimesinin Sg. Nom. Comm. formunun metinlerde en çok geçen şekli
LÚki-i-ta-aš’tır. Bu formun yer aldığımetin türleri şunlardır:
Ay Bayramları, AN.TAH.ŠUMSAR Bayramı, nuntariiašhašBayramı, İlkbahar
BayramınıAnlatan Fragmanlar, KışBayramı, Fırtına Bayramı, GüneşTanrısı’nın
KışBayramı, Fırtına Bayramı, Zippalanda ve Daha dağının Bayram Fragmanları,
zintuhe-kadınlarından bahseden Fragmanlar, “Karışık” farklıdillerde şarkılarla
Bayram, Kral Tasvirlerine yapılan Sunular, Bayramın Büyük Fragmanları, Nerik
kültü: Tanrıve tanrıça Bayramları, Sonbahar Bayramı.
160
Sg. Nom. Comm. formu olarak LÚki-i-da-ašşekliyle de görülmektedir. Bu formun
yer aldığımetin türlerişöyledir: Ay Bayramları, AN.TAH.ŠUMSAR Bayramı, zintuhe-
kadınlarından bahseden fragmanlar; hazgarai-kadınlarından bahseden fragmanlar.
LÚki-i-ta-an Sg. Akk. Comm. formunun yer aldığımetin türü şunlardır:
AN.TAH.ŠUMSAR Bayramı
KBo IV 9 III 25
LÚ.MEŠki-i-du-uš-ša Pl. Nom. Comm. formu da çeşitli fragmanlarda
görülebilmektedir.
KUB LVI 34 IV 28
LÚkita- metinlerde daha çok halzai- fiiliyle birlikte geçmektedir halzai- :
“Bağırmak, çağırmak, seslenmek” anlamındadır. AkadçasıŠASU’dur. LÚkita, halzai
fiilinin daha çok genişzamanının III. tekil şahıs hali (Prs. Sg. III) olan halzai
formuyla birlikte geçer.
LÚki-i-ta-ašhal-za-a-i formunun geçtiği metin yerleri şunlardır:
Ay Bayramları, AN.TAH.ŠUMSAR Bayramı, KI.LAM Bayramı, nuntariyašhaš
Bayramı, Zippalanda’da İlkbahar Bayramı, Zippalanda ve Daha dağının Bayram
Fragmanları, İlkbahar Bayramınıanlatan Fragmanlar, KışBayramı, GüneşTanrısının
Kış Bayramı, Fırtına Bayramı, zintuhe-kadınlarından bahseden Fragmanlar,
“Karışık” farklıdillerde şarkılarla Bayram, Kral Tasvirlerine yapılan Sunular, Farklı
Bayramların Fragmanları, Sonbahar Bayramı.
161
UL olumsuzluk edatıile LÚkita-‘nın çığırmadığının belirtildiği metin yeri de
aşağıdaki gibidir:
LÚkita UL hal-za-i
IBoT I 36 III 75 Çeşitli Fragmanlar
halzai- fiilinin Prs. III. çoğul şahıs hali olan halziyanzi ile,
LÚkita halziyanzi
IBoT I 36 III 72 Çeşitli Fragmanlar
LÚkita-adamıLÚ.MEŠNAR, LÚ.MEŠhalliyari-, LÚ.MEŠALAN.ZU9 ve LÚpalwatalla- ile
birlikte kültsel işlemlerin gerçekleştirileceği tapınağa geldikleri anda uwa- fiiliyle
ifade edilmektedir.
KUB XXV 6 + 2 II 25 vd.
KUB XXV 3 III 10 vd.
KUB XX 28 II 24 vd.
Kral büyük kapıya yaklaştığında, LÚkita-adamının ve LÚALAN.ZU9’nun kralın
önünde koştuğu “LUGAL-i piran huiyanteš” fiilinden anlıyoruz.
KUB XLI 41 V 8' vd.
162
LÚkita-adamının LÚ.MEŠhalliyari-, LÚ.MEŠALAN.ZU9 ve LÚpalwatalla- ile INANNA
enstrümanıyla yürüyerek (iya-) tapınağa geldiklerini (pai-) ve tapınaktaki yerlerini
aldıklarınıise AŠAR-ŠUNU ep- / ap- fiilinden anlıyoruz.
KBo IV 9 V 42 vd.
LÚkita-adamının yine LÚ.MEŠhalliyari-, LÚ.MEŠALAN.ZU9 ve LÚpalwatalla- ile
yürüyerek (iya-) tapınağa geldikleri ve tapınaktaki yerlerini aldıkları(AŠAR-ŠUNU
hark-) ve LÚ.MEŠALAN.ZU9 ile LÚkita-adamının karşıtarafa geçtikleri (menahhanda
tiya-) KBo XXVII 42 II 56 vd.nda anlatılır.
Kültsel işlemleri gerçekleştirmek için LÚkita-adamının LÚALAN.ZU9 ve
LÚpalwatalla ile tapınağa girerek (anda pai-) yerlerini aldıklarıise AŠAR-ŠUNU ep- /
ap- ile ifade edilmiştir.
KBo IV 9 II 3 vd.
Tapınağa girdikten sonra LÚkita-adamı, LÚALAN.ZU9 ve LÚpalwatalla’nın kralla
karşılaştığını“LUGAL-i menahhanda ar-“ ifadesi gösterir.
KBo XXI 78 II 9 vd.
LÚkita-adamıLÚALAN.ZU9 ile beraber kralın karşısına geçerler “LUGAL-i
menahhanda tiyazi”
KBo XI 46 V 10'vd.
163
Tapınağa girdikten sonra (anda uwa-) kültsel işlemlerin gerçekleşmesi için kült
görevlilerinin taršanzipa- önündeki yerlerini alırken, LÚ.MEŠALAN.ZU9 ve LÚkita-
rahibinin karşıtarafa geçtikleri “menahhanda tiya-” ile belirtilir.
KUB XXV 3 III 11 vd.
KUB X 21 II 79 vd.
KUB XX 28 II 27
LÚ.MEŠhalliyari-, LÚpalwatalla- , LÚALAN.ZU9 ve LÚkita-adamının de eşlik ettiği
kral tarafından gerçekleştirilen libasyon seremonisi sonrasında bu kült görevlileri
tapınaktan dışarıçıkarılırlar (para parh-).
KBo IV 9 III 23 vd.
Kült yemeği sofraya koyulmadan evvel LÚkita-adamının arkiu-evine gittiğinden
bahsedilmektedir (ar-: “varmak, ulaşmak”).
KUB XX 76 I 10 vd.
LÚkita-adamının arkiu-evine girdiği ise tiya- fiili ile belirtilir.
KUB XX 76 IV 7' vd.
TıpkıLÚALAN.ZU9’da olduğu gibi LÚkita-adamıda sadece bayram metinlerinde
değil ölü ritüellerinde de görülmektedir. Ancak, metinlerde geçişsayısına göre
değerlendirecek olursak, ölü ritüellerinde LÚALAN.ZU9’nun daha fazla görev
aldığınısöyleyebiliriz.
164
LÚkita-adamının görev aldığıbelirtilen ölü ritüelleri şöyledir:
LÚki-i-da-ašUL hal-za-a-i
KUB XXX 24 + KBo XXXIX 292 Vs. II 11
KUB XXXIX 8 + KBo XXXIX 14 Vs. I 47'
IBoT IV 24 Vs. 6'
KUB XXXIX 15 Vs. I 4'
KUB XXXIX 7 Vs. II 44
KUB XXXIX XL Vs. II 8'
KUB 39.408
1' NINDA.KUR4.RAHI.A [pár-ši-ya-an-zi]
———————————————————————————————
2' EGIR-an-da-ma hu[-uh-hi-išha-an-ni-iše-ku-zi
3' LÚ.MEŠNAR GIŠDINANNA.GAL SÌRRU LÚ.MEŠALAN.ZU9 a-ha-a
4' hal-zi-an-zi me-mi-an-ma [hu-uš-te-iš-k]án-zi
5' NINDA.KUR4.RA pár-ši-ya EGIR-an-da-ma a-pí-el ZI-an
6' III-ŠU e-ku-zi LÚ.MEŠNAR G[IŠDINANNA.GAL SÌRRU]
7' LÚ.MEŠALAN.ZU9 a-ha-a hal-zi-ya-an-zi me-mi-an-ma
8' hu-u-uš-te-eš-kán-zi LÚ ki-i-ta-a[šÚ-U(L hal-za-a-i)]
9' II NINDA.KUR4.RA KU7 pár-ši-ya-an-[(zi)]
8 Transkripsiyon için bkz. Kassian, Korolëv, Sidel’tsev, 2002: 424
165
Çevirisi:
1' Somunları[bölerler].
———————————————————————————————
2' Tekrar [büyük anneler] (ve) bü[yükbabalar (için) içerler]
3' Şarkıcılar Büyük INANNA müzik aleti (ile) şarkısöylerler. Soytarılar “aha”
(diye)
4' çığırırlar (ve) seslerini [kısarlar]
5' Somunu bölerler. Sonra onu (ölü) ruhu (için)
6' 3 kez içer. Şarkıcılar [Büyük INANNA müzik aleti (ile) şarkısöylerler.]
7' Soytarılar “aha” (diye) çığırırlar seslerini
8' kısarlar. kita-adamı[(çığırmaz)].
9' 2 tatlısomunu bölerler.
IBoT IV 249
Vs.
3' [LÚ.MEŠNAR GIŠDINANNA.G]AL SÌRRU NINDA.KUR4.RA
4' [IM-ŞA pár-ši-y]a-an-zi LÚ.MEŠALA[N.ZU9]
5' [a-ha-a hal-zi-y]a-an-zi me-mi-an[-ma]
6' [hu-uš-te-eš-kán-z]i LÚki-i-da-aš[Ú-UL hal-za-a-i]
———————————————————————————————
Çevirisi:
9 Transkripsiyon ve tercüme için bkz. Kassian, Korolëv, Sidel’tsev, 2002: 726
166
Vs.
3' [Şarkıcılar B]üyük [INANNA (müzik) enstrümanı] ile şarkısöyler.
4' [ekşi] somunu [böler]ler. Soy[tarı]lar
5' [aha (diye) çığır]ırlar (ve) seslerini
6' [kısarla]r. kita-adamı[çığırmaz].
———————————————————————————————
SONUÇ
Hitit yazılıvesikalarından verdiğimiz örneklerin de son derece net bir biçimde
ortaya koyduğu gibi kral (ve) kraliçenin başrol oynadığıçeşitli kültesel seremoniler
sırasında kimi zaman GIŠDINANNA enstrümanının kimi zaman da argammi-,
galagalturi-, huhupal-, vb. enstrümanlar eşliğinde LÚALAN.ZU9, LÚpalwatalla- ve
LÚkita- gibi görevlilerin karakteristik bir takım görevler icra ettikleri anlaşılmaktadır.
S. de Martino’nun da (1984: 144) belirttiği şekliyle eldeki mevcut materyaller
dikkatle incelendiği zaman söz konusu üç görevliden LÚALAN.ZU9’nun çoğunlukla
ilk sırada zikredildiği görülmektedir. Aynızamanda UGULA LÚ.MEŠALAN.ZU9,
GAL LÚ.MEŠALAN.ZU9 gibi ifadeler LÚALAN.ZU9’ların bireysel açıdan
LÚpalwatalla- ve LÚkita-’ya göre, hem ayrıcalıklıbir konumda bulunduğunu hem de
sayıca daha fazla olduğunu son derece net bir biçimde ortaya koymaktadır. Çivi
yazılıbelgelerde diğer iki görevli ile ilişkili olarak bu tipte tanımlamalara bugüne
kadar rastlanmamıştır. Ayrıca söz konusu üç görevli içinde LÚALAN.ZU9’nun zaman
zaman tiyatral bir karakter sergilemesi (KBo IV 9 I 45 vd. ve KUB XLVIII 9 II 4
vd.nda alaca renkli elbiseler giymesi; KUB II 3 II 14 vd.nda marnuwan havuzunda
çıplak olarak çömelmesi;KUB XX 11 II 12' vd.nda başsoytarının aşçısının kafasına
büyük bir testi ile sembolik olarak 3 kez vurmasıvb.) bu görevliyi LÚpalwatalla- ve
LÚkita-’dan ayıran önemli bir özellik olarak görünmektedir.
Çivi yazılıbelgeler incelendiğinde LÚALAN.ZU ile LÚkita-adamının bayram
seremonileri sırasında, Hitit inancına göre kutsal kabul edilen arkiu-evi ve halentu-
evinde bulunmalarıve bunun yanısıra cenaze törenlerinde de görev almışolmaları
dinsel açıdan önemli bir misyon üstlendiklerini göstermektedir. Aynışekilde
168
palwatalla-'nın da bayram seremonileri dışında yapıritüelinin anlatıldığımetinde,
inşa yapılacak yerde yapıustası(LÚNAGAR) ve ev sahibi (ÉN) ile birlikte yer alması
bu görevlinin mistik bir karakteri olduğunu ortaya koymaktadır.
LÚALAN.ZU, LÚpalwatalla- ve LÚkita-, yazılıvesikalarda LÚALAN.ZU memai,
LÚpalwatalla palwaizzi, LÚkita halzai şeklinde kalıplaşmışifadelerle karşımıza çıkar.
mema- ve halzai- fiillerinin anlamıaçık olmasına rağmen palwai- fiili bugüne kadar
net bir biçimde aydınlatılamamıştır. Ancak yaptığımız araştırmalardan sonra palwai-
fiilinin de söylenen sözlerle ifade edildiğine kanaat getirerek söz konusu fiile
haykırmak / ünlemek şeklinde mana yüklemenin doğru olacağınıbelirtmek isterim.
Yukarda bahsettiğimiz kalıplaşmışifadelerde söylenilen sözlere yer verilmemiş
olmasıişimizi biraz zorlaştırırken, söylenilen sözlerin belirli bir dinsel karaktere
sahip olduğunu söylemek mümkündür.
Müzik, Mezopotamya'dan Mısır'a, Suriye'den Anadolu'ya kadar MÖ IV. yy.'dan I
yy.'a dek özellikle dini konularda çok büyük rol oynamıştır. Gerek Hititlere ait çeşitli
tasvirli sanat eserleri üzerine resmedilen enstrümanlar, gerekse çeşitli kültsel
olayların anlatıldığıbelgeler müziğin önemli bir fonksiyona sahip olduğunu
göstermektedir. Görevlerini müzik eşliğinde yerine getiren LÚALAN.ZU,
LÚpalwatalla- ve LÚkita-'nın söyledikleri sözleri farklıses tonlarıyla icra ettikleri de
anlaşılmaktadır.
SUMMARY
In the Hittite cuneiform texts, it clearly seems that LÚALANZU9, LÚpalwatalla and
LÚkita performed their characteristic duties with GIŠDINANNA, argammi-, galagalturi,
huhupal etc. during the cultic ceremonials in which the king (and) the queen have an
important role.
As S. de Martino pointed out, in the Hittite documents, it seems that among these
three functionaries, LÚALANZU9 often appeared in the first place. Also some
expressions like UGULA LÚ.MEŠALAN.ZU9 and GAL LÚ.MEŠALAN.ZU9 indicate that
functionaries, so-called LÚALAN.ZU9, had individually an privilege situation, and that
they were more crowded as to the functionaries like LÚpalwatalla and LÚkita. In
cuneiform texts, it hasn’t known definitions like that, about the other two functionaries.
Among those three functionaries, it seems that LÚALANZU9 sometimes performed a
theatrical character (in KBo IV 9 I 45 and KUB XL VIII 9 II 4 ff. it mentions that
LÚALANZU9 wore a colored garment; in KUB II 3 II 14 ff. he squatted down into the
marnuuan-basin; in KUB XX 11 II 12 ff., the chief of clowns symbolically knocked on
the cooker’s head etc.); this is an important special feature that distinguishes
LÚALANZU9 from the other two, named LÚpalwatalla and LÚkita.
In the cuneiform-texts it appears that LÚALANZU9 and kita-man had an important
religious function in the funeral ceremonies and also in the arkiu- and halentu-house too.
Since LÚpalwatalla appears with the building-workman (LÚNAGAR) and the landlord
(ÉN) in the building-rituals, we decide that this functionary has a mystic character.
Resim 1— Alacahöyük Ortostatları
Resim 2 — İnandık Vazosu
Resim 3 — Bitik Vazosu
Resim 4
Resim 5 — Alacahöyük Ortostatlarında Kılıç yutan Adam ile Merdivene TırmananAdam Betimlemeleri
Resim 6 — İnandık Vazosu üzerindeki Büyük Lir Betimlemesi
Resim 7 — İnandık Vazosu üzerindeki Küçük Lir Betimlemesi
Resim 8 — GümüşGeyik Ritonu
Resim 9 — Geyik Ritonu üzerindeki betimleme – Diz çökmüşvaziyetteki figürelindeki gaga ağızlıtesti ile Tanrıya sunu yaparken betimlenmiştir.