BAZI KAVRAMLAR ÜZERİNE BİR SORUŞTURMA__KAVRAMI = Ebu Abdulmumin Tekin Mıhçı =.pdf

download BAZI KAVRAMLAR ÜZERİNE BİR SORUŞTURMA__KAVRAMI = Ebu Abdulmumin Tekin Mıhçı =.pdf

of 8

Transcript of BAZI KAVRAMLAR ÜZERİNE BİR SORUŞTURMA__KAVRAMI = Ebu Abdulmumin Tekin Mıhçı =.pdf

  • 1

    BAZI KAVRAMLAR

    ZERNE BR SORUTURMA EBUBEKR SFL

    Bismillhirrahmnirrahm

    A- tihad: Lugatte kiinin, zor ve meakkatli bir ii yerine getirmek iin btn gcn sarfetmesi demektir.

    Fkh literatrde ise bu kelime fakihin, frua ait er bir hkmn mahiyeti konusunda zann bir netice elde etmek iin btn gcn sarf etmesini ifade eder.

    tihad iin ngrlen artlar u ekilde toparlayabiliriz:

    er hkmleri bilme yollarn, bu hkmlerin ksmlarn, isbat yollarn, delalet ekillerini, artlarn, mertebelerini, tearuz durumunda tercih ynlerini, Kitap ve Snnet in ahkma mteallik nasslarnn delalet ve sbut bakmndan durumlarn, nasih-mensuh nasslar ve zerinde icma ve ihtilaf edilmi olan konular ve Arap dilini bilmek; insanlarn ve yaad toplumun ahvaline vakf olmak ve nihayet kiisel, toplumsal ya da siyasal herhangi bir ynlendirme/bask altnda bulunmamak.

    B- Taklit: Lugatte boyuna kolye, gerdanlk vs. takmak demektir.

    Istlahta ise bakasnn gryle deliline bakmakszn amel etmektir. Buradaki gr kelimesi, taklit edilen kiinin kavil, fiil ve takririne amildir.

    Taklid seviyesinden yukar kamam olan (mukallid) kimsenin, bir meselede bir tek gr taklid etmesi gerekir; bir tek meselede farkl itihadlar ile amel edemez. rnein mukallid olan kimse, abdestin hangi durumlarda bozulmu saylaca noktasnda bir tek mezhebin gryle amel etmelidir. Mezhepler arasnda abdesti bozan kimi hususlar ihtilafl olduu iin bir durumda birini, dier durumda brn taklid etmesi doru deildir. Ancak iki farkl meselede iki farkl mezhebin grleri ile amel edebilir. Mesela bir kimse abdest konusunda Hanef mezhebinin grleri ile amel ederken, oru konusunda afi mezhebinin grlerini taklid edebilir.

    C- Telfik: Lugatte kuman iki tarafn birletirip dikmek, sslemek, uydurmak vs. anlamlarna gelir.

  • 2

    Bu kelime stlah olarak genellikle u anlamda kullanlmaktadr: Mukallidin, iki veya daha fazla mezhebin bir meseledeki farkl hkmlerini birletirerek amel etmesi.

    rnek verecek olursak: Bir mukallid, abdest aldktan sonra vcudunun herhangi bir yerinden kan kt ve bu kan akacak ekilde ok olduu zaman afi mezhebinin grn taklid ederek abdestinin bozulmadna hkmedebilir. Ancak ayn abdesti devam ederken o kimse ehvetsiz olarak kadnn vcuduna dokunsa ve bu durumda da abdestinin mam Eb Hanfenin mezhebine gre bozulmadna hkmetse, bu kimse telfik yapm demektir. Zira bu durumlardan ilki mam e-finin mezhebine gre abdesti bozmaz ise de mam Eb Hanfeye gre bozar. kinci durumda ise mam Eb Hanfeye gre abdestli iken mam e-fiye gre deildir.

    Ancak bir kimsenin bu iki farkl hkm ile iki farkl zamanda amel etmesi caizdir.[1]

    D- cma: Hz. Peygamber (s.a.v)den sonra mmet-i Muhammedin bir asrda yaayan mtehidlerinin er bir mesele zerinde gr birlii etmesidir.

    cman hcciyyeti konusunda Haricilerin ve iann bir ksm ile en-Nazmdan oluan marjinal bir aznlk dnda btn mmetin ulemas fikir birlii iindedir. cman kaynaklk deeri hakkndaki Kuran ve Snnet nasslar Usul-i Fkh kitaplarnda ayrntl olarak zikredildii iin burada bunlara dalmay gereksiz gryoruz.

    Kukusuz cman kaynaklk deeri konusunda iaret ettiimiz nakl deliller yannda akl deliller de mevcuttur. Bu mmetin itihad derecesine ykselmi alimlerinin bir konudaki gr birlii, o konunun hkmn zann olmaktan karp kat mertebesine ykseltir. te yandan icma, bir anlamda kollektif bir itihad ifade ettiinden, icmada yanlma pay ferd itihaddan ok daha azdr.[2]

    Burada meselenin ihtiyat boyutunu da gzden uzak tutmamakla birlikte, zellikle u noktay dikkate almak gerekir: Hz. Peygamber (s.a.v) bu mmetin dalalet ve hata zerinde gr birlii etmeyeceini bildirmitir.[3] Bu mmetin avamnn, alimlerine tabi olduu gerei de iin iine katlarak dnlrse, neticede bu mmetin mtehid imamlarnn icma, topyekn mmetin gr olarak karmza kacaktr.

    cmada grleri itibara alnmas gerekenler, Kuran ve Snnetin hcciyyeti konusunda herhangi bir ekincesi bulunmayan kimseler olmaldr. nk Kuran ve Snnet nasslarnn hcciyyeti ve balaycl noktasnda menfi tavra sahip olanlarn hakkyla itihad edebileceini dnmek mmkn deildir. Bunun

  • 3

    yannda mesela drt mezhep imamn taklid ettii iin btn mmeti tekfir eden e-evkn[4] gibi marjinal kimselerin icmaa aykr grlerine itibar edilmesi de szkonusu olamaz.

    cman vukuu ve nakli konusunda ileri srlen birtakm iddialar hakknda da ksaca unlar sylemek mmkndr: Ulemann bir meselede icma bulunduunu sylerken kasdettii, itihad mertebesine ulam bulunan, Ehl-i Snnete mensup mtehid imamlarn ya da Ehl-i bidatten olsa da, dinden olduu zaruretle sabit olan ya da tevatren nakledilen herhangi bir hususu inkr etmeyen mtehidlerin gr birliidir.

    Bu noktann bu ekilde snrlandrlmas olduka manidardr. nk itihad mertebesine ulaamam olan veya dinden olduu zaruretle bilinen ya da tevatr tarikiyle sabit olan bir hususu inkr eden Ehl-i bidat frkalardan birisine mensup bulunan bir kimsenin, insanlar zerine ahit olmas dnlemez. Dier taraftan itihad edebilmek iin gerekli zellikleri tayan bir kimsenin zerine den asgari grevlerden birisi, itihad ettii konuda delillerini gstermek ve bunlar tartmaya amaktr.

    nk o kimseye gre itihad ederek vard nokta haktr. Bu itibarla bu hakkn gizlenmemesi, aa vurulmas gerekir. Zira hakk sylemeyerek susan kimse dilsiz eytandr; Yce Allah (c.c)a verdii ahdi ve misak bozmutur. Dolaysyla byle bir kimsenin, brakalm itihad mertebesine layk olmay, ahit olma zelliini dahi tadn dnmek mmkn deildir.

    te yandan bu mmetin bandan beri ortaya koyduu uygulama, ilmin yazlmas, karlkl grlerin kaydedilerek topluma ve gelecek nesillere ulamasnn salanmas eklinde olmutur. nk toplumun din ve dnyasn renmesinin; bilgiye ulaann onu henz ulamam olana tebliinin ve hakkn ortaya konulmasnn yolu budur.

    u halde herhangi bir asrda fukaha topluluunun ortaya koyduu ve yaylp duyulan herhangi bir gr, yukarda vasflarn zikrettiimiz herhangi bir alimin muhalefeti ile karlamamsa, bu grn zerinde icma edilmi bir gr olduundan phe edilemez.

    Muhakkik usul alimleri tarafndan dayanak olarak kabul ve itimat edilen icma ite budur.

    E- Tecdid: Lugatte yenilemek ve yeniden yapmak anlamna gelen bu kelime, er bir stlah olarak Zamanla Kuran ve Snnette belirtilen asl eklini kaybetmeye yz tutan kimi uygulamalarn, asl, yani Selef zamannda uygulanan ekline dndrlmesi anlamnda kullanlmtr.[5]

  • 4

    Bu balamda tecdit kelimesi, Ceddid mnekum[6] hadisindeki tecdit ile ayn anlamdadr. manda ne aslen, ne de eklen herhangi bir tebdil/tayir sz konusu olamayacana gre tecdidin imanda meydana getirecei yeniliin, iman ilk bataki taze ve canl ekline dndrmek anlamna gelecei aktr. Dolaysyla mcedditlerin fonksiyonu da baka herhangi bir ey deil, Kitap ve Snnet hkmleri konusunda orijinaliteyi ve ilk bataki tazelii muhafazadr.

    ah Veliyyullah ed-Dihlev de meseleyi ayn anlayla ele almakta ve tecdit hadisini, Bu ilmi, her kuan adalet sahibi olanlar yklenir ve bunlar arlarn tahrifini, ehl-i batln ona szarak yapaca tahribi ve cahillerin tevilini ondan uzak tutar[7] hadisinin tefsir ettiini syleyerek[8] yukardaki yaklam teyit etmektedir.

    Konuya bu adan bakldnda, birtakm din hkmlerde Sadr- Evveldeki uygulama ile asla ilgisi bulunmayan birtakm deiiklikler yapmak iin gnmzde sergilenen gayretlerin tecdid ile herhangi bir ilgisinin bulunmad grlr. Bu tr abalar iin bulunabilecek en uygun niteleme reformdur. Bu kelime yeniden ekillendirme, yeni bir biim verme anlamlarn ifade ettiine ve gnmzde tecdid ad altnda yaplan almalar da maksat ve mahiyet olarak bu kelimenin ierdii anlamla birebir rttne gre gre, bu faaliyetlerin adnn tecdid deil, reform olarak konmas daha isabetli olacaktr.

    Esasen tarih boyunca mcedditlik geleneinin temsilcisi olan alimlerin icra ettii fonksiyon da tecdit kelimesinin yukarda ortaya koyduumuz anlamnn hayata geirilmesinden baka birey deildir. slam eriatinin lleri bellidir. Herhangi bir uygulama bu eriatin iki ana kayna olan Kuran ve Snnete uygun olduu srece slamdir ve muteberdir. Bu iki kaynan mefhum ve gayesine ters den her uygulama ise gayri slamdir ve merduttur.

    Islah ve Islahat kelimeleri de ortaya kuyduumuz bu l ercevesinde deerlendirilmelidir. slam dnyasnda bu kelimenin youn olarak kullanlmas, Cemaleddin Efgani hareketinin ortaya kmas ile paralellik arz eder. Onlarn bu kelimeyi Luther ad ile birlikte telaffuz etmeleri yahut ngrdkleri Islahat hareketini Luterizm ile balantlandrmalar, kendilerini yukarda belirlediimiz anlamda mceddit, hareketlerini de tecdid olarak nitelendirmemizi engelleyen en nemli faktrdr.

    A- Dinde yenilik olur mu? sorusuna iki balamda cevap verilebilir:

    1- Tecdid kelimesi zerinde durulurken ksaca izah edildii gibi, yenilik kelimesi, zamanla asl eklini kaybetmeye yz tutmu birtakm slam hkmlerin, Kuran ve Snnette ngrlen asl ekline ve z yapsna kavuturulmas anlamnda kullanlyorsa olur.

  • 5

    2- eran muteber olan rf esas alnarak vaz edilmi bulunan hkmler, rfn deimesi ve yerine yine slamn ngrlerine uygun bir baka rf cari olduu zaman yenilenebilir ve cari olan rfe gre yeniden dzenlenebilir.

    Ancak rf hibir zaman nasslarn zerinde deildir ve onlarn yerini tutamaz. Zira aslolan nasslardr. Bir eyin Allahn rzasna ve eriatin maksadna uygun olup olmadn belirlemenin tek yolu, o eyin Kuran ve Snnet nasslarna uygunluk lsnn tesbit edilmesidir. Bu itibarla rf de Kuran ve Snnet nasslarna uygunluk testinden gemek zorundadr. Aksi takdirde insanlarn heva ve heveslerinin ilahlatrlmas ve makbul-gayri makbul/helal-haram kstaslarnn insanlarn kendi koyduklar llere gre tasarlanmas gndeme gelecektir.

    Kuran ve Snnetten byle bir yaklam tolere eden herhangi bir nass bulmak yle dursun, burada zikredilmesi bir hayli yer tutacak olan pek ok Kuran ve Snnet nass byle bir anlay kknden yasaklamakta ve Tevhid anlayna taban tabana zt ilan etmektedir. Esasen tarih boyunca insanlara srarla yeniden ve yeniden peygamber gnderilmesinin temel sebebinin de bu sapma olduu Kurann ak beyanlaryla ortadadr.

    B- Modernizm: Bat ortaana hakim olan kilise teokrasisine tepki olarak domu bulunan Aydnlanma ve Rnesansn amzda ulat noktann ad olan Modernizmin temel karakteristii insan ve btn kutsallardan, aknlk dncesinden ve ilahi hikmetten soyutlanm akl esas almasdr. Bilimsellik, srekli gelime ve ilerleme, deiim gibi temel kavramlar Modernist dncenin vazgeilmez unsurlardr. Rasyonalizm, Realizm gibi kavram/akmlar da Modernizmi besleyen esas unsurlardandr. Bunlara aykr olan her ey ktdr, yanltr; bunlara uygunluk arz eden herey iyidir, dorudur ve yaatlmaldr.

    Bu dncenin slam ile irtibatlandrlmas halinde ise doal olarak birden fazla alanda grlen yansmalar karmza kmaktadr. slam dnyasnn Bat karsnda ncelikle asker alanda yenilgilere uramas, Modernizmin slam dnyasna giriinin de balang noktasn tekil eder. Ne var ki Modernizm, yaps gerei kendisine amade klnm zihinlerin hazrlad ortamn son derece msait olmasnn da yardmyla sadece asker alana hakim olmakla yetinmemi, idar, siyas, ekonomik, kltrel, sosyal, bilimsel, din her alanda btn kurumlara yaylp hakimiyet tesis etmitir.

    slam modernizmi de yukarda izdiimiz ereveden de kolayca anlalaca gibi akla, bilimsel verilere ve deiime aykr olduuna inanlan btn slam kurumlarn ve kabullerin gzden geirilerek elimine edilmesi temeline dayanmaktadr. Bununla birlikte u ana kadar slam Modernizmi adna ortaya konan tavrlar temel denebilecek alanlarda bile homojenite arz etmekten uzak kalmlardr. Bu bakmdan slam dnyasnda modernist dncenin tek bir tanm ve

  • 6

    yaklam iinde sunulmas, yahut bunlardan sadece birisinin slam modernizmini ifade ettiinin sylenmesi olduka gtr.

    Bu gln bir dier sebebi de gnmzde yaanan kavram kargaasdr. rnein Efgani-Abduh-Rza izgisi kimilerine gre Reformist anlay, kimine gre Tecdid geleneini, kimine gre ise Klasik dnem modernizmini temsil etmektedir. Oysa bu nitelik birbirleriyle temelde farkllklar arz eder.

    C- Geleneksel slam, Tarihsel slam, Klasik slam anlay gibi ifadeler, bizim referans sistemimizde ve zihinsel dnyamzda karl bulunmayan kavramlardr. Dnceyi oluturan ve gelitiren temel unsurlar kavramlardr. Ve byle olduu iindir ki, herhangi bir dnceden nce onu oluturan temel kavramlarn sorgulanmas gerekir. Geleneksellik, tarihsellik vb. szcklerin esasen bugne dein ortak kabul grm bir tanm bile yaplabilmi deildir.

    Gelenek nedir, bir dnce ya da yaklam geleneksellik vasfn nasl kazanr, tarihselliin belirleyicileri nelerdir, slam akide ve amel platformunda tarihselliin snrlar nerelere tekabl etmektedir, gelenekselliin, tarihselliin ve bunlara kart olarak ortaya srlmeye allan alternatif dnce sistemlerinin Kuran ve Snnette belirlenmi bulunan sabiteler karsndaki durumu hangi llere gre ve nasl deerlendirilecektir gibi temel sorular, bu kavramlar etrafndan dnp konuanlar tarafndan cevaplanmay beklemektedir.

    Bu ve benzeri kavramlarn alt biraz kurcalandnda ortaya en plak anlatmyla Ehl-i Snnet dmanl kmaktadr. Yahut yle diyelim: Bu kavramlarla oluturulmaya allan dnce biimi, ne ekilde ifade ve nasl kamufle edilirse edilsin, lkemizde Ehl-i Snnet dmanlna tekabl etmektedir.

    Bu kavramlar etrafnda dnce retmeyi teklif eden, deneyen ya da dayatan anlayn temel eksii, ortaya kabul edilebilir, titizlikle hazrlanm, ilm ve ahlak llere uygun bir alternatif yap koyamamasdr. Yine bu anlayn temel kusuru, hangi alanda ve hangi konuda olursa olsun ileri srlen grlerin, geleneksellik ve tarihsellik kelimeleri ile mahkm edilmeye allan slam kltr ve irfannn argmanlar/verileri ile konumaktan bigne kalamamasdr. Bu da sz konusu yaklamn iinde bulunduu ilm va daha da nemlisi ahlak bir problemi ifade etmektedir.

    D- Kuran mslmanl, Gerek slam, Yeniden yaplanma gibi kalplar, bir nceki maddede ksaca ifade etmeye altmz problemli/hastalkl tavrn takdiminde kullanlan temel sylemlerden birkan ifade etmektedir. Bu ve benzeri sloganlarn ska kullanld yazlara dikkat edilecek olursa, Ehl-i Snnet dmanlnn marazi tepkiselliinin hangi boyutlara ulat rahata tesbit edilebilir. ounlukla kendi iinde tutarl bir yap arz etmekten ve btnlkten

  • 7

    uzak, Kuran ve Snnetin zaman ve meknst nasslarna kar duyulan hazmszl derme atma ve ounlukla fotokopi dncelerle ifadeye koymaya alan doutan kusurlu bir dncenin byle yaldzl tabirlerden baka snabilecei ne olabilir ki?!

    Bu kodlar etrafnda gelitirilmeye allan dncenin hangi noktalarda ve nasl kmazlara girdiini gstermenin, mstakil almalara ihtiya duyduu muhakkaktr.[9]

    Bu nevzuhur sylemlerin kaynanda Batl slamiyatlarn almalar bulunmaktadr. Yukarda zerinde ksaca durduumuz tarihsellik, geleneksellik gibi kavramlarn slam dnyasna bu kaynaktan girdiini biliyoruz. slam dnyasnda ad Ahmet-Mehmet olan, ama Batllar gibi dnp konuan

    el-Kevser merhumun ifadesiyle Batnn bulank kaynandan beslenen yerli slamiyatlar marifetiyle bu kavramlar tedavle kondu. Ancak bu yaplrken kapsaml herhangi bir sorgulama yaplmad. Kuran ve Snnetin retileri bu kavramlarn sorgulanmasnda birer l klnmak yerine, tam tersi oldu ve Kuran ve Snnetin retileri bu kavramlarn karsnda sank sandalyesine oturtuldu.

    Sonuta ne mi oldu? Cehze btn konuanlar susturdu ve Pandorann kutusundan mmet-i cabete irk, ihanet, kfr, lanet ve mebbed cehennem; mmet-i Davete ise demokrasi, laiklik, tolerans, hogr ve cennet kt.

    [1] ayan hayret bir husustur ki, Prof. Dr. Hayreddin KARAMAN, Fkh Usl adl kitabna (s. 48) Eer telfik yaplnca icmaa aykr bir ekil meydana gelirse, ittifakla bu telfik caiz deildir. derken, slam Hukukunda ctihad adl eserinde (s. 229) Taklid yoluyla telfiki men eden er ve muteber bir delil olmad iin iyi niyetle yaplan, nasslarn lafz ve ruhuna aykr olmayan telfikin caiz olmadn mdafaa edenlerin delilleri zayf kalmaktadr diyerek kendi ifadeleriyle elimektedir.

    [2] Burada dayana kyas gibi zann bir delil olan icman kastedildii aktr. Dayana Kuran veya mtevatir Snnet gibi kat bir delil olan icman yakn/kat ilim ifade ettiini ayrca belirtmeye lzum yoktur.

    [3] Bkz. Eb Dvd, Fiten, 1; bn Mce, Fiten, 8; el-Heysem, Mecmauz-Zevid, VII, 221.

    [4] e-evkn, Fethul-Kadr adl tefsirinde (II, 403-4) Hahamlarn ve rahiplerini Allahtan ayr rabler edindiler (9/et-Tevbe, 31) ayetinin tefsirinde yle demektedir: Bu ayette, Kalbi olan, yahut kulak vererek ahit olan kimseler Allahn dininde taklitten sakndrlmakta ve gemilerin sylediklerinin, Kitab- Aziz ve Snnet-i Mutahharaya tercih edildii anlatlmaktadr.

    Zira mezhep ehli kimsenin, bu mmet alimlerinden nasslarn bildirdii hkmlere, Yce Allah (cc)n hccet ve brhanlarna, gnderdii kitap ve peygamberlerin sylediine muhalif davrand halde szne uyup yolundan gittii kimseye bu itaati, Yahudi ve Hristiyanlarn, haham ve rahipleri Allahtan baka rabler edinmesi gibidir.

  • 8

    nk kesinlikle bilinmektedir ki Hristiyan ve Yahudiler, haham ve rahiplerine ibadet etmemekte, ancak onlara itaat ederek onlarn haram kldklarn haram, helal kldklarn da helal kabul etmektedirler. Bu mmetin mukallit kesiminin yapt da budur. Hatta onlar, haham ve rahiplerini rab edinen Yahudi ve Hristiyanlara; yumurtann yumurtaya, hurmann hurmaya ve suyun suya benzemesinden daha fazla benzemektedirler.

    yleyse Allah sizi de beni de doru yola irat eylesin geip gitmi llerinizin sizin iin yazd kitaplar bir kenara brakn ve onlarn yerine yaratcnz, hem sizin hem de onlarn ibadet ettii ve hem sizin hem de onlarn mabudu olan Allahn kitabn aln. mamlarnz olduunu iddia ettiiniz kimselerin sz ve grlerini brakn, onlarn yerine hem sizin hem de onlarn imam, hem sizin nderiniz hem de onlarn nderi olan lk mam Muhammed b. Abdillah (s.a.v)n szlerini aln

    [5] Muhammed Zhid el-Kevser, Makltul-Kevser, Rtib Hkim neri, yersiz-1388/1968, s. 140.

    el-Alkam, tecdidin, Kitap ve Snnette yer ald halde zamanla unutulup kaybolan hususlarn ihyas ve bu iki kaynakta yer alan hkmlerin muktezasyla amelin emredilmesi olarak aklar.

    Bkz. er-Ref vet-Tekml, Mektebetul-Matbtil-slmiyye, Halep-1411/1990, s. 44 (Abdlfetth Eb Guddenin notu).

    mam el-Gazzalnin, hyu Ulmid-Dnde, anlam kaymasna uram birtakm kavramlar gndeme getirirken ortaya koyduu tavr da bu noktay en gzel ekilde ifade eden hususlardandr.

    [6] Hadisi mam Ahmed, et-Tabern ve el-Hkim, Ebu Hureyre (r.a)den rivayet etmilerdir. el-Heysem, zellikle mam Ahmedin naklettii senedin ricalinin sika kimseler olduunu zikreder. Bkz. Mecmauz-Zevid, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut-1408/1988, X, 82; el-Mstedrek, (Telhsul-Mstedrek ile birlikte, Hindistan-1334/1915 basksnn tpkbasm), Drul-Marife, Beyrut-?, IV, 356.

    el-Acln bu hadisi en-Nesnin de rivayet ettiini sylemektedir. Ancak ne es-Snende, ne de Amelul-Yevm vel-Leylede bu hadisi bulamadm. Ayrca el-Acln bu rivayetin senedinin hasen olduunu belirtir. Bkz. Keful-Haf, (Ahmed el-Kall tahkikiyle), Mssesetur-Risle, Beyrut-1408/1988, I, 397.

    [7] bn Abdilberr, et-Temhd, (Mustafa b. Ahmed el-Alev ve Muhammed Abdlkebr el-Bekr tahkik, talik ve tashihiyle), Mektebus-Sevd lit-Tevz, ?-1402/1982, I, 59-60; bu hadisin rivayet edildii dier kaynaklar iin bkz. Aluddn el-Muttak el-Hind, Kenzul-Umml, Messesetur-Risle, Beyrut-1409/1989, X, 176, Hadis no: 28918.

    [8] ah Veliyullah ed-Dehlev, Hccetullhil-Blia, (Muhammed erif Skker talik ve erhiyle), Dru hyil-Ulm, Beyrut-1410/1990, I, 487.

    [9] Biz lkemizde bu yaklamn temsilcilerinin dncelerini mstakil kitaplar halinde ayr ayr ele almak zere yeni bir alma balatm bulunuyoruz. Bu alanda ele aldmz ilk isim Yaar Nuri ZTRK. Bu almay daha sonra Sleyman ATE, belki Hseyin ATAY, Fazlurahman gibi isimler izleyecek. Cenab- Haktan bu almay kendi rzasna muvafk biimde hitama erdirmeyi nasip etmesini diliyoruz.

    DERLEME: Ebu Abdulmumin Tekin,bin Muharrem,el-Kayseri

    7100 La louvire BELGIQUE