2159 GÜVENEBİLİRSİNİZ DENKTÂŞ’IN İÇ İŞLERİ...

4
B o z ] i . n ı * t KllUUl.UtS ı ı j YIL: 11 ıo5iı< ı \W m i'm i«aiil v v ı m tv ,w * p k a s a y t: 2159 YIL: 11 I SAYI: 2159 DiviPn ıı.r .. * MudUr ve İmtiyaz Sahibi: CEMAL TOGAN asıldığı Yer: “BOZKURT Basımevi*1. Telgraf: ‘‘BOZKURTTelefon: 2951, Adres: Girne Caddesi, Lefkoşa—Kıbrıs. Fiyatı: 15 Mil. GÜVENEBİLİRSİNİZ DENKTÂŞ’ IN İÇ İŞLERİ BAKANINA CEVABI POLİS RAUF DENKTAŞ’IN SÖZ|ÜNÜ DOĞRULADI CİNAYETLERİN FAİLLERİNİN ELE GEÇMESİ İÇİN GEREKİRSE MÜKAFAT VERİLECEK ti. 2 r.exr>n Türlr avukat on- hpmfiHr nlmatmnU. L. 1.1 _____ ı_ . . . . ^ ^ iki genç Türk avukat ve ga- zetecinin geçen akşam hunhar- ca öldürülmeleri, maalesef Rum basını tarafından, cemaatımız aleyhine bir istismar mevzuu olmaktadır. Bu cinayetlerin faillerini mey dana çıkarmak için geniş faali- yet’in devam etmekte olduğu bu günlerde, bazı Rumca gaze- telerin bu mesele ile ilgili neş- riyatları, maalesef hiç de yapı- cı sayılamaz. Mahi gazetesi dünkü sayısın- da, Türk Cemaat Meclisi Baş- kanı Rauf Denktaş’m, sorguya çekilmek üzere polis merkezi- ne çağrıldığını yazmış ve ima yoluyle cemaatımızı topyekün bu cinayetlerden sorumlu tut- mak yönüne gitmiştir. Bu mesele ile ilgili olarak, Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf Denktaş dün şu beyanat- ta bulunmuştur: DENKTAŞ MAHÎ’NIN HABERİM YALANLADI “Gazetenin haberi asılsızdır. Bu meseledeki görüşlerimi ve mümkün olan her türlü yardı- mı yapmam için bana müraca- atta bulunuldu ve bunu yap- mağı memnuniyetle kabul et- tim. Sorguya çekilmek üzere polise çağrıldığım diye birşey yoktur. Polisin bu mesele ile ilgili müracaatının bana bu sa- bah saat 8.30 da ulaşması hay- ret vericidir. Saat 11 raddele- rinde polis merkezine gitmeği tasarlamakta idim. Fakat, Ma- hi’deki haberi gördükten sonra fikrimi değiştirdim ve polisteki sorumlu Subaya telefon ederek, soruşturma yapılacağı kisvesi altında, bazı şahısların bu me- seleyi siyasî bir koz haline sokmak ve Türk liderliğini le- kelemek ve bunlar hakkında şüphe uyandırmak cihetine git- tiklerini açıkça anladığımı ken- disine kesin olarak bildirdim. En basit bir zekâ sahibinin de açıkça göreceği gibi, bu ci- nayeti işleyenler, hareketleri- nin tabii reaksiyonunu bilerek hareket etmişlerdir. Yani, mak- tullerle, Türk siyaseti üzerinde hemfikir olmayanlar hakkında şupne yaratmak. Cinayetler, Nacak üe Cum- huriyet arasındaki polemiğin zirvesine ulaştığı bir zamanda işitenmiştir. Bu cinayetleri ter- tipleyenler bunun vukubulma- sını uzun zaman beklemiş ol- malıdırlar. Bu bakımdan poli- sin, cinayetlerin faillerini, mak- tullere karşı basında açık, dü- rüst ve âou bir kampanya de- vam ettirenler arasından değil, iürk liderliği aleyhinde şüphe yaratmaktan ve hattâ, ölenlerin aileleri ile Türk liderliği ara- sında bir kan davası yaratarak ou liderliği ortadan kaldırmak- tan, kendi gizli plânları hak- kında hiçbir şüphe uyandırma- dan siyasî kazanç elde edecek olanlar arasından araması şa- yanı tavsiyedir. En yakın arkadaşlarım bu şe- kilde öldürülmüş olsaydı, ben şahsen bu kadar üzülmiyecek- tim. Rum basınının, bu gaddar- ca cinayetler hakkında Türk liderliği aleyhine şüphe uyan- dırmak teşebbüslerini nefretle karşılarım.” Halâ polisi görerek onlara yardım etmiye hazır olup ol- madığı hakkında sorulan bir soruyu cevaplandıran Denktaş “müracaat, bir gazete sütunu vasıtasıyle değil de, uygun ve dürüst bir şekilde yapıldığı tak dirde, tabii hazırım” demiştir. YORGACIS’İN GERÇEKLER- DEN UZAK BEYANATI öte yandan, Rauf Denktaş’m beyanatını yorumlayan içişleri Bakanı Polikarpos Yorgacis, Türk Cemaat Meclisi Başkanı- nın polise bugün değil dün da- vet edildiğini, işlerinin çokluğu yüzünden bu ziyaretin bugüne bırakıldığını ileri sürmüş ve bu arada meselenin basına intikâl ettirilmesinden UzüntU duydu- ğunu ifade etmiştir. Bakan, Polisin, bu cinayetle- rin faillerini meydana çıkarıp adalete teslim etmiye azimli ol- duğunu belirtmiş ve bilhassa sorumlu mevkiler işgal edenle- rin bu hususta yardımlarını gerektiğine işa- esirgememeleri ret etmiştir. DfcNiUAŞ'IN CEVABI Bakanın bu demeci üzerine durumu daha fazla aydınlatma- hususunda görüştüğümüz Denktaş bir muhabirimize şu demeci vermiştir: Bir katil vak’asını beyanat ile sevk ve idare eden ve ma- sum kimseleri itham altında bırakacak şekilde iddialarda bu- lunan bir içişleri bakanı ile ilk defa karşılaşıyorum. Bugün sa- bahleyin Roytere verdiğim be- yanat doğrudur. Durumu Polis Kumandanı Kâzım beyden tah- kik edebüirsiniz. Benim hile yolu ile Polise çağrılmam doğrudan doğruya Mahi gazetesinin “Denktaş bu cinayet için sorguya çekilmek üzere Polise gelecek haberini teyid içindi. Bu işte Kâzım be- yin de altadıldığı kanaatında- yım. Yorgacisin bu taktikleri hiçbir polis metoduna uymaz kanaatindeyim. Yorgacisin benim polise bu hususta yardımcı olmadığım veya olmamam için vesile itti- haz ettiğim tamamen hakikate aygırıdır.Cinayetin işitiltidiği an dan itibaren bu işi Türk liderli- ğine atfetmek istiyen Rum ileri gelenleri herhalde, siyasî emel- lerine varabilmek için beni ve arkadaşlarımı yollarında aşıl- ması zor bir mania olarak gör- mekte ve bizi bu çirkin itham ve isnadlarla kirletmek yolları- nı aramaktadırlar. Yorgacis efendi teessürle- rimi cinayetten üç gün sonra beyan ettiğimi bildirmekte ve bu teessürlerimde samimî ol- madığımı iddia edecek kadar ileri gitmektedir. Bütün bu is- nadlar hakkında hukuki hakkı- mı muhafaza ederken Yorgacis efendiye cinayetin hemen aka- binde Doktor Küçük’ün beya- natına bütün kalbimle iştirak ettiğimi bildiren beyanatımı ha- tırlatırım. Kıbrıs Radyosu mu tad metodu ile benim beyana- tımı Rumca ve İngilizce bülten- lerde yayınlamamak politikası- nı gütmüş ve böylelikle Yorga- cis efendiyi karanlıkta bırak- mıştır. Bir içişleri bakanı bu şekilde ithamlara yeltenmeden önce bütün durumu incelemek mecburiyetindedir. Bir İçişleri Bakanlığı sandalyesini işgal edenlerin çok dikkatli davran- ması gerekmektedir. Yorgacis efendinin cinayeti sonuna kadar tahkik edeceği beyanı iç ferahlatıcıdır. Kendi- sine bütün halk ve bahusus ben ve arkadaşlarım cânileri yaka- lamak için yardımcı olmakla vazifeliyiz çünkü bu cinayetle- ri işleyenler kasten bizi itham altında bırakmak, Türk cemaa- tını parçalamak ve Türk lider- liğini imha etmek için işlemiş oldukları gün gibi aşikâr olma- ğa başlamıştır. Ne yazık ki Yorgacis efendinin siyasî beya- natları ve genel olarak tutumu Türk efkârı umumiyesini tat- min etmekten çok uzaktır. Po- lise halkın yardımcı olmasını istiyen bir içişleri bakanı her- şeyden evvel polise yardıma ha zır kimseleri Nikos Sampson'- un gazetesi tarafından çirkin bir şekilde teşhir edilmekten kurtarmalı ve bu gibi teşhirle- rin önüne geçmelidir. Cinai tahkikat dürüstlük ve karşılıklı itimad ister. Polise gidip ge- lenler, ifade verenler henüz po- lise gitmeden veya ifade ver- meden gazetelerde manşetlerle halka ilân edilir ve mühim bir cinayette itham altında bırakıl- dıkları havası yaratılırsa Polise yardıma koşacaklar çok azala- caktır. Bir hususu daha açıklamayı faideli bulurum. Kendi inisiati- fim üzerinde Doktor Küçük’e müracaat ederek hükümetin câ- nileri yakalamak için bilgi ve- renlere mükâfat sağlamasını te min etmesi hususunda müraca- at ettim. Bıi durum Doktor Kü- çük ve vekilleri ile , benim aramda görüşülecek ve gerekeri yapılacaktır. Tekrar ediyorum: Polis, maktullerin gazete kam- panyasında ve fikir sahasında muhalifleri üzerinde iğilip si- H llllllim illllllllltlM IM tiitliaM ItM IlM lllllflim illlllllllM IIIIIM M IlIM lill Cira Çiftliği Müsteciri Rumlar Tarafından Dövüldü SUÇU: EKİNLERİNİN İÇERİSİNDE DAVAR OTLATILMASINA MÜSAADE ETMEDİ üün Rumların tecavüzüne uğrayarak ağır surette yaralanan Ebeoğlu. (Foto Dozkurt - BİLBAY) Sadık Rifat Yüksek Adalet Divanı’nın Hukukî ve Fiilî Varlığı Sona Erdi ANKARA (Radyo): Yüksek Adalet Divanı, dün Yargıtay binasındaki özel salonda yaptı- fr toplantıda pil davası dosya- sını Anayasa Mahkemesine tev- di edilmek üzere divan başsav- cılığına iade etmiştir. Divanın bu kararına sebep olarak Ana- yasa Mahkemesi’nin kuruluşu ve yargılama usulleri hakkında- W kanunun 25 Nisan, 1962 ta- rihinden itibaren yürürlüğe gir- miş olması gösterilmiştir. Bu suretle Yüksek Adalet Di- vanı, son kararını vermiş; hu- kukî ve fiili varlığı da sona er- miştir. Rum dostlarımız, bilhassa gö- ze batan toplu Türk mülküne karşı giriştiği imha kampanya- sını her gün biraz daha hazlan- dırmaktadır. Bir müddetten be- ri, Cira çiftliğine devam ettiril- mekte olan bu siyaset, en ni- hayet, bu çiftliğin milstecirini yıldırarak oradan kaçırmak ve 500 dönümden fazla bu Türk emlâkini verimsiz bir hale ge- tirmek yoluna dökülmüştür. Cira çiftliğine şimdiye kadar yapılan zarar kâfi gelmiyormuş gibi, bu çiftliğin müsteciri Sa- dık Rifat Ebeoğlu, dün Rumlar tarafından dövülerek ağır su- rette yaralanmıştır. öğrendiğimize göre, dün öğ- leden sonra, ekinlerinin içinde koyun sürüsü otlatıldığını gö- ren Ebeoğlu, davarın ekilmemiş tarlada otlatılmasını söylemiş ; fakat Rum çoban, bunu yapa- cağı yerde, Ebeoğlunnu, elinde- ki topuz ile dövmiye başlamış- tır. Ebeoğlu’nun imdat istemesi üzerine, hâdise yerine giden diğer Rum çobanlar, haklı ta- rafı destekliyecekleri yerde “vurun, vurun, öldürün” diye diğer Rum çobana yardımcı ol- muşlardır. Görülüyor ki, Rumlar, Cira çiftliği gibi bir servet teşkil eden Türk emlâkine karşı imha siyasetlerini gün geçtikçe hız- landırmaktadırlar. Bu mesele, artık, her an bir hâdise çıkara- bilecek bir mahiyet almış bu- lunmaktadır. Böyle bir hâdise- nin sorumluluğu da, tabii ola- rak cemaatımıza ait olmaya- caktır. Bizzat Cumhurbaşkanı Ma- karios ile içişleri Bakanı Yor- gacis'in bu mesele ile .ilgilene- rek bu duruma bir son verdir- n^iı w 'm ^ ^ 11 meleri zamanı gelmiş, hattâ geçmiştir bile. Bu yapılmadığı takdirde, gittikçe kötüleşen du- rum, iki toplum arasında yeni bir çıban başı teşkil edecektir. öğrendiğimize göre, dünkü bu olay Cumhurbaşkan Muavi- ni Dr. Fazıl Küçük’e intikal et- tirilmiş ve ele alınmıştır. yasî hedeflerle hareket edece- ğine, bu vak’a ile itham altında bırakılmak isteyen bizlerin düş- manları arasında tahkikata gi- rişmelidir. Akıl ve mantık bu- nu emreder. Yorgacis efendi de soğukkanlılığını muhafaza eder ve kendisini siyasî mülâhazalar dan ari tutaraK düşünürse be- nimle hemıiKir oiacuKiır. l'OLlSt tAUKlLiVlA YOK ! YALİMİ/, BIK MÜLAKAT Denktaşın bu beyanatı üzeri- ne Poııs kumandanı Kazım Na- mi beyi gören muhabirimiz ken dişinden şu izahatı almıştır: “Denktaş beyi Pergemoe gün evinde gördüm. Kendisine bu cinayetler hakkında polise yar- dım etmesini reca ettim. Mem- nuniyetle kabui etti. İstediğin yerde buluşalım, maktullerin karıları bazı ithamlarda bulun- muştur bize bunlar hakkında aydınlatıcı bir ifade verimlisi- niz sualime de müsbet cevap yerdi ve Cuma gün buluşmak üzere ayrıldık. Perşembe günkü konuşmamda Denktaş beyin polise gelmesi veya polis tara- fından sorguya çekilmesi kati- yen mevzuubahis değildi, böyle birşey konuşulmadı ve istenme- di. Cuma gün sabah saat sekiz otuzda Denktaş beyden geçtim ve ne saat buluşabileceğimizi sordum. Bana saat on veya on- bire doğru ve hattâ, işini bitir- diği takdirde daha da erken buluşabileceğimizi söyledi. Ben yazıhanemde olacağım oraya gelir misin dedim, Denktaş bey bunu da kabul etti. Ve ben ora- dan ayrıldım. On, onbeş dakika sonra Denk- taş bey beni telefonda aldı, Mahi gazetesinde benim saat dokuzda isticvap için polise ça- ğırılacağımı manşet halinde ya- zıyor, bu ne rezalettir diye sor- Türkiye’de Deprem ANKARA (Radyo): Türkiye- den bildirildiğine göre, Fia?ıg ve Afyon’da dörder saniye sü- ren dipten gelen birer deprem kaydedilmiştir. Hasar olmadığı bildirilmiştir. Elâzığ’ın bir kazasında his- sedilen diğer bir deprem ise, bazı evlerde çatlaktıklara sebep olmuştur. 5 0 Ayak Derinlikteki Kuyuya Düştü Şillûra Aymarinasında altı yaşında bir Maronit çocuğu, 50 ayak derinliğinde bir su kuyusuna düşmüş ve boğula ıak ölmüştür. Çocuk, önce ailesi tarafın- dan kurtarılmak istenmiş; fa kat başarı elde edilememiş- tir. Bunun üzerine Lefkoşa İtfaiyesine müracaat edilmiş ve çocuk itfaiye tarafından 35 ayak sudan ölü olarak çı- karılmıştır. TÜRKİYEDE YENİ EMEKLİLİK İŞLEMİ YAPILMADI Türk işçiler, 1 Mayıs’ta Tatil Yapmıyacak Kıbrıs Türk işçi Birlikleri Fe- derasyonu Genel Sekreterliği, dün yayımladığı bir bildiride, 1 Mayıs İşçi Bayramını kutla- mak için federasyonun önceden tertibat almadığı cihetle, gerek hükümet ve askerî, gerekse di- ğer işlerde çalışan Türk işçile- rin söz konusu günde tatil yap mamalarını istemiştir. "B ANKARA (Radyo): Türkiye Millî Savunma Bakanlığı Basın irtibat Bürosu, dün yayımladığı bir bildiride 22 Şubat olayla- rıyla ilgili olarak bir kısım su- bay ve assubaylarm yeniden emekliye sevkedildiği yolunda^ kı gazete haberlerinin gerçekle ilgisi bulunmadığını açıklamış- tır. Bildiride, Yeni İstanbul gaze- tesinde bu konuda çıkan habe- rin doğru olmadığı belirtilmek tedir. Mefkuf Tutulacak 23 Nisan 1962 gecesi işlenen çifte cinayette maktül Avukat Ahmet M. Gürkan’ın katliyle ilgili olduğu iddia edilerek der- dest edilen Kemal M. Ahıskal; dün Lefkoşa Mahkemesi huzu- runa çıkarılmıştır- 38 yaşında ve aslen yalya'lı olan sanığın, 3 gün daha mev- kuf tutulması hakkında mahke- mece emir verilmiştir._____ SEYAHAT..! Dünyanın herhangi bir yerine seyahat hususunda Servis, fiyat ve genel bilgi için LEFKOŞA TÜRK BANKASI LTD. SEYAHAT BÜROSU emıinizdedir. 74474’den istediğiniz bilgiyi alabilirsiniz. -ün du. Ben bundan haberim olma-t dığını ve buna çok üzüldüğümü söyledim. Denktaş bey bunun üzerine ben polise yardıma ge- liyordum, Rum gazeteleri tara- fından teşhire gelmiyorum. Ga- zetelere bu şekilde haber veril- dikten sonra benim oraya gel- mem gazetedeki ‘isticvap için çağrıldım’ iddiasını destekler (Devamı 4. Sayfada) Dolu Büyük Ha- sara Sebep Oldu Tarım ve Tabiî Kaynaklar Ba- kanlığına bağlı Orman Dairesi- nin bir sözcüsü, dün sabah Tro dos bölgesinde şiddetli bir fır- tına çıktığını açıklamış ve şid- detli yağmurla dolunun meyve ağaçları ile ormanlara hayli hasar yaptığını bildirmiştir. Bundan başka Amiyandos kö- yünün elektrik cereyanı kesil- miş ve telefon irtbatiı sekteye uğramıştır. Bölgede toprak kaymaları ve tıkanmış yollar olmasından kor kulmakta ve halkın dikkatli ol- ması tavsiye olunmaktadır. Mütezarrır olan bölge, Ispil- ya köyünden Pedulâ, Lemitu ve Perapedi köylerine kadar uzan- maktadır, «IIIIIIIIIIIMIKIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIItlIlMIMIII Ziraat ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fazıl Plümer (sağda) eşi ve İsrail B ly.k ^elçisi Zev Levin ile birarada Lefkoşa Hava Alanfnda. (Foto Bozkuıt-BİLBAY) Fâzıl Plümer, Telâviv’e Gitti Bakan, Tarım ve Su Problemlerinin Hal Şekillerim İnceleyecek Kıbrıs Tarım ve Tabiî Kay- naklar Bakanı Fazıl Plümer, dün saat 12.30’da uçakla Telâ- viv’e hareket etmiştir. İsrail hükümetinin davetlisi olarak eşiyle birlikte Telâviv’e vardığı bildirilen Plümer'i, Sağlık Ba- kanı Niyazi Manyera, İsrail’in Kıbrıs Büyükelçisi Zev Levin ve Bakanlık Müsteşarı M. Selâ- hattin ugurlamıştır. DEMEÇ Plümer, uçak alanında muha- İNGİLTEREYE MUHACERETE SET ÇEKİLİYOR Kommonvelt Vatandaşları Muhaceret Kontrol Muamelesine Tabi Tutulacak Londra (Royter) 26 : Hü- kümet bugün yayımladığı bir broşürde, 1 Temmuz ta- rihinden sonra Ingiliz liman larına vasıl olacak Koramon- velt vatandaşlarının, muha- ceret komrol muamelesine tabî tutulacakları bildiril- mektedir. Bu broşürlerde, İngiliz Hükümetinin deniz aşırı da- irelerine dağıtılacak ve bun- lar, İngiltere’ye girmeği ta- sarlayan Kommonvelt vatan- daşlarına verilecektir. Bu broşürler, İngiltere’ye git- mek istiyen kommonvelt va- tandaşlarına yeni muhaceret kanunun nasıl tesir ettiği hakkında bilgi vermektedir. Bu kanun, Nisan ayı baş- larında geçmişti. İngiliz Hü- kümeti, Kommonvelt mem- leketlerinden muhacere.in çok arttığını ve böyle bir ko- nuna ihtiyaç olduğunu ileri sürmektedir. İngiltere’ye çalışmak için gidecek olanlar, İngiltere Ça lışma Bakanlığından bir bel- ge temin etmelidirler. birimize verdiği demeçte, bu yeni ülkenin kısa bir süre için- de başardıklarını gazete ve ki- tablardan okuduğunu ve bütün bunları bizzat görmek imkânı- bulacağından memnunluk duyduğunu söylemiş ve sözle- rine şöyle devam etmiştir: SU PROBLEMLERİ “İsrail’in tarım alanındaki gelişmesi ve bilhassa su prob- lemlerinin hal şekilleri bir Zi- raat ve Tabiî Kaynaklar Baka- nı olarak beni çok ilgilendir- mektedir. Bu kısa ziyaretim sı- rasında bu iki nokta üzerinde incelemelerde bulunacak ve mümkün olduğu derecede fay- dalanmağa çalışacağım.” DURUM: Rum Basınının Gayesi Ne ? İki Türk avukatın öldürülmesinden sonra Rum bası- nına hâkim olan hava, ileriye sürülen düşünceler, ger- çekten mânidar ve üzerinde durulmağı icabettirecek kadar önemlidir. Vukubulan cinayetin, polis tahkikatının neticesini beklemeden, Bayraktar - ömerye olaylarına ilâveten ba- sın hürriyetini darbeleme iddiasıyla bağdaştırılmak is- tenmesi de bunu göstermektedir. Enosis emellerine karşı büyük bir engel sayılan Türkleri, birbirine düşürmek, dünya önünde kara bir lekeyle lekelemek maksadını güden bu davranışların ardında bir gerçeğin yattığı da söylenebilir. Türk toplumunu, bu toplumun fertlerini sever gibi görünerek güdümlü fikirlerle cinayetlerin Türk liderle- rine atfedilmek istenmesi, bu yolda sistematik bir yayına girişilmesi, bu husustaki gerçek düşüncelerin ortaya çık- masını, madalyonun hakikatleri haykıran yanının gün ışığına kavuşmasını kolaylaştırmaktadır. Nitekim Rum basınının, Türk toplumunun koruyucu meleği kimliğine bürünerek cinayete kurban gidenlerin şahsında, Bayraktar - ömerye câmileri olaylarının mü- sebblblerini görmesi, basın hürriyetini müdafaa etmesi, bu cinayetin karşı toplum tarafından düzenlendiği dü- şüncesini her geçen gün biraz daha kuvvetlendirmiştir. Şurası şüphesiz ki, bunu, polis tahkikatı ortaya ko- yacaktır. Ama araştırmalar bitmemişken cinayet sebep- lerini basın ve söz hürriyetini darbelemeğe hamletmek büyük hatâdır. Bu durum karşısında Türk toplumunun olgunluğunu muhafaza etmesi, Rumların tahriklerine kapılmaması gerekmektedir. Bu yol, en iyi ve selâmete giden yoldur. KONFERANS * Temsiiciler Meclisi ^ rl1 Mebuslarından Avukat Halit Ali Riza tarafından drn öğleden sonra Lefkoşa'da Haydarpa- şa Ticaret lisesi’nde "Kıbrıs Anayasası” konulu bir konferans verilmiş ve tıcmen hsmen bittin okul talebeleri ta- rafından büyük bir ilgi ile takip edilmiştir,. Resimlerimiz (solda) Avukat Halit Ali Riza’yı konuşurken ve kendisini büyiik bir İlgi ile dinleyen talebeleri tesbit etmetedir. (Foto Bozkurt • BİLBAY)

Transcript of 2159 GÜVENEBİLİRSİNİZ DENKTÂŞ’IN İÇ İŞLERİ...

Page 1: 2159 GÜVENEBİLİRSİNİZ DENKTÂŞ’IN İÇ İŞLERİ ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1962/Nisan/...B o z ] i . n ı * t KllUUl.UtS ı ı j YIL: 11 ıo5iı< ı\Wm

B o z ] i . n ı * tK l l U U l . U t S ı ı j Y I L : 11

ı o 5 i ı < ı \W m i ' m i « a i i l v v ı m t v , w * p k a s a y t : 2159YIL: 11

I SAYI: 2159DiviPn ıı.r . . * MudUr ve İmtiyaz Sahibi: CEMAL TOGAN

asıldığı Yer: “BOZKURT Basımevi*1. Telgraf: ‘‘BOZKURTTelefon: 2951, Adres: Girne Caddesi, Lefkoşa—Kıbrıs. Fiyatı: 15 Mil.GÜVENEBİLİRSİNİZ

DENKTÂŞ’ IN İÇ İŞLERİ BAKANINA CEVABIPOLİS RAUF DENKTAŞ’IN SÖZ|ÜNÜ DOĞRULADI CİNAYETLERİN FAİLLERİNİN ELE GEÇMESİ İÇİN GEREKİRSE MÜKAFAT VERİLECEK

t i . 2 r.exr>n T ü r l r a v u k a t o n - h p m f i H r n l m a t m n U . L . 1 .1 _____ ı _ . . . . ^ ^iki genç Türk avukat ve ga­zetecinin geçen akşam hunhar­ca öldürülmeleri, maalesef Rum basını tarafından, cemaatımız aleyhine bir istismar mevzuu olmaktadır.

Bu cinayetlerin faillerini mey dana çıkarmak için geniş faali- yet’in devam etmekte olduğu bu günlerde, bazı Rumca gaze­telerin bu mesele ile ilgili neş­riyatları, maalesef hiç de yapı­cı sayılamaz.

Mahi gazetesi dünkü sayısın­da, Türk Cemaat Meclisi Baş­kanı Rauf Denktaş’m, sorguya çekilmek üzere polis merkezi­ne çağrıldığını yazmış ve ima yoluyle cemaatımızı topyekün bu cinayetlerden sorumlu tut­mak yönüne gitmiştir.

Bu mesele ile ilgili olarak, Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf Denktaş dün şu beyanat­ta bulunmuştur:

DENKTAŞ MAHÎ’NIN HABERİM YALANLADI

“Gazetenin haberi asılsızdır. Bu meseledeki görüşlerimi ve mümkün olan her türlü yardı­mı yapmam için bana müraca­atta bulunuldu ve bunu yap­mağı memnuniyetle kabul et­tim. Sorguya çekilmek üzere polise çağrıldığım diye birşey yoktur. Polisin bu mesele ile ilgili müracaatının bana bu sa­bah saat 8.30 da ulaşması hay­ret vericidir. Saat 11 raddele­rinde polis merkezine gitmeği tasarlamakta idim. Fakat, Ma- hi’deki haberi gördükten sonra fikrimi değiştirdim ve polisteki sorumlu Subaya telefon ederek, soruşturma yapılacağı kisvesi altında, bazı şahısların bu me­seleyi siyasî bir koz haline sokmak ve Türk liderliğini le­kelemek ve bunlar hakkında şüphe uyandırmak cihetine git­tiklerini açıkça anladığımı ken­disine kesin olarak bildirdim.

En basit bir zekâ sahibinin de açıkça göreceği gibi, bu ci­nayeti işleyenler, hareketleri­nin tabii reaksiyonunu bilerek hareket etmişlerdir. Yani, mak­tullerle, Türk siyaseti üzerinde

hemfikir olmayanlar hakkında şupne yaratmak.

Cinayetler, Nacak üe Cum­huriyet arasındaki polemiğin zirvesine ulaştığı bir zamanda işitenmiş tir. Bu cinayetleri ter­tipleyenler bunun vukubulma- sını uzun zaman beklemiş ol­malıdırlar. Bu bakımdan poli­sin, cinayetlerin faillerini, mak­tullere karşı basında açık, dü­rüst ve âou bir kampanya de­vam ettirenler arasından değil, iürk liderliği aleyhinde şüphe yaratmaktan ve hattâ, ölenlerin aileleri ile Türk liderliği ara­sında bir kan davası yaratarak ou liderliği ortadan kaldırmak­tan, kendi gizli plânları hak­kında hiçbir şüphe uyandırma­dan siyasî kazanç elde edecek olanlar arasından araması şa­yanı tavsiyedir.

En yakın arkadaşlarım bu şe­kilde öldürülmüş olsaydı, ben şahsen bu kadar üzülmiyecek- tim. Rum basınının, bu gaddar­ca cinayetler hakkında Türk liderliği aleyhine şüphe uyan­dırmak teşebbüslerini nefretle karşılarım.”

Halâ polisi görerek onlara yardım etmiye hazır olup ol­madığı hakkında sorulan bir soruyu cevaplandıran Denktaş “müracaat, bir gazete sütunu vasıtasıyle değil de, uygun ve dürüst bir şekilde yapıldığı tak dirde, tabii hazırım” demiştir. YORGACIS’İN GERÇEKLER­

DEN UZAK BEYANATIöte yandan, Rauf Denktaş’m

beyanatını yorumlayan içişleri Bakanı Polikarpos Yorgacis, Türk Cemaat Meclisi Başkanı- nın polise bugün değil dün da­vet edildiğini, işlerinin çokluğu yüzünden bu ziyaretin bugüne bırakıldığını ileri sürmüş ve bu arada meselenin basına intikâl ettirilmesinden UzüntU duydu­ğunu ifade etmiştir.

Bakan, Polisin, bu cinayetle­rin faillerini meydana çıkarıp adalete teslim etmiye azimli ol­duğunu belirtmiş ve bilhassa sorumlu mevkiler işgal edenle­rin bu hususta yardımlarını

gerektiğine işa-esirgememeleri ret etmiştir.

DfcNiUAŞ'IN CEVABIBakanın bu demeci üzerine

durumu daha fazla aydınlatma­sı hususunda görüştüğümüz Denktaş bir muhabirimize şu demeci vermiştir:

Bir katil vak’asını beyanat ile sevk ve idare eden ve ma­sum kimseleri itham altında bırakacak şekilde iddialarda bu­lunan bir içişleri bakanı ile ilk defa karşılaşıyorum. Bugün sa­bahleyin Roytere verdiğim be­yanat doğrudur. Durumu Polis Kumandanı Kâzım beyden tah­kik edebüirsiniz.

Benim hile yolu ile Polise çağrılmam doğrudan doğruya Mahi gazetesinin “Denktaş bu cinayet için sorguya çekilmek üzere Polise gelecek haberini teyid içindi. Bu işte Kâzım be­yin de altadıldığı kanaatında- yım. Yorgacisin bu taktikleri hiçbir polis metoduna uymaz kanaatindeyim.

Yorgacisin benim polise bu hususta yardımcı olmadığım veya olmamam için vesile itti­haz ettiğim tamamen hakikate aygırıdır.Cinayetin işitiltidiği an dan itibaren bu işi Türk liderli­ğine atfetmek istiyen Rum ileri gelenleri herhalde, siyasî emel­lerine varabilmek için beni ve arkadaşlarımı yollarında aşıl­ması zor bir mania olarak gör­mekte ve bizi bu çirkin itham ve isnadlarla kirletmek yolları­nı aramaktadırlar.

Yorgacis efendi teessürle­rimi cinayetten üç gün sonra beyan ettiğimi bildirmekte ve bu teessürlerimde samimî ol­madığımı iddia edecek kadar ileri gitmektedir. Bütün bu is- nadlar hakkında hukuki hakkı­mı muhafaza ederken Yorgacis efendiye cinayetin hemen aka­binde Doktor Küçük’ün beya­natına bütün kalbimle iştirak ettiğimi bildiren beyanatımı ha­tırlatırım. Kıbrıs Radyosu mu tad metodu ile benim beyana­tımı Rumca ve İngilizce bülten­lerde yayınlamamak politikası­

nı gütmüş ve böylelikle Yorga­cis efendiyi karanlıkta bırak­mıştır. Bir içişleri bakanı bu şekilde ithamlara yeltenmeden önce bütün durumu incelemek mecburiyetindedir. Bir İçişleri Bakanlığı sandalyesini işgal edenlerin çok dikkatli davran­ması gerekmektedir.

Yorgacis efendinin cinayeti sonuna kadar tahkik edeceği beyanı iç ferahlatıcıdır. Kendi­sine bütün halk ve bahusus ben ve arkadaşlarım cânileri yaka­lamak için yardımcı olmakla vazifeliyiz çünkü bu cinayetle­ri işleyenler kasten bizi itham altında bırakmak, Türk cemaa­tını parçalamak ve Türk lider­liğini imha etmek için işlemiş oldukları gün gibi aşikâr olma­ğa başlamıştır. Ne yazık ki Yorgacis efendinin siyasî beya­natları ve genel olarak tutumu Türk efkârı umumiyesini tat­min etmekten çok uzaktır. Po­lise halkın yardımcı olmasını istiyen bir içişleri bakanı her- şeyden evvel polise yardıma ha zır kimseleri Nikos Sampson'- un gazetesi tarafından çirkin bir şekilde teşhir edilmekten kurtarmalı ve bu gibi teşhirle­rin önüne geçmelidir. Cinai tahkikat dürüstlük ve karşılıklı itimad ister. Polise gidip ge­lenler, ifade verenler henüz po­lise gitmeden veya ifade ver­meden gazetelerde manşetlerle halka ilân edilir ve mühim bir cinayette itham altında bırakıl­dıkları havası yaratılırsa Polise yardıma koşacaklar çok azala­caktır.

Bir hususu daha açıklamayı faideli bulurum. Kendi inisiati- fim üzerinde Doktor Küçük’e müracaat ederek hükümetin câ­nileri yakalamak için bilgi ve­renlere mükâfat sağlamasını te min etmesi hususunda müraca­at ettim. Bıi durum Doktor Kü­çük ve vekilleri ile , benim aramda görüşülecek ve gerekeri yapılacaktır. Tekrar ediyorum: Polis, maktullerin gazete kam­panyasında ve fikir sahasında muhalifleri üzerinde iğilip si-

H lll l l l im i l l l l l l l l l t lM I M t i i t l ia M I t M I lM ll l l l f l im i l l l l l l l l lM I I I I I M M I lI M li l l

Cira Çiftliği Müsteciri Rumlar Tarafından DövüldüSUÇU: EKİNLERİNİN İÇERİSİNDE DAVAR OTLATILMASINA

MÜSAADE ETMEDİ

üün Rumların tecavüzüne uğrayarak ağır surette yaralanan Ebeoğlu. (Foto Dozkurt - BİLBAY)

Sadık Rifat

Yüksek Adalet Divanı’nın Hukukî ve Fiilî Varlığı Sona Erdi

ANKARA (Radyo): Yüksek Adalet Divanı, dün Yargıtay binasındaki özel salonda yaptı- fr toplantıda pil davası dosya­sını Anayasa Mahkemesine tev­di edilmek üzere divan başsav­cılığına iade etmiştir. Divanın bu kararına sebep olarak Ana­yasa Mahkemesi’nin kuruluşu ve yargılama usulleri hakkında- W kanunun 25 Nisan, 1962 ta­rihinden itibaren yürürlüğe gir­miş olması gösterilmiştir.

Bu suretle Yüksek Adalet Di­vanı, son kararını vermiş; hu­kukî ve fiili varlığı da sona er­

miştir.

Rum dostlarımız, bilhassa gö­ze batan toplu Türk mülküne karşı giriştiği imha kampanya­sını her gün biraz daha hazlan- dırmaktadır. Bir müddetten be­ri, Cira çiftliğine devam ettiril­mekte olan bu siyaset, en ni­hayet, bu çiftliğin milstecirini yıldırarak oradan kaçırmak ve 500 dönümden fazla bu Türk emlâkini verimsiz bir hale ge­tirmek yoluna dökülmüştür.

Cira çiftliğine şimdiye kadar yapılan zarar kâfi gelmiyormuş gibi, bu çiftliğin müsteciri Sa­dık Rifat Ebeoğlu, dün Rumlar tarafından dövülerek ağır su­rette yaralanmıştır.

öğrendiğimize göre, dün öğ­leden sonra, ekinlerinin içinde koyun sürüsü otlatıldığını gö­ren Ebeoğlu, davarın ekilmemiş tarlada otlatılmasını söylemiş ; fakat Rum çoban, bunu yapa­cağı yerde, Ebeoğlunnu, elinde­ki topuz ile dövmiye başlamış­tır.

Ebeoğlu’nun imdat istemesi üzerine, hâdise yerine giden diğer Rum çobanlar, haklı ta­rafı destekliyecekleri yerde “vurun, vurun, öldürün” diye diğer Rum çobana yardımcı ol­muşlardır.

Görülüyor ki, Rumlar, Cira çiftliği gibi bir servet teşkil eden Türk emlâkine karşı imha siyasetlerini gün geçtikçe hız­landırmaktadırlar. Bu mesele, artık, her an bir hâdise çıkara­

b ile c e k bir mahiyet almış bu­lunmaktadır. Böyle bir hâdise­nin sorumluluğu da, tabii ola­rak cemaatımıza ait olmaya­caktır.

Bizzat Cumhurbaşkanı Ma- karios ile içişleri Bakanı Yor- gacis'in bu mesele ile .ilgilene­rek bu duruma bir son verdir- n iı w 'm ^ ^ 11

meleri zamanı gelmiş, hattâ geçmiştir bile. Bu yapılmadığı takdirde, gittikçe kötüleşen du­rum, iki toplum arasında yeni bir çıban başı teşkil edecektir.

öğrendiğimize göre, dünkü bu olay Cumhurbaşkan Muavi­ni Dr. Fazıl Küçük’e intikal et­tirilmiş ve ele alınmıştır.

yasî hedeflerle hareket edece­ğine, bu vak’a ile itham altında bırakılmak isteyen bizlerin düş­manları arasında tahkikata gi- rişmelidir. Akıl ve mantık bu­nu emreder. Yorgacis efendi de soğukkanlılığını muhafaza eder ve kendisini siyasî mülâhazalar dan ari tutaraK düşünürse be­nimle hemıiKir oiacuKiır.

l'O LlSt tAUKlLiVlA YOK !YALİMİ/, BIK MÜLAKATDenktaşın bu beyanatı üzeri­

ne Poııs kumandanı Kazım Na- mi beyi gören muhabirimiz ken dişinden şu izahatı almıştır:

“Denktaş beyi Pergemoe gün evinde gördüm. Kendisine bu cinayetler hakkında polise yar­dım etmesini reca ettim. Mem­nuniyetle kabui etti. İstediğin yerde buluşalım, maktullerin karıları bazı ithamlarda bulun­muştur bize bunlar hakkında aydınlatıcı bir ifade verimlisi­niz sualime de müsbet cevap yerdi ve Cuma gün buluşmak üzere ayrıldık. Perşembe günkü konuşmamda Denktaş beyin polise gelmesi veya polis tara­fından sorguya çekilmesi kati­yen mevzuubahis değildi, böyle birşey konuşulmadı ve istenme­di. Cuma gün sabah saat sekiz otuzda Denktaş beyden geçtim ve ne saat buluşabileceğimizi sordum. Bana saat on veya on- bire doğru ve hattâ, işini bitir­diği takdirde daha da erken buluşabileceğimizi söyledi. Ben yazıhanemde olacağım oraya gelir misin dedim, Denktaş bey bunu da kabul etti. Ve ben ora­dan ayrıldım.

On, onbeş dakika sonra Denk­taş bey beni telefonda aldı, Mahi gazetesinde benim saat dokuzda isticvap için polise ça­ğırılacağımı manşet halinde ya­zıyor, bu ne rezalettir diye sor-

Türkiye’de DepremANKARA (Radyo): Türkiye-

den bildirildiğine göre, Fia?ıg ve Afyon’da dörder saniye sü­ren dipten gelen birer deprem kaydedilmiştir. Hasar olmadığı bildirilmiştir.

Elâzığ’ın bir kazasında his­sedilen diğer bir deprem ise, bazı evlerde çatlaktıklara sebep olmuştur.

50 Ayak Derinlikteki Kuyuya Düştü

Şillûra Aymarinasında altı yaşında bir Maronit çocuğu, 50 ayak derinliğinde bir su kuyusuna düşmüş ve boğula ıak ölmüştür.

Çocuk, önce ailesi tarafın­dan kurtarılmak istenmiş; fa kat başarı elde edilememiş­tir. Bunun üzerine Lefkoşa İtfaiyesine müracaat edilmiş ve çocuk itfaiye tarafından 35 ayak sudan ölü olarak çı­karılmıştır.

TÜRKİYEDE YENİ EMEKLİLİK İŞLEMİ YAPILMADI

Türk işçiler, 1 Mayıs’ta Tatil Yapmıyacak

Kıbrıs Türk işçi Birlikleri Fe­derasyonu Genel Sekreterliği, dün yayımladığı bir bildiride, 1 Mayıs İşçi Bayramını kutla­mak için federasyonun önceden tertibat almadığı cihetle, gerek hükümet ve askerî, gerekse di­ğer işlerde çalışan Türk işçile­rin söz konusu günde tatil yap mamalarını istemiştir.

"B ANKARA (Radyo): Türkiye Millî Savunma Bakanlığı Basın irtibat Bürosu, dün yayımladığı bir bildiride 22 Şubat olayla­rıyla ilgili olarak bir kısım su­bay ve assubaylarm yeniden emekliye sevkedildiği yolunda kı gazete haberlerinin gerçekle ilgisi bulunmadığını açıklamış­tır.

Bildiride, Yeni İstanbul gaze­tesinde bu konuda çıkan habe­rin doğru olmadığı belirtilmek tedir.

Mefkuf Tutulacak23 Nisan 1962 gecesi işlenen

çifte cinayette maktül Avukat Ahmet M. Gürkan’ın katliyle ilgili olduğu iddia edilerek der­dest edilen Kemal M. Ahıskal; dün Lefkoşa Mahkemesi huzu­runa çıkarılmıştır-

38 yaşında ve aslen yalya'lı olan sanığın, 3 gün daha mev­kuf tutulması hakkında mahke­mece emir verilmiştir._____

SEYAHAT..!Dünyanın herhangi bir yerine seyahat hususunda Servis, fiyat ve genel bilgi için LEFKOŞA TÜRK BANKASI LTD. SEYAHAT BÜROSU emıinizdedir. 74474’den istediğiniz bilgiyi alabilirsiniz.

-ün

du. Ben bundan haberim olma-t dığını ve buna çok üzüldüğümü söyledim. Denktaş bey bunun üzerine ben polise yardıma ge­liyordum, Rum gazeteleri tara­fından teşhire gelmiyorum. Ga­zetelere bu şekilde haber veril­dikten sonra benim oraya gel­mem gazetedeki ‘isticvap için çağrıldım’ iddiasını destekler

(Devamı 4. Sayfada)

Dolu Büyük Ha­sara Sebep OlduTarım ve Tabiî Kaynaklar Ba­

kanlığına bağlı Orman Dairesi­nin bir sözcüsü, dün sabah Tro dos bölgesinde şiddetli bir fır­tına çıktığını açıklamış ve şid­detli yağmurla dolunun meyve ağaçları ile ormanlara hayli hasar yaptığını bildirmiştir. Bundan başka Amiyandos kö­yünün elektrik cereyanı kesil­miş ve telefon irtbatiı sekteye uğramıştır.

Bölgede toprak kaymaları ve tıkanmış yollar olmasından kor kulmakta ve halkın dikkatli ol­ması tavsiye olunmaktadır.

Mütezarrır olan bölge, Ispil- ya köyünden Pedulâ, Lemitu ve Perapedi köylerine kadar uzan­maktadır,

« IIIIIIIIIIIM IK IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIItlIlM IM III

Ziraat ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fazıl Plümer (sağda) eşi ve İsrail B ly.k ^elçisi Zev Levin ile birarada Lefkoşa H ava Alanfnda. (Foto Bozkuıt-BİLBAY)

Fâzıl Plümer, Telâviv’e GittiBakan, Tarım ve Su Problemlerinin Hal Şekillerim

İnceleyecekKıbrıs Tarım ve Tabiî Kay­naklar Bakanı Fazıl Plümer, dün saat 12.30’da uçakla Telâ­viv’e hareket etmiştir. İsrail hükümetinin davetlisi olarak eşiyle birlikte Telâviv’e vardığı bildirilen Plümer'i, Sağlık Ba­kanı Niyazi Manyera, İsrail’in

Kıbrıs Büyükelçisi Zev Levin ve Bakanlık Müsteşarı M. Selâ- hattin ugurlamıştır.

DEMEÇ Plümer, uçak alanında muha-

İNGİLTEREYE MUHACERETE SET ÇEKİLİYOR

Kommonvelt Vatandaşları Muhaceret Kontrol Muamelesine Tabi Tutulacak

Londra (Royter) 26 : Hü­kümet bugün yayımladığı bir broşürde, 1 Temmuz ta­rihinden sonra Ingiliz liman larına vasıl olacak Koramon- velt vatandaşlarının, muha­ceret komrol muamelesine tabî tutulacakları bildiril­mektedir.

Bu broşürlerde, İngiliz Hükümetinin deniz aşırı da­irelerine dağıtılacak ve bun­lar, İngiltere’ye girmeği ta­sarlayan Kommonvelt vatan­daşlarına verilecektir. Bu broşürler, İngiltere’ye git­mek istiyen kommonvelt va­tandaşlarına yeni muhaceret kanunun nasıl tesir ettiği hakkında bilgi vermektedir.

Bu kanun, Nisan ayı baş­larında geçmişti. İngiliz Hü­kümeti, Kommonvelt mem­leketlerinden muhacere.in çok arttığını ve böyle bir ko­nuna ihtiyaç olduğunu ileri sürmektedir.

İngiltere’ye çalışmak için gidecek olanlar, İngiltere Ça lışma Bakanlığından bir bel­ge temin etmelidirler.

birimize verdiği demeçte, bu yeni ülkenin kısa bir süre için­de başardıklarını gazete ve ki- tablardan okuduğunu ve bütün bunları bizzat görmek imkânı­nı bulacağından memnunluk duyduğunu söylemiş ve sözle­rine şöyle devam etmiştir:

SU PROBLEMLERİ “İsrail’in tarım alanındaki

gelişmesi ve bilhassa su prob­lemlerinin hal şekilleri bir Zi­raat ve Tabiî Kaynaklar Baka­nı olarak beni çok ilgilendir­mektedir. Bu kısa ziyaretim sı­rasında bu iki nokta üzerinde incelemelerde bulunacak ve mümkün olduğu derecede fay­dalanmağa çalışacağım.”

DURUM:

Rum Basınının Gayesi Ne ?İki Türk avukatın öldürülmesinden sonra Rum bası­

nına hâkim olan hava, ileriye sürülen düşünceler, ger­çekten mânidar ve üzerinde durulmağı icabettirecek kadar önemlidir.

Vukubulan cinayetin, polis tahkikatının neticesini beklemeden, Bayraktar - ömerye olaylarına ilâveten ba­sın hürriyetini darbeleme iddiasıyla bağdaştırılmak is­tenmesi de bunu göstermektedir.

Enosis emellerine karşı büyük bir engel sayılan Türkleri, birbirine düşürmek, dünya önünde kara bir lekeyle lekelemek maksadını güden bu davranışların ardında bir gerçeğin yattığı da söylenebilir.

Türk toplumunu, bu toplumun fertlerini sever gibi görünerek güdümlü fikirlerle cinayetlerin Türk liderle­rine atfedilmek istenmesi, bu yolda sistematik bir yayına girişilmesi, bu husustaki gerçek düşüncelerin ortaya çık­masını, madalyonun hakikatleri haykıran yanının gün ışığına kavuşmasını kolaylaştırmaktadır.

Nitekim Rum basınının, Türk toplumunun koruyucu meleği kimliğine bürünerek cinayete kurban gidenlerin şahsında, Bayraktar - ömerye câmileri olaylarının mü- sebblblerini görmesi, basın hürriyetini müdafaa etmesi, bu cinayetin karşı toplum tarafından düzenlendiği dü­şüncesini her geçen gün biraz daha kuvvetlendirmiştir.

Şurası şüphesiz ki, bunu, polis tahkikatı ortaya ko­yacaktır. Ama araştırmalar bitmemişken cinayet sebep­lerini basın ve söz hürriyetini darbelemeğe hamletmek büyük hatâdır. Bu durum karşısında Türk toplumunun olgunluğunu muhafaza etmesi, Rumların tahriklerine kapılmaması gerekmektedir. Bu yol, en iyi ve selâmete giden yoldur.

★★★

K O N F E R A N S * Temsiiciler Meclisi ^rl1 Mebuslarından Avukat Halit Ali Riza tarafından drn öğleden sonra Lefkoşa'da Haydarpa­şa Ticaret lisesi’nde "Kıbrıs Anayasası” konulu bir konferans verilmiş ve tıcmen hsmen bittin okul talebeleri ta­

rafından büyük bir ilgi ile takip edilmiştir,. Resimlerimiz (solda) Avukat Halit Ali Riza’yı konuşurken ve kendisini büyiik bir İlgi ile dinleyen talebeleritesbit etmetedir. (Foto Bozkurt • BİLBAY)

Page 2: 2159 GÜVENEBİLİRSİNİZ DENKTÂŞ’IN İÇ İŞLERİ ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1962/Nisan/...B o z ] i . n ı * t KllUUl.UtS ı ı j YIL: 11 ıo5iı< ı\Wm

MAAD T A R A ! İMİ

i f r

♦İ

Bu köpeğe plfabctnin bütün

( B O Z K U R T )...................................ı ıı ıım ıl ••*•***............. ......."*""".....................................

.... ...... .........

MÜNHALLER VE TEKLÎFNAMELER

Mahkemelerde Mukayyit Yardımcısı mevkii,. Yıllık maaş baremi £570x24 - 690x30 -720. Kıbrıslı Türk Hükümet Memurlarından dilekçe davet olu­nur. Dilekçeler 12 Mayıs, 1962 den geç olmamak üzere gönderilmelidir..

TEKLÎFNAMELERKıbns Polis Kuvvetlerine 43 madeni mühür ima

li; Su Dairesine 2 adet elektirikle su altında çalışan Türbin pompası; 53 adet basınç altında çalışacak su borusu; 1 adet diezel motor ve 1 adet jeneratör; 1200 yarda küp kırılmış taş kumu; 1500 yarda küp 14 küçük kumlu dere çakılı; 1500 yarda küp IA küçük kumlu deniz çakılı tedariki; Kasaba Polis ve Jandarma kahvehanesinin kiralanması; Devlet Leva zım Dairesine galvanize çelik levha; köşe demir; Sağlık Bakanlığına 300 çift beyaz deriden sandal Devlet Levazım Dairesine katı ve yumuşak Seloteks; Veteriner Dairesine ilâç, ,aşı ve saite tedariki ile Veteriner Laboratuarının teçhizatı; 3235 muhtar nişanı, 61 desteban nişanı, 37000 köpek nişanı ve Ço ban nişanı yapılması için teklifname davet olunmak tadır-

Gerek münhaller, gerekse teklifnameler hakkın­da daha fazla bilgi 26 Nisan tarihli Resmî Gazete­den temin edilebilmektedir.

tuırflen öğretilmiştir. Hay­van bir harfi görünce, ayak larını o harfe tekabül eden bir sayıda yere vurmakta­dır. Meselâ A için bir defa vurmakta, B için i ki defa vurmaktadır.

Bu usulle alfabeyi tama­men öğrenen bu köpeğe iki doktor şu suali sormuşlardır:

—Su içmek ister misin?

KONUŞAN KÖPEK’LE HARİ KA AT

n u m ıı i 'M iım ıt ı

BAYRAKTAR ORTAOKULUNUN YILLIK MÜSAMERESİ

ZAFER SinemasındaFAKİR ÖĞRENCİLER YARARINA

30 Nisan, 1962 Pazartesi günü ö.s. saat 2.30 da öğ­rencilere, ayni gün geceleyin saat 8.30 da halka gösteri­lecektir.

PROGRAM :1— Koro, Orkestra ve Keman soloları.2— Piyes: Ümit Mektebi (Reşat Nuri Gültekin)3— Komedi: Ali Yerine Veli4— Tablo ?!ii

NOT: Biletler Okulda satışa arzedilmiştir.Temsil Gecesil gişeden temin edilebilir.

Okul İdaresi

Daima KREUZER DolmaKalemlerini tercih ediniz

DEVLET PİYANGOSUOnbirinci Çekiliş

Devlet Piyangosunun 2 Haziran 1962 de çekilecek onbirinci keşide biletleri gelecek Çarşambadan itibaren tanesi 250 milden satışa çıkarılacaktır.

Bu kteşide için 200,000 bilet satışa arzedilmiş olup ikramiyeler şu şekildedir: I 'inci ikramiye £6,000; II nci ikramiye £3,000; III’ üncü ikramiye £2,000, IV’üncü ikramiye £1,000; herbiri £500 lık Uç ikramiye her biri £1000 lık altı ikramiye; her biri £50 lık 19 ikramiye; her biri £25 lık 180 ikramiye, herbiri 10 lık 199 ikra­miye ve herbiri £5 lık 199 ikramiye.

YekUn 614 ikramiye için £23,535 ödenecektir.Hükümetçe tesbit edilen bilet fiatı olan 250 Milden fazlaya

bilet satın almak kanuna aykırı olduğu halda hatırlatılır.

hesapların atları olan, onların yanında bulun­mamış olan bir k im d in ha­zırlamasını istemiştir. Bununüzerine hesaplar bır kağıdayazılmış, kâğıt bir zarfa kon­muş ve bilâhara Profesor H artkopfa verilmiştir.

Profesör “Zarif' ismindeki atın yanma gidip zafı açmış içindeki kâğıtta yazılı olan hesapları kara tahtaya karala mistir. Yapılması istenen he­saplar şunlardı: 13824 raka­mının üçüncü dereceden kö­kü 29791 rakamının üçüncü dereceden kökü ve 1038^3 ün üçüncü dereceden kökü bu­lunacaktır. Zarif, bunları bir kaç saniye içinde buldu.

m ü z e v ir l i k e d e n a t

Krall, kendi bulduğl usulle (ki haen Pariste tetkik edilen köpeğe de ayni- usul öğretil­miştir) konuşmayı öğretmişti. Atlar ayaklarını yere vurarak bazı cümleleri söylüyor ve kendilerine sorulan sualleıe cevap veriyorlardı. Fakat ba- zan da kendiliklerinden terbi yecilerine ve sahiplerine bazı sözler söyledkleri oluyordu.

İNSANIN HAYVANLARA TESİRİ

Atların nasıl olup da böyle “konuştukları” halâ anlaşıl­mış bir şey değildir. Yalnız dikkati çekmiş olan bir nokta varehr. O da şudur: “Terbiye edilen ve hususi bir usulle hesap yapan, yahut suallere cevap veren hayvanlar bunu

Sap yapmayı öğretmek istedi. muci’un bu başarıları üzerine ancak yanlarında bir insan Han, Zarif ve Mahmud hay- E]berfe|de sayısız psikologlar yokken hiçbir suretle “konu ıet edilecek bir süratle hesap kümler gemiş ve hayvanları şamıyor”lardı ve diğer hayvan yapmayı öğrendiler. Mahmud etmişlerdir. Bazı kim- İarla aralarında hiç bir mulıa-ilk hesap dersi başladıktan iki seıere göre atlar bu muğlâk vere geçmiyordu. Demek ki

Bu asrın başında Almanya’da ve bilâhare İsviçre de ve Fransada da yapılmış olan bazı tecrübeler hayvanların zan

Hayvan derhal ayaklarım edildiğinden çok daha büyük bir zekâya sahip olduklarını muayyen fasılalarla yere vura göstermiştir. Bir müddet unutulmuş ve ehemmiyetim kay­rak bu suale cevap vermiş- betmi addedilen bu tecrübelere şimdi yeniden baş lanmış- tir. Bu vuruşlar sayılınca, hay tu. Ve bjıhassa Paris’te bir laboratuvavrda tetkik edilen bir vanîn şu cevabı verdiği anla- kö k herkesi bayretler içinde biakmaktadır. şılmıştır:

—Hayır!O zaman köpeğe şu sual so­

rulmuştur:—“Peki ne istiyorsun?”Kopeki bu suale yine ayak­

larını vurarak, şu cevabı ver­miştir:

—“Karnım aç, yemek isti­yorum”.HERKESİ HAYRETTE BIRAKAN AT

Bu tecrübe ilk anda insan­da inanılmıyacak bir hâdise ıntibaınî bırakmaktadır. Fa­kat köpeğin bu marifeti ken­di janrında ilk başarı değildir.Bu asrm başından beri, bir çok terbiyeciler, muhtelif hay vanlara “konuşma”yı, hattâ “hesap yapmayı” öğretmeye çalışmışlardır. Bunların başın da meşhur Elberfeld atlarını hatırlatmak lâzımdır. Bunlar­dan Hans ismindeki at, İsviç reli âlim-psikoloğ Claparede’ in de şahit olduğu tecrübeler esnasında bazı hesaplar yapa bildiğini, en basit metinleri okuyabildiğini Ve bazı sualle­re bazan biraz da istihza ile

Konuşan Köpek, alfabeyi ayak vurarak tekrarlıyor,

ha başka atlar da satm aldı, yordu.

NASIL HESAP ÖĞRENDİLER?

İlk olrak Krall atlarına he- tretmek istedi,

ARALARINDA PAROLA MI VARDI?

Hans’ın, Zarifin ve Mah-

cevap verdiğini ispat etmşti. hafta sonra basit toplama ve }ıesap]arı kendileri yapmıyor bütün bu hâdiselerde insanın Hans’ın sahibi Von Osten, çıkarma ameliyeleri yapabi- saleplerinin yahut onları ter- o hayvanların yanında bulun- onu Elberfeld’te zengin bir liyordu, Toplama ve çıkarma b- edenlerin muayyen bir ması mühim bir rol oynuyor tüccar olan Krall’e sattıktan işaretlerinin manâsını gayet tareti üzerine, meselâ gözleri du.sonra Hans, herkesi hayretler İyi öğrenmişti. Toplamayı ve ]iapamalc> kaşları kaldırmak Fakat insan, o hayvanların içinde bırakan bir başarı gös- çıkarmayı öğrendikten dört beı^siz işaretler üzerine doğru cevap vermeleri için termiştir. gün sonra da çarpmayı ve ayakiarını yere vurarak lâzım onlara ne şekilde tesir ediyor

Krall, hayvanlara ve hay- bölmeyi de öğrendi. Dört ay „eıen ceVabı veriyorlardı. du? Acaba terbiyecilerle ovan terbiyesine meraklı bir sonra ise hesaptaki başarısı pakat Elberfeld’teki atla- hayvanlar arasında bir nevi adamdı. Hanstan başka Zarif o derece artmıştı ki bir raka- nn nasıj besap yaptıklarını talepati mi vardı? insan dü ve Mahmud isminde başka mm karesini küpünü çıkardı- merak e(j en âlimlerden Prife- şüncesi terbiye edilmiş olan adları da vardı. Bilâhara da- ğı gibi, kök almasını da bili- sör ^ssaguoli, Profesör VVilli- bu hayvanlara tesir mi ediyor

am Mackensie “Ilansclıen” du- Bu tesir ne şekilde olu adlı kısrağı bir “sınıfa” kapa- yordu?yarak, tek başına bırakmışlar işte halen Pariste yapılan dır. Hayvan tek başına kalıp tecrübelerin hedefi, bu husu- da kara tahtada yazılı olan su meydana çıkarmaktır. Baş hesaplara bakmca, kendiliğin ka bir deyişle, insanla hayvan den ve kimseden bir işaret arasında bir nevi fikir cereya almadan ayakları ile yere vu- nmıa mümkün olup olmadığı ;arak tahtadaki hesapların araştırılmaktadır. Ancak bu cevabını doğru olarak vermiş- suretle Hans’m nasıl olup da tir. “Harbden korkar mısın?” su­

alini “Cesur olan korkmaz!” ‘ KOPYA” ETMESİNLER gibi cevaplar verebildiği an-DİYE. laşılacaktır. Hayvan terbiyesi

Kolonya Üniversitesi Profes ile meşgul olan âlimler, bu sörlerinden Hartkopt, daha i- tecrübeleri alâka ile takip et

Harika At, tahtadaki sayıları okurken leri giderek yapılacak olan inektedirler.

Kıbnsta ilk arası Çiçek Sergisi 20 Mayıs, 1962 tarihleri

arasında Leymosun

19 Mayıs İçin ÇalışmalarAnkara (Radyo) : 19

Mayıs Gençlik ve Spor Bay­ramı hazırlıkları hızlandırıl-

M im itim M ItlM I M tM I lI M I I I H I I I tm iH I I I I I I I I I I I I I M I I I lİ H llU t lI l l im itlI ll l l l l l l

işte Tüfeklerin Yıldızı ‘ASTRA,

ASTIM 50 Senedenberi Dünya Piyasasına Tüfek Teinin Eden Fabrikadır

HER TÜFEĞİN İÇİ KROM KAPLIDIR, ONUN IÇIN PASLANMAZ

YAZIHANEMİZDEKİ ÖRNEK SİLAHI MUTLAKA GÖRÜNÜZ

KIBRIS GENEL VEKİLLERİ:-DERSEV İTHALÂT ACENTESİ (Büyük Hamam Karşısı)

LEFKOŞALefkede Acentemiz: HÜSEYİN CAHİT YALÇIN (Tüccar)

* Ödemede Kolaylık Yapılır.

mıştır. Gösterilere. katılacak okullar provalara başlamış­lardır. Bugün öğleden sonra Ankara’daki okulların öğren­cileri, 19 Mayıs stadında öğ­retmenleri idaresinde çalış­mışlardır. Bu yılki gösterile­rin, diğer yıllara nazaran da­ha başarılı olması için çalış­malar idareciler tarafından sıkıca takibedilmektedir.••■uııııııııiııiıtniiıııuııaııluıiMlllfllll(lllll|ll|||ltaı

MÜZAYEDELefkoşa'da Kanlı Mescit

Sokağı No. 3 ve Tophane Mescidi Sokağı No. 59 da kâin iki ev 29 Nisan Pazar gün sabah saat 10 ile 13 arası, Lefkoşa'da Polisin karşısındaki Mulla Hasan'- ın kahvesinde müzayede ile saüşa arzolunacaktır.

Bu evler hakkında daha fazla malûmat Mustafa Ha­şan Çoronik (Tel 4132) ten temin olunabilir.

Tereke idare memuru her hangi bir teklifi kabule mec­bur değildir.

ZEKİ M. HİLMİ İsmet Debbağ Emin

Terekesi İdare Memuru

TEKLİFNAME1962-63 ders yılında Kıbrıs Türk ilkokullarının II,

III, IV, V ve VI cı sınıflarında okutulacak 14600 adet Aritmetik kitabının basılması için teklifname kabul edi­lir.

Basılacak kitaplar hakkında daha fazla malâmat Maarif Müdürlüğünden alınabilir.

Teklifnameler kapalı zarf içerisinde 5 Mayıs, 1962 Cumartesi günü ö.e saat 10'a kadar doğrudan Türk Ce­maat Meclisi Merkez Mübayaa Hey'eü Başkam, Lefko- şa adresine gönderilmelidir.

Zarfın sol üst köşesine "Aritmetik kitaplarının ba­sılması İçin teklifname" yazılmalıdır.

Maarif Müdürlüğünden

BU AKŞAMDAN İTİBAREN

ÇAĞLAYAN BAR’DA9 KİŞİLİK İSPANYOL BALETİ

En meşhur İspanyol dansları ve şarkıları

Ayrıca STRİPTİSVE MEŞHUR TÜRK DANSÖZÜ

SEMRA YILDIZ

23 Haziran 1961 tarihinde açıklanmış olan İLK ]Lr L U si-,ARAU AS 1 ÇIÇfcK SLKUISlMıN, şmıcu yıs iyö2 tarihleri arasında Leymosunüa, belediye behçZ ııııde açılacağı ilan olunur- Bu serginin gayesi, lıalkm, tcmy çiçek eKüniııe olan sevgi ve ilgisini anırmasını tejvUc et îiıektir. Bunun, turizmin gelişmesine yardım edeceğihesızdır.

liaşpiskobos ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makar10s'Ul,yüksek Himayelerinde açılacak olau İLK KIBRIS ULUSUJİAKA6İ ÇIÇÜK SÜHOlbl, i,eymosun Belediye » yonu taralından, Tarım Bakamımı, Ticaret ve 1 _bakanının (Turizm Bölümünün), Leymosun Ticaret ve’ düstrı federasyonunun ve Leymosun inkişaf C işbirliği ile açılacaktı!. Sergi lertıp Heyeti, bakanlık ve Teşekküllerin temsilcileri ile Türkv ve Leymosuııdaki Ingiiz Ailelerinin temsilcile ' lııdur.

Sergi aşağıdaki bölümlerden müteşekkil olacaktı

(1) SAKSI VEYA VAZODA CANLI FİDELER (a) Cactı ve sukulent (b) Karanfil (c) Gül (d); Çiçeği (e) Gölge Çiçekleri (f) Su Çiçekleri (g sıralık muhtelit çiçekler (h) Yabani çiçekler.

(2) ÇİÇEK DEM ETLERİ Vazo, sepet, kâse içinde ve buket, yemek ı korasyonu halinde: (a) Güller (b) Karanfiller ı lıç çiçekleri (d) Mevsimlik muhteif çiçekler.

(3) ÇİÇEKTEN DEKORASYON VE TEMSİLİRESİM LER

Sergide özel surette ayrılmış yerlerde, tabii den yapılmış olduğu takdirde, hayvan, kuş hangi bir cismin şekli kabul edilecektir-

(4) TACİR ve MÜSTAHSİLLER Çiçek tacirleri ve müstahsilleri, çiçek, soğan, tohum, fide, saksı, vazo, kafes, kuş, tropikte yaşayan balık

ve diğer akvaryuma ait eşya ile bahçıvanlık aletleri, çiçek ve fideler için gübre, Kılavuz kitaplar, bahçeler için süs eşyası v.s. v.s. teşhir etmek fırsatını elde edeceklerdir.

(5) ULUSLARARASI PAVYONLARYabancı memleketler veya yabancı, Çiçekçi Teşek­küllerinin iştirak edebilmesi için özel tertibat alınmış­tır.

(6) ÇİÇEK SERGİSİ HATIRALARIYerli yapısı eşya, kart, kitap v.s. gibi sergi hatırala­

rının, sergide satılması için tertibat alınmıştır.

(1) ÇIÇEK YETİŞTİRME HAKKINDA BİLGİ Uzmanlar halka, çiçek yetiştirme ve bahçecilik hak­kında bilgi verecektir.

(8) EĞLENCE Sergi müddetince, ziyaretçilerin eğlencesi için çeşitlieğlenceler tertiplenecektir.

İŞTİRAK İÇİN MÜRACAATLAR 7 Mavıs, 1962 tari­hine kadar kabul edilecektir. Teşhir edilecek eşyanın, 11 Mayıs, 1962 öğleden sonra saat 6 dan geç olmamak üzereSergi yerine teslim edilmesi gerekmektedir-

Bütün ilgililer, İLK ULUSLARARASI ÇİÇEK SERGİ­Sİ, Tertip Heyeti Sekreteri, Posta Kutusu 89, Belediye Bah­çeleri, Leymosun, Telefon 2591 veya 2200 veya 3694'e mü­racaat edebilirler.

MÜSABAKA - MÜKAFAT: Hakemler Heyeti, (1), ( (3) ve (4) bölümlerde teşhir edilenlere mükâfat1 Mükâfatlar serginin açılmasından önce verilecektir, fat kazanan çiçek ve fideler, Sergi sırasında ayırt edici < ketlerle işaretleııeceklerdir. r

İL K KIBRIS ULUSLARARASI ÇİÇEK SERGİSİ TERTİP HEYETİ

Aşağıya doğru inip giderken Ömer Sami:-Bu gece ikiniz de misafirimizsiniz, bi­

letleri aldım, sinemaya gideceğiz, İstanbul’un Fethi’ni göreceğiz.

ikimiz birden pek hoşnut kalan içlerimiz­in sesini duyarak:

—Teşekkür ederiz.Filiz’i evine bıraktıktan sonra eve dön­

düm. Sabırsızlık, kararımı bozuyordu ki Ömer Sami’nin sesini duydum. Filiz’i de almışlar geldiler.

Büyük bir yazlık sinema. Her yer dolu. Yakın köylerden otobüslerle gelenler ve Lef- keliler doldurmuş sinemayı- Biz, arkadaki ye­rimize geçtik. Yan boşluklar, çocuk arabalarıy le dolu. Çocuklu aileler, bebeklerini îngiltere- nin en ünlü çocuk arabalanyle getirip bırak­mışlar kenara.

Ceketsiz, şapkasız kalabalık sıra sıra dizili, gözler beyaz perdede. Işıklar, birer birer sön­dü, loşluk yerini karanlığa bıraktı, önce gele­cek programların parçalarım gördük. Bunla-

nn çoğu Türk filimleri. îstanbuldald Türk film şirketlerinin çevirdiği her filim Kıbrıs’ta gös­teriliyor. Türk sinemaları Türkçe ve yerli fi- hmlerfepek fazla kazanıyor- Türkiye Türkçesi

kaklarında at üstünde yürüyüşü. Her sahne^ anıy].e gidiyor. Halk tam

dikkat durumunda Her gün beraber yaşadık­lar Rumlara karşı bir zafer olduğu { J b u bir sesle hmç alma da olsa yürekten bağırıyorlar- Yaşa, yar ol, bravooo. Filiz ----- ’ S YH t ^ d-en ayiTmıyarak seyrediyor, ^imercliği' titrediği oluyor, dudaklarım zor tutuJÜr F i lM»

min olaylarla akışı, Tiirklerin heyecanı mi yaşarttı. Osmanlı Imparatorluğu’nıın üstün zaferi, tarihin yapraklarını birer birer 8Ç tı ve göğsümüzün üstünde zafer melekleri uç® dıı- Türklerle birlik teneffüs ettiğimiz bava, yıldızlara kadar bizımdi. Perdedeki asker> Türk alınlara, perdedeki zafer Türk yürekler® perdedeki komutan Türk damarlara birer nur yaşama çelengi sunuyor. Ömer Sami ağlıyor ve-

—Dayanamam ben, bu hep heyecan..Anavatanın eski tarihi, Türkiye’ninJ*® .

zaferleri burada kalmış T ü rk kardeşlerini® öyle içten coşturuyor ki... Bu coşma, övünmenin, onlardan olmanın büyük nun sonucu- İngiliz'e, Rum’a, Ertneni’ye üçünü birleşerek meydana getirdikleri yabaoc’ topluluğa karşı hiç olmazsa Alimlerle, rorn®*' İarla meydan okuma Kıbrıslı Türk’ü dov^ yor. oyalıyor, tarihini göz önüne seriyor. ler beyaz perdeyi delercesİne.... Alkış, sa bir alkış değil, bir tufan. Haykırışlar yW«81

(D evam var)

: ve ı

Page 3: 2159 GÜVENEBİLİRSİNİZ DENKTÂŞ’IN İÇ İŞLERİ ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1962/Nisan/...B o z ] i . n ı * t KllUUl.UtS ı ı j YIL: 11 ıo5iı< ı\Wm

28 NİSAN, 1962( B O Z K U K T ) SAYFA I

♦❖ o***»:»»:-:*»:-:**

y e n i b u l u ş l a r

tanyaOrdusunun‘lnfra-red’ Gözüislisi

"t A „ : < , > ' -• .

*i . v< £§-3

I IJMPİ P MI I

rR ' • . /■'

RUM BASINI

ilterede silâhlar ü- da ötedeki bir hedefe ko- bir tanesi görülen bu ci- *t) Pe takılacak yeni bir lyca isabet kaydedilecek haz, Britanya Ordusunda f T yapılmıştır. Bu ci- ve hedefi bulma daima yenilik sağlayacak bir ö- $ a, karanlıkta 150 yar- kolaylaşacaktır- Resimde nem taşımaktadır. 8* *Jı

II ••■•IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIII lllitllllllllllllllllllllllllllllllf mı Ilımın mıııııııııııııı m

YAZA Gİ R E R K E N ! 1İNCE BİR ZEVKİN ÜSTÜN KALİTENİN İFADESİDİR. f

EN SON BULUŞLAR ZENGİN DESEN tVE KALİTELER

Hususi ve son moda renkler, harikalar harikası, yazlık ı mevsimlik Ingiliz Erkek Kumaşlarının Kralı HÜSEYİN . SONGUR Kumaş Mağazasına henüz vasıl olup siz de ken- rıizi bu orijinal görülmemiş kumaşlardan kendinizi mah- ım etmeyiniz.

H. SONGUR KUMAŞ MAĞAZASI Herkesin kendi mağazasıdır.

H ü se y in h . s o n g u r (Vadimi)18 - 20 iplik Pazar sok.

LEFKOŞA, TEL: 72202 I»

1062, Cumartesi yını:

Açılış ve Program aber ve Solo lar

.herlerMazurka Melodileripanışnnı:iılış ve program İtap Karacan’dan (kılar

melodileri fA fife Ediboğlu’dan

lar jerler

Şilizce program panış

jfim :

lış ve program Türküleri ve

m havaları as ve caz müziği

fKean Programı întineııtal melodiler ca Cola programı

1900 İnce Saz19.30 Haberler19.45 Lânitis programı20.00 Spor dünyasından

Haberler

20.15 Recep Birgit’ien şarkılar

20.30 Pazar skecinin tekrarı: "Karakolda”

21.00 Birleşmiş Milletler Haber bülteni

21.10 Beraber ve solo şarkılar

21.30 Londra magazini 21-45 Ayla Büyükataman’-

dan şarkılar22.00 Haberler22.15 Tatil müziği23.00 Kapanış

Kiralık EvAdana Sokağı No. 3’de

(Türk Bankası arkasında) 3 oda, üstünde taraşı ile ban­yolu olmak üzere kiralıktır-

Müracaat : Arasta Sokağı No. 38'de Ahmet Hakkı

Kazafanalı’ya yapılmalıdır.

İFLÂS KANUNU, FASIL 5.İFLÂS KARARININ VE

MÜTEVELLİ TAYİNİNİN İLÂNI

Baf Kaza Mahkemesinde. İflâs Meselesi No.1/1962 Kajaba’iı m üteveffa Harp.- lâmbos Hacı Marktı hakkın­da.Borçlunun ismi - Haralâmbos Hacı Marku.Adres - Kasaba.Meşguliyet - Tüccar-

İstidasının dosyaya kondu­ğu tarih - 27 Ocak 1962.

İflâs Kararının tarihi - 20 Nisan 1962.

(İsim - Epaminan (das M. Komodra

(mos.Mütevelli (Adres - Kasaba.

(Meşguliyet - Avu (kat.

Lefkoşa, 26 Nisan, 1962-M. S. AĞROTtS

Resmî Kabız Memuru

Satılık OtobüsBedford TD. 564 30 kişilik

bir otobüs çok ucuza acele satılıktır.. Müracaa Erenköy (Koççina)*da Ziya Tahir.

BASIN HÜRRİYETİ VE BASINA YAPILMASI MUHTEMEL TESİRLER

Elefteriya, aşağıdaki ma­kaleye geniş yer vermekte­dir:

iki Türk gezeteciııin öldü­rülmesi mevzuunda bir ko­nuşma yapan Makarios bası­nın, görüşünü serbestçe ve korkusuzca aksettirmesi nok­tası üzerinde ısrarla durmuş tur- Bu hususta bizim kendi görüşümüz şudur: Bir araştır ma yapılması suretiyle her­hangi bir gazetenin görüşü­nü serbestçe izhar edememe­si tehdit altında kalması ihti malleri araştırılmalıdır. Her­hangi bir gazeteye resmi've- ya gayri resmi, yerli veya yabancı bir memleketin tesi­ri altında kalması ihtimalleri de göz önünde tutulmalıdır. Bu arada hükûmeiin, Maka- riosun müracaatına uygun bir şekilde cevap vermeğe ça lışması ve bu hususta basma bilhassa Enfermasyon Daire si tarafından yardım edilme­si şarttır. Lâkin Enfermasyon Dairesi de basından faydalan maktadır.

Ayni gazete, çifte cinaye­tin Rumlar tarafından bir fır sat a t fed ilm ek mretiyle Rum basınının Türk Cemaatı na sfdckvma fırsatı bulduğu­nu iddia eden Türkçe bir ga zeteye şöyle cevap veriyor,

Biz bu iddiayı reddediyo­ruz. Türkçe gazete böyle ka ba bir Lhamda bulunacağına katledilen iki gazetecinin yap tığı gibi iki cemaatın işbirliği yapması ve brış havası için de birlikte varolması için ça lışmış olsaydı daha iyi bir hizmette bulunacaktı. Rum basını bu cinayetlerden siya­sî bir kazanç temin edeceği­ne uzlaşmaz siyasetleriyle bu memlekete felâket getirenle­ri sadece tenkid ediyor-

Elefteriya, “Yabancı Par­mağı” başlığı altında neşret­tiği bir bfl.ş makalede şunları ileri sürmektedir:

70-30 nispetinin tatbiki için Rumların yapmış olduğu ma­kûl teklifleri Türkler reddet­miş ve Türk Cemaat Meclisi Basın Bülteni de buna siyası önemi haiz bir mesele gözüy le bakmıştır. İşte bu siyasî se beb yüzünden Türkler Bele­diyelerin birleştirilmesini ka­bul etmiyorlar. Hatta Türk­lerle Rumların mallarını mü­badele usülüyle değiştirmele rini teklif ediyorlar. Bütün bu olaylar Tiirklerin, Türk ve Rum Cemaatlerinin menfaat­leri aleyhine olduğunu bildik leri halde devam ettirdikleri şövenist ruhu aksettirmekte­dir. Son cinayetlerin arkasın da “yabancı parmağının” var lığı kabul edilmiştir. Zaten Sabık Ada Valisi Yardımcısı Sinclair, bir müddet evvel yapmış olduğu bir konuşma da Rumların Türk haklarını tanımamaları halinde Türkle rin de Rumlara karşı şiddet hareketlerine girişmelerini tavsiye etmiş değil miydi? Komünistlerin arabuluculuk

yapmalarına fırsat vermeden Türklerle Rumların sağlam bir birlik kurmaları lâzımdır. Bunu takdir edemiyenler şüphesiz ki hissiz yabancı u- şaklarıdır-CİNAYETLERDENEDİNDİĞİMİZİNTİBALAR

Filelefteros, cinayetlerin yaptığı tepkiyi şöyle. izah ediyor:

a) Kıbrıs la siyasî cinayetle rin işlenmesine uygun bir havanın olmadığı, b) Katle­dilmiş bulunan iki gazeteci­nin takip ettikleri siyisetin doğruluğu c) “Cumhuriyet” gazetesinin susturulması için başvurulan caniyâne me'.od- larm öldürülenlerin takip et­tiği siyaseti destekleyen da­ha birçok taraftarlar doğura­cağı ve d) bu durumun müf­rit Türklerin plânlarını tehli­keye koyduğu cinayetlerin a- kislerinden edindiğimiz inti­hadır.DENKTAŞ SORGUYA ÇEKİLECEK

il ■

* 'in

j £ - ! l f ı s ı s î m *:18— t ■ •.'fteîsjsssfei'j

l l l ) I f î ı i i i s ı î î t J i f i i â î i C / Ö Ö İ S l i l

m f ı

lÜDAR BAR’I Ziyaret Etmek İçin Daha Ne Bekliyorsunuz?îfkoşa varoşlarından Küçük Kaymaklı’nın Atatürk Caddesi üzerinde Kasap Bekir Mus- ırafmdan veni inşa edilen modern ÜSKÜDAR BAR’ı ziyaret eden herkes, LEFKOŞA-

ıEN MODERN BAR VE RESTORANT’I OLDUĞUNU SÖYLÜYOR.‘HERCESITİÇKİ, ★BÖLMEZE, ★ HÎÇ BÎR YERDE TADMADIĞINIZ SPEŞALÎ- SR VE BÜTÜN BUNLARIN YANISIRA ★ TASAVVUR EDEMİYECEĞINIZ KADAR 5 FtATLAR.ir kere ziyaret, sizi ÜSKÜDAR BAR’ın daimi müşterisi yapacaktır.ÎKÜDAR BAR Sizin Barmızdır.

Müdürivet KEMAL I. VADÎLILI

.YAVUZ SULTAN

SELÎMİS39AĞLIYOR

_ • _______ ____-r a n .

—Oğlum, devleti ali kavi kollarına teslim ey!Biz, saltanatımızda sulh ve sükûn içinde yaşamayı ihti­yar eylemiştik. Sen ise büyük pederin cennetmekân Fatih

85

Sultan Mehmet Ham Sani Hazretlerine çekmişsin. O- nun fetihleri gibi fe.ihler sa­na da müyesser olsun. Allah­tan, sana muin olması için yalvarırım; Kardeşlerine kar-

1 2 3 4t f f f l lB i

BULMACA

M ahi, bu hususta sun1 an yazıyor:

Türk Cemaat Meclisi Baş­kam Rauf Denktaş, sorguya çekilmek üzere Polis tarafın­dan çağrılmıştır, önceleri Denktaş’ın Perşembe günü i- fade vermesi bekleniyordu, lâlen işlerinin çokluğu yüzün den Baf Kapısı Polis Istas) o- nunda Cuma günü sabah 9’ da ifade verecektir. Öğrendi- ün daha tevkif edilmesi için ğimize göre sorguya çekilen- Polisin yaptığı müracaatın ler arasında bir de Türk gaze Türk Hâkimler tarafından ceci vardır. sebeb kifayetsizliği yüzündenYENİ TEVKİFLERİN imzalanmaması üzerine polisYAPILMASI ARZUSU VE makamlarının Cumhuriyet BUNUN REDDEDİLMESİ Savcılığının tavsiyelerine mü

Bütün Rum basını, iki ci- racaat etmelerine geniş yer nayetle ilgili olarak iki Türk vermektedir.

5 6 7 8 9m m m m

0 B E 0 B Ö B D I I ]

E M M E M E £ W M M K îX M i r a i M H K U

9SOLDAN SAGA :

1. Köpek cinsi vahşi bir hayvan. Bir ağaçtır. 2. Pay­lama. Nişastadan yapılan gömlek katılaştına madde. 3. Çok dolanıp içinden çıkıl maz halde olan 4. Ne soğuk ne sıcak. Bir edattır, 5. Ye­mek salonu (iki ke.) 6. Lâhza Bir renktir. 7. Damar suyu,

Hazırlayan: M. Ş. İnsan cinsi çeşidi, 8. Yardım dileme. Tersi beyaz, 9. Bir şeye tann diye yalvarmak. YUKARDAN A$AGIYA :

1. Açılır kapanır küçük bi- çak. Koyuverme, 2. Miktar ca eksilen, Su, 3. Gerilmiş bir elin baş ve serçe parma­ğı arası, çanak, 4. Bal ya­pan hayvanın yuvası, 5... 6. Arzolunan koyuluk derecesi, 7. Fazla, Yıldırım. 8. Kırmızı, Atik veya becerikli, 9. Su Tersi edattır.DÜNKÜ BULMACAMIZIN

ÇÖZÜMÜ SOLDAN SAGA t

1. Kabaran, 2. Abanan. Ma, 3. Bina İlik, 4. Adam. Beka, 5. Ke. Uzar, 6. Ural, Fa, 7. La, Sen, 8. Ayal, Se­na, 9. Kafatutan. YUKARIDAN AŞAĞIYA :

1. Kabakulak, 2. Abide, Aya, 3. Bana, Af, 4. Ana­mur, La, 5. Ra (Ar) Zat 6. Anibal, Su, 7. Ler,Set, 8. Mik (Kim), Fena, 9. yakalanan.

“ PRES TIEG”DÜDÜKLÜ TENCERELERİ

“PRESTIGE” Düdüklü Tencereleri sağlam, sade ve tamamen salimdir. Ye­mekler saniye içerisinde hazırlanır ve bu suretle, vakitten yüzde 75 ve yakıttan yüzde 75 tasarruf edilir.

Tanınmış mağazalardan temin edilebilir.

şı rahîm ol. Onları himaye et.Selim, babasının payitah­

tın Edime yolu üzerindeki kapısına kadar bu şekilde ta­kip etti. Ayrılmak üzere iken Bayezid, arabadan inerek oğ lu ile vedalaştı. Selime sarıl­dı, alnından öp'.ükten sonra:

Biz ihtiyarladık. Taht ve devlet artık şenindir. Hayır duam seninle beraberdir.

Dedi. Selim müteessirdi Yirmi beş gün evvel tahtin- dan ettiği babasının şimdi e* vinden ve barkından da uzak laşmasma üzülüyordu.

Yeniçeriler, Selimin hüküm dar olmasının üzerinden bir aya yakın zaman geçmiş ol­masına rğmen henüz cülûs bahşişinin tevzi edilmemiş ol masına fena halde kızıyorlar dı. Yeni Padişahı isteaikleri gibi idare edemiyeceklerin den de endişe duyuyorlardı. Vaktiyle Bayezide kafa tutan ve her istediklerini yaptırma ğa alışkın olan ocağın eleba­şıları şimdi de aynı şeyi oğ­luna yapmağa hazulanıyor- lardı.

22 Mayısta toplanan Ye­niçerilerin elebaşları bı» işi müzakereye başladılar. Seli­min, kılıçları sayesinde cülûs etliği halde bahşiş vermeme­sini şiddetli bir lisanla ten­kid ettiler.

(Devam var)

KOVA BURCU: (21 Ocak - 20 Şubat) Meslekî alan da bir yanlış anlaşılma sizi üzecek. Fakat kısa bir müddet sonra durumu düzeltip sevineceksiniz.

BALIK BURCU: (21 Şubat - 20 Mart) Çevrenize itimad telkin edici tutumu tercih etmelisiniz. Bu nu üstlerinize de telkine gayret ediniz, sevinecek siniz.

KOÇ BURCU: (21 Mart - 20 Nisan) Nüfuzlu bir kimse üzerinde müspet intibalar uyandıracaksı­nız. Bu, bir işinizi bitirmek fırsatını verecek­

tir.BOCA BURCU: (21 Nisan •

telkinlerle menfî tesirler lara aldırış etmeyiniz- mz.

20 Mayıs) uyandı:

Aklı

Üzerinizde usandırmaya çalışan-

seliminizi kullaıu-

1K1ZLER BURCU; (21 Mayıs - 20 Haziran) Olay- iıuuau tayuaıanmamz razım gelece*., i>u se­beple iıuuıseieu dikkatle takıp euıiciuzüe menla tıruz balus konusu.

YENULÇ BURDU: (^1 Haziran - 20 Temmuz) Kö­tümser kimselerin tesiri altında kanmanızda mâna yok. Bunlar sizi ümitsizliğe sürüklerler dikkat edmız.

ARSLAN BURCU: (21 Temmuz - 20 Ağustos) Hçtn işlerinizi yürütemediğinizden, hem de netice sağlayamadığınızdan şikâyetçisiniz ama, program sîzsiniz.

BAŞAK BURCU: (21 Ağustos • 20 Eylül) İşleriniz* de şuur hâkim olmalıdır. Aile çevrenizden göre­ceğiniz yardıma güvenmeyin. Gay>et ve enerji sizden

TERAZİ BURCU: (21 Eylül - 20 Ekim) Bir yere yapacağınız yolculuğu şimdilik tehir etmenizde menfaatiniz olacaktır. Bir aksilikle karşılaşa­caksınız.

AKREP BURCU: (21 Ekim - 20 Kasım) Malî sıkın­tınızı giderecek bir imkân elde edeceksiniz- Bundan faydalanmaklığınız lâzım. Fırsatı kaçır­mayınız.

YAY BURCU: (21 Kasıpı,- 20 Aralık) Oldukça sizi düşündürmüş olan meseleyi iyi bir hal şekline bağlamaya muvaffak, olacaksınız. İyi bir haber var.

OĞLAK BURCU; (21 Aralık - 20 Ocak) Tanımadı­ğınız kimselere itimadınız sizi bir işinizde yanlış yola sevkedecek. önce esaslı bir deneme unut­mayın-

f *r 'V »V ", Âjf £

- i *.ı»V*vî».‘ :

H0LLAND D0UBLE EXTRACT0RDünyanın en üstün av tüfeğine rekabetyapabilecek yegâne Av tüfeğidir.

EHVEN FÎAT - ÖDEMEDE KOLAYLIK. STOKUMUZDAN tSTtFADE EDTCRtLtRRîNtZMüracaat: MEHMET AL! TREMF-------

Kamvoncular Birliği. Tel:DOĞAN LASTİK FABRİKASI

Tel. 72715 - Lefkoşa (Türk Birlifcİ vnnı)

Baf Acentimiz: EŞREF ARIFOGLU

Page 4: 2159 GÜVENEBİLİRSİNİZ DENKTÂŞ’IN İÇ İŞLERİ ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1962/Nisan/...B o z ] i . n ı * t KllUUl.UtS ı ı j YIL: 11 ıo5iı< ı\Wm

' T

X-'

SAYFA

d B o z I* ı ı ı * tUf Ha SSSaıS BmsBUKtKm m mi n m-.ğissm&

mmtmmmmmammm

ıcagı erinin ŞikâyetiLeymosun Türk Ocağı Deniz

Izciteri Oymak Beyi Hüseyin Camoğlu, gazetemize gönderdi­ği bir mektupta, yarın Mağu- sada yapılacak olan Türk Oca­ğı - Türk Gücü maçının, izci Festivali dolayısıyla tehirini is­tediklerini bildirmiş ve müra- caatin kabul edilmemesi yüzün­den festival programının inkı-

f f i t ı ı ım iH iı ıt t ı ı ı ıt ı ı t

Romanya 4 - Türkiye 0Uluslararası Genç Millî

Takımlar Futbol Şampiyo­nasında Türkiye, Macaris­tan’a 4 - 0 yenilmiştir.

Türkiye - Romanya maçı­nın ilk devresi, Romanya'nın 1 0 lehine bitmiştir.

Yugoslavya, Çekoslovakya yı 6 - 2 yenmiştir. îlk yan oyun, 1 - 1 berabere bitmiş tir. ^ i ■#{

Final karşılaşması, Roman ya ve Yugoslâvya takımları arasında yapılacaktır.

taa uğraması tehlikesiyle kar­şılaşılanını belir teren durumun uuyuruuııasını istemiştir.

■' ı ürk Ocağı oyuncularının yoğu, deniz izcisidir. UsteiiK iz­ci festivalinin düzenlenebilme­si için programa katılmaları el­zemdir.' diyen Oymak Beyi, hutboi Federasyonu Başkanı na yapılan müracaata, Türk Gü- cU'nün muvafakati şartıyla, müsbet karşılandığını da açık­lamış; fakat Türk Gücü Baş­kanlığının maçın yapılmasında ısrar ettiğini bildirerek “en ufak bir sebeple tehir edilen futbol maçlarının, önemli bir faaliyette tehir edilmemesini iz­ciliğe indirilen bir darbe addet­tiğini” kaydetmiştir.

Dostluk MaçıPazar günü sabah saat 10’

da Yenisaha’da Şafak Hay­darpaşa Spor Birliği ile Tak- simspor arasında iddialı bir dostluk maçı yapılacaktır.

DÜNYANIN EN BÜYÜK STADI: MARACANA

İyi futbolun birinci şartı, bol ve büyük stadyumlardır. İşte bunun içindir ki, spor kültür seviyesi yüksek olan milletler, birbirinden güzel ve zarif stadlar inşa etmişler dir. Dünyanın en büyük ve modern spor tesislerinin di­yarı Britanyada 60.000 ile 155 bin kapasite arasında 19 stadyum mevcuttur. 60000 - 130.000 seyirci alabilen 10 stadı ile Arjantin’in başkenti Buenos Aires şehirler arasın da başta gelir.

Fakat 1950 Dünya Kupası münasebetiyle 6 ay gibi re­kor denilebilecek pek kısa bir zamanda meydana geti­rilen stadlarm devi Rio de Janeiro’nun incisi Maracana- dır. Brezilyalılar meşhur yıl­dızlan Zizinho, Ademir, Pe- le, Didi ve Santos ile olduğu kadar, belki de onlardan faz­la dünya spor mimarisinin şa lıaser sayılan bu haşmetli stadlariyle iftihar ederler.

260x360 metre ebadında bir sahayı içine alan Maraca na, 40.000’i açık ve ayakta olmak üzere 200.000 kişilik tribünlere sahiptir. Fakat Maracana, kapılarının çoklu­ğu sayesinde bu büyük ka­labalığı 10 dakikada rahatça boşaltabilir. Tribünlerde tek bir sütunun bulunmaması, bu ekip şeklindeki stadda mükemmel görüş imkânını sağlamaktadır- Muazzam tri­bünler altında 12 gazino, 4000 insanın rahatça yemek yiyeceği 2 lokanta, kuzey tri bünlerinin altında 3 Ameri­kan bar, batı tribünlerinde de 600 kişilik bir otel vardır. Bunlardan başka stadın dı­şında yardımcı sahalar ile 50 bin arabayı alabilen bir de büyük otopark mevcuttur. Stadın yüksekliği 38 metre­dir.

Maracaııa’nm büyüklüğü hakkında doğru bir fikir edi nebilmek için inşasında kul­lanılan demir çubukların dünyamızı ekvatordan 3.5 defa çevreleyebileceğim, taş lariyle ise 24.600 m2 lik bir arazide 3280 metre yüksekli ğinde bir ehram kurulabile-

ceğini söylememiz kâfi ge­lir sanırım.

Maracana’dan 680 metre mesafede dünyanın en bü­yük spor salonlarından biri olan “Maracanzinho” yüksel mektedir. Brezilya dilinde “Küçük Maracana” manası­na gelen “Maracanzinho” spor sarayı rahatça 20 bin kişi alabilmektedir.

Brezilyaya ayak basar bas­maz size “Maracana” ve “Maracanzinho”yu görüp görmediğinizi soracaklardır. Hemen her turist broşürün­de bu iki dev spor tesisinin resmi vardır.

Bununla beraber Futbol İmparatorluğu Brezilyanın medarı iftiharı “Maracana’" başlanmış, fakat tamamlan­mamış bir spor âbidesidir- Çünkü, onu inşa eden mü­hendislerin istediği şekli hâ­lâ almamıştır, ve alması için de daha çok para ve zamana ihtiyaç vardır.

KUPA ELEMİNASYON MAÇLARININ ILKI

Y. A. K. - GENÇLİKKupa Eleminasyon maçla­

rının ilki ve en çetin karşılaş ması, bu gün ö.s. saat 4 de Taksim Stadında iki ezeli ra kip Yenicami ile Gençlik Gü cü arasında yapılacaktır.

Kuraların çekilişinden son ra bu iki kuvvetli takımın ilk turda karşı karşıya çıkması, sporseverlerin çok çetin ve iddialı bir karşılaşma seyret­melerini sağlamıştır-

İki kulüp idarecilerinin tasvibi ile bugünkü maçı Leymosun bölgesinden Türk hakemi Karatay idare ede­cek, yan hakemlikleri ise Ati lâ Berberoğlu ile Rehavi Pis kobtılu yapacaklardır.

TEDBİRLER ALINDIFutbol Federasyonu çevre

lerinden sızan haberlere gö­re, bu günkü maçta herhan­gi bir hadise çıkmaması için Polis kuvvetleri tarafından sıkı emniyet tedbirleri alma çaktır. Ayrıca, tribünlerdeki seyirciler arasına karışacak olansivil polisler, adaba muayyir lisan kullanan, ha­kemlere futbolculara veya her hanngi bir kimseye kü­für eden seyircileri o anda tevkif edeceklerdir.

Federasyonun bu gibi ye­rinde alınmış tedbirlerini tasvip eder ve son zamanlar­da bazı seyirciler tarafından tribünlerde hakemlere kaışı takınılan kötü ve çirkin ta­vırlardan vazgeçilmesini bek leriz.

Ezelden beri bu bazı seyir

çiler, İngiliz hakemlerin çok büyük yanlışlıklarını hoş kar şılarken, Türk hakemlerin en küçük yanlışlıklarında taş kınlıklarda bulunmuşlardır.

Bu, hem futbolumuz ve hem de Türk hakemliği için tehlikeli ve zararlı olmakta­dır. Ingilizlere muhtaç ol­maktan kurtulduğumuz bu günlerde, Türk hakemlerini desteklemek ve onlara maç­ları idare etmeleriende yar­dımda bulunmak hepimizin vazifesidir.

Biz hiç bir Türk hakemin, bir kulübün tarafını tutarak diğer kulüp aleyhine karar­lar vereceğini tahmin etmi­yoruz- Onlar da insandırlar ve dünyanın en iyi hakemle­ri gibi yanlışlık yapabilirler. İşte bu yanlışlığı yaplıgı sı­ra, Türk hakemler için daki­kalarca en çirkin şekilde te­zahürat yaparak onların mo­rallerini daha fazla bozmak ve maçı idare edemıyecek hale getirmek, doğru değil­dir.

Bu günkü maçta Lefkoşa seyircisinin bir centilmenlik örneği vermesini bekliyoruz.

Sırası gelmişken futbolcu­larımıza da bir kaç söz etme yi uygun buluyoruz. Bazı futbolcular, İngiliz hakemle­rin en büyük yanlışlıkları karşısında ses çıkarmazken, Türk hakemerin idare ettikle ri maçlarda durmadan ha­kemle konuşmakta, itirazlar

da bulunmakta ve kötü lisankullanmaktadırlar.

Bu, Türk hakemlerimiz üzerinde geniş etkiler yap­makta ve morallerini boz­makladır. Bundan kaçınılma sı ve hakem tarafından eleyh lerine yapılacak raporların, kendilerini en ğır şekilde ce­zalandırabileceğini unutma­malarını hatırlatırız.

★Yine Federasyon çevrele­

rinden sızan haberlere göre, Türk hakemlerine de ücret olarak Ingilizlere verilen pa ra verilecektir.

Nâmık Kemal Lisesi Müdürlüğünden :

Sayın Velilere,2 Mayıs 1962 Çarşamba

günü saat 16 - 18 arasında okula gelerek velisi bulundu ğunuz öğrencinin genel du­rumu hakkında bilgi alabile­ceğinizi saygı ile bildiririm.

Satılık Araba1961 Model Salon tip ve

tamamen yeni "TRIUMPH" marka bir araba satılıktır. Sadece sahibi tarafından kullanılmış olup döşemeleri nylon ile kaplıdır. Aynca "Blaukpunt" marka radyo­su ile geri lâmbası da mev­cuttur.

Müracaat: ö.e. 10.30-12.30 ö.s 3.30- 5.30

Tel: 2424.

ÇİÇEK SİNEMASINDA TEL: 6 4 3 7Bu Akşam ve Yarın Akşam Gündüz Saat 2.30 ve Gece 8 de

ALLI YEM EN İ (ikinci vizyon)Başrollerde: TURHAN SEYFIOĞLU, GÜLİSTAN GÜZEY

î 1â v e t e n İNGİLİZCE SİNEMASKOP RENKLİ

T H E T W 0 F A C E S OF Dr. J E K Y L L“IKI YÜZLÜ DR. JEKIL”

Hislendiği zaman yüzü değişen bir adamın büyük sergüzest filmidir.En müşkilpesentleri bile memnun edecek halk kordelâsı.

Gelecek Hafta Cumadan Pazara 9.5.1962 Çarşambadan itibaren

ÖLMİYEN A§K (İkinci Vizyon) &sl4 ve »„ u * *

Bu günkü maçta, stadyum da müzik neşriyatı yapılaca­ğı da ayrıca haber verilmek­tedir-

DİĞER MAÇLAR Haftanın diğer Kupa Ele­

minasyon maçları, yarın Ma ğusa’da hakem Yıl tan Muslu idaresinde Türk Gücü ile Türk Ocağı ve Baf’ta Ha­

kem Ali Sıtkı idaresinde Ül-S1 kü Yurdu ile Gençler Birliği arasında oynanacaktır.

Kupa KoyduLefkoşa’nın tanınmış keres­

te tüccar ve dülgerlerinden Kemal Ali, bugünkü Yenicâ- mi - Gençlik Gücü eleme maçı için değerli bir kupa koymuştur. ________

Ev Hanımları! HayaUerinizin hakikata çevirilmesini istiyorsanız derhal, bugün

görüb bir dane de siz seçiniz

U TRI CI TYEletrik

}

Ocaklan’mızıİngiliz sanayii’nin harikası, tamamıyle

otomatik, sizler evde yok iken kendiliğine işleyip - duran, muhteşem geniş f irinli, çok az cereyan çekmesi için 4 Ocağı da hususi olarak SimmerStatlı

“ T R I C I T Y ”ELEKTRİK OCAKLARI

tereddütsüz seçeceğiniz fevkalâdeliktedir­ler Benzerlerinden kat kat üstün, TRICITY Elektrik Ocakları her ideal aile­nin en vefakâr arkadaşı olup, sizlere yıllar boyunca temiz, konforlu ve arizasız servis veren markadır.. Bugün mağazalarımıza uğrayınız.

ŞÜKRÜ VEYSİ ve KARDEŞİ Lefkoşa Tel. 2948 ve

Mağusa 2751

Denktaş’m Iç I;

kanına Cevabı(B irinci sayfadrn i

bunun için bugün uutıa ueuı. bt*n ae yemuı fcutfu Kadar İ umu. JriciSUDlS ve «emlilere üııuirecejım ı ve Dunu yaptım, rurııtııuıs eıenuıler ae ı ç o k uzuıduier ve vazıyet Karşısında J sının üogru olmadığını rı de kauul ettiler, tsıraz oraya Bakanımız Yorgacis s dı geldi. Kenoısinfe latııdı ve o da "Mahi l mamalıydı. Git özür dile ve kend bir gün için kendi J de ve istediği saatta bin kat al” dedi. Bunun Denktaş beye gittim, ı izah ettim. Acele ise; le değilse paska tati' ra geliniz konuşalun ve I berınizüVî Hasabis ile efendileri de arzu tdirde getiriniz dedi. Bu derhal Yorgacis efı Hasabis efendiye Pa sıtasıyle ulaştırdım, sonra gidip Denktaş mekte mutabık kaldık.

Kâzım beye 'Bu gacisin radyoda yanatını işittiniz mi?' ı Kâzım bey hayır di. Kendisine beyanatın anlatıldığında hayrttinl yemedi.

Şimdiye kadar Polise 1 gi bir cinayet için I dım etmek için çağırılan b kimsenin polise ve saat gazetelere ki midir? sualimize kesin bir “Hayır” senelik bir polis hiz şekilde bir vak’a ile ! madiğini beyan etmiştir.

Denktaş beyin yerinde s' saydınız bu şartlar lise gider miydiniz zım bey tabii gitmezdim, i Pandelidis efendi de i işitince Denktaş haklıdır, ben ols gelmezdim şeklinde tu. ’

Bu cinayetler taş bey ve arkadaşları 1 tığı bütün temaslarda kayıtsız şartsız poll* I susta yardım etmeğe t duklarınt müşahede ı ‘ leyen Kâzım beye ederek ayrıldık."

* . •

TÜRK CEMAATİNE DÖVİZ

Başrolce: BELGİN DORUKilâveten

F. B. IST0RYDERBEDER

Amerikanın meşhur intelicent servisinin Hikâyesidir

Başrollerde: MUHTEREM NUR, ABDURRAHMAN PA- LAY, A. TARIK TEKÇE, GÖNÜL BAYHAN ve SALİH TOZAN.

Senden olmayanlara yüz suyu dökme, ihraç et, döviz kuvvetlenip düşman gözüne diken ol, yanı başında seni bir müessese :

sağla, düşünen

LEFKOŞAHÜSEYİN MUSTAFA ŞONYA

LONDRAHOUSHON'S TRADING AGENCY

(LONDON) LTD.

20, Grosvenor Avenue, London No. 5ıTel. CAN 0631 Telgr. "HOUSHON LONDON-N 5

Kıbrıstan ihraç ve Ingiltereden ithal etmek istediğiniz her çeşit mal İÇİ» çekinmeden müracaat ediniz.

3 E S S S

60 , Arasta Sokak, Tel. 72861

Bugün ve yarın Saat 2.30 ve 8 deAfrikanm sık ormanları arasında çevrilen

İLK TÜRK FİLMİ

Orman Çiçeği“NİLÜFER”

GÖKSEL ARSOY. CAVİDAN DORA, AHMET TARİK TEKÇE.

■m*»*»™,1 ■assa*?®*.S®™™»*

t .

# - - 1

I

Bu filme ilâveen Yeni Amerikan Filmi

THE STORY ON PAGE ONEBaşrolde: RITA HAYWORTH.

2.5.1962 Çarçambadan itibaren YENİ TÜRK FİLMİ

ÇAPKINLARORHAN GÜNŞÎRAY, LEYLA SAYAR, HÜSEYİN BAHA­

DAN, SADRÎ KARAN.

m