Her Gün 4 Say fa Fiat ı 15 Mil 16 SAYI : 1329 YIL :9...
Transcript of Her Gün 4 Say fa Fiat ı 15 Mil 16 SAYI : 1329 YIL :9...
Yarın Bizimdir
Cumartesi16
OCAK
1960
o z h u r tG Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S İ Y A S Î G A Z E T E
Her Gün 4 Say f a F i a t ı 15 Mi l
SAYI : 1329 YIL :9Müdür ve İm tiyaz Sahibi : CEM AL TOÖAN Adres : Asma»ltı No. 75, Lefkoga — Kibri». Telgraf s “BOZKUKT’ -P-K. 8*4 -Tel: *081 Dizilip B asıld ı^ Yer : “BOZKUKT Basımevi."
• ',////■ ' '"T"
AVEROF ÜSLER BÖLGESİ NDE SANAYİ KURMANIN BAHİS KONUSU OLMADIĞINI BELİRTTİ
Nuri Birgi Anlaşmaya Varmamak İçin Hiç Bir Sebep OlmadığınıLONDRA, 15: Londra’da bu
lunan Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl KUçtlk, (Britanya Radyo Yayın Korpo. rasyonu)nun özel bir muhabirine bir beyanat vermiş ve üsler mes’eleslnin kolaylıkla halledileceği kanaatinde olduğunu söy llyerek İlgililerin menfaatlerinin dikkate alınacağını bildirmiştir.
Dr. Fazıl Küçük, üsler konusunda Başplskobos'la tam bir anlaşmaya varılıp varılmadığı sorusuna ise, bu mes’eleyı Cum hurbaşkanıyla görüşmediğini ve aralarında tam bir anlaşma olduğu hakkında birşey söyli- yemiyeceğinl açıklamak suretiyle cevap vermiştir.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Kıbrıs Cumhuriyetinin 19 Şu- bat'ta ilân edilip edilmiyeceği konusunda da adanın huzur ve sükûna kavuşmasını istiyen bir cemaat lideri olarak yeni Cumhuriyetin tesbit edilen tarihte ilân edileceğine inandığını belirtmiştir.
AVEROF’UN BEYANATI
Diğer taraftan Yunan Dışişleri Bakanı Averof da bir beyanat vererek şimdiye kadar iyi niyet ve anlayış gösteren ta-
HÛIKUHK
Konferansın Gayesi
Bugün bağlıyacak olan Londra Konferansı, 19 Şubatta Kıbrıs Cumhuriyetinin llftn edilmesi hazırlıklarını süratlendirmek amacını gütmektedir. Yetkili şahıslar tarafından yapılan beyanatlarda, konferansın başarı sağlayacağı hususunda İyimser dilyünceler İleri sürülmektedir. ZUrih ve Londra anlaşmalarım yaratan ruhun, son bir gayretle pürüzlü meseleleri halledeceği hususunda umumi bir kanaat mevcuttur.
Konferansın esas gayesi üslerin hacmini tayin etmektir. Lâkin, daha bir lak.m ihtilâf konularının da toplantılarda ele ulınacağı bildirilmektedir. Bu duruma göre, Londra Konferansının esaslı güçlüklerle karşılaşması muhtemeldir. Bununla beraber kötümserliğe düşmek için hiç bir sebep yoktur. Çünkü Kibrisin kaderini geçen yıl Zürliı ve Londrada yapılan anlaşmalar tayin etmiş bulunuyor. Bundan ayrılmağa Imk&n yoktur. Bir yıllık İntikal devresinin, Londra Konferansından sağlanacak netice ile başarılı bir şekilde tamamlanmaması için ortada ciddi bir sebep bulmak imkânsızdır. Böyle olduğu halde aksi ihtimaller iierl sürülmektedir.
Dünkü Rlefterla gazetesi, Londra muhabirine atfen Baş- plskobos Makarlos’un, Kibrinin menfaatlarını sağlamak İçin Cumhuriyetin ilftn tarihini tehir etmek zorunda kalacağına muhakkak surette bakıldığını bildirmekte İdi. Gazeteye göre, askıda olan meselelerin çokluğu kargısında, Londra Komitecinin 20 toplantı daha yapması gerekeceğinden Londra Konferansının imzalanmış bir anlaşma ile sona ermesine İhtimal yoktur.
Anlatıldığına göre bu haberde bazı mübalâğa unsurları bu- ''““ ‘“‘ktadir. Konferans şayet U*ler meselesini hallederse, öte- *ti kotluların pok o kadar ıa-
alnuyacağı tabiidir, niğer taraftan Londra’dan ve
rilen haberlere bakılacak olıır- "a* yetkin şahsiyetler konferan-
,le *on» « « » t i ve 19 Şubatta Kıbrıs Cumhuriye-
kurulacağı hususunda müttefiktirler. Bugün başlaya « ^ la n b u u o ^ a n s .^ «Em .. ünem taşıyacaktır.“ İr yıllık çalışmalardan sonra Cumhuriyete giden yolu ancak «no» başarısı temizUyecek ve zaman kaytanı önliyeeektlr.
BOZK IBT
İfade Ettiraflar arasında üsler mes'elesl üzerinde de bir anlaşmaya varılacağına inandığım söylemiş ve Ingilizlerin hükümranlığı altındaki üslerde endüstri kurarak ada sanayiine rekabet edebilecekleri İhtimali mevcut olup olmadığı sorusuna şu şekilde karşılık vermiştir:
"Benim anladığıma göre Kıb. nslılar adada askerî üsler bulundurulmasını kabul etmişlerdir. Bu bölgelerin yalnız askeri üs olarak kullanılacaklarına inanmaktayım."MAKARİOS VE KÜÇÜK*ÜN
ZİYARETLERİ Londra, 15: Kıbrıs Cumhur
başkanı Makarios ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Küçük,
bu sabah Kommonvelt Münasebetleri Sekreterini ziyaret etmişlerdir.Bu ziyaretten sonra yayınlanan bir tebliğde 19 Şubattan sonra Kıbrıs’ın Koımmonvelt’te (İngiliz Milletler Camiasında) üye olması ihtimalleri üzerinde İhzari mahiyette görüşmelerde bulunulduğu bildirilmiş ve Kıb- rislı liderlerle İngiliz Milletler Camiası Sekreteriyle bir görüşme daha yapılacağı ve ikinci bir açıklama yapılmasının ihtimal dahilinde olduğu belirtilmiştir.SÖMÜRGELER BA K AN LIĞINDA AKŞAM YEMEĞİDün akşam Başpiskobos Ma
karios ile Dr. Küçük şerefine
Sömürgeler bakanlığında bir akşam yemeği verilmiştir.
NURİ BİRGİN1N KONUŞMASI
Londra, 15 : Türkiyenln Lond ra Büyük Elçisi Muharrem Nu ri Birgi, Londra konferansı tize rine konuşmuş ve “Toplantının esas konusu ZUrih ve Londra anlaşmalarının nihai şekle getirilmesidir.” demiştir.
Halledllemlyen mes’eleler üze rinde anlaşmaya varılmaması için sebep olmadığı, Birgi tarafından ayrıca belirtilmiştir. OSMAN ÖREK NE D İYOR ?
Londra Komitesindeki Kıbrıs Türkleri delegesi Osman örek, garanti ve İttifak muahedelerinin komitece tamamlandığını söylemiş; Kıbrıs'ın kuruluş mu ahedeslnde henüz netice alınmadığını belirtmiştir.
Gümülcine Baştan Başa Sular Altında Kaldı
Başbakan Karamanlis teşekkür telgrafı gönderdiANKARA, 15: Son günlerde
Trakya’da Gümülcine ve havalisinde vukubulan sel felâketi dolayısıyla Türkiye Başbakanı Adnan Menderes tarafından gönderilen mesaja, Yunanistan Başbakanı Konstantln Karamanlis, şu cevabı yollamıştır :
“Memleketimin maruz kaldığı sel felâketi dolayısıyle şahsî taziyetlerini ve dost ve müttefik Türk milletinin taziyetlerini İfade buyurmanızdan derin surette mütehassis oldum. Bu felâketin sebep olduğu kadere
nazikâne iştirakinizden dolayı en kalbi teşekkürlerimi lütfen kabul buyurmanızı rica ederim, aziz başvekilim.”
TÜRK KÖYLERİ SULAR İÇİNDE
Gümülcine, 15: Son yağanyağmurlar sonunda Bokluça ırmağının taşması ve dağlardan sel gibi akan sular yüzünden Gümülcine ve bütün Trakya, şimdiye kadar misli görülmemiş müthiş bir felâkete uğramış, iki milyon dönüm arazi su
lar altında kalmış, Gümülcine baştanbaşa muazzam bir göle dönmüş, 1000 kadar ev çük- müş, şehir ve köylerde 50 bin kişi evsiz barksız kalmıştır.
Gümülcine ve Iskeçe ovalarıyla Dedeağaçta yüzlerce Türk köyü sular altında kalarak merkez ile irtibatları kesilmiştir. Gümülcine’nin kuzeyindeki dağlık bölgelerle ova arasındaki bütün set ve köprüler çökmüştür. Drama - Dedeağaç demiryolunda nakliyat durmuştur.
BATI’DA VE DOĞUDA: Avrupa kıtasında ve Yakın-Şarkm batı kısımlarında kararsız ve tezatlarla dolu bir kış hüküm sürmektedir. Orta Avrupa’da ve Balkanlarla Trakya ve Batı Anadolu'da sürekli yağmurlar yağarken, İngiltere’nin birçok bölgelerini görülmedik bir kış kaplamıştır. Batı Trakya’da, son yağmurlar yüzünden ırkdaşlarımızın yaşadığı Gümülcine ve civarım yakandaki resimde görüldüğü gibi seller kaplamış ve büyük hasarlara sebep
olmuştur.
BÎR TÜRK SANATKÂRININ BÜYÜK BAŞARISIROMA, 15: Leylâ Gençer,
çağdaş Rus bestekârı Prokofl- ev’in ‘Ateş Meleği’ adlı operasında baş rolü büyük bir maharetle oynamış ve müzik eleştirmecilerinin büyük takdirini ka- kanımştır.
Bu başarıya basın da sütunlarında geniş yer vermiştir. '11 Gazettino’ gazetesi, yazdığı
Bir BildinŞUBAT A Y I İÇİNDE
KLİNİĞİM İ K A PA YA CAĞIM I İLG İLİLERE BİLDİRİRİM .
M A H İR ADATAŞ “Diş Hekim i"
yazıda şunları belirtmiştir : “Leylâ Gençer başrolü oynarken sahneye hakim vaziyetteydi. Bu rol Soprano’nun aksiyon bakımından her an hareket
halinde kalmasını icabettirmek teydl. Soprano, bu rolü şevkle oynamış ve eserin müellifinin karakterini pek iyi yaratmıştır.
TÜRKİYE’NİN EN MODERN HASTAHANESİ DÜN AÇILDIİSTANBUL 15 : İşçi Sigortaları Ku
rumu, Samatya'da modern bir hastaha ne inşa ettirmiş ve 'İstanbul Hastaha- nesi' adıyla bugün hizmete açılmıştır.
560 yataklı, tam teşekkülü hastaha- nede postahane, banka ve kantin de bu lunmaktadır. Hastahanenin personel kad
rosu, 19ÎU doktor olmak üzere 600 ki şidir.
Türkiye'nin en modern hastahanesi olduğu bildirilen 'İstanbul Hastahanesf yanında bir de hemşire yetiştirme okulu tesis edileceği de bildirilmektedir.
Türk - Yunan..i • I I * l*w»
Tütüncüleri İşbirliği
YapıyorİSTANBUL, 15: Tütüncüler
Federasyonu Başkam Celâl U- mur, Mayıs sonuna kadar Türkiye’den 60 milyon liralık daha tütün İhraç edileceğini bildirmiştir.
Celâl Umur, Doğu tütünlerinin dtlnya piyasalarındaki süsümü ile ilgili olarak Yunan Tütüncüler Federasyonu İle İşbirliği yapılacağını ve bu konudaki haberleşmenin devam ettiğini söylemiş, görüşme tarihinin henüz tesbit edilmediğini bildirmiştir.
Dükkân Açarken
Suçüstü Yakalandı
H IRSIZ £800 DEĞERİNDE SİGARA ÇALM AK TEŞEBBÜSÜNDE BULUNMUŞTU
Dün akşam saat 10 da, Ver- gopulos sokağında devriye gezmekte olan sivil polis memurları, 22 yaşında bir Rum gencini o sokakta bir dükkânı açıp, içerisinden £300 değerinde 2000 paket sigarayı çalmaya teşebbüs ettiği bir sırada suçüstü yakalayıp derdest etmişlerdir.
Ruslar Suriye’de
Baraj YapacaklarŞAM 15 : Birleşik Arap Cumhuriyeti
yapılmağa başlanan Assuan barajından başka, Fırat nehri üzerinde yeni bir baraj yapmak için milyonlarca dolara mal olacak yeni bir baraj yapımı ile ilgili bir plânı tatbik mevkiine koymuştur.
Bu barajın yapımına başlamadan Fırat sularının altı aylık bir nezarete tabi tutulacağı haber verilmektedir.
Baraja, bir Sovyet Teknik firması bakacak ve 1966 yılında tamamlanmasına çalışılacaktır.
Asya Gripi Tekrar
BaşgösterdiW ASHINGTON, 15: Birleşik
Amerikanın muhtelif bölgelerinde “Asya Gripi” salgını baş göstermiştir.
Los Angelestte nüfusun yüzde yirmisi gripten yatmakta; sanayi bölgelerinde ise İşçilerin yüzde onbeşi hastalık yüzünden çalışamamaktadır.
Üsler Meselesinin Konferansta Kolaylıkla Halledilebileceğine İnanılıyorDr. Küçük Londra Radyosuna Verdiği Beyanatta Cumhuriyetin 19 Şubatta
ilân Edilebileceğini Söyledi
Dün Londrada Hususî Görüşmeler Yapıldı
Delegeler arasında ayrılık başgösterdiği bildiriliyoı
KIBRIS KOMMONVELT’TE KALACAK MI?LONDRA 15 : Londra'da yapılacak
olan Londra Konferansının arifesinde Ingiltere ile ilgili delegeler arasında esaslı ayrılıklar başgöstermiştir.
İhtilâf konusunun, adadaki Ingiliz hükümranlığı altında kalacak üslerle, İngiliz askerleri için tanınacak manevra hakları olduğu bildirilmektedir.
SELWYN LLOYD MAKARİOS ve KÜÇÜK LE GÖRÜŞTÜ
Ingiltere Dış İsleri Bakanı Selwyn Lloyd, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile ayrı ayrı görüşmüş ve istekleri üzerinde durmuştur.
Kıbrıs'lı liderler, Ingiltere Dış İşleri Bakanına tâleblerini bildirmişlerdir.
KIBRIS, INGİLİZ MİLLETLER CAMİASINA KATILMAK İSTEDİ
İnanılır bir kaynaktan haber verildiğine göre Kıbrıslı liderler, Ingiliz Milletler Topluluğuna katılmağı kabul etmişlerdir. Bununla beraber Ingiltere, Kıbrıs'ın, Ingiliz Milletler Topluluğuna
bağlanmasını; fakat Başbakanlar Konfe ransında temsil edilmemesini istemiştir.
MAKARİOS - AVEROFLA GÖRÜŞTÜMakarios, Selvvyn Lloyd ile görüştük
ten sonra, Yunanistan Dış İşleri Bakanı Averof ile de görüşmüş ve son durumu müzakere etmiştir.
FATİN RÜŞTÜ ZORLU LONDRAYA VARDI
LONDRA 15 : Londra Konferansına katılacak olan Türkiye Dış İşleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, bugün öğleden sonra Paristen ayrılarak Londra'ya gitmiştir.
Zorlu, Kıbrıs'ın Ingiliz Milletler Topluğuna katılmak istemesini uygun bulmuş ve bu topluluğa katıldıktan sonra Kıbrıs Türklerinin Türkiye ile olan bağlarını devam ettirebileceğini söylemiştir.
TÜRKLERLE RUMLAR AYNI SAFTA Londra 15 - (Royter Muhabiri John
Earle bildiriyor )Bugün yapılan özel toplantılardan
sonrâ Ingiltere hükümetinin Kıbrıslı
Türk ve Rum tekliflerini reddetmesi üzerine Kıbrıslı delegeler yarın (bugün) yapılacak toplantıya üzüntü içerisinde iştirak edeceklerdir, öğrendiğimize göre gerek Türk ve gerekse Rum delegeleri, üslerin hacminin tahdit edilmesi ve üsler dışındaki kolaylıklar meselesinde karşılaştıkları Ingiliz red cevabı karşısında infiallerini gizlememekte dirler. Delegelerden biri, eğer Büyük Britanya taleplerinden kısıntı yapmazsa, Kıbrıs Cumhuriyetinin sömürgeden biraz daha iyi olacağını fakat müstakil olmıyacağını söylemiştir.
Ingiliz isteklerinin arkasında Harbiye Dairesinin eli bulunduğu bildirilmektedir. harbiye Uairesi Kıbrısı tam bir üs olarak kullanmak istemektedir.
Toplantının arifesinde Ingilizler Türk lerle Rumların aynı safta olduklarını farketmişlerdir. Emin kaynakların bildirdiklerine göre Ingilizler, Ingiliz ma- nevralaları esnasında ekinleri zarar gö recek olan rençberlere tazminat vereceklerine dair kati bir şey de söylememişlerdir.
K IBR IS TÜRK HEYETİ VE DR. GEDİK: Londra’daki Konferansa katılmak üzere evvelki gün adamızdan ayrılan Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşları Anka ra ve tstanbulda kısa bir duraklama yaptıktan sonra yollarına devam etmişlerdir. Resim, Liderlerin Ankarada Dahiliye
Vekili Dr. Namık Gedik tarafından karşılanışlarını tesbit etmektedir.
Londra Yuvarlak Masa KonferansınaBugün Başlanıyor
TOPLANTILARDA TABİİYET VE ÜSLER MESELELERİNDEN BAŞKA İKTİSADÎ KONULAR DA GÖRÜŞÜLECEK
Kibrisin Kommonvelt’te Kalıp Kalmıyacağı Meselesinin DeLONDRA 15 : Kıbrıs Cumhuriyetinin
evvelce kararlaştırılan 19 Şubat tarihinde ilânını sağlamak için, Ingiltere- nin davetiyle yapılacak ikinci Londra Konferansı, Dışişleri Bakanlığının toplantı salonunda, yarın sabah Ingiltere Dış İşleri Bakanı Selwyn Lloyd'un bir konuşmasıyla açılacaktır.
KONFERANSIN GÜNDEMİHürriyet gazetesinin Londra'daki mu
habirine atfen bildirdiğine göre, iki veya üç gün süreceği tahmin edilen konferansın gündemi şöyle tesbit edilmiştir :
1 • Tabiiyet Mes'elesi,2 - üsler Mes'elesi3 - Ingiliz hükümranlığının sona er
mesinden doğan İktisadî mes'eleler.Bu üç ana mes'eleden başka, Kıbrıs'
ın Ingiliz Milletler Topluluğuna katılması meselesiyle Ingiltere'nin Kıbrıs Cum huriyetine yapacağı İktisadî yardım ve askerî ittifak işlerinin de müzakere konusu olması muhtemeldir.
KIBRIS AMERİKAN ELÇİSİWashington 15 : 'Evening Star' ga
zetesine göre, Kıbrıs Cumhuriyeti ilân edildikten sonra Kıbrıs Elçiliğine 51 yaşında diplomat Fraser Wilkins tâyin edilecektir.
TURKLERİN İSTEKLERİGündemde yazılı 1 ve 2 numaralı
meseleler, Kıbrıs Türklerinin hayatî haklariyle ilgili olup bir taraftan Ada Rumları, diğer taraftan da Ingiltere ile ihtilâf mevzularını teşkil etmektedir.
Tartışdması Muhtemelüsler meselesine gelince, daha ziyade Ingiltere ile Ada Rumlarını ilgilendiren bir mevzudur.
TABİİYET MESELESİ Tabiiyet meselesinde Ada Türklerini
ilgilendiren en mühim ihtilâf noktası, Türkiye'de bulunan Kıbrıs Türklerinin Ada'ya dönüp Cumhuriyetin tebaası sı- fatiyle Kıbrıs'a yerleşmeleri hususu etrafında toplanmaktadır. Türkiye veya yabancı memleketlerde yaşamakta olan, fakat onbeş yıldanberi Kıbrıs'ı daimi ikametgâh olarak muhafaza etmiş bulu nan Kıbrıs tebaası sayılacaklardır. Ancak 19 Şubat 1955 tarihinden önce Kıbrıs'tan ayrılmış bulunan Kıbrıs asıllı Türkler (ve tabiî Rumlar da dahili Kıb
Kıbrıs Türk
Gençlik Teşkilâtı
Kaza MerkezineGenel tdare Kuruluna
mensub olan Kaza ba lkanları İle diğer delegelerinizin 24 Ocak 1960 Pazar günü saat 10 da Evkaf salonunda toplanmaları rica olunur.
Kıbrıs Türk Gençlik Teşkilâtı Genel
Merkezi. _ . „
“ S # » *
rıs tabiiyetini otomatikman kazanamı- yacaklardır. Bunlar iki kategoriye ayrıl maktadır : Birinci kategoriye halen Ingiltere ve Dominyonlarda yaşamakta olanlar, ikinci kategoriye ise Ingiltere ve diğer yabancı memleketlerde ikamet edenler girmektedir. Türkiye'de yaşamakta olan Kıbrıs'lı Türkler de bu ikinci kategorinin içine alınmıştır.
Bu iki kategori için ayrı iki kontenjan tanımamaktadır. Yıllık olan bu kontenjanlara göre Kıbrıs asıllı olduklarını ispat edenler, istedikleri takdirde Kıb rıs'a gidip, Kıbrıs tabiiyetini kazanabileceklerdir. İşte bu kontenjanların tes biti işinde Türklerle Rumlar anlaşmamışlardır. Türkler bu kategoriye dahil olup Kıbrıs'a dönmek isteyecek Türkle-
rin yıllık kontanjınının yüzde 50 nispetinde olmasını, yani her yıl 500 Kıbrıs asıllı Türkün Kıbrıs'a dönmesini istemektedir. Rumlar buna itiraz etmekte ve Cumhuriyetin ilânından sonra yapılacak nüfus sayımı üzerinde her iki cemaate hak tanınmasını ileri sürmektedir.
INGİLTEREOEN TALİMATGündemin üçüncü maddesi de Türk
hakları bakımından özel bir önem taşımaktadır : Ada Türkleri Kıbrıs'ın 1878 de Ingiliz idaresine geçtikten buyana Evkaf mallarının iyi idare edilmemesi ve gelirlerin fena şekilde idare edilmesi yüzünden Ingiltere'den 3 milyon 900 bin Ingiliz lirası tazminat istemektedir. Ingiltere bunu reddettiği takdirde mesele Lahey Adalet Divanına götürülecektir.
Eisenhower, Türkiye’yi ÖvdüVVASHINGTON, 15: Başkan
E1senhower Birleşik Amerika kongresine sunduğu bir raporda Türk hükümetinin tatbike koyduğu malî İstikrar program ının o memleketin İktisadi ha yatında önemli bir merhale teşkil ettiğini beyan etmiştir. 1959 malt yılı zarfındaki Amerikan yardım programı faaliyetleri ile ilgili raporunda başkan, istikrarın Türkiye’nin kaynaklarının daha rasyonel bir inkişafını m ümkün kılacağım ve Türk İktisadiyatının gittikçe
verimli bir tarzda İnkişafını sağlıyacağını söylemiştir.
Yakın - Şark memleketlerine yapılan Amerikan asker! yardım ını da gözden geçiren raporun da başkan, 1958 İrak hükümet darbesinin Türkiye için vahim bir endişe konusu teşkil ettiğini, Sovyetlerln Türk hu
dudunda geniş ölçüde manevralara girişmek ve propaganda taarruzlarım artırmak suretiyle vaziyeti istismara ka lk ıjtık larım kaydetmiştir, i I
SAYFA X ( I O Z I U 1 1 ) CUMARTESİ, İH OCAK, 1960
AgfRT.CT. t
TARİHÎ BİR TOPLANTI
Hükümranı tngilin asken üsleri mescicoiiii tnuıeuuun üzere i ondra yu- varıttü uutua Koıneranm Dugunatu ıu- ouıen lupıanıuarımı ua^ıauıı^ Duıunu- yur. ü.omerausııı Daları ue sona ermesi ıyın uguı ı&nuıunu gereken i j ı ıııyeli g u s ıe r c c e iu c r u ıa e n e m u ıa . ^ u n & u , u s - ıer meseıesı anca* Du topiauuıar esua- siucia aaueuueuucUgi la&Ouue, İÜ tfuu<uta iuorıs uuıununyeu kurulabilecektir.
Kibrisin bağımsız bir devlet olmasını aer^ıs euen jjıaıuarı, TurJc ve dullan aevıet aaamıarı, geçen yu bu aylar ıçmue s^Juı^ıer ve bu nususta iurınte tarım Utr amaşma haaırıamışlardı. 4u- r-û aıııaşHituı, liuuıiıaüa tertip edilen yuvarıan masa aoın oransın (la incelenmiş ve ııgnı taraııarca Kaoui edilmiştir. * aıııız şu var *o, ıngıiızıer Kıbrıs a bağımsız Dır Uumnurıyet rejimi bahşeden anıaşmalan Kaoul euneK ıguı, aoa top- raüiarıncta iki bun ümran askeri üsse saıup oımaa tekilimde bulunmuşlardı, jngıuzlerın bu tekiıilen, sair bir kısım asnen tesislerin istimali ve gerekli kolaylık şartlan ile bıriıate kabul edilmişti. iîğer üslerin hacmi zikredilmiş ve hükümranlık için belirli bir müddet tayin edilmiş olsaydı, şüphe yok ki her şey daha berrak bir manzara arzedecek ve belki de bu toplantıya lüzum kalmı- yaoaktL
ingılizlerin, bundan seksen iki sene önce Kıbrıs ı Osmanlı imparatorluğundan bir üs olarak kiraladıkları hepimizce bilinen tarihi bir gerçektir. Açıklanan maksatları Osmanlı imparatorluğu nu Rus tecavüzüne karşı korumaktı. Fakat imzaladıkları antlaşmanın mürekkebi bile kurumadan Mısır’ı işgal etmişler ve ilk tecavüzü bizzat kendileri yapmışlardı. Ve o zamandanberi tâ 27 ve 28 Ocak hâdiselerine kadar bu tecavüzler bir şekilde veya bir başka şekilde devam etmiştir. Geçen 82 yıla bir göz atacak olursak, Ingilizlerin Türkiyeyi korumak için hiç bir şey yapmadıklarını göreceğiz.
Kıbnsta İngiliz üsleri meselesinin tekrar c.ddiyet kesbettiği bu günlerde, 1878 dekine benzer bir durumla karşı karşıya bulunmaktayız. Gerçi bugün dünya değişmiştir; fakat Rus tehlikesi hâlâ bâkidir. Dünya değişmiştir diyoruz; çünkü artık ne ingilikenn genişleme siyasetleri vardır ne de tasfiye edilecek bir Osmanlı İmparatorluğu. Bugün dünya iki ayn kampa bölün-
OSMAN TÜBKAY
müştür. Ingilizler, Türkiyenin olduğu g.oı lunauutiuuını ua 0*014 oulunuugu îibuaıviaıa uaguuırıar. r aaat geleceğin Uüoü uıacugı ueuı ueguoır. ışıe ounuan oiuru leuuu'iı ounan gereaır.
Kıbrıs bizim ozyurdumuzdur. Mem leketun seven ner insan gıoı b<z de bu to^ranaarm aauen^ıe nguenmekteyız. iâmajiıituar çerçevesi üanıiıuue ada tu ıan-uu'mud. auruıacaa Ve aevam et- tıruecea oıan ingııız usıerıntten halkımızın ınHniH.u.ı.iM.ruiı garanti etmenyız. Sonra, ner şeyaen onue bu topraaıarın eueu.yen aıze ait oıuugunu ispat için,Irıg.ny. nntcirnirn.ilı lg ın ın gcÇICl OiaCÜgl
kouusuna önem vermeliyiz. ıngııızıerın bir mutken* oıaraa iuorıs ta im asaerı üs buıunaurmaıarı o uğun için orta Doğunun guveııngi baıuinınuan iayaalı ua- sonuç sağlayabilir. Usıerın müessir oıabnmesı için ae hacimlerinin müsait buıuııması, su, yol ve uman koıaylıala- rınUan ıstuaae etmeleri gerekmektedir. Buna muaabıl Kıbrıs Halkının hanlarına saygı gösterilmelidir. Kıbrısa ait tesisleri Kutlanmaları karşılığı olarak adaya külliyetli mıatarda yıııık ücret ödemelidirler..
Bugün toplantılarına başlayacak olan Londra Konferansının musbet bir netice vereceğine inanıyoruz. Turk toplumu ve genel olarak bütün ada halm Londradan iyi haberler beklemektedir, llgai tarafların yapıcı bir ruhla hareket edecekleri ve geçen Şubat ayında yaratılan anlaşmaları başarı ile taçlandıracakları şüphesizdir. Türkiye hükümeti ve Kıbrıs Türk toplumu temsilcileri adanın refah ve saadetini ön plânda tutarak Londra Konferansına katılmış bulunuyorlar. Diğer ilgili tarafla rin da aynı samimiyet ve iyi niyetle hareket ederek Kıbrıs halkı için en müsbet bir hal çaresini bulmamaları için hiç bir sebep yoktur. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios da son birkaç gün içinde bu konuda verdiği demeçlerde, iyimserlik duygularım takviye etmiştir. Üsler meselesinin adalet çerçevesi dahilinde, derin bir vukuf ve anlayışla ele alınacağı ve nihaî şekilde halledileceği tabüdir. Gerçi, İngiliz Dışişleri Bakam Mr. Selwyn Lloydun başka toplantılara iştirak mecburiyetinde olması dolayısıyle konferans ancak üç gün devam edebilecektir; fakat iyi niyetle hareket edilmesi neticesinde bu üç günlük zaman özlenen başarıyı sağlayabilecektir
Avcılar Ekinlere Hasar
Yapıyorİçişleri Vekili, avcıların
ekinlere ciddî hasar yaptıklarına dair şikâyetlere avcıların nazarı dikkatini çekmek ister.
Avcıların tarlalarda ev avlarken, ekinlere zarar yapılmamasına dikkat etmeleri ve böyle bir zarardan kaçınılması için gereken tedbir* leri almaları samimiyetle rica olunur.
Enteresan
" 6se MERAKLI!B A H İSL E
ESKİ KAHRAMAN ŞİMDİ MKSIZİngiliz Polisi Peterhead
hapishanesinden kaçan uslanmaz kasa hırsızı Johnny ltamensky’y i araştır a dursun. Karısı Lily Ramensky kocasının kaçmasını gayet makûl bir şekilde izah etmektedir lskoçyadaölasgow şehrinde oturan kadın: Anladığıma göre Johny bun» dan sonra hapiste kalmak niyetinde değil. Artık yaylandı ve 53 ünü doldurdu. Hayatının geri kalan kısmını benimle ve ailesiyle binlikte geçirmek istiyor” demektedir. -
53 yıllık hayatının 31 sene sini hapiste geçiren ve son
olarak 10 senelik cezasını çekmekte bulunan Johnny Ramensky bundan evvel de kaçmaya muvaffak olmuştu. Son kayboluşu kaçışlarının beşincisini teşkil etmekte»- dir.
Sabıkalı kasa hırsızının karısı Johnny’yi müdafaa et mektedir. “Hapishane artık kocam için cehennem haline
geldi. Orada yaşamaya tahammül edemiyecek. Öm>- rünün yarısından fazlasını demir parmaklıklar arasın -
da geçirmek hiç de hoş bir şey değil. Aslına bakılırsa Johnny ne bir cinayet işle>-
BİZİM ZAFER Sineması Tel: 2378Bugün ö.s. Saat 2.30 da iki film birlikte
i. AFFET BENİ ALLAHIMRenkli İngilizce Magnetik Sinemaskop
2. BRAVADOS(Gregory Peck - John Collins)
★
Bu Akşam Saat 8 de İki Film Birlikte İLK DEFA GÖRECEĞİNİZ YEPYENİ
İNGİLİZCE SİNEMASKOP
1. SOLDIERS OF FORTUNE(Clark Cable - Susan Hayword)
2. AFFET BENİ ALLAHIM★
Yarın ö.s. Saat 2.30 ve gece saat 8 de İKİ FİLM BİRLİKTE
1. Büyük Türk Filmi PAPATYA
2. SOLDIERS OF FORTUNE
miş ne de bir kimseye tecavüzde bulunmuştur. Bâzı hatalar yaptığını kabul ediyorum. Fakat hayatta hâtâ yapmayan iıısan bana gösterebilir misini Hayır değil mi 1 Hâtâ yapanların çoğu cezalarını çekmiyor. Fakat kocam her hatasının karşıtlığını hürriyetiyle ödemiştir. Fakat ona son bir yaşanma şansı verilecek olursa bir daha hâtâ işleyeceğini tahmin etmiyorum. Hapishanede yatmaktan bıktı ve bıktığı içindir ki kaçtı” diyor. “Kâfi derecede yattı ve der sini iyi aldı. Sâkin ve nazik bir adam oldu. Böyle bir insanın ailesi arasında yaşaması icap etmez mi?”
Ramensky on senelik ce>- zasını çekmekte olduğu Peterhead hapishanesinde kırk beş mahkûmla beraber o sa>- bah beden eğitimi yapmıştı. Hava soğuk olduğu için eğitim içerde yaptırılıyordu. Mahkûmlar oradan çıkıp 30 metre kadar ileride olan ter zihaneye doğru yürüdüler. Fakat aralarında Ramensky yoktu.
1942 senesinde hapisten çıktığı zaman Ramensky Ko mando birliklerine katılmıştı. Onun bilgi ve kabiliyetin den çok istifade ettiler. Komandolara kasa tahribini o öğretiyordu. Paraşütçülük de öğrendikten sonra düş>- man hatları gerisine atıldı. İtalya ve Almunyada faaliyet gösterdi
Müttefikler Roma’ya doğ», ru ilerlerken düşmanın giz ü ric'at plânlarım ele geçirmek icap ediyordu. Johnny Ramensky bir avuç arkada ştyla karargâhın gerisine indi ve plânlan alıp getirdi. Almanyada da hava kuvvet*, leri kasasını kınp bir sürü evrak kaçırmıştı.
Fakat harpten sonra eski mesleğine (!) dönmesiyle Ramensky yine hapishaneyi boylamak zorunda kaldı.
Trafik KazalarıÇarşamba geceyarısı sona
eren 24 saatlik müddet zaafında Kıbrıs yollarında 5 kişinin yaralanması ile neticelenen 12 trafik kazası vuku bulmuştur. Bu kazaların 7 sinde sadece taşıt vasıtalarına hasar olmuştur.
Doğ umlimasollu, Demirci Haşan Besim ile
Eşi Kumru'nun 13 Ocak Çarşamba günü bir oğulları dünyaya gelmiştir. Anne ve babayı tebrik eder, Sunalp adı verilen yavruya da uzun ömürler dileriz.
Müzayede ile SatışKaymaklı sakinlerinden Prokopis Di-
mitri Hacı Yosif ve diğerinin aşağıda mezkûr malı, 1960 senesi Ocak ayının 17'inci (Pazar) günü öğleden evvel sa at 10 da müzayede ile satılacaktır.
Teferruat için oradaki müzayede for masına bakınız.
"Kaymaklı'da $illovuni mevkiinde bir tarla"
S. I. P. 148/59.Lefkoşa Tapu Dairesi
Tarafından Isdar Olunmuştur
Teklif nameKıbrıs Amerikan Başkonsolosluğu,
K 218 kayıt numaralı Land Rover tipi arabanın satışı için kapalı zarf içinde teklifname kabul eder. Araba Yerolakko Radyo İstasyonunda görülebilir. Mühürlü teklifnameler, Mr. C. J. Masaitis, c /o Amerikan Başkonsolosluğu, Lefko şa adresine, 20 Ocak 1960 Çarşamba qünü öğleye kadar vasıl olmalıdır. Zarf ların üzerine, “ Tender For The Sale Of l.iind Rover K. 218” işareti temiz ola rak yazılmalıdır.
Birleşik Amerika Hükümeti, herhangi veya bütün teklifleri kabul veya reddetmek hakkı mahfuz tutar. Gümrük vergisi ve kayıt masrafları arabayı satın alan tarafından ödenecektir.
Müzayede İle SatışLefkoşa sakinlerinden Yoanna M.
Lampertidu'nun aşağıda mezkûr malı 1960 senesi Ocak ayının 17'inci (Pazar) günü öğleden evvel saat 10 da Lefkoşa'da Ledro Sokağı No. 251 ” Kı- rai Corç" kahvesinde müzayede ile satılıktır.
Teferruat için oradaki müzayede formasına bakınız.
"Lefkoşa'da Tripyotis Mahallesinde, Anna Komnini Sokağında iki katlı hane ve avlu."
S. M. P. 76/59Lefkoşa Tapu Dairesi
Tarafından Isdar Olunmuştur
İ l ânGayri Menkul Mal (Tasarruf, Kayıt
ve Takriri Kıymet) Kanununun 24 maddesi gereğince Kazafana Sakinlerinden Osman Hulûs Ballapayıs karyesinde, Paliambella mevkiinde, 448 Fi 1.4.47, kayıt tahtinde bulunan sekiz (8) dönüm ve üç (3) evlek tarla 240/1200 hissesini £5 (beş) Ingiliz liraya ve yukarıdaki tarlanın içinde ve 448 fi 1.4.47 tahtinde bulunan 60 zeytin ve 4 harup ağacı 9417408/28252224 hissesini £15 (onbeş Ingiliz liraya Girne Tapu Dairesinin D.S.1744/59 numaralı satış takrimamesi tahtinde Kazafana sakinlerinden Ali Hacı Mehmed Mude- ris'e satmağa muvafakat etmiş olduğu ilân olunur.
İnşaat Dairesi işçileri
Gen Alınacakişlerin azalması yüzünden
son zamanlarda işlerine son ver nen Tur is ve ıtuın sanat Kar ve ışçUerin yemden işe almaca üiarına dair, dûn Çalışına lia ta n ı i'olıkarpos lorgadjıs işçi temsncıierıne kat ı teminat vermiştir.
Dun yalışma üanannıı z iyaret eden m uris Xura işçi iiu 'inaerı federasyonu Ue- nel öeareterı ve Ituın İşçi federasyonu Uenel tiekreto- ri baltanla İnşaat Dan'esın- de işçilerin istihdamı mev»- zuu özerinde fık ır teatisinde bulundular ve neticede, Haşpısaobos Makarios ile Ur. K üçük ün adaya dönün- ceye kadar inşaat Dairesi işlerinde çalışan bütün iş>- çjierın işlerine devam etmesi ve durdurulanların geriye alınması teminatı alınmıştır.
Durdurulan işçilerin ve .sanatkârların Pazartesine kadar işlerine alınacakları öğrenilmiştir.
Kıbrıs Türk Gençlik
Teşkilâtı Merkez Lokali
Inşaati için Teklifnamea) Teklifname vermek lstl-
yenler proje ve şartnameyi Yüksek Mühendis Mimarlar A- yer Kâşif ve Hakkı M. Atun Mimari Bürosundan £2.500 mukabilinde alabilirler.
b) Teklifler en geç 23 Ocak 1960 Cumartesi saat 13.00 e kadar yukarıda zikredilmiş m imari büroya getirilmeUdlr.
c) Teklifler verilirken proje ve şartname tam olarak iade edildiği takdirde £2.500 geri verilecektir.
d) İdarenin en düşük veya herhangibir teklifi kabul etmek mecburiyeti yoktur.
Yüksek Mühendis Mimar AYER KAŞİF HAKKİ M. ATUN Mimari Biirosu
19, Atatürk Meydanı, Lefkoşa.
Limasol Kadınlar
Birliğinin Tertiplediği
Konferans11 Ocak, Çarşamba günü ö.s saat 4 te, Öyullar salonunda Türk Maarif Müdürümüz Sayın Dr. Hüsnü Feridun, “Okul Çağına Kadar Çocuk Terbiyesi” konulu bir konferans vermiştir. Geniş bir dinleyici kitlesinin büyük bir alâka ile takip ettiği konferans pek başarılı olmuştur.
Memnuniyetle öğrendiğimize göre, Lımasolda Bayan lara mahsus olmak üzere haftanın iki gününde (Çarşamba, Cuma) dikiş, nakış, yemek ve çiçeklik kursları açılacaktır. Bu kurs için tavzif edilen üç ehliyetli Bayan öğretmenLefkoşadan geleceklerdir. Türk Maarif Dairesinin bu güzel kararı çevremizde sonsuz bir sevinç yaratmıştır.
19 Ocak günü akşamı Li- Ise Edebiyat öğretmeni sayın Bay Faik tarafından ikinci bir konferans verile - cek, bunu şiir ve müzik programı takibedecektir.
Hilkat Garibesi DoğduANTALYA 15 : Türkiye'de Muratlı kö
yünde Aysel Mutlu adında bir kadın, ağzında üç dişi ve çenesinde küçük siyah sakalı bulunan bir erkek çocuk dün yaya getirmiştir. Çocuk, yedi saat yaşa diktan sonra ölmüştür.
K A Y AHALİS KURU
KAHVESİ Borozan Başı Sok. 13 A
L e f k o ş a .
Makinist AranıyorTecrübeli (Scooter) motosiklet maki
nişti aranıyor. İyi şartlar, £11 haftalık, 5 gün (45 saat) is. Yılda iki hatta ödemeli tatil verilecek ve barınacak yer temin edilecektir.
Müracaat: Jack Luck • 385 Caledo- nian Road, London, N. 7.
Satılık ArsaGirne Yolunda Boğaz mevkiinde Pır
lanta Barın yanında büyük bir arsa acele satılıktır.
Arsanın ön plânları hazır olup temelleri betondan dökülmüştür.
Müracaat: Saffet Mulla Salih lefkeii Lâleli Cami Sokağı No. 2
TOHUM SATIŞIİyi filizlenme kabiliyeti olan temiz
ve saf tohum satın almaları hıısusnda çiftçilere her yardım ve nasihati vermek gayesiyle bir Kanun geçtiği çiftçilere hatırlatılır. Bir çiftçi tohum alırken şimdi Kanunda sarahati olan şu teferruatı istiyebilir:
(a) Tohumcunun isim ve adresi(b) Tohum cinsi(c) Tohumun ekilmek için satıldığı(d) Tohumun sınıfı(e) Tohumun menşei olan memleket(f) Saflık nisbeti(g) Filiz atma kabiliyeti(h) Tohumun, insanlara, hayvanlaraveya kuşlara zehirli olan her hangibir madde ile ilaçlanıp ilaçlanmadığı.Bir çiftçi, muayyen tohumları aldı
ğında ruhsatlı satıcıdan yukarıdaki tafsilâtı havi imzalanmış bir takrir istiyebilir.
Tarım Müdürünün ruhsatı olmadan ve onun koyacağı şartlara tabi olmadan hiç t i r kimse muayyen tohumları ithal edemez.
Hükümet Tohum Muayene Laboratuva rında saflık ve filizlenme kabiliyeti hususunda tohum nümunelerinin muayenesini istiyen bir kimse, numune île birlikte menşe, nevi, sınıf ve mikdar hak kında tafsilât ihtiva eden bir beyanname göndermelidir.
Daha fazla tafsilât Lefkoşa'da Ziraat Dairesi Tohum İstihsal Servisinden alı nabilir.
İçki RuhsatlarıLimasol Komiserliğinden açıklandığı
na göre, Müskirat Kanunu, tahtinde, şehadetname vermek maksadiyle 1960 Şubatının 2 nci günü öğleden sonra sa at 3 te Limasol Komiser Dairesinde Ka za Meclisinin (Meclisi İdarenin) husu si bir içtimai aktedilecektir.
Ruhsat sahipleri, hususi olarak bu maksat için müracaat etmedikleri tak' dirde ruhsatları yenilenmiyecektir.
Şehadetname verilmesi için yapılacak bütiin istidalar, 30 Ocak, 1960 tarihinde veyahut daha evvel Komiserliğe va sil olmalıdır.
Kiralık EvEski Tren S,tasyonu Civa
rında 4 oda, Aşhane, Banyo, ve her şeyi tamam modern bir ev kiralıktır.
Müracaat: Ayni yerde Bakkal Ahmet İzzet’e George Ch. Azina Sokağı No. 8 Lefkoşa.
Patlayıcı Madde Ambarı19 Ocak, 1960 Salı günü Başpisko
bos Makarios’un İsim Günü olması do layısıyle, Muttayaka Patlayıcı Madde Ambarı bu tarihte kapalı olacak, buna mukabil 18 Ocak Pazartesi günü açık bulundurulacaktır.
Defteri Hakani Ve
Mesaha Dairesi1945 Gayri Menkul Mal (Tasarruf,
Kayıd ve Takdiri Kıymet) Kanunu. 4B İnci madde tahtinde ihbarneme
istida No. A 1396/59.
Lûricina sakinlerinden Osman Haşan s m a n Kikeo Tamputsia mevki
inde kâin ve Haşan Osman Kikeo’nun namında kayıdlı bulunan ve tafsilâtı Limya köyünde yapıştırılan 125 numaralı formada bildirilen bir parça tarla için namına kayıd edilimesi için Tapu Dairesine istida yapmıştır. Mezkûr gayri menkul malda alâkası olan her hangi bir kimsenin bu ihbarnamenin tarihinden itibaren (60) altmış gün zarfında teklif olunan kaydin balade zikir edilen müstedinin namına yapılmasına sebeb göstermesi bununla taleb olunur.
(Lefkoşa Tapu Dairesi tarafından isdar edilmiştir).
Lefkoşa 15. 1.960.
B i l d i r i kHalk Elektrikevi'nin 124 Girne Cadde
sinden, 15 Fellahlar Sokağına naklon duğunu Sayın müşterilerimize ve elekt rik işi yaptırmak isteyen halkımıza bil diririz.
s Enver MehmedTEL: 72612
LEFKOŞA
TeklifnameLefkoşa'daki Amerikan Başkonsolos
luğu Kıbrıs'ta Kayıtlı U. 376 numaralı "Morris Isis Saloon” tipi bir arabanın satışı için mühürlü teklifname kabul etmektedir. Araba Yerolâkkos Radyo Stas yonunda görülebilir. Mühürlü teklifname ler Lefkoşa Amerikan Başkonsolosluğu vasıtasıyla 20 Ocak, 1960, günü öğleye kadar Mr. C. J. Masaitis'e vasıl olmalıdır. Zarfın üzerine açık bir şekilde şunlar yazılmalıdır: Morris Isis U. 376 satışı için Teklifname’ Birleşik Ame ka hükümeti herhangi birini veya bütün teklifnameleri kabul veya reddetmek hakim mahfuz bulundurmaktadır. Gümrük vergisi ve kayıd ücreti satın alan tarafından ödenecektir.
Budama GösterisiZiraat Dairesinden bildirildiğine gö
re, 18 Ocak'tan 6 Şubat'a kadar, Baf- taki Aşelya ve Kukla fidanlıklarında Sultanî bağlarda budama gösterisi yapılacaktır. Bütün faaliyet, Baf Kazası ziraat personeli ile Hükümet Şarap Mütehassıslarının nezareti altında Baf Kazasının tecrübeli budayıcılan tarafın dan yapılacaktır.
Modem budama tekniğini bütün tefer ruatıyle görüp öğrenmek fırsatım bulacakları bu gösterilere bütün alâkalı bağ müstahsilleri davet edilir.
ı
Mağusa’da Yol işleriMağusa Komiserinin bildirdiğine göre
1959 Aralık ayı zarfında Mağusa Kazasındaki köy yolları için takriben q560 sarfedilmiştir. Bu işlerde çalışan günlük müstahdem 39 du.
Trafik Kazasmda Bir
Asker ÖldüPiskobu'daki Kıraliyet Hava Kuvvet
terine mensup bir asker, karargâh dahilinde sürmekte olduğu motorun bir otobüs çarpışması sonunda ağır surette yaralanarak ölmüştür. A „ ,
GÜNAYDIN
Tevfik Fikret’tentbrahim Zeki BURDURLU
Kalbin geniş sınırları içindeki duygulan özden, derinlerden coşturan, dalgalandıran, onu büyük denizler haline getiren şiirler vardır. Mısralar vardır, kalıbı temelinden sarsan, insanı uzun uzun düşündürür, belli bir ülküye doğru yöneltir, öyle bir ruh durumu yaratır ki fikir, taptaze bir sabahla dudak dudağa yaşamam en yüce tadlarına erer.
Tevfik Fikret’ten şiirler okurken.. Evet okurken. Duygularla sarmaşan fikirler; duyguyla bir doğup beraber büyüyen düşünceler, nurlu bir ufka doğru deli ceylanlar halinde nasıl koşmaz?..
Tevfik Fikret, bir yandan yarınları özleten; bir yandan yarınlara ülkü inancı veren; bir başka yönden de bugünü gençliğin yoluna göre, isteğine göre, varlığına göre yarının sabahlarına bağlıyan bir şair...
Dört baştan saran.. Aydınlık ve güzel. Ümit yüklü, ışık dolu ve ülkü yürekli.. Toplumun vicdanım an- lıyan, dinliyen, sonra dinleten, anlatan, tam yankılı- yan.
Karakterin özelliğinde toplanan (iyi), (güzel), (doğru) neler yaratmıyor!.. Korkmıyan, yılmıyan, milletin gönlünde gücünü kaybetmiyen bir ses olan şair.. Bir ömür boyu aynı yol, aynı istek, aynı inanç.
Geçerdim basıp bir takım izlere Eğildim, bir az dikkat ettim yere :O izler benim, hep benim izlerimdi.Bir şairin kimsenin gidemediği yolda tek başına
yürümesi, koşması ve hep, hep, hep oraya çağırması. İşte bir ömrün özü:
Ne senden rükû-u ne benden kıyam Selâmünaleykiim, aleykümselam..Hiç kimsenin hiç kimseye gölge etmemesi.. Ne gü
zel bir hayat yolu. Hürriyetsizlik insan ruhunda zengin bir bunalma yaratırken çağhyan yürek istelerine şöyle başlar :
Ancak budur aksay-ı muradım Bir gölge kadar hür yarasaydım.Düşüncenin sınırları var mıdır? Yoktur. Fikrin
çıkmazlan var mıdır? Yoktur. Kalbin hapse atılırı mümkün müdür? Hayır, hayır, hayır!..
insanlığı pâyimal eden alçaklığı yık, ez Billâh yaşamak yerde sürüklenmeğe değmez. Karanlık günlerin tek alnıyanı, kayguda zaman
ların tek kaygucusu aydın insandır :Gafletlere, zilletlere, zulmetlere lânet Sen doğ bize, sen doğ bize ey fecri hakikat!Ana Vatanın durumu düşünen insana en büyük
acıyı verir. Tevfik Fikret, anlıyan, düşünen, söyliyebi- len insan olarak, anavatanın karanlığına bü)-iik bir nur seli halinde saldırırken elinde ve dilinde bir tek gerçek meş’alesi vardı: Hak, gerçek, bir gün belirerek, ana vatanın gökyüzü başka milletlerin gökyüzüne benziyecektir.
Millet yaşamaz hakka tahassürle solurken Sussun diye vicdanına yumruklar inerse!.Ve aydın insanın şu bir adımlık hayat boyunca
yapacağı tek şey, alnı açıklara mahsus bir yaşamanın yolunu tutmaktır. Fikret, o büyük şair şöyle haykm- yor:
Kıran da olsa kırıl, düş, fakat eğilme sakın.Bu inanç, bu karakter, bu ülküyle millet yolunda
yürümek ne güzel bir davranışın ilk adımıdır:Millet yoludur hak yoludur tuttuğumuz yol Ey hak yaşa, ey sevgili millet yaşa.. Var ol! Tevfik Fikret’in mısralarla zulme saldmşı, çok
zaman kılıçlardan, toplardan daha şiddedi tesir etmiştir. O, güneşleri görmeden, ufuklar ağarmadan göçmüştür fakat ümidin aydınlığını ne kadar güzelce duymuştu:
Evet, elbet sabah olacaktır, sabah olur, geceler Tulû-u haşre kadar sürmez
Göz yumma güneşten, ne kadar nuru kararsa Sönmez ebedi, her gecenin bir gündüzü vardır.
l# 1
ı/ı» i T T
«£5 1***!
Z\|ı
DOĞRU VAKİT!
i EniviÇam. i YASEMEN PURSOLU
ıTakzYASI
MEHME’
VIOTOBY30 saat kurmadan çalışan, Fildişi, Mavi yanut Veşll Fosforlu yahut Forforsuz.
SMITHS SAATLARIOTOMATİK ÇALAR CİHAZI
ODalma saat alacagınızda bu markaya bakını* • dllnya yüzünde Smlth Şatlarım meşhur eden
1yı İngiliz İşçiliğinin garantisidir.
Bütün büyük mücevheratçılarda bulunur.
Tevziatçilan: K IR Y A G O S PA PA V A S1M U LTD., LEFKOŞA.
ÇİÇEK SinemasındaCUMADAN PAZARA KADAR
ÜÇ ARKADAŞve ilâveten
INVADERS FROM MıDİKKAT DİKKAT
£15 MükâlatUÇ ARKADAŞ'ın en ufak bir
tenkit edene Müdüriyet tarafından £15 mükâfat verilecektir.
GENÇ ıT
s ; ;
KİRALIK DÜKKÂNLARGirne Caddesinde Polisin karşısında Kah'
veci Mulla Haşan Beyin ittisalinde iki ayn dükkân tek tek veya beraber olarak kirabktır.
MiırüC'flüf *
ADEM A. KANER™ KARDEŞ* 42 Yeşil Gazino ve 3A İdadi
fa î ^ ko§a * TEL: 5089
___ ____
'tlc, (ı
X
VCUMARTESİ, 16 OCAK, 11*80
( B O Z K C I I ) SAYFA t
\
%
1 inanç
; ıs%
Fi,
ANADOLUDA7000 Kilometre
Yazan: MUHSİN ŞEREF
3
Kiraz bahcelerile meşhur YARIMCA, Türfciyenin en eski kuma? fabrikası şeh ri olarak anılan HEREKE gibi daha bir hayli kasabalardan geçerek İZMİT'e vardık. Istnbuldan 100 kilometre tutan bu mesafeyi temiz bir saatte almıştık. Envere çıkıştım:
— Cok koşmuşsun evlât, bak bir saatte geldik.
Aldırma Baba.. Yeni heveste ondan.. Gittikçe durulurum ben.. Sonra yolda Hani stadyumdaki kosu pisti gibi dümdüz, ben sürmesem araba kendi kendine gidecek.
— İ Z M İ T —İzmit Türkiyenin kâğıt sanayii şeh
ridir. Burada halen aynı sahada üç kâğıt fabrikası yan yana durmadan çalı; makta ve Türkiyenin kâğıt ihtiyacının 0 /0 70 sini karşılamaktadır.
İzmit Türkiye deniz kuvvetlerinin bas şehiridir. Tersane ile karşı karsıya bulunuşu, Istanbula yakınlığı, inkişafına kâfi sebeplerdir.
Tren, İzmit şehrinin en büyük ana caddesinin tam ortasından geçerek bu caddeyi boyuna olarak ikiye ayırır. Muh telif yerlerinden yayalara geçit veren bu tren yolu İzmit'in hususiyetlerinden birisidir. İzmit belediyesi şehrin temizliğine rekor yapacak derecede ehem miyet verir. Çarşı, dükkânlar, Yollar her taraf pırıl pırıldır. Ter temiz mermer bir çeşmeden akıtılarak halka ar- zedilen ÇENE SUYU pek meşhurdur.
Otomobilinin radyatörünü bu meşhur çene suyu İle dolduran Enver:
— Bak sana öyle bir su koydumki ey otomobil, bir daha ömründe bu ka
dar safını belkide görmiyeceksin. Yürü bakalım, diye bir nutuk çekti.
Izmitte çok durmadık. Karanlık basmadan Adapazarı'na gitmek istiyorduk.
— A D A P A Z A R I —Adapazarı bu ismi nasıl almış, kim
vermiş, hangi adanın pazarlığını etmiş burası bence meçhul. Bildiğim ve gördüğüme göre Adapazarı Adana gibi toprağının bereketine dayanan bir varlığın içinde.. Zengin bir memleket olduğu her halinden belli.
Adapazarı - on sene kadar evvel geçirdiği deprem felâketine rağmen ■ mamur bir şehirdir. Halkı münevver, bul- varlı caddeleri, temiz binaları mağazaları, olellerlle şirin bir yer. Şehrin nufusu 55000 kişidir.
Adapazarı Türkiyenin en ipzzetli patatesini yetiştirerek Kıbrıs'a nazire yapar. Adapazarının bir şöhretide sarışın güzel kızlarıdır.
Bizim Enver başını kaşıyarak gene yumurtladı:
- Babacığım, itiraf ederimki ben evvelce Adapazarına gelmiş olsaydım Istanbulda nişanlanmış buiunmıyacak- tim şimdi.
★
Sabahın cok erken saatinde kaldığımız otelden çıkarak otomobile atladık. Ankara - İstanbul şoşesi üzerinde bulunan Adapazarı yolu günün diğer saatlerinde öylesine kalabalık oluyorki vı- yır vıyır giden otobüs ve kamyonlardan kaçmak için böyle erken davranmıştık.
(Devamı Var.)
x En iyi Çamaşır Tozudurx YASEMEN almakla BİR
PURSOL kazanabilirsiniz x Y alnız Y ASEMEN kullanın
imalâtçıları : MEHMET TEVFÎK ve OĞLU
Leymosun.
KIBRISB z v s ı m r t D A . n
KTJNOÖ, salimlerle ilgi' lı olaraK §u haberi neşrediyor :
Kıbrıs L'uıııiiiUTciaı Var-
dımuıaı seçimlerimi© Türk*- lor birlik ve beraberlik ruhu
ile lmreUet elıueiüe K ıbnslı im ııılara lıirınuı dersi vermiştir. Şimdi rneb'us namzet
lerm i de tayin ve kabul ettikler iudea bize iü ıııe i dejraı
vermiş oldular. Uıılar için 869110, mücadele ve çekişme leri oı tudaa kalkınış oldu.
Uoyle hareket. etmoaie Türk ler bniiK ve beraberliklerini daima olduğu gibi kuvvetli
bir şekilde mııtı aiaza ederler. §upke kaldırmaz bir lıa*
k iüattır k i Turaler bu bir
lik leri sayseınde liderlerinin
de gayretlerinin yardım ı ile arzu ettikleri Her şeyi elde etmeğe m uvaiiak olmuşlar»-
dır. Artık Turkleri örnek al mamız zamanı gelip çatmış
tır. : —1
BLEFTEBİYA, İngiltere "Uaıiy üixpresa gaze teninde intişar etten şu maaaıeyi iktibas ediyor:
Alanarios, Kibrisin Kom» monvelt'e tam bir uye olarak alınması taraftarıdu-. llalbukı bu teklif şu sebep* lerden dolayı imkansızdır. Adaıım küçük olması ve Koka tedhışçdiğinden İngiliz efkarı umumıyesınin ka>- lâ menli tesirler altında bulunması başta gelen iki se»- beptır. Diğer sebep ise Kıb- rısın Kommonveit savunma ve sırlarını gizlemek bak> ıumdan itimada lâyık olmamasıdır. İşte bundan dolayı Lloyd, Makariosa başka şekilde Kommonveit üyeliği teklif edecek ve beşli Lond>- ra Konferansı da çıkmaza girecektir.
FİLELEFTEROS, Ma- kanosun Atina Hava alanında yaptığı basın toplantısına temasla şunları yazıyor:
Atina kava alaıuında Yu>- ııan ve yabancı gazete muha
66 Sene Once
Nişanlanan iki Kişi
EvlendiADAPAZARI 15 : Ziraatla meşgul
olan 68 yaşındaki Murat Dinçle 67 yaşındaki Ayşe nihayet evlenmişlerdir. Murat Ayşe ile iki yaşında iken nişanlan mıştı. Elli yıl önce birbirlerini kaybetmiş olan nişanlılar, şimdiye kadar dünya evine girmemiş, bundan iki ay önce bir birbirlerini tesadüfen bulunca derhal nikâh dairesine koşmuşlardır.
KONFERANSKıbrıs Türk Gençlik Teşki
lâtı, Kültür ve Halk Eğitimi dairesinin tertiplediği seri kon feranslardan üçüncüsü 18 Ocak, 1960, Pazartesi günü saat 20.00 de Celâlâ Bayar Lisesi Konferans Salonunda, Sayın Kâzım A kay tarafından verilecektir. Halkımızın teşrifi özlenir.
Konu: Atatürk Inküâplan- nın sosyal ve kültürel gelişmemizde rolü ne olmuştur?
Kıbrıs Türk Gençlik
Teşkilâtı.
GENÇLERE MÜJDE
KAVBOY LUNA PARK
MUCİZELER YARATAN ADAM
Balıklarla emsalsiz bir dostluk kurdu
J Çeşitli ve enteresan otoma- tik eğlence makinelerüe Neca-
Sokağı No. 4 te aç- * 1 mış olduğum Lûna Park’a ilâ-
j veten, bu sefer ve hatta daha modem olmak üzere ayni tep-
rt te bir salon da İsmet İnönü 1 Âl* McVdam kar5'sında Ford Ga- \M* p rajı yanında birkaç güne ka-
-^3 j dar hizmete açacağımı hür- f P v rnetle araeyler, gençleri bilâis- i *‘sna «yg* ve sevgilerimle da-
; vet ederim.Sahibi ve işleri fiilen
^ \gr idare eden,
^ CEMAL AHMET KAVBOY
insanların; dünya yüzünde yaşayan hemen hemen büktün hayvanlarla dostluk pey dah ettiğini biliriz. Aslan ve kaplan gibi en vahşî ve yırtı cı hayvanlarla dost olan insanlar çıkar da balıklara alı baplık yapanlar çıkmaz mı?
Şurası muhakkak ki balık ların bir insana alışmaları bir kaplanın dostolmasından daha zordur. Zira balıklar m ve in san la rın yaşadıkları dünya bile ayrıdır, İnsanın karada i balığın da sularda yaşaması bu arkadaşlığı zorlaştırmaktadır.
Bütün bunlara rağmen Sigmund May isimli bir is»- viçreli, bir gölün bütün ba- lıklarıyle ahbap olmaya mu vaffak olmuştur. Sigmund May yıllarea bu gölde yüz müş ve her seferinde balıklara sevdikleri yiyecekleri vererek itimatlarını kazam- mıştır.Şimdi bu dostluk o derece .re varmıştır k i; adam suya girer girmez gölün bütün ba lıklan etrafına üşüşmekte ve kendilerini sevdirmek için binbir maskaralık yap maktadırlar. Sigmund May bunları avucunun içine almakta ve oynamaktadır. Balıklardan hiç biri kaçmayı düşünmemektedir. Hatta iş o dereceye varmıştır ki ; balıklar yiyeceklerini bile adamın ağzından almaktandırlar.
Aslına bakılacak olursa bu dostluk doğrudan doğru yabir menfaat üzerine kurul muştur. Eğer Sigmund May kendilerine yiyecek vermeseydi balıklar hiç bir zaman pekine düşmezlerdi.
Mamafih insanlar arasınaki dostluk da çoğu zaman men faatlere dayanmıyor mu san ki?.
birlerine beyanatta bulunan Makarios iyi niyetli olduğu halde yine do fedakârlığımızın dereeesini aşmak niyetin de olmadığuıı dünyaya hu>- tırlatmıştır. İngiliz hükümeti ise siyaset ve maksadını hiç açıkiauıamuııştır. Şimdi artık zaman kalmamıştır. Herhangi bir zaman alın»- ıuazdan evvel İngiliz taleple ı-inin dünya efkârı umumiye sinin dikkatine sunulmalıdır ki mantık ile, hak ile ilişiği olup olmadığı kararma varı labilinsin.
HARAVÖİ, 15 Ocak lüau pıebuıtinin lu uncu yuaonumu muııaseue tiyle §u baş maaaıeyi yayınlamıştır:
Bundan tam İU yd önce Kıbrıs balkı tardıe geçmiş bu- vazıieyi başarmıştı. O zaman halanı idame ettirdiği birlik ve beraberlik sayesinde müstemleke idaresin den kurtularak mukadderattı tayin etmek hakla içm plebisit yapmıştı. U tarihten bu yana çeşitli safhalardan geçmemize rağmen halk yine ülkesini sulh içmde ve bağımsızlık ile hürriyetini tam bir şekilde görmek ıatı<- yor. Şimdiki vazifelerimizi hakkıyle yapabilmek için karşılıklı hürmet, eşit hak ve saire gibi demokratik kanunlara da hürmet etmeliyiz. işte bu yddönümünü bu ruh ile selâmlarız.
OYPEUS MAİL Dr. Kügiikün iyimserliğini bahis konusu ederek şunları yazıyor.-
Dr. Küçük geçen gün ada dan ayrılırken yaptığı bir beyanatta Londra Konferan smda ele alınacak meseleleri küçültmek istemediğini söylemiş lâkin Konferansın ne»- tıcesinden de iyimser olduğunu ilâve etmiştir. İyi n iyet ile bu meselelerin halle* dileceğini ve bu iyi niyetin alâkalı devletlerin delegele >■ rinde mevcut olduğunu da Br. Küçük ilâve etmiştir. Beyanatından da anlaşüaea ğı veçhile Dr. Küçük Londra Konferansından iyimser görünmektedir.
TIMES OF OYPEUS Türk Askerî öncü Birlikleri Başkam Yarbay Sunalp ile yaptığı şu mülakatı yayınlamaktad ı r •
Adaya gelecek Türk As*- keri Birliği Türkiyede talim görmektedir. Evli olan* lar adaya ailelerini de getirebilir. Erlere iki yıllık vartam vazife müddetince maaş verilmez. Yalnız harçlık ola rak bir miktar para alırlar. Kıbrısta suç işliyen askerler Askerî mahkemelerden ziyade sivil mahkemelerde dava edilecektir. Türk askerî birv liği parçalanacak kadar çok olmadığı için Cumhuriyetin ilânını müteakip kendilerine tahsis edilecek olan Lefkoşa civarındaki yerlerine yerleşeceklerdir.
Atatürk Enstitüsü Müsameresi25 Ocak 1960 Pazartesi günü ö.s. Saat 2.15 de
öğrencilere ve gece saat 8.15 de saym halkımıza CEVAT FEHMİ BAŞKUT’UN
HARPUTTA BİR AMERİKALIPiyesi
OKUL KOROSU ve MÎLLÎ OYUNLARBiletler: Enstitü Sekreterliğinden temin
edilebilir.
NİKÂH TÖRENİKızımız Oğlumuz
i 1 ePEMBE DERVİŞ ÖZDEN İBRAHİM
17 Ocak 1960 Pazar günü ö.e. saat 10 * 12 ye kadar
Çanakkalede (Kandu) kendi evimizde yapılacak olan
Nikâh Törenine dost ve akrabaların teşriflerini özleriz.
Zarif Mehmet Keziban İbrahim
Derviş İbrahim İbrahim Derviş
Lefkoşa TAKSİM Sineması19 Ocaktan itibaren
Senenin en muazzam İtalyan filmini sunar
“Herkül”(LE FATICHEDI ERCOLE)
Steve REEVES - Gianna Maria CANALE - Sylva KOSCINA.
Efsaneleşen bir aşkın meraklı hikâyesi. En güzel sahnelerle süslü muhteşem bir film.
(Renkli Dyaliscope)
B U L M A C Aüazırlıy&n:. M Ş.
1 2 3 4 5 6 7 8 9
U U u u u ı i ü h I
I__II__II__İ t , M İ J U U İ
U l İM iU U U U L l
ü u u a j u u u ü
L - J U u u ı .m i
11_li_IH I_11—11—II—I
II II II II l i f i II ı
Soldan Sağa;1, Müsaade, Şair Nedim
devrinin meşkur çiçeği. 2.Kıbrısta bir Rum koyu, 3.Bir ölçünün doğruluğunu yoklamağa yarıyan âlet, 3. Ağacm toprak altı kısmı. 4. Tersi Tavlada atılır, İşieye* mez halde olan. ö. Tersi harf okunuşu, Gülünçlü tiyatro, b. yogui edatı, tüyleri çıkarılmış, 7. Mektep paydosu. 8. Cefa, Bir kere dedi mi bir daha yanılsa da sözünden dönmez, 9. Okullarda öğren», çilerin ayrıldıkları bölüm, harf okunuşu.
Yukarıdan aşağıya:1. Tutumlu, 2. l< azla, Musi
kide duraklama, 3. Uyandır ma, muvafakat, 4. Bir cins peynir, tahmin. 5. Fırça üe sürülür, 6. Tten çekicisi, 7. Hususî veya zâti, 8. İsırma hastalığına tutulan, 9. Benzer olanlar, ince uzun yarış kayığı. Harf okunuşu.
DÜNKÜ BULMACAMIZIN
HALLİ
Soldan Sağa:1. Diba, ok, 2. Elim, yama
3. Veren raf 4. Aralamak 5. Mi, Ferah, 6. Uzak, re 7. İslak im 2. Ada, koz. 9. Hane kese.
Yukarıdan aşağıya:1. Devamlı, 2. ileri, 3.
Bira, ulan, 4, Amel, zade, 5. Nafaka 6. Oy, mek 7. Karar, ke, 8. Makarios 9. Baf, hemze.
K IB R IS IM . F E T İ H KOMANI
SULTANIMINyazan ■ T*rMun T Tfllbentci AŞ Kİ
•-Wi,
Bütün hâdiseler bunu fazla siyle isbat ediyordu. Aşkı için katlanmadığı hiçbir fedakârlık kalmamıştı. Mukabilinde ise hiçbir şey istememişti. Haşan Beyde bozulmamış bir şövalye nin ruhunu bulmuştu. Hayır, en maruf şövalyelerde bile bu ruh yoktu. îşte eniştesi Venie- ro mydanda idi ve daha birçok misal göstermek mümkün dü.
— Teşekkür edecek kelime bulamıyorum, ah niçin bana daha evvel açmadınız, neden neden senelerce bekledinizPBe nim de bir kalbim olduğunu neden bir an olsun hatırlamadınız?
Bedia’nın sesi titriyordu. Birden susuverdi. Haşan Bey kulaklanna inanamıyordu.
Neyi açmadım Bedia Hatun?
— Hiç Haşan Bey, mendili diyecektim. İpek mendili.
— İpek mendili mi?— Oh, ne olur, susunuz!Haşan bey başını kaldırdı.
Bedia’nın uzun kirpikli iri siyah gözlerine baktı. Bu bakışlar bin itiraftan daha kuvvetli ve daha tesirliydi. Bir şeyler söylemek istiyor, fakat bir türlü cesaret edemiyordu Bu, serhad boylarında nam salmış, gözünü budaktan esirmem iyen, kan ve ateş içindeki bozuşmalara yalın kılınç dalan, cenk meydanlarında nâra lan ilet dağları taşlan inleten adam sanki o değildi.
— Bedia, sana bir sır tevdi etmek istiyorum. Bu sır..
Bu sırada içeriye Kaptan Mavrulidis’in kız kardeşi Aspa sula girdi. İkisini böyle başba
B İ L D İ R İ KLefkoşa Su Encümeni, Lefkoşada Atatürk
Meydanında No. 25 de (Mahkemelerin tam karşısında) bir şübe açtığını bütün müstehliklerinin malûmu olmak üzere ilân eder. Yeni açılan şübede Su Dairesine ait bütün müracaatların da yapılacağını bildirir. Tel: 5270.
İ LÂNLEFKOŞA TÜRK YAPI ENSTİTÜSÜ
MÜDÜRLÜĞÜNDENEnstitümüzde Halk Eğitimi Meslek Kursları serisin
den (PLAN OKUMA) ve (DÜLGERLİK) kursu
açılacaktır.
Dülgerlik kursuna hiç sanat sahibi olmıyanlardan 14
yaşını bitirenler ve okur yazar olanlar girebilecektir.
Plân okuma kursuna halen inşaat ustası olarak çalı
şanlardan, plân okumak ve meslekle ilgili hesap öğ
renmek istiyenler girebilecektir.
Kurslara 2ö/0cak/1960 Pazartesi günü başlanacak
ve haftada 3 akşam olarak devam edecektir.
5— Bu kurslara devam etmek isteyenler mezkûr tarihe
kadar yazüı olarak okul müdürlüğüne müracaat et
melidirler.
6— Daha fazla bilgi Gime kapısında bulunan okul mü
dürlüğünden alınabilir.
Gül Çamaşır TozuGül Çamaşır tozu hemen hemen adanın dört
bir taraftan kullanılmakta olan emsalsiz bir
Çamaşır Tozudur. Gül Çamaşır Tozu elbiselerinizi gül gibi temiz ve parlak eder. Tırnak ağrısı ve tırnak pürüzleri için kullanılan en iy i; ve en kıymetli bir tozdur. Cildi bozmaz, bilâkis bozanların ellerini daha yumuşak ve daha parlak eder. Gül Kıbrıs-’ ın yegâne imâl ettiği en üstün kaliteli bahası bi- ç.ilmiyen bir çamaşır tozudur.. Kirlerin, lekelerin, yağların temizleyicisi emsalsiz Gül Çamaşır Tozu’ dur. Kırallar kiralıdır..
Toptan Satış Yeri : Attila Sokağı No 37
ZARİF MUHABBEM
LİMASOLLULARAGAZETE ve MECMUALAR bu günden
itibaren Köprülüzade Sokak No. 3 ATEŞ TÎCARETEVİNDE satılmaktadır.
AHMET ŞABAN Limasol.
CASH REGISTERHesap Makineleri
Ticarethanemize son posta ile gelmiş ve satışa çıkarılmıştır. Fiatlar gayet ucuz olup heı iş adamının görmesi menfaati icabıdır.
DENİZ Ticarethanesi » k a t a d * Lefkoşa
145
şa görünce yüzünde manâlı bir tebessüm dolaştı.
— Kontarili geldi. Sizi gör mek istiyor.
Genç kadın merak içindeydi, acaba bu sır ne olabilirdi?
— Yarıda bıraktınız efendim.
— Şimdi gelirim kızım.Aspasula’nın gözlerinin içi
gülüyordu. Kadırgalı sedirden kalktı, Rum kadını ile beraber dışanya çıktı. Hava kararıyor du. Şamdanlardan birini yaktı, sonra vazgeçti. Üfleyerek söndürdü. Uzun maşa ile oca ğj karıştırdı, aynaya doğru yü rüdü, acele acele saçlarını dü zeltti. Bir şey düşünüyordu. Tekrar kalktı, parmağına bir aralık geçirdiği yüzükle oynadı.
— Ah keşki devam etmesey dim.
Diye söylendi. “İpek mendili’ cevabını vermiyecekti.Ne den neden senelercebeklediniz benim de bir kalbim olduğunu neden bir an olsun hatırlamadınız?” dan sonra şöyle devam edecekti: “Neden aşkınızı kalbinizde sakladınız, niçin ş:m- diye kadar bir defacık olsun, seni seviyonım, Bedia demedi niz?” Buna cesaret edeıremiş ti. Çünkü bir Padişahın gözde sine fena gözle bakan ve hisle rini belli eden insana iyi gözle bakılmazdı. Şimdi ne yapacak ti, daha doğrusu ne yapabilir di? İki gün sonra belki vine
bu vakitlerde evden çıkacak, Aspasulala ile vedalaşacak, Kaptan Mavrulidis’e yaptığı hizmetlerinden dolayı teşekkür edecek, nedimesi ve kader arkadaşı Gülnuş ile beraber kadirgaya binecekti. Gemi uzak diyarlara yelken açarken içi burkularak bir gölge halini1 gelmiş olan İstanbul’u sey redecekti. Belki gözleri dolacak, belki de kendisini tutamı yarak ağlıyacaktı. Arkasında kendisini, saf, lekesiz ve terte miz bir aşk ile seven iyi kalbli merd ve vefakâr bir iman bırakmış olacaktı. Bunları düşün rakmış olacaktı. Bunları düşü nürken bile gözleri doluyordu; Şu hayat ne mânâsız şeydi, se vinirken üzülüyor, gülerken ağlıyordu. îpek mendili aldı, burnuna götürdü, erkek koku yordu. Haşan Bey içeriye ° ::: verdi. Şimdi sırrı öğrenecekti.
— Kontarini niçin gelmiş Haşan Bey? Ben bu adamı hiç sevmiyorum
— Fena insan değildir çocuğum. Demin galiba söyleme yi unttum. Kontarini, Vene- diğe kadar hizmetinde buluna caİc, emirlerini yerine götürecek. — Oturmaz mısınız?
— Hayır Bedia, hemen git mem lâzım, arkadaşlar Kadir- ga’da bekliyorlar. Daha yapa cak işlerimiz var. Ben belki se ni uğurlamağa gelemem, yolun hayra karşı olsun!
/Devamı Var*
Z A PTEMİZLEME TOZU
Mutfak eşyalarını gayet salim ve zedelemeksizin emsaline faik bir şekilde süratle temizler. Miktarı fazla fiatı ise aynidir.
BAKKALINIZDAN İSRARLA
ZA P İsteyinizİthalâtçısı :
H. FAHRÎ UZMAN 14 Londra Sokak
Lefkoşa.
Kışlık TAKSİM SinemasındaBU AKŞAM SAAT 8 DE
NIGHT OF THE DEMON(KORKU GECESÎ)
DANA ANDREWS - PEGGY CUMMINSEtrafa dehet saçan bir canavarla insanlığın
savaşı. Gelip geçtiği yerleri yakıp yıkan, korkunç bir mahlûk! Heyecan filmi...
GREEN FİRE(YEŞİL ATEŞ)
- RENKLİ SİNEMASKOP -STEWARD GRANGER - GRACE KELLY, PAUL
DOUGLAS gibi meşhurların rol aldıkları Emsalsiz film.
Balta girmemiş Amazon ormanlarında altın arama —
Yerliler ve vahşi hayvanlarla mücadele— Aşk—Entrika—
—Heyecan.
—Bu bir M.G. M. Prodüksiyonudur.
19 OCAK SALI’DAN İTİBAREN MUAZZAM TARİHÎ BÎR ESER
H E R C U L E STÜRKÇE YAZILI
KADIN İÇİN SOYUNMAK MODA OLDU
Havva anamız vücudunun bazı kısımlarını örtmek ihtiyacını duyduğu gündenbe- ri erkekler, kadının vücudunda normal havalandırma ile müstehcenin hududunu tayin etmek derdine düşmüş lerdir.Otuz sene önce bir kadının
ayak bileğini göstermesi mahallenin peşine düşmesi için kâfi bir sebepti. Zav manla kadınların soyunması na o kadar alıştık ki; bugün bir plaj şehrinde kadınların şortlar gezmesini bi le yadırgamıyoruz.
Her mevsim modaya uyan kadınlar elbiselerinin boyunu ve göğsünü uzatıp kısaltmaktadırlar. Vücutta teş«- hır edilen bölgeler de modaya tabi oluyor. Bakıyorsunuz bir sene bacaklar, ertesi sene göğüs; bir mevsim sırt açılıyor. Deniz kıyafetinde mayoların geçirdiği tekamül de çok enteresandır.
İlk mayolar, tabiî kadın mayolarmı kastediyoruz; dizlerin altına kadar uzanıyordu. Yukardan da bütün boğazı kaplıyordu.
Son senelerin mayolarına bakarsanız -bikinilerde* kadınların neden zahmet edip de bu küçücük parçayı kullandıklarını sorarsınız. İki paçalı bikini mayolarda gö«- beğin görünmesi önceleri birçok kimseyi hıddetlendir- mişti. Bunun çok ayıp oldu ğu ileri sürülüyordu.
Tanınmış yıldız Claudette Colbert buna cevaben şöyle diyor:
— Kadın vücudunda göbek cazibesi en az olan yer dir.
Bunu doğru olarak kabul etsek bile mesele göbeğin müstehcen olup olmadığı kayfiyetindedir. Sayın ar»- tist bu noktayı cevaplandırmıyor k i!. | i
SAYFA « ( B O Z K U H T ) CUMARTESİ, lfl OCAK, 1960
S D O FGençlik Gücü - K. Kaymaklı Bugün Lefkoşada KarşılaşıyorBirinci küme lig maçlarının ikinci
devresine bu gün lefkosa'da devam edi lecek ve son zamanlarda iyi form göstererek aldığı başarılı neticelerle puan durumundaki durumunu yükselten Kaymaklı ile, halen 12 puanla lig lideri bu lunan Gençlik Gücü karşılaşacaktır.
Saat 2.30 da boşlayacak olan maçı, Ingiliz hakem Mr. Shembri idare edecek tir. Birinci devrede oynanan ve 2 • 2 beraberlikle sona eren maçı da ayni ha kem idare etmiş ve Gençlik Gücü aleyhine 2, Kaymaklı aleyhine de bir penaltı cezası vermişti.
Bugünkü maçın neticesi hakkında önceden bir tahmin yürütmenin güç olacağı, kendiliğinden meydana çıkmak- tadır. Gerçi Gençlik Gücü daha favori
Meşhur Kaosta Coppı Yanlış Tedaviden Ölmüş
Milâno — ölümünden 10 gün sonra bütün aile efradı ve Italyanın vasiyetnamesi ile meşgul olduğu Faosta Coppi hakkında neşredilen rapor, İtalya’yı alt üst etmiştir.
İtalya Sıhhiye Vekâleti bi- linmiyen bir hastalıktan öldüğü söylenen Coppi'nin kanını tahlil ettikten sonra, ölüm sebebinin basit bir sıtma olduğu nu açıklamış ve bu şampiyonun hastahanede alınacak basit bir kininle kurtulmasının işten bile olmadığını raporuna ilâve etmiştir.
qörmüyorsa da, geçen hafta Demir Spor'a karşı çıkarılan ve tatminkâr olmayan oyunları bizi düşündürmektedir.
Halen 8 puanle ve gol lig dördüncüsü bulunan Kaymaklının, bu günkü maçta yine ilk devredeki gibi bir beraberlik olsun elde etmeye çalışa cağı aşikârdır ve işte bunun için, bu günkü maçta bir galibiyet Gençlik Gücü için güç elde edilebilecektir.
Her iki takıma da başarılar diler, bu günkü maçta iyi futbol görmeyi arzu ederiz.
Garbis, Scholzla dövüşmek istiyor
İstanbul - Avrupa Orta Sik let Boks Şampiyonu Gustav Scholz’un Garbisle bir müsabaka yapması için teşebbüse geçilmiştir. Ancak, meşhur Al man boksörünün, maç kabul edebilmesi için Garbis’in en az iki - üç Avnıpalı birinci sınıf boksörle maç yapmasını ve ga lip gelmesi lâzım geldiğini bil dirmiştir.
Bunun üzerine Garbis’in, Fransız Muhammed Taibi, Mahmud Le Noir veya Italyan Dal Piaz, Rossi Gino gibi birinci sınıf boksörlerden biriy le müsabakalar yapmasına çalışılmaktadır. Bu maçlar temin edildiği takdirde Gustav Scholz’un Garbis’le döğüşebil- mesi mümkün olacaktır.
ANKARADA BİR FUTBOLCU ANTREMANDA ÖLDÜ
ANKARA —Şelıer - Hilâl’in sevilen fut
bolculardan sağbek Fevzi Ozuloğlu, dün takımının yaptığı antrenmanı müteakip ölmüştür. Sabah, Ankaragücü Stadında tak ım ın ın mutad antrenmanına katılan Fevzi, antrenman bitip giyindikten sonra kapının önünde fenalaşmış ve yere düşmüştür. Bayılan futbolcu Şeker - HilâPli idareci ve arkadaşları tarafından otomobille bir sağlık yurduna götürülürken, yolda son nefesini vermiştir. Doktorlar, genç futbolcunun kalb kifayet sizliğinden ölmüş olduğunu bildirmişlerdir.
Fevzi Ozuloğlu’nun ölümü
Genel Kurul Yarın
ToplanıyorKTFF Genel Kurul toplan
tısı yannki Pazar günü, Lefkoşa’da, Çetinkaya Lokalinde yapılacaktır. Görüşülecek meseleler arasında geriye kalan lig maçlan, transferler ve Tür kiye ile deniz aşırı memleket- lrden takımların celbide vardır.
gerek Şeker - Hilâl camiasında ve gerekse Ankara Spor çevrelerinde üzüntü ile karşılanmıştır.
FEVZİ OZULOĞLU KİMDİR?
Dün antrenmandan sonra ölen Şeker - Hilâl’li futbolculardan Fevzi Ozuloğlu 1932 yı lında dünyaya gelmiştir. İki se ne önce İstanbul Sümerspor kulübünden Şeker - Hilâl’a transfer edilen Fevzi Ozuloğlu gerek mücadeleci ve temiz fut bolu, gerekse efendiliği ile kısa zamanda sporseverlerin takdirini kazanmıştır. Ailesi İstanbul’da bulunan genç futbolcu, sözlü bulunmaktaydı ve Şubat ayı içinde nişan töreni yapmak için de kulübünden izin istemişti.
Coşkun Özan Galatasaray’a ilk idmanı yaptırdı
H EBŞE V s a r i . KIRM IZI tÇ İN : OUndUz Kılıç G alatasaray* İlk İdmanını yaptıran Cojkun’u tebrik ediyor.
saat süren sıkı idmandan sonra, menejer Gündüz Kılıç, ida reciler ve futbolcular tarafından öpülmek suretiyle tebrik
edilen Coşkun, şunları söylemiştir: “Hayatımın en zevkli günlerinden biri. İnsan her şeyden evvel kendisine kıymet verilmesini ister ve bunu his
settiği vakit de işine dört elle sarılır. İşte ben bu ruh haleti içindeyim. Hele bu durum Sarı - Kırmızılı camia tarafın
dan hediye edilmiş olursa. Galatasaray için bir şeyler yapabilirsem en büyük zevki duyacağım.”
İstanbul — Galatasaray’ın yeni Antrenörü Coşkun özan Perşembe gün sabah vazifesine başlamıştır, özan, göğsünde İngiltere Futbol Federasyo nu tarafından Beynelmilel ant renörlere verilen arma olduğu halde sahaya çıkmış ve arkadaşlarını yeni bir tarzda antrene etmiştir.
Genç atrenörün bu çalıştırma tarzı idareciler tarafından olduğu gibi futbolcular tarafından da benimsenmiştir. İki
Roma olimpiyatlarında
televizyon ve radyoRoma — Ağustos ile Eylül
aylarında 82 millete mensup 8000’e yakın sporcunun iştirakiyle yapılacak olan 17 nci Olimpiyat oyunlarının televizyon ve radyo işi de halledil iniştir. Organizasyon Komitesi müsabakaların yayınlanması için yapılan müracaatlann faz lalığını nazan itibara alarak her millete günde 3 dakikalık bir televizyon neşriyatına müsaade edeceğini açıklamıştır. Diğer taraftan radyo yayını için müracaatta bulunan meni leketlerin adedi 44’e yükselmiştir. Fakat Türkiyenin ismi ne rastlanılmamıştır.
İtalya Liginin En Mühim MaçındaJUVENTUS : 2 - M IL A N : 0Roma - İtalya liginin en
mühim maçı Pazar günü Tori no şehrinde bu senek i lig lide ri Juventus ile geçen yılkı şam piyon Milân arasında oynanmış ve 2 - 0 Juventumn galibiyeti il** neticelenmiştir.
Juventnı’un gollerini santra for J. Charles ile soliç Şivori atmışlardır.
Galatasaray antrenörlüğüne Coşkun özan'nın getirilmiş olmasına rağmen, vazifesine devam etmesi kendisine bildi-
rienl İtalyan antrenör Remon dini antremana gelmemiştir. Hâlen Galatasaray için ciddî bir mesele halini alan Remon
dini ihtilâfının bugünlerde bir neticeye bağlanacağı talimin edilmektedir.
İlân
Mü nh a lT ıp Dairesinde muvakkat
eczacı mevkii için Türk nam- zedlerden istida davet olunur. Maaş mikyası £426x24-642. Aynca hayat pahalılığı tahsisatı da ödenir. Vazife ve mesuliyetler ile aranan evsaf hak kıııda 14 Ocak, 1960 tarihli Resmî Gazetede neşredilen 42 sayılı ilâna bakınız. Gen. 6 forması üzerinde yapılacak olan istidalar 31 Ocak, 1960 tarilıine kadar Tıp Servisleri Müdür Vekiline gönderilmelidir.
Ordu Takımı Pazar
Günkü Maça HazırAnkara-Pazar günü ordu takı mımızla karşılaşacak olan M ısır ordu takımı dün Ankaragü cü Stadında hafif bir idman yapmıştır.
Misafirlerin çalışması, ordu takımımız mensuplan tarafından dikkatle takip edilmiştir.
Evvelki gün Topraksporla yapılan hazırlık maçında sakatlanmış bulunan Kaleci Va rol’un sakatlığı gösterilen ihtimam sonunda iyiye doğru yüz tutmuştur. Varol pazar günü takımdaki yerini alacaktır.
Ordu takımınızın Mısır kar şısındaki muhtemel tertibi şöy ledir :
Varol - İsmail, Şehmuz - Mustafa Çam, Süreyya, Tuncay - Tarık, Turan, K. Ahmet, Can, Aydın.
Maçı İtalyan Federasyonuna mensup Morakko ile Türk Orhan Gönül, ve Mısır’h Kâmil Mansur idare edeceklerdir.
Bir İnsanın Yazısından Sıhhi Durumunu Anlamak MümkünYazının nasıl olup da hasta
lıkları ifşa ettiğini anlamak için bir Fransız grafoloğunun şu sözlerine dikkat edilmelidir: “Bir insanın yazısındaki intizamsızlık, ruhî yahut bedeni bakımdan istikrarsızlık içinde olduğunu belli eder. Bazan her ikisi de mevcuttur. Kalb hastalıkları, gudde rahat sızlıkları yazıyı tamamen değiştirirler!..
ASTMLILARIN YAZISI İddia edildiğine göre astm-
lı insanların yazısı mütereddit tir. Yanyana üç nokta, daima bir nefes darlığına alâmettir. Belki de astmı olan bir insan bunu farketmeden yapmaktadır. Fakat yazısındaki o lüzum suz noktalar, hızlı hızlı koşmuş ve birden nefes almak için durmuş bir insanın halini can landırmaktadır. Cümleleri kesen yanyana üç nokta, daima astma’a müsait bir bünyenin işaretidir.
KALBI - HASTA OLANLARIN YAZISI Noktalar lâzım gelen yerle
rine konulmamışlarsa yazı sa hibinde bir kalb hastalığı var dır. Bu noktalar sanki hastaya dinlenmek imkânını vermekte dirler. Böyle her yere noktalar serpiştiren insanlar kalble rine dikkat etseler iyi ederler. Zira bazan bu tip yazı, bir hastalığı daha başlangıçta teş his etmek imkânını verir. Ço cuklarda ise noktalar yerli yerinde değilse, bu çocuğun da
ha ağır inkişaf ettiğine alâmettir.
KARACİĞERİ HASTA OLANLAR Karaciğer hastalığına müp
telâ olan kimselerin yazısında bazı harfler havada asılı gibidirler. Diğjer harflerden daha yukarı çıkarlar yahut onlarla ayni seviyede bulunmazlar.Ke limeler kesik kesiktir. Harfler havada asılı hissini vermektedirler.
GUDDELERİ RAHATSIZ OLANLARIN YAZISI Bir insanın dahilî guddele
rinde bozukluk varsa, yazısın da bazı hususiyetler göze çar par. Meselâ bazı harfler titrek olur. Bu gibi harflerin t; t rek oluşu metapolizmanm sarsıldığına delâlettir. Ayni zamanda paratiroit guddesi de kâfi derecede ifrazatta bulunmamaktadır.
KARACİĞER VE BÖBREKLERİ HASTA OLANLARIN YAZISI
Yazının merdivenden iniyor muş gibi sağdan sola doğru meyilli olması da karaciğer ki fayetsizliğine delâlettir. “T” lerin diğer harflerden daha yu karıda oluşu bu şahsın böbıek rahatsızlığı ve üremiye tutul duğunu göstermektedir.
Şüphesiz bu talihlileh katî değildir. Fakat yapılan araş tırmalar gösteriyor gi grafoloji yavaş yavaş ilmin sahasına Girmeğe başlamıştır.
Anketimize Gelen Resimler
5EIBERLING
SOLDAN SIRA İLE:46 — CAHII H. GENÇ (Fenerbahçe) • Lefkoşada tüccar yanında {alışmakta
dır, aslen Vadililidir ve 18 yaşındadır. Hüviyet No. 135545.47 — ÖMER HÜDAVERDİ {Fenerbahçe) • Vadili olup yapıcı ustasıdır, 18 ya
şındadır. hüviyet No. 002777.48 — SABİHA GÖKÇEN ÖZTÜRK (Fenerbahçe) • 18 yaşında olup, Lefkede
terzilik yapmaktadır. Hüviyet No. 265745.49 — AHMET MEHMET (Fenerbahçe) ■ Majjusada Bakkal olup, 18 yaşında
dır. Hüviyet No. 014076.50 — ORHAN MEHMET (Fenerbahçe) • Mağusada askeri kapm bekçilerinden
olup, 23 yaşındadır. Hüviyet No. 310223.51 — YÜKSEL İSMAİL IGalatasaray) • Lefkoşada Matbaa işlerinde Intertype
Operatörü oarak çalışmakta olup, 17 yaşındadır. Hüviyet Kartı kayıb bulunmaktadır.
52 — İZZET MEHMET (Fenerbahçe) • Lefkoşada Orta Köyde yapıcılık yapmaktadır. 40 yaşındadır. Hüviyet No. 161311.
53 — KADİR ÖZBAYRAK (Fenerbahçe) • Lefkoşada Ticaret Lisesi öğrencilerinden olup, 17 yaşındadır. Hüviyet No. 178378.
54 — MUSTAFA KEMAL (Fenerbahçe) • Lefkoşada talebe olup, 15 yaşındadır. Hüviyet No. 298883.
YEKUN:
Fenerbahçe
Galatasaray
Beşiktaş
29
18
7
GALATASARAYLILAR !..
FENERBAHÇELİLER!..
BEŞİKTAŞLILAR!..“Hangi Kulübün Kıbrıst a Taraftan
Daha Fazladır?/’
Anketimize Siz de Katılınız...
Gazetemiz Spor Servisinin Kıbrıs çapındaki geniş
anketi devam etmektedir. Maksadımız Kıbnsta bulunan
Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarını okuyu
cularımıza tanıtmak—Aynca Kıbnsta hangi kulüblerin
daha fazla taraftan bulunduğunu tesbit etmektir.
Anketimize her Kıbrıslı Türk gerek erkek gerekse
kadın olsun katılabilir. Gazetemize gönderilecek bütün resimler, her gün basılacak ve taraftarların sayısı mün-
tezamen ilân edilecektir. Okuyucularımız, aşağıdaki ku
ponu doldurarak anketimize katılabilirler.
Emniyetli ve ekonomik seyahat için en iyi yatırım otomobilinize bugün bir takım yeni, dünyaca meşhur SEIBERLING lâstiği takmakla mümkündür.
En son usullerle, yol muhataralarına karşı hususî surette imal edilmekte olan SEIBERLING lâstikleri, Amerika’da satış rekorları kırmış olup fabrika tarafından vakitsiz amalara karşı garantili lâstiklerdir.
Satın alabileceğiniz en dayanıldı lâstik, yolların şampiyonu SEIBERLING’dir.
Her model otomobile göre değişik hacimlerde stok bulundurulur.
Toptan ve perakente satış yapılır.NOT: Bazı kazalar için acenteliklerimiz
münhaldir.Amerikan SEIBERLING Kauçuk Fabrikaları
Kıbrıs Umumî Acenti HAŞAN E. HAKKI
Cumhuriyet Sokağı No. 6 Tel: 72882, Lefkoşa.
m * -+ 'm — m ~m"
■ • • • • • • • • • M *
Haftalık Futbol Lig Maçları Bülteni
KIBRISTA GALATASARAYLILAR MI, FENERBAHÇELİLER MI, BEŞİKTAŞ
LILAR MI DAHA FAZLADIR ?? ANKETİ KUPONU
İsim................ .................... .......... .
Meşguliyet........................... .............
Doğum Tarihi........ ........... ..... ............
Adres................................. ......
Hüviyet No..........................................
TUTTUĞUNUZ TAKIM.. ............ ....... ..........
Not: Vesikalık temiz (Net) bir resminizi ilâve ederek bu kuponu “BOZKURT SPOR SERVİSİ - P.K. 324 - Lefkoşa” adresine bugün postalayınız.
VARNAMO
DACK
Kısa zamanda çarşımızda isim yapan VARNAMO bisiklet, skuter ve motosiklet lâstiklerinin ikinci partisi vasıl olup toptan ve perakente satışa arzolunmuştur.
Uzun ömürlü VARNAMO mamulleri mil başına masrafınızı azaltır.
İsveç VARNAMO Kauçuk Fabrikaları Kıbrıs Umumî Acenti HAŞAN E. HAKKI
Cumhuriyet Sokağı No. 6 ._________Tel: 72882, Lefkoşa.
Krustçef’in Teklifi Kabul OlunduRus Silâhlı Kuvvetleri Azaltılacak
MOSKOVA 15 : Rusya Başbakanı
BIBtNCt Kt'ME Tarih Ofln18.1.60 Cumartesi
17.1.60 Pazar
OENÇ TAKIMLAR. 17.1.60 Pazar
İKİNCİ Kt'ME. 17.1.60 Pazar
Saat Yer Takımlar Hakemler2.30 Lefkoşa O.G. -K.T.S.K. 8HCEMBRI
LeyDeeney
2.30 Lefkoşa Ç.T.8.B. - T.O.L. MILLIKENMurphyBaker
2.30 Limasol D.T.B. - M.T.O. GARRETTMcQueen
'î’i Barttett
10.00 Lefkoşa 0.0 . . K.T.S.K. LEYDeeneyLoates
1.16 Lefkoşa Ç.T.S.B. . T.O.L MURPHYBakerBrown
M S Llmnsol D.T.B. - M.T.O. MCQUEENBartlettBeavan
2 00 Lefk* Lefke - Yorgoz
Harp DairesiALENİ MÜZAYEDE
22 Ocak. 1960 Cuma günü ö.e. saat 9 da başlamak
üzere, Lefkoşada ‘‘Ordnance Depot Area, UBIQUE
Camp”da aşağıdaki muhtelif eşyanın aleni müzayede ile satışı yapılacaktır.
Satılacak eşyalar: Çadırlar, odun parçaları, m o b il - }alar, battaniyeler, maden parçaları, Tekstil (iç çamadır ve çoraplar) v.s.
ihyalar 18 ile 21 Ocak, 1960 arasında her hangi bir
gün ö.e. saat 8 ile öğleyin 12 arasında O. C. Depot’a ya
pılacak müracaat üzerine görülebilir. Katalog ve satış
şartları 77 Baf sokağı, Lefkoşa adresinde Harp Dairesi
dellâlı Evan Antoniades’ten elde edilebüir. Tel 2993.
IV1AAD
En Nihayet!!Futbol sahalarımızda
yaralanan sporcuların bir çok defalar doktorsuz kaldığını ve tedavilerinde pek mttşkil&t çekildiğini, daha evvel defalarca yazmış ve Futbol Federasyonundan “ Saha Doktoru ” bulundurmasını istemiştik.
En nihayet, bllylik bir İhtiyacımız karşılanmış ve dün akşam Futbol Federasyonundan aldığımız bir tebliğde, bu günden itibaren Lefkoşa Taksim Stadında Növbetci Saha Doktoru bulunacağı bildirilmiştir.
Kıbrıs Türk Hekimler Birliği Sayın idarecilerinin kıymetli yardımlarıy le mtlmktln olan bu tertibatın, diğer kazalardaki lig maçlarına da teşmil edilmesi için faaliyete geçileceği de ayrıca bültende belli ıilmektedir.
Bu gUnkil ıııaçta vazifeli saha doktoru, Sayın Dr. Nalın Adiloğlu ve yarınki maçta da Sayın Dr. Şemsi Kâzım olacaklardır.
Kruslçef'in Rus silâhlı kımeHerini azaltmak konusunda yaptığı teklif, Vük sek Sura tarafından tasvip edilmiştir.
Krustçef'in batılı devletlerin azaltma sı için yaptığı müracaat, iyi karşılan mış ve çeşitli yorumlara vesile olmuştur.
Nitekim, teklif batılılar arasında
memnunluk uyandırırken, KnatçeHo bir tâvizi olarak tefsir edilmemiştir.
Zira Rusya, 1956 yılında teklif elli ği ordu mevcudu seviyesine yeni tatk tedir. Halbuki Ingiltere, bu bir yıl önce inmiştir.
Rusya İç İşleri Bakanlığı Mırtı; Teşkilâtı lâğvedildi
Diğer taraftan Sovyetler 8irtip^ lc İşleri Bakanlığı Merkez Teşkilâtı vedilmişfir.
Fransanm Yeni Maliye
BakanıPARİS 15 : Paris basını,
Maliye ve İktisat Bakanı Anioine PİM in yerine W. Baumgartner'ln getiril# ni bildirmekte ve bunu yerinde bir kırar olarak ilân etmekteyseler de W*’», nın ortadan kaldırılamıyacağını, kabinenin malî değil, siyasî bir I ranla karşı karşıya geldiğini İİS« mektedirler.
ANKARA KİBRİTLERİNİ 1
Tercih Ediyorum
A N K A R A K i b r i t it ' i İ l
| + i U ~ U J I i
ÇÜNKI JANKARA KİBRİTLERİ HUSUS
OLARAK KIBRIS İÇİN BİZİM İMAL EDİLİYOR.
V 0 &I/ındra *
1«:bu w
SÖSSTİjlt'ŞAVtttUCB
Kıbrıs Konferansı ^ *ÜD 8 bulun*
M. Her« t müşavir W * " * * ,dımda bulunmuştur.S a « M a t te n le r ^da İngiliz Devlet W » . Pttfumo, Sömürgeler Bak jı Müsteşarı Jullao A Londradakı C*Grubu Başkam Sir Knose Helm de vardı.
Başplskobos M akarioi ı Ma Rossidis; Dr. Faul çflk'e Rauf Denktaş; Fatlr. tü Zorlu’ya Melih Esenbt Ev&ngelos Averofa D. B
'refakat ediyordu.Bu arada, Kıbrıslı Tür
Rum delegeler, K ib ri* a sasım müzakere etmek I ayrı ve hususi bir toplaot mışlardır.
ÖĞLEDEN SONRAK TOPLAMI
Konferansın öğleden so:
SSf'Vi-n U M * :
v ’VffiS
Konferansın
Hükümran İn c ili,»leşini halletmek ve d it* . I “ Ş iarda Wr karar, « k te r . tertiplenen Lo, «er»n„ dB„ lk) yapmıştır. « T“ ®akl oturumda e*a, <».,
ü s l e r i™. Toplantıdan tur. "•«suplarına demeçte D ikleri ıı5
gitmekte oldujW İ * 2 U
Phkobog demiştir «akario,
az*'»*
®li*bet netir. t mn,n*lio
l!0uiı
t t l t l
SusM