Her Gün 4 Say fa Fiat ı 15 Mil 16 SAYI : 1329 YIL :9...

4
Yarın Bizimdir Cumartesi 16 OCAK 1960 ozhurt GÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASÎ GAZETE Her Gün 4 Say fa Fiat ı 15 Mil SAYI : 1329 YIL :9 Müdür ve İmtiyaz Sahibi : CEMAL TOÖAN Adres : Asma»ltı No. 75, Lefkoga — Kibri». Telgraf s “BOZKUKT’ -P-K. 8*4 -Tel: *081 Dizilip Basıldı^ Yer : “BOZKUKT Basımevi." • ',////■ ' '"T" AVEROF ÜSLER BÖLGESİ NDE SANAYİ KURMANIN BAHİS KONUSU OLMADIĞINI BELİRTTİ Nuri Birgi Anlaşmaya Varmamak İçin Hiç Bir Sebep Olmadığını LONDRA, 15: Londra’da bu- lunan Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl KUçtlk, (Britanya Radyo Yayın Korpo. rasyonu)nun özel bir muhabiri- ne bir beyanat vermiş ve üsler mes’eleslnin kolaylıkla halledi- leceği kanaatinde olduğunu söy llyerek İlgililerin menfaatleri- nin dikkate alınacağını bildir- miştir. Dr. Fazıl Küçük, üsler konu- sunda Başplskobos'la tam bir anlaşmaya varılıp varılmadığı sorusuna ise, bu mes’eleyı Cum hurbaşkanıyla görüşmediğini ve aralarında tam bir anlaşma olduğu hakkında birşey söyli- yemiyeceğinl açıklamak sure- tiyle cevap vermiştir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Kıbrıs Cumhuriyetinin 19 Şu- bat'ta ilân edilip edilmiyeceği konusunda da adanın huzur ve sükûna kavuşmasını istiyen bir cemaat lideri olarak yeni Cum- huriyetin tesbit edilen tarihte ilân edileceğine inandığını be- lirtmiştir. AVEROF’UN BEYANATI Diğer taraftan Yunan Dışiş- leri Bakanı Averof da bir beya- nat vererek şimdiye kadar iyi niyet ve anlayış gösteren ta- HÛIKUHK Konferansın Gayesi Bugün bağlıyacak olan Lond- ra Konferansı, 19 Şubatta Kıb- rıs Cumhuriyetinin llftn edilme- si hazırlıklarını süratlendirmek amacını gütmektedir. Yetkili şahıslar tarafından yapılan be- yanatlarda, konferansın başarı sağlayacağı hususunda İyimser dilyünceler İleri sürülmektedir. ZUrih ve Londra anlaşmalarım yaratan ruhun, son bir gayret- le pürüzlü meseleleri halledece- ği hususunda umumi bir kana- at mevcuttur. Konferansın esas gayesi üs- lerin hacmini tayin etmektir. Lâkin, daha bir lak.m ihtilâf konularının da toplantılarda ele ulınacağı bildirilmektedir. Bu duruma göre, Londra Konfe- ransının esaslı güçlüklerle kar- şılaşması muhtemeldir. Bunun- la beraber kötümserliğe düş- mek için hiç bir sebep yoktur. Çünkü Kibrisin kaderini geçen yıl Zürliı ve Londrada yapılan anlaşmalar tayin etmiş bulunu- yor. Bundan ayrılmağa Imk&n yoktur. Bir yıllık İntikal dev- resinin, Londra Konferansın- dan sağlanacak netice ile ba- şarılı bir şekilde tamamlanma- ması için ortada ciddi bir se- bep bulmak imkânsızdır. Böyle olduğu halde aksi ihtimaller iierl sürülmektedir. Dünkü Rlefterla gazetesi, Londra muhabirine atfen Baş- plskobos Makarlos’un, Kibrinin menfaatlarını sağlamak İçin Cumhuriyetin ilftn tarihini te- hir etmek zorunda kalacağına muhakkak surette bakıldığını bildirmekte İdi. Gazeteye göre, askıda olan meselelerin çoklu- ğu kargısında, Londra Komite- cinin 20 toplantı daha yapması gerekeceğinden Londra Konfe- ransının imzalanmış bir anlaş- ma ile sona ermesine İhtimal yoktur. Anlatıldığına göre bu haber- de bazı mübalâğa unsurları bu- ''““‘“‘ktadir. Konferans şayet U*ler meselesini hallederse, öte- *ti kotluların pok o kadar ıa- alnuyacağı tabiidir, niğer taraftan Londra’dan ve- rilen haberlere bakılacak olıır- "a* yetkin şahsiyetler konferan- ,le *on» « « » t i ve 19 Şubatta Kıbrıs Cumhuriye- kurulacağı hususunda müttefiktirler. Bugün başlaya «^lanbuuo^ans.^ «E m .. ünem taşıyacaktır. “ İr yıllık çalışmalardan sonra Cumhuriyete giden yolu ancak «no» başarısı temizUyecek ve zaman kaytanı önliyeeektlr. BOZKIBT İfade Etti raflar arasında üsler mes'elesl üzerinde de bir anlaşmaya va- rılacağına inandığım söylemiş ve Ingilizlerin hükümranlığı al- tındaki üslerde endüstri kura- rak ada sanayiine rekabet ede- bilecekleri İhtimali mevcut olup olmadığı sorusuna şu şekilde karşılık vermiştir: "Benim anladığıma göre Kıb. nslılar adada askerî üsler bu- lundurulmasını kabul etmişler- dir. Bu bölgelerin yalnız askeri üs olarak kullanılacaklarına inanmaktayım." MAKARİOS VE KÜÇÜK*ÜN ZİYARETLERİ Londra, 15: Kıbrıs Cumhur- başkanı Makarios ile Cumhur- başkanı Yardımcısı Dr. Küçük, bu sabah Kommonvelt Münase- betleri Sekreterini ziyaret et- mişlerdir. Bu ziyaretten sonra yayınlanan bir tebliğde 19 Şubattan sonra Kıbrıs’ın Koımmonvelt’te (İngi- liz Milletler Camiasında) üye olması ihtimalleri üzerinde İh- zari mahiyette görüşmelerde bulunulduğu bildirilmiş ve Kıb- rislı liderlerle İngiliz Milletler Camiası Sekreteriyle bir görüş- me daha yapılacağı ve ikinci bir açıklama yapılmasının ihti- mal dahilinde olduğu belirtil- miştir. SÖMÜRGELER BAKANLI- ĞINDA AKŞAM YEMEĞİ Dün akşam Başpiskobos Ma- karios ile Dr. Küçük şerefine Sömürgeler bakanlığında bir akşam yemeği verilmiştir. NURİ BİRGİN1N KONUŞMASI Londra, 15 : Türkiyenln Lond ra Büyük Elçisi Muharrem Nu ri Birgi, Londra konferansı tize rine konuşmuş ve “Toplantının esas konusu ZUrih ve Londra anlaşmalarının nihai şekle ge- tirilmesidir.” demiştir. Halledllemlyen mes’eleler üze rinde anlaşmaya varılmaması için sebep olmadığı, Birgi ta- rafından ayrıca belirtilmiştir. OSMAN ÖREK NE DİYOR ? Londra Komitesindeki Kıbrıs Türkleri delegesi Osman örek, garanti ve İttifak muahedeleri- nin komitece tamamlandığını söylemiş; Kıbrıs'ın kuruluş mu ahedeslnde henüz netice alın- madığını belirtmiştir. Gümülcine Baştan Başa Sular Altında Kaldı Başbakan Karamanlis teşekkür telgrafı gönderdi ANKARA, 15: Son günlerde Trakya’da Gümülcine ve hava- lisinde vukubulan sel felâketi dolayısıyla Türkiye Başbakanı Adnan Menderes tarafından gönderilen mesaja, Yunanistan Başbakanı Konstantln Kara- manlis, şu cevabı yollamıştır : “Memleketimin maruz kaldı- ğı sel felâketi dolayısıyle şahsî taziyetlerini ve dost ve mütte- fik Türk milletinin taziyetleri- ni İfade buyurmanızdan derin surette mütehassis oldum. Bu felâketin sebep olduğu kadere nazikâne iştirakinizden dolayı en kalbi teşekkürlerimi lütfen kabul buyurmanızı rica ederim, aziz başvekilim.” TÜRK KÖYLERİ SULAR İÇİNDE Gümülcine, 15: Son yağan yağmurlar sonunda Bokluça ırmağının taşması ve dağlardan sel gibi akan sular yüzünden Gümülcine ve bütün Trakya, şimdiye kadar misli görülme- miş müthiş bir felâkete uğra- mış, iki milyon dönüm arazi su- lar altında kalmış, Gümülcine baştanbaşa muazzam bir göle dönmüş, 1000 kadar ev çük- müş, şehir ve köylerde 50 bin kişi evsiz barksız kalmıştır. Gümülcine ve Iskeçe ovala- rıyla Dedeağaçta yüzlerce Türk köyü sular altında kalarak merkez ile irtibatları kesilmiş- tir. Gümülcine’nin kuzeyindeki dağlık bölgelerle ova arasında- ki bütün set ve köprüler çök- müştür. Drama - Dedeağaç de- miryolunda nakliyat durmuş- tur. BATI’DA VE DOĞUDA: Avrupa kıtasında ve Yakın-Şarkm batı kısımlarında kararsız ve tezatlarla dolu bir kış hüküm sürmektedir. Orta Avrupa’da ve Balkanlarla Trakya ve Batı Anadolu'da sürekli yağmurlar yağarken, İngiltere’nin birçok bölgelerini görülmedik bir kış kaplamıştır. Batı Trakya’da, son yağmurlar yüzünden ırkdaşlarımızın yaşadığı Gümülcine ve civarım yakandaki resimde görüldüğü gibi seller kaplamış ve büyük hasarlara sebep olmuştur. BÎR TÜRK SANATKÂRININ BÜYÜK BAŞARISI ROMA, 15: Leylâ Gençer, çağdaş Rus bestekârı Prokofl- ev’in ‘Ateş Meleği’ adlı opera- sında baş rolü büyük bir maha- retle oynamış ve müzik eleştir- mecilerinin büyük takdirini ka- kanımştır. Bu başarıya basın da sütun- larında geniş yer vermiştir. '11 Gazettino’ gazetesi, yazdığı Bir Bildin ŞUBAT AYI İÇİNDE KLİNİĞİMİ KAPAYA- CAĞIMI İLGİLİLERE BİLDİRİRİM. MAHİR ADATAŞ “Diş Hekimi" yazıda şunları belirtmiştir : “Leylâ Gençer başrolü oynar- ken sahneye hakim vaziyettey- di. Bu rol Soprano’nun aksi- yon bakımından her an hareket halinde kalmasını icabettirmek teydl. Soprano, bu rolü şevkle oynamış ve eserin müellifinin karakterini pek iyi yaratmış- tır. TÜRKİYE’NİN EN MODERN HASTAHANESİ DÜN AÇILDI İSTANBUL 15 : İşçi Sigortaları Ku- rumu, Samatya'da modern bir hastaha ne inşa ettirmiş ve 'İstanbul Hastaha- nesi' adıyla bugün hizmete açılmıştır. 560 yataklı, tam teşekkülü hastaha- nede postahane, banka ve kantin de bu lunmaktadır. Hastahanenin personel kad rosu, 19ÎU doktor olmak üzere 600 ki şidir. Türkiye'nin en modern hastahanesi olduğu bildirilen 'İstanbul Hastahanesf yanında bir de hemşire yetiştirme oku- lu tesis edileceği de bildirilmektedir. Türk - Yunan ..i • I I * l*w» Tütüncüleri İşbirliği Yapıyor İSTANBUL, 15: Tütüncüler Federasyonu Başkam Celâl U- mur, Mayıs sonuna kadar Tür- kiye’den 60 milyon liralık daha tütün İhraç edileceğini bildir- miştir. Celâl Umur, Doğu tütünleri- nin dtlnya piyasalarındaki sü- sümü ile ilgili olarak Yunan Tütüncüler Federasyonu İle İş- birliği yapılacağını ve bu ko- nudaki haberleşmenin devam ettiğini söylemiş, görüşme ta- rihinin henüz tesbit edilmediği- ni bildirmiştir. Dükkân Açarken Suçüstü Yakalandı HIRSIZ £800 DEĞERİNDE SİGARA ÇALMAK TEŞEB- BÜSÜNDE BULUNMUŞTU Dün akşam saat 10 da, Ver- gopulos sokağında devriye gez- mekte olan sivil polis memur- ları, 22 yaşında bir Rum genci- ni o sokakta bir dükkânı açıp, içerisinden £300 değerinde 2000 paket sigarayı çalmaya teşeb- büs ettiği bir sırada suçüstü yakalayıp derdest etmişlerdir. Ruslar Suriye’de Baraj Yapacaklar ŞAM 15 : Birleşik Arap Cumhuriyeti yapılmağa başlanan Assuan barajından başka, Fırat nehri üzerinde yeni bir baraj yapmak için milyonlarca dolara mal olacak yeni bir baraj yapımı ile il- gili bir plânı tatbik mevkiine koymuş- tur. Bu barajın yapımına başlamadan Fı- rat sularının altı aylık bir nezarete ta- bi tutulacağı haber verilmektedir. Baraja, bir Sovyet Teknik firması bakacak ve 1966 yılında tamamlanma- sına çalışılacaktır. Asya Gripi Tekrar Başgösterdi WASHINGTON, 15: Birleşik Amerikanın muhtelif bölgele- rinde “Asya Gripi” salgını baş göstermiştir. Los Angelestte nüfusun yüz- de yirmisi gripten yatmakta; sanayi bölgelerinde ise İşçilerin yüzde onbeşi hastalık yüzünden çalışamamaktadır. Üsler Meselesinin Konferansta Kolaylıkla Halledilebileceğine İnanılıyor Dr. Küçük Londra Radyosuna Verdiği Beyanatta Cumhuriyetin 19 Şubatta ilân Edilebileceğini Söyledi Dün Londrada Hususî Görüşmeler Yapıldı Delegeler arasında ayrılık başgösterdiği bildiriliyoı KIBRIS KOMMONVELT’TE KALACAK MI? LONDRA 15 : Londra'da yapılacak olan Londra Konferansının arifesinde Ingiltere ile ilgili delegeler arasında esaslı ayrılıklar başgöstermiştir. İhtilâf konusunun, adadaki Ingiliz hükümranlığı altında kalacak üslerle, İngiliz askerleri için tanınacak manevra hakları olduğu bildirilmektedir. SELWYN LLOYD MAKARİOS ve KÜÇÜK LE GÖRÜŞTÜ Ingiltere Dış İsleri Bakanı Selwyn Lloyd, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile ayrı ayrı görüşmüş ve istekleri üzerin- de durmuştur. Kıbrıs'lı liderler, Ingiltere Dış İşleri Bakanına tâleblerini bildirmişlerdir. KIBRIS, INGİLİZ MİLLETLER CAMİASINA KATILMAK İSTEDİ İnanılır bir kaynaktan haber verildi- ğine göre Kıbrıslı liderler, Ingiliz Mil- letler Topluluğuna katılmağı kabul et- mişlerdir. Bununla beraber Ingiltere, Kıbrıs'ın, Ingiliz Milletler Topluluğuna bağlanmasını; fakat Başbakanlar Konfe ransında temsil edilmemesini istemiş- tir. MAKARİOS - AVEROFLA GÖRÜŞTÜ Makarios, Selvvyn Lloyd ile görüştük ten sonra, Yunanistan Dış İşleri Ba- kanı Averof ile de görüşmüş ve son durumu müzakere etmiştir. FATİN RÜŞTÜ ZORLU LONDRAYA VARDI LONDRA 15 : Londra Konferansına katılacak olan Türkiye Dış İşleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, bugün öğleden sonra Paristen ayrılarak Londra'ya gitmiştir. Zorlu, Kıbrıs'ın Ingiliz Milletler Top- luğuna katılmak istemesini uygun bul- muş ve bu topluluğa katıldıktan sonra Kıbrıs Türklerinin Türkiye ile olan bağ- larını devam ettirebileceğini söylemiş- tir. TÜRKLERLE RUMLAR AYNI SAFTA Londra 15 - (Royter Muhabiri John Earle bildiriyor ) Bugün yapılan özel toplantılardan sonrâ Ingiltere hükümetinin Kıbrıslı Türk ve Rum tekliflerini reddetmesi üzerine Kıbrıslı delegeler yarın (bu- gün) yapılacak toplantıya üzüntü içeri- sinde iştirak edeceklerdir, öğrendiği- mize göre gerek Türk ve gerekse Rum delegeleri, üslerin hacminin tahdit edil- mesi ve üsler dışındaki kolaylıklar me- selesinde karşılaştıkları Ingiliz red ce- vabı karşısında infiallerini gizlememekte dirler. Delegelerden biri, eğer Büyük Britanya taleplerinden kısıntı yapmaz- sa, Kıbrıs Cumhuriyetinin sömürgeden biraz daha iyi olacağını fakat müstakil olmıyacağını söylemiştir. Ingiliz isteklerinin arkasında Harbi- ye Dairesinin eli bulunduğu bildirilmek- tedir. harbiye Uairesi Kıbrısı tam bir üs olarak kullanmak istemektedir. Toplantının arifesinde Ingilizler Türk lerle Rumların aynı safta olduklarını farketmişlerdir. Emin kaynakların bil- dirdiklerine göre Ingilizler, Ingiliz ma- nevralaları esnasında ekinleri zarar gö recek olan rençberlere tazminat vere- ceklerine dair kati bir şey de söyleme- mişlerdir. KIBRIS TÜRK HEYETİ VE DR. GEDİK: Londra’daki Konferansa katılmak üzere evvelki gün adamızdan ayrılan Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşları Anka ra ve tstanbulda kısa bir du- raklama yaptıktan sonra yollarına devam etmişlerdir. Resim, Liderlerin Ankarada Dahiliye Vekili Dr. Namık Gedik tarafından karşılanışlarını tesbit etmektedir. Londra Yuvarlak Masa Konferansına Bugün Başlanıyor TOPLANTILARDA TABİİYET VE ÜSLER MESELELERİNDEN BAŞKA İKTİSADÎ KONULAR DA GÖRÜŞÜLECEK Kibrisin Kommonvelt’te Kalıp Kalmıyacağı Meselesinin De LONDRA 15 : Kıbrıs Cumhuriyetinin evvelce kararlaştırılan 19 Şubat tari- hinde ilânını sağlamak için, Ingiltere- nin davetiyle yapılacak ikinci Londra Konferansı, Dışişleri Bakanlığının top- lantı salonunda, yarın sabah Ingiltere Dış İşleri Bakanı Selwyn Lloyd'un bir konuşmasıyla açılacaktır. KONFERANSIN GÜNDEMİ Hürriyet gazetesinin Londra'daki mu- habirine atfen bildirdiğine göre, iki ve- ya üç gün süreceği tahmin edilen kon- feransın gündemi şöyle tesbit edilmiş- tir : 1 • Tabiiyet Mes'elesi, 2 - üsler Mes'elesi 3 - Ingiliz hükümranlığının sona er- mesinden doğan İktisadî mes'eleler. Bu üç ana mes'eleden başka, Kıbrıs'- ın Ingiliz Milletler Topluluğuna katılma- sı meselesiyle Ingiltere'nin Kıbrıs Cum huriyetine yapacağı İktisadî yardım ve askerî ittifak işlerinin de müzakere ko- nusu olması muhtemeldir. KIBRIS AMERİKAN ELÇİSİ Washington 15 : 'Evening Star' ga- zetesine göre, Kıbrıs Cumhuriyeti ilân edildikten sonra Kıbrıs Elçiliğine 51 yaşında diplomat Fraser Wilkins tâyin edilecektir. TURKLERİN İSTEKLERİ Gündemde yazılı 1 ve 2 numaralı meseleler, Kıbrıs Türklerinin hayatî haklariyle ilgili olup bir taraftan Ada Rumları, diğer taraftan da Ingiltere ile ihtilâf mevzularını teşkil etmektedir. Tartışdması Muhtemel üsler meselesine gelince, daha ziyade Ingiltere ile Ada Rumlarını ilgilendiren bir mevzudur. TABİİYET MESELESİ Tabiiyet meselesinde Ada Türklerini ilgilendiren en mühim ihtilâf noktası, Türkiye'de bulunan Kıbrıs Türklerinin Ada'ya dönüp Cumhuriyetin tebaası sı- fatiyle Kıbrıs'a yerleşmeleri hususu et- rafında toplanmaktadır. Türkiye veya yabancı memleketlerde yaşamakta olan, fakat onbeş yıldanberi Kıbrıs'ı daimi ikametgâh olarak muhafaza etmiş bulu nan Kıbrıs tebaası sayılacaklardır. An- cak 19 Şubat 1955 tarihinden önce Kıbrıs'tan ayrılmış bulunan Kıbrıs asıllı Türkler (ve tabiî Rumlar da dahili Kıb Kıbrıs Türk Gençlik Teşkilâtı Kaza Merkezine Genel tdare Kuruluna mensub olan Kaza bal- kanları İle diğer delege- lerinizin 24 Ocak 1960 Pazar günü saat 10 da Evkaf salonunda toplan- maları rica olunur. Kıbrıs Türk Gençlik Teşkilâtı Genel Merkezi. _ . „ “S#»* rıs tabiiyetini otomatikman kazanamı- yacaklardır. Bunlar iki kategoriye ayrıl maktadır : Birinci kategoriye halen In- giltere ve Dominyonlarda yaşamakta olanlar, ikinci kategoriye ise Ingiltere ve diğer yabancı memleketlerde ikamet edenler girmektedir. Türkiye'de yaşa- makta olan Kıbrıs'lı Türkler de bu ikin- ci kategorinin içine alınmıştır. Bu iki kategori için ayrı iki konten- jan tanımamaktadır. Yıllık olan bu kon- tenjanlara göre Kıbrıs asıllı olduklarını ispat edenler, istedikleri takdirde Kıb rıs'a gidip, Kıbrıs tabiiyetini kazanabi- leceklerdir. İşte bu kontenjanların tes biti işinde Türklerle Rumlar anlaşma- mışlardır. Türkler bu kategoriye dahil olup Kıbrıs'a dönmek isteyecek Türkle- rin yıllık kontanjınının yüzde 50 nispe- tinde olmasını, yani her yıl 500 Kıbrıs asıllı Türkün Kıbrıs'a dönmesini iste- mektedir. Rumlar buna itiraz etmekte ve Cumhuriyetin ilânından sonra yapıla- cak nüfus sayımı üzerinde her iki ce- maate hak tanınmasını ileri sürmekte- dir. INGİLTEREOEN TALİMAT Gündemin üçüncü maddesi de Türk hakları bakımından özel bir önem taşı- maktadır : Ada Türkleri Kıbrıs'ın 1878 de Ingiliz idaresine geçtikten buyana Evkaf mallarının iyi idare edilmemesi ve gelirlerin fena şekilde idare edilme- si yüzünden Ingiltere'den 3 milyon 900 bin Ingiliz lirası tazminat istemektedir. Ingiltere bunu reddettiği takdirde me- sele Lahey Adalet Divanına götürüle- cektir. Eisenhower, Türkiye’yi Övdü VVASHINGTON, 15: Başkan E1senhower Birleşik Amerika kongresine sunduğu bir rapor- da Türk hükümetinin tatbike koyduğu malî İstikrar progra- mının o memleketin İktisadi ha yatında önemli bir merhale teş- kil ettiğini beyan etmiştir. 1959 malt yılı zarfındaki Amerikan yardım programı faaliyetleri ile ilgili raporunda başkan, is- tikrarın Türkiye’nin kaynakla- rının daha rasyonel bir inkişa- fını mümkün kılacağım ve Türk İktisadiyatının gittikçe verimli bir tarzda İnkişafını sağlıyacağını söylemiştir. Yakın - Şark memleketlerine yapılan Amerikan asker! yar- dımını da gözden geçiren rapo- run da başkan, 1958 İrak hü- kümet darbesinin Türkiye için vahim bir endişe konusu teşkil ettiğini, Sovyetlerln Türk hu- dudunda geniş ölçüde manevra- lara girişmek ve propaganda taarruzlarım artırmak suretiy- le vaziyeti istismara kalkıjtık- larım kaydetmiştir, i I

Transcript of Her Gün 4 Say fa Fiat ı 15 Mil 16 SAYI : 1329 YIL :9...

Page 1: Her Gün 4 Say fa Fiat ı 15 Mil 16 SAYI : 1329 YIL :9 ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1960/Ocak/16Ocak1960... · BATI’DA VE DOĞUDA: Avrupa kıtasında ve Yakın-Şarkm

Yarın Bizimdir

Cumartesi16

OCAK

1960

o z h u r tG Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S İ Y A S Î G A Z E T E

Her Gün 4 Say f a F i a t ı 15 Mi l

SAYI : 1329 YIL :9Müdür ve İm tiyaz Sahibi : CEM AL TOÖAN Adres : Asma»ltı No. 75, Lefkoga — Kibri». Telgraf s “BOZKUKT’ -P-K. 8*4 -Tel: *081 Dizilip B asıld ı^ Yer : “BOZKUKT Basımevi."

• ',////■ ' '"T"

AVEROF ÜSLER BÖLGESİ NDE SANAYİ KURMANIN BAHİS KONUSU OLMADIĞINI BELİRTTİ

Nuri Birgi Anlaşmaya Varmamak İçin Hiç Bir Sebep OlmadığınıLONDRA, 15: Londra’da bu­

lunan Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl KUçtlk, (Britanya Radyo Yayın Korpo. rasyonu)nun özel bir muhabiri­ne bir beyanat vermiş ve üsler mes’eleslnin kolaylıkla halledi­leceği kanaatinde olduğunu söy llyerek İlgililerin menfaatleri­nin dikkate alınacağını bildir­miştir.

Dr. Fazıl Küçük, üsler konu­sunda Başplskobos'la tam bir anlaşmaya varılıp varılmadığı sorusuna ise, bu mes’eleyı Cum hurbaşkanıyla görüşmediğini ve aralarında tam bir anlaşma olduğu hakkında birşey söyli- yemiyeceğinl açıklamak sure­tiyle cevap vermiştir.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Kıbrıs Cumhuriyetinin 19 Şu- bat'ta ilân edilip edilmiyeceği konusunda da adanın huzur ve sükûna kavuşmasını istiyen bir cemaat lideri olarak yeni Cum­huriyetin tesbit edilen tarihte ilân edileceğine inandığını be­lirtmiştir.

AVEROF’UN BEYANATI

Diğer taraftan Yunan Dışiş­leri Bakanı Averof da bir beya­nat vererek şimdiye kadar iyi niyet ve anlayış gösteren ta-

HÛIKUHK

Konferansın Gayesi

Bugün bağlıyacak olan Lond­ra Konferansı, 19 Şubatta Kıb­rıs Cumhuriyetinin llftn edilme­si hazırlıklarını süratlendirmek amacını gütmektedir. Yetkili şahıslar tarafından yapılan be­yanatlarda, konferansın başarı sağlayacağı hususunda İyimser dilyünceler İleri sürülmektedir. ZUrih ve Londra anlaşmalarım yaratan ruhun, son bir gayret­le pürüzlü meseleleri halledece­ği hususunda umumi bir kana­at mevcuttur.

Konferansın esas gayesi üs­lerin hacmini tayin etmektir. Lâkin, daha bir lak.m ihtilâf konularının da toplantılarda ele ulınacağı bildirilmektedir. Bu duruma göre, Londra Konfe­ransının esaslı güçlüklerle kar­şılaşması muhtemeldir. Bunun­la beraber kötümserliğe düş­mek için hiç bir sebep yoktur. Çünkü Kibrisin kaderini geçen yıl Zürliı ve Londrada yapılan anlaşmalar tayin etmiş bulunu­yor. Bundan ayrılmağa Imk&n yoktur. Bir yıllık İntikal dev­resinin, Londra Konferansın­dan sağlanacak netice ile ba­şarılı bir şekilde tamamlanma­ması için ortada ciddi bir se­bep bulmak imkânsızdır. Böyle olduğu halde aksi ihtimaller iierl sürülmektedir.

Dünkü Rlefterla gazetesi, Londra muhabirine atfen Baş- plskobos Makarlos’un, Kibrinin menfaatlarını sağlamak İçin Cumhuriyetin ilftn tarihini te­hir etmek zorunda kalacağına muhakkak surette bakıldığını bildirmekte İdi. Gazeteye göre, askıda olan meselelerin çoklu­ğu kargısında, Londra Komite­cinin 20 toplantı daha yapması gerekeceğinden Londra Konfe­ransının imzalanmış bir anlaş­ma ile sona ermesine İhtimal yoktur.

Anlatıldığına göre bu haber­de bazı mübalâğa unsurları bu- ''““ ‘“‘ktadir. Konferans şayet U*ler meselesini hallederse, öte- *ti kotluların pok o kadar ıa-

alnuyacağı tabiidir, niğer taraftan Londra’dan ve­

rilen haberlere bakılacak olıır- "a* yetkin şahsiyetler konferan-

,le *on» « « » t i ve 19 Şubatta Kıbrıs Cumhuriye-

kurulacağı hususunda müttefiktirler. Bugün başlaya « ^ la n b u u o ^ a n s .^ «Em .. ünem taşıyacaktır.“ İr yıllık çalışmalardan sonra Cumhuriyete giden yolu ancak «no» başarısı temizUyecek ve zaman kaytanı önliyeeektlr.

BOZK IBT

İfade Ettiraflar arasında üsler mes'elesl üzerinde de bir anlaşmaya va­rılacağına inandığım söylemiş ve Ingilizlerin hükümranlığı al­tındaki üslerde endüstri kura­rak ada sanayiine rekabet ede­bilecekleri İhtimali mevcut olup olmadığı sorusuna şu şekilde karşılık vermiştir:

"Benim anladığıma göre Kıb. nslılar adada askerî üsler bu­lundurulmasını kabul etmişler­dir. Bu bölgelerin yalnız askeri üs olarak kullanılacaklarına inanmaktayım."MAKARİOS VE KÜÇÜK*ÜN

ZİYARETLERİ Londra, 15: Kıbrıs Cumhur­

başkanı Makarios ile Cumhur­başkanı Yardımcısı Dr. Küçük,

bu sabah Kommonvelt Münase­betleri Sekreterini ziyaret et­mişlerdir.Bu ziyaretten sonra yayınlanan bir tebliğde 19 Şubattan sonra Kıbrıs’ın Koımmonvelt’te (İngi­liz Milletler Camiasında) üye olması ihtimalleri üzerinde İh­zari mahiyette görüşmelerde bulunulduğu bildirilmiş ve Kıb- rislı liderlerle İngiliz Milletler Camiası Sekreteriyle bir görüş­me daha yapılacağı ve ikinci bir açıklama yapılmasının ihti­mal dahilinde olduğu belirtil­miştir.SÖMÜRGELER BA K AN LI­ĞINDA AKŞAM YEMEĞİDün akşam Başpiskobos Ma­

karios ile Dr. Küçük şerefine

Sömürgeler bakanlığında bir akşam yemeği verilmiştir.

NURİ BİRGİN1N KONUŞMASI

Londra, 15 : Türkiyenln Lond ra Büyük Elçisi Muharrem Nu ri Birgi, Londra konferansı tize rine konuşmuş ve “Toplantının esas konusu ZUrih ve Londra anlaşmalarının nihai şekle ge­tirilmesidir.” demiştir.

Halledllemlyen mes’eleler üze rinde anlaşmaya varılmaması için sebep olmadığı, Birgi ta­rafından ayrıca belirtilmiştir. OSMAN ÖREK NE D İYOR ?

Londra Komitesindeki Kıbrıs Türkleri delegesi Osman örek, garanti ve İttifak muahedeleri­nin komitece tamamlandığını söylemiş; Kıbrıs'ın kuruluş mu ahedeslnde henüz netice alın­madığını belirtmiştir.

Gümülcine Baştan Başa Sular Altında Kaldı

Başbakan Karamanlis teşekkür telgrafı gönderdiANKARA, 15: Son günlerde

Trakya’da Gümülcine ve hava­lisinde vukubulan sel felâketi dolayısıyla Türkiye Başbakanı Adnan Menderes tarafından gönderilen mesaja, Yunanistan Başbakanı Konstantln Kara­manlis, şu cevabı yollamıştır :

“Memleketimin maruz kaldı­ğı sel felâketi dolayısıyle şahsî taziyetlerini ve dost ve mütte­fik Türk milletinin taziyetleri­ni İfade buyurmanızdan derin surette mütehassis oldum. Bu felâketin sebep olduğu kadere

nazikâne iştirakinizden dolayı en kalbi teşekkürlerimi lütfen kabul buyurmanızı rica ederim, aziz başvekilim.”

TÜRK KÖYLERİ SULAR İÇİNDE

Gümülcine, 15: Son yağanyağmurlar sonunda Bokluça ırmağının taşması ve dağlardan sel gibi akan sular yüzünden Gümülcine ve bütün Trakya, şimdiye kadar misli görülme­miş müthiş bir felâkete uğra­mış, iki milyon dönüm arazi su­

lar altında kalmış, Gümülcine baştanbaşa muazzam bir göle dönmüş, 1000 kadar ev çük- müş, şehir ve köylerde 50 bin kişi evsiz barksız kalmıştır.

Gümülcine ve Iskeçe ovala­rıyla Dedeağaçta yüzlerce Türk köyü sular altında kalarak merkez ile irtibatları kesilmiş­tir. Gümülcine’nin kuzeyindeki dağlık bölgelerle ova arasında­ki bütün set ve köprüler çök­müştür. Drama - Dedeağaç de­miryolunda nakliyat durmuş­tur.

BATI’DA VE DOĞUDA: Avrupa kıtasında ve Yakın-Şarkm batı kısımlarında kararsız ve tezatlarla dolu bir kış hüküm sürmektedir. Orta Avrupa’da ve Balkanlarla Trakya ve Batı Anadolu'da sürekli yağmurlar yağarken, İngiltere’nin birçok bölgelerini görülmedik bir kış kaplamıştır. Batı Trakya’da, son yağmurlar yüzünden ırkdaşlarımızın yaşadığı Gümülcine ve civarım yakandaki resimde görüldüğü gibi seller kaplamış ve büyük hasarlara sebep

olmuştur.

BÎR TÜRK SANATKÂRININ BÜYÜK BAŞARISIROMA, 15: Leylâ Gençer,

çağdaş Rus bestekârı Prokofl- ev’in ‘Ateş Meleği’ adlı opera­sında baş rolü büyük bir maha­retle oynamış ve müzik eleştir­mecilerinin büyük takdirini ka- kanımştır.

Bu başarıya basın da sütun­larında geniş yer vermiştir. '11 Gazettino’ gazetesi, yazdığı

Bir BildinŞUBAT A Y I İÇİNDE

KLİNİĞİM İ K A PA YA ­CAĞIM I İLG İLİLERE BİLDİRİRİM .

M A H İR ADATAŞ “Diş Hekim i"

yazıda şunları belirtmiştir : “Leylâ Gençer başrolü oynar­ken sahneye hakim vaziyettey­di. Bu rol Soprano’nun aksi­yon bakımından her an hareket

halinde kalmasını icabettirmek teydl. Soprano, bu rolü şevkle oynamış ve eserin müellifinin karakterini pek iyi yaratmış­tır.

TÜRKİYE’NİN EN MODERN HASTAHANESİ DÜN AÇILDIİSTANBUL 15 : İşçi Sigortaları Ku­

rumu, Samatya'da modern bir hastaha ne inşa ettirmiş ve 'İstanbul Hastaha- nesi' adıyla bugün hizmete açılmıştır.

560 yataklı, tam teşekkülü hastaha- nede postahane, banka ve kantin de bu lunmaktadır. Hastahanenin personel kad

rosu, 19ÎU doktor olmak üzere 600 ki şidir.

Türkiye'nin en modern hastahanesi olduğu bildirilen 'İstanbul Hastahanesf yanında bir de hemşire yetiştirme oku­lu tesis edileceği de bildirilmektedir.

Türk - Yunan..i • I I * l*w»

Tütüncüleri İşbirliği

YapıyorİSTANBUL, 15: Tütüncüler

Federasyonu Başkam Celâl U- mur, Mayıs sonuna kadar Tür­kiye’den 60 milyon liralık daha tütün İhraç edileceğini bildir­miştir.

Celâl Umur, Doğu tütünleri­nin dtlnya piyasalarındaki sü­sümü ile ilgili olarak Yunan Tütüncüler Federasyonu İle İş­birliği yapılacağını ve bu ko­nudaki haberleşmenin devam ettiğini söylemiş, görüşme ta­rihinin henüz tesbit edilmediği­ni bildirmiştir.

Dükkân Açarken

Suçüstü Yakalandı

H IRSIZ £800 DEĞERİNDE SİGARA ÇALM AK TEŞEB­BÜSÜNDE BULUNMUŞTU

Dün akşam saat 10 da, Ver- gopulos sokağında devriye gez­mekte olan sivil polis memur­ları, 22 yaşında bir Rum genci­ni o sokakta bir dükkânı açıp, içerisinden £300 değerinde 2000 paket sigarayı çalmaya teşeb­büs ettiği bir sırada suçüstü yakalayıp derdest etmişlerdir.

Ruslar Suriye’de

Baraj YapacaklarŞAM 15 : Birleşik Arap Cumhuriyeti

yapılmağa başlanan Assuan barajından başka, Fırat nehri üzerinde yeni bir baraj yapmak için milyonlarca dolara mal olacak yeni bir baraj yapımı ile il­gili bir plânı tatbik mevkiine koymuş­tur.

Bu barajın yapımına başlamadan Fı­rat sularının altı aylık bir nezarete ta­bi tutulacağı haber verilmektedir.

Baraja, bir Sovyet Teknik firması bakacak ve 1966 yılında tamamlanma­sına çalışılacaktır.

Asya Gripi Tekrar

BaşgösterdiW ASHINGTON, 15: Birleşik

Amerikanın muhtelif bölgele­rinde “Asya Gripi” salgını baş göstermiştir.

Los Angelestte nüfusun yüz­de yirmisi gripten yatmakta; sanayi bölgelerinde ise İşçilerin yüzde onbeşi hastalık yüzünden çalışamamaktadır.

Üsler Meselesinin Konferansta Kolaylıkla Halledilebileceğine İnanılıyorDr. Küçük Londra Radyosuna Verdiği Beyanatta Cumhuriyetin 19 Şubatta

ilân Edilebileceğini Söyledi

Dün Londrada Hususî Görüşmeler Yapıldı

Delegeler arasında ayrılık başgösterdiği bildiriliyoı

KIBRIS KOMMONVELT’TE KALACAK MI?LONDRA 15 : Londra'da yapılacak

olan Londra Konferansının arifesinde Ingiltere ile ilgili delegeler arasında esaslı ayrılıklar başgöstermiştir.

İhtilâf konusunun, adadaki Ingiliz hükümranlığı altında kalacak üslerle, İngiliz askerleri için tanınacak manevra hakları olduğu bildirilmektedir.

SELWYN LLOYD MAKARİOS ve KÜÇÜK LE GÖRÜŞTÜ

Ingiltere Dış İsleri Bakanı Selwyn Lloyd, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile ayrı ayrı görüşmüş ve istekleri üzerin­de durmuştur.

Kıbrıs'lı liderler, Ingiltere Dış İşleri Bakanına tâleblerini bildirmişlerdir.

KIBRIS, INGİLİZ MİLLETLER CAMİASINA KATILMAK İSTEDİ

İnanılır bir kaynaktan haber verildi­ğine göre Kıbrıslı liderler, Ingiliz Mil­letler Topluluğuna katılmağı kabul et­mişlerdir. Bununla beraber Ingiltere, Kıbrıs'ın, Ingiliz Milletler Topluluğuna

bağlanmasını; fakat Başbakanlar Konfe ransında temsil edilmemesini istemiş­tir.

MAKARİOS - AVEROFLA GÖRÜŞTÜMakarios, Selvvyn Lloyd ile görüştük

ten sonra, Yunanistan Dış İşleri Ba­kanı Averof ile de görüşmüş ve son durumu müzakere etmiştir.

FATİN RÜŞTÜ ZORLU LONDRAYA VARDI

LONDRA 15 : Londra Konferansına katılacak olan Türkiye Dış İşleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, bugün öğleden sonra Paristen ayrılarak Londra'ya gitmiştir.

Zorlu, Kıbrıs'ın Ingiliz Milletler Top­luğuna katılmak istemesini uygun bul­muş ve bu topluluğa katıldıktan sonra Kıbrıs Türklerinin Türkiye ile olan bağ­larını devam ettirebileceğini söylemiş­tir.

TÜRKLERLE RUMLAR AYNI SAFTA Londra 15 - (Royter Muhabiri John

Earle bildiriyor )Bugün yapılan özel toplantılardan

sonrâ Ingiltere hükümetinin Kıbrıslı

Türk ve Rum tekliflerini reddetmesi üzerine Kıbrıslı delegeler yarın (bu­gün) yapılacak toplantıya üzüntü içeri­sinde iştirak edeceklerdir, öğrendiği­mize göre gerek Türk ve gerekse Rum delegeleri, üslerin hacminin tahdit edil­mesi ve üsler dışındaki kolaylıklar me­selesinde karşılaştıkları Ingiliz red ce­vabı karşısında infiallerini gizlememekte dirler. Delegelerden biri, eğer Büyük Britanya taleplerinden kısıntı yapmaz­sa, Kıbrıs Cumhuriyetinin sömürgeden biraz daha iyi olacağını fakat müstakil olmıyacağını söylemiştir.

Ingiliz isteklerinin arkasında Harbi­ye Dairesinin eli bulunduğu bildirilmek­tedir. harbiye Uairesi Kıbrısı tam bir üs olarak kullanmak istemektedir.

Toplantının arifesinde Ingilizler Türk lerle Rumların aynı safta olduklarını farketmişlerdir. Emin kaynakların bil­dirdiklerine göre Ingilizler, Ingiliz ma- nevralaları esnasında ekinleri zarar gö recek olan rençberlere tazminat vere­ceklerine dair kati bir şey de söyleme­mişlerdir.

K IBR IS TÜRK HEYETİ VE DR. GEDİK: Londra’daki Konferansa katılmak üzere evvelki gün adamızdan ayrılan Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşları Anka ra ve tstanbulda kısa bir du­raklama yaptıktan sonra yollarına devam etmişlerdir. Resim, Liderlerin Ankarada Dahiliye

Vekili Dr. Namık Gedik tarafından karşılanışlarını tesbit etmektedir.

Londra Yuvarlak Masa KonferansınaBugün Başlanıyor

TOPLANTILARDA TABİİYET VE ÜSLER MESELELERİNDEN BAŞKA İKTİSADÎ KONULAR DA GÖRÜŞÜLECEK

Kibrisin Kommonvelt’te Kalıp Kalmıyacağı Meselesinin DeLONDRA 15 : Kıbrıs Cumhuriyetinin

evvelce kararlaştırılan 19 Şubat tari­hinde ilânını sağlamak için, Ingiltere- nin davetiyle yapılacak ikinci Londra Konferansı, Dışişleri Bakanlığının top­lantı salonunda, yarın sabah Ingiltere Dış İşleri Bakanı Selwyn Lloyd'un bir konuşmasıyla açılacaktır.

KONFERANSIN GÜNDEMİHürriyet gazetesinin Londra'daki mu­

habirine atfen bildirdiğine göre, iki ve­ya üç gün süreceği tahmin edilen kon­feransın gündemi şöyle tesbit edilmiş­tir :

1 • Tabiiyet Mes'elesi,2 - üsler Mes'elesi3 - Ingiliz hükümranlığının sona er­

mesinden doğan İktisadî mes'eleler.Bu üç ana mes'eleden başka, Kıbrıs'­

ın Ingiliz Milletler Topluluğuna katılma­sı meselesiyle Ingiltere'nin Kıbrıs Cum huriyetine yapacağı İktisadî yardım ve askerî ittifak işlerinin de müzakere ko­nusu olması muhtemeldir.

KIBRIS AMERİKAN ELÇİSİWashington 15 : 'Evening Star' ga­

zetesine göre, Kıbrıs Cumhuriyeti ilân edildikten sonra Kıbrıs Elçiliğine 51 yaşında diplomat Fraser Wilkins tâyin edilecektir.

TURKLERİN İSTEKLERİGündemde yazılı 1 ve 2 numaralı

meseleler, Kıbrıs Türklerinin hayatî haklariyle ilgili olup bir taraftan Ada Rumları, diğer taraftan da Ingiltere ile ihtilâf mevzularını teşkil etmektedir.

Tartışdması Muhtemelüsler meselesine gelince, daha ziyade Ingiltere ile Ada Rumlarını ilgilendiren bir mevzudur.

TABİİYET MESELESİ Tabiiyet meselesinde Ada Türklerini

ilgilendiren en mühim ihtilâf noktası, Türkiye'de bulunan Kıbrıs Türklerinin Ada'ya dönüp Cumhuriyetin tebaası sı- fatiyle Kıbrıs'a yerleşmeleri hususu et­rafında toplanmaktadır. Türkiye veya yabancı memleketlerde yaşamakta olan, fakat onbeş yıldanberi Kıbrıs'ı daimi ikametgâh olarak muhafaza etmiş bulu nan Kıbrıs tebaası sayılacaklardır. An­cak 19 Şubat 1955 tarihinden önce Kıbrıs'tan ayrılmış bulunan Kıbrıs asıllı Türkler (ve tabiî Rumlar da dahili Kıb

Kıbrıs Türk

Gençlik Teşkilâtı

Kaza MerkezineGenel tdare Kuruluna

mensub olan Kaza ba l­kanları İle diğer delege­lerinizin 24 Ocak 1960 Pazar günü saat 10 da Evkaf salonunda toplan­maları rica olunur.

Kıbrıs Türk Gençlik Teşkilâtı Genel

Merkezi. _ . „

“ S # » *

rıs tabiiyetini otomatikman kazanamı- yacaklardır. Bunlar iki kategoriye ayrıl maktadır : Birinci kategoriye halen In­giltere ve Dominyonlarda yaşamakta olanlar, ikinci kategoriye ise Ingiltere ve diğer yabancı memleketlerde ikamet edenler girmektedir. Türkiye'de yaşa­makta olan Kıbrıs'lı Türkler de bu ikin­ci kategorinin içine alınmıştır.

Bu iki kategori için ayrı iki konten­jan tanımamaktadır. Yıllık olan bu kon­tenjanlara göre Kıbrıs asıllı olduklarını ispat edenler, istedikleri takdirde Kıb rıs'a gidip, Kıbrıs tabiiyetini kazanabi­leceklerdir. İşte bu kontenjanların tes biti işinde Türklerle Rumlar anlaşma­mışlardır. Türkler bu kategoriye dahil olup Kıbrıs'a dönmek isteyecek Türkle-

rin yıllık kontanjınının yüzde 50 nispe­tinde olmasını, yani her yıl 500 Kıbrıs asıllı Türkün Kıbrıs'a dönmesini iste­mektedir. Rumlar buna itiraz etmekte ve Cumhuriyetin ilânından sonra yapıla­cak nüfus sayımı üzerinde her iki ce­maate hak tanınmasını ileri sürmekte­dir.

INGİLTEREOEN TALİMATGündemin üçüncü maddesi de Türk

hakları bakımından özel bir önem taşı­maktadır : Ada Türkleri Kıbrıs'ın 1878 de Ingiliz idaresine geçtikten buyana Evkaf mallarının iyi idare edilmemesi ve gelirlerin fena şekilde idare edilme­si yüzünden Ingiltere'den 3 milyon 900 bin Ingiliz lirası tazminat istemektedir. Ingiltere bunu reddettiği takdirde me­sele Lahey Adalet Divanına götürüle­cektir.

Eisenhower, Türkiye’yi ÖvdüVVASHINGTON, 15: Başkan

E1senhower Birleşik Amerika kongresine sunduğu bir rapor­da Türk hükümetinin tatbike koyduğu malî İstikrar progra­m ının o memleketin İktisadi ha yatında önemli bir merhale teş­kil ettiğini beyan etmiştir. 1959 malt yılı zarfındaki Amerikan yardım programı faaliyetleri ile ilgili raporunda başkan, is­tikrarın Türkiye’nin kaynakla­rının daha rasyonel bir inkişa­fını m ümkün kılacağım ve Türk İktisadiyatının gittikçe

verimli bir tarzda İnkişafını sağlıyacağını söylemiştir.

Yakın - Şark memleketlerine yapılan Amerikan asker! yar­dım ını da gözden geçiren rapo­run da başkan, 1958 İrak hü­kümet darbesinin Türkiye için vahim bir endişe konusu teşkil ettiğini, Sovyetlerln Türk hu­

dudunda geniş ölçüde manevra­lara girişmek ve propaganda taarruzlarım artırmak suretiy­le vaziyeti istismara ka lk ıjtık ­larım kaydetmiştir, i I

Page 2: Her Gün 4 Say fa Fiat ı 15 Mil 16 SAYI : 1329 YIL :9 ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1960/Ocak/16Ocak1960... · BATI’DA VE DOĞUDA: Avrupa kıtasında ve Yakın-Şarkm

SAYFA X ( I O Z I U 1 1 ) CUMARTESİ, İH OCAK, 1960

AgfRT.CT. t

TARİHÎ BİR TOPLANTI

Hükümranı tngilin asken üsleri mescicoiiii tnuıeuuun üzere i ondra yu- varıttü uutua Koıneranm Dugunatu ıu- ouıen lupıanıuarımı ua^ıauıı^ Duıunu- yur. ü.omerausııı Daları ue sona ermesi ıyın uguı ı&nuıunu gereken i j ı ıııyeli g u s ıe r c c e iu c r u ıa e n e m u ıa . ^ u n & u , u s - ıer meseıesı anca* Du topiauuıar esua- siucia aaueuueuucUgi la&Ouue, İÜ tfuu<uta iuorıs uuıununyeu kurulabi­lecektir.

Kibrisin bağımsız bir devlet olma­sını aer^ıs euen jjıaıuarı, TurJc ve du­llan aevıet aaamıarı, geçen yu bu aylar ıçmue s^Juı^ıer ve bu nususta iurınte tarım Utr amaşma haaırıamışlardı. 4u- r-û aıııaşHituı, liuuıiıaüa tertip edilen yuvarıan masa aoın oransın (la incelen­miş ve ııgnı taraııarca Kaoui edilmiştir. * aıııız şu var *o, ıngıiızıer Kıbrıs a ba­ğımsız Dır Uumnurıyet rejimi bahşeden anıaşmalan Kaoul euneK ıguı, aoa top- raüiarıncta iki bun ümran askeri üsse saıup oımaa tekilimde bulunmuşlardı, jngıuzlerın bu tekiıilen, sair bir kısım asnen tesislerin istimali ve gerekli ko­laylık şartlan ile bıriıate kabul edilmiş­ti. iîğer üslerin hacmi zikredilmiş ve hükümranlık için belirli bir müddet tayin edilmiş olsaydı, şüphe yok ki her şey daha berrak bir manzara arzedecek ve belki de bu toplantıya lüzum kalmı- yaoaktL

ingılizlerin, bundan seksen iki sene önce Kıbrıs ı Osmanlı imparatorluğun­dan bir üs olarak kiraladıkları hepimiz­ce bilinen tarihi bir gerçektir. Açıkla­nan maksatları Osmanlı imparatorluğu nu Rus tecavüzüne karşı korumaktı. Fakat imzaladıkları antlaşmanın mü­rekkebi bile kurumadan Mısır’ı işgal etmişler ve ilk tecavüzü bizzat kendile­ri yapmışlardı. Ve o zamandanberi tâ 27 ve 28 Ocak hâdiselerine kadar bu tecavüzler bir şekilde veya bir başka şekilde devam etmiştir. Geçen 82 yıla bir göz atacak olursak, Ingilizlerin Türkiyeyi korumak için hiç bir şey yapmadıklarını göreceğiz.

Kıbnsta İngiliz üsleri meselesinin tekrar c.ddiyet kesbettiği bu günlerde, 1878 dekine benzer bir durumla karşı karşıya bulunmaktayız. Gerçi bugün dünya değişmiştir; fakat Rus tehlikesi hâlâ bâkidir. Dünya değişmiştir diyo­ruz; çünkü artık ne ingilikenn geniş­leme siyasetleri vardır ne de tasfiye edilecek bir Osmanlı İmparatorluğu. Bugün dünya iki ayn kampa bölün-

OSMAN TÜBKAY

müştür. Ingilizler, Türkiyenin olduğu g.oı lunauutiuuını ua 0*014 oulunuugu îibuaıviaıa uaguuırıar. r aaat geleceğin Uüoü uıacugı ueuı ueguoır. ışıe ounuan oiuru leuuu'iı ounan gereaır.

Kıbrıs bizim ozyurdumuzdur. Mem leketun seven ner insan gıoı b<z de bu to^ranaarm aauen^ıe nguenmekteyız. iâmajiıituar çerçevesi üanıiıuue ada tu ıan-uu'mud. auruıacaa Ve aevam et- tıruecea oıan ingııız usıerıntten halkı­mızın ınHniH.u.ı.iM.ruiı garanti etmenyız. Sonra, ner şeyaen onue bu topraaıarın eueu.yen aıze ait oıuugunu ispat için,Irıg.ny. nntcirnirn.ilı lg ın ın gcÇICl OiaCÜgl

kouusuna önem vermeliyiz. ıngııızıerın bir mutken* oıaraa iuorıs ta im asaerı üs buıunaurmaıarı o uğun için orta Do­ğunun guveııngi baıuinınuan iayaalı ua- sonuç sağlayabilir. Usıerın müessir oıabnmesı için ae hacimlerinin müsait buıuııması, su, yol ve uman koıaylıala- rınUan ıstuaae etmeleri gerekmektedir. Buna muaabıl Kıbrıs Halkının hanla­rına saygı gösterilmelidir. Kıbrısa ait tesisleri Kutlanmaları karşılığı olarak adaya külliyetli mıatarda yıııık ücret ödemelidirler..

Bugün toplantılarına başlayacak olan Londra Konferansının musbet bir netice vereceğine inanıyoruz. Turk top­lumu ve genel olarak bütün ada halm Londradan iyi haberler beklemektedir, llgai tarafların yapıcı bir ruhla hare­ket edecekleri ve geçen Şubat ayında yaratılan anlaşmaları başarı ile taçlan­dıracakları şüphesizdir. Türkiye hükü­meti ve Kıbrıs Türk toplumu temsilci­leri adanın refah ve saadetini ön plân­da tutarak Londra Konferansına katıl­mış bulunuyorlar. Diğer ilgili tarafla rin da aynı samimiyet ve iyi niyetle hareket ederek Kıbrıs halkı için en müsbet bir hal çaresini bulmamaları için hiç bir sebep yoktur. Kıbrıs Cum­hurbaşkanı Makarios da son birkaç gün içinde bu konuda verdiği demeçler­de, iyimserlik duygularım takviye et­miştir. Üsler meselesinin adalet çerçe­vesi dahilinde, derin bir vukuf ve anla­yışla ele alınacağı ve nihaî şekilde halledileceği tabüdir. Gerçi, İngiliz Dış­işleri Bakam Mr. Selwyn Lloydun baş­ka toplantılara iştirak mecburiyetinde olması dolayısıyle konferans ancak üç gün devam edebilecektir; fakat iyi ni­yetle hareket edilmesi neticesinde bu üç günlük zaman özlenen başarıyı sağ­layabilecektir

Avcılar Ekinlere Hasar

Yapıyorİçişleri Vekili, avcıların

ekinlere ciddî hasar yaptık­larına dair şikâyetlere avcı­ların nazarı dikkatini çek­mek ister.

Avcıların tarlalarda ev avlarken, ekinlere zarar ya­pılmamasına dikkat etmeleri ve böyle bir zarardan kaçı­nılması için gereken tedbir* leri almaları samimiyetle ri­ca olunur.

Enteresan

" 6se MERAKLI!B A H İSL E

ESKİ KAHRAMAN ŞİMDİ MKSIZİngiliz Polisi Peterhead

hapishanesinden kaçan us­lanmaz kasa hırsızı Johnny ltamensky’y i araştır a dur­sun. Karısı Lily Ramensky kocasının kaçmasını gayet makûl bir şekilde izah et­mektedir lskoçyadaölasgow şehrinde oturan kadın: An­ladığıma göre Johny bun» dan sonra hapiste kalmak niyetinde değil. Artık yay­landı ve 53 ünü doldurdu. Hayatının geri kalan kısmı­nı benimle ve ailesiyle bin­likte geçirmek istiyor” de­mektedir. -

53 yıllık hayatının 31 sene sini hapiste geçiren ve son

olarak 10 senelik cezasını çekmekte bulunan Johnny Ramensky bundan evvel de kaçmaya muvaffak olmuştu. Son kayboluşu kaçışlarının beşincisini teşkil etmekte»- dir.

Sabıkalı kasa hırsızının karısı Johnny’yi müdafaa et mektedir. “Hapishane artık kocam için cehennem haline

geldi. Orada yaşamaya ta­hammül edemiyecek. Öm>- rünün yarısından fazlasını demir parmaklıklar arasın -

da geçirmek hiç de hoş bir şey değil. Aslına bakılırsa Johnny ne bir cinayet işle>-

BİZİM ZAFER Sineması Tel: 2378Bugün ö.s. Saat 2.30 da iki film birlikte

i. AFFET BENİ ALLAHIMRenkli İngilizce Magnetik Sinemaskop

2. BRAVADOS(Gregory Peck - John Collins)

Bu Akşam Saat 8 de İki Film Birlikte İLK DEFA GÖRECEĞİNİZ YEPYENİ

İNGİLİZCE SİNEMASKOP

1. SOLDIERS OF FORTUNE(Clark Cable - Susan Hayword)

2. AFFET BENİ ALLAHIM★

Yarın ö.s. Saat 2.30 ve gece saat 8 de İKİ FİLM BİRLİKTE

1. Büyük Türk Filmi PAPATYA

2. SOLDIERS OF FORTUNE

miş ne de bir kimseye teca­vüzde bulunmuştur. Bâzı hatalar yaptığını kabul edi­yorum. Fakat hayatta hâtâ yapmayan iıısan bana göste­rebilir misini Hayır değil mi 1 Hâtâ yapanların çoğu cezalarını çekmiyor. Fakat kocam her hatasının karşıt­lığını hürriyetiyle ödemiş­tir. Fakat ona son bir yaşan­ma şansı verilecek olursa bir daha hâtâ işleyeceğini tah­min etmiyorum. Hapishane­de yatmaktan bıktı ve bık­tığı içindir ki kaçtı” diyor. “Kâfi derecede yattı ve der sini iyi aldı. Sâkin ve nazik bir adam oldu. Böyle bir insanın ailesi arasında yaşaması icap etmez mi?”

Ramensky on senelik ce>- zasını çekmekte olduğu Pe­terhead hapishanesinde kırk beş mahkûmla beraber o sa>- bah beden eğitimi yapmıştı. Hava soğuk olduğu için eği­tim içerde yaptırılıyordu. Mahkûmlar oradan çıkıp 30 metre kadar ileride olan ter zihaneye doğru yürüdüler. Fakat aralarında Ramensky yoktu.

1942 senesinde hapisten çıktığı zaman Ramensky Ko mando birliklerine katılmış­tı. Onun bilgi ve kabiliyetin den çok istifade ettiler. Ko­mandolara kasa tahribini o öğretiyordu. Paraşütçülük de öğrendikten sonra düş>- man hatları gerisine atıldı. İtalya ve Almunyada faali­yet gösterdi

Müttefikler Roma’ya doğ», ru ilerlerken düşmanın giz ü ric'at plânlarım ele geçir­mek icap ediyordu. Johnny Ramensky bir avuç arkada ştyla karargâhın gerisine indi ve plânlan alıp getirdi. Almanyada da hava kuvvet*, leri kasasını kınp bir sürü evrak kaçırmıştı.

Fakat harpten sonra eski mesleğine (!) dönmesiyle Ramensky yine hapishaneyi boylamak zorunda kaldı.

Trafik KazalarıÇarşamba geceyarısı sona

eren 24 saatlik müddet zaa­fında Kıbrıs yollarında 5 ki­şinin yaralanması ile netice­lenen 12 trafik kazası vuku bulmuştur. Bu kazaların 7 sinde sadece taşıt vasıtaları­na hasar olmuştur.

Doğ umlimasollu, Demirci Haşan Besim ile

Eşi Kumru'nun 13 Ocak Çarşamba günü bir oğulları dünyaya gelmiştir. Anne ve babayı tebrik eder, Sunalp adı verilen yavruya da uzun ömürler dileriz.

Müzayede ile SatışKaymaklı sakinlerinden Prokopis Di-

mitri Hacı Yosif ve diğerinin aşağıda mezkûr malı, 1960 senesi Ocak ayının 17'inci (Pazar) günü öğleden evvel sa at 10 da müzayede ile satılacaktır.

Teferruat için oradaki müzayede for masına bakınız.

"Kaymaklı'da $illovuni mevkiinde bir tarla"

S. I. P. 148/59.Lefkoşa Tapu Dairesi

Tarafından Isdar Olunmuştur

Teklif nameKıbrıs Amerikan Başkonsolosluğu,

K 218 kayıt numaralı Land Rover tipi arabanın satışı için kapalı zarf içinde teklifname kabul eder. Araba Yerolakko Radyo İstasyonunda görülebilir. Mühür­lü teklifnameler, Mr. C. J. Masaitis, c /o Amerikan Başkonsolosluğu, Lefko şa adresine, 20 Ocak 1960 Çarşamba qünü öğleye kadar vasıl olmalıdır. Zarf ların üzerine, “ Tender For The Sale Of l.iind Rover K. 218” işareti temiz ola rak yazılmalıdır.

Birleşik Amerika Hükümeti, herhangi veya bütün teklifleri kabul veya reddet­mek hakkı mahfuz tutar. Gümrük ver­gisi ve kayıt masrafları arabayı satın alan tarafından ödenecektir.

Müzayede İle SatışLefkoşa sakinlerinden Yoanna M.

Lampertidu'nun aşağıda mezkûr malı 1960 senesi Ocak ayının 17'inci (Pa­zar) günü öğleden evvel saat 10 da Lefkoşa'da Ledro Sokağı No. 251 ” Kı- rai Corç" kahvesinde müzayede ile sa­tılıktır.

Teferruat için oradaki müzayede for­masına bakınız.

"Lefkoşa'da Tripyotis Mahallesinde, Anna Komnini Sokağında iki katlı hane ve avlu."

S. M. P. 76/59Lefkoşa Tapu Dairesi

Tarafından Isdar Olunmuştur

İ l ânGayri Menkul Mal (Tasarruf, Kayıt

ve Takriri Kıymet) Kanununun 24 mad­desi gereğince Kazafana Sakinlerinden Osman Hulûs Ballapayıs karyesinde, Paliambella mevkiinde, 448 Fi 1.4.47, kayıt tahtinde bulunan sekiz (8) dö­nüm ve üç (3) evlek tarla 240/1200 hissesini £5 (beş) Ingiliz liraya ve yu­karıdaki tarlanın içinde ve 448 fi 1.4.47 tahtinde bulunan 60 zeytin ve 4 harup ağacı 9417408/28252224 his­sesini £15 (onbeş Ingiliz liraya Girne Tapu Dairesinin D.S.1744/59 numaralı satış takrimamesi tahtinde Kazafana sakinlerinden Ali Hacı Mehmed Mude- ris'e satmağa muvafakat etmiş olduğu ilân olunur.

İnşaat Dairesi işçileri

Gen Alınacakişlerin azalması yüzünden

son zamanlarda işlerine son ver nen Tur is ve ıtuın sanat Kar ve ışçUerin yemden işe almaca üiarına dair, dûn Çalışına lia ta n ı i'olıkarpos lorgadjıs işçi temsncıierıne kat ı teminat vermiştir.

Dun yalışma üanannıı z i­yaret eden m uris Xura işçi iiu 'inaerı federasyonu Ue- nel öeareterı ve Ituın İşçi federasyonu Uenel tiekreto- ri baltanla İnşaat Dan'esın- de işçilerin istihdamı mev»- zuu özerinde fık ır teatisinde bulundular ve neticede, Haşpısaobos Makarios ile Ur. K üçük ün adaya dönün- ceye kadar inşaat Dairesi işlerinde çalışan bütün iş>- çjierın işlerine devam etme­si ve durdurulanların geriye alınması teminatı alınmıştır.

Durdurulan işçilerin ve .sanatkârların Pazartesine kadar işlerine alınacakları öğrenilmiştir.

Kıbrıs Türk Gençlik

Teşkilâtı Merkez Lokali

Inşaati için Teklifnamea) Teklifname vermek lstl-

yenler proje ve şartnameyi Yüksek Mühendis Mimarlar A- yer Kâşif ve Hakkı M. Atun Mimari Bürosundan £2.500 mu­kabilinde alabilirler.

b) Teklifler en geç 23 Ocak 1960 Cumartesi saat 13.00 e kadar yukarıda zikredilmiş m i­mari büroya getirilmeUdlr.

c) Teklifler verilirken proje ve şartname tam olarak iade edildiği takdirde £2.500 geri verilecektir.

d) İdarenin en düşük veya herhangibir teklifi kabul etmek mecburiyeti yoktur.

Yüksek Mühendis Mimar AYER KAŞİF HAKKİ M. ATUN Mimari Biirosu

19, Atatürk Meydanı, Lefkoşa.

Limasol Kadınlar

Birliğinin Tertiplediği

Konferans11 Ocak, Çarşamba günü ö.s saat 4 te, Öyullar salonunda Türk Maarif Müdürümüz Sayın Dr. Hüsnü Feridun, “Okul Çağına Kadar Çocuk Terbiyesi” konulu bir kon­ferans vermiştir. Geniş bir dinleyici kitlesinin büyük bir alâka ile takip ettiği konferans pek başarılı ol­muştur.

Memnuniyetle öğrendiği­mize göre, Lımasolda Bayan lara mahsus olmak üzere haftanın iki gününde (Çar­şamba, Cuma) dikiş, nakış, yemek ve çiçeklik kursları açılacaktır. Bu kurs için tavzif edilen üç ehliyetli Bayan öğretmenLefkoşadan geleceklerdir. Türk Maarif Dairesinin bu güzel kararı çevremizde sonsuz bir se­vinç yaratmıştır.

19 Ocak günü akşamı Li- Ise Edebiyat öğretmeni sa­yın Bay Faik tarafından ikinci bir konferans verile - cek, bunu şiir ve müzik programı takibedecektir.

Hilkat Garibesi DoğduANTALYA 15 : Türkiye'de Muratlı kö­

yünde Aysel Mutlu adında bir kadın, ağzında üç dişi ve çenesinde küçük si­yah sakalı bulunan bir erkek çocuk dün yaya getirmiştir. Çocuk, yedi saat yaşa diktan sonra ölmüştür.

K A Y AHALİS KURU

KAHVESİ Borozan Başı Sok. 13 A

L e f k o ş a .

Makinist AranıyorTecrübeli (Scooter) motosiklet maki

nişti aranıyor. İyi şartlar, £11 haftalık, 5 gün (45 saat) is. Yılda iki hatta ödemeli tatil verilecek ve barınacak yer temin edilecektir.

Müracaat: Jack Luck • 385 Caledo- nian Road, London, N. 7.

Satılık ArsaGirne Yolunda Boğaz mevkiinde Pır­

lanta Barın yanında büyük bir arsa acele satılıktır.

Arsanın ön plânları hazır olup temel­leri betondan dökülmüştür.

Müracaat: Saffet Mulla Salih lefkeii Lâleli Cami Sokağı No. 2

TOHUM SATIŞIİyi filizlenme kabiliyeti olan temiz

ve saf tohum satın almaları hıısusnda çiftçilere her yardım ve nasihati ver­mek gayesiyle bir Kanun geçtiği çift­çilere hatırlatılır. Bir çiftçi tohum alır­ken şimdi Kanunda sarahati olan şu te­ferruatı istiyebilir:

(a) Tohumcunun isim ve adresi(b) Tohum cinsi(c) Tohumun ekilmek için satıldığı(d) Tohumun sınıfı(e) Tohumun menşei olan memleket(f) Saflık nisbeti(g) Filiz atma kabiliyeti(h) Tohumun, insanlara, hayvanlaraveya kuşlara zehirli olan her hangibir madde ile ilaçlanıp ilaçlanmadığı.Bir çiftçi, muayyen tohumları aldı­

ğında ruhsatlı satıcıdan yukarıdaki taf­silâtı havi imzalanmış bir takrir isti­yebilir.

Tarım Müdürünün ruhsatı olmadan ve onun koyacağı şartlara tabi olmadan hiç t i r kimse muayyen tohumları ithal edemez.

Hükümet Tohum Muayene Laboratuva rında saflık ve filizlenme kabiliyeti hu­susunda tohum nümunelerinin muayene­sini istiyen bir kimse, numune île bir­likte menşe, nevi, sınıf ve mikdar hak kında tafsilât ihtiva eden bir beyanna­me göndermelidir.

Daha fazla tafsilât Lefkoşa'da Ziraat Dairesi Tohum İstihsal Servisinden alı nabilir.

İçki RuhsatlarıLimasol Komiserliğinden açıklandığı­

na göre, Müskirat Kanunu, tahtinde, şehadetname vermek maksadiyle 1960 Şubatının 2 nci günü öğleden sonra sa at 3 te Limasol Komiser Dairesinde Ka za Meclisinin (Meclisi İdarenin) husu si bir içtimai aktedilecektir.

Ruhsat sahipleri, hususi olarak bu maksat için müracaat etmedikleri tak' dirde ruhsatları yenilenmiyecektir.

Şehadetname verilmesi için yapılacak bütiin istidalar, 30 Ocak, 1960 tarihin­de veyahut daha evvel Komiserliğe va sil olmalıdır.

Kiralık EvEski Tren S,tasyonu Civa­

rında 4 oda, Aşhane, Banyo, ve her şeyi tamam modern bir ev kiralıktır.

Müracaat: Ayni yerde Bak­kal Ahmet İzzet’e George Ch. Azina Sokağı No. 8 Lefkoşa.

Patlayıcı Madde Ambarı19 Ocak, 1960 Salı günü Başpisko

bos Makarios’un İsim Günü olması do layısıyle, Muttayaka Patlayıcı Madde Ambarı bu tarihte kapalı olacak, buna mukabil 18 Ocak Pazartesi günü açık bulundurulacaktır.

Defteri Hakani Ve

Mesaha Dairesi1945 Gayri Menkul Mal (Tasarruf,

Kayıd ve Takdiri Kıymet) Kanunu. 4B İnci madde tahtinde ihbarneme

istida No. A 1396/59.

Lûricina sakinlerinden Osman Haşan s m a n Kikeo Tamputsia mevki

inde kâin ve Haşan Osman Kikeo’nun namında kayıdlı bulunan ve tafsilâtı Limya köyünde yapıştırılan 125 numa­ralı formada bildirilen bir parça tarla için namına kayıd edilimesi için Tapu Dairesine istida yapmıştır. Mezkûr gayri menkul malda alâkası olan her hangi bir kimsenin bu ihbarnamenin ta­rihinden itibaren (60) altmış gün zar­fında teklif olunan kaydin balade zikir edilen müstedinin namına yapılmasına sebeb göstermesi bununla taleb olunur.

(Lefkoşa Tapu Dairesi tarafından isdar edilmiştir).

Lefkoşa 15. 1.960.

B i l d i r i kHalk Elektrikevi'nin 124 Girne Cadde­

sinden, 15 Fellahlar Sokağına naklon duğunu Sayın müşterilerimize ve elekt rik işi yaptırmak isteyen halkımıza bil diririz.

s Enver MehmedTEL: 72612

LEFKOŞA

TeklifnameLefkoşa'daki Amerikan Başkonsolos

luğu Kıbrıs'ta Kayıtlı U. 376 numaralı "Morris Isis Saloon” tipi bir arabanın satışı için mühürlü teklifname kabul et­mektedir. Araba Yerolâkkos Radyo Stas yonunda görülebilir. Mühürlü teklifname ler Lefkoşa Amerikan Başkonsolosluğu vasıtasıyla 20 Ocak, 1960, günü öğle­ye kadar Mr. C. J. Masaitis'e vasıl ol­malıdır. Zarfın üzerine açık bir şekil­de şunlar yazılmalıdır: Morris Isis U. 376 satışı için Teklifname’ Birleşik Ame ka hükümeti herhangi birini veya bütün teklifnameleri kabul veya reddetmek hakim mahfuz bulundurmaktadır. Güm­rük vergisi ve kayıd ücreti satın alan tarafından ödenecektir.

Budama GösterisiZiraat Dairesinden bildirildiğine gö­

re, 18 Ocak'tan 6 Şubat'a kadar, Baf- taki Aşelya ve Kukla fidanlıklarında Sultanî bağlarda budama gösterisi ya­pılacaktır. Bütün faaliyet, Baf Kazası ziraat personeli ile Hükümet Şarap Mütehassıslarının nezareti altında Baf Kazasının tecrübeli budayıcılan tarafın dan yapılacaktır.

Modem budama tekniğini bütün tefer ruatıyle görüp öğrenmek fırsatım bula­cakları bu gösterilere bütün alâkalı bağ müstahsilleri davet edilir.

ı

Mağusa’da Yol işleriMağusa Komiserinin bildirdiğine göre

1959 Aralık ayı zarfında Mağusa Ka­zasındaki köy yolları için takriben q560 sarfedilmiştir. Bu işlerde çalışan gün­lük müstahdem 39 du.

Trafik Kazasmda Bir

Asker ÖldüPiskobu'daki Kıraliyet Hava Kuvvet

terine mensup bir asker, karargâh da­hilinde sürmekte olduğu motorun bir otobüs çarpışması sonunda ağır surette yaralanarak ölmüştür. A „ ,

GÜNAYDIN

Tevfik Fikret’tentbrahim Zeki BURDURLU

Kalbin geniş sınırları içindeki duygulan özden, derinlerden coşturan, dalgalandıran, onu büyük de­nizler haline getiren şiirler vardır. Mısralar vardır, kalıbı temelinden sarsan, insanı uzun uzun düşündü­rür, belli bir ülküye doğru yöneltir, öyle bir ruh du­rumu yaratır ki fikir, taptaze bir sabahla dudak duda­ğa yaşamam en yüce tadlarına erer.

Tevfik Fikret’ten şiirler okurken.. Evet okurken. Duygularla sarmaşan fikirler; duyguyla bir doğup be­raber büyüyen düşünceler, nurlu bir ufka doğru deli ceylanlar halinde nasıl koşmaz?..

Tevfik Fikret, bir yandan yarınları özleten; bir yandan yarınlara ülkü inancı veren; bir başka yönden de bugünü gençliğin yoluna göre, isteğine göre, varlı­ğına göre yarının sabahlarına bağlıyan bir şair...

Dört baştan saran.. Aydınlık ve güzel. Ümit yük­lü, ışık dolu ve ülkü yürekli.. Toplumun vicdanım an- lıyan, dinliyen, sonra dinleten, anlatan, tam yankılı- yan.

Karakterin özelliğinde toplanan (iyi), (güzel), (doğru) neler yaratmıyor!.. Korkmıyan, yılmıyan, milletin gönlünde gücünü kaybetmiyen bir ses olan şair.. Bir ömür boyu aynı yol, aynı istek, aynı inanç.

Geçerdim basıp bir takım izlere Eğildim, bir az dikkat ettim yere :O izler benim, hep benim izlerimdi.Bir şairin kimsenin gidemediği yolda tek başına

yürümesi, koşması ve hep, hep, hep oraya çağırması. İşte bir ömrün özü:

Ne senden rükû-u ne benden kıyam Selâmünaleykiim, aleykümselam..Hiç kimsenin hiç kimseye gölge etmemesi.. Ne gü­

zel bir hayat yolu. Hürriyetsizlik insan ruhunda zen­gin bir bunalma yaratırken çağhyan yürek istelerine şöyle başlar :

Ancak budur aksay-ı muradım Bir gölge kadar hür yarasaydım.Düşüncenin sınırları var mıdır? Yoktur. Fikrin

çıkmazlan var mıdır? Yoktur. Kalbin hapse atılırı mümkün müdür? Hayır, hayır, hayır!..

insanlığı pâyimal eden alçaklığı yık, ez Billâh yaşamak yerde sürüklenmeğe değmez. Karanlık günlerin tek alnıyanı, kayguda zaman­

ların tek kaygucusu aydın insandır :Gafletlere, zilletlere, zulmetlere lânet Sen doğ bize, sen doğ bize ey fecri hakikat!Ana Vatanın durumu düşünen insana en büyük

acıyı verir. Tevfik Fikret, anlıyan, düşünen, söyliyebi- len insan olarak, anavatanın karanlığına bü)-iik bir nur seli halinde saldırırken elinde ve dilinde bir tek gerçek meş’alesi vardı: Hak, gerçek, bir gün belirerek, ana vatanın gökyüzü başka milletlerin gökyüzüne benziyecektir.

Millet yaşamaz hakka tahassürle solurken Sussun diye vicdanına yumruklar inerse!.Ve aydın insanın şu bir adımlık hayat boyunca

yapacağı tek şey, alnı açıklara mahsus bir yaşamanın yolunu tutmaktır. Fikret, o büyük şair şöyle haykm- yor:

Kıran da olsa kırıl, düş, fakat eğilme sakın.Bu inanç, bu karakter, bu ülküyle millet yolunda

yürümek ne güzel bir davranışın ilk adımıdır:Millet yoludur hak yoludur tuttuğumuz yol Ey hak yaşa, ey sevgili millet yaşa.. Var ol! Tevfik Fikret’in mısralarla zulme saldmşı, çok

zaman kılıçlardan, toplardan daha şiddedi tesir etmiş­tir. O, güneşleri görmeden, ufuklar ağarmadan göç­müştür fakat ümidin aydınlığını ne kadar güzelce duymuştu:

Evet, elbet sabah olacaktır, sabah olur, geceler Tulû-u haşre kadar sürmez

Göz yumma güneşten, ne kadar nuru kararsa Sönmez ebedi, her gecenin bir gündüzü vardır.

l# 1

ı/ı» i T T

«£5 1***!

Z\|ı

DOĞRU VAKİT!

i EniviÇam. i YASEMEN PURSOLU

ıTakzYASI

MEHME’

VIOTOBY30 saat kurmadan çalı­şan, Fildişi, Mavi yanut Veşll Fosforlu yahut Forforsuz.

SMITHS SAATLARIOTOMATİK ÇALAR CİHAZI

ODalma saat alacagınızda bu markaya bakını* • dllnya yüzünde Smlth Şatlarım meşhur eden

1yı İngiliz İşçiliğinin garantisidir.

Bütün büyük mücevheratçılarda bulunur.

Tevziatçilan: K IR Y A G O S PA PA V A S1M U LTD., LEFKOŞA.

ÇİÇEK SinemasındaCUMADAN PAZARA KADAR

ÜÇ ARKADAŞve ilâveten

INVADERS FROM MıDİKKAT DİKKAT

£15 MükâlatUÇ ARKADAŞ'ın en ufak bir

tenkit edene Müdüriyet tarafından £15 mükâfat verilecektir.

GENÇ ıT

s ; ;

KİRALIK DÜKKÂNLARGirne Caddesinde Polisin karşısında Kah'

veci Mulla Haşan Beyin ittisalinde iki ayn dükkân tek tek veya beraber olarak kirabktır.

MiırüC'flüf *

ADEM A. KANER™ KARDEŞ* 42 Yeşil Gazino ve 3A İdadi

fa î ^ ko§a * TEL: 5089

___ ____

'tlc, (ı

X

Page 3: Her Gün 4 Say fa Fiat ı 15 Mil 16 SAYI : 1329 YIL :9 ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1960/Ocak/16Ocak1960... · BATI’DA VE DOĞUDA: Avrupa kıtasında ve Yakın-Şarkm

VCUMARTESİ, 16 OCAK, 11*80

( B O Z K C I I ) SAYFA t

\

%

1 inanç

; ıs%

Fi,

ANADOLUDA7000 Kilometre

Yazan: MUHSİN ŞEREF

3

Kiraz bahcelerile meşhur YARIMCA, Türfciyenin en eski kuma? fabrikası şeh ri olarak anılan HEREKE gibi daha bir hayli kasabalardan geçerek İZMİT'e vardık. Istnbuldan 100 kilometre tu­tan bu mesafeyi temiz bir saatte al­mıştık. Envere çıkıştım:

— Cok koşmuşsun evlât, bak bir saatte geldik.

Aldırma Baba.. Yeni heveste ondan.. Gittikçe durulurum ben.. Sonra yolda Hani stadyumdaki kosu pisti gibi düm­düz, ben sürmesem araba kendi ken­dine gidecek.

— İ Z M İ T —İzmit Türkiyenin kâğıt sanayii şeh­

ridir. Burada halen aynı sahada üç kâ­ğıt fabrikası yan yana durmadan çalı; makta ve Türkiyenin kâğıt ihtiyacının 0 /0 70 sini karşılamaktadır.

İzmit Türkiye deniz kuvvetlerinin bas şehiridir. Tersane ile karşı karsı­ya bulunuşu, Istanbula yakınlığı, inki­şafına kâfi sebeplerdir.

Tren, İzmit şehrinin en büyük ana caddesinin tam ortasından geçerek bu caddeyi boyuna olarak ikiye ayırır. Muh telif yerlerinden yayalara geçit veren bu tren yolu İzmit'in hususiyetlerinden birisidir. İzmit belediyesi şehrin temiz­liğine rekor yapacak derecede ehem miyet verir. Çarşı, dükkânlar, Yollar her taraf pırıl pırıldır. Ter temiz mer­mer bir çeşmeden akıtılarak halka ar- zedilen ÇENE SUYU pek meşhurdur.

Otomobilinin radyatörünü bu meş­hur çene suyu İle dolduran Enver:

— Bak sana öyle bir su koydumki ey otomobil, bir daha ömründe bu ka

dar safını belkide görmiyeceksin. Yü­rü bakalım, diye bir nutuk çekti.

Izmitte çok durmadık. Karanlık bas­madan Adapazarı'na gitmek istiyor­duk.

— A D A P A Z A R I —Adapazarı bu ismi nasıl almış, kim

vermiş, hangi adanın pazarlığını et­miş burası bence meçhul. Bildiğim ve gördüğüme göre Adapazarı Adana gibi toprağının bereketine dayanan bir var­lığın içinde.. Zengin bir memleket ol­duğu her halinden belli.

Adapazarı - on sene kadar evvel ge­çirdiği deprem felâketine rağmen ■ ma­mur bir şehirdir. Halkı münevver, bul- varlı caddeleri, temiz binaları mağaza­ları, olellerlle şirin bir yer. Şehrin nufusu 55000 kişidir.

Adapazarı Türkiyenin en ipzzetli pa­tatesini yetiştirerek Kıbrıs'a nazire ya­par. Adapazarının bir şöhretide sarı­şın güzel kızlarıdır.

Bizim Enver başını kaşıyarak gene yumurtladı:

- Babacığım, itiraf ederimki ben evvelce Adapazarına gelmiş olsaydım Istanbulda nişanlanmış buiunmıyacak- tim şimdi.

Sabahın cok erken saatinde kaldığı­mız otelden çıkarak otomobile atladık. Ankara - İstanbul şoşesi üzerinde bulu­nan Adapazarı yolu günün diğer saat­lerinde öylesine kalabalık oluyorki vı- yır vıyır giden otobüs ve kamyonlardan kaçmak için böyle erken davranmıştık.

(Devamı Var.)

x En iyi Çamaşır Tozudurx YASEMEN almakla BİR

PURSOL kazanabilirsiniz x Y alnız Y ASEMEN kullanın

imalâtçıları : MEHMET TEVFÎK ve OĞLU

Leymosun.

KIBRISB z v s ı m r t D A . n

KTJNOÖ, salimlerle ilgi' lı olaraK §u haberi neş­rediyor :

Kıbrıs L'uıııiiiUTciaı Var-

dımuıaı seçimlerimi© Türk*- lor birlik ve beraberlik ruhu

ile lmreUet elıueiüe K ıbnslı im ııılara lıirınuı dersi ver­miştir. Şimdi rneb'us namzet

lerm i de tayin ve kabul et­tikler iudea bize iü ıııe i dejraı

vermiş oldular. Uıılar için 869110, mücadele ve çekişme leri oı tudaa kalkınış oldu.

Uoyle hareket. etmoaie Türk ler bniiK ve beraberliklerini daima olduğu gibi kuvvetli

bir şekilde mııtı aiaza eder­ler. §upke kaldırmaz bir lıa*

k iüattır k i Turaler bu bir­

lik leri sayseınde liderlerinin

de gayretlerinin yardım ı ile arzu ettikleri Her şeyi elde etmeğe m uvaiiak olmuşlar»-

dır. Artık Turkleri örnek al mamız zamanı gelip çatmış­

tır. : —1

BLEFTEBİYA, İngilte­re "Uaıiy üixpresa gaze teninde intişar etten şu maaaıeyi iktibas edi­yor:

Alanarios, Kibrisin Kom» monvelt'e tam bir uye ola­rak alınması taraftarıdu-. llalbukı bu teklif şu sebep* lerden dolayı imkansızdır. Adaıım küçük olması ve Koka tedhışçdiğinden İngi­liz efkarı umumıyesınin ka>- lâ menli tesirler altında bu­lunması başta gelen iki se»- beptır. Diğer sebep ise Kıb- rısın Kommonveit savunma ve sırlarını gizlemek bak> ıumdan itimada lâyık olma­masıdır. İşte bundan dolayı Lloyd, Makariosa başka şekilde Kommonveit üyeliği teklif edecek ve beşli Lond>- ra Konferansı da çıkmaza girecektir.

FİLELEFTEROS, Ma- kanosun Atina Hava alanında yaptığı basın toplantısına temasla şunları yazıyor:

Atina kava alaıuında Yu>- ııan ve yabancı gazete muha

66 Sene Once

Nişanlanan iki Kişi

EvlendiADAPAZARI 15 : Ziraatla meşgul

olan 68 yaşındaki Murat Dinçle 67 ya­şındaki Ayşe nihayet evlenmişlerdir. Murat Ayşe ile iki yaşında iken nişanlan mıştı. Elli yıl önce birbirlerini kaybet­miş olan nişanlılar, şimdiye kadar dünya evine girmemiş, bundan iki ay önce bir birbirlerini tesadüfen bulunca derhal ni­kâh dairesine koşmuşlardır.

KONFERANSKıbrıs Türk Gençlik Teşki­

lâtı, Kültür ve Halk Eğitimi dairesinin tertiplediği seri kon feranslardan üçüncüsü 18 Ocak, 1960, Pazartesi günü saat 20.00 de Celâlâ Bayar Li­sesi Konferans Salonunda, Sa­yın Kâzım A kay tarafından verilecektir. Halkımızın teşrifi özlenir.

Konu: Atatürk Inküâplan- nın sosyal ve kültürel gelişme­mizde rolü ne olmuştur?

Kıbrıs Türk Gençlik

Teşkilâtı.

GENÇLERE MÜJDE

KAVBOY LUNA PARK

MUCİZELER YARATAN ADAM

Balıklarla emsalsiz bir dostluk kurdu

J Çeşitli ve enteresan otoma- tik eğlence makinelerüe Neca-

Sokağı No. 4 te aç- * 1 mış olduğum Lûna Park’a ilâ-

j veten, bu sefer ve hatta daha modem olmak üzere ayni tep-

rt te bir salon da İsmet İnönü 1 Âl* McVdam kar5'sında Ford Ga- \M* p rajı yanında birkaç güne ka-

-^3 j dar hizmete açacağımı hür- f P v rnetle araeyler, gençleri bilâis- i *‘sna «yg* ve sevgilerimle da-

; vet ederim.Sahibi ve işleri fiilen

^ \gr idare eden,

^ CEMAL AHMET KAVBOY

insanların; dünya yüzünde yaşayan hemen hemen bük­tün hayvanlarla dostluk pey dah ettiğini biliriz. Aslan ve kaplan gibi en vahşî ve yırtı cı hayvanlarla dost olan in­sanlar çıkar da balıklara alı baplık yapanlar çıkmaz mı?

Şurası muhakkak ki balık ların bir insana alışmaları bir kaplanın dostolmasından daha zordur. Zira balıklar m ve in san la rın yaşadıkları dünya bile ayrıdır, İnsanın karada i balığın da sularda yaşaması bu arkadaşlığı zor­laştırmaktadır.

Bütün bunlara rağmen Sigmund May isimli bir is»- viçreli, bir gölün bütün ba- lıklarıyle ahbap olmaya mu vaffak olmuştur. Sigmund May yıllarea bu gölde yüz müş ve her seferinde balık­lara sevdikleri yiyecekleri vererek itimatlarını kazam- mıştır.Şimdi bu dostluk o derece .re varmıştır k i; adam suya girer girmez gölün bütün ba lıklan etrafına üşüşmekte ve kendilerini sevdirmek için binbir maskaralık yap maktadırlar. Sigmund May bunları avucunun içine al­makta ve oynamaktadır. Balıklardan hiç biri kaçma­yı düşünmemektedir. Hatta iş o dereceye varmıştır ki ; balıklar yiyeceklerini bile adamın ağzından almaktan­dırlar.

Aslına bakılacak olursa bu dostluk doğrudan doğru yabir menfaat üzerine kurul muştur. Eğer Sigmund May kendilerine yiyecek verme­seydi balıklar hiç bir za­man pekine düşmezlerdi.

Mamafih insanlar arasınaki dostluk da çoğu zaman men faatlere dayanmıyor mu san ki?.

birlerine beyanatta bulunan Makarios iyi niyetli olduğu halde yine do fedakârlığımı­zın dereeesini aşmak niyetin de olmadığuıı dünyaya hu>- tırlatmıştır. İngiliz hüküme­ti ise siyaset ve maksadını hiç açıkiauıamuııştır. Şimdi artık zaman kalmamıştır. Herhangi bir zaman alın»- ıuazdan evvel İngiliz taleple ı-inin dünya efkârı umumiye sinin dikkatine sunulmalıdır ki mantık ile, hak ile ilişiği olup olmadığı kararma varı labilinsin.

HARAVÖİ, 15 Ocak lüau pıebuıtinin lu un­cu yuaonumu muııaseue tiyle §u baş maaaıeyi yayınlamıştır:

Bundan tam İU yd önce Kıbrıs balkı tardıe geçmiş bu- vazıieyi başarmıştı. O zaman halanı idame ettirdi­ği birlik ve beraberlik sa­yesinde müstemleke idaresin den kurtularak mukadderat­tı tayin etmek hakla içm plebisit yapmıştı. U tarihten bu yana çeşitli safhalardan geçmemize rağmen halk yi­ne ülkesini sulh içmde ve bağımsızlık ile hürriyetini tam bir şekilde görmek ıatı<- yor. Şimdiki vazifelerimizi hakkıyle yapabilmek için karşılıklı hürmet, eşit hak ve saire gibi demokratik ka­nunlara da hürmet etmeli­yiz. işte bu yddönümünü bu ruh ile selâmlarız.

OYPEUS MAİL Dr. Kügiikün iyimserliğini bahis konusu ederek şunları yazıyor.-

Dr. Küçük geçen gün ada dan ayrılırken yaptığı bir beyanatta Londra Konferan smda ele alınacak meseleleri küçültmek istemediğini söy­lemiş lâkin Konferansın ne»- tıcesinden de iyimser oldu­ğunu ilâve etmiştir. İyi n i­yet ile bu meselelerin halle* dileceğini ve bu iyi niyetin alâkalı devletlerin delegele >■ rinde mevcut olduğunu da Br. Küçük ilâve etmiştir. Beyanatından da anlaşüaea ğı veçhile Dr. Küçük Lond­ra Konferansından iyimser görünmektedir.

TIMES OF OYPEUS Türk Askerî öncü Bir­likleri Başkam Yarbay Sunalp ile yaptığı şu mülakatı yayınlamakta­d ı r •

Adaya gelecek Türk As*- keri Birliği Türkiyede ta­lim görmektedir. Evli olan* lar adaya ailelerini de geti­rebilir. Erlere iki yıllık var­tam vazife müddetince maaş verilmez. Yalnız harçlık ola rak bir miktar para alırlar. Kıbrısta suç işliyen askerler Askerî mahkemelerden ziya­de sivil mahkemelerde dava edilecektir. Türk askerî birv liği parçalanacak kadar çok olmadığı için Cumhuriyetin ilânını müteakip kendilerine tahsis edilecek olan Lefkoşa civarındaki yerlerine yerle­şeceklerdir.

Atatürk Enstitüsü Müsameresi25 Ocak 1960 Pazartesi günü ö.s. Saat 2.15 de

öğrencilere ve gece saat 8.15 de saym halkımıza CEVAT FEHMİ BAŞKUT’UN

HARPUTTA BİR AMERİKALIPiyesi

OKUL KOROSU ve MÎLLÎ OYUNLARBiletler: Enstitü Sekreterliğinden temin

edilebilir.

NİKÂH TÖRENİKızımız Oğlumuz

i 1 ePEMBE DERVİŞ ÖZDEN İBRAHİM

17 Ocak 1960 Pazar günü ö.e. saat 10 * 12 ye kadar

Çanakkalede (Kandu) kendi evimizde yapılacak olan

Nikâh Törenine dost ve akrabaların teşriflerini özleriz.

Zarif Mehmet Keziban İbrahim

Derviş İbrahim İbrahim Derviş

Lefkoşa TAKSİM Sineması19 Ocaktan itibaren

Senenin en muazzam İtalyan filmini sunar

“Herkül”(LE FATICHEDI ERCOLE)

Steve REEVES - Gianna Maria CANALE - Sylva KOSCINA.

Efsaneleşen bir aşkın meraklı hikâyesi. En güzel sahnelerle süslü muhteşem bir film.

(Renkli Dyaliscope)

B U L M A C Aüazırlıy&n:. M Ş.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

U U u u u ı i ü h I

I__II__II__İ t , M İ J U U İ

U l İM iU U U U L l

ü u u a j u u u ü

L - J U u u ı .m i

11_li_IH I_11—11—II—I

II II II II l i f i II ı

Soldan Sağa;1, Müsaade, Şair Nedim

devrinin meşkur çiçeği. 2.Kıbrısta bir Rum koyu, 3.Bir ölçünün doğruluğunu yoklamağa yarıyan âlet, 3. Ağacm toprak altı kısmı. 4. Tersi Tavlada atılır, İşieye* mez halde olan. ö. Tersi harf okunuşu, Gülünçlü tiyatro, b. yogui edatı, tüyleri çıka­rılmış, 7. Mektep paydosu. 8. Cefa, Bir kere dedi mi bir daha yanılsa da sözünden dönmez, 9. Okullarda öğren», çilerin ayrıldıkları bölüm, harf okunuşu.

Yukarıdan aşağıya:1. Tutumlu, 2. l< azla, Musi

kide duraklama, 3. Uyandır ma, muvafakat, 4. Bir cins peynir, tahmin. 5. Fırça üe sürülür, 6. Tten çekicisi, 7. Hususî veya zâti, 8. İsırma hastalığına tutulan, 9. Ben­zer olanlar, ince uzun yarış kayığı. Harf okunuşu.

DÜNKÜ BULMACAMIZIN

HALLİ

Soldan Sağa:1. Diba, ok, 2. Elim, yama

3. Veren raf 4. Aralamak 5. Mi, Ferah, 6. Uzak, re 7. İslak im 2. Ada, koz. 9. Ha­ne kese.

Yukarıdan aşağıya:1. Devamlı, 2. ileri, 3.

Bira, ulan, 4, Amel, zade, 5. Nafaka 6. Oy, mek 7. Ka­rar, ke, 8. Makarios 9. Baf, hemze.

K IB R IS IM . F E T İ H KOMANI

SULTANIMINyazan ■ T*rMun T Tfllbentci AŞ Kİ

•-Wi,

Bütün hâdiseler bunu fazla siyle isbat ediyordu. Aşkı için katlanmadığı hiçbir fedakârlık kalmamıştı. Mukabilinde ise hiçbir şey istememişti. Haşan Beyde bozulmamış bir şövalye nin ruhunu bulmuştu. Hayır, en maruf şövalyelerde bile bu ruh yoktu. îşte eniştesi Venie- ro mydanda idi ve daha bir­çok misal göstermek mümkün dü.

— Teşekkür edecek kelime bulamıyorum, ah niçin bana daha evvel açmadınız, neden neden senelerce bekledinizPBe nim de bir kalbim olduğunu neden bir an olsun hatırlama­dınız?

Bedia’nın sesi titriyordu. Birden susuverdi. Haşan Bey kulaklanna inanamıyordu.

Neyi açmadım Bedia Hatun?

— Hiç Haşan Bey, mendi­li diyecektim. İpek mendili.

— İpek mendili mi?— Oh, ne olur, susunuz!Haşan bey başını kaldırdı.

Bedia’nın uzun kirpikli iri siyah gözlerine baktı. Bu ba­kışlar bin itiraftan daha kuv­vetli ve daha tesirliydi. Bir şeyler söylemek istiyor, fakat bir türlü cesaret edemiyordu Bu, serhad boylarında nam salmış, gözünü budaktan esir­mem iyen, kan ve ateş içindeki bozuşmalara yalın kılınç da­lan, cenk meydanlarında nâra lan ilet dağları taşlan inleten adam sanki o değildi.

— Bedia, sana bir sır tevdi etmek istiyorum. Bu sır..

Bu sırada içeriye Kaptan Mavrulidis’in kız kardeşi Aspa sula girdi. İkisini böyle başba

B İ L D İ R İ KLefkoşa Su Encümeni, Lefkoşada Atatürk

Meydanında No. 25 de (Mahkemelerin tam karşısında) bir şübe açtığını bütün müstehlikle­rinin malûmu olmak üzere ilân eder. Yeni açı­lan şübede Su Dairesine ait bütün müracaatla­rın da yapılacağını bildirir. Tel: 5270.

İ LÂNLEFKOŞA TÜRK YAPI ENSTİTÜSÜ

MÜDÜRLÜĞÜNDENEnstitümüzde Halk Eğitimi Meslek Kursları serisin­

den (PLAN OKUMA) ve (DÜLGERLİK) kursu

açılacaktır.

Dülgerlik kursuna hiç sanat sahibi olmıyanlardan 14

yaşını bitirenler ve okur yazar olanlar girebilecektir.

Plân okuma kursuna halen inşaat ustası olarak çalı­

şanlardan, plân okumak ve meslekle ilgili hesap öğ­

renmek istiyenler girebilecektir.

Kurslara 2ö/0cak/1960 Pazartesi günü başlanacak

ve haftada 3 akşam olarak devam edecektir.

5— Bu kurslara devam etmek isteyenler mezkûr tarihe

kadar yazüı olarak okul müdürlüğüne müracaat et­

melidirler.

6— Daha fazla bilgi Gime kapısında bulunan okul mü­

dürlüğünden alınabilir.

Gül Çamaşır TozuGül Çamaşır tozu hemen hemen adanın dört

bir taraftan kullanılmakta olan emsalsiz bir

Çamaşır Tozudur. Gül Çamaşır Tozu elbiselerinizi gül gibi temiz ve parlak eder. Tırnak ağrısı ve tır­nak pürüzleri için kullanılan en iy i; ve en kıymetli bir tozdur. Cildi bozmaz, bilâkis bozanların elleri­ni daha yumuşak ve daha parlak eder. Gül Kıbrıs-’ ın yegâne imâl ettiği en üstün kaliteli bahası bi- ç.ilmiyen bir çamaşır tozudur.. Kirlerin, lekelerin, yağların temizleyicisi emsalsiz Gül Çamaşır Tozu’ dur. Kırallar kiralıdır..

Toptan Satış Yeri : Attila Sokağı No 37

ZARİF MUHABBEM

LİMASOLLULARAGAZETE ve MECMUALAR bu günden

itibaren Köprülüzade Sokak No. 3 ATEŞ TÎCARETEVİNDE satılmaktadır.

AHMET ŞABAN Limasol.

CASH REGISTERHesap Makineleri

Ticarethanemize son posta ile gelmiş ve satışa çıkarılmıştır. Fiatlar gayet ucuz olup heı iş adamının görmesi menfaati icabıdır.

DENİZ Ticarethanesi » k a t a d * Lefkoşa

145

şa görünce yüzünde manâlı bir tebessüm dolaştı.

— Kontarili geldi. Sizi gör mek istiyor.

Genç kadın merak içindey­di, acaba bu sır ne olabilirdi?

— Yarıda bıraktınız efen­dim.

— Şimdi gelirim kızım.Aspasula’nın gözlerinin içi

gülüyordu. Kadırgalı sedirden kalktı, Rum kadını ile beraber dışanya çıktı. Hava kararıyor du. Şamdanlardan birini yak­tı, sonra vazgeçti. Üfleyerek söndürdü. Uzun maşa ile oca ğj karıştırdı, aynaya doğru yü rüdü, acele acele saçlarını dü zeltti. Bir şey düşünüyordu. Tekrar kalktı, parmağına bir aralık geçirdiği yüzükle oyna­dı.

— Ah keşki devam etmesey dim.

Diye söylendi. “İpek men­dili’ cevabını vermiyecekti.Ne den neden senelercebeklediniz benim de bir kalbim olduğunu neden bir an olsun hatırlama­dınız?” dan sonra şöyle devam edecekti: “Neden aşkınızı kal­binizde sakladınız, niçin ş:m- diye kadar bir defacık olsun, seni seviyonım, Bedia demedi niz?” Buna cesaret edeıremiş ti. Çünkü bir Padişahın gözde sine fena gözle bakan ve hisle rini belli eden insana iyi gözle bakılmazdı. Şimdi ne yapacak ti, daha doğrusu ne yapabilir di? İki gün sonra belki vine

bu vakitlerde evden çıkacak, Aspasulala ile vedalaşacak, Kaptan Mavrulidis’e yaptığı hizmetlerinden dolayı teşek­kür edecek, nedimesi ve kader arkadaşı Gülnuş ile beraber kadirgaya binecekti. Gemi uzak diyarlara yelken açarken içi burkularak bir gölge hali­ni1 gelmiş olan İstanbul’u sey redecekti. Belki gözleri dola­cak, belki de kendisini tutamı yarak ağlıyacaktı. Arkasında kendisini, saf, lekesiz ve terte miz bir aşk ile seven iyi kalbli merd ve vefakâr bir iman bı­rakmış olacaktı. Bunları düşün rakmış olacaktı. Bunları düşü nürken bile gözleri doluyordu; Şu hayat ne mânâsız şeydi, se vinirken üzülüyor, gülerken ağlıyordu. îpek mendili aldı, burnuna götürdü, erkek koku yordu. Haşan Bey içeriye ° ::: verdi. Şimdi sırrı öğrenecekti.

— Kontarini niçin gelmiş Haşan Bey? Ben bu adamı hiç sevmiyorum

— Fena insan değildir ço­cuğum. Demin galiba söyleme yi unttum. Kontarini, Vene- diğe kadar hizmetinde buluna caİc, emirlerini yerine götüre­cek. — Oturmaz mısınız?

— Hayır Bedia, hemen git mem lâzım, arkadaşlar Kadir- ga’da bekliyorlar. Daha yapa cak işlerimiz var. Ben belki se ni uğurlamağa gelemem, yo­lun hayra karşı olsun!

/Devamı Var*

Z A PTEMİZLEME TOZU

Mutfak eşyalarını gayet salim ve zede­lemeksizin emsaline faik bir şekilde sürat­le temizler. Miktarı fazla fiatı ise aynidir.

BAKKALINIZDAN İSRARLA

ZA P İsteyinizİthalâtçısı :

H. FAHRÎ UZMAN 14 Londra Sokak

Lefkoşa.

Kışlık TAKSİM SinemasındaBU AKŞAM SAAT 8 DE

NIGHT OF THE DEMON(KORKU GECESÎ)

DANA ANDREWS - PEGGY CUMMINSEtrafa dehet saçan bir canavarla insanlığın

savaşı. Gelip geçtiği yerleri yakıp yıkan, kor­kunç bir mahlûk! Heyecan filmi...

GREEN FİRE(YEŞİL ATEŞ)

- RENKLİ SİNEMASKOP -STEWARD GRANGER - GRACE KELLY, PAUL

DOUGLAS gibi meşhurların rol aldıkları Emsalsiz film.

Balta girmemiş Amazon ormanlarında altın arama —

Yerliler ve vahşi hayvanlarla mücadele— Aşk—Entrika—

—Heyecan.

—Bu bir M.G. M. Prodüksiyonudur.

19 OCAK SALI’DAN İTİBAREN MUAZZAM TARİHÎ BÎR ESER

H E R C U L E STÜRKÇE YAZILI

KADIN İÇİN SOYUNMAK MODA OLDU

Havva anamız vücudunun bazı kısımlarını örtmek ih­tiyacını duyduğu gündenbe- ri erkekler, kadının vücu­dunda normal havalandırma ile müstehcenin hududunu tayin etmek derdine düşmüş lerdir.Otuz sene önce bir kadının

ayak bileğini göstermesi mahallenin peşine düşmesi için kâfi bir sebepti. Zav manla kadınların soyunması na o kadar alıştık ki; bu­gün bir plaj şehrinde ka­dınların şortlar gezmesini bi le yadırgamıyoruz.

Her mevsim modaya uyan kadınlar elbiselerinin boyu­nu ve göğsünü uzatıp kısalt­maktadırlar. Vücutta teş«- hır edilen bölgeler de moda­ya tabi oluyor. Bakıyorsu­nuz bir sene bacaklar, ertesi sene göğüs; bir mevsim sırt açılıyor. Deniz kıyafetinde mayoların geçirdiği teka­mül de çok enteresandır.

İlk mayolar, tabiî kadın mayolarmı kastediyoruz; dizlerin altına kadar uzanı­yordu. Yukardan da bütün boğazı kaplıyordu.

Son senelerin mayolarına bakarsanız -bikinilerde* ka­dınların neden zahmet edip de bu küçücük parçayı kul­landıklarını sorarsınız. İki paçalı bikini mayolarda gö«- beğin görünmesi önceleri birçok kimseyi hıddetlendir- mişti. Bunun çok ayıp oldu ğu ileri sürülüyordu.

Tanınmış yıldız Claudette Colbert buna cevaben şöyle diyor:

— Kadın vücudunda gö­bek cazibesi en az olan yer dir.

Bunu doğru olarak kabul etsek bile mesele göbeğin müstehcen olup olmadığı kayfiyetindedir. Sayın ar»- tist bu noktayı cevaplandır­mıyor k i!. | i

Page 4: Her Gün 4 Say fa Fiat ı 15 Mil 16 SAYI : 1329 YIL :9 ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1960/Ocak/16Ocak1960... · BATI’DA VE DOĞUDA: Avrupa kıtasında ve Yakın-Şarkm

SAYFA « ( B O Z K U H T ) CUMARTESİ, lfl OCAK, 1960

S D O FGençlik Gücü - K. Kaymaklı Bugün Lefkoşada KarşılaşıyorBirinci küme lig maçlarının ikinci

devresine bu gün lefkosa'da devam edi lecek ve son zamanlarda iyi form gös­tererek aldığı başarılı neticelerle puan durumundaki durumunu yükselten Kay­maklı ile, halen 12 puanla lig lideri bu lunan Gençlik Gücü karşılaşacaktır.

Saat 2.30 da boşlayacak olan maçı, Ingiliz hakem Mr. Shembri idare edecek tir. Birinci devrede oynanan ve 2 • 2 beraberlikle sona eren maçı da ayni ha kem idare etmiş ve Gençlik Gücü aley­hine 2, Kaymaklı aleyhine de bir penal­tı cezası vermişti.

Bugünkü maçın neticesi hakkında önceden bir tahmin yürütmenin güç olacağı, kendiliğinden meydana çıkmak- tadır. Gerçi Gençlik Gücü daha favori

Meşhur Kaosta Coppı Yanlış Tedaviden Ölmüş

Milâno — ölümünden 10 gün sonra bütün aile efradı ve Italyanın vasiyetnamesi ile meşgul olduğu Faosta Coppi hakkında neşredilen rapor, İtalya’yı alt üst etmiştir.

İtalya Sıhhiye Vekâleti bi- linmiyen bir hastalıktan öldü­ğü söylenen Coppi'nin kanını tahlil ettikten sonra, ölüm se­bebinin basit bir sıtma olduğu nu açıklamış ve bu şampiyo­nun hastahanede alınacak ba­sit bir kininle kurtulmasının işten bile olmadığını raporuna ilâve etmiştir.

qörmüyorsa da, geçen hafta Demir Spor'a karşı çıkarılan ve tatminkâr ol­mayan oyunları bizi düşündürmektedir.

Halen 8 puanle ve gol lig dördüncüsü bulunan Kaymaklının, bu günkü maçta yine ilk devredeki gibi bir beraberlik olsun elde etmeye çalışa cağı aşikârdır ve işte bunun için, bu günkü maçta bir galibiyet Gençlik Gü­cü için güç elde edilebilecektir.

Her iki takıma da başarılar diler, bu günkü maçta iyi futbol görmeyi arzu ederiz.

Garbis, Scholzla dövüşmek istiyor

İstanbul - Avrupa Orta Sik let Boks Şampiyonu Gustav Scholz’un Garbisle bir müsa­baka yapması için teşebbüse geçilmiştir. Ancak, meşhur Al man boksörünün, maç kabul edebilmesi için Garbis’in en az iki - üç Avnıpalı birinci sınıf boksörle maç yapmasını ve ga lip gelmesi lâzım geldiğini bil dirmiştir.

Bunun üzerine Garbis’in, Fransız Muhammed Taibi, Mahmud Le Noir veya Ital­yan Dal Piaz, Rossi Gino gibi birinci sınıf boksörlerden biriy le müsabakalar yapmasına ça­lışılmaktadır. Bu maçlar te­min edildiği takdirde Gustav Scholz’un Garbis’le döğüşebil- mesi mümkün olacaktır.

ANKARADA BİR FUTBOLCU ANTREMANDA ÖLDÜ

ANKARA —Şelıer - Hilâl’in sevilen fut­

bolculardan sağbek Fevzi Ozuloğlu, dün takımının yap­tığı antrenmanı müteakip öl­müştür. Sabah, Ankaragücü Stadında tak ım ın ın mutad antrenmanına katılan Fevzi, antrenman bitip giyindikten sonra kapının önünde fenalaş­mış ve yere düşmüştür. Bayı­lan futbolcu Şeker - HilâPli idareci ve arkadaşları tarafın­dan otomobille bir sağlık yur­duna götürülürken, yolda son nefesini vermiştir. Doktorlar, genç futbolcunun kalb kifayet sizliğinden ölmüş olduğunu bildirmişlerdir.

Fevzi Ozuloğlu’nun ölümü

Genel Kurul Yarın

ToplanıyorKTFF Genel Kurul toplan­

tısı yannki Pazar günü, Lef­koşa’da, Çetinkaya Lokalinde yapılacaktır. Görüşülecek me­seleler arasında geriye kalan lig maçlan, transferler ve Tür kiye ile deniz aşırı memleket- lrden takımların celbide var­dır.

gerek Şeker - Hilâl camiasın­da ve gerekse Ankara Spor çevrelerinde üzüntü ile karşı­lanmıştır.

FEVZİ OZULOĞLU KİMDİR?

Dün antrenmandan sonra ölen Şeker - Hilâl’li futbolcu­lardan Fevzi Ozuloğlu 1932 yı lında dünyaya gelmiştir. İki se ne önce İstanbul Sümerspor kulübünden Şeker - Hilâl’a transfer edilen Fevzi Ozuloğlu gerek mücadeleci ve temiz fut bolu, gerekse efendiliği ile kı­sa zamanda sporseverlerin takdirini kazanmıştır. Ailesi İstanbul’da bulunan genç fut­bolcu, sözlü bulunmaktaydı ve Şubat ayı içinde nişan töre­ni yapmak için de kulübün­den izin istemişti.

Coşkun Özan Galatasaray’a ilk idmanı yaptırdı

H EBŞE V s a r i . KIRM IZI tÇ İN : OUndUz Kılıç G alatasaray* İlk İdmanını yaptıran Cojkun’u tebrik ediyor.

saat süren sıkı idmandan son­ra, menejer Gündüz Kılıç, ida reciler ve futbolcular tarafın­dan öpülmek suretiyle tebrik

edilen Coşkun, şunları söyle­miştir: “Hayatımın en zevkli günlerinden biri. İnsan her şeyden evvel kendisine kıymet verilmesini ister ve bunu his­

settiği vakit de işine dört elle sarılır. İşte ben bu ruh haleti içindeyim. Hele bu durum Sa­rı - Kırmızılı camia tarafın­

dan hediye edilmiş olursa. Ga­latasaray için bir şeyler yapa­bilirsem en büyük zevki du­yacağım.”

İstanbul — Galatasaray’ın yeni Antrenörü Coşkun özan Perşembe gün sabah vazifesi­ne başlamıştır, özan, göğsün­de İngiltere Futbol Federasyo nu tarafından Beynelmilel ant renörlere verilen arma olduğu halde sahaya çıkmış ve arka­daşlarını yeni bir tarzda ant­rene etmiştir.

Genç atrenörün bu çalıştır­ma tarzı idareciler tarafından olduğu gibi futbolcular tara­fından da benimsenmiştir. İki

Roma olimpiyatlarında

televizyon ve radyoRoma — Ağustos ile Eylül

aylarında 82 millete mensup 8000’e yakın sporcunun iştira­kiyle yapılacak olan 17 nci Olimpiyat oyunlarının televiz­yon ve radyo işi de halledil iniştir. Organizasyon Komitesi müsabakaların yayınlanması için yapılan müracaatlann faz lalığını nazan itibara alarak her millete günde 3 dakikalık bir televizyon neşriyatına mü­saade edeceğini açıklamıştır. Diğer taraftan radyo yayını için müracaatta bulunan meni leketlerin adedi 44’e yüksel­miştir. Fakat Türkiyenin ismi ne rastlanılmamıştır.

İtalya Liginin En Mühim MaçındaJUVENTUS : 2 - M IL A N : 0Roma - İtalya liginin en

mühim maçı Pazar günü Tori no şehrinde bu senek i lig lide ri Juventus ile geçen yılkı şam piyon Milân arasında oynan­mış ve 2 - 0 Juventumn gali­biyeti il** neticelenmiştir.

Juventnı’un gollerini santra for J. Charles ile soliç Şivori atmışlardır.

Galatasaray antrenörlüğüne Coşkun özan'nın getirilmiş olmasına rağmen, vazifesine devam etmesi kendisine bildi-

rienl İtalyan antrenör Remon dini antremana gelmemiştir. Hâlen Galatasaray için ciddî bir mesele halini alan Remon

dini ihtilâfının bugünlerde bir neticeye bağlanacağı tali­min edilmektedir.

İlân

Mü nh a lT ıp Dairesinde muvakkat

eczacı mevkii için Türk nam- zedlerden istida davet olunur. Maaş mikyası £426x24-642. Aynca hayat pahalılığı tahsi­satı da ödenir. Vazife ve me­suliyetler ile aranan evsaf hak kıııda 14 Ocak, 1960 tarihli Resmî Gazetede neşredilen 42 sayılı ilâna bakınız. Gen. 6 forması üzerinde yapılacak olan istidalar 31 Ocak, 1960 tarilıine kadar Tıp Servisleri Müdür Vekiline gönderilmeli­dir.

Ordu Takımı Pazar

Günkü Maça HazırAnkara-Pazar günü ordu takı mımızla karşılaşacak olan M ı­sır ordu takımı dün Ankaragü cü Stadında hafif bir idman yapmıştır.

Misafirlerin çalışması, ordu takımımız mensuplan tarafın­dan dikkatle takip edilmiştir.

Evvelki gün Topraksporla yapılan hazırlık maçında sa­katlanmış bulunan Kaleci Va rol’un sakatlığı gösterilen ihti­mam sonunda iyiye doğru yüz tutmuştur. Varol pazar günü takımdaki yerini alacaktır.

Ordu takımınızın Mısır kar şısındaki muhtemel tertibi şöy ledir :

Varol - İsmail, Şehmuz - Mustafa Çam, Süreyya, Tun­cay - Tarık, Turan, K. Ah­met, Can, Aydın.

Maçı İtalyan Federasyonu­na mensup Morakko ile Türk Orhan Gönül, ve Mısır’h Kâ­mil Mansur idare edecekler­dir.

Bir İnsanın Yazısından Sıhhi Durumunu Anlamak MümkünYazının nasıl olup da hasta

lıkları ifşa ettiğini anlamak için bir Fransız grafoloğunun şu sözlerine dikkat edilmeli­dir: “Bir insanın yazısındaki intizamsızlık, ruhî yahut be­deni bakımdan istikrarsızlık içinde olduğunu belli eder. Bazan her ikisi de mevcuttur. Kalb hastalıkları, gudde rahat sızlıkları yazıyı tamamen de­ğiştirirler!..

ASTMLILARIN YAZISI İddia edildiğine göre astm-

lı insanların yazısı mütereddit tir. Yanyana üç nokta, daima bir nefes darlığına alâmettir. Belki de astmı olan bir insan bunu farketmeden yapmakta­dır. Fakat yazısındaki o lüzum suz noktalar, hızlı hızlı koşmuş ve birden nefes almak için durmuş bir insanın halini can landırmaktadır. Cümleleri ke­sen yanyana üç nokta, daima astma’a müsait bir bünyenin işaretidir.

KALBI - HASTA OLANLARIN YAZISI Noktalar lâzım gelen yerle­

rine konulmamışlarsa yazı sa hibinde bir kalb hastalığı var dır. Bu noktalar sanki hastaya dinlenmek imkânını vermekte dirler. Böyle her yere nokta­lar serpiştiren insanlar kalble rine dikkat etseler iyi ederler. Zira bazan bu tip yazı, bir hastalığı daha başlangıçta teş his etmek imkânını verir. Ço cuklarda ise noktalar yerli ye­rinde değilse, bu çocuğun da

ha ağır inkişaf ettiğine alâ­mettir.

KARACİĞERİ HASTA OLANLAR Karaciğer hastalığına müp­

telâ olan kimselerin yazısında bazı harfler havada asılı gibi­dirler. Diğjer harflerden daha yukarı çıkarlar yahut onlarla ayni seviyede bulunmazlar.Ke limeler kesik kesiktir. Harfler havada asılı hissini vermekte­dirler.

GUDDELERİ RAHATSIZ OLANLARIN YAZISI Bir insanın dahilî guddele­

rinde bozukluk varsa, yazısın da bazı hususiyetler göze çar par. Meselâ bazı harfler tit­rek olur. Bu gibi harflerin t; t rek oluşu metapolizmanm sar­sıldığına delâlettir. Ayni za­manda paratiroit guddesi de kâfi derecede ifrazatta bulun­mamaktadır.

KARACİĞER VE BÖBREKLERİ HASTA OLANLARIN YAZISI

Yazının merdivenden iniyor muş gibi sağdan sola doğru meyilli olması da karaciğer ki fayetsizliğine delâlettir. “T” lerin diğer harflerden daha yu karıda oluşu bu şahsın böbıek rahatsızlığı ve üremiye tutul duğunu göstermektedir.

Şüphesiz bu talihlileh katî değildir. Fakat yapılan araş tırmalar gösteriyor gi grafolo­ji yavaş yavaş ilmin sahasına Girmeğe başlamıştır.

Anketimize Gelen Resimler

5EIBERLING

SOLDAN SIRA İLE:46 — CAHII H. GENÇ (Fenerbahçe) • Lefkoşada tüccar yanında {alışmakta­

dır, aslen Vadililidir ve 18 yaşındadır. Hüviyet No. 135545.47 — ÖMER HÜDAVERDİ {Fenerbahçe) • Vadili olup yapıcı ustasıdır, 18 ya­

şındadır. hüviyet No. 002777.48 — SABİHA GÖKÇEN ÖZTÜRK (Fenerbahçe) • 18 yaşında olup, Lefkede

terzilik yapmaktadır. Hüviyet No. 265745.49 — AHMET MEHMET (Fenerbahçe) ■ Majjusada Bakkal olup, 18 yaşında­

dır. Hüviyet No. 014076.50 — ORHAN MEHMET (Fenerbahçe) • Mağusada askeri kapm bekçilerinden

olup, 23 yaşındadır. Hüviyet No. 310223.51 — YÜKSEL İSMAİL IGalatasaray) • Lefkoşada Matbaa işlerinde Intertype

Operatörü oarak çalışmakta olup, 17 yaşındadır. Hüviyet Kartı kayıb bulunmaktadır.

52 — İZZET MEHMET (Fenerbahçe) • Lefkoşada Orta Köyde yapıcılık yap­maktadır. 40 yaşındadır. Hüviyet No. 161311.

53 — KADİR ÖZBAYRAK (Fenerbahçe) • Lefkoşada Ticaret Lisesi öğrenci­lerinden olup, 17 yaşındadır. Hüviyet No. 178378.

54 — MUSTAFA KEMAL (Fenerbahçe) • Lefkoşada talebe olup, 15 yaşında­dır. Hüviyet No. 298883.

YEKUN:

Fenerbahçe

Galatasaray

Beşiktaş

29

18

7

GALATASARAYLILAR !..

FENERBAHÇELİLER!..

BEŞİKTAŞLILAR!..“Hangi Kulübün Kıbrıst a Taraftan

Daha Fazladır?/’

Anketimize Siz de Katılınız...

Gazetemiz Spor Servisinin Kıbrıs çapındaki geniş

anketi devam etmektedir. Maksadımız Kıbnsta bulunan

Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarını okuyu­

cularımıza tanıtmak—Aynca Kıbnsta hangi kulüblerin

daha fazla taraftan bulunduğunu tesbit etmektir.

Anketimize her Kıbrıslı Türk gerek erkek gerekse

kadın olsun katılabilir. Gazetemize gönderilecek bütün resimler, her gün basılacak ve taraftarların sayısı mün-

tezamen ilân edilecektir. Okuyucularımız, aşağıdaki ku­

ponu doldurarak anketimize katılabilirler.

Emniyetli ve ekonomik seyahat için en iyi yatırım otomobilinize bugün bir takım yeni, dünyaca meşhur SEIBERLING lâs­tiği takmakla mümkündür.

En son usullerle, yol muhataralarına karşı hususî surette imal edilmekte olan SEIBERLING lâstikleri, Amerika’da satış rekorları kırmış olup fabrika tara­fından vakitsiz amalara karşı garantili lâstiklerdir.

Satın alabileceğiniz en dayanıldı lâstik, yolların şampiyonu SEIBERLING’dir.

Her model otomobile göre değişik ha­cimlerde stok bulundurulur.

Toptan ve perakente satış yapılır.NOT: Bazı kazalar için acenteliklerimiz

münhaldir.Amerikan SEIBERLING Kauçuk Fabrikaları

Kıbrıs Umumî Acenti HAŞAN E. HAKKI

Cumhuriyet Sokağı No. 6 Tel: 72882, Lefkoşa.

m * -+ 'm — m ~m"

■ • • • • • • • • • M *

Haftalık Futbol Lig Maçları Bülteni

KIBRISTA GALATASARAYLILAR MI, FENERBAHÇELİLER MI, BEŞİKTAŞ­

LILAR MI DAHA FAZLADIR ?? ANKETİ KUPONU

İsim................ .................... .......... .

Meşguliyet........................... .............

Doğum Tarihi........ ........... ..... ............

Adres................................. ......

Hüviyet No..........................................

TUTTUĞUNUZ TAKIM.. ............ ....... ..........

Not: Vesikalık temiz (Net) bir resminizi ilâve ederek bu kuponu “BOZKURT SPOR SERVİSİ - P.K. 324 - Lefkoşa” adresine bugün postalayınız.

VARNAMO

DACK

Kısa zamanda çarşımızda isim yapan VARNAMO bisiklet, skuter ve motosiklet lâstiklerinin ikinci partisi vasıl olup top­tan ve perakente satışa arzolunmuştur.

Uzun ömürlü VARNAMO mamulleri mil başına masrafınızı azaltır.

İsveç VARNAMO Kauçuk Fabrikaları Kıbrıs Umumî Acenti HAŞAN E. HAKKI

Cumhuriyet Sokağı No. 6 ._________Tel: 72882, Lefkoşa.

Krustçef’in Teklifi Kabul OlunduRus Silâhlı Kuvvetleri Azaltılacak

MOSKOVA 15 : Rusya Başbakanı

BIBtNCt Kt'ME Tarih Ofln18.1.60 Cumartesi

17.1.60 Pazar

OENÇ TAKIMLAR. 17.1.60 Pazar

İKİNCİ Kt'ME. 17.1.60 Pazar

Saat Yer Takımlar Hakemler2.30 Lefkoşa O.G. -K.T.S.K. 8HCEMBRI

LeyDeeney

2.30 Lefkoşa Ç.T.8.B. - T.O.L. MILLIKENMurphyBaker

2.30 Limasol D.T.B. - M.T.O. GARRETTMcQueen

'î’i Barttett

10.00 Lefkoşa 0.0 . . K.T.S.K. LEYDeeneyLoates

1.16 Lefkoşa Ç.T.S.B. . T.O.L MURPHYBakerBrown

M S Llmnsol D.T.B. - M.T.O. MCQUEENBartlettBeavan

2 00 Lefk* Lefke - Yorgoz

Harp DairesiALENİ MÜZAYEDE

22 Ocak. 1960 Cuma günü ö.e. saat 9 da başlamak

üzere, Lefkoşada ‘‘Ordnance Depot Area, UBIQUE

Camp”da aşağıdaki muhtelif eşyanın aleni müzayede ile satışı yapılacaktır.

Satılacak eşyalar: Çadırlar, odun parçaları, m o b il - }alar, battaniyeler, maden parçaları, Tekstil (iç çamadır ve çoraplar) v.s.

ihyalar 18 ile 21 Ocak, 1960 arasında her hangi bir

gün ö.e. saat 8 ile öğleyin 12 arasında O. C. Depot’a ya­

pılacak müracaat üzerine görülebilir. Katalog ve satış

şartları 77 Baf sokağı, Lefkoşa adresinde Harp Dairesi

dellâlı Evan Antoniades’ten elde edilebüir. Tel 2993.

IV1AAD

En Nihayet!!Futbol sahalarımızda

yaralanan sporcuların bir çok defalar doktorsuz kaldığını ve tedavilerin­de pek mttşkil&t çekildi­ğini, daha evvel defalar­ca yazmış ve Futbol Fe­derasyonundan “ Saha Doktoru ” bulundurması­nı istemiştik.

En nihayet, bllylik bir İhtiyacımız karşılanmış ve dün akşam Futbol Fe­derasyonundan aldığımız bir tebliğde, bu günden itibaren Lefkoşa Taksim Stadında Növbetci Saha Doktoru bulunacağı bil­dirilmiştir.

Kıbrıs Türk Hekimler Birliği Sayın idarecileri­nin kıymetli yardımlarıy le mtlmktln olan bu ter­tibatın, diğer kazalarda­ki lig maçlarına da teş­mil edilmesi için faaliye­te geçileceği de ayrıca bültende belli ıilmekte­dir.

Bu gUnkil ıııaçta vazi­feli saha doktoru, Sayın Dr. Nalın Adiloğlu ve yarınki maçta da Sayın Dr. Şemsi Kâzım ola­caklardır.

Kruslçef'in Rus silâhlı kımeHerini azaltmak konusunda yaptığı teklif, Vük sek Sura tarafından tasvip edilmiştir.

Krustçef'in batılı devletlerin azaltma sı için yaptığı müracaat, iyi karşılan mış ve çeşitli yorumlara vesile olmuş­tur.

Nitekim, teklif batılılar arasında

memnunluk uyandırırken, KnatçeHo bir tâvizi olarak tefsir edilmemiştir.

Zira Rusya, 1956 yılında teklif elli ği ordu mevcudu seviyesine yeni tatk tedir. Halbuki Ingiltere, bu bir yıl önce inmiştir.

Rusya İç İşleri Bakanlığı Mırtı; Teşkilâtı lâğvedildi

Diğer taraftan Sovyetler 8irtip^ lc İşleri Bakanlığı Merkez Teşkilâtı vedilmişfir.

Fransanm Yeni Maliye

BakanıPARİS 15 : Paris basını,

Maliye ve İktisat Bakanı Anioine PİM in yerine W. Baumgartner'ln getiril# ni bildirmekte ve bunu yerinde bir kı­rar olarak ilân etmekteyseler de W*’», nın ortadan kaldırılamıyacağını, kabinenin malî değil, siyasî bir I ranla karşı karşıya geldiğini İİS« mektedirler.

ANKARA KİBRİTLERİNİ 1

Tercih Ediyorum

A N K A R A K i b r i t it ' i İ l

| + i U ~ U J I i

ÇÜNKI JANKARA KİBRİTLERİ HUSUS

OLARAK KIBRIS İÇİN BİZİM İMAL EDİLİYOR.

V 0 &I/ındra *

1«:bu w

SÖSSTİjlt'ŞAVtttUCB

Kıbrıs Konferansı ^ *ÜD 8 bulun*

M. Her« t müşavir W * " * * ,dımda bulunmuştur.S a « M a t te n le r ^da İngiliz Devlet W » . Pttfumo, Sömürgeler Bak jı Müsteşarı Jullao A Londradakı C*Grubu Başkam Sir Knose Helm de vardı.

Başplskobos M akarioi ı Ma Rossidis; Dr. Faul çflk'e Rauf Denktaş; Fatlr. tü Zorlu’ya Melih Esenbt Ev&ngelos Averofa D. B

'refakat ediyordu.Bu arada, Kıbrıslı Tür

Rum delegeler, K ib ri* a sasım müzakere etmek I ayrı ve hususi bir toplaot mışlardır.

ÖĞLEDEN SONRAK TOPLAMI

Konferansın öğleden so:

SSf'Vi-n U M * :

v ’VffiS

Konferansın

Hükümran İn c ili,»leşini halletmek ve d it* . I “ Ş iarda Wr karar, « k te r . tertiplenen Lo, «er»n„ dB„ lk) yapmıştır. « T“ ®akl oturumda e*a, <».,

ü s l e r i™. Toplantıdan tur. "•«suplarına demeçte D ikleri ıı5

gitmekte oldujW İ * 2 U

Phkobog demiştir «akario,

az*'»*

®li*bet netir. t mn,n*lio

l!0uiı

t t l t l

SusM