2014 · 2014-2015 SONBAHAR-KIŞ MODA TRENDLERİ SPOR, KLASİK YA DA NOSTALJİK… YENİ SEZON TAM...
Transcript of 2014 · 2014-2015 SONBAHAR-KIŞ MODA TRENDLERİ SPOR, KLASİK YA DA NOSTALJİK… YENİ SEZON TAM...
EYLÜL2014
MODA
BAKIM
DEKORASYONSEYAHAT
TEKNOLOJİ
MÜZE VE ÖREN YERLERİMİZ
KÜLTÜR SANAT
02
06
09 15
19
22
25
2014-2015 SONBAHAR-KIŞ MODA TRENDLERİSPOR, KLASİK YA DA NOSTALJİK… YENİ SEZON TAM ANLAMIYLA TREND ZENGİNİ
mo da
Belki ruhunuz hala yaz aylarında ama moda trendleri sonbahara ve kışa çoktan hazır. Bakalım bu sezon bizleri ne gibi sürprizler bekliyor?
50’Lİ YILLAR GERİ GELDİ
BAROK DOKUNUŞLAR
KÜBİST VE SOYUT YAKLAŞIMLAR
Bele oturan kesimler, kloş etekler, danteller, tüller… 50’lerin esintileri, özellikle feminen kesimleri, bu sene karşımıza sıklıkla çıkacak. Bir parti ya da davete katılırken, siz de diz üstü elbiselerle 50’li yıllara göz kırpabilirsiniz.
İpek, kaşmir, kadife, şifon… Modacılar bu sezonbarok esintisi taşıyan kumaşlardan ilham aldılar. Tüyler, inciler ve metalik detaylarla modern çağa taşıdıkları bu akımı, ağırlıklı olarak elbiselerde, balon ve kalem eteklerde görmek mümkün.
Çizgili ve ekose kumaşlarla yakalanan kübist havayı, alakasız parçalarla kombinleyerek soyut bir boyuta taşımak mümkün. Tasarımcıların kimilerine radikal gelebilecek bu moda anlayışları, sıra dışı giysilere meraklı olanlar için biçilmiş kaftan. Siz de “bu pantolon bu ayakkabı ile uyuyor mu” diye sormadan, kendinizi sezonun “soyut olma” akımına bırakabilirsiniz.
RAHATLIĞI SEVENLERE PİJAMA MODASI
80’LER RETROSU
Bazen espri konusu olur, üstünüzdeki rahat kıyafetleri görenler “Pijama giyseydin daha iyiydi” derler. Şimdi size böyle bir cümle kuranlara, “Artık böyle giyinmek moda” diyebilirsiniz. Çünkü büyük moda evlerinin sonbahar-kış sezonu için hazırladıkları kreasyonlarda rahatlık ön planda tutulmuş.
80’lerin fotoğraflarına baktığımızda, kıyafetlerimizi görüp, “İyi ki o yılları geride bırakmışız” diyenimiz çoktur ama 80’li yıllar peşimizi bırakmışa benzemiyor. Özellikle Parisli modacılar, bu sezon 80’lere özgü bol kesimleri ve parlak kumaşları tercih etmişler. Kime ne kadar hitap ettiği tam olarak bilinmese de, 80’ler modası hala aramızda.
PARLAK RENKLER
ÖRGÜ MODASIYeşiller, pembeler, kırmızılar… 2014 yaz sezonu, iddialı tonlardan payına düşeni aldı ama modacılar yaz aylarının parlaklığını önümüzdeki sezona da taşımaya kararlı. Bu durum, kış aylarında karalar bağlamaktan hoşlanmayan ve neon renkleri sevenler için oldukça sevindirici.
Annenize haber verin, şişleri hazırlasın! Kazağı, hırkası, elbisesi ile bu sezon örgüler çok moda. Rahatlığın giderek daha ön plana çıkması örgünün de tekrar gündeme gelmesindeki en önemli sebeplerden biri. Tabii ki bir de sıcak tutuyor olması. Eğer siz de gardırobunuzda örgü bir kazağa ya da hırkaya yer vermek niyetindeyseniz, sezon trendinin bol kesimli parçalar olduğunu belirtmekte fayda var.
bakım
SAÇIMIZDA PARILTILI TAŞLAR, GÖZLERİMİZDE MAVİ FARLAR
SEZONUN ÖNE ÇIKAN
SAÇ VE MAKYAJ TRENDLERİ
Birçoğumuz kendine yakışan stili bir kez bulduktan sonra tarzını kolay kolay değiştirmeye cesaret edemez ama zaman geçer, dünya değişir ve yeni trendler kapımızı çalar. Hem de öyle arada sırada değil; her mevsim beraberinde yenilikleri de getirir. İşte 2014 sonbaharı da güzelliğimize güzellik katacak yeni trendleri ile karşımızda.
MÜCEVHERLER SAÇLARA KONDUÜnlü moda markası Dolce & Gabbana’nın yaratıcılığı sezona damgasını vuracak gibi görünüyor. Saçlara yerleştirilen iri taşlar, “göz alıcı saçlar” kavramını bir tık öteye taşıyor. Günlük yaşam için fazla iddialı olabilecek bu moda, özel davetler içinse son derece cezbedici görünüyor. Kim bilir, çekmecenizde duran bir broş belki de saçınızdaki yerini almak için bekliyor.
GÖZ MAKYAJINDA RENGİMİZ MAVİHer sezon, bir renk diğerlerinin arasından sıyrılarak öne çıkar. Baktığımız her yerde o rengi görür, farkında olmadan o rengin markajına girmeye başlarız. Bu sezon, göz makyajı için öne çıkan renk; turkuaz mavisi. Bu tonu, gündüz ince bir şerit olarak uygularken gece olduğunda içine biraz cesaret de katıp kalın bir şerit halinde kullanmaktan korkmayın. Yalnız bu rengi kullandığınızda, allık ve ruj gibi makyajınızı tamamlayacak unsurların yok denilecek kadar az olmasına dikkat edin.
ÇAPRAZ TUTAMLI AT KUYRUĞUAt kuyruğunun modası asla geçmez. Bu modeli çok seviyor ama ufak da olsa bir değişiklik arıyorsanız, işte size mükemmel bir tavsiye. Hem şık hem de minimalist bir görünüm yakalayabileceğiniz bu model için tek yapmanız gereken saç tutamlarınızı çaprazlama bir şekilde toplamak. Hepsi bu!
UZUN KİRPİKLERMakyaj yapmaktan hoşlanmıyor olsanız da bu sezon rimeli gözlerinizden eksik etmemelisiniz. Sezonun en fazla öne çıkan trendlerinden biri; uzun kirpikler. Kozmetik markaları devamlı olarak reklamlarında kirpiklerinizi olduğundan çok daha uzun gösteren ürünleri olduğunu iddia ederler. Belki de onlara kulak vermenin tam vakti!
RUJUMUZ YİNE BORDOGeride bıraktığımız sezona damgasını vuran bordo rujlar, yerlerini kolay kolay başka bir renge bırakmayacak gibi görünüyor. Bu tonu kullandığınız zaman özellikle göz makyajınızın son derece hafif olmasına dikkat etmeniz gerekiyor.
HAYALET MAKYAJParlak maviler
size fazla iddialı geldiyse, o zaman
hayalet makyajı deneyebilirsiniz. Gerçi
bu trend de kendi çapında oldukça
dikkat çekici. Amaç, yüzün hiçbir öğesini
ön plana çıkarmamak. Öncelikle kaşların
belirginliği tamamen ortadan kaldırılıyor.
Uçuk renkte rujlar ve yok denilecek
kadar az bir allıkla tamamlanan bu
makyaj, doğruyu söylemek gerekirse
biraz uzay çağı havası yaratıyor. Günlük
yaşamda karşımıza pek çıkmayacak olsa da, bu akım
podyumlarda sıklıkla tercih ediliyor.
DUVAR KAĞITLARI İLE EVİNİZDEKİ DEĞİŞİME İNANAMAYACAKSINIZ
MEVSİM DEĞİŞİRKEN, EVİNİZİN HAVASI DA DEĞİŞSİN
dekorasyon
Havaların soğumaya başlaması ile yavaş yavaş
evimizde geçireceğimiz zaman artacak. Hal
böyle olunca, evimizin dekorasyonuna da ayrı
bir özen göstermek gerek. Eğer siz de evinizde
yepyeni bir dokunuş istiyorsanız işe duvarlardan
başlamanızı öneririz. Duvar kağıtlarında renklerin,
desenlerin, dokuların sınırı yok. Dekorasyon
trendlerinin ışığında duvar kağıdınızı seçin, evinizi
baştan yaratın.
SÜSLÜ DUVARLARModada sezon trendlerinin dekorasyon trendlerini ne kadar etkilediği ortada. Podyumlarda en
çok boy gösteren trendlerden biri olan ışıltılı süslemeler, taşlar, simler, parlak yüzeyler sadece
kıyafetlerde değil duvar kağıtlarında da karşımıza çıkıyor. Gerçek taşlarla, simlerle, kabartmalarla
süslenen, gümüş, altın ve bakır parıltılı duvar kağıtları ihtişama yeni bir boyut kazandırıyor. Klasik
dekorasyon tarzını sevenlerin tercih edebileceği süslü duvar kağıtlarının en ideal uygulama alanları
salonlar ve oturma odaları. Ayrıca altın ve gümüş parlaklığı küçük alanlara ekstra ışık sağlıyor.
TURKUAZTurkuaz son yılların en popüler renklerinden biri. Bu sene mobilyalardan perdelere
uzanan turkuazı duvar kağıtlarında da sık sık görüyoruz. Hem de turkuazın soluk ya da
koyu değil, en canlı tonlarına şahit oluyoruz. Turkuaz duvar kağıtları desenlerle bir arada
ya da düz formlarla çıkıyor karşımıza. Turkuaz tüm dekorasyon tarzlarına uyabilen, esnek
bir renk. Tek başına kullanıldığında yumuşak, sofistike bir tarz doğuyor. Mavinin farklı
tonlarıyla bir arada olduğunda modern bir görünüm, beyazla yan yana kullanıldığında
ise rahatlatıcı bir hava sunuyor. Dekorasyonda canlandırıcı bir etki sağlamak için,
turkuazı turuncuyla ya da sarıyla bir arada kullanmayı deneyebilirsiniz.
DAİMA SİYAH Beyaz duvarları bir kenara bırakın. Koyu renkler
ve hatta siyah duvarlar, dramatik bir görünümün
garantisi. Evinizde özellikle salonunuzda koyu renk
duvar kağıtlarını tercih edebilir, metalik aksesuarlarla
stilinizi zenginleştirebilirsiniz. Başka bir yöntem
de siyahı beyazla kullanmak. Özellikle salonlarda
ve oturma odalarında siyah-beyaz geometrik
desenleri kullanmak bu senenin gözde dekorasyon
trendlerinden.
PASTELPastel tonlarını ev dekorasyonunda
kullanırken birden fazla rengi bir arada
uygulayabilirsiniz. Pembe, yeşil, mavi
ve sarının pastel tonları bir arada
kullanıldığında evinize çok dingin ve
huzurlu bir hava katacaktır. Floral ev
tekstilleri ve gerçek çiçekler bu dingin
görünümü tamamlayan öğeler. Pastel
duvar kağıtlarının doğal ışıktan yeterince
faydalanamayan odalarda kullanımı
aydınlatma açısından çok başarılı sonuçlar
doğurabiliyor.
DOKULAR KONUşSUNDuvar kağıtlarında en gözde trendlerden biri, farklı dokulara
sahip yüzeyler. Yeni nesil duvar kağıtları son derece doğal
görünümlü, gerçekçi dokularıyla duvarlarını ahşap, taş ya da
tuğla kaplatmak isteyenler için kolay ve düşük maliyetli çözümler
sunuyor. Farklı yoğunluklarda parlak-mat yüzeylerin bir arada
kullanımı, kadife kabartmalar da duvar kağıtlarında doku
kullanımının güzel örnekleri.
DEKORASYONDA ALTIN ÇAĞINI YAŞAYAN DUVAR KAĞITLARIYLA
EN ÇARPICI ETKİYİ SAĞLAYABİLMEK İÇİN
BİRKAÇ ÖNERİ:
DUVAR KAĞIDI
TÜYOLARI
• Duvar kağıtlarında kullandığınız renkleri
evin içindeki mobilya, ev tekstili, aksesuar
gibi diğer öğelerde mutlaka tekrarlayın.
Fakat bunu yaparken görüntü kirliliğine
neden olmamak için belli başlı bir-iki rengi
seçin ve onların üzerine gidin.
• Farklı desenlerdeki duvar kağıtlarını
aynı odada kullanmaktan kaçınmayın.
Desenleri bir arada kullanırken çizgili,
puantiyeli, çiçekli, geometrik gibi farklı
stillerden iki ya da üçüne bağlı kalın. Aynı
tarzda farklı desenlerin kullanımı gözleri
yorabilir. Yani iki farklı çizgili deseni bir
arada kullanmak yerine bir çizgili desenin
yanına puantiye ekleyin.
• Eklektik bir tarzın peşinden koşuyorsanız
tuval olarak da anılan geleneksel desenli
duvar kağıtlarını modern mobilyalarla
beraber kullanabilirsiniz.
• Duvar kağıtlarını sadece duvarlarda
kullanmak zorunda değilsiniz.
Kitaplığınızın arkasını renkli bir duvar
kağıdıyla kaplayarak önünü çerçevelerle,
biblolarla süsleyebilirsiniz. Duvar
kağıtlarının merdiven basamaklarında,
sehpalarda, tablo niyetine çerçevelerin
içinde ve hatta bardak altlıklarında
kullanıldığı ufak dekorasyon projeleri de
çok revaçta.
• Küçük alanlar, dar odalar için duvar
kağıdı seçerken koyu renklerden ve
küçük desenlerden uzak durun. Büyük
desenli duvar kağıtları duvarları daha
büyük gösterir, böylece odalar da daha
geniş görünür.
• Tüm bir odayı duvar kağıdıyla kaplamak
size boğucu geliyorsa ya da dekorasyon
maliyetlerini az da olsa düşürmek
istiyorsanız çözümü var. Tek bir duvarı
duvar kağıdıyla kaplayın ve bu duvarın
tam karşısına bir ayna yerleştirin. Duvar
kağıdının aynadan yansıması dekoratif
etkinin sürekliliğini sağlar.
• Yatak odasında yatak başının yaslandığı
duvarı duvar kağıdıyla kaplamak
ve diğer duvarları uyumlu bir renge
boyamak son derece şık bir sonuç
veriyor.
EŞSİZ KUMSALLARI VE HALA SADELİĞİNİ KORUYAN DOĞASI İLE MÜKEMMEL BİR TATİL SEÇENEĞİ
MİDİLLİBARBAROS HAYRETTİN PAŞA’NIN DOĞUM YERİ, ÜNLÜ YUNAN ŞAİRİ SAPPHO’NUN MEMLEKETİ:
seyahat
Yunanistan’ın en büyük 3. adası olan Midilli’nin Yunanca adı
Lesvos’tur. Adanın başkenti Mytilini’dir. Türkçe’de adaya
verilen Midilli ismi de buradan gelir. Persler, Romalılar,
Venedikliler ve Osmanlılar sırasıyla adada hüküm
sürmüşlerdir. Midilli Adası, Yunanistan topraklarına, 1922
yılında imzalanan Londra Antlaşması ile dahil olmuştur.
Ayvalık’tan kalkan feribotla, bir buçuk saatlik bir yolculuk sonunda
adanın liman kenti olan Mytilini’ye ulaşılır. Mytilini, Midilli’nin en kalabalık
ve hareketli kentlerinden biridir. Sıra sıra dükkanların karşılıklı dizili
olduğu Ermou Caddesi’ni, Osmanlı döneminden kalma Yeni Cami’yi,
Aghia Therapontas Kilisesi’ni ve Sappho heykelini görmeden Mytilini’den
ayrılmayın deriz! Ermou Caddesi’ni pazar günü ziyaret edecekseniz, hayal
kırıklığına uğrayabilirsiniz. Çünkü pazar günleri adalılar için tatil zamanıdır.
Hemen hemen bütün dükkanlar kapalı olur. Hafta içi öğlen 2 ve 6 arası
yine “siesta” zamanı olduğundan, yemek yenilecek yerler dışında açık bir
yer bulmak oldukça zordur.
3-4 günlük veya daha uzun süre için turistik amaçlarla adaya gelenler,
tek bir yerde kalmak yerine genellikle adanın görülmeye değer farklı
bölgelerine de seyahat ederler. Yolların virajlı ve dar olması nedeniyle,
küçük boyutlarda otomobil ve scooter tipi motosiklet kiralama durumu
oldukça yaygındır. Bu nedenle adada çok sayıda araç kiralama şirketi de
bulunur.
Mytilini’nin ardından, adanın en fazla ziyaretçi çeken noktalarından bir
diğeri, kuzeyde yer alan Molyvos’tur. Bu şirin köyün iki katlı müstakil
evleri, dar sokakları, limanı, tepede yer alan Ortaçağ döneminden
kalan kalesi kesinlikle görülmeye değerdir. Bir yamaca kurulmuş
olan köyün, yaz aylarında ziyaretçi sayısında ciddi bir artış yaşanır.
Molyvos’a sadece birkaç kilometre uzaklıkta yer alan Petra da, uzun
sahil şeridiyle, turistlerin özellikle denize girmek için tercih ettikleri
destinasyonlardan biridir. Petra’ya gitmişken, Kadınlar Kooperatifi’ni
de mutlaka ziyaret etmeli, hem ekonomik hem de lezzetli yemeklerin
tadına bakmadan dönmemelisiniz.
Midilli’nin hemen her bölgesinde denize girmek mümkün. Yalnız
özellikle Plomari’nin de yer aldığı güney kesim, cam gibi denizi ile
ün salmıştır. Adanın diğer bölgelerine göre nispeten daha sakin
olan Plomari, kendinizi tam anlamıyla bir Yunan köyündeymişsiniz
gibi hissettirir. Gün boyunca frappe yudumlayarak kahvede sohbet
eden yaşlıları, sakin sokakları ve tenha plajları ile kalabalıklardan uzak
kalmak isteyenler için ideal bir tatil bölgesidir. Yunan rakısı olarak
bilinen uzonun da en iyi üretildiği yerlerden biri Plomari’dir. Plomari’de
Uzo Müzesi’ni ve ünlü uzo markası Barbayanni’nin fabrikasını ziyaret
edebilirsiniz.
MOLYVOS, PETRA, PLOMARİ
Midilli’nin deniz ürünleri dillere destandır. Bunlarında başında, ızgara ahtapot, kalamar,
karides, midye ve sardalye gelir. Adanın her yerinde karşınıza çıkacak olan “taverna” larda, bu
saydıklarımızı gün boyu, taze olarak yeme şansınız vardır. Balık ürünlerinin yanı sıra, Greek salad
(Yunan salatası), kabak çiçeği kızartması, bezelye fava, peynir kızartma da masaları süsleyen
başlıca lezzetler arasındadır.
NE YEMELİ?
ÇANTADAN ŞARJ CİHAZINA, LAMBADAN ARABAYA… GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ÇALIŞAN CİHAZLAR
teknoloji
TEKNOLOJİYE GÜNEŞ DOĞDU
Çevreye dost teknolojilerin önemi her geçen gün artarken, bu teknolojiler
arasında enerjisini Güneş’ten alanlar oldukça ilgi görüyor. Günlük hayatımızı kolaylaştıran ve düşük enerji maliyeti sunan bu cihazlar, çok yakın bir gelecekte günlük hayatımızın her anında karşımıza çıkacak gibi görünüyor.
SOLAR MASAGörünüm olarak dünyanın en estetik masası olmasa bile kullanışlılığı onun bu açığını kapatıyor. Masanın yüzey kaplaması, Güneş enerjisini, istenildiği anda kullanabilmek üzere depo ediyor. Bu sayede bahçede oturduğunuzda, laptop’unuzun şarjının bitip bitmemesini dert etmenize gerek kalmıyor. Bilgisayarın ihtiyaç duyduğu enerjiyi bu masadan sağlayabiliyorsunuz.
KENDİNDEN ENERJİLİ GÜNEş GÖZLÜĞÜNano teknolojiyle üretilen bu güneş gözlüğü, sadece Güneş’in zararlı ışınlarını gözlerinizden korumakla kalmıyor, bunu faydalı olacak bir forma da dönüştürüyor. Çerçevenin hemen arkasında yer alan küçük güç merkezi, cep telefonu ya da mp3 çalar gibi küçük aletleri çalıştırabilecek güçte Güneş enerjisi depolayabiliyor.
MÜZİK ÇALARDışarıda müzik dinlemenin keyfi bir başka… Ama cihazları şarj etme, pil bulma ya da uzatma kabloları ile uğraşmak da ayrı bir dert. Bu müzik çaların üstünde yer alan Güneş panelleri ise, bütün bu saydığımız gereklilikleri ortadan kaldırarak, size açık havada müzik dinleyebilme şansı sunuyor. Güneş’ten enerjisini alamadığı yani kapalı ortamlarda kaldığında ise lityum bataryaları devreye giriyor.
ÇİM BİÇME MAKİNASIOnu bahçeye bırakın, gerisine karışmayın! Bu çim biçme aleti, kendi kendine çalışabilme özelliğine ek olarak, Güneş panelleri sayesinde, batarya ömrünü de uzatıyor. Ayrıca üstünde bulunan LCD ekranda, alarm, zamanlayıcı, hırsızlığa karşı uyarı sistemi de bulunuyor.
SOLAR PANELLİ ÇANTAUzun süren doğa yürüyüşlerinde ya da seyahatlerinizde, telefonunuzun şarjının bitmesi sıkıntı yaratan bir durumdur. Özellikle acil bir arama yapmanız gerekiyorsa. Ön yüzeyinde çıkarılabilir solar paneller olan bu çanta ile şarjınızın bitmesi artık sorun olmaktan çıkıyor. Çünkü bu paneller sayesinde küçük elektronik aletlerinizi, istediğiniz her an ve her yerde şarj edebiliyorsunuz.
GÜNEş ENERJİSİ YOLLARDABu otomobiller bildiğimiz otomobillere pek benzemiyor doğrusu. Daha çok bir uzay çağı filminden fırlamış gibi bir halleri var. Nedeniyse son derece basit; onlar, ne benzin ne su ne de başka bir yakıt tamamen Güneş enerjisi ile çalışıyorlar. Tek kişilik olarak dizayn edilen bu arabalar, günlük yaşam için pek pratik görünmüyor olsalar da, gelecek için umut vadediyorlar.
VE ÖREN YERLERİMİZ
müze
BERGAMA MÜZESİDÜNYA MİRASI LİSTESİ’NE GİREN TOPRAKLARIN MÜZESİ
Kısa bir süre önce UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Bergama, Allianoi Antik Kenti, Zeus Sunağı, Roma Tiyatrosu ve Kleopatra Güzellik Ilıcası ile bu listeye girmeyi sonuna kadar hak ediyor. Bu saydıklarımız dışında Bergama’da görülmeye değer yerler arasında Bergama Müzesi de geliyor. Bergama’da yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkan eserlerin korunabileceği bir müzeye ihtiyaç duyulmuş ve Bergama Müzesi 30 Ekim 1936’da ziyarete açılmıştır. Yapılan kazılarda Erken Tunç döneminden Bizans dönemine kadar değişik dönemlere ait arkeolojik eserler çıkarılmıştır. Allianoi’de yapılan kazı çalışmaları sırasında gün yüzüne çıkartılan Nymphe Heykeli, orijinali Berlin’de olan Zeus Tapınağı’nın minyatürü, Medusa Mozaiği, Nike Heykeli müzenin dikkat çekici eserleri arasındadır. Müzenin giriş kısmında, Helenistik dönem ile Roma ve Bizans dönemine ait mermer mimari eserler yer almaktadır. Bergama Akropolü’nden çıkartılan oturan kadın heykelleri, at heykeli, Pers, Hellenistik ve Roma Dönemine ait figürlü mezar taşları, lahit ve osthotekler de görülmeye değerdir.
Müzenin etnografya bölümünde Bergama ve yöresine ait geleneksel sosyal yaşamı, kültürel değerleri yansıtan zengin eser koleksiyonu bulunmaktadır. Sadece Helenistik ya da Roma değil, müzede Osmanlı Dönemi’ne ait farklı amaçlar için kullanılan çeşitli madeni eserler de sergilenmektedir. Müzenin bir de Madeni Eser Koleksiyonu bulunmakta, bu bölümde de buhurdan, şamdan, fincan zarfı, fincan, sahan, sini, leğen gibi günlük kullanım eşyaları sergilenmektedir.
Adres: Zafer Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi No:6, Bergama Tel : (0232) 631 28 83 Pazartesi dışında her gün 08.30-17.30 saatlerinde ziyarete açıktır.
2005 yılından bu yana, dünya çapında birçok ödüle değer görülmüş olan İstanbul Oyuncak Müzesi’nde gönüllü çalışan emekli pilot Gürol Kutlu, müzenin kurucusu şair Sunay Akın’ın önerisiyle, müzenin “yaşam öyküsü” nü kaleme almaya karar veriyor ve ortaya bu eser çıkıyor. Kendi hayat hikâyesiyle, çocukluğuyla, çocukluk oyuncaklarının anılarıyla müzenin hikâyesini iç içe geçirerek paralel bir biçimde ele alan Kutlu’nun bu kitabı aynı zamanda ülkemizde müzecilik yapmanın koşullarını da göz önüne seriyor. Müzedeki oyuncakların fotoğraflarıyla zenginleştirilen kitap iki idealist kişinin, Kutlu ile Akın’ın çocuksu heyecanlarını yansıtırken, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin erginleşmesinin de bir hikâyesi aslında.
BİR OYUNCAK MÜZESİ HİKAYESİGÜROL KUTLU
İş KÜLTÜR YAYINLARI’NDAN SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ…
Gorki’nin Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim’den oluşan üçlemesi, Rus dilinde yazılmış en güzel otobiyografilerden biridir. Çocukluğum’da babasını küçük yaşta yitirdikten sonra taşındığı dedesinin evinde geçirdiği yılları anlatır. Miras kavgaları, doğumlar, ölümler, küçük Aleksey’in tanık olduğu ve bizzat maruz kaldığı akıl almaz şiddet, bu evde gündelik hayatın akışı içinde sıradan olaylardır.
ÇOCUKLUĞUMMAKSİM GORKİ
Balkan Savaşı’nda Edirne’nin Bulgar ordusunun eline geçmesinden sonra esir olarak Sofya’ya gönderilen dönemin kumandanları Şükrü Paşa, İsmail Paşa, Rifat Paşa ve Kâzım Karabekir’in de aralarında olduğu on beş kişilik kurmay subay kafilesinde Eyüp Durukan da bulunuyordu. Eyüp Durukan ilk satırlarını savaşın arifesinde yazdığı günlüğünü, Sofya Splendid Otel’de yedi ay süren esareti sırasında ve sonrasında da tutmaya devam etti. Durukan esaret günlerini, dönüşünde Dünya Savaşı’nın eşiğinde bulduğu memleketin askeri ve siyasi ortamını, Çanakkale Muharebeleri dahil Büyük Harp’in ilk yıllarını yaşadıklarına, okuduklarına, duyduklarına ve belgelere dayanarak aktarıyor. Bu külliyatın Balkan Harbi’nde Edirne Kuşatması adıyla yayımlanan ilk cildinde, Edirne Kuşatması’na dair pek çok yeni bilgi ve belge okurla buluştu. Günlüklerin bu yeni cildi, hem esaret hayatına dair ayrıntılarla hem de Çanakkale ve İstanbul boğazlarındaki topçuluk çalışmalarına dair bilgilerle, döneme ilişkin var olan kaynaklara önemli katkılarda bulunuyor.
SOFYA ESARETİNDEN ÇANAKKALE ZAFERİNE MURAT ULUĞTEKİN
İlham veren Hollandalı ressam ve gravür ustası Rembrandt Harmenszoon van Rijn hakkında kapsamlı bir referans kitabı. Sanatçının ilk yıllarını, kişisel yaşamını ve erken 17. yüzyılın tarihsel bağlamını keşfe çıkan olağanüstü bir biyografi. Etkileyici baroktan daha sade üsluplara kadar değişen sanat anlayışını şekillendiren etkenler. En çarpıcı ve en önemli resimleri ve desenlerini içeren muhteşem bir seçkiyle üslubu ve tekniğinin uzman gözüyle analizi. 500 göz kamaştırıcı resimden oluşan olağanüstü bir derleme.
REMBRANDT – 500 GÖRSEL EşLİĞİNDE YAşAMI VE ESERLERİROSALIND ORMISTON