İ : İÖ6 22 Hazira 132n5 C : 1 · İ : İÖ6 22 Hazira 132n5 C : 1 dolayı bendeniz bie geler ço...

1
İ : İÖ6 22 Haziran 1325 C : 1 dolayı bendenize gelen bir çok şikâyetlerden ve ma- lumatı hususiyeden anladığıma göre köylülerimiz be- deli askerî veremez. Vermek iktidarında bulunma- makla beraber, bedeli askerîyi vermeye icbar edile- cek olursa bir çok mehâzîr de zuhur edebilir. Geçenlerde yine bu bedel meselesinden dolayı • bendeniz Heyeti Umumiyeye arzetrnlş idim ve bir- çok delâil ile isbat edebilirim ki Siroz Sancağından olduğum için yalnız o havalinin ahvaline vâkıfım. Siroz Sancak ve Kazalarında bulunan köylüler eğer bedeli askerî Verecek olurlarsa, bırak ki bedeli as- kerî vermeye iktidarları yoktur, bundan mâdâ bir- çok vukuatın da zuhuru melhuzdur. Razlık Kazası- na tâbi Reste karyesi var ki, civar ahalii müslimesi tarafından meraları zaptedildiğinden dolayı Nezare- ti âidesine müracaat etmiştim. Bunların mer'alannın Oivar ahalii müslimesi tarafından zaptedilmesinin bi- linci sebebi, bunlar o ahalii müslime nazarında rea- ya sıf atiyle tanıklığı içindir. Eğer Flükümet tarafından onlara da bu vatanın hakikî evlâdı nazariyle bakıldığını o ahalii müslime görürse tecavüzattan feragat ederler. Hulâsa, bereli askerînin alınmaması ittihadı Osmânîmiz için en zi- yade elzem olan bir meseledir. Bunun için ittihadı Osmaniye hizmet edecek olan bir meseleden para I tahsil olunacâkmış diye vaz geçilemez. Bu haller na- zarı dikkate alınmalıdır. Çünkü esbabı maişetten mahrum olmuş bir karye ahalisinden bu bedel nasıl alınacaktır? Eğer bu kanun tatbik edilecek olursa, köylüler bilmecburiye dağları dolaşacaklardır. Bun- ları âsâyiş için nazarı dikkate alınsın diye söylüyo- rum. Arzettiğjm mer'a meselesi için bir aydan beri uğ- raşıyorum, O söylediğim köylüler Ferman ile bir mer'aya mutasarrıftırlar. Defteri Hakanîde kuyuda- tı resmiye vardır. Diğer taraftan, eMerinde bir senet sepet yok diye mer'aları ellerine teslim edilmiyor. MEHMET TALÂT BEY (Ankara) Burada bir takrirle istizah olunur. RAHMİ BEY (Selanik) — Bu gibi hususat bu- rada mevzuübahis olmasın. Ebvabı şikâyet açıktır. Meşrutiyeti İdare ile idare olunduğumuz bir zaman- da bir köy mer'asını başka bir köy zaptedemez. Böy- le şeylerin vukuu varsa, mahkemeye müracaat eder- ler. Mebus olan zat da buraya beyan ile istizah ede- bilir. HİRİSTO DALÇEF EFENDİ (Devamla) Mah- kemeye müracaat edemez. Çünkü kanun şeklinde Şûrayı Devletin bir mukerreratı vardır. (Gürültü) Her bir mesele için söyleyebilirim. REİS Bedeli askerîden bahsediniz rica ede- rim. MUHARREM HASBİ EFENDİ (Karesi) — Be- deli askerî rüfekayı kiramımızın biri tarafından bir eseri hakaret olarak telâkki edildi. Şimdi diğer biri de reâyâ olduklarından bahsediyor. Asıl meselenin ruhu... REİS Bitirsinlerde sonra söylersiniz. HİRİSTO DALÇEF EFENDİ (Devamla) — Bu meseleyi söylediğim, bu mehaziri isbat için idi; yok- sa, tesviyesi için bahsetmiyorum. Bedeli askerî alın- maması ittihadı Osmanînin vücudpezîr olmamasına sebebiyet verir. Hıristiyan vatandaşlarımıza reâyâ nazariyle bakılmasını mucip olur. İşte delâiliyle is- pat ediyoruz onun için şimdiden bu seneden itiba- ren arınmamak şartıyla bu lâyihai kanuniyenin red- di yahut reddedilmeyecek olursa, şu halde bedeli as- kerî vermek isteyen yani para ile bedelen hizmeti askeriyesini ifa etmek isteyenlerden para alınsın ve bilfiil hizmeti askeriyesini ifa etmek isteyenler de askere alınsın dîye tadil edilecek olursa, bu lâyihai kanuniye o vakit şâyânı kabul olur. REİS Pekâlâ efendim, Hallacyan Efendi. HALLACYAN EFENDİ (İstanbul) Efendiler, bendeniz yalnız hizmeti askeriyye ile bedeli nakdîden bahsedeceğim. Zannederim ki hallolunacak mühim bir mesele var. O da Kanunu Esaside gösterilen bir maddenin bedeli askerîye derecei taallukudur. Mad- dei mezkûrede denilir ki bir kanun veya bir âdet ilga olunmadıkça meri ve muteberdir. O halde, bu kaideye istinaden diyorlar ki bedeli askerînin ahzı hakkındaki kanun fesh ve ilga olunmadıkça meri ve muteberdir. Bu kanunun mevcudiyeti meşruası var- dır. Bu esasa, bu kaideye istinaden bedeli askerînin meşruiyetini teslim etmektedirler. Zannederim ki iş- tigal ettiğimiz mesele, buna taalluk eder. Kanunu Esasinin maddei mezkûresinde gösterilen kaide, su- reti mutlakada tatbik olunamaz. Çünkü sureti mutla- kada tatbik edilmek lazım gelseydi Kanunu Esasiyi inkâr etmek demek olurdu. Malumuâlileridir ki ka- vanin ve âdat iki kısma münkasemdir. Birisi Kanu- nu Esasinin sarahatine, ruhuna, mavudialehine mu- gayir olanlar, diğerleri ise olmayanlardır. Aşikârdır ki evvelkiler, yani Kanunu Esasinin sarahatine mu- gayir olanlar, Kanunu Esasinin ilanıyla mülgadırlar. Diğerlerinin ise ilga olunduklarına dair bir kanunu mahsus ilan olunmadıkça berdevam olmaları lazım gelir. Mesela Kanunu Esasice bütün Osmanlıların hür olduğu ilan ve tasrih olunduğu halde, bütün TBMM KÜTÜPHANESİ 179

Transcript of İ : İÖ6 22 Hazira 132n5 C : 1 · İ : İÖ6 22 Hazira 132n5 C : 1 dolayı bendeniz bie geler ço...

Page 1: İ : İÖ6 22 Hazira 132n5 C : 1 · İ : İÖ6 22 Hazira 132n5 C : 1 dolayı bendeniz bie geler ço şikâyetlerdekn vne ma lumatı hususiyeden anladığım bea gör e köylülerimiz

İ : İÖ6 22 Haziran 1325 C : 1

dolayı bendenize gelen bir çok şikâyetlerden ve ma­lumatı hususiyeden anladığıma göre köylülerimiz be­deli askerî veremez. Vermek ikt idarında bulunma­m a k l a beraber , bedeli askerîyi vermeye icbar edile­cek olursa bir çok mehâzî r de zuhur edebilir.

Geçenlerde yine bu bedel meselesinden dolayı • bendeniz Heyet i Umumiyeye arzetrnlş id im ve bir­

çok delâil ile isbat edebilirim k i Siroz Sancağından olduğum için yalnız o havalinin ahvaline vâkıfım. Siroz Sancak ve Kaza la r ında bulunan köylüler eğer bedeli askerî Verecek olurlarsa, bırak ki bedeli as­kerî vermeye iktidarları yoktur, bundan m â d â bir­çok vukuat ın d a zuhuru melhuzdur . Razlık Kazası­na tâbi Reste karyesi var ki, civar ahalii müslimesi ta raf ından meralar ı zaptedildiğinden dolayı Nezare­ti âidesine müracaa t etmiştim. Bunların mer ' a l ann ın Oivar ahali i müslimesi taraf ından zaptedilmesinin bi­linci sebebi, bun la r o ahalii müslime nazar ında rea­ya sıf atiyle tanıklığı içindir.

Eğer Flükümet tarafından onlara da bu vatanın hakikî evlâdı nazariyle bakıldığını o ahalii müsl ime görürse tecavüzat tan feragat ederler. Hulâsa, bereli askerînin a l ınmaması it t ihadı Osmânîmiz için en zi­yade elzem olan bir meseledir. Bunun için it t ihadı Osmaniye hizmet edecek olan bir meseleden pa ra I tahsil o lunacâkmış diye vaz geçilemez. Bu haller na­zarı dikkate alınmalıdır. Çünkü esbabı maişetten m a h r u m o lmuş bir karye ahalisinden bu bedel nasıl al ınacaktır? Eğer bu kanun tatbik edilecek olursa, köylüler bi lmecburiye dağları dolaşacaklardır. Bun­ları âsâyiş için nazarı d ikkate alınsın diye söylüyo­rum.

Arzett iğjm mer ' a meselesi için bir aydan beri uğ­raş ıyorum, O söylediğim köylüler F e r m a n ile bir mer ' aya mutasarrıf t ır lar . Defteri Hakan îde kuyuda­tı resmiye vardır. Diğer taraf tan, eMerinde bir senet sepet yok diye mer 'a lar ı ellerine teslim edilmiyor.

M E H M E T T A L Â T BEY (Ankara) — Burada bir takr i r le istizah olunur.

R A H M İ BEY (Selanik) — Bu gibi hususat bu­rada mevzuübahis olmasın. Ebvab ı şikâyet açıktır. Meşrutiyeti İda re ile idare o lunduğumuz bir zaman­da bir k ö y mer 'as ını başka bir köy zaptedemez. Böy­le şeylerin vukuu varsa, mahkemeye müracaa t eder­ler. Mebus olan zat da bu raya beyan ile istizah ede­bilir.

H İ R İ S T O D A L Ç E F E F E N D İ (Devamla) — Mah­kemeye m ü r a c a a t edemez. Ç ü n k ü kanun şeklinde Şûrayı Devletin bir mukerrera t ı vardır. (Gürül tü) H e r bir mesele için söyleyebilirim.

REİS — Bedeli askerîden bahsediniz rica ede­rim.

M U H A R R E M H A S B İ E F E N D İ (Karesi) — Be­deli askerî rüfekayı ki ramımızın biri ta raf ından bir eseri hakare t olarak telâkki edildi. Şimdi diğer biri de reâyâ olduklar ından bahsediyor. Asıl meselenin ruhu.. .

R E İ S — Bitirsinlerde sonra söylersiniz. H İ R İ S T O D A L Ç E F E F E N D İ (Devamla) — Bu

meseleyi söylediğim, b u mehazir i isbat için idi; yok­sa, tesviyesi için bahsetmiyorum. Bedeli askerî alın­mamas ı ittihadı Osmanînin vücudpezîr o lmamasına sebebiyet verir. Hıristiyan vatandaşlarımıza reâyâ nazariyle bakı lmasını mucip olur. İşte delâiliyle is­pat ediyoruz onun için şimdiden b u seneden itiba­ren ar ınmamak şartıyla bu lâyihai kanuniyenin red­di yahut reddedilmeyecek olursa, şu halde bedeli as­kerî vermek isteyen yani pa ra ile bedelen hizmeti askeriyesini ifa etmek isteyenlerden pa ra alınsın ve bilfiil hizmeti askeriyesini ifa e tmek isteyenler de askere alınsın dîye tadil edilecek olursa, bu lâyihai kanuniye o vakit şâyânı kabul olur.

R E İ S — Pekâlâ efendim, Hal lacyan Efendi. H A L L A C Y A N E F E N D İ (İstanbul) — Efendiler,

bendeniz yalnız hizmeti askeriyye ile bedeli nakdîden bahsedeceğim. Zanneder im ki hallolunacak mühim bir mesele var. O da Kanunu Esaside gösterilen bir maddenin bedeli askerîye derecei taallukudur. Mad­dei mezkûrede denilir ki bir kanun veya bir âdet ilga olunmadıkça mer i ve muteberdir . O halde, bu kaideye istinaden diyorlar ki bedeli askerînin ahzı hakkındaki kanun fesh ve ilga olunmadıkça mer i ve muteberdir . Bu kanunun mevcudiyeti meşruası var­dır. Bu esasa, bu kaideye istinaden bedeli askerînin meşruiyetini teslim etmektedirler. Zanneder im ki iş­tigal ettiğimiz mesele, buna taalluk eder. K a n u n u Esasinin maddei mezkûres inde gösterilen kaide, su­reti mut lakada tatbik o lunamaz. Çünkü sureti mut la-kada tatbik edilmek lazım gelseydi K a n u n u Esasiyi inkâr e tmek demek olurdu. Malumuâli ler idir ki ka­vanin ve âda t iki kısma münkasemdir . Birisi Kanu­nu Esasinin sarahatine, ruhuna , mavudialehine mu­gayir olanlar, diğerleri ise olmayanlardır . Aşikârdır ki evvelkiler, yani K a n u n u Esasinin sarahat ine mu­gayir olanlar, K a n u n u Esasinin ilanıyla mülgadırlar . Diğerlerinin ise ilga olunduklar ına dair bir kanunu mahsus ilan o lunmadıkça berdevam olmaları lazım gelir. Mesela K a n u n u Esasice bütün Osmanlıların hür olduğu ilan ve tasrih o lunduğu halde, bü tün

TBMM KÜTÜPHANESİ

— 179