Ödüllerinden Bazıları:
Mini Söyleşi:
1996 Samim Kocagöz Öykü Ödülleri İkincilik Ödülü 1998 Ömer Seyfettin Hikâye Yarışması İkincilik Ödülü1998 Halkevleri Edebiyat Yarışması Öykü Dalında Birincilik Ödülü 2000 SES Öykü Yarışması Birincilik Ödülü 2000 Necati Cumalı Öykü Özel Ödülü2003 Tudem Edebiyat Ödülleri İkincilik Ödülü 2005 Orhan Kemal Öykü Yarışması Yayınlanmamış Dosya Birincilik Ödülü
Usta yazar Ferda İzbudak Akıncı, her şeyden önce
sağlam ve güçlü bir öykücü. Her daim farkında
olduğumuz hayatları, kişileri veya konuları, kendi
hikâyeciliği sayesinde başarıyla kurduğu dünyalara
yerleştirmeyi, yepyeni öyküler anlatmayı her
seferinde başaran bir yazar. Eserlerinde, üzerine
düşünülmüş cümleler, yaratıcı kurgular ve atmosfer
kurmada yakalanan başarı ilk bakışta göze çarpıyor.
Anlatımın gücüne ve doğru mesajın doğru bir
şekilde iletilmesinin önemine inanan yazarın seçtiği
konular da yine incelikli. Emekçiler, çocuklar, gelir
adaletsizliğinden mağdur insanlar ya da büyüme
sancıları yaşayan, hayatı anlamlandırmaya çalışan
genç kız ve erkekler... Fakat hangi konuyu işlerse
işlesin, her zaman aynı özeni okuruna yansıtıyor.
Yazıya dair heyecanını ise asla kaybetmiyor.
“Dergi sayfalarında kalan, bazıları hiçbir yerde
yayımlanmamış şiirlerimi düzenlemek ve bir kitapta
toplamak isterdim,” diyor, “ama yeni hikâyeler de
yakamı bir türlü bırakmıyor. Tabii bir de, masama
konup duran o güzel kuşlar, masallar...”
Ferda İzbudak Akıncı Edebiyatı
İzmir’in Dikili ilçesinde doğdu. Ege Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi’nde yükseköğrenim gördü. Uzun yıllar şiir yazdı. 1990 yılından bu yana öykü, masal ve roman yazıyor. Öyküleri, yazarlarla söyleşileri ve kitap eleştirileri Adam Öykü, Damar, Pencere, Agora, Varlık gibi çeşitli dergilerde yayımlandı. Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği ve PEN üyesi olan yazar, Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Ömer Seyfettin, Halkevleri Edebiyat, SES, Necati Cumalı, Tudem Edebiyat öykü ödüllerini kazanmıştır.
Ferda İzbudak Akıncı
Kendinizi en çok hangi kitap karakterinize benzetiyorsunuz?
Mutluluk Sokağı’ndaki Bilgi ve Özge, zıt karakterler olarak romanda yer alıyor. Ama hedefine varmak için çok çalışma yolunu seçen, kendini kurallarla kuşatmış Bilgi’yi de; uçarı, delişmen, bazen sorumsuz olabilen Özge’yi de aynı anda kişiliğimde barındırdığımı söyleyebilirim. Üstelik, yalnız onların yaşındayken de değil. Hâlâ öyle olduğumu düşünüyorum.
Çocuklar için mi yazmak daha zor, yoksa yetişkinler için mi?Çocuk, gençlik ya da yetişkin fark etmeksizin, geniş zamanları kucaklayan büyük romanları ortaya çıkarmak elbette daha zorlayıcı oluyor.
- ÖĞRETMENLER İÇİN KİTAP REHBERİ 99
Öne Çıkan Özellikler
Sınıf EtkinlikleriTartışma Soruları
• Çevre bilinciyle örülmüş kitapta, çokuluslu güçler tarafından altın uğruna acımasızca katledilen ormanları ve talan edilen toprakları için Bergamalıların usanmadan sürdürdükleri mücadele, tüm canlılığıyla yansıtılıyor.
• Antik Çağlardan itibaren Batı Anadolu’daki en önemli kent yerleşimlerinden biri olan Bergama’nın tarihî önemi ve zenginliği, olay örgüsüne başarıyla yedirilerek anlatılıyor.
• Bir insanın “yeniden doğuş” hikâyesine de odaklanan bir anlatı sunuyor.
1. Bergama’yı ne kadar tanıyorsunuz? Hangi özelliklerini biliyorsunuz? Bergama’nın neleri meşhur? Bildiklerinizi sınıfta arkadaşlarınızla paylaşın.
2. Simo’nun ismi nereden geliyor? Onun isminin oluşumuna benzeyen başka isim veya kelimeler biliyor musunuz?
3. Sizce Simo, hayata ve herkese küsüp münzevilik yapmakta haklı mı? Bunun yerine başka ne yapabilirdi? Sınıfta tartışın.
4. Simo’nun geri dönmesine yol açan olay neydi? Siz onun yerinde olsaydınız nasıl davranırdınız? Neden?
5. Kitapta, Bergama ve Ege Bölgesi’ne ait pek çok mitolojik kahraman adı veya efsaneye yer veriliyor. Bunların hangilerini biliyorsunuz? Kitapta yer almayan ama sizin bildikleriniz de var mı? Sınıfta arkadaşlarınızla paylaşın.
1. Bergama’daki altın arayışlarıyla ilgili güncel haberleri araştırın ve konunun son hâlini sınıfta arkadaşlarınızla paylaşın.
2. Yakın çevrenizde maden, fabrika, termik santral vb. işletmeler var mı? Bu kurumların çevreye etkileri konusunda bir araştırma yapın. Aynı zamanda, bu konuda yerel gazetelerle de iletişime geçerek, bu işletmelerin çevreye etkileri konusunda bir röportaj yapın ve toplumdaki çevre duyarlılığı ve bilincine dair bir sunum hazırlayın.
3. Bergama’ya yakın bir yerde yaşıyorsanız, hem eşsiz tarihî kalıntılarını hem de madenin verimli tarım alanlarının ortasındaki atıklarını görmek üzere Bergama’ya bir gezi düzenleyin.
4. Asklepion ne demektir? Araştırın ve kapsamlı bir sunum hazırlayarak Bergama ile ilişkisini anlatın.
Roman, 296 sayfa7, 8. sınıflar, lise
Etiketler: Çevre Bilinci, Dayanışma, Tarih ve Medeniyet, Mücadele, Hak ve Özgürlükler
Yazan: Ferda İzbudak Akıncı
Herkesin, “Bergamalı Besim o,” dediği ve zamanla kısaca “Bergamalı Simo”ya dönüşen Simo, küçük terlikçi dükkânında işlerin pek iyi gitmemesi sonucu, hayattan beklentileri hep yüksek olmuş karısı ile aralarındaki kavgadan bıkmış, her şeye boş vererek tarihî kalıntılar arasında, ıssız dağlarda münzevi bir yaşam sürmeye başlamıştır. Yadigar ise, oğlu Murat’ı altın madeninde işe yerleştirmiş, madene karşı çıkan tüm dostlarıyla da ipleri koparmıştır. Eylemlere katılanlardan, dava açanlardan nefret etmektedir. Madeni, zengin ve rahat bir yaşam düşünün aracı olarak görmektedir. Ancak oğlunun günden güne erimesi, Yadigar’ın kafasını karıştırır ve Simo’dan yardım ister. Onun durumunu öğrenen Simo, tekrar insanların arasına karışır ve mücadeledeki yerini alır. Artık ruhsal ve fiziksel olarak yeni bir insandır.
Bergamalı SimoTarih-doğa-insan üçgeninde yaşanan bir insanlık trajedisine odaklanan,
Bergama’nın tarihiyle bugününü buluşturan, zorluklar ve haksızlıklar karşısında yılmamanın önemini anlatan bir kitap
Konu:
108 - ÖĞRETMENLER İÇİN KİTAP REHBERİ
Modern Bir Direniş Destanı
BERGAMALI SİMO // FERDA İZBUDAK AKINCI
Herkesin, “Bergamalı Besim o,” dediği ve zamanla kısaca “Bergamalı Simo”ya dönüşen Simo, küçük terlikçi dükkânında işlerin pek iyi gitmemesi sonucu, hayattan beklentileri hep yüksek olmuş karısı ile aralarındaki kavgadan bıkmış, her şeye boş vererek tarihî kalıntılar arasında, ıssız dağlarda münzevi bir yaşam sürmeye başlamıştır. Yadigar ise, oğlu Murat’ı altın madeninde işe yerleştirmiş, madene karşı çıkan tüm dostlarıyla da ipleri koparmıştır. Eylemlere katılanlardan, dava açanlardan nefret etmektedir. Madeni, zengin ve rahat bir yaşam düşünün aracı olarak görmektedir. Ancak oğlunun günden güne erimesi, Yadigar’ın kafasını karıştırır ve Simo’dan yardım ister. Onun durumunu öğrenen Simo, tekrar insanların arasına karışır ve mücadeledeki yerini alır. Artık ruhsal ve fiziksel olarak yeni bir insandır.
YAKIN BAKIŞ
Simo’nun ismi nereden geliyor? Sizce Simo, hayata ve herkese küsüp münzevilik
yapmakta haklı mı? Bunun yerine başka ne yapabilirdi? Kitapta, Bergama ve Ege Bölgesi’ne ait pek çok mitolojik
kahraman adı veya efsaneye yer veriliyor. Bunların hangilerini biliyorsunuz? Kitapta yer almayan ama sizin bildikleriniz de var mı? Bergama’daki altın arayışlarıyla ilgili güncel haberleri
araştırıp konunun son hâlini arkadaşlarınızla paylaşınız. Yakın çevrenizde maden, fabrika, termik santral vb.
işletmeler var mı? Bu kurumların çevreye etkileri konusunda bir araştırma yapınız. Aynı zamanda, bu konuda yerel gazetelerle de iletişime geçerek, bu işletmelerin çevreye etkileri konusunda bir röportaj yapınız ve toplumdaki çevre duyarlılığı ve bilincine dair bir sunum hazırlayınız.
#çevrebilinci #dayanışma #tarihvemedeniyet #mücadele
YAZAR HAKKINDA İzmir’in Dikili ilçesinde doğdu. Ege Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi’nde yükseköğrenim gördü. Uzun yıllar şiir yazdı. 1990 yılından bu yana öykü, masal ve roman yazıyor. Öyküleri, yazarlarla söyleşileri ve kitap eleştirileri Adam Öykü, Damar, Pencere, Agora, Varlık gibi çeşitli dergilerde yayımlandı. Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği ve PEN üyesi olan yazar, Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Ömer Seyfettin, Halkevleri Edebiyat, SES, Necati Cumalı, Tudem Edebiyat öykü ödüllerini kazanmıştır.
ATÖLY EBu etkinlikte, gerçekten yaşanmış bir olayın, aslına sadık kalarak tamamen kurgusal roman kahraman-ları üzerinden nasıl işlenebileceğini göreceğiz. Bir olayı yazmaya kalkıştığımızda, onu en iyi hangi tür-de anlatabileceğimize nasıl karar veririz? Yazılı me-tinlerde gerçekle hayalin sınırlarını nasıl belirleriz? Bunlar arasında sınır olmalı mı? Yazarın özgürlüğü aynı zamanda sorumsuzluk anlamına da gelebilir mi? Kimi zaman kırılgan, kimi zaman güçlü bağlarımızın geleceğini belirleyen nedir? Doğa, insan ilişkisinin ta-rihsel boyutu üzerinden ilerleyerek, yazdıklarımızın hayattan, geçmişten, gelecek tasavvurundan kopuk olamayacağını tartışılacaktır.
Düzenleyen: Ferda İzbudak Akıncı
Çevre bilinciyle örülmüş kitapta, altın uğruna katledilen ormanları ve talan edilen toprakları için Bergamalıların usanmadan sürdürdükleri mücadele, tüm canlılığıyla yansıtılıyor.
Tarih-doğa-insan üçgeninde yaşanan bir insanlık trajedisine odaklanan, Bergama’nın tarihiyle bugününü buluşturan, zorluklar ve haksızlıklar karşısında yılmamanın önemini anlatan bir kitap.
DİP
NO
T
İletişim: Arden Köprülüyan / [email protected]
DELİDOLU / ROMAN
Yakın Tarih
50
Top Related