Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu...

92

Transcript of Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu...

Page 1: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi
Page 2: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi
Page 3: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

T.C.BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI

İnönü Bulvarı No:3606510 Emek / ANKARA

Bilgi İçin:+90 (312) 204 72 87+90 (312) 204 72 53+90 (312) 204 72 66+90 (312) 204 62 90

www.hazine.gov.tre-mail : [email protected]

Page 4: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

GİRİŞ 5

Bakan Sunuşu 7

Müsteşar Şunuşu 9

Borç ve Risk Yönetiminin Kurumsal Yapısı 10

Mali Varlık - Yükümlülük Yönetimi Ve Türkiye Uygulaması 11

GELİŞMELER VE GÖRÜNÜM 12

Makroekonomik ve Finansal Çerçeve 13

VARLIK YÖNETİMİ 16

Nakit Yönetimi 17

Alacak Yönetimi 20

YÜKÜMLÜLÜK YÖNETİMİ 23

Borç Yönetimi 24

İç Borçlanma 25

Dış Borçlanma 27

Borç Stoku 30

Kapatılan Fonlardan Kaynaklanan Yükümlülüklerin Yönetimi 33

Koşullu Yükümlülüklerin Yönetimi 34

Hazine Garantileri 34

Borç Üstlenim Taahhütleri 36

RİSK YÖNETİMİ 37

Bütçe ve Mali Riskler 38

Piyasa Riski 40

Kredi Riski 42

Operasyonel Risk 46

BORÇ YÖNETİMİ ALANINDA ULUSLARARASI ETKİNLİKLER 48

ANALİZ VE DEĞERLENDİRMELER 50

YATIRIMCILAR İÇİN BİLGİLER 77

Devlet Borçlanma Senetleri 78

DİBS İhalelerine Katılım Esasları 78

Dibs Geri Alım İhalelerine Katılım Esasları 78

Hazinece İhrac Edilen Senetlerin Vergilendirilmesi 78

Piyasa Yapıcılığı Sistemi 79

Yatırımcı İlişkileri Ofisi 81

ÖZET İSTATİSTİKLER 82

Merkezi Yönetim Borç Stoku Döviz-Faiz Yapısı 83

Avrupa Birliği Tanımlı Genel Yönetim Borç Stoku 84

Kamu Net Borç Stoku 84

Türkiye Brüt Dış Borç Stoku-Borçlu Dağılımı 85

Türkiye Net Dış Borç Stoku 86

Toplam Kamu Sektörü Faiz Dışı Fazlası (Program Tanımlı) 86

Hazine Garantili Kredi Ödeme Miktarları 87

Hazine Alacak Stoku 87

2

2016 KBYR İÇİNDEKİLER

Page 5: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

TABLO LİSTESİTablo 1 Nemalandırma Faiz Gelirleri ve Genel Gider Ödemeleri (Milyon ¨) ...............................................................................................................................18Tablo 2 Hazine Finansman Durumu (1) (Milyar ¨) .......................................................................................................................................................................................24Tablo 3 Yurtiçi Kira Sertifikası İhraçları ................................................................................................................................................................................................................25Tablo 4 2011 – 2016 (İlk Çeyrek Sonu) Yılları Arasında Gerçekleştirilen Yurtdışı Tahvil ve Kira Sertifikası İhraçları ...............................27Tablo 5 Merkezi Yönetim İç Borç Stokunun Döviz, Faiz ve Nakit Yapısı (Milyar ¨) ..............................................................................................................31Tablo 6 Borç Stoku Göstergeleri ..............................................................................................................................................................................................................................34Tablo 7 Hazine Müsteşarlığı Tarafından Verilen Borç Üstlenim Taahhütleri* .......................................................................................................................36Tablo 8 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi (Milyar ¨) .............................................................................................................................................................................38Tablo 9 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi/GSYH ( % ) .........................................................................................................................................................................39Tablo 10 Hazine Destekli Kefalet Sistemine İlişkin Kapsam Tablosu ..............................................................................................................................................45Tablo 11 Hazine Desteği ile KGF Tarafından Sağlanan Kefaletler* (Milyon ¨) ........................................................................................................................45Tablo 12 Operasyonel Risk Matrisi ............................................................................................................................................................................................................................47Tablo 13 Durum Bildirimleri Bazında Operasyonel Risk Matrisi ............................................................................................................................................................47Tablo 14 Borç Yönetimi Alanında Uluslararası Tecrübe Paylaşımı .....................................................................................................................................................49Tablo 15 Piyasa Yapıcılığı Alım Satım Kotasyon Bilgileri ...........................................................................................................................................................................56Tablo 16 DİBS İkincil Piyasası işlem Hacminin Gelişimi................................................................................................................................................................................57

GRAFİK LİSTESİGrafik 1 Nakit Bazlı Gelirler, Faiz Dışı Harcamalar ve Faiz Dışı Denge (Milyar ¨) ...................................................................................................................17Grafik 2 Kamu Kurumlarının Yıl Sonları İtibarıyla Mali Kaynakları (Milyar ¨) ...............................................................................................................................19Grafik 3 Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Mali Kaynaklarının Kurumlar Bazında Dağılımı ( % ) ........................................................................................19Grafik 4 Yıllar itibarıyla Borçlu Kuruluşlara Göre Hazine Alacak Stoku (Milyar ¨) ..................................................................................................................20Grafik 5 Yıllar itibarıyla Hazine Alacak Stoku (Milyar ¨) ............................................................................................................................................................................20Grafik 6 Kuruluşlara Göre Alacak Stoku* (Milyar ¨) .....................................................................................................................................................................................21Grafik 7 Tahsilat Tipine Göre Hazine Alacaklarından Yapılan Tahsilat (Milyar ¨) .................................................................................................................22Grafik 8 Yıllar itibarıyla Hazine Alacaklarından Yapılan Tahsilat (Milyar ¨) ................................................................................................................................22Grafik 9 2015 Yılı İç Borçlanmanın Enstrümanlara Göre Dağılımı .....................................................................................................................................................26Grafik 10 Uluslararası Tahvil İhraçlarımız İçin Ödenen Risk Primleri* (baz puan) ......................................................................................................................28Grafik 11 2011-2015 Döneminde Sağlanan Kredilerin Kaynaklarına Göre Dağılımı ( milyon ABD Doları ) ..........................................................29Grafik 12 Merkezi Yönetim Toplam Borç Stoku Faiz Yapısı (%) .............................................................................................................................................................30Grafik 13 2015 yılı sonu itibarıyla AB Tanımlı Genel Yönetim Borç Stoku / GSYH (%) ........................................................................................................31Grafik 14 Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabından Yapılan Ödemeler (Milyar ¨) .........................................................................................................33Grafik 15 Hazine Garantili Dış Borç Stokunun Kurumlar Bazında Dağılımı (%) ...........................................................................................................................35Grafik 16 Hazine Garantilerinden Yapılan Üstlenimler (Milyon ABD Doları) .................................................................................................................................35Grafik 17 Toplam Kamu Kesimi Program Tanımlı Faiz Dışı Dengesi/GSYH (%) ..........................................................................................................................39Grafik 18 Vadesi 12 Ay İçerisinde Dolacak Borcun İç Borç Stoku İçerisindeki Payı (%) .......................................................................................................40Grafik 19 Merkezi Yönetim TL Cinsi Borç Stokunun Faiz Kompozisyonu (%) .............................................................................................................................41Grafik 20 Merkezi Yönetim TL Cinsi Borç Stokunun Süresi* (%) ..........................................................................................................................................................41Grafik 21 Merkezi Yönetim Borç Stokunun TL/Döviz Kompozisyonu (%)......................................................................................................................................41Grafik 22 Hazine Garantili ve İkrazlı Kredi Stokunun Kredi Notu Bazında Dağılımı (%) ........................................................................................................42Grafik 23 Hazine Garanti ve Alacak Portföyündeki Kuruluşların Kredi Notu Gelişimi ...........................................................................................................43Grafik 24 Hazine Garantili Dış Borç Stoku ve Hazine Garantilerinden Üstlenim (Milyon ABD Doları) .......................................................................43Grafik 25 Lojistik Regresyon Modeli (%) .................................................................................................................................................................................................................44Grafik 26 Risklerin Dağılımı (%) ......................................................................................................................................................................................................................................46Grafik 27 Küresel Tahvil İşlem Hacmi ve Türkiye Tahvil İşlem Hacmi Gelişimi (%) ..................................................................................................................52Grafik 28 İstanbul Borçlanma Araçları Piyasasında İşlem Hacimleri Gelişimi (Ortalama)(%).............................................................................................52Grafik 29 İç Borç Stokunu Elinde Bulunduranlar (%) ......................................................................................................................................................................................53Grafik 30 Tezgahüstü Piyasadaki İşlem Hacmi ile Yurtdışı Yerleşiklerin İç Borç Stokundaki Payı (%) ......................................................................54Grafik 31 Bankacılık Kesimi Portföyünde Menkul Kıymet - Aktif Oranı Gelişimi (%) ..............................................................................................................54Grafik 32 Toplam Menkul Kıymet Portföyü İçerisinde Eurobondların Payının Gelişimi (%) ...............................................................................................54Grafik 33 Bankacılık Sektöründeki TL Cinsi Serbest DİBS Miktarının Gelişimi (%) ...................................................................................................................55Grafik 34 İç Borçlanma ve iç Borç Servisinin Gelişimi (%) ...........................................................................................................................................................................55Grafik 35 Tek Hazine Hesabının Gelişimi ..............................................................................................................................................................................................................66Grafik 36 Türk Kamu Sektörü Yapılanması (5018 Sayılı Kanuna Göre) ..........................................................................................................................................67Grafik 37 Genel Bütçeli İdarelerin Hesap Bakiyeleri.......................................................................................................................................................................................69Grafik 38 Özel Bütçeli İdarelerin Hesap Bakiyeleri (Milyar ¨) ..................................................................................................................................................................69Grafik 39 DDK’ların Hesap Bakiyeleri (Milyar ¨) .................................................................................................................................................................................................70Grafik 40 Sosyal Güvenlik Kurumlarının Hesap Bakiyeleri (Milyar ¨) .................................................................................................................................................71Grafik 41 Mahalli İdarelerin Hesap Bakiyeleri (Milyar ¨) ..............................................................................................................................................................................71Grafik 42 2015 Yılı Birincil Piyasada Satılan DİBS’lerin Yatırımcı Dağılımı .....................................................................................................................................79Grafik 43 Piyasa Yapıcılığı Kapsamında Ölçüt Senet Olarak Belirlenen DİBS’lerin 2015 Yılı PY Kodlu ve PY Kodsuz İşlem Hacmi

(Milyar ¨)..................................................................................................................................................................................................................................................................79Grafik 44 Piyasa Yapıcılığı Kapsamında Ölçüt Senet Olarak Belirlenen DİBS’lerin 2015 Yılı PY Kodlu İşlem Hacmi ve Diğer DİBS

Toplam İşlem Hacmi (Milyar ¨) ...............................................................................................................................................................................................................80Grafik 45 Yatırımcı İlişkileri ve Veri Şeffaflığı Uygulamaları Sıralaması (IIF – Ekim 2015) .................................................................................................81

3

Page 6: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

4

2016 KBYR GİRİŞ

Page 7: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

5

5

GİRİŞ

GİRİŞ

Page 8: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

6

2016 KBYR BAKAN SUNUŞU

Page 9: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

BAKAN SUNUŞU2008 yılındaki küresel krizin üzerinden yedi yıl geçmesine rağmen halen küresel ekonomide

sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyümeye ulaşılamamıştır. Küresel krizle mücadelede gerek merkez bankaları gerekse hükümetler pek çok önlem almış ve bir miktar toparlanma sağlanmıştır. Uluslararası Para Fonu başta olmak üzere pek çok uluslararası kuruluş 2016 yılına ilişkin büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmiştir. Dengelerin değiştiği ve gelişen ekonomilerin payının arttığı dünya ekonomisinde gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının uyguladıkları para politikalarında da ayrışma yaşanmaya başlamıştır. Ekonomideki toparlanmaya bağlı olarak ABD Merkez Bankası para politikasını sıkılaştırmaya giderken; Avrupa Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası geleneksel olmayan genişleyici politikalarını sürdürmekte ve negatif politika faizi uygulamaktadır. Brexit, Çin’deki ekonomik dengelenme ile jeopolitik gerilimler ve terörizm gibi ekonomik olmayan faktörler küresel ekonomiye ilişkin en büyük riskler olarak öne çıkmaktadır.

Olumsuz küresel ekonomik gelişmelere rağmen 2015 yılında Türkiye ekonomisi güçlü performans sergilemiş ve yüzde 4 oranında büyüme kaydetmiştir. Ekonominin istihdam oluşturma kapasitesi 2015 yılında da devam etmiş ve yaklaşık 700 bin kişiye yeni istihdam sağlanmıştır.

Cari işlemler açığında süregelen azalma eğilimi 2015 yılında düşük emtia fiyatlarının da katkısıyla devam etmiş ve GSYH’ye oran olarak yüzde 4,5 seviyesinde gerçekleşmiştir. 2015 yılında düşük emtia fiyatları ve yavaşlayan yurtiçi kredi artış hızına rağmen, döviz kuru gelişmeleri ve gıda fiyatları sonucunda enflasyon yüksek seyretmiştir.

Disiplinli maliye politikası uygulamasının sürdürüldüğü 2015 yılı, daha istikrarlı bir mali temelin oluşturulması açısından başarılı bir yıl olmuştur. 2015 yılında kamu kesimi borçlanma gereğinin GSYH’ye oranı sıfır seviyesine gerilemiş ve kamu kesimi borçluluğundaki düşüş devam etmiştir. Avrupa Birliği tanımlı genel yönetim borç stokunun GSYH’ye oranı 2015 yılında yüzde 32,9 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi stratejileri sayesinde, küresel krizin etkilerinin ülkemizde en alt seviyede hissedilmesinde ve ekonomik istikrarın sürdürülmesinde büyük katkılar sağlamıştır. Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporunun bu yeni sayısı vesilesiyle Müsteşarlık çalışanlarına borç yönetimi alanında gösterdikleri başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum.

Mehmet ŞİMŞEK

Başbakan Yardımcısı

7

Page 10: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2016 KBYR MÜSTEŞAR SUNUŞU

8

Page 11: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

MÜSTEŞAR SUNUŞUMali varlık ve yükümlülüklerin bütüncül bir yaklaşım ile etkin bir şekilde yönetimi, ülkelerin

ekonomik istikrarı bakımından önemlidir. Kamu borç yönetiminde bu yaklaşımı benimseyen Müsteşarlığımız, mali varlık ve yükümlülüklerini para ve maliye politikalarıyla uyum içerisinde, borç ve risk yönetimi komitesinin belirlediği stratejik ölçütler çerçevesinde risk-maliyet dengesini gözeterek yönetmektedir.

Bu yaklaşımın başarılı maliye ve para politikalarıyla birleşmesiyle Müsteşarlığımızın temel mali varlık ve yükümlülük kalemleri arasında yer alan Merkezi yönetim borç stoku, koşullu yükümlülükler ile Hazine alacakları ve Hazine nakit rezerv yönetimi alanında 2002 yılında beri önemli iyileşmeler sağlanmıştır.

Kamu borç yükünün seviyesi ve risklere olan duyarlılığı önemli ölçüde azaltılmış, Avrupa Birliği tanımlı genel yönetim borç stokunun GSYH’ye oranındaki düşüş trendi yurtiçi ve yurtdışı finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmaların arttığı son yıllarda bile devam etmiştir. Söz konusu oran 2015 yılı sonu itibarıyla yüzde 32,9 seviyesine gerilemiştir.

Kamu borç yönetiminde mali varlık ve yükümlülük yaklaşımıyla elde edilen kazanımları korumayı hedefleyen Müsteşarlığımız, önümüzdeki dönemde de makroekonomik dengeleri gözeten, risk analizlerine dayalı, şeffaf ve hesap verilebilir politikalarını sürdürerek kamu sektörünün güçlü mali yapısının ve ekonomik istikrarın korunmasına destek olmaya devam edecektir.

Bu yıl dokuzuncu sayısını yayımladığımız Kamu Borç Yönetimi Raporu’nu kamuoyunun bilgisine sunar ve Raporun hazırlanmasında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Osman ÇELİKMüsteşar

9

Page 12: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

BORÇ VE RİSK YÖNETİMİNİN KURUMSAL YAPISI

BaşbakanYardımcısı

Müsteşar

MüsteşarYardımcıları

Risk Yönetimi(Orta Ofis)

Alacak ve Borçİşlemleri(Arka Ofis)

Nakit ve İç FinansmanYönetimi

(Ön Ofis)

Program ve Proje Dış Finansmanı

(Ön Ofis)

Kamu FinansmanıGenel Müdürü

Ekonomik AraştırmalarGenel Müdürü

Dış Ekonomik İlişkilerGenel Müdürü

Borç ve Risk Yönetimi Komitesi

Hazine Müsteşarlığı bünyesindeki borç ve risk yönetimine ilişkin temel uygulamalar Hazine’den sorumlu Başbakan Yardımcısı, Hazine Müsteşarı, Müsteşar Yardımcıları, Kamu Finansmanı Genel Müdürü, Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü ve Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürü’nden oluşan Borç ve Risk Yönetimi Komitesi (BRK) tarafından karara bağlanmaktadır. BRK’nın görevleri, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlemesi Hakkında Kanun’un 12. maddesi ile düzenlenmiş olup BRK’ya Hazine’den sorumlu Başbakan Yardımcısı başkanlık etmektedir. Uygulamaların izlenmesi ve koordinasyon sağlanmasına ilişkin toplantılar ise Hazine Müsteşarı’nın başkanlığında gerçekleştirilmektedir.

2016 KBYR BORÇ ve RİSK YÖNETİMİNİN KURUMSAL YAPISI

10

Page 13: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

MALİ VARLIK VE YÜKÜMLÜLÜK YÖNETİMİ Hazine Müsteşarlığının görev ve sorumluluk alanında bulunan mali varlık ve yükümlülüklerin

yönetiminin hukuki çerçevesi 4749 sayılı “Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” ile buna ilişkin “Borç ve Risk Yönetiminin Koordinasyonu ve Yürütülmesine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik” kapsamında oluşturulmuştur. 4749 sayılı kanunda belirtildiği üzere; “Hazinenin mali varlık ve yükümlülüklerinin yönetimine ilişkin stratejik ölçütler ve uygulama çerçevesi Bakan, Müsteşar, Müsteşarlıkta görevli Müsteşar Yardımcıları ile Genel Müdürler arasından belirlenecek üyelerden oluşan Borç ve Risk Yönetimi Komitesi tarafından tespit edilir ve Bakan tarafından onaylanır.”

Bu kapsamda, 2002 yılından itibaren mali varlık ve yükümlülüklerin yönetiminin çerçevesinde gerçekleştirilen işlemler Hazine Müsteşarlığı bünyesindeki Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü ve Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün ilgili birimleri tarafından yerine getirilmektedir. Organizasyon yapısı itibarıyla iç borçlanma, nakit yönetimi, Hazine alacaklarının yönetimi, risk yönetimi, muhasebe işlemleri, istatistik üretimi, kapatılan fonlardan kaynaklanan yükümlülüklerin yönetimi ile koşullu yükümlülüklere ilişkin faaliyetler Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilmektedir. Uluslararası sermaye piyasalarında yapılan tahvil ihraçları, kamu kurumlarınca yürütülen projeler için sağlanan dış krediler, bütçe finansmanı amacıyla uluslararası kuruluşlardan sağlanan program kredileri ve kamu özel sektör işbirliği projelerine yönelik faaliyetler ise Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilmektedir.

Hazine Müsteşarlığı tarafından mali varlık ve yükümlülüklerin yönetimi kapsamımda yönetilen mali varlık ve yükümlülüklere aşağıdaki şemada yer verilmiştir.1

1 KonuyailişkindahadetaylıbilgiyeHazineMüsteşarlığının2015yılıiçinhazırladığıKamuBorçYönetimiRaporunun“MaliVarlık-YükümlülükYönetimiveTürkiyeUygulaması”bölümündenulaşılabilir.

11

Page 14: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

12

2016 KBYR MALİ VARLIK - YÜKÜMLÜLÜK YÖNETİMİ VE TÜRKİYE UYGULAMASI

GELİŞMELER VE

GÖRÜNÜM

Dünya ekonomisinde 2008 yılında yaşanan küresel kriz sonrasında, halen sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyümeye ulaşılamamıştır. Hükümetlerin ve merkez bankalarının uyguladıkları destekleyici politikalara rağmen enflasyon ve dünya ticaret hacmi zayıf seyretmekte ve küresel ekonomi kırılgan yapısını korumaktadır. Türkiye ekonomisi ise, küresel ekonomide ve finans piyasalarında yaşanan olumsuz gelişmeler, yakın coğrafyada meydana gelen jeopolitik gerginlikler ve başlıca ticaret ortaklarında görülen ekonomik durgunluğa rağmen 2015 yılında yüzde 4 seviyesinde büyüme kaydetmiştir. Dış ticaret açığı ve cari işlemler açığı azalış eğilimini devam ettirmiştir. Kamu maliyesindeki sıkı duruş ile kamu borç yükündeki azalış devam etmiştir.

Page 15: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

13

MAKROEKONOMİK VE FİNANSAL ÇERÇEVEDünya ekonomisinde 2008 yılında yaşanan küresel kriz sonrasında, halen sağlıklı ve

sürdürülebilir bir büyümeye ulaşılamamıştır. Hükümetlerin ve merkez bankalarının uyguladıkları destekleyici politikalara rağmen enflasyon ve dünya ticaret hacmi zayıf seyretmekte ve küresel ekonomi kırılgan yapısını korumaktadır. 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla yüzde 3,4 ve yüzde 3,1 oranında büyüyen dünya ekonomisinin Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 2016 yılı Temmuz ayında yayımladığı tahminlere göre 2016 yılında yüzde 3,1 oranında büyümesi beklenmektedir.

Küresel ekonomide son yıllarda bir eksen kayması yaşanmaktadır. 2008 yılından itibaren büyümeyi sırtlayan gelişmekte olan ülkeler gerek yapısal gerekse konjonktürel gelişmelere bağlı olarak 2011 yılından itibaren ivme kaybetmiş ve büyüme oranları üst üste beşinci yıl gerileme göstermiştir. ABD’nin öncülüğünde toparlanma eğiliminde olan gelişmiş ekonomilerin ise küresel büyümeye katkısının ilerleyen dönemde artması beklenmektedir. IMF, 2016 yılında gelişmiş ekonomilerin yüzde 1,8, gelişmekte olan ekonomilerin ise yüzde 4,1 oranında büyüyeceğini tahmin etmektedir.

2015 yılı gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının uyguladıkları para politikalarında ayrışmanın yaşandığı bir yıl olmuştur. Küresel kriz sonrasındaki dönemde gevşek bir para politikası izleyen ABD Merkez Bankası (FED), yüzde 5 düzeyine gerileyen işsizlik oranına ve büyümedeki toparlanmaya bağlı olarak para politikasında sıkılaştırmaya gitmiştir. 2014 yılı Ekim ayında varlık alımlarını durduran FED, 2015 yılı Aralık ayında ise politika faizini 25 baz puan artırarak 2006 yılından bu yana ilk defa faiz artışına gitmiştir. Diğer taraftan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) geleneksel olmayan genişleyici politikalarını sürdürmektedir. Her iki banka da negatif politika faizi uygulamaya başlamış olup; BOJ aylık 80 trilyon yen tutarındaki varlık alımlarına devam ederken, ECB aylık varlık alımı miktarını 60 milyar Avrodan 80 milyar Avroya yükseltmiştir. FED’in para politikasındaki normalleşme süreci ve diğer merkez bankalarının genişleyici politika izlemeyi sürdürmeleri küresel likidite koşullarına ilişkin belirsizlik yaratmaktadır.

Küresel ekonomiye ilişkin diğer bir gelişme ise düşük petrol fiyatlarıdır. 2014 yılı Haziran ayından bu yana gerileme eğiliminde olan Brent tipi ham petrol fiyatı, düşüş trendini 2015 yılı içerisinde de devam ettirerek 40 ABD dolarının altına gerilemiştir. Petrol fiyatlarındaki düşüş petrol ihracatçısı ülkeler için büyük gelir kayıpları yaratırken, petrol ithalatçısı ülkelerin harcanabilir gelirlerini artırıp, cari dengelerine olumlu katkı yapmaktadır.

2016 yılına ilişkin küresel ekonomide risk oluşturabilecek gelişmelere baktığımızda ise Çin’in yeniden yapılanma politikasının yaratacağı etkiler, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarındaki yavaşlama, zayıf seyreden küresel ticaret, gelişmiş ülke merkez bankalarının uyguladığı para politikaları ve jeopolitik riskler ön plana çıkmaktadır.

Olumsuz küresel ekonomik gelişmelere rağmen 2015 yılında Türkiye ekonomisi güçlü performans sergilemiştir…

Küresel ekonomide ve finansal piyasalarda yaşanan olumsuz gelişmelere, yakın coğrafyamızda meydana gelen jeopolitik gerginlikler ve başlıca ticaret ortaklarımızda görülen ekonomik durgunluğa rağmen Türkiye ekonomisi 2015 yılında Orta Vadeli Program (OVP) beklentisine uyumlu olarak yüzde 4 seviyesinde büyüme kaydetmiştir.

2015 yılında büyümeye en büyük katkıyı 4,3 puan ile toplam yurtiçi talep sağlamıştır. Özel sektör yatırımlarının büyümeye katkısı 0,5 puan olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılında net dış talebin büyümeye katkısı ise negatif 0,3 puan olmuştur. Özellikle emtia ihracatçısı ülkelerdeki düşük talep ve komşu ülkelerde yaşanan gerginlikler 2015 yılında ihracat performansını sınırlamıştır. 2016 yılında ekonominin yüzde 4,5 seviyesinde büyümesi beklenmektedir. 2017 ve 2018 yıllarında ise büyümenin yüzde 5 seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.

Page 16: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2009 yılından itibaren iş gücü piyasasına yönelik uygulanan politikalar sonucunda işgücüne katılımda ve istihdamda önemli artış görülmüştür. 2009 yılı Nisan ayı ile 2015 yılsonu arasında mevsimsel düzeltilmiş olarak istihdam toplam 6 milyon 534 bin kişi artmıştır. 2015 yılında işgücüne katılım oranı 2008 yılına göre yüzde 6,4 artarak yüzde 51,3 seviyesine yükselmiştir. İstihdamdaki güçlü seyre rağmen işgücü arzındaki artış eğilimi işsizlik oranının yükselmesine yol açmıştır. 2015 yılında yüzde 10,3 seviyesinde gerçekleşen işsizlik oranının OVP dönemi sonunda kademeli olarak yüzde 9,6 seviyesine gerilemesi beklenmektedir.Dış ticaret açığı ve cari işlemler açığında önemli iyileşme…

2015 yılında dış ticaret açığı bir önceki yıla göre 21,2 milyar ABD Doları iyileşerek 63,3 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu gelişmeye, düşen emtia fiyatları sonucunda iyileşen dış ticaret hadleri ve net altın dengesindeki düzelme olumlu katkı sağlamıştır. İhracat, küresel ticaretin zayıf seyri, yakın coğrafyada yaşanan jeopolitik gelişmeler ve emtia ihracatçısı ticaret ortaklarımızın düşük talebi sonucunda yüzde 8,7 oranında daralarak 143,9 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. İthalat ise enerji dengesindeki iyileşme ve döviz kurunda yaşanan değer kaybı nedeniyle yüzde 14,4 oranında daralarak 207,2 milyar ABD Dolarına gerilemiştir.

2015 yılında dış ticaret açığındaki iyileşmenin etkisiyle cari işlemler açığı bir önceki yıla göre 11,4 milyar ABD Doları azalarak 32,1 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Enerji hariç cari işlemler dengesi ise 1,2 milyar ABD Doları fazla vermiştir. 2015 yılında Avro-ABD Doları paritesindeki gerileme net mal ticaretini sınırlı etkilerken, seyahat gelirlerini azaltarak cari açıktaki iyileşmeyi sınırlandırmıştır. Böylece, cari işlemler açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 0,9 azalarak yüzde 4,5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Önümüzdeki dönemde uyumlu para, maliye ve gelirler politikaları ile yapısal reformların orta vadede etkisinin görülmesi sonucunda cari işlemler açığının düşüş eğiliminin sürmesi beklenmektedir.

2015 yılında cari işlemler açığının finansmanı ağırlıklı olarak doğrudan yatırımlar ve uzun vadeli sermaye girişleri ile sağlanırken, portföy yatırımları ve kısa vadeli sermaye girişlerinin toplam finansman kaynakları içerisindeki payı önemli ölçüde azalmıştır. Enflasyon yüksek tek haneli seviyelerde seyretmektedir…

2015 yılında düşük küresel emtia fiyatları ve makul düzeylerde seyreden yurtiçi kredi artış hızına rağmen, döviz kuru gelişmeleri ve gıda fiyatları sonucunda enflasyon yüksek seyretmiştir. 2015 yılında tüketici enflasyonu hedefin üzerinde yüzde 8,8 olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılı Mart ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 7,5 seviyesine gerilemiştir. Bu gerilemede döviz kurunun gecikmeli etkilerinin zayıflaması ve gıda fiyatlarında gözlenen düzeltme hareketi etkili olmuştur. Önümüzdeki dönemde asgari ücret artışının birikimli etkisinin, döviz kuru hareketlerinin, gıda fiyatları seyrinin ve başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki gelişmelerin enflasyon üzerinde belirleyici olması öngörülmektedir. Orta Vadeli Programa göre 2016 yılsonunda yüzde 7,5 seviyesinde gerçekleşmesi beklenen enflasyon oranının, 2018 yılında yüzde 5’e gerilemesi hedeflenmektedir.Sıkı maliye politikaları neticesinde kamu borç yükü azalmaya devam ediyor…

Merkezi yönetim bütçesi 2015 yılında da olumlu görünümünü korumuştur. Yatırım harcamalarındaki artışa rağmen bütçenin gelir kapasitesinde meydana gelen iyileşme ve faiz ödemelerindeki sınırlı artış bütçenin 2015 yılı performansı üzerinde belirleyici olmuştur. 2015 yılında bütçe açığının ve faiz dışı dengenin GSYH’ye oranları sırasıyla yüzde 1,2 ve yüzde 1,6 olarak gerçekleşmiştir. Bütçenin gelir performansındaki iyileşme 2016 yılının ilk iki aylık döneminde devam etmiştir. Bu dönemde bütçe dengesi 6,6 milyar TL, faiz dışı denge ise 16,4 milyar TL fazla vermiştir. 2016 yılında bütçe açığının ve faiz dışı fazlanın GSYH’ye oranlarının, sırasıyla, yüzde 1,3 ve yüzde 1,2 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.

2016 KBYR MAKROEKONOMİK VE FİNANSAL ÇERÇEVE

14

Page 17: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Kamu maliyesine ilişkin temel göstergelerdeki iyileşme ve stratejik ölçütlere dayalı borçlanma politikaları, kamu borçluluğunda 2009 yılının ardından yeniden başlayan düşüş eğiliminin izleyen dönemde sürmesini sağlamıştır. 2015 yılında Avrupa Birliği (AB) tanımlı genel yönetim borç stokunun GSYH’ye oranı yüzde 32,9 olarak gerçekleşmiştir. Bu oranın 2018 yılı itibarıyla yüzde 29,5’e gerilemesi öngörülmektedir.Sağlam bankacılık sektörü Türkiye ekonomisini desteklemeyi sürdürmektedir…

Küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalara rağmen bankacılık sektörü 2015 yılında da sağlıklı temeller üzerinde büyümeye devam etmiş ve toplam aktiflerin GSYH’ye oranı yüzde 121 seviyesine yükselmiştir. Uygulanan makro ihtiyati tedbirlerin etkisiyle kredi büyümesi yıl genelinde makul seviyelerde seyrederken kredi artışı daha çok ticari krediler kaynaklı olmuştur. Kaliteli bir varlık yapısına sahip olan bankacılık sektöründe, kredi artış hızındaki yavaşlamayla birlikte gelen yaşlanma etkisine rağmen tahsili gecikmiş alacak oranlarında kayda değer bozulma gözlenmemiştir. 2014 yılsonu itibarıyla yüzde 2,9 seviyesinde olan kredilerin takibe düşme oranı, 2015 yılsonunda yüzde 3,1 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Bankacılık sektörü bir yandan bilançosunu büyütürken aynı zamanda güçlü sermaye yapısını da korumuştur. Sektörün sermaye yeterlilik rasyosu 2015 yılsonu itibarıyla yüzde 15,6 seviyesinde gerçekleşerek, yüzde 8 olan yasal alt sınırın ve yüzde 12 olan hedef rasyonun üzerinde seyretmeye devam etmiştir. Ayrıca, bankacılık sektörü yabancı para net genel pozisyonu sektörün kur riski taşımadığını göstermektedir. Yapısal ekonomik reform gündemi güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeyi hedeflemektedir…

Güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme hedefleri çerçevesinde yüksek gelir seviyesine ulaşmayı amaçlayan 2016 yılı ekonomik reform gündemi 64. Hükümet Eylem Planı’nda uygulama tarihleriyle birlikte kamuoyuna duyurulmuştur. Bu politikalar ile uyumlu olarak hazırlanan Orta Vadeli Program’ın (2016-2018) temel amaçları istikrarlı ve kapsayıcı niteliğiyle büyümeyi artırmak, enflasyonu düşürmek ve mali disiplinin sürdürülmesiyle birlikte cari açıktaki azalma eğilimini korumak olarak belirlenmiştir.

15

Page 18: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

16

2016 KBYR MAKROEKONOMİK VE FİNANSAL ÇERÇEVE

VARLIK YÖNETİMİ

Hazine Müsteşarlığı tarafından borçlanma politikalarının belirlenmesi ve yürütülmesi sırasında maruz kalınan riskler ve ortaya çıkan maliyetlerin değerlendirilmesinde mali varlık ve yükümlülüklerin bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesi önem taşımaktadır. Bu kapsamda, Hazine’nin temel varlıkları arasında yer alan Hazine nakit rezervi, Hazine alacakları ve risk hesabı kalemlerine ilişkin gerçekleşmeler yakından takip edilmekte, orta ve uzun vadeli stratejiler mali varlık ve yükümlülük yönetimi yaklaşımı bakış açısı ile şekillendirilmektedir.

Page 19: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

17

1. NAKİT YÖNETİMİNAKİT PLANLAMA

Hazine’nin varlıkları arasında önemli yer tutan nakit rezervleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılan döviz ve TL hesaplarda tutulmaktadır. Genel bütçeye ilişkin vergi ve vergi dışı gelirler ile borçlanma ve özelleştirme gibi finansman kaynaklarından temin edilen tutarlar bu hesaplarda toplanmakta yine genel bütçe kapsamında yapılan harcamalar bu hesaplardan yapılmaktadır. Söz konusu hesaplara ilişkin nakit giriş ve çıkışları günlük olarak takip edilmekte ve raporlanmaktadır.

Hazine hesaplarına ilişkin nakit akışları gelirler, giderler ve finansman olmak üzere üç başlık altında takip edilmektedir. Gelirler, vergi ve vergi dışı nakit girişlerinden; giderler faiz ve faiz dışı ödemelerden; finansman kalemleri ise borçlanma, özelleştirme gelirleri, TMSF’den yapılan aktarımlar, 2B statüsündeki arazilerin satışlarından elde edilen gelirler, devirli/garantili borç geri dönüşleri ve kasa kullanımlarından oluşmaktadır. Nakit bazda faiz dışı fazla toplamı, gelirlerden faiz dışı giderlerin çıkarılmasıyla elde edilmektedir. Faiz dışı fazla toplamının yüksek seviyelerde tutulması nakit borçlanma ihtiyacının azalmasında, borç stokunun düşmesinde ve güçlü rezerv politikasının sorunsuz bir şekilde devam ettirilmesinde önemli bir politika olarak değerlendirilmektedir.

Grafik 1 - Nakit Bazlı Gelirler, Faiz Dışı Harcamalar ve Faiz Dışı Denge (Milyar ¨)

2011 2012 2013 2014 2015

30

25

20

15

10

5

0

500

400

300

200

100

0

Gelir Faiz Dışı Harcamalar Faiz Dışı Fazla

265 307 352 397 447288 327 377 413 468

23,2

20,1

24,3

16,5

21,3

Grafikte de görüldüğü üzere nakit bazlı faiz dışı fazla toplamı 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında sırasıyla, 23,2 milyar TL, 20,1 milyar TL, 24,3 milyar TL ve 16,5 milyar TL seviyelerinde gerçekleşmiştir. 2015 yılında ise nakit esaslı gelir tahsilatı 2014 yılına göre yüzde 13,4 artarak 468,4 milyar TL, devreden emanetler ile cari yıl bütçe ödeneklerinden yapılan nakit bazlı faiz dışı harcamalar ise toplamda 447 milyar TL olmuştur. Bu kapsamda 2015 yılında nakit bazda 21,3 milyar TL faiz dışı fazla rakamına ulaşılmıştır.

Güçlü nakit rezervi politikası kapsamında Hazine nakit rezervleri stratejik ölçütler çerçevesinde belirlenen seviyeler göz önünde bulundurularak yönetilmektedir. Uluslararası en iyi uygulamalar doğrultusunda, Hazine rezervlerinin atıl tutulmaması amacıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile söz konusu rezervlerin nemalandırılmasına ilişkin bir protokol imzalanmıştır. Protokol hükümlerine göre Hazine nakit rezervleri döviz cinsinden hesaplarda aylık, TL hesaplarda ise günlük ve haftalık olarak nemalandırılmakta ve elde edilen faiz gelirleri ilgili yıl bütçesine gelir olarak kaydedilmektedir. Bunun yanında borçlanma ve ödeme gibi Hazine işlemlerine ilişkin olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına, ilgili yıl tarifeler cetveli baz alınarak genel gider ödemesi gerçekleştirilmektedir. Söz konusu uygulamalar ile birlikte Hazine kaynaklarının değerlendirilmesi ile elde edilen gelirlerin ve Hazine işlemlerine yönelik olarak yapılan ödemelerin şeffaf bir şekilde yönetilmesi ve izlenmesi sağlanmıştır.

Page 20: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2016 KBYR NAKİT YÖNETİMİ

• Tablo 1 - Nemalandırma Faiz Gelirleri ve Genel Gider Ödemeleri (Milyon ¨)

mala ırma Faiz lirl ri Hazi şl ml ri l i r m l rir a i i i

2011 112 17 95 02012 348 52 296 1762013 414 62 352 2062014 872 131 741 2372015 1,322 198 1,124 230

Kutu 1 - Hazine Mevduatının Nemalandırılması ve Masraf ÖdemesiModern nakit yönetimi uygulamalarının temel unsurlarından biri Hazinenin nakit fazlalıklarının

uygun getiri oranları ve araçlarla değerlendirilmesidir. Bu itibarla, ihtiyaç duyulan nakdin doğru zaman, yer ve miktarda ve minimum maliyetle karşılanması ile buna yönelik olarak atıl nakdin minimum seviyeye indirilmesi gibi aktif nakit yönetimi amaçlarına yönelik olarak, ülke Hazineleri nakit varlıklarını merkez bankalarında veya ticari bankalarda getiri elde edecek şekilde değerlendirebilmektedir. Bu doğrultuda, doğru ve etkin bir nakit planlamasının oluşturulması ve gelir ile giderlerin günlük bazda gerçekleşmeye en yakın olacak şekilde tahmin edilmesi, nemalandırmaya konu olacak nakit miktarının belirlenmesi açısından önem arz etmektedir.

2011 yılı öncesinde Hazine Müsteşarlığı’na ait, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) nezdindeki hesaplar herhangi bir nemalandırma işlemine konu olmamakta, Hazinenin mali ajanı olarak TCMB tarafından gerçekleştirilen Hazine işlemleri için ise anılan Bankaya herhangi bir ödeme yapılmamaktaydı. 2011 yılının Ekim ayından itibaren ise TCMB nezdindeki söz konusu hesaplar nemalandırılmaya başlanmıştır. Bu kapsamda, Müsteşarlık ve TCMB arasında müştereken belirlenen protokol hükümleri çerçevesinde Hazinenin hem TL hem de döviz cinsi vadeli hesapları nemalandırmaya tabi tutulmaktadır. Bu itibarla, ülkemizde de aktif nakit yönetimi yaklaşımı çerçevesinde, TCMB nezdinde nemalandırma uygulamasına geçilmiş ve Hazine nakit rezervlerinin getiri elde edecek şekilde değerlendirilmesi sağlanmıştır.

Buna karşılık TCMB’ye, Hazine adına yaptığı işlemler için gerçekleştirilen işlemlerin türü ve adedine bağlı olarak Hazine Müsteşarlığı bütçesinden masraf ödemesi yapılmaktadır. Böylece, TCMB tarafından Hazine adına gerçekleştirilen işlemlerin maliyeti net bir biçimde ortaya konmakta ve bu maliyet Hazine tarafından karşılanmaktadır.

Söz konusu uygulamalar Hazine – TCMB ilişkilerinin iki ayrı kurumsal yapı içerisinde şeffaf ve hesap verilebilir bir zeminde yürütülmesi açısından da oldukça önemli bir adım olmuştur. Yukarıda değinilen işlemlere ilişkin mali büyüklükler Hem Hazine hem de TCMB’nin ilgili mali tablolarına yansıtılmakta ve takip edilmektedir. Böyle bir yapı, her iki kurumun da kendi kurumsal amaç ve hedefleri doğrultusunda söz konusu faaliyetleri yerine getirmeleri açısından oldukça önemli bir rol oynamaktadır.

Hazine hesaplarının TCMB politika faizi üzerinden nemalandırılmasına yönelik uygulama 2011 yılının ikinci yarısında başlamıştır. Nemalandırma işlemi karşılığında faiz geliri elde edilmekle birlikte 2011 yılına ilişkin Hazine işlemleri genel gider ödemeleri 2012 yılında yapılmıştır. Yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere 2012 ve 2013 yılları itibarıyla yatay bir seyir izleyen nemalandırma faiz gelirleri, 2014 yılında politika faizindeki artışla birlikte yükseliş kaydetmiştir. 2015 yılındaki artışın kaynağı ise, TCMB ile günlük nemalandırma politikasına geçilmesidir. Bu politika değişikliğinin etkisi ile nemalandırma faiz gelirleri söz konusu yılda bir önceki yıla göre yüzde 52 oranında artış kaydetmiştir. Buna karşılık Hazine işlemleri genel gider ödemeleri ise yüzde 3 azalmıştır.

18

Page 21: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

KAMU HAZNEDARLIĞIHazine Müsteşarlığı dışında kalan diğer kamu kurum ve kuruluşlarının mali kaynakları “Kamu

Haznedarlığı Genel Tebliği” (Tebliğ) hükümleri çerçevesinde Müsteşarlığımızca yakından izlenmektedir. Söz konusu Tebliğ 2015 yılı içerisinde güncellenerek2 kamu kurum ve kuruluşlarının mali kaynaklarını değerlendirebilecekleri yerler arasına kamu sermayeli katılım bankaları ve organize para piyasaları da ilave edilmiştir. Ayrıca Tebliğ kapsamındaki kurum ve kuruluşların kredi kartı ile yaptıkları tahsilatlar, banka protokolleri ve istisna tutulan hesapları ile ilgili yeni düzenlemeler de yapılmıştır.

Grafik 2 - Kamu Kurumlarının Yıl Sonları İtibarıyla Mali Kaynakları (Milyar ¨)

2011 2012 2013 2014 2015

Mevduat l ı m l r

200180160140120100806040200

57,0

59,4

76,0

74,2

72,4

91,1

92,4

103,7

70,9

70,5

Yukarıdaki grafikte “Mevduat”a ilişkin tutarlar Tebliğ kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının TL ve döviz cinsinden vadeli ve vadesiz mevduat hesaplarında tuttukları mali kaynaklarını ifade ederken, “Menkul Kıymetler” başlığı altındaki veriler yine Tebliğ kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının Müsteşarlığımızca ihraç edilen Devlet İç Borçlanma Senedi, Eurobond ve Kira Sertifikası olarak tuttukları mali kaynakları ile yaptıkları repo/ters repo işlem tutarlarını ifade etmektedir.

Toplam kamu kaynakları bir önceki yıla göre; 2012 yılında yüzde 21,4, 2013 yılında yüzde 6,3, 2014 yılında yüzde 8,8 ve 2015 yılında yüzde 20 artış kaydetmiştir. Yıllar itibarıyla görülen bu artışların büyük bir kısmı kamu kurumlarınca tutulan menkul kıymet tutarlarındaki artıştan kaynaklanmaktadır. Menkul kıymetlerdeki en büyük pay ise İşsizlik Sigortası Fonu’na aittir.Grafik 3 - Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Mali Kaynaklarının Kurumlar Bazında Dağılımı ( % )

Döner Sermayeler a alli ar l r

am şl m l ri

Di r am r m r l şları

l a ami a i am ar l ri

z l li ar l rD z l ici D l ici r mlar

al li r mlarıFonlar

1,6

9,5

7,2

2,8

5,3

5,00,6

4,5

63,4

1,6

9,5

7,2

2,8

5,3

5,00,6

4,5

63,4

%%

Tebliğ kapsamında 2015 yılsonu itibarıyla 196,1 milyar TL tutarındaki toplam kamu kaynağının kurumlar bazında dağılımına bakıldığında en büyük tutarın yüzde 63,4 ile fonlarda (İşsizlik Sigortası Fonu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Diğer Fonlar) olduğu görülmektedir.2 18.11.2015tarihlive29536sayılıResmiGazetedeYayımlananKamuHaznedarlığıGenelTebliği.

19

Page 22: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2. ALACAK YÖNETİMİHazine alacakları; Hazine garantilerinden üstlenimler, Müsteşarlıkça sağlanan dış finansmanın

ikrazen kullandırılması ile Hazine tarafından ikrazen ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinden oluşmaktadır. 2015 yılı sonu itibarıyla Hazine alacak stoku 17,8 milyar TL seviyesindedir.

Bunun yanı sıra, 4749 sayılı Kanunda tanımlanan “Hazine Alacağı” kapsamı dışında kalan ancak Hazine Müsteşarlığı’nın Devlet tüzel kişiliğini temsilen taraf olduğu işlemlerden kaynaklanan “Diğer Hazine Alacakları3” da mevcut olup bu alacakların 2015 yılı sonu itibarıyla toplam tutarı 3,2 milyar TL seviyesindedir.

Hazine alacak stoku borçlu kuruluşlara göre incelendiğinde 2015 yıl sonu itibarıyla mahalli idarelerin 12,2 milyar TL ile Hazine’ye en borçlu kuruluş grubunu oluşturduğu görülmektedir. Bu grubu sırasıyla 2,4 milyar TL ile KİT’ler ve 1,7 milyar TL ile merkezi yönetim kuruluşları takip etmektedir.Grafik 4 - Yıllar itibarıyla Borçlu Kuruluşlara Göre Hazine Alacak Stoku (Milyar ¨)

0

5

10

15

20

25

30

2011 2012 2013 2014 2015

Di r

a alar

r zi im

l r

a alli ar l r

17,8 milyar TL seviyesinde olan Hazine alacaklarının, 4 milyar TL’si vadesi geçmiş4 ve 13,8 milyar TL’si vadesi gelecek5 Hazine alacaklarından oluşmaktadır. 2014 yılı ile kıyaslandığında 2015 yılında vadesi geçmiş alacak stokunun 3,6 milyar TL arttığı görülmektedir. Buna karşılık vadesi gelecek Hazine alacakları bir önceki yıla göre yaklaşık 2,5 milyar TL azalış kaydetmiştir. 2014 yılında 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan vadesi geçmiş alacaklar yapılandırma sonrası vadesi gelecek alacak haline dönüşmüştür. Ancak söz konusu yapılandırmalar, borçlu kuruluşların yapılandırmaya ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemelerinden dolayı 2015 yılında bozulmuş ve dolayısıyla bahse konu alacaklar tekrar vadesi geçmiş alacak statüsüne dönüşmüştür. Bu sebepten ötürü 2014 yılına kıyasla 2015 yılında vadesi geçmiş alacak stoku artış ve vadesi gelecek alacak stoku da azalış göstermiştir.

Grafik 5 - Yıllar itibarıyla Hazine Alacak Stoku (Milyar ¨)

0

5

10

15

20

25

30

a i miş

Vadesi Gelecek

2011 2012 2013 2014 2015

15,9 13,9 15,016,3

13,8

8,6

7,9 5,0 0,43,9

3 Sözkonusualacaklar,23.12.2014tarihliResmiGazete’deyayımlanarakyürürlüğegiren“DiğerHazineAlacaklarınınYönetimi,TakipveTahsiliileKaydedilmesineDairYönetmelik”iledüzenlenmektedir.

4 BiritfaplanınagöretakipedilenHazinealacaklarındanvadesindeödenmeyentutarlarıifadeetmektedir.Sözkonusustokverisi,vadesindeödenmeyenanapara,faizvemasraftutarlarıilebututarlariçinişlemişolangecikmefaizinintoplamındanoluşmaktadır.

5 BiritfaplanınagöretakipedilenHazinealacaklarınınvadesigelecekanaparatutarınıgöstermektedir.

2016 KBYR ALACAK YÖNETİMİ

20

Page 23: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Vadesi geçmiş Hazine alacakları borçlu kuruluşlar bazında incelendiğinde en büyük payın yüzde 87 ile mahalli idarelerden kaynaklandığı bunu sırasıyla yüzde 11 ile KİT’ lerin ve yüzde 2 ile merkezi yönetim kuruluşlarının takip ettiği görülmektedir. Vadesi gelecek Hazine alacaklarının ise yüzde 63’ü mahalli idarelerden, yüzde 14’ü KİT’lerden ve yüzde 12’si ise merkezi yönetim kuruluşlarından kaynaklanmaktadır.

Grafik 6 - Kuruluşlara Göre Alacak Stoku* ( % )

Vadesi Geçmiş Alacak Stoku Vadesi Gelecek Alacak Stoku

10,8

86,7

2,5a alli ar l r

l r

r zi im

63,4

14,1

11,5

7,33,6

10,8

86,7

2,5

63,4

14,1

11,5

7,33,6

a alli ar l r

l r

a alar

Di r

r zi im%% %%

*31.12.2015tarihiitibarıyla

Kutu 2- 2015 Yılında Alacak Yönetimine İlişkin Önemli Gelişmeler

2015 yılı boyunca yerel yönetimlerin genel bütçe vergi gelir paylarından yapılan kesintiler 22.12.2014 tarihli ve 2014/7076 sayılı BKK ve 29.06.2015 tarihli ve 2015/7909 sayılı BKK ile durdurulmuştur. Bu nedenle, 2014 yılında yerel yönetimlerden 827 milyon TL tahsilat gerçekleştirilmiş iken 2015 yılında kesintilerin durdurulmasından dolayı sadece 184 milyon TL tahsilat gerçekleştirilmiştir.

11.09.2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi kapsamında bazı kamu idarelerinden olan vadesi geçmiş Hazine Alacakları 36 eşit taksitte ödenmek üzere yapılandırılmıştır. Ancak bu kuruluşların yapılandırma yükümlülüklerini yerine getirmemelerinden dolayı bahse konu yapılandırmaları bağlı bulundukları vergi daireleri tarafından bozulmuştur.

10.07.2015 tarihinde, 25.10.2010 tarihli ve 2010/1115 sayılı “Şehir İçi Raylı Ulaşım Sistemleri, Metrolar ve Bunlarla İlgili Tesislerin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca Üstlenilmesi, Devralınması ve Tamamlanmasını Müteakip Devri ile İlgili Şartların Belirlenmesine İlişkin Karar” da yapılan değişiklikle, Bakanlık tarafından devredilen projeler için Bakanlık bütçesinden yapılan harcamaların Müsteşarlığımızca ilgili belediyelerden tahsil süreci başlamıştır. Bu kapsamda, 655 sayılı “Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” nin 15 inci maddesinin ikinci fıkrası ile bahsi geçen BKK hükümleri uyarınca usul ve esaslar Müsteşarlığımızca belirlenmiş ilgili belediyelere bildirilmiştir.

21

Page 24: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Grafik 7 - Tahsilat Tipine Göre Hazine Alacaklarından Yapılan Tahsilat (Milyar ¨)

r ararı a a

Di r

a ılı a

r i lir a ı a i i

r l ş ara ı a m

0,0

0,5

1,0

1,5

2,0

2,5

3,0

3,5

4,0

2011 2012 2013 2014 2015

2015 yılında toplam 1,2 milyar TL Hazine alacağı tahsil edilmiştir. Tahsilat verileri incelendiğinde, 457 milyon TL ile kurumsal bazda ilk sırada KİT’ler yer almakta, bunu 265 milyon TL ile bankalar ve 184 milyon TL ile mahalli idareler takip etmektedir.

Söz konusu tahsilatın 1,1 milyar TL’si kuruluşlar tarafından ödeme yapılmak suretiyle nakdi olarak tahsil edilmiştir. Ayrıca, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yaklaşık 104 milyon TL tutarındaki borcuna karşılık görev zararı alacağından mahsup işlemi gerçekleştirilmiştir.

Grafik 8 - Yıllar itibarıyla Hazine Alacaklarından Yapılan Tahsilat (Milyar ¨)

Di r

r zi im

a alar

a alli ar l r

l r

0,0

0,5

1,0

1,5

2,0

2,5

3,0

3,5

4,0

2011 2012 2013 2014 2015

2016 KBYR ALACAK YÖNETİMİ

22

Page 25: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

23

YÜKÜMLÜLÜK YÖNETİMİ

Yükümlülük yönetimi, 4749 sayılı Kanun ve ikincil mevzuatı çerçevesinde benimsenen VYY yaklaşımı esas alınarak gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda, yükümlülük yönetiminin ana çerçevesini, Müsteşarlık tarafından iç ve dış piyasalarda gerçekleştirilen borçlanma faaliyetlerinin yanı sıra sağlanan Hazine garantileri ile kamu özel işbirliği projeleri çerçevesinde verilen borç üstlenim taahhütleri kapsamında oluşan koşullu yükümlülükler ve kapatılan fonlardan kaynaklanan yükümlülükler oluşturmaktadır.

Page 26: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

24

2016 KBYR BORÇ YÖNETİMİ

1. BORÇ YÖNETİMİKamu borç yönetimi temel olarak borç stokunun maruz kaldığı riskler gözetilerek maliyetlerin en

uygun seviyeye indirilmesi ilkesine dayanmaktadır. Bu ilke kapsamında borçlanma politikaları her yıl orta vadeli bir bakış açısı ile oluşturulan stratejik ölçütler esas alınarak yürütülmektedir. 2003 yılından bu yana yürütülen bu uygulama bir yandan borç yükünün hafifletilmesinde, diğer yandan borç stokunun risklere karşı hassasiyetinin azaltılmasında önemli katkı sağlamıştır.

Ayrıca, stratejik ölçütlerin oluşturulması ile başlayıp borçlanmanın gerçekleştirilmesi ile devam eden tüm borç yönetimi sürecinde makroekonomik dengeler ile konjonktürel gelişmeler de gözetilmektedir. Bu kapsamda borç yönetimi, para ve maliye politikalarından sorumlu kurumlarla koordinasyon içinde yürütülmektedir.

Söz konusu ölçütler çerçevesinde 2015 yılı Hazine Finansman Programına ilişkin duyuru 2014 yılı Ekim ayında, aynı ay içerisinde açıklanan Orta Vadeli Plan (OVP) esas alınarak kamuoyuna açıklanmıştır.

2015 yılı Hazine Finansman Programında duyurulan tutarlar ile bu kalemlerdeki gerçekleşmelerin gösterildiği tablo aşağıda yer almaktadır.

Tablo 2 - Hazine Finansman Durumu (1) (Milyar ¨)

2015 2016

r ram r l şm r ram

128,8 131,3 120,4

r r i i 107,3 107,1 94,0

a ara 67,0 67,4 56,3

Faiz 40,3 39,8 37,6

Dış r r i i 21,5 24,1 26,5

a ara 12,1 13,5 14,6

Faiz 9,5 10,6 11,9

128,8 131,3 120,4

r la ma Dışı a a lar (2) 29,1 33,4 24,3

lam r la ma 99,7 97,9 96,1

Dış r la ma 11,8 7,5 16,3

r la ma 88,0 90,4 79,9

82,0 84,4 85,0

il i i

lla ım a ara 20,7 17,1 25,2

r la ma 21,0 23,0 23,5

Dış r la ma -0,3 -6,0 1,7

(1) NakitBazlı.(2) Nakitbazlıfaizdışıdenge,özelleştirmegelirleri,2/Bsatışgelirleri,İşsizlikSigortasıFonundanyapılanaktarımlar,TMSF’densağlanangelirler,devirli/garantiliborçgeridönüşleri,kasa/bankadeğişimivekurfarkıkalemleriniiçermektedir.

Tablo 2’de görüleceği üzere 2015 yılında 107,1 milyar TL tutarında gerçekleşen iç borç servisi karşılığında 90,4 milyar TL tutarında iç borçlanma gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede, yıl başında yüzde 82 olarak öngörülen 2015 yılı iç borç çevirme oranı, yurtiçi piyasada ihtiyaç duyulan DİBS talebinin karşılanması amacıyla dış borçlanmanın bir kısmının iç borçlanmaya kaydırılmasıyla yüzde 84,4 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde 24,1 milyar TL tutarındaki dış borç servisi karşılığında ise 7,5 milyar TL tutarında dış borçlanma gerçekleştirilmiştir.

Page 27: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

25

Bununla birlikte, yıl genelinde TL nin değer kaybı nedeniyle dış borç servisinin TL karşılığı artsa da borçlanma dışı kaynakların sene başında öngörülenin üzerinde gerçekleşmesiyle borçlanma ihtiyacı azalmış ve borçlanma tutarında öngörülere göre daha olumlu bir performans sağlanmıştır.

İÇ BORÇLANMA2015 yılında iç borçlanma faaliyetleri para ve maliye politikası ile eşgüdüm içinde yürütülerek,

özellikle gelişmiş ülke merkez bankalarının uyguladığı para politikalarına ilişkin beklentilerin yarattığı yurtdışı kaynaklı yaşanan oynaklığın iç borçlanma piyasasına etkilerinin asgari seviyede tutulması hedeflenmiştir.

Bilindiği üzere FED, 2013 yılı Mayıs ayında tahvil alımlarını azaltacağını duyurmuş ve 2014 yılı Ekim ayı itibarıyla da alımları sonlandırmıştır. 2015 yılında küresel mali piyasalar, temelde FED’in faiz artırımının miktar ve zamanlamasına yönelik beklentiler, Çin ekonomisindeki gelişmeler, Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) gelen genişlemeci açıklamalar ve düşen enerji fiyatlarının küresel ekonomiye etkileri neticesinde dalgalı seyrini sürdürmüştür. Özellikle FED’in yıl boyunca faiz artırım kararına yönelik belirsizlik, gelişmekte olan ülke piyasaları üzerinde baskı oluşturmuştur. FED’in 2015 yılı Aralık ayında faiz oranını artırması ile gelişmekte olan ülke piyasaları üzerindeki baskı, belirsizliğin azalması sayesinde, bir miktar azalmıştır.

Gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki yavaşlama ve uluslararası finansal koşullardaki sıkılaşma nedeniyle son yıllarda gelişmekte olan ekonomilerden net sermaye çıkışı yaşanmıştır. Bu kapsamda, 2015 yılı hem yurtiçi hem de küresel tahvil piyasalarında likiditenin görece azaldığı bir yıl olmuştur. Söz konusu likidite azalmasının nedenleri ve yurtiçinde likiditenin artırılmasına yönelik alınan tedbirler Raporun “DİBS Piyasasında Likiditeyi Etkileyen Faktörler ve Politika Etkileri” başlıklı kısımında detaylı olarak incelenmiştir.

2015 yılında; 2, 5 ve 10 yıl vadeli TL cinsinden sabit faizli gösterge senetlerin düzenli olarak ihracına devam edilmiş ve böylelikle farklı vadelerde yapılan ihraçlar ile getiri eğrisinin sağlıklı bir şekilde oluşabilmesi amaçlanmıştır.

İlk defa 2012 yılında ihraç edilen, 2013 yılından itibaren düzenli bir ihraç programı çerçevesinde yurtiçi piyasada ihracına devam edilen kira sertifikaları ile 2015 yılında Şubat ve Ağustos aylarında toplam 3,4 milyar TL tutarında finansman sağlanmıştır.

Bu kapsamda, yurtiçi piyasalarda 2016 yılı Mayıs ayı itibarıyla gerçekleştirilen sekiz ayrı kira sertifikası ihracı ile toplam 13,4 milyar TL tutarında finansman sağlanmıştır.

Tablo 3 - Yurtiçi Kira Sertifikası İhraçları

Isın KoduPara

Birimi Valör Tarihi İtfa Tarihi VadesiKira Oranı ıllı il şi

Kira Ödeme Dönemi

Satış Miktarı

i ¨)

D 17.02.2016 14.02.2018 ıl 5,32 1.900.352D 19.08.2015 16.08.2017 ıl 4,98 1.588.784D 18.02.2015 15.02.2017 ıl 3,90 1.801.515D 01.10.2014 28.09.2016 ıl 4,84 1.839.964D 19.02.2014 17.02.2016 ıl 5,30 1.332.820D 21.08.2013 19.08.2015 ıl 4,50 1.817.300D 20.02.2013 18.02.2015 ıl 2,85 1.515.327D 03.10.2012 01.10.2014 ıl 3,70 1.624.483

Toplam 13.420.545

Page 28: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Grafik 9 - 2015 Yılı İç Borçlanmanın Enstrümanlara Göre Dağılımı ( % )

a i l D

F li D

z D

ira r i i a ı

D iş Faizli i i D

%% 6,9

3,76,4

67,6

15,4

6,9

3,76,4

67,6

15,4

2015 yılında nakit bazda toplam iç borçlanmanın yüzde 67,6’sı TL cinsi sabit kuponlu, yüzde 15,4’ü TL cinsi enflasyona endeksli, yüzde 6,9’u TL cinsi kuponsuz, yüzde 6,4’ü TL cinsi değişken faizli devlet iç borçlanma senedi ihracı ile sağlanırken, TL cinsi kira sertifikası ihracı ise yüzde 3,7 olarak gerçekleşmiştir.

2015 yılında yapılan 48 adet ihale ile iç borçlanmanın yüzde 96,3’ü sağlanırken; borçlanmanın kalan yüzde 3,7’si doğrudan satış yoluyla gerçekleştirilmiştir. 2015 yılı içerisinde hem yerli hem de yabancı yatırımcıların DİBS’lere olan ilgisi devam etmiştir. Bu kapsamda 2015 yılında yapılan ihalelere ortalama 2,5 kat talep gelmiştir.

2014 yılı Ekim ayında FED’in tahvil alımlarını sonlandırmasının ardından FED’in faiz artırımına başlayacağına yönelik beklentiler neticesinde yatırımcıların gelişmekte olan ülkelere ilişkin risk iştahlarında bozulma görülmüştür. Söz konusu dönemde yabancı yatırımcıların gelişmekte olan ülke ekonomilerinden çıkış yaptığı gözlemlenmiştir. Aynı dönemde ülkemizde yurtdışı yerleşiklerin iç borç stoku içerisindeki payında da azalma gerçekleşmiş ve söz konusu oran 2015 yılı sonunda yüzde 17,6 seviyelerine gerilemiştir. Bununla birlikte, 2014 yılında 68,5 ay olan piyasadan yapılan iç borçlanmanın ağırlıklı ortalama vadesi 2015 yılında 71,8 ay olarak gerçekleşmiştir. 2014 yılında yüzde 9,7 olan TL cinsi sabit faizli iç borçlanmanın ağırlıklı ortalama maliyeti ise 2015 yılında yüzde 9,5 seviyesinde gerçekleşmiştir.

26

2016 KBYR BORÇ YÖNETİMİ

Page 29: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

DIŞ BORÇLANMAProgram Finansmanı:

Program finansmanı, Hazine Müsteşarlığı tarafından ülkenin makroekonomik programları çerçevesinde, doğrudan veya Hazine garantisi altında, kamunun finansman ihtiyacının karşılanması amacıyla herhangi bir dış finansman kaynağından sağlanan finansman imkânını ifade etmektedir. Bu kapsamda program kredileri özellikle, Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası (AYB) ve Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) tarafından sağlanmaktadır.

1- Uluslararası Sermaye Piyasalarında Gerçekleştirilen Tahvil ve Kira Sertifikası İhraçları

2015 yılında uluslararası sermaye piyasalarından 2 tahvil ihracıyla toplam 3 milyar ABD Doları tutarında finansman sağlanmıştır. 2015 yılı Ocak ayında 30 yıl vadeli ve yüzde 4,875 kupon oranlı tahvilin artırımı sağlanırken, Nisan ayında 11 yıl vadeli ve yüzde 4,250 kupon oranlı ABD Doları cinsi bir tahvil ihracı gerçekleştirilmiştir.

Tablo 4 - 2011 – 2016 (İlk Çeyrek Sonu) Yılları Arasında Gerçekleştirilen Yurtdışı Tahvil ve Kira Sertifikası İhraçları

İhraç Tarihi Vade Tarihi Para Birimi Miktar Kupon/Kira Oranı (%)

Yatırımcıya Getirisi

(%) Spread (bp)

12.01.2011 14.01.2041 D D ları 1.000.000.000 6,000 6,250 18.03.2011 18.03.2021 180.000.000.000 1,870 1,870 a 25.10.2011 25.03.2022 D D ları 1.000.000.000 5,125 5,259 26.01.2012 26.09.2022 D D ları 1.500.000.000 6,250 6,350 16.02.2012 26.09.2022 D D ları 1.000.000.000 6,250 5,750 15.03.2012 15.03.2022 90.000.000.000 1,470 1,470 a 26.06.2012 14.01.2041 D D ları 1.000.000.000 6,000 5,750 26.09.2012 26.03.2018 D D ları 1.500.000.000 2,803 2,803 11.12.2012 14.01.2041 D D ları 1.000.000.000 6,000 4,352 15.01.2013 23.03.2023 D D ları 1.500.000.000 3,250 3,473 06.02.2013 07.02.2033 18.400.000.000 2,680 2,680 a 16.04.2013 16.04.2043 D D ları 1.500.000.000 4,875 4,950 10.10.2013 10.10.2018 D D ları 1.250.000.000 4,557 4,557 12.11.2013 12.11.2021 r 1.250.000.000 4,350 4,450 29.01.2014 22.03.2024 D D ları 2.500.000.000 5,750 5,850 19.02.2014 17.02.2045 D D ları 1.500.000.000 6,625 6,700 11.04.2014 11.05.2023 r 1.000.000.000 4,125 4,200 25.09.2014 25.09.2024 100.000.000.000 1,050 1,050 a 25.11.2014 25.11.2024 D D ları 1.000.000.000 4,489 4,489 13.01.2015 16.04.2043 D D ları 1.500.000.000 4,875 4,950 14.04.2015 16.04.2026 D D ları 1.500.000.000 4,250 4,40409.03.2016 09.10.2026 D D ları 1.500.000.000 4,875 5,000

* KiraSertifikası

27

Page 30: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Grafik 10 - Uluslararası Tahvil İhraçlarımız İçin Ödenen Risk Primleri* (baz puan)

050100150200250300350400450

2011 2012 2013 2014 2015

D lar ıl D lar ıl r ıl ıl

* Kullanılanveriler,yıliçerisindebelirtilenvadedegerçekleştirilmişolantahvilihraçlarınınriskprimlerinintahvilmiktarlarıileağırlıklandırılmışortalamalarıdır.

Kutu 3: Uluslararası Sermaye Piyasalarındaki Gelişmeler

ABD Merkez Bankası’nın (FED), küresel finansal kriz sonrası piyasaları desteklemek amacıyla sürdürdüğü varlık alım programını Ekim 2014 tarihinde sonlandırmasının ardından, piyasalarda FED’in uyguladığı politika faizinin artırılmasına yönelik tartışmalar başlamıştır. 2015 yılı boyunca ABD’de açıklanan ekonomik veriler –özellikle de kişisel tüketim harcamaları, istihdam artışı ve reel ücretlerdeki artış- ile FED toplantı tutanakları FED’in faiz artırımına ilişkin beklentiler üzerinde etkili olmuştur. 9 yılın ardından ilk kez FED, 16 Aralık 2015 tarihinde politika faizini 25 baz puan (bp) artırarak yüzde 0,25-0,50 düzeyine yükseltmiştir.

Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) 2015 yılında genişlemeci para politikasını sürdürdüğü görülmüştür. AMB, 2014 yılı Haziran ayında başlattığı negatif faiz uygulamasını 2015 yılında daha da ileriye götürmüş ve varlık alım programının kapsamını ve süresini genişletmiştir. Öte yandan Japonya Merkez Bankası da Şubat 2016 tarihinde negatif faiz uygulamasına geçmiştir.

2015 yılı boyunca, İran’a uygulanan ambargonun kalkması ve petrol ihraççısı ülkelerin pazar paylarını korumayı amaçlaması sonucu petrol fiyatları düşmeye devam etmiştir. Ancak söz konusu durum emtia ihracatçısı konumundaki gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkilemiştir. Gelişmekte olan ülke ekonomilerine yönelik risk primini gösteren JP Morgan EMBI+ endeksi geçen yılın Mart ayına göre 5 bp yükselerek 405 seviyesine ulaşırken, endeksin Türkiye alt segmenti 40 baz puan artışla 293 seviyesine çıkmıştır. Ülkemiz 5 yıl vadeli ABD Doları cinsi CDS primi de 2014 yılı sonundaki 184 bp seviyesinden 2015 yılı sonunda 277 bp seviyesine yükselmiştir. CDS primimiz, 2015 yılında maksimum 327 bp, minimum 177 bp seviyelerini görmüş olup 2016 yılı Mart ayı sonu itibarıyla 262 bp seviyelerindedir.

2- Avrupa Yatırım Bankasından Sağlanan Program Finansmanı

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yürütülmekte olan orman rehabilitasyonu, erozyon kontrolü ve ağaçlandırma faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla 28 Aralık 2015 tarihinde imzalanan anlaşma ile Avrupa Yatırım Bankasından 120 milyon Avro tutarında program kredisi temin edilmiştir.Ayrıca, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından ülkemizde yürütülen bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla 28 Aralık 2015 tarihinde imzalanan anlaşma ile Avrupa Yatırım Bankasından 200 milyon Avro tutarında program kredisi temin edilmiştir. Böylece 2015 yılı içerisinde Avrupa Yatırım Bankasından sağlanan program kredisi tutarı taahhüt bazında toplam 320 milyon Avro olarak gerçekleşmiştir.

2016 KBYR BORÇ YÖNETİMİ

28

Page 31: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Proje Finansmanı

2015 yılı içinde yabancı hükümetler, ticari bankalar ve uluslararası kuruluşlardan proje finansmanı amacıyla 3,2 milyar ABD Doları karşılığı dış finansman temin edilmiştir. Söz konusu proje kredilerinin yüzde 72’si uluslararası kuruluş, yüzde 28’i ise hükümet kredisi olarak temin edilmiştir. 2015 yılında temin edilen kredilerin yüzde 85’i garantili, yüzde 15’i ise tahsisli olarak sağlanmıştır. Böylece 2015 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu uyarınca belirlenen 3 milyar ABD Doları tutarındaki garantili imkan ve dış borcun ikrazı limitinin 2,72 milyar ABD Doları tutarındaki kısmı kullanılmıştır.

2015 yılında ağırlıklı ortalama vade 9,8 yıl olarak gerçekleşmiştir. 2011-2015 döneminde sağlanan proje kredilerinin yüzde 78,4’ü uluslararası kuruluşlardan sağlanırken yüzde 8,1’i ticari kredi, yüzde 0,1’i ihracat kredisi ve yüzde 13,4’ü ise hükümet kredisi olarak temin edilmiştir.

Grafik 11 - 2011-2015 Döneminde Sağlanan Kredilerin Kaynaklarına Göre Dağılımı ( milyon ABD Doları )

l larara ı r l şlar

raca r i i

icari r i

H m r i i

2011 2012 2013 2014 20150

500

1.000

1.500

2.000

2.500

3.000

3.500

4.000

29

Page 32: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

BORÇ STOKU Borç ve Risk Yönetimi Komitesi tarafından belirlenen stratejik ölçütler çerçevesinde oluşturulan

borçlanma stratejilerinin kararlı bir biçimde uygulanması sonucunda borç stokunun maruz kaldığı likidite, faiz ve döviz kuru risklerinin kontrol altına alınması sağlanmış ve stokun yapısında önemli iyileşmeler kaydedilmiştir.

Bu kapsamda 2015 yıl sonu itibarıyla iç borçların toplam stok içindeki payı yüzde 65, dış borçların payı ise yüzde 35 olarak gerçekleşmiştir. Toplam stok içerisindeki sabit faizli senetlerin payında süregelmekte olan artış bu yılda devam etmiş, böylece borç stokunun faiz oranlarındaki değişimlere olan duyarlılığı daha da azalmıştır. 2014 yılsonunda sabit faizli borçların toplam stok içerisindeki payı yüzde 65,2 iken 2015 yıl sonunda yüzde 67,6’ya yükselmiştir.

Grafik 12 - Merkezi Yönetim Toplam Borç Stoku Faiz Yapısı (%)

0102030405060708090

100

2011 2012 2013 2014 2015

TÜFE'ye Endeksli

D iş

Sabit59,2 59,8 61,5 65,2 67,6

28,4 22,1 18,3 17,7

12,4 14,3 16,4 14,7

25,9

16,5

Önceki senelerde ihraç edilmiş olan döviz cinsi ve dövize endeksli senetlerin tamamının itfa edilmesi ve yeni borçlanmaların da TL cinsinden yapılması ile 2012 yılından bu yana iç borç stokunda döviz cinsi senet kalmaması nedeniyle iç borç stoku üzerinde kurdan kaynaklı riskler sıfıra indirilmiştir.

Değişken faizli iç borçlanma senetlerinin çeşitliliğinde ise 2008 yılından bu yana enflasyona endeksli senetler yönünde sürekli bir artış gerçekleşmiştir. TÜFE’ye endeksli senetlerin değişken faizli senetler içerisindeki payı 2015 yılı sonunda bu oran yüzde 54,1’e ulaşmıştır.

Diğer taraftan, yeni nakit dışı borçlanma yapılmaması neticesinde 2015 yılı sonu itibarıyla nakit dışı senetlerin toplam iç borç stoku içerisindeki payı binde 0,1 düzeyine gerilemiştir.

Bunların yanı sıra uzun bir süredir devam eden uzun vadeli DİBS ihraçları ile iç borç stokunun hem ortalama vadesinde hem de ortalama vadeye kalan süresinde iyileşme sağlanmıştır. Son on yıldır sürekli artış eğiliminde olan stokun vadeye kalan süresi 2015 yılı sonunda 2014 yılı sonundaki seviyesini koruyarak 55,1 ay olarak gerçekleşmiştir.

İç borç stokunun yatırımcı kompozisyonu incelendiğinde ise 2015 yılı içerisinde yabancı yatırımcının payının kademeli olarak azalarak yıl sonu itibarıyla yüzde 17,4 olarak gerçekleştiği görülmektedir.

2016 KBYR BORÇ YÖNETİMİ

30

Page 33: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Tablo 5 - Merkezi Yönetim İç Borç Stokunun Döviz, Faiz ve Nakit Yapısı (Milyar ¨)

2011 2012 2013 2014 2015

Faiz

a i 192,4 201,9 212,0 234,9 256,4

D iş 176,4 184,7 191,0 179,8 183,7

Tüfeye Endeksli 64,3 76,3 96,2 100,9 99,4

Döviz

365,0 386,5 403,0 414,6 440,1

D iz 3,7 0,0 0,0 0,0 0,0

Nakit Durumu

a i 366,4 384,7 401,8 414,0 440,1

a i Dışı 2,4 1,9 1,3 0,6 0,0

Merkezi Yönetim İç Borç Stoku 368,8 386,5 403,0 414,6 440,1

Öte yandan, Avrupa Birliği üye ülkelerinin borç seviyelerinin takibinin yapılabilmesi için Aşırı Açık Prosedürü (AAP) kapsamında derlemek ve Eurostat’a bildirmek ile yükümlü oldukları genel devlet borç stoku 2003 yılından bu yana Hazine Müsteşarlığı tarafından da hesaplanmakta ve “AB tanımlı genel yönetim borç stoku” adı altında kamuoyu ile paylaşılmaktadır. AAP kapsamında, Birlik üyeleri için borcun sürdürülebilirliğinin bir göstergesi olarak genel devlet borç stokunun GSYH’ye oranının yüzde 60 seviyesini geçmemesi gerekmektedir. Bu çerçevede, ülkemizde genel devlet borç stokunun GSYH’ye oranı hesaplanmaya başlandığı yıldan bu yana (2009 yılında yaşanan küresel kriz dönemi haricinde) düşüş eğiliminde olmuştur. Bu kapsamda, AB tanımlı genel yönetim borç stoku bir önceki yıl sonuna göre 0,6 puan düşerek 2015 yılı sonunda yüzde 32,9 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu göstergenin son 10 yıl içerisinde Birlik ortalamasından olumlu yönde ayrıştığı görülmektedir. Birlik ortalaması 2005 yılı sonu itibarıyla yüzde 61,8 seviyesinde iken Türkiye göstergesi yüzde 52,7, 2015 yılı sonuna ulaşıldığında ise Birlik ortalaması yüzde 85,3 iken Türkiye göstergesi yüzde 32,9 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu hali ile genel yönetim borç yükümlülüklerindeki kalıcı iyileşme ve süregelen aşağı yönlü trendin 2016-2018 döneminde de devam edeceği ve 2018 yılı sonunda yüzde 29,5 olarak gerçekleşeceği öngörülmektedir.

Grafik 13 - 2015 yılı sonu itibarıyla AB Tanımlı Genel Yönetim Borç Stoku / GSYH (%)

9,7 21

,4 36,4

38,6

40,2

41,1

42,7

43,4 51,3

52,9 63

,1

63,9

65,1

71,2

75,3

83,2

85,3

86,2

86,7

89,2

90,9

93,8

96,1

99,2

106,

0

108,

9 129,

0

132,

7

176,

9

26,7

32,9

Esto

nya

Lüks

embu

rg

Bulg

aris

tan

Türk

iye

Leto

nya

Rom

anya

Dani

mar

ka

Çek

Cum

huriy

eti

Litv

anya

Polo

nya

Slov

akya

Finl

andi

ya

Mal

ta

Holla

nda

Alm

anya

Mac

aris

tan

Slov

enya

AB (2

8 Ül

ke)

Avus

tury

a

Hır

ai

a

irlşi

ra

llı

Avro

Böl

gesi

rlaa

Fran

sa

aa

li

a

ırı

Port

ekiz

ala

Yuna

nist

an

Kaynak:Eurostat,Nisan2016

31

Page 34: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Tablo 6 - Borç Stoku Göstergeleri

2011 2012 2013 2014 2015

r zi im r r il ¨) 518.350 532.199 585.837 612.132 677.615

r zi im r r H 39,9 37,6 37,4 35,0 34,7

a ımlı l im r il ¨) 507.965 512.261 566.387 585.986 643.275

a ımlı l im r H 39,1 36,2 36,1 33,5 32,9

am r il ¨) 290.075 240.636 197.725 187.082 161.204

am r H 22,4 17,0 12,6 10,7 8,3

Not:Dışborçverileriningüncellenmesindendolayıyıllaritibarıylastokrakamlarıdeğişebilmektedir.

Kamu net borç stokunda da merkezi yönetim ve genel yönetim borç stokuna paralel gelişmeler yaşanmıştır. Bu çerçevede, 2015 yılı sonu itibarıyla kamu net borç stokunun GSYH’ye oranı 2014 yılı sonuna kıyasla 2,4 puanlık bir düşüşle yüzde 8,3 seviyesine inmiştir. Bu düşüşün temel nedeni kamu sektörü finansal varlık ve mevduatlarının önceki yıla göre yüzde 21,2 artarken yükümlülük artışının yüzde 11,1 olarak gerçekleşmesidir. Diğer taraftan GSYH’deki artış da bu düşüşü desteklemiştir.

2016 KBYR BORÇ YÖNETİMİ

32

Page 35: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2. KAPATILAN FONLARDAN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜKLERİN YÖNETİMİ

Fonlar, belirli veya birbirine yakın amaçlar için belirli kaynakların toplandığı ve harcandığı, bütçe bağlantılı veya bütünüyle bütçe dışı kamusal nitelikli özel hesaplardır. 1980’li yıllardan itibaren fon uygulamalarının artması mali disiplinin bozulmasına, bütçe birliğinin zedelenmesine ve kaynakların etkin kullanımı prensibinden uzaklaşılmasına yol açmıştır. Bu nedenle 1992 yılında müşterek fon hesabı kurularak tüm fonların gelir ve giderlerinin bu hesaptan geçirilmesine başlanmış, 1993 yılında ise fonların büyük bir kısmı bütçe kapsamına alınmıştır. 1999 yılında ise fonların tasfiyesine karar verilerek 2000 yılında tasfiye işlemi gerçekleştirilmiştir.

Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabı, 9 Mart 1988 tarihinde kabul edilen 3417 sayılı Kanun ile kurulmuştur. Hesabın amacı çalışanların aylık ve ücretlerinden yapılacak kesintilere Devlet veya işverenin katkıda bulunması, yapılan tasarrufların en iyi şekilde nemalandırılması sağlanarak çalışanları tasarrufa teşvik etmektir. Bu kapsamda Nisan 1988- Mayıs 2000 yılları arasında çalışanlardan yüzde 2, işverenlerden yüzde 3 kesinti yapılarak Ziraat Bankasında açılan tasarruf teşvik hesaplarına yatırılmıştır. 2000 yılında işsizlik fonunun kurulması ile birlikte kesintiler durdurulmuştur. 24.04.2003 tarihinde kabul edilen 4853 sayılı Kanun ile hesabın tasfiye edilmesine karar verilmiştir. Hesapta biriken anapara ve nema tutarları değerlemeye tabii tutularak 2003-2006 yılları arasında on taksitte hak sahiplerine ödenmiştir. 31.12.2007 itibariyle hesabın tüm varlık ve yükümlülükleri Hazine Müsteşarlığına devredilmiştir.

Grafik 14 - Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabından Yapılan Ödemeler (Milyar ¨)

0,10,20,4

0,7 0,6

1,5 1,6

4,64,8

2,6

00,51,01,52,02,53,03,54,04,55,0

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

2007-2015

33

Page 36: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

3. KOŞULLU YÜKÜMLÜLÜKLERİN YÖNETİMİKoşullu yükümlülükler, gerçekleşme zamanı ve miktarı kamunun kontrolü dışında bulunan ve

gerçekleşmesi gelecekte belirli bir olayın meydana gelmesine bağlı olan yükümlülüklerdir. Koşullu yükümlülükler, mevzuat veya sözleşme gibi hukuki niteliği olan bir metinde ya da açık politika taahhütlerinde kamuyu doğrudan yükümlü kılan ifadelerden kaynaklanması halinde “açık koşullu yükümlülük”, kamuyu yükümlü kılan herhangi bir belge bulunmamasına rağmen kamunun sosyal, politik ve ekonomik sorumluluklarından kaynaklanan bir yükümlülük olarak ortaya çıkması halinde ise “örtük koşullu yükümlülük” olarak tanımlanmaktadır.

Ancak Müsteşarlığımızın karşı karşıya bulunduğu koşullu yükümlülükler arasında yer alan kamu özel işbirliği projeleri kapsamında Müsteşarlığımız tarafından sağlanan borç üstlenim taahhütlerinde, projenin feshedilerek taahhüdün gerçekleşmesi durumunda, proje kapsamındaki varlıklar da kamuya devredilmektedir. Aynı şekilde geri ödeme garantileri kapsamında Müsteşarlığımızca gerçekleştirilen üstlenimlerde de, üstlenim miktarı kadar ilgili kamu idaresi Müsteşarlığa borçlandırılarak alacak takibatı süreci başlatılmaktadır. Dolayısıyla söz konusu işlemlerin kamu dengesine net etkisi değerlendirilirken varlıklarda ve yükümlülüklerde meydana gelen değişikliklerin bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekmektedir.

Müsteşarlığımızın koşullu yükümlülükler kapsamında karşı karşıya bulunduğu risklerin borç stokuna, mali disipline ve borç sürdürülebilirliğine olası etkileri Hazine risk yönetimi kapsamında çeşitli senaryo analizleri ve araçlar vasıtasıyla ölçülmekte, takip edilmekte ve düzenli olarak raporlanmaktadır.

HAZİNE GARANTİLERİHazine Müsteşarlığı tarafından, 4749 sayılı Kanun kapsamında, dört çeşit garanti

verilebilmektedir. Bunlar Hazine geri ödeme garantisi, Hazine karşı garantisi, Hazine ülke garantisi ve Hazine yatırım garantisidir. Bu garanti türlerinden Hazine yatırım garantisi 90’lı yıllarda esas olarak kamu özel işbirliği modeli ile gerçekleştirilen elektrik santrali projeleri kapsamında verilmiştir. Hazine karşı garantisi ve Hazine ülke garantisinin ise henüz bir uygulaması mevcut değildir. Garanti türleri içerisinde en çok kullanılanı olan Hazine geri ödeme garantisi ise kamu yatırım projelerinin desteklenmesi amacıyla kamu bankaları, kalkınma yatırım bankaları, belediyeler, belediye bağlı kuruluşları ile KİT’lerin yurtdışından sağladıkları finansmana verilmektedir. Hazine geri ödeme garantili kredi stoku bir önceki yıla göre 30 milyon ABD Doları artış kaydederek 2015 yılı sonunda 11,2 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır. Bu artışta kamu bankaları ve kalkınma ve yatırım bankalarının KOBİ finansmanına ve enerji verimliliğine ilişkin Hazine garantili kredilerinin seyri belirleyici olmuştur. Aynı dönemde mahalli idareler ve KİT’lerin Hazine geri ödeme garantili kredi stoku ise azalmıştır.

2016 KBYR KOŞULLU YÜKÜMLÜLÜKLERİN YÖNETİMİ

34

Page 37: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Grafik 15 - Hazine Garantili Dış Borç Stokunun Kurumlar Bazında Dağılımı (%)

20152014

Di ra alli ar l r i l r am a aları al ı ma a ırım a aları

%% %%49,9

8,8

8,4

32,9 49,0

2,7

7,37,1

33,949,9

8,8

8,4

32,9 49,0

2,7

7,37,1

33,9

Hazine garantili krediler kapsamında yapılan üstlenim oranı6 2014 yılında yüzde 3,4 seviyesinde iken 2015 yılında yüzde 2,9 seviyesine gerilmiştir. Bu düşüşte, mahalli idarelerin üstlenim oranındaki azalış ve diğer kurumlardan üstlenim yapılmaması belirleyici olmuştur.

2015 yılında Hazine geri ödeme garantisi kapsamındaki toplam üstlenim tutarı 27,6 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılında Hazine yatırım garantisi kapsamında herhangi bir üstlenim gerçekleşmemiştir. 2015 yılında kuruluşların üstlenim olmaksızın kendilerinin ödediği Hazine garantili kredi ödemesi ise 921,4 milyon ABD Doları seviyesindedir.

Grafik 16 - Hazine Garantilerinden Yapılan Üstlenimler (Milyon ABD Doları)

20,0

0

40,0

60,0

80,0

100,0

120,0

140,0

2011 2012 2013 2014 2015

Geri Ödeme Garantisi a ırım ara i i

47,1 40,8 32,2 31,7 27,6

76,577,0 91,2

1,8

Hazine garantili kredilerin üstlenim ödemeleri Risk Hesabı7’ndan karşılanmaktadır. Hesaba önceki yıldan devreden bakiye ve yıl içerisinde hesaba aktarılan gelirler neticesinde 2015 yılında da ödenekten kullanım olmaksızın üstlenim ödemeleri gerçekleştirilmiştir. Böylece, Risk Hesabı 2009 yılından bu yana kendi gelirleri ile üstlenim ödemelerini karşılayabilen bir hesap haline gelmiştir.

6 Hazinegeriödemegarantisikapsamındakiödemeyükümlülükleriiçinhesaplananüstlenimoranı“Hazineüstlenimleri/(Hazineüstlenimleri+kuruluşödemeleri)”oranınıifadeeder.

7 4749sayılıKamuFinansmanıveBorçYönetimininDüzenlenmesiHakkındaKanununilgilihükümleriçerçevesinde,TCMBnezdindeoluşturulanMüsteşarlığaaithesaptır.HazinegarantilerikapsamındaMüsteşarlıktarafındanödenenbütüntutarlarileriskyönetimikapsamındaöncedenöngörülmesimümkünbulunmayanödemeler,Müsteşarlığaaitriskhesabındankarşılanır.Hesaptan,buKanundabelirtilenhallerdışındakullanımyapılamaz.

35

Page 38: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

BORÇ ÜSTLENİM TAAHHÜTLERİBorç üstlenimi mekanizması8, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri kapsamında proje sahibi idare ile

projeyi gerçekleştirecek olan şirket (görevli şirket) arasında düzenlenen sözleşmelerin süresinden önce feshedilmesi ve tesisin kamuya devredilmesi durumunda fesih tarihine kadar yapılan işler için kullanılmış olan dış finansmanın kamu tarafından üstlenilmesi ile devreye girmektedir.

Bu kapsamda, aşağıda yer alan tablodaki projelerin uygulama sözleşmelerinin süresinden önce feshedilmesi ve tesisin ilgili idareler tarafından devralınması halinde söz konusu yatırım ve hizmetler için yurt dışından sağlanan finansmanın ve varsa bu finansmanın teminine yönelik türev ürünlerden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere mali yükümlülüklerin üstlenilmesine Hazine Müsteşarlığı yetkili kılınmıştır. Hazine Müsteşarlığı tarafından verilen borç üstlenim taahhütleri kapsamında bugüne kadar gerçekleşen herhangi bir üstlenim bulunmamaktadır.

Tablo 7 - Hazine Müsteşarlığı Tarafından Verilen Borç Üstlenim Taahhütleri*

Proje Adı KÖİ ModeliBorç Üstlenim

Anlaşması Tarihi

Toplam Proje Maliyeti

(ABD Doları)

Kredi Tutarı (ABD Doları)

ra a li r i a şl D r 11.12.2012 1.239.863.000

z armara l a riaşa az r Da il

imi şl ria şl D r

13.05.2014 2.927.413.140

11.03.2016 528.831.099 420.000.000

z r a azi zmir zmi r z işi a la ı lları Da il

l a şl D r 05.06.2015 6.312.392.047 4.956.312.328

Toplam 11.008.499.286 8.654.312.328

* 31.03.2016tarihiitibarıyla

8 2014yılınaaityıllıkKamuBorçYönetimiRaporundakonuyailişkindetaylıbilgiyeyerverilmiştir.

2016 KBYR KOŞULLU YÜKÜMLÜLÜKLERİN YÖNETİMİ

36

Page 39: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

RİSK

YÖNETİMİ

37

RİSK YÖNETİMİ

4749 sayılı “Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” ve ikincil mevzuatı çerçevesinde, kamunun varlık ve yükümlülüklerinin yönetimine ilişkin genel stratejilerin belirlenmesi Borç ve Risk Yönetimi Komitesi (BRK)’nin sorumluluğundadır. Kamu borç, alacak ve nakit yönetimine ilişkin temel riskler olan piyasa riski, kredi riski ve operasyonel risk BRK’nın belirlediği esaslar ve politikalar kapsamında yönetilmekte ve düzenli olarak BRK’ya raporlanmaktadır.

Page 40: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

1. BÜTÇE VE MALİ RİSKLERBütçe ve mali büyüklüklere ilişkin makroekonomik riskler ile mali politikaların harcamalar

üzerinde yaratacağı olası etkiler Müsteşarlığımızca izlenmekte olup Borç ve Risk Yönetimi Komitesi’ne düzenli olarak raporlanmaktadır. Söz konusu analizler çerçevesinde gerekli görülen hallerde ilgili kamu idareleri ile temasa geçilerek söz konusu riskler değerlendirilmekte; Hazine nakit ve finansman programı bu çerçevede güncellenmektedir. Mali risklere ilişkin analizlerin yanı sıra, bütçe gerçekleşmeleri de yakından takip edilmekte ve borçlanma politikalarının oluşturulmasında göz önünde bulundurulmaktadır. Bu kapsamda aşağıda 2015 yılı Merkezi Yönetim Bütçe gerçekleşmeleri ile 2016 yılına ilişkin OVP tahminlerine yer verilmiştir.

2015 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nda 21 milyar TL olarak belirlenen bütçe açığı, yılsonunda 22,6 milyar TL olarak gerçekleşmiş, bütçe açığının GSYH’ye oranı ise yüzde 1,2 seviyesinde kalmıştır. Söz konusu fark 31,4 milyar TL öngörü üstü tahsilat ve 33 milyar TL ödenek üstü harcamadan kaynaklanmaktadır. Gelirlerdeki ilave tahsilatın 18 milyar TL tutarı vergi gelirlerinden ve 13,4 milyar TL tutarı ise vergi dışı gelirlerden oluşmaktadır.

Vergi gelirlerinde bütçe öngörüsünün üzerinde performans gösteren başlıca kalemler ÖTV, gelir vergisi ve dâhilde alınan KDV kalemleri iken kurumlar vergisi ve ithalde KDV kalemleri beklenenin altında performans sergilemiştir. ÖTV’nin tüm alt kalemlerinde öngörülenin üzerinde tahsilatlar elde edilmiş olmakla birlikte özellikle motorlu taşıtlar, tütün ve petrol ÖTV’si kalemlerindeki yüksek tahsilatlar ana kalemdeki artışa daha fazla katkı yapmıştır. Bu kalemlerin tümünde tüketim artışları vergi tahsilat artışını büyük ölçüde açıklamaktadır. Bununla birlikte, tütün mamulleri için sene başında yapılan vergi zamları ve beraberinde gelen fiyat artışları etkili olurken; ithalde KDV’deki düşük performansın ise enerji fiyatlarına bağlı olarak ithalatta yaşanan daralma ile açıklanması mümkündür.

Vergi dışı gelirlerin bütçe hedefinin üzerinde gerçekleşmesinde ise TCMB temettü ödemesi, 4.5G ihalesine bağlı tahsil edilen ödemeler ve özel bütçeli idarelerin gelir performansı belirleyici olmuştur.

Harcamalar tarafında ise faiz giderlerinden yaklaşık 1 milyar TL tutarında tasarruf sağlanırken faiz hariç giderler, ödeneğin 34 milyar TL üzerinde gerçekleşmiştir. Söz konusu artışın en önemli sebebi yatırım harcamalarının, ödeneğin 16 milyar TL üzerinde gerçekleşmesidir. Sermaye harcamalarındaki söz konusu artışın büyük kısmı Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ilave aktarımdan kaynaklanmaktadır. Buna ilave olarak personel giderleri, cari transferler, mal hizmet alımları ve sermaye transferleri kalemlerinde de öngörülenin üzerinde gerçekleşmeler gözlenmiştir. Tablo 8 - 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi (Milyon ¨)

Bütçe Kanunu OVP Tahmini * Gerçekleşme **

D i -20.963 -22.596 -22.606Faiz Dışı D 33.037 30.410 30.400

lirl r 451.979 483.386 483.386r i lirl ri 389.501 407.475 407.475

Di r lirl r 62.478 75.912 75.912Harcamalar 472.943 505.982 505.992

Faiz Dışı Harcamalar 418.943 452.976 452.987Faiz Harcamaları 54.000 53.006 53.006

* Revize** Geçici

2016 KBYR BÜTÇE VE MALİ RİSKLER

38

Page 41: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Tablo 9 - 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi/GSYH ( % )

Bütçe Kanunu OVP Tahmini * Gerçekleşme **

D i -1,1 -1,2 -1,2Faiz Dışı D 1,7 1,5 1,6

lirl r 23,2 24,6 24,7r i lirl ri 20,0 20,8 20,9

Di r lirl r 3,2 3,9 3,9Harcamalar 24,3 25,8 25,9

Faiz Dışı Harcamalar 21,5 23,1 23,2Faiz Harcamaları 2,8 2,7 2,7

Kamu kesimi program tanımlı faiz dışı dengesi GSYH’ye oran olarak 2015 yılında OVP hedefi olan yüzde 1,2 seviyesinin bir miktar altında kalarak yüzde 1 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu bozulmanın temel olarak MYB’deki bozulmadan kaynaklandığı görülmekte olup mahalli idareler, bütçe dışı fonlar ve İşsizlik Sigortası Fonunun ise dengeye olumlu katkı yaptığı görülmektedir. 2016-2018 döneminde ise faiz dışı dengenin, açıklanan paketlerin yaratacağı mali yük ile Merkezi Yönetim Bütçesi üzerinden 2016 yılında bir miktar bozulması, 2017 ve 2018 yıllarında ise yine MYB etkisi ile tedrici olarak iyileşerek yüzde 1,2 seviyesine ulaşması öngörülmektedir.Grafik 17 - Toplam Kamu Kesimi Program Tanımlı Faiz Dışı Dengesi/GSYH (%)

0,0

0,5

1,0

1,5

2,0

2011 2012 2013 2014 2015 * 2016 OVP 2017 OVP 2018 OVP

Toplam Kamu MYB Di r am*Geçici

39

Page 42: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2. PİYASA RİSKİ“Piyasa Riski” kamu borç dinamiklerinin döviz kurları, faiz oranları ve enflasyon gibi piyasa

değişkenlerinden etkilenmesi olarak tanımlanmaktadır. “Likidite Riski” ise, Hazine işlemleri için gerekli finansmana erişimde sıkıntı yaşanması olarak ifade edilebilecek olup, Müsteşarlığımız açısından re-finansman (borcun çevrilememesi) riskini de ortaya çıkarmaktadır. Kamu borç yönetimi, söz konusu riskler gözetilerek orta-uzun vadede maliyetlerin en uygun seviyeye indirilmesi ilkesine dayanmaktadır. Maliyet ve risk arasında bir ikilemle karşı karşıya olan kamu borç yöneticileri makroekonomik göstergelerdeki değişimlerin borç dinamiklerinde oluşturacağı maliyet ve risk etkisi arasında bir denge kurmaya çalışmaktadır.

Müsteşarlığımızca 2003 yılında uygulamaya konulan stratejik ölçüt uygulaması ile Hazine portföyünün maruz kaldığı risk faktörleri dikkate alınarak cari yıl ile takip eden iki yıla ilişkin hedefler belirlenmektedir. Böylece, borçlanma politikalarına orta vadeli bir bakış açısı kazandırılmıştır. Bu kapsamda, 2016-2018 dönemi için tespit edilen stratejik ölçütler aşağıda yer almaktadır:

¾ Likidite Riski:

• Ortalama vadenin piyasa koşulları elverdiği ölçüde uzatılarak, vadesine 12 aydan az kalmış senetlerin payının azaltılması.

• Nakit ve borç yönetiminde oluşabilecek likidite riskinin azaltılması amacıyla güçlü nakit rezervi tutulması.

¾ Faiz Riski:

• TL cinsi borçlanmanın ağırlıklı olarak sabit faizli enstrümanlarla yapılarak faizi gelecek 12 ay içerisinde yenilenecek senetlerin payının azaltılması.

¾ Döviz Kuru Riski:

• Borçlanmanın ağırlıklı olarak TL cinsinden yapılması.

Grafik 18 - Vadesi 12 Ay İçerisinde Dolacak Borcun İç Borç Stoku İçerisindeki Payı (%)

2011 2012 2013 2014 2015

22,2

33,129,2

15,612,2

0

5

10

15

20

25

30

35

40

2016 KBYR PİYASA RİSKİ

40

Page 43: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Grafik 19 - Merkezi Yönetim TL Cinsi Borç Stokunun Faiz Kompozisyonu (%)

0102030405060708090

100

Sabit Faizli D iş Faizli F li

2011 2012 2013 2014 2015

51,7 52,2 52,6 56,6 58,3

30,7 28,0 23,5 19,0 19,1

17,6 19,7 23,9 24,3 22,6

Grafik 20 - Merkezi Yönetim TL Cinsi Borç Stokunun Süresi* (Ay)

5

10

15

20

25

30

35

2011 2012 2013 2014 2015

12,515,0

23,1

28,930,3

* Macaulaysüresiniifadeetmektedir.NakitdışıveTÜFE’yeendekslisenetleriiçermemektedir.

Grafik 21 - Merkezi Yönetim Borç Stokunun TL/Döviz Kompozisyonu (%)

0

20

40

60

80

100

TL Cinsinden Döviz Cinsi/End.

2011 2012 2013 2014 2015

70,4 72,6 68,8 67,7 65,0

29,6 27,4 32,3 35,031,2

41

Page 44: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

3. KREDİ RİSKİ Kuruluşların, anlaşmalar çerçevesinde taahhüt ettikleri yükümlülükleri tam ve zamanında

yerine getirmeme ya da getirememe riski olarak ifade edilen kredi riskinin kaynaklarını, Hazine Müsteşarlığınca sağlanan garantiler ve dış borcun ikrazı imkanları ile KÖİ projeleri kapsamında verilen borç üstlenim taahhütleri oluşturmaktadır. Kredi riskinin gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkabilecek öngörülemeyen nakit ihtiyacı, borçlanma politikaları üzerinde olumsuz etki oluşturabilmektedir. Kredi riskinin yönetimi, söz konusu risklerin tahmin edilmesini ve gerekli önlemlerin alınmasını hedeflemektedir.

Hazine Müsteşarlığı’nın maruz kaldığı kredi riskinin daha etkin yönetimi çalışmaları kapsamında geliştirilen kredi derecelendirme modeli aracılığıyla yararlanıcı kuruluşlara (Belediyeler, Belediye bağlı kuruluşları, Kamu bankaları, Kalkınma ve yatırım bankaları ile Kamu İktisadi Teşebbüsleri) kredi notu verilmektedir. Hazine garantili ve ikrazlı kredi stokunun yıllar itibarıyla kredi notu dağılımı incelendiğinde kredi riski yönetimi alanında alınan önlemlere9 paralel olarak kredi notu dağılımında da olumlu gelişmeler olduğu görülmektedir. Hazine garantili ve ikrazlı kredi stokunda yer alan A kredi notuna sahip Kuruluşların payı 2006 yılı sonu itibarıyla yüzde 36 seviyesinden 2015 yılı sonunda yüzde 81 seviyesine yükselmiştir. (Grafik 22)10.

Grafik 22 - Hazine Garantili ve İkrazlı Kredi Stokunun Kredi Notu Bazında Dağılımı (%)

A B C D E F

0

0

36

39

43

49

49

62

75

77

81

81

9

11

15

18

9

12

8

11

8

10

4

2

3

5

2

4

4

3

3

7

1

0

0

2

0

3

3

1

25

31

27

18

30

17

2

2

1

2

20

15

12

10

10

8

7

6

5

4

36

39

43

49

49

62

75

77

81

81

9

11

15

18

9

12

8

11

8

10

4

2

3

5

2

4

4

3

3

7

1

0

0

2

0

3

3

1

25

31

27

18

30

17

2

2

1

2

20

15

12

10

10

8

7

6

5

4

0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100

2007

2006

2008

2009

2010

2011

2012

2013

2014

2015

Kredi notuna göre kuruluşların sayısının değişimi incelendiğinde ise Hazine garanti ve alacak portföyünde yer alan A kredi notuna sahip kuruluşların sayısının 2014 sonu itibarıyla yüzde 47 seviyesinden 2015 sonunda yüzde 39 seviyesine gerilediği görülmektedir (Grafik 23).

9 Krediriskiyönetimiçerçevesindealınanönlemler,KrediDerecelendirmeModelivekredinotununhesaplanmasınailişkindetaylıbilgileriçinbkzKamuBorçYönetimiRaporu,2011syf.39-42.

10 KrediDerecelendirmeModeli’nde2015yılıiçerisindegerçekleştirilengüncellemelernedeniylegeçmişyıllarailişkinkredinotudağılımlarıdeğişiklikgösterebilmektedir.

2016 KBYR KREDİ RİSKİ

42

Page 45: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Grafik 23 - Hazine Garanti ve Alacak Portföyündeki Kuruluşların Kredi Notu Gelişimi (%)

A B C D E F

20152014

% %12,5 10,4

47,2

38,8

27,8

31,3

5,6 10,42,84,2 4,5

4,5

12,5 10,4

47,2

38,8

27,8

31,3

5,6 10,42,84,2 4,5

4,5

Hazine garantili dış borç stokunda 2007 yılından bu yana devam eden artışa karşın, etkin kredi riski yönetimi prensiplerinin uygulanmaya devam edilmesi sonucunda, Hazine garantili kredilerden Müsteşarlıkça gerçekleştirilen üstlenimlerde azalan bir trend söz konusudur. Bu çerçevede, 2003 yılında 672 milyon ABD Doları üstlenim gerçekleştirilmiş iken söz konusu tutar 2015 yılında 28 milyon ABD Dolarına gerilemiştir (Grafik 24).

Grafik 24 - Hazine Garantili Dış Borç Stoku ve Hazine Garantilerinden Üstlenim (Milyon ABD Doları)

1.000

0

2.000

3.000

4.000

5.000

6.000

7.000

8.000

9.000

10.000

11.000

12.000

100

0

200

300

400

500

600

700

800

ara ili Dış r Hazi ara il ri l im a

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015

Mali disiplinin sağlanması ve garantilerden doğan üstlenimlerin karşılanması amacıyla oluşturulan risk hesabının bakiyesi, 2009 yılından itibaren bütçeden ödenek aktarılmasına gerek olmaksızın yıl içerisinde gerçekleşen üstlenimleri karşılayacak düzeye ulaşmıştır.

43

Page 46: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Kutu 4: Kredi Derecelendirme Modeli

Hazine İçsel Kredi Derecelendirme Modeli, Müsteşarlığımız tarafından sağlanan garantilerden ve ikrazen kullandırılan kredilerden kaynaklanan koşullu yükümlülükler ile bu yükümlülüklerden doğan alacakların daha etkin ve kapsamlı şekilde analiz edilebilmesine yönelik olarak 2006 yılından bu yana kullanılmaktadır. Model çerçevesinde Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT), Belediye, Belediye İktisadi Teşebbüsleri (BİT) ve Bankalar olmak üzere dört grup değerlendirilmektedir.

Model kapsamında her bir kuruluş için finansal rasyo analizi ve geçmiş ödeme performansına dayanan iki tür temerrüt olasılığı hesaplanmaktadır. Bunlardan birincisi olan P(D/D), bir önceki yılda temerrüde düşen bir kuruluşun takip eden yılda da temerrüde düşmesi olasılığıdır. Bu olasılık kuruluşun geçmiş yıllardaki borç servisi performansı esas alınarak hesaplanmaktadır.Hesaplanan ikinci olasılık olan P(D/ND) ise, bir önceki yılda temerrüde düşmemiş bir kuruluşun bir sonraki yılda temerrüde düşme olasılığıdır. Bu olasılık kuruluşun finansal durumunu esas alan Kredi Skor Modelleri kullanılarak bulunmaktadır. Kuruluş grupları bazında oluşturulan Kredi Skor Modelleri düzenli olarak güncellenmekte olup, bu kapsamda model denklemleri 2015 yılında tekrar belirlenmiştir.

P(D/ND) hesaplanırken verinin yapısından dolayı lojistik regresyon yöntemi tercih edilerek, temerrüt durumunun mali rasyolarla sebep-sonuç ilişkisi içerisinde belirlenmesi amaçlanmaktadır. Parametrelerin tahmininde lojistik regresyon modelinde yaygın olarak kullanılan en çok olabilirlik (Maximum Likelihood Estimator, MLE) yöntemi kullanılmıştır.

Grafik 25 - Lojistik Regresyon Modeli (%)

0,0

0,2

0,4

0,6

0,8

1,0

Mali Rasyo

Tem

errü

t

Logit

zi,t+1 = E0 + ETxi,tXi,t: aç klay c de i ken matrisini, E : parametrevektörünü, i: kurulu u ve t: y l ifadeetmektedir.

Logit modelinde temerrüde dü me olas l ;

1ti,z-t1t e11 )/NDP(D

�� �

Hesaplanan P(D/D) ve P(D/ND) olasılıklarından yola çıkarak borçlunun yükümlülük süreci boyunca sahip olacağı olası temerrüt olasılıkları belirlenmekte ve tahsilat ile geri dönüş oranları kullanılarak kuruluştan beklenen kayıp miktarlarına ulaşılmaktadır.

Söz konusu model çıktılarından, Müsteşarlığımızın maruz kaldığı kredi riskinin yönetim araçlarından olan kredi notunun belirlenmesi, garanti ve ikraz ücretinin tespiti, garantili imkan ve dış borcun ikrazı limitinin önerilmesi, kısmi garanti oranın belirlenmesi ve risk hesabı ödeneğinin tahmin edilmesi çalışmalarında faydalanılmaktadır.

Kredi Garanti Fonu

2009 yılında dünya ekonomilerinde kendini hissettiren küresel finansal krizin Türkiye piyasalarındaki etkilerini azaltmak ve teminat sıkıntısı çeken firmaların finansmana erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla Hazine destekli kefalet sistemi uygulanmaya başlanmıştır. Bu çerçevede, 2009 yılında 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna eklenen geçici 20 nci madde ile kredi garantisi veren kredi garanti kurumlarına 1 milyar TL kadar nakit kaynak aktarmak ve/veya özel tertip Devlet iç borçlanma senedi ihraç etmek için yetki alınmıştır. Bu düzenlemeler ve alınan yetki kapsamında Müsteşarlığımız tarafından destek verilecek ilk kredi garanti kurumu Kredi Garanti Fonu A.Ş. (KGF) olarak belirlenmiştir.

2016 KBYR KREDİ RİSKİ

44

Page 47: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

27.3.2015 tarihli ve 6637 sayılı Kanun ile 4749 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirlenen kredi garanti kurumlarına sağlanabilecek kaynağın miktarı 1 milyar TL’den 2 milyar TL’ye çıkarılmış, böylelikle KGF aracılığıyla 20 milyar TL tutarına kadar Hazine kefaleti verilebilmesinin önü açılmıştır.

25.2.2015 tarihli ve 2015/7331 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Karar kapsamında imalatçı olmayan KOBİ’lere, imalatçı KOBİ’lere, kadın girişimcilere, gemi inşa firmalarına ve seyahat acentalarına sağlanacak desteğe ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. 18 Aralık 2015 tarihli ve 29566 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan değişiklik sonrası genç girişimcilerin de Hazine destekli kefalet sisteminden avantajlı koşullarda yararlanmasına imkan sağlanmıştır. Tablo 10 - Hazine Destekli Kefalet Sistemine İlişkin Kapsam Tablosu

KOBİ KADIN GİRİŞİMCİLER

GENÇ GİRİŞİMCİLER

İMALAT SANAYİİ DENİZCİLİK SEYAHAT ACENTALARI

Yararlanıcı Firma Başına Maksimum Kefalet Miktarı

ararla ıcı aşı a il ¨

ararla ıcı aşı a i ¨

ararla ıcı aşı a i ¨

ararla ıcı aşı a il ¨

ir mi i i il D D ları

ararla ıcı aşı a il ¨

i r aşı a il ¨

i r aşı a i ¨

i r aşı a i ¨

i r aşı a il ¨

i r aşı a il D

D ları

i r aşı a il ¨

Anapara Ödemesiz Dönem ıl ıl ıl ıl - ıl

Kredinin Vadesi a ıl a ıl a ıl ıl ıl a ıl

Sağlanacak Kefalet Oranı

Yararlanıcının Minimum Faaliyet Süresi

ılFaali r i

ılı aşamazFaali r i

ılı aşamaz ıl ıl

Kefalet Komisyon Aralığı

Başvuru Ücreti ¨ ¨ ¨ ¨ ¨ ¨

Hazine destekli kefalet sistemi kapsamında, Temmuz 2009-Aralık 2015 döneminde 7.676 adet firmanın toplam 5,2 milyar TL’lik kredisine KGF tarafından 3,7 milyar TL tutarında kefalet sağlanmıştır. (Tablo 11).

Tablo 11 - Hazine Desteği ile KGF Tarafından Sağlanan Kefaletler* (Milyon ¨)

Firma Sayısı Açılan Kredi Verilen Kefalet

2011

2012

2013

2014

2015

*Yılsonlarıitibarıylakümülatiftutarlarıgöstermektedir.

45

Page 48: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

4. OPERASYONEL RİSKHazine Müsteşarlığı Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğünün maruz kaldığı operasyonel risklerin

yönetimi, söz konusu risklerin kurum amaç ve hedefleri çerçevesinde etkin bir şekilde tanımlanması, izlenmesi ve erken önlem alınabilmesi amacıyla tedbirlerin oluşturulmasına olanak sağlayan süreçlerden oluşmaktadır. Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğünün görevleri kapsamında mali varlık-yükümlülük yönetiminde yer alan operasyonel riskler, bu işlemlerin yerine getirilmesine ilişkin süreçlerde oluşabilecek potansiyel kayıpları ifade etmektedir. Operasyonel riskler genellikle bilgi sistemleri, personel, mevzuat, yönetim ve dış paydaşlardan kaynaklanan riskler olmakla beraber deprem, sel, terör gibi olağandışı durumlardan ya da olaylardan da kaynaklanabilmektedir.

Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü nakit, borç ve alacak işlemlerine ait süreçlere ilişkin oluşabilecek riskleri izleyebilmek amacıyla Operasyonel Risk Yönetimi Bilgi Sistemi oluşturulmuş olup, bu kapsamdaki riskler belirli periyotlarla güncellenmektedir. Oluşması muhtemel risklerin içeriği, kaynakları ve risklerin azaltılmasına ilişkin yeni kontrol mekanizmalarını içeren bilgilerin güncelleme çalışmaları 2015 yılı Mart ayı itibariyle tamamlanmıştır. Bu kapsamda toplam 728 adet risk belirlenmiş olup, bu risklerin %4’lük kısmı Nakit Yönetimi, %5’lik kısmı İç Finansman Yönetimi, %9’luk kısmı Risk Yönetimi, %16’lık kısmı Muhasebe Faaliyetleri, %9’luk kısmı İstatistik ve Veri Üretimi, %13’lük kısmı Borç İşlemleri, %6’lık kısmı Alacak İşlemleri faaliyetine ait olup kalan riskler (%38) diğer faaliyetlere11 ilişkindir. (Grafik: 26)

Grafik 26 - Risklerin Dağılımı (%)

Faali la ları a r Da ılım a a lara r Da ılım

%9,2

4,0

16,5

8,7

5,112,9

5,8

37,9

9,24,0

16,5

8,7

5,112,9

5,8

37,9

Risk Yönetimi

Nakit Yönetimi

Muhasebe Faaliyetleri

a i i ri r imi

Fi a ma imi

r şl ml ri

laca şl ml ri

Di r

46,0

50,0

3,30,7

46,0

50,0

3,30,7

l

Dış al

r m al l

a al%

Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü çalışmaları kapsamındaki riskler dört ana risk kaynağından oluşmaktadır. Risklerin %46’lık kısmı içsel (KAF Personelinden), %3’lük kısmı kurumsal/yönetsel, %1’lik kısmı yasal ve kalan %50’lik kısmı da dışsal kaynaklardan oluşmaktadır. (Grafik: 26)

Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğüne ait söz konusu riskler olabilirlik ve etki düzeylerine göre sıralanmaktadır. Bu sıralamaya göre olabilirlik ve etki seviyeleri görece yüksek olarak belirlenenler öncelikli risk olarak adlandırılmakta ve üçer aylık dönemler itibariyle üst yönetime raporlanarak kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Öncelikli risklerin dağılımını içeren Risk Matrisi aşağıda gösterilmektedir.

11 Diğerfaaliyetler;Sekreterya,KoordinasyonveHukukİşlemleri(%15),DestekHizmetleri(%12),Bütçeİşlemleri(%5),ToplamKamuSektörününİzlenmesi(%2),UluslararasıKuruluşlarveDışİlişkiler(%2),ÇalışanlarıTasarrufaTeşvikHesapları(%2),Hibeler(%1),KapatılanFonlar(%1)şeklindedağılmaktadır.

2016 KBYR OPERASYONEL RİSKİ

46

Page 49: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Tablo 12 - Operasyonel Risk Matrisi

İhmal Edilebilir Az Orta Önemli Çok ÖnemliÇok Düşük 8 33 28 54 49Düşük 8 35 61 115 13Orta 0 8 14 16 4Yüksek 2 3 1 2 0Çok Yüksek 1 1 0 0 0Ri

skin

Ola

bilir

lik D

üzey

i

Riskin Etki Düzeyi

İlgili risklere ilişkin yapılan durum bildirimleri, iş süreçlerinde yaşanan aksaklık ve eksiklikleri içermekte olup 2015 yılı içerisinde toplam bu risklere ait 146 adet durum bildirim girişi yapılmıştır. Bu bildirimlerin %23’ü içsel, %54’ü dışsal ve yine %23’ü de kurumsal/yönetsel kaynaklardan gerçekleşmiştir. 2015 yılında yapılan durum bildirimlerinin %38’lik kısmı (56 adet) öncelikli risklere ilişkindir (Tablo-13).Tablo 13 - Durum Bildirimleri Bazında Operasyonel Risk Matrisi

İhmal Edilebilir Az Orta Önemli Çok Önemli

Çok Düşük 0 8 2 9 9Düşük 0 8 20 24 3Orta 0 1 9 22 0Yüksek 0 0 31 0 0Çok Yüksek 0 0 0 0 0

Riskin Etki Düzeyi

Risk

in O

labi

lirlik

Düz

eyi

Bu verilerin açıklanması ve yayımlanması üst yönetimce kararlaştırılmış olan Raporlar yoluyla yapılmaktadır ve Müsteşarlığımız Denetim Birimleri ve Sayıştay Başkanlığınca düzenli olarak denetlenmektedir.

Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü Acil Durum ve İş Sürekliliği Planı (ADİSP)

Beklenmedik acil bir durumla karşı karşıya kalındığında, Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü kritik iş süreçlerinin sürekliliğini sağlamak ve riskleri kontrol altına alabilmek amacıyla, “Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü Acil Durum ve İş Sürekliliği Planı” hazırlanmıştır. Anılan plan, belirli senaryolar altında nakit, borç ve alacak faaliyetleri kapsamında belirlenen 8 adet kritik sürece ilişkin eylem planlarını içermekte olup belli aralıklarla güncellenmektedir. Bu kapsamda, kritik süreçler için 2016 yılında Hazine Müsteşarlığı acil durum merkezlerinde gerçekleştirilmek üzere tatbikatlar planlanmış ve koordinasyonu sağlanmıştır.

Kutu 5: Borç Yönetimi Performansı Açısından ADİSP

Borç Yönetimi Performans Analizine yönelik olarak Dünya Bankası tarafından geliştirilmiş olan ve ideal borç yönetimi ofisleri için gerekli kriterleri içeren DEMPA (Debt Management Performance Assesment) metodolojisinin 13 numaralı performans göstergesinde (DPI- Debt Performance Indicator 13- Görev Ayrımı, Personel Kapasitesi ve İş Sürekliliği), yazılı bir İş Sürekliliği Planının olması ve bu planın belli aralıklarla test edilmesi bir gereklilik olarak yer almaktadır. Bu anlamda Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü tarafından en son 2013 yılında yapılan tatbikat sonrası, DEMPA’nın Operasyonel Risk Yönetimi ile ilgili kriteri, yazılı bir acil durum planının olması ve 2016 yılında yapılacak tatbikatlar ile birlikte üç yılda bir yapılma kriteri sağlanmış olacaktır. Operasyonel risk yönetimi çerçevesi içerisinde ele alınan ADİSP’in düzenli olarak test edilmesinin DEMPA kriterlerine uyum bağlamında, borç yönetiminin etkinleştirilmesine katkı sağlaması hedeflenmektedir.

47

Page 50: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2016 KBYR OPERASYONEL RİSK

48

BORÇ YÖNETİMİALANINDA

ULUSLARASITECRÜBE

PAYLAŞIMI

Page 51: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

49

Hazine Müsteşarlığı, 2002 yılından bu yana uluslararası düzeyde en iyi uygulamalar çerçevesinde kamu borç, nakit, alacak ve risk yönetimi alanında hukuki ve organizasyonel altyapısı ile teknik kapasitesini geliştirmiştir. Yıllar içerisinde sağlanan bu tecrübe ve bilgi birikimi, Tecrübe Paylaşım Programı12 kapsamında diğer ülkelerin borç idarelerinin yanı sıra uluslararası kurum ve kuruluşlarla eğitim programı, danışmanlık, teknik destek ve çalıştaylar yolu ile paylaşılmaktadır.

Bu çerçevede, 2015 yılında Uganda, Pakistan, Tunus ve Svaziland yetkililerine borç, nakit ve risk yönetimi konularında bilgilendirme, eğitim ve teknik destek programları düzenlenmiştir. Ayrıca, Kenya ve Uganda Maliye Bakanlığı yetkilileri nakit yönetimi ve Tek Hazine Hesabı sistemi konularında Müsteşarlığımıza çalışma ziyareti gerçekleştirmiştir.

Bunun yanı sıra, başta OECD, Dünya Bankası ve Asya Kalkınma Bankası olmak üzere çeşitli uluslararası kuruluşlarca düzenlenen organizasyonlarda Türkiye deneyimi yabancı borç yöneticilerinden oluşan katılımcılarla paylaşılmıştır. Önceki yıllarda olduğu gibi 2015 yılında da OECD bünyesinde faaliyet gösteren “Borç Yönetimi Çalışma Grubu”nun ve “Yönlendirme Komitesi”nin çalışmalarına aktif katılım sağlanmaya devam edilmiştir.

Tablo 14 - Borç Yönetimi Alanında Uluslararası Tecrübe Paylaşımı Yıl Ülke Konu Yer2015 a a r i imi2015 r l iml ri Fi a ma ı2015 a a r i Hazi H a ı ara2015 azila i i i i i a a2015 a a ş ll ml l l ri imi am ala2015 a i a r i D r c l irm li lama a2015 a r i Hazi H a ı ara2014 Fili i l r Fili i l r Hazi i r imi i l irilm i ara2014 a a r i Hazi H a ı ara2014 a r i Hazi H a ı ara2014 a i a a i a r imi r a iza rm r i lama a2014 ır ızi a r i am ali i mi ilişim lamaları ara2014 z i a z i a m ri i ali a a lı ı zma ları i im

r ramıara

2013 i r a am r i imi a2013 a a a i imi i liş irilm i Hazi H a ı ı

r lma ıHar m

2013 z a z a am r i imi r ramı a amı a i ar z ali ll m i D l ara il ri i

ilm i

a ar a

2013 r m i a Hazi i Faali la ları r l ri ara2013 ri a i ll m ml ri r ria2013 r a z ri a

l i l l riam r i imi r ramı a amı a i ar z ali ll m i

2013 li a li a ali a a lı ı ı a i imi a a i i i liş irilm i

la a r

2012 l m i a i imi am r r liş i im la ll m i

a

2012 a cil ali im rm lama D r i r2012 a a l i i i Dış Fi a ma i imi r şl ml ri ara2012 a Hazi H a ı Har m2012 ar a r a a ıla ma ı i imi i l ri ri2012 z a z a a D l ara il ri i ilm i a ar a2012 lar am r i a i laca imi ara2011 r la ma ml ri r ma ları ara2011 a am r imi ara2011 z i a am r a i imi ara2011 Fili i l r Dış Fi a ma i imi r şl ml ri ara2011 a cil ali im rm lama D r i r2011 z r a ca Dış Fi a ma i imi r şl ml ri ara

12 TecrübePaylaşımProgramıkataloğunahttp://www.hazine.gov.tradresindenulaşılabilmektedir.

Page 52: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

50

ANALİZ

VE

DEĞERLENDİRMELER

2016 KBYR BORÇ YÖNETİMİ ALANINDA ULUSLARASI TECRÜBE PAYLAŞIMI

ANALİZ VE DEĞERLENDİRMELER

Page 53: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

51

DİBS PİYASASINDA LİKİDİTEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE POLİTİKA ETKİLERİ13

GİRİŞPiyasa likiditesi; bir finansal varlığa ilişkin yüksek miktarlı bir işlemin kısa sürede, düşük bir

maliyet karşılığında ve sınırlı bir fiyat kaybıyla gerçekleştirebilme kapasitesini ifade eder14. Piyasa mekanizmasının ve finansal sistemin etkin biçimde işleyebilmesinde likit piyasaların varlığının önemli rolü bulunmaktadır.

Likidite, finansal faaliyetlerin sağlıklı biçimde gerçekleştirilebilmesi, bu faaliyetlere ilişkin risk yönetimi stratejilerinin belirlenebilmesi ve finansal varlıkların doğru fiyatlanması açısından önem taşımaktadır. Düşük likiditeye sahip finansal varlıklar, piyasada alım satıma konu olurken daha yüksek bir likidite primi15 ile işlem görmektedir. Ayrıca piyasa aktörleri bu varlıklara yönelik işlemlerde daha yüksek işlem maliyetleri ile karşılaşmakta ve fiyatlarda daha yüksek bir alım satım farkı (spread) oluşmaktadır16. Bununla birlikte, likit olmayan tahvil piyasalarında, küçük hacimli işlemler dahi getirilerde yüksek oranlı değişikliğe neden olabilmekte ve dolayısıyla piyasadaki oynaklık artabilmektedir.

Bu kapsamda, ikincil piyasa likiditesi, piyasaların etkin çalışabilmesi sağlamasının yanı sıra sağlıklı fiyat oluşmasını da sağlayarak yatırımcıların talep ettikleri likidite primini etkileyen bir unsur olarak öne çıkmaktadır.

Son dönemde gerek yurtdışı tahvil piyasalarında gerekse yurtiçi DİBS piyasasında likiditenin azalması dikkat çekicidir. Özellikle global finansal kriz sonrası uluslararası mali piyasalarda getirilen yeni düzenlemeler, yurtdışı piyasalarda piyasa yapıcı rolü üstlenen kuruluşların bu işlemler için gerekli sermaye ve finansman ihtiyacını etkilediğinden bu kuruluşlar aracılığı ile sağlanan piyasa likiditesinin de olumsuz etkilenmesine neden olmuştur. Özellikle likidite kuralları ve teminatlara ilişkin uluslararası düzenlemeler, likiditesi yüksek kaliteli menkul kıymetlere olan talebi artırarak piyasada işlem görebilecek senet miktarının azalmasına ve dolayısıyla bu kanal üzerinden de uluslararası piyasalarda ikincil piyasa likiditesinin azalmasına neden olmuştur.

Diğer taraftan, ülkemizde ikincil piyasa likiditesinin azalmasında ülke bazlı gelişmelerin de etkili olduğu değerlendirilmektedir. Bu çalışmada, yurtdışı piyasalarda olduğu gibi Türkiye’de özellikle son dönemde DİBS ikincil piyasasında gözlenen likiditedeki azalmanın nedenleri incelenmiş olup bu durumun DİBS piyasası üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek adına alınan çeşitli tedbirler açıklanmıştır.

Likiditenin GelişimiKüresel tahvil piyasasında likiditenin gerilemesinin arkasında yatan temel etkenler arasında,

Fed’in faiz politikasındaki normalleşmenin zamanlamasına ve hızına ilişkin belirsizlik, Çin ekonomisine yönelik endişeler, emtia fiyatlarında görülen hızlı düşüşün küresel ekonomiye etkileri, deflasyon riski, gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki yavaşlama, uluslararası finansal koşullardaki sıkılaşma, finansal piyasalara ilişkin uluslararası düzenlemeler ve gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası uygulamaları çerçevesinde tahvil alım programları nedeniyle tahvil stoklarındaki yatırımcı dağılımının merkez bankaları lehine değişmesi sayılabilir.

13 EmreKÖKER,CFA,KamuFinansmanıGenelMüdürlüğü,DaireBaşkanı YiğitKorkmazYAŞAR,KamuFinansmanıGenelMüdürlüğü,Uzman AliBİRCAN,KamuFinansmanıGenelMüdürlüğü,Uzman

14 IMF,GlobalFinancialStabilityReport:Vulnerabilities,Legacies,andPolicyChallenges:RisksRotatingToEmergingMarkets,October2015,pp.50.

15 Likiditeprimi,yatırımcınınmakulbirpiyasafiyatındanhızlıbiçimdesatamayacağıbirfinansalkıymetielindebulundurmayaiknaolmasıiçingereklitelafibedeliolaraktanımlanmaktadır.(IMF,2015)

16 PWC8/152

Page 54: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Grafik 27 - Küresel Tahvil İşlem Hacmi ve Türkiye Tahvil İşlem Hacmi Gelişimi (Milyar $)

4.000

9.000

14.000

19.000

24.000

29.000

2012 2013 2014 2015100

200

300

400

500

600

Toplam Tahvil İşlem Hacmi (Sol Eksen) Türkiye Tahvil İşlem Hacmi (Sağ Eksen)

Kaynak:WFE(WorldFederationofExchanges),TSPB(TürkiyeSermayePiyasasıBirliği)

Yukarıdaki grafikte, World Federation of Exchanges (WFE) tarafından derlenen ve Amerika, Asya-Pasifik ve Avrupa-Afrika-Ortadoğu bölgelerinde yer alan borsalarda işlem gören sabit getirili menkul kıymet işlem hacimleri ile ülkemizdeki tahvil işlem hacminin gelişimleri gösterilmektedir.

Söz konusu küresel gelişmeler ülkemizin içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke grubunu da etkileyerek yurtiçi DİBS piyasasında likiditenin azalmasında etkili olmuştur. Bununla birlikte, ülkemiz tahvil piyasasında likiditede görülen azalmada yukarıda beliritlen küresel gelişmelerin yanında ülkemize özgü bazı gelişmelerin de rol oynadığı değerlendirilmektedir. Bu gelişmelerin başlıcaları:

¾ DİBS stoku içerisindeki yatırımcı dağılımında kamu fonları gibi senetleri vadeye kadar elde tutma stratejisi uygulayan yatırımcıların payının artması,

¾ Yatırımcı dağılımı içerisinde bankacılık sektörü ve yabancı yatırımcı payı azalırken kurumsal yatırımcıların (emeklilik fonları, vb.) payının artması,

¾ Banka bilançolarında menkul kıymet portföyünün kompozisyonundaki gelişmeler,

¾ Borçlanma gereksiniminde son yıllarda görülen hızlı azalma ile birlikte Hazine’nin DİBS arzında yaşanan düşüş olarak sayılabilir.

Borsaİstanbul Borçlanma Araçları piyasasında işlem hacmi ortalamalarını gösteren aşağıdaki grafik incelendiğinde, 2013 yılı Mayıs ayında FED yetkililerinin açıklamaları ile başlayan süreçte işlem hacimlerinin gerilemeye başladığı ve yukarıda belirtilen gelişmelerin de etkisi ile 2015 yılında likiditenin geçmiş yıl trendinin de altına gerilediği görülmektedir.

Grafik 28 - Borsa İstanbul Borçlanma Araçları Piyasasında İşlem Hacimleri Gelişimi (Ortalama) (Milyon ¨)

0

5.000

10.000

15.000

20.000

25.000

30.000

35.000

40.000

45.000

0

250

500

750

1.000

1.250

1.500

1.750

2.000

2.250

2.500

lı lam l ıllı r alama a l r alama a

ca

a ar ia

Hazir

am

mz ll

ima

ımra

caa ar ia

Hazir

am

mz ll

ima

ımra

caa ar ia

Hazir

am

mz ll

ima

ımra

caa ar ia

Hazir

am

mz ll

ima

ımra

caa ar

2016 KBYR DİBS PİYASASINDA LİKİDİTEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE POLİTİKA ETKİLERİ

52

Page 55: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Türk DİBS Piyasasında Likiditenin Azalmasının Nedenleri 1. Yatırımcı Dağılımının Gelişimi

Genel anlamda bir senedin likiditesinin, senedin ihraç miktarı ve yatırımcı dağılımına bağlı olduğu söylenebilir. Senedin piyasadaki toplam miktarı arttıkça ve senedi elinde bulunduran yatırımcı dağılımı (vadeye kadar elde tutan veya alım satım amaçlı yatırım yapan yatırımcı dağılımı) dengeli oldukça senedin işlem hacminin artması beklenmektedir.

DİBS’lerde yatırımcı dağılımının mümkün olduğu kadar dengeli olabilmesi amacıyla senetler yeniden ihraç edilerek (reopen) toplam stok miktarının artırılması hedeflenmekte ve böylelikle vadeye kadar elde tutan yatırımcıların yanında alım - satım amaçlı yatırım yapan yatırımcılara da ulaşılmaya çalışılmaktadır.

Bununla birlikte, son yıllarda DİBS’leri elinde bulunduran yatırımcı dağılımı incelendiğinde aşağıda özetlenen gelişmelerin DİBS ikincil piyasa likiditesini etkilediği gözlenmektedir.

a. Geçmiş yıllara nazaran DİBS stoku içerisinde bankaların payı azalırken, emeklilik ve yatırım fonları ile kamu fonlarının payı artmıştır. DİBS’leri vade sonuna kadar elde tutmayı tercih eden (buy&hold) veya alım satım güdüsü kısmen daha düşük olan yatırımcı oranında yaşanan artış ikincil piyasa likiditesini olumsuz etkilemektedir.

Ülkemizde, son yıllarda önemli bir büyüklüğe ulaşan kamu fonları yurtiçi sermaye piyasasında önemli kurumsal yatırımcılara dönüşmüşlerdir. Ayrıca, mevcut uygulamada kamu fonlarının mevzuatları gereği kaynaklarını ağırlıklı olarak DİBS’te değerlendirmekte olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, kamu kurumlarının portföyünde yer alan DİBS’leri vade sonuna kadar tutmayı tercih etmelerinin DİBS ikincil piyasasındaki işlem hacmini ve piyasa likiditesini etkilediği değerlendirilmektedir17.

b. Aşağıdaki grafikte görülebileceği üzere, 2013 yılı Mayıs ayında FED’in para politikasına ilişkin yaptığı açıklamalar ile birlikte diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de yabancı yatırımcı payında görülen gerileme, ikincil piyasada likidite sağlayan yatırımcı oranının azalmasına neden olmuştur.

Grafik 29 - İç Borç Stokunu Elinde Bulunduranlar (%)

49,2

25,4

17,7

35,0

40,0

45,0

50,0

55,0

F ı lama ı a ı

60,0

15,0

17,0

19,0

21,0

23,0

25,0

27,0

a acılı imi l z l işil r Dışı rl şi l r

2011

ca ar i aHa

z m l ia ra ca ar i a

Haz m l i

a ra ca ar i aHa

z m l ia ra ca ar i a

Haz m l i

a ra ca

Organize piyasada gözlenen likidite kaybına ilişkin benzer bir eğilim aynı dönemde tezgahüstü piyasada da gözlenmektedir. Tezgahüstü piyasadaki işlem hacminde gözlenen değişim ile DİBS piyasasındaki yabancı yatırımcı payı arasındaki yüksek korelasyon, yabancı yatırımcıların likidite üzerindeki etkisini göstermektedir.

17 2015KBYR,KamuFonlarınınKamuBorçYönetimindekiRolü,syf61-68. 53

Page 56: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2016 KBYR DİBS PİYASASINDA LİKİDİTEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE POLİTİKA ETKİLERİ

Grafik 30 - Tezgahüstü Piyasadaki İşlem Hacmi ile Yurtdışı Yerleşiklerin İç Borç Stokundaki Payı (%)

51,6

71,7

18,1

25,7

20

30

40

50

60

70

80

01.01.06

01.07.06

01.01.07

01.07.07

01.01.08

01.07.08

01.01.09

01.07.09

01.01.10

01.07.10

01.01.11

01.07.11

01.01.12

01.07.12

01.01.13

01.07.13

01.01.14

01.07.14

01.01.15

01.07.15

01.01.16

5

10

15

20

25

30

r ışı rl şi l ri r i i a ı a

z a şl ml r lam şl ml r

c. Bankacılık sektörünün toplam DİBS portföyü içerisindeki payı gerilerken aynı zamanda

sektörün bilanço yapısında ve menkul kıymet portföy yapısında görülen değişimin de ikincil piyasa likiditesini etkilediği değerlendirilmektedir.c.1. Bankacılık kesimi portföyünde “Toplam Menkul Kıymet / Toplam Aktifler” oranı tarihi

düşük seviyelere gerilemiştir.Grafik 31 - Bankacılık Kesimi Portföyünde Menkul Kıymet - Aktif Oranı Gelişimi (%)

10,0

15,0

20,0

25,0

30,0

35,0

Ara.06

Nis.07 .07

Ara.07

Nis.08 .08

Ara.08

Nis.09 .09

Ara.09

Nis.10 .10

Ara.10

Nis.11 .11

Ara.11

Nis.12 .12

Ara.12

Nis.13 .13

Ara.13

Nis.14 .14

Ara.14

Nis.15 .15

Ara.15

c.2. Aktiflerin içerisinde toplam menkul kıymet portföyü gerilerken, toplam menkul kıymet portföyü içerisinde eurobondların payı artmaktadır.

Grafik 32 - Toplam Menkul Kıymet Portföyü İçerisinde Eurobondların Payının Gelişimi (Milyon ¨)

50.000

0

100.000

150.000

200.000

250.000

300.000

350.000

400.000

2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016Ocak

2016a

2016ar

5

0

10

15

20

25

Hazi c r Dışı a ra il r z a ill r lam l D rl r z a a

c.3. Diğer taraftan, bankacılık sektöründeki TL cinsi serbest DİBS miktarının son dönemde azalmakta olduğu görülmüştür. Bankaların fonlama ihtiyacı ile birlikte teminata konu araçların tutarı artmakta ve dolayısıyla alım satıma konu olabilecek DİBS miktarı azalmaktadır.

54

Page 57: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Grafik 33 - Serbest TL DİBS / Bilançodaki Toplam TL DİBS Portföyü (%)

20

30

40

50

60

70

80

90

01.12.02

01.06.03

01.12.03

01.06.04

01.12.04

01.06.05

01.12.05

01.06.06

01.12.06

01.06.07

01.12.07

01.06.08

01.12.08

01.06.09

01.12.09

01.06.10

01.12.10

01.06.11

01.12.11

01.06.12

01.12.12

01.06.13

01.12.13

01.06.14

01.12.14

01.06.15

01.12.15

2. Borçlanma Gereksinimindeki Azalma

Son dönemde uygulanan mali disiplin ve basiretli borçlanma politikası sayesinde kamu borçlanma gereksinimi azalmış ve borçlanmanın vadesi uzamıştır. Bu kapsamda, aşağıdaki grafikte görüleceği üzere, son dönemde gerek iç borç ödeme miktarında gerekse birincil piyasada Hazine tarafından sağlanan DİBS arzı tutarında gerileme olmuştur. Bu gelişmelerin neticesinde iç borç çevirme oranında da aşağı yönlü bir trend görülmüştür.

Bununla birlikte, kamu fonlarının toplam borç stoku içerisindeki payının da son dönemde artması, piyasaya arz edilebilen DİBS miktarının daha da gerilemesine neden olmuştur.

Grafik 34 - İç Borçlanma ve iç Borç Servisinin Gelişimi (%)

2010 2011 2012 2013 2014 20150

20406080

100120140160180200

r r i i r r i i ar

r la ma r la ma i ar

(Mily

ar ₺

)

75

80

85

90

2010 2011 2012 2013 2014 2015

r irm ra ı r irm ra ı i ar

(%)

3. Senet Yapılarının Likiditeye Etkisi

İkincil piyasa işlem hacimleri senet bazında incelendiğinde, sabit faizli senetlerin (sabit kuponlu ve kuponsuz DİBS’ler) işlem hacimlerinin diğer senet türlerine nazaran daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu kapsamda, senet yapılarının işlem hacmini etkilediği değerlendirilmektedir.

a. Değişken faizli senetler (FRN) ve Enflasyona Endeksli Senetler: Söz konusu senetler yapıları gereği genelde kurumsal yatırımcılarca bilanço yönetimi amacıyla talep edilmektedir. Bu kapsamda söz konusu senetlerin işlem hacimleri, sabit faizli senetlere göre daha düşüktür. Diğer taraftan, özellikle değişken faizli senetlerin kupon ödeme yapısının, fiyatlama yapılan dönemi 6 ay kadar geriden takip ediyor olması ve bu nedenle literatürde geçen tam/mükemmel değişken (perfect floater) özelliği sergilememesi nedeniyle senedin fiyatının kupon ödeme dönemlerinde par değerine yakınsamasını engellemektedir.

b. Kira Sertifikası: Yukarıda değinildiği üzere bir senedin piyasadaki toplam miktarı arttıkça ve senedi elinde bulunduran yatırımcı dağılımı (vadeye kadar elde tutan veya alım satım amaçlı yatırım yapan yatırımcı dağılımı) dengeli oldukça senedin işlem hacminin artması beklenmektedir. Bu amaçla her ne kadar DİBS’lerin toplam nomimal tutarları senet bazında yeniden ihraç (reopen) yöntemiyle artırılabilise de kira sertifikaları yapıları gereği yeniden

55

Page 58: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

ihraca (reopen) konu edilememekte ve bu nedenle ISIN kod18 bazında toplam nominal tutarları artırılamamaktadır. Bununla birlikte, söz konusu senetleri talep eden yatırımcıların senetleri portföy ve bilanço yönetimi amacıyla vadeye kadar tutmaları, senetlerin likiditesini azaltmaktadır.

c. Borç yönetimi açısından bakıldığında senet çeşitliliğinin artırılması hem yatırımcı tabanının genişletilmesine hem de borç stokunun maruz kaldığı çeşitli risklerin yönetilmesine yardımcı olmaktadır. Diğer taraftan, farklı yapıda ve sayıda senet ihracı, arzın belirli senetlerde konsantrasyonunu engelleyerek, ikincil piyasada işlem görebilecek senet tutarının azalmasına neden olmaktadır. Diğer bir ifadeyle, ihraç edilen senet sayısının ve çeşidinin artması, ikincil piyasada işlem gören sabit kuponlu senetlerin ihraç tutarının azalmasına neden olmaktadır.

DİBS Piyasasında Likiditenin Artırılması İçin Alınan Tedbirler ve Sonuçları

DİBS piyasasındaki likiditeyi desteklemek amacıyla hem birincil hem de ikincil piyasada çeşitli adımlar atılmaktadır. Bu adımlar aşağıdaki biçimde özetlenebilir:

¾ Bilindiği üzere, ülkemizde 2002 yılından beri tahvil piyasasında Piyasa Yapıcılığı sistemi kesintisiz olarak uygulanmaktadır. DİBS Piyasa Yapıcılığı sisteminden beklenen temel işlevlerden birisi piyasa yapıcıların ikincil piyasa likiditesini desteklemesidir. Bu amaçla, Piyasa Yapıcıların gösterge senetler için ikincil piyasada işlem yapılabilen hergün sürekli olarak alım satım kotasyonu verme yükümlülükleri bulunmaktadır. Kuponlu senetler için alım-satım teklifleri fiyat cinsinden girilmekte ve alım-satım kotasyonları arasındaki azami spread önceden Hazine tarafından belirlenmektedir. Bu kapsamda, Hazine ikincil piyasa likiditesini desteklemek amacıyla, alım-satım kotasyonları arasındaki azami spread farkını, 2016 yılı Piyasa Yapıclığı döneminde aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere, vadeye göre farklılaştırmıştır. 2016 yılından önceki Piyasa Yapıcılığı sözleşmelerinde alım-satım kotasyonları arasındaki azami spread farkı 50 kuruş olarak belirlenmekte iken 2016 yılı başından itibaren alım-satım kotasyonları arasındaki azami spread daraltılmıştır,

Tablo 15 - Piyasa Yapıcılığı Alım Satım Kotasyon Bilgileri

Vade Aralığı (Alım-satım kotasyonu için)

Alım Satım Kotasyonları Arasındaki Azami Açıklık (Kuruş)

0-2 Yıl (2 yıl dahil) 20

2-5 Yıl (5 yıl dahil) 30

5-10 Yıl (10 yıl dahil) 40

10 Yıl üzeri 50

¾ Hazine, DİBS stoğunun yatırımcı tabanını genişletmek ve ikincil piyasa işlemlerini desteklemek amacıyla, daha önce ihraç ettiği senetleri yeniden ihraç (re-open) ederek senedin piyasadaki toplam nominal miktarını artırmaktadır. Böylelikle, her defasında yeni senet ihraç ederek çok sayıda ve düşük nominal miktarlı senetlerden oluşan bir stok yapısı yerine; daha az sayıda ve daha yüksek miktarlı senetlerden oluşan, daha likit bir borç stoku yapısı oluşturulması hedeflenmektedir. İlaveten, 4749 sayılı Kanun ile belirlenen net borçlanma limiti içerisinde kalmak kaydıyla, yurtiçi piyasadaki DİBS ihraç tutarının da mümkün olduğunca artırılmasına çalışılmaktadır.

18 ISIN(InternationalSecurityIdentificationNumber)kod:Ulusalveuluslararasısermayepiyasasıişlemlerinesözkonusumenkulkıymetişlemlerinintamotomasyonortamındagerçekleştirilmesiiçinmenkulkıymetlereuluslararasıstandartlarauygunolarak,Türkiye’yitemsilenilkikiharfi“TR”olmakkaydıiletoplam12hanedenoluşacakşekildetanımlananyeganeuluslararasımenkulkıymettanımlamakodudur.(https://www.takasbank.com.tr/tr/Sayfalar/isin-numaralandirma.aspx)

2016 KBYR DİBS PİYASASINDA LİKİDİTEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE POLİTİKA ETKİLERİ

56

Page 59: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

¾ Bu kapsamda, Hazine, 2016 yılından başlayarak, beş ve on yıl vadeli gösterge senetlerin ihraç miktarlarını artırmaya başlamıştır. Bu senetlerin ihracı sona erdiğinde (off-the-run) ise, Mart 2016’dan itibaren uygulanmakta olan düzenli geri alım ihaleleri ile ilgili senetlerin Hazine tarafından geri alımı gerçekleştirilmektedir. Böylelikle hem senetlerin ikincil piyasa likiditesinin artması, hem de ilgili senetlerin artan nominal ihraç miktarları nedeniyle itfa tarihlerinde oluşabilecek borcu geri çevirme riskinin (roll-over) azaltılması hedeflenmektedir.

¾ Kamu Haznedarlığı Tebliğinde 2015 yılında yapılan değişiklik ile kamu fonlarının yatırım yapabileceği araçların içerisine organize para piyasaları da dahil edilmiştir. Kamu fonlarının yatırım yapabileceği enstrümanların çeşitlendirilmesi ve teminatlı organize para piyasasının işlerlik kazanması ile birlikte, DİBS’lerin kamu hariç piyasa arzının artabileceği ve bu durumun ikincil piyasa likiditesine katkı sağlayabileceği değerlendirilmektedir.

Aşağıdaki tabloda görüleceği üzere, 2016 yılı ilk üç ayındaki işlem hacmi geçmiş yıllara kıyasla artış göstermiştir. Küresel risk iştahında 2016 yılı başından itibaren görülen artışın söz konusu likidite artışında etkili olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, Hazine tarafından 2016 yılı başından itibaren likiditeyi artırmaya yönelik alınan politika tedbirlerinin de DİBS likiditesine katkı sağladığı değerlendirilmektedir.

Tablo 16 - DİBS İkincil Piyasası işlem Hacminin Gelişimi

Milyon TL Toplam İşlem Hacmi Aylık Ortalama Günlük Ortalama

2012 352.603,7 29.383,6 1.396,3

2013 385.378,9 32.114,9 1.538,2

2014 319.950,8 26.662,6 1.289,5

2015 249.451,0 20.787,6 1.002,8

2014 Ocak-Mart 71.568,4 23.856,1 1.152,1

2015 Ocak-Mart 81.310,6 27.103,5 1.292,1

2016 Ocak-Mart 94.126,4 31.375,5 1.477,8

57

Page 60: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Kaynakça

1. IMF, Global Financial Stability Report: Vulnerabilities, Legacies, and Policy Challenges: Risks

Rotating To Emerging Markets, October 2015.

2. 2015 Yılı Kamu Borç Yönetimi Raporu, TC Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı

3. İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş., (https://www.takasbank.com.tr/tr/Sayfalar/isin-numaralandirma.aspx)

4. Global Financial Markets Liquidity Study, August 2015, PricewaterhouseCoopers LLP, (https://www.pwc.se/sv/financial-services/assets/global-financial-markets-liquidity-study.pdf)

5. Türkiye Sermaye Piyasası 2015, Mayıs 2016, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB).

6. Türkiye Sermaye Piyasası 2014, Mart 2015, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB).

7. Türkiye Sermaye Piyasası 2013, Mayıs 2014, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB).

8. Türkiye Sermaye Piyasası 2012, Mayıs 2013, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB).

9. WFE (World Federation of Exchanges), http://www.world-exchanges.org/home/index.php/statistics

2016 KBYR DİBS PİYASASINDA LİKİDİTEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE POLİTİKA ETKİLERİ

58

Page 61: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

TEK HAZİNE HESABININ ULUSLARARASI UYGULAMALAR PERSPEKTİFİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ19

GİRİŞOn dokuzuncu yüzyıldan beri uygulanagelen Tek Hazine Hesabı (THH) sistemi, kamu

kaynaklarının yer ve zaman olarak denkleştirilmesi ihtiyacına binaen oluşturulmuştur. Bunun sonrasında da ülkelerin ihtiyaçlarına göre farklı modellerde THH sistemleri tasarlanmış ve uygulanmıştır.

Bu çalışmada THH’nin tarihsel gelişimi, kuruluş amaçları, faydaları ve THH uygulamalarına ilişkin uluslararası iyi uygulama örneklerinden bahsedilmekte ve bu çerçevede ülkemiz uygulaması değerlendirilmektedir.

Bu kapsamda, çalışmanın birinci bölümünde gerek literatürde gerekse iyi uygulama örneklerinde ideal bir THH tasarımı açısından önem arz eden hususlar ele alınmakta ve farklı THH modelleri incelenmektedir. İkinci bölümde ise ülkemiz THH uygulamasının genel unsurlarına yer verilmekte ve ülkemiz kamu sektörü yapılanması çerçevesinde THH kapsamında yer alan ve almayan kurum ve hesaplara değinilmektedir. Ayrıca, ülkemiz THH sistemi temel parametreler açısından ilgili literatür ve iyi uygulama örnekleri ışığında değerlendirilmeye tabi tutulmaktadır. Sonuç bölümünde ise çalışmayla ortaya konan değerlendirmeler özetlenmektedir.

1. THH HESABI ve İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ

1.1. THH Kavramının Ortaya Çıkışı ve Kuruluş AmaçlarıDevletler geçmişten beri egemenlik haklarına dayanarak vatandaşlarından vergi veya başka adlar

altında kaynak toplamakta ve bu kaynakları kamu harcamalarının finansmanında kullanmaktadır. Devletlerin hükümranlık alanındaki muhtelif bölgelerden toplanan kaynaklar konsolide edilip ihtiyaç duyulan yer, zaman ve miktar doğrultusunda yine bu bölgelere dağıtılmaktadır. Buradan hareketle devletlerin aslında her zaman kaynaklarını yer ve zaman itibarıyla düzenlemeye çalıştığı ifade edilebilir.

Hazinelerin temel fonksiyonu olarak kabul edilen kamu kaynaklarının yer ve zaman olarak denkleştirilmesi fonksiyonunun daha verimli bir şekilde idare edilebilmesini teminen THH Sistemi fikri ilk olarak 1806 yılında Fransız devlet adamı ve Napolyon’un finansal danışmanı olan Count Mollien tarafından ortaya atılmıştır. Count Mollien Hazine’nin Fransız bankerler tarafından finanse edilmesini sağlıklı bulmamış; hatta bu yöntemin temerrüt riskini ortadan kaldırmadığını belirtmiştir. Bunun üzerine, temel olarak bir denkleştirme mantığı ile çalışan, gelirleri harcamalarından yüksek olan kurum ve bölgelerin fazla gelirlerinin, gelirleri harcamalarını karşılamayan kurum ve bölgelere yönlendirilerek kaynak eksiklerinin telafi edilmesi esasına dayanan “Caisse de service” adlı sistem kurulmuş ve bu sistemle birlikte gereksiz borçlanmanın önüne geçilmiştir (Besette, 2011).

İzleyen süreçte THH sistemi teknolojik imkanların ve iletişim altyapısının gelişmesine paralel olarak güncellenmiş ve bu kapsamda farklı THH model ve yaklaşımları geliştirilmiştir. Literatürde THH, birbirine yakın olmakla beraber farklı şekillerde tanımlanabilmektedir. Örneğin, Pattanayak ve Fainbow (2011) THH’nin, devletin banka hesaplarının konsolide olarak izlenebilmesini sağlayan bütünleştirilmiş bir yapıyı gösterdiğini ifade etmişlerdir. Williams (2010) ise THH’nin, devletin tüm tahsilat ve ödeme işlemlerini gerçekleştirebildiği tek bir hesabı ya da birbirine bağlı bir dizi hesabı ifade ettiğini belirtmiştir.

THH’nin yapısı, Hazinenin, farklı hesaplarda bulunabilecek ve netleştirildiğinde borçlanma ihtiyacına neden olmayacak nakit fazlalarının, zamanında ve doğru olarak izlenmesini sağlamakta ve gereksiz borçlanmayı önlemektedir (Bozkurt, 2007). Temel olarak kamu nakit kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılması mantığına dayalı olan THH sistemlerinin yapısı, ülkelerdeki kurumsal otonomi düzeyi ve anlayışı, organizasyon yapıları, yasal ve teknolojik altyapı ile politika seçimlerine göre değişebilmektedir.

19 EmrahYAŞARTÜRK,KamuFinansmanıGenelMüdürlüğü,Uzman 59

Page 62: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Devletlerin bankacılık işlemlerinin çerçevesi, kamu nakit kaynaklarının etkin bir şekilde kontrolü ve yönetimi açısından önem taşımaktadır. Bu çerçeve borçlanma ihtiyacını azaltacak ve nakit kaynakların getirisini maksimize edecek şekilde tasarlanmalıdır (Pattanayak ve Fainbow, 2010). Kamunun nakit kaynakları THH üzerinden etkin bir şekilde merkezileştirilebilmektedir (Allen and Tomassi, 2001). Bu prensiplerden hareketle devletler, politika seçimleri ve kurumsal yapılarını dikkate alarak teknolojik imkanların elverdiği ölçüde THH sistemlerini oluşturmaktadırlar. Burada önemli olan husus kamu kaynaklarının farklı hesaplarda atıl bir şekilde beklemesine engel olacak bir sistem yaratmaktır. Buna ilişkin olarak farklı şekillerde tasarlanmış pek çok THH yapısı bulunmaktadır.

Hazine birimlerinin bütçenin etkin bir şekilde uygulanması ve kamu kaynaklarının sağlıklı bir şekilde yönetilebilmesi için yürüttüğü bir takım işlemler bulunmaktadır. Bunlar; nakit yönetimi, kamu banka hesaplarının yönetilmesi, muhasebe ve raporlama, mali planlama ve nakit akışlarının tahmini, devlet borç ve taahhütlerinin takip edilmesi, hibe ve yurtdışı kredilerin takibi, mali varlıkların yönetilmesi gibi başlıklardan oluşmaktadır (Shah, 2007). Aslında Hazine birimlerince gerçekleştirilen bu işlemler doğrudan THH ile ilintilidir. Söz konusu işlemlerin verimli bir şekilde yürütülmesi sağlıklı bir THH işleyişine bağlıdır.

Bu bilgiler ışığında, kamunun nakit kaynaklarının bütüncül bir şekilde yönetilebilmesine imkan veren THH’nin kurulma amaçları aşağıdaki şekilde sıralanabilecektir:

• Kamunun nakit kaynaklarının Hazine tarafından tek bir hesapta veya düzenli bir hesaplar bütününde izlenebilmesi,

• Kamu nakit kaynaklarının, kamu idarelerinin banka hesaplarında atıl olarak beklemesinin önüne geçilmesi,

• Kamu kurumlarının hesaplarında bulunan atıl nakdin THH kapsamındaki hesaba/hesaplara aktarılması sonucu borçlanma ihtiyacının azaltılabilmesi,

• Nakit akışlarının bütüncül olarak yapılabildiği bir sistemin, bankacılık sistemine etkilerinin merkez bankası tarafından değerlendirilebilmesine imkan sağlanması ve bu şekilde para politikasına destek verilmesi,

• Kamu ödemelerinin zamanında yapılabilmesi,• Kamu gelirlerinin geciktirilmeden toplanabilmesi,• Kamu harcamalarının yapılması ve gelirlerinin toplanması bütüncül olarak ele alındığı için bu

işlemlere ilişkin maliyetlerin ölçek ekonomisi kapsamında azaltılması,• Muhasebe işlemlerinin elektronik olarak yapılabilmesine imkan sağlanması,• Raporlama ve izleme işlemleri için detaylı veri üretilebilmesi,• Hazine rezervlerinin çeşitli araçlar kullanılarak değerlendirilebilmesi ve gelir elde edilebilmesi,• Kredi riski ve operasyonel risklerin belli ölçüde bertaraf edilmesine katkı sağlanması,• Nakit akışlarının daha doğru bir şekilde öngörülebilmesine yardım edilmesi,• Kamu idarelerinin harcamalarının disiplin altına alınması,• Bütçe uygulamaların daha sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi (Pattanayak ve Fainboim, 2010).

Söz konusu amaçların en iyi şekilde gerçekleştirilmesi için gereken temel unsur geniş bir THH kapsamının belirlenmesidir. Bu noktada genel görüş, THH’nin mümkün mertebe tüm kamu kurumlarını içermesi yönündedir. Zira THH kapsamı dışında kalan her türlü kamu kaynağı bir nevi Devletin bankacılık sistemi üzerinden kendi kaynaklarını borçlanması niteliğinde değerlendirilebilir (PEMPAL, 2016).

Ancak burada dikkate alınması gereken, ülkelerin kurumsal yapısı ve THH’ye yönelik yasal düzenlemelerdir. Ayrıca politik tercihlerde THH’nin kapsamının belirlenmesinde önem arz etmektedir. THH’nin kapsamının belirlenmesinde teknolojik imkanlar da dikkate alınmaktadır. Özellikle coğrafi olarak çok geniş alanlara sahip veya ülke sınırlar içerisinde iletişim imkanlarının zor

2016 KBYR TEK HAZİNE HESABININ ULUSLARARASI UYGULAMALAR PERSPEKTİFİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

60

Page 63: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

olduğu durumlarda bazı bölgelerdeki işlemler THH dışında gerçekleştirilmektedir. Bunun yanında yaygın bir bankacılık ağı ve bu kapsamda gelişmiş bir bankacılık sistemi, yine THH kapsamının belirlenmesi konusunda önemli etkenlerdir.

1.2. Tek Hazine Hesabı Sisteminde Roller, Sorumluluklar ve Raporlama

THH kapsamında gerçekleştirilen operasyonların yönteminden bağımsız olarak, Hazine, banka ve muhasebe birimlerinin rolleri ve sorumlukları, ödeme ve mutabakat işlemlerinin yönetiminde olduğu gibi açık bir şekilde ayırt edilmelidir (Dener, 2014). Genel olarak devletin nakit kaynaklarının takibi, yönetilmesi, harcamaların gerçekleştirilmesi ve bütüncül olarak nakit giriş ve çıkışlarının tahmini Hazine birimlerince icra edilmektedir. Söz konusu nakit akışlarına ilişkin muhasebe kayıtlarının tutulması muhasebe birimlerinin, operasyonel olarak nakit akış işlemlerinin gerçekleştirilmesi ise bankaların sorumluluğundadır. Karmaşık bir sistemin parçaları olarak görülen söz konusu iş süreçlerinin, sorumluları tarafından idare edilmesi, süreçlerdeki aktörlerin diğerlerinin sorumluluk alanlarını olumsuz etkileyecek düzenlemeler yapmamaları, sistemin işleyişi açısından hayati öneme sahiptir.

THH kapsamındaki operasyonel işlemler (ödeme ve tahsilat işlemleri) bankacılık sistemleri aracılığı ile yapılmaktadır. Bankacılık sektörü, söz konusu işlemlerin gerçekleştirilmesi sürecinde sadece kendilerine biçilen rol kapsamında ödeme ve tahsilat işlemlerinin en hızlı şekilde yapılması ve bu süreçlerde gerekli kontrollerin gerçekleştirilmesi rollerini üstlenmektedir. Dolayısıyla bankacılık işlemlerini gerçekleştiren birimlerin (merkez bankası, ticari bankalar) harcama sürecine ilişkin tasarrufta bulunmaları, optimal olmayan bir işleyişe neden olabilmektedir. Yine kamu tahsilatlarının bankacılık sisteminden gecikmeli olarak Hazine hesaplarına aktarılması, operasyonel olarak özellikle nakit yönetimi bağlamında Hazine birimlerini zor durumda bırakabilmektedir.

THH Fonksiyonları ve Sorumluluklar Merkezi Hazine / Muhasebe Birimi

Merkez / Kamu Bankası

Hazine işlemleri (harcama yönetimi) Merkezi Hazine (BKMYBS) 1 -

Bankacılık işlemleri (ödeme kontrolleri ve hesaplaşma)

Merkezi Hazine (BKMYBS) THH ara yüzü

Merkez Bankası (RTGS) bankalararası sistem

Muhasebe (mutabakat ve raporlama) Merkez Bankası, (BKMYBS, Defteri Kebir) Merkez Bankası (Defteri Kebir)

Ödeme ve hesaplaşma sisteminin denetimi (mali ve bilgi güvenliği kontrolleri) Bağımsız Denetim Merkez Bankası

1 BKMBYS:BütünleşikKamuMaliYönetimBilişimSistemi

Kaynak:DENER(2014)

Kamu harcama ve gelirlerine ilişkin tüm hesap hareketlerinin muhasebe kayıtlarında bulunması gerekmektedir. Bu konuda yaşanacak aksaklıklar mali raporların oluşturulması ve politika yapıcılara verilecek bilgilerin sağlıklı olmaması gibi sorunlara neden olmaktadır. Bankacılık sistemi üzerinden gerçekleştirilen tüm nakit hareketleri ile bu sistem üzerinden gerçekleştirilmeyen ve nakit hareketine sebep olmayan bir takım harcama ve tahsilatların ayrıntılı bir şekilde kaydedilmesi gerekmektedir. Bu aşamadaki eksiklikler bütçe, nakit ve muhasebe raporlarında tutarsızlık meydana getirmekte ve bu raporlara olan güvenin azalmasına neden olmaktadır. Söz konusu kayıtların doğru bir şekilde tutulabilmesi için BKMYBS’in bir parçası olarak görülen THH sistemi ile muhasebe sisteminin entegre bir şekilde çalışması gerekmektedir. Öyle ki, Hazine tarafından verilen her emrin, bankacılık sistemi üzerinden gerçekleştirilen her işlemin, muhasebe süreçleri için tasarlanan ara yüzler vasıtasıyla kaydedilmesi ve raporlanması için gereken altyapının oluşturulması, THH sisteminin etkin bir şekilde işletilebilmesi için önkoşul olarak görülmektedir.

61

Page 64: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

1.3. THH Modelleri

Williams (2010) THH’nin devletin gelir ve harcama işlemlerine yönelik kullanımında bir tek ve en iyi yol olmadığını belirtmektedir. THH sistemi altında devletin banka hesapları merkezileşmiş veya dağıtılmış bir yapı sergileyebileceği gibi bazı ülkelerde her ikisinin de özelliğini gösteren bir yapı görülebilmektedir.

1.3.1. Merkezileştirilmiş Banka Hesapları Yapısına Dayalı THH ModeliDevletin banka hesaplarının merkezileşmiş bir yapı gösterdiği durumlarda, THH genellikle merkez bankasında açılmış tek bir hesaptan (alt hesaplar ile beraber ya da alt hesaplar olmaksızın) oluşmaktadır. Söz konusu hesap/hesaplar Hazine ve onun bölgesel ofisleri gibi merkezi bir otorite ya da ilgili icracı bakanlıkların sorumluluğu altında yürütülmektedir. Her iki durumda da tek hesap aracılığı ile yapılan tüm işlemler izlenerek ve gelişmiş bir muhasebe sistemi kullanılarak söz konusu işlemlerin kayıt altına alınması gerekmektedir (Pattanayak ve Fainboim, 2011).

1.3.2. Merkezi Olmayan Banka Hesapları Yapısına Dayalı THH ModeliBanka hesaplarının dağıtılmış olarak açıldığı bir yapı altında, icracı organlar, harcamacı birimler tarafından ticari bankalar nezdinde açtırılan ve genellikle günlük olarak sıfır bakiye ile çalışan hesaplar kullanılmaktadır. Söz konusu hesaplarda gerçekleşen artı ve eksi bakiyeler gün sonunda THH ana hesabına aktarılarak netleştirilmektedir. Merkez Bankası gün sonunda tüm hesap bakiyelerini toplulaştırarak konsolide nakit durumunu göstermektedir (Pattanayak ve Fainboim, 2011).

1.3.3. Merkezi Yönetime Dayalı THH ModeliMerkezi yönetim modelinde nakit işlemleri ve THH’nin işletilmesi sürecinde yetkiler Hazine uhdesinde toplanmaktadır. Hazine bu durumda (bölgesel ofisleri varsa bunların da yardımıyla) harcamacı birimlerin ödeme işlemlerini gerçekleştirmektedir. Harcamacı kurumlar bütçeleri kapsamında gerçekleştirecekleri ödemelere ilişkin nakit taleplerini önce Hazine’ye (varsa yerel/bölgesel ofislerine) iletmektedirler. Bu kurumlar aynı zamanda, ödeme taleplerini kontrol etmekte ve ödeme süreçlerini yönetmektedirler. Hazine, tüm bu kontrol süreçlerinde aktif olarak yer almaktadır (Allen ve Tomassi, 2001, Shah, 2007). Bu model hem merkezileştirilmiş hem de dağıtılmış banka hesapları yapısında görülebilmektedir. Her iki durumda da sadece Hazine veya merkezi bir otorite THH ana hesabı ve işlem hesaplarını yönetmektedir.

1.3.4. Merkezi Olmayan Yönetime Dayalı THH ModeliMerkezi olmayan THH modelinde ise her bir harcamacı birim kendi işlemlerini doğrudan yürütmekte ve THH altındaki ilgili banka hesabını kendisi yönetmektedir. Hazine bu durumda harcamacı birimler için nakit limitleri koymakta ve bu birimlerin bireysel işlemlerini kontrol etmemektedir. Ödemeler alıcıya doğrudan harcamacı birimler tarafından yapılmaktadır. Bu modelde nakit kontrolü merkezi olarak Hazine’de bulunurken, gerçekleştirilen ödeme, muhasebe ve taahhüt işlemlerine ilişkin sorumluluklar dağıtılmış olup, harcamacı birimler bu konuda kendi iç kontrollerinden sorumlu tutulmuştur. Kısacası bu süreçte merkezi nakit kontrolü ile birlikte pasif bir THH yapısı görülmektedir (Allen ve Tomassi, 2001, Shah, 2007). Bu modelde, nakit yönetimi amacıyla THH alt hesaplarında ya da işlem hesaplarında gün sonunda kalan pozitif ve negatif bakiyeler THH ana hesabı ile netleştirilmektedir. Bu modele bir örnek olarak, icracı bakanlıklar için THH alt hesapları ve her bir icracı bakanlıkta yer alan harcamacı birimler için sıfır bakiye ile çalışan alt hesapların birleşiminden oluşan bir yapı gösterilebilir. Bu model hem merkezileştirilmiş banka hesapları yapısında hem de dağıtılmış banka hesapları yapısında görülebilmektedir (Allen ve Tomassi 2001, Shah, 2007).

2016 KBYR TEK HAZİNE HESABININ ULUSLARARASI UYGULAMALAR PERSPEKTİFİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

62

Page 65: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Bu modelde karşılaşılabilecek en temel sorunlar, özellikle farklı bankalarda açılan çok sayıda hesabın süpürülmesi sürecinde karşılaşılabilecek zorluklar ve meydana gelebilecek hatalar olarak gösterilmektedir. Günlük süpürme işlemindeki sorunları en aza indirmek ve sistemin daha etkin kullanılması amacıyla “Gerçek Zamanlı Birebir Mutabakat” (Real-Time Gross Settlement) sistemlerinin kullanılması önerilmektedir (Pattanayak ve Fainboim, 2011).

1.4. Uluslararası İyi Uygulama Örnekleri

THH uygulamasına ilişkin olarak uluslararası iyi uygulama örnekleri incelendiğinde bazı hususların ortak bir yaklaşımla ele alındığı gözlenmektedir. Uluslararası iyi uygulama örnekleri kapsamında Fransa, İngiltere, Avustralya, İsveç, Yeni Zelanda, Brezilya ve Rusya Federasyonu uygulamaları incelenmiştir.

Bahse konu ülkelerin tamamında THH merkez bankaları nezdinde tutulmaktadır. Genellikle merkezi THH modeli uygulanmakla birlikte Avustralya’da karma bir sistem yürürlüktedir. İsveç’te ise merkezi olmayan bir sistem uygulanmaktadır.

THH kapsamı konusunda ise ülkelere göre farklılıklar bulunmaktadır. Uygulama örneklerine bakıldığında en dar kapsam merkezi yönetim olmakla birlikte, Fransa’da; özerk kuruluşlar, bölgesel yönetimler ve denizaşırı topraklarda bulunan kuruluşların hesapları, İngiltere’de; bütçe dışı fonlar, İsveç’te; sosyal güvenlik fonu, Brezilya’da; özel hesaplar, sosyal güvenlik hesapları ve federal hükümet hesapları, merkezi yönetime ilave olarak ele alınmaktadır. Ayrıca Avustralya, Yeni Zelanda ve Rusya Federasyonu’nda genel yönetim THH kapsamında bulunmaktadır.

Diğer taraftan uygulama örneklerine bakıldığında genel olarak kamu işletmelerinin kapsama alınmadığı görülmektedir. Literatürde de bu konuya ayrıca değinilmiş ve piyasa koşullarına göre faaliyet gösteren kamu işletmelerinin kapsama alınması durumunun bahse konu şirketlerin optimal olmayan bir düzeyde çalışmasına neden olabileceği vurgulanmıştır (Pattanayak ve Fainboim, 2010).

THH kapsamında ele alınan kamu kaynakları ülkelere göre farklı şekillerde değerlendirilmektedir. Ülkelerin teknolojik altyapıları ve piyasa koşullarına göre uyguladıkları farklı nemalandırma metotları bulunmaktadır. En temel düzeyde, merkez bankaları nezdinde bulunan vadeli hesaplarda nemalandırılan kamu kaynakları, uygun şartların mevcut olduğu ülkelerde repo/ters repo uygulamaları gibi enstrümanların kullanımı ile de değerlendirilmektedir. Örneğin THH kapsamındaki kamu kaynakları, İsveç ve Brezilya’da merkez bankaları nezdinde tutulan vadeli hesaplarda nemalandırılırken; Fransa, İngiltere ve Yeni Zelanda’da aktif nakit yönetimi kapsamında kullanılan muhtelif enstrümanlar ile en yüksek getiri elde edilecek şekilde değerlendirilmektedir.

Ülke uygulamaları banka hesapları yapısı konusunda da farklılaşmaktadır. Fransa ve Rusya Federasyonu’nda ticari bankalar THH kapsamında kullanılmamaktadır. Brezilya’da ise istisnai olarak ticari bankalarda kamu hesapları açılabilmektedir. İngiltere, İsveç, Avustralya, Yeni Zelanda uygulamalarında ise ticari bankalar sisteme dahil edilmişlerdir.

Önceki bölümlerde de belirtildiği üzere THH’ye ilişkin operasyonel süreçlerin BKMYBS üzerinden takip edilebilmesi sistemin sağlıklı işleyişi kapsamında bir ön koşul olarak ele alınmaktadır. Bu çerçevede uygulama örnekleri incelenen tüm ülkelerin THH uygulamalarının izlenebildiği BKMYBS yapıları mevcut bulunmaktadır.

63

Page 66: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2. TÜRKİYE’DE THH

Türkiye’de 1972 yılında kullanılmaya başlanan THH sistemi uluslararası uygulamalar da incelenerek teknolojik imkânların elverdiği ölçüde zaman içinde yenilenmiştir. 1972 yılında kullanılmaya başlanan THH sistemi, 2007 yılında Tek Hazine Cari Hesabı (THCH) olarak yenilenmiş ve Hazine’nin ödeme ve tahsilat süreçlerindeki kontrolü artırılmıştır. 2011 yılında uygulamaya alınan Kamu Elektronik Ödeme Sistemi (KEÖS) ile ödemeler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) nezdinde bulunan Hazine hesaplarından yine TCMB nezdinde bulunan ve harcamacı kurumlara ait ödeme hesaplarına aktarılmaya başlanarak merkezileştirilmiştir.

2.1. İlk Tek Hazine Hesabı Sistemi (1972-2007)

İlk THH sistemi, 1972 yılında uygulanmaya başlamıştır. THH ile genel bütçe kapsamında taşra birimlerince tahsil edilen gelirlerin toplanması, harcamaların yapılması ve bu işlemlerin TCMB’deki Hazine hesaplarıyla ilişkilendirilmesi ifade edilmektedir (Erdener ve Cangöz 2010). Sistem kapsamında TCMB’nin bulunmadığı yerlerde Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş. (TCZB), TCMB’nin muhabir bankası olarak kullanılmış ve muhasebe birimleri için TCZB nezdinde ödeme ve tahsilat işlemlerinin gerçekleştirilebildiği hesaplar açılmıştır. Tahsil edilen tutarların ödeme tutarlarından fazla olması durumunda hesaplarda bakiye birikmiş, tahsil edilen tutarların ödeme tutarlarından az olması durumunda ise TCZB tarafından fonlama yapılmıştır. Sistemin mahsuplaşmaya izin vermesinden dolayı nakit giriş ve çıkışlarına ilişkin projeksiyonlar sağlıklı bir şekilde yapılamamıştır.

THH, Hazine ile TCZB arasında haftalık mahsuplaşma esasına dayalı bir sistem olarak tasarlanmıştır. Perşembe günü başlayan hafta, takip eden Çarşamba günü bitmekte, bu süreçteki hareketlere ilişkin netleştirmeler ve düzeltmeler Perşembe ve Cuma günleri yapılmakta, Cumartesi günü ilgili haftaya ilişkin nakit hareketleri TCMB tarafından açıklanan bilanço verilerinde yer almakta ve takip eden Pazartesi günü, mahsuplaşma işlemleri tamamlandıktan sonra TCZB Ankara Şubesi nezdindeki hesapta nakit açığı olması durumunda TCMB nezdinde bulunan 412 No.lu Hazine hesabından TCZB’ye, nakit fazlası olması durumunda TCZB tarafından yine 412 No.lu Hazine hesabına aktarım yapılmaktaydı. Görüldüğü üzere bu sistemde mahsuplaşma süresi 12 güne kadar uzayabilmekteydi.

2.2. Tek Hazine Cari Hesabı Sistemi(THCH) (2007-2011)

THH sisteminde muhasebe birimlerince gerçekleştirilen ödemeler için zaman ve miktar kısıtı bulunmaması, tahsil edilen gelirlere ilişkin detaylı bilgilerin edinilememesi ve gerçekleşen ödeme ve tahsilatlara ilişkin verilerin gecikmeli olarak alınması gibi sorunlar bulunmaktaydı. Sisteme ilişkin süreçlerin daha etkin ve modern olarak yürütülmesi amacıyla 2006 yılında başlanan çalışmalar ile yeni bir çerçeve belirlenmiş ve 2007 yılında Hazine Müsteşarlığı, TCMB ve TCZB arasında imzalanan bir protokolle THH’den THCH’ye geçilmiştir.

THCH’de ödeme ve tahsilat hesapları birbirinden ayrılarak ödemelerin sadece ödeme hesaplarından yapılması, tahsil edilen gelirlerin de tahsilat hesaplarında toplanarak üst hesaplara ve nihayetinde TCMB nezdinde yer alan Hazine hesaplarına aktarılması sağlanmıştır. Söz konusu süreçler için Hazine Müsteşarlığı adına TCMB nezdinde THH’nin alt hesapları olacak şekilde ödeme ve tahsilat hesapları açılmıştır. THH sisteminde kullanılan TCZB nezdindeki hesaplar kapatılmış, bunların yerine muhasebe birimleri adına, içinde bulundukları il ve ilçelerdeki TCZB şubeleri nezdinde ödeme ve tahsilat hesapları açılmıştır.

THCH’de ödemelerin yapılabilmesi için söz konusu ödemelerin Hazine nakit programında olması ve bu ödemelere ilişkin nakdin Hazine tarafından ilgili muhasebe biriminin ödeme hesaplarına

2016 KBYR TEK HAZİNE HESABININ ULUSLARARASI UYGULAMALAR PERSPEKTİFİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

64

Page 67: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

aktarılmış olması gerekmekteydi. Ödeme hesaplarına yapılan nakit aktarımları hak sahiplerine TCZB tarafından yapılmaktaydı. Herhangi bir sorundan dolayı kullanılamayan tutarlar ödeme hesaplarında bekletilmemekte ve Hazine hesaplarına aktarılmaktaydı.

Merkez muhasebe birimleri için ise işleyiş taşra muhasebe birimlerinden farklı olmuştur. THH sisteminde de nakit taleplerini doğrudan Hazine’ye ileten merkez muhasebe birimleri için Hazine nakit programı çerçevesinde karşılanan nakit talepleri, TCMB nezdinde bulunan merkez muhasebe birimleri hesaplarına aktarılmaktaydı. Merkez muhasebe birimlerince gerçekleştirilen tahsilatlar da yine TCMB nezdindeki aynı hesaplara, buradan da Hazine hesaplarına aktarılmaktaydı. Ancak THCH ile merkez muhasebe birimlerine ait bu hesaplar kapatılmış olup karşılığında her bir birim için yurtiçi ödeme hesabı, yurtdışı ödeme hesabı ve tahsilat hesabı olmak üzere üç ayrı hesap açılmıştır. Hazine tarafından ödeme hesaplarına aktarılan tutarların herhangi bir sebepten dolayı kullanılmaması durumunda kullanılmayan tutarlar gün sonunda, tahsil edilen tutarlar ise ödeme aracı ve tahsilat zamanına göre Hazine hesaplarına aynı gün ya da takip eden gün aktarılmaya başlanmıştır.

2.3. Kamu Elektronik Ödeme Sistemi (KEÖS) ve Yeni THH Uygulaması (2011’den günümüze)

18.06.2011 tarihli ve 27968 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan “Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdarelerinin Ödeme ve Tahsilat İşlemlerinin Elektronik Ortamda Gerçekleştirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar” (KEÖS Yönetmeliği) Yönetmeliği ile KEÖS resmi olarak yürürlüğe alınmıştır. Esasen 2006 yılında Tek Hazine Hesabı uygulamasının modernleştirilmesine ilişkin çalışmaların başlaması ile KEÖS’ün temelleri atılmıştır.

KEÖS ile muhasebe birimlerinin TCZB nezdindeki ödeme hesapları kapatılmış, TCMB nezdinde ödeme işlemleri için yeni hesaplar açılmıştır. Muhasebe birimlerince KEÖS üzerinden sisteme girilen tahakkuk bilgileri Hazine nakit programı çerçevesinde değerlendirilmekte ve karşılanmasına karar verilen tutarlar yine KEÖS üzerinden ilgili muhasebe biriminin TCMB nezdindeki hesaplarına aktarılmaktadır. TCMB nezdindeki hesaplara aktarılan tutarlar daha sonra hak sahiplerinin hesaplarına EFT aracılığı ile gönderilmektedir.

THCH sistemine dâhil edilmeyen vergi daireleri KEÖS ile sisteme dahil edilmiş olup, vergi daireleri veznelerince tahsilatı gerçekleştirilen vergi ve vergi dışı gelirlerin Hazine hesaplarına aktarılmasına ilişkin usul ve esaslar “Tek Hazine Hesabı Sistemi Kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Tarafından Yürütülecek İşlemlere İlişkin Muhabir Banka Protokolü”nde düzenlenmektedir. Ayrıca Bankalar tarafından gerçekleştirilen tahsilatların Hazine hesaplarına aktarımına ilişkin usul ve esaslar ise Maliye Bakanlığı ve bankalar arasında imzalanan “Elektronik Banka Tahsilatları İşleme Sistemi Protokolü”nde belirtilmektedir.

KEÖS kapsamında tahsil edilen vergi ve vergi dışı gelirler TCMB nezdindeki Hazine hesaplarına aktarılmaktadır. Taşra muhasebe birimleri veznelerince (vergi daireleri dâhil) tahsil edilen vergi ve vergi dışı gelirler ilgili muhasebe biriminin TCZB nezdindeki hesaplarına aktarıldıktan sonra bu tutarlar TCZB nezdinde bulunan ve üst hesap niteliğini haiz 1000 tahsilat hesabında toplanmakta ve bu hesapta toplanan tutarlar, sonrasında TCMB nezdindeki 410 No.lu Hazine hesabına aktarılmaktadır. Merkez muhasebe birimleri, büyük vergi daireleri vezneleri ve bankalar tarafından tahsil edilen vergi ve vergi dışı gelirler doğrudan TCMB nezdindeki 410 No.lu hesaba aktarılmaktadır. Merkez muhasebe birimleri ve vergi dairelerince gerçekleştirilen tahsilatlar ya aynı gün ya da takip eden gün Hazine hesaplarına aktarılırken, Maliye Bakanlığı ile bankalar arasında yapılan protokol gereği bankalar tarafından gerçekleştiren tahsilatlar tahsilat zamanından ortalama 3,7 gün sonra söz konusu hesaba aktarılmaktadır.

65

Page 68: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Diğer taraftan, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunlarında yapılan değişikliklerle THH’nin bakiyesi 2011 yılından itibaren TCMB nezdinde nemalandırılmaya başlanmıştır. Bu kapsamda, Hazine ve TCMB arasında müştereken belirlenen protokolde öngörülen vade ve faiz koşullarında THH hesabının bakiyesi vadeli hesaplara alınarak nemalandırmaya tabi tutulmaktadır.

Grafik 35 - Tek Hazine Hesabının Gelişimi

1.Dönem

a iriml ri i a ları a a a iraa a a ı z i ir

H a lar m a ila m m işl ml ri i i a ılmış ır

Ha alı m a a a lama ı ar ır

2.Dönem

a ila m a ları a rılmış ır m a lar iraa a a ı a ır a m a lar r l r

3.Dönem

a i a ışları a iliş i a a a lı lı ri a ışı a la ır

a i a ış a mi l ri c i ml r r a a la ır

1972 2007 2011

Birinci Dönüşüm a ila m r l şm l ri iliş i ril ri

ci m i a iriml ri c r l ş iril m l r iliş i r l i li i i i l r la ı HH

ılı a il miş ir

İkinci Dönüşüm iraa a a ı a i m m a ları a a ılmış m a iriml ri a ı a z i m

a ları a ılmış ır m a ila lar HH la ma a m m l r

HH a ılma a ır

Kaynak:Yaşartürk(2016)

Bununla birlikte THH sisteminin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesini teminen önemli hususlardan birisi de nakit akışlarının yönetilmesine ilişkin program ve tahminlerin kalitesidir. Bu kapsamda, 2000’li yılların başından bu yana Hazine tarafından bütçe büyüklükleri, ilgili harcamacı kurumların öngörüleri ve nakit talepleri doğrultusunda yıllık, aylık ve günlük bazda nakit programı hazırlanmakta ve nakit işlemleri bu programlar çerçevesinde yürütülmektedir. Nakit programlarının temel dayanağı olan kuruluş nakit talepleri 2011 yılına kadar kağıt ortamında alınmaktayken, söz konusu yıldan itibaren “Nakit Talebi Aktarım Sistemi” (NTAS) ile elektronik ortamda toplanmaya başlanmıştır. Bu gelişme her ne kadar nakit programının hazırlanma sürecine olumlu katkıda bulunsa da sürece ilişkin geliştirilmesi gereken bazı alanların da olduğu değerlendirilmektedir. Örneğin nakit programı kapsamında takip edilen vergi ve vergi dışı gelirler ile harcamalara ilişkin sınıflandırma bütçe sınıflaması ile tam uyumlu değildir. Bunun temel sebebi söz konusu nakit akışlarına ilişkin olarak ilgili kurumlardan bütçe sınıflandırmasına uygun veri temin edilememesi ve ilgili sistem altyapısının buna uygun olmamasıdır. Bu durum gerek gelir yönlü gerekse gider yönlü serilerin sağlıklı bir şekilde oluşturulmasının önüne geçmekte ve tahmin kalitesini önemli ölçüde sınırlandırmaktadır.

2.4. THH Kapsamında Türk Kamu Sektörü Yapılanmasının ve Kamu Sektörünün Mali Kaynaklarının İncelenmesi

Kamu idareleri bütçe yapılarına veya temel devlet fonksiyonlarına göre gruplandırılabilmektedir. Temel devlet fonksiyonlarına göre gruplama yasama, yürütme ve yargı başlıkları altında yapılmaktadır. Bütçe yapısına göre sınıflandırma ise genel yönetim kapsamındaki kurumlar, kamu sermayeli işletmeler ve kuruluşlar, bütçe dışı fonlar, döner sermayeli işletmeler ve bazı birlikler, federasyonlar ve benzeri kurumları kapsayan diğer kurumlar olarak yapılabilmektedir. Kamu sektöründeki kamu kuruşlarının bütçe türlerine göre sınıflaması Şekil 2’de gösterilmektedir.

2016 KBYR TEK HAZİNE HESABININ ULUSLARARASI UYGULAMALAR PERSPEKTİFİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

66

Page 69: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

5018 sayılı Kanun ile ülkemiz genel yönetim sektörünün sınıflandırılmasında uluslararası ilgili standartlarda öngörülen yaklaşıma paralel bir anlayış benimsenmiştir. Bu çerçevede, ülkemiz genel yönetim sektörü merkezi yönetim, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler olmak üzere üç alt grubu kapsamaktadır. Merkezi yönetim kapsamında ise yine üç alt grup bulunmaktadır. Bunlar; genel bütçeli idareler, özel bütçeli idareler ve düzenleyici ve denetleyici kurumlardır.

Ülkemiz uygulamasında mevcut THH’nin kapsamında yalnızca genel bütçeli idareler yer almaktadır. Bu idarelerin bütçelerinde yer alan hazine yardımı ve benzeri ödeneklerden özel bütçeli idarelere, sosyal güvenlik kurumlarına, kamu işletmelerine, mahalli idarelere, bütçe dışı fonlara ve diğer kamu kurumlarına nakit aktarımı gerçekleştirilmektedir. Ancak genel bütçeli idareler dışında kalan kamu kurumlarının hesapları THH kapsamı dışında yer almaktadır.

Grafik 36 - Türk Kamu Sektörü Yapılanması (5018 Sayılı Kanuna Göre)

Bakanlıklar(Kendi Geliri

Olmayan Kurumlar)

1

GenelBütçe

ÜniversitelerKarayolları ve

Devlet Su İşleri GM

2

SPK BDDK BTKRTÜK TAPDK

3

SGK İSF

4

Belediyeler

5

ÖzelBütçe

Merkezi Yönetim

Genel Yönetim

DDK SGK YerelYönetim

KamuSermayeli

r l şlarşl m l r

DönerSermayelişl m l r

DışıFonlar

Di rKurumlar

+

Kaynak:Tufan(2015)

Söz konusu hukuki genel yönetim sınıflandırmasının yanı sıra yine 5018 sayılı Kanun uyarınca yayımlanan Genel Yönetim Mali İstatistikleri Genel Tebliği (Tebliğ) ile istatistiki raporlama amacına özgü olarak daha farklı ve geniş bir genel yönetim sektörü belirlenmiştir. Bu belirleme Tebliğ’in 5 inci maddesinde yer alan “Genel yönetim sektörünün belirlenmesinde temel olarak, Avrupa Ulusal ve Bölgesel Hesaplar Sisteminde (ESA 95) yer alan kriterler çerçevesinde kamu idaresinin kurumsal birim olup olmadığı; faaliyetlerini ekonominin diğer sektörlerinden zorunlu ve karşılıksız olarak aldığı vergi ve benzeri kaynaklarla finanse edip etmediği, faaliyetlerinin gelirin yeniden dağılımına yönelik olup olmadığı, kamusal mal veya hizmet üretip üretmediği, yönetim ve fiyat politikalarının genel yönetime dâhil birimler tarafından belirlenip belirlenmediği, genel yönetime dâhil birimlerce kontrol ve finanse edilip edilmediği, piyasa için mal ve hizmet üreten birimlerin bunları ekonomik olarak önemli fiyattan satıp satmadığı, piyasa için mal ve hizmet üreten ve ekonomik olarak önemli fiyat uygulayan birimlerin gelirlerinin giderlerinin %50’si veya daha fazlasını karşılayıp karşılamadığı hususları esas alınmış olup, bu esaslara uyan birimler genel yönetim sektörü kapsamında değerlendirilmiştir.” ibaresinde belirtilen hususlar dikkate alınarak yapılmıştır. Böylece halihazırda 5018 sayılı Kanun uyarınca öngörülen genel yönetim sektörü dışında yer alan muhtelif kurumlar istatistiki anlamda genel yönetim kapsamı içerisinde değerlendirilmiştir. (Örnek: bütçe dışı fonlar, döner sermayeler, spor il müdürlükleri, TRT vd.)

67

Page 70: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2.4.1. Genel Bütçeli İdarelerGenel bütçeli idarelerin nitelikleri itibarıyla istisnalar dışında kendi gelirleri bulunmamakta ve bu idarelerin tüm harcamaları bütçeleri doğrultusunda Hazinece karşılanmaktadır. İstisnai nitelik arz eden öz gelirler de özel ödenek olarak kaydedilip belli giderlere tahsis edilmemesi halinde yine bu idarelerin kendi giderleri için kullanılamamaktadır.Yine genel bütçe kapsamındaki idarelerin ilgili kanunlar çerçevesinde tahsilat hesaplarına aktarılan tutarlar, söz konusu tahsilatların Hazine hesaplarına aktarılmasına ilişkin protokollerde öngörülen süreler çerçevesinde THH ana hesabına iletilmektedir.Genel bütçeli idarelerin normal şartlar altında THH sistemi dışında kalan herhangi bir ödeme ve tahsilat hesabı bulunmamaktadır. Bu idarelerin ödeme hesapları TCMB nezdinde, tahsilat hesapları ise TCMB ve TCZB nezdinde tutulmaktadır. Ancak bu idareler THH dışında, ilgili mevzuatın izin verdiği sınırlı durumlarda Hazine Müsteşarlığı’nın uygun görüşü ve Maliye Bakanlığı’nın izni ile özel hesap açabilmektedir. Bu tip hesaplar THH sistemi kapsamı dışında yer almakta ve hesabın açılmasına cevaz veren mevzuat veya anlaşma hükümlerinde öngörülen amaçlar doğrultusunda THH’den ayrı şekilde yönetilmektedir. Diğer taraftan, ilgili mevzuat ile Maliye Bakanlığı’na vergi tahsilatları hususunda bazı yetkiler verilmiştir. Bu kapsamda yurtiçinde yerleşik bankalar vasıtasıyla vergi tahsilatı yapılabilmektedir. Bu tahsilatlara yönelik olarak Maliye Bakanlığı ve bankalar arasında yapılan protokol kapsamında, tahsil edilen vergi gelirleri, anlaşma yapılan bankalarda ortalama 3,7 gün beklemekte; bunun karşılığında ise söz konusu bankalara tahsilat hizmeti için herhangi bir ödeme yapılmamaktadır. Ayrıca, kredi kartı ile yapılan tahsilatların Hazine hesaplarına aktarım süresi 20 güne kadar uzayabilmektedir. Buna benzer bir yetki gümrük vergilerinin tahsilatına ilişkin olarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na da verilmiştir. Banka hesaplarında bekleyen tahsilat tutarları, tahsil edilen verginin büyüklüğüne bağlı olarak değişmektedir. Özellikle ÖTV, KDV ve benzeri büyük nakit hareketi yaratan vergi tahsilat dönemlerinde, Gelir İdaresi Başkanlığının hesaplarındaki tutarlara bağlı olarak genel bütçeli idarelerin hesap bakiyeleri toplamı bahse konu protokoller gereği banka hesaplarında tutulan nakit kaynaklardan dolayı çok yüksek meblağlara ulaşmaktadır.

Grafik 37 - Genel Bütçeli İdarelerin Hesap Bakiyeleri (Milyar ¨)

5

10

1513,7

20

25

30

l a amı a i am ar l ri r alama

ar i a

Haz m l i

a ra ca ar i a

Haz m l i

a ra ca ar

9,811,1

17,8

10,1

17,1

22,7

9,7

9,7 10,0 10,7 9,8 9,9

10,9

12,010,3

11,5

22,2

10,012,0 12,3

Genel bütçeli idarelerin Kamu Haznedarlığı İstatistikleri kapsamındaki ay sonları itibarıyla hesap bakiyeleri Grafik 35’de gösterilmektedir. Grafikten de anlaşılacağı üzere, söz konusu idarelerin THH dışında kalan hesaplarında yer alan tutarlar asgari yaklaşık 10 milyar TL seviyesinde seyretmektedir. Ayrıca, Banka protokolleri çerçevesinde, özellikle ay sonlarında Hazine hesaplarına giren KDV tahsilatları, bazı dönemlerde takip eden ayın başına kayabilmektedir. Bu durumlarda da grafikte de görüldüğü üzere söz konusu hesaplarda yer alan büyüklükler çok daha yüksek seviyelere çıkmaktadır. Bunun sebebi bu dönemlerde tahsil edilen yüksek tutarlı

2016 KBYR TEK HAZİNE HESABININ ULUSLARARASI UYGULAMALAR PERSPEKTİFİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

68

Page 71: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

vergilerin THH’ye aktarılmadan evvel Gelir İdaresi Başkanlığı’na bağlı vergi daireleri hesaplarında tutulmasıdır. Ortalamada ise grafiğe konu dönem boyunca genel bütçeli idarelerin hesaplarında yaklaşık 13,6 milyar TL bulunduğu görülmektedir. Bu durum, genel bütçeli idarelere ait önemli miktardaki bir kaynağın THH sistemi içerisinde değerlendirilemediğini göstermektedir.

2.4.2. Özel Bütçeli İdarelerBir bakanlığa bağlı veya ilgili olarak, belirli bir kamu hizmetini yürütmek üzere kurulan, gelir tahsis edilen, bu gelirlerden harcama yapma yetkisi verilen, kuruluş ve çalışma esasları özel kanunla düzenlenen kamu idareleri olarak nitelendirilen özel bütçeli idarelerin fonksiyonlarına göre muhtelif özel gelirleri bulunmaktadır. Söz konusu idareler bu gelirlerini, giderlerini karşılamak için kullanılabilmektedir. Ancak birçok özel bütçeli idarenin kendi gelirleri, yürüttükleri faaliyetler sonucu oluşan giderler için yeterli bulunmamaktadır. Bunun için ilgili yıl bütçelerinde özel bütçeli idarelere kaynak aktarımına yönelik “Hazine yardımı” ödenekleri bulunmaktadır. Genellikle hazine yardımı kapsamında yapılan aktarımlar özel bütçeli idarelerin kendi gelirlerinden daha yüksek seviyede gerçekleşmektedir.

Grafik 38 - Özel Bütçeli İdarelerin Hesap Bakiyeleri (Milyar ¨)

10,110,1 10,09,6

9,2

8,7

9,8 9,7

10,3

10,0

9,2

10,4

10,8

9,9 9,9

10,2

9,4

9,2

9,7 9,8

10,310,2

9,9

10,8

11,1 11,2

8,5

9,5

10,5

10,0

11,5

z l li ar l r r alama

ar i a

Haz m l i

a ra ca ar i a

Haz m l i

a ra ca ar

2014 yılı Maliye Bakanlığı Genel Faaliyet Raporu’na bakıldığında özel bütçeli idarelerin gelirlerinin yaklaşık %85’lik kısmının “Merkezi Yönetim Bütçesine Dahil İdarelerden Alınan Bağış ve Yardımlar”dan oluştuğu görülmektedir. Bu durum özel bütçeli idareler tarafından hazine yardımı ödeneğine duyulan ihtiyacın büyüklüğünü göstermektedir.Kamu Haznedarlığı verilerine göre özel bütçeli idarelerin ay sonları itibarıyla hesap bakiyeleri Grafik 36’de gösterilmektedir. İncelenen dönem itibarıyla, ay sonlarında zaman zaman 11 milyar TL’nin üzerine çıkabilen tutarlar en düşük 8,7 milyar seviyesinde inmiştir. Söz konusu dönemde özel bütçeli idarelerin hesaplarında ortalama yaklaşık 10 milyar TL tutulduğu görülmüştür. Özel bütçeli idarelerin hesaplarının herhangi bir şekilde THH ile ilişkili olmadığı göz önüne alındığında oldukça önemli bir büyüklüğün THH kapsamında değerlendirilemediği görülmektedir.

2.4.3. Düzenleyici ve Denetleyici KurumlarDüzenleyici ve denetleyici kurumlar (DDK) 5018 sayılı Kanun’a ekli III sayılı cetvelde yer almaktadır. DDK’ların da özel bütçeli idareler gibi kendi öz gelirleri bulunmakta ve tahsil ettikleri gelirleri bütçelerinde öngörülen harcamalar için kullanabilmektedirler. 5018 sayılı Kanun’un 78 inci maddesinin iki fıkrasında yer alan “Düzenleyici ve denetleyici kurumların üçer aylık dönemler itibarıyla oluşacak gelir fazlaları, her üç ayda bir izleyen ayın on beşine kadar genel bütçeye aktarılır .… Söz konusu tutarların süresi içinde ödenmemesi halinde, ödenmeyen tutarlar 6183 sayılı Kanuna göre gecikme zammı da uygulanmak suretiyle takip ve tahsil edilir.” hükmü uyarınca nakit fazlası bulunan DDK’lar her üç ayda bir genel bütçeye, dolayısıyla Hazine hesaplarına aktarım gerçekleştirmektedirler. 2014 yılı Maliye Bakanlığı Genel Faaliyet Raporu’na göre DDK’ların en

69

Page 72: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

büyük gelir kalemi, toplam gelirlerinin %70’ini bulan “Malların Kullanma veya Faaliyette Bulunma İzni Gelirleri”dir. Buna karşılık DDK’ların giderlerine ilişkin bütçe uygulama raporlarına bakıldığında, en yüksek tutarlı gider sınıfının, toplam giderlerinin yaklaşık %75’i oranında “Gelirlerden Ayrılan Paylar“ kapsamında olduğu görülmektedir.

Grafik 39 - DDK’ların Hesap Bakiyeleri (Milyar ¨)

1,4 1,5

0,6

0,70,9 0,8 0,8 0,9

0,6 0,6

1,0

0,8

1,8 1,8

1,1

1,21,3

0,8

0,91,0

0,70,8

1,2

0,9

1,9 1,8

0,4

0,6

0,8

1,01,11,2

1,4

1,6

1,8

2,0

Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar Ortalama

ar i a

Haz m l i

a ra ca ar i a

Haz m l i

a ra ca ar

Dolayısıyla, özel bütçeli idarelerden farklı olarak DDK’ların gelirleri harcamalarının üzerinde gerçekleştiğinden söz konusu kurumlara Hazinece herhangi bir aktarım yapılmamaktadır. Kamu Haznedarlığı istatistikleri kapsamında DDK’ların ay sonları itibarıyla hesap bakiyeleri Grafik 37’de gösterilmektedir. Bu kurumların özellikle sene başlarında yüksek meblağlara ulaşan hesap bakiyeleri, Nisan aylarında Hazine hesaplarına yapılan aktarımla azalmaktadır. DDK’ların hesaplarında dönem boyunca ortalama yaklaşık 1.1 milyar TL kaynak bulunmaktadır. Söz konusu kurumların nakit fazlası yaratması, anılan kurumlarda istikrarlı bir şekilde belli düzeyde nakit tutulmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla bu kurumların THH sistemi dışında yer alması böylesi bir kaynağın THH sistemi içerisinde değerlendirilmesini engellemektedir.

2.4.4. Sosyal Güvenlik Kurumları5018 sayılı Kanuna ekli IV sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü yer almaktadır.

Grafik 40 - Sosyal Güvenlik Kurumlarının Hesap Bakiyeleri (Milyar ¨)

7,6

6,4

7,7

3,7

7,16,7

3,6

7,47,9

4,3

8,2

4,8 4,7

7,1

8,1

3,8

7,7

10,7

8,4

9,4

4,4

8,9 8,8

4,5

10,1 10,1

2,0

4,0

6,0

8,07,0

10,0

12,0

al li r mları Ortalama

ar i a

Haz m l i

a ra ca ar i a

Haz m l i

a ra ca ar

Kamu Haznedarlığı istatistiklerine göre ay sonları itibarıyla sosyal güvenlik kurumlarının hesap bakiyeleri Grafik 38’de gösterilmektedir. Özellikle SGK’nın prim gelirleri ve maaş ödeme dönemlerine göre dalgalanan hesap bakiyeleri zaman zaman 10 milyar TL seviyesinin üzerine çıkmaktadır. Söz konusu kurumların hesaplarında dönem boyunca ortalama yaklaşık 7 milyar TL kaynak tutulduğu görülmektedir. Bu tutar SGK’ya açık finansmanı için aktarım yapıldığı dönemlerde azalmakta, SGK tarafından prim gelirlerinin yoğun olarak tahsil edildiği dolayısıyla açık finansmanı ihtiyacı olmayan dönemlerde ise artmaktadır. SGK’ya aktarım yapılan dönemlerde

70

2016 KBYR TEK HAZİNE HESABININ ULUSLARARASI UYGULAMALAR PERSPEKTİFİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

Page 73: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

banka hesaplarında bakiye bulunmasının sebebi, vergi tahsilatı uygulamasına benzer şekilde kurumun bankalarla yaptığı tahsilat ve ödeme işlemlerine yönelik protokollerde öngörülen bekleme süreleridir. Söz konusu süreler boyunca blokeli olarak Kurum hesaplarında bekleyen tutarlar Kurum hesaplarında gözükmekle birlikte Kurum tarafından kullanılamamaktadır.

2.4.5. Mahalli İdarelerMahalli idarelerin bütçesel büyüklüğü, toplam genel yönetim sektörü büyüklüğünün yaklaşık %10’una tekabül etmektedir. Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan mahalli idareler konsolide bütçe gelirleri istatistiklerine göre bu idarelerin gelirlerinin büyük bir kısmını genel bütçeden aktarılan payların oluşturduğu gözlemlenmektedir. Bunun yanında diğer gelir kalemleri olarak vergi gelirleri, teşebbüs ve mülkiyet gelirleri, alınan bağış ve yardımlar, sermaye gelirleri ve alacaklardan tahsilat gelirleri sıralanabilmektedir.

Grafik 41 - Mahalli İdarelerin Hesap Bakiyeleri (Milyar ¨)

16,4

12,4

12,8 13,113,3

12,513,1

11,8

13,0 13,0

14,3

15,2

16,1

17,818,5

19,1 18,818,0 18,3 18,0 18,3

18,4 18,718,8 18,7 18,9

11

13

15

17

19

21

16,1

a alli ar l r r alama

ar i a

Haz m l i

a ra ca ar i a

Haz m l i

a ra ca ar

2015 yılında genel bütçeden mahalli idarelere, mahalli idare payları istatistiklerine göre yaklaşık 46 milyar TL tutarında aktarım gerçekleştirilmiştir. Yine konsolide bütçe gelirleri istatistiklerine bakıldığında, 2015 yılı için mahalli idarelerin gelirlerinin yaklaşık yarısını genel bütçeden yapılan aktarımların oluşturduğu görülmektedir.Kamu Haznedarlığı istatistiklerine göre Mahalli İdarelere ilişkin kaynaklar Grafik 39’da gösterilmektedir. Mahalli idarelerin hesap bakiyelerinde incelenen dönem boyunca istikrarlı bir artış gözlemlenmekte ve bu tutar dönem sonunda 20 milyar TL’ye yaklaşmaktadır. Dönem boyunca ise mahalli idarelerin hesap bakiyeleri ortalama yaklaşık 16,1 milyar TL seviyesinde gerçekleşmiştir.

2.4.6. Kamu İşletmeleriKamu işletmeleri piyasa koşulları çerçevesinde faaliyetlerini yürüten kuruluşlardır. Bu kapsamda gelir-gider yapıları ve yönetsel durumları piyasa koşulları tarafından şekillendirilmektedir. Yukarıda da değinildiği gibi gerek literatürde gerekse iyi uygulama örneklerinde kamu işletmeleri genellikle THH kapsamı dışında bırakılmaktadır. Ancak ülkemiz uygulaması açısından her ne kadar hukuki olarak kamu işletmesi niteliğinde de olsa, gelir kaynaklarının önemli bir kısmı genel bütçeden yapılan transferlerden oluşan ve bu anlamda Tebliğ’e göre genel yönetim sektörü içerisinde değerlendirilen kamu işletmeleri de bulunmaktadır.

2.4.7. Bütçe Dışı FonlarÜlkemizde kamu mali yönetim reformuyla birlikte daha önce faaliyet gösteren bir çok bütçe dışı fon kapatılmış olup yalnızca 5 adet bütçe dışı fon halihazırda faaliyetini sürdürmektedir. Mali büyüklük itibarıyla söz konusu fonlardan özellikle İşsizlik Sigortası Fonu (İSF) ve Tasarruf Mevduatı Sigortası Fonu (TMSF) ön plana çıkmaktadır.

71

Page 74: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Gerek literatürde gerekse uluslararası iyi uygulama örneklerinde bütçe dışı fonların THH içerisinde değerlendirilmesine işaret edilmektedir. Ancak, söz konusu bütçe dışı fon tabiriyle kastedilen daha ziyade cari giderlerin finansmanı için kurulmuş ve ülkemiz kamu mali yönetim reformuyla birçoğu kapatılan bütçe dışı fon yapısıdır. İSF ve TMSF gibi fonlar ise yatırım perspektifi ve yatırım dönemi uzunluğu açısından bu tarz fonlara benzememektedir. Böylesi fonlar için öngörülen temel yaklaşım ise söz konusu fonların ayrı kurumsal yönetim yapısı içerisinde, kendilerine özgü yatırım stratejisi ve çerçevesine tabi olacak şekilde THH kapsamı dışında ele alınmasıdır. Dolayısıyla ülkemiz uygulamasında da halihazırda THH kapsamı dışında ele alınan söz konusu fonlara yönelik mevcut yaklaşımın literatürde öngörülen ideal yapıyla çelişecek bir husus olmadığı değerlendirilmektedir.

2.5. Mevcut THH Yapısının Literatür ve İyi Uygulamalar Çerçevesinde Değerlendirilmesi

Ülkemiz THH sisteminin konuya ilişkin literatürde öngörülen hususlar ve uluslararası iyi uygula-malar çerçevesinde değerlendirilmesinde üç temel parametre göz önünde bulundurulmuştur. Bun-lar sırasıyla THH modeli ve THH’nin işleyişi, THH hesabının değerlendirilmesi ve THH’nin kapsamıdır.

2.5.1. THH Modeli ve İşleyişiUluslararası iyi uygulama örnekleri incelendiğinde THH sistemlerinin genel olarak merkezi bir yapıda tasarlandığı görülmektedir. Ancak bazı ülkelerde merkezi olmayan sistemler ile merkezi ve merkezi olmayan sistemlerin bir karışımı olarak ele alınan ve karma sistem olarak adlandırılan THH sistemi de uygulanmaktadır.Mevcut kapsamı itibarıyla değerlendirildiğinde, ülkemizde TCMB nezdinde tutulan ve THH kapsamındaki hesaplar Hazine tarafından yönetilmekte ve THH hesabına yönelik nakit giriş ve çıkışları Hazine’nin gözetiminde gerçekleştirilmektedir. THH kapsamındaki idarelerin tüm ödeme hesapları TCMB nezdinde tutulmakta olup söz konusu hesaplara günlük nakit talepleri doğrultusunda Hazine nakit programı çerçevesinde belirlenen miktarda nakit aktarımı gerçekleştirilmekte ve gün sonunda harcanamayan tutarlar süpürülerek THH’ye geri dönmektedir. Bu idarelere ait tahsilat hesapları ise yine TCMB ve TCZB nezdinde yer almaktadır. Söz konusu tahsilat hesaplarında toplanan tutarlar belirli usul ve esaslar çerçevesinde THH’ye aktarılmaktadır. Harcamacı kurumların yapacakları harcamalar için Hazine’den nakit talebinde bulunması ve Hazine tarafından sadece ilgili harcamalara yönelik olarak nakit aktarımı gerçekleştirilmesi, harcanamayan tutarlarının gün sonunda tekrar THH’ye dönmesi, kurumların istisnai durumlar hariç olmak üzere sadece ödeme ve tahsilat hesapları açabilmeleri ve bu hesapların bir nevi transit hesap hükmünde olması nedenlerinden dolayı ülkemizde uygulanan THH sisteminin merkezi THH yönetim modeli kapsamında ele alınabileceği değerlendirilmektedir.Banka hesapları yapısına bakıldığında ise kurumların ödeme ve tahsilat hesapları muhasebe birimleri adına açılmaktadır. Bu çerçevede, ödeme işlemlerinde alıcılara doğrudan THH üzerinden aktarım yapılmamakta, önce THH’den muhasebe birimlerinin söz konusu ödeme hesaplarına aktarım gerçekleştirilmekte ve bu hesaplar vasıtasıyla alıcılara ödeme yapılmaktadır. Yine benzer şekilde yapılan tahsilatlar önce ilgili muhasebe birimlerinin hesaplarında toplanmakta sonrasında THH’ye aktarılmaktadır. Dolayısıyla mevcut hesap yapısı göz önünde bulundurulduğunda ülkemiz THH banka hesapları yapısının merkezi olmayan banka hesap yapısına yakınsadığı değerlendirilmektedir.Literatürde THH’nin bir Bütünleşik Kamu Mali Yönetim Bilişim Sistemi’ne bağlı olarak yürütülmesi, söz konusu sistem üzerinde gerekli kontrol parametrelerinin tanımlanması ve uygulamaya konması, hesapların anlık olarak izlenebilmesi, THH kapsamındaki hesap hareketlerine ilişkin raporların istenen formatta ve sıklıkla elde edilebilmesi, muhasebe kayıtlarının otomatik bir

72

2016 KBYR TEK HAZİNE HESABININ ULUSLARARASI UYGULAMALAR PERSPEKTİFİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

Page 75: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

şekilde tutulabilmesi ve söz konusu sistemin nakit programlama altyapısını doğru ve etkin bir biçimde besleyebilmesi öngörülmektedir.KEÖS kapsamında mevcut THH uygulamasının işleyişi itibarıyla yukarıda değinilen hususları önemli ölçüde karşıladığı değerlendirilmektedir. Muhasebe birimlerinin THH’den kendilerine aktarılan tutarlar dışında aktarım yapamamasını sağlayan kontrol fonksiyonu, gün sonunda harcanamayan tutarların süpürülmesi ve THH’ye aktarılması, nakit talep ve ödeme işlemlerinin gerçekleştiği anda muhasebe kayıtlarına yansıyabilmesi, THH’nin hesap hareketlerine yönelik raporlamaların Hazine tarafından istenildiği anda izlenebilmesi gibi özellikler THH’yi literatürde ve uluslararası iyi uygulama örneklerinde gözlenen işleyişe uygun kılmaktadır. Bununla birlikte THH’nin işleyişine yönelik olarak nakit programlama altyapısının iyileştirilmesi konusunda geliştirilebilir alanlar bulunduğu değerlendirilmektedir. KEÖS sisteminden elde edilen nakit talep ve ödemelerinin bütçe gider sınıflandırmasına uygun şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacak bir raporlama altyapısı ve yine bütçede öngörülen gelir sınıflandırmasına paralel bir gelir raporlama altyapısı ile tam bir bütçe-nakit raporlama uyumu sağlanabilecek ve bu durum nakit programlamasının etkinliğini çok daha üst seviyelere taşıyabilecektir.

2.5.2. THH Bakiyesinin DeğerlendirilmesiUluslararası iyi uygulama örnekleri incelendiğinde, tüm ülkelerde bulunan ve THH kapsamında ele alınan hesapların farklı şekillerde değerlendirildiği görülmektedir. Bazı ülkelerde söz konusu hesaplar yalnızca merkez bankalarında nemalandırılırken, bazı ülkelerde diğer kamu bankaları veya yurt içi özel bankalar da kullanılabilmektedir. Ayrıca bazı ülkeler THH hesabının bakiyesinin değerlendirilmesinde repo/ters repo gibi farklı aktif nakit yönetimi enstrümanlarını da kullanmaktadır. Hesapların değerlendirilmesine yönelik farklı yaklaşımlar bulunmakla birlikte en doğru olan yöntemin Hazine hesaplarının makul risk ölçülerinde en yüksek getiriyi elde edilmesini sağlayacak enstrüman, vade ve getiri oranlarıyla değerlendirilmesi olarak görülmektedir. Bu durumun gerçekleştirilebilmesi için gerekli yasal altyapı ile kurumlar arası koordinasyonun tesis edilmesi ve piyasa yapısının elverişli olması gerekmektedir. Bu çerçevede yeterli koşulları sağlayan ülkelerde Hazine rezervleri en yüksek getiriyi elde edecek şekilde değerlendirilmektedir. Ülkemizde ise Hazine rezervlerinin TCMB nezdinde nemalandırılmasına 2011 yılında başlanmıştır. Bu çerçevede, söz konusu nemalandırma yaklaşımının çerçevesi Hazine ve TCMB arasında imzalanan protokolle belirlenmiştir. Böylece, modern nakit yönetimi uygulamalarının temel sacayaklarından biri olan Hazine rezervlerinin getiri elde edecek şekilde değerlendirilmesi sağlanmıştır.Bununla birlikte, söz konusu nemalandırma yaklaşımına ilave olarak ilerleyen dönemlerde gerekli koşulların oluşması durumunda diğer iyi uygulama örneklerinde görüldüğü gibi ticari bankalarda mevduat bulundurulması, repo/ters repo uygulamaları ile halihazırda yasal altyapısı bulunan bir takım kısa vadeli nakit finansman enstrümanlarının da kullanımı seçeneklerinin değerlendirilmesiyle söz konusu uygulama daha ileri bir düzeye taşınabilecektir.

2.5.3. THH’nin KapsamıÜlkemiz THH uygulamasına ilişkin olarak üzerinde en fazla önemle durulması gereken parametrenin mevcut THH’nin kapsamı olduğu görülmektedir. Gerek literatürde çerçevesi çizilen gerekse iyi uygulama örneklerinde karşılaşılan THH kapsamı, mümkün olduğunca geniş bir THH yapısını işaret etmektedir. Buna göre bazı ülkeler tüm genel yönetim sektörünü THH’nin kapsamı dahiline almış, bazıları ise merkezi yönetime ek olarak sosyal güvenlik fonlarını, mahalli idareleri, yurtdışı menşeili proje özel hesaplarını ve bütçe dışı fonları da kapsama dahil etmişlerdir. Kamu işletmeleri ise gerek literatür gerekse iyi uygulama örnekleri göz önüne alındığında kapsam dışında değerlendirilmektedir. Bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, ideal bir THH kapsamının belirlenmesinde temel gözetilen hususun mümkün mertebe genel yönetim sektörünün tamamının veya her halükarda asgari olarak merkezi yönetim sektörünün

73

Page 76: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

kapsam dahiline alınması olduğu değerlendirilmektedir. Ayrıca THH’nin kapsamında yer alan kurumların tüm hesaplarının da (özel hesap, proje hesabı vb.) THH sistemi içerisinde ele alınması öngörülmektedir.5018 sayılı Kanun uyarınca ülkemiz genel yönetim sektörü içerisinde merkezi yönetimin yanı sıra sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler de yer almaktadır. İstatistiki raporlamaya yönelik bir genel yönetim sektörü sınıflandırması göz önüne alındığında ise kapsam daha da genişlemektedir.Ülkemiz THH uygulamasında sadece genel bütçeli idareler THH kapsamına alınmıştır. Ancak genel bütçeli idarelerin de özel kanunlar ve anlaşmalar çerçevesinde açılmış ve THH kapsamı dışında kalan bir takım hesapları bulunmaktadır. Bu sebeple, her ne kadar genel bütçeli idareler mali büyüklük olarak genel yönetim sektörü içerisinde oldukça önemli bir yer teşkil etse de literatür ve iyi uygulama örneklerinde gözlenen ideal kapsamla kıyaslandığında mevcut THH kapsamının oldukça sınırlı kaldığı değerlendirilebilecektir. Yukarıda da değinildiği üzere kapsam dışında kalan hesapların toplam büyüklüğü oldukça yüksek seviyelere çıkabilmektedir. Diğer taraftan, bankalarla yapılan tahsilata yönelik protokoller uyarınca tahsil edilen gelirlerin bir süre söz konusu bankalarda bekletilerek gecikmeli olarak THH’ye aktarılması, THH kapsamı dışında kalan büyüklüğün artmasına neden olan diğer bir faktördür. Bu sebeple ülkemiz THH uygulamasının daha ileriye götürülmesine yönelik atılabilecek adımların başında mevcut THH kapsamının iyi uygulama örneklerine paralel olarak genişletilmesi gelmektedir. Diğer ülke örnekleri de göz önüne alındığında böylesi bir süreçte karşılaşacak temel sorun alanlarının başında geniş kapsamlı THH’nin getirebileceği yönetim zorlukları gelmektedir. Genel yönetim kapsamındaki idarelerin gelir-gider modelleri, bütçe ve muhasebe yapıları, kurumsal yönetim yaklaşımları gibi alanlardaki farklılıkları değerlendirildiğinde tüm bu idareleri kapsamına alan bir THH’nin yönetim zorluğu haklı bir çekince olarak değerlendirilebilecektir. Ancak, böylesi bir THH yapısın doğuracağı zorluklar uygun bir muhasebe ve raporlama altyapısıyla asgari seviyeye indirilebilecektir. Bu çerçevede, THH’ye yönelik her türlü işlemin muhasebe raporlamalarına doğru bir biçimde yansıtılması ve etkin bir biçimde takibine yönelik muhasebe sisteminin oluşturulması son derece önemlidir. Ayrıca bunu destekleyecek yeterli düzeyde bir bilgi sistemleri altyapısı ve kurumlar arası etkin veri paylaşımının tesis edilmesi diğer kritik unsurlar olarak göze çarpmaktadır.Uygulamada karşılaşılacak diğer bir zorluk ise THH kapsamına alınması öngörülen kurumların hesapları üzerindeki yönetim yetkilerini yitirecekleri endişesidir. Ancak böylesi bir endişenin yersiz olduğu değerlendirilmektedir. Zira merkezi bir nakit yönetim yaklaşımı kurumların yönetsel ve bütçesel otonomilerine halel getirecek bir husus değildir. Uygun bir muhasebe ve bilgi sistemleri altyapısı ile söz konusu kurumların mevcut faaliyetlerini herhangi bir aksama ve müdahale olmaksızın THH kapsamı içerisinde de yerine getirmeleri temin edilebilecektir. Ayrıca daha etkin bir THH mekanizmasıyla sağlanacak daha yüksek getiri miktarı, uygun bir gelir paylaşım modeli ile ilgili kurumlarla da paylaşılabilecek ve söz konusu kurumların sisteme dahil edilmesi kolaylaştırılabilecektir.

74

2016 KBYR TEK HAZİNE HESABININ ULUSLARARASI UYGULAMALAR PERSPEKTİFİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

Page 77: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

3. SONUÇ

Dünyada THH uygulamaları 19 yy başlarından itibaren görülmektedir. Zaman içerisinde teknolojik imkanlarının gelişmesi ve sistemin işletilmesi sürecinde ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar doğrultusunda günümüzde farklı THH modelleri uygulanmaktadır. Sistemin tasarımı, sistem dahilinde kullanılan bankacılık yapısı, THH’nin tutulduğu yer ve ilişkili olduğu bilgi sistemleri, THH kapsamındaki hesapların değerlendirilmesi gibi hususlar ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Ancak sisteme ilişkin olarak hesapların gün sonlarında süpürülmesi, kapsamın mümkün olduğunca geniş tutulması, süreç kapsamında ilgili kurumların rol ve sorumluluklarının net bir şekilde belirlenmiş olması gibi bazı prensipler üzerinde ortak bir anlayış mevcuttur.

Ülkemizde THH sistemi ilk olarak 1972 yılında uygulanmaya başlanmıştır. 2007 yılında güncellenen sistem 2011 yılında yapılan yenilikle son halini almıştır. Uluslararası iyi uygulamalar incelendiğinde genel kabul görmüş prensiplere paralel özelliklere sahip olan ülkemiz THH uygulamasında geliştirilmeye açık önemli alanlar da bulunmaktadır.

Bu kapsamda, ülkemiz THH uygulamasının iyi uygulamalar çerçevesinde ele alınması ve literatürde de bahsedilen özelliklere sahip olacak şekilde güncellenmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bu süreçte özellikle THH’nin kapsamı üzerinde durulmasının yerinde olduğu düşünülmektedir. Mevcut THH kapsamının ideal düzeyde genel yönetim, asgari düzeyde merkezi yönetim sektörünü ve kapsamda yer alan kurumlara ait tüm hesapları kapsayacak şekilde genişletilmesi ülkemiz uygulamasını çok daha ileriye taşıyacaktır.

THH’nin ilişkili olduğu, kurumların rol ve sorumluluklarının belirlendiği, kurumların görev alanları çerçevesinde ihtiyaç duydukları verilere rahatlıkla ulaşabildiği bir bilgi sistemi ve veri paylaşım altyapısının oluşturulması gerekmektedir. Tüm bu dönüşümün, kamu mali yönetiminde görev alan kurumların eşgüdümü ile ve bir proje yönetimi yaklaşımı dahilinde sürdürülmesinin etkin bir çözüm olacağı değerlendirilmektedir.

75

Page 78: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

Kaynakça:

1. Allen R., Tomassi D. 2001. Managing Public Expenditure. A Reference Books For Transition Countries. OECD.

2. Ankara TCOP Workshop Report. 2016. PEMPAL TCOP Thematic Group Meeting On Cash Management, Ankara, TURKEY. https://www.pempal.org/events/pempal-tcop-thematic-group-meeting-cash-management (Erişim Tarihi: 12.05.2016.)

3. Bessette Frank. 2011. Treasury Single Account: A Revolutionary Idea…1806!. http://blog-pfm.imf.org/pfmblog/2011/02/treasury-single-account-a-revolutionary-ideain-1806.html. (Erişim Tarihi: 28.04.2016.)

4. Bozkurt F., 2007. Aktif Nakit Yönetimi Ülke Uygulamaları ve Türkiye, Hazine Uzmanlık Tezi. Hazine Müsteşarlığı.

5. Bütçelerine Göre Kamu Kurum ve Kuruluşları. Devlet Personel Başkanlığı. http://euygulama.dpb.gov.tr/devletteskilati/kontrollu/Butce.aspx (Erişim Tarihi: 01.05.2016.)

6. Dener C., 2014. Treasury Single Account Rapid Assessment Toolkit. http://www.worldbank.org/en/topic/governance/brief/financial-management-information-systems-fmis (Erişim Tarihi: 20.04.2016)

7. Erdener, G. ve Cangöz, M.C. 2010. Hazine Nakit Yönetimi. Maliye Finans Yazıları Dergisi. Temmuz 2010.

8. Karabulut A., 2013. Tek Hazine Hesabı, Seçilmiş Ülke Uygulamaları ve Türkiye Örneği. Hazine Uzmanlık Tezi. Hazine Müsteşarlığı.

9. Merkezi Yönetim Kapsamındaki İdareler, Sosyal Güvenlik Kurumları ve Mahalli İdareler 2014 Yılı Genel Faaliyet Raporu. 2015. Maliye Bakanlığı.

10. Pattanayak S., Fainboim I. 2010. Treasury Single Account, Concept, Design, and Implementation Issues. International Monetary Fund Fiscal Affairs Department Working Paper WP/10/143. http://www.imf.org/external/pubs/ft/wp/2010/wp10143.pdf. ( Erişim Tarihi: 25.04.2016.)

11. Pattanayak, S., Fainboim I. 2011. Treasury Single Account: An Essential Tool for Government Cash Management. International Money Fund Fiscal Affairs Department

12. Shah Anwar. 2007. Budgeting and Budgetary Institutions. Public Sector Governance and Accountability Series. World Bank. https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=XCWCd2JcMJcC&oi=fnd&pg=PR15&dq=Shah+Anwar.+2007.+Budgeting+and+Budgetary+Institutions.+Public+Sector+Governance+and+Accountability+Series&ots=jGGX-vzB4o&sig=Bg8YUCUfjTxGWerS_QeK6HB9z6s&redir_esc=y#v=onepage&q&f=false (Erişim Tarihi: 18.04.2016.)

13. Tek Hazine Hesabı Sisteminden Farklılaşan Uygulamalar. 2014. Hazine Müsteşarlığı, Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü, Nakit Yönetimi Dairesi.

14. Tufan İ., 2015. PEMPAL TCOP Plenary Meeting: Selected Issues in Liquidity Managementand Treasury Controls, Sunum, Tirana, ALBANIA. https://www.pempal.org/events/tcop-plenary-meeting-selected-issues-liquidity-management-and-treasury-controls (Erişim Tarihi: 12.05.2016.)

15. Williams Mike. 2010. Government Cash Management:Its Interaction with Other Financial Policies. International Monetary Fund Fiscal Affairs Department Technical Notes and Manuals. http://www.imf.org/external/pubs/ft/tnm/2010/tnm1013.pdf

16. Yaşartürk E., 2014. Hazine Nakit Yönetimi Açısından Türk Vergi Tahsilat Sisteminin Değerlendirilmesi. Hazine Uzmanlık Tezi.

17. Yaşartürk E., 2016. PEMPAL TCOP Thematic Group Meeting On Cash Management, Sunum, Ankara, TURKEY. https://www.pempal.org/events/pempal-tcop-thematic-group-meeting-cash-management (Erişim Tarihi: 12.05.2016.)

76

2016 KBYR TEK HAZİNE HESABININ ULUSLARARASI UYGULAMALAR PERSPEKTİFİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

Page 79: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

YATIRIMCILAR

İÇİN BİLGİLER

77

YATIRIMCILARİÇİN BİLGİLER

Page 80: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2016 KBYR DEVLET BORÇLANMA SENETLERİ

78DEVLET BORÇLANMA SENETLERİ1. Devlet İç Borçlanma Senetleri

Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Hazine Bonoları ve Devlet Tahvillerinin ortak adıdır. DİBS’lerin ihraçlarına ilişkin bilgilere, senet türlerine ilişkin kılavuz ve sıkça sorulan sorulara Müsteşarlık internet sayfası üzerinden (www.hazine.gov.tr > Kamu Finansmanı > Yatırımcılar İçin Bilgiler) ulaşılabilmektedir.

2. Kira SertifikalarıKira sertifikaları, varlık kiralama şirketlerince, kendi nam ve sertifika sahiplerinin hesabına ve yararına, satın almak veya kiralamak suretiyle devralınan varlıkların finansmanını sağlamak amacıyla düzenlenen ve sahiplerinin bu varlıklardan elde edilen gelirlerden payları oranında hak sahibi olmalarını sağlayan menkul kıymetlerdir. İhraç edilen senetlere ilişkin yatırımcı kılavuzu www.hazine.gov.tr adresinde, “Kamu Finansmanı > Yatırımcılar İçin Bilgiler” bağlantısında yer almaktadır.

3. Uluslararası TahvillerHazine Müsteşarlığı tarafından 1988 yılından bu yana bütçe finansmanı amacıyla uluslararası sermaye piyasalarında ihraç edilen tahvillerdir. Söz konusu tahvillerin ihracına ilişkin bilgiler Müsteşarlık internet sitesi üzerinden basın duyuruları ile yapılmaktadır.

DİBS İHALELERİNE KATILIM ESASLARIDevlet İç Borçlanma Senetleri İhalelerine Katılım esasları Hazine Müsteşarlığınca gerçekleştirilen

DİBS ihalelerine ilişkin esasları düzenlemekte ayrıca ihalelere katılım teklif formu yer almaktadır. Bu dokümana Müsteşarlık internet sitesi “Kamu Finansmanı > Yatırımcılar İçin Bilgiler” bağlantısından ulaşılabilmektedir.

DİBS GERİ ALIM İHALELERİNE KATILIM ESASLARIBorç ödemelerinin dönemler arası dengeli dağılmasının sağlanması, ödemeler esnasında gerekli

nakit ya da finansman elde edilememesi riski olarak tanımlanan “likidite riski”nin kontrol altına alınması ve ikincil piyasada fiyat etkinliğinin artırılması amaçlarıyla iç piyasalarda geri alım ihaleleri gerçekleştirilebilmektedir. Geri alım ihaleleri ile senetler vadesinden önce Hazine tarafından erken itfa edilerek karşılığında yatırımcılara nakit ödeme yapılmaktadır.

Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Geri Alımına İlişkin Usul ve Esaslar Müsteşarlık internet sitesi “Kamu Finansmanı > Yatırımcılar İçin Bilgiler” bağlantısından ulaşılabilmektedir.

HAZİNECE İHRAÇ EDİLEN SENETLERİN VERGİLENDİRİLMESİ20:

01.01.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen Devlet İç Borçlanma Senetlerinden (DİBS) elde edilen faiz gelirleri ve alım satım kazançları üzerinden yapılmakta olan yüzde 15’lik tevkifat oranı, 27.9.2010 tarih ve 2010/926 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 1.10.2010 tarihinden geçerli olmak üzere tam ve dar mükellef gerçek kişiler için yüzde 10 olarak belirlenmiştir. Söz konusu tevkifat oranı, Kanun da sayılmış tam ve dar mükellef sermaye şirketleri için yüzde 0 iken diğer mükelleflerler için yüzde 10 olarak uygulanmaktadır.

Yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerden (Eurobond) elde edilen faiz gelirleri ve alım satım kazançları ihraç tarihi ne olursa olsun Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifat uygulaması dışında olduğundan, eurobond faiz gelirleri 2015 yılına ilişkin beyan haddinin aşılması halinde beyan edilmektedir. Alım-satım kazancı ise maliyet bedeli endekslemesi ve istisna uygulaması sonucu kalan tutar ne olursa olsun beyan edilmektedir. Dar mükellefler içinse, Eurobondlardan elde edilen gelirler beyannameye tabi değildir.20 DevletİçBorçlanmaSenetlerininVergilendirilmesineilişkinbilgiler,GelirİdaresiBaşkanlığı’ncayayımlanan

“G.V.K.Geçici67inciMaddeUygulamasıileİlgiliOlarakGerçekKişilereYönelikVergiRehberi(2015)”ndenhazırlanmıştır.

Page 81: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

79

PİYASA YAPICILIĞI SİSTEMİPiyasa Yapıcılığı Sistemi kamu borçlanma senetleri birincil ve ikincil piyasasının sağlanan

belli hak ve yükümlülükler çerçevesinde düzenlenmesine yönelik olarak, borç çevirme (roll-over) riskinin azaltılması, yatırımcı tabanının geliştirilmesi, şeffaf, rekabetçi ve daha organize bir piyasa oluşturulması amaçları ile kurulan bir sistemdir. Piyasa Yapıcı bankaların seçilmesine ilişkin belirlenen kriterler, piyasa yapıcı olarak seçilen bankalar ve bankalara sağlanan haklar ve yükümlülükleri içeren “Piyasa Yapıcılığı Sözleşmesi”ne www.hazine.gov.tr adresi altında yer alan duyurular ve “Kamu Finansmanı > Yatırımcılar İçin Bilgiler” bölümündeki “Piyasa Yapıcılığı Sistemi” başlığından ulaşılabilmektedir.

2015 yılında birincil piyasadan yapılan prim dahil toplam nakit finansmanın yüzde 72’sini Piyasa Yapıcı Bankalar karşılamıştır.

Grafik 42 - 2015 Yılı Birincil Piyasada Satılan DİBS’lerin Yatırımcı Dağılımı (%)

7225

3

7225

3

PY Bankalar

am r mları

Di r%%

Diğer taraftan, Piyasa Yapıcılığı Sözleşmesine göre, ikincil piyasaya derinlik kazandırmak ve işlem hacmini artırmak amacıyla piyasa yapıcı bankalar değişik vadelerde seçilmiş 9 ölçüt senetten kendi seçtikleri 6 senet için PY (piyasa yapıcı) koduyla sürekli alım-satım kotasyonu vermek zorundadırlar. Bu kapsamda, 2015 yılında BIST (Borsa İstanbul) bünyesindeki borçlanma araçları piyasasında; PY koduyla gerçekleştirilen işlemlerin hacminin ölçüt senetlerin toplam işlem hacminin içerisindeki payı yüzde 40,2 iken tek taraflı DİBS işlem hacminin yüzde 9,9’u PY koduyla gerçekleştirilmiştir.

Grafik 43 - Piyasa Yapıcılığı Kapsamında Ölçüt Senet Olarak Belirlenen DİBS’lerin 2015 Yılı PY Kodlu ve PY Kodsuz İşlem Hacmi (Milyar ¨)

0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

z şl m Hacmi l şl m Hacmi

ca

a ar ia

Hazir

a

mm

z ll

im

aım

ralı

Kaynak:BorsaİstanbulA.Ş.

Page 82: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2016 KBYR PİYASA YAPICILIĞI SİSTEMİ

80Grafik 44 - Piyasa Yapıcılığı Kapsamında Ölçüt Senet Olarak Belirlenen DİBS’lerin 2015 Yılı PY Kodlu İşlem Hacmi ve Diğer DİBS Toplam İşlem Hacmi (Milyar ¨)

0

5

10

15

20

25

30

35

Di r D lam şl m Hacmi l şl m Hacmi

ca

a ar ia

Hazir

a

mm

z ll

im

aım

ralı

Kaynak:BorsaİstanbulA.Ş.

2015 yılı Piyasa Yapıcılığı döneminde Piyasa Yapıcı olan 13 banka şunlardır:

1. Akbank T.A.Ş

2. Denizbank A.Ş.

3. Deutsche Bank A.Ş.

4. Finansbank A.Ş.

5. HSBC Bank A.Ş.

6. ING Bank A.Ş.

7. T. Ekonomi Bankası A.Ş.

8. T. Garanti Bankası A.Ş.

9. T. İş Bankası A.Ş.

10. T. Vakıflar Bankası T.A.O.

11. T. Halk Bankası A.Ş.

12. TC. Ziraat Bankası A.Ş.

13. Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.

Page 83: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

81

YATIRIMCI İLİŞKİLERİ OFİSİYatırımcı İlişkileri Ofisi, yerli ve yabancı yatırımcılara ülkemiz ekonomisine ilişkin ilk elden veri

ve bilgilerin sunulması amacıyla oluşturulmuş olup internet sayfasına http://www.treasury.gov.tr/link/iro adresinden ulaşılabilmektedir.

Yatırımcı ilişkilerinin geliştirilmesi faaliyetleri, daha sağlıklı finansal piyasalar oluşturulmasının temel şartlarındandır. Bu doğrultuda Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), sermaye piyasalarında aktif olan 40 gelişmekte olan ülkenin yatırımcı ilişkileri programını, yayımladığı bir raporla periyodik olarak değerlendirmektedir. Son sayısı 2015 Ekim ayında yayımlanan söz konusu raporda, ülkemiz Yatırımcı İlişkileri Ofisi uygulamaları, yatırımcı ilişkileri ve veri şeffaflığı uygulamaları kategorisinde 42 tam puan ve veri dağıtım uygulamaları kategorisinde 44 tam puan alarak her iki kategoride de ilk sırada yer almıştır.

Grafik 45 - Yatırımcı İlişkileri ve Veri Şeffaflığı Uygulamaları Sıralaması (IIF – Ekim 2015)

0

5

10

15

20

25

30

35

40

45

Türk

iye

Endo

nezy

aUr

ugua

yM

eksi

kaBr

ezily

aPe

ru iliG.

Afri

kaFi

lipin

ler

Polo

nya

Pana

ma

D. C

umhu

riyet

iM

acar

ista

nKo

lom

biya

G. K

ore

Lübn

anRu

sya

Bulg

aris

tan

Tayl

and

Fas

Paki

stan

Rom

anya

Mal

ezya

Kost

a Ri

ka ıır

Hır

ai

aNi

jery

aTu

nus

Beliz

eKe

nya

Ukra

yna

Çin

Viet

nam

Para

guay

Gana

Vene

zuel

aa

rTa

nzan

yaZa

mbi

yaGa

bon

(Pua

n)

Page 84: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

2016 KBYR YATIRIMCI İLİŞKİLERİ OFİSİ

82

ÖZET İSTATİSTİKLER

Hazine Müsteşarlığı tarafından mali varlık-yükümlük yönetimi kapsamında gerçekleştirilen tüm işlemler, ilgili muhasebe birimleri tarafından muhasebeleştirilmekte ve bu işlemlerin sonuçları istatistik birimlerince periyodik olarak kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır. Bu çerçevede, aylık olarak yayımlanan kamu borç yönetimi raporları, aylık-çeyreklik-yıllık istatistikler ve çeşitli sunumlar Müsteşarlığımız kurumsal web sitesinde paylaşılmaktadır. Bahsedilen tüm bu bilgilere www.hazine.gov.tr adresinden ulaşım sağlanabilmekte olup raporun bu bölümünde bazı temel istatistiklere yer verilmektedir.

Page 85: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

83

MERKEZİ YÖNETİM BORÇ STOKU DÖVİZ - FAİZ YAPISI (1)

2012 2013 2014 2015

il ar ¨il ar

D D ları

il ar ¨il ar

D D ları

il ar ¨il ar

D D ları

il ar ¨il ar

D D ları

FAİZ

YAP

ISI

532,2 298,6 100,0 585,8 274,5 100,0 612,1 264,0 100,0 677,6 233,1 100,0

a i 318,1 178,4 59,8 360,2 168,8 61,5 399,3 172,2 65,2 458,1 157,5 67,6

D iş 137,8 77,3 25,9 129,4 60,6 22,1 112,0 48,3 18,3 120,1 41,3 17,7

F li 76,3 42,8 14,3 96,2 45,1 16,4 100,9 43,5 16,5 99,4 34,2 14,7

386,5 216,8 72,6 403,0 188,8 100,0 414,6 178,8 100,0 440,1 151,4 100,0

a i 201,9 113,2 37,9 212,0 99,3 52,6 234,9 101,3 56,6 256,4 88,2 58,3

D iş 108,4 60,8 20,4 94,8 44,4 23,5 78,9 34,0 19,0 84,3 29,0 19,1

F li 76,3 42,8 14,3 96,2 45,1 23,9 100,9 43,5 24,3 99,4 34,2 22,6

D iz 145,7 81,7 27,4 182,8 85,7 100,0 197,5 85,2 100,0 237,5 81,7 100,0

a i 116,2 65,2 21,8 148,2 69,4 81,0 164,4 70,9 83,2 201,7 69,4 84,9

D iş 29,5 16,5 5,5 34,6 16,2 19,0 33,1 14,3 16,8 35,8 12,3 15,1

r 386,5 216,8 100,0 403,0 188,8 100,0 414,6 178,8 100,0 440,1 151,4 100,0

a i 201,9 113,2 52,2 212,0 99,3 52,6 234,9 101,3 56,6 256,4 88,2 58,3

D iş 108,4 60,8 28,0 94,8 44,4 23,5 78,9 34,0 19,0 84,3 29,0 19,1

F li 76,3 42,8 19,7 96,2 45,1 23,9 100,9 43,5 24,3 99,4 34,2 22,6

386,5 216,8 100,0 403,0 188,8 100,0 414,6 178,8 100,0 440,1 151,4 100,0

a i 201,9 113,2 52,2 212,0 99,3 52,6 234,9 101,3 56,6 256,4 88,2 58,3

D iş 108,4 60,8 28,0 94,8 44,4 23,5 78,9 34,0 19,0 84,3 29,0 19,1

F li 76,3 42,8 19,7 96,2 45,1 23,9 100,9 43,5 24,3 99,4 34,2 22,6

D iz 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0

a i 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0

D iş 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0

Dış r (2) 145,7 81,7 100,0 182,8 85,7 100,0 197,5 85,2 100,0 237,5 81,7 100,0

a i 116,2 65,2 79,8 148,2 69,4 81,0 164,4 70,9 83,2 201,7 69,4 84,9

D iş 29,5 16,5 20,2 34,6 16,2 19,0 33,1 14,3 16,8 35,8 12,3 15,1

DÖVİ

Z YA

PISI

532,2 298,6 100,0 585,8 274,5 100,0 612,1 264,0 100,0 677,6 233,1 100,0

386,5 216,8 72,6 403,0 188,8 68,8 414,6 178,8 67,7 440,1 151,4 65,0

USD 85,1 47,8 16,0 105,6 49,5 18,0 119,2 51,4 19,5 148,1 50,9 21,9

42,9 24,1 8,1 60,4 28,3 10,3 60,1 25,9 9,8 66,9 23,0 9,9

D 4,2 2,4 0,8 3,2 1,5 0,5 3,3 1,4 0,5 3,9 1,4 0,6

12,3 6,9 2,3 12,2 5,7 2,1 13,5 5,8 2,2 16,3 5,6 2,4

Di r 1,0 0,6 0,2 1,4 0,6 0,2 1,4 0,6 0,2 2,3 0,8 0,3

r 386,5 216,8 72,6 403,0 188,8 68,8 414,6 178,8 67,7 440,1 151,4 65,0

386,5 216,8 72,6 403,0 188,8 68,8 414,6 178,8 67,7 440,1 151,4 65,0

USD 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0

0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0

Dış r (2) 145,7 81,7 27,4 182,8 85,7 31,2 197,5 85,2 32,3 237,5 81,7 35,0

USD 85,1 47,8 16,0 105,6 49,5 18,0 119,2 51,4 19,5 148,1 50,9 21,9

42,9 24,1 8,1 12,2 5,7 2,1 13,5 5,8 2,2 16,3 5,6 2,4

12,3 6,9 2,3 60,4 28,3 10,3 60,1 25,9 9,8 66,9 23,0 9,9

D 4,2 2,4 0,8 3,2 1,5 0,5 3,3 1,4 0,5 3,9 1,4 0,6

Di r 1,0 0,6 0,2 1,4 0,6 0,2 1,4 0,6 0,2 2,3 0,8 0,3

D D ları alış r 1,7826 2,1343 2,3189 2,9076

D r ari 1,3192 1,3759 1,2164 1,0929

D D ari 1,53729 1,53989 1,44815 1,38720

ici Dış r rl ri il ili m D D ları iz alış r il a la mış ır

Page 86: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

AVRUPA BİRLİĞİ TANIMLI(1) GENEL YÖNETİM BORÇ STOKU

Milyon ¨ 2011 2012 2013 2014 2015

A-GENEL YÖNETİM TOPLAM BORÇ STOKU(2) 534.630 549.220 607.045 633.894 702.369

r zi im 518.349 532.198 585.838 612.131 677.631

Di r am r mları 16.280 17.022 21.208 21.763 24.737

B-İÇ BORÇ STOKU 377.870 396.841 416.399 429.339 456.829

r zi im 368.778 386.542 403.007 414.649 440.124

Di r am r mları 9.091 10.299 13.392 14.690 16.705

C-DIŞ BORÇ STOKU 156.760 152.379 190.646 204.555 245.540

r zi im 149.571 145.656 182.831 197.483 237.507

Di r am r mları 7.189 6.723 7.815 7.073 8.033

D-AYARLAMA KALEMLERİ(3) -26.665 -36.959 -40.658 -47.909 -59.130

r zi im 24.361 21.312 22.398 26.951 28.516

Di r am r mları -51.025 -58.271 -63.056 -74.860 -87.646

AB TANIMLI TOPLAM BORÇ STOKU

AB Tanımlı Genel Yönetim Borç Stoku (A+D) 507.965 512.261 566.387 585.986 643.238

GSYH 1.297.713 1.416.798 1.567.289 1.748.168 1.953.561

AB Tanımlı Genel Yönetim Borç Stoku / GSYH (%) 39,1 36,2 36,1 33,5 32,9

r a H a lar i mi r a ı ıla z r i a ımla a r r

li ilm miş l im r r

arlama al ml rir zi im iliş i a arlama al ml ri i l D l ri aiz arı a a li l r a a ara a i F a a lı r ar ışı laşım a i z ara m r zi imi li i D l r l şma a ır Di r am r mları a iliş i a arlama al ml ri z r mları li i D l r l şma a ır

KAMU NET BORÇ STOKU

Milyon ¨ 2011 2012 2013 2014 2015

Toplam Kamu Net Borç Stoku (I-II-III-IV) 290.075 240.636 197.725 187.082 161.044

I- Toplam Kamu Borç Stoku (Brüt) 546.520 562.910 623.369 650.207 722.158

A-İç Borç 387.566 408.367 430.251 443.357 474.236

r zi im

Di r am

B- Dış Borç 158.954 154.543 193.118 206.849 247.922

r zi im

Di r am

II- Merkez Bankası Net Varlıkları 143.162 189.502 271.110 304.360 376.246

Dış arlı lar

Di r arlı ml l l r

III- Kamu Mevduatı 59.762 71.610 84.182 77.372 91.794

r zi im

Di r am

IV-İşsizlik Sigortası Fonu Net Varlıkları 53.521 61.162 70.352 81.393 93.074

Bilgi İçin:

Net Dış Borç Stoku 8.321 -44.422 -74.282 -81.792 -68.033

Net İç Borç Stoku 281.755 285.059 272.007 268.874 229.077

Kamu Net Borç Stoku/GSYH(%) 22,4 17,0 12,6 10,7 8,2

GSYH 1.297.713 1.416.798 1.567.289 1.748.168 1.953.561

84

2016 KBYR ÖZET İSTATİSTİKLER

Page 87: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

85

TÜRKİYE BRÜT DIŞ BORÇ STOKU - BORÇLU DAĞILIMIMilyon ABD Doları 2011 2012 2013 2014 2015

KISA VADELİ BORÇLAR 81.575 100.189 130.390 131.732 102.749

KAMU 7.013 11.040 17.605 17.866 14.550

0 0 0 0 0

r zi im 0 0 0 0 0

a alli ar l r 0 0 0 0 0

F lar 0 0 0 0 0

F 7.013 11.040 17.605 17.866 14.550

am a aları 7.013 11.040 17.605 17.866 14.550

F 0 0 0 0 0

l r 0 0 0 0 0

Di r 0 0 0 0 0

TCMB 1.239 1.036 833 342 176

ÖZEL 73.323 88.113 111.952 113.524 88.023

F 46.528 59.213 77.020 78.941 52.722

a alar 45.226 57.345 74.647 76.929 50.484

a acılı Dışı 1.302 1.868 2.373 2.012 2.238

F 26.795 28.900 34.932 34.583 35.301

UZUN VADELİ BORÇLAR 222.303 239.502 259.811 270.973 295.289

KAMU 87.266 92.983 98.339 99.843 98.405

82.990 85.481 89.325 88.212 84.448

r zi im 79.184 81.710 85.663 85.162 81.685

a alli ar l r 3.789 3.769 3.661 3.050 2.763

F lar 17 3 0 0 0

F 3.051 6.245 7.833 10.642 13.138

am a aları 3.051 6.245 7.833 10.642 13.138

F 1.225 1.257 1.181 989 819

l r 1.162 1.214 1.158 989 819

Di r 64 43 23 0 0

TCMB 8.095 6.052 4.401 2.142 1.151

ÖZEL 126.942 140.466 157.071 168.988 195.733

F 47.904 56.926 72.918 84.762 104.764

a alar 34.912 41.752 54.900 65.973 85.849

a acılı Dışı 12.992 15.174 18.018 18.789 18.916

F 79.038 83.540 84.153 84.226 90.969

TÜRKİYE BRÜT DIŞ BORÇ STOKU 303.878 339.691 390.201 402.705 398.038

KAMU 94.279 104.023 115.944 117.709 112.955

82.990 85.481 89.325 88.212 84.448

r zi im 79.184 81.710 85.663 85.162 81.685

a alli ar l r 3.789 3.769 3.661 3.050 2.763

F lar 17 3 0 0 0

F 10.064 17.285 25.438 28.508 27.688

am a aları 10.064 17.285 25.438 28.508 27.688

F 1.225 1.257 1.181 989 819

l r 1.162 1.214 1.158 989 819

Di r 64 43 23 0 0

TCMB 9.334 7.088 5.234 2.484 1.327

ÖZEL 200.265 228.579 269.023 282.512 283.756

F 94.432 116.139 149.938 163.703 157.486

a alar 80.138 99.097 129.547 142.902 136.333

a acılı Dışı 14.294 17.042 20.391 20.801 21.154

F 105.833 112.440 119.085 118.809 126.270

Page 88: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

TÜR

KİYE

NET

DIŞ

BO

STO

KU (

Mily

on A

BD

Dol

arı)

D

D

(-)

D

(-)

H

D

(I)

D

(1)

D

(2)

D

(I-II)

D

H

2011

303.878

9.334

90.202

204.

342

30.834

-9.158

21.6

7618

2.66

623

,6

2012

339.691

7.088

116.382

216.

221

38.541

-12.240

26.3

0118

9.92

024

,2

2013

390.201

5.234

154.985

229.

982

15.232

-15.554

-323

230.

304

28,0

2014

402.705

2.484

171.410

228.

811

0-16.529

-16.

529

245.

340

30,7

2015

398.038

1.327

164.021

232.

690

-4.629

-16.623

-21.

252

253.

943

35,3

(1 H

azi

i

F

la

ml

ll

ri c

a

ıla

a

ara

al D

rm

al

Dış

m

ll

lr

lm

ri

r

Dış

r

a

r alm

aa

ır

rrrli

i l

m a

mac

ıla

Haz

ii

F

la

m

ll

lri

al

m

ıar

ılmış

ır

(2

ılı

a

ci

rilr

ara

ıa

a

ıma

al

ırıla

a

alar

r

m

rilri

ir

ılı

ra

ı ii

i

ara

ıa

a

ımla

a

ara

al

rm

ril

ri lla

ılmış

ır

TOPL

AM

KA

MU

SEK

TÖR

Ü F

AİZ

DIŞ

I FA

ZLA

SI (

PRO

GR

AM

TA

NIM

LI)

( GSY

H %

)20

1020

1120

1220

1320

1420

15(1

)20

16(1

)20

17(1

)20

18(1

)

Topl

am K

amu

Faiz

Dış

ı Faz

lası

0,7

1,8

1,0

1,0

0,6

1,0

0,6

1,0

1,2

rzi

im

i-0,5

1,2

0,3

0,9

0,4

0,4

0,1

0,5

1,0

Dir

am1,3

0,5

0,7

0,1

0,1

0,6

0,5

0,5

0,2

ra

ali

rra

m

ri

86

2016 KBYR ÖZET İSTATİSTİKLER

Page 89: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

87

Milyon ABD Doları

HAZİNE GARANTİLİ KREDİ ÖDEME MİKTARLARI 2013 2014 2015

Hazi c r l şca l imra ı

Hazi c r l şca l imra ı

Hazi c r l şca l imra ı

a alli ar l r 32 100 24,5 32 107 22,9 28 86 24,3F lar - 2 - 0,2 - 0,1

am imi Fi a al r l şlar - 102 - 194 - 282am imi Fi a al lma a r l şlar - 226 - 237 - 203

z l im Fi a al r l şlar - 346 - 373 - 351z l im Fi a al lma a r l şlar - 11 - 1 - 0

Toplam 32 788 3,9 32 912 3,4 28 921 2,9

ici

Milyon ¨

HAZİNE ALACAK STOKU (1)

2013 2014 2015

a i miş

a i l c lam a i

mişa i l c lam a i

mişa i l c lam

a alli ar l r 4.832 8.204 13.036 22 11.327 11.349 3.411 8.752 12.163

l r 93 3.076 3.168 245 1.884 2.129 425 1.950 2.375

a alar 0 1.143 1.143 0 865 865 0 1.014 1.014

al li r l şları 0 11 11 0 9 9 0 9 9

am şl m l ri (2) 0 806 806 0 638 638 0 476 476

r zi im 86 1.706 1.793 93 1.603 1.696 100 1.590 1.690

r a iza lar (3) 0 5 5 0 1 1 0 0 0

i r a r l şları 0 13 13 0 0 0 0 0 0

z l r l şlar (4) 0 4 4 0 3 3 0 2 2

a ı ar (5) 0 14 14 0 10 10 0 7 7

TOPLAM 5.012 14.982 19.994 360 16.339 16.699 3.935 13.799 17.734

ici a i miş l c alaca ril ri i i rm ir

D a l ş r lma a ır

r a iz a a i l l ri irli l r a l lim i a ları Hazırlı D z l m r l a l şma a ır

z ll ş irilmiş l r a ı şir l ri l şma a ır

a ı i r i l ri il r i l i liş irm a ı a l şma a ır

Page 90: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

88

2016 KBYR ÖZET İSTATİSTİKLER

Page 91: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi

89

Page 92: Yıllık Kamu Borç Yönetimi Raporu 2016hakan.hozyildiz.com/file/resource/1484103076_yillik_kamu...Hazine Müsteşarlığı, güçlü kurumsal altyapısı ve etkin borç yönetimi