Evar Saar Tartu ülikool, Võru instituut Kohanimepäev Võrus 20. november 2008
Yeni jenerasyon endovaskuler stent greftler evar endikasyonunu genisletti mi
Transcript of Yeni jenerasyon endovaskuler stent greftler evar endikasyonunu genisletti mi
Dr Özalp KARABAYDEÜTF Kalp Damar Cerrahi AD-İzmir
Yeni Jenerasyon Endovasküler Stent-Greftler
EVAR Endikasyonunu Genişletti mi?
Dr Özalp KARABAY
DEÜTF Kalp Damar Cerrahi AD-İzmir
• Aortik anevrizmaların tedavisinde, endovasküler
yöntemler son iki dekatta popüler bir tedavi
yöntemi haline gelmiştir.
• Endovasküler anevrizma tamirinde önemli
noktalardan biri, kullanılan cihazlardaki teknolojik
ve teknik gelişmelerdir.
• Volodos ve ark.1991 yılında aort rekonstrüksiyonu için
kendiliğinden fikse olan sentetik endoprotezlerin kullanımı
ile ilgili deneyimlerini yayınlamışlardır.
• Aynı yıl içerisinde Parodi ve ark.endovasküler yolla tedavi
uyguladıkları beş anevrizma olgusunu yayınlamışlardır.
EVAR
Başarılı girişimSınırlamalar
veSorunlar
• Kısa boyun % 54
• Ulaşım arterlerinde darlık % 47
• Geniş anevrizma boynu % 40
• Yüksek dereceli boyun açılanması % 14
• Bilateral iliac anevrizma % 21
• Mural trombus % 10
• Aksesuar renal arter % 6
- Endovasküler işleminuygulanabilirliğini artıran ve başarı oranlarını
belirleyen birçok önemli faktör vardır.
- Bunların arasında, hastanın vasküler anatomisi, anevrizma boynunun
uzunluk ve açılanması, iliyak arterlerin kıvrımlı olması ve visseral
arterlerin anevrizmadan orijin alması başta gelen faktörlerdir.
- Günümüzde bu faktörlerden en azından bazılarına çözüm olabilecek
teknolojik gelişmeler sağlanmış ve yeni jenerasyon greftler kullanıma
girmiştir.
Delivery Sistem Profili % 47
Leak ve Migrasyon (%2/yıl)
• Suprarenal uncovered stentler
• Hooks, barbs• Radial force
EVAR ve renal arter ilişkisi: 1mm ~ %6 migrasyon artışı
-Düşük Profil
-Flexible Body
-Suprarenal Fiksasyon
-Kontrollü Deployment
Endovasküler Stapler
TAAA ve AAA
Modifications
Fenestre Greftler
Fenestrated Endograft İmplantasyonu
Distal Bare Stentler
Retroperitoneal yaklaşım ve visseral bypaslar
Greft pozisyonunda değişiklik yapabilirmiyiz?
Branched Stent Greftler
• Chimney greft teknikleri; visseral ve supraaortik dallara
uygulanarak standart stent-greftler ile yeterli fiksasyon bölgesi
olmayan anevrizmaların tedavisine imkan sağlamaktadır.
• Chimney greft t ekniği ayrıca vasküler kıvrım nedeniyle fenestre
stent-greftlerin kullanılamadığı seçilmiş olgularda tedaviyi
mümkün kılmaktadır.
Fenestre ve İnsitu Fenestre Greftler
- Kaplı olmayan multilayer stentlerin temel özelliği, stent örgüsünün birkaç katlı olması ve stent üzerindeki porların çok küçük (0.1 mm) olmasıdır.
- Multilayer stentlerin kullanılması, anevrizmatik lümen içerisindeki akımın laminar hale gelmesini sağlayarak duvar basıncı, akım kayma gerilimi ve türbülan akım gibi anevrizmanın büyümesinde etkili olduğu düşünülen faktörlerin etkilerini azaltır ve anevrizma kesesi içerisinde tromboz oluşumunu kolaylaştırır. -Kaplı stentlerden farklı olarak, multilayer stentlerin önemli bir özelliği ise anevrizma kesesi içerisinden orijin alan visseral arterlere akıma izin vermesidir.
Nellix Endovasküler Sistem
- Nellix stentgreft; anevrizma kesesini biyolojik olarak uyumlu polimer
içyastıklarla doldurarak kaçak oranını ve migrasyonu azaltmaktadır.
•Robot-yardımlı antegrad in-situ fenestre stent-greftleme yöntemi, yönlendirilebilir bir kateter kullanılarak, kateter ucunun hedeflenen noktaya doğru pozisyonlamasına ve hekimin X-ışını kaynağından korunmasınada
olanak sağlamktadır.
Yeni jenerasyon stent-greftler;
Endovasküler tedavi komplikasyonlarını azaltırken,
stent-greftlerin kullanım alanını ve dayanıklılığını artırarak
aort anevrizmalarının % 90’nı tedavi etmemize merkezlerin
deneyim artışı ile birlikte olanak sağlayacaktır.
Sonuç
Teşekkürler
Sonuç
- On yıl önce arkus ve jukstarenal anevrizmalar endovasküler yöntemle
tedavi edilememekte iken, teknolojik gelişmelerin komplikasyon ve
kontrendikasyonlara getirdiği çözümlerle birlikte, günümüzde
tüm dünyada çok sayıda merkezde rutin olarak
uygulanabilir hale gelmiştir.
- Visseral arterlerin anatomik varyasyonları, tedaviyi uygulayan hekime
zorluk oluşturabilmekte ancak endovasküler tedavi açısından kesin
kontrendikasyon oluşturan durumlar oldukça nadir
olarak ortaya çıkmaktadır.