Yazı dergisi sayı 6
-
Upload
ali-kahraman -
Category
Documents
-
view
251 -
download
5
description
Transcript of Yazı dergisi sayı 6
KUR' AN' IN ,,
dininde ibadet ruh en ve bedenen,zahiren ve bütün ola-
rak, .emir lerine rerek
-ruhu elemden gocunur, lazzetten Elem sebebiyle ümitlenir Ve olu·
· mevcut halinderi korku ile ümidin .
meydana gelir. Ümit kayboldu-zaman yeis kaplar, faaliyet sö-
ner. Korku zaman da küfürde ileri
yerine ]).akim olur. Umudun için-de bir korku, korkunun içinde bir ümit yoksa vazife duygusn atalete
doymak ümidi, korkusudur.
···dahil ile hariç"in bir muamelesid1r. Nefes almaktan
da en ince noktaya ya kadar, zevklerinin bir ço-
insana haricinden gelir. Dahilin· den gelenlerin da kendine has
Zorunlu olarak herkes ha-Ümit ve
kendisi Bu da kendi kendi-
sine bir"hiç" oldu-ifade eder. bu aczini
unutarak kendinden zaman· lar Çoktur. hiçbir fert kendi kendi-ne bu acziyett8n kurt'ulamaz.
Hakikatta de nazaran ruhunda ne ümidin ne de kor-
kunun sonu zaman za-belirli ümitler ve korkular ara- ' sürekli müteessir olurken, bir
taraftan da bütünüyle belirsiz, ve sonsuz ümitlerin, korkuia-
mutlak etkisi bulunur. Bütün ümitleriyle kar-
bulundurarak bir nokta-da görür ki budur ve kendisinde öyle bir ilgi
' ki, bu ilgi bir taraftan bütün
nii 'büdü ve iyyilke nestain
sevgileri, taraftan bütün ihtiva eden bir
meydana gelir. ruhunun böyle bütünüyle müteessir
mutlak bir "korku-ümil',.se-bebine bu ilgi ki mabut ve ibadet te-melini eder ki, tüm vazife duy-gusu bunda huduy-gusunu neye rabtederse ibadet et-
odur. Kah cehalet, kah ve
özellikler vicdanlar· belirli
bir ümidin veya bir korkunun salkine, belirli bir za-man içinde bütün öyle
ve öyle olur ki, o lezzeti feda veya o eleme dayanma-ya kendisince imkan gibi zanneder. o bu ümidin bibini öyle veya o korkunun sahibinden öyle ki, bu hal ona bütün sevgtlerin gayesi veya bü-tün korkularm sonu gibi görünür. Sanki birisi vücudu ay-
ademi temsil eder. O vic-, böyle bir bü-tün onun
YAZI'DAN
huzurun da, öyle alçalmalara ve öy-le neden olur ki tüm uru zillete Bir ötesi-ni görebilecek eser kalmaz.
gerçekilah olan Allah ·a unutturarak bütün musibet-
Jere budur. Allah'a ortaklar edinenler,
türlü türlü putlara, ma-butlara hep huduygu ile
hala böyle lar daha ta kendilerini mabut ve ibadet. dü-
hiç ilgili gibi sanan-lar her böyle bir ma-bul ki bütün·
her gö-nül Çünkü o cazip ge-len bir gün olup ölecektir. Hangi fani ki, sana ·
ede-bilsin, a'rz,
üstündeki bile sana bu te-veremez·; O temina'h Hayyul
Kayyum olan (Diri ve gücüne lemeyecek olan) Teala 'dan
verebilecek hiçbir yoktur. Gerçekte ibadet O'nun An-
ve 6. sev.inöini ''Hatalar bizim Al!a,h prensibirniZle Allah (c.c)'in itibar etmeyi ilke Okuyucunun olan ilgisinin de bu yönde oldU:/lunu görebilmek, bir sevinç Olumsuz tepkilerin bu uzak dergi zaviyeSinden gurur verici beraber, tepki gösterenler üZülmemize vasile olmakta. Allah (c.c) cümlemizi O'nun dost biliP, zümresine eylesin.
2. Sayfada) · ..
2 1 •··
Y ADRESi Uncular Caddesi
3016 Üsküdar
SAHiBi VE Y MÜDÜRÜ Mehmet Kahraman
YA YlN KURULU Abdülkadir Kibar
Ahmed Erkan Mumcu , Aziz Avar
Mehmet Kahraman
YEIÜ
Kemal Caddesi Sokak
9/3
ABONE Yurtiçi: ZQO(\ TL.
s'ôö'ö TL. Abone olmak için
Türkiye
Mehmet Kahraman 14.31 Ol . hesaba abone bedelinin
adresine bildirilmesi yeterlidir. ·
Eski herbiri için 200 TL. pulla
adresimizden temin edilebilir.
DiZGi Ulufer Foto Dizgi 512 00 301123
OFSET HAZIRLIK Nasajans 5235684
FiLM Ltd. 5269039
BASKI Ofset 5266556
YAZI'DAN
L Sayfada) geçen fiilen göreve
Aziz A dergideki ilk bu Bundan sonra da. devam
edecektir Mehmed Akif'e, gözlerden
uzak tutulan önplana bir Salih
söylediklet>i ilk defa söylenmiyordu, ancak, nedense genelde Akif zihinlerde 'Milli 'likten öteye geçirilmiyordu. Alim
bir gözlerden uzak tutuluyordu. Bu ''Mehmed Akif'iri ve Tefsiri" derleme eserden bir iktibas uygun gördük. Hucurat Suresi'nin 10. ve 13. ayetlerinin tefsir bu
9. sayfada Bununla beraber Harndi ·"Hak
Dini, Kur'an Dili" eserinden Fatrha suresinin bir bölümü de bir arzedlyor. Abdülkadir Kibar
derlenen ''iyycike ncibüdü v.e iyycike nestain" ayetinin tefsirini Rehberli/linde" ilk sayfadan vermeyi uygun gördük.
Kelim Middle East Education dergisinde 1979 tercümesi de yine bu sB.yida.
Bu bir de konug:umuz var. Manisa'da Alem dergisinden Nedim
Diyemli Oldu Bize" · bu
Teveccühlerine çok ediyoruz. Allah (c. c) Olsun.
ilk defa bu yer alan Ahmet Veske de geldin diyoruz.
Dergide bütün ve Sünnet ölçüsünde getirilebilir. Buna baillr olarak, yine bU ölçüler dahilinde gerek
yer vermek, gerekse da
program dahilindedlv; Allah lndirdiklerinin do/lru
yoktur. Söylenebilecekler ise orta niSbeti ölçüsünde dog:rUd'ur. ·Mücadelemiz de buna etmek''.qunu O'nun "din"ini tebliil etmektir. onunla
ölçüde bundan umulur.
YAZI
Bugünkü anlamaya hiç te ko-
lay olmasa gerek. Neden mi? Nede-ni ve bi-çimimiz. ana kadar ge-rel aile. gerek çevre ve gerekse tim birimlerinin bize ol-
zihinsel normlar Ve buna kitle
etki de eklendi-bir kat daha
rahatça gözlemlenebilir. Bu etki ·
yeni yeni üzerimizdeki etkisi. giderek "din" halini al-
mada. üzerine 'bizleri bundan ma göf.'e.
pozitivist bir sahibi rasyo-nel birer ferd olup Ve bu bizde hiç bir tepki Çünkü
bu tepkiyi
·her olay bizde olan bu ce anlam Ya-
herhangi bir zaman da
bizde olan gözlükle anlamaya ve olarak anlaya-
korkünca da Ve kendimi-ze göre teviller yaparak onu nefsi-mizin görmeye
. dini söyleyerek zeminler ara-
yaparken de _hiç ra-ve yirie bir ço-
·:hizmet" lanse ederek öylece mutmain olmu-suz. Hem müslü-
iddia edelim hem de bütün
üzerine Bu de-kural-
Y APlMIZ
da beseri dinlerin birer fonk-siyonu da ··iki diqlilik .. bizi istesektc iSterriesekte çepeçevre Ve dan bütün
göre düzenle-yerek. mesela ekonomide tek hedef. sosyal ön planda. siyasal her
diyenin fertler haline getirmis
bizi. . Bunun yine bu düsünce
nun bu söylemek yerine onun yön-lerini (Daha iyi mak için) gidericiblr aksam. toplu-
bir arada tutma ile görevli veya recOtesi
gibi öylece takdim eden-lerimiz de yok
BugüJ?.e kadar bize verilenler ile merkezi
bizde öylece Her insanla var ve her-
onun yani dö-nüp durmakta fikri dilimizde olma-sa da bilinç hakim ce. Biz bu hid'i aniayabilir miyiz? Yani yin emri ile yara-
koruyucu. ·besleyici. hüküm hi bi. ve i badete tek olan bütün alemierin Rabbi ve hükümlerini ona
kulluk edebilir miyiz? Olduk-ça zor. Çünkü bu la yet ve hüma'nist engel etmez mi?
için bu ve bunun
için de ibadeti. uliihiyeti. ci-
3
ha ve gerçek da bilmemiz gerekmektedir.
bir din diye nelerle O zaman her sey daha iyi otUrur yerli yerine. sel& rezzak biliriz de geçim korkusu maz. birçok aç iken. mal bütün meSaimizi ·
r'lt: ilgilendirmez bizi.
toplum kiden tutun da nerede ve kim
ediliyor. hangi zu!Um bilmeyiz. Bilsekle gündelik haber beynimizin· küçük bir ve bir an
eder. sonra silinip gider. Ak-sam rahat da "Bu gün Allah için ne .. sorusil yerine kar ve zarar
genelde. Hül§.sa dinini bir hava!
bicimi bir ifadede 1a· en basit
en kadar kurallar bü-tünü kabüllenmek icin ana kadar ya-
dan kurtularak Dini'ni is-kavramak
ve ona göre amellerimizi ·düzenle-mek
Bunu zaman. olaY-lara müslümanca bakabilme tifini ki bu da "mümin insan olma .. n€ ..
. Aziz Avar
4
DEGERLERDEN
Hepimiz, ina-
Bu eski araçlart; ve olarak belirtilir.
kelimesindeki sahtelik gerçek,
ülkelerden getirmenin bir paket kumunu Suudi Ara-bistan'a benzemesidir.
medeniyetle-rin yükselmesine imkan ve Dünya hiç bir bölgesi bu dere-ce uzun silreli medeniyetlere sahne
ve tarihini üzerin-de bu genislikle hakimiyet
mitoloji_lerinde. tarihi gibi.
Bu "politik güç" kelimesinden
halinde sine göre, Müs-
sahte kui'-k için geriye kalan tek vazife.
ve gerilikten ·
Meselanin etkisinin politik hakimiyetten
Hristi-gibi. rahiplik ile bir ara-
ya gelemez. Her müslüman. Allah ve peygamberi ile ku-rar. Böylece. müslümanlar politik hakimiyeti kaybettikleri zaman, du-ruma hemen uyarlar. Onlar, kültü-rel hakimiyet merkezlerinden uzak-
ve politik dik-ka te almazlar.
Birçok müslüman. par-köy
tercih Ve dünya ile kü-çük bir pazar ile temas larlar. Onlar. köylerde fakir ve fa-kat gururlu olarak derin
bii gözü ile gö-rürken, BATI VE
ONLAR! VE GELE-NEKÇi OLARAK VASIPI:.ANDI-RIRLAR.
Böylece, ve Müslü-man ülkelerde iki grup ortaya
Modern ve gelenekseL modern gruplar, koloni güÇ-
lerinden cömert gördü-ler. Keza, bu gruplar, "milletin
.. ve memleketi "toprak götüren birlik par-
tilerininde oldUlar. Bu müslüman ülkeler. böylece moder-nizm ile ülkenin büyük bir "geri ve geleneksel"
Modern ana prensiple-rinden birisi, serbestlik
ö'ngörür. ile, serbest çok az ilgilenir.
ve hükümetlerin me verdikleri modern anlam, en-
bir fonk-ile
rilmesidir. Fonksiyonel kaabiliyet ve çok büyük görmekte
ve büyük ölçüde kimseler iyi
yaparlar, sistemi yürütürler ve sis-l'\m absarbe edilirler.
ülkelerinin sis-temleri, politik sistemlerinin bir alt
Bu ülkelerde ana gayesi geleneksel top-lumu tahrip etmek ve modern sek-törü (Zengin ve elit
genisletmektir. · Fakat. elilin
olan inan-kaynaklan-
Bu ise, lama ve ba-
direnç gösterme-sinden meydana gelmektedir. ci talihsiz.lik, kendisini,
eliti ile kurmak ta isteksiz Bölgede
ticari menfaatler. sek kazanelar elde etmeye ve
çabuk n8ticeler ister. ile uzman en ·ka-
Böylece ikinci kalite ve iyi mal ve hizmet götürür. Kültür Emperyalizmi ola-rak olay, gerçekte bir kimse bir- kültürün ·üs-·
takip olarak olsa, methedilecek bir Müs-lümanlar·
Fakat, problem, .
Onun servetiere en zamanda
el ile lerin bir tüccar
ülkelerinde, mi tüm sek-törler
kimseler ise, çevirip,
meydana köye böl-. gelerdeki, toplumun geleneksel ya-
dönerler. . büyük merkezlerdeki
üniversitel_erde yapan sami-mi müslümanlar ise,
kurtar-mak istemektedirler. Geleneksel sektörlerin, lam'dan uyabilmele-ri ve müslüman önderli-
birlesmeleri, için yeni bir
günlerin gelmesi
Kelim
Çeviren: Gürbüz (*) Middle East Education,
November. 1979
T 1,
Tefsir usulü ilminde olah meselelerden birisi de ki, nesh meselesidir. Bu konu ilk devrinden beri edi-
Nitekim Veliyul-lah Dihlevi'de (ö.1764) nesh'ten "Tefsir fenninde pek ve çok ihtilal bulunan zor yerlerden biri" bahse-der.(2) Gerçekten de nesh, Kur'an ilimleriyle ilgili eserin, özel bir
ve pak-müstakil eserlerin ol-
dukça önemli bir konudur. Hatta kim-selerce, "bu meseleyi bilmeden, bir kimsenin Allah telsir et-mesi caiz olmaz" denilmektedir.l5l Ancak messlenin biraz bir gerçek olmakla birlikte, -ki Mu-sa Carullah Bilgi (ö.1949) bu konu-da "ilim ehlinin sonsuz
bize göre gayet gariptir" demektedirJ51 vuzuha ·
gereken bir konu
Kur'an'da nesh meselesi da beyan eden kimseler genel- · de iki gruba luk Kur'an'da neshin mevcudiyeti-ni kabu1 ederken, böyle bir iddiaya Ancak burada hemen belirtmeliyiz ki, söZkonusu nesh ile, "Kur'an'da bir ayetin, bir ayetin hükmü-nü ortadan kastolun-
Lugav'i gelince bunda bir ihtilaf yoktur. Nitekim sa-habeler ve tabiller ,nesh sözühü;'bir
bir izale edip gidermek" ibaret olan lugavi ma-
na mukabilinde usul
NESH MESELESi
-Bir Mukayese-
alimlerinin rnuka bilinde
Nesh mensuh ayetlerin 200 ve hatta daha fazla bir (500)
(örn. Suyuti)- Zl'e da Veliyullah) 5'e ka-
dar indirirler. Hatta son dönemler-de bu konuyu tetkik eden Dr. Mustafa Zeyd'in bu
nak!edilmektedirJ81 taraftan Kur'an'da neshin ol-
savunan alimlef ki bunlardan "ilki"(91 ve 'en
olarak Ebu Muham-med b. Bahr (ö.m: 934) gösterilmektedir. kimseler, Ebu Müslim neshe itiraz naklediyor'" sa bu Kur'-an'da neshin savunan-lardan biri de, ta-biblerinden olan ve , "ed-Din fi Nazari'l-Akl1's-Sahih" eserin müellifi Dr. Muhammed Tevfik qi'dir. !Nitekim1kendisi 1906 sene-sinde "el-Menar"
"en-Nasih ve'l Mensuh" makalesinde bu nazariyasini
izah Ancak üzülerek kaydadelim ki, il-gili Türkçe eser ve tercümelerin hiç-birinde, bu konudaki vukufiyetini
ortaya koyanMusa-Caru1-bile Oy-
sa müellif,, "Uzun'Günlerde Oruç" eserinde bu konuyu ele alarak,
neshin fa-kat Kerim'de onun
nesh mese-lesi ciddi mütealalar ser-
Musa Carillah, bu konu-daki takdim etmektedir: ·
bilginlerine, · kütüphaneleri
'5
nem kadar zengin olmayan muhte-rem imam efendilere, belki ehemmi-yetli bir fayda ümidiyle,
Kerim'in ayetleri üzerinde iddia "nesh" meseleleri hak-
bilginlerinin en güzel eserlerinde olarak ele
burada naklettim. •fl3)
Özetlemek gerekirse, da ifade gibi, nesh Ineselesi Kur'an'la.ilgil en mühim-lerinden biridir. Ancak etmek isteriz ki, Kur'an'la ilgili ihtilaflar,
kendisiyle ilgili ol-alimierin sözleriyle ilgilidir.
Çünkü Kur' an, alemierin Rabbi olan nazil kendisinde hiç-
bir ve ihtilaf bu1unma-yan yegane hidayet rehberidir. Do-
sözkonusu ihtilaf ve melerden münezzehtir.f14l
Neshin tarifi konusundaki gözetilmesi,
maz olan kelimenin. kelime ve terim tespit etmeye raci-
Su bu kelimenin lugavi Ve üzere iki vee-hesini de incelemekte yarar görüyo-ruz. Nesh kelimesi lugatte; "izale et-mek, gidermek, yok etmek, iptal et-mek, bir nakletmek, bir
beraber biryerden geçir-mek, tahvil etmek" ge-lirP61 gölgeyi gi-derdi", yok etti" gibi ifadeler, neshin lugavi
Yine, "Rüzgar kavmin eserlerini veya "Al-lah ilka
ifadeler de bu anlamda-ise nesh, "her-
J il
hangibir hilafma 1:-ionradan bir delil-i deJHfet etmesidir k.i,ilm-i ilahiye na-r-aran evvelki hük1J1Ün
ki o hükniü ref-ü tabdil-dir ve bu iki haysiyetle nesih, bir be-
tebdil" demektir.l 201 ser'! delillerden biriyle sabit olan bir hükmü ve iptal etmek
gelen bu Musa Ca-rullah, "en Subhi es-Salih ise. ··en ola-rak
Ancak, Nesih kelimesinin haline da izah
gibi sonralara rastlar. Ni- -tekirh Veliyullah, nesh konusu-nun bu konuda
çok ve ihU-laf dairesinin büyüdü-
Musa der; .. Selef-i ürfüri-
den gaflet müellifler. o ayet-leri [neshe delil ayetleri)
·· hayal ''Nasih ve
ki yazarla rken, (,:ok ayeti
mensuh Kur'an bilgilerine aiL gGya bilgilerini güslermek
pek rini delil olabilmek diler. Bizirri-l'imiz.e göre müelliflerin bu hareket-Imi, Kerim'i iptal gi-bi bir Gören gözde zara:r _ yok gibi i:-w do. çok büyük qir suç-turYNJ
"Siz onu dil!erinize ve hiç bilginiz olmayan blr
soyi Allah büyük u halde onu
bir sandmiz. "1 25)
Oç N es h taraftarlat'lnca- Kur'an'da
neshin vukG. bir !ahi Kur'an'la
iki (Bakara; 106 ve Na hi: 101) öne sürülü'r. Biz bu ayat-lerin Kur'an'da neshin 'vukGna delil edip etmedikleri hususunu bir makalede lerneyi burada mensuh ayetleri 5'e indirmekle
Dihlevi'rlin mensuh iki eyet [Bakara:
240 ve Enfal: 65) celeri ile buna Kur'an'da
anlamda) mensuh ayet bulun-savunan Musa Carullah
Bigi'nin bu iki üzerindeki de-Hle
1 J ölüp geriye [evle-
rinden] bir kadar geçimlerinin
vasiyyel etsinler. kendileri
kendi uygun ala-size bir
rumialuk yoktur. Allah Aziz'dir, Hakfm 'dir". (21240) ayetinin,. ringeriye [yeniden evlenmek için] dört 8y, on gün beklerler. Sürele-ri bitince kondileri icin uygun size bit sorumluluk yoktur._·· [21234) ayetiyle nesh olundu-
iddia Yani. ilk ayeite belirtilen "hir idde'f"(x). ikinci ayutte
"dört ay. on günlük kfdet" ile denilmektedir. Veliyul-
lah bu hususla ilgili söylü-yor: Sükna. yani evinde bir oturmak bir kavim bakidir, ise le nesh sükna yoktur. Ben dedim ki; o ayet dedikleri gibi mü-fessirlerfn göre men-suhtur, fakat denilmesi de ,mümkündür. Meyyit (ölü) için vasiy- , yet müstehab yahut caiz olur. Ve
ise vasiyette caiz ol-maz. Abbas bu dir ve bu tevcih ayetten dir.126J
Musa Carullah ise. bu ayetin Cumhur un fikrine göre mensuh _ol-
belirttikten sonra. Cumhur' un bu nedenlerden ötürü söyler.
önceki ayet [21240), ikin-ci ayetle [21234) nesh olsay-
Kerim'in ayetlerinde tertib olurdu; zira sonra b ir ayeti önceden bir ayetten önce yazmak ve ondan önce ·Okumak. özellikle o ayetlerin ikisi de bir surede olsalar bile. bette caiz olmaz. Tilavet ve Kitabet Tertibi. bir surenin ayetlerinin tertibine uygun gerekir.
b. Önceki ayett e bir iddet gerekli
" ... size bir· so-rumluluk yoktur" cümlesi olur-du; zira bir iddet vacip olur ise. huruç elbette yasak olur.
Buradaki huruç yokki müdde-lin geçmesinden önce olan huruçtur.
c. takdiriyle insanlar vasiyyet
da görmek kabil det vazifesinde takdiri. ka-
için vacip olur. Lakin yolunda vasiyyeli kabul etmek, kendi ellerinde-dir. Kabul ederlerse bir kala bi-lirler, etmezlerse geçmesind8n sonra
d. Bu ayette. "vasiyyeten" keli-mesinde iki okunus Bi-
. rincisi Kasir·. Ebu Ca'fer. Ya'-kub. Halef ve Su'be gibi
tilavetlerinde merfu {vasiyyetun], yani ötreli o!aruk ok.u-nur. Um Amir.
vn Hafs {vnsiyyeten} ola-
rak bir m!ebil-_'
nwk yahut daha düzelinin wmlüne bas-
evvelki raati "{e aleyhim vasiyyetun .. diyo. ikincisini de ··re · · takdiriyle nesh zemin h§l böyle keyfi takdiriere ise,
· nesh keyfi takdirie-rin bizzat kendileri olur. Ayeti ke-rimelerin nesh gelmez..' 27 l
2} ·'Ey Peygamber mürninleri sa-et. Sizden
yirmi onlardan ikiyüz ki-yôner. Sizin yüz
onlardan binini yener. Çünkü onlar bir güruh-tur. "[8/65) ayetinjn, "Allah
zira . içinizde biliyOrdu. Sizin yüz ki-
olursa ,onlardan iki yüzü-nü yener ve bin olur-sa Allah 'm izniyle onlardan
yener. Allah sa . denlerle beraberdir. "ayetiy-le nesh iddia
Veliyullah, bu ayetle ilgili olarak, "Ben. de gibi o ayet mensuhtur dedim'' nü Musa Carullah ise; "ilim ehlinifl "icma .. verilen , gibi en Bcaip den belirterek, bu ayet-le ilgili
T
r i
a. ve se bat sayesinde bir ki-on üstün gelmesi, Kur' M
va'diyle ise, bu ger-çek va'd, tarihin Kur'an'da hikaye
bir · mutlak hakikat olmak derecesine de
ise, nesh mümkün olur mu? Y ve ol-
delaletiyle indirildiklerinde. bulunmayan zahir ayetlerde
nesh iddia etmek, ayetle-rinde caiz olmayan tenakuzu iddia etmek olur.
b. "Allah yükünüzü hafiflet-li; zira içinizde zaafm bi-liyordu." hasr, maziye ni-spetle mi, yoksa nispetle mi olur? Maziye göre ifade et-mez. Çiinkü önce hüküm asli bir yokluktur.
malumciur. Tahfif gelece-nispetle olursa, ayetin zama-
mahsus gelecekte tahfi-fin "ona bir" kanunu has-rm mefhumuyla da sabit olur. Bu-.na göre ikinci ayet, birinci ayeti
etmez, bilakis teyit c. Bu ayet, mürninleri önce gay-
rete Sonra da bu gayreti teyid yoluyla on di-renecek sabredenlerin her birine
La-. kin mü-
yoklu-göre, "Allah yükünüzü
hafifletti: zira içinizde zasfm bulun-
( 1 }Tefsir Usulü, PrÔf. Dr. !smail Cerrahog/u, Anka-ra. 1979. Sh: 122
{ 2 )El-Fevz'u/-Kebir Fi Dihlev/, .. 1980 . sh: 34
(3]8kz. Telsir Usulü, Prof. Dr. Tefsire Mehmed Kur'an ilim/eri, es-salih
Fi vi
lsliim Ansiklopedisi. Nesh mad. Ah ka m .Tesfiri, Prof. Muhammed Ali es-Say/.9 A.nkam Tefsiri, Muhammed Ali Sabuni
( 4 eser/er. bu .konuda 20'ye isim saymak· Konuyla ilgili müstekil makaleleri dedü-
zengin bir literatürle a.g.e .. 'Sh: 122
( 6 )Uzun Günlerde Oruç, Musa Carulla.h Bigi. Anka-ra, 1975, sh:·132 ·
(7} a.g.e .. sh:,34 {8) a.g.e., sh: 127 {9)Kur'an llimlerJ, es-Salih,
Konya, sh: 206 {10) a.g.e, sh: 125 ( 11 )Ah.k8m Ayetlerinin 'fefslri, Prof. Ali
es-Sayis, Nida lst.,1971, cilt: 1 sh:jB
biliyordu" ayatiyle geçici surette tahfif gelecekte mümin-lerin artacak saatlerde, ha-
on bir müminin se va-
cip mefhum tariki ile ret
d. Tarih kesin delil-lerle ispat hem de siyasi ilim meselelerinde esas ve ·kuvvetli delil olmak kabul
bu büyük hakikatiere güzel üs-lupla delalet eden ayeti,kendisonun-da olan ayetle men-suh demek, yet'in ve
büyük bir suç olmasa bile, bi-raz ilim ehlinin
söz olmaz.(29l .
SONUÇ Kur'an'<da bir ayetin, bir
ayeti nesh dair' bir sarahat sözkonusu ve.böyle bir id-
sarih ve kati bir teyid edecek, Hz.Peygamber'den (s.a) sa-
ve "muttefekun aleyh" olarak kabul edilen bir hadis yok-ken, indl itibar etmek mümkün la Kur'an söylenen her sö-zün, yine Kur'an'a
bugün den daha çok ihtiyaç duyuyoruz.
Abdullah
a.g.e., sh: 125 ( 1 '3 )Carullah, 129 ( 1 4 )Ba.kara: 2, Ni!fa'r; 8? ( 15}es-Salih, a.g.e., sh/'205 . .. { 1 6 )Tefsire Giris.
ist .. 1981, sh: 138 .. · 7 }es-Salih, a.g.e., sh: 205
{18}es-Sayis, a.g.e., 37 {19}Hec: 52 ( 20}Hak Dini Kur'an Dili, E.Har:ndJ _Eser
riyat ve cilt: sh: 460 {21 ]Carullah, a.g.e., sh: ( 2 2 }es-Salih. JJ.g.e .. sh: 205 {23}Dihlevi, a.g.e.; sh: 35 { 2 4 )Carullah, _a.g:e .. sh: 131 (25)Nur: 15 (X )/ddet; is/ii m hukukunda
veya 0/ü.mü gibi birSebeple mu-eryen müddet içinde evlenmey;ip beklemesinden ibarettir. Sebebi ise, gebe ne-sebini ve bu nesebe terettüp edecek ko.. rumek içindir.
{26)DihJeyf, a.g.o .. sh: 39 · {2 ?)Carullah, a.g.e .. sh: 132-133 ( 2 8 a..g.e.,sh: 44 {29)Carulla.h. a.g.e .. sh: 134-137
7
i
ii 1 !
8
KAYBI
-I-Günümüz büyük bir suzluk ve
de. gayreti içindedir. bile
sorumluluktan habersiz insan
ne süfekli bir dünya durumda. Böyle bir dünyada artan ·o -randasOyfetmekte ve insan hayat cizgisini "kaybetmek ·· üstüne
<;ünümüzde inkar belirle-i.:izgide ·ilerlemeye in-
san; ilk günden beri ayar-insani çizgisinden
rlüsmeye rlengeli"hir biçirndesürdü-
·.r-8bHinesi ve kuÜUk- gö'revin1' yerine getir.ebilme-.si içil1 gerekli olan ilkeleri ihtiva eden kitab'lar ve yolgöstericiler Ancak rihsel süreçte bunlara uyan lar uymayan,
olan insanlarda Ve bu insanlar kaybedep
Kur'an'da dünya in-san topluluklarmdan mekte. Allah'tan rab edinen-lerin, ink§r üstünde edenlerin, peygamberlere
·nu; içindeki topluluklara selim sahiplerinden
ola için ne yapmala
hüsran ve .. Bize Kur'-an 'la bu örnekJer sonunda
o zamanki insan toplu-ettikleriyle, bugü-
nün fark yoktur. insan ancak araçlar
Ve kayheden bugünün kaybeden -insa-
benzerlikler arzetmektedir.
-Il-araçlar insana yararlanma-
ta için bjrer emanet-tirler. Vahy'in "dik-kat bilinci" ile
an, ifrat ve tefrit'e bu gerçek anlamda yorum-lamayla Vahy'in in-sana kavrama ve terkedilmeye
zaman, bu put-gözlem-
lenir. Yararlanma ve ma yerine ve vb. denen olgular ortaya Vahy'e kulak vermeyenler, O'na uymayan-lar. O'nu bir "inka('la Bu konum-da insan kendini, .
in-. san'a; insan insan
kul putla-ve nefsinin ezi-
lip gitmektedir. Çünkü vahy'i inkfirla; putlara ve nefsine Halbuki bun-lar; Allah'a in-
"insan" olarak engelleyen, sürekli kayba yö: nelten görüntülerdir.
donduran statik hale g!3tiren ögelerdir. ·
··insanlar. süreli
kös-teklenmekte, ileriye gitmek-ten kritik rqhu öldürülmekte, samimi ce' içjn putlar en büyük araqlar ola-rak
gerçektey-se onlara da ola-rak in-sanlar bildikleri birçok konu-da susmakta,
insan haysiyetinden yok-sun bir hale getirilmekte, Al-lah 'tan rak,
• 'Asra andolsun ki, insan ziyan içiniledir. Ancak inarup yapanlar, birbirlerine tav-siye edenler ve birbirlerine sa
tavsiye edenler böyle -Kur'an11)
lara olarak gerçek hürriyetten mahrum bir köleler gibi
bir yqkten bir olmayan bitme-sini beklemektedirler. ·'(2}
-III-bir tek "Ra bb" edin-
me ve o·nH kul· olmH ver-kendisino :-;unu lan bu
yolda sürece Melekler düzeyine yük-
selmesi elinde gibi, da-ha derecelere inmesi yani kayhelmesi de kendi elindedir. Yol
Tarih boyunca kitab'-lar peygamberler
ve Onlar örnek insanlar, seçkin yetlerdir. kaybetmemenin yolunu Bu da insan nankör-dür, günümüzde ikinci tip insan var-
görü·yoruz. Ya-ni kaybeden
' kendilerine va'-dedilen günlerine ya kaçlar O gün (kabirlerinden}
Onlar dikilen putlara veya hedeflere · ru gibi. Göz-leri yüzlerini
bir durumda. onlara va 'dedi] en gün, bu gündür. "13!
Ahmet Veske
{1} Kur'am 10311·2·3 (2) S.Karakoç. Ruhun Sf. 51, n {3} Kur'an: 70/42-43-44.
9
MEHMED .MEAL VE
HUCURAT SURESi'nden11i
MEALi ''Mü'rninler birbirinin
den bir onun içiniki bulu-nuz, Allahtan da .korkunuz ki rah-metine- il ola bilesiniz.''
TEFSiR Ayeti celile sfirei Hucur8.t'a
mensuptur. diyor ki:
''(Beyne ihvatiküm) zin yahut (Beyne ihvaniküm)
suretinde raatlar olmakla kelime tes-niye de olsak§.fidir.Zira ara-larmda zubur eden kimse-ler, en iki olur.
olunca, bubnak elbette da-
ha ziyade Çünkü iki ada-. mm yüzünden husule ge-lecek hiç bir zaman camaa-tin mey-dan olacak fesada benzemez.
den murat Evs ile hazraç kabileleridir, diyenler de
Evet, hakiki müslümanlar birbiri-ne nazarile bakarlar. Zaten aradaki bu kuvvette olmaz-sa kuru bir unvandan ibaret demektir. dikkat olu-
. nursa görülür ki, dininin he-men bütün uhuvvet, vahdet
tahkim eylemektedir. Na-mazlar, haclar, zekatlar, ler. oruçlar. ayni kibleye !eveccüh-ler, hep, birbirine
Resuli Ekrem Sallallahüaleyhi Vessellem Efendimiz Hazretleri
haline müslüman buyuruyorlar.
hadisi e göre, hakiki anlayabilmek
için, nüfusu ne bir yekiln indirmek gelecek!
Bizler (Hiç bir vücu-duna bir dikeq batmaz ki onun
kendimde diyen bir Peygamberin ümmetiyiz ve bunu hiç bir vakit
Çünki bu sayede kuvvet bulur ve kuvveti
kat kat
HUCURAT SURESi'nden13J
MEALi "Ey insanlar, olun uz ki, Biz
sizi bir erkekle bir yarat-sonra, için her
birinizi kabHelere Allahtan en ziyade kim ise, Allah en nüz odur; Allah sizin içiniz, bilir."
TEFSiR vakit Aleyhisselatü
vasselam Efendimizin lar, bu tertibi hiç bozmaz. bir siyah köle Günün birinde Efendi-miz bu köleyi mescidde göremiye-rek, nerede. '''Hümmadan
yoklamak için ladar Aradan üç gün r;eçtikten
sonra Resuli Muhterem Efendimiz Hazretleri kölenin halini $Ordurup son nefese tek-rar eve Hasta-
- müteakip cenazesini . kendileri kendileri defin
Gerek muhadrin, gerekensar bu vaka pek büyük bir olarak te-l8kki te onun üzerine su-rei Hucurata mensup olan bu 8yeti kerime nfizil
Erkek ile maksad Adem ile Herkesin
kendi di-yen müfessirler de ..
keli-mesini kütük lafzile tercüme edebi-liriz ki silsile hususunda
Bu tabakalar isimleri Fasile, Fahz,
Batn, Amare, Kabile hep-
sinin Yani Kabile Arnare Kabileden. Batm Fahz Fasile Fahzdan
Bunu bir mis81 ile göstermek denir ki: Abbas Fasile-
dir: Kusay Aill.aredir; Kinane Kabile-
dir; Huzeyme Ayetikerime sarahaten gösteriyor
ki: kabHelere ay· nesepleri
mamak. her hüViyeti malUm olmak içindir; yoksa bnbalarla. de-delerje tefahur için için)
Hasebin, nesebin hiç bir bildiren ahadisi kerime
pek çoktur. Haccetül vedadaki ihta-Peygamberi, ümmetin
kadar ha (Allahtan en ziyade
kimse, Allah en büyii-en iyiniz.odur.)
si Kur'anda; bunu müfessir olan ha-disi bir meydancia iken hala ah-fad!ndan temayüz bi, .lenler var!
Ulemayi islamiyenin en büyükle-rinden zade Ali Efendi merhum diyor ki: hatta Pey-gamber sül8lesinden Olsa, asalet da vasile tefahüre
Zira bu isbat edebil-.takdirde.bir
cak; çünki bütün ve ceddi muhteremine ait olup ya-
mevkiinde kalacak. Asaletini isbat surette ise, fazla olarak bir de rezHelini yüklenecek."
Ekabiri ümmetten Mevlana "Silsilei nesebiniz ne-
reye "Silsilei ne-. se bile kimse bir yere '·;.·.
Mehmet·
{1) Kerim 'in 4_9 18 <i yel 'tir. Burada 10 <iyel'i ince/enmektedir. (2) 7 1328 (20 1912) de (3) Kerim 'in 49 Siiresidir. 18 8yel'tir. Bura-da 13 üncü
o
--'--------,...------- i -·
/i
r • . VE
ve bi hukuki kendi hür iradesi ile
sorgulamaya günümüz
statüleri ve hukuki .. gerekcin de budur zaten ..
Hangi stalüde, ne için? Ve hangi norma, niye? Bu sorulara cev'ap
anda da sorunla Bu
ya bir kitle-yi kadar. ken-disiyle iç da bera-berinde Yani nefs muhasebesini ...
Görülen o ki. sta-tüleri hic te kendilerini isimlendiren dinle Ve Zaman-da tabi olduklai hukuk! normlar da.
söz sahibi belirledikleri normlar ..
Yani o sebe-biyle ister istemez tabi normlar ideolojiler, ahlaki
vs.) Durumundan
her belirtir. günümüz müs-Ama sebep
gibi çözümde ·aramaz. Halbuki çözüm sebeplerde
Neyle mükelleftir. günümüz müs-ve içinde- statü-
lerin ve hukuki norm-belirleyicisi ne So-
run müslümanla Yani "teslim olmu$'la ... Her "tes-lim ... ve fiilieriyle
Önce teslim olmak duru-Ancak bu yetmemekte-
dir. Teslimiyetten sonra teslim oldu-teslimiyetini isbat etmelidir.
ki bu da imanla olur. keli-meyle ancak kelime<je bitmez-. Bunun. için. Kur'an'da Al-
resulünü Bedeviler dediler. Onlara de ki:
"Siz Bu yüzden olduk· deyin. çünkü henüz
iman kalplerinize girmedi; (Hucurat 14)
insanlara kar-teslim ilgilen-
rliren sadece sonuçlar düze-yinde belirir. Çünkü sonuç-
bazen ferdi asar. (Cihad. zekat vb.)
"LA Resulu/lah" kelimeleri ile dahil olu-nan· din. bu kelimeler le. ay-
zamanda da kabulünü ister:
Her olan ALLAH. alemlerinde rabbidir. Alemleri niza.-ma sokan ve alemler için hüküm be-lir!eyendir. Bu durum. alemlerde da kapsa-
ALLAH da rabbidir ve insanlar için de birta-
hükümler Ki bu hü' kümler olarak görmekteyiz.
Rab ve hüküm koyucu olarak Al-kabul ettikten sonra bu 1<abul-
lenmenin beraberinde yü-kümlülükler de olur. Yükümlülük!erin reddi birinci ka-bullenmeyi de ortadan Ve fakat rab ve hüküm koyucu olarak Al lah ile birlikte,insan,canh ve can-
kabulü de. yükümlülük-ler kabul edilse dahi. teslimiyelin yönünün için "iman" ortadan Çünkü teslimiyet. tevhidl istikametten .. e
en büyük
halde teslimiyet "iman "la des-teklenmelidir ki tevhidi olsun .. Aksi haldeki teslimiyetle islam ilgisi de zaten yoktur.
dinine teslim olduktan sonra, yani veri-ci. -hüküm koyucu. görü-cü ve kendisine kulluk edilecek tek ilah olarak kabul ettikten sonra statüter ve olunacak hu-kl.lki normlar Üstün-lük takva iledir ve tabi oluna-cak hukuki normlar ilahi'dir.
imanla desteklenen hayata
din olarak sadece islam be-lircicektir. Statüleri ve oluna-e-ak hukuki belirleyende is-I.§. m Ve islam. bir inanç Sistemi Bilakis o. bir inanç ve hayat düzenidir. O. dünya
ll
ile olma yan soyut bir din
bütün hareket ve gibi.·
ve söz ve lerinde de egemen olur. müs-lümana yernesinde. içmesinde. gi-yim ve Zihin-den geçebilen veya bulun-
mümkün Olup da o konuda is-egemen olmaya-
yöne girmesini is-hiçbir durum söz konu-
su din olarak kabul edenlerin
bir din kabul etmeleri isliimm din olarak kabul-
ortadan Çünkü din olarak kabul anda Al-lah'a halis islam. Bu.
demektir: islam dini-d(r. O ve din olarak insanlara Ve insan dini Allah'a halis me'cburiyetindedir.
Dinin Allah'a halis kin ortadan ve tam an-lainda tevhide ifade et-mektedir. Çünkü iSl§m'm din olarak kabul edilmesi ile bütün din-lerin ve reddedilmele-rini de kabul edilmektedir.
Bunun içindirki "iki dinlilik" kabul edilmeyen ve reddedilen bir haldir. "Her kim islam 'dan bir. din ararsa. bil s ki. {o din] on-dan kabul edilmeyecek ve o. ahiret-te kaybedenlerden
(Al-i 85) Günümüzün. müslüman
hükümler ilahi fakat. hükümle-
re ve islami(!) iddia eden müslümanlar (!)da. yok
Bu da ania-ve sebep olmak-Zaten mazinin
bugünkü anlama ve anlat-
da Yeter ki dinlerini ve
Mehmet Yavuz
il (!
OLDU
yaslanan ömür. eli beldivorsa ... Güzler eski hesaplara bilaneoya birseyler ek-leniyorsa ... Mazlumun zalimden sart oldu
olgun .. Sokakla.rda vebali varsa omzumuz-da ... Ecel vermek sart oldu bize.
emzirelim ruhumuzda .. 1'v1ukadd.es yasaya Rüzgarlar bizi bekliyor esmeye. Sordum söylemediler. Söyletmek sart oldu bize.
Mahramiyet taeirierin elinde o güzelim tesettürü. Ne ne de Seriegaili yaroyarnlar var sokaklarda ... Ama yine om ri Sütçü olmak
oldu bize. Forhad görseydi bizi, iflAs edcrlerdi. . Kerem'e deva olurdu.
... varmak sart oldu bize. istiyorsak bu ezanlar dinmcsin ... al hayrnk inmesin Kur'an gölgesinden ... hi!kat
çözelim ·diyorsak. Üç hi n cerivle yüzbin va çalmak sart oldu bize. kanla gençlik ... Mehleran menlan Bir Serdar getir-
dik koynumuzda ... küfrün varmak oldu bize. Cesare·t ölçü. iman Vf! sizlerde ... vok bu .. Ölcümüzle aleme nizarn
vermek oldu bize. . . Kafirler korksun Ölümle .. Zulmü öldürelim. Vur
vur. Vurulmak sart oldu bize. uykuda bitiyor. bizi. eksi! !ilir. zillet zam görür ... Doymuyor kalemim
nekadar yaz.sam ... Yeter daha fazla söyletmo beni .. : sart oldu bize. Rab'bim güc versin ... Çekip Osman Gazi'yi. yetmis.yerden yine ... Usta
genÇ .. Toplanmak oldu bize. · çözecek arif meydana ... Ölmeden gömülmeyin mezara ... Kesmeyin kesmeyin çözmek sart oldu bize.
öftüsü. Sert kayalardan inmedik .. Düzlükten kayalara Yufka yüreklileri kova1amnk sart oldu bize.
Her asra zorlu sözü söyletmek ... yukünü yüklenmek ...
Midelere nefse hükümran olrriak Küfrün gibi .. . Serdengeçip .. .
denizine yelken açmak oldu bize Durun· du'run .. Öne oldu. o ldü bize ..
Nedim Diyemli
13
YA YlN
Risale Ekrem· ile
sunuyoruz.
O S ALE hangi ilkeleri gözetiyor? Sizi gibi ti-cari anlamda oldukça .ve verimsiz bir alana yap-maya iten Saikler , Risale gerek reklam
gerekSe ve-si/e/er/e belirleyen prensiblerir:e:-burada bir defa daha özetleyeQ1JiriZ-.. _
bir st:H-le'r iStiyoruz. Biz önce-likleçok serler bilmeye bi/dik.-
lerimizi Dola-bilgiye "bir lüks ve imtiyaz
bir imkan olarak bakma" uzak durma-ya
2. bilgi ve fikir/erin tashih ·e muh-
taç gözetmek.
3. kitap yu ise okuyucu-ya uzak dura-rak mesu/jyetini mümkün mertebe
yaymlamak. 4. ve
semeresiz ve lüzumsuz ihtilafla_r mesele/erin üze-rine gitmemek.
5. Kuran ve Sünnetle çerçevefen-her türlü hizipcilik-
ten uzak bir yönelmek. ve bu
ölçü olarak kabul etmemek. 6. Muhatap olarak sadece belli
bir kiiltür seviyesini ele a/mamak. her seviyeden ve kesimden insana hitap etmek.
7. Bu nitelikleri bulunduran ki-seçilmesi ve
Sualinizin ikinci gelince. ticari cazib
hususundaki fikir/erinize beraber
sadece tek bir yönüne hitap et-mesiyle mutmain: oJ-ma diye bir hadisenin de
yerinde olsa gerek:
:::RiSALE için· yoluyla gün-dem gibi bir niyetten bahsedilebilir mi? Bugüne kadar· 'ki faaliyetinizde böyle bir diy'ebiliimiyiz.
ise ör.nekleyerek
Risale
prensibler ve linde clevam etmek niyeti dedir. Takib etmekteo/du[iumuz hu
ile bir gündem ise bir hedef ve niyet bir
netice olabilir ancak. ve bu bir öl-çüde bizim
günü-müze kadar devam eden ilgisi ise sevindiricidir.
O Arapça eserleri orjinal olarak ya· Ve ilk ola·
rak da "Yoldaki arap· ça olarak de-vam eitecekmi? Sizi böyle bir ça·
iten saild8r Arapça eserleri orijinal
maya bu yöne makia beraber- devam etme niyetin-deyiz. Türkiye'de arapça bilen -küçümsenmemesi gereken ölçüde bir kitle Fakat bunlar günümüz arapçasmdan veya az mu-hatiib Biz bu kesime cid-di bir muhteva üs/ub de olan gü-nümüz ile muhatab olma. ve Türkiye'de tanman bu orijinallerinden
· ·
OBnndan sonraki .faaliyetleriniz-den babsedermesiniz? Halen devam etmekte olan
· faaliyelimizi daha da rak yine önümüzdeki döneminde . akademik basan Jelif-terCüme da bir seri halinde planla-
Bu seriden ilk olarak. mail Kara 'Tiirkiye'de
Antolojisi .. 2 cild/ik eseri
j !
ii !1
14
..
1. Sayfada)
cak O'na ki. korkulara ve ümitlere kendini kap-
ve her-kes ondan istifade eder.
Gönüller faoilere za-man. -genellikle-. ümit ile korku merkezlerini
s.iörür ve o zaman bir turafta kat be cazip gelen sevgi bir taraf-ta kahraman korku dizil-mis ti-r. kalan za-
kalp ikisine de kalbini sevdirip. korkusunu def8tmek. ümidine er-rnek icin ne heyecanla Kendini aciz tutarak. süfli mabutla-ra tazimler iZhar ederek ta-
ve ona farketmeksizin ibadet-le bulunur. O gönül bu iki kuv-vetin bir yeridir. Ar-
ne bir huzur ne bir emniyet du y-ihtimali yoktur. Ümit ve korku ·
gelen ve yine on-da olan, müsbet ve men-Ji birer sur'eti tesir olarak duyulma-
ki, birinin yerine me etmek olsun da, kalp bir emniyet duyarak .hayatta onunla yürüsün. harar.et ve suyu zamanki
suyun biri olumlu olumsuz olan den jbaret ise, her zaman suya bir Fakat bunlardan biri suyun,
eserleri ise su ile da hakim bir da yok ise.
suya, sonsuzu bir bezginlikten hiç bir sonuç vermez. gi-bi bu faniyata bu vahdet ergeç mahkum olur. benimle mu, harkimi Hak Teala ve ben O'na, O'nun kanununa ibadet etmeliyim. ·
insan ibadet. ruha hakim olan en yüksek sevgi ile en yüksek korkunun ve
korku ile ümi-din e, tüm Mutlak Kudret'i bilmek
bir·itaatür, hem hem de ba i da nihai bir küçülme ile ta-zimi içerir ve gerçeklik kal be emniyet ve huZur verir. ni hissetmeyen mütekebbirler, hiç-bir korku gibi görünen ga-fil iyimserler. ve hiçbii meyen ümitsizler bu mahrumdurlar.
"Aiemde ben Allah 'tan na vermem ve ancak
. O'na. O'nun emrine boyun Allah itaa li sever.. isyandan nef-ret ederim. hayra uzak dururum. hay rm Hak bilirim. Allah emri n B uymayan Hak Te§J§ hesabma hicbir ölürüm de eimenl. cilnkü ben yoktum O beni varetti ve
behi terbiye edip bana özgürlük ver-di. Bu can. bu vicdan ve bu özgürlük ben de O'nun bir emanetidir. Bunu va pan isterse sonsuz kerreler daha Yapabilir: bundan O'nun yo-lunda feda ederim. zaman alacaPt da .feda ede-rim. zaman za-m n n da fe-, da ederim, bu elerolere Jamr. ile J?ererim .. 'katlanamaz geremezsem ölürüm. emri zaten böyle bir iman böyle bir sadakatile ölürüm, evvelim hak. ahirim hak
Hak'tan gelirim.Hak'ka gide-, rim. ben böyle bir ku-luyum. kendime hiç, O'na
ll! i/h ... " diye bil-
·,, ' ',< .. > ' rnek ve rnek ne kada i' için. bundan daha büyük .bir kudret. · bir ulviyet ...
Gerçekte "iyyake na 'budu" {An-cak sana kulluk ederiz) diyerek .. liva'ul-hamd ioplanan ve yirmi otuz sene içinde yÜce-
tüm aleme yayarak ispatlayan ilk müslümanlar, bu ruh da idiler.
na 'budu ve iyyake · nestain" {Ancak sana kulluk eder, ancak senden isteriz) ayetin-de topluma ve çok bü-yük önem Çünkü ma. "kulluk ederim, isterim"
ferdi "Kulluk ederiz-, isteriz" ola-
rak Müfessirler "Cemaat ile i badetin faziletine ret diyorlar. öyle-dir. Fakat' Cemaat faziletini iyice
'
gerekir. ile del etmek için Cemaat'in
gerekir. Cemaat kuru bir birlik ruhuyla hareket ede-
bilen homojen. bir topluluk demektir. Bundan dola-
Cemaat. ruh yöne-lik toplumsal bir Bu
ise henüz içinde ortamda
meydana gelecektir. Saadet cin Ce!Jlaati'nin Fa-tiha inmesinden Ce-
arzu edilen ruh. iince1ikle birey ·de
ne z:aman duy-.Qusu girer ve o kibirden. kendini'be-
o ge-n bir Cema-
olur. Du l"Jir bir aileelen tutun uz da sü-
per devletlere kadar gider. Vicdan cehalet ve kihir nedeniyle
gibidir. Kibirli dar bir kendini sever ve ken-
disi için korkar. Ümidi de korkusu da kendisine mahsustur. OrHt göre menfaat kendi menfaal i. zarar ken-di
Bir vicdan dahi, kencPsi gibi en kendisine bir
ve onün menfaa-tinden kendisinin gibi za-
kendi gibi üzüntü duymaya o vicdancia Ce-maat de-mektir. Böyle bir duygu.iki
bir meydana ge-!frir. bu Cemaat Ilin Bu dtiygu fiilen ya-
u Camia kuvvet bulur. Bu duygu ve bu Camiane kadar lurse-ve ne kadar kuvvet bulursa ki-bir o oratlda azalir ve Cemaat'te o oranda geni!$1eyerek kuvvet bulur.
Fatiha suresinde H(l.k TE;!fila, ken-disini öncelikle sahiplerine du-vurarak, vicdanlarda bir sosyal ru-hu terbiye ve takviye etmek için her birinden .. na 'büdu ve iyya-J...e .. {Ancak sana eder ve ancak .yerek ahd-i misak her bire-l/in ifadesini tüm ve tünl
Sosy81 tem-silen "na 'budu ve neslflin .. {kulluk ederiz ve isteriz] dedirtiyor.'
müslüman. na kendi halde ço-
olarak ifade edip, "biz" diyor. bir Cemaat, cemaat ola-__,....
rak söz söylemek isterse içlerinden "biz" diye söyleyebilecek birinin ön-
toplana rak hepsi ona söyletir. Yoksa her birinin "ben, ben. ben" diye bir Ceina-
olmazda, birey-·lerin Bu suretle k e na 'budu" (ancak sana kuiluk ede-riz} diyen bir birey olacak ve fakat bunu söylerken
de temsil et-Bu koruyu-
·cu meleklerden da. ohm veya tasavvur edilen Cemaatler·e kadar gider. Her birey Fatiha suresi münasebetiyle llWJiJ _vnparken bir Önder'in iili Bu anlam
mezhebimizele nC Fal
ha ne bir surc. hicbirsey ma:r.da. hepsi imam bu isi ya-PH!'. Tek nnmaz birey ise. henüz pratik olarak bir önderi
mutlaka okur. Bi-reyler ·-te Bu su-retle içlerinden birini önder rak ona uyarlar 've Cemaat 'in kuv-veti de önderleriyle uygun olur
Demek ki. henüz böyle bir Cema-at pratik olarak mevcut bu ruhun. bir birey de sonra bir Cemaat meydana gelebi-lir. ruh bu suretle maddi ce-maate bir birey bir Cemaat'in tüm Cemaat'-in önce da-hi onu temsil eder. Ve o dUygu ve vicdan. Allah Tefil{J'ya !ir. bu büyük ve benzer-sh içt'irnai ruhtur. Oriun
sosyal ve ölçüde, hiçbir !oplum tasavvur edilemez. Bu yüce
küçük ve dar v.icdanlar sayamazlar. kücük küçük mabutlar-ararlHr da. bir kalbin-cleki metanete bir türlü
Ceman-ti'nin kuvvveti. bi-reylerin ve· vicdanlarda-ki kuvvete Cemaat mevcut ve kuvvetli iken bireyin. Ce-maat ve
kolay olur. F'akHI Cemaat'i meydanH getirenler za-m(l.n böyle bir viçdan zor ve henüz pratik olarak bir Cemaat yob ken. böyle kuv-vetli bir vicdana sahip ol_mak tüm
15
dünya'da tutacak bir ruh bütünlü-sahip demek biz-
zat ilah! bir destekten sur.et-le mümkün olmaz .. Tam ''iyyake na 'budu ve iyyakB nest8in ·· diye bilen, Hz. Muhammed'tir [s.a).
kulluk on und ur. Bunun için la il§he ve eshedü enne Muhammeden ve · · d üsturu eder. Her da onun sünnetine ta-bi olup. gerçek ümmeti olabilen, is-lam Cemaati'nin bir ferdi olarak de-
de. toplumsal bütiinlükleriyle bu kulluk söy-
ve Allah'tan na boyun en büyük olarak kabul edilen deve !etini onlar yirm·i, otuz sene içinde K8.be'de de-vircrek. süper devletle-rini Kayserler'e boyun
Türkistan gidip. Türkleri cezbeden, oradan çq-kip Viyana'lara götü-
yine bu ruh idi. Namaz da ·Fatiha okurken bir
kimse "iyyake na 'budu ve iyyake {ancak sana kulluk eder ve
ancak senden yardmi isteriz.} yeri-ne ·:iyyake a 'budu ve iyyake estain" {uncak sana kulluk ederim. ve ancak senden isterim) rl.ese nama-
fasid Çünkü Al-lah bireyden sadece sahsi
bir söz istemiyor. toplum vic-bir aniasma istiyor. Bu-
nun için bir müslüman "iyyake na·-budu ve iyyake nestain'· de-rin derin ·'Ancak sa-na ederiz'' zaman leri örnek veriyor ve ·ancak
istel'iz' kimler na istiyor?
'da hem bireyin hem ele top-lumun Tevhidi bir Bunlar olarak bir nin sorumlusudur. Bunun icindir ki. insanlar kostukca
·sonunda zelil ve olur. iste böy-le umuma seslenen bir Qin.'dir.
Derleyen: Abdülkadir Kibar
i'} Bu Hak Dini Kur'an Dili eserinin Fatiha Suresi bölümünden. na'budu ve iyyake nestain" a_reti-
. nin tefsirinden sadeJest irilereJ..
\ (
i: 1•., 1 1'1 '.
'i ' !'_:
···
' 'u
1
1 i '
.
1
1
1
.
KIYAM
ey ey gölSerten yürek, seni bize dilince söylediler
sordular türlü dilden direnme sözlerini bilince söylediler
gömdük oku, ve Bediri unutun dediler
ta ki gizlediler de gelince söylediler
dehlizlerden geçirdiler, zifiri ·
usta bizi .. korkuyu geçince söylediler
yürüdük gecenin üzerine, vurdular kinlerini
çaresizlik denizinden geçip yenilgi sahillerine çekilince söylediler
kavi da inançla mayalanan yüreklerimizi
bir yürüdük seçilince söylediler
cu mali ünal