Yazı dergisi sayı 6

16
KUR' AN' IN ,, dininde ibadet ruh en ve bedenen,zahiren ve bütün ola- rak, .emir lerine rerek -ruhu elemden gocunur, lazzetten Elem sebebiyle ümitlenir Ve olu· · mevcut halinderi korku ile ümidin . meydana gelir. Ümit kayboldu- zaman yeis kaplar, faaliyet sö- ner. Korku zaman da küfürde ileri yerine ]).akim olur. Umudun için- de bir korku, korkunun içinde bir ümit yoksa vazife duygusn atalete doymak ümidi, korkusudur. ···dahil ile hariç"in bir muamelesid1r. Nefes almaktan da en ince noktaya ya kadar, zevklerinin bir ço- insana haricinden gelir. Dahilin· den gelenlerin da kendine has Zorunlu olarak herkes ha- Ümit ve kendisi Bu da kendi kendi- sine bir"hiç" oldu- ifade eder. bu aczini unutarak kendinden zaman· lar Çoktur. hiçbir fert kendi kendi- ne bu acziyett8n kurt'ulamaz. Hakikatta de nazaran ruhunda ne ümidin ne de kor- kunun sonu zaman za- belirli ümitler ve korkular ara- ' sürekli müteessir olurken, bir taraftan da bütünüyle belirsiz, ve sonsuz ümitlerin, korkuia- mutlak etkisi bulunur. Bütün ümitleriyle kar- bulundurarak bir nokta- da görür ki budur ve kendisinde öyle bir ilgi ' ki, bu ilgi bir taraftan bütün nii 'büdü ve iyyilke nestain sevgileri, taraftan bütün ihtiva eden bir meydana gelir. ruhunun böyle bütünüyle müteessir mutlak bir "korku-ümil',.se- bebine bu ilgi ki mabut ve ibadet te- melini eder ki, tüm vazife duy- gusu bunda huduy- gusunu neye rabtederse ibadet et- odur. Kah cehalet, kah ve özellikler vicdanlar· belirli bir ümidin veya bir korkunun salkine, belirli bir za- man içinde bütün öyle ve öyle olur ki, o lezzeti feda veya o eleme dayanma- ya kendisince imkan gibi zanneder. o bu ümidin bibini öyle veya o korkunun sahibinden öyle ki, bu hal ona bütün sevgtlerin gayesi veya bü- tün korkularm sonu gibi görünür. Sanki birisi vücudu ay- ademi temsil eder. O vic- , böyle bir bü- tün onun YAZI'DAN huzurun da, öyle alçalmalara ve öy- le neden olur ki tüm uru zillete Bir ötesi- ni görebilecek eser kalmaz. gerçekilah olan Allah ·a unutturarak bütün musibet- Jere budur. Allah'a ortaklar edinenler, türlü türlü putlara, ma- butlara hep huduygu ile hala böyle lar daha ta kendilerini mabut ve ibadet. dü- hiç ilgili gibi sanan- lar her böyle bir ma- bul ki bütün· her gö- nül Çünkü o cazip ge- len bir gün olup ölecektir. Hangi fani ki, sana · ede- bilsin, a'rz, üstündeki bile sana bu te- veremez·; O temina'h Hayyul Kayyum olan (Diri ve gücüne lemeyecek olan) Teala 'dan verebilecek hiçbir yoktur. Gerçekte ibadet O'nun An- ve 6. sev.inöini ''Hatalar bizim Al!a,h prensibirniZle Allah (c.c)'in itibar etmeyi ilke Okuyucunun olan ilgisinin de bu yönde oldU:/lunu görebilmek, bir sevinç Olumsuz tepkilerin bu uzak dergi zaviyeSinden gurur verici beraber, tepki gösterenler üZülmemize vasile olmakta. Allah (c.c) cümlemizi O'nun dost biliP, zümresine eylesin. 2. Sayfada) · ..

description

 

Transcript of Yazı dergisi sayı 6

Page 1: Yazı dergisi sayı 6

KUR' AN' IN ,,

dininde ibadet ruh en ve bedenen,zahiren ve bütün ola-

rak, .emir lerine rerek

-ruhu elemden gocunur, lazzetten Elem sebebiyle ümitlenir Ve olu·

· mevcut halinderi korku ile ümidin .

meydana gelir. Ümit kayboldu-zaman yeis kaplar, faaliyet sö-

ner. Korku zaman da küfürde ileri

yerine ]).akim olur. Umudun için-de bir korku, korkunun içinde bir ümit yoksa vazife duygusn atalete

doymak ümidi, korkusudur.

···dahil ile hariç"in bir muamelesid1r. Nefes almaktan

da en ince noktaya ya kadar, zevklerinin bir ço-

insana haricinden gelir. Dahilin· den gelenlerin da kendine has

Zorunlu olarak herkes ha-Ümit ve

kendisi Bu da kendi kendi-

sine bir"hiç" oldu-ifade eder. bu aczini

unutarak kendinden zaman· lar Çoktur. hiçbir fert kendi kendi-ne bu acziyett8n kurt'ulamaz.

Hakikatta de nazaran ruhunda ne ümidin ne de kor-

kunun sonu zaman za-belirli ümitler ve korkular ara- ' sürekli müteessir olurken, bir

taraftan da bütünüyle belirsiz, ve sonsuz ümitlerin, korkuia-

mutlak etkisi bulunur. Bütün ümitleriyle kar-

bulundurarak bir nokta-da görür ki budur ve kendisinde öyle bir ilgi

' ki, bu ilgi bir taraftan bütün

nii 'büdü ve iyyilke nestain

sevgileri, taraftan bütün ihtiva eden bir

meydana gelir. ruhunun böyle bütünüyle müteessir

mutlak bir "korku-ümil',.se-bebine bu ilgi ki mabut ve ibadet te-melini eder ki, tüm vazife duy-gusu bunda huduy-gusunu neye rabtederse ibadet et-

odur. Kah cehalet, kah ve

özellikler vicdanlar· belirli

bir ümidin veya bir korkunun salkine, belirli bir za-man içinde bütün öyle

ve öyle olur ki, o lezzeti feda veya o eleme dayanma-ya kendisince imkan gibi zanneder. o bu ümidin bibini öyle veya o korkunun sahibinden öyle ki, bu hal ona bütün sevgtlerin gayesi veya bü-tün korkularm sonu gibi görünür. Sanki birisi vücudu ay-

ademi temsil eder. O vic-, böyle bir bü-tün onun

YAZI'DAN

huzurun da, öyle alçalmalara ve öy-le neden olur ki tüm uru zillete Bir ötesi-ni görebilecek eser kalmaz.

gerçekilah olan Allah ·a unutturarak bütün musibet-

Jere budur. Allah'a ortaklar edinenler,

türlü türlü putlara, ma-butlara hep huduygu ile

hala böyle lar daha ta kendilerini mabut ve ibadet. dü-

hiç ilgili gibi sanan-lar her böyle bir ma-bul ki bütün·

her gö-nül Çünkü o cazip ge-len bir gün olup ölecektir. Hangi fani ki, sana ·

ede-bilsin, a'rz,

üstündeki bile sana bu te-veremez·; O temina'h Hayyul

Kayyum olan (Diri ve gücüne lemeyecek olan) Teala 'dan

verebilecek hiçbir yoktur. Gerçekte ibadet O'nun An-

ve 6. sev.inöini ''Hatalar bizim Al!a,h prensibirniZle Allah (c.c)'in itibar etmeyi ilke Okuyucunun olan ilgisinin de bu yönde oldU:/lunu görebilmek, bir sevinç Olumsuz tepkilerin bu uzak dergi zaviyeSinden gurur verici beraber, tepki gösterenler üZülmemize vasile olmakta. Allah (c.c) cümlemizi O'nun dost biliP, zümresine eylesin.

2. Sayfada) · ..

Page 2: Yazı dergisi sayı 6

2 1 •··

Y ADRESi Uncular Caddesi

3016 Üsküdar

SAHiBi VE Y MÜDÜRÜ Mehmet Kahraman

YA YlN KURULU Abdülkadir Kibar

Ahmed Erkan Mumcu , Aziz Avar

Mehmet Kahraman

YEIÜ

Kemal Caddesi Sokak

9/3

ABONE Yurtiçi: ZQO(\ TL.

s'ôö'ö TL. Abone olmak için

Türkiye

Mehmet Kahraman 14.31 Ol . hesaba abone bedelinin

adresine bildirilmesi yeterlidir. ·

Eski herbiri için 200 TL. pulla

adresimizden temin edilebilir.

DiZGi Ulufer Foto Dizgi 512 00 301123

OFSET HAZIRLIK Nasajans 5235684

FiLM Ltd. 5269039

BASKI Ofset 5266556

YAZI'DAN

L Sayfada) geçen fiilen göreve

Aziz A dergideki ilk bu Bundan sonra da. devam

edecektir Mehmed Akif'e, gözlerden

uzak tutulan önplana bir Salih

söylediklet>i ilk defa söylenmiyordu, ancak, nedense genelde Akif zihinlerde 'Milli 'likten öteye geçirilmiyordu. Alim

bir gözlerden uzak tutuluyordu. Bu ''Mehmed Akif'iri ve Tefsiri" derleme eserden bir iktibas uygun gördük. Hucurat Suresi'nin 10. ve 13. ayetlerinin tefsir bu

9. sayfada Bununla beraber Harndi ·"Hak

Dini, Kur'an Dili" eserinden Fatrha suresinin bir bölümü de bir arzedlyor. Abdülkadir Kibar

derlenen ''iyycike ncibüdü v.e iyycike nestain" ayetinin tefsirini Rehberli/linde" ilk sayfadan vermeyi uygun gördük.

Kelim Middle East Education dergisinde 1979 tercümesi de yine bu sB.yida.

Bu bir de konug:umuz var. Manisa'da Alem dergisinden Nedim

Diyemli Oldu Bize" · bu

Teveccühlerine çok ediyoruz. Allah (c. c) Olsun.

ilk defa bu yer alan Ahmet Veske de geldin diyoruz.

Dergide bütün ve Sünnet ölçüsünde getirilebilir. Buna baillr olarak, yine bU ölçüler dahilinde gerek

yer vermek, gerekse da

program dahilindedlv; Allah lndirdiklerinin do/lru

yoktur. Söylenebilecekler ise orta niSbeti ölçüsünde dog:rUd'ur. ·Mücadelemiz de buna etmek''.qunu O'nun "din"ini tebliil etmektir. onunla

ölçüde bundan umulur.

YAZI

Page 3: Yazı dergisi sayı 6

Bugünkü anlamaya hiç te ko-

lay olmasa gerek. Neden mi? Nede-ni ve bi-çimimiz. ana kadar ge-rel aile. gerek çevre ve gerekse tim birimlerinin bize ol-

zihinsel normlar Ve buna kitle

etki de eklendi-bir kat daha

rahatça gözlemlenebilir. Bu etki ·

yeni yeni üzerimizdeki etkisi. giderek "din" halini al-

mada. üzerine 'bizleri bundan ma göf.'e.

pozitivist bir sahibi rasyo-nel birer ferd olup Ve bu bizde hiç bir tepki Çünkü

bu tepkiyi

·her olay bizde olan bu ce anlam Ya-

herhangi bir zaman da

bizde olan gözlükle anlamaya ve olarak anlaya-

korkünca da Ve kendimi-ze göre teviller yaparak onu nefsi-mizin görmeye

. dini söyleyerek zeminler ara-

yaparken de _hiç ra-ve yirie bir ço-

·:hizmet" lanse ederek öylece mutmain olmu-suz. Hem müslü-

iddia edelim hem de bütün

üzerine Bu de-kural-

Y APlMIZ

da beseri dinlerin birer fonk-siyonu da ··iki diqlilik .. bizi istesektc iSterriesekte çepeçevre Ve dan bütün

göre düzenle-yerek. mesela ekonomide tek hedef. sosyal ön planda. siyasal her

diyenin fertler haline getirmis

bizi. . Bunun yine bu düsünce

nun bu söylemek yerine onun yön-lerini (Daha iyi mak için) gidericiblr aksam. toplu-

bir arada tutma ile görevli veya recOtesi

gibi öylece takdim eden-lerimiz de yok

BugüJ?.e kadar bize verilenler ile merkezi

bizde öylece Her insanla var ve her-

onun yani dö-nüp durmakta fikri dilimizde olma-sa da bilinç hakim ce. Biz bu hid'i aniayabilir miyiz? Yani yin emri ile yara-

koruyucu. ·besleyici. hüküm hi bi. ve i badete tek olan bütün alemierin Rabbi ve hükümlerini ona

kulluk edebilir miyiz? Olduk-ça zor. Çünkü bu la yet ve hüma'nist engel etmez mi?

için bu ve bunun

için de ibadeti. uliihiyeti. ci-

3

ha ve gerçek da bilmemiz gerekmektedir.

bir din diye nelerle O zaman her sey daha iyi otUrur yerli yerine. sel& rezzak biliriz de geçim korkusu maz. birçok aç iken. mal bütün meSaimizi ·

r'lt: ilgilendirmez bizi.

toplum kiden tutun da nerede ve kim

ediliyor. hangi zu!Um bilmeyiz. Bilsekle gündelik haber beynimizin· küçük bir ve bir an

eder. sonra silinip gider. Ak-sam rahat da "Bu gün Allah için ne .. sorusil yerine kar ve zarar

genelde. Hül§.sa dinini bir hava!

bicimi bir ifadede 1a· en basit

en kadar kurallar bü-tünü kabüllenmek icin ana kadar ya-

dan kurtularak Dini'ni is-kavramak

ve ona göre amellerimizi ·düzenle-mek

Bunu zaman. olaY-lara müslümanca bakabilme tifini ki bu da "mümin insan olma .. n€ ..

. Aziz Avar

Page 4: Yazı dergisi sayı 6

4

DEGERLERDEN

Hepimiz, ina-

Bu eski araçlart; ve olarak belirtilir.

kelimesindeki sahtelik gerçek,

ülkelerden getirmenin bir paket kumunu Suudi Ara-bistan'a benzemesidir.

medeniyetle-rin yükselmesine imkan ve Dünya hiç bir bölgesi bu dere-ce uzun silreli medeniyetlere sahne

ve tarihini üzerin-de bu genislikle hakimiyet

mitoloji_lerinde. tarihi gibi.

Bu "politik güç" kelimesinden

halinde sine göre, Müs-

sahte kui'-k için geriye kalan tek vazife.

ve gerilikten ·

Meselanin etkisinin politik hakimiyetten

Hristi-gibi. rahiplik ile bir ara-

ya gelemez. Her müslüman. Allah ve peygamberi ile ku-rar. Böylece. müslümanlar politik hakimiyeti kaybettikleri zaman, du-ruma hemen uyarlar. Onlar, kültü-rel hakimiyet merkezlerinden uzak-

ve politik dik-ka te almazlar.

Birçok müslüman. par-köy

tercih Ve dünya ile kü-çük bir pazar ile temas larlar. Onlar. köylerde fakir ve fa-kat gururlu olarak derin

bii gözü ile gö-rürken, BATI VE

ONLAR! VE GELE-NEKÇi OLARAK VASIPI:.ANDI-RIRLAR.

Böylece, ve Müslü-man ülkelerde iki grup ortaya

Modern ve gelenekseL modern gruplar, koloni güÇ-

lerinden cömert gördü-ler. Keza, bu gruplar, "milletin

.. ve memleketi "toprak götüren birlik par-

tilerininde oldUlar. Bu müslüman ülkeler. böylece moder-nizm ile ülkenin büyük bir "geri ve geleneksel"

Modern ana prensiple-rinden birisi, serbestlik

ö'ngörür. ile, serbest çok az ilgilenir.

ve hükümetlerin me verdikleri modern anlam, en-

bir fonk-ile

rilmesidir. Fonksiyonel kaabiliyet ve çok büyük görmekte

ve büyük ölçüde kimseler iyi

yaparlar, sistemi yürütürler ve sis-l'\m absarbe edilirler.

ülkelerinin sis-temleri, politik sistemlerinin bir alt

Bu ülkelerde ana gayesi geleneksel top-lumu tahrip etmek ve modern sek-törü (Zengin ve elit

genisletmektir. · Fakat. elilin

olan inan-kaynaklan-

Bu ise, lama ve ba-

direnç gösterme-sinden meydana gelmektedir. ci talihsiz.lik, kendisini,

eliti ile kurmak ta isteksiz Bölgede

ticari menfaatler. sek kazanelar elde etmeye ve

çabuk n8ticeler ister. ile uzman en ·ka-

Böylece ikinci kalite ve iyi mal ve hizmet götürür. Kültür Emperyalizmi ola-rak olay, gerçekte bir kimse bir- kültürün ·üs-·

takip olarak olsa, methedilecek bir Müs-lümanlar·

Fakat, problem, .

Onun servetiere en zamanda

el ile lerin bir tüccar

ülkelerinde, mi tüm sek-törler

kimseler ise, çevirip,

meydana köye böl-. gelerdeki, toplumun geleneksel ya-

dönerler. . büyük merkezlerdeki

üniversitel_erde yapan sami-mi müslümanlar ise,

kurtar-mak istemektedirler. Geleneksel sektörlerin, lam'dan uyabilmele-ri ve müslüman önderli-

birlesmeleri, için yeni bir

günlerin gelmesi

Kelim

Çeviren: Gürbüz (*) Middle East Education,

November. 1979

T 1,

Page 5: Yazı dergisi sayı 6

Tefsir usulü ilminde olah meselelerden birisi de ki, nesh meselesidir. Bu konu ilk devrinden beri edi-

Nitekim Veliyul-lah Dihlevi'de (ö.1764) nesh'ten "Tefsir fenninde pek ve çok ihtilal bulunan zor yerlerden biri" bahse-der.(2) Gerçekten de nesh, Kur'an ilimleriyle ilgili eserin, özel bir

ve pak-müstakil eserlerin ol-

dukça önemli bir konudur. Hatta kim-selerce, "bu meseleyi bilmeden, bir kimsenin Allah telsir et-mesi caiz olmaz" denilmektedir.l5l Ancak messlenin biraz bir gerçek olmakla birlikte, -ki Mu-sa Carullah Bilgi (ö.1949) bu konu-da "ilim ehlinin sonsuz

bize göre gayet gariptir" demektedirJ51 vuzuha ·

gereken bir konu

Kur'an'da nesh meselesi da beyan eden kimseler genel- · de iki gruba luk Kur'an'da neshin mevcudiyeti-ni kabu1 ederken, böyle bir iddiaya Ancak burada hemen belirtmeliyiz ki, söZkonusu nesh ile, "Kur'an'da bir ayetin, bir ayetin hükmü-nü ortadan kastolun-

Lugav'i gelince bunda bir ihtilaf yoktur. Nitekim sa-habeler ve tabiller ,nesh sözühü;'bir

bir izale edip gidermek" ibaret olan lugavi ma-

na mukabilinde usul

NESH MESELESi

-Bir Mukayese-

alimlerinin rnuka bilinde

Nesh mensuh ayetlerin 200 ve hatta daha fazla bir (500)

(örn. Suyuti)- Zl'e da Veliyullah) 5'e ka-

dar indirirler. Hatta son dönemler-de bu konuyu tetkik eden Dr. Mustafa Zeyd'in bu

nak!edilmektedirJ81 taraftan Kur'an'da neshin ol-

savunan alimlef ki bunlardan "ilki"(91 ve 'en

olarak Ebu Muham-med b. Bahr (ö.m: 934) gösterilmektedir. kimseler, Ebu Müslim neshe itiraz naklediyor'" sa bu Kur'-an'da neshin savunan-lardan biri de, ta-biblerinden olan ve , "ed-Din fi Nazari'l-Akl1's-Sahih" eserin müellifi Dr. Muhammed Tevfik qi'dir. !Nitekim1kendisi 1906 sene-sinde "el-Menar"

"en-Nasih ve'l Mensuh" makalesinde bu nazariyasini

izah Ancak üzülerek kaydadelim ki, il-gili Türkçe eser ve tercümelerin hiç-birinde, bu konudaki vukufiyetini

ortaya koyanMusa-Caru1-bile Oy-

sa müellif,, "Uzun'Günlerde Oruç" eserinde bu konuyu ele alarak,

neshin fa-kat Kerim'de onun

nesh mese-lesi ciddi mütealalar ser-

Musa Carillah, bu konu-daki takdim etmektedir: ·

bilginlerine, · kütüphaneleri

'5

nem kadar zengin olmayan muhte-rem imam efendilere, belki ehemmi-yetli bir fayda ümidiyle,

Kerim'in ayetleri üzerinde iddia "nesh" meseleleri hak-

bilginlerinin en güzel eserlerinde olarak ele

burada naklettim. •fl3)

Özetlemek gerekirse, da ifade gibi, nesh Ineselesi Kur'an'la.ilgil en mühim-lerinden biridir. Ancak etmek isteriz ki, Kur'an'la ilgili ihtilaflar,

kendisiyle ilgili ol-alimierin sözleriyle ilgilidir.

Çünkü Kur' an, alemierin Rabbi olan nazil kendisinde hiç-

bir ve ihtilaf bu1unma-yan yegane hidayet rehberidir. Do-

sözkonusu ihtilaf ve melerden münezzehtir.f14l

Neshin tarifi konusundaki gözetilmesi,

maz olan kelimenin. kelime ve terim tespit etmeye raci-

Su bu kelimenin lugavi Ve üzere iki vee-hesini de incelemekte yarar görüyo-ruz. Nesh kelimesi lugatte; "izale et-mek, gidermek, yok etmek, iptal et-mek, bir nakletmek, bir

beraber biryerden geçir-mek, tahvil etmek" ge-lirP61 gölgeyi gi-derdi", yok etti" gibi ifadeler, neshin lugavi

Yine, "Rüzgar kavmin eserlerini veya "Al-lah ilka

ifadeler de bu anlamda-ise nesh, "her-

J il

Page 6: Yazı dergisi sayı 6

hangibir hilafma 1:-ionradan bir delil-i deJHfet etmesidir k.i,ilm-i ilahiye na-r-aran evvelki hük1J1Ün

ki o hükniü ref-ü tabdil-dir ve bu iki haysiyetle nesih, bir be-

tebdil" demektir.l 201 ser'! delillerden biriyle sabit olan bir hükmü ve iptal etmek

gelen bu Musa Ca-rullah, "en Subhi es-Salih ise. ··en ola-rak

Ancak, Nesih kelimesinin haline da izah

gibi sonralara rastlar. Ni- -tekirh Veliyullah, nesh konusu-nun bu konuda

çok ve ihU-laf dairesinin büyüdü-

Musa der; .. Selef-i ürfüri-

den gaflet müellifler. o ayet-leri [neshe delil ayetleri)

·· hayal ''Nasih ve

ki yazarla rken, (,:ok ayeti

mensuh Kur'an bilgilerine aiL gGya bilgilerini güslermek

pek rini delil olabilmek diler. Bizirri-l'imiz.e göre müelliflerin bu hareket-Imi, Kerim'i iptal gi-bi bir Gören gözde zara:r _ yok gibi i:-w do. çok büyük qir suç-turYNJ

"Siz onu dil!erinize ve hiç bilginiz olmayan blr

soyi Allah büyük u halde onu

bir sandmiz. "1 25)

Oç N es h taraftarlat'lnca- Kur'an'da

neshin vukG. bir !ahi Kur'an'la

iki (Bakara; 106 ve Na hi: 101) öne sürülü'r. Biz bu ayat-lerin Kur'an'da neshin 'vukGna delil edip etmedikleri hususunu bir makalede lerneyi burada mensuh ayetleri 5'e indirmekle

Dihlevi'rlin mensuh iki eyet [Bakara:

240 ve Enfal: 65) celeri ile buna Kur'an'da

anlamda) mensuh ayet bulun-savunan Musa Carullah

Bigi'nin bu iki üzerindeki de-Hle

1 J ölüp geriye [evle-

rinden] bir kadar geçimlerinin

vasiyyel etsinler. kendileri

kendi uygun ala-size bir

rumialuk yoktur. Allah Aziz'dir, Hakfm 'dir". (21240) ayetinin,. ringeriye [yeniden evlenmek için] dört 8y, on gün beklerler. Sürele-ri bitince kondileri icin uygun size bit sorumluluk yoktur._·· [21234) ayetiyle nesh olundu-

iddia Yani. ilk ayeite belirtilen "hir idde'f"(x). ikinci ayutte

"dört ay. on günlük kfdet" ile denilmektedir. Veliyul-

lah bu hususla ilgili söylü-yor: Sükna. yani evinde bir oturmak bir kavim bakidir, ise le nesh sükna yoktur. Ben dedim ki; o ayet dedikleri gibi mü-fessirlerfn göre men-suhtur, fakat denilmesi de ,mümkündür. Meyyit (ölü) için vasiy- , yet müstehab yahut caiz olur. Ve

ise vasiyette caiz ol-maz. Abbas bu dir ve bu tevcih ayetten dir.126J

Musa Carullah ise. bu ayetin Cumhur un fikrine göre mensuh _ol-

belirttikten sonra. Cumhur' un bu nedenlerden ötürü söyler.

önceki ayet [21240), ikin-ci ayetle [21234) nesh olsay-

Kerim'in ayetlerinde tertib olurdu; zira sonra b ir ayeti önceden bir ayetten önce yazmak ve ondan önce ·Okumak. özellikle o ayetlerin ikisi de bir surede olsalar bile. bette caiz olmaz. Tilavet ve Kitabet Tertibi. bir surenin ayetlerinin tertibine uygun gerekir.

b. Önceki ayett e bir iddet gerekli

" ... size bir· so-rumluluk yoktur" cümlesi olur-du; zira bir iddet vacip olur ise. huruç elbette yasak olur.

Buradaki huruç yokki müdde-lin geçmesinden önce olan huruçtur.

c. takdiriyle insanlar vasiyyet

da görmek kabil det vazifesinde takdiri. ka-

için vacip olur. Lakin yolunda vasiyyeli kabul etmek, kendi ellerinde-dir. Kabul ederlerse bir kala bi-lirler, etmezlerse geçmesind8n sonra

d. Bu ayette. "vasiyyeten" keli-mesinde iki okunus Bi-

. rincisi Kasir·. Ebu Ca'fer. Ya'-kub. Halef ve Su'be gibi

tilavetlerinde merfu {vasiyyetun], yani ötreli o!aruk ok.u-nur. Um Amir.

vn Hafs {vnsiyyeten} ola-

rak bir m!ebil-_'

nwk yahut daha düzelinin wmlüne bas-

evvelki raati "{e aleyhim vasiyyetun .. diyo. ikincisini de ··re · · takdiriyle nesh zemin h§l böyle keyfi takdiriere ise,

· nesh keyfi takdirie-rin bizzat kendileri olur. Ayeti ke-rimelerin nesh gelmez..' 27 l

2} ·'Ey Peygamber mürninleri sa-et. Sizden

yirmi onlardan ikiyüz ki-yôner. Sizin yüz

onlardan binini yener. Çünkü onlar bir güruh-tur. "[8/65) ayetinjn, "Allah

zira . içinizde biliyOrdu. Sizin yüz ki-

olursa ,onlardan iki yüzü-nü yener ve bin olur-sa Allah 'm izniyle onlardan

yener. Allah sa . denlerle beraberdir. "ayetiy-le nesh iddia

Veliyullah, bu ayetle ilgili olarak, "Ben. de gibi o ayet mensuhtur dedim'' nü Musa Carullah ise; "ilim ehlinifl "icma .. verilen , gibi en Bcaip den belirterek, bu ayet-le ilgili

T

Page 7: Yazı dergisi sayı 6

r i

a. ve se bat sayesinde bir ki-on üstün gelmesi, Kur' M

va'diyle ise, bu ger-çek va'd, tarihin Kur'an'da hikaye

bir · mutlak hakikat olmak derecesine de

ise, nesh mümkün olur mu? Y ve ol-

delaletiyle indirildiklerinde. bulunmayan zahir ayetlerde

nesh iddia etmek, ayetle-rinde caiz olmayan tenakuzu iddia etmek olur.

b. "Allah yükünüzü hafiflet-li; zira içinizde zaafm bi-liyordu." hasr, maziye ni-spetle mi, yoksa nispetle mi olur? Maziye göre ifade et-mez. Çiinkü önce hüküm asli bir yokluktur.

malumciur. Tahfif gelece-nispetle olursa, ayetin zama-

mahsus gelecekte tahfi-fin "ona bir" kanunu has-rm mefhumuyla da sabit olur. Bu-.na göre ikinci ayet, birinci ayeti

etmez, bilakis teyit c. Bu ayet, mürninleri önce gay-

rete Sonra da bu gayreti teyid yoluyla on di-renecek sabredenlerin her birine

La-. kin mü-

yoklu-göre, "Allah yükünüzü

hafifletti: zira içinizde zasfm bulun-

( 1 }Tefsir Usulü, PrÔf. Dr. !smail Cerrahog/u, Anka-ra. 1979. Sh: 122

{ 2 )El-Fevz'u/-Kebir Fi Dihlev/, .. 1980 . sh: 34

(3]8kz. Telsir Usulü, Prof. Dr. Tefsire Mehmed Kur'an ilim/eri, es-salih

Fi vi

lsliim Ansiklopedisi. Nesh mad. Ah ka m .Tesfiri, Prof. Muhammed Ali es-Say/.9 A.nkam Tefsiri, Muhammed Ali Sabuni

( 4 eser/er. bu .konuda 20'ye isim saymak· Konuyla ilgili müstekil makaleleri dedü-

zengin bir literatürle a.g.e .. 'Sh: 122

( 6 )Uzun Günlerde Oruç, Musa Carulla.h Bigi. Anka-ra, 1975, sh:·132 ·

(7} a.g.e .. sh:,34 {8) a.g.e., sh: 127 {9)Kur'an llimlerJ, es-Salih,

Konya, sh: 206 {10) a.g.e, sh: 125 ( 11 )Ah.k8m Ayetlerinin 'fefslri, Prof. Ali

es-Sayis, Nida lst.,1971, cilt: 1 sh:jB

biliyordu" ayatiyle geçici surette tahfif gelecekte mümin-lerin artacak saatlerde, ha-

on bir müminin se va-

cip mefhum tariki ile ret

d. Tarih kesin delil-lerle ispat hem de siyasi ilim meselelerinde esas ve ·kuvvetli delil olmak kabul

bu büyük hakikatiere güzel üs-lupla delalet eden ayeti,kendisonun-da olan ayetle men-suh demek, yet'in ve

büyük bir suç olmasa bile, bi-raz ilim ehlinin

söz olmaz.(29l .

SONUÇ Kur'an'<da bir ayetin, bir

ayeti nesh dair' bir sarahat sözkonusu ve.böyle bir id-

sarih ve kati bir teyid edecek, Hz.Peygamber'den (s.a) sa-

ve "muttefekun aleyh" olarak kabul edilen bir hadis yok-ken, indl itibar etmek mümkün la Kur'an söylenen her sö-zün, yine Kur'an'a

bugün den daha çok ihtiyaç duyuyoruz.

Abdullah

a.g.e., sh: 125 ( 1 '3 )Carullah, 129 ( 1 4 )Ba.kara: 2, Ni!fa'r; 8? ( 15}es-Salih, a.g.e., sh/'205 . .. { 1 6 )Tefsire Giris.

ist .. 1981, sh: 138 .. · 7 }es-Salih, a.g.e., sh: 205

{18}es-Sayis, a.g.e., 37 {19}Hec: 52 ( 20}Hak Dini Kur'an Dili, E.Har:ndJ _Eser

riyat ve cilt: sh: 460 {21 ]Carullah, a.g.e., sh: ( 2 2 }es-Salih. JJ.g.e .. sh: 205 {23}Dihlevi, a.g.e.; sh: 35 { 2 4 )Carullah, _a.g:e .. sh: 131 (25)Nur: 15 (X )/ddet; is/ii m hukukunda

veya 0/ü.mü gibi birSebeple mu-eryen müddet içinde evlenmey;ip beklemesinden ibarettir. Sebebi ise, gebe ne-sebini ve bu nesebe terettüp edecek ko.. rumek içindir.

{26)DihJeyf, a.g.o .. sh: 39 · {2 ?)Carullah, a.g.e .. sh: 132-133 ( 2 8 a..g.e.,sh: 44 {29)Carulla.h. a.g.e .. sh: 134-137

7

Page 8: Yazı dergisi sayı 6

i

ii 1 !

8

KAYBI

-I-Günümüz büyük bir suzluk ve

de. gayreti içindedir. bile

sorumluluktan habersiz insan

ne süfekli bir dünya durumda. Böyle bir dünyada artan ·o -randasOyfetmekte ve insan hayat cizgisini "kaybetmek ·· üstüne

<;ünümüzde inkar belirle-i.:izgide ·ilerlemeye in-

san; ilk günden beri ayar-insani çizgisinden

rlüsmeye rlengeli"hir biçirndesürdü-

·.r-8bHinesi ve kuÜUk- gö'revin1' yerine getir.ebilme-.si içil1 gerekli olan ilkeleri ihtiva eden kitab'lar ve yolgöstericiler Ancak rihsel süreçte bunlara uyan lar uymayan,

olan insanlarda Ve bu insanlar kaybedep

Kur'an'da dünya in-san topluluklarmdan mekte. Allah'tan rab edinen-lerin, ink§r üstünde edenlerin, peygamberlere

·nu; içindeki topluluklara selim sahiplerinden

ola için ne yapmala

hüsran ve .. Bize Kur'-an 'la bu örnekJer sonunda

o zamanki insan toplu-ettikleriyle, bugü-

nün fark yoktur. insan ancak araçlar

Ve kayheden bugünün kaybeden -insa-

benzerlikler arzetmektedir.

-Il-araçlar insana yararlanma-

ta için bjrer emanet-tirler. Vahy'in "dik-kat bilinci" ile

an, ifrat ve tefrit'e bu gerçek anlamda yorum-lamayla Vahy'in in-sana kavrama ve terkedilmeye

zaman, bu put-gözlem-

lenir. Yararlanma ve ma yerine ve vb. denen olgular ortaya Vahy'e kulak vermeyenler, O'na uymayan-lar. O'nu bir "inka('la Bu konum-da insan kendini, .

in-. san'a; insan insan

kul putla-ve nefsinin ezi-

lip gitmektedir. Çünkü vahy'i inkfirla; putlara ve nefsine Halbuki bun-lar; Allah'a in-

"insan" olarak engelleyen, sürekli kayba yö: nelten görüntülerdir.

donduran statik hale g!3tiren ögelerdir. ·

··insanlar. süreli

kös-teklenmekte, ileriye gitmek-ten kritik rqhu öldürülmekte, samimi ce' içjn putlar en büyük araqlar ola-rak

gerçektey-se onlara da ola-rak in-sanlar bildikleri birçok konu-da susmakta,

insan haysiyetinden yok-sun bir hale getirilmekte, Al-lah 'tan rak,

• 'Asra andolsun ki, insan ziyan içiniledir. Ancak inarup yapanlar, birbirlerine tav-siye edenler ve birbirlerine sa

tavsiye edenler böyle -Kur'an11)

lara olarak gerçek hürriyetten mahrum bir köleler gibi

bir yqkten bir olmayan bitme-sini beklemektedirler. ·'(2}

-III-bir tek "Ra bb" edin-

me ve o·nH kul· olmH ver-kendisino :-;unu lan bu

yolda sürece Melekler düzeyine yük-

selmesi elinde gibi, da-ha derecelere inmesi yani kayhelmesi de kendi elindedir. Yol

Tarih boyunca kitab'-lar peygamberler

ve Onlar örnek insanlar, seçkin yetlerdir. kaybetmemenin yolunu Bu da insan nankör-dür, günümüzde ikinci tip insan var-

görü·yoruz. Ya-ni kaybeden

' kendilerine va'-dedilen günlerine ya kaçlar O gün (kabirlerinden}

Onlar dikilen putlara veya hedeflere · ru gibi. Göz-leri yüzlerini

bir durumda. onlara va 'dedi] en gün, bu gündür. "13!

Ahmet Veske

{1} Kur'am 10311·2·3 (2) S.Karakoç. Ruhun Sf. 51, n {3} Kur'an: 70/42-43-44.

Page 9: Yazı dergisi sayı 6

9

MEHMED .MEAL VE

HUCURAT SURESi'nden11i

MEALi ''Mü'rninler birbirinin

den bir onun içiniki bulu-nuz, Allahtan da .korkunuz ki rah-metine- il ola bilesiniz.''

TEFSiR Ayeti celile sfirei Hucur8.t'a

mensuptur. diyor ki:

''(Beyne ihvatiküm) zin yahut (Beyne ihvaniküm)

suretinde raatlar olmakla kelime tes-niye de olsak§.fidir.Zira ara-larmda zubur eden kimse-ler, en iki olur.

olunca, bubnak elbette da-

ha ziyade Çünkü iki ada-. mm yüzünden husule ge-lecek hiç bir zaman camaa-tin mey-dan olacak fesada benzemez.

den murat Evs ile hazraç kabileleridir, diyenler de

Evet, hakiki müslümanlar birbiri-ne nazarile bakarlar. Zaten aradaki bu kuvvette olmaz-sa kuru bir unvandan ibaret demektir. dikkat olu-

. nursa görülür ki, dininin he-men bütün uhuvvet, vahdet

tahkim eylemektedir. Na-mazlar, haclar, zekatlar, ler. oruçlar. ayni kibleye !eveccüh-ler, hep, birbirine

Resuli Ekrem Sallallahüaleyhi Vessellem Efendimiz Hazretleri

haline müslüman buyuruyorlar.

hadisi e göre, hakiki anlayabilmek

için, nüfusu ne bir yekiln indirmek gelecek!

Bizler (Hiç bir vücu-duna bir dikeq batmaz ki onun

kendimde diyen bir Peygamberin ümmetiyiz ve bunu hiç bir vakit

Çünki bu sayede kuvvet bulur ve kuvveti

kat kat

HUCURAT SURESi'nden13J

MEALi "Ey insanlar, olun uz ki, Biz

sizi bir erkekle bir yarat-sonra, için her

birinizi kabHelere Allahtan en ziyade kim ise, Allah en nüz odur; Allah sizin içiniz, bilir."

TEFSiR vakit Aleyhisselatü

vasselam Efendimizin lar, bu tertibi hiç bozmaz. bir siyah köle Günün birinde Efendi-miz bu köleyi mescidde göremiye-rek, nerede. '''Hümmadan

yoklamak için ladar Aradan üç gün r;eçtikten

sonra Resuli Muhterem Efendimiz Hazretleri kölenin halini $Ordurup son nefese tek-rar eve Hasta-

- müteakip cenazesini . kendileri kendileri defin

Gerek muhadrin, gerekensar bu vaka pek büyük bir olarak te-l8kki te onun üzerine su-rei Hucurata mensup olan bu 8yeti kerime nfizil

Erkek ile maksad Adem ile Herkesin

kendi di-yen müfessirler de ..

keli-mesini kütük lafzile tercüme edebi-liriz ki silsile hususunda

Bu tabakalar isimleri Fasile, Fahz,

Batn, Amare, Kabile hep-

sinin Yani Kabile Arnare Kabileden. Batm Fahz Fasile Fahzdan

Bunu bir mis81 ile göstermek denir ki: Abbas Fasile-

dir: Kusay Aill.aredir; Kinane Kabile-

dir; Huzeyme Ayetikerime sarahaten gösteriyor

ki: kabHelere ay· nesepleri

mamak. her hüViyeti malUm olmak içindir; yoksa bnbalarla. de-delerje tefahur için için)

Hasebin, nesebin hiç bir bildiren ahadisi kerime

pek çoktur. Haccetül vedadaki ihta-Peygamberi, ümmetin

kadar ha (Allahtan en ziyade

kimse, Allah en büyii-en iyiniz.odur.)

si Kur'anda; bunu müfessir olan ha-disi bir meydancia iken hala ah-fad!ndan temayüz bi, .lenler var!

Ulemayi islamiyenin en büyükle-rinden zade Ali Efendi merhum diyor ki: hatta Pey-gamber sül8lesinden Olsa, asalet da vasile tefahüre

Zira bu isbat edebil-.takdirde.bir

cak; çünki bütün ve ceddi muhteremine ait olup ya-

mevkiinde kalacak. Asaletini isbat surette ise, fazla olarak bir de rezHelini yüklenecek."

Ekabiri ümmetten Mevlana "Silsilei nesebiniz ne-

reye "Silsilei ne-. se bile kimse bir yere '·;.·.

Mehmet·

{1) Kerim 'in 4_9 18 <i yel 'tir. Burada 10 <iyel'i ince/enmektedir. (2) 7 1328 (20 1912) de (3) Kerim 'in 49 Siiresidir. 18 8yel'tir. Bura-da 13 üncü

Page 10: Yazı dergisi sayı 6

o

--'--------,...------- i -·

/i

Page 11: Yazı dergisi sayı 6

r • . VE

ve bi hukuki kendi hür iradesi ile

sorgulamaya günümüz

statüleri ve hukuki .. gerekcin de budur zaten ..

Hangi stalüde, ne için? Ve hangi norma, niye? Bu sorulara cev'ap

anda da sorunla Bu

ya bir kitle-yi kadar. ken-disiyle iç da bera-berinde Yani nefs muhasebesini ...

Görülen o ki. sta-tüleri hic te kendilerini isimlendiren dinle Ve Zaman-da tabi olduklai hukuk! normlar da.

söz sahibi belirledikleri normlar ..

Yani o sebe-biyle ister istemez tabi normlar ideolojiler, ahlaki

vs.) Durumundan

her belirtir. günümüz müs-Ama sebep

gibi çözümde ·aramaz. Halbuki çözüm sebeplerde

Neyle mükelleftir. günümüz müs-ve içinde- statü-

lerin ve hukuki norm-belirleyicisi ne So-

run müslümanla Yani "teslim olmu$'la ... Her "tes-lim ... ve fiilieriyle

Önce teslim olmak duru-Ancak bu yetmemekte-

dir. Teslimiyetten sonra teslim oldu-teslimiyetini isbat etmelidir.

ki bu da imanla olur. keli-meyle ancak kelime<je bitmez-. Bunun. için. Kur'an'da Al-

resulünü Bedeviler dediler. Onlara de ki:

"Siz Bu yüzden olduk· deyin. çünkü henüz

iman kalplerinize girmedi; (Hucurat 14)

insanlara kar-teslim ilgilen-

rliren sadece sonuçlar düze-yinde belirir. Çünkü sonuç-

bazen ferdi asar. (Cihad. zekat vb.)

"LA Resulu/lah" kelimeleri ile dahil olu-nan· din. bu kelimeler le. ay-

zamanda da kabulünü ister:

Her olan ALLAH. alemlerinde rabbidir. Alemleri niza.-ma sokan ve alemler için hüküm be-lir!eyendir. Bu durum. alemlerde da kapsa-

ALLAH da rabbidir ve insanlar için de birta-

hükümler Ki bu hü' kümler olarak görmekteyiz.

Rab ve hüküm koyucu olarak Al-kabul ettikten sonra bu 1<abul-

lenmenin beraberinde yü-kümlülükler de olur. Yükümlülük!erin reddi birinci ka-bullenmeyi de ortadan Ve fakat rab ve hüküm koyucu olarak Al lah ile birlikte,insan,canh ve can-

kabulü de. yükümlülük-ler kabul edilse dahi. teslimiyelin yönünün için "iman" ortadan Çünkü teslimiyet. tevhidl istikametten .. e

en büyük

halde teslimiyet "iman "la des-teklenmelidir ki tevhidi olsun .. Aksi haldeki teslimiyetle islam ilgisi de zaten yoktur.

dinine teslim olduktan sonra, yani veri-ci. -hüküm koyucu. görü-cü ve kendisine kulluk edilecek tek ilah olarak kabul ettikten sonra statüter ve olunacak hu-kl.lki normlar Üstün-lük takva iledir ve tabi oluna-cak hukuki normlar ilahi'dir.

imanla desteklenen hayata

din olarak sadece islam be-lircicektir. Statüleri ve oluna-e-ak hukuki belirleyende is-I.§. m Ve islam. bir inanç Sistemi Bilakis o. bir inanç ve hayat düzenidir. O. dünya

ll

ile olma yan soyut bir din

bütün hareket ve gibi.·

ve söz ve lerinde de egemen olur. müs-lümana yernesinde. içmesinde. gi-yim ve Zihin-den geçebilen veya bulun-

mümkün Olup da o konuda is-egemen olmaya-

yöne girmesini is-hiçbir durum söz konu-

su din olarak kabul edenlerin

bir din kabul etmeleri isliimm din olarak kabul-

ortadan Çünkü din olarak kabul anda Al-lah'a halis islam. Bu.

demektir: islam dini-d(r. O ve din olarak insanlara Ve insan dini Allah'a halis me'cburiyetindedir.

Dinin Allah'a halis kin ortadan ve tam an-lainda tevhide ifade et-mektedir. Çünkü iSl§m'm din olarak kabul edilmesi ile bütün din-lerin ve reddedilmele-rini de kabul edilmektedir.

Bunun içindirki "iki dinlilik" kabul edilmeyen ve reddedilen bir haldir. "Her kim islam 'dan bir. din ararsa. bil s ki. {o din] on-dan kabul edilmeyecek ve o. ahiret-te kaybedenlerden

(Al-i 85) Günümüzün. müslüman

hükümler ilahi fakat. hükümle-

re ve islami(!) iddia eden müslümanlar (!)da. yok

Bu da ania-ve sebep olmak-Zaten mazinin

bugünkü anlama ve anlat-

da Yeter ki dinlerini ve

Mehmet Yavuz

il (!

Page 12: Yazı dergisi sayı 6

OLDU

yaslanan ömür. eli beldivorsa ... Güzler eski hesaplara bilaneoya birseyler ek-leniyorsa ... Mazlumun zalimden sart oldu

olgun .. Sokakla.rda vebali varsa omzumuz-da ... Ecel vermek sart oldu bize.

emzirelim ruhumuzda .. 1'v1ukadd.es yasaya Rüzgarlar bizi bekliyor esmeye. Sordum söylemediler. Söyletmek sart oldu bize.

Mahramiyet taeirierin elinde o güzelim tesettürü. Ne ne de Seriegaili yaroyarnlar var sokaklarda ... Ama yine om ri Sütçü olmak

oldu bize. Forhad görseydi bizi, iflAs edcrlerdi. . Kerem'e deva olurdu.

... varmak sart oldu bize. istiyorsak bu ezanlar dinmcsin ... al hayrnk inmesin Kur'an gölgesinden ... hi!kat

çözelim ·diyorsak. Üç hi n cerivle yüzbin va çalmak sart oldu bize. kanla gençlik ... Mehleran menlan Bir Serdar getir-

dik koynumuzda ... küfrün varmak oldu bize. Cesare·t ölçü. iman Vf! sizlerde ... vok bu .. Ölcümüzle aleme nizarn

vermek oldu bize. . . Kafirler korksun Ölümle .. Zulmü öldürelim. Vur

vur. Vurulmak sart oldu bize. uykuda bitiyor. bizi. eksi! !ilir. zillet zam görür ... Doymuyor kalemim

nekadar yaz.sam ... Yeter daha fazla söyletmo beni .. : sart oldu bize. Rab'bim güc versin ... Çekip Osman Gazi'yi. yetmis.yerden yine ... Usta

genÇ .. Toplanmak oldu bize. · çözecek arif meydana ... Ölmeden gömülmeyin mezara ... Kesmeyin kesmeyin çözmek sart oldu bize.

öftüsü. Sert kayalardan inmedik .. Düzlükten kayalara Yufka yüreklileri kova1amnk sart oldu bize.

Her asra zorlu sözü söyletmek ... yukünü yüklenmek ...

Midelere nefse hükümran olrriak Küfrün gibi .. . Serdengeçip .. .

denizine yelken açmak oldu bize Durun· du'run .. Öne oldu. o ldü bize ..

Nedim Diyemli

Page 13: Yazı dergisi sayı 6

13

YA YlN

Risale Ekrem· ile

sunuyoruz.

O S ALE hangi ilkeleri gözetiyor? Sizi gibi ti-cari anlamda oldukça .ve verimsiz bir alana yap-maya iten Saikler , Risale gerek reklam

gerekSe ve-si/e/er/e belirleyen prensiblerir:e:-burada bir defa daha özetleyeQ1JiriZ-.. _

bir st:H-le'r iStiyoruz. Biz önce-likleçok serler bilmeye bi/dik.-

lerimizi Dola-bilgiye "bir lüks ve imtiyaz

bir imkan olarak bakma" uzak durma-ya

2. bilgi ve fikir/erin tashih ·e muh-

taç gözetmek.

3. kitap yu ise okuyucu-ya uzak dura-rak mesu/jyetini mümkün mertebe

yaymlamak. 4. ve

semeresiz ve lüzumsuz ihtilafla_r mesele/erin üze-rine gitmemek.

5. Kuran ve Sünnetle çerçevefen-her türlü hizipcilik-

ten uzak bir yönelmek. ve bu

ölçü olarak kabul etmemek. 6. Muhatap olarak sadece belli

bir kiiltür seviyesini ele a/mamak. her seviyeden ve kesimden insana hitap etmek.

7. Bu nitelikleri bulunduran ki-seçilmesi ve

Sualinizin ikinci gelince. ticari cazib

hususundaki fikir/erinize beraber

sadece tek bir yönüne hitap et-mesiyle mutmain: oJ-ma diye bir hadisenin de

yerinde olsa gerek:

:::RiSALE için· yoluyla gün-dem gibi bir niyetten bahsedilebilir mi? Bugüne kadar· 'ki faaliyetinizde böyle bir diy'ebiliimiyiz.

ise ör.nekleyerek

Risale

prensibler ve linde clevam etmek niyeti dedir. Takib etmekteo/du[iumuz hu

ile bir gündem ise bir hedef ve niyet bir

netice olabilir ancak. ve bu bir öl-çüde bizim

günü-müze kadar devam eden ilgisi ise sevindiricidir.

O Arapça eserleri orjinal olarak ya· Ve ilk ola·

rak da "Yoldaki arap· ça olarak de-vam eitecekmi? Sizi böyle bir ça·

iten saild8r Arapça eserleri orijinal

maya bu yöne makia beraber- devam etme niyetin-deyiz. Türkiye'de arapça bilen -küçümsenmemesi gereken ölçüde bir kitle Fakat bunlar günümüz arapçasmdan veya az mu-hatiib Biz bu kesime cid-di bir muhteva üs/ub de olan gü-nümüz ile muhatab olma. ve Türkiye'de tanman bu orijinallerinden

· ·

OBnndan sonraki .faaliyetleriniz-den babsedermesiniz? Halen devam etmekte olan

· faaliyelimizi daha da rak yine önümüzdeki döneminde . akademik basan Jelif-terCüme da bir seri halinde planla-

Bu seriden ilk olarak. mail Kara 'Tiirkiye'de

Antolojisi .. 2 cild/ik eseri

j !

ii !1

Page 14: Yazı dergisi sayı 6

14

..

1. Sayfada)

cak O'na ki. korkulara ve ümitlere kendini kap-

ve her-kes ondan istifade eder.

Gönüller faoilere za-man. -genellikle-. ümit ile korku merkezlerini

s.iörür ve o zaman bir turafta kat be cazip gelen sevgi bir taraf-ta kahraman korku dizil-mis ti-r. kalan za-

kalp ikisine de kalbini sevdirip. korkusunu def8tmek. ümidine er-rnek icin ne heyecanla Kendini aciz tutarak. süfli mabutla-ra tazimler iZhar ederek ta-

ve ona farketmeksizin ibadet-le bulunur. O gönül bu iki kuv-vetin bir yeridir. Ar-

ne bir huzur ne bir emniyet du y-ihtimali yoktur. Ümit ve korku ·

gelen ve yine on-da olan, müsbet ve men-Ji birer sur'eti tesir olarak duyulma-

ki, birinin yerine me etmek olsun da, kalp bir emniyet duyarak .hayatta onunla yürüsün. harar.et ve suyu zamanki

suyun biri olumlu olumsuz olan den jbaret ise, her zaman suya bir Fakat bunlardan biri suyun,

eserleri ise su ile da hakim bir da yok ise.

suya, sonsuzu bir bezginlikten hiç bir sonuç vermez. gi-bi bu faniyata bu vahdet ergeç mahkum olur. benimle mu, harkimi Hak Teala ve ben O'na, O'nun kanununa ibadet etmeliyim. ·

insan ibadet. ruha hakim olan en yüksek sevgi ile en yüksek korkunun ve

korku ile ümi-din e, tüm Mutlak Kudret'i bilmek

bir·itaatür, hem hem de ba i da nihai bir küçülme ile ta-zimi içerir ve gerçeklik kal be emniyet ve huZur verir. ni hissetmeyen mütekebbirler, hiç-bir korku gibi görünen ga-fil iyimserler. ve hiçbii meyen ümitsizler bu mahrumdurlar.

"Aiemde ben Allah 'tan na vermem ve ancak

. O'na. O'nun emrine boyun Allah itaa li sever.. isyandan nef-ret ederim. hayra uzak dururum. hay rm Hak bilirim. Allah emri n B uymayan Hak Te§J§ hesabma hicbir ölürüm de eimenl. cilnkü ben yoktum O beni varetti ve

behi terbiye edip bana özgürlük ver-di. Bu can. bu vicdan ve bu özgürlük ben de O'nun bir emanetidir. Bunu va pan isterse sonsuz kerreler daha Yapabilir: bundan O'nun yo-lunda feda ederim. zaman alacaPt da .feda ede-rim. zaman za-m n n da fe-, da ederim, bu elerolere Jamr. ile J?ererim .. 'katlanamaz geremezsem ölürüm. emri zaten böyle bir iman böyle bir sadakatile ölürüm, evvelim hak. ahirim hak

Hak'tan gelirim.Hak'ka gide-, rim. ben böyle bir ku-luyum. kendime hiç, O'na

ll! i/h ... " diye bil-

·,, ' ',< .. > ' rnek ve rnek ne kada i' için. bundan daha büyük .bir kudret. · bir ulviyet ...

Gerçekte "iyyake na 'budu" {An-cak sana kulluk ederiz) diyerek .. liva'ul-hamd ioplanan ve yirmi otuz sene içinde yÜce-

tüm aleme yayarak ispatlayan ilk müslümanlar, bu ruh da idiler.

na 'budu ve iyyake · nestain" {Ancak sana kulluk eder, ancak senden isteriz) ayetin-de topluma ve çok bü-yük önem Çünkü ma. "kulluk ederim, isterim"

ferdi "Kulluk ederiz-, isteriz" ola-

rak Müfessirler "Cemaat ile i badetin faziletine ret diyorlar. öyle-dir. Fakat' Cemaat faziletini iyice

Page 15: Yazı dergisi sayı 6

'

gerekir. ile del etmek için Cemaat'in

gerekir. Cemaat kuru bir birlik ruhuyla hareket ede-

bilen homojen. bir topluluk demektir. Bundan dola-

Cemaat. ruh yöne-lik toplumsal bir Bu

ise henüz içinde ortamda

meydana gelecektir. Saadet cin Ce!Jlaati'nin Fa-tiha inmesinden Ce-

arzu edilen ruh. iince1ikle birey ·de

ne z:aman duy-.Qusu girer ve o kibirden. kendini'be-

o ge-n bir Cema-

olur. Du l"Jir bir aileelen tutun uz da sü-

per devletlere kadar gider. Vicdan cehalet ve kihir nedeniyle

gibidir. Kibirli dar bir kendini sever ve ken-

disi için korkar. Ümidi de korkusu da kendisine mahsustur. OrHt göre menfaat kendi menfaal i. zarar ken-di

Bir vicdan dahi, kencPsi gibi en kendisine bir

ve onün menfaa-tinden kendisinin gibi za-

kendi gibi üzüntü duymaya o vicdancia Ce-maat de-mektir. Böyle bir duygu.iki

bir meydana ge-!frir. bu Cemaat Ilin Bu dtiygu fiilen ya-

u Camia kuvvet bulur. Bu duygu ve bu Camiane kadar lurse-ve ne kadar kuvvet bulursa ki-bir o oratlda azalir ve Cemaat'te o oranda geni!$1eyerek kuvvet bulur.

Fatiha suresinde H(l.k TE;!fila, ken-disini öncelikle sahiplerine du-vurarak, vicdanlarda bir sosyal ru-hu terbiye ve takviye etmek için her birinden .. na 'büdu ve iyya-J...e .. {Ancak sana eder ve ancak .yerek ahd-i misak her bire-l/in ifadesini tüm ve tünl

Sosy81 tem-silen "na 'budu ve neslflin .. {kulluk ederiz ve isteriz] dedirtiyor.'

müslüman. na kendi halde ço-

olarak ifade edip, "biz" diyor. bir Cemaat, cemaat ola-__,....

rak söz söylemek isterse içlerinden "biz" diye söyleyebilecek birinin ön-

toplana rak hepsi ona söyletir. Yoksa her birinin "ben, ben. ben" diye bir Ceina-

olmazda, birey-·lerin Bu suretle k e na 'budu" (ancak sana kuiluk ede-riz} diyen bir birey olacak ve fakat bunu söylerken

de temsil et-Bu koruyu-

·cu meleklerden da. ohm veya tasavvur edilen Cemaatler·e kadar gider. Her birey Fatiha suresi münasebetiyle llWJiJ _vnparken bir Önder'in iili Bu anlam

mezhebimizele nC Fal

ha ne bir surc. hicbirsey ma:r.da. hepsi imam bu isi ya-PH!'. Tek nnmaz birey ise. henüz pratik olarak bir önderi

mutlaka okur. Bi-reyler ·-te Bu su-retle içlerinden birini önder rak ona uyarlar 've Cemaat 'in kuv-veti de önderleriyle uygun olur

Demek ki. henüz böyle bir Cema-at pratik olarak mevcut bu ruhun. bir birey de sonra bir Cemaat meydana gelebi-lir. ruh bu suretle maddi ce-maate bir birey bir Cemaat'in tüm Cemaat'-in önce da-hi onu temsil eder. Ve o dUygu ve vicdan. Allah Tefil{J'ya !ir. bu büyük ve benzer-sh içt'irnai ruhtur. Oriun

sosyal ve ölçüde, hiçbir !oplum tasavvur edilemez. Bu yüce

küçük ve dar v.icdanlar sayamazlar. kücük küçük mabutlar-ararlHr da. bir kalbin-cleki metanete bir türlü

Ceman-ti'nin kuvvveti. bi-reylerin ve· vicdanlarda-ki kuvvete Cemaat mevcut ve kuvvetli iken bireyin. Ce-maat ve

kolay olur. F'akHI Cemaat'i meydanH getirenler za-m(l.n böyle bir viçdan zor ve henüz pratik olarak bir Cemaat yob ken. böyle kuv-vetli bir vicdana sahip ol_mak tüm

15

dünya'da tutacak bir ruh bütünlü-sahip demek biz-

zat ilah! bir destekten sur.et-le mümkün olmaz .. Tam ''iyyake na 'budu ve iyyakB nest8in ·· diye bilen, Hz. Muhammed'tir [s.a).

kulluk on und ur. Bunun için la il§he ve eshedü enne Muhammeden ve · · d üsturu eder. Her da onun sünnetine ta-bi olup. gerçek ümmeti olabilen, is-lam Cemaati'nin bir ferdi olarak de-

de. toplumsal bütiinlükleriyle bu kulluk söy-

ve Allah'tan na boyun en büyük olarak kabul edilen deve !etini onlar yirm·i, otuz sene içinde K8.be'de de-vircrek. süper devletle-rini Kayserler'e boyun

Türkistan gidip. Türkleri cezbeden, oradan çq-kip Viyana'lara götü-

yine bu ruh idi. Namaz da ·Fatiha okurken bir

kimse "iyyake na 'budu ve iyyake {ancak sana kulluk eder ve

ancak senden yardmi isteriz.} yeri-ne ·:iyyake a 'budu ve iyyake estain" {uncak sana kulluk ederim. ve ancak senden isterim) rl.ese nama-

fasid Çünkü Al-lah bireyden sadece sahsi

bir söz istemiyor. toplum vic-bir aniasma istiyor. Bu-

nun için bir müslüman "iyyake na·-budu ve iyyake nestain'· de-rin derin ·'Ancak sa-na ederiz'' zaman leri örnek veriyor ve ·ancak

istel'iz' kimler na istiyor?

'da hem bireyin hem ele top-lumun Tevhidi bir Bunlar olarak bir nin sorumlusudur. Bunun icindir ki. insanlar kostukca

·sonunda zelil ve olur. iste böy-le umuma seslenen bir Qin.'dir.

Derleyen: Abdülkadir Kibar

i'} Bu Hak Dini Kur'an Dili eserinin Fatiha Suresi bölümünden. na'budu ve iyyake nestain" a_reti-

. nin tefsirinden sadeJest irilereJ..

\ (

Page 16: Yazı dergisi sayı 6

i: 1•., 1 1'1 '.

'i ' !'_:

···

' 'u

1

1 i '

.

1

1

1

.

KIYAM

ey ey gölSerten yürek, seni bize dilince söylediler

sordular türlü dilden direnme sözlerini bilince söylediler

gömdük oku, ve Bediri unutun dediler

ta ki gizlediler de gelince söylediler

dehlizlerden geçirdiler, zifiri ·

usta bizi .. korkuyu geçince söylediler

yürüdük gecenin üzerine, vurdular kinlerini

çaresizlik denizinden geçip yenilgi sahillerine çekilince söylediler

kavi da inançla mayalanan yüreklerimizi

bir yürüdük seçilince söylediler

cu mali ünal