Wilbur Smith-Güneşkuşu

download Wilbur Smith-Güneşkuşu

of 209

description

D.ERDEM

Transcript of Wilbur Smith-Güneşkuşu

In demeti, karanlk projeksiyon odasnda, sessizce perdeye yansd an, sanki patlayverdi ve ben, onu tanmadm, evet, kartamadm! Grnt karmakt, buuluydu ve ilk bakta benim iin hibir anlam tamyordu, nk ben, kk bir ey greceimi sanmtm; ne bileyim, belki bir kafatas, bir mlek, ya da ufak, altn bir ss eyas, ite onun gibi bir ey... Herhalde u perdeye yansyan kurunili, beyazl, siyahl gerekst bir tabloyu andran izgileri hi mi hi beklemiyordum..." Louren'in heyecandan kslm sesi, bana beklediim ipucunu vermekte gecikmedi: Eylln drdnde, saat alty krk yedi gee, otuz alt binde, 35 milimetrelik bir Layka makineyle ekilmi. Demek, bir hafta nce... Uaktan ekilmi bir fotoraft bu. Neden sonra gzlerim de, beynim de fotorafla uyum salayabildi ve yreim heyecanla arpmaya balad, bu arada Louren anlatyordu: Corafi durumu saptamak iin, benim madenlerin uaktan fotorafn ektiriyorum. Bu da blgenin yz binlerce fotorafndan sadece bir tanesi ve herhalde eken, neyi ektiinin farknda bile olmamtr. Ama inceleyenlerin dikkatini ekmi, bana verdiler. Bak, gryorsun, deil mi? Ben? Sada, stte... Cevap vermek zere azm atm zaman, sesim boazma tkand, kald, hafife ksrr gibi yaptm. Tirtir titrediimi far- kedince de ok ardm. Louren konuuyordu: Klasik bir rnek! Akropol, ifte duvar ve fallus biimli kuleleriyle. Geri biraz abartyordu, izgiler belli belirsizdi, iyi seilmiyordu, hatta yer yer tamamen siliniyordu, ama genel grnyle, sylediklerine yine de uyuyordu. Kuzey, kuzey neresi? diye sordum. Resmin st kesimi, doruymu, Ben. Kuzeye bakyor ite. Acaba kuleler de gnee ynelik olabilir mi? Bir ey demedim. Kafam durmadan alyordu imdi, mrmde hibir ey bu denli kolay olmamt, o halde bu iin iinde bir i vard, bir apanolu kacakt. Toprak katmanlardr bunlar. Belki de granit ile kireta karm olabilir. Byle, birtakm ekiller meydana getirmitir, diyebildim. Louren bararak szm kesti: Yok, canm! Sonra yerinden frlad, masann zerinden kapt bir kt keseciinin ucunu, perdeye yaklatrp ana duvarlar olarak tanmlada izgilerin zerinde yrtt: Sylesene bana, hi bylesine dzenli jeolojik izgiler grdn m sen? Ama ben kabullenmek istemiyordum bir trl, bo umutlara kaplp da sonra yine d krklna dmeyi hi istemiyordum. Neden olmasn? Dayanamad gld:

Biliyordum zaten, kolay kolay teslim olmayacan, direteceini biliyordum. Hi kukusuz Afrika'nn en karamsar kiisi sensin! Ama herhangi bir ey olabilir bu, Lo. Bir k oyunu, ne bileyim, bir glge oyunu, her ey olabilir. Kul yaps olduunu kabullensek bile, yine de herhangi bir bahe veya tarla olabilir... Ne? En yakn su kaynandan yzlerce mil tede bir bahe, bir tarla, yle mi? Brak bunlar Ben. Sen de benim kadar biliyorsun ki bu... Birden frlayp koluna yaptm: Syleme... Ne olursun, syleme... Uursuzluk getirirsin. Heyecanlandm zaman hep byle kekelerim, ama artk aldr etmez oldum. Louren gld, ama byle hzla frlayp koluna yapmam da onu rktmt, her zaman rktrd zaten. Usulca elimi kolundan ektim: Bala, cann m yaktm yoksa? Hayr, dedi, ama kolunu ovuturuyordu. Gitti, gstericinin n sndrd, sonra tavandaki lambay yakt. Gzlerimiz kamamt. Glmsedi: Seni kk Yahudi seni! Beni aldatmazsn, heyecandan yerinde duramyorsun, gryorum ite... Nerede buldun onu, Lou? Nerede? nce kabul et bakalm... Diz k de yalvar, mrnde bir tek kez... Pekl, ilk bakta gerekten de ilgi ekici grnyor... O altn sal kafasn geriye att, bir kahkaha koyverdi: Hah yle, yola gel bakalm. Hadi, bir daha... Yani, galiba, onu bulmusun... Onu yllardr byle grmemitim. O ciddi iadam maskesini syrp atm, Sturvesant imparatorluunun tm kayglarndan syrlm gibiydi. Yalvardm: Ne olur, syle hadi. Nerede buldun onu? Birden ciddileti. Gel, dedi. Duvara dayal uzun bir masann bana gittik. Yeil uha zerine bir harita yaylm, drt kesinden inelenmiti. Yksek bir masayd, hemen bir iskemleye trmandm, masann zerine eildim, imdi yan bamda ayakta duran Louren ile hemen hemen ayn hizadaydk. Bak ite, Gney Afrika, 5 numaral harita. Botswana ve Bat Rodezya. Haritay dikkatle inceliyor, bir iaret, ne bileyim, kurunkalemle izilmi bir arp iareti veya bir daire aryordum.

Nerede? Hani, nerede, gster?.. Biliyorsun, burada, yirmi be bin hektarlk bir blgede maden arama imtiyazna sahibim... Aman Lo, brak bunlar. Bana hisse senedi satacak deilsin nasl olsa... Nerede, sen onu syle? uraya, jet uann inebilecei bir yer hazrladk. Henz tamamlanmad. Ama altn madenlerinden bu kadar gneyde olamaz ki!.. Deil. yi bak bakalm... Anlalan bana eziyet etmekten mutluluk duyuyordu. Parman harita zerinde gezdirdi, derken birden durdu, yreim de birlikte, duracak gibi olmutu. Enlem tam uyuyordu, yllar boyu binbir zahmetle toplayabildiim ipularnn tm de bu blgeyi gsteriyordu zaten. te burada, dedi. Maun'un iki yz on iki mil gneydousunda, Wanki doal parknn elli alt mil gneybatsnda, alak tepelerin girintisine sokulmu, kayalarn, allarn arasnda yitip gitmi. Ne zaman yola kabiliriz? diye sordum. Vay canna be! Demek gerekten inanyorsun ha! Baka biri bizden nce davranabilir. Bin yldr orada durup duruyor, bir hafta daha... Ne? Bir hafta daha m? Olamaz... Benim, daha nce buradan ayrlmam olanaksz. Cuma gn Anglo - Sturvesant irketinin yllk Genel Kurulu var, Cumartesi ise Zrih'de bulunmam gerekiyor, ama salt senin hatrn iin ksa kesmeye alacam... Ksa kesme, iptal et. O parlak, gen yardmclarndan birini gnderiver, bitsin gitsin. yi ama evlt, biri sana yirmi be milyon bor verdii zaman gidip eki kendi elinle alman nezaket gereidir, birini gndermek olur mu hi? Ama Lo, bu sadece para ii deil ki... ok nemli bu... Bir an Louren, o soluk mazi gzleriyle, iimi okumak istermiesine beni szd, sonra ban sallad: Demek senin iin yirmi be milyon sadece para ii oluyor, yle mi? Ama galiba haklsn. Yine de zgnm Ben. Ancak Sal gn. Evet, gne doar domaz uarz, sana sz veriyorum. nce havadan inceler, sonra Maun'a ineriz. Peter Larkin'i tanyorsun, deil mi? Evet, ok iyi tanrm. Peter, Maun'da safari dzenlerdi. Onunla iki kez Kalahari'ye gitmitik.

yi. Onunla anlatm. Bizimle gelecek. Fazla yklenmeyeceiz, hzl gitmek iin. Bir cip, iki de er tonluk kamyonet, o kadar. Ancak be gn kalabilirim ki bu da ok ksa bir sre. Ama helikopter kiralarm, gelir beni alr, siz de keyfinizce aratrr, kazarsnz. Louren bir yandan konuurken, koluma girip beni projeksiyon odasndan darya, koridora karmt. Yksek pencerelerden ieriye dolan gne galeriyi ssleyen tablolar, heykelleri aydnlatyordu. Burada Gney Afrika'nn en nde gelen sanatlarn yaayan ve lm, uluslararas apta teki sanatlarla pek gzel bir kaynama iindeydi. Louren Sturvesant da, atalar da, paralarn akllca harcamlard. u anda, u heyecanmn arasnda bile, gzlerim bir Renbir tablosundaki plak kadnn teninin scak rengine taklmadan edemiyordu. Louren ayak seslerini boan deerli Dou hallarnn zerinde geni admlarla ilerliyor, ben de admlarm ona uydurmaya abalyordum. Benim bacaklarm da onunkiler kadar uzun, onunkiler kadar gldr. Eer ikimizin de umduu eyi bulursan, sana izin, dilediin gibi genilet almalar. Srekli bir kamp yerletir, hava kprs kur, dilediin yardmclar se al, istediin donanm getirt. Usulca: Tanrm, ne olursun, umduum gibi ksn, demiim. Merdiven bana gelince durduk, gizli -bir i kotaryormuuz gibi birbirimize baktk, srttm. Sordum: Bunun neye patlayabileceini biliyorsun, deil mi? Belki de be, alt yl kazmak zorunda kalrz! Umarm... Birka yz bin harcayabilirim Sadece para ii, ne olacak? Bir dostum byle demiti. Yine bir kahkaha koyverdi. Merdivenleri paldr kldr, itie kaka indik. Pazartesi akam saat yedi buukta dnerim. Beni havaalannda karla. Zrih'ten Alitalia uayla geleceim. Bu arada sen de kendi hazrlklarn yaparsn. O fotorafn bir kopyasn isterim. Enstit""ye bir tane gnderdim, bytlmn. nnde bir hafta var, dilediince, bol bol incele dur artk. Vay canna be! Ge kaldm." Tam Hilary Sturvesant ieri girerken kapya yneldi. Kadn ksack, beyaz bir tenis elbisesi giymiti ve bacaklar upuzun, insann yreini burkacak gzellikteydi. Gidiyor musun, sevgilim? Bala Hill. Yemee kalamayacam sana sylemeyi unutmuum, ama Ben'i alkoyacak biri gerek. Ona gsterdin mi?

Dnd, bana doru yrd, eilip ok doal bir ey yapyormuasna ve hi tiksinmeden dudaklarmdan pt, geri ekilip glmseyerek ta gzlerimin iine bakt, dimdik. Bunu ne zaman yapsa, ona yz yl kle olacam dnrm. Ne diyorsun ha, Ben? Olabilir mi? Ama ben daha azm amaya zaman bulamadan Louren geldi, kolunu onun beline dolad, birlikte bana glmsediler. Akl bandan gitti. Az kpryor, yerinde duramyor. Hemen imdi, u dakikada le atlmaya, yollara dmeye kalkyor. Sonra Hilary'ye sarlarak uzun uzun pt. Bir sre sanki benim varlm unutmu gibi, yle kucaklatlar. Bu ikisi benim iin kadn ve erkek gzelliinin doruudur. kisi de uzun boylu, salam yapl, yakkldr. Hilary kocasndan on iki ya gentir, onun drdnc ei ve yedi ocuundan sadece en knn anasdr. Otuzuna merdiven dayam olmakla birlikte, yandan olgun ve alml durur. Ben'i le yemeine alkoyuver sevgilim, karnn doyur. Ben ge dneceim. Louren karsnn kollarndan glkle syrlabildi. Hilary: Seni zleyeceim, dedi. Ben de seni canm. Pazartesiye grrz Ben. zellikle ihtiya duyacamz bir ey aklna gelecek olursa Larkin'e tel ekersin. Hadi hoa kal, ortak. Ve kt gitti. Hilary beni elimden tutarak darya, ta deli, geni avluya kard. Be hektar geniliinde im alan ve gz alc iek tarhlar, ta aaya, dereye ve yapay gle kadar iniyordu. Tenis( kortlarnn ikisinde de oynayanlar vard ve kck, yar plak bir kalabalk, yzme havuzunda bata ka oynayordu. niformal iki uak, uzun bahe masasna souk bir bfe hazrlamaktaydlar ve tenis klnda yarm dzine kadar gen kadnn barn nndeki ezlonglara uzanm olduunu grnce yreim skntyla burkuldu. Yzleri yorgunluktan kzarm, tertemiz elbiseleri terden burumu, upuzun bardaklardaki buzlu meyve sularn yudumluyorlard. Hilary: Gel, diyerek beni onlara doru srkledi. yice kasldm, boyumu birazck olsun uzun gstermeye abalayarak bayanlara yaklatm. Kzlar, ite size bir kavalye. Size Doktor Benjamin Kazin'i tantraym. Kendisi Afrika Antropoloji ve Tarihncesi Enstitsnn Mdrdr. Sonra bayanlar teker teker bana tantrd, ben de her birini ayr ayr selamladm. Gz alc zelliklerimi, yani gzlerimle sesimi elimden geldiince iyi kullanmaya abalyordum. Bu, onlar iin de, benim iin de ok g bir tanma treniydi aslnda. yle ya, ev sahibeniz, le yemeinden nce ikinizi yudumlarken birdenbire karnza bir kamburla kverirse, armaz da ne yaparsnz? Neyse ki ocuklar imdadma kotular. Bobby beni grr grmez avaz kt kadar barmaya balad: Ben Amca! Ben Amca! Sonra buz gibi, slak kollarn boynuma dolarken srlsklam mayosunu yeni elbiseme yaptrd, beni srkledi,- kardelerinin, arkadalarnn oluturduu srye soktu. ocuklar arasnda daima daha rahat ederim, ya

farkna varmam grnrler, ya da uluorta soruverirler: Niin byle iki bklm yryorsunuz? Ama bu kez benden bekleneni veremedim onlara, aklm baka yerdeydi; ok gemeden ekip gittiler, yalnz Bobby kald, nk o, her zaman bana sadktr. Sonra Hilary vey kznn yerini ald ve gen anneler topluluuna geri dnmek zorunda kaldm, bu kez onlar zerinde daha iyi bir etki braktm sanyorum. lk sklganlm atlattktan sonra, gzel kadnlara hi dayanamam. Enstitye gitmek zere oradan ayrldmda saat bulmutu. Biraz da akrkeyiftim, nk Bobby Sturvesant viskiyi de bardaa Coca Cola doldurur gibi dolduruyordu." Zarf masamn zerinde buldum, zerinde zel ve ok Gizlidir yazyordu, kesine de ineyle bir not tutturulmutu. leyin geldi. lgin grnyor. Sal. Zarf inceledim, neyse, almamt. Demek ki Sally kendini tutmay baarmt, nk hastalk derecesinde merakldr ve buna, 'Bilimsel aratrma merak,' der. Hi kukum yok, be dakikaya kadar damlayacakt. Onun iin hemen ekmecemdeki naneli ikletlerden bir tane azma attm, viski kokusunu duymasn diye. Sonra zarf ap prl prl, bytlm fotoraf kardm, masa lambasn yaktm. Bytecimi elime aldm. Sonra odamn duvarlarna bir gz gezdirdim. Raflar, ta yerden tavana kadar deil de benim omuz hizama kadar kitap doludur. Bunlar hep, mesleimle ilgili kitaplardr, kahverengi ve yeil deri kapl, altn yaldzl kitaplar. Odam byktr, onun iin binlerce kitap vardr burada. Kitaplarn zerindeki raflarda ise; sra sra, insandan nceki yaratklarn aldan bstleri dizilmitir. Yalnzca ba ve omuzlar. Neandertal insannn eitli evreleri, sonra Kromanyon, homo sapiens sapiens tm grkemi ve rezilliiyle yer alr. Masamn sandaki raflarda ise, Afrika'da rastlanan tipik etnik rneklerin bstleri dizilmitir: Hamitler, Araplar, Pigmeler, Negrovidler, Boskoplar, Buimanlar, Grikalar, Hotantolar ve tm tekiler. Onlara dedim ki: Baylar, sanyorum ok ilgi ekici bir iz zerindeyiz. Heyecanl veya sarho olduum zaman onlarla byle yksek sesle konuurum ben. Bu kez her ikisinden de biraz vard zerimde. O anda Sally'nin sesiyle yerimden sradm: Kiminle konuuyorsun byle? Oysaki pekl biliyordu. Ellerini beyaz nlnn ceplerine daldrm, srtn kapya vermi, yle duruyordu. Simsiyah salarn geriye doru iyice gerip bir kordelyla balam, frlak aln, iri, yeil gzlen, kk elmack kemikleriyle artc bir gzellikteydi. Smsk blucininin iinden, kasl bacaklar belli olan, upuzun boylu bir kz ite. Ne diye hep uzun boylu kzlardan holanrm sanki? Usulca masama yaklarken sordu: Yemek iyi geti mi bari? nadma, fotorafn zerine zarf kapatrken karlk verdim: Nefisti dorusu. Sv hindi, Istakoz salatas, ttslenmi alabalk, mantarl rdek kzartmas. ' Seni hain seni! diye mrldand. Midesine ok dkndr. Fotoraf rttm de gznden kamamt. Benimle byle konumana izin vermem, ama ona engel olmak da elimden gelmez. Be adm temde durdu, havay koklad:

Amann, nane kokulu malt viskisi imisin ha? Azm suland! Kzardm, elimde deil bu da, tpk kekelemem gibi. Sally ise bir kahkaha att, geldi, masamn kesine tnedi. Artk zarf ak seik szyordu: Hadi Ben, nazlanma. Geldiinden beri merakmdan atlyorum. Subuharna tutup aacaktm, ama ne yazk ki elektrik oca bozulmu. Doktor Sally Benator iki yldr benim yardmcmdr, ben de tam iki yldr kendisine abay yakm bulunmaktaym. Biraz yana - ekilerek masamn banda ona da yer aarken zarf kaldrdm: Pekl, una bir gz atalm hele, dedim. Yanma iyice sokuldu, kolunun st kesimi omzuma dedi, sanki tm gvdem elektriklendi. ki ylda Sally de ocuklar gibi kamburumu fark etmez olmutu. Rahat ve doal davranyordu, ben de programn yapmtm, iki yla kalmayacak, ilikimiz daha da olgunlaacakt. Onu rktmemek iin yava, ok yava admlarla ilerlemeliydim. Ama iki yl iinde ona kendimi hem sevgili, hem de koca olarak benimsetecektim. iki yl daha sabretmeye kalyordu ki bu da hi kolay deildi. Masamn zerine eildi, byteten bakt, uzun sre hi kprdamad, sesi de kmad. Sonunda ban kaldrd zaman yeil gzleri parlyordu. Ben, ah Ben, senin hesabna yle seviniyorum ki! Dur bakalm, ay grmeden paalar svama hemen. Belki de baka bir eydir! Hayr, bouna kmsemeye urama. Ta kendisi Ben, sonunda... yle uzun zamandr altn, ylesine yrekten inandn ki... Korkma artk. Rahata kabullen. Kitap raflarna gitti, K harfine bakt, orada yazarn adn tayan bir dzine kadar cilt vardr: Benjamin Kazin. Bir tanesini ekip ald, at. Yksek sesle okudu: Ofir, yazan Dr. Benjamin Kazin. Orta Afrika tarihncesi altn iilii zerine, zellikle Zimbabwe kentini ve Kalahari'deki eski, yitik Sitenin efsanesini ele alan bir kiisel aratrma. Sonra glmseyerek yaklat: Okumu muydun bunu? ok ilgi ekicidir. Evet Sail, bir olaslk var, bunu kabul ediyorum, ama sadece bir olaslk... Szm kesti: Neredeymi? Tahmin ettiin gibi, minerallemi kuaklarda m? Evet, altn kuanda. Ama Langebeli'den de, Ruwane'den de ok daha fazla ey verebilir, sadece bir olaslk bu... Sally gld, yeniden bytece eildi, parmayla fotorafn kuzey kesimine rastlayan kesinde mrekkeple izilmi oka dokundu.

Tm bir site... Eer bir siteyse. Evet, tm site kuzeye bakyor, gnee. Akropol arkasnda, gne ve ay, iki tanr. Fallus biimli kulelerden drt, be, alt tane, belki de yedi tane var. Sal, onlar kule deil ki, sadece otuz alt bin ayak ykseklikten ekilmi bir fotoraftaki koyu renk lekelerden ibaret. Ne? Otuz alt bin ayak m, dedin? yleyse ok byk bir yer olmal. Ana duvarlar iine on iki tane Zimbabwe girer, baksana. Yava gel kzm, Tanr akna telalanma... Ya duvarlarn d, sitenin aas? Millerce uzanyor, baksana. Koskocaman bir yer Ben, ama acaba neden byle, yarm ay biiminde yaplm, merak ettim dorusu? Doruldu ve ilk kez, evet ilk kez, kendiliinden boynuma sarld: Ah, yle heyecanlym ki, yerimde duramyorum, lebilirim. Ne zaman gidiyoruz? Sesimi karmadm, hatta belki sorusunu duymadm bile. Sadece kocaman, scack gslerinin beni sktrdn hissediyordum, biraz geri ekilip yzme bakt, sorusunu yineledi: Ne zaman gidiyoruz, ha? Ne? Ne dedin? Ne zaman gidiyoruz. Ben? Senin u yitik kenti bulmaya ne zaman gidiyoruz? eyy! Nasl syleyeceimi bilemiyorum, ama nce Louren Sturvesant ile ikimiz gidiyoruz. Sal gn. Bouren yardmcm alabileceimden hi sz etmedi. Bu yzden, senin de gelebileceini sanmyorum. Sally bir, iki adm geri ekilip yumruklarn kalalarna dayad, beni hain hain szd, sonra aldatc bir yumuak sesle sordu: Bahse girmeye var msn? Bu hi iime gelmezdi, Sally'ye aresiz, hazrlanmasn syledim. Ama bu i iin bir hafta ok uzun bir zamand, nk meslekten olduu iin yola karken yanna pek az bir ey alrd, bloknotlarmz filan ortaklaa kullanrdk, ancak benim fotoraf takmlarm ok yer tutard. Bu yzden, yirmi drt saatte hazrlandk ve geri kalan alt gn, zamanmz tartarak, fotoraf inceleyerek, zerinde konuarak ldrmeye altk. Sally arasra, heyecandan patlayacak durumlara gelince odasna kapanyor, alyordu. Uzmanlk alan, kayalara izilen resimler, yazlar ve eski yazlarn zlmesiydi. Ben ise bo zamanm mze odalarnda gezinerek, yeni bulgular nasl sergileyeceimizi tasarlayarak, ziyaretiler defterindeki isimleri sayarak, rencilere mzeyi gezdirerek filan ldryor, almaktan baka her ey yapyordum. Sonunda dayanamayp yukarya, Sally'nin odasna kyor, kapy vuruyordum. Bazen, Gir, Ben,

diyor, bazen de, im var, ne istiyorsun? demekle yetiniyordu. O zaman da benim dev Timothy Mageba ile Afrika dilleri blmne geiyordum. Timothy, on iki yl kadar nce Enstitde sprgeci ve temizliki olarak ie balamt. Anadili olan Sotho'dan baka on alt diyelek konutuunu alt ay iinde rendim. Ona on sekiz ayda ngilizce konumay, iki ylda da yazmay rettim. ki yl sonra diploma ald, yl sonra niversite mezunu, iki yl daha sonra da uzman oldu. imdi ise Afrika dilleri konusunda doktora almas yapyor. ngilizceyle birlikte on dokuz dil konuuyor ki, bu, benim konutuklarmdan bir tane fazladr. Ne var ki bir dil uzman iin alacak derecede sessiz bir adamdr. Sesi ok kalndr, kocaman gvdesine pek yarar, derinden gelir. Bir metre doksan be santim boyunda olmasna karn bir dans gibi kvrak hareket eder. Beni hem byler, hem de biraz korkutur. Ba tamamen dazlaktr, iyice tra eder, kapkara bir glle gibi parlasn diye de gzelce yalar. Burnu gepgeni, yass, burun delikleri kocaman, kaln dudaklar morumtrak karadr ve salam dilen bembeyaz parlar. Bu etkileyici maskenin ardnda, ksk Gzkapaklarnn arasnda bir zincire vurulmu hayvan parlts arasra olanca vahiliiyle akar ve insan rktr. Giydii koyu renk kostmlere ve bey&z gmleklere karn bir eytan grnm tar ve on iki yldr birlikte olduumuz halde, o kapkara derinin, o kapkara gzlerin ardndaki o kapkara derinliklere bir trl inememiimdir. Szde benim gzetimim altnda Enstitnn Afrika dilleri blmn ynetir. Emrinde biri kz, be gen Afrikal alr ve imdiye dek, Gney Afrika'da konuulan yedi anadilin szln yaynlamlardr. Ayrca eitli aratrmalar iin de veriler toplamaktadrlar. Bundan baka, biraz da benden yardm ve destek grerek, ama tamamen kendi giriimiyle bir de iki ciltlik Afrika tarihi yaymlam ve beyaz derili tarihiler, arkeologlar, gazeteciler arasnda frtnalar koparmtr. ocukken Timothy, kabilenin bycs olan dedesine raklk edermi. Dedesi, Timothy'yi hipnotize ederek uyutmu ve kabilenin tm tarihini bu uyku halindeyken onun beynine ilemi. imdi bile, otuz yl getii halde Timothy, istedii zaman kendi kendine esrime haline girebilir ve o efsaneleri, folkloru, yazlmam tarihi ve by retisini olduu gibi, anmsayabilir. Ne yazk ki Timothy, eitimini tamamlayp byc olmadan bir yl nce, dedesi bir beyaz derili yarg tarafndan yarglanp adam ldrmek suundan aslm. Ben de Ofir kitabm iin Timothy'nin bu yazlmam malzemesinden geni lde yararlandm: zellikle eskiler dediimiz o ak renk derili, sar sal savalara ilikin blmlerinden... Bu savalar denizin tesinden gelmiler, topraktan altn karmlar, yerli kabileleri zincire vurup kle diye altrmlar, surlarla kuatlm kentler kurduktan sonra artlarndan hibir iz brakp silinmeden nce, yzyllar boyu byk bir rahatlk iinde yaamlar. Sylenceler byle diyor. Ama bilimsel dayana yok. Timothy'nin bana aktard bilgileri yaynladna hi kukum yok. Ne var ki bunlarn bazlar ok, ok gizli, tabu saylyor, byc olmayanlarn renmesi doru bulunmuyor. Yine hi kukum yok ki, bu aklanmayan bilgilerin de ounluu o eskilerin efsanelerine ilikin. Ama ben bu konuda onu hibir zaman sktrmadm, zorlamadm.

Louren'in svire'den dnecei Pazartesi gnnn sabah, Sally'yi bir telatr ald, yle ya, ya Louren onun bizimle gelmesini veto edecek olursa? Bamn etini yemesine dayanamadn iin yanndan kap Timothy'ye snmaktan baka are bulamadm. " Timothy kck bir odada alr, Enstitde yer sknts ekiyoruz nk. Onun edas da tavana kadar kitap, dosya, kt dolu; ama yine de oturabileceim bir iskemle buldum ite. Timothy beni byk bir saygyla karlamt, her zamanki gibi. nk Bantu inancna gre, beyazlardan yumru ayakl, akl, a gzl olanlar ve kambur olanlar ruhlarn zellikle sevdii kiilerdir ve zel glere sahiptirler. Ben de Timothy'nin bu inancndan gizli bir zevk almaz deilim dorusu. Evet, ne diyordum, iskemleme tnedim ve uradan buradan konumaya baladk, bir yandan da dilden dile adyordum. nk Timothy de, ben de bu zel yeteneimizle vnr ve sanyorum biraz da gsteri yapmaktan holanrz. Hi kukum yok ki onunla konumamz batan sonuna dek rahata izleyebilecek tek kii bulunmaz u koskocaman dnyada." Sonunda, bilmem hangi dilden, dedim ki: Timothy, on yldr ilk kez bir yolculua sensiz kyorum, beni ok yadrgatacak.* Birden sustu, sz yine o kayp siteye getireceimi biliyordu. Be gn nce ona fotoraf gstermitim ve durmadan, herhangi bir yorumda bulunsun diye tkp dolduruyordum, ama bouna. ngilizceye dnerek: Neyse, herhalde pek bir kaybn olmayacak, dedim. Yine bulank suda balk avlayacaz demektir. Kimbilir bunlardan ka tane var? Hangisinden balayacam bir bilseydim! Birden sustum, kulak kesildim. Timothy'nin baklar donuklamt, fiziki bir olaydr bu. Mavimtrak, donuk bir katman sanki gzlerini rter, ba der, dudaklar kvrlr, benim de tylerim diken diken oluverir. Bekledim. ok tank olmama karn yine de Timothy'nin byle, esrime haline girmesi beni her zaman ok etkiler, kimi zaman bu durum, iradesi dnda olur. Kimi zaman da bilerek, esrime haline girer, ama bunun iin bir hazrlk dnemi gerekir. Bu kez kendiliinden olmutu, merakla bekledim. Yal bir adamn, titrek, tiz sesiyle konumaya balad. Dedesinin sesiydi bu: Bel, dedi, kaln, mor dudaklar kprmt. nsanlarn zihninden de, yeryznden de, bir daha dnmemek zere temizlenmesi gereken bir bel. Esrime hali ok ksa srmt, kendine gelir gelmez karsnda beni grd, ngilizce mrldand: Balayn doktor, kahve ier miydiniz? Neyse, sonunda oca onardlar da... O gn Timothy'nin azndan baka bir ey alamazdm artk. imi ektim: Hayr Timothy, saol. im var. Salcakla gidin, efendim. yi ruhlar yolunuzu aydnlatsn.

El sktk. Sen de salcakla kal Timothy, ruhlar izin verirse seni de yanma aldrrm. ** Jan Smuts Havaalannn bekleme salonu barnda evreme gz gezdiriyordum. Birden: Hay Allah kahretsin! deyivermiim. Sally sordu: Kimi? P.G.A'lar. Ne demekmi o? Parlak gen adamlar demek. Sturvesant firmasnda alanlar. Bak ite, drt tanesi orada. Peki, onlar olduunu nereden anladn? Sa biimlerinden; ense ve yanlar iyice alnm. niformalarndan; koyu renk kamir kostmler, desensiz, dz boyun- balar. Yz ifadelerinden; gergin, eki ama yine de byk patron grnr grnmez srtmaya hazr. stelik ikisini zaten tanyorum. Enstitye tuvalet kd almam bile gerekse onlardan istemek zorundaym. te patron da geliyor." Louren Sturvesant terminalin kapsndan giriyordu, iki P.G.A' s iki yannda, birer adm gerisinden geliyorlard. Alan mdr ise yan banda, admlarn ona uydurmaya abalyor, koturuyordu. Herhalde bir nc adam da valizleriyle ilgileniyor olmalyd. Bekleyen drt kii, hemen srtarak kdem srasna doru ilerlediler, patronla el sktktan sonra, evresini sardlar, bilgi vermeye koyuldular. Bylece Anglo - Sturvesant irketi, kalabal bir Panzer birlii gibi yararak ilerledi. Sally'nin eline yaptm gibi ben de kalabaln iine daldm. Bu ilerde ok becerikliyimdir, nk bacak hizasnda ilerlerim ve bu hizada bask yapnca kalabalk, Kzldeniz'in sular gibi iki yana alverir kolayca. Anglo - Sturvesant irketine tam cam k kaplarnn nnde yetiebildik. Louren neredeyse bana arpp dyordu. O anda ne kadar yorgun olduunu grdm. Ben, ok zgnm, gelmemeni haber veremedim. Bir terslik olmu,,imdi hemen toplantya yetimek zorundaym. ok bozulmu olduumu anlam olmal ki, hemen omzumu tutarak ekledi: Yok, yok, hemen olmadk sonular karmaya kalkma. Yolculuk ertelenmi deil. Yarn sabah bete havaalannda ol. Orada buluuruz, imdi gitmem gerek, bala. El skp ayrldk, Johannesburg'a dnerken Sally sordu: Benim iin sordun mu? Tamam m?

Frsat bulamadm ki, Sal! Sen de gzlerinle grdn ite. ok acelesi vard. Ben Mercedes'i Enstitnn nnde park edinceye kadar bir daha ikimiz de hi konumadk. Sordum: Bir kahve ier misin? Geri epey ge oldu, ama nasl olsa bu gece gzne uyku girmeyecektir, biliyorum. Bir satran partisi yaparz. eri girdik, cameknlarla, balmumu heykelciklerle dolup taan bombo mze salonlarndan geip, benim alma odamn ve dairemin bulunduu kata kan zel merdivene yneldik. Ben kahve yaparken Sal de mineyi yakt, satran tahtasn hazrlad. Mutfaktan dndmde deri kapl kanepeye bada kurup oturmu, fildii ve abanozdan satran takmnn zerine eilmiti. O kadar gzeldi ki soluum kesildi sandm. Neredeyse kalbim duracakt. O kocaman, yumuack gzlerini kaldrd: Hadi gel, oynayalm, dedi. Ama besbelli kendini oyuna veremiyordu. Bir sre sonra kalkt, odada bir aa bir yukar gezinmeye koyuldu. Sonra birden geldi, yumruklarn kalalarna dayayp karma dikildi. Bouk bir sesle: O pis heriften ireniyorum. Kendini beenmi. Kuzum ille de bizimle gelmesi art m, anlayamyorum? Eer deerli bir eyler bulup kartacak olursak, anlalan onuru ona ait olacak, buluumuzun zerine oturacak. Louren'den sz ettiini hemen anladm, ama sesindeki o kini, fkeyi o anda zmleyememitim, nedenini ok sonra kefettim. imdilik sadece arm, kzmtm. Sen ne demek istiyorsun kuzum? Kimden sz ediyorsun? O kck adamlar grmedin mi? O kstah herifin evresinde korkudan nasl da yaprak gibi Tirtir titreiyorlard? Sally, onun hakknda byle konuamazsn. En azndan benim yanmda. Ah, bir de kendi halini grebilseydin! Tandm insanlarn en sevimlisi, en drst, en iyi yreklisi olan, yannda almaktan byk vn duyduum seni... o byk bilgini! Nasl kuyruk salladn, yaltaklandn grseydin keke! Senden de rendim o anda, ondan da. kinizden de! Seni alaltyor, be paralk ediyordu ellemin gz nnde... Bir ey sylemedim. aknlktan donakalm gibiydim. Sally ise fkesinden alyor, gzyalar ip gibi yanaklarndan aa yuvarlanyordu. Neden sonra kendini toparlayabildi, eliyle azn kapad, fsldad: Delirdim mi ben? Neler sylyorum? Ben, ah, Ben. Bala beni, ok, ok zgnm, ne olursun bala... Geldi, nmde diz kt, bana sarld, ben ise heykel gibi, kprtsz duruyordum. Olacaklar sezinlemi, korkumdan ta kesilmitim. Geri nice zamandr gece gndz bunun iin dua ediyordum, ama yle anszn oluvermiti ki, hazrlkl deildim. Ama ite,

dn olmayan noktaya da birdenbire gelivermi bulunuyordum. Sally hep yle bana smsk sarlm, ban kaldrd, yzme bakt: Ne olur, ne olursun, bala beni. Onu ptm, az gzyalaryla tuzlu ve scackt. O anda korkum siliniverdi: Sev beni, Ben, ne olursun... gdsyle, ekingen davrandm, nclk etmenin kendisine dtn anlamt. Beni kanepeye srkledi. Bouk bir sesle fsldadm: Ik. Ltfen sndr. Peki, sndreyim. Biliyorum sevgilim. Karanlkta iki kez bard: Ah Ben, ne olur, ok glsn! Beni ldryorsun! Kollarn... Ksa bir sre sonra da bard, anlamsz, tutarsz bir lk ve benim bouk lm onunkine kart. Sonra karanlkta sadece dzensiz soluklarmz iitilir oldu. Aklm sanki gvdemden kopmu, scak, karanlk bir ortamda kendi kendine, zgrce yzyordu. mrmde ilk kez tam huzura kavumutum, gvenlikteydim, doymutum. Sally beni kendime getirdi: Benim iin ark syler misin, Ben? Ve byle diyerek kanepenin yanndaki kk masann zerinde duran lambay yakt. Gzlerimiz kamaarak birbirimize baktk. Yz pembe pembe olmu, simsiyah salar dalm, omuzlarna dklmt. Evet, benim de canm ark sylemek istiyor zaten. eriye, yatak odama geip dolaptan gitarm alrken boy aynasna gzm iliti. Dikkatle baktm, nk karmdaki bir yabancyd. Dz, simsiyah salar, kara gzl, kz gibi upuzun kirpikli, geni eneli ve ak alnl, drt ke bir surat ereveliyordu. Bu yabanc bana, yar utanga, yan gururlu, glmsyordu. ocukluumdan beri beni lesiye zen o garip vcuda baktm bu kez. Kollar ve bacaklar ar gelimiti, kalnd, yumru yumru kaslyd, bir devin kollan, bacaklar gibi. Gzlerim ister istemez kede duran haltere kayd, sonra yeniden aynaya takld. Evet, kollarm, bacaklarm kusursuzdu ancak gvdem, tkz, kambur, kurbaa gvdesini andryordu. stelik kvrck, kapkara tylerle rtlyd. Bu ilgi ekici gvdeye baktm ve yine mrmde ilk kez, ondan nefret etmedim. Sally'nin yanna dndm, maymun derisi kapl kanepeye uzanmt, kucamda gitarm, yanbana bada kurdum. Fsldad: Ackl bir ark syle, Ben. Ama ben mutluyum, Sal. Olsun, sen yine o ackl arklarndan birini syle. Ve ben gitarn tellerine dokunur dokunmaz gzlerini kapad. mrmde ilk kez bir kadn, byle her eyiyle sere serpe nmde alyordu. Bir yandan tellere dokunurken, ne doru eildim ve uzun, biimli bacaklarn, solgun dzlklerini, yuvarlaklarn, gizli glgelerini gzlerimle okadm. Ah, bu vcudu nasl da seviyordum. arkma baladm:

Ruhumun ssz lnde Geceler ok uzundur, Benden baka kimse gemez oralardan. Zihnimin ssz okyanuslarnda Frtnalar eser... Ve ok gemeden gzkapaklarnn arasndan birka damla ya szldn grdm, nk benim sesimde yle bir by vardr ki, alatr da, gldrr de. Sesim kslncaya, parmaklarm acyncaya dek aldm, syledim. Sonra gitar braktm, yanna yaklatm. Gzlerini amadan ban hafife benden yana evirdi: Seninle Louren Sturvesant' anlat bana, anlamak istiyorum, dedi. armtm, bir an sustum, gzlerini at: Bala Ben... Anlatmak zorunda deilsin, eer... Hayr, hayr. Anlatmak isterim. Bak galiba onun hakknda aldanyorsun. Sturvesantlar olaan llerle deerlendiremezsin. Yani Louren ile babasn, imdi ld ya! Babam onlarn yannda alrd. Annemin lm zerine, acsna dayanamad, bir yl sonra gt, gitti. Bay Sturvesant benim baarl bir renci olduumu duymu, babam da onun sadk bir memuruydu zaten. Biz Sturvesant yetimleri birka kiiyiz. Hep en iyi eyler bizlere layk grlmtr. Ben de Louren ile ayn okula gittim. Dn bir kez, benim gibi bir Yahudi, stelik de kambur, bir kilise okuluna gidiyor... Kk ocuklar ok acmasz birer canavardr, bilirsin. Louren beni ka kez onlarn elinden kurtarmtr. O zamandan beri de hep zerime kanat gerer, beni korur. Enstity son kuruuna dek o finanse eder. Balangta bunu salt benim hatrm iin yapyordu ancak zamanla, yava yava o da bu ie merak sard. Bu lkeyi senin, benim gibi o da seviyor. stelik tarihiyle de, geleceiyle de senden, benden ok daha yakndan ilgili... Onu seviyorsun Ben, deil mi? Evet, onu ok severim. Benim iin bir baba, bir koruyucu, bir yardmc ve bir dosttur. Tek dostumdur. Evet, onu ok severim. O halde ben de sevmeye alacam. Senin hatrn iin. Havaalanna girdiimizde henz karanlkt. Sal paltosuna sk sk sarlm, bir keye bzlm konumuyordu. Ben ise, uykusuz, ama sevierek, konuarak geen bir geceden sonra kendimi ok hafif hissediyordum, kafamn ii de apaydnlkt. zel hangara yaklarken Louren'in Ferrarisini grdm. Yannda da yarm dzine son model otomobil. nledim: Aman Tanrm, herkesi getirmi!... Arabam Ferrari'nin yannda park ettim. Sal ile birlikte bagajdan eyamz karmaya koyulduk. O, sehpasn kapt gibi omzuna vurdu, bir elinde parmen kd dolu

kocaman bir dosya, teki elinde boya kutular olduu halde hangara dald. Geri onu yalnz brakmamam gerekiyordu, ama ben de kendi eyalarm indirmekte olduum iin , drt dakika sonra gide- bildim, ge kalmm. Prl prl aydnlatlm hangara daldmda.yreim azma geldi. Jet uann kpekbal gvdesini andran prl prl silueti bu gergin tabloya dorusu ok uygun bir fon oluturmaktayd. Louren'in parlak gen adamlarndan yedisi, safari giysileri iinde, iki dmann evresinde daire olmulard. Louren Sturvesant pek seyrek fkelenir ve ancak ok kkrtlrsa fkelenir. Ne var ki iki dakika gemeden Sally Benator kendinden nce birok uzmann nice zamanda baaramad ii baarm, onu fkesinden ileden kartabilmiti. Louren yz kpkrmz kesilmi, tirtir titriyor, Sally ise elindekileri yere brakm, ellerini kalalarna dayam, ona meydan okuyordu: Ama Doktor Kazin gelebileceimi sylemiti! Kim sylediyse sylesin, umurumda deil. Size uakta yer yok, diyorum. stelik alt aydr ilk kez tatile karken peimde bir kadn srklemeye de hi mi hi niyetli deilim, anlald m? Ben bunun tatil olduunu bilememitim... Louren avaz avaz bard: u ll atn buradan. Bunun zerine P.G.A.'lar hemen toparlanp iki adm atacak gibi oldular, Sally de ar tahta sehpasn kapt, iki eliyle silah gibi smsk kavrad. te o anda dalp Louren'in koluna yaptm. Onu deta srkleyerek bir kenara ektim: Ltfen Lo, ltfen, ok zgnm, sana aklayacak frsat bulamadm. Be dakika sonra, ortalk yatmt. Louren, Sal'a da, donmu kalm P.CA.'lara da hi bakmadan yrd, jet uana binip pilot kabinine yerleti, kulaklklarn takt. Ben ise P.G. A.'larn en kdemsizinin yanna gidip karar ilettim. Bay Sturvesant Gaberones'e bir carter ua bulup gitmenizi sylememi istedi. Sonra tekilere dndm: Ltfen u bagaja yardm eder misiniz? Afrika'nn en yksek cret alan irket yneticileri Sally'nin bagajn uaa tarlarken Sally de bir zafer kazanm olmann utansz gururunu sergiliyordu. Usulca uyardm onu: En arkada oturacaksn. Grnmemeye al. Az kalsn her- eyi berbat ediyordun. Neredeyse iten atlacaktn, haberin olsun. Havalanal henz on dakika olmutu ki pilot yanmza geldi, durdu. Sal hayran hayran szd: Dorusu bayan, bu sahneyi karmamak iin bir aylm seve seve verirdim. Mthisiniz! Sonra bana dnd: erideki sizinle konumak istiyor, Doktor. Yer deielim.

Louren telsizle uu kontrol kulesiyle konuuyordu, bana yardmc pilot koltuunu iaret etti. Darack koltua binbir glkle sktm, bekledim. Louren konumasn bitirdi, bana dnd: Kahvalt? Yedim. Cevabm duymazlktan gelip bana s bir hindi budu ve kocaman bir pilili, yumurtal sandv uzatt. Kahve termosta. Doldur, i. Azm dolu, sordum: Yirmi be milyonluk borcu alabildin mi bari? Evet, son dakikada epeyce korktum, ama neyse, baardm. Bor almak zorunda kalacan bilmiyordum, Lo, iler kt m yoksa? Petrol aryoruz ya... Param tehlikeye atacak yerde bakalarnn parasyla kumar oynamay yelerim ben. Yolumuzu biraz uzatacaz, ama kusura bakma, ocuklar Gaberones'e brakmam gerekiyor. Botswana Hkmetiyle bir dizi grme yapacaklar. Petrol arama imtiyaznn ayrntlarn saptamak zere. Zaten yolumuzu pek uzatacaz saylmaz, sonra biz bize devam ederiz. Meteoroloji raporu da hi iac deil, Ben. Kuzey blgesi youn bulutlarla kaplym. ylda bir l byle bulutlanr, biz de tam gnne dmz. Ama korkma, atlatrz. Sanki az nce fkesinden kendinden geen o deildi. Konuup glyorduk. Biliyordum, kendini tatile km sayyordu. Keyfi yerindeydi. Kayp site olsun olmasn, onca sevdii o insan aya basmam yrelere gitmek iin bir bahane bulmutu ya, bu ona yetiyordu. Tpk eski gnler gibi, Ben. Birlikte byle kaamak yap- mayal ka yl oldu yahu? En azndan on yl. Oranj Irmandan kanoyla iniimizi hatrlyor musun? Ne zamandr, dur bakaym... 1956 m, 57 mi? Sonra, yabani buimanlar bulmak zere ktmz o seferi? Byle kaamaklar daha sk yapmalyz, Lo. Sanki elindeymi gibi: Evet, haklsn. yle az zamanmz kald ki zaten. Gelecek yl krk yamda oluyorum, yllar nasl da abuk geiyor! Ah, u zaman da parayla satn alnabilseydi... Yine uradan buradan konutuk, aradan yarm saat geti: u senin yardmcn, u grei kadn, ad neydi bakaym? Syledim. Onunla iini gryor musun bari?

Bunu ylesine doal bir tavrla, rastgele sylemiti ki, bir an dediini kavrayamadm. Sonra fkeden gzlerim karard, akaklarm atmaya balad, o anda onun grtlan skp ldrebilirdim, kendimi tuttum, titrek, bouk bir sesle, yalan syledim: Hayr. yi, iyi. Yabani bir ey anlalan. Neyse, gezimizi berbat etmesin de... Ah, keke o anda ona sylemi olsaydm, ama ok zel bir eydi bu, szcklerle, hele onun seecei szcklerle ifade edilemeyecek kadar deerli, incecik, krlgan bir ey. Sonra o an geti, nmzdeki be gnn planlarn yaparken, sessizce onu dinledim, fkemi bastrmaya altm. Utuka altmzda bulutlar younlat, deta katlap, kirli kuruni bir battaniye gibi her yan rtt. Gney Afrika ile bamsz Botswana devleti arasndaki snr atk. Gaberones'e g bel inebildik. Louren yolcularmz brakp hemen havalanacamz sylemiti, ama olmad. Havaalannn zel yemek salonunda bir lenle arlandk. Hava ok scakt. Ancak saat sonra havalandk, biz drdmz. Bir sre kuzeye doru yol aldktan sonra alalmaya baladk. Pilot tm dikkatini toplamt. Durmadan alalyor, alalyorduk. Pilotun korkusunun giderek arttn hissediyordum, bu, bulac bir ey olmalyd ki, ben de korkmaya baladm. Sonunda tam araya girmeye hazrlanrken Louren homurdand: Galiba getim, Rog. Ykselebilirsin artk. ok zgnm ama patron, bir ey gremiyorum ki, balayn. Ben de rahat bir soluk alr gibi olmutum: Zarar yok Lo, Maun'a doru yolumuzu srdrelim biz. Louren bana bakmak iin arkasn dnd, ama bana deil de Sally'nin yzne bakt. Kz tam onun arkasnda, ayaktayd. fadesini gremiyordum, ama huzurum kamt. nk Louren imdi srtyordu ve ben onun byle srttn daha nce de ok grmtm. imden Sally'yi dizime yatrp bir gzel pataklamak geliverdi birden. Sonra Louren kumanday ald. Ua geri dndrd. dakika kadar byle gittik. Sally'ye bir gz attm. Yz heyecandan kzarm, parlyordu. Louren ua yeniden dndrd ve bu kez, rastgele, alaltmaya koyuldu. Sally korkudan smsk elime yapmt. Bense hem korkuyor, hem de her ikisine de kzyordum. Bu gibi ocuk oyunlar oynayacak yam gemiti, ama yine de kzn elini sktm, belki rahatlar diye. Sonra dayanamadm, patladm: Biraz yava olsana yahu, Lo! Ama kimsenin bana aldr ettii yoktu. Roger smsk koltuuna yapm, ileri bakyordu, korkudan ylece donmu kalm gibiydi. Louren ise bizi tehlikenin kucana atarken hi oral deildi sanki. Sally ise kahrolas hem srtyor, hem de buz kesmi elimi, smsk tutmu, brakmyordu. Birdenbire iddetli bir yamura giriverdik. Yine bir eyler syleyecek oldum, ama hi sesim kmad. imdi rzgr da balamt ve jet uann kanatlarn sallyordu. imden

alamak geldi, u anda lmek istemiyordum. Dn olsayd, hadi neyse, ama dn geceden sonra, asla lmek istemiyordum ite. Neyse Louren tam zamannda, inecei yeri grm, ua iyice alaltmt, ne var ki bu, bolukta krkrne dten de daha korkun bir giditi. Alak aalarn tepeleri, imdi kanatlarmzn ucuna deta dokunarak geiyor, arasra tam karmza kocaman bir baobab aac knca Louren ua hafife ykseltmek zorunda kalyordu. Bir mr kadar uzun gelen saniyeler birbirini kovalad. Sonunda yamur ve bulutlarn oluturduu o pis perde anszn ald, nmz grebildik. Tam karmzda, yolumuzun zerinde, krmz talardan bir duvar dimdik ykseliyordu. Louren birden ua havalandrd, kayalar sanki karnmza deip geti, tepeyi atk, yukardaki gn na daldk. Louren bize bakmak zere arkasn dnerken Sally de usulca elini elimden ekti, kurtard. Onun da, Sally'nin de korkudan yemyeil kesildiini grnce mutlulukla srttm. Bir an baktlar, sonra Louren bir kahkaha koyverdi. u Ben'in suratna bakn hele! diye grledi. Sally de bunu pek gln bulmu olmal ki onun kahkahasna katld. Glmeleri bitince Sally merakla sordu: Harabeleri gren var m iinizde? Ben sadece tepeleri yle bir grebildim, ama harabeleri greniniz var m? Roger mrldand: Aman benim bir ey grecek halim mi vard ki? Ben de tpk onun gibi dnyordum. Maun'a vardmzda bulutlar iyice dalmt. Roger bizi rahata indirdi. Peter Larkin'i bekler bulduk. Peter gibileri u dnyada pek az kalmtr. Ceketinin stne apraz geirdii tombul fieklikleriyle, diz boyu izmelerinin iine soktuu pantolonuyla sanki tarihn sayfalarndan km gibidir. Ancak bara ara konuabilir. Sesi viskiden kslmtr nk. Onda duygu diye bir ey yoktur, akl ise son derece kt olduundan hibir eyden korkmaz. mrn Afrika'da geirdii halde hibir yerli dilini renmek iin aba gstermemitir. Sadece Gney Afrika'nn Franszcas diyebileceimiz Fanagolo dilinde konuur ve szlerini hep ya izmesiyle, ya yumruuyla pekitirir. Avlad hayvanlar konusundaki bilgisi ise onlar nasl bulaca ve nerede nian alp drecei konularyla snrlanmtr. Bundan tesini bilmez. Yine de u fil gibi davranlarnda ekici bir yn bulmak olanaksz deildir. Yardmclar eyamz kamyonlara yklerken Louren ile bana bara ara hogeldiniz, diyordu. Keke ben de sizinle gelebilseydim, ama ne yazk ki yarn u yere batas Amerikallar karlamak zorundaym. Heriflerin cepleri para dolu. Bana ok ge haber verdiniz, bay Sturvesant, ama size yine de en iyi yardmclarm veriyorum ite. Gneyde yamur bol,

av da bol olacaktr. Bu mevsimde herhalde ceylan filan da bulursunuz. Fil bile vursanz hi amam dorusu... Bu szlerden hi holanmamtm, hayvanlar ldrmesini hi sevmem. Sally'nin yanna gittim, eyalarn yklenmesini seyrediyordu: Yahu saat biri geti, ne zaman kyoruz yola? diye sordu. Bu gece herhalde Makarikari tuz lnn ucuna varrz. Yol fena deildir, 200 mil kadar gideceiz. Yarn da balta girmemi ormanlara dalarz. Sally tiksintiyle Peter Larkin'e bakarak: Ernest Hemingway de bizimle geliyor mu yoksa? Ne yazk ki hayr. ansmz yokmu. Bir yandan da bizimle gelecek olanlar gzden geiriyordum. er tonluk iki kamyonun her birinin birer ofr vard ki klklarndan, yle sradan srcler olmad belli oluyordu. Sonra iyi beslenmekten yanaklar krmz krmz olmu, bir a. riyar, salar aarm iki avc. Bunlar, Louren'in av tfeklerini byk bir saygyla klflarndan karm, deta okuyorlard. Bunlar en sekin nianclar olmalyd. Matabele kabilesindendiler, srcler ise angaan'd. yi, demek ki bu yolculukta tm konuulanlar anlayacaktm, nk bu dilleri biliyordum. Sally'ye usulca dedim ki: Ha, aklma gelmiken, sakn dillerini bildiimi bu adamlara belli etme, olur mu? armt, merakla sordu: Neden? Neler olup bittiini renmek, dizginleri elimde tutmak isterim de ondan. Dillerini bildiimi akarlarsa susarlar. Gidip pilot Roger'le el sktk, vedalatk. Sally'ye dedi ki: Aman sakn aslanlar rkteyim demeyin ha... Besbelli, bizim kz bunun da akimi elmiti. Roger uana bindi, gneye doru ykselir giderken bir sre arkasndan baktk. Sonra Louren sordu: Ne bekliyoruz? yle ya, ne bekliyoruz? dedim ben de. Louren, Land-Rover cipin direksiyonuna geti, ben de yanna trmandm, Sally arkada oturuyordu, tfekleri tayan avclar da kenarlara ilimilerdi. Sizin ikinizle, ayam yerde olduka kendimi daha gvenlikte hissedeceim, dedim. Yol, aklkta, baobab aalarnn arasnda ilerliyordu. Kupkuru, gneten kavrulmu yerlerdi buralar. Land-Rover bir tozbulutu kartyor ve bizi izleyen kamyonlar bu buluta dalmamak iin epeyce geriden geliyorlard. Arasra dimdik, kayalarla dolu, kuru rmak yataklarndan ayor ve kimi zaman da amurdan yaplm, saz daml kulbelerin oluturduu kylerden geiyorduk. i karnl, rlplak ocuklar yolun iki yanma diziliyor, ark syleyerek bize el sallyorlard. Sally cebindeki tm bozuk paralar onlara frlatyor, sonra paralar kapmak iin nasl

tklerini grdke sevinle et rpyordu. Ama yemeimizi de pencereden frlatmaya balaynca, aresiz, onu oyalamak iin gitarm klfndan karmak zorunda kaldm. Sally emir verdi: Mutlu bir eyler al, Ben. Louren de ekledi: Biraz da ak sak olsun. Galiba bunu Sally'yi inelemek veya belki de snamak iin sylemiti. Beriki oral olmad: Evet, evet, hem hafif hem de mutlu bir ey olsun. Ben de Yabanrdeinin yks'n sylemeye baladm. Sal ile Louren de arada bana elik ediyorlard. O gn sanki piknie km ocuklardk ve bundan olabildiince yararlandk. Tepeye vardmzda gne, ufukta kocaman bir ate topuna benziyordu, arabadan indik, arkadan gelen kamyonlar beklerken, gzalabildiine giden karanlk, tuzdan parl parl dzl sessiz bir dehetle bir sre seyrettik. Kamyonetler tepeye vardnda, daha durmadan kara derili hizmetkrlar yere atladlar ve saat tuttum, tam on yedi buuk dakikada adrlar kurulmu, portatif yataklar hazrlanm, kamp atei yaklm bulunuyordu, biz de mz atein karsna oturmu, buzlu viskilerimizi yudumluyorduk. Az tede, tencerenin kaynamakta olduu ocaktan ise, sarmsak ve kekik kokular, mis gibi av eti kokusuna karyordu. Larkin'in bize verdii hizmetkrlar gerekten hem iinin ustas, hem de neeli ocuklard. Yemeimizi bitirince, elli metre tedeki kendi atelerinin bana toplanp geceye, eski av arklaryla ayr bir tat verdiler. Ben oturmu, bir kulam onlara, bir kulam da Sal ile Louren arasndaki hararetli tartmaya vermitim. Sally'yi uyarabilir, adamn onu inadna kkrttn haber verebilirdim, ama bu iki zeki kiinin birbiriyle bylesine atmas houma gitmiyor deildi. Sally, Ofir adl kitabmda ne srdm fikirleri savunuyordu. Orada sa'nn doumundan yaklak 200 yl kadar nce Fenikelilerle Kartacallarn Gney Afrika'ya inip bir koloni kurduklarn ve bu koloninin Milattan sonra 450 yllarna kadar geliip serpildiini, soma birdenbire yok oluverdiini ne sryordum. Louren ona meydan okuyordu: Yok canm, olur mu yle ey? O dnemde Fenikeliler de, Kartacallar da bylesine uzun bir yolculuk yapmak iin gereken donanma sahip deillerdi ki... Nerede kald ki bir de yerleip koloni kurabilsinler? Bay Sturvesant. Herodot'un da daha Kral Necho zamannda Afrika'y denizden epeevre dolat bilinir. Milattan nce 600 yllan dolaylarnda bu geziye alt Fenikeli gemici nclk etmitir. Kzldeniz'in ucundan balayp Afrika'y dolam, yl sonra da o zamann deyimiyle Herkl Stunlar'ndan, yani bugnk Cebelitark Boazndan girmiler.

Ne olacak canm? Tek bir yolculuktan da ne kar? Hayr, Bay Sturvesant yalnz bu kadarla kalnmad. Hanno da Cebelitark'tan yelken ap, M.. 460 yllarnda, Bat Afrika kylarnn epeyce gneyine kadar indi ve oradan tm serven dkn tacirlerin aznn suyunu aktacak kadar bol fildii ve altnla geri dnd. Louren bu kez de tarihlere taklyordu: yi ama, Zimbabwe temellerinde karbon Yntemiyle saptanan en eski tarihler M.S. V. yzyln ortalarna, hatta daha sonralarna dayanrken siz nasl da kalkp M.. 200'lerden sz edebiliyorsunuz? Canm bizi ilgilendiren Zimbabwe deil ki... Ondan nce buralarda gelimi kltr. Zimbabwe belki de eskilerin iktidarnn sonlarna doru kurulmu olabilir ki, bu da M.S. 450 tarihlerine rastlar ite. ala ve lnswezwe'deki eski madenlerde karbonla saptanan tarihler M.S. 250 ve M.S. 300'Ieri gsteriyor. stelik karbonla tarih saptama yntemi sanld kadar amaz bir yntem de deildir, yzlerce yl fark yapabilir, unutmayn. Ama o madenleri Bantular iletiyordu. Sonra Caton Thompson sonra Summers, daha sonra da... Sally birdenbire onun szn kesti: Evet ama, yreye herhalde ancak M.S. 300 dolaylarnda gelmi olan Bantular nasl oldu da birdenbire buralarda bakr ve altn madenlerinin bulunduunu reniverdiler, hi dndnz m? Nasl oldu da ta derinlerden 250 milyon kaya kartabilecek mhendislik bilgisine ve yeteneine birdenbire sahip oluverdi- ler? Unutmayn nceden byle bir yetenekleri yoktu! ey, belki de Arap tacirleri filan... Peki ne diye bunca tehlikeyi gze alarak, bunca aba harcayarak madenleri altrdlar? Biliyorsunuz altn, Bantularca hi deerli saylmaz. Onlarn zenginlik ls srdr, peki giyinmesini, ev yapmnda kaya kullanmasn nereden rendiler diyorsunuz? Bantular o zamana dein byle eyleri hi bilmezlerdi. Birdenbire sanat gelitiriverdiler, byk yetenekler ortaya kardlar ve sonra da, bunu daha da ileriye gtrecekleri yerde sanat, hzla geriledi, yokoldu, gitti. Louren aresiz adm adm gerilemekteydi, ancak doudan deil de batdan geldikleri konusundaki teorim sz konusu olduunda son bir kez direnmeye kalkt. Besbelli Louren beni eletirenlerin tmnn de savlarn, tezlerini dikkatle okumutu, imdi onlar bir bir ortaya dkyordu. O gne dein benimsenmi olan teori, giri noktasnn Sofala kys, Zambezi rma az olduuydu. Ben ise, eski metinlere ve kendi yaptm geni ldeki kazlara dayanarak bir Akdeniz kavminin Herkl Stunlarndan kp, Afrika'nn bat kys boyunca aalara indiini, byk bir olaslkla Altn, Fildii ve Nijer kylarnda ticaret merkezleri kurarak sonunda kimsenin yaamad bir bo lkeye ulatklarn ne sryordum. Bu, o

zamandanberi oktan kurumu veya yeri deimi bir rman az olabilirdi. O alarda ok byk olmas gereken Makarikari, Ngami ve benzeri gllerin suyunu denize aktan bir rmak. Ama bu gller, Gney Afrika'nn giderek kuraklamas sonucu klm veya tamamen yokolmulard. Oraya dek inmi olan Akdeniz halk bu rmaktan ieri girmiler, kaynana kadar kmlar ve oradan madencilerini araziyi kefe gndermilerdi. Kimbilir, belki de gllerin ve rmaklarn akllarnda elmas bulmular ve hi kukusuz evrede dolaan koskocaman fil srlerini de bol bol avlamlard. Bylece, bir site, koskocaman surlarla kuatlm bir kale, bir ticaret merkezi kurabilecek kadar servet sahibi olmulard. Peki ama bu siteyi nereye kuracaklard? Herhalde ulam yolu olan rman varabilecei bir yere, belki de en uzaktaki gln kysna. Belki de Makarikari glne? Ya da imdiki byk tuz lnn yerindeki gln kysna. Sally ile Louren'in tartmas giderek sertleiyordu. Sally ona, Laf anlamaz biri, diyor, o da, Bayan her eyi bilir, karln veriyordu. Sonra birden Louren pes etti ve mz birden yitik Makarikari sitesini nasl bulacamz heyecanla konumaya baladk. Louren diyordu ki: Gl, imdiki dzln en az elli mil kadar tesine tam olmalyd. ok deil, daha yz yl nce, Burchell Ngami Gln bir i deniz olarak tanmlyor, gnmzde ise, bir kysndan tekine rahata atlayabileceiniz bir su birikintisine dnm durumda. Eski gln, bizim harabelerin bulunduu tepelerin eteklerine kadar uzanm olmas pek akla yakn geliyor. Gney Afrika'nn giderek kuraklatn belirtir kant elimizde bol bol var. Birden Sally koluma yapt: Ben, hatrlyor musun? Site ne diye yarm ay biiminde diye dnp duruyordum. Belki de eski limann biimiydi bu. Kent ky izgisini izliyordu. Louren fsldad: Aman Tanrm bir an nce yarn olsa... Louren ile Sally adrlarna ekildiklerinde vakit geceyarsn oktan gemi ve viski ieleri dibini bulmutu. Uyku tutmayacan bildiimden kamptan ayrlp biraz yrdm. Yldzlar tuz glne pis bir kuruni grnm veriyor ve ayamn altnda tuzlar, her admda atrdyordu. Uzun sre yrdm, yalnz bir kez durarak uzaktan gelen bir aslan kkremesine kulak verdim. Kampa dndmde Sally'nin adrnda lamba hl yanyordu, portatif yatann zerinde bada kurmu, okuduu dardan ak seik grnyordu. Ben byle seyrederken uzanp lambasn sndrd. Biraz bekledim, sonra tm cesaretimi toplayarak adrna yneldim, yreim, biimsiz gs kafesimi patlatacak- m gibi atyordu. Sal? eri gelebilir miyim? Biraz duraksad, sonra fsldad: Gir, ama sadece bir dakikack.

adra girdim, karanlkta gecelii soluk maviydi. El yordamyla yanan buldum, okadm. Seni sevdiimi sylemeye geldim sadece. Ah, Ben, sevgili, tatl Ben. Bu gece seninle kalmak istiyorum. Sesinde pimanlk var gibiydi: Olmaz Ben, sonra herkes renir, ben ise bunu hi istemiyorum. ** Sabah, bir nceki gecenin sona ermesi gibi, neeyle balad. Kahvalt sofrasnda herkes keyifliydi, herkes glyordu. Hizmetkrlar gz ap kapayncaya dek adrlar skp kamp toparladlar, kamyonetlere yklediler. Saat yedide yola kmtk bile, tuz lnn kycnda ilerliyorduk. Bir saat kadar yol almtk ki birdenbire, ilerimizdeki aalktan tane iri ceylan, kverdi. iman midilliler gibi, ar ar gidiyorlard. Louren hemen fren yapt, yal Matabele kocaman av tfeini efendinin eline tututurdu. Louren koarak gzden kayboldu. Sally kk bir kz gibi rkek, sordu: ldrecek mi bunlar? Bam salladm. yi ama neden, neden? Sevdii ilerden biridir de ondan. Ama bu hayvanlar yle gzel ki, ok yazk! Sesimi karmadm, alt yz metre kadar temizde ceylanlar durmutu. Balarn dikmi, dikkatle bizi seyrediyorlard. Sally hl ln kysnda koan Louren'i gstererek sordu: Ne yapyor imdi? Kurallara gre oynuyor. Bir tatn 500 metre yaknnda ate etmek yasaktr. Sally dudaklarn srd: Ama ne spor ya! diye sylendi. Bir Louren'e, bir de hayvancklara bakt, sonra cipin kaputuna trmanverdi, iki elini aznn yanna boru gibi koyarak seslendi: Kosanza aptallar. Kan, Allah kahretsin! apkasn karm sallyor, kaputun zerinde zplyor, baryordu, hayvanlar rktmeye abalyordu. Ceylanlar kamaya baladlar, Louren'e bir gz attm, diz ktn, drbnl tfeini kaldrp nian aldn ak seik grdm. Tfek zplad, namlunun azndan duman fkrd, ama sesi bize bir, iki saniye sonra ulaabildi. leride, dzlkte, en nde giden ceylan tkezledi, bembeyaz bir toz bulutu kaldrarak yuvarland.

Louren bir daha ate etti, hayvanlarn ikincisi de bacaklaryla havay dverek srtst dikildi kald. Son ceylan tek bana kousunu srdrd. Arkamda yal avc, yanndaki Simbele'ye, Vy be! Ne adamm! dedi. Sally kaputtan indi. Sessizce yanma oturdu, ben arabay Louren'in bulunduu yere srdm, sonra direksiyonu yine ona braktm. Binerken Sally'ye yle bir gz att: Teekkrler, koan vurmay her zaman yelerim zaten. Niin n de ldrmediniz? Lisans sadece iki hayvan iin verildi de ondan. Aman Tanrm, ne kadar da dokunakl! Gerek bir centilmensiniz. Louren bizi l hayvanlarn yatt yere gtrd. Hizmetkrlar leleri yzer, paralarken Sally arkada, grmemek iin ban evirmi, apkasn gzlerine dek indirmi, szde kitabn okuyordu. Bense, tuzlu beyaz zeminin daha da abartt parlak gnete, Louren'in yannda dikilmi, ocuklarn ceylanlar usta birer cerrahm gibi kesip paralamasn seyrediyordum. Louren bana sitem etti: Bunun da ylelerinden olduunu bana nceden sylemeliydin. Gerekten de sana boyun eip u yolculua onu da aldmza imdi ok pimanm. Dorusu kamyonetlerden birine bindirip onu Maun'a geri gndermeyi de dnmyor deilim... Bu, ylesine olmayacak bir eydi ki, klm bile kprdamad. Louren hemen szlerini tamamlad: Deilim ama, ne de olsa senin yardmcn. Ltfen ona gz kulak ol, byle lgnlklar yapmasn nle, olmaz m? Hiddeti gesin diye yanndan ayrldm, gittim, harita antasndan haritay alp Land Rover'in kaputuna yaydm, incelemeye koyuldum, iki dakika sonra Louren de yanma geldi. Rota izmeye filan baylr, bu konuda kendini de ok usta sayar. te urada tuz lnden ayrlp pusulayla gideceiz. Sanrm oras kumluktur, daha nce hi gitmemitim, bilmiyorum. Hele bir ofrlere soralm. Louren iki ofr yanna ard, ilerini bitirmi olan avclar da yaklatlar. Louren haritada bir noktay iaret ederek: te gitmek istediimiz yer buras. u tepeler. Adlar yok, ama ln kysna paralel uzanyorlar, ite byle, dedi. ofrlerin haritadaki iaretleri merakla zmeleri bir, iki dakika ald, ama birden yzleri deiiverdi, sanki birer anlayszlk maskesi takmlarda Louren bu deimenin farknda deTuz lyle tepelerin arasndaki arazi nasldr?

ofrler, gizlice baktlar, sonra yals karlk verdi: Orasn ben de bilmem. Ama ok kum vardr, stelik rmak yataklarndan da amak olanaksz. teki ofr David de onu destekledi: Su bulunmaz. Ben de oraya hi gitmedim, o tepeleri de hi bilmem. Yal avc Sindebele sordu: Beyaz adamlarn arad nedir? ofr abuk abuk aklad: Katuba Ngazi'ye gitmek istiyorlar. Louren'in de benim de dillerini anlamadmza iyice inanm olduklarndan aralarnda rahata konuabiliyorlard. Katuba Ngazi adn ilk kez duyuyordum, yerli dilinde 'Kanl Tepeler' demekti. Avc sordu: Ne syledin onlara? Orasn bilmediimizi syledim. yi demisin. Syle, oralarda fil yoktur, vahi hayvanlar ln gneyinde yaarlar. ofr syleneni yapt, ama bizim hi de istifimizi bozmadmz, bu habere zlmediimizi grnce d krklna uradlar. Louren glerek haritay toplarken dedi ki: yi ya ite, demek bugn yeni bir ey reneceksiniz, mrnzde ilk kez o tepeleri grm olacaksnz. Hadi bakalm, u etleri ykleyin de hemen yola koyulalm imdi. Be dakikack iinde gezimizin tm nitelii deiivermiti. Sally'nin de, adamlarn hepsinin de suratlar iyice aslmt. ok isteksiz alyorlard, yle ki, paralanm ceylanlarn kamyonetlere yklenmesi neredeyse yarm saat s'rd. Adamlar bir yandan da aralarnda fsldayorlard. Bu arada ben de Louren'i bir keye ekip duyduklarm aktardm. Louren ok heyecanlanmt: Kanl Tepeler, demek! Aman ne gzel! Anlalan bunlarn hepsi o harabelerin varln biliyor, ancak herhalde oralara gitmek tabu olsa gerek! Evet ama imdi gzmz drt amalyz. Bunlar bizi baltalamak iin ellerinden geleni ardlarna koymayacaklar. Baksana imdiden nasl yavaladlar! Herhalde Kanl Tepelere umduumuzdan ok daha ge varabileceiz, yle sanyorum. Sonunda hareket ettik, yirmi dakika kadar yol almtk ki kamyonetlerimizin arkadan gelmediini anladk. Sabrszlmzdan deta tepinerek on dakika daha bekledik, sonra gerisin geriye, dndk. Baktk kamyonetin biri, n ve arka tekerleklerinden birer tanesi havada asl, hendee dm, kalm. teki kamyonet de az beride park etmi ve tam on drt kii, kamyoneti kurtarmak iin en ufak bir aba gstermeksizin, kimi ayakta, kimi melmi, konuuyor, dinleniyorlar.

Elbirliiyle, isteksiz adamlar da zorla ie koarak kamyoneti kurtarmaya altk, ama bouna. Sonunda Louren ceketini karrken bana bir gz att: Tamam m, Ben? Tamam, Lo, dedim. Louren dorusu kendine ok iyi bakmt. Gvdesi hi ya balamam, kaslar elik gibi sertti. Ben gmleimi karmadm, geri benim gvdem de en azndan Lou- ren'inki kadar ie yarar, ama grnm hi de ho deildir. Louren: nden balayalm, dedi. Kamyonetin yk boaltlm, benzin deposu yarya dek doluydu. Herhalde n kesimi bin kilo kadar ekiyor olmalyd. Kollarm sallayarak kaslarm gevettim. Hizmetkrlar akn, bizi seyrediyorlard, ilerinden biri gld bile. Sally de kitabn bir yana brakp seyretmek iin cipten indi. Louren ile ben kamyonetin nne gittik, bacaklarmz biraz gerdik, dizlerimizi hafife bktk, ellerimizi dikkatle yerletirerek kaldrmaya baladk. Bana msn demiyordu, yerinden bile kprdamyordu. Kaslarm armaya, soluum boazm yakmaya balamt. Louren yanbamda: Hadi, dedi. Gzlerim karard, olanca gcmle yklendim, kamyonet usulca kprdad, seyredenler aknlktan soluklarn tutmulard, n kesimini kurtardk, sonra arkaya giderek onu da kurtardk. Sonra kahkahayla glmeye baladk. Louren kolunu omzuma dolad. Birlikte biraz utanm ve huzursuz, bizi seyreden adamlarn karsna dikildik. Siz hepiniz, be para etmez, clz, ihtiyar karlarsnz, kkr kkr glen kzlardan hi farknz da yok. Bunlar evir, aynen syle Joseph. Baktm Joseph, patronun sylediklerini onlara aynen evirdi. Sana gelince, Joseph, sen de aptaln tekisin. Louren byle diyerek Joseph'e yaklat, yanana bir amar indirdi. Joseph bu amarn iddetinden yere ykld. Dorulduunda aznn kycndan kan szyordu. yice sersemlemiti. Louren bu kez tekilere dnd: Bakn gryorsunuz ya, hl glyorum. Daha kzm deilim. Beni kzdracak olann bana neler gelebileceini varn siz dnn artk. Kamyonet arabuk yklendi, yeniden yola koyulduk. Sally dedi ki: Artk yol boyunca adamlar bize her trl yardmda bulunurlar, besbelli. Ama ulu beyaz efendi, ellerini kirletecek yerde bir sopa kullansayd daha iyi etmez miydi? Louren ikimize de bakmadan bana: Anlat ona, Ben, dedi. Ben de Sally'ye adamlarn bizi niin baltalamaya kalktklarn ksaca akladm. Joseph'e vurmak Louren'in yapaca i deildi Sal, ama baka aresi yoktu, nk hi kukusuz adam kamyoneti bile bile hendee srd. O Kanl Tepelere ulamak iin nmzde sadece buuk gnmz var, oyalanmaya gelemeyiz.

Sally, Joseph'i filan unutmutu bile: Kanl Tepeler ha! Gzmn nne insanlarn kurban edilmesi filan gibi eyler geliyor. Aman Tanrm!.. Belki de tepeler krmz olduu iin bu ad almtr! diyecek oldum. Peki, ya o tabu sorunu? Harabeler yznden olacak! Ah Tanrm, kanmda duyuyorum sanki. Tkabasa altnla, hazineyle, gemi bir uygarln yazl kantlaryla, mezarlaryla, silahlaryla dolu tapnaklar... Yardmcm ne kadar da duygusallktan uzak, ak ve bilimsel bir yaklam ierisinde, grdnz, deil mi? dedim. Evet, grdm, ama bu kez onu sulamayacam, nk ben de tpk onun duyduu eyleri duymaktaym... Sally, Louren'i tersledi: Neyse, mrnzde bir kez akllca bir laf ettiniz bari... ** Tuz lnden ayrlp tepelere doru sapacamz yere vardmzda saat ikiyi bulmutu ve o gn tepelere ulaamayacamz anlalmt. Kum, ilerlemeyi gletiriyordu. Kamyonetler ikide birde kuma saplanyor, ancak drt tekerlei de motre bal, hem nden, hem arkadan ekiil Land - Rover'in yardmyla kurtulabiliyorlard. Ama her defasnda da, src olsun, adamlar olsun, tekrar tekrar zr dilemekten geri durmuyorlar, bunda hi sular olmadn gstermek istiyorlard. Yakn bir gemite yaan yamurlar her taraf yeertmi, yaban iekleri drt bir yanmza hal gibi serilmiti. Tohumlar, soanlar tam yl sren kuraklk dneminde uykuya dalm, u bolluk gnlerini kollamlard. imdi ise istediklerine, beklediklerine kavutuklar, parlak renklerinden anlalyordu. Canl krmzlar, sarlar, mavileriyle, biraz olsun skntmz, sabrszlmz bastrmamza yardmc oluyorlard. Gne battnda tepelerden daha on be mil uzaktaydk ve altnda kamp kurduumuz akasya aacnn en st dalna trmandm zaman dou ufkunda tepelerin alak izgisini seebiliyordum. Gne batncaya kadar orada yle tnedim, kaldm. O uzak tepeleri seyrederken iime garip bir duygu dolmutu. Gizem dolu bir nsezi bana bir tr huzursuzluk, gizli bir hzn veriyordu. Aaya indiimde Louren'i atein karsnda viski ier buldum. Sally nerede? diye sordum. Surat ediyor, yatt. Kanl sporlar ve karaderilileri dvmek konusunda biraz tarttk da. Louren byle diyerek iinde lamba yanan adra kaamak bir gz att. Louren le ben kzarm ceylan karacieri yerken adamlarn topland atein oradan ark filan duyulmuyordu. Yemekten sonra bir sre konumadan oturup arabmz bitirdik. Sonunda Louren kalkt:

" Gidip u Larkn'i arayaym. Gnar arayacama sz vermitim. Sabah grrz, Ben. Land - Rover'e gidip radyoyu kurcaladn grdm. Larkin'in czrtl sesi az sonra ykseldi. Birka dakika Louren'in verdii raporu dinledim, sonra ben de kalktm. imdeki o huzursuzluu hl atabilmi deildim. Karanla daldm, ceylanlarn kemikleri; bir srtlan srsn kampa ekmiti, bunun iin kamptan pek uzaklamak istemedim. Usulca adamlarn topland atee yaklatm. Avclardan biri konuuyordu, tekiler de melmi, dikkatle onu dinliyorlard. Szckleri ak seik kulama geliyor, anlarm kurcalyordu. Sanki omuriliimden aa indiklerini, hortlak parmaklarnn kollarm ve boynumu okadn, tylerimi diken diken kabarttn hissediyor gibiydim." Bu bel dnyadan da, insanlarn aklndan da temizlenmeli} sonsuzlua dek. te Timothy Mageba da bunlar sylemiti, aynen, ama baka bir dilde. Yal Matabele'nin kr kr yzne dikkatle baktm, o da ban kaldrd, gzgze geldik. Yeniden konutu, tekileri uyarmak iin: Ayanz denk aln, rmcek buralarda, dedi. Ksack boyum ve upuzun kollarmla bacaklarmdan tr bana rmcek adn takmlard. Bu szler adamlar iine dtkleri bynn etkisinden kurtarm olmal ki, bana bakarak ksrdler, kprdandlar. Dndm, uzaklarken yal Matabele'nin szleri hl kulaklarmda nlyor, huzursuzluumu bsbtn arttryordu. Sally'nin lambas snmt, Louren'in adr da karanlkt. Gidip ben de yattm, ama uzun sre gzme uyku girmedi. Bir yandan srtlanlarn ulumalarn bir yandan da yarnn neler getireceini dnyordum. Kesin olan bir ey vard, yarn leyin, fotorafta grlen ekiller doann eseri mi, yoksa insan elinden mi km, anlayacaktk. Uyumu gitmiim. ** Ertesi sabah saat onda tepeleri cipten grebiliyorduk. En uzun akasyalarn tesinde, turuncu - krmz uzanyorlard. Ortada daha yksek, yanlara doru giderek alalan tepelerdi bunlar. Direksiyona ben getim, Louren haritaya ve fotoraflara bakarak beni tepelerin en yksek noktasna yneltti. Burada dev stleenler bir amdan gibi biraraya toplanmt. Louren onlara bakarak yn buluyordu, nk bu aalar elimizdeki fotorafta da ak seik belirgindi. Tepeler 600-900 metre kadar ykseklikte olmalyd, sonradan bunlarn mineral oksitlerle boyanm, sertlemi kumtalar olduunu renecektim. Tepelerin altnda bir tutam aa, orada tutsak edilmi toprakalt sularnn bu dev bitkileri beslediini kantlyordu. Aalarn akta kalm kkleri kvrla bkle kayalara yapyor ve sk yapraklar, dikenlerin ve akasyalarn yeilimtrak kuruni renginden sonra insann iini ayordu. Yarm mil kadar eninde bir erit ise plakt, sadece sar otlar ve allarla rtlyd.

Krmz tepelere giderek yaklatk, yaklatk, sonunda bamz kaldrmadan onlar gremez olduk. Sally hepimizin d krkln ve zntsn dile getirdi: Eee, ne oldu? imdiye dein siteyi kuatan surlardan girmi olmamz gerekmez miydi? Tepenin eteinde arabay brakp evreye bir gz atmak iin trmandk, birbirimize bakmaktan ekiniyor gibiydik. Grnrlerde siteden ne en ufak bir iz, ne tek bir dikili ta, ne en kk bir toprak yn, ne de en belirsiz bir duvar kalnts vard. Buras balta girmemi, ayak basmam Afrika allyd, baka bir ey deil. Sally son bir umutla sordu: Buras olduuna eminsiniz, deil mi? kimiz de karlk vermedik. Kamyonetler arkamzdan yetiti, durdu. Adamlar indiler, aralarnda fsldaarak rkek rkek tepelere bakyorlard. Onlar kamp kurma hazrlklarna giritiklerinde Louren dedi ki: Pekl, biz evreye yle bir gz atalm. Ben uradan trmanyorum, siz ikiniz de buradan gidin. Ben, u tfeimi de al yanna... yi ya, ya o fotoraf? O nedir peki? Sessiz aalarn arasna daldk. Bir ara, yksek dallardaki bir maymun srsn rktm olmalyz ki, tiz lklar kopararak katlar. Arasra durup evremizi gzden geiriyor, ama umut verici herhangi bir ize rastlamyorduk. Kamptan , drt mil uzaklanca biraz soluk almak iin durduk, oturduk. Sal dedi ki: Aman, iimden alamak geliyor. Biliyorum, benim de yle. Peki ama, ya o fotoraf? Allah kahretsin, o fotorafta bir eyler grnyordu, hi kukusuz. Herif aka filan yapm olamaz, deil mi? Hayr, Lo bunu yapacak adam deildir. O da bizim kadar hevesliydi, grmedin mi? Bilmiyorum. Herhalde bir tr gz yanlmas olmal. Belki de tepenin glgesi dt, ya da bir bulut filand. yi ama, ya o ekiller, o izgiler? Geometrik ve simetrik izgilerdi onlar. Ik garip oyunlar oynayabilir, Sal. Unutma, o fotoraf akam saat altda ekilmi, yani neredeyse gn batarken. Gne alalrken glgeler uzar, gz yanlabilir ite. mrmde bylesine d krklna uradm anmsamyorum dorusu. Gerekten de, neredeyse alayacak gibiydi, yanna yaklatm, ekinerek upuzun kolumu boynuna doladm. ok zgnm, dedim. Dudaklarn, bana uzatt, ptm. Aman Doktor Kazin! Ne hzl adamsn sen!

Dur bakalm, daha bir ey grmedin ki! Grdklerim yeter bana. Hadi Ben, kalkalm. Kampa yle bir tur atarak dnelim, biraz uzaklaalm u tepeden, belki orada bir ey buluruz. Kavurucu scakta ar ar yrdk. Burada da iekler amt, arlar, iekten iee kouyor, iektozu tayorlard. Yamurlarn am olduu s bir yataa vardk, ama sudan iz kalmamt. Aaya inip akta kalan ta ve toprak katmanlarn yakndan inceledim. Yzeyden bir metre kadar aada akl- talar suyun anmasyla yusyuvarlak olmutu. Birka ta aldm, bu arada yar olumu kumtann iine gml, iki enetli b r deniz kabuu buldum. yi tahmin etmiiz, Sal. Bu hi olmazsa teorimizi ksmen kantlyor ite. Bir zamanlar buras bir gl yataym, bak. Bir tr Afrika tatlsu midyesi kabuu. Saliy, pek ilgilenmi grnmedi: Keke daha nemli bir ey bulmu olsaydk! dedi. aresiz yola koyulduk. Kendimi balatmam iin tek bir neden ne srebilirim: Byk bir d krklna uradm iin kafam pek iyi alamaz olmutu, stelik Sally'yi pmek de ben heyecanlandrm, uyarmt. Yoksa bilimsel ipularna bylesine kolayca srt evirmem ben. Bir saat iinde rastladm drt ayr anlaml iareti de bylesine kulak ard etmem. Arkamza bir kez bile bakmadan yrdk,, gittik ite. Sal ile ben toza, tere batm halde dnp le yemeine oturduumuz zaman kamp kurulmu, tkr tkr alyordu. Louren bir ey bulup bulmadmz sorduunda bamz sallamakla yetindik. Biramz ierken Saliy sylendi: Amma da scakm! Midemi bulandrd be! A buzdolabn altrd, akama sour. Sessizce yemeimizi yiyorduk, sonunda Louren konutu: Siz yokken Larkin'i aradm, yarn bir helikopter gnderecek. Havadan son bir aratrma yaparz. Bylece kesin bir sonu alm oluruz. Eer yapacak bir ey yoksa ben helikoptere biner dnerim. Johannesburg'da bir eyler oluyormu ve korkarm helikopter ancak bir yolcu alabilir. Siz ikiniz aresiz karadan dnmek zorunda kalacaksnz. te tam o srada, balarnda Joseph, drt kiilik bir temsilci grubu yanmza yaklaarak aptaln birinin drt su deposunun birden musluunu ak braktn bize haber verdi. Kimin yapt belli deilmi. Bylece yolculuun sonuna dein on yedi kii, sadece otuz be galon su ile idare etmek zorunda kalyorduk. Joseph aka belli olan bir rahatlkla ekledi: Bu yzden, yarndan tezi yok hemen dnmek ve Maun yolundaki en yakn suya varmak zorundayz.

Kzacak gcmz bile yoktu artk. Louren aresiz boyun edi: Pekl Joseph, yarn sabah kamp toplarsnz, le yemeinden nce yola karz. Bu szler adamlar pek sevindirmi olmalyd ki, yemek piirilen atein oradan kulama kahkahalar alnd. Louren yaprak sigarasn yakarken: Siz ikiniz ne yapacaksnz bilmem, ama ben bu sabah dolarken fil izine rastladm. Land - Rover'le avclar alp gidiyorum. Gece dnmezsem tasalanmayn, iz sryor olabiliriz. Saliy birden ban kaldrd, bir an onun yine o kanl spora kar kampanyasna girieceini sandm, ama yanlmm, sadece kalarn att bir ey sylemedi. Louren gidince Sally'ye dedim ki: Tepeye kan bir yol arayacam, gelmek ister misin? Beni bala, Ben. Bugn biraz izmek niyetindeyim. Bozulduumu elimden geldiince gizlemeye alarak yola dtm, yarm mil kadar sonra, vahi hayvanlarn at bir ize rastladm. Dik bir yoldu bu, gne srtm cayr cayr yakyordu, kan ter iinde trmandm. Krk dakika sonra tepeye vardmda kollarm dikenlerden izik iindeydi, gmleim de srlsklam tere batmt. Kendime iyi bir gzlem noktas bularak drbnme sarldm, evrede harabe izi filan var m diye bakyordum. Ama buralarda hi insan yaamad, topran ilenip ekilmedii ilk bakta hemen belli oluyordu. Geri pek fazla bir ey ummamtm, ama yine de bozuldum ite. Sonra kendimi topladm, drbnm ta aadaki kampa evirdim. Bir Bantu odun kesiyordu. Bir sre onu seyrederek elendim. Sonra Sally'nin pembe buluzunu aaln ucunda yakaladm. Herhalde tm umudunu kesmi olmalyd ve akl banda biri olarak kendini baka trl, resim yaparak oyalamaya bakyordu. Uzun bir sre de onu seyrederken bir yandan da ona nasl sahip kacam dnmekteydim. Evet, onunla bir gece geirmitim, ancak bunun son derece akll, gngrm ve ok iyi eitilmi ada bir gen kz iin soluk aldrmayan, lesiye bir tutku anlam tadn dnecek kadar da saf deildim dorusu. Evet, bir melekti, ama Sally'i- imin bu oyunu benden nce de baka erkeklerle oynam olduuna en ufak bir kukum yoktu. Herhalde benim koynuma girmesinin de asl nedeni, vcuduma deil, zekma duyduu sayg, biraz acma, biraz da merak duygusu olmalyd. Yine de bu denemeden holandn rahata syleyebilirdim, sayg ve acma duygularn biraz daha derin ve srekli bir duyguya dntrmem iin bu kzn zerinde biraz daha almam yetecekti. Orada, tepede otururken iimi bir huzur kaplad. Bu yolculuun hi de boa gitmediini anladm, keke u Kanl Tepelerde daha ok kalabilseydim, u gizemden, u sessiz gzellikten daha uzun sre yararlanabilseydim, diye dndm. Sally ile ikimiz bu vahi gzellikler iinde babaa olursak belki de, ona beni sevmesini retebilirdim. Birden gzmn ucunda bir ey akt. Ar ar bam evirdim, baktm. Oturduum yerin ancak bir buuk metre kadar tesinde alaca bir gnekuu, bir yabani sarsabr ieinin zn emiyor, maden yeili ba, uzun, kvrk gagasn ate krmzs ieklere

daldrrken, prl prl parlyor. Kuu byk bir zevkle seyrettim ve hzl kanat rplaryla uzaklatnda sanki bir eyi elden karmm duygusuna kapldm. Bu duygu giderek younlat, huzurumu kard, yerimde duramaz olmutum. Bir yerlerden bana ulamaya abalayan bir mesaj vard da ben onu alamyordum. Zihnimi toparlamaya abaladm, dncelerimi bir yana braktm, sanki elimi uzatsam, bir saniye sonra bulacaktm o mesaj. Byle, soluk aldrmayan scan etkisiyle uyumu gitmiken uzaktan gelen tfek sesleri dikkatimi datt. Dorulup kulak kabarttm, ite, bir daha, bum, bir daha, bir daha. Louren filini bulmutu. Drbnmle Sally'yi yakaladm. Silah seslerini o da duymutu, resim sehpasndan uzaklat, bum bumlarn geldii yere doru bakt. Ben de kalktm, o huzursuzluum hl sryordu. Tepeden aa inmeye koyuldum. Yine de o duyguyu bir trl zerimden silkip atamyordum. Burada bir ey var, diye dnyordum, garip, anlalmaz bir ey var. " Bir defasnda Timothy Mageba bana demiti ki;" Seninle ben, talihli kiileriz dostum. Ruhlara karmz, iimizde, bu lemin tesini gren bir gz, sessizliin sesini iitebilen bir kulak var. Aalarn glgesi serindi, gmleim de terden srlsklamd. Tylerim diken diken olmutu, ama sadece mekten deil. Admlarm sklatrdm, bir an nce kampa, Sally'nin yanna dnmek iin can atyordum. O akam yemekte zgarada kzarm, ac biber salah fil yrei yedik, yannda halanm patatesle. Bira, Louren'in va- dettii gibi, ok souktu ve patronun keyfi,yerindeydi. O gn ok iyi avlanm, urad teki d krkln bylece unutmutu. Atein tesinde yerde, drt tane sar, uzun fildii yatyordu. " Louren istedii zaman ok sevimli, ekici olabilir. Balangta Sally onu hi onaylamaz bir tavr taknmaya abaladysa"" da, ok gemeden Louren'in bysne kendini kaptrd. Louren kadehini kaldrmt:" Hibir zaman kurulmam siteye ve bulamadmz hazineye ielim. Yattmzda az buuk sarhotum, garip dler grdm. Ama sabahleyin uyandmda zihnim tamamen alm, aydnlanmt ve iimde bugn iyi bir eyler olacak gibi bir duygu vard, heyecandan yerimde duramyordum. *** Helikopter, leden bir saat kadar nce geldi, tozu dumana katarak kampn yaknna indi. Esmer, gen pilotla ksa bir konumadan sonra Louren onun yanna kp oturdu. Helikopter havaland, havada daireler izerek ykseldi, uzaklat, sonunda masmavi gkte ta uzaklarda bir kara noktack gibi kald. Hareketlerinden bir ey bulamad yle iyi anlalyordu ki, Sally ile ben, az sonra onunla ilgilenmez olduk, gidip yemek adrnn nne, glgeye oturduk.

Eee, anlalan bu i bu kadar! dedi. Karlk vermedim, gittim, buzdolabndan iki kutu bira kardm. Gnlerdenberi ilk kez o nl Kazin zeks tam yol almaya balamt. ki kiiye otuz galon, iki hafta sreyle adam ba bir galon ederdi. Su mu? Aklmn ucunda bir yerlerde, suyla ilgili bir eyler daha vard. Sally ile ve su ile. Helikopter bir kez daha indi, Louren pilot ile adra geldi. Hayr, hibir ey yok, bouna. ki lokma bir ey yer yemez yola kyoruz. Siz banzn aresine bakarsnz artk. Sonra, kendisine zerine hardal srd souk ceylan rostosuyla bir sandvi hazrlarken bana dedi ki: ey, Ben. ok zgnm, ama ben de bu iten bir ey anlayamadm. Neyse, yaam boyu bu gibi d krklklarn ok grdk biz, deil mi? Daha da greceimizden baka? Yirmi dakika sonra Louren'in eyas helikoptere yklenmi, pilot da motr altrmt. Vedalayorduk. Jo'burg'da grrz artk. u fildileri sana emanet ha... Glegle git, Lo. Yolun ak olsun. Sonra frfr dnen rotorun altndan, iki bklm geerek helikopterin yolcu koltuuna trmand. Helikopter, semiz bir ar gibi ykseldi, ykseldi, aalarn tepesini syrarak geti, uzaklat. Ar m? Ar ha? Ar! Aman Tanrm, zihnimi kurcalayan buymu ite! Arlar, kular ve maymunlar! Heyecanla Sally'nin koluna yaptm: Sally, kalyoruz. aknlktan az bir kar ald, bakakald: Ne? Ne diyorsun? Burada gzmzden kaan eyler oldu. Ne gibi? Kular ve arlar gibi! Seni kurnaz seni, dedi. *** Suyu bltk. On be ve yirmi galonluk kaplara ayrdk. Bylece hizmetkrlara iki gnde adam ba yarm galondan biraz fazla dyordu. Sally ile ben ise on gnlne her gn tam birer galon suya sahip oluyorduk. Land - Rover'in benzin deposunu kontrol ettim, doluydu. Alkoyduk. Ayrca yedek benzin de vard. Bir radyo, bir adr, yataklar da alkoydum. Kazma, krek, balta, ip, btan gaz lambalar ve yedek gaz tpleri, mealeler ve yedek pillerle konserve yiyecek de ayrdm. Louren'in av tfeini, yarm dzine paket mermi, Sally'n"" ve benim kiisel eyamz da aldm. Geri kalan eyann, donanmn

tmn iki kamyonete yklettim, hizmetkrlar binince yal Matabele' yi bir kenara ektim. Sindebele dilinde ona dedim k:" Yal ve saygdeer babacm, buralarda yaayan byk bir gizden sz ettiini duydum. imdi senden bir oul olarak, bir dost olarak tm bunlar anlatman rica ediyorum. Bir sre kendini toparlayamad, dilini konumam onu ok artmt. Bu arada ben, Timothy Mageba'dan rendiim bir cmleyi ona syledim. Bu, gizli bir ifredir ve birtakm gizemlere varm olan baz yksek dzeydeki kiilerin birbirini tanmasna yarar. Artk benden kukulanamazd, ricam da geri eviremezdi. Olum, madem ki bu szleri biliyorsun, o halde tm efsaneyi de bilmen gerekir. Kayalarn yumuak ve havann puslu olduu bir ada, buras atalarmz tarafndan lanetlenmitir. Bu tepeleri lesiye lanetlemiler ve bu ktln, bu belann yeryznden de, insanlarn aklndan da bsbtn silinip temizlenmesini emretmilerdir. Hepsi bu kadar m? diye sordum. Baka bir ey yok mu? Hayr, hibir ey yok, bundan baka. Yal adamn doruyu sylediini anlamtm. Onu kamyonetlere kadar geirdim, ofrlere de dikkatli olmalarn sk sk tembih ettim. Sonra dedim ki: rmcek size iyi yolculuklar diliyor, glegle gidiniz, diyor. Kendi takma adm kullanm olmam balangta onlar ok artt, dilleri tutuldu sanki. Ama sonra kendilerini topladlar, glmeye baladlar. Kamyonetler hareket etti, ksa zamandaaalarn arasna dalp gzden yitti. *** Tepede uygun bir yer buldum, kk bir elma aacna smsk sarlarak uurumun kysna doru iyice sarkp her iki yandaki kaya perdesini de, aadaki ak dzl de buradan iyice grebiliyordum. Sally aadayd. Gne dorudan doruya gzme giriyordu, ama onun gzn almyordu. Ufka doru on, on be derece kadar yaklamt, altn nlar kayalar da, yapraklar da yepyeni, yumuack renklere boyuyordu. Sally aadan bana seslendi ve iki elini dmdz ge kaldrd. Bu, aramzda kararlatrdmz iaretti. Dn, bana doru gel, demekti. yi, diye homurdandm. Onlar grm, yakalam olmalyd. Ona, gzlerini gneten nasl koruyacan ve nlarn incecik, altn izgisini nasl izleyeceini nceden gstermitim. Bu, ar avclarnn kovan bulmak iin bavurduklar ok eski bir numarayd, bana da bir Buiman retmiti. Uurumun kysndan geri ekilip dikenlerin, sk allarn arasndan kendime yol aarak inmeye baladm. Aratrmalara nereden balayacam aa yukar tahmin etmitim,

nk ar kovan ,byk bir olaslkla bu krmz kaya duvarnda bulunuyordu. Sally de aadan bana iaret ediyor, yol gsteriyordu. Seslendi: Tamam! Tam altnda. Yine kayann ucundan eildim, arlar kovana dnyorlard, grdm. Daha da eilince kovann giriini de seebildim. Bu, kenarlar balmumundan iyice sararm, uzun, apraz bir atlakt. Giriin evresindeki balmumunun okluuna ve vzr vzr uuan ii arlarn kalabalna baklrsa, ok kocaman bir kovan olmalyd. Bylesine ulalmaz bir yerde olduu iin de yzyllardr insan tarafndan da hayvanlar tarafndan da iliilmemiti. Baln pek deerli olduu bu yrede inanlmayacak bir durum! " Yeri bellemek iin beyaz mendilimi sarkan bir dala baladm ve hzla inmekte olan akam karanlnda, aada, Sally'yi buldum. Bu kk baarmz onu ok heyecanlandrmt; yemek srasnda durmadan konutuk." Gerekten de ok akll bir adamsn sen, Doktor Ben. Yok canm, tam tersine. Bu kez kafam pek ar alt. Tam iki gn bir ey bulamadm. Burada kular, hayvanlar, arlar pek bol, oysaki tm bu yaratklarn suya ihtiyac var. Ancak en yakn suyun ta iki yz mil tede olmas akl alacak ey deil. Mutlaka buralarda da su olmal. Nasl bulacaz bakalm o suyu? Bilemeyeceim, ama sana u kadarn syleyebilirim. Suyu bulduumuzda gerekten ok -gi ekici bir eyle karlaacaz, hi kukun olmasn. O gece darda soyunup pijamam giydim. adra girdiimde Sally yataa girmi, rtleri de ta enesine kadar ekmiti. ki kamp karyolas arasndaki bolukta bir an duraksadm, baktm, bana acd. Sinsi sinsi glmseyerek rty at. Hadi gel anacnn koynuna, dedi. *** afak skmeden ortala ken o buz gibi karanlkta deri ceketimi giyip, yine tepeye, kovann zerindeki yere trmandm, gnein domasn bekledim. Yine mutlu bir insandm. Kimi kukularm geceye karm, gitmiti. Gne, inanlmaz bir gzellikte douyordu. Ufkun zerinde belirir belirmez arlar uumaya baladlar. Tam yirmi dakika onlar seyrettim, nasl utuklarn, ne yne utuklarn saptamaya altm. i arlar yelpaze gibi dzle yaylyorlard. Bunlar iektozu toplayclaryd. nk iyice eilip drbnle baktmda, kovana dnerken arka ayaklarndaki tutam tutam sar iektozlarn grebiliyordum. Byle onlar izlerken bir baka grup da gzme iliti. i arlarn bir blm, hemen hemen dimdik denecek bir uula aaya, tam altmdaki o sessiz aala iniyorlard. Demek ki bunlar da su tayclard! Aaya, Sally'ye iaret ettim. Bu sabah gnein nlarnn yapt a nedeniyle rollerimiz deimiti. Bir sre sonra o da bana iaret etti, arlar bulmutu demek. Aaya indim, ama yeillik ylesine koyu glgeliydi ki, arlarm nereye girdiini bir trl bulamyorduk. leye kadar bouna uratk, aradk, yeilliin iindeki su kaynan

bir trl gremedik. Ama mutlaka buralarda bir yerlerde bu hayvanlarn yararland bir su olacakt. Tam umudumuzu yitirmek zereyken, baktk, bir ufak maymun srs, kuyruklar havada, drtnala dzl geiyorlar. Kk koruya vardklarnda, hemen, ilk aaca trmanverdiler. Bir ara yapraklarn arasndan kaygyla baktlar, ama hi kprdamadan oturduumuz iin Sally ile beni gremediler. imdi, nde iri yapl erkekler, arkada yavrular karnlarna sarlm analar ve en geride de yeni yetmeler olduu halde, daldan dala atlayarak kayala doru yneldiler. Dev gibi kocaman bir yaban inciri aacnn en st dallarna ulatlar. Bu aacn kkleri de, gvdesi de dikine ykselen krmz kayaya deta gmlm, dallar yerden yz elli metre yksekte, emsiye gibi almt. Hayvanlar birer birer gzden kaybolmaya baladlar. alacak bir durumdu bu, altm kadar maymun aaca kt ve hepsi de birer birer gzden yitip gitti. Galiba nereye gittiklerini bulmutum. Sally'ye, biraz daha sabrl olmasn iaret ettim. Yirmi dakika kadar sonra maymunlar birdenbire yabani incir aacnn dallarnda belirdiler. Hi acele etmeden, salna salna indiler, uzaklatlar. Bu kez biz trmanmaya baladk. Yaban incirinin birbirine dolam kocaman, kklerini basamak gibi kullanarak aacn gvdesinin kayadan kt yere kadar trmandk, gvdeyi incelemeye baladk. evresi belki dokuz metreyi bulan, kocaman bir aat bu. Yine de bir ey bulamayacaktk. Tam vazgemek zereydik ki, binlerce yldr buradan geen ayaklarn, penelerin ve toynaklarn cilalad, at bir yol dikkatimizi ekti. Burada kaya iyice anmt ve yol, yaban incirinin kocaman sar gvdesiyle kaya duvarnn arasna skm durumdayd. ok zaman nasl bir alayan ardnda bir maaray gizlerse bizim yabani incir aac da 4byle, bir maara giriini rtyordu demek. Sally ile ben aacn gvdesi ardnda kalan o karanlk girintiye bir gz attk, sonra baktk. Hadi gel, deyip elele tututuk, ieri daldk. Giri, kayada alm upuzun, dikey bir yarktan ibaretti ve ok ykseklerden ieriye k giriyordu. ki yanmzda alt metre kadar ykselen kaya duvar bamzn zerinde deta bir dam oluturuyordu. Buraya giren ilk insanlarn biz olmadmz hemen anlalyordu. Duvarlar gzalc, grkemli Boiman resim- leriyle batan aaya kaplyd. mrmde hi bylesine iyi korunmu, bylesine gzel maara resimleri grmemitim diyebilirim. Sally'nn uzmanlk dallarndan biri de Boiman sanatdr, o da kendinden gemi gibiydi: Ah Ben! unlara bak hele, bir bak! Buras bir hazine yahu! Ah sen, ne akll, bulunmaz bir adamsn! Gzleri karanlkta lamba gibi parlyordu. Gel, sonra bakarz bunlara. Darack geitte ar ar ilerliyorduk. Yol, otuz metre kadar aaya doru indi, indi. Bamzn zerindeki dam da giderek ykseldi, ykseldi, sonunda karanlklarda kayboldu. Yarasalarn kanat rpmalar duyuluyordu imdi. leride k var, dedim. imdi belki de doksan metre apnda, duvarlar altm metreye kadar ykselen yuvarlak, ak bir odaya varmtk. Bu duvarlar bir koninin i duvarlar gibi,

giderek daralyor ve tepedeki kk delikten, bulutsuz, masmavi gk grnyordu. Burasnn krmz kumta iine girmi kire- tandan olutuunu ve Rodezya'daki Uyuyan Glce ok benzediini hemen anladm. Maarann taban burada da bir su birikintisine giden bir havzadan ibaretti Su, billur gibi dupduru ve herhalde ok derin olmalyd. Yeilimtrak renkteydi nk ve ap belki krk be metre vard. Yzeyi ayna gibi dmdz, przszd. Sally ile ben, durup hayran hayran evremizi seyret tik. Bu maarann gzellii bizi kendimizden geirmiti. Altm metre yukarmzdaki o kck delikten gne nlar ieriye bir ldak gibi giriyor, prl prl kireta duvarlara vuruyor, tm maaray inanlmaz bir kla aydnlatyordu. Bu yuvarlak odann duvarlar da drt buuk metre ykseklie kadar, o gzel Boiman sanatyla sslenmiti. Yer yer, kayalardan szan su, figrleri ve ekilleri biraz bozmu olmakla birlikte yine de genellikle iyi korunmu saylabilirdi. Sally ile ben bu inanlmaz yerde iki yl alsak iimizi bitiremezdik, yle hesapladm. Sonra Sally ar ar doruldu, soyundu, rlplak, o suya dald Derine indi, indi, sonra ar ar yzeye kt. Upuzun, simsiyah salar, gvdesini, omuzlarn sarmt. Kolunu kaldrp sallad. Dald o derinlerden bir daha su yzne kmayacan sanm olmalym ki, onu grr grmez bir sevin l atmm. Gidip sudan kmasna yardm ettim. imdi yava yava maaray dolanyor, resimleri inceliyorduk. ' Burada tam 2.000 yllk i var, Ben. Buras o kck, sar adamlar iin yani o Boimanlar iin herhalde kutsal bir yer sayl yordu. " Biz daha maara turumuzun yarsna gelmeden ortalk karard, karanlk geitten korkuyla ilerleyerek dar ktk. te ancak o zaman leyin hibir ey yememi olduumuz aklma geldi. Sally konserve et strken ben telsizle Peter Larkin'i buldum Neyse iki kamyonet de kazasz belasz, Maun'a dnmlerdi. Louren'e bir mesaj vermesini istedim ondan:" Syle ona ok ilgin maara resimleri bulduk, burada temelli kalyoruz. Peki, su durumunuz nasl? ok iyi, burada su kayna da bulduk. Kayalar arasndaki bir ukura geen yamurlardan su birikmi, bize yeter. Anlyorum. Pekl yine ara. ansnz ak olsun. *** Maaradaki duvar resimlerini inceliyor, bunlarn canllna hayran kalyorduk. Bir av sahnesinin resmini ekmeye urayordum, yaral fil de, evresini sarm bir dzine kadar Boiman avcs da o denli canlyd ki, sanki ben de o ava katlm gibiydim. Ama k yetersizdi, aresiz fla kullanacaktm. Oysaki, fla kullanmay hi sevmem, ne de olsa, renkleri deitirir, resimlere, gerekte olmayan bir k kazandrr. Tam sehpam kurmak zereydim ki Sally seslendi, beni ard. O, zmrt gln orada, asl byk maarada

alyordu. Duvarn alak bir girinti yapt lo bir yere cep fenerini tutmu, kaya yzn aydnlatmt. Bak, uraya bak, Ben! Karmda koskocaman bir insan resmi duruyordu. Soluum kesildi: Aman Tanrm! Brandberg'in Beyaz Kadn! Tpatp ei onun! Resim, bir metre seksen santim boyundayd, sar gs zrh giymi, bana ssl bir mifer takmt. Sol omzunda ta.- d yuvarlak kalkann sar ssleme rozetleri bir daire biiminde dizilmiti. br elinde bir yay ile bir ok klf tayor, beline de bir klla bir sava baltas asm bulunuyordu. Bacaklar, ayn sar madenden yaplm zrhlarla korunuyordu. Ayanda da ak sandallar vard. in ilgin yn bu resmin tpksnn Afrika'nn baka bir yerinde bulunmu olmasyd. Oradaki, eitli yorumlara yol am, bunun bir kadn olmadn, iki yz yl kadar bir sreyle Fenikelilerin Afrika'da kurmu olduklar Ma-iti mparatorluunu yneten alacak derecede yakkl bir gen adam olduunu ileri srenler kmt. Figrn derisi l gibi bembeyazd, ama kpkzl sakal gsne kadar iniyordu. Cinsel organlarnn iyice belirgin olmas hi de irkin kamyor, tam tersine, figre erkeksi bir onur, bir cret kazandryordu. Beyaz bir adam, zrhyla, yuvarlak kalkanyla, yayyla, sava baltasyla, diye fsldadm. Acaba bir Fenikeli kral m bu? Ama Fenikeliler siyah sal, gaga burunlu olmal. Bu adam ise, eskiler arasnda bile, en azndan, az bulunur bi : i olmalym. Belki de ok eski bir kuzey Akdenizli atadan gelmedir. Ka yllk dersin, Sal? Emin deilim, ama 2.000 yllk diyebilirim. Bu duvardaki resimler, tm maaradaki resimlerin en eskileri. Bak, Sal, uraya bak! Ortadaki figrn ardnda, besbelli kraln maiyetini canlandran birok figr daha vard, bunlar pek ayrntlaryla izilmemi olmakla birlikte, yine de kllar ve miferleri hibir yanlgya yer brakmayacak derecede, belirgindi. Bu kez Sally fenerini kraln ayaklar dibinde duran bir sra beyaz cbbeli figre evirdi. Belki yirmi santim boyunda, minicik figrlerdi bunlar. Belki de din adamlar, Ben. Ah, bak, uraya bak! Fenerini duvarlarda dolatrd, bir an yreim azma geldi sandm, gzlerime inanamyordum. Koskocaman bir ta kale duvar resmedilmiti. Kale, blok talardan yaplm, tepesinde de Zimbabwe harabelerindek ana tapmak duvarn ssleyen sslerin tpatp ei resmedilmiti. Duvarn ardndan, bulmay umduumuz o fallos biimindeki kuleler ykseliyordu. Bizim sitemiz bu, Ben. Bizim kayp sitemiz! Ve bizim kayp kralmz, Sally, din adamlaryla, sava- laryla. Aman Tanrm, uraya bak!

Filler! Srtlarna okular binmi sava filleri, tpk Ani- bal'in Romallara kar gnderdii filler gibi. Kartacal, Fenikeli! yle oktu ki, dnn bir kez, otuz metre uzunlukta, ile drt buuk metre aras ykseklikte yuvarlak bir duvar, her santimetre karesi Boiman resimleriyle tkabasa doldurulmu. Figrler ve ekiller birbirinin iine girmi, daha eski resimlerden bazlarnn, zerine yenileri yaplm, silinmilerdi. Kimi de bizim gururlu kral gibi, hi iliilmemi, hi bozulmam, ylece duruyordu. Bizim kayp uygarlmza ilikin resimleri, geleneksel maara duvar resimlerinden seip ayrabilmek bal bana byk bir giriim olacakt. Bu, Sally'nin uzmanlk alanna giriyordu, benim fotoraf makinem ise sadece Bu karmakark sahneyi kda geirebilirdi. Sonra Sally, byk bir sabrla, urap didinerek, zel nem tayan bir figr veya bir grubu onlardan ayrdedecek, yeniden yaratp restore edecek, kendi balmumlu ktlarna geirecekti. Ama imdilik byle bir ie balamak niyetinde bile deildik. Sally ile ben gnn geri kalan blmn sadece arka duvara trmanarak, resimleri byk bir hayranlkla, merakla seyrederek geirdik. O gece kampa dndmzde yorgunluktan parmamz kprdatacak gcmz kalmamt. Peter Larkin, Louren'in bize bir mesajn iletti: Size iyi anslar diliyor, petrol helikopterlerinden bir tanesi, birka gne kadar bulunduunuz blgeye gelecekmi. htiyalarnz varsa, bana liste vermenizi syledi. Havadan size getireceklermi. Bunu izleyen on gn, yaammn en mutlu gnleri oldu. Louren'in vadettii helikopter gelmi, bizim iin pek ok ihtiya maddesi ve lks eyas getirmiti: Bir adr daha, alr kapanr koltuklar, ezlonglar, lambalara gaz, yiyecek, ikimiz iin de giyim eyas, Sally'ye daha kt ve boya, birka ie viski. Ayrca Louren'den bir de not vard. Baladm ii srdrmemi sylyordu. Bana her trl destei salayacakt, karlnda da sadece onu aydnlatmam istiyordu. nk 'merakndan lyormu!' Ona teekkrlerimi gnderdim. Ayrca resimlerden, iinde eski Fenikeliler olmayanlarn kapsayan bir fotoraf filmi ve karbon 14 sistemiyle tarih saptanmas iin maara resimlerinden aldmz boya rneklerini gnderdim. Sonra helikopter bizi yine bu yepyeni ve akl almaz servenimizle babaa brakarak ekti, gitti. Sabah erkenden akam karanl ininceye dek alyor, maarann plann karyor, yksekliini saptyor, duvar resimlerinin fotoraflarn ekip bizim kral figryle olan ilikilerini saptamaya abalyorduk. Sally ile tam bir anlay iinde alyorduk. Arada srada ii brakp zmrt gln kysnda yemeimizi yiyor veya buz gibi, dupduru suda rlplak yzyorduk. Kimi zaman da yle, kayalara uzanp ene alyorduk. Balangta bizim maarada almamz yre hayvanlarnn huzurunu enikonu karmt, ama umduumuz gibi, ksa zamanda buna altlar. Artk kular maarann damndaki delikten ieri dalp glde ykanyor, su iiyorlard. Maymunlar bile, susuztua dayanamam, kayalk geitten ieri dalp bir avu su kaptktan sonra ok gibi frlar gider olmulard. ok gemeden onlar da bize altlar, hatta fazlasyla alp canmz skmaya

bile baladlar. Yemeimizi yiyor, ne bulurlarsa alyorlard. Ama biz onlar balyorduk, nk bizi ok elendiriyorlard ayn zamanda. Orada yle, ok verimli alarak, iyi bir arkadalk kurarak, derin bir huzur iinde pek tatl gnler geiriyorduk. Ancak bir gn, o sonsuz mutluluumun zerinde bulutlar dolar gibi olmutu. Sally ile ikimiz o gzel, beyaz kraln portresinin altnda oturuyorken dedim ki: Ah Sal, artk bunu da reddedemezler ya! O darack grl kafalarndaki o saplantlarndan vazgemek zorunda kalacaklar ite. Yok canm, ben hi de yle dnmyorum, Ben. Bunu kabul etmeyeceklerdir. imdiden o crlak seslerini duyar gibiyim. Unutma, Boimanlarn bakalarndan iittiklerine gre yaptklar resimler, diyorlard, her trl yoruma ak diyorlard ya! Brandberg'de bulunan resimler zerinde oynandn bile ne srecek kadar ileri gitmemiler miydi? Evet, haklsn, asl acnacak yan da bu ya! Gerekten de birinci elden gremeyecekler ki... Onlara u kale duvarlar resimlerini gsterdiimiz zaman bize: 'yi ama duvarlarn kendileri nerede bakalm?' diyeceklerdir. Ve kralmz, u yakkl, sapna kadar erkek sava kralmz da kadnlatracaklar, ona bir baka 'Beyaz Kadn' gzyle bakacaklar. Sava kalkan birdenbire bir buket iee, st gibi beyaz teni tren iin srnm alya, alev alev yanan kzl sakal ise bir atkya veya gerdanla dnecek. Portresini yaynladklar zaman tm bu alardan deiime uratlm olacak, sinsice... Encyclopedia Britannica da yine 'ada bilimsel inanca gre harabeler bir Bantu grubunun, byk bir olaslkla Sona veya