Ü Bozfturi û Sah -...

4
Ü ST 0S Bozfturi GÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASİ GAZETE Müdür ve İmtiyaz Sahibi : CEMAL TOĞAN Kuruluş : 1951 û Sah 12 r ACUSTOS 1S58 İL FtATI: 15 Mildir. SAYI : 816 YIL : 7 Bnıuldıtı Var ı " BOZHURT " Buumevl Aamaltı Nu. 75 - P. K. 824 - Tel. H f i Lef kola - Kıbrıs olmav TÜRK TEZİ ANCAK TAKSİMDİR k ve ihti. • emrini^ VKENDE j lili) t'fkosa Mareşal Harding Grivasm Hiylesine Kanmayın Diyor ARI ie lu ffi , sağlam kle rakip . u n dibin- Londra İL Daily Ekpress gazetesi, Mareşal Sir John Harding'in (Grivas'ın Hi- lesine kanmayın) başlıklı bir makalesini yayınlamış- tır. Kıbrıs meselesini ince lerken bir şeyin akılda tu- tulması gerektiğini ve bu- nun da herşeyin altında Makarios'un parmağının bulunduğu hakikati oldu- ğunu makalesinde belirten Sir Harding Grivas'ın mü- tareke ilânının iki sebebi olduğunu yazmaktadır. Bilindiği gibi Mareşal Harding, Sir Hugh Foot'- dan evvel Kıbrıs Valisi idi. Sabık Valiye göre bu iki sebebten birincisi Rumla- rın son zamanlardaki ted- hiş hareketlerinin dünya efkârında uyandırdığı infi- al karşısında endişe duyma lan İkincisi ise Makariosun yeniden sahneye çıkmasını sağlamak istemeleridir. Bir yıl evvel kendisinin, Kıbrıslı Türklerin ve Rum ların temsilcileriyle müza- kerelere girişilmesini tav- siye ettiğini hatırlatan Harding icab ettiği takdir de Makarios'un bu müzake relere katılmasının kabul edilebileceğini yazmakla be raber Makarios'un Enosis- ten (ilhak'dan) hiç bir za- man vaz geçmiyeceği cihet le asıl düşmanın o olduğu- nun unutulmaması gerek- tiğini tebarüz ettirmekte- dir. (Şeytanla aynı sofrada yemek yiyenin uzun saplı kaşık kullanması gerekir) yollu atasözünün Makari- osla müzakerelere girişir- ken hatırda tutulması icap ettiğini yazan Sir Harding Makarios olmadan Grivas' ın uzun zaman dayanamı- yacağını, bütün Kıbrıs me selesinde baş rolü Makari- os'un oynadığını ve her şe- yi onun idare ettiğini be- lirtmektedir. Mareşal Harding, Maka- rios'un taktiklerini değişti rebileceğini, fakat Enosis- ten (Adanın Yunanistanla birleşmesinden) hiç bir za- man vazgeçemiyeceğini ya zarak makalesini bitirmek tedir. Zorlu maksatlı neşriyata'; cevap£ verdi ORTAKLIK YANİ "PARTNERSHIP" TAKSİM FİKRİ İLE GAYRİ KABİLİ TELİFTİR Ankara, 11 —Türkiycniıı Taksim fikrinden vazgeçti- ğine dair Lefkoşa ve Lond- rada yapılan maksatlı neş- riyata ve uydurma haber- lere Türkiye Dışişleri Baka- nı Fatin Rüştü Zorlu bugün kat'i ve sert bir cevap ver- miş ve Türkiyenin Taksim fikrinden vazgeçmediğini ve vazgeçmiyeeeğini teba- rüz ettirmiştir. Zorlu bu be yanatında ezcümle şöyle de- miştir : "İngiltere Başvekili Mae Millaıı ile Kıbrıs durumunu çok ciddî bir şekilde müza- kere ettik. Adada biran ev- vel beynelmilel statünün tahakkuku yolunda acele kararlar alınmasını talep ederek, Türk Hükümetinin Taksim'in tahakkuku ile Adaya sulh ve sükûnun ia- de edileceğini kendisine bir kere daha etraflı bir şekil- de izah ettik. Ortaklık fikri yani "Part- nership" Taksim fikri ile gayrî kabili teliftir. Bu hu- sus bizzat BritanyaBaşveki- line açık olarak izah edil- miş ve Türkiyenin kendi hak ve menfaatlerini koru- mak azminde olduğu Baş- vekile etraflıca izah edil- miştir. Yayınlanan resmî tebliğ- den de anlaşılacağı gibi MacMillan bize 19 Haziran- da Avam Kamarasında ilân edilen yeni İngiliz plânı üzerinde izahat vermiş, biz de kendilerine noktaî naza- rımızı anlatmış bulunuyo- ruz. Üçlü Müzakereler Fatin Rüştü Zorlu, bu zi- yaret ve temasların ileride yapılacak ciddî bir konfe- ransa yol açabileceğine işa- ret etmiş ve üçlü bir konfe- ransın tahakkukunu Türki- yenin bekleyeceğini tebarüz ettirdikten sonra şöyle de- miştir : "İddialarımızda ne kadar haklı olduğumuzu dünya teslim etmeğe başlamıştır. Haklı iddialarımızı Britan- MacMillan muvaffakiyetsizliğe irinin en I >ası w içerisini | Işır. .r, (Full • ! J [ışır. VT Faysalın Katilleri Tevkif Edildiler İrak Başvekili General Abdülkerim Kasım, Viya- nada çıkan "Die Prese" ga zatesine verdiği hususi bir beyanatta "Kral Faysal'm öldürülmesinin, hiç bir su- rette evvelden kararlaştırıl madiğini" söylemiştir Başvekil tevkif edilen kaatillerin, yakında mahke mede hesap vereceklerini de belirtmiştir. YUNANİSTAN KIBRIS MESELESİNİ BİRLEŞ- MİŞ MİLLETLERE GÖTÜRÜYOR Atina, 11— Atina radyo sunun bu akşam açıkladı- ğına göre, Yunanistan hü- kümeti Kıbrıs meselesini beşinci defa olmak üzere Birleşmiş Milletlere götüre çektir. Müracaatın ne şekilde yapılacağına dair herhangi bir bilgi verilmemiştir. Yu nanistan müracaatını bir kaç güne kadar Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna yapacaktır. uğramışa benziyor Vilâyet Konağında Gazeteilere Konuşan Mac Milian herhangi bir açıklamada bulunmadı İLERİ SAFHA HAKKINDA KABİNE ARKADAŞ LRI İLE MÜZAKEREDE BULUNACAKMIŞ Atina ve Ankarada Kıb- rıs mevzuunda müzakereler de bulunmuş olan İngiltere Başbakanı Harold MacMil- lan dün Kıbrısa gelmiş ve askerî ve idarî şahsiyetler- le müzakerelerde bulunduk tan sonra dün akşam Türk ve Rum liderlerini kabul et miştir. Daha sonra gece geç va- kit gazetecileri kabul eden MacMillan, yorgun ve bed- bin bir çehre üe konuşma- sına başlamıştır. Büyük bir gazeteci top- luluğuna konuşan MacMil- lan, bu ziyaretinden mak- sat Kıbrıs meselesine süre- li bir hal çaresi bulmak ol- madığını ve şimdi j/ Enteresan Bir Tethiş Hâdisesi SANIK İKİ YILA Geçen Haziran ayında Kayduras köyünde çok en- teresan bir tehiş hadisesi olmştu.. Köyün sakinlerin den Panayotis Haralambu şüpheli bir durumda görül müş ve Emniyet kuvvetle- ri tarafından evine kadar takip edilmişti. Şüpheli şahıs evine gir- diğiz aman Emniyet kuv- vetleri onu takiben eve girmişler ve perdeler ara- cında siyah gözlüklü bir şahısla karşılaşmışlardı. MAHKÛM OLDU Emniyet kuvvetleri hemen ateş açmışsa da bu şahıs veya şahıslar kaçmağa mu vaffak olmuşlardır. Emni- yet kuvvetleri perde arka- sında su borusundan ya- pılmış üç bomba bularak ev sahibi Panayotis Harar lambuyu tevkif etmişler- dir. Haralambunun duruşma sı dün Lefkoşa Özel Mah- kemesinde sona ermiş ve sanık iki yıl hapse mah- kûm edilmiştir. 7 senelik geçici bir hal ça- resi bulmanın mevzuu ba- his olduğunu söylemiştir. Gazetecilere açıklıyacak çok az şeyi olduğunu söy- liyen MacMillan, yapılan anlaşmalar ve alınan ka- rarlar hakkında gazetecile- re veya halka beyanatta bulunmak niyetinde olmadı ğını ilâve etmiştir, Ziyare- tinden maksat Kıbrıs mev- zuunda kat'i bir karara var mak olmadığını, NATO gi- bi en yüksek bir savunma cemiyetinde kader birliği etmiş oldukları iki mütte- fikle Kıbrıs problemi hak- kında fikir teatisinde bu- lunmak için bu ziyaretin ya pıldığım söylemiştir. Komünist tehdidine kar- şı en salim işbirliğinin NA- TO olduğunu ve Kıbrıs mevzuunda müzakereler ya pılırken bunun daima akıl- da tutulması lâzım geldiği- ni söyliyen MacMillan, Ati- naya yapmış olduğu ziya- retten çok iyi intibalarla döndüğünü söylemiş bu zi- yaretinde Yunanistanla İn- gilizler arasında asırlardan beri devam edegelen dost- luğun hâlâ devam etmekte olduğunu görmüş olduğunu sözlerine ilâve etmiştir. A- tinada Kıbrıs mevzuunda başarılı müzakereler yap- (Devamı sayfa 4 de) ya ile Yunaııistanın da er- ken bir zamanda anlıyaca- 1 ğma inanıyor ve üçlü muza- 1 kereler mevzuunda intizar- da kalmayı tercih ediyoruz" Taksim Tahakkuk Edecek Bir kere daha anlaşılmış- tır ki, Türkiyeyi Taksim fikrinden çevirecek hiç bir kuvvet yoktur. Türkiye Tak sim fikri dışında herhangi bir uzlaşmayı kabul etmiye- cek ve bunun dışında varı- lacak herhangi bir anlaş- mayı da tanımıyacaktır. Adanın Taksimi Türkiye- nin güvenliği ve müdafaası bakımından elzemdir. Tür- kiye, Ada Taksim edilmedi- ği takdirde kendi güvenli- ğinin tehlikeye düşeceğini çok iyi bildiği içindir ki, Taksimden başka bir an- laşma şeklini kabul etme- mek âzim ve kararındadır. Ve' bu kararından hiçbir kuvvet Türkiyeyi geri çevi- remiyecektir. Son beyanatla bir kere daha anlaşılmıştır ki, Tür- kiye dış politikasından fe- dakârlık yaparak malî yar- dım sağlamış değildir. Ka- sıtlı haber imal edenlerin ve Türkiye aleyhinde atıp tutanların bir kere daha an lamasını isteriz ki, Türkiye kolay yutulacak bir leblebi değildir. BRİTANYA BAŞBAKANI MACMİLLAN KIBRISTA AĞROTUR VE MAĞUSA ZİYARET EDİLDÎ Atina ve Ankarada Kıb nsla ilgili temaslarda bu- lunduktan sonra dün öğle- yin Ankara Esenboğa ha- va alanından hareket eden Britanya Başbakanı Ha- rold Mac Milian beraberin de Kıbrıs Genel Valisi Sir Hugh Foot olduğu halde dün öğleden sonra saat bi- ri az geçe Lefkoşa Hava alanına vasıl olmuş ve bu- radan doğruca Vilâyet ko- nağına gidilmiştir. MacMillan Vali Foot ile birlikte öğle yemeğini al- dıktan sonra uçakla Ağro- tur ve Mağusa ziyaret edil- miş ve buradaki İngiliz as- kerî birlikleri ve tesisleri teftiş edilmiştir. Ziraat Bankası Kibnsta bir şübe açıyor Kıbrıs Türk Çiftçisine Kredi ve Tohumluk Verilecek Ankara 11 Kıbrıs çiftçi- sinin iktisaden kalkındırıl- ması konusunda Kıbrıs Türk Çiftçisine yapılacak yardım ilgililerce tetkik edilmekte ve bu konuda bir program hazırlanmaktadır. Kıbrısta Ziraat Bankasına ait bir şübe açılacak ve Kıbrıs Türk çiftçisine kre- di temini ve memleketimiz den tohumluk verilmesi ko nusunda prensip karan alındığı bildirilmektedir. Kıbrıs Türklerine Yardımlar İstanbul, 11 (Basın Yayın) - Kızılay Cemiyeti tarafından açılmış olan Kıbrıstaki soy- daşlarımıza yardım kampan- yası devam etmektedir. Milli Komite tarafından gönderil- mesine karar verilen çeşitli gida maddeleri ve çadırlar ha- zırlanmaktadır. Bu yardımlar önümüzdeki günlerde Kıbrıs'a sevkedilecektir. Kıbrıs Türklerine Millî Yar- dım Komitesi azalarından Kı- zılay Umum Müdürü Dr. Ma- hir Mavioğlu Kızılay İstanbul Müdürlüğünde bir toplantı yap mıştır. Kızılay İstanbul Şube Başkanlarının hazır bulundu- ğu bu toplantıda Kıbrıs'a ge- niş ölçüde yardım temini hu- susunda görüşmeler yapılmış ve Millî Komite ile yapılacak işbirliğinin esasları üzerinde anlaşmaya varılmıştır. Ankara Atina Müzakereleri Hiçbir Netice Vermedi Türkiye Taksim Fikrinde, Yunanistan da Self- Determination Fikrinde Israr Ediyor Ankara, 11 — Ankara si- yasî çevrelerine atfen bildi- rildiğine göre, Britanya Başbakanı Harold MacMil- lan'ın Atina ve Ankara mü- zakerelerinden hiçbir müs- KIBRISLA ÎLGÎLİ TÜRK - ÎNGILÎZ MÜZAKERELERİNE DAİR MÜŞTEREK RESMİ KIBRIS TEBLİĞİ YAYINLANDI Ankara, 11 Britanya Baş bakam Harold MacMillan ile Türkiye Başbakanı Ad- nan Menderes arasında ya- pılan ve iki gün devam eden Kıbrıs müzakerelerin- den sonra müşterek resmî tebliğ ıbu sabah yayınlan- mıştır. Türk-lngiliz müşterek tebliğinde, müzakerelerin çok samimi bir hava için- de cereyan ettiği, Bri- tanya Başbakanı MacMil- lan'ın kendi görüşünü ve Türkiye Başbakanı Adnan ENÇ sınes» I I SAYIN HALKIMIZA Operatör - Jinekolog DR. OAHİT ZEKt GÜREL (Kadın Hastalıkları ve Doğum) Lefkoşa' Mahmut Paga Sokak No. 2'deki muaye- nehanesinde hastalarını kabule başlamıştır. i-mm: Menderes'in de kendi gö- rüşünü açıkladığı bildiril- mektedir. MacMillan'ın Beyanatı Bu gün öğleyin Esenbo- ğa hava alanından hareket eden Britanya Başbakanı (Devamı sayfa 4 de) bet netice sağlanamamıştır. Aynı çevrelere göre, Türki- ye MacMillan'a hiç bir za- man Taksim fikrinden vez- geçmediğini ve geçmiyece- ğini çok kesin bir şekilde beyan etmiş ve Adadaki du rumun normala dönmesini temin maksadiyle Adaya Türk askerlerinin çıkarıl- masının bir zaruret olduğu üzerinde durmuştur. Yunanistana gelince, Yu- nan Hükümeti yeni İngiliz plânına hiçbir şekilde yak- laşmamış, hattâ Adadaki tethişin durdurulması için ancak bir aylık tavassutta bulunabileceğini ileri sür- müştür. Yunan Hükümeti Self - Determination pren- sibi üzerinde de ısrar etmiş (Devamı 4 üncü sayfada) B. Milletler Genel Kurul Toplantı- sına Eisenhower de iştirak Edecek "Kıraliyet" Silindi Iraktaki son olaylardan sonra tstanbuldaki Irak Kon- solosluğunun levhasındaki "Kraliyet" kelimesi silinmiştir. Resim, Konsolosluk binasının kapısında asılt bulunan lev- hanın son durumunu göstermektedir. Boş yerlerde Fransızca ve Arapça ''kraliye^Mimrf^ai^t m M Kfğft/njl Washington, 11— Çar- şamba günü Birleşmiş Mil letler Genel Kurulunun ola ğanüstü toplantısma Bir- leşik Amerika Cumhurbaş kam Eisenhower'in de işti rak edeceği ve açış nutku- nu söyliyeceği haber veril- mektedir. Bu haber henüz resmen teyid edilmiş değil dir. Bundan sonra Ameri- kan Delegasyonuna Dışiş- leri Bakanı John Foster Dulles devamlı surette baş kanlık edecektir. Diğer taraftan Genel Ku rulda ingiliz Delegasyonu na başkanlık edecek olan Britanya Dışişleri Bakanı Selwyn Lloyd bu akşam New York'a müteveccihen Londradan hareket etmiş- tir. Dulles Londradan gelme si beklenen Selvvyn Lloyd ile özel bir görüşmede bu- lunacaktır. Selwyn Lloyd dün akşam Başkan Eisen hower'in şahsî temsilcisi Röbert Murphy ve İsrail Dışişleri Bakanı Mayer ile görüşmüştü. Toplantıya katılacak olan Birleşik Arap Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Dr. Mah- mut Feyzi de bu akşam Kahireden hareket etmiş- tir. Lefkoşa Türk Bankası Ltd., Lefkoşa, Mağusa, Lârnaka ve Lima- soldaki Şübeleri ve Dünyanın her tara- fındaki Muhabirleri ile bütün BANKA- CILIK ve SİGORTA işleri için sayın halkımızın emrinedir. r mmi>Hm>M>MWHMMMHIM«MM

Transcript of Ü Bozfturi û Sah -...

Ü S T 0 S

Bozfturi G Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S İ Y A S İ G A Z E T E

Müdür ve İmtiyaz Sahibi : CEMAL TOĞAN Kuruluş : 1951

û Sah 12

• r A C U S T O S 1 S 5 8 İ L FtATI: 15 Mildir.

SAYI : 816 YIL : 7 Bnıuldıtı Var ı " BOZHURT " Buumevl Aamaltı Nu. 75 - P. K. 824 - Tel. H f i

Le f kola - K ı b r ı s

olmav TÜRK TEZİ ANCAK TAKSİMDİR

k ve ihti. • emrini^

VKENDE j

lili) t ' fkosa

Mareşal Harding Grivasm Hiylesine Kanmayın Diyor

ARI

i e lu ffi

, sağlam

k l e rakip . un dibin-

Londra İL Daily Ekpress gazetesi, Mareşal Sir John Harding ' in (Grivas ' ın Hi-lesine kanmayın) başlıklı bir makalesini yayınlamış-tır . Kıbrıs meselesini ince lerken bir şeyin akılda tu-tulması gerekt iğini ve bu-nun da herşeyin al t ında Makarios 'un parmağının bulunduğu hak ika t i oldu-ğunu makalesinde belirten Sir Hard ing Grivas ' ın mü-tareke ilânının iki sebebi olduğunu yazmaktadır .

Bilindiği gibi Mareşal Harding, Sir Hugh Foot '-dan evvel Kıbrıs Valisi idi. Sabık Valiye göre bu iki sebebten birincisi Rumla-rın son zamanlardaki ted-hiş hareket ler inin dünya e fkâr ında uyandırdığı infi-al karş ıs ında endişe duyma l an İkincisi ise Makariosun yeniden sahneye çıkmasını sağlamak istemeleridir .

Bir yıl evvel kendisinin, Kıbrıslı Türkler in ve Rum ların temsilcileriyle müza-kerelere girişilmesini tav-siye et t iğini ha t ı r l a t an Hard ing icab e t t iğ i t akd i r

de Makarios 'un bu müzake relere katı lmasının kabul edilebileceğini yazmakla be raber Makarios 'un Enosis-ten ( i lhak 'dan) hiç bir za-man vaz geçmiyeceği cihet le asıl düşmanın o olduğu-nun unutu lmaması gerek-tiğini tebarüz e t t i rmekte-dir.

(Şeytanla aynı so f rada yemek yiyenin uzun saplı kaşık kullanması gerekir) yollu a tasözünün Makari-osla müzakerelere girişir-ken ha t ı rda tu tu lması icap ett iğini yazan Sir Hard ing Makarios olmadan Grivas ' ın uzun zaman dayanamı-yacağını, bü tün Kıbrıs m e selesinde baş rolü Makari-os'un oynadığını ve her şe-yi onun idare et t iğini be-l i r tmektedir .

Mareşal Harding, Maka-rios 'un takt ikler ini değişt i rebileceğini, f a k a t Enosis-ten (Adanın Yunanis tanla birleşmesinden) hiç bir za-man vazgeçemiyeceğini ya zarak makalesini bi t i rmek tedir .

Zorlu maksatlı neşriyata'; cevap£ verdi ORTAKLIK YANİ "PARTNERSHIP" TAKSİM FİKRİ İLE

GAYRİ KABİLİ TELİFTİR Ankara, 11 —Türkiycniıı

Taksim fikrinden vazgeçti-ğine dair Lefkoşa ve Lond-rada yapılan maksatlı neş-riyata ve uydurma haber-lere Türkiye Dışişleri Baka-nı Fat in Rüştü Zorlu bugün kat 'i ve sert bir cevap ver-miş ve Türkiyenin Taksim fikrinden vazgeçmediğini ve vazgeçmiyeeeğini teba-rüz ettirmiştir. Zorlu bu be yanatında ezcümle şöyle de-miştir :

"İngiltere Başvekili Mae Millaıı ile Kıbrıs durumunu çok ciddî bir şekilde müza-kere ettik. Adada biran ev-vel beynelmilel statünün tahakkuku yolunda acele karar lar alınmasını talep ederek, Türk Hükümetinin Taksim'in tahakkuku ile Adaya sulh ve sükûnun ia-de edileceğini kendisine bir kere daha etrafl ı bir şekil-de izah ettik.

Ortaklık fikri yani "Part-nership" Taksim fikri ile gayrî kabili teliftir. Bu hu-

sus bizzat BritanyaBaşveki-line açık olarak izah edil-miş ve Türkiyenin kendi hak ve menfaatlerini koru-mak azminde olduğu Baş-vekile etraflıca izah edil-miştir.

Yayınlanan resmî tebliğ-den de anlaşılacağı gibi MacMillan bize 19 Haziran-da Avam Kamarasında ilân edilen yeni İngiliz plânı üzerinde izahat vermiş, biz de kendilerine noktaî naza-rımızı anlatmış bulunuyo-ruz.

Üçlü Müzakereler

Fat in Rüştü Zorlu, bu zi-yaret ve temasların ileride yapılacak ciddî bir konfe-ransa yol açabileceğine işa-ret etmiş ve üçlü bir konfe-ransın tahakkukunu Türki-yenin bekleyeceğini tebarüz ett irdikten sonra şöyle de-miştir :

"İddialarımızda ne kadar haklı olduğumuzu dünya teslim etmeğe başlamıştır. Haklı iddialarımızı Britan-

MacMillan muvaffakiyetsizliğe i r inin en I

>ası w

içerisini | Işır. .r , (Full • ! J [ışır.

VT

Faysalın Katilleri Tevkif Edildiler

İrak Başvekili General Abdülkerim Kasım, Viya-nada çıkan "Die P r e s e " ga zatesine verdiği husus i bir beyanat ta "Kral Faysa l 'm öldürülmesinin, hiç bir su-re t te evvelden karar laş t ı r ı l madiğini" söylemişt ir

Başvekil tevkif edilen kaatillerin, yak ında mahke mede hesap vereceklerini de belir tmiştir .

YUNANİSTAN KIBRIS MESELESİNİ BİRLEŞ-MİŞ MİLLETLERE GÖTÜRÜYOR

Atina, 11— At ina radyo sunun bu akşam açıkladı-ğına göre, Yunanis tan hü-kümeti Kıbrıs meselesini beşinci d e f a olmak üzere Birleşmiş Milletlere götüre çektir.

Müracaatın ne şekilde yapılacağına dai r he rhang i bir bilgi veri lmemişt ir . Yu nanistan müracaa t ın ı b i r kaç güne kada r Birleşmiş Milletler Genel Kuru luna yapacaktır.

uğramışa benziyor Vilâyet Konağında Gazeteilere Konuşan

Mac Milian herhangi bir açıklamada bulunmadı İLERİ SAFHA HAKKINDA KABİNE ARKADAŞ LRI İLE MÜZAKEREDE BULUNACAKMIŞ Atina ve Ankarada Kıb-

rıs mevzuunda müzakereler de bulunmuş olan İngiltere Başbakanı Harold MacMil-lan dün Kıbrısa gelmiş ve askerî ve idarî şahsiyetler-le müzakerelerde bulunduk tan sonra dün akşam Türk ve Rum liderlerini kabul et miştir.

Daha sonra gece geç va-kit gazetecileri kabul eden MacMillan, yorgun ve bed-bin bir çehre üe konuşma-sına başlamıştır.

Büyük bir gazeteci top-luluğuna konuşan MacMil-lan, bu ziyaretinden mak-sat Kıbrıs meselesine süre-li bir hal çaresi bulmak ol-madığını ve ş i m d i

j/ Enteresan Bir Tethiş Hâdisesi SANIK İKİ YILA

Geçen Hazi ran ayında Kayduras köyünde çok en-teresan bir tehiş hadisesi olmştu.. Köyün sakinlerin den Panayot is Hara lambu şüpheli bir d u r u m d a görül müş ve Emniye t kuvvetle-ri t a ra f ından evine kada r takip edilmişti.

Şüpheli şahıs evine gir-diğiz aman Emniye t kuv-vetleri onu tak iben eve girmişler ve perdeler a ra -cında siyah gözlüklü bir şahısla karşı laşmışlardı .

MAHKÛM OLDU Emniye t kuvvet ler i hemen a teş açmışsa da bu şahıs veya şahıs lar kaçmağa mu v a f f a k olmuşlardır . Emni-ye t kuvvet ler i perde arka-s ında su borusundan ya-pılmış üç bomba bularak ev sahibi Panayo t i s Harar lambuyu tevkif etmişler-dir.

Ha ra l ambunun du ruşma sı dün Le fkoşa Özel Mah-kemesinde sona e rmiş ve sanık iki yıl hapse mah-kûm edilmişt ir .

7 senelik geçici bir hal ça-resi bulmanın mevzuu ba-his olduğunu söylemiştir.

Gazetecilere açıklıyacak çok az şeyi olduğunu söy-liyen MacMillan, yapılan anlaşmalar ve alınan ka-rar lar hakkında gazetecile-re veya halka beyanatta bulunmak niyetinde olmadı ğını ilâve etmiştir, Ziyare-tinden maksat Kıbrıs mev-zuunda kat 'i bir karara var mak olmadığını, NATO gi-bi en yüksek bir savunma cemiyetinde kader birliği etmiş oldukları iki mütte-fikle Kıbrıs problemi hak-kında f ikir teatisinde bu-lunmak için bu ziyaretin ya

pıldığım söylemiştir. Komünist tehdidine kar-

şı en salim işbirliğinin NA-TO olduğunu ve Kıbrıs mevzuunda müzakereler ya pılırken bunun daima akıl-da tutulması lâzım geldiği-ni söyliyen MacMillan, Ati-naya yapmış olduğu ziya-retten çok iyi intibalarla döndüğünü söylemiş bu zi-yaretinde Yunanistanla İn-gilizler arasında asırlardan beri devam edegelen dost-luğun hâlâ devam etmekte olduğunu görmüş olduğunu sözlerine ilâve etmiştir. A-tinada Kıbrıs mevzuunda başarılı müzakereler yap-

(Devamı sayfa 4 de)

ya ile Yunaııistanın da er-ken bir zamanda anlıyaca-1

ğma inanıyor ve üçlü muza-1

kereler mevzuunda intizar-da kalmayı tercih ediyoruz"

Taksim Tahakkuk Edecek

Bir kere daha anlaşılmış-tır ki, Türkiyeyi Taksim fikrinden çevirecek hiç bir kuvvet yoktur. Türkiye Tak sim f ikr i dışında herhangi bir uzlaşmayı kabul etmiye-cek ve bunun dışında varı-lacak herhangi bir anlaş-mayı da tanımıyacaktır.

Adanın Taksimi Türkiye-nin güvenliği ve müdafaası bakımından elzemdir. Tür-kiye, Ada Taksim edilmedi-

ği takdirde kendi güvenli-ğinin tehlikeye düşeceğini çok iyi bildiği içindir ki, Taksimden başka bir an-laşma şeklini kabul etme-mek âzim ve karar ındadır . Ve' bu kararından hiçbir kuvvet Türkiyeyi geri çevi-remiyecektir.

Son beyanatla bir kere daha anlaşılmıştır ki, Tür-kiye dış politikasından fe-dakârl ık yaparak malî yar-dım sağlamış değildir. Ka-sıtlı haber imal edenlerin ve Türkiye aleyhinde atıp tutanların bir kere daha an lamasını isteriz ki, Türkiye kolay yutulacak bir leblebi değildir.

B R İ T A N Y A B A Ş B A K A N I MACMİLLAN KIBRISTA

AĞROTUR VE MAĞUSA ZİYARET EDİLDÎ At ina ve A n k a r a d a Kıb

n s l a ilgili t emas la rda bu-lunduktan sonra dün öğle-yin A n k a r a Esenboğa ha-va alanından ha reke t eden Br i t anya Başbakanı Ha-rold Mac Milian beraber in de Kıbrıs Genel Valisi Sir Hugh Foot olduğu halde dün öğleden sonra saa t bi-r i az geçe Lefkoşa Hava alanına vasıl olmuş ve bu-radan doğruca Vilâyet ko-nağ ına gidilmiştir .

MacMillan Vali Foot ile birlikte öğle yemeğini al-dıktan sonra uçakla Ağro-tur ve Mağusa ziyaret edil-

miş ve buradaki İngiliz as-kerî birlikleri ve tesisleri teft iş edilmiştir.

Ziraat Bankası Kibnsta bir şübe açıyor

Kıbr ı s T ü r k Çif tç is ine Kredi ve Tohumluk

Verilecek

A n k a r a 11 Kıbr ı s ç if tç i-sinin ikt isaden kalkındırıl-ması konusunda Kıbr ıs Türk Çif tçis ine yapılacak ya rd ım ilgililerce te tk ik edilmekte ve bu konuda bir p rog ram haz ı r lanmaktad ı r . K ıb r ı s t a Z i raa t Bankas ına ai t b i r şübe açılacak ve Kıbr ıs T ü r k çif tçis ine kre-di temini ve memleket imiz den tohumluk verilmesi ko nusunda prens ip k a r a n alındığı bi ldir i lmektedir .

Kıbrıs Türklerine Yardımlar

İstanbul, 11 (Basın Yayın) -Kızılay Cemiyeti tarafından açılmış olan Kıbrıstaki soy-daşlarımıza yardım kampan-yası devam etmektedir. Milli Komite tarafından gönderil-mesine karar verilen çeşitli gida maddeleri ve çadırlar ha-zırlanmaktadır. Bu yardımlar önümüzdeki günlerde Kıbrıs'a sevkedilecektir.

Kıbrıs Türklerine Millî Yar-dım Komitesi azalarından Kı-zılay Umum Müdürü Dr. Ma-hir Mavioğlu Kızılay İstanbul Müdürlüğünde bir toplantı yap mıştır. Kızılay İstanbul Şube Başkanlarının hazır bulundu-ğu bu toplantıda Kıbrıs'a ge-niş ölçüde yardım temini hu-susunda görüşmeler yapılmış ve Millî Komite ile yapılacak işbirliğinin esasları üzerinde anlaşmaya varılmıştır.

Ankara Atina Müzakereleri Hiçbir Netice Vermedi

Türkiye Taksim Fikrinde, Yunanistan da Self-Determination Fikrinde Israr Ediyor

Ankara, 11 — Ankara si-yasî çevrelerine a t fen bildi-rildiğine göre, Bri tanya Başbakanı Harold MacMil-lan'ın Atina ve Ankara mü-zakerelerinden hiçbir müs-

KIBRISLA ÎLGÎLİ TÜRK - ÎNGILÎZ MÜZAKERELERİNE DAİR

MÜŞTEREK RESMİ KIBRIS TEBLİĞİ YAYINLANDI

Ankara , 11 Br i t anya Baş bakam Harold MacMillan ile Türk iye Başbakanı Ad-nan Menderes a ras ında ya-pılan ve iki gün devam eden Kıbr ıs müzakereler in-den sonra müş te rek resmî tebliğ ıbu sabah yayınlan-mışt ır .

Türk-lngil iz müş te rek tebliğinde, müzakereler in çok samimi bir hava için-de cereyan et t iği , Bri-t a n y a Başbakanı MacMil-lan'ın kendi görüşünü ve Türk iye Başbakanı Adnan

ENÇ sınes»

I I SAYIN HALKIMIZA Operatör - Jinekolog

DR. OAHİT ZEKt GÜREL (Kadın Hastalıkları ve Doğum)

Lefkoşa' Mahmut Paga Sokak No. 2'deki muaye-nehanesinde hastalarını kabule başlamıştır.

i-mm:

Menderes ' in de kendi gö-rüşünü açıkladığı bildiril-mektedi r .

MacMillan'ın Beyanat ı Bu gün öğleyin Esenbo-

ğ a h a v a alanından ha reke t eden B r i t a n y a Başbakanı

(Devamı sayfa 4 de)

bet netice sağlanamamıştır. Aynı çevrelere göre, Türki-ye MacMillan'a hiç bir za-man Taksim fikrinden vez-geçmediğini ve geçmiyece-ğini çok kesin bir şekilde beyan etmiş ve Adadaki du rumun normala dönmesini temin maksadiyle Adaya Türk askerlerinin çıkarıl-masının bir zaruret olduğu üzerinde durmuştur .

Yunanistana gelince, Yu-nan Hükümeti yeni İngiliz plânına hiçbir şekilde yak-laşmamış, ha t tâ Adadaki tethişin durdurulması için ancak bir aylık tavassutta bulunabileceğini ileri sür-müştür. Yunan Hükümeti Self - Determination pren-sibi üzerinde de ısrar etmiş

(Devamı 4 üncü sayfada)

B. Milletler Genel Kurul Toplantı-sına Eisenhower de iştirak Edecek

"Kıraliyet" Silindi

Iraktaki son olaylardan sonra tstanbuldaki Irak Kon-solosluğunun levhasındaki "Kraliyet" kelimesi silinmiştir. Resim, Konsolosluk binasının kapısında asılt bulunan lev-hanın son durumunu göstermektedir. Boş yerlerde Fransızca ve Arapça ''kraliye^Mimrf^ai^t m M K f ğ f t / n j l

Washington, 11— Çar-ş a m b a günü Birleşmiş Mil letler Genel Kuru lunun ola ğanüs tü top lan t ı sma Bir-leşik Amer ika Cumhurbaş kam Eisenhower ' in de işti r ak edeceği ve açış n u t k u -nu söyliyeceği haber veril-mektedir . Bu haber henüz resmen teyid edilmiş değil dir . Bundan sonra Ameri -kan Delegasyonuna Dışiş-leri Bakanı John Fos t e r Dulles devamlı su re t t e baş kanlık edecektir .

Diğer t a r a f t a n Genel Ku ru lda ingiliz Delegasyonu na başkanlık edecek olan Br i t anya Dışişleri Bakanı

Selwyn Lloyd bu a k ş a m New York ' a müteveccihen Londradan ha reke t e tmiş-t i r .

Dulles Londradan gelme si beklenen Selvvyn Lloyd ile özel bir görüşmede bu-lunacakt ı r . Selwyn Lloyd dün akşam Başkan Eisen hower ' in şahs î temsilcisi Röber t M u r p h y ve İsrail Dışişleri Bakan ı Mayer ile gö rüşmüş tü .

Toplan t ıya kat ı lacak olan Birleşik A r a p Cumhur iye t i Dışişleri Bakan ı Dr . Mah-m u t Feyzi de bu a k ş a m Kahi reden h a r e k e t e tmiş-t i r .

Lefkoşa Türk Bankası Ltd., Lefkoşa, Mağusa, Lârnaka ve Lima-

soldaki Şübeleri ve Dünyanın her tara-fındaki Muhabirleri ile bütün BANKA-CILIK ve SİGORTA işleri için sayın halkımızın emrinedir.

r m m i > H m > M > M W H M M M H I M « M M

SALI, 12 AĞUSTOS, 1958

SAYFA 2 ( B O Z K ü R T )

t

M u m Inmuso Türk B e l e d i y e l e r i

1

İki aydanberi müstakil olarak ça-| lışmakta olan belediyelerimiz her ba-S kınıdan cemaatimize faydalı olmakta

ve cemaatimiz de buna karşılık olarak •{' belediye vergilerini seve seve ve büt-Ij; çelerinin bahşettiği imkândan da fazla :*: Olarak tediye etmektedir. Cemaatler *!; otonomisinin müsbet bir adımı olarak {• müstakil Türk belediyelerinin Mahallî

Hükümet tarafından artık kabul edil-di meşinin, tanınmasının bir zaruret oldu-X ğuna işaret etmek isteriz.

Belediye meclislerinden bir yıl ka-')' dar evvel istifa etmiş olan Türk Bele-

diye üyeleri müstakil Türk Belediyeri mevzuunda idare sekreterliği ile birçok temaslarda bulunmuş, Hükümetten te-minat almış ve bundan sonra da hal-kımızın arzusuna müsbet bir cevap ola rak müstakil Türk Belediyelerini hal-kımızın destek ve tasvibi ile kurmuş-tur.

Mahallî Hükümet halkımızın arzu-larına müsbet cevap vermek mecburi yetindedir. Bugüne kadar Adada tat-bik edilen çifte rejim, çifte ölçü, Hü-kümetle cemaatimizin arasını açmağa kâfi gelmiş ve bugünkü durumu yarat-mıştır. Buna rağmen biz yine memle-ket kanunlarına sadık ve riayetkar bir politika takip ederek, yalnız hakları-mızın adalet prensipleri çerçevesinde halledilmesi için mücadele etmiş ve haklı sesimizi dünyaya duyurarak en sarih haklarımızın iadesini istemisiz-dir.

Müstakil belediyeler kurmak Türk cemaatinin en sarih haklarından biri-dir, Çünkü bugün Adada şehircilikle meşgul olacak yalnız Türk belediyele-ri kalmıştır. Rumların idaresindeki Belediyeler, belediye olmaktan çıkmış ve birer siyaset merkezi, tedhiş merke-zi haline gelmiştir. Bu şartlar altında Türk ve Rum belediyelerinin bir arada yaşamalına elbet de imkân yoktu. Türk semtlerindeki facia - Buna facia

S

£ diyoruz, çünkü tam bir faciadır - tüy B O Z K ü R T _______

ler ürpertici bir manzara arzediyor ve !{! harabiyete dönen Türk semtlerine tek £ bir kuruş harcanmıyordu. Bu vaziyet X karşısında bize düşen vazife belediye- ;{; lerimizi ayrı olarak kurmak, memleke- £ tin sağlık ve imarı ile alâkalanacak bir X teşkilâtı faaliyete getirmek suretiyle Ş salgınları önlemek, imar kalkınmasını X temin etmekti. Biz müstakil belediye- | ler kurmakta hem memlekete, hem de £ cemaatimize faydalı olduğumuza ina- Ş nıyoruz. |

Halbuki mahallî idare hâlâ daha bu X hakikati kabul ve teslim etmiyor ve ;»; Türk Belediyelerini tanımamakta ısrar £ ediyor. Hükümet Türk belediyelerini £ tanımamakla bizi eskiden olduğu gibi v

Rum belediyelerine bağlıyacağına ina-nıyorsa yanılıyor. Hiçbir zaman Rum-lar tarafından idare edilen sözde bele-diyeleri tanımıyacak ve biz belediye vergilerimizi kendi belediyelerimize vermekte devam edeceğiz. Buna bir ce-maat, büyük bir kitle olarak karar ver-miş bulunuyoruz.

Türk belediyeleri ne bir siyaset kürsüsü ve ne de bir tedhiş ocağıdır. Türk Belediyeleri Türk halkının temiz- .]. liği, sağlığı ve iman ile meşgul ger- ,»! çek şehircilik zihniyetini benimsemiş £ bir müessesedir. Bunun aksini iddia edecek varsa çıksın ortaya, hesaplaş- $ mıya hazırız. Kararımız kat 'idir ve •*« Türk belediyelerinin resmen tanınaca- X ğı güne kadar mücadelemize ara ver- X meden devam edeceğiz. £

Hükümet çifte ölçüyü artık elden >|< bırakmalıdır. Yıllar yılı Türk cemaa- X tine indirilen darbe, yapılan baskı ar- X tık kâfidir. Cemaatin bünyesi bukadar ;!; ağır yükü taşıyacak bir durumda de-ğildir. Hükümetten gelen baskıya pasif »J« mukavemetle cevap verebiliriz. Fakat | şimdilik bunu yapmıyacak, kanunlara * riayetkâr olduğumuzu bir kere daha ispat edeceğiz. - " î

1 ENTERESAN K Ö S E :

- M

. I / * • ;-v: : mtemia&f

JetoM baktU ÖLMESİ İÇİN VÜCUDUNA 300 İĞNE SAPLADILAR...

Nicoline Maggl, 1 Ağustos 1032'de italya'nın Ortona şeh-rinin basit bir mahallesinde dünyaya gelmiştir. Daha he-nüz birkaç haftalık ilten tali-hini bafjka yerlerde aramağa çıkan anası tarafından terk edilmiştir. Babasına gelinceı kim olduğu meçhuldür.

Böylece, doğuştan talihsiz o-lan bu yavru, anneannesi Ma-rta Braciale, karısından her-glln dayak yiyen ihtiyar dede-si, teyzesi Ada ve teyzesinin kocası olan kundura tamircisi Cecco'nun yanında büyümeğe başlamıştır. Bir ek odanın için de yatıp kalkıyorlardı. Dama-dını aşırı derecede seven kay-nana Maria, Cecco'nun yükünü hafifletmek içlıı falcılık büyü-cülük, üfürükçülük gibi şeyler yapıyordu.

Küçük Nlcolinoı üç yaşında iken, bir gün bağırıp çağır-mağa başlamış ve bu bir kaç aaatlik uyku vakti hariç gün-lercc böyle devam etmiştir. Kü çüğün ağlayıp, bağırmaları komşular için bir kftbus halini almıştı. Maria Bricciale, bu du rumu konu komşuya şöyle İzah ediyordu : "Zaten çelim-siz bir yavru olan Nicolino Ma» U'l son gtlnlerde büsbütün za-yıfladı. Doktor da, bazı kuvvet İğneleri tavsiye etti. Nicolino İğnelerden çok çok korkuyor. Ve bunun İçlıı gece gündüz huy sıızluk edip ağlıyor."

Bir kaç hafta sonra, küçük yürümeği terk etmiş ve gelip geçeni seyretmek için kapının önüne sürünerek çıkmağa baş-lamıştır. Nihayet bir gün, içle-rinde yegAne merhamet sahi-bi olan Ada teyze, küçüğün vü cudunda kocaman çıban ve ab seli yaraların dolu olduğunu

görerek Nicolino'yu alıp has-tahaneye götürmüştür. Burada yavrunun karnında yapılan k(i çük bir operasyon neticesinde, vücudundan dört iğne parçası çıkarılmıştır.

Nicolino'nun halinden şüp-helenen doktorlar, küçüğü esas lı bir röntgen muayenesinden geçirince, vücudunun muhtelif yerlerine saplanmış tam üç yüz dikiş iğnesi saymışlardır. Bu arada Nicolino'nun yürümeme-ğinin sebebi de meydana çık-mıştır: biçare yavrunun ayak-larına dört tane kunduracı çi-visi saplanmıştı.

Jandarmalar kısa bir tahki-kattan sonra İşin içyüzünü mey dana çıkarmışlardır. Bu cana-varlığı yapan Nicolino'nun an-neannesi Maria Bracciale idi. Damadı Cecco ile birlikte bi-çare yavrunun vücuduna her gün bir kaç dikiş İğnesi 11e kunduracı çivisi saplıyorlardı. Büyücü karı, böylece, Nicoli-no'nun vücudünü ortadan kal-dırmağa çalışmıştı.

Mahkemeden sonra bir ök-süz yurduna emanet edilen Ni-colino, geçenlerde bir operatö-rün yaptığı bir ameliyatla vü-cudundaki yüz altmış iğne ve çividen kurtulmuştur, Geri ka-lan İğneler de zaman zaman yapılacak ameliyatlarla vücu-dundan çıkarılacaktır. Artık yirmi üç yaşında bir delikanlı olmuş olan Nicolino Maggi, en. çok hava değiştikçe rahatsız olmakta, vücudundaki iğneler kendisini büyük bir sancı için-de kıvrandırmaktadır. Nicolino nun diğer bir sıkıntısı da bu iğneli fıçıya benzeyen vücutla çalışanıayışı ve ötekinin beriki nln yardımına muhtaç oluşu-dur.

pel sülalesine, mensup altı kişi mevcuttur ve altısının da avuç lan siyahtır. Ailenin reisi olan Gerrit Haanappel, ellerini bir çok tanınmış ilim adamlarına ve mütehassıslara göstermiş İse de hiç biri bu garip haUn izahını yapmak kudretini ken-dinde bulamamıştır.

Avucun içindeki deriyi derin bir şekilde kesseniz dahi bir müddet sonra, beyazlaşan o kısmın da karardığını görürsü-nüz. Bu siyah lekeli ellerin di-ğer "bir hususiyeti de hiç bir iz bırakmayışlarıdır. Nitekim, l-kinci Dünya Harbi esnasında, işgal kuvvetleri komutanlığı hiç birinin parmak izlerini tes-bit edemediği için bir hayli güç durumlara düşmüştü.

Haanappel ailesinin çocukla-rında, bu siyah lekeler, altı ay lık iken meydana çıkmağa baş lamaktadır.

KİRALIK EV Lefkoşada Kristal Sineması

yanında 4 odalı bir ev banyo, aşevi, .sündürme, kademhane ve su teşkilâtı ile kiralıktır.

Müracaat yeri: Eczacı H. Timur Azmi

Darıya Basını TÜRKİYE BASINI

Kıbrıs Genel Valisi Sir Hugh Foot'uıı Atinada Kıb r ıs Başpapazı Makarios ile yaptığı iki görüşme çok şid detli tenkitlere yol açmış-tır . İstanbul gazeteleri bir müddet evvel tethişçi lider diye ilân edilen Makarioş'-tan yine tethişi durdurma-sı için yardım dilemenin İngiltere için bir zaaf olduğunu ileri sü ımekte ve tenkitlerde bulunmaktadır-lar.

"Yeni Sabah" ve "Cum-hur iye t" gibi büyük gaze-teler, Adadaki tethişin so-na ermesi için Makarios'un gücünün yetmediğini, bunu ancak Türk ordusunun önleyebileceğini yazmakta ve Kıbrısa Türk askerinin çıkarılmasının bir zaruret olduğunu yazmaktadırlar.

Aynı hususu destek) iyen "Vatan" gazetesi de Anka-ra konferansında bir kara-r a varılmadığı takdirde, Türk Hükümetinin Adaya Türk askerlerinin çıkarıl-masında İsrar edeceğini ve durumun- resmen Mc Millan'a arzedileceğini yaz-maktadır . Gazeteye göre, Adada barışın iadesi şar t -t ır . Tethiş durmadan kat ' i bir anlaşmaya varılması ise tamamen imkânsız bir meseledir.

Gazeteler her zaman için Türkiyenin iyi niyetini gös termeğe hazır olduğunu, f aka t Yunanistanm bu iyi niyete müsbet bir cevap vermediğini yazmakta ve huzursuzluğun doğrudan doğruya Yunanistanm tah rikiyle meydana geldiğini ve gelmekte de devam ede-ceğini ileri sürmektedirler.

YUNAN BASINI Atina gazeteleri Kara-

manlis-MfcMillan müzakere lerini tefs i re çalışmakta, f aka t kat ' i bir netice çıkara mamaktadırlar . Gazetelere göre, Atina müzakerelerin-de daha fazla tethişçiliğin durdurulması imkânları araştır ı lmıştır .

"Vima" ve "Katimerini" gazeteleri ingiliz plânmda-ki tadilâtın yalnız yedi yıl-dan üç yıla indirilmiş olma sından başka bir şey olma-dığını yazmakta ve Foot ile Makarios arasında ya-pılan müzakerelere de esas konuyu tethişçiliğin teşkil ettiğini iddia etmektedir-ler. Gazetelere göre, Maka rios'un Adaya girmesine müsade edilmediği takdir-de tethişçilik durmıyacak ve daha kötü bir şekil ala-caktır.

"Akropolis" gazetesi ise, daha mütedil bir yo-rumda bulunmakta ve Yu-nanis tanm selâmeti için bir

S A M C O Para ve Evrak Kasaları

uzlaşmaya varılmasının za, ru re t olduğunu kaydetmek tedir. Gazeteye göre, Sov-vet Rusya Yunanistan üze-rinde baskı yapmağa baş-lamıştır. Bu Yunanistan için çok korkunç ve çok teli likeli bir komünist oyunu-dur. Bundan kurtulmak ancak Kıbrıs ihtilâfının halli ile kabildir.

İNGİLİZ BASINI Londra gazeteleri Anka-

ra müzakerelerinden daha ümitli görünmektedirler. Gazetelere göre, Türkler da ha realist hareket ettikle-ri için iht i lâfa bir hal çare-si bulunabilecektir. Faka t Yunan politikasının tama-men hayal olduğunu yazan gazeteler, anlaşmayı güç-leştirenin Yunanistan oldu ğunu iddia etmektedirler.

"Times" ve "Daily Te-legraplı" gazeteleri McMil-lan'm çetin işlere rağmen Atina ile Ankarayı ziyaret

tmesini takdir etmekte ve r i tanyanm iyi niyetini bir

kere daha ispat etmiş oldu-ğunu tebarrüz et t irmekte-dirler. Gazetelere göre, bundan sonra vazife Yuna-nistan ileTürkiyeye düş-mektedir. ih t i lâfa son ver-mek Adayı yeniden huzur ve sükûna kavuşturmak boş yere kan dökülmesini önlemek Türkiye ile Yuna-nistanm elindedir.

Gazeteler bir anlaşma ze mininin bulunacağına işa-ret etmekte, müsbet bir ne tice alınmadığı takdirde, ingilterenin tethişçiliği so-na erdirmek için geniş öl-çüde bir faaliyete geçmesi-nin zaruri olduğunu yaz-maktadırlar .

"Daily Telegraph" geze-tesi bir başka yazısında Birleşik Amerikanın Kıbrıs mevzuunda yardımda bu-lunmak düşüncesinde oldu-ğunu belirtt ikten sonra: bu teşebbüsün iyi karşıla-nacağını yazmakta ve baş-ta ingiltere olmak üzere teklifin Türkiye ile Yuna-nistan taraf ından da redde-dilmiyeceği ümidini izhar etmektedir. Gazeteye göre, Amerikanın müdahalesi şüphe yok ki, durumu nor-male avdet et t i rmeğe kâfi gelecektir.

İRSİ OLARAK AVUÇLARI KARARAN AİLE!

Onaltıncı asrın başlarında Doesburg, şarkî Hollanda'da oldukça mühim bir şehir İdi Şehirdeki Martinikeık kilisesi, hemen hemen memleketin er büyük lbadetgfthı idi.

Bir gece, Haanappel adında-ki şehir muhafızı, ı >oe burs -so-kaklarını dolaştığı bir sırada kilisenin yüz metre yüksekli-ğindeki çan kulesinin pencere-lerinden birinden alevler çık-tığım görür. Şehir muhfızı lılç tereddüt etmeden derhal kule-ye tırmanır ve çanların ipleri-ne asılarak alârm işaretini ve-rir, Haanappel bu işle meşgul iken alevler de kulenin meı u-venlerl»! tamamen sarar. Şehir muhafızı diri diri yanmamak için çanların ipine tutunup ku-leden aşağı kayar. Fakat bu !ıa

reketi yapmakla eli o derece aşınıp yanar ki avuçları tama-mllr çürüyüp kararır. Büyük bir lztirapia kıvranarak eve ko şan Haanappel'ln ellerini gören karısı korkudan düşüp bayılır.

Şehir muhafızının elleri bir müddet sonra iyileşir ve avu-cundaki siyahlık tamamen ge-çer. Fakat, yangın gecesi ha-mile olan Haanappel'ln karısı, doğumdan bir müddet sonra o:": lumın avuçlarında siyah siyah lekelerin belirdiğini dehşetle p/ö rür.

Bu lekeler çoğala çoğala yav runun avucunu tamamlle kap-lar. O gündenberi de Haanap-pet ailesine mensup olanların hepsinin avuçları irs! bir şe-kilde kararıp kalmıştır.

Bugün, Dofsbıirg'dn Haanap

HENÜZ VASıL OLMUŞTUR I v

Bu günkü şar t lar altında gerek para ve mü- & cevheratınızın ve gerekse koçan, senet v.s. gibi X mühim evraklarınızın yangına hırsızlığa ve yağ- & macıhğa karşı muhafazası için elzem olan bu en ;!; iyi kalite ingiliz çeliğinden mamul kasalardan bir $ tane almak en büyük menfaatiniz icabıdır.

Kıbrıs ta Genel Dağıtıcıları: A ATA! KARDEŞLER f

39, Mecidiye Sokağı, Lefkoşa X 18 F, Prenses Elizabet Sokağı. Lefkoşa f

Yeni Evkaf , Binaları, Lârnaka s 4

ANAFARTALAR ORTAOKULU KOMİSYON BAŞKANLIĞINDAN

1 - Anafar ta la r Ortaoku lu 1958-59 ders yılı yeni öğrenci kayıtları 1 Eylül 1958 Pazartesinden 6 Ey-lül Cumartesine kadar sa-bah saat 8 - 1 1 arası oku-lumuzda yapılacağı,

2 - Yeni kaydolunacak öğrencilerin,

a - ilkokul bitirme belge-leri,

b- Komiserlikten temin edilmiş yaş kâğıtları ,

c - 1 0 0 millik harcı, beraberlerinde getirmeleri ıcab ettiği,

„ Ş." ^ i r i ş imtihanları 8 , y I u l Pazartesi sabahle-

yin Ortaokul bnasmda ya-lınız matematik ve Türk-Çeden olacağı, neticelerin ise ayni günde bildirilece-ği. Bütünleme imtihanla-rının 15 Eylül Pazartesi gunu ile 20 Eylül Cumar-tesi günleri zarf ında vapı lacagı ve buna ait pro'gra-mın Eylülüln ilk h a f t a l m da okula asılacağı i l g i n e

b n d S S m u o , m a k ü z e -

Girne: 9 Ağustos 1958 Komisyon Başkanı

M. Sabri Tahir

8 M ® w 0 a « 9 H 9 8 i « m m m m EN ÜSTÜN KALITELI

LASTIKLER

Kıbrıs Genel Acenti-MUHARREM SİTKİ

S \YIN BAF TÜRK HALKININ B A F TÜRK BELE.

PİYESİNE YAPTIĞI İANE (Yard ım) LİSTESİDİR

t Kamadan Salim Ef Tü.ccar 2 Salih B. Cemal Tüccar

Î S 5 S £ 2 K W Tüccar 5. Ali Mulla Ahmet Yorgancı 6 Dimilizade Zihni E t . 7' Ahmet Abdullah 8* Ahmet Cevat Yorgancı 9' Mehmet Sinan Yorgancı 10 Kâmil Özkan Yorgancı

11 Abdullah Hasip, Ekmekçi 12' Mustafa Cenktaş, Terzi 13 Ali Cenktaş Saatçi, 14' ibrahim Hulusi, Berber 15*. Güııer Zihni, Tenekeci 16. Osman Kani Hancı 17 Yüksel Durmuş, Banka Memuru 18 Erdem Salih, Banka Memuru 19' Zafer Hasan, Belediye Memuru 20 Çetin Birinci, Memuı; 21 Zeki Gündüz, Müfe t t i ş 22 Esad M. Fellahoğlu, Memur 23 Cahit Darbaz, Memur 24 Turan H. Avni, Memur 25. Mehmet Kâmil, Memur 26 Muammer Hasan, Memur 27 Sabri Seidali, Memur 28. Osman Salih, Memur 29. Nevzat Üstün A.D.l 30. Mahir Hasan, Memur 31. Mustafa Cemil, Memur 32. Güngör Kadri, Memur 33. Halid Ziya Faik, Memur 34. Mehmet Naim, Memur 35. Oğuz Salih Memur 36. Ali Abdurrahman, Memur 37. Er tuğrul Muhsin, Memur 38. Ali Fuad Hallum, Memur 39. Mustafa Ahmet Sofuoğlu 40. Remzi Mehmet, Posta Memuru 41. Hasan Ali, Gümrük, Memuru 42. Ali Mustafa, Gümrük memuru 43. Mustafa Pekri, Gümrük memuru 44. Mehmet Hilmi, Gümrük Memuru 45. Mahmut Mustafa, Sıhhiye Memuru 46. Musa Mahmut Sıhhiye Memuru 47. Mustafa Abdullah, Memur 48. Arif Necip, Memur 49. Kemal Osman, Polis Müfet t iş i 50. Aziz Ahmet, Polis 51. Nidai Hasan, Polis 52. Hasan Tahsin, Polis 53. Ali Hasan Ratip, Polis 54. Cemal Halil, Polis 55. Cemil Recail, Polis 56. Vehbi Ali, Polis 57. Mehmet Mehdi, Polis 58. Özbek K. Mustafa, Polis 59. Mehmet Niyazi, Polis 60. Erdoğan Raif, Polis 61. Esa t Nihat, Polis 62. Ali Mustafa, Polis 63. Avni Cemal, Polis, 64. isfendiyar Ahmet, Polis 65. Hasan Şerifali, Polis 66. Selçuk Celâl, Polis 67. Enver Aziz, Polis 68. Ragıb Mazlum, Polis 69. Osman Nurett in, Polis 70. Salih Mehmet, Polis 71. Ziya Halil, Polis 72. Osman Emir Hasan, Polis 73. Ali ismail, Polis 74. Salih D. Garip Polis 75. Cemal Hüseyin, Polis 76. Ramadan Zihni, Polis 77. Osman Hasan, Polis 78. Oğuz Osman, Polis 79. Ahmet Mehmet, Polis 80. Resmi Salih, Polis 81. Güner Hüseyin, Polis 82. Mehmet Osman, Polis 83. Enver Ali, Polis, 84. Yaşar Mehmet, Polis 85. Vehbi Ali 3560, Polis 86. Cemal İbrahim. Polis o i. Hasan Kadri, Polis 88. Naim Niyazi, Polis S A 1 ™ e t Ç a k ı r ' Polis 90. Özkan Ali, Polis 91. Musa Hayret t in Polis 92. ibrahim Ramadan, Polis a , TT

m a l B a y r » m - Polis 94. Hüseyin Mehmet, Polis 95. Esad Zeki, Polis 96. Salih Necip, Polis q« ^ l ı M e h m e t , Polis 98. Alaeddin Salih, P01 İS

00 J ^ ^ A b b a s , Polis

01. Fuad Salih, Polis 02. Sabrı Aziz, Polis 03. i r f an Musa, Polis

« İ S 08 Hasan Halil 09. Bırkutay Mustafa , Polis

0. Mumr Mustafa, P d L j j " ! I u s t a f a Polis

II R a İ f > P o ' i s f ; - Salih Niyazi, Polis 4. Ramadan Hasan Polis

17 ^ e h m e t Misli 18 Ü h , H a s a n > p ol i S 18. Ramadan Hilmi, Polis 19.Huseyin Recail, PoHs '

29 t l T 1 A h> PolİS 00' Î Î £ a h ı m Cemal, Polis 23. t r f an Kâmil

i t : 5 S Ş ^ y ü ı . Polis 2fi p Zihni, Polis 27 fc1- Mjustafa, Polis

n e T n z ı Derviş, Polis

(Devamı 3 say fada )

£4 4 6 4 5 4 5 2 3

500

0.500 2 2 0.500 1.500 2 4 4 4 2 2 2 , 2 2 Z 4

SALI, 12 AĞUSTOS, 1058 ( B O Z K U B T ) SAYFA 8

Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonundan

Avustralyadaki Türk kar-deşlerimiz Oral H. Avni eliy-le Kıbrıstaki kardeşlerine yar-dım ellerini uzatarak ken-di aralarında topladıkları £1030.17.0 Avustralya lirası-nı yani £821.7.9. meblâğı Fe-derasyonumuza göndermişler-dir.

Doğdukları bu topraktan binlerce mil uzakta olan kar-deşlerimizin acımıza ve dert-lerimize iştirakleri hepimizi sevindirmiş bize ümit ve cesa ret vermiştir.

Acılarımız, çok, yaraları-mız derindir. Buna rağmen ümidimiz kırılmış değildir. Bi lâk is cesaretimiz artmıştır Her türlü felâket karşısında bilekendi kendimizi kurtarabi leceğimize olan imanımız fazlalaşmaktadır. Her sahada yükselmek, her sabada emeli-mize kavuşmak için elimiz-den gelen her şeyi birlik ve beraberlik ruhu içinde yap-mağa devam edeceğiz. Sene-lerce tahakküm ve baskı al tında yaşamış bir cemaat gaz bedilen haklarını aramakta, daha da hak kaybetmemek için uğraşmaktadır.

Avustralyadan ve İngiltere'-den gelen yardımlar bu mü-cadelede bize yeni kuvvet, ye-ni hayat vermektedir.

Vatana hasret kardeşleri-miz! Var olunuz, «ağ olunuz.

Avustra lyadaki Türklerin Yardım Listesi

Kıbrıs Türk Kulübü -Sydney £400.0.0

Mustafa Hasan Kâhya 30.0.0 Osman Mulla ibrahim 21.0.0 Azmi Ahmed 20.0.0 Esat Ahmed 16.0.0 Arif İzzet ve ailesi 15.0.0 Fuat Münir 15.0.0 Hüsflü Mtlnür 15.0.0 Besim Durmuş 10.0.0 Fuat Mehmet 10.0.0 Osman Tosun 10.0.0 Resiha O. Tosun 10.0.0 Ömer Şevki 10.0.0 İbrahim Sütcüoglu 10.0.0 Yusuf Recep 10.0.0 Sedat Tezcan 10.0.0 Ahmed Mehmet 10.0.0 Mustafa Cemal 10.0.0 İsmail Ahmed 10.0.0 Cemil Atsa 10.0.0 Arif Kasuli 10.0.0 Tahir Hüdaverdi 10.0.0 Nazım Behaeddin 10.0.0 Halil Veli 10.0.0 A Cemal Ramadan 10.0.0 tsmail Hasan 10.0.0 Halil Raif 10.0.0 Salih Münir ve eşi 10.0.0 Enver Hasan 10.0.0 Hüseyin Arif 10.0.0 Cemil Atsa 10.0.0 Hasan Cemal 7.0.0 Nevzat Kadri 6.0.0 Mehmed Mustafa ve eşi 6.0.0 Oral H. Avni 5.0.0 Cemile Oral Avni 5.0.0 Nevruz Cemal Mustafa 5.0.0 Cemal Conay Mustafa 5.0.0 Halil İsmail' 5.0.0 Necip Ciyaslı 5.0.0 Hüseyin Mustafa Tava 5.0.0 Hüseyin İsmail 5.0.0 Münir Ömer 5.0.0 Mehmet Ali Cafer 5.0.0 Mehmet Emin Efe 5.0.0 Hasan Sinan ve eşi 5.0.0 Cemal Behaeddin ve eşi 5.0.0

Hasan Oğuz Mustafa 5.0.0 Halil Hasan ve eşi 5.0.0 Hasan Mehmet Kafa 5.0.0 Hasan Cafer ve eşi 5.0.0 Arif Hüseyin ve eşi 5.0.0 Besim Şefik Altay 5.0.0 Emine Nazım Behaeddin 5.0.0 Hüseyin Mehmet 5.0.0 Necdet Ali Aksoy 5.0.0 Necati İbrahim 5.0.0 Mehmet Atsa 5.0.0 Sedat Mustafa 5.0.C Hasan Akay 5.0.0 Turan Nuri 5.0.0 Cahid Mehmet 5.0.0 Muti Şemsullah 5.0.0 Kemal Cemal 5.0.0 Aziz Ömer 5.0.0 Destine Aziz Ömer 5.0.0 Bekir Mehmet ' 5.0.0 Yılmaz Faiz 5.0.0 Enver Mustafa 5.0.0 Mustafa Kâşif 5.0.0 Veli Yusuf Englozo 5,0.0 Şaban Arab Ali 5.0.0 Emir Ali Mustafa 4.0.0 Halil Mehmet Emin Efe 4.0.0 Münür Ömer 4.0.0 Hasan Mulla Mehmet 4.0.0 Enver Salih Niyazi 3.5.0 Mustafa Türkoglu 3.0.0 Ahmed Asım 3.0.0 Mehmet Hasan 3.0.0 Pertev Rauf 3.0.0 Mehmet Lemi 3.0.0 Ömer Mustafa 3.0.0 Fadıl Hüseyin 2.10.0 Nevzat Dogtaş 2.0.0 Nevzat Vasıf 2.0.0 Niyazi Ahmed 2.0.0 Hasan Ahmed 2.0.0 İsmail Mehmet 2.0.0 öztekin Sarıca 1.0.0 Behzat Mustafa 10.0 Mustafa Nazım 1-0.0 Ahmed Mehmet 1.0.0 Ahmed Behzat 0.2.0 KUMBARA PARALARINI BAfilŞLIYAN YAVRULARIMIZ Dudu Osman Tosun

(7 yaşında) 10.0 özel Mehmed Mustafa

(9 yaşında) 10.0 Funda Conay Mustafa

(8 yaşında) 10.0 Işıl Hasan Mulla Mehmet

BASININDAN

(10 yaşında) Gülten Cemal

(14 yaşında) Zehra Conay Mustafa

(5 yaşında Can Conay Mustafa

(4 yaşında) özten Mehmet Mustafa

(4 yaşında) Yılfer Hasan Mehmet

Cemal (9 yaşında) Hediye M. Şıksalih

(1 yaşında) Suzan Mustafa Hasan

Kâhya (1 yaşında) Müesser Nevzat Vasıf

(1 yaşında) Mehmed Halil Efe

(1 yaşında) Aydın Aziz Ömer

(1 yaşında)

1.0.0

1.0.0

1.0.0

1.0.0

1.0.0

1.0.0

1.0.0

1.0.0 1.0.0

1.0.0

2.0.0

Yekûn 1030.17.0

ŞEN YUVA MOBİLYA EVİ

Yeni yuvanızın şen ve öm-rünüz boyunca kullanılabile-ceğiniz bir mobilye ile döşen meşini isterseniz Şen Yuva Mobilye atelyesine sipariş ediniz Her keseye ve her zev ke uygun kalite bakımından da üstün bir mobilye yalnız Şen Yuva Mobilye Atelyesin de bulabilirsiniz

HALİL SALİH Yavuz Selim No. 11

Asma Altı

SAYIN B A F TÜRK H A L K I N I N B A F TÜRK BELE-DİYESİNE YAPTIĞI İANE (Yard ım) LİSTESİDİR

(2. sayfadan kalan) 128. Salih ibrahim, Polis 129. Fikr i Hüseyin, Polis 180. Refik Naim, Polis 131. Salih Mehmet, Polis 132. Yaşar Hasan, Polis 133. Elmaz Abdullah, Polis 134. Kâni ib rah im, Polis 135. Behiç Musta fa , Polis 1.500 136. Mus t a f a Ramadan, Polis 137. Hasan Sami, Polis 138. R i fa t Nazım, Polis 139. Münür Mus ta fa , Polis 140. Menteş Hasan, Polis 141. Hasan Hüseyin, Polis 142. Cemal Hüseyin, Polis 143. Oğuz Osman, Anbar Emini 144. Hasan ibrahim, Anbar Emini 145. Orhan Menteş, Anbar Emini 146. Necdet Cemal 147. Veli Mus t a f a 148 Muhammed Ali 149. Faik İsmail 150. Hasan ismail, Anbar Emini 151. Hamid ib rah im 152. Hasan Salih 153. Oğuz Ramadan, Zi raa t 5.000 154. Necmi Mus ta fa , Komiserlik 4 155. Hüseyin Vehid Zirratcı 2 156. Ali Mehmet, Sıhhiye Müfet t i ş i 2 157. Eşref Ramadan, Varyan 1 158. Mus ta fa Nabi, Tüccar 1 159. H. Cengiz, Z i raa t Müfet t i ş i 4 160. Behiç Kalkan, Tüccar 5 161. Kemal Kalkan, Tüccar , 5 162. Ali Arif Hancı 2 163. Ayhan Belgin, Terzi 2 164. Nuri Mehmet, Marangoz 2 165. Mehmet Arslan, Kunturac ı 0.500 166. Yusuf Besim, Aşçı 1 167. Hüseyin Mus ta fa Polis, 1 168. Hamid Mustafa , Tapu Memuru 2

ALITHIA Gazetesi Kıbrıs-taki askerlerin hareketle-rine genel olarak temas et-mekte ve şu makaleyi neş-retmektedir:

Kıbrısta idareyi ellerinde bulun duran bu askerler kendi mevki ve şereflerini düşünerek ne ka-dar yanlışlıklar yapmalar yine bu hatalarını düzeltmeğ-e yel-tenmezler. jşte Milukurl ve Ma tigoloni köylerinde yaptıkları büyük yanlışlıklar -Her ne de-sek bu adamlar madem kl de-mir tellerin arkasında kapalı kalıyorlar hiç bir zaman demok rasi dünyasını görmez ve dtin yadaki olaylardan hiç ders almazlar. Bu arada askeri gu-rurları da vardır. İşte ne ya-parsa bu gurur yapar. Mama-fih ne olursa olsun ada hal-kı hürriyeti için mücadele et-mektedirler. Bu mücadele eden halkın da Rum Cemaatı olma-sı bu adamlara bir şey hatır-latmaz mı ? Anlayamayorlar ki Rumlar ısrar ettikleri şeyi mutlaka yaparlar ve eninde so nunda muvaffak olurlar. İngi-liz tarihi hep bu askeri amirle-rin yanlışlıkları ile doludur. Lâ kin Kıbrısta askeri amirlerin kararlarının, Rum cemaatinin şartları ve ısrarı önünde eri-yeceğini ve neticede yine hal-kın isteğini galebe çalacağını şimdiden söyliyebillriz.

KiBROS Gazetesi Atina muhabirinin Mac Millan -Karamanlis görüşmeleri ile İlgili şu haberini yayın-lamaktadır :

Cumartesi sona eren Mac Mil-an - Karamanlis görüşmeleri eski tekliflerin yine öne sürül mesi neticesinde neticesiz kal-dıkları artık aşikârdır. Bu ara-da hiç bir kayde değer terakki elde edilemediğini de iddia ede biliriz. Bu müzakereler sonun-da verilen beyanatında kaça-maklı olması bunu teyid eder. Müzakerelerde başlıca mevzu-ları kan akıtılmasının durdurul ması ve geçici bir hâl çaresi-nin bulunması gayretleriydi. Bu arada Yunanistan yine kendi iddialarını ileriye sürmüş ve Türklerin, Rumları öldürmeğe bir son - vermeleri icabettiği-ni söylemiştir. İngilizlerin tek-lifleri Britanya idaresinin ada-da yedi veya hiç olmazsa üç se ne daha idare ettirilmesini der piş etmektedir. İki taba olması fikrini de Yunanistan reddet-miştir. Buna sebeb adada Türk ve Rum tabasının taksim de-mek olduğu ileri sürülmüştür. Şimdi müzakerelerin kapıları-nın kapanacağı veya aralık bı rakılacağı Ankara Müzakerele ri neticesinde belli olacaktır.

MaoMillan - Karamanlis mü zakerelerinin başında, evvelâ Türkiyeyi ve sonra Yunanls-tanı ziyaret etmekle başarı el-de etmek ihtimallerinin daha kuvvetli olacağı MacMillana söylenmiştir. Böyle yapılmak-la Türkiyeye daimi bir mania olmak şansı verilmiştir (!)

KİBRİAKİ Gazetesi Müdü-rüne sabık Yunan Hariciye Vekili Stefanopulos şu be-yanatı vermiştir:

Kıbrıs meselesinde takip edile-cek milli bir yol vardır. Bu yo-lun tanzim edilmesine Yunan Hükümeti ve Etnarhiya yardım etmiştir. Hükümetin veya alâ kalı tarafların bu yoldan her-hangi bir sebeble şaşmaları neticesinde yanlış anlaşılma-ları hiçtir. Bu milli yol da Kıb rıs Halkına mukadderatını ta-yin etmek hakkının tanınması-dır. Kıbrıs meselesinin dünya umumiefkârına devamlı bir su-rette sunulması ve onlara bu te zin benimsetilmesi ile her türlü kazançların sağlanması elzem dir. Şimdi en büyük silâh arka-daşımız dünya umumi efkârı-dır. Umumi efkârın hürriyet mevhumunu tamamıyle be-nimsemesi ve Kıbrıs Meselesi-ninde böyle bir hürriyet müca delesi olduğunun onlara etraf-lıca anlatılması neticesinde önümüzde galip gelmemize hiç bir engel kalmayacaktır. Maa-lesef Yunanistan bu maddeleri kazanmak İçin elzem olan gay retleri gösteremiyor. Bundan istifade eden gürültücü Türk-ler (!!) vemüstemlekeci ingi-lizler meydanda serbestçe at oynatıyorlar. Böylelikle Türk-

lerle İngilizler adadaki Hürri-yet mücadelesi bir tedhişçilik ve katillik faaliyeti olarak dün ya umumi efkârına inandırma-larına fırsat verilmektedir, in-giltere, Kıbrıs Meselesindeı Türkiyeyi hem organı hem de kalkanı olarak kullanmak dır. Türkiyenln tahrikkâr si-yaseti ise Orta Doğu sulhunu tehlikeye düşürmektedir.

CYPRUS MAİL gazetesi neşrettiği bir haberde kı-saca şıın'arı İleri sürmek-tedir :

4 Ağustosta yürürlüğe giren EOKA "Ateş kes" emrinden bu yana devam etmekte olan Emniyet kuvvetlerinin araş-tırma faaliyetleri dün akşam bir o kadar daha dikkatle ya-pılmıştır. Lefkoşanın Rum semtinde fazlalaşan Emniyet kuvvetleri Rum eylence yerle-rinin yanına giderek orada her şüpheli şahsı duvara döndür-müşler ve yoklamışlardır. Bir İngiliz onbaşısı oradaki bir muhabire dün akşam üzeri hal kı araştırmaları ve dikkatli ol maları İçin emir aldıklarını söylemiştir. Kalabalık ve şen olanRum semtinin fazla sayıda İngiliz askerlerinin devriye gez meleri neticesinde, sokaklar boşalmağa başlamıştır. Bu emniyet tedbirinin alınmasına EOKA beyannamesinde neşre-dilen ve Ağustosun 10 undan itibaren EOKA'nın öldürmeğe hakkı olabileceğine dair olan cümle sebeb olmuştur. Daha sonra öğrenildiğine göre bu araştırmaların hakiki sebebi her ihtimale karşı çıkacak ka-rışıklığa engel olmaktır. Bu beklenmedik araştırmaların halkı şüpheye düşürdüğü pek tabiî gizlenemez. Halkın ağ-zında dolaşan cümle şu idi : "Her fırsattan İngilizler isti-fade etmeğe mi çalışıyorlar?

Bul m a c a Hazırlayan : M. Ş

1 2 3 4 5 6 7 8 9 l • • • • • • • • • 2 • • • • • • • • • 3 • • • • • • • 4 • • • • • • • • • 5 • • • • • • • • • 6 • • • • • • • • • 7 • • • • • • • • • 8 • • • • • • • • L 9 • • • • • • • • •

TIMES OF CYPRUS ga-zetesi biiyük manşetlerle

"Türkiye Taksim tezinden vaz geçti" başlıklı bir haber-de kısaca şunları saçmala iniştir :

Türkiye Hariciye Vekâleti sözcüsünün dün akşam verdi-ği beyanata göre Türkiye tak-sim fikrinden vazgeçmek üze-redir. MacMillan - Menderes görüşmelerine temas eden Ha-riciye Vekâleti sözcüsü bu mü-zakereler esnasında Türkiye-nln Taksim fikrinde ısrar et-tiği lâkin adada İngiliz asker-lerinin bulundurulmasına Tür-kiyenin itiraz etmediğini söy-lemiştir. Bundan sonra sözcü "Taksim demekle adayı orta-sından geçen bir çizgi ile ikiye ayırarak Rumları bir tarafa Türkleri bir tarafa atmak ma-nası çıkarılmasın" demiştir. Demek ki taksim Türkiyede böyle anlaşılmaktadır. Sınırla-rın ayrılması sözcüye göre, bir tesiri olarak addedilmen ve Taksim üçlü müzakereler so-nunda kararlaştırılmalıdır. Bu arada ada üç alâkalı devlet olan Türkiye, İngiltere ve Yu-nanistan tarafından idare edil melldir. Bu arada bu sözcü ye-ni Türkiye tekliflerinin Foot Plânından ne farkı olduğunu ve Yunanlıların işbirliğinin a-leyhinde olduğunu açıklama-dığı görülmüştür. Bu müzake-reler sonunda neşredilen bül-tende Türkiyenln katılmıyaca-ğı bir konferansta alınan ka-rarın hiç alınmayan, karardan daha değersiz olacağı Türkler tarafından ileri sürülmüştür. Bu arada Türkler Foot Plânı-na saldırmışlar ve bu plânın sadece 7 sene için alınmasını ve Türklerin daima Rumların insafına bırakılmasını şiddetle tenkid etmişler ve bu plânı, İyi bulmalarına rağmen, Kıb-rısta tatbikinin mümkün ol-madığını İddia etmişlerdir. Türkler adanın Türkiyeden gözle görülecek kadar yakın olduğunu da ileri sürmüşler-dir.

Zevkinizi okşıyacak en üstün kalitede İngiliz Kaz-mirlerini

H. S O N G U R dan alabilirsiniz.

Soldan sağa : 1 - Türk ordusunun sembolü olan fert . 2 - Sıkıntı verme; Birkaç lisanda "hayır" de-mektir. 3 - Nota ; Kaplan fa-milyasından bir yırtıcı. 4 -Bol veya çok. 5 - Bir sayı; Patlayıcı bir madde. 6 - De-mir törpüsü; Sözünü geri alma. 7 - Tersi herkesin için-de yapılan; Kale duvarı. 8 -Harf okunuşu; Motorsuz, küreksiz deniz aracı. 9 - Ba-yağı; Küçücük dağ. Yukandan aşağıya : 1 - Top küllesi; Yapmak. 2 -Bir emir; Toprağa tohum a tan. 3 - Subay yetiştiren mektebin mensubu. 4 - Bir emir; Bir emir, 5 - Genişle-me; Tersi hemen karşıdaki. 6 - Büyük mermi atan harp aletleri; Harf okunuşu. 7 -Tortu. 8 - Pek aeaip şey. 9 -Mehmetçiğin belinde salla-nan kesici.

DÜNKÜ BULMACAMIZIN ÇÖZÜMÜ

Soldan sağa : 1 - Kalorifer. 2 - Edebiyat. 3 - l a ; Azimet. 4 - Ela ; Amir. 5 - Bela; Slav. 6 - El i ; leyli. 7 - Ki ; Ziraat. 8 - Yas; Ne. 9 - Ödemeli. Yukarıdan aşağıya : 1 - Kelebek. 2 - Adaleli. 3 -le; Ali; Ye. 4 - Oba; Zam. 5 - Riza; lise. 6 - İyimser. Familya. 8 - E te r alan. 9 -Vites.

T Ü R K CASUSU

İ N G İ L İ Z - K E M A İ «ATU

A N A F A R T A L A R ORTAOKULU KOMİSYON BAŞKANLIĞINDAN

Yeni Ortaokulumuzun sa hası içinde söktürülen ağaç kütükler i 17 Ağustos 1958 Paza r günü sabah saa t 9 - 1 2 a ras ında Girne Türk Halkevi binası önünde ya-pılacak açık a r t ı r m a ile sa-tışa çıkarıl ıp ayni gün teslim edileceği ilgililere bildirilir.

D a h a faz la ma lûmat is-teyenler Komisyon Başkan lığına müracaa t edebilir.

Komisyon Başkanı H. Sabri Tah i r

216 Yasan

(Omonya) meydanına gel-dim. Artık yol param ve cep harçlığım çıkmıştı...

Sokaklarda gazete müvez-zilleri avazları çıktığı kadar bağırarak konuşuyorlardı. Bir gazete aldım: Türk ordusu İz-mire girmiş!

Hemen vedalaşmak için be-ni kurtaran mert Atinalıya gittim.

—Artık müsadenizle ben gi-diyorum.. dedim.

Güldü: —Istanbula.. değil mi? -—Evet., dedim. Vedalaştık. İstanbulda, Bey

oğlunda, Aynalıçeşmlede bir akrabası varmış... Adresini verdi. Gidip görmemi rica et-ti. Pire'de - (Piyor Loti) vapuru yine karşımda

Pire'ye geldim... Liman bir mahşer halinde..

Yaralılar.. Kaçanlar.. İzmir-den kurtulup canını buraya atabilen perişan vaziyette as-kerler...

Kimsenin kimseye dert ya-nacağı bir zaman değil! Her-kes başının kaygısında!..

Fransız (Mesajeri) kum-panyasının (Pierre Loti) va-puru yine karşımda... Birçok defa bu vapurla seyahat etti-ğimi hatırlamamak mümkün mü?

Uzun boylu birisi yanıma yaklaştı. Rizeli şivesiyle, tiirk-çe:

—Baksana bana, hemşeh-

TÜRKİYE'YE GİTTİ Kollej öğretmenlerinden

Bay Rifa t Tevfik, Meslekî tetkiklerde bulunmak üzere Türkiye'ye gitmiştir.

İNGİLİZCE ÖĞRENME MEODU

Günlerden beri beklenen "Kendi Kendine İngilizce öğrenme Metodu" kitabı çıkmıştır. Kolay İngilizce öğrenmek isteyenlere tavsi-ye olunur.

Fia t ı 200 Mildir. Her Kitapçıda Satılmaktadır.

Yayınlayan ve Dağıtan M. KEMAL DENİZ

K1TABEV1 Lef koşa.

Dedi. Kafamı çevirip tiirk-çe cevap verdim:

—Ne var, ne istiyorsun? Türkçe konuştuğumu görün

ce sevinçli bir halde: —.Aman kardeşim, sen

Türk müsün? dedi. —Evet., dedim. Hayrola

bir şey mi var? —Ben, burada Yunanlılar

tarafından sürgünüm, kuzum, beni bu vapura koymaz mısın?

—Kardeşim, ben de sizin gi biyim. Dur bakalım... Belki biı çaresini buluruz.. Sen beni bu-rada bekle. Sakın bir yere git-me. Şimdi geleceğim., dedim

Oradan ayrıldım. Rıhtıma denizciler için elbise satan biı dükkâna girdim. Bir mavi pan tolon, bir denizci fanillâsı, bir kasket aldım. Belime bir de kırmızı kuşak... Denizci kıya-feti tamam/oldu.

Sürgün bir hoca — Hoca ortadan kayboldu!..

Bunları elbiselerimin üzeri-ne giydim. O vatandaşın beni beklediği yere gildim. Bu kıya fetimle beni tanımadı. Yanı-na sokulup konuşunca anladı. Yanında, bir de sakallı hoca vardı. Meğer, bu hoca da sür-günmüş!. Hoca:

•—Aman, evlâdım, beni bu-rada bırakmayın.. Şanlı ordu-muz İzmire girmiş.. Bu hain-ler bizi burada dalıa uzun müddet alıkoyarlar! diyordu.

Rizeli vatandaşa: —Acele etmiyelim.. dedim. Bir aralık, tayfalar, ellerin-

de sepetlerle rıhtıma geldiler. Kafamda şimşek gibi bir fikir çaktı. Koştum. Bir sepet al-dım. Bir zerzevatçıdan sepete lahana, pırasa vesaire doldur-dum. Vatandaşların yanına geldim. Fakat, iıoca meydan-da yoktu. Rizeliye:

RECAt SANAY —«•»• —Yahu, dedim. Hoca ne ol

du? —Meydanda yok! dedi. Rıhtımda duran sandallar-

dan birini işaret ederek: —Yürü bakalım. Şu sanda-

la atla! dedim. Şaşkın şaşkın yüzüme bak-

tı: —Ne o/uyoruz? —Sen karışma.. Kurtulmak

istemiyor musun?. Dediğimi yap!..

Bizden evvel giden ve bi-zim sandaımızin önünde olan sandalda tayfalar vardı. Bi-zim atladığımız sandal onu ta kip ediyordu.

Böylece vapurun yanına geldik. Kalabalık müthiş.. Mahşer mi, mahşer.. Rizeli ar kadaşa:

—£en şimdi önden git., de-dim. Sonra arkana bakar, ba-na işaret edersin.. '^Peşimi ta-kip et" gibilerde... Yani ben hamal oluyorum, sen de bu se peti vapura teslim edeceksin..

ılltllllllll Illlll llllllt,

AKARSU GİYİMEVİ'nden | Sayın halkımızdan gördüğümüz büyük teşvik ve l

destek sayesinde şimdi de GİYİMEVİMİZ eskiden- j beri piyasada rekor yapmış ucuz fiatlarımızı bir kat I daha düşürerek yepyeni DAHA UCUZ fiatlarla ve her I hafta yeni yeni mallarla hizmetinize koymuştur.

Keza sayın halkımız bilirler ki AKARSU Giyim- | evi'nden satn aldıkları herhangi bir eşya da FEDE- l RASYONUMUZUN da bir komisyonu vardır ve \

jdolayısıyle müşterilerimiz de FEDERASYONUMUZA 1 devamlı olarak yardımdı bulunmuş olmaktadırlar.

AKARSU GİYİMEVİ Girne Caddesi 40—47

Tel : 2955 - Lefkoşa «HM HIMHIMIM «Millim II İlim

HER YERDE

DAİMA

BUZLU

CINI2L 3 • ' si

Gemide.. —Kıyafetim yine değişti. —Sarıklı Hocayı

gemiye nasıl aldım Böyle harekete geçtik. Mer-

divenden çıkan, ellerinde, se-petler bulunan tayfalara fran-sızca bağırıyor, bu suretle, kontrolöre, o tayfalarla bera-ber olduğumu anlatıyordum!

Kontrolün önünde, yâni va-purun merdiveninin başında yolcular birikmişti. Ben, elim-de sepet, geç kalmış gibi acele ederek ve önümdeki yolcula-ra "Pardon" filân diyerek, za-ten kalabalıktan bunalmış olan kontrol memurunu gaflete ge-tirip Rizeli ie beraber içeri dal dım..

Rizeliye: —Hemen git saklan! Bana

bakma artık! dedim. Sepeti geminin aşçısına tes-

lim ettim. Herif bakmadı bile! Hemen, tenha bir köşeye çe

kilip, üzerimdeki bahriyeli pan tolonumu, famlâyı, kuşağı, Kasketi çıkardım, sakladım.

Ooh!.. Artık kurtulmuş-tum!.

Denizin temiz havasını ge-niş nefeslerle ciğerlerime dol-durdum...

Bu sırada, ne görsem beğe-nirsiniz? Rıhtımda kaybolan sakallı hoca sandalla vapura geliyor! Bâri sarığını çıkarsa...

Hemen kontrolün yanına in dim. Hoca merdiven başına geldi. Beni rıhtımdaki halimle görmüş, yâni bahri-yeli kıyafetinde tanımış oldu-ğu için, bu kıyafetimle tanıya-madı. Zavallı şaşkın bir hal-deydi.

Türkçeyi Ermeni şivesiyle konuşarak:

-^Hoca efendi, ne var de-dim.

Hoca: —Aman efendim.. Biziııı ar

kadaşlar içeri girdi., dedi. On-lara para vereceğim.. Söyle su polise beni bıraksın.

-Hoce efendi, dedim. Sa-kın içerde kalma!

Hoca: —Hiç kalırmıyım oğlum?.,

diye beni atlatmağa kalktı! Hocanın vaziyetini kurtar-

mak için çabucak bir plân ha-zırladım. Kontrol polisine dön düm:

—Brak şu zavallıyı., dedim. Yolculara muska satıp ekmek parası çıkaracakmış... Ben ke-fil olurum! Vapur kalkarken dışarı çıkar...

Polis, bu sözlerim üzerine bu ihtiyar din adamını acıdı:

—Girsin.. Ama, çabuk çık-sın.. dedi.

İşaret ettim; hoca, cübbesi-ni toplayarak vapura girdi.

Peşimi bırakmıyordu. —Aman oğlum, dedi. Bura-

da saklanmanın bir yolu yok mu?

—Nereye gideceksin? —İzmire... Zavallıya acımamak müm-

kün değildi. Hocayı vapura alıkoymak lâzımdı.

Vaziyeti tetkik ettim, vapu-run ateşçileri Tunuslu Arap-landı.. Hepsi Müslüman.

Hoca ile ambara indik, Ateşçi Araplardan birisine fransizca:

, ''Devamı v a r ) r ^ . ç a p a ™

SALI, 12 AĞUSTOS, 1958

SAYFA 4 ( B O Z K D S T )

O o ı k u r t Atm

GALATASARAY KADRİ'DEN DAHA VAZGEÇMEDİ

Fazla transfer ücreti aldığı ileri sürülen Kadı i'nin cezalandırılması isteniyor

istanbul, (özel) ö . Sa-ray'dan KaragümrükV geç-mesi Transfer İhtilâf Komi-tesince Karagümrük lehine halledilen Kadri'ııin duru-mu resmen Futbol Federas-yonu tarafından Galatasa-ray Kulübüne bildirilmiştir. Kadri meselesinin kendile-rine Federasyon kanaliyle a-çıklnnması üzerine, G. Sa-raylılar Federasyona iki madde halinde yeni bir iti-razda bulunacaklardır, Bil-hassa Profesyonellik Tali-matnamesinin para ile ilgili kısımlarını alâkadar eden iti razın, toplandığı maddeler şunlardır :

"1 Kadri'nin satış be-deli Temmuz ayında Klübti-müz tarafından ilân edilmiş tir. 31 Temmuz akşamına ka dar Kadri için herhangi bir meblâğı Bölgeye yatırmıyan

Karagümrük Kulübü, satış bedeıını de herb&ngı bir iti-razda bulunmamıştır. Böyle bir durumda KaragumruK lisans muamelesini teıtem-mui ettiremez.

I I Bütün bunlarla alâ-kalı olarak Karagümrük Kadri ye verdiği tranaler üc retini gizli tutmaktadır. Ga zetelerden öğrendiğimiz ha-berlere göre, bu ücret 57.000 lira civarındadır. Futbol Fe derasyonunun bu haberleri bir ihbarmış gibi kabul ede-rek gerekli tahkikata baş-laması lâzımdır. Çünkü Pro-fesyonellik Talimatnamesi-ne göre, bir profesyonel fut-bolou satış bedelinden fazla transfer ücreti istiyemez ve alamaz. Aldığı takdirde 58. maddeye göre lisansı iptal edilir ve bir sene futbol oy-nayamam."

BASRİ'NİN BU SEZON OYNAMASI ŞÜPHELİ

Röntgeni alınan futbolcunun çene kemiği iki yerinden kırık

İstanbul, (özel) — İlk an iki film alindi. Sabırla bek-ledik; Saadet Gören: "Film tremanmı yapan Basri, sa-

haya çıktığı zaman herkes meraklanmıştı, kırık çenesi iyileşti mi, iyileşmedi mi?

Nefes ve ayakla top kon-trolünü itina ile yapan Bas-ri, kafa vnrmamak için âza-mi gayreti gösteriyordu. An tremanı müteakip durumu-nu öğrenmek istedik. "Şim-di röntgene gidiyorum, buy-run benimle gelin, neticeyi siz de mütehassısın ağzından öğrenirsiniz" dedi.

Yola koyulduk; tanınmış Röntgen Mütehassısı Saadet Gören'in muayenehanesinde

leri yarın vereceğim, banyo yapılırken tetkik ettim, çe-nenin kırık olan iki yerinde kemik maalesef henüz kay-namamış. Deviasiyoıı (çar-pıklık) yok, gayet munta-zam iki kırık, fakat azami dikkat lâzım. Basri'ııin bün-yesi zayıf olduğundan gıda ve kalsiyum tedavisi elzem."

Mütehassısın bu ifadesine göre, Fenerbahçeli millî fu t bolcunun antrenmanlara de-vam etmesi mümkün, fakat maç yapması imkânsız oldu ğu anlaşılmaktadır.

Cenubi Amerika Millî Maç Teklifini Tekrarladı

Futbol Federasyonu, dâveti ileri tarihle t e t k i ki k edecek istanbul —

Merkezi Brezilya'da bulu-nan Cenubî Amerika Futbol Birliği, milli talkımımızı tekrar uzun bir turneye dâvet etmiş-tir. Birlik Reisi, hafta içinde Futbol Federasyonumuza bir mektup göndermiş ve irtibat te minini istemiştir.

Federasyon Başkanı Apak Cenubî Amerikalıların millî

futbol takımımızı İsrarla ken-di memleketlerine dâvet ettik lerini, Stockholmdeki F. l.FA. toplantılarında teklifin açık-landığını söylemiştir

Futbol Federasyonumuz ge rek Güney Kore Federasyonu ve gerekse Cenubî Amerikan Futbola Birliği tarafından ya-pılan dâvetleri ileri bir tarihte tetkik edecektir. Selâhiyetli şa hışlar iki turnenin de ancak gelecek senelerde tahakkuk edebileceğini açıklamışlardır.

BEŞİKTAŞ 0L1MPİYAK0S KARARINDAN ŞİKÂYETÇİ

İstanbul, (özel) — Olim-piyakos'un Avrupa Şampi-yon Kulüpler Turnuvasın-dan çekilmesi Beşiktaş câ-miasıııda iyi karşılanmamış ve bunun maddî ve mânevi kayıplara sebep olduğu be-lirtilmiştir.

Nitekim kulüp Reisi En-ver Kaya da bu noktaya te-mas ederek: "Biz Olimpiya-kos maçını oynamaya hazır-dık. Hattâ maçları kazana-cak kadar kendimizi iyi his-sediyorduk. Şimdi, rakibi-mizin bir takım siyasî mü-lâhazalarla Turnua dışında kalması yüzünden bir fırsat kaçırdık. Tabiî işin malî cep hesi de mühimdir." demiştir.

Enver Kaya, maddî zara-rın telâfisi için Yunan kulü-bünden tazminat istenip is-tenmiyeceğine dair bir sua-li şöyle cevaplandırmıştır : "Düşünmüyoruz. Çünkü, ra-kibimiz mağlûbiyeti kabul e-dip, Avrupa Birliğine müra-caat etmiştir."

Bununla beraber Avrupa Futbol Birliğinin turnua sta tüsüne göre, Olimpiyakos ku lübünü tecziye etmesi bek-lenmektedir.

YUNANLILAR TELGRAF ÇEKTİ

Yunan futbol Federasyo-nu Olimpiyakos'un Şampi-yon Kulüpler Turnuvasın-dan çekildiğini dün telgraf-la Futbol Federasyonumuza bildirmiştir. Orhan Şeref A-pak, Beşiktaş İdare Heyeti-nin kendisine yaptığı ziya-rette, bunu tebliğ etmiş ve Beşiktaş'ın ikinci tura atla-dığını söylemiştir.

Fenerbahçe'nin centilmenlik primi futbolculara tebliğ

edildi Fenerbahçe İdare heyeti-

nin adığı karar üzerine oyun culara centilmenlik primi ve-rilecektir. Bu karar futbolcu-lara tebliğ edilmiş memnuni-yetle karşılanmıştır, İdare he-yetinin almış olduğu bu ka-rar aynı zamanda efkârı umu miye tarafından da takdirle karşılanmıştr. Bu prim, maç-larda centilmence hareket eden, tam bir sporcu gibi mü cadele eden futbolculara ve-rilecektir.

KARAGÜMRÜKLÜLER BAYRAM YAPIYORLAR BV<TnnJl£nCtkrÜmeye ^Karagümrük Kulübü transferin en büyük meblâğın,

vererek 57.000 Turk Lirasına Galatasaraylı millî futbolcu Kadriyi almıştır. Fakat Gala-tasaraylılar bu meşhur kıymetlerini kaybetmemeye (alışmışla r, Kadrinin transferine itiraz etmişlerdir. Tumfer ihtilâf komitesi bu hususta yaptığı to plant,da Galatasaray aleyhine karar almış, Kadrıyı resmen karagümrüğe transfer etmiştir.

Haberi öğrenen Karagümrük traf tarlan, kendi semptü rinde bayram yapmışlar saba-ha kadar eglenmışerdır. Yukarıdaki resimde Karagümrüklü Uri seviçle oynarlarken mektesiniz gor-

Birleşik Arab Cumhuriyetinin Yeni Washington Elçisi

BÜYÜKELÇİ, NASIRIN KOMÜNİST UŞAĞI OLMADIĞINI SÖYLEDİ

Washington (11) Birle-şik Arab Cumhuriyetinin yeııi Washington Büyükel-çisi Dr. Mustafa Kemal iti-matnamesini bu gün Baş-kan Eisenhovvere takdim etmiştir .

Kemal, bu münasebetle Orta Doğu meselelerini Başkan Eisenhovvere izah etmek f ırsat ını bulduğunu söylemiş ve Orta Ooğuda-karışık duruma son ver-mek için Başkanın iyi ni-yet ve azmini kullanacağın dan emin olduğunu teba-rüz et t i rmişt ir .

Başkan Eisenhovver'in sulhsever bir şahıs olduğu nu ve sulh içinde daima mücadele edeceğini söyli-yen Büyükelçi, Ürdün Kra lı Hüseyinin Başkan Na-sır'ı komünizmin bir aleti olmakla i tham etmesi hak kında birşey söyleyip söy-lemiyeceği hakkında gaze-teciler ta raf ından sorulan

Gece üniversitesi Bu Yıl Açılıyor

istanbul, 11 (Basın-Yayın) -Bir müddettenberi üzerinde durulan " Gece Üniversitesi " mevzuu yeniden ele alınmış-tır. Üniversitenin önümüzdeki ders yılında açılmasına çalı-şılmaktadır. Bu maksatla İs-tanbul Üniversitesi Rektörlü-ğüne bağlı bir komisyon teş-kil edilmiştir. Komisyon ha!en Üniversitenin esaslarını tesbi-te çalışmaktadır, üniversite-den mezun olacak öğrencilere diğer Üniversitelerden mezun olanlarla aynı hakların tanın-ması istenmektedir.

Üniversite gündüzleri çalış-mak mecburiyetinde olan lise mezunlarını kabul edecek ve bunlara yüksek tahsil yapma imkânını sağlıyacaktır.

KIBRIS TÜRK LİSELERİ MEZUNLARI BİRLİĞİ

Bayan üyelere, Faki r halkımızın giyim

ihtiyacını karşılamak üze-r e bir yardım komitesi ku-rulacağı ve hemen faaliye-te geçileceği bildirilerek bütün yardımsever Bayan üyelerimizin 13 Ağustos 1958, Çarşamba gün ö.s. saat 5te kulübümüzde ha-zır bulunmaları reca olu-nur.

Asbaşkan N. Oktay

bir suale, "o istediğini soy liyebilir, f aka t bu hakikat değildir" diye cevap ver-miştir.

Bağdatta 108 Kişi Yargılanacak

Bağdat 11 (R) = t r « n

ihtilâli neticesinde yargıla nacak 108 kişinin arasında 6 gazeteci de bulunmakta dır. Yargılanacak gazete-ler arasında Royterin ve Amerikanın Associated Press ajansının yerli mu-habirleri de bulunmakta-dır.

Cumartesi günü Bağ-dat ta yapılan bir açıklama da, ihtilâl esnasında tevkif edilen 108 kişinin özel yük sek askerî bir mahkeme tarafından yargılanacak-ları bildirilmiş fakat aleyh lerine getirilen dava veya yargılanma tarihi hakkın-da herhangi bir bilgi ve-rilmemişti.

Italyada sıcaktan ölenler

Roma, 11 — Italyada 4 günden beri çok şiddetli sı-caklar hüküm sürmekte o-lup bu yüzden memleketin muhtelif kesimlerinde tak-riben 50 kişi ölmüştür. Ay-rıca Pazar ve Pazartesi günleri 14 boğulma vakası kaydedilmiştir.

HAZIM REMZİ AVDET ETTİ

Lise ve Orta Okul k i tab larını getirmek için geçen-lerde Türkiyeye gitmiş olan Hürr iyet Ticaretevi sahibi Bay Hazım Remzi dün adaya avdet etmiştir .

" İLÂN Fiat Teklifnamesi

Lefkoşa Merkezî Hapis-hane Gardiyanlarına mah-sus yollar da dahil, bir mes ken bölgesi inşası için tecrü beli müteahhidlerin f ia t teklifleri davet olunur. Mü tesavver bölge Hapishane-nin Kuzeyindedir.

Teklifnameler 30. 8. 58 Cumartesi ö. e. saat 10'a kadar Genel Muhasipliğe gönderilmelidir.

Lefkoşa Plânlama ve İs-kan Dairesinde Mesken Mi-marına müracaat la daha fazla tafsi lât alınabilir.

ÖĞRENCİLER! DİKKAT! Ortaokul ve Kolej kitaplarımız tam takım ola-

rak 14 Ağustos, Perşembeden itibaren satışa çıka-rılacaktır. Erken davranmak kânnızadır.

Ticaretevimizden ayrıca her çeşit tuhafiye eş-yalarını alabildiğiniz gibi, Türkiye'den son gün-lerde getirttiğimiz yeni romanları, mecmua ve ga-zeteleri de temin edebileceğinizi hatırlatırız.

SALİH ZARİF CİM Hürriyet Ticaretevi, Leymosun

DÜNYA ÇAPINDA BÜYÜK BİR ŞÖHRETE SAHİP OLAN

S A J A

diktafonları ( tape recorder) kalite üstünlüğünü her zaman isbat etmiş bir markadır .

SAJA Diktafonu kullanan binlerce talihliler ondan hayranlıkla bahsederler. Çünkü -SAJA her zaman için mükemmeldir

Kıbrıs Genel Acenti A. SEDAT

Girne Yolu - Lefkoşa

(Birinci sayfadan kalan) mış olduğunu söylıyen Baş-bakan, Ingilteronnı Yuna-nistan ile müştereken çok ivi ve kötü günler gördü-ğünü tebarüz e t t i rmi ş t e

Ankaraya yapmış oldu-ğu zivarete de temas eden MacMillan, Başbakanımız Adnan Menderes ve Harici y e Vekilimiz Zorlu ile çok samimi müzakerelerde bu-lunduğunu ve Ankara zıya retinden çok ş e y l e r öğren-diğini bildirmiştir. Vasıta-lar ne kadar iyi olursa ol-sun, ziyaretlerle elde edi-len malûmatın hiç bir su-retle muhaberet ile elde edilemiyeceğine işaret eden Başbakan, şimdi atılacak olan adım hakkında arka-daşları ile müzakerelerde bulunacağını ve bu hususta şimdi hiç bir şey söylemi-yemiyeceğini bildirmiştir.

Kıbrıs meselesinin halle-dilmesi için şimdi iki şeye ihtiyaç olduğunu söyliyen MaeMllan bunları şöyle sı-ralamıştır : Adada tethşçilı ğin durması ve sulh ve sü-kûnun iadesi, 7 senelik bir duraklama devresi.

ingiliz plânını ima eden MacMillan Kıbrıs mevzuun da hiç bir t a r a f t a n inandı-ğı prensiplerden ayrılma-sını istemediğini, yalnız 7 senelik bir duraklama ve yapıcı çalışma devresinde Kıbrıs meselesine bir çıkar yol bulunacağına emin oldu ğunu iddia etmiştir .

Beyanatını bit irdikten sonra gazetecilere soru hak kı vermiyen MacMillan, ga zetecileri bir hiç için Vilâ-yet konağına toplamış ol-

duğunu kabul etmiş ve s& Iondan ayrılmıştır .

MacMjillan bütün konuş, ması esnas ında muvaffak yetsizliğe uğradığı intiba' ını vermiş ve Kıbrıs mea0 leşinde herhangi bir ilerle-me kaydedilmediği kanaa-t ını uyandırmışt ı r .

Başbakan MacMillan Kıh r ı s t a görüş tüğü cemaat li-lerlerinden bahsederken Türk cemaat liderlerinin isimlerini hatırlayamayışı ve Vali Sir Hugh Foot'un yardımına sığınışı hazır bulunan gazetecilerin naza r ından kaçmamştır .

ANKARA ATINA MÜZA-K E R E L E R İ HİÇ BİR

NETİCE VERMEDİ (Birinci sayfadan kalan)

ve bunun dışında herhangi bir anlaşmayı kabul etmi-yeceğini bildirmiştir.

Britanya Başbakanı Ha-rold MacMillan ise yedi yıl-lık tecrübe devresini üç yı-la indirmek teşebbüsünde bulunmuşsa da yine bir ba-şarı sağlıyamamıştır. Aşi-kâr olan bir mesele varsa o da MacMillan'ın gerek Ati-na, gerekse Ankarada başa-rısızlığa uğradığıdır.

MacMillan'ın tethişçiliğin durdurulması için Kara-manlis'e _ yaptığı müracaat Türk siyasî çevrelerinde hayret uyandırmıştır. Kos-koca bir İmparatorluğun avue kadar bir Ada üze-rinde tethişçiliği durdur-maktan âciz kalışı karşısın-da, Yunanistan gibi bir hü-kümete ricada bulunuşu, imparatorluk için elim bir olaydır.

MÜŞTEREK RESMÎ KIBRIS TEBLİĞİ

YAYINLANDI (1 inci sayfadan kalan)

Harold Mac Millan Türlü, ye Başbakanı Adnan Men-deres, Dışişleri Bakanı Fa t in Rüş tü Zorlu tarafından uğur lanmış t ı r .

MacMillan hava alanında verdiği demeçte, Başba-kan Adnan Menderes'in hüsnü kabulünden ve mi-safirperverliğinden sitayiş le bahse tmiş ve şöyle de-miş t i r :

"Türkiye Başbakanı Ad-nan Menederes ve Dışişle-r i Bakanı Fa t in Rüştü ile yaptığımız Kıbrıs görüş-meleri çok samimi ve dos-tane bir hava içinde cere-yan e tmiş t i r . Onlar bana kendi görüşlerini, ben de onlara kendi görüşümü izah e t t im. Mesajlarla ya-pılacak temaslar yerine ş i fah î temasların daha müsbe t netice vereceğin-den eminim.

A n k a r a ve Atina temas-larımın neticesi olarak Adada sulhun iadesini sa£ l amaya çalıştım. Halkın büyük Ibir ekseriyeti buna t a r a f t a r d ı r . Ümit ederim ki, en erken bir zamanda sulh ve sükûna kavuşacak t ı r . . "

Birleşmiş Milletler .» j

Plânı Lübnan Muhalefet Partilerini Kızdırdı

Beyru t 11 (R) Birleş-miş Milletler Genel Sekre-ter inin Or t a Doğu mesele-lerinin halli için ileri sür-müş olduğu plân, Lübnan muha le fe t partileri organı gazetelerde şiddetli tenki-de uğramış t ı r .

Asilerin organı Beyrut Massa, Birleşik Amerika ile Birleşmiş Milletler ara-sında veya Birleşmiş Mil-letler Genel Sekreteri ile Başkan Eisenhower ara-s ında hiç bir f a r k olmadı-ğını yazmışt ı r .

-

-KİTAPLAR GELDİ-İlk, Orta, Lise, Kollej ve Viktorya

Kitaplarımız tamam olarak geldi. Şimdi-den kitaplarınızı ayırtınız, Kânnızadır. |

LÜTFI KÎTABEVÎ *

YENİ TÜRK TİCARETEVİ v f i n v S L e / t t 0 8 u n h a I k m a i f t ihar la bildiririz ki n u y o m t ı c a r e t e v i n i hikmetlerine açmış bulu-

z e m ? ^ r ^ 6 ' a i t her nevi mal-c ı h £ S ? i . k a r y o l a s u s t a s ı > hülasa hırdavat-n u / L 1 1

U r l Ü e ş y a «atamaktadır . Hattan-ise gayet elverişlidir.

HASAN ASOVA Ankara Caddesi, Leymosun

Makinist Garajı ve Tekalemit Servisi

Gara h bi'nf^T 1L İ S e m a r k a s ı & d a eski Mercedes

lemit servis k> l™lmuş olan makinist ve teka-C î ^ halkımızın hizmetine girmiştir,

kimsilerimi,^J Maibfflerinizi, tanınmış ma-y e n i d e n & S ? a S a n S i n d e l i > v u r u k kısımlarını İardan SaT, b l r h a l e A y a c a k tecrübeli usta-san i h î ? " ,V° t c k a l e m i t servisimiz ise Ha-lacaktn t a r a f l n d a " on titiz bir şekilde yapı-

MAA) TARAFINDAN SAYISAL ORTA M$t t