NACAK - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr › siteler › gazeteler › nacak › 1960 ›...

4
t CUMA 22 TEMMUZ, 1960 Yıl î 2 — Sayı i 61 FIATI : 16 MU. NACAK Abone: Bir yıllığı t l Altı ayüğıı 500 mil Sahibi K.T.K.F- adın». R. R. DENKTAŞ İdare Evi: Ankara Sokak No: 7 Tel: 2697 . Lefkoşe Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır Toprak, eğer uğrunda ölen varsa Vatandır. Mithat Cemal Kuntay Türk T. Meclisi Adayları Belli Oldu Lefkoşa, Girne ve Lârnakada Seçim Derviş Ahmet Raşit, Fikret Alkan ve Ertuğrnl Şahin Partilerden ihraç edildiler 16 Ağustosta bağımsızlığa kavuşacak olan Kıbrıs Oum huriyetiniıı ilk temsilciler meclisi adayları diin belli ol muştur. milli oephe Kıbrıs Türk Kuramları Fe derasyoııu, Millî Türk Birliği ve Gençlik Teşkilâtı, müşte- reken hazırladıkları aday lis fesiyle, ilk temsilciler Mecli si seçimlerine Milli Ceplı* adı altında girnıektedirler. Milli Oephe dışında kalan şahıslar isj> adaylıklarını Bağımsa ola ı-ak koymuşlardır. LEFKOŞA — GIRNE VE LARNAKADA SEÇİM YOK Lefkoşa. Girne ve Lârna- ka da, Millî Cephe adayların dan başka aday eıkmadığı i çın, bu iie kazada seçimlere gidilmiyeeektir. Ote vadaıı Magmadan 2. Limasoldan 5. Baftan da bir kişi Bıı cim sı •/ olarak adaylık Inrınj kovmuşlardır. İLK TEMSİLCİLER MECLİSİ ADAYLARI Milli Cephe Adayları Lefkoşa: 1 İm 1 it Ali Riza Osman Örek Fazıl PJttmer Ümit Süleyman Selçuk Sömek Mağıısa: Burhan Nalbantoğlu ÎTasan Oiivener Niyazi Manyera Lârnaka: Orhan Mtiderrisoğlu Needet Hüseyin Limasol: Ramadan Cemil TTiiseyin Derviş CUMHURİYETİN İLAN GÜNÜ MAHKÛMLAR AFFEDİLMELİDİR 16 Ağustosta Cum - huriyet ilân olunuyor. Adaya Türk ve Yunan askerleri geliyor.. Kıb- rıs 16 Ağustosta yep - yeni bir idareye ve yep yeni bir ruha kavuşa - cak. Binlerce Kıbr'slı, bu yeni idarenin getir- diği yeni ruhla hiirri - yet havasını teneffüs ederken yüzlerce Kıb - rıslı da kalın duvarlar, dar odalar ve dehlizler arasında hürriyetten yoksun, Anadan, Ra - badan, kardeşten, ev - lattan, dosttan yoksun cezasını çekmekte; fa- kat gözler nemli yeni idareden bir şeyler bek lemektedir. NACAK, cumhuri - yetin ilân güniı 16 Ağustosta, Kıbrıstaki bütün mahkûmların af fedilmesini talep eder. Baf: Aziz Altay Tlalit Kâzım Oirnc: Ahmet Mithat Berberoğlıı BAĞIMSIZ ADAYLAR Mağusa: Haşan Nahit Hüseyin Faiz Kaymak Limasol: Nazif Denizer Fikret Alkan Ertoğrul Şahin Orhan Haşan Kâhya Ahmet Mithat Berberoğlu Baf: Derviş Ahmet Raşit ihraç edilenler Öğrendiğimize göre Derviş Ahmet Raşit ve Fikret Alkan M. Birlikten Ertuğrul Şahin di' Federasyon yönetim kuru lundan parti ve kurum disipli nine aykırı harekette bulun- duklarından dolayı bağlı bu Umdukları bu birliklerden ihraç edilmişlerdir. Dairelere Yeni Rum Memurlar Alınıyor öğrendiğimize göre E - lektrik Dairesinde boş bu - lunan yerlerin yeni Türk me murlarla doldurulması ve yüzde 70 /30 nisbetinin tat bik edilmesi yoluna gidilme si gerekirken daireye yeni yeni Rum memurlar alın - maktadır. Gene öğrendiğimize göre, daireye bu memurlar alın - madan önce müdürlükçe ya- pılması gereken ilândan, da iredeki Türk memurların hiçbirinin haberi olmamış ve böyle bir ilânı görmemiş lerdir. Boş yerlere, 9r 30 . 70 nis betini tatbik etmek için, Türklerin yerleştirilmesi i - cap ederken halâ daha dai- relere _ Rumların alınması, %30 - 70 tatbik edilirse Rum memurların greve ine- ceklerini söylemeleri, ve Rum basınının yaygaraları çok manidardır. Rumlar şim diden Cumhuriyetin ilânın - dan 5 ay sonra tatbik edilme si gereken nisbeti münaka - şa ve gürültüyle geçirmeğe niyetli görünmektedirler. Bu durumda Türk cemaatı, Cemaat olarak durumunu ve tutumunu yeniden tayin edeceği muhakkaktır. İskenderunun iadesi Komşumuz Suriye, öte - den beri Hatay Ve îskenderu nun kendilerine iade edil - meşini talep ederler bu maksatla çıkarttıkları, ve dünyanın bazı yerlerine yol ladıkları haritalarda Hatay ilini Suriye topraklan ola - rak gösterirlerdi. Suriye Mı sır ile birleşip, Birleşik A - rap Cumhuriyeti olduktan sonra da sık sık ayrti talep- te bulunmuştur, öğrendiği- mize göre şimdi de Mısırlı- lar İskenderunun iadesini talep etmektedirler. Mısırlı- ların bu gülünç talepleri karşısında verecek bir ce - vap bulamamaktayız. Yal - nız komşu Arap Cumhuriye- tine, Türk askerlerinin Kıb- rısa çıkmak için 15 Ağustos ta Iskenderundaıı hareket edeceklerini hatırlatmak is - teriz. 0 Yapacağını Bilir Federasyon, Parti ve ğımsız şahıslar listede yer Gençlik Teşkilâtı Temsilci ler ve Cemaat Meclisleri i - çln tesbit ettiği 15 kişilik a- day listesini salı günü açık- ladı. Liste dışında kalan ve bağımsız olarak seçimlere katılmak isteyenlerin de kimler olduğu artık öğrenil- di. Seçim kampanyasının başladığı şu günlerde orta - da, Federasyon, Parti ve Gençlik Teşkilâtının açık - ladığı adaylar il© bağımsız olarak seçimlere katılan şa- hıslar arasında dava ayrılığı görülmemektedir. Çünkü ba alırlarsa seçimlere çıkmıya- caklarını belirtmişlerdi. Bu durumda şahısların seçimle- re katılmakta ısrar edişi, millî dâvadan çok şahsî dâ- valar gütmeleri bir koltuk kapmaları içindir... Fakat Kıbrıs Türkünün koltuk kavgası ile geçirecek zamanı yoktur. O yapacağı- nı bilir, oyunu kullanırken de millî davanın güdülmesi için inandığı birlik ve teşki- lât adaylarının bu gün® ka - dar olan çalışmalarını elbet te göz önünde tutacaktır. Rumların Türk Mal Zarar Bir Vasilide Rumlar tarafından tahrip edilen bir su dolabı ve Emlâkine Yapmış Oldukları Milyon Lirayı Buluyor imm ıpotharikoda Rumlar taraf inci evlerinden birinin görünüşü Necati Taşkın, Kıbrıs Maden Şirketi Müdürüyle Görüstii K.T.I.B. Federasyonu Ge- nel Sekreteri Necati Taşkın, geçen Pazartesi gün, Kıbrıs Maden Şirketinde çalışan Türk madencilerinin dini ve milli günlerini ilgilendiren tatillerle ikramiye mesele - lerini Kıbrıs Maden Şirketi Müdürü Mr. Burgess’le mü zak'ere etmiştir. Takriben bir saat kadar süren taleple ri inceleme sonunda, talep- ler ileride yapılacak ve Kıb rıs Maden Şirketi Türk Ma- denciler Birliğinin temsilcile rinin de iştirak edeceği bir toplantıda müzakere edile - rek, bir karara bağlanacak- tır. Kıbrıs Maden Şirketi, bundan bir miiddet önce, sağcı rum ve Türk Maden iş çiler birliğini tanıması husu sunda koyduğu bazı şartlar Sağcı Rum Sendikası tara - fından yerine getirilmemiş- ti. Mamafih, Şirketin, Türk Madenciler Birliği ile bir de sağcı Rum Madenciler Sen - dikasını yakında tanıyacağı kuvvetle muhtemeldir. Su Derdi Lefkoşa’nın Türk kesi - mindeki Türkler, devamlı o- larak sularının çok az aktı- ğından şikâyet etmektedir - ler. Halkın bu şikâyeti, su dairesi memurlarına defa - larca söylenildiği halde ilgi- lenen olmamaktadır. Türk kesimindeki çeşme - ler çok az akarken, Rum ke- siminde olan beş su gedizi devamlı surette akmakta - dır. Su Dairesi mesullerinin dikkatini çekeriz. Geçen Cumartesi Bağrıkara köyündeki panayıra giderken bazı Baf köylerine de uğTayan Federasyon Başkam Rauf Denktaş Ceyhan (Civas) köyünde köylülerle sohbet yapar ken. Oeyhanhlar, civar Rum köylerine yapıldığı gibi hükü- metten köylerine de bir havuz yapmasını istemektedirler. Hükümetin ilgisini çekeriz. “Türk kurbanı Lefkeli Haralambos Filaktu” imza - siyle ETHNOS’da Dr. Kü - çük’e hitaben yayınlanan a - çık mektupta Kıbrıs halkı- nın bayram yapacağı 16 A- ğustos’un yaklaşmakta oldu ğu fakat, bu halkın cemaat- lar kargaşalıkların kurbanı olan bir kısmının bayram ye rine viraneler üzerinde ağla yacakları mukaddemesiyle Dr. Küçiik’ün Lefke’yi ziya- retinde yapılmış olan tahri- bat ve zararı herhalde gör - müş olduğunu hatırlatarak Lefke’deki yağma tahribat blânçosunu şu şekilde ver - mektedir: “Hepsi Rumlara ait olan 63 ev ile 4 mağaza, bir okul, bir kilse ve takri - ben 30 bahçe ile diğer bazı servetler yakılarak yağma edilerek tahrip edilmişler - dir.” mektupta şimdi ötede beride mülteci olarak dolaş- makta olan bu kurbanların cumhuriyetin kuruluşu mü- nasebetiyle yerlerine, evle - rine dönerek eskisi gibi ya- şayabilmeleri için ne yapma lan lâzım geldiğini kendile - Dr. Haşan Güvener Geldi Bir süre önce, bazı tet - kiklerde bulunmak üzere Türkiyeye giden Gençlik Teşkilâtı Başkanı Dr. Ha - san Güvener Kıbrısa dön - müştür. Türkiyede küçük bir oto- mobil kazası geçiren Güve- ner Federasyon, Parfi ve Gençlik Teşkilâtı tarafından Mağusa meb'us adayı göste- rilmiştir. OTOMOBİL LİSTESİ öğrendiğimize göre Lef- koşa Kasabasının genel me sulü yüzbaşı Yannis, Trafik meselelerinin listesini tutan memura sahipleri rum, otuz kadar otomobil listesi vere - rek bunların işledikleri tra - fik suçu ne olursa olsun, suçtan muaf tutulmaları di- rektifini vermiştir. Trafik kanunu, suç işli - yen otomobil sahiplerine böyle bir hak tanımamakta- dır. Yaptığımız soruşturma- ya göre bu liste, Yannisin Lefkoşa Kasabası genel me- sulü olmasından sonra orta- ya çıkmıştır. öte yandan trafiğe aykırı küçük bir dikkatsizlik ya - pan Türklere, ilk olarak ya- zılı ihtarda bulunulması ge - ı-ekirken rum trafik polisleri “böyle şey olmaz!” demekte dirler. rine gösterilmesi istenmek- te ve : “Size İngiliz hüküme ti Evkaf’a tazminat olarak 14 milyon lira verdiği halde biz felâketzedeler Allahın merhametine bırakılmış bu- lunuyoruz” denilmektedir. Son günlerde Rum bası - (Devamı 4 üncü sav'aJa) Biz ve Onlar BirTürk mısırincircisi Rum kesimindedir. Arkasın- da bir de Rum mısırincircisi var. Kişinin biri geliyor “Kes yiyelim” diyor Türke. Rum, adamı dürtüştüriiyor. ‘‘Türktür be” diyor. Adam ordan kaçıyor. Rum mısırincircinin yanına geliyor. Ondan alış veriş et- miye başlıyor. Müşteri ka - çınca satıcı Türke “hade be, siz tarafınıza gidin, biz tara- fımızda kalalım. Defol” di - yor. Az sonra bir taksi görülü yor Rum kesiminde. AB..... Bir mağazaya girer, içinden çıkan bayanın ‘Buyurun, hoş geldiniz hanım” diye önün- de eğiliyor tüccar. Ah ne garip dünyadır bu. Para vermiye gelince “de - fol”, almıya gelince “buyu - Bir çift söz Pazar, giiııü yapılan bit- ev lenme töreninde, EOKA fa- aliyete geçmezden önce ada ya Grivasla beraber silâh ge çiren Andreas Azinas isimli bir genç evlenmiştir. Tören de hazır bulunan Makarios “Bu millete hizmet edenler mesut olmıya lâyıktır. Olu- nuz” demiştir. Bizim de bir çift sözümüz var. “Silâh getirterek, mesut insanları bedbaht eden, yu- valan yıkan alçakların yap- tıklarını Tanrı elbette yatıla- na bırakmaz’". Necmi Rag-ıp Bodamyalızade Bağrıkarada alış-veriş eder • ken OKURLARIMIZIN DİKKATİNE Doksanını aşmış ihtiyarlar Aranıyor NACAK, Osmanlı Ordusunun Kıb rıstan ayrılışını ve İngiliz askerlerinin Adaya girişini hatırlayan yaşlı (90 ve 100 yaşını aşmış) Vatandaşlarımızı a - ramaktadır. Bu vatandaşlarımıza Türk ordusunun 16 Ağustosta Kıbrısa yeni- den girişini göstermek için elimizden gelen bütün koİaylık ve imkânlar sağ- lanacaktır. Nacak, bu yaşlı vatandaşlarımızın otomobil, yiyecek ve yatacak masrafını deruhte etmektedir. İlgililerin adlarını, adreslerini ve yaşlarını derhal bize bildirmelerini ve bu hususta köy ve şehirlerdeki okurla- rımızı nbize yardımda bulunmalarını rica ederiz. MAĞUSADA SEÇİM Sabık öğretmen Jlasun Na lıit ile Bakkal Faiz Kaymak (Sabık Federasyon Başkanı) Mağusada Milli Cephe adayla rina karşı adaylık koymuşlar dır. Faiz Kaymak, Cemaat Mec 1 isinde vazifeyi reddetmiş. “Vallahi billahi ben liderler aleyhine tek bir kelime söv lemedim maamtıfih bunıı ga zetede açıklavamam’ diyerek Meb’us listesine girememiş bir kimsedir. “Eski hizmetlerime muka- bil meb’us olmak istiyorum” diye bir de beyanname eı - kartmıştır. Halka hizmetde “eski gün ler” yoktur; daimi vazifo var dır. Bunu bilmeyen Faiz Bey 1958 feci günlerinde cemaata gönüllü olarak hizmete lcışaıı ların yanında yer almamış; Türk sigarası satmamakta ıs- rar etmiş: başkanlığını yaptı ğı Federasyona köylü para verirken bir kuruş bağışta lmlkuıımamış ve bü tün bunlara ilâveten de Dok tor Küçük ile Rauf'Denktaş aleyhine dedi kodu kampanya sının öncülüğünü yapmaktan çekinmemiştir. Bu muhterem zat dört duvar arasında “Val lahi hillâhi aleyhinize bırşey söylemedim” diyebilen fakat bunu açıklamak cesaretini gösteremeyen bir kimsed’r. Milli Cephe mensuplan ile arası bu kadar bulanmış olan Faiz Kaymak, tek başına han gi davayı savunacaktır? Kö tiilediği teşkilatların himaye sine girebilmek için Vallahi billahi’ diye yemini basan Fa iz Beyin bizi milli davalarda müdafaa edebileceğine inan mıyoruz. Kendisine yol arkadaşlığı eden Sabık öğretmen ITasan Nahid Beye uzun ömürler ve allahtan iylik dileriz. Bıı saf arkadaşımızın Bayraktar Ca miine dönmesini daha miina sip buluruz. Milli Cephedeki arkadaşla- rımız her sahada denenmiş fe dakâr, olgun, ateşli kimseler dir. Arkalarında milli bir ceplıe, göğüslerinde milli iman birlik ve beraberliğe olan inanç vardır! Levmosundaki Hale Bakın Sandalyeciler Leymosunda mantar gibi fışkırı- verdi. Millî birliği bu zamanda bozmamak için Fede rasyon, Parti ve Gençlik Teşkilâtı birleşerek aday- larını tesbit ettikten sonra Leymosundan çatlak ses- ler gelmeğe başladı: “Ben de - Ben de” diyen bu sesler acaba kimin sesiydi? Dr. Nazif Denizer arkadaşımız ta bidayetten Federasyon başkanına yazdığı bir mektupta kendisi ne verilecek her vazifeyi yapacağını söylüyordu. Kendisine Cemaat Meclisinde vazife verildi. Fakat, Denizer bey bunu reddetti ve meb’us olmak sevda - smda olduğunu bildirdi. Denizer beye soruyoruz: Gaye hizmet mi? Sandalye mi? Hizmet ise Cemaat Meclisindeki vazifeyi reddetmekteki maksadınız a- caba nedir? ikinci ses Dr. Fikret Alkan’dan geldi. Kendisi Leymosunda Millî Birlik Bölge Başkanı. Daha önce- den birkaç arkadaşı ile oturmuş, vazife taksimi yap mıştı. B uvazife taksimini Federasyon . Parti ve (Devamı sayfa dörtte) • • __ _ _ _ : m im FA’ J f DENKTAŞ Biz çocuklar tabiatıyle olup bitenlerin farkında değildik. Ben babamın şikâyetlerini, is yanını dinleyerek biraz olsun olup bitenleri takip edebili- yordum. Kardeşlerimin ba - na Türkiye’den gönderdiği millî kitapları okıır; okuduk larımı arkadaşlarıma yeni bir oyun mevzuu olarak anlatır dıııı. Kitapsız tedrisat! .... Falaka!.. Millî tatil günü yok.. Türk Bayrağı çökmek yasak.. Tiirkiim diye haykır ıııak yasak... tik okullarda “Yaşa Kiralımız” diye marş okutuluyordu, istiklâl Marşı nı bilenimiz yok!... Baskının derecesini viıie ba bamın dostlarından öğreniyo rum. Coıı Rifat anlatıyor: IA'fkoşa Komiseri Montoxü a ratmış. İngiliz aleyhine konuş tuğunu işitmiş, hakaret et - ıııiş, hapislik ile tehdit etmiş. Senelerce, Kıbrıs Tiirkleri de ğil Valiyi, Komiseri bile gö irmezdi. Şimdi hakaret, ve tehdit için Tiirk cemaatının ileri gelenleri huzura celbed- lir; iyice haşlattırdı. Ilal' arasında ne konuşul hükümete Müniir sî ile vevah doğruya vardı giindüzi bam d ııiıı hac verilen sinde B (Dev

Transcript of NACAK - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr › siteler › gazeteler › nacak › 1960 ›...

Page 1: NACAK - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr › siteler › gazeteler › nacak › 1960 › ... · Geçen Cumartesi Bağrıkara köyündeki panayıra giderken bazı Baf köylerine

t

CUMA

22TEMMUZ, 1960

Yıl î 2 — Sayı i 61

FIATI : 16 MU.

NACAKAbone: Bir yıllığı t l Altı ayüğıı 500 mil

Sahibi K.T.K.F- adın». R. R. DENKTAŞ

İdare Evi: Ankara Sokak No: 7 Tel: 2697 . Lefkoşe

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır

Toprak, eğer uğrunda ölen varsa Vatandır.

Mithat Cemal Kuntay

Türk T. Meclisi Adayları Belli OlduLefkoşa, Girne ve Lârnakada Seçim

Derviş Ahmet Raşit, Fikret Alkan ve Ertuğrnl Şahin Partilerden ihraç edildiler16 Ağustosta bağımsızlığa

kavuşacak olan Kıbrıs Oum huriyetiniıı ilk temsilciler meclisi adayları diin belli ol muştur.

m il l i o e p h eKıbrıs Türk Kuramları Fe

derasyoııu, Millî Türk Birliği ve Gençlik Teşkilâtı, müşte­reken hazırladıkları aday lis fesiyle, ilk temsilciler Mecli si seçimlerine Milli Ceplı* adı altında girnıektedirler. Milli Oephe dışında kalan şahıslar isj> adaylıklarını Bağımsa ola ı-ak koymuşlardır.

LEFKOŞA — GIRNE VE LARNAKADA SEÇİM YOK

Lefkoşa. Girne ve Lârna- ka da, Millî Cephe adayların dan başka aday eıkmadığı i çın, bu iie kazada seçimlere gidilmiyeeektir.

Ote vadaıı Magmadan 2. Limasoldan 5. Baftan da bir kişi Bıı cim sı •/ olarak adaylık Inrınj kovmuşlardır.

İLK TEMSİLCİLER MECLİSİ ADAYLARIMilli Cephe Adayları

Lefkoşa:1 İm 1 it Ali Riza Osman Örek Fazıl PJttmer Ümit Süleyman Selçuk Sömek

Mağıısa:Burhan Nalbantoğlu ÎTasan Oiivener Niyazi Manyera

Lârnaka:Orhan Mtiderrisoğlu Needet Hüseyin

Limasol:Ramadan Cemil TTiiseyin Derviş

C U M H U R İY E T İN İL A N G ÜNÜ

M A H K Û M L A RA F F E D İL M E L İD İR16 Ağustosta Cum -

huriyet ilân olunuyor. Adaya Türk ve Yunan askerleri geliyor.. Kıb­rıs 16 Ağustosta yep - yeni bir idareye ve yep yeni bir ruha kavuşa - cak. Binlerce Kıbr'slı, bu yeni idarenin getir­diği yeni ruhla hiirri - yet havasını teneffüs ederken yüzlerce Kıb - rıslı da kalın duvarlar, dar odalar ve dehlizler arasında hürriyetten yoksun, Anadan, Ra - badan, kardeşten, ev - lattan, dosttan yoksun cezasını çekmekte; fa­kat gözler nemli yeni idareden bir şeyler bek lemektedir.

NACAK, cumhuri - yetin ilân güniı 16 Ağustosta, Kıbrıstaki bütün mahkûmların af fedilmesini talep eder.

Baf:Aziz Altay Tlalit Kâzım

Oirnc: Ahmet Mithat Berberoğlıı

BAĞIMSIZ ADAYLAR Mağusa:Haşan Nahit Hüseyin Faiz Kaymak

Limasol:Nazif Denizer Fikret Alkan Ertoğrul Şahin

Orhan Haşan Kâhya Ahmet Mithat Berberoğlu

Baf:Derviş Ahmet Raşit

ih r a ç e d il e n l e rÖğrendiğimize göre Derviş

Ahmet Raşit ve Fikret Alkan M. Birlikten Ertuğrul Şahin di' Federasyon yönetim kuru lundan parti ve kurum disipli nine aykırı harekette bulun­duklarından dolayı bağlı bu Umdukları bu birliklerden ihraç edilmişlerdir.

Dairelere Yeni Rum Memurlar Alınıyor

öğrendiğimize göre E - lektrik Dairesinde boş bu - lunan yerlerin yeni Türk me murlarla doldurulması ve yüzde 70 /30 nisbetinin ta t bik edilmesi yoluna gidilme si gerekirken daireye yeni yeni Rum memurlar alın - maktadır.

Gene öğrendiğimize göre, daireye bu memurlar alın - madan önce müdürlükçe ya­pılması gereken ilândan, da iredeki Türk memurların hiçbirinin haberi olmamış ve böyle bir ilânı görmemiş lerdir.

Boş yerlere, 9r 30 . 70 nis betini tatbik etmek için, Türklerin yerleştirilmesi i - cap ederken halâ daha dai­relere _ Rumların alınması, %30 - 70 tatbik edilirse Rum memurların greve ine­ceklerini söylemeleri, ve Rum basınının yaygaraları çok manidardır. Rumlar şim diden Cumhuriyetin ilânın - dan 5 ay sonra tatbik edilme si gereken nisbeti münaka - şa ve gürültüyle geçirmeğe niyetli görünmektedirler. Bu durumda Türk cemaatı, Cemaat olarak durumunu ve tutumunu yeniden tayin edeceği muhakkaktır.

İskenderununiadesi

Komşumuz Suriye, öte - den beri Hatay Ve îskenderu nun kendilerine iade edil - meşini talep ederler bu maksatla çıkarttıkları, ve dünyanın bazı yerlerine yol ladıkları haritalarda Hatay ilini Suriye topraklan ola - rak gösterirlerdi. Suriye Mı sır ile birleşip, Birleşik A - rap Cumhuriyeti olduktan sonra da sık sık ayrti talep­te bulunmuştur, öğrendiği­mize göre şimdi de Mısırlı­lar İskenderunun iadesini talep etmektedirler. Mısırlı­ların bu gülünç talepleri karşısında verecek bir ce - vap bulamamaktayız. Yal - nız komşu Arap Cumhuriye­tine, Türk askerlerinin Kıb- rısa çıkmak için 15 Ağustos ta Iskenderundaıı hareket edeceklerini hatırlatmak is - teriz.

0 Yapacağını BilirFederasyon, Parti ve ğımsız şahıslar listede yer

Gençlik Teşkilâtı Temsilci ler ve Cemaat Meclisleri i - çln tesbit ettiği 15 kişilik a- day listesini salı günü açık­ladı. Liste dışında kalan ve bağımsız olarak seçimlere katılmak isteyenlerin de kimler olduğu artık öğrenil­di. Seçim kampanyasının başladığı şu günlerde orta - da, Federasyon, Parti ve Gençlik Teşkilâtının açık - ladığı adaylar il© bağımsız olarak seçimlere katılan şa­hıslar arasında dava ayrılığı görülmemektedir. Çünkü ba

alırlarsa seçimlere çıkmıya- caklarını belirtmişlerdi. Bu durumda şahısların seçimle­re katılmakta ısrar edişi, millî dâvadan çok şahsî dâ­valar gütmeleri bir koltuk kapmaları içindir...

Fakat Kıbrıs Türkünün koltuk kavgası ile geçirecek zamanı yoktur. O yapacağı­nı bilir, oyunu kullanırken de millî davanın güdülmesi için inandığı birlik ve teşki­lât adaylarının bu gün® ka - dar olan çalışmalarını elbet te göz önünde tutacaktır.

Rumların Türk Mal Zarar Bir

Vasilide Rumlar tarafından tahrip edilen bir su dolabı

ve Emlâkine Yapmış Oldukları Milyon Lirayı Buluyor

imm

ıpotharikoda Rumlar taraf inci evlerinden birinin görünüşü

Necati Taşkın, Kıbrıs Maden Şirketi Müdürüyle Görüstii

K.T.I.B. Federasyonu Ge­nel Sekreteri Necati Taşkın, geçen Pazartesi gün, Kıbrıs Maden Şirketinde çalışan Türk madencilerinin dini ve milli günlerini ilgilendiren tatillerle ikramiye mesele - lerini Kıbrıs Maden Şirketi Müdürü Mr. Burgess’le mü zak'ere etmiştir. Takriben bir saat kadar süren taleple ri inceleme sonunda, talep­ler ileride yapılacak ve Kıb rıs Maden Şirketi Türk Ma­denciler Birliğinin temsilcile rinin de iştirak edeceği bir toplantıda müzakere edile - rek, bir karara bağlanacak­tır.

Kıbrıs Maden Şirketi, bundan bir miiddet önce, sağcı rum ve Türk Maden iş çiler birliğini tanıması husu sunda koyduğu bazı şartlar

Sağcı Rum Sendikası tara - fından yerine getirilmemiş­ti. Mamafih, Şirketin, Türk Madenciler Birliği ile bir de sağcı Rum Madenciler Sen - dikasını yakında tanıyacağı kuvvetle muhtemeldir.

Su DerdiLefkoşa’nın Türk kesi -

mindeki Türkler, devamlı o- larak sularının çok az aktı­ğından şikâyet etmektedir - ler. Halkın bu şikâyeti, su dairesi memurlarına defa - larca söylenildiği halde ilgi­lenen olmamaktadır.

Türk kesimindeki çeşme - ler çok az akarken, Rum ke­siminde olan beş su gedizi devamlı surette akmakta - dır. Su Dairesi mesullerinin dikkatini çekeriz.

Geçen Cumartesi Bağrıkara köyündeki panayıra giderken bazı Baf köylerine de uğTayan Federasyon Başkam Rauf Denktaş Ceyhan (Civas) köyünde köylülerle sohbet yapar ken. Oeyhanhlar, civar Rum köylerine yapıldığı gibi hükü­metten köylerine de bir havuz yapmasını istemektedirler.

Hükümetin ilgisini çekeriz.

“Türk kurbanı Lefkeli Haralambos Filaktu” imza - siyle ETHNOS’da Dr. Kü - çük’e hitaben yayınlanan a - çık mektupta Kıbrıs halkı­nın bayram yapacağı 16 A- ğustos’un yaklaşmakta oldu ğu fakat, bu halkın cemaat­lar kargaşalıkların kurbanı olan bir kısmının bayram ye rine viraneler üzerinde ağla yacakları mukaddemesiyle Dr. Küçiik’ün Lefke’yi ziya­retinde yapılmış olan tahri­bat ve zararı herhalde gör - müş olduğunu hatırlatarak Lefke’deki yağma tahribat blânçosunu şu şekilde ver - mektedir: “Hepsi Rumlaraait olan 63 ev ile 4 mağaza, bir okul, bir kilse ve takri - ben 30 bahçe ile diğer bazı servetler yakılarak yağma edilerek tahrip edilmişler - dir.” mektupta şimdi ötede beride mülteci olarak dolaş­makta olan bu kurbanların cumhuriyetin kuruluşu mü­nasebetiyle yerlerine, evle - rine dönerek eskisi gibi ya­şayabilmeleri için ne yapma lan lâzım geldiğini kendile -

Dr. Haşan Güvener GeldiBir süre önce, bazı te t -

kiklerde bulunmak üzere Türkiyeye giden Gençlik Teşkilâtı Başkanı Dr. Ha - san Güvener Kıbrısa dön - müştür.

Türkiyede küçük bir oto­mobil kazası geçiren Güve­ner Federasyon, Parfi ve Gençlik Teşkilâtı tarafından Mağusa meb'us adayı göste­rilmiştir.

O T O M O B İ LL İ S T E S İ

öğrendiğimize göre Lef­koşa Kasabasının genel me sulü yüzbaşı Yannis, Trafik meselelerinin listesini tutan memura sahipleri rum, otuz kadar otomobil listesi vere - rek bunların işledikleri tra - fik suçu ne olursa olsun, suçtan muaf tutulmaları di­rektifini vermiştir.

Trafik kanunu, suç işli - yen otomobil sahiplerine böyle bir hak tanımamakta­dır. Yaptığımız soruşturma­ya göre bu liste, Yannisin Lefkoşa Kasabası genel me­sulü olmasından sonra orta­ya çıkmıştır.

ö te yandan trafiğe aykırı küçük bir dikkatsizlik ya - pan Türklere, ilk olarak ya­zılı ihtarda bulunulması ge - ı-ekirken rum trafik polisleri “böyle şey olmaz!” demekte dirler.

rine gösterilmesi istenmek­te ve : “Size İngiliz hüküme ti Evkaf’a tazminat olarak 14 milyon lira verdiği halde biz felâketzedeler Allahın merhametine bırakılmış bu­lunuyoruz” denilmektedir.

Son günlerde Rum bası - (Devamı 4 üncü sav'aJa)

Biz ve OnlarBir Türk mısırincircisi

Rum kesimindedir. Arkasın­da bir de Rum mısırincircisi var. Kişinin biri geliyor “Kes yiyelim” diyor Türke. Rum, adamı dürtüştüriiyor. ‘‘Türktür be” diyor.

Adam ordan kaçıyor. Rum mısırincircinin yanına geliyor. Ondan alış veriş et- miye başlıyor. Müşteri ka - çınca satıcı Türke “hade be, siz tarafınıza gidin, biz tara­fımızda kalalım. Defol” di - yor.

Az sonra bir taksi görülüyor Rum kesiminde. AB.....Bir mağazaya girer, içinden çıkan bayanın ‘Buyurun, hoş geldiniz hanım” diye önün­de eğiliyor tüccar.

Ah ne garip dünyadır bu. Para vermiye gelince “de - fol”, almıya gelince “buyu -

Bir çift sözPazar, giiııü yapılan bit- ev

lenme töreninde, EOKA fa­aliyete geçmezden önce ada ya Grivasla beraber silâh ge çiren Andreas Azinas isimli bir genç evlenmiştir. Tören de hazır bulunan Makarios “Bu millete hizmet edenler mesut olmıya lâyıktır. Olu­nuz” demiştir.

Bizim de bir çift sözümüz var.

“Silâh getirterek, mesut insanları bedbaht eden, yu­valan yıkan alçakların yap­tıklarını Tanrı elbette yatıla­na bırakmaz’".

Necmi Rag-ıp Bodamyalızade Bağrıkarada alış-veriş eder • ken

O K U R L A R IM IZ IN D İK K A T İN E

Doksanını aşmış ihtiyarlar A r a n ı y o r

N A C A K , O sm anlı Ordusunun Kıb rıstan ayrılışını ve İngiliz askerlerinin A daya girişini hatırlayan yaşlı (90 ve 100 yaşını aşm ış) V atandaşlarım ızı a - ramaktadır. Bu vatandaşlarım ıza Türk ordusunun 16 A ğu stosta Kıbrısa yen i­den girişini gösterm ek için elim izden gelen bütün koİaylık ve imkânlar sağ ­lanacaktır.

Nacak, bu yaşlı vatandaşlarım ızın otom obil, y iyecek ve yatacak masrafını deruhte etm ektedir.

İlg ililerin adlarını, adreslerini ve yaşlarını derhal bize bildirm elerini ve bu hususta köy ve şehirlerdeki okurla­rımızı nbize yardım da bulunmalarını rica ederiz.

MAĞUSADA SEÇİMSabık öğretmen Jlasun Na

lıit ile Bakkal Faiz Kaymak (Sabık Federasyon Başkanı) Mağusada Milli Cephe adayla rina karşı adaylık koymuşlar dır.

Faiz Kaymak, Cemaat Mec 1 isinde vazifeyi reddetmiş. “Vallahi billahi ben liderler aleyhine tek bir kelime söv lemedim maamtıfih bunıı ga zetede açıklavamam’ diyerek Meb’us listesine girememiş bir kimsedir.

“Eski hizmetlerime muka­bil meb’us olmak istiyorum” diye bir de beyanname eı - kartmıştır.

Halka hizmetde “eski gün ler” yoktur; daimi vazifo var dır. Bunu bilmeyen Faiz Bey 1958 feci günlerinde cemaata gönüllü olarak hizmete lcışaıı ların yanında yer almamış; Türk sigarası satmamakta ıs­rar etmiş: başkanlığını yaptı ğı Federasyona köylüpara verirken bir kuruşbağışta lmlkuıımamış ve bü tün bunlara ilâveten de Dok tor Küçük ile Rauf'Denktaş

aleyhine dedi kodu kampanya sının öncülüğünü yapmaktan çekinmemiştir. Bu muhterem zat dört duvar arasında “Val lahi hillâhi aleyhinize bırşey söylemedim” diyebilen fakat bunu açıklamak cesaretini gösteremeyen bir kimsed’r.

Milli Cephe mensuplan ile arası bu kadar bulanmış olan Faiz Kaymak, tek başına han gi davayı savunacaktır? Kö tiilediği teşkilatların himaye sine girebilmek için Vallahi billahi’ diye yemini basan Fa iz Beyin bizi milli davalarda müdafaa edebileceğine inan mıyoruz.

Kendisine yol arkadaşlığı eden Sabık öğretmen ITasan Nahid Beye uzun ömürler ve allahtan iylik dileriz. Bıı saf arkadaşımızın Bayraktar Ca miine dönmesini daha miina sip buluruz.

Milli Cephedeki arkadaşla­rımız her sahada denenmiş fe dakâr, olgun, ateşli kimseler dir. Arkalarında milli bir ceplıe, göğüslerinde milli iman birlik ve beraberliğe olan inanç vardır!

Levmosundaki Hale BakınSandalyeciler Leymosunda m antar gibi fışkırı­

verdi. Millî birliği bu zamanda bozmamak için Fede rasyon, Parti ve Gençlik Teşkilâtı birleşerek aday­larını tesbit ettikten sonra Leymosundan çatlak ses­ler gelmeğe başladı: “Ben de - Ben de” diyen busesler acaba kimin sesiydi?

Dr. Nazif Denizer arkadaşımız ta bidayetten Federasyon başkanına yazdığı bir mektupta kendisi ne verilecek her vazifeyi yapacağını söylüyordu. Kendisine Cemaat Meclisinde vazife verildi. Fakat, Denizer bey bunu reddetti ve m eb’us olmak sevda - smda olduğunu bildirdi. Denizer beye soruyoruz: Gaye hizmet mi? Sandalye mi? Hizmet ise Cemaat Meclisindeki vazifeyi reddetmekteki maksadınız a- caba nedir?

ikinci ses Dr. F ikret Alkan’dan geldi. Kendisi Leymosunda Millî Birlik Bölge Başkanı. Daha önce­den birkaç arkadaşı ile oturmuş, vazife taksimi yap mıştı. B uvazife taksimini Federasyon . Parti ve

(Devamı sayfa dörtte)

• • __ _ _ _ :

m imF A ’J f D E N K T A Ş

Biz çocuklar tabiatıyle olup bitenlerin farkında değildik. Ben babamın şikâyetlerini, is yanını dinleyerek biraz olsun olup bitenleri takip edebili­yordum. Kardeşlerimin ba - na Türkiye’den gönderdiği millî kitapları okıır; okuduk larımı arkadaşlarıma yeni bir oyun mevzuu olarak anlatır dıııı.

Kitapsız tedrisat!.... Falaka!.. Millî tatil günü yok.. Türk Bayrağı çökmek yasak.. Tiirkiim diye haykır ıııak yasak... tik okullarda “Yaşa Kiralımız” diye marş okutuluyordu, istiklâl Marşı nı bilenimiz yok!...

Baskının derecesini viıie ba bamın dostlarından öğreniyo

rum. Coıı Rifat anlatıyor: I A'fkoşa Komiseri Montoxü a ratmış. İngiliz aleyhine konuş tuğunu işitmiş, hakaret et - ıııiş, hapislik ile tehdit etmiş. Senelerce, Kıbrıs Tiirkleri de ğil Valiyi, Komiseri bile gö irmezdi. Şimdi hakaret, ve tehdit için Tiirk cemaatının ileri gelenleri huzura celbed- lir; iyice haşlattırdı. Ila l' arasında ne konuşul hükümete Müniir sî ile vevah doğruya vardı giindüzi bam d ııiıı hac verilen sinde B

(Dev

Page 2: NACAK - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr › siteler › gazeteler › nacak › 1960 › ... · Geçen Cumartesi Bağrıkara köyündeki panayıra giderken bazı Baf köylerine

SAYFA 2m «M» ■ »V»

N A C A K— Cuma, 22 Temmuz, 1960

BEYNELMİLEL TEŞEKKÜLE

Necati TAŞKIN (K.T.LB.F. Genel Sekreteri)

Uzun bir bekleme devresinden sonra, bu hafta zarfında Beynelmilel Tiirk işçi Sendikaları Konfederas vonuna üye olabilmek için gerekli evraklar hazırlan mıştır. Birkaç güne kadar, söz konusu. teşkilata gün dereceğimiz evrakları müteakip, teşkilatın resmen iiyesi olacağız , , , , ,

Konfederasyona üye olabilmek pak kolay olma nı&kle beraber daha önceden başlatılan ve müspet neticelenen tahkikat sonunda Korfaderasyon Genel Sekreteri bize bir mektup göndererek, icra Organ larımn bizim üye olabilmemiz için salâhiyet verildiğini bildirmişti.

Teşkilâta üye olurken Federasyonumuzun >deye ceği üy>a aidatı yıllık, her bir ilye için £3:750 mil'dir.

Dünyanın 40 dan fazla memleketinin meydana getirdiği ve halen 50 milyon dan fazla üyesi bulunan Beynelmilel bir teşekküle üye olmak muhakka bi - zim için büyük bir önem ifade edar.

Beynelmilel teşekküle iştirak ederken bize sağla nacak istifadelerin ilki, aramızzda yetişme imkânı bu­lamayan sendikacıları, modern okullarda yetiştirme imkânlarıdır. Beynelmilel teşekkülün şimdi iki şendi kacı yetişme okulu vardır ki, bunlar zaman zaman ve doğişik yerlerde açılan ve ayni gayeyi matuf burs veya seminerlere ektir. Yılda vereceğimiz cüzi bir aidatla kâfi derecede sendikacı yetiştirmek mümkün olacaktır.

Çeşitli müşküllerimizde Konfederasyonun maddi vc manevi desteğinden istifade 'edeceğimize şüphe yoktur.

IŞHYF ÖĞÜTLERCum huriyet yakında kuruluyor. T ü rk

işçisi olarak haklarım'zı korumak, bir var lık “larak yaşayabilmemiz için teşkilâtlı ol mak mecburiyetindeyiz. Cum huriyet kurul duktan sonra işçiye daha çok vazifeler yük lenecektir. Cematimizin umumi tutumuna ayak uydurabilmek için teşkilâtlanmağa muhtacız.

Her yerde bulunan işçi birliklerine üye olmak, birlikleri manen ve maddeten deste lemek her işçinin borcudur.

T ü rk işçisinin halletmesi icab eden da ha birçok sosyal dâvaları vardır. Elele ve­rerek onlrı halletmedikçe hakikî refah ve saaadeti bulamayız.

Birliklerimiz ve Federasyonumuzu dai ma kuvvetli ve zengin tutmak bizim için en çıkar yoldur.

T ü rk işçisi; Birliklerin seni vazifeye ça­ğırıyor.

T Ü R K Ü M TÜRKLÜĞÜM İLE ÖVÜNÜRÜM

Türk işçisini korumak için Türk mamulatını arar, bulurum.

Türk çarşısını, Türk ithalâtçısını, Türk Tüccarını des­teklemeği vazife bilirim

Türk çarşısında Türklerin imal ettiği veya ithal edip sattığı neler vardır, sorar öğrenirim:Türk Makarnasını Türk sabununuTürk bahçecisinin sebze ve meyvesiniTürk ayakkabılarınıTürk ayakkabı boyalarınıTürk kutu yiyecekleriniTürk yağlarını ş~:Türk sigara ve kibritleriniTürk serinletici ve esrildetici içkileriniTürk Pisk otlarınıTürk piliçleriniTürk peynirleriniTürk kolonyacısınıTürk demircisiniTürk makinistiniTürk tenekecisiniTürk işçi ve ustasınıTürk mannavınıTürk dondurmalarınıTürk plajlarınıTürk eğlence yerleriniZiyaret eder, korur ve desteklerim.

Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu NOT: Yazılması unutulmuş olanları lütfen bize bildiriniz.

Atatürk’ten Hatıralar :

“Halk isterse beni de kovart”

19.15 senesinde idi. A*a - türkün Çanakkaleye geleceği rivayetleri dolaşıyordu.

O zamanlar dünyanın bazı yerlerinde olduğu gibi mem lekctimizinde bazı bölgelerin de Yahııdiler aleyhinde bir hareket ve bir ayaklanma baş göstermişti. Bu hnl karsısın­da bütün Museviler malları - nı. mülklerini satarak volen luğa hazırlanıyorlardı. Buıı - lar. o zamatı rivayet olundu - İhına göne Filistino gitmek is tiyorlardı.

İste bu sıralarda “Atatürk Çanakkaleye geliyor!” dedi - ler. Çok sevindim. Çünkü Atatiirkii dalın hiç görmemiş tim. Heyecanla Atatiirkilrı ge leceği Balıkesir Caddesine ko sanık gittim. Bütün Çanakkn le balkı orada toplanmıştı. Rende bir kenara dikildim.' Bu esnada yanımda tesadüfen bulunan birkaç Yahudini fı­sıltı ile pek hararetli olarak konuştuklarım gördüm. Alâ - kadar vakit kalmadan harsı­dan bir kaç otomobil görün dii. “A tatürk geliyor!” sözü yeniden ağızdan ağıza dolaştı-

Halkın “Yaşa Varol!” ni­daları arasında Atatürk oto­mobilinden indi. Alkışlar de vam ediyor, o da halkın orta sudan ilerliyordu. Garib bir tesadüf ve talih eseri olarak Atatürk bizim önümüze gelin ee lıafif bir duraklama yaptı. Halka bakıyor, kalabalığı se 1 Tınılıyordu.

Tam bu esnada yanımda bulunan ve biraz evvel fısıl ti halinde. Fakat lıareretü ko nuşaıı vahııdilerden biri, ile­riye doğru yürüdü ve Ata­nın önüne atıldıf. Muhafızlar mâni olmak istediler. Ata - tiirk :

— Bırakın gelsin! dedi.Bu mıısevi vatandaş Ata-

tiirkün önünde ellerini açtı omuzlarını yukarıya kaldım ı-ak:

— Paşam bizi kovuyorlar. Biz ne yapacağız? dedi.

Atatürk, bu şekilde önüne atılan bu adamın ne demek istediğini ve kim olduğunu derhal anlamıştı. Buna rağ­men sordu:

— Sen kimsin?— Ben Paşam Çanakkale

Musevilerinden Avram Palto.

Z İ R A A T v e K Ö Y C Ü L Ü KDünya Gençlik Teşkilâtı V V A Y ’ın Hollanda’da tertip ettiği « Z İR A A T ve K Ö Y C Ü L Ü K » konulu ikinci seminere Kıbrıs Kıbrıs T ü rk Gençlik Teşkilâtı Temsilcisi olarak iştirak eden,

Yüksek Ziraat Mühendisi Cavid Ramadan izlenimlerinianlatıyor.

Bmıu müteakiben delege - kir, gruplara ayrılarak aşa­ğıdaki muhtelif mevzuu ince lemişler ve kararlar almışlar­dır. Mevzu I - Şehir halkı ile, köy halkı arasındaki farklar:

I. Siyasi görüş farkları la. Genel Siyasi farklar:

Köylü ile şehirli arasında, bu bakımdan kesin bir ayrılık olmamakla beraber gene de bazı farklar göze earpmakta- lır. Bu farklar muhtelif mem

leketlere göre değişmekte dir. Meselâ Endüstri bakımın dan inkişaf etmiş şimal mem leketlerinde köylü ile şöhirli arasında siyasi farklar yok­tur. Mamafih Endüstride ge­lişmiş ziraat memleketlerinde köylü ile şehirli arasında bii yük siyasi farklar görülmek tedir. Hatta ayni memleket te zirâatın ayrı kollarıyla iş (igal eden çiftçilerde bile si­yasi farklar görülür. Meselâ Kıbrısta Buğday ziraatı ya pan çiftçilerle; Bağ Ziraatı yapan çiftçiler arasında ziraî poletik farklar mevcuttur.

Ih. Yeni siyasi fikirlerin benimsenmesi bakımından şe hirli köylüye nazaran daha kabıılkârdır, mamafih bu dıı rumda İK̂ r memlekete mün­cer değildir.

le. Siyasi rejime karşı iti­mada gelince köylüyle şehir li arasında bu bakımdan ayı rıcı bir hat mevcut değildir.

II. Dini farklar:Köylü ile şehirli arasında

din mefhumuna bağlılık bakı mmdan farklar olmakla bera ber. bu da memleketten mem leketo değişmektedir,

m . Eğitim Farkları:Bir grııp. köylü ile şehirli

arasında bıı bakımdan büyük farklar olduğu kabul et - mekle beraber buîiun daha zi vade şehirli veyahut da köy lii zümresinin tahsil imkânla rina bağlıdır.

IV. iktisadi ve meslelri fa rk lar:Bu bakımdan, bütün balkı

kat’i olarak köylü ve şolıir li diye iki ayrı guruba avıra mazsak da. farklı meslek sa

— Sizi kim kovuyor/ Hü­kümet mi? Polis mi? Kanını mu? jandarma mı? Bana söv le? dedi.

Bu mııSevi vatandaş durak lan, şaşaladı. Biraz >onra kendini toparlıyarak cevab verd:

—■" Hayır Paşam halk ko- vııvor.

— HALK İSTERSE BENİ DE KOYAR; dedi ve yürüdü.

O. Yalçın Gece bir kişinin hastalığı

hinlerinin, geçim kaynaklan da farklıdır. Meselâ köylü - nün gelirinin ekseriya ziraat 1 fi tı olması ve şehirlinin gel i rinin, ayrı kaynaklardan ol­ması gibi. Burda, Çiftçi ve Çiftçi olmayan diye iki ayrı zümre ortaya çıkar. Tabiatıv le yeni fikirlerin, benimsen­mesi bakımından da, çiftçi zümresiyle çiftçi olmayanlar arasında farklar vardır. Do layısıyle, çiftçi ile çiftçi ol mayan zümreler arasında gö riiş ve yaşayış farkları bulıı nacağı ortaya çıkar, Fakat, bu hiç bir zaman çiftçi veya köylünün, diğer kütleden da ha aşağı bir seviyede bulun ması demek değildir.

V. Gençlik Teşkilâtlarının köylü ve çiftçiyi kalkındır - madaki rolü:

Mhıh telif memleketlerde çiftçi ve köylü zümresinin muhtelif müşkilâtlarını yen mek iciıı. farklı usullerin, tat

bik edileceği kabul edilir. Bu rada esas köylü ve çiftçi sı nıfının kendi kıymetini ve bir fert olarak toplum içerisin - de oynayabileceği rolii id - rak edecek duruma gelebil - mesidir. Köy Gonçlik T eski lâflarının, bilhassa fakir eift cinin, gelişmesi yolunda faa livet göstermeleri: eiftei île çiftçi olmavanlar arasında göriiş ve diğer farkların eri defilmeleri için çalışmaları el zem görüş ve grunca tasvi’i edilmiştir. Çiftçilikte iştigal edeıı gene ihtivar bütün "ift ellerin, bir teşekkül altında toplanmaları fikri ileri -ii - rülmiizse de, bu fikri ileri sii ren grur». azınlıkta kaldı

Meselâ Kıbrısta bir kövde eifteiler birliğivle gençlik tes kîlatı karşılıklı teşriki me - sai yanarak, nek alâ farili - vet gösterebilirler.

(Arkası var)

Orda Bir Köy Var Uzakta: D Ü Z K A Y A

Otobüs duruyor 73 üncü milde. İniyoruz. Karşımızda Diizkayava giden yol. Yol ke narındaki harup ağaçladı yo lıı oldukça gölgeliyor. “BY PASS” yoluna dur şunda di yor Diizkava yolu.

Köye girince bu değişiyor* Sokaklar dar, yollar toprak­tandır.

Ama gene de güzeldir Düz kaya. Modern hastahaııesi, po lis istasyonu, sineması, kıı - liipleri, Venediklilerden kal­ma. tamir edilmiş harabeleri vardır. Bunlardan daha önce çalışkan halkından bahset - mek gerekirdi.

1000 nüfusu vardır, biıı’i de Tiirktür. Köylülerin yarısı çoban yarısı Piskobu kampın da işçi imiş, aldığım malûma ta göre. Kahve bucaklarında işsiz güçsüz gün geçiren yok gibidir.

Köyün en büyük derdi cer yan, Bu cereyansız.lık köylü nün damarlarına anten anten işlemektedir. Küçücük köyler de ceryaıı olduğu hâlde şehi ri andıran Düzkayada cervan yok.

Baf’a geçen cervan köyün ancak yarım mil güneyinden geçtiği ve defalarca gereken yerlere müracaat edildiği hâl de ilgililerin (daha doğrusu ilgisizlerin) kafaları halâ tın gırdamıyor!

çm î

Y A B A N C I D İ L KURSLARI

1 Temmuz 1960 daıı itibaren aşağıdaki Yabancı Dil Kurslarına öğrenci kabul edilir :

a) Her seviyede Ortaokul ve Lise öğrencilerinin ihti ♦açlarını karşılayacak İNGİLİZCE ve MODERN RUMCA

irsler.^ambridge Üniversitesinin LOWER vo PROFl

'TİFİCATE kntihanlan.^jjivTBrsitesiıie giriş imtihanı olan G.C.E.’nin

rtAGE TURKISH ADVANTCED, vc EN \IE dersleri.! Müracaat Yeri :Be v d e t BAŞARAN,

!4 Ef. Soka. No. 11 — Lefkoşa. jkret’in Kliniğinin yanında)

Orbay MEHMETağırlaşsa yahut bir kişi has ta düşse, doktor onu, lamba ile tedavi edecektir.

Bir marangoz işini geliştir mek için makine getirtse, makineleri işlet emiyecekt.ir. Diizkaya halkı taş devri in sanları gibi yaşamıya mı mah kûmdur ?

ilgisizlere ilgilenmeleri için bu soruyu soruyoruz.

Diizkayamn suyu boldu di ye azaltılıp. Pissuı-i. Prasvo gibi civardaki Rum köyleri­ne verilir de, varım mil öte den geçen ceryandan niye bu büyük köye getirtilmez?

Sonra bir de hükümet nü- muııe bahçesi var Diizkayava girerken. İdarecilerin çalış - ma gücü, cennete döndürdü bu bahçeyi.

Bu bahçe onbeş senelik kuntretle hükümete verilmiş­ti. On ay kadar önce bahçe deki su motorunun jyompası tırılı verdi. Tamir edilmesi için müracaat edildi hiiküme te. Halâ o yoldan gelen yok! Tamir edilmeyişinin sebebi de biriki yıl sonra, kııııtretin müddeti bitince bahçe artık kapatılmak istenildiğindendir herhalde. Hâlbuki köylü bu bahçenin genişletilmesini, zi - raattaıı başka daha bazı kolla rın açılmasını istemektedir.

Köylü eğitime düşkündür Maarif bütçesi zayıf olmasa bir ortaokul inşası için faali yete geçilecekti, Ama halk budan daha lüzumlu şeyleri bildiğinden ortaokul meselesi sonraya bırakılmıştır. Şimdi köy öğretmenlerinin ev inşa lan ilkokulun genişletilmesi, düşünülmektedir. 150 talebe üç küçük sııııfçıkta eğitilmek mecburiyetindedir.

Bütün Kıbrısta “Tiirkten Tiirke” kampanyasını kendi gönüllerince devam ettiren Diizkaya Türk Bakkallaı ıdır.

Yetişen haraplan Rum tiic carlara sattıklarım duyduğu muz kişilere bunun sebebini sordum.

Şöyle dediler “Şirket kıır mak isterdik ama Rum tiic carlara vermek mecburiyetin­deyiz malımızı.

Dedelerimizden bedava al­dıkları toprakları ellerinden geri almak için borçlandık. Şim di de borçlarımızı ödemek için malımızı onlara verivo - ruz.Borçlarımız kapanınca bir şir ket kurmayı düşünmekteyiz.”

Hükümet tarafından yapı lan başka bir haksızlık da su d u r:

Su. civar köylere dağıtıldı ğı. ve zirai alanda güçlük baş gösterdiği hâkle, suya, eski den ödenen miktarın aynisi ödeniyor.

Köyün döt kulübü vardır.1 — Gençlik Teşkilâtı2 - - Diizkaya Kültür Ocağı3 — işçi birlikleri4 — Milli birlik.

Köyde dört kulüp var ama halk arasında bir dörtıiilük yoktur. Milli gayeler hop ay ilidir.

İKTİSADİ

O K T E K İN K İM Y A L A B O R A T U A R L A R I Leymosun

P A R L A K 0 L Satışa ÇıkarıldıFiatı Adanın her tarafında 75 Mil tanesidir (birbuç şilin)

Bir milletin ekonomik ha yatı o milletin geleceği için en mühim konuyu teşkil et inektedir. İktisadi kalkınma adımını atamamış ve böyle bir ilerlemeyi kaydedenimmiş bir milletin geleceği çok ka­ranlıktır. Bir millet kısa bir müddet için dahi olsa cVoııo ıııik krizler geçirebilir. \ına bu kötü durumun önüne geç mek. kalkınmaya bir an ön ee ulaşmak halkın göstevece ği anlayışa dayanmaktadır. Bu da halkın göstereceği sa bir ve azimli çalışmadır. Eko ııomik kriz devrinde bu iki faktör mühim rol oynamak tadır. Krizin kürelmesini sağ lıyan düşünerek hareket el me ve fazla isriften kaçınma ise diğer faktörler yanında mühim yer almaktadır.

Seıısenlıir yıllık sömürge idaresi ada tutumu üzerine bıiyiik darbeler indirmiştir. Bıı arada Türk işçisine de ge reken darbe vurulmuş vs iş bulma gayesiyle is verm<> dai relerine koşan işçiler ÎS YOK diye geri çevrilmiş, yeni miies seseler kurulamamış mevcut­lar ise ilerleyeni emiştir. Yn Türk memuruna Türk alıcısı na atılan kazık. Yapılan hak sizlik.

Rum tüccarları masum Türk köylüsünü binbir hiley le ilk önceleri alış fiatıııa ol guıı satış yapmış, alıcıyı el­de edince yıllarca en büyük kazığı, devamlı atmıştır.

Bugün bu kötü duruma bir son verilmişse de iktisadi ba kundan biraz zayıf düşülmüş tür. Nede olsa kötü duruma düşen cemaatımız geç d<> olsa ekonomik ilerlemiye başlamış tır. Bütiiıı ihtiyaçlarımız kon di sanatkârlarımız tarafından karşılanmıva başlandı. Bütün

EŞİĞİNDE DAVAMIZ

ILTER VEZIROĞLÜihtiyaçların temini için lıir Türk çarşısı kuruldu, imar faaliyetlerine girildi.

Şimdi cumhuriyetin eşiğin­de bulunuyoruz. Cumhuriye­tin kurulma siyle bütün isie rimiz kendi cemaatımı/ tara fındaıı yapılacaktır. Ne de olsa devrim değişikliğinde ekonomik kriz görülecektir. Bu sebebi e cemaatın daha çok desteğine ihtiyaç oluna­caktır. Onu desteklemek ve kalkınmasına yardım itmek her Türkün vazifesini teşkil etmektedir. Bu devirde cema atımız Tiirkten Tiirke kam­panyasına daha sıkı sarılmalı ve gazel erin e anlayışla ria­yet etmeliyiz. Tiirk sanatkâ imi, Türk işçisini, yerli sana yini daha çok desteklemeli­yiz. Bu durumla devanı eden Tiirk cemaatı kısa ve ııor mal zamanda istenilen ekono­mik seviyeye ulaşmış olacak tır.

Yeni bir kalkınma eşiğinde bulunan cemaatımıza önder olacak öğretmenlerdir.”

öğretmen, köylünün ekono mik alanda nasıl yükseleceği ni anlatan olmalıdır. Böyle yapıldığı takdirde Türk köy İüsii ekonomik alanda daha verimli olacaktır.

Türk köylüsü, şehirliye na zaran ihtiyaçlarını temin ba lamından daha çok sıkıntı çekmektedir. Bunun için kö yün ihtiyaçlarını temini bakı mından çeşitli sanatkârlar -ve tiştirilmeli birlik ve kurum lar vasıtasıvle ekonomik sa­bada daha yararlı olmalıdır.

Cumhuriyet devrinde birin rimize daha sıkı bağlarla bağ lanmak, ilk günlerin sıkıntı larını azimle karşılayıp çalış maktan yılmamak amaçmı/ ■olmalıdır.

C A D E T

Dünyaca meşhur Danimarka mamulâtı “CADET” tı­raş bıçakları adamıza vasıl olup, Türk çarşısında fevka - lâde ucuzluk ve üstün kalitesi bakımından hayret verici bir değişiklik yaratm ıştır. Bir defa deneme bunu ısbata kâfidir.

Kıbrıs Genel ithalâtçıları BAŞMAN KARDEŞLER

MAGUSA

S A M P U S U

(Bilhassa Denizden Sonra) SAÇLARINIZIN DÜŞMESİNİ,

KEPEKLENMESİNİ, SERTLEŞMESİNİ ÖNLER...

YUMURTALI — LİMONLU PRIDE ŞAMPUSU

Ingiltere den sizin için ithal edilmiştir ithalâtçısı Türktür — Fiatı 3 /5 ’dir

Tanınmış dükânlarda bulunur

A Y E R İ B R A H İ M S A Z E V İ

Mahmut Paşa Sokak No: 8 L e L ş a (Hazır v e ısmar lama en iyi saz), (Divan saz., Bağlama, cura, Notasız ve

n° ° greten kltaplan ve her çeşit saz malzemesi)

P A R O L A M I Z TÜRK’TEN TÜRK’E OLMALIDIR

Bu kampanyayı desteklemek Millî Vazifemizdir.

Page 3: NACAK - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr › siteler › gazeteler › nacak › 1960 › ... · Geçen Cumartesi Bağrıkara köyündeki panayıra giderken bazı Baf köylerine

SAL ORTAMA AKTARILMIŞTIRCuma, 22 Temmuz, 19(50 N A C A K SAYFA 3

Muvazzaf İşçilerin thtiyal Sandığı Kuruluyor

14 Temmuz 1960 tarihli Resmi gazetede açık­landığına göre, hükümet dairelerinde çalışan mu - vazzaf işçilere ihtiyat sandığı yakında kurulacaktır.

Yayınlanan ihtiyat sandığı nizamlarına göre, muvazzaf olan bir işçi, sandığın meriyet^ girdiği bir ay zarfında sandığa arzusu üzerine üye olabilecektir. Bu nizamlar meriyete girdikten bir ay sonraya kadar sandığa üye olmak istemeyen muvazzaf işçilerin ter cih hakkını geri çekmeğe hakları olmayacaktır.

Muvazzaf işçilerin yapacakları haftalık yatırım tutarındaki miktar kadar hükümet de ayni miktar yatırımda bulunacaktır. Yalınız, bir hükümet müs - tahdemi, iştirak sahibi olduğu zaman iştirak sahibi olduğu tarihten itibaren olan hizmeti hususunda her hangi bir âtiye almak hakkım kaybedecektir.

İştirak sahibinin ölmesi üzerine, matlûbundaki para, kanunen onu almağa h a k k ı olana verilecektir. Sandığa yatırım sahibi şalısın ölümü vukuunda, ce­nazesinin kaldırılması için yirmi lirayı geçmemek üze re bu sandıktan yardım yapılabilecektir.

İştirak sahibinin ödeyeceği miktara her yıl dü­şecek olan faiz, iştirak sahibinin matlûbuna geçirile­cektir.

İştirak sahiplerinin ödeyeceği saat başına mik­ta r şöyle olacaktır.Saat başına yevmiye Haftalık iştirak bedeliMil olarak

10 — 19 8 0 — 89 90 — 99

100 — 109 110 — 119 120 — 129 130 — 139 140 — 149 150 — 159 160 — 169 170 — 179 180 — 189 190 — 199 200 — 209 210 — 219 220 — 229 230 — 239 240 — 249

Mil olarak 165 185 210 230 255 275 300 320 340 360 385 405 430 450 475 495 515 540

ihtiyat sandığına yatırılan paralar ancak şu şe­kilde geri alınabilecektir.

(a) Luzumsuz diye işten çıkarılırsa(b) ihtiyarlık veya sıhhat bozukluğun­

dan çıkardır veya çekilirse(c) Aşağıdaki hizmetlerden sonra va -

zifeden çekilirse7 yıl veya daha fazla 6 yd ” ” ”g 99 99 9f t t

4. » » »> f»1J » »I » fi

%100

%100

%100 % 90 % 80 % 70 % 60

2 *’ ” ” »’ % 40KOOPEFATIF BAKKALİYESİ HİZMETE

GİRMEK ÜZERE K.T.tJÎ.Federasyonunun Lefkoşa’da kuracağı

İşçi o-operatif bakkaliyesinin son hazırlıkları ikmâl edilmiştir. Ko-operatifin satacağı eşyalar, belediye pazarındaki satış mağazasınna nakledilmekte olup eşyalar tamamlanır tamamlanmaz bakkaliye hizmete girecektir.

Bakkalıyeye K.T.K. Federasyonunun yatırmış olduğu £2.000 dan maada bakkaliye için çıkarılan 11 lık hıssa senedleri de'satılmaktadır. Bakkaliyenin yıl sonundaki kârından ancak hıssa senedi alanlar alabilecektir. Beheri bir Ura olan hıssa senedlerinden arzu edenler alabilirler

Buna benzer bakkaliyelerin diğer kazalarda da kurulması hususunda teşebbüslere girişilmiştir,

OCCGCCOGOCCCOCCCCCCCCCGCCCCZ^̂

VİTA YAĞI

Adres

VİTA Lezizdir VİTA Gıdalıdır VİTA Nefistir VİTA Herşeydir.

Fakat en mühimi VİTA Vitamin kaynağıdır VİTA Sıhhat kaynağıdır.

Sıhhatli olmak herkesin arzu ettiği şeydir. Bu - nun için yiyeceğiniz ya ğın VİTÂ Yağı olması­na dikkat ediniz.

M. Ebeoğlu, 59 Arasta Sokak. Tel: öeöü

SIZINTI VE SEZINTILER

Devrimlerde bizö r bay MEHMET

Geçmiş asırlarda bu ada - da yine bir Kıbrıs Türklüğü vardı. Adanın sahibi idiler. Kanlarını dökerek almışlar­dı bu toprakları. Çoğunluk idiler. Söz hakkı onlarındı. Ama söz hakkına sahip ol - duklarını bilmiyorlardı. Ül­küleri yoktu ki bir karar versinler, o yöne yönelsin - ler.

Diğer taraftan bir azınlık çoğalmıya, yükselmiye, kar­şısındaki büyüklüğü küçült - miye, zayıflatmıya, ezmiye çalışıyordu.

Makineler kuruyor, işlerini genişletiyor biz de taş dev - rinden kalma çıkrığın önün­de mekik dokuyor, boşu bo şuna gün geçiriyorduk.

Sonra malımıza göz dik - tiler, satmak istemedik. Ma lrmıza göz dikenin gözünü çıkarmıya and içen biz göz­lerini çıkaracak kuvveti bu­lamadık kendimizde. Kuvvet siz kaldık. Malımızı işletme- meye, kahvelerde acı açma gün geçirmiye başladık. Bu işsizlikten kurtulmanın yol­larını bulamadık. Avare, gün geçirmekten zevk al - dik. Kahvelerde toplu bir hale geldiğimizde, birlik ku­rarak büyük işler yapmayı düşünmedik. Büyük başın büyük belâsı var dediler. Biz de onları duyduk inandık.

Onlar gibi yükselmekten, büyük belâlarla karşılaşmak tan sakındık. Daima olduğu muz yerde saydık, hiç ileri­ye gidemedik. Ansızın onla­rı dengimizde sonra da önü müzde gördük .Cesaretimiz artacağına, onlar gibi olmı - ya çalışacağımıza tam aksini yaptık. Artık onları yetişe­nleyiz dedik. Kanla aldığı - mız adayı onlar çaba ile al­mak istediler. Yarısı elden gittikten sonra uyandık. Gözlerimiz çapaklı. Halâ tam göremiyoruz. Biraz gö­renlerimiz var. Uyanıklar var aramızda ama onlar da zevk peşinde, babasından ka lan malların cemaata bir ya rarı yok.

Sonra bir de adadan göç­me devri başladı. Zevkimize daha uygun yerleri aradık.

İşte böyle; eski devrin ah maklığı, yeninin zevk buda­lalığı içinde tarihe kendimi­zi böyle gösterdik.

■ Ü N27 Mayıs -16 Ağustos

Kıbrıs Miiftiiliigil MiisevvitPinden

Kıbns Müftüsü Saym M. Dânâ Efendi, halamızla görüşcrck vnzıi nasihhatta bulun­mak vo öğle namazını oda ey lomok üzere 24 Temınn.î. 1960 tarihinde Pazar günü o.e. sa at 10.30 da Gaziveren köyü nü ziyaret eyleyecektir.

incecik, gencecik, fidan gi bi, bıyıkları boncuk boncuk henüz terlemiş gençler: göz leri yıldız yıldız, gönülleri asîl ve ulvî heyecanların co?< kunluğu içinde, Atatürk dev rimlerinin zaferini kutluyor - lar. Onlara bütün millet ayni coşkunluk ve heyecanla Vatı lıyor. Bir dikta rejimini De mokleos’un kılıcı gibi-at kuv ruğu kılına değilde, pamuk ipliğine bağlı olarak büyük bir Ulusun başı üstünde tut mak istiyentere basının ve aydınlarımızın yıllarca yap­tığı fikrî mücadele, 28 Ni - san günü üniiversite gençleri niıı fiilî şekilde mücadeleye atılmnsıyle gelişmiş, bîr ay sonra “Nazik İhtilâl” ile or dumuz idareye el koymuştur

10 .yıl önce şaşaalı bi" şe kilde, her biri birer hürriyet havarisi rolünde iktidara ge­lenler, şimdi vatana ihnnrt suçu ile yüksek adaletin kar şısında hesap verme güniinii bekliyorlar. Sanıklar omuzla­rı görülmemiş suistimnller. memleketin ve milletin özü ve şah damarı mesabesinde o lan üniiversite ve Harp Oku lunu imha plâıılarivle çök - miiş. İnönü’nün deyişiyle "ea lımlı efendiler” birer birer yargılanıp adaletin hiikmıi yerine getirilecektir.

Bir viizvıldaıı fazla bir za

mandan beri kuşaktan kuşa ğa yürütülen hürriyet ve de­mokrasi dâvası; milletimizin millî şuuru gençliğin ve ay­dın sınıfının Atatürk inkılâp lanııa bağlılığı ve hazırlana­cak yeni anayasa ile son mer haleye gelmiş olacaktır. \ r - tık hürriyet, adalet ve tüm insan haklarını çiğnemek is teyeeek olanlar, kendilerini Yassıadanın sakinleri arasın ila bulacaklardır.

27 Mayıs’da Beyaz İhtilâl başaran ordumuz, tam 70 gün sonra, 16 Ağustos günü şafa ğııı kızıllığı ufuktan kaybol madan beyaz bir fetih yapa cak ve 27 Mayıs ihtilâlini 16 Ağustos fethi ile taçlandıra çaktır. Bütün Kıbrıs Türklîi ğii kahraman .Mehmetçikleri bağrına basmak özlemi ile ya nıyor.

A. Tuncay

Görelim ve ibret alalımGeçenlerde köyden Kasa

ba’ya gitmek için yola cık tim. Yolda komşu köylü bir kaç Rııma da rastladım. '’Bi zim yol üzerinden bir Türk ve bir de Rum otobüsü geçip Kasaba’ya gitmektedir'*. Ora da bir müddet bekledikten sonra Türk otobıüsii görün - dii. Durup beni içeriye aldı. Girerken Rum dostlarıma bi zim otobüse girmelerini tek lif ettim. Onlardan “peki” ce vahini beklerken aksine su cevabı aldım! “Neredeyse lıi zimki de gelecek”.

îşte aziz kardeşlerim bu sözü sovliyeıı köyü köyüme çok yakın ve her gün viizü- mıi gören Rumlardan brızıla rıdır. Yermiş olduğum bu mi sâl Rum vatandaşlarımızın yaptıklarının en kiiciik bir

555 sene evvel ilk olarak insan haklarını ve mezheb hürriyetini Türk hükümeti Tiirk padişah!

tanımıştır

örneğidir. Fakat 11e yazık onlar daima böyle yaptıklar halde bizlerden bazıları hatta bir çoğu, en küçük bir feda karlık yapmadıkları yetmi yormuş gibi kampanyamıza uymanın imkân dahilinde ol dıığu anlarda bile riayet et mekten uzak kalırlar, B11 gi bilere bir kaç söz de ben söy lemek isterim.

“Kampanyaya riayet et­mek için birisinin bize ihtar etmesini veya bizi takibe*me sin beklemiyelim. Elimizi vic damınıza koyarak har 'ket edelim ve hepimizin kampan­yası olan Tiirkten Türk’e ayak uyduralım, onu destek üyelim. .

Esat Ahmet Varoğlu

Çiftçiler Birliği Başkanlığından Önemli bir bildiri

Türkiyeli su mühendisi Turgut T. özpar 26.7.1960 salı günü adaya vasıl olaca­ğı, su aramak için bize mü­racaat eden ilgililere duyu - rulur.

^VW W W N AAAAA

TRİKOTAJ ve İÇ ÇAMAŞIRLARI F A B R İ K A S I

40, Yeşil Gazino Sokağı LEFKOŞA - KIBRIS

Daha önce imal etmekte olduğumuz iç çamaşırlarına ilâveten pek muh terem halkımızdan gördüğümüz destek karş.g.nda imalât programımız, Pe nişleterek, jüPON, PERLON ve CARSE IÇ ÇAMAŞIRLARI LASTEKS KADIN, ERKEK ve ÇOCUK MAYOLARI,

<tPOR ERKEK ve ÇOCUK GÖMLEKLERİ ve her çeşit YAZLIK BLUZLAR saym tüccarlarımızın istediği ve seçip getirecekleri modellerde sipariş esasına göre, imâl edilmektdir. Ayrıca atok olarak da bulundurul­maktadır.

Fabrikamızın genel tevziatçısı Bay Kemal Ali vasıtasiyle kazalar munta­zaman ziyaret edilmektedir. Fiatlarımız ithal mamullerine rekabet etmek­tedir. TOROS MAMULLERİNİ TERCİH ETMEKLE TÜRK EMEĞİNİ, TÜRK SERMAYESİNİ ve TÜRK SANAYİİNİ DESTEKLEMİŞ O LUr’ 3 UNUZ.

1453 "de Sultan Mehmet t taııbulu aldıktan sonra Türk devleti zamanının en kudreti hükümeti olmuştu. İstanbul 1111 sukutundan sonra muha sara esnasında Bizansa yar dım eden hükümetler Fatih ten dostluk temennisine başla dılar. Kiiçiik hükümetlerde vergilerini gönderdiler ez cümle Sırp hükümeti Istanbu la bir elçi heyeti göııdererel senede 011 iki bin duka altın '"ermeği kabul ettiğini bildi digi gibi Mora hükümeti de *>n bin, Sakızdaki Ceneviz lisi iiç bin, Midilli beyi iki bin, Trabzondaki pontus impa ratorluğu iki bin duka ver meği kabul etmişler ve ilk vergiyi hemen göndermişler di. Bunları vermekle Tiirk pa di.şahmdan kendi kendilerini satın alacaklarını tahmin od yoralardı.

Fatih Sultan Mehmet her hükümete ve millete layık o duğu idareyi temin edecek yüksek bir yaradılışta bu lunduğundan bunlar ruhu üzerinde hiç bir tesir yapma mıştı. Galatadaki Ceneviz ka leşinin kumandanı ertesi giin kalenin anahtarlarım gön derdi. Bıı kale îtalyadaki Ce ııeviz cumhuriyetine bağlı bu İnmiyordu. Oradan gönderi lrıı bir (Podesta) ile yani Komiser vasıtasiyle ve yirmi lort kişilik bir beledive heye

tivle idare olunuyordu .îstanbulun muhasarası es­

nasında Galat ahlar bizanslıla ra vardım ettiklerinden Fa - 1 ih bunları kabul etmemek is tedi ise de aman dileven bir düşmana karşı kılıç sekmeği Türklük satıma yakıştırmadı- ğından af etti. 'Canların ve mallarını kendilerine bağışla dı. Şehri terk edip kaean’arm «elmeleri için yardımda bu­lundu. Yüz yirmi dört bin peygamber ve kuşandığı kılıç üzerine yemin ederek ırıovcu diyetlerinin muhafaza edilece Sini temin etti. Ve istedikle rjni Kethüda yanmak hak kını karada ve denizde tica ret serbestini kendilerine lıahs etti. Keza, îstanbulun is craliııdon sonra Rumlara ver diği imtivazı lıes viiz sene son ra bile h'e hir hükümet teba sına kendi arzusu ile verme misti.

O devirde Fatihin BizanslI­lara verdiği mîîsade ve ırös terdici lütufkarlığı simdıve kadar hic bir galip, mığlup tarafa yapmamıştır. Alınan esirleri fîtvevi necat olarak kesesinden para verip nzn* ettirmiştir. Memleketin'' av - det e<Jen Rumlara evler tnh

sis edip sermaye vermiştir. Ye her türlü vergiden affet miştir.

Harplerde alman genimet- teıı (llıımsu şeri) namıyle beş te biri padişaha ayrıldı. Bun ların helisini evsiz ve v?rsiz kalan Rumlara sarfetti Ve esrilerinin hürriyetlerini ia­de eyledi.

Fatih Bizans Rumlarının cismaııi hükümetini hitama erdirirken Hristiyan tabası için ruhani bir hükümet ih tasetti. İmparatorluk devrin­de uful eden ortodox patrik ligini yüksek salahiyetlerle yeniden kurdu. İmparator hık zamanında olduğu gibi ayni merasim ve anan - ile bir partik intihabını emretti, tik patrik Gennadios isminde gayet alim -ve fazıl bir papaz intihali olundu. Padişah ken di ahırlarından patriğe atlar gönderdi ve şerefine sarayın da büyük ziyafetler verdi. 145.1 Aralık avında Gııadios Patrik seçildi.

Uzun zamandan beri Orto doxların patriği yoktu, eiin- kii İmparator Konstantin Ka tolik mezhebini kabul itti - ğiııden Patrikler mevkilerini terke mecbur olmuşları, i ç ­lerinde katolik mezhebi üze re ayın yapıldığından birçok kiliseler de aforoz edilmişti Kimse içerisine giremiyordu. Avasofva dahi bunlara dahil di.

Fatih boş bulduğu lıu kili seteri camiye tahvil etti. Gna lios saraya geldiğinde Fatih

kendisini istikbal etti, ve pat riklik asasını merasimi muta le ile kendisine verdi. Patrik

olunuz. Cenabı hak sizi muha faza etsin dedi. Patrik avdet ederken ayni hürmetle kendi sini teşyi etti, ilk Patrik ha ne Havarıon kilisesi civarın daki manastırda kurulmuş - 1 u. Patrikhanenin şimalinde bulunan mükellef bir saray da patriğin ikametgahına tah sis olunmuştu.

Fatih Patriğe şöyle bir be rat ihsan etti. Rımse patriğe tahakküm etmesin, kim olur­sa olsun hiç bir kimse kendi siııi ilişmesin. Patrik ve ni­yetinde bulunanlar, her tür 1ü hizmetten miiebbedeh mu aftırlar. Kiliseleri Camiye tah ’il.olunmasını dinlerinin icap

ettiği her türlü merasimi ya pacaklardır. O devrin Orto - dox Rumları bu imtiyazı ken di imparatorlarından dahi ala mamışlardı.

Türk esnafından haklı bir şikâyet

Leymosun Türk Esnaf ve Sanatkârlar Dernekleri Birli ği heyet’i idaresinin Türk Mamullerinin destek görmesi mevzuunda giriştiği çalışma lar esnasında Tiirk esnafın­dan ithalâtçılarımıza istinat ettirilen aşağıdaki şikâyet tesbit edilmiştir.

Türk ithalâtçıları ithal e t­tikleri eşyaları teşhir ve Tek lâm etmek hususunda zayıf kalmaktadır. Şöyle ki yaban cı unsur ihtalâtcısı kendi ma lım gerektiği şekilde reklâm etm ekten mada, eşyasını gez dirmek süretiyle talip kazan maktadır. Böylelikle çarşıla­rımızı dahi muhasara etme imkânlarını kazanıyorlar.

Kaldı ki bizim öz ithalleri­miz, ithalâtçılarımızın passif kalmaları yüzünden tanın - mak ve sürüım kazanmak ba kımından güçlük çekmekte­dir.

Bu hususta ithalâtçılarımı zın nazar-ı dikkatini çekeriz.

L.T.E. ve S.D.B. Kâtibi

Teoman Ersöz

NACAK SPORUN ÜLKÜSÜBu haftadan itibaren NACAK SPOR faaliyet® geçi -

yor. NACAK SPOR’un ülküsü adadaki Türk gençliğini spora yöneltmek, onu sporla ilgilendirmek haftanın spor haberlerini ona duyurmak, anlatmak olacaktır.

NACAK SPOR, sporun bütün dallarından okurlarına haber vermeğe çalışacaktır.

NACAK SPOR’un köy gençlerinden beklediği; köyle rinde görme fırsatını bulamadığımız spor faaliyetlerini bi ze bildirmeleridir.

NACAK SPOR’da bir haftalık spor haberlerini derli bir halde her cuma bulacaksınız.KUTlK’E YOL VERÎLDI.

YENİ HOCA AYIN 28 IN DE GELİYOR. NAZMI 60

BİNE ANLAŞTIBeşiktaşlıların eski hocal

rı Pııppo Saııdro’yu getiımek üzere harekete geçmiş ve îtal yan antrenörle anlaşmışlar dır. Mukavele örneği yapılan muhabereler sonunda tesbit edilmiş ve Puppo’ya gönderil m iştir. Sandro hu ayın 58 in de kati olarak îstanbuld.ı ola çaktır. Pupponun uçak bileti büğlülerde gönderilecektir.KTTÎK’E YOL VERÎTDİ

Kulüp lokalinde yapılan Beşiktaş idare heyeti toplan tısına gelen antrenör Kııtik ve Abbas Sakarya idareciler le bir müddet görüştükten sonra Kutik’e mukavelesinin venilenemiyeceği bildiriimiş - tir. Bunun üzerine yaslı ant renör kulübü üzgün bîr eda île terftetmistîr KUTİK NE DÎYOR

Beşiktaş sabık olan antre norü Kutik mukavelesinin ye nîlenmiveceŞini öğrendikten sonra şunları eövlemistir;

“— îstanbulda kaliteli bîr takımla anlaşırsam bıırada ka lacasrım Aksi halde îtnlva va gitmek tasavvumndnvım”

NAZMI NİHAYET MUKA - YELESİNİ İMZALADI

İç ve dış transfer faaliyeti 11e son vermek iizere bulu naıı Beşiktaşlılar kaptanları Naznıi ile de mukavele yapa rak neticeye doğru biraz da ha yaklaşmışlardır. Naznıi iki senelik mukavele karşılığı kulübünden 60 bin lira almış tır.

İZMÎRSPORŞAMPİYONLUK

BEKLİYORDaha henüz sezon açılma

dan, Gürcanı transfer eden, Metinin ve Ismailin transfe ri ile uğraşan İzmirspor ida recileri bu yıl bir şampiyon­luk beklemektedirler.

Günün Konusu Olan METİN

Davası karmakarışık bir hâl aldı

Izmirspor’un 160 bin lira vermiye hazır olduğu Meti­ne İspanya 400 bin lira ve-

T i i R K A Y K İ B R İ T L E R İ N İ

Tercihediniz

Kıbrıs Tiirkleri de a hak­şinas ulusun evlatlarıdır.

M. N. Aytaçoğlu

çünküP A R A N IZ I T Ü R K İ Y E ’Y E G Ö N D E R M İŞ O L U R S U N U Z .Y A B A N C I M E M L E K E T L E R D E N ,T Ü R K İSMİ A L T I N D A İ T H A L E D İL E N K İB R İT L E R E K A N M A Y IN IZ . '

çünküP A R A N IZ I Y A B A N C I M E M L E K E T L E R E G Ö N D E R M İŞ O L U R S U N U Z .

Kıbrıs ’ta yegâne T ü r k Kibriti

Tiirkay Kibritleridirithalâtçı : DERVİŞ A. RAŞIT — Baf. Tel: 2116

Arasta Nu 67, Tel: 5286 — LEFKOŞA

EN NEFİS TÜRK TÜTÜNLERİile

İMAL EDİLMİŞ OLANB İ R İ N C İ

Y E N İ H A R M A N B O Ğ A Z İ Ç İ

KALİTELİ SİGARALARINI İ Ç İ N İ Z

riyor. Metinin kararı spor çevrelerinde merakla bek - lenmektedir.

BU YIL FENERBAHÇE VE GALATASARAY

Bu yıl Fenerbahçe geçen yıla nisbeteın daha kuvvetli, Galatasaray ise daha zayıf­tır.

Fenerbahçe Hilmi ile Kad riyi transfer ederek for hat tim kuvvetlendirmiştir.

Hilmi, Kadri, Can, Lefter Millî takımın her maçında yer alabilecek futbolcular - dır.

Kadri arkada oynatıldığı takdirde Fenerbahçe haf hattm da olan boşluk kaldın lacaktır.

Diğer taraftan Galatasa - ray İsmail ile Metini elden kaçırmak üzeredir. Takım - da Metinin eksikliği Galata­saraylIların gole gidemeyi - şine sebep olacağı aşikâr - dır.

Böyle olunca da tekniği gole gitmekten başka birşey olmıyan Galatasaray’ın bu sene kuvvetli takımlar karşı smda iyi .neticeler alamama­sı beklenebilir.

Galatasaray Metinin ye - rini biraz doldurabilecek o - la nAdana Demirsporlu Se - lamiyi transfer edebildiği takdirde -ki böyle birşey yoktur- açık farklı mağlubi­yetlerden kurtulacaktır.

MEHMET İLE AHMET

Mehmet vatan vazifesinde:Mehmedin sırtında çanta.Mehmedin elinde tüfek:Mehmedin ayağında postal.Mehmedin saçları 3 numara. Mehmedin sırtında ter,Mehmedin başında güneş...

Ahmet vatan vazifesinde:Ahmedin sırtında sivil elbise.Ahnıedin. saçları bir kan$,Ahmedin eli cebinde, kapısında

otomobil; Ahmet her giin izinli. Tarabyuda,

plâidu...

Pekiiiii...Ne farkı var Ahmedin Mehınedden? Ahmet topa tekme vurıır Mehmet vuramaz.

Erdoğan A n p ın a r Cumhuriyetten

FERtKÖYLÜ ÜÇ FUTBOL­CU ACIR ŞEKİLDE

CEZALANDIMerkez ceza heyeti, Feri­

köy futbol takımının Avru - pada yaptığı karşılaşmalar - da hakemlere karşı uygun - suz hareketlerde bulunan Münacettin ve M. Aliye bi­rer sene Erdinçe ise 9 ay mü sabakalardan men cezası vermiştir.

Geçen senenin başarılı takımı bu sene muvaffak; - yetsizliğe düşeceğinden en - dişelenmektedir.

MEŞHUR BASKETBOL CAMBAZLARI BU GE^E

G. S. B. STADINDAMeşhur basketbol cambaz

ları bu akşamdan itibaren iiç gece devamlı adamızda G.S.B. Stadmda maçlar ya­pacaklardır. Bu takım Kıb - rısa gelen ilk basketbol ta - kimidir.

TRANSFER

îstanbulda 30, İzmirde 42 Ankarada 45 futbolcu onbeş günde iç ve dış transferi yapilmiş ve 2.180.000-Türk li rası sarfedilmiştir.

DANİMARKA OLİMPİYAT FUTBOL TURNUASINA

KATILM1Y AC AK

Danimarka Millî takımı - nın altı futbolcusu geçen haf ta içinde Kopenhag lanı açıklarında s uçakta can ve ler ar asm takım tadır.

Kaza ne cid tir. Y re Dan yat fu mıyac

Page 4: NACAK - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr › siteler › gazeteler › nacak › 1960 › ... · Geçen Cumartesi Bağrıkara köyündeki panayıra giderken bazı Baf köylerine

BAFTAKİ KAHRAMANNACAKCuma, 22 Temmuz, 1960

Gönderilen yazılar basUsınbasılmaaın geri verilme»

Türk ve Yunan Birlikleri aynı gün Kıbrısa Çıkacak

Bir mühim mesele daha var. Gejecek olan Türk ve Yunan askeri birlikleri nere lerde Üslendirilecek? Türk birliğinin, Lefkoşa - Lefke yolu üzerinde evvelce Ingi - 1 izler tarafından kullanılmış Veinsky kampına gelip yer­leşmeleri hususunda muta - baka t hâsıl oluyor. Bu aske ri kamp halen boş, Türkleri bekliyor. Yunan birliği ne­reye gidecek, nerede üslene cek? Adaya varış için “Ayni limana ayni zamanda çıka - lım” diyen Yunan Askeri temsilcileri bu defa da Yu - nan birliğinin kampını he - men yambarımızda seçiyor - lar. Onlar da Türk kampına çok yakın bir merkezde top lanacaklar.

Bu iki kuvvetle, %40 ı Türklerden, %60 ı da Rum - laıdan kurulacak Kıbrıs Or­dusu, “ölçü Karargâhı” teş­kil edecek. Karargâh kuman danı ilk iki yıl, biri Tür^ di ğeri Yunan iki general ara­sında kur'a ile tâyin edile - cek ve her yıl münavebe u - sulü tatbik olunacak.

Çok garip bir Cumhuriye tin çok garib ordusu! hem i- ki cemaati birleştirme^ ve hem de ayırmak istenişler. Bu ordunun Türk mensub - larının eğitimi ile Türk birli ği meşgul olacak. Yunan su bayları da Kıbrıslı Rumlaı-a eğitim yaptıracak müştak - bel Kıbrıs ordusunun Türk subay ve assubayları da Türk askeri mekteplerine ge lecek, Kıbrıslı Rumların Yu nan askeri okullarına gide - çekleri gibi...

Bu kadar çapraşık bir sis tem, taraflardan biri iyi ni­yeti elden bıraktığı takdir - de nasıl işliyebilir. işlemesi­ne imkân olabilir mi?

Rum basını ise şimdiden “Zürih Andlaşması, millî e - mellerimizin tahakkuku yo­lunda giriştiğimiz yeni ham­leler için bir başlangıçtır” , diyoır. Bu hamleler hangi yönden gelecek? Kıbrıs Tür kü şimdi bunu kestirmekle meşgul. Silâhlı hamleler mi? Bunun artık kolay olmıyaca ğını komşuları, ortakları ga yet iyi biliyorlar. İktisadî hamleler mi? Umumiyetle bu suale herkesin cevabı (Evet) oluyor. “ İktisadîhamlelerle bizi yıkar, mah­vedebilirler. Buna da askeri garantiler ses çekemez” di­yorlar.

Ömer Sami COŞAR (Milliyet)

Anadolu Ajansı Kıbrıs

muhabirliğiAnadolu Ajansı Kıbrıs’ta

daimi bir muhabir bulundur mağa karar vermiş ve bu vazifeye görevli olarak Me - lih Tunçer’i tayin etmiştir. Melih Tuncer, Kıbrısa gele­rek vazifesine başlamıştır.

SaygısızlıkGeçenlerde Lefkoşa hava

alanında Rum gümrük me­murları, bir Türk Diplomatı kötü ve saygısızca muamele lerde bulunmuştur, öğrendi­ğimize göre diplomatı, Türk gümrük memurları güçlük­le bu saygısızların elinden kurtarabi İmiş tir.

Su mühendisi geliyor

Haber aldığımıza göre Türkiyeli su mühendisi Tur gut T. özpar, Kıbrısta Türk köylüsüne su bulmada yar - dun etm ek için önümüzdeki sah günü adaya gelecektir.

Hemşirelik BursuKıbrıs Türk Kurumlan

Federasyonu dört Türk kızı için Ingiltere’de hemşirelik (State Registered Nurse) bursu temin etmiş bulun - maktadır, isteklilerin lise mezunu olmalan ve iyi In • gilizce bilmeleri gerekmek - tedir. Ayrıca 2 Türk .azına da akıl hastahanesinde hem şirelik (S.R.N.) için burs te min edilmiştir.

istidaların, 25 Teaımuz 1960 tarihine kadar Ferle - rasyona yapılması gerekmek tedir.

Leymosıındaki Hale Bakın(Birinciden kalan)

Gençlik Teşkilâtı kabul etmedi. Dr. Fikrete de Ce - maat Meclisinde vazife teklif edildi. Reddetti. Ona da soruyoruz Gaye vazıfe mi, sandalye mi? içinde bölge başkanı bulunduğu bir teşkilâtın kararını hiçe sayan ve disipline gelmeyen bu sayın doktorun, Meb uslar Meclisinde de arkadaşlarını hiçe sayarak kendi başına hareket etmeyeceğini kim garanti edebilir?

Meb’usan Meclisinde 15 Türk birbirine kilit gi­bi bağlanmalı ve sıkı bir disiplin içinde hareket etme lidir. Sandalye için kendi partisinin verdiği kararı ayaklar altına alan Dr. Fikret Alkan Ve Nazif Deni­zer ile arkadaşları 15 kişilik Meb’usan kuvvetimizin içinde devamlı bir disiplinsizlik ve şahsiyet dikeni olarak kalır.

Biz bunlara bunun için rey vermeyiz.Leymosundan yükselen üçüncü ses; Ertuğrul

Şahin beyin sesidir. Bu zat da, kendi menfaati için 8 günde cemaat idarecisi olmak sevdasındadır. Men subu bulunduğu Federasyonun kararını çiğnemiştir. Şahsî ihtirası uğruna millî birliği bozmaktan çekin - memiştir. Meb’usan Meclisinde kendisi ile işbirliği yapmak imkânı pek azdır.

Orhan Haşan Kâhya Millî Cephe üstesinde yok tur. Meb’usan Meclisinde Türk cemaatının beklediği faideyi sağlayacak durumda değildir. Bu dava Orhan Haşan Kâhya davası değildir. Millî Cepheden ayrılan bu efendiler seçimleri kazansalar bile cemaatın hay rma veya şerrine olan işlerde daima şahsî ihtirasla­rına mağlup olarak hareket edeceklerdir.

Aklı selim, reylerimizi Millî Cephe adaylarına vermemizi emreder. Bu adaylar her sahada denen - miş ve üç teşkilâtın itimadını kazanmış insanlardır. Sürüden aynlanlara bel bağlanılmaz. Davamız birlik ve beraberlik davasıdır. Bunu bozanlara, ve Rumla­rın ekmeğine bal sürenlere ne yüz ne de rey ve­ririz....

RUMLARIN TÜRK MAL VE EMLAKİNE YAPMIŞ OLDUĞU ZARAR BİR MİYON LİRAY!

BULUYOR

Yedi (iüniinKIBRIS ORDUSU KOMU

TANININ ISMt AÇIKLADIBakanlar Konseyinde açık

landığma göre, Kıbrıs Ordu su Komutanlığına Kıbrıs do ğumlu Yunan Generali Mene laos Pantelidis tayin edilmiş tir. Bilindiği gibi 1500 küsur askerden müteşekkil olacak olan bu ot'dunun komutan vekili Türk olacaktır. RUMLAR TÜRK ASKERÎ - NIN KIBRISA ÇIKMASINI

İSTEMİYORLAR 14 Temmuz tarihli Boz -

u rt gazetesinin Tiirk askeri - nin adaya çıkacağından dola yı olan sevincimizi dile ge­tirmesi Rum başınım çılgına döndürmeye kafi gelmiştir. Enosisten hala vaz geçmeven Rumlar Mehmetçiklerin ada­ya çıkacağı haberi karşısın­da duyduğumuz hakh sevinç den kuşkulanıyorlar.

ESKİ EOKA ’cılar YENİ BÎR TEŞKİLAT KURUYORLAR

Rum Kaynaklarından n - zan haberlere göre, Maknri - os'un “Vatan Cephesine" ve anlaşmalara muhalefet pde- cek bir teşkilatın kumlduğu anlaşılmıştır. Teşkilatın A - kelden ayrı olarak bir işçi terekkülü mahiyetinde olaca ğı bildirilmektedir. INOILTERENIN KIBRIS

TEMSİLCİSİ BELLÎ OLDU Cumhuriyetin ilânı üzeri -

ne İngiliz valisi adadan ayrı lacaktır. Bu yeni Kıbrıs Cum huriyetinden Ingiltereyi Mr. W. Clark temsil edecektir.

(Bajtarafı 1 inci sayfada)tır. izahat estedi dikkatli ol masını ihtar ederdi. Bnbam doğru bir adamdı. Başhakimi kendisini anlamış, siyasî düş inanlarının oyununa kurban gitmemesi için müdafii ol - mnştıır yoksa, yoktan işin - den olacaktı.

Hükümeti tcnkid etti diye “Söz” gazetŞesi kapatılıyor. Babam Remzi Bovle lmşlnşa dır. Remzi Beyin gazetesin - den başka bir geliri yoktur. Buna rağmen, açlığa matı - kûm edilen bu adam yılını - yor. ‘Cezasını’ çeker çekmez tekrar Türklerin hakkını mü dnfna iein kaleme sarılıyor. Evde bnbam bana Remzi Re yi misal olarak anlatıyor. Bu cemaat arasında Remzi Rey crilıi on kişi daha olsa bn is tibatı yeııerdik oğlum diyor. Ren Renizi beyin karısını, e o cılklarını tanıyorum. O-ıla - tın endişelerini görüyor tak dir ediyorum. Acaba insan içendi ailesini nasıl olur da hiçe sayar, hapisliği göze alır onların maişeti ile oynar di y< düşünüyorum. Haham ce vap veriyor: Millî bir ülkıi uğruna lıerşey feda edilir oğ lvım diyor. Atatürk’ün haya tından, mücadelesinden na lıis açıyor. Okuyayım diye ha na Türkiye’den gizlice “Is - t ikini Savaşı nasıl oldu?’’ i simli kitabı getiriyor...

O kitabı nasıl okumuştum? Kae defa daha okudum, iler sayfasında açlığa mahrum edilmiş Remzi Beyin >îoluk çehresini, babamın kederden kararan yüzünü görüyorum, Con Ki fut, istiklâl mücadele sinin satırları arasından, hn fif tertip bir belâ vererek İn gilbin yedi kamına giriyor..

Hece saat. 12 ...Kapımız çalınıyor. Kapıyı

ben açıyorum. 7 - polis bn bamı soruyorlar. Babam ev­de yok. Nerde olduğunu da bilmiyorum. Polisler, köşele­re yerleştiriliyor. Babam ge lirken karşısına çıkan znbitle lıirşeyler konuşuyor. Eve gir meden dönüp gidiyor. Bir sa at sonra geliyor. Çehresi asık tır. Baha ne oldu? demeğe ee saret edemiyorum. Yaşım kü çiik. Evde bir ben. bir de 70 anası var. Derdini açacak kimsesi yok. Nemli gözlerine bakarak gülümsemeye çalışı­yorum. Babam yatağı yıkı ^ ..h ıçk ırarak ağlıyor.. Saba

’ -,K uyuyamıyorum, ts “:l^n şey buymuş

***qrum.‘ n... fakat

ITiikfime- Tfirk

ıı boyun , var. In syarkfır

ti. Müd

İç OlaylarıDün Kraliçe Elizabeth II Mr. W. Clark'ın bu mevkie tayi nini tasvip etmiştir. EOKACILAR BİRBİRLERİ ÎLE MÜCADELE HALIN -

DEMÎ93 Eoka elebaşısının je -

çen hafta Lefkoşada Lidra sokağında bir evde toplana - rak yeni bir parti kurmaya karar vermeleri Rum toplu - mu arasında önemli kıpırda- nışlara sebebiyet vermiştir Kumlan yeni partiye karşı 10 Eoka lideri Makarios’u desteklediğini açıklamıştır.

ETHNOS GAZETESt ŞÖYLE DİYOR ?

“Cemaatlar arası kargaşa­lıklarda zarara uğrayan Rum lara Türkler ve îngilizler ta rafından tazminat ödenmesi gerektiğini yeniden ileri sür mektedir." Bu yazı üzerinde fazla durulmağa değmez, ciin kü ne kadar saçma olduğu hepimizin malumudur. Da - ha doğrusu bu yazıya saç • ma demek de az geliyor, say gı değer Ethnos gazetesi için yeni bir kelime keşfetmemiz lâzım gelecek galiba. ELCİLİKLER MESELF.Rt NİN MÜZAKERE EDİLDİ­

Ğİ BİLDİRİLİYORDün Makarios ile Dr Kü

çiik arasında özel bir görüş­me yapılmış ve bu görüşme de yabancı memleketlerde tesis edilecek diplomatik ko­nular incelenmiş ve bu arada dış memleketlerde kurulacak olan Elçilik ve Konsolosluk­lar meselesi ele alınmıştır.

deiumumi oldum. Dairede eli me geçen bir dosyada “Şap ka giyen Türklerin Ingiliz aleyhtarı anarşist oldukları­na dair” bir kayıt var. Ba bam şapka inkılâbı ile şap ka giyenlerdendi. Demek ki bir anarşist anti-Britis bir çeteci!.. Gece yarısı sorguya çekilmeğe müstehak bir hü ­kümet aleyhtarı, Babam sık sık “Ekmeğini kazanabilece ğiııı başka bir işim olsa. .” di ye çok şikâyet ederdi. İstifa elmek: takipten kurtulmak; ortaya atılıp “Evet efendi - ler: aleyhinizdeyim çünkü bir fakir, bir zavallı hal'iı ezi yorsunuz: haklarını gasbedi yorsunur.” diy ehilse.. Babam bu ızdırapla yanıyor. Türkı yede tahsilde 3 evlâdı var: Onların tahsili kendisinin işi ne devamına bağlı. Babam darbelere göğüs geriyor. Ulso riıı acısı arttıkça istibdada karşı duruyor: fakat eğilmi­yor.

Yine Kıraathanedeyiz.. Ba­bam arkadaşlarına dert yaııı yor: Yetişen gençler arasın­da okuma merağı yok. M ek tebi bitirenler ellerine ııe ki tap ııv de gazete alıyor. Mem leket işleri ile alâkadar olan yok. Bu cmaatın sonu ııe ola eak?”

Bu acı bir hakikat ’.. İn giliz istibdadı altında inle - yen okullarımız saııki okuma zevkini öldürmek proğr.mımı tatbik ediyorlar. Mcptepleri- ıııizde gayet fakir köy çncuk lar var. Lise mezunu olunca hemen öğretmen olabiliyor - lardı. Son senelerde bir de Hükümet imtihanı diye Ingi lizee imtihan geçmek zarure ti hasıl oldu. Liseden mezun olanlar açıkta. Ağabeyimin arkadaşlarını hatırlıyorum. Ne acı rcı düşünürlerdi. O zaman Türkiye’ye gidebil - mek için 1-2 lira para kâfi idi. Bu parayı toplamak için kapı kapı gezen lise mezunla r: tutuyorum. Şimdi hepsi de Türkiye’de iyi mevki sahibi olmuşlar; birçoklan bir dıha Kıbrıs’a dönmedi. Belki de içlerinde o günlerin acısı vn ızdırabı halâ daha mevcut, - tur.

Yetişen gençlerimize mes­lek kapıları kapanıyor.. Oku mak için yardıma muhtaç kimselere yardım elini uzata eak bir müessese yok. Evkaf Cüz'i yardımlarda bulunuyor fakat seçimlerde Miinür Be yo karşı eeplıe almış olanla ra kapılar kapalı... Liseye se nede 30-40 talebe almıyor. Yüzlerce ilk Mektep mezunu na okuma şansı verilmiyor. Türk çocuklarına “Kültür" versin diye lisenin başım bir Ingiliz Müdür tayin ediliyor. Hem de Çanakkalede Türk- ler tarafından yaralanan bir

Yedi günün dıs olayları

STEVENSON BU SEÇİMDE ADAYLIĞINI KAYBETTİ Amerika Birleşik Devlet­

leri Demokrat Partisinin Cumhurbaşkanı adaylığına John Kennedy seçilmiş ve Stevenson adaylığını kay - İletmiştir, önümüzdeki Se - çimlerde Cumhuriyetçi Par­tinin adayı Richard Nixon ile John Kennedy’nin çar - pışması muhtemeldir.

ADANA CİVARINDA ZENGİN PETROL KAY -

NAKLARI BULUNDU Cemal Gürsel radyo vası­

tasıyla yayınladığı bir de - meçte Adana civarında zen­gin petrol kaynakları bulun duğunu açıklamış ve bu kay naktan günde 240 varel pet rol elde edildiğini ilâve et - iniştir. Bunun Türk iktisadi kalkınmasında büyük bir koz olacağı tahmin edilmek tedir.

KONGODAN KAÇAN KIBRISLILAR BUGÜN ADAYA GELECEKLERKongodan kaçan Kıbrıslı

mültecileri almak üzere gi­den Kraliyet Hava Kuvvetle rine bağlı iki uçağın Tubaya gittiği ve 50 mülteciyi Har- tum, El Adem üsleri yoluy­la Lefkoşaya getirdikleri bil dirilmiştir.

ETNA YANARDAĞI İNDİFA ETTİ

Avrupanın en büyük ya - nardağlarından birisi olan, Sicilyadaki Etna yanardağı­nın merkezi kraterinde kor­kunç bir patlama olmuş ve havada 30,000 ayak yüksek likte bir bulut hasıl olmuş­tur. Sıcak lâvların külleri ise her yanı kaplamıştır.

Ingiliz. Gayet iyi Türkçe Ro ııvışan ermeni bir karısı var. Biitiin merakı Tarih dersinde Tarih hocasının çocuklara ne ler öğrettiğini tesbit edin ko ciisıım jurnal etmek. "Morıi tor” ve “Prefect” usulıı ih - das ediliyor. Başa geçirilen çocukların ekserisi dııyduKİa tını, gördüklerini idareye işit tirecek kabiliyette. Mektebin adı ‘'Islâm Lisesi” ne uıhvil ediliyor. Hükİimet, geçirdiği bir nizamname ile hangi sevi yedeki insanlara Bey ve han gileriııe “efendi” diye hitap edileceğini tesbit ediyor. Mü- ııiir Beye efendi demek ya­sak oluyor!

Birbiri arkasına gelen bu darbe ve baskının sıkletini iiç beş kişi bütün ağırlığı ile çekiyor ve yükün altında ezi liyorlar. Yapılan şikâyetler hükümette hemen reaksiyon uyandırıyor. Con Rifat veya Remzi bey Komiserin huzu - randadır. Ağır hakarete ma ııız kalıyorlar. Tehdit edili­yorlar. Babamı baş hakim cel bediyor. Dikkatli olmasını; Müııiir istibdadının ağır bas_ tığını, izah ediyor. Babam yi* ııe evde alnına kolonya sin­mekle; ülserinin acısını din dirmek için binbir ilâç almak tadır. Con Rifat kapımızda: “Yürüyelim” diye babamı an yor. O zamanlar Köşklü Çift lik tamamen bir çiftlikti. Kan lı mescitin Köşklü Çiftliğe doğru yürüyünce Lefkoşa - ııın dışına çıkmış olurdunuz. Ben, bisikletimin üzerinde; köpeklerim yanında önde gi derdim. Hedefimiz ekseriye Baf Kapısındaki kahvehane idi. Veyahut da “Millet Bah eesi” ne kadar gider oradan da şimdiki Esso benzin depo svnun olduğu yerdeki bir a- çık hava kahvehanesine otu­rurduk. Burası, Asını Beyin portokal bahçesi idi... Raİda va benim tayinimdi. Baklava gelinceye kadar yanların - dan ayrılmazdım. Konuştuk lan hep “Cemaat. Evkaf. Hii kiimetti.” Coıı Rıfat’ın aet aeı şikâyetlerini hatırlıyorum: “Efkârı Umumiye diye bir - şey yok. Bize yapılatılan baş ka memlekette yapsalar ofkâ n Umumiye ayaklanır. Kendi lerini boğardı. Fakat bu giin ler yanlarına kalmayacak., îstibdad hiçbir kimsenin ya nına kalmış değildir. Oğ'vt- menler bir milletin öncüsü - dür. Bizde ise öğretmelilerin sakalı da Evkafçıların elin­de ; “vay” deyip şikâyet eden öğretmen hemen cezalandırı­lıyor. Millî terbiye diye bir şey hırakmıyaeaklar.

(Arkası var)

(B aşta rafı 1 inci .,avfad a inmın diline doladığı ve Ev­kafa verdiği söylenen bir bu çuk milyon lira hakikatte, iddia edildiği gibi değildir. Ingilizin vermiş olduğu 500 bin lira, İngiliz hükümetinin 82 yıllık idaresi boyunca Ev kaf mallarına; idaresinden mesul bulunan idarecisinin idaresizliği yüzünden yap - mış olduğu muazzam zara - rın ancak çok cüzi bir kısmı­nı teşkil etmektedir.

Cemaatlar arası kargaşa­lıklar sırasında Türklerin Rumlara Lefkede yapmiş ol­dukları zararlara gelince bu Türk mal, emlâk ve canına yapılan zararlar yanında de­vede kulak kabilindedir. Yal mz, azınlıkta bulunan 33 köy Türkünün evleri yer'ıe yeksan edilmiş; birçokları - nın canlarına alçakça kıyıl - mıştır. Bu köylere yapdan zarar ziyan dehşet vericidir. Nacak istihbaratının elde et tiği liste şöyledîr:Köyün Adı £Prasyo 3280Güvercinlik 600Kadalyonda 3980Melanarga 11829Paşaköy 7040Agursa 12150Aysergi 11065Spathariko „ 7920Vasili ' 3140Pi Peristerona 31665Dimi 25070Lemba 5330Anarita H50Aytotoro 30004Aretyu 27350Analyonda 6150Omorfo 2247Lefkonuk 18225Psimolof 7370Amarget 932CBaf 13000

Vadili 631Moronero 3080Yeşilköy 1650Afanya 1540Aş. Lâkadamya 35055Kuzucuk 26178Istilloz 300Mersinitya 1470Limasol 14442Muhtelif Lârnaka Köyleri 4.r 4Muhtelif Girne Köyleri 221Muhtelif Baf köyleri 2440 Kibrisin muhtelif yerlerinden 31584

Buna Türk köylüsünün a-

ğaç, bağ, hububat ve bahçe­lere yapılan zarar ziyanla; yapılmış zarar ziyanlan ha - ber vermemiş olanlar! da ek lersek yekûn bir milyon li - rayı bulmaktadır. Barış ol - duğu halde bu köyleri terke den Türkler köylerine dön­müş değillerdir. Bunların mallarına yapılan zararlar halâ daha devam etmekte - dir. Bilhassa ziraat bakımın dan zaman uzadıkça, bu za­rar o nisbette artmaktadır. Yaygaracı Rum dostlarım; - za durumu arzederiz.

Millî Cephe adayları ola­rak Bafta Avukat Azız AJ- tay ve Belediye Başkanı Ha lid Kâzını Beyler gösteril - miştir.

Baf Kibrisin en uzak ülke si olarak milli cepheye eıı bağlı olması icap edenidir.

O tehlikeli ve kara gün - lerde R afta olan hadiseler bütün Kibrisin kalbinde ya - ra açmıştı. Kıbrıs Türkü ay rdık, gayrıhk bilemezdi, vebilmedi.

O tehlikeli günlerde bızı Bafa bağlıyan 2 genç vardı. Bunlar Aziz Altay ile Halid Kâzımdı. H er türlü tehlike ye göğüs gererek Bafın müdafaası, Türj^ haklarının korunması için uğraştılar, bize gelip vaziyeti bildirdi - ler. Baf Türkleri için ölmeğe bile hazır olan bu2 genç biz den sandalye istemediler. Kendilerini Meb’us namzedi göstermekle omuzlarına a- ğır bir yük yükledik. Bu va­zifeyi onlar reddetmediler.

Fakat, o kara günlerde Türkiyeye seyahata çıkan Derviş Ahmed Raşid Bey, Türkiyeden avdet ettikten sonra Millî varlığımız için aldığımız her kararı balta - lamak yoluna gitti. Türkten Türke kampanyasının en kuvvetli günlerinde bile Türk bakkalları Derviş Ah - med Raşid 'kanalı ile Rum eşyası ile dolup taştı. Şahsî menfaati için hiçbir ticarî di sipline girmeyen Derviş Bey yine şahsî menfaati için böl

ge Başkanı bulunduğu bir partinin kararm ı ayaklar al­tına aldı. Millî davalar feda­kârlık bekler. Derviş Ah - med Raşid Millî davanın i - cap ettirdiği fedakârlığı o - muzlayacak durumda değil . dir. 15 kişilik Meb’us kuv­vetimizin içinde civa gibi hassas bir zafiyet teşkil e - decektir.

Millî Cephe adaylarının Baf Türklerine sağlayamay - cağı herhangi b ir şeyi Der­viş bey sağlayamaz; halkın ki Derviş beyin tek başına başaramayacağı birçok işle­ri Millî Birlik adayları Fede rasyon, Parti, Gençlik Teşki lâtı ile el ele çalışarak ko - laylıkla sağlayabilecektir.

Derviş Bey! Bu şahsiyet kavgası neden?

Cemaata hizmet ancak Meb’usluk sandalyesinde o - lur inancını size kim verdi?

Meb’usan Meclisinde ka - nun yapılacak. Memleketi - nin bir Avukatını bu mecli­se sokmamak iÇin uğraşman ayıptır. Ben tüccar olarak gireceğim diyeceksen, daha çok ayıp edersin. Çünkü, işi şahsî zaviyeden aldığını büs bütün isbat etmiş olursun.

K arar halkındır.Aziz Altay ve Halid Kâ -

zıma halka yaptıkları ve ya pacakları ağır hizmete mu - kabil Meb’usluk vazifesi ve­rilmiştir.

Birlik ve beraberlik bu i- ki fedakâr gencin seçimleri kazanmasını sağlayacaktır.

uLefkoşa Tiirk Kooperatif Sütdilü! şirketi

SAYIN MÜŞTERİLERİMİZE Eylence’de bulunan Peynirhanemize müracaatla, her

zaman için rekabe tkabul etmez iyi katile ve makul fiatlar le aşağıdaki mamüllerimizi tedarik edebilirsiniz:-

★ PEYNİR ★ KAŞER

★ BEYAZ PEYNİR ★ HELLİM

★ NOR ★ TEREYAĞI

Ayni zamanda aileler için hususi surette imal edilmiş küçük peynirler de satışa arzolunmuştur-

Evlerinizin günlük ihtiyacı olan hellimi siparişle teda rik edebilirsiniz. Bunun için lâzım olan adresiniz ile isteni en miktarın adresimize bildirilmesidir.

Daima tüccar ve bakkalınızdan Kooperatif Sütçülük Şirketinin peynirlerini ısrarla isteyiniz. Bunu yapmakla TCrk çobanlarım himaye etmiş, millî sanayimizi destekle- mş olursunuz.

Satış Müdürü: HAŞAN OKTAY

Lefkoşa Türk Kooperatif Sütlülük Şirketi

Seçim KasidesiLeymosunda, Şahin, Denizer, Alkan,Seçim kampanyası için durmadan çalkan... Şahsiyet davası, prensipler ayni Varsın gülsün bizlere Kosti ile Yanni.. Sandalye bu... Menfaat göze batmaz;Hem partiliyiz biz, hem de hacı yatmaz. Parti bize verirse koltuk överiz,Bizi atlarsa kızar söveriz.Orhan Kâhya dostumuz ne ettiğini bilmez, Milli Birlik onun için yeni bir tez.Sandalye, koltuk, şahsî bayrak davası, Senelerce olan bu milletin belâsı. Karşımızda sinsi sinsi beklerken EOKA, Leymosunlu dostlarımız daldılar uykuya. Nerde kaldı fedakârlık, bağlılık?Nerde kaldı Birliklere bağlılık?Mağusada çıkıverdi Faiz Kaymak dostumuz, Haşan Nahid Çelebi ile açık olsun yolunuz. Cemaat Meclisinde vazifeye yok diyen,Gel beri gel, koltuklardan koltuk beyen. Bizle başlar ayrılık, bizle çöker cemaat,Bizi bozan oyunları gel sen bir yana at. Seferberlik devam ede, gazalar bizi bekler,‘ Müsteldller” ordusu halka ayrılınız der. Nerde kaldı sandelyeyi reddeden Vazifeye aşık kullar?Nerde kaldı, birlik için harbeden Millî yollar, millî kullar?

“FİLELEFTHEROS” NE DİYOR!! t

“Türkler şimdiye kadar gii yendikleri tngiliz’erin 1(5 A ğııstosda çekip gideceğini an la malı ve akkıllanm başları­na toplamalıdırlar.”

Ben bu yukarıdaki yazıları yazana, düşünemiyor mu diye yi m, görmüyor mu yoksa u - tanınıyor mu diyeyim? Ben bu soruya cevap bulamtyo - rum siz izah edebilir misiniz?

Silahlı Rumlara bir avuç silahsız Türkün nasıl galebe çaldığını onlar da bizler ka­dar biliyorlar ve bu bildikle ri şeye tezat teşkil edecek bir yazı kaleme alıyorlar.

tşte burası Türk - Rum semtlerinin ayrıldığı yer, ted hişçilik esnasında ne görebi­liyordunuz hurda? “Rum ta rafından 1/2 mil kare yer boşluk, aksi gibi Türk tara fiti da bir tek boş ev gö"ül - miiyor. niye? Ru neyi orta­ya koyuyor.

Rum vatandaşlarımız Türle askerinin adaya çıkmasına niye mani olmaya çalışıyor® Cesaretten mi?

Vaziyet bu merkezde iken FİLELEFTHEROS gazetesi

neler yumurtluyor. Yukarı - da yazdıklarımız hepsine ya lan deyip geçebilirsiniz fakat şunun doğru olduğunu anla manız menfaatiniz icabıdır. “Türk kimseden kermadı, korkmaz, ebediyete kadar da korkmayacak ve boyun da eğmeyecektir.

Tansel Başaran• * • • • • ı • • • •Koyun uzuntıısıı

öğretm en M. Remzi Top- rakoğlu Hanı i t köyde, Halk Eğitimi, gençlik faaliyetle - rinde örnek bir şekilde çalış mış: Çocuklar iJe gönüllü o- larak çalışarak bir arsayı dü zeltip saha yapmıştır. Köy­lü, gazetemiz vasıtasıyle bu çalışkan öğretm ene teşek ­kür etm ektedirler.

Beş yddan beri Hamit köyde vazifeli bulunan Top­rak oğlunun bu yıl başka bir höye tayin edilmesi Hamit köy kardeşlerimizi çok üz - müştür.

Toprakoğtunun, şimdi gi­deceği köyde de ayni enerji ile çalışacağına eminiz.---------------- ------- yakışacağına eminiz.

Vaafi Müstahdemlerinin Meseleleri müzakere edildi

Naafi’de çalışan Türk müstahdemlerin Naafi mü - dürüyetine sundukları 10 maddelik bir dilekçe geçen sah gün Naafi Müdüriyeti ile K.T.K.Federasyonu Başkanı R. R. Denktaş ve K.T.t.B Federasyonu Genel Sekfete ri N. Taşkm arasında müza­kere edilmiştir.

Sunulan teklifler arasın - da, müstahdemler^ tanınan dini ve millî tatil günlerinin

her yerde tatbik olunması, son giren iljj çıkar” pren -

si binin iki cemaat mensup - larma ayrı ayrı tatbik edil - mesı ve Naafi’ye daha da Türk m em urların alınması meseleleri ile bazı işçilerin ugradıklan haksızlık vardı.

Müzakere sonunda her i- ki taraf da alman müspet ne ticeden memnuniyetlerini iz har etmişlerdir.

1930-60 Yıllarında Kıbrıs Türkleri