Behçet Emir ERTEN

Adem SALAN

İsmail Güdük İTÜ Makine Bölümünden mezun olduktan sonra gazetede ilanlarını görerek başvurduğu UYANIK HOLDİNG’İN Gebze'deki şişe fabrikasına müdür yardımcısı olarak atanmıştır. (1)Evli ve bir çocuk babası olan 27 yaşındaki Bay Güdük, Almancayı çok iyi bilmektedir. İşe başladıktan bir süre sonra Ticaret Müdürü Ahmet Bilgiç ile hiç geçinemediğini farketmiştir. Bay Bilgiç hemen her fırsatta kendisini Genel Müdür Şemsettin Kısa’ya şikayet etmektedir. Bu şikayetlerden bunalan ve Bay Güdük’ün işe alınmasına da ön ayak olmuş olan Bay Kısa, kendisini odasına çağırmış ve aralarında şu görüşme geçmiştir.

Bay Güdük: (Çağrılma nedenini tahmin ederek, yılmış ve yorgun bir tarzda) Buyrun Şemsettin Bey. Beni çağırmışsınız sanırım. Biraz geciktim, özür dilerim. Atölyede bir aksama olmuş da onunla uğraşıyordum.

Bay Kısa: Evet, oturun. Lafı uzatmayacağım. Duyduğuma göre bayilerden şişelerimiz hakkında şikayetler geliyormuş.Doğrusu sizi işe alırken sizden çok umutluydum.

Bay Güdük: Biliyorum.Fakat görevimi yapmadığımı kimse söyleyemez.Hatta son parti iş bağlantısını bizzat ben(2) yaptım. Ancak ben bu işlerle ve sonu gelmeyen üretim sorunları ile boğuşurken(3) Ticaret Müdürlüğü her şeyi yüzüne gözüne bulaştırıyor(4). Hangi bayiler şikayet etmiş bilmiyorum ama abarttıklarından eminim.Ticaret müdürü bu adamları ikna etmek yerine benimle uğraşıyor.Geçen gün park yerinde arabasına sürtündüm diye ortalığı ayağa kaldırdı(5).Benim arabamın da çamurluğu…

Bay Kısa: (Sözünü keserek)(6)Fakat müdür yardımcısı olarak bu sorun ile ilgilenmek sizin göreviniz.

Bay Güdük: Biliyorum.Zaten bu yüzden fabrikada ceza vermediğim adam kalmadı.Yaptığım her değişikliğe karşı çıkıyorlar(7) Kızgınlığımdan bir aydır ustabaşlarıyla görüşmüyorum.(8)

Bay Kısa: Hımm…(Gülerek)McGregor’un Y kuramı etkisinde kalmışsın anlaşılan.(9)

Bay Güdük: Geçen hafta fabrikaya gelen şu Amerikan heyetinden mi söz ediyorsunuz(10) Heriflerin başkanları ile bile doğru dürüst görüşemedim.Neyse herifler bizim makinaları çok yetersiz ve teknolojimizi de çok eski bulmuşlar, öyle değil mi? İşte bizim sıkıntımız da bu.Yoksa ben ağzımla kuş tutsam da kaliteyi düzeltemem(11). Şişelerin konstrüksiyonundaki flotasyonu da ben gideremem ya(12).

Bay Kısa: Yani cam rengi mi bozuluyor? Sorunu pek anlayamadım.

Bay Güdük: Hayır efendim.Hava kabarcıkları oluyor.Size bu konudaki önerimi geçen ay bir yazı ile bildirmiştim.

Bay Kısa: Ha..Evet. Şu 25 sayfalık raporu diyorsunuz(13). Valla tamamen okuyamadım ama orada benim de görevimi yapmadığımı ima ediyorsunuz(14) (kıpkırmızı bir yüzle) sanırım beni eleştirmek size düşmez.Bu fabrikaya yıllarımı verdim.Bu hale ben getirdim.

Bay Güdük: Onu şey etmemiştim…siz…

Bay Kısa: (Sözünü keserek) Ben daha Amerikalıların şeyini(15) okumadım ama sizin görevinizi kastediyorsanız, o konuda da tartışmayın ve sözümü kesmeyin, benim bu fabrikaya kaç yılımı verdiğimi biliyor musunuz? Siz ticaret bölümünü bırakın da kendi işinizi şaapın(16).Ha aklıma gelmişken,geçen ay muhasebeden yüklü bir avans çektiğinizi duydum.Böyle şeylere de personelinizde yer vermeyiniz lütfen.(17) Ben bu yıl emekli olduktan sonra elbette yerimi dolduracak bir kişi olarak sizi önereceğim.Üstelik sözleşmeniz iki ay sonra yenilenecek.Biraz yönetim konusunda kitap okursanız iyi olacak(18).Baba nasihati gibi oluyor ama Ticaret Müdürü ile de iyi geçinmelisiniz.

Bay Güdük: Valla,bu konuda inanın elimden geleni yapıyorum Müdür Bey.Sırf güdülemek için hatta onu Makine Mühendisleri odasının yıllık yemeğine hem de ailecek davet ettim(19). Fakat nasıl söyleyeyim,yanaşmıyor.İşletmede yeniyim diye beni aralarına almıyorlar. Personelin de benim hakkımdaki tutumunu etkiliyor bunlar tabii.Çünkü dışlandığımın farkındalar(20) Öte yandan geçen hafta yaptığım anket çalışmasını daha sonuçlandıramadım.Ama personelin hepsinin de benden memnun olup olmadıkları yolundaki soruma olumlu yanıt vermelerini ilginç bulmuyor musunuz? Üstelik şişelerle ilgili sorundan da ticaret müdürü dışında kimsenin haberi yok.Bu adamın yaptığı özellikle beni yıpratmaya çalışmak.

Bay Kısa: Anlaşılan Yine teknolojiye döndük.