Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr....

52
12-15 Nisan 2018 Maxx Royal Belek Golf Resort, Antalya www.tkbbvbahar2018.org KONGRE KİTABI Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı İlkbahar 3. Tlantısı 2018

Transcript of Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr....

Page 1: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

12-15 Nisan 2018

Maxx Royal Belek Golf Resort, Antalya

www.tkbbvbahar2018.org

KONGRE KİTABI

Türk Kulak Burun Boğaz veBaş Boyun Cerrahisi Vakfı

İlkbahar3.

T�lantısı

2018

Page 2: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

Prof. Dr. Asım Kaytaz3. TKBBV İlkbahar

Toplantısı Kongre Başkanı

Doç. Dr. İbrahim SayınGenç KBB İlkbaharToplantısı Başkanı

Doç. Dr. Gediz Murat SerinKongre Sekreteri

TKBBV YÖNETİM KURULU

Prof. Dr. Murat Toprak Başkan

Prof. Dr. Fatih Öktem Başkan Yardımcısı

ÜYELERProf. Dr. Asım KaytazProf. Dr. Ferhan Öz

Prof. Dr. Tevfik AktürkProf. Dr. Ümit Uluöz

Doç. Dr. Orhan YılmazUzm. Dr. Ayhan Gökler

TKBBV KURUCULAR KURULU

KONGRE ORGANİZASYON KOMİTESİ

A Okan GürselAhmet AlmaçAhmet Dündar

Alpaslan AkmandilAras ŞenvarAsım KaytazAyhan Gökler

Barlas AydoğanBülent Gürsel

Can ÖzşahinoğluCavit Özeri

Cengiz Bora YağızÇetin ÇuhrukErgin TuranFatih Bora

Fatih ÖktemFerhan Öz

Gündüz KumbasarGünter HafızHalis Ünlü

Hasan CandanHüsnü Özek

İ. Nazmi Hoşalİbrahim Sayın

İrfan Devranoğluİsmail TopçuKerim Ceryan

Levent N. ÖzlüoğluLevent Soylu

M. Ali ŞehitoğluM. Çağatay Akçalı

M. Fazıl YazıcıM. Haluk BilginM. Tahir AltuğMehmet Ada

Mehmet DemirelMetin N. AkınerMurat Toprak

Mustafa ÇalgünerMustafa GerekNazım Korkut

Necdet BilicilerNecmettin Akyıldız

Nermin Başerer

Nurettin SözenNuri ÖzgirginOktay DinçOrhan Cura

Orhan YılmazÖvünç Günhan

Sefa KayaSelim ÖlçerSuat ÖzbilenŞefik HoşalŞeref ÜnverŞinasi YalçınTayfun Kirazlı

Teoman ŞeşenTevfik AktürkTurgay HanÜmit Uluöz

Vecdet KayhanYalçın Özkaptan

Yılmaz Ege

2

Page 3: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

A SALONU B SALONU (GENÇ KBB)

13:00-13:30

KONFERANSAKILCI İLAÇ KULLANIMI 13:00-15:00

1. OTURUM

Oturum Başkanları: Dr. Levent Soylu, Dr. Günter Hafız

Oturum Başkanı: Dr. İrfan DevranoğluKonuşmacı: Dr. Asım Kaytaz 13:00-13:15 2018 TNM Klasifikasyonu

Dr. Mehmet Akif Abakay

13:15-13:30 Larenks Tümörlerinde Organ Koruma ProtokolleriDr. Osman Tuğrul Güzeldir

13:30-15:00

PANEL: Olgular ile Ses Hastalıkları 13:30-13:45 Yutma Bozukluklarında Cerrahi YaklaşımlarDr. Ömer Erdur

Oturum Başkanı: Dr. Alper TutkunModeratör: Dr. Ferhan Öz 13:45-14:00

Larenks Kondrosarkomlarında Ekstralarengeal YaklaşımDr. Selçuk Güneş

Konuşmacılar:Dr. Fatih ÖğütDr. Hakan CoşkunDr. Volkan SünterDr. Yakubu KaragamaDr. Gürsel Dursun

14:00-14.15 Tiroid Nodül ve Kanserlerinde ATA KılavuzuDr. Burak Karabulut

14:15-14:30 SiyaloendoskopiDr. Onur İsmi

14:30-14:45 Fonksiyonel Boyun DisseksiyonuDr. Hakan Avcı

14:45-15:00 Parotis Tümörlerine YaklaşımDr. Harun Soyalıç

15:00-15:30 Kahve Molası

15:30-17:00

PANEL: Rinoplasti: Olgu Tartışmaları15:30-18:00

2. OTURUM

Oturum Başkanı: Dr. Fatih ÖktemModeratör: Dr. Fazıl Apaydın

Oturum Başkanları: Dr. Nesil Keleş Türel,Dr. Semih Sütay

Konuşmacılar:Dr. Taşkın YücelDr. Ender İnciDr. Tamer ErdemDr. Eren TaştanDr. Yusufhan SüoğluDr. Tarık Şapçı

15:30-15:45 Paranazal Sinüs (PNS) Radyolojik DeğerlendirmeDr. Nesrettin Fatih Turgut

15:45-16:00 Endoskopik Dakriyosistorinostomi (DSR)Dr. Hakan Genç

16:00-16:15 Frontal Sinus CerrahisiDr. Gülpembe Talayhan

16:15-16:30Sinonazal Fibroosseoz Lezyonlara(FOL) Endoskopik YaklaşımlarıDr. Hazan Başak

16:30-16:45 Paranasal Sinus Mukosellerine YaklaşımDr. Süay Özmen

16:45-17:00Sfenoid Sinus Kaynaklı BOS Fistüllerinde Transpterygoid YaklaşımDr. Şenol Çomoğlu

17:00-17:15 Endoskopik İnverted Papillom CerrahisiDr. Zahide Mine Yazıcı

17:15-17:30Endoskopik Juvenil Nazofarengeal Anjiofibrom CerrahisiDr. Tuba Bayındır

17:30-17:45 Endoskopik HipofizektomiDr. Ömür Günaldı

17:45-18:00 TARTIŞMA

18:00-19:00 AÇILIŞ TÖRENİ

12 Nisan 2018

3

Page 4: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

A SALONU

B SALONU (GENÇ KBB)

C SALONU

08:00-10:00

3. OTURUM

Oturum Başkanları: Dr. Muhammet Tekin,Dr. Babür Küçük

08:00-08:15Derin Boyun EnfeksiyonlarıDr. İbrahim Erdim

08:15-08:30 Pediatrik TrakeotomiDr. Taliye Çakabay

08:30-10:00

PANEL: Seröz Otitis Media 08:30-08:45Pediatrik Laringotrakeal StenozDr. Ozan Gökler

08:30-10:00

Transnazal Özefagoskopi ve Larengoskopi Kursu

Oturum Başkanı:Dr. Özgür YiğitModeratör: Dr. İbrahim Hızalan

08:45-09:00Endoskopik AdenoidektomiDr. Burak Ömür Çakır

Konuşmacılar:Dr. Ferhan Öz Dr. Haldun OğuzDr. Sevtap AkbulutDr. Hakan BirkentDr. Volkan Sünter Dr. Yakubu Karagama

Konuşmacılar:Dr. Çağlar BatmanDr. Elif AksoyDr. Mehmet AdaDr. Önder GünaydınDr. İbrahim Çukurova

09:00-09:15

Çocuk Hastalarda Polisomnografi (PSG) UygulamalarıDr. Vural Fidan

09:15-09:30 Sefalometrik AnalizDr. Emire Aybüke Erdur

09:30-09:45 Uyku EndoskopisiDr. Ahmet Erdem Kılavuz

09:45-10:00 Uyku Apnesine YaklaşımDr. Ali Seyed Resuli

10:00-10:30 Kahve Molası

10:30-11:00

UYDU SEMPOZYUMU - A SALONUSık Rastlanılan KBB Hastalıkları ve İmmunite

10:30-12:00

Trakeal Balon Dilatasyon KursuOturum Başkanı: Dr. Murat Toprak

Konuşmacı: Dr. İbrahim Sayın

11:00-12:30

PANEL: Alerjik ve Nonallerjik RinitlerBilim İlaç Katkılarıyla

11:00-12:30

4. OTURUM

Konuşmacılar:Dr. Ferhan Öz Dr. Haldun OğuzDr. Sevtap AkbulutDr. Hakan BirkentDr. Volkan SünterDr. Yakubu Karagama

Oturum Başkanı: Dr. Fikret İleriModeratör: Dr. Nesil Keleş Türel

Oturum Başkanları: Dr. Taşkın Yücel,Dr. Naser Dadaşzade

Konuşmacılar:Dr. Atilla TekatDr. Yasemin KorkutDr. Zahide Mine YazıcıDr. Kemal UygurDr. Müge Özcan

11:00-11:15 Medikal RinoplastiDr. Esin Özlem Atmış

11:15-11:30 Yüz Germe TeknikleriDr. Fazıl Emre Özkurt

11:30-11:45Pitozuna YaklaşımDr. Mehtap Özkahraman Kınık

11:45-12:00 OtoplastiDr. Murat Songu

12:00-12:15PRP Hazırlama ve Yüz UygulamalarıDr. Sedat Rüzgar

12:15-12:30 Kök Hücre UygulamalarıDr. Ayşegül Karaaltın

12:30-13:30 Öğle Yemeği

13 Nisan 2018

4

Page 5: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

13:30-14:30

KONFERANSLarengeal ReinarvasyonlarProfesyonel Ses Bakımı

Oturum Başkanı: Dr. Metin Akıner

Konuşmacı: Dr. Yakubu Karagama

13:30-15:00

5. OTURUM

13:30-15:00

Alerji Kursu (Teorik ve Pratikdeki Uygulamalar)İbrahim Ethem Menarini’nin katkılarıyla

Oturum Başkanları: Dr. Yusufhan Süoğlu, Dr. Tarık Şapçı

14:30-15:00

KONFERANSBesin Alerjisi ile Solunum Alerjisi İlişkisi

Oturum Başkanı:Dr. Asım Kaytaz

Konuşmacı:Dr. Haluk Çokuğraş

13:30-13:45Septal Perforasyon OnarımıDr. Gediz Murat Serin

Konuşmacılar:Dr. Berna Uslu Coşkun Dr. Cenk EcevitDr. Bilge Türk

13:45-14:00 Endoskopik SeptoplastiDr. Uzdan Uz

14:00-14:15Anterior Deviasyonlara YaklaşımDr. Mehmet Behram Çam

14:15-14:30Valv Patolojilerine YaklaşımDr. İbrahim Ercan

14:30-14:45 Alt Konka CerrahileriDr. Ayça Özbal Koç

14:45-15:00 TipplastiDr. Ahmet Mahmut Tekin

15:00-15:30 Kahve Molası

15:30-17:00

PANEL: Otolojik Cerrahi Komplikasyonları

15:30-17:00

6. OTURUM

15:30-17:00

Alerji Kursu (Teorik ve Pratikdeki Uygulamalar)İbrahim Ethem Menarini’nin katkılarıyla

Oturum Başkanı: Dr. İrfan DevranoğluModeratör:Dr. Nazım Korkut

Oturum Başkanları: Dr. Fatih Öktem, Dr. Ender İnci

Konuşmacılar:Dr. Ali ÖzdekDr. Sarp SaraçDr. Arif UlubilDr. Demir BajinDr. Serkan OrhanDr. Tayfun Kirazlı

15:30-15:45Yüz Cilt Tümörleri ve RekonstrüksiyonlarıDr. Caner Kılıç

Konuşmacılar:Dr. Berna Uslu Coşkun Dr. Cenk EcevitDr. Bilge Türk

15:45-16:00Rinoplastide Scroll Areanın ÖnemiDr. Ali Alper Bayram

16:00-16:15

Piezo Osteotomi Sonrası Orta Çatı RekonstrüksiyonuDr. Nihat Kaya

16:15-16:30

Dorsum Augmentasyonunda Piezo Destekli Şekillendirilen Humpın Tekrar KullanımıDr. Bülent Koç

16:30-16:45

Rinoplastide Maksiller Asimetri ve Çözüm ÖnerileriDr. Denizhan Dizdar

16:45-17:00Rinoplastide Greftler ve KullanımlarıDr. Mustafa Avcu

17:00-18:30

PANEL: Obstrüktif Uyku ApnesiOturum Başkanı: Dr. Bülent AğırdırModeratör: Dr. Mustafa Gerek

17:00-17:15

Septorinoplastide Transdomal Sütür İçin Uygun Dom Tutuş TekniğiDr. Yusuf Muhammet Durna

17:00-18:30

Oturum Başkanları:Dr. Zahide Mine YazıcıDr. Tuba BayındırDr. Süay Özmen Sözel Bildiriler ( S1-17)Poster Tartışmaları (P1-11)

Konuşmacılar:Dr. Gediz Murat SerinDr. Burak Ömür ÇakırDr. Hasan TanyeriDr. Bülent TutluoğluDr. Alp Demireller

17:15-17:30Rinoplastide Pitanguy LigamanıDr. Yusuf Orhan Uçal

17:30-17:45

Rinoplasti/Septoplasti Sonrası Post Operatif BakımDr. İrem Özen

13 Nisan 2018

5

Page 6: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

A SALONU B SALONU (GENÇ KBB)

C SALONU07:30-08:30

Endoskopik Sinüs Cerrahisi (Biocodex - STERIMAR ve Gentek Medikal – Karl Storz firmalarının koşulsuz eğitim desteği ile)

08:00-10:00

7.OTURUM

Oturum Başkanları: Dr. Ayhan Gökler,Dr. Gürsel Dursun

Oturum Başkanları: Dr. İrfan Yorulmaz, Dr. Babür KüçükDiseksiyon: Dr. Asım Kaytaz

08:00-08:15 Frenulum LingualeDr. Başak Saygan

08:15-08:30 Larengefarengeal ReflüDr. Burak Olgun

08:30-10:00

PANEL: Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi 08:30-08:45

Puberfoni YaklaşımıDr. Saime Güzelsoy Sağıroğlu

08:30-10:00

Yüz Plastik Cerrahi Derneği Kursu 1Botilinium Toksin Uygulamaları (Teorik)

Oturum Başkanı: Dr. Ümit Uluöz

Moderatör:Dr. Babür Küçük

Konuşmacılar:Dr. Levent SoyluDr. Günter HafızDr. Ahmet Ömer İkizDr. Güleser Saylam

08:45-09:00 Vokal HijyenDr. Ayşe Öznur Akidil

Konuşmacılar:Dr. Taşkın Yücel Dr. Selçuk İnanlıDr. Esin Özlem AtmışDr. Fazıl ApaydınDr. Teoman Dal

09:00-09:15 Ses Kaydı ve Ses AnaliziDr. Müge Özçelik

09:15-09:30Velofarengeal Yetersizlik CerrahisiDr. Selman Sarıca

09:30-09:45

Vokal Kord Kontakt Granulomları ve Tedavi YöntemleriDr. Kağan İpçi

09:45-10:00Vokal Kord Paralizilerine YaklaşımDr. Fırat Tevetoğlu

10:00-10:30 Kahve Molası

10:30-11:00

UYDU SEMPOZYUMU - A SALONUAlerjik Rinit Tedavisinde Yeni Bir Bakış

10:30-12:00

Yüz Plastik Cerrahi Derneği Kursu 1Botilinium Toksin Uygulamaları (Pratik)

Oturum Başkanı: Dr. Asım Kaytaz

Konuşmacı: Dr. Cenk EcevitKonuşmacılar:Dr. Taşkın Yücel Dr. Selçuk İnanlıDr. Esin Özlem AtmışDr. Fazıl ApaydınDr. Teoman Dal

11:00-12:00

KONFERANS

11:00-12:00

KONFERANS

Olgularla Koklear implant

Konuşmacı:Dr. Levent Sennaroğlu

Oturum Başkanı: Dr. Sefa DereköyBenign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV) - Tanı Tedavi Zor Olgular Dr. Mete Kıroğlu

12:00-12:30

UYDU SEMPOZYUMUÇocuk ve Erişkinlerde Solunum Yolu

Enfeksiyonlarında Beta Glukan’ın YeriOturum Başkanı: Dr. Murat Toprak

Konuşmacı: Dr. Bülent Tutluoğlu

12:30-13.30 Öğle Yemeği

14 Nisan 2018

6

Page 7: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

13:30-15:00

PANEL: İleri Endoskopik Sinüs Cerrahisi

13:30-15:00

8. OTURUM

13:30-15:00

Yüz Plastik Cerrahi Derneği Kursu 2Yüzde Dolgu Uygulamaları (Teorik)

Oturum Başkanı: Dr. Semih SütayModeratör: Dr. Bülent Karcı

Oturum Başkanları: Dr. Engin Çakmakçı, Dr. Tayfun Kirazlı

Konuşmacılar:Dr. Cem MeçoDr. Gürkan KeskinDr. Sabri UsluDr. Raşit MidilliDr. Cenk Ecevit

13:30-13:45Cerrahi Teknik-Koklear İmplant CerrahisiDr. Ozan Kuduban

Konuşmacılar:Dr. Orhan AlanDr. Nihat DikDr. Betül ŞahinDr. Ümit TaşkınDr. Yusufhan Süoğlu

13:45-14:00Koklear İmplantasyon Zor OlgularDr. Burcu Kuzu

14:00-14:15Kemiğe İmplante İşitme CihazlarıDr. Melis Demirağ Evman

14:15-14:30Endolenfatik Kese CerrahisiDr. Beldan Polat

14:30-14:45İatrojenik Otorelere Yaklaşım Dr. Emine Deniz Gözen

14:45-15:00Balistik Travmatik Fasiyal ParalizilerDr. Ozan Gökdoğan

15:00-15:30 Kahve Molası

15:30-17:00

PANEL: Erken Evre Larenks Kanserleri

15:30-18:15

9.OTURUM

15:30-17:00

Yüz Plastik Cerrahi Derneği Kursu 2Yüzde Dolgu Uygulamaları (Pratik)

Oturum Başkanı: Dr. Yaşar ÜnlüModeratör: Dr. Hakan Korkmaz

Oturum Başkanları: Dr. Çağlar Batman, Dr. Mehmet Koyuncu, Dr. Tayyar Kalcıoğlu

Konuşmacılar:Dr. Çağatay OysuDr. İsmet AslanDr. Harun CansızDr. Ümit UluözDr. Murat Yener

15:30-15:45Doğru İşitme Cihazı SeçimiDr. Irmak Uçak

Konuşmacılar:Dr. Orhan AlanDr. Nihat DikDr. Betül ŞahinDr. Ümit TaşkınDr. Yusufhan Süoğlu

15:45-16:00Ani İşitme Kaybı Güncel YaklaşımDr. Günay Ateş Evren

16:00-16:15Ani İşitme Kaybında İntratimpanik TedavilerDr. Burak Mustafa Taş

16:15-16:30 Tinnitus r-TMSDr. Ali Ahmet Şirin

16:30-16:45 Akustik Travma Dr. Semih Yazla

17:00-19:00

Vertigo Kursu 16:45-17:00Kemikçik Zincir RekonstrüksiyonuDr. Filiz Gülüstan

Konuşmacılar:Dr. Mete Kıroğlu Dr. Şenol Polat Dr. Burak Ömür Çakır

17:00-17:15 Lazer StapedektomiDr. Alper Özdilek

17:15-17:30

Travmatik Timpan Membran Perforasyonları ve Yeni UygulamalarDr. Cenk Evren

17:30-17:45 Endoskopik TimpanoplastiDr. Ömer Tarık Selçuk

17:45-18:00Timpanoplasti Başarıyı Etkileyen FaktörlerDr. Senem Kurt Dizdar

18:00-18:15

Vestibüler Uyarılmış Miyojenik Potansiyeller (VEMP)Dr. Adnan Cırık

14 Nisan 2018

7

Page 8: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

A SALONU

B SALONU (GENÇ KBB)

08:00-11:30

PSG KURSU

Kurs Eğitimcileri:Dr. Murat Toprak, Dr. İbrahim Sayın, Dr. Selçuk Güneş, Dr. Zahide Mine Yazıcı

08:00-08:30

Kurs: Uyku Bilimleri Derneği Uygulamalı Polisomnografi Kursu*Teorik*Uygulama*Skorlama*Raporlama30 kişi ile sınırlıdır.

Dr. Serkan Küçüktürk

08:30-10:00 PANEL: Olgularla Ses Hastalıkları 08:30-09:00PSG’de Uyku Evreleri ve Skorlama KurallarıDr. Serkan Küçüktürk

Oturum Başkanı: Dr. Tevfik AktürkModeratör: Dr. Haldun Oğuz

09:00-10:00Uygulamalı PSG Skorlama Eğitimi 1Dr. Serkan Küçüktürk, Uzman UykuTeknolog Metin İlkılıç

Konuşmacılar:Dr. Seher ŞirinDr. Arzu TüzünerDr. Sevtap AkbulutDr. Esin Özlem Atmış

10:00-10:30 Kahve Molası

10:30-12:00

PANEL: Orofarenks Kanserleri

10:30-11:30Uygulamalı PSG Skorlama Eğitimi 2 Dr. Serkan Küçüktürk, Uzman UykuTeknolog Metin İlkılıçOturum Başkanı: Dr. Mehmet Tınaz

Moderatör: Dr. Levent Erişen

Konuşmacılar:Dr. Bora BaşaranDr. Ahmet Ömer İkizDr. Nilda SüslüDr. İrfan KaygusuzDr. Ozan Bağış Özgürsoy

11:30-12:10 SINAV

12:00-12:30 KAPANIŞ TÖRENİ 12:10-12:30 SERTİFİKALARIN DAĞITIMI

15 Nisan 2018

8

Page 9: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

Sözel Bildiriler

9

Page 10: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-1 Göçmenlerde Atipik Abse Olguları

Fevzi Solmaz

S-2 Kronik Tonsillit ve Adenoid Hipertrofili Hastalarda Serum Prolidaz Enzim Aktivitesinin

Rolü Adnan Ekinci

S-3 Yeni Doğan Bebeklerde Septum Deviasyonu

Cenk Evren, Nevzat Demirbilek

S-4 Parotis Bezi Tümörleri Cerrahisinde 6 Senelik Klinik Deneyimlerimiz

Demet Yazıcı, Zekiye Güney, Mehmet Yalçın Çöktü, Orhan Görgülü, İlhami Yıldırım, Osman Kürşat Arıkan

S-5 Yenidoğan İşitme Taraması Sonuçlarının Retrospektif Olarak Değerlendirmesi ve Hasta

Kayıt Sisteminin Önemliliği Kasım Durmuş

S-6 Blok ve Doğranmış Kartilaj Greftin Canlılığına Hyalurinik Asit, Trombositten Zengin

Fibrin ve Fibrin Doku Yapıştırıcısının Etkileri Mehmet Emre Dinç, Deniz Hancı, Ethem Şahin, Denizhan Dizdar Dilara Zeybek, Ramin Hasheminesar, Yavuz Uyar

S-7 Nazal Septal Perforasyon Olgularında Cerrahi Sonuçlarımız

Ali Alper Bayram, İmran Aydoğdu

S-8 Subkutan İmmunoterapi Uygulanan Alerjik Rinit Hastalarında Tat Fonksiyonlarının

Kalitatif ve Kantitatif Değerlendirilmesi Gülpembe Bozkurt, Pınar Soytaş, Melih Güven Güvenç, Zeynep Nur Erol, Esra Sözen

S-9 İdiopatik Subjektif Tinnituslu Hastaların Trombosit Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi

Saime Sağıroğlu

S-10 Nazal Septum Deviasyonlu Hastalarda Gözyaşı Miktar ve Fonksiyonu ile OSDİ

Skorlamasının Değerlendirilmesi Mehmet Coşkun, Nihat Yılmaz, Kadri İla

S-11 Doğu Karadeniz Bölgesinde Sık Görülen Bir Sinüzit Tipi: Non- İnvaziv Fungal Sinüzit

Ömer Hızlı

10

Page 11: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-12 Erişkin Hastalarda İşitsel Uyarılmış Beyin Sapı Cevapları ile Saf Ses Hava Yolu İşitme

Eşiklerinin Karşılaştırılması Selman Sarıca

S-13 Parotis Pleomorfik Adenomlarında Segmental Süperficial Parotidektomi Yeterli

Güvenlik Marjı Sağlar Mı? Erkan Eski, İsmail Yılmaz

S-14 Tip 1 Timpanoplasti Olgularındaki Klinik Deneyimlerimiz

Sinem Gökçe Kütük , Demet Yazıcı

S-15 Geniş Timpanik Membran Perforasyonlarında Tekerlek Şekilli Kompozit Kartilaj Greft

ile Tip 1 Timpanoplasti: Anatomik ve fonksiyonel sonuçlar Ejder Ciğer, Mustafa Koray Balcı

S-16 İdyopatik Periferik Fasiyal Paralizi Olgularının Hematolojik ve Biyokimyasal

Parametrelerinin Değerlendirilmesi Mahfuz Turan, Ufuk Düzenli, Semra Ağırbaş, Eyyüp Yakşı

S-17 Morbid Obez Hastalarda Sniffing ve Rampa Pozisyonlarının Maske Ventilasyonu ve C-

MAC D-Blade ile Entübasyon Üzerine Etkileri Mahmut Arslan, Selman Sarıca

11

Page 12: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-1 Göçmenlerde Atipik Abse Olguları

Fevzi Solmaz

Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği

Bursa, Türkiye

Giriş: Günümüzde dental enfeksiyonların antibiyotiklerle erken tedavisiyle temporal bölge

abselerine oldukça nadir rastlanmaktadır. Enfeksiyonun yayılımını belirlemek için

hospitalizasyon, hızlı klinik değerlendirme ve acil Bilgisayarlı tomografi (BT)/Manyetik

rezonans(MR) taraması gerekmektedir. Acil drenaj ve yüksek doz antibiyotik tedavisi

yapılmaktadır. Son yıllarda ilimize olan göçün artış göstermesiyle birlikte atipik abse

olgularında artış saptanmıştır.

Gereç ve yöntem: Hastanemiz Kulak Burun Boğaz Kliniğine başvuran atipik abse olguları

retrospektif olarak değerlendirildi.

Bulgular: Hastanemize başvuran göçmen hastalarda hafif olarak başlayan başağrısı şikâyetleri

mevcuttu. Olgular 41-58(ort:49.85±6.51) yaş aralığında olup 4’ü bayan 3’ü erkekti. Olgularda

herhangi bir komorbid hastalık, travma ya da ilaç bağımlılığı öyküsü mevcut değildi. Hastaların

5’inde primer odak 2. ve 3. molar dişlerdeni 1 hastada otolojik enfeksiyondan olmakla birlikte

1’inde herhangi bir primer odağa rastlanmadı. Hastaların yapılan BT’lerinde; temporal kas

bölgesinde(yüzeyel ve derin fasya) etrafı düzgün bir kapsülle çevrelenmiş abse görünümleri

mevcuttu. Orbita tutulumu ve vizüel kayıp yoktu. Lökositoz ve C-Reaktif proteinleri yüksekti. 6

hastaya lokal anestezi altında temporal kas bölgesinde, lateral kantusun yaklaşık 3-cm

posteriyoruna, absenin fluktuasyon veren bölgesine yapılan insizyonu takiben abse drenajı

yapıldı, penröz dren yerleştirilip, bir hafta baskılı pansuman yapıldı. Enfeksiyon Hastalıkları

uzmanının da görüşü alınarak kültür antibiyogram yapıldı, ancak abse materyali kültürlerinde

üreme olmaması nedeniyle geniş spektrumlu ikili antibiyoterapi başlandı.

Otolojik absenin tedavisindeyse; kortikal mastoidektomi, temporal kas medyalindeki bölgede

ve zigomatik alandaki abse drene edildi. 10-14 günlük pansuman ve antibiyoterapi sonrasında,

taburcu edildi.

12

Page 13: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

Sonuç: Temporal abse nadir görülmesine rağmen, göçün artış göstermesiyle birlikte son

yıllardaki artışmaktadır.

Anahtar kelimeler: abse, temporal, odontojenik enfeksiyon, drenaj

13

Page 14: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-2Kronik Tonsillit ve Adenoid Hipertrofili Hastalarda Serum Prolidaz Enzim

Aktivitesinin Rölü

Adnan Ekinci

Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Bölümü, Çorum, Türkiye

Amaç: Prolidaz, vücudun bir çok dokusunda bulunan hidrolaz grubu metaloenzimdir. Prolidaz

enzim aktivitesindeki değişiklikler birçok hastalığın gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir.

Prolidaz eksikliği ise otozomal resesif kalıtımlı hastalıktır. Bu hastalığın temel özellikleri kronik

tekrarlayan enfeksiyonlar, mental retardasyon, splenomegali ve cilt lezyonlarıdır. Bu

çalışmanın amacı, kronik tonsillit (BT) ve adenoid hipertrofi (AH) hastalarında

adenotonsillektomi öncesi ve sonrası serum prolidaz enzim aktivitesi (SPEA) düzeylerini

karşılaştırmak ve preoperatif SPEA düzeyleri ile sağlıklı bireyler arasında bir fark olup

olmadığını saptamaktır.

Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, 01/08/2017 - 31/01/2018 tarihleri arasında Hitit Üniversitesi

Kulak Burun Boğaz Bölümü'nde gerçekleştirildi. Çalışmaya, 2-12 yaş arasında BT ve AH tanısı

konan 20 hasta ile 19 sağlıklı bireyden oluşan kontrol grubu alındı. Kontrol grubu BT ve AH

semptomu olmayan hastalardan oluşturuldu. Malignite, ciddi sistemik hastalıklar, alerji, burun

polipi, astım, allerjik rinit, immün yetmezlik bulunan kişiler iki grupta da çalışma dışı bırakıldı.

Tüm hastalarda adenoidektomi ve / veya tonsillektomi aynı klinisyen tarafından genel cerrahi

tekniği ile genel anestezi altında yapıldı. Hasta grubu ile kontrol grubu arasında serum SPEA

düzeyleri karşılaştırıldı. Ayrıca hasta grubunda Preoperatif ve postoperatif SPEA düzeyleri

karşılaştırıldı.

Bulgular: Kontrol grubunun yaş ortalaması 7.26±2.47 (3-12) ve hasta grubunun yaş ortalaması

7.67±2.85 (3-14) idi. Gruplar arasında cinsiyet açısından benzerlik vardı (p= 0.873). Ortalama

preoperatif SPEA değerleri 205.52 U / L ve postoperatif değerleri 185.37 U / L idi.

Operasyondan sonra SPEA düzeylerindeki azalma istatistiksel olarak anlamlıydı (p= 0.035).

Kontrol grubunda ortalama SPEA değeri 192.84 U / L iken preopratif grupta 205.52 U / L idi.

Preoperatif ve kontrol grupları karşılaştırıldığında preoperatif gruptaki SPEA düzeyleri kontrol

grubuna göre daha yüksekti ancak bu fark anlamlı değildi (p> 0.05).

Sonuç: BT+AH hastalarında SPEA düzeyleri kontrol grubuna göre daha yüksekti. Ek olarak,

postoperatif SPEA düzeyi preoperatif SPEA seviyelerine göre anlamlı derecede düşüktür. Bu

bulgu, SPEA'nın CT+AH etiyopatogenezinde rol oynayabileceğini düşündürmektedir.

Anahtar Kelimeler: Kronik tonsillit, Adenoid hipertrofi, prolidaz

14

Page 15: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-3 Yeni Doğan Bebeklerde Septum Deviasyonu

Cenk Evren, Nevzat Demirbilek Medilife Beylikdüzü Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği, İstanbul, Türkiye

Amaç: Septum deviasyonunun neden olduğu burun tıkanıklığı KBB polikliniğine hastaların

gelmesinin en sık nedenlerindendir. Çocukluk çağı septum deviasyonları en çok travmadan

kaynak alır. Yeni doğanlarda nasal solunum çok önemlidir. Yeni doğan döneminde septum

deviasyonları intrauterin veya doğum sırasında basıya bağlı olabilir. Bu çalışmada, doğum

travmasının nazal septum üzerine etkisi araştırıldı

Gereç ve yöntem: Eylül 2017 –Ocak 2018 tarihleri arasında Medilife Beylikdüzü Hastanesi’nde

dünyaya gelen bebekler çalışmaya dâhil edildi. Olgular vaginal yolla ve sezaryen ile olan

doğumlar olarak ikiye ayrıldı ve anterior rinoskopi ile muayene edildi.

Bulgular : Toplam 81’i vaginal yolla, 95’i sezaryen ile doğan 176 yeni doğan muayene edildi.

Vaginal yolla doğanların üçünde deviasyon saptanırken sezaryen ile doğanlarda bir vakada

deviasyon saptandı. İstatistiksel olarak sezaryen ve normal doğumla doğanlar arasında anlamlı

fark bulunamadı(p:0,537).

Sonuç: Doğum travmasına bağlı dislokasyon kolay bir muayene ile tanınabilir ve müdahale

edilebilir. Özellikle zor doğum hikayesi olan yeni doğan bebeklerde nasal septum muayenesi

mutlaka yapılmalıdır.

Anahtar kelimeler: Doğum, septum deviasyonu, yenidoğan, sezeryan

15

Page 16: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-4 Parotis Bezi Tümörleri Cerrahisinde 6 Senelik Klinik Deneyimlerimiz

Demet Yazıcı, Zekiye Güney, Mehmet Yalçın Çöktü, Orhan Görgülü, İlhami Yıldırım, Osman

Kürşat Arıkan

Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, KBB Kliniği, Adana, Türkiye

Giriş: Parotis bezi tümörleri nadir görülen ve fasiyal sinirle yakın ilişkisinden dolayı deneyimli

baş-boyun cerrahları tarafından opere edilmesi gereken lezyonlardır. Bu çalışmamızda,

kliniğimizde 2011 ile 2017 yılları arasında parotis bezinde kitle nedeniyle opere edilen

hastaların klinik verileri retrospektif olarak değerlendirildik.

Gereç ve yöntem: 2011 ile 2017 yılları arasında, parotis bezinde kitle nedeniyle opere edilen

170 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar yaş, cinsiyet, operasyon cinsi, ince iğne aspirasyon

biyopsisi, operasyon sonu histopatolojik inceleme ve operasyon sonrası oluşan

komplikasyonlar açısından analiz edildi.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 170 parotidektomi hastasından, 97 si (57.1%) erkek, 73’ü

(42.9%) ise kadındı. Hastaların yaşları 12 ila 86 arasında değişiyordu ve yaş ortalaması

47,2±15.02 idi. Hastaların yarısında sağ, yarısında sol parotis bezinde kitle mevcuttu, sadece

bir tane hastada bilateral kitle mevcuttu, bir tane hasta ise rekürrens nedeniyle reopere edildi.

Toplam 134 hastaya (%78,8) süperfisial parotidektomi, 35 hastaya (%20,6) total parotidektomi

ve 1 hastaya ise radikal (%0,6) parotidektomi uygulandı. Operasyon sonrası patoloji sonuçları

145 (85,3%) hastada benign, 25 (14,7%) hastada ise malign olarak raporlandı ve benign–malign

oranı 5,8:1 idi. En sık görülen benign tümörler pleomorfik adenom(%39,4) ve Warthin

tümörü(%32,9) iken, en sık görülen malign lezyonlar mukoepidermoid karsinom (%4,1) ve

adenoid kistik karsinom(%3,5) idi. Malign tümörlerin değerlendirilmesinde ince iğne

aspirasyon biyopsisi sensitivitesi %64,71, spesifitesi ise %100 idi. En sık görülen komplikasyon

ise %17,6 oranında görülen geçici marjinal mandibular sinir parezisi idi.

Sonuç: Parotis kitlelerinin tedavisi cerrahidir. Bizim retrospektif çalışmamızdaki histopatolojik

bulguların literatürle uyumlu olduğunu gördük. Parotidektomi operasyonu öncesi ince iğne

aspirasyon biyopsisi yapılması, uygulanacak cerrahi yöntemin planlanması açısından elzemdir.

16

Page 17: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

Benign tümörlerde eğer lezyon yüzeyel lobda ise süperfisyal parotidektomi yeterlidir, ancak

derin lob tümörlerinde total parotidektomi yapılmalıdır. Malign lezyonlarda ise total veya

radikal parotidektomi yapılmalı, gerektiğinde boyun diseksiyonu ve radyoterapi eklenmelidir.

Anahtar kelimeler: parotis, parotidektomi, ince iğne aspirasyon biyopsisi, patoloji

17

Page 18: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-5 Yenidoğan İşitme Taraması Sonuçlarının Retrospektif Olarak Değerlendirmesi

ve Hasta Kayıt Sisteminin Önemliliği

Kasım Durmuş Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilimdalı, Sivas, Türkiye Giriş:Yenidoğanların işitme taramalarının büyük bir özenle yapılması ve işitme kayıplı

bebeklerin tanılarının gözden kaçırılmasının önüne geçilmesi amacı ile çok iyi bir şekilde kayıt

altına alınması gerekmektedir. Bu konuda ülkemizde her yıl düzenli olarak çeşitli merkezlerde

eğitimler yapılmaktadır. Buna karşın kayıt sistemine yerince özen gösterilmediği gibi bir

kaygımız olması nedeni ile çalışmamızda Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun

Boğaz Anabilim dalında 2015-2017 yılları arasında yenidoğan işitme taraması yapılmış 3490

yenidoğanın işitme taraması sonuçlarının değerlendirilmesini yapmayı, kayıt sistemimizdeki

eksiklikleri değerlendirmeyi ve retrospektif olarak elde ettiğimiz sonuçlarımızı literatürde yer

alan sonuçlar ile karşılaştırarak paylaşılması amaçladık.

Gereç ve yöntem: Çalışmamızda 2015 - 2017 yılları arasında Cumhuriyet Üniversitesinde

doğan, yenidoğan yoğun bakımına sevk edilen ya da şehir içi/dışı diğer hastanelerden

üniversitemize gelen bebeklerin işitme taraması sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi.

Taramaları yapılan bebeklerin kayıtlarından ulaşılabilen; cinsiyeti, doğum ağırlığı, doğum şekli,

yenidoğan ünitesinde kalıp kalmadığı, gestasyon haftası, doğduğu yer (üniversitemizde mi,

sevk mi), TEOAE test sonuçları, yapıldı ise ABR test sonuçları gibi çeşitli parametreleri

değerlendirmeye alındı.

Bulgular: TEOAE test sonuçları değerlendirildiğinde toplam 2312 olgunun (%66.2) sonuçlarına

ulaşılabilirken 1178 (%33.8)’nin test sonuç bilgisine ulaşılamamıştır.Toplam 3490 olgu

içerisinde %31.8’lik kısmının ABR değerlendirmesi yapılmıştır.Çalışmada yenidoğanların

1002’sinin gestasyon ve 1028’nin doğum kilosu bilgisine ulaşılmıştır.Kayıt sistemimizden

yoğum bakımda izlemlerinin yapılıp yapılamadığı bilgisine olguların %25.4 (n=885)’ünde

ulaşılmıştır.

Sonuç: Sonuçlarımız değerlendirildiğinde literatürde yer alan bu konuda yapılmış olan

çalışmalardaki kimi sonuçlar ile benzerlik gösterirken kiminden ise çok büyük farklılıklar

18

Page 19: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

göstermekteydi. Bu çalışmayı planlarken asıl amacımız hem kendi hastanemizin hem de dış

merkezlerin kayıt sistemlerinde eksiklikleri değerlendirmekti. Sonuçlarımız dış merkezlerde bu

kayıtların yeterince özenle tutulmadığını kendi kayıt sistemimizinde bazı eksiklikleri olduğunu

göstermiştir. Sonuç olarak elde ettiğimiz bu sonuçlar kliniğimizde bebeklerin ulusal işitme

taraması veri tabanı verilerinin girilmesinin yanı sıra kendi kayıt sistemimizi de güncelleyerek

uygulanması kolay bir kayıtlama sisteminin oluşturulmasının gerekliliği ve önemine dikkat

çekmemize olanak sağlamıştır.

Anahtar kelimeler: İşitme kaybı, işitme taraması, otoakustik emisyon

19

Page 20: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-6 Blok ve Doğranmış Kartilaj Greftin Canlılığına Hyalurinik Asit, Trombositten

Zengin Fibrin ve Fibrin Doku Yapıştırıcısının Etkileri

Mehmet Emre Dinç1, Deniz Hancı1, Ethem Şahin2, Denizhan Dizdar3, Dilara Zeybek4, Ramin

Hasheminesar4, Yavuz Uyar1

1: Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği

2: Özel Bayındır Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği

3: Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilimdalı

4: Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi- Histoloji ve Embriyoloji Anabilimdalı

Giriş:Otolog kıkırdak greftler kulak burun boğaz pratiğinde yapısal bütünlüğü sağlamak için

yaygın olarak kullanılmaktadır, fakat kıkırdak greftler yerleştirildikleri lokasyonda komşu

dokulardan difüzyon yoluyla beslenirler ve zamana bağlı olarak hacim kaybederler. Bu

çalışmada blok ve dilimlenmiş kıkırdak greftlerin canlılığı üzerine hyaluronik asit (HA),

trombositten zengin fibrin (TZF) ve fibrin doku yapıştırıcısının (FDY) etikilerini inceledik.

Gereç ve Yöntem: Bu çalışma İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hayvan

Deneyleri Yerel Etik Komitesi’nden onay alınarak gerçekleştirilmiştir (BEAH HADYEK/2015-13).

Deneyde 7 adet yeni zelanda tavşanı kullanıldı. Uygun cerrahi teknikle her tavşanın kulak

kıkırdağından 1*1 cm. lik 8 adet greft hazırlandı. Tavşanın dorsumuna orta hattın sağ ve

solunda olacak şekilde 8 subkutan cep açıldı. Bir taraftaki 4 cebe blok, diğer taraftaki 4 cebe

ise 1*1 mm. lik dilimlenmiş kıkırdak gretler yerleştirildi. Ardından her iki taraftaki 1. ceplere

bir şey eklenmezken (kontrol), 2. ceplere HA, 3. ceplere TZF, 3. ceplere FDY eklendi. 10 hafta

sonra tavşanlar uyutularak greftler eksize edilip histopatolojik inceleme yapıldı.

Bulgular: Sadece TZF ile kaplanmış blok kartilaj grubunda metaplastik kemik formasyonu

(MKF) izlenmezken, dilimlenmiş gruplarda orta derecede MKF izlendi. Tüm blok kartilaj

gruplarında minimal fibrozis izlenirken, dilimlenmiş HA grubunda ileri derecede, TZF ve FDY

gruplarında orta derecede fibrozis izlendi. Kondrosit kaybı HA ve TZF uygulanmış blok ve

dilimlenmiş kartilaj gruplarında minimal düzeyde izlendi. Periferal kondrosit proliferasyonu

20

Page 21: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

blok kıkırdak grupları ile karşılaştırıldığında, dilimlenmiş kıkırdak gruplarında daha belirgindi.

FDY ile kaplanmış blok ve dilimlenmiş kartilaj gruplarında ileri derecede, vaskülarizasyon

saptandı. FDY ile kaplanmış blok ve dilimlenmiş kartilaj gruplarında ileri derecede inflamasyon

saptandı. En az rezorpsiyon hem blok hem de dilimlenmiş kıkırdak gruplarında TZF ile kaplanan

grupta idi.

Sonuç: TZF kıkırdak rezorbsiyonunu azaltan, kondrosit canlılığı üzerine olumlu etkileri olan

maaliyeti düşük, endojen bir ürün olarak gözükmektedir.

Anahtar kelimeler: kartilaj, deneysel çalışma, hyaluronik asit, fibrin doku yapıştırıcı

21

Page 22: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-7 Nazal Septal Perforasyon Olgularında Cerrahi Sonuçlarımız

Ali Alper Bayram, İmran Aydoğdu

İstanbul Bahçelievler Devlet Hastanesi KBB Kliniği, İstanbul,Türkiye

Giriş: Nazal septum perforasyonları Kulak Burun Boğaz polikliniklerine yapılan başvuruların

çok az bir kısmını oluşturmakta olup genellikle cerrahi onarım gerektirmektedir. Nazal septum

perforasyonlarının onarımı için literatürde birçok cerrahi teknik tarif edilmiştir. Ancak ameliyat

sonuçlarının başarı oranı düşük olmakta ve altta yatan nedenin tedavisi önem arz etmektedir.

Bu çalışmamızda kliniğimizde cerrahi uyguladığımız nazal septal perforasyonu sonuçlarımızı

literatür eşliğinde tartışmayı amaçladık.

Gereç ve yöntem: Kasım 2015-Aralık 2017 dönemlerinde nazal septal perforasyon cerrahisi

uyguladığımız 9 olgunun dosyaları retrospektif olarak incelendi. Olgular yaş, cinsiyet etyoloji,

şikâyet, perforasyonun yeri, büyüklüğü, uygulanan cerrahi işlem ve operasyon sonrası

sonuçlarımız değerlendirildi.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların 3(%33)’ü bayan 6(%66)’sı erkek olup olguların yaş

ortalaması 32,4±5,98 olarak hesaplandı. Septum perforasyonlarının oluşma etyolojisi

incelendiğinde 7(%77) hastada nazal septum cerrahisi, 2(%23) hastada künt nazal travma

tespit edildi. Olgularda %77(n=7)krutlanma, %66(n=6) epistaksis, %44(n=4) nazal ıslık sesi,

%44(n=4) burun tıkanıklığı şikayeti mevcuttu. Perforasyon yerleşimi %77 nda ön 1/3 ve %23

oranında orta 1/3 septumdaydı. Tüm olgularda açık teknik septum cerrahisiyle septal

mukoperiikondrium serbestleştirilerek perforasyon onarımı yapıldı. Hastalar ameliyat sonrası

4. Ayda tekrar değerlendirildi. Olguların %66 sında perforasyon tamamen kapandı. Hastaların

%33(n=3)’ nde perforasyonun tekrarladığı görüldü. Tüm olgularda şikâyetler %75 oranında

azaldığı tespit edildi.

Sonuç: Nazal septum perforasyonlarında onarım oldukça güçtür. Literatür incelendiğinde

perforasyonların tamamen kapanma oranının düşük olduğu dikkat çekmektedir. Ancak cerrahi

uygulanan hastalarda perforasyon kapanmasa bile, perforasyona bağlı şikâyetlerin azaldığı

22

Page 23: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

tespit edilmektedir. Nazal septum deviasyonu nedeniyle uygulanan ameliyatlarda septal

mukoza bütünlüğünün korunması perforasyon görülme oranını azaltan en önemli noktadır.

Anahtar kelimeler : nazal septum, septoplasti, septum perforasyonu

23

Page 24: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-8 Subkutan İmmunoterapi Uygulanan Alerjik Rinit Hastalarında Tat

Fonksiyonlarının Kalitatif ve Kantitatif Değerlendirilmesi

Gülpembe Bozkurt1, Pınar Soytaş2, Melih Güven Güvenç1, Zeynep Nur Erol3, Esra Sözen4

1: Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Atakent Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları

Anabilimdalı, İstanbul, Türkiye

2: Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi SUAM,

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği İstanbul,Türkiye

3:Hopa Devlet Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği, Artvin, Türkiye

4: İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği, İstanbul,

Türkiye

Giriş: Tat ve koku alma bozuklukları mevsimsel alerjik rinit (AR) hastalarında sık görülen

semptomlardır. Bu çalışmanın amacı; AR hastalarında sistemik subkutan immunoterapinin

(SKIT) tat fonksiyonları üzerine klinik etkisinin araştırılmasıdır.

Gereç ve yöntem: Çalışmaya, tat fonksiyonlarında subjektif bir azalma şikayeti olan 40 AR’ li

hasta (18 kadın, 22 erkek; yaş ortalaması=23,7±8,1) dahil edildi. Hastalar IT (n=20) ve

intranazal steroid (INS) (n=20) verilen kontrol grubu olarak iki ana gruba ayrıldı. Bu iki grubun

tat testi ölçümleri karşılaştırıldı. Tat fonksiyonları tat testi stripleriyle ölçüldü. Sayısal

değişkenler normal dağılım koşulu sağlandığında bağımsız iki grup karşılaştırmaları Student t

test, normal dağılım koşulu sağlanmadığında Mann Whitney U testi ile yapıldı. Bağımlı

gruplarda sayısal değişkenlerin farkları normal dağılım koşulunu sağlamadığından Wilcoxson

Testi ile analiz edildi. Sayısal değişkenler arası ilişkiler parametrik test koşulu sağlanmadığında

Spearman Korelasyon Analizi ile incelendi. Kategorik değişkenlerin gruplar arasındaki oranları

Ki Kare Analizi ile test edildi.

Bulgular: Tedavi öncesi grupların tat değerlendirmelerinde istatistiksel olarak anlamlı fark

yoktu (p=0,863 p=0,590 p=0,606 p=0,548 p=0,558). Tedavi gruplarının tat duyularında

istatistiksel olarak anlamlı artış saptandı (hepsi için p<0,001). Tedavi sonrası IT grubunun tatlı,

ekşi, tuzlu, toplam tat duyu ortalamaları NS grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yüksekti

24

Page 25: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

(p=0,004 p=0,003 p=0,013 p<0,001). Grupların tedavi sonrası acı değerlendirmelerinde

istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0,053). Tat duyu değerlendirmelerinin yaş ile

istatistiksel olarak anlamlı ilişkisi saptanmadı. Sigara içen içmeyenlerin tat duyu

değerlendirmelerinde istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı.

Sonuç: Çalışmamızın sonuçlarına göre AR’ li hastalarda sistemik immunoterapinin nazal

steroide göre tat fonksiyonlarının düzelmesinde daha etkili olduğu sonucuna vardık, ancak

daha geniş hasta gruplarında yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır.

Anahtar Kelimeler: Mevsimsel alerjik rinit, subkutan immunoterapi, intranazal steroid

25

Page 26: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-9 İdiopatik Subjektif Tinnituslu Hastaların Trombosit Fonksiyonlarının

Değerlendirilmesi Saime Sağıroğlu

Kahamanmaraş Sütçü İmam Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilimdalı,

Kahramanmaraş, Türkiye

Giriş: Bu çalışmada, idiopatik subjektif tinnituslu hastalarda, adenozin difosfat (ADP) ve

kollajen ile tetiklenen trombosit agregasyon düzeyleri araştırıldı.

Gereç ve yöntem: En az bir yıldır idiopatik subjektif tinnitus şikayeti ile kliniğe başvuran 33

hasta ve tinnitus şikayeti olmayan 33 kontrol çalışmaya alındı. Hastaların 14’ü sağ kulak, 7’si

sol kulak,12’si bilateral tinnitus şikayetine sahipti. Tüm hastalara tinnitus şiddetinin ölçmek

için Tinnitus Handikap İndeksi (THİ)anketi dolduruldu. Otorinolaringolojik muayeneyi takiben

tam kan, böbrek karaciğer ve kan lipid profili, odyometrik ölçüm, magnetik rezonans ölçümü

ve vertebrobasiler arter doppler ultrasonografisi yapıldı. Hastalardan alınan kanda, trombosit

sayısı, protrombin zamanı (PT), parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT), kollojen adenozin

difosfat (ADP), kollojen epinefrin çalışıldı ve sonuçları değerlendirildi.

Bulgular: Hastaların 23’ü kadın, 10’u erkek; kontrollerin 17’si kadın, 16’sı erkek idi. THİ’ne göre

evre 1’de 4 hasta (%12.1), evre 2’de 8 hasta (%24.2), evre 3’de 10 hasta (%30.3), evre 4’de 7

hasta (%21.2), ve evre 5’de 4 hasta (%12.1) mevcuttu. Tinnituslu hastalarda ADP ile tetiklenen

agregasyonda ortalama değer 83.85±16.80, kontrol grubunda ise 91.88±20.67 bulundu

(p>0.05). Kollajen ile tetiklenen trombosit agregasyonunda tinnituslu hastalarda ortalama

değer 119.24±24.76, kontrol grubunda 130.79±38.73 idi (p>0.05). Trombosit sayısı ve aPTT,

hasta ve kontrol grubu arasında anlamlı saptanmadı. Sadece PT’de anlamlı sonuç elde edildi

(p=0.043). Ancak PT ortalama değerleri hem hasta hem de kontrol grubunda normal sınırlar

içerisinde idi.

Sonuç: Sonuç olarak, trombosit fonksiyonları idiopatik subjektif tinnituslu hastalarda normal

olarak değerlendirildi. Tinnituslu hastalarının, trombosit agregasyonuna eğilimli olmadığı

tespit edildi. Tinnitus ve trombüs oluşumunu provake eden durumlar açısından daha geniş

çapta çalışmalara ihtiyaç olduğu düşünüldü.

Anahtar Kelimeler: Tinnitus, trombosit agregasyonu, adenozin difosfat, kollajen.

26

Page 27: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-10 Nazal Septum Deviasyonlu Hastalarda Gözyaşı Miktar ve Fonksiyonu ile OSDİ

Skorlamasının Değerlendirilmesi

Mehmet Coşkun1, Nihat Yılmaz2, Kadri İla2

1:Karabük Üniversitesi Karabük Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilimdalı, Karabük, Türkiye

2:Karabük Üniversitesi Karabük Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilimdalı,

Karabük, Türkiye

Amaç: Nazal septum deviasyonu(NSD) hastalarında schirmer testi, gözyaşı kırılma zamanı ve

OSDİ (oküler surface disease index) skorlamasının normal bireylerle karşılaştırılması.

Gereç ve Yöntem: Tek taraflı veya çift taraflı nazal pasajı tıkayan ve burun tıkanıklığı şikayeti

olan NSD tanısı konulan 25 erkek,25 kadın 50 hasta çalışma grubu, bunlarla yaş ve cins

karşılaştırmalı 50 sağlıklı birey kontrol grubu olarak kabul edildi. NSD hastaların tanısı ,burun

tıkanıklığı olan hastalarda anterior rinoskpi ve paranazal tomografi ile konulmuştur. Bireylerin

gözyaşı miktarını ölçen anestezili schirmer testi(ST),gözyaşı fonksiyonunu ölçen gözyaşı kırılma

zamanı(GKZ) ve kişilerin günlük aktivitelerini değerlendirmede uluslararası gözyaşı

fonksiyonunu ölçme anket değerlendirilmesi (OSDİ)yapıldı. Herhangi bir göz ilacı kullanan, göz

cerrahisi geçiren ve gözyaşını etkileyebilecek sistemik ilaç kullananlar çalışma dışı bırakıldı.

Bulgular: Yaş ortalaması 31,3 ± 5,18 yıldı. Çalışma grubunda anestezili schirmer testi 6,12 ±

1,12 mm, GKZ 8,20 ± 1,53 sn, OSDİ skoru 23,04 ± 6,02 iken kontrol grubunda bu değerler

sırasıyla 6,80 ± 1,16 mm,9,02 ± 0,89 sn, 20,54 ± 2,63 olarak tespit edildi. Çalışma grubu ve

kontrol grubu arasında schirmer testi, GKZ, OSDİ skoru açısından istatistiksel anlamlı fark

bulundu (sırasıyla p=0,004, p=0,002, p=0,009).

Sonuç: Septum deviasyonu hastalarında burun tıkanıklığına bağlı, hem gözyaşı miktarı hem de

fonksiyonları bozulmuştur. Oküler yüzey de değişen derecelerde etkilenmiştir. NSD’nun

kişilerin günlük aktivitelerini etkileyebileceği göz önünde bulundurulmalı ve bu yüzden nazal

pasajı açan operasyonlarla, burun tıkanıklığına ek olarak gözyaşı ve oküler şikâyetlerinin de

düzelebileceği düşünülmektedir.

Anahtar kelimeler: septum deviasyonu, gözyaşı, OSDI skorlama

27

Page 28: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-11 Doğu Karadeniz Bölgesinde Sık Görülen Bir Sinüzit Tipi: Non- İnvaziv Fungal

Sinüzit

Ömer Hızlı

Giresun Üniversitesi, Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi, KBB Kliniği, Giresun, Türkiye Giriş: Non- invaziv fungal sinüzitler Doğu Karadeniz bölgesinde daha sık görülen ve endoskopik

sinüs cerrahisi endikasyonlarının önemli bir kısmını oluşturan hastalıklardır. Bu çalışmada

Giresun’da cerrahi tedavisi yapılmış olan non- invaziv fungal sinüzit olgularımızın özelliklerinin

sunulması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntemler: Ocak 2017- Şubat 2018 tarihleri arasında KBB servisine yatırılan 1324

hasta taranarak endoskopik sinüs cerrahisi yapılan 121 hasta arasından 16 fungal sinüzit

hastası dahil edildi. Hastaların tıbbi anamnezleri, görüntüleme bulguları, yapılan cerrahi

tedaviler ve takip sonuçları incelenerek kaydedildi.

Bulgular: Endoskopik sinüs cerrahisi endikasyonu bulunan 121 hastanın 16 (%13,2) ’sı non-

invaziv fungal sinüzit hastasıydı. Bu hastaların 1’inde bilateral, 15’inde unilateral fungal sinüzit

mevcuttu. Unilateral fungal sinüzitlerden 1’i sfenoid sinüste, 1’i konka bülloza içerisinde, 5’i

maksiller sinüste izole idi. Altı hastada maksiller fungal sinüzitle beraber etmoid sinüzit mevcut

iken 1 hastada etmoid ve maksiller fungal sinüzit birlikteliği mevcuttu. Tüm hastalarda

başvuru şikâyeti şiddetli baş ağrısı iken en sık saptanan radyolojik bulgu heterojen dansite idi

ve tüm hastalarda mevcuttu. Altı hastanın Manyetik Rezonans görüntülemesi yapılmıştı ve 2

hastada T2 sekanslarda sinüs içi inflame alanlarda yer yer dansite yokluğu bulgusu izlendi. Tüm

hastalara lezyonlarının bulunduğu bölgeler dikkate alınarak fonksiyonel endoskopik sinüs

cerrahisi uygulandı. Cerrahi sonrası hiçbir hastaya medikal tedavi başlanmadı ve hastaların

tamamının şikayetlerinde dramatik düzelme izlendi. Merkezimizin teknik imkansızlığı

nedeniyle hastalarda mantar tiplendirmesi yapılamadı.

Sonuç: Endoskopik sinüs cerrahisi endikasyonlarının dağılımı farklı coğrafi bölgelerde o

bölgenin özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. Bu çalışmanın yapıldığı Doğu Karadeniz

bölgesinde non- invaziv fungal sinüzitler endoskopik sinüs cerrahisi endikasyonlarının önemli

28

Page 29: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

bir kısmını (%13,2) oluşturmakta olup bu hastalar cerrahi tedaviden belirgin fayda

görmektedir.

Anahtar Kelimeler: fungal sinüzit, endoskopik, sinus, maksiller, sfenoid

29

Page 30: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-12 Erişkin Hastalarda İşitsel Uyarılmış Beyin Sapı Cevapları ile Saf Ses Hava Yolu İşitme

Eşiklerinin Karşılaştırılması

Selman Sarıca

Kahramanmaraş Sütçü İmam Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilimdalı,

Kahramanmaraş, Türkiye

Amaç: İşitme insanoğlunun çevre ile iletişimi ve uyumunu sağlayan en önemli

fonksiyonlarından biridir. Bu nedenle işitme kaybının olması sözel iletişim becerisi üzerine

olumsuz etkiye sebeb olur. İşitmenin değerlendirilmesinde kullanılan çeştli klinik odyolojik

metodlar vardır. Bu metodlardan saf ses odyometrisi ve konuşma odyometrisi işitmeyi

değerlendirmede primer yoldur. Ancak teste adaptasyon, hastanın psişik yapısı ve entellektüel

yapısı elde edilen işitme eşiklerinin sonuçlarını etkileyebildiği için rapor ve hastaya ikincil

kazanç olabilecek durumlarda hastaya objektif bir yöntem olan beyin sapı odyometrisi yani

işitsel beyin sapı cevabı(ABR; Auditory Brainstem Response) testi uygulanmaktadır.Bu

çalışmanın amacı normal işiten ve işitme kaybı olan bireylerde saf ses odyometri sonuçları ile

ABR test eşiklerini karşılaştırılmıştır.

Gereç ve Yöntem: Çalışmamız retrospektif bir çalışma olup ocak Ocak 2016- Ocak 2018 yılları

arasında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz kliniğinde

askerlik öncesi muayenesinde bir veya her iki kulak işitme kaybı şikayeti olan erkek hastalara

hem saf ses odyogram hem de ABR testleri ile işitme eşik tayini yapılarak ve iki ayrı

değerlendirmedeki sonuçlar karşılaştırıldı.

Bulgular: Çalışma için 50 hastalanın 100 kulağı değerlendirilmiştir. Yaş ortalaması 22,16±2,15

olup tüm hastalar erkek idi. 2 hastada simülasyon nedeni ile saf ses odyometride eşik

belirlenememiştir. Sağ kulakta 16, sol kulakta 15 kulakta ABR cevap izlenmemiştir. İşitmesi

normal ve işitme kayıplı olan hastalarda saf tonlu odyometri eşikleri ile ABR 5. Dalga ile elde

edilen eşikler arasında sağ kulak(p<0,001; r:928) ve sol kulak için (P<0,001; r:610)güçlü bir

korelasyon izlendi.

30

Page 31: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

Sonuç: Saf ses eşikleri ile ABR 5. dalga ile elde edilen eşikler arasında güçlü bir korelasyon

görülmüştür. ABR işitme seviyesine ilişkin bilgi vermekte ve işitme eşiklerini tahmin etmede

güvenilir bir yöntemdir.

Anahtar kelimeler: işitme kaybı, odyometri, ABR

31

Page 32: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-13 Parotis Pleomorfik Adenomlarında Segmental Süperficial Parotidektomi

Yeterli Güvenlik Marjı Sağlar mı?

Erkan Eski1, İsmail Yılmaz2

1: Baskent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilimdalı, İzmir, Türkiye

2: Baskent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilimdalı,Adana,

Türkiye

Amaç: Yüzeyel lobda sınırlı parotis pleomorfik adenomlarında segmental süperficial

parotidektomi etkinliğini değerlendirmek

Gereç ve yöntemler: Yüzeyel lobda sınırlı parotis pleomorfik adenomu nedeniyle

parotidektomi uygulanmış olgular geriye dönük incelendi. Tümör yeri, boyutu, cerrahi işlem,

takip süresi ve rekürrens sonuçları incelendi.

Bulgular: Segmental süperficial parotidektomi uygulanan (grup 1) 15 ve süperficial

parotidektomi uygulanan (grup 2) 15, toplam 30 olgu çalışmaya alındı. Ortalama takip süresi

grup 1’de 51,53, grup 2’de 61,86 aydı. Grup 1’de tümör boyutu ortalama 22,86 mm, grup 2 de

24,46 mm idi. Takip süresi içinde her iki grupta rekürrens izlenmedi. İki grup karşılaştırıldığında

tümör boyutu, takip süresi ve rekürrens açısından anlamlı fark saptanmadı.

Sonuç: Yüzeyel lobda sınırlı parotis pleomorfik adenom tedavisinde segmental süperficial

parotidektomi yeterli güvenlik marjı sağlar.

Anahtar kelimeler: parotis bezi, parotidektomi, pleomerfik adenom

32

Page 33: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-14 Tip 1 Timpanoplasti Olgularındaki Klinik Deneyimlerimiz

Sinem Gökçe Kütük1 , Demet Yazıcı2

1: Aydın Devlet Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği, Aydın, Türkiye

2: Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği,

Adana, Türkiye

Giriş: Otolojik cerrahinin en sık gerçekleştirilen operasyonlarından olan Tip 1 timpanoplastinin

geliştirildiği 19. yy beri, yeni greft arayışları ve hâlihazırda kullanılan greftlerin etkinliğinin

karşılaştırılması devam etmektedir. Bu çalışmamızda, kliniğimizde uygulanan

miringoplastilerdeki greftlerin başarı oranını karşılaştırdık.

Gereç ve yöntem: Bu çalışmamızda 2016-2018 yılları arasında kronik otitis media nedeniyle

over-underlay tip 1 timpanoplasti yapılan 91 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalar

cinsiyet, yaş, kulak zarı perforasyon lokalizasyonu (santral, anterior, posterior ve

total/subtotal), kullanılan greft materyali (temporal adele fasyası, perikondriumlu tragal

kartilaj), ameliyat öncesi ve sonrası saf ses odyolojik sonuçları (500-1000-2000-4000Hz)

açısından değerlendirildi. İstatistiksel değerlendirmeler student t test, ki kare testi ve mann-

whitney u testi kullanılarak yapıldı.

Bulgular: Çalışmamızda, 54’ü (%59) kadın ve 37’si (%41) erkek olmak üzere toplam 91 hastaya

tip 1 timpanoplasti uygulanmıştır. Tüm olguların ortalama yaşı 32±2.3 iken, temporal kas

fasyası kullanılan hastaların yaş ortalaması 29.7±8.2, perikondriumlu tragal kartilaj kullanılan

hastaların yaş ortalaması 34.5±9.2 idi. Hastaların 27’sinde (%29,7) santral perforasyon, 9’unda

(%9,9) anterior, 14’ünde (%15,4) posterior ve 41 hastada (%45) ise total/subtotal timpanik

membran perforasyonu mevcuttu. 55 (%60) hastaya temporal adele fasyası, 36 (%40) hastaya

ise perikondriyumlu tragal kartilaj kullanıldı. İstatistiksel olarak, bir ay, üç ay ve altı ay sonunda

perikondriyumlu tragal kartilaj greft başarı oranı, temporal adele fasyasına göre daha yüksekti.

(p<0,005) Greft olarak temporal adele fasyası kullanılan hastalarda işitme kazancı ortalamamız

9.3 dB, greft olarak perikondriyumlu kartilaj kullanılan hastalarda işitme kazancı ortalamamızı

ise 13.5 dB idi. Her iki greft türünün işitme kazancı ortalamasına etkisinin farkı istatistiksel

olarak anlamlı idi.

33

Page 34: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

Sonuç: Bu çalışmamızda temporal adele fasyası ile karşılaştırıldığında, perikondriyumlu tragal

kartilaj greftlerin başarı oranının daha yüksek olduğunu tespit ettik. Ayrıca, perikondriyal

kartilaj greftlerde işitme kazancı daha fazla idi.

Anahtar kelimeler: kronik otitis media, timpanoplasti

34

Page 35: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-15

Geniş Timpanik Membran Perforasyonlarında Tekerlek Şekilli Kompozit Kartilaj Greft ile

Tip 1 Timpanoplasti: Anatomik ve Fonksiyonel Sonuçlar

Ejder Ciğer, Mustafa Koray Balcı

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi KBB Kliniği, İzmir, Türkiye

Giriş: Geniş (membranın %50’sinden büyük), subtotal ve total timpanik membran

perforasyonlarının Tekerlek Şekilli Kompozit Kartilaj Greft (TŞKKG) ile onarılması sonrasında

anatomik ve fonksiyonel sonuçların değerlendirilmesi amaçlandı.

Gereç ve Yöntem: Kronik non-komplike otitis media nedeniyle TŞKKG kullanılarak primer Tip

1 timpanoplasti operasyonu uygulanan 53 hastanın kayıtları incelendi. Düzenli takip altında

olan ve kontrol muayenelere başvuran 45 erişkin (>18 yaş) hasta çalışmaya dahil edildi.

Travmatik perforasyonu olan, kemikçik zincir defekti ya da hareket kısıtlılığı olan, orta kulak

mukozası patolojik (ödemli ya da enfekte) olan ve kolestetaom ya da granülasyon dokusu gibi

eşlikçi patolojiler saptanan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Operasyon öncesi ve sonrası Saf Ses

Odyometri(SSO) Hava Yolu (HY) eşikleri, hava-kemik aralığı (HKA) değerleri ve operasyon

sonrası anatomik başarı değerlendirildi.

Bulgular: Hastaların 24’ü kadın, 21’i erkek olup ortalama yaş 32.2 17.1 olarak saptandı.

Ortalama post-operatif takip süresi 28.1 3.5 ay idi. Pre operatif ortalama HY eşiği 38.9 18.5

dB, HKA 24.3 11.3 dB, postoperatif ortalama HY eşiği 25.013.6 dB, HKA 13.29.8 dB,

ortalama HKA kapanma değeri ise 11.07.7 dB olarak saptandı. Hastanların %97.7’ sinde

(44/45) perforasyonun başarılı bir şekilde kapanmış olduğu izlendi.

Sonuç: Tekerlek Şekilli Kompozit Kartilaj Greft perikondriyum üzerinde yerleşmiş birbirinden

bağımsız dört kıkırdak adacığından oluşan kompozit bir grefttir. Esnek oluşu nedeniyle

uygulama kolaylığı sağlamakta ve cerrahi sırasında her kadran ayrı ayrı manipüle

edilebilmektedir. Geniş timpan membran perforasyonlarında uzun dönemde yüksek anatomik

ve fonksiyonel başarı sağlamaktadır.

Anahtar kelimeler: Kronik otitis media, timpanoplasti, kartilaj timpanoplasti

35

Page 36: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-16 İdyopatik periferik fasiyal paralizi olgularının hematolojik ve biyokimyasal

parametrelerinin değerlendirilmesi

Mahfuz Turan, Ufuk Düzenli, Semra Ağırbaş, Eyyüp Yakşı,

Van yüzüncü Yıl Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Van, Türkiye

Giriş: İdiopatik periferik fasiyal paralizi, ani başlangıçlı, yüzün bir tarafını tutan, periferik fasiyal

sinir paralizisidir. Bell paralizisi olarakta adlandırılmaktadır. Nedeni tam olarak

açıklanamamakla birlikte daha çok; mikrovasküler nedenler, viral enfeksiyonlar, ve

otoimmunite etyolojide suçlanmaktadır. Bu çalışmamızda hastanemize başvuran periferik

fasiyal paralizili olgularda hematolojik ve biyokimsayal parametreler çalışıldı. Nötrofil lenfosit

(NLO), platelet lenfosit oranının (PLO) idiopatik periferik fasiyal paralizi vakalarında prediktif

önemi araştırıldı.

Gereç ve yöntem: Çalışmaya ani işitme kaybı tanısı alan 31 vaka (11 bayan,20 erkek) ve 30 (13

bayan, 17 erkek) adet sağlıklı kontrol olgusu alındı. Tüm olgulardan hematolojik ve

biyokimyasal testler çalışıldı.

Bulgular: İki grup arasında yaş, cinsiyet, HGB, MCV, MPV, HDL değerleri açısından istatiksel

olarak anlamlı fark yoktu. Vaka grubunda ortalama nötrofil lenfosit oranı (NLO) kontrol

grubuna göre anlamlı olarak yüksek olarak bulunurken, platelet lenfosit oranı (PLO) vaka

grubunda kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı olarak düşük bulunmuştur . (P<0.01).

Sonuç: Çalışmamızın sonucuna göre nötrofil lenfosit oranı (NLO) ve Platelet lenfosit oranının (

PLO) idyopatik periferik fasiyal paralizi için prediktif bir parametre olabileceğini

düşünmekteyiz. Bunun için daha kapsamlı ve vaka sayısı yüksek çalışmalara ihtiyaç vardır.

Anahtar Kelimeler: İdiopatik periferik fasiyal paralizi, prediktif, PLO, NLO

36

Page 37: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

S-17 Morbid Obez Hastalarda Sniffing ve Rampa Pozisyonlarının Maske

Ventilasyonu ve C-MAC D-Blade ile Entübasyon Üzerine Etkileri

Mahmut Arslan, Selman Sarıca

Kahramanmaraş Sütçü İmam Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilimdalı,

Kahramanmaraş, Türkiye

Giriş: Morbid obezitenin zor entübasyon için tek başına bir risk faktörü olması ile ilgili farklı

görüşler olsa da maske ventilasyonunun zorluğu konusunda fikir birliği vardır. Çalışmamızda

morbid obez hastaların maske ventilasyonunda ve açılı blade olan C-MAC D-blade ile

entübasyonunda Sniffing ve Rampa pozisyonlarının etkinliklerini karşılaştırdık.

Gereç ve Yöntem: Genel anestezi altında obezite cerrahisi uygulanacak BMİ≥40 kg/m2 olan 36

hasta randomize olarak iki gruba ayrıldı. Hava yolu yönetimi için Grup bir’deki hastalarda

Rampa pozisyonu, grup iki’deki hastalarda geleneksel Sniffing pozisyonu kullanıldı. Sniffing

pozisyonu için hastaların başının altına baş desteği konularak oksiput bölgesi yükseltildi.

Rampa pozisyonunda ise hastaların üst gövdelerinin altına kama şeklinde destek konularak

hastaların baş ve gövdeleri yükseltildi. Her iki grupta da dış kulak yolu ile sternal çentik aynı

düzleme getirilmeye çalışıldı. Standart anestezi indüksiyonu öncesi tüm hastalarda üç dakika

süre %100 oksijenle 5 cmH2O PEEP basıncı ile preoksijenasyon uygulandı. Hastaların

demografik verileri, STOP-BANG skorları, boyun çevreleri, ağız açıklıkları, tiromental ve

sternomental mesafeleri, Mallampati skorları, Han ventilasyon skorları, optimal Cormack

Lehane (CL) skoru süreleri, entübasyon süreleri, entübasyon deneme sayıları ve işlem

sırasındaki en düşük oksijen saturasyonları kaydedildi.

Bulgular: Hastaların demografik verileri ve hava yolu değerlendirmesi ile ilgili verileri arasında

gruplar arasında anlamlı farklılık yoktu. Grup 1’deki tüm hastalarda ilk denemede entübasyon

başarılı olurken grup 2’de 3 hastada 2. denemede başarılı olundu. Tüm hastalarda CL sınıf 1

görüntü elde edildi. Optimal CL görüntü süresi grup 1’de 7,62±3,22 sn iken grup 2’de

10,94±11,76 sn idi. Entübasyon süresi grup1’de 8,6±3,9 sn iken grup 2’de 12,2±11,3 sn idi.

İşlem sırasında hiçbir hastada oksijen saturasyonu 96’nın altına düşmedi. Grup 1’de 3 hastada

maske ventilasyonunda zorluk yaşanırken grup 2’de hiçbir hastada yaşanmadı.

37

Page 38: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

Tartışma ve sonuç: Morbid obez hastalarda havayolu yönetimi için planlama ve hazırlık

yapmak önemlidir. Hava yolu yönetiminde Sniffing ve Rampa pozisyonlarının her ikisi de

güvenle uygulanabilir. Videolaringoskop D Blade ile entübasyon başarısı oldukça yüksektir.

Anahtar kelimeler: obezite, genel anestezi, maske ventilasy

38

Page 39: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

Poster Bildiriler

39

Page 40: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

P-1 Bilateral Çok Büyük Haller Hücreleri: Olgu Sunumu

Mehmet Behram Çam, Serdar Baylançiçek, Emre Üstündağ

P-2 Koblasyon Tonsillotomi Sonrası Tekrarlayan Hipertrofilerin Patolojik Değerlendirilmesi

Mehmet Behram Çam, Nuray Başsüllü, Emre Üstündağ

P-3 Tonsil Kaynaklı Burkitt Lenfoma: Olgu Sunumu

Melis Demirağ Evman,Eren Boldaz, Seva Öztürk, Sedef Çoruk, Derya Berk

P-4 Nazal Miyoepitelyal Karsinom : Olgu Sunumu

Melis Demirağ Evman, Sedat Aydın, Seva Öztürk, Eren Boldaz, Hanife Özel

P-5 Nadir Görülen Boyun Kitlesi: Hibernoma

Hakan Avcı, Sedat Aydın, Abdussamet Faraşoğlu , Elif Uysal, Begüm Başlı

P-6 Trakeostomal Stenoz Onarımında Z plasti: Olgu Sunumu

Sedat Aydın, Mehmet Gökhan Demir, Derya Berk, Hakan Avcı, Tolga Çakıl

P-7 Boyunda Dev Kistik Higroma: Olgu Sunumu

Ali Bayram, Altan Kaya, Nuri Ünsal, Ebru Akay, Cemil Mutlu

P-8 Dev Brakial Kleft Kistinde Papiller Tiroid Karsinom Metastaz Olgusu

Muhammed Ayral, Serkan Dedeoğlu, Serdar Ferit Toprak, Ferit Akıl

P-9 PANDAS (Pediatric Autoimmune Neuropsychiatric Disorders Associated with Streptococcal Infections): Olgu Sunumu

Kağan İpçi, Emel Tahir, Nesrin Şenbil

P-10 Pilomatriksoma: Çocuklarda Baş ve Boyun Kitlelerinin Benign Bir Lezyonu

Kağan İpçi, Ahmed Kürşad Dural

40

Page 41: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

P-1 Bilateral Çok Büyük Haller Hücreleri: Olgu Sunumu

Mehmet Behram Çam, Serdar Baylançiçek, Emre Üstündağ

Acıbadem Kocaeli Hastanesi KBB Hastalıkları Kliniği

Özet

Haller hücresi orbital tabanın ve bulla etmoidalisin altında yeralan paranazal sinüs

anomalilerinden biridir. Tekrarlayan akut rinosinüzite ve kronik rinosinüzite sebep olabilir. Bu

poster sunumunda, orbital ağrı ve tekrarlayan sinüzit atakları ile kliniğimize başvuran bir hasta

sunulmuştur. Hastanın bilgisayarlı tomografi görüntülerinde bilateral çok büyük Haller

hücreleri saptanmıştır. Endoskopik sinüs cerrahisi uygulanarak Haller hücreleri açılmış,

hastanın şikayetlerinde belirgin düzelme sağlanmıştır.

Anahtar kelimeler: Sinüzit, haller hücresi, endoskopik sinüs cerrahisi

41

Page 42: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

P-2 Koblasyon Tonsillotomi Sonrası Tekrarlayan Hipertrofilerin Patolojik

Değerlendirilmesi

Mehmet Behram Çam1, Nuray Başsüllü2, Emre Üstündağ1

1:Acıbadem Kocaeli Hastanesi - Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği, Kocaeli, Türkiye

2: Acıbadem Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı

Özet Radyofrekans ile tonsil redüksiyonu ya da koblasyon sık tonsillit atakları olmayan ancak tonsil

hipertrofisi olan vakalarda kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem kanama riskini ve postoperatif

ağrıyı azaltmaktadır. Kliniğimizde 2011-2015 yılları arasında yaşları 2 ile 10 arasında değişen 49

çocuğa koblasyon tonsillotomi uygulandı. Takiplerinde 2 (%4) çocukta tonsil hipertrofisinin

tekrar oluştuğu gözlendi. Bu iki hastaya yapılan tonsillektomi sonrasında yapılan patolojik

değerlendirmede koblasyonun yarattığı kalıcı bir hasar görülmedi. Ancak kriptit ve aktinomiçes

benzeri koloniler saptandı. Literatür tarandığında aktinomiçesin birçok tonsil dokusunda

saptandığı ve özellikle tonsil hipertrofisi olan vakalarda, kronik tonsillit vakalarından daha fazla

görüldüğü belirtildi.

Anahtar kelimeler: Tonsillotomi, radyofrekans, aktinomiçes

42

Page 43: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

P-3 Tonsil Kaynaklı Burkitt Lenfoma: Olgu sunu

Melis Demirağ Evman,Eren Boldaz, Seva Öztürk, Sedef Çoruk, Derya Berk

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kartal Dr Lütfi Kırdar SUAM, KBB Hastalıkları Kliniği

Özet Non-Hodgkin lenfoma (NHL) çocukluk çağı malign tümörlerinin % 7-10'unu oluşturur. Burkitt

lenfoma, B hücreli yüksek dereceli non-Hodgkin lenfoma türünde olan nadir bir formdur. Hızla

teşhis koyulup tedavi başlanmazsa ölümle sonuçlanabilecek oldukça agresif tümördür. Burkitt

lenfoma 3 biçimde tanımlanmıştır: Endemik (Afrika), Sporadik (Afrika dışı) ve İmmün yetmezlik

ile ilişkili. Olağandışı Burkitt lenfoma vakalarının sadece% 5'i Waldeyer halkasında yer

almaktadır. Biz bu vaka sunumunda, sık tonsillit öyküsü olan ve fizik muayenesinde asimetrik

bademcik hipertrofisi izlenen 4 yaşında bir erkek çocuk hastanın tonsillektomi sonrası patoloji

spesmeninin incelenmesi sonucunda Burkitt lenfoma tanısı aldığı olguyu sunmaktayız.

Anahtar kelimer: Tonsilla palatina, lenfoma, Burkitt lenfoma, tonsillektomi

43

Page 44: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

P-4 Nazal Miyoepitelyal Karsinom :Olgu Sunumu

Melis Demirağ Evman, Sedat Aydın, Seva Öztürk, Eren Boldaz, Hanife Özel

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kartal Dr Lütfi Kırdar SUAM, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği, İstanbul, Türkiye

Özet Epitel-miyoepitelyal karsinom (EMC) burun boşluğunda nadir görülen başlıca tükrük bezi

kaynaklı bir tümördür. Genellikle asemptomatik olsalar da burunla ilgili çeşitli şikâyetlere

sebep olabilirler. Tedavisi esas olarak cerrahi rezeksiyon olup bunun için değişik teknikler

uygulanabilmektedir. Bu sunumda 53 yaşındaki kadın hastada öykü, klinik özellikleri ve

uyguladığımız lateral rinotomi tekniği ile rezeke ettiğimiz nazal kavite kaynaklı dokuda

saptanmış Epitel-miyoepitelyal karsinom tanılı olguyu sunduk.

Anahtar kelimeler: Epitel-miyoepitelyal karsinom, Lateral rinotomi, rinotomi

44

Page 45: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

P-5 Nadir Görülen Boyun Kitlesi: Hibernoma

Hakan Avcı, Sedat Aydın, Abdussamet Faraşoğlu , Elif Uysal, Begüm edBaşlı

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kartal Dr Lütfi Kırdar SUAM, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği,

İstanbul, Türkiye

Özet Hibernoma kahverengi yağ dokusu kökenli nadir benign bir tümördür. Yağ dokusunun en sık

tümörü olan lipom ile karışması ayrıca basit eksizyonla tedavi edilebilmesi nedeniyle

önemlidir. Tümörde olgun yağ doku, kahverengi yağ dokusu bulunur ve erkeklerde fazla

görülür. Bu olgu sunumunda 44 yaşında 3 aydır boyunda şişlik şikâyeti ile başvuran bir olgu

sunuldu. Muayenesinde sol supraklaviküler bölgede 8x4 cm yumuşak, düzgün sınırlı hareketli

kitle izlendi. Kontrastlı boyun MR incelemesinde kontrast tutulumu göstermeyen 4x4x8 cm

boyutlu yağdoku ile izointens lipom ile uyumlu lezyon görüldü ve eksize edildi. Patoloji

hemotoksilen-eozin ile boyandığında vakoüllü eozinofilik granüllü kahverengi yağ hücreleri ve

lipositler izlendi. Sonucu hibernoma olarak rapor edildi.

Anahtar kelimeler: Boyun kitlesi, hibernoma

45

Page 46: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

P-6 Trakeostomal Stenoz Onarımında Z Plasti: Olgu Sunumu

Sedat Aydın1, Mehmet Gökhan Demir2, Derya Berk1, Hakan Avcı1, Tolga Çakıl1

1: Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kartal Dr Lütfi Kırdar SUAM, KBB Hastalıkları Kliniği 2: Celal Ertuğ Etimesgut Devlet Hastanesi

Özet Trakeastomal stenoz larenjektomi sonrasında olabilen bir komplikasyondur. Bu komplikasyon

operasyondan hemen sonrada olabilse de operasyondan yıllar sonrada olabilir. Stenoz

önlenmesi için çeşitli prosedürler uygulanmıştır. Bu metodlar arasında trakea halkalarının

vertikal insizyonu, çeşitli lokal flap teknikleri ve Z plasti gibi yöntemler sayılabilir. Trakea

lumenindeki %50’lik bir daralma kesitsel alanda solunum problemlerine yol açabilecek stenoza

sebep olur. Stoma revizyonu için birçok cerrahi teknik uygulanmıştır. Bunlar superior bazlı flep,

ilertetme flepleri, sirküler insizyon, Z plasti ve rotasyon flepleridir . Bu olgu sunumunda total

larenjektomi sonrasında trakeostomal stenoz oluşan ve inferior bazlı Z plasti metodu ile tedavi

eidlen bir olgu sunulacaktır.

Anahtar kelimeler: Trakeastomal stenoz, larenjektomi, Z plasti

46

Page 47: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

P-7 Boyunda Dev Kistik Higroma: Olgu sunumu

Ali Bayram1, Altan Kaya1, Nuri Ünsal1, Ebru Akay2, Cemil Mutlu1

1: Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz

Hastalıkları Kliniği, Kayseri, Türkiye

2: Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi Patoloji Kliniği, Kayseri,

Türkiye

Özet

Kistik higroma (KH), lenfatik sistemin benign ve konjenital bir malformasyonudur. Bu yazıda,

dört yaşındaki kız hastada, total cerrahi eksizyon ile tedavi edilen dev boyun KH vakası

sunulmuştur. Ameliyat öncesi yeterli klinik ve radyolojik bulgular eşliğinde yapılan iyi bir tedavi

planlaması ve dikkatli cerrahi diseksiyon ile çocukluk çağı dev KH’larının total cerrahi eksizyonu

mümkündür.

Anahtar kelimeler: Higroma, kistik, çocuk, cerrahi.

47

Page 48: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

P-8

Dev Brakial Kleft Kistinde Papiller Tiroid Karsinom Metastaz Olgusu

Muhammed Ayral, Serkan Dedeoğlu, Serdar Ferit Toprak, Ferit Akıl

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kulak

Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği, Diyarbakır, Türkiye

Özet Brankiyal kistler, en sık (%90) II. brankiyal yarıkda oluşan açıklıktan kaynaklanmaktadırlar.

Daha ender olarak (%8) I. brankiyal yarıkdaki kapanma bozukluklarına bağlı gelişirler. III. ve IV.

brankiyal arklardan oluşan kitleler ise çok daha enderdir. İkinci brankial yarık kistleri %95

oranında genç erişkinlerde, boyun lateralinde görülen kistik kitlelerin en sık nedenidir. Yetişkin

hastalardaki kistik boyun kitleleri doktorlar için teşhis ikilemine neden olabilir. Boyun

lateralinde tek bir kistik kitle genç yetişkin hastalarda genellikle benign olarak kabul

edilmektedir.Bu tür kistik kitlelerin en sık nedeni brakial kleft kistleridir. Bununla birlikte,

yetişkin hastalarda görülen benign boyun kistleri karsinom içerebilir. Bu büyük oranda

Waldeyer halkasının skuamöz hücreli karsinomasından servikal metastazların bir sonucudur.

Nadir de olsa soliter kistik lateral boyun kitlelerinde okült tiroid karsinom metastazlarına

rastlanabilir Papiller kanser tiroid bezinin en sık izlenen malignitesidir. Tiroid bezinin çapı 15

mm.den küçük olan ve klasik tanı yöntemleriyle saptanamayan primer tümörleri için okült

kanseri ya da mikrokarsinoma tanımı kullanılmaktadır. Tiroidin okült (1.5 cm'den küçük)

karsinomunun ilk bulgusu olarak metastatik bir boyun kütlesinin oluşabileceği iyi

bilinmektedir. Tiroid bezinin okült papiller kanserleri, büyük boyutlara ulaşabilen kistik lenf

nodu metastazları yapabilmektedir. Bazı olgularda bu metastazlar, tiroid bezindeki okült

tümörün ilk ve tek belirtisi olarak izlenebilmektedir. Bu nadir durum ayırıcı tanı aşamasında

benign soliter kistik boyun kitleleri ile karıştırılabilmekte ve basit eksizyon uygulanan kistlerin

histopatolojik incelemeleri sonucunda tiroid papiller kanseri metastazı saptanabilmektedir. Bu

olgu sunumunda brankila kleft kistine metastaz yapmış bir papiller tiroid kanseri olgusu

sunulmuştur.

Anahtar kelimeler: brankial yarık kisiti, metastaz, papiller tiroid karsinomu

48

Page 49: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

P-9 PANDAS (pediatric autoimmune neuropsychiatric disorders associated with

streptococcal infections) : Olgu Sunumu

Kağan İpçi1, Emel Tahir2, Nesrin Şenbil3

1-Yüksek İhtisas Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Koru Ankara Hastanesi KBB Kliniği

2- Koru Sincan Hastanesi KBB Kliniği

3-Yüksek İhtisas Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Koru Ankara Hastanesi Çocuk Nörolojisi Kliniği

Giriş: PANDAS (pediatric autoimmune neuropsychiatric disorders associated with

streptococcal infections) streptokokkal enfeksiyonlar ile ilişkili pediatrik otoimmün

nöropsikyatrik hastalıkları tanımlamak için kullanılan bir akronimdir. PANDAS akut

alevlenmelerle seyreden ve etkilenen çocuklarda obsesif kompulsif bozukluklar ve/veya

tiklerle seyreden bir hastalıktır. Bu olguda bir PANDAS vakasının tedavisi ve tedavide KBB

hekiminin yeri tartışılacaktır

Olgu: 11 yaşında erkek hasta nöroloji bölümünden poststreptokok hareket

bozukluğu ve PANDAS ? öntanıları

ve sık tonsillit tespitiyle KBB ye yönlendirildi. Nöroloji bölümünde yapılan EEG ve

beyin MRI tetkiklerinde patoloji saptanmamış ve

diğer nörolojik ayırıcı tanısı ekarte edildikten 3x5 damla

nörodol tedavisine yanıt vermeye başlamış. KBB muayenesinde tonsiller

grade 2 hipertrofik ve kronik enfekteydi. Aile sık aralıklar ile deposilin IM yaptırmak

zorunda kaldıklarını belirttti. Boğaz kültürü (- ) gelen hastanın ASO değeri 343 U/mL

olarak saptandı. Hastaya nöroloji bölümünün de görüşü alınarak tonsillektomi önerildi.

Cerrahi sonrası 6 ay takip edilen hastanın Pediatrik nörolojide yapılan takiplerinde at

ak sayısının ve nörodol gereksiminin azaldığı tesbit edildi..

Tartışma/ Sonuç: PANDAS'ın streptokokal boğaz enfeksiyonları ile ilişkisi nedeniyle tedavide

kulak burun boğaz hekimlerinin de etkin rol oynayabileceği, özellikle rekürren tonsillit

geçiren ya da geçirilen streptokok enfeksiyonu sonrası nöropsikiyatrik bulgular gelişen

49

Page 50: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

hastalarda, kaynağın eradikasyonu amacıyla tonsillektominin etkin bir tedavi olabileceği

düşünülmüştür. Rekürren tonsillit nedeniyle semptomları kontrol altına alınamayan,

antibiyotik ve SSRI tedavisinden yarar görmeyen hastalara tonsillektomi uygulandýðýnda,

anksiyete ve tiklerin düzeldiğini belirten literatürdeki bazı yayınlar bizim vakamız ile de

uyumludur.

Orofarengeal enfeksiyon hastalarının ülkemizde yoğunlukla kulak burun boğaz hekimine

başvurduğu göz önüne alındığında, rekürren tonsillit nedeniyle kulak burun boğaz kliniğine

başvuran ve nöropsikiyatrik belirtiler gösteren hastalar dikkatle değerlendirilmeli, şüphe

halinde çocuk psikiyatrisi ve nörolojisi görüşü alınarak hastaların tedavisi birlikte

planlanmalıdır.

50

Page 51: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

P-10 Pilomatriksoma: Çocuklarda Baş ve Boyun Kitlelerinin Benign bir Lezyonu

Kağan İpçi1, Ahmed Kürşad Dural2

1-Yüksek İhtisas Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Koru Ankara Hastanesi KBB Kliniği

2-Koru Ankara Hastanesi KBB Kliniği

Giriş: Pilomatriksoma, kıl folikül matriks hücrelerinden köken alan selim bir cilt neoplazmıdır. Klinik olarak sıklıkla cilt veya cilt altında sert bir kitle olarak tespit edilmektedir. Diğer cilt lezyonları ile sıkılıkla karıştığı için preoperatif olarak net tanı konması mümkün olmasa bile pediatrik dermatoloji pratiğinde akılda tutulması gerekir. Bu sunumda pilomatriksoma tanısı alan bir çocuğa yaklaşım ele alınacaktır.

Olgu: Altı yaşında kız çocuğu Kulak Burun Boğaz Kliniğine tekrarlayan tonsillit hikayesi ve sol üst servikal kitle şikayetleri ile başvurdu. Fizik muayenede kitlenin seviye 1de, çok sert, cilde fikse ve yaklaşık 1 cm boyunda olduğu saptandı. Ülserasyon veya diskolorasyon gözlenmedi. Hastanın hikayesinde etkilenen bölgeden arkadaşı tarafından tırnak ile yaralandığı öğrenildi. Hastaya sık tonsillit nedeniyle tonsillektomi planlandı ve eş zamanlı olarak lezyonun eksizyonu da önerildi. Ayırıcı tanıda ilk planda epidermoid kist düşünüldü.Ameliyat esnasında boyundaki lezyon üzerindeki cilt ile birlikte eksize edildi. Postoperatif histopatolojik tanı pilomatriksom olarak rapor edildi. Postoperatif 6. ay izleminde hastada rekürrens gözlenmedi.

Tartışma/Sonuç: Pilomatriksoma klinik olarak genellikle bizim hastamızda da olduğu gibi asemptomatik, mobil, sert, üzerinde normal görünümde cilt olan ve yavaş büyüyen cilt veya cilt altında yerleşik nodül veya kistik kitle olarak tespit edilmektedir. Radyolojik tetkik genellikle gerekli değildir. Lezyon içindeki kalsiyum depozitleri nedeniyle bu vakada olduğu gibi lezyon oldukça sert olarak palpe edilir.

Pilomatriksomanın ayırıcı tanısında sebase kist, lenfadenit,k alsifiye hematom,epidermoid kist ve dermoid kist gibi lezyonlar ile parotis kitleleri düşünülmelidir. Bu vakada da tanıda ilk planda epidermoid kist düşünülmüştür.

Bu selim tümörlerin tedavisi basit eksizyon olup, kesin tanısı histopatolojik inceleme gerektirmektedir. Bu lezyonun ön tanısında doğru teşhis oranı çok değişkendir. Özellikle de hekim böyle bir vaka ile karşılaşmamış ise ön tanıda akla gelmeyebilir. Pilomatriksomada lokal nüksü önlemek için 1-2 cm emniyet sınırı ile çıkarılması önerilir.

51

Page 52: Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı 3. · Sonrası Post Operatif Bakım Dr. İrem Özen 13 Nisan 2018 5. A SALONU B SALONU (GENÇ KBB) C SALONU 07:30-08:30 Endoskopik

Türk Kulak Burun Boğaz veBaş Boyun Cerrahisi Vakfı

İlkbahar3.

T�lantısı 2018

www.tkbbvbahar2018.org

ORGANİZASYON SEKRETARYASI

Topkon Kongre ve Etkinlik HizmetleriZühtüpaşa Mah. Rıfatbey Sok. No: 24

34724 Kalamış-Kadıköy-İstanbulTel: 0216 330 90 20 Faks: 0216 330 90 05

E-posta: [email protected]

52