Türkiyede Şehirciliğin Tarihî İnkişafı · 2015-06-24 · Türkiyede şehirciliğin tarihî...
Transcript of Türkiyede Şehirciliğin Tarihî İnkişafı · 2015-06-24 · Türkiyede şehirciliğin tarihî...
IS T A N B U L Ü N İV E R S İTE S İ H U K U K FAK Ü LTE S İ İKTİSAT VE İÇTİMAİYAT EN SI İTÜSÛ NEŞRİYATI N... 3
OSMAN KKGİN İstanbul Vilâyet Mektupçusu
Türkiyede Şehirciliğin Tarihî İnkişafı
= C U M H U R İ Y E T — G A Z E T E V E M A T B A A S I
İ s t a n b u l : 1 9 3 6
İç in d e k ile rSahile
mÖNSÖZ j
Glri*BİRİNCİ KISIM
ŞEHİRCİLİKTE FERDİYET SİSTEMİ
I Ferdi hizmetler vc ferdi müesseseler ‘Π — Ferdiyetin eseri: İmaret — Medeniyet ΙΠ — Ferdiyetin usulü: Vakıf — TesisIV — Vakıfların hükûmelleştirilmesi: Nezaret teşkilâtı 5-
V — Şehirlerin idare terzi: ferdi hakimiyet 7
İKİNCİ KISIM
T O R K ÎY E D E A Z L I K L A R I N İ D A R E T A R Z I :
H V r R t K B A N E İ M T İ Y A Z I » 3
ÜÇÜNCÜ K IS IM
ŞEHİRCİLİKTE CEMİYET SİSTEMİ
I — Mahallelerin idare tarzı: Ferdiyetten cemiyete ilk geçişI I — Türklyede garp tarzında belediye teşkilatıI I I — Türklyede nahiye teşkilatıIV — Türkiyede koy idaresiV Belediyeler, köyler ve hususi İdareler birliği
içinde geçen meseleler içinde geçen adlar
Türkiyede şehirciliğin tarihî
inkişafı
Söyltveo U tnnbu l V ıL iyrti M tk tapçuau
Osman tr^in
İstanbul Üniversitesin in içtim aiyat v e İktisadiyat Enstitü-
sünde bir kom ün, yani be led iyecilik kürsüsünün kuruluşunu
sevinç ve şükranla karşılarım.
Türk şehirlerinin tarihî inkişafından bahis o lm ak üzere bu
kürsüde lütfen ve tenezzülen bana ayrılan bir kon feransta o
inkişafı tem ine yan yan beled iyeciliğ in ilm i seyrine temas et
meden geçm eği doğru bulmadım. O nu n için kon feransım a şe
hirlerden önce şehirciliğin daha doğrusu be led iyec iliğ in tarihî
inkişafından bahsetmekle başlıyacağım .
Belediyecilik Cum huriyet devrinde ilk önce 1930 da bir
meslek dersi olarak - fakat muhtasar bir şekilde - İstanbul polis
mektebine girmiş ve y ine bu seneden itibaren ek lem e suretile
idare hukuku dersinde gösterilm ek üzere M ü lk iye mektebinde bir m evki almış, fakat 1936 da Ü n ivers itede bu kürsüye kadar
çıkmakla varlığını göstermiş v e itibarını çok arttırmıştır.
Söze başlarken Üniversiten in sayın idare âm irlerile değerli profesörlerinin bu teşebbüslerini sevinç ve şükranla karşıladığımı söy lem eğe cür'et edişim, beled iyeciliğ i ötedenberi k en disine meslek edinmiş ve derm e çatm a bir kaç eser yazm ış bir meslek âşıkının bugün o mesleğin yükselm iş olduğunu görm ek gibi en büyük idealine kavuşmuş olmasından ileri geld iği için bu cür etimin Üniversitenin yüksek idare ve tedris heyetlerile genç dinleyicileri tarafından hoş görüleceğinden eminim.
Polis meslek mektebinde altı senedenberi devam eden ted- risat (Beled î b ilg iler) adında üç senede iki defa basılan bir ki-
b e «n c memur olduklar, vilâyet ve k *
S 2 2 Î S E - *»■. - - * ■ “ ■■* - k " l—caftına şüphe bırakmamıştır
Hele bu kurtüde verilen konfeıanalann tw.liriUcafci hakkın- daki M il ve tebşir İN beled,ye<.h«, bu kültü, m üe..< «*m e tok· mAk hu»u»unda ı.tıhdai edilen fajrejrl tahakkuk «■»uJ ? * e J*** tinden îiyade yanyacafc için bu teşebbuıü b.r dr la daha «İk i» lamadan geçmek bemm için ımkântır görülmüştür.
K.IUU.I şunu aöyliyrrek mevzua geçmek talerim:
Belediyecilik; bir meılek. bir der· vr nihayet bir ılım olarak Türkiyede ortaya çıkt|inı Cumhuriyet rejimine ve o rejimi ku· ranlnm borçludur Bunun devamını ve daha ziyade tekâmül ve tekemmül etmelini dilerim
Cütlerilen programa güre ben burada beledıyeoliftin umumi tarihini v* rihanşumul inkişafını »tfyliyecek değilim Yalnız Türk belediyecilığımlrn behtedrceğım ve Turk belediyeciliğinin de yalnız OtmanUlar devrine kıtaca bit go t gezdirmekle ıktıla edeceğim.
Her milletten dnce Orta Aıyada büyük bir medeniyet kur- mu| v* o medeniyeti dünyanın her tarafına yaymış olan Türk milletinin iıl&mlıktan çok «w e l bir belediye tiılrm ı, bir şehir kuruşu ve onu idare tarzı bulduğunda şüphe yoktur Bunu Türk tarihinin, Türk medrmyrtinın vr tek kebme ile Türk kültürünün karanlık!· kalmış olan dıfcer bir çok köşelerini açan ve aydınla - tan (Turk Tanh. Tetkik Cemiyeti) nm beklenen neşriyatından yttktıukn rlbcttr uftrentcr£u.
Omuınjı Türkltnnın belfdıye teşkilâtına gelince.Own.nl, Tu ıklar» «İare tarzlarında e A l Türk tüllerinden
hAy,‘ ,m; atnwrklt beraUr bu Urzın en çok gbzrçarpan .arafmın k ^ .n d e n m \ gellp ^ ll!im
U rm .nk ım nayn ,o lduğu «oruyo.ur Bütün ula,, taürierTnîn AiiUn · \ *)ı, KüfJı ve Muktettp . . tb, önceki ItlAm «t ·
h u u „ w u - u , «U n la t i s z
OtBAA t f P »
ondan çıkarılmış olan fıkha dayanmakta idi Bunun gibi htlcdi-
yey* ait .dair kanun ve n.zamlanm da y,ne «a tları frrm, 0|„n
vc (hubc ) l.ayut (ıhtİM p) adlanni taşıyan fıkıh kitaplarında fSrdyoras.
Bu devirlerde belediyeleri kimlerin naıtl idare ettiklerini, şehirciliğin ne turetle inkişaf eylediğim anliyobdmek için ilaha * w r l belediye itlerinin nelerden ibaret olduğunu Uym vc tahdit etmek. tonra bu işlerin kimler tarafından nc »uıcllr yapıldığını araştırmak icap eder Bunu yapmak için de ne Urihln karanlık aahifelerirw kadar inmek, ne de emtal aramak için Tıırklcrd*n bafka milletlere başvurmak U/ımılır. Tarihin hangi çağında ve dünyanın nerelinde bir kay. bir kotaha v#ya bir ş*htr İM i f i ı etmişte bir çok kım»eler orada toplu bir halde yapmakta bulun· mu|larM o yerlerdeki topluluğa ait bir takım mahalli iflrrın u· muml ihtiyaçların başgottermiş ve bunlann birer turetle behe* mehal başarılmam lâzım gelmiş olduğunu bugün bile etrafımıza şöyle bir gö » gezdirmekle kolayca anlatı/.
Bu mahalli işler ve umumi ihtiyaçlar her milletin köy ve belediye kanunlarında gösterilmekte olduğu gibi bixim e»kı \'t yeni kanunlarımızda da yatılıdır. Yanlı olmata bile içinde ya· şadığımız köy. kaanba ve şehirlerde etrafınıza şöyle bir goz gezdirmekle. köy ihtiyar heyet lerile luuaba ve şehir belediyelerinin her zaman yapmakta oldukları işleri şöyle bir hatırlamakla bunu kendiliğinizden bulabilirimiz
İ laydı *ızi yormamak için bah»olunan mahalli işlerle, umumi ihtiyaçların başlı çalan m şöyle biz kaç maddede ben toplıya·
ytmt . ,Aydınlık ve temizlik işleri; yenilecek, içilecek ve yakılacak
şeylerinin temini; köprü, Uğun. kaldırım ve umumi hatt inşaat», okuma, dinleme, gezinti ve toplantı yerleri lahuti: ha.tah.ne. <krul*cr*r. lokanta (cışKanr) gibi wfclik. doyum v · içtimai yor- dim miıeaaeaeUrri yapılma»!; yabancılar, yolcular r t · * * * için barınacak yerler ve kolaylıklar görferil«nW b M * ·« ·" mülecek yerler ayrılması; halkın zarardan veteh l matı; halka para ile yardım edecek müeaaeteler vuc K«
m c «L
Tw k ir ·* . ■•feiniUtUI t»U rl tnkHth
%
- ' « F S S S S S Srail şehir halkının sırtına yükletilme* u/cr v
s x y - « - m - .w b umumun m -m f^ .n e r *n y .n — » « " ' > « ' « > J '
Türkiye teh lttrliiW n u n lii m k „.f,n , jy. t t k * içm bunu bm T . M « ~ t u » 1839. 1255 w e i r . * » « < T.nr.m .,1- „ „ η , φ « i l ulmek ijzetc ik.ye ·>Υ·πρ o y l e " U jk lk c lm c*, T «n «im .it»n evvelkin» V. biri ( İ r ,d ,y e l) d ije r . < « m » l .) ! « " · /imattan sonrakine ise (cem iyet) ib tem i demeği muvafık buluyorum. Şu halde Türkiyede febirtUik mevzuunu uç kınında tet
kik etmiş Oİacafc*
Şehirciliğin C ü i, Munıcipe, Commune adlarile uç terakki merhalesi ıreçirdi&inı bunlardan tnedine veya şehir denilen C ite nin Yunanlılar. serbest veya irntiyaılı şehir denilen Municipe ın; RomAİıInı vr miışlcrrk idare demlen Commune ün Romalılardan sonraki hükümetler şamamada tatbik edildiğini ve nihayet I 789 da Fransızların büyük ihtilâlim müteakip bu idarelerin eakiden haic olduktan kudretler ve aalAhiyctlcr rllrrinden alınarak ancak ancak hükümetin tayin edeceği hadler dahilinde olmak ve onun murakabesine tAbi bulunmak ş.rtıle şehirlere mahalli ve beledi îtlerde bir·/ serl>eetl verilmiş vr bunun adına belediye Munici- palili denilmiş olduğunu cihan belediye tarihinde görüyoruz.
Bu «on şekli 1769 danbrrı u çok (arkla her hükümet almış olduftu Rİbi yelmiş senedenberi bucc de kabul ve tatbik edilmiş olduğunu »öylemek konferansın ana hattını teşkil eder.
Fakat bu neıiceyr v*,mak için Türkıyenin alt. asırlık şrhi, veya maha İl idaresinin garbın bahsettim do,t ...tem inden hangi, erin, vakU vakit tekabül vr tema. etü*,ni. T m k lc in belediyeci-
U « k v , l . r d .1, beledi ' ° ,U y · * “ ·
O o u fl t i t ' *
Bahsedeceğim mevzuların çoğu yimdiye kadar ya vuku bu· iuıuunamif. yahut «ırası gelm em i' olacak ki kimse tarafından i l m ili. toplu v e mukayeseli bir tarzda tetkik edilmcmiflir. Tetki- kıllım ın çoğu henüz basılmamış ve neıredılmemış vesikalara ve mehazlarn istinat etmektedir.
A cz im i unutarak temas ettiğim bu yüksek mevzulardan dolayı tenkit v e tcchıl edilmekten pek o kadar çekinmiyorum Bilâ kis tenkit edilirsem sevinirim. Çünkü hakikat yıldırımının likitlerin çarpi|tnaıından dolacağın ı biliyorum
Bilgiler (sad ır) dan (sa tır ) a geçmeli ki hetkes taralından görülsün, yanlifları düzeltilsin Benim sözlerimdeki ve mııka- yesrlerım edkı yanli|lan düzeltecek ilim adamlarımıza peşin olarak huzurunuzda tefekkürlerimi lunuyoram.
Bir de yünü söyliyeyim ki: Bahsettiğim müesseselerasırlardanberi rollerim oynami|. artık tarihe kanymıı oldukları için bunun bunlar üzerinde >rrl>eılçr mün/ıkaşaya hem zemin, lıetn zatııan müsaittir. If te ben dr bundan istifade edeceğim
T e rt lr r fe yrhlrrOUte T*rU.I UU*»r,
B İR İN C İ KISIM
Şehircilikte Ferdiyet Sistemi Ç iti
I
Ferdi H izm etler ve Ferdi Müesseseler
Osmanlı Türklerinin Tannmattan önceki belediye sistemi betuerı başka yerlerde hulunrnıyocak bir tarzdadır ve ikilik K as
tetmektedir. Yani Türkiyede tanzımattan once hükümet, beled iye işlerini kendi üzenne almıyarak bu i|lrri görmekte tebaasını serbest bırakmıy. fakat onları (Islâm olan ) ve (Islâm olnuyan) d iye ik iye a y ırφ Islâmlann belediye işlerim ferde. Islâm olmıyaıı· larınkini cemaate gördürmü,tur. Cemaate ait işlen ibnci kısım- da tetkik etmek üzere evvelâ Islimlarmkınden bahsedeceğim
E vetl Atalarım ız Islâmlara ve Türklerr ai. bütün m*h*IH ifle tı hükümete, belediyeye ve cemaatlere değı ferd<·· «’ m iyel v e gayretine yükletmifler. yahut fert kendi arz ı«lrrden bir veya bir kufini üzenne almi|tır.
(Mflua trfu *
|d„e hukukçuları bu
belefl ‘ fieri bükün». J d e » merkeziye. h»-
- * ·
‘ I t i t i i i S t * m * -lâzım «elen ve şimdiye kadar idare hukuka ki».planna g irm em * ve bu yükaek kü,.ülerde Uh.rd.lm ck »«refine ma/har olm am ı» olan hu (erdıyet ..»temi Üzerinde müaaademzle^ biraz Α » μ Φ /Ve anlatmaj· baffcmadan once de ı.t.traden bir nokta üzerine
dikkat güzünüzü ehemmiyetle çekeceğimŞimdi vereceğım izahatı dinlerken w n lam ânlanfc iyice an
taşılan zararlarından dolayı Cümhunye» hükümetince kaldırılmış ve artık tarihe gömülmüş olan bir çok e*ki ve köhne ferdi mÜMKMİerimbdn kuruluş, yaşayış ve işe yarayış kiberile once çok iyi ve faydalı birer »İmi. içtimai. ıkntadi hattâ bedii müe.· MMler olduğunu mÜMadeni/le »öylıyeeeğim ve niçin bozulduk· lannt, neden dolay» yıkılmağa hak kazandıklarını dn aynı doğruluk ve Minimıyetle anlatacağım V e bira» evvel i.tıtradrn E y lediğim .Üslere burada bir kaç kelime daha ilAve edeceğim. Ben· ce buna lü/um vardır.
Sözlenni «onuna kadar dinlemedrn yakından tanımadığımı konleıaneçıyı maziye tapar, yemliklerden kaçar, geri fikirli bir adam telâkki etmemeni» rica edeceğim Senelerdenbcri ürerinde· çalıştığım bu mevzua müteallik «özlerimi ciltler dotu.u mehazlar ve veaikotarla i.bat etmek mümkün olduğu için yapılacak itiraz- lan ve tenkitler, «oğuk kanlılıkla kanlamakta güçlük çekeceği- me ıhtımnl vermeyim*
Bir i(lıınBiyal(iy» btr urihaye. hele b i, belediye ,.n bei.,n e
d ‘ bb T i l l ' Λ ’ ’ rÜk" k k” ' - “ e · herhangi bele- dİ hır r - t o - e j r l . b „ ^ „ m, i te^kkülıl olduju «ıb , .nU ırn .k
8,1>' D m .yad,lu, b.r rey · b İÜ ™ « * , feyter m u.U ı o U ., 1, y il^ , yü, . « y . yu,de y f c feıuıdır uUkki ed.W n.yeee* J g Z , y“ ' , ^
l u l l e d * Vhı/.Oit i » TmrtlU1
de y ın r mullak olarak yüzde yüz fenadır veya iyidir denilemei vc dcnilmemelidir.
^ ıkılan ve terkedilen her e«ki mueuetenin Fena cihetleri bulunduğunda şüphe yoktur V e »on zamanlarda fenalıkları ço· geldiği içindi» ki yıkılmışlardır Fakat bunların hiç olmana tik başlayışa iyi cihetleri olduğunu ve u/un müddet işe yaradıklarını kabul etmek te ınMİlı bir luueket olur. İşte ben burada hu ineafı gö»terrnek i*tcr ve «ı/den de bunu beklerim.
• e
Belediyeyi anlatabilmek için yukanda toplyıp «ıraladığımı/ beledi vazifelerin tetkikine - «u»u/ hayat olamıyacaftı için · evveli •udan başlıyorum. Çtinkii «u: intanların olduğu kadar tehirlerin de hayatıdır.
Λ ; bir katabaya, bir şehre her yeydetı önce lAzım olan »uyu etkiden hükümet ve belediyeler değil (fe r t ) getirtirdi. Başka şe- hirlere gitmeğe ve Araştırmağa haret yok Ittanbul »u te*ı»atı huıutund* Törkiyrn in değil, bütün dünya tehirlerinin en hoşın- da gelir A * ıl tehirden 25 kilometre u/aklarda yapılmış olan bentlerden tabii meyilli tono* ve. kemerlerle ni»beten m.ıırnUı/ bir «urelte şehre Ret irilen ve yine bu «uretle şehirde ferdi himmetlerle yapılm ış olan binlerce çeşme ve •ehiller de halka para· •ı/: dağıtılan içme «uları hep ferdî himmetin ve şah·! teşehhütle· rin maluulüdür. Ba/ı çeşme ve »ehillerde «uların karla soğutularak halka öyle verilmetinın şart koşulmuş olduğunu da ilâve edersem *u hu«u«unda «arfedılen himmet ve hirmetın büyüklü·
ğünü dalıa iyi kavramış olununuz.İstanbul sulan ve »u teıiaatı hakkında fazla malumat edin
mek i»tiyenleTe Mecellei L'muru Belediyenin birinci ve üçüncü ciltlerindeki yo/ılanmla Doktor Calib Atanın «ulara mah.u» Sıhhiye Mecmuası nü«ha»ını tevriye ederim.
Sulardan ve *u temalından bnh»ederken edcı 1 ürklerin ıu huıuıta hayvanlar.» yaptıkları hizmetleri de hatırlamak lAlim gelir. Büyük ehil hayvanların «u içmeleri için çeşmelerin yen laıında yalaklar yaptıkları. .ular akıttıkları gibi, köpek, kedi, tavuk ve kuş gibi küçük .okak hayvanları ıç»n de evlrnn kapı
O MU AD !>***
dolu bulundurmak», ve bu .uretle bu hayvanla
k ,lt S Î X % U n U ıenbulıın < _ ~
Mrtelâ |U l.tanbulun bugün en güzel mimar, eaerlrn araMnd»«b ltttr i m uyu .» A y - o ly .
üçüncü Ahroed ç ijm r v r MbUino garplılar b.jout de I art o lto-
mane iMİını vermiyorlar mı?Su ve ku| tedattla «y* bir idetim ir hatıra geldi Onu da
töyUmcdrn geçmiyeyim Hem binaları »ödem ek. brm dr kuşU- n hanndırmak »çıtı .«çak altlarına. bina duvarlarına yapılan *aril kuş yuvaları dn bu .u te»İMtı kadar bugünkü hayvanları koruma kurumunun herhalde takdirini kazanacak bayır ve şefkat i|lerin- dr ivdir sanırım. Bu türlü ku| yuvalarının örneklerini de e»k i k*rgir bina duvarlarında ve meselâ Fatihte millet kütüphaneıi ürzrinde görebilirimi»
Bir başkasına geçiyorum:B; maarif işlerinin, kültür nOnsemlerİnin bütün düny.ul ı
eski ve yrni «amanlatda hükümet ve ekteriyetlr belediyeler tn- rabndan vücude getirilip idare edildiğini »öylemefce hacet var m ı) Bugün Türkiyede orta mektepten yukarı kültür miie**eııe- ierioln hükümet ve ilk mekteplerin de belediyedrn başka bir şey Oİmıyan ve günün birinde behemehal yerini brlrd iyeye tr rk e d - erk olan huıuıi idareler taralından idare olundufrımı blHyor.u · rıur Gerek hükümetin, gerekse huıu.i idarelerin bu mektepleri itişi. ve Kbııe etmek için her .ene halktan milyonlarca v e » , al. «M kU olduğunu da görüyonunıu Bu ve.g iy i tediyede okuya· cak ^ u ftu oUn. o m,yan. yerli, ybancı herke, m u^vid ır
llıibuk ı İBtAnbulİA beıabct Tüfkiv^nin t. · ..
kQ.0ph.nrlr. S « . k r i » * U ■“ >* * ? ΙΤ ”u tm u „ * ώ ρ
T iU ftlr** «fk tnu ıtta İ U 4 I UM *u,
Yaln ız latanbulda »on zamanlarda yananlar ve yıkılanlar hin riç olduğu halde 178 medıese. 193 mektep. 147 klitiiphnnr bulunduğunu söylem ekle bu şehrin e*kı kültür müesaeseİRti hakkında ibsal bir fıkır vermiş oluyorum
M edreae; şimdiki orta ve lı»e mukabilidir Sübyan mektebi iıe anamektebıne v e ılkmrktebın birinci vc ikinci aınıflarına te· kabUİ eder. Medreselerin tıp. bendete. iUhiyst udu yükaek tı»h»ıl veren kıtıınları da vardı. Bahsolunan 178 medresede 2J00 oils. 63 dershane. yani kont'erana aalonu · çünkü sail der· camileıde verilirdi * 17 huıust kütüphane bulunduğunu da iatatiatıkler gû«·
te riyor.
O zamanki uaul v r Adet icabı olarak her odada yalnı» bir talebe yattığına göre medreselerde 2300 talebeye yatacak yer gösteriliyordu demek olur. Her talebenin yiyeceği m ed re »enin bağb olduğu imaretten verildiğine «öre de bu kadar talebenin to· şeai temin edilmiş bulunuyordu. Fakat medreaede okuyanlar herhalde bu kadar değildi, latanbulda evi. yahut ntleaı veya başka yatacak yen olan bir kıaım talebe daha vardı kı kumların sayuı da herhalde ötekilerden aşağı düşm ezdi. Son zamanlarda med· re«e müdavim leri askerlikten de islıana edildiği için bu müean" »elere rağbet artarak talebe»· pek çoğalmıştı. Tedris, ibate ve iaşe uaullerinin ve askerlikten latıana keyfiyetlerinin iyi ve kütü cihetlerini burada münakaşa mrvzuumurdan hariçtir. Bunu tslıın
ve tedris tarilûle uğraşanlar yaparlar.
147 kütüphaneye ceman (200 .000 ) e yakın yazma ve nel!. kitaplar konularak halkın parm ız iatifadesine terkedilmiş oldu ğunu da söylersem hizmetin derecesi daha iy i anlaşılmış olur sanırım Y « « n · kitaplar ve nefis e « r le r hususunda »tnnbııl
dünyadaki şehirler araaında birinciliği kazanmakta ve dim m inin pek yerinde olarak g.ptaaim celbetınrktedır
Bir şehirde 147 umumi ve paraaız kütüphane Χ ·Ρ ® £ '" v e bunlara 200.000 cilt y .rm a kitap koymanın ne j t m A ı o ğuna dikkat gözünüzü bir kere dslıa çekmek ve a a . * ^düşundürebilmek için l.unbu l belediyesinin bu y M bir adımdan bu münasebetle bahaedeceğtm:
Oim x* r/Ctn
a * * " 8buptartında belediye i d « e « u,u J kütüphane açmak fikn
k w i l o h i w . m b - e d . lm r k « * * ♦ « . ..K -n lm ı» v e <i> h * l d ' <>'"■>·"■
J . p in. . « « Λ k'“ ? · “ j * M O O T| ,v «,m w m ü » kımıl r , » '. · ''- · b — b " .ım d ıy . k .d . .J » .lit* Miledilmif oldufr. K Jd. b,. külOpk.n« « k a .rn rdrnbr.,K ,l,p w h u , u . , k · - * * » i . t iW « , j , c l , , k « j . l m . - m w
«dilememi» okhi&unu bi.ra.la aoylemekle e.k i ferdi himmetlec«niyet halinde çalıpın yeni b eW i te»ebbü.ler ara.tnd*k. I**W.go/ünürün önündü canlandırmış oldum «anıyorum. 5o*!erunyanlı» anUş.lmamak İçin bira/, daha i » h edeyim :
Bu kütüphanenin nok»anlan tamamlanarak bir an evve laçılman için Utanbul belediyem · »u küreüden alenen aoylüyorum · h>ç bir himmeti « ir g e m ıy o T Tem in e çalışanlardan birindünyanın her tarafında föhrett bulunan koca Utanbul atan atıkamüremm ve kütüphanemi kurmuş olanlardan muhterem ntrbu*Hnlil Ethrnıdır. Difteri Cnıveıa.tenin genç ve değerli T ıp tarihiProfeeÜriı Doklar Süheyl Onverdır. Bu de&erlı P ro fe ıor ıkı «eneiçinde yalnız hafit·· Univcraıtede ufak fakat kıymettar bir T ıptarihi kütüphaneai ve ınü/eıi vucude getirmiştir. Burada çalışan*Ur ara«ınd* karşmırda nöt eoyliyen λακ de bulunuyor. R e ım lvulfedcn kopaıabildiğı gününün e.» ax iki üç «aatini bu i|e ha»·
T u \ Vrt b?W ‘yVcrkAoİlc « t t h « A w i Ue tediyat hu.u.ıında her türlü kolaylığı vr himayeyi gösterdikleri halde elbıılifple yine bu
^kü tü phan ey i halkın ı.tifadeame açamamaktaki nıuykmfth itiraf «derim Bir bunu, bu dr kerbiri batlı baairιλ Kî» ftrt olduğu halde btnannı da kendileri VaornaW L:. 't j kendi paralarile trda.lk «trmk «uretıl* bu şehirde · vS evk i'bea • * r gibi u/un bir /aman içindi oUun v . yine velevk k i t l ? kaç yur cilt e m . ihtiva r u i » . 147 kutuJ T , b "
büyük lüğünü ve k a t i n ı |tmd, » u u t T a i - Î ' ! " ’ntim. Acaba bu riîm I dr L » t j , · Λ η ι η ι ι tanı*
* btttta ,CTden *« « ü re b û d ^ ım u halde er-
ΗΜν ΙΝΟ IM U Irt.Mrf, 1!
m iyet halinde o kadar muvaffak olamadığımıza bit delil midir» Tetk ike dc*er bjr me*eledır.
Bu başkasına daha geçiyorum:
C ; biraz evvel »aydınım kültür muessceclcn unumda bulundukları zamanlar için musikiye. edebiyata, spora vp ruhiyata hizmet eden birer içtimai, ilmî v c bedeni terbiye miieuesesindeıı b*şkn bir şey ulmtvan ve yalnız Istanbulda u y ıt ı J00 U Reçen (hanıkah) lart, tekkeleri de ilâve eder ve btı ıliveyı yaparken bunların dahi hep ferdi teşebbüslerin ve şahsî himmetlerin »cmo· m i l · vücude getirilmiş »Iduüunu hatırlatırsam iyin vr lıumeliıı ehemmiyeti ve büyüklüğü d.ıha iyi anlaşılmış olur.
Son zamanlarda ekseriyetle birer tefibelhane, birer alılı’ık· tırlık melce» halini almış olduğu için Cumhuriyet hükümetinin kapatmak mecburiyetinde kaldığı tekkeleri tarif ederken ağzım* don çıktın (b irer içtim ·!, ilmi ve beden! terbiye mUetseem) tabirine bilmem dikkat ettiniz mı> F.tmedinizse edebiyatla, «azla v j •özle hattâ bir nevi Rylhmique raksla haftada bir ıkı defa halkın bedii htalerini, ilmi zevklerini tenmlye eden, yorulmuş ruhlarına manevi gıda veren ve AvropalıUnn döner dervişler dedikleri M evlevihaneletle Kadırihaneler ve Bektafi tekkeleri birer muıi· ki, edebiyat ve rak·, yahut konwrrvatuvardan ve yahut şimdiki tabirle danz salonundan başka bir şey midir)
M evlevihane terde musiki Afetlerinden ney. kudum. ud, tan- bur ve keman, kadirihanelerde kudum, zil ve tef, beataşi te · kelerinde ise hor türlii halk sazları çalınırdı. Mevlrvlhnnelrrde enderun. yahut şark mutıkı.ı. bek ta,i tekkelerinde ıs* Türk, yahut halk musikisi itibar mevkiinde idi Şu kadar var ı t« ·■ men.uplan bu »azlara halkın verd i# adlardan ba»ka birer a,I verirler ve onlara kud.iyel atfederlerdi. Kamıştan yap ın ıl) * ' tikli bir (duduk) olan neye M .v lev iler tarafından aıyet ve onun lıakkmda söylenen manzum ve ımen,” ' başına bir cilt te^cıl edecek kadar çokturçiftenara (nekkare) dedıklerınr mev evi er hüyiikşenf. ( z i l ) e haille, bir U|ka türlüsüne «a lp ·** · <»« olursa mazhar ve küçük oturma nevbe derlerdi
12(k« m rot·
0 .m «n SalAhaddin Efendiye atfedilen |U f.kra ne kod- güreldir V , nr katlar yerindedır Y<n.k*Pı M evlcrfcaoes.n.n >a- kınındaki b.r köşkte düğün dolayı.ıl- bir k.ptı ımmk. trupu g · linleırk eftleniyorlarmış Trupun çJlUrur... patbm if. eğlencenin tadı kaçmış Trupu idare «den k.ptinm aklına gelımş. A>n l «let yanlarındaki Mevlevftenede de var. gu itr ..terim demiş '« · tekkeye giderek kudümrenbaştdaıı bunun kendisine ariyet olarak verilmesini istemi», fakat kipti aradaki incelıft, kavm am ad.· ğı için islnrken kudum şerif demeyip te çiftenara deyip dervişin taaatubuna dokunmuş, harifı ararlamış (O na çiftenaro deme/· let. küdumu şerif derler) demiş vermemiş HattA gidip şeyhe şi- kAyet bile etmiş Şeyh kudumrenbaşının kıptiye yaptıftt muameleyi bilenmemiş, (neşelerini kaçırmıyaydın. vereyd in ) -fe-
mi|.— Ama efendim kudümü şerife bu çingene çiftenara di·
yor.— /ararı yok; o çingene eline düşerse çiftenara. tekkeye
gelirse yine kutlumu şerif olur demiş Kudüm/cnbaşınıtı kaba· lifti nilbetınde Şeyhin hakikati olduğu gibi söyleyişi ve rarafeii hoş defiıl m i)
(Kudüm) e şerif denilmesi, yeniçerilerin kazanı şerif dedik· lerini ve bu münasebetle bit yeniçeri hikâyesini hatırıma getirdi. Elbette işitmişsinirdir- Yeniçerinin hirisi camide palasını çekmiş VAiaa hücum etmiş. Söyle hoca demi*. Kazanı şerif mi büyük. Kuranı şerif m i) Şimdi hoca n<r yap*ın> Karanı şerif elbette bü yük Görmüyor musun kocaman her şey deyip kelleyi kurtarmış
Cümhuriyet rejimi hu türlü şeylerden şerafeti kaldırmış ve •6* hürriyeti ı.e bu mevzuları serbestçe münakaşa im inim bix- vermıştır Mutlakıyet ve taassup devirlerinde bu türlü şevlere şeralrt izafe rtrniyenlerin başına gelenler, görüyorsunuz Şimdi her şevi oldu&u gib, görecek ve olduğu gibi söy liy «e ftu
I « i Z İ " t L Î T 1 Î Ü . Y ? * ® *n‘Tn*rkah İstanbul»kadınlı. „k rk h bir tnıp getirterek şehrin ötesinde,
b e r e d e hır k-ç yenle (O rg ) „ „ v t â>kr, 4,elW„ nm |UM
nağmelerinin yardırmle D an ·· rythm iso. d iyt bır takım r.kala, yapınmış v . rakkaselerle rakkasların e l l e r , k o l u Z
Tnrtl,T4« 5»hWtUl|l» Tuıkl Uluutı l)
«im lerim muaıkiııin ahengine gayet gürel uydunışlan ve mani· dar bazı tavırlar ve edalar almaları herkeain hoşuna gitmişti Bu ritmik rnk. garpterı gelen terbiycvl, nıht bir tak* telâkki edılrlljı için Am avutköydsk ı Amerikan kollejinde genç kızlının karşııın· da tekrarında da bir mahzur görülmemiş. hattâ ben de orada »eyretmtştim.
Halbuki bu türlü ritmik yanı ahenkli rakılar MevlevMerdî. Kadirilerde. Bektaşllerde ve bılha.aa A lev linde de vaıdı. I lattik dk başlayışta M evlevllerin iki erkek birbirine aanlıırak («am a) ettiklerini ve aomalan bunun lerkedıldı&ıni Menakıbı Sıpehaa· lardan öğreniyoruz. Kadirtlerin elele v.-rek halka hulınd· hor.ı teper gibi mualkinin ve gürel eealenn yardımile (devran) ettifti· ni görürdük Bektaşllrrin münferit rakıları milli Türk oyunlarından başka bir şey değildi HattA Bcktaşller tekkelerine rnüakırnt bile aokmuşlardı Alevllerde l*e erkekle kadının ynnyanrt ve karşı karşıya yaptıkları takılar, oynadıkları oyunlar tamaınilo milli Türk oyunları ve havalan idi Yalnız şu var ki tekke men· •UpUrı «azların adını deriştirdikleri gibi tekelann kimialne (ıe · m a ), kimieıne (devran ) ve ktmıı.ne de (ly in k em ) demişlerdir
Aradaki fark budur.
Hele M evlevlleım (tennure) dedikleri elbiıe gerek yapılış, gerek gördüğü hizmet itıbonle rakkaaelerin İntanından başka
bir (e y m id ir)
İşte görülüyor ki halkı bir yere toplamak için t td t ve aöılü rokalann onlara heyecan venştnden »ıtıfade rdılnıış ve aa/lar güzel *e«Iılen tekkelere aakmak İÇ'" de onUra kud.ıyet ve dini bir mahiyet verilmek iatenmiştir. Bu tekkelenn iki türlü hizmet.· ni daha kaydedebiliriz. Birıaı bugün halk edebiyatının en gü ı.l örneklerinden «aydığım ız yüklerce nefea. kalenden. deltan gd>. manzum tü.kçr parçalann yaş«n «..na v . M I* w » gelm e··ne yardım etm e.,. d *e r i m uıkın ın üerUmeıirıe on.yal.
oluşudur Şark mueikiainın üatadlannın en büyükle tekkelerinden yetişenlerdir diyebiliriz
Burada b ın u duralım ; Yaşadığım ız intikal ve
, u J b u , » mük-n. bir , o l φ Λ , . T . U . M v , l ^ k r i bu .« .·»
£ T f a Î r i * l U l U n V , , r a . , b o o u ™ K t i W . ' b ^ » . » · « V demeyim» Onların kud.i gördükler. şryfen bu
hürmeualıkttr F t u l bun* mukabd onlaiin d* kazanda. d ijn- bdekte. tehe. oeytk «oedükleri f* r .fe t %. k u t la t ın .onuna ka
dar d »«u n ettütoe » t e « W « x kendilerin, ve dumak utemelen de ilim %e vicdan hurr.yrt.ne kar*, bır hum *·, «a lık teUkki edılebdi» Haftnık. içtimaiyat bakımından bu c ««u »- letu. ıkmnın d* k.ymrf ve ehemmiyet, vardır Şu Κλ de her ıkı urmi bubu.nm du|unor«nc hürmet etnwbd.r Sövmek. tahkir v * tezy.l etmek mU. Çânkû taaa»up b.r taralb drgıl. U» taraflıdır. B'J turlu teylenn kuUiyetlennm hilA devam ett^ ıne Tt- lUaıhay* de edeceği»· «naomak ve başkaların. d * inandırmağa çakmak M derece koyu bir U u w p »w bu turlu ınamşUnn zamanlama w muhillerine r »tc dahi Ηις kir kıymeti v * rh itnm ı· yel, yoktur denekte öylece koyu ve kötü b i» taaaauptur,
Bugün ba Kadir it* . Bektaşlknn tekkeler. ve iyrn. cem im (Makaımhar) dakındrn farkb bir fey delildir d rm m r »irinle beraber olur Fakat Kadtrllerin r e y · Mevlevilerinkı dr K on*e> ratuvarda venlen bir koavrden farklı değildir deraenız aucunuze iyi ırak etme». I|te bu taaaauptur.
Bunu bina deha i»ah edeyim:
B a Türkler -Sancağı şeril - denilen »e bey*» ba bezden başka bir şrjr olsuyan tanhl bi» yadıglra ••ularca kıymet \ermış ve hürmet etmışu v « bu «ancak ne zaman çıka/Uı r»a yrd. yaşından yetmiş yaşına kadar her mıalümanın onun altın» topUnarak cihada. yanı harbe gitme», farıdır itikadında bulunmuşuz HattA •on uounU rdt bu aurrtle bir defa yerinden çdıanlan . Sancag, |*nf.. Topkap, aaz»>ınu. a n oda·, karşmndakı kapa, önüne di kılmış ve buraya kmu* ayak baamaun diye 1908 mkılkbına k* 4 » ddtden yerde iki .««guJu nefere n o*., b ek lem iş ,,, M eşr^ l ınkıUptao »ocu· nelerler kaldmhn.,. fakat hatıra·, kalmak içm
9+
IW tlT** « · * * . * * » Tl/iki U tM . u
yerin * bır ta| konmu|iur S ıray ı gezenler bu tap kapı onündr hAlA görürler.
V in e bu turlu itikatlarımızdan bırııı de halifenin cihat il&n etm endir H alife cihat lUn ederoe butun a lim Alemi harbe kofir sanılırdı. Um um i harpte bunu d · gorduk. Fetva çıkarıldı, cihat ılAn edildi. Fakat telâm Air m ı yerinden btle kımıldamadı
Şu holde bu türlü ınamylar vakit vakit doğar: urun *»ya kua Ü ret müddet yafar. *onr« ötür. H iç bmtine hiç bir um an ebedi hayat mukadder değildir. I|te tekke itikatları da btıyledır
ikinci itirazı içtimaiyatçılar yap r aklardır. Onlann da ha* lunı teslim edenm. Şimdi »eylediğim su/ler onlarla bil fıkırda olduğumu gösterirse de bu mühim mevzuda İver ıkı tarafı d i tenvir etmek üzere sozu büyük I urk mütefekkiri Z ıya liokaıp«
bırakıyorum;. Hükümler, «eniyet hükümleri. kıymet hükumlcn diye ıkı*
ye ayrılır. Ş en iye t hükümleri eşyaya maddi tabiilerinden aadı» alan vaaıflan isnat eder - teker tatlıdır. sulfato acıdır, ateş yakan, dediğimiz »m a n bu hükümlerimi/ birer »eniyet hükmüdür Z ır* tatlılık tekerin, aa lık »u lf atanın, yakıcılık atefin maddi tabiat in· de mevcuttur. »Ş u fcy mukadde·. ıyı. yahut g u «W u - dediğimi* u m an bu hükümlerimi/ birer kıymet hükmüdür. B a « nazariye cilere Bore fen iyet hükumlrn gibi c,yanın maddi tob.atındcn m- dır olduğu için kıymet hükümleri de fen ijrt· hükümleri gibi eşyanın maddi tabiatını g o *e r ir Halbuki bir çok A va ld e bit try m maddi haaaolarıle kendiline »en len kıymet araaında hiç bir tııMs mevcut değildir Meaelâ hacerüleavet lalâmıyette çok muUr* t bir laftır. Fmanatı mübareke çok mübarek tamlan muazzez ber guzardır Fakat bunlann mubareklığı hacerüle.%edın. yahut nalı müborekenin maddi cevherlerinden mı ilen geliyor» Şuph
tanın aancağı da çok muazzez. rebede sancağın du»manm eline hayaılannı feda ettikler» çok kere gorulmuftur ^ bu aınğa takılmv, renkh ber kuma,.an |p.
ğın büyük kıymeti maddi ' bır Kav·*»*•anda uzviyetçe bır hayvanın aynidir M »
I I
■ err « sl * » i i t d * n doUy. orad» büyük bir .rccmmü. büyük vüeudr gelir Demek ki insan. vm V n kıymet uzviyet rrı dolay ortıldıt Bır p o*a pulu b u n a büyük bir se rve r b*J» oU..*lw F .·
nu.U incinin, kürkle daoulâmn kıymetlerini J * 1? 'güle değiştiren * hiç şüphe yok bunlann maddi tabıatlerı dr
ft W ,Bu ifadelerden anlaşdtyor ki kıymei hem f e v M a t a f · · . Kem de fevkalâde bir rttUyettir. Görülüyor k. inmnm en <ok e h e m m iy e t verdifti «akıl·· melekesi yalnız rn ıy e l hükümUnnde hâkim olabiliyor, kıymet hükümlerinde hâkim olun hasaasıyetı mirdir kİ ona ckelbı» d.yoru/ Büyük Fransır filozofların, an Paskal diyor ki .«Kalbin· başka bir aklı »ardır ki «k im undan haber· yoktur, kalbimi» dinî. ahlâki. bedii kıymetleri an to . O n lardan vtel ajbr. Bu veeitlerle saadet içinde yaşat Aklım ı/ ısc kıymetlen maddi kadrobua sokmafta çalışır Ak ıl hu işte mıı· vaffok oktmaymca akıl il* kalh aravında gayet şiddetli bır mii· rrtdele başlar. Bu mücadele aşandaki üç »urtlle nihayetlenir:
Ya akıl kalb* galebe çalarak onu istibdadı altına alır, O w · man bu akıl sahibi maddeciler gibi bütün kıymetleri inkâr ed;r Yahut kalb, akU galip B«l«rek onu tahakkümü altına alır. O xaman bu kalbin sahihi sırnyun. gibi makulâta hiç ehemmiyet vermez V e yahut akıl ile kalb; müşterek noktai nazarlar huU* rak araUımda anlaşırlar ve her iki tarafı da · hiç bir müsaade ve fedakârlık yapmaksızın · tatmin edici, cami bir sistem vücuda getirirler- O zaman bu sistemin sahibine (f ilo z o f) oldu deriz."
Ziya Cokalpın şu anlatışına göte bu türlü sözler ve tenkitler filozof kulafiile dinlemelidir. O raman itiraza da mahal kalmaz.
Ok atanlar gıhı bir nevi tporcuUrı çatıaı altında tophvan Okmerdanındaki tekke ile grnış meydanında pehlivanları güleş- tireo Zeyrekteki pehlivanlar tekkesi bulundukları ramanın birer Spor, efclrnce ve idman klübü değil midir >
Top. tüfek, tabanca ve bomba g.bl silâhlar çıktıktan sonra ok kıymri » e itibardan düşerek okçuluk ta eski şöhretim kay.
vuiMfluw τ».nil iMıH»n n
betuiif ubilakis beraber yine millt l*ir tpor olarak okçuluk 40*50 « in e evveline gelinciye kndar rağbet görüyotdu. M stA Ökenin» tckkeıı umumi harbin »onum kadar >».vniftı Şimdi tekke bi· nnfiı yıkılmış, yalnu: m inauri kalmışın Tekke mamur ikrıı »e- nuı'lıatıe denilen «.donunda okun vnyın yilxtaree·». duvarlarını ııedmıy. «d e l* ■ şimdiki Topkapı mOzerinm salonu gibi bir mü
ze hnlini almıştıMuallim M Cevdet in »on Okçular şeyhi Ahmet Efendiden
naklen verdiği malûmata β'>»β. Okmeydnnındaki Ûkculaı lük* keşi her « n e mayisin altına «ιιηύ (H ım ıly a . günü) açılır. Ahi a y inlim yapılırdı. Tekkede umumi rei» makamında olaıı ok«u· hır |cyhi il»· fimdi (hâkem ) denilen (Havacılar) bulunuldu ve bunlar idman yapanları imtihan ederlerdi, yeni yetirecekleri te*· vik eylerlerdi Kazananların adı tarih*· ecçirillr. taşlara katılırdı. I.tanbulun bUyük «pnr meydanı. «em » bir stadyumu demek olan Okmeydanında gördüğünüz dikili U flar bunun şahididir. Şiirle- »in kaçanan okçular için »öyUdıklsri manzumeler, takdirname» ler bu tadar ürerinde yanlıdır Kazananlara aynea nakdi milkâ fal ta verilirdi Şimdiki »por meydanlarının. »tadvumlann. oyuncuların .ıhhatinin korunma·», lopun rüzgftr |eV*lîe bedelini faşır- mama., çukur, kuytu v r -.ra fı ağaçlarla örtılü yerlerde yapılma- ■ı ne kadar lAzımsa okçuların *por meydan, d * o « ia ta te yuk.ek dort bir tarafı her ruzgAra müsait bir yerde bulunmak farili İşle okçular için Okmeydanının «ç i lm if olnuuının .elıebi budur
Avrupada hâlâ yalnız a .rl idmanlar değil, okçuluk *»bi ta- r ilv kanşm if .porlann da binlerce genç a ia .ı vardır Buım yen. nesilde .dman zevkinin bu türlü.ü kafiyyen inkişaf eimemnl.r Yurıani.landa b»1e üç bin K n r rvvelki idmanlar Umamile .hva
olunmuştur. .Şimdi ınuıf ile düşünelim; bunun tekkelıgı. dm mOcs»eswı
oluşu nerededir? ; ...... .. . . rY tn r M Cevdrtift <Wf.n t t l k a i i r i » * » o * » · 1* " " 1■ k
ςιι|«πη « W i n * ( r . K A > l.al»n .n .k Η ' " · ' » “ “U -d . ok y m d ü , a „ « krp bûd-n ( , · . K .k ) J .y i k i . p c U H . i . t ü t lu lü i lu b . * „ |m . U . o U n u r » «
kulIandıkUn n y . » . « J . V . » .y n «yw · " » ■ » · P
Ombib F ffl*I I
rmıalmadıkça ok atmazUr. <P»r) lermi yodetmedıkçe » f c k f . bitirin if MTtnoUrd. Şimdiki <por klüplerinde. «B U n lan lâ bor- lara benzet u.uller. Adeti·». tabirler yok mudur? > ıkanmıyan •odan i.tiladr rtmıyen ve klüp reinne. federa.yona hürmet etmeyip te yan bakan .porcu var mıd,r> OkçuUrm. r*k, .pojcuU. Kırın evlerindeki ( v · hak) l * v b * «n · mukabil »imdi «pot klüple Irrinde. hattA herke.m yakam da birer lU ta it bulunmuyor mu *
Pehlivanlar tekke.me gelince Zeyrekteki Voynuk Şüca* attin «im li yanında bulunduğunu tarihi menbnlardan v r kayıt- Urdun öğrendiğimiz bu m üroere maaletei Okçular tekke·· k.\- dar yajamanıı» 150 »ene evvel yıkılm ı»tır Yerinde büyük bır boktan vardı Bu bontan »on zamanlarda Rum potrıkhancitnitı rlıne geçerek guya Utanbulun »on İmparatoru I i ûnru K orta ıv tinin Türkler taralından Öldürüldüğü yer denilerek boşlanın kuyunu (ayazma) ittihaz edılmıylir Bu ayazmanın temin etti#ı /a· rtdatla Yanyada büyük bir Rum mektebi idare olunmakta idi Utanbulun ilk kaduı ve ilk belediye rain Na*rettın bocanın to · runUrından Hızır Rey ile Türklrnn ilk kıtabiyat ilim i K it ip Ç * lebi bu tekkenin yanında gömülüdürler Tanb bakımından ve bu adamların yüzünden bu tekkenin yerini Türk gençliğinin unut· mania» lAzımgclir
Bugün he ıhana ı hir klılbr. cemiyete girilmek Utente evvelâ kaydiye diye bir para verilmek ve K>nra her ay. yahut her »ene muayyen ve mukannen bu aidat tediye etmek lâzım geldıûıni biliyorvunuz Atalarımızın açtıkları klüplere girmek için böyle bir vergi mecburiyeti de yoktu. HattA pek çokUnnda metnimi ve iyin günlerinde paratız yemekler bile verilirdi
Bu tefkılAtUrın, bu parauz yayama utullrrınin halkı çalı»- mnmefta. tenbellıie «evkettiğinde ,uphr yoktur. Fakat kuvvetli bir içtimaiyatçımız çıkmı» oltaydı dinden ziyade dünyaya alt o- Un bu müeneseleri a*nle»tıtemrz mıydı >
Bu bah.e devam ederken Muallim M Cevdctin çok iyi tnl-
kik etmı» oldııfcu bu mUeueatltf bakkındoki »u »özlerim Hamlatmadan gcçemıycrrftım Cevdet diyor ki
nSfjn zamanlardaki tereddi».ne bakıp ta tekkelerin daimi oyU olduğuna hükmetmemelid.r Dort mevsimden »onbahara
T .r fc ı,.* . VkCrvanm T.rU.1 Inkl^lıt»
bakarak ilkbaharda d » ortalığı yapraksız. yeşillik li» »anmak doğru olmadığı gibi kemal zamanlarında tekkeler ruhları çok terbiye etmiştir. Tekkeler eskiden edebiyat, musiki ve tarih ocakları idi- Hayatın trtımplarım dinlendirmek ihtiyacında ulanlar otaUta koşarlar N e fi · bîr ahengin şelâleaı altında luhUnnı yıkarlar Te- •rllik&r «özlerle ve tarihi menkıbelerle yemden canlanırlardı. Hdaılı tekkeler y e · ve mahrumiyet ile canına kıyacak intanların yeniden tamir gördüğü yerlerdi F.n » ığUm türkçe nefesler tekkr edebiyatından doimuştur. Hu»u»tU Anadolu ve R u— linin ruhunu terennüm eden *ar erenleri mutlak* bir tekkeye bağlı dt·
ler. o
Her biri başka bır «üretir ruha gıda veıen, HattA doğrudan doğruya ruha hitap eden tekkelerin, diğer türlülerini »aymağı, ve anlatmağa lüzum görmüyorum. Bence bütün tekkelerin gaye·! dınt olmaktan riyadr dünyevi idi Fakat bunlardan iatifftde -d i·
lemedi
Bu türlü m ur ••«•«elerin dini olmaktan ziyade dünyevi oluş· (arının bir UbaDnı da (M ıtk in lr f tekke«i) teşkil eder.
Utküdarda Karacaahmet mezarlığı kenarında. Bağdat caddesi ürerinde bır M.tkinler tekke,· vardır. 1927 «enetine kadar bunun bina·, da duruyordu Şimdi d«rt duvar, kalmış. fakM fo- l o ^ r a f U n . re.İmUr» ve p linU n mevcut ve mahfuzdur Univer- •ite tıp tarihi profesörü Süheyl Unverın bunun hakkında ilml etüdlefi var Bura·· cürzam lepre haftalığına tutuUnUr için yapılmış bir m üe.«r«rd ır Fakat bunun bile adı tekkedir. Bu mflj r*ae«enin yapılışındaki gaye, o zamanlarda bulaşıcı hır ha.rJı* telâkki edilen, fakat ilâcı da bulunmıyan cüzzamlıları «rcrıt et· mek. onların dökük parmaklı ellrrmi. ke.ik burunlu vur İnin·, miskin ve tenbel yaşay^ann, halkın gözü önünden uz*kJM«.r- mak gibi *ıbhl. içtimai, ineani. hattA medeni hır ıştır
Anadolunun. Rumehnın. Arabutanm her tarafın· germi» olan Ev»,ya Çelebi hemen her »ehrın e tra fın * bun Ur j jm b l£ tekke veya mahalle bulunduğunu aoykr. Edirne g
bi. S.VA. , ıb t «h.rU-nie U t M y i i k p b i » '
olduğunu biliyorux.
(Ha*** t n * *
MFİİmi· bir trrhleri bulunduğunu v r kend.lennr şüte b<»
O d e v fW e ( r v b ) drnildi*ine 0<** bunlann r * b . «ir oylr K v o la ra k AMâde ibadetleri bile yapam.yan v r nam ail*»' kıla·
mtyan muinlerin t o A » » » »* » "y*p*c*kUnn* ıhtım·! vtfilm e* . . . . ..
Evlty· Çelebi cü/Amlıl*rU ı*kk*knnA*n htklfderken rl.vor
nTurıkiAm ü m e fehtr hanemde bir tekkedir ^Üm lr m ı··
kinler anda «k in olun nefir ile »eçimrlrr ^ h,r * ,,Hİr ” r , haber «İmm derhal u n » vermeyip tekkelerine götürürler l v
tene fcyan ve israftan oUun bic d h le n t lk f . »MUktnlrrin **çınmr«. için vakıBar tah.l. edilmt, olmakla
bn»b«t balkın bit çok neaiı ve »adakalar. da olurdu Halkın -n.ı· kinlnlr t rina» rtmrden aadaUUnm vermeleri İçin tekke kapılının yanında btr rartro yük*ekh*ir>dr ve tepelrrınde b iırr çukur bulunan 7-fl tn* dikilmeli Paralar hu çukurlara konulur, mikkin· l«r gelip alırdı
Şu ırahat goıtnrlr kı bura»· · tedavi yapılmadığı için · bir
haxtanr bile deiil, olaa ol »a bır (darulArr/e) dır Daha doğrusu bir (tecrithane) dır Fakat trkke aalal
Btıralaıa Irkkc adı ve «uru verilmen, işlerine bakan adam.» |*yb denilme· ve bu »üretir. dini ve ubrrvl bir mahiyet at f«idil· ■urtl halkın merhamet ve fetkat hiatini gıcıklamak içindir Yok ça bunda ibadet vr rıyaret makaadı yoktur ki tckkr drnıl.m
Bir Uykaaına daha geçiyorum
Ç: l»UfÜn yabancılarla ekalliyetlerden aarfı n a r » , hüku· met. Ικ-1'ihye, ovkal » r hutuıl »dair hattâ üniversite «ıb i t>rj muhtelif menlin halktan aldıkları sergilerle yapmak v r idarr etmekle meU ul oldukUn. fakat bir türlü hakiki ıhtiy»cı kar*·-
T w t l t » * > > U n a (U Tuifcl İM * ·* · n
hyamadikUn hastanelerle di£er içtimai »ardım mürsseselenni de r « ı um anlarda kainden ( f r r t ) yap«r ve bu türlü m lViM srUl* (bim arhanc) *dı verilirdi
M illiyet v r din farkı gu/rtilmeksuin herkesin bu sıhhi ve içtima! müemesrUre kabul edilmesini. (ilmiynt vo ameliy«t) ts m iilrb ittti· nltun da ban ·» din v r milletten olursa olsun onun brkimtiKT tayın edilmesini. çarftda et bulunmana av eti alına· rok hattaUrn yedirilmesini. hastaların sarU v r sözle eftlendirÜ- m r«ıni. yahut diftrr bir anlatıya gore musiki ilr frdavl edilmrU· rini 7-θ a«tr rv v r l dünyada hrr milletten öner Türklrrin trthlk r im if olduğunu vakfiyelerden hayretle anlıyoru» vr haftsda nut· ayyro günlerde ayakta v * rvlerındr tedavi olunmak istıyrn Saika bu mürssrselerden mrecanrn iUç verildiğini dr eftreniyorur
Yatn ır Türklrrin ve Türkiyenin değil, dünyanın m büyük seyyahlarından olan Evliya Celebinin zamanından 250 *enr ont» Edırnrdeki Beyazıt bimarbsnrsini gezdifr raman eserin* k ay detti# gbrgü. bilgi v r düşüncelerini okursanız milli duysuUrt· nunn daha yüksekliğini gürmttf olununuz Tav.iye ederim
Utanbul üniversitesinin T ıp taribı Profesörü Doktor Şubeyi Unverın ujrtın zamandanberi yapt-$ı trtkıklerin (D irim ) adında* ki tıbbi mecmuanın ba ay bayında çıkan nüshasında neyredJen kısmına haktti}tmiz raman mılAdl on befinrı asırdan zamanımı*· kadar - son devirlerde, bilhassa Tanzımaltan itibaren hükümet, belediye ve evkafça yapılmıy oUn bir kaç müessese ut i» ıuı «d ilmek yartile - l.tanbulda 49 bunarbane yapdnuy olduftunu yoruz Bu ıur bir bimmrt mrdir>
(B ım ar) ba.ta demek eldu*una göre, bil müessesenin bu* günkü mukabili (hastahane) dır. Son zamanUrda bu miıes·*·*» let o kadar b a k a n a bır bale gelmiytir kı ancak erlerde muhafa- ra edilemıyen akıl vr sinir hastaUrına melce olmuy ve bim«ı »■· biri dr halk dilinde (tım ar) a çevrilerek (timarhane) yanı drti· ler hastanesi adını almıştır. A .kerl bahanelerde luntab-kıcılen HAİİ (tım arcı) denilmesi bu ramanUnn ve bu mUes.eselerın
M İlH İlf , I nDoktor Süheyl ünver. UtanbulU baraber Anado u ve
melide Selçuk v r Osman oiulları tarafından .ek il on a»·
ηI i r # *
° u b w r , " i r i t
■•■"tz ί 2Τ Λ * -»· —bulunun h -u n e le r i» 1932 .rne.i UutUilkWrin. | fc - Utrlip ·
|rn ,u C»lvelini mukayeae «çın okuyorum
Β·«Ιι bulunduğu yer Hükûmrl Belediye Evkaf Akallıyetlet Yabancılar Huıuıl
6091
Rır başkauna dab» geçiyorum
D. bir şehrin fakır balkım veya difardan o şehre gelen yok· »ul V* yabancı kimwWri bir yer buluneıya kadar banndırmak ve bir iş tulununcıy» kadar yedirmek ve girmek, bugün belediyelerden brklenen tşletdend». Ona şüphe yok. Fakat hemen cacfle •oyliyeyim ki Türkiye belediyelerinin nı>beten en zengini olan Utanbul belediyealnin bile bu işi goırcek değil tek bir m û fu e· ••ui. tek biı odatı dahi yoktur Hemen (darülaceze), şimdiki ta· birle (yok«ulUr yurdu) hatırımıza gelmetin Onun yapılış ve açılışındaki makul » « gaye başkadır Orau yabancılar İçin değil, yerli Utanbul balkı ile ana yurdunu terkederek muhaceret *urc- tile İrfanbuU gelmiş yerlileşmiş oUnUra rruıhtuatut.
Halbuki ferdi himmetUı ve ferdi teşebbuder kıymet ve revaçta bulunduğu eak'ı zamanUtda yalım lrtanbulda (tapbane) adı »enlen » e bu lUılü işlere yarıyen 20 kadar mûe.ıaear Vardı Hemen b « hüyûk «aınıiu yanuvda bir (taphan») bulunuldu. I · · tanbuU gelen fftkiı MryyahWr, g.rip k im ile r . yok.ul adamlar
Ttirtl,r4. VhUrlhttu Twtkl
buralarda yalarlar. kalkarUr ve yanıbaşlanndokt imaretlerde tie karınlarını parrulz doyururlardı Sizin için hemen görülme»! mümkün olun Beyazıt uphanrıı o camiin iki yanındaki çıkınlı· Inrdtr. Bunu F.vliya Çelebinin izahından anlıyoruz Bu kımınlar »omodan «radaki duvarlar kaldırılarak camir ilave olunmuştur.
T&b Fnrıça takat ve kuvvet nıanoJina geldiğine yote ne »üretir oluru» oUun aç kalmış, kavvrtten düşmüş. zayıflamıy kimseler buralarda yiyip içip kuvvetlenmekte idi MutlA Evliya Çelebinin bu müeMr**lerde (tavhane) dr dediğini dîtfüneıek tavlanmakta idi diyebdirız
Tnphanrlerr be nziyrn biz dr (hantarbıl) Irr vardı Butılıu· dan ancak bır tanesinin I »küdurda BaUKm i*krlr«iniJe diin du vArln çevrilmiş bir aruııını biliyor vr. gülüyoruz. Uzun bit yol* dnıı gelip UtanbuL geçerrk paratı kalmıyanUr. yahut İftanbUİ* dan Anfedoluy» gidecrl fnkir yoleuUr burada lUebilulUh. yani par.mz yatarlar ve kervan İteklerlcrdi Bu mür«»r*e»rUrr (pata· •ız o te l) de diyebiliriz
Bır ba ikasına dalın geçiyorum
E ; ıkı üç *rnr evvel Utanbul belediyecinin yalnız kendi memurlarına parauz değil. lakat dığrr lokantaUra nubetle daba UCU / yrm rk vermek K»n b«r (memurlar lokanta··) açtığın. vr çok hayırlı trfkiliktUr.m«zdan b in ·, obn K ızılay Cemiyetinin dr yalnız, ilk mekteplerde g ıdam kalan çocukların o da bır kumınn ancak kış mev.ım lermdr ve «buml değil. ara..ra gundr bır dr a para··/ birer knp « ta k çorba verdiğin· gazetelnrdr okuyoruz r hepimiz bu te»rbbü«lrr· alkışlıyoruz Umumî harp içinde yutt K ızılay Kuruntunun (aşhane) diye açtığı m ue.»«e lrrdr her gün yüzlerce fakır halka, dul kadmUra. yetim vr ok«(ı* çocuklara, aaker ailelerine yemekler verdiğini de hAlA şükranU hatırlıyoruz Fakat .»te gorüluyor k. bu turlu yardunUr ancak «kıntıl. zaman
\μ6λ. yahut rouAyyetı v r mahdut kımtclrt ^ kl11 >AR|lü|ufl Halbuki rakı zamanlarda k.m ve ne kadar olur·.» * n mUracaat edenlere guııde bır değil, iki defa 1κ>1 3 «°^ ' ^(im aret) .Ünden mu»»*e*eUrden yalnız lelenbuld· _ o o i n m d. A»hane. yahut yemek vernn ye» demek oUn bu - d * » · * ·
r i » < t - ~ > * ■ · « ' * » ' - l“ ' Uld“ ‘
muUUS»!' bulduğunuzu U k * m .d . . . “ * ” « " · £ j lu», .unu hatırlatayım ki. y .ln u f i ün ıv*ı,ıtenta « * u/*k 300 n J r «ovm ind# bu m û e.*~U «den b r, «nne bulundufianu *ö> Icrtcm kalan (13 ) inin şu koca l.unbul K.n mu Ι ο Ι γ Λ ι bır » İtam olmadıkına · « de manırnm/ unintn Hele banktd .ı, . .mm I,«mm şu pencereden gordu^nü/ onünü*Uk,JV-yM itU . d,grinin arkanızdaki Süleymamyedr. »kûncu.ünûn Şrhradeba. fir.rln. d0rdüocüıünün Ulelıde. beşınriaınin .»e Nuruoıınnnı» ede olduğunu haber vermekle «i* buradan çıktıktan «OMU yerlrruıı ve binalarım b i le t goiüniiıle guımcutfi temin eder ve e ık i Ur yem teşeM»ü»let «taundaki mukayeıeyi kolaylaştırmış olurum
Beynnt imaretinin yennde bugün umumi kütüphane varılır Hu Rcnif lalonlarda şimdiki okum · m»*·» ve koltuklun yerim)* «inceleri yemek m â ıU n ve lılum lckri bulunuyordu. 3ü- leymaniye İmaretinin btr kıım» »imdi Turk · lılâm müceti vr di^er kı»mı kitabeler müresi ittihat olunmuştur. l.lAm muteai koridorunda imaretin de#ırmentaşt halâ durmaktadır. Nuruoımn niye imaretinin yerinde bir ςιηι fabrikan açılm>>Ur Şchnd* imareti liman şimdi evkaf idaıe.inın ambarıdır Yaln ıt İJklelı imareti eıki balını muhafara ediyor ve yine » k in «ıhı fakir halka yemek pişirip yediriyor. Böyle bır ianen d* üıkudarda vardır.
İşte imaretler de beji (« id i himmetlerin, şahıi teşehhütlerin malimiu.iur Şimdi terkcdılrn binalardan bile faydalı «mette ı*· tlfade ediliyor
Umumi harp r.naımda şehrin bu çok yerlerinde yemekler pişirtilerek o .rintlerdeki fakir, yokıul k im ilere , a.kcr ailelerine verilmelindeki büyük himmet düşünülerek bir daha bu «ib ı u· ırıııml felâketler vukuunda ı.tılade edilmek ürere kalan imaret- lerın botulmıyarak aynen muhataran lifim (e lm et m ı» Başka bfı işe lah ıiı oiunt* bile ocak ve Mircnnın boıulmamaaı iyi olur.
T w t l i r * V h lf f lH ·- TirtVl
Bır başkaıın* daha ergiyorum:
F ; bugün belediyelerden beklenen tıbbi mezarlık. mrl tu· valeI Mİonu. park ve umumi bahçe gibi balkın »ıhhatıne yarı»· dığı niabclte şehrin güzelleşmesine de yardımı dokunmakta olan m üe« (etelerin de hep ferdi himmetlet. şahit hizmetler olarak meydanı» getirildiğini bilmem ki lekrar etmeğe hacet vaı m»>
Eve» Utiınauz olarak butun T liık iye şehirlerinin dört bir tarafını hatifi en iyi yerlerin» kaplıyan mezarlıklar hep ferdin ölülere parın/ tabaU ettiği yerlerdir. Mezar hldar kanunla Evkaftan alınıp belediyeye devredildiği zaman. belediye hungitine el attiıe karşıcına bir tapu veya (emettııklr efrattan bin çıktı Me/arlann ferdin e »eri olduğuna bundan başka delil mi i*te rai- niz> HattA maliye kayıtlannda tarla görülen bu yerlere «ahip- Itrinin vergi verdikleri d<- hayretle gorülüd Anlaşılan buralar insan ekden birer tarla imı|! Zavallı belediyeler bu işte de Inki- •arı hayale uğradılar. Cumhuriyet hükümetinin bir kanunla bunu halledeceğinde şüphe edileme*.
Daha·! var Y a », kış > eşitliğim muhafaza eden ve ayni *a- manda mezarlıklardaki fena kokulan gideren ulıı »elvi ağaçl/ırı bile otolara l»ep fert tarafından dikilmişti». Evvelleri umumi mezarlıklarda birer de fidanlık vardı k im nereye bır ölü *dm*r*e beş tarafınn da bir oelvi dikmek u«ul ve taamül halini almıştı Ne güzel, ne »ıhbi. ne medeni hımnv-t v » hizmet değil mi >
Bugün ağaç bayramı adı venlen ve hükümetle belediye teş- kılAn elele vererek. hattA mektep çocuklarından bile irtifade cı betine gidilerek yapılan teşçir. y · " · « * ·< Ι «^ α .iynetinl ne kadar takdir edıyoraak e.kılerin bu Adet ve hizmetlerini de o hayret ve takdirle anmak bizim için bir medeniyet ve -ğ lık bor-
cu olmalıdır ,Hele bır vakfckz l.tanbulda m y ı» 1400 zü geçtiği g * * * "
hemen hep., ferdin hrmmetıle vücude grimış OİW, m o t^ r tn yanında bir o kadar umumi helAnın yeni tabrle tuvalet «lonunun
yapılmış olduğunu biliyor ve görüyoruz.- η » ı .u » b « u r w , * . « r
Ttirklertn bu if* vrfd ikkn ehemmiyeti * * hımror
Ou m a Lrtt»i*
da vr tiyatrolarda hÜt umumi heli v · b ^ r b o ln ,u , u l u r ^ ^ ! u n m ^ ^ ^ ^ M
L u m T w S ^ görüyorsunuz ki frrnk .eyynhın -fonnın »uyu
*km Be «hh i hismetlere vr himmetlere »ehrin ötesinde bem inde
h i l i görülm v , hıılkın *r,m r,>nr. hav» a lm asın . vr ^ n m ^ r
trrkedilmi* olan namazgAh. çayır ve koru gibi um um i grzm tı
yerlerini dr ilAvr edersek r .k i « m a n la » * um um i park vr bob-
çel«rin dr hükümet vr hrlrdiyree dr*il. halk taraf.ndan yap ıl» ,.,
olduğunu görüyoruz. Velirfrnd. vr Ç ırpK · çayırları. Pafahabçe
vr Buyıikdnr çayırlan vr ağaçlıktan Hrp bu kohıldrndır.
Bir başka»ına deh · geçiyorum:G . bu saydıklarımdan bafk« ferilrr hatıra. Hay alr grlm iyecrk
bir çok bftldt w sıhhi i»lrri dr üzrrlrrinr almı»lardır Bunu müteaddit misalleri» tryıt etmek mümkündür. Fnkat kıaa kesmek için yahnr çok ro lrn u n görülen bır tanrs.ndrn bahaederrgim.
Mesatt bugün yırtlnrr tükûrmrk belediye zabıta talimat- nnmr.ılr yunak rdılmiy olduğu gibi nilelrr nras.ndn evlerde v î muallimler tarafından mektrpb-rdr hiç olmazsa çocukları» bu nun («malığı türlü vesilelerle anlatılmaktadır. Verem le mucedel» c «n iyet i gibi hunııl tefrkküUerın sırası grldıkçr rnakalrlrr. rise· Irlrr vr konir ramlarla ve hıfnssıhha müzesinin Ue müteaddit tablolarla halk» bu kötü Adetten vazgeçirmeğe ça lılığ ın ı bıliyo- nıg Hattâ belediyenin »on romanlarda bir çok yerlerde sokaklar* dop'dığı kaldırımlar uzenne (yerlcrr tükurmryiniz) yazısının vaiıiırılmıy oldğunu bile görüyoruz
Sutlr, nas.hatlr. hal tâ c*za trhdıdılr bu kötü huyun »nUnıt geçıleın.yucğin. anl.yan r.ki Türklrr paralar taba.» v r adamlar tayin rdet'k bunları arkalarında bııer kap ıçındr kül olduğu baU de sokak wkak gezdirir, nrrrdf tükürük ve U igam görü lüm üzerlerine bir mıklaz kul s*rprn*k suntıfe. yarn ameli b.r tarzda tam mazarratının tehdidim, hm, de gtu r batan çirkinlik ve iğ- rrnçhğın ortadan kaikmaa.ru Umln «derlerdi Külün b „ dermeye
T * * ' ; · * * b i/ r im · T u tu laUMii r
kadar antiseptik olduğunu o zamanlarda unlayıp bundan i*tilnd“ cihetine giirnrjji taktuden o<iz olduğum kadar o p i· (eylerin u * tünü ö ıtm ekk yapılan «h h i. hattA bedii ve binnctice held· biz· metin büyüklüğünü ölçecek to r bulmaktaki aczimi d* buranı· nuxda itiraf edenm.
Bir bafkaaina daha geçiyorum;
H ; patanın iktisadi. içtimai. Hattâ dini iflerde oynadığı rolü «■»ki Türkler, kooperatiflerin, türlü türlü şirketlerin ve banka· lann adı ifitilm em if olduğu zamanlarda takdir ederek (avarız .ıkçr » i ) denilen yardım andıklarını v r ehvrn faizll ikraz mues- •eaelrrini vücude gelirml^lerdir
FjkidfTi Halkın etrafında toplandığı. ç«>vre*ınde oturduğu her mabedm. yahut her mahallenin bir (avarız akçesi (andığı) vardı. Bu sandığın »erm ayriini Hükümet v r belediye değil. bir daha «eri almamak ve maddi hiç bir menfaat gözetmemek ü/ere fertler verirdi. Verilen paralar hllei j e t t y · usulde tıemalandınla· rak faizinden bir miktarı mahalle iflerine. mabedin ihtiyaçlarına •atfedildiği gibi bır kı.m ı il* de mahalledeki fakiıleıe. dullara, yoksullara, yetimlere ve kim»e.izlere yardımlarda bulunuhııdu
Şimdi az çok bu i,ler. gormektr olan Kızılay vr Çocukları
Rairgeme Kunımu ve D a r ü f K ^ ^ ' ' * » ’ * rd' n Turk Okııtm. kurumu gibi M y»·· 1“ *Hn b*| parmağına bile jretifemıyen y « * dim cemiyetlerine mukah.l e-kiden Her mahallede bunlardan yanı .v e r i* akçe.i »andığından birer tane bulunuşu alal.r.m.zm bu- yük şefkat v c yardım duygularını g ö m m e k itilwnle takdire μ Ζ ·
değil midir> .Türkiyede ilk defa olarak 1285 (1869) da evkafın uzenn-
den bu vazife -hnıp belediyeye verilm i,tir Bunu tn. «anhlr « T redılm if olaıı bir nizamnameden anlıyoıuz Acaba >«·. bun ton Haddim bulduğu o tarihlerde dm, but m û m ^ Kİare telâkki edilen evkafın faule ve pan. ıkrazıfedinle ve dini m u *.s~e ile kabd, .eld ° l j d , r k- - » ........ilen geliyor > HaJbuki yine o ta rih ler* · * » » ^hile. ,e r iy e u.uhle pekAU ikraz ve ^ba,. i l k i , lux al a. yap ı^ rU n h Bu tetkike değer bu m
On u * ü f ‘ "•Λ
Çünkü durup dururken e v k a f ın gördüğü i f l e »d e n h ıçb u ... k e n
d iliğ in d en belediyeye v e r i lm e m iş t ir . Bdbaa»a o d e f t e r d e .
Yine bu tarihlerde bütün «n n i cemiyetlerini» birer yardım
«n d . l i bulunmakla b e t t i r M n '. l ve ticaretin. duba üerfjre götürmek Ut İyen mahalle aekeneıne o mahallenin avans «n d n ğından ehven faule ıkrasatta bulunulur te Ih, »uıetlr halka bu
r.naf İMnknıı mahiyetinde iklimden de yanlım cd.lird.
1930 da belediye kanununun neşrinden •oma Ankarada açılan ve I üık.ye belediyeleri varidatının yüsde beşın. kendirine (mu emmen) b.r »r tm ty * olmak .were hükümet » e kanun kuvxet.le almakta bulunan (Belediyeler B *n L ı.ı) «İr bu ferdi vr giiyricrulif trşelıbtiı aralındaki mukayeseyi muhterem dinleyicilere b.rok.·
yanımYalnıs f.ı kadarım »«yhyey.m ki Belediyeler Bankan kendi
koyduiıu hı**r m.hetinde para almak i*tiyen belediyelere bile bu palayı faule vermektedir. ÜU|ünülur*e buguıı bunun ikafka tu ,· tünü de olanııyarağı için bankayı ma/ur görmek Usım gelir.
Bilmem dikkat etlini» mı> Bira» evvel ağlımdan bir (hllei fer'iye) tabiri çıktı Şenatlr hile arasında ne münaaebet var diyecektim/ Hakkımı var Isah «deyim. V e tözün «ı- ratı ıtelrııifken faizin d inim e ve rejhnlerce. ne suret· lr telâkki ve na.ıl tatbik edilmiş olduğuna dair de bu kaç •Üs Kiyliyeyim. Pek ucun taf.ılA'a mev/u ve /aman müsait değil Mutuhaımlar bunun lehinde de. aleyhinde de çok *or toy- lernışleniir Bugün mikurı a/ almak ş.»rtilr İai/in lu/umunu taa- dlk Hmiyen kırme yok gibidir. UlAmıyetm de noktaı nazarı böyle olduğunu iddia ve müdafaa edenler ckaik de*.ld«r.
Benim burada abyUmrk Utediğun şudur: UUmiyet faizimenettiği halde «imdi .oyled.ğ.m Bibı b.r çok ki/melerin hayır ve **vaP kMt'1· vakfettikleri paraların faule,ile dini birer m u c e .* olan camilerin idare olunmM,. yetm,|r,r . duUara yine .e*.,p ve hay,, ka.tıle bu faubrk youbm edilmekte bulunma., .di Bun» »öyle de ifade edebilirim Hocalar halka ka,r fa.ri haram rc evk. idarelerinde cap , cay., k i » mu.melr.. yapa.U, ve bunda günah tanıttıktan halde kendiler, muallel*,,!*, mahkemelide,
dine mugayir bır cıhei görmezlerdi Bakınız bunu nasıl yapaıU· ve ııc »metle tevil ederlerdi?
Mecelâ bır adam* bır »efte müride lir 1(1 lir» ıkın# rdılrtek«r ve bunun bir »enelık faır» bir lira tuUuak»· onaya bır eşya. İmi kitap, yahut cepteki Mal çıkarılarak Şu «iteli I I liraya nlır mı· ■ın? denilirdi. Alacaklı e v r il cevabını verine* m a I bir an için kendisine tealim edilir, lakat derhal; t>u «mmIİ baııa hediye eder mı»m> Sunime maruz kalırdı V r tabiidir ki saat hemen muktı/r iade olunurdu. V r gûya «enedr bır lira hıızle IU lirn istikra/ edılmiy drgıl. 11 liraya bır »ant alınmış, bunun hediye edilm e·· içlenm e·· ü/erine hediye edılmi| ve gen terılmtytir İşle bocaların (hulleı fe r 'iy e ). balkın da çok yerinde bir tabir oturak (h ile· je r 'ıy e ) dedikleri budur Gûya böyle yapmakla alman laı* h elil bir bale getirilmiş uluyor Fakat şe naile bilenin bir nrayıı getirilmeli de pek acayip bir (ey oluyor.
Şehirlerin iman, yollann yapılm a». »an*at ve ticaretin ilerleme#!. hükümetin, ordunun, donanmanın kuvvetlenme·! için para bulmanın lurumunu mkiu rdecek bu devirde kım»r yokluı »anının. V e bu tftrlii paraların da ancak faizle bulunacağı da mıılum bir hakikattir. Fakat bu böyle olmakla herabor yttktrk ve ağır faı/m iyi bır şey olduğunu iddia edecek dünyada ne bir din. ne bir rejim, ne de bır hükümet olacağına da ihtimal verme· yini*. Ortaya yeni bir rejim atan Alman Hiller bile 20 inci medeniyet a«nnda faizin katdınhnaamı ve İnç olmozaa hi»*edılmi)ecek dereceye kadar indirılme«tni programına kuymuytur. Bütün hükümetler gibi Türkiye Cumhuriyeti de faizin miktanııı a/alfmaja çalıştığını biliyor ve görüyoruz
İşte duılenndn yapmak utcdlkleıı budur. Hıri»lıyanlıkta dahi ilk romanlarda fa u . haram Myılnu|tı. Yahudiliğin bunu na»ıl düşündüğünü bilmiyorum Dinleri haı.ım aayaa bile onlur bundan çoktan v.\zgcçmi| olacaklar kı hıriatiyanlık v · ulAııılık Alemlerinde fair haram «ayıldığı devirlerde Yahudıler bu t f üre'· Irrıne almıylaıdı Buğun hutuu dünyadaki mail mûe*«e»e rın Yahudılrrin elinde oluşunun «ebebı budur. UUnuyrtın * J uğraymış. yahut onu tamamen veya kümen menetmiş » a,A*
T «rU rrfe V h m *u,m t u l l » t»kHJ>>
roüradcm» ^ « i i l ım
ar.SKrt : » - £ “ ■·*· -•«■rintti/
Bu b a b ım a daha f^ iyo ıu m| bu mitaller. daha boyleec utttıp ««lebdi../ Faka» bun
rf.n nc Mimin, ne * konierantın mev/uu mutnıttır.Yıln.r »unlan .live edeyim ki: Bugunkd belediyelerin m beti. |»,l. ı»le,imlen oUn lan/ıiat. »emuhk. tenvirat y * u « y a n lık ifteri bile bn<e »erdi te*ebbu.lerle h a in in d i M etrik beıke» ev.nin veye dükkânının önünü «ilip •Optirerek çöplerin. Bo«urup demir dökmek veyo doktürmrkle mükellefli. Bundaki roıluk onl*|.hn.f «Α κ Λ ki yine fm fl olmnk ö ıe r* «>n /«inanlarda ve niflMİâ tmı/ifat ifini helediyentn uterine aldsftı 1285 (1 8 % ) tn· lihtnr kadı.» Uunbold» (çop çıkman) eınah diye bir «ın ıf halk peydi» oUiak bir »ok tebeplerden doUyı herketin h iu *t yaptım*· dıft» bu i(i para mukabilinde nnUr garıırletdı. Ya|h tiUnbulluUı (çöp çıhuram) avarenin t bilk hahzaUntıda »aklarlar ve unların kaba Mtleıinin taklidin. yaparUıd».
Evlıya Çelebi dt çopliik »ubaşıtı. yahu» (Tabir m bafi) dan Uhardeıken bu nnalııt garip kıyafetlerinden re çıtlifnı* tur/l»· ı.ndan da utun u radı ya malûma» vermekledir.
Yalnız Beyanı meydanı gibi umumi yerler ayda ıkı ve Λ » · meydan. - 'imdik· Sultanahmet parkı · gibi daha büyükleri de »e.ıifda iki deia ferde defcil. angaıyr «uretile ve /«bıtn kuvve»ile lılin ı olnuyanlara t» cemaate lemületlitdırdi Bu utulun iyilik veya kötülüğünü buıoda münakafi mev/uumurdan hariçtir
Tenvirata telince. Grcdcri yalat vaktinden tnnnt »okakta bulunmak vry . evinden »ok.R , ç.kmak nkiden /ab.ta bakımın· ilan en çok ya.·k edilen hır i|li Fevkalâde mecburiyet dolayı.de çıkmak itt.yenler, içinde· mum yakıUn bir feneri tafimak ve bu •utrlle geçecek toka*. lert kcndiıi tenvir etmek me<bunyetınde idi. Denilebilir ki o jamanUıd- be# «ece »ok«ktaıd· böyleee birer fener alayı lerıip olunurdu
T m rtfir * -Wbfrrflain Tırttu In lH ifi It
Petrolün. hava gazinin. elektriğin olmadifti r*ki ramonlnr-
da tenviratın bundan başka türlümü dc olamazdı.Bu devirlerde en «ık tesadüf edilen zabıta vaka ları: Het>
hangi bir adamın geceleri fenerci* g e d iğ i görülerek karakola götürülmek ve karakulda «la ceza olarak «b a b a kadar ktilhnn· İn,da angatyede ve temizlik işlerinde çalıştırılmak ve aabahUyltt erkenden külhanda kirlenen p i· k ıyafetile ev.ne gitmek Üzere »oka ** aalıvenlerok halka le ,h ir edilmek idi Halk .okakta erken- den böyle p i· kıyafetle kim i görür·*· onun o gece külhanda g e cc ledıgm, anlardı. D ilim izdeki (K ü lhanbey i) tabili dr bu teşhir •uretile cezalandırma devrinin yed iğ ind ir.
Hayır, şefkat ve imar makaatlarlle yapılan mües.eselerdan bahsedilirken bunlar arasında büyük bir yer a lm a·· lAzını gelen (köprü ) leri ihmal edemezdim Şehir v r kasaUlann kinden ve ya pek yakınından akan cofkun ve taşkın »uların üzerinden ın ■anlanıı. HattA hayvanların yorulmadan, boğulmadan rahatça geçmelerini temin ederrk bir e »e , bırakmak, hayır «evenler için, rif giızel. ne bulunmaz bır veailal HattA bu, yollara kaldırım yapmakları da mühim. Çünkü kald ırım .if yolda yürünebilir. Fa-
kat »u üzerinden kolay geçilemez.UlAmıyetın naşiri (yollardan insanlara eza vererek şeyleri
kaldırmak imandan bir parçadır) demiş İşte bu tavsiyeye göre bir çok dindar adamlar memleketin her t.ıralmda yollar, kaldırımlar yaptıkları gibi au üzerinden geçen yoldan başka bir şey ol- mtyan yüzlerce r a belki de binlerce büyük v r küçük kArgir köprüleri de yapmışlardır. Bu köprüler arasında barıları · Cc«ri Mustafa paşa. Cesri Ergene. Uzunköprü · gibileri adlarını buldukları kasabat.ıra bile vermişleıdır. Köprülerin bayır maksodilr yapıld ı* ını ııhat ιςιη axjrlen Arıadoluda v r R u m lU t dolaştıracak dc- ftiJtm 1252 ( I β 30) da, y tn i tam yü * tr.nr onec bu fehirdf ilk defu Galata il t Ittanbulu birbirine bağlamak için yapılan tahta koptu bılr hukûrnrtr. vakfa veya brlrd ıycyr bır Irat, bir vergi matrahı ol.ıt.ık drtfil, halka \\umct ve Hayır maktadıle yapdmif· tır. Bunu Lütfü tarihinin |u · kopnivıı in yada n «ata/ · M ftnn* · ahaliye tuhulet göttermek olmaama rorbnî zinhar kiın#*d*n bir akçr atınmıyarak meccanen f* ltp geçoMjUtı UAn edikti vr adııu
η «Muin frctt»
(hayratiye) deruUtu Hknu *ü,trrmektedı». Son «tu ıtan !*» *■>
|inciye k=da, l«»nbu> da «W » 1 oUufttt W d f ^ mUrU' riyc. toprak ba»lı. P*kmaı f « adlarla çc-.ıp W f d*Jd· » pa ,‘ alınma»! botokim ilk yepdışUnnd» gâretıkn m*kâ»Üaıdan el
bette uıaktır.
Bütün bu ferdi teşebbüslere burada an k tılm .» « u n »üre- <ck olan liftim m kaWum» a M d'4* r ****!' **W *y« M *™ · dr
ılÂvr ederek ve but.Uıtn da bir derrcey»· kadar fetde yaptırıldı-i.m «oyhyeiek bu kıeımda ao/lemne nihayet veririm
Stue ilk btt|kd»«ım »iradi» ferdijet «tam ım ın bılha»»a bo yük- »ak künıilde Univet»it«ı Prı>fe*orkn tarafından tetkike değer bir kıymeti olduğuna Işaıet etmiştim. H*r şeyin hakkını verebdmn uliiınk için Cniv«r»itenin c»ki profesörlerinden büiainin, büyük Türk mütefekkiri Zıya Cûkolpm bu mevıu etrafında yaftUr )Arınış oldufcunu bdlhara Kuçuk mecmuada uoıdufcUnı için haber vcmınklıjım Uutım tjeliı
Gökalp I9İÖ arnektinc doftru Yen i Mecmua ile ncşıelliûı yıuılaıda bu mcvıuu içtimaiyat bakımından tetkik ederek nfert yok. cemiyet vat. Sen. ben yokuı. bu varır·· vecireami ortaya Atmış, farbın ilerleyişinin ancak cemiyet «ayetinde olduğunu vr bııım gerıleyişıtnuin dr ferdiyetten den grldı£ını ittirerek birdeki lerdl teşebbüsleri v* ferdi mûrue»elcn tenkit etini* vr intı· kal dev relerinde mutlaka ferdiyetten şahuyete v* en *onra cemiyete (rfdeceitnı iten »urmüştü.
Gökalp ieıdıyet hakkında bu tiırlu kat‘1 fikirler yürütürken Ilırım ferdi mûr»*e»eletimirı. vakıl usulümüru yakından tetkike vakit bulamamış oldufcunu taaoedlyon.m Vakit bulmuş olaavdı bu bUyük edtm boylr »yUm.yecekti Nitekim yııw bu aıralaıdo vakıf hakkındak. kanaatkr.n.n de »şaft. yukarı buna benrediğini Ve kapalı olduğunu bira» sonra tafsıUtılr anlatacağım
BctrJwi *e»*ln kı Gfckalp bu fıkrmde »onuna kadar durmamış. tetkıkat ** laubbttfclltu ikrktûkçr ferdiyet hokkındakı «o rüş ve anlayışı a« çok deftm ış. hattk çok ık.lrroı, olduğunu
1922 de Kütük Mecmua (»a y ı 23) Ur (Umumculuk) başlığı al tında çıkan yozumdan anlıyoruz. Cûkalp orada diyor k>
Cemiyet, fer tir «den mürekkeptir Cemiyetin aym a beyni, go/u. kulağı. ellen almadığı w;.n kendi menfaatlerini garup diı şünrmc/ V e menfaatine uy «un işleri kendi kendine yapanı·* Cemiyetin menfaatlerile mazarratlarını gören ve düşünen ve nıazarratUnnı defederek menfaatlerini celbe çalışanlar da ancak onun terekkübüne dahil bulunan fertler olabilir Fakat her fert bu umumi işlerle. »ırf cemiyetin faydaaı kin uğraşıyor mu)
Fertlerin yaşayışına dikkat cderaek görürüz ki bir çokları yalnız kendi işİerilr uğraşıyorlar. Umunıl işlere hiç dlAka görtf»· iniyorlar. VAkıa bu fertlerin kendi işlerini iyi yapmaları da cemi yet ıçm faydalıdır. Fakat yalnız bu hu*u»I İşlerin gorıılmral kâfi drğıld.r. Umumi işlerin de düzgün re kttMimiz yapılman İA» »imdir O halde bu (huıuacıı) iuaanUrdan başka (umumcu) in unlan* da ihtiyaç vardır
1— Umum! işlerle aırf şahaı menfaatleri için uğraşanlardı· MeaeU yalnu maaş almak içü» memur, yahut iktiwdl imtiyazlar koparmak için mebuı utanlar
2— Goatenş ve tefahür Mikaaıle aiyatl mevkilere göz di
kenler.3— Rıyaaet aevdaıı ve iktidar hıraıle »ıyaaetr atılanlar.Bu uç çeşit fertler her rw kadar umumi işlerle uğıoşırlaıaa
«la aırf cemiyetin faydaaı için uğraşmazlar. Bu çalıf mıılaıın muharriki ferdi ıhtırmalar olduğu için cemiyetin caaılı menfaatleri yinr ihmal edilerek yalnız bazı /ahiri menfaatlerinin teminine çalışmak olur. O halde umuuıl işlerin içtimai menfaate uygun bır lar/da yapılmaaı için başka turlu fertler Uzımdır Öyle fertler kı bunlar hem umumi işlere büyük alAka göalermeli. hem de bu alAkaları. ne şahaî menfaatten, ne mevki hitamdan ve ne da tefu hür hittmden doğmuş olmamalı Bu aUkanm menbelan yaltwz milli, vatani, içtimai mefkûreler olmalıdır. Yani bu umumi işlerde lamamile gar astız. menfaalaız. eııvel»*# vr ba» ·»« malıdırlar işte bu aeciyeye malık fertlerin umumi err belledikleri allkaya (umumculuk) denilir I r a n ··* * ' ' itada Eaprit publique tabinni kullanırlar.
TuktrrAr VMrrtnct» T.rOU la * * . . ,
4 Hm» n Ü i*a
- , * - ~ leke,», istibdat, tahakküm . tegallüp * b . feyk r y ^ * »
Garbın |«,ktan faik,. garp milletlerinde umumculuk ruhu nun kuvvetli olma«ıdır W * M milletler « n M id · <U bu « · eiyenin bUba*M Türklerde kuvve,li olduğunu »o ,uyonw lurk
milletinin « . i » b........* * « t t < * " . « T Tcubk ruhunun kuvveti, bulunma., «ayr..nd«h r TüAler bugün bu sebep «aye.indedu ki demokratik teşkılAla -h .p m,İli bu
devle, vöcude *e,itebildiler r»Ziya Gökalpm mUtaleoM bu ,»d . bitti Go,u| ve dil'unUf
İtibanle arada fark yok Yalnız benim anlayıp ta anlatamadığım hakikatle,! Zıya Cûkalp kendı.ine ba· oUn kuvvetli mantık ve
giuel İfade ile ilmi bir »ekılde o,taya koyuyor l|te o kadar.Son »Öc olarak diyebilirim kı Z ıya Gulu lp, uınumculu·
•dini varmakla beraber yına ferdiyetçiliği müdafaa ediyor.
U
FERDİYETİN ESERİ: İM A R E T · M E D E N İYE T Cıte
SÜZ uzamış olmakla beraber bu «ırada «im aret* tabirinden bah««ditmrue hem mevnıumu/u noktan bırakmış, hem yukarıda «ayılan maddeleri toparUyamamış hem de Türklerın şehirleri ima, «ahaatndaki huauııyetlrrıni ve faaliyetlerini »oy · İrmemiş olacağıma «çin bu eksiği tamamlamış olmak üzere müsaadenizle «imaret» hakkında da birkaç «o* »oylıyelım :
Umumi belediye tarihinde bit cite tabirine te«*düf edilir. Yunanlıların Kadı olan bu tabirin medeni hakların menşei anlatılırken hukukta ve ınun toplulukları «ayılırken içtimaiyatta da bahıl seçer. Ben burada cit* hm hukuki ve içtimai latiflen ir uğraşarak değilim Onun yalnız imar «ahaıındkaı hizmetini mevzuu bahaedecck * · iniklerin ümran ve medeniyet hu»u«urı· daki hizmetlarini anlatacağım:
Garplılar CUA yi: hemen hemen «u tabitletle «etrafında «ur. en yüka«k (epesinde kal*. otta.ind* büyük mabet ve bu
Vfc*rUU*»· T.,ih l takt^lıH
nun çevretınde çaş ıtı. p u *n v r mrydanı bulunan kauba» diyr tarif ederler.
Kasabanın difarııında yafiyan Kalkın ibadet için oraya gelmeğe mecbur olufu. duymanın tecavüzüne uğradıkları ra man tur içine ve kaleye tıkınmaları, ellerindeki ham maddeleri »atmak. kendilerine tuzumu olan mamul etyayı almak için dr yine buraya b * f vurmolan kaaabaya bu ehemmiyeti vernüf v · bu tarifi doğurmuftur l|te bence cite nin belediyecilik bakımından en doğru tarifi budur.
C ite nın dilimizde mukabili «M edine» veya «belde» dır Araplar M rdineyi «muhit v r mahdut ve muayyen |ol ntek&ne denilir ki kuttan v r tukkAnının içtima ve ıkarrırtlerile mütec» tir o la » yanı ummn eterleri vucude gele Beldeyi tarif için de «etraftan mûtahayyız v r mütemeyyu ve mııteayyın olan (yanı meıelA bir turla ayıılm ı« bulunan) her kıt’ai arza helrlr ıtUk olunur" diyorlar Bazı Arab İrgatları katabanın büyüğüne «m edine» küçüğüne «belde» diyorlar.
Araplarla garplıların cit* ılr Medineye serdikleri mana aralında ben hiç fark gortnöyorum Fakat bazınızın her iki tarif araıında birdenbire bu benzeyişi bulamadığınızı tahmin ediyorum Bu lereddudUnıizU gidermek için ıılAm tarihi nin bir »ahiieeinı açıyorum: Bılıyoruıunuz kı UlAmiyrt nefiri· nin Mekkedrn kaçıp «Yearib® kaaahaıına gelerek oroıını kendiline merkez ittihaz ettiği zaman dumanlarının tecavüzünden korunmak için Iranlı Setmanın ta v fiyw il· katabanın etra ima bir §ur {ev irm ıt v r kalıba idinde hem mabet, hem hükümet daıreti. hem ıkroetgâh olmak u*rrr bır de mercit yapnuf” tı V e o Urıhlen itibaren de Yearib kaealıa·! nMedınrttıl retııl··
adın· almıştı
H iç »üpbe yok kı çok y f w ı i | » e >er " γλΑ^hakikati bulmak için en »on AiabUtana gelmi» olan Selman; tehirlerüı etrafına tur yapıldığını Iranda ve Bızantia K0" " 1'» ve bunu Muhammcde tavwye etn.ı,t, Bunun üzerine^Ar
tanda ilk defa biz kasabanın etrafını ıur ile çeviren M ta t f natırı olduğuna ve bir k a -b a y ı bu .uretle mıara medenı>et
»* o u u ii r i p ·
nıldığine göre Araplara bu hu .um tik medeniyeti Muhamme- dm ögretmi» olduğu »oylenebılir.
Yunanlılar cite hanemde kalanlara «rnetek> RutnalıUr «b « W dedikleri mb Araplar d - Medine haricindeki badıye-de y*ni çöllerde y a y a n la r * «b ed ev i· derlerdi F renkle* d t f d® oturanlara. ciK Hakkından utıf«de edenle*e ctoyen d *d »* !« » uıbı Araplar da Medinada oturanla*· «m edeni* derlerdi C ıvı· lııatıon medeniyet kelim e* Ç it i den alırımı» olduğum, gore tnrdenlyet «eKİrlitik demek oUca*ı gibi dilimizde Medine yerinde «*eHir» tubinnı kullanılmakta bulunduğumun gore de bı/ım «teh irli· ve «koylu* tabirlerimi/ medeni. bedevi muka·
İMİı olmuv olur.Bır konferant * in birar fa/la iM k k l edileceğini tahmin
ettiğim bu Uahatı vermece mecbur olufum: Tdrklerin tehircı lık ve imA» »ahaunda ortay* çıkarmış oldukları · imaret · labiri· nin v·· imaret »isteminin turn f renkler in C ila ·ι vr A rap linn Medineıı mukabili olduğunu libat %* U*h «çındır. Şimdi bunu
birkaç m in i il« teyit edeyim:
Bilmem hiç eGebre* ye uHttnıt m ı) Cıttinı/»e orada knn.· banın en h&kim bir tepesinde Çoban Mustafa Paşa adında bin ai tarafından vncude getirilmiş buyuk bır ümran eteti gormuş- tunu/dur Ortada böyük bu rami. dort bir tarafında bimarha- ne, tabhanr. aşhane. medreae. kütüphane. kervansaray, hamam. han «o to l» tekke ve mektep gibi müeaseselerın v r en nihayet vakıfın abcdl UtıratgJkhı olan türbesinin dirilmiş olduğunu elbette gormüşsûnürdür,
İşte bu »ayılan binalar katabanın bır çok medeni, sıhhi ve ilmi ihtiyaçlarını tcUfiye yaradıkları gibi aynı ramnda orada,o çol ortasında. ufak tefek tahta binalar arasında bır mamure vücude getirmiş. oratını medenileştirmiş oldukları için hryrti mecmuasına da «imaret» denilir.
Tıitk tehirleri arasında niçin Gebreyi sore /emin ve mevzu ittihaz ettim) Onu da anlatayım:
Gebre. Istanhuldan Anadolu içenlerine. Arabııtana. A f- rikava. Orta Asyaya. Kinde hatta U fak Şarka giden buyuk
Tnrtlı.4. ( ·Μ η ·| Ι · T »UM takHtf.
kervan yolunun h « i iw W i i . Şimdiki m ı nakil vnaıtnlarırnn de
ğil halta arabanın b ık ı (İrmediği zamanlatda ve hayvanlafU
nakliyat yapılan, krnvnlrLa yolculuk edilen devirlerde Istonhul-
dan «aUıhleyın kalkan yokular öğleyi «Kartal» da ve Keçeyi
■Gebre» de geçirirlerdi, v** yine hu »urelle Izmıtten kalkan yol
cular da öğleyin Derbentle ve geceleyin Gebrede bulunmak
mcbun>rltnde idiler.
I ler gun yüzlerce yolcunun gelip konduğu bu kaMİMtda çektikleri »ıkıntıyı gören Çolıan Mustafa Paşa Mısır valiliğinde edindiği serveti burasının imarına ve insanlığa hı/mete u r l et· mi| ve baha olunan aıhhl ve içtimai muesseaelerı bu makaadla yapıni|tır Burası içtimaiyat bakımından olduğu kadar »ehııcı· lik ve turizm noktasından «la görülecek. gezilecek ve K'tkık e- dılece bir yerdir. Tavsiye ederim.
Anadoluda böyle kaaalta içinde veya yakınında olmıyarak bıUki» çal ve ova ortalarımla da bu takım ımaıetler vardır, çoğu «Sultanhanı» adını alan bu lunalar bir değil birkaç kervanı• bittabi hayvnlarile birlikte ve yüzlerce solcuyu İçine alıp barındıracak, ve koruyacak genişlikledir. Müstahkem bır kale manzarası gösteren bu binaUnn tunç kapılan kapandığı zaman dışarıdan vaki olacak bır baskının te»ııi de olamaz Binanın ı· çinde bir çok dükkAnlar. su tesisatı hattA mabet vardır
Haçlı seferleri sıralarında bunları görüp memlekrtlrrıne dönen Avrupalılann aultanhanlarım örnek ittihaır edecek ‘ Gotik* mimari tarzının bundan çıktığı ila iddia olunmaktadır.
Şayet içinizde Gebzeyi görmemiş olanlar varsa oraya ka ■iar gitmeğe zahmet etmeeinler. Köprüden geçerken Süleyma- nıyeye veya Fatihe doğru bakacak olurlarsa etrafındaki alçak ve tahta binalar oltasında kale gibi buer abidenin, bsrer ümran eaerinin yukselmı» olduğunu görürler. Merak ederek yanlarımı gidip bunları birer birer tetkik edecek olurlrs* Cebzedekınden
daha geniş Ç ap ta hır mamure «le. bir imaret ile karşılaşmış o J - İar. Yanı ortada gökleri tırmalıyan zarif minarelerde u«» 1mabet, onun etrafında orta, lise »e yüksek tahsil viren tne »e»e ••Üniversite·, bımarhane «baştaban·· taphnne *ıdaru parasız otel», aşhane, kervansaray hamam, han. ara*ta ‘ **” *
m l etmek üzere orada yat maktada
D eh ·.· var: M mcU Fatih imaretinde bır de kurşun do kümhanesi gördüğümü* ..b i E d .m «M û ikinci Beyazıt ıma.e- iınde bir mum dökümhanesi vardır Bu lurlu m üessir ler .m » r etlerin hepsinde yoktur Kur,un dökümhane., hu binaların .· tlamrı nu.mur.yel.nr en çok hirmet eden kur,un oldu«u Κ ·η prk lu/umlu bir mÜe-ese olduğu kader e»k. devirlerin en lıel- h başlı tenvir vaattMi olan mumun da yine bu ımaretlrrdr yapılmakta olman her halde takdire değer bir n*ir.
Bır de imaretleri tc*kıl eden mües*r.elrr mahalli ihtiyaçlar· ve lüzumlara gore azaltılır ve çoğaltılır yahul müesseseler drn bir kısmına ötekilerden fazla ehemmiyet verilir. M eseli İkinci Beyazıt lıtanbuldaki imareti yaparken en İn.yük ehrm miyeti tamir ve aşhaneye verdiği ve h ıM ıt ıiM yapmadığı halde i486 da ahalinin rican ürerine Edımede yaptırdığı imaret· ir rn büyük ehemmiyeti Hattahaneye vermiş. camı ve aşhane- yı ikinci dereceye btrakmiftir. Bu ha»tahane hakkında mimar Sedad Çetıntaşın Cumhuriyet garetesinin 8 Nıtnn 1936 tarihli miılıasında çok değerli bir makale·· ve hastaharıenin plânı ve relovesi vardır, okunmağa ve iftihar etmeğe değer
Şu halde o tirada Edırnenın en buyuk ihtiyacı bımarhane yani hartalıaoe iml| ki böyle yapılımdir
l»*e bu tesisatın heyeti mecmuasına Türkler «unaret» de- nuflrrdir. İmaretlerin şu variyetleri cil*. Medıneye lamam ile tekabül etmektedir Bu takdirde imareti medeniyet mukabili olarak ta alabılırr. Şehirlerin harap binaları ortasında bunlar birer ümran, birer medeniyet eterinden başka bir »ey midir > Bu gün bile Türk medeniyeti. Tüık mimarisi diye bunları göstermiyor muyıı/) Tarifte eksik kalan yalnır «urlardır Fakat ima reller.n dört bir tarafındaki duvarlarla muarram binaların «sur* hırtlan farlu var mıdır)
T to u r ·* . v k M m V in u U tm r,
İmaret mefhumuna dahil olan bımarhane. medre·*. tab hane. kutüphanr ve ayhancler hakkında bundan birat evvel i- cap ettiği kader izahat vermiştim Bunu tamamlamak için kalan kııım ları hakkında da bir kaç »ox »oy İçmek Ιλη m gelir: l· maret mefhumuna dahil olan hamamın bir yehir halkı, hueuııle uzaktan gelen bir yabancı için nekadar lüsumlu bir m lırMnr olduğunu iıaha hacet yoktur, onu geçiyorum. Burada ehemmiyetle ıi/rrındc durulacak m u riK ie araıtalar ve kapalı çaı· yılardır Baheolunan imaretlerin etrafını luılrmek, halkı ve btn- netıce alıy veriyi oraya çekmek için bepei bir çırpıda. Inr yüaek- lıkte yapılan «ıra dükkânlara «arasta» dendir. Faraça ârâtlent Stulemek. te ıy in etmek manaıı nadir Bundan alınan aıaılr duıgün. biteviye binalara dendir Suleymamyedekı dokmrtılr, ve yine oradaki Tiryakı çaryııı. Şehradebayındakı e«kı Direk· ler eratı. Sultanahmetteki hâlâ bu adı tayıyan lıarap «ıra dükkânlar birer araatadır V# her biri bir çeyit eanafa mnlmutur Fdırnetle Selimiye ramii yanındaki A li Paya çaryııı da oranın erattandır Fakat yalnız Türkiye yehirlen orantıda değil bel- kı dünyadaki araetalann ve kapalı çaıyılann en büyüğü ve en çok tetkike değeri olanı Beyarıtla Nunıotmaniye aralındaki · Bü· yük çaryı» dır Bu hepini/,n gördüğü ve bildiği bir yer olduğu için aorü u/atmıyarak yalnız bunun tokaklon. dükkânları ve banlan hakkında İhta! bir kaç rakam vermekle iktifa edeceğim
Büyük çaryıda 67 aokak. 3.000 dükkân, kapM çaryıya α· çılır ve çaryıdan «ayılır I 3 büvük han vardır. Fürkiyenın kara ve vilâyet mrfkr/ı o Lan ban kaaabolarında bile hu kadar bina yoktur Ankarada I 340 - 1924 te yapılan emlâk tahririnde yanlan binaların « y i » 6.000 «1, Şu halde hu çaryı bayh b-»m- e»ki Anka ranın yanım ı teykil etmektedir, lyle bu dükAAnlar da. bu hanUr da hep Bevaiit camii yanındaki a ra »ta la « fc f .
venle ile haber vereyim kı Utan bu 1da y.ne hovUçaryı mahiyetin <lr u m 468 büyük eaki han vardır Ve/ır hanı. Valde han, ,ıb len adeta bire, kaaabodır V . içlennde camileri bile Viüdr .Bu Ilımların her b irai bir türlü - n et ve ticarete becı hanı. Kurkçu hanı veoaııe gibi Gerek a ı*» l· ' .
dükkânlar. gerek çaryı denilen ü*tu kapalı dukkâolar. ge
omu· ım>it
hanlar hep imaretler. y^atmak için vucud* £ak*.tknür. Bu takd.rde TurkJer Krn. ««a ıe t f ,r.pılan imaretleri yaşatmak * * « onU' * ,r* ' T* *
mrkle « Μ * ! ‘ " * ·ηη* β * " '1 •A * M U ,,■,tί‘Π, ' lm^U',,ί,, d''
^ T a e ıd a rU n n . büyük vezirlerin yaptıkları imaretleri V M ·1* mak kin kudretli r r kuvvetli zamanbnnda memleketin U r t · rafında vurude getirdikler. iratları ve ikaılan. d M » vr ümran «rtletm i .ay.p dftkmeğe lu-m mevzuumuz hem zam *ı mu*.· ,ı değildir Yafam ufak btr kawba olan Geb/odrk. imaret dMa· yı.ılr Çoban Mmllıla Potanın yaptıkların. e»>*termrk. bu »ite kullıımtıvı memurların kadrnaıınu kaydetmekle ötekiler bak kında da bir fikir vrr.lmif olur »anının:
1 — Gebze İmareti Memurları
IftMfft *unH 10 * k ç · E l gu tıd r 2 fk ^ *
K ilt*J • 4 · f iım ek memuru > İ ı
M m k i ıA . • 2 · t m et « t k »|m ın » 2 ·
A n » • > . t f Kemâl. • 1 ·
D<*«r »1li ·Κ · • 4 et » I*ıtWK ayıkk
TeHkene »^pwruca- r * * < 2 ) » 2»CT>
•U 12) • I f f > Im e ftt UOm k iM • 6 »
Im erti «d ııım iM · 1 · Bufcrfey 44|m • 2 »• β » Y «| U iU fi » 2 ·
F.k inekçi • ) » lm%d kıttfnrvrutu » S ·K b # ytkejrt" • 1 · S · f t » i • S »Imâief kKıruiA bek.e* · β »
2 — E ak ifeh ir İm a re ti M rm u ıla n
IfT.âl·! f t fk l m ı ı l r 5 »k< « (U m ie 2 «k «,eV flu lka tt 4 ı İm * ı* ı t *H t ır «n ı • 4 >K B ttd S e lltk»eek«t miıieme<lt e ? .A k ıttı 2 · M u tire Kâine mıΤαινιιπιΐζΐ 1 · u * k • 1 ·T *M ı«n e ^ fU l fa M İ 2 · N ash 10 »lif m iri mutemedi S t Κ Λ ιψ f s »D #| ın n w İM irM m S 3 ) »kuru. ıuu m u m
T-r\lf».k- tu iw »t
Mekteple* Teşkilât «e 1ak»t«*lı
C « l ı* · m«k»eb·«İlimi * " » * · J *V<^KumetıhiMravd* *·- kele mektebi muallimi · * *K a il·** İm » ··* » ·» ) » * *£>kı»*Hı» mektebi
rnMİlım · I ·F_*iiK*u> mektebimuallimi 4 akt»K a lia * ( nu.avmt) · I «ν>7* * * Λ mekul*mıiilIıiDİ * 4 ıK a i l · · » I ·
4— Gebîe Cemii Teşkilât ve T » l »u « l ı
llaltp r*rul* 10 λΙ< « N ok ta » *ı*«J » 2 » i t »
İmam • 10 > Μ«ηΚ*Π·* fi.ululm · 1 ·
V e ıı » 10 » S *«H · · % »
[ ) f f i vu ru Κλ<λ • 10 » B *hvvM · A *«A
M in in i s s » t )»U | «ı · • »
M iU m İa < * ) • I k * . TUfbed.» * 2 ·
V a« i oku) 41» • 2 · Sûpurikil (2 ) · İ r · · %
(2 )Karvdıkı
t»
!»* · } a
K ap*. »KenWe ».aka! (2 ) ■
l ·2 . ) ·
>*Aşır ek ırr·* • 1 · Su p U * 2 ·
S - F-»kişehi* Cunii ve U.nikah. Teşkilât v* Tah.uat.
lUnıkah te». *>»"·** I » ak<a lU tıp * « ° »İman· * ,Λ *M um u. (4 ) ri>w** W 2 » « t *Haiu. kıi»up * 4 *
Muamf Ka>ytım <2) Κ.ηΗ,Ιί.5J|»urofûto p uSupunıcü
junrU 2 «k i · 2»·»·2 .2 ·2 ·I »
& _ G eb/r M cdreae.i T e ş k ili t ve Toh.İMtı
M O * ·* fuwle 50 ak*. topürû'Ü « - « » · ' *k<*M||(t · > a I J Wyl» «lebe > t·* ·*«·H a l» , kui.p · J · tremeklen «*· verili.)K apaa · 2 »
Own m i t f f ia
7— İmaretin Um um i Id*re Teşkilât ve Tahitsali
İmaret n a jın günde 10 ak*a kAtibi » 5 a
Mütevelli a 40 a YcnifcKir abirUvi
Kfctip * 10 » c-KiUn (2 ) » 5|cr»
Rucnamc* katibi ► 10 » PırıvAtli âkuvUrı
VVkılharc » e a cıbıM • 5 a
Vekilharç k ltlb i > 5 * P i i it m II b m * m ·
btaobuhUki «kar· U n cebi»! * 3 a
Ur cabiai » 5 9 Süvari u b i (2 ) > 5 fer*
Akarla» kftıtbi günde S eke» Kunklı drfeirmtnl*·
Tamirat kAtibi · 5 » ri kAtibi » 5 »
Filibe akarları rabiti » 3 ft Donul* cabU* gurıdt 5 akc«
KAtibi · î » Edirne ııka?Atı ca·
Ahu** «karlan eabıu » i t biti V# kAlibı • i •
SrUnik akarları ca Y io* r.dırn· embut • 5 A
biti » 5 p Kdivnt Kem h ınc iıi • 4 ftKatibi > 5 ft M ııtrm rt (3 ) *3.4.5 A
SaUııik ve karıklı A U r l ır Umirriftl • 3 ftd’ ftinıırnUrı cabin gilniU 4 akça PıVAilr m nirm fî ft 5 ftMuhatebr kAtibi ► S • Nukut k Âiılıı ft 3 ftC^bce akarUıı kAtibi » 3 C » h ıt tıukuiu mu·
Pıravadi akarları irv fllıii t 10 ft
Şu urahattan anlatılır kı Grb/e «ıb ı ufak bır kaaahad/tki imareti yapmak ve yayatmak ίςιη Çobnn Muttafa P a t» : Utan· buldu. Edirncde, Selânıkte. Eakijebirde. Filibcde, Silntrede. Geb/ede. Deni/llde. Padcede. Piravmltdc ır adlar ve akaretler yapmak aurctilr hrm oiul.mnin imarına çalıymış hem de titrek G ebttdtlti imareti, «erek Fakıyehirde. Utanbulda. Kütahyoda. Eaki H i «ardaki mektep, tekye ve kütüphaneyi idare için trm ın 15 talebe dr birlikte «155a atlama i f hıılrnuy ve |(ündelik ver· miytir
Ru adamlara bir ıjunde. bir ayda, bir *e»*de verdiği ay lığın hcaabını yapmadın» A t*u edenler yapabilirler Y a lım »u katlarını aoyliyeyını kil Verdiği gündelikler « U ak;adan b a f liyan k «5 0 * akçay.» kadar çıkmaktadır. Bunlar arasında en yü k vk maum «tü nde elli akça» rnudemt ve ondan aonra ken·
Iıwtl*«4r V*.İn rtıtlı, T*rthJ taklit41
di sülâlesinden gelen mütevelli igünde 40 okça» almaktadır. Çoban Muştala Paşa müderrisi mütevelliye takdim ve tercih etmekle ilmin kıymetini yükselmiştir.
İmaret tabirinin cite mukabili olduğunu ve bır yerde toplu bir halde yapılan bu türlü binaların heyeti mecmuasına denildiğini izah ve ısbat edebildim sanırım. Anadoluda. in Salçık oğulları zamanındanberi yapılım ı olan imaretlerin son zamanlarda neşrolunan kitabeleri dr bunu gösterir. Meselâ Divrikteki meşhur camiin kitabesinde:
j , iu 4 i »- . J J } L'J'.-*— eu S j't ·' i j , i
V e Am asya Dorüşş ifasının kitabesinde:
4 . . . « '• • i 'J i i · J « /* J iT jU '.U i ' j » /
Kastamonu Marıstnni kitabesin,ir
- J* - ''rM » O 'jU 'J ' -A* ·** ·'*· ·'*’ *
Sıvasta Ş ifaiye müessesçi kitabesinde
j j - < ^ j ' * - i ' · - · ' - -
ibareleri gibiKastamonuda llatun Sultanın türbesi kitabesi
j-i**- j f » «/«' ı w 'J 'w * V *-M ***
İle yine Kastamonudaki Rülai tekkesi kıl*^>rei:
gösteriyor ki imaret tabiri tekkelcıe ve mezarlar» hile teşmil
edilmiştir. tOsnıanlı TUrkleri de aynı yolu takip etmişlerdir
M eseli Beva/ıt camiinin cümle kapısı üzerindeki kitabenin yüc oUn ba «mi v, tıuwı*ı ,<lk.A .1.0 bu W'·
d i» manasına gelen
» V , * V > * * - » — / ·
ibaresi d r bunu teyit edrr H ü k ü m d a r ın
«im areti A m in » ve «imaret. ^ ^ " te'··Fakat ban v iA K ykrH tetkde «deeek 0'urM" ' „ fc*.
Urda bu mânanın oldukça daralnlmı* ve ancak u W » »
ο » · μ tm m
v n n » , .y ik y «n ck pi,,nhp d « .u U o τ ο n O « « .n . «U nn,'! » I · duşunu « o m d u m » H*lk . * I * k.1 d J » d -™ lu «k . n « k
kendi karnının doyduğu ><*« unJ,<* dcmı» vp ,U ‘ , * ? '/et ve medeni tesisattaki yüksek maksat ve gaye B'« « ,<ÎP
(m ide) ye intikal etmi»tiı:Fatihin Türkçe vakfiyesinde «cami » m f «van n d a «W. ..
II imaret ve ziyafothaneı pöınimel bina buyurdular ı> denildikten birkaç Mlır sonra *bu buk’ai leultrm ıı birine imaret değer»· ne (UrûMİfa tesmiye buyurdular» denilmesi »sil vakfiyeye vr verilen tarihi malûmata uyma» Bu; kelimeyi balkın o suretle kullandığını güren mütercimin ona bu şekli vermelinden iler»
gelirBır daha tekrar edeyim kı imaret; aşhane dernek delildir.
Tabirin lügat mAnası da asla bunu ifade etme/
Bir de « k i vakfiyelerden ıneselA Ftihin — bu vakfiyeyi Topkapı müzrsi müdürü Thsin 193$ senesinde foto · lito ile lıtanbulda Almanca bit mukaddime ile bastırmi|tır. Okunma· nt/ lâzımdır — Vakfiyesinden yemek v r misafirlik meselesinin rantının föyle olduğunu anlıyoruz
«Bir fehirden diğerine gelen misafirlerin üç «ünde imaretin tabhanetinde yatıp kalkması, imaretin mutlağından yediri- lip içirilmesi ve hayvanının imaretin ahırında «kervansarayında» yatırılıp doyurulması fakat üç günden fıu b misafirlik ola- miyacnğı için ondan sonra »rrbest bırakılması ilk konulan kaidelerdendir
Fakat git gide gelen misafirler ihmal edılmı». yahut vakıf kbteal a a f » düftükçe o türlülerine bakılmaz, kendilerine ye- raek, hayvanlarımı yıyccek verdirilme* otmuy v * mutbaktan vâkıfın şartı veçhile tunun bunun evine kadar yemek gömJerile-
? r *· · dı«andan müracaat edenfakbleıin karnını doyurmak keyfiyeti kaim.,t,r ki imaretler Uvvrdıldtğı tarihe kadar hal hu merkezde idi
Bunun masamstım ve U lk . ne deteee tenbelUğe sevk et- lıfcuıi de evvele* »oyİetniftmı.
Bu belise müteallik son M , olarak sizi medeniyet ve este- t'k bakımından çok sevindirecek b.r «ey daha haber vereyim
I t fk i r t * · V t o u m · T ttiM k u t h »■i
Bir imareti tefkd eden binaların mamuriyetine ne dcıe<r
itina «dild iğim gösterir bir kayda Fatıl» vakfiyesinde hayretin
tesadüf ediyoruz Bu vakfiyede rnumlrnç ,u
ir^Li-wW ' 0İ i^ U l İ/fJ· S a- »y* · « ·/ ; ) f
v e V* — S *UJı •’ i * t ^ · ^ · J · / · f #. X W · J P «<*.··• t i * v 1- y
ibarelerinden unlıyoruz kı birisi uç, dinen ılu. dirhem gün· delikli* ıkı adam imaret kadrosuna konularak bunlara unnretın duvMilanna çocuklar ve ta ife tarafından bit yan ye/Jİımf. bır irsim yapılrm ı i*e temizlettirilmek να/ifesi tevdi olunmu|tıu Bir «eh li imar etmek, yapılan imareti iyi muhafaza eylemek hususunda bu kadar ince Vo bedii dü?unen medeni bir rnılİBlr mensup olmakla iftihar eden/
Şimdi insaf ile dOfünelinı Şu tarihi .rahatı dinledikten sonra
Ttirkler im am değildir diyenleri göğsünüz kabararak reddet
mez misiniz> Bizden e w i lk i Bizanslıların yaptıkları da mey*
damladır l|tc Ayasofyanın binasından bnfka etrafında ne gibi
içtimai, sıhhi vc bedii müesseslen vardır) V e Istanbulda Bi·
zanslılann Ayasofyadan K»|kn hangi büyük ewtri vardır)
Türkler. Anadoluya. Kıımehye ve bılhasaa Istanbula gelmekle
kendilerinden evvelk i milletlere nazaran daha çok Umren ve
medeniyet eserleri bırakmalardır. Şehirlen. kasabaları hattA
köyleri baltan b a fj medenî. İlmî ve sıhhi binalarla «Uelr·»»»·®!··»'
«lir dıyiniz ve biç korkmayınız. tekzibe ugremozsını* Çünku
yurdumuzun her küfesinde. her bucağında bunun taf kesilmlf
delilleri. ısbatUn vardır. Elverir kı cahil v r kıymet bilmez ellere
(•tınlan kırdırmıyalım T ürk Tarihi Tetkik Cemiyetinin arzusu
veçhile de üzerlerinde hangi harflerle olursa olsun bir yazı, bır
k ıtıhr. bir cesim veya nak if görülen bir U f parçasını bil» zıyaa
uğratmıyahm G ençlik ten T ürk medeniyeti ν* Türk ιι»-μ ·)ι«'
nam ına b u hizm et beklenil ve gençlerim ize bu h ıuU*l* «>'*r
twbiliriis
Ill
FE R D İYE TİN U S U LÜ : V A K IF - TESİS
Buraya kadar belki k.rk defa tek rarlad ım ferdi tejebbü.
v r ferdi hirmrt gib, tabiilerin hemen «y h y e y im k«« e d m » kanunda, m ecellede m ukabil. (Vakıf). £ « · « » * ( l e - » i . ) d ır Yukarıdaki izahatı verdikten *oma «Tdrk lenn eaM
belediye «iatem i Kaştan baş* vakıf U iu lile idareden »balettir
d e n m e k te A tt ık bir mahrur kalmaz.Hcp ferde mal edden beledi müe**e*elen yapanlar ura
undo btt çok hükümdarlar bulunduğunu hatırlayarak bunların hükûmrt nam ve he«abına yapıldığı zannedılmetın Yaln ız hükümdarlar deftil. onların katılan, oğullan ve kızları dn btı türlü mtteatıraeleri >nparlardı Fakat Adlarından d » anlaşılacağı Bibi hükümdarlar bile bu möe«»e*elerı hayır ve şefkat d ııygıı >u ve ilme muhabbet hitaile kendi nam ve haaaplantıa olarak kendi tahiiaatlanndan yaparlardı.
Şimdiye kadar iyi bir tarifi yapılamami| olan (V a k f) ın nc demek olduğunu açık v r kat'I bir auiette ben de nah etmı yeceğim. hatta edetniyecrğitn. Ya ln ız gayetine işaret ederek diyeceğim ki. vakıf; zannedildiği gibi dini ve uhrrvl bır mürt- teae değil, dünyevî ve beledi bir teşekküldür,
Vakfın münhatıran ahtet ve aevap düşünceailr mı, malını mÜMdeıreden kutlatmak endişeaıle tni, yok«a kendilinden torna yelecek çocuklarına bır geçinetek bırakmak kayguaılr mı yapılmakta olduğunu, yahut vakıf yapmak itinde bunların her üçünün de amil olup ilmadığını burada münakaşa edecek dei-ılım Bu urun «üter ve faydan da yoktur. Ancak tunu demekle iktifa edeceğim ki, vakhn yalnııt malını m uuderr kor- ku»ilr yapıldığını iddia etmek en aşağı I 300 aeneden beri dünyadan ndalrt ve hakkaniyetin kalkmış olduğunu aöylemrkle bitdlr Vakfın yalnız kendi çocuklarına bir geçinecek bırak- mJt kayguaılr yapıldığını ileti «ütmek de bu kadar milli ve be- ledl cart hıtakun rtki Tüıklrri küçültmek ve onlara iftira etmektir. Çoban Muttafa Paşanın (C e b re ) de yaptığı imareti yaşatmak ve >daıe etmek ifin çalışan, mıklanan I 55 kışı eratında vâkıfın aüUleıinden ancak bir tek adam, bit mütevelli
I Î.Utram · Twlkl lakHtr. tl
görünmektedir ve oru» verilen gündeliğin de müdrrntten ton· ra geldiğini vak fiye ·» b izr öğretmektedir Tacdarların vakfiyelerimle ı*e bu. yen i tulâledcn mütevelli de yoktur.
Şu Kaide kala kula üçüncü «ık kabr ki. o da kayır ve *-·
vap düşüncelidir. M ilyonlarca intanın, binlerce ıenr utifaılr edeceği bir veya bir kaç m ürttete yaptığından ötürü u ğ ikin bir ha* duym ağı ve ölünce de kendi kannatine göre hır sevap veya mükâfat beklemeği o türlü adamlardan ne/etmeğe hakkımı/ var mıdır? Z ıya Cökalp 'ın dördüncü bu tebep alarak nbabanın bıraktığı mallan çocuklarının »atmaman için vakf edildiğini·· ileri türm etı dr doğru değildir, indi rnutaleodır. İlende
bu mevzua trkrar gelecek ve onu i*bat edeceğim.Bununla beraber her ne şekilde olurta oUun yapılan
bir vakıf müettrteden emektız. zahmeteix · hitlahi parnaı/ · olarak halk istifade ettiği için belediyecilik bakımından vakıf u tu l'i. çok iyi. çok intanl bir tUtemdir diyebiliri*.
Şimdi yerli yahut yabancı hır «engin çıkıpta metett bin yataklı bir aanatoryoın yapıp Utanbul belediyetine; bu kaç m ilyon garp atarını hnvi bir kütüphane açıp Utanbul ünlve.r»- teaınr · bunlun idare edecek İra»! ve akarlarile birlikte · hediye eter yu dakikada duyacağını» minnrt v r fükran hiçleri ne i*e rtk i hayır ve ilim adamlarımızın ναριρ hıraktıklan Iwledl ve içtimai m uettetelrnn de üzerinizde o tetiri bırakacağına emi
nimUte vakıf aıateminin en güzel, en faydalı ciheti bütün hu
b-lrd l hizmetlerin hükümete, belediyeye ve halka yük olm* dan ferdler tarafından yapiltnMR ve halkın da bunlardan para- ■tz iıtıfade rtmeeidir. Çünkü ne hükümet, nr de belrdiy* mrarlS o zamanlarda (m edrete ) drnilen bir mektep, nr de yine o zamanlarda (Bim arhane) denilen bır hastanenin yapılmatı ve idare edılmeti için on para vermediği gibi, bu türlü beledi müeaaeae- (erin yapılmatı ve idare edllmrai buranında (v e rg i) namlte de halktan bu para alınmazdı Bu müroteeelrrı yapanlar hem onlann yapılı», hem idare matmflannı. hem dr bunle» idare edecek memurların aylıklarım temin edecrk inat ve İmi de öncedrn hatırlarlardı
4* O u b a a l i f U l
Bunlardan ba>ka bu *i*tem in çok büyü k ik i faideai daha
vardı. B iris i; yapılan bu bayır, şefkat, sıhhat v e iliın rn ü ru e '
•elerin i yaşatm ak v e on lara varidat bulmak için m em leketin
öleninde berisindeki ham araziy i iş letm ek ; şehir ve kasabalar- daki boş ar»alarda arastalar. hanlar, çarşılar v e dükkânlar yap-
maV aurelile oralarının im arına çalışm ak. Bunu butun tafsilâ-
tilc b iraz e v v e l arzettim . D iğ e r i; bu müesaeseleri idareye ve
iratlarını top lay ıp oarfa kendisinden aonra en büyük evlâd ın ı „ ırm u r sln ıek « ııre t ilr hem daha candan, daha yakından ida
re lerim tem in etm ek, hem de öldükten aonra çocuklarına, to runlarına geçinecek bir iş b ırakm ak. Bunu da şimdi ızoh ede
ceğim :(M ü te v e ll i ) denilen bu çocuklar v e y a torun lar v a k ıf » b i b i
nin en büyük evlâd ı o lm ak v e o ö lünce yerin e ondan sonra
yaşça büyük evlâd ı geçm ek şart idi.
Babanın im aret için yap tır ıp b ıraktığ ı irot v e akorların g e lirin i top layan m üteve lliler o paradan kendi geçineceği dere
cede iatiinde e ttiğ i f lb i Y ‘ nr hu patadan vak fın ıdate m a ıtn fini tem in ve tesv iye k ey fiy e t i de m ü teve lliye aiddi. Y an i, ne hükümet ne de beled iye bu adam lara gördükleri beledi işten dolayı bir aylık verm ez ve bu türlü beled i işleri gördürm ek için bir memur ordusu beklemezdi. B ir az e v v e l bahsettiğim Çoban M ustafa Paşa im areti memur kadrocunu bir daha hatırlam anı
zı rica ederim.H er hangi bir vak fı te m eden yani b ir beledi m u en n e
kuran onun idaresi ve dünyanın »onuna kadar yaşam a·! ve iyi yo lda g itm e ·! için de b ir takım nizam lar v e şartlar korlardı Bu nizam larla şartların toplu bir halde yazılı bulunduğu vesikaya
(v a k f iy e ) denilir. . ,V ak fiye le r. c «k » zamanın noter defteri dem ek olan kadı-
tık. yani m«hk< m e .ic illin e geçm ekle katiye, v e «“ " “ ".yet. tim alırdı. Ku ıu lnn beledi müesoesen.n natıl idare °t Hin için ne türlü m a.raflar yapılacağı, bu mÜeMrsede kaç dam ne .uretla çalışacağı, ne işler göreceği, bunlara ne kadar m aM verileceğ i v e bu maaşların nerelerden alınacak gelirlerle
olunacağı v e nihayet bu müe.seseden kimler,n ne su-
i w t l r · * V h tn iW ita T ırU ıl
retle paratiz istifade edece*i bir takım kayıtlar ve »artlar ihrri •ürtilerek urun uzadıya vakfiyelere yazılırdı.
Su ı ı · t imale, çalmaya, çırpmaya meydan ve »ebcp kalmamak için dr vak fı idare edeceklerin yiyecekleri. giyecekleri ve oturacakları «ey le r ve yerler bol bol temin edilmekle beraber ne kadar k ıt ıl»* . ne kadar •uıııtım al y a p ı l » yine müeuetenin iyi ıyli· yebilm eai için d iğer «artlar ve malzemeler de çok gem » tutulur·
du. Bir imaret vak fıyeeı tanzim edilirken vâkıfla kâtibi aratın· da cereyan eden kazana ağzına kadar pirinç doldurup doldurmamak bakkındakı tarihi vak a veya fıkra çok manidardır. (B u fıkra dinleyicilere anlatılm ıştır).
G örecekleri «h h i, içtimai, bedii v r iktııadl hizmotlrre ba- kılıçta vak fiyeler birer huautl belediye kanunundan, yahut u- mumi beledıyr kanununun birer hututl fatıllarından bayka bir »e y değildir. l iu tu t i birer belediye kanunu veya o kanunun bir fa ili »aydığım ı/ vakfiyelerin maddeleri, yani vâkıfın koyduğu şartlar - -ı yanı vâkıfın «artı şariuı naııı,A llah ın tozu gib i telâkki edilir, en zalim, en nıüatebit tacidarlar bile bunun bir harfini değiştiremezlerdi.
V ak fiye lerin teyit edici kuvvetlen ve cezaî hükümleri maddi değil. m anevi idi. Vak fiyrlerın »onuna mukaddet kitaplardan alınm a bir takım A llah ve Peygamber tözleri yazılır, vak fiyey i bozmak, konulan »artlara riayet etmemek iıteyenler bu tözlerin m anevi teairlerile korkutulur ve nihayet (beddua) edilirdi. Y ıld ırım ın vak fıyrtinde «on ılen »u fıkralar müddeayı tevid için alınm ı»tır. «K im ki mütevelli ola ebrdıddulıur vef- •tuhtır itidal ve ittibdal (v e le v ilâ hayrın bivechin m a) utulün-
de ve evtafında tağyir ve tahrif etmeye V e taarruz edip med- hal degürm eye ve şöylekım mulûkden bir melik veya hükkâm· dan bir hâkim veya nüvaptan biz naip veya mütevellilerdim bir m ütevelli tağyire ve tebdile mübo»efct "de Allah hazretinün vr arnmei melâıke ve cem ıı na»in leayını anın üzerine ula.* Bu tehditlerden korkularak vakıf müettcaelrrın bozulmama··™·- şeklinin değişm em eline ne kadar hizmet edıldiüme buğum· a dar kalan ve ayakta duran binalar tay ketdmış birer »a ıit >r eı
Burada akla gelebilir Vakfiyelerin böyle değişmez oluyu
Om u · In to
memleket »çın. halk * i » Uideli mi olmu,«ur. * « a ıb m.? Onu
da söyleyeyim:A ; faydalı olmuştur. Ç u n k u içtim ai. · ·na i v r bed ii ne ka
dar iftihar edebildiğimiz miUi muestetelerim ı* vr Abideleri
mi/ varma ancak bu korku ve şarta riayet » y e t in d e bug iıne
kadar mevcudiyetlerini muhıfı/A edebilmişlerdir Bit W W *nn taşına dokunmağı. bır olunun kemıkletmı verinden k ım ıld a t
mağı günah ve aynı zamanda vâkıfın ar/u »una m uhalefet tayan bir titrem Niyetinde bugün bi/ mezarlıklardaki kitabeler-
den tarihimizin karanlıkta kaimi· bir çok köşelerini aydınlat*· biliyoruz. Ayn ı zamanda bugün#· kadar haille bırakılmış olan binlerce metro murabbaı «ra/iye sahip ve yine bu » y e d e buğun her işe yarayan binlerce medrete. mektep camı ve kuttip* hane binaıına malık bulunuyoruz. Bu bunu, bir de yol açmak etki bır yolu genişletmek park, mektep ve taıre yapmak için bir çok tarihi binaların, âbidelerin, mezar taşlarının yıkılıp kırıldığını goz onune getiririm iz bunları yapan ve bugüne kadar muhafaza eden atalarımızla şimdiki hükümet ve belediye memurlarımızdan hangilerinin tarihe, Türklü&e daha ziyade hizmeti olduğunu takdirde gıiçlük çekmezimiz
Tarihi binaların ve hangi yazı ile oluraa ol tun kitabelerle her türlü tana t eterlerinin kınlmıyarak. bozulnııyarak muhafaza edilme·! hakkında Başbakanlıkla Kuttur ve İç Bakanlıklarının şu ton günlerde vilâyetlere gönderdikleri Ur kaç muhım tebliği hatırlıyorum Hele bulundukları muhitte bu türlü etki eterlen tetkik ve mulıafazaya öğretmenleri teşvik etme«ını şu vesile ile burada anmafcı ve Cumhuriyet hükümetine teşekkür etmeği ile lıemrnle beraber hrpinızın bır vicdan borcu bildiğinize eminim. Söz buraya kadar uzamışken Türk Tarihi Tetkik Kurumunun şu beyannamesini huzurunuzda okumadan gev meyi ınünaııp görmedim Beyannamede demliyor kı
«Yurttaş: Türk toprağının üttü ve altı değerli antikiteler, anıtlar ve tarihi eterlerle doludur Bunlar Türk uluıunun dünyada ilk kültürü kurduftunu, ulusumuzun başka uluılara kültür üzerliği ettiğim bütün acuna Ulutarak şahitlerdir Innanlık kültürünün kuruluşunda, gelişmelinde ve ilerleyişinde Turk
It ir t lr ·* VM nAt·· tutu lAMt·
ulufunun yaratıcı «erliğini iM tm n bu ata andaçlarım lamı· makla (Türk tarihi) m konımuf oluru/ Yurtta» ı Ulu cumhur ba»kaııımız (A tatürk ) un jrike ondrılıjı altında (Türk tarihk) ni başlangıçtan bavlıyarak incelemekte olan vr (Türk Tarihi) nin etkıliğinl. genişliğini v r yükaeklığuıi bUtUn dünyaya la nıtmaağ (alıyan (Türk tarih kurumu) hötün çalışmalarında tarihi eaerlere «Uyanmaktadır Bu earrlcr hepımırin uhıtal, müşterek malımı/dır Onun için bu eaerleri kırılmaktan, harap olmaktan, ynhancı illere ve ellere geçmekten korumak her Türk için uluaal bit ödevdir.
Yıırddaş. bu ödevi canla. ba»la yerine getirmeğe Çalif. Tarihi eaerlcr bulur, böyle eaerlenn yerlerini görür vrya i»i- tiraen İmi eaerlenn »unun bunun eline geçmoune meydan vermeden müzelere »-e hükümet adamlarına haber ver. Kendi kendine uaulaüz ve tarih devirlerini altu«t edecek toprak k a n a m d a bulunma. Böylelikle define arayacağım diye bular ağın eaerlırr ru* »ana ne de tarihe yarar Sana atalardan kaimi» vrya eline geçmia olan tarihi ea^rlett de bayağı «Here kaptırma Bütün buıtlan uluaal kurumlara vermek kut»al amacın olaun *
B. Zararlı olmuştur Çünkü yukarıda «aydığıma ferdi müe.*e«eler raman geçtikçe bozulmuştur. Memtlk »on .«ularda bdha«*a garb memleketlerinde mezarlıklar »eh » dı*erıaına çıkarılmı» oldukUrı halde bade (v ik ıf.n fartına riayet ve olüyc hürmet edeceğiz) diye bunlar »ehır ıçeriainde. mahalle aralarında. evlerin biti»i£indr ha kim ur bir tarzda bırakılnrnk birer tüprûntüluk. birer aefalet yuva·· haline getirilmiştir.
Vine aon aaırlarda hılha··* garpta hıutahaneler tfeıek bi· na. gerek tedavi uaulu ıtıbanle jrenıleştuildıklen haMe bizim bımarhaneler (v ik ıfın »artları beyledir, deliler zincirle bairlane·
çaktır) denilerek olduftu gibi bırakılnıı» ve bundan dolayıdır k i evlerde tedavuı ve muhafaza·! güç olan delilerden başka O ·
ralara ba» vuran kalmamıştır. , , k.
Y İM *on «urlarda b>!haa*a garpla h ilâ O k i/ö 'd ve Kam-
br.çtekıler gıb. - e«kı medresler birer aarl «"ektrbe ^ ™*
m ı». tedri» u«ullerı de yenile»!ırilmi» iken bixdekiWr <»
a rru .u m uhafaza edilmelidir. reaun U tta harita m e d re se g
O v u n b ı t t
rem ez) diye bu müesseseler yeni ilimlere, fenlerr karşı gözlrri
kapalı bir bnlde bırakılmışlardır.
Y ine »on asırlarda bilhassa garpta belediyeler bir yandan fakir balkı parasız yedirecek müesseseler viıcude getirmek, ber türlü yiyecek ve içecek maddelerini bollaştırmak huvuslannda bin bir liirlü çarelere. içtimai ve iktisadı tedbirlere ba» vurur· ken vaktile bizde bu vazifeyi pek alâ ve daha geniş mikyasta gören imaretler idaresizlikten, bakımsızlıktan ek fi ve hamur bir (fod la ) ile »ulu bir çorbayı pek çereziz kalan ve kerhen kapılarına baş vurnn bır kıtım dilenci v b fakirlere verm eğe devam etmişlerdir.
Y ine «on asırlarda bilhassa garpta, fennin terakkileri ve kesiflen sayesinde belediyeler tasfiye edilmemiş bir «uyun in · tunlar üzerinde yaptığı tetirleri anlayarak içilecek »ulan k ir lenmeden vo bululmadan demir borularla tazyikli bir surette şehirlere getirip yalnız çeşmelerde değil, herkesin evinde, hattı» odasında akıtmağa başlamışken ve bizde de hiç olmozaa imtiyaz ve İnhisar suretinde bu İş bir takım şirketlere verilerek turumu ve faydası ghzo görünür bir hale getirilmişken öte tarafta sokaklarda lAğımlar yanından mezarlıklarda ölüler arasından geçen bulanık, mikroptu vakıf suların halka içirilmesi· n » devam edilmiş ve bunun ıslahına teşebbüs eden l>elediye- lere v r şirketlere senelerce müşkül&t gösterilmekten Itaşka bir şey yapılmamıştır.
VaktıU başka türlüleri olmadığı için adından da anlaşılacağı gibi balkı muayyen saatlerde bir noktaya toplamak İte r e hnr mahallede yapılmış olan (cam i) lerden son zamanlarda yananların, yıkılanların v r çevresinde devam edecek ıılAm cemaati kalmamış olanların yerlerine başka binalar yapılarak bunların gelirlerinin cemaatin diğer hnyır İşlerine aarfı icabe- derkerı bilhassa (içinde allaha secde edilen yetler hususiyete kalbedılırmerUr) diye hali Beyoğlu. Galata, Eminönü gibi tnprnğın vc emlAkın kıymetli olduğu yerlerde yüzlerce rami ya arsa, ya harabe halinde · dört bey katlı k&rgif ve azametli binala rarasında olduğu gibi bırakılmıştır
Isirti».* VklnJijm Ι,,Λ Ι !Kktaflu
Bu m iM İlrıı daha ziyade M yip dökmekte bit fayda gor· medifctm için bu kadarla iktifa ediyorum Buraya kadar verdiğim ûahatı dinledikten t o n u « k h m n . «caba hem v&kıfm (artlarını yerme getirmek. hrxn de aarın ve ılmm yeni uaullrrııü kabul ve tatbik çimek mumkun olama* nuydı) auıhrun gele- ce iin i talimin ediyorum Şüphe·** olurdu, iy i ve «ü<el niyeti· düşünmek »art ile biç telif edilrmiyen 19 olur m ıı)
Ben telif edilemeyişin kabahatim hep tofta zihniyetinde, hükümetin mutUkiyet »eklinde ve hepimden fa*la olarak .ia tan/ımattan aonra açılan, hukuk, mülkiye ve nüvap yahut kadılık mektepleri gibi yükack kültür mıır«n!*elt»rinde (.ıhVAmı evk a f) derıini okutan müderrulerde bulurum Bu r.uler vftkıf •iâtemine dini ve kutni birer mahiyet ntf ve ivııfede urnr ederek bunların dünyaya ait İçtimaî, aıhhi vr binnetice brlrdl hirer mÖe««e«e olduğunu, ramanın değirmenle vekıf Itakkındoki hükümlerin de. hntta merciin de ıtg u m rıi Uzım gelece&ı fikirle** rını ortay* atıp o zamanki hükümet» v · o hükümetin talihiyel· far d a im i olan F.vkaf nezaretini yenilip* tefrik ve ıcbnr eyle* mrmifter, hele vakıf mUetir*eferın atıl tabibi belediye olduğu· nu ve oraya devri toıbedcceftini akıllarına Ule getirmemitler· dir.
Bah*etti$im hocalar tarafından bu mekteplerde ukunmnk llzr.tt ynzılm if ve ba»jJmif olan altı kadar (ahkâmül evkaf fer· hı) kîtaplannı okunanız İddialarımla hükümlerimde beni haklı bulununuz. Bu eterlerin ilki olan Ornrr Hilmi Efendinin (ithafül ah U f fi ahkim il evka f) ı frantı/raya da temime ve neşrolunmuftur.
Huğun bir çok garplıların yalrue kendi memleketlerinde deftıt. Türkiye de dahil olduğu halde dünyanın her yerinde mektep, haıtahane. darüUcrze ve kütüphane gibi müettetelcr yApırıaları ve onları idare edecek paralar vermeleri o memlekette tervetin çoklusundan ileri geJdijrini anlamıysak Ve b«n· netıce intaniye! ve şefkat hıttının arttığını takdir etroıye<*k kim »* yoktur tanınm Bunların gıı/rttıklerı tıyaal me% zuumuzdan hariçtir. Ben tonuna bakanm. Türklrnn bun·
lard pin U t if . fe k ilid ir S i y i ah rtia i h bkû ,n «
dü»ün»ün v r elbette dûfiinurKrallık ve imparatorluk olmak üzrı* ceman yirm iye yn
kın ufuk büyük hükümetin topraklarım kılıç kuvvrtıle. kültür U.tünlüğıle alını». Kaadan l i t t · , v r H ind denirler, .ah,İletme. Viyana kapılarından Adene. Somatfye kadar r.k i dünyanın uç k ıtam d a ve en güzel yerlerinde hüküm »ürmûş, at oynatım » olan ata larım ı*» »imdiki garplılar g.bi idnrede ve «»k e llik te o lduğu kadar hayır, »elkat ilim ve içtimai muavenet Iflrnnde de çok yük*ek roller oynadığına ve .ervet ve refah içinde bu- tuttuklarına hükmetmekte bir dakika tereddin etmeyınir İm paratorluğun her koKtinde. en Ücra noktatında bu refahın. bu intaniyete hi/met hininin fışkırttığı binlerce kArgir, kubbeli ve kur»uıılu binaların - diğer hürmetlerinden baçka · yehir s e kalabalarımızın imarı lıuıuıunda yapm ı» olduklaıı hizmeti ku- ÇÜk ve ehem m iyct.il »ayabilir m ıyir> Mele »u latanbulda ne kadnr ara*ta. ne kadar kapalı çar»». kaç e»k i han ve tumanı var «e hulâan r.k i romanlarda bavdan ba»a tahtadan yapılmakta otan hu.u.l binalardan v r evinden maada ne kadar kAiK<r bina bulunuyorsa hepnnırı yapılan imaretlere üat temini ve ayni ramanda »ehri tezyin v · imar dü»Uncr»ile yapıldığını te» Um etmıyccek aranırda bir ferd olduğuna ihtimal vermiyorum.
Utanbul gibi. F.dırne gibi, Burwi gibi Türklüğe a.ırlarca merkez olmak »eh lin i koranmı» ob»n »rhirlerde »midiye kadar .aydığım binaları ve mûr.K-Mİrri şöyle bir taıafa bırakıraantr gende Türk mımnri.i. Türk »anatı. Türk medeniyeti namına ne gürebilırvlniz?
inhitat devrinden iiıltaıen teık ede ede geri çekil m ı» oldu· ğumuc bu koca impaıatorluk aroxi.mde bıraktığımız bu türlü binalar hali hısım için burr medeniyet &bide.i olarak dumur yortar tm> Y Q l elli »ene işgalimiz ve idaremiz altında b\ılunan iP r . t r ) yİ. bir o kadar «enedmbrridır trıkettığim iz halde orada bırakmış olduğumuz bu türlü m üe..r»e!rr bllirmi.iniz Macar- tatta TürkUr araaındakı kardeşliği ne kadar kuvvetlendirmektedir. Hele Pevteyr gidipte yahut oradan geçerken (Gülbaba) türbem i ziyarrt etmeyen ve ziyaret « İ l iğ i ramanda · · · r.k ı
I«vtljr4# KfUrtll|İB Tuttüto
Türklüğü, onun ar.ιηιΠ v r rahamet devirlerini hatırİAmıynn bir Tü ık lau vvu r edebilir mininiz?
Su belde bu türlü «e r le r i muhafara etmek, bir taşına bile dokunmam ık. batta, başkalarının dokunmanın» da ninni olmak Tü ık medeniyeti. Türk tarihi için gü l ününde tutularak umdelerden biriıin olmak lir im gelme* mi?
Unutmayım* ki. bu mûetaeseleri ilk yapanlar ürerine çi*· « i çizilmesine. resim yapılmalına. bülİM tur kondurulmnema bile ra/ı dttğUllerdi. Bunu bira* evvel söylemiştim. B il timdi yıkılınamaıını istiyorur Arada ne büyük (ark ver. Gençliğin dikkat «orunu bu nokta ürerine bır dalıa çekmeği bır milli kültür ve vicdan borcu bıbrim.
l-*yık bir hükümetin Üniversitelinde verilen hır kını ir- rantta ma/mm çoğu dini ve aynı ramanda kohnr ve mtıKufa- /akâr bır takım ınüesıetelerim ve onları temsil eden vakfı böyle methedip durmak doğru mudur > diyv belki ba*ı kımaelerin hatırına (mukadder bır aual) gelebilir.
E vv e li şunu söyleyeyim ki. bahaettiğün mUc»ır<cleıin dinden ziyade dünyaya ait «eyler olduğunu ve vakfiyelerin huşu»! birer belediye kanunundan başka bir şey olmadığını şimdiye kadar verdiğim uahatla ısbat ettim sanırım.
Saniyen liy ık lık medeniyet aleyhtarlığı, içtimai muavenet düşmanlığı, hayır aevmemerhk demek değildir Dılhaata Türkiye Cumhuriyet hükümetim bundan tensik ederim Benim bu aoalerimr de hacet y o k Simdi resmi bir veeikadan okuyacağım fıkralar bu ış<le liy ık cumhuriyet hükümetinin vakfın gördüğü hayırlı hırmetler huausunda benim töylcdıklerıındsn çok yüktek. çok harareti» rnutalcalarla onu Kamutaya ksdar gutflr· m üf olduğunu gorecektim*.
1926 da medeni kanunun neşrinden sonra *»k. vskıllar hakkında mülaleası alınmak ürere 1929 »enraındr hükûmstç» Isviçreden Leman adında bır mutehaasıa «etırtılmı» »e bu mü- tshaıaıta bir iiy iha harulatdmıştı. MUtehoaau e\kal lıakfcın.ta da umumi bir rapor vermiş ise de bu rapor »cşredılıtnmır oldu- ğu için mundericatı hakkında moaleaef bir ( V cak yine mütehaMisa tanımı ettirilen kanun Ikyhau bır <o«
o»Ounj* τ η *
ItomwyonUfden v . ' " ^ 7 ' ^Vekilleri Heyetince Kamutay· .evkedd.rken y a »» «n » » mucibe marb.tn.md., okuduğumuz a»a*.dak» J ^ t k k J S m\ıtrha*fiıın. hem Cumhuriyet hükümetinin * rW J u k k irv U k · S Ü l a i n m go*termr.k. mukadder « * tam bir cev-p o - mnk ve nihayet benim .orlrnmJ teyit ve takv,,* etmek ttifasriU
»on derecede ehemmiyeti vardır.Marbatada deniliyor ki:«Mafcnt kanunumuzun v u ii o kanunda Uauler hakkında
bir laid mevcut .ket, neden dolay* e.ki v a k ıf la » «m ayrıca b.r kanun yupdmaima lüzum «urdu ve 0»manlı devrinin milli hayatı ezen ve milletin medeniyet yolunda derlemcine enıjel o- Un ananelerini bir hamlede yıkarken bu noktada niçin dutdu ve neden dü»ündü>
Çünkü onda benlinden ve »çtımal varlığından eaer gör* du Mukadde· yurdunun her tarafına »erpilmi» abidelerinin kubbe ve duvarUrmda kendi dehaıının, haatahanelrnndr. köprülerindi·. çeymclennde, »rbdlrnndt Türk hayırhahlık ve cömertliğinin inceliğini vr büyüklüğünü *e*di.
InkArı kabil değildir ki. bu haurnatın ıbzalinde ibadet Ua*dı da mür««ır bır Jimıl idi İJkkin mutlak ve tamam bir Amd drğd. E l » böyle olaaydı aynı akidryi tapyan memleketlerde olduğu Bibi Türk vakıfları da ibadete m ah tu* v r munhatu kalırdı Mem- IrJtrlekctimizde mevcut vakıflarla aalnttir ki Türkün fıtratın· dakı «Feragati n r l·» vr «gayrendiflik· hııleri bu dar çerçeve içinde mah«ur kalmamı» ve ayni ramamla içtimai traanudü temin rdrıı v · irfan v* fazilet duygularını tenmiye eyliyrn mek· tejı, ıı*dr«**. hattan#. yol. koptu. ken«nt*ray. mİMİirhanr. imaret. çr*m* ve dahi, nelerle teylı Utanalı. yaUklanrvdaı. tayan n#hı»l«r gibi, ııırmlrketın hat tarafını kaplamı»tır.
Malını mrneup olduğu cemiyetin hayrına, refahına brz- Irtm.k bugün »çm dr «m yuk**k medeniyet m ü değil mulir>O ».οπή fıtıatında m«kmıs vr mrvcut olduğunu Türk aaıılat. ca evvel bu eaerletlr abat «ttL
Uta onların huvünkü yükaek eorü*hl v* dn»n ftkül» ev- lAdmı İni nokta dUfundûrmu» \m kıymetli yadıgiılonn ya** ma·
t .u t .n * vki..m<u. i t r iu UıtİMiı M
»mı temin i (in ayrvca esatlar koymaya bu kudıi düfünüt < >k olmuştur
Memleketimizin vakıflarını tetkik içm bilhatıa celbedilen garbın namdar hukuku medemy* miatlarından Mo»yA l.rman dalı! bu parlak hakikate ve bu basiretli harekele kain duydufcu takdir heyecanını »amımiyetle itiraf ve raporuna da dercetmrk «ııretılr ııhatı ınaaf «tm ıttıı
Zaman ve muhitin aeyyiatmdan o /amanda ve o muhitle mevcut rn kavi mueaıraclrrm dr ut çok müteeaıir olmalan in» kâr edileme* hır hakikattir. Bu itibarla Türkün bu bergürar ha· M nalı da Otmanlı »ultaundan kurtulamadı ve tâbi tutulduğu ucııllerin toplu v « müdevven olmaman leıvirti kadılara hileler icadına meydan vererek o tükenme* »eıvetın epeyce bir lu«mı heder oldu Yine çok »ülue »ay.indir ki. o y.t^ma vr) tahrip devirlerinde Türkün temi* ve ati! kanını damarlarında ta· «ıy«nİ0 . babalarının. dedelerinin yadigârı olan bu âbidelere kudretinin yettiği kadar el »ürdüımrdi ve artık büyük inkılâpla tamamen malına whip olan millet kalan »ervete de kudretli elini koyanık ve yaptığı kanunlarla o »eTveti yemlik edinenlerden temi*li>erek nurlu ve »uurlu «vlâllanm •ineeınde ycüjtl- ren darülfünunların», ruhunu yüluclteeek. içtimai bünyelini kuvvetlendirecek mue*»e»ele»ioe yardıma ko»lu ki. inkılâbı- m urdan beri yapılan evkaf bütçe kanunları bunun parlak ve » e refli bir tahididir.
Pıolrtur M ö«yö Leman'ın da kemali hayret ve takdir ile Miylcdiğî Veçhile vakıf mUcMeatel bird»· yani Türklerdr okluğu kadar rıhanm hiç bir yerinde bu kadar »ümullü Ulu ecdadımır cami ve m odtlerden bavlıyarak mekteple», medreeeler. kütüphaneler. haatahaneUt. imaretler. d«A befl»· tında hanlar. kârvan»*reyİM; köylerde ve ka«balarda rıtıtafır haneler, köprüler, yollar ve kalrler yapmiflar. «-n ImyÜk »eh»' tere vannrıya kadnr bütün koy ve ka.abal.ım .ut'um. ^ mifler. etillerin âradııu. borçlu mahpu.Unn taldUint * û ‘W» in teehutim. lah.dde bulunan fak» çocuklum « * · £ mektep ihtiyaçlarının teminini dutunmtiflet ve huaUr ıç yük vakıflar vücude getirmelerdir.
O tm tf *>!«■
f# l , . e ViW edilin** görülür k i: Β*/ιΙ*πη· Bunların vakfı)·*r n . . mevcut ve m «h«u» oIm bile
da m u iiu lf f^ » kurt· M yük haâSâkrmdan l>»ıi olan
«k - r fy - ı £ „ ....... .......
u i k u û 1 . m — t " ? » ,u'·F .k * Çok l— ofc W ~ * > k İ bu k « l « buyuk d u ,u „~ .
| „k bu k . L V... v . .Ümullu b., .u ,e..r . ~ - u . rA-n v .k .fU . u I .A..e.tilık vr dü»ün«e«i*Iık neticem olarak rnabv vr hr- U o lm u , gibidir. Bunda büyük. <ok buyuk b.r Amil Hr valafU · „ „ tewiline o k*dar eb«nm iy.t vr,ilm rtn r« ve y.rrn, .ene ev veline gelinciye k-da, v»k.fUr km bir «hükmi M b.,y e t* bde kahul edilmemelidir Böyle b.r e « . kabul ed ilm em ed ir kı. vakılları mütevellilerin malı haline getirmi» ve çoğu **ray bem değim olan mütevelliler bunları doğrudan doğruya ve bel hangt bu »tbeple bun* m ttfiifak olamazlarda bir yolunu bula· lak mahkemeden miiwwde »tıhaalıle yemişler. vakıfları bu- günkü «ayıklı lude getirmişlerdir *
Utr Cumhuriyet hükümetinin Vakıf hakkmdakı tıoktaı naran; ne kadar doğru. ne kadar liberal ve ne derece b ıt* ı« f* · t\r drjıl mİ)
IVVakıfların hükûmetlrştınlmr»i; Nezaret teşkilâtı
«Vakfın munhaman ahret ve wvap duşüncraıle mi. malı· nt müıodercden kurtarmak endişeaile mi. yokna kendisinden •onra (elecek çocuklarına bit geçineerk bırakmak kayguafl* mı yapılmakta olduğu» nun henüz kat'l Mir ette halledilmemi» bulunduğunu bira* evvel .öylemi, ve kendi kanaatimi de »U· ve etmiştim,
·. H" . B* * * her ne makvatln olu t m ol.un »unu bı·l •>,,a,0, u*un Kin zamanlarında ve tanzımat* do*
u MUM ha.pl,,, durmuş, ticaret azalmış, halta yabancılar eline £ » > « «Idugu haJkta eakia, * b i K lvr1 He kalmamı,: bır de
la <Ί Γ Γ ΐ Γ . Wûwde" kalkmış v r hepimden la loıarak bunlardan mûtee.«,rn hayır ve şefkat hialer» gevşe·
TfcrtiM*· V M n a ı ı t Twait lı^ .u r·
mir olduğu »çın bu tarihlerden ιο π η attık yeni imaretin ın«a ve yeni vakıflar »cet· edilmemekle beraber idatr «islikten. balum· •ırlıktan ve hir çoklarının Italian ya)ıanr.ılara btraktığıınır lo t alarda kaim if olmakdan dolayı e»ki imaıetler dahi «e f alete ve mahrumiyete dûytnûf ve kendılenndcn lıeklenen «hhi, içtimai v * ilmi va lilile r i göremM bi» hale gelmı»lerdır
Bu vaziyet kat «tunda kalan hükümet o r imana kadar ferdi tefebbüalerle. ayrı ayrı niramlaıla vâkıfların evlâdı tara-i imlan görülen vazifeleri kendi liretine almağa meebut kalını* ve hu n itede evkafı (ferd iyet) ten tıkatıp (hükümet) e inli- luıl ettirmek makaadıle 1252 (1636) «la. yani tam y ö l »ene ev· vel (E vkaf Nezareti) ni te»kd etmiftir.
Bu nezaretin te»ekkulunden »onra vaptığı yahut yapamadığı işleri burada »ayıp dökecek değdim (Evkaf Nezaretinin Tanhçei Tevekkülü) adındaki kitap « il i bu bapta tenvir ede·
İtilir.Yalnız «unu eoylemek Urun gelir ki 1271 (I6 J 6 ) de I»
tanbulda G aip tarzında bu belediye teıkilAtı yapıldığı ve vakıl illerinin a«ıl »ahip ve ınetcii belediyeler olduğu halde bu işler o· na verilmıyerek beledıyrnın yanı bajinda ikinci bir belediye demek olan evkaf nezaretinin yatamaaına da müaaade edilmiş· tir Bu variyet 1324 (I9ÖH ) •enenme kadar boylece devem edip «itti O tarihte Türkiyede mutlakıyet ve i.fbdat tejırnl yıkıla- tak şartlı hükümet u.ulu talb.ka başlandıktan »onra lıatıra Kelen ve baylanan, fakat çoğu ba*arılarnıyan yenilikler arannda r v k a f if le r iru le d e b ır k ım ıld a m a o ldu ğu n u gö rü yoru z
Şehırıdığın inkişafı tarihinde <ok muhun «ördüğüm bu kımıldanmıya »ebep olanlar ve aynı ramanda ulah». tiıilmevı. mertiinin ve mahallinin değtft irilmen B»bı hu»u»Urd· fikirler ve mütalâalar dermryan edenler hakkında da izah* itaıına m «burı>et «örülmüştür. _ ^ .
E .Iü.1 iJ*ı< n w lW l.n U . İ İ » I— 1' . S*ÜS..b* î 5 İ 3 . İ İ Î ilk adımı atmı» olduğunu her «eyden l ı UI evolarak aöylemek lârun««lır «Memaliki OemMjjj / .kafin .uretı ıdate.. hakkında U r . mu.alial. h-v; lığı altında 1324 (1906) de ne«ırtm»f olduğu .1 «*h f
Outuuu t r p »
.1 cdrkn takdim değer bir Umail Sıtkı bey diyor
«Vnktf illerinin teşevvüş ve lerrbxiibd* kalmasının vp hayrat ve mebcmta bakılmamasının en mühim aebebi; evkaf nunmnameıinm işin şekil ve mahiyetinin hakiki icaplnnna uy· mama*) ve mrrkr^yet urulıiııün tam bir kuvvetle tatbıkde eha- lııle şahit tetebbu* hialerinin imha olunmaaıdır. M ak «artım ın iıah «delim t
Harınrı evkaf ne km teşkil edilmiştir) I lay »at ve meber- ratın idare ve devamı mamuriyeti makaadile değil m i) Ru vaxife cMien kime aittir) Hır kaaabanm. bir kariyenin yahut bir ma· hallenin camii, meacidı. r*^nır*ı bulunma*·* veya mevcut olan me»dt v » çeşmen harap oluran unlan yapmak. tamir etmek kimin vaatleridir) S»ıph«*.r ki orada tekin olan ahalinin Yok- M milyonlarca mrbanii hayriveyı doğrudan doğruya idare etmek. hadrmaainin vaaaif v* muayyenatını vermek, harap o- lanlartnl tamir etmek hükümetin borcu değildir. Eaaten ahaliye ait olon şu va/iiryi - şimdiye k*d»r olduğu gibi · kendilenndrn
Hükûmeto tahmil etmek ahalinin her hu.u.ta olduğu nıblllu Ilımda da kuvrei trt«bbiJ*iyı»mi kırdıktan başka Bağ-f l u I Γ * . L İ t a Ί A a l ·daj. Baıta. Trahhu garp t ibı u*ak VİUyatUrin nahiye ve kari- yelerine vanncıya kadar bütün v ib M > U j . La:_ l _____
l . ı lb J tnkl»4lı
B u ı itler vardı ki · umuru zabta, hariciye ve adliye gibi - önlen hükümet yapar. Efradı millet. vekilleri vatıtasıle hükümetin «m atın ı murakals* rdrr Bazı iyler de vnrdıı · umutu belediye ve M İre gibi * bunlar ahaliye aittir Hükümetin vazife- •i oUa olsa umumun menfaatlerini korumak için bunion nera- ret altında bulundurmaktır lfte evkaf da bu kabildendir. Mü* « ( • r u t ı diniye ve hayriyeyi doğrudan doğruya devirt idate etmemeli. hükümetin vazifetı bır nezaretten ılmrrl kalmalıdır.»
Evkaf hakkındaki e «a » fikrini |U türelle iıülâıa et m i» olan Umaıl Sıtkı, hunun için bricik <aıe olmak y u m 1293 kanunu rM iınn 111 inci maddecinde lıahsi geçen cemaat meclielennın tcfkilı ile akallıyetlerınki dibi bir (hayratı itl&miye) idarecinin kurutmacını teklif edıyur %e diyor kı Şu e » » » vur ve tatbik edilince gerek payitahtta, «erek vilayetlerde evkaf munmelâtı doğrudan doğruya hu i|!e alâkadar olan ahalinin gayretleri ve yalnız · yine ahalinin ıntihabile tayin edllmctl muvafık olan · bir memurun metaiti ile çok *ade bir utul altında cereyan e~ deerğinden Dahiliye. M aliye nezaretleri kadar cetim bir neza- ret tejk ıl eden ve fehrl binlerce tiranın beyhude sarfile beraber halkın muamelâtını «atip ve i^kâl etmekten ha|ka bir fnldetl Iforülmiyen hazinei evkafın •eyk.il&tı hazırasına da ihtiyaç kalmayıp belki payitahtta ve tafrada tejekkül edecek cemsnt meclislerinin muamelâtını gayet muktedir, faal bir kaç m iifettlf marifetlle tefti».«tı ciddiye ve nezareti mütemadiye altında bt»· lundurmak ve bilcümle eemneîi ’ faniye mecliılerınce bir mer- keri umumî olmak üzerr Utanbulda bir mUdirii umuminin i- d.ıreti altında muamelâtı mazbut ve munUsam ve icabı zaruri- yeti kadar memurdun bürekkrp bir (hayratı UlAmiye idaretl) tenkili husulü matlûba kifayet eder.»
Evkaf teşkilâtı hakkmdakı fikrini da bu suretle ortaya a· tan Im m O Sıtkı, bu yeni le fkd itın faidelerınl «ekiz noktada tophyarak ayrıca izah ediyorsa da fazla tafail&ttan çekinerekonlardan bahsetmiyorum
12 İkinci Teırin 1324 ( I 9 ö « ) de yazıp b an im »* M u g u ntalenın I»ayına «M eçim meb'utana bir tuhfeı naçiz» Ϊ 1 de koymuf olmasına rağmen lımail Sıtkmm tekliflerinin s»rr
OUMB f e f f ·
hükümetçe, «erek m ebuw n meclis,nce ^ t u t l^ m Ü t a -
« telâkki ” 7 3^ . ianh,ndclAatın « « i r i olmut olacak k, I I Mert ■>-? I ' . . .
Mııırh Halil Hamdi Hamade P · * ™ evke*. diğini vr 9 Kânunuevvel 1325 (1 9 0 9 ) U rihm ekadar 9 a> ne zarrtte çahfUğmı gorüyorur Bu » U n bır müddet M ı « r ovknf mutrllftıncU bulunmuş v r rannedıldiğne gore orada b a » ı«lâ · hm yapmış olması Ormanlı evkafını ıslâh için de bu makama
getirilmesine bir sebep tenkil edebilir.
Hamade patanın evkafta bııakm ı* olduğu it '. nerarrtin b a » « k i teykilAtını kaldırarak yerlerine bir takını yeni müdürlükler ve memurluktan ihdas etmetı v r her hirisi içm hususî talimatlar ve emirler ta n »m ve nrşrcvleme», olmuştur Bu ra tın evkaf hakkındaki esa, fikirlerini 80 »ahife kadar tutan bir
batma lAyihndan öğrenebiliri*.
Evkafın ıılAhını «Nakit, vakit \c serbesti» icraat olmak ürere Üç geyde» »ören Hamade pa«a lâyihaunda yapmış o lduğu bütün talimatlar ve verm if olduğu bilcümle emirler ve beyannameler toplu bir halde bulunduğu gib i ileride yapıtma- sını Uuavvur ve tavsiye ettiği tedbirlere de tem a· etmektedir.
T av ·İye ettiği tedbirlerin baylıcaaı; istibdat yapılm an ve akarat bankan tesisidir. Hamade paya; Boğaziçi hariç olduğu lınlde İstanbul. Galata, v r Beyoğlu ile ütküdar ve Kad ıköy g ibi (ehrin meskûn kıumlannda 36 m ilyon arşın rmırahkıı v a k ıf a ra » tahmin ederek bunun behrr an ın murabbaını vasati olarak 20 kuruttan hesap ile ıttibdal yapıldığı taktirde en atağı 7.500.000 altun para alınacağı fikrini ortaya atmi|tır
Kutnuda paya: Evkafın gaıpedilmiş bır çok haklarını a- tattırdığı tirada hükümete ve hazmci hastaya intikal etm iy o* lan vakıfların iadesini istemi», kulalar vakıf a r a » üüerine y .v pllm if olduğu için bunların ve Haliçteki köprüler iki batta v a kıf toprak üzerine Utma. ettikleH için koptulerın de evkafa devri uıbl garip ve müfrit ıddıaJarda bulunmuştur
Hmnada patadan ton,a bi, sene içinde yan, 9 KAnunu- 1325 dm 9 Kanunuevvel 1326 ya kadar evkafa Belen üç n a » -
J
lu rk ljr * · * Μ ν Μ 0 » Ta lik i U kH .lt
rın ıslahat hakkında e*4ftlı bır »ey yaptığın ı göremiyoruz. A n · cak 9 K ânunevve l 1326 (1 9 1 0 ) da nezarete tayin olunan H nyri efendin in evkafta oldukça bu varlık goatermiy olduğunu bıraktığı eserlerden anlıyoruz.
H ayrı E fendin in I l.ımade Paşanın muakkibi olduğunda yüphe yoktur. Bununla beral>rr nezarete gcldtj(i «aman evkafın yen ile ttir ilm e ·» ne «uretle mumkun olacağına dair bir çok k ııntelctın B ik ir le rin i M>rmuf olduğunu da Ayan Reiai Sait p«- yanın verd iği 11 Haziran 1327 tarihli cevaptan ogreniyorur. Sait paşa gib i fark ı da garbı da iy i tetkik etmi|. çok okumu* ve »ek iz defa «adaret m evkiine çıkmıy olnn lwr zatın evkafın ıelA- hı halikındaki fikrin i herkemn merakin öğrenmek ııtiyeceğin · de |üphe yoktur. Muıutadenızle bir kaç kelim e ile ona da tenin·
edeyim : Sait paya d iyor k i:• Kanunu eaanınin 11 I inci maddeti mucibince her kazada
cemaat meclialeri teykil olunta bu hAl muamelâtı vak fıyei i» · lâm iyenin m erkeziyet ahvalinden tecridini mucip olacakındım ve bir de e vk a f nezaretinde bulunacak zevatın vazife i •■Üyelerinin aiyaaiyatı umurniyei vükelâya pek tc teallûk edrm rıne*i ve kabine ile beraber tebdillerine maha! bulunmama·! mülâhazalarına mukabil h ey ‘eti vükelâya dahil olmamalarında hukuku evka fın uyanetıne müteallik meaoınin yimdıki gibi m ü·· m ir o lam am a·! mahzuru melhuz bulunduğundan mahfuziyetl maktada ait tasavvura!! a liyelerın ın beyanile o yoldaki ınülA· ha/atı nri/anem istifaar buyuruluyor.
Malûmu Alileri olduğu üzere hukuku liyMİycleirine malik olan m illetlerde bizzat idareı umur hakkı mevcut ve hâkimiyeti m illiyo dahi buna müatenit olup ya ln ız b innef» ıdareal kubil olm ıyan umur alâtarıkunniyabe m ıintclıap veya man»up bulunan zevata mevdu ve taaarrufut ve muamelâtı M İtt i*e bizzat alâkadnrana aittir. Beni nevine muuvenet için turuku muhtelifeden hangiıin i i*ter*e anı intihap etmekte ve Un*tın emri idarevini icabı halinde münaaip güreceği va«ıtaya tevdi etmekte madam kı her keain haklu vardır. Idarei evkafta Ha hükümetin tavassutunu kabule mecburiyet yoktur Bu kaidenin münellcm olmadığı zamanlarda bile bizde ·βπ »abık evaaı·
« I (H ou a Ç ıtla
Una katlar tevliyetleri makamı saltanata ait rvka fı edatın müj- tesna olmak üzere evkafı tanede ashabının «urutu mahsusası- no göre idaresinde mütevellilerin muhtariyeti kâm ilden var idi. Şimdi bakayasını gördüğümüz ve mndum ve müşerrefi harap olanlarına aynı teessüfle baktığım ız envai müesıcsatı hayriye o muhtariyet zamanlarında vücude gelmiş idi İd am hazıra ealnfı devletlerinden Hasip paya merhumun asrı vükelâsına kabul ettirdiği muhdesattandu.
Bir taraftan kaide ve d igrr taraftan rtla fın evkafı sahip vo m ütevellileri ihtiyarlarına terle etmelerindeki faidr düşünüldüğü gib i beyan buyrulan m erkeziyet usulü ki evkafın idaresini erkânı hükümetten bir nazınn idaresinde cemetmektır Buna lüzum gorünm eyip gayeti kanun esaside mestur olduğu üzere vak ıf işlerini cemaat meclislerine verm ek lâ/ırn geliyor lâ k ın e/m iıın m aziyede teksiri evkafta usulu müsaderenin ve emvali vak fiyey i mıistakımane idarede mahneitıı ahlâkın te •iratı azim eti var idi.
Müsaderenin m erfu iyrti tesisatı vakfiye fikirlerini tahdit elm iş ve tahavvülü ahlâk iar mütevellilere»! auiittimal&tı mün-
Ιϊς olmuştur.Gerek payitahtta, «erek vilâyetlerde mebanii vakfiye rr-
sim ve plânlarının ruyet ve tetkikile mımarhırımızın rksentin de görülen içtihodatı aakimeye bedel fenne müstenit ve makbul olan tarzı m imariye göre binalar yaptırılması ve tamiratın asıllarile mütenasip bulunması v e masarifi keşfiyenin tel- kikıle indellüzum tadili hususlarına v r husuıatı saıroye merci almak üzere evkaf nezaretinin ipkası fikrin:· iştirak ederim. Fakat vilâyetlerde evkaf müdürlerinin nezarete voııtai münferide! icraiye olmalarından ı*r yalnız veli veyahut voli ve mutasarrıf merkezlerinde değil, her kozada birer cemaati lelâmıye m ed iıi teşkil olunsa h«n ı he» mahalde evkafın hüsnü idaresi daha ziyade temin olunmuş, hem d « kanunu esasının buna müteallik ahkâmı bilâistitne infaz olunmuş olur. Bu meclislerin azasım i · * ikinci derecede bi» intihapla tayin etmek lâzım gelir «a ln ındayım .
Evkaf nezaretinde bulunacak zaün hey'eti vükelâya da-
\
T«r\JM«> VfciMÜHM lulfcı Uku.t.
htl edılme»i hususunda beyan buyurulan esbap şayanı teslimdir H a r a m evkafa dmt olun levayihi kanuniyeyi mecliıi meb- umu ve Ayanda müdafaa edecek »at kabine Azasından bulunura* haabelhal tesiri başka otur.
Sair hükümati mesrutada mtlessesatı hayrıvc devam tie- tediyenin ve vuruhuhırrr ait hutusat dahiliye nezaretinde bulunan muaveneti umumiye müdürünün idaraainde bulunuyorlar Awwı atıkai ne fi»»· · ki maabidi methure ile kıymeti fenniye ve tarıhiyeleri olan merakid ve aair tnebani o nevidendirler anlar da sanayii nefiıe nezaretındedırler Eğer düveli meşru - uda teaısatı hayliye için heyeti vükelAya dahil bır nazırı mah- ma olmamaaı bizde evkaf nr/.ıret.nl kabine erkanından addetmeğe maııi görülüyor iae evkaf nezaretinin diğer bır nezareti dahi deruhte rlm rti kabildir Şu »üretir kı, idaıei m eiM ıiye İtayı memleketlerde dahi emsali olduğu gibi idareı adliyeden tefrik edilerek Me/ahip nezareti veyahut mrmalıkı Oa man iye de arazinin kı«mı aramı arazıt m evkuf· bulunman medarı mü- na«ebe« ittihaz olunarak Defterıhakanl nezareti evkaf nezareti ile birleştirilebilir.*
Sait Paşa'nin vakıf meaeleaini ne dererr ehemmiyetle kav- ramış, fakat ayni zamanda mutadı veçhile ne kadar Uıtiklı ve idareli bir tekilde fıkır yürütmüş olduğunu göçüyorsunuz. Yani demek işlerim ki. Sait Paşa evkafın bir belediye işi olduğu nu medeni memleketlere Inyaaen açıkça »oylemiş ve kanunu esasiye dayanarak cemaat tenkiline lüzum göstermiş, ayni zamanda garp memleketlerinde evkaf nezareti olmadığını «eylemekle beraber Hayri Efendinin arnııunu tatmin için Türkiyede başka bü nezaretle m rw li Mezahıp veya Defterihakani gibi - birlikte Evkaf nezaretinin bulunmasına da taraftar görünmüştür
10 kânunuevvel 1326 (1910 ) da Evkaf nezaretine gatı nlrn Hayrı efendi Sait Paşanın tavaiyelerinden bıruı » * ğer bir nazetelle hatta ondan yüksek olan ŞayhülUUml.kU birlikte bu makamda 25 nısan 1332 (1916) tarihine kadjr altı .tene kalarak bir çok imar ve lıayır işlanne muvaffak o u
M o o u ı rxft»
Hamade Paşanın tavaıye ettiği gibi umumî olmamakla beraber <müata8nen anha olan ve harap bulunan m U n U vaki.· ye ile mttarete a.t vakıf artalar nakille iatipdal edilerek yemden miieaaeeetaı hayriye ve ilmiye inşatı v e m a a rifi da.melerının temini» için 19 m ayı· 1327 lanhlı kanunu çıkartarak bu b iyede yııkanda bohtetliğitn harap camderin. e«k ı mekteplerin yıkık medreaeleıın ve fazla görülen imaretlerin yerlerine ev kaf için iratlar ve akarlar yapınmağa ba|ladı Fakat yıktığı b inaların birer e«inı de daha mükemmel türelle o türlü tnüea· M irlere ihtiyacı olan ba|lu» yerlerde yapmağı ihmal etmedi
Bunu bir mital ile e»'ünüxün önünde canlandırmak ιςιη bir dakika dördüncü vakıf han binaamı hatırlamanızı nca edr ceğim Yirm i aene evvel bunun yerinde bir imaret, bir ilk mektep, bir de çeşme de tebil bulunuyordu. Evkaf ıdarr.ı e v velA çeşme ile aebdı daha tenlıa bir yere. A lem dar caddra.ne v · parkın kanıtındaki Zeynep Sultan camii k o jn in r naklettirdi Suadiyrde atrl bir ilk mektep yaptırarak ona yıkılan mektebin adını verdi. Ayn ı ramanda o aemtin mektrp ıbtıt.ıcı da tatmin «dilmiş oldu. Bunlardan kalan anaya da gördüğünü* o kocaman dördüncü vakıf han bma.ı yaptmldı. Bu »ııretle i- ta! ve akar olarak yaptırılan ve aynı «amanda şehrin imarına da yanyan hanların ve apartmanların «ayıtı beti buldu llep »i vrni ve k irsir olmak şartile uc *lk mektep. ıkı medro»e. bır kadı mektebi, bir talebe yurdu, dürt camı. 100 yataklı bır haıtalıanr. bir tüıbe (Mahmut Şevket Paşa için) hiç münaaebetı olmadığı halde, (jtkudardan Kıtıklıya kadar 4.5 kilometrelik tramvay haltı yaptırıldı Evkaf memurlan ilr hattatlar ve vaı/ler için birer mrktep. münhattran nadir itUm eaerletini baamak için bır matbaa v · nefi» itlâm eterlerini toplayıp «aklamak Kİn d" bır mürr açıldı Bır de evkaf banka·· yapmak için bağıllığa başn dı. Banka binan po«lahanenın arkaıında Aşır efendi caddeeın- drki etki mektep binan yerme yapılacaktı
Beledi ve umranl olan bu işlet yanında ilmi l**»ı teteb- hu tlne de «itişildi I90ft dr ılk defa rvkafla vax.fr ve t.U h i
yel. yani itlAhal m evraubah· olduğu «ırada vakıf kütüphane leruı maarife devri kararl»»l.nlmtf vr ovle yaptlmtflı. Hayrı
Tirt*7+4# *«fc lrr* f* ı T u tu Ufcnu.
efendi kutûpluoeleri maariften gen alarak kitapların umumi bir fihristini yaptırmağa başladı BcnaUnnı tamir ettirdi. Ufak tefek bir çok kütüphaneleri binası müsait olan yerlere topladı Okuyanlar için mükemmel malılar \e koltuklar yaptırdı Fatihteki millet kütüphaneci de A li Emıri rfendinin \akfettigi10,000 den fayla kitapla beraber bu tirada yine evkafça acildi
Tanıımattanben vakıftan mUnderis mektepler maarife gedmekte idi. Hayrı efendi ilk tahsil ile orta, liae ve metlrme* tülmütehassısın Adile yüksek tahsili d t ihtiva etmek ve diniyat ve lisaniyat ile beraber maarif mekteplerinde okunan asri i· lırnien ve fenlen de okutmak iı/ere etki medreseleri birer leyli mektep haline koydu.
Bu türelle devletin ıkı maarif nezareti olmuş oluyordu İtte bilhaaaa evkafta mektep ve medrese ve meşihatte hakkıka· /a yani mahkeme trşkıUtı bulunuşu asrilenmek ıstiyen ittiha ve terakki firkatinin dikkat guyttnu İni ıkı daire uıenne çekiyordu
1)32 (1916) da toplanan İttihat v · Terakki kongre·· bu meselelerle çok yakından ve ehemmiyetle mefgul oldu. Evkafta. meşihatta, mülki idarede v# adliye tefkıUtlannda bir çok yenilikler yapmak ıttedi Fırkayı bu türlü yemliklere ««ökeden Zıya Cokalp tdı Ziyanın ilen uırduiü tejkıUt ve ıtliha! kongrede de murahhaslar arasında husutl bir surette münakat»s ve müzakere edildiği gibi gixli beyannamelerle fırlu* men.upUrına bildiriliyor ve aynı yamanda cemiyetin resmi nefir vatıtatı o· tan Tanın gayetesıle yine onun tarafından bır makaleler silsilesi halinde halka iUn ve tnah eddiyordu
Yapılmak islenilen yenilikler pek eaaalı olduğu için ak*
sülAmelden de kolkuluyordu Runun Kmdır ki yayıldığın Ίλη
bahsettiğim giylı beyannamrdr «muhaliflrrim ınn vr belham
hu devletin bedhahı lıulunan bir takım münafıklar (vaMHI
ka/a) meselesini mahakimı Şf i y**** dgası suretinde tafsır
rtWrklcri v « ı t oUbd.r. h«.h*« %e TrrAkkının h « d e v l r t i ^ mite bi» iftUm devleti halin* <-!.»«.«. tor <<>k Wlıllrtl# *»h .f ıkrn lıu if l.r .v · *n e h il rtUnUrın M e _ e»fcı fiıphe*4* »*e de ehli ic*v.tr h * bif «üretir tnrv<Un
t H a u In t o
mrk vazifem iz olduğu için İhvanı cemiyetim izin bu huıutta mütehnuır davranma»! ve halkı tenvir ve irşat rtm e*i lâzım
d ır» deniliyordu.
1332 kongresinde verilen karalar şunlardır:
| — Meşihatı ulâm iye teşkilâtının neşri diyanete ve ılâyi Ul&miyete bit am om ıha hadım olacak »urette tev»ı ve Utikma- Unr ve medamin bu mnkıat dahilinde ıilâhına dair kanunna
me tanzimi teklif olunacaktır.
2 — Meşihatı Ulâmiyenin vrza ıfı dıniyeainc muktazı o- lup doğrudan doğruya idam ın ı deruhte rdeceği muha«*a*atm evkaf nezareti tarafından meşihatı ı*lâınıycye ıtaaı ve m uru*- »atı dıniyede müttahdem memurların me|ihali müşarüntley- hacc naip ve azıl edilm e·· zımnında kanunnamaler tanzimi teklif olunacaktır.
3 — Kuvvei kazaıye munhaaıren adliye nezaretine rnev- dudur. Binaenaleyh bilcümle teşkilâtı kazaiyenin adliye nezaretine rapt ve ilhakı için kanun teklif olunacaktır.
4 — Teşkilâtı mülkiye adetleri tezyit edilmek üzere vılJ*· yet ve kam \ r nahiye namlarile şahviyeti hükmiyeyi lıaiz o lmak üzere bir veya müteaddit karyelerden teşkil edilecektir
5 — Vahdeti ıdaıenın temim »çın evkaf nezaretine merbut bulunan mekâtibi umumiye, maaanfı devlet butçeainden teaviye olunmak üzere maarif nezaretine nakledilecektir. D oğrudan doğruya mutevellilrri tarafından idare olunan mekâtibi vakfiye mtkâtıbi huıunyeden madut olmakla bu hükümden mUıteanadıı,
Z iya Çokalp Tanınle neşrettiği dokuz makalede bu be* maddeyi etrafile şerh v r U «b etmekte idi. Bu makalelerde b*l- ha··.· şu cümleler dikkat gözün* çarpıyordu:
«A d liye nezareti (umuru kazalye) nozazeti olduğu için alslûmum teşkilâtı kazaiyenm mezkûr nezarete rapt ve ilhakı lâzım olduğu gibi meşihatı ıılâmiy* de (umuru dıynmve) ne- zareU olduğu »çin alelümum müeMeaatı dinivenın idaresi de mrşihati ulyaya terdi olunmak lâzımdır _
Taıtltrd r «rfcJMU»»ln Tartı! Uktt*(ı
Umuru d iyen i}* : »tiV.vln! ve ibtdat namile iki kttımdır.labdrtler her mahalde eda edilmekle beraber, cemaatle
icrau iktira edenler bılh«*au cemilerde eda edilir İtikatların ruhlarda IMMİ v r şeraiti ibadatın talimi ya ilim tarıkıle yahut hal turikiledir. İlmin merken Uİımı medreseler, halın mektep ierbiye»i tekkelerdir. Binaenaleyh (cam i, medrete ve tekke) meşihatı Ulâmıyenin »darr edeceği üç mühim müraaearı id i·
mıycdırŞimdiye kadar bu müc·— MiUli idare eden evkaf nr/arrti
idi Evkaf nezareti lıir nevi (m aliye nezareti) olduğundan bunların yalnu ciheti maddiye v » maliyecini tnnnm rdelnlı yordu Ciheti ilmiye ve tctbiyirviyeai mühmel kahyordu Bu müe*#*4*lerin idare*i rnrşihatı ieUmıyeyr intikul etmekle umuru ruhuniyede yeniden bir inkişaf ve intıram hueııle gelecek
tir .*Bu kararlar ve bu rvşrıyat ûzenne hükümet kanunları de
ğiştirerek evkafı meşihattan ayırdı. »er'I mahkemeleri aılliyeye devretti ve Hayri efendi de bu icmali kanaatine muhalif gördüğü için » » i fa edip çekildi Eaaeen cihan lıarbı de olanca «id· detil· devam ediyordu Bu takdirce nezarette kalaa d » ımaıat namına bir yey yapamıyacaktı N'etekim kendilinden «onra hu makama getirilenler de bir şey yapamadılar.
Harbin mağlûbiyetle neticelenmişi ve İttihat ve Terakki fıkram ın hükümetten çekilmr*i üzerine yerine geçen Hürriyet ve ItiU f fırkoaı ilk i| olarak vine bu meselelerle ufrreşmıyı» başladı ve ilk hamlede şer‘11 mahkemelerin edlıyedrrı aynlıp yine meşihata raptma teşebbüs etti Z iya Gükalptn hakkı vardı Şer’ I mahkemelerin tekrar meşihata batflanmaıi için neşn»- lunnn kanunun eıbabı mucibe mazbatasında · vuran FJmalılı Hamdı efendidir · bithaııa şu cümleler dikkati çekeri
·. . . nihayet mahakimi (eriye büabutün rrfedllmek ί· ,ΓΠ'*' di ve bunu temin için evvelemirde adliye nezaretine r»P<J 'J*'
(U ı ttfiildı....Fikri ınkiUp bütün m*hakim. «bat» dinî ernstf?
makamı metıhattm ayrılmakta ahkAmı tabifei 9 *im p itmen ıbka. manen ilgaya girifti
A yn ı «m a n d a din ve »eriati iJAm için m em lekette « i l
den ba»k» hiç bir kuvve» teyid iye dahi b ırakm ıyordu. Bunu
Franaa dahi ynpmamıçti···-* , . . . . . .Halbuki Z iya Gökalp m efihetm ve evkafın 13 i l den wan-
ra aldığı »ekli de aonralan beğenm rr olmuştu Anla|ilan 1332 de bu müneetelere verilm ek iatrnılen »ek il bir tecrübe m ahiyetinde imi*. Birdrnbire daha ilen «ıd iln ıe *c korkuluyorm ııç
• Sonraları bir çok tclkinat ve neşriyatta daha l>ulundu. Meyi- hat, medreae. üniveraite. evkaf, kadın ve aile meacleleri hnk kında bu Türk mütefekkirinin nel«r düfiındugünu b ize 1 9 1 8
de beatırdıtfı Yen i Hayat adındaki manzum eaeri göateriyor. Bunlardan vakfa ve mevzulunuza taallûk «den ikiaini aynen
okuyacağım.
Vakrf
H n vekil »m buda »alıl hükümet Var kanunu. memullan buK·*· Bu divanda daftiyamar bir hıımn Mırakıhı bir iilUniin pantaa·Ni<ın bitmem dirilerin verilim? DtagiaUri ütülerin ebne> Nedim bttyte bir(durt)emıı vettlmi» Yunimwyi aeven bu Turk ılın* Baba d «nü» t «Otlum «»Ur bu mah Vakfedeyim kalım damı «oyumda Çalıymaıın »oyumun hiç bır dalı Yayatınlar hep nimeti#, doyumda'· Ou fikirden dojımuf bulun vakıfUı Yapmıy halkı tevekkiilcij. kaderci ManaaUra d»nmUy bulun u k d lı ı Ki beklerler ahıreUen haboıı laUntiyel imrenirken ruhbandan Vakıf ona rahiplik· ofcreimi,Harabrleı mahrum kalmıy ümrandan Imareiler fe.ıbell.jti drntml. En a«ımti bir milleti bu bid at Küıtıı» böyle iradoai/ kölurumBuı dervi, yaparı defcıl lank*! Ban tekkede mUryit; vakfı (örfinim
Bittç» Rslıjp
Bır devletin olmaj iki harneaı Bin evkaf utekıı. b r .y tu lr .ia l
Mwlia(ım Ur ın r ı ıu i i y a t mmtti İki but<« edilemez t ' l t h ı a l
Ya her * «kıt bır hn«Mİ biıl(«du tvka l adlı bir h a r m · b u lu n m a »
Bu b ü tç e le r rvaHı; e y · v „ d u M ebuaaftd* artık ta a d ık o lu n m a .
Yahut daıüı vakıfla m· yaptı», Vaiıfelrt h e p huUmel iyidir
Ueyftilmal. evkaf — Y „ ^ »û nd e Od devlet birletir
Hem vakfın yat viUy.ı. Imme* Evkaf anık bir n e » „ ., kalamar
Henı d . yokken *U y .,i Ummntl B . * . n im M u topM„ , İMMJ
Λ * d«*t«l aUr.kMk mutUka Dvn.tmeh h u m U k v.k.Mar
> « .. vakıf bunu .Je t Y*k*. onu , * „U|| , , , ^ U f.
ÎP
TtufcJy«*r 9«M rtlH«1e Tartfcl Ink lta lı
1)0 Z iy a ü ok a lp 'ın vak ıf hakkındaki ikinci kanaati l»u· dur. Halbuki Z ıy a bu kanaatinde de durınamiftır. Onu hıra/ •onra anlatmak üzere daha evvel burada tnahıh edilecek mühim bir nokta görüyorum V ak ıf team içn şimdiye kadar üç m uhtelif nazariye olduğunu önceleri »oylem iş ve bunlar üze- rinde haylice durmuştum. Z iy a Gökalp bır dördüncü nazariye daha ortaya atıyor ki o da (evlâd ın kendüinr kalan malı ant- nınmnaı için babanın daha yaşarken o malı vak fe tm e ··) dir. Hu *oz ilk defa olarak Ziyadan işitiliyor Bilmem tetkike ve münakaşaya değer mi> Buraya kadnr vermiş olduğum müdellel ve tarihi izahat bu dordunr u na/ariyenın varid olmadığını, hatta olam ıyacağını göstermiştir ».mirim
Z iya G okolp in bu manzumede (v a k ıf. ımhıyaye verilme İld ir) dediğini görüyoruz Daha evvel, yani 1332 de Türk iyede nahiye teşkilâtına lu/um goftterdiğinı de biraz evvel «Öyle- miştim Nahiye burada komün mukabili, yani belediyedir Fakat evvelce «eyledim , bunun böyle olduğunu, bizim idarecile rim iz bir türlü kabul etmek iatemesüer. Nahiyeyi mülki tak«i-
mattan «aym akta iarar ederler.
V ak fın nereye verileceğini 1918 de oldukça tereddütle aöylıyen. yani ya nahiyeye yahut hükümete diye iki yer gö*· teren G öka lp 1922 de ve Cumhuriyet devrinde »on fikrini bak ın ız belediye lehine ne kadar açıkça «oyliyor D iyor ki:
«T ü rk köyleri biror komün olduğu halde maattee«*üf şehirler henüz komün mahiyetine girememiştir. Halbuki A v ru · pada komün hayatı iptida şehirlerde başlamış, «onra Şehirlerden köylere aırayet etmiştir.
Ş im diye kadar Türkiyede şehirlerin birer komün haline girenırmeai «ebepaiz değildi Her şehirde Franaızların (Com m u- ruıutc) adını verdikleri mezhebi cemaatler vardı. Her cemaat huaual vokıflarıle dint bir komün hayatı yaşıyordu. Zaten cemaat demek dint bir komün demektir. İşte bu dini komünlerin biri birinden mü«takil bütçeler*, mekteplere, hantahanelere. imaretlere malık o lm a··, hepainin hirden müşterek birşehir hayatı yaşamalına mani oluyordu. Filvaki her şehirde kanunun
11O tfru I n * ·
vücude «etirdi*. bir be W iv e te*kilit. mncuHu F * l » l c e m i lerin hu.u.l hayailar, tehrin hakiki bit belde (c ite ) olmaun* man, oluyordu Hiç bir »ehirde baltz, I.tanbuldabile tom mana* «lie Kir belediyenin vurude gelmomo.i bundan dolayıdır.
Meaelâ Utanbulu ele alalan Su b e n d e le r i , çer"*·!»·». »*»«■ teller, hulâaa belediyeye ta a llû k eden ne k a d a r te ., . l e r vara* hep evkafa yanı c e m a a t le r e «itti Şehremanelilr F.vkaf nezareti ve patrikhaneler amamda mücadeleler hiç ek«ık olmazdı Sair ««hirlerde de belediye ile V a k ı f la r ve c e m a a t le r a r o . ın d a aynı u*·
rftfm A İA r m e v c u t tuO U k U tehirlerin bitrr belle haline »irm elini, hrr tehir
de bir b oU ijft . bır komün lemmîdünün uyanmalını temin için ne yapmalı) Bunun yegâne çare.l vakıflaıın mürakabe.ini belediyelere tevdi etmektir.
Vakıflar birer muayyen hizmetin vilayeti lu».»a tarafından dan için vazedilmiştir. Vakıflara ait vilâyeti h a tay ı haiz olan kimaelere (m ütevelli) namı verilir. Mütevelliler; vakıfların müdürü olmakla beraber vilâyeti âmmenin murakaİK-.i altında* dırlar Fakat vilâyeti âmmenin Üç defeee.i vardır Devlet V ilâyet. Nahiye Mütevelliler, vilâyeti âmmenin bu Üç derecenndetı hangiainin mürakaheti altında bulunmalı) Devletin murakabe bryeti olan Büyük Millet Mecliai her kaaabanın h ıı.u .t vakıflarile uğraşamaz VilAvet yahut Liva mediaı umumilen dc her kabalaya ait vakıflarla mefgul oLımaz Vakıfları mürakabe edecek vilâyet Ammenin vakıflara »on derççe yakın olma*. lâzımdır. Bu en yakın vilâyeti âmme daire.i ı»e (nahiye m eclııi) dir. Şehirlerde nahiyeye (Beled iye) namı verilir. O halde vakıf illeri halta bütün cemaat mewleleri tehirlerde belediyelerin, köylerde d » nahiye meclt.lerintn mürakabe.. altına konulmalıdır Fikrimize göre evkafı mülhaka metrutun lehlerine tarfolunmak ürere yine mütevellileri tara* hndan idare olunmalı. Fakat bu mütevellilerin mürakabe.i evkaf müdrriyetinden alınarak b e led iyece, nahiyelere tevdi edilmelidir Evkafı marbutanm idaıcal İ m doğrudan doğruya tehirlerde belediyelere. köyUrde nahiye metb.lrrıne ait ulmah dır. Vakıflann yalnız vilâyeti iınme.in, d ed irm ek ten ibaret
t»r «l? *4 · <Mftlrrilt|Mı T ıK U U a t«r ,
olan ba ııık ilip w y fu n d t hem belediye. Vırm dr vtk ıl ifUrt kanıklıktan kurtulur. Çünkü evve li belediyeye ait olması Ih /imgelen tu bendim. çeşmeler. baıtalıanrler. ımaıette» ilAlt... umumiyetle belediyenin eline ergmiş olur. 5*niyerı belediyenin yahut nahiyenin mıınte.hap bır meçim bulunduğundan iş ler doğrudan doğruya Kalkın murakabe·· altına Reçınış olur Halkçılık utulunde be» tş balkın müntehap vekilleri tarafındım idare yahut murakabe olunmalıdır.
Hülâ«a«l memleketim i/d* şehirlerin bnkıki bırrr belediye mahiyetini alabilme·* için yeğine çare vakıfların mUrakahctını nahiyelere tevdi etmekti».*
Türkiyede hükümet şekli Cumhuriyete çevrildikten »on- ra dini bi» m lietMW aayılan evkaf ıdare»ırwle de maili bır i*lA- hat yapılacağını, hatu bu idarenin bütbütiin kaldırılacağını Herke» biliyordu Ya lnu kabineye dalıil bir neraret olan bu I· dare umumi müdürlüğe tahvil edilip idare·} evvelA meşihatın yerine geçen fetiy® vekâletine bağlanmıştı I .Ayıklık e»a»ları kabul edilip şeriye vekAletı kaldmldıktan ve yerine diyanet illeri rciaUğı ıhda· edildikten »onra da ıdareei haş vekAlete verilmişti. Bu yeni şekilde evkaf 1 2 - 1 3 »ene daha yaşadı
Fakat bu müddet e»natında tedricen bi» çok vakıf %a»ife· teri evkaf »dareainden alınıp çoğu tabiî «ahıbi olan belediyeye verildi. MeaelA 1926 da vakıf «u ta^Mtının belediyeye devri kabul edildi 1930 tarihli belediye karnimle mezarlıklar, nama!· gAhlar. çayırla». «eyir yerleri belediyelere devrolundu 1924 de tevhidi tedrİMt kanununun ne|ti ve tekkelerle medreselerin kaldınlmn»ı hakkındaki kanunla da mrdretele». tekkeler ve eıbyan mektepleri hu»u»î idarelere · !»tanbulda belediyeye · kütüphanelerle tarihi kıymeti olan türbeler maarife. ha»uhanclrr Sıhhiye VekAletıne. ferağ ve intikallerden atman vakıf hatılatı
Mâliyeye verildiBununla be»abe» evkafa bi» türliı «on ve kat*l »eJd. ven·
(emiyordu. Bunda en büyük Amil bû.bütün kaldırılma* ve va- »ifeıin in iradlanle. akarlarile birlikte beledi veler* devtf »>**ruubah» olmalıydı . .
Acaba Avrupa dan getirilen mÜteba.M. vaz.vetı na*ı jt·»»· dü> Neler teklif etti» O da evvelkiler gibi belediyenin h*kk,m
I Hm AA İr# u
tctlim elti m i) Hakikaten merak edilecek ba mevzu ve tamyrinde lorulatak bir aual.
Hemen «öylıyeluu kı lav*;reli muteha·*;· da vakıfların belediyeye ««diyetini itiraf ve kabul etmışiıt. Fakat o da Sa,t Pu}& pbi derhal tücu ederek belediyeye verilmeyip eyn bır idarenin teşkiline luıum goetermıştir. Belediyeye biışcy vermemek için onun bu türlü işlere kabiliyet re ehliyeti olmadığı, nnaılna verilenleri de yönüne tözüne bulaMudığı be· zaman ■öylenıfdi. Gariptir ki laviçrelı mutehaana ta «elir ifelme/ bı- zirn beledıyelerimi/ııı bu belini öirreniverrmş O da Sait Paşa filıi ihtiyatlı ıdarri kelAm etmiştir Tın/im etliği layihanın e ·· babı rounbe ına/İMtMinda bakınız nrler söylüyor
«E*kı hukuk cari iken teni edilmiş olan vakıflar ilga ve bunların emvalim, badema telinlerin lernyı maktedını temin e- decak olan nahiyelere tavdı etmek şüpheıi* ıııctelenin en baaıt aurti halli olurdu
Vakıf mallaıınm idateıi memnunıyetbalıı olman itibarile bu tedbir şayanı tavaiya değildir Halbuki evkafın ıdareaı ma· kamatı Ammeye merbut olman itibarile halihazır •iıteminın tadilini mucip olmıyotak Mirrtte memnuniyetle kunjr«ıtxdur. Ihından başka »on zamanlarda yapılan tecrübeler yukarıda mevzuubaha oldu&u aurette hareket etmeûi katiyen teşvik et* memek'edir I9.»6 tarihli bir kanun ile Evkafa ait ·.» tevzii hidematı onUra müteallik bütün mallarla bevliyelere veya heyet, ıhtiyareUre tevdi edildi Bu naklin netken olarak bugün
m™ 1' *··ίπ»«Ι edilmiş olduğundan tamamle•ayı olmu.lard.r Jayaru teeaaüf olan bu keyfiyet onunde bi- UmübaUe, denilebilir ki vakıf mallan en iy. .ure.te evkafın eller, amanda mulıafaz. edilmektedir. Zikredilen leerübe- deh u r f ın u » şunu demeye mahal vardır ki eğer VoJri kanunun kuvveti, hır sebep otnMrf.r. vakıflar üıerme el atarsa e,ha- n M İı ı r ı ıu , menafu Amme için temler d.d*. etmek arzuau şüphen* ilelebet felre uğramı* olacaktır.·
j J ? î t * ' ,kan 2762 nunw*,« kanunla şu aozleri karsınız-
euv ~ eI ^ 15 * * * » * » «» dan il»beı*n evkal .dareıi b ü k tü n kolduılmadiysc de
İMtt/ttf» VMrrtUtta Ta>Uıl l.kla.I,
mall hır nıüeocete haline ıretııildı Şimdi yalın/ mabedlere evkafça bakılmaktadır. Fakat butun dünyada olduğu gibi Tütki- yede d«- kabul ettiğimiz U»rp medeni kanununa göre mabedin* rin mercii dr belediyelerdir Cumhuriyet hükûmrti yakın /amanda layıklık icabı olarak bır halk m ü m cıtıı olan mahedleıı d* belediyelere devrettiği «roda bunları idare ve imar için vakfın akar ve ııadlannı birlikte vermek »uıelile belediyelerin fakiı bütçelerini kabartacağında füphe yoktur
Buraya kadar, ilmi, mantıki ve tarifti bir tamla müdafaa v* ı»hat ettiğimi »andığım evkafın belediyeden ıbarri olduğu fikrini evkafçılann kabul ve tealim edeceğine ihtimal vermem Ancak heı yeyin bır istianen olaraftı gibt evkaf mettuıHan «ıa- •ındn da ilk defa bu mevzuu ortaya alan Sıtkı beyin fikrini ıon olarak yine bir evkaf memurunun da kabul ve taçtık etıniy ol· duğunu «lavaya bır delil olaıak afiytemekle ayni ramanda W» kadirfinmlık göstermek itlerim.
Şimdi lıtanbulun Galata ve Beyoğlu cihetlerinin evkaf mü- diri bulunan Abdulhalım Bakinin 1935 «ene»! Urnir panayırı münavebenle «Evkaf yünelkral» ödde batdırrmt ve ziyaretçilere dağıtmiı olduğu çok küçük bir broyuıdr görülen su cüzleri btlhacms kuyde değer
«Evkafı iyice tanımamı* alanlar vakıflarla elirbanilSn» ara ■nida belki bir munaoebet bulamazlar Türk vakıflan tamamtle türben» Almaçlardan doğmu» bır varlıktır Uzun acırlar cenıt yellerinin ihtiyacı olan yollar, köprüler, »ehillerin «uları, toplantı yerleri, hamamlar, hactahaneler. kımcecızler ve du»· kunler için bakım veya barınma ytınları, yaz ve kı« wğtnaklan, açlara ekmek ve «ivak çoıba veren «oyaal tejkiUtile veluflar buBuııkü «urbanızın* ırı rcacı olmuftur *
Ifte benim dc buraya kadar «eylemek, unlatmak »e müdafaa etmek ıct<d.ğım İm i idi. «İntakı haki, drnilebilwek oUn l*J ifadeden »onra artık bu nwvzuda tüyliyecek m i kalmadı, dav. ı«hai oldu diyebilirim·
Biraz evvel ba lc ılığ ım kanunda bir de « M ü •itte «it lucım var Bu tacfıye i»4 mali bir m m * * " lacöarıar
mQ*m*M r^ft·
fethettikleri arariyi kendi öx mülkler, bıleıek bunUn halka k iraya vrnnifler vc aldıkları kiralan - ki tımdıki emlâk vcıjpaın· den U fk a bir κ -y değildir - yaptıkları imaretlere talwi. etmişlerdir. Meıelâ Utanbulun Galata. Şişli ve Beyoğlu cihetindeki topraklan Fatihin oğlu ikinci Beyastt kendi imaretine vakf, yani tahaıa rtmif. Aşağı yukarı 500 •encdeııberi orada oturanlar Beyandın kiracılıdırlar Evkaf ııtılahlarından bir (Icateı tavile) vardır. I|te tam yerinde bif tabir Şimdi bu kanun bfiyle be* ylix «ene tüten u/uıı kiracılımı kaldırarak herkeai doğrudan doğruya mal ve müDuahibi yapmak iatiyor. Fakat bej yüz aerıedenben verilen kıra kâfi gArülmemiş olacak ki. bundan aonıa tşliyecek yirmi aenelitfi daha beş taksitte alınıp nihayet on ırne içinde (vak ıf ıdatrmi) T ıırk iyrde büıbütün kaldırılacaktır Şu lıalde bu günkü yem evkaf idaresi on «ene dalıa yaladıktan aonm ebediyen tarihe karışacaktır. Bu b iıim mevıuumusa dolaymle tema· ettiği için hu kadar ûrahatla iktifa ediyorum.
Ancak junu ilâve «-deyim ki: Hamade paşanın tahminine |lite i» t ibda I yahut taafıyr aonunda evkafın eline geçecek para bu Rünkü rayiçle 75.000.000 lira tutar. Halbuki taafıyc neti- çetinde alınacak bedel ton yirmi aenelık «vk a f v-rol.id ir
c«k demektir.
Şehirlerin idare U r a : Ferdi hakimiyet
V
Tanrımattan once şehirlerin idareeı tarn da (Ferdiyet) Öterine kurulmuştu (K a d ı) denil™ memur şehrin mülki, be ledl ve adli işlerinde münferit hır hekim «dı Anıp dilinde
( | cemaat mnnatına da geldiğine «ore bundan yapıldıfct*nı ranr»;ttığım ( — | tabın; bır cemaatın, bir topluluğun başına geçmek, onları idare etmek onlar ürerinde hakim ol· rak aralarındaki davaları keaip atmak gthi rn.inal.irt hair olmak lirırngelir. Bu itibarla kadı; rria yani cemaat ba|i veya Kakım demek olur
Evet; tunrimattan önce tehirlerin idare tinde tek batına hüküm aiirrn ve bınnetice hükümet ıjını de. belediye vazifelerin) de münferiden giıren, rabıtaya amirlik eden v# aynı ra manda adaleti tatbik eyleyen bir ferd bir tek memur vardı. O da (K a d ı) idi.
Kadılık teşluUtı bir Türklere Arap - Itl&mlardan geçml* tir. Carci Zeydanın medeniyeti lalim ıye tarihinden öğreniyo* rur ki: halk amamda çıkan ihtilafların halline mahaua memuriyet demek olan (K a ra ) pek etkidir. Çünkü ınun ta ilk var* lığından itibaren kendıaılr diğerlen aratınıfcı çıkan ıhtiUflan hal ve faal edecek diğer bir çata ihtiyaçtan mdatağnı olmamıştır. Kabilelerin kadrlan onların en akıllıları ve büyükleri idiler. Bunlar avnı rnmamia o kabilelerin hükümdarları ve amirleri idiler. Bır ınaan akıl ve kuvvetçe m um lu olunca kabilcainin hıkım ı \v kndın keaılrtek kobıle araıınd/ı lelıaddut ede o davaları hal ve faılederdi Bodavet devnnde bulunan biltun ınaan· lann halı böyle idi. Araplar dahi cahkltye rmanlannda ♦> holde idiler. A k ıl ve nüfuz ile teferrüt eden büyüklere ve akıllılara davalarını azlederlerdi İdamlıktan evvel bu kabil kadılardan bir çok ratlar iftihar etmişti
(alim likta kadılık ışını ilk deia ürerine alan bttrat horretı
_ r, i . ..«-İm halifeler bu va z ifey i deruh-Muhnmmet * l!> KtlftİBİe cUhtl vazifeler cümlesinden-
“ S , 2 İ K İ · n » « Wdir. Bu κ ρ· .· drrulıtf c d « l< r v r Iwifkalnrinft
£ * Î l ^ i t î Î « E f Î * - s - * * * * « ■·-
w t‘ o«.W .kÇ. * " ,k h‘u ' ' ' ' " " k" i,,d' “ 7 k v , l i ' r ' ·|r r dr L d . le n n e ve k ikten halkın d * ^ « r .m gö im ek * m uıah- «O· memurini Utihdtnuna mecbur olm ujhdır. Bu yolda me-
murlar (kedılnr) tayin rden elk W i f e (O m r ı ) dır.UUmtıfcın ilk zamanlarında kadının va z .ie .i basımlar nra-
■ındn çıkan davalan <0ıüp halletmekten ibaret .d. Daha «onra
halifelerin sair İtlerle meşgul olmaların* mebnı hnl v r m evki iculuna gtirr kadılar *aır bır takım ulerle de uğratm ağa U |ladı- Inr. Kadıların görecekleri vazifelere mecnunlar, yetim ler ve müflislerden ve sefahat erbabından mahcur olanlara ait em vale. isUmlann vasiyetnameleri, vakılhm. velilerin bulunmadığı rjmanlaıda dul kadınların evlendirilmesi itlerine bakılmak
Kilıl mlidumonUnn hukuku umumiyetinin hüsnü ceryanın ı «emin rtmek varıfeleri ılAve olundu. Daha som aları yollar
ve yapılar ijltri, fahitlerin tezkiyesi, erbabı vukufun v r naiplerin hallerini tahkik de kadılara ait vazifeler araıına girdi. V r daha sonralan altın %e gumuçun ayanna, ölçülerle tartıların doğruluğuna bakmak tyeriıti de aldılar Bu suretle kadılık memuriyeti ion derecede geniş ve «ok vazifeleri havi bir m em uriyet oldu Yine anlatılıyor ki bu memuriyet her aurda ayru ger ilik te ve rhemmiyettr olmayıp devlrtlerin deft.f m rsile kadıların vazifeleri de artaı veya eksilildi.
l.lAm memleket (erinde hüküm * A rap olm ıyanlara inti- U « W t » h m · , y i h b j w t „ £2 rf. v l „ n
Γ?* U k “ ’ '< ·— «m i , . i -d · trhıin * * * **tıldi#ı u m a n o rat b ir alay
. « ) T „ i r " " 1' · ' ? « * « « · » > » · « o u „ ( b -
nuınUnlıı U d .U , fc w U n h S ^ ^ ı f " kİ “ Î TDavacılar kadıların y a n a n a * I Λ " T * " " 1· » ‘ « « “ 'k id . haleıtirirlerdi. davalarını anlatırlar ve
T u/k h r <1* f*U n « IU te Terth l l a i lu f i I *
0»m an li devleti Araplardan ziyade bir i«lâm hükümeti olduğu »çin kadılık teşkilâtını olduğu gibi değil hatta daha faz* la*ıle almıştı Burmadaki Yeş il v e YUdinm camilerinin yepilışlart* nin camilerde dava corccek bir »ek ıldr oluşa dn bunu gösterir
Kadılık tejkiUitı bu »uretle bütün ıslam eleminde kabul ve tatbik edildiği gibi yedi asır kadar islim lerin büküm »urmüş oldukları İspanyada Araplar orayı terk ettikten tonra dabl devam etm i» olduğunu Larutun 19 uncu «u r dıksiyonerının kornün madd-sinde lapanyolLıra ait olan şu fıkralardan anlıyoruz:
«upanyada komünlerin yan lı bi» kanunu olmadığı halde komünler kendi kendilerini idare ederlerdi. Ketırülîua bir belediye meclisinin muavenetıle her »enr yeniden ıntıhop edilen Alcalde zabite, adliye, maliye velhasıl komünün bütün illerini görürdü Hükümeti merkeziye aıkeri v e »iyatt bır vali tarafın* dan temaıl edilir. Fakat İm memur idareye ve kanunların tatbikine filen müdahele etmezdi ®
lyte görülüyor ki Ispanyollar bile Arapların kadılık teşki- lAtını olduğu ııb i alarak uzun müddet yaşatmışlar hatta Arap* laıın ( ) kelimesini bile (A a lca ld ) diye «ynen dillerinealıp bu kelimeyi değiştirmeğe bile lüzum görm em elerdir Bu gün bile Upanyada belediye rehine (A a lca ld ) denilm eli bu müddeaya delildi». HulA»a O wninh idaresinde kadı hem mülk, yahut idari hem adil yahut kaza! hem de beledi yahut mahalli iktidar ve »alAhiyeti üzerinde îoplıyan bir memurdu Daha a* {ikcau tenzimattan evve l hükümet işler» de belediye i|leri de udi] hakimlik te bir tek adamın üzerinde bulunabilirdi Şairle
rin:
Kadı ola davda, muhzir dahi şahit
O l mahkemenin hükmüne derler mi adalet?
Beyrti bu tarzdaki hakimliğin prk te iy i olmadığını gü »teren vesikalardandır Kad ıı hükümet tarafından muayyen bir müddetle bir veya bir kç »ene için tayin olunur. G ittiği yerde müddeti bitince bırakıp Utanbula gelir biraz «onra buradan başka bir şehre gönderilirdi.
(H ottA t ic in
Oemanlı Türklerinin bu idaie tarzı A lm an lann halâ tatb ik ettikleri belediye d ilem in e benzrr Buğun A lm anyada belediye reiıleri on ik i »ene kadar uzayan m uayyen bir müddetle tayin olunurlar, o müddet o şehirde b ite r» · temdit ederler vr icabedcr*e reİti o şehrden kaldırıp ba*ka bu şehrr göndererek memuriyeti kaydi hayat şartılr de uzatılır. O en a n lı idaresinde kadı nr hükümetten, ne belediyeden maaş alm az bil&kis kendi ■i hükümete para verirdi Kadılar B ittik leri şehirlerde kendilerine tahsis olunan arpalıklarla, davarlardan aldıkları harçlarla v r kapı altı hasılatlarile geçinirlerdi. Osm anlı kabdlllftl bir çok cihetlerden Ingiliz belediye reisliğine d r ben/er Şimdi b ılr m gil· terede me»elA Loıtdrada belrd iyr ren i aylık almaz ancak masrafları verilir. B elrd iyr reisi Londralım Sıti drn ılrn lusmı dahilinde »b ita n ın amiri. Senpol kilisesinin emini. şehir mâliyesinin murakıbı ve şehrin ba» hakimi, cinayet mahkemesinin son
azası, hatta Londra limanın amiralidir.
Araplann ve islAmlann kadılık teşkilâtının bu suretle garbın rn mutrrâkki m illetler inkine benzediğine takılırsa bun· U nn hcptının nıenşrı Rom n hukuku olmak gib i bır fe y aklı· tfr lir. Bu tetkike defter bir mev/udur E fU b l bunu yapmalıdır
Kadı şimdiki hukuki tabirle adliye işlerinde (H âkim i m ünferit) idi. Yanında ne muavinleri no istişare edecek arka dajları (a z a ) ne de halkın hukukunu müdafaa edecek müddet umumi yoktu. T om manasile hakimi münferit.
Kadının belediyecilik cephesinde en çok meşgul olduğu iş şimdi belediye zabıtasının bakmakta olduğu esna! tjleri narh yahut azami fiyat keyfiyetleri idi. Kethüdalarını esnaf kendileri aralanndan seçerler fakat kadı m em uriyetini tasdik etmeden kethüda iş göremezdi. Esnafın «ralannd* çıkan ihti- lâflan kadı hal v r faslrderdı Belediye tenbih ve yasakların · ay · k ın hal ve hareketleri görülenleri kadı cezalandırırdı cnıle- <ek v r içilecek şeylerin bolluğuna v z ucuzluğuna, bunların Hükümetin am irlerin · ve konulan narha uyguıı surette satılıp •atılmadığına kadı bakardı Bu türlü işlerde de kadı fikrinde ve icraatında tam bir iıtikU l tabibi idi Kadının yanında (M uh ·
I u t '1' Ί ' ν ^ Λ Λ ί » · Tüllü bıkHUı
teaip) yahut (Ih tııap a i:* ·») denilen bit belediye memuru bulunur « e bunun maiyetinde de 56 belediye zabıtan memuru çabfirdı. Kadının etnafa veıdiği («la la r ı halka ve ctnafa bu memurlar tatbik ederdi Şu lıa ld · kadı belediye j..hiiA»mın da amiri demekti. Kadı at ültünde «ık tık çareyi pazarı teftişe· tıkar ve ihtisap a*.\n 5b kııtlık maiyettir birlikte Kedinin rl· kâbında giderdi- Kaili te lli» «ırannda çarşıda kabahatli bir et naf görae derhal tokrtk ortaaına yatırıp falaka drğnekle ıhtııap ağa tına dbğtürtür. ektik veya homur rkmek çıkaran lıımnla· n fırın te ıg ih ı ü/crinde kulaklarından çivilediği de olurdu. Ya lıt ur iki kıtım eanafa Kadı doğrudan doğruya Ini tar/da cera vereme/di: biri ba|ina yetil «arık «aran vr emir denilen kim- •eler. diğeri y e n le r i olduklan halde çar»ıda etnaflık eden t o f balar idi. Emirler. tanklarının delâlet ettiği κ»»1*·»1«1ηβ hor· meten »okak oıtannda değil kapalı yerlırrde ce/alandınlır fakat yeniçerilere bunlar da yapılamayıp ağalarına teılim edilir di Yeniçeri ağatı da bu türlü etnafı «uçlannm drrecerine gör» ya Rumeli hioartna heptenim yahut Kilidilbolıir luıletine «<m·
(krirdi.Bira/ pvvrl kadılık tokiU îm u» iılamlur* RomalıtaıtUn
geçm i» olduğunu lannrttıûımi •oylemittım, Bu /anmmı kuv- vetlı goıterecek bi» dehle me»hur Frann/ coğrafyacttı Uı*r- reklüıte teaadü/ ediyoruz Elırereklü·: farktaki Koma hükümetinin »ehir idaretı tamndan l*ah**derken tarif ettiği »eh e mini mütlümanhktaki kadıdan bafka bir tey değildir (>»nuınlı Türkleri A roplardan kadılık v r Bı/an»hlardan »tıhremınliii teşkilâtını almı* ve tatbik etmi» olmukla beraber rtnaf ifhrınr bakmayı fehremınleTİne vermeyip kadıların luennde bırakmı*·
lardır.Celâl Nurının (Rum ve B u am ) adındaki eterinde FJıre-
rekluttrn naklen demliyor kı:
«H üküm et: »anayı· kendi tarafından takim ınhıtar loncalanna tefrik etmeğe muk.rd,» oU u.
hk memuriyet haline geldi. Loacelaım en »> · ^ ««naylmini İdi. Bu memur imparator namına har***·»*
11«Hnun Γιγ λ
erbabını t « v * i f v e muJuureratı tebliğ v e mücazatı tayinle mu- kelleftı Ibtidaî maddeleri satın ahr. usulü imalın» kararlaştırır. ItAr v e yevm iyeleri tayin ederdi- Bu şehremini herkese »erbe» lii tecessü· hakkını da verm işti Tak i itler yolunda gitsin.
Musnderei emval, sakal ve » ç ı n tirat edilme·*, kırbaç, hnpi* B ib i adî cezalara san'at* icra edememek ukubeti de ılA-
ve olunınuytu ·<
||te bizde bu işleri 1271 senesin* kadar kadılar görmüş ve ancak o tarihten »onra kadılardan alınıp şehremınlerine v e · rilmlftir. Kadıların ve şehreminlerinin gedik ve narh işlerine tıpkı Bizanılılar zamanında olduğu gibi karışdığını da biliyo-
ruı.Utanbul gibi buyuk tehirlerde bir değil birden ziyade K a
dı bulunurdu- Eski kitaplarda ve gazetelerde bu (Dersiadet ve biUdı selAse) klişeıine ratt gelirsiniz Dersiadet; Utanbulun •urları içindeki kum», bilâdı selAseden birisi Eyüp, difteri G a lata · Beyoğlu, üçüncü Üsküdar idi İşte Utanbulun bu dört bölüğünde birer (K a d ı) bulunurdu. Bunlar arasında Utanbulun «ur içine tesadüf eden kadılığı ötekilerden ü»tün »ayılarak onu diğerlerinden eyırt etmek »çın (Utanbul e fen du ı) dr
nıtirdıKadıların bulundukları kazalar ayrıca nahiyelere; nahi
yeler mahallelere taksim olunmuş ve nahiyelerin beşine (N a- ıp )lr r mahallelerin batına (İm am ) iar tayin edilmişti Mc*elA yalnız Utanbul «uru içinde 13 nahiye teşkil olunmuştu Naipler bulundukları mıntakada kadının. ırııanılar da naibin muavini idiler Bunların da oldukta hakkt kazaları vardı Matta Kaparı denilen hallerde bile kadının birer naibi bulunurdu.
V ak ıf işlerinin mürakıbi. mütevellilerin am in de kadılar idi Mütevellilerin memuriyetlerini hükümete izafeten kadıların ta*dik etm e·· lâzım «rlırd i Mütevellilerin hesaplannı go* ren, onlar* vaxife>e. vAkıflann şartlannı hakkile ifaya davet «den. d in lem ez·· ve yapmazsa axil edip ynnne bafkasını tayin eden Kadı idi Bir mütevellinin: vâkıfın tanlarını iy i yapmadı· ğt halktan b ir i·! tarafından ihbar ve şık&vet edıl*e Kadı onu
Turfc ltf*. » « h lr r M d · t » ı k ı U k t ,. ı . M
dinler v e m ütevelliyi *o «ru>* çekerd». Şikâyete· uUm dinme mr.naup olmasa bile dinlerdi. V e icabını yapardı.
Ovmonlı ülkeatnde kadılık te fk ılitı Uniım at devrine kadar devanı etti. Tanzım att* 1255 (1 6 3 9 ) Ownanli hükümeti garplılaşmak ıatıyrrek idarede merkeziyet u*uhınü Utbik ettiği v e latanbulda nezaretler veya vek ilrtler yaptığı «ırada merkezden vd iye tle re valiler ve karalara da kaymakamlar gonde- rcrek kadıların gördüğü mülk! işleri kaymakamlara vcrmif. ve a/ »onra adliye te fk ılitı yaparak adli ifleri de kadılardan almış, 1271 de garbı taklıden ilk belediye tefkıl olunduğu Birada beledi vazifeleri de Şehireminlerıne verip Kadının üzerinde yalnız n ıkih. talak, vaaıyel. mıraa gibi aile hukukuna ve alıkimı tahşiyeye taallûk eden işler bırakm ışı Cumhuriyet devrinde iar bunlar da alınıp adliyeye verilmekle ıtlârn duny.tamda I 350 •ene kadar yaşamış olan bu teşkilit rbedıyyrn tarihe kan|rni| oldu.
İK İN C İ KISIM
Türkiyede allıkların idare tarzı: patrikhaneler imtiyazı (Conununaute)
Oamanlı Türklerinin tanzımattan önceki belediye M atem in in
benzen başka yerde bulunmryacak bır tarzda olduğunu ve iki· Iık gonterroektr bulunduğunu yani Türkiyede tanzımattan ev· vel hükümet; belediye i l l e r in i kendi üzenne almıyarak bu iş- lerı görmekte ta boasını «erbe*t bırakmış fakat onları ıaUm o· lan ve talim olmıyan diye ik iye ayırıp ulâmlann belediye illerini ferde; ialim olmıyanlartnkini cemaate gördürmüş olduğu· nu evvelce »öylem i» ve ferdi hizmetleri*» ferdi müeaaeaeleri ve bunların eaerıle uaulünü anlatmı» ve en nihayet ferdiyeti trmaıl eden vakıf üzerinde haylice durmuştum. Şimdi azlıkların ıdar*
tarzından bah*ede<eğim
Hır bakıma göre Türkiyede Commune idaresi h<nt vardır
Kem yoktur dıyeceicr.BnLıUcak olurM d ilim i* · yanbflık i· (nahiye) *
Om m W ·
r i lm i f vc id&t* tA k ıım A tım ısd a Λλ M fm if ocn^cicnb^ri oy!r<c garptckinın aksine olarak yanlış talb<k edilm iş olan komün tabirinde bir topluluk, bır cem iye*, bir cemaat m aiuui; ferdiyet de ise teklik ve tek başına i« görüş mefhumu verdir. E v v e li
istirdaden bir noktayı arzedeyim .
Frans ızca Com m unnc dilim ize nahiye d iye çevrılm iftir
A rap kem uau: nahiyeyi kenar, canip, taraf, koş·· tam uda te ft ir v e izah eder. Bu tabirlere göre nahiye; v ilâyet veya kara m erkezi olan feh ir v e kasabaların kenar v ey e «icra küfelerindeki köylere ve yerlere denilm ek liz ım ge liy o r Nahiye tabiri yeni değildir. Utanbulun alındığı tarihten beri kullanıldığını görü · y o ıu r T a o zamanlarda şehir dört kad ılığa; kadılıklar nahiyelere. nahiyeler de mahallelere ayrılm ıştı Mr»cl.'t Utanbulun «in ıd ik i Fatih. Eminönü k az ılan yani »urlar f in d e k i kam ın da 13 nahiye bulunduğunu biraz e v v e l aöylem iftiin . Şu halde o /atılanlarda şehrin bir köşesi. bir tarafı manasında olmak üzere
önceleri bu tabir kullanılmıştır.Fakat bugünkü m ülk! v e idari taksimatın ilk kademesi
demek olan ve (K o y ) den büyük (K a z a ) dan kuçuk bulunan idar! c ü z ü tamme (N a h iy e ) demek doğru olamaz Kom ünden avrupalılanrı kast ettikleri mana ile bizim teşkilatımızda ye ld iğim iz mana ara.ında büyük fark verd ir. Garplılar bugünkü belediyeye de komün diyorlar. Yahut başka türlü «ö y ley i,le garp- te kom ün; belediye teşkitûtmdan » y ı l ı r . Mülki trfkilâttan de-
iU .Otedenberi bu noktayı yazılarım da ilen sürerek komün
ΐςίη dilim izde daha uygun bir kelime bulunmasını i»terdim. Son zamanlarda komün yerine (K a m u n ) denm eğe başlandı· B öyle denilm elin in münasebetlerini ve sebeplerini dğreneme-
diftim K in bir şey söylemeğe lüzum görmüyorum
Fakat aşağıda vereceğim izahattan anlaşılacaktır ki I ur· k iyede tenzimata kadar hem komün, daha doğrusu Communau· t i teşkilâtı, hem ferdiyet sistemi tatbik edilm iştir İşte bu lür-
k iyeye mahsus bir ayrılıktır.Ul&m olm ıyan Türk tebaasının belediye sistemini anlat*
r u f u » * 4*Μ μ μ <μι t . » « ıi U h ^ t i,
mağa boşlamadan evve l; maholli tdarrde bu türlü b»r ikiliğin neden dolayı ıhda· edilmiş olduğunu izah etmek Urundu. V » bundan evvel de kotnun hangi tarihte ne için ve nerelerde t* şekkül etnuf olduğuna, ne k*d*r yaşadığına. »onu ııereyr «anlı itina. ve bu günkü belediyelerle ne gibi münaaebrtl*TÎ. rabıtalın ve benzey ifle fi bulunduğun* kiMtn tema* edilmek iraheder Böyle yapılıoaraa bu te/in müdafaan güç o lw A ji να Türk belediye ««tem in in kıymet ve ehemmiyeti anlaşılamıyacağı için bunlar hakkında bir kaç «o * «öylemek mecburiyetinde bulunduğumu anlıyorum:
Romalıların barbar dedikleri »arktan (e len milletler K o ma ülke«ini iatiU ettikleri /aman İtalya yarım adaıının cenubundaki dağlık yerlerle Adriyatik denizi kenannda ve ndalar ü/erinde bulunan tehirleri * e kanalıları işgal edememişlerdi. Bir de şimali ItAİyada müıtevlilerın rutmündrrı kaçan ve onlara boyun eğmek i*temıyen bir kı*ım halk şimdi Venedik şehrinin bulunduğu yerde. (P o ) nehrinin denize döküldüğü noktaya gelerek orada köyler te*ia edip yrtleım işleıdi Bu köyler v e ka«aİMİar · Roma imparatorluğu yıkılmış, mu*tev- lileri de r* ««en tanımamakta bulunmuş oldukları için hiç bir hükümete tabi değillerdi Kendi başlarına kalmışlardı
116 ada u/crınde kurutmuş otan bu tar/ köyler MilAdın 697 inci «meninde birleterek müşterek hir idare te«t« rtmtglrr ve kendi taraflarından *cçilm if. ( T o } ) adı verilen bir Ivışbuğun ıdare*i altında toplanmışlardı. Oamanlı tarihinde (Venedik Cum huriyet!) adını tafiyan bu bırleıik kuvvetlerle Türkler a· •ularca münasebette bulunmuşlardır (C en eve ) dr teşekkül eden komünle de Türklerin mün**ebelleri, harpleri p*k çok· tur. dılimı/de halk «raunda rd ti merlrrden bah*edilifkcn (Ci- nevızdrn kalma) denilme·! bundan ileri gelir. Yanı e*kı Türk- ler şimdiki Italyanlara. yahut e*ki Romalılara (C en ev iı) di· yorlardı.
Daluı « o n r a şimali Itnlyadakı (M ilan o ) g ib i h r ll i . başlı ş e h ir le r d e ia te r i»trm ez hakimiyetim ta n ıd ık ta n e » ü « l * v l i l f H *
m a h a l l i id a r e d e k e n d i le r in i »e r b e a t h ır a k t ık la n ıu y « « '
ve beledi işlerine karışmadıklarını görünce bu fütlu işlen kan·
M O t»** Cjtİb
· Γ ,ηηΙ î T ,Ü ,' r , ' k tn ida" ^ t » 5İ -n , ,k ,d , . V e bu rcü e on d M j , da V e r d i k d e re c e m d e « . b e r t v e m ü ,,„U
o lm ak la beraber - m ü ,,erek bir idare tr fekku l etrni, oluyordu
K om ü n ü n bir um um i m erli.i. bir reisi. iki konsülü yani iril i »an is i, bir icra k om ite «i yan i daim i encüm eni vardı. Şrhırdr »n*
k ın olun lar s ın ıf fark ı (fö/ fttlm eksiriıı şrhir m td iiin e » n K ç j. m in e i f t İrak eder v e kendileri de s u olabilirlerdi Yunanlılarsa ç i t i v e R om a lıla r ın m unicipe idarelerinde oldufcu gibi «ehir idaresi y a ln ız asalet v e p ap a · sın ıfların ın elinde değildi.
Ş eh ri m üdafaa v a z i f e » d r »ek rn rrin in hrpsinc birden düşerd i. Y a n ı nskerlik şerefinden istisna rdilm iy kım te yoktu.
K o m ü n m eclis in in hakkı kazası da vardı. V e tabiidir kı şe-
h ir idareni iç in halktan b ir v erg i de alırdı.
A ra d a n çok geçm eden kom ün teşkilâtı llnlyantn her ta
ra fın a y a y ıld ığ ı g ib i eski R om a ülkesinden olan franeaya İspan yaya . In g iîte rey e ve A im a riyaya de geçti. I bu tr îk iU U y e r d e v it i ld ik ç e aralarındaki benzayi» ni.beti aza
lıy o r . teşekkü lden kast v e gayede az çok fark husule geliyordu M e s e l i F ran sız kom ün leri zulmu i.tibdad» yıkmak p >«>>· ve » ·
d£=le y i bütün dü n yaya ılAn etmı?lcrdt. mctal-L«tlertnden
o, -
tkT tur.;X "^ *■*.. - Λ--6„ m u va ffa k o lm u ,la ıd ı ,c^ k k ü l eden F U w to k »
F ran*en ın * w » M « i)cIİ g ü lü m ** g « r
m ö „ l « i : ' “ L İ Ü e »n .ı( cem iyet! bu tr.rii*le«*>°
STS* W r « . n , n ^ «—
f a i k i le F U n d i r a r a s ın d a k i t ic a r e t v « m u U k « t ı k o la y la » t ıu n «k
v e İk i y ü z d e n g e ç in m e k m a J u a d ıU 1e »e k k ü l e tm iş in d i .
En ahenkli, rn ryi komün Ingıltrrrdr tc»ekkül ed en d ir .
Burada avdet tını file pnpatUr ve avam aran mi* diğer m e m
le kellenir olduğu kadar geçımıı/lık ve bu bitlerinden »Ik&yat görülmediği gibi papat «m ıfil · de hükümdar anıtında dıger yerlerde olduğu d e r e c e d e açıklık gâıülmıyordu
H a Im bu memlekette millet mcclitine *v*m kmnaratı «Chaınbre d e · Com m une·» denildiğini goriiyoru»
D iyeb ilir » kı komünlerin bazdannda idare -Venedik ve Cıne- ve gibi - gemi mücehhirlerinin. diğer bil kıtım ltaly*n «cimlerin» de tacirlerin ve •ermayrdarlann, Flandırda etnnfın. Frantad· halk tahakatınm. ttpanyada »övalyelerin vr atalet »mıhnın Almanyad* i · » - Tabir doiru gürülürte · nakliye komisyoncu- (arının elinde idi.
Komün; fehir halkı tarafından aeçilen mcclia a«a«ılc o m rr li· içinden »»çilen bir rrı» idarecinde bulunmak ve bulun· duklan »ehil idarede *erhe*t olmak itibarile cumhuriyet reji* minr benzeree de aralarında fark vardır. Cumhuriyet rejiminde yine böyle *eçim uaulile idare mevcut olmakla beraber mec· lia ile reiai memleketi idare huauaunda harkl hiç htr kuvvatın te*iri altında değildir. Komünlerde ı*r veh-.vki UÜM ol*un. ve· levki gevmek buluntun, harici btr kuvvetin hakimiyeti vc «etiri vardır. MetelA Roma imparatorluğu yıkılmakla beraber onun miratına konanlar. Roma imparatoru unvanını fanyan* Ur ektik değildi Alm an imparatorları gibi Umumi Harpten •onra. dağılmaya kadar Avuttur)·* imparatorunun Unvanları* ııın b iri·· de: (Mukadde* Roma İmparatoru) dejıl mıydl>
Komünler üretlerindeki hakimiyet İngini gev|*mkl*ri veya bütbütün attıktan raman krallık veya cumhuriyet »eklinde müatakil bir hükümete inkdAp ederler. 1776 da Amerık* komünlerinin (V a »in gton ) un un a>-ak olnUMÛİ» Ingılider· kat»ı kazandıkları ittıkUl bunu götterdiği gibi Ι7θ9 d* P*ri» komününün çıkarttığı mefhur iht dilden ιοηια F «n »*d · *****' kül eden hükümet »«killeri de bunu gotterir- Bu «ün Amerika-
T u n · : * * » .k inm tirn l u t t l ln l«w (. „
Oh m i î Ere ta
dn Miyim 52 yi bulan cumhurl hükümetlerin birleşmesinden husule gelen hükümet çekimin adı Cummonwealth'dir. Bunu eskiden dilim ize (Ccm nhiri M ıittehı İn A m erika ) diye çevirmiştik. Şimdi (A m erik n HiTİeşık D evletleri Cum huriyeti) d iyoruz
Kom ünlenn vakit vakit ihtilâller çÖtarlajnk hükümetleri devirdiklerini gören Frannı/lnr 1789 dan »onra bu adı bu günkü belediye işlerde uğratmak ve l i j f i ı l emeller ve temayüller gözetm em ek şartile belediye Municipality yerinde kullanmağa başladıktan gibi o zamana kodnr Frangının ancak ) 4 yüz şehir v e kasabasında bulunan bu teşkilâtı memleketin her köşesine teşmil ettiler. Meselâ bu nüıı FrAnsada 44.000 komün yani bele- d iye vardır. Dört m ilyon nüfualıı Pans şehrinin belediye sistem ine komün denildifti gib i 4,000 nüfuslu küçük bir kasabanın belediye İdaresine de bu ad verilir. V e Franaa bir tek belediye kanunile idare olunur. t )ç şehri bu kamımla İkizi istisnai ahkâ
mı» tubi olmnk şartilcŞimdi tarihi b ilgilerim ize şöyle bır geçit resmi yaptıracak
oluraak G arbi Roramanın inkırazından 1.000 sene aonre yine şarktan gelen bir kavim (T ü rk le r ) tarafından yduUn Şarki Rom a imparntorlufcumın rtk i leb ^ ln n cLı k iim rn 1 tirk hakim iyetin i iatem iyeıek Uunbtlldan garbe ve billıass.» İtalya- ya hicret etmişler, kısmen de Türkl-rin hakimiyet ve tabiiyet,- nı kabul eylediklerinden bunlara (R a iy y e ) adı v e r ilm iş
Biraz evve l arlıklann idnre tarzından bahsederken bunun komün mukabili olduğunu söylemiştim Halbuki Carpja tat
bik edilen komünde sınıf farkı yok.ıı Sehnn birlinin iştirak hakkı tanınmıştı. Turkivedok, azlıkların.idare tarzında sınıf farkı da «Özetilmiş oldufcuo· g «re bunu b.r i kundan e it i ye de b e n t t e biliriz Yahut ,oy le de diye U lufe Tü rk iyede azlıklar kendı aralannda komün, hükümet U lunun· j _ _ cite hayatı yaşadılar Bunu biraz l/ah edeyim
Bufoda **** k“
— *
ce MCA
tU%i><*< v ıu rt tkim Tutkl lrAİMi,
rın çocuklarını halta yerli halktan avam demlen Utah .«h* nn idareline kandırmazlardı Şehirlilik hakkını yahut Ç iti hukukundan »atıfade keyfiyeti ancak hükümdar ve eileaı ile -aa* let ve papa· «ı m llarına murıhaurdı
Şimdi medeni hak denlim C M haklarımn batltcalaıı tunlardı ( I ) hUkümet, millet ve tehir idaresine. umumî toplantı. Ura iftırak edebilmek yani (memur, hakim, a.ker. meh'u», 1». lediyr a/.iAi intihap etmek »e olabilmek) (2 ) evlenmek ( ) ) mal,kemeye müracaatla hakkını ıhkak edebilmek. (4 ) mala ve mülke whip olabilmek gibi. Ifte bugün tabii ve maani eorulen bu haklar Yunanlılar «amanındı bb »ebir halkının hepamo bir den verilmeyip bir kıtını hu (taklardan mahrum edilirlerdi.
Aradan bir kaç bin »ene veçmif olman im rajmen Ormanlı Türklen tamamıle Yunanlılar derrceaınde olmamakla hera- lıer Turk ve ı.lAm olmıyan tebaalarını «aydığım hakların (nr kısmından mahrum ettiler. Met<-!ı milletin ve tehrin idareline, yurdun müdafaasına anlan kanttırmadılar. memur ve «»- ker yapmadılar. Şu kadar var kı kendi atalarımla evlenmek hu- ■uıunda onları artbeat bırakuUr. hatta bu cvlenmeterden dolacak davaları yine kendi aralarında hal ve faalctmek için re* itlerinin hakki kazaaını tanıdılar. Fakat »er’ I yani devletin re·* mi mahkemesine muracantlr Jıkakı hık etmek huauıunda i·· Umla talim olmıyan ar.wında fark sû/etmediler. Halbuki Yunanlılar bir yerlinin delileli olmnkaırm yabancılara ve ecirlere bu hakk» vemırmitltmli. Mala, mıilke «ah ip olmak huıuıunda i»· lAmla iılim olmıyan araıında ayrılık yoktu Bu medeniyet ve inaanlık tarihinde bir terakkidir Ona fuphe yok. fakat Oaman*Iıla/oda bu eaatm idamlıktan geçmi|ti V e ıılAmıyet bunun için ( . - , , ) diiatutunu oltaya koymu|tu.
Yalntx et Imınek huıuıunda â»l\m olanlarla olmıynnlar aratında ufak hır fark *ö*etlludı. O da. Tinkler. talimler arlıklardan ku Alırlar, fakal unlara kız vernu-eJeni»
Bunu uUmıyef için bir ktıaur telikki »rJealer bilinebilir fakat bunun aebebı; Turklerin menıtıp «IduUan dinin vkdan hürriyetine nayet etmeni arlıkların menaop oldukları
Oımaa 11 1 m
dinlerin ise etm em esidir. Yaniislâm lar aldıklatı k ızlara eski d in
lerini m uhafazaya m ii*aade eder ve zorla m u»lüm an yapm ak ilem ez le rd i. Çünkü (J-.J 'J . '/ · ' i ) bir nastu. Fakat azlıklar
kendi dinlerine g irm iyen lerle evlencm $zlerd ı. Y a n i iıir Kum . bir Erm eni, bir Yahudi Katta Kato lik bir Protestan k ızın ı orto ·
dok* yapm adıkça nikâh edem ezdi. Nerede kaldı ki ialâmt ala-
biUin. işte bu u fak fark bundan ileri gelirdi.
Sıranı gelm işken •ûylem eden geçm iyey im : Rum patrikhane*! tanzımattan »onra bir knt daha yırnararak bu evlenm e, b o şanma ve m eselelerinde o zam anki hükümeti 40 sene
uğraştırm ış!». Sİhhiti bey i Y a n k o V itino# 'un · üçüncü Y o v a · kim efend i hazretlerinin izhar buyurdukları arzu ü zer in e » yazd ığın ı söy led iğ i « im t iy a za » m ezhebıye hakkında mütalâa:» a* dtndaki eterde verdimi izahattan an lıyoruz ki Patrikhane nikâhı terairi d ın iyrden ad vc dini terb iyenin beşikten baylnma· tın ı farz bilerek şer'l v e n izam i m ahkem eleri bu işe karıştırmak Utememiş. hükümet ise nikâh ve talâka karışmamakla beraber nafaka ve hadane m eselelerinin kenditıne ait olacağında itrar etmiştir. Hu kitapta den iliyor k i: *>münakâhat birinde(itlû ın iye ttc ) taaddüdü zcvcat d iğerinde (h riftiyan lık ta ) zev ·
cei vahide e ta t i üzerine mebni oldukları gibi nikâh hırında hemen ukudu « i r e g ib i bir ak il ve d iğerinde « e memurini dini- yenin tukdiıine muhtaç bir muam ele olup akdi nikâh ancak bu tııkdi· ile tam am iyet ketbetm iş bulunur, (ta h ıfe - 37)
Şeriatı ialâm iye ahkâmınca nikâh: ukudu «aire gibi icap ve knbul ile akd olunmakta olduğu halde şeriatı lıe v iy e bu bapta icap ve kabulü kâfi görm eyip bervechirneşruh nikâhı terairi d in iye derecetine ita! edecek bazı duaların dahi okunm nıı ve bazı m eretim in icra edilm eti turetile o tezvicin kli*ece takdis edilm esini şart kılm ıytu. Şeriatı mezkûre ahkâmınca bir hirııtı-
yan bir kanyı kendi kendine tezviç edem ez ve etm ez, k lite kend ilin e o karıyı te/viç edrr. M ütrehhll bır hıristiyan zevcenini rey» hodile tatlik edemez. K lite o karı ile «»lan nikâhını fethetmrh | v l ı « r nikâhı fethetmezse. z »v ç veya zevcenin vefatına kadaı nikâh baki kalır ve zevceyn mukad«J*t bildikleri bu nikâhın huk·
TurtJ>Mİ, f«fclR*l|Mı Τμ Λ Ι InkiMh t l
m ile bilim lerine kaydı hayatla merbut ve mukayyet adtkıluıut rak ba^kaule te te vvü f (»ah ife - 26)
Hristiyanlardan katolıklerle etmeni merzehplennde bulu· nanlarca f*»h i nikâh katiyen c a i » değildir. Ruın v · »Iclûmum ottodoks mezhebinde fethi nikâh im h t i caiz ise de esbabı fesh pek mahdut olup nikâhın ademi fethi fesihten ziyade makbul bilindiğinden muamelâtı feahijrr sırasında mecal tai ruhaniyece fevkalâde n.'»l>ı dikkat ve ihtiyatı teenni edilmektedir. (Sahi* fe · 19)
Vanko V ıtinos bu «û ılrr ı a lim fakihler.rıdcn Tahlavl tercümesinden aldığı (u hükümlerde de teyit ediyor »Muatnr· lâtın (işerine nikâhın takdimi İbadata ekrep olduğuna mehilidir Hattâ nikâha ve nikâhın muttemil olduğu nafaka tahsiline ve evlâdü ayal terbiyelerine ihtifal nafile ibadetler İçin tahnlll ve inrivadan afdnldir. Nikâh minverhin ibadet ve minveehln muameledir. M etalihi diniye ve dflnyeviyeyi raüftemildir u (Sahi·
fe - 33)
İşte bu turlu to »lere vt» hu tütlü içtihadlara istinaden nafaka ve hadnne m elek lerin in dr TMtrikh-ine'crce rtiycîi İİeH sil· rulmuyee de buna mukabil meşıhati ıtlâmıye ve furay» devlet: «hıriatiyanUra munakâh.M hakktnd*kı ahtânıı f i * iye '''· yplnt* birinci kıama dahil olan meıaıtin feriati I seviyece tesviyeeinu müsaade olunup ikinci kısmına dahil olanla: îfin miıaaade edil m cm ittir. Binaenaleyh akit v * feahi nikâh a*bı mesail patrikhaneye ait ise de nafaka ve hadane mesaili gibi ikinci luama dahil olan huşu tat patrikhanenin salâhiyeti haricinde kalıp bu kıtım hususat hakkın d ik i ahkâm umuru dim yeviyeye nit sn- ir ahkâmı *eriatı ıtlâm iye mısıllu bılâ tefrik din ve mezhep u· mum tab ii Otroaniyeye jümulu olmak lânm prlır.» Ferinde ianvr etmiştir. Fnkat muvaffak olm uf mudur bilememi
!«te goruyorsunuxya. nelerle uğni}tlmi| Bır bunu bir d » Cumhuriyet devlindeki evlenme v e bofanına i»lerimn kayiuix ve farttıa belediyelere %* Cumhuriyet mahkemelerine totikaua* mukayese edrtsenif kalrdılen m e»afr hakkında U»f f ' l " ' edııımı# olununuz Y ine Yanko Vıtinyosun kitabından öğren·) onu ı
< > '»** »r jia
pntnkhnncn inde rü yet o lu n qp m ec li.i ruhaninin olUptak.
k a ra r la n patrikhanece icra ve icraiuxJan im tina edim mahkû-
m in in h ap e in c m ahsu . patrikhanede bir de hapiahaae mevcut o ld u ğu n u o l zam an a ye tiş ip reyülAyin «örm üş otan ihtiyar, lo r ım ız ın h a tır ın d a d ır .» (S a h ife · A(\)
Bu hüküm et iç inde hüküm et değil de nedir >
N e i*e «ö/ ü m ü zc d ev em edelim :
G n rp v e şark kom ünleri oranındaki (arklar «öylece muit»’
yen eli b ir şek ilde arılaşıld ıktan «om .» şimdi biraz. da a/lıkların b iz e m a h tU · idare fek iller in den b ah «ed rb ilir iz . bunun için ilıt ö n cc v e r ilen nm annnm eleri güzden geçirmek lâzımdır. Fatihin
K u m la ra v e rd iğ i am annam e veya imtiyaznamenin metni *· ton bu l yan g ın la r ın ın b irinde yanm ış olduğu için tamamılr mr
« l in e m u tta li d eğ iliz . A n ca k tarihlerden " J J J E m cnbn larındnn U tifade etm iş olan Ham mer. b u £ ^ U w baz, m alûm at verm ekted .r. H nm m er d iyor k, Mehmet Sam k »
N a d y o . dah i den ilen patrik ' «U t , haiz
tirak eden az m iktarda > ^ muka<WeJ «Jetler,o lm ıy a n m em urların fe ■ ^ β|ΛβΛβ| bır ziyafetem u h a fa za e tm eler,n ı » t e d ı Son . p j l f ^ U n u ı ye d o ·» * " '
d a v e t ile m utantan " υ 'Γ «yn U ca ğ ı zaman eline k ıy
kat e tm eler in » em rey ^ . pA<|||ahın en ıju/ in
i n d i r t * vkjr^m iiw Inkier·
k&in m ü k e lle f w a y pot r ik e ik a m e tgâ h o ld u Padifah kendisine şahımın ta a rru zu n d a n m e s u n iy e im t rnutaxammm bif be· τ ά X g ö n d e rd i. B r ra t ta fu n la r yazılı mIi: · Kimse patrike tohak·
kiim etn>c*m. kim olursa olsun hiç bir kmur kenduinr ilifme- tin. kendisi v r maiyetimle bulunan büyük pnp.dar her liirltl umumi hizmetlerden müebbrden muaf u lum # yi imi bu berat
Rum ları 9u ϋς imtiyazı temin eyliyordu: «Klişeleri camiye tahvil edılmıyecektir. l/dıvaç v r definleri. win adetleri Hum k lik t i usul v r kaidelerine e<ıre etkisi tııbi yapılacaktır»
Fatihin yine o günlerde Galat* ahalisine verdigt Aman- rmmrnıtı fıtrini bu buruşta <Uha r iy a le tafıılAh muhtevi oldu· gu için onu da gojrden m irv lim Hammerin ifadesine güre orada deniliyor kı elyevm idarrı hükümetime gerdrndadei inki·
yat olan k&ffei memalikte mer'i olduğu veçhile Galata ahalisi- ne kanunlarını ve serbestliklerini bırakıyorum . Galata srkene* «i mallarını, evlerini· mağazalarını. Ushçelerini. değirmenlerini, •eline ve sandallarını, ticaretlerini, rrvce ve evUdlannı istedik
leri gibi idare etmek u/ere muhafaza eyliyeceklerdır Ancak tabu itaatımda bulunan rnemahki sairrdr olduğu gibi haraç ile mükrllef bulunacaklardır Π11 kanunlar ve adetler bu günden itibaren \* müebbeden bakı kalacaktır. Ben onlan kendi şah
tım eibi himaye ve müdafaa edecr£im Belde sekerini klişede dualarını muhafaza edeceklerdir Dmırnı/ı kalnıl etmeleri için a tb cebir gosrcrılm iyecrktir.·
Bosnodakı İJUin papaaİarıruı bini fetihte Sultan Mefınıed Sani tarafından verilen ımtiyarın ibkası haklımdaki hüküm dr bu «ırada ehemmiyetle zikre d e ^ r bir kıymeti haildir. Bu veil-
luı dort parçadır. Bırı Fatihin papaklara verdiği fermftn lürefJ olup Bosna kadısı tarafından atlına mutabık olduğu tastık e* dılmiştir. 124* de teyit ve tekit rdılrn mezkûr suret bodur
«Ben kı Sultan Mehmed Hanım Cümle avam v t havasa m alum ola k ı ifb u darendeg&n fermanı hüm ayun Bosna tüh·
banlarına merıdı inayetim *uhura g r lü p buyurdum k ı me/bur·
İar* ve klişelerine kimse m im ve ımı/j!ıını olnuyıp Ü ıtiy ·!*»
O w w W ·m
memleketimde d u ra la , V e k * u p *d e n lc r ^ « η η α -man-
**" ^G elu p biznu b » > memleketimizde h a v f « - k i n o lup
klişelerine mutemekk.n olalar. V e yuce. yuce harret.mden verirlerimden ve küllerimden ve riya larım dan ve ccm.. mem* leketim ha lk tm U k irn * meiburrlere deh I ve laarru*■ ™ P « ' citmeyeler Ketvdule.e ve canlarma ve mallarına v e k l^ le t.m r *e dalu yabandan h a m memleke-..m»r* odem «d u lle r ue >e
oiuarihM edrnn ki ><ui. *o *ü yaratan p * .v e ,d i« ir h .k · kıçun ve muıhaf hakkıçun ve ulu peysamberim ir hakkıçun \e yU* yirmi ddrt bin peyeamberlrr hakkıçun ve k o ja n d ifc » k ılıç hakkıçun bu .varılanlara biç bir fert muhalefet etm ıye madam ki bunlar benim emtıtne muti ve munkat o lJ w . Şü>le b ileti».
Tahriren fi 2A M ayı·
(Türkiye ve t an ı ima t ) adında bir e«er yarm ış olan A n · kelhart der ki «Bun» patrikhane»! fetihten «onra nail olduğu hukuk «ayetinde hakikaten hükümet içinde hükümet idi- N e teşkilâtı ipUdaıyeıinın bir »uretı garibede tahrif ve tebdil e · dilmiş oldufcu inkâr edllemerdı Şark ortodok* mezhebindeki hittiıyanların u * ve namuıu, Mrvet ve «amanı, hürriyeti şah· «iye*i. hürriyeti vicdanı hiç bir kontrole tabi olmadan - Utanbul ld i««ıi teninin elinde id. Patrik ortodok»ları nefi ve hapi» cetalanna mahkûm ediyotdu ve vergi alıyordu Pmkopotlan aril ediyor, afatca ve ».imâr eibi iki mühim vasıtayı ıu i iatimnl ediyor. Mektepler tçın teHrm.it programlan yapıyor, elhan] b«r çok cihetlerden medeni, ve «iya*i hayata taallûk eden vazifelerin hini ifaamda hiç bir kayda tâbi bulunmuyordu. Farla olarak hükümet patrihjıanenîn arzularının icra mevkiine VMBm temin için muavenet* mecbur idi. o
Vine Ankelluırd 1Bİ6 fermanından tonra arlıklar ıcin yapılan nizamnamelerden bahtederken onun e«at maddeletıni yöylrcr hulA«a ediyor·, «kaydı bayat »attıle intihap edilen patri· kin tnemuııyetı babıâlite tavdık olunut Patrik millete ait umu· m doğrudan doğruya Babtab U« rüyet eder Y a t » , her «ene t «d »t edilmek ure.r* on iki metropol il! en mu tekken olan (Sen·
r*rV.>*Ar VMr<at|1n TsslM İKU ni,
«n o t ) yem ruhani meelu ahkâmı me*hehinin muhafsıasınn ve ruhani inzibata nezaret eder Umura mexhebiyede ruhnnl mealise mukabil olmak ötere cismanl λ ιλ Αλn mürekkep bif (M illi meclis) mevcuttur ki hem bir heyeti adliye hem bil mec- İUİ istışnri bumıetim »orur Bu meclie mekteplere, kütüphane· leıe. hastahanelere ve mi reye memur olup metrnpolıtlıanK mahakımı hukukiyesde ihtiyar meclisleri tamimdim verilen hükümleri istmafen tetkik eder.
Ruhani ve m illi meclisler tarafından müntrhap ava d» hür meslekler, ticaret, «anayı v r saire mensuplan arasından tefrik edilen zevattan mürekkep olan (U m um i meclis) dahi cemaata ait ehemmiyetli meselelerin cumleıını tetkik ve müxnkrreeyler.
Ermeni cemaatine ait ıı taam name; patrikin ruhani ren sıfatdr haiz olduğu imtıy.-ulara halel «rrmenıekie İMiraber m ·
lAhıyetım dort yüz aradan mürekkep bir umumi meclis ile tah· dit ve tekyit etmiştir Teşkili sureti ve azasının intihap tam cihetile hakiki bır mebusan heyetini andıran bu umumi meclis adi iflertn görülmesini an dortazadan mürekkep bır ruhnnl media ile yirmi azadan mürekkep bir cısmanl meclise tevdi ve idare, maliye, maarif, adliye ışlerile meygul olmak u/ere muhtelif komisyonlar tayin eder. Muhtelif işlerin idaresi bu iki maclıa azasından mürekkep bir meclise aittir Bu meclis muvakkaten toplanır.
Müsevl cemaatının esas m/anmamesıne göre millet reisine muavenet etmek ü/ere bin ahkâmı mrzhebiyeyî tatbike memur bir nevi ruhani mahkeme dikeri bir idare meclisi ve sulh mahkemesi vazifesini gören iki meclis vardır.
AnkelhanTın hulâsa olarak baksetti^i bu tefkilAtlur her ne kadar tanzımattan sonra nizamname halinde neşrolmu» im* de bunlar dürt asırdanberı tatbik olunan şeklin madde halini almasından bayka bir şey değildir.
Osmaıılı padişahları, ve onların paşaları »ehlide kalanlar kifayet etmıyormuş gibi »<>"«· fethettikleri yerlerdeki Rum- L n . Sırpları, ve Ertnenilen de kafde kafile Isianbula getırıyot- Urdı. Meselâ 1461 de Fatih Mehmet; Trabmnu «a p t* » ·! · « ·
0 « m Crftn
bu |*WnMû Rumîann bütün » d c . i r ” ' ^ . Γhalkım l.t.nbub .e lirip G .U m > » v „ fe , t „ d . 147» i t C . J İ Ahn,M Kıranı O ım -nb Û İ W - A A « Φ •■■■“ i " ^ Ih* · „ Kınm V, Krf<d,n 40.000 E n » » i » l l» t lik .» y r l « r t bunL. „ „ bi, kıımtıM U n k «-n . 4 . B ,U . . . . . .n d » ve d * . U . k »m ın , <ln kendi adını alan Gedikpa*n »emimde uk in etti . 4 M» da Λ a- vux Selim; Çaldıran hicrinden dönerken «ırk vilâyetlerinden40,000 kadar Ermeniyi e v ir ip Samatya taınflannda oturttu 1520 dc Kanuni Süleyman. Subutanı fethettiği vakit Belgrat ohalitini oradan Utanbula gelilip kı»men Ycdıkule ile îopka · pı afatındaki »ahaya v · kıtmen d » o »itada mimar Sinen tarafından tevaian ve tUvetrn yaptlmif olan Bendler.n muhafa·
raıı için Bbyükder* ü.tundr tem olunan köye yrrlcftırdt. \'e o köy ile yakınındaki orman Belgrat adını aldı. Türkiyede ve lıtanbulda bu türlü hüınü kabullen itilenler Oemanlı ulkeune lm*krt diyarlardan d » geliyorlardı M cn U 1492 de lıpaiıyada »on It llim »ebri olan Gırnata lıpanyollartn eline «eçtikten »onra oradan bir çok Arap · itlim alıab Utanbula geldijo ve getirildiği gibi bunlarla birlikte bi» çok ta Yabudi geliyordu. Toplu bir
halde gelen Yabudıler BaJattj». H »»köyde, Ortaköyde. Kurgun- cukta yerleftiriliyorUtdi Bt/amlıUr zamanında lıtanbulda (Karait) denlen bir lu»ım Yabudılet de vardı Bunlar fimdıkı Mı»ır Çarşıoı ile Yeni caminm bulunduğu yellerde oturuyorlardı Utanbula Irandan, Anadoludan tetinlen Turkler. Araplar vr Acemler derhal buradaki Türklerle kaynattıkları gibi En· dtilü»ten jalen v* Galataya yetiştirilen Araplar da bir batın ■onra Türkleştiler. Fakat RumUr Ermemin kendi dillerim, an'aıınlrtrım olduğu gibi muhafaza ettiler Hele (»panyadan ko· ğulmu» olan Yabudıler kendi dilleri olmıvan i*panyolcayı bile bugüne lutdar muheiar* ettiler.
Oamanlı Türklerinin Utanbula ve Turkiyeye Turk ve i»lim olmıyan umutlan getirmelinde nüfu» çoğalmaktan tiya- de ha»ıa * c af»W* *· teUkki ettikleri aan'at ve ticareti onlara gördürmek fikri de vardır Bilıyaruı k i Romalılar ve onların torunUrı ve muakkipleri olan Bira»»lılar «anat ve ticareti »a-
T a t t y ·* · lu O .1 Ik k W *7
gn vc hain layortar vrkunUn eiirlete. kolelete gordurürlerdı. Tıpkı Romalılar gibi Turk · »U m umuru memleketin Fatihi, hakimi daha açıkça» efendui olduğu için hu unaur memurluk, eokrelık. hakimlik ve har· ifUnni ürerine alarak hırfet vr tan'· alla uğrafmağa hiç vakit bulamıyor hem de hu itleri nitratlarına konduğu RornahUr ve Bt/anılılat gibi küçük ve Ivakir wore tek onu Türkün gayri umurlara bırakıyorlardı
Arapça da (h ırfe t) ir yanı tan atla uğratanlara (H arıl) dank dıfcını bdıyoru* Halbuki bit Turklet bu kelimeyi etnal ve tan atkâr rnarıaıına değil hakareti, a,ağıl.ğı go.terır btr yerde kul lanıynru* Bu da goıterıyor kı atalarımı* da Romalılar vr Bı· ianthiar gibi tan atı ve ticareti aMK‘hk bir m gormütler vr a- l » İ ı »aydıkları Tütk olmıyan unturlara gotdürmüflerdır.
Ifte bu vrtıkalat ve tanhl ı/ahnt göetenynt kı Türkıyed* azlıklara tıpkı Italyada okluğu g.M malıalll ve milli .flerde aerbeıtl verilmit yani hükümet onların dillerine, dinlerin· yani kİ itelerine, havrolonna. mekteplerine, mahkemelerine ha·· tahanelrrıne. medeni hallerine yan. evlenme, bo,anma doğum, ölüm, gibi uleıine kan|mamıt· hattA bunlan lürkler- den vr itlAmlordan ayrı yerlerde otunnağa. ayrı kıyafette germeğe mecbur tutmuş, orduya, hükümet da- iretine tokmamı,. ba.Ur.na kendi araUnndan geçek ler, bır adamı getirmelerine ve bu adamın kendi yanına bır kaç « ' kâhvtı almatına mutaade etrm» ve bundan dolayıdır kı eaU Roma tebaatmı yine kendi cinnetinden binim i ba»lanna getirerek mahalli, milli » e dinî idlerinde hür Urakmuiardır
İstanbul Fatihinin bir Rum pap*»ım beyai bit at* hindi· terek ve eline de oletı imparatorun hükümdarlık alâmeti olan a* Mamı veretek patrikhane ıttıha/ edilen kiliteye kadar huıuıl
E m . » * ] . ' ' . VehuJiUî* J r veliliğini Z -rıkhanr im liyu ·... « . » r .U n .W li>«<ler. V"»d. i ·
k u ku ded ığ ım u i*te budur . Λ _ Β|1_,Ι..|*
M ahalli ve m 011 iflerde M-rbe* olmak « X « » d *
Etm.n.ler kendi d i l l in i ve dinletin, Y-huddare de
CHouo Cfftn
ligi ve koğuldukkn lepanyadan getirdiklrri U panyokayı be. a- nr muhafata ettiler. Kilimlerini. havralarını. mekteplerini. ha»- tahanclertni. mecarlannı kendileri yaptılar, kendileri idaır e ttiler. Kendi cemaatlarına ait ı*lerde kaz-a Hakkına w h ip olduktan rçin patrikhanelerle hahamhanelerin verdiği ilâmı kabul vp infaza mecburdu Bu MVedrdır ki Türk hakimiyeti ra ’ fa dü- fünce bu papallar · fuıricin teşvikine de güvenmek aayeainde kendi milletlerine ön ayak olarak komün yani (C em aa t) teşkilâtından Romanya. Yunan. Sırp. Bulgar. Karadağ ilâ gibi miiıtakıl hükümetleri çıkardılar Bu hükümetleri patukhanele- lin ve papakların doğurduğunun bır delili de Bulgarların pat· rikhaııedcn ayrılarak (Ek »ar ha n e) y i m i · etmeleri ve ondan
•onra Kümelide yer yer »yan lar çıkılarak ve harici bir devle- lin de himayeainı temin rderek Turk hakimiyetinden kurtulma· landır. Bu hükümetler te e »ü . edeıken ve ettikten »onra idarelerine intikal eden Turk ve it lim umurlarına yaptıkları kat·
hamlar, tfkencelor ve «ulümler tüyler ürpertecek derecededir Bir çoklannda Türk ve mu»lüman kalmamıştır bile Türklerm lıe.» «u r evvel kendilerine yapmalan lânmgehrken yapmamı* ol* ■lukları şeyleri arlıklar yirminci medeniyet aınnda lamamıle
tatbik ettiler Bılha**a Yunan iatiklâli «m m oda Rumların yaptıktan itleri (aftıUtıle öğrenmek i.tiyenler Şanı rade ve Cevdet tarihlerinden i.t.fade edebilirler. Sathi olmak ve acele yarıl- maki» heraber Behçet Kâm.nin <tard„m,rde Rumlar, patrik- hane ve Yunanlılık. Utanbul 1341 Orhanıyc matbaa.,* başlı- 4ı alımda neşretmiş olduğu ıki formalık bir «»a led e l.tanbul Rumların,n l.lanhuid» tatb.k etmek i.ledikleri leth ı, v e imha
Ü J S T k " d? ' 1 i c . t * * , . Bu Oniver*
•onu V . ™ i . , " ' » « ' " » i » «■"
r - t o Z t W l ‘ ,,r * " b" ***
) A ir . Rıhtıma tik ayak baMn ifg.ıl kuv-
T ^k .,.4 , VMnflltta M lIU tnkııafı
vet terini bu papasın ne »ur etle karşıladığını gotleren tablo ve d iğer mezalim vesikaları Utanbul likilâp müresindedir. Patrik- hanelerin ve ruhani reislerin Türklere kar*» takındıkları rol böyle olduğunu tarih anlattığı gibi en «on Rum patrikle- rintleri birinin Balkan harbi «ıralarında Figoro gazetesi muhabirine «öylem i* olduğu »özler de bunu gösterir.
Figaro gazetesinin. Kânunuevvel 1912 tarihli nüshasında çıkan ve muhabir De*anla patrik 13 üncü Yuvakım arasında geç m ı* olan bir konufmada deniliyor ki:
cBen biçare bir rahipten bayka bir »ey değilim. Fair olmuş bir koyun «Urüeünün zavallı çobanıyım Cumanl hiç bir iktidarım yoktur. Canım tehlikeli, mevkiim müşküldür. Her dakika ırkıma, mezhebime, milletime yabancı olan bır kuvvetin ka* ra ku|l ahkâmına tabiim. Seleflerim in tarihini, çektiklerini, ubi oldukları keyfi muameleleri, can çekişmelerim ı » pekâlâ bilir- •iniz.
Butun bu felâketlere rağmen onlar nevmit olmadılar. On ların mezara yaklaıtıkları vakit - kı bende şimdi kendilerini ta kip ediyorum · verdikleri en ton nasılıatler hristıyanlan trrgibe dair idi. Binaenaleyh ben de istikbalden eminim. Ben bir fikir ve gayeyi temsil ediyorum İşte maddi aczime rağmen batla büyük ve nihayeUiz bir kuvvet veren bu fikirdir. Fikir ergeç emrivaki denilen vahşete galebe edecektir. M anevî kuvvetler mağlûp edilemezler. Bu fikre biç bir şey ha*·· gelemez. Bu fikir zıhayattır. bizi dort aeırdarıberi vikaye eden budur. Bizim kurtulmamın mtijdeliyecek olan yakın fecrin ilk parlayışım ölmeden evvel görecek olursam kndımi bahtiyar «ayarım .·
If te Fatihin atifeti, işte onun neticesi, işte Türkiyede komün idaresi.
Hükümet içinde bır hükümet oUn patrikhanelerin biri ruhanî, diğeri cısmani iki meclisi ve bundan ıntıhabile milletin başına geçen ve patrik demlen bir de reisi vardı. Patriklerin kapı kâbyaUrı. hükümetle temas edecek vekillen ve memurları. tercemanları olduğu gıb« hükümetin resmi ve dinî bayramlarında nezaket icabı tebrik merasimine iştirak «den Rum
OUBM IjJtU
£ ek İv ^ n n Î U * ! U* *'Ld,1>C,Ierin »uhanl reia-tenne xettleC en v e kend. namına asaleten Rum ca b,r nutuk•oy ler v e ( U g o f e t ) dem len halta hükümetten nyhk alan pat rikhnnen.n R u m tercem am da bunu tü rb e y e ç e v ir d i . Rum
pM rik , ade.n b » m em leketten, baf ka b.r devlet n r,-d inden «e le n fevka lade b ir m urahha. g ib i padifahin huzuruna kabul ed il,r v e türkçe bildifti halde hükümdara hürmeten
o 1 *0Γ»ς β nutuk .ö y lem e * , kendi d ılile .öy lerd i Zeva li, türkçe hüküm darın huzurunda b.le bu derece tahkir edilirdi
A k a lliy e tlc rd en v e kom ün halinde idaıe olunanlardan ya ln ız F.rmenilrrin hevealeri ku n ık lan n da kalm if. iki üç defa U yan vc ihtilâl çıkarm ış olduktan vc um um i harpte orduyu
arkadan vurm ak u tcd ik leri lıalde m uva ffak olamamışlaıdır
İşte bu türlü fik irlerle dört be» aaır bealenen ve M%ıne rc- ialer v r m eclialer tarafından idare olunan akalliyetler Türk iyede tam am ile garp trk ı kom ünlerin rolünü oynam ışlar hükümet
içinde hüküm et »ek linde rahatça ve acrbe.tçc ya »am ı»lar; d illerin i. d in lerin i m ücateaclerini muhafaza etm işler ve aonunda
da gayelerin e erm işlerdir.C a rp tek i kom ün idareleri ya ln ız, bulundukları »ehirlere ka-
nvm nkta ve on ları idare etm ekte oldukları halde birdeki patrikhaneler nü fu z ve hakim iyetlerin i bütün Tü rk iye şehirlerine teş
m il ettirm işler, kendi m illetlerin in işlerini bir elden bir tek mer
kezden idare salâhiyetim alm akla m illetlerine hizm eti dalıa u-
m um ileştırm ışlerdi Bu auretle patrikler Türkiyede hemen hem en e*k i R om a ve Bızana imparatorları rolünü oynamışlardır.
A l i paşanın «adaretinde Erm enılere verilen im tiyaz. Er
m en i m illet mecliai teşkilâtı b e adeta m utlakıyetle idare olunan b il m em lekette azlıklardan bir kıamının m rm lrketin her tara
fından Belen murahhaalarla kendi kendilerini cumhur! bır « a l i de idareden başka h ır f r y m idır>. V ilâyet merkezlerindeki E tm en i papaalanna (M urahhaaa) denilm e*, bu teşkilâttan ka
madır.D ikerlerin i b ilm em fakat bence Fatihin iki büyük halatı
vard ır:
T a r t ljr ·* VhrniW m TuıKı 1-k^.r,
B in d ; Turkic» Utanbul* geldikleri umun («5 7 · 1453) iskolAıtik IctJrİMl uıulü iflâ ı etmiş. Ronewn* başlamış olduğu Kaide Fatih; Uanbu lda yeni yaptırdığı medrcıelerde ııko- lâ ıtıği diriltmiş ve bu medreselerin A li Kttfçu ve »aire gibi ho- <Mİarını «arpteıı değil **rktan. O ıta A«yadan getirtmişti.
İkinci*·. 697 tarihinde ilk öne* Venedikte U»*lamış olan komün idareci Utanbulun fethi »ıralarında garbın her tarafında rolünün oynarını artık tarih · karışmış olduğu halde Fatih: Türkiyede patrikhane tefkiU tilr bunu da yemden diriltmişti.
Yapılacak şey >'■ «ılık la rı kâinden memleketten çıkarmak ki kendiline böyle bîr fikir i*ııad edildiğini me<ellei umuru İ m*·
tediyede yazmıştım. · yahut o tarihlerde pek te itiraza uğramı· yacağı nin onları zorlt Tûrklerin dinine tokmaktı Rıı devirlerde milliyetin tenkilinde din pek mûhiın bır amil olduğunda şüphe yoktur.
Rıınlnrdan birincilini iıl&miyetin nadiri; ıkincitini onun halife*· Ömer yapmıştı Ma/ret■ Muhammet; kendiline tabi olmı- yan Medine yakınındaki Reni Kurey-ze ve Beni Nazır kabilelerini oralardan uzaklaştırdığı gibi Ömer de ulam olmıyanlan bütün Hicaz kıtaıırıdan çıkartmıştı
Türk tocıdan Fatih; bu i>te Muhammetten ziyade Muhammet görünmüş yahut frenkçe bir tabirle kraldan ziyade kral taraftarı olmamalıydı
Fatihin bu hataunı torunu Yavuz anlamış. taıhıhine çalışmış ite de ona da feyhuliılAmlan Zenbilli AB efendi ıııuni olmuştur Yavu z; e v v e li patrikhaneden başlamak iıtemiş. Fatihin verdiği beratı görmek iıtem iş yanmı| demişler, vr bir ihtiyar Yeniçerinin şahitliğil* böyle bir ferman verildiğine Yavuzu ikna etmişlerdir.
Cevdet paşanın bir Alm an mühtedi*ine yazdığı mok»up· tan ve Namık Kemalin evrakı perişanından bğremynroz kı: Ynvu* hristiyanların Türkiyedeki çokluğunu göz önüne getirerek bunların ileride devletin başına birer beti olacağım «·» ft m ı» v r buna meydan vermemek için klııelerirü kapatmak. »*·'
Ov m aii Ergin
patların ı m em leketten çıkartm ak, çocukların ı ıslâm m ektep le
rine alm ak, hulâsa hristiyan lan cebren m üslüman yapm ak i*- tem iş i»e d e Z en b illi A l i e fen d i:
— M adem ki anlar ra iveti kabul etm işlerdir. d in îm izin
iktİEaaıncn anların can. ırz v e mnllarını kendi can. ıt r v e m al
la r ım ız g ib i m uhafazaya borçluyuz. A n la ra ceb ir etmek e*as
d ine d ok u n u r.» d em i» v e yaptırm am ıştır.
I f t e bu işte de Z en b illi A l i e fen d i M uham m etten ziyade
M ehm et görünm üştür. Bu iki haladan birim Tü rk ler i m aarifte
v e müâbet ilim leri Öğrenm ekte dört c « r u^ri bıraktı, ö t r k it i
ilk hızda b ir a « r içinde aldıkları yerleri n ihayet dört a m w>nrn
patrikhaneler «»yenindi* e*k i sahiplerine geri verdirdi
Tarih ten ibret alan Tü rk iyedek i meşruti hüküm et; U m u
m i H arp içinde E rm cnilere. Cum huriyet H üküm eti ι « - UtiklAl
harbi « r a u n d a Rum lara bahsettiğim m uam eleyi tatbik etm ekle
hem islAmiyet naşirile onun halifesin in başladığı iyi 14 asır son
ra tam am lam ış hem de garp hüküm etlerin in dittik leri medeni sayılan yo ldan (fitm iş v e Fatihin hatasını dört asır sonra tashih
etm iştir.
İşte görüyornunuz ki T ü rk iyed e de kom ün idare ·· olmuş
garptek i neticeyi verm iş v e tabiidir k i tarih mutat olan seyrini
şaşırmamıştır.
Ş im di Cum huriyet hükümetinin azlıklar meselesi knrş· ■ında niçin bu kadar titiz davrandığını hu ıu u le Lozanda patrikhaneler im tiyazı için neden aylarca mücadelelerde bulundu
ğunu takdir edersiniz sanınm.
Ü Ç Ü N C Ü KISIM
Şehircilikte cemiyet aiatemi Municipality ve Commune
I
Mahallelerin idare U r a : Ferdiyetten cemiyete ilk geçUiÜç kum.» ayırm ış olduğumu/ konferansın birinci kıımında fer· d iyeti ve onun eterlerde uıulünü ve idare İaremi »öylemiş ve ikinci k ıım ında da ferdiyetten üatıin f.tkat turnemde cemiyetle aayılamıyan (A z lık la r ) m şeklini ve idare tarzını göater- miftirn.
Şimdi burada bu iki kıtma d « az çok benriyen ve cemiyete geçiş huauıunda bir banamak teşkil eden mahallelerden, onların idare tarzından ve dolayııile camilerden, cemaattan hnfta tatilinden batta ibadet zannıle Yapılan toplantılardan baluede-
ceftirn.
Ejıki Oamank ıdareaınde mülki, belrdl ve adil teşkilâtın ilk baaamağını mahalleler teşkil ede» Nahiyeler bundnn; kazalar da nahiyelerden »onra gelir. Aralannda derece, aalâhiyel
ve teşkilât itibarile farklar vardır Kazaları kadılar, nahiyeleri naipler idare ettikleri gibi mahalleleri de (İm am ) İar idare e* derlerdi. İmam; A rap dilinde öne düşen, yol goateren ve başa
geçen gib i manalara gelir.İmamlık teşkilâtı buğun müıtehaae haline gelmiş olmakla
beralıer am larca Türk ve i«lâm camiaaında mühim roller oynamış bir memuriyet olduğu için burada onu larih ve içtimaiyat (»akımından tetkik edeceğiz.
İmamlıktan ve mahalleden bahsederken daha <mce (cami) in akla gelmcmcein*) imkân yoklur. Cam i; mal»allenin ıd«re merkezi ve imamlann karargâhı idi. Kendiline verilen arapçe addan da anlaşılır ki camı; (hallu toplıyan) yahut (halkın top
lantı ye r i) manaaııu» gelir. Şu lıalde camı, her hen*· b,r ' daki halkı muayyen vakitlerde bir yere toplıyarak onları r e rile lanıştırmak. bu veril* ile dini, dünyevi işlerini görmek aynı
O m u n I τ ι>η
zamanda bu toplantıdan istifade ederek hükümetin em irlerin den. netlilerinden onları haberdar etmek hususlarında işe yarı-
yan bir içtimai müen«e»edır. d iye ta rif edebiliri*.
Cam ileri de fert yapar. İdare masraflarını, tam iratını. i-
mnm ve sairenin aylıklarını da v in e fert tem in ederdi. H ükü met veya belediye bütçesinden ne cami yapılır ne de müstah-
diminine aylık verilirdi.Şehir tarihile ve toplantı ile alâkası bulunduğu için v e sı
rası gelmişken «öy liyey im :
Istanbulda kahveler v e kıraathaneler de bu cam i teşkilâtı ve ibadet yüzünden «çılrn iftır. Nam az vakitlerinden r v v r l
cam iye gelen faakt kapuını kapalı bulanlar yahut ıkı namaz a · rasındaki vakti geçirm ek ıstıyenlerin bir müddet oturması v r
beklemesi için ilk oner her cam ım yanında birer yer tahsis ed ilmiş ve hicretin onuncu asrında Y rm rn derı kahve gelince buralarda kahve içilmesi âdet haline ge lm ifti. V e ondan dolayıd ır ki adına kahvehane denmiştir, k ah ve lerde nam az vaktine kadar
halkı oyalam ak için bilhasa akaşmla yatsı arasında hamazs- name, battal gazi v e saire g ib i hlk kitapları okunur, meddahlar
ve u z şairleri buralarda halk masallarını, Kalk şiirlerini söy
lerler ve halk musikisini terennüm ederlerdi. Daha sonraları gazete çıkınca ondan da istifade cihetine gidilm iş v r kahvelerin biraz büyükçelerine kıraathane denilm e*i de bundan ileri ge lmiştir. Karagöz, hokkabaz, orta oyunu g ib i m illi oyunlar da yine bu kahve ve kıraathanelerde oynanırdı.
I'atih, Şehzade. Mahmutpaşa camileri avlularındaki sıra kahveler yakın zamana kadar halkla dolup bocalıyordu A ya - »o fyan ın karşısındaki sıra kahveler 1911. Fatih cam ii içnideki* ler 1918, «cnelerinde yandılar. Ş e h z a d e m i sıra kahveler y ık tırıldı Süleym aniyedeki tiryaki çarşısı o cam iin sıra kahveleridir. Y en i cami içindekiler de hala durmaktadır
Hulâsa cami ile kahve; birisi daha ziyade dint, ötek i da- ha ziyade dünyevi olmak üzere halk toplantısına yarıyan v e b iri diğerini tamamlıyan birer içtima! müessese idiler.
B ir cami etrafında toplanan halka o camiin (c em a a t) ı de-
V h lrr iin ı· T ı ı f t ı loU ».r,
nilırdi. Bütün dinler. bütUn rejimler topluluğa kıymet v » e- hem miyet verdikleri, onu tergip ve teşvik ettikleri gibi UlAmi- ye l te bittabi bu kuvvetten i»tıf«<i<ryı ihmal etmemiştir Bu günkü balk evleri bu makaatla teşekkül etmiyor ve bu gayeyi güzetm iyor mu? Cumhuriyet hükümeti köylere vanncıya ka- dar toplantı için umumu meydanlar. pıuklar ve »inemalar açtırm ıyor ve radyolar koyrudmıyor m u )
Eaki devrin toplantı yerlerinin başlıcalanndan olan tekkelerin halkı ninelerine çekmek için tatbik ettikleri uıullerı. »ardan. (özden. rakutan edebiyattan ne suretle ıttıfadr ettiklerini evvelce ucun u/adıva anUtmiftım . Y ine o devrin toplantı yerlerinden olan camilerdeki gayeyi de fimdi i/ah edeceğim.
Toplantıları cazip bır hale getirmek için yerine ve «amamı gore muhtelif ııaullere müracaat edilmiştir Bu da pek tabiidir.
Dinin ilk devirlerinde; ilmin terakki etmemiş, fikirlerin α· çılmarnıy olduğu zamanlarda bu türlü toplantılann ancak dini fa ıdeıi vardır «nnnedılır yahut bu türlü içtimalara dini hır mahiyet atfolunurdu Halbuki bu toplantılann faideaı dinî olmaktan ziyade dünyevi v e idari idi Bunun ürerinde bira* duraca
ğım :
Dinin naşiri topluluğu, cemaatı teşvik etmiş, topluluktan faide geleceğini. ittihatatn. to z ve mefkûre birliğinden kuvvet doğacağını takdir etmiş olduğu içm halkı bir noktaya toplıya* rak onları her zaman toplu bir halde bulundurarak aralarında ülfet v e müvaneaet huıulünu temin etmek, yaşayış, geçmif u- •ullr.rıni öğretm ek; daha açıkça·· birbirıle tanıştırmak i«temiş· tir. Burada vine bir Utitrat yapmak mecburiyetinde olduğumu
zannediyorum.Belediyenin dinle, cemaatle ve ibadet y tr ler ili hatta iba
det şekillerile ne münaoebeti vardır» demeyiniz, »yi hatırımda değil galiba (M irab o ) nun «L a munidpalite e ı lU b u * , fU * «ocial·· denildiğine yanı belediyeler içtimai balerin c*»»ı olduju· na ve medeni kanuna göre - evkaf idarelinin rağmen - mabetlere merci olarak buğun b e led ıy «l« 9°* *’ olduğuna ve din uc içtımaiyatçılarca en büyük bu K***1"
(H a u InrtntW
» M »ayıldığına gore hur ve Iftyik üni*er*ıtenın içtimaiyat en.· titüıümfe verilen belediyeciliğe ait bu konferam ta hu mevzu- |«m M U · edilmeden geçmek e*a»en doğru oUm ardı.
Şu holde belediyeciliğin tarihi inkişafı anlatılırken dolayı- ■İle onun zımnında dahil bulunan camilerden, toplantı yerlerinden ve ibadet tekillerinden ve bu gün kon feran · dediğimiz hitabe ve hutbelerden de hah*e zaruret vardır.
Bunlar dinin ahrete müteallik vicdanî ciheti değil dünyaya «it tatbiki şekillendir Birinciline belediyeler karışmaz Bu h«l.ı hükümet but<e«indrn aylık «U n ve hükümet memuru olan diynnrt işleri memurUrının vazifelidir. İkinci şekli tanzim ve idare ite belediyelere aittir Fakat ben burada yalnız bunların târihi wyrini v r dini zannedilen uıııllerini ve bu toplantılardan evvelce edilnü» oUn iıtifadelen ■öyliyeceğim , Fakat halen v » atıyen edilecek iıtifode cihetlerine tem a· edecek değilim . O diyabet işlerine «ittir.
B ır·» evel din naşirinin cemaata devam ı teşvik etmiş oldufunu •oyletnlştim. Fakat bunu yaparken « te ve tehdide n»!\ müracaat etmemi» yani halkı mut· M m (im,deı namaz kılacaktır diye zorlamarnıştır. Ş c r i ta- bulurla .oylıyeyım: Cemaata devamı farz ve vacip dereceleri*
nr parm am ı, .ünnet mertebe,inde bırakmıştır ve böyle yap· akl· öa çok iy. hareket etmişti, Fıkıh kitaplarında deniliyor
η . ζ « Γ Χ ' η Î 7 ! Î P M T h lkm M ηΛχηα’ b U n lw " • “ ntUyı ö ğ r e n m e r i m " η! ?* ^ <Λ^ ίη *l*mden n «m az kılm* U r . 7 1 1 ™ \ * " * " f i l e l e r d e m e K .f
mUtda t o p U n a r lT u 'İ i r i Î t ' n tm e· vefc,dw*nd· komşular o-
Cemiden cemaatten bekUrtli Uf*W U B ,***nU r* ■»*· din,n
d - o lm ^U b e X V S : * ’ f " * f-kıhUr - çerçeve bira*' « t , boyla toMrriyorbu.
•«•en iUdr* İÇm U h t iT ^ , " * * * * * * E'm İ temine yanye«*k , 1 ol* n vakitlerde bu Ϊ *- « W . , etkence i„n e «üçü·
«ka». ortalık «ydmlenmod.n^ , M.K' n ° ,m * e' * in °wnnden kalkmağa mecburiyetini .abeh ne·
T M * İ1 ·* V W rtfld t İM Ikl lokkMtl
m uin in vaklile tan ın etmek ı»temtytır. Hatta denilebilir kı na- Tuny vakitleri a d e t a çaliftna. dinlenme ve uyku laatkrini tanzim için lettip olunmufa beıucr.
Bugün bütün medenî milletler köylüyü, ameleyi ve mektep talebe «mı etkenden ı| bayma « mektefc* »evkedehllmek için tüllü türlü knııunlar. nı/umlar. ve talimatlar neyreylemiyot. erken iyine ve mektebine gideceklere ucu* tarifeli nokıl va»ıta- Intı tayin ve t a h » u e tm iy o r la r m ı)
Ö yleye kadar çulcun bır tn»»nın kendi»! de vr ııçakjtm* y o r · · ) Hayvanı A » yorulacağı. Utirahatr ve yemeğe ihtiyacı bulunacağı »üpheıudir Herkese m isine «cırnağı. I»ayvan* merhamet etmeği tatbik ve kabul ettirmek öyle kolay teyler- den değildir. Bu, o devirlerde ancak din korku.u ile ve ibadet teklinde temin olunabilmiş ve bunun için raval vaktin· yani «aat 1 2 ye bir ibadet daha getirilmi|tir.
Bu gün d* bütün medeni alemde tam reval vaktinde ya bir düdiık ya bir top »etile tehirlerde bütün i»l«t ve daireler tatil edilmekle ve her ke· yemeğe ve istirahat· davet olunmakta bulunduğunu biliyor ve gorüyorur İşte dinde ibadet pctde»!
altında bunu yapmak i»temi»tır.Ikındı »le akşam * ıa»t getirilen ıbftdetkr ve toplantılar
vaktin darlığı ha»ebıle msbeten daha k ı » /ainanUra ..k„t.ııl· mı» ve y at». - yat ü.tü - ibadeti de mümkün olduğu kadar er- ken yapılarak halkın «bah leyin erken kalkab.lmen k»n m m akyamdan bir. iki »aat »onraya getirilmiştir.
Yine bu gun butun medeni alemde - mu»n». »eh ' ,r l' ain bır lustin « u - « « a olmak ürere - KsUun erken k * * £Kin . .k .n > - > » < » <«m,n r » , F * ' >» > · » " j gk ün o lduğu kadar tahdit o lunm aktadır Hatta »on /«
bu usul birde d » kabul edilerekve eğlence yerler, km en » n kapanma »a.ller.
g « * - t 23 de her ke»in evineti,. Bira, « n r . yüu· bu mevru ürerinde |(ttfaKUier
l|te ıb-fctten ve ıl-det v.k.t ermden bu ^
l.m m olduğu gtbi .ünün »on ıW e t ı ^ ^
0*m*m i n »
ΓΠΛΠΙ
emn TM!
crmMtr dooerek: -ey c e m «t dağılmayım/. hükümetin π vardır, »«md. .oyiıyecefcm der. o »tur, nah.yeden kendirin*
mı tebliğ rdılmıj · « onları aynen halka .oylcrdı vc bu »uretle dr ibadet için yapılan toplantıdan hükümete* idare ıtıbarılr
* ııtıfadr »emin olunurdu.Ganrtenın. idgmim telefonun. radyonun malûm olmadı-
i l rtki devirlerde hükümet her türlü emirlerini vc nehileri· nı ancak bu TM ta ile ayni lamanda fcbîin her noktaıınn b it
ilen bildirimi olurdu Çünkü jr*t«ı μ π ιμ ι vaktinde her mahallenin bütün eıkeklerinin camide toplu bulunduğunu bilir vr her raman bu topluluğu temine (alınırdı.
Cünde be» vakitten başka haftada bir «un Cunın günleri hâl*· vaktinde btlhataa büyük camilerde yapılan umumi toplan Ularda konferanstan, hitabeden ba«ka bir k > olm ıyan (H u tbe) vaaıtaıılc de hükümet balkıt dilediği yrkılde aiyaai vc içtimai telkinlerde bulunabilirdi. Çünkü hatip hükümetin memuru idi. Fakat Katipler halkın dılıle onlara bitap etmedikleri için •onulan aynca küttüler ibda, edilerek nama/dan .onra b.r lakım Um te Ur hutbede toylenen to/leri oralarda halka kendiAlıl* m m «Aetinût.
h i t a ^ l ' İ ^ T ® °Uh'Wi* i M * her ke. hatip olama/, yani
m ef, 1 T r n ,C ç,k4ma' dl Hatipleri ancak hükû-
v - «k . ver'w ■ ^ l ***** b f ' ,a,İ ve,,rd'· $ ‘ n>dı vaizlere
Hu.be vr h ıu L V m e ^ rtrbe0,m)Van,.n « ü * 8‘b ‘jrfae buna gelmek ür.re j ,Ç' n bİr“ · ° ηΓ*
Bu . ı . . . *on,mc devun •diyorum.
"»·y» vr cemaat* d£v*m *d*nW ^ h l " ' *Mİdelrti 6e νΛΐύι ° *
ywde oturanlar Urbirl#„„, ,7* “ m y · her BÜn Aynİ« • » İM » İm im , ' · · * “ · ■ w » <* n - — ıw•ıkıntı»ı vardır diye »U ,* .· * mul,aİ1» Kır hattaiıûı veya••rdı Her maballmın h,r *^rf l«ft halini Katırını aorar-evvelcr «öylem i^,*,, |#lr “ kçen tandıft·) olduğunu
“ odıklan yardım «Jetlrrdı Bû T * "*“ n ,u ‘ °**n mahalleye bu va mucreiı bulunmayın · . V«ni luuulitf· va-
P « W » ! » „ tu„ . ,m. „ „ „ u . .
T -rti’ .S. ««kltrMcto TmUlİ
cebini camiye getirmek, cemaata devam ettirmek hakkını ve »alâhiyetini haı/dı
Bira/ evvel söylemiştim: dinin naşiri bu işte cebri * * toru anla tatbik etmemiş iken e»kı devrin hukukçuları demek ulan fakıhler «mükellef; cemaatı o/Urü olmaksızın trrkedemer Bır şehir balkı ozürsu* olarak cemaati teıkrderlerse bunlara canın ata geltnelen emrolunur: kabul ve imtisal ederlerse febiluı (•İtmedikleri taktirde kat (olunurlar» demişlerdir Osmanlı şny- hıılıslAmlanndan biri*inin de «cemaata devam etmiyen lıir muslüman hakkında ne yapılır?» sunime karşı· «evi başına yıkılır» diye fetva vermiş olduğunu biliyoruz Bu; fakihlerın dediği şekilde öldürmekten daha fecidir Bunda hem ölüm, hem de ailesinin barınacağı biricik evinin basına yıkılması vardır
İşte gnrulüyor ki bu işte de imamlar, hocalar ve fakihleı «kraldan »ya d e kral taraftarı» olmuşlar ve «Mehmetlen ziyade Mehmet» görünmüşlerdir
Halbuki camiye gelmıyenlere yani toplantılara iştirak et· mıyetılere tatbik edilen bu muamele dinin eaasına da uygun de· gıldır. Baştan aşağı /ulum ve utıpdattir Çünkü dinin naşiri
.VUVj »J · düsturunu ortaya atarak müslü·mantıkta papa» teşkilâtını kalnıl etmemişken ya*aş yavaş fakat hristiyanlığa nisbetle hafif ve tayif bir şekiM· bu teşkılAt İslâmiyet e eırmiş ve ibadet şekillen ve vakitleri hocaların elinde bir tehdit vasıtası olmuştur
İbadet için mutlaka camiye gelmek *art olmadığını. A llahla kul aratınn kimsenin giremiyeceğıni evde, yolda. I0™*· iMgda. hahçede hulâsa nerede olursa olsun orada ibadet edilebileceğini. ve ibadetin malûm olan şekillerinde ban istisnai hallerde tadilât ve terkiyat yapılarak roese-lA *»k* ü*tu ve yan yatarken halıfce bsşırıı eğmek, otururken hafifi» belHu biikmek suıetile yanı rükû edilmeksizin nam** ktlıiMİ»!·**»1· ni; ve Kaytanlı. kayıkla ve hıttab. diğer nalul va».ud*“ *' derken de bu surette ibadet olunabileceğini dmm naşrrı U tW v e tU n ctm »|tir
u»Omuab D c ü
|fte bütün bunlar hocalar v e fakihlerce b ilm en f i l e r d e n
iken cemaatı bahane ederek halk, cam iyc getirm ek için turlu
türlü tehditler ve cezalar tatbik ed ılm if olm ası d ,n in esw U e, na
«irinin M U iiie n a «l te lif edilebilir?
Bütün dinler hakkında bir şey »öy liyem en ı. fakat m em
leketimizde saliklerı bulunan semavî dinlerden M u sev ilik ile
İMVİfikt· ibadet için ınabede gelmek ve papasla haham ın delâ
letini i «temek zaruridir Musevilikte on ki?i b ir arnya gelm eden
(9 ki|i var vir de sen on ) d iye sokaktan geçen len çev irm eden
ibadet edilemediği gibi İsevilikte dc ibadet için ka laba lığa v e k ıyafet huıusunda göstenje lüzum vardır. Y in e İsev ilik te doğan
bir çocuk pap,ı»ın lütuf ve dclâletile va ftiz ed ilm eden hriıti*
yanlığa kabul edilemediği gibi ölen bır adam papas e lin i sür-
mrrse toprağa bile gömülemez Cenazeni ortada kalır.
Semavi dinlerden iıl&mlıkta ise bu zaruret v e m ecburiyetlerin hiç birisi meselâ değil muslıimanlardun bayka d in lrrr
mrnnip olanlardan doğan çocukların bile r* - Y i > . j . J * »y düıturıle müslüman olarak doğulunu kabul eder.
Hulâsa bu dinde ibadet ıç.n mutlaka cam iye g itm ek lâ-
« m olmadığı gibi cemaatla nama, kılm akta v e cem aatın çok
tr 111H \ ı ΙΓ mccbur‘ yet 8<**etmez. D in noyiri nam azın İ T T ^ V * olacağını kendisi ö y le yapa-
u ı k Î n i t -r ’ 0y,rmek,ff U ' ab" — ü<· h" ‘ ·
Çm k imam ο Ι η , ^ ΐ / Ϊ Γ Γ b İrİ,İn ın b in u ön c RC"mi« hatta bu iki kif Uik Î * d* ‘ “ k “b ,,r tc * inÎy«nt yedi bi, t9cut. . bm *,run " b i y y i m ü m eyy it
olmasına bile cevaz verm iytİr* ^ veyah u t bir köle
uelmiyeıılorin evlerini b l ! ^ * c *bren cam iye sokmak,öldürecek drterrde .d d , ! HZ** »»»»e tile enkazı altındaistibdat ve mutUkıvrtin ( ., ° * lcfln^ t dini bır em irden ziyade
birşey değildir. Idazl mfrbn 1 b** m em uriyetten bafka‘ an ı* t ifade ederek hûkûmr-r^ ' 0 °*du4unu. yan i topluluk·»«tifade edilmek l»tenıldıfr,n,n cn" ^ r ,,tu ve nebilerin i tebliğden
«v v e k e söylem iıt.tim
T»fcl,r«* ».Mr.·»*». Tm IU |„kv*.(,
Aıırlardanberi yerleymıy vc kökleymiy ananelere. „ .„U lerc v r ibadet yekıllerine aykırı zannedilecek olan eözlerimin uy. İr alm adığın ın anlaşılması içm bira* daha ,** !«,» y em ek met buriyetin i hissediyorum:
Cem aata devam vicdani iti» ibadet olaaydı biç yüpheaır u- m um ! olurdu ve istisnan bulunu·. u/Jı Bakını* lıktlı kitaplanuda k im lere m ecburiye» tahmil olunuyor vc kimim Uliana ediliyor) A yakıda »ayacağım 16 o *rii ton devrin en müteyeni Alimlerinden H aH cı Z ihn i efendinin eski liselerde okunan (KitabüıaaMit) ından alıyorum :
I — Şiddetli yağmur, 2 — Şiddetli »ottuk veya «ırak, 3 — Şiddetli rü/gAr. ·♦ — Z if ir ! karanlık, 5 — Yorumeğe manı o· lacak drıecede çamur
Naaıl buluyoraur.u/) Bu bey özür bugütı bile hepimin en sevdiğimi/, en çok a ra ı ettiğim i/ bir toplantıya, bir konsere. bir konferanaa gitm ekten bi/i alıkoym a* m ı) lyte din de lıunUıı ö- *ür aaymıy. bu gib i bollerde cemaata ve cam iye giUniyeııleıi nin· /ur görmüytür Buna diyecek yok.
6 — Körlük. 7 — İhtiyarlık. 8 — Bir eli, bir ayaüı kesik olmak. 9 — Kötürüm olmak, 10 — Meflûç ve inmeli bulun
mak. I I — Maata olmak.lyte bunlar da cemaatı terketmrk için gayet tabii ürürler
aayılnııytır. Buna da bir diyeceğini/ yok değil m i) Bu vasıfları haı* olanların cem aau faydaları değil bilAkia /ararları vardır
12 — · Bir yere gitm ek için yolculuk ha/ırlığı yapmnk.I 3 — Bir hastaya bakmağa mecbur olmak.
Bunlar da geyet tabif. gayet makul özürleridir. Camiye gideceğim d iye yolundan kalmak, treni, vapuru kaçırmak elbette doğru olama/ V e camiye gideceğim d iye bif haatayı tehlikeye halta ölüme marur bırakmak iae asla tecviz edileme*.
15 — Cam iye gitmekle yolda bmainin önüne Ç'l*»· rak canına ve malına kıyacağından korkmak, 16 — Borcundan dolayı yakaUnıp hapse atılacağından korkmak
B öy le bır o *ru o lan ı oe kadar zorUaanı* dıyan {ikan»** 1
ibadetle m üke lle f o lsun , oyle değil m ı)
, 7 __ İlmi »>ir m ü n .k «W > « m t o a W y , k , ilrm ^
J U » * * ω — « - * ' >" ηΛ·lm camivr «i.m ckfe m ihn .n , k J m .k korku .u
Bu .on i l i ( * » * A> S »™ ·lüvoı ki ruKon S. d « ı o U „ hc, Kan8, b i, m ü n » ^ v r f „ i ™ b d e r f » 8 . İ » . . o l»n K « hnn«. b ır y e m ·* , k o ( ,rm M UJ, bile cemanla tercih ediliyor. C em iye « itm e k . cem aatla namaz
kılmak dini bir iaruret oltaydı ötek i 16 özü rden v « z geçelim
bu ton ikiıi makul önürlerdcn tay ılır m ı idi?
Şu taytfafrm on tek i* madde gö ıte r ir k i cam ilere toplanış
dinden ziyade dünyaya «ittir. Çünlcu d in in em re ttiğ i ibadetin
nerelerde ne ıuretle yapılacağını b ira* e v v e l a n la tm ış ım .
Camilerde toplanışın ya lın* Cum a «ü n ü n e te ta d iif edeni
din naşiri tarafından ötekilerden fark lı tu tu larak b u : fa rz dere
celinde göıterilmıy yani o gün nam az vak tin de halk ın itini,
gücünü terkederek behemhal cam ide top lan ıp h itabe d in lem e
lini dini bir mecburiyet olarak kabul etm iytir. M atta C u m a gü
nü namaz vakti i|i; gücü terketmek itlam a lem in de o kadar
kökleşmiş bir idet. o kadar tağlam bir ak ide haline gelmiş* tir ki. hemen hepimiz evim izde tam o vak itlerde b ir i f yaparken
yahut bırili bir dikiş dikerken öteden ih tiyar nnnelerim iz. nine
lerimiz «ıelA vaktidir, iyi bırak» d iye hatırlatır, cem aat camiden çıkıncıya kadar işe el lürdurmez
MiiMMebetı vr Mra*ı geldiği için »ö y lem ed en geçm ıycy im :
ımı» koyduftu mecburiyet yalm z namaz vak ti b ir. b ir buçuk
em ail or ^ ' " ı r,m en olduğu için nam azdan tonra
k « r l Z T TÂ ,n r^ t tA t ' m eşgu l olurlardı. E r
ϊ Κ ϊ r i ,ki ■ * n ^ - * ·» «<l«i.-lrrinm ilL , , T " " " o lm «d ıi ın d «n hükümet
Imı/kvnata <lo6rtı */. . . .
- Tü,k " * ■ * « · 5
I u n » r 4 * v u r t u t t u T w it * I r U ^ f »m
m ektebi demek olan medreselerde ue salı «unu iaIİİ yaptludi V c o gün u u d en ir» okutulmazdı Ya ln ız arzu edenlere pro* ram haricinde «ko ltuk ·, denilen bazı yardımcı der*ler Roıtcriltrdi
Salı günü tatil yapmaktaki ımye; talebenin o gün kutup hanelere gidip hafta içinde okuyacağı delileri kitaplardan ittin ta ctrııcai. h u ıu ıi itlerini Korrııc·! ve mc«el& çamaşırlarını yıka· rnaaı için kendilerine bir vakit bırakmaktır. Fakat Salı günü m edrcıelerin tatili Kalk ara»ında yanlı» ve fena bir akidenin huıu lüne M'lıep oldu «Salt «allamrr denilerek o gün bir işe ballanm az vc «etere çıkılmazdı yani «alı, ·ο&υικυζιι «ayılıldı, bu fik ir T iirk lere Kumlardan gcrçmiştır Çünkü Kurulur Salı günü matem tutarlar, bir işe ellerini «lirmezlerdı Sebebi: I»· tarıbulun bır Salı günü Ttırk ler tarafından fetolunuşudur. Türk* ler de bilm iyerek o gün Rumların matemine İştirak ederlerdi T ilrk ler böyle lulını. fa«lım bilmiyerek köhne Biram ın birçok kötü adetlerini. m anaıız inanışlarını almışlardır. Türbelere mum «dam ak ve oralarda mum ynkmak bu türlü kötü Biranı
adetlerindcndir.
Tanzim attan «onra hükümet daireleri, hükümet mektepleri Cuma giin lcrı tatil yapmakla beraber Tiırkten l>o*ka un- •urlarla « in a t vc ticaretle uiroşan her unıf halk o gün dükkânlarını açarak y ine işlerile güçlerde «an’at ve ticaretleri!· uğraşırlardı. V e azlıkların mektepleri de o «ün tedrı-ata devam ederlerdi Ta til ihtiyacım hrı.tiyanlar dinleri icabı olarak Pardır v c m u ttv iler ite C u ro A ftn i giiniı U tblk ve telifi ederleı*
di.Şu halde Cumhuriyet devrinden evvel Türkiyedr lufto·
da üç tatil günü vardı demek olur Rir memlekette haftada ÜÇ «ünü boşa geçirmek Rİbi bilha»»a ticaret alemi için pek A*ı
olan bir mahrum kaldırmak ve din farkı T Jmİ bir tatil günü y-pm ak üzere 1924 te çıkarılan h a f t a k i · kanunu Cum ayı iılAm olan, olm ıyan yerli v e yabanc. halk için - pek az Uti.nal.rla - umumi tatil « u n u o l a r a t a ti. Bununla beraber bir mahzur daha kalmıştı ^lerinin tatil günü ile Türklerınkı «ra .ınd* yine bır *y
ttlO ıB IB E /rtB
Bunun a ra rb r t en çok ticaret aleminde. hanka m uam elelerin d e gümrük işlerinde göze çarpıyordu Bunu d * kaldırm ak İçin
1935 de çıkıınlrtn tatil v e bayram günleri kanonu >le lü rk iy e -
de hafta tatili günü Cumadan Paran» çevrild i V e C u m a ıte » günü «ant 13 den başlamak ve 36 *aat « irm e k üzere bar bu
çuk süne çıkarıldıDaha »onra bu da kâfi görülm edi A le lad e günlerde de bir kı
mm ejnnflar ve tacirlerle oyun ve eğlence yerleri için Katta »#çı- lerin yayma, iyine ve c in »n e göre kadın, erkrk çalığına v e <1 ίη
lenme saatleri tayinine mecburiyet h a » l oldu. C ö rü lü yo r kı
dinlerin koymuş olduktan mecburi tatilleri «e r i hüküm etler
red değil bılAkia teryit ve teymıl ediyorlar v e bir buçuk aaati bir buçuk güne kadıır çıkarıyorlar. Bu »on tatil »ek lin i garpte
ilk önce Ingilizler tatbik etmişlerdir.
Cumhuriyet hükümeti tatil gününü Cum adan Pararn çe
virmekle bunun dini bir m ecburiyetten ve bir ibadetten z iy a
de bedeni v e ruhi bir ihtiyaç olduğunu gö lle rm iş Katta o (tün
halkın germen, to zm a », eğlenm esi ve yem esi, içm esi için İA- zımgelcn tedbirlerin ahnmannı belediyelere tek lif v e tahm il etmiytir.
Bir de dinler tatil yapmıyanları günahla, m anevi ceza lar
la tehdit ederken hükümetler daKa ileri giderek dünyaya ait
olan bu iyte maddi cezalar tatbik etmişlerdir. M eselA tatil günü
dükk&n nçanlardnn bey lirndan 1 0 0 liraya kadar ceza a lınm asını ve bu cezanın belediyenin öteki varidatına karıytırılm ıya- rak münhauran U til günü halkın istifade edeceği b ir iye. bir yere »arfedılmcsini de yan koymuşlardır
lyte bu tatil keyfiyeti gö .teriyor k i Cum a to p la n tı» dinden ziyade dünyaya v . halkın mhen ve bedenen «t ifa d ea in e taallûk etmektedir.
Cuma namazının ibadetten ziyade dünyaya « . t olan idari. içtima! bir toplantı olduğunu gösteren delillerden birisi o- nunla mükellef tutulanların â y e t l e r i d iğer, nam azın kılına- cağ, yer ve kasaba üçücü.ü irnıam keyfiyetid ir
vaklt ,0PU m ı * » > yukaııda «ayd ığ ım 18 özür
T v *J j«4 r *<UrtıU4t» Tertw Ι·Μ *»| ι lift
Cum a toplanıyı ıçm d r aynen makbul ve muteber olmakla be ra· ber kadınların. kölelerin yani yakın zamana kadar medeni haklarına sahip olm ıyanların yabut bayka türlü b if anlatıyla memleketin idarecinde sözü ve reyi bulunmıyanların. siyasete ve idareye akıllan ertniyen köylülerin, on bey «im den tu müddet
le bir yehinJe oturacak m iu ıftrlerin ve yabancıların ve tabiidir k i çocukların Cum a toplantısına iştirakten istisna edilmiy o lduklarını görüyoruz.
Cum a top lantın um um i ve vicdani bir ibadet o ltayd ı di· j e r insanlar gib i Allahın kulu ο Ιλπ köleler ve bir m illetin oqd* sekizim teykil eden köy lü ler ve y in e bir m illetin yarısını teykil eden kadınlar bundan istisna edilir m iydi?
Tu tk ıyen ın 16 m ilyon nüfusundan I I m ilyonu köy lü dür. kalan l»ey m ilyonun dörtte üçü kadın, çocuk ve on »ek i» özürden (7 iU 12) ye kadar özürleri haı/ olan kıtnteletdır. Bunlar da ç ık a n lıru Cum a ile m ükellef olanlar 16 milyonda bir m ilyon bile tutmaz.
Şu halde fak ıh lenn yani İslâm hukukçulannın koydukla n kaidelere göre : ancak sıhhati yerinde, genç. dinç, aklı bayında. iyi yolunda, karnı tok, «m ı pek ve vakti bo l olan kimseler mahza dünyaya ve ahrete ait b ilg ilerin i artırmak. rulıUrına gıda bulmak için Cum a toplantısına gitm ekle mükelleftirler
Y a ln ız bu türlü adam lardır ki öğrendiklerini hayatta tatbik e- debilirler v e baykalarına da ettirebilirler. Bugün her hangi bir serbest konferansa gitm ek istîyenlerden de bunlardan bayka evsa f aranır m ı} Bu evsa fı haiz adamlar ise 1/16 ya verdir ya yoktur.
B — Cum a namazı haftada bir um um i toplantı olduğu için bu ancak yehirlerde ve yehirlerinde çok halk alabilecek büyük cam ilerinde yapılabilir, onun için Cuma nama/ı yehir- lere ve büyük cam ilere hasredilip tehirlerdeki küçük canıifer ve mescidlerle köy camileri bundan hariç tutulmuytu. Şu halde isl&m hukukuna göre yehir nereye denilir, evvelâ onu bilmek lâzımgeiir.
Fakihler yani eski hukukçular yehri yöyle tarif ederler
İ l *O taun I>1*0
. « h i . içinde emi,.. * Λ Μ * v e . ® f » k“ d " ■“ * "oUn Hu u r i f i bu^üuk.i .İm i J ile ^ . k ° lu , » k =„ , h i r içinde hükümetin emrini v e nehym. to tb ık edecek y « - Z nem in . em üle, vereeek. nehyilerde hulunnc.k v . I . vrye
kaymnkem İÜ » büyük b i, mülkiye — · » « “ " « “ Λ Λ , Ι . onlnnn dini illerini eürm eie memur h „ m ü f tü . . ! ve fo lk « ra „ „ d .k i n i »U n H .I ve fu l . « f a k l i t«lb ik edecek m ahkem e .,,
mahkeme rei.i olan kadı ayni zamanda belediyenin dr nmın
olduğu .Çin bittabi · belediye., bulunan y e ıd ir .» d iyeb ilir i» Bilincin hoşunuza gitti m»>. Ben »ehrin bu türlü tarif,n . fena bulmuyorum. Şehrin niçin böyle tarif edild.ğ.n. v e nr .ç.n an
cak bu türlü te*kilAt, olan ka.abalardn toplantı yapıld ığın ı u- /un uzadıya izaha hacet gorm iyorum Yüzlerce . binlerce hal
kın her hanın bir makaatla bir yere toplanışı bir inzibat iyidir,
bir adliye iyidir. Köylere vanncıya kadar z a b it · ve ad liye tef-
kilAtını try mil eden hükümet henüz dünyaya gelm em iştir aa ııının Şu halde toplantılar, her zaman eö z önünde tutmak,
ona güre tedbir almak hakkını haiz olan bir hükümet bunu ancak zabitaaı ve adliyeai bulunan, teftişi v e murakabeai kolay olan tehirlere hn.retmiştir diyebiliriz.
C — Iznıam: Hitabe aöylenecek. hutbe irnd edilecek ve bugünkü mana.ile konfrınn. verilecek yerin kapısının her ke·
•e açık olmaaı yani her ketin oraya «erbeatçe g irm iye mezun bulunmaaiıjır Kapıaı kapalı bir camide, difartdan kim aeyi ka· ImiI etmiven bir evde, bir konakta, bir m ektepte, bir kışlada hatta bir sarayda mahdut ve muayyen tahtalara »öy len en h ita
beler. okunan hutbeler fakihlerce makbul değildir, caiz değild ir. Dikkat ediniz fakıhlrr yataktır demiyorlar, caiz değild ir d iyo rlar. O zaman ancak böylr (Öylenebilirdi. bunun ne dem ek o lduğunu iyi «nlıvabılrneniz için bugünkü m evzuat ve ueullerle mukayrae edeyim : boğun de hükümetten izin almadan ve top^ İn nacak yer Imber »erilmeden hiç bir toplantı yapılabiliyor
m* « . H b» gtbt »ehrin umum! meydanlannda goz önünde ya- pılacak «nplantılan bile halk vukuundan 24 « a t önce en hü- yuk m ülkiye memuruna habe, verm ek m e c b u r is in d e değil
T iirtı» '*» Vhln-m *i« Tarihi ta U u lı m
midir > İzin almadan g iz li yapılan toplantıları hükümet takıp edip onlar» dağıtm ıyor, onları cezalandırm ıyor m u ) İçte din nadirinin d r yahut ona iza feten bu usulleri koyun fakilılerin de Cumadan kanıtlan v e Cum a hutbesini M ydıûım kayıtlar ve narthu altına koyuylan bundan başka bir fry defciklir
G örü lü yor k i «e rek Cum a toplantıları, «e rek bııtbe okun· m atı gere lu e bunlar için konulan tartlar v e usuller e «k i ve yeni bütün m eden î alem de kabul v r tatbik olunan yeylerdir. Bundan dolayı dini m uahezeyr hakkım ız yoktur. Fakat ncaba
bundan hakkile istifade rd ılm i» m id ir ) Edilm em iştir diyrceftim
ed ilm em elin in d r «ebebi ik idir:
BirUi. söylenen h itabrlrrin halk d ililr deftiI, yabancı bir d ille olm Aiı. difteri bu yabancı «ö rler in d r bir kaç yüz tene evve l
•öylenm iy k lije lrrden ibaret bulunmasıdır. Bunun ne demek olduğunu fö y le bir miaalle izah edebilirim :
Günün birinde üniversite k on feran · salonunda meselâ
bir Macar alim inin T ü rk iye hakkında bir kon feran · vereceğ ini gazetelerde okursunuz Sıhhatiniz yerinde hiç bir özrünüz yok. vak tin i* de müsait. istifade edeyim d iye o gün evinizden kalkar, salona gelirsiniz.
M acar âlim i konferansa baylar, kendi dilile bir saat kadar bir tey le r söyler, dikkat ederainiz hiç bir |ey an lam anın ız. A n cak aöz araaında b e j on Türk yrhri ile bey on Tü rk adı geçer. Bunların ne için v r ne m ünasebrtlr geçtiğin i bir türlü kestire
mezsiniz. Çünkü mncarca bilm iyorsunuz Konferunsı föy le böyle d inler gibi olursunuz. Bu «ırada macurca ile türkçe araaında iyittıftiniz veya okuduftunuz yakın lığı v e Macarların ISO sene Türk hakim iyeti altında bulunduğunu düyünerrk kendi kendinize bazı kelim eler arasında müyabrhet v c müna«ebetler de a- rarsınız M esrlâ «ö z araaında (H e tu ) kelimesi geçmiy bunu türkçe (y e d i ) y r benzetirsiniz. (K a p ı) (a lm a ) (ç o k ) gibi «öz ler iyi t İrs in iz bunlun da öylece turkçedeki (k a p ı) ya. (ehna) >'a v e (ç o k ) a benzetirsiniz lyte o kadar. Detken konfrran· biter « iz de senıy bir n e fe » alırsınız. Bir iki dakika Türk tarafından o konferans türkçe olarak aynen tekrar
m cfe O zaman m « l in = muttali o lu m rn u i M eğer kon-feinni TQrkiyanin T f c .A ve i k t . ^ i in k ,,.,i,n . J » m , .
Saylinn K h ir «H or, o r .d » yeni y .p . l«n ( »b n lu l . r d oU y t.lle „ t -
çiyorrnU{. I , in iğ im · He, on Türk »d , d . Tü rk iyede « n » y , ve iktiftâdiysıtın ilcrlrmcâinr hirmet cdm lrrin adı ım if. M etli, hn-
kikaten yedi. k «p ı hakikaten birdeki kapı. v e d o la y t.ilc hukıV
mel kon»#i. almn da birdeki elma Im if. A m a ıva . güm üfbnne ve malatya elmalarının çoklusundan fakat bunlardan knkLile iıtifnde edilemediğinden behtcdiliyormu? T A H bir yabancı -ili
minin memlekerimirde yaptıftı tetkikat neticesinde r id e e tt& i malûmattan iatifade edeniniz. Fakat kendi kendini/e rendem ·
ki bu konfernna türkçeye tercüme edileeekm if ne d iye bir sant
anlaınndı&ım bir dilde bunu dinledim, durdum derainiz ve g e çen vaktinim «ununu öyle deftil ml>
İşte etkiden aunileıde okunun hutbeler yan i verilen kon-
foranda, da hemen hemen böyle idi H atip , Türkün arılam .»- dıfcı bir dille arapça bir »ey ler »öyler. M ekke, M edine g ib i bir kaç mukaddes «ehir adı ile iaUmlıgın yaytlmaaında ve yukael metinde hirmetleri dokunmuş beş on fahaın adını «öy ler . V e tegnnni ile yâni »arkı »öy ler gibi bir mnkamla bir fey le r daha
okuduktan aonra minberden inerdi. Bundan ne anlardım/. > V e ne iatifade ederdiniz? Hiç Halbuki bu hutbe kendi d ilim izde obaydı ve günün ihtiyaçlarını» ve meaelelenne tem a · eder mevzularda bulunmadaydı elbette iatifade ederdiniz.
Hemen »unu «eylem ek lâzım gelir ki ialâm alem inde bu
tanda hutbe okunu«u ya lnu Türklerin bulunduğu yerlere münhaerdı. M m U ahaliai arapça bılm iyen H indiatan g ib i kıt atarda hutbeler halkın anlıyaeaih dille «öylen ird i
HHutbelerin milli dil ile. türkçe .öylenm eaın, Cum huriyet
d ey in e » e Cumhuriyet repmİne medyunuz Lây ik bir hükümet,,, dm i»1 n · kanftp kanf.rn .yaca*. ötedenber, E y le n ip durur. Hutbenin bir din olmayıp b ilâk i. dünya t«i olduğunu Jimdıye kadar verdiğim Uah.tU Ubat ettim tanıyorum Faka, oyle de oIm yân, lâyik hükümet din i, ine kan «ryor d en il,- bi-
bunun en muknl. en güzel «rvab .n l eranm türkçe mi.
arapça m ı olm ası meselesinde A ta tü rk verm iştir v e demiytir k i: «C u m hu riyet re jim i d ine değil dile karttır .» ne kadar d oğru değil m i> E vet T ü rk iyede hutbeler yân i konferanslar v e o konferansa davet dem ek olun ezanlar Türkün 6* d ilile olur. İtte o kadar.
Buraya kadar verd iğ im izahatın taassup ve m uhafazakârlar üzerinde k a fi derecede tesir yapm adığına kniliın. O n
lar hu sözlerle cam iden, cem aattan halkın soğutulm ak istenil
d iğinden bahsedeceklerdir. Bunun cevab ın ı Tü rk iye Cum hu
riyeti d iyanet ifle r i reisliği h eyeti m ü favere azasından A k se ·
k ili A h m et H am dın in verm esi on ları iskAt edecektir- Çünkü en salâh iyeltar zattır, v e hu gün de resm ! vazifes i budur. Ah m et
H am dı «A s k e re d in ders leri» adile ya zıp bastırdığı eserdo d iyor k i:
c B e t vakit nam az farzdır. A m m a on ları her halde cema- atle k ılm ak fa rz değild ir. SSünettir. İnsan b e f vak it nam azı
evde de kılar, dağda da. ya ln ız da kılar, cem aatla da k ılar, beyi
de kılar, patası da, u tağ ı da kılnr. e fend is i d e hep ıirıe borçtur.
Lâk in Cum a nam azı b öy le değ il, onu m utlaka cem aatla kılmak
farzdır. H em de bafka cem aata benzeme/.. Nam azdan evvel
bir hutbe okum ak ta farzdır. D em ek o lu yor k i Cum a çok e-
hem iyetli, çok m übarek bir gündür. B ir müslümaıı hiç o l
mazsa bu m übarek günde olsun cam ii te r ife g id ip cemaatla namaz kılm alı, kuran ve hutbe d in lem elid ir. Bu her mütlüman
için borçtur. H er müslüman Cum a gününü bayram ge liyor gi* bı karyılamalı, o gün yıkan ıp tem izlenm eli, tem iz esvaplarını g iym eli, baykalannı rahatsız edecek kokulu fey le r yememeli tertem iz gül g ib i o lup cam iye kofm alı, insan böy le yaparsa
hiç olm azsa haftadan haftaya yüreğinin pan silinir. Bir mahalle. bir k öy b e j k öy halkı haftada bir kerre birbirlerUr konulu p görüşürler.»
A caba bu sözler de bahsettiğim adamları ikna edemer m i) Valnı/ tunu ilâve edeyim k i: «a rp lisanlarından bm*«nı bden. bir çok k ıym etli kitaplar y u m ı j olan bu değerli elim im ·* Co» ma nam azı v e hutbe hakkında benim burada ileri s ü rd ü ğ ü m
Ο ιβ α I f f t t
bugünkü ttlikk iy. « « «r ii,U d , . . « « d , h .. b .ldc derin il·.
mınden daha <ok *M *d e etmi| olurdukGelelim mahallelerin v r imamların itlaf i hizmetlerine
imamlar dinî bir vazifeyi if*> * mrmur oW ttkkn kadar idari „ lr r i dr gördükleri Kin her iki kuvvet v r kudretten istifade ederek hulk üzerinde İMİpdatlannı yürütmüşlerdir
Hükümet azlıkların papealanna verm i» olduğu haklann ve salâhiyetlerin bir kısmını muhalif imamlarına da vermişti. İmamlar: doğum. ölüm, evlenme, bofunma ve nakli mrkiin gibi nüfus muamelelerini takip ederler, medeni hal kayıtlarını ve itilirim i »ularlar ve 1254 senesine gelinciye kadar olu gömme izinnamesi verirlerdi. Yuni eskiden imamlar beledıyele- rın nüfus ve evlendirme memurlukları vazifelerin i v e defni
emval i|lerini yaparlardı
İmamlar ;zahıtn i|ine de karılırlar mahallen içinde olup bitenden mesul tutulurlar, hele ahlAk zabıtasına çok ehem m iyet verirlerdi Meskenlerin tAurruzdan masuniyetinin tanın- manıi| olduğu o devirlerde imamlar uhlük zabitası memuru «ı faille evleri basarlar mahallelerinde fuhu|Ia mücadele ederlerdi. Mahalle halkı uranındaki ufak tefek nizalan ve gürültüleri sulhen hul ve fasletmek iy* dr iniAmlara vrrılm iyti İmamlar mnhallelerinde adetu bir sulh hakimi rolünü oynıyorlardı
Ne hükümet ve ne de belediye bu işleri gördürmek için imamlara bir tey vermezlerdi İmamlar mahalle halkının verecekleri ılmUhaber harçlarile. cenaze ücretlerde, iakat paralan- le ve nihayet camiyi yapanın bırakmış olduğu tahsisatla geçinirlerdi İmamların halktım alacakları pranın muayyen bir haddi, bir tarifesi yoktu. Bu mahallelinin servetine, içtimai mevkine göre deği|ir. aıtar ve eksilirdi
Halkın bütün ı«]cri camilerde ve onun hatimindeki bina Inrda görüldüğü için ne hükümet nr de belediye bina kırası da vermezlerdi.
HulAsa imamlar mahallelerinde birer münferit hakim, birer müstebit amir idiler. Halkı istedikleri gibi idare v c istis mar ederlerdi V e çok kerre de zulüm ve. şiddet gösterirlerdi
t nrV>w4r , U0U
Ton/ımata doğru »mamW in rulmünden
ili
t tft t I L I I · Γ Λ nu U IU * < * * "* ioceUlAm olm ıyan ** l»k U n n mahale .^ n m l, „ fi uh 0 „ l4nn ıh-
İt λλ Af ft A ·μ t 4 t M . a ■ «k A . ft ila â» ^tiyar heyet. rr.«ıne -K oca ba,,m. denilirdi Bu mima.rVtl, Lütfü tarihinde denilir ki 1245 (1820) d , Deraeade» vr BiUdı Mİ&M ahuhi /ilkΓιm .epti »iril edilerek mtııur vc ubur ιςίη İni biki icabeden u.ulün tamamii icran zımnında her mahaleye ev- vel ve «ani olarak lki|er muhtar tayin kılınmiftı Utanbul aha- liai mahallelere k oy kâhyan dikildi Yakında talyanr· defterleri de gelecek dryü güftüğü etmişlerdin*
!*te 1245 (1 6 2 9 ) da ha|lıyan bu tefkilAt Türkiyedeki bir kaç an ilik ferdi mahalle idaren Matemini ceralyaÜcyHmıit oluyordu
Türkiyede hükümet «ekli meırutiyete çevnldiklrn aonra imamlar yavaş, yııvay v r cumhuriyet devrinde büabütün ma* halle iğlerine bakmaktım urakla|tınlmakla beraber yine muhtar ve ihtiyar heyeti »ıfatıle mahnlle tilerine karılmaktan var Kepiyorlardı.
1933 de çıkarılan üç maddelik bir kanunla «belediye teşkilatı olan yerlerde mahalle muhtarlıkları ve ihtiyar heyetleri* kaldırıldı Bu kanunun bir maddrainde «muhtarlarla İhtı- yer heyetlerinin görecekleri iflerin ve ı/erlerinde bulunan hakların ve »al&hiyetlerin yerine ve işine güre belediyeye, ra· bitaya ve diğer dairelere verileceği» gönenim i· olduiu *>" bunun tatbikatını ihtiva etmek tütere yine ayni « n e içinde i/ maddelik bir mxamname yapılarak orada muhtarların
iflerin nerelere verileceği ve kimler tarifinden lAzım jeleceği birer birer fö»trrilm i| ve bu turetl* *kittu da tarihin karanlık aahıfelerine gÖmülınûltür.
uT iı r ki yede Garp tarzında belediye teşkilatı
1854 (1 2 7 1 ) den 1930 aeneaine kadar »8 3 6 da leykil olu-
nan E vkaf Nezareti görm ekte olduğu belediye Ι,Ιηηη . o ld u k ,,
intizam altın . alm ı,. f-kat esnaf .»lerinc bakmağa m em ur ed ılc r ve 1826 (1 24 2 ) tarihinde teşkil olunan (Ihtıaap N eza re ti) zaman geçtikçe Adet, bir M aliye Nezareti halini alarak e .n a f „ le - rini İhmal etmeğe başlamıştı. Ekmeten başka »ey lerden narh hemen Hemen kaldırılmış olduğu iç.n ya ln ız narh Iflen n e lw-
kftn kad.hk teşkilâtı da âdeta d.ğer belediye işlerde aluka.ini
ke.mıştı -Belediyenin hiç göriilm ıyen ve aahıpaiz kalan işler, te
mizlik. tenvirat, kaldırım ve lâğım işleri idi. İşte ga ip tarzında yeni belediye usulünün kabul ve tatbik edilm esine de bu dört
esnalı belediye işinin yokluğu ve ihmal edilişi aebep olmuştu Şöylr ki: 1852 (1 26 9 ) . 1853 (1 2 7 0 ) »en d erin d e ve K ın m muharebeni esnasında Utanbula m üttefik sıfatile Ingiliz, Fran· tu ve İtalyan askerlerde zabitleri gelerek burada b ir miiddet oturmuş olmaları Utanbulun evvelce garpla başlamış olan Ihtı· Ut vc tcma.ını bir kat daha arttırmış ve küm en de m üttefiklerin gösterdikleri lüzum ve yaptıkları tasfiye üzerine garp m em leketlerinde olduğu gibi belediye teşkiline hevca ve teşehbüs olunmuştu.
Utanbulun vc dolayııile bütün Türkiye şehir v e kasabalarının o tarihlerde, hattâ daha .onraları belediyecilik itibarile ne hal d*· bulunduğunu izalı etmek uzun aürrcek Bunn hacet te yok Şimdi söyliyeceğim cümle bir kaç yüz aahife yazın ın yerin i tutacak kadar mühimdir. 1864 (1 2 8 4 ) tr yen i bundan 70 »ene evvel Utanbula gelmiş olan T eo fil G otye ilm inde bir Franaız aeyy.ıhının o raman (D ebu ) ga ze tem e yazd ığ ı bir mektupta
görülen «Yürüyecek kaldınm, binecek araba, rahat edecek otel, yemek yenilecek lokanta, m u h a t ım a «esilecek .okalt olsa ta- biatin vermiş olduğu küî.cI manrara ve iy i havadan bir seyyah isti* İade edebilir.n rümleal o zamanki vaziyeti izaha kâfidir. 1876 (1 2 9 3 ) tc lıtAnbul.ı oUn Marki/ S «lzbori o r.ım rn fthşap
In rtlvd r « tlunm ** Târihi bAHUı— f||
olan K araköy k ü p ,«.ü n ü araba ,le g e ç n *e » v r köprüdeki «ah. baların çürüklüğünü. bunlann aralarından den.,in Koründû«üm> hissettiği /Aman: -Bu köprüye tahammül eden bir halk her türlü teyy iatı idareye mütehammil bulunur.» »6,ünü sfcyUmekt n kendini alamami|tır.
I?te garbın mütem rddın v r mnmur «ehbknitukyı kalkıp I» lanbula ve Tü rk ıyeye gelenler burada kendi memleketleri dere· ersinde olm asa b ılr az çok bir umren esen görmeyince, yahut gezecek. yatacak v « v iyecrk yerleri bulamayınca bu halleri Türk lrrin k.-ıbiliyttsizliğinr ve hissizliftine veriyorlar ve bu »an da mütalralar yürütüyorlar Şu hakle belediyalrrin mevcudiyeti, leh irtrrin imarı v e kon for denilen her türlfı istirahat lebeplerinin ihzar rd ılm if bulunm an hükümeti de. belediyeyi de ve binnetica Türk m illetin i de yabancılara karp yükseltecek iflcrdrndir Binaenaleyh beled iyeleri kuvvetlendirmek, onları himaye rdetrk imara tr|vik etm ek hükümetin en uuzel bir icraatı utabilir.
İstanbul 1864 ve 1876 danberi bu noksanların çnjpımı te·
Jâfi e«mi| olduğu için bu acyyahlann sözlerini yimdi mübalağa sayarsınız Foka» bugün Tü rk iyrn ın bazı büyük teh irin i bile
A fağı yukarı Utanbulun 1864 ve 1876 daki variyetlerine ben· /er m i)
Seyyah ın 70 sene önce zem m ettiği köprü bugün bile L'n· kapanı ile A zapkap ı arasında halâ duruyor m u ) Utanbul şeh· ri üzerinden bu lekeyi kaldıracak ancak Atatürk köprülünün yapılm asıdır N ihayet bir sene içinde Utalbul Belrdiyesi buna da m uvaffak olacak ve bu kara lekeyi sileerktir.
1920 (1 3 3 6 ) da hükümet m erkezi ittihaz olunan Ankara· nin o zam anki beledi vaz iyeti de b öy lr deftil m iyd i) Yani An · karada ne otel, ne lokanta, ne yo l, ne hükümet binaları, n* de oturulacak bir e v hulâsa kon for namına hiç bir |ey olmadıkını biliyorsunuz. Cum huriyet hükümetinin 1920 denberı yorulmak bilm ez bir çahfmukla ve m ilyonlar iarfile Arıkarayi herhangi ■ » ' garp hükümet m erkezi haline getirmesi sayesinde buğun Ankara ümran ve kon for ve bilhassa kârgir. muntazam te buyuk Itü u· mel daireleri huıusunda Utanbulu çok geçınittif diyebiliri·*
I u
fn lta l o d e v ir lr rd r l . u n b u ld . « » Φ b e W j y k n u m .t in u l ' i l ip l . lb t k « f e c k ,~ un ,v> r, l u . k i r , y o k | .b i .d. H u k O m c . - t e l » ,Z Z , Ϊ β Η » k .n ,^ . lc U n n b o ld » * * ">“ ku " »| “ P 'İL lid rn « « b ı k » , - vuku( .c n »U m ..r ,b .b m d .n ·. ,nU.rrkkrp olmnk ii/eir btr (Ko.n i.yo ·. n.ün...pal) Ir jk 'l « » t ™ bu kom i.yon. lurk^r (Intuam, K b ·' kom uyonu) »d . « n lm l * . !
,789 ,h„UUndrn »n .n l...n b „U b lo * . v . i l * , « m i . » U „ b „ Fr.n.ır «iletinden (A l ,o n ) ..mende U n .,İr HevrUik, l·.»·
m.nto, C en yiıb °«1 - M .*.d ,ç 0 h ” " " * ^ T . V L v " c k T Kimlrrııtdr , . y n B »»lım Türk l r b « . . ve fer d . mckbinin ilk me.unl.rından Hrk.m h.,, SJıh t lrn d l t a k ™ » ) » , mrmur ed.lmi,·. KomUyon . '· « belediyrmn « « .p belediyeW , tartında te 'U U u ı». kemin n ı»«m vr tnlimelUnnı yapıp bükü, mrlr takdim rdrrrklrrdı Dolt « n r < .|φ ιη konrnyonun 1 -lrd ıy . teşkilâtında ilk iş olarak hükümete tavaiye ettikler» »unlar idi:
1— Kaldırımların, lâğım ve au yollarının yapılman.
2— Sokakların temiılenmeai.3— Sokakların tenviri.4— Sokakların mümkün olduğu kadar fenişletilmeai.
5— Bir muhaaebe teşkilâtı yapılmaat.6 — Bu işleri görmek ürere halktan belediye için bir vergi
alınnuuı.
7— Belediye kanun ve nizamlarını tatbıka komiayonun
memur edilmesi.
Bu komiayon toplandığı zaman Utanbulda hır de (Ş eh remaneti) teşkil olunınu|tu Şehremanetinin vazifeai: Eanaf işine bakmak ve bazı şeylere narh koymak idi. Şehıemanetinde eanaf ve ahalinin ileri gelenlerinden mürekkep bir (Şehir M ec liti) bu· lunacaktı.
1854 (1271 ) den 1857 (1 2 7 4 ) aenramr kadar ne Şehremaneti. nr de komıayon raaalı hiç bir iş gormefte m uvaffak ola* modı. Eaaaen değil bütün Türkiyrnin. hattâ latanbulun bile heı tarafında birden garpta olduğu şekilde yeni b « belediye teşkı· lâtı yapmağa imkân yoktu. Buna bir çare v r teşkilâta bir n»u- kaddimr olmak üzere 1857 (1 27 4 ) wnetinde U t a n b u l u n Galata
vc Beyoğlu cihetler.nde b.r (Nürounc daire·.) ^ddı Bu dairenin kanununu vc tefkUiUm yine l.tanbuld. bulunan ecnebiler. y». hut ccncb.lcr gib. Avrupada y.fomif. K« , p lUnUnnı oğrenmi, Bayrı mü·!«mirr yapm.flard. Haiti, on »ene kadar dairenin mu habciot vr mütolentı türkçe de birlikte fnıntırca cereyan etmbtlr. |vte Türkiye belediyelerinin Franıut u.ulunb taklit etmeler. bu /amanda bu »uretle bajlarniftu. Bu igte de ailen Krnnu/ olan (A lyon ) »ın t'-ıiri olduğu ftipheairdir
O zam anki hükümeti bu yolda belediye tcfkiline »evke· den m ecburiyet bir dereceye kadar ecnebilere hof görünmek v r bir if, bir yenilik yapılıyor gibi göstermekten ileri geldiği yu ifadelerinden de anlatılıyor «çünkü Devleti A liye bedhfthln· n ; Saltanatı Serıiye bir »ey yapmıyor v r paytahtın trryin ve ı»lnhı hakkında bile himmet olunmıyor yollu bir takım ekil/ip nefretm ekte ve devaıri belediyenin fiile uclemiycceği lâkırdı· l.uını dahi meydana atmakta olduklarından y ı nrulık bu yolda gayreti filiy r gotterilm eaı · Evvela niçin Bcyoğhından batla· m idiyim ve gayri m ü»lım lerle ecnrhilerin neden dolayı belediye itlerine karıştırıldığını tomrimat dairelinin mıubetennde görülen «u fıkralardan öğren iyoruz; «yapılacak fey her nr i»e bütün Utonbulda birden yapılmak muğalnta. v r tekellilflU olnra* ğınılan (altıncı da ire ) iftihar olunan Beyoğlu ve Cırlatadu aktıralı ketıre vc rbn iyci mutena bulunduğu mîeMlft aahip ve mukim olanların ek »rr i«i dahi böy le hınuuıtı memaliki «ürede Bormüf vc anlam ı· v r o cihete nhınacak mnarafa mukabil kendilerinden alınacak akçenin ıtn»ı bir v.t/ifei »ahdıa olduğunu bilen adamlardan olduklarından bu ı«e modan ballanılıp oraca hiîtnü numune·! her tarafa anlatıldıktan »oı.ra tamim edilme»i münasip gibi m ıitalra olunduğu
Y in r o mnrbatada belediye iflrrin r ecnebilerin iflirakl de »öy le İZAh edilmektedir «b ir de her memlekette böyle iflerdr butunnıak hukuku belediye iktizasından olarak bu dahi Mİıild memleket olan devlet trhaaima mah*u· i«r de heit !İe*-fCt|f*lı olan yerlerde umurtl belediyede »ekrnel fehiıdeıı «jUn rv' nebilerin dahi müşareketi kabul kılındığı muhakkak olduğ» ' 1 dan.... V c Beyoğlu ve Galata d m etinde rnukim olanların r ^
Otuna L/cin
riai d ah i Icboi ecncbvyeden bulunduklarından kendileri bütün bütün manlnhatA vukufsuz bırakılmak namünaaİp olm am a sile yalnız cem iyetin yapıp v e edipte devletin kabul ve tasdiki ili. •ine muallâk olacak nizamatı eaatiyeai müzakereeınde bulunmak üzere anlardan dahi bi» kop k ifi tayın ed ilm e ·! münasip
olup. ..MBizde ilk defa belediye tenkilinde d ıkok ir d e «e r bir cil · :
dc belediye re iii v r azatının intihapla mı. na»plu m ı olduğunu bilmektir Baluettigim mazbatada bunun hakkında da ?u fık
ralnrı okuyoruz:
« . . . Mmallhi belediye için tr fk il olunan idare; mahallât a halicinin intıhnbile tayin olunmak kaıdeı um um iye ıktı*e«ın- dan olup en do «ru yo l dahi bu i»e de bi/cr uaulen birden bire buralara gid ilm ek münaaip olarnıj-acaftından bundan «a r fin · zarla ya ln ız biı dairenin iyiııd<* bulunacak m eclı» a/aaının vr müdürünün o l dnıre ahaliainden olm ak üzere devirtme intihap ve tayin olunm a»ı sureti daha m uvafık ı hal görüldüğünden ni* zam ııam ei mezkûr ile »ayin olunan idareı belediyede bu knidr e »a · tutularak »allanalı »en iyrn in u*ulii â llye«ine tev fik i ma»
lahat edilm iştir.....M utlakıyetle idare olunan bir hükûm etçr bundan bft|l:a
türlü bir şey de yapılamazdı.Nümune ıluirc«inin b ir mecliei· bir müdürü ve lü/uınu ka·
dar memuru vardı. O n »enedenberi Utanbulda oturan ve daire dahilinde 1 0 0 0 liralık em lâki bulunan »ek iz ki|i hükümetçe üç •ene müddetle belediye meclisine aza tayın olunurdu Bunlardan başka yine on »enedenberi Utanbulda oturan ve daire dahilinde kam ın ın veya yakın akrnba*ının üzerinde 3.000 liralık emlâk bulunan ecnebilerden dört kişi dr belediye m eclu ine müşavir Λ/η tayin edilirdi. Dairenin rnimaıı. mühendin ve doktoru n ıc c l i ·" tabiî azneından idiler. Müdür do hükümetçe tayin olunurdu ıV ireye müdür olacak /atın ara derecelinde emlâk »nhibı olm-ı»1 lâzım id i ve müdürün frannızca b ilm eti şarttı Utanbulda ilk >c*
Icdiye müdürü hariciye teşkilâtçısı Kâm il Beydir.
Nüm une dairevi o zaman mcvcut olan Şehremanetıne dcû'1·
T*rUr*4* V h ln illfİn Tariki luktun
resi on »ene Jtvam eden tecrübe devresinde bit çok iyi ve gu*el iyler yaptı: M c a d i dairenin kadastrosunu yaptırttı. Şehrin için- delil gayri mushrn mezarlıklarını kısmen olsun yehir haricine kaldırın. Orada gayri mftslimler için sıhhi ve sari mezarlıklar yaptırttı, iki belediye bahçesi tefti· etti. Frengili hasla- larla sokaklarda biribirinı yarahyanları veya kazaya duçar olan· lan tedavi için ıkı hastaluıne açtı. Yo llan geniylettl. katılırını dö- yeti. Iıtğımlar yaptırtl. sokaklnrı havagazı ile tenvir elti. Kârgir bir belediye binan yaptırttı, ve daire dahilinde kargır iııyoatı ley- vik etti.
Türkiyede ilk defa garp tarzında belediye tef kilinin dev. lelın resmi tarihçisi ve bittabi yamanın en münevver ve en vukuflu bir adamı demek olan vak’anüvi» Lu tfi Efendi tarafından ne tarzda telâkki edilmiy ve tarihe ne suretle geçırılmiy olduğunu merak ederek bu zatın henüz busılmamıy olan tarihinin dokuzun· cu cildini arattım, buldum. Orada yu »özleri yazmaktadır:
«İstanbul ile bilâdı srlAsr drvair belediyeye taksim olundu Galata ile Beyoftlu altıncı daire ittihaz olunarak ol havalinin ekser ahalisi devam lıelediyenin lüzum ve mtıhaasenatına ve A v rupa usulüne vâk ıf olduklarından devairi »aireyc rnısal olmak doğrudan doğruya Sadaret makamına merbuttu. Nümune dai* üzere iptida oradan baylanılarak icabı hale yuru olundu. Hariciye teşrifatçısı fu a t Paya kaynı Kâbil bey bu altıncı daireye miidür oldu Hamdolsun devairi saire ahalisinde o kadar malûmat olmadığından daireleri dahilinde fuhuyhaneler ve kumarhaneler gibi menhiyatın itiyndile altıncı daireden örnek almalıdır. ··
R e»m i tarihçinin medeni ve asri bir m üe»ıe»e olan belediye* y i bu tarzda anlaması %*e tarihe böyle geçirmesi hayrete ya- yun değil m id ir)
Asırlarca uğrayitdığı halde bir türlü men'i mümkün olmıyan fuhyu muayen bir yere hasrederek \χ ».iliklerini sık sık muayene ettirerek bu yüzden frenginin önüne geçmek İM iyen belediyeyi fuhuyhane ve kumarhane açıyor veya tejvtk ediyor di)'* »urıhe yazmak en hafif bir tâbir ile yalancılıktan ve i/riredan bayka bir yey değildir.
m0«α*
c t , Λ* ha »va d r h a y « ‘ ve ,ce* ,ü f c,m rm cl,d ‘ r A «*cU e «0 J 5 k b .; » « « - « " * oWuJu K a l^ b u gü n b O e ^ H . be- S S h İ bif «ö d e bokn„>,.n. fak», m u n o v r ,
Lr rk.rtu'fi— —— M itE r b .W iy e l « . « d o i< i,d u « d C U m hurıyct
» in d » bir fayda beklenmemelidir.Beyojtlunda Iccrûbr edilen yen. belediye « « 1 0 1866 ( 1285)
*ne.m de Utanbulun her tarafında t a l lA «d ilm ek ı.lrm ld, ve Utanbul o., dört belediye da.re.ine u k »im olunarak Ş eh ırm - M tl - Numune daırr.i de dahil olduğu halde - bu dairelere merci
gııtterildi »»e de h.ç bir yrrde e « . l ı bir it yapılamadı1 2AS ( Iftb.H) belediye niramnameainc «ö re te»k il olunacak
on dort dairede ahali Urafından inlıbap edılmi| 8 * 1 2 a/adan mürekkep bir belediye meçini bulunacak ve her dairenin aza ara· »ınd^n M<ılmi| bir de reifti olacaktı Belediyelerin van» dairelerin merkezi vc meıcıı ol»n Şehremanetinde dahi bu belediyelerden Kondeıiletek bir rriı ile Uç aradan ve on dört daire için cem^n 56 kişiden mürekkep bir (Cemiyeti U m um iye) bulunacaktı Bu C«ımy«tı Umumıyeden b»|ka yine Şehremanetinde ora ·! hükümet Urafından metli» hark inden intihap ve tayin rd ilm if altı ki- ytlik Bır (M ecliıı F.mnnet) olacaktı
Belediye mrdiıınc u a olabilmek için »enede 5000 kanıt v*rjı verecek emlik* uhıp ve malik bulunmak Uurımdı ’l ani şehrin idare·inde yalnır emlAk tabipler i »ö t »oyliycbılırJerdı. Em· l;.kı nlnuyan vatandadır bu haktan mahrum idiler.
I6M (1285) te « İS76 (1293) »enceıne kadar bu ««-♦kilAt- tan da iıtifadr edilemedi ve Utanbulda Beyoğlundan başka bir Vrrd- r M,lı belediye teşkilatı yapılamadı ve ya|atılam*dı. Bittabi bu beW iytU.deo üçe, „ Λ ^ lm edığ ı ,çın Şehremanrtinde de (i emıyetî Umumiye) toplanan,adı— ................... «upiAiuımaaı.
I I ! ? 7Î <*r hükümetin tekli Meşrutiyete tahvildef. M eelU m eb .„„n toplandığı «aman o mccli.ten yine ilk dc-l â \ — â _ ® T *.
vc
t I , Γ T m , ·,,ΒΛη «opUfHİîfcı tamun o rneclitten Yinr 4 » ° c U b rb i yatnı» ItUnbuU d **n ItUnUıUUn b »vk* Türkiye v t kMibaUııtu mAhtu. olmok iu t t * iki b rltd iyr kanunu Ç^U
T«u%irt* «.ku ta*» tunu Uu^rıU·
'876 (1 2 9 3 ) k jnum . f c 1868 (1285)
pek ar l-rk verdir \ ·Ιη ./ I86B nuamname» l.tanbulu on don U W iy e daıreaine taktım etmif iken Ιβ76 kanunu ParUi taklit ederek |ehn yirmi daireye ayırm ı*!. Bu de belediyeye ere ola erklenn v ere le r i miktarını 250 kuruşa indirmişi Yani hûkûme- te »enede 250 kuruf vergi verecek, emUkı olmıyan kimte şehrinidareaırıde »öz aahibi değildi.
Bu kanunların Türkiyenin teşrii hayatında buyuk kıymet ve ehemmiyeti vardır Yani Türkiyede mutlakıyet rejimi kaldırılarak dk defe Millet Meclui toplandığı raman her fry den <>nce bir belediye kanunu yapılmak düşünülmüş ve ilk teşrii merinde dürt ay çalışılarak ancak İni kanunlar ortaya çıkarılmıştır Belediye tarihinde ehemmiyeti olduğu kadar Türk teşri ve idare »ahaaında da deÛeri bulunan lıu hadise hakkında Osmenlı Meb’ usan Meclisinin rabıt tende*inin 20 Teşrinievvel 1325 şayiamda görülen şu irahat bilhassa hururunurda o- kurmağa değer
·< 1293 senesi haziranının yedinci günü tatili mürakerai etm if olan ilk Mılet Mecliaı Umumisinin dört aylık mesaisin* dair meb'utanda kıraet edilen nutka nararan o vakit Meclisi Umuminin gördüğü işler ( 1 β ) e beliğ oluyoree da bunlar rne- yanında memleketçe şayanı iatifade olan ve mevkii tatbike varolurum ne tay iri mesai Dersiadet ile vilâyet belediye kanunlarına münhasır olup mevadı saire arirai teşeküriye ve emulı mürakerat ve muhaberattan ibaret idi.*
Kanunun neşredild i· K M »çinde Osmenlı · Rw« harbinin çıkması üretine bu kanun da tatbik edilemedi »ene tereddütten .onra nihayet 187* f 1 2% ) da latanbul on belediye dairrs.Of taksim edildi Dairelerden müntahep belediye mecliai. mflntahap »ekler, Şehremunrtinden de münfahap aradan mürekkep (Cemiyeti Uumryei Belediye) kaldırfıldı Cemiyeti Umumiyet Belediyenin if ini görmek ürere eratı hükümet tarafından (Meelial Emanet) lurakıldı. On belediyeye hüküm*! maaşlı hirer müdür tayin olundu ^
190A (1324 ) lenetme kadar Utanbulda b e l e d i nu rarrda idare edildi
t »( H m »
tons /1324) de ikinci defa meşrutiyet iU n olunduRu zaman »876 M >9 3 ) belediye kanunu tekrar «atbık edilm eğe b « , land..
Iıunbul. bekd,y. J*™ > b' W l ^2 3 - «n ld . . H e dei-ed. o » A . * » J * » m u-ekkep vek .„ 1,1, meçti· toplendı· Bu m ec l» « « n d . n b.rn . o d ..r e y . . r „ l.yln edildi Met dâirenin re... ile iki « a » · Sehrrm anc.m de toplanarak 64 aradan .baıel olan (Cetntveü U tnum lyei Beled iye)
yj teşkil etlilerFakat tfle* yine arnı edildi*· «ıV . yürüm üyordu 1 ter daire
kendirini hududu dahilinde muitakil bir belediye telAkkı ediyor, varidatı as olan belediye difterinden muavenet göre m İy ordu H.ttA daırelrı mercileri olan Şchremanetinc bile muavenet et· memece. verilen emirleri dinlememejVp başladılar Eaaarn bu tarz
da bir belediye tefkdAtı · şimdiki Berlin JeşkilA.ı mOate.«na olmak u/ere · dünyanın hiç bir yerinde yoktu P a t i · nümune i.tihar edilmiş olduğu ve Parı.te de yirm i belediye jubeei bıılundujru halde o belediyelerin Utanhuldaki gibi avn m eeli.leri v r münta- hap »ciılari yoktur.
1912 (1328) de ne«rolunan bir kanun ile bu favda»·/ te*· kilit kaldınldı Utanbul (Şehremaneti) namı altında bir trk be ledıye daim i addedildi vr bu bir irk belediye da ire.i doku/ şubeye aynldt Her (uheve hükümet tarafından maaşlı birer müdür tayin nlımdu. Doktu şube dahilinde halk tarafından intihap Mun-n altışar asadan ceman 54 kişi Şehremanetindr toplanarak
iM îr?T ™ ıV ,iun’ 'yeÎ T · ’ ' » Μ v t ,nJ «u ,rt,r* , ^ "'•"undaki ademi m erkrriyet yerine bu « ’ fer de
..kı »ur merkesiy* u.ulü tatbik edilmece ba,l«nd,
I|«e 3 Nitan l<>30 u,ih|i ,i„,d ık i belediye kanunu ta.bık
0Jue42du Mm* n Ull,nbul bu tekilde idarr
»ncunatian avvtlki Ornınnlı |*,kiUıı.ıda Utanbulda oldu
ImrLtjmU HhtrrtUttm lu lh l lakı*»r. U l
ğu gibi vilâyetlerde de belediye işleri birinci derecede kadılarla muhtesıpler tarafından görülürdü. Y ine Istanbulda olduğu gibi Türk iyenin bazı (eh illerinde (Şebrtrtninı) mevcut olrnukla ln-ra- ber bir ktamında da şehir nAıbı, şehir kâhyası, Şeyhülbrlet (M ısırda) k im (m u htar), çöplük subaşısı (tem izlik memuıu) gibi memurlar d.» vardı
Şehir kâhyaları · kı bunlara ayan ve efrat ta drnıllr · büyük ve dikerleri küçük şehirlerde bulunurdu. Bu memuriyetin ilk başlangıçta vc ıg ı tahsilatında. ahali ile hükümet arasında bil vasıta olmaktan başka bir şey değildi Hükümet memurları halk· tan alacağı verg iy i v e memleket masraflarını halka tevzi ve tahsil defterlerim tan/im eylemek için bunlarla münasebette bulun· m ain mecbur idiler. Kâhyalar ve kizirler ise bu işlen memleketin ileri gelenleri ile görüşerek onlarla birlikte yaparlardı. Bınaena· leyh bu memurlar bu gibi işlerde halkın vekili ve mUntahabı ve hükümetle halk arasında biricik vasıta idiler Kâhyalar ve kizirler memleketlerinin en zenginlerinden ve nüfuz ve haysiyet sahibi olduklarındım sonraları bulundukları vrrlerde valilerr v r mü- sellimlrre büyük menfaatler temin etmişler ve ayni /amanda da kendilerine voyvodalık v r mütesellindik gibi memuriyetler edinmişlerdi. Bu suretle kuvvet ve nüfuzları çoğalınca ve resmt salA· hiyetleri artınca halka rulüm ve cefaları ve hükümet İşlerine karışmaları da o nisbette artmıştır Bundan dolayıdır ki hükümet vakit vakit kanunlar, nizamlar ve tenbihler neşri ile bunlann intihabı suretlerini, memuriyetlerinin tandık i tarzlarını ve salAhi· yellerinin derecesini tayin ve tahdide mecbur olmuştur· Velhasıl şehir kAhyalıftı veya Ayanlık, yahut eşraflık şehirle v « bilhassa halk ile münasebeti bulunan bir hizmet. hattA ahalinin müdahale v r ıntıhahıle tayin olunan ilk memuriyet olduğunu tarihlerimizden arılıyoruz Her ne kadar başlıca işleri hükümetin (aneemea- tın ) yani toptan ve bir kalem olarak istedı&ı vergiyi halkın ser» vethmnin derecesine ve içtimai mevkilerine göre onlara /»dal»» dairesinde damıtıp toplamaktan ibaret ise de hükümet hu hakkı ve bu salAhıyeti şehir kAhyalanna vermekle daha doğrusu alιλΙ· bu hakkı hükümetten almakla hürriyete ve intihap usnlün* def* ru büyiik bir odm» atılmış oldu Zaten garp memleket t ·
hürriyetle meşrutiyet ve cumhunyctin ba,Uniaci · yanmaa, bu gibi beledi .alâhiyetlerin ^ *«unu gördüğümüz cihetle şehir kâhyalarına . i n S v î göre birer müntahap (belediye reı.i) göz,lc Uknrtok L' k>* mı, oluruz. Şeh.r kâhyalarının halktan aylık veya ğın» »öylem eğe lüzum yoktur. Gûya bu işleri Dara», J i» öylece halim ve hükümete karşı böbürleniılcrdi. Hal£Li bT ** b ile I ürkiyenin ötesinde berisinde bulunan ve âyan. ejraf y a ğ a a d ın ı tan ıyan bu türlü adamların halka hizmet görüye d iy e n a ı ı l k en d i mcnfatlarıuı temin eliklerini ve ne derece »oy- gunculuk vc zulüm yaptıklurını biliyoruz. Cumhuriyet hükümet i b ilh assa fa rk vilâyetlerinde ahaliyi bunların zulmünden kur·
ta rm a k iç in ç o k ciddi tedbirler a lm ıy . hattâ bir çoklarını yerlerin
den , y u r t la r ın d a n k a ld ır ıp garp vilâyetlerine gctirmi|tır.1 870 (1 2 8 7 ) »e n e tm e g e lin c iy e kadar lıtanbuldan bâ fb
T ü r k ıy e n ın şeh ir v e k a la b a la r ın d a ga rp tarzında belediye tefkJ
e d ild iğ in e d a ir k a y ıt v e m a lû m a ta tesadü f cdem ıyoru ı Bu ürik
te n eş ro lu n a n Id a rc i U m u m ıy c ı V i lâ y e t nizam nam esinin yedimi
fa s lın d a « v a l i . m u ta s a r r ıf v e k a ym a k a m m a k a m olan h erje
v c k aoabada u m u ru b e le d iy e iç in b ır m eclis , beledi
b u m e c l i . b ir r e » , v e b ir m u a v in le a lt ı azadan
M ü h en d ia v e m e m le k e t tab ib i m ec lis in a za y 1 . OjyoJ·
d e n ilm e k te is e d e h ü k ü m et m e rk e z i o lan
lunda ıı başka yerde b e led iye U *k ü l o buna m u v a ffa k o lu n am ad ığ ı şu ph e»ızd »r bdediys t « fdan başka T ü rk iy e şehir ve kasab* arında dah,
k ilû tı 1876 (1 2 9 3 ) ten .on ra yapılm ıştır- ^
1876 (1 2 9 3 ) le v ilâ ya t be led iye ler. « Ve I * ''" * JJ*
rek bu kanuna gö re her şehir v c içio *Qfrt>h«Pkaanbiinın bü yü k lü ğü ne go re do ^dan o n ik iy e kadar azadan m ürekkep ^ Mrm|rke
cnk v e her ik i .en ed e azan .n yar»»» ^,1e m ü hend isi vc baytar, m eclu m m f a r a o lu ^ ^
h * û m
T u r t I ı » J » V h ir r O . ı .n T i r th l t ıü ıl* * f ı ma
<fc (C em iyetÎ B e led iye ) vardı. C em iyeti B eled iye Utaubuldaki gibi olm ayıp hükümet işlerine bakan mecliai idare ezası ile beled iye m ecli»i azasınin birleşmesinden teşekkül eder vc »enede iki defa toplanırdı C em iyeti Belediyenin hirinci toplanırında geçen •enenin heeah» tetkik ve tasdik edilir, ik incilim le belediyenin g e lecek »enek» bütçem yapılırd ı. Utanbulun belediye teşkilatı ile Türkiyenin d iğer şehir v e kasabalarının belediye teykilatı aratın · dakı başlıca fark aranın intihup uaulünde ve C em iyeti B e l 'd iy * · nin teşekkülündcdir B ir de v ilayetlerde C em iyeti Belediyelerin mercii M cd is i U m um li V ılA yet tdı. 1909 (1 3 2 5 ) sennainr krtdnr Utanbulda v ilâyet ve mecliaı um uınl teşkilâtı yapılm ış o lm adığı için burada C em iyeti U m um iyet B eled iye dulta müstakil ve bil* h a · ·* bütçe tanzim inde vc sarfiyatta daha serbest idi.
1930 dan evve lk i belediyelerden bahsederken A n kara feh · rinin Cümhuriyct hükümetine m erkez olduktan sonra orndn tnt- bik olunan yen i belediye usulünü d » zikretm ek lâzımdır.
16 Şulıat 1924 (1 3 4 0 ) tarihinde neşrolunan b ir kanun ile Ankarada Utanbul Şhremanetinin va z ife ve salâhiyetlerini haiz ve Utanbul Şehremnnetınce tatbik ed ilm ekte olan kanunlar, nizamlar. talimatlar ve kararlardan An karaya uygun olanları tatbik etmek üzere bir (Ş eh rem aneti) teykil olunmuştu. Ankara belediyesi hükümetçe rnanuıp bir Şehrem ini ve 24 azadan ınü· reltkep bır (C em iye ti U m um iyei B e led iy e ) tarafından idare e · dilirdi Ankarada müntahiplık vasfın ı haiz h erke · beled ıve aza- .Bina rey verebilirdi Ankara belediye teşkilâtı için Utanbul be
lediyen ve l.tanbul belediye kanunu örnek alınmakla beraber barı hususiyetler v e farklar da gosterilm iytı. M eselâ :
- j ,A Î * î 2 buMe C em iyeti U m um iyet B eled iyeye aza intihap edenlerin 1 0 0 v r aza intihap olunacakların 250 kuruş verg i v e rmeler. İstanbul belediye kanunu icabından olduöu halde Ankara >Ç»n vergr kaydı kaldırılmıytı.
» » , B ) Şehremaneti bütçesi; C em iyeti Um um iyei Be»M ıyen.n kabulü v , Şehremininin tasdiki ile k a tiy e t kesbederek
l* icra m evkiine konulabttdi&i tuıldr Ankara
t h m ıa M im
bütçesini D A İ l iy . V A İb i in ta U « S b n . * « » « « ■ * » '
“ ■ C ) Uunbul C im iy d i Umurmyei Belediye,, Ş «h .en ,.n i d .
dahil olduju Knltle büyüle. kü(ük bûtin ^ ! ° Τ “lunrime. m M ,t«ra ı - y in . «U S iy .H U bülündüjü b-lde A n k , , „ Şehıcmınilr Şehremaneti «k in in in m «M .m Ujrtn hnkkı hu k » · nunl. D d ıiliye V ek lk lin e « « i lm i,t ir
Ç ) Utanbul belediye kanunundaki intihap müddeti Ankara
için yarıya indirilmiştir.D ) Utanbul Şehremaneti k a n u n e n hututî b.r ta b ii* trşki-
Ut. yapmak Hakkın, hai/ .d. 1912 (1 3 2 8 ) de belediye /ahıta..· nin Utanbulda po lipe deruhde olunacağına dair bir k a n u n çıka-
nldı ite de bir türlü latbik edilememişti. Halbuki Ankara bele
diye kanununda Ankara belediye rabıtan varifeeinin p o l i t y ifa
olunacağı tatrılı edilmiş ve tatbik olunmuştur.
I|te. Ankara Şehremaneti yanı Belediyende Ulnnbul beledi· yetinin ve difcer Türkiye Belediyelerinin teşkilâtlan araıındaki
rtatlı farklar bunlardır.
Görülüyor ki Ankarada yeni teşkil olunan şehremaneti da ha ziyade merkeziyete doğru gitmiş Dahiliye Vekaletinin »u l· t,.«I nltına daha çok düşmüştür.
Türkiyede belediyenin en ton aldığı şekil 3 Nisan 1930 ta* rihli ve 1560 numaralı kanunda götterilmiştir. Bu kanun; «akıt Oırnanb hükümetinde me|rutiyetin ikinci defa ılâmndanberi yn* ptlııııuı ittenilen. fakat bır türlü yapılamıyan lüzumlu kanunlar· dandır. Türkiyede hükümet şekli Cumhuriyete inkılâp ettikten •onra yine bir an evvel çıkarılman arzu rdildiği ve bir çok projeler. lâyihalar vr teklifler yapıldığı halde ancak 1930 »ene.inde nrşredileb tim iştir.
Yeni kanunun tantımınde etki teşkilâtlarımı* ve bunların »k a t cihetleri gasden kaçı utmadığı gibi gArp belediyelerinin hemen hepti tetkik edıhrırk onlardan da ittifade olunmu|tur.
9 fatlı v * 165 maddeyi ihtiva eden bu kanunun bir kon- ferantın çerçevelim· girm etind· fnıdr görülen cihellannden huU»Mf*n b,ıh*cdeccijr;m.
1urtlM .it V M n tllc ta r .n h i lok t^r.
Türk iyede ilk ihdasmdanben kAbul edilen belediye sistemi- nin esas itibarile Fransız usulü olduğunu söylem iştim . Mitinle kelin her tarafının bir tek kanunla idare edilmesinin ve G ird iy e azolığı ile reisliğin m uayyen v r mahdut bir müddetli· oluşunun bu usul »çin en başlı esas oldu «unu do b iliyo ru z İşte b izim yen i kanunumuzda bu esaalar dahilinde yapılm ış olm akla beraber - her m illet belediyesinde olduğu gib i · tatbikat ve teferruatta Fransız uaulünden ayrıld ığ ı cihetler de vardır. Bu ayrılıklurın bır kıamını izah edeceğim .
Yen i belediye kanunu beled iyeyi şöyle tarif eder:
«•Belediye, beldenin v e belde s a k ü d e n n in m ahalli m a h i
yette m üşterek ve m e d e n i ihtiyaç!*nnı ta n zim v e tesviye ile m ü
kellef h ü k m i bir şahaiyettir». (M ad d e : I ) .
Bu tarifin şim diye kadar bir koç defa bahsettiğim a 'e m ü· nıaıp ve komün için gördüğüm üz tarifelerden çok farkı o'nmdıftı gib i 1789 dan sonra garpta teşekül eden diğer m illetlerin belediyelerinin görm ekte oldukları mahalli v e beledi vazife leri ifade için kullanılan tâbirlerden de eaas itibarile ayrılığ ı yoktur. Hut» t « biraz sonra bahsedeceğim koy kanununda (k o y ) ün tarifi de hemen hemen böyledir
Türk iyede her şehir v e kasabada mutlaka belediye teşkil edilme/ Herhangi bir şehir ve kasabada belediye teşkil edılebil· mek için nüfuaunun 2 0 0 0 den yulcan olması şarttır 20 0 0 den •şağı nüfusu olan yerlerde k öy kanunu tatbik edilir. Fakat her-
b '.r * fW r Vey* k* M ba· * * * * * v « y - ***** m erkezi iae nüfusu *0 0 0 e baliğ olmasa bile orada belediye teşkili bu kanun» göre mecburidir Yan ı nerede vali v e kaymakam otunyorsa nüfusu velevk ı bir kaç yüz kişiden ibaret olsun orada belediye teşkilâtı yapılmak kanunî bir mecburiyettir. Tü rk iyede bilhassa Şark vilâyrtlrrınde kaza merkezi olduğu halde 30 - 40 nüfuılu ve y»·
30 · 40 Um varidattı kasabalar bulunmaktadır ve kanun « gibi y «ıle rde dahi belediye teşkilini mecburi kılmaktadır. Şayet aranan evsafta belediye reisi olarak kimse bulunmazsa hükümet hu 'a z i fe y i ilâve auretile kaymakamlara gördürür.
O u n *» I n *
IM. . v, v e b a d a bır tek belediye bulunur.
Türkiyede b erşeh '* u- M rkrde yinr o b u tek belediye
Fakat nüfuiu 60.000 ı seçe" -4,)00ϋ o ö l o d u U ta n b u lu n 10
in, ı . w « n . o - A .1 ı « w ^ * · .
^ « .E X - u T o X . bi. * k « ■ * » ■ b e led iyem in id . ·
Ir o lm a n la . ı i·» « J ı lb ıd ı ı l , · ,
f t . ,k . »eb i.d .\ .n ı tncak bu i> j . vahut bulundufttı r b r e ıtflrlı
|r , Fakat belde .inin İçinde oturan, bulunan. iU fiğ ıo lan her şahı* b*d.yen in kanuna, n iam w l«h n ,» .. n m .t.n ,. e n , , ·! . ......hükümlerin, mimak. y.pnuık. h ., ( . . Ucre. « a ld .t l.n m ve ,,
mekle mükelleftir. (Madde 14).
Bir şehirde oturup ta o şehir belediyesinin kanunlarını, ni· tamlarını, emirlerini, tenhthlerini dinlememek, İstediği verg iyi vennemek olma*. Yerli, yabancı berke· bu emirleri dinlemeğe ve belediye vergilini vermeğe mecburdurlar. ^ abant dar!;» ecne· biler yalnız intihaba, yanı belediyenin »dareeinp iştirak edem ezler. Bunu bira? daha irab ιςίη diyebiliri/ ki meselâ Utanbulda ya* pılan veya açılan bir lıaıtnhanenin mavrnfını Utanbulda oturan* iar verdıffi ιςιη o hattahaneden yalnız Utanbul balkı iatifade edrr Türk iyenin başka bır şehrinden gelen bir hasta, yahut Ί ürk iye haricinden gelen bir ecnebi bu haıtahanede ancak parn ile ya tabilir. Belediye ve idarei huıuıiyenın paraııle yapılan ve idare edilen mektepler de böyle olduğu gibi Utanbul Darübıccze»i da lıi yalnız o şehrin fakirimle muhaceret «üretilir gelip Utanbulda yerleşenlere nıahtuıtur. Binaenaleyh he* Türk ancak nü fu » ku* tilğiine yerli olarak yazıldığı beldenin hemşehriaidir Hemşehri· lerin belediye işlerinde reye, intihaba, belediye idareaine utirMs* ve belediye idarraının devamlı yardımlarından i»tifadeye haklan vardır. (Madde 13)
Türkiye belediye makinelini işletenler:
1— Brlediye mtcUıij 2 * Belediye encümeni*. 3 * Belediye m ·. ; 4 . Belediye rria muavinleri: S · Belediye başâmirleri; 6 -
T » * * * * T ir tW tm k lşU ı l i f
İstanbul gibi şubeler* ayrılm ış oU n büyük şehirlerde şube mü-
dürteri.Şimdi bunlar hakkında vc b llb «» ıa belediye intlhabatına da*
ir U t u iıahat vereceğin i:1 Belediye m edu i: Belediye mreliaine arA olmak Veya
belediye mecliaina a*a İntihap elm ek b i» takım şartlara tAbidir.
E vvelA ; Belediye meclisine ar·» intihap etmek için;
1— T ü ık olmak.2 — İntihaptan evve l o şehir v rya kaaabada r ıı ar altı ay ·
danberı oturduğunu iabat elmek.
5 — 18 yaşını bitirmiş olmak,4— Afcır h ep i· cer.«.aile mahkûm olmam ak,5— Hıdernatı Ammeden memnu bulunmamak.6 — H ır « î l ık . dolandırıcılık, em niyeti auiiatimali i l lâ · ve
hayaıycti boran »uçlarla mahkûm bulunm am ak...
şarttır.
Saniyen: Belediye m eclu ino aota intihap olunm ak için:
1— Türk olmak.
2— İntihaptan e r v e l bulunduğu şehir veya kasabada en a t altı aydanberi oturmuş olduğunu isbat etmek.
J— H ıdcm otı Ammeden mahcur olmam ak.4— 25 yaşını bitirmiş olmak,5— Türkçe okur yazar olmak.
6— A * a intihap edenlerden aranan ve yukarıda 4. 5 ve 6 ıncı fıkralarda gösterilen suçlardan birlsile mahkûm olmamak
7— Beled iyeye ait bir iş için oııunln m ukavele yapm ış, yu* hut taahhüde girişm iş veya m ukavele yapan ve taahhüde girişenlerin kefili v e şeriki olm am ak, ve yahut bu gibi işlerden belediyeye borcu bulunm am ak... lArınıdır.
A ra intihap edenlerle aza intihap olunacak olanlarda ura· non şartlar arasındaki farklar yukarıdaki fıkralara! birblrile mu* kayeaeaesinden anlaşılır. Tü rk iye belediyelerinin garp hükümet terinin tatbik etmekte oldukları uaullerc hangi noktalarda ben/e-
IΛ
dıfiini ve hangi noktalarda aynldığmı burada uaha kalkılmak urun sürecektir. Y m t kanunda aza intihap edenlerle az* olacak- lor lutkkında barı İstisnalar da vardır. M eseli silah altında bulunan askerler. jandarmalar. zabitler. polisler, askeri memurlar, belediyeye ara intihabına ıçt.rak edemezler v e kendileri de * * » olamazlar. Bılûmıım devlet memuılarile. bilumum belediye memur ve müstahdemleri memuriyetleri dairem deki belediye meclisine intihap olunamazlar. (M adde 2 i )
Mebuslarla vilâyetlerde encümeni daimi araları bu vazifeler üzerlerinde bulundukça belediyeye aza olamazlar. Y.ne bunun gibi belediye meclisinde ara iken mebus olan veya daimi encümen azalırına intihap edilen kimse dahi belediye aralığından ıs.
tifaya mecburdur.Hır de hısım, akraba, m eseli b a l» de oğul. damat ile kayın·
peder, ve kardeşler aynı mecliste bulunmazlar BoylnUn intihap olunmuşlar ise en çok rey alanlar kalır, difteri çekilir (Madde:
262 7 ).Türkiyede belediye meclislerine «ra olacakların adedi şehir
ve kasabaların nüfusuna g ü l · feabit ve tahdit olunmuştur. V e bunun nısbeti kanunun 21 inci maddesinde yazılı dit Bu madde ye gbre umum nüfusu 3000 e kadar olan kasabalarda I 2 ve 10 0 .000 den yukarı nüfuslu kasabalarda aza adedi nihayet 60 olur Bundan fazla olamaz Yaln ız Istanbulda müstesna olarak az.ı adedi 6Θ e çıkabilir.
Belediyenin esaslı işlerini ahalinin intihap ettiği bu meclis görür ve en mühim işi olan belediye bütçesini bu meclis yapar vc belediyenin sarfiyatını yine bu mec-hs tetkik ve tasdik eder
Belediye meclisi şubat, nisan ve teşrinisani ayları bafJftda olmak üzere Knede üç defa toplanır. Bu toplanmalardan birisin· de gelerek senenin bütçesi yapılır. V e bu toplanmanın müddeti 30 gündür. Diğerinde geçen senenin masrafı tetkik ve tasdik edilir. Uçüncüsunde diğer belediye işleri görüşülür. Π'·» sonraki toplantılann müddetlen 15 er gündür. Şayet butçe- mattaf tntkikatı ve sair işler bu müddetler içinde bitmezse vali 15 er günü geçmemek üzere bu müddetleri uzatabilir. Fakai
OMR*» LrftP
Τ·Λί>·* <*MılWW *"«»* lnk,,‘"
tcbebint «1* Dahiliye Vekâletine bildirmeğe mecburdur. Fev- kalade mühim ve müstacel bir i« çıkarma belediye reialnin yarılı daveti veya atadan uçte hırının eababı mucıbeli talep v r teklifi üzerine. yahut doğrudan doğruya valinin davrlıle bele diye m etlin fevkalâde olarak ta toplanabilir Fevkalâde top· lanmaUıda davete sebep olan ış ne ne o işten başkası görüşülemez. V e bu sebeplerle bu davetlerin halicinde belediye m alan kendiliklerinden gelip toplanamazla» Ihılbuki Kamutay davet vaki olmadan teşkilâtı esasiye kanununda yitti- h yıınlerdr meaelâ Teşriniaani iptidasında kendiliğinden toplanır. V e Kamutay bi» siyaset yeridir H e» rneb'ua inlediği tarzda siyasi kanatleıini söylıyebıli» Lâkin belediye meclisle· rinde rır böyle davet vaki olmadan toplanmak hakkı vardır, ne de siyasi kanaatlerini adyliy* bilmek salâhiyeti, Yan i belediye meclisi açık ve gizli toplanmalarda siyasiyata dair m ılza· keratla iştigal veya siyasi temenniler izlıar edeme/. (M adde 53 _ _ fıkra 4 ).
Belediye a/alan 4 «ene için intihap olunurlar.
Belediye relilerinin intihabı: Belediye reui m edia açan aranndan intihap olunabildığı gibi meclis haricinden, fakat a· za olmak n falın ı haiz olanlar arasından da yine meclisçe Intı· hap olunabilir. Bundan başka İcra Vek illeri Heyetince «ö rü le cek lü/um ii/erine teabıt olunacak bazı vilAyet merkezlerinin belediye reisleri de oranın belediye meclisince değil. Dahiliye Vekâletince intihap ve tayin olunur. Şimdiki halde bu anlâhi· yrt yalnız Ankara belediye reisi için istimnl edilmiştir. Ankara belediye reisim Ankara belediye meclisi değil. Dahiliye V ek â let i intihap etmiştir
V ine kanunun 94 üncü maddesinin «*D^ fıkrasına flöre hükümet isterse \ alileri v e kaymakamları da bulundukları şe- hir ve kasabaların belediye reisliğine tayin edebilir Şimdi Ankara belediye reisi oranın valisi olduğu gibi, latanbuld* ia* *F*İr»da ayrıca i/ah edileceği üzere vali ayni /amanda İstanbul
*diyeamin reisi ise de Ankara ile İstanbul araaında biraz fark vardır.
O· mân M ıt«>
Reiriik müddeti azalık müddeti gibi ■* »enedir. R rı.tcn buka belediye yine kendi .«alarmdan bir *ene müddetleiki reiı vekili intihap ederler. R e .· bulunmadığı zamanlarda İm vekillerden birisi meelııe riyaıe! eder. R iederuı memuriyeti vilâyet merkezi olmıyan yerlerde, yani kazalarda valinin totdikile ve vilâyet merkezlerinde Dahiliye Vekilin in inha.» ve
Rri»ieumburun ta*dıkile olur.
Görülüyor ki Türkiye belediyeleri reis intihabı l.u.u.ıında her milletin belediye lefkilâtından dalın gem » tutulnıuftur Garp- ta tatbik edildiği h»lde Türkiyede kabul edilnıem if olan yalnız bir u»ul kalmiftır. O da Amerika u»ulüdür Amerıkndn - bıllm»«a büyük (ehillerde · belediye rei»ı Arayı umumiye lie doğrudan doğruya Ahali tarafından intihap olunduğunu biliyoruz l»te birde rkıik olan yalnız bu uıuldür.
Türkiyede belediye reiıliği fahri değildir. ücretlidir. Hat* ta 70.000 den ziyade nüfuılu olan jehir v r ka»»balann belediye azaltın hnkı huzur dahi alırlar Diğerlerinde azayn bır |ey verilmez.
Belediye meclitlerinin müzakereleri açıktır. H erke · dinli- yebılir. Fakat gizli münıkeıe yapmaca da meeliam hakkı vardır Ancak meeli· gizli müzakereyi en büyük mülkiye memuruna bildirmeğe mecburdur. En büyük mülkiye memuru «iz li toplantılara bizzat girip dinlemek hakkını haiz olduğu gibi yerine kil» memur da gönderebilir. Toplantılar ve müzakereler, «çık olıun, gull oltun. her ikilinde de verilen kararların hulâsalarım belediye reni rn büyük mülkiye memuruna bildirmeğe ve bele-
ıyr knpıtırta aımak «metile de halkı haberdar etmeğe mecburdur. Bunun »ebeplerinden hırı., belediyelerin kanunlar haricin* dr işlerle ve bÜhaıa .iya^tle u ğra lam ala rın ı temindir.
Belediye m eçim de i n olduğu halde, o me, iiı.n açık ve gu li toplantıInrında hulun.m ıyack re.de, ve azalar da vardır. Meaelft mukavele U. alâkada, olduğu i,lerde. kendirinin ve yahu. akrabasının taaarufu elnnda bulunan emlâkin ı.timlAkı. ki* lalannıaıı veya «m n alınm a» müzakere edilirken bu i,lerde «lâka., olan a z . mecll.te bulunamaz Daim i encümen azalar.
TurtJjri» ««hiftdicuı TkriJü U t
da husu«î »urette alâkadar oldukları meselelerin encümende müzakeresinde bulunamazlar Bir de geçen «enenin hesapları müzakere edildiği /«mm» belediye rein müııakcrata iştirak ede m ez. Reiş vekili muxakerati idare eder
Daim i encüm en: H er belediyede meclis içtima etmediği jamanlatda belediye işlerini gurmrk b o t t reis ile intihap olunacak aralardan mürekkep bir daim i encümen bulunur. Dniınl enenmen azalarının miiddetı I senedir. F.ıtcümrn a/nlığı fahri değildir. ücretlidir. Encümenin göreceği işlet belediye kanununun 83 üncü maddesinde yan lıd ır. Belediye başâmirlcr. kendilerine oit işlerde rey «ahlbi olmak üzere encümende bulu.nbi- lirler. (M adde 77 - 7 8 ).
Şimdiki belediyeler köylerde, «itelerde, münisiplcrde ve komünlerde olduğu gibi bir dereceye kadar hükümet içinde hükümet delild irler. Şimdiki belediyeler ancak Kam utayın tan«im ettiği kanun ve hükümetin yaptığı nizamlarda gösterilen hudut dahilinde kendilerine bırakılan mnhûlll işleri görürler
İşte belediyelerin kanunlar ve nizamlara müstenit bazı hakları ve salâhiyetleri olduğu gibi her hakkın k a rc ın d a bir de vazife bulunmak esas k a le le rd en olduğu için belediyelerin hü- kûmete ve bulundukları şehir ve katoba halkına karşı yapmakla mükellef oklukları bir çok vazife leri de vardır.
Kanun ve nizamlarla belediyelere verilen vazifelerin yapıl ma., birinci derecede paraya bağlı olduğu için belediyeler bu- Umduklar, şehır ve ka«abala, ahalisinde, hükümet vergisinden başka - y . o verg iye ,am suret,le. yahut ya ln ız belediyeye rnah-
Γ " ' " 1 1 , * ln" k ^ k ı m h . , « oldukları gib i bele-L \ x * t l rr€T *,CJ,,Î '** Üa‘« d I teşebbüslere girişm eğe de mexundnrlar NJe^lA kend' şehır ve k a s a b a lın d a tram vay, oto-
ve ^ * * * ' vaajtalan işletmek, elektrik, havagazı
fabrikan r f Î yepn,a.k · ^ değum en. ekmek ve b „rî e İ f ' V y ve ucu/ «atarak mü-
künü ' T * * ' " T * * " buUrak y “ ·drnd.r ‘ « W , yelere verilen haklardan ve salâhiyetler.
u mİ 19
B u . . . . d . e n ir i W W i r . t a j iW ω „ ,k » .„d > L b b ü . l . ,U ırm in ~ l.p halkm V „ B> y u k u m , b a h n , » » b , “ d y ,W d ,ı HattA bu nokta, nazoıdandır k, W e n t . « “ » ' * » · S Î bonUrl. hem halka. b = n k « d W » ·>«■*■■ ■ » ! ,
d iy e le r d e v a r d ı r . .................................Bundan , v « l « k a h a n U h ^ fe -k -n d , » y U f r m » , ıb ,
huıuat m d t ^ b b iJ e K » b u t v lk ,n .r ,,, y » , . , . i .
fimdi m «.n<-n yemek vermek .u , „ . l . halk t « n b j I h * alı,tır,I-
L » e k im .eyr bedava .a < Ι Λ » » Λ - F*>“ ' t a W - H ' ' t a . n . mukabil halka ueu, . r trm U y iy « e k * . > J «rk h ·, trm ın c dttlet Λ . . Ι v . fenni l ~ i—l yaparak l-m ir. bol v r çok « u ı bı, .uyu yalnıf «m lin e v . mab.IW .inr dej.l, K atli rv ın r kadar timler Kara ve deniz nakliye vasıtaları i»leterek «Kalın ın ucuz-
ve rahatta »eKnn Kir taralından, diğer taraim a çabucak git- metini temin ederler vc Kütün bu te»ebbü.leri kend i·» yaparak bunlardan huıule gelecek ufak tefek kazancı da yine o »eh ir v « kauıbnnın diğer ihtiyaçlarına »arfederler
Bu »ayılan »eyleri Utanbulda kuvvetli bir belediye bulunmadığı. daha doğrum belediyenin kıymet vc ehem m iyeti tnkdır edilmediği zamanlarla hükümet yabancı »irkctlere im tiyaz •liretinde vermif ve yaptırmiftır. Fakat »«k e tle rin im tiyazı bitince bunlar »ehre intikal edecektir HattA »imdi bile bu »irketler »ehre hasılatlarından birer hi»ae vermektedirler l» le her »ey i b e d a v a
temin eden vakıfla bu iktisat atlındaki belediyeler arMinda ItcırUlen farklar bunlardır.
Bunlardan ba»ka belediyelerin diğer bazı hakları daha vardır. MeselA hükümetin Utediğı bir »eyin yapılm a·!, yehut istemediği bir »eyin yapılmama·! için Kamutayca kanun ve hükümetçe nizam ve talimat ne»ir ve tebliğ edildiği gibi belediyeler de hükmü yalnız kendi feh ir ve kasabalarına münhasır olmak üzere belediye tembih ve yasakları koyabilirler. Hükümet kanun ve nizama riayet etmiyenleri cezalandırdığı g ib i belediyeler de kendi tembih ve y<at.»kİAtını dinlerniyenlerden cein alırlar, ticaretten menedeıler. hattA hapsettirtirler.
Zaten belediyeler ilk ba»Uyı»ta ufak mıkyaata bır hükû-
T w t t r t * | «Μ ΤΤ***Ι· T .rifci InkM.r. l i t
met değil m iydi > Ş im d i ise nncftk bu kndar salahiyetleri Witling ur. B eled iye u fak m ikyasta bir hükümet olunca y in r hükümete nıt bazı im tiyazlardan, haklardan vc salâhı yellerden istifade etm eleri tabiidir. M eselâ beled iyelerin »· mt getirm iyen ve kendi »»Raileri altındı» bulunan hİnnlnrt hllkft- met daireleri gib i verg iden istisna edilir. Fiuna ınııknbıl beledi· yeler de hükümete ve umuma nıt binalardan tem izlik ve ten vi· mt vergıaı almazlar. B eled iye vergilerine, belediyen in akar o l· m ıyan em val ve eşyasına hüküm etin em va l v e eyyam g ib i haciz
konmaz.
Bunlara yanı halktan a ld ığı vp .fjile rr ve kendisine verilen ticaret haklarına, vergiden ve hacirden istisnaya m ukabil bele diyelerin ya ln ız o şehir v e kasaba sekenesinin istifadesi için ya p mağa mecbur olduğu bir çok işler v e va z ife le r vard ır Bunlnt belediye kanununun 15 inci maddesinde 76 fıkrada top lanm ıştır Belediyenin bu 76 fıkrada sayılan yüzlerce vazifes in i burada tekrar etm ece eserin hacmi müsait değild ir. Bu va z ife le r i konu · nun metninden okumak lâzımdır.
Kanun bütün belediyeler için b ir ise de bu 76 fıkrada sa· yılan vazife leri her belediye tamam en yapm akla m ü kelle f d eğ il· dır. Bunlar kanunda kısım kısım ayrılm ıştır. B ir kısmı m ecburidir. Her belediye onları tamam en yapm akla m ükelleftir. B.r kısmı ihtiyaridir Onlar, da ya ln ız varidatı çok olan belediyeler yapacaktır. Kanunun 16 m a maddesinde hangi vaz ife ler i ne kadar bin hra varidat, olan belediyelerin yapm ağa mecbur ol- dukUrı bırer buer göstenlm iştir. M esel* bunlardan en lüzumlu ve belediyelerin en esasi, va zife leri olan bir kısm ını varidatı nr
« Χ ' ΐ . ™ " , · h: ' b ,h ' ~ k * 1 w » k ·™ » » '• n d .li 50.000 Ii i x W b ıı k ı.m ın ı v .r ir f , , , 200.000 liradan vr
bır k ..n .,„, <u varidatı 500.000 l „ a d . „ oUn
V-pm .ğa mecburdurlar Bununla beraber belediye tiyatrosu ve •■nema., belediye oteli ve gazinosu, yapmak ve İdare etmek hu-
.sunda kanun hiç b ir be led ıyey , zo r la m ıy o r . Kanunun 500.000
-rodan U , U , v . rid . „ olan be led iye lerden yapılm a·.... bsklediğ. f<> »erden b.r kaç tanesini misal olarak .OylÎyeyim
uıo — i ■ W *
Halk win Ηβ,αρ»— - okum- fidanlıktan. «ocuk b«hçeler.. oyun ν\vapmak. belediye koruUr. yetiştirmek. yetim W e ace/ehane. b e rh a n e . lrbh.rh.ne. mtan ve hayvan hattahanelrrı. do*um ve cmrumc evle,, y ^ m - k l e*len<e yerle ». pU,lar ny.tro. ■ınrmn otel. gax.no. halk müze... hayvanat ve nebat*, bahçeleri, bur fabrika», «.*u k hav. mahxenleri. tu.hanrlrr. fak., eı ş. Çin ya(> evleri, halk için şelkat v · m m i Mndrklan yapmak: belediye memurları. yap. kalfalar, ve muhteh me.lek erbabı .· Çin kor*Ur. derde,. mektepler, umumi ve «h h i çamu»rhanele, açmak «&* Burada bu tay.Un « l i f t l e r i tamamen den.lecck derecede yapımı olmıı»n«Un dolay. Utanbulun Türk.yc belediyele ri amamdaki mütlenna mevkiini trtylemeden geçemıyeeeğı/ (lutu«t idare de beraber varidatı 1 0 - 1 2 milyon liraya çıkan I» innbııl belediye» kanunda tayıUn meeburl vak fe leri hemen ta- mamen ve ihtiyari olanları da pek an müttetna olmak üxer* k ıt men yapmıştır Şimdiye kadar yapamadığı hayvanat, nebata, bahçeleri. ataMyom. umumi çama*uhane. muhtelif mralek crlv»· hı için kurtlar, dertler, ve mektepler »İh» şeylerdir Halbuki bun İar da tamamile yapılmamış tayıUm aı Çünkü Utanbulda ote- denbe.rı bunlardan bir çoklan huautl teşehhütler ve hutual ter- mayvlerle vücude getirılmitlerdir. H atti diyebiliri/ ki Utanbul belediye» kanunda yanlı olmıyan. yahut pek ehemmiyet atfe dılmıyen dijer bi» çok şeyleri daha yapmıştır. MeteU» Türkün M altık in Atatürk Utıklil harbi için Anadoluya geçmeden evvel vatanın kurtuluşunu içinde düşündüğü ev belediyece talin alınarak orada bugunkü büyük inkılAbı gelecek netle gortrrecek bir inkılftb murctı açmış; Utanbul halkının muhtelif aaırUrda yapmış ve kullanmış olduğu her türlü eşy.. kıyafet, v e tan'at eaer lerinı ihtiva etmek i«e r e bir halk m ü re » vücude getirmiş: şarka vb bilhaata Turkıyeye ve Utanbula müteallik her Utandan teri· hl. »lyaaî ve içtimai eterlerle her turlu gaeete. mecmua. talı».me ve emtali eterleri ainetırıde topUyan bir halk kütüphanetı te »i» etmiş, («rk m u»klıinın U ınd ılr m u ha far.» ve gaip mutikıainm memleketimizde terakki» için kontcrva.uvar denilen nıuııki mektebi ile bir şehir bandotu mektebi açmış, bir şehir tiye»·
fu r t lM * f i * * « I * InâKfAfı ι α
- - o L " :
'ΰ ιΓ 'π ίβ Ϊ oU n «ocukUrtın barındırmak. oyalamak ve yedirm ek
ic.n «ocuk bekim evleri M * · etm »». hattâ fidanlık. m eyva bahçe- Î J h i r m a t b · . · yapm .f olduğu «»b i Türk ıyenm ilk bele- d iy T m ec m u a n , d - yine Utanbul belediyesi muntazaman ç.· karmak ve seneden « n e y e terakki ettirmek fere İin » kazanm ift.r.
Utanbulda hu .u .i teşebbüslerle mubteUf yerlerde v u c ıd e gelin im i» bir çok plâjlar ve stadyomUr mevcut olm akla b er.b e» Utanbul belediyesinin «laha gem * mikyasta bu ıkı «h h i. trrb iyev l ve «art müesaeselerı vücude getirm ek üzere bulunduğunu da
»imdtdcn a iy liyeb ilim
Utanbulun belediye teşkilâtı bazı noktaUrda d ı j r r T ü rk iye sehır v r kasabalarının belediye teşkilâtından ayrıdır ö trd en b er i Utanbul belediye idareli Türk iyenin d iğer »eh ir v e k— bolım n- dan ayn bir idareye, bata a yn bir kanuna tâbidir. Esasen G arp · U ber memleketin hükümet m erkezleri ve büyük »r- hırlerı belediye te»küatı itibarile as çok diğerlerinden «yn d ır . İşle gerek Garp belediyelerine, gerek Utanbulun mazisine ve tarihine temas eden bu srbrplrden doU yı yeni belediye kanununa da Istanbul için ayrı bır fasıl ilâve oluııarak bu |ehrin idare sistemi hükümetçe diğerlerinden bafk.» ahkâma tâbi tutulmuytur. 3 ni san 1030 tarihli belediye kanununun 8 inci faslında S maddede goatrrilmtf oUn bu hususiyet (unlardır:
Türkiyede mahalli idlerle uğratan üç müessese olduğunu bilirsiniz Dunlardan biri*· evkaftı O ; m evkiin i beled iyeye ter* ketti. İkincisi hususi idaredir.
Hususî İdarelerin ilk mektep ve dispanser yapmak ve idsre etmek, bazı içtimai muavenrtlerde bulunmak v e nihayet Jtoyl*r v r kasabalar araundaki votları v e köprüleri yapmak g ibi iflrrlr Ufttoftıftmı bilirim i*. Halbuki bu lü rlıi iflrr bütün dün- yada belediyeler verilm iftir.
l l T <fal,iîf*de Utanbulda da belediyelerin buhakJu tcılım edilerek hususi idare b a » kayıtlar ve artla r la be- W i y · de bırle|tirılmi|tir.
İV
14·
. . . -*Ltm ûliınd«n. garbın m üterakki mem- Belediyenin u n ι . ^ görünüyor ki yekin
lekelerindeki « η μ η ^ " ,d*,r ler balediyrlrrfe bırlaş-
» « * Ί * . « . t a d . o U u ia g,b.tu ls e k ve ıH* o ^ n dun^run beTürkiyede her şehir ve k a * A « i a bır hüküm et. w r oe m
idare yani belediye bulunacaktır
Eve. Utanbulda belediye .le vdâyvtın h u « . l .derea, b .r le ,t,„ l
mittir Büiyom m t» ki ide™ umumiye, vilâyet kanunun» «eke
X t l r r d e hu.u. 1 idâfiate φ Λ «örmek ürere b, ,umumi vdâ ytl rnediti. bir de daimi encümen « r d ı r Bu med.ale bu encü- menin beşlice vazifeleri vilâyet dahilindeki · b.lleb. şehir harı· cindeki · yollen. köprüler, yaptırmak; b e » aıhhl ve içtimai mu· avetvellerde bulumnnk ve ilk tcdrıaatı .dere etmektir. Halbuki bu gibi v arifelerin «erple belediyelere bırakılmış olduğunu b*b· yotur lyte Türkiyede ilk defe Utanbulda vilâyet umumi mrc- lııı ı)e cemiyeti umumiyei belediye birleştirilerek ikisine muke· bil bir (Utanbul Umumi M ed iıi) teşkil olunmuştur. Gerek bu media, «etek bu mediıin daimi encümeni, hem belediye kanununda belediyeye, hem de. vilâyetler idare*, kanununda vilâyetin huauaî idareline eit ijleri birden görmektedir- Utanbul umumî mediainin 68 eratı vardır. Bu azanın 60 ı belediye hududu dahilindeki şehirden ve 8 ı belediye hududu haricinde kelen kaza· Urdan intihap olunur.
Daimi encümenin de 8 nrnıı vardır Bunun 6 tı belediye buda dahilindeki tehirden müntehep ar.ıd.ın. ikini belediye hududu haricîndeki kainlerden gelen etelerden intihap olunur, la* tenbul belediye teşkilâtı bir dereceye keder Paria belediye teşkilâtına da benrene de aralanndaki (ark aşikârdır. Daha ziyad- Iatokholm belediyeainr benrer. Meaeli Utanbulda da veli ayni ramimde belediye idai ite de Utanbul valiti umumi mediae riya •et ve reye iştirak «d ·, Bir de Utanbul umumi mediai Paria umumî mecliai gibi şehre ait işlerde eyn ve vilâyete ait işlerde ayn olarak tnplanamar Yani Utanbul umumi mecliaine meseli Şikden gelen bir a ıa dahi Utanbul şehrine ve bilfarz şehrin elektrik işlerine da.r »ör aoyliyebilir. Utanbul itin belediye ka·
ur
nununda bit huıuaıyet dalia vardı». Iitanbul t>elediye«in«U haş·
âmir denilen belediye erkânı, yani yaw. heaap, «ılıhat ve (en i|leri müdürleri kendilerine ait hunıaatta daimi rnetimetuie aıa »ıfatıle bulunurlar ve reye iştirak ederler.
Bıta* evvel Türkiyede belediye tcialennin intihap ve tâyinlerinden bah»olunurken Utanbul ile Ankara belediye tenlikleri bu şehirlerin valilerine verilmiş ite de yine aralarında fark ol· duftunu •üylcmişltm. Evet varil kanun Ankarada vilâyetten başka bil de belediye bulunmatını ve o belediyenin ayn bir rei« olmaaını kabul etmiş; hu»u«î idareyi de yine dıftcr vilâyetler gibi Ankara vilâyetinde ve umumi mecliıin murakabe·! altında bırakmıştır. Utanbulda iae ayn bir belediye v a im da ayn bir belediye reiei yoktur. Hükümet iatea* de belediyeye ayrı bir rai· tayin edemej Çünkü kanunda yeri yoktur. Utanbulda vali olan hükümet memuru aynı /amanda bir lıalk ıdaıeaı oUn belediye· nin de tenidir
Utanbulun Türkıyenin difcer tehirlerine, hattâ Ank araya hiç benrcmıyen bır huauaiyeti dnlıa vardır O da bu şehir dahi· linde kara teşkilâtının yapılmış olmawdir-
latanbul: 1 0 kaymakamlık* ve aynı »amanda belediye kanununun 10 uncu maddeaile verilen aalâhiyete binaen hudut· Un bu kaymakamlıkUrın hududUnna ve ilimlerine tatabuk et mek u/ere 10 belediye şubetine ayrılmıştır Bu şubeler yahut kaymakamtıkUr nahiyelere v * nahiyeler mahallelere ayrılmış·
Urdır. t tNahiyelerde hükümet tarafından man«up bir müdür bulu
nur. Merke* nahiyelerinin işleri ekaeriyetle kaymakamlar tam fından görülür Yalnu Eminönü. Fatih ve Bayofttu merke* n » hiyelerinde aynca müdürler vardır. V e bunUr "rrkcrlerr!- ·> · makamlara muavenet etmektedirler Vahiye mOdfltUri h met memuru olmakla beraber bulunduklar, ni de görürle» ve »abı.anın âmiridirler, fakat nahiye m nin kaymakamlar gibi hakkı kararı tamnmamı»tır
U M W» « k İ M . A P «·> 'yenin de reiri olduftu gibi kaymakamlar da · b *W >
O m * n Ergi®14*
9 4 ü n c i l o w M « W n ( D ) W < ~ . n * i · » ^ " ‘ b u l u ^ . u k - „un 1 « uncu m< |Ubc»inın reı»ı. yan» müdürüUn W y « IK' ~ Kfikûmet memuru olan kaymakam·addedılmifler v * u *u ,r r ube,i mudurlüfcü birleşti-bkb Halk memurluğu v a « i fe «n irilmt|tir- u (> l u u iıc , , UtUr V . İ İ
j ! Pl ! l " T lr m luu « Kem de b c ltd iy · bu b in »d « * e bir ntnd» t Ü r t r ^ W . » l u , U , , . f « « , T : Ur.
uyudular. Yan» «am birleştirme de*üdır A m ir bır »k ^ aküme, teykılâtile. belediye teşkilât, bulejt.nlcrrk b.r «ek makine haline getirilmemiştir Bugünkü teşkilât b.r d e d e y e kadar I - tanbulun kadılar urafından idare olunduğu «am anı hatırlatır. Şimdi belediye şubeti müdurlitfü vu ifea in i idari v e « A l va- cifelerine llAvc .uretde gören kaymakamların yaln ı* beledi .uç- lalda hakkı ka*a*ı dahi kabul edılmi| olmaatna göre benzetişte
hata olmaaa gerektir.
Ill
Türkiyede nahiye teşkilâtı
TUrkıyedeki bütün belediye teşkilâtlanndan bahtolunurken nahiye denilen ve eaaven beledi bir teşkilât obın »darl ve mülki takaimat hakkında da bır kaç *o/ töylemek icap eder. (N a h iy e ) tabirinin bizde yanlış olarak garptaki (K om ü n ) · mukabil alın· dı$ını evvelce toyUmiytim. 1864 (1281 ) tarihli teşk ilin vilâyet nizamname*! mülkî taknmat aıraıında karadan aonm nahiyeden bahtetmiy olduğu için 1857 (1 2 *2 ) de yani Osmanlı ülketinde meşrutiyetin ilânından ve belediye kanunlannm neşrinden bir tene evvel bit (İdarei Nevalıi nizamnamen) neşrolunmuştu Bu nizamnameye g ire «her kazanın mülhakatından olan kariye ve Çiftlikler kurp ve civar ve raünaaebrtlerine gör* nahiye daireti namıle bir kaç daiıeyc takttım olunarak» 2 0 0 kadar ev i olan köy veya mahallenin v * yahut bir kaç köy ile bir kaç mahalle bir araya getirilerek buralarda bulunan her 200 evin bu nahiye dairotı addedilme·! münaaip görülmüştür Her nahiyede muntahap bir
Τ «Λ Ι , γ4« V W rrflll» · TsftM teSi^r,
müdür ve yin* müntalıap 4 . β «zadaη mürekkep bit meclis bu- luruurak ve aynca b if de ihtiyar meclisi olacaktı Fakat bu m um · turnenin tamamıle tatbik edilmediği veya edilemediği anlayiliyor. Hele müntahap nahiye meclisi htç ter kkul etmemiştir dıyebili. rim.
Şu halde 1930 belediye kanunu neytedıhnrden evvel Türkiyede 4 kanunla ayn ayn u»ule ve idareye tfcbi 4 türlü belediye vardı demek olur. Halbuki sakıt Osmanlı hükümetinin ilk bay- layifta Frantic belediye usulünü kabul «rtmiy olduğunu ve hu uaule göre bütün memleketin bir tek kanunla idare edilegeldiğini evvelce görmüştük Fğer nahiyeden »onra Türkiyede bir de ke· rtye yani köy taksimat ve teykilâtı mevcut olduğunu söylersek o zaman Türkiyede belediye kanunUn adedinin beye baliğ oldu· ğunu iddia edebiliriz.
IV
Türkiyede köy idaresi
K oy idaresi belediyelerin ilk derecesi olduğu i<in bundan da balısa lüzum vardır:
Belediye kanununun nufusu 2000 «im yukan »ehir v» kasabalarda tatbik olunduğunu biliyorsunuz Bu miktardan a* yağı nüfusa malik olan yerler köy «ayılır ve burnUrda köy kanunu tatbik olunur. K öy kanunu 18 Mart 1340 tanhinde ney redilmiytir. Bu kanun belediye kanununun ufak bir örneğıdtf. Şu halde köy idaresi küçük mikyasta bir belediye idaresi demektir Zaten hükümet ve belediye teklinin köy idarelinden çıkmış olduğunu ve köy idaresinde başlangıçta belediye de hfr kümelin birleşmiş olduğunu biliyoruz K oy kanunu (köy ) ü föy le tanf eder:
«Cam i, mektep, otlak, yaylak, baltalık gibi orta bulunan ve toplu veya dağınık evlerde oturan ΜίΜβΙβτ. w|. bahçe ve tarlalarıle birlikte bi, köy tenkil ederle.s Bu; U g to tarifidir. K öy id ad in in değil Köy idaresini tanf * « " kadar komün ve belediye h^ ında .öylemi* o ld u ğ u »" buna da tatbik edebiliriz Köylerde fehi» v . kasabalardaki De-
Oh · · · W »
lediye meclisine mukabil bir (ihtiyar m eç!...) ve belediye rei-
aine mukabil bir (m u h tar)) bulunur.
İhtiyar meclisinin « u ı ı köyün büyüklüğüne küçüklüğüne, nüfusunun allığına ve çokluğuna göte 8 ile 1 2 araaında değdir. Muhtan ihtiyar meclis» kendi aralarından iki aene »çın aeçer· ler. Muhtar param hürmet etme* Geçineceğini köylü verir Köyün imamı ile muallimi ihtiyar meclisinin tabii ozaamdan dırlar. İhtiyar meclisini »eçmek hakkın» hai* olan köylülere (K öy derneği) denilir. İhtiyar meclıai ile muhtarın göreceği işler köy kanununda yanlıdır. Bunları kanunun metninden o-
kumak IAzımdır Kanunda yanlı »ilerin bir k»»m» - belediye kanununda olduğu gibi · mecburidir. Yani bu gibileri hükümet ihtiyar meclisi vasjtasile köylüye zorla yaptırtılır ve bir kıam» ihtiyaridir. Yani köylünün ifteğıne bağlıdır Mecburi olan illeri köylü yapamaxsa ihtiyar meclisi köylüye ceza verir. le- teğ* bağlı olan i|lerde ceıa yoktur. Fakat »eteğe bağlı olan iş
lerden basılarının yapılmalını köylünün yansından la/tası later ve en bUyük mülkiye memurunun yan» yerine göre vali ve kaymakamın muvafakatini de alırlarsa o türlü i|lerin de k öylüler için yapılması mecburi olur ve yapmıyana ihtiyar meclisi ceıa verir. Bu i|ler kaaaba ve tehirlerde belediye kanununun
yapılmasını istediği |eylenn ufak mikyasta birer örneğidir. Yani yollar, kaldırımlar, temizlik ve tenvirat yapmak; köye »u getirmek; muhtar ve ihtiyar meclisi için köy odası v e yo lcu larla misafirler için konuk odası; cami, mektep yapmak; köy İçin ortaklama korucu, sığırtmaç ve çoban tutmak . *ib i ley lerdir. Yapılma.» köylünün isteğine bağlı olan tey le f de belediye
kanununun varidat, 5.000 iU 500.000 liradan yukan olan be- edıyelerm yapma*. mecbur oldukları 1 *1 *,· benrer MeaeU köyde hamam, çama,„|,k. değirme*, porar ve çam yerleri yap- mak; akaklara ta, dö»emek yani kald.nm yapmak; merarl,·
e,r" im · d,V>' t < * m * k ;yollara ağaç dikmek; köyün tar- U ve bahçelerini suUnuk için uşaktan su getirmek; ziraat için pulluk vr harman v · ticaret için peynir ve y .ğ makineler, almak; köy için »yi cinaten boğa. . y r r, t*ke v . koç getirtmek:
I İH
7 i » » , ı.>VTl
evleri ahulardan ayn yapmak ve tern* txitmak ve U l W a . mak... Ribi şeylerdir.
Belediyelerin hükümetten ayn v e l i le r i olduğu gıbi köy. lerin de yine hüküm den ayn yalnız kendilerine mah.u. gelb- ler vardır. Fakat köylerde işler paradan ziyade butun k öy Jü emece ile çahştmiarak param yine kendilerine yaptmlır. Şeyet bu i*l<*r »çin paraya ihtiyaç ha*ıl oluıau o pam ihtiyar meclisinin kararile köylüden »alma »uretile toplanu Snlma demek »en g in e ve fakire göre bir nısbet daim inde para almak demektir.
İhtiyar m edU lerile muhtarlara belediyelere verildiği gibi hnkkı kaza da verilm i|tir. Köylerde belediye ile hükümet işle· ri birletm iş olduğundan köylüler araaında çıkan ufak tefek niza ve davaları ihtiyar meclisi görür ve ekseriyetle cexadan z iyade köylü arasında sulh ile işi bitirir. 50 liraya kadar para davalannı halletm ek te ihtiyar mecliainin aalAhiyeti dhilindedir. Bundan fazla pora davasını v e küçük büyük suçlan nahiye ve kaza m erkezindeki mahkemeler görürler, ihtiyar meclisince
verilen kararlar k a fid ir . İstinaf, tem yizi yoktu».
K öyün husual zabıta teşkiUtı da vardır. Bunlara korucu denilir. Korucular köylünün ırzını, canını ve malını korumakla m ükelleftirler. Korucu lann üniformaları vardır ve *lAh taşı* mağa mezundurlar. Silâhlanmn cinsi harp silihındandır.
T ü rk iye Cum lıurijietı tabiiyetinde bulunmıyan getek *a* hıılar gerek şah ı· hükmünde bulunan cemiyetler ve şirketler
köylerde arazi v r em lok »ahibi olamazlar. (M adde 87)
Ecnebi tabiiyetinde olanlar köyde oturabilmek için Dahiliye Vekâletinden r e m i tcxkerr alacaklardır. Bu tezkerelerin verilip verilm em esi v e oturma müddetlerinin axalulnvan' Γ·’ Λ
uzatılm a» k ey fiy e ti D ah iliye Vekâletine aittir (Madde 88 )
VBeled iyeler, köy ler v e hu*u.î idareler birliği
3 N i»an 1930 tarihli belediye kanunu **nunlarda gürülm iyen bir yen iliğ i ihtiva etmekt ir-
11)
Oun*n r r f t »1&S
h-1-d ivrler ve buralardaki h u .u .ı .darrler b it ir e re ko l » " v - f c k r i n h i, v e y . b i,
S m i|« k v .H d ..U v r m u ,,,,e k , e . , . . . l « id .r e h„Vk,r„
S ...... V . . İ 8 . 1 0 koy. beled,>c v e y , hu ,u „ « W b,r
S k lıep»inin M M c e d e c e * rne.eU bu,_ mek. eb, . »Hu, bir h L u lu u ,. vnparlnr « y . h e p .» , m b.rdrn i f n „ , „ v .
L k bir yol in ,. ede,İr, V ty . k i lo m e t r e le r u « k . .m , M „ koy . |er v r kasabaların i l t i f a t rdebılecrğı b.r »uyu getirirler. »U lbu -
ki boy İr b.r bitlik o lm a d a zamanlarda bu koy . beled iye veya huiufl idareden yalnı* bir... bu m flew evderi v e y a bu .» 1er. tek
başına yapama*. Çünkü bunlara bir değil. b .r çok «m e le r in va- tidatını lahlri· et»e yine yetişeme*. Halbuki h ep ti bir araya g e l * ve ma*rafı oralannda tak.im eUrler İmi g.b. şey lere pekâlâ mu.
vaffnk olurlar. t«te yen. kanun bu m u va ffak iye ti lem ın için b.r
takım ahkâm koymuştur.
Kanuna göre birliğin bir nizamnamesi olacak, b .r m ecli»i.
hit rncUmenı ve bir dr reini bulunacaktır. Bu mnkaatla birleşen
köy. kftMiba ve şehirlerin en mttnarip olan b irı»ı b irlik için merke* ittihojr olunur. Birlik moclUi 4 »ene için a ra ıı onum dan birı-
lini tr i» intihap eder
Bitliğe dahil koy, belediye v r hunuıı idareler ya ln ı* bir vilâyet dahilinde i»rler birlik remnin m em uriyeti o v ilâyetin vııliıı tarafından tatdık edilir. Yerleri bir kaç v ilâ ye te tcaadüf
ediyor·* rei.in memuriyeti D ah ilce V ek ilin in taedikilr muteber olur. Birliğin bir de müşterek bütçe·! bulunacaktır
Yeni belediye kanunundaki hitlık teyk.li tnrrini b e lrd iyrlrr in ba»lanK.cında gördüğümü* köyden hükümet fikrin in na.il çıktığ ın » benzetebiliri*. Y ftni evvelâ tevekkül eden bir k oy «onra İar. hakimiyetini etrafa teşmil ederek bu idareden hükümet fikri n a «l çıkmış ve ayni g a m a n * mahalli işlere bakm ak ü*etr
bit de belediye teşkil olunmuş i«e bugünkü köy . beled iyr v r hutun idareler mevcut olmakla beraber bunUr.n içinde d o l. · hu.u. 1 v e mahalli mahiyette birlik teşkil ed ilm e .i d r öyledir Bunu bira* daha ı*ah edebilmek için d iyelim k i: M ese li Utan- bulda oldukça mükemmel teşkilitile b inan müaait. i.trn ild .ğ ·
T w tlr*4* Vthl»ci*i*»n TftHM l<*H*r,
kadar mütelıuM»* ve muallim bulunabilir bir sanatlar mektebi vardır. Bunun m asrafın ı Utanbul belediyesi bütçenin husust jdarr kıtm ından verm ektedir. Bundan dolayıdır ki bu mektebe ya ln ız İstanbullu olan çocuklar alınabilir. Bır de meaclA A m u - yada böy le b ir »an ’atlar m ektebi olduğunu (arzedelim Bu mek- tebe ancak aan'at öğrenm ek üzere Am usyada 20. yahut 30 çocuk rağbet gösteriyor. 30 çocuk için bır o kadar da muallim vr hadem e m asrafı ihtiyar olunuyor. Halbuki Am asya belediye·!, yahut hususi idaresi İstanbul belediyesi ve hususi Ular eslin birleyerek ve anlayarak her »en e bütçesinden 30 çocuk için ayıraca·
ğ ı bir parayı Utanbula gönderil v e çocuktan buradaki saıt'atlnr m ektebinde okutursa hem 30 çocuk için büyük bir külfetten ve masraftan kurtulmuş olur, hem de o çocuklar daha iy i bir mektepte daha mütehassıs m uallim ler v e ustalardan okumuş olurlar M üşterek b ir hastahaneyi de «an 'atlar mektebine kıyas ede
bilir v e bundaki fa yd ay ı takdir edersiniz.
İşte benim T ü rk iy e belediyelerin in tarihî seyri ve tckâmU· lü hakında söy liyecek lerim bunlardan ibarettir.
İÇİNDE GEÇEN MESELELER(A l fa h r aıraeile)
A r z u la r A lım c ı da ire A»hane ( im a re t)A nka ra belediye*! re
Şehrem aneti A l l ık la r ın idareal A v a ra a k c u ı A v a m vakfiye·»
BBe led iyen in U r i f i Be led iyen in v a z ife le r i Belediye d a ire le r i tenk ili Be lediyeye aza in t ih a b ı B e led iye le rin haklan ve
AalâhlyeUert Belediye reulerinm intihabı Belediyeler banksuu Belediye medial Belediyeler, köyler ve hu
susi İdareler blrllftl Bimnrhaneler Btiyuk çoru
Camiler Cemaat ve cemaatla İbadet Cuma u t lll
30 F * ix m**cle4l lU lk m iy e t te ) 2tt125 K a t i l l in O a la ta lü a ra «m an-23 nam ez l 03
F a t ih in Boana p a p a z la r ın a133 em annam ea l 03
83 F a ir m eae la ıl (U lA m ly e tte ) 20108 F e r t ve fe rd iy e t u zu lü 5/827 F e r t m l. c e m iy e t m l? 32
H
13» H lle l l e r ’lye 28135 H u ftu zcu luk 33128 H u tb e ( tu rk çe d e n ba«ka137 d ild e ) 117
M İ13028
138
1513039
D a im i encümen
ECv* a i n e ıa re t l U f k lU t ı
103 110
113 115
141
I
12081
58
İh t iy a r h e ye ti t e jk l lA t ı FTıtLıap afra.ii la ta n b u l b e led iye le » k lia t ı-
n ın d it e r le r in d e n a jr r ıld ı- ftı n o k ta la r 145
İm a m la r ve im a m lık 120İm a re t 34/23la n la ro 110
K a d ı l ık 77K a ld ır ım in ş a a t ı 31K a h v e ve k ır a a th a n e n in İ lk
açılım ı 104K a» a 77K o c a ba* ı (m u h ta r) 121K o m a n t e ık l lA t ı (g a rp ta ) 88 K rtp ru in şa a t ı 31K ü lh a n b e y i tA b lrt 31
KtttOph*n*ler K « r K U it ı l Kuı yuvalın
İM
U iım iniaatı
MMabaJelenn Idaml Manlinnukutluk raıtfr»t
Medeni?*M *l*nl hakların ***** M*dro*ier MekUpîar Uyarlıklar MııkınİfT tckkuiIBttnt Uuîıtnıp Muhtar taıUUtt Mutavrilt
NKahiy» utkuiu St»»h moMiunl (tnm tl-
yaıılıkta)Numıın» da im i ıBeyoi-
londai
o* m*r«lamOkçuluk n »koular ukkeu
PPftiar tatili Pehlivanlar tıkkrü
Hali UUi!
8149
I
Sancakı |«Πί S o l# l« rt
147
31
İM
şŞehremini 1 M / 1 3 * / ] ) ]Şehrin tartfl (telle:,
hukukçularına enn-ı j IftŞtltrtmunrU 124/1311Ş fh ir K â h m ı
43 T34İ t TaphanrUr (e »k i yokaullar1m yurdu) nB
MTan ılfA t (tem ttllk l* l « r l ) İO
10 Tenvirat l|lcr| 30
im Tehcir (U U m U kU l 101
M TrUa < vak ıf) 4fl120 T tU u lr r 114* Toplantı (iç tim a i n e
MSu
Umumi hcl&lar 24
M Umumi m c d iı (B e le d ir · ·Ifrûel ı s ·
İH Umumcoluk 33
P*:rıkhanrlrr im tiyazı O / M
1717
VVakit 44
Vaktıy» 48
VlUyet V* kAMbaiar bele- û lm » ısı
111IB Y
Yalaklar l hayvanların au Icmaai için ) 7
IIS Yeri*»* tükürmek ti
İÇİNDE geçen adlar( A lfa b e *ıra*ile)
A
AtnluUuiÜm Baki. 1 »Ahm et Et (K u içu la r
17Ahm et Pa*a (O ed lk ). M
A li Γ λ »λ 100Ait Emtri E f . f îA li KuKu. 101Alyon. i m m
Angelhart. H U
Atatürk. 51/11*
B
Behçet Kftm l. 01Beyazıt tV c ll» İL n / H M / HOry;u ıt «Y ıld ır ım ı l. 31 / «
c
Gerdel (M u a llim », 17/İ tC o d e t Pa*4. •e/ ıotCeiAl Kati. Sİ
çÇamlç. İM
Dü*Un 09
EEÜmeklU». 81«*i| y * ç*uw . » / « . »
(Λ nil en Ltr hrr.rt) II «4 M » 4 . ' t 7 ' 1 0 l / 1 0 J
F
Ρ » μ (K etcc lM âa), U f
OO al &4İM (4
HIU1U Ktrm. ıoHama*· l*M* Μ/Μ/ΊΙHamdl Kİ iDRulU i), OVHamdı Et lAkaekUl». 11#H am m rr. M»Urmanoa, İMlU ıip ! ’* » * MILiyr! 11 (Çeyhülu·
Um), M/*5/#7/ÎOHızır Bey (Utanbu) luUuı), II Hırucı'.ûnuu.Hitler. 39
I
l»nı»U Sıtkı Bey, Μ/βΙ/74
K am il B . K * » *KâUp çel"*. „
SSS» I-** "L
Unuuı » ,J· j|, j7/:4W ıin » t .
İM
M«o
Maftm.ıt Ş*«Ift P**»
Î S S S m » / « ' » o . 10*
Matdltıo lU’-unıUi.Mu»Ul» PM * /â |r« l/4 ·
içohan). M
Mıtfrd ıç.Mirabo
NM im ik K 'm ai.
O
0*m»n eaU hU tm tt
ö
O nset ( B U U · ) .Ö m er H ilm i ti
Paâta l
İten i**
P
R
12*105
101
13
î l /101S)
ıe
124
Saltebort,Sedat Ç cu n u » t Mimar). M
Silim (ftw ). MSelini»*» (FantD .Sinan «Mimar».R’ilfvmAn (K inyttl).S i T « n « r · w '9m
9
çanı u d e .
T a tu ln (T o p lu p ı mitte») MıldUrU).
T fo t ll Gotjre.
V*»>n«ıon.
Yanko Vltino». Yuvaktm.Yorg l HaraUm bo (Uk
patrik)
M
121
Π
M /flv o w
22
S ilt Pa«a (A ran m i l ) . β 'Μ / 1 4 ttalkh Uf ıK fkttnbaıı). 134
ZM ibU ll A li B f . l ®'Z lb n l T.t (H ac ı). £Z iya OOkalp, I S /H /M -H *·
y p v t m / w m n i