GAZETESİ

FlATİı 15 MIL — Taleton: 2951—P.K. 324

GÜNUUK MÜSTAKİL S İ Y A S Î GAZETE

Sahibi » • Umumi Neşriyat Müdüril: CEMAL TOGAN — Mm *u1 Yan işleri Müdüfüi SAPI C. TOCAN

EEZr«< iınM M

V a k a i y i u n * ( f i *

A n a va ta n Hüküm etinin Kıbrıs T ü rk Toplumuna Y e n i Bir Yardımı Daha

Maarifine Değerli Hizmeti Geçmiş Anavatandan Emekli Maaşı Alacak

Kıbrıs Türk Öğretmenler

■B Anavatan Türkiye Cum- I huriyeti Hükümeti tarafın­dan, uzun yıllar Kıbrıs

I Türk toplumunun eğitim işinde büyük bir fedakâr­lık ve feragatla hizmet gö­ren 70 Türk öğretmenine daha 1 Nisan 1963 tarihin­den başlamak üzere kültür yardımı olarak emekli m a­aşı bağlanmıştır.

isim ve alacakları maaş miktarı aşağıya çıkarılan 70 Türk öğretmeninin Nisan ve Mayıs aylarına ait ma­aşları Anavatan Hükümeti tarafından, Türkiye Büyük­elçiliğine gönderilmiş ve Türkiye Büyükelçisi Dr. Mazhar Özkol, emekli öğ­retmenlerin maaşlarının Kurban Bayramından önce

Dün sabah saat 4.30 da Kasaba'da TermopU sokar

ğında Emba'lı Liğoris Hristodulu'nun dükkânında bir ı/angm çıkmış ve dükkânda bulunan bir kısmı eşyaya hayli hasar olmuştur. Dükkânın £2000’ya sigortalı oldu ğu ve yangın sebebinin heniiz bilinmediği öğrenilmiş­tir. Polis tahkikata devam etmektedir. Resmimiz yangı- m müteakip dükkânın dıştan görimüştinü tesbit etmek­

tedir. (Foto: BOZKURT)

Milletlerarası Kalkınma Ajansı­nın Yardım Programında Tür­kiye önemli Bir Yer İşgal Ediyor«MIMIIM ftlM IIIIMIItllilM ItlilM IM IlliiiiiiiiiM iiiiHiQ

BOZKUR

biz Mıye Karanlıkla ?

Be le d iy e le r konuşunduYutcsek Kademede ya- pumaıcta oıan görüşme­

ler naKKinda ilgililer. Türk basınına iıiç bir bııgi ver­mekten kaçınmakta ve do- layısıyle basınımız bu ko­nuda gereken bilgiyi Hum gazetelerinin neşriyat ve yorumundan sagıamıya mecbur kalmaktadırlar.

Bizim için acı olan nokta fu ki. Belediyeler meselesi gibi hayati önemi haiz bir konuda çeşitli müzakereler yer aldığı halde, ne müza­kerelerin cereyan «ekli ve ne de iki tarafın tutumu hakkında basınımıza en kü­çük bir bilgi verilmiyor. Halbuki Rum basını günü gününe tafsilâtlı bilgiye sa- hlb olmakta ve hattâ mah­rem kalması icab eden ko­nular bile gazetelerinde tartışma mevzuu olarak Rum umumi efkârı aydın­latılmaktadır.

Türk halkı da pek haklı olarak basınımızdan bu ko­nuda aydınlatıcı bilgi iste­mektedir. Basın olarak bu vazifemizi yerine getirebil­memiz için, birinci derecede ilgili şahsiyetlerden ışık a l­mamız ve hattâ geniş bilgi edinmemiz icab eder. Ve bu yapılmadığı takdirde, İleri süreceğimiz fikirler ve yapacağımız yorumlarda hataya düşebilir, toplumu- muz menfaatlerini haleldar edebiliriz. Basının muhte­mel herhangi bir hataya düşmesini önlemek için il­gililer tarafından gereken malûmatın vaktinde veril­mesi ve basın mensubları- nın aydınlatılması icab eder kanaatindeyiz.

Liderlerimize olan güve­nimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Maamafih Li­derin de basma itlmad et­mesi ve icabında onlara yardımcı olması şarttır.

BOZKURT

ödenmesi için ilgililere ge­reken direktifi vermiştir.

Adı geçen öğretmenlerin emeklilik maaşlarına ait işlem ilgililer tarafından Büyükelçinin direktifine u- yularak derhal hazırlan­mış bulunduğundan, istih­kak sahipleri, yarından iti­baren (3 Mayıs 1963 Cuma) Kıbrıs Türk Maarif Daire­sine müracaatla Nisan ve Mayıs ayına ait emekli maaşlarını alabileceklerdir.

Emeklilik işlemi yapıldı­ğı sırada vefat eden ve lis­tede adı bulunan öğrenci­lerin maaşları eşlerine öde­necektir.1 Nisan 1963 Tarihinden İtibaren Emekli Maaşı Ala­cakların Adları ve Alacak*

İngiltere Türkiye’ye Büyük Miktarda Bir Kredi Açtı

KIBRIS • RADYO Dün Londra’da Türkiye

İle İngiltere Hükümeti ara­sında İmzalanan bir anlaş­mada Uluslararası yardıma bir hisse olmak üzere, In ­giltere Türkiye’ye 2 milyon 875 bin sterlin verecektir.

EŞYA ALINACAKBu para Türkiye’nin In ­

giltere’de sermaye ile yarı sermaye diye gruplandırdı­ğı eşyalardan alınması İçin kullanılacak ve 1970 ile 1988 y ıllan arasında geri ödenecektir.

lan Maaş Miktarmı Gösteren Liste

Adı

Aylık olarak Alacağı Para

Türk LirasıHandan Mustafa 432Hüseyin Osman 513Şaziye Hafiz Mustafa 459 Şaziye Vicdan 459Vedia Mustafa 450Emine Yekta Mustafa 405 Besime Ümran 445.5CŞaziye H. Fikret 405Mehmet Münür 486Dervişe Behaeddin 463.50Keziban Ali 414Hüseyin Zekâi 450Huriye S. Mahmut 405Mehmet Şevket Osman 517.50 Ahmet Faris 517.50Hüseyin D. Mustafa 432Mustafa Sıtkı Ali 495Zehra N. Yeşilışık 427.50Sıddıka Ahmet 432Ahmet Derviş Hurşit 432İbrahim H. Karanfil 450Faika Hüseyin 427.50Hüseyin Ş. Mahmut 522Akile Mula Hüseyin 486Ahmet Talât Arif 418.50Servet Ömer 427.50Hatice Hüseyin 427.50Müride Nebile F. Alkan 405 Ahmet Ramadan 463.50

(Devamı dördüncü sayada)ııııııı*«ııım ııtM iıııııı«aı

Kız Lisesindeki yarışmada konuşan iki kız öğrenci (Foto: Bozkurt—BtLBAY

Diin öğleden sonra Lefkoşa Türk Kîz Lisesinde düzeni enen Orta Okul sınıflar arası yarışmayı ilgi ile takip eden öğrenciler. (Fotos Bozkurt—Biltay)

Türk Kız Lisesinde

Başarılı Yarışma

DüzenlendiYarışmada Derece

Alanlar mükâfatlan­

dırıldıDün öğleden sonra Lef­

koşa Türk Kız Lisesi’nde, okul harici faaliyetlere ka ­tılma fırsatını bulamayan Orta Okul talebelerine bir imkân sağlamak maksadıy le bir program düzenlenmiş ve sınıflar arası güzel şiir okuma, fık ıa anlatma ve kompozisyon hazırlama ya rışması yapılmıştır.

Kalabalık bir öğretmen ve öğrenci topluluğunun iş­tirak ederek ilgi ile takip ettikleri yarışma sonunda öğretmen ve lise öğrencile­rinden kurulu juri heyeti kararı ile şu neticeler, a lın ­mıştır:—

Orta Birinci sınıflar ara­sında yapılan güzel şiir okuma yarışması; Birinci I I-”den Birsel Mersin, ik in­ci I A’dan Bolkıs Münir.

Orta İkinci sınıflar ara­sında yapılan fıkra an lat­ma yarışması; birinci II. B’den Emine Raşit, ikinci II. A'daıı Saadet Hüseyin.

Orta Üçüncü Sınıflar ara­sında yapılan ayni konu üzerinde kompozisyon ha­zırlama yarışması; birinci

(Devamı dördüncü sayada)lltlIllllllllllllllU lllU lK ID IIH İlItlIH IIİlH IIH IH K IIillillll • .•IIIMItlIlIllllKIHMIttlilIMlllMMIlllMMİMIIIIIIIIMMItMMIMIMMIllltlIl

Gazeteci Mebus Kooperatifci ve Müessese Sahiplerinden Müteşekkil Bir Heyet Bugün

Suriye’ye GidiyorHeyette Altı Rum ve Gazetemizi Temsilen

Bir Türk Gazeteci BulunmaktaNEW YORK • RADYO

Milletlerarası Kalkınma Ajansı, 1964 malî yılı için­de Türkiye, Pakistan ve Hindistan’a ekonomik yar­dım olmak üzere 828 m il­yon dolar tahsis etmiştir.Ajansın Orta - Doğu ve Gü ney Asya bölgeler' idareci­si W illiam Foot, Temsilci­ler Meclisinin tahkikat ko­misyonunda yaptığı konuş­mada, 1964 malî yardım için dış yardım olarak is­tenen bir milyar 88 milyon dolar paranın yüzde sekse­ninin Türkiye Pakistan ve Hindistan’a yapılacağını be­lirtmiştir.

(Devamı dördüncü sayada)MlllItlIMIllilllllllllllimmilllMIIIIIUIIIIIIIItIMUlHIMIIIHHIIMMniMIIMIMIIIIIIIIIIMIIIIIIMIIIIHHIMIIMIIIIIHHIUHIItiMlirUlltHIIIIIIIIIIMIIIIIIimiltéMIIIimilillllll

1 Mayıs Bütün Dünya­da Törenlerle KutlandıKIBRISTAKİ SENDİKACILIK FAALİYETLERİ ÜMİT VERİCİ

İşçilerimizin Eğitilmesi Şart

Cumhur Başkan

Muavini Tebrik

Kabul Edecek

Cumhur Başkan Muavini Dr. Fasıl Küçük Kurban Bayramı münasebetiyle, bayramın birinci gününe tesadüf eden 4 Mayıs, 1963 Cumartesi günü sabah sa­at 10’dan 12’ye, Resmi ika­metgâhında halktan tebrik kabul edecektir.

E Son zamanlarda Suriye’­de vukubulan askerî ihti­lâl ve memleketteki karışık durum münasebetiyle hava trafiğine kapatılan Şam - Lefkoşa - Şam hava hattı­nın, durumun normale dö­nüşünü müteakip tekrar açılması üzerine Suriye A- rap Cumhuriyeti Hava Yol­ları, şehrimizde bulunan acentesi "Olympus Tours Ltd. Seyahat ve Turist Bü­rosu vasıtasıyle gazeteci,mebus, kooperatifci ve ta­nınmış müessese sahiple­rinden müteşekkil bir heye­ti Suriye’ye davet etmiştir.

Hususî bir uçakla bugün I adamızdan ayrılacak olan

heyette bir Türk, beş Rum gazeteci, bir Türk, iki Rum mebus, kooperatifçiler ve tanınmış müessese sahiple­ri bulunmaktadır.

Uç gün süreceği bildiri­len bu seyahat esnasında heyet mensupları Şam ve Palmira şehirlerini ziyaret­le muhtelif tetkik ve temas larda bulunacaklardır.

Heyete dahil gazeteciler şehrimizde yayımlanmakta olan gazetemiz ile Mahi, Filelefteros, Elefteria, Alla- ği ve Kibros gazetelerine mensup muhabirlerdir.

Bu seyahatta gazetemizi arkadaşımız Bilbay Emin, oğlu temsil edecektir.

f»1HIIHIIIlllllllllllHIIIHIIHII»«llllim ilim ilHIIIHHHIIIlHIIM HIM m iHHIHHHIIIII.ıı

Rum Basını Türk Görüşünün Tepkilerinden KuşkulandıL0RD HOME’UN BEYANATININ AÇIKLANMASI İSTENDİ

Kıbrıs Konusunda Türkiye, Amerika Ve İngiltere MutabıkLEFKOŞA - ROYTER

Kıbrıs Rum Basını, K ıb­rıs Cumhuriyeti Anayasası gereğince garanti altına alınan Türk haklarının ko­ruması amacını güdenbazı Anayasa hüküm ve maddelerinin uygulanması- nı ve dolayısıyle Türk tezi­nin Ingiltere Hükümeti ta­rafından desteklenmesini hoş karşılamamıştır.

BRİTANYA TURKLERI DESTEKLİYOR

Bir süre önce Türkiye’yi ziyaret eden Britanya Dış­işleri Bakanı Lord Home tarafından yapılan bir ko­nuşmada söylediği iddia olunan Türk tezini destek­ler mahiyetteki beyanatın bir gerçek olması ihtimali karşısında Rum Basını Kıb rıs Hükümetinin, durumu

inceleyerek gerçekleri mey­dana çıkarmasını istemiş­tir.

GERÇEK AMAÇKıbrıs Hükümetinin, Lord

Home’un beyanatını incele­yerek bunun tam metnini istemesini de arzulayan Kıbrıs Rum Basını, bu be­yanatından neyi kastettiği­ni ve gerçek amacın ne ol­duğunun meydana çıkarıl­masını da talep etmiştir.

ANDLAŞMALAR VE ANAYASA

Bilindiği gibi bir süre ön­ce Ankara Radyosunun ver diği bir haberde Lord Ho­me, Dean Rusk ve Feridun Cemal Erkin arasında yapı­lan bir görüşmede Kıbrıs konusunun ele alındığını ve Türk ve Rum cemaatla­

rı arasındaki gerginlik ve anlaşmazlıkların ancak ve ancak Kıbrıs Anayasasına ve garantör devletler ara­

sında imzalanan andlaş- lara uygun olarak halledil­mesi gerektiği hususunda anlaştıkları belirtilmişti.

Rum Memurin Cemiyeti Beledi­yeyi Maddeten Destekleyecek

Kıbrıs Âmme Hizmeti Rum Memurları Birliği Baş kan ve Genel Sekreterinin neşrettiği bir bildiride, Yüksek Anayasa Mahkeme­sinin Belediyelerle ilgili ka­rarma temas edilmiş ve Rum belediyelerinin karşı­laşması muhtemel muhtelif maddî güçlüklere karşı ko­nulabilmesi için üyelere müracaatla belediyelerine

DÜN A N K A R A D A N A D A M IZ A BİR O G R EN C i K A F İL E S İ GELDİKafile Mensupları Gazetemizi Ziyaretle Bilgi

Aldılar

maddî yardımlarda bulun­malarını isteyen Rum Me­murin Cemiyeti, bunu en önemli nv.llî bir vazife say­dıklarını açıklamışlardır.

1 Mayıs işçi Bayramı, dünyanın her yanında ol­duğu gibi Kıbrıs'ta da dün işçiler tarafından kutlan­mıştır. Lefkoşa ve sair ka­sabalarda toplantılar ter- t t p 1 e n m i ş, sendi­ka liderleri konuşmalar yapmış, sokaklarda yürü­yüşler olmuştur.. Çalışma ve Sosyal Sigorta Bakanı Papadopulos bu münase­betle işçilere gönderdiği bir mesajda, "1 Mayıs şen­liklerinin hür, demokratik rejimlerde işçilere tanınan hakların bir teyidi olduğu­nu belirtmiş, "diktatörlükle idare edilen memleketlerde işçilerin talebleri için m ü­cadele hakkından mahrum olduklarını" hatırlatmıştır.

ÜMİT VERİCİ “Kıbrıs'taki Sendikacılık

hareketinin geçmişteki fa­aliyetleri istikbaldeki vazi­felerin de sorumlu bir şe­kilde deruhte edileceği hu­susunda ümit vermektedir"

diyen Papadopulos, işçilere '“mesuliyetlerini, vatandaş­ların hürmet ve sevgilerini kazanmalarını" tavsiye et­miştir.

EGITIM ŞARTöte yandan Kıbrıs Türk

tşçi Birlikleri Federasyonu Genel Sekreteri Necati Taş­kın da ayni münasebetle yayımladığı bir mesajda, “işçilerin karşı karşıya bu­lundukları problemleri et* raf Uca inceleyerek hal ça­resi aramak ve hayat sevi­yelerini yükseltmek için çareler bulmak mecburiye­tinde olduklarını" hatırlat­mış, “Türk toplumunun ik ­tisadi kalkınmasında işçile­re başlıca 3 vazife düştü­ğünü; bunların meslekî te­şekküller meydana getire­cek teşkilâtlanmak, mesle­ki eğitime önem vererek kaliteli işçi yetiştirmek ve hayat seviyelerini yükselt­mek" olduğunu belirtmiş­tir.(Devamı dördüncü sayada)

Lefkoşa Türk Bankası Ltd.Lefkoşa, Mağusa, Lârnaka, Limasol ve Baf’taki Şübcleri

ve Dünyanın her tarafındaki Muhabirleri ile Biitün BÂJVKA- CILIK, SİGORTA ve SEYAHAT işleri için Sayın Halkımızın emrindedir.

Ankara Deneme Lisesi, Ankara Eğitim Koleji ve Ankara - Maltepe Kız Ens­titüsü öğretmen ve öğren­cilerinden müteşekkil bir kafile dün iki özel uçakla adamıza gelmişlerdir.

Kısa bir müddet adamız­da kalacak olan Ankara’lı talebeler şehrimizin görül­meğe değer tarihî ve tu­ristik yerlerin1 ziyaretle

pmuhtelif tetkik ve temas­

larda bulunacaklardır.Dün öğleden sonra şehri­

mizde bir gezinti yapan ka­

file mensuplan bir aralık gazetemiz* de ziyaret etmiş­ler ve bilgi almışlardır.

Tito Eylül Ayında Kıbrıs’ı Resmen Ziyaret Edecek

YUGOSLAVYA KIBRISLILARA ÜÇ BURS YERİYOR

Ankara'lı öğrenciler gazetemizin teknik bölümümle bir baskı makinesi hakkındaizahat alırlarken. (Foto: Bozkurt—BİLBAY)

Rum Basınından öğrendi ğimize göre, Yugoslavya Cumhurbaşkanı Tito’nun Kıbrısı önümüzdeki Eylül ayında resmen ziyaret etme si kararlaştırılmıştır. Bu mü n as ebetle iki memleket ara

Suudi Arabistan

Kırallığının AçıklamasıBaşta ‘Saut El Arab’ rad­

yosu olmak üzere, muhtelif Arab Radyo istasyonlarının yaptığı neşriyattan öğrendi­ğimize göre, Saudi Arabis tan Hükümetinin Mısır ve emenden gelen hacı nam

zedi seyyahların mekke’ye gitmesine mani olduğu ileri sürülmüştür.

Suııdi Arabistan hüküme­ti. muhtelif vesilelerle belir ttiği gibi bir defa daha tek­rarlamak ister ki, hacce git meğe çalışanlara mâni olma Vacak ve hangi memleketten gelirse gelsin haeoe gidecek olanlara elinden gelen bü­tün kolaylığı gösterecektir. Mısır ve Yemen hükümetle rinin lıacı namzetlerine ko­laylık göstermemesi halinde gerekli müsaade verildiği takdirde kemli uçaklanyle Yemen ve Mısırdan hacoe

j gitmek isteyenlere uçak tah1 tfîc A »-İ.I.J— - j?

sındaki ticari ve eğitim mü­nasebetlerinin geliştirilmesi de öne alınmıştır.

ÜÇ BURS öteyandan Başkan Tito’-

ya itimadnamesini sunmak için Belgrad'a son gidişinde Kıbrsıın Yugoslavya Büyü­kelçisi Kraniyotis, bu mem le kette Kıbnslılara verilen üç burs elde etmiştir. Bunlar dan biri tam bir üniversite tahsili olup diğer ikisi de değişik fakültede ders takp edeceklerdir.••iniHHIIIIIIIIIIIIIlIHHNnM HIiM HM tHnilM lllllllt

SON DAKİKA :

Doğu Berline GittiKomünist çiftçi birlikleri

EKA Genel sekreteri Ham- bis Milıailidis, Doğu Alman ya Halk Cumhuriyetinin M illi çiftçi partisinin Kong resinden hazır bulunmak ii- zere dün uçakla Komünist Doğu Almanyaya gitmiştir.

Mağusa Kazasında Avlanmak Yasak

Resmen açıklandığına gö re, Mağusa Kaza Amirliği Dairesi, bu kazada yabani kuş ve diğer hayvanları avlamakta olan avcıların ruhsatlarını hep birlikte ve neşredilen bir bildiri .ile iptâl etmiştir. Kaza am irli­ğinin bu tedbire başvurma­sının sebebi, ekinlere ve diğer mahsullere avcıların faziasıyle zarar yapması gösterilmekte olup am irli­ğin avcılara yaptığı m uh­telif ihtarlara rağmen av­cıların bu zararlardan ka­çınılması için zerre kadaı gayret göstermediklerine dikkatleri çekilmiştir.

Başsız Çocuk DoğurduMAGUSA • ÖZEL

inanılır çevrelerden ha­ber aldığımıza göre, M ağu­sa Hastahanesinde doğum yapan Limbiya’lı bir Rum kadını başsız bir çocuk do­ğurmuştur. Doğumu yapan anne tamamen sıhhatta bulunmaktadır. Doğumu Mağusa Hastahanesinde bir Rum Kadın Doktoru yap­mıştır.

TÜRKİYE’DE KARACABEY YAKINLARINA ÜÇ BOMBA

ATILDIMeçhul bir uçak, dün

Türkiye'de Karacabey ya­kınlarına üç bomba atm ış­tır. Bu bombalardan ikisi patlamıştır üçüncü bomba«»ımMMMMitmmmıııitutuHMMMiHnMtımm»

CİNAYETTEN SANIK OLARAK DERDEST EDİLDİ

31 Mart, 1963 tarihinde öldürülen Limasollu Atina Sava Pastfdu’nun katliyle ilgili bîr Rumun tevkif edil­diği polis makamlarınca

patlamamış; fakat 2$ metre derinliğe saplanmıştır.

Bu konuda bir açıklama yapan M illi Savunma Ba­kanı İlham! San car, üçün­cü bombanın bugün tetkik edileceğini bildirmiştir.AtlIlItlIlM IIIIM IIlinHIltlIUltlUlIM IIIHİllllHM IlK

Dolu Hasar YaptıEvvelki gün Baf Kazası­

na bağlı Aydın (Ayyanni) kÖNimde yağan şiddetli do­lunun bazı meyve ağaçları ile bağlara büyük hasar yap

(B O Z K U R T )WWNWWIWWW»”

SJ-JfcrtVt

ANKARA NE D İYO R ?_____ ______ H.mrısı. Halk Partisinin önderlerinden Prof

Amerika ve İngiltere D ı*torl NATO toplantıları ve NATO nuk eer t, n , ti görüşmeler dolay isiyle Ankara ya uğr , .Kıbrıs «İsmail ve dünya meseleleri hakkında An

kiua'mn ve iki Dışişleri Bakanının görüşünün ur­

luya dökülmesi yönünden faydalı olmuştur.Bu porftjmolerle ilgili olarak, devletin ıeaml

organı Ankara radyosu su sınırlamayı yapmıştır. "Dünya problemleri, Uzak-Doğu, Yakın-Doğu.

llalı-Dogu münasebetleri, NATO ve Kıbrıs me­

seleleri" ele alınmıştır.Diğer konular bir yana İletilirse, Kıbrıs me­

selesinde dalgalanmaların ele alındığı ve şu esas­lara varıldığı anlaşılmaktadır. Ankara radyosu bu-

nu da şöyle vermektedir, "Kıbrıs meselesi: Devlet

adamlarıma. Kıbrıs meselesindeki görüşümüzü

etraflı lıir şekilde, delilleriyle, Anayasanın ve and laşmalarm ihlâli halinde doğabilecek ciddî mahzur

ye neticeleri izah etmişler, bu izahların ışığında

taraflar, anlaşmazlıkların anayasaya ve amllaşma

laıa riayetle ve bunlara uygun şekilde halli za­

rureti üzerinde mutabık kalmışlardır."

KesmJ bir radyo, yabancı devlet bakanları İle

yapılan görüşmeler haklımda yorumda bulunurken

delile dayanmak zorundadır. Ve bu konuda Ankara

radyosunun titiz olduğu, bu esasa uyduğu birçok

meseleleri isbat edilmiş bir gerçek olduğundan,

kendi radyomuz olduğu için değil fakat gerçekleri

belirten bir radyo olduğu için belirtilenleri kabul

lenmek gerekmektedir.Ote yandan, Türkiye Dışişleri Bakanı Feridun

Cemal Erkin, Karaçl’ye hareket ederken, Ankara

radyosunu doğrular tarzda görüşerek, görüşmelere

tarar kişi olarak konuşmuş ve “Türkiye Kıbrıs ko­nusunda Ingilteryle görüş birliği İçindedir’’ demiş •'Kıbrıs meseleleri ancak mevcut andlaşmalar

İçinde halledilebilir” diye ilâve etmiştir.IVvlet Bakanı ve üç numaralı Başbakan Yar-

dimcisi, Halk Partisinin önderlerinden Profesör

Feyzloğlu, Ankara Gazeteciler Cemiyetindeki

basın toplantısında Kıbrıs konusuyle ilgili soru­yu “Hükümet Uluslararası andlaşmaların verdiği

bütün imkân ve yetkileri kullanmağa azimli ve

kararlıdır. Dışişleri Bakanı, Bu konudaki tutunıu- mumuzu tereddüde yer bırakmıyacak şekilde açık

lamıştır’ şeklinde cevap vermiştir.

Esasen ortada olan Türk görüşü; Türk hükü­

met yetkililerinin ağzından bir defa daha, gerek yabancı devlet adamlarına gerekse basma tekrar­

lanmıştır. Tek görüş andlaşmaların harfi harfine

tatbikidir.

Belediyeler meselesi ile ortaya çıkan kriz, and

taşmalara tarat olanlara, Devlet Hukukunun "Ahde

vefa” kaldesinik dolayısıyla hatırlatmak fırsatını

ve yine aynı kriz, Ankara’da çarkların başında

olanların, ihtilâlden önce olanlara benzemediği,

iç konularda olduğu gibi, Dış konularda daplânlı

hareket ettiği gerçeğinin ortaya dökülmesi fırsa­

tını Türkiyeye vermiştir.

Sadece Rum liderlerinin ve basının değil,tüm

olarak Türk dünyası dışında kalanların dikkat et­

mesi gereken bir nokta vardır ki o da Belediyeler

krizi ile Türk devlet adamları tarafından açıklan­

mış durumdadır. Türkiye uydurma delillerle değil,

büyük fedakârlıklarla yaratılan andlaşmalara bağ­

lıdır; ve her türlü çıkmazın bu yolla halline taraf­

tardır.. Esasen Devletler Hukuku, Birleşmiş Millet­

ler aııdlaşması ile kabul edilenler ve dünya poli­

tik andlasmalan, her an için bir andlaşmaya da­

yanma esasını ön görmektedir.

Ankara, diyeceğini demiştir, Kıbrıslı Türk

liderler de aynı görüşe sahiptir. Kıbrıs Rum lider­liğinin tutumu da ortadadır. Beklenilense Atina-

ııın görüşüdür.İSMET KOTAK

Gazetede çalıştığı sıra­da Stevenson hukuk talisi Üne do devam etti. O, ze­kasının ch iyi bir şekilde bu sahada kullamlabilece gine inanmıştı. 1926 yılın 3a Nortlıwestem üniversi terinden mezun olan Ad- lai. Illinois barosuna kaimi edilmişti. Şikago şehrine yerleşen Adini orada avu

katlık yapmıya başladı.1933 yılına kadar Adlaj,

çok zeki bir avukat oldu­ğunu isbat etmiş ve her tarafta tanınmıştı. O sene Roosevelt idaresi tarafın­dan Washington’a çağın lan Adlai’den, hükümetin önemli bir tarım ajansının siyasetine şekil verilmesi ne vardım etmesi istendi.

Onun bu alandaki çalışma lan o kadar hayranlık ya rattı ki, diğer hükümet faaliyetlerine yardım et­mek üzıere Adlai orada alıkondu.

1941 yılında harp tehli­kesi Amerikayı tehdit edin ce Stevenson, Donanma Bakanına özel yardımcı

olarak tayin edildi. Adlai bu mevkii, harbin sebep olduğu harabeyi ve halka yardım yollanın araştır­mak üzere 1943 de İtalya ya gönderildiği zamana kadar muhafaza etti. Doğ rudan doğruya İtalyan halkı ile temaslar yapan Stevenson, bundan çok şeyler öğrendi.

DTfliKARDEŞLERMÜESSESESİNDEN

1963 MODELİ TAM OTOMATİK

N O V A KASİMETRİK YENİ MODEL TELEVİZYONLARIMIZ

VASIL OLMUŞTUR isimleri kayıtlı ve depozitleri ödenmiş Sayın Müşterilerimizin müracaatları rica olunur.

BulmacaHazırlayan:

Kaner Mustafa Kemal

'daDünyaOlup Bitenler

1 2 3 4 5 6 7 S 9

2 O D C E C M D ö n

3 □ □ □ ■ 3 L O D G

4 i D o m a B ü

fi n m to o o n ç M

‘ o o d d o d d

5 r n Z D B U U L D

9

Soldan Sağa:1. Pişir demektir. Vücut

benzini, 2. Taşıt vasılası, an s.zııı, 3. Taze, kayıp, 4. Üst dudak üzerindeki kıllar, 5.İlçe, Tersi bir çeşit çalgı,6. Kayıp, 7. Yorgunluk ver mı'yen» 8. Beden eğitimi, çe lik dolap, 9. Kışın yağar.

Yukarıdan Aşağıya:

1. Gözüstündeki kıllar,Türkiyenin Kuzey batısında bir şehir, 2. Taşıt vasıtası, söylenişi İngilizcede yukarı demektir. 3. Din adamı, de­ğersiz. 4. Tersi işaret sıfatı, muharrir. 5. Kabul eden, evcil bir hayvan 0. Beyaz, harf okunuşu, 7. Pislik, plân8. Tiirldyede Kıbnsa yakın bir burun, 9. Yüksek ses, de mir volu durağı.

Dünkü Bulmacamızın Çözümü

Soldan Sağa:

1. Mehtap, An, 2, Arı,Ati, 3. Niyagara, 4. İka,Iyas, (Sayı) 5. Sarp, ö t 6 Ab, (Ba) Nıgza, (Azkın) 7.Triik (Kiirt) 8. Kare, 9. Tan rım.

Yukardan Aşağıya 1. Manisa, Erikab (Ba

kire) At, 3. Hıyar, Ba, (Ar)4. Ben’ 5. Aııgı 6. Aygıt, 7.Fasıla, Gram, 8. Atasözü,9. Ni, Takım.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * ■ ************** ** ** ** ** ** ** ** ** **+

Birgüıı FRANSA'nın Jog nv kasabası beklenmedik bir hadiseye sahne olmuştur Yonne Nehrinin iki yakasım birleştiren köprüde ansızın beliren bir yaban domuzu sakin bir pazar yaşıyan ka saba yerlilerini dehşete gar ketmişti. Sağma, soluna bak

mıyan çılgın gibi koşan hay

van, bisikletlileri ve yayala n yere devriyordu, herkes sı ğı nacak bir delik arıyor, en /akın mağazalara dalıyor,

li rin açık alt kat pençere ..;„/l n ieerive atılıyordu.

V-i evterinden içeriye -atılı)1 Civardaki briyon ormanın da aldığı bir kurşun yarasın

dan çdguıa dönen hayvan o nüne çıkan her şeyi devin devire nihayet polis komiser liginin de bulunduğu Dulx> ¡s Thainville kışlasının açık kapısından içeriye atıldı. Artık polislere, onu vurmak tan başka yapılacak iş kalını

vordu.

Kendisine G iizel Dediği İçin İntihar EttiBuenos Aires’de küçüklü

ğündenberi güzel olmadığı

ııa kani olan on dokuz yaş

Iarında bir kız, arkadaşları ile birlikte gittiği bir toplan tıda bir delikanlının kendi- sine güzelliğinden bahset­

mesini alay edildiği şekildi telakki etmiş ve külliyetli miktarda uyku hapı yutmak suretiyle intihar etmiştir.

Evlendikten Bir Müddet Sonra Karılarını Değiştirdiler

Belgrad'da iki . « k o n i«- ^ J * ¡ ¡ -UCJglílVl J.ÍKJ. Ml .VV.VV.J --- V - .evlendiklerinden birkaç ay | etmişlerse de kanun yakala

KOÇ BURCU; (21 Mart—20 Nisanı) Ortada dikkate alınacak hiç bir sebeb olmadığı halde,. Siz başınıza ille de bir dert açmak istiyorsu nuz. o başka. Bu sizin bileceğiniz bir iş.

BOGA BURCU: (21 Nisan 20 Mayıs) Gerçi bir insanın gurur ve izzetinefisine düşkün olması ve bu konularda titizlenmesi iyi bir şey, ama, aksi tesirlere de yol açabilir. Dikkat.

İKİZLER BURCU: (21 Mayıs—20 Haziran) Daha sakin ve daha mutedil ol*ıaya mecbursunuz. Yersiz çıkışlara ve fazla titizlenmelere j hiç lüzum yok. Sizi yadırgıyorlar. î

*YENGEÇ BURCU: (21 Haziran—20Temmuz) Üzülmenin ızdırap *

çekmenin ve uyukusuz kalmanın, da bir ölçüsü vardır. Fazla hassas ve î alıngan olmaktan vazgeçmeniz lazım. j

01 î te ÍARSLAN BURCU: (21 Temmuz—20 Ağustos) Fazla yüz-göz

mak ne kadar yanlşsa, araya fazla mesafe sokmak da ayni nisbette doğru değil. Biraz daha tarafsız davranmalısınız.

BAŞAK BURCU: (21 Ağustos 20 Eylül) Emin olun, başınızın der J de girmesi içim ara yerde adeta kıl payı kalmıştı, Her şeye rağmen $ bu defa da anlınızın akı ile bu işten sıyrıldîniz. * i

TERAZİ BURCU: (21 Eylül—20 Ekim) Kalbinize, yüzde, yüz hü İ kümetmeğe, muavfak olamıyorsunuz bir türlü. Bu yetmiyormuş gibi J fazla vesveseli olmağa da başladınız... Yanlış J

AKREP BURCU: (21 Ekim—20 Kasım) Sizin için katlanılan zah İ metlerin, ve alman çeşitli tedbirlerin, kıymetini bilmelisiniz Aksi hal î de her şey bir kere daha arap saçma dönebilir.

YAY BURCU: (21 Kasım—20 Aralık) HeHr şeye mukabele etmek hakıaten lüzumsuz. Sız bildiğinizden şaşmamağa ve daima oldufiu ei bi yumuşak davranmağa çalışmalısınız,

OĞLAK BURCU: (21 Aralık ...20 Ocak) Boşuna zahmeti O sizinle uğraşıyor diye sız de onunla uğraşmağa kalkışırsanız, hem ağzım" n tadı kaçar hemde zararlı çîkarsînız. «semizin

KOVA BURCU: (21 Ocak—20 Şubac; Siz onu sevdiğinizden vüzdp t yuz emin olabilirsiniz, Fakat o henüz emin değil diye d îkınız yok. Kaderi inkâr edemezsiniz ki, V kızmağa hak i

BALIK BURCU: (21 Şubat—20 Mart) Sizin apıldığımz merakın «v i. zaman, zaman onnnHa v. . . . meraKın ay

liği lx>zmuştur. Privna da vukua gelen bu hâdisenin evveliyatı şöyledir. George Blagııseviç ve Sofred Pejiç iidmda iki arkadaş, bundan birkaç sene evvel, evlenirler sc birkaç ay sonra kanlarını değiştirmeyi birbirlerine va adetmişlerdi. Bu iki arka­daş bundan altı ay evvel evlenince, vaadlerini unut mamış ve üç ay sonra kan lanın birbirlerine hediye etmişlerdir. Bu hal kadınla ıın da hoşuna gitmiş ise de hükümet müdahale ederek kadınları ilk kocalarının ya nına dönmeğe mecbur bı rakmıştır.

Burs Alarak İsviçre’ye gitti

İktisadî Plânlama Dal, si memurlarından UlkııT' man dün İsviçre’ye J g veccihen adamızdan avrn' mıştır.

Birleşmiş Milletler pa İktisadî Konseyi'nin , d'.gl bir bursu ' C anVae' genç ekonomistimiz bir «7 ne müddetle İsviçred» i?' larak iktisadi kalkınma mevzuu üzerinde araştı, malarda bulunacaktır,

Kıbrıs Hükümeti Türk

Memurlar Kurumu Lefko

Şubesinden

BİLDİRİHükümetin Genel Ta],,

mat, Malî Ni/amat ve Anı

bar N izama tı imtihanlar;

için hususi dersler verilec

tir. Alâkadarların en geç 3 Mayıs Cuma gününe kadar

Kurum Lokalinde her gün

ö.s. saat 17-00 ile 18.00 ara­

sı Bay llasan Z. Tatara ve­

ya Bay Erdoğan A. Haşana

müracaat etmeleri reca olu

£

nur.

İdare Heyeti

AÇIKLAMABiz aşağıda imza sahibi

Kemal Ilasan ve Hüseyin \1. Bardak ilk Türk Koope ratif mozaik ve mermer fab rikası ismi altında yom ku­rulmuş olan bu fabrika ile hiçbir ilişiğimiz olmadığını görülen lüzum üzerine umu ma açıklarız.

Kemal Haşan Hüseyin M. Bardak

16. Karababa Snkağı.

nına,, zaman, zaman onunda kapıldığı muhakkak Sı. (,„ 7 „ m aymenin çarelerini aramanız icabe-der mUhakkak- Şu halde °"u ,kna et

Hem çekiyor, hem de soy lenlyordu: "Kato Venize- los... Kahrolsun Venizelos. Hepsi kahrolsunlar..” U- zaktaıı Yunan askerleri­nin öteki Türk zabitleri­ne sataştıkları görülü • yordu. Nihayet Hrisosto- mos'un arkasında duran Yunan zabiterlnden biri,

ı Istemlye lstemiye seslen­di:

‘‘Asta vire." Adamın sanki yakalayan askerle­rine ‘‘bırakın’’ diye söy­lenmek lütfen aklına gel inişti.. Metropolit Hrlsos- totnos hazretleri bu sıra­da Vali beye dert yanı­yordu:

“Niçin tek durmadı lar?.. Neden bomba attı­lar?.. ateş ettiler. Biz sulh yolu İle Izmlre girl yorduk. Bundan sonra olacaklar lçlıı mesuliyet kabul etmiyoruz" Vali de yalvarınca,

“Size, Yunanlılara res­mî makamlar mukave­met etmedi. Biz, hükü­metimizin emirlerini ye- rîne getirdik. Karşı ko-

j yanlar münferit şahıslar ı ılır.,”' Diyordu. Bu müıı ! ferit mahutların yaptıkla | rı yarım saat İçinde bü- ; tün İzmirliler tarafından ı duyulmuştu. Bu yapılan- ! lar, çok geçmeden bit • ! tün yurdu, Türkiyeyl

ayaklandırdı. Zaten son radan anlaşılmıştır ki, ayaklananların da hızı­na hız kattı. İzmir, blı stsnbol, bayrak oldu,,

Yusuf, tekrar Kemural- tı caddesine döndü. Her kes dağılıyordu Artık Yunanlılar Katliâma haş hyordu. Bunu herkes his «etmişti. Yanından luzla geçen İki kişinin "Yunan lılar vilâyetteki memurla­rı dışarı çıkarıyorlar" diye konuştuklarını duy-

5 A M / M M C O C A G Ö Z ' İ İ n r J t O M A İ V J

du. Yusufun hemen amca­sı aklına geldi. Bitkin, âdeta sürüne sürüne Ye­miş çarşısından geçip, arka yollardan Gümrüğe doğru yürümeğe başladı. Başka zamanlar yürür • ken aksayan sağ ayağı, pek belli etmezdi. Fakat şimdi basbayağı kendisi ne bile zorluk veriyordu.

Kordonboyuııa çıktığı vakit, Yusuf, gördü ki bütün yerli Kumlar, Ko­nak meydanına doğru akıyorlar. Bu insanlar, sevinçten, bağırmaktan deliye dönmüşlerdi. Hep­sinin elinde birer küçük Yunan bayrağı vardı. Kit le halinde Kordondan denize kadar taşarak Hü kûmet konağı’na meyda­na akıyorlardı. Karşıya- kaya, gümrüge geçebilmek için Yusuf, çok zorluk çekti. Kalabalığın arasın da bir sürü Rum çocuğu koltuklarının altında to­mar tomar gazete, bağın yordu:“Parartlma! İlâve!" Yu-

suf'un eline de bir tane tutuşturdular. Beş kuru­şunu aldılar.. Yusuf, kâ­ğıda bir göz attı: Bu, ya­rısı rumca, yansı türkçe yaztlmış, ötedenberl İti­lâf devletlerinin borusu­nu öttüren “Köylü” ga­zetesinin ilftvesiydl. Yu. nan işgal kumandanı Miralay Zafiryus’un be­yannamesini yayınlıyor­du. Yusuf, kâğıda bîr göz

—9—attı. Kalabalığın içinde itile kakıla durakladı. Zafiryus. beyannamesin­de, “iki blıı Yıllık Yunan rüyası gerçekleşti!” di­yordu. “Eııosis” diyordu. “Megalo îdea” diyordu.. “Yunan Milleti âdildir, herkes İşi gücü İle meş­gul olsun..’’ diyordu.

Gözleri karıncalandı Yusufun, ötesini okuya- madı. Kâğıdı avucunun içine buruşturdu yere at tı. Gümrüğün büyük de­mir kapısına doğru ken dişine yol açtı, yürüdü. Kapı kapalıydı. Yusuf, kapıyı yumrukladı. Bu kapı, İ z m i r Rüsu­mat Başmüdürlyetlnln ka Pisiydi. öteki büyük kapıları açtırabileceği şüpheliydi. Daire, güm­rüğün baş dairesiydi. Yu sufun amcası buradaydı. Onu, hemon alıp eve gö­türmek istiyordu. Kapı­nın ardından bir ses:

“Kimsin?” Ne istiyor­sun?" diye bağırdı. Verdi fil karşılıktan sonra, oda cı Osman Ağa, kapıyı araladı. Kapı, kapanır kapanmaz, onu merdiven başında birkaç memur karşıladı:

"Amcanız Refik beye­fendi, bugün daireye gel mediler. iyi de etmişler." Dedi. Yusuf geniş bir nefes aldı. Onu, Başmü­dür Agâh beyin yanına götürdüler. Herkes me­

rak içindeydi. Soruyorlar dı:

“Ne oluyoruz?” Kışla önündeki silâhlar ney­di?”

“Buradan Konak önü­ne geçen askerler ne yapı yorlar?" Daha birçok sorgu sual!.. Yusuf, kısa­ca anlattı. Sonra.

“Ne duruyorsunuz bu­rada Agâh bey? Hemen hepimiz çıkıp gidelim.” Dedi. Herkes ona hak verdi. Fakat geç kalın • mıştı. Bu sırada kapı şid detle vurulmaya başladı. Bütün memurlar, bir ara ya toplanmış, şaşkın şaş­kın birbirlerine bakıyor­lardı. Agâh bey,

"Bize ne yapabilirler? Sakin olunuz rica ede­rim?” Dedi. Sonra gidip kapıyı açmasını odacı Osman Ağaya söyledi. Osman, tabancasını çe­kip yürüyordu ki; Müdür tabancayı elinden alıp, çekmecesine koydu. Yu­

suf, "fena kıstırıldım” diye söylendi. Agâh bey ona.

“Bizden bir memur gi­bi davranın Yusuf bey." dedi, “bize yapacakları muameleyi size de yapar­lar. Nihayet belki bir araştırma yaparak gide­ceklerdir." Odalarına çe­kildiler. Yusuf da bir masaya ilişti. Bu sırada merdivenleri elinde bir tabance ile çıkan bir Yu

nan zabiti, arkasında dört efzun askeri görün­dü. Neferler tüfeklerine süngü takmışlardı. En ar kalarında tercüman ola­rak yerli bir Rum var dı. Kapının geç açılması­nı bahane ederek, ora • cıkta Osman Ağayı fena hırpalamışlardı neferler.. Osman, kapının aralığın­da kan içinde kalmıştı. Bu sırada olup bitenler', haber vermek için Güm­rüğün Yolcu Salonu me­murlarından Fadıl bey, kapıya gelmiş, Osman Ağa’yı kan içinde görün­ce durumu hemen kavra mıştı:

“Yukardalar mı Osman Ağa?""Bastılar daireyi beyim”"Çabuk yürü, artık yu-

kardakllere bir faydamız dokunmaz,” dedi. Yukarı çıkanlar, Osman Ağayı unutmuşlardı. Yunan za­biti çıkınca tercümanın yardımı ile doğru Agâh beyin odasına girdi. Agâh bey, oturduğu masanın ardından doğrulmak iste­di. Zabit, çok nazik, fakat biraz da alaylı bir şekil­de eliyle Müdüre, yerinden kalkmamasını İşaret etti. Sonra kendi diliyle uzunca bir takım sözler söyledi. Tercüma - mn yüzüne baktı. Tercü­man hemen söze başladı:

"Efendim, kumandan her şeyden önce korka cak hiçbir şey olmadığını, endişe etmemenizi söylü­yor, ve teminat veriyor­lar. Sonra diyorlar ki, Yunan ordusu îzmlre gi rerken elde olmayan se­beplerden, biraz da Türk- lerln yüzünden fazla za­yiat verdi. Bunun için si­lâhınız varsa hemen tes Hm etmelisiniz.

(Devamı var)

31"

2 Mayıs 1963 Perşembe

SABAH YAYINI06.59 Açılış ve program07.00 S abalı melodileri 07.20 Haber Bülteni07.45 Mülkiye Ecevit ve

Ahmet Çağan’daıı şarkılar

08.15 Vokal Topluluklar08.45 Koro şarkıları09.00 Kapanış ÖĞLE YAYINI:11.59 Açıhş ve program12.00 Karma Tiirk Müziği12.30 öğle melodileri13.00 Recep Birgit’ten

şarkılar13.30 Haber Bülteni13.45 İngilizce program15.00 Kapanış

AKŞAM YAYINI:16.59 Açıhş ve program17.00 Hafif orkestralar17.30 Taşra magazini18.00 Saz eserleri18.15 Hafif klasik Müziği18.45 Koka kola programı19.00 Yeni buluşlar 19.10 Esen Altarudan

şarkılar19.30 Haber Bülteni19.45 Lanitis programı20.00 Çigan Müziği

20.15 Tülün Korman'da’n şarkılar.

20.30 İstanbul’dan selam 20.40 Beraber ve solo

şarkılar * -»»* §21.00 Derılz savaşlarımız21.15 Kadınlar Fasıl Heye

Terzi SüreyyaLefkoşanın tanınmış terzi

terinden Süreyya Mehmet şimdi Limasolda Istanbuİ sokağındaki atelyesinde u- cuz fiatla modaya uygun elbise diktiğini ve talebe kabul ettiğini bildirir.

DAVETSakarya (Baf) köyü Ka­

dın Kursları öğretmen ve öğrencileri ile Köy Muhtar ve azalan ve îilkokul talim heyeti 6 Mayıs Pazartesi gun ö.e. saat 11.30 da açüa cak ve Çarşamba akşamına kadar açık bulundurulacakokn Ev idaresi’ ‘Dikiş-na kış Çamaşır sergisine sa- ym halkımızın iştiraklerini saygı ile özlerler.

Tertip Het/eti

TeşekkürKıymetli eşini Gülsen

Akşıt m 29 Nisan 1963 tari hinde mustarip bulunduğu hastalıktan kurtulamıyarak vefcrt; üzerine başsağhfc

i d e f r : ; fntüierini fahüîi} tanıdık ve dostlan

camlan teşekkür ederim.

........... ^AŞAR a KŞtT"•"•Hiimi»

tinden Hicazkar Fash

5 o m « d o l a n92 Haber Bülteni

Tdard? " " I * 1 " S & Îst'Çmelf*r -3.00 Kapanış

0¿i&H¿takL 7-iUu.İbrahim Zeki Hurdurlu

262Nereye, ne için gittiğinin farkında değildir-

Lef koşa, binbir çeşit insanı ko.vnunda beslerken ne

için yaşadığını bile farkında değildir. Onun için

geçici zevkler sofrası bir büyük ııiymettir, o yetiyor

ona. Nasıl yetmesin. Çünkü güıı ediyor ya. Bunun

dışında Rumların ve Türkleriıı uyanıkları gecelefi

u> umuyorlar. Gözlerini Lefkoşanın kranlığında gez

dirdikleri zaman.. Sömürgecinin kırbacını görüyor-

ar, onun acısını duyuyorlar, fakat.. Fakat işte bu

katın ardı çok sakat, evet çok sakat. Lefkoşa,

yaşıyoı ama nasıl?. Bunu yabancılara değil, bura­

nın yerli halkına soracaksınız. Çünkü Lefkoşanın

er ıangi bir sokağında, herhangi bir evde, bir

ti->e labbasının altında bulunuyorlar. Gırnatalı kız,

r köşe başında, sevgilis!ni bekliyen bir Afrikalı

(i!n!a,<SaS n'ey^anlnda yarı çıplak dolaşan Parisli er ve Lefkoşa .sokaklarını karış karış bi-

dlr *n t|Uriakİ1 Arap bu maceranın yalnız seyircileri nı ', n ar ^ k o ş a n ın hayatını yaşarlar ve Akde-

p ih i1 •manzara güzelliğinden nasiplerini aldıkları yaşarlar. Ya geride kalanlar?. Ben de kaçıyor

men'b'V K°n’ ben’ ben’ evet h,'n- Türkiyeli öğret dım? ^ k o ş a n ın içinde onlar gibi mi yaşa

vasü'rnn I8yir’ valla,li hayır, hayır. Ben onlar gibi

d i/ hı ınlm ^en*m yaşadığım yer.. Bu yer neresi- Ben i erw* yabanc,lar bilemezler, hiç bilemezler.

Türk Vr “i?anın 'Cinde değil, beıı Türklerin içindeürk problemlerinin içinde yaşadım.”

8 aya girerken ışıklar yanmıştı. Evimiz, ten-

k^**sesiz gibi. Şimdiye kadar bövle değil

- Boyleydi ama.. Bugün ne olmuş b*zim eve

tird ik ’ lalni?" ya,n'z’ ^rkedilm iş.. Üstümüzü degi9

mı? İ Z ; ,b'r güzel gazinodayız Mağusalı

Uzun 1t , yemeğine davet ettiler bizi.Dört vıhv, maSa' Kadlnü erkekli Türkler ve biz.

sonunda böyle bir ayrılık yemeği. Niçin

K im « * 6 N azm i C e lâ l sftz a l(" Kıbrıs'tan

vılm ; r n -Ve okullardan söz açtı. Sonra ben, dört tlıl_ı b „ özetini yaparak sözlerimi allahaısmarla­

dık * V.-, Hop birllkte Türkçe şarkılar söyle­dim h rimlzi dağladık, bu dağlayıştan hoşlan“ im, bu anı yaşamak benim ^ gerektj

Kanımda bir kım ıldama, bir içten içten lll|

«rlrt Varll^ lm bir sevincin kanatlarında. Sanki

mm s1™. ,bulmu - a labildlğine kanmış bir in«»* an yıldızlardan geçen bir yolda, mutlulu

Bir' r.rrv.1 Sı°n basamakiarındayım. Bir rint gibiyim-

Allah’n. b°n- Hey erenler..” diye sesleniyon«"-mlunduğu yücelerde miyim?. Nerede kal-

y a m S Zî ?' Mt‘lkler ü re m d e . Melekler dört bü

deler acil! a 'S edlyor,ar- Her an önümde yenimyor m* J, y° nileri a^ llrke arkamdakiler kaP*kiîmoi«..: <ln a Çehit ruhların geçidi başlıyor. Bul«

hadi?

dostları-

kümeleri bulut hafinr. ^ Inda bayraklara sarılmış ruhlar btf

rln ortsındaiH 1Cinde geçip « ‘«llyorlar Su öndeki!«

^ ölenler R r ° nlar da Klbrıs,nTevfik Fikret t t mden Namık Kemal, bir elinde!

da «k ile n An ^ ur“yorl«r beni. Millet yol1“ 1ların, akıtılan yolunda harcananb ir yerdeyim V aiilar,n ,n b irb ir le rine karıştık!»«

PERŞEMBE. 2 MAYIS. 1963limW’> KHHWWHll I

IttHIIIUM IW inultM HHIIM IKW I"* ( B 0 2 K U B T )

1«

KIBRIS RUM BASINI YENİ YENİ İTHAMLARDA

11 KIBRIS TÜRK LİDERLERİ TAMAMIYLE UZLAŞMAZ BİR SİYASET TAKİP

EDİYORMUŞRum Basını, dünkü neşriyatında Belediyeler meselesine fazla-

siyle önem vermiş, yapılan görüşmeleri ele almış ve ve bu gö­rüşmelerde ileri sürülen fikirleri dahi sütunlarına almıştır. Bit bütün olarak Rum Basını Tiirklerin uzlaşmaz olduğu noktasında durmuş ve bu neşriyatı yüksekten gelen bir emirle yapıyormuş intibaını bırakmıştır.. Çünkü ayni konuda fikir beyan eden gazetelerin bazan ayni makale konusunu da neşretmışlerdır. *Mahi’ gazetesi bir resim neşretmiş ve Dr. Küçük, Rauf Uenk- taş ile Osman Örek’i bir arada göstereo bu resmin altına Uz­laşmazlar: Dr. Küçük, Denktaş ve Öroek” yazmıştır. Aynı ga­zete “Türk taraofı uzlaşmaz bir siyaset takip ediyor, bu bakım­dan görüşmelerde anlaşmak için zemin bulunmadı diye ilâve etmektedir. ‘Mahi’ bu başlıkları dokuz sütun altında ve iri pun­tolarla vermiştir.

S A T r A a

KADINLARMERDİVENİ

A

t*?, <yus.

m i '

v»■y

I

BİR DEV EVLENDİ:önceki g ün kendisinden oldukça kısa sevgilisi ile ha- yattıu birleştirmiştir. Halen balayında bulunan 7 ayak 2 inç boıja sahip Edward ile 5 ayak 5 inç boyundaki eşi daha sonra, aslen bokser olan Edward!m NataTdaki çiftliğine yerleşeceklerdir. Resim uzun ve kısa boylu

çifti gösteriyor.

k ib r is in il k t ü rk

KOOPERATİF MOZAİK FABRİKASI AÇILMIŞTIR..

14 Türk Mozaikcisinin iştirakiyle kurulan bu MODERN FABRİKA sayesinde KIBRIS TÜRK CEMAATININ BÜYÜK BİR İHTİYACI GİDERİLMİŞ OLDU..-

HER TÜRLÜ MOZAİK İŞLERİ İÇİN HİÇ TEREDDÜT ETMEDEN KOOPERATİF MOZAİK FABRİKASI'm TERCİH EDİNİZ...

Lefkoşa • Orta Köy Yolu

KUMSAL MEVKİİ

(Tel: 72977)

(Aspava Bar yanında)

TÜRKLER BELEDİYELERİN COĞRAFİ TAKSİMİNDE ISRAR EDİYOR

Mahi, Türk Liderleri ile Ham Cemaatı ileri gelenleri arasında yeralan görüşme­ler hususundu neşrettiği bir haberde, iki tarafın dün yapmış olduğu üçüncü gö­rüşmede dahi bir anlaşma olmadığını yazmıştır. Ayni gazetenin bildirdiğine göre dünkü gülüşmelerde üze­rinde durulan esas nokta. Türk liderlerine yazılı ola­rak verilen Makarios teklif ve yeni görüşleri etrafında fikir teatisinde bulunulma­sı ve Türklerin bu tekliflerle ilgili olarak ileri sürdükleri noktalar mütalâa edilmiştir. Türklerin ileri sürdükleri bu noktalar ile ilgili zabıt­lar Rum tarafınca alınmış Ve Cuma günü yapılacak toplantılarda ele alınacak bir mes’ele teşkil edip etme eliğinin incelenmesi isten­miştir. Türklerin bütün bu davranışlarını ele alan ‘Ma bi’ T ürk liderler mutlaka coğrafî taksim yapılmasında ısrar ettiklerini ima etmişler dit' demiş ve ‘yabancı göz- temcilerin kanaatine göre Türkler bunu daha fazla ta­viz koparmak için Makari- os’u sıkıştırmak amacıyle yapmaktadırlar' diye ilâve etmiştir.

INGİLTERE TÜRK GÖRÜŞÜNÜ DEST EKLEM İYORM US

Mahi, sözde Ankara Mu­habiri, Kiriyakoğlu’ya atfen neşrettiği bir makaleye dör­düncü sayfada dokuz sütün i’zeı-ine bir manşet atmış ve ‘İngiltere Hükümeti Be­lediyeler mes’elesinde Tür­

kiye’nin görüşünü destekle­memiştir; demiş ve ‘İngiliz- !er Belediyeler konusunu tamamıyle bir iç mes’ele ad eletmektedir; dive ilâve et- bildirmiştir. Bu görüşmeler-

devam etmekte olan beledi yeler görüşmelerinde dahi bu tavırla hareket ettikle­rini işaret etmek istediğim

miştir.

TÜRKLERİN SEVİNCİ HAKİKAT Mİ YOKSA ALDATICI MI?

Elefteriya, dünkü sayısın da neşrettiği bir başmaka­lede, Türkiye’de Kıbrıs mes’elelerinin görüşüldüğü­nün bir hakikat olduğunu itiraf etmiş fakat, acaba Loıd Home’un söylediği iddia olunan sözler söylen­miş mi yoksa söylenmemiş mi diye sormuştur. Eğer gerçekten söylenmişse han­gi mânâda söylenmiş oklu­ğunu sorarak tesbit etmenin Kıbrıs Dış İşleri Bakanlığı­na düşen önemli görev ol­duğunu bildiren Elefteriya, böyle bir makalenin söylen diği tesfoit edildikten sonra hangi mânâ da söylendiği de meydana çıkarılmalıdır’ diye ilâve etmiştir. Ancak o zaman Kıbrıs Türklerinin sevincinin hakiki veya sahte olduğunu anlayacaklarım bildiren gazete, muhteme­len Türklerin bu sevinçleri­nin esas gâyesinin hariçte kendi menfaatlerine olacak intibalar uyandırmak oldu­ğunu iddia etmiştir. KEDEN ÇİFTE ÖLÇÜ KULLANIYORLAR?

Filelefteros gazetesi neş­rettiği bir makalede, Türk basınında intişar eden bir yazıyı ele alarak yorumla­mıştır. Türk yazarın, bu ya­zısında ‘eğer Makarios Zü- rih Andlaşmasmı imza et­memiş olsaydı Kıbrıs şimdi taksim edilmiş olacaktı’ de­diğini ileri sürmüş ve halen

Sefaletten Deli Olan Meşhur Operet Bestekârı

Pa ul1 Abraha El

Dünyaııuı en meşhur me belilerinin yaratmış olan bu adamın hayatı, en kasvet li trajedilerelen biri olup çık tı. Hattâ, denebilir ki başın dan böyle başladı..

Kendisinden bahsetme * elem önce onun meşhur olan üç opereti sayalım: “Viktor ya ve süvari’, Havai çiçeği,’ ‘Savoy balosu’. Bir de bütün şarkılarını onun bestelediği sesli film var: ‘Hususî kâti be’. Bu film unutulmuş ola bilir. Ama operetler için ay nı şey söylenemez. Her üçü de Avrupa ve dünya sahne

1 erinde lıâlâ oynanmakta­dır.

Paul Abralıam, iki meş­hur ve büyük operet beste­kârı Franz Le;lıar ve Emme riclı Kalman gibi Macaris- tanela doğmuştu. Yıl 1892 idi. Müziğe kabiliyeti vardı, okadar. Nitekim, ticaret oku lunu bitirdi. Bankacı oldu. Bir miidet bankada çalıştık tan sonra ilk felâket geleli çattı. Bankada bir tensikat yaptılar ve Abraham’ı kolun dan tuttukları gibi sokağa atıverdiler.

Paul Abraham, o zaman,

Yukarıdaki resimde bestekâr Paul Abraham’ı, parlak devrinde görüyoruz. Bu resim, “Savoy Balosu‘ öpere- linin ilk temsil akşamı, orimtı dtmtuı Marn Lnnsaft ih>

bankacılıktan başka belki elti müzikten hayatım kaza nabile*ceğini düşündü. O l­dukça iyi piyano çalıyordu. Bir takım besteler de yapı­yordu ama müzik nazariya tı, o besteleri notaya geçir meşine yetmiyordu. Zaten hep öyle oldu. Melodiler kafasında doğuyor, piyano da kelillemiyor. o çalarken birisi hepsini notaya geçiri­yordu.

Velâkin Budapeşte'de* ve Viyanada Kalman ile Lehar, şöhretlerinin zirvesindeydi - ler. Abraham’ın yüzüne kim bakardı?..

Nitekim delikanlı bu iki şe hirde, o iki şöhretin gölge sinde gelişmeğe imkân olma dığıııı çabuk sezerek kapağı Berline attı. O sıralarda bir tesadüf ona yardım etti. Bes tekâr Kalman, o günlerde, operetlerinin metinlerini ya zan Alfred Grümvald’le kav ga etmişti. Muharrir: Tekil elemişti, sen kendini bir şey sanıyorsun değil mi?.. Ben de gidip yazdığım operrt metnini genç bir bestekâra bestelettireyim de gör..’ ve genç bir bestekâr ararken Paul Abraham’ı bulmuştu.

İşte: ‘Viktorya und Ihr Husar’ bu suretle; meydana geldi. Berlinde sahneye kon masıyla muazzam bir mu­vaffakiyet haline geliverme­si bir oldu.. Onu bestekâ­rın ikinci opereti, onu da üçücüsü takip etti. Avrupa nın bütün merkezlerinde her üçüde oynanıyor. Tiyat t ol ar her geoe ekıluyor ve Abraham’m cebine muaz­zam paralar akıyordu.. Ama be«tekâr milyonlarla sayıla cak kazancını, avuçlarından su gibi akıtıyordu. Berlinı>Kmnti(1a mnaTOfim Kır trîl*

de olduğu gibi günlük ha yatta da Türklerin üzerinde ısrarla durdukları tek şey hiç, şüphe yok ki coğrafi taksim yolu ile bütün ada­nın taksimidir!’ diyen gaze­te, Makarios ve Rum lider­lerin çifte ölçü kullandıkla­rını söyleyen Türk yazara garip ve yersiz bir misal ve rerek şunları söylemiştir:

“Türkiye’de de Kürtler bir federal hükümet kur mak arzusundadırlar. Türk Hükümeti kendile­rine bu hakkı neden tanı­mıyor? Bu Türk yazara soruyor ve diyoruz ki bu çifte ölçü ve siyaset değil mi? Sayılarının az olduğu söylenecek, Kıbrıs’ta da durum ayni eleğil mi? O halde özellikle son za­manlarda bu çifte ölçü ve hatta adada federal bir hükümet kurulmasından bahsetmekten güdülen amaç nedir?”

Te*frika: 63

Celi’ diye bağırdı.Aralanan kapıdan Kemal’

in başı göründü. Suavi’yi hafif bir baş hareketiyle selâmladıktan sonra:

— ‘Sedat Be>vi istiyorlar,’

dedi.Se-elat gitmek için ayağa

kalktığı zaman, Suavi arka stndan:

— ‘Konyağını bitirme­din,’ diye seslendi. ‘Mühim bir şey değilse gel bekle­rim. Bir iki lâf daha atarız.’

Sedat odasına girdiği za­man Melâhat’le Nerimanı masasının karşısında oturur buldu- Neriman’ı başıyla selâmladı, Melâhat’e dön­dü.

—‘Safa geldiniz,’deeh. ‘Han gi rüzgarlar attı sizi böyle.?' —‘Çalmayanın kapısını ça larlar işte... Aylar oldu uğra (lığın yok. Adeta giilderen bile çııkalata amcasının u- nuttu.’—‘İşlerim çok melâhat ku sura bakma.. Yoksa lıerhan gibir sebepten filan değil-'

Y azan: SEZAİ SOLELLl

iflâs Kanunu, Fasıl 5İFLÂS KARARININ VEm ü t e v e l l i t a y in in in

İLÂNILef koşa Kaza Mahkemesin de. t flâş Meselesi

No. 2/1963. Lefkoşa’lı Emanuel Pulakis hakkında.

Borçlunun İsmi - Emanu­el Pulakis.Aelresi - Lefkoşa.

Meşguliyeti - Teslim Al ma Emrinde tarif olunma­mıştır.

İstidanın elosyaya kondu ğu tarih - 5 Mart 1963.

¡İflâs Kararının tarihi - 18 Nisan 1963.

Mütevelli - İsmi - Antis Triantafillidis.

Adresi - Lefkoşa. Meşguliyeti - Avukat.

Tayinnamenin tarihi - 20 Nisan 1963.Lefkoşa, 26 Nisan 1963.

M. S. ACROT1S Resmî Kabız Memuru.

v*4Vta#■*MOÖ>■*+İOO

S A Ç L A R IN IZ I D Ö K Ü L M E K T E N K O R U Y U N U Z

Satılık EvKaymaklıda İlk

Okul sırasında Ilürrem Ağa Sokağı No. 9 da 3 odalı, mutfak, hamam Tuvalet ve suyu ile satılıktır. Müracaat Klişenin karşısında Baeavuz sokağı no. 6 da Musa Uğuı lııbirel (yoğurtçu).

Besler

Pastahanesin’den

BildiriKurban bayramı münase

betiyle kadeyif imaline baş ladığımı toptan 4/- ve - pa rakente 5/-olmak üzere sa tışa arzedilmiştir.

Müracaat: K. Kaymaklı Tel: 73976

döşemiş, sık sık kabul resim leri tertibine başlamıştı ve devrin şöhretleriyle güzel kadınları bestekârın köşkün elen çıkmaz olmuştu.

İşte o günlerde Almanya da Nazi ler iktidarı ele alı­verdiler. Paul Abraham Ya hudiydi. Her şeyini orada bırakarak ancak canını kur tanp Parise kaçtı. Hiçbir 5<y alamamıştı. Hattâ iki yüz kadar bestelenmiş şar kısı da köşkündeki yazıha­nenin gizli bir çekmecesin de kalmıştı ve bestekâr, bu notaları, sadık uşağının kendisine göndereceğini umuyordu. Halbuki öyle ol madı. Uşak, notaları başka bestekârlara sattı. Abraham in eserleri, başkalarının adı altında intişar etti.

Nazi orduları Fransaya saldırınca Macar bestekârı oradan Amerikaya kaçtı. Fakat Amerikada iş bul­mak şöyle dursun, müthiş bir sefalete düşmekte gecik medi. Amerikan halkının zevkini bilen oralı bestekâr lar, yabancılara soluk aldır iniyorlardı. Bir gün duyul­du ki Paul Abraham çıldır­mış ve bir tımarhaneye tık mışlar...

Son zamanlarda New

\e>rk’a gide*n bir Alman ti yatro müdürü, bestekârı orada ziyaret etmiş. Anlattı ğına göre Paul Abraham hayli iyileşmiş imiş. Hâlâ Avrupa sahnelerinde oynı- yan e>peretlerinden yılda 50 60 bin lira kadar para gele ceğiııi hesaplıyanlar. beste kârı tekrar Avrupaya getirt meği, hususî bir hastahane ye yatırmayı düşünüyorlar. Bu suretle çabuk iyileşebiİP(‘f*{iri lmH'â Î Aİlfi ı»ni r\r\o-

Tenzilâtlı Satış Devam EdiyorÖrgüyünlerinde %40 tenzilâtla satış devam edi­

yor. Mağazalarımızı ziyaret ediniz. Fırsattan fay-

dalanmız.

DERSEV İTHALÂT ACENTESİ (Büyük Hamam Karşısı

LEFKOŞA^

Sonra Kemale döndü: —‘Yahu birşeyler ısmarlasa na karma diye,’ çıkıştı

‘Yok zahmet etmeyin çar şıya çıktık da geçerken şöy le bir ıığrayanlım dedik çok otunmyacağız.'

Sedat bir sigara yaktı:—‘Eli... Daha ne var neyok Melahat? Annen nasıl. Kü çükler ne alt>mde.?—‘Hepsi iyiler... Giilseren geçen ay kızamık çıkardı.” —‘Haberim var. Kemal söv lecli.'

Melahat gülümsiyerek Ke male baktı.—‘Zaten evde ne olsa bitse Kemal sana yetiştirir. Peki evvelki akşamda nerede ol duğumuzu söyledi mi?’ —“Hayır vakit olmadı.'—“Bu gün buraya seni gör meğe geleceğimi de söyledi mi?”—“Hayır söylemedi.’—“Evelki akşam şöyle bi raz hava alalım diye evcek yenikapıdald sahil kahvele rine çıkmıştık.“

Tekrar dönüp Kemale baktı. İkisi birden gülümse diler.—“Saat bire kadar oturmu şuz. Devreden tepeden konu şurken aklımıza geldi ve sa na bir hayli içerledik. —-“Ne diye?—-“Ne diye olacak aylardır bizi bir yere götürmüyor sun diye..'—‘Hoppala... Bu da nere den çıktı?”—‘Araban var. Paran var, İn san arada, sırada dostlarını alıp gezdirmez mi?’’—“Sizin paranız yok sanki.

Fakirlikten sürünüyorsuunz —“Mesele o değil. Biz ço lıık çocuğa karışmış insanla rız. Sedat bekardır. Gezmesi ııi eğlenmesini bilir. Bir ak şıun bizi alıp bir yere götür süıı, deldik!..’—“Ilaa o başka. Böyle söy

lersen anlarım.”—“Şu halde anlaştık demek tir. Söyle bakalım neneye gö türeceksin bizi?”—“Nereye isterseniz?”—“Demek deminden beri boşuna konuşmuşum. Ayol sen bizden iyi bilirsin, Sen götüreceksin diyorum. Hâlâ anlamadın mı?’

Sedat gülümsiyerek başı m sallaeh:—“Pt'ki... Peki anladım...Ne günü olsun?’

— ‘Ne günü istersen.’— ‘Meselâ yarın?’— ‘Olur.’— Biz Kemal’le gelir, se

ni evden alırız.’Melâhat Neriman’a bak­

tı:— ‘Beni değil bizi.. Biı

de Neriman’ın bir arkadaşı daha var.’

Deminden beri karşıdaki masada işiyle meşgul görü nen Oğuz lafa karıştı.

— ‘Biz yok muyuz?”Sedat Oğuz’a dik dik bak

tı:— ‘Suavi Beyi, Şemsettin

Beyi de çağır. İstersen ser mürettibi de al. Sonra git Sirkeci’den bir de kamyon Îleyle. Akşamdan dolmaları, börekleri hazırlayalım. Sa­bah karanlığı erkenden Bü- yükdere’yeı Bentlere giderız.

Melâhat lıkır fıkır güldü:— Oğuz Bey de gelsin

ne olur?'— Teşekkür ederim yen

ge..’— Benim araba küçük

de, sığmayız diye düşün­düm.’

Oğuz hemen atıldı,— ‘Yalan yenge inanma..

Kışın Basııı Birliğinin yeme ğine giderken tam altı kişi binmiştik.’

Melâhat parmaklariyle saymağa başladı.

Sedat'ın birden kafasına üç... Kemal dört, sen beş, Oğuz altı... Şu halde tam bir arabalığız.’

Seelat münakaşayı ıızat mak istemedi.

— ‘Peki,’ dedi. ‘Öyleyse yarin akşam saat sekize doğru gelip sizi alacağız.’

Melâhat’le Neriman’ı ka pıva kadar geçirdikten son ra odaya elöndü:

— ‘Aferin Oğıız,’ dedi. ‘Hayatımda pişkin adam gördüm ama. senin gibisini görmedim.’

— ‘Teşekkür öderim ağa bey. Eğer böyle darılacak- san ben gelmeyeyim..’

Bir an birbirlerine baktı lar. Sonra ikisi de gülmeğe başladılar.

Sedat kendisinden üç yaş kadar küçük olan mua­vinini çok severdi. Oğuz za yıf, narin bir çocuktu. Sap­sarı saçları, ince hatlariyle gazeteciden ziyade şaire benzerdi. Karakteri de bün vesi de zayıftı. Nereye çek­sen oraya giderdi.

(Devamı var)

Çağlayan B A RBU AKŞAMDAN İTİBAREN HER AKŞAM Yeni Orkestrası ile 2 saatlik çok zengin varyete

programını sunar.

Alman Balesi Striptiz Bisikletli Akrobatlar İki

Tane Orivental DansözGöıülme> e değer programımızı tavsiye ederiz..

MÜDÜRİYET (Tel: 2243)

:“X “XK"X“X~X»XK"X«X~X"X-ÎK~K~X~X>Î-X»XK~XK***X~X~X**X~X"X~X~>

5

i

£

ItV

NE BÜYÜK

ZEVKLE

Giyiyorum...

a n G l IAııgli - KENT (Sııper) başka bir kaliteyi aratmaz. Yeni partisi geldi, sayın müşterilerimize duyururuz.

Kıbrıs Genel Vekilleri:- DERSEV İTHALAT ACENTESt

(Büyük Hamam Karşısı) LEFKOŞA

Disprin Ağrıları Derhal Giderir

Ağrıları teskin eden diğer birçok ilâçlardan farklı olarak, Disprin siir’atle ve tamamen suda erir. Bu, Disprin’in mideye gider gitmez kan deveranına karışması demektir. Netice iti­barı ile de ağrınız daha sür’atle teskin olur.

Mide rahatsızlığı tehlikesi asla mevcut değildir. Suya birDisprin hapı koyduğunuzda içinceye kadar erir ekseriyaeriroiyen haplarda vaki olduğu gibi midede tahrişe sebebiyet verecek erimemiş zerrecikler kalmaz.

Baş ağrıları, soğuk algınlığı ve sair asabi adale .ağrıları ie;in sllr’atle tesirini gösteren ve salim olan Disprin alımı.

DİSPRİN Derhal Rahatlık Verior.

En yüksek puan alana bir

FRATELLICaz Ocağı

İkinci yüksek puan alana bir

TELEFUNKEN

Radyo

B o z k u r t BİLGİYARIŞMASI

Üçüncü yüksek puan alana bir

NISUS

No. 13

SORU:

(3 puan)

1Dişleri midesinin içinde, midesi ile kara-,

ciğeri ise başının içinde olan hayvanın ismi ?

vm .cE V A p .jA A K I A K İ L M I S T J R

Dlılllp Basıldığı Ten "BOXKOBT' BASIMEVİ

rclgıal: BOZEUBT“ — Adî«*! O l « » Cadd«»l. Le«co»a

3 Arl»kYıllık 6 Aylık

11.500 £6.000 £3.000

YABANCI MEMLEKETLEH İÇİN POSTA UCBETI

İLAVE e d i l i r .

ft«* 4*« »** <

K I B R I S

B o z h u r tT Ü R K İ Y E - D Ü N Y A VE S P O R H A B E R L E R İ

Kaymaklı Kulübü Ce­za Kuruluna Çıkarılıyor

_ _ — « i • 1 /"i

Ziya Rızkı İle Ertuğrul Şahin de Sevkolunacakfinali GarantilediBeşiktaşda İstanbul’da Kasımpaşa’yı 3- 0 Mağlûp Etti

MTEİN

Dün Ankara w İstanbul da oynanan maçlarda hem Galatasaray vo hem de Be­şiktaş takımları gidip gelmiş lerdir.

Türkiye Kupası Dömifi- rıalleri için Anİcarada Demir spor ile karşılaşan Galatasa ray, tnaçı 4—-0 kazanarak

(Takımım 3 gol kazandırdı) finallere iştirak etmeyi he•KIIIIH ••«.«••I»»** .«•••••»I•»•••’İt

Kupa MaçıKAVI) saat 9 da yenisahada Çanakkale ile Yddız Spor arasında iddialı bir kupa maçı yapacaktır, Her iki tiikını da bu maça hazırlan inaktadır.

'■•«•(«tlHMIltf •••<••••••

Teşekkür

Dört Karmadan Müteşekki Voleybol Maçları

7 Mayısta başlayıp 17 Mayıs ta sona erecek olan

ye dört takım arasında oynanacak bu maçlara şu ta­

kımlar katılacaktır. !■ Kıbrıs İtfaiyesi, 2-Kıbns Ordusu

Karması, 3. Polis ve Jandarma Karması,4. R.A.F Kar-

mam. Bütün maçlara ö.s- saat 16 da İtfaiye sahasın

da başlanacaktır. Giriş serbesttir.

Maçlar sır asiyle şöyledir:

7.5.63‘de Kıbrıs İtfaiye Karması— H.AF. Karması

8.5.63'de Polis-Jandarma Karması— Kıbns O. Karması

10.5.63’de Polis-Jandarma Karması— R.A.F. Karması

14.5.63‘de Kıbrıs Ordusu Karması— R.A.F. Karması

15.5.63'de Kıbrıs İtfaiye Karması— P, Jan. Karması

17.5.63'de Kıbrıs İtfaiye Karması— K. O. Karması

Taksim Sineması Tel: 5069 Şahin Sineması Tel: 6437

Buakşamdan Pazara Kadar Saat 8 de(Cumartesi ve Pazar Saat 2.30 da Matine)

y e n i b ü y ü k t ü rk film i

u y l a s a y a rAHMET t.

TEKÇİ

men hemen garantilemiştir. Bu maçta fevkalâde bir o- yun çıkaran mallı senterfor Metin, takımının 3 golünü kaydetmeye muvaffak ol­muştur. Diğer golü Nuri at mıştır.

Maça v°k seri boşlayan Galatasaray, 12. dakikada barajı aşıp kaleciden geri çelen topu iyi takip eden Nurinin çapraz bir vuruşııy

L> ilk golü kazanmış, bunu 20. dakikadaUğıır)un ortası na kafaya çıkan Metin'in kaydettiği ikinci gol takip t-tmiş ve ilk devre 2—0 so na ermiştir.

İkinci devrenin başların­

da Galatasaraym çok dur gun bir oyun çıkardığı ve adeta 2—0 kabullenmeye çalıştığı göze çarpıyordu. Nihayet Metin, şalisi gayre tiyle maç sonlanna doğru iki gol daha kaydetmiş ve

takımının sahadan 4—0 ga lip ayrılmasını sağlamıştır.

Istanbulda oynanan Millî Lig Maçında ise Beşiktaş —Kasımpaşayı 3—0, İzmir de ise Karşıyaka Istanbuls por’u 2—0 mağlûp etmiştir.

Okulumun altı falar öğren tisine bayramlık potin al mak lûtfunda bulunan Ma- ğusa Kadınlar Birliği Baş­kanlığına okul ve öğrencile rim adına teşekkürü zevkli bir vazife sayarım.Mağıısa Cambulat İlkokulu

Müdürlüğü

İngiliz Okulu atletleri ve öğretmenleri Amerikan Akademi ile yaptıkları müsabaka­lardan sonra. [Foto: Bozkurt—A. Safa)

ATLETİ ZMINGİLİZ OKULU V. PANC. GYMNASIUM

ALİ SAFABugün Ingiliz Okulu ken

di sahasında Kıbrıs Rum 0- kulları atletizm şampiyonu Panc. Gymnasium ile karşı karşıya gelecektir. Lefkoşa- da bulunan Gymnazium at letizm takımının çok kuvvet li olduğu bildirilmektedir. Rekorları da oldukça iyidir. Meselâ yüksek atlama reko­runun 6 ayak 3 inç olduğu bildirilmektedir.

Bakalım Ingiliz Okulu, Rum Okulunun karşısında ne gibi bir netice alacaktır? Bunun iki okul öğrencileri ve öğretmenleri merak et­mektedir. Müsabakaların çe kişmeli geçeceği tahmin edil inektedir. Müsabakalar iki günde tamamlanacaktır.

Günün en büyük özellik­lerinden biri de ortalarle, küçüklerin de müsabakalara

katılacaklarıdır.Muhabirimizle konuşan

I. 0. Spor öğretmeni Mr. Mavroyenis “Müsabakalara iyi hazırlandık. Şampiyon­lukta ümidimiz oldukça çok tur. Bilhassa ortalarda ümi­dimiz diğerlerine nazaran daha çoktur. Yalnız rakiple­rimizin de çok kuvvetli ol dııklarını unutmamak gere kir,, demiştir. Bugün müsa­bakalar saat 3 de başlaya cak ve şu yarışmalar yapıla çaktır:

1. 100 yd. (büyükler)2. 1 mil3. 100 yd. (ortalar)4. Yüksek atlama (büvkler)5. Gülle2. Yüksek atlama 7. Dik (ortalar)9, Uzun atlamaS. 440 yd. (biiykler)

10. 880 yd. (ortalar)

11. 90 yd. manialı (küçükler) 12.0 220 yd. (küçükler)13. 4x.ll0 yd. bayraklı

(küçükler)14. 4x yd. bayraklı (ortalar) Geriye kalan koşular yarın (Cuma) yapılacaktır.Giriş serbest olup herkes davetlidir.Cuma giinkü program ise şudur:1. Yüksek atlama (küçükler2. Yüksek atlama (ortalar)3. 1 mil4. Uzun atlama5. Gülle6. Gülle (küçükler)7. Uzun atlama8. 220 yd. (büyükler/9. 220 yd. (ortalar)

10. 440 yd.11. Disk (büyükler)12. 100 yd. (küçükler)13. 110 yd. manialı (ortalar)14. 4x110 yd. (büyükler)

Ceza Kuruluna çikarıhcak olan Doğan T.B. Başkanı

ZIYA RIZJKI Mevsuh kaynaklardan al­

dığımız haberlere göre, Fe derasyon içtüzüğü hükümle jine aykırı hareket eden ve Federasyon tarafından ter­tiplenen Sulhi Garan Şildi maçına iştirak etmeyen Kay ınaklı Kulübünün Ceza Ku ruluna çıkarılması kararlaştı

rılmıştır.Ayrıca yine içtiizüke aykı

ı ı hareketle Leymosun Kar­ması—Ilarp Okulu maçına

İlâveten TAKSİM SinemasındaBu Akşam ve Yarın Akşam

Buaksam, Perşembe ve CumaYeni TARZAN Filmi

TARZAN FINDS A SONBaşrollerde: Johnny Weissmuller — Moureen O'Sullivan

CUMARTESİ • PAZAR

CENGİZ HAN’IN HAZÎNELERİBaşrollerde: Orhan GÜNŞtRAY — Fatma GİRÎK

İlâveten ŞAHİN SinemasındaBuakşamdan Pazara Kadar

CESAR THE C0NQUERER

ı J g J K Â i n R ,HBSWKJWEPONMIJIICA

PJK MflATAAiA

MNTHMİNİK İ ÎÀM1 ^m Unlnln ninW*»' V

u m u o¿IMN/IM

•v. „ * m r ■ ' Tvo Pqi<>r ' mck Battqqlla • Lucia Randl

PEK YAKINDA

E X O D U SS l i l S Ä “ - J eylâ SAYAR

MI h GERDANLIK (Göksel ARSOY - LEYLA SAYAR)

Ceza KuruluFutbol Federasyonu Ceza f

Kurulu, dün ö.s. saat 7 de Federasyon lokalinde topla­narak bir çok futbolcuya muhtelif cezalar vermiştir.

Üyelerin geç gelmesinden dolayı geç başlayan toplan tıda, Ceza Kurulunu savcı özer Baha, Dr. Ekrem Tosu noğlu ve Dr. Ziver teşkilet inekteydi. Alınan kararlar şöyledir:

1. 31 Mart tarilıinden Lef koşada oynanan Kaymaklı- Lefke maçından sonra so­yunma odaları yanında ha kem Ali Sıtkıya küfreden Lefke takımından Haşan Leylâ'ya 15 gün boykot.

2. 7 Nisan tarihinde Lâr- ııakadaki Gençlik Gücü—Gençler Biriliği maçından sonra Hakem Karatay'a küf reden ve tceavüzde bulun maya teşebbüs eden 1 sene cezalı ve o gün seyirci bulu ııan Gençler Birliği kalecisi Derviş Mahmud’a 1 sene- denbaşka 0 ay daha lx>ykot.3. 24 Mart tarihinde Yorgoz —Yalova maçında rakibine tekme atan ve hakem tara fıııdan sahadan çıkarılan Ya lova futbolcusu Mehmet Ali ye 15 gün boykot.

4. Yalova—Şafakspor ma çmda rakibine yumruk savu ran Yalovalt Aysın Mustafa- ya 1 hafta boykot.

5. DTB—T0L gençler ma çında rakip takım oyuncusu na hücum ederek maçın yarıda kalmasına sebeb o- lun Türk Ocağı fntbolccusu Mustafa ömere 2 ay boykot.

6. Türk Ocağı—Gençlik Gücü gençler maçında ha­kem tarafından sahadan atı lan ve daha sonra teller ar kasından küfreden Türk Oca ğı futbolcusu Bekir Musıtafa ya kulübü tarafından kesi­len 6 ay boykot, aynen tas vip olundu.

7. Yalova—Gönyeli ma­çında rakibine tokat atan ^alovalı Mehmet Numana 1 hafta boykot.

8. Vadili — Dumlupınar maçında kasti tekme atan

DERVİŞ (G. Birliği)1 senelik cezasına 6 ay

dalıa ilâve edildi.

ve hakem tarafından saha­dan çıkarılan Vadili kalecisi Ertoğrııl Yaşara 1 hafta boy kot.

9. Gönyeli— Dali maçın da, takımını sahadan alan ve maçın yarıda kalmasına sebeb olan Dali takım kap tanı Ergiin Raif'e 3 ay bov kot.

19. Çetinkaya — Harb 0- kulu maçında hakeme itiraz da bulunan ve sahadan çı karılan Yılmaz Mustafaya ihtar.

11. \ eşilâda — Yalova maçında Yalova kalecisine

Diplomasını ZayettiLefkoşalı Turhan Alasya,

1959—60 senesinde mezun olduğu Lefkoşa Erkek Lise­si mezuniyet diplomasını za yettiğini ve yenisini alacağı için eskisinin bir hükmü ol­madığını bildiriyor.

Toplandıkasti tekme atan Yeşilâdalı Mustafa Enver'e ihtar.

12. Lefkoşadaki Kaymaklı —YAK maçı esnasında tri İnini erde bulunan Gençler Birliği kayıdlı eski YAK fut bolcusu önder Santel aley hine, maçm hakemi Ali Sıt­kı tarafından bir dava geti rilmiş ve bu futbolcunun YAK taraftarlan ile birliktehakem aleyhine “................ne hakem ” tezahüratını ida re edenler arasında bulundu ğu iddia edilmiştir.

VVnder Santel, dünkü top lantıya gelmediği için, dava gelecek haftaya tehir edil ıııiş ve dalıa karara bağla- nıneaya kadar mezkûr fut bolcu hakkında oynayama­ması için idari tedbir alın mıştır.

13. Lefke kalecisi Şefik'e kulübü disiplinsizlik yüzün den 18 ay boykot cezası ver miş ve bu cezanın tastikini istemiştir. Şefik toplantıda hazır bulunmadığı için, da va gelecek toplantıya kal­mıştır.

DUNDEE -1

MİLAN - 0Dundee—Royter

Avrupa Memleketleri Mil Ii Lig Birincileri arasında yapdan maçlara dün İskoç yanın Dundee şehrinde Mi- lan takımıyle Dundee arasın da devam edilmiştir. Bu ma çı Dundee takımı 1—0 ka zan m ış olmakla beraber bi­rinci karşdaşmayı 5—1 ka 'zanan Milân; 5-—2 bir ava rajla galip saydarak Finale kalmıştır.

resmen tayin olunan ha­kemlerin vazife görmelerine mani olarak, kendilerinin is t edikleri hakemleri tayin et tikleri iddiasiyle Doğan T. Birliği Başkanı Ziya Rızkı ile Türk Ocağı Başkanı Er- toğrııl Şahin de ceza kuru luna sevkolıınacaklardır.

Hakem Haşan Karatay, Rehavi Piskobulu ve M. Fa dıla verilen birer senelik ce za, Ceza Kurulunun tastiki

ne sunulacaktır.Yukarıdaki konulan ince

lcmck üzere dün Federas­yon idare Kurulu bir toplan tı yapmışsa da, herhangi bir açıklamada bulunulmuş

tur.Yine yukarıdaki konulan

görüşmek ve karara bağla­mak üzere Ceza Kurulu, 8 Mayıs Çarşamba günü ö.s. saat 4 de fevkalâde bir top lantıya çağrılmıştır.

TOTTENHAM - 3

0. F. K. BELGRADE -1Londrada dün Ingiliz Tot

tenham Hotspıır takımı ile Yugoslavya O.F.K. Belgrade arasında oynanan bir futbol karşılaşması sonunda Ingiliz takımı 3—1 galip aynlmış tır. Daha önoe ila takım ara smda yapılan bir diğer kar şılaşmayı yine 2—1 kaza­nan 'Ingiliz takımı böylelik­le 5—2 nispetindeki gol a- varajı ile Belgrade takımı diskalife etmiştir. Bu durum da Totjtenham, 15 Ma­yıs günü Rotterdam şehrin (de Atletiko Madrid takımıy la final maçım oynamak hak kını kazanmış bulunuyor. Bıı maç Avrupa Kupa Şam piyonu Kulüpleri arasında oynanacak final maçıdır.

CezaKuruluna çıkarılacak olan Türk Ocağı Başkanı

ŞAHİN ERT0CRUL

Kurtuluş Lisesinin

Yıllık MüsameresiBaf muhabirimiz

(Hikmet Canova bildiriyor) Bundan bir süre önce top

lanan Baf Kurtuluş Lisesi öğretmenler Kurulu, “Deli,, isimli piyesin yıl sonu müsa meresi olarak sahneye kon­masına karar vermiş ve Ede biyat öğretmeni Bn. Feriha Coşkun piyesin sahneye ko nu İması ile vazifelendirile­rek bu konudaki çalışmala ra başlanmıştır.

Piyes 9 Mayıs Perşembe akşamı Baf Yeşilova Sinema sırtda halka takdim edilecek tir.

TÜRK KIZ LİSESİNDE BAŞARILI BİR YARIŞMA

DÜZENLENDİ (Birinci sayfadan kalan)

III. E’den Sevinç Behiç, ikinci III. A’dan Duygu Yu­suf.

Yarışmaları müteakip L i­seli öğrenciler de şiirler okumuşlar ve derece alan üç öğrenci ile diğer yarış - malarşn birinci ve İkinci­lerine mükâfatlar dağıtıl­mıştır.

İTALYANLAR BREZİLYALILARI YETİŞTİGeçen lıafta sonunda ¡Kalyadaki iki maçta zuhur eden hadiselerde 1 kişinin ölümü ve 89kişinin yaralanması, hâlâ dünya basınım işgal etmektedir. İngiliz gazeteleri İtalyanları futbol bilgileri kıt ve barbar olarak tenkid ederken, dünyada ün sal­mış olan Brezilyalıları yetiş tiklerini ileri sürmektedirler Yukarıdaki resim, Napoli- de Modena ile Napoli takım lan arasındaki maçta hakemin verdiği bir penalti karan üzerine çıkan hadiseler esnasında çekilmiştir. Bu hadiselerde Polis 150 setıirciııi tevkif etmiş ve hakem linç olmaktan güçlükle kurtarıl mıştır

LEYLA (Lefke TSK) 15 giin boykot

BİLDİRİMimar Y. Mühendis Ercan Hıfzı, Mi­

marı burosunu mahkeme karşısı No. 23’eInnk lcü .ğm i sayın müşterilerine bildirir..

......... ..i-"*' s‘

1 Mayıs Bütıün

Dünyada Kutandı(Bü-inci sayfadan kalan)YUNANİSTAN'DA GREVDün, Atina, Pire, Selânik

ve Yunanistan’ın diğer bü­yük şehirlerinde 500 bin ka dar işçi ve memur umum! bir grev yaparak Mayıs Bayramını kutlamışlardır. Yunanistan işçi Konfede­rasyonumdan ayrılmış olan 85 işçi birliğine mensup üyeler büyük bir stadyum­da toplanarak Mayıs Bay­ramını kutlamışlardır. Stad yumda toplanan işçiler, ü- zerinde “daha fazla ekmek” “ücretlere zam” ve demok­rasi”, "sulh”, “nükleer s<- lâhsızlanma” gibi problem­ler yazılı yaftalar taşımak­taydılar..

BOYKOTMoskova’da Kızıl Mey-

dan’da yapılan ve Sovyet- ler Birliğinin askeri gücünü teşhir eden kutlama töre­ninde Küba Başbakanı Dr. Kastro da hazır bulunmuş­tur. Geçit resminde deniz- altılardan fırlatılan bal'stik füzelerle roketler en m üm ­taz yeri işgal etmekteydi.. Amerikan Büyükelçisi ile Elçilik mensupları bu yılki törenleri boykot etmişler-

PEKIN'DE TÖRENPekin’de, şimdiye kadar

yapılanların en büyüğü o- an törene 3 milyon Çinli

katılmıştır. Şehrin esas mey İT»1’ M,ark> Lenin ve Sta- lın in büyük boyda resimle­ri ile süslenmişti..

SOSYALİST DEVLETCezayir’de işçilere hitab

eden Başbakan Bin Bellâ memlekette işsizlik ve se­faletin ortadan kaldırıla­cağını, sosyalist bir devlet kurulacağım bildirmiştir.

EDİCİ HAREKETBoründe ise Doğu ve Tta*

tl Berlin’liler 1 Mayıs bay­ramını kendi taraflarında avri nvrı t7W„-ı—ı- . •-

mı§iardır. Batı Berlin’in 3 iiau ıı Komutanı, JJogu ber­im de dun yapılan askeri corenen uortıu Berlin ¡Sta­tüsünü im al eden yeni bir ııareKet olduğunu bildir­mişlerdir.

İLERLEME İÇİNHüRltttYET ŞART

Birleşik AmeriKa'da 15 milyon işçiyi temsil eden en büyük sendika Başkanı George Meany, dün Birle­şik Amerika işçilerine gön­derdiği 1 Mayıs mesajında, “İşçinin ilerlemesi için iş- Çilerin hürriyetini eıde et­menin şart olduğunu" söy­lemiş ve devamla, "İşçi Bayramının önemi özellik­le dünyada hürriyet ve ko­münizm arasında çetin bir rekabetin bulunduğu bu zamanda meydana çıktığı­nı" belirtmiştir.h ü r r iy e t v e k o m ü n iz m

Hür memleketlerde işçi- lerin emellerinin hürriyet ve demokrasi anlayışı için­de halledildiğini fakat bu­na karşılık komünist mem­leketlerde grev hakkı, kol- lektif anlaşma isteğinin öldürüldüğünü ve her şe­yin sessizce halledildiğini bildirmiştir. Batılılar gibi bu günlerde insanlığın te­rakkisi için çalışılmadığını halbuki komünist memle­ketlerde işçi gününde as­keri kuvvet gösterisine g i­dildiğini söyliyen Meany, diktatörlüğün veya komü­nizmin halkın kendi k a l­kınma çabasını önleyeme­yeceğin* sözlerine ilâve et­miştir.

BildiriMağıısa Belediye Çar Şişinin Kurban Bayra , minin birinci günü ka palı olacağı alâkadar­lara duyurulur.

MAGUSA TÜRKB i îM ’ n ı v r o t

KALKINMA AJANSININ TÜRK! YE YE ÖNEMLİ

YARDIMI (Birinci sayfadan kalan) W illiam Foot, geri kalan

yüzde yirmi nisbetindeki miktarın da yine Yakın Do­ğu ve Güney Asya memle­ketlerinden birine tahsis edileceğini açıklamıştır.

Anavatan’ın Yeni

Bir Yardımı Daha(Birinci sayfadan kalan)

Hüseyin Niyazi 454 50Haşan Behçet Kâmil 450 Mustafa H. 1. Halil 409.50 Sıtkiye Haşan 405Fatma Mustafa 409.50Nedime Sadi 423Sahure Mehmet 423 Haşan Nuri 427.50Mustafa S. A. Hamdi 414 Zehra Ali Riza 441Ali Fevzi Gündüz 562.50 Mehmet T. K. Hüseyin 436.50 Haşan T. H. Ahmet 468 Hüseyin Teki Şevket 490.50 Haşine Ahmet Karga 495 Feride Mustafa Şevki 504 Fatma Ahm et Hulûsi 540 Fetine Mehmet Kâmil 477 Emine Hafız Ali Rıza 531 Servin Mustafa Cemal 463.5CPembe Abdülkerim Emine I. H. Bekir Şerife A. Menteş Dervişe Sıtkı Rasiha Zihni F.mete Hüseyin Avni Hayriye Mehmet Safiye Raci Hoca Naciye Şaklr Ayşe Ahmet Aziz Emine Mehmet Raif Durhanım M Celâl Şerife A. Şahin Hatile Haşan Korkut Ahmet Müslim Eşi Meryem Ziyaı-ezıle Haşan Hüseyin 486

535.50 522 549 423 495508.50 486535.50 423 526.60490.50472.50 477 432 531499.50

Radiye Şerif Mevhibe OUt

436.50io<ı ttrı