TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir...

47
1 TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI ÇALIġTAYI Raporu Hazırlayanlar: Prof. Dr. Ekrem Erdem Hüseyin Mercan Hatun Korkmaz Mücahid Gürbüz Arif UlubaĢ ( 1 Eylül 2014, Kayseri - Türkiye )

Transcript of TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir...

Page 1: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

1

TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ

BUGÜNÜ VE YARINI ÇALIġTAYI

Raporu Hazırlayanlar:

Prof. Dr. Ekrem Erdem

Hüseyin Mercan

Hatun Korkmaz

Mücahid Gürbüz

Arif UlubaĢ

( 1 Eylül 2014, Kayseri - Türkiye )

Page 2: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

2

Ġçindekiler

ÇALIŞTAY PROGRAMI ............................................................................................................................... 3

GİRİŞ ........................................................................................................................................................ 4

1. AÇILIŞ KONUŞMALARI...................................................................................................................... 5

1.1. Prof. Dr. Ekrem Erdem’in Konuşması ...................................................................................... 5

1.2. Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur’un Konuşması ......................................................................... 5

1.3. Büyükelçi Dr. Celalettin Kani Torun’un Konuşması ...................................................................... 5

2. SUNUMLAR .......................................................................................................................................... 7

2.1. Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak’ın Sunumu ................................................................................... 7

2.2. Burhan Başoğlu’nun Sunumu ....................................................................................................... 7

2.3. Bayram Selvi’nin Sunumu ........................................................................................................... 13

2.4. Mikail Çolak’ın Sunumu .............................................................................................................. 24

2.5. Mehmet Ali Bolat’ın Sunumu ..................................................................................................... 27

3.GENEL MÜZAKERELER ........................................................................................................................ 39

4.EKLER .................................................................................................................................................. 45

4.1. Çalıştaydan Fotoğraflar .............................................................................................................. 45

4.2. Katılımcı Listesi ........................................................................................................................... 47

Page 3: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

3

ÇALIġTAY PROGRAMI

T.C. ERCĠYES ÜNĠVERSĠTESĠ

AFRĠKA EKONOMĠK VE SOSYAL ARAġTIRMALAR MERKEZĠ (AFESAM)

TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI ÇALIġTAYI

AÇILIġ KONUġMALARI (09:30-10:30)

Prof. Dr. Ekrem ERDEM ( ERÜ ĠĠBF Dekanı ve AFESAM Müdürü)

Prof. Dr. Fahrettin KELEġTEMUR (Erciyes Üniversitesi Rektörü)

Büyükelçi Dr. Celalettin Kani TORUN

SUNUMLAR (10:45-12:45)

TĠKA (Prof. Dr. Süleyman KIZILTOPRAK)

YTB (Burhan BAġOĞLU)

KIZILAY (Bayram SELVĠ)

DĠYANET VAKFI (Mikail ÇOLAK)

UDEF (M. Ali BOLAT)

KSO (Tolga GÖKġEN)

ÖĞLE YEMEĞĠ (12:45-14:30)

GENEL MÜZAKERE OTURUMU (14:30-17:30)

Page 4: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

4

GĠRĠġ

T.C. Erciyes Üniversitesi Afrika Ekonomik ve Sosyal Uygulama ve AraĢtırma

Merkezi (AFESAM) öncülüğünde “Türkiye’de Afrika ÇalıĢmalarının Bugünü ve Yarını

ÇalıĢtayı”, 1 Eylül 2014 tarihinde Kayseri’de gerçekleĢtirilmiĢtir. ÇalıĢtay’a devlet

kurumlarından uzmanlar, bürokratlar, diplomatik misyon temsilcileri, akademisyenler, sivil

toplum temsilcileri ve iĢ dünyasından temsilciler katılmıĢlardır.

ÇalıĢtay’ın açılıĢ konuĢmaları Erciyes Üniversitesi ĠĠBF Dekanı ve AFESAM Müdürü

Prof. Dr. Ekrem ERDEM, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin KELEġTEMUR

ve Büyükelçi Dr. Kani TORUN tarafından yapılmıĢtır.

“Türkiye’de Afrika ÇalıĢmalarının Bugünü ve Yarını ÇalıĢtayı” iki oturum Ģeklinde

düzenlenmiĢtir.

AçılıĢ konuĢmalarıyla baĢlayan ÇalıĢtay, Türk ĠĢbirliği ve Koordinasyon Ajansı

BaĢkanlığı (TĠKA) koordinatörü Prof. Dr. Süleyman KIZILTOPRAK, YurtdıĢı Türkler ve

Akraba Topluluklar BaĢkanlığı (YTB) uzmanı Burhan BAġOĞLU, Türk Kızılayı temsilcisi

Bayram SELVĠ, Türkiye Diyanet Vakfı Eğitim ve Kültür Hizmetleri Müdürü Mikail ÇOLAK,

Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) BaĢkanı M. Ali BOLAT ve son olarak,

Kayseri Sanayi Odası (KSO) temsilcisi Tolga GÖKġEN’in sunumlarıyla devam etmiĢtir. Ġlk

oturumda sözü edilen sunumlar yapılmıĢ, ikinci oturumda ise, genel müzakereler

gerçekleĢtirilmiĢ ve öneriler ortaya konulmuĢtur.

Bakanlık temsilcileri, akademisyenler , kurum, sektör ve medya temsilcilerinin

katılımı ile interaktif bir ortamda gerçekleĢtirilen ÇalıĢtay’da planlanan konular, programa

uygun olarak tüm yönleri ile ele alınmıĢ ve mevcut durum hakkında önemli tespitler

yapılmıĢtır. Toplantı sırasında ortaya konan görüĢler ve öneriler aĢağıda özet olarak

sunulmaktadır.

Page 5: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

5

1. AÇILIġ KONUġMALARI

1.1. Prof. Dr. Ekrem Erdem’in KonuĢması

AçılıĢ konuĢmasını baĢlatan Prof. Dr. Ekrem ERDEM, düzenlenen bu ÇalıĢtay’ın

temel amacının beyin fırtınası yapmak, Afrika ile ilgili mevcut durumun bir fotoğrafını

çekmek ve tespitlerde bulunmak olduğunu ifade etmiĢtir. Sayın ERDEM, Afrika ile ilgili

Türkiye’de bir çok çalıĢmanın yürütüldüğünü, fakat bu çalıĢmaların iĢ birliği içerisinde

yapılmadığını ve bir koordinasyon eksikliğinin bulunduğunu ifade etmiĢtir. Türkiye’nin,

Afrika ile olan iliĢkilerinin diğer ülkelerdekinden farklı olması gerektiğinin altını çizen

ERDEM, Afrika ile olan iliĢkilerin kazan-kazan anlayıĢı çerçevesinde, karĢılıklı etkileĢim

yoluyla geliĢtirilmesi gerektiğini söylemiĢtir. Afrika’nın bir çok ülkesine ziyarette

bulunduğunu, Amerika’da ve Asya’da bir çok prestijli üniversiteye ziyaretler

gerçekleĢtirdiğini ifade eden ERDEM, bu gezdiği yerlerde Afrika ile ilgili bir çok enstitünün

kurulduğunu, bir çok uzmanın bulunduğunu, fakat büyük bir medeniyetin mirasçısı olan

Türkiye’de bu anlamda yeterli bir alt yapının bulunmadığını ve bu durumun kendisini çok

üzdüğünü dile getirmiĢtir.

Afrika ile ilgili çalıĢmalarda en büyük sorunlardan birinin maddi kaynak ve akademisyen

sıkıntısı olduğunu ifade eden ERDEM, Türkiye’deki akademisyenlerin bu konuya karĢı ilgisiz

olduklarını, Afrika Merkezleri’nin ciddi boyutta personel ve bütçe sıkıntısı yaĢadıklarını, bu

sorunların çözüme kavuĢturulmasının elzem olduğunu vurgulamıĢtır.

1.2. Prof. Dr. Fahrettin KeleĢtemur’un KonuĢması

Prof. Dr. Fahrettin KeleĢtemur, davetlilere katılımlarından dolayı teĢekkür ettikten

sonra Türkiye’nin en acil halledilmesi gereken meselesinin eğitim ve üniversite olduğunu

ifade etmiĢtir. Dünyada söz sahipleri olanların arasına girmek istiyorsak bunun ancak eğitim

ve üniversite alanındaki ilerlemelerle olabileceğini belirtmiĢtir. Batı dünyasının teknolojik

alanda birçok geliĢme sağlamasına rağmen sosyal alanda sıkıntılar yaĢadığını ifade etmiĢtir.

Ġsveç’te milli gelirin çok yüksek olması ve iĢsizliğin olmamasına rağmen intihar oranlarının

çok yüksek olduğu ve bunun sebebinin ise içsel ve sosyal eksiklikler olduğunu vurgulamıĢtır.

Bu sebeple sosyal bilimlerde ilerleyemediğimiz sürece teknoloji alanında yaptığınız yenilikler

konusunda sıkıntılar yaĢanacağını belirterek sosyal bilimler alanında ilerleme kaydetmemiz

gerektiğini ifade etmiĢtir.

1.3. Büyükelçi Dr. Celalettin Kani Torun’un KonuĢması

Türkiye’nin ilk Somali Büyükelçisi Dr. Kani TORUN, Afrika deyince genel olarak

insanların aklına tek bir ülkenin geldiğini, Afrika’nın bir kıta olduğundan bile habersiz

insanların olduğunu ifade etmiĢtir. Türkiye’nin Afrika’daki faaliyetlerini Diplomasi, Eğitim,

Sağlık, Ticaret ve UlaĢım gibi beĢ baĢlıkta değerlendiren TORUN, 2005 yılını Türkiye’nin

Afrika yılı olarak ilan ettiğini, 2009 Afrika’da Türkiye’nin 12 büyükelçiliği olduğunu ve

Afrika’nın birçok çatıĢma bölgesinde Türkiye’nin arabulucu ve yumuĢatıcı rol oynadığını

ifade etmiĢtir. TORUN, Türkiye’nin Afrika ile iliĢkilerinin çok daha parlak olması

gerektiğini, dıĢiĢlerinin hu konuda daha aktif hareket etmesi gerektiğini ileri sürmüĢtür.

Page 6: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

6

Afrika’da görevlendirilen personellerin bir an önce batıya geçmek istediğini, Afrika’da

yaĢamayı sürgün olarak nitelendirdiklerini dile getiren TORUN, Afrika’daki çalıĢmalardan

ancak gönüllü yapıldığı durumlarda yüksek verim elde edilebileceğini söylemiĢtir.

Sayın Kani TORUN, ticaret konusunda Türkiye’nin Afrika’da ciddi bir atılım

yaptığını, ama rakiplerle kıyaslandığında Türkiye’nin çok geride olduğunu ifade etmiĢtir.

Sayın TORUN sözlerine Ģöyle devam etmiĢtir:

“Biz Türkiye’nin stratejisine kazan kazan mantığıyla bakıyoruz. Kolonyal dönemde

sadece bir taraf kazandı. Şimdi biz diyoruz ki sizde kazanın bizde kazanalım. Afrika’da belli

kesim günde bir dolara çalışıyor. Ama belli kesimin de refah düzeyi oldukça yüksek. Türkiye,

Afrika’da bugünkü durumun çok daha ilerisine gidebilir. Çin malları Afrika’da daha az

kaliteli ve daha pahalı. Türk malları ise daha kaliteli ve daha ucuz. Ben bu konuda bir çok

öneri sundum. Özel sektör teşvikiyle bu konuda ilerleme kaydedebiliriz. Bizim Afrika’da bir

avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok

ama bu konuda bu ülkelerden geriyiz. Tarihi bagajı olmayan ülkelerle yarışmamız gerekiyor.

Afrika’nın toplam ithalatında Türkiye’nin payı %3. Siyaseten Türkiye, %10’un üzerinde.

Ticaretle siyaseti aynı düzeye getirmek gerekiyor. Siyaset hızlı gidiyor. Siyaseten Hindistan

Türkiye’nin çok çok gerisinde ama ticareten bizde çok ilerideler. THY’nin bu konuda etkili

olduğunu biliyoruz. Mogadişu’da tek sefer var oda THY’ye ait. Somalililer dünyaya sadece bu

yolla bağlanıyorlar. Türkiye’nin Afrika’da insani yardım konusunu Somali örneği ile

açıklayacağım. Ulaşım, sağlık, eğitim ve ticaret kapasitesini artırım konusunda ciddi

çalışmalar yapıyoruz. Açıklamak gerekirse:

Ulaşım: Bu konuda Mogadişu’da THY’yi etkin hale getirdik. Mogadişu’nun çehresi değişti.

Ulaştırma yol projeleri yapıyoruz.

Eğitim: Birçok okul açıldı. Üniversitelerle bağlantı kuruluyor.

Sağlık: Şu anda Mogadişu’da dört hastane yaptık. Bunlardan biri eğitim hastanesi ve

standart olarak Afrika standartlarının üstünde. Yine sağlık alanında orada pek çok bağlantı

kurduk. Kapasite artırımına çalışıyoruz.

Ticaret: Bu alanda da çok çalışmalarım var. Ne kadar çok ticaret olursa o kadar az yardım

olur diye düşünüyoruz. Bunların hepsi mükemmel şekilde yapılmıyor olabilir ama prensip

olarak elimizden geleni yapıyoruz. Yoğun çalışmalarla TİKA ve STK’lar ve birçok

kuruluşlarla iş birliği içerisinde 6 ay içinde açlık problemini çözdük. Bu yeterli değil. Yeniden

insanların ekmeğe ihtiyaç duymaması için alt yapıya yatırım yapılıyor. Burada da dediğim

gibi ulaşım ticaret eğitim ve sağlığa yönelik çalışmalar yapılıyor. Batılılar sadece para

veriler ama Türkler hastane yol okul gibi alt yapıyı düzenleyen çalışmalar yapıyorlar diye

düşünüyor Somalililer”.

Page 7: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

7

2. SUNUMLAR

2.1. Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak1’ın Sunumu

Türk ĠĢbirliği ve Koordinasyon Ajansı BaĢkanlığı (TĠKA) Libya Koordinatörü Sayın

Süleyman KIZILTOPRAK öncelikle TĠKA hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra, TĠKA’nın

Afrika’ya yönelik üç temel faaliyeti olduğunu, bunlardan birincisinin, tarım, ikincisinin

sağlık, üçüncüsünün ise, mesleki eğitim olduğunu ifade etmiĢtir. Ayrıca amaçlarının TĠKA

aracılığıyla bazı ülkelere demokrasiyi götürmek, okullar hastaneler yapmak ve Afrika’da yer

alan ortak kültürel ve tarihi mirasımız olan tarihi eserleri restore etmek olduğunu açıklamıĢtır.

KIZILTOPRAK sözlerine Ģöyle devam etmiĢtir:

“Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Afrika’da bulunan Türk

büyükelçiliklerinin tarım ve hayvancılık alanında gerçekleştirdiği projelere destek

vermektedir. Örneğin Tunus’ta yerli traktör dağıtımı yapıldı. Yerli traktör dağıtımı yaparak

hem Afrika’ya yardım yapıyoruz hem de Türkiye’deki üretimi desteklemiş oluyoruz. Kalkınma

ve tarımsal kalkınma faaliyetlerimizde esas amaç, halkı, kendi kendine yetebilecek bir tarım

uygulama potansiyeline kavuşturmaktır. Türk iş adamlarını ve sanayicileri orada görmek

istiyoruz”. Ayrıca Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) işadamlarının

Afrika’ya yatırım yapmasını desteklemektedir. Bölgede çalışan kurumlar arasında koordine

eksikliği bulunmaktadır. Çalışma Bakanlığı’ndan müşavirlikler, diğer kurumlardan

temsilcilikler ve acenteler bulunmasına rağmen bunlar arasında koordine ve işbirliği

bulunmamaktadır. Ayrıca Türkiye’de ki kurumların Afrika’ya yönelik vizyon eksikliği

bulunmaktadır. Yurtdışına gönderilen temsilcilere standart bir eğitim verilmelidir. Osmanlı

döneminde yurtdışına gönderilen kişilere talimatnameler verilirdi. Afrika’ya giden kişilerin

vizyon sahibi olmaması ve gittikleri yerleri sürgün olarak algılaması önemli bir eksikliktir.

Sonuç olarak, Afrika’ya yönelik bilgi, vizyon ve koordine eksikliğimizi gidermeliyiz.”

2.2. Burhan BaĢoğlu2’nun Sunumu

Sayın Süleyman Kızıltoprak’ın ardından, YTB uzmanı Sayın Burhan BAġOĞLU

“Türkiye-Afrika: Ortak Bir Gelecek İçin Eğitim İşbirliği” konulu sunumunu

gerçekleĢtirmiĢtir. Sayın BAġOĞLU, üzerinde duracağı konunun yurt dıĢından Türkiye’ye

gelen öğrenciler olduğunu belirterek, Türkiye-Afrika iliĢkilerinde eğitimin rolü ve özellikle

Türkiye burslarının önemine vurgu yapmıĢtır. BAġOĞLU, sözlerine özetle Ģöyle devam

etmiĢtir:

“Öncelikle eğitimde uluslararasılaşma sürecinden bahsetmek istiyorum. Son on yılda

son on yılda özellikle eğitimde uluslararasılaşma artmış görünüyor. Bu hareketlilik kalite

sürecinde önemli bir etkiye sahip. Bu da kültürler arası etkileşimde önemli bir etkiye sahip.

Son on yılda uluslararası öğrenci sayısının iki katı arttığını görüyoruz. Son 40 yılda 4 katı

artış oldu ama son on yılda daha çok artış oldu. Sosyal kültürel ve iktisadi bir sürecin iç içe

geçtiği bir olgu bu. Bu, başlı başına bir sektör halini almış durumda. Bu sektörden payını en

1 Türk ĠĢbirliği ve Koordinasyon Ajansı BaĢkanlığı (TĠKA) Libya Koordinatörü

2 T.C BaĢbakanlık YurtdıĢı Türkler ve Akraba Topluluklar BaĢkanlığı Uzmanı

Page 8: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

8

çok kim alıyor dersek, ABD, İngiltere Avustralya ve birçok Asya ve Avrupa ülkesi. Türkiye

henüz bu pastanın içinde yok maalesef. Türkiye’nin şu andaki durumu pek iç açıcı olmasa da

önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Yükseköğretim alanı Türkiye’nin yumuşak güç

unsurlarından biri haline gelmiştir. Diğer bir konu, Türkiye henüz dünyadaki konumu ve

etkinliğinin yanında eğitimde uluslararasılaşma da yüksek etkiye kavuşamamıştır. Buradan

konuya gelecek olursak, 1998 de Afrika’ya açılımın yapılması 2013’te Afrika’ya yönelik

adımların sıklaşması, Afrika tarafından da bu sürece pozitif bir cevap verilmesi, ilişkilerin

hızlanmasını sağlamıştır. Bizim eğitim konusunda kültürel diplomasi alanında ilişkileri

etkileyen öneli iki unsurumuz vardır. Bunlar dil eğitimi ve öğrenci değişimidir. En önemlisi

dil eğitimi ve bunu en kolay yolu öğrenci değişimidir. Diğer ülkelerin bu konuda çok önemli

çalışmaları vardır. Fransa Çin ABD gibi ülkeleri örnek verebiliriz. Fransa’daki öğrencilerin

%52’si Afrika’daki ülkelerden gelmektedir. Bugün Afrika ülkelerinin ve tüm dünya ülkelerinin

Türkiye burslarını kullanabileceği imkân var. Türkiye’ye gelen yabancı öğrencilerin %29’u

Afrika’dan gelmektedir.” Sayın Burhan BaĢoğlu’nun sunumu aĢağıda daha detaylı olarak

verilmiĢtir.

Page 9: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

9

Page 10: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

10

Page 11: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

11

Page 12: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

12

Page 13: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

13

2.3. Bayram Selvi3’nin Sunumu

Sayın Burhan BAġOĞLU’nun ardından Türk Kızılayı temsilcisi Sayın Bayram

SELVĠ, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Afrika’ya Yönelik İnsani Yardım Politikası” konulu

sunumunu gerçekleĢtirmiĢtir. Selvi, sunumunda özetle tarihsel perspektifle Türkiye

iliĢkilerinden bahsetmiĢtir. Selvi sözlerini Ģöyle sürdürmüĢtür:

“Türk Kızılayı 1868’de kurulmuştur. 1868’den bu yana padişah Abdülhamit

döneminde STK’lar çok gelişmemiştir. 1980 ve 1990’dan sonra dışa açılan ülkemizde yurt

dışına çok sayıda insani yardım götürülmüştür. Bizim Afrika ile ilgili ilişkilerimiz özellikle

1990’larda başlıyor. Daha sonra 2000’li yıllarda Türkiye’nin yeni Afrika programı Afrika

açılımı ile devam etmiştir. Biz, Afrika ile ilişkilerimizde her şeyden önce hukuk çerçevesinde

kalmaya çalışıyoruz Cenevre sözleşmesi ve BM kararları çerçevesinde kalmaya çalışıyoruz.

Oralara insani yardım sağlıyoruz. İkinci bahsetmek istediğim konu, gittiğimiz coğrafyalarda

çok önemli afetler mevcut, doğal afetler susuzluk. Öncelikli amacımız hayat kurtarmak. İnsan

hayatını kurtarmak ve korumaktır. İkinci hedefimiz asgari yaşam standartlarını sağlamak.

Amacımız, Afet ve krizler karşısında direncin artırılması ve sürdürülebilir bir şekilde

Afrikalıların kendi kendilerine yetebilmelerini sağlamak. Sudanda Somali’de Etiyopya’da

Kenya’da bu tarzda yardımlarımız oluyor. Afrika yardımlarının içinde en önemlisi insan

odaklı olmaktır. Var olan ihtiyaca binaen yardım yapmaya çalışıyoruz. Kültürlere karşı

hassas olmaya çalışıyoruz. Müslümansa Müslümanlara özgü, Hıristiyan ise Hıristiyanlara

özgü davranıyoruz. Yardımlara yereli katmaya çalışıyoruz. Afrika’da kendi coğrafyasında

var olan insan kaynağı ile müdahil olmaya çalışıyoruz. Bizim için esas Afrika sahra altı

Afrika’dır. Afrika’da Türk Kızılayı 1995 yılından bu yana neler yaptı? Afrika’da gidilmemiş

noktalara gittik. Mozambik, Somali, Sudan.. Bizim yapmış olduğumuz yardımlar afet göç

deprem ve rehabilitasyon sürecini sağlamıştır. Türk Kızılayı 2006 yılının haziran ayında,

sahra hastanesini kurmuştur. Hemen hasta kabulüne başlanmıştır. 50 yataklıdır Sahra

hastanesi. 600.000 den fazla insan ücretsiz hizmet almıştır. Bu rakamlar çok önemlidir.

Çünkü Sudan’da hiçbir şey yok. Bu hastaneyi 2011’den sonra yerel kapasite oluşturmak

amacıyla sudan Kızılayı’na devrettik. Şu an yeli ortaklarımız tarafından yürütülmektedir.

Bunun dışında su kuyuları açtık ve alt yapı hizmetlerini geliştirmeye çalıştık. Çad’da Türk

Kızılayı eczanesi açtık. Türkiye’den bir personel görevlendirdik orda. 2011 yılı ağustos

ayından başlayarak Somali’ye 45.000 yardım malzemesi gönderildi. Kızılay olarak büyük

lojistiğin nasıl olabileceğini öğrendik. Maddi güç olsa bile yardım yapılabilmesi için çok

önemli bir organizasyon gerekiyor.” Sayın Bayram Selvi’nin sunumu aĢağıda daha detaylı

olarak verilmiĢtir.

3 Türk Kızılayı Uluslararası ĠliĢkiler Bölümü Birim Yöneticisi.

Page 14: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

14

Page 15: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

15

Page 16: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

16

Page 17: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

17

Page 18: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

18

Page 19: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

19

Page 20: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

20

Page 21: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

21

Page 22: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

22

Page 23: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

23

Page 24: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

24

2.4. Mikail Çolak4’ın Sunumu

Sayın Bayram Selvi’nin ardından, Diyanet Vakfı Eğitim ve Kültür Hizmetleri Müdürü

Sayın Mikail ÇOLAK, sunumunu gerçekleĢtirmiĢtir. Çolak, öncelikle Afrika’daki mevcut

siyasi ve ekonomik istikrarsızlık üzerinde durmuĢtur. Bu anlamda Türkiye’nin Somali ile

baĢlayan Afrika açılımının diğer ülkelerde de sürmekte olduğunu, çok büyük bir Afrika

tecrübelerinin olmamasına rağmen, Afrika’ya gittiklerinde beyaz adam olarak tepki

gördüklerinden bahsetmiĢtir. Çolak, sözlerine Ģöyle devam etmiĢtir:

“Ancak Türkiye Afrika’da beyaz adam olarak görülmüyor. Eğitim, insani yardım,

sosyal ve kültürel alanda yardımlarımız var. MEB ve din öğretimi faaliyetiyle Konya İstanbul

ve Kayseri’de imam hatip liselerine öğrenci getiriliyor. Bu okula gelen öğrencilerin

ihtiyaçlarında diyanet vakfı yardımcı oluyor. Afrika’dan gelen lise seviyesinde 324 öğrenci

vardır. Lisans seviyesinde 61 öğrenci vardır. Bu öğrenciler YTB dışında sadece diyanet vakfı

ile desteklenmektedir. Yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin sayısı yetersizdir. Afrika’da

yürütülen faaliyetlerin en önemlilerinden biri de Somali İmam Hatip Lisesi oldu. Somali

İmam Hatip Lisesi 2012-2013- yılında hizmete girdi. Türkiye buraya her yıl müdür ve

öğretmen gibi personellerle destek vermektedir. Öğrencilerden hiçbir şekilde ücret

alınmamaktadır. Başka bölgelerde de imam hatip liseleri açma çalışmaları devam etmektedir.

Bu çalışmalar diyanet işleri başkanlığı bünyesinde sürmektedir. Bizim açtığımız İmam hatip

lisesinin özelliği şu, illa Türkiye müfredatı zorunluluğumuz yoktur. İstiklal marşımızın

okunması zorunluluğu yoktur. Yerel ihtiyaçlara göre müfredat belirliyoruz. Örneğin tarım

dersi veriyoruz. Mezun olan hem imam hem de tarımsal faaliyetlerde bulunabiliyor. Bundan

sonraki stratejide bu şekilde gerçekleştirilecek. Öğrencileri Türkiye’ye getirmekten ziyade

kendi bölgelerinde yetişip orada faaliyette bulunmalarını sağlamaktır amacımız. Türk

insanının Afrika uzmanı yetiştirememesi, çok üzücüdür. TÜBİTAK veya YÖK kriterlerine göre

araştırmaya gitmek isteyen Araştırma Görevlileri ve öğretim üyelerine burs sağlamaya

çalışıyoruz burs desteği veriyoruz. Eğitim çalışmalarımızın son ayağında Sudanda dil

programlarını gerçekleştirmek istiyoruz. İnsani faaliyetlerimiz noktasında cami projeleri söz

konusudur. Somali, Senegal ve Gana ve Mali’de cami projeleri mevcuttur. Ramazanda gıda

dağıtımları ve kurban faaliyetlerimiz devam etmektedir.” Sayın Mikail Çolak’ın sunumu

aĢağıda daha detaylı olarak verilmiĢtir.

4 Türkiye Diyanet Vakfı Eğitim ve Kültür Hizmetleri Müdürü

Page 25: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

25

Page 26: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

26

Page 27: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

27

2.5. Mehmet Ali Bolat5’ın Sunumu

Sayın Çolak’ın ardından Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF)

baĢkanı sayın M. Ali BOLAT “Türkiye’deki Afrikalı Öğrencilerin KarĢılaĢtıkları Sorunlar”

adlı sunumunu gerçekleĢtirmiĢtir. Sayın M. Ali BOLAT’ın sunumu aĢağıda daha detaylı

olarak verilmiĢtir:

Türkiye’de Eğitim Gören Afrikalı Öğrencilerin Sorunları ve Sağladıkları Katkılar

Saygıdeğer katılımcılar, sözlerime baĢlamadan, Erciyes Üniversitesi Afrika Ekonomik

ve Sosyal AraĢtırmalar Merkezi, AFESAM’a, “Türkiye’de Afrika ÇalıĢmalarının Bugünü ve

Yarını” baĢlıklı çalıĢtayı gerçekleĢtirmesinden ve Ģahsıma “Türkiye’de Eğitim Gören Afrikalı

Öğrencilerin Sorunları ve Sağladıkları Katkılar” konusunu sunma imkânı vermesinden ötürü

teĢekkür ederim. Siz değerli katılımcıları sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Ülke olarak, tarihi süreçte yüzyılları bulan bir Afrika geçmiĢimiz olmasına rağmen,

maalesef koptuğumuz bu zengin kıtayı tekrar keĢfetmeye çalıĢıyoruz. Son dönem gerçekleĢen

Afrika Açılımı ile devlet ve millet olarak Afrika ile tekrar buluĢtuğumuz bir gerçektir. Sivil

toplum kuruluĢları olsun, ticari Ģirketler olsun ya da devlet kurumları olsun hep beraber son

dönem Afrika’yı gündemimize almıĢ bulunmaktayız. Bu güzel geliĢmelerin tam ortasında

Erciyes Üniversitesi AFESAM’ın bu kadar önemli bir toplantıyı organize etmesi takdire

Ģayandır.

Genel konulara girmeden ve diğer katılımcıların alanlarına müdahale etmeden ama

kendi konumun da bütünün neresini iĢgal ettiğini gösterme açısından, birkaç hususu ifade

etmek isterim. Afrika, ülkemizde maalesef açlık, sefillik, sömürge, savaĢ, geri kalmıĢlık, aids

ve diğer hastalıklar, ilkellik hatta yamyamlık akla getiren bir ifadedir. Bunda bizim uzak

kalıĢımız kadar, Afrika’yı sömürenlerin tüm dünyaya yaydıkları menfi propagandanın payı da

vardır. Afrikalı öğrencilerden çok duyduğum bir tesbit olduğu için aktarmak isterim.

Afrika’da bazı ülkelerin lise kitaplarında hala Türklerin cani, insan yiyen, zalim bir kavim

olduğu yazmaktaymıĢ. Demek ki menfi propaganda çift taraflı iĢlemektedir. Her iki tarafta da

bulunan bu yalan ve yanlıĢ yargıları yıkacak olanların baĢında ülkemizde okuyan Afrikalı

öğrencilerin olacağına inancımız tamdır.

Türkiye’de Eğitim Gören Afrikalı Öğrencilerin Durumu

Türkiye'de okuyan Afrikalı öğrencilerin sayısı Eylül 2014 itibarıyla 7000 civarındadır.

Kesin rakam, Afrikalı öğrencilerle ilgili yeterince çalıĢma yapılmadığı için ve tüm Türkiye’de

uluslararası öğrencilerle muhatap olan bir kamu kurumu olmadığı için bilinmemektedir.

Ülkemizde Ağustos 2014 itibarıyla 55 bin uluslararası öğrenci bulunmaktaydı. Yeni kayıtlarla

birlikte bu rakamın 80 bin civarında olduğunu öngörmekteyiz. Sadece Afrikalı öğrencilerin

değil tüm uluslararası öğrencilerin temel problemi muhatapsızlıktır. BaĢbakanlık YurtdıĢı

5 Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) Genel BaĢkanı

Page 28: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

28

Türkler ve Akraba Topluluklar BaĢkanlığı, kısa adıyla YTB, sadece burslu öğrencilere

bakmaktadır. Tüm öğrencilerle muhatap olan bir kurum yoktur. Ya kurulmalı ya da YTB’ye

bu yetki de verilmelidir.

Ülkemize lise eğitimi için gelen Afrikalı öğrencilerin sayısı her geçen yıl

artmaktadır. Bunun en önemli sebebi, Türkiye Diyanet Vakfı’nın yürütmüĢ olduğu burs

programıdır. Türkiye Diyanet Vakfı tarafından tam burslu olarak okutulan Afrikalı lise

öğrenci sayısı 728’dir. Bunların dağılımı Ģu Ģekildedir: Ġstanbul Uluslararası Fatih Sultan

Mehmet Anadolu Ġmam Hatip Lisesi 120, Kayseri Uluslararası Mustafa Germirli Anadolu

Ġmam Hatip Lisesi 195, Konya Uluslararası Mevlana Anadolu Ġmam Hatip Lise 155 ve diğer

liselerde ise 258. Bu vakfın çalıĢmalarıyla önümüzdeki dönem uluslararası imam hatip

sayısının 10’u bulması beklenmektedir. Afrikalı lise öğrencisi rakamının önümüzdeki yıllarda

daha da artması beklenmektedir. Yine bu vakfın burslu olarak getirdiği 73 üniversite öğrencisi

bulunmaktadır. Vakıf yetkililerinden aldığımız bilgiye göre bu sayının da artması

planlanmaktadır.

Afrikalı öğrencilerin büyük kısmı üniversite öğrencisidir. Afrikalı öğrencilerin

ekseriyeti Ġstanbul, Ankara, Ġzmir, Bursa, EskiĢehir üniversitelerinde olmakla birlikte, son

yıllarda neredeyse tüm illerdeki üniversitelerde Afrikalı öğrencilere rastlanmaktadır.

Öğrencilerin çoğunluğu Kuzey ve Doğu Afrika bölgesi ülkelerindendir. Somali, Fas, Sudan,

Etiyopya, Kenya, Tanzanya, Cibuti, Moritanya en fazla öğrenci gelen ülkelerin baĢındadır.

Türkiye’nin yakın zamandaki Somali açılımı sebebiyle Somalili öğrenci sayısı artmıĢtır. Son

yıllarda Afrika'nın tüm bölgelerinden öğrenci geliĢi hızla artmaktadır. Üniversite öğrencilerin

bir kısmı YTB tarafından koordine edilen Türkiye Bursları, Türkiye Diyanet Vakfı bursları,

Ġslam Kalkınma Bankası bursları ve sivil toplum kuruluĢları burslar aracılığıyla Türkiye’de

eğitimlerine devam etmektedir. Türkiye Burslusu Afrikalı öğrenci rakamı 3.336’dır. Diyanet

Vakfı burslusu 73 ve diğer bursları net olarak bilememekle birlikte tahminen 200 civarı

dersek, ortaya Afrikalı burslu üniversite öğrenci rakamı olarak 3.500 çıkmaktadır. Kendi

hesabına okuyan öğrenci sayısını ise yine aĢağı yukarı tahminlerle 2500 olarak bulmaktayız.

Zira bunun net rakamını bize verebilecek bir yetkili kamu kuruluĢu bulunmamaktadır.

Türkiye’de Eğitim Gören Afrikalı Öğrencilerin KarĢılaĢtığı Sorunlar

Uluslararası öğrencilerin Türkiye izlenimleri genel itibariyle Ģöyledir: "Türk insanı

dost canlısı ve sıcak davranıĢlı olup, bizi gördüklerinde hemen 'hoĢ geldiniz' diyen ve bizleri

seven insanlardır. Yardımcı olmaya çalıĢırlar, adres tarifi yaparlar ve sempatik davranırlar.

Hemen yiyecek bir Ģeyler ikram etmek isterler. Bu tür davranıĢları bizleri çok fazla memnun

etmektedir. Türk yemeklerinde çok fazla sıkıntı yaĢamayız ve hemen alıĢabiliriz. Çoğu

arkadaĢımız çorba kültürü ile ilk defa karĢılaĢmıĢtır. Bir de baklavayı ve lokumu o kadar

beğendik ki ülkemize giderken götürürüz."6

Bu güzel izlenimin tersi durumlarda söz konusudur. Evvela Afrikalı öğrencilerin de,

diğer bölgelerden gelen tüm öğrencilerin yaĢadığı temel sıkıntıları yaĢadığını ifade etmemiz

6 “Türkiye’deki Afrikalı Öğrencilerin KarĢılaĢtıkları Sorunlar”, Türkiye’de Misafir Öğrenci Tasavvuru, Bab-ı

Alem Uluslararası Öğrenci Derneği, Mayıs 2013. S. 31.

Page 29: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

29

gerekir. Zira eğitim hayatı için ailesini ve ülkesini terk eden bir kiĢi, gittiği coğrafyada daha

önce karĢılaĢmadığı birtakım sorunlarla karĢılaĢabilecektir. Bunların bir kısmı, doğal sorunlar

diyebileceğimiz kültür farkı, ekonomik etkenler, yeme içme alıĢkanlıkları, ülke-Ģehir hayatına

alıĢma ve eğitim sistemindeki farklılıklar gibi unsurlardır. Doğal sorunlar dıĢında bulunulan

bölgeye, Ģehre, üniversiteye göre değiĢen suni sorunlar uluslararası öğrenciler için daha

sıkıntılı bir durum arz etmektedir.

Afrikalı öğrenciler diğer bölge öğrencilerine nazaran dezavantajlı bir durumdadır.

Diğer bölgelerden gelen öğrencilerin ilk bakıĢta yabancı olduğu belli olmamakla birlikte,

Afrikalı birisi için durum böyle değildir. Yine basın medya ve sinema araçları üzerinden

yapılan menfi propaganda sebebiyle Afrikalıların kaçak, gayri meĢru iĢler yapan kiĢiler

olduğu algısı toplum üzerinde yaygındır. Ayrıca 3 yıl önce Somali’de yaĢanan kuraklık ve

diğer bölgelerdeki benzer hadiseler sebebiyle tüm Afrikalılar fakir ve yardıma muhtaç olarak

algılanmaktadır.

Medyada yer alan haberler sebebiyle, belli bölgelerde yaĢanan Ebola salgını sanki

bütün Afrikalılarda varmıĢ düĢüncesiyle son dönemde ülkemizde Afrikalı öğrenciler

dıĢlanmaktadır. Yine sivil toplum kuruluĢları ve kamu kurumlarının yanlıĢ propagandası

sonucu tüm Afrikalıların mazlum ve ihtiyaç sahibi olarak görülmesi, öğrencilere olumsuz

yansımaktadır. Somali’de yaĢanan kuraklığın tüm Afrika’da kuraklık olarak reklam edilmesi

ve bunların neticesinde Türkiyeli öğrencilerin Afrikalı öğrencilere “Siz evde mi

yaĢıyorsunuz? Sizin ülkenizde yemek var mı, su var mı? gibi soruları sorması, yanlıĢ bilginin

iletiĢime ve kültürler arası iĢbirliğine vermiĢ olduğu zarara küçük birer örnektir.

Medyada Afrika ve Afrikalılara dair sadece menfi hadiselere yer verilip müspet

haberlerin olmayıĢı, öğrencilerle iletiĢimi güçleĢtirmektedir. Türk öğrenciler ve toplumda

Afrikalı öğrencilerle iletiĢimde olan insanlar bu sebeple Afrikalıları daima bir Ģey öğretilmesi

gereken insanlar olarak görmektedirler. Hâlbuki Afrikalı öğrenciler de belli alanlarda

yetiĢmiĢlerdir, birikim sahibi insanlardır. Bu hiç hesaba katılmadığı için Afrikalı öğrencilere

hak etmedikleri muameleler yapılmaktadır. Bir insana, Afrikalı ya da Asyalı olsun, hiçbir Ģey

bilmiyor muamelesi yapmak, hakkaniyet ölçülerine ter olsa gerektir.

Özellikle büyük Ģehirlerde okuyan Afrikalı öğrencilerin saat satıcısı olarak görülmesi,

bir diğer yanlıĢ algılamadır. Oysa o öğrenci çantasında bilgisayar, proje veya ders kitabı

taĢımaktadır ve belki de hekim adayıdır. Saat satıcısı muamelesi, Afrikalı öğrencilerin sokakta

yaĢadığı toplumsal problemlerin tipik bir örneğidir.

Çoğu zaman kurum ve ticari Ģirketler nezdinde Afrikalı öğrenciler sadece tercüman

olarak görülmektedir. Bu tek yönlü ve zararlı bir bakıĢ açısıdır. Yine bir kısım sivil toplum

kuruluĢlarının öğrencilerin sadece burs ve gıda gibi maddi ihtiyacının olduğunu düĢünmesi,

Afrikalı öğrencilerle nitelikli birlikteliği engellemektedir. Türkiye Bursları kapsamında

ülkemiz tarafından sağlanan imkânının sadece öğrenciye bir katkı olarak görülmemesi

gerekmektedir. Uzun vadede Türkiye’nin Afrika’da gönüllü elçilerini yetiĢtirecek bir proje

olan Türkiye Bursları, Afrika’ya ulaĢımın en verimli yollarından birini oluĢturmaktadır.

Page 30: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

30

Afrikalı öğrencilerin bir diğer problemi, kendi ülkelerinin ekonomik olarak daha zayıf

olmasından dolayı ailelerinin, öğrenciden maddi beklentilerinin olmasıdır. Zoraki eğitimini

sürdüren birçok öğrenci, bursundan bir kısmını ailesine göndermekte ve ülkesine gittiğinde

hediyelerle gitmek durumunda kalmaktadır. Bunun neticesinde Afrikalı öğrencilerin okulla

birlikte çalıĢma ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu durum ise bir süre sonra derslerden ve

okuldan kopma gibi bir durum ortaya çıkarmakta, beraberinde baĢarısızlığı doğurmaktadır.

Bazı üniversitelerde ve bölümlerde dersler yüzdelik kısımlarına göre Türkçe ve

Ġngilizce olarak iĢlenmektedir. Fakat yerli öğrencilerin dersi kendi dillerinde dinlemek

istemeleri ve hocaların da daha rahat ders anlatmak istemeleri sonucu Ġngilizce değil de

Türkçe olarak ders iĢlenmektedir. Bu durum sonucunda uluslararası öğrenciler derslerden

fazla bir Ģey anlayamamaktadırlar. Uluslararası öğrenciler okudukları bölümün durumunu

izah edip ya Ġngilizce anlatmalarını ya da Türkçe anlatıma devam edilecekse dersin tekrar

edilmesini istediklerinde böyle bir Ģeye gerek görülmediği söylenmektedir. Bazı hocalar bu

konuda retçi olmaktadır. Gerekçe olarak "Türkçeniz geliĢir daha iyi ya" demektedirler.

Afrikalı öğrencilerin diliyle meseleyi aktaralım: "Sınıftakilerin tamamı yerli

öğrenciymiĢ gibi iĢlem yapıyorlar yani bizleri hiçe sayıyorlar, yokmuĢuz gibi davranıyorlar.

Bizler ise bu durum karĢısında üzülmekle yetiniyoruz. Aslında burada sorun gözükmüyormuĢ

gibi olabilir ama tamamen Türkçe çalıĢmak, konuları anlamak için çırpındığımızda bizler için

hem zaman kaybı oluyor hem de herkes yüksek not alırken bizler hep ortalama not ile geçmek

durumunda kalıyoruz. Bu davranıĢ genel not ortalamamıza kötü yansımaktadır. Hocalar neden

bizleri Türk öğrencilerle eĢit tutuyor ki?"

Bir diğer hususta ise Ģöyle demektedirler: "Dersler konusunda yerli öğrenci

arkadaĢlardan takviye olarak ders anlatmalarını istediğimizde çoğu arkadaĢımız bize iyi

davranmamaktadır. Durum böyle iken bir de derse giremediğimizi düĢünün. Yerli öğrenci

arkadaĢlar bizlerle ders çalıĢmaktan çekiniyorlar. Sebebini anlayabilmiĢ değiliz. Bazı dersler

proje çalıĢmalarıyla geçer. Gruplar halinde proje çalıĢması yapılır. Fakat çoğu yerli arkadaĢlar

bizlerle grup kurmak istemez ve hatta gruplarına bizleri kabul etmezler. Okulda dersler

arasında, baĢka bir yerde, mesela yurtta, yolda arkadaĢlarla birlikte iken biz misafir

öğrenciler, özelde ise Afrikalı öğrenciler olarak bir Ģeyler ikram ettiğimizde çoğu zaman

bizden bir Ģey almak istemiyorlar, bizlere katılmıyor ve davetimize icabet etmiyorlar. Hatta

evde ikamet eden öğrenciler olarak evlerimize davet ettiğimizde de kimse gelip bizi ziyaret

etmiyor."

Üniversite ve yurtlarda Afrikalı öğrencilere karĢı siyasi ve kimi zaman ideolojik

baskılar uygulanmaktadır. Bunlara nazaran Türk öğrenciler tarafından yapılan Ģahsi baskılar

daha yaygındır. Afrikalı öğrencilerin dıĢlanmıĢlıkla karĢılaĢtıklarını Ģu cümleler de

açıklamaktadır: "Üniversitede bizler bayanlarla arkadaĢlık yaptığımızda, onlarla

konuĢtuğumuzda, yerli erkek arkadaĢlar bizlerle dalga geçmeye, bizleri güya onların yanında

rencide ve rezil etmeye çalıĢmaktadırlar. Örneğin, Sen neden siyahsın? Ülkenizdeki

fakirlikten bahseder misin? Eğitim için neden Türkiye'yi tercih ettin? Fakir olduğunuz için mi

Türkiye sizleri burslu okutuyor? gibi sorular sormaktadırlar. Dahası burada

açıklayamayacağım konularda espri yaparak bizleri rencide etmeye çalıĢmaktadırlar. Ödev ve

Page 31: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

31

proje çalıĢmaları sürecinde de yerli öğrenci arkadaĢlar bizlerle birlikte ödev yapmak, proje

çalıĢması yapmak veya sınıfta birlikte bir çalıĢma yapmak gibi hareketlere

yanaĢmamaktadırlar. Gruplar halinde çalıĢılması gereken derslerde bizler genellikle grup dıĢı

kalmaktayız, diğer gruplar ise yeteri sayıları olduğunu beyan ederek bizleri kabul

etmemektedirler. Bizler de yalnız çalıĢma yapmaktayız."

Bir baĢka sorun Türkiyeli öğrencilerin kendi ülkelerinde okuma ve sistemi iyi bilme

imkânıyla üstünlük kurmalarıdır. Bu durumu Afrikalı öğrencilerin Ģu açıklamaları

göstermektedir: "Türkiye'deki arkadaĢlar ülkelerinin eğitim sistemlerini çok iyi bildiklerinden

daha rahat ve iyi hareket etmekteler fakat bunu bizlerle paylaĢmamaktadırlar. Örneğin; önceki

yıllarda çıkmıĢ sorularla çalıĢmaktadırlar, hocalarını iyi tanımaktalar ve nasıl davranacağını,

sınavdan ne tür sorular soracağını vb. durumları iyi bilmekteler, ya da bir önceki sınıftaki

arkadaĢlarından bu konularda yardım ve destek almaktadırlar fakat bizlerle çoğu zaman

paylaĢmamaktadırlar”.

Afrikalı öğrenciler, üniversite dıĢında, kalabalık ortamlarda “Ben çocuğumu okutmak

için çok para harcıyorum, çoğu zaman yetiĢtiremiyorum ama siz çok Ģanslısınız çünkü bedava

okuyorsunuz.” Ģeklinde cümlelerle karĢılaĢmaktadırlar. Öğrencilerin ülkelerini hiç bilmeyen

insanların peĢi sıra sorular sorması, birini cevaplamadan diğerine geçmesi, özel sorular

sorması ve cevaplandığında ise hiçbir Ģey olmamıĢ gibi dönüp gitmesi, Afrikalı öğrencileri

tedirgin eden durumlardır.

Afrikalı öğrencilerin kendi ülkelerinde pek karĢılaĢmadıkları sorular, ülkemizde sıkça

sorulmaktadır. “Baban ne iĢ yapar? Hangi dine inanıyorsun? Hangi mezheptensin?

Ġnancınızdan bize de bahsetsene?” Öğrenci Müslüman değilse, hiçbir Ģey anlatmadan,

durumunu dinlemeden “Hadi gel Müslüman ol!” teklifi yapılmaktadır.

Diğer sorular: "Sen fakirsin değil mi? Sizde su yok mu? Temiz su bulamıyor

musunuz? Neden sizi sömüren ülkelerle ortak iĢ yapıyorsunuz? Siz çok mu güneĢte kaldınız?

Yoksa çok mu kahve içtiniz de böyle oldunuz?”

Öğrencilerin diliyle bir baĢka meseleyi aktaralım: "Sokak aralarından geçerken

tedirgin oluyoruz. Çünkü çoğu zaman küçük çocuklar bizlere hakaret etmektedirler. Bazen

dilenci gibileri bizden para istiyor, biz öğrenciyiz paramız yok dediğimizde bizleri taĢlıyorlar.

AlıĢveriĢ için bakkal ve dükkân gibi küçük mekânlara girdiğimizde esnaf bizlere gayet iyi

davranıyor. Bu tür yerlerde sorun yok çok Ģükür."

Ġstanbul'da okuyan Türkiye Burslusu öğrenciler yıllarca akbillerini ücretsiz kullandı.

Bu sebeple uluslararası öğrencilere sözlü sataĢmalar olmuĢtur. "Oh be biz memleketimizde o

kadar masraf yaparak okuyalım, sizler hem ücret-harç ödemeden okuyun hem de ücretsiz

seyahat edin. Yurt da bedava oh ne rahat di mi?". Bu durum daha çok otobüse-metrobüse

binerken yaĢanmıĢtır.

Kültürü ve inancı gereği Ģapka, fes, örtü ve kılık kıyafetini giyinen öğrenciler için de

ayrı bir durum söz konusudur. Kimi üniversitelerde hocalar, Türkiye’de yıllarca devam eden

Page 32: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

32

baĢörtüsü yasağını gerekçe göstererek, öğrencilerin örtülerini çıkartmalarını söylemiĢtir. Bazı

kampüslerde Afrikalı öğrencilere, Türk öğrenciler tarafından çelme takma, "Artistlik yapma!"

gibi ifadelerle kiĢisel saldırılar yaĢanmıĢtır. "Senin memleketinde üniversite yok muydu da

buraya geldin?" ve "Daha bizim YGS'ye girenler kendi ülkesinde üniversite okuyamazken

neden sizleri kabul ederler anlayamıyoruz?" gibi ifadeler kullanılmaktadır. Genelde öğrenciler

yalnızken bu durumlarla karĢılaĢmaktadırlar.

Herhangi bir toplu taĢıma aracında, bir koltukta oturan Afrikalı öğrencinin yanı

boĢaldığında kimse gelip oturmuyorsa, yer verdiğinde bile kimse oturmak istemiyorsa;

“Neden! Biz o kadar tiksindirici miyiz?” sorusu ister istemez akla gelmektedir.

Afrikalı bir öğrenci, "Hastalandığımızda, hastaneye gitmemiz gerektiğinde karĢımıza

birçok bürokratik engeller çıkmaktadır. Hastaneye gidip muayene oluncaya kadar daha çok

sıkıntı, sinir ve stres yaĢıyoruz. Bir anlamda iyileĢmek yerine daha da hasta oluyoruz." diyor.

Afrikalı öğrencilerin ya da ülkemizdeki tüm uluslararası öğrencilerin, herhangi bir

belge talebi ya da baĢka bir iĢ için resmi makamlara baĢvurmaları gerektiğinde, net bir cevap

alamamaları en büyük problemdir. Her kurum bir diğerine yönlendirmektedir. Neredeyse bir

günlük kovalamacadan sonra istediklerini alamadan eve-yurda dönüyorlar. Ülkemizde tüm

uluslararası öğrencilerde sorumlu bir devlet kurumuna ihtiyaç vardır. YTB’ye bu yetki

verilerek sorun halledilebilir.

Türkiye’de Eğitim Gören Afrikalı Öğrencilerin Sağladıkları Katkılar

Genel itibariyle sakin ve sıcakkanlı bir karaktere sahip olan Afrikalı öğrencilere doğru

bir metotla yaklaĢıldığında yanlıĢ algıların ortadan kalkacağı büyük ihtimaldir. Çoğu Afrika

ülkesinde Müslüman çocuklar, okulla birlikte cami ve medreselere gittiklerinden, hem dini

terbiye ve ahlaki yönden hem de mesuliyet sahibi kimseler olarak yetiĢmektedirler. Karakterli

ve Ģahsiyet sahibi insanlar olarak ülkemize gelmektedirler.

Her bir Afrikalı öğrenci kendi ülkesinin kültür elçisidir. Ülkesini Türkiye’ye taĢıyan

bir köprü vazifesi yapar. Bir ülkeyi en iyi o ülkeden insanlarda öğrenebilirsiniz. Afrika

ülkelerine açılmada öğrenciler büyük potansiyel taĢımaktadırlar. Aynı zamanda ülkesine

döndüğünde de Türkiye’nin gönüllü elçisi olan bu insanlar, Türkiye’yi dünyaya taĢıyacak en

güvenilir bağlantıları oluĢturmaktadır.

Afrikalı öğrenciler mezun olduklarında iki ülke ve iki halk arasında güzel iliĢkilerin

artmasına vesile olmaktadırlar. Türkiye mezunları gerek kültürel gerekse ticari alanlarda

Türkiye ile iliĢki isçinde olmaktadırlar. Sayısız Türk Ģirketi ve Türk sivil toplum kuruluĢları,

bölgelerde Türkiye mezunlarıyla çalıĢmaktadır. Yine yurtdıĢındaki Türk kamu kuruluĢları da

Türkiye mezunları ile ortak projeler yürütmektedir.

Türkiye muhibbi olan Afrikalı mezunlarımız, her yerde ve her konumda Türkiye’nin

menfaatini korumaktadırlar. Ülkelerinde Türkiye ile ilgili her konuda söz alan, olayları doğru

Ģekilde aktaran Türkiye mezunlarının sayısı her geçen yıl artmaktadır. Kendi ülkelerinde

Page 33: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

33

önemli görevlere gelen Türkiye mezunları, iki ülke arasında sosyal, siyasi, ekonomik ve

kültürel iĢbirliğini artıran çalıĢmalara imza atmaktadırlar. Mezunların sayısı arttıkça ve

mezunların önemli görevlere gelme durumları çoğaldıkça Türkiye, Afrika ile daha fazla

yakınlaĢacaktır.

Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle ticaretinin artması için bölgeleri ve ülkeleri bilen, yerel

dili konuĢabilen insanlara ihtiyacı vardır. Bu insanlar Türkçeyi çok güzel konuĢan Afrikalı

öğrencilerdir. En az üç dört dil bilen Afrikalı öğrenciler, ülkemizde yeni dillerin

öğrenilmesine vesile olacak çok büyük bir hazinedirler. Dil avantajları özellikle

üniversitelerde okuyan Türk öğrenciler için bir fırsattır. Tabi bu, doğru ve seviyeli bir iletiĢim

sayesinde olacaktır.

Sabrınız için teĢekkürler. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Page 34: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

34

2.6. Tolga GökĢen ’in Sunumu

Sayın M. Ali BOLAT’ın ardından, Kayseri Sanayi Odası temsilcisi Sayın Tolga

GÖKġEN, “Kayseri’deki Sanayi Üretiminin Afrika Pazarlarındaki Yeri” konulu sunumunu

gerçekleĢtirmiĢtir. GökĢen, sunumunda özetle Ģunları ifade etmiĢtir:

“Kayseri’deki sanayinin Afrika pazarındaki yeri konusunda öncelikle Kayseri’nin

geçmiĢ yıllardaki ihracatına bakacak olursak, Kayseri’den 161 ülkeye ihracat yapılmıĢtır.

Bunlardan Afrika, %11,7 lik bir payla Kayseri’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler arasındadır.

Ġhracat yapılan ilk on ülkeden Libya 8. Sıradadır. 13. Sırada Mısır vardır. 62 ülke ile ithalat

iliĢkisi içerisindeyiz. Nijerya ile ithalat yapıyoruz. %0.42’lik bir dilimle Kayseri olarak

Afrika’dan ithalat gerçekleĢtirdiğimiz görünüyor. Söylediğimiz gibi, en çok Libya’ya ihracat

yapıyoruz. Daha sonra Fas, Mısır, Nijerya, Cezayir, geliyor. 400’e yakın ihracat firmamız var

151 tanesi ihracat gerçekleĢtirmiĢtir Afrika’ya. Ġlk 20 firmanın toplam ihracatına bakacak

olursak, Kayseri olarak Afrika ülkelerine %41 olarak elektrikli aletler gidiyor. En çok

elektrikli ev aletleri ihraç edilmiĢtir. Mesela, tam boy fırın, ocak, mini fırın, …daha sonra

demir çelik, örneğin, çelik tel, çelik halat.. Bunların dıĢında, mobilya, koltuk kanepe oturma

grubu gibi.”

Page 35: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

35

Page 36: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

36

Page 37: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

37

Page 38: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

38

Page 39: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

39

3.GENEL MÜZAKERELER

Sayın GÖKġEN’in sunumunun ardından genel müzakerelere geçilmiĢtir. Ġlk olarak

T.C. 1999-2001 dönemi devlet bakanı Prof. Dr. Sayın Yüksel YALOVA, Amerika’sıyla,

Avrupa’sıyla tahayyül edemeyeceğimiz bir derecede Afrika ilgisi ve çalıĢması olduğunu

söyleyerek sözlerine baĢlamıĢtır. Sayın YALOVA, yüz küsür yıl önce bir milyar olan

dünyanın nüfusunun bugün yedi milyar olduğunu, dolayısıyla Afrika devletler hukuku

çerçevesindeki formuna gelmeden dünyanın nizamından söz edilemeyeceğini ifade etmiĢtir.

Sayın Yüksel YALOVA sözlerine Ģöyle devam etmiĢtir:

“15 Ağustos 2014 tarihinden itibaren geçtiğimiz, Batı Afrika Devletleri Ekonomik ĠĢ

Birliği Örgütü arasında 5 yıllık bir program imzaladık. Kadınlardan tutun çocuklara ve sosyal

yaĢama dair. Devletimizin ilgililerine yetkililerine söylememiz lazım. Büyükelçilerimiz

olmak üzere herkese okutmak lazım. Bazı büyükelçiler bu konuda duyarsız. Afro Türkler ile

ilgili çalıĢmalar yapılması gerekiyor. Ben apartheid politikası uygulamamıĢ bir ulusun ferdi

olarak konuĢuyorum. Ben bunu kendi üniversitemde dile getirdiğim de bir de bu mu çıktı

diyorlar. Bizim ticari iliĢkileri bir Ģekilde kurmamız lazım. Üniversite sivil toplum iliĢkilerini

bir Ģekilde arttırmamız lazım. Ġstanbul Aydın Üniversitesi Afrika AraĢtırma Merkezi kurdum.

Yapılanları unutmadan üstüne ekleye ekleye ilerlemeyi tercih ediyoruz.” Sayın Yüksel

YALOVA’nın ardından, Ankara Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Ġslam Tarihi anabilim dalı

öğretim üyesi Prof. Dr. sayın Nahide BOZKURT, yaptığı konuĢmasında öncelikle

Türkiye’deki Afrika merkezlerinin bütçe yetersizliğinden bahsetmiĢtir. Bu durumda kendi

imkanlarıyla bir Ģeyler yapmaya çalıĢtıklarından ve ilimle meĢgul oldukları için daha çok

seminer tarzında çalıĢmalar yürüttüklerini ifade etmiĢtir. Sayın BOZKURT sözlerine Ģöyle

devam etmiĢtir:

“Merkezimizle iki tür seminer yaptık. Bir tanesi Afrikalı öğrencilerin gözüyle Afrka

konulu idi. Lisans üstü öğrencilerin sunumlarıyla gerçekleĢti. Diğer bir seminer grubumuz da

Afrika’nın tarihi, kültür ve medeniyeti konulu idi. Bununla ile ilgili Çin Afrika ticari iliĢkileri

ilgili konulu bir sunu vardı. Bu yıl yine bir seminer vereceğiz. Afrikalı bir arkadaĢ bize Nijer’i

anlatacak. Burada arkadaĢların sunumlarını dinlemek çok keyifliydi. Sayın bakanımı

büyükelçimi dinlemek çok yararlıydı. Çünkü Afrika ile kültürel tarihi bağlarımız var. Bütün

bunların dıĢında bizler neler yapabiliriz? Özellikle üniversiteler açısından baktığımızda biz

birikimlerimizi oraya nasıl taĢıyabiliriz? Özellikle bizim ziraat fakültesi birikimimizi oraya

nasıl taĢıyabiliriz? Mesela domates var salça yapmayı bilmiyorlar? Ne gibi o sahada

eksiklikler var ve biz bunu nasıl giderebiliriz? Bu konuda BM’in proje yöneticileriyle tanıĢtık.

Ne yapabiliriz diye araĢtırmalarımız projelerimiz var. Kütüphanemiz var ama bir bilgi veri

tabanı nasıl oluĢturabiliriz diye düĢünüyoruz. Türkiye’de az da olsa Afrika ile ilgili çalıĢmalar

var ama nasıl bir veri tabanı bilgi bankası oluĢturabiliriz? Bir de sahayı yakından tanıma

noktasında merkez müdürleriyle toplantı yapma ve karĢılıklı müzakere edilebilir mi acaba?

Oradaki Afrika merkezleri ile ilgili nasıl bağlantı kurabiliriz? Bunlar son derece önemli. Bu

tür çalıĢmalar nasıl yapılabilir? Birlikte olursak daha yararlı çalıĢmalar yapabiliriz diye

düĢünüyorum. Özellikle eyleme yönelik neler yapabiliriz diye düĢünmemiz lazım. ÇeĢitli

vesilelerle toplantılarla karĢılaĢıyoruz. Bir iki husustan Ģikayetleri oldu. Birincisi Ģu, Afrika

Page 40: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

40

deyince akla hemen AĠDS geliyor. Veya bültenlerde sürekli soykırım gibi ifadeler geçiyor. Bu

anlamda Afrika’lıların duyarlılıkları var onu dikkate almamız gerekiyor. Bu konuda hep

birlikte düĢünmeye ihtiyacımız var.”

Stratejik DüĢünce Enstitüsü uzmanı ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sayın

Ahmet UYSAL, son 7-8 yıldır Ortadoğu ile ilgilenmeye baĢladığını bu yolda Ortadoğu

AraĢtırma ve Uygulama merkezi kurduklarını, sadece araĢtırma olmasın bir kısmında

uygulamaya geçilsin diye uğraĢ verdiklerini açıklamıĢtır. UYSAL, sözlerine Ģöyle devam

etmiĢtir:

“Arap dünyası ve Kuzey Afrika ile ciddi iliĢkilerimiz var. Afrika ile ciddi bir

networkumuz var. Bölgeyi ciddi Ģekilde okuyoruz. Özellikle Tunus Cezayir ve Fas olmak

üzere yoğun Ģekilde bölgeyi yakından takip etmeye çalıĢıyoruz. Merkez amacımız olarak

bizim birinci amacımız bilgi ve araĢtırma. Burada genel stratejik bir Ģeye vurgu yapmak

istiyorum. Türkiye, Arap yarımadasında zorlanıyor. Aslına ciddi Ģekilde ticari ve siyasi olarak

kaybımız var. Bu kaybımızı kuzey Afrika’dan telafi edilebilir. Mesela Ġran’ın yerini Cezayir

alabilir. Bu stratejik durumu göz önünde bulundurmak lazım. Diğer bir husus, iĢadamlarını

devreye sokmak lazım. Bazen iĢ adamları milyon dolarları riske atıp yatırım yapıyor. Kuyuya

taĢ atar gibi. Daha az para verip merkezlere iĢ birliği içerisinde çalıĢılırsa daha verimli

durumlar ortaya çıkar. Merkez olarak baĢarılı olabilmemiz için güçlü bir kaynak gerekiyor.

Ġkinci bir Ģey eleman konusu. Diğer fakültelerden buraya güçlü bir kadro kurmadan

ilerleyemeyiz. Sosyal ve teknik bakımdan interdisipliner bir yer olması gerekiyor. Yabancı dil

konusunda yetiĢmiĢ personelin olması ve sorun alanlarının iyi tespit edilip, ona göre

çalıĢmalar yapılması gerekiyor. Bazen orada Müslümanlar birbirleri ile çatıĢıyor. Bizimde

siyaseten bu konuda etkin olmamız gerekiyor. Afrika’da insani krizler var. Bu krizlere insani

çözüm aramak gerekiyor. Soykırımdan açlığa kadar. ġu an Libya çökmek üzere. Ġçimden

geçen Libya’nın geleceğinde Türkiye’nin oyuncu olması. Daha güçlü devletler rol alabilir

belki bizden önce. Cezayir ekonomik ve akademik olarak iĢbirliğine çok müsaittir. Bu açıdan

çok umutsuz değilim. ĠnĢallah Allah kolaylık versin. Daha güzel Ģeyler yapılacaktır.”

KonuĢmanın ardından polis akademisi öğretim üyesi Doç. Dr. Sayın Mehmet

ÖZKAN, araĢtırma merkezlerinin tanınırlık sorunu yaĢadığını ve tanınması gerektiğini ifade

etmiĢtir. Somali ile ilgili bir çalıĢma yaptıklarını ve bu Ģekilde Afrika’ya insanların ilgisini

arttırabileceklerini açıklamıĢtır. ÖZKAN, sözlerine Ģöyle devam etmiĢtir:

“Koordinasyon meselesi çok önemli. Ortak bir zihin koordinasyonu var. Bunun

sistematikleĢtirilmesi lazım. Diğer mesele ise, iç dıĢ politika meselesi. Türkiye’nin iç politika

krizinin dıĢa yansıması nasıl olacak? Burada araĢtırma merkezlerine daha çok iĢ çıkacak.

ODTÜ’de Bilkent’te Afrika kursu kurulması lazım. Afrika’dan uzmanların getirilmesi lazım.”

Prof. Dr. Sayın Yüksel YALOVA, Türkiye’ye ilk Afrikalı futbolcuyu transfer ettiğini,

geçen yıl bulunduğu üniversiteye spor yönetimi dersi koydurduğunu ve Afrika merkezlerini

daha popüler getirmeye çalıĢtığını ifade etmiĢtir. Ardından eski Somali Büyükelçisi Dr. Kani

TORUN ise, futbolun seküler bir din haline geldiğini, Beyrut kuĢatma altındayken silahların

sustuğu tek anın maç saatleri olduğunu belirtmiĢtir. Daha sonra söz alan, YTB uzmanı Sayın

Atılgan ULUTAġ, yıllık yaklaĢık beĢ yüz civarında Afrikalı öğrenciye burs verdiklerini, çok

Page 41: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

41

fazla baĢvuru olduğunu belirtmiĢtir. Bir çok ülkeden öğrenci gelse de en vefalı öğrencilerin

Afrika’dan geldiğini ifade eden Sayın ULUTAġ, Afrikalı öğrencilerin kibirli olmadıklarını ve

bu nedenle yönlendirilmelerinin daha kolay olduğun söylemiĢtir. Sayın ULUTAġ, sözlerine

Ģöyle devam etmiĢtir:

“Biz sadece burslu öğrencilere yoğunlaĢıyoruz. Ġleriye dönük olarak tüm öğrencileri

kapsayan bir kurum oluĢturmaya çalıĢıyoruz. Daha bağımsız bir kurum oluĢturulması

düĢünülüyor. Burada önemli olan baĢarılı öğrencilerin seçilmesi. yani eğitimi bittiğinde

döndüğünde ülkesine yararlı olabilecek birilerini bulabilmek.” ULUTAġ’ın sözlerinin

ardından Prof. Dr. Sayın Ekrem ERDEM, sayıdan ziyade döndüğünde ülkesine yararlı

olabilecek öğrencileri seçebilmenin ve onlara gerekli desteği sağlamanın gerekli olduğunu

vurgulamıĢtır. Sayın ERDEM’in ardından söz alan YTB uzmanı sayın Ali Osman kim?,

Türkiye’de Afrika konusunda Afrika araĢtırma merkezlerinin çok önemli eĢiklerden bir tanesi

olduğunu, merkezlerin temel sıkıntısının koordinasyon olduğunu ve merkezlerin birbirini

rakip olarak gördüklerini açıklamıĢtır.

T.C. 1999-2001 dönemi devlet bakanı Prof. Dr. Sayın Yüksel YALOVA ise, yakın

zamanda Erciyes Üniversitesi’nde düzenlenen bu çalıĢtayın ikincisi Ģeklinde bir çalıĢtayın

Ġstanbul Aydın Üniversitesi’nde düzenlemek istediğini ve bu çalıĢtaya hem üniversiteler, hem

elçilikler, hem de parlamentodaki dostluk gruplarından katılım sağlanmasını planladığını

ifade etmiĢtir. Sayın YALOVA’nın ardından söz alan Sayın ERDEM, Afrika zirvelerine

üniversitelerden kiĢilerin de götürülmesinin ve kamu kurumlarının üniversitelere bu konuda

fırsatlar sunmasının ve üniversiteler ve kamu kurumları arasında sinerjinin oluĢturulması

gerekliliğini ifade etmiĢtir.

Page 42: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

42

3.1. SONUÇ DEKLERASYONU VE ÖNERĠLER

Derleyen: Prof. Dr. Ekrem ERDEM

Sunum ve müzakerelerin ardından sonuç olarak Ģu hususlara varılmıĢ ve

önerilerde bulunulmuĢtur:

Öncelikle medyadaki ve kamuoyundaki Afrika algısının değiştirilmesi gerekmektedir.

Zira Afrika denilince insanların aklına ilk önce AĠDS ve Ebola gibi farklı salgın

hastalıklar baĢta olmak üzere, kuraklık, açlık gibi olumsuz durumlar gelmektedir. Bu

algının olumlu yöne doğru dönüĢmesi gerekmektedir.

Afrika ile ilgili bilgi edinmek isteyen insanlara ve bilimsel çalıĢmalara destek

sağlamak amacıyla, ilgili bilimsel veri tabanı oluşturulması gerekmektedir.

Afrika’yı daha yakından tanımak ve Afrika ile ilgili çalıĢmaları daha rasyonel kılmak

adına Afrika ülkelerinde ve diğer ülkelerdeki (özellikle ABD, Ġngiltere, Fransa ve Çin

gibi ülkelerdeki) Afrika Merkezleri ve Enstitüleri ile irtibat kurulması ve birlikte

çalışma ortamlarının hazırlanması gerekmektedir.

Afrika ile ticari iliĢkiler içerisinde bulunan iĢadamlarının yatırımlarının daha verimli

olarak sürdürülebilmesi için, bu işadamları ve firmalarla Türkiye’deki Afrika

Merkezlerinin yakın işbirliği içerisinde olmaları gerekmektedir. Bu, hem merkezlerin

teorik-akademik kazanımlarını iĢ dünyasına aktarmalarına; böylece Türkiye ve

Afrika’daki paydaĢlarının refah seviyelerinin yükselmesine katkıda bulunmalarına ve

Merkezlerin faaliyetlerine maddi kaynak sağlaması bakımından hizmet edecek, hem

de iĢadamlarının daha bilinçli ve daha rasyonel karar almaları hususunda hizmet

edecektir. Böylelikle, kazan kazan anlayıĢı ve iĢbirliği içerisinde Afrika ile ilgili

çalıĢmalar uzun soluklu sürdürülebilir hale gelecektir.

Afrika merkezlerinin mevcut kaynak ve personel sıkıntılarının acilen giderilmesi

gerekmektedir. Bunun için de Hükümet ve YÖK nezdinde teĢebbüste bulunarak,

Merkezlerin doğrudan idari ve akademik personel istihdamının ve kendi bütçelerine

sahip olmalarına imkân tanınması gerekmektedir.

Afrika’ya yapılan yardımların ve Afrika ile ilgili çalışmaların nicel ve nitel olarak

daha organize ve etkili bir şekilde devam ettirilmesi; tarihi medeniyet misyonumuza

yakıĢır amaç ve araçlarla geliĢtirilmesi ve stratejik politika haline getirilmesi

gerekmektedir.

Page 43: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

43

Türkiye’deki Afrika Merkezlerinin bir kısmının zamanla Enstitü statüsüne

getirilmesi; böylece buralarda Afrikanist olarak adlandırılan farklı disiplinlerden

oluşan Afrika uzmanların yetiştirilmesi gerekmektedir.

Merkezlerin medya ile ilişkilerinin daha etkili hale getirilmesi gerekmektedir.

Afrika’dan öğrenci getirilmesine devam edilmesi gerekir, ama gelen burslu öğrenciler

konusunda nicelikten ziyade niteliğin ön planda tutulması gerekmektedir. Afrika’dan

Türkiye’ye gelen öğrencilerin, eğitimlerini tamamladıktan sonra ülkelerine dönerek

ülkelerinin geliĢmesine katkı sağlayabilecek nitelikte baĢarılı öğrencilerin maddi ve

manevi konuda desteklenmesi gerekmektedir. Bunun için de, Üniversitelerimizin ve

Afrika Merkezlerinin bu öğrencilerle yakından ilgilenmesi gerekmektedir.

Türkiye’deki Afrika merkezlerinin koordinasyon sorununun ortadan kaldırılması

gerekmektedir. Bu merkezlerin, birbirlerini rakip olarak görmeleri yerine, iĢbirliği

içerisinde periyodik faaliyetlerle birlikte çalıĢmalarını sürdürmeleri gerekmektedir.

Afrika merkezleri ile hükümet arasında işbirliği ve iletişimin geliştirilmesi

gerekmektedir. KarĢılıklı olarak birbirini tamamlayan hizmetler üretme çabası

içerisinde olunmalıdır. Bu çerçevede Hükümetin Afrika faaliyetlerinde

Merkezlerimize mutlaka yer verilmesi sağlanmalıdır.

Hükümet temsilcileri, Sivil toplum kuruluĢları, akademisyenler, kamu kurum ve

kuruluĢlarının temsilcileri ve birçok aktörün katılımıyla uluslararası bir Afrika

kongresinin düzenlenmesi gerekmektedir.

Afrika ile ilgili yüksek lisans, doktora ve lisans tezleri, makaleler, projeler vb.,

bilimsel çalıĢmaların yoğunlaştırılması ve merkezlerimizde ortak paylaşıma açık bir

Ģekilde herkesin kullanımına açılması gerekmektedir. Bu çerçevede, söz konusu

çalışmaların daha fazla yapılması hususunda ilgili mercilerin ve hocaların teşvik

edilmesi yararlı olacaktır. Hatta ileriki yıllarda bu çalıĢmalar için her yıl en baĢarılı

olanların ödüllendirilmesi sağlanmalıdır.

Medyada Afrika’yı olumsuz yönde ele alan aşağılayıcı haberlerin ve görüntülerin

ortadan kaldırılmasına yönelik ortak bilinç oluşturulması gerekmektedir.

Afrika’ya uçuĢların Ġstanbul üzerinden olması nedeniyle İstanbul’da Tropikal

Hastalıklar Enstitüsü’nün kurulması konusunda ortak gayret gösterilmesi

gerekmektedir. Sağlık konusunda böyle bir adımın atılmasıyla, Afrika’yı ziyaret

edecek kiĢiler bölgedeki hastalıklar konusunda daha bilinçli hale gelecek ve Afrika’ya

yönelik yardım, ticari ve akademik sebeplerle ziyaretler daha sık olabilecektir.

Page 44: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

44

Afrika’ya yardım amaçlı giden devlet, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin ve

gönüllülerin gitmeden önce muhakkak davranış eğitimi alması gerekmektedir.

Afrika ile ilgili siyasi/diplomatik çalışmalar yürütmeden daha hızlı işlemektedir.

Örneğin, birçok elçilik açılıyor fakat kurumların iĢleyiĢi geri kalıyor. Neticede,

diplomaside atılan adımlar somut çalıĢmalarla desteklenemiyor. Bu eksikliğin

giderilmesi için, siyasetle yürütmenin birlikte hareket etmesi gerekmektedir.

Page 45: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

45

4.EKLER

4.1. ÇalıĢtaydan Fotoğraflar

Page 46: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

46

Page 47: TÜRKĠYE’DE AFRĠKA ÇALIġMALARININ BUGÜNÜ VE YARINI … · avantajımız var. Tarihi bir bagajımız yok. Çin Hindistan gibi ülkelerin de tarihi bagajları yok ama bu konuda

47

4.2. Katılımcı Listesi

AD-SOYAD KURUM-ÜNVAN

Prof. Dr. H. Fahrettin KELEġTEMUR Erciyes Üniversitesi Rektörü

Prof. Dr. Ekrem ERDEM Erciyes Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi

Dekanı ve Afrika Ekonomik ve Sosyal AraĢtırmalar

Merkezi (AFESAM) Müdürü

Dr. C. Kani TORUN DıĢiĢleri Bakanlığı Somali Büyükelçisi

Burhan BAġOĞLU T.C BaĢbakanlık YurtdıĢı Türkler ve Akraba

Topluluklar BaĢkanlığı Uzmanı

Bayram SELVĠ Türk Kızılayı Uluslararası ĠliĢkiler Bölümü Birim

Yöneticisi

Yard. Doç. Dr. Yüksel YALOVA Ġstanbul Aydın Üniversitesi Afrika AraĢtırma ve

Uygulama Merkezi (AFRĠKAM) Müdürü

Prof. Dr. Nahide BOZKURT Ankara Üniversitesi Afrika ÇalıĢmaları AraĢtırma ve

Uygulama Merkezi (AÇAUM) Müdürü

Mikail ÇOLAK Türkiye Diyanet Vakfı Eğitim ve Kültür Hizmetleri

Müdürü

Tolga GÖKġEN Kayseri Sanayi Odası DıĢ Ticaret, Fuarlar AB ve

Uluslararası ĠliĢkiler Birim Sorumlusu

Atılgan ULUTAġ T.C BaĢbakanlık YurtdıĢı Türkler ve Akraba Topluluklar

BaĢkanlığı Uzmanı

Prof. Dr. Süleyman KIZILTOPRAK Türk ĠĢbirliği ve Koordinasyon Ajansı BaĢkanlığı (TĠKA)

Libya Koordinatörü

Doç. Dr. Ahmet UYSAL Stratejik DüĢünce Enstitüsü (SDE) Ortadoğu Uzmanı/

Marmara Üniversitesi

Yrd. Doç. Dr. Mehmet ÖZKAN Siyaset, Ekonomi Ve Toplum AraĢtırmaları Vakfı (SETA)

Ankara DıĢ Politika AraĢtırmacısı ve Polis Akademisi

Güvenlik Bilimleri Enstitüsü

Mehmet Ali BOLAT Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF)

Genel BaĢkanı

Ali Osman MERT T.C. CumhurbaĢkanlığı