tez.sdu.edu.trtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02586.pdf · 2020. 8. 20. · iii ÖNSÖZ Dezavantajlı...
Transcript of tez.sdu.edu.trtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02586.pdf · 2020. 8. 20. · iii ÖNSÖZ Dezavantajlı...
T.C
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ
ANABİLİM DALI
KADIN ÇALIŞANLARIN ELEKTRONİK TİCARET EĞİLİMLERİ
ÜZERİNE BİR ALAN ARAŞTIRMASI: ÇANKIRI MEB PERSONELİ ÖRNEĞİ
DOKTORA TEZİ
MESUDE YÜKSEL
1440225004
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Kenan ÖREN
ISPARTA-2018
i
DOKTORA TEZ SAVUNMA SINAV TUTANAĞI
iii
ÖNSÖZ
Dezavantajlı gruplar olmaları nedeniyle kadın üzerine yapılan çalışmalar bir o
kadar kıymetli fakat anlatılmak isteneni net olarak ifade edememe korkusunun neden
olduğu kaygı da öncelikle araştırmacıları ve onların muhataplarını tedirgin eden bir
paradoks özelliği taşımaktadır. Küreselleşme ve neoliberalizmin şekillendirdiği 21. yy’da
kadının statüsü ve konumunda meydana gelen değişim, kadının işgücüne katılımını
engelleyen sorunsalların varlığına rağmen kamu ve özel sektör işgücü piyasalarında kadın
lehine gerçekleşen gelişmeler kadın çalışmalarının günümüz emek literatüründe ne denli
önemli olduğuna işaret etmektedir. Bilhassa kamu işgücü piyasasında çalışan kadın
çalışanlara yönelik bilimsel çalışmaların kısıtlı olduğu dikkate alındığında her geçen gün
kadına yönelik çalışmaların öneminin arttığı gözlenmektedir. Nitekim kadın, çalışma
yaşamı ve çalışma yaşamı dışında sorumluluklara sahip “çift” kariyerli bir bireydir.
Dolayısıyla çalışma ve çalışma dışı yaşamın neden olduğu aşırı iş yükü ve yoğunluk,
kadınların gündelik yaşamlarını kolaylaştırıcı bir takım davranışlar sergilemelerini
zorunlu kılmıştır. Nitekim tezin temel çıkış noktasını oluşturan ve bilgi ve iletişim
teknolojilerindeki gelişmelerin neden olduğu elektronik ticaret eğilimleri de bu çerçevede
değerlendirilmelidir.
Öncelikle tezin tüm aşamasında beni yönlendiren ve destekleyen tez danışmanım,
kıymetli hocam Prof. Dr. Kenan ÖREN’e,
Tez izleme komitesinde görüş ve eleştirilerinden istifade ettiğim Prof. Dr. Bekir
GÖVDERE’ye,
Fikirleriyle ve tecrübesiyle desteğini hissettiğim Prof. Dr. Ersin KAVİ, Doç. Dr.
H. Yunus TAŞ’a,
Tezin gerek literatür taraması gerek yazımı ve saha çalışmasında görüşleriyle bana
sürekli destek olan kıymetli eşim Hasan YÜKSEL’e ve gülümsemeleriyle içimi ısıtan
çocuklarım Yusuf Yiğit YÜKSEL ve Kamil Kaan YÜKSEL’e,
Şahsımın yetişmesinde büyük emeği olan ve hayatımın hiçbir aşamasında beni
yalnız bırakmayarak her daim manevi desteklerini üzerimde hissettiğim annem ve
babama,
iv
Çalışmanın veri toplama aşamasında yoğunluklarına rağmen yardımlarını
esirgemeyen tüm MEB personeline, değerli idarecilerine ve anketleri sabırla dolduran
kıymetli öğretmen arkadaşlarıma teşekkür eder, çalışmanın başta çalışma ekonomisi ve
endüstri ilişkileri anabilim dalı olmak üzere tüm ilgilenenlere faydalı olmasını temenni
ederim.
Mesude YÜKSEL
Isparta, 2018
v
(YÜKSEL, Mesude, Kadın Çalışanların Elektronik Ticaret Eğilimleri Üzerine Bir
Alan Araştırması: Çankırı MEB Personeli Örneği, Doktora Tezi, Isparta, 2018)
ÖZET
Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler doğrultusunda ortaya çıkan
elektronik ticaret davranışı boş zaman sıkıntısı çeken kadın çalışanların yaşamlarında
yerini almaktadır. Böylelikle geçmişten günümüze kadın çalışanlar ile özdeşleşen
geleneksel alışveriş, dijital ortama taşınarak yeni bir tüketici davranışını ortaya
çıkarmıştır.
Bu çalışmada kadın çalışanların elektronik ticaret algıları ve elektronik ticareti
tercih etme nedenleri çok yönlü olarak incelenmiştir. Çalışmada literatür taraması ve veri
toplama aracı olarak anket çalışması olmak üzere iki farklı yöntem kullanılmıştır.
Çalışmada anket yöntemi kullanılarak Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı
okullarda görev yapan kadın çalışanların (öğretmen, idari personel, şirket personeli)
işgücü piyasalarına katılımları yönüyle elektronik ticaret eğilimlerini neden ve sonuçları
açısından analiz etmek amaçlanmaktadır.
Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kadın çalışanların işgücü
piyasasında konumu ve durumları tartışılmış, ikinci bölümde elektronik ticaretin
kavramsal çerçevesine yer verilmiş, çalışmanın üçüncü bölümünde ise Çankırı MEB’e
bağlı kurumlarda görev yapmakta olan kadın çalışanlara yönelik bir alan araştırması
şeklindeki uygulamalı çalışmanın bulguları paylaşılmış, kadın çalışanların elektronik
ticareti kullanımlarının demografik özelliklerine göre değişimi, elektronik ticaret yapma
sıklıkları, bilgisayar ve interneti kullanma yoğunlukları, elektronik ticarete yönelten
etkiler, boş zaman ile elektronik ticaret ilişkisi şeklindeki birbirinden farklı hipotezleri
test etmeye yönelik bilgilere yer verilmiştir.
Çalışmanın sonucunda kadın çalışanların elektronik ticaret alışkanlıklarının
çalışma ve çalışma dışı yaşamlarının bir parçası olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu
eğilimin temel nedenleri içerisinde internet kullanım sıklığı ve süresine bağlı olarak
elektronik ticaret eğiliminin yararlarının zararlarından daha baskın olması düşüncesi yer
almaktadır.
Anahtar Kelimeler: İşgücü Piyasaları, Kadın Çalışanlar, Elektronik Ticaret
vi
(YÜKSEL, Mesude, A Field Research to Assess Women Employees’ Inclinations
for Electronic Commerce: The Sample of Çankırı National Education Ministry (Nem)
Staff, Ph.D. Thesis, Isparta, 2018)
ABSTRACT
E-commerce, occurring in parallel to the improvements on the information and
communication technologies, has become the sinequanon of women employees’ life who
face to face the problem of leisure time. Hence, traditional shopping, that has overlapped
with the women employees from past to present, is carried to the digital sphere and new
consumer behaviour has come to fore.
In this study, e-commerce perceptions of women employees and their reasons for
this sort of behaviour was put to analysis in a multifaceted way. Two different types of
methods were utilized in the study such as literature review and a questionnaire as a way
of collecting data. Via questionnaire conducted, the main objective of the study is to
analyze the causes and the effects of women employees’ e-commerce inclinations
working in the schools of National Education Ministry in Çankırı Province in Turkey
(teachers, administrative staff, company workers) in regards to their participations in
labor markets.
The study consists of three chapters. In the first chapter, the position and the status
of the women was discussed; in the second chapter, the conceptual framework of the
electronic commerce was mentioned; and as for the third chapter of the study, the findings
concerning a field study on female teachers working in the schools of National Ministry
of Turkey in Çankırı were shared and information to test different hypotheses for the
changes of female workers electronic commerce activities depending upon their
demographic features, their frequency of electronic commerce, their ratio of computer
and internet usage, the factors that direct them to electronic commerce, and the correlation
between electronic commerce and free time.
As a result of the study, it was determined that electronic commerce is the
inevitable part of the female teachers both in/out of their works. The reasons for these
inclinations are the frequent usage of internet and the dominance of positive thoughts on
electronic commerce rather than the negative ones depending on its duration.
Key Words: Labor Markets, Female Workers, Electronic Commerce
vii
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ .......................................................................................................................iii
ÖZET........................................................................................................................... v
ABSTRACT ............................................................................................................... vi
KISALTMALAR DİZİNİ ......................................................................................... xi
TABLOLAR DİZİNİ ............................................................................................... xv
ŞEKİLLER DİZİNİ . .............................................................................................. xvii
GRAFİKLER DİZİNİ .......................................................................................... xviii
RESİMLER DİZİNİ ................................................................................................xix
GİRİŞ .......................................................................................................................... 1
1.1. ÇALIŞMANIN KONUSU .................................................................................. 3
1.2. ÇALIŞMANIN AMACI ..................................................................................... 4
1.3. ÇALIŞMANIN İÇERİĞİ .................................................................................... 7
1.4. ÇALIŞMANIN ÖNEMİ ...................................................................................... 8
1.5. ÇALIŞMANIN SINIRLILIKLARI ..................................................................... 8
I. BÖLÜM
İŞGÜCÜ PİYASALARINDA KADIN ÇALIŞANLAR
1.KADIN VE ÇALIŞMA HAYATI .............................................................................. 9
1.1.DÜNYADA KADININ ÇALIŞMA HAYATINA GİRİŞİ ................................................. 10
1.1.1.Sanayi Devrimi Öncesinde Kadın Çalışanlar ............................................... 10
1.1.2 Sanayi Devrimi ve Sonrasında Kadın Çalışanlar .......................................... 11
1.1.3. Küreselleşme Süreci ve Sonrasında Kadın Çalışanlar ................................. 13
1.2. TÜRKİYE’DE KADININ ÇALIŞMA HAYATINA GİRİŞİ ............................................. 16
1.2.1. Cumhuriyet Öncesi Dönemde Kadın Çalışanlar .......................................... 16
1.2.2. Cumhuriyet Döneminde Kadın Çalışanlar .................................................. 18
2.TÜRKİYE’DE KADIN İSTİHDAMININ YAPISI................................................... 19
2.1. KADIN İŞGÜCÜ .................................................................................................. 20
2.2.KADIN İSTİHDAMI VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ ............................................... 22
2.3. KADIN VE EĞİTİM .............................................................................................. 25
2.4. KADIN VE KARİYER ........................................................................................... 27
3. TÜRKİYE’DE KADINLARIN İSTİHDAMA KATILIMINI ETKİLEYEN
FAKTÖRLER ............................................................................................................. 29
viii
3.1.EKONOMİK FAKTÖRLER ...................................................................................... 29
3.2.SOSYAL VE KÜLTÜREL FAKTÖRLER (ATAERKİLLİK) ............................................ 30
3.3.TOPLUMSAL CİNSİYET ........................................................................................ 31
3.4.CAM TAVAN ALGISI ........................................................................................... 33
4.KADINLARIN ÇALIŞMA YAŞAMINA KATILMA BİÇİMLERİ ......................... 36
4.1. KISMİ SÜRELİ ÇALIŞMA(YARI ZAMANLI ÇALIŞMA) ............................................. 37
4.2.EVDE ÇALIŞMA .................................................................................................. 42
4.3. ÇAĞRI ÜZERİNE ÇALIŞMA .................................................................................. 43
4.4. TELE ÇALIŞMA .................................................................................................. 43
5.ÇALIŞMA HAYATINDA KADINLARA YÖNELİK YAPILAN DÜZENLEMELER
................................................................................................................................... 47
5.1. ULUSAL DÜZENLEMELER ................................................................................... 48
5.1.1. Anayasada Yer Alan Düzenlemeler ............................................................ 48
5.1.2. Medeni Kanunda Yer Alan Düzenlemeler .................................................. 48
5.1.3. Türk Ceza Kanununda Yer Alan Düzenlemeler .......................................... 48
5.1.4. İş Kanununda Yer Alan Düzenlemeler ....................................................... 49
5.2. ULUSLARARASI DÜZENLEMELER ........................................................................ 50
5.2.1. Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi ..................... 50
5.2.2. Dünya Kadın Konferansları ........................................................................ 50
5.2.3. Avrupa Sosyal Şartı.................................................................................... 51
5.2.4. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmeleri ........................................ 51
II. BÖLÜM
ELEKTRONİK TİCARET VE TEMEL KAVRAMLAR
1.ELEKTRONİK TİCARETİN GENEL YAPISI ........................................................ 53
1.1. ELEKTRONİK TİCARETİN TANIMI ........................................................................ 53
1.2. ELEKTRONİK TİCARETİN BOYUTLARI VE ÖZELLİKLERİ ....................................... 57
1.3. ELEKTRONİK TİCARETİN GELENEKSEL TİCARETTEN FARKLARI ........................... 67
1.4. ELEKTRONİK TİCARETİN KAPSAMI ..................................................................... 69
1.5. ELEKTRONİK TİCARETİN TARAFLARI .................................................................. 70
2. ELEKTRONİK TİCARETİN TARİHİ .................................................................... 71
2.1. DÜNYA’DA INTERNET’İN VE ELEKTRONİK TİCARETİN GELİŞİMİ .......................... 73
2.2. TÜRKİYE’DE ELEKTRONİK TİCARET’İN GELİŞİMİ ................................................ 78
3. ELEKTRONİK TİCARETİN ARAÇLARI ............................................................. 81
3.1. TELEFON ........................................................................................................... 81
3.2. FAKS ................................................................................................................. 82
3.3. TELEVİZYON...................................................................................................... 82
3.4. İNTERNET .......................................................................................................... 82
ix
3.5. ELEKTRONİK VERİ ALIŞVERİŞİ (EDI) ................................................................. 83
3.6. KREDİ KARTLARI............................................................................................... 84
3.7. İNTRANET .......................................................................................................... 84
3.8. EXTRANET ......................................................................................................... 84
3.9. WWW (WORLD WİDE WEB) ............................................................................. 85
4.ELEKTRONİK TİCARETİN ETKİLERİ ................................................................ 85
4.1. ELEKTRONİK TİCARETİN İŞ HAYATINA ETKİSİ .................................................... 85
4.2. ELEKTRONİK TİCARETİN EKONOMİK HAYATA ETKİLERİ ..................................... 86
4.3. ELEKTRONİK TİCARETİN SOSYAL HAYATA ETKİSİ .............................................. 87
4.4. ELEKTRONİK TİCARETİN KOBİLERE ETKİSİ ......................................................... 88
4.5. ELEKTRONİK TİCARET’İN TÜKETİCİYE VE ALIŞVERİŞE ETKİLERİ ......................... 89
4.6. ELEKTRONİK TİCARETİN ÜRETİCİYE VE ÜRETİM SÜRECİNE ETKİSİ ...................... 90
5. ELEKTRONİK TİCARETİN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI ...................... 91
5.1. ELEKTRONİK TİCARETİN AVANTAJLARI .............................................................. 94
5.1.1. Müşteriler Yönüyle .................................................................................... 94
5.1.2. İşletmeler Yönüyle ..................................................................................... 94
5.2. ELEKTRONİK TİCARETİN DEZAVANTAJLARI ........................................................ 95
5.2.1. Müşteriler Yönüyle .................................................................................... 95
5.2.2. İşletmeler Yönüyle ..................................................................................... 96
6.ELEKTRONİK TİCARETLE İLGİLİ DİĞER KAVRAMLAR ............................... 97
III. BÖLÜM
ARAŞTIRMA YÖNTEM, TEKNİK VE BULGULAR
3.1.ARAŞTIRMA BÖLGESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER ........................................... 103
3.1.1. Çankırı İlinin Coğrafi Konumu ................................................................. 103
3.1.2. Çankırı İlinin Nüfusu ............................................................................... 104
3.1.3. Çankırı İlindeki Eğitim İstatistikleri ......................................................... 110
3. 2. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ ............................................................................... 126
3. 3. ARAŞTIRMANIN MODELİ VE HİPOTEZLER ......................................................... 126
3. 4. ANAKÜTLE VE ÖRNEKLEM SEÇİMİ ................................................................... 130
3. 5. VERİ TOPLAMA ARAÇLARI .............................................................................. 132
3. 6. ANKETİN UYGULANMASI ................................................................................ 134
3. 7. VERİLERİN ANALİZİ ........................................................................................ 135
3. 8. FAKTÖR ANALİZİNE İLİŞKİN BULGULAR .......................................................... 154
3. 9. KORELASYON ANALİZİNE İLİŞKİN BULGULAR.................................................. 158
3. 10. REGRESYON ANALİZİNE İLİŞKİN BULGULAR .................................................. 161
3. 11. TEK YÖNLÜ VARYANS (ANOVA) ANALİZİNE İLİŞKİN BULGULAR ................... 163
SONUÇ VE TARTIŞMA . ....................................................................................... 183
KAYNAKÇA ........................................................................................................... 193
x
EKLER .................................................................................................................... 213
EK 1. RESMİ İZİNLER ......................................................................................... 213
EK 2. ANKET FORMU .......................................................................................... 216
ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................ 220
xi
KISALTMALAR DİZİNİ
a.g.e. Adı Geçen Eser
a.g.m. Adı Geçen Makale
A.P.H Ashish Publishing House
AB Avrupa Birliği
ABD Amerika Birleşik Devletleri
ADNKS Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi
AİHS Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
ARGE Araştırma Geliştirme
ARPA Advanced Research Agency Project
bkz. Bakınız
BTYK Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu
CA California
CEDAW Committee on the Elimination of Discrimination Against Women
DARPA Defense Research Agency
Dr. Doktor
ECOM Elektronik Ticaret Merkezi
E-Commerce Electronic Commerce
Ed. Editör
E-devlet Elektronik Devlet
EDI Electronic Data Interchange
E-fatura Elektronik Fatura
EFT Electronic Fund Transfer
E-imza Elektronik İmza
EMKT Elektronik Menkul Kıymet Transferi
E-para Elektronik Para
xii
E-posta Elektronik Posta
ESİAD Ege Sanayici ve İşadamları Derneği
E-sözleşme Elektronik Sözleşme
ETTK Elektronik Ticaret Koordinasyon Kurulu
E-Türkiye Elektronik Türkiye
EUROSTAT European Statistics
GİB Gelir İdaresi Başkanlığı
GSMH Gayri Safi Milli Hasıla
ILO International Labor Organization
ILR Industrial and Labor Relations
İGEME İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi
İŞKUR Türkiye İş Kurumu
KOBİ Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme
KSGM Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
MA Massachusetts
md. Madde
MEB Milli Eğitim Bakanlığı
MESS Türkiye Metal Sanayiciler Sendikası
MIS Management Information Systems
MSB Mean Square Error (Gruplar Arasındaki Varyans)
MSE Mean Square Between (Gruplar İçindeki Varyans)
n Number
NEM National Education Ministry
No Number
NY New York
ODTÜ Orta Doğu Teknik Üniversitesi
xiii
OECD Organization for Economic Cooperation and Development
Ort Ortalama
PhD Philosophy of Doctorate
Prof. Profesör
s. Sayfa
SPSS Statistical Package for the Social Sciences
ss. Sayfalar
SSCB Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği
T.C. Türkiye Cumhuriyeti
TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi
TCMB Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası
TCP/IP Transmission Control Protocol/Inter net Protocol
TL Türk Lirası
TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
TR Türkiye
TTNET Türk Telekom İnternet
TUHİS Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası
TÜBİSAD Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği
TÜBİTAK Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu
TÜRKONFED Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu
TÜSİAD Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği
TV Televizyon
U.S United States
ULAKBİM Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi
xiv
UN-CEFACT United Nations Center for Trade Facilitation and Electronic
Business
UNCTAD United Nations Conference on Trade and Development
USA United States of America
Vb. Ve Benzeri
Vol Volume
VUK Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği
WB World Bank
Web World Electronic Base
WTO World Trade Organization
WWW World Wide Web
xv
TABLOLAR DİZİNİ
Tablo 1. 1. Bazı Ülkelerdeki 15-64 Yaş Grubundaki Kadın İşgücü Katılım Oranı (%) 15
Tablo 1. 2. Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılım ve İşsizlik Oranları (%) (15+yaş) 21
Tablo 1. 3. Kadın İstihdamının Sektörel Dağılımı (%) ................................................ 22
Tablo 1. 4. Eğitim Durumuna ve Yıllara Göre Kadınların İşgücüne Katılma
Oranı (%) .................................................................................................. 26
Tablo 1. 5. Küresel ölçekte Kadın Çalışanların Üst Düzey Pozisyonlarda Çalışma
Oranları (%).............................................................................................. 35
Tablo 1. 6. Literatürde Tele Çalışma Biçimleri ........................................................... 47
Tablo 2. 1. Geleneksel Ticaret İle Elektronik Ticaret Arasındaki Farklar .................... 68
Tablo 2. 2. Dünya Genelinde Internet Kullananların Sayıları (2000-2016) .................. 76
Tablo 2. 3. Literatürde elektronik Ticaretin Çağrıştırdıkları ........................................ 92
Tablo 3. 1. Yıllara Göre Çankırı Nüfusu (Bin Kişi) .................................................. 105
Tablo 3. 2. İlçelere göre Nüfus Miktarı Ve İlçelerin Yıllık Nüfus Artış
Hızları (2015) ......................................................................................... 106
Tablo 3. 3. İlçelere Göre Kadın Erkek Nüfusunun Dağılımı (2015) .......................... 108
Tablo 3. 4. Çankırı İl Nüfusunun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı .............................. 108
Tablo 3. 5. Çankırı İlinin Aldığı-Verdiği Göç (2007-2015) ....................................... 109
Tablo 3. 6. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması ..................................................... 110
Tablo 3. 7. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması 3. Düzey ve Eğitim Seviyesine Göre
Çankırı İli Okullaşma Oranı (2015-2016) ................................................ 111
Tablo 3. 8. İlçelere Göre Anaokulu Sayısı (2015-2016) ............................................ 112
Tablo 3. 9. İlçelere Göre İlkokul Sayısı (2015-2016) ................................................ 113
Tablo 3. 10. İlçelere Göre Ortaokul Sayısı (2015-2016) ............................................ 113
Tablo 3. 11. İlçelere Göre Genel Lise Sayısı (2015-2016) ......................................... 114
Tablo 3. 12. İlçelere Göre Mesleki Ve Teknik Lise Sayısı ve Orta Öğretim Genel
Toplam (2015-2016) ............................................................................... 115
Tablo 3. 13. İlçelere Göre Diğer Eğitim Merkezleri (2015-2016) .............................. 116
Tablo 3. 14. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre TR8 Bölgesinde Cinsiyete
Göre Öğretmen Dağılımı (2015-2016) .................................................... 124
Tablo 3. 15. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre TR822 (Çankırı)
Bölgesinde Cinsiyete Göre Öğretmen Dağılımı (2015-2016)................... 125
xvi
Tablo 3. 16. = 0.05 İçin Örneklem Büyüklükleri .................................................... 132
Tablo 3. 17. Pearson Korelasyon Analizi İlişki Düzeyleri ......................................... 136
Tablo 3. 18. Çalışmada Kullanılan Likert Tipi Anket Deseni .................................... 137
Tablo 3. 19. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular ........... 138
Tablo 3. 20. Örneklem Grubunun Çalışma Yaşamı Özelliklerine İlişkin Bulgular ..... 139
Tablo 3. 21. Örneklem Grubunun İnternet Kullanım Özelliklerine İlişkin Bulgular .. 141
Tablo 3. 22. Araştırmaya Katılan Kadın Çalışanların İnternetten Yapılan Alışverişin
Yararlarına Dair Düşünceler İle İlgili İfadelere Verdikleri Cevapların
Dağılımı ................................................................................................. 144
Tablo 3. 23. Araştırmaya Katılan Kadın Çalışanların İnternetten Yapılan Alışverişin
Zararlarına Dair Düşünceler İle İlgili İfadelere Verdikleri Cevapların
Dağılımı ................................................................................................. 147
Tablo 3. 24. Araştırmaya Katılan Kadın Çalışanların İnternetten Yapılan Alışverişte
Ürün Satın Alma Eğilimlerine Yönelik İfadelere Verdikleri Cevapların
Dağılımı ................................................................................................. 150
Tablo 3. 25. Araştırmaya Katılan Kadın Çalışanların İnternetten Yapılan Alışverişte
Site Seçimi İle İlgili Eğilimlere Yönelik İfadelere Verdikleri Cevapların
Dağılımı ................................................................................................. 151
Tablo 3. 26. Araştırmaya Katılan Kadın Çalışanların Elektronik Ticaret Unsurlarının
Ortalamaları ............................................................................................ 153
Tablo 3. 27. KMO Değeri ve Yorumu ...................................................................... 155
Tablo 3. 28. KMO ve Barlett Test Sonucu ................................................................ 156
Tablo 3. 29. Açımlayıcı Faktör Analizi Sonuçları ..................................................... 157
Tablo 3. 30. Faktörler Arasındaki İlişkiler ................................................................ 160
Tablo 3. 31. Faktörlere Ait Regresyon Analiz Sonuçları ........................................... 162
Tablo 3. 32. Faktörlerin Yaşa Göre Ortalamaları ...................................................... 164
Tablo 3. 33. Faktörlerin Medeni Duruma Göre Ortalamaları ..................................... 165
Tablo 3. 34. Faktörlerin Sahip Olunan Çocuk Sayısına Göre Ortalamaları ................ 167
Tablo 3. 35. Faktörlerin Mesleğe Göre Ortalamaları ................................................. 169
Tablo 3. 36. Faktörlerin Okul Türüne Göre Ortalamaları .......................................... 170
Tablo 3. 37. Faktörlerin Eğitim Durumuna Göre Ortalamaları .................................. 172
Tablo 3. 38. Faktörlerin Aylık Gelirlerine Göre Ortalamaları.................................... 175
Tablo 3. 39. Araştırma Hipotezlerinin Sonuçları ....................................................... 179
xvii
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 1. 1. Kadınların iktisadi Ve İktisadi Olmayan Faaliyetlere Göre Çalışma
Biçimleri ..................................................................................................... 24
Şekil 2. 1. Elektronik ticaretin Tanımı Ve Kapsamı..................................................... 57
Şekil 2. 2. Elektronik Ticaretin Genel Görünümü ........................................................ 60
Şekil 2. 3. Internet ve elektronik Ticaret’in Gelişiminde Tarihi Dönüm Noktaları ....... 74
Şekil 2. 4. Türkiye’de İnternet ve Elektronik Ticaret Gerçeği (2016) .......................... 79
Şekil 2. 5. Elektronik Ticaretin Bileşenleri .................................................................. 92
Şekil 2. 6. Elektronik Ticaretin Sistematiği ................................................................. 97
Şekil 2. 7. Eft ve Emkt Sistem Döngüsü ................................................................... 100
Şekil 2. 8. Türkiye cumhuriyeti Devleti ve E-Devlet Sistemi .................................... 101
Şekil 3. 1. Araştırma Modeli ..................................................................................... 127
Şekil 3. 2. Anakütle, Örnek, Parametre ve İstatistik Kavramları İlişkisi .................... 130
Şekil 3. 3. Araştırmaya Katılan Katılımcıların Elektronik Ticaret Unsurlarının
Ortalamaları .............................................................................................. 154
Şekil 3. 4. Korelasyon Değişim Aralığı ..................................................................... 159
Şekil 3. 5. Araştırma Sonuç Modeli .......................................................................... 178
xviii
GRAFİKLER DİZİNİ
Grafik 1. 1. ABD Ulusal Patent Enstitüsü’nde Tele Çalışmaya Uygun Açık İşlerin
Sayısında Meydana Gelen Artış (2007-2014) ............................................ 46
Grafik 2. 1. AB28 Üyesi Ülkelerde Yaş Gruplarına Göre Son 12 Ayda Elektronik
Alışveriş Yapanların Dağılımları (2007-2016) .......................................... 61
Grafik 2. 2. AB28 Üyesi Ülkelerde Elektronik Ticaretin Cinsiyete, Yaşa, Eğitim
Düzeyine Ve İşgücü Piyasalarına Göre Genel Görünümü (2016) .............. 62
Grafik 2. 3. AB28 Üyesi Ülkelerde Yaş Gruplarına Göre Elektronik Ticaret Yapma
Sıklıkları (2016)........................................................................................ 64
Grafik 2. 4. AB28 Üyesi Ülkelerde Elektronik Ticaret Yoluyla Satın Alınan Mal Ve
Hizmetlerin Türü Ve Niteliği (2016) ......................................................... 65
Grafik 2. 5. AB28 Üyesi Ülkelerde Elektronik Ticaret Yoluyla Yapılan Harcama
(2016) ....................................................................................................... 66
Grafik 2. 6. Bölgelere Göre İnternet Kullanım Oranları .............................................. 77
Grafik 3. 1. Yıllara Göre Çankırı’da Nüfus Artış Hızı (%) ....................................... 107
Grafik 3. 2. Çankırı İli Toplam Okul Sayısı (2015-2016) ......................................... 111
Grafik 3. 3. Çankırı İli Toplam Öğretmen Sayısı (2015-2016) .................................. 117
Grafik 3. 4. Çankırı İli Anaokulu Bünyesinde Çalışan Öğretmen Sayısı (2015-2016) 118
Grafik 3. 5. Çankırı İli İlkokul Bünyesinde Çalışan Öğretmen Sayısı (2015-2016) ... 119
Grafik 3. 6. Çankırı İli Ortaokul Bünyesinde Çalışan Öğretmen Sayısı (2015-2016) 120
Grafik 3. 7. Çankırı İli Lise Bünyesinde Çalışan Öğretmen Sayısı (2015-2016) ....... 121
Grafik 3. 8. Çankırı İli Meslek Lisesi Bünyesinde Çalışan Öğretmen Sayısı (2015-
2016) ...................................................................................................... 122
Grafik 3. 9. Çankırı İli Özel Lise Ve Uygulama Merkezleri Bünyesinde Çalışan
Öğretmen Sayısı (2015-2016) ................................................................. 123
xix
RESİMLER DİZİNİ
Resim 1. 1. OECD Verilerine Göre Dünya Genelinde Kısmi Süresi Çalışmanın
Dağılımı (2015) ........................................................................................ 38
Resim 3. 1. İlin Coğrafi Konumu .............................................................................. 104
1
GİRİŞ
İşgücü piyasaları bireyin zihninde çok farklı çağrışımlara neden olmaktadır.
Bazen coğrafi bölgeleri ya da meslekleri ve endüstriyel grupları ifade etmek amacıyla
kullanılmakta iken zaman zaman da etnisite, ırk, cinsiyet, eğitim seviyesi ve vasıf düzeyi
boyutuyla çalışanları topyekün içine alan bir kavram olarak incelenmektedir. Genel
itibariyle işgücü piyasaları, çalışanların ücret, statü ve diğer ödüller karşılığında
emeklerini pazarladıkları alanlardır. O açıdan kavram, işgücünün alımı, satımı ve
ücretlendirilmesinde görevli tüm kurumları ve pratikleri nitelendirmektedir. Bahse konu
bu kurumların tümü iktisadi sistem içerisinde işgücünün yapılan işin türüne göre
dağılımında, istihdamında ve vasıf düzeyinin arttırılmasında, ücret ve diğer ödüllerin
dağılımında inisiyatif aldıkları gözlenmektedir.1
İşgücü piyasası, emek arzı ile emek talebinin buluştuğu, ücret ve çalışma
koşullarının belirlendiği piyasalardır. 2 Başka bir ifadeyle işgücü piyasası, klasik iktisadi
doktrininin kurallarının işgücüne uyarlanmış halidir. İşgücü piyasasının emek arzı
tarafında emeğini piyasalara arz eden ve piyasaya sunan işgücü yer almakta iken talep
tarafında ise emeği talep eden ve emeği kullanmak suretiyle üretim yapmak ve kâr
maksimizasyonunu arttırmak isteyen işveren yer almaktadır. Bu yönüyle emek arzı bir
ülkenin nüfusu ve nüfus yapısıyla ilgiliyken emek talebi ise yatırımlar, yeni iş imkânları,
açık işlerin fazlalığı, sermaye birikimi ve esas itibariyle ülkenin ekonomik gücü ile
ilgilidir.3
İşgücü piyasasının temel dinamiğini oluşturan işçinin (çalışan) ve işverenin
(çalıştıran) öncelikleri, başta ücret ve çalışma koşulları olmak üzere çalışma süresi,
ayrımcılık, asgari ücret, sendikalaşma vb. ana sorunsalların çözümlenmesinde oldukça
etkindir. İşgücü piyasalarının ana dinamiğini oluşturan işçi ve işveren faktörüne bir de
çıkardığı yasalarla, yönetmeliklerle ve tüzüklerle işgücü piyasalarını yönlendiren üçüncü
unsur konumundaki devlet de eklendiğinde piyasanın sorunlarının yine kendi içerisinde
çözümleri sanıldığı kadar kolay olmamaktadır. Keza işgücü piyasalarında faaliyet
gösteren ve endüstri ilişkilerinin vazgeçilmezleri arasında yer alan bu üç unsurun
öncelikleri ve hassasiyetleri birbirlerinden farklı özellikler taşımaktadır. İşçinin fayda,
1 Kalleberg Arne L. ve Sorensen Aage B., “The Sociology of Labor Markets”, Annual Review of
Sociology, Vol 5, 1979, s. 351. 2 Zaim Sabahattin, Çalışma Ekonomisi, Yenilenmiş ve Genişletilmiş 10. Baskı, Filiz Kitabevi, 1997, s. 2. 3 Zaim, a.g.e., s. 9.
2
işverenin kâr ve devletin ise vergi öncelikleri söz konusu bu piyasadaki sorunların
çözümünü sanıldığından daha zor hale getirmekte ve sosyal diyalog sürecine olan ihtiyacı
daha da arttırmaktadır. Ayrıca işçinin cinsiyet, eğitim seviyesi, milliyet, yaş ve etnisite
gibi değişkenlere göre kategorize edilmesine bağlı olarak niteliklerinin ve özelliklerinin
farklılaşması işgücü piyasalarında faaliyet gösteren işçi-işveren ve devlet arasındaki
ilişkilerin daha girift bir hal almasına zemin hazırladığı iddia edilebilir.
İşgücü piyasalarının cinsiyet değişkenine göre kategorize edilmesinin doğal bir
sonucu olan ve çalışan boyutuyla işgücü piyasalarının dezavantajlı kesimleri arasında yer
alan kadın çalışanlar ve elektronik alışveriş (elektronik ticaret) eğilimleri çalışmanın esas
odak noktasını oluşturmaktadır. Halen varlığını koruyan toplumsal cinsiyet, ataerkil
ailevi yapı, cam tavan ilişkisi ve öğrenilmiş çaresizlik şeklindeki sorunsallara rağmen
geçmişe kıyasla günümüzde kadın çalışanların işgücü piyasalarında daha aktif rol
almaları ve her geçen gün artan önemleri kadının sosyal, iktisadi ve mesleki yaşamdaki
rollerini de arttırmaktadır. Kadının yaşamın tüm alanlarında rollerinin artması üstlenmesi
gereken sorumluluklarının da artışına zemin hazırlamaktadır. Dolayısıyla kadının
rollerinin ve statüsünün artmasına bağlı olarak değişkenlik gösteren sorumlulukları,
kadının, yaşamını pratik düzlemde kolaylaştırıcı davranışlar sergilemesini zorunlu
kılmaktadır. Kadının sadece bireysel olarak şahsı değil; aynı zamanda sunmuş olduğu
hizmetlerle vatandaşlarının tümüne eşit mesafede yaklaşan, fırsat eşitliği sunan, gücünü
anayasa ve yasalardan alan ve sosyal devlet niteliği taşıyan tüm devletlerin kadınların
işgücü piyasalarına girişini kolaylaştırıcı önlemler almaları bir tercihin ötesinde bir
zorunluluk ve mecburiyet haline gelmiştir. Bu bağlamda kadının çalışma ve boş zaman
arasındaki tercihini çalışmadan yana kullanması gerek kadının gündelik hayatında gerek
devletin sosyal politika geliştirme ve sosyal devlet ilkelerini pratik düzlemde tesis etme
sürecinde kadının çalışmasını teşvik edecek kadın lehine inisiyatifler alınmasını gerekli
kılmıştır. Nitekim çalışan kadının bireysel düzlemde çalışma yaşamını kolaylaştırmak ve
üstlenmiş olduğu sorumluluğu hafifletmek amacıyla gündelik yaşamında önemli bir
yekûn teşkil eden alışveriş eğilimini dijital ortama taşıma çabası da bu kapsamda
değerlendirilmelidir.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin akıl almaz boyutlara ulaştığı günümüzde boş
zamanın azlığı nedeniyle kadın çalışanların alışveriş eğilimlerinde de radikal değişiklikler
meydana gelmektedir. Özellikle bilgisayar ve internet teknolojisinin yaygınlaşması, akıllı
3
telefonlar ile internet kullanımının entegre edilmesi dolayısıyla internetin kolay
ulaşılabilir ve hayatın bütününü kuşatan bir yenilik haline gelmesi genç-yaşlı, kadın-
erkek, eğitimli-eğitimsiz, çalışan-işsiz ayrımı yapmadan toplumun bütününde akıllı
telefonlar yoluyla internet kullanımı bir davranışın ötesinde bir saplantı haline gelmiştir.
Saplantı düzeyindeki bu eğilim ayrıca alışverişi de dijital ortama taşıyarak yeni bir
tüketici davranışının ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. O açıdan kadın çalışanların
işgücü piyasalarında kendilerini yeniden konumlandırma çabaları (i), çalışma ve boş
zaman arasındaki tercihlerini çalışmadan yana kullanmaları (ii), başta bilgisayar, lap top,
ipad ve internet kullanımı sayesinde bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen
gelişmeler (iii), son dönemde piyasada kendine önemli bir yer bulan ve talep edilen akıllı
telefon teknolojisi yoluyla bilgisayarların küçülmesi ve kolay taşınabilir nesneler haline
gelmesi (iv), akıllı telefonlar ile internetin entegre edilmesi (v) kadın çalışanların internet
üzerinde alışveriş yapma eğilimlerini arttırmakta ve bu durum kadınların işgücü
piyasalarındaki konumlarını etkilemektedir.
1.1. ÇALIŞMANIN KONUSU
Günümüzün değişen koşullarında ve değişen işgücü piyasasında kadın çalışanlar
büyük bir role sahiptir. Erkek çalışanlara kıyasla sayıları oldukça az olan ve genellikle
hizmet sektöründe faaliyet gösteren kadın çalışanlar için en önemli gereksinim “boş
zaman” ya da “zaman yönetimi”dir. Başka bir ifade ile kadın çalışanlar işgücü
piyasalarında zamandan tasarruf sağlayacak ve zamanın verimli kullanılmasını olanaklı
hale getirecek bir takım enstrümanlara ihtiyaç duymaktadırlar. Bu enstrümanlardan da en
önemlisi teknoloji ve teknolojinin getirdiği alışverişi, ticareti kolaylaştıran, zamandan
tasarruf sağlayan, sadece iş gerekliliklerini değil iş-aile arasındaki yaşam dengesini de
pozitif bir zemine oturtan elektronik ticaret eğilimidir.
Özellikle hizmet sektöründe istihdam edilen kadın çalışanların aile içinde ve iş
yerinde yapması gereken birçok sorumluluğunun olması, boş zaman bulamama
probleminin ortaya çıkmasına ve bu durum da dolaylı olarak alışverişe ayrılan vakitlerin
azalmasına neden olmaktadır. İnsanlığın var oluşundan bu yana alışveriş ile özdeşleşen
kadınlar iş yükünün fazla olmasından dolayı geleneksel alışveriş denilen yüz yüze
alışverişi bir kenara bırakmak zorunda kalmakta, bu durum da onları internet üzerinden
alışverişe yani elektronik ticarete sevk etmektedir. Bu bağlamda çalışmanın konusu
çalışma ekonomisi literatüründe sıklıkla bahsi geçen ve işgücü piyasalarında rol alan
4
kadın çalışanların elektronik ticaret algılarının ve elektronik ticareti tercih etme
nedenlerinin incelenmesidir.
1.2. ÇALIŞMANIN AMACI
Çalışmanın amacı, Çankırı MEB’e bağlı kurum ve kuruluşlarda görev yapan kadın
çalışanların elektronik ticaret eğilimlerini ve bu doğrultuda elektronik ticaret yapma
nedenlerini, sosyal politikanın dezavantajlı gruplarından biri olan kadın çalışanların boş
zaman kullanımı ve internet üzerinden alışveriş arasındaki ilişkiyi göz önüne alarak
bilimsel anlamda ortaya koymak ve bu verileri uygun bilimsel değerlendirmelere tabi
tutmaktır.
Bu amaç doğrultusunda çalışmanın ana sorusu “elektronik ticaretin kadın çalışma
hayatını kolaylaştırıcı etkisi ve kadın çalışanların elektronik ticareti tercih etme
nedenleridir”. Çalışmanın amacı doğrultusunda aşağıdaki hipotezler geliştirilmiştir.
HİPOTEZLER
H1a: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimler arasında yaşlarına göre fark
vardır.
H1b: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında gelirlerine göre
fark vardır.
H1c: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında medeni
durumlarına göre fark vardır.
H1d: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında çocuk sayılarına
göre fark vardır.
H1e: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında mesleklerine göre
fark vardır.
H1f: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında eğitim durumlarına
göre fark vardır.
H2a: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında yaşlarına göre fark vardır.
H2b: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında gelirlerine göre fark vardır.
H2c: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında medeni durumlarına göre fark vardır.
5
H2d: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında çocuk sayılarına göre fark vardır.
H2e: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında mesleklerine göre fark vardır.
H2f: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında eğitim durumlarına göre fark vardır.
H3a: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında yaşlarına göre fark vardır.
H3b: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında gelirlerine göre fark vardır.
H3c: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında medeni durumlarına göre fark vardır.
H3d: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında çocuk sayılarına göre fark vardır.
H3e: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında mesleklerine göre fark vardır.
H3f: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında eğitim durumlarına göre fark vardır.
H4: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri ile ürün satın alma eğilimleri
arasında pozitif bir ilişki vardır.
H5: Kadın çalışanların ürün satın alma eğilimleri arasında internetten alışverişin
yararlarına dair düşünceleri ile ürün satın alma eğilimleri arasında pozitif bir ilişki vardır.
H6: Kadın çalışanların internetten yapılan alışverişin zararlarına dair düşünceleri
ile ürün satın alma eğilimleri arasında negatif bir ilişki vardır.
H7a: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile iş yoğunluğu
arasında anlamlı bir ilişki vardır.
H7b: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile medeni
durumları arasında pozitif bir ilişki vardır.
H7c: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile sahip olduğu
çocuk sayısı arasında pozitif bir ilişki vardır.
H7d: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile akıllı telefon
kullanmaları arasında pozitif bir ilişki vardır.
6
H7e: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile çalışma
süreleri arasında pozitif bir ilişki vardır.
H7f: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı ile yaşları arasında pozitif
bir ilişki vardır.
H7g: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı ile eğitim düzeyleri
arasında anlamlı bir ilişki vardır.
H7h: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı ile gelirleri arasında
anlamlı bir ilişki vardır.
H7ı: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı ile internet kullanım
sıklığı arasında anlamlı bir ilişki vardır.
H8a: Kadın çalışanların internet alışverişine harcadıkları miktar ile yaşları
arasında negatif bir ilişki vardır.
H8b: Kadın çalışanların bir yıl içinde internet alışverişine harcadıkları miktar ile
eğitim düzeyleri arasında pozitif bir ilişki vardır.
H8c: Kadın çalışanların bir yıl içinde internet alışverişine harcadıkları miktar ile
gelir düzeyleri arasında pozitif bir ilişki vardır.
H8d: Kadın çalışanların bir yıl içinde internet alışverişine harcadıkları miktar ile
internet kullanım sıklığı arasında anlamlı bir ilişki vardır.
Yukarıda bahsi geçen hipotezleri test etmek amacıyla oluşturulan ankette
çalışmanın Çankırı MEB kurumunda görev yapan kadın çalışanların elektronik ticaret
eğilimlerini yaş (Soru 1), medeni durum (Soru 2), çocuk sayısı (Soru 3), meslek (Soru 4),
okul türü (Soru 5), eğitim durumu (Soru 6), gelir (Soru 7), çalışma süresi (soru 8), çalışma
yaşamına dönük temel sorunlar (Soru 9), çalışma nedenleri (Soru 10), internet kullanma
sıklığı (Soru 11), aktif internet kullanım süresi (Soru 12), internete bağlanılan yer ortam
(Soru 13), internet kullanma şekilleri (Soru 14), internet alışveriş yapma ve sıklık derecesi
(Soru 15 ve Soru 16), satın alınan ürün ve hizmetlere yıllık harcanan para (Soru 17), en
sık satın alınan ürünler (Soru 18), ödeme araçları (Soru 19), alışveriş sitelerine ulaşma
yöntemi (Soru 20), internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşünceler (Soru 21-
29), internetten yapılan alışverişin zararlarına dair düşünceler (Soru 30-40), internetten
yapılan alışverişte ürün satın alma eğilimleri (Soru 41-44), internetten yapılan alışverişte
site seçimi ile ilgili eğilimler (Soru 45-50) değişkenlerine göre saptaması ve bu
7
doğrultuda elektronik ticaret yapma nedenlerini tespit etmeye yönelik somut sonuçlar
vermesi beklenmektedir.
1.3. ÇALIŞMANIN İÇERİĞİ
Çalışma üç bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde kadın çalışanlar
kavramı, Türkiye’de ve Dünya’da işgücü piyasasında kadın çalışanların durumları,
Türkiye’de kadın istihdamının yapısı, Türkiye’de kadınların istihdama katılımını
etkileyen faktörler, kadınların çalışma yaşamına katılma biçimleri, pozitif ayrımcılık,
çalışma hayatında kadın çalışanların karşılaştıkları sorunlar, kadın çalışanlar ile ilgili
düzenlemeler gibi kavramlara yer verilmiştir.
Elektronik ticaret kavramı, elektronik ticaretin özellikleri, elektronik ticaretin
genel yapısı, gelişim süreci ve kapsamı, elektronik ticaret ve ekonomi, elektronik
ticaretin araçları, sanal mağaza kavramı, elektronik ticaretin avantaj ve dezavantajları,
elektronik ticaretin hizmet sektörüne etkisi gibi konular çalışmanın ikinci bölümünün
temel odak noktalarını oluşturmaktadır. Ayrıca çalışmanın ikinci bölümünde kadın
çalışanlar ve elektronik ticaret kavramları birlikte ele alınarak, elektronik ticaretin tercih
edilme nedenleri, tercih edilmeme nedenleri, elektronik ticaretin kadın çalışanlara
sağlamış olduğu fayda ve zararları, kadın çalışanların elektronik ticaret davranışları,
kadın tüketicilerin ekonomik güçleri, elektronik ticaret ve aile içi iletişime etkisi gibi
konulara değinilmiştir.
Çalışmanın üçüncü bölümünde ise Çankırı MEB’e bağlı kurum ve kuruluşlarda
istihdam edilen kadın çalışanlara yönelik bir alan araştırması şeklinde uygulamalı bir
çalışmaya yer verilmiş ve kadın çalışanların elektronik ticareti kullanımlarının
demografik özelliklerine göre değişimi, elektronik ticaret yapma sıklıkları, bilgisayar ve
interneti kullanma yoğunlukları, elektronik ticarete yönelten etkiler, boş zaman ile
elektronik ticaret ilişkisi gibi bazı hipotezler açıklığa kavuşturulmuştur. Ayrıca çalışma
verilerinin elde edilmesinde anket yöntemi ile yüz yüze görüşme teknikleri kullanılmıştır.
Toplanan veriler SPSS (Statistical Packages for The Social Sciences -Sosyal Bilimler İçin
İstatistik Paketi) programı kullanılarak analiz edilmiştir.
Sonuç ve tartışma kısmında ise araştırma neticesinde elde edilen sonuçların
değerlendirilmesi yapılmış ve eldeki sonuçlar ışığında kadın çalışanların elektronik
ticaret eğilimleri doğrultusunda gitgide büyüyen sanal pazarlarda yer edinmek isteyen
8
işletmelere, tüketici davranış eğilimlerini iyi analiz ederek daha fazla gelişebilmeleri için
bazı önerilere yer verilmiştir.
1.4. ÇALIŞMANIN ÖNEMİ
Literatür incelendiğinde Türkiye’de kadın çalışanlar, cinsiyet ayrımcılığı, kadın
çalışanlar üzerindeki mesleki baskı, kadın çalışanların önündeki kariyer engelleri gib i
kadın çalışanlar ile ilgili bir dizi çalışmanın yapıldığı görülmektedir. Bununla birlikte 21.
yüzyılda elektronik ticaret kavramının özellikle teknolojik gelişmelere paralel olarak
sürekli artması sonucu elektronik ticaret ile ilgili yapılan çalışmaların sayısı da kayda
değer artışlar göstermiştir. Bu çalışma kadın çalışanların işgücü piyasalarına katılımlarını
engelleyen faktörler ile elektronik ticareti bir araya getirmesi ve bu alandaki boşluğu
sosyal politikaya bakan yönleriyle değerlendirmesi noktasında Türkiye’de bir ilki
oluşturacaktır.
1.5. ÇALIŞMANIN SINIRLILIKLARI
Çalışma, Çankırı MEB kurumunda görev yapan kadın çalışanların elektronik
ticaret eğilimlerini ve bu doğrultuda elektronik ticaret yapma nedenlerini, sosyal
politikanın dezavantajlı gruplarından biri olan kadın çalışanların boş zaman ve internet
üzerinden alışveriş arasındaki ilişkiyi göz önüne alarak bilimsel anlamda ortaya koymak
ve bu verileri uygun bilimsel değerlendirmelere tabi tutmak amacıyla 400 tane anket
dağıtılmış, bu anketlerden 341 tanesinin geri dönüşü gerçekleşmiş ve 14 tanesi eksik veya
yanlış doldurulması nedeniyle değerlendirmeye tabi tutulmamıştır. O nedenle çalışma
kadın çalışanların mesai saatleri ve teneffüs araları dikkate alınarak hafta içi sabah 08.30
ile akşam 17.00 saatleri arasında ve 327 katılımcı üzerinde gerçekleştirilmiştir. Anketin
katılımcılar üzerinde uygulaması ortalama 1 ay içerisinde tamamlanmıştır. Araştırma
esnasında özellikle kadın öğretmenlerin oldukça yoğun çalışması ve teneffüs aralarının
kısa olması anketin uygulanmasını zorlaştırmıştır. Bunun yanı sıra branş öğretmenlerinin
okulda anket uygulanmaya gidildiği gün bulunmaması, zaman zaman katılımcıların anket
yapmaya yönelik isteksiz tutum ve davranışları anketin uygulanmasında dezavantaj
oluşturmuştur. Ayrıca anketin uygulanabilmesi amacıyla gerekli resmi izinlerin alınması
konusunda yaşanan gecikmeler ve aksamalar da çalışmanın sınırlılıkları içerisinde
değerlendirilebilir.
9
I. BÖLÜM
İŞGÜCÜ PİYASALARINDA KADIN ÇALIŞANLAR
Bu bölümde erkeklere kıyasla ücret, kariyer ve çalışma koşulları bakımından
işgücü piyasasının dezavantajlı kesimleri içerisinde yer alan kadın çalışanların işgücü
piyasasındaki konumlarına, tarihsel bir perspektif sunmak suretiyle gerek küresel gerek
Türkiye işgücü piyasalarına katılma biçimlerine, küreselleşme ve neoliberalizmin
dayattığı başta esnek çalışma ve güvencesizlik ikilemi ekseninde işgücü piyasalarına
katılımlarını etkileyen temel dinamiklere değinilecektir.
1.KADIN VE ÇALIŞMA HAYATI
Toplumumuzda kadın ailenin en önemli yapı taşlarından biri ve aileyi ayakta tutan
en güçlü aktördür. Ailede kadın ile özdeşleşen en önemli görev çocuk bakımı, ev işlerinin
yapılması ve eşlerine karşı sorumlulukların yerine getirilmesidir. Bu geleneksel görevler
ilkel yaşayan toplumlarda da, tarım toplumlarında da, sanayi toplumunda da,
günümüzdeki bilgi toplumunda da hep aynı anlamda anlaşılmış ve kadın ile
ilişkilendirilmiştir. Geçmişten bugüne kadınlar, ev işlerini yapmak ve çocuk bakımının
yanı sıra, ekonomik bağımsızlıklarını elde etmek, aile bütçesine katkı sağlamak ve
özgüvenlerini yükseltmek amaçlarıyla çalışma hayatına girmek istemektedir. Bu
bağlamda kadınların çalışma hayatına girmek istemesi “kadın çalışan” kavramını
gündeme getirmiştir.
Sanayi Devrimi öncesinde kadınlar tarım ile uğraşmış ve üretime katkıda
bulunmuştur. Tarımda çalışan kadın işçilere “ücretsiz aile işçisi” denilmektedir. Daha
sonraları Sanayi İnkılabıyla birlikte kadın çalışanlar fabrikalarda çalışmaya başlamış ve
ilk kez ücretli olarak çalışma hayatına katılmışlardır. Toplumun bilgi topluma geçmesiyle
birlikte evin dışında çalışan kadınlar tarım, fabrika, dokuma sektörü, küçük tezgâh gibi
çalışma yerlerine ek olarak kamu ve hizmet sektöründe yer almaya başlamıştır.
Geçmişten günümüze kadın çalışanların sayısında ciddi bir artış olsa da, çalışma
koşulları, eşit işe eşit ücret, kariyerde ilerleme gibi durumlarda nicel artış doğrultusunda
yeterli iyileştirmeler yapılmamıştır. Bununla birlikte kadın çalışanların emekleri
sömürülmekte ve kadın çalışanlar işverenler tarafından ucuz işgücü olarak görülmektedir.
10
1.1.DÜNYADA KADININ ÇALIŞMA HAYATINA GİRİŞİ
Dünyada kadının çalışma hayatına girişi tarihsel açıdan değerlendirildiğinde,
insanlık tarihi için çok büyük değişim ve gelişmelerin yaşandığı “Sanayi Devrimi”nin
önemli bir kırılma noktası olduğu görülmektedir. Sanayi Devrimi’nin ekonomik olarak
kadın çalışanlar için bir başlangıç niteliği taşıması, kadın çalışan kavramının Sanayi
Devrimi’nden önce ve Sanayi Devrimi’nden sonra şeklinde kategorize edilmesini
gerektirmektedir. Bu nedenle dünyada kadının çalışma hayatına girişini “Sanayi Devrimi
Öncesi”, “Sanayi Devrimi Sonrası” ve “Küreselleşme Süreci” başlıkları altında detaylı
bir şekilde incelemek mümkündür.
1.1.1.Sanayi Devrimi Öncesinde Kadın Çalışanlar
Sanayi Devrimi öncesinde kadınlar, sadece ev yaşamında etkin bir rol
üstlenmişlerdir. Bu dönemde toplumda geleneksel rolleri olan anne, ev kadını, eş olarak
yer alırken; bu rollerin üzerine Sanayi Devrimi sonrasında ücret karşılığı çalışan kadın
işgücü yani iş kadını rolü de eklenmiştir.4 Aslında tarihsel sürecin her aşamasında
ekonomik faaliyetlere aktif olarak katılan ve önemli bir rol üstlenen kadın emeği, Sanayi
Devrimi öncesinde ataerkil bir düzenin sonucu olmuştur. Bu dönemde kadın emeği
parasal anlamda değeri olan bir çalışma biçimi olarak değerlendirilmemiştir.5
Sanayi Devrimi öncesinde çalışma kavramı hem kadın hem erkek için sadece
günlük ihtiyaçları karşılamakla sınırlandırılmıştır.6 Özellikle avcılık ve toplayıcılık ile
varlığını sürdüren ilkel toplumlarda, erkeğin avcılık yapması ve gıda toplaması, kadının
ise çocuk bakımı ve ev işlerinden sorumlu olması şeklinde bir iş bölümü yapılmıştır. 7
Zamanla nüfusun artması ve göçebe yaşam tarzının terk edilerek yerleşik hayata
geçilmesi, erkeğin fiziksel güç gerektiren işlerle uğraşması, kadının ise daha pasif kalarak
sadece ev işlerini yapması şeklinde ataerkil bir aile düzenini oluşturmuştur. Böylece kadın
ve erkeğin yapması gereken işler daha belirgin hale gelmiştir.8
4 Ekmekçi Yeşim, Türkiye’de Kadın İşgücünün Gelişimi ve Çalışma Yaşamında Karşılaştıkları
Engeller, Anadolu Üniversitesi, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Eskişehir, 2004, s. 103. 5 Candır Hanife, Türkiye’de Kadın Çalışanların Sosyal Haklar Açısından Durumu, Sakarya
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Sakarya, 2014, s. 46. 6 Ören Kenan ve Yüksel Hasan, “Geçmişten Günümüze Çalışma Hayatı”, Emek ve Toplum Dergisi, Cilt
1, Sayı 1, 2012, s. 36. 7 Demirbilek Sevda, “Cinsiyet Ayrımcılığının Sosyolojik Açıdan İncelenmesi”, Finans Politik Ve
Ekonomik Yorumlar, Cilt 44, Sayı 511, 2007, s. 17. 8 Soysal Tamer, “Uluslararası Sözleşmeler Işığında 4857 Sayılı İş Kanununda Kadın İşçiyi Koruyan
Hükümler”, Kamu İş Dergisi, Cilt 8, Sayı 4, 2006, s. 3.
11
Kadınlar, Sanayi Devrimi öncesinde toprağın işlenip üretim sürecine katıldığı
tarım toplumunda, hem ev işleri ile uğraşmış hem de ücret almayarak “ücretsiz aile işçisi”
sıfatıyla kırsal kesimdeki üretime katkıda bulunmuştur. Topraktan elde edilen yiyecek ve
içecek gibi ürünlerin hemen tüketilmesi, kadınların yaptıkları işlerin ekonomik olarak bir
değer ifade etmediğini göstermektedir. Bununla birlikte kırsal alanda ev işleri ile tarımsal
faaliyetlerin birbirine yakın olması ve bazı ev işlerinin tarım sektörünü destekler nitelikte
olması kadın işini görünmez ve değersiz kılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında “erkek işi”
ve “kadın işi” tanımlamalarından birincisinin daha değerli, ikincisinin daha az değerli
olduğuna ilişkin yargılar toplum tarafından benimsenmiştir.9
Kadınlara gereken değerin verilmemesi, kadının eve kapatılması, kiliselerin
kadının iş yaşamında yer almasına karşı çıkması gibi etmenlerin var olduğu feodal
düzenin hâkim olduğu bu dönemde kadınlar, erkeklerle birlikte ama onlardan daha ağır
şartlar altında, daha düşük ücretlerle ve senyörün mutlak egemenliği altında çalışmıştır.
Sonrasında Rönesans akımının meydana gelmesi “feminizm” hareketini başlatmış,
böylelikle kadınlar toplum içindeki rollerini sorgulamış ve kendi haklarını savunmuştur.
Yine bu dönemde ev ve işyeri kavramları henüz ayrışmadığından, evlere kurulan dokuma
tezgâhlarında kadınlar ve çocuklar çok uzun süre çalışmışlardır. Bu durum tüm aile
bireylerinin üretime “ücretsiz aile işçisi” olarak aktif bir şekilde katıldıklarının
göstergesidir.10
1.1.2 Sanayi Devrimi ve Sonrasında Kadın Çalışanlar
Sanayi Devrimi ile birlikte kadın işgücünün emek piyasalarında yer alması
geleneksel yapıdan gelen kadının hem evde hem işte çalışıyor olması işverenler
tarafından kadın çalışanın ucuz işgücü olarak görülmesine neden olmuştur. Bu durum II.
Dünya Savaşı sonuna kadar böyle devam etmiş ve kadının emeği, erkek emeğinin yanında
“yedek” olma niteliği göstermiştir. Kadınların erkek işgücünün yetersiz olduğu
dönemlerde işyerine çağrılması, gereksinim ortadan kalktığında ise eve geri dönmelerinin
sağlanması bu durumun en somut örneğini teşkil etmiştir.11
Toplumların sosyal ve ekonomik yapısını hızlı bir değişime sürükleyen Sanayi
Devrimi ile birlikte artan üretim, ucuz işgücü ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu dönemde
9 Hablemitoğlu Şengül, “Kırsal Kesimde Kadınların Güçlenmesi ve ‘Bilgi’ Arasındaki İlişki”, Çiftçi ve
Köy Dünyası, Cilt 16, Sayı 203, 2001, ss. 17-19. 10 Soysal, a.g.m., s. 3. 11 Çitçi Oya, Kadın Sorunu ve Türkiye’de Kamu Görevlisi Kadınlar, Türkiye ve Orta Doğu Amme
İdaresi Enstitüsü Yayını, Yayın No: 200, Ankara, 1982, s. 22.
12
ucuz işgücü ihtiyacını karşılamak amacıyla çok sayıda kadın ve çocuk işçiler emek
piyasalarına girmiştir. Sanayi Devrimi’nin ilk yıllarında evinin kadını olarak, eve, evdeki
çocuklara ve evin yaşlılarına bakmak gibi görevleri olan kadının işgücü piyasalarında yer
alması geleneksel aile yapısında büyük dönüşümlerin yaşanmasına neden olmuştur.
Kadının evin dışına çıkıp ücretli olarak çalışması hem toplumdaki geleneksel aile
kalıplarını bozmuş hem de erkek işgücü tarafından ücretleri düşürülen bir rekabet unsuru
olarak görülmüştür. Kısaca bu dönemde kadın işgücü ne aile içindeki erkekler ne de iş
ortamındaki erkekler tarafından istenmeyen bir durum olarak gösterilmiştir.12
On sekizinci yüzyılın sonlarına doğru gerçekleştirilen Sanayi Devrimi ile birlikte
kadınlar evlerinden çıkarak fabrikalarda çalışmaya ve ilk kez emeğinin karşılığını para
olarak almaya başlamıştır. Bu gelişme çalışma yaşamında iyi bir durum olarak
görülmesine rağmen daha kötü şartları beraberinde getirmiştir. Birçok kadın maden işleri
de dahil olmak üzere çok ağır şartlar altında çok düşük ücretlere boyun eğerek çalışmak
zorunda kalmıştır. 1842 yılında İngiltere’de çıkarılan “Madenler Kanunu” ile kadınların
madenlerde çalışmaları yasaklanmış ve 1844 yılında kadınların çalıştırılmaları günlük 12
saatle sınırlandırılmıştır.13
Sanayi Devrimi’nin doğuşu ile birlikte İngiltere’de 1841 yılında imalat
sanayisinde çalışan kadın oranı %35 iken, bu oran 1851 yılında %45’e yükselmiştir.
Bununla birlikte imalat sanayinin tarım sektöründen boşa çıkan kadın işgücüne yeteri
kadar istihdam alanı oluşturamaması, kadın işgücünün %40 gibi önemli bir kısmının
kentlerde temizlikçi olarak çalışmaya başlamasına neden olmuştur. İngiltere’de başlayan
bu sanayileşme süreci başta Fransa olmak üzere diğer Avrupa ülkelerine de yayılarak
tarih boyunca üretimin önemli bir parçası olan kadınların çalışma hayatına girişini ve
beraberinde köklü değişimleri meydana getirmiştir.14
ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde kadınların işgücüne katılımları
incelendiğinde Sanayi Devrimi sonrasında yaşanan II. Dünya Savaşı kilit noktası
olmuştur. Savaş öncesi dönemde kadınlar zorunlu durumlar dışında çalışmayı tercih
etmemiş ve kadın işgücü “rezerv” olarak görülmüştür. Yine aynı dönemde İngiltere’de
özellikle evli kadınların çalışması erkeğin “kadınına” bakamadığı yönde bir anlayışı
12 Urhan Betül, “Görünmezlerin Görünür Olma Mücadeleleri: Çalışan Kadın Örgütlenmeleri”, Çalışma ve
Toplum Dergisi, Sayı 2, 2009, s. 85. 13 Soysal, a.g.m., s. 3. 14 Kocacık Faruk ve Gökkaya Veda B. , “Türkiye’de Çalışan Kadınlar ve Sorunları”, Cumhuriyet
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 6, Sayı 1, 2005, ss. 195-196.
13
beraberinde getirmiş bu nedenle de evli kadınların çalışması ender rastlanan bir durum
olmuştur. II. Dünya Savaşı sonrasında açığa çıkan işgücü açığı kadınlarla giderilmeye
çalışılmış ve “rezerv” olarak emek piyasalarında bulunan kadınlar iş sahalarını bu
dönemden sonrada terk etmemiştir. Bu durum kadın çalışanların emek piyasalarına
katılımında devrim niteliğindedir.15
Sanayi Devrimi ile başlayan kadının tarım dışı sektörde çalışmaya katılımı, II.
Dünya Savaşı sonrasında hız kazanmıştır. Bu dönemde kadının toplam işgücü
içerisindeki oranı, kamu ve hizmet sektöründe yaşanan büyümeye paralel olarak bir artış
göstermiştir. Ayrıca II. Dünya Savaşı sonrasında uluslararası sosyal politika alanında
yaşanan tüm bu gelişmeler, kadın çalışanların haklarını korumak ve desteklemek amaçlı
hukuki düzenlemelerin gerçekleştirilmesine zemin hazırlamıştır.16
1.1.3. Küreselleşme Süreci ve Sonrasında Kadın Çalışanlar
Dünya’nın birleşik ve tek hale gelmesi olarak bilinen küreselleşme kavramı,
“bilginin, haberleşmenin, kültürel etkileşimin ve sermayenin ulusal sınırları aşıp uluslar
üstü bir nitelik kazandığı, ekonomi, kültür, siyaset, yönetişim ve benzeri alanlarda ülkeler
arasındaki bağımlılığın arttığı bir süreçtir”.17 Zengingönül (2005), geniş anlamda
küreselleşmeyi, dünyada mevcut uluslararası, ulusal, bölgesel ve yerel katmanlara ait
siyasi, ekonomik, sosyal, ekolojik, kültürel ve hatta coğrafik sistemlerin, birbirlerinden
farkındalıklarının gün geçtikçe artmasıyla, geçişkenliklerinin ve birbirlerini etkileme
güçlerinin de arttığı ve dünya çapında bir “farkındalık ve küreye ait olumlu veya olumsuz
gelişmelere bilinçli veya tepkisel cevap verme kültürünün oluştuğu” gelişen bir süreç
olarak tanımlamıştır.18
II. Dünya Savaşı sonrasında dünya ülkeleri arasında çalışanların vasıflarının
düşük, az teknoloji bilmeyi gerektiren fordist üretim sistemi ile tek düze ve standart
üretimin yapılması yaygınlaşmıştır. Küreselleşmeye bağlı olarak uluslararası ticaretin
genişlemesi ve standart ürünlere kıyasla özelliği çok olan ürünlere talebin artması fordist
üretim sisteminin yeni üretim tekniklerine uyum sağlayamamasına neden olmuştur. Bu
15 Kılıç Dilek ve Öztürk Selcen, “Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılımı Önündeki Engeller ve Çözüm
Yolları: Bir Ampirik Uygulama”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt 47, Sayı 1, 2014, ss. 109, 110. 16 Kocacık ve Gökkaya, a.g.m., s. 198. 17 Zincirkıran Mehmet, “Küreselleşme: Sorunlar ve Çözüm Yolları”, Bilgi Toplum Dergisi, Cilt 1, Sayı 3,
2001, s. 521. 18 Zengingönül Oğul, “Nedir Bu Küreselleşme? Kaçabilir miyiz? Kullanabilir miyiz?”, ESİAD Dergisi,
Cilt 1, Sayı 1, 2005, s. 92.
14
durum işgücü piyasalarında yeni çalışma biçimlerini beraberinde getirmiştir. Öncelikli
olarak Japonya’da uygulanan esnek üretim sisteminin başarılı sonuç vermesi, diğer
ülkelerinde üretim sistemlerinde değişiklik yapmalarında etkili olmuştur.19
Özellikle Avrupa ve ABD’de 20. yüzyılın ilk yarısında ”savaşlar” nedeniyle erkek
işgücünün çalışma hayatından çekilmesi kadın istihdamını önemli ölçüde artırmıştır. Bu
artışa paralel olarak kadının eğitim olanakları iyileştirilmeye başlanmış ve çalışma
hayatını ilgilendiren uluslararası düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. 1970’li yıllara
gelindiğinde uygulanmaya başlanan Neoliberal ekonomi politikaları ile “esnek çalışma
biçimlerinin” ortaya çıkması yeni meslekleri de beraberinde getirmiştir. Erken
kapitalistleşen ülkelerde, yeni iş olanakları yanında esnek çalışma biçimlerinin de
yaygınlaşması kadının işgücüne katılımını artırmıştır.20
1980 sonrası dönem uluslararası rekabetin arttığı, ekonomi ve siyasetin yeniden
yapılandırıldığı “küreselleşme” adı verilen bir süreçtir. Küreselleşmenin en önemli olgusu
ortaya çıkan rekabet avantajının düşük işgücü maliyetlerine dayandırılmasıdır. Yine bu
dönemde yeni üretim sisteminin gerektirdiği işgücünü yapılandırmaya yönelik yasal ve
kurumsal düzenlemeler aracılığıyla esnek çalışma biçimleri ortaya çıkmıştır. Geçici,
mevsimlik, evde çalışma, kısmi zamanlı çalışma gibi istikrarsız, güvencesiz ve ucuz
işgücü gerektiren bu çalışma biçimleri çoğu zaman kadınla özdeşleştirilmiştir. Bununla
birlikte işverenler tarafından yasalardan ve ücretlerden doğan maliyetleri azaltmak ve
ucuz işgücünü kullanmak amacıyla kadın emeği sömürülmüştür. Bunun sonucu olarak da
sosyal güvenlik kapsamında çalışanların sayısı oldukça azalmış ve kayıt dışı istihdam,
işgücü piyasalarının yapısal bir unsuru haline gelmiştir.21
Dünya genelinde kadınlar nüfusun %50’sinden fazlasını oluşturdukları ve iş
saatlerinin %66’sını doldurdukları halde dünya gelirlerinin ancak %10’una ve oransal
olarak %1’lik bir mülkiyete sahiptir. Bu değerler kadına önem vermeyen hala kadını
ikinci sınıf insan olarak gören toplumların gelişme ve kalkınma düzeyi ile doğru orantılı
olarak düşük çıkmaktadır. Avrupa birliğine üye olan ülkelerde kadınların %73 gibi büyük
19 Özer Mustafa ve Biçerli Kemal, “Türkiye’de Kadın İşgücünün Panel Veri Analizi”, Sosyal Bilimler
Dergisi, Cilt 3, Sayı 1, 2003-2004, s. 59. 20 Ulaş Işın ve Yılmazer Ertuğrul, “Çalışma Hayatında Özel Gruplara (Dezavantajlı)Yönelik Sosyal
Politikalar”, (Ed.) Tokol Aysen ve Alper Yusuf, Sosyal Politika, 5. Baskı, Dora Yayınları, Bursa, 2014,
ss. 305, 306. 21 Urhan Betül ve Etiler Nilay, “Sağlık Sektöründe Kadın Emeğinin Toplumsal Cinsiyet Açısından
Analizi”, Çalışma ve Toplum Dergisi, Cilt 2, 2011, s. 192.
15
bir kesimi sekreterlik, öğretmenlik, sağlık hizmetleri (hemşirelik, ebelik), güzellik
uzmanlığı gibi işlerin yer aldığı hizmet sektöründe çalışmaktadır ve bu oran aynı sektörde
çalışan erkek çalışanların oranına oldukça yakındır. Buna karşın bu ülkelerde kadın
çalışanların %20’si, erkek çalışanların ise %42’si sanayi sektöründe çalışmaktadır.
Özellikle kadın çalışanlar kendilerine daha uygun gördükleri sektörde ve bu sektörün alt
dalı olan işlerde çalışmaktadır.22
Tablo 1. 1. Bazı Ülkelerdeki 15-64 Yaş Grubundaki Kadın İşgücü Katılım Oranı
(%)
Ülke 1980 1990 2000 2005 2010 2011 2012 2013 2014
A.B.D 59.7 68.8 70.7 69.2 68.4 67.8 67.6 67.2 67.1
Almanya 52.8 56.7 63.3 66.9 70.8 71.9 71.9 72.6 72.9
Avusturya 52.7 62.1 61.8 64.9 68.9 69.3 70.0 70.7 70.8
Fransa 54.8 57.8 62.5 64.8 66.1 66.1 66.7 66.9 67.4
G. Afrika - - - 50.4 48.4 49.0 49.4 50.4 50.7
Japonya 54.8 64.3 59.6 60.8 63.2 63.0 63.4 65.0 66.0
İngiltere 58.3 66.5 68.9 69.6 70.2 70.4 70.9 71.6 72.1
İtalya 39.6 45.9 46.3 50.5 51.8 52.2 54.2 54.3 55.2
İzlanda - - 83.3 83.4 82.7 82.4 83.3 84.3 84.2
Kanada 57.2 67.6 70.4 73.0 74.3 74.1 74.3 74.7 74.2
Türkiye 28.0 25.2 30.2 31.5 32.3 33.7 33.6
Yunanistan 33.0 43.6 50.5 54.5 57.5 57.5 58.3 58.3 59.0
Kaynak: OECD Labour Force Statistics (Labour Force Participation Rate 15 to 64).
Yukarıdaki tabloda bazı ülkelerin 15- 64 yaş grubundaki kadın işgücüne katılım
oranları verilmiştir. OECD işgücü istatistiklerine bakıldığında Türkiye, OECD ülkeleri
arasında kadın istihdamının en düşük olduğu ülkedir. 2014 yılı itibariyle OECD üyesi
ülkelerdeki kadın istihdamının ortalaması %62.8’dir. Buna karşın Türkiye’de 2014
yılında kadın işgücü oranı %33.6’dır. Bununla birlikte yine 2014 yılında İzlanda kadın iş
gücü katılım oranı %84.2 ile OECD ülkeleri arasında en üst seviyede iken bu oranı %74.2
ile Kanada, %72.1 ile İngiltere, %70.8 ile Avusturya izlemektedir. Türkiye’den sonra en
düşük orana sahip olan ülke ise %50.7 ile Güney Afrika’dır. Ayrıca verilere göre
Almanya’daki kadın işgücü oranı 1980 den 2014 yılına kadar sürekli olarak artış
göstermektedir (Tablo 1. 1).
ILO’nun 2012 yılında yayınladığı Global Employment Trends istatistiklerine göre
dünya kadın işgücüne katılım ortalaması 2011 yılında %51.1 dir. Bununla birlikte Doğu
Asya ortalaması %66.7, Sahraaltı Afrika ortalaması %66.5, Güneydoğu Asya ve Pasifik
22 Üner Sarp, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, TC. Başbakanlık Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü, Kadına
Yönelik Şiddetle Mücadele Projesi, Ankara, Ekim 2008, ss. 11, 12.
16
ortalaması %58.7, Latin Amerika ortalaması %53.5, Gelişmiş Ülkeler ve Avrupa Birliği
ortalaması %53.1, Kuzey Afrika ortalaması %24.2, Orta Doğu ortalaması %18.4’tür.23
1.2. TÜRKİYE’DE KADININ ÇALIŞMA HAYATINA GİRİŞİ
Dünyada kadının çalışma yaşamına girişinde ekonomik anlamda “Sanayi
Devrimi” önemli bir kırılma noktası iken Türkiye’de ise kadınların ekonomik ve sosyal
haklarını kazanarak çalışma hayatına katılmasında Cumhuriyet döneminin yeri büyüktür.
Bu nedenle Türkiye’de kadının çalışma hayatına girişi “Cumhuriyet Öncesi Dönemde
Kadın Çalışanlar”, “Cumhuriyet Sonrası Dönemde Kadın Çalışanlar” şeklinde kategorize
edilerek incelenecektir.
1.2.1. Cumhuriyet Öncesi Dönemde Kadın Çalışanlar
Türk kadınının tarihsel süreç içerisinde konumuna bakıldığında göçebelik
dönemde kadın ata binerek, ok atarak, kılıç kuşanarak, düşmanla savaşarak devrinin erkek
tipine yaklaşmaktadır. Göçebe dönemden yerleşik döneme geçilmesi ile birlikte Türk
kadını daha pasif bir role bürünmüştür.24
Cumhuriyet öncesi dönemde kadın işgücünün tarihsel gelişimi incelendiğinde,
birçok alanda değişim ve gelişmelerin yaşandığı Sanayi Devrimi’nin önemli bir dönüm
noktası olduğu görülmektedir. Sanayi Devrimi’nden önce kadınlar genel olarak
geleneksel rollerinin dışına çıkamamış, dolayısıyla ataerkil aile sistemi devam etmiştir.
Bu durum kadınların çocuk doğurmak, çocuk büyütmek, ev işlerini yapmak gibi temel
görevi ile birlikte erkeklerin de emek piyasalarında çalışarak para kazanmaları şeklinde
ailede bir iş bölümünün yapılması anlamına gelmektedir. Ancak 1750’lerden itibaren
İngiltere’de sanayileşmenin başlaması ile eski zamanlardan bu yana özümsenen bu
işbölümü değişime uğramış ve kadınlar ücret karşılığında “işçi” statüsü ile çalışmaya
başlamıştır. Sanayi Devrimi olarak nitelendirilen bu süreç çıkrık makinesinin icadı,
buharlı makinenin icadı ve ardından demir- çelik üretimi olarak şekillenmiştir. Yapılan
bu üretimler tarımda devrim niteliğinde gelişmeleri meydana getirmiş ve boşa çıkan
tarımsal kadın işgücü, kentlere göç ederek emek piyasalarındaki kadın işgücüne
dönüşmüştür.25
23 Global Employment Trends 2012, Preventing a Deeper Jobs Crisis, International Labour Office –
Geneva: ILO, 2012. 24 Doğramacı Emel, Türkiye’de Kadının Dünü ve Bugünü, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 1997,
s. 3. 25 Özer ve Biçerli, a.g.m., ss. 56, 57.
17
Osmanlı İmparatorluğu döneminde kadınların çalışması inanç ve değerler
sisteminin getirdikleri doğrultusunda değişiklikler göstermiştir. Bu dönemde Rum ve
Ermeni kadınlar bazı fabrikalarda çalışırken, Müslüman kadınlar tarım kesiminde ve
küçük atölyelerde çalışma imkânı bulmuştur.26 Quataert’in (1999) “Kadın emeği, 19.
yüzyıl Osmanlı imalatçılığının ayrılmaz bir parçasıydı. Olağanüstü veya alışılmadık bir
durum değil, tersine merkezî bir yer tutan, her zaman rastlanan ve günlük bir olguydu”
sözü bu durumu destekler niteliktedir.27
Osmanlı Devleti’nde 1839 yılında meydana gelen Tanzimat Fermanı ile kadınlara
bazı haklar verilmiştir. Batılılaşma hareketi ile başlayan bu süreçte 1847 yılında kölelik
ve cariyelik kaldırılmış, 1857’de veraset haklarında kız ve erkek çocukların eşit bir
konuma getirilmiş, takip eden süreçte kızlara eğitim hakkı verilerek 1842’de ilk ebelik
kursları, 1858’de ilk kız ortaokulları, 1863’te ilk sanayi okulları, 1870’te kız öğretmen
okulları açılmıştır. Tüm bu gelişmelere ek olarak II. Meşrutiyet döneminde İnas
Darülfünunu adında kız üniversitesi açılmış ve kadının statüsünün değiştirilmesi
amacıyla, bugünün feminist dernekleri şeklinde yapılanan Teali-i Nisvan, Müdafaa-i
Hukuk-u Nisvan, Asri Kadınlar Cemiyeti gibi dernekler kurulmuştur.28
Osmanlı Devleti’nde kadınların geleneksel faaliyet alanlarının tarım, hayvancılık,
halı ve dokumacılık, evde çalışma gibi ev hayatından bağımsız olmayan çalışmaların
olduğu görülmektedir. 19. yüzyılın sonlarına doğru, I. Dünya Savaşı nedeniyle azalan
erkek işgücünün ikame edilmesi amacıyla kadınlar önce küçük atölyelerde, daha sonraları
ise fabrika niteliğindeki işyerlerinde ücretli olarak çalışmıştır. Yine bu dönemde kadın,
bilinenin aksine sanayi sektöründe ücretli olarak yer almış ve uzun çalışma süreleri ile
düşük ücretlere rağmen çalışma hayatına katılmayı başarmıştır.29 II. Meşrutiyet’in ilanı
ile birlikte kadının sosyal ve ekonomik haklarının gelişmesinde büyük rol oynayan batılı
demokrasi ve feminizm gibi düşüncelerin ülkenin gündemine girmesi ile birlikte kadın
çalışanların çalışma şartları az da olsa iyileştirilmiştir.30
26 Ulaş ve Yılmazer, a.g.e., s. 308 27 Quataert Donald, Sanayi Devrimi Çağında Osmanlı İmalat Sektörü, Çeviren: Tansel Güney, İletişim
Yayınları, İstanbul, 1999, s. 304. 28 Çakmak Radiye, Kadın İşgücü ve Yönetim Kadrolarında Kadın İşgücü İstihdamı, (Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2001, s. 41. 29 Makal Ahmet, “Türkiye’de Erken Cumhuriyet Döneminde Kadın Emeği”, Çalışma ve Toplum Dergisi,
Sayı 2, 2010, s. 13. 30 Gökalp İbrahim, Türkiye’de Kadın Girişimciler ve Kadın Yöneticileri, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek lisans Tezi), Kırıkkale, 2008, s. 7.
18
1.2.2. Cumhuriyet Sonrası Dönemde Kadın Çalışanlar
Türkiye’de kadınların toplumsal ve ekonomik alanda daha etkin olabilmesine
olanak veren pek çok yasal ve toplumsal süreç, Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte
gerçekleşmiştir. Cumhuriyetle birlikte Türkiye’yi modernleştirmek amacıyla yapılan
inkılap hareketleri çerçevesinde pek çok alanda olduğu gibi kadın haklarıyla ilgili olarak
da hukuk, siyaset, eğitim ve istihdam alanlarında pek çok adım atılmıştır. Bu inkılaplar
önderliğinde kadının toplumsal alandaki ve çalışma yaşamındaki yeri
sağlamlaştırılmıştır.31
Cumhuriyetle birlikte kadınların sosyal ve siyasal haklar elde etmesi aşamalı bir
şekilde gerçekleşmiştir. 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat (Öğretimde Birlik) Kanunu’nun
kabul edilmesi ile toplumun bütün fertlerinin kadını, erkeği, çocuğu, köylüsü ve işçisiyle
eşit şartlar altında eğitim görmesi sağlanmıştır. 4 Nisan 1926 yılında yürürlüğe giren
Medeni Kanun ile kadın, Evlenme ve Miras Hukuku'nda erkekle eşit hale getirilmiş, dini
nikâh yerine medeni nikâh şart koşulmuş ve böylelikle aile içinde kadının statüsü
iyileştirilmiştir. Ayrıca Türk kadınına 1930'da belediye seçimlerinde, 1934'de de
milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı verilmesi siyasal yaşamda ilk defa
kadına yer verildiğinin göstergesidir.32
1930 yılında kadın ve çocukların korunmasına ilişkin ilk düzenlemenin Umumi
Hıfzısıhha Kanununda yer alması ve doğum izninin düzenlenmesi,10 Haziran 1933’de
kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğünün
kurulması, 26 Ekim 1933’de belediye seçimlerine ek olarak Köy Kanunu’nda değişiklik
yapılmak suretiyle kadınlara köylerde muhtarlık seçimlerine girme olanağının da
tanınması kadınlara verilen diğer haklardır.33 Kadınlara tanınan bu haklar kadınların
eğitim, sosyal, siyasal alanlarda etkisini artıran, cumhuriyet öncesi dönemde erkeklere
verilen ayrıcalığı nötrleştiren, kadının toplumdaki statüsünü güçlendiren, çağdaşlaşmanın
ilk basamağını oluşturmaktadır.
Cumhuriyet döneminde ulusal sanayinin kurularak geliştirilmeye çalışılması ve
savaşlar nedeniyle kaybedilen erkek işgücünün ikame edilmek istenmesi, kadınların
31 Gürdal Duygu, Kadın Yöneticileri Motive ve Demotive Eden Faktörlerin Tespitine Yönelik Bir
Araştırma, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı, (Yayımlanmamış
Yüksek Lisans Tezi), Adana, 2006, s. 19. 32 İçli Tülin Gülşen, “Cumhuriyet Döneminde Kadının Sosyal Konumu”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Dergisi, Cumhuriyetin 75. Yılı Özel Sayısı, 1998, ss. 94-96. 33 http://www.die.gov.tr (Erişim Tarihi: 18.11.2015).
19
çalışma hayatında daha yoğun yer almasını sağlamıştır. 1950’li yıllarda hızlanan
sanayileşme ve göç hareketlerine bağlı olarak kadınların aile bütçesine katkıda bulunmak
istemesi, onların genellikle meslek eğitimi gerektirmeyen, işgücünün bolluğuna ve
ucuzluğuna dayalı islerde çalışmasını gerekli kılmıştır.34 Bu dönemde toplumsal saygınlık
açısından hizmet sektöründen sonra gelen sanayi işçiliği kadınlar tarafından zorunlu
kalmadıkça tercih edilmemiştir.35 Ayrıca kadının tarım işlerinde ücretsiz aile işçisi olarak
çalışması, eğitim seviyesinin düşük olması, köyden kente göç aşamasında kentteki işlere
uyum sağlayamamasına ve hizmet sektöründe kayıt dışı çalışmasına neden olmuştur.36
Türkiye’de kadının tarım ve el sanatları dışındaki çalışma hayatında yerini alması
ancak II. Dünya Savaşı sonrasında başlamış, küreselleşmenin de etkisi ile hız kazanmıştır.
Önceleri sadece işçi sınıfına dâhil edilen kadınlar eğitim seviyelerini yükselterek
öğretmenlik, mühendislik, avukatlık, öğretim üyeliği gibi toplumda değer gören
mesleklerde yerlerini almışlardır. Türkiye’de kadınlar, tüm geleneksel sosyo-kültürel
engellere rağmen işgücüne katılımlarını arttırarak daha önce bulunmadıkları alanlarda
kendilerini göstermişlerdir. Özellikle 1980’li yıllardan sonra kadınlar, girişimcilik,
yöneticilik, turizm, reklamcılık, bankacılık, sigortacılık vb. alanlarda çalışarak emek
piyasasına katkıda bulunmuşlardır.37
2.TÜRKİYE’DE KADIN İSTİHDAMININ YAPISI
Türkiye’de din, gelenek, aile içinde kadına yüklenilen rol, kadının eğitim
düzeyinin yetersizliği, gelir durumu, işyerlerinde uygulanan ayrımcı uygulamalar
nedeniyle kadın istihdamı istenilen düzeyde değildir. Türkiye’de kadın istihdamı özellikle
AB ülkeleri ve OECD ülkeleri gibi yüksek gelir grubuna sahip ülkelere kıyasla oldukça
düşüktür. Kadın işgücü erkek işgücüne göre ağırlıklı olarak tarımsal faaliyetlerde
“ücretsiz aile işçisi” olarak yer almaktadır. Tarım dışı faaliyetlerde kadın işgücü sanayi
sektöründen daha yüksek oranda hizmet sektöründe istihdam edilmektedir. Ayrıca kadın
emeği erkek emeğine göre daha düşük ücretlerle çalıştırılmakta, dolayısıyla düşük
emeklilik geliri ve yoksulluk riski ile karşı karşıya bırakılmaktadır.38
34 Altan Ömer Zühtü, Sosyal Politika, Eskişehir Anadolu Üniversitesi. No: 14-77, 2003, s. 225. 35 Kocacık ve Gökkaya, a.g.m., s. 201. 36 Candır, a.g.e., s. 54. 37 Önder Nurcan, “Türkiye’de Kadın İşgücünün Görünümü”, Çalışma Dünyası Dergisi, Cilt 1, Sayı 1,
2013, s. 41. 38 Ulaş ve Yılmazer, a.g.e., ss. 304-318.
20
İlkkaracan’ın (1998) çalışmasına göre Türkiye’de kadın çalışanları üç ayrı gurupta
incelemek mümkündür.39
Çoğunluğu tarım sektöründe ücretsiz aile işçisi konumunda çalışan kırsal
alanda yaşayan kadınlar,
Kentlerde düşük ücretli, emek-yoğun işlerde istihdam edilen, eğitimsiz ya da
kısıtlı eğitime sahip, sosyo-ekonomik durumu düşük seviyede olan kadınlar,
Meslek sahibi, yükseköğrenim görmüş, orta ya da yüksek orta sınıfa mensup
kadınlardır.
2.1. KADIN İŞGÜCÜ
Kadın işgücü kavramı çeşitli bakış açıları öncülüğünde farklı şekillerde açıklansa
da yapılan tüm bu tanımların temelinde, kadının ekonomik ve ekonomik olmayan
faaliyetlerinin dikkate alındığı görülmektedir. Kadınların çalışma yaşamında emeklerini
arz etmeleri karşısında bir gelir sağlamaları ekonomik faaliyetleri oluşturmaktadır. Bunun
yanı sıra ev işleri ve çocuk yetiştirme faaliyetleri de ekonomik olmayan faaliyetler
kapsamında yer almaktadır. Ev işleri, işgücü piyasasında gelir getirici olmaması
nedeniyle ekonomik olmayan faaliyet olarak değerlendirilmektedir. Yine aynı şekilde
kadının evde çocuk yetiştirmekle geçireceği zaman ve emek, bir ev ürünü olarak
görülmekte, bu durum ekonomik olarak nitelendirilmemektedir.40
Bu doğrultuda kadın emek arzının insan sayısı yönünden ifade edilmesi olarak
tanımlanan kadın işgücü, ülkedeki birtakım etmenlere göre şekillenmektedir. Üretim ve
istihdam politikaları, ekonomik krizler, enformel sektörün büyüklüğü, nüfus artış hızı,
kentleşme, toplumun insan kaynağının yetişmesine verdiği önem, iletişim araçlarının
kullanımının yaygınlaşması, toplumsal değer yargıları gibi faktörler kadın işgücü arzını
doğrudan etkilemektedir.41
Türkiye’de TUİK tarafından yapılan İstatistiklerle Kadın 2012 Araştırması’na
göre 2012 yılında çalışma çağındaki kadın nüfusun sayısı 27 773 000 kişi olmasına
rağmen işgücüne katılan kadın sayısının 8 192 000 kişi olduğu tespit edilmiştir. Bu
sayının 4 964 000 kadarı kentsel alanda çalışırken, 3 228 000 kadarı da kırsal kesimde
39 İlkkaracan İpek, “Kentli Kadınlar ve Çalışma Yaşamı”, 75 Yılda Kadınlar ve Erkekler, Tarih Vakfı
Yayınları, İstanbul, 1998, s. 287. 40 Cam Erdem, “Türk İstihdam Politikasında Çalışan Kadınlar ve Uygulanan Politikalar”, Çelik İş
Sendikası Yayın Organı, Sayı 11, 2003, s. 2. 41 Minibaş Türkel, “Türkiye’nin Kalkınma Sürecinde Kadın İşgücü”, (Ed.), Necla Arat, Aydınlanmanın
Kadınları, Cumhuriyet Kitap Kulübü, 1998, ss. 331-349.
21
çalışmaktadır. Yine aynı yılda çalışma çağındaki erkek nüfus sayısı 26 951 000 kişi iken
işgücüne katılan erkek sayısı 19 147 000 kişidir. Bu durum Türkiye’de kadın çalışan
sayısının erkek çalışan sayısının yaklaşık yarısından daha az olduğunu göstermektedir.42
Kadınların erkeklere kıyasla işgücüne katılma oranlarının düşük olmasının nedenleri,
eğitim seviyesinin düşüklüğü, yüksek işsizlik ortamında kadınların iş bulmaktan ümidini
kesip iş aramamaları, köyden kente göç sonrası tarımsal istihdamın azalması ile
kadınların işgücünden çekilmesi, ailedeki çocuk, yaşlı ve özürlü bireylerin bakımının
kadınların sorumluluğunda olması ve bu bakım hizmetlerinin yaygın olmaması şeklinde
sıralanabilir.43
Tablo 1. 2. Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılım ve İşsizlik Oranları (%)
(15+yaş)
Yıllar
Türkiye’de
Toplam İKO
Kadın İşgücüne
Katılım Oranı
Türkiye’de
İşsizlik Oranı
Kadın İşsizlik
Oranı
1990 56,6 34,1 8 8,5
1995 54,1 30,9 7,6 7,3
2000 49,9 26,6 6,5 6,3
2005 46,4 23,3 10,6 11,2
2010 48,8 27,6 11,9 13
2011 49,9 28,8 9,8 11,3
2012 50,0 29,5 9,2 10,8
2013 50,8 30,8 9,7 11,9
2014 51,1 31,1 10,5 13,6
2015
2016
2017
2018
51,3
52,0
51,5
52,1
31,5
32,5
32
33,2
10,3
10,9
13
10,8
12,6
13,7
15,4
13,4
Kaynak: TÜİK, Hanehalkı İşgücü Araştırması 2004-2013, s. 79; TÜİK, İstatistik
Göstergeler 1923-2010, s. 131; TUİK, Hanehalkı İşgücü Araştırması 2014, 2015; TUİK
İşgücü İstatistikleri.
Tablo 1. 2’de Türkiye’de 1990-2015 yılları arasında çalışma çağında bulunan
kadınların işgücüne katılım ve işsizlik oranları verilmektedir. Kadın işgücüne katılım
oranı 1990 yılında %34,1 ile en yüksek düzeyde, 2005 yılında %23,3 ile en düşük
seviyededir. 2015 yılına bakıldığında ise Türkiye’de toplam işgücüne katılım oranı%52,1
iken kadın işgücüne katılım oranı %32,1’dir. Bu oran 2005 yılından itibaren sürekli artış
göstermektedir. Belirtilen yıllardaki işsizlik oranlarına bakıldığında toplamda işsizlik
42 TÜİK, İstatistiklerle Kadın, 2012, s. 78. 43 Başbakanlık KSGM, Kadın ve Ekonomi, Ankara, Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel
Müdürlüğü Yayınları, Eylül 2008, ss. 10, 12.
22
oranının yüksek olduğu yıl 2010 yılı iken kadınlarda bu oranın %13,6 ile en yüksek
olduğu yıl 2014 olarak görülmektedir. Sonuç olarak kadınların işgücüne katılım
durumları son yıllarda artış göstermektedir (Tablo 1. 2).
2.2.KADIN İSTİHDAMI VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ
Türkiye’de kadın istihdamının 1980’li ve 1990’lı yıllara kıyasla bugün daha
yüksek bir sayısal değere sahip olduğu görülmektedir. TUİK verileri incelendiğinde 1988
yılında kadın istihdamı oranı %30,6; 1999 yılında bu oran %27,8; 2012 yılı verilerine
göre ise kadınların işgücüne katılma oranı %29,5; istihdam oranı ise %26,3 olarak
gerçekleşmiştir. Bu veriler doğrultusunda her ne kadar 1988 yılından 2012 yılına kadar
kadın istihdamı konusunda herhangi bir artışın olmadığı gözlense de 1980’li ve 90’lı
yıllarda kadın istihdamının büyük bir bölümü tarım sektöründe gerçekleşmiştir ve bu
sektörde istihdam edilen kadınların çoğu ücretsiz aile işçisi olarak çalışanlardan
oluşmaktadır. Oysa 2012 yılında tarım sektöründe kadın istihdam oranının %76,8’den
%39,3’e gerilemesi ve hizmetler sektöründeki kadın istihdamının %14,4’ten %45,8’e
yükselmesi kadın istihdamının yapısında değişiklikler olduğunun göstergesidir.44
Tablo 1. 3. Kadın İstihdamının Sektörel Dağılımı (%)
Yıllar
Tarım
Sektörü
Sanayi
Sektörü
Hizmetler
Sektörü
1989 76,4 8,8 14,4
1999 66,5 11,7 21,8
2000 60,5 13,1 26,4
2005 46.3 16,6 37,0
2010 42.4 15,9 41,7
2011 42.2 15,2 42,6
2012 39.3 14,9 45,8
2013 37.0 15,3 47,7
2014 32,9 17,1 50,0
2015 31,4 16,2 52,5
2016 28,7 15,9 55,4
44 Metin Şahin ve Arabacı Kariman Rabia, Her Alandaki Kadın İstihdamının Artırılması ve Çözüm
Önerileri Komisyon Raporu, TBMM Basımevi, Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu Yayınları No:12,
Ankara, 2013, s. 4.
23
Kaynak: TUİK, Hanehalkı İşgücü Araştırması Bölgesel Sonuçlar 2004-2013, s. 80;
TUİK, İşgücü İstatistikleri.
Tablo 1. 3’de Türkiye’de 1989-2016 yılları arasında kadın istihdamının iktisadi
faaliyet kollarına göre dağılımına yer verilmiştir. Buna göre 1989 yılında kadınların
%76,4 gibi büyük bir çoğunluğu tarım sektöründe istihdam edilirken 2013 yılına kadar
geçen tüm yıllarda bu oranın giderek azaldığı görülmektedir. Yine tablo incelendiğinde
hizmetler sektöründe kadın istihdamı oranı 1989 yılında %14,4 iken 2013 yılında bu
değer 47,7 olmuştur. Bu durum 80’li ve 90’lı yıllarda tarım sektöründe ücretsiz aile işçisi
olarak çalışan kadın emeğinin bugün itibariyle hizmetler sektörüne kaydığının ve kadın
çalışanların hemen hemen yarısının bu sektörde çalıştığının göstergesidir (Tablo 1. 3).
Türkiye’de istihdam edilen kadınların elde ettikleri gelirler ülkemizin ekonomik
kalkınma ve büyümesinde oldukça büyük önem taşımaktadır. Ekonomik yapı içerisinde
yer alan kadın çalışanlar doğrudan ya da dolaylı olarak iktisadi faaliyetlere katılmakta ve
kadın çalışanların çalışmaları çeşitli biçimlerde ortaya çıkmaktadır. Aşağıdaki şekilde
kadınların iktisadi ve iktisadi olmayan yapılan faaliyetlere göre çalışma biçimleri şeklinde
bir sınıflandırma modeline yer verilmiştir (Şekil 1. 1).
24
Şekil 1. 1. Kadınların İktisadi ve İktisadi Olmayan Faaliyetlere Göre Çalışma
Biçimleri
Kaynak: Acar Ahmet Cevat, Kadınların İşletmelerde İstihdamı ve Kadınların
Çalışmasına Karşı Tutumlarla İlgili Bir Araştırma, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), İstanbul, 1992, s. 10.
ÇALIŞMA
Bireyin Emeğini (Enerji ve Zamanını) Kullanması
ÜRETİCİ FAALİYETLER
İnsan İhtiyaçlarının Tatminine Yönelik Mal ve Hizmetlerin Üretiminde Bireyin Emeğini Kullanması (Çalışması)
İKTİSADİ OLMAYAN FAALİYETLER
Emeğin Piyasa Dışı "İktisadi" Sayılmayan Üretici Faaliyetlerde Kullanımı(Piyasa Dışı Çalışma)
EVDE ÇALIŞMA
Kendisinin/Ailesinin İhtiyaçlarını Tatmin Amacıyla Belirli Üretken
Faaliyetlerde Bulunma
EV DIŞI İKTİSADİ OLMAYAN FAALİYETLER
Aile Rolleri Dışı ve İçinde Piyasada Parasal Mübadeleye Konu Olmayan Mal ve Hizmet Üretiminde Emeğin
Kullanımı
İKTİSADİ FAALİYETLER
Emeğin Piyasa Mekanızmasına Tabi "İktisadi" Sayılan Üretici Faaliyetlerde
Kullanımı (İstihdam)
ÜCRETSİZ ÇALIŞMA
Piyasada Alım Satımı Yapılan
Mal ve Hizmetlerin Üretiminde
Doğrudan Bir Ücret
Almaksızın Emeğin
Kullanımı
ÜCRETLİ ÇALIŞMA
İktisadi Faaliyetlerde Ücret-Kazanç Karşılığı Emeğin
Kullanımı
DÜZENSİZ İSTİHDAM
DÜZENLİ İSTİHDAM
25
2.3. KADIN VE EĞİTİM
İnsanın ekonomik kalkınmanın ve gelişmenin odak noktasında bulunması,
kalkınmada yeri doldurulamayan tek faktör olan insana yapılan yatırımların önemini
ortaya çıkarmaktadır. Bu doğrultuda eğitim, insana yapılan en geçerli ve en verimli
yatırım olarak görülmektedir. Yüzyıllar boyunca eğitim olanaklarından yeterli ölçüde
yararlanamamış olan kadınlar üretimin her aşamasında önemli roller üstlendikleri halde,
kalkınmanın olanaklarından eşit şekilde faydalanamamışlardır. Bu durum kadının
toplumsal konumu ve istihdam olanakları üzerinde etkili olan en önemli faktörün eğitim
olduğunun bir göstergesidir.45
Eğitim, kadınların çalışma yaşamında yer almasını hızlandıran temel bir güçtür.
Eğitim düzeyinin yüksekliği, iş fırsatlarını ve ücretleri olumlu yönden etkilemektedir.
Eğitim seviyesi yüksek olan kadınlar diğerlerine göre ev dışında çalışmayı daha çok tercih
ederler ve işgücü piyasalarında daha çok yer alırlar.46 Bununla birlikte eğitim düzeyi
yükselen kadınlar, emek piyasalarında daha iyi mesleklerde çalışarak yüksek gelirler elde
edebileceklerinden, emek piyasaları dışında kalmalarının maliyeti artmakta, dolayısıyla
işgücüne katılma oranları artmaktadır. Bu durumun tersi olarak eğitim seviyesinin
düşüklüğü, bu kesimde bulunan kadınların yapabilecekleri işlerin ücretlerinin düşük
olmasını ve kötü çalışma koşullarını beraberinde getirmektedir. Bu nedenle düşük eğitim
seviyesi kadınların işgücüne katılımı olumsuz yönde etkilemektedir.47
Teknolojik gelişmelerin hızlı yaşandığı günümüz dünyasında eğitimli insanlara
gereksinim duyulmakta ve bu durumun doğal bir sonucu olarak da eğitimsiz ve vasıf
düzeyi düşük kadınların çalışma yaşamında tutunabilmeleri güçleşmektedir.48Bu durum
kadınlarda eğitim düzeyi arttıkça istihdam oranının arttığının, işsizlik oranının ise
azaldığının bir göstergesidir. Ayrıca eğitim düzeyinin düşük olmasına bağlı olarak,
kadınların vasıflı veya yarı vasıflı işler bulmaları güçleşmekte dolayısıyla eğitim
45 Özgen Özlen ve Ufuk Hatun, “Kırsal Kesimde Kadın Eğitimi”, Türkiye Ziraat Mühendisliği V. Teknik
Kongresi, Yayın No: 38. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yayınları, Ankara, 2000, s. 1063. 46 Fettah Melek, İş ve Sosyal ve Güvenlik Hukukunda Kadın İşçilerin Korunması, İstanbul Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2006, s. 21. 47 Çullu Seda, Türkiye’de Çalışan Kadınların İşgücü Piyasasındaki Konumları ve Karşılaştıkları
Sorunlar, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans
Tezi), Eskişehir, 2009, s. 66. 48 Şenol Yaprak, Kadın İşgücünün İstihdama Etkileri: Eskişehir Bölgesinde Bir Uygulama, İstanbul
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul, 2003, s. 126.
26
kadınların yaptıkları ve yapacakları işleri daha belirgin hale getiren bir araç haline
gelmektedir.49
Tablo 1. 4. Eğitim Durumuna ve Yıllara Göre Kadınların İşgücüne Katılma Oranı
(%)
Yıllar
Ok
um
a
Yazm
a
Bil
meyen
Ok
um
a
Yazm
a
Bil
en
Am
a
Bir
Ok
ul
Bit
irm
eye
n
İlk
ok
ul
Orta
ok
ul
veya D
en
gi
Mesl
ek
Ok
ul
Gen
el L
ise
Lis
e D
en
gi
Mesl
ek
Ok
ul
Yü
kse
kok
ul
veya
Fak
ült
e
1995 6,8 6,8 11,4 12,0 32,7 45,0 73,1
1996 5,9 6,9 10,1 11,1 30,8 41,7 72,7
1997 5,2 6,0 10,4 13,2 30,6 46,7 72,5
1998 5,4 6,3 9,7 12,6 30,8 44,4 75,1
1999 5,5 8,3 11,8 13,7 29,3 40,4 71,4
2000 5,1 7,9 10,4 13,6 27,5 39,9 69,6
2001 5,4 7,8 11,5 14,0 26,1 39,0 70,2
2002 5,8 7,9 12,7 16,6 27,9 38,0 70,6
2003 5,5 8,5 11,8 17,9 24,6 36,0 69,3
2004 5,4 8,4 11,8 18,3 25,7 38,4 70,2
2005 6,1 9,4 12,6 20,3 26,3 36,0 69,0
2006 5,4 10,0 13,0 20,3 27,5 35,3 68,8
2007 5,1 10,4 12,2 20,6 28,0 35,2 69,2
2008 5,4 10,3 13,1 19,2 28,9 37,3 69,8
2009 5,7 11,2 14,7 19,8 29,6 38,3 70,4
2010 6,2 12,6 16,7 22,0 29,7 39,2 70,9
2011 6,5 12,6 17,6 23,1 29,7 38,6 71,0
2012 6,1 11,9 18,9 25,1 30,1 37,7 71,1
2013 7,3 13,3 20,7 25,5 31,7 38,8 72,4
Okur
Yazar
Olmaya
nlar
Lise Altı
Eğitimliler
- - Lise Mesleki
veya
Teknik
Lise
Yüksek-
öğretim
2014 16,0 25,8 - - 31,9 39,8 71,3
2015 16,1 26,6 - - 32,7 40,8 71,6
2016 15,2 27,2 - - 33,7 41,4 71,3
2017 14,9 25,7 - - 34,0 43,3 71,5
2018 15,1 27,0 - - 34,2 42,6 72,0
Kaynak: TUİK, İşgücü İstatistikleri 1995-2018, 15+Yaş, Kent.
Tablo incelendiğinde eğitim seviyesi arttıkça kadınların işgücüne katılım oranları
artmaktadır. Okuma yazma bilmeyen kadın çalışanların işgücüne katılım oranı ortalama
%6 iken, üniversite mezunu kadın çalışanların işgücüne katılım oranı yaklaşık
%70’lerdedir. 2013 yılında genel lise ve lise dengi mezunu olan kadın çalışanların
sırasıyla %31,7 ve %38,8’i işgücüne katılımda bulunmaktadır. Ayrıca özellikle son
49 KSGM, Çalışmaya Hazır İşgücü Olarak Kentli Kadın ve Değişimi, KSSGM Yayını, Ankara, 1999,
s. 255.
27
yıllarda kadın çalışanların işgücüne katılım oranının tüm eğitim seviyesinde arttığı
tabloda göze çarpmaktadır (Tablo 1. 4).
2.4. KADIN VE KARİYER
Kariyer, “kişinin mesleğini yaparken koyduğu hedefler doğrultusunda, iş
deneyimi kazanırken, gerekli eğitimleri alıp, mesleki ve bireysel açıdan kendisini
gerçekleştirme sürecidir.” Kadınlar açısından kariyer planlama, kariyer geliştirme,
kariyer basamakları gibi konular daha çok bekâr ve çocuk sahibi olmayan kadın
çalışanlarla ilgilidir. Çünkü geleneksel Türk aile yapısında kadın için evlilik, aile ve
çocuk kariyerden önce gelmektedir. Erkeklerin ev dışında çalışarak para kazanması,
kadınların ise ev işlerini yapması ve çocuk büyütmesi toplum tarafından kabul görülmüş
bir durumdur. Kadınların çalışma yaşamında işinin gerektirdiği sorumlulukları yerine
getirmesi ve aynı zamanda toplumun kendisine atfettiği ev işleri ve çocuk sorumluluğunu
da eksiksiz yerine getirmek zorunda kalması, kariyer hedeflerine ulaşmada erkeklerden
daha çok çalışmasını gerektirmektedir.50 Ev ve işyerlerinde birçok sorumlulukları
bulunan kadın çalışanların kahir ekseriyeti işyerindeki görevlerini orta düzeyde yerine
getirmeyi tasarlamakta, dolayısıyla kariyer planlama ikinci planda kalmaktadır.
Günümüzde kadın eğitimine verilen önemin artması ve kadınların kendilerini
geliştirmeye başlaması, onların iş hayatına yoğun bir biçimde girmelerini ve pek çok
alanda başarılı olmalarını hızlandırmıştır. Kadınların iş yaşamlarında yükselmeleri ve
daha başarılı olmalarının önünde, geleneksel aile içi kadın rollerini yerine getirmek,
çocuklarına bakmak, ev işlerini aksatmamak gibi engeller bulunmaktadır. Bu durum iş
hayatının tüm cephelerinde etkinliğini sürdüren kadının kariyer hayatını her ne kadar
etkilese de çağın koşulları, hukuksal açıdan yapılan düzenlemeler ve kadınların
kendilerini yetiştirmeleri ile büyük oranda aşılmaya başlamıştır.51
Çalışma hayatında kadının kariyerindeki engeller göz önüne alındığında aşağıdaki
sonuçlara ulaşmak mümkündür.52
Çocuk büyütme ve aile sorumlulukları, istihdama ara vermesine yol açmakta,
50 Öztürk Tülin, Türkiye’de Kadın Çalışanların İş Yaşamındaki Yerinin Analizi: İzmir’de Bir Alan
Çalışması, Yaşar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İzmir,
2007, ss. 10, 11. 51 Türkkahraman Mimar ve Şahin Kamil, “Kadın ve Kariyer”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi
Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2010, ss. 75, 76. 52 Aytaç Serpil, “Çalışma Yaşamında Kadının Kariyer Sorunu”, Prof. Dr. N. Ekin’e Armağan, TUHİS,
Ankara, 2000, s. 912.
28
bu da kadınların kariyerinde ciddi bir sorun oluşturmaktadır.
Kadınların mesleki ilerlemeyi gerektiren ileri düzeyde öğrenim ve eğitimlere
katılımları azdır.
Pek çok kadın çocuk doğurduğunda işlerini kaybetmekte veya terk etmektedir.
Doğum sonrasında işe döndüğünde işveren, kadın çalışanın vasıf düzeyinin
düştüğünden yakınmaktadır.
Kariyer ilerlemesinde kadın, rol çatışmasından etkilenmektedir.
Kariyer ve aile rolleri arasında uyuşmazlığa yol açan toplumsal ve kültürel
faktörler, pek çok yerde kadınların mesleki ilerlemesini engellemektedir.
Elit meslek sahibi kadınlar, mesleki kariyerlerini korumak için bedelli yardım ya
da aile içi yardım şeklinde kadınlara sunulan diğer olanaklardan
yararlanmaktadırlar.
Günümüzde kadınların iş hayatında yer almaları eskiye oranla oldukça yüksek
olsa da çalıştıkları işlerde yükselme ve ilerleme durumları erkeklere kıyasla düşüktür.
Kadınlar titizlik ve başarı göstererek belli bir kademeye kadar gelmekte ancak daha
sonrasında cam bir tavana çarparak yükselmeleri engellenmektedir. “Cam Tavan” (glass
ceiling) kavramı, kadınların iş hayatlarındaki başarı ve yeterliliklerine bakılmaksızın
ilerlemelerini engelleyen, kadınlar ile üst yönetim arasında meydana gelen, açıkça
görülmeyen ve aynı zamanda aşılması zor olan engelleri nitelendirmektedir.53
Kadınlar çalışma yaşamına girdikleri andan itibaren onların yükselmelerini
engelleyen veya durduran bazı durumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bunların en
önemlisi kadınların kariyerini engelleyen şeffaf tavanlardır. Bu tavanlar, tepe yöneticilik
aday havuzuna dahi alınmayan kadınların yöneticilik kariyerleri baştan ortadan
kaldırmakta ve kırılması oldukça zor bir engel olarak görülmektedir.54 Ancak kadınların
son zamanlarda sivil toplum kuruluşlarında, kamuda ve örgütlerde lider ve yönetici
konumunda bulunmaları, kariyer engellerini ve özellikle cam tavan sendromunu bireysel
çabaları ile aşmaya başladıklarının göstergesidir.55
53 Mızrahı Rozi ve Aracı Hakan, “Kadın Yöneticiler ve Cam Tavan Sendromu Üzerine Bir Araştırma”,
Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2010, s. 149. 54 Korkmaz Sabahat Yasemin, Türkiye’de Kadın İşgücünün Gelişimi ve AB Ülkeleri İle
Karşılaştırılması, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans
Tezi), İstanbul, 2011, s. 58. 55 Gül Hasan ve Oktay Ercan, Türkiye’de ve Dünya’da Kadınların Çalışma Hayatında Yaşadıkları
Cam Tavan Algıları Üzerine Kavramsal Bir Çalışma, Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Sayı
18, 2009, s. 421.
29
3. TÜRKİYE’DE KADINLARIN İSTİHDAMA KATILIMINI
ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Kadınların çalışma hayatı geçmişte çoğunlukla tarım sektöründe ücretsiz aile
işçisi konumunda, günümüzde ise kısmen sanayi sektörü ve öğretmen, hemşire, doktor,
mühendis gibi mesleklerin yer aldığı hizmetler sektöründe yer alarak devam etmektedir.
Türkiye’de ataerkil bir aile yapısının bulunması, sadece erkeğin çalışmasının aile
bütçesine yetmemesi, iş hayatında yöneticilerin cinsiyet ayrımcılığı yapması, kadın
çalışanların belli bir seviyeden sonra yükselememesi gibi durumlar tarım, sanayi, hizmet
sektöründe çalışan tüm kadın çalışanları yakından ilgilendirmektedir. Bu durum kadın
çalışanların istihdama katılımını etkileyen bazı faktörleri ön plana çıkarmaktadır.
3.1.EKONOMİK FAKTÖRLER
Türkiye’de kadınların çalışma yaşamında yer almasının en önemli sebeplerinden
biri ekonomik zorunluluktur. Günümüz ekonomik düzeninde sadece erkeğin aile
bütçesine katkıda bulunması yetmemekte bu durum kadınların çalışmasını zorunlu
kılmaktadır. Dolayısıyla aile bütçesine katkıda bulunmak zorunda olan ya da ailesine
maddi açıdan destek olarak ikinci bir maddi gelir sağlamak isteyen kadın, çalışma
yaşamına adım atmaktadır.56
Türkiye’de kadınların işgücüne katılımını etkileyen en önemli itici güç ekonomik
faktörlerdir. Kadınlar işgücüne katılma kararlarını piyasa ücretlerine ve iş döngüsüne
dayalı olarak vermektedir. Bazı kadınlar için piyasa ücretleri, ev işlerinin toplam değerine
karşılık gelen çalışmayı kabul edebilecekleri en düşük ücretten daha düşük ise bu
durumda çalışmak mantıksız gelmektedir. Yani kadın çalışanın almış olduğu ücret çocuk
bakımı, ev işleri, ekstralar gibi giderleri karşılaması durumunda kadınlar haklı olarak
çalışmak yerine evdeki sorumluluklarını yerine getirmeyi tercih etmektedir. Bu durum
kadın istihdamını olumsuz yönde etkilemektedir.57
Kadınların aile bütçesine maddi açıdan destek olmanın yanı sıra ekonomik
özgürlüklerini elde etme fikri, çalışma hayatına girmelerine zemin hazırlamıştır. Kadının
ekonomik olarak özgür olması demek; birey olarak güçlenmesinin yanı sıra toplumun
ekonomik kalkınma ve refah seviyesinde olumlu yönde bir artışı meydana getirmesi
56 Ekin Nusret, “Dünyada ve Türkiye’de Çalışan Kadınların Sorunları”, Şükrü Baban’a Armağan,
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, Cilt 40, Sayı 1-4, 1984, s. 85. 57 World Bank, Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılımı: Eğilimler, Belirleyici Faktörler ve Politika
Çerçevesi, WB Yayıncılık, No: 48508-TR, Washington, DC, 2009, s. 2.
30
demektir. Ücret geliri sağlayan bir işte çalışan kadın hem özgürleşecek, hem aile
bütçesine katkıda bulunacak hem de toplumun kalkınmasını sağlayacaktır.58
İstihdam alanında kadınların sayısının sınırlı kalmasına, kadınlara verilen işlerin
genellikle geçici nitelikte ve düşük ücretli işler oluşu neden olmaktadır. Düşük ücret,
çalışma koşullarının yetersiz olması, sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olmadan
çalışılması gibi faktörler kadınların işgücü piyasalarına girmelerini olumsuz yönde
etkilemektedir. Bir başka sorun ise kadınların yaptığı işin, aileye destek olmak için
yapılan bir çalışma olduğu düşüncesi erkeklerle aynı mesleki kategoride bulunmalarına
rağmen kadınlara daha düşük ücret ödenmesine yol açmaktadır. Kadınların ekonomik
büyüme döneminde gereksinim duyulan, kriz dönemlerinde ise işten çıkarılan yedek bir
işgücünü oluşturması bu durumu destekler niteliktedir.59
3.2.SOSYAL VE KÜLTÜREL FAKTÖRLER (ATAERKİLLİK)
Türkiye’de özellikle gelenek ve göreneklerine bağlı, yeniliklere çok açık olmayan,
kadının görevinin ev ve çocuk bakımından ibaret olduğunu düşünen Türk aile yapısında
kadınların ev dışında çalışması babanın, abinin, aile büyüklerinin, eşin, eşinin ailesinin
izni olmadan gerçekleşememektedir. Aile, kadının çalışma hayatındaki durumunu
belirlemede etkin olmaktadır.
Kadın istihdamını etkileyen sosyal faktörlerin başında eğitim gelmektedir. Birçok
kadın eğitim almamış olduğundan dolayı düşük ücretli ve çalışma koşulları ağır işlerde
çalışmak zorunda kalmaktadır. Eğitim düzeyi yükseldikçe kadınların işgücü piyasasına
girme olasılığı artmakta, kendilerine duydukları saygı güçlenmekte ve rekabetçi çalışma
becerileri sayesinde işgücüne katılım oranları artmaktadır.60
Türkiye’de toplumun genel algısı kadınların görevinin sadece çocuk ve yaşlı
bakımı olduğu, erkeklerin sorumluluğunun ise evi geçindirmek olduğu yönünde
gelişmiştir. Kadınların işgücü piyasalarına girmesini kısıtlayan bu ataerkil zihniyet,
bireylerin sosyalleşme sürecinin önemli bir aşamasını içeren kadın eğitimini de baskısı
altına almaktadır. Kadının ailede başlayan sosyalleşme süreci eğitimin içinde var olması
ile birlikte aile dışında devam etmektedir. Ancak eğitimde fırsat eşitliğini önleyen sosyal
58 TÜSİAD, Kadın- Erkek Eşitliğine Doğru Yürüyüş, TÜSİAD Yayını, İstanbul, 2000, s. 120. 59 Kocacık ve Gökkaya, a.g.m., s. 211. 60 World Bank, a.g.e., s. 4.
31
etkenlerden biri olan “ataerkil aile yapısı” kadının eğitim sürecini kısıtlamakta, toplumda
ona biçilen rolü üstlenmesi doğrultusunda kadını yönlendirmektedir.61
Kadınların çalışma hayatına katılımını etkileyen sosyal faktörlerden bir diğeri de
göç olgusudur. Türkiye’de kırsal kesimde iş imkânlarının azalması ve tarımın GSMH
içerisindeki payının giderek küçülmesi, köyden kente göç sürecini hızlandırmıştır. Köy
hayatında ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadın, kente geldiğinde eğitim seviyesinin
düşüklüğü nedeniyle kendine göre iş bulmakta zorlanmakta veya kayıt dışı çalışmakta ya
da ev kadını olarak işgücü piyasasına katılmadan yaşamına devam etmektedir. Bu durum
kadının işgücüne katılım oranları hesaplamalarına dâhil edilmemesine ve iktisadi olarak
faal nüfusun dışında kalmasına neden olmaktadır. Köyden kente göç sonrası geçirilen
zamanın uzaması kadınların çalışmasını biraz daha kolaylaştırmaktadır. Çünkü
bulunduğu konuma alışma, sosyalleşme ve bir çevreye sahip olma kadının iş yaşamına
girmesini etkilemektedir.62
3.3.TOPLUMSAL CİNSİYET
Toplumsal cinsiyet, “bireyin biyolojik cinsiyeti üzerine toplum tarafından inşa
edilen, şekillendirilen, dayatılan cinsiyet özellikleri ve beklentilerinden oluşan” bir
kavramdır.63 İlk defa 1972 yılında kullanılan toplumsal cinsiyet kavramı, kadın ve erkek
arasındaki farklılığın sadece biyolojik olarak olmadığını toplumsal ve kültürel değerlerle
birlikte oluşturulduğunu ifade etmektedir.64 Kısaca toplumsal cinsiyet, biyolojik olarak
kadın ve erkeğin aynı yapısal özelliklere sahip olmaması nedeniyle kadına ve erkeğe
yüklenen rollerin de değişkenlik gösterdiği üzerinde durmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10. maddesine göre kanun önünde herkes
eşittir. Özellikle çalışma hayatında kadın ve erkeklerin eşit olduğuna ilişkin 4857 sayılı
İş Kanununun 5. maddesinin 1. fıkrasında “İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce,
felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz” hükmü
bulunmaktadır.65 Aynı şekilde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 14. Maddesinde hak
ve özgürlüklerde eşitlik kuralı ve ayrımcılık yasağına yer verilmektedir.66 Başbakanlığın
61 Doğan İsmail, Sosyoloji, Kavramlar ve Sorunlar, Sistem Yayıncılık, İstanbul, Ocak 2000, ss. 250-252. 62 Karadeniz Oğuz ve Yılmaz Hakan, “Kadının İşgücüne Katılımını Etkileyen Faktörler”, İş Dünyasında
Kadın, Türkonfed Yayını, İstanbul, 2007, s. 40 63 Adaçay Funda Rana, Toplumsal Cinsiyet ve Kalkınma, Ekin Basım, Bursa, 2014, s. 9. 64 Kirman Mehmet Ali, Din Sosyolojisi Terimleri Sözlüğü, Rağbet Yayınları, İstanbul, 2004, s. 231. 65 4857 Sayılı İş Kanunu, md. 5. 66 AİHS, md. 14.
32
“Personel Temininde Eşitlik İlkesine Uygun Hareket Edilmesi” konulu genelgesi kamuda
işe alınmada hizmet gerekleri dışında cinsiyet ayrımcılığının yapılmaması gerektiğini
belirtmektedir. (22.1.2004/2004-7 tarih ve sayılı Genelge).
Kadın ve erkek arasında herhangi bir ayrımın yapılamayacağı, 1982
Anayasasında, 4857 sayılı İş Kanunda ve Türkiye’nin imzaladığı sözleşmelerde belirtilse
de uygulamada cinsiyete dayalı ayrımcılık devam etmektedir. İşverenler erkek çalışanları
daha garanti görmekte, aynı kapasitede olan kadın ve erkek işçilerden erkek olanı tercih
etmekte, aynı sektör veya benzer işlerde çalışan kadınlara, erkeklerin aldığı ücretten daha
düşük ücret ödemektedir. Özellikle eğitim seviyesi düşük kadınlar asgari ücret almakta,
hatta asgari ücretin de altında kadın çalışanlar bulunmaktadır.
Kadınların işgücüne katılımlarının düşük olmasının en önemli nedeni istihdam
olanaklarından uzak kalmasıdır. Oysaki özellikle ücretli olan istihdam, kadınlar ve
erkekler arasında hemen her ülkede mevcut toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin
giderilmesinde ve ayrımcılığın önlenmesinde rol oynamaktadır. Ancak kadınların
istihdam edilememesi onların ekonomik özgürlüğe ulaşma yolunu kapatmakta ve
toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin derinleşmesine neden olmaktadır. Türkiye, toplumsal
cinsiyet eşitsizliğinin en derin olduğu, kadınlar ve erkeklerin ekonomik katılım ve
fırsatlar açısından birbirlerinden ciddi biçimde uzak düştüğü birkaç ülkeden biridir. 2007
tarihli Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İndeksi çalışmasında Türkiye eşitlik açısından 154
ülke arasında 133. sırada yer almaktadır. Bu durum Türkiye’de kadın erkek eşitliğinin
ciddi bir problem olduğunu ortaya koymaktadır.67
TUİK Kazanç Yapısı Araştırmasına (2014) göre cinsiyete dayalı ücret farkı tüm
eğitim düzeylerinde erkek ücreti lehine gerçekleşmektedir. Araştırmaya göre, erkek
çalışanlar için aylık brüt ücret ilkokul ve altı mezunlarında 1.557 TL, ilköğretim ve
ortaokul mezunlarında 1.536 TL, lise mezunlarında 1.726 TL, meslek lise mezunlarında
2.278 TL, yüksekokul ve üstü mezunlarında 4.205 TL’dir. Aynı parametrelerde kadın
çalışanlar için aylık brüt ücret ilkokul ve altı mezunlarında 1.276 TL, ilköğretim ve
ortaokul mezunlarında 1.299 TL, lise mezunlarında 1.569 TL, meslek lise mezunlarında
67 TÜSİAD, KAGİDER, Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Sorunlar, Öncelikler ve Çözüm
Önerileri, , Graphis Matbaa, İstanbul, Temmuz 2008, (Yayın No. TÜSİAD-T/2008-07/468), (Yayın No.
KAGİDER-001), ss. 118, 119.
33
1.834 TL, yüksekokul ve üstü mezunlarında 3.457 TL’dir. Bu durum toplumsal cinsiyet
eşitsizliğinin tüm eğitim düzeylerinde kadınlar aleyhine olduğunun göstergesidir.68
3.4.CAM TAVAN ALGISI
Cam Tavan (Glass Ceiling), kavramı ilk olarak Wall Street Journal’ın “İş
Yaşamında Kadın” konulu bir haberinde 1986’da Hymovitz ve Schellhard tarafından
kullanılmıştır. Cam tavan kavramı “devlet ve şirketlerde, eğitim kurumlarında veya kâr
amacı gütmeyen kuruluşlarda yüksek pozisyonlara gelmeyi arzulayan ve bunun için
çabalayan kadınların karşılaştıkları engeller” olarak tanımlanmıştır.69
Örgütler cinsiyet ayrımı başta olmak üzere performanslarını olumsuz etkileyen
değişik problemlerle karşılaşmaktadırlar. Yeterlilikleri, tecrübeleri ve başarılarına
rağmen kadın çalışanlar erkek çalışanlar da olduğu şekliyle başarı merdivenlerini kolay
tırmanamamaktadırlar. Örgüt içinde kadınlara yönelik bir takım önyargıların ve eşitlikle
bağdaşmayan tutum ve davranışların onların performanslarını olumsuz anlamda
etkilemesi cam tavan sendromunun çalışma yaşamında somutlaşmış halini ifade
etmektedir.70
Cam tavan algısı, kadınların kariyerleri önündeki en önemli engellerden biridir.
Kadın çalışanlar işinde belli bir noktaya kadar yükselmekte, bu noktadan sonra
görünmeyen ve geçilemeyen engeller gün yüzüne çıkmakta ve kadın, üst düzey yönetici
olması yolundaki aşamaları geçememektedir. Bu durum kadın çalışanların kariyer
gelişimlerinde derinden fark edilen ve hissedilen ancak tam olarak ne olduğu
tanımlanamayan engelleri kapsayan cam tavan kavramını açıklamaktadır.71 Dolayısıyla
cam tavan, somut olarak görülmese dahi sürekli hissedilen ve kadınların üst düzey
yönetim pozisyonlarına yükselmelerine ket vuran engellerdir.72
Çalışma yaşamında kadınlar kadın olmalarından ve toplumun kadına yüklediği
rol ve sorumluluklardan dolayı çeşitli tutum, davranış ve önyargılarla karşı karşıya
68 TÜİK Kazanç Yapısı Araştırması, 2014. 69 Lockwood Nancy, “The Glass Ceiling: Domestic and International Perspectives”, Human Resource
Magazine, 2004, ss. 25 -35’den aktaran Karcıoğlu Fatih ve Leblebici Yeliz, Kadın Yöneticilerde Kariyer
Engelleri: ‘Cam Tavan Sendromu’ Üzerine Bir Uygulama, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Dergisi, Cilt 28, Sayı 4, 2014, s. 4. 70 Sahoo Debashish Kumar ve Lenka Usha, “Breaking the Glass Ceiling: Opportunity for the Organization”,
Industrial and Commercial Training, Vol 48, No 6, 2016, s. 311. 71 Jackson Janet Cooper, “Women Middle Managers’ Perception of the Glass Ceiling”, Women in
Management Review, Vol 16, Issue 1, 2001, s. 30. 72Kiaye Risper Enid ve Singh Maniraj, “The Glass Ceiling: A Perspective of Women Working in Durban”,
Gender in Management: An International Journal, Vol 28, No 1, 2013, s. 29.
34
kalmaktadırlar. Kadınların çalışma yaşamında cinsiyetlerinden dolayı üst yönetim
kademelerine yükselmelerinde karşılarına çıkan her türlü görünmez engel “cam tavan”
olarak değerlendirilmektedir. Kadın yöneticiler cam tavan engeli ile karşılaştıklarında
bazen bunu aşmak için çeşitli stratejilere başvurmakta bazen de “öğrenilmiş çaresizlik”
olarak bu durumu kabullenmek zorunda kalmaktadırlar.73
Catalyst (2007) ve Thompson vd. (2008) tarafından yapılan çalışmada özellikle
cam tavan ilişkisinin neden ve sonuçlarını ortaya koymaya dönük çalışmalara her geçen
gün daha fazla ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir. Kadın çalışmaları konusunda öncü bir
Amerikan Kurumu olan Catalyst (2007) tarafından yapılan araştırmalarda ABD’de 500
üst düzey şirket içinde kadın çalışanların kariyer gelişimleri ve konumları bağlamında
ancak 73 yıl sonra erkek çalışanlarla eşit olacağı tahmin edilmektedir. Diğer taraftan
Birleşik Krallık Eşit Fırsat Komisyonu verilerine göre İngiltere’de faaliyet gösteren üst
düzey 100 şirkette çalışan kadınların ancak 73 yıl sonra erkeklerle eş değer pozisyonları
elde edebileceğini vurgulanmaktadır.74
Örgütlerde cam tavan devam ettiği müddetçe işyerlerinde kadınlar tam manasıyla
potansiyellerini gerçekleştirememekte ve kendilerini ifade edememektedirler. Nitekim
küresel ölçekte kadınların üst düzey yönetim pozisyonlarında çalışma biçimlerini
gösteren veriler de bu durumu teyit eder niteliktedir. Thornton International Business adlı
rapora göre (2011) ülkeler bazında kadınların üst düzey pozisyonlarda çalışma oranları
Tayland (%45), Rusya (%36), Çin (%34), Güney Afrika (%27), Avustralya (%27),
Brezilya (%24), İngiltere (%23), ABD (%15), Hindistan (%9) olarak dağılmaktadır.
İşlerin ülkeler bazında üst düzey pozisyonlara göre dağılımları incelendiğinde Tayland
(1), Rusya (3), Çin (6), Güney Afrika (15), Avustralya (16), Brezilya (21), İngiltere (23),
ABD (33), Hindistan (37) olarak dağılmaktadır. Küresel ölçekte kadın çalışanların üst
düzey pozisyonlarda çalışma oranlarının en yüksek olduğu ülke Tayland (%45) iken en
düşük olduğu ülke ise (%9) Hindistan’dır. Söz konusu bu dağılımda ülkelerin demografik
özellikleri göz ardı edilmemelidir (Tablo 1. 5).
73 Taşkın Ercan ve Çetin Ayfer, “Kadın Yöneticilerin Cam Tavan Algısının Cam Tavanı Aşma Stratejilerine
Etkisi: Bursa Örneği”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 33, 2012, s. 19. 74 Catalyst, 2006 Catalyst Census of Women Board Directors of the Fortune 500, Catalyst, New York,
NY, 2007; Thomson Peninah, Graham Jacey ve Lloyd Tom, A Woman’s Place is in the Boardroom: The
Roadmap, Palgrave Macmillan, Basingstoke, 2008.
35
Tablo 1. 5. Küresel Ölçekte Kadın Çalışanların Üst Düzey Pozisyonlarda Çalışma
Oranları (%) Pozisyon Sayısı Ülke Oran (%)
1 Tayland 45
3 Rusya 36
6 Çin 34
15 Güney Afrika 27
16 Avustralya 27
21 Brezilya 24
23 İngiltere 23
33 ABD 15
37 Hindistan 9
Küresel Ortalama 20
Kaynak: Thornton International Business (2011) adlı rapor verilerinden derlenmiştir.
Cotter vd. (2001) yaptıkları çalışmada çalışma yaşamında ayrımcılığa neden olan
diğer dinamiklerden farklı olarak cam tavana ayrı bir önem atfetmiş ve kavramın
dezavantajlılık doğuran bir parametre olduğuna vurgu yapmışlardır. Can tavan
kavramının özünde bireyin yüksek gelir ve yüksek statüye sahip pozisyonlara geçişini
engelleyen dezavantajlar bulunmaktadır. Söz konusu bu dezavantajlar sosyal yapı
içerisinde hali hazırda dezavantajlı konumda bulunan kadının kariyer gelişiminde bir
handikap niteliği taşımakta ve kariyer gelişiminde daha baskın hale gelmektedir.75 Bu
bağlamda kadınların liderlik ve üst düzey yönetim pozisyonlarında temsil edilememesine
neden olan engellerin tümüne birden cam tavan etkisi denilmektedir.76
Örgütlerde cam tavan ilişkisini açıklamaya yönelik nedenlerin tespitinde
hiyerarşik yapı ve işin doğasından kaynaklanan işe yönelik faktörler, alt düzey
pozisyonlara kıyasla üst düzey pozisyonlarda cinsiyet ayrımının daha yaygın olması,
kariyer gelişiminin önemli bir parçasını oluşturan üst düzey pozisyonlara yükselmede
cinsiyet ayrımı ve cinsiyet ayrımının tüm kariyer gelişimi boyunca devam etmesi şeklinde
75 Pai Kalpana ve Vaidya Sameer, “Glass Ceiling: Role of Women in the Corporate World”,
Competitiveness Review: An International Business Journal, Vol 19, Issue 2, 2009, s. 107. 76 Smith Paul, Caputi Peter ve Crittenden Nadia, “How are Women’s Glass Ceiling Beliefs Related to
Career Success?”, Career Development International, Vol 17, Issue 5, 2012, s. 458; Barreto Manuela,
Ryan Michael.K. ve Schmitt Michael T. (Ed.), The Glass Ceiling in the 21st Century Understanding
Barriers to Gender Equality, American Psychological Association, Washington, DC, 2009; McLeod F.,
“Glass Ceiling Still Firmly in Place”, 2008, www.theaustralian.news.com. au/story/0,25197,23926883-
30537,00.html (Erişim Tarihi: 11.09.2016); Weyer Birgit, “Twenty Years Later: Explaining the Persistence
of the Glass Ceiling for Women Leaders”, Women in Management Review, Vol 22 No 6, 2007, ss. 482-
96.
36
dört temel kriter geliştirilmiştir.77 Kadının kariyer gelişiminde rol oynayan cinsiyet
eksenli bu yaklaşımların, işgücü piyasalarında kadının kariyer gelişiminin pamuk ipliğine
bağlı olduğunu ve ‘kaygan’78 bir zeminde konumlandığını göstermektedir.79
Özsoy'un (1993) yılında kadın yöneticiler konusunda yaptığı çalışması, kadın
çalışanların kıdemleri arttıkça ve yönetici konumlara gelebilme ihtimalleri yükseldikçe
başlarının üzerindeki cam tavanları fark etmeye başladıklarına dikkat çekmektedir.80
Kadınların hala liderlik rolü açısından çok az temsil edilmeye devam etmesi ve kadın
yöneticilerin sayısının oldukça az olması, görünmez bariyerler olan cam tavanın var
olduğunu kanıtlamaktadır.81
4. KADINLARIN ÇALIŞMA YAŞAMINA KATILMA BİÇİMLERİ
Kadınların hem birey olarak güçlenmesi, hem de toplumsal refah seviyesinin
yükselmesi ve kalkınmanın sağlanması için kadına yakışır işlerin yaygınlaştırılması ve
kadınların işgücüne katılım ve istihdam oranlarının artırılması gerekmektedir. Bu noktada
özellikle son yıllarda yaygınlaşan esnek çalışma biçimleri pek çok kesim tarafından
kadınların işgücüne katılımını artırıcı önemli bir strateji olarak gösterilmektedir. Özellikle
esnek çalışma biçimlerinden olan “kısmi süreli çalışma” kadınların iş ve aile
sorumluluklarını dengelemelerini sağlayarak kadın işgücü arzını artıracak bir çalışma
biçimi olarak değerlendirilmektedir.82
Esnek çalışma biçimlerinin kadınlar için ev ve iş arasında bir denge kuruyor
olması ve kadının zaman açısından çok fazla baskı altında kalmaması son zamanlarda
77 Jackson F.L. Jerlando ve O’Callaghan Elizabeth M., “Understanding Employment Disparities Using
Glass Ceiling Effects Criteria: An Examination of Race/Ethnicity and Senior Level Position Attainment
Across the Academic Workforce”, The Journal of the Professoriate, Vol 5, No 2, 2009, ss. 68-99. 78 Kaygan zemin kadın çalışanların, ikili işgücü piyasasının bir parçasını oluşturan ve düşük nitelikli ve
düşük ücretli işlerde istihdam edilmek zorunda kaldıkları kadın erkek arasında ücret farklılığını nitelemek
amacıyla kullanılmaktadır. Cam tavan ise daha çok yüksek nitelikli ve yüksek ücretli işlerde kadınlar
aleyhine ya da başka bir ifadeyle erkekler lehine olan ücret ödemelerini ve ilave bir takım hakları ifade
etmektedir. Dolayısıyla kaygan zemin düşük nitelikli ve düşük ücretli işlerde, cam tavan ise yüksek nitelikli
ve yüksek ücretli işlerde kadının dezavantajlılığı üzerine kurgulanmıştır (Xiu Li ve Gunderson Morley,
“Glass Ceiling or Sticky Floor? Quntile Regression Decomposition of the Gender Pay Gap in China”,
International Journal of Manpower, Vol 35, No 3, 2014, s. 307. 79 Ragoobur Verena Tandrayen ve Pydayya Rajeev, “Glass Ceiling and Sticky Floors: Hurdles for
Mauritian Working Women”, Equality, Diversity and Inclusion: An International Journal, Vol 34, No
5, 2015, s. 453. 80 TUSIAD, a.g.e., s. 143. 81 Tükeltürk Şule Aydın ve Perçin Nilüfer Şahin, “Turizm Sektöründe Kadın Çalışanların Karşılaştıkları
Kariyer Engelleri ve Cam Tavan Sendromu: Cam Tavanı Kırmaya Yönelik Stratejiler”, Yönetim Bilimleri
Dergisi, Cilt 6, Sayı 2, 2008, s. 116. 82 Filiz Yeliz, Esnek Çalışma Biçimlerinin Kadın İstihdamına Etkileri: Avrupa Birliği İstihdam
Politikaları ve Türkiye Karşılaştırılması, T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Uzmanlık
Tezi, Ankara, 2011, s. 3.
37
esnek çalışma biçimlerinin çalışan kadının tercihleri arasında olduğunu göstermektedir.
Kadın çalışanlar, ağır iş yükü ve fazla mesai gerektiren işler yerine sabit kalıpların dışına
çıkan, çalışana rahat hareket etme hakkı tanıyan esnek çalışma biçimlerini tercih
etmektedir. Kadın işgücünün esnek çalışma biçimleri, kısmi süresi çalışma(yarı zamanlı
çalışma), evde çalışma, çağrı üzerine çalışma, tele çalışma, ödünç iş ilişkisi şeklinde
sıralanmaktadır.
4.1. KISMİ SÜRELİ ÇALIŞMA(YARI ZAMANLI ÇALIŞMA)
Esnek çalışma biçimlerinden en çok bilineni kısmi süreli çalışmadır. Kısmi süreli
çalışma ile ilgili birçok tanım yapılmıştır. Avrupa Birliği, kısmi süreli çalışmayı; “isçi ve
işveren tarafının kendi aralarında anlaşarak kabul ettikleri, normal çalışma sürelerinden
az olan ve düzenli olarak yapılan çalışma” olarak tanımlamıştır. Uluslararası Çalışma
Örgütü (ILO) kısmi süreli çalışmayı “Normal çalışma sürelerinden az, sürekli ve düzenli
olan ve gönüllü olarak yapılan çalışma” şeklinde ifade etmektedir.83
4857 Sayılı İş Kanununun 13. maddesinin birinci fıkrasında kısmi süreli çalışma
ilişkisini konu edinen sözleşme türü tanımlanmakta olup; “İşçinin normal haftalık çalışma
süresinin, tam süreli iş sözleşmesi ile çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az
belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir.” denmektedir.84
Uluslararası literatürde kısmi süreli çalışma, çalışma süresi itibariyle normal
çalışana kıyasla daha az gerçekleştirilen çalışma eylemini nitelendirmek amacıyla
kullanılmaktadır. 85 Kısmi süreli çalışmanın tanım ve içeriği ülkeden ülkeye değişkenlik
göstermektedir. Örneğin, neredeyse 5 çalışandan birinin kısmı süreli çalıştığı 86 ve 1955
yılından beri kısmı süreli çalışanların sayısının iki katına çıktığı ABD’de87 haftalık 35
saatin altında yapılan çalışmalar kısmi süreli çalışma olarak kabul edilirken Kanada ve
İngiltere’de ise haftalık 30 saatin altında yapılan çalışmalar kısmi süreli çalışma
83 Kayalar Murat, Esnek Çalışma Sisteminin Çalışma Hayatının Kalitesinin Arttırılmasındaki Etkileri
ve Bir Uygulama, Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı,
(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), 1997, s. 23. 84 4857 sayılı İş Kanunu, md. 13. 85 Thurman Joseph E. ve Trah Gabriele “Part-time Work in International Perspective”, International
Labour Review, 129(1), 1990, ss. 23-40. 86 Kalleberg Arne L., “Nonstandard Employment Relations: Part-Time, Temporary and Contract Work”,
Annual Review of Sociology, Vol 26, 2000, s. 343. 87 Kahne Hilda, Reconceiving Part-Time Work, Rowman and Allanheld, Totowa, NJ, 1985’den aktaran
Feldman Daniel C., “Reconceptualizing the Nature and Consequences of Part-Time Work”, The Academy
of Management Review, Vol 15, No 1, 1990, s. 103.
38
kapsamında değerlendirilmektedir.88 Fransa’da normal çalışma süresinden %20 daha az
yapılan çalışma olarak kabul edilen kısmi süreli çalışma Almanya’da ise haftalık 36 saatin
altında yapılan çalışmalara karşılık gelmektedir. Buna karşın Japonya’da ise kısmi süreli
çalışma çalışılan süreyle değil; çalışanın işyerindeki statüsüne göre
değerlendirilmektedir.89
Resim 1. 1. OECD Verilerine Göre Dünya Genelinde Kısmi Süreli Çalışmanın
Dağılımı (2015)
Kaynak: OECD, Part Time Employment Rate, 2015, https://data.oecd.org/emp/part-
time-employment-rate.htm (Erişim Tarihi: 14.09.2017).
2015 yılı OECD verilerine göre dünya genelinde kısmi süresi çalışmanın dağılımı
adlı şekle bakıldığında özellikle sanayileşmesini tamamlamış, bilgi ve iletişim
teknolojileri başta olmak üzere ar-ge ve inovasyona yaptığı yatırımlarla kendini
ispatlamış gelişmiş batılı ülkelerde kısmi süreli çalışmanın oldukça yaygın olduğu
görülmektedir. Aynı durum Japonya, Avustralya ve Güney Afrika ülkeleri için de
geçerlidir (Resim 1. 1). Bu bağlamda 2015 yılı OECD ülkeleri temelinde kısmi süreli
çalışma oranları Avustralya (%25.2), Avusturya (21.0), Belçika (18.2), Brezilya (%17.9),
88 Kahne Hilda, “Part-time Work: A Hope and A Peril”, (Ed.), Warme BD, Lundy KP, Lundy LA, Working
Part-Time: Risks and Opportunities, Praeger, New York, USA, 1992, ss. 295-309. 89 Houseman Susan ve Osawa Machiko, “What is the Nature of Part-time Work in the United States and
Japan?”, (Ed.), O’Reilly Jacqueline ve Fagan Colette, Part-Time Prospects, An International
Comparison of Part-Time Work in Europe, North America and the Pasific Rim, Routledge, New
York, USA, 1998, ss. 232-251.
39
Bulgaristan (%1.9), Kanada (%18.9), Şili (%16.8), Kolombiya (%16.6), Kosta Rika
(%18.2), Hırvatistan (%5.6), Kıbrıs (%10.6), Çek Cumhuriyeti (%4.7), Danimarka
(%20.0), Estonya (%8.6), Finlandiya (%13.4), Makedonya (%3.1), Fransa (%14.4),
Almanya (%22.4), Yunanistan (%11.1), Macaristan (%4.4), İzlanda (%17.7), İrlanda
(%23.3), İsrail (%15.9), İtalya (%18.7), Japonya (%22.7), Kore (%10.6), Letonya (%6.8),
Litvanya (%6.8), Lüksemburg (%14.9), Malta (%11.9), Meksika (%18.1), Namibya
(%14.7), Hollanda (%38.5), Yeni Zelanda (%21.3), Norveç (%19.4), Polonya (%6.4),
Portekiz (%10.5), Romanya (%4.2), Rusya (%4.2), Slovakya (%5.7), Slovenya (%9.2),
Güney Afrika (%8.8), İspanya (%14.5), İsveç (%14.1), İsviçre (%27.0), Türkiye (%9.9),
İngiltere (%24.0) olarak dağılmaktadır.90 Dolayısıyla başta Hollanda ve İsviçre olmak
üzere Avustralya, İngiltere, Japonya ve Almanya gibi ülke örnekliklerinden hareketle
gelişmiş ve sanayileşmesini tamamlamış ve katma değeri yüksek bilgi ve iletişim
teknolojilerine yaptığı yatırımlarda büyük mesafeler kat etmiş ülkelerin tümünde kısmı
süreli çalışmanın oldukça yüksek olduğu gözlenmektedir. O nedenle ülkede üretilen mal
ve hizmetlerin türüne bağlı olarak değişkenlik gösteren istihdamın türünde ve yapısında
meydana gelen köklü değişim işgücü piyasasındaki çalışma biçimlerini de
belirlemektedir (Resim 1. 1).
İşgücü piyasalarında emek arz ve talebini şekillendiren ve ücretleri belirlemeye
dönük geliştirilen modeller çalışanın öncelikle ücreti kabul edip o ücret üzerinden belirli
bir süre çalışmayı kabul etmesi üzerine kurgulanmıştır. Buna karşın çalışanın emeğini
işgücü piyasalarına arz etmesinin karşılığında alacağı ücret salt çalışma süresi değişkeni
göz önünde bulundurularak da belirlenebilir. Başka bir ifadeyle çalışan, öncelikle ücret
değişkenini göz önünde bulundurarak belirli bir süre çalışabileceği gibi öncelikle çalışma
süresini göz önünde bulundurmak suretiyle ücretini de belirleyebilir. Ücret değişkeninden
ziyade çalışma süresi değişkeninin ön plana çıktığı bu model bir biçimde çalışma süresine
göre ücretin belirlendiği kısmi süreli çalışmanın kapsam ve boyutlarını göz önüne
sermektedir.91
İstihdam edildikleri işlerin yapısı, özellikleri, gereksinimleri ve nitelikleri
itibariyle kısmı süreli çalışanlar ile tam süreli çalışanlar arasında ciddi farklılıklar
90 OECD, Part Time Employment Rate, 2015, https://data.oecd.org/emp/part-time-employment-rate.htm
(Erişim Tarihi: 14.09.2017). 91 Aaronson Daniel ve French Eric, “The Effect of Part-Time Work on Wages: Evidence from the Social
Security Rules”, Journal of Labor Economics, Vol 22, No 2, 2004, s. 329.
40
bulunmaktadır. Genel olarak kısmi süreli çalışanlar vasıf ve eğitim düzeyi düşük işlerde
istihdam edilirken tam süreli çalışanlar ise işgücü piyasalarının dual (ikili) 92 niteliği göz
önüne alındığında daha çok vasıf ve eğitim düzeyi yüksek, işsizliğin az, istihdamın sürekli
olduğu işgücü piyasalarında istihdam edilmektedir. Kısmi süreli çalışanların baskın
oldukları işgücü piyasalarında kadın ve erkek çalışanlar arasında da farklılıklar
bulunmaktadır. Örneğin, kısmi süreli işlerde çalışan kadınlar erkeklere kıyasla daha az
ücret almaktadırlar. Tam süreli çalışanlara kıyasla her iki cinsiyet için elde edilen diğer
ilave hak ve yardımlar oldukça kısıtlı bir nitelik taşımaktadır. Ayrıca tam süreli çalışan
erkek ve kadınlara kıyasla kısmi süreli çalışanlar aşağıdaki karakteristik özellikleri
sergilemektedirler:93
(i) Kısmi süreli çalışanlar küçük ve orta büyüklükteki işletmelerde istihdam
edilmektedir,
(ii) Kısmi süreli çalışanlar sendikalar üye olma konusunda oldukça çekincelidir,
(iii) Kısmı süreli çalışanlar evlerine daha yakın işyerlerinde çalışmaktadır,
(iv) Medeni durumları itibariyle kısmı süreli çalışanların büyük bir kısmı evlidir,
(v) Kısmı süreli çalışanlar hanehalkının bir parçası olarak çocukları ve eşleriyle
birlikte aynı çatı altında yaşamaktadırlar.94
92 İşgücü piyasalarının birincil ve ikincil sektör olmak üzere oldukça tabakalı bir nitelik arz ettiği dual (ikili)
işgücü piyasasıyla ilgili çalışmalar 1960 ve 1970’li yıllarda hız kazanmıştır (Albrecht James W. Ve Vroman
Susan B. “Dual Labor Markets, Efficiency Wages, and Search”, Journal of Labor Economics, Vol 10, No
4, 1992, s. 438). Dual işgücü piyasalarında işlerin nitelik, özellik ve gereksinimleri birbirlerinden oldukça farklıdır. Söz konusu bu piyasaların bir parçası olan birincil işgücü piyasalarında işler kalıcı, işsizlik az,
istihdam düzeyi yüksek, çalışanların eğitim düzeyleri ve bu kapsamda aldıkları ücretler yüksek, iş
güvencesi sorunsuz, tam istihdam ve tam süreli çalışma oldukça yaygındır. Buna karşın ikincil işgücü
piyasalarında işler geçici, işsizlik fazla, çalışanların eğitim düzeyleri ve buna bağlı olarak aldıkları ücretler
düşük, iş güvencesi sorunlu, eksik istihdam ve kısmi süreli çalışma fazladır (Bonet Rocio, Cruz Cristina,
Krans Daniel Fernandez ve Justo Rachida, “Temporary Contracts and Workfamily Balance in a Dual Labor
Market”, ILR Review, Vol 66, No 1, 2013, s. 56). İşlerin kalitesi ve özellikleri nedeniyle işgücü
piyasalarına katılanların tümü birincil işgücü piyasalarında çalışmayı arzu ettiği halde ikincil işgücü
piyasasında çalışanlar ise hiç kimsenin çalışmayı istemediği işlerde çalışmak zorunda kalmaktadırlar
(Schwartzman Kathleen C., “Lettuce, Segmented Labor Markets, and the Immigration Discourse”, Journal
of Black Studies, Vol 39, No 1, 2008, s. 129). Dolayısıyla dual işgücü piyasalarında var olan işlerin özellik
ve nitelikleri bu piyasalarda istihdam edilen çalışanların vasıf düzeylerine göre şekillenmektedir (Fan C. Cindy, “The Elite, the Natives, and the Outsiders: Migration and Labor Market Segmentation in Urban
China”, Annals of the Association of American Geographers, Vol 92, No 1, 2002, s.103). 93 Pinch Steven ve Storey Angele, “Flexibility, Gender and Part-Time Work: Evidence fom A Survey of
the Economically Active”, Transactions of the Institute of British Geographers, Vol 17, No 2, 1992, s.
203). 94 Kısmi süreli çalışma ve cinsiyete göre kısmi süreli çalışma ile ilgili ayrıca bkz. Blank, Rebecca M., “The
Role of Part-Time Work in Women’s Labor Market Choices Over Time”, The American Economic
Review, Vol 79, No 2, Papers and Proceedings of the Hundred and First Annual Meeting of the American
Economic Association, 1989, ss. 295-299; McCall Brian P., “Unemployment Insurance Roles, Joblessness,
and Part-Time Work”, Econometrica, Vol 64, No 3, 1996, ss. 647-682; Long James E. ve Jones Ethel B.,
41
Bugün itibariyle işgücü piyasasında gittikçe yaygınlaşan kısmi süreli çalışmanın
istihdam artışı ile yakın ilişki içinde olduğu açıktır. Genel işgücü yapısında kadın, genç,
yaslı ve özürlü oranının giderek artması, bu dezavantajlı grupların kendilerine ve
ailelerine daha fazla zaman ayırmak istemeleri, insanların bir yandan çalışırken diğer
yandan mesleki ve genel eğitim ihtiyaçlarını karşılama istekleri kısmi süreli çalışmanın
ve esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaşmasını sağlamıştır. Ancak kısmi süreli çalışmanın
aşırı yaygınlaşması çalışanların ücretlerini ve ücret eklerini ve sosyal güvenlik
primlerinin arttığı sonucunu doğurmamıştır. Kısmi süreli çalışan isçinin çalışma süresi az
olduğunda ücreti, ücret ekleri ve sosyal güvenlik primleri aynı oranda azalacaktır. Uzun
olduğunda ise aynı oranda artacaktır.95
Geleneksel çalışma, hafta içi her gün, pazartesi gününden cuma gününe kadar,
sabah 8.00-8.30 civarı başlayan ve akşam 18.00-18.30 saatlerinde sona eren çalışma
modeli iken kısmi süreli çalışma, çalışana zaman esnekliği kullanımı sağlamaktadır.
Ayrıca geleneksel çalışmada, çalışma mekânının seçimi konusunda çalışanın mekân
“Married Women in Part-Time Employment”, ILR Review, Vol 34, No 3, 1981, ss. 413-425; Mortimer
Jeylan T., Pimentel Ellen Efron, Ryu Seongryeol, Nash Katherine ve Lee Chaimun, “Part-Time Work and
Occupational Value Formation in Adolescence”, Social Forces, Vol 74, No 4, 1996, ss. 1405-1418; Peterson Janice, “Part-Time Employment and Women: A Comment on Sundström”, Journal of Economic
Issues, Vol 27, No 3, 1993, ss. 909-914; Gothoskar Sujata, “Part-Time Work for Women”, Economic and
Political Weekly, Vol 24, No 46, 1989, ss. 2537-2538; Dustmann Christian, Rajah Najma ve Smith
Stephen, “Teenage Truancy, Part-Time Working and Wages”, Journal of Population Economics, Vol 10,
No 4, 1997, ss. 425-442; Chomitz Kenneth M. ve Lave Charles A., “Part-Time Labor, Work Rules, and
Urban Transit Costs”, Journal of Transport Economics and Policy, Vol 18, No 1, 1984, ss. 63-73;
Gregory Mary ve Connolly Sara, “The Price of Reconciliation: Part-Time Work, Families, and Women’s
Satisfaction”, The Economic Journal, Vol 118, No 526, 2008, ss. F1-F7; Paul Gillian, “Children and
Women’s Hours of Work”, The Economic Journal, Vol 118, No 526, 2008, F8-F27; Connolly Sara ve
Gregory Mary, “Moving Down: Women’s Part Time Work and Occupational Change in Britain 1991-
2001”, The Economic Journal, Vol 118, No 526, 2008, F52-F76; Booth Alison L. ve Ours Jan C. van,
“Job Satisfaction and Family Happiness: The Part-Time Work Puzzle”, The Economic Journal, Vol 118, No 526, 2008, ss. F77-F99; Connolly Sara ve Gregory Mary, “Dual Tracks: Part-Time Work in Life Cycle
Employment for British Women”, Journal of Population Economics, Vol 23, No 3, 2010, ss. 907-
931;Booth Alison L. ve Ours Jan C. van, “Part-Time Jobs: What Women Want?”, Journal of Population
Economics, Vol 26, No 1, 2013, ss. 263-283; Webber Gretchen ve Williams Christine, “Mothers in ‘Good’
and ‘Bad’ Part-Time Jobs: Different Problems, Same Results”, Gender and Society, Vol 22, No 6, 2008,
ss. 752-777; Booth Alison L. ve Ours Jan C. van, “Hours of Work and Gender Identity: Does Part-Time
Work Make the Family Happier?”, Economica, New Series, Vol 76, No 301, 2009, ss. 176-196. 95 Kuşaksız Aysel, “Kısmi Süreli Çalışan İşçilerin Avrupa Birliği’nde ve Türkiye’de Kısmi Süreli
Çalışmayı Tercih Etme Gerekçeleri”, Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Dergisi, Cilt 13, Sayı 2, s. 27.
42
belirleyebilme şansı yoktur ve çalışma alanı işletmenin sınırları tarafından
belirlenmektedir. Kısmi süreli çalışmada ise kısmi olarak mekân seçimi esnekliği vardır
ve çalışma işin niteliğine göre değişkenlik göstermektedir.96
4.2.EVDE ÇALIŞMA
Evde çalışma, çalışanın işyeri haricinde başka bir yerde çalışmasıdır. Çalışan
kendi evinde çalışabileceği gibi işverenin isteği doğrultusunda başka bir evde ya da başka
bir işyerinde çalışabilmektedir. Esnek çalışma biçimlerinden olan evde çalışmanın amacı
zaman ve mekân esnekliği sağlamasıdır.
ILO, 177 Sayılı Evde Çalışma Sözleşmesinde ev işçisini, “kendi evinde veya
işverenin işyeri dışında olmak kaydıyla kendi seçtiği yerlerde, bir ücret mukabilinde,
malzeme, ekipman ve diğer girdilerin kendisi, işveren veya aracı tarafından temin
edilmesine bakılmaksızın, üretim ya da servisin işveren tarafından kararlaştırıldığı,
işverence belirlenen mal ve hizmetlerin üretimi için çalışan ve ulusal kanun, tüzük ve
mahkeme kararları uyarınca bağımsız çalışma için gerekli olan özerklik ve bağımsızlığa
sahip olmayan kişi” olarak tanımlamaktadır.97
İletişim ve ulaşım teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak bazı işlerin,
işyerinden yürütülmesi mecburiyetinin kalmaması, çalışanların yapmış oldukları işlerin
evleri dâhil işverene ait olmayan yerlerden yürütülebilmesi imkânı sağlaması, rekabet
sebebiyle maliyeti en aza indirebilmek için çalışma ilkelerinden ve biçimsel yapıdan uzak
durulması gereksinimi, evde çalışma isteğinin hızla artmasına sebep olmaktadır. Özellikle
evde çalışma hizmet sektöründe yaygın olarak görülmektedir.98
Evde çalışmanın çalışanlara bazı avantajları bulunmaktadır. Çalışan kendi evinde,
istediği saatte ve süreyle çalışabildiği için evde çalışma çalışanlara zaman ve mekân
serbestisi imkânı sunmaktadır. Bu sayede çalışanlar özel hayatlarına daha çok zaman
ayırmaktadır. Evde çalışmanın dezavantajları ise; düşük ücret alınması, çalışanların iş
arkadaşları ile görüşememesi, fikir alış verişinde bulunamaması, sosyal güvencenin eksik
olması ya da hiç olmaması şeklinde sıralanmaktadır.
96Başdoğan Tuğçe, Esnek Çalışanlarda Esnek Çalışmaya Yönelik Tutumun İş Tatmini Üzerine Etkisi,
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İzmir, 2015,
s. 28. 97 ILO, 177 Sayılı Evde Çalışma Sözleşmesi. 98 Keskin Doğan, Evde Çalışanların Korunması, http://www.calismahayati.net/makale4.htm, (Erişim
Tarihi: 06.09.2015)
43
4.3. ÇAĞRI ÜZERİNE ÇALIŞMA
4857 sayılı İş Kanununun 14. maddesinde çağrı üzerine çalışma, “yazılı
sözleşmeyle işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine gereksinim duyulması
halinde iş görme ediminin yapılacağının kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı üzerine
çalışmaya dayalı kısmi zamanlı bir iş sözleşmesidir” şeklinde tanımlanmaktadır.99
Kısmi süreli çalışmanın bir türü olan çağrı üzerine çalışma; işçi ve işveren
tarafından sözleşmede belirlenen çalışma süresinde, üretim süreci içerisinde işverenin
işçiye ihtiyaç duyduğu zaman işçinin bu sürece dahil olması şeklinde tanımlanmaktadır.
İşveren çağrı üzerine çalışma ile üretim sürecinin yoğunlaştığı dönemlerde kısmi süreli
çalışanlarının verimliliğinden faydalanmaktadır. Bu durum çağrı üzerine çalışmanın hem
işveren hem işçi açısından iş sürelerinde esneklik sağladığının göstergesidir.100
Çağrı üzerine çalışmada işveren çalışma süresinin uzunluğunu ve ne zaman
çalışacağını kendisi belirlemekte, işçi ise ne zaman çağrılırsa o zaman iş edimini
gerçekleştirmektedir. Taraflar önceden belirli bir süre boyunca (hafta, ay, yıl gibi) işçinin
toplam ne kadar süre ile çalışacağını saptamakta ve işverenin işçiyi çağırması ile çalışma
başlamaktadır. İşçiyi feshe karşı koruma amacı güden Alman İstihdam Teşvik
Kanunu'nda çağrı üzerine çalışma ile ilgili özel hükümlere yer verilmiştir. “Eğer taraflar
çalışma süresinin uzunluğunu sözleşmede kararlaştırmamışlarsa, haftalık çalışma süresi
10 saat kabul edilmektedir. İşveren bir hafta içinde 10 saatten az bir süre için işçiye iş
edimini yerine getirmesi için çağrıda bulunsa bile 10 saatlik ücretini ödemek zorundadır.
Sözleşmede hüküm yoksa işveren işçiyi her seferinde en az 3 saat sürekli çalıştırmak
zorundadır. Ayrıca, işçiye çalışacağı en az dört gün önceden haber verilmelidir”.101
4.4. TELE ÇALIŞMA
Esnek çalışma biçimlerinden biri olan tele çalışma; işçinin işletme dışında genelde
evde ya da mahalli bir büroda çalıştığı, işletmeyle bağlantısını haberleşme ve bilgisayar
ağı ile kurduğu, işçinin işyerine bağımlılığının ve işverenin denetiminin az olduğu bir
çalışma şeklidir.102
99 4857 sayılı İş Kanunu, md. 14. 100 Çelik Sümeyra, Türkiye İşgücü Piyasasının Esnekliği ve Esnek Çalışma Önündeki Engeller,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yayınları, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2007, s. 24. 101 Tuncay Can, “Esnekleşmenin Değişik Boyutları”, Çalışma Hayatında 21. Yüzyılın Yeni Ufukları,
MESS, Yayın No: 227, İstanbul, 1995, s. 220. 102 Yavuz Arif, Esnek Çalışma ve Endüstri İlişkilerine Etkisi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara,
1995, s. 64.
44
Tele çalışma literatürde çok farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Tele çalışmayı
Uluslararası Çalışma Örgütü 1990 yılında ”işyeri merkezinden uzak bir mekânda,
işyerindeki işçilerden ayrı yapılan ve yeni teknolojilerin bu ayrılmayı iletişim olanakları
sağlayarak temin ettiği bir çalışma şekli” olarak tanımlamıştır. Avrupa Birliği ise tele
çalışmayı “işçiler, kendi hesabına çalışanlar, ev işçileri tarafından, tümü veya önemli bir
bölümü müşteriden, işverenden, geleneksel işyerinden uzakta bir mekânda yapılan, yeni
bilgi teknolojileri ve telekomünikasyonunun etkin biçimde kullanıldığı çalışma şekli”
olarak belirtmiştir.103
Birebir ya da çoklu iletişimde etkin bir yere sahip olan tele çalışma, küresel
işletmelerde, üniversitelerde ve uluslararası örgütlerde sıklıkla kullanılan ve iletişimin
çalışma yaşamını şekillendirdiği önemli enstrümanlardan bir tanesidir. Tele sistemler,
bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmeler yoluyla küçülen dünyada
herkesin dünyayı ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip edebildiği küreselleşmenin ve
piyasa ekonomisinin temel dinamiklerinin yeniden kapitalizm eksenli şekillendiği
neoliberalizmin ivme kazandığı 1980 sonrası çalışma yaşamını yönlendiren ve bireyin
karşıdakiyle iletişim kurarken gerçekten varmış ve konuşuyormuş izlenimi uyandırdığı
operasyonel teknolojilerdir.104
Telekomünikasyon ekipmanları yoluyla çalışma eyleminin işyerinden uzak bir
biçimde gerçekleştirilmesi olarak tanımlanan tele çalışmanın 1950’li yıllarda küresel
ölçekte gerçekleşeceği öngörülmüş ancak bilgisayarların ve taşınabilir modemlerin
geliştirildiği 1970’li yılların başlarına kadar kayda değer bir gelişme olmamıştır.105
Literatürde tele çalışma kavramı ilk defa 1973 tarihinde kullanılmıştır.106 Özellikle
1970’li yılların başları ve ortalarında Petrol Krizinin yaşanmasına paralel olarak tele
103 Tokol Aysen, “Tele Çalışma Geleceğin Çalışma Şekli Olabilir Mi?”, İş Güç Endüstri İlişkileri ve
İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt 5, Sayı 1, 2003,
http://www.isguc.org/?p=article&id=18&cilt=5&sayi=1&yil=2003, (Erişim Tarihi: 06.06.2016). 104 Buxton William A.S., “Telepresence: Integrating Shared Task and Person Spaces”, Proceedings of
Graphics Interface 1992, San Francisco, CA, Morgan Kaufmann Publishers, Burlington, MA, 1992, ss.
123-129; Fowler C.J.H. ve Mayes T., “Applying Telepresence to Education”, BT Technology Journal,
Vol 15 No 4, 1997, ss. 188-195; Jouppi Norman P., “First Steps Towards Mutually-Immersive Mobile
Telepresence”, Proceedings of the 2002 ACM Conference on Computer Supported Cooperative
Work, ACM Press, New York, NY, 2002, ss. 354-363. 105 Hill E. Jeffrey, Hawkins Alan J. ve Miller Brent C., “Work and Family in the Virtual Office: Perceived
Influences of Mobile Telework”, Family Relations, Vol 45, No 3, 1996, s. 293. 106 Nilles Jack M. Making Telecommuting Happen: A Guide for Telemanagers and Telecommuters.
New York, Van Nostrand Reinhold, 1994.
45
çalışma birçok işletme için yakıt maliyetlerini düşürebilecek bir alternatif olarak
görülmüştür.107
Tele çalışma; işçiye zamanı istediği gibi kullanma imkânı vermekte, işe gidiş ve
gelişte maliyet ve zaman tasarrufuna olanak sağlamaktadır. Bununla birlikte tele
çalışmanın, çalışılacak mekânı serbestçe kararlaştırılmasının mümkün olması, kadın,
çocuk, sakat ve hükümlülere yeni iş imkânı yaratması gibi olumlu yönleri bulunmaktadır.
Statüsünün belirsizliği nedeniyle çalışanların sosyal güvenceden yoksun kalmaları, tele
çalışmanın en önemli dezavantajlarındandır. Tam bir kavram birliği olmamakla birlikte
tele çalışmanın uygulamadaki farklı görünümleri evde büro, komşu büro, gezici büro,
uydu büro, elektronik hizmet ofisleri olmak üzere beş grupta toplanmaktadır.108
Klasik çalışmanın alternatifi niteliğindeki tele çalışmanın boyutları literatürde her
geçen gün daha detaylı incelenmektedir. Nitekim dünya genelinde tele çalışmanın
yaygınlaşması bu çalışma şeklini bilimsel çalışmaların merkezine oturtmuştur. 1990’ların
sonunda Avrupa işgücünün %6’sının tele çalışma eksenli olması gelişmiş batılı ülkelerde
maliyet, zaman ve mekân avantajı sağlayan tele çalışmanın öneminin her geçen gün
arttığını göstermektedir.109 Ayrıca ABD Ulusal Patent Enstitüsü tarafından 2014 yılında
yayımlanan Tele Çalışma Raporu verileri de bu durumu teyit eder niteliktedir. ABD
Ulusal Patent Enstitüsü Tele Çalışma Raporu’na göre 2007-2014 yılları arasında enstitüde
tele çalışmaya ilişkin pozisyonların sayılarında artış yaşandığı gözlenmektedir. Enstitüde
tele çalışmaya uygun pozisyonların sayısı 2007’de 4418, 2008’de 5163, 2009’da 6311,
2010’da 7136, 2011’de 8058, 2012’de 8520, 2013’de 10694, 2014’te 11441 şeklinde
dağılmaktadır. Dolayısıyla 2014 yılı verilerine göre enstitüdeki açık işlerin %84’ünün tele
çalışmaya uygun olduğu gözlenmektedir.110
107 Tolbert Pamela S., ve Simons Tal, The Impact of Working at Home on Career Outcomes of
Professional Employees, (Working Paper 94-04), Cornell University, Center for Advanced Human
Resource Studies, Ithaca, NY, 1994. 108 Çelik, a.g.e., s. 26. 109 ECaTT (2000). Benchmarking Progress on New Ways of Working and New Forms of Business
Across Europe: Final Report, available at http://www.ecatt (Erişim Tarihi: 12.06.2015). 110 United States Patent and Trademark Office, Telework Annual Report, 2014, s. 7.
46
Grafik 1. 1. ABD Ulusal Patent Enstitüsü’nde Tele Çalışmaya Uygun Açık İşlerin
Sayısında Meydana Gelen Artış (2007-2014)
Kaynak: United States Patent and Trademark Office, Telework Annual Report, 2014, s.
7.
Evde çalışmayla özdeşleştirilmiş standart tele çalışma biçimi 111 1990’lı yıllarda
iletişim ve teknolojideki yeni gelişmeler çerçevesinde yeniden boyut değiştirmiş, tele
çalışmanın bir başka versiyonu olan ve “gerçek işyeri” olarak adlandırılan yeni bir
çalışma biçimi ortaya çıkmıştır. 112 Bu çalışma şeklinde çalışanlara taşınabilir
telekomünikasyon ekipmanları verilmek suretiyle işyerinden bağımsız ve esnek bir
biçimde çalışmalarına imkân sağlanmaktadır. Gerçek işyeri çalışanlarının kullanmış
oldukları taşınabilir ekipmanlar sayesinde zamandan ve mekândan tasarruf sağlanmakta
ve maliyetler düşürülmektedir. 113 Böylelikle gerekli telekomünikasyon ekipmanları
kullanılarak işyerinden bağımsız çalışma imkânı sağlanmaktadır (Grafik 1.1).
111 Nilles, a.g.e. 112 Callentine, L. U. The Ecology of the Mobile Work Place: Influence of Household Composition and
Home Workspace on Satisfaction, Stress, and Effectiveness. Un-Published Master's Thesis, Cornell
University, Ithaca, NY, 1995. 113 Hill, Hawkins ve Miller, a.g.m., ss. 293, 294.
1 2 3 4 5 6 7 8
2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
44185163
63117136
8058 8520
1069411441
47
Tablo 1. 6. Literatürde Tele Çalışma Biçimleri Çalışma Biçimleri Açıklama Kaynak
1. Gerçek İşyeri Çalışanlara taşınabilir telekomünikasyon
ekipmanları verilmek suretiyle işyerinden
bağımsız ve esnek bir biçimde yapılan tele
çalışma türü.
Callentine, 1995.
1. Ev Temelli Tele
Çalışma
İşlerin evden yönetildiği ve idare edildiği tele
çalışma türü.
Daniels, Lamond ve
Standen, 2000, s. 2.
2. Uzaktan Ofis
Temelli Tele Çalışma
İşlerin ana ofisten uzak farklı lokasyonlarda
bulunan ofisler yardımıyla kumanda edildiği tele çalışma türü.
Daniels, Lamond ve
Standen, 2000, s. 2.
3. Telefon Temelli Tele
Çalışma
İşlerin telefonlar yoluyla gerçekleştirildiği tele
çalışma türü.
Daniels, Lamond ve
Standen, 2000, s. 2.
Kaynak: Callentine, a.g.e., 1995; Daniels Kevin, Lamond David ve Standen Peter,
Managing Telework, Business Press, Thompson Learning, London, 2000, s. 2.
“Gerçek işyeri” şeklindeki kavramsallaştırma hariç tutulursa tele çalışmanın
yapılış biçimleri “ev temelli tele çalışma”, “uzaktan ofis yardımıyla gerçekleştirilen tele
çalışma” ve “telefon merkezli tele çalışma” olmak üzere üç kategoride incelenebilir. Ev
merkezli tele çalışmada işler evden yönetilmekte ve idare edilmektedir. Uzaktan ofis
yardımıyla gerçekleştirilen tele çalışmada ise işler ana ofisten uzak farklı lokasyonlarda
bulunan ofisler yardımıyla kumanda edilmektedir. Esas işyerinden uzak ve “uydu”
işyerleri olarak tanımlanan söz konusu bu kumanda merkezlerine tele merkez
denilmektedir. Telefon merkezli tele çalışma ise işlerin telefonlar yoluyla
gerçekleştirildiği çalışma biçimidir. Son dönemde akıllı telefon teknolojisinde meydana
gelen gelişmeler telefon merkezli tele çalışmanın önemini arttırmış ve kullanımını
yaygınlaştırmıştır.114
5.Çalışma Hayatında Kadınlara Yönelik Yapılan Düzenlemeler
Geçmişten günümüze ülkemizde çalışan kadınların durumu değerlendirildiğinde
olumlu yönde farklılıkların olduğu gözlenmektedir. Önceleri tarım toplumunda ücretsiz
aile işçisi konumunda çalışan kadınlar özellikle köyden kente göç, toplumsal cinsiyet
ayrımı, kadının ev ile bütünleşmesi, ataerkil bakış açısı ile toplumda kadının
çalıştırılmaması gibi etkenler nedeniyle işgücü piyasalarında yeterince yer
alamamışlardır. Daha sonraları kentlerde fabrikaların kurulması ve iş imkânlarının
açılması ile eğitim seviyesi düşük kadınlar, düşük ücret ve kötü çalışma koşullarının
olduğu işlerde çalışmak zorunda kalmışlardır. Bu durum özellikle işveren tarafından
kadın emeğinin sömürülmesini kolaylaştırmıştır. İşte bu noktada devlet, özellikle eğitim
114 Daniels Kevin, Lamond David ve Standen Peter, Managing Telework, Business Press, Thompson
Learning, London, 2000, s. 2.
48
başta olmak üzere kadınların çalışma hayatında rahat ve huzurlu olmalarını sağlamak
amacıyla birçok düzenleme yapmıştır. Bu düzenlemeler sayesinde kadın çalışanlar eskiye
oranla daha çok işgücü piyasalarında yer almaktadır. Bu bağlamda, aşağıda kadın
çalışanlarla ilgili gerçekleştirilen ulusal ve uluslararası düzenlemelere ilişkin bilgilere
kısaca değinilmektedir.
5.1. ULUSAL DÜZENLEMELER
5.1.1. Anayasada Yer Alan Düzenlemeler
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın en temel ilkelerinden birisi, 10. maddede
düzenlenen “kanun önünde eşitlik” ilkesidir. Bu maddeye göre, “Herkes, dil, ırk, renk,
cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım
gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” Bu maddeye ek olarak, “Kadın-erkek eşit haklara
sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” hükmü
getirilmiştir. Anayasa’nın 67. maddesinde seçme ve seçilme haklarında kadın ile erkek
eşit kabul edilmiştir. 41. maddesinde; “Aile Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında
eşitliğe dayanır”, 42. maddesinde; “Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun
bırakılamaz”, 50. maddesinde ise; “Kimse yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde
çalıştırılamaz” denilmektedir. 115
5.1.2. Medeni Kanunda Yer Alan Düzenlemeler
1926 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununda kadın hakları ile ilgili
birçok düzenlemeye yer verilmiştir. Erkek veya kadın on yedi yaşını doldurmadıkça
evlenemez. (md. 124) Birbiriyle evlenecek erkek ve kadın, içlerinden birinin oturduğu
yer evlendirme memurluğuna birlikte başvururlar (md. 134) Eşler oturacakları konutu
birlikte seçerler. Birliği eşler beraberce yönetirler. Eşler birliğin giderlerine güçleri
oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar. (md. 186) Kadın, evlenmekle kocasının
soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı
yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir (md. 187). 116
5.1.3. Türk Ceza Kanununda Yer Alan Düzenlemeler
5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 3. maddesinde kişiler arasında ırk, dil, din,
mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç,
115 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Kanun No. 2709, Kabul Tarihi: 7.11.1982
https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf, (Erişim Tarihi: 07.06.2016.) 116 Türk Medeni Kanunu, Kanun Numarası: 4721, Kabul Tarihi: 22.11.2001, Yayımlandığı Resmi
Gazete Tarihi: 8.12.2001, Cilt 41, Sayı 24607.
49
milli veya sosyal etken, doğum ekonomik ve diğer toplumsal konumları yüzünden ayırım
yapılamayacağı ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Cinsel saldırı suçunu düzenleyen 102. madde ile bu eylemin eşe karşı da işlenebileceği
kabul edilmiş ve bu suç şikâyete tabi kılınmıştır. Türk Ceza Kanunu’nun 232.
maddesinde, aynı konutta birlikte yaşayan kişilerden birine karşı kötü muamele fiilini
işleyen kişinin cezalandırılması öngörülmüştür. Yine kanunun 233. maddesinde aile
hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlâli suç olarak kabul edilmiştir.117
5.1.4. İş Kanununda Yer Alan Düzenlemeler
İş kanunu, eşitliğe aykırı olmamak üzere çalışan kadın hakları ve çalışma
koşullarının düzenlenmesi ile ilgili düzenlemelerde bulunmaktadır. Aşağıda kadın
çalışanlar için yapılan düzenlemelerden bazıları kısaca özetlenmektedir.118
Eşit Davranma İlkesi: İş Kanununun 5. maddesinde “İş ilişkisinde dil, ırk, renk,
cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere
dayalı ayrım yapılamaz” hükmü yer almaktadır.
Yer ve Su Altında Çalıştırma Yasağı: İş Kanununun 72. maddesinde “Maden
ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altında veya su altında
çalışılacak işlerde on sekiz yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınların
çalıştırılması yasaktır” şeklinde değinilmektedir.
Gece Çalıştırma Yasağı: İş Kanununun 73. maddesinde “On sekiz yaşını
doldurmuş kadın işçilerin gece postalarında çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık
Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir
yönetmelikte gösterilir” şeklinde hüküm yer almaktadır.
Analık Halinde Çalışma ve Süt İzni: İş Kanununun 74. maddesinde “kadın
işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı
haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce
çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun
olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar
işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere
eklenir” hükmü yer almaktadır. Böylelikle kadın işçilerin, cinsiyetten kaynaklı özel
117 Türk Ceza Kanunu, Kanun Numarası: 5237, Kabul Tarihi: 26.09.2004, Yayımlandığı Resmi Gazete
Tarihi: 12.10.2004, Cilt 43, Sayı 25611. 118 İş Kanunu, Kanun Numarası: 4857, Kabul Tarihi: 22.05.2003, Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi:
10.06.2003, Cilt 42, Sayı 25134.
50
olarak korunması gereken alanlardan olan hamilelik ve analık ile ilgili hakları koruma
altına alınmaktadır.
5.2. ULUSLARARASI DÜZENLEMELER
5.2.1. Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi
Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW), kadının
insan haklarının sözleşmeye taraf olan ülkeler içerisinde geliştirmek amaçlı, Birleşmiş
Milletler (BM) düzeyinde gerçekleştirilen sözleşmelerden biridir. Sözleşme, Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu tarafından 1979′da kabul edilmiş, 1981′de yürürlüğe girmiş ve
Türkiye tarafından 1985 yılında imzalanmıştır. Sözleşmenin içeriği kadınlara karşı
ayrımcılığı tanımlaması, kadınların birey olarak haklarını vurgulaması, yasa ve
uygulamada eşitliğin gerçekleştirilmesi, hem kamusal hem de özel alanda toplumsal
cinsiyet ayrımcılığının yok edilmesi konularını kapsamaktadır. CEDAW’a göre
ayrımcılık “ kadınların, medeni durumlarına bakılmaksızın ve kadın ile erkek eşitliğine
dayalı olarak politik, ekonomik, sosyal, kültürel, medeni ve diğer sahalardaki insan
hakları ve temel özgürlüklerinin tanınmasını, kullanılmasını ve bunlardan
yararlanılmasını engelleyen veya ortadan kaldıran veya bunu amaçlayan ve cinsiyete
bağlı olarak yapılan herhangi bir ayırım, mahrumiyet veya kısıtlama ” olarak
tanımlanmaktadır.119
5.2.2. Dünya Kadın Konferansları
Kadınların statüsünü yükseltmek üzere sürdürülen çalışmalar, Birleşmiş Milletler
tarafından dünya kadın konferansları şeklinde düzenlenmiştir. Dünya Kadın
Konferanslarının birincisi 1975 yılında Mexico City’de, ikincisi 1980 yılında
Kopenhag’da, üçüncüsü ile 1985 yılında Nairobi’de, sonuncusu da 1995’de Pekin’de IV.
Dünya Kadın Konferansı olarak gerçekleştirilmiştir.120 4. Dünya Kadın Konferansı
“Eşitlik Kalkınma ve Barış İçin Eylem” sloganıyla gerçekleştirilen, daha önce yapılan ve
sonraki yıllarda yapılacak birçok uluslararası konferanslar zincirinin bir halkasıdır.121
Pekin de yapılan 4. Dünya Kadın Konferansında Pekin Deklarasyonu ve Eylem
Platformu isimli iki belge kabul edilmiştir. Pekin Deklarasyonu, kadının güçlenmesi ve
ilerlemesi, kadın-erkek eşitliğinin geliştirilmesi ve toplumsal cinsiyet perspektifinin ana
119http://www.kadinininsanhaklari.org/programlar/savunuculuk/ulusal-duzeyde-savunuculuk/kadina-
karsi-her-turlu-ayrimciligin-onlenmesi-sozlesmesi-cedaw/ (Erişim Tarihi: 07.06.2016). 120 Ereş Figen, “Türkiye’de Kadının Statüsü ve Yansımaları”, Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar
Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 19, 2006, s. 42. 121 KSSGM, Eylem Platformu ve Pekin Deklarasyonu, 1995.
51
politika ve programlara yerleştirilmesi konularında hükümeti yükümlü kılmaktadır.
Eylem Platformu ise kadınların ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi karar alma
pozisyonlarında ve mekanizmalarında yer almalarının, kadının özel ve kamusal alana tam
ve eşit katılımı önündeki engelleri ortadan kaldırılabileceğini ifade etmektedir. Kadının
güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Pekin konferansından beş yıl sonra 5-9 Haziran 2000
tarihinde New York’ta BM Genel Kurulu Özel Oturumu yapılmıştır ve kısaca bu oturum
Pekin+5 olarak adlandırılmaktadır. 122
5.2.3. Avrupa Sosyal Şartı
Avrupa Sosyal Şartı, 18 Ekim 1961'de Torino'da imzalanmış ve 26 Şubat 1965
tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye Avrupa Sosyal Haklar Sözleşmesini 18 Ekim 1961
tarihinde imzalamış ve 16 Haziran 1989 tarihinde onaylamıştır. Avrupa Sosyal Şartının
içeriği incelendiğinde I. Bölümün 8. maddesinde “Çalışan kadınlar analık durumunda ve
öteki çalışan kadınlar gerektiğinde, çalışırken özel korunma hakkına sahiptir” hükmü yer
almaktadır. II. Bölümün 4. maddesi adil bir ücret hakkında olup çalışan erkeklerle
kadınlara eşit ücret hakkını tanımayı taahhüt etmektedir. Yine II. Bölümün 8. maddesinde
çalışan kadınların korunma hakkının etkin biçimde kullanılmasını sağlamak amacıyla,
kadınların doğum öncesi ve doğum sonrası izin sürelerine, emzirme saatlerine, kadınların
gece işlerinde çalışmalarının düzenlenmesine, kadınların ağır ve tehlikeli işlerde
çalıştırılmamaları hakkında gerekli düzenlemelere yer verilmiştir. Sözleşmeyi imzalayan
ülkelerden biri olan Türkiye’de Avrupa Sosyal Şartı doğrultusunda kadınlara sağlanan
hakları genişletmiştir.123
5.2.4. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmeleri
Uluslararası Çalışma Örgütü çalışma standartlarının evrensel düzeyde
düzenlenmesi amacıyla sözleşme ve tavsiye kararlarında bulunmaktadır. Aşağıda kadın
haklarının korunması ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ile ilgili bazı sözleşme
maddelerine değinilmektedir. Bunlar kısaca şu şekildedir: 124
4 Haziran 1935 tarihinde kabul edilen, Her Nevi Maden Ocaklarında Yeraltı
İşlerinde Kadınların Çalıştırılmaması Hakkında 45 Sayılı ILO Sözleşmesine göre
122 Güngör Ayşegül, Kadın Haklarına İlişkin Uluslararası Hukuk Düzenlemeleri, Ankara Barosu, Koza
Matbaacılık, Ankara, 2012, s. 207. 123 Avrupa Sosyal Şartı, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, ss. 391- 410. 124 Güngör, a.g.e., ss. 268, 271, 275, 279.
52
“Kadın cinsinden hiç bir şahıs, yaşı ne olursa olsun maden ocaklarında yeraltı
işlerinde çalıştırılamaz” hükmü bulunmaktadır.
6 Haziran 1951 tarihinde kabul edilen, Eşit Değerde İş İçin Erkek ve Kadın
Çalışanlar Arasında Ücret Eşitliği Hakkında 100 sayılı ILO Sözleşmesine göre;
“Eşit değerde iş için erkek ve kadın işçiler arasında ücret eşitliği” deyimi, cinsiyet
esasına dayanan bir ayırım gözetmeksizin tespit edilmiş bulunan ücret hadlerini
ifade etmektedir.
4 Haziran 1958 tarihinde kabul edilen, Ayrımcılık (İş ve Meslek) Sözleşmesi
Hakkında 111 Sayılı ILO Sözleşmesine göre; “Irk, renk, cinsiyet, din, siyasal
inanç, ulusal veya sosyal menşe bakımından yapılan iş veya meslek edinmede
veya edinilen iş veya meslekte tabi olunacak muamelede eşitliği yok edici veya
bozucu etkisi olan her türlü ayrılık gözetme, ayrı tutma veya üstün tutma
yasaklanmıştır.”
17 Haziran 1964 tarihinde kabul edilen, İstihdam Politikası Hakkında 122 Sayılı
ILO Sözleşmesinde her çalışana, çalışma ve işini serbestçe seçme, eşit ve elverişli
çalışma koşulları ve işsizliğe karşı korunma hakkı imkânları sağlanmıştır.
53
II. BÖLÜM
ELEKTRONİK TİCARET ve TEMEL KAVRAMLAR
Çalışmanın ikinci bölümünde elektronik ticaretin tanımı ve kavramsal
çerçevesinden hareketle elektronik ticaretin boyutlarına ve özelliklerine, elektronik
ticaret ile geleneksel ticaret arasındaki farklara, elektronik ticaretin taraflarına ve
kapsamına, dünyada internetin ve elektronik ticaretin gelişimine, Türkiye’de elektronik
ticaretin gelişimine, elektronik ticaretin araçlarına, elektronik veri alışverişine, elektronik
ticaretin etkilerine (iş, ekonomi, sosyal ve kobi, tüketiciye, üreticiye), elektronik ticaretin
avantaj ve dezavantajlarına ve elektronik ticaretle ilgili diğer kavramlara yer verilecektir.
1.ELEKTRONİK TİCARETİN GENEL YAPISI
1.1. ELEKTRONİK TİCARETİN TANIMI
Elektronik ticaret, bilişim teknolojisinin kullanımı ile iletişim ağları üzerinden
dijital süreçler vasıtasıyla işlemlerin yürütülmesidir. Elektronik ticaretin kısaltması olan
e-ticaret kavramı, elektronik pazarların oluşumuna olanak tanıyan, kâğıt dokümanların
yerinin elektronik araçların almasıyla iş süreçlerini basitleştiren ve verimliliği artıran yeni
bir ticaret şeklidir.125
Sugözü ve Demir’e göre (2011) elektronik ticaret; “İnternet üzerinden tanıtım,
pazarlama, alım-satım, ödeme, satış sonrası işlemler ve bu işlemlerle direkt veya dolaylı
olarak ilişkili teknolojik altyapı sağlama, bankacılık, lojistik, sigortacılık, vergi ödeme,
tüketici hakları gibi ticari anlamdaki bütün faaliyetler” şeklinde açıklanmaktadır.126
Elektronik ticaret kavramı, İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)
tarafından “genel olarak birey ve organizasyonların metin, ses ve görsel imajları
kapsayan dijital verilerin aktarımına dayalı olarak ticari faaliyetleri yerine getirmeleridir”
şeklinde tanımlanmaktadır.127
Birleşmiş Milletler Yönetim, Ticaret ve Ulaştırma İşlemleri Kolaylaştırma
Merkezince (UN-CEFACT) yapılan elektronik ticaretin diğer bir tanımı ise, “iş, yönetim
ve tüketim faaliyetlerinin yürütülmesi için yapılanmış ve yapılanmamış iş bilgilerinin,
125 Güleş Hasan Kürşat, Ögüt Adet ve Bülbül Hasan, “Internet Teknolojisi Açısından İşletmeler Arası
Elektronik Ticaret ve Aracı Pazarlar”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı 7, 2002, s. 35. 126 Sugözü İbrahim ve Demir Halil Sait, İnternet Teknolojisi ve Elektronik Ticaret, Nobel Yayınları,
Ankara, 2011, s. 87. 127 Ekin Nusret, Bilgi Ekonomisinde Elektronik Ticaret, İstanbul Ticaret Odası Yayınları, Yayın No: 61,
İstanbul, 1998, s. 76.
54
üreticiler, tüketiciler ve kamu kurumları ile diğer organizasyonlar arasında elektronik
araçlar (elektronik posta ve mesajlar, elektronik bülten panoları, www teknolojisi, akıllı
kartlar, elektronik fon transferi, elektronik veri değişimi vb.) üzerinden
paylaşılmasıdır.”128
Dünya Ticaret Örgütü (WTO), elektronik ticareti “mal ve hizmetlerin üretim,
reklam, satış ve dağıtımlarının telekomünikasyon ağları üzerinden yapılmasıdır” olarak
tanımlamaktadır.129
Elektronik Ticaret Koordinasyon Kurulu (ETTK), elektronik ticareti “bireyler ve
kurumların açık ağ ortamında (internet) ya da sınırlı sayıda kullanıcı tarafından
ulaşılabilen kapalı ağ ortamlarında (intranet) yazı, ses ve görüntü şeklindeki sayısal
bilgilerin işlenmesi, iletilmesi ve saklanması temeline dayanan ve bir değer oluşturmayı
amaçlayan ticari işlemlerin tümüdür” şeklinde tanımlamaktadır.130
Japonya Elektronik Ticaret Merkezi’ne göre (ECOM) elektronik ticaret; “her türlü
bilgisayar ağları üzerinden, ürünün tasarımı, üretilmesi ve tanıtımın yapılması ile ticari
muameleler ve hesapların ödenmesi gibi tüm faaliyetlerin yerine getirilmesidir.”131
Elektronik ticaret, sadece internet üzerinden yapılan ticari aktivite olarak değil,
aynı zamanda elektronik bilgi değişimine dayanan her türlü ticareti kapsayan bir kavram
olarak tanımlanmaktadır. “Elektronik ticaret birçok girişimci için sadece yeni fırsatlar
yaratan bir mekanizmayı, bazıları için ise mevcut piyasa koşullarını daha da
zenginleştirecek fırsatlar sunan uçsuz bucaksız bir alanı ifade etmektedir.”132
Mal ve hizmetlerin alınıp satılması olarak tanımlanan ticaret kavramı, elektronik
ortama taşındığında “elektronik ticaret” olarak adlandırılmaktadır. Elektronik ticaret,
elektronik ortamda ürünlerin tanıtımının, satışının, ödemesinin ve dağıtımının bilgisayar
ağları aracılığıyla yapılmasıdır. Bu işlemler, rakamlarla ifade edilecek formata
128 Ene Selda, Elektronik Ticarette Tüketicinin Korunması ve Bir Uygulama, Pusula Yayıncılık, 2002, s. 2. 129 WTO Web Sitesi, http://www.wto.org/english/thewto_e/whatis_e/tif_e/bey4_e.htm, (Erişim Tarihi:
09.06.2016). 130 Canpolat Önder, Elektronik Ticaret ve Türkiye’deki Gelişmeler, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Hukuk
Müşavirliği, Yayın No: 89, ISBN: 975-6918-59-4, Ankara, 2001, s. 13. 131 Aslandere Murat, Elektronik Ticaret ve Karaman’daki Kobi’ler Üzerine Bir Araştırma,
Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi),
Karaman, 2010, s. 3. 132 Tabak Şule Şenel, Elektronik Para ve Merkez Bankacılık, Uzmanlık Yeterlilik Tezi, Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası, Ankara, 2002, s. 8.
55
dönüştürülmüş yazılı metin, ses ve video görüntülerinin işlenmesini ve iletilmesini
gerçekleştirmektedir.133
Canpolat (2001) elektronik ticareti, “tüketicilerin, işletmelerin ve kamu
kurumlarının elektronik ortamda (internet ya da intranet) yazı, ses ve görüntü şeklindeki
sayısal bilgilerin işlenmesi, iletilmesi ve saklanması yoluyla, bilgilenmesi ve araştırma
yapması, taahhüde girmesi, mal ve hizmetlerin müşteriye teslim edilmesi, bedelinin
ödenmesi, satış sonrası bakım ve destek hizmetlerinin yerine getirilmesi eylemleri süreci”
olarak tanımlamaktadır.134
OECD’ye göre elektronik ticaret,
Firmalar hakkında ticaret öncesi elektronik ortamda araştırma yapılması,
bilgilenilmesi,
Tarafların elektronik ortamda buluşması,
Ödeme sürecinin yerine getirilmesi,
Taahhüdün yerine getirilmesi, mal veya hizmetin müşteriye teslimi,
Satış sonrası bakım, destek vb. hizmetlerin temin edilmesi eylemlerini kapsayan
bir süreç olarak tanımlanmaktadır.135
Elektronik iletişim teknolojilerini kullanmak suretiyle pazarlama amaçlarına
ulaşmak şeklinde tanımlanan elektronik ticaret, online ekonominin artan önemine işaret
eden modern bir kavramdır. İnternetin yerel ve küresel düzlemde yaygınlaşmasıyla
beraber binlerce işletme mal ve hizmetlerin alım ve satımında ve ticari işlemlerinde sanal
alemi oldukça sık kullanmaya başlamışlardır. Dolayısıyla elektronik ticaret gündelik
yaşamda ya da işletmelerde mal ve hizmetlerin alım ve satımına dönük bilgi ve web
teknolojileri merkezli tüm eylemleri içermektedir. Kavram kendi içerisinde (i) işletmenin
iç işlemlerine dönük sistemler, (ii) iletişim ve işbirliğine dönük girişimcilik, ve (iii)
elektronik ticaret olmak üzere üç kategoride incelenmektedir. İşletmenin iç işlemlerine
dönük eylemler müşteri ilişkileri yönetimi, girişimci kaynak planlama, işçi bilgi
portalları, bilgi yönetimi, iş akışı yönetimi, belge yönetim sistemleri, insan kaynakları
yönetimi, süreç kontrolü, içe dönük ticari işlemler süreçlerini kapsamaktadır. Elektronik
ticaretin ikinci boyutunu oluşturan iletişim ve işbirliğine dönük girişimcilik ise e-mail,
133 Küçükyılmazlar Aysun, Elektronik Ticaret Rehberi, İstanbul Ticaret Odası, Yayın No:2006-3,
İstanbul, 2006, s. 6. 134 Canpolat, a.g.e., s. 14. 135 Elmas Pınar, “Ticaretin Yeni Şekli Elektronik ticaret”, AR&GE Bülten Ekonomi, İzmir Ticaret Odası,
2009, s. 15.
56
sesli mesaj, tartışma forumları, sohbet sistemleri ve işbirlikçi iş sistemlerini içermektedir.
Son olarak elektronik ticaret ise işletmeden işletmeye elektronik ticaret, işletmeden
müşteriye elektronik ticaret, elektronik fon transferleri, tedarik zinciri yönetimi,
elektronik pazarlama, online ticari işlemler ve internet kullanıcılarını kapsamaktadır. 136
Ngai ve Wat (2002) elektronik ticaretin tanımını iletişim, işletme, hizmet sektörü
ve online işlemler parametreleri üzerinden yapmışlardır. Bu bağlamda137
(i) İletişim Parametresi Yönüyle Elektronik Ticaret: Elektronik ticaret; bilginin,
ürün/hizmetlerin ya da ödemelerin telefon hatları ve bilgisayar ağları yoluyla dağılımıdır.
(ii) İşletme Parametresi Yönüyle Elektronik Ticaret: Elektronik ticaret, ticari
işlemlerin ve iş akışının otomasyonunu gerçekleştirmek amacıyla teknoloji kullanımıdır.
(iii) Hizmet Sektörü Parametresi Yönüyle Elektronik Ticaret: Elektronik ticaret
bir taraftan maliyetleri düşürmek ve kâr maksimizasyonunu arttırmak diğer taraftan
ürünlerin kalitesini yükselterek ürünün dağıtımını hızlandırmak için işletmelerin, işletme
yönetimlerinin ve müşterilerin arzu ve isteklerini yansıtan bir araçtır.
(iv) Online İşlemler Parametresi Yönüyle Elektronik Ticaret: Elektronik ticaret,
ürünü satma-satın alma ve diğer online işlemlerde olduğu gibi internet üzerinden bilgiyi
kullanma yeteneğini yansıtmaktadır.
136 Pankaj S., E-Commerce, A.P.H. Publishing Corporation, New Delhi, India, 2005, ss. 1, 2. 137 Ngai Eric W.T. and Wat Francis K.T., “A Literature Review and Classification of Electronic Commerce
Research”, Information and Management, Vol 39 No 5, 2002, s. 415.
57
Şekil 2. 1. Elektronik Ticaretin Tanımı ve Kapsamı
Kaynak: Ngai ve Wat, a.g.e., s. 415.
1.2. ELEKTRONİK TİCARETİN BOYUTLARI VE ÖZELLİKLERİ
Müşterilerin elektronik alışveriş alışkanlıklarının artmasına paralel olarak
elektronik ticaretin önemi ve kullanımı her geçen gün yaygınlaşmaktadır. Bilgi ve iletişim
teknolojilerinde meydana gelen muazzam gelişmelere istinaden gerçekleşen bilgisayar
destekli alışveriş eğilimi, yeni bir müşteri davranışının ortaya çıktığını göstermekte ve
elektronik ticarete yönelik rekabetin artmasına zemin hazırlamaktadır. Bu eğilim
sayesinde rekabet, arz, talep vb. gibi piyasa ve piyasa ekonomisinin temel varsayımları
sanallaşırken sürekli gelişen ve kendini yenileyen internet ve iletişim teknolojileri,
alışverişi ve ticareti yerellikten kurtarmakta, küresel piyasaların bir parçası haline
gelmektedir.138
Başlangıçta piyasaların doğasını ve operasyonel gücünü etkileme potansiyeline
sahip olan ve 21. yy’da ekonomik kalkınmanın itici gücü haline gelen internetin gelişimi
138 Goldsmith Ronald E. ve Goldsmith Elizabeth B., “Buying Apparel Over the Internet”, Journal of
Product and Brand Management, Vol 11, Issue 2, 2002, s. 89.
(i) İletişim Parametresi: İnternet,
telefon hatları ve bilgisayar ağları
(iii) Hizmet Sektörü Parametresi: Alıcı ve
satıcılara kolaylık sağlamak
(iv) Online İşlemler Parametresi: Ürünün online satımı ve satın
alınması
(ii) İşletme Parametresi: Ticari
işlemler ve iş akışının otomasyonu
58
sonrasında ulaşım ve ulaştırma ile telekomünikasyon sistemlerindeki göz alıcı ilerlemeler
sayesinde elektronik ticaret, tüm dünyayı etkileyen ve tüm dünyadaki gelişmelerden
etkilenen yeni bir ivme haline gelmiştir.139 Elektronik ticaret özellikle ticaretin köklü bir
değişime maruz kalmasına ve yeni bir boyuta geçişine zemin hazırlamıştır. Geleneksel
ticaretin son bulmasında büyük bir öneme sahip olan elektronik ticarete ilişkin veriler de
bir o kadar çarpıcı nitelikler taşımaktadır. Örneğin, 2000 yılında Amerikalı tüketicilerin
%45’inin mal ve hizmetlerin satın alınmasında elektronik ticareti kullandıkları ve
elektronik ticaret yoluyla toplamda 10.8 milyar dolarlık alışveriş yaptıkları
saptanmıştır.140 Ekonomist dergisinin aynı yıl gerçekleştirdiği bir başka çalışmada ise
Amerika’da elektronik ticaretin boyutlarının %75 olduğu iddia edilirken141 Birleşmiş
Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansının verilerine göre (2000) dünya ölçeğinde
elektronik ticaret yoluyla yapılan alışverişin 286 milyar dolar olduğu tahmin
edilmektedir. 142 Elektronik ticarete ilişkin bu eğilimin her geçen gün artması, küresel
piyasaların elektronik ticaret değişkenine göre yeniden biçimlenmesinde ve
yapılanmasında oldukça etkilidir. 143
Son yıllarda internet kullanımının tüm kesimler için yaygınlaşması bilgi ve
iletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmelerin bir sonucudur. Dünya genelinde
internet, yaş; cinsiyet; milliyet ve etnik köken ayrımı yapmaksızın tüm kesimlere düşük
maliyetlerle 24 saat kesintisiz alışveriş yapabilme imkânı sağlamaktadır. O nedenle
internet temelli alışverişin yaygın hale gelmesi hiçte şaşırtıcı değildir. Nitekim Amazon,
Microsoft gibi işletmelerin her geçen gün büyümesi ve küresel ölçekli işletmeler haline
gelmeleri internetin küresel düzlemde kurumsallaşması ve yaygınlaşmasıyla ilişkilidir.
139 Stentor, The Information Highway, Stentor Telecom Policy, Ottawa, Canada, 1993; Mutz Diana C.,
“Social Trust and E-Commerce: Experimental Evidence for the Effects of Social Trust on Individuals’
Economic Behaviour”, The Public Opinion Quarterly, Vol 69, No 3, 2005, s. 394. 140 eMarketer. 2001. Consumers and the Internet: 2000 Holiday and Beyond, http://
222/emarketer.com/estats/ecommerce_ b2c/20010305_big_holiday.html, March 5 (Erişim Tarihi:
18.09.2017) ve Yahoo Finance. 2001. Online Sales Increased by 54 Percent this Holiday Season,
Despite Dot.com Closures and Soft Offline Purchases, Says Jupiter.
Http:biz.yahoo.com/bw/010117/ny_ jupiter.html, January 17 (Erişim Tarihi: 18.09.2017). 141 Oxley Joanne E. ve Yeung Bernard, “E-Commerce Readiness: Institutional Environment and
International Competitiveness”, Journal of International Business Studies, Vol 32, No 4, 2001, s. 705. 142Singh Nitish ve Kundu Sumit, “Explaining the Growth of E-Commerce Corporations (ECCS): An
Extension and Application of the Eclectic Paradigm”, Journal of International Business Studies, Vol 33,
No 4, 2002, s. 679. 143 Globerman Steven, Roehl Thomas W. ve Standifird Stephen, “Globalization and Electronic Commerce:
Inferences from Retail Brokering”, Journal of International Business Studies, Vol 32, No 4, 2001, s.
751.
59
İnternet temelli ticaret alışkanlığı, bizzat tüketiciler tarafından yapılan ‘elektronik
alışverişi’ ya da işletmeler arası gerçekleştirilen ticari işlemlere dayalı ‘elektronik ticareti’
kapsamaktadır. İnternet kullanılmak suretiyle şahıslar bazında gerçekleştirilen işlemler
elektronik alışveriş kapsamında değerlendirilmekte iken bu ticari işlemlerin işletmeler
arasında gerçekleştirilmesi elektronik ticaret kavramını ön plana çıkarmaktadır.
Elektronik alışveriş daha çok kullanıcı merkezli bireysel ticari işlemleri öncelerken ve
birinci nesil elektronik ticaret alışkanlığı olarak adlandırılırken elektronik ticaret ise
işletmelerin kısa süre içinde çok büyük kitlelere ulaşmak, kârların arttırmak ve
maliyetlerini düşürmek amacıyla aldıkları ticari inisiyatiflerdir.144
Henderson, Dolley ve Akridge (2004) ise elektronik ticareti, “elektronik iş” ve
“elektronik ticaret” şeklinde ikiye ayırarak incelemişlerdir. Elektronik iş internet
üzerinden gerçekleştirilen tüm iş organizasyonlarını ifade ederken elektronik ticaret ise
yine internet üzerinden yapılan ve sadece alım satım üzerine kurgulanmış ticari işlemlerin
nitelendirmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu yönüyle elektronik ticaret, firmaların
elektronik satış yapmazdan önce pazarlamaya ve reklama dönük çalışmalarını içeren
elektronik iş sürecinin ileri aşaması olarak değerlendirilmektedir.145
144 Vulkan Nir, “Economic Implications of Agent Technology and E-Commerce”, The Economic Journal,
Vol 109, No 453, 1999, s. F67. 145 Williams V. E-Commerce: Small Business Ventures Online, Washington, DC: U.S. Department of
Commerce, Office of the Advocacy, Small Business Administration, July 1999 ve Lefebvre, L., L. Cassivi,
ve E Lefebvre. "E-commerce Transition Model for Supply Chain Manage-ment." J. on Chain and Network
Sci. 1, 2001, ss. 23-32’den aktaran Henderson Jason, Dooley Frank ve Akridge Jay, “Internet and E-Commerce Adoption by Agricultural Input Firms”, Review of Agricultural Economics, Vol 26, No 4,
2004, ss. 505, 506; elektronik ticaret ve genel özellikleri ile ilgili ayrıca bkz. Rajgopal Shivaram,
Venkatachalam Mohan, Kotha Suresh, “The Value Relevance of Network Advantages: The Case of E-
Commerce Firms”, Journal of Accounting Research, Vol 41, No 1, 2003, ss. 135-162; Healy Paul M.,
“Discussion of Privacy in E-Commerce: Development of Reporting Standards, Disclosure, and Assurance
Services in an Unregulated Market”, Journal of Accounting Research, Vol 41, No 2, The Effects of
Regulation (Including Taxation) on Financial Reporting and Disclosure, 2003, ss. 311-315; Laczniak Gene
R. ve Murphy Patrick E., “Marketing, Consumers and Technology: Perspectives for Enhancing Ethical
Transactions”, Business Ethics Quarterly, Vol 16, No 3, 2006, ss. 313-321; Boyd E. Andrew ve Bilegan
Ioana C., “Revenue Management ve E-Commerce”, Management Science, Vol 49, No 10, Special Issue
on E-Business and Management, 2003, ss. 1363-1386; Koernin Stephen K. ve Granitz Neil, “Progressive
Yet Traditional: The Portrayal of Women Compared to That of Men in E-Commerce Magazine Advertisement”, Journal of Advertising, Vol 35, No 2, 2006, ss. 81-98; Xiao Bo ve Benbasat Izak,
“Product-Related Deception in E-Commerce: A Theoretical Perspective”, MIS Quarterly, Vol 35, No 1,
2011, ss. 169-195; Ekeledo Ikechi ve Sivakumar K., “The Impact of E-Commerce on Entry Mode
Strtategies of Service Firms: A Conceptual Framework and Research Propositions”, Journal of
International Marketing, Vol 12, No 4, 2004, ss. 46-70; Gregory Gary, Karavdic Munib ve Zou
Shaoming, “The Effects of E-Commerce Drivers on Export Marketing Strategy”, Journal of International
Marketing, Vol 15, No 2, 2007, ss. 30-57; Stead Bette Ann ve Gilbert Jackie, “Ethical Issues in Electronic
Commerce”, Journal of Business Ethics, Vol 34, No 2, 2001, ss. 75-85; Maury Mary D. ve Kleiner
Deborah S., “E-Commerce Ethical Commerce?”, Journal of Business Ethics, Vol 36, No 1/2, Seventh
Annual International Conference Promoting Business Ethics, 2002, ss. 21-31; Foer Albert A., “E-
60
Nihai amacın internet üzerinden alışveriş yapmak olduğu elektronik ticaret, 5
kademeden meydana gelen bir piramide benzetilecek olursa satılacak ürün ve hizmet ile
satışı gerçekleştirecek şirket veya işletme parametresi bu piramidin en alt kademesini
oluşturacaktır. Piramidin ikinci kademesini müşteri geri dönüt formları, üçüncü
kademesini online kataloglama, dördüncü kademesini online sipariş, beşinci ve son
kademesini ise online ödeme oluşturmaktadır. Elektronik ticaretin aracı niteliğindeki
internet siteleri ise “geleneksel”, “ticaret öncesi” ve “basit ticari” şeklinde üç kategoride
incelenmektedir. Geleneksel ticaret siteleri ürün ve şirket bilgileri ve müşteri geri dönüt
formları aşamasını, ticaret öncesi siteler online kataloglama aşamasını ve basit ticari
siteler ise online sipariş ve online ödeme aşamalarını kapsamaktadır (Şekil 2. 2).
Şekil 2. 2. Elektronik Ticaretin Genel Görünümü
Basit Ticari Siteler
Online yapılan siparişler
Güvenlik uygulamaları
Sınırlı destek entegrasyonu
Ticaret Öncesi Siteler
Online satışa yönelik iş modelleri
Geleneksel alışveriş
Geleneksel Ticaret Siteleri
İnternet bir pazarlama aracıdır.
Ürünlerin elektronik satışına
dönük net bir vizyon yoktur.
Kaynak: Williams, 1999’dan aktaran Henderson, Dolley ve Akridge, a.g.m., s.
506.
Akademik çevrelerde ve iktisadi kuruluşlarda elektronik ticaretin sosyo-ekonomik
gelişmeyi hızlandırdığına yönelik yaygın bir kanaat bulunmaktadır. Gelişmiş ve
Commerce Meets Antitrust: A Primer”, Journal of Public Policy and Marketing, Vol 20, No 1,
Competition Policy and Antitrust Law, 2001, ss. 51-63; Goldmanis Maris, Hortaçsu Ali, Syverson Chad ve
Emre Önsal, “E-Commerce and the Market Structure of Retail Industries”, The Economic Journal, Vol
120, No 545, 2010, ss. 651-682; Kolsaker Ailsa ve Payne Claire, “Engendering Trust in E-Commerce: A
Study of Gender Based Concerns”, Marketing Intelligence and Planning, Vol 20, Issue 4, 2002, ss. 206-
214.
Online Ödeme
Online Sipariş
Online Kataloglama
Müşteri Geri Dönüt Formları
Ürün ve Şirket Bilgileri
61
gelişmekte olan ülkelerdeki kamu ve özel sektörde hatta kâr amacı gütmeyen kurum ve
kuruluşlarda, ticari işlemleri organize etmek ve yönetmek adına yapılan internet ve diğer
bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik aparatların kullanımı her geçen gün daha yaygın
hale gelmekte ve bu durumun etkisiyle tüketici davranışları köklü bir biçimde değişime
uğramaktadır.146 2007-2016 yıllarını kapsayan ve AB28 üyesi ülkelerde yaş gruplarına
göre son 12 ayda elektronik alışveriş yapanların dağılımlarını gösteren grafikte bu
durumu teyit etmektedir (Grafik 2. 1).
Grafik 2. 1. AB28 Üyesi Ülkelerde Yaş Gruplarına Göre Son 12 Ayda Elektronik
Alışveriş Yapanların Dağılımları (2007-2016)
Kaynak: EUROSTAT, 2016.
Grafik 2. 1’e göre öncelikle genç ve orta yaş grubunu kapsayan 16-24 ve 25-54
yaş arasındakiler olmak üzere tüm yaş gruplarında elektronik ticaret eğilimi astronomik
bir biçimde artış göstermiştir. Bu eğilim 16-24 yaş grubundakiler için ortalama %68, 25-
54 yaş grubundakiler için ise %69 düzeylerindedir. Diğer yaş gruplarına kıyasla en
sonuncu sırada yer alan 55-74 yaş arasındaki gruplarda da elektronik alışveriş eğilimi
noktasında kayda değer artışlar yaşanmıştır. Dolayısıyla yaş ayrımı yapılmaksızın
toplumun tüm kesimlerinde elektronik ticaret eğilimi bir eğilim olmanın ötesinde bir
alışkanlık haline gelmiştir (Grafik 2. 1).
146 Boateng Richard, Heeks Richard, Molla Alemayehu ve Hinson Robert, “E-Commerce and
Socioeconomic Develoment: Conceptualizing the Link”, Internet Research, Vol 18, No 5, 2008, s. 562.
62
Grafik 2. 2. AB28 Üyesi Ülkelerde Elektronik Ticaretin Cinsiyete, Yaşa, Eğitim
Düzeyine ve İşgücü Piyasalarına Göre Genel Görünümü (2016)
Kaynak: EUROSTAT, 2016.
AB28 üyesi ülkelerde elektronik ticaretin cinsiyete göre dağılımına bakıldığında
ilginç bir biçimde elektronik ticaretin maskulin bir karakter kazandığı görülmektedir.
Erkeklerin bayanlara kıyasla daha fazla elektronik ticaret işlemi gerçekleştirmeleri işgücü
piyasalarının ataerkil bir nitelik arz etmesi ve ücret gelirlerinin bayanlara kıyasla
erkeklerde daha yüksek olmasıyla ilişkilendirilebilir (Grafik 2. 2).
AB28 üyesi ülkelerde elektronik ticaretin yaş grubuna göre dağılımına
bakıldığında yaşın ilerlemesi ile elektronik ticaret arasında ters yönlü bir ilişkinin
varlığından söz edilebilir. Nitekim 25-34 yaş aralığı her iki cinsiyet için elektronik
63
ticaretin en yüksek düzeyde yapıldığı kritik bir aşamadır. Bu yaş aralığından sonra
elektronik ticaret eğilimi peyderpey azalmaktadır. Bu bağlamda bireylerin yaşlandıkça
elektronik ticaret eğilimlerinin de gerilediği çıkarsaması yapılabilir (Grafik 2. 2).
AB28 üyesi ülkelerde elektronik ticaretin eğitim seviyesine göre durumuna
bakıldığında yüksek eğitim seviyesine sahip bireylerin düşük ve orta düzey eğitim
seviyesine sahip bireylere kıyasla elektronik ticareti daha fazla tercih ettikleri
görülmektedir. Bu durum sadece eğitim seviyesi elektronik ticaret diyalektiği
çerçevesinde ele alınmamalı aynı zamanda eğitim seviyesi ücret gelirleri ekseninde de
değerlendirilmelidir. Keza bireylerin eğitim seviyelerinde meydana gelen artış onların
işgücü piyasalarında ücret geliri daha yüksek işlerde istihdam edilmelerine olanak
sağlamaktadır. Eğitim seviyesi ile ücret arasındaki söz konusu bu ilişki göz önünde
bulundurularak sonuçlar analiz edildiğinde daha gerçekçi değerlendirmeler ortaya
çıkmaktadır (Grafik 2. 2).
AB28 üyesi ülkelerde elektronik ticaretin işgücü piyasalarına göre durumuna
bakıldığında elektronik ticaret eğiliminin ücret gelirleri yüksek kesimlerde daha yaygın
olduğu gözlenmektedir. Çalışanların işgücü piyasasının diğer unsurlarına (emekliler,
öğrenciler, işsizler, vb.) göre daha fazla elektronik ticaret yapmaları çalışanların elde
ettikleri ücret gelirleri ile alışveriş eğilimleri arasındaki ilişkiye işaret etmesi yönüyle
oldukça önemlidir (Grafik 2. 2).
64
Grafik 2. 3. AB28 Üyesi Ülkelerde Yaş Gruplarına Göre Elektronik Ticaret
Yapma Sıklıkları (2016)
Kaynak: EUROSTAT, 2016.
AB28 üyesi ülkelerde yaş gruplarına göre elektronik ticaretin yapılma sıklığına
bakıldığında genellikle toplamda 1-2 kez ve 3-5 kez elektronik ticaret yapma sıklıklarında
bir yoğunlaşma olduğu göze çarpmaktadır. Tüm yaş gruplarının en az 1-2 kez elektronik
ticaret yaptıkları gözlenmektedir. Özellikle diğer yaş gruplarına kıyasla 16-24 yaş
aralığındaki bireylerin diğerlerine kıyasla daha fazla elektronik ticaret yaptıkları
görülmektedir. Ayrıca tüm yaş grupları için 10 kezden daha fazla elektronik ticaret
yapanların sayısı oldukça sınırlıdır (Grafik 2. 3).
65
Grafik 2. 4. AB28 Üyesi Ülkelerde Elektronik Ticaret Yoluyla Satın Alınan Mal ve
Hizmetlerin Türü ve Niteliği (2016)
Kaynak: EUROSTAT, 2016.
AB28 üyesi ülkelerde elektronik ticaret yoluyla satın alınan mal ve hizmetlerin
türü ve niteliğine bakıldığında 55-74 yaş grubu hariç tüm yaş gruplarında en fazla satın
alınan ürünün kıyafet ve spor malzemeleri olduğu görülmektedir. O nedenle elektronik
ticaret yapmayı motive eden birincil unsur bireylerin kıyafet ve spor malzemelerine
yönelik ihtiyaçlarıdır. Kıyafet ve spor malzemelerini seyahat, tatil ve konaklama,
hanehalkının ihtiyaçları, kitap dergi ve gazete, elektronik eşya, film, müzik, yiyecek,
içecek, video oyunları ve bilgisayar malzemeleri, telekomünikasyon hizmetleri,
66
bilgisayar donanım ve ilaç takip etmektedir. 16-24 ve 25-54 yaş aralığında olanlar en
fazla kıyafet ve spor malzemesi satın almak amacıyla elektronik ticaret yaparken yaş
aralığı 55-74 olanlar ise elektronik ticareti en fazla seyahat, tatil ve konaklama hizmetleri
satın almak amacıyla kullanmaktadırlar. 16-24 yaş aralığında olanlar en az ilaç satın
almak amacıyla elektronik ticareti tercih ederken 25-54 ve 55-74 yaş aralığında olanlar
ise en az e-öğrenme materyalleri satın almak amacıyla elektronik ticareti tercih
etmektedirler. Yine tüm yaş gruplarında en az satın alınan ürün ise e-öğrenme
materyalleri şeklindedir (Grafik 2. 4).
Grafik 2. 5. AB28 Üyesi Ülkelerde Elektronik Ticarete Yönelik Yapılan Harcama
Miktarı (2016)
Kaynak: EUROSTAT, 2016.
2016 yılında AB28 üyesi ülkelerde elektronik ticaret yoluyla yapılan harcamanın
miktarı değişkenlik göstermekle beraber bireylerin çoğunluğunun elektronik ticaret
yoluyla gerçekleştirdikleri harcamanın miktarı 101-500 Euro arasındadır. Bu harcama
aralığında gençlere kıyasla yetişkinlerin daha fazla harcama yaptıkları tespit edilmiştir. O
nedenle 101-500 Euro arası değişkeni temelinde 16-24 yaş aralığına kıyasla 25-54 ve 55-
74 yaş aralığında bulunanların daha fazla harcama yaptıkları belirlenmiştir. Yine grafiğe
göre miktar bakımından gençlerin daha az harcama yaptıkları belirlenmiştir. Nitekim
101-500 Euro arası değişkeni hariç tutulduğunda 50 Eurodan daha az ve 50-100 Euro
arası alışveriş yapanların büyük kısmını 16-24 yaş aralığındakiler oluştururken 501-1000
67
Euro ile 1001 Euro ve üstünde alışveriş yapanlar içerisinde gençlerin azınlıkta kalmaları
bunu teyit eder niteliktedir. Dolayısıyla 16-24 yaş aralığındaki bireyler ücret gelirlerinin
ya hiç olmayışı ya da az oluşu nedeniyle elektronik ticaret yoluyla yaptıkları alışverişe az
bütçe ayırırken; 25-54 ve 55-74 arasındaki bireylerin işgücü piyasına katılmış olma
ihtimalleri göz önünde alınarak elektronik ticaret yoluyla yaptıkları alışverişlere yüksek
bütçeler ayırdıkları tespit edilmiştir. Elektronik ticaret yoluyla bireylerin alışverişler için
yaptıkları harcamanın miktarını belirleyen esas unsur ücret geliridir (Grafik 2. 5).
Yüz yüze yapılan alışverişte, görerek, dokunarak ve gerektiğinde giyilip
çıkarılarak yapılan denemeler söz konusu iken, son yıllarda ortaya çıkan internet
üzerinden alışverişte, ihtiyaç duyulan şey konusunda araştırmalar ön plana çıkmaktadır.
Elektronik ticaretin özellikleri şu şekilde sıralanmaktadır;147
Her noktaya ulaşma olanağı yaratmak,
Ürün ve hizmetleri kendi kategorileri dâhilinde sıralamak,
Ürün ve hizmet çeşitlerini aynı ortamda sunmak,
Hedef kitleye ulaşmada kolaylık,
Ürünün dolaşımında sınırların kaldırılması,
7/24 alışveriş imkânı sunmak,
Yer ve zaman sınırlamasını ortadan kaldırmak,
Serbest piyasa koşullarına en yakın özelliğe sahip olmak,
Duyurumları herkese aynı yöntemle ulaştırılabiliyor olmak,
İşletmeye, satın alma isteğine hemen cevap verebilme yeteneği kazandırmak,
Din, dil, ırk gibi ayrımları ortadan kaldırarak ortak bir dil yaratmak.
1.3. ELEKTRONİK TİCARETİN GELENEKSEL TİCARETTEN
FARKLARI
Geleneksel ticarette, satın alınacak ürün hakkında bilgi toplanması, firmalar ile
görüşülmesi, dergilerin ve katalogların incelenmesi ön planda iken, elektronik ticarette
bilgi, web sayfaları üzerinden ürün veya hizmet pazarlayan kurumların web sitelerinden
rahatlıkla elde edilebilmesiyle gerçekleşmektedir. Geleneksel ticarette, ürün veya hizmet
ihtiyacı olan bir kimse satın alımı yapabilmek için talep bildirmek ve form doldurarak
147 Yamamoto Telli Gonca, Elektronik Ticaret Kavramlar Gelişim ve Uygulamalar, 1. Baskı, Kriter
Yayıncılık, İstanbul, 2013, s. 25.
68
onay mekanizmasını gerçekleştirmek durumunda iken elektronik ticarette ise elektronik
posta kanalıyla bu işlem kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Ayrıca
geleneksel ticaret yöntemlerinde, sipariş verme aşamasında formlar doldurulup tedarikçi
firmaya fakslanır veya postalanırken, elektronik ticarette, elektronik posta veya EDI
(Elektronik Veri Değişimi) yöntemi ile bu işlem kolay bir biçimde yapılmaktadır.148
Geleneksel ticaret ile elektronik ticaret temelde fiziksellik ve sanallık
boyutlarından dolayı farklılaşmaktadır. Geleneksel ticaret “fizikselliğiyle” ön planda
iken, elektronik ticaret “sanallığıyla” ön plandadır. Bu doğrultuda geleneksel ticaret,
somut olmayı, dokunmayı, tatmayı, deneyebilmeyi, hissedebilmeyi avantaj haline
getirirken, elektronik ticaret ise, hız ve yer- zaman bağımsızlık özelliğini bir üstünlük
haline getirmektedir.149
Tablo 2. 1. Geleneksel Ticaret ile Elektronik Ticaret Arasındaki Farklar
Geleneksel Ticaret Elektronik Ticaret
Satın Almayı Yapan Firma
Bilgi Edinme Yöntemleri Görüşmeler, dergiler, kataloglar,
reklamlar
Web Sayfaları
Talep Belirtme Yöntemi Yazılı Form Elektronik Posta
Talep Onayı Yazılı Form Elektronik Posta
Fiyat Araştırması Kataloglar, görüşmeler Web Sayfaları
Sipariş Verme Yazılı Form, Faks Elektronik Posta, EDI,
mobil
148 Elibol Halil ve Kesici Burcu, “Çağdaş İşletmecilik Açısından Elektronik Ticaret”, Selçuk Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 11, 2004, ss. 309, 310. 149 Akar Erkan ve Kayahan Cantürk, Elektronik Ticaret ve Elektronik İş Uygulamalar, Modeller,
Stratejiler, 1. Baskı, Nobel Yayıncılık, Ankara, 2007, s. 15.
69
Sistemler
Tedarikçi Firma
Stok Kontrolü Yazılı Form, Faks, Telefon Online Veritabanı, EDI,
mobil sistemler
Sevkiyat Hazırlığı Yazılı Form, Faks, Telefon Elektronik Veritabanı, EDI
İrsaliye Kesimi Yazılı Form Online Veritabanı, EDI
Fatura Kesimi Yazılı Form Elektronik Posta, EDI
Siparişi Yapan Firma
Teslimat Onayı Yazılı Form Elektronik Posta, EDI,
mobil
sistemler
Ödeme Programı Yazılı Form Online Veritabanı, EDI
Ödeme Banka Havalesi, Posta, Tahsildar İnternet Bankacılığı, EDI,
EFT
Kaynak: Taşlıyan Mustafa, Elektronik Ticaret Kavramlar ve Uygulamalar, 1. Baskı,
Sakarya Yayınevi, Adapazarı, 2006, s. 58.
1.4. ELEKTRONİK TİCARETİN KAPSAMI
Mal ve hizmetlerin üretim, tanıtım, satış, sigorta, dağıtım ve ödeme, satış sonrası
bakım, destek işlemleri ile ilgili olası tüm ticari etkinliklerin bilgisayar ağları üzerinden
yapılması süreci olan elektronik ticarette, bir işlemin elektronik ticaret kapsamına
girebilmesi için aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekmektedir.150
Elektronik ortamda gerçekleşmelidir,
İki veya daha fazla taraf arasında mal ve hizmet alım satımı veya tanıtımı
olmalıdır,
Metin, ses ve görüntü şeklindeki bilgilerin işlenmesi ve saklanması temeline
dayanmalıdır,
Bir değer yaratmayı amaçlamalıdır,
Ticari nitelikte bir işlem olmalı veya bir ticari işlemi destekleyici nitelikte
olmalıdır.
Ticaretin yönetilmesinde elektronik araç ve teknolojilerin kullanılması şeklinde
ifade edilen elektronik ticaret kavramı, özellikle iş hayatı içinde işletmeden işletmeye ve
işletmeden tüketiciye olan dijital işlemleri kapsamaktadır. Bilgi teknolojileri aynı
zamanda ticari olmayan faaliyetler olan eğlence, iletişim, vergi ödeme, şahsi finansman
150 Akbulut Akın, Bilişim Ekonomisi ve Elektronik Ticaret, 1. Baskı, Maliye Hesap Uzmanları Derneği
Yapım Tanıtım Yayıncılık, İstanbul, 2007, s. 7.
70
yönetimi, araştırma ve eğitim gibi alanlarda kullanılabilmektedir. Elektronik ticaret genel
olarak şu alanlarda kullanılmaktadır.151
Ürün bilgisi ile ilgili araştırmalar,
Ürün siparişi,
Mal ve hizmetin ödenmesi,
Tüketici hizmetleri,
Dahili elektronik posta ve mesaj,
Şirket dokümanlarının online olarak yayınlanması,
Doküman, proje ve kıymetli bilgilerin online yoluyla aktarılması,
Çalışanla da ilgili kritik bilgilerin dağılımı,
Şirket finans ve personel sisteminin yönetimi,
Üretimin lojistik yönetimi,
Envanter dağıtım ve arz zinciri yönetimi
Sipariş bilgileri yollama süreçleri ve tüketicilere ve arz edicilere rapor gönderme,
Gemi ve demir yoluyla malların yüklenmesi şeklinde sıralanmaktadır.
Elektronik ticaretin kapsadığı aktiviteler; mal ve hizmetlerin elektronik alışverişi,
üretim planlaması yapma ve üretim zinciri oluşturma, tanıtım, reklam ve bilgilendirme,
sipariş verme, anlaşma yapma, elektronik banka işlemleri ve fon transferi, elektronik
konşimento gönderme, sayısal imza, gümrükleme faaliyetleridir. Bunlara ek olarak,
elektronik ortamda kamu alımları, elektronik posta ile ilgili işlemler, elektronik hisse
vergilendirme, doğrudan tüketiciye pazarlama gibi faaliyetlerde elektronik ticaretin en
bilinen aktiviteleridir.152
1.5. ELEKTRONİK TİCARETİN TARAFLARI
Elektronik ticaret, kapsamlı bir sosyal ve ekonomik model teşkil ettiğinden dolayı
birçok sektörü ve kurumu içine almakta, bu yüzden de hemen hemen tüm kurumlar ve
kişiler elektronik ticaretin tarafları arasında değerlendirilmektedir. Elektronik ticaretin
tarafları ve hangi yönden temel ilişkili oldukları aşağıda sıralanmaktadır;153
Alıcılar: Elektronik ortamda var olan ürün ve hizmetleri satın alan birey veya
kurumlardır.
151 Choi Stabl Whinston ve S-D-A, The Economics of Electronic Commerce, USA, 1997, s. 12’den
aktaran Ekin, Bilgi Ekonomisinde Elektronik Ticaret, ss. 75, 76. 152 Küçükyılmazlar, a.g.e., ss. 12, 13. 153 Erdağ Nevzat ve Batuman Emel, Elektronik Ticaret El Kitabı, 1. Basım, Arıkan Yayınevi, İstanbul,
2006, ss. 4-7.
71
Satıcılar: Elektronik ortamda var olan ürün ve hizmetleri satan birey veya
kurumlardır.
Üretici: Elektronik ortamda üretim aktivitelerini takip eden ve koordine eden
kuruluşlardır.
Bankalar ve Diğer Finans Kuruluşları: Elektronik ortamda ve özellikle
internet kanalında, müşterilerine finansal destek sağlayan kuruluşlardır.
Komisyoncular: Elektronik ortamda gerçekleştirilen ticari işlemlerde komisyon
talep eden ve alıcı ile satıcıyı buluşturacak ortamı sağlayan kuruluşlardır.
Nakliye Şirketleri: Elektronik ortamda gerçekleşen satışlarda, satılan ürünün
nakliyesinde rol oynayan şirketlerdir. Bu şirketler taşıdıkları ürünlerin nerede
olduğuna ilişkin bilgileri müşterilerine sunmaktadır.
Bilgi Teknolojileri Şirketleri: Elektronik ortamda gerçekleştirilen ticareti
geliştirmek ve yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla çok çeşitli çalışmalar yapan
şirketlerdir.
Sivil Toplum Kuruluşları: Elektronik posta ve internet siteleri, sivil toplum
örgütlerinin düzenleyecekleri organizasyonları geniş kitlelere kısa sürede
duyurabilmelerine olanak tanımaktadır.
Eğitim Kurumları: Elektronik ortamda gerçekleştirilen eğitim ile dünyanın
neresinde olunursa olunsun, ulaşılmak istenilen bilgiye bilgisayarlardan erişim
mümkün olmaktadır.
Onay Kurumları ve Sanal Sertifikasyon: Elektronik ortamda gerçekleştirilen
ticarette, güvenlik problemlerinin ortaya çıkmaması amacıyla gönderilen bilginin
gerçek alıcıya ulaşması sağlayan sanal bir noterin kurulmasıdır.
2. ELEKTRONİK TİCARETİN TARİHİ
Elektronik iletişim teknolojileri, 1980’lerden beri ticari hayatta kullanılmaktadır.
Ticarette elektronik ticaretin kullanılması, öncelikle teleks, faks gibi aletlerin kullanımını,
sonrasında bilgisayar, internet gibi aletlerin kullanımını yaygınlaştırmıştır. İnternet asıl
gelişimini, ticaretin internet üzerinden kullanımının artmaya başlaması ile yaşamaya
başlamıştır. Sonuç olarak, web e- posta uygulamalarının elektronik ticaretin doğal mekânı
haline gelmesi, internetin yaygınlaşması ile birlikte gerçekleşmiştir.154
154 Yamamoto, a.g.e., s. 16.
72
İletişim ve teknolojinin ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan e- ticaret kavramı, 1996
yılında internet ortamında şirketler tarafından yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Daha öncesinde de kullanılan bu uygulamalar, ya “intranet” olarak adlandırılan şirket içi
ağlar ya da “ekstranet” adı verilen ve şirketlerin kendi aralarında veya belirli müşterileri
ile bilgi alışverişinde/ticari ilişkide bulundukları ve üçüncü taraflara kapalı olan
uygulamalardır. Bu uygulamalarda EDI (electronic data interchange) adı verilen 1990’lı
yılların ortalarında ABD ve Avrupa’da yoğun olarak kullanılmaya başlanan bir yöntem
kullanılmaktadır. Avrupa’da EDI kullanan şirketlerin sayısının 30 bini bulduğu, Dünya
Bankası’nca 1995 yılında yapılan bir araştırmada ortaya çıkarılmıştır. EDI’den farklı
olarak, internet üzerinden yapılan elektronik ticarette, yalnız belirli üretici, sağlayıcı,
dağıtıcıları bir araya getirmeyip, internet erişimi olan her bir kullanıcıya eşit fırsatlar
yaratabilme olanağı bulunmaktadır.155
Web temelli uygulamalar, 1993 yılından itibaren ortaya çıkan ve 1995 yılının
sonlarında yaygınlaşmaya başlayan ve günümüzde sıklıkla kullanılan uygulamalardır.
Özellikle birimleri coğrafi anlamda dağınık olan şirketler üzerindeki bütünleşme imkânı
sağlayan bu uygulamalar, şirketler arasında işbirliğini sağlayarak diğer kuruluşlara göre
rekabet üstünlüğü sağlamaktadır. Web temelli uygulamaların gelişmesine paralel olarak
elektronik ticarette gelişmiş ve günümüzdeki potansiyeline ulaşmıştır. Bu iki kavramın
gelişmesinin nedenleri; iletişim ve bilgi teknolojilerinin imkânlarının genişlemesi, dünya
ticaret hacminin küreselleşme sürecini hızlandıran akımlar ve bu akımları düzenlemeye
yönelik uluslararası antlaşmalar ile giderek artmasıdır.156
İnternetteki gelişmeye bağlı olarak artan elektronik ticaret kavramı, 20. yüzyılın
sonlarına doğru küresel bir pazar haline gelmektedir. Elektronik ticaretin dünya üzerinde
küresel bir harekete dönüşmesinde, elektronik ticaretin küresel bir faaliyet alanı olması,
ticari anlaşmaların gerçekleşmesini teşvik edici önemli bir role sahip olması, ekonomik
büyümeyi teşvik edici bir yapıyı içermesi ve ülkeler açısından bir rekabet unsuru haline
gelmesi gibi etkenler önemli rol oynamaktadır.157
155 İnce Murat, Elektronik Ticaret: Gelişme Yolundaki Ülkeler İçin İmkânlar ve Politikalar, TC
Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı, İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü, 1999, s. 1. 156 Çak Murat, Dünya’da ve Türkiye’de Elektronik Ticaret ve Vergilendirilmesi, İstanbul Ticaret Odası,
Yayın No: 2002/6, Bilgisayar Yayıncılık, İstanbul, 2002, ss. 14, 15. 157 Johnson Donald J., Global Electronic Commerce Realizing the Potential, Masters of the Wired
World, Financial Times Pitman Publishing, 1999, s. 230.
73
2.1. DÜNYA’DA INTERNET’İN VE ELEKTRONİK TİCARETİN
GELİŞİMİ
Tarihi süreçte elektronik ticaretin gelişiminin anlaşılabilmesi ancak “bilgiye
ulaşmanın, bilgiyi iletme ve paylaşmanın, zaman ve coğrafi sınır tanımayan en hızlı ve
verimli araç” olarak tanımlanan internetin ortaya çıkışını anlamakla mümkündür.
Internet’i diğer geleneksel iletişim yöntemlerinden ayıran en önemli özelliği
kullanıcılarına sunduğu etkileşim ve iletişim imkânıdır. Internet, sadece bir iletişim
yöntemi olmanın ötesinde sanal ortam üzerinde piyasa ekonomisinin temel
dinamiklerinin oluşumuna zemin hazırlayan, alıcı ve satıcıyı bir araya getiren sanal bir
pazar olma özelliği de taşımaktadır. Geleneksel pazarlama anlayışının ilkeleri bu pazarda
başarılı olmak için yeterli değildir. Aksine bu pazarda başarılı olmanın yolu internetin
işleyiş ve yapısal özelliklerini dikkate almaktan geçmektedir. Internet’in elektronik
ticaretin aracı haline gelmesi “ağların bilgisayarları fonksiyonel bir biçimde ticarette
kullanımıyla başlamıştır.”158
Bir iletişim yöntemi olarak öncelikle 1960’lı yıllarda Amerika Birleşik
Devletleri’nde askeri amaçlı kullanılmaya başlanan Internet, dünya ölçeğinde demokratik
standartların, iletişim teknolojilerinin ve akademik çalışmaların gelişmesiyle herkes
tarafından tanınan ve kullanılan, zaman ve mekândan bağımsız bir aygıta dönüşmüştür.159
Sonrasında 1973 yılında farklı ağların birbirleriyle veri iletimlerini sağlayabilmeleri
amacıyla ortak bir dil oluşturulması karara bağlanmıştır. Bu çerçevede Internet üzerinde
yer alan farklı özellikteki bilgisayarların ve ağların birbirleriyle iletişim kurmalarını
sağlayan TCP/IP (Transmission Control Protocol/Inter net Protocol) geliştirilerek
kullanılmaya başlanmıştır.160 1984 yılı itibariyle internet kullanıcılarının sayısı 1,000’ne
ulaşmış olmasına rağmen dosya araması yapabilecek herhangi bir arama motoru
geliştirilememiştir.161
158 Zerenler Muammer, Dijital İş Yaşamı: Tüm Boyutlarıyla Elektronik Ticaret, 2. Baskı, Gazi Kitabevi, Ankara, 2013, s. 39. 159 Sholle David, “Disorganizing the New Technology”, GREG Elmer (Ed.), Critical Perspectives on the
Internet, Rowman and Littlefield Publishers, Inc, Maryland, USA, 2002, ss. 9, 10, 13. 160 Hafner K., Internet Tarihi, Güncel Yayıncılık, İstanbul, 2000; Barrett Neil, Advertising on the
Internet, Kogan Page Limited, London, England, 1997; Lynch Daniel C., Globalization of the Internet,
The Internet System Handbook, (Ed.) Lynch Daniel C. - Marshall Rose T., Addison Wesley, Boston,
USA, 1993’den aktaran Altınbaşak İpek, “Internet Reklamcılığı ve Internet Reklamı Ölçümlenmesi
Üzerine Bir Uygulama”, Ege Akademik Bakış Dergisi, 9/2, 2009, s. 465. 161 Okin J.R., The Internet Revolution, The Nof-for Dummies Guide to the History, Technology, and
Use of the Internet, Ironbound Press, 2005, s. 323.
74
1972 yılından itibaren SSCB’nin ‘Sputnik’ adını verdiği ilk yapay uyduğu
fırlatmasının ardından ABD Savunma Bakanlığı ordunun teknolojik olarak gelişmesini
sağlamak amacıyla ARPA (Advanced Research Agency Project-İleri Proje Araştırma
Ajansı) olarak isimlendirilen sonrasında Savunma İleri Araştırma Projeler Ajansı
(DARPA: Defense Research Agency) olarak ismi değiştirilen bir proje başlatmıştır. Bu
çalışmalar ARPANET ve DARPA Internet’i oluşturmuştur.162 Internet ve Elektronik
Ticaret’in gelişiminde oldukça önemli roller oynayan tarihi dönüm noktaları aşağıda
gösterilmiştir.163
Şekil 2. 3. Internet ve Elektronik Ticaret’in Gelişiminde Tarihi Dönüm Noktaları
Kaynak: İnce, a.g.e., s. 2.
ABD tarafından ARPANET Projesi uygulamaya konulduktan sonra internet’in
oluşumunda meydana gelen gelişmeler aşağıda belirtilmiştir:164
1973 yılında ARPANET projesine yönelik bir protokol seti geliştirmek amacıyla
Stanford Üniversitesi’nde ‘Internetworking’ adlı bir proje başlatıldı.
1978 yılına kadar “İletim Kontrol Protokolü’nün” (TCP- Transmission Control
Protocol) uyarlaması dört defa geliştirildi.
1983 yılında bütün ARPANET kullanıcıları “İletim Kontrol Protokolü/Internet
Protokolü” (TCP/IP Transmission Control Protocol/Internet ) olarak bilinen yeni
protokolü kullanmaya başladılar.
162 Zerenler, a.g.e., s. 41-43. 163 İnce, a.g.e., s. 2. 164 Zerenler, a.g.e., ss. 42, 43.
75
1990 yılında sonlandırılan ARPANET projesinin yerini ABD, Avrupa, Japonya
ve Pasifik ülkelerinde ticari ve hükümet işletiminde kullanılan omurgalar
(backbones) aldı. ARPANET kaldırılsa da TCP/IP Protokolü kullanılmaya devam
etti.
Internet erişimine büyük kolaylıklar sağlayan ve Internet’te çeşitli konularda
arama yapmaya imkân tanıyan GOPHER, Minnesota Üniversitesi’nin
girişimleriyle 1991 yılında kullanıma açıldı. GOPHER’in kullanıcılarına
sağladığı en önemli avantaj, internet kaynaklarını menüler halinde sunmasıdır.
Bilgisayar ağının günümüzdeki adı olan İnternet’e dönüşmesi ise 1992 yılında
ABD kaynaklı özel bir şirket olan CERN tarafından geliştirilen World Wide Web
(www) ile gerçekleştirildi. WWW, Internet erişimini hypertext teknolojisini
kullanarak sağlıyordu. Tim-Berners Lee tarafından geliştirilen bu sistem daha
görsel özellikler taşıyor ve bilgilerin kolaylıkla paylaşılmasına olanak tanıyordu.
WWW’nin ortaya çıkışı işletmeleri yani ticareti de hızlandırmış, 1992 yılı
itibariyle İnternet kullanıcısı sayısı 617.000’e ulaşmıştır.
1993 yılında Beyaz Saray ilk defa online ortamda Internet’i kullanmaya başladı.
1994 yılında Web kullanılarak işlem yapmaya olanak sağlayan ‘Mosaic’ yazılımı
piyasaya sürüldü ve kullanımının kolay olması nedeniyle oldukça yaygınlaştı. Bu
dönemde ayrıca Amazon.com’da ilk kitap satıldı ve böylelikle ilk elektronik
ticaret gerçekleştirildi.
1995 yılında Web üzerinden işlem yapan ‘Netscape’ yazılımı kullanılır hale geldi.
Yahoo arama motorunda ilk arama yapıldı ve e-bay’da ilk sanal müzayede
düzenlenerek kullanıcıların beğenisine sunuldu.
1990’ların ortalarından günümüze dek internet kullanımında inanılmaz artışlar
gerçekleşmiştir. Bugün dünya nüfusunun neredeyse %40’nın internete erişim
imkânları bulunmaktadır. 1999’dan 2013’e kadar geçen sürede internet kullanıcı
sayısı 10 kat artmıştır. 2005 yılında 1 milyara ulaşan internet kullanıcı sayısı
2010’da iki milyara ve 2014’te ise 3 milyara ulaşmıştır. 2016 yılında ise internet
kullanıcılarının sayısı neredeyse 3,5 milyara ulaşmak üzeredir.165
165 http://www.internetlivestats.com/internet-users (Erişim Tarihi: 24.06.2016).
76
Tablo 2. 2. Dünya Genelinde Internet Kullananların Sayıları (2000-2016)
Yıllar Internet
Kullanıcıları
Dünya Nüfusu Internet Kullanıcısı
Olmayan Kişi Sayısı
Kullanıcı
Değişim
Oranı
2016 3,424,971,237 7,432,663,275 4,007,692,038 7,5%
2015 3,185,996,155 7,349,472,099 4,163,475,944 7,8%
2014 2,956,385,569 7,265,785,946 4,309,400,377 8,4%
2013 2,728,428,107 7,181,715,139 4,453,287,032 9,4%
2012 2,494,736,248 7,097,500,453 4,602,764,205 11,8%
2011 2,231,957,359 7,013,427,052 4,781,469,693 10,3%
2010 2,023,202,974 6,929,725,043 4,906,522,069 14,5%
2009 1,766,403,814 6,846,479,521 5,080,075,707 12,1%
2008 1,575,067,520 6,763,732,879 5,188,665,359 14,7%
2007 1,373,226,988 6,681,607,320 5,308,380,322 18,1%
2006 1,162,916,818 6,600,220,247 5,437,303,429 12,9%
2005 1,030,101,289 6,519,635,850 5,489,534,561 12,8%
2004 913,327,771 6,439,842,408 5,526,514,637 16,9%
2003 781,435,983 6,360,764,684 5,579,328,701 17,5%
2002 665,065,014 6,282,301,767 5,617,236,753 32,4%
2001 502,292,245 6,204,310,739 5,702,018,494 21,1%
2000 414,794,957 6,126,622,121 5,711,827,164 47,3%
Kaynak: http://www.internetlivestats.com/internet-users/(Erişim Tarihi: 24.06.2016).
Tablo 2.2’de 2002-2016 yılları arasında dünya genelinde internet kullananların
sayısına yer verilmektedir. Buna göre 2000 yılından 2016 yılına kadar geçen sürede
internet kullanıcılarının sayısında astronomik artışlar meydana geldiği gözlenmektedir.
2000 yılında 414,794,957 olan internet kullanıcısı sayısı 2016 yılında 8 kattan fazla
artarak 3,424,971,237’ye ulaşmıştır. 2016 verileri kabul edilerek bir çıkarsama
yapıldığında 7,5 milyara ulaşan dünya nüfusunun neredeyse yarısına yakınının internet
kullandığı ifade edilebilir. Bu durum 2000’li yıllara kıyasla kullanıcı değişim oranı her
ne kadar yavaşlasa da internet kullanımının inanılmaz boyutlara ulaşacağını göstermesi
bakımından oldukça önemlidir (Tablo 2. 2).
77
Grafik 2. 6. Bölgelere Göre İnternet Kullanım Oranları
Kaynak: http://www.internetlivestats.com/internet-users/(Erişim Tarihi: 24.06.2016).
Bölgelere göre internet kullanım oranları incelendiğinde internetin en fazla
kullanıldığı bölgelerin başında %49 ile Asya’nın geldiği görülecektir. Asya’yı Kuzey ve
Güney Amerika (%22), Avrupa (%19) ve Afrika (%10) takip etmektedir. Bölgede
bulunan, dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ve geliştirdiği teknolojilerle dünya
ekonomisinin önemli isimlerinden biri haline gelen Çin’in bu bölgede yer alması
internetin dünya genelinde en fazla Asya Bölgesi’nde kullanılmasına neden olmaktadır.
Nitekim 2016 yılı verileri baz alındığında internet kullanımında Çin nüfusunun %52’lik
kısmının166 internet kullandığı dikkate alınırsa Çin’in dünya genelinde birinci ülke olduğu
sonucu hiçte şaşırtıcı değildir (Grafik 2. 6).
Her ne kadar ilk uygulamaları 1970’li yıllarda başlasa da bir kavram olarak
elektronik ticaret ilk defa 1990’lı yılların başlarında ortaya çıkmıştır. Fonların bir örgütten
diğerine aktarılmasına olanak sağlayan Elektronik Para Transferi (EFT) başka bir ifadeyle
internet bankacılığı 1970’lerde gerçekleştirilen ilk elektronik ticaret uygulamalarının
zeminini oluşturmaktadır. Fakat uygulamalar birkaç işletmeyle sınırlı kalmıştır. Yeni
ağlarda ve ağ protokollerinde meydana gelen hızlı değişim elektronik ticaretin hızlı bir
şekilde gelişmesine olanak tanımıştır. Dolayısıyla internet altyapısındaki gelişmeler
elektronik ticarete yönelik gelişmelere de ivme kazandırmıştır. Başta online satış olmak
166 Toplam nüfusun 1 milyar 382 milyon 323 bin 332 olduğu ülkede nüfusun 721 milyon 434 bin 547’si
internet kullanmaktadır (http://www.internetlivestats.com/internet-users-by-country, Erişim Tarihi:
24.06.2016).
Asya
49%
Afrika
10%
Avrupa
19%
Amerika
(Kuzey ve
Güney)
22%
78
üzere elektronik ticarete yönelik birçok yenilikçi uygulama 1990’lı yıllarda da devam
etmiş, dünya ölçeğinde faaliyet gösteren birçok küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ)
kendi web sitelerini kurarak pazarlama faaliyetlerini başlatmışlardır.167
OECD, Avrupa Topluluğu, ABD gibi ekonomiler 1990’lı yılların sonlarından beri
elektronik ticaretin globalleşmesi ve sağlıklı bir yapıda gelişmesi için bazı çalışmalar
yapmaktadır. Bu çalışmalarda, kullanıcılar ve müşterilerin e- ticarette güvenlerinin
artması, elektronik ticari pazar için düzenlenmiş yasa ve kuralların bulunması, elektronik
ticaret için bilgi ve iletişim altyapısının geliştirilmesi ve elektronik ticaretin veriminin
yükseltilmesi gibi konular ön plana çıkmaktadır.168
Elektronik ticaretin gelişiminde inisiyatif alan kişileri iki döneme ayırarak
incelemek yerinde olacaktır. Elektronik ticaretin gelişimine katkı sağlayan birinci nesil
1995-2000 yılları arasında yaşamıştır. Birinci ve ikinci neslin elektronik ticaretle ilgili
stratejileri farklılıklar göstermektedir. Bu dönemde pazara hâkim olan ülke ABD;
ticaretin dili ise İngilizcedir. Elektronik ticaret konusunda uluslararası ölçekte faaliyet
gösteren ve birçok ülkede iş yapan ikinci nesil ise 2000’li yıllardan sonra ortaya çıkmıştır.
İkinci nesil elektronik ticaret web siteleri çok dillidir. Birinci nesil elektronik ticaret
işlemlerinde sermaye birikimini gerçekleştirmek daha kolay; ikinci nesil elektronik
ticaret işlemlerinde ise daha zor; birinci nesil elektronik ticaret işlemlerinde e-mail
yapısallaşmamış iletişimde etkili bir araç olarak kullanılırken; ikinci nesil elektronik
ticaret işlemlerinde ise e-mail, pazarlamanın ve müşteri iletişimini sağlamanın bir
yöntemi olarak kullanılmıştır. Birinci nesil elektronik ticaret işlemlerinde ürün ve hizmete
yönelik reklamlar oldukça basit; ikinci nesil elektronik ticaret işlemlerinde ise bu
reklamlar oldukça karmaşıktır.169
2.2. TÜRKİYE’DE ELEKTRONİK TİCARET’İN GELİŞİMİ
Türkiye’de elektronik ticaretin gelişimi dünyayla paralel olarak internetin gelişimi
ile doğru orantılıdır. Bu bağlamda Türkiye’de internet altyapısı ile ilgili ilk çalışmalar
1993 yılında Orta Doğu Teknik Üniversite’sinde gerçekleştirilmiştir. 1995 yılında Türk
Telekom, Internet’i Türkiye genelinde yaygınlaştırmak amacıyla yatırım kararı alarak
TURNET ihalesini gerçekleştirmiştir. TURNET çalışmalarına ilaveten TÜBİTAK ve
167 Manzoor Amir, E- Commerce An Introduction, Lambert Academic Publishing, Germany, 2010, s. 13. 168 Yamamoto, a.g.e., s. 17. 169 Manzoor, a.g.e., s. 14.
79
YÖK işbirliği ile akademik anlamda Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM)
kurulmuş ve faaliyete başlamıştır.170
Şekil 2. 4. Türkiye’de Internet ve Elektronik Ticaret Gerçeği (2016)
Kaynak:http://www.internetlivestats.com/internet-users-by-country/ (Erişim Tarihi:
24.06.2016)
Türkiye’de 1993-1996 yılları arasında üniversitelerin çoğu X.25/leased line vb.
şeklindeki bağlantılarla ODTÜ’ye bağlanmışlardır. Sonraları internet servisi alan özel
kuruluşların sayıları sürekli artarak, TÜBİTAK, TR-NET çatısı altında internet hizmeti
vermeye çalışılmıştır. Bununla birlikte internet kullanımı için gerekli olan altyapının
gelişmesine paralel olarak internet kullanımı her alanda artmış ve internet kullanıcı
sayılarındaki artış, Türkiye’deki şirketleri internet ortamına girmeye zorlamıştır. Bu
durum elektronik ticaretin Türkiye’de hızla ilerlemesini sağlamıştır.171
1990’lı yıllardan itibaren Türkiye’de internet ve elektronik ticaretle ilgili meydana
gelen gelişmeler kısaca aşağıdaki şekliyle özetlenebilir:172
İlk elektronik ticaret uygulamaları bankacılık sektöründe gerçekleşmiştir. Bu
kapsamda 1992 yılında Merkez Bankası ile bankalar arasında başlayan Elektronik
Fon Transferi (EFT) bir ilki oluşturmaktadır.
1995 yılında İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi (İGEME) ve Birleşmiş Milletler
Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından Ankara’nın ticaret
170 Zerenler, a.g.e., ss. 46, 47. 171 Küçükyılmazlar, a.g.e., s. 35. 172 Zerenler, a.g.e., ss. 47-50.
Nüfus: 79,622,062Internet Kullanıcılarının Sayısı:
46,196,720
Kullanım Oranı: %58 Kullanıcı Değişim Oranı: %5,1
80
merkezi haline gelmesine olanak sağlayan programın başlatılması Türkiye’de
elektronik ticaretin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.
1996 yılında ARGE kurumlarının ve üniversitelerin ulusal ve uluslararası ölçekte
bilgi kaynaklarına elektronik ortamda erişimlerinin sağlanması amacıyla
ULAKNET kurulmuştur.
1998 yılında ortaya çıkan yapısal sorunlar nedeniyle TURNET projesi
durdurulmuş ve TTNET çalışmalarına başlanmıştır.
1997 yılında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun (BTYK) aldığı karara
istinaden elektronik ticaret ağının kurulması karara bağlanmıştır. Bu kapsamda
TÜBİTAK aynı yıl Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapı Planı’nı (TUENA)
uygulamaya koymuştur.
1998 yılında ETTK, elektronik ticaretin tüm boyutlarını içeren raporunu
kamuoyuyla paylaşmıştır.
2002 yılında Avrupa Birliği gündemiyle şekillenen Türkiye’de “E-Türkiye
Girişimi Eylem Planı” tasarlanmıştır.
2003 yılı Mart ayından itibaren Devlet Planlama teşkilatı tarafından “E-Dönüşüm
Türkiye” adlı proje başlatılmıştır.
TÜBİSAD tarafından Elektronik Ticaret ve Gelişme konusunda 2014’te
yayınlanan “Türkiye Elektronik Ticaret Pazar Büyüklüğü 2014” raporuna göre
Türkiye’deki elektronik ticaret sektörü yıllık %35’lik bir artışla 18,9 milyar TL
büyüklüğüne ulaşmıştır. Yine rapora göre elektronik ticaret pazarı büyük bir artış
göstererek gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere oranla önemli bir büyüme potansiyeli
göstermektedir.173
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2016 yılı Ağustos ayında yayınladığı
“Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması” sonuçlarına göre internet erişim
imkânına sahip hanelerin oranı 2016 yılı Nisan ayında %76,3 olmuştur. Bilgisayar ve
internet kullanma oranları 16-24 yaş grubundaki bireylerde sırasıyla %54,9 ve %61,2’dir.
Bu oranlar erkeklerde %64,1 ve %70,5 iken, kadınlarda %45,9 ve %51,9 şeklinde
dağılmaktadır. Araştırmaya göre internet kullanım amaçları dikkate alındığında, 2016
yılının ilk üç ayında internet kullanan bireylerin %82,4’ü sosyal medya üzerinde profil
173 TÜBİSAD, Bilişim Sanayicileri Derneği, Türkiye’de Elektronik Ticaret 2014 Pazar Büyüklüğü
Raporu, İstanbul, 2015.
81
oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf vb. içerik paylaşırken, bunu %74,5 ile paylaşım
sitelerinden video izleme, %69,5 ile online haber, gazete ya da dergi okuma, %65,9 ile
sağlıkla ilgili bilgi arama, %65,5 ile mal ve hizmetler hakkında bilgi arama ve %63,7 ile
internet üzerinden müzik dinleme (web radyo) takip etmektedir. İnternet kullanan
bireylerin internet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi verme ya
da satın alma oranı 2015 yılına göre 1 puan artarak %34,1 olmuştur. İnternet üzerinden
alışveriş yapan bireylerin 2015 yılı Nisan ile 2016 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık
dönemde %60’ı giyim ve spor malzemesi, %29,7’si seyahat bileti, araç kiralama vb,
%25,8’i ev eşyası (mobilya, oyuncak, beyaz eşya vb.), %21’i elektronik araçlar (cep
telefonu, kamera, radyo, TV, DVD oynatıcı vb.), %19,8’i gıda maddeleri ile günlük
gereksinimler (çiçek, kozmetik, tütün ve içeceklerin de dâhil) satın aldığı ortaya
çıkmıştır. İnternet üzerinden 2015 yılı Nisan ile 2016 yılı Mart aylarını kapsayan on iki
aylık dönemde satın alma ya da sipariş verme konusunda bireylerin %24,9’u sorun
yaşamıştır. En çok karşılaşılan sorunlar %44,9 ile ‘teslimatın belirtilenden daha yavaş
olması’ ve %42,1 ile ‘yanlış veya hasarlı ürün veya hizmetin teslim edilmesi’ olmuştur.174
3. ELEKTRONİK TİCARETİN ARAÇLARI
1960’lı yıllardan beri telefon, faks, televizyon, elektronik ödeme ve para transfer
sistemleri, elektronik veri değişimi gibi araçlar kullanılarak elektronik ticaret yapılırken
elektronik ticaretin en yaygın kabul gören araçları bilgisayar ve internet olarak
görülmektedir. İnternetin uygulamada yaygın olarak kullanılmasında, bir veya daha fazla
kişi arasında ses, görüntü ve yazılı metinlerin aynı anda interaktif bir biçimde iletilmesi,
zaman ve mekân sınırlamasının olmayışı ve ekonomik olması gibi faktörler rol
oynamaktadır.175
3.1. TELEFON
Telefon, 1913 yılında Avrupa ile ABD arasında kıtalararası telefon görüşmesi
yapılarak ilk “alo” denildiği tarihten itibaren teknolojik açıdan sürekli gelişerek
günümüzde kablosuz iletişim çağının bir ürünü olan “mobil telefona” evrilmiştir.176 Ağ
iletişimiyle çalışan telefon, elektronik ticaretin bilinen en eski ve en önemli aracıdır.
Dünya çapında yaklaşık bir milyar hatlık bir alana yayılan telefona, son yıllarda birçok
174 Türkiye İstatistik Kurumu Haber Bülteni,
http://www.TÜİK.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=21779 (Erişim Tarihi: 03.10.2016) 175 Zerenler, a.g.e., s. 137. 176 Bozkurt Veysel, Elektronik Ticaret, 1. Basım, Alfa Kitabevi, İstanbul, 2000, s. 101.
82
özelliğin ilave edilmesi ile elektronik ticarette kullanılan en önemli araç haline gelmiştir.
Telefonla, ürünün siparişi verilmekte ve sipariş teyit edilmektedir.177 Özellikle mobil
telefon kullanımı o kadar artmıştır ki, OECD ülkelerinde her iki kişiye bir telefon
düşmektedir. Telefonun bu denli ucuzlaması ve kullanımının yaygınlaşması, elektronik
ticarette yoğun olarak kullanılmasına olanak sağlamıştır.178
3.2. FAKS
Ticari işlemlerde çok hızlı bir iletişim sağlayan fakslar, aynı zamanda doküman
transferini de hızlı bir şekilde gerçekleştirmektedir. Diğer elektronik ticaret araçlarına
göre daha pahalı olan fakslar yoluyla reklamcılık, satın alma, ödeme gibi ticari
fonksiyonların yürütülmesi gerçekleştirilse de bu araç sesli iletişim ve karmaşık
işlemlerde yetersiz kalmaktadır. Faks fotoğraflarının kalitesinin düşük olması, interaktif
iletişimin etkili olmaması, işlemlerde kargaşanın meydana gelmesi gibi etkenler faksın
elektronik ticarette etkili kullanılmasını engellemektedir. Bunlara rağmen faks, iş
hayatında ticari iletişimin ilerlemesinde önemli bir araç olmaktadır.179
3.3. TELEVİZYON
Televizyonun görsel-işitsel sunum imkânına sahip olması ve insanlar üzerinde
daha kalıcı etkiler oluşturması, televizyonun elektronik ticaret uygulamalarının ilk
aşamalarında etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamıştır. İzleyiciler üzerinde önemli bir
etki bırakan televizyon, en önemli pazarlama faaliyeti olarak nitelendirilen “reklam”
faaliyetlerinin başarılı bir şekilde sonuçlanmasına katkıda bulunmaktadır. Ancak sadece
tek yönlü iletişime imkân tanıması ve kişilerin ne ölçüde ikna edilebildiklerinin tespitinin
mümkün olmaması televizyonun elektronik ticaretin bir aracı olarak kullanımını ve
yaygınlaşmasını engellemektedir.180
3.4. İNTERNET
İnternet, her türlü ses, görüntü ve verinin sabit ve mobil hatlar üzerinden
taşınmasını sağlayan, çok kısa bir zaman diliminde teknolojiyi, inovasyonları, sosyal ve
ekonomik yaşamı etkileyen ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. İnternet,
177 Canpolat, a.g.e., s.14. 178 Zerenler, a.g.e., s. 137. 179 Ekin, Bilgi Ekonomisinde Elektronik Ticaret, s. 85. 180 Bozkurt, a.g.e., ss. 103, 104.
83
kullanıcılarına, bilgiye anında erişim, araştırma kalitesi, bilgiyi saklama, depolama,
gerektiğinde kullanma gibi imkânlar sunmaktadır.181
Elektronik ticaretin araçlarından olan telefon, faks ve televizyon gibi araçlar
internetten farklı olarak birlikte kullanılmak zorundadır ve geleneksel yöntemlere
bağlıdır. Bilgi denizi haline gelen internet, bu araçlardan hepsinden daha fazla ve farklı
fonksiyonlara sahip, hukuki geçerliliği küresel ölçekte kabul edilen ticari işlemlerin
yapılabildiği sanal bir ortam olarak ortaya çıkmıştır.182 Önceleri internet üzerinden sadece
basit metinler iletilirken, günümüzde metin, ses, görüntü eşzamanlı olarak iletilmektedir.
Bu durum internetin gerçek bir çoklu-medya (multimedya) aracı haline geldiğinin
göstergesidir. İnternet, maliyeti düşürme, iletişim ve verimlilik gibi avantajları sebebiyle
hızla benimsenmiş ve tüm dijital sistemlerle uyum içinde çalışan bir sisteme
dönüşmüştür. Türkiye’de elektronik ticaret internet üzerinden üç aşamada
gerçekleşmektedir:183
Birinci Aşama: Bilgisayar ağları üzerinden bilgi ve belgelerin değişimidir.
İkinci Aşama: Sipariş verme, sözleşme yapma, faturalama, sigortalama,
nakliye, ödeme sistemlerinin kullanılması gibi işlemlerin elektronik ortama
aktarılmasıdır.
Üçüncü Aşama: İç ve dış ticaretin mümkün olduğu kadar çok kesime yayılması
amacıyla internet üzerinden güvenli bir şekilde bilgi ve belge değişiminin sağlanmasıdır.
3.5. ELEKTRONİK VERİ ALIŞVERİŞİ (EDI)
Elektronik ticaretin önemli bir aracı olan EDI, ticaret yapan iki kuruluş arasında,
insan faktörü olmaksızın bilgisayar aracılığı ile belge ve bilgi değişimini sağlayan bir
sistemdir. “EDI’de amaç, sipariş alınması, ticari sözleşmelerin ve faturaların hazırlanması
gibi işlemler ile gümrük, bankacılık ve buna benzer işlemlerin yapılmasında tekrarlar
önlenerek, maliyetlerin düşürülmesi ve işlemlerin en az hatayla en kısa sürede
tamamlanmasıdır.”184 EDI, zamandan ve işlem maliyetlerinden tasarruf edilmesine
katkıda bulunmakta, tüm tarafların bilgiye elektronik ortamda ulaşmasına imkân
181 İyiler Zeynep, Elektronik Ticaret ve Pazarlama, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı
Geliştirme Etüd Merkezi, Ankara, 2009, s. 2. 182 Taşlıyan Mustafa, Elektronik Ticaret Kavramlar ve Uygulamalar, 1. Basım, Sakarya Basımevi,
Adapazarı, 2006, s. 69. 183 Erdağ ve Batuman a.g.e., ss. 19, 20. 184 Ene, a.g.e., s. 5.
84
vermekte, işlemlerin tekrarlanmasını ve muhtemel hataların ortadan kaldırılmasını
sağlamaktadır.185
3.6. KREDİ KARTLARI
Elektronik ticaretin gelişmesi ile birlikte nakit ödeme sistemine alternatif olarak
geliştirilen kredi kartları, elektronik ticaret sisteminin devamlılığı açısından oldukça
önemlidir. Elektronik ticaretin ayrılmaz bir parçası haline gelen kredi kartları, özellikle
elektronik ticarette alınan ürünün fiyatının ödenmesinde ön plana çıkmaktadır. Bu
bağlamda internet elektronik ticaretin yaygınlaşmasında ne kadar büyük öneme sahipse,
kredi kartları da elektronik ticaretin kökleşmesinde o kadar etkili olmuştur. Fakat kredi
kartı sisteminin kendi içinde kişisel bilgilerin illegal biçimde kullanılma riskini
barındırması, ödeme işlemleri sırasında bazı olumsuzluklara neden olması dolayısıyla
güvensizlik oluşturmakta ve bu yönleriyle eleştirilere maruz kalmaktadır.186
3.7. İNTRANET
İnternetin kişiye ya da şirkete özel bir şeklini oluşturan intranet, geniş bir
bölgeye yayılan çok şubeli/bayili kurumlarda, şirketin ve çalışanların ihtiyaç duydukları
bilgilere, sadece izin verilenlerin görebilecekleri şekilde kullanım imkânı sağlamaktadır.
Bu durum internette bir firmanın web sitesine herkesin girebilmesi, web ortamında
oluşturulan intranete ise sadece izin verilenlerin sahip oldukları “kullanıcı adı” ve
“şifrelerini” yazarak girmeleri anlamına gelmektedir.187 İntranet sistemi, şirket içi
çalışmaların güvenliğini artırmakta, internet ortamının sağladığı tüm kolaylığı işletme
bünyesine uyarlamakta, personelin internete olan bağlantısını engelleyerek iş zamanı
kayıplarını azaltmaktadır.188
3.8. EXTRANET
Extranet sistemleri, internet ile işletme arasında gerçekleştirilen intranet sistemleri
arasında bir köprü olarak tanımlanmaktadır. İnternet kullanıcılarından sanal duvarlarla
ayrılan extranet sistemleri, işletme içi ya da birlikte çalışan işletmeler arası iletişimde
internet altyapısının kullanılması amacını taşımaktadır.189 Özellikle bağımsız çalışmayan
185 Çak, a.g.e., s. 24. 186 Bozkurt, a.g.e., ss. 105, 106. 187 Küçükyılmazlar, a.g.e., s. 8. 188 Dolanbay Coşkun, Elektronik Ticaret Strateji ve Yöntemler, Meteksan Sistem Yayınları, Ankara,
2000, ss. 14, 15. 189 Ekici Kenan Mehmet ve Yıldırım Arif, Elektronik Ticaret, 1. Basım, Savaş Yayınevi, Ankara, 2010,
s. 91.
85
işletmelerin ve kurumların kullandıkları bir ağ teknolojisi olan extranet kavramı, firma
intranetlerinin iş ortakları, müşteriler ve bayilerin ortak kullanıma açılması anlamını
taşımaktadır. Extranet, kullanıcıların iş yapma biçimlerini kolaylaştırmakta, işletmenin iş
ortakları ile elektronik bağlantılar kurarak yeni pazarlar açma, maliyetleri düşürme ve
teknoloji karmaşıklığını giderme konularında onlara destek sağlamakta ve böylelikle de
verimliliğin artmasına katkıda bulunmaktadır.190
3.9. WWW (WORLD WİDE WEB)
İnternet kullanımı, 1989 yılında ilk adımları atılan “üstmetin” (hypertext)
teknolojisi üzerine inşa edilmiş www sayesinde, sadece araştırmacıların, üniversite
çevrelerinin kullandığı araç olmaktan çıkmış, geniş kitlelere yaygınlaşmıştır. İlk defa
World Wide Web olarak kavramlaştırılan sistem 1990 yılında Cenova’daki Avrupa
Parçacık Fiziği Laboratuvarlarında geliştirilmiştir. World Wide Web de elektronik
verinin resim, film ve video görüntüsü, ses ve metin gibi çok farklı şekillerin bir arada
kullanımı ve bilgiye değişik ortamlardan çeşitli kullanıcıların, donanım ve yazılımdan
bağımsız erişilmesi gibi olanaklar sağlanması, www’nin elektronik ticaretin en önemli
araçlarından biri olmasını etkin kılmıştır.191
4.ELEKTRONİK TİCARETİN ETKİLERİ
Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak özellikle internet
kullanımındaki artış ile birlikte elektronik ticaret kavramı oldukça gelişme göstermiştir.
Özellikle piyasa ekonomisinde elektronik ticaret hacmi son 10 yılda akıl almaz bir
gelişme kaydetmiştir. Bilgi çağı insanları artık elle dokunarak, fiyatını sorarak, gezip
dolaşarak yapmış oldukları geleneksel ticareti bir kenara bırakarak, alacakları ürünü
bilgisayar başında oturarak, araştırma yaparak internet üzerinden elektronik ticaretle
gerçekleştirmektedirler. 21. yüzyılda böylesine büyük bir gelişme kaydeden elektronik
ticaret kavramı, iş hayatını, sosyal ve ekonomik hayatı, tüketiciyi ve pazarlamayı
yakından etkilemektedir.
4.1. ELEKTRONİK TİCARETİN İŞ HAYATINA ETKİSİ
Elektronik ticaretin iş hayatındaki etki alanları, pazarlama, satış, promosyon, ön
satış, taşeronluk, tedarik, finansman ve sigorta, ticari işlemler (sipariş, teslimat ve
190 Haşıloğlu Selçuk Burak, Enformasyon Toplumunda Elektronik Ticaret ve Stratejileri, Türkmen
Kitabevi, İstanbul, 1999, ss. 74-75. 191 Erbaşlar Gazanfer ve Dokur Şükrü, Elektronik Ticaret E-Ticaret, 2. Basım, Nobel Yayıncılık, Ankara,
2012, s. 28.
86
ödeme), servis ve bakım, ortak ürün geliştirme ve çalışma, kamu ve özel hizmetleri
kullanma, kamu ile ilgili işlemler (vergi, gümrük vb.), teslimat ve lojistik, kamu alımları,
muhasebe, elektronik ortamdaki ürünlerin otomatik ticareti, anlaşmazlıkların çözümü
alanlarıdır.192
Elektronik ticaretin iş hayatına yönelik etkileri aşağıdaki şekilde
sıralanmaktadır:193
Firmalarla eşit koşullarda rekabet etme imkânı,
Reklam, nakliye, ürün tasarımı ve üretim maliyetlerinde azalma,
Pazar raporları ve stratejik planlama konusunda yükselme,
Etkili pazarlama,
Eşit koşullarda yeni pazarlara ulaşma,
Müşterilerin ürün ve hizmet tasarımına dâhil edilmesidir.
4.2. ELEKTRONİK TİCARETİN EKONOMİK HAYATA ETKİLERİ
Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişme ile birlikte, elektronik
ticaret engellerin daha az olduğu bir ekonomik faaliyet alanı sağlayarak ekonomiye
katkıda bulunmaktadır. Elektronik ticaret, Sanayi Devrimi’nden bu yana hayal edilen mal
ve hizmet üretimi ile ticari hayatı gerçeğe dönüştürecek özelliklere sahip olması ve
potansiyel olarak bütün üretici, tedarikçi, kullanıcı ve tüketicileri bir araya getiren bir
sistem olması ile ekonomik hayatı etkilemektedir.194
Elektronik ticaretin ekonomik hayata etkilerine gösterilen yoğun ilgi, bu yeni ticaret
şeklinin üreticiler ve tüketiciler arasındaki ekonomik mesafeyi küçültmesi temel gerçeği
ile alakalıdır. Ortaya çıkan yeni ekonominin temelde dijitalleşme, araştırma geliştirme
faaliyetleri, globalleşme, insan kaynaklarının profilinde yaşanan radikal değişim şeklinde
dört ana bileşeni bulunmaktadır.195
Elektronik ticaretin ekonomik hayata etkileri OECD tarafından 1999’da
yayımlanan, üye ülkelerde yapılan araştırma sonucuna göre şu şekilde özetlenmektedir.196
İşletmeler arası rekabeti yükseltmektedir,
İşletmelerde genel maliyetleri düşürmektedir,
192 Taşlıyan, a.g.e., s. 110. 193 Fazlıoğlu Mustafa A. ve Sayın Meral, Dünya Ticaretindeki Değişim ve İlk Adım KOBİ-NET,
KOSGEB Avrupa Bilgi Merkezi, Ankara, 2000, s. 7. 194 Ene, a.g.e., s. 31. 195 Erbaşlar ve Dokur, a.g.e., s. 35. 196 Fazlıoğlu ve Sayın, a.g.e., s. 8.
87
Maliyetler fiyatlara aksetmektedir,
Tüketici açısından ürün seçenekleri zenginleşmektedir,
Piyasa gücünün tüketiciye geçmesi sağlanmaktadır,
"Aracısızlaşma" veya "yeni fonksiyonlar üstlenen aracılar" oluşmaktadır,
Siber aracılar oluşmaktadır,
7 gün 24 saat çalışma prensibi ile sürekli ticaret ve alışveriş imkânı sunarak hayatı
kolaylaştırmaktadır.
7x24 prensibi ile açık olan mağazalar, aracıların da fonksiyon değiştirmesi ile
ürün fiyatlarını 10’a 1 seviyesinde ucuzlatmaktadır,
Telekomünikasyon alt yapısındaki gelişmeler ve ucuzlamalar ile doğrudan evdeki
tüketiciye satış yapması ve pazarını genişletmesi tahmin edilmektedir,
Elektronik ticaret ile zamanın göreli önemi değişmekte, pazara coğrafi olarak
yakın olmanın önemi ortadan kalkmaktadır,
Firma tedarik/zincir yönetiminde düzenli bir planlama ile maliyetler
düşürülmektedir,
Web tabanlı pazarlama ve siparişi online geçmek de işletme lehine verimliliği
artırmaktadır,
Sipariş alma, alındı makbuzu, fatura tutarlılığı vb. izlemede yapılan hatalar
elektronik ticaret ile azalmakta, böylece genel maliyetler düşmektedir,
Pazar yapısını değiştirmektedir,
Şirketin iş organizasyonu ve modelleri değişmektedir.
4.3. ELEKTRONİK TİCARETİN SOSYAL HAYATA ETKİSİ
Ekonomik bir olgu olan elektronik ticaret kavramı, piyasanın küreselleşmesi
sonucunda, organizasyonların bilgi temelli yapıya geçmelerini ve böylece ekonominin
bilgi temelli yapı esasına dayandırılmasını getirmekte ve bunun neticesinde de elektronik
ticaret kavramı eğitim, kültür, sağlık gibi alanlarda yaygınlaşarak sosyal politikalar
üretilmesini zorunlu kılmaktadır.197
Elektronik ticaretin sosyal hayata etkilerinden bir diğer faktör de, elektronik
ticaretin istihdamın yapısını değiştirmesidir. Elektronik ticaretin istihdam üzerine etkisi,
özellikle hizmet üretiminde ve üretilen mal ve hizmetlerin pazarlanması aşamasında
197 Erdağ ve Batuman, a.g.e., s. 44.
88
gerçekleşmektedir. Elektronik ticaretin ortaya çıkması ile kaybedilen işlerin yeri yeni iş
sahalarının açılması ile doldurulmaktadır. Özellikle yeni iş sahaları, büyük oranda
“sayısal okuryazarlık” olarak ifade edilen, bilgisayar uygulamalarını kapsayan alanlarda
olmaktadır. Bu durum bilgisayar kullanmayı bilen, yeni iletişim ve bilişim teknolojilerini
benimseyen eğitimli iş gücünün yetişmesi amacıyla eğitim politikaları üzerinde önemli
değişikliklerin yapılmasını gerekli kılmaktadır.198
Elektronik ticaretin sosyal ve kültürel hayata etkileri aşağıdaki gibi
sıralanmaktadır:199
İşsizlik oranlarının azalmasında etkilidir.
Birçok engelliye istihdam olanakları sağlamaktadır.
Kültürler arası iletişim ve etkileşimi artırarak insanların birbirleri ile daha aktif
iletişim kurmalarını sağlamaktadır.
Zamandan tasarruf sağlayarak hayatı kolaylaştırmaktadır.
İnsanların bağlantı konularını ve bağlantı noktalarını artırmaktadır.
Bir bireyin gerçek hayattaki statüsü, olanakları ve rolü ne olursa olsun internet
ortamında bir işi yapma olasılığını eşit hale getirerek, insanlar arasındaki eşitliği
sağlamaktadır.
4.4. ELEKTRONİK TİCARETİN KOBİLERE ETKİSİ
Büyük firmalara oranla elektronik ticarette daha avantajlı konumda bulunan
KOBİ’ler, esnek yapılarından dolayı müşteri beklentilerine daha hızlı cevap
verebilmektedirler. Bilgi teknolojilerinin en temel aracı olan internet, dinamik bir yapıya
sahip olan KOBİ’lerin büyük firmalar karşısındaki ve uzak coğrafyalardaki pazar ve
müşteriye erişememekten kaynaklı dezavantajı ortadan kaldırmaktadır.200
Avrupa Birliği’nde elektronik ticaretin KOBİ’lerde gelişimi ile ilgili KPMG
Group tarafından yapılan araştırmada ortaya çıkan bulgular aşağıda belirtilmektedir:201
İnternet kullanımında ürün tanıtım amaçlı bir artış yaşanmakta,
İnternet “karlı satış yöntemi” olarak benimsenmekte,
İnternet, “pazarlama ve yeni müşterilere ulaşma aracı” olarak algılanmakta,
Firma müşteri ilişkileri elektronik ticaretle birlikte gelişmekte,
198 Bozkurt, a.g.e., s. 143. 199 Yamamoto, a.g.e., ss. 36, 37. 200 Erdağ ve Batuman, a.g.e., s. 44. 201 Erbaşlar ve Dokur, a.g.e., s. 40.
89
İşletmelerin firma bütçesinde elektronik ticarete ayrılan oran sabit kalırken,
işletmelerin bu işe olan ilgisi gün geçtikçe artmakta,
İşletmelerin elektronik ticaret yapan rakiplerini yakalamaları için az bir süre
bulunmakta,
İşletmelerin elektronik ticaret yapan rakiplerini mutlaka yakından takip etmeleri
gerekmektedir.
Elektronik ticaret ortamına faaliyetlerini taşıyarak ekonomiye büyük ölçüde katma
değer sağlayan KOBİ’lerin iş fırsatlarının her sektör için farklı düzeyde olduğu
görülmektedir. Ticaretin türü, ülkenin teknolojik altyapısı, internet kullanım oranları,
bilişsel okuryazarlık ve diğer faktörler KOBİ’lerdeki iş fırsatlarının farklılaşmasını
sağlamaktadır. Bu doğrultuda, KOBİ’lerin elektronik ticaret yatırımı yapmalarında, hedef
pazar ve işin yoğunlaştığı coğrafi bölge, elektronik kanallardan sunulan ürün ve
hizmetler, internet bazlı ticaret fırsatları ve üretim zinciri sistemlerinin iş geliştirme
yöntemi olarak uygunluğu, teknik bilgi ve deneyim eksikliği, internet erişimi
hizmetlerinin maliyet ve uygunluğu, pazar ve potansiyel ortaklara ilişkin bilgiye
ulaşmanın maliyeti gibi faktörler etkili olmaktadır.202
4.5. ELEKTRONİK TİCARETİN TÜKETİCİYE VE ALIŞVERİŞE
ETKİLERİ
Kişisel bilgisayarların ve internetin kullanımının hızla artmasına bağlı olarak
elektronik ticaret yaygınlaşmakta ve bunun sonucunda da tüketicilerin elektronik ortamda
yaptıkları alışveriş miktarı da sürekli artış göstermektedir. Tüketicilerin ihtiyaçlarının
daha çabuk, ucuz ve kaliteli olarak karşılanmasından dolayı tercih edilen elektronik
ticaret geleneksel ticarete oranla bu özellikleri yönüyle üstünlük sağlamaktadır.
Elektronik ticaret, tüketicilere, daha güçlü ve etkin satın alma, daha çok sayıda tercih,
düşük fiyat, daha kaliteli kişisel hizmetler, daha yeni üretim ve hizmetler ve yeni satın
alma biçimleri gibi olanaklar sunmaktadır. Böylelikle tüketiciler elektronik ticaret ile
birçok sınırlamadan kaçınma imkânı bulmaktadır. Bununla birlikte, “müşteri/tüketici
sıcak evinde, kişisel bilgisayarının başında, ihtiyaç duyduğu herhangi bir ürünün veya
hizmetin piyasa fiyatını, modelini, fiziki özelliklerini ve satıcıları hakkındaki bilgileri çok
kısa bir süre ve düşük maliyetle öğrenebilmektedir. Günlük tükettiği malları sanal
202 Zerenler, a.g.e., ss. 340-342.
90
marketlerden görerek satın alabilmekte ve ödemesini yine bilgisayarından
yapabilmektedir”.203
Sanal ortamda alışveriş yapmak gerek bireye gerekse firma olarak müşteriye
hesaplı olma, fiyat karşılaştırması yapabilme, ürün ve hizmetlere kolay ve rahat
ulaşabilme, siparişin detayları hakkında bilgi vermesi ile hızlı ve güvenli bir alışveriş
yapabilme, SLL, SET gibi ödeme güvenlik sistemlerinin olması, online müzayede ile bir
ürünün rahatlıkla alınabilmesi ve en geniş çeşitlilikte mağaza imkânı ile küresel bir ortam
olma avantajlarını sunmaktadır.204
4.6. ELEKTRONİK TİCARETİN ÜRETİCİYE VE ÜRETİM SÜRECİNE
ETKİSİ
Elektronik ticaret, satıcı işletmelerin yanı sıra ilgili ürünleri üreten işletmeleri de
yakından etkilemektedir. Çoğunlukla küçük hacimli olan işletmeler, ürünlerini doğrudan
(aracısız olarak) pazarlamayı tercih etmekte veya fason üretimde bulunmakta ya da içinde
bulundukları küçük pazar imkânları nispetinde üretim yapıp ürünlerini yerel olarak
satmaktadırlar. Bu çerçeveden bakıldığında elektronik ticaret, üretici işletmelerin daha
global bir çevre ile entegre olmalarını sağlamakta, ürünlerin reklamını yapma şansı
tanımakta, pazarlama ağı yatırımına gerek olmaksızın ürünlerini pazarlama imkânı
sunmaktadır. Üretici firma ile müşterileri sanal ortama taşıyan elektronik ticaret
sayesinde üretici firma müşterilerin talep ya da önerileri ile birebir karşılaşma imkânı
bulmakta ve üretim bandını talepler doğrultusunda yönlendirmektedir.205
Elektronik ticaret, üretici firmayı, tüketiciyi, alışverişi etkilediği gibi artan rekabet
koşulları ve elde edilen buluşların yeni teknolojilere dönüşmesi ile birlikte, üretim
sürecini de oldukça etkilemiştir. Bu açıdan bakıldığında, geçmişte bir malın seri üretim
ile büyük ölçeklerde üretimi yapılırken; günümüzde bilgi teknolojilerinin üretime
kazandırdığı esneklik kavramı ile daha kısa zamanda üretim süreci gerçekleşmektedir.206
Elektronik ticaret, hangi müşterinin hangi mala talep duyduğu yönünde bir veri tabanının
oluşturulmasına yardımcı olmaktadır. Elektronik ortamda alıcı ve satıcı arasında
etkileşimin sağlanması ile işletmelerin nereye, hangi tarihte, ne kadar ürün veya hizmet
sağlamaları gerektiğinin ve hangi üründen, ne miktarda, hangi zaman dilimi içinde stokta
203 Taşlıyan, a.g.e., s. 117. 204 Erdağ ve Batuman, a.g.e., ss. 49, 50. 205 Erbaşlar ve Dokur, a.g.e., s. 43. 206 Taşlıyan, a.g.e., s. 121.
91
bulundurmaları gerektiğinin kararı daha kolay belirlenmektedir. Bu durum işletmelere,
üretim sürecini hızlandırarak müşteri taleplerini ve satış reyonlarını yönlendirme şansı
vermektedir.207
5. ELEKTRONİK TİCARETİN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI
Bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen kayda değer gelişmeler,
bireylerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik uyguladıkları yöntemlerde de değişikliğe
neden olmuştur. 208 Nitekim küresel düzeyde ekonomik ilişkiler ağının gelişimine zemin
hazırlayan yönleriyle ön plana çıkan, son dönemde sıkça tartışılan ve hızlı bir şekilde
ekonomik ve sosyal hayatın dönüşümüne neden olan elektronik ticaret bunun en somut
örneğidir.209 İnternetin demokratikleşmesi, başka bir ifadeyle herkes tarafından
kullanılabilir hale gelmesiyle 210 ortaya çıkan elektronik ticaretin sosyo-ekonomik
yaşamın tüm aşamalarında derinden hissedilmesi “dijital devrimin” ve onun oluşturduğu
sonuçların bir izdüşümü şeklinde değerlendirilmesi yerinde olacaktır.211 Bu bağlamda
alıcı (müşteri), satıcı (işletme), banka (finans), ticari yönetim, dağıtım merkezleri ve
sertifikasyon kurumu gibi bileşenlerden meydana gelen elektronik ticaret büyük bir
ekonomik ve endüstriyel kitleye hitap etmektedir.212
207 Erbaşlar ve Dokur, a.g.e., s. 39. 208 Çavuşoğlu Mehmet, “Konaklama İşletmelerinde Elektronik Ticaret Kullanımı, Gökçeada ve
Bozcaada’da Bir Araştırma”, Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi, 5/2, 2010, s. 112. 209Fraumeni Barbara M., “E-Commerce: Measurement and Measurement Issues”, The American
Economic Review, Vol 91, No 2, Papers and Proceedings of the Hundred Thirteenth Annual Meeting of
the American Economic Association, 2001, ss. 318, 320, 321. 210 Satterlee Brian C., E-Commerce, A Knowledge Base, Writers Club Press, USA, 2001, s. xvii. 211 Ekeledo Ikechi ve Sıvakumar K., “The Impact of E-Commerce on Enrty Mode Strategies of Service
Firms: A Conceptual Framework and Research Propositions”, Journal of International Marketing, Vol
12, No 4, 2004, s. 46; Bakos Yannis, “The Emerging Landscape for Retail E-Commerce", The Journal of
Economic Perspectives, Vol 15, No 1, 2001, s. 70. 212 Qin Zheng, Shundong Li, Yi Han, Jinchun Dong, Lixiang Yan, Jun Qin, “Fundamentals of E-
Commerce”, QIN Zheng (Ed.), Introduction to E-Commerce, Tsinghua University Press, China, 2009, s.
4.
92
Şekil 2. 5. Elektronik Ticaretin Bileşenleri
Kaynak: Qin Zheng, Shundong Li, Yi Han, Jinchun Dong, Lixiang Yan, Jun Qin,
“Fundamentals of E-Commerce”, QIN Zheng (Ed.), Introduction to E-Commerce,
Tsinghua University Press, China, 2009, s. 4.
Farklı kaynaklarda elektronik ticaretin tüm paydaşları olan müşteri, kullanıcı ve
işletmeler açısından ifade ettikleri aşağıdaki tabloda ifade edilmiştir.213
Tablo 2. 3. Literatürde Elektronik ticaretin Çağrıştırdıkları
Elektronik Ticaret Kaynak
Elektronik ticaret alıcı ve satıcılar açısından
internet kullanımıyla bütünleşik olarak
değerlendirilmektedir. Dolayısıyla internet
sayesinde arz ve talebin unsurları olan alıcı ve
satıcılar elektronik ticaret piyasasında buluşmakta
Alghamdi Abdulhadi M., The Law of E-
Commerce, E-Contracts, E-Business, Author
House Publication, USA, 2011, s. 1.
213 Alghamdi Abdulhadi M., The Law of E-Commerce, E-Contracts, E-Business, Author House
Publication, USA, 2011, s. 1; Vanhoose David D., E-Commerce Economics, Second Edition, Routledge
Publication, USA, 2011, s. 7; Kracher Beverly ve Corritore Cynthia L., “Is There A Special E-Commerce
Ethics?”, Business Ethics Quarterly, Vol 14, No 1, 2004, s. 71, 72; Plant Robert, E Commerce
Formulation of Strategy, Prentice Hall Publication, New Jersey, USA, 2000, s. 20; Qin, vd., a.g.e., s. 4.
93
ve müşterilerin talepleri doğrultusunda ürünlerin fiyatları belirlenmektedir. O nedenle elektronik
ticaret bir bakıma alıcı ve satıcıyı bir araya getiren
‘pazar yeri’ olarak düşünülebilir.
Elektronik ticaret elektronik ortamda oluşturulmuş
interaktif ağlar ile mal ve hizmetin temin
edilmesine olanak sağlayan bir alışveriş
yöntemidir.
Vanhoose David D., E-Commerce Economics,
Second Edition, Routledge Publication, USA,
2011, s. 7.
Elektronik ortamda iş yapmak olarak tanımlanan
elektronik ticaretin tarihte görülmedik bir şekilde önü alınamaz bir hızla gelişmesi ve yaygınlaşması
onun etik boyutunun sorgulanmasını zorunlu hale
getirmektedir.
Kracher Beverly ve Corritore Cynthia L., “Is
There A Special E-Commerce Ethics?”, Business Ethics Quarterly, Vol 14, No 1, 2004, ss. 71, 72.
Elektronik ticaret işletmenin rekabet gücünü
arttırarak liderlik yeteneklerinin gelişimine zemin
hazırlamaktadır. Elektronik ticaret aparatları
sayesinde işletmenin kar marjının yükselmesine
bağlı olarak sermaye birikimi artmaktadır.
Plant Robert, E Commerce Formulation of
Strategy, Prentice Hall Publication, New Jersey,
USA, 2000, s. 20.
Elektronik ticaret geleneksel işletmelerde var olan
zaman ve mekân sınırlamalarını kaldırarak ticari sirkülasyonu hızlandırmakta, sermaye birikimini
arttırmakta, üretim maliyetlerini kayda değer
oranlarda düşürerek işletmelere rekabet avantajı
kazandırmaktadır. Elektronik ticaretin
ekonomideki etkisi sadece malların pazarlanmasına
yönelik değildir. Bununla birlikte elektronik
ticaret, bir toplumun vazgeçilmez dinamikleri
içerisinde yer alan başta sanayi, sonrasında lojistik,
finans, tarım ve hükümetler gibi bir dizi alana nüfuz
etmesi nedeniyle bir taraftan işgücü piyasalarının
ve istihdamın yapısını, hukuk sistemini etkilerken diğer taraftan da Sanayi Devrimi’nden sonra
dünyaya küresel ölçekte ikinci Sanayi Devrimi’ni
yaşatan bir gelişmedir.
Qin vd., a.g.e., s. 4.
1990’lı yıllardan itibaren somut bir şekilde gelişmeye başlayan internet,
televizyon kanallarında olduğu gibi alışverişin yeni adresine haline gelmiştir. Her gün
yaklaşık 4.400 web sitesi açılarak var olan 3.6 milyon web sitesine ilave edilmekte, bir
taraftan internet kullanıcılarının sayısı artarken diğer taraftan internet sitelerinin sayısında
inanılmaz artışlar meydana gelmektedir. Bugün internetin her şeyden öte ‘ucuz’ ve ‘kolay
erişilebilir’ bir mecra olması,214 elektronik ticareti özendirmek maksadıyla yerel
markalarda dâhil olmak üzere ulusal ve uluslararası ölçekte iş yapan tüm firmaları web
214 Moe Wendy W. Fader ve Peter S., “Dynamic Conversion Behavior at E-Commerce Sites”,
Management Science, Vol 50, No 3, 2004, s. 326.
94
sitesi kurmaya teşvik etmektedir.215 Her ne kadar elektronik ticaret, ekonomik büyümenin
ve kâr marjını arttırmanın bir formülasyonu olarak değerlendirilse de salt avantajları olan
ticari bir eğilim olmanın ötesinde aynı zamanda dezavantajları olan ticari bir kimliktir.
Elektronik ticaretin avantajları ve dezavantajları müşteriler ve işletmeler şeklinde 2 gruba
ayrılarak incelenmektedir. Bu çerçevede son 30 yılda küresel ekonominin temel
yapıtaşlarından birisi haline gelen elektronik ticaretin avantaj ve dezavantajları şu şekilde
sıralanabilir.216
5.1. ELEKTRONİK TİCARETİN AVANTAJLARI
5.1.1. Müşteriler Yönüyle
Pratiklik: Tüm ürünlere müşteriler kolaylıkla ulaşabilmektedir. O nedenle
müşteri, arama motoruna satın almak istediği ürünün özelliklerini yazarak ya da var olan
filtreleme sistemini kullanarak ürüne pratik bir şekilde erişimi gerçekleştirebilir.
Zaman Tasarrufu: Günümüzde insanların en fazla ihtiyacı olan şey boş
zamandır. O nedenle geleneksel ticaretten farklı bir biçimde elektronik ticaretin
müşteriler açısından sağladığı bir diğer kolaylık da onlara zaman tasarrufu sağlamasıdır.
Ürün Çeşitliliği: Elektronik ticaret müşterileri geleneksel ticarette olduğu gibi
belirli bir mekâna bağlamamakta aksine onlara mekândan bağımsız aynı anda yüzlerce
ürünü inceleme fırsatı tanımaktadır.
Kıyaslama İmkânı: Ürün çeşitliliğin bol olduğu bir pazar olan elektronik ticaret
sayesinde müşteriler aynı zamanda ürünleri kıyaslama imkânına da sahip olmaktadır.
Müşteri Yorumları: Elektronik ortamda alışveriş yapan bireyler daha önce o
ürünü satın almış ve kullanmış olan müşterilerin yorumları okuyarak ürünle ilgili bilgi
sahibi olmaktadırlar.
İndirim Fırsatları: Müşteriler sürekli alışveriş yaptıkları markalardan indirimler
kazanmaktadırlar.
5.1.2. İşletmeler Yönüyle
Müşteri Portföyünü Genişletme: Elektronik ticaret sayesinde nasıl ki müşteriler
mekândan bağımsız bir biçimde yüzlerce, binlerce farklı ürünü inceleme fırsatı buluyorsa
215 Braddock Richard S., “The Internet: The Novel”, Financial Analysts Journal, Vol 57, No 5, 2001, s.
17. 216http://www.enkivillage.com/e-commerce-advantages-and-disadvantages.html (Erişim Tarihi:
30.06.2016)
95
aynen öyle de işletmeler de mekânın sınırları içine hapsolmadan aynı anda binlerce
müşteriye ulaşabilmektedirler.
Kâr Marjında Artış: Elektronik ticaret ile geleneksel yöntemlerden çok daha fazla
müşteri potansiyeline sahip olan bir işletme aynı zamanda kârını da arttıracaktır.
7/24 ve 365 Gün Satış: Geleneksel işletmeler ile elektronik ticareti birbirinden
ayıran bir diğer fark satışın ‘kesintili’ olmasıdır. Başka bir ifadeyle bu tür işletmelerde
ücretli veya ücretsiz olmak üzere çalışanlarına zorunlu günlük veya haftalık dinlenme
süreleri vermesi nedeniyle 7/24 satış yapamaz ve 365 gün boyunca işçi çalıştıramaz. Fakat
aynı durum elektronik ticaretin söz konusu olduğu işletmeler için geçerli değildir.
İşletmenin Ulaşılabilirliğinin Kolaylaşması: Elektronik ticaretin sunmuş olduğu
bir diğer yenilik küresel ölçekte mesafeleri önemsiz hale getirmesidir. Müşteriler
evlerinden ayrılmadan sadece bir bilgisayar ya da bilgisayar benzeri aparatlarla interneti
kullanarak binlerce kilometre ötede bulunan bir ürünü inceleme fırsatına sahip
olabilmektedirler. Bu durum elektronik ticaret sayesinde işletmenin ulaşılabilirliğini
kolaylaştırmaktadır.
Nakit Ödeme Kolaylığı: Elektronik ticaret özellikle kredi kartı veya banka hesabı
veya pay ball gibi yöntemlerle ödeme kolaylığı sunduğundan ve ödeme, ürünü satın
almadan önce bilgisayar başında anında gerçekleştiğinden işletmelere ürünün veya
hizmetin fiyatının tahsil edilmesinde büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
5.2. ELEKTRONİK TİCARETİN DEZAVANTAJLARI
5.2.1. Müşteriler Yönüyle
Gizlilik ve Güvenlik: Müşterilerin elektronik ortamda alışverişleri esnasında
güvenlik açığının oluşmasına bağlı olarak kişisel bilgileri kolaylıkla çalınabilmektedir.
Kalite: Elektronik ticaretin müşteriler açısından en büyük handikabı ürünlere
dokunamamaları ve tam anlamıyla ürünün kaliteli olup olmadığını anlayamamalarıdır. O
nedenle bir ürünü satın almadan önce geri gönderme şartlarını çok iyi okumak
gerekmektedir.
Ekstra Fiyat: Özellikle uluslararası bir firmadan alışveriş yaparken faturaya
ekstra bir takım ücretler de yansıyabilir. Müşterilerin bu konuda oldukça dikkatli olmaları
büyük önem taşımaktadır.
96
Gecikme: Ürün teslimatında her şeye rağmen bir takım gecikmeler
yaşanabilmektedir. O nedenle müşterilerin böyle bir duruma hazır olmaları
gerekmektedir.
İnternet Maliyeti: Elektronik olarak alışverişin gerçekleşmesi her şeyden öte
internetin varlığına bağlı bulunmaktadır. İnternet erişimi de dünyanın her bölgesinden
yaklaşık maliyetli ve zamanlı gerçekleşmediğinden internet, halen müşterileri için bir
maliyet unsurudur.
Personel Etkileşiminin Olmayışı: Elektronik ticaretin kolaylıkla
gerçekleşebilmesi için web siteleri üzerinde bir dizi yönlendirme bulunmasına rağmen
özellikle yasal konularla ilgili olarak müşteriler birisinin yardımına ihtiyaç duyabilirler.
Elektronik ticarette böyle bir imkânın olmayışı sistemin bir diğer dezavantajını
oluşturmaktadır.
5.2.2. İşletmeler Yönüyle
Güvenlik: Elektronik ticarette müşteriler için geçerli olan güvenlik açığı
işletmeler için de geçerliliğini korumaktadır.
Kredi Kartı Ödemelerinde Yaşanan Problemler: Kredi kartı ödemelerinde
yaşanan problemler de işletmeleri olumsuz etkilemektedir. Örneğin, ürünün müşteriye
gönderilmesine rağmen kredi kartında tahsilatın gerçekleştirilememesi işletmeleri
elektronik pazarda sıkıntıya sokmaktadır.
Ekstra Maliyet ve Elektronik Ticaret Altyapısı için Uzmanlık: İşletmelerin
elektronik ticarete uyumlu hale getirilmesi öncelikle bir maliyet meselesidir ve uzmanlık
gerektirmektedir. O nedenle bu altyapının kurulması, elektronik ticaretin öngörüldüğü
şekliyle müşteriler tarafından yapılabiliyor olması ya da olmaması gibi faktörler de
işletmeler için ekstra maliyetlere neden olmaktadır.
Yeterli İnternet Hizmeti: Elektronik ticarette internete erişim sadece müşteriler
için değil; aynı zamanda işletmeler için elzemdir. O bakımdan internete erişimde yaşanan
yapısal problemler elektronik ticareti olumsuz etkileyecektir.
Sürekli Güncelleme: İşletmeler açısından online satış da probleme neden olan bir
diğer uygulama da ürün çeşitliliği ve farklılaşmasına bağlı olarak işletmelerin web
sitelerini sürekli güncellemeleri gerektiğidir.
97
6.ELEKTRONİK TİCARETLE İLGİLİ DİĞER KAVRAMLAR
Elektronik yöntemleri kullanarak mal ve hizmetlerin satımı olarak tanımlanan 217
elektronik ticaretin temelinde pazarlama ve satın alma esasına dayalı ticari işlemler yer
almaktadır. Literatürde bazı kaynaklarda elektronik ticaretin sınırlı olduğuna vurgu
yapılarak yerine elektronik işletme kavramının kullanımının daha doğru olacağı ifade
edilmektedir. Nitekim elektronik işletme, sadece pazarlama ve satın alma işlemlerini
içeren mekanik bir düzlem değil; aynı zamanda belirli bir örgüt sistematiği içerisinde
müşterilere hizmet sunumu ve ortak iş fırsatları sunan bir yapıdır. Fakat elektronik
işletme, gerek çalışmanın sınırlarını aşması gerek elektronik ticaret kavramından daha
geniş bir kavram olması nedeniyle çalışmada elektronik ticaret üzerinde
yoğunlaşılmıştır.218
Şekil 2. 6. Elektronik Ticaretin Sistematiği
Bilgi (Dijital)
Dağıtım (Dijital)
Ödeme (Dijital)
Kaynak: Bhusry Mamta, E-Commerce, Firewall Media, Laxmi Publications, New Delhi,
India, 2005, s. 4.
Elektronik ticaret, sistematik olarak bilgi paylaşımı, dağıtım ve ödeme üzerine
kurulu çok yönlü ticari işlemleri sembolize etmektedir. Dağıtım, doğrudan satıcıdan
alıcıya doğru gerçekleşen tek yönlü ilişkiler ağını vurgularken; ödeme ise alıcıdan
217 Peacock Michael, PHP 5 E-Commerce Development, Create a Flexible Framework in PHP for A
Powerful E-Commerce Solution, PACKT Publishing, UK, 2010, s. 7. 218 Bhusry Mamta, E- Commerce, Firewall Media, Laxmi Publications, New Delhi, India, 2005, s. 4.
Alıcı
(Müşteri)
Satıcı
98
satıcıya doğru gerçekleşen bir eylemi ifade etmektedir. Belirli bir ürün ya da hizmetin
satımı ya da satın alınmasına yönelik olarak dijital ortamda gerçekleşen alım satım işlemi
ise hem alıcıyı hem de satıcıyı ilgilendirmesi yönüyle çift yönlü bir ilişki olarak
değerlendirilmelidir (Şekil 2. 6). Alıcı ve satıcı arasında gerçekleşen bazen tek yönlü,
bazen de çok yönlü ilişkilere dikkat çeken elektronik ticaret kavramıyla ilgili diğer
kavramlar sırasıyla aşağıda verilmiştir.
Sanal Mağaza: Yer kısıtlamalarından tamamen bağımsız, elektronik ticaretle
uyumlu, müşterilerin interneti kullanarak alışverişlerini gerçekleştirdikleri mağaza olarak
tanımlanabilir. Başka bir ifadeyle sanal mağaza, “internet üzerinden satış yapan mağaza”
olarak ifade edilebilir. Bu tür mağazalar interneti geleneksel pazarın bir aracı gibi
kullanarak bilgisayar malzemeleri, gıda, giyim, otomobil, kitap, her türlü aksesuar vb.
ürünleri müşterinin hizmetine sunmaktadır. Tüketiciler istedikleri ürüne anında
erişebilmekte, ürünün özelliklerini dokunmadan da olsa inceleyebilmekte, benzer ya da
farklı özelliklere sahip diğer ürünlerle kalite ya da fiyat açısından kıyaslamalar
yapabilmektedirler. Günümüzde yoğun çalışma temposu, ailedeki tüm bireylerin işgücü
piyasalarına katılarak çalışması ve değişen yaşam koşullarına bağlı olarak bu tür
mağazalara olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. 219
E-para: Bilişim teknolojisinde meydana gelen gelişmelere paralel olarak herkes
tarafından bilinen para kavramı da bir takım değişikliklere uğramıştır. Geçmişten
günümüze kadar gelinen süreçte para, bir dizi değişime maruz kalmıştır. Öncelikle
karşılıklı malların değişimiyle başlayan ödemeler (takas, trampa ekonomisi) şeklinde
ortaya çıkan para, sonrasında değerli madenlerin ve temsili paraların para birimi olarak
kullanılması ile devam etmiş ve en nihayetinde kâğıt paralar ya da kaydî paralarla son
bulmuştur. Bugün teknolojideki gelişmeler elektronik para olarak tanımlanan yeni bir
para türünün mal ve hizmet piyasalarında kullanımına neden olmuştur. Elektronik para,
para türleri içerisinde en yeni olanıdır. Elektronik para, iki şekilde düşünülebilir.
Birincisi, merkez bankası tarafından basılan banknotların elektronik paralara
dönüştürülmesi şeklinde gerçekleşen ödeme aracıdır. Burada elektronik para, paranın
değişim fonksiyonunu yerine getirmektedir. İkincisi ise merkez bankalarının kâğıt para
219 İzgi Berna Balcı ve Şahin İrem, “Elektronik Perakende Sektörü ve İnternet Alışverişi Tüketici Davranışı:
Türkiye Örneği”, Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2013, ss. 11, 12.
99
yerine dolaşıma sürdüğü, gerek hesap birimi gerekse tasarruf aracı olarak kabul edilen,
dolayısıyla kâğıt paranın tamamen yerini alacak bir sistemdir.220
Internet Bankacılığı: Internet bankacılığı, özellikle bilişim teknolojilerinde
meydana gelen gelişmelerin sebep olduğu ve hatırı sayılır kitleler tarafından kabul edilen
ve kullanılan bir diğer gelişmedir. Dünya genelinde internet kullanımının artmasına bağlı
olarak bankacılık sektörü sosyal ve ticari hayatta aynı zamanda çalışma hayatında
müşterilerine daha efektif hizmetler sunmaya çalışmaktadır. 221 Bu bağlamda internet
bankacılığı, bankacılık işlemlerinin internet kullanılarak gerçekleştirilmesi olarak
tanımlanmaktadır.222 Başka bir tanıma göre internet bankacılığı, şubelerde
gerçekleştirilen bankacılık işlemlerinin aynıyla internet yani dijital ortamda
yapılmasıdır.223
Elektronik Fon Transferleri (EFT), internet bankacılığının başka bir boyutunu
oluşturmaktadır. Türkiye’de 1992 yılı Nisan ayından itibaren uygulamaya konulan EFT
sistemi, bankacılık sektöründe kolaylıklar sağlamaktadır. Türkiye’de ikinci kuşak EFT
sistemi 2000 yılında yapılandırılmıştır. EFT sistemine ek olarak 30 Ekim 2000 tarihinde
menkul kıymetlerin elektronik ortamda transferine imkân sağlayan ve EFT sistemi ile
entegre bir biçimde çalışan Elektronik Menkul Kıymet Transferi (EMKT) sistemi
uygulamaya konulmuştur.224 Söz konusu bu sistemler sayesinde bireyden bireye,
bireyden bankalara, bankalardan bankalara ya da bankalardan merkez bankasına para
transferleri gerçekleştirilebilmekte ya da kredi kartı ödemesi yapılabilmektedir.225
220 Öztürk Nurettin ve Koç Asuman, “Elektronik Para, Diğer Para Türleriyle Karşılaştırılması ve Olası Etkileri”, Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sayı 11, 2006, ss. 208, 209. 221 Okumuş Abdullah, Bozbay Zehra ve Dağlı Recep Murat, “Banka Müşterilerinin İnternet Bankacılığına
İlişkin Tutumlarının İncelenmesi”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi,
Sayı 36, 2010, s. 91. 222 https://ekonomist.co/bankalar/internet-bankaciligi-nedir-ne-ise-yarar-7343 (Erişim Tarihi: 01.07.2016). 223 Toraman Cengiz, “Bankacılık Sektöründe İnternetin Yeri ve Türk Bankacılık Sistemi Uygulaması”,
Kamu İş Hukuku ve İktisat Dergisi, Sayı 6/3, 2002, s. 3. 224 Zerenler, a.g.e., s. 106. 225 Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, Elektronik Fon ve Menkul Kıymet Transfer ve Mutabakat
Sistemi, 2006, s. 1.
100
Şekil 2. 7. EFT ve EMKT Sistem Döngüsü
Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, Elektronik Fon ve Menkul Kıymet
Transfer ve Mutabakat Sistemi, Ankara, 2006, s. 1.
E-Güvenlik: Elektronik ticaret, online iletişim ve ticari işlemler boyutuyla
kullanıcılarına büyük faydalar sağlamakta fakat sistemin güvenlik açıkları da göz ardı
edilmemelidir. Teknoloji güvenliği ya da teknolojinin yanlış kullanımı gibi konular
elektronik ticaret işlemleriyle sınırlandırılmamalı; dünya genelinde bilgisayar kullanımı
ve enformasyon sistemlerini etkileyen problem alanlarının bir parçası olarak ele
alınmalıdır. Güvenlik açıklarına bağlı olarak virüsler ya da hackerler yoluyla kişisel ya
da işletmeye ait olan örgütsel bilgilerin çalınması, tüketicilerin dolandırılmaları oldukça
doğaldır. Bu durum işletmelerin milyonlarca dolar zarar etmelerine neden olmaktadır. O
bakımdan işletmelerin sürdürülebilirliklerini sağlayabilmeleri ve rekabet avantajı elde
etmeleri elektronik ticaret yoluyla gerçekleşen işlemlerin güvenlik açıklarının minimize
edilmesine bağlıdır. 226
E-Devlet: Küreselleşme süreci geleneksel kamu hizmeti sunum şekillerini
değişime uğratmış, devletler, “küresel rekabette kendi pozisyonlarını güçlendirmek ve
devam ettirmek için hizmet sunumlarının da artık modernleştirilmesi gerektiğinin farkına
varmışlardır.” 1990’lı yıllarda gerçekleşen dijital devrim, klasik devlet fonksiyonlarının
sorgulanmasına neden olurken bürokratik işlemlerin azaltılması ya da hızlandırılması
226 Pour Mehdi Khosrow, E-Commerce Security, Advice from Experts, Cypertech Publishing, USA,
2004, ss. 2, 3.
101
süreciyle özdeşleştirilen elektronik devlet kavramının ortaya çıkışına zemin
hazırlamıştır.227 Elektronik devlet, dijital teknoloji alanında yaşanan gelişmelerin bir
diğer sonucudur. E-devlet, özellikle gelişmiş ülkelerde görülen ve dijital ortamda kamu
hizmetlerinin vatandaşlara daha kolay ve pratik olarak aktarımına ve erişimine olanak
sağlayan yeni bir devlet uygulamasıdır.228
Şekil 2. 8. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve E-Devlet Sistemi
Kaynak: https://www.turkiye.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 01.07.2016).
Elektronik devlet sistematiği içerisinde vatandaşlar doğrudan kamu kurumları ile
karşı karşıya gelmemektedir. Bunun yerine “kamu bilgi otoyolu” şeklinde ifade edilen
bilgi iletişim yöntemi yoluyla kamu bilgi edinme sistemine ulaşılmakta ve buradan
gerekli hizmetler temin edilebilmektedir. Bu sistemde vatandaşın bir kamu bilgi edinme
sistemine ulaşabilmesi için kamu kurumlarını aşındırmasına gerek kalmadan kamu bilgi
sistemi üzerinden devletin sunmuş olduğu tüm hizmetlerden faydalanabilmektedir.229
E-Sözleşme: Sözleşme, Borçlar Hukuku bağlamında “iki tarafın karşılıklı ve
birbirlerine uygun iradeleri sonucunda kurulan ve taraflara bir takım edimler yükleyen bir
irade beyanıdır. Elektronik sözleşmelerin kuruluşuna neden olan temel realite yine bilgi
227 Çiçek Serdar, Çiçek Hüseyin Güçlü ve Çiçek Uğur, “Kamu Hizmetlerinin Etkinliğinde E-Devlet
Kullanımı ve Beklentileri”, 22. Türkiye Maliye Sempozyumu, 9-13 Mayıs, Belek, Antalya, 2007, s. 2. 228 https://www.turkiye.gov.tr/bilgilendirme?konu=siteHakkinda (Erişim Tarihi: 01.07.2016);
https://www.turkiye.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 01.07.2016). 229 Zerenler, a.g.e., s. 170.
102
ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmelerdir. O nedenle “web siteleri
aracılığıyla sözleşme kurulması”, “elektronik posta yoluyla sözleşme kurulması”,
elektronik veri değişimi yöntemiyle sözleşme kurulması” gibi türleri içeren elektronik
sözleşmeler, bilindik ve alışılagelmiş sözleşme şekillerinden tamamen farklıdır. 230 Klasik
sözleşmelerde taraflar sözlü ya da yazılı olarak irade beyanında bulunurken elektronik
sözleşmelerde ise tarafların iradesi ancak elektronik posta (e-posta) gibi dijital yöntemler
yoluyla somut hale gelmektedir.231
E-Fatura: Elektronik fatura, “Türkiye’de 397 sıra nolu VUK tebliğine ile hayata
geçirilen ve 5 Mart 2010 tarihinden itibaren uygulamada olan e-fatura, veri format ve
standardı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen, VUK gereği bir faturada yer
alması gereken bilgilerin içerisinde yer aldığı, satıcı ve alıcı arasındaki iletiminin merkezi
bir platform (GİB) üzerinden gerçekleştirildiği elektronik bir belgedir”. Kullanıcılarına
zaman ve maliyet tasarrufu ile birlikte standartlaşma olanağı sunan e-fatura, yeni bir belge
türü olmamasına rağmen kâğıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahiptir.232
E-İmza: Dijital devrimin bir diğer çıktısı elektronik imzadır. Elektronik imza,
“kısaca elektronik veriye eklenen ya da mantıksal bağlantısı bulunan, kimlik doğrulama
amacıyla kullanılan elektronik bir veridir.” Elektronik imza, imzalayan kişinin kimlik
doğruluğunu ispatlayarak imzalanan veri içeriğinin başka bir kişi tarafından değiştirilip
değiştirilmediğini ortaya koymaktadır. Elektronik imzanın atılabilmesi için “nüfus
cüzdanı, sürücü belgesi veya diğer kimlik belgeleri gibi kişinin kimliğini ispatlaması için
elektronik ortamda kullanılan elektronik dosyalar” şeklinde tanımlanan elektronik
dosyalara ihtiyaç duyulmaktadır.233
III. BÖLÜM
ARAŞTIRMA YÖNTEM, TEKNİK ve BULGULAR
Çalışmanın bu bölümünde saha çalışmasının yapıldığı araştırma alanına ilişkin
bilgilere yer verilecektir. Saha çalışmasına konu olan Çankırı iline ait demografik
230 Uyumaz Alper, Elektronik Sözleşmelerin Web Siteleri Aracılığıyla Kurulması ve Bu Sözleşmelerin
İfası”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Özel Sayı, 2007, s. 907. 231 Uyumaz, a.g.m., s. 912. 232 http://www.efatura.gov.tr/efaturahakkinda.html (Erişim Tarihi: 01.07.2016). 233 https://eteydeb.tubitak.gov.tr/eimzabilgisayfasi.htm (Erişim Tarihi: 01.07.2016).
103
bilgilere yer verildikten sonra Çankırı’da eğitimin genel görünümü, okullaşma oranı, özel
ve kamuya ait okullarda istihdam edilen öğretmen sayısı, öğrenci başına düşen öğretmen
sayısı ve çalışan öğretmenlerin cinsiyet değişkenine göre dağılımlarına değinilecektir.
3.1.ARAŞTIRMA BÖLGESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Araştırma alanına yönelik bilgiler kapsamında Çankırı İlinin coğrafi konumundan
hareketle demografik özelliklerini kapsayan nüfus ve göç verilerine değinilmiştir.
3.1.1. Çankırı İlinin Coğrafi Konumu
Çankırı, Orta Anadolu’nun kuzeyinde, Kızılırmak ile Batı Karadeniz havzaları
arasında yer almaktadır. Batıda Bolu, kuzeybatıda Karabük, kuzeyde Kastamonu, doğuda
Çorum ve güneyde Ankara ile Kırıkkale illerine komşudur. Denizden yüksekliği 723
metre olan ilin yüz ölçümü 7 490 km2’dir.234
234 www.cankiri.bel.tr “coğrafi yapi”, (Erişim Tarihi: 16.11.2016).
104
Resim 3. 1. İlin Coğrafi Konumu
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/cografi-yapi (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
3.1.2. Çankırı İlinin Nüfusu
Çankırı ilinin Cumhuriyet dönemi öncesi nüfus bilgilerine bir takım salnamelerde
ve bazı araştırmacıların eserlerinde ulaşmak mümkündür. 1869 yılından yayınlanan ve
Çankırı Sancağını içeren I. Kastamonu vilayeti salnamesindeki veriler dikkate alındığında
Kalecik kazası da dâhil olmak üzere Çankırı Sancağı’nın toplam nüfusu 66,731 olarak
tespit edilmiştir. 19. yüzyılın başında ise Çankırı Sancağı nüfusu 77,417 erkek ve 76,375
kadın olmak üzere toplam 153,792 kişiden meydana gelmektedir. 235
Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında
yapılmıştır. İlk nüfus sayımı sonuçlarına göre Çankırı İlinin 1927 yılındaki nüfusu
157,219 olarak belirlenmiştir. İl nüfusu birtakım dalgalanmalara rağmen 2000 yılına
kadar sürekli artmıştır. Öyle ki 1990 yılında 279,129 ile tarihinin en yüksek nüfusuna
ulaşmıştır. Fakat 2000 yılından sonra günümüze kadar gelinen süre içerisinde il nüfusu
235 www.cankiri.gov.tr (Erişim Tarihi: 16.11.2016).
105
sistematik olarak azalmış, 2015 yılında 180,945 olarak belirlenmiştir. 236 Bu durum
Çankırı ilinin 2000’li yılların başına kadar mütemadiyen göç alan ve nüfusu sürekli artan
ancak 2000’li yıllardan sonra ise göç veren ve nüfusu azalan bir il olduğunu açık bir
şekilde göstermektedir (Tablo 3. 1).
Tablo 3. 1. Yıllara Göre Çankırı Nüfusu (Bin kişi)
Yıllar Nüfus
1927 157,219
1935 177,587
1940 183,782
1945 197,356 1950 217,188
1955 228,232
1960 241,452
1965 250,706
1970 261,367
1975 265,468
1980 258,436
1985 263,964
1990 279,129
1997 (İkametgâha göre) 252,424
2000 (ADNKS) 270,355
2007 (ADNKS) 174,012 2008 (ADNKS) 176,093
2009 (ADNKS) 185,019
2010 (ADNKS) 179,067
2011 (ADNKS) 177,211
2012 (ADNKS) 184,406
2013 (ADNKS) 190,909
2014 (ADNKS ) 183,550
2015 (ADNKS) 180,945
2016 (ADNKS) 183,880
2017 (ADNKS) 186,074
Kaynak: www.cankiri.gov.tr (Erişim Tarihi: 16.11.2016).
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre 2015 yılında
Çankırı nüfusu 180,945 kişiden meydana gelmektedir. Bu nüfusun 90,340’ı erkek,
90,605’ise kadınlardan meydana gelmektedir. Yüzdelik olarak hesaplandığında nüfusun
%49,93’ü erkek, %50,07’si ise kadınlardan oluşmaktadır. Kadın ve erkek sayısı
arasındaki fark çok olmamasına rağmen ilde yaşayan kadınlar sayıca erkeklerden daha
fazladır. O nedenle yüzölçümü 7490 km2 olarak belirlenen ilde, km2’ye 24 insan
düşmektedir.237
236 www.cankiri.gov.tr (Erişim Tarihi: 16.11.2016). 237 www.cankiri.gov.tr (Erişim Tarihi: 16.11.2016).
106
Tablo 3. 2. İlçelere Göre Nüfus Miktarı ve İlçelerin Yıllık Nüfus Artış Hızları
(2015) İl ve İlçe Toplam İl ve İlçe
Merkezleri
Belde ve Köyler Yıllık Nüfus
Artış Hızı (%)
Çankırı 180,945 126,058 54,887 -14,3
Merkez 88,538 79,091 9,447 24,7
Atkaracalar 4,804 1,975 2,829 -171,4
Bayramören 2,361 571 1,790 -75,4 Çerkeş 16,539 9,357 7,182 -61,3
Eldivan 5,346 2,996 2,350 -39,4
Ilgaz 13,716 7,910 5,806 -50,6
Kızılırmak 7,320 2,255 5,065 -27,4
Korgun 4,116 2,071 2,045 -23,8
Kurşunlu 8,178 5,345 2,833 -8,9
Orta 11,485 4,061 7,424 -106,5
Şabanözü 10,746 8,316 2,430 38,6
Yapraklı 7,796 2,110 5,686 -55,9
Kaynak: www.cankiri.gov.tr (Erişim Tarihi: 16.11.2016).
Çankırı ilinin 11 adet ilçesi bulunmaktadır. 2015 yılı ilçelere göre nüfus miktarı
ve ilçelerin yıllık nüfus artış hızları dikkate alındığında nüfusu en kalabalık olan ilçe
16,539 ile Çerkeş’tir. Çerkeş’i 13,716 ile Ilgaz ve 11,485 ile Orta takip etmektedir. En
fazla nüfusa sahip olan bu ilçelerin ortak özelliği sanayinin gelişmiş olması ve buna bağlı
olarak istihdam imkânlarının çeşitliliğidir. En az nüfusa sahip olan ilçe ise 2,381 ile
Bayramören’dir. Tabloda yer verilen ilçelerin yıllık nüfus artış hızları Şabanözü hariç
istisnasız tüm ilçelerde eksi yönde olduğu gözlemlenmektedir. Bu durum ilçelerin büyük
bir kısmında göçe ve doğum oranlarındaki azalmaya bağlı olarak nüfusun azaldığı
şeklinde yorumlanabilir (Tablo 3. 2).
107
Grafik 3. 1. Yıllara Göre Çankırı’da Nüfus Artış Hızı (%)
Sıralama 1 2 3 4 5 6 7 8
Yıllar 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Oran 1,20% 5,07% -3,22% -1,04% 4,06% 3,53% -3,85% -1,42%
Kaynak: www.nufusu.com/ilcankiri-nufus (Erişim Tarihi: 16.11.2016).
Grafik 3. 1 yıllara göre Çankırı’da nüfus artış hızında meydana gelen değişimi
göstermektedir. Çankırı’nın nüfus artış hızı 2008’de %1,20; 2009’da %5,07; 2010’da %-
3,22; 2011’de %-1,04; 2012’de %4,06; 2013’te %3,53; 2014’te %-3,85; 2015’te %-1,42
şeklinde gerçekleşmiştir. Nüfus artış hızı en fazla %5,07 ile 2009 yılında gerçekleşirken
2014 yılında ise %-3,85 gibi bir oranla dip yapmıştır. Söz konusu bu verilerden hareketle
bir değerlendirme yapılacak olursa Çankırı’da 2008-2015 dönemi nüfus artışının
azaldığını hatta eksiye evirildiği görülmektedir. Bu durum ilin nüfusu artan ve göç alan
bir il olmasından çok nüfusu azalan ve her geçen gün göç veren bir ile dönüştüğünün
somut bir kanıtıdır. İl’de istihdam imkânlarının olmayışı ya da sınırlı oluşu, tarım
sektöründe yaşanan kronik problemler, hizmet sektörünün yeterince gelişmemiş olması
ve şehrin tabakalı işgücü yapısı gibi nedenler nüfus artış hızını azaltan nedenlerin başında
gelmektedir (Grafik 3. 1).
1,20%
5,07%
-3,22%
-1,04%
4,06%3,53%
-3,85%
-1,42%
-5,00%
-4,00%
-3,00%
-2,00%
-1,00%
0,00%
1,00%
2,00%
3,00%
4,00%
5,00%
6,00%
1 2 3 4 5 6 7 8
108
Tablo 3. 3. İlçelere Göre Kadın Erkek Nüfusunun Dağılımı (2015) Yıl İlçe İlçe Nüfusu Erkek Nüfusu Kadın Nüfusu Nüfus
Yüzdesi
2015 Merkez 88,538 44,262 44,276 %48,93
2015 Atkaracalar 4,804 2,463 2,341 %9,14
2015 Bayramören 2,361 1,217 1,144 %7,58
2015 Çerkeş 16,539 8,336 8,203 %6,35
2015 Eldivan 5,346 2,624 2,722 %5,94
2015 Ilgaz 13,716 6,813 6,903 %4,52
2015 Kızılırmak 7,320 3,563 3,757 %4,31 2015 Korgun 4,116 2,030 2,086 %4,05
2015 Kurşunlu 8,178 4,174 4,004 %2,95
2015 Orta 11,485 5,778 5,707 %2,65
2015 Şabanözü 10,746 5,350 5,396 %2,27
2015 Yapraklı 7,796 3,730 4,066 %1,30
Kaynak: www.nufusu.com/ilcankiri-nufus (Erişim Tarihi: 16.11.2016).
Tablo 3. 3 ilçelere göre kadın erkek nüfusunun dağılımını göstermektedir. İl
merkezinde 88,538 kişinin yaşadığı Çankırı’da toplam nüfus içinde erkeklerin sayısı
44,262; kadınların sayısı ise 44,276’dır. Kadın nüfusunun erkek nüfusundan fazla olduğu
görülmektedir. İlçeler içinde en kalabalık nüfusa sahip olan Çerkeş’de merkez
nüfusundan farklı bir biçimde erkek nüfusu kadın nüfusundan fazladır. Çerkeş’de erkek
nüfusu 8,336 kadın nüfusu ise 8,203 olarak tespit edilmiştir. İlçeler içerisinde en az nüfusa
sahip olan Bayramören’de de toplam nüfus içerisinde erkek ve kadın nüfusunun
Çerkeş’deki dağılımla benzerlik gösterdiği gözlemlenmektedir (Tablo 3. 3).
Tablo 3. 4. Çankırı İl Nüfusunun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Yıl Yaş Grubu Nüfus Nüfus Yüzdesi
2015 0-4 10,873 %6,01
2015 5-9 11,331 %6,26
2015 10-14 11,390 %6,29
2015 15-19 13,866 %7,66
2015 20-24 14,094 %7,79
2015 25-29 12,248 %6,77
2015 30-34 11,764 %6,50 2015 35-39 11,775 %6,51
2015 40-44 11,062 %6,11
2015 45-49 10,483 %5,79
2015 50-54 11,949 %6,60
2015 55-59 10,642 %5,88
2015 60-64 11,140 %6,16
2015 65-69 9,127 %5,04
2015 70-74 7,451 %4,12
2015 75-79 5,622 %3,11
2015 80-84 4,053 %2,24
2015 85-89 1,631 %0,90 2015 90+ 444 %0,25
Kaynak: www.nufusu.com/ilcankiri-nufus (Erişim Tarihi: 16.11.2016).
Nüfusun yaş gruplarına göre ele alınması söz konusu o bölgenin genç, orta yaş ve
ileri yaş nüfusuna yönelik bilgi vereceğinden demografik açıdan oldukça önemlidir.
109
Özellikle Türkiye nüfusunun 1950’li yıllardan bu yana demografik anlamda geçirdiği
dönüşüm nüfusun yaş gruplarına göre dağılımının önemini daha da arttırmaktadır.
Toplumsal cinsiyet, ataerkil aile yapısı, öğrenilmiş çaresizlik ve cam-tavan algısı gibi bir
dizi olumsuz faktörlerin varlığına rağmen kadınların işgücü piyasalarında aktif bir şekilde
yer almaya başlaması öncelikle bölgelerin demografik yapısını ve buna bağlı olarak
işgücü piyasası özelliklerini derinden etkilemektedir. Dolayısıyla işgücü piyasalarında
yaş faktörü gerek istihdam ve sosyal güvenlik gerekse sosyal politikanın diğer
dinamikleri açısından kritik bir öneme sahiptir.238 Belirli bir bölgenin toplam nüfusunun
yaş gruplarına göre dağılımına bakılarak o bölgenin doğum ve ölüm oranları, genç-yaşlı
nüfus miktarları, verimlilik, istihdam, işsizlik, sosyal güvenlik, kayıtdışılık vb. hakkında
bilgi sahibi olunabilir. Bu bağlamda 2015 yılı verileri ışığında Çankırı ili nüfusu yaş
grupları itibariyle değerlendirildiğinde toplam nüfusun %7,79’u 20-24 yaş aralığında
bulunduğu gözlenmektedir (Tablo 3. 4). Buradan hareketle Çankırı nüfusunun büyük bir
kısmının genç nüfus karakteristiği taşıdığı söylenebilir. Genç nüfus özelliği bölgenin
üretimi ve kalkınması açısından büyük bir öneme sahip olmasına rağmen en fazla işsiz
kitlesinin bu yaş aralığında olması ve yeterli istihdam imkânının olmaması işsizliğe bağlı
göçe sebep olacaktır. Nitekim ilin aldığı ve verdiği göç miktarları bunu teyit eder
niteliktedir (Tablo 3. 5).
Tablo 3. 5. Çankırı İlinin Aldığı-Verdiği Göç (2007-2015) Yıl Aldığı Göç Verdiği Göç Net Göç (Göç
Farkı)
Net Göç Hızı
(%)
2007-2008 12,680 11,612 1,068 6,1
2008-2009 20,166 11,831 8,335 46,1
2009-2010 11,536 17,958 -6,422 -35,2
2010-2011 10,582 14,322 -3,740 -20,9
2011-2012 17,050 10,609 6,441 35,5
2012-2013 22,290 16,991 5,299 28,1
2013-2014 14,519 23,080 -8561 -45,6
2014-2015 12,702 16,148 -3,446 -18,9
Kaynak: TÜİK, 2015.
Bölgelerin aldığı ve verdiği göçler o bölgeye yönelik gerçekleşen göçün yönüyle
ilgili bilgi vermektedir. Göçün yönünün negatif olması verdiği göçün aldığı göçten fazla;
pozitif olması ise aldığı göçün verdiği göçten fazla olduğu şeklinde yorumlanmaktadır.
Çankırı’da göçün yönü negatif eğilimlidir. Çankırı özelinde 2013-2014 döneminde göçün
tam anlamıyla negatif yönlü gerçekleştiği görülmektedir. Bu dönemde ilin aldığı göç
238 Yüksel Hasan, Güncel Gelişmeler Işığında Sosyal Politika, 1. Baskı, Ekin Yayıncılık, Bursa, 2014,
ss. 327, 328.
110
14,510, verdiği göç 23,080, göç farkı ise -8541 şeklinde gerçekleşmiştir. Göçün en
yüksek düzeyde pozitif yönelimli olduğu dönem 2008-2009 yıllarını kapsamaktadır. Bu
dönemde ilin aldığı göç 20,166; verdiği göç 11,831; göç farkı ise 8,335 olarak
belirlenmiştir (Tablo 3. 5).
3.1.3. Çankırı İlinde Eğitime Yönelik İstatistikler
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Çankırı ilinde halkın yaklaşık %96’sının okuma
yazma bilmediği, 1927 yılındaki Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre de kadın
nüfusunun sadece 848’i yani %1’i okuma yazma bildiği, erkeklerde ise okuma yazma
oranının %8,3 olduğu anlaşılmaktadır. İlerleyen yıllarda ise eğitim yatırımlarına ayrılan
ödenek miktarındaki artış ve Çankırı halkının göstermiş olduğu eğitim seferberliği
sayesinde sayısal göstergelerde fark edilir bir artış yaşanarak eğitim ve öğretimin
niteliğini gösteren yeni okul türleri açılmıştır.239
TUİK tarafından açıklanan verilere göre Çankırı’da 6 yaş ve üzeri okuryazar nüfus
oranı 2010 yılında %91,5 iken 2014 yılında %94,4 olarak gerçekleşmiştir. Net okullaşma
oranı ise 2014-2015 eğitim-öğretim yılında ilkokul düzeyinde %88,6, ortaokul düzeyinde
%88,3, lise düzeyinde ise %80,2’dir. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ise ilkokulda
16, ortaokulda 15, lisede 11’dir. Yine yapılan araştırmaya göre derslik başına düşen
öğrenci sayısı 2014-2015 eğitim-öğretim yılında ilkokul ve ortaokulda 17 iken
ortaöğretimde 20 olarak gerçekleşmiştir.240
Tablo 3. 6. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması
TR8
Batı
Karadeniz
TR81 (Zonguldak, Karabük,
Bartın) TR811 Zonguldak
TR812 Karabük
TR813 Bartın
TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) TR821 Kastamonu
TR822 Çankırı
TR823 Sinop
TR83 (Samsun, Tokat, Çorum,
Amasya) TR831 Samsun
TR832 Tokat
TR833 Çorum
TR834 Amasya
Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim, Milli
Eğitim Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Ankara, 2015/2016, s. xxiii.
Çankırı ili İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırılmasında TR8 Batı Karadeniz
Bölgesinde yer almaktadır. Zonguldak, Karabük, Bartın İlleri TR81 olarak, Kastamonu,
Çankırı ve Sinop İlleri TR82 olarak, Samsun, Tokat, Çorum ve Amasya İlleri ise TR83
239 TC. Çankırı Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Stratejik Planı 2010-2014, Çankırı 2010, s. 15. 240 TÜİK Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı 2015 Sonuçları.
111
olarak adlandırılmaktadır. Çankırı’daki eğitim istatistikleri değerlendirilirken bu iller
arasındaki bölge sınıflandırması geçerli olmaktadır (Tablo 3. 6).
Grafik 3. 2. Çankırı İli Toplam Okul Sayısı (2015-2016)
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
Grafik 3. 2’de 2015-2016 yıllarındaki Çankırı İli toplam okul sayılarına yer
verilmektedir. Çankırı ilindeki toplam okul sayısına bakıldığında en çok okul sayısının
ilkokul kademesinde var olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Tabloya göre en az okul
sayısına sahip eğitim kademesini genel liseler oluşturmaktadır. İlkokul ve ortaokuldan
mezun olan öğrencilerin bir kısmının eğitimlerine örgün eğitimle devam etmemeleri ve
lise eğitimini açık lise şeklinde tamamlamaları Genel Liseler ve Mesleki ve Teknik
Liselerin sayısının az olmasına neden olmaktadır (Grafik 3. 2).
Tablo 3. 7. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması 3. Düzey ve Eğitim Seviyesine
Göre Çankırı İli Okullaşma Oranı (2015-2016)
Okul
Öncesi
İlkokul Ortaokul Ortaöğretim
(Lise)
Genel
Ortaöğretim
Mesleki ve
Teknik Orta
Öğretim
Brüt 86,33 90,59 100,09 108,35 55,71 52,64
Net 65,68 87,34 88,64 80,68 36,95 43,73
Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim, Milli
Eğitim Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Ankara, 2015/2016, s. 4.
Çankırı ilindeki okullaşma oranları incelendiğinde net yüzdelerin okul öncesi
eğitimde % 65,68, ilkokul kademesinde %87,34, ortaokul kademesinde %88,64,
ortaöğretim seviyesinde % 80,68, genel ortaöğretim kademesinde % 36,95 ve mesleki ve
teknik orta öğretim kademesinde %43,73 olduğu gözlenmektedir. Yine tabloya göre en
Anaokulu
ve
Anasınıfı
İlkokul OrtaokulGenel
Liseler
Mesleki
ve Teknik
Lise
Toplam
Seri1 59 71 47 11 22 166
0
20
40
60
80
100
120
140
160
180T
op
lam
Ok
ul
Sayıs
ı
112
yüksek değer %88,64 ile ortaokul kademesinde iken en düşük değer ise %36,95 ile genel
ortaöğretim kademesindedir (Tablo 3. 7).
Tablo 3. 8. İlçelere Göre Anaokulu Sayısı (2015-2016)
Okul Türü
Mer
kez
Atk
aracala
r
Bayram
öre
n
Çerk
eş
Eld
ivan
Ilgaz
Kız
ılır
mak
Korgu
n
Ku
rşu
nlu
Orta
Şab
an
özü
Yap
rak
lı
Top
lam
Anaokulu Resmi 6 - - 1 1 1 1 1 1 - 1 - 13
İlkokul
Bünyesinde
Bulunan
Anasınıfı
Şehir
12 1 1 3 - 3 - - 2 - 2 - 24
Köy 4 1 - - - - 1 - - 3 - 3 12
Ortaokul
Bünyesinde
Bulunan
Anaokulu
Şehir 4 - - - - - - - - 2 - - 6
Ortaöğretim
Bünyesinde
Bulunan
Anaokulu
Şehir 1 - - - - - - - - - - - 1
Kız Meslek
Lisesi
Bünyesinde
Bulunan
Anasınıfı
Şehir 1 - - - - - - - - - - - 1
Özel İlkokul
Anasınıfı
Şehir 2 - - - - - - - - - - 2
ANAOKULU
ve ANASINIFI
TOPLAM
30 2 1 4 1 4 2 1 3 5 3 3 59
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi:17.11.2016).
Çankırı ilindeki anaokulu sayılarının ilçeler ve merkez okullardaki dağılımı
tabloda incelendiğinde, il genelinde toplam 59 olan anaokulu sayısının resmi anaokulu
bünyesinde 13 olduğu, ilkokul bünyesinde 24’ü şehir, 12’si köyde olmak üzere toplamda
36 olduğu, ortaokul bünyesinde 6 olduğu, ortaöğretim bünyesinde 1 olduğu, kız meslek
lisesi bünyesinde 1 olduğu ve özel ilkokul bünyesinde 2 olduğu görülmektedir. Ayrıca
tabloya göre en yüksek sayının 36 ile ilkokul bünyesinde bulunan anasınıfında olduğunu;
en düşük sayının ise 1 ile ortaöğretim ve kız meslek lisesi bünyesinde bulunan
anasınıfında olduğunu söylemek mümkündür. Yine tabloda ilçelere göre anaokulu
sayılarının köy bazındaki sayısının 12 ile merkez köy, Kızılırmak, Orta ve Yapraklı
ilçelerinin köylerinde olduğu gözlenmektedir (Tablo 3. 8).
113
Tablo 3. 9. İlçelere Göre İlkokul Sayısı (2015-2016)
Okul Türü
Mer
kez
Atk
aracala
r
Bayram
öre
n
Çerk
eş
Eld
ivan
Ilgaz
Kız
ılır
mak
Korgu
n
Ku
rşu
nlu
Orta
Şab
an
özü
Yap
rak
lı
Top
lam
İlkokul Şehir 14 1 1 4 1 3 1 1 3 1 3 2 35
Köy 10 1 - - 1 - 7 1 2 6 2 3 33
Özel Eğitim
Uygulama
Merkezi
1 - - - - - - - - - - - 1
Özel İlkokul Şehir 2 - - - - - - - - - - - 2
İLKOKUL
TOPLAMI
Şehir 27 2 1 4 2 3 8 2 5 7 5 5 71
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
Çankırı ilindeki ilkokul sayılarının merkez ve ilçelere göre dağılımı tablo 3. 9’da
verilmektedir. Tabloya göre şehirdeki ilkokul sayısı 35, köydeki ilkokul sayısı 33, özel
eğitim uygulama merkezindeki okul sayısı 1, özel ilkokul sayısı 2 olmak üzere ilde toplam
71 ilkokul bulunmaktadır. İlçeler bazında en çok ilkokul sayısı 27 ile merkezde iken bu
sayıyı 8 ve 7 ile Kızılırmak ve Orta ilçeleri takip etmektedir. Ayrıca en az ilkokula sahip
olan ilçe, öğrenci sayısının azlığı ile doğru orantılı olarak Bayramören ilçesidir (Tablo 3.
9).
Tablo 3. 10. İlçelere Göre Ortaokul Sayısı (2015-2016)
Okul Türü
Mer
kez
Atk
ara
cala
r
Ba
yram
öre
n
Çerk
eş
Eld
iva
n
Ilg
az
Kız
ılır
ma
k
Ko
rg
un
Ku
rşu
nlu
Orta
Şa
ba
nö
zü
Ya
pra
klı
To
pla
m
Ortaokul Şehir 11 1 1 3 1 3 1 1 3 1 1 1 28
Köy 4 1 - - - - 1 - - 1 1 1 9
İmam Hatip
Ortaokulu
Şehir 2 - - 1 - 1 - - - 1 1 - 6
Yatılı Bölge
Ortaokulu
Şehir - - - - - - - - 1 1 - - 2
Özel Eğitim
Uygulama
Merkezi (II.
Kademe)
1 - - - - - - - - - - - 1
Özel Ortaokul Şehir 1 - - - - - - - - - - - 1
ORTAOKUL
TOPLAMI
19 2 1 4 1 4 2 1 4 4 3 2 47
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
114
Çankırı ilindeki 2015-2016 eğitim-öğretim yılındaki ortaokul sayıları tablo
3.10’da verilmektedir. Tabloya göre ortaokul sayısı şehirde 28 iken köyde toplam 9
tanedir. İmam Hatip Ortaokulu sayısı şehirde 6, yatılı bölge okulu sayısı şehirde 2, özel
eğitim uygulama merkezi sayısı (II. Kademe) 1 ve özel ortaokul sayısı 1’dir. En fazla
ortaokul 19 ile merkezde iken en az ortaokul 1 tane ile Bayramören, Eldivan ve Korgun
İlçelerindedir. Çankırı ili genelinde köy ve şehir olmak üzere toplamda 47 ortaokul
bulunmaktadır (Tablo 3. 10).
Tablo 3. 11. İlçelere Göre Genel Lise Sayısı (2015-2016)
Okul Türü
Mer
kez
Atk
aracala
r
Bayram
öre
n
Çerk
eş
Eld
ivan
Ilgaz
Kız
ılır
mak
Korgu
n
Ku
rşu
nlu
Orta
Şab
an
özü
Yap
rak
lı
Top
lam
Genel Lise - - - - - - - - - - - - -
Anadolu Lisesi 4 - - 1 - 1 - - 1 - 1 - 8
Fen Lisesi 1 - - - - - - - - - - - 1
Sosyal Bilimler
Lisesi
1 - - - - - - - - - - - 1
Anadolu Güzel
Sanatlar Lisesi
1 - - - - - - - - - - - 1
LİSE
TOPLAMI
7 1 1 1 1 11
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
Çankırı ilinde ortaöğretim kademesinde bulunan genel lise sayısı incelendiğinde
Anadolu Lisesi sayısının 8, Fen Lisesi sayısının 1, Sosyal Bilimler Lisesi sayısının 1 ve
Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi sayısının 1 olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Liselerin
genel olarak ilçelere dağılımına bakıldığında ise toplamda 11 olan genel lise sayısının 7
tanesinin merkezde, geriye kalanların ise 1’er tane olarak Çerkeş, Ilgaz, Kurşunlu ve
Şabanözü ilçelerinde olduğu görülmektedir. Ayrıca tabloya göre en fazla lise sayısının
Anadolu Lisesi bünyesinde olduğu göze çarpmaktadır (Tablo 3. 11).
115
Tablo 3. 12. İlçelere Göre Mesleki ve Teknik Lise Sayısı ve Orta Öğretim Genel
Toplam (2015-2016)
Okul Türü
Mer
kez
Atk
aracala
r
Bayram
öre
n
Çerk
eş
Eld
ivan
Ilgaz
Kız
ılır
mak
Korgu
n
Ku
rşu
nlu
Orta
Şab
an
özü
Yap
rak
lı
Top
lam
Endüstri Meslek
Lisesi
1 - - - - - - - - - - - 1
Kız Meslek Lisesi 1 - - - - - - - - - - - 1
Ticaret Meslek
Lisesi
1 - - - - - - - - - - - 1
Mesleki ve Teknik
Eğitim Genel
Müdürlüğü Çok
Programlı Lise
- 1 - 1 1 1 1 1 1 1 1 1 10
Anadolu Turizm ve
Otelcilik Meslek
Lisesi
- - - - - 1 - - - - - - 1
Anadolu İmam
Hatip Lisesi ve
İmam Hatip Lisesi
1 - - - - 1 - - 1 1 - - 4
Sağlık Meslek
Lisesi
1 - - - 1 1 - - - - - - 3
Ziraat Meslek
Lisesi
1 - - - - - - - - - - - 1
MESLEKİ ve
TEKNİK LİSE
TOPLAMI
6 1 1 2 4 1 1 2 2 1 1 22
Özel Lise 1 - - - - - - - - - - - 1
Özel Eğitim
Uygulama Merkezi
(III. Kademe)
1 - - - - - - - - - - - 1
ORTAÖĞRETİM
GENEL
TOPLAMI
15 1 2 2 5 1 1 3 2 2 1 35
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
Tablo 3.12’de Çankırı ilinde 2015-2016 eğitim-öğretim yılında ilçelere göre
mesleki ve teknik lise sayısı ve ortaöğretim genel toplam sayısı verilmektedir. Buna göre,
endüstri meslek lisesi sayısı 1, kız meslek sayısı 1, ticaret meslek sayısı 1, mesleki ve
teknik eğitim genel müdürlüğü çok programlı lise sayısı 10, anadolu turizm ve otelcilik
mesleki lisesi sayısı 1, anadolu imam hatip ve imam hatip lisesi sayısı 4, sağlık meslek
lisesi sayısı 3 ve ziraat meslek lisesi sayısı 1’dir. Mesleki ve teknik lise sayısı toplamda
6, genel lise sayısı toplamda 7, özel lise sayısı 1 ve özel eğitim uygulama merkezi sayısı
1 olmak üzere toplamda merkezdeki ortaöğretim sayısı 15’tir. Tabloda dikkat çeken bir
116
başka veri ise mesleki ve teknik eğitim genel müdürlüğü çok programlı lisesi Merkez ve
Bayramören ilçesi hariç tüm ilçelerde bulunarak mesleki ve teknik liselerin sayısında
yüksek orana sahiptir. Bununla birlikte mesleki ve teknik lise sayısı 22, genel lise sayısı
11, özel lise sayısı 1 ve özel eğitim uygulama merkezi sayısı 1 olmak üzere Çankırı
genelinde bulunan ortaöğretim sayısı 35 olarak belirlenmiştir (Tablo 3. 12).
Tablo 3. 13. İlçelere Göre Diğer Eğitim Merkezleri (2015-2016)
Okul Türü M
erk
ez
Atk
aracala
r
Bayram
öre
n
Çerk
eş
Eld
ivan
Ilgaz
Kız
ılır
mak
Korgu
n
Ku
rşu
nlu
Orta
Şab
an
özü
Yap
rak
lı
Top
lam
İl ve İlçe Milli
Eğitim
Müdürlükleri
1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 12
Halk Eğitim
Merkezi
1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 12
Mesleki Eğitim
Merkezi
1 - - - - - - - - - - - 1
Rehberlik ve
Araştırma Merkezi
1 - - - - - - - - - - - 1
Öğretmenevleri 1 - - - 1 1 - 1 1 1 1 - 7
Bilim ve Sanat
Merkezi
1 - - - - - - - - - - - 1
Resmi Yurt ve
Pansiyonlar
8 1 - 1 - 3 - 1 3 3 - 2 22
Özel Yurt ve
Pansiyonlar
8 1 - 2 - 1 1 - 1 1 1 1 17
Özel Motorlu Taşıt
Sürücü Kursları
4 - - 1 - - - - - - - - 5
Özel
Rehabilitasyon
Merkezleri
2 - - - - - - - - - - - 2
Özel Çeşitli
Kurslar
3 - - - - - - - - - - - 3
Özel Etüd
Merkezleri
5 - - - - - - - - - - - 5
TOPLAM 36 4 2 6 3 7 3 4 7 7 4 5 88
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
Yukarıdaki tabloya göre Çankırı ilindeki diğer eğitim merkezleri incelendiğinde,
il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin sayısının 12, halk eğitim merkezleri sayısının 12,
mesleki eğitim merkezi sayısının 1, rehberlik ve araştırma merkezi sayısının 1,
öğretmenevleri sayısının 7, bilim ve sanat merkezi sayısının 1, resmi yurt ve pansiyon
sayısının 22, özel yurt ve pansiyon sayısının 17, özel motorlu taşıt sürücü kursları
117
sayısının 5, özel rehabilitasyon merkezi sayısının 2, özel çeşitli kurs sayısının 3 ve özel
etüt merkezi sayısının 5 olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Diğer eğitim merkezlerinin
sayısı içinde en fazla sayıya sahip ilçe Merkez iken en az sayıya sahip ilçe ise
Bayramören’dir. Ayrıca tabloya göre Çankırı ilinde diğer eğitim merkezleri içerisinde
resmi yurt ve pansiyon sayısının 22 ile en yüksek sayıda olduğu, mesleki eğitim merkezi
sayısının, rehberlik ve araştırma merkezi sayısının ve bilim sanat merkezi sayısının 1 ile
en düşük sayıda olduğu görülmektedir (Tablo 3. 13)
Grafik 3. 3. Çankırı İli Toplam Öğretmen Sayısı (2015-2016)
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
Yukarıdaki grafikte Çankırı ilindeki 2015-2016 eğitim-öğretim yılındaki toplam
öğretmen sayısının anaokulu, ilkokul, ortaokul, genel liseler, mesleki ve teknik lise
bünyesindeki dağılımına yer verilmiştir. Grafikteki verilere göre anaokulu ve anasınıfı
kademesindeki öğretmen sayısının 155, ilkokul kademesindeki öğretmen sayısının 537,
ortaokul kademesindeki öğretmen sayısının 559, genel lise kademesindeki öğretmen
sayısının 221, mesleki ve teknik lise kademesindeki öğretmen sayısının 493 olmak üzere
toplamda 1983 öğretmenin istihdam edildiği görülmektedir. Yine grafik incelendiğinde
en fazla öğretmen sayısının ortaokulda; en az öğretmen sayısının ise anaokulu ve anasınıfı
kademesinde olduğu görülmektedir (Grafik 3. 3).
155537 559
221493
732
1983
0
500
1000
1500
2000
2500
Seri1
118
Grafik 3. 4. Çankırı İli Anaokulu Bünyesinde Çalışan Öğretmen Sayısı (2015-2016)
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
Grafik 3. 4’te 2015-2016 eğitim öğretim yılındaki Çankırı ili Anaokulu
bünyesinde çalışan öğretmen sayılarına yer verilmiştir. Kendi bünyesinde bağımsız
anaokulunda çalışan öğretmen sayısı 75, ilkokul bünyesinde bulunan anasınıfında çalışan
öğretmen sayısı 56, ortaokul bünyesinde bulunan anasınıfında çalışan öğretmen sayısı 11,
ortaöğretim bünyesinde bulunan anasınıfında çalışan öğretmen sayısı 1, kız meslek lisesi
bünyesinde uygulanan anasınıfında çalışan öğretmen sayısı 4 ve özel ilköğretim okulu
bünyesinde bulunan anasınıfında çalışan öğretmen sayısı 8’dir. Grafiğe göre en fazla
öğretmen bağımsız anaokullarında çalışmakta, en az öğretmen ise ortaöğretim
bünyesinde bulunan anasınıflarında çalışmaktadır (Grafik 3. 4).
75
56
11
1 48
Anaokulu İlkokul
Bünyesinde
Bulunan
Anasınıfı
Ortaokul
Bünyesinde
Bulunan
Anasınıfı
Ortaöğretim
Bünyesinde
Bulunan
Anasınıfı
Kız Meslek
Lisesi
Bünyesinde
Uygulanan
Anasınıfı
Özel
İlköğretim
Okulu
Anasınıfı
Seri1
119
Grafik 3. 5. Çankırı İli İlkokul Bünyesinde Çalışan Öğretmen Sayısı (2015-2016)
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
Yukarıdaki grafikte 2015-2016 eğitim-öğretim yılındaki Çankırı ilinde ilkokul
bünyesinde çalışan öğretmen sayılarına yer verilmiştir. Grafiğe göre ilkokulda çalışan
öğretmen sayısı 441, özel eğitim uygulama merkezinde (I. Kademe) çalışan öğretmen
sayısı 74 ve özel ilkokulda çalışan öğretmen sayısı 1’dir. İlkokul bünyesinde çalışan
öğretmen sayısının en yüksek değeri ilkokulda iken en düşük değeri özel ilkokul
kademesindedir (Grafik 3. 5).
441
74
1
İlkokul Özel Eğitim Uygulama
Merkezi (I. Kademe)
Özel İlkokul
Seri1
120
Grafik 3. 6. Çankırı İli Ortaokul Bünyesinde Çalışan Öğretmen Sayısı (2015-2016)
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
Grafik 3. 6’da 2015-2016 eğitim- öğretim yılındaki Çankırı ilindeki ortaokul
bünyesinde çalışan öğretmen sayılarına yer verilmiştir. Grafikteki sayısal verilere göre
479 öğretmen düz ortaokulda, 40 öğretmen imam hatip ortaokulunda, 18 öğretmen yatılı
bölge ortaokulunda, 3 öğretmen özel eğitim uygulama merkezinde (II. Kademe), 19
öğretmen özel ortaokulda çalışmaktadır. Bununla birlikte öğretmen sayısının en yüksek
olduğu okul türü düz ortaokul iken öğretmen sayısının en düşük olduğu okul türü ise özel
eğitim uygulama merkezidir (Grafik 3. 6).
479
4018 3 19
0
100
200
300
400
500
600
Ortaokul İmam Hatip
Ortaokulu
Yatılı Bölge
Ortaokulu
Özel Eğitim
Uygulama
Merkezi (II.
Kademe)
Özel Ortaokul
121
Grafik 3. 7. Çankırı İli Lise Bünyesinde Çalışan Öğretmen Sayısı (2015-2016)
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
2015-2016 yılları arasında Çankırı ilindeki lise bünyesinde çalışan öğretmen
sayıları grafik 3. 7’de verilmektedir. Grafik incelendiğinde anadolu lisesinde 145
öğretmenin, fen lisesinde 26 öğretmenin, sosyal bilimler lisesinde 33 öğretmenin ve güzel
sanatlar lisesinde 17 öğretmenin çalıştığı görülmektedir. Grafikteki verilere göre en çok
öğretmen Anadolu lisesinde; en az öğretmen ise güzel sanatlar lisesinde çalışmaktadır
(Grafik 3. 7).
145
2633
17
Anadolu Lisesi Fen Lisesi Sosyal Bilimler
Lisesi
Güzel Sanatlar
Lisesi
Seri1
122
Grafik 3. 8. Çankırı İli Meslek Lisesi Bünyesinde Çalışan Öğretmen Sayısı (2015-
2016)
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
Grafik 3. 8’de 2015-2016 eğitim-öğretim yılındaki Çankırı ilinde meslek lisesi
bünyesinde çalışan öğretmen sayılarına yer verilmektedir. Grafiğe göre endüstri meslek
lisesinde çalışan öğretmen sayısı 91, kız meslek lisesinde çalışan öğretmen sayısı 52,
ticaret meslek lisesinde çalışan öğretmen sayısı 45, mesleki ve teknik öğretim lisesinde
çalışan öğretmen sayısı 151, Anadolu turizm ve otelcilik lisesinde çalışan öğretmen sayısı
10, Anadolu imam hatip ve imam hatip lisesinde çalışan öğretmen sayısı 75, Anadolu
sağlık meslek lisesinde çalışan öğretmen sayısı 49, tarım meslek lisesinde çalışan
öğretmen sayısı 20’dir. Yine grafik incelendiğinde meslek lisesi bünyesinde çalışan
öğretmen sayısı en fazla 151 öğretmen ile mesleki ve teknik öğretim lisesinde istihdam
edilirken, meslek lisesi bünyesinde çalışan öğretmen sayısı en az 10 öğretmen ile Anadolu
turizm ve otelcilik lisesinde istihdam edilmektedir (Grafik 3. 8).
91
5245
151
10
75
49
200
20
40
60
80
100
120
140
160
Seri1
123
Grafik 3. 9. Çankırı İli Özel Lise ve Uygulama Merkezleri Bünyesinde Çalışan
Öğretmen Sayısı (2015-2016)
Kaynak: http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016).
Grafik 3. 9’da Çankırı ili özel lise ve uygulama merkezlerinde çalışan 2015-2016
eğitim-öğretim yılındaki öğretmen sayılarına yer verilmektedir. Grafiğe göre özel lisede
çalışan öğretmen sayısı 15 iken, özel eğitim uygulama merkezinde (III. Kademe) çalışan
öğretmen sayısı 3’tür. Bu sayıların az olması Çankırı ilinde nüfusun ve öğrenci sayısının
az olmasına bağlı olarak özel okul ve özel eğitim uygulama merkezi sayısının az
olmasıyla ilişkilidir (Grafik 3. 9).
15
3
Özel Lise Özel Eğitim Uygulama Merkezi (III.
Kademe)
Seri1
124
Tablo 3. 14. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre TR8 Bölgesinde
Cinsiyete Göre Öğretmen Dağılımı (2015-2016)
TR8 Bölgesi
Batı Karadeniz
Erkek Kadın
Okul Öncesi Şehir 123 3 515
Köy 39 553
Toplam 162 4 068
İlkokul Şehir 6 641 7 305
Köy 1 646 1 826
Toplam 8 287 9 131
Ortaokul Şehir 7 703 8 197
Köy 1 724 1 492
Toplam 9 427 9 689
Ortaöğretim Şehir 11 888 8 275
Köy 311 270
Toplam 12 199 8 545
Genel Ortaöğretim Şehir 5 082 3 487
Köy 36 34
Toplam 5 118 3 521
Mesleki ve Teknik
Ortaöğretim
Şehir 6 806 4 788
Köy 275 236
Toplam 7 081 5 024
Genel TOPLAM 42 274 39 978
Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim, Milli Eğitim
Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Ankara, 2015/2016, ss. 42, 43.
Yukarıdaki tabloda 2015-2016 eğitim-öğretim yılındaki istatistiki bölge birimleri
sıralamasına göre TR8 Bölgesindeki cinsiyete göre öğretmen dağılımına yer
verilmektedir. Tabloya göre okul öncesinde çalışan toplam erkek öğretmen sayısı 162
iken kadın öğretmen sayısı 4068, ilkokul kademesinde çalışan toplam erkek öğretmen
sayısı 8287 iken kadın öğretmen sayısı ise 9131, ortaokul kademesinde çalışan erkek
öğretmen sayısı 9427 iken kadın öğretmen sayısı 9689, ortaöğretim kademesinde çalışan
erkek öğretmen sayısı 12199 iken kadın öğretmen sayısı 8545, genel ortaöğretim
kademesinde çalışan erkek öğretmen sayısı 5118 iken kadın öğretmen sayısı 3521,
mesleki ve teknik ortaöğretim kademesinde çalışan erkek öğretmen sayısı 7081 iken
kadın öğretmen sayısı 5024 tür. Toplamda TR8 Bölgesinde 42274 erkek öğretmen
çalışırken, 39978 kadın öğretmen çalışmaktadır. En fazla öğretmen sayısı ortaöğretim
kademesinde iken en az öğretmen sayısı da okul öncesi kademesindedir. Cinsiyete bağlı
olarak ise en fazla erkek öğretmen ortaöğretim kademesinde çalışırken, en fazla kadın
öğretmen ortaokul kademesinde çalışmaktadır. Aynı şekilde en az erkek öğretmen okul
öncesi kademesinde çalışırken, en az kadın öğretmen genel ortaöğretim kademesinde
çalışmaktadır (Tablo 3. 14).
125
Tablo 3. 15. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre TR822 (Çankırı)
Bölgesinde Cinsiyete Göre Öğretmen Dağılımı (2015-2016)
TR822 Bölgesi (Çankırı) Erkek Kadın
Okul Öncesi Şehir 8 142
Köy 1 11
Toplam 9 153
İlkokul Şehir 235 234
Köy 40 31
Toplam 275 265
Ortaokul Şehir 271 279
Köy 18 20
Toplam 289 299
Ortaöğretim Şehir 445 327
Köy - -
Toplam 445 327
Genel Ortaöğretim Şehir 171 104
Köy - -
Toplam 171 104
Mesleki ve Teknik
Ortaöğretim
Şehir 274 223
Köy - -
Toplam 274 223
GENEL TOPLAM 1463 1371
Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim, Milli Eğitim
Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Ankara, 2015/2016, s. 42.
Tablo 3. 15’de 2015-2016 eğitim-öğretim yılındaki istatistiki bölge birimleri
sıralamasına göre TR822 Çankırı Bölgesindeki cinsiyete göre öğretmen dağılımına yer
verilmektedir. Tabloya göre okul öncesinde çalışan toplam erkek öğretmen sayısı 9 iken
kadın öğretmen sayısı 153, ilkokul kademesinde çalışan toplam erkek öğretmen sayısı
275 iken kadın öğretmen sayısı ise 265, ortaokul kademesinde çalışan erkek öğretmen
sayısı 289 iken kadın öğretmen sayısı 299, ortaöğretim kademesinde çalışan erkek
öğretmen sayısı 445 iken kadın öğretmen sayısı 327, genel ortaöğretim kademesinde
çalışan erkek öğretmen sayısı 171 iken kadın öğretmen sayısı 104, mesleki ve teknik
ortaöğretim kademesinde çalışan erkek öğretmen sayısı 274 iken kadın öğretmen sayısı
223’tür. Toplamda Çankırı ilinde 1463 erkek öğretmen; 1371 kadın öğretmen
çalışmaktadır. En fazla öğretmen sayısı ortaöğretim kademesinde iken en az öğretmen
sayısı da okul öncesi kademesindedir. Cinsiyete bağlı olarak ise en fazla erkek öğretmen
ortaöğretim kademesinde çalışırken, en fazla kadın öğretmen ortaöğretim kademesinde
çalışmaktadır. Aynı şekilde en az erkek öğretmen okul öncesi kademesinde çalışırken, en
az kadın öğretmen genel ortaöğretim kademesinde çalışmaktadır (Tablo 3. 15).
126
3. 2. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
Çalışmanın genelinde literatür taraması ve veri toplama aracı olarak anket
çalışması olmak üzere iki farklı yöntem kullanılmıştır. Literatür taraması yöntemi
kullanılırken dünyada ve Türkiye’de kadın çalışanların işgücü piyasalarına girişinden
hareketle Türkiye’de kadın istihdamının yapısı ve kadın istihdamını etkileyen temel
dinamikler, kadın çalışanların demografik özellikleri, çalışma yaşamına katılma biçimleri
ve işgücü piyasalarında karşılaştıkları temel sorunlara değinilmiştir. Çalışmanın yine
literatür taraması kısmında kadın çalışanların işgücü piyasalarına katılımlarını sağlayacak
ulusal ve uluslararası düzenlemelere yer verilmiştir. Ayrıca bu çalışmanın temel
konusunu oluşturan kadın çalışanların yapmış oldukları elektronik ticaretin genel yapısı,
tarihi geçmişi, özellikleri, elektronik ticaret araçları, elektronik ticaretin avantaj ve
dezavantajları başta olmak üzere dünyada ve Türkiye’de elektronik ticaretin ortaya çıkışı
ve gelişimiyle ilgili bilgilere etraflıca yer verilmiştir.
Çalışmada kullanılan ikinci yöntem ise veri toplama esasına dayalı anket
uygulaması yöntemidir. Anket yöntemi sosyal bilimlerde daha sağlıklı verilere ulaşmak
amacıyla araştırmacılar tarafından oldukça tercih edilmektedir. Çalışmada anket yöntemi
kullanılarak Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullarda görev yapan kadın
çalışanların (öğretmen, idari personel, şirket personeli) elektronik ticaret eğilimlerini ve
bu doğrultuda elektronik ticaret yapma nedenlerini, sosyal politikanın dezavantajlı
gruplarından biri olan kadın çalışanların boş zamanı kullanma ve internet üzerinden
alışveriş yapma yönelimleri arasındaki ilişkiyi göz önüne alarak bilimsel anlamda ortaya
koymak, tespit etmek ve değerlendirmek amaçlanmaktadır.
3. 3. ARAŞTIRMANIN MODELİ VE HİPOTEZLER
Çalışmanın amacına uygun olarak kadın çalışanların elektronik ticaret eğilimlerini
tespit etmek için şekil 3.1’de yer alan model uygulanmıştır. Modele göre kadın
çalışanların yaş, gelir, medeni durum, çocuk sayısı, meslek, eğitim durumu olmak üzere
altı temel demografik faktörün, internetten yapılan alışverişin yararına ilişkin düşünceleri,
internetten yapılan alışverişin zararına ilişkin düşünceleri ve site seçimine ilişkin
düşünceleri etkilediği öngörülmüştür. Yine çalışmada yer verilen demografik faktörler ile
kadın çalışanların ürün satın alma eğilimleri arasındaki ilişkiye modelde yer verilmiştir.
127
Şekil 3. 1. Araştırma Modeli
Demografik Veriler
Yaş
Gelir
Medeni Durum
Çocuk Sayısı
Meslek
Eğitim Durumu
İnternetten
Yapılan
Alışverişin
Yararlarına Dair
Düşünceler
Site Seçimi ile
İlgili Eğilimler
İnternetten
Yapılan
Alışverişin
Zararlarına Dair
Düşünceler
Ürün Satın Alma
Eğilimleri
128
Çalışmada yaş, gelir, medeni durum, çocuk sayısı, meslek ve eğitim durumu
faktörlerinin kadın çalışanların internetten yapılan alışverişin yararına ilişkin düşünceleri,
internetten yapılan alışverişin zararına ilişkin düşünceleri ve site seçimine ilişkin
düşünceleri üzerindeki etkisi incelenerek bu faktörlerin kadın çalışanların ürün satın alma
eğilimlerini yönlendirmedeki etkisi tespit edilmeye çalışılacaktır. Bu tespitlerin
yapılabilmesi için araştırmanın amaçları doğrultusunda aşağıdaki hipotezler
oluşturulmuştur.
H1a: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimler arasında yaşlarına göre fark
vardır.
H1b: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında gelirlerine göre
fark vardır.
H1c: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında medeni
durumlarına göre fark vardır.
H1d: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında çocuk sayılarına
göre fark vardır.
H1e: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında mesleklerine göre
fark vardır.
H1f: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında eğitim durumlarına
göre fark vardır.
H2a: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında yaşlarına göre fark vardır.
H2b: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında gelirlerine göre fark vardır.
H2c: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında medeni durumlarına göre fark vardır.
H2d: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında çocuk sayılarına göre fark vardır.
H2e: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında mesleklerine göre fark vardır.
H2f: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında eğitim durumlarına göre fark vardır.
129
H3a: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında yaşlarına göre fark vardır.
H3b: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında gelirlerine göre fark vardır.
H3c: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında medeni durumlarına göre fark vardır.
H3d: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında çocuk sayılarına göre fark vardır.
H3e: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında mesleklerine göre fark vardır.
H3f: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında eğitim durumlarına göre fark vardır.
H4: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri ile ürün satın alma eğilimleri
arasında pozitif bir ilişki vardır.
H5: Kadın çalışanların ürün satın alma eğilimleri arasında internetten alışverişin
yararlarına dair düşünceleri ile ürün satın alma eğilimleri arasında pozitif bir ilişki vardır.
H6: Kadın çalışanların internetten yapılan alışverişin zararlarına dair düşünceleri
ile ürün satın alma eğilimleri arasında negatif bir ilişki vardır.
H7a: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile iş yoğunluğu
arasında anlamlı bir ilişki vardır.
H7b: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile medeni
durumları arasında pozitif bir ilişki vardır.
H7c: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile sahip olduğu
çocuk sayısı arasında pozitif bir ilişki vardır.
H7d: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile akıllı telefon
kullanmaları arasında pozitif bir ilişki vardır.
H7e: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile çalışma
süreleri arasında pozitif bir ilişki vardır.
H7f: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı ile yaşları arasında pozitif
bir ilişki vardır.
H7g: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı ile eğitim düzeyleri
arasında anlamlı bir ilişki vardır.
130
H7h: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı ile gelirleri arasında
anlamlı bir ilişki vardır.
H7ı: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı ile internet kullanım
sıklığı arasında anlamlı bir ilişki vardır.
H8a: Kadın çalışanların internet alışverişine harcadıkları miktar ile yaşları
arasında negatif bir ilişki vardır.
H8b: Kadın çalışanların bir yıl içinde internet alışverişine harcadıkları miktar ile
eğitim düzeyleri arasında pozitif bir ilişki vardır.
H8c: Kadın çalışanların bir yıl içinde internet alışverişine harcadıkları miktar ile
gelir düzeyleri arasında pozitif bir ilişki vardır.
H8d: Kadın çalışanların bir yıl içinde internet alışverişine harcadıkları miktar ile
internet kullanım sıklığı arasında anlamlı bir ilişki vardır.
3. 4. ANAKÜTLE VE ÖRNEKLEM SEÇİMİ
Çalışmanın anakütlesi ve örneklemiyle ilgili spesifik bilgilere yer vermeden önce
literatürdeki bilgilerden hareketle anakütle ve örneklem kavramlarına değinmek yerinde
olacaktır. “Verilerin elde edildiği kaynaklara birim ve bu birimlerin oluşturduğu
topluluğu da anakütle” denir. Örneklem ise anakütleyi oluşturan tüm birimlere ulaşmanın
mümkün olmadığı durumlarda ana kütle içerisinden bir kesit alınarak elde edilen
anakütlenin bir alt kümesi olarak tanımlanmaktadır.241 Başka bir tanıma göre örneklem,
“herhangi bir evrenden belli bir yolla seçilmiş daha küçük sayıdaki obje ya da bireylerin
oluşturduğu gruba” denir. 242 Doğru ve güvenilir veriler elde etmek için ana kütle ve
örneklem seçimi oldukça önemlidir. Örneklem büyüklükleri tam olarak belirlenemeyen
bilimsel araştırmaların kalitesi ve doğruluğu sorgulanacak, bu da bilimsel araştırmanın
geçerliliği ve güvenilirliğine zarar verecektir.243
Şekil 3. 2. Anakütle, Örnek, Parametre ve İstatistik Kavramları İlişkisi
241 Lorcu Fatma, Örneklerle Veri Analizi SPPS Uygulamalı, Detay Yayıncılık, Ankara, 2015, ss. 14, 15. 242 Tan Şeref, SPSS ve Excel Uygulamalı Temel İstatistik 1, 1. Baskı, Pegem Akademi, Ankara, 2016, s.
8. 243 Lorcu, a.g.e., s. 16.
Anakütle
Örnek
İstatistikleri
Örnek
Anakütle
Parametreleri
131
Kaynak: Lorcu Fatma, Örneklerle Veri Analizi SPPS Uygulamalı, Detay Yayıncılık,
Ankara, 2015, s. 16.
Çalışmanın ana kütlesini Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullarda
görev yapmakta olan kadın çalışanlar oluşturmaktadır. Çankırı İl Merkezi Milli Eğitim
Müdürlüğü Personel Daire Başkanlığı’nın sahip olduğu veri tabanları incelenerek elde
edilen bilgilere göre Çankırı genelinde ilçelerde dahil olmak üzere toplamda 1371 kadın
öğretmen ve idari personel ile 123 şirket personelinin görev yaptığı tespit edilmiştir. Söz
konusu bu çalışanlar anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, bilim sanat merkezi ve
rehabilitasyon merkezi gibi Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı farklı eğitim kurumlarında
çalışmaktadırlar. O nedenle çalışmanın ana kütlesini bu okullarda görev yapmakta olan
1494 kadın öğretmen, idari personel ve şirket personeli oluşturmaktadır.
Çalışmanın örnekleminin belirlenmesinde aşağıdaki örneklem hacmi belirleme
formülünden yararlanılmıştır.244
Nt2pq
n= (1)
(N-1)d2 + t2 pq
n= Örneklem Büyüklüğü
N= Anakütle Hacmi
t= Güven Düzeyine Ait t Dağılımının Tablodaki Yeri
p= 0,50 Oranının Tahmini
244 Bayram Nuran, Veri Analizi Excel ve SPSS Uygulamalarıyla Birlikte, 2. Baskı, Ezgi Kitabevi, Bursa,
2016, s. 6.
132
q= 0,50
d= Örnekleme Hatası
Tablo 3. 16. = 0.05 İçin Örneklem Büyüklükleri
Evren
Büyük-
lüğü
+- 0.03 örnekleme hatası
(d) +
-0.05 örnekleme hatası
(d) +
-0.10 örnekleme hatası
(d)
p=0.5
q=0.5
p=0.8
q= 0.2
p=0.3
q=0.7
p=0.5
q=0.5
p=0.8
q= 0.2
p=0.3
q=0.7
p=0.5
q=0.5
p=0.8
q= 0.2
p=0.3
q=0.7
100 92 87 90 80 71 77 49 38 45
500 341 289 321 217 165 196 81 55 70
750 441 358 409 254 185 226 85 57 73
1000 516 406 473 278 198 244 88 58 75
2500 748 537 660 333 224 286 93 60 78
5000 880 601 760 357 234 303 94 61 79
10000 964 639 823 370 240 313 95 61 80
25000 1023 665 865 378 244 319 96 61 80
50000 1045 674 881 381 245 321 96 61 81
100000 1056 678 888 383 245 322 96 61 81
1000000 1066 682 896 384 246 323 96 61 81
100
milyon
1067 683 896 384 245 323 96 61 81
Kaynak: Yazıcıoğlu Yahşi ve Erdoğan Samiye, SPSS Uygulamalı Bilimsel Araştırma
Yöntemleri, 1. Baskı, Detay Yayıncılık, Ankara, 2004, s. 50.
Örneklem hacmi belirleme formülü göz önünde bulundurularak yapılan
hesaplamalara göre çalışmanın örneklem hacmi örnekleme hatası ± % 5 olduğunda %95
güven düzeyinde 306 kişi olarak belirlenmiştir.
3. 5. VERİ TOPLAMA ARAÇLARI
Araştırmada veri toplama aracı olarak 50 soruyu içeren 5 bölümden oluşan bir
anket formu kullanılmıştır. Araştırmanın anket formu hazırlanırken daha önceki
araştırmalarda geliştirilmiş, geçerliliği ve güvenirliliği test edilmiş ulusal ve uluslararası
ölçeklerden faydalanılmıştır. Bu anlamda ölçek hazırlanırken ulusal düzeyde “İnternet
Üzerinden Alışveriş: Demografik Faktörlerin, Bireysel İhtiyaçların Etkisi Üzerine
Ampirik Bir Değerlendirme”245, “Elektronik Perakende Sektörü ve İnternet Alışverişi
Tüketici Davranışı: Türkiye Örneği”246 ve “Online (Çevrim İçi) Alışverişte
Akademisyen Davranışları ve Alışverişe Yönelten Etkenler”, 247 adlı çalışmalar dikkate
245 Bkz. Armağan Ece Aksu ve Turan Aykut Hamit, “İnternet Üzerinden Alışveriş: Demografik Faktörlerin,
Bireysel İhtiyaçların Etkisi Üzerine Ampirik Bir Değerlendirme”, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 28, Sayı 3, 2014, ss. 1-23. 246 Bkz. İzgi Berna Balcı, Şahin İrem, “Elektronik Perakende Sektörü ve İnternet Alışverişi Tüketici
Davranışı: Türkiye Örneği” Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2013, ss. 9-27. 247 Bkz. Çetin Hakan, “Online (Çevrim İçi) Alışverişte Akademisyen Davranışları ve Alışverişe Yönelten
Etkenler”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 19, Sayı 4,
2014, ss. 65-76.
133
alınmıştır. Uluslararası düzlemde ise “Online Consumer Behaviour: An Emprical Study
Based on Theory of Planned Behaviour”248 adlı çalışma ile “Factors Affecting Online
Shopping Behaviour of Indian Consumers”249 adlı çalışmalardan faydalanılmıştır.
Anketin birinci kısmını oluşturan A bölümünde ilk 10 soru kadın çalışanların
demografik özellikleri, çalışma süreleri ve çalışma nedenleri ile ilgilidir. Yine aynı
bölümde yer alan 11-20 arasındaki sorular kadın çalışanların internet üzerinden elektronik
ticaret yapma olasılıklarını belirlemeye yöneliktir. Bu doğrultuda 12. soru internet
kullanım süresi, 13. soru internete bağlanılan yer, 14. soru internet kullanma şekilleri, 15
ve 16. sorular internet alışveriş sıklığı, 17. soru internet üzerinden yapılan harcama
miktarı, 18. soru en sık satın alınan ürünler, 19. soru ödeme araçları, 20. soru internet
alışveriş sitelerine ulaşma yöntemlerini ölçmeyi amaçlamaktadır. Anketin B, C, D ve E
bölümlerinde 5’li Likert tipi ölçeklendirme deseni kullanılmıştır.
Kesinlikle
Katılmıyorum
Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle
Katılıyorum
Anketin 9 sorudan oluşan B bölümünde kadın çalışanların elektronik ticaret
hakkındaki pozitif algı düzeylerini belirlemeyi amaçlayan yargı ifadelerine yer verilirken
anketin 11 sorudan oluşan C bölümünde ise kadın çalışanların elektronik ticaret
hakkındaki negatif algı düzeylerini belirlemeyi amaçlayan yargı ifadelerine yer
verilmiştir. Anketin 4 sorudan oluşan D bölümü kadın çalışanların internet
alışverişlerinde ürün satın alma eğilimlerini belirlemeyi amaçlayan sorulardan
oluşmaktadır. Anketin 6 sorudan oluşan E bölümü kadın çalışanların internetten
yaptıkları alışverişte site seçimi ile ilgili eğilimlerini belirlemeyi amaçlamaktadır.
Anket görüşmesi tamamlanan formlar düzenlendikten sonra kodlanarak bilgisayar
ortamında Sosyal Bilimler için kullanılan SPSS programında veri girişleri yapılmıştır.
Girişi yapılan veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 20.0
programı kullanılarak analiz edilmiştir.
248 Bkz. Chen Liqiang, Online Consumer Behavior: An Empirical Study Based on
Theory of Planned Behavior, University of Nebraska, Lincoln, USA, 2009. 249 Bkz. Sinha Jayendra, Factors Affecting Online Shopping Behavior of Indian
Consumers, University of South Carolina, USA, 2010.
134
3. 6. ANKETİN UYGULANMASI
Çalışmada anket sorularının katılımcılar tarafından yanlış veya eksik
anlaşılmasını önlemek amacıyla Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullarda
görev yapmakta olan kadın çalışanlardan 37 tanesine ön test çalışması yapılmıştır. Ön
testlerden elde edilen geribildirimler doğrultusunda revize edilen ankete son şekli
verilmiştir. Ankete son şekli verildikten sonra anketin saha çalışması gerçekleştirilmiştir.
Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullarda görev yapan kadın çalışanların
elektronik ticaret (alışveriş) eğilimlerini belirlemek amacıyla yapılan bu saha
çalışmasında katılımcılara 400 tane anket dağıtılmış, bu anketlerden 341 tanesinin geri
dönüşü gerçekleşmiş ve 14 tanesi eksik veya yanlış doldurulması nedeniyle
değerlendirmeye tabi tutulmamıştır.
Çalışmanın uygulama kısmını içeren saha araştırmasına başlamadan önce
Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve
Endüstriyel İlişkiler Anabilim dalından Çankırı İl Merkezi Milli Eğitim Müdürlüğü’ne
bağlı okullarda doktora tez araştırması yapılacağına dair resmi yazı alınmış ve Çankırı
Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü Personel Daire Başkanlığı tarafından gerekli onaylar
alındıktan sonra Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullarda kadın çalışanlara
anket uygulanmıştır.
Bu çalışma, Çankırı İl merkezinde bulunan Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı
anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, bilim sanat merkezleri ve rehabilitasyon merkezleri gibi
farklı kademelerde görev yapan kadın çalışanlar üzerinde yüz yüze anket yöntemi
kullanılarak, %95 güven aralığı ve (+,- 5) yanılgı payında toplam 327 örneklem üzerinde
gerçekleştirilmiştir. Örneklem içerisinde yer alan ve il merkezinde bulunan tüm okullar
ziyaret edilerek okul idarecilerinin bilgisi dâhilinde kadın çalışanlara uygulanan anket ile
objektif verilerin elde edilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın saha araştırması
kadın çalışanların mesai saatleri ve teneffüs araları dikkate alınarak sabah 08.30 ile akşam
17.00 saatleri arasında gerçekleştirilmiştir. Anketin katılımcılar üzerinde uygulaması
aşaması ortalama 1 ay içerisinde tamamlanmıştır. Araştırma esnasında özellikle kadın
öğretmenlerin oldukça yoğun çalışması ve teneffüs aralarının kısa olması anketin
uygulanmasını zorlaştırmıştır. Bunun yanı sıra branş öğretmenlerinin okulda anket
uygulanmaya gidildiği gün bulunmaması anketin uygulanmasında dezavantaj
135
oluştururken; şirket üzerinden çalışan kadın personelin ve idari personelin okulda sürekli
bulunuyor olmaları anketin uygulanmasında avantaj oluşturmuştur.
3. 7. VERİLERİN ANALİZİ
Araştırmada elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for
Windows 20.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Veriler değerlendirilirken merkezi
eğilim ölçüleri, değişkenlik ölçüleri, çarpıklık ölçüleri ve basıklık ölçülerinden oluşan
tanımlayıcı istatistiksel metotları (Sayı, Yüzde, Aritmetik Ortalama, Varyans, Standart
Sapma) kullanılmıştır.
Verilerin değerlendirilmesinde katılımcı sayısı yeterli değilse ya da katılımcı
sayısı yeterli olduğu halde veri parametrik test varsayımlarını yerine getiremiyorsa
parametrik olmayan yöntemler kullanılmaktadır. 250 Verilerin normal dağılım özellikleri
çarpıklık ve basıklık değerleri ile ölçülebildiğinden araştırmanın değişkenleri için
parametrik test varsayımlarından normal dağılım analizi uygulanmıştır. Gürbüz ve
Şahin’e (2014) göre çarpıklık ve basıklık değerinin ±1 sınırları içinde kalması verilerin
normal dağılım özelliği gösterdiği şeklinde yorumlanırken 251 George ve Mallery (2003)
göre ise çarpıklık ve basıklık katsayılarının ±2 aralığında değerler olması durumunda
verilerin normal dağıldığı kabul edilmektedir. 252 Kalaycı (2010) ise çarpıklık ve basıklık
ölçütlerinin ±3 aralığında olması durumunda verilerin normal dağılım özelliği
gösterdiğini tespit etmiştir. 253 Araştırmada çarpıklık ve basıklık katsayıları
incelendiğinde ±2 yer aldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle verilerin analizinde parametrik
yöntemler tercih edilmiştir.
Niceliksel verilerin karşılaştırılmasında iki grup arasındaki fark t-testi ile analiz
edilmiştir. İkiden fazla grup durumunda parametrelerin gruplararası karşılaştırmalarında
Tek yönlü (One way) Anova testi uygulanmıştır. Anova (Varyans Analizi) testinin
kullanıldığı durumlarda, homojenlik testi (Levene testi) sonuçlarına göre kullanılan çoklu
karşılaştırmalar da (Post Hotc Tests) değişmektedir. Grup varyanslarının homojen (eşit)
olduğu durumlarda Scheffe, Tukey, LSD testleri kullanılabilir. Varyansların homojen
250 Kalaycı Şeref, SPSS Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistik Teknikleri, 5. Baskı, Asil Yayıncılık,
Ankara, 2010, s. 85. 251 Gürbüz Sait ve Şahin Faruk, Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri, Seçkin Yayıncılık, Ankara,
2014, s. 208. 252 George Darren ve Mallery Paul, SPSS for Windows Step by Step: A Simple Guide and Reference,
17.0 Update, 10a Ed., Pearson, Boston, 2010. 253 Kalaycı, a.g.e.
136
olmadığı durumlarda Dunnett’s C veya Tamhane’s T2 testi seçilebilir. 254 Farklılıkların
hangi gruplardan kaynaklandığını belirlemek için Scheffe ve Tukey ve Games Howell
çoklu karşılaştırma testleri tercih edilmiştir. Araştırmanın bağımlı ve bağımsız
değişkenleri arasındaki ilişki Pearson korelasyon analizi ile test edilmiştir. Ölçekler
arasındaki korelasyon ilişkileri aşağıdaki kriterlere göre değerlendirilmiştir; 255
Tablo 3. 17. Pearson Korelasyon Analizi İlişki Düzeyleri
R İlişki
Düzeyi
0,00 - 0,25 Çok Zayıf
0,26 - 0,49 Zayıf
0,50 - 0,69 Orta
0,70 - 0,89 Yüksek
0,90 - 1,00 Çok Yüksek
Elde edilen bulgular doğrultusunda ölçeğin güvenirliğini belirlemek için yapılan
güvenirlik analizi sonucunda Cronbach Alpha Katsayısı (α)= 0,82 olarak hesaplanmıştır.
Cronbach’s Alpha Katsayısının değerlendirilmesinde kullanılan değerlendirme
kriterlerine göre ölçek, 0,00 ≤ α < 0,40 ise güvenilir değildir; 0,40 ≤ α < 0,60 ise düşük
güvenilirliktedir; 0,60 ≤ α < 0,80 ise oldukça güvenilirdir; 0,80 ≤ α < 1,00 ise yüksek
derecede güvenilir bir ölçektir. Bu bağlamda elde edilen değer 0,80 ≤ α < 1,00 aralığında
olduğundan yüksek derecede güvenilirdir sonucuna ulaşılmıştır. Ölçekte kullanılan
sorular çalışmanın amacına uygundur.
Araştırmada kullanılan likert ölçek için kişilerin verilen önermelerle ilgili
görüşlerini, çok olumludan çok olumsuza kadar sıralanan seçeneklerden belirtmeleri
istenmiştir. Buna göre; (1) kesinlikle katılmıyorum, (2) katılmıyorum, (3) kararsızım, (4)
katılıyorum, (5) kesinlikle katılıyorum, şeklinde bir ölçek kullanılmıştır. Ölçek sonuçları
5.00-1.00=4.00 puanlık bir genişliğe dağılmışlardır. Bu genişlik beşe bölünerek ölçeğin
kesim noktalarını belirleyen düzeyler belirlenmiştir. Ölçek ifadelerinin ve faktör (boyut)
puanlarının değerlendirilmesinde aşağıdaki kriterler esas alınmıştır (Tablo 3. 18).
254 Büyüköztürk Şener, Sosyal Bilimler İçin Veri Analizi El Kitabı, Pegem Akademi Yayınları, Ankara,
2010, s. 49. 255 Kalaycı, a.g.e.,, s. 116.
137
Tablo 3. 18. Çalışmada Kullanılan Likert Tipi Anket Deseni
Seçenekler Puanlar Puan Aralığı Ölçek Değerlendirme
Kesinlikle Katılmıyorum 1 1,00 - 1,79 Çok Düşük
2 1,80 - 2,59 Düşük
3 2,60 - 3,39 Orta
4 3,40 - 4,19 Yüksek
Tamamen Katılıyorum 5 4,20 - 5,00 Çok Yüksek
138
Tablo 3. 19. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular
Tablolar Gruplar Frekans(n) Yüzde
(%)
Yaş 18-30 Yaş 111 33,9
31-40 Yaş 136 41,6
41-50 Yaş 69 21,1
51-60 Yaş 11 3,4 Toplam 327 100,0
Medeni Durumu Evli 254 77,7
Bekâr 66 20,2
Boşanmış 7 2,1
Toplam 327 100,0
Çocuk Sayısı Yok 104 31,8
1 77 23,5
2 112 34,3
3 ve üzeri 34 10,4
Toplam 327 100,0
Meslek Öğretmen 276 84,4 İdari Personel 14 4,3
Şirket Personeli (Hizmetli,
İşkur Personeli)
37 11,3
Toplam 327 100,0
Okul Türü Anaokulu 52 15,9
İlkokul 76 23,2
Ortaokul 93 28,4
Lise 93 28,4
Diğer 13 4,0
Toplam 327 100,0
Eğitim Durumu İlkokul 24 7,3
İlköğretim 3 0,9 Lise 11 3,4
Meslek Yüksek Okulu 8 2,4
Üniversite 249 76,1
Lisansüstü Eğitim [Yüksek
Lisans, Doktora]
32 9,8
Toplam 327 100,0
Gelir 1-1000 TL 18 5,5
1001-2500 TL 49 15,0
2501-4000 TL 240 73,4
4001-6500 TL 14 4,3
6500 TL ve üzeri 6 1,8 Toplam 327 100,0
Kadın çalışanlar yaşa göre 111’i (%33,9) 18-30 yaş, 136’sı (%41,6) 31-40 yaş,
69’u (%21,1) 41-50 yaş, 11’i (%3,4) 51-60 yaş olarak dağılmaktadır.
Kadın çalışanlar medeni duruma göre 254’ü (%77,7) evli, 66’sı (%20,2) bekâr,
7’si (%2,1) boşanmış olarak dağılmaktadır.
Kadın çalışanlar çocuk sayısına göre 104’ü (%31,8) yok, 77’si (%23,5) 1 çocuk,
112’si (%34,3) 2 çocuk, 34’ü (%10,4) 3 ve üzeri çocuk olarak dağılmaktadır.
139
Kadın çalışanlar mesleğe göre 276’sı (%84,4) öğretmen, 14’ü (%4,3) idari
personel, 37’si (%11,3) şirket personeli (hizmetli, İŞKUR personeli) olarak
dağılmaktadır.
Kadın çalışanlar çalıştıkları okul türlerine göre 52’sı (%15,9) anaokulu, 76’sı
(%23,2) ilkokul, 93’ü (%28,4) ortaokul, 93’ü (%28,4) lise, 13’ü (%4,0) diğer olarak
dağılmaktadır.
Kadın çalışanlar eğitim durumlarına göre 24’ü (%7,3) ilkokul, 3’ü (%0,9)
ilköğretim, 11’i (%3,4) lise, 8’i (%2,4) meslek yüksek okulu, 249 (%76,1) üniversite,
32’si (%9,8) lisansüstü [yüksek lisans, doktora] olarak dağılmaktadır.
Kadın çalışanlar gelirlerine göre 18’i (%5,5) 1-1000TL, 49’u (%15,0) 1001-
2500TL, 240’ı (%73,4) 2501-4000TL, 14’ü (%4,3) 4001-6500TL, 6’sı (%1,8) 6500TL
ve üzeri olarak dağılmaktadır.
Tablo 3. 20. Örneklem Grubunun Çalışma Yaşamı Özelliklerine İlişkin Bulgular
Tablolar Gruplar Frekans(n) Yüzde
(%)
Haftalık Çalışma Süresi 20 saatten az 10 3,1
20-30 saat 180 55,0
30-40 saat 97 29,7 40 saatten fazla 40 12,2
Çalışma Yaşamının Temel Sorunları Boş Zaman Problemi 149 45,6
Yoğunluk 198 60,6
Stres Altında Çalışma 111 33,9
Ev İşleri 180 55,0
Çocuklar 98 30,0
Hayat Pahalılığı 66 20,2
Ücret Düşüklüğü 82 25,1
Özlük Hakları 49 15,0
Rol Çatışması 32 9,8
İş-Aile Yaşam Çatışması 55 16,8 Diğer 6 1,8
Çalışma Nedeni Kariyer 112 34,3
Geçim Sıkıntısı 126 38,5
Mesleki Tatmin 134 41,0
Kendini Değerli Hissetme
Duygusu
123 37,6
Emeklilik 65 19,9
Çalışma Koşullarının Cazip
Olması
34 10,4
Diğer 17 5,2
Kadın çalışanlar haftalık çalışma süresine göre 10’u (%3,1) 20 saatten az, 180’i
(%55,0) 20-30 saat, 97’si (%29,7) 30-40 saat, 40’ı (%12,2) 40 saatten fazla olarak
dağılmaktadır.
140
Kadın çalışanlar çalışma yaşamında karşılaştıkları temel sorunlarına göre 149’u
(%45,6) boş zaman problemi, 198’i (%60,6) yoğunluk, 111’i (%33,9) stres altında
çalışma, 180’i (%55,0) ev işleri, 98’i (%30,0) çocuklar, 66’sı (%20,2) hayat pahalılığı,
82’si (%25,1) ücret düşüklüğü, 49’u (%15,0) özlük hakları, 32’si (%9,8) rol çatışması,
55’,i (%16,8) iş-aile yaşam çatışması, 6’sı (%1,8) diğer olarak dağılmaktadır.
Kadın çalışanlar çalışma nedenlerine göre 112’si (%34,3) kariyer, 126’sı (%38,5)
geçim sıkıntısı, 134’ü (%41,0) mesleki tatmin, 123’ü (%37,6) kendini değerli hissetme
duygusu, 65’i (%19,9) emeklilik, 34’ü (%10,4) çalışma koşullarının cazip olması, 17’si
(%5,2) diğer olarak dağılmaktadır.
141
Tablo 3. 21. Örneklem Grubunun İnternet Kullanım Özelliklerine İlişkin Bulgular
Tablolar Gruplar Frekans(n) Yüzde
(%)
İnternet Kullanım Sıklığı Hergün 243 74,3
Haftada Bir veya Birkaç Kez 51 15,6
Ayda Bir veya Birkaç Kez 33 10,1
Aktif İnternet Kullanım Süresi 1 Yıldan Fazla 40 12,2 1-2 Yıl 17 5,2
3-4 Yıl 38 11,6
4 Yıldan Fazla 232 70,9
İnternete Bağlanılan Yer/Ortam Ev 200 61,2
İşyeri 100 30,6
İnternet Kafe/Wifi 10 3,1
Akıllı Telefon 236 72,2
İnternet Kullanma Şekilleri İletişim [e-posta, mail, chat] 236 72,2
Dosya İndirme 212 64,8
Haberleri Takip Etme 241 73,7
Akademik veya Bilimsel Araştırma
157 48,0
Ürün/Hizmetlerle İlgili Bilgi
Edinme veya Karşılaştırma
Yapma
134 41,0
Resmi Kurum İşlemleri, Bilgi,
Başvuru
191 58,4
Alışveriş 173 52,9
Bankacılık ve Diğer Ödemeler 150 45,9
Eğlence, Oyun 81 24,8
Forum Sitelerini Takip Etme 87 26,6
İnternet Üzerinden Alışveriş Yapıyor
musunuz?
Hayır 75 22,9
Sık Sık 38 11,6 Genelde 47 14,4
Bazen 98 30,0
Nadiren 69 21,1
İnternetten Alışveriş Yapma Sıklığı Hiç 72 22,0
Haftada Bir Kez 7 2,1
Haftada Birkaç Kez 8 2,4
İki Haftada Bir 17 5,2
Ayda Bir Kez 115 35,2
Yılda Bir Kez 108 33,0
İnternet Alışverişine Harcanan
Ortalama Tutar (TL)
Hiç 84 25,7
1000 TL veya altı 197 60,2 1001 TL- 2000 TL 31 9,5
2000 TL ve üzeri 15 4,6
İnternet Üzerinden En Sık Alınan
Ürünler
CD/DVD 4 1,2
Kitap 108 33,0
Sağlık, Kozmetik 45 13,8
Elektronik Eşya 63 19,3
Giyim, Ayakkabı, Aksesuar 187 57,2
Ev Eşyası 75 22,9
Gıda ve Temizlik Ürünleri 14 4,3
Seyahat, Rezervasyon 75 22,9
İnternet Alışverişinde Kullanılan
Ödeme Araçları
Kredi Kartı 203 62,1 Sanal Kredi Kartı 29 8,9
Havale 15 4,6
Maaş Kartı 20 6,1
Posta Çeki 3 0,9
Kapıda Ödeme 84 25,7
142
İnternet Alışverişinde Alışveriş
Sitelerine Ulaşma Yöntemi
Arama Motoru ve Linkler 200 61,2 Sosyal Medya Kullanımı 79 24,2
Radyo ve TV Reklamları 12 3,7
Gazete, Dergi, Magazin vb. 12 3,7
Arkadaş ve Yakın Çevre
Tavsiyesi
101 30,9
Kadın çalışanlar internet kullanım sıklıklarına göre 243’ü (%74,3) her gün, 51’i
(%15,6) haftada bir veya birkaç kez, 33’ü (%10,1) ayda bir veya birkaç kez olarak
dağılmaktadır.
Kadın çalışanlar aktif internet kullanım sürelerine göre 40’ı (%12,2) 1 yıldan
fazla, 17’si (%5,2) 1-2 yıl, 38’i (%11,6) 3-4 yıl, 232’si (%70,9) 4 yıldan fazla olarak
dağılmaktadır.
Kadın çalışanlar internete bağlanılan yer/ortama göre 200’ü (%61,2) ev, 100’ü
(%30,6) işyeri, 10’u (%3,1) internet kafe/wifi, 236’sı (%72,2) akıllı telefon olarak
dağılmaktadır.
Kadın çalışanlar internet kullanma şekillerine göre 236’sı (%72,2) iletişim [e-
posta, mail, chat], 212’si (%64,8) dosya indirme, 241’i (%73,7) haberleri takip etme,
157’si (%48,0) akademik veya bilimsel araştırma, 134’ü (%41,0) ürün/hizmetlerle ilgili
bilgi edinme veya karşılaştırma yapma, 191’i (%58,4) resmi kurum işlemleri, bilgi,
başvuru, 173’ü (%52,9) alışveriş, 150’si (%45,9) bankacılık ve diğer ödemeler, 81’i
(%24,8) eğlence ve oyun, 87’si (%26,6) forum sitelerini takip etme olarak dağılmaktadır.
Kadın çalışanlar kendilerine yöneltilen internet üzerinden alışveriş yapıyor
musunuz sorusuna göre 75’i (%22,9) hayır, 38’i (%11,6) sık sık, 47’si (%14,4) genelde,
98’i (%30,0) bazen, 69 (%21,1) nadiren olarak dağılmaktadırlar.
Kadın çalışanlar internetten alışveriş yapma sıklığına göre 72’si (%22,0) hiç, 7’si
(%2,1) haftada bir kez, 8’i (%2,4) haftada birkaç kez, 17’si (%5,2) iki haftada bir, 115’i
(%35,2) ayda bir kez, 108’i (%33,0) yılda bir kez olarak dağılmaktadır.
Kadın çalışanlar internet alışverişine harcanan tutara göre 84’ü (%25,7) hiç, 197’si
(%60,2) 1000 TL veya altı, 31’i (%9,5) 1001 TL-2000 TL, 15’i (%4,6) 2000 TL ve üzeri
olarak dağılmaktadır.
Kadın çalışanlar internet üzerinden en sık satın alınan ürünlere göre 4’ü (%1,2)
CD\DVD, 108’i (%33,0) kitap, 45’i (%13,8) sağlık, kozmetik, 63’ü (%19,3) elektronik
eşya, 187’si (%57,2) giyim, ayakkabı, aksesuar, 75’i (%22,9) ev eşyası, 14’ü (%4,3) gıda
ve temizlik ürünleri, 75’i (%22,9) seyahat, rezervasyon olarak dağılmaktadır.
143
Kadın çalışanların internet alışverişinde kullanılan ödeme araçları 203’ü (%62,1)
kredi kartı, 29’u (%8,9) sanal kredi kartı, 15’i (%4,6) havale, 20’si (%6,1) maaş kartı, 3’ü
(%0,9) posta çeki, 84’ü (%25,7) kapıda ödeme olarak dağılmaktadır.
Kadın çalışanların internet alışverişinde alışveriş sitelerine ulaşma yöntemi 200’ü
(%61,2) arama motoru ve linkler, 79’u (%24,2) sosyal medya kullanımı, 12’si (%3,7)
radyo ve TV reklamları, 12’si (%3,7) gazete, dergi, magazin vb., 101’i (%30,9) arkadaş
ve yakın çevre tavsiyesi olarak dağılmaktadır.
144
Tablo 3. 22. Araştırmaya Katılan Kadın Çalışanların İnternetten Yapılan
Alışverişin Yararlarına Dair Düşünceler ile İlgili İfadelere Verdikleri Cevapların
Dağılımı
İnternetten Yapılan
Alışverişin
Yararlarına Dair
Düşünceler
Kesi
nli
kle
Katı
lmıy
oru
m
Katı
lmıy
oru
m
Kararsı
zım
Katı
lıyoru
m
Kesi
nli
kle
Katı
lıyoru
m
f % f % f % f % f % Ort±Ss
İnternet üzerinden
alışveriş yaparken
kontrol tamamen bana
aittir.
45 13,8 61 18,7 52 15,9 103 31,5 66 20,2 3,250±1,341
İnternet üzerinden
alışveriş fiyat avantajı
sağlamaktadır.
29 8,9 43 13,1 26 8,0 168 51,4 61 18,7 3,578±1,190
İnternet üzerinden
alışveriş ürün çeşitliliği sağlamaktadır.
37 11,3 32 9,8 22 6,7 143 43,7 93 28,4 3,682±1,290
İnternet üzerinden
alışveriş yapmak ve
öğrenmek oldukça
kolaydır.
29 8,9 43 13,1 40 12,2 144 44,0 71 21,7 3,565±1,216
İnternet alışverişi
yaparken karşılaştırma
ve kıyaslama yapma
imkânına sahibim.
31 9,5 40 12,2 23 7,0 144 44,0 89 27,2 3,672±1,258
İnternet üzerinden
alışveriş yaparak
zamandan tasarruf sağlıyorum.
30 9,2 46 14,1 38 11,6 137 41,9 76 23,2 3,559±1,244
İnternet üzerinden
alışveriş yapmak
çalışma hayatımı
kolaylaştırmaktadır.
25 7,6 61 18,7 53 16,2 139 42,5 49 15,0 3,385±1,171
İnternet alışverişi
faydalı alışveriş
bilgisine ulaşmayı
sağlamaktadır.
28 8,6 65 19,9 88 26,9 103 31,5 43 13,1 3,208±1,158
İnternet üzerinden
alışveriş yapmak alışveriş ihtiyaçlarıma
cevap vermektedir.
28 8,6 76 23,2 49 15,0 125 38,2 49 15,0 3,278±1,218
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yapılan alışverişin yararlarına
dair düşünceler ile ilgili ifadelere verdikleri cevapların dağılımı incelendiğinde;
“İnternet üzerinden alışveriş yaparken kontrol tamamen bana aittir.” ifadesine
kadın çalışanların %13,8 (n=45) kesinlikle katılmıyorum, %18,7 (n=61) katılmıyorum,
%15,9 (n=52) kararsızım, %31,5 (n=103) katılıyorum, %20,2 (n=66) kesinlikle
145
katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet üzerinden alışveriş yaparken
kontrol tamamen bana aittir.” ifadesine (3,250±1,341) orta düzeyde katıldıkları tespit
edilmiştir.
“İnternet üzerinden alışveriş fiyat avantajı sağlamaktadır.” ifadesine kadın
çalışanların %8,9 (n=29) kesinlikle katılmıyorum, %13,1 (n=43) katılmıyorum, %8,0
(n=26) kararsızım, %51,4 (n=168) katılıyorum, %18,7 (n=61) kesinlikle katılıyorum
yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet üzerinden alışveriş fiyat avantajı
sağlamaktadır.” ifadesine (3,578±1,190) yüksek düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“İnternet üzerinden alışveriş ürün çeşitliliği sağlamaktadır.” ifadesine kadın
çalışanların %11,3 (n=37) kesinlikle katılmıyorum, %9,8 (n=32) katılmıyorum, %6,7
(n=22) kararsızım, %43,7 (n=143) katılıyorum, %28,4 (n=93) kesinlikle katılıyorum
yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet üzerinden alışveriş ürün çeşitliliği
sağlamaktadır.” ifadesine (3,682±1,290) yüksek düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“İnternet üzerinden alışveriş yapmak ve öğrenmek oldukça kolaydır.” ifadesine
kadın çalışanların %8,9 (n=29) kesinlikle katılmıyorum, %13,1 (n=43) katılmıyorum,
%12,2 (n=40) kararsızım, %44,0 (n=144) katılıyorum, %21,7 (n=71) kesinlikle
katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet üzerinden alışveriş yapmak ve
öğrenmek oldukça kolaydır.” ifadesine (3,565±1,216) yüksek düzeyde katıldıkları tespit
edilmiştir.
“İnternet alışverişi yaparken karşılaştırma ve kıyaslama yapma imkânına
sahibim” ifadesine kadın çalışanların %9,5 (n=31) kesinlikle katılmıyorum, %12,2
(n=40) katılmıyorum, %7,0 (n=23) kararsızım, %44,0 (n=144) katılıyorum, %27,2
(n=89) kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet alışverişi
yaparken karşılaştırma ve kıyaslama yapma imkânına sahibim.” ifadesine (3,672±1,258)
yüksek düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“İnternet üzerinden alışveriş yaparak zamandan tasarruf sağlıyorum.” ifadesine
kadın çalışanların %9,2 (n=30) kesinlikle katılmıyorum, %14,1 (n=46) katılmıyorum,
%11,6 (n=38) kararsızım, %41,9 (n=137) katılıyorum, %23,2 (n=76) kesinlikle
katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet üzerinden alışveriş yaparak
zamandan tasarruf sağlıyorum.” ifadesine (3,559±1,244) yüksek düzeyde katıldıkları
tespit edilmiştir.
146
“İnternet üzerinden alışveriş yapmak çalışma hayatımı kolaylaştırmaktadır.”
ifadesine kadın çalışanların %7,6 (n=25) kesinlikle katılmıyorum, %18,7 (n=61)
katılmıyorum, %16,2 (n=53) kararsızım, %42,5 (n=139) katılıyorum, %15,0 (n=49)
kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet üzerinden alışveriş
yapmak çalışma hayatımı kolaylaştırmaktadır.” ifadesine (3,385±1,171) orta düzeyde
katıldıkları tespit edilmiştir.
“İnternet alışverişi faydalı alışveriş bilgisine ulaşmayı sağlamaktadır.” ifadesine
kadın çalışanların %8,6 (n=28) kesinlikle katılmıyorum, %19,9 (n=65) katılmıyorum,
%26,9 (n=88) kararsızım, %31,5 (n=103) katılıyorum, %13,1 (n=43) kesinlikle
katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet alışverişi faydalı alışveriş
bilgisine ulaşmayı sağlamaktadır.” ifadesine (3,208±1,158) orta düzeyde katıldıkları
tespit edilmiştir.
“İnternet üzerinden alışveriş yapmak alışveriş ihtiyaçlarıma cevap vermektedir.”
ifadesine kadın çalışanların %8,6 (n=28) kesinlikle katılmıyorum, %23,2 (n=76)
katılmıyorum, %15,0 (n=49) kararsızım, %38,2 (n=125) katılıyorum, %15,0 (n=49)
kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet üzerinden alışveriş
yapmak alışveriş ihtiyaçlarıma cevap vermektedir.” ifadesine (3,278±1,218) orta düzeyde
katıldıkları tespit edilmiştir.
147
Tablo 3. 23. Araştırmaya Katılan Kadın Çalışanların İnternetten Yapılan
Alışverişin Zararlarına Dair Düşünceler ile İlgili İfadelere Verdikleri Cevapların
Dağılımı
İnternetten Yapılan
Alışverişin Zararlarına
Dair Düşünceler
Kesi
nli
kle
Katı
lmıy
oru
m
Katı
lmıy
oru
m
Kararsı
zım
Katı
lıyoru
m
Kesi
nli
kle
Katı
lıyoru
m
f % f % f % f % f % Ort±Ss
İnternet üzerinden
alışveriş yapmayı oldukça
tehlikeli buluyorum.
27 8,3 113 34,6 94 28,7 71 21,7 22 6,7 2,841±1,067
Alışverişte birebir iletişimi
ve etkileşimi seviyorum.
12 3,7 72 22,0 58 17,7 131 40,1 54 16,5 3,437±1,113
Ürünü görerek ve kontrol
ederek satın almayı tercih
ederim.
9 2,8 45 13,8 49 15,0 140 42,8 84 25,7 3,749±1,070
Özel bilgilerimi internet üzerinden paylaşmak
istemiyorum.
12 3,7 36 11,0 37 11,3 128 39,1 114 34,9 3,905±1,107
Ürünü teslim alma ve iade
etme konusunda firmalara
güven duymuyorum.
12 3,7 79 24,2 96 29,4 89 27,2 51 15,6 3,269±1,102
Şikâyetlerimi
iletemeyeceğimden
korkuyor ve sorunlarımın
çözülemeyeceği endişesini
taşıyorum.
12 3,7 88 26,9 61 18,7 130 39,8 36 11,0 3,275±1,087
İnternet yerine belirli
dükkân veya mağazalardan alışveriş
yapmayı severim.
9 2,8 57 17,4 66 20,2 128 39,1 67 20,5 3,571±1,082
İnternet alışverişine
ihtiyaç duymuyorum.
29 8,9 135 41,3 58 17,7 65 19,9 40 12,2 2,853±1,199
Sipariş edilen ürünün eve
ulaşmasında problemler
yaşıyorum.
25 7,6 159 48,6 58 17,7 55 16,8 30 9,2 2,712±1,117
İnternet üzerinden yapılan
alışverişi pahalı
buluyorum.
48 14,7 169 51,7 54 16,5 41 12,5 15 4,6 2,406±1,031
İstediğim ürün ve hizmetleri internette
bulamıyorum.
35 10,7 177 54,1 49 15,0 46 14,1 20 6,1 2,507±1,056
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yapılan alışverişin zararlarına
dair düşünceler ile ilgili ifadelere verdikleri cevapların dağılımı incelendiğinde;
“İnternet üzerinden alışveriş yapmayı oldukça tehlikeli buluyorum.” ifadesine
kadın çalışanların %8,3 (n=27) kesinlikle katılmıyorum, %34,6 (n=113) katılmıyorum,
%28,7 (n=94) kararsızım, %21,7 (n=71) katılıyorum, %6,7 (n=22) kesinlikle katılıyorum
148
yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet üzerinden alışveriş yapmayı oldukça
tehlikeli buluyorum.” ifadesine (2,841±1,067) orta düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“Alışverişte birebir iletişimi ve etkileşimi seviyorum.” ifadesine kadın çalışanların
%3,7 (n=12) kesinlikle katılmıyorum, %22,0 (n=72) katılmıyorum, %17,7 (n=58)
kararsızım, %40,1 (n=131) katılıyorum, %16,5 (n=54) kesinlikle katılıyorum yanıtını
vermiştir. Kadın çalışanların “Alışverişte birebir iletişimi ve etkileşimi seviyorum.”
ifadesine (3,437±1,113) yüksek düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“Ürünü görerek ve kontrol ederek satın almayı tercih ederim.” ifadesine kadın
çalışanların %2,8 (n=9) kesinlikle katılmıyorum, %13,8 (n=45) katılmıyorum, %15,0
(n=49) kararsızım, %42,8 (n=140) katılıyorum, %25,7 (n=84) kesinlikle katılıyorum
yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “Ürünü görerek ve kontrol ederek satın almayı
tercih ederim.” ifadesine (3,749±1,070) yüksek düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“Özel bilgilerimi internet üzerinden paylaşmak istemiyorum.” ifadesine kadın
çalışanların %3,7 (n=12) kesinlikle katılmıyorum, %11,0 (n=36) katılmıyorum, %11,3
(n=37) kararsızım, %39,1 (n=128) katılıyorum, %34,9 (n=114) kesinlikle katılıyorum
yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “Özel bilgilerimi internet üzerinden paylaşmak
istemiyorum.” ifadesine (3,905±1,107) yüksek düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“Ürünü teslim alma ve iade etme konusunda firmalara güven duymuyorum.”
ifadesine kadın çalışanların %3,7 (n=12) kesinlikle katılmıyorum, %24,2 (n=79)
katılmıyorum, %29,4 (n=96) kararsızım, %27,2 (n=89) katılıyorum, %15,6 (n=51)
kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “Ürünü teslim alma ve iade
etme konusunda firmalara güven duymuyorum.” ifadesine (3,269±1,102) orta düzeyde
katıldıkları tespit edilmiştir.
“Şikâyetlerimi iletemeyeceğimden korkuyor ve sorunlarımın çözülemeyeceği
endişesini taşıyorum.” ifadesine kadın çalışanların %3,7 (n=12) kesinlikle katılmıyorum,
%26,9 (n=88) katılmıyorum, %18,7 (n=61) kararsızım, %39,8 (n=130) katılıyorum,
%11,0 (n=36) kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “Şikâyetlerimi
iletemeyeceğimden korkuyor ve sorunlarımın çözülemeyeceği endişesini taşıyorum.”
ifadesine (3,275±1,087) orta düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“İnternet yerine belirli dükkân veya mağazalardan alışveriş yapmayı severim.”
ifadesine kadın çalışanların %3,7 (n=12) kesinlikle katılmıyorum, %26,9 (n=88)
katılmıyorum, %18,7 (n=61) kararsızım, %39,8 (n=130) katılıyorum, %11,0 (n=36)
149
kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet yerine belirli
dükkân veya mağazalardan alışveriş yapmayı severim.” ifadesine (3,275±1,087) orta
düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“İnternet alışverişine ihtiyaç duymuyorum.” ifadesine kadın çalışanların %8,9
(n=29) kesinlikle katılmıyorum, %41,3 (n=135) katılmıyorum, %17,7 (n=58) kararsızım,
%19,9 (n=65) katılıyorum, %12,2 (n=40) kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın
çalışanların “İnternet alışverişine ihtiyaç duymuyorum.” ifadesine (2,853±1,199) orta
düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“Sipariş edilen ürünün eve ulaşmasında problemler yaşıyorum.” ifadesine kadın
çalışanların %7,6 (n=25) kesinlikle katılmıyorum, %48,6 (n=159) katılmıyorum, %17,7
(n=58) kararsızım, %16,8 (n=55) katılıyorum, %9,2 (n=30) kesinlikle katılıyorum
yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “Sipariş edilen ürünün eve ulaşmasında problemler
yaşıyorum.” ifadesine (2,712±1,117) orta düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“İnternet üzerinden yapılan alışverişi pahalı buluyorum.” ifadesine kadın
çalışanların %14,7 (n=48) kesinlikle katılmıyorum, %51,7 (n=169) katılmıyorum, %16,5
(n=54) kararsızım, %12,5 (n=41) katılıyorum, %4,6 (n=15) kesinlikle katılıyorum
yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet üzerinden yapılan alışverişi pahalı
buluyorum.” ifadesine (2,406±1,031) zayıf düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“İstediğim ürün ve hizmetleri internette bulamıyorum.” ifadesine kadın
çalışanların %10,7 (n=35) kesinlikle katılmıyorum, %54,1 (n=177) katılmıyorum, %15,0
(n=49) kararsızım, %14,1 (n=46) katılıyorum, %6,1 (n=20) kesinlikle katılıyorum
yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İstediğim ürün ve hizmetleri internette
bulamıyorum.” ifadesine (2,507±1,056) orta düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
150
Tablo 3. 24. Araştırmaya Katılan Kadın Çalışanların İnternetten Yapılan
Alışverişte Ürün Satın Alma Eğilimlerine Yönelik İfadelere Verdikleri Cevapların
Dağılımı
İnternetten Yapılan
Alışverişte Ürün Satın
Alma Eğilimleri
Kesi
nli
kle
Katı
lmıy
oru
m
Katı
lmıy
oru
m
Kararsı
zım
Katı
lıyoru
m
Kesi
nli
kle
Katı
lıyoru
m
f % f % f % f % f % Ort±Ss
İnternet üzerinden
alışveriş yaptığım sanal
mağazayı tekrar ziyaret
etmek isterim.
20 6,1 40 12,2 37 11,3 192 58,7 38 11,6 3,574±1,044
İnternet üzerinden
alışveriş yaptığım sanal
mağazadan daha sonra
tekrar alışveriş
yapabilirim.
16 4,9 38 11,6 33 10,1 200 61,2 40 12,2 3,642±1,001
Arkadaşlarıma internet
üzerinden alışveriş
yapmalarını tavsiye
edebilirim.
22 6,7 46 14,1 66 20,2 161 49,2 32 9,8 3,412±1,061
Alışveriş yaptığım sanal
mağazanın sürekli
müşterisi olabilirim.
19 5,8 60 18,3 76 23,2 140 42,8 32 9,8 3,324±1,064
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yapılan alışverişte ürün satın
alma eğilimlerine dair düşünceler ile ilgili ifadelere verdikleri cevapların dağılımı
incelendiğinde;
“İnternet üzerinden alışveriş yaptığım sanal mağazayı tekrar ziyaret etmek
isterim.” ifadesine kadın çalışanların %6,1 (n=20) kesinlikle katılmıyorum, %12,2 (n=40)
katılmıyorum, %11,3 (n=37) kararsızım, %58,7 (n=192) katılıyorum, %11,6 (n=38)
kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet üzerinden alışveriş
yaptığım sanal mağazayı tekrar ziyaret etmek isterim.” ifadesine (3,574±1,044) yüksek
düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“İnternet üzerinden alışveriş yaptığım sanal mağazadan daha sonra tekrar alışveriş
yapabilirim.” ifadesine kadın çalışanların %4,9 (n=16) kesinlikle katılmıyorum, %11,6
(n=38) katılmıyorum, %10,1 (n=33) kararsızım, %61,2 (n=200) katılıyorum, %12,2
(n=40) kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “İnternet üzerinden
alışveriş yaptığım sanal mağazadan daha sonra tekrar alışveriş yapabilirim.” ifadesine
(3,642±1,001) yüksek düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
151
“Arkadaşlarıma internet üzerinden alışveriş yapmalarını tavsiye edebilirim.”
ifadesine kadın çalışanların %6,7 (n=22) kesinlikle katılmıyorum, %14,1 (n=46)
katılmıyorum, %20,2 (n=66) kararsızım, %49,2 (n=161) katılıyorum, %9,8 (n=32)
kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “Arkadaşlarıma internet
üzerinden alışveriş yapmalarını tavsiye edebilirim.” ifadesine (3,412±1,061) yüksek
düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“Alışveriş yaptığım sanal mağazanın sürekli müşterisi olabilirim.” ifadesine kadın
çalışanların %5,8 (n=19) kesinlikle katılmıyorum, %18,3 (n=60) katılmıyorum, %23,2
(n=76) kararsızım, %42,8 (n=140) katılıyorum, %9,8 (n=32) kesinlikle katılıyorum
yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “Alışveriş yaptığım sanal mağazanın sürekli
müşterisi olabilirim.” ifadesine (3,324±1,064) orta düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
Tablo 3. 25. Araştırmaya Katılan Kadın Çalışanların İnternetten Yapılan
Alışverişte Site Seçimi ile İlgili Eğilimlere Yönelik İfadelere Verdikleri Cevapların
Dağılımı
İnternetten Yapılan
Alışverişte Site
Seçimi ile İlgili
Eğilimler
Kesi
nli
kle
Ka
tılm
ıyo
ru
m
Ka
tılm
ıyo
ru
m
Ka
rarsı
zım
Ka
tılı
yo
ru
m
Kesi
nli
kle
Ka
tılı
yo
ru
m
f % f % f % f % f % Ort±Ss
Kullanılan renklerin
çekiciliği
37 11,3 79 24,2 49 15,0 136 41,6 26 8,0 3,107±1,192
Tasarımın göze hoş
gelmesi
24 7,3 51 15,6 46 14,1 175 53,5 31 9,5 3,422±1,090
Aranılan bir ürünün hızlı bir şekilde
bulunabilmesi
10 3,1 21 6,4 35 10,7 191 58,4 70 21,4 3,886±0,918
Tasarımın kullanım
kolaylığı sağlaması
10 3,1 30 9,2 63 19,3 175 53,5 49 15,0 3,682±0,941
Eğlenceli, zevkli, ilgi
çekici, cazip ve
heyecan verici olması
16 4,9 53 16,2 63 19,3 160 48,9 35 10,7 3,443±1,040
Bilinir ve güvenilir
olması
14 4,3 41 12,5 74 22,6 112 34,3 86 26,3 3,657±1,123
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yapılan alışverişte site seçimi
ile ilgili eğilimlere dair düşünceler ile ilgili ifadelere verdikleri cevapların dağılımı
incelendiğinde;
“Kullanılan renklerin çekiciliği” ifadesine kadın çalışanların %11,3 (n=37)
kesinlikle katılmıyorum, %24,2 (n=79) katılmıyorum, %15,0 (n=49) kararsızım, %41,6
(n=136) katılıyorum, %8,0 (n=26) kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın
152
çalışanların “Kullanılan renklerin çekiciliği” ifadesine (3,107±1,192) orta düzeyde
katıldıkları tespit edilmiştir.
“Tasarımın göze hoş gelmesi” ifadesine kadın çalışanların %7,3 (n=24) kesinlikle
katılmıyorum, %15,6 (n=51) katılmıyorum, %14,1 (n=46) kararsızım, %53,5 (n=175)
katılıyorum, %9,5 (n=31) kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların
“Tasarımın göze hoş gelmesi” ifadesine (3,422±1,090) yüksek düzeyde katıldıkları tespit
edilmiştir.
“Aranılan bir ürünün hızlı bir şekilde bulunabilmesi” ifadesine kadın çalışanların
%3,1 (n=10) kesinlikle katılmıyorum, %6,4 (n=21) katılmıyorum, %10,7 (n=35)
kararsızım, %58,4 (n=191) katılıyorum, %21,4 (n=70) kesinlikle katılıyorum yanıtını
vermiştir. Kadın çalışanların “Aranılan bir ürünün hızlı bir şekilde bulunabilmesi”
ifadesine (3,886±0,918) yüksek düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“Tasarımın kullanım kolaylığı sağlaması” ifadesine kadın çalışanların %3,1
(n=10) kesinlikle katılmıyorum, %9,2 (n=30) katılmıyorum, %19,3 (n=63) kararsızım,
%53,5 (n=175) katılıyorum, %15,0 (n=49) kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir.
Kadın çalışanların “Tasarımın kullanım kolaylığı sağlaması” ifadesine (3,682±0,941)
yüksek düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“Eğlenceli, zevkli, ilgi çekici, cazip ve heyecan verici olması” ifadesine kadın
çalışanların %4,9 (n=16) kesinlikle katılmıyorum, %16,2 (n=53) katılmıyorum, %19,3
(n=63) kararsızım, %48,9 (n=160) katılıyorum, %10,7 (n=35) kesinlikle katılıyorum
yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların “Eğlenceli, zevkli, ilgi çekici, cazip ve heyecan
verici olması” ifadesine (3,443±1,040) yüksek düzeyde katıldıkları tespit edilmiştir.
“Bilinir ve güvenilir olması” ifadesine kadın çalışanların %4,3 (n=14) kesinlikle
katılmıyorum, %12,5 (n=41) katılmıyorum, %22,6 (n=74) kararsızım, %34,3 (n=112)
katılıyorum, %26,3 (n=86) kesinlikle katılıyorum yanıtını vermiştir. Kadın çalışanların
“Bilinir ve güvenilir olması” ifadesine (3,657±1,123) yüksek düzeyde katıldıkları tespit
edilmiştir.
153
Tablo 3. 26. Araştırmaya Katılan Kadın Çalışanların Elektronik Ticaret
Unsurlarının Ortalamaları
N Ort Ss Min. Max.
İnternetten Yapılan Alışverişin Yararlarına Dair
Düşünceler
327 3,465 1,044 1,000 5,000
İnternetten Yapılan Alışverişin Zararlarına Dair
Düşünceler
327 3,362 0,802 1,000 5,000
İnternetten Yapılan Alışverişte Ürün Satın Alma
Eğilimleri
327 3,488 0,958 1,000 5,000
İnternetten Yapılan Alışverişte Site Seçimi ile İlgili Eğilimler
327 3,413 0,884 1,000 5,000
Araştırmaya katılan kadın çalışanların elektronik ticaret unsurlarının ortalamaları
incelendiğinde, “İnternetten Yapılan Alışverişin Yararlarına Dair Düşünceler” alt
boyutunun yüksek (3,465 ± 1,044); “İnternetten Yapılan Alışverişin Zararlarına Dair
Düşünceler” alt boyutunun orta (3,362 ± 0,802); “İnternetten Yapılan Alışverişte Ürün
Satın Alma Eğilimleri” alt boyutunun yüksek (3,488 ± 0,958); “İnternetten Yapılan
Alışverişte Site Seçimi ile İlgili Eğilimler” alt boyutunun yüksek (3,413 ± 0,884);
düzeyde katıldıkları görülmektedir.
154
Şekil 3. 3. Araştırmaya Katılan Katılımcıların Elektronik Ticaret Unsurlarının
Ortalamaları
3. 8. FAKTÖR ANALİZİNE İLİŞKİN BULGULAR
Faktör analizi, “birbirleriyle ilişkili çok sayıdaki değişkeni az sayıda, anlamlı ve
birbirinden bağımsız faktörler haline getiren ve yaygın olarak kullanılan çok değişkenli
istatistik tekniklerinden biridir.”256 Başka bir ifadeyle faktör analizi, matematiksel
yöntemler kullanarak birbirleriyle ilişkili birkaç değişkeni sırasıyla gruplandırma
yöntemidir. 257 Faktör analizinde bağımlı değişken ve bu değişkeni açıklamaya çalışan
bağımsız değişkenler seti yoktur. Bu analiz yönteminde aralarında yüksek korelasyon
olan değişkenler setinin bir araya gelmesiyle faktör adı verilen genel değişkenlerin
(faktörler) oluşturulması söz konusudur. Değişken sayısının azaltılması ve değişkenler
arasındaki ilişkilerde yapıyı ortaya çıkarmak, yani değişkenleri sınıflandırmak faktör
analizinin öncelikli amaçları içerisinde yer almaktadır. Bu yöntemde, değişkenler
arasındaki maksimum varyansı açıklayan birinci faktör hesaplandıktan sonra kalan
256 Kleinbaum D. G., Lawrence L. Kupper ve Keith E. Muller, Applied Regression Analysis and Other
Multivariable Methods, Duxbury Press, PWS-Kent Publication, 1988, s. 601’den aktaran Kalaycı a.g.e.,
s. 321. 257 Child Dennis, The Essentials of Factor Analysis, 3rd Edition, Continuum International Publishing
Group, New York, USA, 2006, s. 1.
3,283,3
3,323,343,363,383,4
3,423,443,463,483,5
İnternetten Yapılan
Alışverişin Yararlarına
Dair Düşünceler
İnternetten Yapılan
Alışverişin Zararlarına
Dair Düşünceler
İnternetten Yapılan
Alışverişte Ürün Satın
Alma Eğilimleri
İnternetten Yapılan
Alışverişte Site Seçimi
ile İlgili Eğilimler
155
maksimum miktardaki varyansı açıklamak için ikinci faktör dikkate alınmaktadır. Diğer
faktörlerin hesaplanmasında da aynı yöntem kullanılır. Önemli olan yapılan faktör analizi
sonucunda elde edilen faktörler arasında ilişkinin olmamasıdır.258
Araştırmada kullanılan veri setinin faktör analizi için uygun olup olmadığını test
etmek amacıyla KMO testi (Kaiser-Mayer-Olkin örneklem, yeterliliği ölçütü) yapılmıştır.
KMO testi gözlenen korelasyon katsayıları büyüklüğü ile kısmi korelasyon katsayılarının
büyüklüğünü karşılaştıran bir indekstir. Veri setinin faktör analizine uygunluğunun
tespiti için bu oranın 0,05’in üzerinde olması gerekmektedir. Bu oran ne kadar yüksek
olursa veri seti faktör analizi için o kadar uygundur.259
Tablo 3. 27. KMO Değeri ve Yorumu
KMO Değeri Yorum
0,90 Mükemmel
0,80 Çok iyi
0,70 İyi
0,60 Orta
0,50 Zayıf
0,50’nin altı Kabul edilemez
Kaynak: Sharma Subhash, Applied Multivariate Techniques, John Waley and Sons
Incorporation, New York, USA, 1996, s. 116.
Veri setinin faktör analizi için uygunluğunu ölçmede kullanılan bir diğer yöntem
olan Barlett testinde ise veri setinin faktör analizi uygunluğunu belirlemek için sigma
değerine bakılmaktadır. Araştırmanın bu kısmında sigma değeri 0,000<0,05 olduğundan
değişkenler arasında yüksek bir ilişki mevcut olup araştırmada kullanılan veri seti faktör
analizi için uygundur.
Uygulanan açımlayıcı faktör analizi sonucunda (Tablo 3.29) 25 madde ve 4 faktör
elde edilmiştir. Faktör analizi sonuçları toplam varyansın %69,787’sini açıklamaktadır.
Yapılan Kaiser-Meyer-Olkin ve Barlett testi sonucunda (p=0,000<0,05) faktör analizine
alınan değişkenler arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. Yapılan test sonucunda
(KMO=0,927>0,50), örneklem büyüklüğünün faktör analizinin uygulanması için yeterli
olduğu tesit edilmiştir. Faktör yük değeri 0,40’ın altında olan ve binişik olan 38, 39, 40,
47 ve 50’inci sorular ölçekten çıkarılmıştır.
258 Kalaycı, a.g.e., s. 321. 259 Kalaycı, a.g.e., s. 322.
156
Tablo 3. 28. KMO ve Barlett Test Sonucu
KMO and Bartlett's Test
Kaiser-Meyer-Olkin Measure of Sampling Adequacy. ,927
Bartlett's Test of
Sphericity
Approx. Chi-Square 6657,75
3
df 300
Sig. ,000
İnternetten Yapılan Alışverişin Yararlarına Dair Düşünceler (Faktör 1) ile ilgili
ölçeğe uygulanan faktör analizi sonucunda ölçeğin 9 maddeden oluştuğu tespit edilmiştir.
İnternetten Yapılan Alışverişin Yararlarına Dair Düşünceler ölçeğindeki 9 maddenin
güvenirliğini hesaplamak için iç tutarlılık katsayısı olan “Cronbach Alpha” değeri
hesaplanmıştır. Ölçeğin genel güvenirliği çok yüksek bulunmuştur (Cronbach
Alpha=0,951). Yapılan Barlett testi sonucunda (p=0,000<0,05) faktör analizine alınan
değişkenler arasında ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. İnternetten Yapılan Alışverişin
Yararlarına Dair Düşünceler faktörünü oluşturan 9 maddenin açıklanan varyans değeri
%27,935 olarak saptanmıştır.
İnternetten Yapılan Alışverişin Zararlarına Dair Düşünceler (Faktör 2) ile ilgili
ölçeğe uygulanan faktör analizi sonucunda ölçeğin 8 maddeden oluştuğu tespit edilmiştir.
İnternetten Yapılan Alışverişin Zararlarına Dair Düşünceler ölçeğindeki 8 maddenin
güvenirliğini hesaplamak için iç tutarlılık katsayısı olan “Cronbach Alpha” değeri
hesaplanmıştır. Ölçeğin genel güvenirliği çok yüksek bulunmuştur (Cronbach
Alpha=0,873). Yapılan Barlett testi sonucunda (p=0,000<0,05) faktör analizine alınan
değişkenler arasında ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. İnternetten Yapılan Alışverişin
Zararlarına Dair Düşünceler faktörünü oluşturan 8 maddenin açıklanan varyans değeri
%17,339 olarak saptanmıştır.
Ürün Satın Alma Eğilimleri (Faktör 3) ile ilgili ölçeğe uygulanan faktör analizi
sonucunda ölçeğin 4 maddeden oluştuğu tespit edilmiştir. Ürün Satın Alma Eğilimleri
ölçeğindeki 4 maddenin güvenirliğini hesaplamak için iç tutarlılık katsayısı olan
“Cronbach Alpha” değeri hesaplanmıştır. Ölçeğin genel güvenirliği çok yüksek
bulunmuştur (Cronbach Alpha=0,938). Yapılan Barlett testi sonucunda (p=0,000<0,05)
faktör analizine alınan değişkenler arasında ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Ürün Satın
157
Alma Eğilimleri faktörünü oluşturan 4 maddenin açıklanan varyans değeri %13,504
olarak saptanmıştır.
Site Seçimi ile İlgili Eğilimler (Faktör 4) ile ilgili ölçeğe uygulanan faktör analizi
sonucunda ölçeğin 4 maddeden oluştuğu tespit edilmiştir. Site Seçimi ile İlgili Eğilimler
ölçeğindeki 4 maddenin güvenirliğini hesaplamak için iç tutarlılık katsayısı olan
“Cronbach Alpha” değeri hesaplanmıştır. Ölçeğin genel güvenirliği çok yüksek
bulunmuştur (Cronbach Alpha=0,846). Yapılan Barlett testi sonucunda (p=0,000<0,05)
faktör analizine alınan değişkenler arasında ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Site Seçimi
ile İlgili Eğilimler faktörünü oluşturan 4 maddenin açıklanan varyans değeri %11,008
olarak saptanmıştır.
Tablo 3. 29. Açımlayıcı Faktör Analizi Sonuçları
Faktör
Yükleri
Özdeğer Varyans
Açıklama
Oranı (%)
Faktör 1: İnternetten Yapılan Alışverişin
Yararlarına Dair Düşünceler
10,507 27,935
21. İnternet üzerinden alışveriş yaparken kontrol
tamamen bana aittir.
,561
22. İnternet üzerinden alışveriş fiyat avantajı
sağlamaktadır.
,813
23. İnternet üzerinden alışveriş ürün çeşitliliği
sağlamaktadır.
,864
24. İnternet üzerinden alışveriş yapmak ve öğrenmek
oldukça kolaydır.
,872
25. İnternet alışverişi yaparken karşılaştırma ve
kıyaslama yapma imkânına sahibim.
,873
26.İnternet üzerinden alışveriş yaparak zamandan
tasarruf sağlıyorum.
,853
27.İnternet üzerinden alışveriş yapmak çalışma
hayatımı kolaylaştırmaktadır.
,815
28 İnternet alışverişi faydalı alışveriş bilgisine
ulaşmayı sağlamaktadır.
,777
29.İnternet üzerinden alışveriş yapmak alışveriş ihtiyaçlarıma cevap vermektedir.
,762
Faktör 2: İnternetten Yapılan Alışverişin
Zararlarına Dair Düşünceler
3,395 17,339
30. İnternet üzerinden alışveriş yapmayı oldukça
tehlikeli buluyorum.
,587
31. Alışverişte birebir iletişimi ve etkileşimi
seviyorum.
,663
32. Ürünü görerek ve kontrol ederek satın almayı
tercih ederim.
,802
33. Özel bilgilerimi internet üzerinden paylaşmak
istemiyorum.
,726
34. Ürünü teslim alma ve iade etme konusunda
firmalara güven duymuyorum.
,753
35. Şikâyetlerimi iletemeyeceğimden korkuyor ve
sorunlarımın çözülemeyeceği endişesini taşıyorum.
,729
158
36. İnternet yerine belirli dükkân veya mağazalardan alışveriş yapmayı severim.
,727
37. İnternet alışverişine ihtiyaç duymuyorum. ,608
Faktör 3: Ürün Satın Alma Eğilimleri 2,128 13,504
41. İnternet üzerinden alışveriş yaptığım sanal
mağazayı tekrar ziyaret etmek isterim
,807
42. İnternet üzerinden alışveriş yaptığım sanal
mağazadan daha sonra tekrar alışveriş yapabilirim
,851
43. Arkadaşlarıma internet üzerinden alışveriş
yapmalarını tavsiye edebilirim
,752
44. Alışveriş yaptığım sanal mağazanın sürekli
müşterisi olabilirim.
,763
Faktör 4: Site Seçimi İle İlgili Eğilimler 1,417 11,008
45. Kullanılan renklerin çekiciliği ,876
46. Tasarımın göze hoş gelmesi ,865
48. Tasarımın kullanım kolaylığı sağlaması ,514
49. Eğlenceli, zevkli, ilgi çekici, cazip ve heyecan
verici olması
,793
3. 9. KORELASYON ANALİZİNE İLİŞKİN BULGULAR
“Korelasyon analizi, aralık ve rasyo düzeyinde ölçülmüş iki değişken arasında
ilişki veya bağımlılık olup olmadığını var ise yönünü ve gücünü göstermek amacıyla çok
yaygın olarak kullanılan bir analiz tekniğidir.” Verinin metrik özellikler taşıması
korelasyon analizinin güvenilir sonuçlar vermesi bakımından önemlidir. Korelasyon
analizinde iki değişken arasındaki ilişki ölçülürken değişkenler arasındaki ilişkinin
doğrusal olan kısmı ölçülmektedir. Eğer değişkenler arasındaki ilişki doğrusal değilse
korelasyon analizi kullanılamaz. Bu yöntemde korelasyon katsayısının işareti (+ ya da –
oluşu) ilişkinin pozitif veya negatif yönlü olduğunu göstermektedir. Değişkenler
arasındaki ilişkinin gücünü ise katsayının mutlak büyüklüğü belirlemektedir.260
Korelasyon analizinde amaç; bağımsız değişkenin değişmesiyle birlikte bağımlı
değişkenin ne yönde değişeceğini görmektir. Korelasyon analizi sonucunda, doğrusal
ilişki olup olmadığı ve varsa bu ilişkinin derecesi korelasyon katsayısı ile hesaplanır.
Korelasyon katsayısı “r” ile gösterilir ve -1 ile +1 arasında değer alır. 261 Başka bir
ifadeyle, -1 ≤ p ≤ + 1 şeklinde formüle edilir. Korelasyonun değişim aralığı sayı doğrusu
üzerinde aşağıdaki gibi gösterilmektedir.262
260 Yazıcıoğlu ve Erdoğan, a.g.e., s. 224. 261 Kalaycı, a.g.e., s. 115. 262 Karagöz Murat, Excel ve SPSS Uygulamalı İstatistik Yöntemleri, 9. Baskı, Ekin Yayınevi, Bursa,
2015, s. 130.
159
Şekil 3. 4. Korelasyon Değişim Aralığı
-1 -0,5 0 0,5 1
Kaynak: Karagöz Murat, Excel ve SPSS Uygulamalı İstatistik Yöntemleri, 9. Baskı,
Ekin Yayınevi, Bursa, 2015, s. 130.
İki değişken arasında hesaplanan p değeri, eğer,
p< 0 ise, negatif (ters yönlü) ilişki,
p>0 ise pozitif (doğru yönlü) ilişki,
p=-1 ise, ters yönlü tam ilişki,
p=0 ise, ilişki yok,
p= +1 ise, doğru yönlü tam ilişki,
p<-0,5 ise, ters yönlü kuvvetli ilişki
p>-0,5 ise, ters yönlü zayıf ilişki,
p>0,5 ise, doğru yönlü kuvvetli ilişki,
p<0,5 ise doğru yönlü zayıf ilişki,
bulunmaktadır. Bu bağlamda açımlayıcı faktör analizi sonucu, tespit edilen
faktörler arasındaki ilişkileri analiz etmek amacıyla Pearson Korelasyon analizi
uygulanmıştır. Korelasyon analizine ilişkin araştırma bulguları Tablo 3.30’da yer
almaktadır.
160
Tablo 3. 30. Faktörler Arasındaki İlişkiler
1.
İnternetten
Yapılan
Alışverişin
Yararlarına
Dair
Düşünceler
2.
İnternetten
Yapılan
Alışverişin
Zararlarına
Dair
Düşünceler
3. Ürün
Satın Alma
Eğilimleri
4. Site
Seçimi İle
İlgili
Eğilimler
1. İnternetten
Yapılan Alışverişin
Yararlarına Dair
Düşünceler
r 1 -,370 ,647* ,438
2. İnternetten
Yapılan Alışverişin
Zararlarına Dair
Düşünceler
r -,370* 1 -,429 -,171
3. Ürün Satın Alma
Eğilimleri
r ,647* -,429* 1 ,473*
4. Site Seçimi İle
İlgili Eğilimler
r ,438* -,171** ,473 1
*p< 0.05 ** p< 0,01 ***p<0,001
Analiz sonuçlarına göre; İnternetten Yapılan Alışverişin Yararlarına Dair
Düşünceler ile İnternetten Yapılan Alışverişin Zararlarına Dair Düşünceler arasında
negatif yönlü anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir (r=-,370; p=0,000<0.05). İnternet
alışverişinin yararlarına dair düşünceler arttıkça katılımcıların internetin zararlarına dair
düşünceleri azalmaktadır.
Analiz sonuçlarına göre; İnternetten Yapılan Alışverişin Yararlarına Dair
Düşünceler ile Ürün Satın Alma Eğilimleri arasında pozitif yönlü, anlamlı ve yüksek bir
ilişki tespit edilmiştir (r=0,647; p=0,000<0.05). İnternetin yararlarına dair düşünceler
arttıkça katılımcıların ürün satın alma eğilimleri artmaktadır.
Analiz sonuçlarına göre; İnternetten Yapılan Alışverişin Yararlarına Dair
Düşünceler ile Site Seçimi ile İlgili Eğilimler Arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki
tespit edilmiştir (r=0,438; p=0,000<0.05). İnternetin yararlarına dair düşünceler arttıkça
katılımcıların site seçimi ile ilgili eğilimleri artmaktadır.
Analiz sonuçlarına göre; İnternetten Yapılan Alışverişin Zararlarına Dair
Düşünceler ile Ürün Satın Alma Eğilimleri arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki tespit
edilmiştir (r=-,429; p=0,000<0.05). İnternet alışverişinin zararlarına dair düşünceler
arttıkça katılımcıların ürün satın alma eğilimleri azalmaktadır.
161
Analiz sonuçlarına göre; İnternetten Yapılan Alışverişin Zararlarına Dair
Düşünceler ile Site Seçimi ile İlgili Eğilimler arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki
tespit edilmiştir (r=-,171; p=0,000<0.05). İnternet alışverişinin zararlarına dair
düşünceler arttıkça katılımcıların site seçimi ile ilgili eğilimleri azalmaktadır. Başka bir
ifadeyle internetten yapılan alışverişin zararlı olduğunu düşünenler interneti
kullanmamayı tercih etmektedirler.
Analiz sonuçlarına göre; Ürün Satın Alma Eğilimleri ile İnternetten Yapılan
Alışverişin Yararlarına Dair Düşünceler arasında pozitif yönlü anlamlı ve yüksek bir
ilişki tespit edilmiştir (r=0,473; p=0,000<0.05). İnternet alışverişinin zararlarına dair
düşünceler arttıkça katılımcıların ürün satın alma eğilimleri azalmaktadır.
Analiz sonuçlarına göre; Site Seçimi ile İlgili Eğilimlerinin Ürün Satın Alma
Eğilimleri arasında pozitif yönlü anlamlı ve yüksek bir ilişki tespit edilmiştir (r=0,473;
p=0,000<0.05). Site Seçimi ile İlgili Eğilimler Arttıkça Ürün Satın Alma Eğilimleri
artmaktadır.
3. 10. REGRESYON ANALİZİNE İLİŞKİN BULGULAR
Değişkenler arasındaki neden sonuç ilişkisinin tespit edilmesinde kullanılan263
regresyon “belli bir miktar tesadüfi hatayla bir veya daha fazla bağımsız (yordayıcı)
değişkenden faydalanarak elde edilen bir eşitlik yardımıyla bir bağımlı (yordanan)
değişkenin kestirilmesini içeren istatistiksel bir tekniktir.”264
Regresyon analizinin üç temel amacı bulunmaktadır: 265
1. Teorinin Test Edilmesi: İki değişken arasında artan bir fonksiyonel ilişki ileri
sürülüyorsa bu ilişkinin testi için regresyon analizi kullanılmaktadır. Örn:
trafik kazaları ile alkol tüketimi arasındaki ilişki.
2. Politika Tespiti: İşletmelerin kurumsal stratejilerinin belirlenmesinde
regresyon analizinden faydalanılır. Örneğin, kurumsal bir işletme yeni bir
bölgede yeni bir işletme ya da departman açmayı düşündüğünde o bölgede
kendi malına olan talep fonksiyonu regresyonu ile araştırdıktan sonra
politikasını belirleyebilir.
263 U. Erman Eymen, SPSS 15.0 Veri Analiz Yöntemleri, İstatistik Merkezi Yayın No: 1, 2007, s. 92
www.istatistikmerkezi.com (Erişim Tarihi: 14.11.2016) 264 Tan, a.g.e., s. 204. 265 Karagöz, a.g.e., s. 337.
162
3. Geleceğe Dönük Ön Tahmin: Mevcut verilerden hareketle geleceğe yönelik
tahminleme (forecasting) yaparken de regresyon analizi tercih edilmektedir.
Örneğin, bir gazetenin aylık tiraj rakamları ile aylık reklam harcamaları
arasında doğrusal artan bir regresyon bulunmuşsa, öngörülen daha büyük bir
reklam harcaması karşılığında gazetenin muhtemel aylık tirajının ne olacağı
regresyon yardımıyla tahmin edilebilir.
Yukarıdaki bilgilerden hareketle araştırmaya ilişkin regresyon analizi sonuçları
Tablo 3. 31’de verilmiştir.
Tablo 3. 31. Faktörlere Ait Regresyon Analiz Sonuçları
Değişkenler B St. Hata Beta t p
1.
İnternetten
Yapılan
Alışverişin Yararlarına
Dair
Düşünceler
,427 ,043 ,465 10,039 ,000
2. İnternetten
Yapılan
Alışverişin
Zararlarına
Dair
Düşünceler
-,260 ,050 -,218 -5,153 ,000
4. Site Seçimi
İle İlgili Eğilimler
,251 ,047 ,232 5,317 ,000
Bağımlı Değişken Ürün Satın Alma Eğilimleri (Faktör 3), R= ,709; R2= ,503; Düzeltilmiş R2=,
499; F= 108, 755
Regresyon analizi sonuçlarına göre İnternetten Yapılan Alışverişin Yararlarına
Dair Düşünceler (Faktör 1) Ürün Satın Alma Eğilimi Üzerinde (Faktör 4) en fazla etkisi
olduğu tespit edilmiştir (p=0,000<0.05; Beta= ,465). İnternetten Yapılan Alışverişin
Zararlarına Dair Düşüncelerin (Faktör 2) Ürün Satın Alma Eğilimleri (Faktör 3) üzerinde
negatif ve anlamlı bir etkisi olduğu tespit edilmiştir (p=0,000<0.05; Beta= -,218). Site
Seçimi ile İlgili Eğilimlerin (Faktör 4) Ürün Satın Alma Eğilimleri (Faktör 3) üzerinde
pozitif ve anlamlı bir etkisi olduğu tespit edilmiştir (p=0,000<0.05; Beta= -,232).
Bağımsız değişkenlerin bağımlı değişken üzerindeki açıklama düzeyi %49,9 (R2= ,499)
şeklinde tespit edilmiştir.
163
3. 11. TEK YÖNLÜ VARYANS (ANOVA) ANALİZİNE İLİŞKİN
BULGULAR
Varyans analizi, “iki ya da daha fazla ortalama arasında fark olup olmadığı ile
ilgili hipotezi test etmek için kullanılır.” Bu yöntemde temel amaç ortalamalar arasında
fark olup olmadığının anlaşılmasıdır. Sonuca ulaşmak için iki tip varyansın kıyaslanması
gerektiği için gerçekleştirilen bu işlem, varyans analizi olarak adlandırılmaktadır. Gruplar
arası elde edilen varyans ile gruplar içinde elde edilen varyans arasında anlamlı bir fark
olup olmasına göre hipotez testi yapılmaktadır. O nedenle varyans analizinde hipotezi test
etmek için F değeri kullanılmaktadır.266
MSB
F=
MSE
F= Anlamlılık Düzeyi
MSB= Mean Square Error (Gruplar Arasındaki Varyans)
MSE= Mean Square Between (Gruplar İçindeki Varyans)
Varyans analizinde bir F değeri hesaplanır ve hipotez testi işlemleri uygulanarak
elde edilen F istatistik değeri F tablo değeri ile karşılaştırılarak hipotez red veya kabul
edilir. Hipotez testinde F dağılımından faydalanılmaktadır. Ronald A. Fischer (1918-
1924) tarafından bulunan F testi iki veya daha fazla aritmetik ortalama arasında anlamlı
bir fark olup olmadığını belirlemede kullanılmaktadır. 267
Varyans analizi sonucunda gruplar arasında bir fark tespit edilmişse, farklılığın
hangi gruplardan kaynaklandığını görmek için post-hoc testinin yapılması oldukça
önemlidir. Grupların ortalamaları arasında bir fark olup olmadığını ANOVA tablosunda
anlamak her ne kadar mümkün olsa da farklılığın nereden kaynaklandığın ve hangi
gruplar arasında olduğunun sonuçları ancak Post-Hoc testleriyle öğrenilebilir. O nedenle
post-hoc testleri hangi gruplar arasında farklılık olduğunun detaylı tespiti için gereklidir.
Post-hoc testleri içerisinde yaygın olarak kullanılanlar Tukey, Benforronni, Scheffe ve
Games Howell testleridir. Post-hoc analizinde veri seti p=0,000>0.05 ise homojen
dağılmaktadır ve tukey testi kullanılmalıdır. Post-hoc analizinde veri seti p=0,000<0.05
266 Kalaycı, a.g.e., s. 131. 267 Tan, a.g.e., s. 337.
164
ise homojen dağılmamaktadır. Böyle durumlarda ise daha çok Games Howell
kullanılmaktadır.268
Tablo 3. 32. Faktörlerin Yaşa Göre Ortalamaları
Grup N Ort Ss F p Fark
İnternetten Yapılan Alışverişin
Yararlarına Dair Düşünceler
18-30 111 3,708 0,941 5,419 0,001 1>3
31-40 136 3,472 1,110
41-50 69 3,151 0,969
51-60 11 2,888 1,026
Toplam 327 3,465 1,044
İnternetten Yapılan Alışverişin
Zararlarına Dair Düşünceler
18-30 111 3,175 0,744 9,854 0,000 3>1
3>2
31-40 136 3,321 0,779
41-50 69 3,789 0,760
51-60 11 3,079 0,987
Toplam 327 3,362 0,802
Ürün Satın Alma Eğilimleri 18-30 111 3,718 0,804 8,726 0,000 1>3
2>3 31-40 136 3,562 0,973
41-50 69 3,047 0,943
51-60 11 3,022 1,315
Toplam 327 3,488 0,958
Site Seçimi İle İlgili Eğilimler 18-30 111 3,536 0,873 1,904 0,129
31-40 136 3,404 0,898
41-50 69 3,300 0,862
51-60 11 3,000 0,858
Toplam 327 3,413 0,884
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin yararlarına
dair düşüncelerinin yaş gruplarına göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda
internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşünceler faktörü ile yaş grupları arasında
anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=5,419; p=0,001<0.05). Farklılıkların kaynaklarını
belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc analizi yapılmıştır. 18-30 yaş grubunun
internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşünceleri (3,708 ± 0,941) 41-50 yaş
grubuna göre daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (3,151 ± 0,969).
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin zararlarına
dair düşüncelerinin yaş gruplarına göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda
internetten yapılan alışverişin zararlarına dair düşünceler faktörü ile yaş grupları arasında
anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=9,854; p=0,001<0.05). Farklılıkların
kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc analizi yapılmıştır. 41-50 yaş
268 Kalaycı, a.g.e., ss. 135-141.
165
grubunun internetten yapılan alışverişin zararlarına dair düşünceleri (3,789 ± 0,760) 18-
30 ve 31-40 yaş grubuna göre daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır
(3,175 ± 0,744; 3,321± 0,779) .
Araştırmaya katılan kadın çalışanların ürün satın alma eğilimlerinin yaş gruplarına
göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla tek yönlü varyans
analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda ürün satın alma eğilimleri faktörü ile yaş
grupları arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=8,726; p=0,001<0.05).
Farklılıkların kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc analizi
yapılmıştır.18-30 yaş grubunun ürün satın alma eğilimlerine dair düşünceleri (3,718 ±
0,804) 41-50 yaş grubuna göre daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır
(3,047 ± 0, 943). 31-40 yaş grubunun ürün satın alma eğilimlerine dair düşünceleri (3,562
± 0, 973) 41-50 yaş grubuna göre daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır
(3,047 ± 0, 943).
Araştırmaya katılan kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimlerinin yaş
gruplarına göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla tek
yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda site seçimi ile ilgili
eğilimleri faktörü ile yaş grupları arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir
(F=1,904; p=1,29>0.05).
Tablo 3. 33. Faktörlerin Medeni Duruma Göre Ortalamaları
Grup N Ort Ss F p
İnternetten Yapılan
Alışverişin Yararlarına Dair
Düşünceler
Evli 254 3,421 1,077 1,273 0,282
Bekâr 66 3,646 0,930
Boşanmış 7 3,333 0,651
Toplam 327 3,465 1,044
İnternetten Yapılan
Alışverişin Zararlarına Dair
Düşünceler
Evli 254 3,376 0,813 0,441 0,644
Bekâr 66 3,293 0,775 Boşanmış 7 3,535 0,664
Toplam 327 3,362 0,802
Ürün Satın Alma Eğilimleri Evli 254 3,454 0,985 1,050 0,351
Bekâr 66 3,636 0,853
Boşanmış 7 3,321 0,862
Toplam 327 3,488 0,958
Site Seçimi İle İlgili
Eğilimler
Evli 254 3,358 0,899 2,267 0,105
Bekâr 66 3,613 0,833
Boşanmış 7 3,535 0,585
Toplam 327 3,413 0,884
166
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yapılan alışverişin yararlarına
dair düşünceleri puanları ortalamalarının medeni durum değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan tek yönlü varyans analizi
(Anova) sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı
bulunmamıştır (F=1,273; p=0,282>0.05). Kadın çalışanların medeni durumları
internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşüncelerini etkilememektedir.
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yapılan alışverişin zararlarına
dair düşünceleri puanları ortalamalarının medeni durum değişkenine göre anlamlı bir
farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan tek yönlü varyans analizi
(Anova) sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı
bulunmamıştır (F=0,441; p=0,644>0.05). Kadın çalışanların medeni durumları
internetten yapılan alışverişin zararlarına dair düşüncelerini etkilememektedir.
Araştırmaya katılan kadın çalışanların ürün satın alma eğilimleri puanları
ortalamalarının medeni durum değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip
göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan tek yönlü varyans analizi (Anova) sonucunda
grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (F=1,050;
p=0,351>0.05). Kadın çalışanların medeni durumları ürün satın alma eğilimlerini
etkilememektedir.
Araştırmaya katılan kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri puanları
ortalamalarının medeni durum değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip
göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan tek yönlü varyans analizi (Anova) sonucunda
grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (F=2,267;
p=0,105>0.05). Kadın çalışanların medeni durumları site seçimi ile ilgili eğilimlerini
etkilememektedir.
167
Tablo 3. 34. Faktörlerin Sahip Olunan Çocuk Sayısına Göre Ortalamaları
Grup N Ort Ss F p Fark
İnternetten Yapılan
Alışverişin Yararlarına Dair
Düşünceler
Yok 104 3,707 0,879 5,669 0,001 1>3
2>3 1 çocuk 77 3,626 0,986
2 çocuk 112 3,213 1,133
3 ve üstü çocuk 34 3,189 1,123
Toplam 327 3,465 1,044
İnternetten Yapılan
Alışverişin Zararlarına Dair
Düşünceler
Yok 104 3,199 0,715 3,024 0,030 3>1
1 çocuk 77 3,324 0,762
2 çocuk 112 3,515 0,865
3 ve üstü çocuk 34 3,444 0,851
Toplam 327 3,362 0,802
Ürün Satın Alma Eğilimleri Yok 104 3,709 0,756 4,644 0,003 1>3
1 çocuk 77 3,590 0,827
2 çocuk 112 3,274 1,099
3 ve üstü çocuk 34 3,286 1,126
Toplam 327 3,488 0,958
Site Seçimi İle İlgili
Eğilimler
Yok 104 3,601 0,791 2,368 0,071
1 çocuk 77 3,360 0,943
2 çocuk 112 3,310 0,873
3 ve üstü çocuk 34 3,301 0,995
Toplam 327 3,413 0,884
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin yararlarına
dair düşüncelerinin çocuk sayılarına göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda
internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşünceler faktörü ile çocuk sayıları
arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=5,669; p=0,001<0.05). Farklılıkların
kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc analizi yapılmıştır. Çocuk sahibi
olmayanların internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşüncelerinin (3,707 ±
0,879) 2 çocuk sahibi olanlara göre daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır
(3,213 ± 1,133). Ayrıca 1 çocuk sahibi olan kadın çalışanların internetten yapılan
alışverişin yararlarına dair düşüncelerinin (3,626 ± 0,986) 2 çocuk sahibi olan kadın
çalışanlara göre daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (3,213 ± 1,133).
Kadın çalışanların çocuk sayıları arttıkça internetten yapılan alışverişin yararlarına dair
düşünceleri arasında ters orantı bulunmaktadır. Kadın çalışanların çocuk sayıları arttıkça
internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşünceleri azalmaktadır.
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin zararlarına
dair düşüncelerinin çocuk sayılarına göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda
168
internetten yapılan alışverişin zararlarına dair düşünceler faktörü ile çocuk sayıları
arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=3,024; p=0,001<0.05). Farklılıkların
kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc analizi yapılmıştır. 2 çocuğa
sahip olan kadın çalışanların internetten yapılan alışverişin zararlarına dair düşüncelerinin
(3,515 ± 0,865) hiç çocuk sahibi olmayanlara göre daha yüksek bir ortalamaya sahip
olduğu saptanmıştır (3,199 ± 0,715). Kadın çalışanların çocuk sayıları arttıkça internetten
yapılan alışverişin zararlarına dair düşünceleri arasında pozitif yönlü bir ilişki
bulunmaktadır. Kadın çalışanlar sahip oldukları çocuk sayısı arttıkça internetten
yaptıkları alışverişin daha zararlı olduğunu düşünmektedirler.
Araştırmaya katılan kadın çalışanların ürün satın alma eğilimlerinin çocuk
sayılarına göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla tek
yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda ürün satın alma eğilimlerine
dair düşünceler faktörü ile çocuk sayıları arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir
(F=4,644; p=0,001<0.05). Farklılıkların kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı
post-hoc analizi yapılmıştır. Hiç çocuğu olmayan kadın çalışanların internetten ürün satın
alma eğilimleri (3,709 ± 0,756) 2 çocuğa sahip olan kadın çalışanların internetten ürün
satın alma eğilimlerine göre daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (3,274
± 1,099). Kadın çalışanların çocuk sayısı arttıkça internetten ürün satın alma eğilimi
azalmaktadır.
Araştırmaya katılan kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimlerinin çocuk
sayılarına göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan
tek yönlü varyans analizi (Anova) sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark
istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (F=2,368; p=0,071>0.05).
169
Tablo 3. 35. Faktörlerin Mesleğe Göre Ortalamaları
Grup N Ort Ss F p Fark
İnternetten Yapılan
Alışverişin Yararlarına Dair
Düşünceler
Öğretmen 276 3,584 0,978 19,284 0,000 1>3
2>3 İdari Personel 14 3,634 1,000
Şirket Personeli
(Hizmetli,
İŞKUR
Personeli)
37 2,513 1,069
Toplam 327 3,465 1,044
İnternetten Yapılan
Alışverişin Zararlarına Dair
Düşünceler
Öğretmen 276 3,316 0,785 7,167 0,001 3>1
İdari Personel 14 3,098 0,960
Şirket Personeli
(Hizmetli,
İŞKUR
Personeli)
37 3,807 0,731
Toplam 327 3,362 0,802
Ürün Satın Alma Eğilimleri Öğretmen 276 3,596 0,847 18,629 0,000 1>3
2>3 İdari Personel 14 3,625 1,027
Şirket Personeli
(Hizmetli,
İŞKUR
Personeli)
37 2,628 1,263
Toplam 327 3,488 0,958
Site Seçimi İle İlgili
Eğilimler
Öğretmen 276 3,437 0,854 2,246 0,107
İdari Personel 14 3,642 0,830
Şirket Personeli
(Hizmetli,
İŞKUR
Personeli)
37 3,148 1,080
Toplam 327 3,413 0,884
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin yararlarına
dair düşüncelerinin mesleklerine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda
internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşünceler faktörü ile meslek arasında
anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=19,284; p=0,001<0.05). Farklılıkların
kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc analizi yapılmıştır. Mesleği
öğretmen olanların internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşüncelerinin (3,584
± 0,978) şirket personeli (Hizmetli, İŞKUR personeli) olarak çalışanlara göre daha
yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (2,513 ± 1,069). Ayrıca idari personel
olarak çalışan kadınların internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşüncelerinin
(3,634 ± 1,000) şirket personeli (Hizmetli, İŞKUR personeli) olarak çalışanlara göre daha
yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (2,513 ± 1,069).
170
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin zararlarına
dair düşüncelerinin mesleklerine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda
internetten yapılan alışverişin zararlarına dair düşünceler faktörü ile meslek arasında
anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=7,167; p=0,001<0.05). Farklılıkların kaynaklarını
belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc analizi yapılmıştır. Şirket personeli (Hizmetli,
İŞKUR personeli) olarak çalışan kadınların internetten yapılan alışverişin zararlarına dair
düşüncelerinin (3,807 ± 0,731) mesleği öğretmen olanlara göre daha yüksek bir
ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (3,316 ± 0,785).
Araştırmaya katılan kadın çalışanların ürün satın alma eğilimlerinin mesleklerine
göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla tek yönlü varyans
analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda ürün satın alma eğilimleri faktörü ile
meslek arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=18,629; p=0,001<0.05).
Farklılıkların kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc analizi yapılmıştır.
Mesleği öğretmen olanların ürün satın alma eğilimlerinin (3,596 ± 0,847) şirket personeli
(Hizmetli, İŞKUR personeli) olarak çalışanlara göre daha yüksek bir ortalamaya sahip
olduğu saptanmıştır (2,513 ± 1,069). Ayrıca idari personel olarak çalışan kadınların
internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşüncelerinin (3,634 ± 1,000) şirket
personeli (Hizmetli, İŞKUR personeli) olarak çalışanlara göre daha yüksek bir
ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (2,628 ± 1,263). Ayrıca idari personel olarak
çalışan kadınların ürün satın alma eğilimlerinin (3,625 ± 1,027) şirket personeli (Hizmetli,
İŞKUR personeli) olarak çalışanlara göre daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu
saptanmıştır (2,628 ± 1,263).
Araştırmaya katılan kadın çalışanların ürün satın alma eğilimlerinin mesleklerine
göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan tek yönlü
varyans analizi (Anova) sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan
anlamlı bulunmamıştır (F=2,246; p=0,107>0.05).
Tablo 3. 36. Faktörlerin Okul Türüne Göre Ortalamaları
171
Grup N Ort Ss F
p Fark
İnternetten Yapılan
Alışverişin Yararlarına Dair
Düşünceler
Anaokulu 52 3,527 1,035 1,457 0,215 İlkokul 76 3,415 1,109
Ortaokul 93 3,615 0,974
Lise 93 3,285 1,095
Diğer 13 3,717 0,607
Toplam 327 3,465 1,044
İnternetten Yapılan
Alışverişin Zararlarına Dair
Düşünceler
Anaokulu 52 3,314 0,721 0,715 0,582
İlkokul 76 3,432 0,863 Ortaokul 93 3,274 0,766
Lise 93 3,392 0,845
Diğer 13 3,567 0,680
Toplam 327 3,362 0,802
Ürün Satın Alma Eğilimleri Anaokulu 52 3,692 0,962 4,813 0,001 3>4
İlkokul 76 3,230 1,096
Ortaokul 93 3,733 0,726 Lise 93 3,303 1,003
Diğer 13 3,750 0,577
Toplam 327 3,488 0,958
Site Seçimi İle İlgili
Eğilimler
Anaokulu 52 3,509 1,013 1,731 0,143
İlkokul 76 3,296 0,998
Ortaokul 93 3,569 0,744
Lise 93 3,287 0,825 Diğer 13 3,500 0,872
Toplam 327 3,413 0,884
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin yararlarına
dair düşüncelerinin çalıştıkları okul türüne göre anlamlı bir farklılık gösterip
göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan tek yönlü varyans analizi (Anova) sonucunda
grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (F=1,457;
p=0,215>0.05).
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin zararlarına
dair düşüncelerinin çalıştıkları okul türüne göre anlamlı bir farklılık gösterip
göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan tek yönlü varyans analizi (Anova) sonucunda
grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (F=0,715;
p=0,582>0.05).
Araştırmaya katılan kadın çalışanların ürün satın alma eğilimlerinin mesleklerine
göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla tek yönlü varyans
analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda ürün satın alma eğilimleri faktörü ile
çalıştıkları okul türü arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=4,813;
p=0,001<0.05). Farklılıkların kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc
172
analizi yapılmıştır. Ortaokulda çalışan kadınların ürün satın alma eğilimlerinin (3,733 ±
0,726) lisede çalışan kadınlara göre daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır
(3,303 ± 1,003).
Araştırmaya katılan kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimlerinin çalıştıkları
okul türüne göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan
tek yönlü varyans analizi (Anova) sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark
istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (F=1,731; p=0,143>0.05).
Tablo 3. 37. Faktörlerin Eğitim Durumuna Göre Ortalamaları
173
Grup N Ort Ss F
p Fark
İnternetten Yapılan
Alışverişin Yararlarına Dair
Düşünceler
İlkokul 25 2,574 1,196 6,420 0,000 5>1
6>1 İlköğretim 3 2,407 0,819
Lise 11 2,767 1,059
Meslek
Yüksekokulu
8 3,402 1,038
Üniversite 249 3,563 0,974
Lisansüstü
Eğitim [Yüksek
Lisans,
Doktora]
32 3,722 1,057
Toplam 327 3,465 1,044
İnternetten Yapılan
Alışverişin Zararlarına Dair
Düşünceler
İlkokul 25 3,859 0,726 3,035 0,011 1>4
1>5 İlköğretim 3 3,458 0,946
Lise 11 3,477 0,741
Meslek
Yüksekokulu
8 2,859 0,689
Üniversite 249 3,350 0,801
Lisansüstü
Eğitim [Yüksek
Lisans, Doktora]
32 3,160 0,761
Toplam 327 3,362 0,802
Ürün Satın Alma Eğilimleri İlkokul 25 2,489 1,364 7,314 0,000 4>1
5>1
6>1 İlköğretim 3 2,750 0,661
Lise 11 3,250 0,955
Meslek Yüksekokulu
8 3,875 1,210
Üniversite 249 3,560 0,856
Lisansüstü
Eğitim [Yüksek
Lisans,
Doktora]
32 3,734 0,875
Toplam 327 3,488 0,958
Site Seçimi İle İlgili
Eğilimler
İlkokul 25 3,250 1,090 0,415 0,838
İlköğretim 3 3,750 0,433
Lise 11 3,204 1,117
Meslek
Yüksekokulu
8 3,531 1,003
Üniversite 249 3,429 0,852
Lisansüstü
Eğitim [Yüksek
Lisans,
Doktora]
32 3,421 0,916
Toplam 327 3,413 0,884
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin yararlarına
dair düşüncelerinin eğitim durumlarına göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda
internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşünceler faktörü ile eğitim durumu
arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=6,420; p=0,000<0.05). Farklılıkların
174
kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc analizi yapılmıştır. Üniversite
mezunu kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin yararlarına dair
düşüncelerinin (3,563 ± 0,974) ilkokul mezunu kadın çalışanlara göre daha yüksek bir
ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (2,574 ±1,196). Ayrıca araştırmada lisansüstü
eğitim görmüş kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin yararlarına dair
düşüncelerinin (3,722 ± 1,057) ilkokul mezunu kadın çalışanlara göre daha yüksek bir
ortalamaya sahip olduğu da saptanmıştır (2,574 ±1,196).
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin zararlarına
dair düşüncelerinin eğitim durumlarına göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda
internetten yapılan alışverişin zararlarına dair düşünceler faktörü ile eğitim durumu
arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=3,035; p=0,011<0.05). Farklılıkların
kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc analizi yapılmıştır. İlkokul
mezunu kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin zararlarına dair düşüncelerinin
(3,859 ± 0,726) meslek yüksek okulu mezunu kadın çalışanlara göre daha yüksek bir
ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (2,859 ±0,689). Ayrıca araştırmada ilkokul mezunu
kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin zararlarına dair düşüncelerinin (3,859
± 0,726) üniversite mezunu kadın çalışanlara göre daha yüksek bir ortalamaya sahip
olduğu da saptanmıştır (3,350 ±0,801).
Araştırmaya katılan kadın çalışanların ürün satın alma eğilimlerinin eğitim
durumlarına göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla tek
yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda ürün satın alma eğilimleri
faktörü ile eğitim durumu arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=7,314;
p=0,000<0.05). Farklılıkların kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc
analizi yapılmıştır. Meslek yüksek okulu mezunu kadın çalışanların ürün satın alma
eğilimlerinin (3,875 ± 1,210) ilkokul mezunu kadın çalışanlara göre daha yüksek bir
ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (2,489 ±1,364). Araştırmada üniversite mezunu
kadın çalışanların ürün satın alma eğilimlerinin (3,560 ± 0,856) ilkokul mezunu kadın
çalışanlara göre daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu da saptanmıştır (2,489 ±1,364).
Ayrıca araştırmada lisansüstü mezunu kadın çalışanların ürün satın alma eğilimlerinin
175
(3,734 ± 0,875) ilkokul mezunu kadın çalışanlara göre daha yüksek bir ortalamaya sahip
olduğu da saptanmıştır (2,489 ±1,364).
Araştırmaya katılan kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimlerinin eğitim
durumlarına göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla
yapılan tek yönlü varyans analizi (Anova) sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark
istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (F=0,415; p=0,838>0.05).
Tablo 3. 38. Faktörlerin Aylık Gelirlerine Göre Ortalamaları
Grup N Ort Ss F
p Fark
İnternetten Yapılan
Alışverişin Yararlarına Dair
Düşünceler
1-1000 TL 18 3,160 0,952 3,686 0,006 3>2
1001-2500 TL 49 3,011 1,134
2501-4000 TL 240 3,565 1,014 4001-6500 TL 14 3,769 0,853
6500 TL ve
üzeri
6 3,351 1,203
Toplam 327 3,465 1,044
İnternetten Yapılan
Alışverişin Zararlarına Dair
Düşünceler
1-1000 TL 18 3,465 0,753 2,532 0,040 2>4
1001-2500 TL 49 3,599 0,734
2501-4000 TL 240 3,332 0,792 4001-6500 TL 14 2,883 0,989
6500 TL ve
üzeri
6 3,437 0,989
Toplam 327 3,362 0,802
Ürün Satın Alma Eğilimleri 1-1000 TL 18 3,333 1,156 4,951 0,001 3>2
4>2 1001-2500 TL 49 2,994 1,133
2501-4000 TL 240 3,596 0,880 4001-6500 TL 14 3,750 0,596
6500 TL ve
üzeri
6 3,041 1,249
Toplam 327 3,488 0,958
Site Seçimi İle İlgili
Eğilimler
1-1000 TL 18 3,625 0,904 1,506 0,200
1001-2500 TL 49 3,326 0,965
2501-4000 TL 240 3,429 0,859 4001-6500 TL 14 3,500 0,837
6500 TL ve
üzeri
6 2,666 1,114
Toplam 327 3,413 0,884
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin yararlarına
dair düşüncelerinin aylık gelirlerine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda
internetten yapılan alışverişin yararlarına dair düşünceler faktörü ile aylık gelirleri
arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=3,686; p=0,006<0.05). Farklılıkların
176
kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc analizi yapılmıştır. Aylık geliri
2501-4000 TL olan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin yararlarına dair
düşüncelerinin (3,565 ± 1,014) aylık geliri 1001-2500 TL olan kadın çalışanların göre
daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (3,011 ±1,134).
Araştırmaya katılan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin zararlarına
dair düşüncelerinin aylık gelirlerine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini
belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda
internetten yapılan alışverişin zararlarına dair düşünceler faktörü ile aylık gelirleri
arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=2,532; p=0,040<0.05). Farklılıkların
kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc analizi yapılmıştır. Aylık geliri
1001-2500 TL olan kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişin zararlarına dair
düşüncelerinin (3,599 ± 0,734) aylık geliri 4001-6500 TL olan kadın çalışanların göre
daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (2,883 ±0,989).
Araştırmaya katılan kadın çalışanların ürün satın alma eğilimlerinin aylık
gelirlerine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla tek
yönlü varyans analizi (Anova) yapılmıştır. Analiz sonucunda ürün satın alma eğilimleri
faktörü ile aylık gelirleri arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F=4,951;
p=0,001<0.05). Farklılıkların kaynaklarını belirlemek amacıyla tamamlayıcı post-hoc
analizi yapılmıştır. Aylık geliri 2501-4000 TL olan kadın çalışanların ürün satın alma
eğilimlerinin (3,596 ± 0,880) aylık geliri 1001-2500 TL olan kadın çalışanların göre daha
yüksek bir ortalamaya sahip olduğu saptanmıştır (2,994 ±1,133). Ayrıca araştırmada aylık
geliri 4001-6500 TL olan kadın çalışanların ürün satın alma eğilimlerinin (3,750 ± 0,596)
aylık geliri 1001-2500 TL olan kadın çalışanların göre daha yüksek bir ortalamaya sahip
olduğu saptanmıştır (2,994 ±1,133). Gelir arttıkça ürün satın alma eğilimi de artmaktadır.
Araştırmaya katılan kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimlerinin aylık
gelirlerine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan
tek yönlü varyans analizi (Anova) sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark
istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (F=1,506; p=0,200>0.05).
177
178
Şekil 3. 5. Araştırma Sonuç Modeli
Demografik Veriler
Yaş
Gelir
Medeni Durum
Çocuk Sayısı
Meslek
Eğitim Durumu
İnternetten
Yapılan
Alışverişin
Yararlarına Dair
Düşünceler
Site Seçimi ile
İlgili Eğilimler
İnternetten
Yapılan
Alışverişin
Zararlarına Dair
Düşünceler
Ürün Satın Alma
Eğilimleri
179
H1a: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimler arasında yaşlarına göre fark
vardır (Red)
H1b: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında gelirlerine göre
fark vardır (Red).
H1c: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında medeni
durumlarına göre fark vardır (Red).
H1d: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında çocuk sayılarına
göre fark vardır (Red).
H1e: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında mesleklerine göre
fark vardır (Red).
H1f: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri arasında eğitim durumlarına
göre fark vardır (Red).
H2a: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında yaşlarına göre fark vardır (Kabul).
H2b: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında gelirlerine göre fark vardır (Kabul).
H2c: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında medeni durumlarına göre fark vardır (Red).
H2d: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında çocuk sayılarına göre fark vardır (Kabul).
H2e: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında mesleklerine göre fark vardır (Kabul).
H2f: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri
arasında eğitim durumlarına göre fark vardır (Kabul).
H3a: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında yaşlarına göre fark vardır (Kabul).
H3b: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında gelirlerine göre fark vardır (Kabul).
H3c: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında medeni durumlarına göre fark vardır (Red).
H3d: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında çocuk sayılarına göre fark vardır (Kabul).
180
H3e: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında mesleklerine göre fark vardır (Kabul).
H3f: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri
arasında eğitim durumlarına göre fark vardır (Kabul).
H4: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri ile ürün satın alma eğilimleri
arasında pozitif bir ilişki vardır. (Kabul).
H5: Kadın çalışanların ürün satın alma eğilimleri arasında internetten alışverişin
yararlarına dair düşünceleri ile ürün satın alma eğilimleri arasında pozitif bir ilişki vardır
(Kabul).
H6: Kadın çalışanların internetten yapılan alışverişin zararlarına dair düşünceleri
ile ürün satın alma eğilimleri arasında negatif bir ilişki vardır (Kabul).
H7a: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile iş yoğunluğu
arasında anlamlı bir ilişki vardır (Kabul).
H7b: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile medeni
durumları arasında pozitif bir ilişki vardır (Red).
H7c: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile sahip olduğu
çocuk sayısı arasında pozitif bir ilişki vardır (Kabul).
H7d: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile akıllı telefon
kullanmaları arasında pozitif bir ilişki vardır (Red).
H7e: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile çalışma
süreleri arasında pozitif bir ilişki vardır (Kabul).
H7f: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı ile yaşları arasında pozitif
bir ilişki vardır (Kabul).
H7g: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı ile eğitim düzeyleri
arasında anlamlı bir ilişki vardır (Kabul).
H7h: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı ile gelirleri arasında
anlamlı bir ilişki vardır (Kabul).
H7ı: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı ile İnternet kullanım
sıklığı arasında anlamlı bir ilişki vardır (Kabul).
H8a: Kadın çalışanların internet alışverişine harcadıkları miktar ile yaşları
arasında negatif bir ilişki vardır (Kabul).
181
H8b: Kadın çalışanların bir yıl içinde internet alışverişine harcadıkları miktar ile
eğitim düzeyleri arasında pozitif bir ilişki vardır (Kabul).
H8c: Kadın çalışanların bir yıl içinde internet alışverişine harcadıkları miktar ile
gelir düzeyleri arasında pozitif bir ilişki vardır (Kabul).
H8d: Kadın çalışanların bir yıl içinde internet alışverişine harcadıkları miktar ile
internet kullanım sıklığı arasında anlamlı bir ilişki vardır (Kabul).
Tablo 3. 39. Araştırma Hipotezlerinin Sonuçları
Anova (Varyans) Analizi Sonuçlarına Göre
Hipotezler F Değeri p Değeri Sonuç
H1a: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimler
arasında yaşlarına göre fark vardır.
F=1,904 p=1,29>0.05 Red
H1b: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri
arasında gelirlerine göre fark vardır.
F=1,506 p=0,200>0.05 Red
H1c: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri
arasında medeni durumlarına göre fark vardır.
F=2,267 p=0,105>0.05 Red
H1d: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri
arasında çocuk sayılarına göre fark vardır.
F=2,368 p=0,071>0.05 Red
H1e: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri
arasında mesleklerine göre fark vardır.
F=2,246 p=0,107>0.05 Red
H1f: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri
arasında eğitim durumlarına göre fark vardır.
F=0,415 p=0,838>0.05 Red
H2a: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri arasında yaşlarına göre fark
vardır.
F=5,419 p=0,001<0.05 Kabul
H2b: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin
yararına dair düşünceleri arasında gelirlerine göre fark
vardır.
F=3,686 p=0,006<0.05 Kabul
H2c: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin
yararına dair düşünceleri arasında medeni durumlarına
göre fark vardır.
F=1,273 p=0,282>0.05 Red
H2d: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin
yararına dair düşünceleri arasında çocuk sayılarına göre
fark vardır.
F=5,669 p=0,001<0.05 Kabul
H2e: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşünceleri arasında mesleklerine göre
fark vardır.
F=19,284 p=0,001<0.05 Kabul
H2f: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin
yararına dair düşünceleri arasında eğitim durumlarına
göre fark vardır.
F=6,420 p=0,000<0.05 Kabul
H3a: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin
zararına dair düşünceleri arasında yaşlarına göre fark
vardır.
F=9,854 p=0,001<0.05 Kabul
H3b: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin
zararına dair düşünceleri arasında gelirlerine göre fark
vardır.
F=2,532 p=0,040<0.05 Kabul
H3c: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin
zararına dair düşünceleri arasında medeni durumlarına
göre fark vardır.
F=0,441 p=0,644>0.05 Red
H3d: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin
zararına dair düşünceleri arasında çocuk sayılarına göre
fark vardır.
F=3,024 p=0,001<0.05 Kabul
182
H3e: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına dair düşünceleri arasında mesleklerine göre
fark vardır.
F=7,167 p=0,001<0.05 Kabul
H3f: Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin
zararına dair düşünceleri arasında eğitim durumlarına
göre fark vardır.
F=3,035 p=0,011<0.05 Kabul
Korelasyon Analizi Sonuçlarına Göre
H4: Kadın çalışanların site seçimi ile ilgili eğilimleri ile
ürün satın alma eğilimleri arasında pozitif bir ilişki
vardır.
r=0,473 p=0,000<0.05 Kabul
H5: Kadın çalışanların internetten yapılan alışverişin
yararlarına dair düşünceleri ile ürün satın alma eğilimleri arasında pozitif bir ilişki vardır.
r=0,647; p=0,000<0.05 Kabul
H6: Kadın çalışanların internetten yapılan alışverişin
zararlarına dair düşünceleri ile ürün satın alma
eğilimleri arasında negatif bir ilişki vardır.
r=-,429 p=0,000<0.05 Kabul
H7a: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş
yapma sıklığı ile iş yoğunluğu arasında anlamlı bir ilişki
vardır.
r=-,151 p=0,006<0.05 Kabul
H7b: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş
yapma sıklığı ile medeni durumları arasında pozitif bir
ilişki vardır.
r=-,094 p=0,090>0.05 Red
H7c: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş
yapma sıklığı ile sahip olduğu çocuk sayısı arasında pozitif bir ilişki vardır.
r=,248 p=0,000<0.05 Kabul
H7d: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş
yapma sıklığı ile akıllı telefon kullanmaları arasında pozitif bir ilişki vardır.
r=,-059 p=0,292>0.05 Red
H7e: Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş
yapma sıklığı ile çalışma süreleri arasında pozitif bir
ilişki vardır.
r=,308 p=0,000<0.05 Kabul
H7f: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı
ile yaşları arasında pozitif bir ilişki vardır.
r=,260 p=0,000<0.05 Kabul
H7g: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı
ile eğitim düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki vardır.
r=-,592 p=0,000<0.05 Kabul
H7h: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma
sıklığı ile gelirleri arasında anlamlı bir ilişki vardır.
r=-,283 p=0,000<0.05 Kabul
H7ı: Kadın çalışanların internet alışverişi yapma sıklığı
ile internet kullanım sıklığı arasında anlamlı bir ilişki
vardır.
r=-,267 p=0,000<0.05 Kabul
H8a: Kadın çalışanların internet alışverişine
harcadıkları miktar ile yaşları arasında negatif bir ilişki
vardır.
r=-,216 p=0,000<0.05 Kabul
H8b: Kadın çalışanların bir yıl içinde internet
alışverişine harcadıkları miktar ile eğitim düzeyleri
arasında pozitif bir ilişki vardır.
r=363 p=0,000<0.05 Kabul
H8c: Kadın çalışanların bir yıl içinde internet alışverişine harcadıkları miktar ile gelir düzeyleri
arasında pozitif bir ilişki vardır.
r=,255 p=0,000<0.05 Kabul
H8d: Kadın çalışanların bir yıl içinde internet
alışverişine harcadıkları miktar ile internet kullanım
sıklığı arasında anlamlı bir ilişki vardır.
r=-,293 p=0,000<0.05 Kabul
183
SONUÇ ve TARTIŞMA
Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişle birlikte yaygınlaşmaya başlayan
bilgi ve iletişim teknolojileri günümüzde akıl almaz boyutlara ulaşmıştır. Özellikle
internet teknolojisi, toplumda her türlü kolaylığın evlere, işyerlerine gelmesine olanak
sağlamıştır. Evlerimizde teknolojinin getirdiği çamaşır makineleri, bulaşık makineleri,
elektrikli süpürgeler hatta çamaşır kurutma makineleri günümüz insanının paha biçilemez
bir kaynağı olan zamandan tasarruf sağlamaktadır. Evlerde sağlanan bu kolaylıkların yanı
sıra özellikle internetin toplumda yaygınlaşması hatta akıllı telefonlar aracılığıyla
internetin ceplere, çantalara kadar girebilen bir materyal haline gelmesi birçok çalışanın
hayatını kolaylaştırmıştır.
İnternet teknolojisinde meydana gelen gelişmeler alışveriş hayatını da yakından
etkilemiştir. Özellikle zaman sıkıntısı çeken ve insanlığın varoluşundan bu yana alışveriş
ile özdeşleşen kadın çalışanlar internetteki bu hızlı gelişmeler sonucunda elektronik
ticareti hayatlarının bir parçası haline getirmiştir. Bu durum elektronik ticaret
denildiğinde akıllara hemen internet üzerinden alışveriş geldiğinin bir göstergesidir. Hem
aile içinde hem de çalışma hayatında birtakım sorumlulukların kadın çalışanlara
yüklenmesi, alışverişe ayrılan vaktin azalmasına neden olmuş böylelikle bilgisayar başına
geçerek alışveriş yapmak modern hayata uyum sağlamak durumunda kalan kadın
çalışanlar arasında oldukça yaygın hale gelmiştir. Dolayısıyla elektronik ticaret anlayışı
kadın çalışanların işgücü piyasalarında zamandan tasarruf sağlamasını ve zamanın
verimli kullanılmasını olanaklı hale getirmiştir.
Bu bilgiler çerçevesinde araştırmada, işgücü piyasalarında rol alan kadın
çalışanların elektronik ticaret eğilimleri ve elektronik ticarete neden olan etmenler
incelenmektedir. Bu açıdan bakıldığında kadın çalışanlar ve elektronik ticaret kavramı
birbiriyle oldukça ilişkili olmasına rağmen literatürde göz ardı edilmiştir. Yapılan
araştırma literatürde eksik olan bu boşluğu doldurması ve ulusal düzeyde kadın çalışanlar
ve elektronik ticareti konu alarak bir ilki oluşturması ve özgün olması bakımından
oldukça önemli bir paya sahiptir.
Araştırma Çankırı Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı kurumlarda görev yapan
kadın çalışanlara yöneliktir. Bu örneklemin seçilmesindeki amaç, elektronik ticareti konu
alan çalışmaların amacına ulaşması açısından interneti kullanan ve eğitim seviyesi yüksek
olan kadın çalışanlar üzerinde uygulanarak daha gerçekçi sonuçları ortaya çıkarmasıdır.
184
Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çalışan çeşitli kademelerde görev yapan
kadın çalışanlara yüz yüze anket uygulaması yapılarak oluşturulan 327 anket,
uygulamanın veri setini oluşturmaktadır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS for
Windows 20 paket programı kullanılmıştır. Ölçeğin güvenirliliğini test etmek amacıyla
uygulanan Cronbach Alpha Katsayısı (α)= 0,82 olarak hesaplanmıştır. Araştırmada
kullanılan veri setinin faktör analizi için uyun olup olmadığını test etmek amacıyla
yapılan Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) testi sonucu 0,927 olarak tespit edilmiştir.
Araştırmada çarpıklık ve basıklık katsayıları incelendiğinde ±2 yer aldığı tespit edilmiştir.
Bu nedenle verilerin analizinde parametrik yöntemler tercih edilmiştir. Verilerin
parametrik yöntemlerle analiz edilmesi sonucunda elde edilen sonuçlar aşağıda
verilmektedir.
Araştırmada katılımcıların genel özellikleri incelendiğinde ankete katılanların
çoğunluğu 31-40 yaş aralığında, evli, iki çocuklu, öğretmen, üniversite mezunu, 2501-
4000 TL aralığında gelir düzeyine sahip, haftalık çalışma süresi olarak 20-30 saat
aralığında çalışan, interneti her gün kullanan kadın çalışanlardan oluşmaktadır. Buradan
hareketle ankete katılanların çoğunluğunun interneti kullanıyor olması araştırmanın
amacına ulaşmasında çok önemli bir paya sahiptir.
Kadın çalışanların internet kullanım oranları ve internet üzerinden alışveriş
eğilimleri incelendiğinde ankete katılan tüm kadın çalışanların internet kullandıklarını
görülmektedir. Katılımcıların genel olarak eğitim seviyelerinin yüksek olması bu sonuca
yansımaktadır. İnterneti kullanım durumlarına göre ankete katılanların %74,3 ü interneti
her gün %10,1 i ise ayda bir veya birkaç kez kullanmaktadır. Katılımcılardan akıllı telefon
ile internete bağlananların oranı %72,2 iken evden internet erişimi olanların oranı % 61,2
dir. Bununla birlikte katılımcıların %77,1 i internet üzerinden alışveriş yaparken %22,9
u internet üzerinden alışverişi tercih etmemektedir. Buradan hareketle katılımcıların
internet alışverişi yapma sıklığı ile internet kullanım sıklığı arasında anlamlı bir ilişki
olduğu söylenebilir. Bu durum boş zaman sıkıntısı yaşayan kadın çalışanlar arasında
internet üzerinden alışverişin oldukça yaygın olduğunun bir göstergesidir. Yine
katılımcıların büyük çoğunluğunun son bir yıl içerisinde ayda bir kez internet üzerinden
alışveriş yaptıkları ve yine büyük çoğunluğun 0-1000 TL arasında harcamada
bulundukları görülmektedir. Bu bulgu, kadın çalışanların internet üzerinden fazla tutarda
185
alışveriş yapmaya çekindiklerini ve internet üzerinden alışverişe güvenmediklerini ispat
etmektedir.
Araştırmanın sonuçlarına göre kadın çalışanların yaşları ile internet üzerinde
alışveriş yapma sıklıkları arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Buna göre 18-30 yaşları
arasındaki kadın çalışanlar internet üzerinden daha çok alışveriş yaparken 51-60 yaş
aralığındaki kadın çalışanlar internet üzerinden daha az alışveriş yapmaktadır. Bu
bağlamda kadın çalışanların internet üzerinden alışverişi daha sık kullanmaları üzerinde
internetin genç çalışanlar arasında daha yaygın kullanılması etkilidir. Wood (2002)
yapmış olduğu 21. yüzyılda perakende satışta bir sosyal değişim konulu çalışmasında
internet üzerinden alışverişte yaş faktörünün önemini vurgulamakta 25 yaş ve altında olan
kişilerin diğerlerine kıyasla daha çok alışveriş yaptıkları sonucuna ulaşmaktadır.269
Çalışmadan elde edilen bu sonuçlar, internet üzerinden alışverişi en fazla genç grubun
tercih etmesi bakımından benzerlik göstermektedir. Konuyla ilgili yapılan bir diğer
çalışmada Özgüven (2011), 65 yaş üstü kişilerin interneti kullansalar bile internet
üzerinden alışverişi satın aldığı üründe yanılacağı ya da kandırılabileceği düşüncesi ile
tercih etmezken risk almaya daha yatkın olan genç grubun internet üzerinden alışverişi
daha çok tercih ettiği sonucuna ulaşılmıştır.270 Genel anlamda “yaş” ile “internet
üzerinden alışveriş yapma” arasındaki bu güçlü ilişki (Teo, 2006; Donthu ve Garcia,
1999; Tan, 1999; Burroughs ve Sabherwal, 2002) tarafından gerçekleştirilen çalışmalarla
da desteklenmektedir.271
Araştırmada kadın çalışanların gelir düzeyleri ile internet üzerinden alışveriş
yapma sıklıkları arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda,
internet üzerinden alışverişe en fazla 2501-4000 gelir grubunda bulunan kişiler
yönelmekte, en az düzeyde ise 1-1000 gelir grubunda bulunan kişiler yönelmektedir.
269 Wood, Stacy L. “Future Fantasies: A Social Change Perspective of Retailing in the 21st Century”,
Journal of Retailing, Vol 78, No 1, 2002, ss. 77-83. 270 Özgüven Nihan, “Tüketicilerin Online Alışverişe Karşı Tutumları İle Demografik Özellikleri Arasındaki
İlişkinin Analizi”, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Sosyal ve Ekonomı̇k Araştırmalar Dergı̇si,
2011, Cilt 13, Sayı 21, s. 53. 47-54 271 Teo Thompson S.H. “To Buy or not to Buy Online: Adopters and Non- Adopters of Online Shopping in
Singapure”, Behaviour and Information Technology, Vol 25, No 6, 2006, ss. 497-509; Donthu N. ve
Garcia A.. “The Internet Shoppers”, Journal of Advertising Research, Vol 39, 1999, ss. 52-58; Burroughs
R.E. ve R. Sabherwal. “Determinants of Retail Electronic Purchasing: a Multi-Period Investigation”, Infor,
40, 2002, ss. 35-56.
186
Gelir düzeyi yüksek kişiler fiziksel aktivite yapmayı gerektirmeyen, zaman ve mekândan
bağımsız olarak nitelendirilen internet üzerinden alışverişi tercih ederken, gelir düzeyi
düşük kişiler, sınırlı bütçeleri ile, ürünü görerek ve kontrol ederek satın almayı yani
birebir iletişim ve etkileşimin ön planda olduğu geleneksel alışverişi tercih etmektedirler.
Armağan ve Turan (2014), gelir yükseldikçe bireylerin internet üzerinden daha çok
alışveriş yaptıklarını ifade etmektedir.272 Ayrıca Yörük ve Dündar(2011), Afyon
Kocatepe Üniversitesinde 384 kişi üzerinde uyguladıkları çalışmada, yaş, gelir, evde
internet erişiminin olması ve internetten alışverişe karşı tutum değişkenlerinin yer aldığı
model ile araştırmanın örnekleminde yer alan tüketicilerin internetten alışveriş yapıp
yapmadığı %88,6 oranında doğru tahmin edilmiştir. Yapılan çalışmada geliri yüksek
olanların geliri düşük olanlara göre internetten alışveriş yapma olasılıkları daha yüksek
olduğu sonucuna ulaşılmıştır.273 Dolayısıyla bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar
yaptığımız çalışmayı destekler niteliktedir.
İnternet üzerinden alışverişin yararlı mı yoksa zararlı mı olduğunu düşünen kadın
çalışanların eğitim durumları incelendiğinde eğitim seviyesi yüksek olan kadın
çalışanların, eğitim seviyesi düşük olan kadın çalışanlara göre internet üzerinden
alışverişi daha yararlı buldukları sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuca ulaşılmasında
katılımcıların % 88,3 ünün üniversite ve lisansüstü eğitimli olması etkili olmuştur. Roman
(2010), eğitim seviyesi yüksek olan kişilerin internet üzerinden alışverişi daha çok tercih
etmelerini ve internet üzerinden alışverişte aldatılmayacaklarını düşünmelerini tespit
etmesi bu sonucu doğrulamaktadır.274 Teo (2006) tarafından yapılan araştırmada da
benzer bir sonuca ulaşılmıştır. Buna göre eğitim düzeyi yüksek kişiler internet üzerinden
daha çok alışveriş yapmaktadır.275 Yine aynı düşünceden hareketle mesleği öğretmen
olan kadın çalışanlar mesleği şirket personeli (Hizmetli, İŞKUR personeli) olan kadın
çalışanlara göre internetten alışverişi daha yararlı bulmaktadır. Bununla birlikte geliri
yüksek olan kadın çalışanlar, geliri düşük olan kadın çalışanlara göre internet üzerinden
alışverişi daha yararlı bulmaktadır. Ayrıca araştırmaya katılan kadın çalışanların medeni
272 Armağan Ece Aksu ve Turan Aykut Hamit, a.g.m., s.18. 273 Dündar Süleyman ve Yörük Durmuş, “Tüketicilerin İnternetten Alışverişe Karşı Tutumlarında Etkili
Faktörler”, Atatürk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 10. Ekonometri ve
İstatistik Sempozyumu Özel Sayısı, 2011, ss. 451-462. 274 Roman Sergio, “Relational Consequences of Rerceived Deception in Online Shopping: The Moderating
Roles of Type of Product, Consumer’s Attitude Toward the Internet and Consumer’s Demographics”,
Journal of Business Ethics, Vol 95, 2010, ss. 373-391. 275 Teo, a.g.m., ss. 497-509.
187
durumları internetten yapılan alışverişin yararlı olduğu düşüncesini etkilemezken, sahip
oldukları çocuk sayılarının artması internetten yapılan alışverişi yararlı bulma
düşüncesini negatif yönlü etkilemektedir. Yani sahip olduğu çocuk sayısı artan kadın
çalışanlar internetten alışverişi yararlı bulmamaktadır.
Araştırmada kadın çalışanların, internet üzerinden alışverişin zararına dair
düşüncelerinin demografik özelliklere göre karşılaştırması yapılmıştır. Yapılan ANOVA
testi sonuçlarına göre internetten yapılan alışverişin zararına dair düşünceler faktörü ile
yaş grupları arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir. (p=0,001<0.05). Bu sonuca
göre yaş aralığı yükseldikçe internet üzerinden alışverişin zararına ilişkin düşünceler
artmaktadır. Bununla birlikte katılımcılardan yaşlı grup olarak adlandırılan 41-50 yaş
grubu, 18-30 ve 31-40 yaş aralığında bulunan kadın çalışanlar göre internet üzerinden
alışverişin daha zararlı olduğu düşüncesine sahiptir.
İnternet üzerinden yapılan alışverişin zararlı olduğuna dair düşünceler ile kadın
çalışanların demografik özellikleri arasındaki ilişkileri içeren hipotezleri ispat etmek
amacıyla elde edilen veriler, internet üzerinden alışverişin yararlı olduğunu düşünen
kadın çalışanlarla ilgili elde edilen sonuçlarla kıyaslandığında aynen doğrulanmıştır.
Buna göre eğitim durumları incelendiğinde eğitim seviyesi düşük olan kadın çalışanların,
eğitim seviyesi yüksek olan kadın çalışanlara göre internet üzerinden alışverişi daha
zararlı buldukları sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuca ulaşılmasında katılımcıların % 11,7
sinin ilkokul, ortaokul ve lise mezunu olması etkili olmuştur. Bu sonuca paralel olarak
mesleği şirket personeli (Hizmetli, İŞKUR personeli) olan kadın çalışanlar mesleği
öğretmen olan kadın çalışanlara göre internetten alışverişi daha zararlı bulmaktadır.
Bunun yanı sıra geliri düşük olan kadın çalışanlar, geliri yüksek olan kadın çalışanlara
göre internet üzerinden alışverişi daha zararlı bulmaktadır. Ayrıca araştırmaya katılan
kadın çalışanların medeni durumları internetten yapılan alışverişin zararlı olduğu
düşüncesini etkilemezken, sahip oldukları çocuk sayılarının artması internetten yapılan
alışverişi zararlı bulma düşüncesini pozitif yönlü etkilemektedir. Yani sahip olduğu çocuk
sayısı artan kadın çalışanlar internetten alışverişi zararlı bulmaktadır. Bu şekilde bir
sonuçla karşılaşılması kadın çalışanların yaş aralığının yüksek olması ile internet
üzerinden alışverişi zararlı bulunması arasında anlamlı bir ilişkinin var olması sonucuyla
yakından ilişkilendirilebilir.
188
Araştırmanın sonuçlarına göre kadın çalışanların internet üzerinden alışverişte
kadın çalışanlar tarafından en çok tercih edilen ürün giyim, ayakkabı ve aksesuar
olmaktadır. Bu oranı kitap alımı ve seyahat ve rezervasyon işlemleri takip etmektedir.
Anderson (1997), kitap, CD ve seyahat paketlerinin internet üzerinden alışverişlerde en
çok tercih edilen ürünler olduğunu belirtmektedir.276 Hane Halkı Bilişim Teknolojileri
Kullanımı Araştırmasına göre de (TUİK, 2017), internet üzerinden alışveriş yapan
bireylerin %62,3'ü giyim ve spor malzemesi, %25,3’ü ev eşyası , %24,1’i seyahat bileti,
araç kiralama vb., %21,9’u gıda maddeleri ile günlük gereksinimler ve %19’u elektronik
araçlar satın aldığı ortaya konmuştur.277
Çalışmada internet üzerinden alışverişte ödeme yöntemi olarak en çok kredi
kartlarının kullanıldığı, en az ise posta çeki ve havale ödeme seçeneklerinin tercih edildiği
sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca kadın çalışanların internet üzerinden alışverişte, alışveriş
sitelerine ulaşma yöntemi olarak en çok arama motoru ve linkleri kullandıkları
görülmektedir. Bununla birlikte katılımcılar arkadaş ve yakın çevre tavsiyesini de
alışveriş yöntemlerine ulaşmada bir araç olarak görmektedir.
Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin yararına dair düşüncelerde ön
plana çıkan faktörler zamandan tasarruf sağlaması ve fiyat avantajı kazandırmasıdır.
Katılımcıların zaman sıkıntısı çekmesi ve alışverişe ayıracak vaktinin kısıtlı oluşu bu
sonucun ortaya çıkmasında etken olmaktadır. Ayrıca, internet üzerinden yapılan
alışverişte ürün çeşitliliğinin sağlanması, karşılaştırma ve kıyaslama imkânı sunması
açısından da kadın çalışanlar tarafından tercih edilmektedir. İnternet üzerinden alışveriş
yapmanın çalışma hayatını kolaylaştırdığına ilişkin düşünce ise orta düzeyde kabul
edilmektedir. Bulunan bu sonuçların elektronik ticaret ile ilgili yapılan çalışmalarla tutarlı
olduğu görülmektedir. Bu bağlamda Renko and Popovic (2015), çalışmalarında
internetten alışverişin katılımcılar tarafından hızlı olması, ürünü araştırma imkânı
vermesi, aranılan ürüne kolayca ulaşılması ve satın alınması açısından oldukça faydalı
buldukları sonucuna ulaşmıştır.278
276 Anderson, C. “Survey of Electronic Commerce: in Search of the Perfect Market”, The Economist, 343,
1997, ss. 3-5. 277 TÜİK, Hane Halkı Bilişim Teknolojilerinin Kullanımı Araştırması, 2017. 278 Renko Sanda and Popovic Daniel, “Exploring The Consumers’ Acceptance of Electronic Retailing
Using Technology Acceptance Model”, Poslovna Izvrsnost Business Excellence, Vol 9, No 1, 2015, s.
37.
189
Kadın çalışanların internet üzerinden alışverişin zararına ilişkin vermiş oldukları
cevaplarda ortaya çıkan sonuçlarda genel olarak güven kaynaklı sorunların olduğu
görülmektedir. Araştırma sonuçlarına göre özel bilgilerin internet üzerinden paylaşılması
ile ilgili endişelerin olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda Saydan (2008), Tüketicilerin
Online Alışverişe Yönelik Risk ve Fayda Algılamaları: Geleneksel ve Online
Tüketicilerin Karşılaştırılması adlı çalışmasında, internet üzerinden alışveriş yapmayan
tüketiciler, online alışverişte kredi kartı güvenliği ve kimlik bilgilerinin paylaşılması
açısından tedirginlik duymakta ve kredi kartı kullanımını risk olarak görmektedir.279
Ayrıca ürünün görerek ve kontrol edilerek alınması, alışverişte birebir iletişim ve
etkileşimin tercih edilmesi internet üzerinden alışverişin zararına ilişkin düşünceleri
desteklemektedir. İnternet üzerinden alışveriş işlemlerinde ürünü teslim alma ve iade
etme konusunda sorunların yaşanması ve şikâyetlerin çözüme kavuşturulamayacağı
endişesi en fazla karşılaşılan sorunlar arasındadır. Fidan (2014), Asimetrik Bilginin
Elektronik Ticaret Üzerindeki Etkileri ve Tüketici Güveni Üzerine Bir Uygulama adlı
çalışmasında elektronik ticarette en büyük problemin güven kaynaklı olduğunu ortaya
koymaktadır.280
İnternet üzerinden yaptıkları alışverişte sanal mağazayı tekrar ziyaret etmeyi
tercih edenler sorulduğunda katılımcılardan “tekrar ziyaret ederim” diyenlerin sayısı
“tekrar ziyaret etmem” diyenlerin sayısından fazla olmuştur. Yine aynı şekilde sanal
mağazadan tekrar alışveriş yapabilirim diyenlerin sayısı tekrar alışveriş yapmam
diyenlerin sayısından fazladır. Bununla birlikte internet üzerinden alışveriş yapmalarını
arkadaşlarıma tavsiye edebilirim diyenlerin sayısı arkadaşlarıma tavsiye etmem
diyenlerin sayısından fazla olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca alışveriş yaptığım sanal
mağazanın sürekli müşterisi olabilirim diyenlerin sayısı çoğunluktadır. Dolayısıyla
katılımcıların çoğunluğunun ürün satın alma eğilimi kapsamında davranışları
incelendiğinde internet üzerinden alışverişe karşı pozitif bir eğilimde oldukları sonucuna
ulaşılmıştır.
Kadın çalışanların internet üzerinden alışveriş yapmalarında site seçiminin önemli
bir etmen olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuca göre katılımcıların internet üzerinden
279 Saydan Reha, “Tüketicilerin Online Alışverişe Yönelik Risk ve Fayda Algılamaları: Geleneksel ve
Online Tüketicilerin Karşılaştırılması”, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt7, Sayı 23, 2008, s. 400. 280 Fidan Hüseyin, Asimetrik Bilginin Elektronik Ticaret Üzerindeki Etkileri ve Tüketici Güveni
Üzerine Bir Uygulama, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, (Yayımlanmamış
Doktora Tezi), Isparta, 2014, ss. 262-268.
190
alışveriş yaparken tercih ettikleri sitelerde kullanılan renklerin çekiciliği, tasarımın göze
hoş gelmesi, aranılan bir ürünün hızlı bir şekilde bulunabilmesi, tasarımın kullanım
kolaylığı sağlaması, eğlenceli, zevkli, ilgi çekici, cazip ve heyecan verici olması, bilinir
ve güvenilir olması faktörleri katılımcıların site seçiminde etkili olmaktadır. Özellikle
sitenin “bilinir ve güvenilir” olması katılımcıların bir sonraki internet üzerinden
alışverişte aynı siteyi seçmelerinde rol oynamaktadır. Shergill ve Chen (2005), Yeni
Zelanda’daki İnternet kullanıcılarına yönelik yaptıkları çalışmada, web sitesinin
tasarımının internet alışveriş davranışı üzerinde etkisinin bulunduğunu tespit
etmiştirler.281
Araştırmanın sonuçlarına göre, İnternetten yapılan alışverişin yararlarına dair
düşünceler ile ürün satın alma eğilimleri arasında pozitif yönlü, anlamlı ve yüksek bir
ilişki tespit edilmiştir (r=0,647; p=0,000<0.05). Yine internetten yapılan alışverişin
yararlarına dair düşünceler ile site seçimi ile ilgili eğilimler arasında pozitif yönlü ve
anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir (r=0,438; p=0,000<0.05). Bu veriler dikkate alındığında,
internet üzerinden alışverişi yararlı bulan kadın çalışanların ürün satın alma durumları
artmakta bununla bağlantılı olarak site seçimleri de daha özenli olmaktadır. Bununla
birlikte, internet üzerinden alışverişi zararlı bulan kadın çalışanların ürün satın alma
durumları ve site seçimi eğilimleri azalmaktadır.
Yapılan araştırmada, internetten alışverişin yararına dair düşünceler, internetten
alışverişin zararına dair düşünceler, ürün satın alma eğilimleri, site seçimi ile ilgili
eğilimler olmak üzere toplamda dört farklı değişken bulunmaktadır. Bu değişkenlerden
internetten alışverişin yararına dair düşünceler, internetten alışverişin zararına dair
düşünceler ve site seçimi ile ilgili eğilimler bağımsız değişken tutularak, bu değişkenlerin
bağımlı değişken olan ürün satın alma faktörü üzerindeki neden sonuç ilişkisini ortaya
çıkarmak amacıyla regresyon analizi yapılmıştır. Regresyon analizi sonucuna göre
internetten yapılan alışverişin yararına dair düşüncelerin ürün satın alma eğilimi üzerinde
en fazla etkiye sahip olduğu görülmektedir. Bu doğrultuda çalışmanın amacına uygun
olarak geliştirilen H4, H5, H6 hipotezleri kabul edilmiştir.
Araştırma sonuçlarına göre modele uygun olarak oluşturulan 34 hipotez analiz
edilmiş ve “red/kabul” şeklinde kategorize edilmiştir. Oluşturulan bu 34 hipotezden 24
281 Shergill Gurvinder S. ve Chen Zhaobin, “Web-based Shopping: Consumers’ Attitudes Towards Online
Shopping in New Zealand”, Journal of Electronic Commerce Research, Vol 6, No 2, 2005, ss. 79-94.
191
tanesi kabul edilmiş ve bu hipotezlerdeki iki değişken arasındaki ilişki anlamlı çıkmıştır.
Kabul edilen 24 hipotezden 14 tanesinde değişkenler arasındaki ilişki pozitif yönlü ve
anlamlı iken 10 tanesi negatif yönlü ve anlamlıdır. Reddedilen hipotezlerin çoğunluğu
önceden tahmin edildiği gibidir. Ancak beklenilen sonucun aksine kadın çalışanların
internet üzerinden alışveriş yapma sıklığı ile akıllı telefon kullanmaları arasında anlamlı
bir ilişki bulunamamıştır. Oysaki genel olarak toplumda akıllı telefonu kullanan birçok
kadın çalışanın aynı zamanda internet üzerinden alışveriş yapması şeklinde düşünce
yaygındır. Çalışmada bilinen bu düşüncenin aksi tespit edilmiştir.
Elde edilen bulgular doğrultusunda internet üzerinden alışverişin zaman tasarrufu
sağlaması ve çalışma hayatını kolaylaştırması etkenleri katılımcıların birçoğunun internet
üzerinden alışverişi seçme nedenleri arasında olmasına rağmen katılımcılardan bazıları
bu duruma katılmamaktadır. Bu kapsamda sözü geçen katılımcıların, internet sitelerinde
ürünü aramak için oldukça zaman harcadıkları ve bu nedenle internet üzerinden alışverişi
daha az yaptıkları görülmüştür.
Modele göre oluşturulan hipotezlerden kadın çalışanların demografik özellikleri
ile site seçimleri arasındaki ilişki anlamlı çıkmamıştır. Bu bağlamda kadın çalışanların
yaşları, gelirleri, medeni durumları, çocuk sayıları ve mesleklerinin site seçimi üzerinde
etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu iki değişken arasındaki ilişkiyi ölçen H1a, H1b,
H1c, H1d, H1e ve H1f hipotezleri reddedilmiştir. Ortaya çıkan bu sonuçla birlikte
demografik verilerle site seçimi arasındaki ilişki model üzerinde gösterilmiştir.
İzgi ve Şahin (2013), Türkiye’de internet üzerinden alışveriş yapan tüketicilerin
profilini ortaya koymayı ve bu yapıyı belirlerken internetin tercih edilme edilmeme
nedenlerine bağlı olarak açıklamayı amaçladığı çalışmasında fiyat ve ürün kalitesi
karşılaştırabilme, ihtiyaç duyulan ürüne hemen ulaşabilme, ürün ile ilgili yapılmış olan
tüketici yorumlarına ulaşılabilmesi gibi kolaylıkların tüketicilerin internet alışverişine
yönelmesine neden olan en önemli faktörler olduğu sonucuna ulaşmıştır.282 Çalışmada
ortaya çıkan diğer sonuçlar ise internet alışverişini tercih eden tüketicilerin genç yaşta ve
eğitimli kimseler olması ve internet üzerinden alışverişin kadın kullanıcılar için zaman
kazandırmasıdır.
Araştırmada internet üzerinden alışveriş yapan kadın çalışanların özelliklerinin
belirlenmesinin online işletmelerin rekabet ve pazarlama stratejilerinin ortaya
282 İzgi ve Şahin, a.g.m., ss. 9-27.
192
konulmasında yol gösterici olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte araştırmadan elde
edilen sonuçların öncülüğünde web ortamında faaliyet gösteren işletmelere şu şekilde
öneriler sunulabilir. İşletmeler, internet üzerinden alışverişin önemli bir parçası olan web
sitesinin tasarımına önem vermelidir. Tüketiciler aradığı ürüne kolayca ulaşabilmelidir.
Tüketicinin aradığı ürün reklam sayfalarında verilmeli böylelikle ürün tüketiciye
hatırlatılmalıdır. İnternet üzerinden alışverişte ortaya çıkan güven problemini çözüme
kavuşturmak amacıyla ürün iade ve değişimlerinde daha dikkatli olunmalıdır. Özellikle
iade aşamasında tüketiciye almış olduğu ürünün bedeli kredi kartıyla ya da banka havalesi
şeklinde geri iade edilmelidir. Bedenin uymadığı ya da ürünün renginin beğenilmediği
durumlarda ürünler arası değişimler kolayca yapılmalıdır. İşletmelerin müşteri hizmetleri
numarasına ya da web sayfasında verdikleri iletişim numaralarına kolaylıkla ulaşılmalı,
problemler ivedilikle çözüme kavuşturulmalıdır. Kısaca internet üzerinden alışveriş
insanları uğraştıran bir kimlikten uzaklaşarak birçok insanı kendine çekebilen, güven
veren, zamandan daha çok tasarruf sağlayan bir yapıya bürünmelidir.
Araştırmada elde edilen bulgular değerlendirilirken bazı kısıtlar vardır. Söz
konusu bulgular Çankırı ilindeki İl Milli Eğitim Müdürlüğü kurum ve kuruluşlarında
istihdam edilen kadın çalışanlar ile sınırlı kalmıştır. Bu doğrultuda, araştırmanın
örneklemi tüm kadın çalışanları kapsamadığından elde edilen sonuçlarda tüm kadın
çalışanları kapsayacak şekilde genellenemez. Bu alanda farklı il merkezlerinde ve farklı
kurumlarda yapılacak olan çalışmalar internet üzerinden alışverişin gelişmesi ve
büyümesi açısından fayda sağlayacaktır. Bu şekilde daha geniş kitlelere ulaşmanın
mümkün olması ile sonuçlar genellenebilir ve kabul görebilir.
193
KAYNAKÇA
4857 Sayılı İş Kanunu.
Aaronson Daniel ve French Eric, “The Effect of Part-Time Work on Wages: Evidence
from the Social Security Rules”, Journal of Labor Economics, Vol 22, No 2,
2004, ss. 329-352.
Acar, Ahmet Cevat, Kadınların İşletmelerde İstihdamı ve Kadınların Çalışmasına
Karşı Tutumlarla İlgili Bir Araştırma, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), İstanbul, 1992.
Adaçay Funda Rana, Toplumsal Cinsiyet ve Kalkınma, Ekin Basım, Bursa, 2014.
AİHS.
Akar Erkan ve Kayahan Cantürk, Elektronik Ticaret ve Elektronik İş Uygulamalar,
Modeller, Stratejiler, 1. Baskı, Nobel Yayıncılık, Ankara, 2007.
Akbulut Akın, Bilişim Ekonomisi ve Elektronik Ticaret, 1. Baskı, Maliye Hesap
Uzmanları Derneği Yapım Tanıtım Yayıncılık, İstanbul, 2007.
Albrecht James W. Ve Vroman Susan B. “Dual Labor Markets, Efficiency Wages, and
Search”, Journal of Labor Economics, Vol 10, No 4, 1992, ss. 438-461.
Alghamdi Abdulhadi M., The Law of E-Commerce, E-Contracts, E-Business, Author
House Publication, USA, 2011.
Altan Ömer Zühtü, Sosyal Politika, Eskişehir Anadolu Üniversitesi. No: 14-77, 2003.
Altınbaşak İpek, “Internet Reklamcılığı ve Internet Reklamı Ölçümlenmesi Üzerine Bir
Uygulama”, Ege Akademik Bakış Dergisi, 9/2, 2009, ss. 463-487.
Anderson, C. “Survey of Electronic Commerce: in Search of the Perfect Market”, The
Economist, 343, 1997, ss. 3-5.
Armağan Ece Aksu ve Turan Aykut Hamit, “İnternet Üzerinden Alışveriş: Demografik
Faktörlerin, Bireysel İhtiyaçların Etkisi Üzerine Ampirik Bir Değerlendirme”,
Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 28, Sayı
3, 2014, ss. 1-23.
Aslandere Murat, Elektronik Ticaret ve Karaman’daki Kobi’ler Üzerine Bir
Araştırma, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Karaman, 2010.
Avrupa Sosyal Şartı, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, ss. 391- 410.
Aytaç Serpil, “Çalışma Yaşamında Kadının Kariyer Sorunu”, Prof. Dr. N. Ekin’e
Armağan, TUHİS, Ankara, 2000, ss. 905-913.
194
Bakos Yannis, “The Emerging Landscape for Retail E-Commerce", The Journal of
Economic Perspectives, Vol 15, No 1, 2001, ss. 69-80.
Barreto Manuela, Ryan Michael.K. ve Schmitt Michael T. (Ed.), The Glass Ceiling in
the 21st Century Understanding Barriers to Gender Equality, American
Psychological Association, Washington, DC, 2009.
Barrett Neil, Advertising on the Internet, Kogan Page Limited, London, England, 1997.
Başbakanlık KSGM, Kadın ve Ekonomi, Ankara, Başbakanlık Kadının Statüsü ve
Sorunları Genel Müdürlüğü Yayınları, Eylül 2008.
Başdoğan Tuğçe, Esnek Çalışanlarda Esnek Çalışmaya Yönelik Tutumun İş Tatmini
Üzerine Etkisi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İzmir, 2015.
Bayram Nuran, Veri Analizi Excel ve SPSS Uygulamalarıyla Birlikte, 2. Baskı, Ezgi
Kitabevi, Bursa, 2016.
Bhusry Mamta, E-Commerce, Firewall Media, Laxmi Publications, New Delhi, India,
2005.
Blank, Rebecca M., “The Role of Part Time Work in Women’s Labor Market Choices
Over Time”, The American Economic Review, Vol 79, No 2, Papers and
Proceedings of the Hundred and First Annual Meeting of the American Economic
Association, 1989, ss. 295-299.
Boateng Richard, Heeks Richard, Molla Alemayehu ve Hinson Robert, “E-Commerce
and Socioeconomic Develoment: Conceptualizing the Link”, Internet Research,
Vol 18, No 5, 2008, ss. 562-594.
Bonet Rocio, Cruz Cristina, Krans Daniel Fernandez ve Justo Rachida, “Temporary
Contracts and Workfamily Balance in a Dual Labor Market”, ILR Review, Vol
66, No 1, 2013, ss. 55-87.
Booth Alison L. ve Ours Jan C. van, “Hours of Work and Gender Identity: Does Part-
Time Work Make the Family Happier?”, Economica, New Series, Vol 76, No
301, 2009, ss. 176-196.
Booth Alison L. ve Ours Jan C. van, “Job Satisfaction and Family Happiness: The Part-
Time Work Puzzle”, The Economic Journal, Vol 118, No 526, 2008, ss. F77-
F99.
Booth Alison L. ve Ours Jan C. van, “Part-Time Jobs: What Women Want?”, Journal of
Population Economics, Vol 26, No 1, 2013, ss. 263-283.
195
Boyd E. Andrew ve Bilegan Ioana C., “Revenue Management ve E-Commerce”,
Management Science, Vol 49, No 10, Special Issue on E-Business and
Management, 2003, ss. 1363-1386.
Bozkurt Veysel, Elektronik Ticaret, 1. Basım, Alfa Kitabevi, İstanbul, 2000.
Braddock Richard S., “The Internet: The Novel”, Financial Analysts Journal, Vol 57,
No 5, 2001, ss. 17-19.
Buxton William A.S., “Telepresence: Integrating Shared Task and Person Spaces”,
Proceedings of Graphics Interface 1992, San Francisco, CA, Morgan Kaufmann
Publishers, Burlington, MA, 1992, ss. 123-129.
Büyüköztürk Şener, Sosyal Bilimler İçin Veri Analizi El Kitabı, Pegem Akademi
Yayınları, Ankara, 2010.
Callentine, L. U. The Ecology of the Mobile Work Place: Influence of Household
Composition and Home Workspace on Satisfaction, Stress, and Effectiveness.
Un-Published Master's Thesis, Cornell University, Ithaca, NY, 1995.
Cam Erdem, “Türk İstihdam Politikasında Çalışan Kadınlar ve Uygulanan Politikalar”,
Çelik İş Sendikası Yayın Organı, Sayı 11, 2003, ss. 1-8.
Candır Hanife, Türkiye’de Kadın Çalışanların Sosyal Haklar Açısından Durumu,
Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans
Tezi), Sakarya, 2014.
Canpolat Önder, Elektronik ticaret ve Türkiye’deki Gelişmeler, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı Hukuk Müşavirliği, Yayın No: 89, ISBN: 975-6918-59-4, Ankara,
2001.
Catalyst, 2006 Catalyst Census of Women Board Directors of the Fortune 500,
Catalyst, New York, NY, 2007.
Chen Liqiang, Online Consumer Behavior: An Empirical Study Based on Theory of
Planned Behavior, University of Nebraska, Lincoln, USA, 2009.
Child Dennis, The Essentials of Factor Analysis, 3rd Edition, Continuum International
Publishing Group, New York, USA, 2006.
Choi Stabl Whinston ve S-D-A, The Economics of Electronic Commerce, USA, 1997.
Chomitz Kenneth M. ve Lave Charles A., “Part-Time Labor, Work Rules, and Urban
Transit Costs”, Journal of Transport Economics and Policy, Vol 18, No 1,
1984, ss. 63-73.
196
Connolly Sara ve Gregory Mary, “Dual Tracks: Part-Time Work in Life Cycle
Employment for British Women”, Journal of Population Economics, Vol 23,
No 3, 2010, ss. 907-931.
Connolly Sara ve Gregory Mary, “Moving Down: Women’s Part Time Work and
Occupational Change in Britain 1991-2001”, The Economic Journal, Vol 118,
No 526, 2008, ss. F52-F76.
Çak Murat, Dünya’da ve Türkiye’de Elektronik Ticaret ve Vergilendirilmesi,
İstanbul Ticaret Odası, Yayın No: 2002/6, Bilgisayar Yayıncılık, İstanbul, 2002.
Çakmak Radiye, Kadın İşgücü ve Yönetim Kadrolarında Kadın İşgücü İstihdamı,
(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2001.
Çavuşoğlu Mehmet, “Konaklama İşletmelerinde Elektronik Ticaret Kullanımı, Gökçeada
ve Bozcaada’da Bir Araştırma”, Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi, 5/2, 2010,
ss. 111-141.
Çelik Sümeyra, Türkiye İşgücü Piyasasının Esnekliği ve Esnek Çalışma Önündeki
Engeller, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yayınları, Uzmanlık Tezi,
Ankara, 2007.
Çetin Hakan, “Online (Çevrim İçi) Alışverişte Akademisyen Davranışları ve Alışverişe
Yönelten Etkenler”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Dergisi, Cilt 19, Sayı 4, 2014, ss. 65-76.
Çiçek Serdar, Çiçek Hüseyin Güçlü ve Çiçek Uğur, “Kamu Hizmetlerinin Etkinliğinde
E-Devlet Kullanımı ve Beklentileri”, 22. Türkiye Maliye Sempozyumu, 9-13
Mayıs, Belek, Antalya, 2007, ss. 1-23.
Çitçi Oya, Kadın Sorunu ve Türkiye’de Kamu Görevlisi Kadınlar, Türkiye ve Orta
Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Yayını, Yayın No: 200, Ankara, 1982.
Çullu Seda, Türkiye’de Çalışan Kadınların İşgücü Piyasasındaki Konumları ve
Karşılaştıkları Sorunlar, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Eskişehir, 2009.
Daniels Kevin, Lamond David ve Standen Peter, Managing Telework, Business Press,
Thompson Learning, London, 2000.
Demirbilek Sevda, “Cinsiyet Ayrımcılığının Sosyolojik Açıdan İncelenmesi”, Finans
Politik Ve Ekonomik Yorumlar, Cilt 44, Sayı 511, 2007, ss. 12-27.
Doğan İsmail, Sosyoloji, Kavramlar ve Sorunlar, Sistem Yayıncılık, İstanbul, Ocak
2000.
Doğramacı Emel, Türkiye’de Kadının Dünü ve Bugünü, Türkiye İş Bankası Yayınları,
İstanbul, 1997.
197
Dolanbay Coşkun, Elektronik Ticaret Strateji ve Yöntemler, Meteksan Sistem
Yayınları, Ankara, 2000.
Donthu N. ve Garcia A.. “The Internet Shoppers”, Journal of Advertising Research,
Vol 39, 1999, ss. 52-58.
Dustmann Christian, Rajah Najma ve Smith Stephen, “Teenage Truancy, Part-Time
Working and Wages”, Journal of Population Economics, Vol 10, No 4, 1997,
ss. 425-442.
Dündar Süleyman ve Yörük Durmuş, “Tüketicilerin İnternetten Alışverişe Karşı
Tutumlarında Etkili Faktörler”, Atatürk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Dergisi, 10. Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu Özel Sayısı,
2011.
ECaTT (2000). Benchmarking Progress on New Ways of Working and New Forms
of Business Across Europe: Final Report, available at http://www.ecatt (Erişim
Tarihi: 12.06.2015).
Ekeledo Ikechi ve Sıvakumar K., “The Impact of E-Commerce on Enrty Mode Strategies
of Service Firms: A Conceptual Framework and Research Propositions”, Journal
of International Marketing, Vol 12, No 4, 2004, ss. 46-70.
Ekeledo Ikechi ve Sivakumar K., “The Impact of E-Commerce on Entry Mode Strtategies
of Service Firms: A Conceptual Framework and Research Propositions”, Journal
of International Marketing, Vol 12, No 4, 2004, ss. 46-70.
Ekici Kenan Mehmet ve Yıldırım Arif, Elektronik Ticaret, 1. Basım, Savaş Yayınevi,
Ankara, 2010.
Ekin Nusret, “Dünyada ve Türkiye’de Çalışan Kadınların Sorunları”, Şükrü Baban’a
Armağan, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, Cilt 40, Sayı 1-4,
1984, ss. 81-91.
Ekin Nusret, Bilgi Ekonomisinde Elektronik Ticaret, İstanbul Ticaret Odası Yayınları,
Yayın No: 61, İstanbul, 1998.
Ekmekçi Yeşim, Türkiye’de Kadın İşgücünün Gelişimi ve Çalışma Yaşamında
Karşılaştıkları Engeller, Anadolu Üniversitesi, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans
Tezi), Eskişehir, 2004.
Elibol Halil ve Kesici Burcu, “Çağdaş İşletmecilik Açısından Elektronik Ticaret”, Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 11, 2004, ss. 303-329.
Elmas Pınar, “Ticaretin Yeni Şekli Elektronik ticaret”, AR&GE Bülten Ekonomi, İzmir
Ticaret Odası, 2009, ss. 13-19.
198
eMarketer. 2001. Consumers and the Internet: 2000 Holiday and Beyond, http://
222/emarketer.com/estats/ecommerce_ b2c/20010305_big_holiday.html, March
5 (Erişim Tarihi: 18.09.2017)
Ene Selda, Elektronik Ticarette Tüketicinin Korunması ve Bir Uygulama, Pusula
Yayıncılık, 2002.
Erbaşlar Gazanfer ve Dokur Şükrü, Elektronik Ticaret E-Ticaret, 2. Basım, Nobel
Yayıncılık, 2012.
Erdağ Nevzat ve Batuman Emel, Elektronik Ticaret El Kitabı, 1. Baskı, Arıkan
Yayınevi, İstanbul, 2006.
Ereş Figen, “Türkiye’de Kadının Statüsü ve Yansımaları”, Gazi Üniversitesi
Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 19, 2006, ss. 40-52. EUROSTAT, 2016.
Fan C. Cindy, “The Elite, the Natives, and the Outsiders: Migration and Labor Market
Segmentation in Urban China”, Annals of the Association of American
Geographers, Vol 92, No 1, 2002, ss. 103-124.
Fazlıoğlu, Mustafa A. ve Sayın Meral, Dünya Ticaretindeki Değişim ve İlk Adım
KOBİ-NET, KOSGEB Avrupa Bilgi Merkezi, Ankara, 2000.
Feldman Daniel C., “Reconceptualizing the Nature and Consequences of Part-Time
Work”, The Academy of Management Review, Vol 15, No 1, 1990, ss. 103-112.
Fettah Melek, İş ve Sosyal ve Güvenlik Hukukunda Kadın İşçilerin Korunması,
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul,
2006.
Fidan Hüseyin, Asimetrik Bilginin Elektronik Ticaret Üzerindeki Etkileri ve
Tüketici Güveni Üzerine Bir Uygulama, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Isparta, 2014.
Filiz Yeliz, Esnek Çalışma Biçimlerinin Kadın İstihdamına Etkileri: Avrupa Birliği
İstihdam Politikaları ve Türkiye Karşılaştırılması, T.C. Başbakanlık Kadının
Statüsü Genel Müdürlüğü, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2011.
Foer Albert A., “E-Commerce Meets Antitrust: A Primer”, Journal of Public Policy and
Marketing, Vol 20, No 1, Competition Policy and Antitrust Law, 2001, ss. 51-
63.
Fowler C.J.H. ve Mayes T., “Applying Telepresence to Education”, BT Technology
Journal, Vol 15 No 4, 1997, ss. 188-195.
Fraumeni Barbara M., “E-Commerce: Measurement and Measurement Issues”, The
American Economic Review, Vol 91, No 2, Papers and Proceedings of the
Hundred Thirteenth Annual Meeting of the American Economic Association,
2001, ss. 318-322.
199
George Darren ve Mallery Paul, SPSS for Windows Step by Step: A Simple Guide and
Reference, 17.0 Update, 10a Ed., Pearson, Boston, 2010.
Global Employment Trends 2012, Preventing a Deeper Jobs Crisis, International
Labour Office – Geneva: ILO, 2012.
Globerman Steven, Roehl Thomas W. ve Standifird Stephen, “Globalization and
Electronic Commerce: Inferences from Retail Brokering”, Journal of
International Business Studies, Vol 32, No 4, 2001, ss. 749-768.
Goldmanis Maris, Hortaçsu Ali, Syverson Chad ve Emre Önsal, “E-Commerce and the
Market Structure of Retail Industries”, The Economic Journal, Vol 120, No 545,
2010, ss. 651-682.
Goldsmith Ronald E. ve Goldsmith Elizabeth B., “Buying Apparel Over the Internet”,
Journal of Product and Brand Management, Vol 11, Issue 2, 2002, ss. 89-102.
Gothoskar Sujata, “Part-Time Work for Women”, Economic and Political Weekly, Vol
24, No 46, 1989, ss. 2537-2538.
Gökalp İbrahim, Türkiye’de Kadın Girişimciler ve Kadın Yöneticileri, Kırıkkale
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek lisans Tezi),
Kırıkkale, 2008.
Gregory Gary, Karavdic Munib ve Zou Shaoming, “The Effects of E-Commerce Drivers
on Export Marketing Strategy”, Journal of International Marketing, Vol 15,
No 2, 2007, ss. 30-57.
Gregory Mary ve Connolly Sara, “The Price of Reconciliation: Part-Time Work,
Families, and Women’s Satisfaction”, The Economic Journal, Vol 118, No 526,
2008, ss. F1-F7.
Gül Hasan ve Oktay Ercan, Türkiye’de ve Dünya’da Kadınların Çalışma Hayatında
Yaşadıkları Cam Tavan Algıları Üzerine Kavramsal Bir Çalışma, Sosyal ve
Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Sayı 18, 2009, ss. 421-436.
Güleş Hasan Kürşat, Ögüt Adet ve Bülbül Hasan, “Internet Teknolojisi Açısından
İşletmeler Arası Elektronik Ticaret ve Aracı Pazarlar”, Süleyman Demirel
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı 7, 2002,
ss. 33-55.
Güngör Ayşegül, Kadın Haklarına İlişkin Uluslararası Hukuk Düzenlemeleri,
Ankara Barosu, Koza Matbaacılık, Ankara, 2012.
Gürbüz Sait ve Şahin Faruk, Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri, Seçkin
Yayıncılık, Ankara, 2014.
200
Gürdal Duygu, Kadın Yöneticileri Motive ve Demotive Eden Faktörlerin Tespitine
Yönelik Bir Araştırma, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Adana, 2006.
Hablemitoğlu Şengül, “Kırsal Kesimde Kadınların Güçlenmesi ve ‘Bilgi’ Arasındaki
İlişki”, Çiftçi ve Köy Dünyası, Cilt 16, Sayı 203, 2001, ss. 17-19.
Hafner K., Internet Tarihi, Güncel Yayıncılık, İstanbul, 2000.
Haşıloğlu Selçuk Burak, Enformasyon Toplumunda Elektronik Ticaret ve
Stratejileri, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 1999.
Healy Paul M., “Discussion of Privacy in E-Commerce: Development of Reporting
Standards, Disclosure, and Assurance Services in an Unregulated Market”,
Journal of Accounting Research, Vol 41, No 2, The Effects of Regulation
(Including Taxation) on Financial Reporting and Disclosure, 2003, ss. 311-315.
Henderson Jason, Dooley Frank ve Akridge Jay, “Internet and E-Commerce Adoption by
Agricultural Input Firms”, Review of Agricultural Economics, Vol 26, No 4,
2004, ss. 505-520.
Hill E. Jeffrey, Hawkins Alan J. ve Miller Brent C., “Work and Family in the Virtual
Office: Perceived Influences of Mobile Telework”, Family Relations, Vol 45, No
3, 1996, ss. 293-301.
Houseman Susan ve Osawa Machiko, “What is the Nature of Part-time Work in the
United States and Japan?”, (Ed.), O’Reilly Jacqueline ve Fagan Colette, Part-
Time Prospects, An International Comparison of Part-Time Work in
Europe, North America and the Pasific Rim, Routledge, New York, USA,
1998, ss. 232-251.
http://www.cankiri.gov.tr/cografi-yapi (Erişim Tarihi: 17.11.2016)
http://www.cankiri.gov.tr/egitim (Erişim Tarihi: 17.11.2016)
http://www.die.gov.tr (Erişim Tarihi: 18.11.2015).
http://www.efatura.gov.tr/efaturahakkinda.html (Erişim Tarihi: 01.07.2016).
http://www.enkivillage.com/e-commerce-advantages-and-disadvantages.html (Erişim
Tarihi: 30.06.2016)
http://www.internetlivestats.com/internet-users (24.06.2016).
http://www.internetlivestats.com/internet-users/(Erişim Tarihi: 24.06.2016)
http://www.internetlivestats.com/internet-users-by-country/ (Erişim Tarihi: 24.06.2016)
201
http://www.kadinininsanhaklari.org/programlar/savunuculuk/ulusal-duzeyde-
savunuculuk/kadina-karsi-her-turlu-ayrimciligin-onlenmesi-sozlesmesi-cedaw/
(Erişim Tarihi: 07.06.2016).
https://ekonomist.co/bankalar/internet-bankaciligi-nedir-ne-ise-yarar-7343 (Erişim
Tarihi: 01.07.2016).
https://eteydeb.tubitak.gov.tr/eimzabilgisayfasi.htm (Erişim Tarihi: 01.07.2016). https://www.turkiye.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 01.07.2016).
https://www.turkiye.gov.tr/bilgilendirme?konu=siteHakkinda (Erişim Tarihi:
01.07.2016); https://www.turkiye.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 01.07.2016).
ILO, 177 Sayılı Evde Çalışma Sözleşmesi.
İçli Tülin Gülşen, “Cumhuriyet Döneminde Kadının Sosyal Konumu”, Hacettepe
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cumhuriyetin 75. Yılı Özel Sayısı,
1998, ss. 93-103.
İlkkaracan İpek, “Kentli Kadınlar ve Çalışma Yaşamı”, 75 Yılda Kadınlar ve Erkekler,
Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul, 1998, ss. 285-302.
İnce Murat, Elektronik Ticaret: Gelişme Yolundaki Ülkeler İçin İmkânlar ve
Politikalar, TC Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı, İktisadi Sektörler ve
Koordinasyon Genel Müdürlüğü, 1999.
İş Kanunu, Kanun Numarası: 4857, Kabul Tarihi: 22.05.2003, Yayımlandığı Resmi
Gazete Tarihi: 10.06.2003, Cilt 42, Sayı 25134.
İyiler Zeynep, Elektronik Ticaret ve Pazarlama, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı
İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Ankara, 2009.
İzgi Berna Balcı, Şahin İrem, “Elektronik Perakende Sektörü ve İnternet Alışverişi
Tüketici Davranışı: Türkiye Örneği” Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları
Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2013, ss. 9-27.
Jackson F.L. Jerlando ve O’Callaghan Elizabeth M., “Understanding Employment
Disparities Using Glass Ceiling Effects Criteria: An Examination of
Race/Ethnicity and Senior Level Position Attainment Across the Academic
Workforce”, The Journal of the Professoriate, Vol 5. No. 2, 2009, ss. 68-99.
Jackson Janet Cooper, “Women Middle Managers’ Perception of the Glass Ceiling”,
Women in Management Review, Vol 16, Issue 1, 2001, ss. 30-41.
Johnson Donald J., Global Electronic Commerce Realizing the Potential, Masters of
the Wired World, Financial Times Pitman Publishing, 1999.
202
Jouppi Norman P., “First Steps Towards Mutually-Immersive Mobile Telepresence”,
Proceedings of the 2002 ACM Conference on Computer Supported
Cooperative Work, ACM Press, New York, NY, 2002, ss. 354-363.
Kahne Hilda, “Part-time Work: A Hope and A Peril”, (Ed.), Warme BD, Lundy KP,
Lundy LA, Working Part-Time: Risks and Opportunities, Praeger, New York,
USA, 1992, ss. 295-309.
Kahne Hilda, Reconceiving Part-Time Work, Rowman and Allanheld, Totowa, NJ, 1985.
Kalaycı Şeref, SPSS Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistik Teknikleri, 5. Baskı, Asil
Yayıncılık, Ankara, 2010.
Kalleberg Arne L. ve Sorensen Aage B., “The Sociology of Labor Markets”, Annual
Review of Sociology, Vol 5, 1979, ss. 351-379.
Kalleberg Arne L., “Nonstandard Employment Relations: Part-Time, Temporary and
Contract Work”, Annual Review of Sociology, Vol 26, 2000, ss. 341-365.
Karadeniz Oğuz ve Yılmaz Hakan, “Kadının İşgücüne Katılımını Etkileyen Faktörler”,
İş Dünyasında Kadın, Türkonfed Yayını, İstanbul, 2007, ss. 23-42.
Karagöz Murat, Excel ve SPSS Uygulamalı İstatistik Yöntemleri, 9. Baskı, Ekin
Yayınevi, Bursa, 2015.
Karcıoğlu Fatih ve Leblebici Yeliz, Kadın Yöneticilerde Kariyer Engelleri: ‘Cam
Tavan Sendromu’ Üzerine Bir Uygulama, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Dergisi, Cilt 28, Sayı 4, 2014, ss. 1-20.
Kayalar Murat, Esnek Çalışma Sisteminin Çalışma Hayatının Kalitesinin
Arttırılmasındaki Etkileri ve Bir Uygulama, Süleyman Demirel Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, (Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi), 1997.
Keskin Doğan, Evde Çalışanların Korunması,
http://www.calismahayati.net/makale4.htm, (Erişim Tarihi: 06.09.2015)
Kılıç Dilek ve Öztürk Selcen, “Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılımı Önündeki
Engeller ve Çözüm Yolları: Bir Ampirik Uygulama”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt
47, Sayı 1, 2014, ss. 107-130.
Kiaye Risper Enid ve Singh Maniraj, “The Glass Ceiling: A Perspective of Women
Working in Durban”, Gender in Management: An International Journal, Vol
28, No 1, 2013, ss. 28-42.
Kirman Mehmet Ali, Din Sosyolojisi Terimleri Sözlüğü, Rağbet Yayınları, İstanbul,
2004.
203
Kleinbaum D. G., Lawrence L. Kupper ve Keith E. Muller, Applied Regression Analysis
and Other Multivariable Methods, Duxbury Press, PWS-Kent Publication,
1988.
Kocacık Faruk ve Gökkaya Veda B. , “Türkiye’de Çalışan Kadınlar Ve Sorunları”,
Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 6, Sayı 1,
2005,ss. 195-219.
Koernin Stephen K. ve Granitz Neil, “Progressive Yet Traditional: The Portrayal of
Women Compared to That of Men in E-Commerce Magazine Advertisement”,
Journal of Advertising, Vol 35, No 2, 2006, ss. 81-98.
Kolsaker Ailsa ve Payne Claire, “Engendering Trust in E-Commerce: A Study of Gender
Based Concerns”, Marketing Intelligence and Planning, Vol 20, Issue 4, 2002,
ss. 206-214.
Korkmaz Sabahat Yasemin, Türkiye’de Kadın İşgücünün Gelişimi ve AB Ülkeleri İle
Karşılaştırılması, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2011.
Kracher Beverly ve Corritore Cynthia L., “Is There A Special E-Commerce Ethics?”,
Business Ethics Quarterly, Vol 14, No 1, 2004, ss. 71-94.
KSGM, Çalışmaya Hazır İşgücü Olarak Kentli Kadın ve Değişimi, KSSGM Yayını,
Ankara, 1999.
KSSGM, Eylem Platformu ve Pekin Deklarasyonu, 1995.
Kuşaksız Aysel, “Kısmi Süreli Çalışan İşçilerin Avrupa Birliği’nde ve Türkiye’de Kısmi
Süreli Çalışmayı Tercih Etme Gerekçeleri”, Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 13, Sayı 2, ss. 19-29.
Küçükyılmazlar Aysun, Elektronik Ticaret Rehberi, İstanbul Ticaret Odası, Yayın
No:2006-3, İstanbul, 2006.
Laczniak Gene R. ve Murphy Patrick E., “Marketing, Consumers and Technology:
Perspectives for Enhancing Ethical Transactions”, Business Ethics Quarterly,
Vol 16, No 3, 2006, ss. 313-321.
Lefebvre, L., L. Cassivi, ve E Lefebvre. "E-commerce Transition Model for Supply Chain
Manage-ment." J. on Chain and Network Sci. 1, 2001, ss. 23-32.
Lockwood Nancy, “The Glass Ceiling: Domestic and International Perspectives”,
Human Resource Magazine, 2004, ss. 25 -35.
Long James E. ve Jones Ethel B., “Married Women in Part-Time Employment”, ILR
Review, Vol 34, No 3, 1981, ss. 413-425.
204
Lorcu Fatma, Örneklerle Veri Analizi SPPS Uygulamalı, Detay Yayıncılık, Ankara,
2015.
Lorcu Fatma, Örneklerle Veri Analizi SPPS Uygulamalı, Detay Yayıncılık, Ankara,
2015, s. 16.
Lynch Daniel C., Globalization of the Internet, The Internet System Handbook, (Ed.)
Lynch Daniel C. - Marshall Rose T., Addison Wesley, Boston, USA, 1993.
Makal Ahmet, “Türkiye’de Erken Cumhuriyet Döneminde Kadın Emeği”, Çalışma ve
Toplum Dergisi, Sayı 2, 2010, ss. 13-40.
Manzoor Amir, E- Commerce An Introduction, Lambert Academic Publishing,
Germany, 2010.
Maury Mary D. ve Kleiner Deborah S., “E-Commerce Ethical Commerce?”, Journal of
Business Ethics, Vol 36, No 1/2, Seventh Annual International Conference
Promoting Business Ethics, 2002, ss. 21-31.
McCall Brian P., “Unemployment Insurance Roles, Joblessness, and Part-Time Work”,
Econometrica, Vol 64, No 3, 1996, ss. 647-682.
McLeod F., “Glass Ceiling Still Firmly in Place”, 2008, www.theaustralian.news.com.
au/story/0,25197,23926883-30537,00.html (Erişim Tarihi: 11.09.2016).
Metin Şahin ve Arabacı Kariman Rabia, Her Alandaki Kadın İstihdamının Artırılması
ve Çözüm Önerileri Komisyon Raporu, TBMM Basımevi, Kadın Erkek Eşitliği
Komisyonu Yayınları No:12, Ankara, 2013.
Mızrahı Rozi ve Aracı Hakan, “Kadın Yöneticiler ve Cam Tavan Sendromu Üzerine Bir
Araştırma”, Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2010,
ss. 149-156.
Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim, Milli Eğitim
Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Ankara, 2015/2016.
Minibaş Türkel, “Türkiye’nin Kalkınma Sürecinde Kadın İşgücü”, (Ed.), Necla ARAT,
Aydınlanmanın Kadınları, Cumhuriyet Kitap Kulübü, 1998, ss. 331-349.
Moe Wendy W. Fader ve Peter S., “Dynamic Conversion Behavior at E-Commerce
Sites”, Management Science, Vol 50, No 3, 2004, ss. 326-335.
Mortimer Jeylan T., Pimentel Ellen Efron, Ryu Seongryeol, Nash Katherine ve Lee
Chaimun, “Part-Time Work and Occupational Value Formation in Adolescence”,
Social Forces, Vol 74, No 4, 1996, ss. 1405-1418.
205
Mutz Diana C., “Social Trust and E-Commerce: Experimental Evidence for the Effects
of Social Trust on Individuals’ Economic Behaviour”, The Public Opinion
Quarterly, Vol 69, No 3, 2005, ss. 393-416.
Ngai Eric W.T. and Wat Francis K.T., “A Literature Review and Classification of
Electronic Commerce Research”, Information and Management, Vol 39 No 5,
2002, ss. 415-29.
Nilles Jack M. Making Telecommuting Happen: A Guide for Telemanagers and
Telecommuters. New York, Van Nostrand Reinhold, 1994. OECD Labour Force Statistics (Labour Force Participation Rate 15 to 64).
OECD, Part Time Employment Rate, 2015, https://data.oecd.org/emp/part-time-
employment-rate.htm (Erişim Tarihi: 14.09.2017).
Okin J.R., The Internet Revolution, The Nof-for Dummies Guide to the History,
Technology, and Use of the Internet, Ironbound Press, 2005.
Okumuş Abdullah, Bozbay Zehra ve Dağlı Recep Murat, “Banka Müşterilerinin İnternet
Bankacılığına İlişkin Tutumlarının İncelenmesi”, Erciyes Üniversitesi İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı 36, 2010, ss. 89-111.
Oxley Joanne E. ve Yeung Bernard, “E-Commerce Readiness: Institutional Environment
and International Competitiveness”, Journal of International Business Studies,
Vol 32, No 4, 2001, ss. 705-723.
Önder Nurcan, “Türkiye’de Kadın İşgücünün Görünümü”, Çalışma Dünyası Dergisi,
Cilt 1, Sayı 1, 2013, ss. 35-61.
Ören Kenan ve Yüksel Hasan, “Geçmişten Günümüze Çalışma Hayatı”, Emek ve
Toplum Dergisi, Cilt 1, Sayı 1, 2012, ss. 34-59.
Özer Mustafa ve Biçerli Kemal, “Türkiye’de Kadın İşgücünün Panel Veri Analizi”,
Sosyal Bilimler Dergisi, 2003-2004, Cilt 3, Sayı 1, ss. 55-86.
Özgen Özlen ve Ufuk Hatun, “Kırsal Kesimde Kadın Eğitimi”, Türkiye Ziraat
Mühendisliği V. Teknik Kongresi, Yayın No: 38. TMMOB Ziraat Mühendisleri
Odası Yayınları, Ankara, 2000, ss. 1063-1078.
Öztürk Nurettin ve Koç Asuman, “Elektronik Para, Diğer Para Türleriyle
Karşılaştırılması ve Olası Etkileri”, Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi, Sayı 11, 2006, ss. 207-243.
Öztürk Tülin, Türkiye’de Kadın Çalışanların İş Yaşamındaki Yerinin Analizi:
İzmir’de Bir Alan Çalışması, Yaşar Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü,(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İzmir, 2007.
206
Pai Kalpana ve Vaidya Sameer, “Glass Ceiling: Role of Women in the Corporate World”,
Competitiveness Review: An International Business Journal, Vol 19, Issue 2,
2009, ss. 106-113.
Pankaj S., E-Commerce, A.P.H. Publishing Corporation, New Delhi, India, 2005.
Paul Gillian, “Children and Women’s Hours of Work”, The Economic Journal, Vol 118,
No 526, 2008, ss. F8-F27.
Peacock Michael, PHP 5 E-Commerce Development, Create a Flexible Framework
in PHP for A Powerful E-Commerce Solution, PACKT Publishing, UK, 2010.
Peterson Janice, “Part-Time Employment and Women: A Comment on Sundström”,
Journal of Economic Issues, Vol 27, No 3, 1993, ss. 909-914.
Pinch Steven ve Storey Angele, “Flexibility, Gender and Part-Time Work: Evidence fom
A Survey of the Economically Active”, Transactions of the Institute of British
Geographers, Vol 17, No 2, 1992, ss. 198-214.
Plant Robert, E Commerce Formulation of Strategy, Prentice Hall Publication, New
Jersey, USA, 2000.
Pour Mehdi Khosrow, E-Commerce Security, Advice from Experts, Cypertech
Publishing, USA, 2004.
Qin Zheng, Shundong Li, Yi Han, Jinchun Dong, Lixiang Yan, Jun Qin, “Fundamentals
of E-Commerce”, QIN Zheng (Ed.), Introduction to E-Commerce, Tsinghua
University Press, China, 2009, ss. 3-78.
Quataert Donald, Sanayi Devrimi Çağında Osmanlı İmalat Sektörü, Çeviren: Tansel
Güney, İletişim Yayınları, İstanbul, 1999.
Ragoobur Verena Tandrayen ve Pydayya Rajeev, “Glass Ceiling and Sticky Floors:
Hurdles for Mauritian Working Women”, Equality, Diversity and Inclusion: An
International Journal, Vol 34, No 5, 2015, ss. 452-466.
Rajgopal Shivaram, Venkatachalam Mohan, Kotha Suresh, “The Value Relevance of
Network Advantages: The Case of E-Commerce Firms”, Journal of Accounting
Research, Vol 41, No 1, 2003, ss. 135-162.
Renko Sanda and Popovic Daniel, “Exploring The Consumers’ Acceptance of Electronic
Retailing Using Technology Acceptance Model”, Poslovna Izvrsnost Business
Excellence, Vol 9, No 1, 2015, ss. 29-41.
Roman Sergio, “Relational Consequences of Rerceived Deception in Online Shopping:
The Moderating Roles of Type of Product, Consumer’s Attitude Toward the
Internet and Consumer’s Demographics”, Journal of Business Ethics, Vol 95,
2010, ss. 373-391.
207
Sahoo Debashish Kumar ve Lenka Usha, “Breaking the Glass Ceiling: Opportunity for
the Organization”, Industrial and Commercial Training, Vol 48, No 6, 2016,
ss. 311-319.
Satterlee Brian C., E-Commerce, A Knowledge Base, Writers Club Press, USA, 2001.
Schwartzman Kathleen C., “Lettuce, Segmented Labor Markets, and the Immigration
Discourse”, Journal of Black Studies, Vol 39, No 1, 2008, ss. 129-156.
Saydan Reha, “Tüketicilerin Online Alışverişe Yönelik Risk ve Fayda Algılamaları:
Geleneksel ve Online Tüketicilerin Karşılaştırılması”, Elektronik Sosyal
Bilimler Dergisi, Cilt7, Sayı 23, 2008, ss. 386-402.
Sharma Subhash, Applied Multivariate Techniques, John Waley and Sons Incorporation,
New York, USA, 1996.
Shergill Gurvinder S. ve Chen Zhaobin, “Web-based Shopping: Consumers’ Attitudes
Towards Online Shopping in New Zealand”, Journal of Electronic Commerce
Research, Vol 6, No 2, 2005, ss. 79-94.
Sholle David, “Disorganizing the New Technology”, GREG Elmer (Ed.), Critical
Perspectives on the Internet, Rowman and Littlefield Publishers, Inc, Maryland,
USA, 2002, ss. 3-26.
Sinha Jayendra, Factors Affecting Online Shopping Behavior of Indian Consumers,
University of South Carolina, USA, 2010.
Singh Nitish ve Kundu Sumit, “Explaining the Growth of E-Commerce Corporations
(ECCS): An Extension and Application of the Eclectic Paradigm”, Journal of
International Business Studies, Vol 33, No 4, 2002, ss. 679-697.
Smith Paul, Caputi Peter ve Crittenden Nadia, “How are Women’s Glass Ceiling Beliefs
Related to Career Success?”, Career Development International, Vol 17, Issue
5, 2012, ss. 458-474.
Soysal Tamer, “Uluslararası Sözleşmeler Işığında 4857 Sayılı İş Kanununda Kadın İşçiyi
Koruyan Hükümler”, Kamu İş Dergisi, Cilt 8, Sayı 4, 2006, ss. 1-48.
Stead Bette Ann ve Gilbert Jackie, “Ethical Issues in Electronic Commerce”, Journal of
Business Ethics, Vol 34, No 2, 2001, ss. 75-85.
Stentor, The Information Highway, Stentor Telecom Policy, Ottawa, Canada, 1993.
Sugözü İbrahim ve Demir Halil Sait, İnternet Teknolojisi ve Elektronik Ticaret, Nobel
Yayınları, Ankara, 2011.
Şenol Yaprak, Kadın İşgücünün İstihdama Etkileri: Eskişehir Bölgesinde Bir
Uygulama, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,(Yayınlanmamış
Doktora Tezi), İstanbul, 2003.
208
Tabak Şule Şenel, Elektronik Para ve Merkez Bankacılık, Uzmanlık Yeterlilik Tezi,
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Ankara, 2002.
Tan Şeref, SPSS ve Excel Uygulamalı Temel İstatistik 1, 1. Baskı, Pegem Akademi,
Ankara, 2016.
Taşkın Ercan ve Çetin Ayfer, “Kadın Yöneticilerin Cam Tavan Algısının Cam Tavanı
Aşma Stratejilerine Etkisi: Bursa Örneği”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, Sayı 33, 2012, ss. 19-34.
Taşlıyan Mustafa, Elektronik Ticaret Kavramlar ve Uygulamalar, 1. Baskı, Sakarya
Basımevi, Adapazarı, 2006.
TC. Çankırı Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Stratejik Planı 2010-2014, Çankırı
2010.
Teo Thompson.S.H., “To Buy or not to Buy Online: Adopters and Non-Adopters of
Online Shopping in Singapure”, Behaviour and Information Technology, Vol 25,
No 6, 2006, ss. 497-509.
Thomson Peninah, Graham Jacey ve Lloyd Tom, A Woman’s Place is in the
Boardroom: The Roadmap, Palgrave Macmillan, Basingstoke, 2008. Thornton International Business (2011) adlı rapor.
Thurman Joseph E. ve Trah Gabriele “Part-time Work in International Perspective”,
International Labour Review, 129(1), 1990, ss. 23-40.
Tokol Aysen, “Tele Çalışma Geleceğin Çalışma Şekli Olabilir Mi?”, İş Güç Endüstri
İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt 5, Sayı 1, 2003,
http://www.isguc.org/?p=article&id=18&cilt=5&sayi=1&yil=2003, (Erişim
Tarihi: 06.06.2016).
Tolbert Pamela S., ve Simons Tal, The Impact of Working at Home on Career
Outcomes of Professional Employees, (Working Paper 94-04), Cornell
University, Center for Advanced Human Resource Studies, Ithaca, NY, 1994.
Toraman Cengiz, “Bankacılık Sektöründe İnternetin Yeri ve Türk Bankacılık Sistemi
Uygulaması”, Kamu İş Hukuku ve İktisat Dergisi, Sayı 6/3, 2002, ss. 1-13.
TUİK Kazanç Yapısı Araştırması, 2014.
TUİK, Hanehalkı İşgücü Araştırması 2014, 2015.
TUİK, Hanehalkı İşgücü Araştırması Bölgesel Sonuçlar 2004-2013.
TUİK, Hane Halkı Bilişim Teknolojilerinin Kullanımı Araştırması, 2017.
TUİK, İstatistiklerle Kadın, 2012.
209
TUİK, İşgücü İstatistikleri 1995-2018, 15+Yaş, Kent.
TUİK, İşgücü İstatistikleri.
Tuncay Can, “Esnekleşmenin Değişik Boyutları”, Çalışma Hayatında 21. Yüzyılın
Yeni Ufukları, MESS, Yayın No: 227, İstanbul, 1995, ss. 207–227.
TÜSİAD, KAGİDER, Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Sorunlar,
Öncelikler ve Çözüm Önerileri, , Graphis Matbaa, İstanbul, Temmuz 2008,
(Yayın No. TÜSİAD-T/2008-07/468), (Yayın No. KAGİDER-001).
TÜBİSAD, Bilişim Sanayicileri Derneği, Türkiye’de Elektronik ticaret 2014 Pazar
Büyüklüğü Raporu, İstanbul, 2015.
TÜİK Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı 2015 Sonuçları.
TÜİK, 2015.
TÜİK, Hanehalkı İşgücü Araştırması 2004-2013.
TÜİK, İstatistik Göstergeler 1923-2010.
TÜİK İşgücü İstatistikleri.
Tükeltürk Şule Aydın ve Perçin Nilüfer Şahin, “Turizm Sektöründe Kadın Çalışanların
Karşılaştıkları Kariyer Engelleri ve Cam Tavan Sendromu: Cam Tavanı Kırmaya
Yönelik Stratejiler”, Yönetim Bilimleri Dergisi, 2008, Cilt 6, Sayı 2, ss. 113-128.
Türk Ceza Kanunu, Kanun Numarası: 5237, Kabul Tarihi: 26.09.2004, Yayımlandığı
Resmi Gazete Tarihi: 12.10.2004, Cilt 43, Sayı 25611.
Türk Medeni Kanunu, Kanun Numarası: 4721, Kabul Tarihi: 22.11.2001,
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 8.12.2001, Cilt 41, Sayı 24607.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Kanun No. 2709, Kabul Tarihi: 7.11.1982
https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf, (Erişim Tarihi:
07.06.2016.)
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, Elektronik Fon ve Menkul Kıymet Transfer ve
Mutabakat Sistemi, 2006.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, Elektronik Fon ve Menkul Kıymet Transfer ve
Mutabakat Sistemi, Ankara, 2006.
Türkiye İstatistik Kurumu Haber Bülteni,
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=21779 (Erişim Tarihi:
03.10.2016)
210
Türkkahraman Mimar ve Şahin Kamil, “Kadın ve Kariyer”, Uluslararası Alanya
İşletme Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2010, ss. 75-88.
TÜSİAD, Kadın- Erkek Eşitliğine Doğru Yürüyüş, TÜSİAD Yayını, İstanbul, 2000.
U. Erman Eymen, SPSS 15.0 Veri Analiz Yöntemleri, İstatistik Merkezi Yayın No: 1,
2007.
Ulaş Işın ve Yılmazer Ertuğrul, “Çalışma Hayatında Özel Gruplara (Dezavantajlı)
Yönelik Sosyal Politikalar”, (Ed.) Tokol Aysen ve Alper Yusuf, Sosyal Politika,
5. Baskı, Dora Yayınları, Bursa, 2014, ss. 304-318.
United States Patent and Trademark Office, Telework Annual Report, 2014.
Urhan Betül ve Etiler Nilay, “Sağlık Sektöründe Kadın Emeğinin Toplumsal Cinsiyet
Açısından Analizi”, Çalışma ve Toplum Dergisi, Cilt 2, 2011, ss. 191-216.
Urhan Betül,” Görünmezlerin Görünür Olma Mücadeleleri: Çalışan Kadın
Örgütlenmeleri”, Çalışma ve Toplum Dergisi, Sayı 2, 2009, ss. 83-110.
Uyumaz Alper, Elektronik Sözleşmelerin Web Siteleri Aracılığıyla Kurulması ve Bu
Sözleşmelerin İfası”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Özel
Sayı, 2007, ss. 907-930.
Üner Sarp, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, TC. Başbakanlık Kadın Statüsü Genel
Müdürlüğü, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Projesi, Ankara, Ekim 2008.
Vanhoose David D., E-Commerce Economics, Second Edition, Routledge Publication,
USA, 2011.
Vulkan Nir, “Economic Implications of Agent Technology and E-Commerce”, The
Economic Journal, Vol 109, No 453, 1999, ss. F67-F90.
Webber Gretchen ve Williams Christine, “Mothers in ‘Good’ and ‘Bad’ Part-Time Jobs:
Different Problems, Same Results”, Gender and Society, Vol 22, No 6, 2008, ss.
752-777.
Weyer Birgit, “Twenty Years Later: Explaining the Persistence of the Glass Ceiling for
Women Leaders”, Women in Management Review, Vol. 22 No. 6, 2007, ss.
482-496.
Williams, V. E-Commerce: Small Business Ventures Online, Washington, DC: U.S.
Department of Commerce, Office of the Advocacy, Small Business
Administration, July 1999.
Wood Stacy L., “FutureFantasies: A Social Change Perspective of Retailing In The 21st
Century”, Journal of Retailing, Vol 78, No 1, 2002, ss. 77-83.
211
World Bank, Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılımı: Eğilimler, Belirleyici
Faktörler ve Politika Çerçevesi, WB Yayıncılık, No: 48508-TR, Washington,
DC, 2009.
WTO Web Sitesi, http://www.wto.org/english/thewto_e/whatis_e/tif_e/bey4_e.htm,
(Erişim Tarihi: 09.06.2016)
www.cankiri.bel.tr “coğrafi yapi”, (Erişim Tarihi: 16.11.2016).
www.cankiri.gov.tr (Erişim Tarihi: 16.11.2016).
www.istatistikmerkezi.com (Erişim Tarihi: 14.11.2016)
www.nufusu.com/ilcankiri-nufus (Erişim Tarihi: 16.11.2016)
Xiao Bo ve Benbasat Izak, “Product-Related Deception in E-Commerce: A Theoretical
Perspective”, MIS Quarterly, Vol 35, No 1, 2011, ss. 169-195.
Xiu Li ve Gunderson Morley, “Glass Ceiling or Sticky Floor? Quntile Regression
Decomposition of the Gender Pay Gap in China”, International Journal of
Manpower, Vol 35, No 3, 2014, ss. 306-326.
Yahoo Finance. 2001. Online Sales Increased by 54 Percent this Holiday Season,
Despite Dot.com Closures and Soft Offline Purchases, Says Jupiter.
Http:biz.yahoo.com/bw/010117/ny_ jupiter.html, January 17 (Erişim Tarihi:
18.09.2017).
Yamamoto Telli Gonca, Elektronik Ticaret Kavramlar Gelişim ve Uygulamalar, 1.
Baskı, Kriter Yayıncılık, İstanbul, 2013.
Yavuz Arif, Esnek Çalışma ve Endüstri İlişkilerine Etkisi, Türk Tarih Kurumu
Basımevi, Ankara, 1995.
Yazıcıoğlu Yahşi ve Erdoğan Samiye, SPSS Uygulamalı Bilimsel Araştırma
Yöntemleri, 1. Baskı, Detay Yayıncılık, Ankara, 2004.
Yüksel Hasan, Güncel Gelişmeler Işığında Sosyal Politika, 1. Baskı, Ekin Yayıncılık,
Bursa, 2014.
Zaim Sabahattin, Çalışma Ekonomisi, Yenilenmiş ve Genişletilmiş 10. Baskı, Filiz
Kitabevi, 1997.
Zengingönül Oğul, “Nedir Bu Küreselleşme? Kaçabilir miyiz? Kullanabilir miyiz?”,
ESİAD Dergisi, Cilt 1, Sayı 1, 2005, ss. 85-106.
Zerenler Muammer, Dijital İş Yaşamı: Tüm Boyutlarıyla Elektronik Ticaret, 2. Baskı,
Gazi Kitabevi, Ankara, 2013.
212
Zincirkıran Mehmet, “Küreselleşme: Sorunlar ve Çözüm Yolları”, Bilgi Toplum Dergisi,
Cilt 1, Sayı 3, 2001.
213
EKLER
EK 1. RESMİ İZİNLER
214
215
216
EK 2. ANKET FORMU Değerli Katılımcılar,
Bu anket Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve
Endüstri İlişkileri Bölümünde Doktora programı çerçevesinde hazırlanan “İşgücü Piyasalarında Kadın
Çalışanların Elektronik ticaret Eğilimleri Üzerine Bir Alan Araştırması: Çankırı MEB Personel
Örneği” başlıklı doktora tezi için veri sağlamak amacı ile hazırlanmıştır. Anket çalışması sonucunda elde
edilen veriler sadece bilimsel amaçlı kullanılacak ve gizli kalacaktır. Anket sonuçlarına en doğru
cevapları vermeniz anket çalışmasının başarısını etkileyecektir. Aşağıda yazılı olan her ifadeyi dikkatli
bir biçimde okuduktan sonra, size uygun olan seçeneği işaretleyerek belirtiniz. Çalışmaya yaptığınız
katkılar ve ayırdığınız değerli zamanınız için teşekkür ederiz.
Mesude YÜKSEL Prof. Dr. Kenan ÖREN
(Doktora Öğrencisi) (Danışman)
A
1. Yaşınız ( ) 18-30 ( ) 31-40 ( ) 41-50 ( ) 51-60
2. Medeni Durumunuz
( ) Evli ( ) Bekâr ( ) Boşanmış ( ) Ayrı Yaşıyor
3. Sahip Olunan Çocuk Sayısı
( ) Yok ( ) 1 ( ) 2 ( ) 3 ve üstü
4. Mesleğiniz
( ) Öğretmen ( ) İdari personel ( ) Şirket personeli ( hizmetli, işkur personeli)
5. Görev Yaptığınız Okul Türü
( ) Anaokulu ( ) İlkokul ( ) Ortaokul ( ) Lise ( ) Diğer
6. Eğitim Durumunuz
( ) İlkokul ( ) İlköğretim
( ) Lise
( ) Meslek Yüksekokulu
( ) Üniversite
( ) Lisansüstü Eğitim [Yüksek Lisans, Doktora]
7. Aylık Gelir Durumunuz
( ) 1-1000 TL
( ) 1001-2500 TL
( ) 2501-4000 TL
( ) 4001- 6500 TL
( ) 6500 TL ve üzeri
8. Haftalık Toplam Çalışma Süreniz ( ) 20 saatten az ( ) 20-30 saat ( ) 30-40 saat ( ) 40 saatten fazla
9. Kadın Çalışan Olarak Temel Sorunlarınız
( ) Boş zaman problemi ( ) Yoğunluk ( ) Stres altında çalışma
( ) Ev işleri ( ) Çocuk/lar ( ) Hayat pahalılığı
( ) Ücret düşüklüğü ( ) Özlük hakları ( ) Rol çatışması
( ) İş-aile yaşam çatışması ( ) Diğer [………………….]
10. Kadın Çalışan Olarak Çalışma Nedeniniz
( ) Kariyer ( ) Geçim sıkıntısı ( ) Mesleki tatmin
( ) Kendini değerli hissetme duygusu ( ) Emeklilik
( ) Çalışma koşullarının cazip olması ( ) Diğer [……………………]
11. İnternet Kullanma Sıklığınız
( ) Her gün ( ) Haftada bir veya birkaç kez ( ) Ayda bir veya birkaç kez
217
12. Aktif İnternet Kullanım Süresi
( ) 1 yıldan fazla ( ) 1-2 yıl ( ) 3-4 yıl ( ) 4 yıldan fazla
13. İnternete Bağlanılan Yer/Ortam
( ) Ev ( ) İşyeri ( ) İnternet kafe/wifi ( ) Akıllı telefon
14. İnternet Kullanma Şekilleri
( ) İletişim [e-posta, mail, chat]
( ) Dosya indirme
( ) Haberleri takip etme
( ) Akademik veya bilimsel araştırma
( ) Ürün/hizmetlerle ilgili bilgi edinme veya karşılaştırma yapma
( ) Resmi kurum işlemleri, bilgi, başvuru
( ) Alışveriş
( ) Bankacılık ve diğer ödemeler
( ) Eğlence, oyun
( ) Forum sitelerini, takip etme
15. İnternet Üzerinden Alışveriş Yapıyor musunuz?
( ) Hayır ( ) Sık sık ( )Genelde ( )Bazen ( )Nadiren
16. İnternetten Alışveriş Yapma Sıklığınız
( ) Haftada bir kez ( ) Haftada birkaç kez ( ) İki Haftada bir ( ) Ayda bir kez ( )
Yılda bir kez
17. Bir yıl içerisinde İnternet üzerinden satıl aldığınız ürün/hizmetlere ortalama ne kadar
harcıyorsunuz?
( ) Hiç ( ) 1000 TL veya altı ( ) 1001TL-2000TL ( ) 2000TL ve üzeri
18. İnternet Üzerinden En Sık Satın Alınan Ürünler
( ) CD/DVD ( ) Kitap ( ) Sağlık, kozmetik ( )Elektronik eşya
( ) Giyim, ayakkabı, aksesuar ( ) Ev eşyası ( ) Gıda ve temizlik ürünleri
( ) Seyahat, rezervasyon
19. İnternet Alışverişinde Kullanılan Ödeme Araçları
( ) Kredi kartı ( ) Sanal kredi kartı ( ) Havale
( ) Maaş kartı ( ) Posta çeki ( ) Kapıda ödeme
20. İnternet Alışverişinde Alışveriş Sitelerine Ulaşma Yöntemi
( ) Arama motoru ve linkler ( ) Sosyal medya kullanımı ( ) Radyo ve TV reklamları
( ) Gazete, Dergi, Magazin vb. ( ) Arkadaş ve yakın çevre tavsiyesi
218
B
Açıklama: Anketin bu bölümünde kadın çalışanların elektronik ticaret hakkındaki pozitif algı düzeylerini
belirlemeyi amaçlayan yargı ifadeleri yer almaktadır. Lütfen size en uygun cevabı ilgili kutucuğu
işaretleyerek belirtiniz.
İnternetten yapılan alışverişin yararlarına dair
düşünceler
1)
Kesi
nli
kle
Katı
lmıy
oru
m
2)
Katı
lmıy
oru
m
3)
Kararsı
zım
4)
Katı
lıyoru
m
5)
Kesi
nli
kle
Katı
lıyoru
m
21. İnternet üzerinden alışveriş yaparken kontrol
tamamen bana aittir.
22. İnternet üzerinden alışveriş fiyat avantajı
sağlamaktadır.
23. İnternet üzerinden alışveriş ürün çeşitliliği
sağlamaktadır.
24. İnternet üzerinden alışveriş yapmak ve öğrenmek
oldukça kolaydır.
25. İnternet alışverişi yaparken karşılaştırma ve
kıyaslama yapma imkânına sahibim.
26.İnternet üzerinden alışveriş yaparak zamandan
tasarruf sağlıyorum.
27.İnternet üzerinden alışveriş yapmak çalışma
hayatımı kolaylaştırmaktadır.
28 İnternet alışverişi faydalı alışveriş bilgisine ulaşmayı sağlamaktadır.
29.İnternet üzerinden alışveriş yapmak alışveriş
ihtiyaçlarıma cevap vermektedir.
C
Açıklama: Anketin bu bölümünde kadın çalışanların elektronik ticaret hakkındaki negatif algı düzeylerini
belirlemeyi amaçlayan yargı ifadeleri yer almaktadır. Lütfen size en uygun cevabı ilgili kutucuğu
işaretleyerek belirtiniz.
İnternetten yapılan alışverişin zararlarına dair
düşünceler
1)
Kesi
nli
kle
Katı
lmıy
oru
m
2)
Katı
lmıy
oru
m
3)
Kararsı
zım
4)
Katı
lıyo
ru
m
5)
Kesi
nli
kle
Katı
lıyo
ru
m
30. İnternet üzerinden alışveriş yapmayı oldukça
tehlikeli buluyorum.
31. Alışverişte birebir iletişimi ve etkileşimi
seviyorum.
32. Ürünü görerek ve kontrol ederek satın almayı
tercih ederim.
33. Özel bilgilerimi internet üzerinden paylaşmak
istemiyorum.
34. Ürünü teslim alma ve iade etme konusunda
firmalara güven duymuyorum.
35. Şikâyetlerimi iletemeyeceğimden korkuyor ve
sorunlarımın çözülemeyeceği endişesini taşıyorum.
219
36. İnternet yerine belirli dükkân veya mağazalardan
alışveriş yapmayı severim.
37. İnternet alışverişine ihtiyaç duymuyorum.
38. Sipariş edilen ürünün eve ulaşmasında problemler
yaşıyorum.
39. İnternet üzerinden yapılan alışverişi pahalı
buluyorum.
40. İstediğim ürün ve hizmetleri internette
bulamıyorum.
D
Açıklama: Anketin bu bölümünde kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişte ürün satın alma
eğilimlerini belirlemeyi amaçlayan yargı ifadeleri yer almaktadır. Lütfen size en uygun cevabı ilgili
kutucuğu işaretleyerek belirtiniz
İnternetten yapılan alışverişte ürün satın alma
eğilimleri
Kesi
nli
kle
Ka
tılm
ıyoru
m
Ka
tılm
ıyoru
m
3)
Ka
rarsı
zım
4)
Ka
tılı
yo
ru
m
5)
Kesi
nli
kle
Ka
tılı
yo
ru
m
41. İnternet üzerinden alışveriş yaptığım sanal
mağazayı tekrar ziyaret etmek isterim
42. İnternet üzerinden alışveriş yaptığım sanal
mağazadan daha sonra tekrar alışveriş yapabilirim
43. Arkadaşlarıma internet üzerinden alışveriş
yapmalarını tavsiye edebilirim
44. Alışveriş yaptığım sanal mağazanın sürekli
müşterisi olabilirim.
E
Açıklama: Anketin bu bölümünde kadın çalışanların internetten yaptıkları alışverişte site seçimi ile ilgili
eğilimlerini belirlemeyi amaçlayan yargı ifadeleri yer almaktadır. Lütfen size en uygun cevabı ilgili
kutucuğu işaretleyerek belirtiniz.
İnternetten yapılan alışverişte site seçimi ile ilgili
eğilimler
Kesi
nli
kle
Katı
lmıy
oru
m
Katı
lmıy
oru
m
3)
Kararsı
zım
4)
Katı
lıyoru
m
5)
Kesi
nli
kle
Katı
lıyoru
m
45. Kullanılan renklerin çekiciliği
46. Tasarımın göze hoş gelmesi
47.Aranılan bir ürünün hızlı bir şekilde bulunabilmesi
48. Tasarımın kullanım kolaylığı sağlaması
49. Eğlenceli, zevkli, ilgi çekici, cazip ve heyecan verici olması
50. Bilinir ve güvenilir olması
Anketimiz bitti. İlginize teşekkür ederim.
220
ÖZGEÇMİŞ
Adı ve Soyadı: Mesude YÜKSEL
Milliyet: T.C.
Doğum Yılı: 25. 11. 1986
Doğum Yeri: Tosya
Medeni Durum: Evli
Hedefler: Kısa vadede, almış olduğu eğitime uygun bir eğitim kurumunda eğitimcilik.
Uzun vadede, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalında akademik
kariyer.
Eğitim Durumu
Yüksek Lisans: Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çalışma
Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Anabilim Dalı, 2014, ISPARTA.
Lisans: 19 Mayıs Üniversitesi Amasya Eğitim Fakültesi, İlköğretim Matematik
Öğretmenliği Bölümü, 2009, AMASYA.
Lise: Tosya Anadolu Lisesi, Sayısal Bölümü, 2005, Tosya, KASTAMONU.
Akademik Çalışmalar
Makaleler
2016: YÜKSEL Hasan, YÜKSEL Mesude, “Kredi Kartı Kullanımının Refaha Etkisi”,
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 9, Sayı 44, 2016, ss. 1316-1326.
2015: YÜKSEL Hasan, CEVHER Ezgi, YÜKSEL Mesude, “Öğrencilerin Girişimci
Kişilik Özellikleri ile Girişimcilik Eğilimleri Üzerine Bir Alan Araştırması”, Çankırı
Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 5, Sayı 1, 2015,
ss. 143-156.
2014: YÜKSEL Hasan, YÜKSEL Mesude, “Çocuk İhmali ve İstismarı Bağlamında
Türkiye’de Çocuk Gelinler Gerçeği”, Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, Cilt 5, Sayı 2, 2014, ss. 1-24.
221
2014: YÜKSEL Hasan, YÜKSEL Mesude, “İş Doyumu ile İşten Ayrılma Düzeyi
Arasındaki İlişki: İlköğretim Öğretmenleri Üzerinde Bir Uygulama”, Uluslararası Sosyal
Araştırmalar Dergisi, Cilt 7, Sayı 32, 2014, ss. 559-572.
2014: YÜKSEL Mesude, ÖREN Kenan, YÜKSEL Hasan, “Bilgi Çağı ve Temel
Dinamikleri Üzerine Bir Analiz Denemesi”, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Uluslararası
Avrasya Strateji Dergisi, Cilt 3, Sayı 2, 2014, ss. 181-210.
2018: YÜKSEL Mesude, Ören Kenan, “Kadın Çalışanların Elektronik Ticarete
(Alışverişe) İlişkin Algı Düzeylerini Ölçümlemeye Yönelik Bir Alan Araştırması”, Social
Sciences Studies Journal, Vol 4, Issue 16, 2018, ss. 1249-1269.
Editörlü Kitap
2016: YÜKSEL Hasan, YÜKSEL Mesude, “Türkiye’de Asgari Ücret Politikasının Dünü,
Bugünü ve Yarını”, Ed. YÜKSEL Hasan, Disiplinlerarası Yönleriyle Sosyal Politika, 1.
Baskı, Ekin Yayınevi, Bursa, 2016, ss. 1-24.
Iş Deneyimi
2010-2017: Mili Eğitim Bakanlığı, Matematik Öğretmenliği
Bilgisayar Yetkinliği
Word, Excel, Power Point
Dil Becerileri
İngilizce: Okuma, Yazma, Konuşma, Dinleme; Orta Düzey
KPDS
İngilizce: 58
Yüksek Lisans Tezi
YÜKSEL Mesude, Bilgi Çağında Değişen Eğitim Paradigmaları Çerçevesinde Öğretmen
İstihdamı: Türkiye Örneği, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı, 2014, ISPARTA, Danışman
Doç. Dr. Kenan ÖREN.