TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
-
Upload
serhat-ertan -
Category
Documents
-
view
232 -
download
0
Transcript of TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 1/106
2009-III
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 2/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III I
İÇİNDEK İLER
1. GENEL DEĞERLENDİRME 1
1.1. Enflasyon Gelişmeleri 1
1.2. Para Politikası Uygulamalar ı 2
1.3. Enflasyon ve Para Politikasının Görünümü 3
1.4. Riskler ve Para Politikası 6
2. ULUSLARARASI EKONOMİK GELİŞMELER 9
2.1. Küresel Büyüme 10
2.2. Emtia Fiyatlar ı 13
2.3. Küresel Enflasyon 16
2.4. Küresel Para Politikası Gelişmeleri ve Finansal Koşullar 17
2.5 Küresel Risk Göstergeleri 19
3. ENFLASYON GELİŞMELER İ 25
3.1. Enflasyon 25
3.2. Beklentiler 32
4. ARZ ve TALEP GELİŞMELER İ 39
4.1. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Gelişmeleri ve İç Talep 39
4.2. Dış Talep 44
4.3. Çıktı Açığı 50
4.4. İş Gücü Piyasası 53
5. FİNANSAL PİYASALAR ve FİNANSAL ARACILIK 59
5.1. Finansal Piyasalar 59
5.2. Finansal Aracılık ve Krediler 66
6. KAMU MALİYESİ 75
6.1. Bütçe Gelişmeleri 77
6.2. Borç Stokundaki Gelişmeler 80
7. ORTA VADELİ ÖNGÖRÜLER 89
7.1. Mevcut Durum, K ısa Vadeli Görünüm ve Varsayımlar 89
7.2. Orta Vadeli Görünüm 94
7.3. Riskler ve Para Politikası Seçenekleri 95
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 3/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
II Enflasyon Raporu 2009-III
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 4/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 1
1. Genel Değerlendirme
Gelişmiş ülkelerin finansal piyasalar ında başlayı p 2008 yılı dördüncü
çeyreğinden itibaren tüm dünyayı kapsayacak şekilde derinleşen küresel kriz,
2009 yılı ikinci çeyreğinde de etkisini sürdürmüştür. Bu dönemde, finansal
sisteme ve küresel iktisadi faaliyete dair açıklanan veriler krizin en yoğun
dönemlerinin geride kaldığına işaret etmiştir. Bununla birlikte, iktisadi faaliyete
dair öncü göstergelerdeki iyileşmenin yavaş olması, kredi piyasalar ındaki
sorunlar ın devam etmesi ve istihdam koşullar ındaki zayıflamanın sürmesi kriz
sonrası toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağını teyit etmiştir.
1.1. Enflasyon Geli şmeleri
2008 yılı son çeyreğinden itibaren toplam talepteki sert daralma ve emtia
fiyatlar ında gözlenen düşüş bütün dünyada enflasyon oranlar ının hızla
gerilemesine yol açmıştır. Bu dönemde ülkemizde de benzer bir eğilim
gözlenmiştir. Türkiye’de finans sektörünün göreli sağlam yapısına rağmen,
ihracatın ağırlıklı olarak dış konjonktüre hassas ürünlerden oluşması, üretimin
küresel kredi koşullar ına duyarlı yapısı ve kriz dönemine yüksek kapasite
düzeyiyle girilmiş olması iktisadi faliyetteki daralmayı derinleştiren unsurlar olmuştur. Bu süreçte sık ılaşan finansal koşullar ın yanısıra, yaygınlaşan küresel
belirsizlik algılamalar ının ve artan ihtiyati tasarruf eğiliminin etkisiyle iç talepte
de keskin bir daralma yaşanmıştır.
Emtia fiyatlar ındaki gerileme özellikle enerji ve işlenmiş gıda gruplar ında
yıllık enflasyonun öngörülenden daha sert bir düşüş göstermesine yol açmıştır.
Krizin etkilerinin görülmeye başladığı dönem olan Ekim 2008’den bu yana
yıllık enflasyondaki gerileme işlenmiş gıda grubunda 19 puana yaklaşırken
enerji grubunda 25 puana ulaşmıştır (Grafik 1.1.1). Bunun yanı sıra, toplamtalepteki daralmanın beklenenden daha keskin olması ve iç talebi canlandır ıcı
mali tedbirler çerçevesinde yapılan geçici vergi indirimleri temel mal ve hizmet
gruplar ında enflasyonun öngörülenden hızlı düşmesine neden olmuştur. Bu
gelişmeler sonucunda Haziran ayı itibar ıyla enflasyon, yıl sonu hedefi ile
uyumlu patikanın etraf ında oluşturulan belirsizlik aralığının alt sınır ı olan
yüzde 6,8 düzeyinin de altında kalarak yüzde 5,73 olarak gerçekleşmiştir. Gıda,
enerji, tütün, alkollü içecekler ve altın fiyatlar ını dışlayan fiyat endeksinin
(I endeksi) yıllık artış hızı ise geçici vergi ayarlamalar ından ar ındır ıldığında
yüzde 4,13’e gerilemiştir (Grafik 1.1.2).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 5/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
2 Enflasyon Raporu 2009-III
Grafik 1.1.1. Enerji ve İşlenmiş Gıda Fiyatlar ının Yıllık Artış Oranı Grafik 1.1.2. Yıllık Enflasyon ve Hedefle Uyumlu Patika
0
5
10
15
20
25
30
35
0 6 0 7
0 8 0 7
1 0 0 7
1 2 0 7
0 2 0 8
0 4 0 8
0 6 0 8
0 8 0 8
1 0 0 8
1 2 0 8
0 2 0 9
0 4 0 9
0 6 0 9
Enerji
İşlenmiş Gıda
0
2
4
6
8
10
12
14
0 1 0 7
0 4 0 7
0 7 0 7
1 0 0 7
0 1 0 8
0 4 0 8
0 7 0 8
1 0 0 8
0 1 0 9
0 4 0 9
0 7 0 9
1 0 0 9
Yıllık Enflasyon Belirsizlik Aralığı
I* Hedefle Uyumlu Patika
Kaynak: TÜİK, TCMB.
* Geçici vergi ayarlamalar ının etkisinden ar ındır ılmış I endeksi.Kaynak: TÜİK, TCMB.
1.2. Para Politikası Uygulamalar ı
Küresel krizin derinleştiği 2008 yılı son çeyreğinden itibaren enflasyonda
hızlı bir düşüş olacağını öngören Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
(TCMB), iktisadi faaliyet üzerinde oluşabilecek potansiyel tahribatı sınırlamaya
odaklanmış, bu süreçte bir yandan k ısa vadeli faiz oranlar ını süratli bir şekilde
aşağı çekerken diğer yandan dengeleyici bir likidite politikası izleyerek
piyasalardaki sık ışıklığı rahatlatmayı amaçlamıştır. Bu dönemde finansal
sistemimizin göreli sağlam yapısına ilişkin fark ındalığın güçlenmiş olması,enflasyonda beklenen düşüşe paralel olarak hızlı ve büyük ölçekli faiz
indirimlerine gidilebilmesi için elverişli bir ortam sunmuştur. Bu durumu
dikkate alarak hareket eden TCMB, gelişmekte olan ve enflasyon hedeflemesi
uygulayan ülkeler içinde politika faizlerini en fazla düşüren merkez bankası
olmuştur. Faiz indirimlerinin başladığı günden bu yana gerek risk primi
göstergelerinin seyrinin gerekse enflasyona ve iktisadi faaliyete dair açıklanan
verilerin TCMB’nin öngörülerini teyit etmesi, para politikası kararlar ının
beklentiler üzerindeki etkisini güçlendirmiş, piyasa faizleri kademeli olarak
gerileyerek yak ın tarihteki en düşük düzeylere inmiştir.
Yılın ikinci çeyreği itibar ıyla faiz indirimlerinin kredi piyasalar ı üzerinde
de etkili olmaya başladığı görülmektedir. Özellikle, bu dönemde şirketlere
açılan kredilerin faizlerindeki belirgin düşüş dikkat çekmektedir. Bu gelişme,
nakit ak ışı bozulan firmalar ın, borçlar ını yeniden yapılandırmak için
kullandıklar ı kredilerin maliyetini azaltarak, mali yapılar ındaki bozulmayı
sınırlamış ve böylece ekonominin üretim kapasitesinde kalıcı bir tahribat
yaşanmamasına katk ıda bulunmuştur. Şirketler kesimine açılan kredi
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 6/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 3
faizlerindeki hızlı düşüşe kar şılık, sabit ve uzun vadeli kredi faizlerinin halen
yüksek seviyelerde olduğu görülmektedir. Nitekim, tüketici kredilerinde vade
priminin göreli olarak yüksek seyrettiği ve özellikle uzun vadeli kredi
faizlerindeki düşüşün daha sınırlı kaldığı gözlenmektedir.
Özetle, TCMB, yaşanmakta olan küresel krizin olumsuz etkilerini
hafifletmeye yönelik olarak dengeleyici bir para politikası stratejisi izlemiştir.
2008 yılı Kasım ayından bu yana uygulanan 850 baz puanlık faiz indirimi,
alınan mali tedbirlerin de katk ısıyla, son aylarda kredi piyasası ve iç talep
üzerinde etkisini göstermeye başlamış ve makroekonomik riski azaltmada
önemli bir rol oynamıştır. Bununla birlikte, küresel belirsizlik algılamalar ının
devam etmesi nedeniyle finansal koşullardaki sık ılığın k ısmen de olsa sürdüğü
görülmektedir.
1.3. Enflasyon ve Para Politikasının Görünümü
Yılın ilk çeyreğine dair Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) verileri,
Nisan Enflasyon Raporu’nda ortaya koyulan görünümle büyük ölçüde uyumlu
gerçekleşmiştir. Bu dönemde dış talep zayıf seyrini korurken, küresel krizin iş
gücü piyasası üzerindeki olumsuz yansımalar ı belirginleşmiş ve yurt içi talep
hızla gerilemiştir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyetteki yavaşlama eğilimiderinleşirken toplam talep koşullar ının enflasyona düşüş yönlü katk ısı belirgin
biçimde artmıştır.
Son dönemde açıklanan veriler yurt içi talepte k ısmi toparlanma işaretleri
içerirken dış talep zayıf seyrini korumaktadır. Finansal koşullarda süregelen
sık ılık ve istihdam kayı plar ının devam etmesi yurt içi talepteki canlanmanın
gücüne ve kalıcılığına ilişkin belirsizlik oluşturmaktadır. Dış talep taraf ında ise,
özellikle ana ticaret ortağımız olan Avrupa ekonomisinden henüz somut
canlanma işaretleri alınamaması, toparlanmanın uzun bir süre alacağı öngörüsünü desteklemektedir. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde toplam
talepteki belirsizliğin ve düşük kapasite kullanım oranlar ının yatır ımlar ve
istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinin süreceği düşünülmekte, işsizlik
oranlar ındaki yüksek düzeylerin yurt içi talebi uzunca bir süre sınırlamaya
devam edeceği tahmin edilmektedir.
Özetle, iç ve dış talep gelişmeleri bir arada değerlendirildiğinde, orta
vadeli tahminler güncellenirken toplam talep koşullar ının enflasyona düşüş
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 7/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
4 Enflasyon Raporu 2009-III
yönünde verdiği desteğin uzun bir süre devam edeceği bir çerçeve esas
alınmıştır.
Küresel ekonomideki toparlanmanın yavaş olacağı anlaşılmakla birlikte,
krizin en kötü döneminin geride bırak ıldığına dair algılamalar ın güçlenmesi
emtia fiyatlar ındaki hareketlenmeyi de beraberinde getirmiştir. Bu gelişmeye
paralel olarak, petrol fiyatlar ı Nisan Enflasyon Raporu’ndaki 55 ABD dolar ı
varsayımının üzerinde seyretmiştir. Petrol fiyatlar ına ilişkin varsayımlar ımız
güncellenirken Temmuz ayının ilk yar ısı boyunca vadeli piyasada oluşan
fiyatlar ın ortalaması temel alınmıştır. Bu çerçevede, petrol fiyatlar ının 2009
yılında ortalama 60 ABD dolar ı, 2010 ve sonrasında ise 70 ABD dolar ı civar ında gerçekleşeceği varsayılmıştır. Diğer yandan, gıda grubu fiyatlar ına
ilişkin varsayımlarda değişiklik yapılmamış ve bu grupta yıllık fiyat artış oranın
2009 yıl sonunda yüzde 7,5, sonraki yıllar için ise yüzde 6 olarak
gerçekleşeceği bir çerçeve esas alınmıştır.
İthal girdi maliyetleri açısından bak ıldığında, döviz kurlar ında 2008
yılının son çeyreğinden bu yana gözlenen hareketlerin ithalat fiyatlar ındaki
düşüşlerle telafi edildiği ve ithal mallar ın Türk lirası cinsinden fiyatlar ında
önemli bir değişim olmadığı görülmektedir. Orta vadeli tahminler üretilirken,dünya ekonomisindeki yavaş ve kademeli toparlanmaya paralel olarak ithal
girdi maliyetlerinin de sınırlı artışlar göstereceği varsayılmıştır.
Bütün bunlara ek olarak, tahminlerimiz güncellenirken küresel ölçekte
faizlerin uzun süre düşük düzeylerde kalacağı bir görünüm esas alınmıştır.
Maliye politikası taraf ında ise bütçe disiplinini sağlayacak orta vadeli bir mali
programın uygulamaya koyulacağı varsayılmıştır. Ayr ıca, 2009 yılı ikinci
yar ısında yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki ve vergi oranlar ındaki
ayarlamalar ın enflasyon üzerindeki etkisinin 1,5 puana yaklaşacağı bir k ısavadeli görünüm çizilmiştir.
Bu çerçevede, yak ın dönemde politika faizlerinde bir miktar daha indirim
gerçekleştirildiği ve sonrasında faizlerin 2010 yılı sonuna kadar sabit tutulduğu
varsayımı altında; enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2009 yıl sonunda yüzde 4,9
ile 6,9 aralığında (orta noktası yüzde 5,9), 2010 yıl sonunda ise yüzde 3,7 ile
6,9 aralığında (orta noktası yüzde 5,3) gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.
Enflasyonun 2011 yıl sonunda yüzde 4,9, 2012 yıl ortasında ise yüzde 4,8
seviyesine gerileyeceği öngörülmektedir (Grafik 1.3.1).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 8/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 5
Grafik 1.3.1. Enflasyon ve Çıktı Açığı Tahminleri
-9
-7
-5
-3
-1
1
3
5
7
9
11
13
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2
2009 2010 2011 2012
Y ü z d e
Tahmin A ralığı* Çıktı Açığı
2009 için Belirsizlik Aralığı Yıl Sonu Enflasyon Hedefleri
Kontrol Ufku
*Enflasyonun tahmin aralığı içinde kalma olasılığı yüzde 70’tir.
Güncellenen tahminler, politika faizinin oldukça uzun bir süre düşük
düzeylerde tutulması durumunda dahi, toplam talep koşullar ının enflasyondaki
düşüşe verdiği desteğin önümüzdeki iki yıl boyunca süreceğini göstermektedir.
Tahminler ayr ıca, k ısa vadede (bir yıllık süreçte) güçlü baz etkileri nedeniyle
enflasyonda zaman zaman dalgalanmalar görülebileceğine işaret etmektedir.
2009 yılında ilk altı aylık birikimli enflasyonun sadece yüzde 1,83 olması
nedeniyle, 2010 yılının ilk yar ısında enflasyonun baz etkisine bağlı olarak artış
gösterebileceği tahmin edilmektedir (Grafik 1.3.1). Bütçe dengesi gözetilerek
yapılan vergi ve fiyat ayarlamalar ının yıllık enflasyon üzerindeki etkilerinin
azalmasıyla birlikte, 2010 yılının ikinci yar ısından itibaren enflasyonun
kademeli bir düşüş eğilimine girerek 2011 yıl sonu hedefi olan yüzde 5,5
düzeyinin bir miktar altında istikrar kazanacağı öngörülmektedir. Bu çerçevede,
iktisadi birimlerin orta vadeli sözleşmelerinde ve planlamalar ında bu düzeyleri
referans olarak alması, fiyatlama davranışlar ını buna göre oluşturması,
enflasyon katılığını azaltarak iktisadi faaliyetteki toparlanmayı
destekleyecektir.
Enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak her türlü yeni verinin ve
haberin para politikası duruşunun değiştirilmesine neden olabileceği
vurgulanmalıdır. Dolayısıyla, enflasyon tahminleri oluşturulurken para
politikasının görünümüne ilişkin ifade edilen varsayımlar, TCMB taraf ından
verilmiş bir taahhüt olarak algılanmamalıdır.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 9/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
6 Enflasyon Raporu 2009-III
1.4. Riskler ve Para Politikası
Küresel ekonomiye ilişkin riskler, geçtiğimiz dönemlere k ıyasla k ısmen
azalmakla birlikte, halen önemini korumaktadır. Kredi piyasalar ındaki
sorunlar ın devam etmesi ve işsizlik oranlar ının yüksek seyretmesi küresel
iktisadi faaliyete ilişkin aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Önümüzdeki
dönemde küresel ekonomideki sorunlar ın uzun süre giderilememesi ve bu
durumun yurt içi iktisadi faaliyetteki toparlanmayı daha da geciktirmesi
durumunda, politika faizlerinde ikinci bir indirim süreci ve sonrasında faiz
oranlar ının düşük tek haneli düzeylerde uzun bir süre tutulması söz konusu
olabilecektir.
Öte yandan gelişmekte olan ülkelerdeki kredi kalitesindeki nispi iyileşme
sonucunda bu ülkelere sermaye ak ımlar ının güçlenmesi de olası bir senaryodur.
Bu durum risk primi ve döviz kuru kanalından enflasyon üzerinde aşağı yönlü
bir risk unsuru olarak ortaya çıkabilecektir. Böyle bir durumda da politika
faizlerinde daha hızlı bir indirim veya ikinci bir indirim süreci ve sonrasında
faiz oranlar ının düşük tek haneli düzeylerde uzun bir süre tutulması söz konusu
olabilecektir.
Küresel ölçekte bütçe açıklar ının hızla yükselmesi, uzun vadede
enflasyon beklentileri ve dolayısıyla uzun vadeli küresel piyasa faiz oranlar ı
üzerinde yukar ı yönlü bir risk oluşturabilecektir. Orta vadeli enflasyon ve para
politikası görünümü oluşturulurken küresel iktisadi faaliyetteki toparlanmanın
yavaş ve kademeli bir seyir izlediği, tasarruf oranlar ının uzun süre yüksek
seviyelerde kaldığı ve dünya ülkelerinde faiz oranlar ının düşük düzeylerde
seyrettiği bir çerçeve esas alınmıştır. Bununla birlikte, küresel krize kar şı alınan
mali tedbirler sonucu özellikle gelişmiş ülkelerde bütçe açıklar ının yüksek
boyutlara ulaşması ve bu politikalardan çık ış stratejisinin henüz netleşmemiş olması, uzun vadede küresel enflasyon ve dolayısıyla uzun vadeli küresel
piyasa faiz oranlar ına ilişkin yukar ı yönlü risk oluşturmaktadır.
Bu doğrultuda, yurt içinde de kamu maliyesinin görünümüne ilişkin
algılamalar para politikasının orta vadede ve özellikle 2011 yılından sonra
izleyeceği strateji açısından büyük önem taşımaktadır. Küresel kriz süreci
finansal sistemimizin dayanıklılığına ilişkin fark ındalığı artırarak ülkemize dair
risk göstergelerinin diğer gelişmekte olan ülkelere k ıyasla daha iyi performans
göstermesini sağlamı
ş ve politika faizlerinde hı
zlı
bir indirim sürecine imkan
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 10/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 7
vermiştir. Böylece, k ısa vadeli faizler uzun yıllar sonra tek haneli oranlara
indirilebilmiştir. Orta ve uzun vadeli piyasa faizleri ise halen daha yüksek
düzeylerde seyretmektedir. Mevcut konjonktür, piyasa faizlerinin tek haneli
oranlara inmesi ve üç yıllık tahmin ufku boyunca bu düzeylerde kalabilmesi
için önemli bir f ırsat sunmaktadır. Piyasada oluşan orta ve uzun vadeli faiz
oranlar ının tek haneli değerlere kalıcı olarak inmesi mali disiplinin tesisine
bağlı olacaktır. Önümüzdeki dönemde mali disipline ilişkin ikna edici bir
perspektif sunulması, hem risk primini düşürecek hem de politika faizlerinin
uzun süre düşük düzeylerde tutulabilmesine olanak tanıyacaktır. Dolayısıyla,
borç dinamiklerinin sürdürülebilirliğini ve bütçe disiplinini gözeten orta vadeli
somut bir mali programı
n tesisi halinde piyasa faizlerinin tek haneli oranlardakalıcı olarak seyretmesinin mümkün olduğu düşünülmektedir.
Sonuç olarak, küresel ekonomideki toparlanmanın yavaş ve kademeli
olacağına ve küresel faiz oranlar ının uzunca bir süre düşük seviyelerde
kalacağına dair algılamalar ın güçlenmesi, para politikasının geleceğe dair daha
somut bir perspektif verebilmesine olanak tanımaktadır. Bu çerçevede,
tahminler oluşturulurken önümüzdeki dönemde k ısa vadeli faizlerin bir miktar
daha indirildiği ve 2010 yılının sonuna kadar artır ılmadığı bir görünüm esas
alı
nmı
ştı
r. 2011 ve sonrası
nda ise para politikası
enflasyon görünümünüetkileyen değişkenlerin seyrine bağlı olarak şekillenecektir. Krizden çık ışla
birlikte mali disiplinin kademeli ve güçlü bir şekilde yeniden tesis edileceği
varsayımı altında, k ısa vadeli faizlerin üç yıllık tahmin ufku boyunca tek haneli
seviyelerde kalabileceği öngörülmektedir.
TCMB, fiyat istikrar ını sağlama temel amacı ile çelişmemek kaydıyla,
uluslararası piyasalardaki sorunlar ın ekonomimiz üzerindeki etkilerini
sınırlamaya yönelik olarak üzerine düşen tedbirleri almaya devam edecektir.
Küresel krize kar şı
ekonomimizin direncini koruması
için basiretli bir para politikası gereklidir, fakat bu tek başına yeterli değildir. Orta vadede mali
disiplinin sürdürüleceğine dair taahhütlerin ve yapısal reform sürecinin
güçlendirilmesi, gerek beklenti yönetiminin etkinleştirilmesi gerekse para
politikası kararlar ının olumlu etkilerinin desteklenmesi açısından büyük önem
arz etmektedir. Bu çerçevede, Avrupa Birliği’ne uyum ve yak ınsama
sürecindeki yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda atılacak
adımlar önemini korumaktadır.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 11/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
8 Enflasyon Raporu 2009-III
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 12/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 9
2. Uluslararası Ekonomik Gelişmeler
2009 yılının ilk çeyreği küresel krizin reel ekonomi üzerindeki olumsuz
etkilerinin derinleştiği bir dönem olmuştur. 2009 yılının ilk çeyreği itibar ıyla
küresel krizin olumsuz etkileri gelişmekte olan ve yükselen piyasa
ekonomilerinde de belirgin olarak hissedilmeye başlamıştır. Özellikle gelişmiş
ülkelerde uygulamaya koyulan ve tarihsel olarak görülmemiş boyutlara ulaşan
mali destek paketleri kredi piyasalar ındaki aşır ı sık ışıklığı gidermeye yeterli
olmamış, iktisadi faaliyetin küresel ölçekte hızlı bir şekilde yavaşlamasıyla
birlikte büyüme oranlar ı belirgin olarak gerilemiştir. İktisadi faaliyetteki
yavaşlama ve hızla artan işsizlik oranlar ının finansal kesim üzerindeki olumsuzetkileri ise devam etmektedir.
Mart ayında Londra’da toplanan ve yaklaşık 5 trilyon ABD dolar ı
tutar ındaki mali teşvik programının uygulanmasını öngören G-20 zirvesini
izleyen dönemde piyasalarda k ısmi bir iyileşme gözlenmiştir. Söz konusu
dönemde, politika faiz oranlar ında devam eden indirimler, piyasalara sağlanan
yüklü miktarlardaki likidite, kamu garantilerinin artır ılması ve sorunlu
bankalar ın yeniden sermayelendirilmesi gibi önlemler aracılık faaliyetlerinin
desteklenmesinde etkili olmuş, finansal piyasalara ilişkin kaygılar azalmıştır.Diğer taraftan, dünya ticaret hacmindeki ve güven endekslerindeki düşüşler
yavaşlamakla birlikte, finansal piyasalardaki k ır ılganlıklar önemini korumakta,
konut fiyatlar ındaki gerilemeler ve kredi koşullar ındaki sık ışıklık devam
etmektedir.
Bu gelişmelere paralel olarak, özellikle gelişmiş ülkeler ölçeğinde
kapsamlı ve uyumlu bir şekilde yürütülen maliye ve para politikalar ının etkisini
göstermesiyle birlikte beklentilerde k ısmi bir iyileşme oluşmuş, küresel
durgunluk sürecinde en kötünün geride kaldığı yönündeki görüşler güçlenmiştir. Nitekim, geçtiğimiz dönemlerde küresel büyüme tahminlerini
sürekli olarak aşağı yönde güncelleyen uluslararası kuruluşlar, yılın ikinci
çeyreğinde 2010 yılına ilişkin küresel büyüme tahminlerini bir miktar yukar ı
çekmiştir (Tablo 2.1.1). Yak ın dönemde beklentilerde ve öncü göstergelerde
k ısmi bir iyileşme gözlenmekle beraber küresel ekonomik toparlanmanın ne
zaman başlayacağına ilişkin belirsizlikler önemini korumaktadır. Gelişmiş
ülkelerin finansal sektörlerindeki k ır ılganlıklar, kredi genişlemesi ve ekonomik
toparlanma önünde önemli bir risk oluşturmaya devam etmektedir. Finansal
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 13/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
10 Enflasyon Raporu 2009-III
piyasalardaki sorunlarla eş zamanlı olarak ortaya çıkan ekonomik
durgunluklar ın daha derin ve uzun süreli olduklar ı gözlenmektedir (Kutu 2.1).
Diğer taraftan, bazı gelişmiş ülkelerde kamu borçlar ının sürdürülebilirliğine
ilişkin kaygılar ın artması tahvil getirilerini yükselterek, başta konut piyasası
olmak üzere, tüketim ve yatır ım kararlar ını olumsuz yönde etkileme potansiyeli
taşımaktadır. Söz konusu durum iktisadi toparlanmayı geciktirecek muhtemel
bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.
2.1. Küresel Büyüme
Gelişmiş ülkelere ait büyüme bileşik endeksi, 2009 yılının ilk çeyreğinde
yıllık büyüme1 oranının 2008 yılının son çeyreğine göre yüzde -0,1’den yüzde-1,9’a gerilediğini göstermektedir. Japonya’da büyüme oranı ilk çeyrekte yüzde
-3,1 olarak gerçekleşirken, ABD ve Euro Bölgesi büyüme oranlar ı sırasıyla
yüzde -2,5 ve yüzde -1,1 olmuştur (Grafik 2.1.1).
Grafik 2.1.1. Gelişmiş Ülkeler Yıllık Büyüme Oranı (Yüzde)
Grafik 2.1.2. Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ) Büyüme Oranı (Yüzde)
-3
-1
1
3
5
0 3 9 7
0 3 9 9
0 3 0 1
0 3 0 3
0 3 0 5
0 3 0 7
0 3 0 9
-1
1
3
5
7
9
0 3 9 7
0 3 9 9
0 3 0 1
0 3 0 3
0 3 0 5
0 3 0 7
0 3 0 9
GOÜ
GOÜ (Çin ve Hind. hariç)
Kaynak: Bloomberg, TCMB. Kaynak: Bloomberg, TCMB.
Öncü göstergeler ABD ekonomisindeki daralmanın k ısmen yavaşlamakta
olduğuna işaret etse de, varlık fiyatlar ındaki düşüşler ve devam eden sık ı kredi
koşullar ı büyümeyi olumsuz yönde etkileyecek unsurlar olarak göze
çarpmaktadır. Euro Bölgesinde ise Avrupa bankacılık sistemindeki sorunlar,
gerilemeye devam eden konut fiyatlar ı ve kredi sık ışıklığı, büyüme
görünümünü yılın kalan k ısmında olumsuz yönde etkileyecek faktörler olarak
ortaya çıkmaktadır.
1
Büyüme rakamlar ı dört çeyreklik birikimli milli gelir verileri üzerinden hesaplanmıştır. Türkiye için büyüme rakamlar ı aynı yöntemle hesaplandığında, 2009 yılı ilk çeyrek sonu itibar ıyla yıllık büyüme oranının yüzde -3,9 düzeyinde olduğu görülmektedir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 14/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 11
Gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranlar ında da yılın ilk çeyreği
itibar ıyla belirgin bir yavaşlama olduğu gözlenmektedir. Gelişmekte olan
ülkeler bileşik endeksi, 2008 yılının son çeyreğinde yüzde 5,8 olan yıllık
büyüme oranının 2009 yılının ilk çeyreğinde yüzde 4’e gerilediğini
göstermektedir. Çin ve Hindistan dışar ıda bırak ıldığında ise büyüme
oranlar ının, yine aynı dönemler itibar ıyla, yüzde 3,9’dan yüzde 1,6’ya
gerilediği görülmektedir (Grafik 2.1.2).
Gelişmiş ülkelerin sanayi üretim endeksleri incelediğinde, yıllık
gerilemedeki hızlanma eğiliminin Şubat ayından itibaren durduğu
gözlenmektedir (Grafik 2.1.3). Gelişmekte olan ülkeler sanayi üretim
endeksinde de benzer bir eğilim dikkat çekmektedir (Grafik 2.1.4). Bu
gelişmeler, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde sanayi üretimindeki
düşüşlerin dip noktasına ulaşmış olabileceğine işaret etmektedir.
Grafik 2.1.3. Gelişmiş Ülkeler Sanayi Üretim Endeksi(Yıllık Yüzde Değişim)
Grafik 2.1.4. Gelişmekte Olan Ülkeler Sanayi Üretim Endeksi(Yıllık Yüzde Değişim)
-20
-15
-10
-5
0
5
0 1 0 1
0 1 0 2
0 1 0 3
0 1 0 4
0 1 0 5
0 1 0 6
0 1 0 7
0 1 0 8
0 1 0 9
-20
-15
-10
-5
0
5
10
15
0 1 0 1
0 1 0 2
0 1 0 3
0 1 0 4
0 1 0 5
0 1 0 6
0 1 0 7
0 1 0 8
0 1 0 9
GOÜ
GOÜ (Çin ve Hind. hariç)
Kaynak: Bloomberg. Kaynak: Bloomberg.
2008 yılının Mayıs ayından itibaren sert bir gerileme eğiliminde olan
gelişmiş ülkeler bileşik Satın alma Yöneticileri Endeksi (Purchasing Managers
Index - PMI), 2009 yılının Ocak ayından itibaren artarak Haziran ayında 44,7 puana yükselmiştir. Son aylardaki artış eğilimine kar şın bu değer nötr seviye
olan 50 puanın altındadır. Benzer bir artış eğilimi ABD PMI endeksi için de
geçerlidir. 2008 yılının Aralık ayında 32,9 puan olan endeks, 2009 yılının
Haziran ayında 44,8 puana ulaşmıştır. Mart ayında 52,4 puan ile nötr seviyenin
üzerine çıkan Çin endeksinin ise Haziran ayı itibar ıyla yaklaşık olarak aynı
seviyeyi koruduğu görülmektedir (Grafik 2.1.5).
ABD perakende ticaret hacminde 2008 yılının Eylül ayından itibaren
başlayan yı
llı
k bazdaki gerileme eğilimi 2009 yı
lı
nı
n ilk beş ayı
itibar ı
yla
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 15/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
12 Enflasyon Raporu 2009-III
devam etmiştir. 2009 yılının ilk çeyreğinde ortalama olarak yaklaşık yüzde 9
oranında gerileyen perakende ticaret hacminin Nisan ve Mayıs aylar ında
ortalama yaklaşık yüzde 10 oranında gerilemesi, yılın ikinci çeyreğinde de
tüketim talebinin zayıf olabileceğine işaret etmektedir. İmalat sanayi yeni
siparişlerinde ise 2008 yılının son çeyreğinde başlayan yıllık düşüş eğilimi
2009 yılının ilk çeyreğinde de sürmüş, ancak Mart ayı itibar ıyla yıllık gerileme
oranında gözlenen artış kesintiye uğramıştır (Grafik 2.1.6).
Grafik 2.1.5. PMI Endeksleri(Seviye)
Grafik 2.1.6. ABD İmalat Sanayi Yeni Sipariş ve Perakende TicaretGelişmeleri (Yıllık Yüzde Değişim)
30
35
40
45
50
55
60
0 1 0 5
1 1 0 5
0 9 0 6
0 7 0 7
0 5 0 8
0 3 0 9
Gelişmiş
ABD
Çin
-25
-20
-15
-10
-5
0
5
10
15
20
0 1 0 0
0 1 0 1
0 1 0 2
0 1 0 3
0 1 0 4
0 1 0 5
0 1 0 6
0 1 0 7
0 1 0 8
0 1 0 9
İm.S. Yeni Sip . Perakende
Kaynak: Bloomberg. Kaynak: Bloomberg.
Küresel ekonomik krizin iş gücü piyasalar ı
üzerindeki olumsuz etkileriderinleşerek devam etmektedir. ABD’de 2008 yılının Mayıs ayında (mevsimsel
düzeltilmiş olarak) yüzde 5,5 olan işsizlik oranı, 2009 yılının aynı ayında yüzde
9,4 seviyesine yükselmiştir. Yine aynı dönemler itibar ıyla Euro Bölgesindeki
işsizlik oranı ise yüzde 7,4’ten yüzde 9,5’e çıkmıştır. ABD’de ve Euro
Bölgesinde işsizlik oranlar ındaki artış eğiliminin 2010 yılında da devam etmesi
ve yüzde 10 düzeyini aşması beklenmektedir.
Yukar ıda özetlenen küresel gelişmeler ışığında, ekonomik büyüme
tahminlerini sürekli olarak aşağı
yönlü güncelleyen pek çok uluslararası
kuruluşun 2007 yılının ikinci yar ısından bu yana ilk kez yukar ı yönlü
güncelleme yapması dikkat çekmektedir. Bu çerçevede, Uluslararası Para Fonu
(International Monetary Fund - IMF) 2010 yılı için küresel büyüme tahminini
1,9’dan 2,5’e yükseltirken, Uluslararası İş birliği ve Kalk ınma Teşkilatı
(Organisation for Economic Co-operation and Development - OECD) tüm
OECD ülkeleri için 2010 yılı büyüme tahminini -0,1’den 0,7’ye yükseltmiştir
(Tablo 2.1.1).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 16/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 13
Tablo 2.1.1. Yıllık Büyüme Tahminleri
2009 2010
Önceki Tahmin Yeni Tahmin Önceki Tahmin Yeni Tahmin
IMF
Dünya -1,3 -1,4 1,9 2,5Gelişmiş Ülkeler -3,8 -3,8 0,0 0,6
ABD -2,8 -2,6 0,0 0,8Euro Bölgesi -4,2 -4,8 -0,4 -0,3
Gelişmekte Olan Ülkeler 1,6 1,5 4,0 4,7OECD
Tüm OECD -4,3 -4,1 -0,1 0,7ABD -4,0 -2,8 0,0 0,9Euro Bölgesi -4,1 -4,8 -0,3 0,0
Consensus Forecasts *
Dünya -2,1 -2,6 1,9 2,1ABD -2,7 -2,6 1,8 2,1Euro Bölgesi -3,4 -4,4 0,3 0,4
Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan ve IMF World Economic Outlook Update, Temmuz.OECD Economic Outlook, ara rapor, Mart ve OECD Economic Outlook, 2009/I, Haziran.*Consensus Forecasts, Nisan ve Consensus Forecasts, Temmuz.
Uluslararası kuruluşlar ın güncellenen tahminleri, Euro Bölgesindeki
toparlanmanın ABD’ye k ıyasla daha sınırlı ve gecikmeli olacağı yönündeki
beklentileri güçlendirmektedir. Japonya’daki toparlanmanın ise, ihracata dayalı
ekonomik yapısı nedeniyle, daha uzun bir süre alacağı beklenmektedir. Bu
değerlendirmeden yola çıkarak, Rapor’un son bölümünde yer alan orta vadeli
tahminler üretilirken, Nisan Enflasyon Raporu’ndaki temel senaryo korunmuş,
küresel ekonomide 2009 yılında derin bir daralmanın olduğu ve toparlanmanın
2010 yılının ortalar ında başlayacağı bir çerçeve esas alınmıştır.
2.2. Emtia Fiyatlar ı
Küresel ekonomik toparlanmanın zamanlaması ve boyutu konusunda
devam eden belirsizlik 2009 yılının ikinci çeyreğinde emtia fiyatlar ının dalgalı
bir seyir izlemesine neden olmuştur (Grafik 2.2.1). Nisan ve Mayıs aylar ında,
küresel ekonominin erken toparlanacağı yönündeki iyimser algılamanın
kuvvetlenmesi, Çin’in mali teşvik paketinin yarattığı talep artışı ve ABD
dolar ındaki değer kaybı ile emtia fiyatlar ı yükselmiştir. Ancak, izleyen
dönemde ABD ve Euro Bölgesine ilişkin iş gücü piyasası verilerinin sözkonusu iyimser algılamayı zayıflatması ve Çin kaynaklı talep artışının daha çok
stoklara yönelik olması ve süreklilik göstermeyeceğinin anlaşılması sonucu
emtia fiyatlar ında düşüş gözlenmiştir. Bu çerçevede, emtia fiyatlar ı endeksi
2009 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 46,8
oranında azalırken, önceki çeyreğe göre yüzde 20,7 oranında artış göstermiştir.
Emtia fiyat endeksinin alt endeksleri olan enerji, metal ve tar ım fiyatlar ı 2009
yılının ikinci çeyreğinde genel endekse paralel bir eğilim sergilemiştir. Söz
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 17/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
14 Enflasyon Raporu 2009-III
konusu endeksler bir önceki yılın aynı dönemine göre sırasıyla yüzde 52,6 ve
yüzde 44,9 ve yüzde 25,1 oranında gerilemiştir.
Grafik 2.2.1. S&P Goldman Sachs Emtia Fiyatlar ı Endeksleri Grafik 2.2.2. Ham Petrol (Brent) Fiyatlar ı (ABD Dolar ı/Varil)
100
200
300
400
500
600
700
800
900
0107 0707 0108 0708 0109 0709
0
100
200
300
400
500
600
Emtia Fiyatlar ı
Metal Fiyatlar ı
Enerji Fiyatlar ı (sağ eksen)
Tar ım Fiyatlar ı (sağ eksen)
20
40
60
80
100
120
140
0107 0707 0108 0708 0109 0709
ABD Dolar ı/Varil
Euro/Varil
Kaynak: Goldman Sachs. Kaynak: Bloomberg.
Çin ekonomisindeki gelişmeler metal fiyatlar ı üzerinde belirleyici
olmuştur. Uygulamaya koyulan mali teşvik paketiyle beraber başta otomotiv,
sektörü olmak üzere diğer sabit sermaye yatır ımlar ında canlanma gözlenmiştir.
Ayr ıca, uluslararası piyasalarda oluşan düşük fiyatlar Çin’de bak ır ve
alüminyum stoklar ını artırmıştır. Bu gelişmeler sonucunda sanayiye yönelik
olarak kullanılan metal fiyatlar ında ikinci çeyrekte artış görülmüştür. Ancak,küresel talebin zayıf seyretmesi ve dünya genelinde artan stoklar fiyatlar ın
Haziran ayı ortalar ından itibaren düşmesine neden olmuştur.
Son yıllarda tahıl ürünlerinin yak ıt üretiminde kullanımının giderek
artması ve rekolte düşüşlerinin stok kayı plar ına neden olması tar ım ürünleri
fiyatlar ını yüksek oranda artırmıştır. Ancak, 2009 yılının ikinci yar ısı itibar ıyla
düşük küresel talep beklentisi ve yeni başlayan buğday ürünü hasat mevsiminin
verimli geçeceğine yönelik olumlu beklentilerle tar ım fiyatlar ı gerileme
eğilimine girmiştir.
2009 yılının başından Mart ayı ortasına kadar ortalama olarak yaklaşık 44
ABD dolar ı/varil düzeyinde bulunan Brent tipi ham petrol fiyatlar ı, bu tarihten
itibaren küresel ekonomik durgunluğun dip noktasına ulaştığı yönündeki
görüşlerin güçlenmesi, ABD dolar ındaki değer kaybı ve Petrol İhraç Eden
Ülkeler Örgütü (Organization of the Petroleum Exporting Countries - OPEC)
üyesi ülkelerin arz k ısıntısı yönündeki uygulamalar ı sonucunda artış eğilimine
girmiş ve 11 Haziran itibar ıyla 71,4 ABD dolar ı/varil seviyesine kadar
yükselmiştir (Grafik 2.2.2). Ancak, ilerleyen dönemde küresel ekonomik
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 18/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 15
durgunluğa ilişkin kaygılar ın artması ile ham petrol fiyatlar ı düşüş göstermiş,
Brent tipi ham petrol fiyatlar ı 15 Temmuz itibar ıyla Haziran ayı ortalamasına
göre yüzde 9,2 oranında azalarak 61,8 ABD dolar ı/varil olarak gerçekleşmiştir.
Temmuz ayının ilk yar ısında ham petrol fiyatlar ının bir önceki yılın aynı
dönemine göre ABD dolar ı bazında yüzde 55,9, Euro bazında ise yüzde 50,3
oranında gerilediği gözlenmektedir.
Grafik 2.2.3. Ham Petrol Piyasası Oynaklık Endeksi (OVX) Grafik 2.2.4. ABD Ham Petrol ve Petrol Ürünleri Stoklar ı (Stok/Günlük Tüketim)
20
40
60
80
100
0 5 0 7
0 7 0 7
0 9 0 7
1 1 0 7
0 1 0 8
0 3 0 8
0 5 0 8
0 7 0 8
0 9 0 8
1 1 0 8
0 1 0 9
0 3 0 9
0 5 0 9
0 7 0 9
86
88
90
92
94
96
98
100
O c a
Ş u b
M a r
N i s
M a y
H a z
T e m
A ğ u
E y l
E k i
K a s
A r a
Son 5 yıl ortalaması 2009
Kaynak: Bloomberg. Kaynak: EIA, TCMB hesaplamalar ı.
Sonuç olarak, emtia fiyatlar ında 2009 yılının ilk çeyreğinde gözlenen
artı
şı
n küresel ekonomideki toparlanmanı
n erken olacağı
beklentisindenkaynaklandığı görülmektedir. Bununla birlikte, son dönemde gerek ekonomik
toparlanmanın beklenildiği kadar çabuk gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması,
gerekse emtia stoklar ının yükselmesi emtia fiyatlar ındaki yukar ı yönlü bask ıyı
azaltmıştır.
Ham petrol fiyatlar ının gelecek dönemdeki seyri açısından ileriye yönelik
belirsizliğin göstergesi olan oynaklık derecesi ve stoklar ın durumu önem
kazanmaktadır (Grafik 2.2.3 ve Grafik 2.2.4). Son dönemde petrol fiyatlar ı
oynaklı
k endeksinde düşüş gözlenmektedir. Ayr ı
ca, 2009 yı
lı
ilk yar ı
sı
ndaABD ham petrol ve petrol ürünleri stokunun son beş yıl ortalamasının çok
üzerinde olması talep yetersizliğine işaret etmektedir. Bu gelişmeler, 2009
yılının ikinci yar ısında ham petrol fiyatlar ında keskin artışlar ın gerçekleşme
ihtimalini azaltmaktadır. Bununla birlikte, fiyatlar ın belirli bir eşiğin altına
düştüğü dönemlerde OPEC’in üretim kesintisine gitmesi petrol fiyatlar ının
aşağı yönlü hareketini sınırlamaktadır. Bu değerlendirmeler göz önüne alınarak
Rapor’un son bölümünde yer alan orta vadeli tahminler üretilirken varil başına
ham petrol fiyatının 2009 yılında ortalama 60 ABD dolar ı, 2010 yılı ve
sonrasında ise ortalama 70 ABD dolar ı olarak gerçekleşeceği varsayılmıştır.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 19/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
16 Enflasyon Raporu 2009-III
2.3. Küresel Enflasyon
2008 yılının ikinci yar ısından itibaren talep ve maliyet koşullar ınınyarattığı aşağı yönlü bask ı sonucu hızlı bir düşüş sergileyen küresel enflasyon,
2009 yılının ikinci çeyreğinde de söz konusu eğilimini sürdürmüştür (Grafik
2.3.1).
2009 yılının ikinci çeyreğindeki en dikkat çekici gelişme, gelişmiş
ülkelerin yıllık tüketici fiyatlar ındaki değişimin 2009 yılının Mayıs ve Haziran
aylar ında negatife dönmesi ve Haziran ayı itibar ıyla yüzde -0,56’ya
gerilemesidir. Gelişmekte olan ülkelerin tüketici fiyat enflasyonu ise düşmeye
devam etmiş ve ilk çeyrek sonundaki yüzde 4,6 değerinden Haziran ayı itibar ıyla yüzde 4’e düşmüştür.
Grafik 2.3.1. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Tüketici Fiyat Enflasyonu
(Yıllık Yüzde Değişim)
Grafik 2.3.2. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Çekirdek Tüketici Fiyat Enflasyonu
(Yıllık Yüzde Değişim)
-1
0
1
2
3
4
5
1 2 0 5
0 6 0 6
1 2 0 6
0 6 0 7
1 2 0 7
0 6 0 8
1 2 0 8
0 6 0 9
0
1
2
3
4
5
6
7
8Gelişmiş Ülkeler
GOÜ (sağ eksen)
1
2
3
4
1 2 0 5
0 6 0 6
1 2 0 6
0 6 0 7
1 2 0 7
0 6 0 8
1 2 0 8
0 6 0 9
Gelişmiş Ülkeler
GOÜ
Kaynak: Bloomberg, TCMB. Kaynak: Bloomberg, TCMB.
Genel enflasyon eğilimini etkileyen geçici ve mevsimsel faktörleri
dışar ıda bırakan çekirdek enflasyon verileri gerek gelişmiş gerekse gelişmekte
olan ülke enflasyonlar ının ana eğiliminin aşağı yönlü olduğunu göstermektedir
(Grafik 2.3.2). Söz konusu endekslerdeki düşüş eğilimi yılın ikinci çeyreğinde
de devam ederken, gelişmekte olan ülke çekirdek enflasyon oranlar ının
gelişmiş ülkelerinkine yak ınsadığı gözlenmektedir.
Enflasyon oranlar ı ülke bazında kar şılaştır ıldığında, 2009 yılı Haziran
ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ABD’de genel enflasyonun yüzde 5’ten
yüzde -1,4’e, Japonya’da yüzde 2’den yüzde -1,1’e, Euro Bölgesi
Uyumlulaştır ılmış Tüketici Fiyat Endeksi (Harmonised Index of Consumer
Prices - HICP) enflasyonunun ise yüzde 4’ten yüzde -0,15’e gerilediği
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 20/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 17
görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerden Çin’e bak ıldığında ise yıllık
enflasyon oranının 2008 yılının Mayıs ayındaki yüzde 7,7’lik değerinden 2009
yılının Mayıs ayı itibar ıyla yüzde –1,4’e düştüğü görülmektedir.
2.4. Küresel Para Politikası Geli şmeleri ve Finansal Ko şullar
2008 yılının son çeyreğinde küresel krizin belirginleşmesiyle gerek
gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülke merkez bankalar ı faiz indirim sürecine
girmiştir. 2009 yılının ikinci çeyreğinde bu eğilim hız kesmekle birlikte devam
etmiştir. Amerikan Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB)
gibi merkez bankalar ı bu dönemde uyguladıklar ı parasal genişlemenin
kapsamını ve büyüklüğünü genişletmiştir. Bununla birlikte, merkez bankalar ınca uygulanan söz konusu genişletici politikalar ın kredi ve sermaye
piyasalar ını canlandırmada henüz tam olarak etkili olamadığı gözlenmektedir.
Grafik 2.4.1. Gelişmiş Ülkeler Politika Faiz Oranı Grafik 2.4.2. Enflasyon Hedeflemesi Yapan Gelişmekte Olan
Ülkeler Politika Faiz Oranı
0
1
2
3
4
5
0 1 0 4
0 6 0 4
1 1 0 4
0 4 0 5
0 9 0 5
0 2 0 6
0 7 0 6
1 2 0 6
0 5 0 7
1 0 0 7
0 3 0 8
0 8 0 8
0 1 0 9
0 6 0 9
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
0 1 0 4
0 6 0 4
1 1 0 4
0 4 0 5
0 9 0 5
0 2 0 6
0 7 0 6
1 2 0 6
0 5 0 7
1 0 0 7
0 3 0 8
0 8 0 8
0 1 0 9
0 6 0 9
Kaynak: Bloomberg, TCMB hesaplamalar ı. Kaynak: Bloomberg, TCMB hesaplamalar ı.
Gelişmiş ülkelerin politika faiz oranındaki gerileme eğilimi, endeks
içinde ağırlığı yüksek olan ülkelerin sıf ır faiz sınır ına yaklaşmalar ı nedeniyle
önemli ölçüde yavaşlamış ve bileşik politika faiz oranı yılın ilk çeyreğine
k ıyasla 17 baz puan düşerek yüzde 0,56 seviyesinde gerçeklemiştir (Grafik 2.4.1). Enflasyon hedeflemesi yapan gelişmekte olan ülkelerin bileşik
endeksinde ise faiz indirimleri ilk çeyrekteki kadar olmasa da önemli ölçüde
devam etmiş ve 147 baz puanlık gerileme sonucu bileşik faiz yüzde 6,4
seviyesine ulaşmıştır (Grafik 2.4.2).
Gelişmiş ülke merkez bankalar ı yılın ikinci çeyreğinde de finansal
aracılık faaliyetlerinin güçlendirilmesi ve ekonomik faaliyetlerin
canlandır ılması amacıyla likidite operasyonlar ına devam etmiş ve bunun
sonucunda bilançolar ı genişleme eğilimini sürdürmüştür (Grafik 2.4.3). Fed, 18
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 21/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
18 Enflasyon Raporu 2009-III
Mart tarihli toplantısında almış olduğu tedbirlerle bu konudaki kararlılığını teyit
etmiş ve yeni bir adım olarak doğrudan hazine kağıtlar ı satın alma yoluna
giderek verim eğrisinin uzun ucunu etkilemek yoluyla piyasa faizlerini daha
düşük seviyeye çekmeyi amaçlamıştır. ECB ise Haziran ayı sonunda
gerçekleştirdiği geniş tabanlı, 1 yıl vadeli ihale ile bankacılık sektörüne 442
milyar euro tutar ında likidite sağlamıştır. Gelişmekte olan ülkelerde ise
bankacılık sektörünün krizden sınırlı bir şekilde etkilenmiş olması, bu ülkelerde
likidite operasyonlar ına daha az başvurulmasına neden olmuştur. Nitekim,
gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalar ının krizle mücadelede faiz
indirimlerinden sonra en yaygın olarak başvurduğu politika aracı munzam
kar şı
lı
k oranlar ı
ndaki indirimler olmuştur. Diğer taraftan, başta gelişmekte olanAsya ülkeleri olmak üzere bazı gelişmekte olan ülke merkez bankalar ının
likidite operasyonlar ına başvurduğu ya da gerektiği durumda başvurabileceğini
açıkladıklar ı gözlenmektedir.
Grafik 2.4.3. Fed ve ECB Bilanço Büyüklükleri(Milyar ABD Dolar ı ve Milyar Euro)
Grafik 2.4.4. ABD Hazine Getirileri ve VIX
1000
1300
1600
1900
2200
0 1 0 7
0 7 0 7
0 1 0 8
0 7 0 8
0 1 0 9
500
1000
1500
2000
2500ECB
FED (sağ eksen)
0,0
0,9
1,8
2,7
3,6
4,5
0 1 0 9
0 1 0 9
0 2 0 9
0 3 0 9
0 4 0 9
0 5 0 9
0 6 0 9
20
30
40
50
6010-Yıl
2-Yıl
VIX Endeksi (sağ eksen)
Kaynak: Bloomberg. Kaynak: Bloomberg.
ABD’de alınan genişletici parasal tedbirlere rağmen piyasa faizlerinin
yüksekliği para politikasının etkinliğini zayıflatmaktadır. Son aylarda ABD’de
uzun vadeli getirilerdeki artışın, risk iştahındaki toparlanma ile birlikte
yatır ımcılar ın daha riskli kabul edilen piyasa ve araçlara yönelmesinin bir
sonucu olduğu düşünülmektedir (Grafik 2.4.4). Dikkat çeken bir diğer unsur da
k ısa ve uzun vadeli getiriler arasındaki fark ın yıl başından itibaren açılmasıdır.
On ve iki yıl vadeli hazine kağıtlar ı arasında yıl sonunda 125 baz puan olan
fark ın, 10 Temmuz tarihi itibar ıyla 240 baz puana yükseldiği ve bu artışın uzun
vadeli kağıttaki getiri artışından kaynaklandığı görülmektedir. Söz konusu
gelişme, risk iştahı
nı
n artmaya devam etmesi halinde getirilerin yükselme
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 22/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 19
eğiliminde olacağını ve toparlanma sürecini geciktirebileceğini göstermektedir.
Bu durumda Fed’in hazine kağıdı alımlar ına daha yoğun başvurması gündeme
gelebilecektir.
Oluşan getirilerin yüksekliğinin yanı sıra kredi koşullar ındaki sık ılık ve
reel sektörün fonlara erişimindeki sorunlar devam etmektedir. Fed taraf ından
çeyreklik olarak düzenlenen Borç Verme Koşullar ı Anketi Haziran ayı
sonuçlar ı, efektif faizlerin daha düşük olmasına rağmen vadelerin k ısaldığını ve
daha yüksek teminat kar şılığı borç verildiğini yansıtmaktadır.
Grafik 2.4.5 ABD’de Kredi Gelişmeleri(Milyar ABD Dolar ı, Yıllık Yüzde Değişim)
Grafik 2.4.6. ABD Tüketici Kredisi Gelişmeleri(Trilyon ABD Dolar ı, Yıllık Yüzde Değişim)
1000
2000
3000
4000
5000
6000
7000
8000
2001 2003 2005 2007 2009
-2,00
2,00
6,00
10,00
14,00
18,00Kredi HacmiYıllık % değişim (sağ eksen)
2,00
2,20
2,40
2,60
2,80
2004 2005 2006 2007 2008 2009
-2
0
2
4
6
8Toplam Tüketici Kredileri
Yıllık % değişim (sağ eksen)
Kaynak: Bloomberg. Kaynak: Bloomberg.
ABD’de kredi gelişmeleri incelendiğinde, kredi stokunun 2008 yılı Ekim
ayı zirve değerinden hızla gerilediği, 24 Haziran tarihi itibar ıyla ise yıllık
artışın yüzde 1,5 ile sınırlı olduğu gözlenmiştir (Grafik 2.4.5). Benzer şekilde,
tüketici kredi stokundaki gerileme de aynı tarihte başlamış ve yıllık değişimi
yüzde -1,8 olarak ölçülmüştür. ABD’de firmalar ın finansmana erişimde yoğun
bir şekilde kullandıklar ı ticari tahvillerde de gerileme eğilimi gözlenmektedir.
Ticari menkul k ıymet stoku Temmuz ayının ilk haftası itibar ıyla 1,14 trilyon
ABD dolar ı olarak ölçülürken, bu seviye yıllık yüzde 35,4 oranında bir
gerilemeye kar şılık gelmektedir. Varlığa dayalı ticari menkul k ıymet stoku ise
aynı dönem için yıllık yüzde 39,2 oranında bir düşüş sonucu 456,7 milyar ABD
seviyesine gerilemiştir.
2.5 Küresel Risk Göstergeleri
Yatır ımcılar ın ekonomilerde en kötü dönemin geride kaldığı algılamalar ı
yılın ikinci çeyreğinde risk iştahını artır ırken finansal piyasalar ın olumlu
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 23/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
20 Enflasyon Raporu 2009-III
performans sergilemesinde önemli rol oynamıştır. Diğer taraftan, krizin
merkezinde yer alan uluslararası ölçekli ticari ve yatır ım bankalar ının stres
testlerinin gerektirdiği sermaye takviyelerini sorunsuz bir şekilde
gerçekleştirebilmeleri, yılın ilk çeyreğinde olumlu bilanço rakamlar ı
açıklamalar ı ve bunun ikinci çeyrek için benzer beklentileri oluşturması ile
Fed’den Sorunlu Varlıklar ı Rahatlatma Programı (Troubled Asset Relief
Program - TARP) kanalıyla almış olduklar ı fonlar ı erken ödeme eğilimleri mali
piyasalar ın olumlu seyrinde belirleyici olan diğer faktörlerdir.2 Ayr ıca, merkez
bankalar ının sağlamış olduklar ı imkanlar bankalar ın daha sağlıklı bilanço
yapılar ına ulaşmalar ını sağlarken nakit seviyelerini yükselterek belirsizliklerin
azalması
nda büyük önem arz etmiştir.
Grafik 2.5.1. TED ve OIS Spread Grafik 2.5.2. iTraxx Gelişmeleri
0
1
2
3
4
5
0 1 0 8
0 4 0 8
0 7 0 8
1 0 0 8
0 1 0 9
0 4 0 9
TED OIS
0
50
100
150
200
250
300
350
0 1 0 7
0 7 0 7
0 1 0 8
0 7 0 8
0 1 0 9
0 7 0 9
100
300
500
700
900
1100
1300Euro
CrossOver (sağ eksen)
Kaynak: Bloomberg. Kaynak: Bloomberg.
Bu gelişmeler ışığında, para piyasalar ında sık ışıklık azalmış, TED ve OIS
spread verilerinden izlenebileceği üzere, kredi ve likidite riskleri düşüş
eğilimini korumuştur. Haziran ayı sonu itibar ıyla, ilk çeyrek sonuna k ıyasla
spreadlerde yaklaşık 60 baz puanlık düşüş gerçekleşmiştir (Grafik 2.5.1).
Benzer şekilde, Kredi İflas Takası (Credit Default Swap - CDS) piyasalar ında
da iTraxx Europe ve iTraxx Crossover endeksleri yılın ikinci çeyreğinde belirgin şekilde gerilemiş, ancak, ekonomilerin daralma eğilimlerini sürdürmesi
ve iktisadi faaliyetlere ilişkin kaygılar ın korunması nedeniyle kriz öncesi
seviyelerine henüz ulaşamamıştır (Grafik 2.5.2). Bu gelişmelere paralel olarak,
risk iştahının da yılın ilk çeyreğine k ıyasla daha olumlu bir seyir izlediği
görülmektedir. Nitekim, Credit Suisse Endeksi ‘panik’ bölgesinden
2 Yatır ım bankalar ına ilişkin olumlu görünüm borsa endekslerinin gelişiminden de gözlenebilmektedir. S&P 500
endeksi çeyreklik bazda yüzde 12,6 oranı
nda artı
ş sergilerken, aynı
endeksin yatı
r ı
m bankalar ı
ve brokerlar altendeksi aynı dönemde yüzde 27,4 oranında yükselerek önceki kayı plar ının bir bölümünü telafi etmiştir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 24/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 21
uzaklaşırken, VIX endeksi gerileyerek kritik değer olarak kabul edilen 30
civar ında istikrar kazanmıştır (Grafik 2.5.3 ve Grafik 2.5.4).
Grafik 2.5.3. Credit Suisse Küresel Risk İştahı Endeksi Grafik 2.5.4. VIX
-6
-4
-2
0
2
4
6
0 1 0 7
0 3 0 7
0 6 0 7
0 9 0 7
1 2 0 7
0 3 0 8
0 6 0 8
0 9 0 8
1 2 0 8
0 2 0 9
0 5 0 9
endeks
aşır ı iyimserlik
panik
0
10
20
30
40
50
60
70
80
0 1 0 7
0 4 0 7
0 7 0 7
1 0 0 7
0 1 0 8
0 4 0 8
0 7 0 8
1 0 0 8
0 1 0 9
0 4 0 9
0 7 0 9
Kaynak: Credit Suisse. Kaynak: Credit Suisse.
Son dönemdeki olumlu gelişmelere rağmen küresel ekonomiye ilişkin
önemli risk unsurlar ının hâlâ gündemde olduğu vurgulanmalıdır. Finansal
piyasalarda yaşanan sınırlı iyileşmeye kar şın emlak sektöründe istikrar ın tam
olarak sağlanamadığı görülmektedir. Ev fiyatlar ında, yavaşlayarak da olsa
düşüşün devam etmesi alım-satım işlemlerinin ertelenmesine neden olurken,
mortgage üzerinden çıkar ılmış finansal varlıklar ın değerlenmesinde de
belirsizlikler yaratmaktadır. Diğer taraftan, ABD’de inşaat izinleri ve yeni ev
başlangıçlar ına ilişkin son veriler beklentilerin üzerinde gerçekleşse de sektörde
düzelme eğiliminin başladığını söylemek için erken görülmektedir.
Büyüme sürecini engelleyebilecek bir diğer husus da uzun vadeli piyasa
faizlerinin politika faizlerinin üzerinde seyretmesidir. Uzun vadeli faizlerin
yüksekliği kredi faizlerini etkilemekte, mortgage gibi uygulanan faizlerin
doğrudan devlet tahvili getirilerine endekslendiği işlemlerin yüksek maliyetli
olmasını beraberinde getirmektedir.
Özetle, başta emlak piyasası olmak üzere finansal piyasalarda
k ır ılganlıklar ın sürmesi ve küresel büyümeye ilişkin risklerin devam etmesi bir
yandan kredi koşullar ındaki iyileşmeyi geciktirirken diğer yandan küresel
sermaye ak ımlar ını sınırlamaktadır. Sonuç olarak, 2009 yılının ilk yar ısı
itibar ıyla küresel ekonomiye ilişkin sorunlar devam etmekte ve finans
piyasalar ına dair belirsizlikler önemini korumaktadır.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 25/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
22 Enflasyon Raporu 2009-III
Kutu
2.1 KÜRESEL DURGUNLUKLAR VE EKONOMİ POLİTİKALARI
Gelişmiş ülkelerdeki finansal piyasalarda başlayıp, daha sonra küresel sistemin
tamamına yayılan krizin, ekonomik ve finansal istikrar üzerindeki etkileri
gözlenmeye devam etmektedir. Bu kapsamda, küresel ekonomi İkinci Dünya
Savaşından bu yana kar şılaşmış olduğu en sert durgunluktan henüz çıkabilmiş
değildir. Yak ın dönemde, finansal sisteme ve küresel iktisadi faaliyete dair
açıklanan veriler, krizin en yoğun dönemlerinin geride kalmış ve küresel
ekonominin toparlanma eğilimine girmiş olabileceğine işaret etmektedir. Bununla
birlikte, küresel iktisadi faaliyete dair aşağı yönlü riskler henüz ortadan kalkmış
değildir. Küresel ticaretin ve sermaye ak ımlar ının durağan seyri, istihdam
koşullar ında henüz bir iyileşmenin gözlenememiş olması ve kredi piyasalar ındaki
sorunlar ın hafifleyerek de olsa sürmesi, iktisadi faaliyete dair endişelerin
korunmasına neden olmaktadır.
Küresel ekonominin halen içinde bulunduğu kriz, geçmiş dönemlerdeki birçok
krizden iki yönden farklılaşmaktadır: İlk olarak, mevcut kriz gelişmiş ülkelerin finansal
piyasalar ında ortaya çıkmış ve küresel kredi mekanizmalar ında büyük tahribata
yol açmıştır. İkinci olarak ise, krizle birlikte ortaya çıkan iktisadi faaliyetteki
yavaşlama belli başlı ülkeleri veya bölgeleri değil, tüm küresel ekonomiyi etkisi
altına almıştır. Mevcut krizden çık ış sürecini daha iyi değerlendirmek açısından
geçmişte yaşanan benzer durgunluk dönemlerini incelemenin faydalı olacağı
düşünülmektedir. Bu kapsamda, bu kutunun amacı, finansal krizlerle eş zamanlı
olarak ortaya çıkan ve küresel ekonominin tamamını etkisi altına alan geçmiş
durgunluk dönemlerini mercek altına almak ve bu durgunluklar kar şısında
ekonomi politikalar ının rolüne değinmektir.
Son dönemde yayımlanan araştırmalar, finansal piyasalardaki sorunlarla eş
zamanlı olarak ortaya çıkan durgunluklar ın daha derin ve uzun süreli olduğunu
göstermektedir.3 Finansal sistemin finansal aracılık işlevini tam olarak yerine
getirememesi, durgunluktan çık ışın daha yavaş ve kademeli olmasına yol
açmaktadır. Bu durum, bankacılık sektöründeki krizlerin eşlik ettiği durgunluk
dönemleri için daha da belirgindir. Bu tip durgunluk dönemleri, diğer durgunluk
dönemlerine göre en az iki kat daha uzun süreli olmaktad ır (Grafik 1).
3
Bak ınız, Cardarelli, Elekdag ve Lall (2009) ve IMF (2008), World Economic Outlook , “Financial Stress and EconomicDownturns.”
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 26/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 23
Nitekim, gelişmiş ülkelerde gözlenen en
ağır durgunluklar, 1990lı yıllarda
bankacılık sektörünün neredeyse
tamamen işlemez hale geldiği ülkeler
olan Finlandiya, İsveç, Japonya ve
Norveç’te gerçekleşmiştir.
Bunun yanı sıra, yaşanan krizin küresel bir kriz olması, ülkelerin durgunluktan dış
talep kanalıyla çıkma imkanlar ını sınırlamaktadır. Bunun bir sonucu olarak,
geçmişteki küresel durgunluklar ın daha derin olduğu ve ülkelerin bu tip
durgunluklardan çık ışının daha uzun süre aldığı görülmektedir (Grafik 2).4 Tarihsel
olarak küresel ölçekte bir durgunluktan çık ış için geçen sürenin, diğer
durgunluklardan çık ış için geçen sürenin yaklaşık bir buçuk katı olduğu
görülmektedir. Bunun yanı sıra, bir diğer dikkat çekici nokta da, küresel durgunluk
dönemlerinin ardından ihracattaki toparlanmanın gecikmeli olarak
gerçekleşmesidir.
Finansal Strese Bağlı Durgunluklar
99
100
101
102
103
104
105
106
-2 -1 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Finansal Strese Bağlı
Olmayan Durgunluklar
Finansal Strese Bağlı Olan
Durgunluklar
Çeyrek
Not:t=0'da Reel GSYİH = 100.Kaynak: TCMB.
Grafik 2. Eş Zamanlı Durgunluklar ve İktisadi Faaliyet
Reel GSYİH
98
99
100
101
102
103
104
105
106
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Eş zamanlı
Diğer
Çeyrek
Reel İhracat
96
98
100
102
104
106
108
110
112
114
116
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Eş zamanlı
Diğer
Çeyrek
Not: GSYİH endeksi t= 0'da zirve noktasına ulaşmıştır, t=0'da endeks medyanlar ı = 100, çeyreklik veriler kullanılmıştır.Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan 2009.
4 IMF (2009), World Economic Outlook , “Recessions and Recoveries—How Soon and How Strong?”
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 27/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
24 Enflasyon Raporu 2009-III
Finansal krizlerle eş zamanlı olarak ortaya çıkan küresel durgunluk dönemlerinde
ekonomi politikalar ı ayr ı bir önem kazanmaktadır. Dengeleyici para politikalar ı
durgunluğun süresini k ısaltabilse de, finansal kriz dönemlerinde finans sektörünün
aracılık işlevini tam olarak yerine getirememesinden dolayı, para politikası aktar ım
mekanizmalar ının faiz ve kredi kanallar ının etkinliğinin azalması söz konusu
olabilmektedir. Böyle dönemlerde, genişleyici maliye politikalar ı durgunluktan
daha k ısa sürede ve hızlı biçimde çık ılmasına katk ıda bulunabilmektedir. Bu
bağlamda, geçmiş krizler incelendiğinde, para ve maliye politikalar ının eşanlı
olarak genişletilmesinin, durgunluk dönemlerinden üç ay daha erken ç ık ılmasını
sağladığı görülmektedir. Bununla birlikte, durgunluk dönemlerinde uygulanan
dengeleyici maliye politikalar ının etkinliğinin kamu borç yüküyle ters orantılı olduğu
dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla, parasal ve mali genişlemenin olumlu etkilerinin
görülebilmesi için borç dinamiklerinin sürdürebilirliğini temin eden güçlü bir orta
vadeli mali programın varlığı kritik önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, kriz dönemlerine tarihsel bir perspektiften bak ıldığında, finansal
stresin yoğun olduğu küresel durgunluklardan çık ışın, parasal ve mali otoritelerin
eşgüdüm içinde dengeleyici politikalar uyguladığı durumlarda dahi oldukça
yavaş ve kademeli olduğu görülmektedir. Nitekim, son aylarda küresel iktisadi
faaliyete dair açıklanan veriler krizin en kötü dönemlerinin geride kaldığını gösterse
de aşağı yönlü risklerin önemini koruduğuna işaret etmektedir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 28/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 25
3. Enflasyon Gelişmeleri
3.1. Enflasyon
2009 yılı ikinci çeyreğinde tüketici fiyatlar ı yüzde 0,77 oranında artmış,
yıllık tüketici enflasyonu ilk çeyreğe k ıyasla 2,16 puan azalarak yüzde 5,73
seviyesine gerilemiştir. İkinci çeyrek iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın
enflasyon üzerindeki etkisinin belirginleştiği bir dönem olmuş ve buna bağlı
olarak enflasyonun ana eğilimi yak ın tarihin en düşük seviyelerine gelmiştir.
Yılın ikinci çeyreğinde, gıda grubu haricinde kalan tüm ana gruplarda
yıllık enflasyon gerilemiştir. Gıda grubundaki artışa kar şın, enerji grubu
fiyatlar ındaki düşüş nedeniyle gıda ve enerji kalemlerinin yıllık enflasyona
yaptığı katk ı gerilemeye devam etmiştir. Hizmet grubunun katk ısı ise
tarihsel olarak en düşük seviyeye inmiştir (Grafik 3.1.1).
Grafik 3.1.1. Yıllık TÜFE Enflasyonuna Katkı Grafik 3.1.2. Gruplar İtibar ıyla TÜFE(İkinci Çeyrek Yüzde Değişim)
0
2
4
6
8
10
12
14
0 3 0 7
0 6 0 7
0 9 0 7
1 2 0 7
0 3 0 8
0 6 0 8
0 9 0 8
1 2 0 8
0 3 0 9
0 6 0 9
Gıda ve Enerji* Tütün ve Altın**
Hizmetler Temel Mallar
-3-2-10
1234
5678
Gıda Enerji Gıda ve
Enerji DışıMallar
Hizmet
2006-2007 Ortalaması
2008
2009
* Gıda ve Enerji: Gıda ve alkolsüz içecekler ile enerji.** Tütün ve Altın: Alkollü içecekler ve tütün ürünleri ile altın.Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.
İkinci çeyrekte işlenmiş gıda grubundaki belirgin yavaşlamaya rağmen,işlenmemiş gıda fiyatlar ındaki azalışın mevsim ortalamalar ına k ıyasla düşük
oranda gerçekleşmesi nedeniyle gıda yıllık enflasyonu yükselmiştir. Enerji
fiyatlar ı yıllık artış oranı ise emtia fiyatlar ındaki birikimli azalışlar ın etkisiyle
düşmeye devam etmiştir. Bu dönemde, özellikle hizmet kalemindeki
yavaşlamanın giderek belirginleştiği ve grup yıllık enflasyonunun tarihsel
olarak en düşük seviyelerde olduğu gözlenmiştir. Gıda ve enerji dışı mal grubu
fiyatlar ında da artışlar geçen senelere k ıyasla düşük seyrederken, bu gelişmede
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 29/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
26 Enflasyon Raporu 2009-III
vergi oranlar ındaki geçici indirimlerin önemli etkisi hissedilmiştir (Grafik
3.1.2).
Grafik 3.1.3. Meyve Fiyatlar ı (İkinci Çeyrek Yüzde Değişim)
Grafik 3.1.4. Meyve-Sebze İhracat Miktar Endeksi veYıllık Enflasyonu
(Yıllık Yüzde Değişim, 3 Aylık Hareketli Ortalama)
14,04
-10,27
37,27
-20
-10
0
10
20
30
40
2007 2008 2009
Kaynak: TÜİK.
-30
-20
-10
0
10
20
30
40
50
0 5 0 4
0 9 0 4
0 1 0 5
0 5 0 5
0 9 0 5
0 1 0 6
0 5 0 6
0 9 0 6
0 1 0 7
0 5 0 7
0 9 0 7
0 1 0 8
0 5 0 8
0 9 0 8
0 1 0 9
0 5 0 9
Meyve-Sebze İhracatı
Meyve-Sebze Fiyatlar ı
Kaynak: TÜİK, TCMB.
Gıda grubu yıllık enflasyonu ilk çeyrekte olduğu gibi, ikinci çeyrekte de
işlenmemiş gıda fiyatlar ı kaynaklı olarak yükselmiş ve yüzde 9,68’e ulaşmıştır.
İkinci çeyrekte, sebze fiyatlar ının yıllık artış oranında 2008 yılı son
çeyreğinden itibaren gözlenen artış eğilimi sürerken, meyve fiyatlar ı da belirgin
oranda artış göstermiştir (Grafik 3.1.3). Böylelikle, taze meyve ve sebze grubu
yıllık enflasyonu ikinci çeyrek sonu itibar ıyla yüzde 41,34 seviyesine ulaşarak
işlenmemiş gıda fiyatlar ının yıllık artışındaki yükselişin temel belirleyicisi
olmuştur. Meyve ve sebze ürünleri fiyatlar ındaki bu görünümde dış talep
gelişmelerinin etkili olduğu düşünülmektedir. Nitekim, söz konusu grupta
ihracat miktar ı Mayıs ayında bir önceki yılın aynı dönemine k ıyasla yüzde
36,88 artmıştır (Grafik 3.1.4). Bu gelişme, fiyatlar üzerinde üretim taraf ından
gelen aşağı yönlü etkiyi sınırlamaktadır. Sonuç olarak, işlenmemiş gıda yıllık
enflasyonu bu dönemde bir önceki çeyreğe k ıyasla 12,15 puan artarak yüzde
22,35’e yükselmiştir (Grafik 3.1.5).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 30/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 27
Grafik 3.1.5. Gıda Fiyatlar ı (Yıllık Yüzde Değişim)
22,35
-3
0
3
6
9
12
15
18
21
24
27
0 6 0 8
0 7 0 8
0 8 0 8
0 9 0 8
1 0 0 8
1 1 0 8
1 2 0 8
0 1 0 9
0 2 0 9
0 3 0 9
0 4 0 9
0 5 0 9
0 6 0 9
İşlenmiş Gıda
İşlenmemiş Gıda
Kaynak: TÜİK, TCMB.
Arz yönlü etkiler ve ithalat fiyatlar ındaki artışlarla 2008 yılının ikinci
çeyreğinde yüzde 8,06 oranında yükselen ve yıllık bazda yüzde 25 artış
kaydeden işlenmiş gıda fiyatlar ı, söz konusu olumsuz etkilerin tersine
dönmesiyle belirgin bir yavaşlama eğilimine girmiştir. Ayr ıca, toplam talepte
gözlenen keskin yavaşlama da fiyatlar ın artış hızındaki gerilemede belirleyici
olmuştur. Bu gelişmeler sonucunda, yılın ikinci çeyreğinde işlenmiş gıda yıllık
enflasyonu yüzde 0,32’ye gerilemiştir (Grafik 3.1.5).
Enerji fiyatlar ında düşüş eğilimi 2009 yılının ikinci çeyreğinde de
sürmüştür (Tablo 3.1.2). Bu dönemde petrol fiyatlar ındaki gerilemelerin
gecikmeli yansımalar ı sürmüş, elektrik ve doğalgaz tarifelerinde yapılan
indirimlere ek olarak katı yak ıtlar ile tüp gaz kalemlerinde azalışlar gözlenmiş
ve grup yıllık enflasyonu yüzde 6,09’a gerilemiştir (Grafik 3.1.6). Diğer
taraftan, yılın ilk çeyreğinde 45 ABD dolar ı seviyesine kadar gerileyen
ortalama petrol fiyatlar ı bu çeyrekte 60 ABD dolar ına yükselmiştir. Bu gelişme
paralelinde yurt içi akaryak ıt fiyatlar ı bu dönemde yüzde 5,20 oranında artarak
enerji fiyatlar ındaki düşüşü sınırlamıştır. Petrol fiyatlar ının mevcutseviyelerinde kalması halinde, yılın kalan döneminde, 2008 yılında elektrik ve
doğalgaz tarifelerinde yapılan yüksek oranlı artışlar ın oluşturduğu yüksek bazın
da ortadan kalkmasıyla, enerji grubu yıllık enflasyonundaki düşüşün sürmesi
beklenmektedir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 31/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
28 Enflasyon Raporu 2009-III
Gıda ve enerji dışı mal grubunda yıllık enflasyon yılın ikinci çeyreğinde
2,59 puan azalarak yüzde 1,63’e gerilemiştir (Grafik 3.1.7). Bu seviye tarihsel
olarak gelinen en düşük düzeylere işaret etmektedir. Bu gelişmede, Özel
Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) oranlar ındaki geçici
indirimler neticesinde ikinci çeyrekte de azalış eğilimi süren dayanıklı tüketim
mallar ı fiyatlar ı temel belirleyici olmuştur. Ayr ıca, bu grupta toplam talepteki
belirgin yavaşlama sonucunda, alt gruplar ın genelinde ikinci çeyrekte yıllık
enflasyon azalı
ş göstermiştir. Özellikle, giyim grubunda fiyatlar bir önceki yı
lı
naynı dönemine k ıyasla daha düşük bir düzeyde seyretmiştir. Tütün ürünleri
fiyatlar ında Temmuz ayında gözlenen belirgin artış ve dayanıklı tüketim
mallar ında belirli ürün gruplar ında uygulanan vergi oranı indirimlerinin Eylül
ayı sonunda yürürlükten kalkacak olması gibi unsurlar nedeniyle gıda ve enerji
dışı enflasyonun yılın ikinci yar ısında yükseleceği tahmin edilmektedir.
Grafik 3.1.8. Giyim ve Ayakkabı Sektörü Yurt içi Tüketimi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Fiyatlar ıyla, Milyon TL)
Grafik 3.1.9. Giyim Eşyası İhracat Miktar Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış Endeks Değeri)
1,0
1,1
1,2
1,3
1,4
1,5
1,6
0 1 9 8
0 1 9 9
0 1 0 0
0 1 0 1
0 1 0 2
0 1 0 3
0 1 0 4
0 1 0 5
0 1 0 6
0 1 0 7
0 1 0 8
0 1 0 9
85
90
95
100
105
110
115
0 2 0 5
0 5 0 5
0 8 0 5
1 1 0 5
0 2 0 6
0 5 0 6
0 8 0 6
1 1 0 6
0 2 0 7
0 5 0 7
0 8 0 7
1 1 0 7
0 2 0 8
0 5 0 8
0 8 0 8
1 1 0 8
0 2 0 9
0 5 0 9
Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.
Grafik 3.1.6. Enerji Grubu Fiyatlar ı (Yıllık Yüzde Değişim)
Grafik 3.1.7. Gıda ve Enerji Dışı Mal ile Dayanıklı Tüketim Mallar ı Grubu Fiyatlar ı
(Yıllık Yüzde Değişim)
-20
-10
0
10
20
30
40
0 6 0 6
0 9 0 6
1 2 0 6
0 3 0 7
0 6 0 7
0 9 0 7
1 2 0 7
0 3 0 8
0 6 0 8
0 9 0 8
1 2 0 8
0 3 0 9
0 6 0 9
Enerji (Genel)
Konut Grubu
Akaryak ıt
Kaynak: TÜİK, TCMB.
-8
-6
-4
-2
0
2
4
6
8
10
12
0 6 0 6
0 9 0 6
1 2 0 6
0 3 0 7
0 6 0 7
0 9 0 7
1 2 0 7
0 3 0 8
0 6 0 8
0 9 0 8
1 2 0 8
0 3 0 9
0 6 0 9
Gıda ve Enerji Dışı Mal
Dayanıklı Tüketim Mallar ı (Altın Hariç)
Kaynak: TÜİK, TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 32/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 29
Giyim ve ayakkabı sektörü yurt içi tüketimindeki zayıf seyir birinci
çeyrekte de sürmüş, bu grupta tüketim bir önceki yılın aynı dönemine k ıyasla
yüzde 15,83 oranında gerilemiştir (Grafik 3.1.8). Gelinen noktada giyim
grubunda yurt içi tüketim geçmiş dönemlere k ıyasla düşük düzeylerdedir.
Benzer şekilde, giyim eşyası ihracat miktar endeksi de dış talepteki keskin
daralmanın sürdüğüne işaret etmektedir (Grafik 3.1.9). Sonuç olarak, giyim
grubunda toplam talep koşullar ının zayıf görünümünü korumasıyla, grup
fiyatlar ı tüketici enflasyonu üzerinde azaltıcı yönde katk ıda bulunmayı
sürdürmüştür.
İlk çeyrekte yüzde 2,49 oranında gerileyen dayanıklı tüketim mallar ı
(altın hariç) fiyatlar ı, ikinci çeyrekte de yüzde 2,23 oranında gerilemiştir (Tablo
3.1.1). Bu azalışta, mobilya, beyaz eşya, otomobil, bilişim araçlar ı gibi ürün
gruplar ındaki geçici vergi indirimleri etkili olurken, bu indirimlerin fiyatlara
büyük oranda yansıdığı gözlenmiştir (Kutu 3.1). Öte yandan, 16 Haziran
tarihinde tekrar vergi düzenlemesine gidilerek, belirli ürün gruplar ında vergi
indirimleri kaldır ılmış, bazılar ında uzatılmış ya da kademeli olarak eski
seviyesine çekilmiştir (Kutu 3.1). Böylelikle, ikinci çeyrekte dayanıklı tüketim
malı fiyatlar ı söz konusu vergi ayarlamalar ının etkisiyle dalgalı bir seyir
izlemiştir. Yı
lı
n ikinci yar ı
sı
nda, vergi oranlar ı
ndaki indirimlerinin gerialınmasıyla birlikte dayanıklı tüketim malı fiyatlar ının (mevcut düzenlemeler
çerçevesinde) Temmuz ve Ekim aylar ında yükseleceği hatırlatılmalıdır.
Tablo 3.1.1. Dayanıklı Tüketim Mallar ı Grubu Fiyatlar ı (Üç Aylık ve Yıllık Yüzde Değişim)
2008 2009
II III IV Yıllık I II
Dayanıklı Mallar (Altın Fiyatları Hariç) 2,81 -1,80 0,61 3,19 -2,49 -2,23Mobilya 7,60 -1,27 -1,31 9,17 -3,17 -7,61Elektrikli ve Elektriksiz Aletler 0,68 0,12 6,04 8,13 -4,26 -2,54Otomobil 2,44 -3,63 -2,30 -2,56 -1,36 -0,11Diğer Dayanıklı Mallar 0,89 1,02 2,27 4,29 0,36 0,20
Kaynak: TÜİK, TCMB.
Hizmet grubu yıllık fiyat artışındaki yavaşlama eğilimi, maliyet kaynaklı
unsurlardaki zayıflama ve iç talepteki daralmanın gecikmeli etkileri ile yılın ilk
yar ısında belirginleşerek sürmüştür. Hizmet fiyatlar ı yılın ilk yar ısında yüzde
1,81 ile önceki yıllara k ıyasla çok düşük bir oranda artmıştır. Böylelikle, hizmet
grubu yıllık enflasyonu 2008 sonuna k ıyasla 4,19 puan gerileyerek Haziran ayı
itibar ıyla yüzde 6,27 olmuştur.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 33/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
30 Enflasyon Raporu 2009-III
Grafik 3.1.10. Hizmet Grubu Fiyatlar ı (Yıllık Yüzde Değişim)
Grafik 3.1.11. Hizmet Grubu Fiyatlar ı (İlk Altı Aylık Yüzde Değişim)
0
3
6
9
12
15
18
21
0 6 0 7
0 8 0 7
1 0 0 7
1 2 0 7
0 2 0 8
0 4 0 8
0 6 0 8
0 8 0 8
1 0 0 8
1 2 0 8
0 2 0 9
0 4 0 9
0 6 0 9
Diğer Hizmetler Ulaştırma Hizmetleri
Kira Lokanta ve Oteller
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1011
Hizmet Diğer
Hizmetler
Ulaştırma
Hizmetleri
Kira Lokanta ve
Oteller
2006-2007 Ortalaması
2008
2009
Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.
Hizmet grubunda yıllık enflasyondaki yavaşlamanın alt gruplar ın
genelinde hakim olduğu dikkat çekmektedir (Grafik 3.1.10). Tüm alt grup
fiyatlar ında yılın ilk yar ısında gözlenen artışlar önceki yıllara k ıyasla oldukça
düşük gerçekleşmiştir (Grafik 3.1.11). Yılın ilk altı aylık bölümünde yüzde
2,67 oranında artan kiranın yıllık enflasyonundaki istikrarlı gerileme sürmüştür.
Petrol fiyatlar ının bir önceki yılın aynı dönemine göre belirgin olarak düşük
seviyelerde seyretmesi ve buna bağlı olarak düşen akaryak ıt fiyatlar ının
gecikmeli etkisi ile ulaştırma hizmetlerinin yıllık artışındaki yavaşlama bu
dönemde belirginleşmiştir (Grafik 3.1.12). Hizmet Sektörü Ciro Endeksi hizmetgrubunda toplam cironun yılın ilk üç aylık döneminde geçen yıla k ıyasla hem
nominal hem de reel olarak gerilediğine işaret etmektedir (Grafik 3.1.13). Son
dönemde iç talepte gözlenen k ısmi canlanmanın henüz yeterince güç
kazanmamış olması nedeniyle önümüzdeki dönemde hizmet grubu
enflasyonundaki düşüşün yavaşlayarak da olsa süreceği öngörülmektedir.
Grafik 3.1.12. Akaryakıt ve Ulaştırma Hizmetleri Fiyatlar ı (Yıllık Yüzde Değişim)
Grafik 3.1.13. Hizmet Sektörü Ciro Endeksi*(Nominal ve Reel Yıllık Yüzde Değişim)
-20
-10
0
10
20
30
40
0 6 0 4
1 2 0 4
0 6 0 5
1 2 0 5
0 6 0 6
1 2 0 6
0 6 0 7
1 2 0 7
0 6 0 8
1 2 0 8
0 6 0 9
0
5
10
15
20
25
Akaryak ıt
Ulaştırma Hizmetleri (sağ eksen)
-20
-15
-10
-5
0
5
1015
20
0 3 0 6
0 6 0 6
0 9 0 6
1 2 0 6
0 3 0 7
0 6 0 7
0 9 0 7
1 2 0 7
0 3 0 8
0 6 0 8
0 9 0 8
1 2 0 8
0 3 0 9
Reel
Nominal
Kaynak: TÜİK, TCMB.
* TÜİK Kısa Dönemli İş İstatistikleri Ticaret-Hizmet Göstergeleri.Kaynak: TÜİK, TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 34/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 31
Tablo 3.1.2. Mal ve Hizmet Grubu Fiyatlar ı
(Üç Aylık ve Yıllık Yüzde Değişim)2008 2009II III IV Yıllık I II
TÜFE 2,82 0,78 3,03 10,06 1,05 0,771. Mallar 2,69 0,05 3,61 9,93 1,22 0,60
Enerji 4,12 6,41 1,91 19,81 -0,28 -1,90İşlenmemiş Gıda -13,25 -0,29 12,45 7,87 13,29 -3,68İşlenmiş Gıda 8,06 1,37 -0,20 15,46 -0,93 0,09Enerji ve Gıda dışı Mallar 6,87 -3,52 3,04 3,75 -1,89 4,21
Dayanıklı Mallar 1,97 -2,34 2,45 5,54 -0,27 -2,76Dayanıklı Mallar (Altın Fiy. Hariç)
2,81 -1,80 0,61 3,19 -2,49 -2,23
Yar ı Dayanıklı Mallar 9,20 0,01 3,42 11,54 -3,46 4,55Dayanıksız Mallar -1,43 0,74 4,07 9,99 5,21 -1,22
2. Hizmetler 3,20 2,94 1,39 10,46 0,53 1,27Kira 2,74 3,58 2,25 11,85 1,51 1,14
Lokanta ve Oteller 4,58 2,77 2,34 13,44 1,88 1,19Ulaştırma Hizmetleri 5,98 4,35 1,54 16,89 -1,29 1,43Diğer Hizmetler 1,80 2,29 0,49 6,40 0,13 1,31
Kaynak: TÜİK, TCMB.
2009 yılının ikinci çeyreği sonunda enerji, işlenmemiş gıda, alkollü
içecekler ve tütün ile altını dışlayan temel fiyat göstergesinin (H endeksi) yıllık
enflasyonu yüzde 2,31’e, bu endeksten işlenmiş gıda çıkar ılarak hesaplanan
endeksin (I endeksi) yıllık enflasyonu ise yüzde 2,98’e gerilemiştir. Özel
kapsamlı göstergelerdeki bu düşüşte vergi indirimlerinin önemli etkisi olsa da,
temel göstergelerin bu etkilerden ar ındır ıldığında da gerilemesi, enflasyonun
ana eğiliminin aşağı yönlü olduğuna işaret etmektedir (Grafik 3.1.14).
Grafik 3.1.14. Temel Enflasyon Göstergeleri I ve I*(Yıllık Yüzde Değişim)
Grafik 3.1.15. İmalat Sanayi Fiyatlar ı (Üç Aylık Yüzde Değişim)
01
2
3
4
5
6
7
8
9
0 6 0 7
0 8 0 7
1 0 0 7
1 2 0 7
0 2 0 8
0 4 0 8
0 6 0 8
0 8 0 8
1 0 0 8
1 2 0 8
0 2 0 9
0 4 0 9
0 6 0 9
ÖKTG-I
ÖKTG-I*
-1
0
1
2
3
4
5
6
7
8
3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2
2006 2007 2008 2009
-40
-20
0
20
40
60Petrol ve Ana Metal Sanayi Hariç İmalat Sanayi
Ana Metal Sanayi (sağ eksen)
Petrol Ürünleri Sanayi (sağ eksen)
I*: Vergi oranlar ındaki değişimin etkisinden ar ındır ılmış ÖKTG-I göstergesi.Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.
Tüketici enflasyonu üzerindeki maliyet yönlü etkilerin
değerlendirilmesi açısından üretici fiyatlar ındaki gelişmeler önem
taşımaktadır. 2009 yılının ikinci çeyreğinde, uluslararası petrol ve emtia
fiyatlar ındaki belirgin düşüşler ortadan kalkmış olsa da, 2008 yılının aynı
çeyreğindeki yüksek bazı
n etkisiyle üretici fiyatlar ı
yı
llı
k bazda azalmı
ştı
r.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 35/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
32 Enflasyon Raporu 2009-III
Bu dönemde üretici fiyatlar ı yüzde 1,55 oranında artarken, imalat sanayi
fiyatlar ının petrol fiyatlar ındaki artışlar ın etkisiyle yükseldiği, ana metal
sanayi fiyatlar ının ise sınırlı bir gerileme kaydettiği gözlenmiştir. Petrol ve
ana metal sanayi hariç imalat sanayi fiyatlar ı ise birinci çeyrekteki
seviyesini korumuştur (Grafik 3.1.15). Diğer taraftan, tar ım sektörü üretici
fiyatlar ı ikinci çeyrekte yüzde 8,91 ile geçmiş dönem ortalamalar ının
üzerinde bir oranda artmıştır.
Grafik 3.1.16. İthalat Birim Değer Endeksi Grafik 3.1.17. Ortalama Birim Maliyet* ve Döviz Kuru Sepeti
100
120
140
160
180
200
220
240
260
280
0 2 0 5
0 5 0 5
0 8 0 5
1 1 0 5
0 2 0 6
0 5 0 6
0 8 0 6
1 1 0 6
0 2 0 7
0 5 0 7
0 8 0 7
1 1 0 7
0 2 0 8
0 5 0 8
0 8 0 8
1 1 0 8
0 2 0 9
0 5 0 9
TL Bazlı
ABD Dolar ı Bazlı
1,4
1,5
1,6
1,7
1,8
1,9
2,0
1 0 0 7
1 2 0 7
0 2 0 8
0 4 0 8
0 6 0 8
0 8 0 8
1 0 0 8
1 2 0 8
0 2 0 9
0 4 0 9
0 6 0 9
18
28
38
48
58
68
Kur Sepeti (0,5 ABD Dolar ı + 0,5 EURO)
Ortalama Birim Maliyet Eğilimi (son 3 ay, sağ eksen)
Kaynak: TÜİK.
* TCMB İktisadi Yönelim Anketi’nden alınmıştır.Kaynak: TCMB.
İthalat fiyatlar ındaki gerilemenin yılın ikinci çeyreğinde de
sürmesiyle, döviz kuru hareketlerinin fiyatlar üzerinde oluşturduğu
potansiyel bask ı sınırlı kalmaya devam etmiştir (Grafik 3.1.16). Bu
çerçevede, (TCMB İktisadi Yönelim Anketi) ortalama birim maliyet eğilimi
de aşağı yönlü eğilimini korumuştur (Grafik 3.1.17). Sonuç olarak, maliyet
yönlü unsurlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yılın ikinci çeyreğinde
tar ım sektörü dışında, enflasyon üzerinde maliyet kaynaklı belirgin bir bask ı
gözlenmemektedir.
3.2. Beklentiler
Yılın ilk çeyreğinde orta vadeli enflasyon beklentilerinde gözlenen
hızlı düşüş ikinci çeyrekte yerini nispeten yatay bir seyre bırakmıştır.
Gelecek 12 ayın enflasyon beklentisi bu dönemde sınırlı bir düşüş
gösterirken, gelecek 24 ayın enflasyon beklentisi yüzde 6,4 seviyesindeki
yatay seyrini sürdürmüştür (Grafik 3.2.1).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 36/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 33
Grafik 3.2.1. 12 ve 24 Ay Sonrasındaki TÜFE Beklentileri* (Yıllık Yüzde Değişim)
Grafik 3.2.2. Enflasyon Beklentileri Eğrisi*(Yıllık Yüzde Değişim)
6,59
6,4
2
3
4
5
6
7
8
9
10
0 4 0 6
0 7 0 6
1 0 0 6
0 1 0 7
0 4 0 7
0 7 0 7
1 0 0 7
0 1 0 8
0 4 0 8
0 7 0 8
1 0 0 8
0 1 0 9
0 4 0 9
0 7 0 9
12 Ay 24 Ay
4,0
4,5
5,0
5,5
6,0
6,5
7,0
7,58,0
0 7 0 9
1 0 0 9
0 1 1 0
0 4 1 0
0 7 1 0
1 0 1 0
0 1 1 1
0 4 1 1
0 7 1 1
1 0 1 1
0 1 1 2
Temmuz
Nisan
Enflasyon hedefi
* TCMB Beklenti Anketi ikinci anket dönemi beklentileridir.Kaynak: TCMB.
* TCMB Beklenti Anketi’nde çeşitli vadelerde oluşan enflasyon beklentilerikullanılarak lineer interpolasyon yöntemiyle oluşturulmuştur. TCMB BeklentiAnketi ikinci anket dönemi beklentileridir.Kaynak: TCMB.
Son üç ay içinde yak ın dönem enflasyon beklentileri belirgin oranda
düşerken, orta vadeli beklentiler sınırlı bir oranda gerilemiş ve beklenti
eğrisi yataylaşmıştır (Grafik 3.2.2). Mevcut durumda 2009 yıl sonu için
beklentiler yüzde 6,09 ile hedefin belirgin olarak altındadır. Diğer yandan,
12 ve 24 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerinin ortalaması alınarak
hesaplanan 2010 yıl sonu enflasyon beklentisi, yüzde 6,5 olan enflasyon
hedefi ile uyumlu seyretmektedir.
Beklentilerin dağılımına bak ıldığında ise, Temmuz ayında Nisanayına göre daha uç değerler almasına rağmen katılımcılar ın beklentileri
arasındaki uyumun belirgin şekilde arttığı görülmektedir (Grafik 3.2.3).
Grafik 3.2.3. Gelecek 12 Aylık TÜFE EnflasyonBeklentilerinin Dağılımı*
Grafik 3.2.4. 12 Ay Sonrasındaki TÜFE Beklentisi
0,00
0,09
0,18
0,27
0,36
0,45
0,54
0,63
0,72
3 5 7 9 11 13
Nisan 2009
Temmuz 2009
2
3
4
5
6
7
8
9
10
0 4 0 6
0 7 0 6
1 0 0 6
0 1 0 7
0 4 0 7
0 7 0 7
1 0 0 7
0 1 0 8
0 4 0 8
0 7 0 8
1 0 0 8
0 1 0 9
0 4 0 9
0 7 0 9
Reel Sektör Finansal Sektör
*Yatay eksen enflasyon değerlerini, dikey eksen Kernel tahminini ifadeetmektedir. TCMB Beklenti Anketi ikinci anket dönemi beklentileridir.Kaynak: TCMB.
* TCMB Beklenti Anketi ikinci anket dönemi beklentileridir.Kaynak: TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 37/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
34 Enflasyon Raporu 2009-III
Son olarak, finansal ve reel sektör ayr ımında incelendiğinde, her iki
sektörün beklentilerindeki düşüşün yılın ikinci çeyreğinde de devam ettiği
ancak bu düşüşün sınırlı bir oranda gerçekleştiği gözlenmektedir (Grafik
3.2.4). Bunun yanı sıra, reel sektör beklentileri finansal sektör beklentileri
üzerindeki seyrini sürdürürken, beklentiler arasındaki fark ın oldukça
azaldığı görülmektedir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 38/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 35
Kutu
3.1 GEÇİCİ VERGİ DÜZENLEMELERİNİN TÜKETİCİ FİYATLARI
ÜZERİNE ETKİSİ
Küresel krizin iktisadi faaliyet üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamak amacıyla, 2009
yılı Mart ayında Bakanlar Kurulu kararlar ıyla bazı kalemlerde geçici süreyle vergi
indirimleri yapılmıştır. Bu kutuda, söz konusu vergi düzenlemelerinin tüketici fiyat
endeksi üzerindeki etkileri incelenecektir.
Vergi Düzenlemeleri: Vergi oranlar ıyla ilgili ilk düzenleme 16 Mart 2009 tarihli
2009/14802-3 sayılı Bakanlar Kurulu Karar ı ile yapılmıştır. Buna göre, tüketici kredileri
üzerindeki Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) kesinti oranı; net alanı 150 m2
ve üzerinde olan konutlarda Katma Değer Vergisi (KDV) oranı; ev aletleri, görsel-
işitsel ekipmanlar ile taşıt türü ve motor hacmine göre farklılık göstermek üzere
motorlu taşıtlar üzerindeki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlar ı 3 ay süreyle
indirilmiştir.
Vergi oranlar ındaki ikinci düzenleme ise 30 Mart 2009 tarihli 2009/14812-3 say ılı
Bakanlar Kurulu Karar ı ile yapılmıştır. Buna göre, tapu harcı oranlar ı; imalata yönelik
bazı sanayi ve iş makinalar ı, mobilya ürünleri ile bilgisayar ve bilişim ürünleri
üzerindeki KDV oranlar ı yine 3 ay süreyle düşürülmüştür.
Tablo 1. ÖTV Oranlar ı (Yüzde)
15 Martöncesi
15 Mart – 15 Haziran
16 Haziran – 30 Eylül
1 Ekimsonrası
Otomobil* 37 18 27 37
Beyaz eşya 6,7 0 2 6,7
Diğer elektrikli ev aletleri 6,7 0 6,7 6,7
Görsel-işitsel ekipmanlar 6,7 0 6,7 6,7
* Motor hacmi 1600cc'den düşük olan araçlar.
Söz konusu indirimlere ilişkin uygulama sonuçlar ının değerlendirilmesi neticesinde,
16 Haziran 2009 tarihli 2009/15081 say ılı Bakanlar Kurulu Karar ı ile bazı ürünlerde
vergi indirimlerinin 30 Eylül 2009 tarihine kadar k ısmen devam ettirilmesi
kararlaştır ılmıştır. Bu bilgiler ışığında, TÜFE içinde vergi oranlar ı değişen kalemler ile
bu kalemlere dönemsel olarak uygulanan vergi oranlar ı Tablo 1 ve Tablo 2’de
sunulmuştur.
Tablo 2. KDV Oranlar ı (Yüzde)
30 MartÖncesi
30 Mart –30 Haziran
30 Haziran –30 Eylül
1 EkimSonrası
Mobilya Ürünleri 18 8 8 18
Bilişim Ürünleri 18 8 8 18
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 39/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
36 Enflasyon Raporu 2009-III
Mart ve Nisan ayı tüketici enflasyonlar ı üzerinde azaltıcı, Haziran ayı
enflasyonunda artır ıcı etkileri olmuştur. Yürürlüğe girme tarihleri itibar ıyla, Mart ve
Haziran ayındaki etkiler sadece ÖTV oranlar ındaki değişimlerden kaynaklanırken,
Nisan ayında hem ÖTV hem de KDV indirimlerinin etkisi gözlenmiştir.
Açıklanan veriler dahilinde madde bazında yapılan hesaplamalar, vergi
indirimlerinin tüketici fiyatlar ına bire bir olmasa da büyük oranda yansıdığını
göstermektedir. Ürün grubu bazında incelendiğinde, en yüksek yansıma oranlar ı,
KDV indiriminin uygulandığı alt kalemler olan mobilya ve bilişim ürünlerinde
gerçekleşmiştir. Bu gruplarda vergi indirimlerinin fiyatlara yans ı ma oran ı 1 sırasıyla
yüzde 86 ve yüzde 93 olmuştur. ÖTV indiriminin uygulandığı kalemlerdeki yansıma
oranlar ı ise otomobilde yüzde 74, ev eşyasında yüzde 72 ve görsel-işitsel aletlerde
yüzde 33 olmuştur. Genel olarak incelendiğinde ise, KDV oranlar ındaki indiriminfiyatlara yansıma oranı ÖTV’ye k ıyasla daha yüksek oranda gerçekleşirken, etkisi 2
aya yayılan ÖTV indiriminde yansıma oranı Nisan ayında Mart ayına k ıyasla daha
düşük olmuştur (Grafik 1, Grafik 2).
16 Haziran itibar ıyla uygulanan ÖTV oranlar ındaki artışın etkisi Haziran ayı
fiyatlar ında gözlenmiştir. Yükseltilen ÖTV oranlar ının fiyatlar üzerindeki yansıma
oranı otomobilde yüzde 93, beyaz eşyada yüzde 20 olarak hesaplanırken; görsel-
işitsel alet fiyatlar ında vergi artışına bağlı bir değişim gözlenmemiştir. Ancak, ÖTVoranındaki kademeli artışın ay ortasına denk gelmesi nedeniyle etkisinin Temmuz
ayı fiyatlar ı üzerinde de gözleneceği hatırlatılmalıdır. Bu nedenle, ÖTV
oranlar ındaki artışın fiyatlar üzerindeki toplam etkisi Temmuz ayı fiyatlar ı
açıklandıktan sonra hesaplanabilecektir.
Grafik 1. KDV İndiriminin Aylık Enflasyona Katkısı
(Katkı Puan)
Grafik 2. ÖTV İndiriminin Aylık Enflasyona Katkısı
(Katkı Puan)
-0,20
-0,18
-0,16
-0,14
-0,12
-0,10
-0,08
-0,06
-0,04
-0,02
0,00
Nisan 2009
Potansiyel Etki Gerçekleşme
-0,45
-0,40
-0,35
-0,30
-0,25-0,20
-0,15
-0,10
-0,05
0,00
Mart 2009 Nisan 2009
Potansiyel Etki Gerçekleşme
Kaynak: TÜİK, TCMB.
1 Vergi değişimlerinin fiyatlara yansıma oranı, vergi oranı ayarlamasına konu olan malda gerçekleşen fiyat değişiminin(gerçekleşme), vergi oranı ayarlamasının fiyatlara bire bir yansıdığı varsayımı altında oluşturacağı değişime (potansiyel etki) bölünmesiyle elde edilen yüzdesel orandır. Vergi ayarlamasından etkilenen üründeki fiyat değişimi, potansiyel etkinin işaret ettiğiyönde ve potansiyel etkiden yüksek değerde ise vergi oranı değişiminin fiyatlara yüzde yüz yansımış olduğu kabul edilmiştir.
Potansiyel etkinin işaret ettiği yönün tersine bir fiyat hareketi gözlendiğinde ise vergi ayarlamasının fiyatlara yansıma oranı sıf ır olarak alınmıştır.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 40/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 37
Vergi Düzenlemelerinin Çekirdek Enflasyon Göstergeleri Üzerindeki Etkisi:
Enflasyonun ana eğilimi hakk ında bilgi veren özel kapsamlı göstergelerin yıllık enflasyonu 2009 yılı başından itibaren istikrarlı bir düşüş eğilimi sergilemiş, bu eğilim
yılın ikinci çeyreğinde daha da güçlenmiştir. Vergi indirimine tabi olan ürünlerin
tamamı I ve H endeksi ile ölçülen özel kapsaml ı göstergelerde kapsandığından,
vergi indirimlerinin oluşturduğu etkinin tamamı bu göstergelere yansımıştır.
Enflasyonun ana eğiliminin doğru takip edilmesi açısından özel kapsamlı
göstergelerin geçici vergi düzenlemelerinin etkisinden ar ındır ılması gerekmektedir.
Söz konusu etkiler göz önüne alınarak yapılan hesaplamalar, vergi indirimlerinin
düşürücü etkisi dışlandığında da enflasyonun ana eğiliminin aşağı yönlü olduğunu
ortaya koymaktadır (Grafik 3, Grafik 4). Geçici vergi değişiminden kaynaklanan
etkilerden ar ındır ıldığında Haziran ayında H göstergesinin yıllık enflasyonu yüzde
3,20, I göstergesinin yıllık enflasyonu ise yüzde 4,13 seviyesindedir.
Vergi oranlar ının kademeli olarak geri alınmasının fiyatlar üzerindeki artır ıcı etkisi
önümüzdeki aylarda devam edecektir. Fiyatlama dinamiklerinin ayn ı kaldığı ve
artışlar ın fiyatlara bire bir yansıyacağı varsayımı altında, vergi artışlar ının aylık
enflasyona Temmuz ve Ekim aylar ında sırasıyla 0,2 ve 0,6 puan katk ı yapacağı
tahmin edilmektedir. Bu katk ı, I ve H endeksi ile ölçülen temel enflasyon
göstergeleri için daha da yüksek olacaktır. Temmuz ve Ekim aylar ında
açıklanacak enflasyon verilerinin bu bilgiler ışığında değerlendirilmesi enflasyonun
ana eğilimi hakk ında daha sağlıklı çıkar ım yapılmasını sağlayacaktır.
Grafik 3. ÖKTG-H Yıllık Artış Oranlar ı Grafik 4. ÖKTG-I Yıllık Artış Oranlar ı
3,20
2,31
0
2
4
6
8
10
12
0 6 0 8
0 7 0 8
0 8 0 8
0 9 0 8
1 0 0 8
1 1 0 8
1 2 0 8
0 1 0 9
0 2 0 9
0 3 0 9
0 4 0 9
0 5 0 9
0 6 0 9
Vergi Etkisinden Ar ındır ılmış H
H
4,13
2,98
0
1
2
3
4
5
6
78
0 6 0 8
0 8 0 8
1 0 0 8
1 2 0 8
0 2 0 9
0 4 0 9
0 6 0 9
Vergi Etkisinden Ar ı ndı r ı lm ış I
I
ÖKTG-H: İşlenmemiş gıda, enerji, alkollü içecekler ve tütün ile alt ın hariçTÜFEKaynak: TÜİK, TCMB. ÖKTG-I: İşlenmiş gıda hariç ÖKTG-H
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 41/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
38 Enflasyon Raporu 2009-III
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 42/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 39
4. Arz ve Talep Gelişmeleri
Yılın ilk çeyreğine ilişkin milli gelir verileri, Nisan ayı Enflasyon
Raporu’nda ortaya koyulan görünümle uyumlu seyretmiştir. Anılan dönemde
dış talep görünümü bozulmaya devam ederken, küresel krizin iş gücü piyasası
üzerindeki olumsuz yansımalar ı belirginleşmiş ve yurt içi talep hızla
gerilemiştir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyetteki yavaşlama eğilimi derinleşirken
toplam talep koşullar ının enflasyona düşüş yönlü katk ısı belirgin biçimde
artmıştır.
Son dönemde açıklanan veriler ise, para politikası faiz oranlar ındasüregelen indirim sürecinin yanı sıra alınan mali tedbirler doğrultusunda yurt
içi talep ve iktisadi faaliyette k ısmi toparlanma işaretleri içermektedir. Yak ın
dönem görünümündeki k ısmi iyileşmeye kar şın, finansal koşullardaki ek sık ılık
ve iş gücü piyasasındaki sorunlar ın sürmesi yurt içi talebe ilişkin orta vadeli
görünümü olumsuz etkilemektedir. Sayılan unsurlara ek olarak mali önlem
paketinin yurt içi talep üzerindeki etkisinin üçüncü çeyrekten itibaren kademeli
biçimde azalacağı öngörüsü altında yurt içi talepte hızlı bir toparlanma
beklenmemektedir. Nitekim, talep belirsizliğinin yatır ım talebi ile istihdam
imkanlar ını sınırlayacağı ve işsizlik oranlar ındaki yüksek düzeylerin toplamücret gelirleri ve yurt içi talebi uzunca bir süre sınırlamaya devam edeceği
tahmin edilmektedir. Küresel sorunlar ın devam etmesi ve gelişmiş ülke
ekonomilerinde toparlanmaya ilişkin henüz somut sinyaller alınmaması dış
talepteki toparlanmanın uzun bir süre alacağı öngörüsünü desteklemektedir.
Dolayısıyla, toplam talep koşullar ının enflasyona düşüş yönündeki desteğini
orta vadede sürdüreceği öngörülmektedir.
4.1. Gayri Safi Yurt İ çi Hasıla Geli şmeleri ve İ ç Talep
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) taraf ından açıklanan milli gelir
verilerine göre, GSYİH 2009 yılı ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 13,8 oranında gerilemiştir (Grafik 4.1.1). Mevsimsellikten
ar ındır ılmış veriler, 2008 yılının ikinci çeyreğinden bu yana GSYİH’de
gözlenen daralmanın bu dönemde daha da derinleştiğini ortaya koymaktadır
(Grafik 4.1.2).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 43/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
40 Enflasyon Raporu 2009-III
Grafik 4.1.1. Dönemler İtibar ıyla GSYİH Yıllık Büyüme Oranı (Yüzde)
Grafik 4.1.2. GSYİH(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)
6,8
-5,7
6,2 5,3
9,4 8,46,9
4,7
1,1
7,3
2,81,2
-6,2
-13,8-15
-10
-5
0
5
10
15
2 0 0 0
2 0 0 2
2 0 0 4
2 0 0 6
2 0 0 8
2 0 0 8 - 2
2 0 0 8 - 4
19
21
23
25
27
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1
2004 2005 2006 2007 2008 2009 Kaynak: TÜİK. Kaynak: TÜİK, TCMB.
Yılın ilk çeyreğine ilişkin milli gelir gelişmeleri üretim yönündenincelendiğinde, tüm sektörlerde katma değerin yıllık bazda gerilediği
görülmektedir. Sanayi faaliyetindeki hızlı daralmaya paralel olarak toptan-
perakende ticaret ve ulaştırma-haberleşme sektörleri kaynaklı olmak üzere
hizmet sektörü katma değeri büyümeye en olumsuz katk ı yapan bileşen
olmuştur (Grafik 4.1.3). Buna kar şılık hizmet sektörü alt kalemlerinden mali
kuruluşlar sektörü büyümeye istikrarlı katk ısını sürdürmüştür. Harcama
yönünden incelendiğinde ise özel kesim talebindeki keskin daralmaya ek olarak
stok değişiminin olumsuz katk ısı dikkat çekmektedir. Bu dönemde ihracatın
zayıf seyrine kar şın ithalattaki hızlı daralma neticesinde net dış talep büyümeyeolumlu katk ısını bir önceki döneme k ıyasla artırmıştır. Kamu harcamalar ı ise
büyümeye 1,2 puanlık katk ı yaparak yurt içi talepteki düşüşü sınırlamıştır
(Grafik 4.1.4).
Grafik 4.1.3. Üretim Yönünden Büyümeye Katk ı (Yüzde Puan)
Grafik 4.1.4. Harcama Yönünden Büyümeye Katkı (Yüzde Puan)
-0,1
-5,0
-1,1
-5,6
-1,9
-6
-5
-4
-3
-2
-1
0
Tar ım Sanayi İnşaat Hizmetler Net Vergi
-6,6
-8,3
0,5 0,6
-7,1-9-8-7-6-5-4
-3-2-1012
Özel
Tüketim
Özel
Yatır ım
Kamu
Tüketimi
Kamu
Yatır ımı
Stok
Değişimi Kaynak: TÜİK. Kaynak: TÜİK.
Mevsimsellikten ar ındır ılmış harcama bileşenleri incelendiğinde, özel
kesimin gerek tüketim gerekse yatır ım talebinde daralma eğiliminin ilk çeyrekte
belirginleştiği görülmektedir (Grafik 4.1.5 ve Grafik 4.1.6).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 44/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 41
Grafik 4.1.5. Özel Tüketim Harcamalar ı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)
Grafik 4.1.6. Özel Yatır ım Harcamalar ı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)
13
14
15
16
17
18
19
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1
2004 2005 2006 2007 2008 2009
3,1
3,5
3,9
4,3
4,7
5,1
5,5
5,9
6,36,7
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1
2004 2005 2006 2007 2008 2009 Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.
2009 yılı ikinci çeyreğine ilişkin yak ın dönem görünümü, mali önlem paketi dahilinde belirli mal gruplar ına yönelik vergi indirimlerinin iç piyasa
satışlar ında etkili olduğuna işaret etmektedir. Bu çerçevede, özel tüketim
talebinde k ısmi bir toparlanma gözlenirken, gerek üretim gerekse ithalat alt
kalemlerinde dayanıklı dışı mal grubundaki toparlanma daha sınırlı kalmıştır.
Bu gözlem, mali önlemlerin yayılma etkisinin sınırlı kaldığı ve açıklanan
verilerin iç talepte henüz kalıcı bir iyileşmeye işaret etmediği şeklinde
değerlendirilmektedir. Dayanıklı mallar kaynaklı olmak üzere tüketim mallar ı
üretimi 2009 yılı ikinci çeyreğinde dönemlik bazda artış sergilerken, tüketim
mallar ı ithalatında da özellikle binek otomobil kaynaklı bir toparlanmagörülmektedir (Grafik 4.1.7 ve 4.1.8). Üretim ve ithalat verileri bir arada
değerlendirildiğinde, özel tüketim talebinin yılın ikinci çeyreğinde bir önceki
dönem düzeyinin üzerinde gerçekleşse de yıllık bazda gerilemeye devam
edeceği öngörülmektedir (Grafik 4.1.9).
Grafik 4.1.7. Tüketim Mallar ı Üretim Endeksi*(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)
Grafik 4.1.8. Tüketim Mallar ı İthalat Miktar Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2003=100)
80
85
90
95
100
105
110
115
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2**
2005 2006 2007 2008 2009
80
90
100
110
120
130
Dayanıksız Mallar Üretimi
Tüketim Mallar ı Üretimi
Dayanıklı Mallar Üretimi (sağ eksen)
100
125
150
175
200
225
250
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*
2005 2006 2007 2008 2009
* Dayanıklı ve dayanıksız mallar üretim endekslerinin sanayi üretim endeksiiçindeki ağırlıklar ı doğrultusunda toplulaştır ılarak oluşturulmuştur.** Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 45/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
42 Enflasyon Raporu 2009-III
Grafik 4.1.9. Toplulaştır ılmış Tüketim Endeksi* ve Özel Tüketim Harcamalar ı (Yıllık Yüzde Değişim)
-15
-10
-5
0
5
10
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2**
2006 2007 2008 2009
Özel Tüketim
Toplulaştır ılmış Endeks
* Tüketim mallar ı üretimi ile ithalatı kullanılarak taraf ımızca oluşturulmuştur.** Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
Özel tüketim talebindeki k ısmi toparlanmaya kar şılık, yatır ım
harcamalar ındaki zayıf seyir yılın ikinci çeyreğinde sürmüştür. Sermaye mallar ı
üretimi Nisan-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,7
oranında gerilerken, mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle bir önceki çeyrek
ortalamasının altında gerçekleşmiştir (Grafik 4.1.10). İthal sermaye mallar ı
talebindeki sı
nı
rlı
toparlanma üretimdeki olumsuz seyir ile birliktedeğerlendirildiğinde, özel sektör makine-teçhizat yatır ım talebinin ikinci
çeyrekte dönemlik ve yıllık bazda gerilemeye devam edeceği tahmin
edilmektedir (Grafik 4.1.11 ve Grafik 4.1.12).
Grafik 4.1.10. Sermaye Mallar ı Üretim Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)
Grafik 4.1.11. Sermaye Mallar ı İthalat Miktar Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2003=100)
70
80
90
100
110
120
130
140
150
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*
2005 2006 2007 2008 2009
110
130
150
170
190
210
230
250
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*
2005 2006 2007 2008 2 009
* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 46/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 43
Grafik 4.1.12. Toplulaştır ılmış Yatır ım Endeksi* ve Makine-Teçhizat Yatır ımlar ı (Yıllık Yüzde Değişim)
-50
-40
-30
-20
-10
0
10
20
30
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*
2006 2007 2008 2009
Toplulaştır ılmış Endeks
Özel Makine-Teçhizat
* Yatır ım mallar ı üretimi ile ithalatı kullanılarak taraf ımızca oluşturulmuştur.** Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
Özetle son dönemde açıklanan veriler, belirli mal gruplar ına yönelik
vergi avantajı getiren mali önlem paketinin etkisinin genel harcama gruplar ına
yayılmadığına işaret etmektedir. Toplam talep koşullar ına ilişkin belirsizliğin
devam etmesi nedeniyle yatır ım talebinin zayıf seyrettiği görülmektedir. Öte
yandan, kamu harcamalar ının yılın ikinci çeyreğinde de büyümeye olumlu
yönde katk ısını sürdürmesi beklenmektedir. Bu görünüm altında, 2009 yılı ilk
çeyreğinde belirgin bir düşüş sergileyen toplam nihai yurt içi talebin ikinciçeyrekte k ısmen toparlanması beklenmektedir (Grafik 4.1.13).
Grafik 4.1.13. Toplam Nihai Yurt İçi Talep(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)
16
18
20
22
24
26
28
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
* Tahmin.Kaynak: TÜİK, TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 47/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
44 Enflasyon Raporu 2009-III
4.2. Dı ş Talep
2009 yılı ilk çeyreğinde mal-hizmet ihracat ve ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre sırasıyla yüzde 11,3 ve yüzde 31,9 oranlar ında gerilemiştir.
Böylelikle net ihracatın büyümeye katk ısı bir önceki döneme k ıyasla artarak 7
puan olarak gerçekleşirken, ihracat ve ithalat özelinde katk ılar sırasıyla –2,9
puan ve 9,9 puan olmuştur (Grafik 4.2.1). Mevsimsellikten ar ındır ılmış veriler
Nisan ayı Enflasyon Raporu’nda sunulan öngörülerle uyumlu bir görünüm
çizmiştir. Bu çerçevede, yılın ilk çeyreğinde ihracat yatay bir seyir izlerken,
küresel krizin yurt içi talep ve iktisadi faaliyet üzerindeki olumsuz
yansımalar ının belirginleşmesiyle birlikte ithalat gerilemeye devam etmiştir. Bu
dönemde ithalat düzeyinin uzun bir süre sonra ilk kez ihracatın altında
gerçekleşmesi, dış talepteki zayıf seyre rağmen net ihracatın büyümeye yaptığı
yüksek katk ıyı açıklamaktadır (Grafik 4.2.2).
Grafik 4.2.1. İhracat, İthalat ve Net İhracatın Büyümeye Katkısı (Yüzde Puan)
Grafik 4.2.2. Mal ve Hizmet İhracat ve İthalatı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)
-6
-4
-2
0
2
4
6
8
10
12
08-1 08-2 08-3 08-4 2008 09-1
İhracat
İthalat
Net İhracat
3
4
5
6
7
8
9
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
İhracat
İthalat
Kaynak: TÜİK. Kaynak: TÜİK, TCMB.
Son döneme ilişkin göstergeler, 2009 yılı ikinci çeyreğinde net dış talebin
büyümeye olumlu katk ısının azalarak da olsa süreceğine işaret etmektedir.
İhracat miktar endeksi Nisan-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göreyüzde 19 oranında gerilerken, mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle bir önceki
çeyrek ortalamasına k ıyasla gerilemiştir (Grafik 4.2.3). Mal ihracatındaki son
dönem gelişmelerinin yanı sıra turizm gelirlerine ilişkin veriler mal ve hizmet
ihracatındaki yatay seyrin yılın ikinci çeyreğinde de sürdüğüne işaret
etmektedir. Dolayısıyla anılan dönemde mal ve hizmet ihracatının düşük
düzeylerini koruyacağı ve yıllık bazda gerilemeye devam edeceği
öngörülmektedir (Grafik 4.2.4).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 48/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 45
Grafik 4.2.3. İhracat Miktar Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2003=100)
Grafik 4.2.4. Mal ve Hizmet İhracatı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)
100
110
120
130
140
150
160
170
180
190
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*
2005 2006 2007 2008 2009
3
4
5
6
7
8
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 * Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
* Tahmin.Kaynak: TÜİK, TCMB.
İçinde bulunduğumuz dönemde küresel toparlanmanın hız ve
zamanlamasına ilişkin verilerin takibi dış talep görünümü konusunda büyük
önem arz etmektedir. Son dönemde ABD ekonomisine ilişkin 2009 yılı büyüme
tahminleri istikrarlı bir seyir izlerken, en büyük ihracat pazar ımız Euro
Bölgesine ilişkin büyüme tahminlerindeki aşağı yönlü güncelleme eğilimi
Temmuz ayında da sürmüştür. Consensus Forecasts Nisan ayı bültenine göre
Euro Bölgesi ekonomisinin 2009 yılına ilişkin yüzde 3,4 olan daralma beklentisi Temmuz ayı bülteninde kötüleşerek yüzde 4,4’e yükselmiştir (Tablo
4.2.1).
Tablo 4.2.1. Consensus Forecasts(Anket Tarihi: 13 Temmuz 2009)
Tarihsel Veri Anket Dönemleri İtibar ıyla 2009 TahminleriGSYİHBüyümesi 2007 2008 Eyl08 Eki08 Kas08 Ara08 Oca09 Şub09 Mar09 Nis09 May09 Haz09 Tem09
ABD 2,0 1,1 1,4 0,0 -0,6 -1,3 -1,8 -2,1 -2,8 -2,7 -2,9 -2,8 -2,6
Euro Böl. 2,7 0,7 0,9 0,5 -0,2 -0,9 -1,4 -2,0 -2,6 -3,4 -3,7 -4,2 -4,4
Japonya 2,4 -0,7 0,9 0,5 -0,1 -0,9 -1,7 -3,8 -5,8 -6,3 -6,1 -6,6 -6,2
İngiltere 3,0 0,7 0,6 -0,2 -0,9 -1,5 -2,2 -2,6 -3,0 -3,3 -3,8 -3,7 -4,0Kaynak: Consensus Forecasts, Temmuz.
Nisan ayı Enflasyon Raporu’na k ıyasla daha olumsuz bir dış talep
görünümüne işaret eden bu durum, yılın ikinci çeyreğine ilişkin sektörel ihracat
verileri ile de desteklenmektedir. Başta gelen ihracatçı sektörlere ilişkin
mevsimsellikten ar ındır ılmış veriler tekstil sektörü dışında dönemlik bazda
önemli bir toparlanmaya işaret etmezken, ihracattaki düşük düzeylerin
korunduğu görülmektedir. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin veriler geçen yılın aynı
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 49/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
46 Enflasyon Raporu 2009-III
dönemi ile k ıyaslandığında, ihracatta yıllık bazda yüksek oranlı daralma
eğiliminin sürmesi beklenmektedir (Grafikler 4.2.5 - 4.2.8).
Grafik 4.2.5. Tekstil İhracat Miktar Endeksi(Mevsimselikten Ar ındır ılmış, 2003=100)
Grafik 4.2.6. Giyim İhracat Miktar Endeksi(Mevsimselikten Ar ındır ılmış, 2003=100)
90
95
100
105
110
115
120
125
130
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*
2004 2005 2006 2007 2008 2009
90
95
100
105
110
115
120
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 12*
2004 2005 2006 2007 2008 2009
* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
Grafik 4.2.7. Makine-Teçhizat İhracat Miktar Endeksi(Mevsimselikten Ar ındır ılmış, 2003=100)
Grafik 4.2.8. Kara Taşıtlar ı İhracat Miktar Endeksi(Mevsimselikten Ar ındır ılmış, 2003=100)
90
110
130
150
170
190
210
230
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*
2004 2005 2006 2007 2008 2009
90
140
190
240
290
340
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 12*
2004 2005 2006 2007 2008 2009
* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
Özetle, yak ın dönemde açıklanan veriler yılın ikinci çeyreğinde mal
ihracatının zayıf seyrini sürdürdüğüne işaret etmektedir. Altın hariç ihracat
miktar endeksinin son dönemde izlediği seyir ihracatın ana eğiliminde oldukça
yavaş ve sınırlı bir toparlanmaya işaret etmektedir (Kutu 4.1). Bu durum
küresel büyümeye ilişkin yukar ıda özetlenen görünüm ile uyum arz etmektedir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 50/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 47
Kutu
4.1 İHRACATTAKİ ANA EĞİLİMİN TAKİBİ:
ÇEKİRDEK GÖSTERGELERE İHTİYAÇ VAR MI?
Enflasyon ve istihdam verilerindeki eğilimler incelenirken türetilen çekirdek
göstergelerde olduğu gibi, ihracatın ana eğilimine ilişkin değerlendirmeler
yapılırken de geçici olduğu düşünülen etkilerin ayr ıştır ılması gerekmektedir. Nitekim
küresel risk algılamalar ının şekillendirdiği portföy tercihleri altın ihracatında iktisadi
faaliyet ile uyumlu olmayan geçici dalgalanmalara neden olabilmektedir. Söz
konusu hareketleri ihracatın temel eğiliminin dışında değerlendirmek dış talep
görünümüne ilişkin daha sağlıklı bir çıkar ıma imkan tanıyacaktır. Nitekim, ana
metal sektörü ihracat miktar ı, altın ihracatındaki sıçramayla birlikte 2009 yılı ilk
çeyreğinde yıllık yüzde 50,8 gibi yüksek bir oranda artarken, Nisan-May ıs
döneminde bir önceki yılın aynı dönemine k ıyasla yüzde 9,5 oranında gerilemiştir
(Grafik 1).
Mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle altın hariç ihracat miktar endeksi son
dönemde oldukça sınırlı bir toparlanma eğilimi sergilemektedir. Temmuz ayının ilk
yar ısına ilişkin Türkiye İhracatçılar Meclisi verileri de altın hariç ihracat miktar ındaki
bu eğilimin devam ettiğine işaret etmektedir. Anılan göstergenin 2008 yılı son
çeyreğinden önceki eğilimi dikkate alındığında, son dönem gelişmelerinin küreseltalepte hızlı bir toparlanma sinyali içermediği açıkça görülmektedir
(Grafik 2).
Grafik 1. Ana Metal İhracat Miktar Endeksi(Yıllık Yüzde Değişim)
Grafik 2. Altın Hariç İhracat Miktar Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2003=100)
-20
-10
0
1020
30
40
50
60
70
80
90
1 2 3 4 1 2*
2008 2009
100
110
120
130
140
150
160
170
180
190
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*
2005 2006 2007 2008 2009
* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 51/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
48 Enflasyon Raporu 2009-III
TCMB İktisadi Yönelim Anketi göstergelerinden son üç ayda alınan
ihracat siparişleri eğilimi ikinci çeyrek görünümünü teyit ederken, takip eden
döneme ilişkin sipariş beklentilerindeki yatay seyir ihracattaki yavaş
toparlanmayı desteklemektedir (Grafik 4.2.9). Küresel ekonomideki
toparlanmaya ilişkin henüz somut sinyaller alınmamakta, dolayısıyla dış talebin
toplam talebi uzunca bir süre sınırlamaya devam edeceği tahmin edilmektedir.
Grafik 4.2.9. İhracat Siparişleri ve Gelecek Üç Ay Beklentisi
(Yukar ı –Aşağı)
-60
-45
-30
-15
015
30
45
0 1 0 8
0 2 0 8
0 3 0 8
0 4 0 8
0 5 0 8
0 6 0 8
0 7 0 8
0 8 0 8
0 9 0 8
1 0 0 8
1 1 0 8
1 2 0 8
0 1 0 9
0 2 0 9
0 3 0 9
0 4 0 9
0 5 0 9
0 6 0 9
Son üç aydaki ihracat sipariş miktar ı
Gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktar ı
Kaynak: TÜİK, TCMB.
Yılın ilk çeyreğinde iktisadi faaliyetteki daralmanın derinleşmesiyle
birlikte ithalattaki gerileme devam ederken, Nisan ayı Enflasyon Raporu’nda
öngörüldüğü gibi ikinci çeyrekte yurt içi talebe paralel olarak sınırlı bir
toparlanma gözlenmektedir. İthalat miktar endeksi Nisan-Mayıs döneminde
yıllık yüzde 22,8 oranında gerilerken mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle bir
önceki çeyrek ortalamasının üzerinde gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, mal ve
hizmet ithalatında 2009 yılı ikinci çeyreğinde dönemlik bazda artış beklense de
düşük düzeylerin korunacağı öngörülmektedir (Grafik 4.2.10 ve Grafik 4.2.11).
Grafik 4.2.10. İthalat Miktar Endeksi
(Mevsimsellikten Ar ı
ndı
r ı
lmı
ş, 2003=100)
Grafik 4.2.11. Mal ve Hizmet İthalatı
(Mevsimsellikten Ar ı
ndı
r ı
lmı
ş, 1998 Sabit Fiyatlar ı
yla Milyar TL)
80
100
120
140
160
180
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 12*
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
3
4
5
6
7
8
9
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 12*
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.
Kaynak: TÜİK, TCMB.
* Tahmin.
Kaynak: TÜİK, TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 52/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 49
İthal mallar talebinin önümüzdeki dönemdeki seyri ise toplam talep
koşullar ına bağlı olacaktır. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin ithalat verileri temel
bileşenler itibar ıyla incelendiğinde, gerek yıllık gerekse dönemlik bazda tüm alt
kalemlerde gözlenen toparlanmanın tüketim mallar ı ithalatında daha belirgin
olduğu görülmektedir (Grafik 4.2.12). Tüketim mallar ı ithalatı detayında ise
binek otomobil dışındaki kalemlerdeki artışlar ın sınırlı olması, vergi indirimine
konu olmayan mal gruplar ına yönelik talepte hızlı bir toparlanma olmadığını
ortaya koymaktadır. Para politikası faiz oranlar ındaki indirim sürecine ek
olarak mali önlemlerin de katk ısıyla yurt içi talepte kademeli bir toparlanma
olacağı öngörüsü altında, ithalatta yılın kalan döneminde tedrici bir artış eğilimi
beklenmektedir. Dı
ş talepte ise toparlanmanı
n daha gecikmeli olacağı
ve buçerçevede net dış talebin büyümeye olumlu katk ısının yılın üçüncü çeyreğinde
azalacağı tahmin edilmektedir.
Grafik 4.2.12. İthalat Miktar Endeksi Sektörel Büyüme Oranlar ı (Üç Aylık Hareketli Ortalama, Yıllık Yüzde Artış)
-40
-30
-20
-10
0
10
20
30
40
0 1 0 7
0 3 0 7
0 5 0 7
0 7 0 7
0 9 0 7
1 1 0 7
0 1 0 8
0 3 0 8
0 5 0 8
0 7 0 8
0 9 0 8
1 1 0 8
0 1 0 9
0 3 0 9
0 5 0 9
Tüketim Malı
Sermaye Malı
Ara Malı
Kaynak: TÜİK.
Buraya kadar milli gelir hesaplar ı yaklaşımıyla miktar bazında yapılan
değerlendirmelerin yanı sıra dış ticaret hadlerindeki son dönem gelişmeleri de
ödemeler dengesi ve enflasyon görünümü açısından önem arz etmektedir.
Küresel ekonomideki yavaşlamayla birlikte emtia fiyatlar ının 2008 yılı son
çeyreğinden itibaren sergilediği aşağı yönlü eğilime paralel olarak gerileyen dış
ticaret fiyatlar ı, gerek ihracat gerekse ithalatta ABD dolar ı cinsinden düşüş
oranlar ının miktar endekslerine k ıyasla yüksek seyretmesine yol açmıştır
(Grafik 4.2.13). Son dönem eğilimleri emtia fiyatlar ında gelişmiş ülkelere
ilişkin enflasyon bekleyişlerindeki artışlar doğrultusunda yükselişe işaret etse
de, geçtiğimiz yıl ile k ıyaslandığında hâlâ düşük düzeylerde seyreden dış ticaret
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 53/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
50 Enflasyon Raporu 2009-III
fiyatlar ının, 2009 yılında ithal mallar ın yurt içi fiyatlar ını sınırlaması
beklenmektedir.
Grafik 4.2.13. İhracat ve İthalat Büyüme Oranlar ı
(Yıllık Yüzde Değişim)
-50
-40
-30
-20
-10
0
10
20
30
40
50
2 0 0 3
2 0 0 4
2 0 0 5
2 0 0 6
2 0 0 7
2 0 0 8
2 0 0 9 *
2 0 0 3
2 0 0 4
2 0 0 5
2 0 0 6
2 0 0 7
2 0 0 8
2 0 0 9 *
miktar
fiyatABD dolar ı
İHRACAT İTHALAT
* Ocak-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK.
4.3. Ç ıkt ı Açı ğ ı
2009 yılının ilk çeyreğine ilişkin milli gelir verileri, Nisan ayı Enflasyon
Raporu’nda ortaya koyulan görünümle uyumlu seyretmiştir. 2008 yılı son
çeyreğinde küresel büyüme görünümündeki hızlı bozulmanın iş gücü piyasası ve yurt içi talep üzerindeki olumsuz yansımalar ı 2009 yılı ilk çeyreğinde
belirginleşmiştir. Bu çerçevede, 2008 yılı son çeyreğinde dış talepte gözlenen
keskin daralmanın ardından 2009 yılı ilk çeyreğinde toplam nihai yurt içi talep
de dönemlik bazda hızla gerilemiş ve iktisadi faaliyetteki yavaşlama eğilimi
derinleşmiştir. Yurt içi talebin özel kesim kaynaklı olmak üzere büyümeye
katk ısı hızla azalırken, ihracattaki zayıf performansa rağmen ithalattaki keskin
daralma sonucunda net dış talebin büyümeye katk ısı bir önceki döneme k ıyasla
artmıştır.
Anılan döneme ilişkin mevsimsellikten ar ındır ılmış harcama bileşenleri
incelendiğinde, özel kesim talebindeki düşüş eğiliminin gerek tüketim gerekse
yatır ım özelinde hızlanarak sürdüğü, buna kar şılık kamu harcamalar ının
büyümeye olumlu katk ı yaptığı görülmektedir. Bu dönemde, küresel
ekonomideki sorunlar ın devam etmesi sonucunda dış talep zayıf seyrini
sürdürmüştür. Toplam talep bileşenlerine ilişkin olumsuz görünüme ek olarak
stok eritme davranışının daha da güçlenmesi sonucunda GSYİH bir önceki
döneme k ıyasla hızla gerilemiştir. Gerek mevcut talebin stoklardan
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 54/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 51
kar şılanması, gerekse talep belirsizliğinin yüksek düzeylerde seyretmesi
neticesinde üretim faaliyetleri hızla daralmış ve 2009 yılı ilk çeyreğinde toplam
talep koşullar ının enflasyona düşüş yönlü katk ısı belirgin biçimde artmıştır.
2009 yılı ikinci çeyreğine ilişkin göstergeler iktisadi faaliyette k ısmi
toparlanma sinyalleri içermektedir. Mayıs ayında yıllık yüzde 17,4 oranında
gerileyen sanayi üretimi mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle aylık bazda artış
göstermiştir. Haziran ayı kapasite kullanım oranı verileri üretimdeki artış
eğiliminin yavaşlayarak da olsa sürdüğüne işaret etmektedir. Böylelikle,
mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle üç aylık dönemler itibar ıyla
incelendiğinde, sanayi üretiminde 2008 yılı ikinci çeyreğinden bu yana
gözlenen düşüş eğiliminin sona erdiği görülmektedir (Grafik 4.3.1).
Grafik 4.3.1. Sanayi Üretim Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)
80
85
9095
10 0
10 5
11 0
11 5
12 0
12 5
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*
2005 2006 2007 2008 2009
* Haziran ayı üretim artışı tahmin edilmiştir.Kaynak: TÜİK, TCMB.
Yılın ikinci çeyreğinde üretimde gözlenen sınırlı artışlar talep
göstergelerinin seyri ile birlikte değerlendirildiğinde stok eritme sürecinin
yavaşlamakla birlikte devam ettiği tahmin edilmektedir. Nitekim, TCMBİktisadi Yönelim Anketi (İYA) ve PMI stok göstergeleri yılın ikinci çeyreğinde
düşüş eğilimini sürdürmüştür (Grafik 4.3.2 ve Grafik 4.3.3). Dolayısıyla, stok
değişimi kaleminin büyümeye olumsuz katk ısını yılın ikinci çeyreğinde de
sürdürdüğü öngörülmektedir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 55/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
52 Enflasyon Raporu 2009-III
Grafik 4.3.2. İYA Mamul Mal Stok Miktar ı (Normal Üstü-Normal Altı, Yüzde)
ve Stok Düzeyi*(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)
Grafik 4.3.3. PMI Nihai Ürün Stoku ve Stok Düzeyi*(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)
-10
-5
0
5
10
15
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2**
2007 2008 2009
-2,5
-2,0
-1,5
-1,0
-0,5
0,0
0,5
1,0
Mamul Mal Stok Miktar ı(Sol Eksen)
Stok Düzeyi
40
42
44
46
48
50
52
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2**
2007 2008 2009
-2,5
-2,0
-1,5
-1,0
-0,5
0,0
0,5
1,0
PMI Nihai Ürün Stoku (SolEksen)
Stok Düzeyi
* Harcama yönününden milli gelir bileşenlerinden stok değişimi kalemimevsimsellikten ar ındır ılmış ve başlangıç değeri sıf ır al ınarak birikimli bir şekilde
stok düzeyi hesaplanmıştır. Bu nedenle, düzeyden ziyade eğilime ilişkin içerdiğibilgi dikkate alınmalıdır.** Stok düzeyi için tahmin.Kaynak: TÜİK, TCMB.
* Harcama yönününden milli gelir bileşenlerinden stok değişimi kalemimevsimsellikten ar ındır ılmış ve başlangıç değeri sıf ır alınarak birikimli bir
şekilde stok düzeyi hesaplanmıştır. Bu nedenle, düzeyden ziyade eğilimeilişkin içerdiği bilgi dikkate alınmalıdır.** Stok düzeyi için tahmin.Kaynak: TÜİK, TCMB.
Özetle, son dönemde açıklanan veriler 2009 yılı ikinci çeyreğinde iktisadi
faaliyette k ısmi toparlanma işaretleri içermektedir. Para politikası faiz
oranlar ında süregelen indirim sürecine ek olarak mali önlemlerin etkisiyle yurt
içi talepte toparlanma gözlenirken, dış talep zayıf seyrini sürdürmüştür. Bu
çerçevede oluşturulan tahminler, yılın ikinci çeyreğinde GSYİH’nin yıllık
bazda yüksek bir oranda daralmaya devam etmekle birlikte dönemlik bazda
artış göstereceği yönündedir. Bu görünüm dahilinde, toplam talep koşullar ınınenflasyona düşüş yönünde yaptığı katk ının süreceği tahmin edilmektedir
(Grafik 4.3.4).1
Grafik 4.3.4. Çıktı Açığı (Yüzde)
-10
-8
-6
-4-2
0
2
4
6
8
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
Kaynak: TCMB.
1 2009 yılı ve sonrasına dair çıktı açığı tahminleri Raporun son bölümünde yer almaktadır.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 56/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 53
4.4. İş Gücü Piyasası
2009 yılı ilk çeyreğinde iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın derinleşmesiile birlikte iş gücü piyasasına ilişkin olumsuz seyir bir önceki üç aylık döneme
k ıyasla kötüleşerek devam etmiş ve işsizlik oranlar ı tarihsel zirve değerlerine
ulaşmıştır. Toplam işsizlik oranı ilk çeyrekte yıllık bazda 4,2 puan yükselerek
yüzde 16,1 oranında gerçekleşmiştir. İşsizlik oranındaki artışın 1,8 puanı
istihdamdaki gerileme, 2,4 puanı ise iş gücüne katılım oranındaki artıştan
kaynaklanmıştır (Grafik 4.4.1).
Grafik 4.4.1. Tar ım Dışı İşsiz Sayısındaki Değişimin Kompozisyonu(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Çeyreklik Fark, Bin Kişi)
-300
-200
-100
0
100
200
300
400
500
1 2 3 4 1 2 3 4 1
2007 2008 2009
İşgücüne Katılım
İstihdam Kaybı
Net İşsiz Değişim
Kaynak: TÜİK, TCMB.
Anılan dönemde istihdamdaki aşağı yönlü ana eğilim devam etmiştir.
Yılın ilk çeyreğinde tar ım dışı istihdam yıllık yüzde 1,9 oranında gerilerken,
mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle düşüş eğilimini sürdürmüştür (Grafik
4.4.2). İstihdamdaki bu yavaşlama iş gücüne katılım oranındaki hızlı artışla
birleştiğinde tar ım dışı işsizlik oranı yüzde 19,8 oranında gerçekleşerek bir
önceki yılın aynı dönemine k ıyasla 5,6 puan artış kaydetmiştir.
Mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle çeyreklik bazda 2,3 puan yükselen tar ım
dışı işsizlik oranındaki artış, küresel krizin iş gücü piyasasına olumsuz
yansımalar ının belirginleştiği 2008 yılının son çeyreğinden itibaren birikimli
olarak 4,1 puan olmuştur (Grafik 4.4.3).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 57/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
54 Enflasyon Raporu 2009-III
Grafik 4.4.2. Tar ım Dışı İstihdam(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Milyon Kişi)
Grafik 4.4.3. Tar ım Dışı İşsizlik Oranı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Yüzde)
13
14
15
16
17
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1
2004 2005 2006 2007 2008 2009
11
12
13
14
15
16
17
1819
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1
2004 2005 2006 2007 2008 2009 Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.
Son dönemde açıklanan aylık veriler tar ım dışı istihdamdaki gerilemenin
ikinci çeyrekte de sürdüğü yönünde sinyal vermektedir. Mart-Mayıs döneminde
yıllık yüzde 2,7 oranında daralan tar ım dışı istihdam, mevsimsellikten
ar ındır ılmış verilerle gerilemeye devam etmiştir. Sektörler itibar ıyla
incelendiğinde, sanayi istihdamındaki hızlı düşüşün tar ım dışı istihdam
kaybındaki temel belirleyici olduğu gözlenirken, inşaat istihdamındaki
yavaşlama daha sınırlı kalmıştır. Buna kar şılık, hizmet sektörü istihdamı yatay
bir seyir izlerken, alt detayda farklılaşan eğilimler göze çarpmaktadır. Sanayi,ve inşaat faaliyetleriyle bağlantısı güçlü olan toptan-perakende ticaret ile
ulaştırma-haberleşme sektörleri istihdamındaki düşüş eğilimi, mali kuruluşlar
ve toplum hizmetleri istihdamındaki yukar ı yönlü eğilim ile dengelenmektedir
(Grafikler 4.4.4 - 4.4.7).
Grafik 4.4.4. Tar ım Dışı İstihdam(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Milyon Kişi)
Grafik 4.4.5. Sanayi İstihdamı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Milyon Kişi)
15,0
15,2
15,4
15,6
15,8
16,0
16,2
0 1 0 7
0 4 0 7
0 7 0 7
1 0 0 7
0 1 0 8
0 4 0 8
0 7 0 8
1 0 0 8
0 1 0 9
0 4 0 9
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
0 1 0 7
0 4 0 7
0 7 0 7
1 0 0 7
0 1 0 8
0 4 0 8
0 7 0 8
1 0 0 8
0 1 0 9
0 4 0 9
Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 58/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 55
Grafik 4.4.6. İnşaat İstihdamı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Milyon Kişi)
Grafik 4.4.7. Hizmetler İstihdamı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Milyon Kişi)
1,0
1,1
1,2
1,3
1,4
0 1 0 7
0 4 0 7
0 7 0 7
1 0 0 7
0 1 0 8
0 4 0 8
0 7 0 8
1 0 0 8
0 1 0 9
0 4 0 9
9,7
9,9
10,1
10,3
10,5
10,7
0 1 0 7
0 4 0 7
0 7 0 7
1 0 0 7
0 1 0 8
0 4 0 8
0 7 0 8
1 0 0 8
0 1 0 9
0 4 0 9
Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.
2009 yılı Mart-Mayıs dönemine ilişkin veriler tar ım dışı sektörlerdeki
istihdam kaybının yanı sıra gerek erkek gerekse kadın nüfusta iş gücüne katılım
oranlar ındaki artışın sürdüğünü göstermektedir. Bu çerçevede tar ım dışı işsizlik
oranı anılan dönemde yüzde 18,2 oranında gerçekleşerek geçen yılın aynı
dönemine göre 5,9 puan artış kaydetmiştir. Haziran ayı itibar ıyla işsizlik
sigortasına yapılan başvurular yılın ilk çeyreğine k ıyasla yavaşlamakla birlikte
geçen yılın aynı dönemindeki düzeyinin oldukça üzerinde seyretmektedir
(Grafik 4.4.8). Bu bilgiler ışığında, tar ım dışı işsizlik oranının yılın ikinciçeyreğinde dönemlik bazda yavaşlayarak da olsa artmaya devam edeceği
tahmin edilmektedir.
Grafik 4.4.8. İşsizlik Sigortasına Yapılan Başvurular (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Bin Kişi)
0
10
20
30
40
50
60
70
0 1 0 7
0 3 0 7
0 5 0 7
0 7 0 7
0 9 0 7
1 1 0 7
0 1 0 8
0 3 0 8
0 5 0 8
0 7 0 8
0 9 0 8
1 1 0 8
0 1 0 9
0 3 0 9
0 5 0 9
Kaynak: İŞKUR, TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 59/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
56 Enflasyon Raporu 2009-III
İş gücü piyasasındaki olumsuzluklar ekonomi genelinde toplam ücret
gelirleri üzerinde aşağı yönlü bask ı oluşturmaya devam etmektedir. Gerileyen
istihdamla beraber 2009 yılı ilk çeyreğinde imalat sanayisinde reel ücret
ödemeleri dönemlik ve yıllık bazda gerilemiştir. Anılan dönemde ticaret-hizmet
sektörü reel ücret ödemelerinde de dönemlik bazdaki düşüş eğilimi
derinleşmiştir. İnşaat sektöründe ise reel ücret ödemeleri bina ve bina-dışı
ayr ımında oldukça farklılaşmaktadır. Reel ücret ödemeleri, bina inşaatı
sektöründe hızla gerilerken, bina-dışı inşaat sektöründe bir önceki döneme göre
yatay bir seyir izlemiştir (Grafik 4.4.9 – 4.4.12).
Grafik 4.4.9. İmalat Sanayi Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri
(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)
Grafik 4.4.10. Ticaret-Hizmet Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri
(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)
95
97
99
101
103
105
107
109
111
113
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1
2005 2006 2007 2008 2009
92
97
102
107
112
117
122
127
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1
2005 2006 2007 2008 2009 Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.
Grafik 4.4.11. Bina İnşaatı Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)
Grafik 4.4.12. Bina-Dışı İnşaat Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)
80
85
90
95
100
105
110
115
120
125
130
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1
2005 2006 2007 2008 2009
80
85
90
95
100
105
110
115
120
125
130
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1
2005 2006 2007 2008 2008 Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.
İstihdamın önümüzdeki dönemde izleyeceği seyir iktisadi faaliyetteki
toparlanmanın hız ve zamanlamasına bağlı olarak değişebilecektir. Yukar ıda
özetlenen yak ın dönem görünümü dahilinde tar ım dışı sektörde iktisadi faaliyet
düzeyinin yılın ikinci çeyreğinde sınırlı bir artış göstereceği, tar ım dışı
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 60/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 57
istihdamın ise yavaşlayarak da olsa gerilemeye devam edeceği tahmin
edilmektedir. Bu görünüm altında, 2008 yılı aynı dönemindeki yüksek baz
nedeniyle tar ım dışı istihdamdaki yıllık düşüş oranı geçmiş çeyreklere k ıyasla
artacaktır (Grafik 4.4.13).
Grafik 4.4.13. Tar ım Dışı Sektörde Katma Değer ve İstihdam(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış)
16
17
18
19
20
21
22
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*
2005 2006 2007 2008 2009
14,0
14,5
15,0
15,5
16,0
16,5
Tar ım Dışı Katma Değer (sol eksen)
Tar ım Dışı İstihdam
Milyon Kişi1998 Fiyatlar ıyla Milyar TL
* Tahmin.Kaynak: TÜİK, TCMB.
Özetle, küresel sorunlar ın getirdiği talep belirsizliği firmalar ın üretim
faaliyetleri konusunda ihtiyatlı bir tutum izlemelerine neden olmaktadır. Buçerçevede, kapasite kullanım oranlar ındaki düşük düzeyler ve yatır ım
eğilimindeki zayıf seyir istihdam koşullar ını sınırlamaya devam etmektedir.
Ekonomi genelinde istihdam ve toplam ücret gelirlerindeki aşağı yönlü eğilim,
harcanabilir gelir kanalıyla yurt içi tüketim talebindeki canlanmayı
sınırlamaktadır. İktisadi faaliyetteki toparlanmanın zaman alacağı öngörüsü
altında iş gücü piyasasındaki olumsuz seyrin, toplam ücret gelirleri ve yurt içi
talebi uzunca bir süre sınırlayarak enflasyona düşüş yönünde katk ı yapmaya
devam etmesi beklenmektedir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 61/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
58 Enflasyon Raporu 2009-III
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 62/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 59
5. Finansal Piyasalar ve Finansal Aracılık
5.1. Finansal Piyasalar
Gelişmiş ülkelerdeki finansal piyasalarda başlayı p 2008 yılının dördüncü
çeyreğinden itibaren derinleşerek küresel sistemin tamamına yayılan küresel
kriz 2009 yılının ikinci çeyreğinde de finansal piyasalar üzerindeki etkisini
sürdürmüştür. Bu dönemde, finansal sisteme ve küresel iktisadi faaliyete dair
açıklanan veriler, krizin en yoğun dönemlerinin geride kalmış ve küresel
ekonominin toparlanma eğilimine girmiş olabileceğine işaret etmiştir. Bu
durum, finansal piyasalarda temkinli bir iyimserliğin yaşanmasını sağlamıştır. Ne var ki, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilere dair öncü göstergelerdeki
iyileşmenin yavaş olması, kredi piyasalar ındaki sorunlar ın hafifleyerek de olsa
sürmesi ve istihdam koşullar ındaki zayıflamanın devam etmesi, kriz sonrası
toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağını göstermektedir.
Bu çeyrekte, gelişmiş ülkelerin para ve maliye otoritelerinin aldıklar ı
önlemlerin de desteğiyle uluslararası kredi piyasalar ı k ısmi bir istikrara
kavuşmuş, likidite sık ışıklığı giderilmiştir. Öte yandan, kriz sürecinde finansal
kuruluşlar ın bilançolar ında ortaya çıkan zarar ın boyutu ve bu zarar ın kaynağı olan sorunlu varlıklar ın tasfiye edilememiş olması, finansal sistemden
kaynaklanan risklerin azalarak da olsa varlığını devam ettirmesine yol açmakta
ve bankalar ın krediye ayr ılabilir kaynaklar ını k ısıtlamaktadır. Kredi riski
algılamalar ının halen yüksek seviyelerde seyretmesi bankalar ın kredi verme
iştahını olumsuz etkilemekte ve finansal koşullardaki sık ılığın k ısa vadede
ortadan kalkma ihtimalini azaltmaktadır. Finansal kuruluşlar ın yanı sıra, hane
halk ının varlıklar ının da çok büyük değer kaybına maruz kalmış olması,
geleceğe ilişkin olumsuz beklentiler ile birleşerek ihtiyati tasarruf eğilimini
artırmakta ve gelişmiş ülkelerde tüketim harcamalar ı üzerinde aşağı yönlü bask ı yaratmaktadır. Artan tasarruf eğilimi ve kredi koşullar ında süregelen sık ılık,
küresel ekonominin, kriz öncesindeki yüksek oranlı büyüme patikasını yak ın
dönemde yakalama ihtimalini azaltmaktadır.
Gelişmiş ekonomilerin yanı sıra, gelişmekte olan ekonomilerde de dip
seviyelerin görüldüğüne dair olumlu sinyaller alınmaktadır. Bununla birlikte,
dış talebin zayıf seyrini sürdürüyor olması ve iktisadi faaliyetteki toparlanma
için gerekli finansmana dair k ısıtlar, bu ülkelerdeki toparlanma sürecinin hızı
üzerinde risk oluşturmaktadır.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 63/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
60 Enflasyon Raporu 2009-III
Küresel kredi piyasalar ının tekrar etkin biçimde çalışmaya başlaması ve
risk algılamalar ındaki iyileşmenin devam etmesi halinde, gelişmekte olanülkelerin küresel sermayeye ulaşımının orta vadede kolaylaşabileceği; ancak,
kriz öncesi seviyelere ulaşılmasının uzun zaman alacağı düşünülmektedir.
Gelişmekte olan ülkelerin maliye politikası uygulama alanlar ının k ısıtlı
olması, krizle mücadelede para politikalar ının önemini artırmış, merkez
bankalar ının kontrollü fakat hızlı ve etkili önlemler almasını gerekli k ılmıştır.
Bu kapsamda, gelişmekte olan ülke merkez bankalar ı, politika faizlerinde
beklentilerin ötesinde indirimlere giderek, küresel krizin iktisadi faaliyet
üzerindeki etkilerini sınırlamayı hedeflemişlerdir. Bu süreçte, finans piyasalar ı göreli olarak daha istikrarlı seyreden ve risk primindeki bozulmanın daha sınırlı
olduğu ülkeler, daha geniş para politikası uygulama alanına sahip olabilmiş ve
daha yüksek miktarlarda faiz indirimlerine gidebilmişlerdir (Kutu 5.1). Bu
süreçte bankacılık sisteminin sağlam yapısıyla ve risk primindeki bozulmanın
göreli olarak sınırlı kalmasıyla Türkiye diğer birçok gelişmekte olan ülkeden
ayr ışmıştır. Bu durumun fark ındalığıyla hareket eden TCMB, politika
faizlerinde yüksek miktarlarda indirimlere gitmiş ve bu konuda gelişmekte olan
ülkeler arasında öncü bir rol üstlenmiştir (Grafik 5.1.1). Süreç içinde iktisadi
faaliyete ve enflasyona dair açıklanan veriler TCMB’nin aldığı kararlar ındoğruluğunu teyit etmiştir. Yılın ikinci çeyreği itibar ıyla faiz indirimlerinin
para ve kredi piyasalar ı üzerinde etkili olduğu ve finansal koşullardaki sık ılığın
hafiflemeye başladığı görülmektedir (Grafik 5.1.5).
Grafik 5.1.1. Gelişmekte olan Ülkelerde Politika Faiz Oranlar ının Değişimi ve Faiz Oranı – Risk Primi İlişkisi
Politika Faiz Oranlar ının Değişimi
(yüzde, 1 Eylül 08 - 24 Temmuz 09)
-8,5
-7,5
-6,5
-5,5
-4,5
-3,5
-2,5
-1,5
-0,5
0,5
1,5
T ü r k i y e
Ş i l i
K o l o m b i y a
G .
A f r i k a
B r e z i l y a
İ s r a i l
M e k s i k a
G .
K o r e
P e r u
P o l o n y a
T a y l a n d
İ z l a n d a
T a y v a n
E n d o n e z y a
Ç i n
Ç e k C u m .
M a l e z y a
R o m a n y a
U k r a y n a
R u s y a
M a c a r i s t a n
Kaynak: Bloomberg, TCMB.
Risk Primi - Politika Faizi Değişimleri
(1 Eylül 08- 24 Temmuz 09)
Macaristan
Rusya
Romanya
Polonya
Meksika
Şili
Türkiye
Kolombiya
G.Kore
Çek Cumh.Endonezya
Peru
G.AfrikaBrezilya
Tayland
Malezya
-10
-8
-6
-4
-2
0
2
-100 -50 0 50 100 150 200
CDS Değişimi (baz puan)
F a i z D e ğ i ş i m i
( Y ü z d e )
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 64/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 61
Yılın ikinci çeyreğinde, küresel ekonominin yüksek oranlı büyüme
patikasına k ısa sürede giremeyeceği üzerinde görüş birliği sağlanmış olsa da,
krizin en kötü dönemlerinin geride kaldığına ilişkin algılamalar, küresel
finansal piyasalarda iyimser bir havanın oluşmasına ve risk iştahının artmasına
yol açmıştır. Daha riskli varlıklara yönelme eğilimi sonucunda, gelişmekte olan
ülkelere portföy hareketleri kanalıyla sermaye girişleri gözlenmiştir. Bu
dönemde gelişmekte olan ülke para birimleri değer kazanmış, bu ülkelerin
borsalar ında gelişmiş ülke borsalar ının üzerinde yükselişler gerçekleşmiştir.
Küresel risk algılamalar ındaki iyileşmeyle birlikte gelişmekte olan ülkelerin
risk primleri hızla düşmüş ve Lehman Brothers’ın iflasından önceki seviyelere
yaklaşmı
ştı
r (Grafik 5.1.2). Kriz sürecinin genelinde olduğu gibi, yı
lı
n ikinciçeyreğinde de Türkiye’nin risk primi diğer gelişmekte olan ülkelere k ıyasla
düşük seviyelerde seyretmiştir.
Grafik 5.1.2. Risk Primi Göstergeleri
2008 y ılının Ağustos Ay ına Göre Ülkelerin 5 Yıllık
CDS Değişim Oranlar ı
(29.08.2008 değeri, 1 olarak alınmıştır)
0,5
1,5
2,5
3,5
4,5
5,5
0 8 0 8
1 0 0 8
1 2 0 8
0 2 0 9
0 4 0 9
0 6 0 9
TürkiyeBrezilya
G.AfrikaMacaristan
G.Kore
Kaynak: Bloomberg, TCMB.
100
200
300
400
500
600
700
800
900
0 5 0 7
1 0 0 7
0 3 0 8
0 8 0 8
0 1 0 9
0 6 0 9
EMBI+ Türkiye
EMBI+
Birçok gelişmekte olan ülke merkez bankası, faiz indirimlerine, yılın
ikinci çeyreğinde de, azalan miktarlarla devam etmişlerdir. Bu kapsamda,
toplam talep koşullar ının zayıf seyrini, kredi koşullar ında süregelen sık ılığı ve
enflasyon görünümündeki iyileşmeyi dikkate alan TCMB, 2008 yılının Kasımayında başladığı faiz indirimlerine 2009 yılının ikinci çeyreğinde de devam
etmiş ve Temmuz ayı itibar ıyla toplam faiz indirimi 850 baz puana ulaşmıştır.
Bu dönemde enflasyona ve iktisadi faaliyetin seyrine dair açıklanan verilerin
politika faizlerindeki hızlı indirim sürecinin gerekliliğini teyit etmesi, politika
faizlerinin piyasa faizleri üzerindeki belirleyiciliğini artırmış, bunun sonucunda
piyasa faizlerindeki düşüş eğilimi devam etmiştir (Grafik 5.1.3).
Gerçekleştirilen faiz indirimlerinin yanı sıra, TCMB’nin, faiz kararlar ında aşağı
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 65/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
62 Enflasyon Raporu 2009-III
yönlü esnekliğini korumaya devam etmesi ve risk algılamalar ında ikinci
çeyrekte gözlenen iyileşme de faizlerdeki düşüşte etkili olmuştur.
Grafik 5.1.3 Faiz Oranlar ındaki Gelişmeler (Yüzde)
8
10
12
14
16
18
20
22
24
26
1 0 0 7
1 2 0 7
0 2 0 8
0 4 0 8
0 6 0 8
0 8 0 8
1 0 0 8
1 2 0 8
0 2 0 9
0 4 0 9
0 6 0 9
IMKB Tahvil ve Bono Piyasası Faiz Oranı (Gösterge Niteliğinde, Bileşik)
TCMB Gecelik Faiz Oranı (Bileşik)
Kaynak: İMKB, TCMB.
Piyasa faizleri vade bazında incelendiğinde, 16 Temmuz 2009 tarihinde
DİBS piyasasında oluşan faizlerin, 1 Nisan 2009 tarihinde oluşan faizlerin her
vadede altında gerçekleştiği görülmektedir (Grafik 5.1.4). K ısa vadeli
faizlerdeki düşüş daha belirgin olurken, iktisadi faaliyete dair en kötünün geridekaldığına dair algılamalar nedeniyle getiri eğrisinin uzun ucundaki düşüş daha
sınırlı olmuştur.
Grafik 5.1.4. Getiri Eğrileri*(Yüzde)
8
10
12
14
16
0,5 1 1,5 2 2,5 3 3,5 4Vade
G
e t i r i
1 Nisan 2009
16 Temmuz 2009
*İMKB Tahvil ve Bono Piyasasındaki tahvillerin bileşik getirileri kullanılarak, Extended Nelson-Siegel yöntemiyleoluşturulmuştur.Kaynak: TCMB.
Piyasa faizlerindeki aşağı yönlü eğilim, orta vadeli reel faizlere de
yansımış ve piyasa faizlerinin reel seviyesi ilk çeyreğe göre azalarak küresel
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 66/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 63
mali kriz öncesi seviyelerinin altında seyretmeye devam etmiştir. Reel faizin
durgunluk dönemlerinde daha aşağı seviyelere inmesi, sağlıklı işleyen
ekonomilerde beklenen bir değişim olmakla birlikte, Türkiye ekonomisinde
daha önce gözlenmemiş bir durumdur. Bu anlamda, reel faizlerin mevcut
düzeyi, para politikasının etkinliği bak ımından olumlu bir göstergedir. Bununla
birlikte, son dönemde gözlenen iyileşmeye kar şın kredi riski algılamalar ı halen
yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmektedir. Bu durum, piyasa
faizlerindeki düşüşün iktisadi faaliyet üzerindeki etkisini sınırlamaktadır.
Temmuz ayı itibar ıyla kredi riski algılamalar ının kriz öncesi dönemin üzerinde
seyretmesine rağmen, finansal koşullardaki sık ılığın Merkez Bankası’nın faiz
indirimlerinin etkisiyle yı
lı
n ilk yar ı
sı
nda kademeli olarak azalma eğiliminegirdiği görülmektedir. Nitekim, göreli olarak riskli algılanan firmalara açılan
krediler ile daha az riskli olan hazine bonosu faizleri arasındaki fark ikinci
çeyrekte belirgin olarak azalmıştır (Grafik 5.1.5).
Grafik 5.1.5 DİBS Getirilerinden Elde Edilen Orta Vadeli Reel Faizler* ve Ticari Kredilerde Sıkılık Göstergeleri(Yüzde)
Reel Faizler
5
7
9
11
13
15
17
1 2 0 7
0 2 0 8
0 4 0 8
0 6 0 8
0 8 0 8
1 0 0 8
1 2 0 8
0 2 0 9
0 4 0 9
0 6 0 9
-4
-2
0
2
4
6
0 2 0 6
0 6 0 6
1 0 0 6
0 2 0 7
0 6 0 7
1 0 0 7
0 2 0 8
0 6 0 8
1 0 0 8
0 2 0 9
0 6 0 9
Ticari Kredi Faizi-DİBS
Gösterge Faiz Fark ı
Ticari Kredi Faizi - 6 Ay Vadeli
Hazine Bonosu Getirisi Fark ı
* Getiri eğrisinden elde edilen iki yıl vadeli nominal faizler ve TCMB Beklenti Anketi’nden elde edilen enflasyon bekleyişleri kullanılarak hesaplanan iki yıllık reelfaizlerdir.Kaynak: İMKB, TCMB.
Yılın ikinci çeyreğinde finansal piyasalarda oluşan iyimser havaya
rağmen, iktisadi birimlerin yatır ım eğilimlerinin temel belirleyicilerinden olan
belirsizlik algılamalar ı kriz öncesine göre yüksek seviyelerde seyretmeye
devam etmektedir. Bunun sonucunda, iktisadi birimlerin göreli olarak risksiz
varlıklarda kalma ve nakit tutma eğilimi sürmüştür. Bu durum, iktisadi
faaliyetin zayıf seyrine rağmen, para tabanındaki yıllık reel büyümenin azalan
oranlarda da olsa devam etmesine yol açmıştır (Grafik 5.1.6).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 67/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
64 Enflasyon Raporu 2009-III
Grafik 5.1.6. Para Tabanı Yıllık Reel Büyümesi(Yüzde)
-15
0
15
30
45
60
0 1 0 6
0 4 0 6
0 7 0 6
1 0 0 6
0 1 0 7
0 4 0 7
0 7 0 7
1 0 0 7
0 1 0 8
0 4 0 8
0 7 0 8
1 0 0 8
0 1 0 9
0 4 0 9
0 7 0 9
Bankalar Mevduatı Net Etki
Emisyon Net Etki
Para Tabanı Yıllık Reel Yüzde Değişimi
Kaynak: TCMB.
Küresel risk algılamalar ında gözlenen iyileşme, gelişmekte olan ülke para
birimlerinin değer kazanmasını sağlamıştır. Bu dönemde, Türk lirası, değer
değişimleri bak ımından, diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden belirgin
bir biçimde ayr ışmamıştır. Tarihsel olarak oynaklığı en yüksek ve küresel risk
iştahına en duyarlı para birimlerinden olan Türk lirasının oynaklığındaki göreli
düşüklük, krizin en yoğun olduğu dönemleri takiben ülkelerin ayr ıştır ıcı
özelliklerinin etkinlik kazanmaya başladığı 2009 yılının ikinci çeyreğinde de
devam etmiştir (Grafik 5.1.7). Öte yandan, tüm kriz sürecinde olduğu gibi, yılınikinci çeyreğinde de, daha yüksek miktarlarda politika faizi indirimlerine giden
gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin performanslar ının daha olumlu
olduğu gözlenmiştir. Bu durum, kriz sürecinde ülke risk primlerindeki
değişimlerin, gerek kur performanslar ı gerekse para politikası kararlar ı üzerinde
belirleyiciliğinin yüksek olmasından kaynaklanmaktadır.
Grafik 5.1.7. Döviz Kuru Gelişmeleri
1,4
1,5
1,6
1,7
1,8
1,9
2
2,1
0 6 0 7
0 9 0 7
1 2 0 7
0 3 0 8
0 6 0 8
0 9 0 8
1 2 0 8
0 3 0 9
0 6 0 9
100
200
300
400
500
600
700
800
900
1000
TL/Kur Sepeti (0,5Euro+0,5 ABD Dolar ı)
EMBI+Türkiye (sağeksen)
Kur Oynaklığı*
0
0,005
0,01
0,015
0,02
0,025
0,03
0,035
0,04
0 6 0 7
0 9 0 7
1 2 0 7
0 3 0 8
0 6 0 8
0 9 0 8
1 2 0 8
0 3 0 9
0 6 0 9
Brezilya
Çek Cum.
Meksika
Polonya
G.Afrika
G.Kore
Y.Zelanda
Şili
Macaristan
Türkiye
*Kurlardaki günlük değişimlerin hareketli standart sapması, 50 günlük örneklemKaynak: TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 68/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 65
2009 yılının ilk çeyreğinde gecelik piyasada gözlenen likidite fazlası,
ikinci çeyrekte yerini likidite açığına bırakmıştır (Grafik 5.1.8). Bu dönemde
likidite açığının oluşmasında temel etken, kamu finansman gereğindeki artış
sonucu Hazine’nin, itfasından daha fazla borçlanması olmuştur. Yılın ikinci
çeyreğinde TCMB, likidite ihtiyacını temelde düzenli olarak gerçekleştirdiği bir
haftalık repo ihaleleri ile sağlamıştır. İhalelerde, k ısa vadeli para piyasası faiz
oranlar ındaki aşır ı oynaklıklar ın önlenerek para piyasalar ının etkin ve istikrarlı
çalışması gözetilmiş, repo ihalelerinde tutarlar belirlenirken gecelik piyasadaki
faizlerin Merkez Bankası borçlanma faizine yak ın seviyelerde oluşması ve
gecelik borçlanma faizinin para politikası açısından referans faiz oranı olma
niteliğini sürdürmesi hedeflenmiştir.Grafik 5.1.8. Fazla TL Likiditesi
(Aylık Ortalamalar, Milyar TL)
-10
-5
0
5
10
15
1 2 0 7
0 1 0 8
0 2 0 8
0 3 0 8
0 4 0 8
0 5
0 8
0 6
0 8
0 7 0 8
0 8 0 8
0 9 0 8
1 0 0 8
1 1 0 8
1 2 0 8
0 1 0 9
0 2 0 9
0 3 0 9
0 4 0 9
0 5
0 9
0 6
0 9
Kaynak: TCMB.
Temel fonlama aracı olan bir haftalık ihalelerin yanı sıra, bankalar ın
likidite yönetimlerini desteklemek ve aktar ım mekanizmasının daha etkin
çalışmasına katk ıda bulunmak amacıyla, 19 Haziran tarihinde, 3 ay vadeli repo
işlemlerine başlanmıştır. 17 Temmuz itibar ıyla, bu ihalelerle piyasaya sağlanan
toplam likidite 9 milyar TL olmuştur.
Uzun vadeli repo ihaleleri, Merkez Bankası para politikası duruşunun
göstergesi olan k ısa vadeli faiz oranlar ının kontrol edilmesine yönelik bir araç
olarak değil, yapısal likidite ihtiyacının giderilmesi amacıyla kullanılmaktadır.
Bu nedenle, bu ihalelerde, ihale tutar ı ilan edilmekte, ihale faiz oranlar ı para
politikasının mevcut duruşu hakk ında bir gösterge olmamakta ve faiz oranlar ı
piyasa koşullar ı taraf ından belirlenmektedir. Ayr ıca, mevcut likidite
koşullar ının kalıcı olacağının netleşmesi halinde, daha önce detaylar ı
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 69/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
66 Enflasyon Raporu 2009-III
kamuoyuna açıklanmış olan teknik faiz indirimi gündeme alınabilecek, likidite
açığının miktar ına ve uzun vadeli repo ihalelerinin etkinliğine bağlı olarak iseDİBS alım işlemleri yapılması ya da bankalar ın TL cinsi zorunlu kar şılıklar ının
düşürülmesi hususlar ı değerlendirilebilecektir.
Sonuç olarak, temel amacı fiyat istikrar ını sağlamak olmakla birlikte,
Merkez Bankası uluslararası kredi piyasalar ında yaşanan sorunlar ın fiyat
istikrar ının vazgeçilmez şartı olan finansal istikrar ı olumsuz etkilemesi
olasılığına kar şı üzerine düşen tedbirleri almıştır ve almaya devam edecektir.
5.2. Finansal Aracıl ı k ve Krediler
Reel sektöre açılan kredilerde küresel krizin derinleştiği 2008 yılının son
çeyreğinden itibaren gözlenen azalış 2009 yılının ikinci çeyreğinde yerini sınırlı
bir artışa bırakmıştır (Grafik 5.2.1). Şirketler kesiminin kullandığı krediler,
ikinci çeyrek boyunca yatay bir seyir izlerken, tüketici kredileri ılımlı bir
toparlanma sergilemiştir. Yurt içi kaynaklar ın yanında yurt dışı kaynaklardan
da finansman sağlayabilen şirketler kesiminin, ödemeler dengesi istatistiklerine
göre yurt dışı kaynaklar açısından ikinci çeyreğin ilk iki ayı itibar ıyla net geri
ödeyici konumunda olduğu gözlenmiştir.
Grafik 5.2.1. Reel Sektöre Açılan Krediler / GSYİH*(Yüzde)
10
14
18
22
26
30
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
*Reel sektör kredileri hane halkı kredileri ve şirketlere verilen yurt içi kredilerden oluşmaktadır. 2009-IIGSYİH verisi için tahmini rakamlar kullan ılmıştır.Kaynak: TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 70/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 67
Yılın ikinci çeyreğinde tüketici kredilerinin bütün alt kalemlerinin ilk
çeyreğe oranla daha iyi bir performans sergilediği görülmektedir. Konut ve
ihtiyaç kredileri sınırlı olmakla birlikte istikrarlı bir artış sergilerken, taşıt
kredilerindeki azalış durmuştur (Grafik 5.2.2).
Yılın ikinci çeyreğinde finansman maliyetleri ilk çeyreğe nazaran
azalmıştır. Söz konusu dönemde, göreli olarak uzun vadeli ve sabit faizli olan
tüketici kredileri üzerindeki faiz oranlar ı sınırlı bir düşüş sergilerken, daha k ısa
vadeli ve değişken faizli olan ticari krediler üzerindeki faiz oranlar ı önemli bir
azalma göstermiştir (Grafik 5.2.3).
Grafik 5.2.2. Tüketici Kredileri Alt Kalemleri(Haftalık Değişimlerin Hareketli Ortalaması, Yüzde)
-1,3
-0,3
0,7
1,7
0 1 0 7
0 2 0 7
0 3 0 7
0 4 0 7
0 5 0 7
0 6 0 7
0 7 0 7
0 8 0 7
0 9 0 7
1 0 0 7
1 1 0 7
1 2 0 7
0 1 0 8
0 2 0 8
0 3 0 8
0 4 0 8
0 5 0 8
0 6 0 8
0 7 0 8
0 8 0 8
0 9 0 8
1 0 0 8
1 1 0 8
1 2 0 8
0 1 0 9
0 2 0 9
0 3 0 9
0 4 0 9
0 5 0 9
0 6 0 9
Konut Taşıt Diğer
Kaynak: TCMB.
Kredilerin gelişiminde kredi arzı ile kredi talebinin katk ılar ını
ayr ıştırabilmek, finansal koşullar ın reel kesim üzerindeki etkilerini anlamak
açısından önem arz etmektedir. Bankacılık kesimi ile yapılan ve üç ayda bir
yayınlanan Kredi Eğilim Anketi bu konuda önemli bilgiler sunmaktadır. En son
Mayıs ayında yayınlanan anket, ilk çeyrek gerçekleşmelerine ilişkin bilgiler ile
ikinci çeyreğe ilişkin beklentileri içermektedir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 71/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
68 Enflasyon Raporu 2009-III
Grafik 5.2.3. Kredi Faizleri*
(Yüzde)
1,0
1,2
1,4
1,6
1,8
2,0
2,2
2,4
0 2 0 6
0 4 0 6
0 6 0 6
0 8 0 6
1 0 0 6
1 2 0 6
0 2 0 7
0 4 0 7
0 6 0 7
0 8 0 7
1 0 0 7
1 2 0 7
0 2 0 8
0 4 0 8
0 6 0 8
0 8 0 8
1 0 0 8
1 2 0 8
0 2 0 9
0 4 0 9
0 6 0 9
0
5
10
15
20
25
Konut Taşıt Diğer Ticari (sağ eksen)
*Tüketici kredileri aylık, ticari krediler yıllık faiz olarak hesaplanmıştır.Kaynak: TCMB.
Anket, ilk çeyrekte şirketlerin kredi talebinin durağan bir seyir izlediğine,
kredi taleplerinin uzun vadeden k ısa vadeye kaydığına işaret etmektedir.
Ayr ıca, ankette bu dönemde şirketlerin kredi taleplerinin yatır ım amaçlı değil
mevcut borcu yapılandırma ve işletme sermayesi ihtiyacını kar şılama amacına
yönelik olduğu belirtilmiştir (Grafik 5.2.4). İkinci çeyreğe ilişkin beklentiler de
bu eğilimlerin korunacağı doğrultusundadır. Yatır ımlardaki düşüş eğilimi ve
sanayi üretimindeki zayı
f toparlanma, ikinci çeyreğe ilişkin söz konusu beklentilerle uyumlu gözükmektedir.
Grafik 5.2.4. İşletmelere Verilen Kredi Talebini Etkileyen Faktörler*
-35
-25
-15
-5
515
25
35
45
55
65
75
85
95
0 6 0 4
0 9 0 4
1 2 0 4
0 3 0 5
0 6 0 5
0 9 0 5
1 2 0 5
0 3 0 6
0 6 0 6
0 9 0 6
1 2 0 6
0 3 0 7
0 6 0 7
0 9 0 7
1 2 0 7
0 3 0 8
0 6 0 8
0 9 0 8
1 2 0 8
Sabit Yatır ımın Etkisi
Borcun Yeniden Yapılandır ılmasının Etkisi
Stok Artır ımı ve İşletme Sermayesini n Etk isi
*Pozitif/negatif değerler söz konusu faktörün kredi talebini gevşetici/sıkılaştır ıcı yönde etkilediğini ifade etmektedir.Kaynak: TCMB.
Hali hazırda yüksek atıl kapasite ile çalışan şirketler kesiminin, zayıf
seyredeceği öngörülen ekonomik toparlanma ortamında, yatır ım amaçlı kredi
taleplerini artırmayacaklar ı öngörülmektedir. Ekonomik kriz nedeniyle nakit
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 72/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 69
ak ımlar ında dengesizlik yaşayan şirketlerin, yılın kalanında bu dengesizlikleri
azalan talep koşullar ına uyum sağlayarak, kademeli olarak telafi edecekleri
düşünülmektedir. Nitekim, stoklardaki erime bu duruma ilişkin k ısmi bir
gösterge oluşturmaktadır. Bu durumda, şirketlerin işletme sermayesi ve borçlar ı
yeniden yapılandırma amaçlı kredi taleplerinin de önemli bir artış göstermesi
beklenmemektedir.
Tüketici kredilerine olan talebin en önemli belirleyicilerinin hane halk ı
gelirleri, tüketici güvenindeki gelişmeler ve kredi faizleri olduğu bilinmektedir.
İkinci çeyrekte tüketici güveninde hızlı bir toparlanma gözlenirken, kredi faiz
oranlar ında sınırlı bir düşüş gerçekleşmiştir. Buna ek olarak, ÖTV
oranlar ındaki indirimler de tüketici kredi talebini olumlu etkileyebilecek bir
gelişme olarak ortaya çıkmıştır. Bu olumlu gelişmelere kar şın, azalan istihdam
dolayısı ile düşen hane halk ı gelirlerinin, tüketici kredilerindeki artışın nispeten
sınırlı kalmasına neden olduğu düşünülmektedir.
Kapsamı ve oranlar ı değişmekle birlikte üçüncü çeyrekte de devam
edecek olan ÖTV oranlar ındaki indirimlerin tüketici kredi talebine olumlu katk ı
yapmaya devam etmesi beklenmektedir. Artan tüketici güvenine paralel olarak
tüketici kredilerindeki toparlanmanın da k ısmen belirginleşmesi
beklenmektedir. Bununla birlikte, tüketici kredilerindeki canlanmanın kalıcı
hale gelmesi istihdam koşullar ındaki iyileşmeye bağlı olacaktır.
Grafik 5.2.5. İşletmelere Verilen Kredi Arzını Etkileyen Faktörler*
-100
-75
-50
-25
0
25
50
0 6 0 4
0 9 0 4
1 2 0 4
0 3 0 5
0 6 0 5
0 9 0 5
1 2 0 5
0 3 0 6
0 6 0 6
0 9 0 6
1 2 0 6
0 3 0 7
0 6 0 7
0 9 0 7
1 2 0 7
0 3 0 8
0 6 0 8
0 9 0 8
1 2 0 8
0 3 0 9
Bankanın Likidite ve Sermaye K ısıtlar ının Etkisi
Endüstri ve Ekonomiye İlişkin Algılamalar ın Etkisi
Rekabet Bask ısının Etkisi
*Pozitif/negatif değerler söz konusu faktörün kredi arzını gevşetici/sıkılaştır ıcı yönde etkilediğini ifade etmektedir.Kaynak: TCMB.
Kredi Eğilim Anketinin, kredi arzı bağlamında verdiği bilgiler,
bankalar ın yeni kredi açma konusunda ikinci çeyrekte de temkinli
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 73/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
70 Enflasyon Raporu 2009-III
davranacaklar ı yönünde olmuştur. Ankette, bu tutumun en önemli gerekçesi
olarak genel makroekonomik görünüme ilişkin olumsuz bekleyişler ilerisürülmektedir (Grafik 5.2.5). TCMB’nin 2008 Kasım ayından bu yana
gerçekleştirdiği faiz indirimleri genel makroekonomik görünümdeki
kötüleşmeyi sınırlamak yoluyla kredi riskini azaltıcı etki yapmıştır. Bu
çerçevede kredi standartlar ındaki iyileşmenin önümüzdeki dönemde de
süreceği, ancak iktisadi faaliyette öngörülen toparlanma sürecine paralel bir
şekilde yavaş ve kademeli gerçekleşeceği düşünülmektedir.
Tablo 5.2.1 Tasfiye Olunacak Alacaklar (Çeyreklik Oranlar, Yüzde)
TüketiciKrediler
iKonut Taşıt Diğer
Kredi
Kartlar ı
Şirket
Kredileri
2008-II 1,66 0,78 4,66 2,06 6,49 3,192008-III 1,78 0,90 4,60 2,21 6,40 3,152008-IV 2,25 1,15 5,95 2,82 7,22 3,512009-I 3,06 1,59 8,31 3,82 9,16 4,212009-II 3,50 1,80 9,43 4,48 9,95 4,63
Kaynak: TCMB.
Tüketici kredileri ile mevduat faiz oranlar ı arasındaki fark ın tarihsel
olarak yüksek seviyelerde seyretmesi kredi koşullar ındaki sık ılığın devam
ettiğini göstermektedir (Grafik 5.2.6). Kredi-mevduat faizi farklar ının, genel
ekonomik gidişattan büyük ölçüde etkilenen tahsili gecikmiş alacaklar oranına
duyarlı olduğu bilinmektedir. İkinci çeyrekte, tahsili gecikmiş alacaklar oranının artış hızındaki yavaşlama belirginleşmiştir (Tablo 5.2.1). İktisadi
faaliyetteki k ısmi toparlanmayla birlikte önümüzdeki dönemde bu oranın
istikrara kavuşması beklenmektedir. Bu durumda, politika faizlerindeki
istikrarlı düşüşün kredi faizleri üzerindeki etkisinin daha belirgin olarak
hissedilmesi beklenmektedir.
Grafik 5.2.6. Kredi ve Mevduat Faiz Farklar ı
(Bileşik, Yüzde)
-2
0
2
4
6
8
10
12
14
16
18
0 2 0 6
0 4 0 6
0 6 0 6
0 8 0 6
1 0 0 6
1 2 0 6
0 2 0 7
0 4 0 7
0 6 0 7
0 8 0 7
1 0 0 7
1 2 0 7
0 2 0 8
0 4 0 8
0 6 0 8
0 8 0 8
1 0 0 8
1 2 0 8
0 2 0 9
0 4 0 9
0 6 0 9
Konut Kre disi-Mevduat Faiz Fark ı
Taşıt Kredisi-Mevduat Faiz Fark ı
İhtiyaç Kredisi-Mevduat Faiz Fark ı
Ticari Kredi-Mevduat Faiz Fark ı
Kaynak: TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 74/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 71
Kredi talebinin zayıf seyrettiği yılın ilk yar ısında, bankalar açısından
kaynak bulma sorununun aktiflerdeki genişlemeyi k ısıtlayıcı bir unsur olarak
öne çıkmadığı görülmüştür. Yüksek atıl kapasitenin toparlanma sürecinde yeni
yatır ımlara olan ihtiyacı azaltacağı, şirketler kesiminin ihtiyaç duyduğu
kaynaklar ın ise işletme sermayesi ihtiyacından kaynaklı dolayısı ile de k ısa
vadeli olacağı öngörülmektedir. Bu öngörü, Merkez Bankası’nın, bankacılık
kesimine sağladığı likiditenin maliyeti ve miktar ı konusundaki mevcut tutumu
ile birlikte değerlendirildiğinde, bankalar ın kaynak bulma sorunlar ının en
azından k ısa vadede reel kesimin toparlama sürecinde önemli bir engel olarak
ortaya çıkması beklenmemektedir.
Sonuç olarak, TCMB’nin faiz indirimlerinin de etkisiyle finansal
koşullardaki sık ılığın yılın ilk çeyreğinde belirgin olarak azaldığı, ancak göreli
olarak yüksek seyreden kredi riski nedeniyle bankalar ın özellikle uzun vadeli
ve sabit faizli kredi vermek konusunda halen iştahsız olduklar ı gözlenmektedir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 75/106
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 76/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 73
Ülke riskliliğinin politika faizleri üzerindeki
artan belirleyiciliği, ülkelerin 5 yıllık CDS
oranlar ı ile politika faizleri arasındaki
ilişkiyi gösteren dağılım grafiklerinde de
gözlenmektedir. Grafik 1’de, 30 Haziran
2008 tarihiyle kar şılaştır ıldığında, 19
Haziran 2009 tarihinde, ülkelerin politika
faizi-CDS eğilim çizgisinden
sapmalar ının daha sınırlı olduğugörülmektedir. Nitekim, 2008 yılının ilk
çeyreğinden itibaren her gün için oluşturulan eğilim tahminlerinin R-kare değerleri,
krizin yoğunlaştığı 2008 yılının son çeyreğinden itibaren artış eğiliminde
bulunmaktadır (Grafik 2).
Küresel iktisadi faaliyetteki toparlanmanın yavaş ve kademeli bir seyir izlediği,
tasarruf oranlar ının uzun süre yüksek, yatır ım eğilimlerinin ise düşük seviyelerde
kaldığı bir çerçevede, dünyada politika faiz oranlar ının uzun bir süre kriz öncesine
k ıyasla düşük düzeylerde seyretmeye devam edeceği düşünülmektedir. Bununla
birlikte, mevcut kriz bu dönemde ülkelere özgü risklilik algılamalar ını değiştirmiş olsa
da, küresel ekonominin tekrar istikrara kavuşmasıyla ülke risk primlerinin
belirleyiciliğinin azalarak enflasyona ve iktisadi faaliyete dair ülkelere özgü
koşullar ın politika faizleri üzerindeki etkinliklerinin tekrar artması muhtemeldir. Yine
de, ülkelere özgü risk priminin para politikalar ının şekillenmesi açısından önemini
koruyacağı tahmin edilmektedir. Orta vadeli bir perspektiften bak ıldığında, krizden
çık ış sürecinde mali disiplini vakitli olarak sağlayabilen ülkelerin risk priminin göreli
olarak düşük kalacağı ve politika faizlerini daha az artırmak zorunda kalacağı
düşünülmektedir.
Grafik 1. Ülkelerin Politika Faizlerinin ve CDS Oranlar ının Dağılım Grafikleri
30 Haziran 08
Tr
Viet
G.Afr Br
RusRomKolom
Macar Endo
Filip
MeksŞili
Pol
Çek
PeruKore
Mal Tay
y = 0.0264x + 4.14
R2
= 0.3635
2
4
6
8
10
12
14
16
20 70 120 170 220 270 320CDS Oranı
P o l i t i k a
F a i z i ( y ü z d e )
22 Haziran 09
Rom
Macar
Rus
VietEndo
Br Tr
G.Afr
Peru Meks
KolomFilipPol
KoreMalÇek
ŞiliTayl
y = 0.0311x - 1.7761
R2 = 0.6925
0
2
4
6
8
10
12
100 150 200 250 300 350 400
CDS Oranı
P o l i t i k a
F a i z i ( y ü z d e
Grafik 2: Politika Faizi - CDS Eğilim Tahmininin R-kare Değeri
0,1
0,2
0,3
0,4
0,5
0,6
0,7
0,8
0 3 0 8
0 5 0 8
0 7 0 8
0 9 0 8
1 1 0 8
0 1 0 9
0 3 0 9
0 5 0 9
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 77/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
74 Enflasyon Raporu 2009-III
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 78/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 75
6. K amu Maliyesi
Yaşanmakta olan küresel durgunluğun tahribatını sınırlamak üzere alınan
dengeleyici mali tedbirler, tüm dünyada bütçe açıklar ını yükseltmeye devam
etmektedir. Bunun yanı sıra, iktisadi faaliyetteki daralmaya bağlı olarak vergi
tahsilatının azalması da bütçe dengelerindeki bozulmayı hızlandırmaktadır
(Kutu 6.1 ve Tablo 6.1).
Tablo 6.1. Kamu Kesimi Bütçe Dengesi(GSYİH’nin Yüzdesi Olarak) 2007 2008 2009* 2010*
ABD -2,9 -6,1 -13,6 -9,7
Almanya -0,5 -0,1 -4,7 -6,1Avusturya -0,5 -0,4 -3,5 -4,2Fransa -2,7 -3,4 -6,2 -6,5Güney Kore 3,5 1,1 -3,2 -4,7İngiltere -2,6 -5,4 -9,8 -10,9İrlanda 0,2 -6,4 -14,2 -17,2İspanya 2,2 -3,8 -7,5 -7,5İsrail -0,8 -2,8 -6,2 -6,6İtalya -1,5 -2,7 -5,4 -5,9İzlanda 5,4 -1,2 -13,0 -10,4Japonya -2,5 -5,6 -9,9 -9,8Portekiz -2,6 -2,6 -5,9 -6,1Yeni Zelanda 2,6 0,1 -2,8 -4,5Yunanistan -3,5 -3,7 -4,5 -5,2* Tahmin.Kaynak: IMF, World Economic Outlook veri tabanı, Nisan 2009.
Dengeleyici maliye politikalar ı, mali sürdürülebilirlik kaygılar ını
canlandırmadığı sürece ekonomik harcamalar ı desteklemektedir (Kutu 2.1).
Aksi taktirde borcun sürdürülebilirliği kaygılar ını artırarak bekleyişleri olumsuz
etkileyebilmekte ve ekonominin uzun dönem büyüme potansiyelini
zayıflatabilmektedir. Diğer ülkeler ile kar şılaştır ıldığında ülkemizde kamu
kesimi borçluluğunun göreli olarak düşük olması, mali alanımızın geniş olduğu
izlenimini vermektedir (Grafik 6.1). Bununla birlikte, borçlanmanın vade
yapısı, faizlerin düzeyi ve finansal piyasalar ın derinliği dikkate alındığında,
dengeleyici maliye politikalar ı için mali alanın çok da geniş olmadığı ve
dolayısıyla k ısa vadedeki mali gevşemenin orta vadeli güçlü bir çerçeve ile
desteklenmesinin önemli olduğu görülmektedir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 79/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
76 Enflasyon Raporu 2009-III
Grafik 6.1. Genel Devlet Borçluluğu(GSYİH’nın Yüzdesi Olarak-2008)
13,6 14,1
29,839,5 39,5 43,2
47,152,0
61,5 62,566,4 65,9 68,1 70,5 70,6 73,0
97,6105,8
196,3
0
40
80
120
160
200
R o m a n y a
B u l g a r i s t a n
Ç e k C u m h u r i y e t i
T ü r k i y e
İ s p a n y a
İ r l a n d a
P o l o n y a
İ n g i l t e r e
A B ( 2 7 )
A v u s t u r y a
P o r t e k i z
A l m a n y a
F r a n s a
A B D
İ z l a n d a
M a c a r i s t a n
Y u n a n i s t a n
İ t a l y a
J a p o n y a
Kaynak: Eurostat ve IMF, World Economic Outlook Veri Tabanı Nisan 2009..
Yılın ilk yar ısında küresel eğilime paralel olarak ülkemizde de bütçe
açıklar ı hızla artış göstermiştir. Bu dönemde iktisadi faaliyetteki daralma
nedeniyle dolaylı vergi gelirleri hızla azalma eğilimi göstermiştir. Diğer
yandan, istihdamdaki gerileme gelir vergisi tahsilatında ek bir düşüşe neden
olmakta ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim gelirlerini azaltarak Sosyal
Güvenlik Kurumu’na yapılan cari transferleri artırmaktadır.
Küresel krizin iktisadi faaliyet üzerindeki daraltıcı etkisini sınırlandırmak
amacıyla uygulanan dengeleyici mali tedbirler bütçe açığındaki artışı
hızlandırmıştır. Bu çerçevede, iç talebi desteklemek amacıyla Mart ayında 3
aylık bir süre için uygulamaya konulan KDV ve ÖTV indirimleri, iktisadi
faaliyetteki toparlanma eğiliminin bir süre daha desteklenmesi amacıyla Eylül
ayı sonuna kadar k ısmen uzatılmıştır. Söz konusu uzatmanın bütçe üzerinde
oluşturduğu yükü telafi etmek amacıyla tütün ürünlerine uygulanan vergiler ve
akaryak ıt ürünleri üzerindeki ÖTV artır ılmıştır. Ayr ıca, Haziran ayı başında
“yatır ımlarda devlet yardımlar ı”, “aktif iş gücü programlar ının güçlendirilmesi”
ve “KOBİ’lere kredi garanti desteği” olmak üzere üç bölümden oluşan “yeniyatır ımlar ı teşvik ve istihdam paketi” kamuoyuna açıklanmıştır. Yeni teşvik
sisteminin amacı bölgesel gelişmişlik farklılıklar ını azaltmak, rekabet gücünü
artırmak, sektörel kümelenmeyi desteklemek ve ekonomik ölçek kriterlerini
öne çıkarmak olarak belirlenmiştir.
Bütçe açığındaki artış ve mali alanın göreli olarak sınırlı olması, 2009
yılının kalan döneminde bütçe disiplininin güçlendirilmesinin önemini
gündeme getirmektedir. Bu çerçevede, özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu ile
yerel yönetimlerin açıklar ının sınırlandır ılarak daha etkin ve verimli bir yapının
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 80/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 77
oluşturulması önemli görülmektedir. Diğer taraftan vergi tabanının
genişletilmesi ve denetimlerin güçlendirilmesi, vergi tahsilatını artıracak ve
kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınmasını destekleyecektir. Bu kapsamda
uygulamaya koyulacak bir orta vadeli program, maliye politikasının kurumsal
yapısını ve orta-uzun dönem öngörülebilirliğini artırarak bekleyişlerin daha iyi
yönetilmesine imkan verebilecektir.
Sonuç olarak, 2009 yılının ilk yar ısında iktisadi faaliyetteki daralma ve
dengeleyici maliye politikalar ı nedeniyle bütçe açığının geçtiğimiz yıla göre
belirgin olarak arttığı gözlenmektedir. Kamu kesimi borçlanma
gereksinimindeki yükselme eğilimi, para politikası kararlar ının iktisadi faaliyet
üzerindeki olumlu etkilerini sınırlayabilecek bir risk unsuru olarak
değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, bütçe açığındaki k ısa vadeli genişlemenin
orta vadede dengeli bir mali pozisyon gözeten ve borç dinamiklerinin
sürdürülebilirliğini temin eden güçlü bir çerçeve ile desteklenmesi büyük önem
taşımaktadır.
6.1. Bütçe Geli şmeleri
2009 yılının ilk yar ısında merkezi yönetim faiz dışı bütçe
harcamalar ındaki artış devam ederken, vergi gelirlerindeki düşüş ve faizgiderlerindeki yüksek oranlı artış bütçe performansını önemli ölçüde
zayıflatmıştır. Yılın ilk yar ısında merkezi yönetim faiz dışı dengesi 4,0 milyar
TL fazla verirken, bütçe dengesi 23,2 milyar TL açık vermiştir. Faiz
giderlerindeki yüzde 31,4 oranındaki artışta iç borç itfalar ının yılın ilk yar ısında
yoğunlaşmış olması belirleyici olmuştur (Tablo 6.1.1).
Faiz dışı bütçe giderlerinin 2009 yılının ilk yar ısında yüzde 22,2 oranında
artış göstermesinde, faiz dışı bütçe giderleri içinde en yüksek paya sahip olan
cari transferlerin yüzde 30,9 oranında yükselmesi etkili olmuştur (Tablo 6.1.2).
2009 yılının ilk yar ısında sağlık, emeklilik ve sosyal yardım giderleri için
Tablo 6.1.1. Merkezi Yönetim Bütçe Büyüklükleri(Milyar TL)
Ocak-Haziran2008
Ocak-Haziran2009
Artış Oranı (%)
Gerçekleşme/Bütçe Hedefi (%)
Merkezi Yönetim Bütçe Giderleri 100,6 124,8 24,1 48,2Faiz Giderleri 20,7 27,2 31,4 47,4Faiz Hariç Bütçe Giderleri 79,8 97,6 22,2 48,4Merkezi Yönetim Bütçe Gelirleri 102,5 101,6 -0,9 40,9
I. Vergi Gelirleri 82,8 79,1 -4,4 39,1II. Vergi Dışı Gelirler 16,7 19,2 15,0 47,0
Bütçe Dengesi 1,9 -23,2 - -Faiz Dışı Dengesi 22,7 4,0 - -Kaynak: Maliye Bakanlığı.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 81/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
78 Enflasyon Raporu 2009-III
yapılan cari transferlerdeki artış, faiz dışı giderlerdeki toplam artışın yüzde
45,8’ine denk gelmektedir. Söz konusu giderlerdeki yüksek oranlı artış esas
itibar ıyla 2008 yılı sonlar ında uygulamaya koyulan sosyal güvenlik reformu ve
istihdam paketi çerçevesinde bütçeden Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılan
transferden kaynaklanmıştır. Bunun yanısıra, iktisadi faaliyetteki daralmaya
paralel olarak prim gelirleri tahsilatı gerileyen Sosyal Güvenlik Kurumu’na
açık finansmanı için yapılan transferler de sağlık, emeklilik ve sosyal yardım
giderlerindeki artışta etkili olmuştur.
Cari transferler içinde, görev zararlar ı kalemi çok yüksek yıllık artış oranı ile dikkat çekmektedir. İlgili kalemde gerçekleşen 1,6 milyar TL’lik artışın
hemen hepsini Toprak Mahsulleri Ofisi’ne görev zarar ı kar şılığı yapılan
transfer oluşturmaktadır. Cari transferler dışındaki faiz dışı harcama
kalemlerindeki artışlar ise yılsonu hedefleriyle uyumlu seyretmektedir.
2009 yılı Ocak-Mart döneminde merkezi yönetim genel bütçe gelirleri
önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,2 oranında azalmıştır. Söz konusu
dönemde vergi dışı gelirler yüzde 19,2 oranında artarken, vergi gelirleri yüzde
4,4 oranında azalmıştır. Vergi dışı gelirlerdeki yüksek oranlı artışta Şubatayında İşsizlik Sigortası Fonu’ndan sermaye geliri olarak bütçeye aktar ılan 1,3
milyar TL ile Nisan ayında GSM lisans satışından elde edilen 1,9 milyar
TL’nin bütçeye gelir olarak kaydedilmesi etkili olmuştur. İthalde alınan KDV
tahsilatı yılın ilk yar ısında 2008 yılının aynı dönemine göre ithalatta görülen
keskin düşüşe paralel olarak yüzde 25,2 oranında gerilemiştir. Dahilde alınan
KDV tutar ında ise yüzde 12,7 oranında artış gerçekleşmiştir. Gelir vergisinde
çok sınırlı oranda bir artış olmuş, kurumlar vergisi ile ÖTV’de ise, sırasıyla,
yüzde 7,6 ve yüzde 2,4 oranında düşüşler kaydedilmiştir (Tablo 6.1.3).
Tablo 6.1.2. Faiz Dışı Harcamalar (Milyar TL)
Ocak-Haziran2008
Ocak-Haziran2009
YüzdeDeğişim
Değişimİçindeki Payı
(Yüzde)Faiz Hariç Bütçe Giderleri 79,8 97,6 22,2 100,0
1. Personel Giderleri 24,5 28,5 16,2 22,32. Mal ve Hizmet Alım Giderleri 9,2 10,7 16,8 8,7
a) Savunma-Güvenlik 2,6 3,0 14,5 2,2b) Sağlık Giderleri 3,1 3,5 13,2 2,3
3. Cari Transferler 35,2 46,1 30,9 61,3a) Görev Zararları 0,8 2,3 204,4 8,9b) SGK'ya Hazine Yardımları 0,4 0,5 9,7 0,2c) Sağlık, Emeklilik ve Sosyal Y.G. 17,6 25,7 46,2 45,8d) Tarımsal Destekleme Ödemeleri 4,5 3,7 -17,7 -4,5e) Gelirden Ayrılan Paylar 9,3 10,3 10,5 5,5
4. Sermaye Giderleri 4,7 5,0 6,6 1,75. Sermaye Transferleri 1,1 1,2 4,5 0,3
Kaynak: Maliye Bakanlığı.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 82/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 79
Vergi gelirleri reel bazda değerlendirildiğinde, 2008 yılı üçüncü
çeyreğinde başlayan daralmanın ilerleyen dönemlerde hız kazandığı, ancak 2009 yılının ikinci çeyreğinde düşüş oranlar ının gerilediği görülmektedir.
Nitekim, 2009 yılının ikinci çeyreğinde çeşitli mal ve hizmetlerden alınan KDV
ve ÖTV oranlar ında yapılan indirimler ve ekonomik beklentilerdeki göreli
iyileşme KDV tahsilatında belirgin bir reel toparlanmayı beraberinde
getirmiştir. Diğer taraftan, ÖTV’deki düşüş eğilimi önemli ölçüde yavaşlamıştır
(Grafik 6.1.1).
Kamu sektörünün faiz dışı fazla performansı 2008 yılı Eylül ayından
itibaren belirgin olarak zayıflamaktadır (Grafik 6.1.2). Yıllıklandır ılmış verilere
göre program tanımlı merkezi yönetim faiz dışı fazlası ve konsolide kamu
sektörü faiz dışı fazlası, 2009 yılının ilk yar ısı boyunca son yıllardaki en düşük
seviyelerine gerilemiş bulunmaktadır. Merkezi yönetim faiz dışı dengesindeki
zayıflama eğilimine paralel olarak, bütçe dışı fonlar ın faiz dışı performansı da
Tablo 6.1.3. Genel Bütçe Gelirleri(Milyar TL)
Ocak-Haziran2008
Ocak-Haziran2009 Yüzde Değişim
Genel Bütçe Gelirleri 99,5 98,3 -1,2I-Vergi Gelirleri 82,8 79,1 -4,4
Gelir Vergisi 18,9 19,0 0,3Kurumlar Vergisi 7,7 7,1 -7,6Dahilde Alınan Katma Değer Vergisi 8,4 9,5 12,7Özel Tüketim Vergisi 19,8 19,3 -2,4İthalde Alınan Katma Değer Vergisi 15,6 11,7 -25,2
II-Vergi Dışı Gelirler 16,7 19,2 15,0Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 5,0 7,3 45,2Sermaye Gelirleri 2,0 1,4 -31,2
Kaynak: Maliye Bakanlığı.
Grafik 6.1.1. Reel Vergi Gelirleri
Reel Vergi Gelirleri(Yıllık Yüzde Değişim)
Reel KDV ve ÖTV Gelirleri(Yıllık Yüzde Değişim)
-8,8
-12,6-15
-10
-5
0
5
10
15
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2
2007 2008 2009
Kaynak: Maliye Bakanlığı.
-3,1
20,1
-20
-15
-10
-5
0
5
10
15
20
25
30
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2
2007 2008 2009
ÖTV Gelirlerindeki Reel Değişim (%)
Dahilde Alınan KDV Gelirlerindeki Reel Değişim (%)
Kaynak: Maliye Bakanlığı.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 83/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
80 Enflasyon Raporu 2009-III
gerilemekte; K İT’ler, sosyal güvenlik kuruluşlar ı ve İşsizlik Sigortası Fonu’nun
faiz dışı fazlalar ı ise göreli olarak pozitif bir performans sergilemektedir
(Grafik 6.1.2). Kamu bütçe dengelerindeki bozulma eğiliminin 2009 yılının
kalan k ısmında yavaşlayarak da olsa devam etmesi ve yılsonu itibar ıyla
program tanımlı merkezi yönetim ve konsolide kamu kesiminin faiz dışı açık
vermesi beklenmektedir.
2008 yılı üçüncü çeyreğinden itibaren hızlanan merkezi yönetim faiz dışı bütçe harcamalar ına paralel olarak, 2009 yılının ilk çeyreğinde kamunun
yatır ım ve tüketim harcamalar ının GSYİH büyümesine yaptığı katk ı artmıştır.
2009 yılının kalan döneminde faiz dışı harcamalar ın yılın ilk yar ısına göre
k ısmen yavaşlaması ve kamu harcamalar ının GSYİH’nin büyümesine yaptığı
katk ının kademeli olarak azalması beklenmektedir. Bu doğrultuda, Rapor’un
son bölümünde sunulan orta vadeli tahminler, 2009 yılının kalanında kamu
harcamalar ının iktisadi faaliyete verdiği desteğin azalarak sürdüğü bir çerçeveyi
esas almıştır. 6.2. Borç Stokundaki Geli şmeler
Geçtiğimiz yıllarda kararlılıkla uygulanan basiretli maliye politikalar ı
çerçevesinde kamu borç yükü hızla azaltılmış, vade ve döviz kompozisyonunda
önemli iyileştirmeler sağlanmıştır. Bununla birlikte, gerek iç talepteki daralma
eğilimi gerekse küresel krizin iktisadi faaliyet üzerindeki etkilerini hafifletmek
üzere alınan dengeleyici mali tedbirler bütçe peformansını olumsuz etkilemiş
ve toplam kamu faiz dışı fazlası 2008 yılı son çeyreğinden itibaren keskin bir
şekilde düşmüştür. Buna paralel olarak kamunun borçlanma ihtiyacı da hızla
Grafik 6.1.2. Faiz Dışı Fazla
Program Tanımlı Faiz Dışı Fazla (Yıllıklandır ılmış, Milyar TL) Program Tanımlı Faiz Dışı Fazla (Yıllıklandır ılmış, Milyar TL)
-2,6
8,2
-10
-5
0
5
10
15
20
25
30
35
40
0 1 0 7
0 3 0 7
0 5 0 7
0 7 0 7
0 9 0 7
1 1 0 7
0 1 0 8
0 3 0 8
0 5 0 8
0 7 0 8
0 9 0 8
1 1 0 8
0 1 0 9
0 3 0 9
0 5 0 9
Merkezi Yönetim FDF
Konsolide Kamu FDF
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı.
-2
-1
0
1
2
3
4
Bütçe Dışı
Fonlar
K İT'ler Sosyal
Güvenlik
Kuruluşlar ı
İşsizlik
Sigortası Fonu
2008Q3
2008Q42009Q1
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 84/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 81
artmıştır. Bu dönemde risk iştahının zayıf seyri ve enflasyonun düşüş eğilimi
nedeniyle bankacılık sektörünün kamu kağıtlar ına olan talebinin güçlü olması,
kamu borçlanma maliyetleri üzerinde bask ı oluşmasını engellemiştir. Ancak,
bütçe göstergelerinin önümüzdeki dönemde de kötüleşmeye devam etmesi
halinde, finansman ihtiyacındaki artış bir süre sonra borçlanma maliyetleri
üzerinde bask ı oluşturma potansiyeli taşımaktadır.
2009 yılı Haziran ayı itibar ıyla, merkezi yönetim borç stoku 2008 yıl
sonuna göre yüzde 7,6 oranında artış göstererek 408,9 milyar TL düzeyine
çıkmıştır. Merkezi yönetim borç stokundaki artış temel olarak net iç borç artışı
kaynaklı iken, toplam kur etkisi ve net dış borç artışı sınırlı bir seviyedekalmıştır. Diğer yandan, 2009 yılı ilk çeyreği itibar ıyla, toplam kamu net borç
stokunun GSYİH’ye oranı yüzde 30,4’e, AB tanımlı genel yönetim nominal
borç stokunun GSYİH’ye oranı ise yüzde 42,7’ye çıkmıştır (Grafik 6.2.1). 2009
yılında kamunun faiz dışı fazla veremeyeceği ve iktisadi faaliyetin daralacağı
beklentileri dikkate alındığında, kamu kesimi borç oranlar ında 2009 yılının ilk
çeyreğinde gözlenen yükseliş eğiliminin yılın kalan k ısmında da devam edeceği
öngörülmektedir.
2009 yılının ilk yar ısı itibar ıyla, 2008 yıl sonuna göre merkezi yönetim
borç stoku içinde sabit getirili ve döviz kuruna duyarlı (döviz cinsinden ve
dövize endeksli) borç senetlerinin payı azalırken, değişken faizli borç
senetlerinin payı artmıştır (Grafik 6.2.2). 2003 yılından bu yana stratejik
ölçütler çerçevesinde uygulanan borç ve risk yönetimi politikalar ının ve
Grafik 6.2.1. Kamu Borç Stoku Göstergeleri Kamu Borç Stoku Göstergeleri Merkezi Yönetim Borç Stokundaki Değişimin Analizi
30,4
42,7
408,9
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
2001 2003 2005 2007 2009/03
0
50
100
150
200
250
300
350
400
450
Top. Kamu Net Borç Stoku/GSYİH
AB Tanımlı Genel Yönetim Nominal Borç Stoku/GSYİH
Merkezi Yönetim Toplam Borç Stoku (Milyar TL, sağ eksen)
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, TCMB.
-49
-25
0
25
49
74
M i l y a r T L
Parite Etkisi** 3,2 3,4 -1,0 -0,3
Toplam Kur Etkisi*** 6,4 -21,2 29,9 1,8
Net Dış Borç Artışı -0,5 -2,6 4,0 0,9
Net İç Borç Artışı 4,5 8,9 13,9 26,3
2006 2007 2008 2009/06*
* 2008 yılı sonuna göre değişimi göstermektedir. ** ABD dolar ı/Euro ve ABD dolar ı/SDR paritelerindeki hareketlerden
kaynaklanan değişimleri göstermektedir.*** Türk lirasının ABD dolar ı kar şısındaki hareketlerinden kaynaklanandeğişimleri içermektedir.Not: Net borç değişimi, kur ve parite etkisinden ar ındır ılmış değişimi ifadeetmektedir. Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 85/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
82 Enflasyon Raporu 2009-III
sağlanan makroekonomik istikrar ın katk ısıyla kamu borç portföyünün likidite,
faiz oranı ve döviz kuru risklerine kar şı duyarlılığı önemli ölçüde azalmıştır.
Son dönemde değişken faizli borç senetlerinin payındaki artış esas olarak
TÜFE’ye endeksli ve nispeten uzun vadeli senet ihracından kaynaklanmıştır.
Likidite riskinin azaltı
lması
yönünde uygulanan finansman stratejisine bağlı olarak, kamu mevduatının aylık ortalama borç servisini kar şılama oranı
2009 yılı Haziran ayında yüzde 221,7 oranında gerçekleşmiştir (Grafik 6.2.2).
Nakit iç borçlanmanın ortalama vadesinin 2008 yılı ortalamasına göre
k ısalmasına paralel olarak toplam iç borç stokunun ortalama vadesi de 2009 yılı
Haziran ayında 23,1 aya düşmüştür. Ayr ıca, 2009 yılı Haziran ayı itibar ıyla
tahvil ihracı yoluyla 2,5 milyar ABD dolar ı tutar ında uzun vadeli dış borçlanma
gerçekleştirilmiş ve söz konusu borçlanmanın ortalama vadesi 10,5 yıl olmuştur
(Grafik 6.2.3).
Grafik 6.2.2. Merkezi Yönetim Borç Stokunun Yapısı Merkezi Yönetim Borç Stokunun Kompozisyonu
(Yüzde)Merkezi Yönetim Borç Stoku Kır ılganlık Göstergeleri
(Yüzde)
3 3 ,
2
3 3 , 0
3 3 ,
0
3 6 ,
1
3 3 ,
8
3 1 ,
0
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
2001 2003 2005 2007 2009/06
Sabit Getirili Değişken Faizli YP Cinsi/YP Endeksli
221,7
0
10
20
30
40
50
60
70
2001 2003 2005 2007 2009/06
0
50
100
150
200
250
Kamu Mevduatı/Aylık Ortalama Borç Servisi (sağ eksen)
Faize Duyarlı Borç Stoku/ Toplam Borç Stoku*
Döviz Kuruna Duyarlı Borç Stoku/ Toplam Borç Stoku**
* Faize duyarlı borç stoku, vadesi bir yıldan kısa olan iskontolu senetleri ve değişken faizli DİBS’leri kapsamaktadır.** Döviz kuruna duyarlı borç stoku, dış borç stoku ile döviz cinsi ve dövize endeksli iç borç stokunu kapsamaktadır.Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 86/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 83
2009 yılında kamunun finansman gereksinimindeki artış nedeniyle iç
borcun çevirme oranının 2008 yılına k ıyasla belirgin olarak artarak yüzde
100’ü aşması beklenmektedir. Bu gelişme, orta vadeli piyasa faizlerindeki
düşüşü k ısmen sınırlamakta ve para politikasında 2008 yılının Kasım ayından
itibaren gerçekleştirilen faiz indirimlerinin olumlu etkisini azaltma potansiyeli
taşımaktadır. Dolayısıyla, orta vadede borç dinamiklerinin sürdürülebilirliğini
temin eden sağlam bir mali programın oluşturulması, küresel krizin etkilerini
hafifletmek üzere uygulanan politikalar ın etkisini artıracaktır.
Grafik 6.2.3. İç ve Dış Piyasalardan Gerçekleştirilen Borçlanmanın Vadesi
Nakit İç Borçlanma ve İç Borç Stokunun Vadesi(Ay) Tahvil İhracı Yoluyla Borçlanma
23,1
31,3
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
2001 2003 2005 2007 2009/06
Toplam İç Borç Stok unun Ort. Vadesi
Nakit iç Borçlanmanın Ort. V adesi
0
5
10
15
20
25
30
35
2001 2003 2005 2007 2009/06
0
1
2
3
4
5
6
7
Dış Borçlanma (sağ eksen, Milyar ABD Dolar ı)
Dış Borçlanmanın Ort. Vadesi (Yıl)
Dış Borçlanmanın Azami Vadesi (Yıl)
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, TCMB.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 87/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
84 Enflasyon Raporu 2009-III
Kutu
6.1
KÜRESEL KRİZİN GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN
ÜLKELERİN MALİ DENGELERİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Küresel finansal krizin yarattığı belirsizlik sonucu daralan iç talebi canlandırarak k ısa
vadede iktisadi faaliyetteki yavaşlamayı durdurmayı amaçlayan genişletici maliye
politikası uygulamalar ı, gerek büyüklüğü gerekse niteliği açısından ülkeden ülkeye
farklılaşmakla birlikte, uygulandığı ülkelerde krizin etkisiyle hali hazırda kötüleşmekte
olan bütçe dengelerini ve kamu finansman yapısını daha da bozucu bir etkiye
neden olmaktadır. Söz konusu küresel eğilime paralel olarak, ülkemizde de kamu
kesimi bütçe açığında belirgin bir artış eğilimi gözlenmektedir. İktisadi faaliyetin 2008
yılının son çeyreğinden itibaren daralma eğilimi göstermesi, başta tüketime dayalı
vergiler olmak üzere vergi gelirlerini olumsuz etkilemektedir. Ayr ıca, küresel krizinTürkiye ekonomisi üzerindeki yansımalar ını hafifletmek ve iç talebi canlandırmak
amacıyla alınan mali önlemler kamu bütçe dengesi üzerinde ek bir bask ı
oluşturmaktadır. Bu Kutu’da, küresel krizin gelişmiş ve Türkiye dahil gelişmekte olan
ülkelerin mali dengeleri üzerindeki etkileri incelenmekte, ulusal ve uluslararası
kurumlar ın makroekonomik tahminleri çerçevesinde temel riskler tartışılmaktadır.
Krizin bütçe dengeleri ve kamu finansmanı üzerindeki olumsuz etkileri iki ana başlık
altında incelenebilir:
1) Ekonomik durgunluğun yapısından kaynaklanan (ihtiyari olmayan)
etmenler:
a. Otomatik dengeleyiciler : Bütçe gelirleri içinde dolaysız vergilerin payının
yüksek ve etkin iş gücü güvencelerinin olduğu gelişmiş ülkelerde, gelir vergisi
tahsilatlar ındaki düşüş ve işsizlik yardımlar ının artması gibi otomatik
dengeleyici mekanizmalar ının bütçe açıklar ının yükselmesinde önemli bir
paya sahip olduğu tahmin edilmektedir.1
b. Dü şen emtia ve varlık fiyatlar ı: Emtia fiyatlar ının düşmesi söz konusu mallar ı
ağırlıklı olarak ihraç eden ülkelerin bütçe dengelerini doğrudan etkilerken,
varlık fiyatlar ının düşmesi azalan servet ve tüketim yoluyla bütçe dengelerini
dolaylı şekilde etkilemektedir. Bu çerçevede, gelişmekte olan ekonomilerde
düşen emtia fiyatlar ının kötüleşen bütçe dengelerinde göreli olarak yüksek
paya sahip olduğu gözlemlenmektedir. 1
2) Ekonomik durgunluğun etkilerini önlemek amacıyla uygulanan tedbirler
(ihtiyari etmenler):
a. Finans sektörüne destek paketi: Doğrudan sorunlu finansal varlıklar ın satın
alınması, sermaye desteği sağlanması ya da zor durumda olan banka ve
yatır ım kuruluşlar ının kamulaştır ılması şeklinde uygulanmaktadır.
1
Daha detaylı bilgi için bak ınız: “Fiscal Implications of the Global Economic and Financial Crises”, Haziran 2009, IMF Staff Position Note, SPN/09/13.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 88/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 85
b. Mali te şvik paketi: Alt yapı yatır ımlar ı ile küçük ve orta ölçekli işletmelere
sağlanan sübvansiyonlar gibi bütçenin harcama tarafını etkileyen tedbirler
ya da hanehalk ına yönelik olarak gelir ve dolayl ı vergilerin, firmalara yönelik
olarak ise kurumlar vergisinin indirilmesi gibi bütçenin gelir tarafını etkileyen
tedbirler şeklinde uygulanmaktadır.
Bu çerçevede özetlenen mali önlemlerin k ısa ve orta vadede özellikle gelişmiş
ülkelerin bütçe açığı ve toplam kamu borçlar ı üzerinde olumsuz etkiye neden
olacağı görüşü, uluslararası kuruluşlar ın tahminleri tarafından da desteklenmektedir.
Nitekim, IMF’nin G-20 ülkeleri için yaptığı orta vadeli projeksiyonlara göre, 2009
yılında gelişmiş ülkelerin bütçe açıklar ının GSYİH’ye oranının yüzde 8,9, gelişmekte
olan ülkelerin bütçe açıklar ının milli gelire oranının ise yüzde 4,4 olması
beklenmektedir. 2010 ve sonrası için ise hem gelişmiş hem de gelişmekte olan
ülkelerin bütçe açıklar ında kademeli bir düzelme süreci yaşanacağı, ancak kriz
öncesi seviyelere dönülmesinin uzun bir zaman alacağı öngörülmektedir (Grafik 1
ve 2). Küresel krize kar şı alınan mali tedbirler sonucu özellikle gelişmiş ülkelerde
bütçe açıklar ının yüksek boyutlara ulaşması ve bu politikalardan çık ış stratejisinin
henüz netleşmemiş olması, uzun vadede küresel enflasyon ve dolay ısıyla uzun vadeli
piyasa faiz oranlar ına ilişkin yukar ı yönlü risk oluşturmaktadır.
Ulusal tahminlerle kar şılaştır ıldığında, gelişmiş ülkeler için ilgili ülkelerin resmi
kuruluşlar ı tarafından oluşturulan 2009 ve 2010 yıllar ına ilişkin projeksiyonlar ın IMF
tahminleriyle uyumlu bir görünüm arz ettiği gözlenmektedir. Amerikan Kongre Bütçe
Ofisi’nin (Congressional Budget Office - CBO) 2009 ve 2010 bütçe aç ığı ve toplam
kamu borç stoku tahminleri, ABD’de İkinci Dünya Savaşından bu yana görülen en
yüksek değerlere işaret etmektedir. Aynı şekilde, Avrupa Komisyonu’nun 2009 ve
2010 tahminlerine göre, Euro Bölgesi ve İngiltere’de bütçe açığı ve toplam kamu
borç stokunun Maastricht Kriterleri tavan değerlerinin (sırasıyla GSYİH’ye oran olarak
yüzde 3 ve yüzde 60) oldukça üzerinde gerçekleşmesi beklenmektedir (Tablo 1 ve
Tablo 2).
Grafik 1. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ükeler BütçeAçıklar ı (GSYİH’ye oran)
Grafik 2. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ükelerin ToplamBrüt Kamu Borç Stoku (GSYİH’ye oran)
-10
-8
-6
-4
-2
0
2
2 0 0 0
2 0 0 1
2 0 0 2
2 0 0 3
2 0 0 4
2 0 0 5
2 0 0 6
2 0 0 7
2 0 0 8
2 0 0 9
2 0 1 0
2 0 1 1
2 0 1 2
2 0 1 3
2 0 1 4
Gelişmiş Ülkeler
Gelişmekte Olan Ülkeler
30
40
50
60
70
80
90
100
110
120
2 0 0 0
2 0 0 1
2 0 0 2
2 0 0 3
2 0 0 4
2 0 0 5
2 0 0 6
2 0 0 7
2 0 0 8
2 0 0 9
2 0 1 0
2 0 1 1
2 0 1 2
2 0 1 3
2 0 1 4
Gelişmiş Ülkeler
Gelişmekte Olan Ülkeler
Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan 2009. Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan 2009.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 89/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
86 Enflasyon Raporu 2009-III
Gelişmekte olan ülkeler incelendiğinde, bütçe açıklar ının, boyutu gelişmiş ülkeler
kadar olmasa bile, bozulacağı tahmin edilmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler
arasında GSYİH’ye oran olarak en maliyetli mali teşvik paketi uygulayan Çin’de
bütçe dengesinin kayda değer bir bozulma göstermesi beklenmektedir. Diğer
taraftan, söz konusu ülkelerde bütçe dengelerindeki bozulma ile beraber kamu
borç stokunda sınırlı da olsa bir artış olacağı tahmin edilmektedir (Tablo 3 ve Tablo
4).
Öte yandan, küresel krizin en belirgin ve uzun süreli etkisinin geli şmiş ülke kamu
borçlar ı üzerinde olması beklenmektedir. Söz konusu ülkelerde orta vadede toplam
kamu borç stokunun GSYİH’ye oranının yüzde 100’ün üzerine çıkarak uzun bir süre
bu yüksek seviyelerde kalabileceği tahmin edilmektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde
merkez bankalar ının uyguladığı önlemler (doğrudan sorunlu finansal varlıklar ın satın
alımı, likidite desteği, sermaye aktar ımı) sonucu, bilançolar ında oluşan aşır ı
genişlemenin yeni tahvil ihraçlar ıyla desteklenmesi, toplam kamu borç stokunu
artıran en önemli etken olarak göze çarpmaktadır.
Tablo 1. Seçilmiş Gelişmiş Ülkelerin Bütçe Açığı
(GSYİH’ye oran)
Tablo 2. Seçilmiş Gelişmiş Ülkelerin Toplam Brüt
Kamu Borç Stoku (GSYİH’ye oran)
ABD Euro Bölgesi İngiltere Japonya
2005 -2,6 -2,5 -3,4 -5,0
2006 -1,9 -1,3 -2,7 -4,0
2007 -1,2 -0,6 -2,7 -2,5
2008 -3,2 -1,9 -5,5 -5,6
2009* -13,0 -5,3 -11,5 -9,9
2010* -9,9 -6,5 -13,8 -9,8
ABD Euro Bölgesi İngiltere Japonya
2005 62,7 70 42,3 191,6
2006 62,1 68,3 43,4 191,3
2007 63,1 66 44,2 187,7
2008 70,2 69,3 52 196,3
2009* 85,5 77,7 68,4 217,2
2010* 91,2 83,8 81,7 227,4
Kaynak: CBO ve Avrupa Komisyonu Raporu.* Tahmin
Kaynak: CBO ve Avrupa Komisyonu Raporu.* Tahmin
Tablo 3. Seçilmiş Gelişmekte Olan Ülkelerin Bütçe
Açığı (GSYİH’ye oran)
Tablo 4. Seçilmiş Gelişmekte Olan Ülkelerin
Toplam Brüt Kamu Borç Stoku (GSYİH’ye oran)
Türkiye Çin Hindistan Arjantin Brezilya
2007 -2,1 0,9 -5,2 -2,0 -2,2
2008 -2,7 -0,3 -8,4 -0,5 -1,5
2009* -5,9 -3,6 -10,2 -3,3 -1,9
2010* -5,1 -3,6 -8,7 -2,8 -0,8
Türkiye Çin Hindistan Arjantin Brezilya
2007 39,4 20,2 80,4 67,9 67,7
2008 39,5 17,7 81,9 57,7 64,5
2009* 47,2 19,8 86,8 50,4 65,4
2010* 50,4 21,6 88,9 50,6 64,0
Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan 2009.* Tahmin
Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan 2009.* Tahmin
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 90/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 87
Sonuç olarak, küresel ölçekte bütçe açıklar ının hızla yükselmesi, uzun vadede
enflasyon beklentileri ve dolayısıyla uzun vadeli küresel piyasa faiz oranlar ı üzerindeyukar ı yönlü bir risk oluşturabilecektir. Küresel ekonomik durgunluğun beklenenden
uzun sürmesi halinde, yeni mali teşvik paketlerinin uygulamaya konulması, finans
sektörüne yönelik olarak verilen mevcut mali desteğin artması ve artan kamu borç
stokunun yaratabileceği risk priminin reel borçlanma maliyetlerini yükseltmesi
gündeme gelebilecektir. Bunun yanısıra, özellikle gelişmiş ülkelerdeki yüksek bütçe
açıklar ı ve kamu borç stoku seviyesi söz konusu ülkelerin demografik yapısı (gittikçe
yaşlanan nüfusun sosyal güvenlik harcamalar ı üzerine etkisi) ile beraber
düşünüldüğünde, orta vadede önemli endişe kaynağı olmaktadır.
Diğer taraftan, bütçe dengelerine ilişkin kaygılar ın k ısa vadede sınırlı kalması halinde, mali teşvik paketlerinin ve finans sektörüne verilen desteklerin ekonomik
durgunluktan hızlı bir şekilde çık ılmasını sağlayarak mali dengeleri orta vadede
düzeltici etki yapması da mümkün olabilecektir. Bu kapsamda, önlem
paketlerinden arzu edilen verimin alınması için orta vadeli bütçe disiplininin
korunması, dolayısıyla hükümetlerin orta vadede mali disiplinin devamını temin
eden şeffaf bir mali çerçeve tanımlayarak kamuoyu ile paylaşmalar ı ve bu
çerçeveye uyarak güven teşkil etmeleri büyük önem taşımaktadır.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 91/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
88 Enflasyon Raporu 2009-III
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 92/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 89
7. Orta Vadeli Öngörüler
Rapor’un bu bölümünde tahminlere temel teşkil eden varsayımlar
özetlenmekte, bu çerçevede üretilen orta vadeli enflasyon, çıktı açığı tahminleri
ve para politikası görünümü önümüzdeki üç yıllık dönemi kapsayacak şekilde
sunulmaktadır.
7.1. Mevcut Durum, K ı sa Vadeli Görünüm ve Varsayı mlar
Geçtiğimiz üç aylık dönemde enflasyon tahminlerini her iki yönde
etkileyen gelişmeler ortaya çıkmakla birlikte, açıklanan verilerin Nisan 2009
Raporu’nda ortaya koyulan görünümü büyük ölçüde teyit ettiği görülmektedir.
İktisadi faaliyetteki daralmanın öngörülenden daha derin olması, enflasyon
gerçekleşmesinin tahminlerin sınırlı da olsa altında kalması ve Avrupa
ekonomisinin 2009 yılı büyümesine ilişkin beklentilerin daha da kötüleşmesi
güncellenen tahminlere aşağı yönde etkide bulunurken; petrol fiyatlar ının
varsayımlardan yüksek seyretmesi ve bütçe dengesini düzeltmek için yapılan
bazı vergi düzenlemeleri tahminleri yukar ı yönlü etkilemiştir (Tablo 7.1.1).
Tablo 7.1.1. Nisan 2009 Enflasyon Raporunda Sunulan Varsayımlardaki Güncellemeler
Enflasyon Raporu Nisan 2009 Enflasyon Raporu Temmuz 2009
TÜFE Enflasyonu - Ç2 sonu öngörülenin 0,5 puan altında
2009 Ç1 :-7,8 2009 Ç1 :-8,5Çıktı Açığı
2009 Ç2 :-7,6 2009 Ç2 :-8,2
Gıda Fiyatlar ı 2009: %7,52010: %62011: %6
Değişmedi
Tütün Zamlar ı - 2009 yıl sonu enflasyonuna 0,54 puan katk ı
Petrol Fiyatlar ı 55 $2009 boyunca 60$,
sonrasında 70$
2009 2010 2009 2010
CF
1
WEO
2
CF WEO CF WEO CF WEO
Euro Bölgesi Büyüme
Tahminleri* -3,4 -4,2 0,3 -0,4 -4,4 -4,8 0,4 -0,3
1 Consensus Forecasts2 World Economic Outlook, IMF
* Consensus Forecasts, Nisan 2009 ve Temmuz 2009 bültenleri; World Economic Outlook, Nisan 2009 ve Temmuz 2009 bültenleri.
2009 yılının ilk çeyreğine ilişkin açıklanan GSYİH verileri, küresel
ekonomideki yavaşlamanın yurt içi iktisadi faaliyet üzerindeki olumsuz
yansımalar ının daha da derinleştiğini göstermektedir. Bu dönemde iktisadi
faaliyet ve özel kesim talebindeki daralma eğilimi belirginleşmiştir. Bir önceki
Rapor’da 2009 yılının ilk çeyreğine ilişkin GSYİH yıllık büyüme oranının
tarihsel olarak en düşük düzeyde gerçekleşeceği ve ikinci çeyrekten itibaren
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 93/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
90 Enflasyon Raporu 2009-III
kademeli bir toparlanmanın başlayacağı öngörülmüştü. Nitekim, yılın ikinci
çeyreğine ilişkin göstergeler, para politikası faiz oranlar ında süregelen indirimsüreci ve alınan mali tedbirlere bağlı olarak, yurt içi iktisadi faaliyetteki
daralmanın durduğuna işaret etmektedir. Bununla birlikte, küresel ekonomideki
iyileşme sinyallerinin yeterince güçlü olmaması dış talepteki toparlanmanın iç
talebe k ıyasla daha uzun bir süre alacağı öngörümüzü desteklemektedir. Bu
bağlamda, toplam talep koşullar ının yılın ikinci çeyreğinden itibaren tedrici bir
toparlanma göstermesine kar şın, uzun bir süre daha enflasyona düşüş yönlü
katk ı yapacağı öngörülmektedir. Bu çerçevede, yılın ilk yar ısına ilişkin çıktı
açığı tahminleri, bir önceki Rapor’a göre sınırlı bir miktar aşağı yönlü
güncellenmiştir (Tablo 7.1.1).
Enflasyonun ana eğilimindeki düşüş süreci 2009 yılı ikinci çeyreğinde de
güçlenerek devam etmiş ve yılın ilk yar ısı itibar ıyla gerçekleşen enflasyon
öngörülerimizin yaklaşık 0,5 puan altında kalmıştır. Bunun temel nedenleri,
ÖTV indirimlerinin süresinin uzatılması ve toplam talep koşullar ındaki
toparlanmanın uzun süre alacağı algılamasının güçlenmesine bağlı olarak
hizmet fiyat enflasyonunun beklenenden düşük gerçekleşmesidir.
Temmuz ayında tütün fiyatlar ındaki artışın 2009 yıl sonu enflasyonuüzerindeki etkisinin 0,54 puan olacağı tahmin edilmektedir. Ekim ayından
itibaren geçici vergi indirimlerinin yürürlükten kalkması ise yılın ikinci
yar ısında temel mal gruplar ında enflasyonun bir miktar yükselmesine neden
olabilecektir. Bununla birlikte, toplam talep koşullar ının hizmet fiyatlar ını bask ı
altında tutmaya devam edeceği ve enflasyonun ana eğiliminin düşük
seviyelerde kalacağı öngörülmektedir.
Haziran ayı itibar ıyla gıda grubu fiyatlar ının yıllık artış oranı Nisan
Raporu’nda yıl sonu için öngörülen yüzde 7,5 oranındaki tahminin yaklaşık 2 puan üzerinde seyretmektedir. Gıda grubunda işlenmemiş gıda fiyatlar ı dalgalı
bir seyir izlerken, işlenmiş gıda fiyatlar ının yıllık artış oranı yak ın tarihteki en
düşük düzeylere inmiştir. Yılın ikinci yar ısında işlenmemiş gıda fiyatlar ının
yıllık artışının bir miktar yavaşlaması beklenmektedir. Dolayısıyla, gıda
fiyatlar ına ilişkin varsayımımız oluşturulurken Nisan 2009 Enflasyon
Raporu’ndaki baz senaryoda sunulan patika korunmuştur. Bu çerçevede, gıda
enflasyonu varsayımı, 2009 yıl sonu için yüzde 7,5 ve sonrası için yüzde 6
olarak alınmıştır (Tablo 7.1.1).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 94/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 91
2009 yılının ilk çeyreğinde 40-50 ABD dolar ı aralığında istikrarlı bir
seyir izleyen Brent tipi ham petrol fiyatlar ı, sonrasında artış eğilimine girmiş ve
Haziran ortası itibar ıyla 70 ABD dolar ı seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu artışta,
yılın ilk çeyreğinden sonra küresel toparlanma sürecine girileceğine dair
algılamalar ın güçlenmesi, ABD dolar ının değer kaybetmesi ve OPEC üyesi
ülkelerin arz k ısıntısına gitmesi etkili olmuştur. Söz konusu artış, yılın ikinci
çeyreğinde akaryak ıt fiyatlar ını artırarak enerji fiyatlar ındaki düşüşü sınırlamış
ve enflasyonu yükseltici yönde etki yapmıştır. Ancak, ABD ekonomisine
ilişkin istihdam verilerinin beklenenden olumsuz gerçekleşmesi ile birlikte
küresel toparlanma sürecinin yavaş olacağına dair algılamalar güçlenmiş ve
Temmuz ayı
başı
nda Brent tipi ham petrol fiyatlar ı
tekrar düşüş göstermiştir.Mevcut dönemde petrol fiyatlar ına ilişkin öngörü yapmanın güçlüğü göz önüne
alınarak, varsayımlar ımız güncellenirken vadeli piyasada oluşan fiyatlar ın
Temmuz ayı ilk yar ısındaki ortalaması temel alınmıştır. Bu çerçevede, petrol
fiyatlar ının 2009 yılında ortalama 60 ABD dolar ı, 2010 ve sonrasında ise 70
ABD dolar ı civar ında gerçekleşeceği varsayılmıştır (Tablo 7.1.1).
İçinde bulunduğumuz konjonktür itibar ıyla yurt dışı iktisadi faaliyete
ilişkin varsayımlar orta vadeli görünümün oluşturulmasındaki önemini
korumaktadı
r. Bu çerçevede, Nisan 2009 Raporu’ndan bugüne kadar geçen üçaylık süre içerisinde uluslararası kuruluşlar ın yayımladığı büyüme öngörüleri
orta vadeli tahminlere yansıtılmıştır.
Krizin derinleşmesinin ve yaygınlaşmasının başlangıç tarihi olan Eylül
2008’den itibaren sürekli olarak aşağı yönlü güncellenen 2009 yılı küresel
büyüme tahminleri, Nisan 2009 döneminden bu yana göreli olarak istikrarlı bir
seyir izlemiş ve son dönemde aşağı yönlü güncelleme önceki dönemlere k ıyasla
daha sınırlı olmuştur. Buna göre, Consensus Forecasts Nisan Bülteninde yüzde
2,1 olan küresel daralma beklentisi Temmuz Bülteninde yüzde 2,6 olarak güncellenmiştir. IMF’nin Nisan ayında yayımladığı Dünya Ekonomik
Görünümü (World Economic Outlook - WEO) raporunda yüzde 1,3 olan
küresel daralma beklentisi ise Temmuz ayında yüzde 1,4 olarak güncellenmiştir
(Grafik 7.1.1).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 95/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
92 Enflasyon Raporu 2009-III
Grafik 7.1.1. 2009 Yılına İlişkin Büyüme Tahminleri
Consensus Forecasts WEO
-5
-4
-3
-2
-1
0
1
2
3
4
0 9 0 8
1 0 0 8
1 1 0 8
1 2 0 8
0 1 0 9
0 2 0 9
0 3 0 9
0 4 0 9
0 5 0 9
0 6 0 9
0 7 0 9
Euro Bölgesi Dünya ABD
-6
-5
-4
-3
-2
-1
0
1
2
3
1 1 0 8
0 1 0 9
0 4 0 9
0 6 0 9
Euro Bölgesi Dünya ABD
Kaynak: Consensus Forecasts Eylül 2008 – Temmuz 2009 Bültenleri; IMF World Economic Outlook Kas
ı
m 2008, Ocak 2009, Nisan 2009 ve Temmuz 2009Bültenleri.
Bölgeler itibar ıyla büyüme tahminleri incelendiğinde, en büyük ihracat
pazar ımız olan Euro Bölgesindeki toparlanmanın ABD’ye k ıyasla daha sınırlı
ve gecikmeli olmasının beklendiği görülmektedir (Grafik 7.1.1). Geçtiğimiz
Rapor döneminden bugüne, ABD ekonomisine ilişkin 2009 yılı büyüme
tahminlerinin oldukça istikrarlı seyrettiği, Euro Bölgesi için aynı döneme ilişkin
tahminlerin ise aşağı yönlü güncellendiği gözlenmektedir. Nitekim, Consensus
Forecasts Nisan ayı bültenine göre Euro Bölgesi için 2009 yılına dair yüzde 3,4
olan daralma beklentisi Temmuz ayı bülteninde yüzde 4,4’e yükselirken, WEO
da Euro Bölgesi için yüzde 4,2 olan daralma tahmini Temmuz ayında yüzde
4,8’e çıkmıştır (Tablo 7.1.1).
2010 yılına ilişkin küresel büyüme beklentileri ise son üç ay içinde sınırlı
bir miktar yukar ı yönlü güncellenmiştir. Consensus Forecasts Temmuz ayı
bültenine bak ıldığında Nisan ayında yüzde 1,9 olan 2010 yıl sonu küresel
büyüme tahmininin yüzde 2,1’e yükseltildiği görülmektedir. Benzer şekilde
WEO’da yüzde 1,9 olan 2010 yılı küresel büyüme beklentisi 0,6 puan
artır ılarak yüzde 2,5’e çıkmıştır. Bölgesel büyüme tahminlerine bak ıldığında
Euro Bölgesine ilişkin 2010 yıl sonu büyüme tahminlerindeki yukar ı yönlü
güncellemenin ABD ekonomisine k ıyasla daha sınırlı olduğu görülmektedir
(Grafik 7.1.2).
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 96/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 93
Grafik 7.1.2. 2010 Yılına İlişkin Büyüme Tahminleri
Consensus Forecasts WEO
0,0
0,5
1,0
1,5
2,0
2,5
3,0
0 1 0 9
0 2 0 9
0 3 0 9
0 4 0 9
0 5 0 9
0 6 0 9
0 7 0 9
Euro Bölgesi Dünya ABD
-1
-0,5
0
0,5
1
1,5
2
2,5
3
3,5
0 1 0 9
0 4 0 9
0 6 0 9
Euro Bölgesi Dünya ABD
Kaynak: Consensus Forecasts Ocak 2009– Temmuz 2009 Bültenleri; IMF World Econmic Outlook Ocak 2009, Nisan 2009 ve Temmuz 2009 Bült enleri.
Özetle, geçtiğimiz üç aylık dönemde küresel iktisadi faaliyete ilişkin
tahminler göreli olarak istikrar kazanırken, en büyük ticaret ortağımız olan
Euro Bölgesinde toparlanmanın yavaş ve gecikmeli olacağı yönündeki
görüşlerin güçlendiği görülmektedir.
TCMB, küresel krizin derinleşmesi ve yaygınlaşması nedeniyle 2008
yılının son çeyreğinden itibaren alışılagelmiş kademeli ve ölçülü para politikası
stratejisi yerine politika faizlerini hızla indirmeyi tercih etmiştir. Bankacılık
sisteminin güçlü yapısı ve bu süreçte risk primindeki bozulmanın sınırlı
düzeylerde kalması nedeniyle TCMB, diğer ülkeler ile k ıyaslandığında, daha
yüksek miktarlarda faiz indirimine gidebilme imkanına sahip olmuştur. Gerek
küresel gerekse yurtiçi iktisadi faaliyetteki gelişmeler göz önünde
bulundurularak, yılın ikinci çeyreğinde de faiz indirimlerine devam edilmiştir.
Böylelikle, Nisan - Temmuz 2009 dönemindeki toplam 225 baz puan indirim
ile birlikte, politika faizleri Kasım 2008’den bugüne toplam 850 baz puan
düşürülmüştür.
Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin yılın ikinci çeyreği itibar ıyla
kredi faizleri üzerinde etkili olmaya başladığı ve bu doğrultuda finansal
sık ılığın önceki dönemlere k ıyasla bir miktar azaldığı görülmektedir (Grafik
5.1.5). Nitekim, bu dönemde tüketici kredisi faiz oranlar ı sınırlı bir miktarda
düşmüş, ticari kredi faiz oranlar ı ise önemli oranda azalmıştır. Söz konusu
dönemde kullanılan kredi miktarlar ına bak ıldığında, ticari krediler yatay bir
seyir izlerken tüketici kredilerinin ise ılımlı bir toparlanma sergilediği
görülmektedir. Ayr ıca, kullandır ılan ticari krediler yatır ım amaçlı olmaktan
ziyade borcun yeniden yapılandır ılmasına yönelik bir yapı sergilerken, tüketici
kredilerindeki toparlanmada daha çok yılın ikinci çeyreğinde yapılan ÖTV
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 97/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
94 Enflasyon Raporu 2009-III
indirimleri belirleyici olmuştur. Dolayısıyla, yılın ikinci çeyreğinde, faiz
indirimlerinin parasal aktar ım mekanizmasının ilk ayağı olan para ve kredi piyasası faizleri üzerindeki etkisi gözlenmiş, buna kar şın henüz toplam talep
üzerinde belirleyici olacak düzeyde bir kredi toparlanması yaşanmamıştır.
Bunun temel nedeni, küresel finans sisteminin iyileşmesinin ve ekonominin
potansiyel üretim düzeyine ulaşmasının uzunca bir süre alacağı algılamasının
devam etmesidir. Dolayısıyla, bu dönemde orta vadeli öngörülerimiz
oluşturulurken kredi koşullar ındaki sık ılığın devam ettiği ancak bir önceki
Rapor dönemine göre k ısmen azaldığı bir çerçeve öngörülmüştür.
7.2. Orta Vadeli Görünüm
Rapor’un bu bölümünde, bir önceki bölümde detaylı olarak açıklanan
k ısa vadeli öngörüler ve varsayımlar doğrultusunda oluşturulan baz senaryoya
göre üretilen enflasyon ve çıktı açığı tahminleri ile para politikası görünümü
yer almaktadır.
Önceki bölümde ortaya koyulan öngörü ve varsayımlar doğrultusunda
güncellenen tahminlere göre, yak ın dönemde politika faizlerinde bir miktar
daha indirim gerçekleştirildiği ve sonrasında faizlerin 2010 yılı sonuna kadar
sabit tutulduğu varsayımı altında; enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2009 yıl
sonunda yüzde 4,9 ile 6,9 aralığında (orta noktası yüzde 5,9), 2010 yıl sonunda
ise yüzde 3,7 ile 6,9 aralığında (orta noktası yüzde 5,3) gerçekleşeceği tahmin
edilmektedir. Enflasyonun 2011 yıl sonunda yüzde 4,9, 2012 yıl ortasında ise
yüzde 4,8 seviyesine gerileyeceği öngörülmektedir (Grafik 7.2.1).
Grafik 7.2.1. Enflasyon ve Çıktı Açığı Tahminleri
-9
-7
-5
-3
-1
1
3
5
7
9
11
13
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2
2009 2010 2011 2012
Y ü z d e
Tahmin Aralığı* Çıktı Açığı
2009 için Belirsizlik Aralığı Yıl Sonu Enflasyon Hedefleri
Kontrol Ufku
*Enflasyonun tahmin aralığı içinde kalma olasılığı yüzde 70’tir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 98/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 95
Yukar ıda anlatılan varsayımlar doğrultusunda üretilen çıktı açığı
tahminleri Grafik 7.2.1’de sunulmaktadır. Güncellenen tahminler, politika
faizinin oldukça uzun bir süre düşük düzeylerde tutulması durumunda dahi,
toplam talep koşullar ının enflasyondaki düşüşe verdiği desteğin önümüzdeki iki
yıl boyunca süreceğini göstermektedir.
Tahminler ayr ıca, k ısa vadede (bir yıllık süreçte) güçlü baz etkileri
nedeniyle enflasyonda zaman zaman dalgalanmalar görülebileceğine işaret
etmektedir. 2009 yılında ilk altı aylık birikimli enflasyonun sadece yüzde 1,83
olması nedeniyle, 2010 yılının ilk yar ısında enflasyonun baz etkisine bağlı
olarak artış gösterebileceği tahmin edilmektedir (Grafik 7.2.1). Bütçe dengesi
gözetilerek yapılan vergi ve fiyat ayarlamalar ının yıllık enflasyon üzerindeki
etkilerinin azalmasıyla birlikte, 2010 yılının ikinci yar ısından itibaren
enflasyonun kademeli bir düşüş eğilimine girerek 2011 yıl sonu hedefi olan
yüzde 5,5 düzeyinin bir miktar altında istikrar kazanacağı öngörülmektedir. Bu
çerçevede, iktisadi birimlerin orta vadeli sözleşmelerinde ve planlamalar ında bu
düzeyleri referans olarak alması, fiyatlama davranışlar ını buna göre
oluşturması, enflasyon katılığını azaltarak iktisadi faaliyetteki toparlanmayı
destekleyecektir.
Enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak her türlü yeni verinin ve
haberin para politikası duruşunun değiştirilmesine neden olabileceği
vurgulanmalıdır. Dolayısıyla, enflasyon tahminleri oluşturulurken para
politikasının görünümüne ilişkin ifade edilen varsayımlar, TCMB taraf ından
verilmiş bir taahhüt olarak algılanmamalıdır.
7.3. Riskler ve Para Politikası Seçenekleri
Küresel ekonomiye ilişkin riskler, geçtiğimiz dönemlere k ıyasla k ısmen
azalmakla birlikte, halen önemini korumaktadır. Kredi piyasalar ındakisorunlar ın devam etmesi ve işsizlik oranlar ının yüksek seyretmesi küresel
iktisadi faaliyete ilişkin aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Önümüzdeki
dönemde küresel ekonomideki sorunlar ın uzun süre giderilememesi ve bu
durumun yurt içi iktisadi faaliyetteki toparlanmayı daha da geciktirmesi
durumunda, politika faizlerinde ikinci bir indirim süreci ve sonrasında faiz
oranlar ının düşük tek haneli düzeylerde uzun bir süre tutulması söz konusu
olabilecektir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 99/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
96 Enflasyon Raporu 2009-III
Öte yandan gelişmekte olan ülkelerdeki kredi kalitesindeki nispi iyileşme
sonucunda bu ülkelere sermaye ak ımlar ının güçlenmesi de olası bir senaryodur.Bu durum risk primi ve döviz kuru kanalından enflasyon üzerinde aşağı yönlü
bir risk unsuru olarak ortaya çıkabilecektir. Böyle bir durumda da politika
faizlerinde daha hızlı bir indirim veya ikinci bir indirim süreci ve sonrasında
faiz oranlar ının düşük tek haneli düzeylerde uzun bir süre tutulması söz konusu
olabilecektir.
Küresel ölçekte bütçe açıklar ının hızla yükselmesi, uzun vadede
enflasyon beklentileri ve dolayısıyla uzun vadeli küresel piyasa faiz oranlar ı
üzerinde yukar ı yönlü bir risk oluşturabilecektir. Orta vadeli enflasyon ve para politikası görünümü oluşturulurken küresel iktisadi faaliyetteki toparlanmanın
yavaş ve kademeli bir seyir izlediği, tasarruf oranlar ının uzun süre yüksek
seviyelerde kaldığı ve dünya ülkelerinde faiz oranlar ının düşük düzeylerde
seyrettiği bir çerçeve esas alınmıştır. Bununla birlikte, küresel krize kar şı alınan
mali tedbirler sonucu özellikle gelişmiş ülkelerde bütçe açıklar ının yüksek
boyutlara ulaşması ve bu politikalardan çık ış stratejisinin henüz netleşmemiş
olması, uzun vadede küresel enflasyon ve dolayısıyla uzun vadeli küresel
piyasa faiz oranlar ına ilişkin yukar ı yönlü risk oluşturmaktadır.
Bu doğrultuda, yurt içinde de kamu maliyesinin görünümüne ilişkin
algılamalar para politikasının orta vadede ve özellikle 2011 yılından sonra
izleyeceği strateji açısından büyük önem taşımaktadır. Küresel kriz süreci
finansal sistemimizin dayanıklılığına ilişkin fark ındalığı artırarak ülkemize dair
risk göstergelerinin diğer gelişmekte olan ülkelere k ıyasla daha iyi performans
göstermesini sağlamış ve politika faizlerinde hızlı bir indirim sürecine imkan
vermiştir. Böylece, k ısa vadeli faizler uzun yıllar sonra tek haneli oranlara
indirilebilmiştir. Orta ve uzun vadeli piyasa faizleri ise halen daha yüksek
düzeylerde seyretmektedir. Mevcut konjonktür, piyasa faizlerinin tek hanelioranlara inmesi ve üç yıllık tahmin ufku boyunca bu düzeylerde kalabilmesi
için önemli bir f ırsat sunmaktadır. Piyasada oluşan orta ve uzun vadeli faiz
oranlar ının tek haneli değerlere kalıcı olarak inmesi mali disiplinin tesisine
bağlı olacaktır. Önümüzdeki dönemde mali disipline ilişkin ikna edici bir
perspektif sunulması, hem risk primini düşürecek hem de politika faizlerinin
uzun süre düşük düzeylerde tutulabilmesine olanak tanıyacaktır. Dolayısıyla,
borç dinamiklerinin sürdürülebilirliğini ve bütçe disiplinini gözeten orta vadeli
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 100/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 97
somut bir mali programın tesisi halinde piyasa faizlerinin tek haneli oranlarda
kalıcı olarak seyretmesinin mümkün olduğu düşünülmektedir.
Sonuç olarak, küresel ekonomideki toparlanmanın yavaş ve kademeli
olacağına ve küresel faiz oranlar ının uzunca bir süre düşük seviyelerde
kalacağına dair algılamalar ın güçlenmesi, para politikasının geleceğe dair daha
somut bir perspektif verebilmesine olanak tanımaktadır. Bu çerçevede,
tahminler oluşturulurken önümüzdeki dönemde k ısa vadeli faizlerin bir miktar
daha indirildiği ve 2010 yılının sonuna kadar artır ılmadığı bir görünüm esas
alınmıştır. 2011 ve sonrasında ise para politikası enflasyon görünümünü
etkileyen değişkenlerin seyrine bağlı olarak şekillenecektir. Krizden çık ışla
birlikte mali disiplinin kademeli ve güçlü bir şekilde yeniden tesis edileceği
varsayımı altında, k ısa vadeli faizlerin üç yıllık tahmin ufku boyunca tek haneli
seviyelerde kalabileceği öngörülmektedir.
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 101/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
98 Enflasyon Raporu 2009-III
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 102/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 99
GRAFİKLER
1. GENEL DEĞERLENDİRME
Grafik 1.1.1. Enerji ve İşlenmiş Gıda Fiyatlar ının Yıllık Artış Oranı 2
Grafik 1.1.2. Yıllık Enflasyon ve Hedefle Uyumlu Patika 2
Grafik 1.3.1. Enflasyon ve Çıktı Açığı Tahminleri 5
2. ULUSLARARASI EKONOMİK GELİŞMELER
Grafik 2.1.1. Gelişmiş Ülkeler Yıllık Büyüme Oranı 10
Grafik 2.1.2. Gelişmekte Olan Ülkeler Büyüme Oranı 10
Grafik 2.1.3. Gelişmiş Ülkeler Sanayi Üretim Endeksi 11
Grafik 2.1.4. Gelişmekte Olan Ülkeler Sanayi Üretim Endeksi 11
Grafik 2.1.5. PMI Endeksleri 12
Grafik 2.1.6. ABD İmalat Sanayi Yeni Sipariş ve Perakende Ticaret Gelişmeleri 12
Grafik 2.2.1. S&P Goldman Sachs Emtia Fiyatlar ı Endeksleri 14Grafik 2.2.2 Ham Petrol (Brent) Fiyatlar ı 14
Grafik 2.2.3 Ham Petrol Piyasası Oynaklık Endeksi (OVX) 15
Grafik 2.2.4. ABD Ham Petrol ve Petrol Ürünleri Stoklar ı 15
Grafik 2.3.1. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Tüketici Fiyat Enflasyonu 16
Grafik 2.3.2. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Çekirdek Tüketici Fiyat Enflasyonu 16
Grafik 2.4.1. Gelişmiş Ülkeler Politika Faiz Oranı 17
Grafik 2.4.2. Enflasyon Hedeflemesi Yapan Gelişmekte Olan Ülkeler Politika Faiz Oranı 17
Grafik 2.4.3. Fed ve ECB Bilanço Büyüklükleri 18
Grafik 2.4.4. ABD Hazine Getirileri ve VIX 18
Grafik 2.4.5 ABD’de Kredi Gelişmeleri 19
Grafik 2.4.6. ABD Tüketici Kredisi Gelişmeleri 19
Grafik 2.5.1. TED ve OIS Spread 20
Grafik 2.5.2. iTraxx Gelişmeleri 20
Grafik 2.5.3. Credit Suisse Küresel Risk İştahı Endeksi 21
Grafik 2.5.4. VIX 21
3. ENFLASYON GELİŞMELER İ
Grafik 3.1.1. Yıllık TÜFE Enflasyonuna Katk ı 25
Grafik 3.1.2. Gruplar İtibar ıyla TÜFE 25
Grafik 3.1.3. Meyve Fiyatlar ı 26
Grafik 3.1.4. Meyve-Sebze İhracat Miktar Endeksi ve Yıllık Enflasyonu 26
Grafik 3.1.5. Gıda Fiyatlar ı 27
Grafik 3.1.6. Enerji Grubu Fiyatlar ı 28
Grafik 3.1.7. Gıda ve Enerji Dışı Mal ile Dayanıklı Tüketim Mallar ı Grubu Fiyatlar ı 28
Grafik 3.1.8. Giyim ve Ayakkabı Sektörü Yurt içi Tüketimi 28
Grafik 3.1.9. Giyim Eşyası
İhracat Miktar Endeksi 28Grafik 3.1.10. Hizmet Grubu Fiyatlar ı 30
Grafik 3.1.11. Hizmet Grubu Fiyatlar ı 30
Grafik 3.1.12. Akaryak ıt ve Ulaştırma Hizmetleri Fiyatlar ı 30
Grafik 3.1.13. Hizmet Sektörü Ciro Endeksi 30
Grafik 3.1.14. Temel Enflasyon Göstergeleri I ve I 31
Grafik 3.1.15. İmalat Sanayi Fiyatlar ı 31
Grafik 3.1.16. İthalat Birim Değer Endeksi 32
Grafik 3.1.17. Ortalama Birim Maliyet ve Döviz Kuru Sepeti 32
Grafik 3.2.1. 12 ve 24 Ay Sonrasındaki TÜFE Beklentileri 33
Grafik 3.2.2. Enflasyon Beklentileri Eğrisi 33
Grafik 3.2.3. Gelecek 12 Aylık TÜFE Enflasyon Beklentilerinin Dağılımı 33
Grafik 3.2.4. 12 Ay Sonrasındaki TÜFE Beklentisi 33
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 103/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
100 Enflasyon Raporu 2009-III
4. ARZ VE TALEP GELİŞMELER İ
Grafik 4.1.1. Dönemler İtibar ıyla GSYİH Yıllık Büyüme Oranı 40
Grafik 4.1.2. GSYİH 40
Grafik 4.1.3. Üretim Yönünden Büyümeye Katk ı 40
Grafik 4.1.4. Harcama Yönünden Büyümeye Katk ı 40
Grafik 4.1.5. Özel Tüketim Harcamalar ı 41
Grafik 4.1.6. Özel Yatır ım Harcamalar ı 41
Grafik 4.1.7. Tüketim Mallar ı Üretim Endeksi 41
Grafik 4.1.8. Tüketim Mallar ı İthalat Miktar Endeksi 41
Grafik 4.1.9. Toplulaştır ılmış Tüketim Endeksi ve Özel Tüketim Harcamalar ı 42
Grafik 4.1.10. Sermaye Mallar ı Üretim Endeksi 42
Grafik 4.1.11. Sermaye Mallar ı İthalat Miktar Endeksi 42
Grafik 4.1.12. Toplulaştır ılmış Yatır ım Endeksi ve Makine-Teçhizat Yatır ımlar ı 43
Grafik 4.1.13. Toplam Nihai Yurt İçi Talep 43Grafik 4.2.1. İhracat, İthalat ve Net İhracatın Büyümeye Katk ısı 44
Grafik 4.2.2. Mal ve Hizmet İhracat ve İthalatı 44
Grafik 4.2.3. İhracat Miktar Endeksi 45
Grafik 4.2.4. Mal ve Hizmet İhracatı 45
Grafik 4.2.5. Tekstil İhracat Miktar Endeksi 46
Grafik 4.2.6. Giyim İhracat Miktar Endeksi 46
Grafik 4.2.7. Makine-Teçhizat İhracat Miktar Endeksi 46
Grafik 4.2.8. Kara Taşıtlar ı İhracat Miktar Endeksi 46
Grafik 4.2.9. İhracat Siparişleri ve Gelecek Üç Ay Beklentisi 48
Grafik 4.2.10. İthalat Miktar Endeksi 48
Grafik 4.2.11. Mal ve Hizmet İthalatı 48
Grafik 4.2.12. İthalat Miktar Endeksi Sektörel Büyüme Oranlar ı 49
Grafik 4.2.13. İhracat ve İthalat Büyüme Oranlar ı 50
Grafik 4.3.1. Sanayi Üretim Endeksi 51Grafik 4.3.2. İYA Mamul Mal Stok Miktar ı (Normal Üstü-Normal Altı, Yüzde) ve Stok Düzeyi 52
Grafik 4.3.3. PMI Nihai Ürün Stoku ve Stok Düzeyi 52
Grafik 4.3.4. Çıktı Açığı 52
Grafik 4.4.1. Tar ım-Dışı İşsiz Sayısındaki Değişimin Kompozisyonu 53
Grafik 4.4.2. Tar ım-Dışı İstihdam 54
Grafik 4.4.3. Tar ım-Dışı İşsizlik Oranı 54
Grafik 4.4.4. Tar ım-Dışı İstihdam 54
Grafik 4.4.5. Sanayi İstihdamı 54
Grafik 4.4.6. İnşaat İstihdamı 55
Grafik 4.4.7. Hizmetler İstihdamı 55
Grafik 4.4.8. İşsizlik Sigortasına Yapılan Başvurular 55
Grafik 4.4.9. İmalat Sanayi Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri 56
Grafik 4.4.10. Ticaret-Hizmet Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri 56Grafik 4.4.11. Bina İnşaatı Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri 56
Grafik 4.4.12. Bina-Dışı İnşaat Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri 56
Grafik 4.4.13. Tar ım-Dışı Sektörde Katma Değer ve İstihdam 57
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 104/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Enflasyon Raporu 2009-III 101
5. FİNANSAL PİYASALAR VE FİNANSAL ARACILIK
Grafik 5.1.1. Gelişmekte olan Ülkelerde Politika Faiz Oranlar ının Değişimi veFaiz Oranı – Risk Primi İlişkisi
60
Grafik 5.1.2. Risk Primi Göstergeleri 61
Grafik 5.1.3. Faiz Oranlar ındaki Gelişmeler 62
Grafik 5.1.4. Getiri Eğrileri ve Ticari Kredilerde Sık ılık Göstergeleri 62
Grafik 5.1.5 DİBS Getirilerinden Elde Edilen Orta Vadeli Reel Faizler ve
Ticari Kredilerde Sık ılık Göstergeleri
63
Grafik 5.1.6. Para Tabanı Yıllık Reel Büyümesi 64
Grafik 5.1.7. Döviz Kuru Gelişmeleri 64
Grafik 5.1.8. Fazla TL Likiditesi 65
Grafik 5.2.1. Reel Sektöre Açılan Krediler / GSYİH 66
Grafik 5.2.2. Tüketici Kredileri Alt Kalemleri 67
Grafik 5.2.3. Kredi Faizleri 68
Grafik 5.2.4. İşletmelere Verilen Kredi Talebini Etkileyen Faktörler 68
Grafik 5.2.5. İşletmelere Verilen Kredi Arzını Etkileyen Faktörler 69
Grafik 5.2.6. Kredi ve Mevduat Faiz Farklar ı 70
6. KAMU MALİYESİ
Grafik 6.1. Genel Devlet Borçluluğu 76
Grafik 6.1.1. Reel Vergi Gelirleri 79
Grafik 6.1.2. Faiz Dışı Fazla 80
Grafik 6.2.1. Kamu Borç Stoku Göstergeleri 81
Grafik 6.2.2. Merkezi Yönetim Borç Stokunun Yapısı 82
Grafik 6.2.3. İç ve Dış Piyasalardan Gerçekleştirilen Borçlanmanın Vadesi 83
7. ORTA VADELİ ÖNGÖRÜLER
Grafik 7.1.1. 2009 Yılına İlişkin Büyüme Tahminleri 92
Grafik 7.1.2. 2010 Yılına İlişkin Büyüme Tahminleri 93
Grafik 7.2.1. Enflasyon ve Çıktı Açığı Tahminleri 94
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 105/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
102 Enflasyon Raporu 2009-III
TABLOLAR
2. ULUSLARARASI EKONOMİK GELİŞMELER
Tablo 2.1.1. Yıllık Büyüme Tahminleri 13
3. ENFLASYON GELİŞMELER İ
Tablo 3.1.1. Dayanıklı Tüketim Mallar ı Grubu Fiyatlar ı 29
Tablo 3.1.2. Mal ve Hizmet Grubu Fiyatlar ı 31
4. ARZ VE TALEP GELİŞMELER İ
Tablo 4.2.1. Consensus Forecasts 45
5. FİNANSAL PİYASALAR VE FİNANSAL ARACILIK
Tablo 5.2.1. Tasfiye Olunacak Alacaklar 70
6. KAMU MALİYESİ
Tablo 6.1. Kamu Kesimi Bütçe Dengesi 75
Tablo 6.1.1. Merkezi Yönetim Bütçe Büyüklükleri 77
Tablo 6.1.2. Faiz Dışı Harcamalar 78
Tablo 6.1.3. Genel Bütçe Gelirleri 79
7. ORTA VADELİ ÖNGÖRÜLER
Tablo 7.1.1. Nisan 2009 Enflasyon Raporunda Sunulan Varsayımlardaki Güncellemeler 89
8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III
http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 106/106
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
KISALTMALAR
AB Avrupa BirliğiABD Amerika Birleşik Devletleri
CDS Kredi İflas Takası
DİBS Devlet İç Borçlanma Senedi
ECB Avrupa Merkez Bankası
EMBI Yükselen Piyasalar Tahvil Endeksi
Fed Amerikan Merkez Bankası
GOÜ Gelişmekte Olan Ülkeler
GSYİH Gayri Safi Yurt İçi Hasıla
HICP Uyumlulaştır ılmış Tüketici Fiyat Endeksi
IEA Uluslararası Enerji Ajansı
IMF Uluslararası Para FonuİMKB İstanbul Menkul K ıymetler Borsası
İŞKUR Türkiye İş Kurumu
KDV Katma Değer Vergisi
KEP Katılım Öncesi Ekonomi Program
KOBİ Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler
K İT Kamu İktisadi Teşekkülleri
OECD Uluslararası İş birliği ve Kalk ınma Teşkilatı
OPEC Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü
ÖTV Özel Tüketim Vergisi
PMI Satın alma Yöneticileri Endeksi
TARP Sorunlu Varlıklar ı Rahatlatma Programı
TCMB Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
TÜFE Tüketici Fiyat Endeksi
TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu
TL Türk lirası