Soma Maden İşçilerinin Sesi Sayı 1

8
Soma Maden İşçilerinin Sesi 2 3 6 İş kazası davasını geri çekmediği için alan maden işçisi Ferdi Köse: İmbat Madencilik’te çok oluyor bu tür olaylar Üreten ve yöneten maden işçileri olacak Başlangıç Özel Sayısı 1 Ağustos 2014 [email protected] Murat Mert: DİSK’e üye olmaktaki nedenim, daha sağlıklı, daha güvenilir or- tamlarda çalışmayı bana garan edebileceğine inanmam. Taner Yıldırım: Eski sen- dikamız haklarımızı savun- madı. Köle gibi kullanıldık. Bizim de güvenli çalışma- ya, düzenli maaşa, insanca yaşamaya hakkımız var. Hamza Gezekli: İşçile- rin tümünün yöneme kalımı için birbirini de- netleyen komitelerin ol- ması çok manklı olduğu için DİSK’i seçm. 4’te Şili’de 2010 yılında gerçekleşen gö- çükte 69 gün boyunca yaşam oda- sı sayesinde hayaa kalan maden- ciler Türkiye’ye gelerek Soma’da maden işçileriyle ve yakınlarıyla konuştu, 13 Mayıs’ta yaşanan kat - liam hakkında bilgi aldı. Şilili ma- dencilere, biz de bir rsanı bulup sorularımızı yönelk. 8’de Türkiye Maden-İş’ten istifalar artıyor! Y eraltı Maden İş Sendikası Genel Başkanı ve Dev Maden Sen Onursal Genel Başkanı Çetin Uygur: Soma’da yürütülen komite ve konsey örgütlemeleri çalışması son derece umut vericidir. S omalı maden işçileri üretirken yönetebilmeyi şimdilik hayal ediyor olabilirler ancak bu hayalin hakikate düşmüş dayanakları olmadığını hiç kimse söyleyemez. 7’de Şilili madencileri Türkiye’de duydukları dehşete düşürdü Maden işçileri, söz, yetki, karar sahibi olmak için komite ve konseylerde örgütleniyor. Soma Maden İşçileri Meclisi kuruluyor Soma Eynez’de 13 Mayıs 2014’te eşi Gazi Osman Sümer’i kaybeden Selda Sümer: Patron kadar sendikalar da suçlu!

description

Soma Maden İşçilerinin Sesi

Transcript of Soma Maden İşçilerinin Sesi Sayı 1

Page 1: Soma Maden İşçilerinin Sesi Sayı 1

Soma Maden İşçilerinin Sesi

Soma Maden İşçilerinin Sesi2 3 6 İş kazası davasını geri çekmediği için

atılan maden işçisi Ferdi Köse: İmbat Madencilik’te çok oluyor bu tür olaylar

Üreten ve yöneten maden işçileri olacak

Başlangıç Özel Sayısı 1 ∏ Ağustos 2014 [email protected]

Murat Mert: DİSK’e üye olmaktaki nedenim, daha sağlıklı, daha güvenilir or-tamlarda çalışmayı bana garanti edebileceğine inanmam.

Taner Yıldırım: Eski sen-dikamız haklarımızı savun-madı. Köle gibi kullanıldık. Bizim de güvenli çalışma-ya, düzenli maaşa, insanca yaşamaya hakkımız var.

Hamza Gezekli: İşçile-rin tümünün yönetime katılımı için birbirini de-netleyen komitelerin ol-ması çok mantıklı olduğu için DİSK’i seçtim. 4’te

Şili’de 2010 yılında gerçekleşen gö-çükte 69 gün boyunca yaşam oda-sı sayesinde hayatta kalan maden-ciler Türkiye’ye gelerek Soma’da maden işçileriyle ve yakınlarıyla konuştu, 13 Mayıs’ta yaşanan kat-liam hakkında bilgi aldı. Şilili ma-dencilere, biz de bir fırsatını bulup sorularımızı yönelttik. 8’de

Türkiye Maden-İş’ten istifalar artıyor!

Yeraltı Maden İş Sendikası Genel Başkanı ve Dev Maden Sen Onursal Genel

Başkanı Çetin Uygur: Soma’da yürütülen komite ve konsey örgütlemeleri çalışması son derece umut vericidir.

Somalı maden işçileri üretirken yönetebilmeyi şimdilik hayal ediyor

olabilirler ancak bu hayalin hakikate düşmüş dayanakları olmadığını hiç kimse söyleyemez. 7’de

Şilili madencileri Türkiye’de duydukları dehşete düşürdü

Maden işçileri, söz, yetki, karar sahibi olmak için komite ve konseylerde örgütleniyor. Soma Maden İşçileri Meclisi kuruluyor

Soma Eynez’de 13 Mayıs 2014’te eşi Gazi Osman Sümer’i kaybeden Selda Sümer: Patron kadar sendikalar da suçlu!

Page 2: Soma Maden İşçilerinin Sesi Sayı 1

Selda Sümer, eşini 13 Mayıs’ta kaybettikten sonra 9 yaşındaki Özgür ile 4 yaşındaki Oğuzhan’ın

sorumluluğunu tek başına yüklenmek zorunda kaldı. Bir taraftan da verilen söz ve vaatlere kanmayarak, eşinin

ölümünden sorumlu tut-tuklarından hesap

sormaya başladı. Eylemlere katıldı,

tartaklandı, biber gazına maruz kaldı, tehdit edildi, gazetelerde haberleri ya-yımlandı.

Eşi Gazi Osman Sümer’in fotoğraf-larıyla süslü evinde buluştuğumuzda, aldığı tehditlere karşın Selda Sümer’in gözlerinin içinde hiçbir korku belirtisi yoktu. Konuşmaya çekinmedi. Katliam-la ilgili ilk sözü, ocakta felaketin ‘geliyo-rum’ dediği; ancak eşinin şikâyetlerinin dikkate alınmadığı oldu.

Soma Maden İşletmeleri sahibi ve yöneticilerinin, Türkiye Maden-İş yö-neticilerinin, denetçilerin, Enerji ve Ça-lışma Bakanlığı’nın Eynez’de yaşanan katliamın sorumlusu olduğunu söyle-yen Sümer, şöyle devam etti: “Bu kadar insanın çalıştığı bir yerde, bu ne tedbir-sizlik, bu ne önemsizlik, acımasızlık! İn-sanların canını hiçe saydılar!

Eşim anlatırdı, denetlemeciler ka-pının önünden bakıp çıkarmış. Sen-dikadan da şikâyetçiyim. İnşallah

vicdanları onları bırakmaz. Olay olduğu gün gururla çıkıp istifa

ettiğini açıklıyor. Onur, gurur-muş gibi bunu söylüyor. Her ay 50 TL aidat kesmesini bi-liyorsun. Sen neden sahip çıkmıyorsun? Sülük bunlar. Sömürdüler, sömürdüler, bizim eşlerimiz öldü. İşve-

ren kadar, sendika da so-rumlu bu yaşananlardan. Sendika ‘bizim maden’

diyor, ‘benim işçim’ de-miyor. Bunların hepsini madene

kapayıp, üstünü örtmek lazım. Bizim

kocalarımızı çıkaran oldu, bunları çıka-ran olmasın. Her biri için 301 kere mü-ebbet istiyorum. ”

‘BANA NE YAPABİLİRLER Kİ…’Kısa bir soluklanmadan sonra, ses-siz kalmadığı, eylemlere katıldığı için ‘çevreden tehdit aldığını’ (malum çev-reyi ısrarlarımıza karşın açıklıkla ifade etmiyor) da kaydeden Selda Sümer, “Bana ne yapabilirler ki... Ben zaten eşimi, canımı kaybetmişim. Ben acı-nın en büyüğünü yaşamışım. Korku-nun en büyüğünü yaşamışım. Dehşe-tin, vahşetin en büyüğünü görmüşüm. Kırkağaç gibi yerde insanları üst üste yığmışlar, onu görmüşüm. Daha ne olabilir ki… Yalanın en büyüğünü gör-müşüm. Hastane önünde oyalamalar, kandırmalar, ‘Yaşıyorlar, tamam şimdi çıkaracaklar’ falan, tüm bunları gör-müşüm. Daha ne olabilir ya!” diyerek tepkisini dile getirdi.

‘BİR AYAKKABISI VARDI’“Bundan kötüsü var mı?” sorusuyla devam eden Selda Sümer’in “Bu kadar insan öldü, bu Soma yıkılır dedim. Bu kişilerin yanına kalmaz dedim. Fakiriz ya hâlâ üstünü örtmeye çalışıyorlar. Bir tane zenginin çocuğu ölsün, görün nasıl oluyor!” dedikten sonra gözleri doldu, “Eşimin sadece bir ayakkabısı vardı. Onu gördüm, boyamış. Ben onu gördükten sonra daha ne yapabilirler” diyerek ağlamaya başladı ve daha fazla konuşamadı, röportajı bitirmek zorun-da kaldık.

Patronlar kadar sendika da suçluEşini kaybeden Selda Sümer: “İşveren kadar, sendika da sorumlu bu yaşananlardan. Sendika ‘bizim maden’ diyor, ‘benim işçim’ demiyor”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-kanı Faruk Çelik, “4 ay önceki rutin denetimde bir sıkıntı gözükmüyor.

Mevzuata aykırılık bulunmuyor” dedi. Aynı gün Soma Kömür İş-

letmeleri AŞ patlamaya ilişkin bir açıklama yayımlayarak “madende gerekli tüm önlemlerin alındığını”

savundu.

Kazadan 3 gün sonra düzenlenen basın toplantısında konuşan Soma

Holding patronu Alp Gürkan, “Taşe-ron işçi çalıştırmıyoruz, çalıştırma-

dık” dedi.

Başbakan Erdoğan: Maaşlar tam şekilde eksiksiz ödenecek. Şartlar

düzelene kadar gerekirse 7-8 ay devlet maaşları ödeyecek. Maaşlar

en az 2000 TL olacak. 5-6 maaş ikramiye verilecek.

Soma’da 6 yıldan bu yana vardi-ya amiri olarak görev yapan Maden

Mühendisi Yasin Kurnaz “Ekip başı olarak adlandırılan kişiler şirkette

işçi temin eden taşeronlardır. İşçiler bu ekip başlarına bağlı çalışırlar.

Ancak resmi kayıtlar üzerinde yapılacak bir incelemede bu durum

tespit edilemez” dedi.

İşçilere daha ilk ay maaşları an-cak eylemleri neticesinde ödendi.

Üstelik bu ücretler de eksik ödendi. Mücbir sebepten yeraltına inme-

yen işçilere, bu sebep görmezden gelinerek yerüstü mesaisi yatırıldı.

Ortalama bin 200 TL ücret alan işçilere ikramiye verilmedi.

2

YALAN

YALAN

YALAN

DOĞRU

DOĞRU

DOĞRU

Maden yönetiminin, üretimi yavaşlatmamak için zehirli gazı

önceden haber veren sensörleri devre dışı bıraktığı ortaya çıktı. Kat-

liamın ardından şüpheli sıfatıyla ifade veren Maden Mühendisi

Saltuk Alp Demir’in olay anında karbon monoksit oranının yükseldi-ğini ve yangın çıkan bölgede yangın

sensörünün olmadığını söylediği öğrenildi. Öte yandan facia anında

panolar arası iletişimi sağlayacak uyumlu telefonların bulunmaması

gibi hayati önem taşıyan birçok eksiklik, facianın ardından Soma

Madencilik’e ait tüm ocaklarda tes-pit edildi. Ocakların tümü kapatıldı.

Soma Maden İşçilerinin SesiAğustos 2014

Page 3: Soma Maden İşçilerinin Sesi Sayı 1

3Ağustos 2014

Soma Maden İşçilerinin Sesi

Soma Maden İşçileri Meclisi Gi-rişimi çalışanlarından işçilere

çağrı: “Türk-İş’e güvenmediğinizi biliyo-

ruz. Yıllarca patronla işbirliği yapa-rak sizin kanınızı emdi. Ancak göm-lek değiştirir gibi DİSK’e geçin, DİSK masaya yumruğunu vurur, sizin hak-kınızı korur demiyoruz. Kim böyle bir şey söylerse yalan söylüyordur.

Üye olduğunuz sendikadan mem-nun değilseniz, yaşadıklarınızdan artık gına geldiyse artık kendi bina-nızı inşa etmek zorundasınız. Daha gerçekçi, daha sağlıklı ve bir daha çökmemek üzere tamamen kendi emeğinizle yeni bir bina inşa etmek zorundasınız. Biz bunun için burada-yız. DİSK Dev Maden Sen, Soma’nın en güzel yerinde boş bir arsa gibi… Bir tarafta çökmek üzere olan, her tarafı irin kokan, çökerse altında ka-lacağınız bir Türkiye Maden-İş var. Bir tarafta da kendiniz yapacağınız yepyeni bir bina Dev Maden Sen… Karar sizin.

Dev Maden Sen’i seçerseniz, üye olup bir kenara çekilmek yok. Ala-caksınız kazma küreği boş bir arsa gibi olan bu sendikanın binasını inşa etmek için hep birlikte temelini kaza-cağız, hep birlikte statik hesaplarını

belirleyeceğiz, kolon sayısını belirle-yeceğiz. Duvarını, oda sayısını, camı-nı çerçevesini hep birlikte işçiler ola-rak belirleyeceğiz. İçindeki eşyasına kadar işçilerin karar verdiği biçimde gerçekleşecek. Yani işyerlerimizde, köylerimizde birim birim örgütlene-ceğiz. Kendi içimizden bizim hak ve çıkarlarımızı savunacağına inandı-ğımız arkadaşlardan komitelerimi-zi kuracağız. Dışarıdan asla kimse müdahale edemeyecek. Sonra her mahallenin, köyün, iş yeri biriminin, ekibin temsil edildiği Soma Maden İşçileri Meclisi kuracağız. Tamamen maden işçilerinin iradesiyle oluşan! İşte o zaman kendi sendikamızda söz yetki karar sahibi olacağız. O zaman temsilciyi, delegeyi, yöneti-ciyi sendika ata-yamaz, işveren belirleyemez, sen belirler-sin. Aranızdan seçilen yöne-tici arkadaşları-nızı geri çağırma yetkisi de sizin mecli-sinizin elinde olacak. Asla yalnız yürümeyeceğiz, kararları tartışarak alacağız. Birbirimizi ikna ederek. Söz, yetki, karar çalışanlara diyoruz, kendi bulunduğun yerde ör-gütünde söz karar sahibi ol. Bunlar yaşanmış şeyler.

İşte o zaman 13 Mayıs’a dön-meyiz. O zaman gerçek önlemlerin alınmasında söz sahibi oluruz. O zaman nasıl toplusözleşme imzala-nacak, bunun kararını biz veririz. O zaman işveren kafasına estiği gibi iş-çileri kapı önüne koyamaz. O zaman işveren aramıza nifak tohumları so-kup bizleri bölüp parçalayamaz.”

Soma’da Eynez katliamı gibi bir olayın yaşanmaması için işlet-melerde ve sendikalarda işçilerin

söz, yetki, karar sahibi olması bilinciyle örgütlenme çalışması yürüten Soma Maden İşçileri Meclisi Girişimi, mayıs ayından bu yana çalışmalarını kesinti-

siz bir biçimde sürdürüyor. Şimdiye kadar 100’ün

üzerinde köy gezildi ve 4 bin civarın-

da işçiyle bire-bir görüşmeler gerçekleştirildi. İlçelerde, belde-

lerde hemen her gün öncü işçilerin

organize ettiği top-lantılara katılım sağlan-

dı. Soma Maden İşçileri Meclisi Giri-

şimi temel hedef ve önceliğini işçilerin sendikal örgütlülük alanı içerisinde söz, yetki ve karar hakkına mutlak bir biçimde sahip olması olarak tanımlıyor. Soma’da yaşanan cinayetin öncesinde mevcut olan sendikal yapının iflas et-tiği açıkça ortada. Bu hali ile bugün için yeni bir mücadele mevzii olarak tanımlanabilecek DİSK Maden Sen, iş-çiler için önemli olanaklar barındırıyor. Soma Maden İşçileri Meclisi Girişimi işte tam da bu noktada kendisini DİSK Maden Sen çalışmaları ile bir bütün olarak görüyor ve Maden Sen çalışma-larının gerçekçi bir taban örgütlülüğü

ve söz-yetki-karar hakkı ekseninde yü-rütülebilmesinin ve ilerleyebilmesinin en temel güvencesi olarak tanımlıyor.

ÇALIŞMA MEYVELERİNİ VERDİKonsey ve komiteler üzerinden örgüt-lenerek işçilerin söz, yetki, karar sahi-bi olmalarını sağlamayı amaçlayan bu çaba işçilerde karşılığını da buluyor. Çalışmalar Soma’da kısa sürede sonuç vermeye başladı. Kınık, Savaştepe, Sa-rıbeyler, Kırkağaç, Cenkyeri, Avdan, Akhisar, Bergama, Gelenbe ve Soma Merkez Mahalle’de işçi konsey ve ko-mitelerinin ilk adımları atıldı. Konsey ve komitelerin ilk adımlarının atıldığı hemen her bölgede DİSK’e geçişlerin de diğer bölgelere oranla daha yaygın ve yoğun olduğu da gözlemleniyor.

Temmuz ayı başında komitelerini kurmaya başlayan işçiler Soma Öğret-men Evi’nde, biraraya geldi. Toplantıda eylem ve etkinlikler tartışıldı. Örgüt-lenme konusundaki sıkıntıların aşıl-ması için işçilerin hepsinin çalışmalara aktif katılması gerektiği bildirildi. Bilgi eksikliklerin giderilmesi için eğitim ça-lışmaları yapılması konusu üzerinde duruldu. İşçilerin söz, yetki, karar sa-hibi olacağı komite, konsey örgütlen-melerini gözden geçirip Soma Maden İşçileri Meclisi’ni kurmak üzere çalış-maların yoğunlaştırılması kararı alındı. Bütün bu veriler Soma Maden İşçileri Meclisi’nin kurulması için son aşamaya gelindiğine işaret ediyor.

Soma Maden İşçileri Meclisi için geri sayım başladı

Yepyeni bir bina kuruluyor

Soma’da yaşanan iş cinayetinin ardından maden işçileri, yeni katliamlara geçit vermemek ve sendikalarda söz, yetki,karar sahibi olmak için komite ve konseyler üzerinden örgütleniyor

İletişim için0 535 231 13 570 544 631 95 12

[email protected]

Page 4: Soma Maden İşçilerinin Sesi Sayı 1

4 Ağustos 2014

Soma Maden İşçilerinin Sesi

Türkiye Maden-İş’ten istifalar artıyor!

İmbat Madencilik ve Soma Kömürcülük İşletmeleri’nde çalışan yüzlerce işçi Türk-İş’e bağlı Türkiye Maden-İş Sendikası’ndan istifa ederek DİSK Dev Maden Sen’e üye oluyor

Barış Zümrütler: Sağlıklı çalış-ma şartlarında çalışmak istiyo-rum. Ücretlerimizin yükseltil-mesini istiyorum. Dev Maden Sen’e işçilerin yanında yer alacağına ikna olduğum için üye oldum.

Aydın Tepe: Bugüne kadar diğer sendikadan hiçbir şey almadık. Bizi 12 bin sağmal inek gibi kullandı-lar. Toplusözleşmelerle ne haklar aldığımızı hâlâ bilmiyoruz. Çocuk sayısı için, yemek için devletten ne kesiliyor? Toplusözleşmede ne kadar gösteriliyor, bize ne veriliyor bil-miyoruz. Her bir şeyi açık açık bize söyleyen, açıklayan sendika istedi-ğim için DİSK’i seçtim.

Taner Yıldırım: Eski sendikamız bizim haklarımızı savunmadı. Köle gibi kullanıldık. Taşeronluk sistemine karşı hızlı bir şekilde adım atılması lazım. Taşeronlaş-mayı istemediğimizden DİSK’i tercih ediyoruz. Bizim de güvenli çalışmaya, düzenli maaşa, yani insanca yaşamaya hakkımız var.

Ali Soyer: Madenlerde daha iyi çalış-ma şartları, daha iyi maaşlar alabil-mek ve sosyal haklarımızın korunma-sı için DİSK’e üye oldum. Daha önce üye olduğum sendikaya sorunlarımızı anlatmaya korkardık, çünkü işverene bildiriliyordu. Soma’da madenciler olarak özellikle tehlikeli çok tehlikeli olan ve başka ülkelerde yasaklanan kara tunba sisteminin uygulanmasını istemiyoruz.

Page 5: Soma Maden İşçilerinin Sesi Sayı 1

5Ağustos 2014

Soma Maden İşçilerinin Sesi

Türkiye Maden-İş’ten istifalar artıyor!Dev Maden Sen’e üye olan işçiler,

kendilerini DİSK’te birleştirenin, ‘hak ve çıkarları için yaptıkları mücadelede

güvenecekleri bir örgüte ihtiyaç duymaları ve geçmiş sendikal

deneyime duydukları güvensizlik’ olduğunu söylüyor

Tahir Çetin: Zonguldak’ta 263 maden işçisi öldü, Balıkesir’de 17 maden işçisi öldü, kimse bir şey yapmadı, bu yüzden Soma’da 301 maden işçisi öldü. Haklarımızın daha iyi aranması için bizim dağınık değil, birlik içinde olmamız lazım. Bunu DİSK’in sağlaya-cağını bildiğim için DİSK üyesi oldum. Bütün arkadaşlarımıza toplusözleşme imzalanacağı zaman ne istediğinin sorulmasını, bizim isteklerimiz doğ-rultusunda karar verilmesini istediğim için artık DİSK’e üyeyim.

Salih Tuzluca: Bugüne kadar hep sağ olan sendikalar olsun dedik, maden faciasında hiçbiri gözükmedi. Onun için değiştirdim. DİSK haksızlığa uğ-radığımızda arkamızda durur, dedim. Maden işçisi hak, adalet istiyor, sen-dika yönetiminde sağlamlık istiyor.

Murat Mert: DİSK’e üye olmaktaki birinci nedenim eşitçe, hakça, öz-gürce, daha sağlıklı, daha güvenilir ortamlarda çalışmayı bana garanti edebileceğine inanmam. İkinci nede-nim de hakkımızı, hukukumuzu daha iyi arayabilecek sendika olduğu için. Maden işçileri olarak iş güvenliğinin Avrupa standartlarında olduğu, in-sancıl, yaşanabilir, çalışılabilir çalışma düzeni istiyoruz.

Abdulrahman Eliş: Sendika işçiyi temsil eden, işçinin hakkını savunan örgüt değil mi? Biz bunu Maden-İş’te görmedik. DİSK bizim haklarımızı sa-vunur. Birlikte haklarımızı alacağımızı düşünüyorum, çünkü DİSK’in tarihi-ni biliyorum. Her zaman her yerde DİSK’in işçinin sesi olacağını düşünü-yorum. Kamu işçisi gibi haklara sahip olmamızı istiyorum.

Hamza Gezekli: DİSK’te yöneticilerin büyük rakamlar almaması, sendikayı işçilerin yönetmesi, işçilerin tümünün yönetime katılımı için birbirini denet-leyen komitelerin olması, bu komite-lerin yönetimi belirlemesi çok mantıklı ve uyumlu olduğu için DİSK’i seçtim. Türk-İş bizi masada sattı, DİSK sağlam sendikadır, satmaz.

Nihat Çelik: Sırtımı dayayabilece-ğim bir kuvvete ihtiyaç duyduğum için DİSK’i seçtim. Benim arkamda dursun yeter, ben kendi mücade-lemi yaparım. Beni öbür sendika gibi yarı yolda bırakmayacağına, yolumu göstereceğine eminim.

Page 6: Soma Maden İşçilerinin Sesi Sayı 1

Ağustos 2014

Soma Maden İşçilerinin Sesi

Ferdi Köse, Soma katliamının yaşandığı Eynez bölgesinde faali-yet gösteren İmbat Madencilik’te

malzeme indirme işiyle görevliydi. Bir yıl önce kaza geçirdi. Parmağı

koptu. Parmağının kopmasının ardından tazminat almak ve kendi-

sine maluliyet aylığı bağlanması için mahkemeye başvurdu.

Köse’nin verdiği bilgilere göre, İmbat Madencilik yöneticileri dava

açtığını duyunca Köse’yi yönetim binasına çağırdı. Davadan vazgeç-

mesini istedi. “Madenlerde en pis işlerden biri malzeme çekme, indirme bölümüdür. Bu bölümde çok kaza olur. En küçük kazada ya ayak ya el parmağı gider. Soma’da şöyle bir gezin, birçok madencinin parmağı kopuktur. Ancak işten çı-

karılacağından korktuğundan işçiler dava açmaz” diyen Köse, davasın-

dan vazgeçmedi. İmbat Madencilik yöneticilerinin davadan vazgeçmesi için Köse’ye bulunduğu ikazlar, giderek işten

atma tehdidi boyutuna geldi. Köse geri adım atmazken, sonunda SGK müfettişlerinin raporu ve savcılığın

iş kazasıyla ilgili raporu bu süre zarfında tamamlandı. Dava için gün

verildi, İmbat Madencilik’e mahke-meden celp gitti. Celbi alan şirketin

buna karşılığı ise, Köse’yi yeniden yönetim binasına çağırarak işten

çıkarmak oldu.Ferdi Köse, işsizlik maaşı alama-

yacak şekilde İş Kanunu’nun 22’nci maddesinden 3 ay önce işten çıka-

rıldı. Köse, “İmbat Madencilik’te çok oluyor bu tür olaylar. Benim

amcaoğlunun da parmağı koptu. O da mahkemesinden vazgeçme-diği için benim gibi işten çıkarıldı.

Dava açanlar işten çıkarılıyor” diye konuştu.

Patronlar gerekli işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini almadık-ları, bu önlemleri maliyet olarak

gördükleri, işçinin can güvenliğinden çok kendi kârlarını düşündükleri için iş kazalarıyla sık sık karşılaşıyoruz. Peki ne yapmalıyız? Yanıtlar aşağıda...

İş kazası nedir?İSG Kanunu’na göre “iş kazası” tanımı:

İşyerinde ve işin yürütümü nedeniy-le meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücudun bütünlüğünü ru-hen ya da bedenen özre uğratan olay.

5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Ge-nel Sağlık Sigortası Kanunu”na göre, İş kazasının tanımı:

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya göre-vi nedeniyle, sigor-talı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürüt-mekte olduğu iş veya çalışma konu-su nedeniyle işyeri dışında,

c) Bir işverene bağ-lı olarak çalışan sigorta-lının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gön-derilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) Emziren kadın sigortalının, çocu-ğuna süt vermek için ayrılan zamanlar-da,

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olay.

Bu kanuna göre, bir kazanın iş ka-zası sayılması için yukarıda sayılan du-rumlardan en az birinin gerçekleşmesi sonucunda sigortalının bedence veya ruhça arızaya uğraması gerekmekte.

İşçinin işiyle alakalı işyeri dışında başına bir kaza gelirse bu durum iş ka-zası sayılır mı?Eğer patron işçiyi herhangi bir iş için işyeri dışına göndermiş ve kaza o işin yapılması sırasında meydana gelmişse bu olay iş kazası olarak değerlendirile-bilir. İşçinin, servisiyle işe gelirken ya da işyerinden patronun emri doğrultu-

sunda işyeri dışındaki başka bir yere gi-derken yolda başına gelen herhangi bir kaza da iş kazası olarak değerlendirilir.

Rahatsızlık iş kazasından hemen sonra ortaya çıkmazsa ne yapılabilir?İşçinin olay anında hemen bir zarara uğraması şart değildir. Kaza anında bir belirti görülmeyebilir. Ancak sonradan ortaya çıkan bedeni ve ruhi rahatsız-lıkların kazaya bağlı olduğu doktor ra-poru ile tespit edilirse, üzerinden yıllar geçse bile, bu kaza da iş kazası olarak değerlendirilir.

İş kazası sayılması için işçinin illa si-gortalı olması gerekli midir?İş kazası geçiren sigortasız işçi bağlı bu-lunduğu SGK’ye yapılan bir başvuru ile sigortalı işçilerin yararlandıkları bütün haklardan faydalanabilir.

İş kazası olduğunda ilk ne yapılır?İş kazası olduğunda işveren hemen böl-gedeki savcılık, jandarma veya karako-la bilgi vermek zorundadır. Eğer patron bu görevini yapmıyorsa işçiler bu bildi-rimi yapmalıdır. Ardından kaza hemen, bir dilekçe ile SGK Bölge Müdürlüğü’ne bildirilir.

Olayın iş kazası olup olmadığına kim karar verir?SGK Bölge Müdürlüğü’ne başvurulduk-tan sonra SGK hemen olay yerine mü-fettişlerini göndermek zorundadır. Mü-

fettişlerin tuttuğu rapora göre olayın iş kazası olup olmadığına karar verilir.

Eğer olay iş kazası ise ne olur?Olay iş kazası ise, işçinin tedavisi yapılır. Tedavisi süresince geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Maluliyet durumu var-sa tespit edilir. Ve maluliyet durumu-nun yüzde 10’un üzerine çıkması ile maluliyet aylığı bağlanır.

İş kazası nedeniyle başka nerelere başvurulmalıdır?SGK Müdürlüğü’nün yanı sıra Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne de başvurmak gerekir. Bölge Çalışma Müdürlüğü ken-di müfettişlerini göndererek iş kazasını

ve tarafların kusur oranlarını tespit eder.

Müfettişlerin incelemesi esnasında işçiler nelere dik-kat etmelidir?Müfettişlerin kaza yeri incelemelerinde kazaya uğrayan işçi eğer orada olabilecek durumda ise mutlaka bulunmalıdır. Eğer kazazede işçi bulunamı-

yorsa olayı gören işçi arka-daşları mutlaka müfettişlere

bilgi vermelidir. Ayrıca müfettiş raporlarına kazayı gören işçiler

tanık olarak isimlerini yazdırmalıdır.

Özel hastaneye değil, devlet hasta-nesine gidilmeli!Patronlar genellikle iş kazası sonrasın-da, kazaya uğrayan işçi sigortasızsa, kazayı gizlemek için, kazazede işçiyi SGK’ye ait olmayan bir hastaneye gö-türmektedir. Çoğunlukla da özel hasta-neler tercih edilmektedir.

İşveren işçiyi işten çıkarabilir mi?Kaza sonrasında işçinin ne kadar isti-rahat edeceğine SGK hastaneleri karar verir. SGK tarafından verilen istirahat süresince işçinin işten atılması müm-kün değildir. İstirahat süresinin işçinin ihbar süresini 6 hafta geçmesi duru-munda ise işveren işçiyi ancak tazmi-natlarını vererek işten çıkartabilir.

İş kazası sonrasında işçi işverene karşı ne yapabilir?İşçinin iş mahkemelerine başvurarak maddi ve manevi tazminat davası aç-ması en uygun yoldur.

İş kazası sonrası yapılması gerekenler

İş kazası davasını geri çekmeyen madenci işten

çıkarıldı

6Soma Maden İşçilerinin SesiAğustos 2014

Page 7: Soma Maden İşçilerinin Sesi Sayı 1

Deneyimler gösteriyor ki ister sen-dika isterse de parti olsun, sınıf adına hareket etme iddiası bir süre sonra bürokratik bir anlayışın gelişmesine yol açıyor. Bu sorunun çözümü üzeri-ne düşünceleriniz neler?Sendika üyesi olan işçilerin, örgüt-lülüğün her aşamasında sendikasını denetleyen, kararlarını oluşturan ve bu kararları doğrudan hayata geçiren bir yapıya sahip olması ile sendikal bü-rokrasi söz konusu olamaz. Dolayısıyla işyerlerinde işçilerin üretim süreçle-rine göre oluşan işçi komiteleri ve bu komitelerin sözcülerinin oluşturduğu işçi konseylerinin kararlarıyla hayat bulan bir sendikal örgüt, genelde po-litik önderliğin yol göstericiliğinde po-litik arenaya da müdahalesinin yetkin-liğiyle gerçek anlamda bir sınıf örgütü kimliği kazanır.

Bu duruma somut bir örnek vermek gerekirse, Aşkale ve Yeni Çeltek maden işçileri, işyeri komite ve konsey örgütlü-lükleriyle aldıkları kararları sendikala-rıyla hayata geçirmişlerdir. Bu karar, işçi-lerin maden işletmesine el koyup, hem üretmelerini hem de yönetmelerini ve Bakanlar Kurulu’nun madeni kapatma kararını kaldırarak işçilerin örgütlülüğü olan sendikayı işverenin tanımasını ve işçilerin taleplerini uygulamasını sağla-yan bir karardır. Aşkale ve Yeni Çeltek’te 60-90 gün süren bu öz yönetim dene-

yimleri başarıya ulaşmıştır.

İşçilerin sendika üyesi olmaları ya da sarı sendikalardan diğer sendikala-ra geçiş yapmaları, sınıf ve kitle sen-dikacılığı açısından düşünüldüğünde sendikalarını kendilerinin yönetecek-leri anlamına gelir mi?İşçileri sistemin sömürü ağına hapse-den bir sendikadan sınıf sendikasına geçişi bürokratik bir mekanizmaya bağlı kalırsa, bu durum onların bir sınıf mücadelesine ve sınıf örgütüne sahip oldukları anlamını asla taşımaz.

Olması gereken, işçilerin örgütlen-mesinin daha başlangıç aşamasında “sınıf nedir?”, “sendika nedir?”, “sınıf mücadelesi nedir?” gibi ilk temel bil-gileri öğrenerek, sınıf örgütüne söz ve kararlarıyla dahilinin gerçekleşmesidir.

301 maden işçisinin katledildiği Soma’da açığa çıkan gerçekler ve bu katliamın sonrasında kesintisiz deği-şik işkollarında hâlâ devam eden iş cinayetleri karşısında maden işçileri-ne, gelecekleriyle ilgili doğru bilgi ve çözümlemeleri sağlayacak, başta işçi sağlığı ve iş güvenliği konuları olmak üzere yaşamları ve gelecekleri konu-sundaki her türlü kararlarını üretecek işçi komite ve konseyleri aracılığıyla işçilerin gerçek anlamda bir sınıf sendi-kası üyesi olmaları mümkün olacaktır.

Soma havzasında sınıflar mücadele-

sinde deneyim ve birikime sahip arka-daşlarımızla birlikte doğrudan maden işçilerinin yürüttükleri işçi komite ve konsey çalışmaları ile DİSK üyeliği ile ilgili çalışmalar birbirinden ayrı düşü-nülemez. Ancak DİSK üyeliği demek e-devlet şifresi sahibi olmak demek değildir. DİSK üyeliği; daha başlangıç adımında, işçi sınıfı, sınıf ve sendikal mücadelenin bilgileriyle donanmış ol-mak anlamını taşır.

Türkiye’de ve dünyada gelişen işyeri komite ve konseyleri deneyimleri üze-rine neler söyleyebilirsiniz?Türkiye’de maden işçileri 1969 yılında Alpagot’ta, 1975-1980 yılları arasında Aşkale ve Yeni Çeltek’te grevler, direniş-ler, işgaller ve ardından gelen işletmeye el koyma, üretim yapma ve kömürün satış organizasyonunu gerçekleştirdiler.

Komite, konsey örgütlenmeleri ve öz yönetim deneyimleri, dünyanın pek çok ülkesinde (1848 Devrimle-ri, 1871-Paris, 1917-1918 Petrograd, 1919-1920 Torino) tartışıldı, geliştirildi ve hayata geçirildi.

Bugün açısından işçi sınıfının, ne-redeyse sürekli bir ekonomik, sosyal ve politik kriz döngülerine gark edil-diğini söylemek abartılı olmayacaktır. Dolayısıyla, işçi sınıfının örgütlerinin can damarı olan komite-konsey-mec-lis-forum vb. yapılanmalara ihtiyacı

da neredeyse sürekli hale gelmiştir. Sendikaların üye sayılarını artırarak var olmalarını sağlamaya çalışmak ar-tık gerçekten de işçilerin, emekçilerin nezdinde de son derece abesle iştigal bir hal almıştır. Üye sayıları artmış an-cak söz ve karar sahipliğini kaybetmiş işçilerin güruhundan oluşan bir sendi-kal yapıya işçilerde itibar etmemekte-dirler.

Soma’da yürütülen komite ve kon-sey örgütlemeleri çalışması son derece umut vericidir. Maden işçileri üretirken yönetebilmeyi şimdilik hayal ediyor olabilirler ancak, bu hayalin hakikate dönüşme dayanaklarının olmadığını hiç kimse söyleyemez.

‘Komite, konsey çalışmalarıyla DİSK üyeliği ayrı düşünülemez’“Soma havzasında deneyim sahibi arkadaşlarımızla birlikte doğrudan maden işçilerinin yürüttükleri işçi komite ve konsey çalışmaları ile DİSK üyeliği ile ilgili çalışmalar birbirinden ayrı düşünülemez”

Soma Maden İşçilerinin Sesi7

Yeraltı Maden İş SendİkaSı Genel Başkanı ve dev Maden Sen OnurSal Genel Başkanı Çetİn uYGur:

Ağustos 2014

Page 8: Soma Maden İşçilerinin Sesi Sayı 1

8 Ağustos 2014

Soma Maden İşçilerinin Sesi

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda madenlerde yaşam odasının zo-

runlu olmasını içeren yasa maddesi önergesi AKP milletvekillerinin oyla-rıyla reddedilmeden birkaç hafta önce, Soma’ya Şili’den televizyonlardan tanı-dığımız misafirler geldi.

Gelen misafirler, Türkiye dâhil dün-yanın birçok ülkesinde günlerce haber bültenlerinde yer alan, Şili'de 5 Ağus-tos 2010'da San Jose Altın ve Bakır Madeni'nde yaşanan göçük olayının kahramanlarıydı: Madenden 33 arkada-şıyla birlikte sığındığı yaşam odası saye-sinde kurtulan Luis Urzula ve onları 69 gün sonra sağ salim yeryüzüne çıkaran maden mühendisi Rodrigo Reveco.

Şilili işçiler, Soma’da maden işçileriy-le ve yakınlarıyla konuştu, 13 Mayıs’ta yaşanan katliam hakkında bilgi aldı. Şi-lili madencilere, biz de bir fırsatını bu-lup sorularımızı yönelttik.

Soma’da işçilerle konuştunuz, izle-nimleriniz neler?Rodrigo Reveco: Soma’da yaşananlar çok önemli. Orada madencilerin yaşa-dığını biz de yaşadığımızdan, onları en iyi biz anlayabiliriz. Bize verilen bilgiler ışığında gerçekte ne olduğunu çok iyi anlayabiliyoruz. Uzman biri olarak şunu netlikle söyleyebilirim ki, güvenli çalış-ma için gerekli koşullar sağlanmamış.

Soma katliamının ardından Türkiye’de hükümetin başında yer alan kişi, ‘Bu madenciliğin fıtratında var’ dedi. Sizin memleketinizde de yöneti-

ciler böyle şeyler söyler mi? Luis Urzula: Gerekli önlemler sağlan-madığında kazanın yaşanması kaçı-nılmaz. Bunu tartışmak bile anlamsız. Teknik anlamda güvenlik önlemi olma-dığı gerçeği saklanamaz. Gerekli ön-lemler alınsaydı işçiler kurtulurdu.

‘TRAJEDİNİN EN ACI KISMI’Soma’da facianın yaşandığı Eynez Ocağı’nda yaşam odasının sökülmüş olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?Rodrigo Reveco: Trajedinin en acı kıs-mı. Bu işçileri ölüme sürüklemek de-mek. Yaşam odasının olmaması içeride kalanlara yaşama opsiyonu verilme-mesi anlamına geliyor. Basitçe söyle-mek gerekirse, Türkiye’de madenlerde durum hep bu şekildeyse korkarım daha pek çok işçi ölecek. Bu sadece an meselesi…

Sizce bu tür kazalardan hükümetler sorumlu mu?

Rodrigo Reveco: Hükümetin güvenlik önlemlerini yönlendirme sorumluluğu var. Kesinlikle sorumludur. Önemli olan burada sorumluluğun derecesini belir-lemek.

Nasıl belirlenmeli?Rodrigo Reveco: Bu belirleme Türkiye’de bağımsız, tarafsız, uluslara-rası denetleyiciler tarafından Uluslara-rası Çalışma Örgütü’nün (ILO) standart-larına uygun şekilde yapılmalı.

İşçiler daha çok işçinin ölmemesi için bundan sonra ne yapmalı?Rodrigo Reveco: Çin’de işçiler ma-denlere girmediler. Katılım ve birlik-telik o kadar çoktu ki şirketler made-ne girecek işçi bulamadılar. Sonunda madenlerde çalışma sistemini değiş-tirildi.

‘SENDİKA İŞVERENE ÇALIŞMIŞ’Soma’da işçi katliamının yaşandığı ocakta Türkiye Maden-İş Sendikası örgütlüydü, bilgi almışsınızdır, ne dü-şünüyorsunuz? Luis Urzula: Sendika işveren için çalış-maya başlamış. Devlet, çalışanlar ve sendikalar işçilerin daha iyi yaşamala-rını sağlamak için çalışmalı.

Şili’deki kazanın ardından dünyada birçok faaliyete katıldınız, amacınız ne?Luis Urzula: Biz, işçiler arasında ulus-lararası dayanışmayı güçlendirmeyi, daha iyi yaşam ve çalışma şartlarının sağlanmasını amaçlıyoruz.

Bunları bilelim!

Şilili madencileri Türkiye’de duydukları dehşete düşürdü

Sendika nedir? Neden sendikalı olmak gerekir?İşçilerin, çalışma yaşamına ilişkin sorunlarını çözmek, ortak çıkarlarını ve haklarını korumak, geliştirmek için kurdukları örgütlere sendika denir. Sendika, diline, dinine, rengine, siyasi görüşüne bakmaksızın bütün işçileri kapsayan bir kitle örgütüdür. Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlar uğruna birliğinin ifadesidir, işçilerin ekonomik ve demokratik örgütleridir. Sendika, sadece işçilerin örgütü olduğu için bir sınıf örgütüdür. Daha genel biçimde ifade edersek; sendika, işçinin birliğini etkin bir güce dönüştüren mekanizmalardır.

Sendikalı olursam ya da sendika değiştirirsem işten atılır mıyım?Sendikalı olmak anayasal bir haktır.1982 Anayasası’nın 51. maddesine ve 6356 Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın 17’nci maddesine göre; işçilerin “izin almaksızın” sendikalara üye olma ve istifa etme hakları vardır. İşçinin bu hakkını kullanmasına karşı çıkmak suç teşkil eder. Anayasal haklardan olan sendikal faaliyetlerin tümü 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 118’inci maddesi ile korunmaktadır. Bu maddenin ilgili hükmü şöyledir: (1) Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (BU CEZALAR PARA CEZASINA ÇEVRİLEMEZ, TECİL EDİLEMEZ)

Sendika üyeliği için para ödeyecek miyim?Sendika üyesi olmak için eskiden notere gitmek gerekiyordu ve en az 50 TL ödemek gerekiyordu. Bugün ise 2 liraya e-devlet şifresi alarak sendikaya üye olabilirsiniz. Eğer şifrenizi kaybettiyseniz 4 liraya yenisini alabilirsiniz.Herhangi bir PTT şubesinden e-devlet şifrenizi alabilir ve sendika üyeliği dahil birçok resmi işlemlerinizi internet kanalından yapabilirsiniz.Şifrenizi alınca turkiye.gov.tr adresinden “Başvurular” bölümüne tıklayın. Bakanlıklar arasından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı seçin. Çıkan sayfada “İşçi Sendikaları Üyelik İşlemleri” yazısına tıklayarak üye olun.

Şilli madenci Rodrigo Reveco: “Türkiye’de madenlerde durum hep böyleyse korkarım daha pek çok işçi ölecek. Bu sadece an meselesi”

Başlangıç - Üç aylık sosyalist siyaset dergisiÖzel Sayı 1 - Fiyatı 0.25 TL - Ağustos 2014

Sahibi: Ersoy Müzik Yayıncılık İş ve Dış Tic. Ltd. Şti adına Osman Ersoy

Yazı işleri müdürü: Ahmet BekmenAdres: Caferağa Mh. Sivastopol Sk.4/B

Kadıköy – İstanbulİletişim: [email protected]

Ba skı: Adakoğlu Baskı Tesisleri San. Tic. Ltd. Şti. İOSB Süleyman Demirel Bulvarı HESKOOP San. Sit. S1 Blok. No: 1 Başakşehir-İstanbul 0212 642 15 69