SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK...

107
T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK BÜYÜMEYE ETKİSİ Uzmanlık Tezi Şeyda ALAN Ankara-2008

Transcript of SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK...

Page 1: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

T.C.

TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ

MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI

SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

EKONOMİK BÜYÜMEYE

ETKİSİ

Uzmanlık Tezi

Şeyda ALAN

Ankara-2008

Page 2: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

I

ÖZET

Bu tez çalışmasının amacı, fikri mülkiyet haklarının, ekonomik büyümeye olan

etkilerini incelemektir. Tez çalışması, bu konuda oluşmuş yazının temelinin

anlaşılması için büyüme modellerinin incelenmesi ile başlamaktadır. İçsel ekonomik

büyüme modelleri çerçevesinde, fikri mülkiyet hakları ekonomik büyümeyi

doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki kanal vasıtasıyla etkilemektedir. Doğrudan etki

korumanın teknolojik gelişmeye katkıda bulunması sonucu oluşur. Dolaylı etki daha

karmaşık yapıdadır ve bir çok kanal kullanrak meydana gelir. Ancak, tez çalışması

doğrudan etkileme yöntemleri arasında en kabul görmüş olan uluslararası ticaret,

sabit sermaye yatırımları ve lisans anlaşmalarından oluşan teknoloji transfer

yöntemlerini incelemektedir.

Bu tez çalışmasında, bahsi geçen bu etkilere odaklanarak, konuyla ilgili yazın

incelemesi yapılmış, yazında kullanılan geleneksel yöntemler incelenmiş ve yazında

yer alan bazı önemli makalelerinin teorik ve ampirik sonuçları gözler önüne

serilmiştir. Tez çalışmasında elde edilen en önemli bulgu, etkinin nedenselliğinin iki

yönlü oluşabileceğidir. Nedenselliğin bir yönü; korumanın, gelir düzeyinin artan bir

fonksiyonu olduğu ve ülkelerin gelir seviyesi arttıkça daha güçlü koruma talep

ettikleri konusu, açık ve genel olarak kabul görmüştür. Nedenselliğin diğer yönü;

daha güçlü korumanın büyüme ve gelir seviyesine katkıda bulunup bulunmayacağı

konusu ise ampirik çalışmalardaki belirsizlikten dolayı, konunun günümüzde bile

tartışmalara hala açık olmasının sebebidir.

Page 3: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

II

ABSTRACT

The primary goal of this thesis is to investigate whether, in what direction and to

what extent the economic growth is influenced by intellectual property rights.To

begin with, this thesis reviews briefly the growth theories to understand the

background theory of this literarture. On the basis of the endogenous growth theory,

there exists an effect and it uses mainly two chanels; namely direct and indirect.

Direct effect occurs by technological progress due to the intellectual property

protection. Indirect effect is much more complex and it uses lots of channels, but this

thesis examines the most generally accepted technology transfer methods; namely

international trade, foreign direct investment and licesing agreements.

By focusing on these effects, this thesis reviews the releated economic literature,

examines the tools it traditionally uses and demonstrates theoretical and empirical

results of several important papers.Our main finding is that the causation may go

both ways. The one side of the causation that is, intellectual property rights are the

increasing function of income and countries tend to demand stronger protection as

they grow is clear and generally accepted in the literature. The other side of the

causation; with stronger property rights also contribuiting to growth in incomes being

not well understood due to the ambiguity of the empirical findings and still is subject

to debate.

Page 4: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

III

İÇİNDEKİLER

ÖZET............................................................................................................................ I

ABSTRACT ............................................................................................................... II

İÇİNDEKİLER ........................................................................................................ III

KISALTMALAR ...................................................................................................... V

SİMGELER DİZİNİ ................................................................................................ VI

ŞEKİLLER DİZİNİ .............................................................................................. VIII

TABLOLAR DİZİNİ ............................................................................................... IX

GİRİŞ .......................................................................................................................... 1

1 BİLİMSEL BULUŞLAR

1.1. BİLİMSEL BULUŞ NEDİR VE NEDEN KORUNUR? ................................. 4

1.2. BİLİMSEL BULUŞLAR NASIL KORUNUR? ............................................... 7

1.2.1 FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI .................................................................................. 7

1.2.2. PATENT KORUMASI ............................................................................................. 8

1.2.2.1. Yenilik ..................................................................................................... 9

1.2.2.2 Tekniğin Bilinen Durumunun Aşılması ................................................. 10

1.2.2.3. Sanayide Uygulanılabilirlik .................................................................. 10

2 BÜYÜME TEORİSİ VE TEKNOLOJİ

2.1 GENEL BAKIŞ .................................................................................................. 13

2.2 EKONOMİK BÜYÜME TEORİLERİ ............................................................ 14

2.2.1 HARROD-DOMAR BÜYÜME MODELİ .................................................................. 14

2.2.2 DIŞSAL EKONOMİK BÜYÜME TEORİSİ ................................................................ 17

2.2.2.1 Solow Modeli ......................................................................................... 18

2.2.2.2 Dışsal Büyüme Modelleri Politika Çıkarsamaları ................................. 22

2.2.3 İÇSEL EKONOMİK BÜYÜME TEORİSİ ................................................................... 23

2.2.3.1 Yaratıcı Fikirler İktisadı ......................................................................... 23

2.2.3.2 İçsel Büyüme Modelleri ......................................................................... 25

2.2.3.3 İçsel Büyüme Modelleri Politika Çıkarsamaları .................................... 30

3 FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK BÜYÜMEYE

DOĞRUDAN ETKİLERİ

3.1 GENEL BAKIŞ .................................................................................................. 34

3.2 FİKRİ MÜLKİYET KORUMASININ ÖLÇÜMÜ ......................................... 34

3.2.1 GİRDİ ÖLÇÜSÜ ................................................................................................... 35

3.2.1.1 Kanunlara ve Uygulamaya Dayalı Ölçüler ............................................ 37

3.2.1.2 Uygulayıcıların Katıldığı Anketlere Dayanarak Hazırlanan Ölçüler ..... 40

3.2.2 ÇIKTI ÖLÇÜSÜ .................................................................................................... 44

3.2.2.1 Patent Verileri ........................................................................................ 44

3.2.2.2 Kanun İhlallerine Yönelik Veriler ......................................................... 46

Page 5: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

IV

3.2.3 ÖLÇÜLER İLE İLGİLİ SONUÇ VE DEĞERLENDİRME .............................................. 46

3.3 FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI VE EKONOMİK BÜYÜME

ARASINDAKİ İLİŞKİNİN AMPİRİK ANALİZİ ................................................ 47

4 FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK BÜYÜMEYE DOLAYLI

ETKİLERİ

4.1 GENEL BAKIŞ .................................................................................................. 58

4.2 TEKNOLOJİ, YENİLİK VE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI İLİŞKİSİ ... 58

4.3 TEKNOLOJİ, YENİLİK, FİKRİ MÜLKİYET VE EKONOMİK BÜYÜME

İLİŞKİSİ ................................................................................................................... 62

4.4 ULUSLARARASI TEKNOLOJİ TRANSFERİ (ITT) VE FİKRİ

MÜLKİYET HAKLARI İLİŞKİSİ ........................................................................ 65

4.5 TEKNOLOJİ TRANSFER YÖNTEMLERİ, FİKRİ MÜLKİYET

HAKLARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ ............................................. 67

4.5.1 ULUSLARARASI TİCARET VE FİKRİ MÜLKİYET İLİŞKİSİ ...................................... 72

4.5.2 SABİT SERMAYE YATIRIMLARI, LİSANS ANLAŞMALARI VE FİKRİ MÜLKİYET

İLİŞKİSİ ....................................................................................................................... 75

4.6 FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK BÜYÜMEYİ POZİTİF

YÖNDE ETKİLEME MEKANİZMALARI ......................................................... 80

4.6.1 BULUŞ VE YENİLİKLERİ ARTTIRARAK ................................................................ 80

4.6.2 KÜRESEL ARAŞTIRMALARA TEŞVİK YARATARAK .............................................. 81

4.6.3 PAZAR DERİNLEŞMESİ SAĞLAYARAK ................................................................. 82

4.6.4 ULUSAL VE ULUSLARARASI DÜZEYDE TEKNOLOJİNİN YAYILMASINA VE

TRANSFERİNE OLANAK SAĞLAYARAK ........................................................................ 82

4.7 FİKRİ MÜLKİYETİN EKONOMİK BÜYÜMEYİ NEGATİF YÖNDE

ETKİLEME MEKANİZMALARI ......................................................................... 83

4.7.1 İDARİ YAPILANMA MALİYETLERİ ....................................................................... 83

4.7.2 KAYNAKLARIN İLLEGAL FAALİYETLERDEN LEGAL FAALİYETLERE AKTARILMASI

.................................................................................................................................... 83

4.7.3 TEKEL FİYATLANDIRMASI .................................................................................. 85

4.7.4 YÜKSEK TAKLİTÇİLİK MALİYETLERİ ................................................................. 86

4.8 GENEL DEĞERLENDİRME .......................................................................... 86

SONUÇ ...................................................................................................................... 88

KAYNAKÇA ............................................................................................................ 93

Page 6: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

V

KISALTMALAR

AR- GE: Araştırma Geliştirme

ÇUŞ: Çok Uluslu Şirket

FSK: Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu

GATT: General Agreement on Tariffs and Trade (Ticaret ve Tarifelere İlişkin

Genel Anlaşma)

GP: Ginarte ve Park

GSMH: Gayri Safi Milli Hasıla

ITT: International Technology Transfer (Uluslararası Teknoloji Transferi)

KHK: 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde

Kararname

OECD: Organisation for Economic Cooperation and Development (Ekonomik

İşbirliği ve Kalkınma Örgütü)

OLS: Ordinary Least Square (En Küçük Kareler Yöntemi)

RR: Rapp ve Rozek

TRIPS: Trade Related Aspects of Intellectual Property Rights (Ticaretle

Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması)

WHO: World Health Organization (Dünya Sağlık Örgütü)

WIPO: World Intellectual Property Rights Organization (Dünya Fikri

Mülkiyet Teşkilatı)

WTO: World Trade Organization (Dünya Ticaret Örgütü)

Page 7: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

VI

SİMGELER DİZİNİ

a.g.e: Adı geçen eser

a.g.m: Adı geçen makale

A: Emek birikimli teknolojik gelişme

A*: Verili zamanda üretilen yaratıcı fikir sayısı

AL: Etkin emek

A(t): t döneme kadar oluşan bilgi stoku

b.k.z: Bakınız

c: Marjinal tüketim eğilimi

Cy: Planlanan sermaye- çıktı oranı

d: Amortisman oranı

F: Sabit maliyet birim ölçüsü

g: Emek birikimli teknolojik gelişme düzeyi

ga: Yaratıcı fikir stoku büyüme düzeyi

gk: Sermaye- emek oranı büyüme düzeyi

gy: Kişi başına çıktı oranı büyüme düzeyi

G: Fili büyüme oranı

Gw: Garantili büyüme oranı

h: Ortalama yetenek düzeyi

H: İstihdam edilen beşeri sermaye

i: Yeni yaratıcı fikir üretme oranı

I: Yatırım düzeyi

I: Yatırımın kapasite arttırıcı etkisi

k: Etkin emek başına sermaye düzeyi

k* : Durağan durum etkin emek başına sermaye düzeyi

K: Fiziki sermaye

L: Fiziki emek

La: Yeni yaratıcı fikir üretmek için uğraşan kişi sayısı

Ly: Çıktı üretmek için uğraşan kişi sayısı

mc: Marjinal maliyet

Page 8: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

VII

n: Nüfus artış oranı

N: İşçi sayısı

Ne: Etkin emek düzeyi

p: Fiyat düzeyi

P: Potansiyel çıktı düzeyi

s: Tasarruf eğilimi

s.: Sayfa

sy: Planlanan tasarruf eğilimi

u: Çalışılan süre

y: Etkin emek başına çıktı düzeyi

Y: Çıktı düzeyi

: Beşeri sermaye arz esnekliği

: Fiziki emek arz esnekliği

1--: Sermaye stoku arz esnekliği

1/1-c: Keynesyen çarpan

: Beşeri sermaye oranı

: Yatırımın sosyal ortalama verimliliği

Page 9: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

VIII

ŞEKİLLER DİZİNİ

ŞEKİL 1.1 Fikri Mülkiyet Hakları Çeşitleri .............................................................. 12

ŞEKİL 2.1 Temel Solow Diagramı ............................................................................ 20

ŞEKİL 2.2 Sabit Maliyetler ve Artan Getiri .............................................................. 24

ŞEKİL 3.1 RR İndeksi ve GSMH Arasındaki İlişki .................................................. 48

ŞEKİL 4.1 Buluş ve Yeniliklerin Patent Koruması Sayesinde Arttığına Dair

Ekonomik İspat ........................................................................................................ 600

Page 10: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

IX

TABLOLAR DİZİNİ

TABLO 3.1 RR İndekleme Yöntemi ......................................................................... 37

TABLO 3.2 RR ve GP İndeks Değerleri ................................................................... 39

TABLO 3.3 Korumanın Ülkelere ve Yıllara Göre Derecelendirilmesine Yönelik

Anket Sonuçları (1) .................................................................................................... 42

TABLO 3.4 Korumanın Ülkelere ve Yıllara Göre Derecelendirilmesine Yönelik

Anket Sonuçları (2) .................................................................................................... 43

TABLO 3.5 Maskus ve Penubarti, Ginarte ve Park, Maskus Regresyon Bulguları 522

TABLO 4.1 Teknoloji Transfer Yöntemlerinin Etkinliğini Ölçmeye Yönelik Anket

Sonuçları.....................................................................................................................68

TABLO 4.2 Teknoloji Transfer Yöntemleri...............................................................71

Page 11: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

1

GİRİŞ

Fikri mülkiyet hakları, son yıllarda bilgininin ve teknolojinin önemi arttıkça özellikle

politika, akademi ve iş dünyasının tartışmalarına üst sıralarda konu olmakta ve gün

geçtikçe önemi artmaktadır. Ülkelerin ekonomik büyüme performanslarında bilginin

ve teknolojinin önemi artık kesinlilik arz eden bilimsel bir gerçektir. Dünya

ekonomik tarihindeki gelişmeler göstermiştir ki uzun dönemde üretim faktörlerinde

bir değişiklik olmaksızın, sadece yeni üretim teknikleri uygulayarak bile büyüme

düzeyi arttırılabilir.

Bu tartışmaların temelindeki ekonomik perspektife inebilmek içinse, fikri mülkiyet

haklarının ekonomik fonksiyonun ne olduğunu bilmek gerekir. Fikri mülkiyet

hakları, geleneksel ekonomik temelini, Kenneth Arrow’un, Economic Wealfare and

the Allocation of Recources for Invention” adlı yeni ufuklar açan çalışmasından alır.

Buna göre, fikri mülkiyet hakları, bilginin yarı kamu malı özelliği veri iken, bilgi ve

teknolojilerin üretilmesinde oluşabilecek pazar hatalarının düzeltilmesinde

kullanılabilecek, yasal bir yöntemdir.

Diğer fikri mülkiyet hakları formlarının yanında patentler, elbette ki ekonomik

performanstaki önemli yeri itibariyle çok daha fazla üstünde durulacak bir fikri

mülkiyet hakları formudur. Patentler, yeniliğin çıktısı olarak geleneksel kullanımı

olan bir fikri mülkiyet türü olduğundan bu tezin de temel odağı olacaktır.

Günümüzde teknolojik ilerleme ve yenilikçi çalışmalar, ekonomik büyümenin

arkasında yatan en önemli güç olarak görülmektedir. Bir ülkedeki yenilikçi

çalışmalar, ya ülke içindeki yerel kuruluşlarca ya da ülkede yerleşik yabancı

kuruluşlarca yürütülür. Birçok ülke için, ülkede yerleşik yabancı kuruluşların

sürdürdüğü bu çalışmalar, teknoloji transferinin ve yayılımının en önemli kaynağıdır.

Ülkede yerleşik kuruluşların, yaptıkları yenilikçi çalışmaların teşviki söz konusu

olduğunda, fikri mülkiyet hakları, teşvik yöntemleri arasında en önemli ve aynı

Page 12: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

2

zamanda en tartışmalı olanlarından birisidir. Buna göre, yenilikçi çalışmaların,

korumaya göstereceği istatistiksel olarak anlamlı tepki; ceteris paribus durumunda,

yenilikçi çalışmaları arttırarak ya da dolaysız olarak; patent korumasına sahip

buluşun bilgisinin, aleni olması sebebiyle teknolojik yayılımı arttırarak fayda

sağlayabilecektir.

Ancak, fikri mülkiyetin ülke içinde yenilikçi çalışmaları bir çeşit teşvik yöntemi

olarak arttırması ilişkinin sadece bir kısmını oluşturur. Güçlü bir fikri mülkiyet

koruması, aynı zamanda uluslararası teknoloji transferini (ITT) de teşvik

edebilecektir. Teknoloji transferi çeşitli yollarla oluşan karmaşık bir süreçtir. Bu

kanallardan iktisat yazınının en çok üzerinde durduğu transfer yöntemleri ise

uluslararası ticaret, sabit sermaye yatırımları, lisans anlaşmalarıdır.

Fikri mülkiyet haklarının, teknolojik buluşları ve yaratılma sürecini etkileyerek,

yukarıda açıklandığı üzere ekonomik büyümeyi dolaylı ya da dolaysız olarak hangi

yönde etkileyeceği ise tamamen ampirik çalışma gerektiren bir konudur.

Konunun, ekonomi politikasındaki önemine rağmen ekonomistler 1990’lı yıllara

kadar fikri mülkiyet korumasının ekonomik etkilerini ampirik anlamda

incelememişlerdir. Ancak, 1990’ lı yıllarla beraber uluslararası ticaret ve rekabette

teknolojinin öneminin artışı ve kalkınmakta olan ülkelerin zamanla ticaret serbestliği

politikalarını benimsemeleri, “teknolojik korumacılık” baskılarının ve bu konuda

kapsamlı uluslararası anlaşmaların artması, ekonomistlerin, tartışılan bu politikaları

ve sonuçlarını ampirik olarak analiz etmeye başlamalarına sebep olmuştur. Ancak,

ampirik bulguların halen eksik olması ve belirsizliği fikri mülkiyet haklarının

ekonomik etkilerinin günümüzde bile tartışmalara açık olmasının en büyük sebebidir.

Bu tezin temel amacı, fikri mülkiyet haklarının ekonomik büyüme üzerindeki dolaylı

ve dolaysız etkilerini incelemektir. Çalışma kapsamında ilk bölüm, fikri mülkiyet

hakları ve teknolojik buluşlara ilişkin temel bilgiler vermek üzere; genel olarak,

teknolojik buluşların fikri mülkiyet hakları kapsamında korunmasının altında yatan

iktisadi nedenlere ayrılmıştır.

Page 13: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

3

Çalışmanın ikinci bölümü, fikri mülkiyetin, ekonomik büyüme teorisi içinde yeri ve

önemini vurgulamak ve fikri mülkiyet haklarının ekonomiye olan etkilerini inceleyen

teorik ve ampirik yazına temel olan belli başlı ekonomik büyüme teorilerini kısaca

incelemektedir.

Üçüncü bölümde, fikri mülkiyet haklarının, ekonomik büyümeye doğrudan etkisini,

ampirik anlamda incelemeye çalışan ekonomi yazınının izlediği yol, kullandığı

yöntemler, karşılaştıkları sorunlar ve çalışmaların sonuçları, günümüze kadar

yapılmış ve yazında önemli yeri olan çalışmalar kapsamında incelenmektedir.

Çalışmanın dördüncü ve son bölümünde ise, fikri mülkiyet haklarının, ekonomik

büyümeye olan dolaylı etkileri; yenilikçi çalışmaların, teknoloji transferi ve teknoloji

transfer yöntemlerinin ekonomik büyümeye etkileri çerçevesinde, bu konuda

günümüze kadar yapılmış birçok teorik ve ampirik çalışma gözetilerek,

incelenmektedir.

Page 14: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

4

1 BİLİMSEL BULUŞLAR

1.1. Bilimsel Buluş Nedir ve Neden Korunur?

Fikri mülkiyet kapsamında korunması öngörülen bilimsel buluşlar1, en temel

anlamıyla sanayideki teknik bir problemin çözümü olan fikri ürünleridir. 2 Her

şeyden önce buluştan söz edebilmek için sorunun çözümünün teknik alanda olması

gerekmektedir. Diğer bir değişle bir sorunun veya sorunun çözümünde

kullanılabilecek unsurun tespit edilmesi buluş değildir. Buluş için çözüm şarttır.3

Firmalar arası rekabet ürünün kalitesi ve fiyatı üzerine kurulmuştur. Teknoloji

rekabetin bahsi geçen her iki açısı için önemli bir rol oynar. Ürünün fiyatı girdi

fiyatları ve onlardan sağlanan verime, verim ise teknolojik yeniliğin kullanımına

bağlı olarak değişir. Teknolojik yenilik yaparak verimini arttıran ve daha düşük

maliyetini düşük fiyatlar olarak yansıtan firma karşısında diğer firmalar ya fiyatlarını

düşürerek karlarını azaltacak ya da piyasadan çıkmak zorunda kalacaklardır. 4

Buluşlar, özel sektörün ve devlet sektörünün yatırım yaptığı bir çeşit ekonomik

maldır. Buluşların ekonomik bir mal olduğu veri iken, rekabetçi pozisyonu

güçlendirmek gibi hali hazırda çok önemli bir fonksiyonu olan teknolojik buluşların,

fikri mülkiyet hakları kapsamında korunmasına ihtiyaç duyulmasının nedenini

anlamak için buluşların diğer ekonomik mallarda bulunmayan birtakım özelliklerini

anlamak gerekmektedir.5

Sıradan bir mal rekabetçi ve dışlayıcıdır. Bunun anlamı, sadece tek bir tüketicinin o

malı tüketmesi ve kullanması (rekabetçi olma) ve malı arz edenin bedeli ödemeyenin

tüketimini engelleyebilmesidir (dışlayıcı olma). İktisadi anlamda bu iki özellik bir

1 Buluş kavramı, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK’ sında tanımlanmamaktadır.

Kavram, tanım olarak doktrinde ve mahkeme kararlarında bulunmaktadır. 2 Yalçıner, U.G.; “Sınai Mülkiyetin İlkeleri”, Ankara: Metal Ofset, 2000, s. 123.

3 Karahan, S.; “Fikri Mülkiyet Hukukunun Esasları”, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2007, s.165.

4 Granstrand, O.; “Economics, Law And İntellectual Property”, Netherlands: Kluwer Academic

Publishers, 2003, s. 494. 5 a.g.e., s. 494.

Page 15: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

5

arada, bir malın pazar ekonomilerinde üretilmesini ve üreticinin bu malın satışından

kar elde edeceğini garanti edecektir.6 Dışlanabilirlik özelliği taşıyan mallar

üreticilerine ürettikleri faydaların geri dönüşümünü sağlarken, dışlanabilirlik özelliği

olmayan mallar, üreticilerinin elde edemedikleri faydaları yayar.7

Buluşlar da ekonomik mal olsa da bu iki özelliği tam olarak barındırmaz. Fikri

mülkiyetin olmadığı bir durumda yenilik yapmak için AR-GE8 yapan firma yeniliği

barındıran malı piyasa sürdüğü zaman, bu mal ve içerdiği yenilik sınırsızca tüketici

ve üreticilere ulaşabilecek ve üretim süreci tersine işletilerek rakip firmalar

piyasadaki bu malı çok rahat taklit edebilecektir. 9

Özetle, teknoloji sıradan bir ekonomik mal gibi rekabetçi ve dışlayıcı değildir.

Teknolojinin bu özellikleri veriyken hiçbir firma yenilik yaratmak üzere AR-GE

harcaması yapmayacaktır, çünkü taklit etmek çoğu durumda daha az maliyetli

olacaktır. Bu da, temel olarak bilimsel buluşların fikri mülkiyet hakları kapsamında

korunmasının sebebidir.10

Teknoloji gibi rekabetçi ve dışlayıcı olmayan mallar, rekabetçi pazar ekonomilerinde

ya hiç üretilmez ya da sadece var olan talebi karşılayacak kadar üretilirler. Genellikle

devletin ürettiği ve kamu malı olarak adlandırılan bu tip mallar pazar ekonomisinin

bir kusuru olarak görülür. Bu kusuru düzeltmenin bir yolu özel sektöre bu tip malları

üretmeleri için devlet tarafından bir teşvik sağlanmasıdır. Fikri mülkiyet de rekabetçi

ve dışlayıcı olmayan, pazar ekonomisinde kusur olarak görülen teknoloji malının

üretilmesi için kullanılan bir teşvik yöntemidir.11

6 Maskus, K.; “Information as a Public Good”, http://spot.colorado.edu/~maskus, 2005.

7 Bu tip yayılmalara iktisat dilinde dışsallık denir. Pozitif yayılma etkileri doğuran mallar piyasa

tarafından gereğinden az üretilir ve devlet müdahalesi gerektirir. Negatif yayılma etkileri olan mallar

ise gereğinden fazla üretilir. 8 Temel araştırmalar, genellikle patentlenmeyen ancak bilimsel anlamda gelişme sağlayan

araştırmalardır. AR-GE ya da uygulamalı araştırmalar ise yeni bir ürün ya da hizmetle sonuçlanan ve

patentlenebilen araştırmalardır. 9 Granstrand, O., 2003, s.495-496.

10 a.g.e., s.495-496.

11 a.g.e., s.495.

Page 16: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

6

Geniş anlamda insan zihninin yaratıcılığının ürünü olan fikri mülkiyetin kanunlarla

korunmasının temelde belirgin iki sebebi vardır. Birincisi fikri mülkiyetin

yaratıcısına sağladığı etik ve ekonomik haklara; bunun yanında halkın erişim hakkına

yasal dayanak oluşturmaktır. İkincisi ise yaratıcılığı arttırıp, ticareti teşvik ederek

ekonomik büyümeye ve sosyal kalkınmaya katkıda bulunmaktır. 12

Bir fikri mülkiyet türü olan teknolojik yenilik ve buluşlar iktisadi büyümenin en

önemli faktörlerindendir. Etkili bir patent sistemi hem ülke içinde hem de ülke

dışında iktisadi büyümeyi teşvik eder. Korumanın etkin olarak sağlanamadığı bir

ülkede yerli teknoloji üretiminin gerçekleşmesi beklenemeyeceği gibi, yabancı

yatırımcının da yeni teknolojiye dayalı yatırım yapmak ve AR-GE faaliyetlerinde

bulunmak için böyle bir ülkeyi tercih etmesi beklenemez. Yabancı yatırımcının

yatırım yapma kararında, özellikle yeni ve yoğun teknolojiye dayalı yatırımlar söz

konusu olduğunda fikri mülkiyet haklarının korunması önemli bir etken olacaktır.13

Buluşlar, (yenilik), ülkenin var olan üretiminin artmasını olanaklı kılarken, toplumun

refah ve yaşam kalitesini yükselterek yeni mal ve hizmet oluşumunu da meydan

verir. Buluş yaratan ve bu buluşları ekonomiye adapte etmeyi teşvik eden ülkelerin

diğer ülkelerle kıyaslandıklarında daha hızlı büyüdükleri görülmektedir. Buluşlar

uzun dönem büyümenin en önemli kaynağıdır.

Genel olarak buluşların fikri mülkiyet hakları kapsamında korunmasının sebebi yeni

teknoloji geliştirmeye yönelik yatırımların ürünlerini korumayı sağlamak ve böylece

AR-GE faaliyetlerini finanse etmek için teşvik ve araçlar sunmaktır. İyi işleyen bir

koruma sistemi, yenilikçi çalışmaların yanında ekonomik büyüme ve kalkınmayı

dolaylı olarak etkileyen ticaret, sabit sermaye yatırımları ve lisans anlaşmaları gibi

teknoloji transferi yöntemlerini de olumlu yönde etkileyecektir.14

12

http://wipo.org/eng/main.htm. 13

“Bilim- Teknoloji Politikaları ve 21. Yüzyılın Toplumu”, http://www.dpt.gov.tr. 14

Soyak, A.; “Küreselleşme Sürecinde Ulusal Teknoloji Politikası ve Türkiye; Sınai Mülkiyet

Hakları ve AR-GE Teşvikleri Açısından Bir Çözümleme”, İstanbul: Bilim ve Teknik Yayınevi,

2000, s.2.

Page 17: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

7

1.2. Bilimsel Buluşlar Nasıl Korunur?

1.2.1 Fikri Mülkiyet Hakları

14 Haziran 1967’de Stockholm’de imzalanan Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü

(WIPO)15

Kuruluş Sözleşmesi’nin 2. maddesinde, fikri mülkiyet kavramı

tanımlandırılmamış, bunun yerine fikri mülkiyet kapsamında korunması öngörülen

haklar sıralanmıştır. Buna göre, edebiyat, sanat ve bilimsel eserler, sanat

yorumcularının ve icracı sanatçıların ürünleri, plaklar, radyo ve televizyon yayınları,

insan eliyle yapılan etkinliklerin her alanındaki buluşlar, bilimsel buluşlar,

endüstriyel tasarımlar, mal ve hizmet markaları, ticaret ad ve unvanları, haksız

rekabete karşı koruyan haklar, bilim sanat ve edebiyat alanında fikri etkinlikten

doğan tüm diğer haklar fikri mülkiyet kapsamında korunmaktadır.

Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT)16

müzakereleri sonucunda

imzalanan en son küresel nitelikli düzenleme olan Dünya Ticaret Örgütü (WTO)

Kuruluş Anlaşması ve eki Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Anlaşması’nda

(TRIPS)17

tanımladığı biçimde fikri mülkiyet hakları, “kişilerin düşüncelerinin

15

WIPO, Birleşmiş Milletlerin (UN) 16 uzman kuruluşundan bir tanesidir ve merkezi Cenevre’de

bulunmaktadır. Bu kuruluşun ana görevi, ülkeler arasında işbirliği yoluyla dünyada fikri mülkiyet

haklarının korunmasını sağlamaktır. Kuruluşun kökenleri 1883 Paris Sözleşmesi ve 1886 Bern

Sözleşmesine kadar uzanır. Ayrıntılı bilgi için bkz. http://wipo.org/eng/main.htm ve aynı yönde

bkz.“Sınai Haklarla İlgili Uluslararası Anlaşmalar ve İlişkiler”, TPE Yayını, s.4. 16

GATT, 30 Ekim 1947 tarihinde yürürlüğe giren bir anlaşma ile dünya ticaretini geçici olarak

düzenlemek üzere 23 ülke tarafından oluşturulmuş; 15 Aralık 1993 tarihinde sonuçlanan Uruguay

Round, GATT ın geçici niteliğine son vermiş ve onu WTO ya dönüştürmüştür. Ayrıntılı bilgi için bkz.

Ayber,İ.; “ Sınai Mülkiyet Hakları ile İlgili Uluslararası Kuruluşlar”, T.C Türk Patent Enstitüsü

Markalar Dairesi Başkanlığı, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2005, s.54-55. 17

Fikri mülkiyet haklarını korumaya yönelik normların, önemli ölçüde değişiklik gösterdiği ve

uluslararası ticarette sahte mallara uygulanabilir prensip ve kurallar konusunda çok taraflı bir

çerçevenin bulunmamasının, uluslararası ekonomik ilişkilerde giderek artan bir gerginliğe yol açtığı

görüşüne dayanılarak, Uruguay Round müzakerelerinde ticaretle bağlantılı fikri mülkiyet hakları

konusunda bir anlaşma akdedilmiştir. Anlaşma, fikri mülkiyet konusunda minimum standartlar

getirerek bu konudaki norm ve uygulamaları güçlendirmek ve ülkeler arasında rejim farklılıklarını

azaltmak amacındadır. Türkiye’de, TRIPS Anlaşması 31.Aralık.1994 tarihinden itibaren

yürürlüktedir. TRIPS Anlaşması, anlaşma koşullarına uyum sağlama amacıyla, kalkınmış ülkelere 1

yıl (1 Haziran 1996’dan önce), kalkınmakta olan ülkelere 5 yıl (1 Haziran 2000’den önce) ve az

gelişmiş ülkeler için 11 yıl (1 Haziran 2006’dan önce) süre tanımıştır.

Bu anlaşma ile küresel ölçekte ticari ve ekonomik ilişkiler ele alınmakta; mal ve hizmet üretim ve

ticaretinin geliştirilmesi, dünyadaki kaynakların optimal dağılımının sağlanması, gelişmekte olan ve

az gelişmiş ülkelerin, dünya ticaretinden gereksinimleri doğrultusunda pay alabilmelerinin sağlanması

Page 18: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

8

ürünleri üzerine verilen haklardır. Bu haklar genellikle bu düşünceyi yaratan kişiye

onu belli bir süre için münhasıran kullanma hakkı verir. TRIPS Anlaşması

hükümlerince fikri mülkiyet hakları iki ana kategoriye ayrılmaktadır.

i) Fikir ve Sanat Eserleri (Telif Hakları)

ii) Sınaî Mülkiyet Hakları

Genel anlamda telif yasaları ile korunan, insan fikrinin ifade edilmiş biçimleridir.18

Sınaî haklar ise, sanayi ve tarımdaki yeniliklerin, buluşların ve özgün tasarımların ilk

uygulayıcıları veya malların üzerindeki işaretlerin sahipleri adına belli bir süre

korunan gayri maddi haklardır.19

Bölüm sonunda verilen Şekil 1.1’de Fikri Mülkiyet

Hakları kapsamında korunması öngörülen hakların, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu

(FSK) ve Sınaî Mülkiyet Hakları çerçevesinde ayrımı şema yardımı ile

açıklanmaktadır.

1.2.2. Patent Koruması

Patent terimi, Latince kökenli olup “açık olmak” anlamına gelmektedir. Günümüzde

patent kavramının fikir birliğine varılmış bir tanımı bulunmamaktadır. Doktrinde ve

yargı kararlarında kavram iki şekilde anlamlandırılmaktadır. Dar anlamda patent,

kanundaki koşulları taşıyan bir buluş için verilen yazılı belgeyi ifade eder. Bu

yönüyle patent terimi yalnızca buluşu belgeleyen maddi bir unsuru nitelendirir. Geniş

anlamda patent ise, hem buluş üzerindeki inhisarı kullanma yetkisini hem de bu

yetkiyi ispatlayan belgeyi ifade eder. Bu manada patent kavramı, patent hakkını da

içine alacak şekilde buluş sahibinin yaratıcı düşüncesinin, belirli bir zaman dilimi

içinde ve yasal hükümler çerçevesinde koruma altına aldığını gösteren belge olarak

tanımlanmaktadır.20

hedeflenmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Ayber, İ.;a.g.e., 2005, s.75- 86 ve aynı yönde bkz.

http://wipo.org/eng/main.htm. 18

Karahan, S., 2007, s.2. 19

a.g.e., s.2. 20

a.g.e., s.161.

Page 19: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

9

Özet olarak, patent, buluş sahibine belirli bir süre için resmi makamlarca verilen,

buluş konusu ürünün izinsiz kullanılmasını ve ticaretinin yapılmasını engelleme

hakkıdır.21

Bu hak, buluş sahibine izinsiz kullanımları engellemek yetkisiyle beraber

hakkını üçüncü kişilere devretmek ya da belli bir süre için üçüncü kişilerin buluştan

yararlanmasına izin verme yetkisini de kapsar.22

Patentin konusu buluştur ancak buluşlar patent KHK23

sinde tanımlanmıştır. Bir

tanım yapılmamasının gerekçesi olarak, kavramın biliniyor olduğu varsayıldığı

düşünülebileceği gibi, teknik ilerlemenin tanım verilerek sınırlandırılması ve

teknolojik gelişmelerin önünün tıkanmaması amacı düşünülebilir.24

TRIPS Anlaşması, kapsamı itibariyle fikri mülkiyet konusunda yapılmış en geniş

anlaşmadır25

ve patent koruması için de geniş düzenlemeler getirmiştir. Patentler,

TRIPS Anlaşması’nda madde 27–34 arasında düzenlenmiştir. Bu maddeler arasında

bir buluşun patentlenebilme koşulları belirtilmiştir. Buna göre her buluş

patentlenemez; bir buluşun patentlenebilmesi için yenilik, tekniğin bilinen

durumunun aşılması ve sanayiye uygulanabilirlik kriterleri gereklidir. Bu üç özelliği

taşıyan buluşlar patent ile korunurlar.26

1.2.2.1. Yenilik

Yenilik, kendi teknik alanında daha önce başkaları tarafından yazılı, sözlü ya da

uygulamayla açıklanmamış olması kaydıyla başvurunun tamamen yeni özellik

göstermesidir.27

21

Langinier, C., Moschini, G.; “The Economics of Patents: An Overview”, www.card.iastate.edu,,

2002, s.1. 22

Scherer, F.M.; “ Industial Market Structure and Economic Performances”, Second Edition,

Chicago: Rand- Macnally, 1980, s.439. 23

Türkiye’de 1995 tarihinden itibaren 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun

Hükmünde Kararname yürürlüktedir. 24

Karahan, S., 2007, s.161. 25

Correa, C.M.; “İntellectual Property Rights, the WTO and Developing Countries, TRIPS

Agreement and Policy Options”, Second Edition, London: Zed Boks and Third World Network,

2000, s.1. 26

KHK 5. madde. 27

http://wipo.org/eng/main.htm.

Page 20: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

10

551 sayılı KHK’nın 7. maddesine göre, tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan

buluş yenidir. Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce,

buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya

sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur.28

Patent hukukunda yenilik kriteri belirlenirken üzerinde en fazla durulan ayrım,

mutlak ve nispi yenilik kavramları arasındaki ayrımdır. Mutlak yenilik kavramı,

başvuru tarihinden önce buluşun dünyanın herhangi bir yerinde kamuya

açıklanmamış olmasını ifade ederken, nispi yenilik kavramı, tescil için başvurusu

yapılmış bir buluşun başka ülkelerde bilinmesine veya tanınmasına rağmen

başvurusu yapılan ülkede ilk kez ortaya çıkıyor olmasını ifade eder.29

Patent her yeni ve farklı olan buluşa değil, nitelikli ve önemli sayılabilen farklılıklara

sahip olan buluşlara verilir. Patent hakkını diğer fikri mülkiyet haklarından ayıran en

önemli özellik de budur.30

1.2.2.2 Tekniğin Bilinen Durumunun Aşılması

Tekniğin bilinen durumunun aşılması kriteri, mevcut bilinen bir durumdan o konu

hakkında bilgi ve tecrübe sahibi herhangi bir kimsenin kolaylıkla buluş konusuna

ulaşamaması durumudur Diğer bir ifade ile tekniğin bilinen durumunu aşma ile ifade

edilmek istenen, buluşun tekniğin şimdiki durumuna kıyasla objektif bir mesafe kat

etmiş olmasıdır.31

1.2.2.3. Sanayide Uygulanılabilirlik

Sanayide uygulanılabilirlik kriteri ise buluşun pratik bir kullanımı olması gereği ya

da bazı sanayi uygulamaları için elverişli olması durumudur.32

Patent ancak

ekonomik anlamda kullanabilirliği olan buluşlara verilir.

28

Karahan, S., 2007, s.166. 29

a.g.e., s.166. 30

a.g.e., s.166. 31

a.g.e., s.169. 32

http://wipo.org/eng/main.htm.

Page 21: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

11

Buluş, tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir

nitelikte ise sanayiye uygulanabilir sayılır.33

Bir buluşun sanayiye uygulanabilir

olması, o buluşun niteliği gereği herhangi bir sanayi dalında üretilebilmesi veya bir

çalışma vasıtası olarak kullanılabilmesi demektir.34

Yukarıda açıklanan şartların yerine getirilmesi her zaman patent koruması

sağlayabilmek için yeterli değildir. Buluşun patent alabilmesi için, aynı zamanda

yasal olarak patent verilemeyecek konu veya buluşlar kapsamına girmememsi de

gereklidir. Aşağıda belirtilen durumlar buluş niteliğinde olmadıkları için patent

koruması kapsamı dışında kalır ve başvurusu yapılması durumunda patent hakkına

konu olamaz.35

Keşifler, bilimsel teoriler, matematik metotları;

Zihni, ticari ve oyun faaliyetlerine ilişkin plan, usul ve kurallar;

Edebiyat ve sanat eserleri, bilim eserleri, estetik niteliği olan yaratımlar,

Bilgisayar yazılımları;

Bilginin derlenmesi, düzenlenmesi, sunulması ve iletilmesi ile ilgili teknik

yönü bulunmayan usuller;

İnsan veya hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi ve tedavi usulleri insan,

hayvan vücudu ile ilgili teşhis usulleri.

Ayrıca buluş niteliğinde olmasına rağmen aşağıda belirtilen buluşlar da patent

korumasına tabi değildir.36

Konusu kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı buluşlar

33

KHK 10. madde. 34

Karahan, S., 2007, s.169. 35

KHK 6. madde. 36

KHK 6. madde.

Page 22: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

12

Bitki ve hayvan türleri veya önemli ölçüde biyolojik esaslara dayanan bitki ve

hayvan yetiştirilme usulleri

ŞEKİL 1.1 Fikri Mülkiyet Hakları Çeşitleri37

37

Karahan, S., 2007, s.2.

Page 23: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

13

2 BÜYÜME TEORİSİ VE TEKNOLOJİ

2.1 Genel Bakış

Genel anlamda ülke çıktısının, nüfusundan daha hızlı büyüdüğü anlamına gelen

ekonomik büyüme, verimlilik düzeyinde bir artışı gerektirir. Uzun dönemde sürekli

büyüme söz konusu olduğunda ise verimlilik düzeyinde artış sağlayabilmek için,

ülkenin kaynakları veriyken; teknolojik ilerleme en önemli etkenlerden biri

olmaktadır.

Ekonomik büyüme teorisi, statik ve dinamik olmak üzere iki tip ekonomik büyüme

tipinin varlığını kabul eder.38

Statik anlamda ekonomik büyüme, sermaye ve işgücü gibi faktörlerin arttırılması

sonucu oransal olarak; ölçeğe göre sabit getiri koşullarında çıktıda artış sağlayan

büyüme anlamındadır.

Dinamik anlamda ekonomik büyüme ise toplam faktör verimliliğinde artış yoluyla

sağlanan, girdi ve çıktı arasında doğrusal değil, ölçeğe göre artan getiri şartlarında bir

bağ kurar. Dinamik ekonomik büyümenin arkasında yatan itici güç ise teknolojik

yeniliklerdir.

Bu bölümde, ekonomik büyüme yazınında temel olan modeller anlatılacak, fikri

mülkiyet hakları kapsamında korunan teknolojik yeniliklerin ekonomik büyüme

teorisi içindeki yeri tartışılacaktır. Bölümde ayrıca, teknolojik yenilik yaratmaya

yönelik ulusal ve uluslararası AR-GE çalışmalarının ve teknoloji transferinin

gelişmesine yönelik teşvik yöntemlerinden biri olan fikri mülkiyet haklarının çıkış

noktası ekonomik büyüme teorileri çerçevesinde tartışılacaktır. Bu amaçla, büyüme

teorisinin tarihsel gelişimi gözetilerek; sırasıyla; Harrod-Domar Büyüme Modeli

(Keynesyen Büyüme Teori), Solow Büyüme Modeli (Dışsal Büyüme Teorisi),

38

“Intellectual Property Rights in South Africa”, www.the-edge.org.za/pdf/Intellectual%20.

Page 24: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

14

Rivera –Batiz- Romer Büyüme Modeli, Lucas Büyüme Modeli ve Romer Modeli

(İçsel Büyüme Teorisi) kısaca anlatılacaktır.

2.2 Ekonomik Büyüme Teorileri

Teknolojinin ekonomik büyümeye katkısı ve önemi günümüzde herkes tarafından

kabul görmüş bir gerçektir. Teknolojik ilerleme, iktisadi büyümenin lokomotifidir.

Teknolojinin, ekonomik büyümeye katkısı incelenirken ekonomik analiz, temelde

ikiye ayrılmaktadır. İçsel ve dışsal olarak ikiye ayrılan teori, teknolojinin uzun

dönemli büyümenin en önemli kaynaklarından biri olduğu konusunda birleşir fakat

teknoloji sürecini ve teknolojik ilerlemeyi modelleme konusunda farklılaşır.

2.2.1 Harrod-Domar Büyüme Modeli

Dışsal Ekonomik Büyüme Teorisi, her ne kadar modern ekonomik büyüme teorisinin

başlangıcı sayılsa da, temel yapısını anlayabilmek için Keynesyen Büyüme Teorisi

ve onun temel modeli Horrod-Domar Modeli’ni incelemek gerekmektedir.

Domar (1946),39

büyümeyi yatırım ( I ), yatırımın sosyal ortalama verimliliği ( )ve

çarpanın c1

1 değerine bağlamıştır. Yatırımların bir gelir, bir de kapasite artırıcı

etkisi vardır. Dengeli büyümenin olabilmesi için bu iki etkinin birbirine eşit olması

gerekir.

Yatırımın kapasite artırıcı etkisi, yatırım ile onun ortalama verimliliğinin çarpımına

eşittir;

Idt

dP (1)

39

Domar, E.; “Capital Expansion, Rate of Growth and Employment”, Econometrica, 1946,

Vol.14, No. 2, s.137-147.

Page 25: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

15

pozitif bir sayı olduğu müddetçe her yeni yatırım ekonominin üretim kapasitesini,

dolayısıyla üretimini I oranında artırır. Yatırımın potansiyel ortalama verimliliği

kapasite artışının yatırım düzeyine oranını ifade eder: Idt

dP 1

Yatırımın gelir artırıcı etkisi ise, Keynesyen çarpan aracılığıyla ortaya çıkar. Veri

marjinal tüketim eğilimi ( c )gelir artışı yatırım artışı ile çarpanın çarpımına eşittir;

c1

1

cdt

dI

dt

dY

1

1 (2)

Yatırım ve çarpanın değeri arttıkça toplam gelir, marjinal tüketim eğilimi arttıkça da

çarpanın değeri artar. (2) no’lu eşitliğe göre, yatırım harcaması ve marjinal tüketim

eğilimi arttıkça büyüme artar. Bu bağlamda eğer özel kesimin harcamaları herhangi

bir sebeple azalırsa, bu boşluğu kamu harcama artışıyla doldurmak gerekir. Ancak,

tek başına harcama artışı sorunsuz bir büyümeyi sağlayamaz. Başlangıçta dengede

olan bir ekonomide, dengeli büyümenin sürebilmesi için yatırımların kapasite artırıcı

etkisi ile gelir artırıcı etkilerinin (3) no’lu denklemdeki gibi birbirine eşit olması

gerekir.

dt

dP

dt

dY veya I

dt

dI (3)

dt

dy

dt

dP durumunda, toplam arz toplam talebi aşar, tüketilmeyen mallar kalır,

işsizlik ve deflasyon sorunu ortaya çıkar. dt

dY

dt

dP durumunda ise, toplam arz

toplam talebe cevap veremez enflasyon sorunu ortaya çıkar. Domar Modeli’nde

toplam arz ve toplam talebin aynı oranda büyümesinin istenmesi yanında, eksik

istihdam düzeyinde toplam talebin toplam arzdan daha hızlı artmasına da karşı

çıkılmaz. Çünkü harcama artışı çarpan aracılığıyla milli geliri, milli gelir tasarrufları

Page 26: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

16

artırır, harcamalar kendi finansmanını doğurarak gelir-harcama dengesi

kendiliğinden kurulabilir. Tam istihdam halinde ise talep arzdan daha hızlı artarsa

kaçınılmaz olarak enflasyon ortaya çıkar.

Harrod (1939)40

, fiili büyüme oranı, ( G ), garantili büyüme oranı ( Gw ) ve doğal

büyüme oranı ayırımı yapmıştır. Dönem sonunda gerçekleşen, ex-post bir değeri

ifade eden fiili büyüme oranı, tasarruf oranı ( s ), sermaye-çıktı oranına

P

KC bölünerek bulunur.

C

sG Garantili büyüme oranı, dönem başında, tasarruf

edenlerin durumlarından memnun kalacak şekilde planladıkları tasarruf eğiliminin

( sy ), üreticilerin durumlarından memnun kalacak şekilde planladıkları sermaye-çıktı

oranına (Cy )bölünerek bulunur.Cy

syGw Dengeli büyümenin sürdürebilmesi için

bu iki büyüme oranının birbirine eşit olması gerekir;

C

sG =

Cy

syGw (1)

G >Gwdurumunda, ekonomi planlananın üstünde performans gösterir ve gelir artar.

Artan gelir zincirleme etkilerle tüketim, tasarruf ve yatırımı uyarır, ekonomi sürekli

genişleyen bir sürece girer. G <Gw durumunda, ekonominin performansı

planlananın gerisinde kalır ve sürekli daralan bir sürece girer. Dönem içinde fiyatlar,

faiz oranları, ekonomik aktivite, gelir düzeyi, beklentiler, hızlandıran ve çarpanın

değeri değişebileceğinden bu eşitliği garanti edecek mekanizmalar yoktur.

Dolayısıyla, planlanan ( sy ), ve (Cy ) ile gerçekleşen ( s ) ve (C ) değerleri

farklılaşınca G =Gw eşitliği korunamaz. Bu eşitlikleri kurmak ve devamını

sağlamak için devletin müdahalesi gerekir.

Harrod ’a göre, maksimum büyümeyi temsil eden doğal büyüme oranı ile garantili

büyüme oranı arasında da bir denge olmalıdır. Ancak doğal büyüme tam

40

Harrod, R.F.; “ An Essay in Dynamic Theory”, The Economic Journal, 1939, Vol 49, No 193,

s.14-33.

Page 27: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

17

istihdamdaki bir ekonomide nüfus artışı, sermaye birikimi, teknolojik gelişme ve

toplumun çalışma-boş zaman tercihine bağlı olduğu halde, garantili büyüme daha

çok beklentiler ve sermaye birikimine bağlıdır. Dolayısıyla bu iki oranı birbirine

eşitleyecek mekanizmalar da yoktur. Eğer gelişmiş ülkelerin yüksek sermaye

birikimi ve girişimciliği garantili büyümeyi doğal büyümenin yukarısına iterse

gelecek dönemde stoklar artar, fiyatlar ve istihdam düşer. Garantili büyümenin doğal

büyümeye yaklaşacak şekilde aşağı doğru yönelmesi bir krize yol açabilir. Garantili

büyüme doğal büyümenin altında kalırsa fiyatlar, kârlar ve ekonomik performans

artar. Garantili büyüme doğal büyümeye yaklaşacak şekilde yukarı meyleder. Bu

sebeple garantili büyümenin doğal büyümenin altında kalması, üstünde kalmasına

tercih edilir.

Harrod- Domar Modeli’nde büyüme, sürdürülmesi zor bıçak sırtı denge şartlarına

bağlanmıştır. Bu dengesizliklerin doğmaması, doğmuşsa giderilmesi için devlet,

sürekli dengeleyici rolü üstlenmiştir.

2.2.2 Dışsal Ekonomik Büyüme Teorisi

Dışsal ekonomik büyüme teorileri genel olarak, fiziki sermaye birikimi, ölçeğe göre

sabit getiri ve azalan sermaye getirisi kavramlarına dayanır. Uzun dönem durağan

durum ekonomik büyüme oranı sabit ve dışsal olan teknolojik ilerleme oranına

eşittir.

Dışsal ekonomik büyüme modelleriyle başlangıç yapan modern ekonomik teori ve

modern ekonomik büyümenin temel taşı sayılan Solow41

, 1957 de uzun dönemli

sürekli büyümenin sadece sermaye ve işgücü girdileri ile sağlanamayacağını

ispatlamıştır. Solow Modeli’nde kalıcı büyüme yalnızca teknolojik gelişme

varlığında oluşur. Teknolojik gelişme olmaksızın sermaye birikimi ve işgücü

girdileri azalan marjinal getiri kanununa tabii olacaktır. Azalan marjinal getiri;

üretim fonksiyonuna diğer girdileri sabit tutarak birim olarak arttırılan bir girdinin

katkısının giderek azalması ve en nihayetinde sıfıra ulaşmasıdır. Bu kökleri

41

Solow R.A.; “ Contribution to Economic Growth”, Quarterly Journal of Economics, 1957, Vol.

70, s.65–94.

Page 28: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

18

Marshall’a 42

kadar uzanan kavram ekonomik analizin temelini oluşturur çünkü bu

kavram teorisyene rasyonel karar verme sürecinin sonucunu hesaplama imkânı

sağlar.43

Azalan marjinal getiri kavramının kabul edilmesi ise uzun dönemde büyümenin

ancak dışsal (exojen) bir faktör ile sağlanabileceği öngörüsüne ulaştırır. Solow’ a

göre uzun dönemli büyüme dışsal bir faktör olan teknolojik ilerleme sayesinde

olmaktadır.

İşgücü verimliliği hem doğrudan teknolojideki ilerlemeler hem de dolaylı olarak bu

ilerlemelerin olanaklı hale getirdiği ek sermaye birikimi sonucu olarak artmaktadır.

Kendinden önce yapılmış çalışmaların aksine Solow, ekonomik büyümeyi belirleyen

en önemli faktör olarak sermaye birikimine değil, teknolojik ilerlemeye

odaklanmıştır.

Dışsal büyüme modelleri teknolojik değişimin sermaye ve işgücünde hiçbir değişim

olmaksızın bile çıktı artışına sebep olacağını savunur. Bu modeller teknolojik

gelişme sürecinin nasıl belirlendiği üzerinde durmaz; teknolojiyi “cennetten düşen

meyve” gibi tamamen dışsal bir faktör olarak kabul eder.44

2.2.2.1 Solow Modeli

Solow Modeli, temelde dört değişkene bağlıdır: çıktı, sermaye, emek ve bilgi.

Model, veri zamanda sermaye, emek ve bilginin çıktıyı oluşturmasını ve üretilen bu

çıktının ülkenin büyüme düzeyini nasıl belirlediğini analiz eder. Model, teknolojik

ilerlemenin, bilgi düzeyindeki artışa bağlı olduğunu ve üretim fonksiyonunun

sermaye ve emek girdisine göre sabit getiri varsayımı altında olduğunu varsayar.

42

Marshall, A.; “Principles of Economics”, Eight Edition, London: Mcmillan and CO.,Ltd., 1920. 43

Granstrand,O.; 2003, s.492. 44

İdris, K.; “İntellectual Property a Power Tool for Economic Growth”, WIPO, 2001, s. 26.

Page 29: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

19

Solow Modeli, Harrod-Domar Modeli’nin aksine sürdürülmesi zor bıçak sırtı denge

koşullarına bağlı olmayan, devlet müdahalesine gerek duymayan ve emek faktörünü

içselleştiren dengeli bir büyümeyi amaçlamıştır.45

Standart neo klasik piyasa

koşullarında46

, çıktı düzeyinin sermaye ve emek girdisi tarafından belirlendiği,

azalan verimlerin ve ölçeğe göre sabit getirinin olduğu varsayılmıştır.

Tasarruf eğilimi (s), nüfus artış oranı (n), emek birikimli teknolojik gelişme oranı (g),

ve amortisman oranı (d) sabit kabul edilmiştir. Çıktı düzeyi (Y), fiziki sermaye (K)

ve etkin emek (AL; A emek birikimli teknolojik gelişme, L fiziki emek) girdisine

bağlanmıştır.

Y=F(K; AL) (1)

Birinci dereceden homojen olduğu kabul edilen bu fonksiyon AL ile

oranlanıldığında; y= Y/AL etkin emek başına çıktı düzeyi, k=K/AL etkin emek

başına sermaye düzeyinin fonksiyonu olmaktadır.

y=f(k) 47

(2)

(2) no’lu fonksiyona göre, etkin emek başına çıktı artışı, etkin emek başına sermaye

stoku artışına bağlıdır. Yani, büyümenin gerçekleşmesi için etkin emek başına

sermaye stokunun artması gerekmektedir. Etkin emek başına sermaye stoku artışı ise

(3) no’ lu yoğunlaştırılmış fark denklemi ile açıklanmaktadır.

45

Harrod-Domar Modeli’ne göre, bir ekonominin fiyat istikrarını koruyarak büyüyebilmesi için

yatırımların kapasite arttırıcı etkisinin; tam istihdamı koruyarak büyüyebilmesi içinde fiili büyüme ve

doğal büyüme oranlarının birbirine eşit olması gerekir. Oysa sermayenin marjinal etkinliği, marjinal

tasarruf ve tüketim eğilimi, nüfus artış oranı ve beklentiler zamanla değişeceğinden bu koşulların

piyasa koşullarında kendiliğinden sağlanabilmesi mümkün değildir. Dolayısı ile bir düzenleyici güç

olarak devletin ekonomiye müdahale etmesi istenir. 46

Neo klasik piyasa koşulları, çok sayıda firma, homojen mallar, tam istihdam, giriş çıkış serbestliği

ve mobilitenin olduğu; devlet müdahalesinin olmadığı bir durumu ifade etmektedir. 47

Etkin emek başına sermaye stoku sıfırken ( k=0 ), etkin emek başına çıktının sıfır ( y=0 ) olduğu bu

fonksiyonda etkin emek başına sermaye stoku arttıkça azalan verimler yasası gereğince emek başına

çıktının azalarak artacağı ve belli bir düzeyden sonra negatif olacağı kabul edilmektedir. y’(k) > 0,

y”(k) < 0. Ayrıca bu fonksiyon için Inada koşullarının geçerli olduğu varsayılmaktadır. Yani, etkin

emek başına sermaye stoku azaldıkça etkinliği artmakta ve lim 0 k, y'(k)= olmakta ve etkin

emek başına sermaye stoku arttıkça etkinliği azalmakta ve lim k iken y’(k)= 0 olmaktadır.

Page 30: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

20

K=sf(k)-(n+g+d)k (3)

3 no’lu denklemdeki sf (k), 2 no’lu fonksiyonun tasarruf eğilimi ile çarpımına eşittir

ve bütün tasarrufların yatırıma dönüşmesi varsayımı altında etkin emek başına fiili

yatırım düzeyini göstermektedir. Fiili yatırım düzeyi arttıkça, etkin emek başına

sermaye stoku da artmaktadır. Denklemdeki (n+g+g) k ise etkin emek başına başa

baş (break-even) yatırımı temsil etmektedir. Bu yatırımın amacı etkin emek başına

sermaye stokunun mevcut düzeyini korumaktır. n, g ve d oranlarının artması, etkin

emek başına başa baş yatırım noktasını arttırırken, etkin emek başına düşen sermaye

stokunu azaltır. Dolayısıyla etkin emek başına sermaye stokunun artması için emek

başına fiili yatırımın, etkin emek başına başa baş yatırım noktasını aşması gerekir.48

Şekil 2’de bahsedilen bu ilişki daha net görünmektedir.

f (k)

ŞEKİL 2.1 Temel Solow Diagramı49

Sf(k) = (n+g+d) k olması halinde fiili yatırımın tamamı etkin emek başına başa baş

yatırıma gitmekte; Sf(k) < (n+g+d) k olması halinde etkin emek başına fiili yatırım

etkin emek başına başa baş yatırımı karşılayamamakta; negatif büyüme olmaktadır.

48

Etkin emek başına fiili yatırım etkin emek başına başa baş yatırımı içermektedir. Ekonomide iki

ayrı yatırım tipi yoktur. 49

Jones, C.I.; “Introduction to Economic Growth”, USA, W.W. Northan&Company, Inc., 1998,

s.39.

Page 31: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

21

Sf(k) > (n+g+d) k olması halinde ise etkin emek başına sermaye stoku ve çıktı düzeyi

artmakta; büyüme olmaktadır.Bu iki yatırım düzeyi k* gibi bir noktada eşitlenmekte,

böylece ülke veri s, n, g ve d oranlarında ekonomi durağan duruma geçmektedir.

Solow Modeli’nden şu sonuçlar çıkarılabilir:50

Bu model dayandığı dengeli/kararlı büyüme mekanizmasıyla büyümeyi

Harrod-Domar Modeli’nin bıçak-sırtı denge şartlarından ve devletin

müdahalesinden kurtarmıştır.

Başlangıçta bir girdi olarak kabul edilen emek faktörü analizin ileri

aşamalarında adeta kaybolmuş, hatta emek arzı artışı etkin emek başına

sermaye stokunu azaltarak büyümeye zarar verir hale gelmiştir.

Dışsal teknolojik gelişme çıktı düzeyini artırdığı halde, emek birikimli

teknolojik gelişmenin emek arzını artırarak etkin emek başına sermaye

stokunu, fiili yatırımı ve çıktı düzeyini azaltması bir çelişki olmuştur.

Azalan verimler yasası gereği zengin ülkelerin zamanla durgun duruma

girecekleri, onların büyüme yolunu takip eden yoksul ülkelerin zamanla

onları yakalayacakları ileri sürülmüş, içsel büyüme taraftarları buna karşı

çıkınca ünlü yakınsama tartışmaları doğmuştur.

Durgun durumda büyüme tasarruf meylinin artmasına ve/veya dışsal

teknolojik gelişmeye bağlanmıştır. Tüketimin baskısı yüzünden tasarrufların

artırılamadığı durumlarda, büyümenin kaynağı olarak sadece dışsal teknolojik

gelişme kalmıştır.

50

Demir,O.; “İçsel Büyüme Kapsamında Devletin Değişen Rolü”, Cumhuriyet Üniversitesi,

İ.İ.B.F., 2006, s.1-26.

Page 32: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

22

Model standart tam rekabet piyasa şartlarına dayandığından firmalar fiyat

kabul edicidirler. Maliyetlerini fiyata yansıtamayacakları için yeterli AR-GE

faaliyetlerinde bulunamazlar, teknolojik gelişme ve büyüme durur.

2.2.2.2 Dışsal Büyüme Modelleri Politika Çıkarsamaları

Solow, 1909–1949 yılları için Amerika Birleşik Devletleri GSMH verileri kullanarak

yaptığı çalışmada sermaye ve emek faktörlerinin büyüme performansının yaklaşık

%50 sini açıkladığını, geriye kalan ve modelde açıklanamayan faktörün ise “Solow

Artığı” olarak bilinen teknolojik ilerleme faktörü olduğu sonucuna varmıştır. Ancak,

modern ekonomik büyümenin temel taşı sayılan Solow Modeli, teknolojik

ilerlemenin nasıl oluştuğunu açıklamaya teşebbüs etmemiş; teknolojik ilerlemenin

kendiliğinden oluştuğunu ve sabit oranda büyüdüğünü varsaymıştır.

Analiz sonucunda, bu kadar büyük bir oranda büyümeye katkısı olan bir dinamiğin

modelde tamamen dışsal bir faktör olarak görülmesi oldukça ilgi çekicidir. Bu

durum, diğer bir deyişle, ülkelerin uzun dönemli büyümesinin tek yolunun dışsal bir

faktör olan teknolojik ilerlemeye bağlı olması, ekonomi politikalarını belirleyen

dinamiklerin teknolojik ilerlemeyi doğrudan etkileyemeyeceği ancak teknolojik

ilerlemenin ekonomi politikalarını etkileyebileceği sonucunu doğurur. Bu nedenle

dışsal büyüme teorilerine göre, ekonomik büyüme performansının belirlenmesinde

devlet müdahalesi anlamsızdır.

Modern ekonomik teorinin başlangıcı sayılan dışsal ekonomik büyüme teorileri,

uzun dönemli büyümeyi tanım gereği hiçbir ekonomik gelişmeden etkilenmeyen ve

dışsal bir faktör olan teknolojik ilerleme varsayımına dayandırdıkları için

sürdürülebilir ekonomik büyümenin nasıl sağlanacağı ve politika belirleyicilerin

neler yapması gerektiği konusunda söyleyecekleri pek de bir şey olamamıştır.

Dışsal büyüme modelleri, teknolojik ilerleme ve yenilikleri model içinde

tanımlamadığı ve devlet müdahalesinin gereğine de inanmadıklarından, bir devlet

Page 33: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

23

teşvik yöntemi olan fikri mülkiyet haklarının da dışsal modellerde yeri ve önemi

yoktur.51

2.2.3 İçsel Ekonomik Büyüme Teorisi

1980’li yıllarda geliştirilmeye başlayan içsel büyüme modelleri, büyümeyi, dışardan

etkilenen ekonomik etkenlerden değil, ekonomik sistemin dinamiklerinin sonucu

olarak gördüğünden dışsal büyüme modellerinden ayrılır.

İçsel ekonomik büyüme teorileri, uzun dönemli büyümeyi üretim faktörlerinin

verimliliğini arttıran beşeri sermaye, yaparak öğrenme, AR-GE ve yenilik gibi bilgi

temelli faktörlere bağlar.

İçsel büyüme modellerinde, üretim faktörleri artık dışsal değil, ekonomi

politikalarından etkilenen bir yapıdadır. Bu nedenle yenilikler ve buluşlar da

ekonomik büyüme açısından içsel duruma gelmiştir. İçsel büyüme modelleri, uzun

dönem büyümeyi Solow Modeli’ndeki içsel teknolojik değişim faktörü yerine

üreticinin kar maksimizasyonu içinde modellenen AR-GE aktiviteleri ile açıklar.

İçsel büyüme modellerine göre yeni sermaye stoku teknolojik yeniliği içinde

barındırır. Ekonomik büyüme ekonomik sistem içindeki dinamikler sonucu oluşur.

İçsel büyüme modelleri eğitim, öğretim ve yeni teknoloji gelişimi gibi faktörleri bir

ülkenin büyüme hızını belirleyen en önemli faktörler olarak görür.

2.2.3.1 Yaratıcı Fikirler İktisadı

1980’lerin ortalarından başlayarak Paul Romer52

, yaratıcılık (yenilik) ve ekonomik

büyüme arasındaki ilişkiyi formüle etmeye çalışmıştır. Bu ilişki aşağıdaki şekilde

düşünülebilir.

51

Demir, O., 2006, s.1-26. 52

Romer, P. M. ; “The Origins of Endogenous Growth”, Journal of Economic Perspectives, 1994,

Vol. 8 No.1, s.3–22.

Page 34: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

24

yaratıcı fikirler rekabetçi olmama artan getiri aksak rekabet53

Bu ilişki temelde yaratıcı fikirlerin doğası gereği rekabetçi mal özelliği

taşımamasından doğar. Rekabetçi olmama özelliği, ölçeğe göre artan getirinin

varlığına, ölçeğe göre artan getiriyi ifade etmekse aksak rekabetin varlığına işaret

eder.

Yaratıcı fikirler, rekabetçi olmayan ve dışlama derecesi bakımından önemli

farklılıklar gösteren mallardır.54

Ekonomide yaratıcı fikirler gibi rekabetçi olmayan

mallar yalnızca sabit maliyet (sıfır marjinal maliyet) ile üretilirler.

Romer’e göre yaratıcı fikirlerin fiyat (p) = marjinal maliyet (mc) koşuluyla

fiyatlandırılmasının mümkün olmaması, ancak ve ancak aksak rekabet koşullarında

üretilebilmesi, yaratıcı fikirlerin klasik anlamda bir ekonomik mal özelliği

taşımamasının doğal sonucudur.

Maliyetler

* F sabit maliyet birim ölçüsü

ŞEKİL 2. 2 Sabit Maliyetler ve Artan Getiri55

Şekil 2.2’de açıkça görüldüğü gibi sabit maliyet ya da daha genel anlamda ölçeğe

göre artan getiri şartlarında marjinal maliyet fiyatlandırması (p=mc), üretici için

negatif karla sonuçlanır. Firma, fiyatlarını marjinal maliyetlerine eşitleyecek olursa

ölçeğe göre artan getiri veriyken, ortalama maliyet sürekli marjinal maliyetten

53

Jones, C.I., 1998, s.74. 54

Rekabetçi olmayan malların dışlama özelliğini hiç taşımayanlarına “kamu malları”adı verilir. 55

Jones, C.I., 1998, s.80

Page 35: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

25

yüksek olacak ve bu durum negatif karla sonuçlanacaktır. Bu durumsa, buluşların

üretilmesi için tam rekabet koşullarından uzaklaşmayı zorunlu kılmaktadır.

İçsel büyüme teorilerinin, ekonomik yazına en önemli katkılarından biri yaratıcı

fikirlerin diğer ekonomik mallardan farklı olduğunu vurgulamasıdır. Yaratıcı fikirler,

rekabetçi değildir; yaratıcı fikirler, bir kez keşfedilince hiçbir ek maliyete

katlanılmadan herkes tarafından kullanılabilir. Yaratıcı fikirlerin bu ayırt edici

özelliği, ekonominin ölçeğinin önemini vurgular. Yaratıcı fikirlerin, rekabetçi

olmama özelliği, üretimin ölçeğe göre artan getiri özelliği özellikleri taşıdığını; bu

durumda tam rekabet koşullarının varlığının mümkün olmamasını işaret eder. Bu

durumda yaratıcı fikir sahibini yaratıcı fikir üretmeye teşvik edecek tek şey marjinal

maliyetten daha yüksek bir fiyat belirleyerek kar elde edebilme beklentisidir.

Yaratıcı fikirlerin kısmen dışlanabilir özellikte olması, yaratıcı fikirlerin

üretilmesinin teşvikinde amacın toplumsal fayda değil kişisel fayda olması sonucu

doğurur. Yeniliğin yaratılıp yaratılmaması, yeniliğin bir defalık maliyetine karşı

sağladığı kişisel faydanın büyüklüğüne bağlıdır. Bireysel ve toplumsal fayda

arasındaki farklıklıların kapatılmasında fikri mülkiyet hakları yasal bir teşvik

yöntemi olarak rol oynar.

2.2.3.2 İçsel Büyüme Modelleri

İçsel büyüme modellerinden Lucas’ın56

Beşeri Sermaye Modeli, Rivera-Batiz57

ve

Romer Modeli58

ve Romer59

Modeli, yazına önemli katkılarda bulunmuş içsel

büyüme modellerinin temel örnekleridir. Aşağıda Rivera- Batiz ve Romer AR-GE

Modeli, Romer Modeli ve Lucas Beşeri Sermaye Modeli kısaca anlatılmıştır.

56

Lucas, R. E.; “On the Mechanics of Economic Development”, Journal of Monetary Economics,

1988, Vol.22, North Holland, s.3–42. 57

Rivera- Batiz, Luis A.,Romer, P.; (1991b), “Economic Integration and Endogenous Growth”,

The Quarterly Journal of Economics, 1991, s.531-55. 58

Rivera- Batiz, Luis A.,Romer,P.; (1991a), “International Trade with Endogenous Technological

Change” European Economic Review, North Holland, 1991, s.971-1004. 59

Romer, P., 1994, s.3- 22.

Page 36: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

26

a) Rivera-Batiz ve Romer Modeli

Rivera-Batiz ve Romer (1991) modelinde ekonomik faaliyetler biri imalat diğeri Ar-

Ge olmak üzere iki sektörde sürmektedir. Tüketim ve yatırım mallarının üretildiği

imalat sektöründe üretim (Y) , istihdam edilen beşeri sermaye (H) , vasıfsız emek

(L) ve fiziki sermaye (K) girdilerinin bir fonksiyonudur;

diixLHxLHY

A

0

1.,,

(1)

Buradaki )(ix imalat sektöründe kullanılan fiziki sermaye girdileri toplamıdır ve

A

diixK0

)( olmaktadır. beşeri sermayenin, fiziki emeğin ve 1

sermaye faktörünün arz esnekliğidir. En son keşfedilen bilgi ve mallar indeksini

temsil eden A , diğer girdiler gibi, tüketim ve yatırım mallarının üretiminde girdi

olarak kullanıldığından bütün i ’ler için Ai olduğu kabul edilmektedir.

AR-GE sektöründe de üretim iki alanda sürmektedir. Bunlardan biri sermaye

mallarının yeni tasarımı, diğeri tasarımı üretilen yatırım mallarının ilk örnek üretimi

ile halen üretilen malların laboratuar testleridir. Yeni tasarım üretiminde vasıfsız

emek ve fiziki sermaye kullanılmaz, üretim belli bir etkinlik katsayısıyla beşeri

sermaye H ve genel bilimsel bilgi A tarafından gerçekleştirilir.

HAA (2)

Tasarımı üretilen yatırım mallarının ilk örnek üretimi ile halen üretilen malların

laboratuar testlerinin yapıldığı Ar-Ge sektöründeki ikinci tip üretimin girdileri, tıpkı

imalat sektöründe olduğu gibi, beşeri sermaye, vasıfsız emek, bilgisayar ve ölçüm

cihazları gibi sermaye mallarıdır. Burada yeni bir tasarım üretilmez, tasarımı

önceden üretilmiş ya da patent hakkı alınmış malların laboratuar şartlarında ilk örnek

üretimi yapılır ve halen üretilmekte olan malların laboratuar testleri gerçekleştirilir.

Romer ve Rivera-Batiz’in çalışmalarından şu sonuçlar çıkarılmaktadır.

Page 37: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

27

Diğer girdilerden farklı olarak aynı bilgi, aynı anda birden çok üretim

alanında kullanılabildiğinden azalan verimler ortaya çıkmamakta,

gelişmiş ülkeler durgun duruma girmemekte ve azgelişmiş ülkeler

gelişmiş ülkeleri yakalayamamaktadır.

Benzer gelişmişlik düzeyine sahip iki ülkeli bir dünyada ülkelerarası

ticaret ve bilgi akışı engellenirse, AR- GE faaliyetlerinde “ikileme”

durumu ortaya çıkmakta, teknolojik gelişme yavaşlamakta ve büyüme

azalmaktadır.

Benzer gelişmişlik düzeyine sahip iki ülkenin bütünleşmesi halinde

ise, çalışmalarının boşa gitmemesi için taraflardan birinin yaptığı AR-

GE faaliyetini diğeri yapmamakta, iki ülkenin toplam kaynak stoku

değişmediği halde her iki ülke bir diğerinin sahip olduğu bilgi stoku

artmakta, ölçek ekonomileri doğmakta ve büyüme sürmektedir. Farklı

gelişmişlik düzeyindeki ülkelerarası bütünleşme etkileri ise önceden

kestirilememektedir.

Piyasa yapısı olarak tekelci rekabet piyasasının varlığı kabul

edildiğinden firmalar fiyat belirleyicidirler, ürünlerinin fiyatını AR-

GE harcamalarını da içerecek şekilde belirlerler. Yenilikten doğan

tekel karları firmaların yenilikçi çalışmalarının devamını sağlar.

b) Romer Modeli

Romer Modeli, buluşlarından kar elde etmeyi uman araştırmacıların yeni fikir

arayışlarını modelleyerek neo klasik ve dışsal ekonomik büyüme modellerinde dışsal

olan teknolojik ilerlemeyi içselleştirmiştir. Model, içsel büyüme modellerinde olduğu

gibi büyümenin model dışı bırakılan ve kendiliğinden oluşan teknolojik gelişmeler

sonucu gerçekleştiğini varsaymak yerine teknolojik ilerlemelerin arkasında yatan

ekonomik güçleri anlamaya çalışmaktadır.60

60

Jones, C.I., 1998, s.91.

Page 38: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

28

Modelde, teknoloji, “cennetten düşen meyve” olmaktan çok bireylerin yenilik

peşinde koşmaları sonucunda açığa çıkan yeni bilgi ve karların bir bölümüne el

koymaları sonucu gerçekleşir.

Model, dünyanın gelişmiş ülkeleri neden ve nasıl sürekli büyüme gösteriyorlar

sorusunu yanıtlayacak şekilde tasarlanmıştır. Buna göre, dünyadaki gelişmiş ülkeleri

bir bütün olarak tanımlar ve teknolojik gelişmenin dünyadaki bu gelişmiş bölgelerde

yapılan AR-GE faaliyetlerince oluştuğunu savunur.61

Romer Modeli’nde, üretim fonksiyonu, sermaye ve emek birikimi denklemleri Solow

Modeli ile aynıdır. Tıpkı Solow Modeli’ nde olduğu gibi yine, sermaye, toplumdaki

insanlar (s) oranında tüketimden vazgeçtikçe birikecek ve (d) oranında aşınacak;

nüfus artış oranı yine (n )oranında olacaktır.

Modelde, Solow Modeli’nden farklı olarak tanımlanan denklem sadece teknoloji ile

ilgili olandır. Solow Modeli’nde sabit ve dışsal bir oranda (g) oluşan teknolojik

gelişme, Romer Modeli’nde içselleştirilmiştir. Buna göre, A(t), t döneme kadar

oluşan bilgi stokunu göstermekte ve A*= A(t) nin t’ye göre değişim oranı verili

zamanda üretilen yaratıcı fikir sayısını göstermektedir. Modelin en basit yorumunda;

A*= iLa (1)

i yeni yaratıcı fikir üretme oranı, La; yeni yaratıcı fikir üretmek için uğraşan kişi

sayısı

Emek girdisi, hem imalat hem de AR-GE faaliyetleri için kullanıldığından ekonomi

aşağıdaki kaynak kısıdı ile karşı karşıyadır.

L = La + Ly (2)

61

Jones, C.I., 1998, s.92.

Page 39: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

29

Romer Modeli’nde kişi başına çıktı, sermaye emek oranı ve yaratıcı fikir stoku

dengeli büyüme çizgisi boyunca aynı oranda büyürler. Modelde, teknolojik gelişme

yok ise büyüme de yok demektir.

gy =gk = ga (3)

Bu durumda, modelde dengeli büyüme çizgisi boyunca oluşan teknolojik büyüme

oranı önem kazanır. Modelde, uzun dönem büyüme oranı araştırmacı sayısı ve

yaratıcı fikir üretme fonksiyonu parametreleri tarafından belirlenmekte; bu

parametreler ise nihai olarak nüfus artışı tarafından belirlenmektedir.

Büyüme sürecinin oluşmasını sağlamak için, yeni yaratıcı fikir miktarının zaman

içinde artması gerekir. Bu durum ancak dünya nüfusu arttığında araştırmacı sayısı

artıyor ise gerçekleşir. Daha çok sayıda araştırmacı daha çok yeni fikir demektir. Bu

durumda yaratıcı fikirlerdeki artış da nüfus artışı ile ilişkilidir.

Dışsal büyüme modellerinde nüfus artışı dengeli büyüme çizgisi boyunca çıktı

düzeyini düşürmekte, daha çok sermaye ihtiyacı yaratmaktadır. İlave sermaye oluşsa

bile sermaye azalan getiri sürecine girer. Oysa içsel büyüme modellerinden Romer

Modeli’nde daha çok nüfus daha çok yeni fikir demektir ve yaratıcı fikirlerin

rekabetçi olmayan, yarı dışlayıcı özellikleri ise bu durumdan ekonomideki herkesin

yararlanması sonucunu doğurur.

c) Lucas Beşeri Sermaye Modeli

Lucas’ın (1988) Beşeri Sermaye Modeli’nde çıktı düzeyi, Y , fiziki sermaye K ve

etkin emek eN girdisinin fonksiyonudur: eNKFY , . Herhangi bir t yılında

ortalama h yetenek düzeyinde N adet işçi varsa ve her bir işçi u kadar zamanını cari

üretim için harcıyorsa etkin emek arzı eN =u h N olur. Dolayısıyla yeni çıktı

fonksiyonu (1) no’ lu denklemdeki gibidir. Buna göre çalışılan süre u ve işçilerin

ortalama yetenek düzeyi h arttıkça çıktı düzeyi artar.

Page 40: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

30

uhNKFY , . (1)

Diğer yandan, sosyal bir olay olarak kabul edilen ve daha çok okullaşma oranına

bağlanan beşeri sermaye birikimi çalışmadan arta kalan zamanla

u1 ilişkilendirilir;

)(1)()(. tuthth (2)

Bu fonksiyona göre 1)( tu olması halinde zamanın tamamı mevcut üretimi

gerçekleştirmeye gitmiş, işçilerin yeteneklerini geliştirmelerine hiç zaman

kalmamıştır. Bu durumda beşeri sermaye birikimi sıfırdır. 0)( tu olması halinde ise,

zamanın tamamı yetenekleri geliştirmeye gitmiş ve beşeri sermaye birikimi

maksimum olmuştur. Bu iki uç nokta arasında mevcut yetenek düzeyine göre azalan

getiri olmayacaktır.

2.2.3.3 İçsel Büyüme Modelleri Politika Çıkarsamaları

Lucas, Rivera-Batiz ve Romer ve Romer’in öncü çalışmalarıyla hızlanan ve 1990’lı

yıllarda gelişimini sürdüren içsel büyüme modelleri ile dikkatler yeniden devletin

ekonomideki rolüne çevrilmiştir. Bu çalışmalarda devlete biçilen yeni rol Keynesyen

Teori’deki yatırımcı ve üretici devletin rolünden çok farklıdır. Devletin yeni rolü

eğitim, AR-GE, teknoloji transferi, fikri mülkiyetin korunması, iletişim ağlarının

güçlendirilmesi, işlem maliyetlerinin düşürülmesi gibi özel girişimin etkinliğini

artıracak işleri yapmaktır. Devlet, bu işlerde ne kadar başarılı olursa, ekonomik

performansın o kadar yüksek olacağı kabul edilmektedir.62

Büyümeyi bıçak sırtı denge şartlarına bağlayan Harrod-Domar Modeli, istikrar

sağlayıcı bir güç olarak devletin ekonomiye sürekli müdahalesine kapı açmıştır.

Dışsal Büyüme Modelleri, büyümeyi bıçak sırtı denge şartlarından ve ekonomiyi

devletin sürekli müdahalesinden kurtarmıştır. Ancak, bu kez gelişmiş ekonomilerin

62

Demir, O., 2006, s.5-9.

Page 41: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

31

zamanla durağan duruma girmeleri, bilgi, teknoloji, beşeri sermaye, yayılma etkileri

ve ölçek ekonomiler gibi büyümenin temel dinamiklerinin dışsal sayılmaları gibi

yeni sorunlar ortaya çıkmıştır. İçsel büyüme modelleri, anılan faktörleri

içselleştirerek bir yandan gelişmiş ekonomilerin durgun duruma girmedikleri

kesintisiz bir büyüme mekanizması geliştirmiş, diğer yandan devletin ekonomideki

önemini bir kez daha açığa çıkarmıştır. Şimdi devlet, ekonomide yeniden etkin bir

rol üstlenmiştir.63

İçsel büyüme modellerinde bilgi birikimi, ekonomik büyümenin temelinde yatan en

önemli kavramdır. Buna göre, aksak rekabet ortamında, AR-GE çalışmaları ve beşeri

sermayeye yapılan yatırımlar, uzun dönemli büyüme için çok önemli rol

oynamaktadır.

Buluşların içsel büyüme modelleri açısından oldukça önemli olmasına karşı model

arz ve talep yetersizliği olmak üzere iki sorunla karşı karşıyadır.64

Talep yetersizliği,

kullanıcıların bilgiye, bilginin klasik ekonomik mal özellikleri taşımamasından ötürü,

tıpkı kamusal bir mal gibi ulaşabilmesinin sonucudur. Arz yetersizliği ise projenin ne

ölçüde başarılı olacağı, proje sonucu elde edilecek bilginin ne ölçüde işe yarayıp

yaramayacağı, AR-GE faaliyetlerindeki ikileme olasılığı gibi belirsizliklerden

kaynaklanır.

Gerçekte, teknolojik yenilik ve buluşlar, ekonomik kazanımlarla motive olan AR-GE

çalışması, test etme, pazarlama, vb. faaliyetler gerektiren zorlu bir süreçtir.

Teknolojik yenilik için yapılan yatırımlar, diğer yatırımlardan aşağıda belirtilen

sebeplerden dolayı ayrılır;65

i) Sonucun belirsizliği

ii) Buluş ve yeniliklerin yarı kamu malı özelliği taşımaları

63

Demir, O.,2006, s.5-9. 64

Taymaz, E.; “Sanayi ve Teknoloji Politikaları: Amaçlar ve Araçlar”, ODTÜ Gelişme Dergisi,

1993, s.550-60. 65

Scherer, F.M.; “The New Perspectives on Economic Growth and Technological Innovation”,

London: Brooking Institution Pres, 1999, s.5-9.

Page 42: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

32

iii) Buluş ve yeniliklerin bölünemezliği( bir kez bir keşif yapıldığında bu

keşfin bilgisi sıfır marjinal maliyetle tamamen yayılabilmektedir.)

Yukarıda belirtilen buluş ve yeniliklerin üretilmesinde oluşan pazar hataları AR-GE

yatırımlarının yapılmaması yönünde bir etki yaratabilecektir. (özellikle uygulamalı

değil, temel araştırmalar için). Bilginin dışlayıcı ve rekabetçi özelliğini arttırmak,

yenilik ve teknolojik ilerleme için yapılan AR-GE çalışmalarına yapılan yatırımları

teşvik edecektir.

Anılan sorunlar, piyasa ve devletin sağladığı teşviklerle önemli ölçüde aşılır.

Piyasanın sağlayacağı teşvikler, içsel büyüme modelinin dayandığı piyasa türünün

aksak rekabet olmasından; yenilik ve buluş sahibinin rekabetçi avantajı “fiyat

belirleyici” olarak; AR-GE maliyetlerini fiyatlarına yansıtıp, kar elde etme olanağı

bulmasından kaynaklanır. Bu durum ise firmaları daha çok AR-GE yatırımı yaparak

daha çok yenilik yapmaya teşvik eder.66

Devletin sağladığı teşvikler ise fikri mülkiyet

korumaları, yabancı sermaye politikaları, devletin AR-GE çalışmaları ya da özel AR-

GE destekleri şeklinde olmaktadır.

İçsel büyüme modellerinde, dışsal büyüme modellerinin dışladığı devlet, bizzat

kendisi AR-GE faaliyetlerinde bulunarak ya da fikri mülkiyet haklarını etkin bir

şekilde sağlayarak kendini gösterir. Bu teoriler, temelde uzun dönemli büyümenin

devlet politikaları, fikri mülkiyet koruması, vergileme, vb. dinamiklerden

etkilenebileceğini savunur. İçsel büyüme modellerinde, mal akışları kadar bilgi

66

Günümüzde henüz fikir birliğine varılmamış olsa da, bir görüşe göre tek başına AR-GE nin teşviki

ya da sağlanan fikri mülkiyet koruması, ekonomik büyümenin sorunsalı azalan marjinal getiriye

çözüm getiremeyecektir. Bu görüşe göre, uzun dönem ekonomik büyüme ancak teknoloji pozitif

dışsallık yaratıp yayıldığı zaman sağlanabilecektir. Buna göre teknolojik yenilik sadece kendisini

yaratan tarafından değil, ekonomideki diğer ajanlar tarafından da kullanılmalıdır. Dolayısıyla,

teknolojik yayılma gerçekleşmediği sürece uzun dönemli büyüme bir noktada son bulmaktadır. Bu

savın temelinde, yenilikler gerçekleştikçe rekabetin artacağı ve artan rekabetin her bir yeniliğin karını

giderek azalttığı düşüncesi yatar. Teknolojinin yayılması rekabetin giderek arttırdığı AR-GE harcama

maliyetlerini azaltır. Bu görüş, her ne kadar ampirik olarak test edilememiş olsa da dışsallığın ve

yayılmanın ekonomik olarak önemini açıkça gözler önüne sermektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz.

Grosman, G.M, Helpman, E.; “Quality Ladders in Theory of Economic Growth”, Review of

Economic Studies, 1991, Vol. 59, s.43–61.

Page 43: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

33

akışları da önemli olduğundan devletin, fikri mülkiyete etkin bir koruma sağlaması

oldukça önemlidir.

İçsel büyüme modellerinin bahsedilen yapısı, ülkelerin ekonomik büyüme

performanslarının nedenlerini günümüz gerçekliğiyle gözler önüne sermektedir.

Bunun yanı sıra, günümüzde artık genel kabul gören bu teoriler, fikri mülkiyet

haklarının ekonomik etkilerini analiz eden teorik ve ampirik çalışmalara temel

olmaktadır.

Page 44: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

34

3 FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK BÜYÜMEYE

DOĞRUDAN ETKİLERİ

3.1 Genel Bakış

Meselenin pratikteki önemine rağmen ekonomistler, 1990’lı yıllara kadar ülkeler

arası fikri mülkiyet hakları koruması farklılıklarının etkilerini, ampirik olarak

incelememişlerdir. 1990’lardan sonra bu konudaki açığı kapatmak üzere birçok

akademik çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaları yürütenler, ülkelerarası koruma

farklılıklarını karakterize etmek için birtakım ölçüm metotları geliştirmiş ve bu

metotları, korumanın ekonomik büyüme ve onun dolaylı etkileyenleri, uluslararası

ticaret, sabit sermaye yatırımları ve diğer teknoloji transferi yöntemleri, bunun yanı

sıra AR-GE yatırımları üzerindeki etkilerinin analiz edildiği ampirik çalışmalarda

etkin bir şekilde kullanılmıştır.

Fikri mülkiyet korumasının ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini ampirik olarak

inceleyen çalışmaların sonucu genel olarak belirsizdir ve kimi zaman teoriyle

tamamen ters düşmektedir.67

Ampirik bulguların kesin sonuçlara ulaşamamış olması

da, korumanın etkilerinin günümüzde bile hala tartışmalara açık olmasının en önemli

sebebidir.

Bu bölümde, fikri mülkiyet korumasının ekonomik büyüme üzerindeki doğrudan

etkilerini inceleyen ampirik çalışmalardan elde edilen bulgular ve bu çalışmaların

kullandıkları yöntemler üzerinde durulacaktır.

3.2 Fikri Mülkiyet Korumasının Ölçümü

Fikri mülkiyetin günümüzdeki öneminin artması araştırmacıların fikri mülkiyet

hakları koruması ve onun ekonomik etkilerine daha fazla önem vermesine sebep

67

“Intellectual Property Rights in South Africa”, www.the-edge.org.za/pdf/Intellectual%20.

Page 45: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

35

olmuştur. Yapılan çalışmalarda karşılaşılan en büyük zorluk ise fikri mülkiyet hakları

korumasının seviyesinin ölçülmesidir.68

Ampirik çalışmalarda en temel amaç, fikri mülkiyet hakları koruması derecesinin,

uluslararası genel geçerliğe sahip bir şekilde ölçülmesidir. Bu durum, hem kullanılan

ölçülerin eleştiriye açık olmasından hem de fikri mülkiyet haklarının birçok

ekonomik değişkeni aynı anda ve dolaylı ya da dolaysız olarak etkileyebilmesinden

ileri gelmektedir. Fikri mülkiyetin bu karmaşık etkileri sonucunda, pazar yapıları ve

tercihleri farklı olan ülkelerde korumayı sağlayan kanunlar tamamen aynı olsa bile,

ekonomik büyüklükler üzerindeki etkileri farklı olabilmektedir.

Bu nedenle, fikri mülkiyet hakları korumasının ölçüsünü özellikle karşılaştırmalı

temelde elde etmek oldukça zordur. Bunun sonucu olarak, günümüze kadar olan

çalışmalar genel olarak nitel sıralamalar şeklinde ölçüler getirmişlerdir.

Korumanın ölçüsünü belirlemede; i) girdi ölçüsü, ii) çıktı ölçüsü olmak üzere iki

yöntem bulunmaktadır.

3.2.1 Girdi Ölçüsü

Korumanın nitel anlamda ölçüsünün belirlenmesinde geleneksel olarak iki yaklaşım

bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, ülkede uygulanan fikri mülkiyet koruması

kanunlarına, ikincisi ise uygulayıcıların katıldığı anketlere dayanmaktadır. Bu

yöntemlerden birincisinin en bilinen ve uygulamada en çok kullanılan örnekleri;

Rapp ve Rozek (1990)69

(RR) ve Ginarte ve Park (1997)70

(GP) tarafından yapılmış

çalışmalardır. İkincisine verilecek ve ampirik yazında en çok kullanılan örnekler ise

68

Ostergard, R.L.; “The Measurement of Intellectual Property Rights Protection”, Journal of

International Business Studies, 2000, Vol.31, s.349–60. 69

Rapp, R.T., Rozek, R.P.; “Benefits and Costs of Intellectual Property Protection in Developing

Countries”, Journal of World Trade, 1990, Vol.24, No.5, s.74-102. 70

Ginarte,J., Park G.; “Determinants of Patent Rights: A Coss National Study”, Research

Policy,1997,Vol.26, s.283-301.

Page 46: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

36

Sherwood (1997)71

, “World Competiveness Report Yearbook” ve Mansfield (1995)72

tarafından hazırlanan anket çalışmalarıdır.

Korumanın derecesini nitel anlamda belirleyen bu yöntem, fikri mülkiyet haklarını

üretime girdi olan yasal varlıklar olarak algılamaktır. Buna göre, girdi ölçüsü

tamamen ülkede var olan kanunlara, kanunların uygulanışına ve bunların

uygulayıcılar tarafından algılanmasına odaklanır.

Elbette ki taraf olunan anlaşmalara dayanan “gölge değişkenler”, bir ülkedeki

korumanın derecesinin belirlenmesinde çok yetersiz bir belirleyicidir, çünkü her ne

kadar bu anlaşmalarda uygulama süreç ve yöntemlerinden bahsedilmiş olsa da

uygulamadaki etkinlik ülkeden ülkeye farklılık gösterebilmektedir ve bu durumun

belirlenebilmesi oldukça zordur. Uygulamada görülebilecek farklılıkların, bu

göstergenin geçerliliğini etkileyebilmesine rağmen bir ülkenin fikri mülkiyet hakları

ile ilgili temel kabul edilen herhangi bir uluslararası anlaşmaya taraf olması en

azından minimum standartların sağlanmış olduğunu gösteren bir işarettir ve birçok

araştırmacı tarafından kullanılmıştır.73

Başta GP ve RR indeksleri olmak üzere yapılan birçok akademik çalışma daha çok

fikri mülkiyet hakları kanunlarına odaklanmış, bu kanunların uygulanış

farklılıklarına gereken önemi vermemişlerdir. Oysaki TRIPS Anlaşması veriyken,

yürürlükteki kanunlardan çok uygulama farklılıkları ampirik araştırmalarda daha

kritik önem kazanacaktır.74

71

Sherwood, R.M.; “Intellectual Property Systems and Investment Stimulation: The Rating

Systems in Eighteen Develoing Countries”, 1997,IDEAS, Vol.37 No.261–370. 72

Mansfield, E.; “Intellectual Property Protection, Direct Investment and Technology Transfer:

Germany, Japan and the United States”. IFC Dicussion Paper No. 27. Washington, D.C.: World

Bank, 1995. 73

Maskus, K., “Intellectual Property Rights in the Global Economy”, Institute for International

Economics:Washington, D.C., 2000, s.109-161. 74

Ostergard, R.L., 2000, s.349-60.

Page 47: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

37

3.2.1.1 Kanunlara ve Uygulamaya Dayalı Ölçüler

a) Rapp ve Rozek (1990)

Bu konuyla ilgili ilk çalışmayı Rapp ve Rozek, 1990 yılında yapmıştır. Rapp ve

Rozek patent kanunlarını patent korumasının seviyesini belirleyen “yaklaşık

değişken” olarak kabul etmiştir. İndeks, düşük rakamlar zayıf yüksek rakamlar güçlü

bir korumayı belirtmek üzere 0 - 5 arasında değer alır. İndeks 157 ülkeyi kapsar

şekilde oluşturulmuştur. İndeks, fikri mülkiyet hakları korumasının gücünü ölçmede

sadece bir tip fikri mülkiyet hakkı; patentleri gözettiği ve ayrıca kanunların yaptırım

gücünü dikkate almadığından yetersizdir.75

Aşağıdaki tabloda indeksleme yöntemi

tablo halinde sunulmuştur

TABLO 3. 1 RR İndeksleme Yöntemi

Ölçüm değeri

Tanım

0

Hiç fikri mülkiyet koruması olmaması

1

Yetersiz koruma; korsana karşı yasa yok

2

Kusurlu yasalar

3

Kusurlu yasalar; ılımlı uygulama

4

Orta düzeyde iyi kanunlar

5 Kanun ve uygulamaların USA Ticaret Odasının

önerdiği minimum standartlarla uyumlu olması

75

Braga, P., Fink, C.; “ The Relationship Between Intellectual Property Rights and Foreign

Direct Investment”, Duke Journal of Comparative & International Law, 1998, s.163–187.

Page 48: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

38

Rapp ve Rozek, indeks belirlemesi için yaptıkları çalışmada minimum standartları

Amerika Ticaret Odası tarafından belirlenmiş derecelendirme sistemini kullanmıştır.

Kullandıkları derecelendirme sistemi, ülkede var olan yazılı fikri mülkiyet kanunları

ile oluşturulmuştur; uygulamalarla ile değil.

b) Ginarte ve Park (1997)

Ginarte ve Park indeksi, tıpkı Rapp ve Rozek indeksi gibi kanun temelli yaklaşımlara

dayanarak hazırlanan indeksleme yönteminin en önemli örneklerindendir.

İndeks düşük rakamlar zayıf, yüksek rakamlar güçlü bir korumayı belirtmek üzere 0 -

5 arasında değer almakta. İndeks, toplam 60 ülke için 1960–1990 yıllarını kapsar

şekilde oluşturulmuştur.

GP indeksi herhangi bir subjektif algı barındırmaması nedeniyle diğer indeksleme

yöntemlerinden daha üstündür.76

GP indeksi patent korumasının tüm açılarıyla derin

olarak incelediğinden indekste gelişmiş ülkeler arasında bile büyük farklılıklara

rastlanır. GP indeksi, patent kanunlarını beş değişik açıdan analiz eder: korumanın

kapsamı, süresi, taraf olunan uluslararası anlaşmalar, kazanılan hakkın kaybedilme

koşulları ve uygulama mekanizması. Bu 5 kategoriden alınan toplam değer ülkenin

fikri mülkiyet hakları korumasının indeks değerini vermektedir İndeks, sadece nitel

yönden kapsam genişliğiyle değil daha fazla ülke ve daha geniş zaman dilimi için

geliştirildiğinden, diğer indekslere göre daha üstündür.77

GP indeksi fikri mülkiyet kanunlarının “yazılmış olduğu şekliyle” en etkin şekilde

değerlendiren indekstir.78

Ginarte ve Park, indeks hazırlanırken kullandıkları

kriterlerde uygulamanın yer almamasını, gelişmekte olan ülkelerin fikri mülkiyet

kanunlarının olmamasıyla gerekçelendirir. Bu görüş, indeksin hazırlandığı dönem

76

Kanwar, S.; “Intellectual Property Protection and Technology Transfer: Evidence From US

Multinationals” Department of Economics UCSD, San Diego, 2007. 77

GP indeksi, her ne kadar taraf olunan uluslararası anlaşmaları kriteri içerse de TRIPS Anlaşması’nı

içermez. Bunun sebebi anlaşmanın, 1994’ de imzalanmış (uygulaması 1995’de başlatılmak üzere)

olması ve indeksin 1994 sonrası anlaşmaları içermemesidir. Bu durum, bazı araştırmacıların için

indeksin en büyük eksikliğidir. 78

Braga,P., Fink, C., 1998, s.163-187.

Page 49: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

39

itibariyle geçerli olabilse de TRIPS Anlaşması’nın getirdiği harmonizasyon sonrası

geçerliliğini yitirmiştir.79

Tablo 3.2’ de RR ve GP indeks değerleri bir arada

sunulmuştur.

TABLO 3. 2 RR ve GP İndeks Değerleri

RR 1964 GP 1985 GP 1990 GP 1995

Tüm örneklem

N 116 108 109 116

Ortalama 2.90 2.44 2.45* 2.73

Medyan 3 2.52 2.52 2.71

CV 0.49 0.39 0.40 0.32

Artma - - 9 0.32

Azalma - - 4 3

Yüksek gelir düzeyi

N 27 26 28 30

Ortalama 4.14 3.37 3.43* 3.70*

Medyan 4 3.32 3.32 3.86

CV 0.26 0.19 0.23 0.17

Artma - - 5 15

Azalma - - 1 1

Orta gelir düzeyi

N 33 27 27 34

Ortalama 2.62 2.24 2.29* 2.54*

Medyan 2 2.26 2.01 2.61

CV 0.41 0.29 0.30 0.23

Artma - - 2 13

Azalma - - 2 1

Düşük gelir düzeyi

N 56 55 54 52

Ortalama 2.46 2.11 2.12* 2.33*

Medyan 2 0.41 2.41 2.57

CV 0.56 0.44 0.44 0.33

Artma - - 2 6

Azalma - - 1 1

RR: Rapp and Rozek ,N: Ülke sayısı ,GP: Ginarte and Park ,CV: Değişim katsayısı,—: Uygulanabilir değil

79

Lesser, W.; “The Effects of TRIPS- Mandated Intellectual Property Rights on Economic

Activities in Developing Countries, http://www.wipo.int/about-ip/zh/links/www.wipo.int-about-ip-

en-studies-pdf-ssa_lesser_trips.pdf.

Page 50: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

40

3.2.1.2 Uygulayıcıların Katıldığı Anketlere Dayanarak Hazırlanan Ölçüler

Girdi ölçüsü olarak fikri mülkiyet hakları korumasının derecesini ölçen diğer yöntem

ise korumanın ülkeler arası farklılıklarını doğrudan olarak görebilme potansiyeline

sahip Çok Uluslu Şirket (ÇUŞ) yöneticileri ile yapılan anket çalışmalarıdır. Bu

çalışmalar, genel olarak ülkedeki yasal yapıdan çok bu yapının teknolojik bilgiyi

korumada nasıl ve ne kadar etkin olduğu üzerine yoğunlaşır.

Bu çalışmalar, genel algıyı yansıtması nedeniyle oldukça etkin bir bilgi kaynağı

olarak kullanılırlar. Ancak, anketlerde belirlenen algı, fikri mülkiyet hakları

korumasından tamamen bağımsız olması gereken kimi ekonomi dinamikleriyle de

ilgili olabileceğinden ve bununla birlikte, örneklemde bulunan sektörlerin korumaya

olan duyarlılığının da farklı olabileceğinden, bu ölçüleri, ampirik çalışmalarda

kullanılırken daha dikkatli olmak gerekmektedir.

a) Sherwood (1997)

Sherwood, korumanın derecesinin ölçülmesinde, yöntem olarak kişisel bilgi ve

profesyonel anketlerden faydalanmıştır. Ülkelere verilen standart ölçüler, Amerika

Ticaret Odası’nın belirlediği standartlardan derlenmiş fakat göreceli

ağırlıklandırmalar çoklukla yazarın kendi kişisel deneyimlerinden

oluşturulmuştur.80

Sherwood, çoğunluğu Latin Amerika ülkeleri olmak üzere 18 ülke

için yaptığı çalışmasında toplam 103 puan üzerinden değerlendirilen ve 9 kriterden

oluşan bir ölçüt oluşturmuştur. Bu kriterler ve aldıkları puanlar, aşağıda belirtilmiştir.

1) Uygulanabilirlik(25 puan)

2) İdare (10 puan)

3) Telif hakları(12 puan)

80

Ostergard, R.L., 2000, s.349–60.

Page 51: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

41

4) Patent(17 puan)

5) Marka (9 puan)

6)Ticari sırlar (15 puan)

7)Yaşayan organizmalar(6 puan)

8) Anlaşmalar(6 puan)

9) Halkın genel anlamda yüküm ve bağlılığı(3 puan)

Belirlenen ölçütlerin aldıkları puanlar her bir ülke de yapılan anketler sonucunda

oluşturulmuştur. Ancak, her kriterin başında değerlendirilmeye alındığı puan

tartışmaya açık bir konudur.81

b) World Competiveness Report Anketleri

Bu konuda en çok kullanılan anket çalışmalarından biri de Dünya Ekonomik

Forumu’nun yıllık olarak yayınladığı “Worl Competiveness Report” dur. Tablo 3.3’

de sunulan anket sonuçlarını elde ederken, katılımcılara sübjektif olarak her bir

ülkede sağlanan korumanın kendi güvenlik ihtiyaçlarını sağlayıp sağlamadığı

sorusunun cevaplandırılması istenmiş ve cevaplar 0–100 arasında; yüksek rakamlar

daha büyük bir tatmin sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Tablo 3.3’de bu anket

sonuçları bulunmaktadır.

Tablo 3.4’ de sunulan diğer örnek anket çalışmasında ise, iş dünyasının ülkelerde

korumayı yıllara göre değerlendirdiği bir ankettin sonuçları bulunmaktadır. Zayıf-

ılımlı- güçlü olarak kullanılan tanımlayıcılar ülkeler arasında fikri mülkiyet hakları

koruması farklılıklarının iş dünyası tarafından nasıl algılandığını ortaya

koymaktadır.

81

Lesser, W., 2001, s.1-24.

Page 52: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

42

TABLO 3.3 Korumanın Ülkelere ve Yıllara Göre Derecelendirilmesine Yönelik Anket

Sonuçları(1)82

Ülke 1990 1995 Yüzde değişim

Gelişmiş ülkeler

USA 69.2 80.8 16.8

Japonya 70.2 66.3 —5.6

Kanada 58.4 72.3 23.8

Almanya 70.6 78.9 11.8

Fransa 67.2 58.1 8.5

İspanya 40.4 74.4 43.8

İngiltere 59.7 70.5 24.7

Kalkınmakta olan ülkeler

Brezilya 36.3 35.3 —2.9

Hong Kong 52.1 63.1 21.1

Hindistan 44.3 40.6 —8.4

Endonezya 35.4 45.3 27.9

Güney Kore 57.1 54.2 —5.1

Malezya 52.1 62.0 19.0

Meksika 42.0 56.1 33.6

Singapur 71.9 78.8 9.6

Tayvan 53.9 63.8 18.4

Türkiye* 35.8 25.3 —29.3

Venezüella 32.5 32.1 —1.2

Diğer Kalkınmakta olan ülkeler

Arjantin 47.1

Şili 61.8

Çin 33.6

Mısır 60.0

Filipinler 37.3

Rusya 15.8

Tayland 52.1

82

Maskus, K., 2000., s.109-161.

Page 53: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

43

TABLO 3. 4 Korumanın Ülkelere ve Yıllara Göre Derecelendirilmesine Yönelik

Anket Sonuçları (2)83

Ülke 1986 1998 Değişim yılı

Arjantin

Kanun Zayıf Ilımlı Patent:1996 CR:1994

u/i Zayıf Zayıf

Brezilya

Kanun Zayıf Orta Patent: 1997CR:1996

u/i Zayıf Zayıf

Çin

Kanun - Orta Patent: 1993CR:1992

u/i - Zayıf

Hindistan

Kanun Zayıf Zayıf Patent: 1999CR:1995

u/i Zayıf Ilımlı

Endonezya

Kanun - Ilımlı Patent: 1991CR:1997

u/i - Zayıf

Japonya

Kanun Orta Güçlü Patent:1995 CR:1992

u/i Zayıf Orta

Güney Kore

Kanun Zayıf Güçlü Patent:1987,95 CR:1987,

96

u/i Zayıf Orta

Meksika

Kanun Zayıf Güçlü Patent:1991

CR:1991.93.96

u/i Zayıf Ilımlı

İspanya

Kanun Ilımlı Güçlü Patent:1986 CR:1987,93

u/i Zayıf Güçlü

Tayvan

Kanun Zayıf Güçlü Patent:1993,98 CR:1995

u/i Zayıf Zayıf

Türkiye*

Kanun Zayıf Güçlü Patent: 1995,99CR:1995

u/i Zayıf Ilımlı

u/i= uygulama/idare Patent=patent kanunu, CR=Copy Right (telif hakları kanunu)

83

Maskus, K., 2000., s.109-161.

Page 54: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

44

c) Mansfield (1995)

Bu tip çalışmalara bir diğer örnek ise Mansfield’ in 1995’te 180 avukat ve patent

vekilinin katılımıyla hazırladığı Amerika, Japonya ve Almanya’yı kapsayan anket

çalışmasıdır84

. Çalışmanın odak noktasını kimya, ilaç, makine ve elektronik gibi fikri

mülkiyet hakları korumasına daha duyarlı sektörler oluşturmuştur. Katılımcılardan,

14 adet gelişmekte olan ülke için, teknolojinin transfer edilme yollarından hangisinin

kullanıldığında korumanın “çok zayıf” olduğunun belirtilmesi istenmiştir. Anket

çalışmasında, üç ülke katılımcıları arasında verilen cevaplar arasında belli oranda

korelasyon bulunsa da Amerikan katılımcılar, büyük olasılıkla ulusal düzeyde buluş

ve yenilik oranlarındaki fark nedeniyle, söz konusu tüm transfer yöntemleri için

korumayı daha yüksek oranda “çok zayıf” olarak nitelendirmişlerdir.85

3.2.2 Çıktı Ölçüsü

Çıktı ölçüsü yöntemi en basit anlamda dava sonuçları, taklitçilik oranları, patent

başvuru sayısı gibi niceliksel değerleri kullanan ve fikri mülkiyet hakları rejiminin

kendisiyle ilgili değil, sonucuyla bağlantılı bir yöntemdir. Çıktı ölçüsü, tıpkı girdi

ölçüsü gibi içinde bir takım problemler barındırır. Ölçü birimlerinin ampirik

çalışmalar için uygun olmayışı ve diğer ekonomik değişkenler ile arasındaki

korelasyon bunlar içinde en önemlileridir.86

3.2.2.1 Patent Verileri

Patentler87

, genel olarak AR-GE çalışmalarının çıktısı olarak düşünülürler. Fikri

mülkiyet haklarının ekonomik etkileri üzerinde yapılan birçok çalışmada patent

verileri kullanılmaktadır. Fakat patent verileri kendi içinde bir takım problemler taşır.

Bu problemler, aşağıdaki şekilde 3 grupta özetlenebilir

84

Lesser, W., 2001, s.1-24. 85

a.g.e., s.6. 86

“Intellectual Property Rights in South Africa”, www.the-edge.org.za/pdf/Intellectual%20. 87

Dhar,B., Rao, N.C.;“International Patent System: An Emprical Analisis”, Working Paper Series

No 2002-2, 2002.

Page 55: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

45

1)Yenilikçi Çalışmaların Göstergesi Olarak Kullanılan Patent Verileri

Yenilikçi çalışmaların göstergesi ya da çıktısı olarak patent verilerinin kullanımında

oluşabilecek problemler iki kısımda incelenebilir. Bunlardan birincisi tüm buluşların

patentlenebilme kriterleri taşımaması, ikincisi ise patent verilerinin kalitesidir.

Mansfield’in88

1986 yılında yaptığı çalışma göstermektedir ki; kimya, enerji ve

makine sektöründe patentlenebilir buluşların %80’i patentlendiği halde, otomobil

endüstrisinde bu oran %60’a düşmektedir. Bu durum, hem bazı patentlenebilir

buluşların patentlenmediğini sonucunu hem de endüstriler arası patent aktiviteleri

farklılıkları da ortaya koymaktadır. Bu durumun temel sebebi ise, endüstriler

arasında taklit olasılığının farklı derecede zorluğunun bulunmasıdır. Örneğin, uçak

endüstrisini, kendi içinde büyük oranda AR-GE çalışması yapsa da, bu çalışmaların

çıktılarının patentlenme oranı oldukça düşüktür.

Diğer taraftan patentler, kalite yönünden ülke içinde ve ülkeler arası farklılıklar

gösterebilirler. Bazı patentli buluşlar, diğerlerine göre daha önemli olabilmektedir.

Ülkelerarası patent kalite farklılıkları ise patent inceleme süreçleri ve kriterlerinin

farklılıklarından doğabilmektedir.

2) Patent Verilerinin Ülkeler Arası Kıyaslanma Zorluğu

Patent verilerinin ülkeler arasında kıyaslamalara konu olması, patent kanunlarının

farklı olmasından dolayı sorunlu olabilmektedir. Özellikle patent koruma kriterleri

arasındaki farklılıklar ülkeler arası kıyaslamada zorluk yaratabilmektedirler.

3) Patent Başvuru Verilerinin Kullanımı

Ampirik çalışmalarda, patent korumasına sahip buluşlar, patent başvurularına kıyasla

daha uygun bir ölçüdür. Bunun sebebi, başvuruların, ancak uzun bir inceleme süreci

sonucunda patent hakkı elde edebilmesidir.

88

Mansfield,E.; “Patents and Innovation:An Emprical Study”, Management Science, 1986,

Vol.32, No.22, s.173-181.

Page 56: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

46

Ancak ampirik çalışmalar, patent korumasına sahip buluşlardan çok patent başvurusu

yapılmış buluşları veri olarak kullanır. Bunun sebebi, patent başvurularının zaman

boyutu içermemesi, belli bir dönemin analizi yapılırken başvurunun ait olduğu yılın

ve patent korumasına sahip olduğu yılın farklı olabilmesidir. Bu durum, özellikle

gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin patent başvurularını inceleme süreleri

arasındaki fark düşünüldüğünde daha dikkat çekici olabilmektedir.

Özetle, ampirik çalışmalarda kullanılması uygun olan verinin, patent korumasına

sahip buluşlar olmasına rağmen, başvuru tarihlerine göre oluşturulmuş, patent

hakkına sahip buluş verileri olmadığından, patent başvuruları veri olarak

kullanılmaktadır.

3.2.2.2 Kanun İhlallerine Yönelik Veriler

Kanun ihlallerine yönelik verilerin, ampirik çalışmalarda kullanımı, ölçüm

birimlerindeki uyarlama zorluğu ve bu verilerin ekonomi dinamikleri ile olabilecek

yüksek derecedeki korelasyonu nedeniyle zor olsa da fikri mülkiyet haklarının

ekonomik etkilerini inceleyen yazında kullanılan yöntemlerden biridir.

3.2.3 Ölçüler İle İlgili Sonuç ve Değerlendirme

Yukarıda tartışılan, fikri mülkiyet koruması derecesinin ölçümümde kullanılan

yöntemler incelendiğinde, bazı sonuçlara varmak mümkün olabilir.

Buna göre, fikri mülkiyet koruması standartları özellikle 1990’lı yıllar ile beraber

küresel olarak yükselmiş, ülkeler bu yıllarda korumaya artan oranda önem vermeye

başlamışlardır. Meksika, Tayvan, Tayland ve Çin 1990’lı yılların başında koruma

reformlarını gerçekleştirmiş ancak içinde Türkiye’nin de bulunduğu birçok

kalkınmakta olan ülke bu reformlarını ancak 1990’lı yılların sonlarına doğru TRIPS

anlaşması sonrası gerçekleştirmiştir.

Bunun yanı sıra, kalkınmakta olan ülkeler reform yapılarını, kanunun “uygulama”

yönünden çok “yazılı” yönü doğrultusunda gerçekleştirmişlerdir

Page 57: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

47

Gelişmiş ve yüksek gelir düzeyine sahip ülkeler fikri mülkiyet hakları korumalarını

güçlendirmeye devam etmektedirler. Bu durum, TRIPS sonrası korumada minimum

standartlar kesin olarak belirlenmiş olsa da gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arası

standartların birbirine yakınlaşıp yakınlaşmadığı belirlemekte zorluk

yaratabilmektedir. Bu durum, özellikle yapılan anket çalışmalarında oldukça belirgin

olarak gözlenebilmektedir. Örnek anket sonuçları, fikri mülkiyet korumasının yıllara

göre algısının kalkınmış ülkeler için daha büyük bir oranda arttığını

göstermektedir.89

.

3.3 Fikri Mülkiyet Hakları ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkinin Ampirik

Analizi

Son yıllarda birçok ülke fikri mülkiyet koruma rejimlerini güçlendirmek adına patent

sistemlerinde reform yapmışlardır. Bu reform, çoklukla daha güçlü fikri mülkiyet

korumasının buluşlara teşvik ve geri dönüşüm sağlayarak ekonomik büyümeye

katkıda bulunduğu savından ileri gelmektedir. Ancak, fikri mülkiyet hakları ve

ekonomik büyüme arasındaki ilişki ampirik anlamda hiçbir zaman bu kadar açık

olmamıştır.90

Şekil 3.1’de fikri mülkiyet hakları koruma indeksi ve GSMH

arasındaki ilişki gösterilmektedir.

Daha güçlü bir fikri mülkiyet hakları korumasının yenilik yapmak için daha fazla

teşvik sağladığı veriyken Şekil 3.1’ de gözlenen bu zayıf ilişki korumanın, ekonomik

büyüme üzerinde negatif bir etkisi olabileceği sonucunu da doğurabilir. Bu görüşün

arkasındaki en önemli argüman korumanın ekonomide tekelleşmiş sektörler

yaratabileceğidir. Bu bakış açısından düşünüldüğünde, fikri mülkiyet korumasının

güçlendirilmesi, tekelci pozisyon kazanacak üreticinin belirlediği düşük çıktı düzeyi

veya yüksek fiyatın sonucu olarak tüketici refahını arttırmayacak, hatta

azaltabilecektir.

89

Maskus, K., 2000.,s.109-161. 90

Horii, R., Iwaisako W.; “Economic Growth with Imperfection of Intellectual Property Rights”,

Osaka University, Discussion Papers in Economics and Business, 2006 No 05-23-Rev.

Page 58: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

48

RR İndeksi

ŞEKİL 3. 1 RR İndeksi ve GSMH Arasındaki İlişki 91

GSMH

Gözlenen bu zayıf ilişki, fikri mülkiyet koruması ve ekonomik büyüme(gelir)

arasındaki ilişkinin yönünün belirgin olmaması sonucunu doğurmaktadır. Bu

nedenle, korumanın ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini inceleyen yazın,

istatistiksel anlamda nedensellik problemi taşıyan bu ilişkiyi, artan korumadan

ekonomik büyümeye ve farklı gelir seviyeleri için korumaya doğru olacak şekilde,

iki farklı şekilde analiz etmiştir.

Bu konudaki ilk çalışmayı, Maskus ve Penubarti 199592

yılında yapmıştır. Maskus ve

Penubarti bu çalışmada, RR indeksi93

kullanmış ancak, indeksteki iki önemli

istatistiksel problemi düzeltmişlerdir. İndeksteki problemler sırasıyla, indeksin

“uygulamadan” çok “yazılı” olan ile ilgilenmesi sonucunda oluşabilecek “ ölçüm

hatası” ve ülkeler arası ekonomik kalkınma ve ticaret akımlarının ülkedeki fikri

mülkiyet rejimini etkileyebilme olasılığından kaynaklanan istatistiksel problemlerdir.

91

Maskus, K., 2000.,s.109-161. 92

Maskus,K.,Penunbarti M.; “How Trade Related are Intellectual Property Rights”,J.International

Economics, 1995, s.227-48. 93

Rapp ve Rozek, hazırladıkları indeksi gelir düzeyleri için kontrol değişkeni olarak kullanmışlar

ilişkinin diğer yönünü analiz etmemişlerdir.

Page 59: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

49

Maskus ve Penubarti, indeksin sahip olduğu olası istatistiksel problemlere karşı kişi

başına GSMH, bebek ölüm oranları, eğitim düzeyi, vb. kalkınmışlık düzeyi için

çoklukla kullanılan “yaklaşık değişkenler” kullanmış, yine bazı ülkeler için

korumanın alternatif ölçüsünü oluşturmak adına patent koruması ile korelasyonu

yüksek ancak ticaret regresyonlarının hata terimiyle korelasyonu olmayan “araç

değişkenler” kullanmışlardır. Ampirik araştırmaları sonucu elde ettikleri regresyon

bulguları aşağıdaki gibidir.

Patent=-0.51+ 049 GNP R²=0.37

Yapılan analizde elde edilen bütün katsayılar istatistiksel olarak anlamlıdır. Buna

göre reel gelir düzeyi arttıkça ülkelerin koruma düzeyi artmaktadır. Sadece reel gelir

değişkeni, uluslararası patent korumasındaki varyasyonun %37 sini açıklamaktadır.

Yukarıdaki şekil ayrıntılı olarak incelendiğinde korumanın seviyesinin, gelirin gelir

düzeyinin çok düşük noktalarında artmaya başladığında, azaldığı; ancak belli bir

noktadan itibaren artan gelir düzeyleri için belirgin derecede artışa geçtiği

görülmektedir. Bu durum gelir ve koruma arasında doğrusal değil, ikinci dereceden

bir ilişkinin varlığını akıllara getirir. Regresyon denklemi şekilde gözlenen bu

ilişkiye göre düzenlendiğinde;

Patent= 10,5–2.63 log (GSMH)+0.21 log (GSMH)2 R²= 0.50

Reel gelir değişkenin, uluslararası patent korumasındaki varyasyonun %50 sini

açıklayabildiği görülmektedir.

Bu regresyona göre, fikri mülkiyet korumasının seviyesi, diğer faktörlerin dışında

ülkenin gelir düzeyine bağlıdır. Ampirik olarak elde edilen bu sonucun politik

ekonomi bakış açısından yorumu oldukça açıktır. Buna göre, az gelişmiş ülkelerin

yenilik yapma potansiyeli gelişmiş ülkelere göre azdır. Bunun sonucunda kaynak

kıtlığı nedeniyle yenilik yapamayan ve teknik ilerleme sağlayamayan bu ülkelerin

fikri hak elde etmek isteyecekleri bir çıktıları da mevcut değildir. Gelir düzeyi ılımlı

bir ölçüde arttığında ise gözlemlenen ekonomide bazı teşvik yöntemlerinin belirdiği

Page 60: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

50

ancak yine de rekabetin büyük oranda taklitçiliğe dayandığıdır. Taklitçiliğe dayanan

bir ekonomide ise politika belirleyicilerinin fikri haklar için daha düşük seviyede bir

koruma tercih etmeleri kaçınılmazdır. Ekonomi gelişip, gelir düzeyi artınca ise daha

yüksek kalitede mallar için artan talep ekonomide oluşabilecek teşvikleri daha da

arttıracak ve firmalar daha etkin bir koruma talebiyle lobi faaliyetlerine

başlayacaklardır.94

Bu durum çok açık bir çıkarsamaya yol açar. Buna göre, fikri mülkiyet hakları,

gelirin artan bir fonksiyonudur. Düşük gelir düzeyindeki ülkelerin gelir seviyeleri

artarken belli bir gelir düzeyine kadar, fikri mülkiyet korumasını azaltmaları, belli bir

gelir seviyesinden sonra ise güçlü bir fikri mülkiyet hakları koruması sağlamaları

gerekmektedir.

Yukarıdaki şekilde, şeklin minimum noktasının 1984 yılında 523 Amerikan Doları,

olduğu görülmektedir. Bu düzey, örneklemde olan ülkeler arasında 17 tanesinin kişi

başına düşen milli gelir seviyesinden yüksek bir seviyedir. Bu durumsa, sadece gelir

düzeyi çok düşük ülkeler için yukarıda bahsedilen ilişkinin geçerli olduğunu

göstermektedir.

Maskus ve Penubarti’nin yapmış olduğu bu çalışma, Ginarte ve Park95

tarafından

1997 yılında genişletilmiştir. Ginarte ve Park koruma ölçüsü olarak, kendilerinin

geliştirmiş oldukları indekslerini kullanarak 48 ülke için 1965, 1975, 1985 ve 1990

yıllarını kapsayacak şekilde yaptıkları çalışmada, indeksi kişi başına gelir, AR-GE

harcamaları, eğitim düzeyi, ticaret ve pazar serbestliği, vb. değişkenlerle

ilişkilendirmişlerdir.

Ginarte ve Park, yaptıkları ampirik çalışmada, ilk olarak fikri mülkiyet koruması

indeksi ve gelir arasındaki ilişkiyi; gelir düzeyinden koruma düzeyine doğru olacak

şekilde incelemiş ve tüm örneklem için istatistiksel olarak anlamlı pozitif katsayılar

elde etmişlerdir. Bu sonuç, bir kez daha korumanın gelirin artan bir fonksiyonu

olduğunu gözler önüne sermektedir.

94

Maskus, K., 2000, s.109- 161. 95

Ginarte, J.,Park, G.,1997, s.283-301.

Page 61: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

51

İkinci olarak, regresyon denklemine fikri mülkiyet koruması ile ilişkili başka kontrol

değişkenleri eklediğinde, gelir değişkeninin katsayısı istatistiksel olarak anlamlı

olmamıştır. Ancak, eklenen AR-GE harcamaları, ticaret serbestliği, pazar serbestliği

değişkenlerinin koruma ile istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif ilişkileri

saptanmıştır. Beşeri sermayeye “yaklaşık değişken” olarak kullanılan eğitim düzeyi

değişkeni ise ancak marjinde istatistiksel olarak anlamlı bir katsayıya sahip olmuştur.

Ginarte ve Park’ın elde ettiği bu bulgular, fikri mülkiyet korumasının kapsamı ve

derecesinin belirlenmesinde korumaya olan talebin en önemli belirleyen olduğunu

göstermektedir. Daha güçlü korumayı talep eden bu ülkeler, yüksek AR-GE

harcamaları ve yoğun beşeri sermayesi olan ve analizde kullanılan GP indeksinde,

yüksek indeks değerine sahip ülkelerdir.96

Sonuçlar, aynı zamanda ticaret ve pazar serbestliğinin de, fikri mülkiyet korumasını

güçlendirme yönünde etkilediğini ortaya koymaktadır. Ticaret serbestliği ile olan

ilişkiyi yorumlamak zor olsa da bu ilişki, korumanın açık ekonomisi olan ülkelerde

tüketicilerin daha iyi tercihler yapmasına yardımcı olabileceği ya da açık

ekonomilerde ticaretin yenilikçi çalışmalarla pozitif yönde olası ilişkisinin varlığının

korumaya karşı talebi arttırması şeklinde açıklanabilir.97

Maskus 2000 yılında yaptığı çalışma ile Ginarte ve Park’ın analizini 2 açıdan

güncellemiştir. Bunu yapmak için, ilk olarak, Maskus ve Penubarti’nin modelini RR

indeksi yerine daha kapsamlı olan GP indeksi kullanarak tahmin etmiştir. Ardından,

Ginarte ve Park’ın modelini, daha yakın zaman ve geniş örneklem ile tahmin etmek

üzere, 1985 ve 1990 yıllarını kapsayan veri seti ve 48 ülke yerine 72 ülkeyi kapsayan

örneklem kullanmıştır.

Tablo 3,5’de, fikri mülkiyet hakları ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi, gelir

düzeyi kontrol ederek yapılan ampirik çalışmalardan Maskus ve Penubarti (1995),

Ginarte ve Park (1997) ve Maskus ‘un (2000) analiz sonuçları bir arada

bulunmaktadır.

96

Maskus, K., 2000, s.109-161. 97

a.g.e, s.109–161.

Page 62: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

52

TABLO 3. 5 Maskus ve Penubarti, Ginarte ve Park, Maskus Regresyon Bulguları

Değişkenler

MASKUS VE

PENUBARTI

GINARTE VE

PARK

MASKUS

(1) (2) (1) (2) (1) (2)

Sabit -0.51

(0.19)

10.5

(0.15)

-1.06*

(0.20)

0.68*

(0.33)

13.61*

(2.09)

10.76*

(2.47)

GSMH(kişi başı) 0.49

(0.03)

-2.63

(0.02)

0.23*

(0.03)

-0.03

(0.04)

-3.38*

(0.53)

-2.58*

(0.64)

GSMH”(kişi başı) 0.21

(0.03)

0.22*

(0.03)

0.17*

(0.04)

AR&GE/GSMH 0.08*

(0.02)

okullaşma 0.06

(0.04)

-0.01

(0.08)

Politik serbestlik 0.07

(0.06)

Ticaret serbestliği 0.1

(0.05)

0.06

(0.08)

Pazar serbestliği 0.54*

(0.09)

GSMH

-0.01

(-0.67)

S&E/LF

0.08*

(0.03)

UKCOL

0.23*

(0.07)

FCOL

0.33*

(0.13)

Düzeltilmiş R² 0.37 0.50 0.31 0.51

0.33 0.37

(1) ve (2) farklı regresyon denklemleri; S&E/LF araştırmacı/işgücü oranı; UKCOL, eski İngiliz kolonileri için

gölge değişken; *, %5 anlamlılık düzeyi; parantez içindeki değerler standart hataları göstermekte

NOT: gölge değişkenleri hariç tüm değişkenlerin log değeri kullanılmış; Regresyon OLS metodu ile tahmin

edilmiştir. Parantez içindeki değerler standart sapma değerleridir.

Page 63: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

53

Gould ve Grouben,98

1996 yılında, 95 ülke için oluşturdukları örneklem için, 1960 -

1988 yıllarını kapsar şekilde yaptıkları çalışmada fikri mülkiyet koruması ölçüsü

olarak RR indeksini kullanmışlardır. Analiz ülkeleri “açık ekonomiler” ve “kapalı

ekonomiler” şeklinde ikiye ayırmış; korumanın ekonomik büyüme üzerindeki etkisi

beklendiği gibi açık ekonomilerde daha belirgin sonuçlar vermiştir.

Gould ve Gruben’in RR indeksi kullanarak yaptığı ampirik çalışma, fikri mülkiyet

haklarının, ekonomik büyüme üzerinde istatistiksel olarak anlamlı hiçbir doğrudan

etkisinin bulunmadığı sonucuna varmıştır. Aynı çalışmada, fikri mülkiyet

korumasının ticarette serbestlik derecesini gösteren değişkenle etkileşimi ile

korumanın, açık ekonomilerde, ekonomik büyümeyi ortalama olarak %0.66 oranında

arttırdığı görülmüştür. Bu durum, analiz çerçevesinde, açık ekonomilerin, daha

yüksek derecede rekabet yaşadığı, daha fazla uluslararası ticaret akımını çektiği

şeklinde açıklanmaktadır. Ayrıca, açık ekonomilerde firmaların etkin teknoloji

transferi maliyetlerine ve yerel koşullara adaptasyon maliyetlerine daha fazla

katlanabilme potansiyeline sahip oldukları da düşünülmektedir.

Gould ve Gruben’in yaptığı analize göre, açık ekonomilerde, fikri mülkiyet

korumasının ticaret, yatırım, teknoloji akımları ile büyümeye olan etkisi daha açık ve

belirgindir. Bu durumu açıklamak için şöyle bir örnek düşünülebilir. Kişi başına

düşen reel geliri 5000 birim olan iki ülke ele alalım. 10 yıllık bir dönemde çıktının

%2 büyüdüğü varsayımı altında, kişi başına düşen gelir 7430 birim olacaktır. Benzer

fakat daha açık ekonomiye sahip olan ülkenin %2.66 büyüdüğü varsayıldığında, bu

ülke 10 yılın sonunda 8.453 birim kişi başına düşen gelire sahip olur. Özetle, fikri

mülkiyet korumasını güçlendiren ve ticaret serbestliği sağlayan ülkeler bu çalışma

sonucuna göre, kapalı ve güçlü koruma rejimine sahip olmayan ülkelere göre daha

olumlu bir ekonomik büyüme performansı sergilemektedirler.

Bu sonuçlar, Ginarte ve Park’ın 1997 yılında yaptığı çalışmanın sonuçları ile birlikte

düşünüldüğünde ise fikri mülkiyet haklarının, ekonomik büyümeyi dolaylı yollarla

98

Gould, D.M., Gruben, W.; “The Role of Intellectual Property Rights in Economic Growth”

Journal of Development Economies, 1996, Vol 48, s.323-50.

Page 64: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

54

etkileyen mekanizmalar ile birlikte büyüme üzerinde olumlu sonuçları olabileceği

öngörüsüne ulaşılabilmektedir.

Thompson ve Rushing99

1996 yılında benzeri bir çalışmayı 112 ülke için 1970–1985

yıllarını kapsar şekilde, fikri mülkiyet koruması derecesi ölçüsü olarak yine RR

indeksi kullanarak yapmış; pozitif yönde buldukları katsayılar istatistiksel olarak

anlamlı çıkmamıştır. Analiz sonucunda, bağımlı değişken gelir/çıktı (GSMH) için

analiz kapsamında incelenen bazı ülkelerde belli bir başlangıç düzeyi olduğu, bu

düzeyden fazlası durumunda güçlü korumanın ekonomik büyüme üzerinde pozitif

etkisi olduğu yargısına varılmıştır. Belirtilen bu başlangıç gelir/çıktı düzeyine sahip

olmayan ülkeler için ise böyle bir etki söz konusu değildir.

Thompson ve Rushing, yaptıkları çalışmada, fikri mülkiyet koruması ve ekonomik

büyüme arasında olası pozitif ilişkinin varlığına işaret etmiş ancak yaptıkları analizde

elde ettikleri sonuçlar istatistiksel olarak ancak marjinde anlamlı sonuçlar vermiştir.

Kanwar ve Evenson100

2003 yılında GP indeksi kullanarak 32 ülke için yaptıkları

çalışmada, fikri mülkiyet korumasının ekonomik büyüme üzerinde etkilerini

incelemiş; analizin sonucunda yenilik ve buluşlara “yaklaşık değişken” olarak

kullanılan AR-GE harcamaları ve fikri mülkiyet hakları arasında pozitif ve

istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin varlığını ispat etmişlerdir. Analizde saptanan

bu ilişki, fikri mülkiyet haklarının yenilikçi çalışmalar kanalıyla ekonomik büyümeyi

olumlu yönde etkileyebileceğini gözler önüne sermektedir.

Falvey, Foster ve Greenaway101

2004 yılında yaptıkları çalışmada, 1975 -1979, 1980

-1984, 1985 -1989, 1990 -1994 yıllarından oluşan 4 dönemli veri seti ve GP indeksi

kullanarak 80 ülke için korumanın etkilerini incelemişlerdir. Analiz sonucunda,

korumanın ekonomik büyümeye etkilerinin, diğer birçok değişken yanında, ülkenin

99

Thompson, M.A., Rushing,F.W.; “An Emprical Analysis of the Impact Of Patent Protection on

Economic Growth”, Journal of Economic Development, 1996, Vol.21, No.2, s.61-79. 100

Kanwar , S., Evenson R.; “Does Intellectual Property Protection Spur Technological

Change?”, Yale University, Economic Center Discussion Paper, No 83, 2001, s.23-59. 101

Falvey, R., Foster N., Greenaway D.; “Intellectual Property Rights and Economic

Growth”,Internationalisation of Economic Policy, Research Paper Series, 2004, s.1-24

Page 65: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

55

ekonomik karakteristiğinin de önemli payı sonucunda, farklılık göstereceği

varsayımından yola çıkmışlardır. Bu varsayımın sonucunda fikri mülkiyet koruması

ve büyüme arasındaki ilişkiyi inceledikleri ampirik çalışmada başlangıç kişi başına

düşen geliri, kalkınmışlık düzeyi için “yaklaşık değişken” olarak kullanılmıştır.

Sonuç olarak, gelişmiş ve az gelişmiş ülkeler için etki pozitif ve istatistiksel olarak

anlamlı bulunmuş, kalkınmakta olan ülkeler için istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki

bulunamamıştır.

Falvey, Foster ve Greenaway, fikri mülkiyet korumanın, az gelişmiş ülkelerin

büyümesine bu olumlu etkisinin, bu ülkelerin ulusal AR-GE aktivitelerini ve yenilik

yapma potansiyellerini teşvik etmesiyle değil, korumanın, gelişmiş ülkelerden ticaret,

ithalat ve sabit sermaye yatırımları gibi teknolojik transfer yöntemlerini teşvik etmesi

ve teşvikin içeride rekabeti negatif yönde etkileyecek bir durum yaratmaması

sonucunda olduğunu belirtir. Falvey, Foster ve Greenaway, gelişmekte olan ülkeler

için elde edilen bulgunun ise kalkınmakta olan ülkelerde, ekonomik büyümenin

taklitçiliğe dayanması ve güçlü fikri mülkiyet korumasının, teknoloji transferine

yarattığı pozitif etki ve taklitçiliği engelleyen negatif etkisinin birbirini yok etmesi

sonucunda ortaya çıktığını savunmaktadırlar.

Yazında, fikri mülkiyet haklarının ekonomik büyüme üzerinde doğrudan ve negatif

yönde etkilerinin olabileceğine dair savlarda bulunan teorik çalışmalar da mevcuttur.

Horii ve Iwaisako102

2005 yılında yaptıkları ve içsel büyüme modellerine

dayandırdıkları çalışmada, başlangıçta iki varsayımda bulunmuştur. İlk varsayım,

güçlü korumanın tekelci firma sayısını arttıracağı ve tekelci firmanın uzun dönemde

ekonomik büyümeye katkıda bulunabilecek yenilikçi çalışmalar için motifinin

olmayacağıdır. İkinci varsayım ise, AR-GE çalışanlarının, rekabetçi ortamda, artan

koruma ile birlikte “ikileme” ihtimalinin artması nedeniyle, yenilikçi çalışmalarını

azaltmaları ve bu nedenle buluş sayısının giderek azalmasıdır.

Bu iki varsayıma dayalı analizde Horii ve Iwaisako, güçlü olmayan korumanın, uzun

dönemde ülkelerin çıktısına pozitif yönde katkıda bulunacağını bunun sebebinin ise

102

Horii, R., Iwaisako, 2005.

Page 66: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

56

daha verimli olabilecek taklitçi sektörlerin varlığı olduğuna işaret eder. Ancak, bu

çıkarsama ampirik bulgular ile desteklenmemiştir.

Horii ve Iwaisako, yaptıkları çalışmada, daha güçlü bir korumanın uzun dönem

ekonomik büyüme üzerindeki olası negatif etkisini AR-GE nin iki önemli

özelliğinden yola çıkarak açıklar.

Buna göre, ilk özellik, rekabetçi ve tekelci piyasalarda AR-GE için sağlanan

koşulların farklılığıdır. Tekelci piyasada korumayla hak elde eden yaratıcı, tekelci

karı garantilediğinden, ürün geliştirici AR-GE çalışmaları için motif

bulunmayabilecektir.103

Dolayısıyla, analize göre, yenilikçi çalışmalar ancak, daha

gelişmiş bir ürünü piyasaya sunarak başarı kazanabilecek, “dışarıdaki firmalar”

tarafından yapılacaktır. Ancak bu tarz çalışmalar, dışarıdaki firmaların tecrübe

eksikliğinden dolayı rekabetçi ekonomilerde olduğundan daha zordur

Çalışmaya göre, bir diğer önemli özellik ise AR-GE projelerinin belli bir zaman

alması ve sonuçlarının ancak proje tamamlandığında görülmesidir. Bu durum,

benzeri buluşların aynı zamanda yaratılarak bir “ikileme” durumu yaratma olasılığını

arttır. Bu durum ise, bu çalışmaların, ekonomik büyümeye açısından tamamen nafile

bir çaba olması yanında, buluştan elde edilecek karı azaltarak yaratıcısını negatif

yönde teşvik edebilecek bir unsurdur.

Gaisford ve Richardson104

2000 yılında yaptıkları teorik çalışmada, TRIPS

Anlaşmasının toplumsal refah üzerinde etkilerini incelemiştir. Analiz sonucunda,

TRIPS ile getirilen standartların kalkınmış ülkelerin yararına olduğu, korumanın

özellikte kalkınmakta olan ülkeler için olumlu etkilerinin olmadığı sonucuna

varmışlardır.

103

Bu özellik Arrow Etkisi olarak bilinir ve sadece en “yeni” yeniliğin korunduğu basitleştirirci

varsayımına dayanır. Buna göre piyasada bulunan firma hem yeni hem de geçmişteki buluşlar

üzerindeki haklarla teknolojik üstünlüğünü elinde tutuyorsa kendisi ve diğer firmalarla arasındaki

farkı daha da arttırmak için AR-GE ye devam edecektir. Fakat aradaki farklılıklar arttıkça tekelci

firmanın karı giderek azalacak ve firma en sonunda AR-GE yapma, buluş yapma motifini tamamen

kaybedecektir. 104

Gaisford, D.J., Richardson, R.S.; “The TRIPS Disagreement: Should GATT Traditions Have

Been Aboundoned?”, Working Papers No 2000-10, University Of Calgary, 2000.

Page 67: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

57

Gaisford ve Richardson, yaptıkları analiz sonucunda kalkınmakta olan ülkeler için

düşük seviyede, kalkınmış ülkeler için yüksek seviyede olacak şekilde asimetrik bir

fikri mülkiyet koruması önermişlerdir. Ancak, yaptıkları analiz ve sonuçlarını

ampirik anlamda destekleyememişlerdir.

Kwan ve Lai105

2003 yılında yaptıkları ve içsel büyüme modellerini temel aldıkları

çalışma ile, uzun dönemli büyümenin ancak, fikri mülkiyet hakları mümkün

olduğunca güçlendirildiğinde, maksimum olduğunu göstermişlerdir. Ancak, bu

çalışma, tekelciliğin yeniliğe olabilecek olası negatif etkilerini varsayımsal olarak

yansız görmüştür.

Görüldüğü gibi, fikri mülkiyet hakları ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi

inceleyen yazın, modellerin yapılandırılması, kullanılan veri seti ve modelleme

yapılırken temel alınan varsayımların farklılığından dolayı tamamen farklı sonuçlara

varabilmektedir.

Fikri mülkiyet hakları ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin derecesi ve yönünün

kesin ve net bir şekilde belirlenebilmesi için özellikle ülke temelinde yapılan,

“koruma rejiminden önce” ve “koruma rejiminden sonra” yaklaşımlı ampirik

çalışmaların artması gerekmektedir.

105

Kwan, F., Lai, E.; “Intellectual Property Rights Protection and Endogenous Economic

Growth”, Journal of Economic Dynamics and Control 27, 2003, s.853-73.

Page 68: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

58

4 FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK BÜYÜMEYE

DOLAYLI ETKİLERİ

4.1 Genel Bakış

Günümüzün en güçlü politik ve ticari gücü olan küreselleşme çerçevesinde

düşünüldüğünde uluslararası sistemin gitgide daha güçlü fikri mülkiyet hakları

korumasına doğru yönelmesi sürpriz değildir. Küreselleşme, genel anlamda ulusal ve

uluslararası pazarın bütünleşebilmesi için ticaret, yatırım ve teknoloji akımlarına

engel olabilecek devlet bürokrasisi ve doğal engellerin azaltılması sürecidir. Bu

süreçte bilginin yaratılması ve yaratılan bu bilginin üretim sürecinde kullanılması

ülkelerin rekabet gücü kazanması ve ekonomik büyüme performansları için çok

büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede özellikle gelişmekte olan ülkelerin ticaret,

sabit sermaye ve teknoloji akımlarını çekmek için bir ekonomi politikası

geliştirecekleri gayet açıktır. Fikri mülkiyet, belirlenen bu politikaların en önemli

elemanlarından birisidir.

Bu politikaların neler olduğu ve aralarındaki ilişkilerinin belirlenmesi oldukça

karmaşık bir süreçtir. Bu bölümde temel olarak ekonomik büyüme ve fikri mülkiyet

ilişkisi; ekonomik büyümeyi dolaylı olarak etkileyen, teknoloji, AR-GE çalışmaları,

teknoloji transferi ve yöntemleri üzerinde durulacaktır.

4.2 Teknoloji, Yenilik ve Fikri Mülkiyet Hakları İlişkisi

Yeniliklerin, üretim süreci maliyetlidir. Bir yeniliğin üretim sürecinde kullanıp

kullanılmayacağı, getirisine; gelir ve maliyetinin oranına bağlıdır. Teorik olarak gelir

talebe, maliyetler ise girdi fiyatlarına bağlıdır. Yenilikler piyasaya ancak kar

getirecekleri; elde edilen gelir, maliyetinden fazla ise sürülürler. Bir yeniliğin kar

getirip getirmeyeceği ise temelde 3 etkene bağlıdır. Yeniliği yaparken katlanılmış

Page 69: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

59

olan maliyet, yeniliğin kullanılacağı mala karşı olan talebin esnekliği ve malın

sunulacağı pazarın büyüklüğü.106

Ülke ekonomileri rekabetçi avantaj söz konusu olduğunda üç ardışık süreçten

geçerler.107

Bu süreçlerden ilki, işgücü ve doğal kaynakların varlığına dayanan,

“üretim faktörleri ile sürdürülen aşama” (factor driven stage), ikincisi ihraç edilen

standart mallar ve yurtdışından kullanılan kaynakların (hizmetler için) etkin ve

verimli kullanımı ile yürütülen “yatırımlarla sürdürülen aşama” (investment driven

stage) ve son olarak gelişmiş ülkelerin bulunduğu, rekabetçi avantajın tamamen

üretilen ve kullanılan yenilikçi mal ve hizmetlere dayandığı “yenilikle sürdürülen

aşama” dır (innovation driven stage). Son süreçte, yenilikler ve fikri mülkiyet ülke ve

firma bazında rekabetçi avantajı yakalamakta kritik öneme sahiptirler.

Dasgupta ve Stiglitz108

1980 yılında yaptıkları çalışmada, rekabet ve yenilikçi

çalışmalar arasında pozitif bir ilişki olduğunu ispat etmişlerdir. Buna göre, rekabetçi

endüstrilerde firmalar, verim artışı sağlamak için baskı hissetmekte ve bu şekilde

oluşan rekabet, yeniliği zorunlu kılmaktadır.109

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ nün (OECD) “Ekonomik Mal Varlığı

Olarak Fikri Mülkiyet ” adlı araştırmasında fikri mülkiyet haklarının, özellikle bilgi

temelli ekonomilerin ekonomik büyüme performansında sahip olduğu önem özellikle

vurgulanmıştır. Buna göre bir firmanın pazar değeri, büyük oranda sahip olduğu

görünmez mal varlığı (fikri mülkiyet) tarafından belirlenmekte, hatta firmanın sahip

olduğu patentler ve patentlenebilir yenilikler, firmanın görünmez mal varlığının

firmaya kattığı değeri %47 ye kadar arttırabilmektedir.110

Bu durumsa yenilikçi

çalışmaların, rekabetçi avantajı yakalamaktaki önemini vurgulamaktadır.

106

Boldrin, M., Levine, K.; “Growth and Intellectual Property”, NBER Working Paper Series,

2006, s.1-14 107

Atun, R.; “Innovation, Patents and Economic Growth”,Imperial Collage Discussion Papers

5/1,2006, s.1-11 108

Dasgupta, S.,Stiglitz,J.; “Uncertainty, Industrial Structure and the Speed of R&D”, The Bell

Journal of Economics, 1980, Vol.11, s.1-28. 109

Atun, R., 2006, s.1-11. 110

a.g.e, s.1-11.

Page 70: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

60

Yenilikçi firmalar, pazar paylarını ve karlılıklarını arttırdıkça, AR-GE’ nin önemi de

artmaktadır. Yeni teknolojileri alıp uygulayan firmalar, diğer firmalara göre

karlılıklarını arttırıp pazar paylarını genişlettikçe var olan rekabetçi avantajı

sürdürmek ve kazanılan bu avantajın maliyetlerini telafi edebilmek için etkin bir fikri

mülkiyet hakları koruması kritik bir öneme sahiptir.111

Buluş ve yeniliklerin patent koruması sayesinde arttığına dair ekonomik ispat Şekil

4’1’de Scherer’in grafiksel gösteriminde net bir şekilde görülmektedir.112

Fiyat

Maliyet

*_ Talep eğrisi

*.... Marjinal gelir eğrisi

ŞEKİL 4.1 Buluş ve Yeniliklerin Patent Koruması Sayesinde Arttığına Dair Ekonomik İspat

Başlangıçta, serbest rekabet koşullarında, Co fiyat ve maliyet ve Xo çıktı düzeyinde

üretim yapılmaktadır. Firma, maliyetlerini azaltıcı bir süreç geliştirip, bu buluşa

patent koruması sağladığında, maliyetleri C1 düzeyine gelmekte C0EAC1 alanı

kadar tekel kazancı olmaktadır. Burada dikkatle üzerinde durulması gereken nokta,

111

Atun, R., 2006, s.1-11. 112

Scherer, F:M. “Nordhous” Theory of Optimal Patent Life: A Geometric Reinterpretation”

Amerikan Ekonomik Review, 1972 Vol. 62, s.92–165.

Page 71: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

61

maliyetleri azaltıcı anlamda geliştirilen buluşun çıktıyı X1 düzeyinde arttırıp fiyatları

düşürmek yerine fiyat ve çıktı düzeyini aynı noktada bırakarak bir artı yaratmasıdır.

Fiyat ve çıktıdaki değişim ancak buluşun maliyet azaltıcı etkisinin maliyet eğrisini

marjinal gelir eğrisini X0 düzeyinin sağ tarafından kesebilecek büyüklükte olması

durumunda olur. Bu durumda, fiyatlar C0 düzeyinin altına düşecek ve çıktı düzeyi

artacaktır.

Aynı grafiksel gösterim, tamamen yeni ürünlerin patent koruması sonrası fiyatlarının

yükselmesini açıklamakta da kullanılabilir. Buluş yapan firma, üretimini Co fiyat

düzeyinde, yani buluşun araştırma geliştirme masraflarının tamamen karşılandığı

noktada üretim yapabilir.

Rakip firmalar, tersine mühendislik yöntemiyle bu ürünü C1 düzeyinde bir maliyetle

ürettiklerinde, eğer ürün hiçbir patent korumasına sahip değil ise fiyatlar C0

düzeyinden C1 düzeyine düşer. Bu fiyat düzeyi, buluşçu firmanın araştırma

geliştirme maliyetlerini karşılayan noktadan daha düşük bir düzeydir.

Patent korumasının süresi, buluşçunun elde edeceği tekelci kazanımları

etkileyecektir. Korumanın süresi ne kadar fazla olursa, firma kar maksimizasyonu

amacıyla maliyet azaltıcı AR-GE aktivitelerini azaltacaktır. Patent korumasını süresi,

bu nedenle sosyal refah maksimizasyonu yapmakla yükümlü politikalar için önemli

bir değişkendir.

Toplumun, buluş ve yeniliklerden gerçek anlamda kazanımı ancak patent

korumasının süresinin dolmasından sonra meydana gelir. Koruma süresinin

bitmesiyle rakip firmalar ürünün yakın ikamelerini üretmelerine ve fiyatların C1

düzeyine düşüp çıktının ise X1 Düzeyine yükselmesine sebep olur. Bu durum,

tüketici artığının C0ENC1 alanına ulaşmasına sebep olur.

Patent başvurusunda tarif edilen teknolojik bilgi, sadece patent başvurusu sahibi için

değil, aynı zamanda aynı alanda araştırma yapan diğer araştırıcılar için de faydalıdır.

Her ne kadar patent korumasına sahip bilgiyi bir ürün ya da süreçte kullanmaları

Page 72: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

62

kanunla yasaklanmış olsa da, patentin içerdiği bilgi, farklı noktalarda yine de faydalı

olabilir. Patentle tanımlanan bilgi, buluşçulara yeni fikirler için bir ışık tutabileceği

gibi, genel bilgi stokunu da arttıracaktır. Buluş sahibi, buluş konusu ile ilgili

korunmasını talep ettiği tüm bilgileri ayrıntılı olarak bildirmek zorundadır. Bildirilen

bu bilgiler yayınlandıkları andan itibaren kamuya açıktır. Patentlerin bu bilgi stoku

yaratma işlevleri, AR-GE faaliyetlerini “ikilemeyi” önleyerek daha verimli ve etkin

hale getirir ve teknolojinin transferi ve yayılması için temel oluşturur.

4.3 Teknoloji, Yenilik, Fikri Mülkiyet ve Ekonomik Büyüme İlişkisi

Özellikle son yıllarda iktisatçılar, ekonomik büyümenin en önemli belirleyenlerinden

biri olarak teknoloji ya da daha genel bir şekilde bilgi üzerine vurgu yapmaktadır. 113

Dünya ekonomik tarihindeki gelişmeler göstermiştir ki uzun dönemde sadece yeni

üretim teknikleri uygulayarak bile büyüme düzeyi arttırılabilir.

Günümüz ekonomik teorileri, büyüme için AR-GE ve teknolojik yeniliğin önemini

özellikle vurgulamakta ve son yıllarda bu konuyla ilgili birçok akademik araştırma

yapılmaktadır. Ülkeler ya da firmalar çapında olsun, yapılan ampirik çalışmalarda

AR-GE yatırımları ya da patentlerle ölçülen teknolojik yeniliklerin, ekonomik

büyümeyi etkileyen önemli faktörlerden biri olduğunu vurgulamaktadır.

Teknolojik ilerlemenin tanımı, büyüme sürecindeki önemi vurgulanırken, AR-GE ve

yeniliğin ya var olan bir ürünün geliştirilmesi ya da tamamen yeni bir ürün

yaratılması şeklinde yapıldığı özellikle vurgulanır.

Güçlü bir fikri mülkiyet koruması rejiminin, firmalara AR-GE aktivitelerinden kar

elde etmelerini sağlayarak teknolojik yeniliğe ve bunun sonucunda ekonomik

büyümeye katkı sağladığı düşünülmektedir.

Bu katkı, özellikle, fikri mülkiyet hakları gerçek anlamda yenilikler için bir teşvik

sağlayıp teknolojik yayılmayı engellemediği sürece daha net bir şekilde

113

Gök, R., Şimşek,N.; “Endüstri-içi Dış Ticaret, Patentler ve Uluslarararası Teknolojik

Yayılma”, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Bölümü, İzmir, 2001.

Page 73: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

63

görülebilecektir.Yapılan çalışmaların bilginin yayılması ve taklidinin rekabetçi

firmalar için kısa sürede gerçekleşebileceğini gösterdiği veriyken de fikri mülkiyet

haklarının önemi daha net görülmektedir

Patentler, her ne kadar buluş sahibine başkalarının patent konusu teknolojiyi üretme,

pazarlama ve satma hakkını kısıtlayarak buluşçusu için tekel yaratsa da patentin

kapsamına bağlı olarak çeşitli dışsallıklar da yaratacaktır. Fikri mülkiyet hakları

içinde patentler, yarattığı dışsallıklarla diğer fikri mülkiyet haklarından ayrılır.

Örneğin, bir firma marka tescilinde bulunduğunda temel olarak, pazarlama ve

tanıtım amaçlı aktiviteleri için koruma sağlama amacındadır. Pazarlama ve benzeri

Pazar aktiviteleri elbette ki araştırma geliştirme faaliyetleri açısından yayılım ve

dışsallık sağlayamamaktadır. Yarattığı dışsallık potansiyeli göz önüne alındığında

patentlerin diğer fikri mülkiyet hakları içindeki önemi ve yeri anlaşılmaktadır. Bu da

patentin, ekonomik büyüme analizlerinde diğer fikri mülkiyet hakları formlarından

daha önemli olmasının ve bu konuda yapılan araştırmaların özellikle patentler

üzerinde çokça durmasının sebebidir.114

Yapılan çalışmalar, fikri mülkiyet haklarının ekonomik büyüme üzerinde dolaylı ya

da dolaysız etkilerinin belirlenmesinde, analize konu olan ülkenin ticarete açık olup

olmamasının, gözetilmesi gereken en önemli etken olduğunu önemle vurgulamıştır.

Buna göre, her ne kadar içinde istatistiksel anlamda nedensellik problemi barındırsa

da ülkenin ticarete açık olduğu durumda fikri mülkiyet koruması GSMH cinsinden

ölçülen ekonomik büyümeyi, ülkenin ticarete kapalı olduğu duruma göre %0.66 daha

fazla etkilemektedir.115

Bu sonuç, fikri mülkiyet politikalarının etkilerinin ülkenin

diğer ekonomi politikaları ile birlikte düşünmenin gereğini de gözler önüne

sermektedir.

Uluslararası ticarete kapalı bir ekonomide, fikri mülkiyet koruması refah

maksimizasyonu yapmakla yükümlü olan politika uygulayıcıları için çok açık bir

114

Granstrand,O., 2003, s.500. 115

Gould, D.M., Gruben W., 1996, s.323-50.

Page 74: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

64

değişimi gerektirir. Fikri mülkiyet korumasının güçlendirilmesiyle devlet, yenilikçi

çalışmaların yapılması yönünde teşvik sağlamış olur. Bu teşvik, ürün gelişimine ve

üretim sürecine verimlilik yaratarak katkıda bulunur. Ancak, koruma aynı zamanda

yenilikçi firmanın pazardaki gücünü arttırarak pazar dinamiğini serbest rekabete

zarar verme yönünde değiştirebilir.

Açık bir ekonomide ise bu değişim teorik anlamda bu kadar net analiz edilemez.

Uluslararası ticaret, fikri mülkiyet korumasının sağladığı olası kazanımları ulusal

sınırların dışına çıkartır. Bunun sonucunda, ülke kapalı bir ekonomide sağladığı

oranda kazanımda bulunamayacaktır.116

Açık ekonomilerde bu analizin kapalı

ekonomilerde olduğu kadar açık olmayışının en önemli sebebi ise konuya ekonomik

büyümeyi dolaylı olarak etkileyen teknoloji transferi ve yöntemlerinin dahil

olmasıdır.

Fikri mülkiyet korumasının ekonomik büyümeye etkileri incelenirken, temelde

incelemeye konu olan ülkenin kalkınmışlık düzeyi ve ülkenin yenilik yaratma ya da

taklit etme potansiyeli de önem kazanacaktır.

Teknolojik buluş yaratma özelliği, genellikle dünya üzerinde birkaç gelişmiş ülkenin

elinde bulundurduğu bir özelliktir. Bu ülkelerde, güçlü bir fikri mülkiyet hakları

koruması, AR-GE yatırımlarını ve dolayısıyla ekonomik büyümeyi olumlu yönde

teşvik edecektir. Bunun yanında özellikle gelişmekte olan ülkeler için, taklitçilik,

teknolojik kalkınmanın ve büyümenin önemli bir kaynağı olabilmektedir. Bu

ülkelerde güçlü fikri mülkiyet hakları korumasının, taklitçiliğe dayanan ulusal

sektörü yaralayarak, önemli bir içsel dinamiği yok edebilme olasılığı vardır.

Fikri mülkiyet korumasının, ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini inceleyen teorik

ve ampirik çalışmaların elde ettiği belki de en önemli bulgu, fikri mülkiyet

haklarının, AR-GE yatırımlarını ve teknoloji transferini teşvik ederek ekonomik

büyümeye katkısının olduğudur.

116

Grossman,G.M, Lai,E.; “International Protection of Intellectual Property”, The American

Economic Review, 2004, Vol.l 94, No 5, s.1635-53.

Page 75: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

65

Gerçekte, fikri mülkiyet haklarının teknoloji yayılması ve yenilikçi çalışmaları

üzerinde etkilerini yorumlayan teoriler oldukça karışık mesajlar içermektedir. Kimi

teoriler, özellikle kalkınmakta olan ülkeler için taklitçililiğin, teknolojinin yayılması

için geçerli tek yöntem olması üzerinde önemle durmaktadırlar. Bu durumda ise,

korumanın arttırılması sebebiyle hem içerde taklitçiliğe dayanan ekonomi zarar

görecek hem de taklitçilik azaldıkça “beklenenin aksine” küresel anlamda teknolojik

yenilikler azalacaktır. Bunun sebebi, güçlü korumayla birlikte rekabetçi yapının

kaybolması; teknolojik üstünlüğünü ve bir anlamda tekelci gücünü uzun dönem

koruyacağını bekleyen firmaların AR-GE araştırması yapmak için gerekli rekabetçi

motifi kaybetmiş olmalarıdır.117

Özet olarak, fikri mülkiyet koruması, buluşçuya sağladığı tekelci pozisyon sebebiyle

statik maliyetleri ve yenilikçi araştırmaları arttırarak teknolojik ilerleme ve ekonomik

büyümeye katkıları sebebiyle de dinamik kazanımları olan bir teşvik sistemidir. Bu

maliyet ve kazanımı ifade etmenin bir diğer yolu da şudur: fikri mülkiyet hakları

buluş sahibine tekelci pozisyon yaratarak tüketicinin refah kaybına sebep olabilir

ancak tekelci pozisyon, buluşlara geri dönüşüm sağlayarak yenilikçi çalışmaları

teşvik edip, teknolojinin yayılmasını sağlayabilir ise gelecekteki tüketicinin refahını

arttıracaktır.118

Her ne kadar buluş ve yeniliklerin yayılması gizlilik, markete çıkış zamanı, taklit

etme zorlukları ve ticaret sırları gibi özel bir takım mekanizmalar ile ertelenebilse de

buluş ve yeniliklerin yaratığı pazar hatalarının giderilmesinde en yaygın kullanılan

yöntem fikri mülkiyet korumasıdır.119

4.4 Uluslararası Teknoloji Transferi (ITT) ve Fikri Mülkiyet Hakları İlişkisi

Ekonomik büyüme ve kalkınma söz konusu olduğunda, bilginin ve teknolojinin

önemi artık kesinlilik arz eden bilimsel bir gerçektir. Dünya ekonomik tarihindeki

117

Glass,A., Saggi,K.; “Lisancing versus Direct Investment”, Journal of International Economics,

2002, Vol.56, s. 131-153. 118

Maskus, K., 2000, s.108-161. 119

a.g.e., s.109-161.

Page 76: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

66

gelişmeler göstermiştir ki, uzun dönemde sadece yeni üretim teknikleri uygulayarak

bile büyüme düzeyi arttırılabilir. Kalkınma ve gelişme konusu gündeme

geldiğindeyse gelişmiş ülkelerden az gelişmiş ülkelere teknoloji transferi, tartışılması

ve incelenmesi gereken en önemli mevzuların başında gelmektedir. Konuya bu

açıdan yaklaşıldığında da fikri mülkiyet hakları ve onun iki potansiyel uzanımı önem

kazanmaktadır. Bir tarafta, transfer edilecek söz konusu bilgiyi yaratan ve bu bilgin

yayılmasını kontrol etmek isteyen taraf, diğer taraftan bu transferin son bulduğu

nokta; ulaşan bilgiden yararlanacak ve fikri mülkiyet korumasının getirebileceği olası

kısıtlamalarla elde edeceği yararın azalacağını düşünen taraf.

Uluslararası teknoloji transferi, uluslararası ticaretteki mal alım-satımı gibi malın bir

depodan diğerine nakledilmesi ile kısıtlı değildir. Daha karmaşık aşamalardan

oluşmaktadır, çünkü teknolojinin alımı transfer işleminin tamamlanması için yeterli

değildir. Uluslararası teknoloji transferi, dünyadaki teknolojik gelişmelerin

izlenmesi, gereksinim duyulan (bilgi, beceri, makine sistemi, vb.) teknolojilerin

seçimi, seçilen teknolojilerin ülkeye ithali, ithal edilen teknolojilerin ulusal koşul ve

teknolojilere uyarlanarak üretime geçilmesi, geliştirilmesi, yayılması olmak üzere

birbirini izleyen işlemlerden oluşmaktadır.120

Dolayısıyla, uluslararası teknoloji

transferi, elde edilen teknolojilerin özümsenmesi, uyarlanması, uygulanması, hatta

geliştirilmesi ve yayılmasını kapsayan bir süreçtir.

Günümüzde, teknolojik ilerleme ve yenilikçi çalışmalar, ekonomik büyümenin

arkasında yatan etmenlerin başında gelmektedir. Teknoloji transferi, uluslararası

ekonomik ilişkiler ağının ayrılmaz bir parçası durumuna gelmiştir.121

Yapılan

çalışmalar, fikri mülkiyet haklarının, teknoloji transferi karalarında orta derecede

öneme sahip bir etken olduğu sonucuna varmıştır.122

Teoride, teknoloji transferi kararlarında iki değişken kritik öneme sahiptir. Bunlar:

120

Karacasulu, N.; “Uluslararası Teknoloji Transferi Yöntemleri, Dokuz Eylül Üniversitesi”,

İşletme Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü, http://www.econturk.org./dtm5.htm, 2008, s.1-7. 121

Alan, Ü.; “Teknoloji Transferinde Fikri ve Sınai Haklar”, Ekonomik Araştırmalar ve

Değerlendirme Genel Müdürlüğü, http://www.dtm.gov.tr, 1997, s.1-5. 122

Correa, C.M., 2000, s.30.

Page 77: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

67

i) Söz konusu ülkenin kalkınmışlık düzeyi (ya da GSMH)

ii) Konuyla ilgili ekonomi politikaları dır.

Örneğin, ticaret serbestliği, patentli ürünün ticaret yolu ile teknoloji transferinin

gerçekleşmesinde en önemli koşullardan biridir. Bu durum, tek başına koruma

politikalarının, diğer destekleyici ekonomik politikalar olmaksızın teknoloji transferi

sağlamada yetersiz olacağının en önemli göstergesidir.123

Teknoloji transferi, kalkınmakta olan ülkelerin ekonomilerinin gelişmesi için en

önemli mekanizmalardan biridir ve gelecekte de öyle olacaktır.124

Teknoloji transferi,

özellikle teknoloji ithalatçısı konumunda olan gelişmekte olan ülkeler için büyük bir

öneme sahip bir kavramdır. Koruma rejimlerinde, karşılıklı anlaşmalar ya da TRIPS

standartları çerçevesinde reform yaparak değiştiren birçok az gelişmiş ve

kalkınmakta olan ülke temelde ileri teknolojiyi ülkeye sokmak amacını gütmektedir.

4.5 Teknoloji Transfer Yöntemleri, Fikri Mülkiyet Hakları ve Ekonomik

Büyüme İlişkisi

Teknoloji transferi, tamamen karmaşık bir süreçtir ve çok farklı kanallar kullanarak

meydana gelir. Bu kanalardan ekonomi yazınında en çok üzerinde durulanları,

uluslararası ticaret, sabit sermaye yatırımları, lisans anlaşmaları ve ÇUŞ’ların AR-

GE çalışmalarıdır. Bu bölüm sonundaki Tablo 4.2’de teknoloji transferinin teorik

olarak kullandığı yöntemler bulunmaktadır.

Teknoloji transfer yöntemlerinin etkinliğini ölçmeye yönelik yapılmış bir çalışmada,

130 çeşit işletmeyi temsilen, 650 AR-GE yöneticisiyle bir anket yapılmıştır. Yapılan

ankette katılımcılardan, yeni bir süreç ya da ürünü öğrenme yöntemi olarak çeşitli

123

Correa, C.M., 2000, s.30. 124

a.g.e., s.31.

Page 78: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

68

teknoloji transferi yöntemlerinin etkinliğini değerlendirmelerini istenmiştir. Aşağıda

katılımcıların ortalama cevapları çizelge halinde sunulmuştur.125

TABLO 4.1 Teknoloji Transfer Yöntemlerinin Etkinliğini Ölçmeye Yönelik Anket Sonuçları

Teknoloji Transfer Yöntemleri

Patent Tipi

Süreç Ürün

Ortalama Skor

Lisans 4.6 4.6

Patent Bildirimi 3.9 4.0

Yayınlar ve Toplantılar 4.1 4.1

Yaratıcı firmanın çalışanlarıyla yapılan diyaloglar 3.6 3.6

Yaratıcı firmanın AR-GE çalışanlarının istihdamı 4.0 4.1

Tersine mühendislik 4.1 4.8

Bağımsız AR-GE 4.8 5.0

Ankette, teknoloji transferi yöntemleri olarak lisans, patent bildirimi, yayınlar ve

toplantılar, yaratıcı firmanın çalışanlarıyla yapılan diyaloglar, yaratıcı firmanın AR-

GE çalışanlarını istihdamı, tersine mühendislik ve bağımsız AR-GE çalışmaları

bulunmaktadır. Araştırmanın sonucunda bir (1); kesinlikle etkin değil ile yedi (7);

çok etkin arasında ölçek değerlendirmesinde bulunan katılımcılar, tüm bu belirtilen

metotları yaklaşık olarak aynı etkinlik düzeyinde değerlendirmiştir.

Temelde, fikri mülkiyet haklarının, ülke içinde yenilikçi çalışmaları bir çeşit teşvik

yöntemi olarak arttırması, etkinin sadece bir yönüdür. Güçlü bir fikri mülkiyet

125

Levin, R.C., Klevorick, A.,Nelson, N.,Winter, S.; “Appropriating The Returns from Industrial

Research and Development” Brooking Papers on Economic Activity, 1987, Vol.3, s.783-831.

Page 79: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

69

koruması aynı zamanda teknoloji transferi üzerinde de olumlu etkiler

yaratabilecektir.

Firmalar, uluslararası pazarda var olacakları zaman bir seçimle karşı karşıyadırlar.

Buna göre, firmalar en basit şekliyle ihracat yapabilir, nerede yatırım yapacakları,

var olan tesislerin alınıp alınmayacağı, hangi üretim tekniklerinin kullanılması

gerektiği, vb. karar alımları gerektiren, sabit sermaye yatırımları yapabilir ve son

olarak lisans ücretinin belirlenmesi gibi oldukça karmaşık süreçler gerektiren

teknoloji lisans anlaşmaları yaparak hizmet verebilirler. Firma için karar aşaması,

birçok ekonomik dinamiğe bağlı karmaşık bir süreçtir. Bu dinamikler içinde

sektörlere ve ülkenin pazar yapılarına göre oldukça farklılık gösterebilen fikri

mülkiyet hakları çok önemli bir yere sahiptir.126

Temelde, ekonomik teori teknolojinin transfer yöntemleri ve fikri mülkiyet koruması

arasında belirgin ancak karmaşık bir ilişkinin varlığını kabul etmiş olsa da,127

ampirik çalışmalar güçlü korumanın ÇUŞ’ların nerde yatırım yapacağı ve

teknolojilerini nereye transfer edecekleri kararlarında önemli bir etken olduğunu

ortaya koymaktadır.128

Ancak, ampirik çalışmalarda karşılaşılan en büyük problem fikri mülkiyet haklarının,

sabit sermaye yatırımları, uluslararası ticaret ve lisans anlaşmaları gibi teknoloji

transfer yöntemlerine olan etkisini, pazar büyüklüğü, makro ekonomik politikalar,

işgücünün yapısı gibi ekonomik faktörlerden izole edebilmektir. Bunun sebebi, fikri

mülkiyet sistemin vergi politikaları, yatırım ve üretim teşvikleri, ticaret politikaları

ve rekabet kanunları, vb. düzenleyici ekonomi politikaları gibi ekonomik sistemin

önemli bir parçası olmasıdır. Buna göre, fikri mülkiyet hakları, teknoloji transfer

yöntemleri üzerinde tüm bu düzenleyici politikalarla birlikte bütün olarak etkiye

sahiptir.129

126

Maskus, K.; “The Role of Intellectual Property Rights in Encouraging Foreign Direct

Investment and Technology Transfer”, Duke Journal of Comparative and International Law,

1998,Vol. 9, s. 109-161. 127

Maskus, K., 2000, s.109-161 128

a.g.e., s.109-161. 129

Maskus, K., 1998, s.109-161.

Page 80: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

70

Mansfield’ ın 1995130

yılında önde gelen 6 sektörün toplam 100 firmasıyla yaptığı

ankette, firmanın uluslararası pazarda hangi yolla hizmet vereceği kararında, fikri

mülkiyet haklarının öneminin belirtilmesi ve örneklemde yer alan 16 ülke için

koruma seviyesinin yeterliliği konusunda görüş belirtmeleri istenmiştir.

Anketin sonuçları, teknoloji transfer kararlarında korumanın öneminin sektörlere

göre değiştiğini gözler önüne sermektedir. Buna göre, transfer yöntemi kararlarında

işgücü yoğun teknolojiye sahip sektörlerin korumaya daha duyarlı olduğu; koruma

artıkça daha kolay taklit edilebilecek teknoloji üreten firmaların sabit sermaye

yatırımlarına daha çok yöneldiği; korumanın çok güçlü olmasının ise firmaları sabit

sermaye yatırımları yerine lisans anlaşmalarına doğru yönlendirdiği sonucuna

varılmıştır. Son olarak ise transfer yöntemi ne olursa olsun, güçlü bir fikri mülkiyet

korumasının teknoloji transferini hacim olarak arttıracağı anket çalışmasından çıkan

en önemli sonuçtur.131

Bu bölümün alt bölümlerinde temel olarak, ekonomik büyümeye dolaylı etkileri olan

teknoloji transfer yöntemlerinin fikri mülkiyet koruması ile ilişkisi incelenecektir.

130

Mansfield, E.,1995. 131

Maskus, K., 1998, s.109-161.

Page 81: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

71

TABLO 4.2 Teknoloji Transfer Yöntemleri132

Doğrudan Teknoloji Transferi

Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımı

Teknoloji Transfer Sözleşmeleri

Lisans Anlaşması

Yönetim Sözleşmesi

Teknik Yardım Sözleşmesi

Anahtar Teslim anlaşmalar

Teknik İşbirliği

Makine-Donanım

Finansal Kiralama

Yabancı Uzman Çalıştırılması

Serbest Bölgeler

Uluslararası Taşeronluk

AR-GE Faaliyetleri

Dolaylı Teknoloji Transferi

Kamu Bilgisi

Eğitim

İnsan Kaynakları

132

Karacasulu, N., 2008, s.1-7.

Page 82: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

72

4.5.1 Uluslararası Ticaret ve Fikri Mülkiyet İlişkisi

1980’li yıllardan beri kalkınmış ya da kalkınmakta olan ülkelerin politika

belirleyicileri, fikri mülkiyet haklarına gittikçe artan bir önem vermektedir.

Ekonomik aktivitelerin küreselleşmesi ve ileri teknoloji içeren, bilgi yoğun malların

hacminin uluslararası ticarette gittikçe artması bu konu üzerinde daha çok

durulmasının en önemli sebepleridir.

Uluslararası ticaretin, ekonomik büyüme ve kalkınmaya etkisi oldukça karmaşık bir

süreçtir. İthalat, pazara rekabet ve çeşitlilik getirerek tüketiciyi faydalandırırken,

ihracat ulusal pazarın genişlemesini sağlayarak üreticiye fayda sağlar.

Yakın zamana kadar neo klasik büyüme modelleri ekonomik büyümeyi açıklamakta

kullanılan yegane temel oluşturmaktalardı. Ancak, bu modeller ticaret politikaları ve

uzun dönemli büyümeyi açıklamada oldukça yetersiz kalmaktaydılar.

İçsel büyüme modellerinin geliştirilmesi, uluslararası ticaretin büyümeyi hangi

yollarla etkileyebileceği konusunda ışık tutmuştur. Buna göre, buluş içeren ithal

malı, yerel araştırmacılara yol gösterecek; yabancı buluşlara ulaşımı sağlayarak,

teknolojinin yayılmasını sağlayacak ve ekonomik büyümeye katkıda

bulunabilecektir.

Günümüzde, mal ve hizmet ticaretinin teknoloji transferi ve yayılmasında etkin bir

yol olduğu ekonomistler tarafından kabul görmüş bir gerçektir. Sermaye malı ve

teknolojik girdi ithal eden firmaların üretim maliyetlerini, verimliliklerini arttırmak

suretiyle azalttıkları görülmektedir. Bu kazanımlar, ithal edilen teknolojinin sahip

olduğu düzey ne kadar ileri ve ülkenin kalkınmış ülkelerle gelişen ticaret bağlantısı

ne kadar yoğun ve güçlü ise o kadar artmaktadır.

Page 83: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

73

Eaton ve Kortum133

1996 yılında yaptıkları ampirik çalışmada, daha güçlü

korumanın, AR-GE ve patent başvurularını arttırdığı ve bununsa teknoloji transferini

ve patentli ürünlerin ticaretini arttırdığı sonucuna varmışlardır. Bununla beraber,

özellikle OECD ülkelerinin (Amerika hariç) patentli malların ithalatından edilen bilgi

sayesinde büyük oranda verimlilik artışı yakaladıklarını ampirik olarak

kanıtlamışlardır.

Fikri mülkiyet hakları, ticaret ve teknolojik yayılım süreci incelenirken gözetilmesi

gerekli bir etkendir.134

. Maskus ve Penubarti’nin135

belirttiği gibi fikri mülkiyet

politikaları, yenilik sürecinin geri dönüşümünü belirlediği gibi firmaların uluslararası

pazarda ticaret yapma kararlarını etkileyen etkenlerinde başında gelmektedir.

İhracat, özellikle taşıma maliyetlerinin ve tarifelerin, sabit sermaye yatırımları ve

lisans anlaşması maliyetlerinden düşük olduğu durumlarda öncelikli arz yöntemidir.

Fikri mülkiyet haklarının, ihracat hacmine etkileri geniş anlamda ilk kez Maskus ve

Penubarti tarafından 1995 yılında incelenmiştir.

Bu çalışmaya göre, güçlü koruma taklitçiliği engelleyerek ihracatçı firmanın aktif

olduğu pazarı genişletmekte ve bu durumda ihracatçı firmayı daha çok mal arz etme

yönünde teşvik etmektedir. (pazar genişleme etkisi) Korumanın, pazar genişlemesine

neden olması durumu daha çok yeni teknoloji ve ürünleri taklit edebilme alt yapısına

ve geniş pazarlara sahip ülkelerde daha net gözlenmektedir. Fikri mülkiyet koruması,

diğer taraftan hak sahibinin ürettiği malın talep esnekliğini azaltarak, pazar gücünü

arttıracak, bu durumda sektörde taklitçilik engelleneceğinden üretilen mala olan net

talep artacaktır. (tekel etkisi)

Buna göre, ihracatçı firma arz artışı yerine sadece fiyat artışı yaratarak güçlü

korumanın yarattığı tekel etkisinden faydalanabilir. Bu durum elbette ki pazar

genişlemesi yaratmayacaktır. “Tekel etkisi” daha çok yeni teknoloji ve ürünleri taklit

133

Eaton, J.,Kortum,S.; “Trade in Ideas: Patenting and Productivity in the OECD” Journal of

International Economics,Vol. 40, s.251–78. 134

“ Knowledge for Development”, 1998/99 Development Report, World Bank Wahington, D.C.,

1988- 99. 135

Maskus K., Penunbarti, M., 1995, s.227-48.

Page 84: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

74

edebilme alt yapısına sahip olmayan, sınırlı teknolojik potansiyele sahip ülkeler için

geçerli olabilecek bir etkidir.

Teorik anlamda güçlü korumanın sebep olduğu “pazar genişleme etkisi” ve “tekel

etkisi”nin toplamdaki etkisinin belirsiz olmasına rağmen ampirik çalışmalar “diğer

tüm koşullar aynı iken” güçlü korumanın sağlandığı ülkelerde sektörler arası farklılık

gösterse de, güçlü bir fikri mülkiyet korumasının ihracatı arttırdığı yönünde

bulgulara ulaşmıştır.

Fink ve Braga136

1999 yılında yaptığı çalışmada korumanın A ve B ülkelerinin refah

düzeyi ile ilgili sonuçları bir hayli karışıktır. Buna göre, fikri mülkiyet haklarının

ticaret akımına etkileri sonucunda refah düzeyinde oluşabilecek etkileri belirlemek

mümkün değildir. Refah üzerindeki etkileri görebilmek için statik ve dinamik

etkilerin bir arada incelenmesi gerekir.

Fink ve Braga bu çalışmalarında, fikri mülkiyet korumasının statik ve dinamik

etkilerini, statik etkileri sırasıyla kısmi ve genel denge analizi çerçevesinde olmak

koşuluyla incelemişlerdir. Buna göre, ticaret akımına kaynak olan ülke, hedeflenen

ülkedeki güçlü korumadan tekelci kar elde edeceğinden dolayı karlı çıkar. Hedef

ülke tüketicisi ve üreticisi ise bu durumdan kaynaklanan tüketici ve üretici

artığındaki azalmanın maliyetlerini paylaşarak, belirgin bir refah kaybı yaşar.

Statik analiz genel denge çerçevesinde yapıldığında güçlü korumanın hedef ülke için

etkileri üretim olanaklarının ticaret hadlerini hedef ülke lehine değiştirmesi nedeniyle

daha da vahim olmaktadır.

Dinamik etkiler açısından bakıldığında ise, fikri mülkiyet koruması, menşe ülkenin

yenilik potansiyelini teşvik edeceği için gelecekte oluşabilecek ticaret akımlarına

olanak sağlar. Bu durum, hem menşe hem de hedef ülke için lehte bir durumdur.

Bunun yanı sıra, fikri mülkiyet haklarının uluslararası harmonizasyonu farklı bir

136

Carsten F.,Baraga P.; “How Stronger Protection Of Intellectual Property Rights Affects

International Trade Flows”, Research Paper Series No.2051, World Bank, 1999, s.1-24.

Page 85: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

75

ülkede ticaret yapmanın zorunlu işlem maliyetlerini minimize ederek ticaret

akımlarını olumlu yönde etkileyebilmektedir.

Diwan ve Rodrik137

1991 yılında yaptıkları çalışmada, bu durumun ancak yapılan

yeniliğin toplumsal getirisinin, bireysel getirisinden fazla olması durumunda

oluşacağını belirtmektedir.

Özet olarak, fikri mülkiyet korumasının ticaret akımları üzerinde etkileri teorik

olarak belirsizdir. Günümüze kadar yapılan birçok teorik çalışma korumanın, en

azından kısa dönemde, (özellikle kalkınmakta olan ülkeler açısından) menşe ülke

açısından fayda sağladığı, hedef ülkenin ise korumadan zararlı çıktığı sonucuna

varmıştır.

Buradaki temel sorun, yukarıda bahsedilen dinamik kazanımların, statik kayıpları

karşılayıp karşılayamayacağıdır. Bu durum, konunun ampirik olarak analizinin

gerektiğinin göstergesidir.

4.5.2 Sabit Sermaye Yatırımları, Lisans Anlaşmaları ve Fikri Mülkiyet İlişkisi

Teknoloji transferi söz konusu olduğunda üzerinde durulan diğer önemli kanallar ise

sabit sermaye yatırımları ve lisans anlaşmalarıdır.

Fikri mülkiyet haklarının, sabit sermaye yatırımları üzerindeki etkilerini incelemeden

önce firmaların uluslararası yatırım yapma kararlarının ekonomik belirleyicileri

üzerinde durmak gerekir. Ekonomik olarak bu konuda en kabul gören yaklaşım

OLI138

yaklaşımıdır. Bu yaklaşıma göre, çok uluslu firma, yerel firmaya göre sahip

olduğu yeni teknoloji, kalite, teknik uzmanlık, vb. görünmez mal varlıklarıyla

“sahiplik avantajı”na (ownership) sahiptir. Ancak, çok uluslu firmanın, uluslararası

yatırım kararlarında sahip olma avantajı “gerekli” fakat “yeterli olmayan” bir

koşuldur. Firmaların, yurtdışında yatırım kararı alabilmesi için iki koşulu daha

137

Diwan,I., Rodrik, D.; “Patents, Appropriate Technology and North-South Trade”, Journal of

International Economics, 1991, Vol. 30, s.27–48. 138

Ownership- Location- Internalization Theory.

Page 86: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

76

sağlanması gerekmektedir. Bunlardan birincisi, yüksek taşıma maliyetleri, düşük

girdi fiyatları, dağıtım kanallarına yakınlık, vb. faktörlerle bağıntılı ve hedef ülkenin

sunacağı “konum avantajıdır”(location). İkincisi ise, firma için ürünün ticareti veya

üretimi için lisans vermeyi, uluslararası üretim yapmaktan daha karlı görmemesi

koşuludur.(internalization)

OLI yaklaşımı, fikri mülkiyet haklarının sabit sermaye yatırımları üzerinde etkilerini

incelemek için kullanılabilecek bir yaklaşımdır. Bir kere sahip olma avantajı, fikri

mülkiyet kapsamında tanımlanan, genellikle firmaların görünmez mal varlığının

sonucudur. Elbette ki mal varlığının sadece belli bir bölümü bu kapsama girer ve

firmalar sabit sermaye yatırımları dışında farklı yöntemlerle de uluslararası pazarda

hizmet verebilirler.

İkinci olarak, fikri mülkiyet hakları doğası gereği bölgesel olduğu ve bölgeler arası

farklılıklar gösterebileceğinden konum avantajı olarak da yorumlanabilir. Korumanın

ülkeler arasında düzey farklılıkları, firmanın kararlarını etkileyebilecektir.

Son olarak, koruma, firmanın çoklukla fikri mülkiyet kapsamına giren görünmez mal

varlığını içsel ya da dışsal formda tutup tutmayacağını belirlemesine sebep olacaktır.

Sabit sermaye yatırımlarının, bulunduğu ülkede teknolojik yayılmaya yaptığı etki

yıllardır tartışılan bir konudur. Temelde, sabit sermaye yatırımlarının, bulunduğu

ülkede ileri teknoloji olanakları sunduğundan, yaparak öğrenme yoluyla verimliliği

arttırdığı görüşü hakim olsa da, yapılan sabit sermaye yatırımlarının bilgiyi ve

yeniliği ekonomiye yayması oldukça karışık bir süreçtir.

Romer,139

1993 yılında yaptığı ülkelerarası ampirik çalışmada, ülkelerin büyüme

performanslarında, sabit sermaye yatırımları ile ülkeye ulaşan yenilik ve bilgiden

faydalanmanın önemini vurgulamıştır.

139

Romer, P.;“Implementing National Technology Strategy with Self-Organizing Industry

Investment Boards”, Brookings Paper on Economic Activity, 1993, s.345-90.

Page 87: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

77

Fikri mülkiyet korumasının, lisans ve sabit sermaye yatırımları kanalıyla teknolojik

yayılma sağlayarak, büyümeye etki etmesi, teorik olarak kabul görse de ampirik

yazında az sayıda çalışma bu konu üzerinde durmuştur. Oysa teorik anlamda

belirsizliği daha önce de belirttiğimiz gibi konunun ampirik olarak incelenmesini

zorunlu kılmaktadır.

Lee ve Mansfield 1996 yılında yaptığı çalışmada, korumanın ölçüsü olarak

kullanmak üzere Amerikan firmalarının hedef ülkedeki korumanın derecesinin ne

kadar olduğu algısına dayalı bir anketin sonuçlarını kullanmışlardır. Regresyon

analizi, Amerikan şirketlerinin sabit sermaye yatırımları hacmi bağımlı değişken

olacak şekilde; pazar büyüklüğü, geçmişteki yatırım stokları, endüstrileşme derecesi,

ticarete açıklık gibi kontrol değişkenleriyle yapılmıştır. Çalışma, korumanın güçlü

ya da zayıf olmasının Amerika menşeli ÇUŞ’ların sabit sermaye yatırımları

kararlarında sırasıyla olumlu ve olumsuz yönde etkileyebileceği sonucuna varmıştır.

Maskus140

1998 yılında yaptığı çalışmada, ampirik yazını yapılan çalışmaların

teoriden uzaklaştığını düşündüğünden dolayı eleştirir. Maskus’a göre korumanın

derecesi, ÇUŞ’ların gerçekte ticaret, sabit sermaye yatırımları veya lisans anlaşması

yapmak gibi seçeneklerinin tümünü birden dinamik olarak etkilemektedir.

Maskus, bu dinamik etkileşimin yarattığı bileşik etkiyi, pazar büyüklüğü, tarifeler,

yerel AR-GE yatırım düzeyi, hedef ülkelere olan uzaklık ve devlet tarafından

sağlanan teşvik ve engelleri kontrol edecek şekilde eşanlı denklemler kullanarak

tahmin etmiştir. Tahmin örneklemi 46 hedef ülkeden (Amerika’ya göre)

oluşmaktadır. Çalışmada, 1989–1992 yıllarını kapsayan panel veri seti ve patent

koruma ölçüsü olarak Maskus ve Penubarti 1995’te oluşturduğu fikri mülkiyet

koruma indeksi kullanılmıştır.

Çalışmanın sonucundaki bulgular, kalkınmakta olan ülkelerde sabit sermaye

yatırımları için “yaklaşık değişken” olarak kullanılan sermaye stokunun, fikri

140

Maskus, K., 1998, s.109-161.

Page 88: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

78

mülkiyet hakları ile pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkisi olduğunu gözler

önüne sermiştir.

Ampirik yazında, çalışmaların vardığı olumlu bulgular olduğu kadar olumsuz

bulgular da mevcuttur. Örneğin Braga ve Fink141

1998 yılında yaptıkları çalışmada,

sabit sermaye yatırımları ve fikri mülkiyet hakları arasında istatistiksel olarak

anlamlı bir ilişki bulamamışlardır.

Teorik olarak, fikri mülkiyet haklarının sabit sermaye yatırımları etkileme kanalları

veriyken etkinin yönü konusunda iki farklı bakış açısı mevcuttur.

Korumanın, sabit sermaye yatırımlarını pozitif yönde etkileyeceğini savunanlara

karşı olarak, korumanın negatif yönde etkisi olabileceğini savunanlar iki gerekçe öne

sürerler. Bunlardan birincisi, korumanın hak sahibinin pazar gücünü arttırarak; en

azından teorik olarak, verdiği hizmeti azaltacağı; ikincisi ise, korumanın

arttırılmasının hak sahibinin yurtdışında hizmet verme şeklini sabit sermaye

yatırımlarından, lisans anlaşmaları yapmaya doğru değiştirebilme olasılığıdır.

Özetle, teoride güçlü fikri mülkiyet hakları korumasının, ÇUŞ’ların sabit sermaye

yatırımları yapma kararlarında önemli bir faktör olduğu belirtilmiş olsa da, ekonomik

teori tam tersi bir durumunda yani negatif yönde etkileyebileceği olasılığına da

kapalı değildir. Bunun sebebi, ÇUŞ’ların, korumanın güçlü olduğu ülkelere

teknolojilerini lisans anlaşmaları yoluyla da transfer edebilme seçenekleridir.

Buna göre, kalkınmakta olan ülkelerin, sabit sermaye akımlarını çekebilmek için

yürüttükleri politikalarda güçlü bir koruma “gerekli” ancak “yeterli” bir politika

değildir. Hatta güçlü koruma, lisans anlaşmaları ve ticaretin sabit sermaye

yatırımlarının yerini almasına sebep olabilir.

Firmaların sabit sermaye yatırımları yapma kararı almaları temelde sahip oldukları

bilgi temelli malvarlıklarının semeresini uluslararası bir organizasyona dönüşerek

141

Carsten F., Baraga, P., 1999, s.1-24.

Page 89: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

79

alabilmektir. Fikri mülkiyet hakları, sabit sermaye yatırımları teşviklerinde her sektör

için farklı derecede öneme sahiptir. Fikri mülkiyet hakları, düşük seviyede teknoloji

yoğunluğuna sahip mal ve hizmetler için alınan sabit sermaye yatırımları

kararlarında önemli bir etken değilken, yüksek derecede teknoloji yoğunluğuna sahip

mal ve hizmetlerde çok önemli bir etken olabilecektir.142

Fikri mülkiyet haklarının, sabit sermaye yatırımları üzerindeki etkileri sektörlere ve

üretimin aşamalarına göre değişecektir143

. Tekstil ve hizmet sektörü gibi teknoloji

yoğun olmayan sektörler, ileri teknoloji gerektiren sektörlere göre korumaya daha az

duyarlıdır.

Mansfield’ın bu konuda anket çalışması şeklinde yaptığı ampirik çalışma, fikri

mülkiyet hakları korumasındaki farklılıklarının etkisinin her tip sabit sermaye

yatırımları kararında değil, daha çok AR-GE yapılandırması gerektiren sabit sermaye

yatırımları kararlarında etkili olduğu sonucuna varmıştır. Özellikle kimya, makine ve

elektrik- elektronik sektörlerinde, fikri mülkiyet haklarının sabit sermaye yatırımları

kararlarında çok önemli bir rolü olduğunu belirtmişlerdir.

Daha karmaşık ve yoğun teknoloji içeren mal ve hizmetler için güçlü olmayan fikri

mülkiyet haklarının yarattığı güvensizlik ortamı firmaları lisans anlaşmaları yapmak

yerine sabit sermaye yatırımları yapmaları yönünde teşvik edecektir. Lisanslamayla

yapılan teknoloji transferinin maliyet yapısı da bu kararda önemli rol

oynamaktadır.144

Fikri mülkiyet hakları koruması arttırıldığında, lisans maliyetlerinin

düşmesi ve mal veya hizmetin teknolojik yapısı veriyken, lisanslamanın sabit

sermaye yatırımlarının yerini alması beklenir.

142

Çok ileri teknoloji yoğunluğu içeren mal ve hizmetlerde taklit etmenin maliyetinin fazla olması

fikri mülkiyet hakları in firmaların kararlarında tıpkı düşük teknolojik yoğunluk içeren mal ve

hizmetlerde olduğu gibi önemsiz olmasına sebep olmaktadır 143

Mansfield, E., 1995. 144

Maskus, K., 2000,s.109-161.

Page 90: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

80

Contractor145

1980 yılında bu konuda yaptığı çalışmada örneklem olarak Amerikan

firmaları tarafından sağlanan 102 teknolojik lisans anlaşmasını kullanmış ve sonuç

olarak hedef ülkedeki korumanın, teknolojiyi arz eden ülkeye geri dönüşümü ile

pozitif bir ilişkisi olduğu sonucuna varmıştır. Bununla birlikte, yine bu çalışmada,

yeni teknolojinin, lisans yolu ile transferinin kalkınmakta olan ülkelerden çok, güçlü

koruma rejimine sahip gelişmiş ülkelere yapıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu bulgular,

fikri mülkiyet haklarının, diğer teknoloji transfer yöntemlerinin yanında, lisans

anlaşmaları üzerinde de bir etkisi olduğunun kanıtıdır.

4.6 Fikri Mülkiyet Haklarının Ekonomik Büyümeyi Pozitif Yönde Etkileme

Mekanizmaları

Fikri mülkiyet hakları ekonomik büyümeyi dolaylı olarak etkileyen teknoloji,

yenilikçi çalışmalar ve teknoloji transfer yöntemlerini etkileyerek, büyümeye olumlu

yönde katkıda bulunabilmektedir. Bu bölümde olası olumlu ve olumsuz etkilerin

sebepleri ana başlıklar halinde incelenecektir.

4.6.1 Buluş ve Yenilikleri Arttırarak

Buluş yeni bir fikir, yenilik ise bu fikrin kullanılarak üretildiği pazarlanabilir

üründür. Patent korumasına sahip birçok yenilik, var olan tekniğe küçük katkısı olan

ancak toplu halde ekonomik büyüme sürecine önemli katkıda bulunan yeniliklerdir.

Bir firmanın, araştırma geliştirme faaliyetleri sonucunda ulaştığı organizasyon

yapısına, üretim tekniğine adapte etmek isteyeceği ya da yeni bir ürün şeklinde

piyasaya süreceği yenilikler, maliyetli bir sürecin ürünüdür. Firmalar, yeniliğe,

doğasında olan bu maliyete rağmen, ancak, pazarda haksız rekabet koşulları

yaratacak koşullar fikri haklar koruması ile minimize edilmiş ise yatırım yaparlar.146

145

Contractor, F.; “The Profobility of Technology Licensing by U.S. Multinationals: A

Framework for Analysis and Emprical Study”, Journal of Business Studies, Vol. 11, s. 40–63. 146

Fikri mülkiyet haklarından biri olan marka da pazara yeni firmaların girmesine, kalite garantisi

sağlayarak firmalara yeni ürün geliştirme konusunda teşvik sağlayan yöntemlerden biridir. Marka

koruması küçük ve orta ölçekli işletmelerin pazara girmesini ve pazarda var olabilmelerine yardımcı

olarak ayrıca başarılı firmaları başarısızlardan ayırıp başarılı firmaların büyüyüp ölçek

ekonomilerinden faydalanmalarını sağlayarak ekonomik büyüme sürecine katkıda bulunur. Ancak

ekonomide yarattığı dışsallıklar patentler kadar olmadığından bir fikri mülkiyet türü olarak teoride ve

Page 91: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

81

Rekabetçi pozisyonlarını güçlendirmeye çalışan firmalar, öncelikli olarak yeni

yönetim ve organizasyon sistemleri adapte etmek, bu süreçleri için yeni teknikler

geliştirmek durumundadırlar. Verimliliği arttırmaya yönelik bu çalışmalar, belli bir

oranda yatırım yapılmasını gerektirir ve bu yatırımlar elbette ki maliyetlidir ve risk

almayı gerektirir. Fikri mülkiyet hakları, firmalara bu yenilikçi çalışmalarının ve

alınan risk karşılığında bir ödüllendirme sağlar.147

4.6.2 Küresel Araştırmalara Teşvik Yaratarak

Korumanın zayıf olduğu ülkelerde var olan yenilik çalışmaları, tüketicilerin

ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olmayabilir. Kalkınmış ülkelerdeki yenilik

çalışmalarının, yüksek derecede uluslararası talep ile karşılaşan ve fikri mülkiyet

hakları ile korunan ürün ve teknolojilere doğru yönlendiği görülmektedir. Bu durum

ise küresel araştırmaların belki çok küçük bir oranın düşük gelirli ve düşük düzeyde

fikri mülkiyet korumasına sahip kalkınmakta olan ülkelerin talep yapılarına göre

şekillendiğini göstermektedir.148

Örneğin, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 1996 da

yayınladığı raporda 149

1994 yılında sağlık araştırmaları için yapılan harcamaların

sadece %2 sinin az gelişmiş ülkeleri ilgilendiren hastalıklara ayrıldığı görülmektedir.

Söz konusu bu durum, küresel araştırmaların, diğer etkenler dışında gelişmiş ve

güçlü fikri mülkiyet koruma rejimlerine sahip ülkelerin talep yapılarına göre

belirlendiğini göstermektedir.

Buna göre, az gelişmiş ülkelerde de güçlü koruma rejimlerinin temin edilmesi,

küresel araştırmalara ekstra bir talep yaratarak, küresel araştırma ve yenilikleri

arttıracak; hem ulusal hem de küresel anlamda ekonomik büyümeye katkıda

bulunacaktır.

amprik çalışmalarda yaygın olarak kullanılmamaktadır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Granstrand,O., 2003

s. 500. 147

Maskus, K., 2000, s.109-161. 148

Diwan,I., Rodrik, D., 1991, s.27–48. 149

http://undp.un.org.tr/who/yayınlar/dso96.htm.

Page 92: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

82

4.6.3 Pazar Derinleşmesi Sağlayarak

Yenilik, sadece yeni bir ürün geliştirmek demek değildir. Yenilik, aynı zamanda

genişleme ve ölçek ekonomileri yaratacak yeni bir organizasyon yapısı oluşturma,

pazarlama ve dağıtım kanalları kurma teknikleri geliştirmek anlamına da gelir. Fikri

mülkiyet korumasının olmadığı ya da düşük düzeyde olduğu bir piyasada, pazarlama

kanallarının ve malların piyasaya sürülme aşamalarının takip edilmesi zor

olmaktadır. Tersi durumda, yenilikçi firmalar ve onların dağıtım kanalları daha

güvenli bir ortamda hareket edeceklerinden sektörlerinde daha fazla yatırım

yapabilecek ve genişleyebileceklerdir. Genişleyen sektörlerin de ekonomik

büyümeye olumlu katkılarda bulunabilecekleri düşünülmektedir.150

4.6.4 Ulusal ve Uluslararası Düzeyde Teknolojinin Yayılmasına ve Transferine

Olanak Sağlayarak

Zayıf fikri mülkiyet korumasına sahip ülkeler, modern teknolojiden izole, kendi

teknolojilerini kendi kaynaklarını kullanmak koşuluyla üretmek zorundadırlar. Bu da

oldukça zor ve maliyetli bir durumdur.

Korumanın zayıf olduğu ülkeler, teknolojik yayılmanın sağladığı olanaklardan da

daha az faydalanırlar. Bu ülkeler, kendi içinde yenilik çalışmalarını

desteklemediğinden ve uyguladıkları fikri mülkiyet rejimi, teknoloji transferine

olanak vermediğinden, içeriye teknoloji akımlarını sınırlar ve modern teknolojinin

çok gerisinde kalırlar.

Teknolojik yayılma söz konusu olduğunda, fikri mülkiyet hakları içinde özellikle

patentlerin doğrudan etkisi ilgi çekici olmaktadır. Patentler, başvuru esnasında

korunacak bilgisi ilan edilip, aleni olduklarından yeniliğin diğer kullanıcılara

ulaşmasına olanak tanırlar. Kullanıcılar, elbette ilan edilen yeniliği birebir alıp

kullanamazlar ancak, bu bilgiyi yeniliği daha ileri düzeye götürmek amaçlı

150

Maskus, K., 2000, s.109-161

Page 93: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

83

kullanabilirler. Patentlerin, bilgi stokuna yaptığı bu katkı teknolojik ilerlemenin en

önemli kaynağıdır.

Koruma rejimlerini karşılıklı anlaşmalar ya da TRIPS standartlarınca güçlendiren

birçok kalkınmakta olan ülke, temelde ileri teknolojiyi ülkeye sokmak amacını

gütmektedir.

Fikri mülkiyet hakları aynı zamanda sağladığı yasal ve güvenilir ortam ile firmaların

teknolojilerini lisans anlaşması, ticaret veya sabit sermaye yatırımları yoluyla

transfer etmelerini olanaklı kıldığından teknolojinin ekonomiye nüfuz etmesini

olanaklı kılar. Yapılan ampirik çalışmalar, güçlü fikri mülkiyet korumanın, ÇUŞ’

ların nerede ve hangi yolla hizmet verecekleri yönünde verecekleri kararlarda önemli

bir etken olduğunu ortaya koymaktadır.

4.7 Fikri Mülkiyetin Ekonomik Büyümeyi Negatif Yönde Etkileme

Mekanizmaları

4.7.1 İdari Yapılanma Maliyetleri

Modern bir idari fikri mülkiyet hakları yapılandırması, işgücü, eğitim, uygulama, vb.

maliyetleri de beraberinde getirir. Bu maliyetler süreç içerisinde idari hizmetlerin

ücretlendirilmesi şekliyle karşılıklandırılsa da, en yüksek maliyet, bu idari

yapılandırma sürecinde kullanılan insan faktörünün alternatif maliyetidir.

4.7.2 Kaynakların İllegal Faaliyetlerden Legal Faaliyetlere Aktarılması

Teknolojik yayılmanın büyük oranda taklitçilik yöntemleri ile gerçekleştiği ülkelerde

fikri mülkiyet haklarının güçlendirilmesi ile özellikle kısa dönemde ekonomik

büyüme performansında bir azalma gözlenebilmektedir.151

Araştırmaların ortaya çıkardığı bulgular, dünya ekonomisinin çok büyük bir

yüzdesinin fikri mülkiyet hakları ihlaliyle sağlanan üretime dayandığını

151

Maskus, K., 2000, s.109-161

Page 94: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

84

göstermektedir.152

Elbette ki, koruma arttırıldığında, fikri mülkiyet hakları ihlaline

dayanan sektörlerde, üretimde kullanılan girdilerin, alternatif alanlarda istihdam

edilmesi gerekecek, bu durum da özellikle kısa dönemde artan işgücü maliyetlerine

sebep olacaktır. Özellikle, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde taklitçilik sektörü

önemli boyutlarda işgücü istihdam etmektedir. Korumanın arttırılması, politika

yapımcılarına ilk olarak açıkta kalan işgücüne yeni istihdam olanakları sağlamak

konusunda bir zorluk yaratacaktır. 153

Fikri mülkiyet ihlalleri, özellikle kalkınmakta olan ülkelerde çok yaygındır. Ülkeler

arası karşılaştırmalı araştırmalarda fikri mülkiyet hakları ihlallerinin gelir düzeyi

arttıkça azaldığı tespit edilmiştir. Taklitçilik ve korsan, özellikle ülkelerin güçlü

olmayan endüstrilerinde yaygın olarak görülmektedir. Bu bulgu, öncellikle fikri

mülkiyet hakları ihlallerini engellemenin en önemli yollarından birinin, ihlalin

olduğu sektörün yasal yollarla güçlendirilmesi olduğu sonucuna ulaştırır.

Teknolojik yenilik içermeyen malların taklitlerinin üretildiği, bir başka değişle

tersine mühendislik gerektirmeyen taklitçiliklerde, korumanın güçlendirilmesi

ekonomik büyüme performansı üzerinde önemli bir etki yaratmamaktadır154

.

Uzun dönemde, beklenen potansiyel sermaye maliyetlerinin ise fikri mülkiyet hakları

ihlaliyle üretim yapan endüstrilerde oldukça az olduğu tespit edilmiştir.155

Bu maliyetler, ancak uygun maliyet minimizasyonu yöntemlerinin uygulanabileceği;

işgücü piyasaları daha esnek olan ve yüksek ekonomik büyüme performansı gösteren

ülkelerde daha az olacaktır. Bu maliyetler, politika belirleyicilerin teknolojinin belli

başlı transfer yöntemlerine verdikleri teşviklerle de azaltılabilecektir.

152

Maskus, K., 2000, s.109-161 153

Maskus, K., 2000,s.109-161. 154

Braga, P., Fink, C., 1998, s.163-187. 155

a.g.e., s.163-187.

Page 95: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

85

4.7.3 Tekel Fiyatlandırması

Teknoloji ithal eden ülkelerin en büyük endişesi, güçlü korumanın, pazar gücünü

arttırarak daha yüksek fiyatlandırmalara sebep vermesidir.156

Fiyatların, pazar gücünün artması karşısında yükselmesi birçok değişkene bağlı bir

fonksiyondur. Buna göre;

i) Korumadan önceki ve sonraki pazar yapısı; yerli ve yabancı firma sayısı,

rekabetin yapısı, pazara giriş çıkış koşulları, mal farklılaştırması

olanakları, ticaret politikaları,

ii) Satış ve dağıtım mekanizmaları;

iii) Talep esnekliği;

iv) Fiyat düzenlemeleri;

v) Rekabet politikaları;

Pazar gücünün artmasıyla beraber oluşabilecek olası fiyat değişimlerini

etkileyebilecek değişkenlerdir.

Fikri mülkiyet koruması karşıtlarının belki de en önemli argümanları, korumanın

firmalara fiyatlandırmalarını tekelci düzeye çıkartma olanağı sağlayacak çok güçlü

bir pazar pozisyonu sağlayabileceği olasılığıdır. Bu argüman, özellikle kalkınmakta

olan ülkelerde, yabancı firmalara sağlanan fikri mülkiyet korumasının, yabancı

firmanın sektörde pozisyonlarını güçlendirerek, elde ettikleri karları yurtdışına

transfer etmesine olanak sağlamasından kaynaklanır. Bu transfer, elbette ki teknoloji

ithalatçısı durumunda olan kalkınmakta olan ülkenin ticaret hadlerine zarar verecek

156

Maskus, K., 2000, s.109-161.

Page 96: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

86

ve ekonomik büyüme performansını olumsuz yönde etkileyebilecektir. Bu durum,

özellikle ilaç sektöründe oldukça fazla yaşanan bir durumdur.157

4.7.4 Yüksek Taklitçilik Maliyetleri

Fikri mülkiyet korumasının temel çıkış noktası, rakip firmaların taklit ve tersine

mühendislik maliyetlerini arttırarak, fikri mülkiyet yaratıcısına yenilik için yapılan

yatırımın geri dönüşümünü sağlamaktır.

Özellikle, az gelişmiş ve kalkınmakta olan ülkelerde teknoloji ve bilginin

yayılmasının ve öğrenilmesinin en önemli yöntemlerinden birinin taklitçilik olduğu

düşünülmektedir. Korumayla birlikte bu ülkelerde, yeniliğin taklitçilikle öğrenilmesi

güçleşecek ve taklitçiliğin, bilginin yayılması için en önemli kaynak olabileceği

varsayımı altında, fikri mülkiyet koruması, teknolojik bilginin yayılmasını

engelleyen; ekonomik büyümeyi negatif yönde etkileyen bir durum yaratacaktır.

4.8 Genel Değerlendirme

Değişkenler arasında birçok karmaşık etkileşim bulunsa da, fikri mülkiyet haklarının

ekonomik büyümeye etkilerini inceleyen çalışmalar, fikri mülkiyet haklarının,

uluslararası ekonomik aktiviteler, yenilikçi çalışmalar ve teknoloji transfer

yöntemleri kanalıyla ekonomik büyüme üzerindeki olası olumlu etkilerinin varlığını

işaret etmektedir. Günümüzde, yüksek derecede fikri mülkiyet korumasına sahip

kalkınmış ülkelerin, teknoloji ihracatçısı, düşük fikri mülkiyet koruması korumasına

sahip kalkınmakta olan ülkelerin, teknoloji ithalatçısı olduğu ve çok düşük

düzeylerde patent korumasına sahip buluşlar yaratabildikleri gerçeği göz önüne

alındığında, fikri mülkiyet ve ekonomik büyümeni birbirinden ayrı düşünülemeyecek

kavramlar olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır.

Fikri mülkiyet hakları, uygun koşullar sağlandığında önemli bir ekonomik büyüme

dinamiği olduğu kadar ekonomik ve sosyal maliyetleri de olan bir olgudur. Koruma

157

Lanjouw, J.O.; “A Patent Policy Proposol for Global Diseases” Brooking Papers on Economic

Activity, 2001, s.1-67.

Page 97: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

87

rejimlerini korumanın arttırılması yönünde değiştiren fakat uygun yapılandırmayı

sağlayamayan birçok kalkınmakta olan ülke, kısa dönemde önemli derecede refah

kaybına uğramışlardır.158

Yapılan akademik çalışmalar, fikri mülkiyet korumasının belli veriler gözetilerek

uygun şekilde yapılandırılması gerektiğini, uygun yapılanma sağlanamadığı takdirde

ekonomiye yarar yanında zarar da verebileceğini belirtmektedirler. Buna göre

optimal düzeyden farklı, uygun yapılandırmaya sahip olmayan bir fikri mülkiyet

koruması rejimi, özellikle dinamik etkilerin görülemeyeceği kısa dönemde, yerel

tüketici ve üretici için refah kaybına sebep olabilecek ve ekonomik büyüme

performansında negatif yönde bir etki yaratabilecektir.

158

Maskus, K., 2000, s.109-161.

Page 98: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

88

SONUÇ

Son yıllarda, “teknolojik korumacılık” baskılarının artmasıyla birlikte birçok ülke,

fikri mülkiyet hakları rejimlerini güçlendirmek yönünde büyük adımlar atmıştır.

Yapılan reformlar, günümüzde teknolojik ilerleme ve yenilikçi çalışmaların

ekonomik büyümenin arkasında yatan en önemli güç olarak görülmesi; daha güçlü

bir fikri mülkiyet korumasının buluşlara teşvik ve geri dönüşüm sağlayarak

ekonomik büyümeye katkıda bulunduğu savından ileri gelmektedir.

Gerçekten de, günümüzde, güçlü fikri mülkiyet korumasına sahip kalkınmış ülkelerin

teknoloji ihracatçısı, düşük fikri mülkiyet korumasına sahip kalkınmakta olan

ülkelerin, teknoloji ithalatçısı olduğu ve çok düşük düzeylerde patent koruması hak

edebilecek buluşlar yaratabildikleri gerçeği göz önüne alındığında, fikri mülkiyet ve

ekonomik büyümenin birbirinden ayrı düşünülemeyecek kavramlar olduğu açıkça

ortaya çıkmaktadır.

Ampirik anlamda, fikri mülkiyet hakları ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin,

ekonomik büyümeden (gelir/çıktı), korumaya doğru olan kısmı çok açık sonuçlar

ortaya koymaktadır. Buna göre, fikri mülkiyet koruması seviyesi, diğer faktörlerin

dışında ülkenin gelir düzeyine bağlıdır.

Ampirik olarak elde edilen bu sonucun politik ekonomi bakış açısından yorumu

oldukça açıktır. Buna göre, az gelişmiş (gelir seviyesi düşük) ülkelerin, yenilik

yapma potansiyeli, gelişmiş (gelir seviyesi yüksek) ülkelere göre azdır. Bu nedenle,

kaynak kıtlığı sorunu yaşayan, yenilik yapamayan ve teknik ilerleme sağlayamayan

bu ülkelerin koruma talep edecekleri çıktıları da mevcut değildir. Gelir düzeyi ılımlı

bir ölçüde arttığında gözlemlenen ise ekonomide bazı teşvik yöntemlerinin belirdiği

ancak yine de rekabetin büyük oranda taklitçiliğe dayandığıdır. Taklitçiliğe dayanan

bir ekonomide ise politika belirleyicilerinin, daha düşük düzeyde bir koruma talep

edecekleri gayet açıktır. Ekonomi gelişip, gelir düzeyi artığında ise daha yüksek

kalitede mallar için artan talep, ekonomide oluşabilecek teşvikleri daha da arttıracak

Page 99: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

89

ve firmalar daha etkin fikri mülkiyet koruması talebiyle lobi faaliyetlerine

başlayacaklardır. Gerçekten de, 1990’lı yıllarla birlikte beliren “teknolojik

korumacılık” yaklaşımının arkasında yüksek AR-GE yatırımları yapan ve yoğun

beşeri sermayesi olan, yenilik ve teknoloji üretip bunun ticaretini yapan gelişmiş

ülkelerin bu yöndeki talepleri bulunmaktadır.

Ancak, fikri mülkiyet hakları ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki; ilişkinin

korumadan ekonomik büyümeye doğru olması durumunda, ampirik anlamda hiçbir

zaman bu kadar açık ve birebir olmamıştır. Yapılan çalışmalar, fikri mülkiyet

haklarının ekonomik büyümeye etkisinin doğrudan değil, dolaylı olduğunu ortaya

koymaktadır. Diğer bir deyişle, fikri mülkiyet koruması, tek başına ülkeler arasındaki

büyüme farklılığını açıklayamaz. Fikri mülkiyet korumasının ekonomik büyümeye

olumlu ya da olumsuz etkileri tamamen dolaylı mekanizmalar ile oluşmaktadır.

Yapılan çalışmalar, korumanın dolaylı ya da dolaysız etkilerinin belirlenmesinde,

analize konu olan ülkenin ticarete açık olup olmamasının, gözetilmesi gereken en

önemli etken olduğunu önemle vurgulamıştır. Buna göre, her ne kadar içinde

istatistiksel anlamda nedensellik problemi barındırsa da ülkenin ticarete açık olduğu

durumda, fikri mülkiyet koruması, GSMH cinsinden ölçülen ekonomik büyümeyi,

ülkenin ticarete kapalı olduğu duruma göre %0.66 daha fazla etkilemektedir. Bu

sonuç, fikri mülkiyet politikalarının etkilerini, ülkenin diğer ekonomi politikaları ile

birlikte düşünmenin gereğini de gözler önüne sermektedir.

Uluslararası ticarete kapalı ekonomilerde, fikri mülkiyet yenilikçi çalışmalar

yapılması yönünde yaratıcısına teşvik sağlar. Bu teşvikler ülke için zamanla dinamik

kazanımlar yaratır. Ancak etkililik/ verimlilik açısından değerlendirildiğinde fikri

mülkiyet koruması yenilikçi çalışmaların teşvikinde kullanılabilecek “ikinci en iyi”

yöntem olacaktır. Bunun sebebi, her müdahale gibi fikri mülkiyet korumasının da

serbest rekabeti ve kaynakların etkin dağılımını bozabilecek bir etkisinin olabilmesi

olasılığıdır.

Page 100: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

90

Kapalı bir ekonomide, fikri mülkiyet koruması, refah maksimizasyonu yapmakla

yükümlü olan politika uygulayıcıları için çok açık bir değişimi gerektirir. Fikri

mülkiyet korumasının güçlendirilmesiyle devlet yeniklik yapılması için teşvik

sağlamış olur. Bu teşvik, ürün gelişimine ve üretim sürecine verimlilik yaratarak

katkıda bulunur. Ancak bu koruma, aynı zamanda yenilikçi firmanın pazardaki

gücünü arttırarak, pazar dinamiğini serbest rekabete zarar verme yönünde

değiştirebilecektir.

Açık ekonomiler söz konusu olduğunda ise, kurulacak denge için kapalı ekonomiler

için geçerli olan maliyet ve kazanımlar dışında daha bir çok faktörü gözetmek

gerekecektir çünkü bu durumda uluslararası teknoloji transferi konuya dahil

olmaktadır. Temelde, ekonomik teori, teknolojinin transfer yöntemleri ve fikri

mülkiyet koruması arasında karmaşık bir ilişkinin varlığını kabul eder.

Fikri mülkiyetin, ekonomik büyümeyi dolaylı etkileme mekanizmalarından teknoloji

transferi ve yöntemleri ile olan ilişkisini analiz etmeye yönelik ampirik çalışmalarda

karşılaşılan en büyük problem korumanın, sabit sermaye yatırımları, uluslararası

ticaret ve lisans anlaşmalarına etkisini, pazar büyüklüğü, makro ekonomik

politikalar, ülkenin işgücü yapısı, vb. faktörlerden izole edebilmektir. Bunun sebebi;

fikri mülkiyet sisteminin, vergi politikaları, yatırım ve üretim teşvikleri, ticaret

politikaları ve rekabet kanunları gibi düzenleyici ekonomik politikaları gibi genel

ekonomik sistemin önemli bir parçası olmasıdır. Yapılan çalışmalar, fikri mülkiyetin,

teknoloji transfer yöntemleri üzerinde tüm bu düzenleyici politikalarla birlikte bütün

olarak ilişkisinin varlığına işaret etmektedir.

Korumanın etkileri incelenirken, özellikle ülkelerin gelişmişlik düzeyi, güçlü ve

zayıf oldukları sektörler önem kazanmaktadır. Yapılan teorik ve ampirik çalışmalara

göre, fikri mülkiyet korumasının teşvik yöntemi olarak ekonomik sonuçları ülkelerin

gelişmişlik düzeyleri ve üretim kapasitelerine göre farklılıklar göstermektedir.

Buna göre, sınırlı üretim ve araştırma potansiyeline sahip olan az gelişmiş bir ülkede

fikri mülkiyet hakları, dünya AR- GE düzeyi ve dağılımını etkileyebilecek güce

Page 101: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

91

sahip değildir. Bu ülkeler için koruma, korumanın olmadığı durumda ülkeye

giremeyen ürünler söz konusuysa, bu ürünlerin pazara girişini sağlayacağından ülke

refahına olumlu yönde katkıda bulunacaktır. Az gelişmiş ülkelerde, fikri mülkiyet

korumasının ekonomik büyümeye etkileri, korumanın teknoloji transfer yöntemlerine

olumlu etkileri sonucunda genel olarak pozitif yönde olmaktadır.

Bununla beraber, kalkınmakta olan ülkelerde ülkenin üretim yapma olanakları sınırlı

değil ancak araştırma kapasiteleri genel olarak sınırlıdır. Güçlü koruma, genel olarak

taklitçiliğe dayalı ekonomiye zarar vererek, rekabeti bozacak; oluşan aksak rekabet

fiyatların artmasına sebep olacak ve bu şekilde yerel üretici ve tüketiciden yabancı

hak sahiplerine doğru gelir transferi yaratacaktır. Bu durumsa elbette ki ülke refahı

ve ekonomik büyüme performansı açısından olumsuz yönde bir gelişme olacaktır.

Kalkınmakta olan ülkelerde, taklitçilik, teknolojik kalkınmanın ve büyümenin

önemli bir kaynağı olabileceğinden, bu ülkelerde güçlü bir fikri mülkiyet hakları

korumasının taklitçiliğe dayanan ulusal sektörü yaralayarak, önemli bir içsel

dinamiği yok edebilme olasılığı vardır.

Özet olarak, fikri mülkiyet hakları, buluşçuya sağladığı tekelci pozisyon sebebiyle

statik maliyetleri ve yenilikçi araştırmaları arttırarak teknolojik ilerleme ve ekonomik

büyümeye katkıları sebebiyle de dinamik kazanımları olan bir teşvik sistemidir.

Temelde bir ülke, fikri mülkiyet korumasını güçlendirdiğinde bahsi geçen maliyet ve

kazanımlar arasında denge kurmak mecburiyetindedir.

Türkiye, TRIPS Anlaşması ile getirilen standartlara uyumu 1995 yılında sağlamıştır.

Fikri mülkiyet hakları konusunda yapılan bu reform elbette ki çok büyük bir adımdır.

Ancak, yazında, bu reformun Türkiye’nin ekonomik büyüme performansında yaptığı

etki üzerine yapılmış ampirik çalışma bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, korumanın ekonomik büyüme üzerine etkilerini inceleyen yazında

kullanılan nitel ölçülerde Türkiye, kalkınmakta olan ülkeler sınıfında indeks değeri

alan ve bu çalışmalarda sıklıkla kullanılan bir ülkedir. Dolayısıyla, ülkelerarası

Page 102: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

92

etkileri bu nitel ölçüleri kullanarak inceleyen çalışmaların ampirik bulgularının

kalkınmakta olan ülkeler için geçerli olanları Türkiye için de geçerli olabilecektir.

Korumanın etkilerini nicel ölçüler kullanarak inceleyen birçok ampirik çalışmada ise

Türkiye’de de nedenselliğin gelir düzeyinden korumaya doğru olan yönü, pozitif

yönde ve istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar vermiştir.

Günümüze kadar yapılan çalışmalar göstermektedir ki, fikri mülkiyet korumasının

ülke büyümesine dolaylı ya da dolaysız olarak yaptığı etkinin yönü ve büyüklüğü

ülkenin ekonomik koşullarına, uygulanan diğer ekonomi politikalarına ve koruma

rejimin değiştirildiği dönemki başlangıç koşullarına bağlıdır. Bu durum ise ülkelerin

fikri mülkiyet koruma rejimlerinin belirlenmesinde kendi ülke dinamiklerine bağlı

politikalar benimsemeleri gerektiğinin en önemli kanıtıdır. Politika belirleyicilerine

yön vermesi açısından ise ampirik çalışmaların ülkeler arası karşılaştırmalı

yöntemlerden çok ülke özeline yönelik olması büyük önem arz etmektedir.

Page 103: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

93

KAYNAKÇA

551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname.

Alan, Ü.; “Teknoloji Transferinde Fikri ve Sınai Haklar”, Ekonomik Araştırmalar

ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü, http://www.dtm.gov.tr, 1997, s.1-5.

Atun, R.; “Innovation, Patents and Economic Growth”, Imperial Collage

Discussion Papers 5/1,2006, s.1-11.

Ayber, İ.; “Sınai Mülkiyet Hakları ile İlgili Uluslararası Kuruluşlar”, T.C. Türk

Patent Enstitüsü Markalar Dairesi Başkanlığı, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2005.

Boldrin, M., Levine, K.; “Growth and Intellectual Property”, NBER Working

Paper Series, 2006, s.1-14.

Braga, P., Fink, C.; “ The Relationship Between Intellectual Property Rights and

Foreign Direct Investment”, Duke Journal of Comparative & International Law,

1998, s.163–187.

Bilim- Teknoloji Politikaları ve 21. Yüzyılın Toplumu”, http://www.dpt.gov.tr.

Correa, C.M.; “Intellectual Property Rights, the WTO and Developing

Countries, TRIPS Agreement and Policy Options”, Second Edition, London: Zed

Boks and Third World Network, 2000.

Contractor, F.; “The Profobility of Technology Licensing by U.S. Multinationals:

A Framework for Analysis and Emprical Study”, Journal of Business Studies,

Vol. 11, s. 40–63.

Dasgupta, S.,Stiglitz,J.; “Uncertainty, Industrial Structure and the Speed of

R&D”, The Bell Journal of Economics, 1980, Vol.11, s.1-28.

Demir, O.; “İçsel Büyüme Kapsamında Devletin Değişen Rolü”,Cumhuriyet

Üniversitesi, İ.İ.B.F., 2006, s.1-26.

Dhar,B., Rao, N.C.; “International Patent System: An Emprical Analisis”,

Working Paper Series No 2002-2, 2002.

Diwan,I., Rodrik, D.; “Patents, Appropriate Technology and North-South

Trade”, Journal of International Economics, 1991, Vol. 30, s.27–48.

Domar, E.; “Capital Expansion, Rate of Growth and Employment”,

Econometrica, 1946, Vol.14, No. 2, s.137-147.

Page 104: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

94

Eaton, J.,Kortum,S.; “Trade in Ideas: Patenting and Productivity in the OECD”

Journal of International Economics,Vol. 40, s.251–78.

Falvey, R., Foster N., Greenaway D.; “Intellectual Property Rights and Economic

Growth”,Internationalisation of Economic Policy, Research Paper Series, 2004,

s.1-24.

Fink, C.,,Baraga P.; “How Stronger Protection Of Intellectual Property Rights

Affects International Trade Flows”, Research Paper Series No.2051, World Bank,

1999, s.1-24.

Gaisford, D.J., Richardson, R.S.; “The TRIPS Disagreement: Should GATT

Traditions Have Been Aboundoned?”, Working Papers No 2000-10, University Of

Calgary, 2000.

Ginarte, J. Park G.; “Determinants of Patent Rights: A Coss National Study”,

Research Policy,1997, Vol.26, s.283-301.

Glass, A., Saggi,K.; “Licencing versus Direct Investment”, Journal of International

Economics, 2002, Vol.56, s. 131-153.

Gould, D.M., Gruben, W., “The Role of Intellectual Property Rights in Economic

Growth” Journal of Development Economies, 1996, Vol 48, s.323-50.

Gök, R., Şimşek,N.;“Endüstri-içi Dış Ticaret, Patentler ve Uluslarararası

Teknolojik Yayılma”, 9 Eylül Üniversitesi İktisat Bölümü, İzmir, 2001.

Granstrand, O.; “Economics, Law And Intellectual Property”, Netherlands:

Kluwer Academic Publishers, 2003.

Grosman, G.M, Helpman, E.; “Quality Ladders in Theory of Economic Growth”,

Grossman,G.M, Lai,E.; “International Protection of Intellectual Property”, The

American Economic Review, 2004, Vol.l 94, No 5, s.135-53.

Harrod, R.F.; “ An Essay in Dynamic Theory”, The Economic Journal, 1939, Vol

49, No 193, s.14-33.

Horii, R., Iwaisako W.; “Economic Growth with Imperfection of Intellectual

Property Rights”, Osaka University, Discussion Papers in Economics and Business,

No 05-23-Rev., 2006.

http://wipo.org/eng/main.htm

Idris, K. ; “Intellectual Property a Power Tool for Economic Growth”, WIPO,

2001, s. 26.

Page 105: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

95

“Intellectual Property Rights in South Africa”, www.the-edge.org.za/pdf/

Intellectual%20

Jones, C.I.; “Introduction to Economic Growth”, USA, W.W. Northan &

Company, Inc., 1998, s.91.

Kanwar , S., Evenson R.; “Does Intellectual Property Protection Spur

Technological Change?”, Yale University, Economic Center Discussion Paper, No

83, 2001, s.23-59.

Kanwar,S. “Intellectual Property Protection and Technology Transfer: Evidence

From US Multinationals” Department of Economics UCSD, San Diego, 2007.

Karacasulu,N.; “Uluslararası Teknoloji Transferi Yöntemleri”, Dokuz Eylül

Üniversitesi”, İşletme Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü,

http://www.econturk.org./dtm5.htm, 2008, s.1-7.

Karahan, S.; “Fikri Mülkiyet Hukukunun Esasları”, Ankara: Seçkin Yayıncılık,

2007.

Kenneth A.J.; “Economic Welfare and the allocation of Resources for

Invention”, The Rand Corporation, 1959, s.1-22

“Knowledge for Development”, 1998/99 Development Report, World Bank

Washington, D.C., 1988- 99.

Köker, A. R.; “Patent Korumasının Önemi ve Ekonomik Gösterge Olarak

Patent”, T.C. Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi Başkanlığı, Uzmanlık Tezi,

Ankara, 2005.

Kwan, F., Lai, E.; “Intellectual Property Rights Protection and Endogenous

Economic Growth”, Journal of Economic Dynamics and Control 27, 2003, s.853-

73.

Langinier, C., Moschini, G.; “The Economics of Patents: An Overview”,

www.card.iastate.edu, 2002.

Lesser, W.; “The Effects of TRIPS- Mandated Intellectual Property Rights on

Economic Activities in Developing Countries, http://www.wipo.int/about-

ip/zh/links/www.wipo.int-about-ip-en-studies-pdf-ssa_lesser_trips.pdf

Levin, R. C., Klevorick, A.,Nelson, N.,Winter, S.; “Appropriating The Returns

from Industrial Research and Development” Brooking Papers on Economic

Activity, 1987, Vol.3, s.783-831.

Lucas, R. E.; “On the Mechanics of Economic Development”, Journal of

Monetary Economics, 1988, Vol.22, North Holland, s.1–42.

Page 106: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

96

Mansfield,E.; “Patents and Innovation:An Emprical Study”, Management

Science,1986, Vol.32, No.22, s.173-181.

Mansfield, E.; “Intellectual Property Protection, Direct Investment and

Technology Transfer: Germany, Japan and the United States”. IFC Dicussion

Paper No. 27. Washington, D.C.: World Bank, 1995.

Marshall, A.; “Principles of Economics”, Eight Edition, London: Mcmillan and

CO.,Ltd., 1920.

Maskus,K.,Penunbarti M.; “How Trade Related are Intellectual Property

Rights”, J.International Economics, 1995, s.227-48.

Maskus, K.; “Intellectual Property Rights in the Global Economy”, Institute for

International Economics:Washington, D.C., 2000, s.109-161.

Maskus, K.; “Information as a Public Good”, http://spot.colorado.edu/~maskus,

2005.

Maskus, K.; “The Role of Intellectual Property Rights in Encouraging Foreign

Direct Investment and Technology Transfer”, Duke Journal of Comparative and

International Law, 1998, Vol. 9, s. 109-161.

Ostergard, R.L.; “The Measurement of Intellectual Property Rights Protection”,

Journal of International Business Studies, 2000, Vol.31, s.349–60.

Rapp, R.T., Rozek, R.P.; “Benefits and Costs of Intellectual Property Protection

in Developing Countries”, Journal of World Trade, 1990, Vol.24, No.5, s.74-102.

Rivera- Batiz, Luis A.,Romer,P.; (1991a), “International Trade with Endogenous

Technological Change” European Economic Review, North Holland, 1991,

s.971-1004.

Rivera- Batiz, Luis A.,Romer, P.; (1991b), “Economic Integration and

Endogenous Growth”, The Quarterly Journal of Economics, 1991, s.531-55.

Romer, P.; “Implementing National Technology Strategy with Self-Organizing

Industry Investment Boards”, Brookings Paper on Economic Activity, 1993

s.345-90.

Romer, P. M.; “The Origins of Endogenous Growth”, Journal of Economic

Perspectives, 1994, Vol. 8 No.1, s.3–22.

Scherer, F.M.; “ Industial Market Structure and Economic Performances”,

Second Edition, Chicago: Rand- Macnally, 1980, s.439.

Scherer, F:M.; “Nordhous” Theory of Optimal Patent Life: A Geometric

Reinterpretation” Amerikan Ekonomik Review, 1972 Vol. 62, s.92–165.

Page 107: SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ EKONOMİK …teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/...T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ

97

Scherer, F.M.; “The New Perspectives on Economic Growth and Technological

Innovation”, London: Brooking Institution Pres, 1999, s.5-9.

Sherwood, R.M.; “Intellectual Property Systems and Investment Stimulation:

The Rating Systems in Eighteen Developing Countries”, 1997, IDEAS, Vol.37

No.261–370.

“Sınai Haklarla İlgili Uluslararası Anlaşmalar ve İlişkiler”, TPE Yayını.

Solow R.A.; “ Contribution to Economic Growth”, Quarterly Journal of

Economics, 1957, Vol. 70, s.65–94.

Soyak, A.; “Küreselleşme Sürecinde Ulusal Teknoloji Politikası ve Türkiye;

Sınai Mülkiyet Hakları ve AR-GE Teşvikleri Açısından Bir Çözümleme”,

İstanbul: Bilim ve Teknik Yayınevi, 2000.

Taymaz, E.; “Sanayi ve Teknoloji Politikaları: Amaçlar ve Araçlar”, ODTÜ

Gelişme Dergisi, 1993, s.550-60.

Thompson, M.A.; Rushing,F.W.; “An Emprical Analysis of the Impact Of Patent

Protection on Economic Growth”, Journal of Economic Development, 1996,

Vol.21, No.2, s.61-79.

Yalçıner, U.G.; “Sınai Mülkiyetin İlkeleri”, Ankara: Metal Ofset, 2000.