ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ...

133
ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU

Transcript of ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ...

Page 1: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİMEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU

Mayıs 2013

Page 2: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

İçindekilerI. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI VE AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERELERİ. 3

II. SINAİ MÜLKİYET HAKLARI...........................................................................................................10

III.TELİF HAKLARI VE TELİF HAKKI ENDÜSTRİLERİ...................................................................35

IV. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYETİN OLUŞTURULMASI...............................................................46

V. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYETİN TİCARİLEŞTİRİLMESİ VE TEKNOLOJİ TRANSFERİ............63

VI. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI YAPTIRIMLARININ UYGULANMASI................66

VII. KAMU POLİTİKALARI..............................................................................................................79

VIII. PROBLEMLER ve ZORLUKLAR...............................................................................................85

2

Page 3: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI VE AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERELERİ

Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ve ulusal kanunlar çerçevesinde ülkemiz sınırları içerisinde yasal koruma sağlanan fikri mülkiyet hakları ve bunlara ilişkin birincil ve ikincil mevzuat aşağıda verilmektedir.

1.1 Yürürlükteki Mevzuat

1.1.1 Telif Hakları:

a. 05.12.1951 tarihli 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunub. 10.03.1999 tarihli Fikir ve Sanat Eseri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek

Birlikleri ve Federasyonları Hakkında Tüzükc. 30.01.2003 tarihli Fikir ve Sanat Eseri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek

Birlikleri Tip Statüsüd. 06.05.2012 tarihli Fikir ve Sanat Eserlerinin Çoğaltılmasına Yarayan Teknik Cihazlar ile

Boş Taşıyıcı Materyallerin İmalat veya İthalatında Yapılacak Kesinti Oranlarının Belirlenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı

e. 27.09.2006 Güzel Sanat Eserleri, İlim ve Edebiyat Eserleri ile Musiki Eserlerinin El Yazısıyla Yazılmış Asıllarının Satış Bedellerinden Pay Verilmesine İlişkin Karar

f. 17.05.2006 tarihli Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkında Yönetmelikg. 08.11.2001 tarihli Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikh. 18.04.2005 tarihli Fikir ve Sanat Eserlerinin Tespit Edildiği Materyallerin Dolum,

Çoğaltım ve Satışını Yapan veya Yayan İşletmelerin Sertifikalandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

i. 08.06.2004 tarihli Eser, İcra, Yapım ve Yayınların Kullanılması ve/veya İletilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

j. 07.02.1986 tarihli 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri kanunuk. 04.09.1986 tarihli Fikir ve Sanat Eserleri Sahiplerinin Verecekleri Yetki Belgesi

hakkında Yönetmelikl. 16.11.1997 tarihli Fikir ve Sanat Eserlerinin İşaretlenmesine İlişkin Yönetmelikm. 16.12.1997 tarihli Eser Sahibinin Haklarına Komşu Haklar Yönetmeliğin. 13.04.2006 tarihli Fikir ve Sanat Eserlerini İçeren Taşıyıcı Materyaller ile Bu Eserlerin

Çoğaltılmasına Yarayan Teknik Cihazların Bedellerinden Yapılan Kesintilerin Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

o. 06.11.2010 tarihli Fikrî Haklar Ortak Veri Tabanı Yönetmeliği

1.1.2 Patent ve Faydalı Model:

a. 24.06.1995 tarih ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname

b. 03.11.1995 tarih ve 4128 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunc. 22.06.2004 tarih ve 5194 sayılı Bazı kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik

Yapılmasına Dair Kanund. 05.11.1995 tarih ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde

Kararnameye İlişkin Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelike. 09.01.2001 tarihli Avrupa Patentlerinin Verilmesi ile İlgili Avrupa Patent Sözleşmesinin

Türkiye’de Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelik

3

Page 4: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

f. 01.04.2005 tarihli Patent İşbirliği Anlaşması Yönetmeliğig. 21.04.2009 tarihli Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde

Kararnamenin Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

1.1.3 Marka:

a. 24.06.1995 tarihli 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname

b. 03.11.1995 tarih ve 4128 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunc. 22.06.2004 tarih ve 5194 sayılı Bazı kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik

Yapılmasına Dair Kanund. 09.04.2005 tarihli 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde

Kararnamenin Uygulanmasına Dair Yönetmelike. 28.01.2009 tarihli Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede

Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunf. 12.03.1999 tarihli Markaların Uluslararası Tesciline İlişkin Madrid Anlaşması ve Bu

Anlaşmaya İlişkin Protokolün Uygulanmasına Dair Yönetmelikg. 28.01.2012 tarihli Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin

Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ

1.1.4 Endüstriyel Tasarım:

a. 24.06.1995 tarihli 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname

b. 03.11.1995 tarih ve 4128 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunc. 22.06.2004 tarih ve 5194 sayılı Bazı kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik

Yapılmasına Dair Kanund. 07.02.2006 tarihli 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun

Hükmünde Kararnamenin Uygulanmasına Dair Yönetmelike. 21.04.2009 tarihli Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde

Kararnamenin Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

1.1.5 Entegre Devre Topoğrafyaları:

a. 22.04.2004 tarih ve 5147 sayılı Entegre Devre Topoğrafyalarının Korunması Hakkında Kanun

b. 30.12.2004 tarihli Entegre Devre Topoğrafyalarının Korunması Hakkında Kanunun Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelik

1.1.6 Coğrafi İşaretler:

a. 24.06.1995 tarih ve 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname

b. 03.11.1995 tarih ve 4128 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunc. 22.06.2004 tarih ve 5194 sayılı Bazı kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik

Yapılmasına Dair Kanund. 23.10.2008 tarih ve 5805 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun

Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

4

Page 5: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

e. 05.11.1995 tarihli 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin Uygulama Yönetmeliği

f. 555 Sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (21.04.2099)

1.1.7 Islahçı Hakları/Bitki Çeşitliliği:

a. 31.10.2006 tarihli 5553 Sayılı Tohumculuk Kanunu b. 08.01.2004 tarihli 5042 Sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına

Ait Kanunc. 13.01.2008 tarihli Bitki Çeşitlerinin Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelikd. Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Çalışan Görevlilerin Islahçı Hakkından Yararlanmasına

İlişkin Yönetmelike. 12.08.2004 tarihli Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına Dair

Yönetmelikf. 12.08.2004 tarihli Çiftçi İstisnası Uygulama Esasları Yönetmeliği

1.1.8 Ticari Sır (Dolaylı mevzuat):

a. 23.2.2006 tarih ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunub. 14.1.1970 tarih ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunuc. 19.10.2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunud. 26.9.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunue. 13.01.2011 tarih ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunuf. 09.10.2003 tarih ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunug. 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunuh. 07.12.1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanuni. 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu

1.1.9 Geleneksel Bilgi ve Kültürel İfadeler/Folklor

Geleneksel bilgi ve folklor konusunda münferit bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Geleneksel bilginin yapısına göre, Marka Mevzuatı, Patent mevzuatı, Telif Hakları Mevzuatı, Coğrafi İşaret Mevzuatı, Ticari Sır Mevzuatı, Faydalı Model ve Yeni Bitki Çeşitleri Mevzuatı konusuna girmekte olup, tüm bu mevzuatlarca Geleneksel Bilgi korumaya tabidir.

I.2 Tasarı Taslakları

Yürürlükte olan bu mevzuata ek olarak halen yasalaşma süreci içerisinde bulunan çeşitli kanun tasarıları da bulunmaktadır. Buna göre Patent, Marka ve Tasarım mevzuatında değişiklik öngören kanun tasarısı Başbakanlıkta görüşülmekte olup, Entegre Devre Topografyaları Kanununda yer alan ceza hükümlerinin de Avrupa Birliği direktifleri ve Türk Ceza Hukuku hükümlerine uyumlu olarak değiştirilmesi hakkında bir kanun tasarısı mevcuttur.

Ayrıca, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin tasarı üzerinde çalışmalar devam etmektedir.

Ticari Sır, Banka Sırrı ve Müşteri Sırrı Hakkında Kanun TasarısıTBMM Adalet Komisyonundadır.

5

Page 6: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

I.3 Uluslararası Anlaşmalar, Sözleşmeler ve Protokoller

Ülkemizin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar üç başlık altında toplanmaktadır; uluslararası örgütlerin kurulmasına dair anlaşmalar, sınai mülkiyet haklarına dair anlaşmalar ve telif haklarına dair anlaşmalar.

I.3.1 Uluslararası Örgütler:

a. Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) Kuruluş Sözleşmesib. Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Kuruluş Anlaşmasıc. Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC)d. Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Uluslararası Birliği (UPOV)

I.3.2 Sınai Mülkiyet Hakları:

a. Sınai Mülkiyetin Korumasına Dair Paris Sözleşmesib. Patent İşbirliği Antlaşması (PCT)c. Patent Kanunu Antlaşması (PLT)d. Marka Kanunu Antlaşması (TLT)e. Marka Kanununa İlişkin Singapur Antlaşmasıf. Mikroorganizmaların Uluslararası Saklanmasına İlişkin Budapeşte Antlaşmasıg. Sınai Mülkiyetin Korumasına Dair Paris Sözleşmesih. Tasarımların Uluslararası Tesciline İlişkin Lahey Anlaşması (Cenevre Metni)i. Madrid Anlaşması’na İlişkin Protokolj. Tasarımların Sınıflandırılmasına İlişkin Locarno Anlaşmasık. Marka Tescilinde Eşyaların ve Hizmetlerin Uluslararası Sınıflandırmasına İlişkin Nice

Anlaşması l. Patentlerin Uluslararası Sınıflandırmasına İlişkin Strasburg Anlaşması (IPC)m. Markaların Figüratif Elemanlarının Sınıflandırılmasına İlişkin Viyana Anlaşmasın. Menşe İşaretlerinin Korunması ve Uluslararası Tesciline İlişkin Lizbon Anlaşması

I.3.3 Telif Hakları:

a. WIPO İcralar ve Fonogramlar Sözleşmesib. WIPO Telif Hakları Anlaşmasıc. Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Berne Sözleşmesid. İcracı Sanatçılar, Fonogram Yapımcıları Ve Yayın Kuruluşlarının Korunmasına Dair

Roma Sözleşmesi

Ülkemizin henüz taraf olmadığı bazı sözleşmeler ise aşağıda sıralanmaktadır.

Görsel-İşitsel Performanslara ilişkin Pekin Anlaşması Entegre Devreler Açısından Fikri Mülkiyete İlişkin Washington Anlaşması Fonogram Üreticilerinin Fonogramlarının İzinsiz Çoğaltılmasına Karşı Korunması

Anlaşması Uydudan İletilen Program Taşıyıcı Sinyallerin Dağıtımına İlişkin Brüksel Anlaşması

I.4 Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları (TRIPs) Anlaşması Çerçevesinde Türk Mevzuatı

6

Page 7: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Yürürlükte olan fikri ve sınai haklar mevzuatımız, TRIPs Anlaşmasında öngörülen yükümlülükler ile uyumludur.

Öte yandan TRIPS'in esnekliklerini kullanmak üzere oluşturulmuş politikalar mevzuat-a yansıtılmamıştır. TRIPS'in sağladığı esnekliklerden biri geçiş sürecidir. Bu konu tüm dünya çapında hassasiyetle takip edilmektedir. TRIPS’in 1994 yılında kabulünden önce bazı ülkeler ilaçlara ilişkin buluşları patent dışında bırakmışlardır. TRIPS ile bu uygulama ortadan kaldırılmıştır. Bu yapılırken az gelişmiş ülkelere 2016 yılına kadar, Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelere usuller için 2000, ürünler için ise 2005 yılına kadar geçiş süresi tanınmıştır. Ancak Avrupa Birliği imzalanan Gümrük Birliği anlaşması nedeni ile Türkiye hem ürün hem de usul patentlerini 1 Ocak 1999’dan itibaren kabul etmeye başlamıştır. Geçiş süreleri tanınmakla birlikte anılan ülkelere bir yükümlülük de getirilmiştir. Buna göre, bu ülkelerin 1 Ocak 1995 tarihinden itibaren ilaç ürünleriyle ilgili patent başvurularının yapılabileceği bir yöntem geliştirmesi (mail box system) ancak alınan bu başvurular için geçiş sürelerinin dolmasından itibaren korumanın başlaması öngörülmüştür. (TRIPS m. 70/VIII). Buradaki en önemli husus ilaç ürünlerine ilişkin buluşların mail box sistemine dâhil olması ilaçlarla ilgili usul buluşlarının kapsam dışında bulunmasıdır. Ancak ülkemizde TRIPS’in öngördüğü herhangi bir ayrıma gidilmeden bütün başvurular kabul edilmiştir.

TRIPs’le getirilen bir diğer esneklik DOHA Deklarasyonu kapsamında ilaç üretim kapasitesi düşük olan ülkelere ihracat amaçlı zorunlu lisans müessesesidir. Yasal alt yapısı uygun olmadığı için Türkiye, bugüne kadar bu müesseseyi kullanamamıştır. Uygulamada hukuki sorunlara yol açmaması için Kanada gibi bu konuda öncü ülkelerin mevzuatı ve uygulamaları incelenmektedir.

Mevcut durumda, kamu yararı görülmesi hâlinde Bakanlar Kurulu kararı ile zorunlu lisans kararı verilebilmektedir. Ancak, mevzuatta Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak kararnamenin kapsamına ilişkin açıklık bulunmamaktadır.

I.5 Avrupa Birliği Müzakereleri

Ülkemizde fikri ve sınai mülkiyet haklarının modernleşme süreci Avrupa Birliği-Türkiye Ortaklık Konseyi’nin 1/95 tarihli kararı ile tesis edilen Gümrük Birliği sonrası hız kazanmıştır. Bu Anlaşma ile Avrupa Birliğinin sınai mülkiyet alanında Türkiye’den talep ettiği hususlar ilk defa 1/95 sayılı karar ile gündeme gelmiştir.

Buna göre 1/95 sayılı karar, Kısım IV (Yasaların Yakınlaşması), 31. Madde, 1. ve 2. Fıkralar:

“1.Taraflar fikri, sınai ve ticari mülkiyet haklarının yeterli ve etkili biçimde korunması ve uygulanmasını sağlamaya verdikleri önemi teyit ederler.2.Taraflar, ancak fikri mülkiyet haklarına Gümrük Birliği'ni oluşturan iki tarafta da eş düzeyde etkili koruma sağlanması halinde Gümrük Birliği'nin gereğince işleyebileceğini kabul ederler. Dolayısıyla 8. Ekte öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeyi taahhüt ederler.”

hükümleri ile bu alanda gerekli yasal düzenlemelerin yapılması yükümlülüğü doğmuş ve bu yükümlülükler 1/95 sayılı kararın 8 numaralı Fikri, Sınai ve Ticari Mülkiyetin Korunması konulu ekinde sıralanmıştır. Bugün fikri mülkiyete ilişkin ulusal mevzuatımız ve uluslararası anlaşmalardan doğan uygulamalarımızın büyük bir bölümü EK-8’den doğan yükümlülükler sonucu ortaya çıkmıştır.

7

Page 8: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Katılım müzakerelerinin resmen başladığı 2005 yılı ve tarama sürecinin yaşandığı 2006 yıllarından itibaren Fikri Mülkiyet Hukuku faslında hızlı gelişmeler yaşanmış ve fasıl müzakereleri resmi olarak 17 Haziran 2008 tarihinde başlatılmıştır. Açılış kriteri olarak daha önce belirlenen ve ilgili fasıl kurumlarının idari kapasitelerinin arttırılmasına yönelik tedbirleri içermesi istenen Açılış Kriteri Eylem Planı’nın Avrupa Komisyonunca uygun görülmesini müteakip açılan faslın kapanış kriterleri, 1 adet siyasi ve 4 adet teknik kriterden oluşmaktadır. Siyasi kriter olarak Ankara Anlaşması ve Katma Protokolünde öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilmesi istenmiş olup, teknik kriterler ve bu kriterlerin karşılanması noktasında gelinen durum aşağıdaki gibidir:

1. Komisyonun 3 Nisan 2008 tarihinde Türkiye’ye sunduğu işleyiş esasları çerçevesinde Fikri Mülkiyet alanındaki konularda Türkiye’nin başarılı bir diyalog tesis etmesi

Söz konusu diyalog, yürütülen müzakereler sonucunda Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Koordinasyon Kurulu’nun 28 Mayıs 2010 tarihli kararı ile “Fikri Mülkiyet Hakları Çalışma Grubu” adı altında tesis edilmiştir. Çalışma Grubu üç kez toplantı gerçekleştirmiş, bu toplantılarda yapılan karşılıklı görüş alışverişi neticesinde bilhassa TPE ile ilgili geçmişte çokça eleştiri getirilen üç boyutlu markalar, kötü niyetli markalar, mahkemelerle karar uyumsuzluğu gibi olumsuzlukların 2012 İlerleme Raporunda yer verilmediği gözlenmiştir.

Bu kapanış kriteri ülkemizce karşılanmış kabul edilmekle beraber, 5 Mart 2012 tarihli Alt Komite toplantısında Avrupa Komisyonu, Çalışma Grubunun henüz yeterince etkin çalıştığına dair yeterli sonuç alınamadığını vurgulamıştır.

2. Korsan ve taklit faaliyetlerle mücadeleye ilişkin hakların uygulatılmasında icracı kurumların yeterli idari kapasiteye sahip olmasının sağlanması

Bu kapanış kriterinin ilerleme göstergesi için Açılış Kriteri Eylem Planı esas alınmaktadır. Toplam 66 eylemden oluşan planın 14 maddesi AB mevzuatı ile uyumu öngörmekte olup, bugün itibariyle mevzuat alanındaki eylemlerde bir ilerleme kaydedilememiştir. Diğer 52 eylemden 46 adedi ise başarıyla tamamlanmıştır. Kalan teknik eylemlerin kısa vadede tamamlanabileceği düşünülmektedir.

Bu kapanış kriterinin karşılanmış kabul edilmesi yönünde henüz Komisyon nezdinde müzakere yapılmamıştır. Aktif olarak baskı kuramayışımızın en büyük sebebi 2008 yılı sonu itibariyle çıkartılması taahhüt edilmiş olan söz konusu 14 ayrı mevzuat uyumunun henüz gerçekleştirilmemiş olmasıdır.

3. Türkiye’nin soruşturmalar, kovuşturmalar ve ihlallere ilişkin hukuki eylemler ve Fikri Mülkiyet Hukuku’nun etkin uygulanmasına dair geliştirilmiş performansı hakkında AB’ye ihraç edilen taklit ve korsan ürünlerin sayısında büyük ölçüde düşüşü de içeren tatmin edici bir ilerleme kaydı sunması

Müzakerelerde elimizin en güçlü olduğu alan 3 nolu kapanış kriterine ilişkin ülkemizin sağladığı ilerlemedir. Söz konusu kriterin ne şekilde karşılanmış kabul edileceği yönünde 2008 yılında Komisyon ile yapılan görüşmelerde, ulaşılması hedeflenen bir yüzdelik iyileşme görmeyi beklemedikleri, aksine iyileşmeye yönelik bir gidişatın ve eğilimin (trendin) gösterilmesinin gerektiği ifade edilmiştir. Söz konusu iyiye gidişin ortaya

8

Page 9: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

konabilmesi için yapılan çalışmalarda elde edilen veriler ekli detaylı istatistik tablolarında yer almakta olup, başlıca önem arz eden hususlar şöyledir:

- TPE’ye yapılan tescil/ret itiraz başvurularında %38 oranında iyileşme,- TPE’ye açılan tescil/ret dava sayılarında %48 oranında iyileşme,- TPE lehinde Yargıtay’da hitam olunan karar sayısında %66 oranında iyileşme,- Emniyetteki kapasite artışına paralel olarak ele geçirilen taklit ürün sayısında 12 kat

artış,- Fikri mülkiyet ceza davalarının sonuçlanma süresinin %50 oranında azalması ,- Fikri mülkiyet hukuk davalarının sonuçlanma süresinin %10 oranında azalması,- Türkiye’den Avrupa’ya giderken gümrüklerde el konan taklit ürün sayısında 6 kat

azalma.

Yukarıda belirtilen iyileşme göstergelerinden en önemlisi Avrupa gümrüklerinde el konan taklit malların oranındaki önemli azalmadır. Türkiye’den AB’ye gönderilen taklit eşya sayısının (adet olarak), AB üye ülke gümrüklerinde el konulan toplam taklit eşya sayısına oranı 2007 yılında % 6.73 iken, 2011 yılında gelişme göstererek % 1.62 olarak gerçekleşmiştir.

Buna göre, elde edilen veriler ışığında komisyon üzerinde bu kriterin karşılanmış kabul edilmesi yönünde müzakereler sürmektedir.

4. Hakların Topluluk düzeyinde tüketilmesi ve ek koruma sertifikalarının uygulamaya sokulması ile ilgili müktesebat uyumunun tamamlanması ve hakların katılımla birlikte uygulanması

Ek koruma sertifikalarına ilişkin mevzuat uyumunun katılımdan bir yıl önce tamamlanacağı taahhüt edilmiş olduğundan, bu konuda henüz bir çalışma yapılmamıştır.

Öte yandan, patent, tasarım ve coğrafi işaretlerdeki cezai boşluk gerek İlerleme Raporlarında gerekse teknik toplantılarda sürekli olarak ülkemize hatırlatılmakta, bu da mevzuat alanında teknik olarak çok az bir uyum kalmış olan hususların yeterince iyi müzakere edilememesine ve bu alandaki diğer iyileşmelerin göz ardı edilmesine sebep olmaktadır.

9

Page 10: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

II. SINAİ MÜLKİYET HAKLARI

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde sınai mülkiyet alanına giren aşağıdaki haklar Türk Patent Enstitüsü Başkanlığınca tescillenir:

Patent Faydalı Model Marka Endüstriyel tasarım Coğrafi işaret Entegre devre topoğrafyaları

Bunlara ek olarak yine bir sınai mülkiyet tipi olan yeni bitki çeşitleri ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca tescillenir.

Tescil edilen sınai mülkiyet hakkı, sahibine inhisarı haklar vermektedir.

Markalar aynılık veya benzerlik ve tanınmışlık bakımından korunur. Hak kapsamına giren marka işareti, ambalaj veya malın üzerinde bulunabilir. İşareti taşıyan mal piyasaya sürülebilir, stoklanabilir, teslim edilebilir. O işaret altında hizmetler sunulabilir. İşareti taşıyan mal, gümrük işlemlerine girebilir ve gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulabilir. İlgili marka, iş evrakı veya reklamlarda kullanılabilir. Marka sahibi dışında, markanın üçüncü kişilerce aynısının veya benzerinin internet alan adı olarak, kod veya anahtar olarak kullanılması yasaklanmıştır. Tescilden itibaren beş yıl içerisinde markanın haklı neden olmaksızın kullanılmaması veya kesintisiz bu kullanıma beş yıl ara verilmesi durumunda marka hükümsüz olur.

Patent sahibi, patentin konusunun bir ürün olması durumunda, ürünün üretilmesini, satılmasını, kullanılmasını, ithal edilmesini veya kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle elde bulundurulmasını, patentin konusu eğer bir usulse, usulün kullanılmasının, usul ile doğrudan doğruya elde edilen fiillerin(ürünlere) kullanılmasını, usul patentinin başkalarına teklif edilmesini önleyebilir. Yine KHK 74’te ürünün dolaylı kullanılması hakkı da patent sahibine tanınmıştır. Özel maksatla sınırlı kalan fiiller, deneme amaçlı fiiller ile, seri üretim teşkil etmeyecek şekilde ilaç üretimi kapsam dışındadır. İlgili bültende yayınlanma tarihinden itibaren üç yıl içerisinde patentin kullanılması gerekmektedir.

Tasarımda korumanın kapsamı, ürünün görünüm özellikleriyle sınırlı olup, o tasarımlara benzer bütün tasarımlar koruma kapsamına dâhildir. Tasarım hakkı kapsamı dışında kalan durumlar ise, kişisel amaçla sınırlı kalan ve ticari olmayan fiiller, deneme amaçlı fiiller, eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar, uluslararası trafik serbestisi, ön kullanım hakkı, onarım amaçlı kullanım, hakkın tükenmesi ve sessiz kalma nedeniyle hakkın kaybıdır.

Coğrafi işarette ise üretme ve çoğaltma, çoğaltım amacıyla hazırlama, satışa arz etme, satma veya piyasaya sürme, ihraç veya ithal etme ile depolama hakkın kapsamını oluştururken, deneme amaçlı faaliyetler, ıslahçı faaliyetler, ticari amaçlı olmayan faaliyetler ve 25 yıllık koruma süresi bakımından sınırlanmıştır.

Bu haklara ilişkin başvuru işlemleri, tescil, itiraz, yeniden inceleme ve diğer idari işlemler Türk Patent Enstitüsünce yürütülür.

II.1 Sınai Mülkiyet Ofisinin Yapısı

10

Page 11: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Türk Patent Enstitüsü 19 Kasım 2003 tarihli "5000 Sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun" çerçevesinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı, bir kamu kurumu olarak hizmet vermektedir. 5000 sayılı Kanunun 3. Maddesine göre TPE’nin görevleri:

a. Patent, markalar ve endüstriyel tasarımlarla ile diğer kanunlarda koruma altına alınmış olan sınai mülkiyet haklarının ilgili mevzuat hükümleri uyarınca tescilini ve bu hakların korunması ile ilgili işlemleri yapmak.

b. Zorunlu lisans işlemlerinde arabuluculuk faaliyetinde bulunmak ve mahkemelerde bilirkişilik yapmak

c. Lisans ve devir anlaşmalarını tescil ve kayıt etmekd. Buluşların kullanımını takip etmek, yeni teknolojilerin değerlendirilmesi ile teknoloji

transferinin yönlendirilmesi ve arşivlenmesi işlemlerini yapmake. Yurt dışında uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmakf. Türkiye’yi Bakanlığın onayı ile uluslararası kuruluşlar nezdinde temsil etmekg. Sınai mülkiyet ile ilgili uluslararası anlaşmaların hazırlanmasına ülke çıkarlarını da

gözeterek katkıda bulunmak ve bu anlaşmaların Türkiye’de uygulanmasını sağlamakh. Yurt içi ve yurt dışında teknoloji ve ar-ge ile ilgili kurum ve kuruluşlarla ve bilgi

bankalarıyla işbirliği yapmak, dokümantasyon merkezleri kurmak, bu bilgileri kamunun istifadesine sunmak

i. Sınai mülkiyetle hakları ile ilgili çeşitli yayınlar yapmak ve Türk Sınai Mülkiyet Gazetesini periyodik olarak yayınlamak

j. Sınai mülkiyet hakları konularında yurt içinde kişi ve kuruluşların bilgilenmesini ve yönlendirilmesini sağlamak

k. Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmaktır.

TPE’nin mahkemelerde bilirkişilik yapmak dışında adli bir görev veya yetkisi bulunmamaktadır. Enstitünün taşra teşkilatı bulunmamaktadır ancak bilinçlendirme ve bilgi paylaşımı amacıyla çeşitli illerdeki üniversiteler, ticaret ve sanayi odalarında bilgilendirme büroları kurulmuştur.

Enstitünün en yüksek düzeyde yönetim ve karar organı Yönetim Kuruludur. Kurul, Türk Patent Enstitüsü, Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı temsilcilerinden oluşur.

TPE’nin uzun dönemli amaç ve hedeflerini içeren yılları stratejik planı 2012 yılı başında uygulamaya konulmuştur. Stratejik planın uygulama dilimlerini içeren performans programları vasıtayla Enstitünün temel hedefleriyle bunların kaynak ihtiyaçları arasında bağlantı kurulmakta ve Enstitü tarafından her yıl Enstitünün Performans Programı hazırlanmaktadır. Performans Programında yer alan amaç, hedef ve göstergelere ulaşılıp ulaşılmadığına ilişkin veriler, sorumlu birimler tarafından 3’er aylık periyotlar halinde Strateji Geliştirme Müdürlüğüne gönderilmektedir. Söz konusu veriler e-bütçe sistemi üzerinden Maliye Bakanlığına gönderilmekte ayrıca, TPE Stratejik Plan İzleme ve Değerlendirme Komisyonunca da değerlendirilmektedir. Performans programında yer alan hedeflere ilişkin gerçekleşmeler Enstitünün faaliyet raporlarıyla kamuoyuna açıklanmaktadır.

TPE giderlerini; 5000 sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 25. maddesinde sayılan gelirlerle finanse etmektedir.

Türk Patent Enstitüsü, Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı, Avrupa Patent Ofisi ve Avrupa Birliği İç Pazar Uyum Ofisi ile yakın işbirliği programları yürütmektedir. Bunlara ek olarak Dünya Ticaret

11

Page 12: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Örgütü, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu ile ilişkilerini sürdürmektedir.

II.2 İnsan Kaynakları

TPE, kendi gereksinimlerine göre personel istihdam edebilmektedir. Ancak, söz konusu kadroların öncelikle Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı onayı alındıktan sonra doldurulması mümkün olmaktadır. Uygun vasıflara sahip personel alımında bir sıkıntı yaşanmamaktadır.

TPE’nin tescile ilişkin faaliyetlerini yürüten ana hizmet birimlerinde çalışan personel sayısı aşağıdaki gibidir:

Markalar Dairesi: 123 personel Patent Dairesi: 53 personel Tasarımlar Dairesi: 18 personel

Marka başvurularındaki artış sebebiyle şu an markalar dairesinde başvuru talebini karşılamak için daha fazla sayıda teknik donanıma sahip uzman ve uzman yardımcısına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyacın karşılanması amacıyla gerekli kadro ihdası çalışmaları yapılmış olup, 2013 yılı Şubat ayı içerisinde 16 yeni uzman yardımcısı alınmıştır. 50 yeni uzman yardımcısı alınabilmesi için 2013 yılında çalışmalar sürdürülecektir.

Patent başvurularındaki talep mevcut personel sayısı ile karşılanabilmektedir. Ancak, patent araştırma ve inceleme raporlarının TPE bünyesinde hazırlanabilmesini teminen gerekli personel altyapısının oluşturulması amacıyla bu birime 50 yeni uzman yardımcısının alınması hedeflenmektedir.

Tasarım başvurularındaki talep mevcut personel sayısı ile karşılanabilmektedir.

Uzman personelin fikri mülkiyet bilgisinin artırılmasına yönelik olarak başta WIPO, EPO, OHIM olmak üzere uluslararası ve bölgesel kuruluşların eğitim programlarından yararlanılmaktadır.

Fikri mülkiyet bilgisinin bilimsel yollarla öğretilmesi, üretilmesi ve paylaşılmasına katkıda bulunmak üzere bir Fikri Mülkiyet Akademisi kurulması konusunda yürütülen çalışmalar kapsamında, Türk Patent Enstitüsünce “Sınai Mülkiyet Eğitim Merkezi” oluşturulmuştur. Sınai Mülkiyet Eğitim Merkezi, Enstitü çalışanları içinden sınai mülkiyet alanında uzmanlaşmış potansiyel eğiticileri belirleyerek, bu eğiticilerin eğiticilik becerilerini artırmaya yönelik olarak “Eğiticilerin Eğitimi” programları düzenlemeye başlamış ve programlardan ilkini patent ve marka uzmanlarından oluşan 12 katılımcıyla 10-13 Kasım 2012 tarihinde düzenlemiştir. Bu ilk programın ardından bir dizi “Eğiticilerin Eğitimi” programı düzenlendikten sonra, sınai mülkiyet müfredatını oluşturacak bir çalışma grubunun kurulması planlanmaktadır. Ayrıca WIPO’nun uzaktan eğitim programlarına katılım sağlanmaktadır.

II.3 Otomasyon

Türk Patent Enstitüsü içindeki evrak akışı elektronik ortamda yürütülmektedir. Patent, marka ve tasarım başvuruları elektronik olarak alınabilmektedir. Çevrimiçi başvuru yapabilmek için elektronik imza veya mobil imza sertifikaya sahip olunması gerekmektedir. Bu işlemler sırasında ödenmesi gereken ücretler; havale, EFT veya kredi kartı yolu ile ödenebilmektedir.

12

Page 13: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Ayrıca, kâğıtsız ofis ortamına geçişte ilerleme kaydedilmiştir. 23 Temmuz 2010 tarihinde Türksat A.Ş. ile bir protokol imzalanmış, buna göre kullanılan mevcut programların iş süreçlerinin gözden geçirilmesi, 2004 yılından bu yana kullanılan mevcut sunucuların yenilenmesi amaçlanmıştır. 2012-2016 stratejik planı dahilinde ve Türksat A.Ş. ile yapılan protokol dahilinde kağıtsız ofis ortamına geçiş hedeflenmekte olup, Türk Patent Enstitüsünde kullanılan Doküman Yönetim Sistemi’nin iyileştirme çalışmalarının yapılması, bu sistemin elektronik belge saklama standartlarına uygunluğunun sağlanması, elektronik iş akışının Enstitü içerisinde e-imza ile entegre edilerek kullanılmasının sağlanması konularında çalışmalara başlanmıştır.

II.4 Patent ve Marka Vekillik Sistemi

5000 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi kapsamında Türk Patent Enstitüsüne yapılacak sınai mülkiyet başvurularında başvuru sahipleri adına Enstitü nezdinde işlem yapmaya yetkili olan ve bu alanda faaliyet gösteren patent ve marka vekillerinin sicil kayıtları Enstitü tarafından tutulmaktadır. Vekillik müessesesi ile ilgili olarak 5000 sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun ve TPE Patent ve Marka Vekilleri Sınav ve Sicil Yönetmeliği bulunmaktadır.

Aktif olarak vekillik yapabilmek için sicile kayıt zorunlu olup, sicil kaydını yenilemeyenler aktif vekil sayılmamaktadır. Bu çerçevede, Marka Vekilleri Siciline kayıtlı 816’sı aktif olmak üzere 1.881 marka vekili, Patent Vekilleri Siciline ise 470’i aktif olmak üzere 1.212 patent vekili bulunmaktadır. Toplamda ise 1286’sı aktif olmak üzere 3.093 vekil bulunmaktadır.

Sınai mülkiyet alanında yapılan başvuru sayısının aktif olarak çalışan vekil sayısı oranına bakıldığında bu sayının yeterli olduğu düşünülmektedir.

Vekiller siciline kayıt için 5000 sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 30 uncu maddesinde sayılan şartlara sahip olunması ve 2 yılda bir yapılan yeterlilik sınavında başarılı olmaları gerekmektedir. Söz konusu sınava hazırlık amacıyla Patent ve Marka Vekilleri Derneğince verilen eğitimlerde Enstitü personeli eğitmen olarak katılmaktadır.

Enstitü tarafından belirli dönemlerde vekillerle istişare toplantıları düzenlenmektedir. Patent Ve Marka Vekilleri Derneği tarafından verilen eğitimlere Enstitü personeli eğitici olarak katılım sağlamaktadır.

II.5 Patent ve Faydalı Model Tescil İşlemleri

Patent ve faydalı model başvuruları Türk Patent Enstitüsüne hak sahipleri veya bunlar adına işlem yapmaya yetkili patent vekilleri tarafından kâğıt ortamında veya elektronik olarak yapılmaktadır.

II.5.1 İnceleme

Patentler için yapılan incelemede, bir patent başvurusu başvuru tarihi aldıktan sonra 551 sayılı KHK’nın 54. maddesine göre şekli şartlar açısından incelenir. Bu incelemede, 551 sayılı KHK’nın 6. maddesine göre patentle korunacak bir konu veya bir buluş olup olmadığına veya açık bir şekilde yeni olup, olmadığına veya sanayide uygulanabilir olup olmadığına yönelik içerik açısından ve KHK ile yönetmelikte belirtilen maddelere göre şekli açıdan bir inceleme yapılır. Bu inceleme sonucunda yukarıda belirtilen eksikliklerin bulunması durumunda bu durum

13

Page 14: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

başvuru sahibine bildirilir. Başvuru sahibinin karşı görüşleri ve eksikliğin giderilmesine yönelik evrakı incelenip, şekli eksikliğin giderilmediğine karar verilirse başvuru reddedilir. Şekli kontrol aşamasında herhangi bir eksiklik bulunmaz veya eksiklikler süresi içerisinde giderilirse başvurunun işlemlerine devam edilir. Başvuru sahibinden başvuru tarihinden itibaren 15 ay içinde tekniğin bilinen durumunu gösterir araştırma talebinde bulunması istenir.

Başvuru sahibi araştırma talebinde bulunup, süresi içinde ücretlerini ödedikten sonra araştırma raporu düzenlenir. Düzenlenen araştırma raporu başvuru sahibine iletilerek incelemeli veya incelemesiz sistem tercihinde bulunması istenir. Araştırma raporu 3. kişilerin itiraz ve görüşlerine açılması için altı ay yayımda kalır. Bu süre içinde 3. kişiler incelemesiz ve incelemeli sisteme göre görüşlerini ve itirazlarını gönderebilirler. İncelemesiz sistemin terci edilmesi halinde mevcut KHK’daki gerekli süreler bittikten sonra araştırma raporu değerlendirilmeden, başvurunun yenilik, buluş basamağı kriterlerini sağlayıp sağlamadığına bakılmaksızın incelemesiz patent kararı verilir. Başvuru sahibi incelemesiz patentini başvuru tarihinden itibaren 7 yıl içinde incelemeliye dönüştürme hakkına sahiptir. İncelemeli sistemde ise söz konusu altı aylık yayım süresi bittikten sonra veya varsa başvuru sahibinin karşı görüş bildirme süresi bittikten sonra başvuru üç kez yenilik, buluş basamağı ve sanayide uygulanabilirliği içeren patentlenebilirlik kriterleri açısından incelenir. Bu inceleme esnasında araştırma raporundaki dokümanlar, varsa 3. kişilerin görüşleri ve varsa ekledikleri dokümanlar, başvuru sahibinin görüşleri, inceleme uzmanının teknik bilgisi ve varsa inceleme aşamasında eklenen dokümanlar dikkate alınır. Başvuru sahibi bu işlemler sırasında tarifname ve istemlerini değiştirebilir, varsa görüşlerini bildirebilir. 1. inceleme raporunun bazı istemler veya tüm istemler açısından olumsuz olması durumunda, başvuru sahibinin karşı görüşleri ve varsa yaptığı değişiklikler alındıktan sonra başvuru 2. kez incelenir ve inceleme raporu düzenlenir. Bu raporunda olumsuz olması halinde, aynı işlemler tekrarlanarak başvuru 3. kez incelenir ve 3. inceleme raporu düzenlenir. 3. inceleme raporunun tüm istemler itibariyle olumsuz olması, patentlenebilirlik kriterlerini sağlamaması halinde başvuru reddedilir. Üçüncü inceleme sonucunda tüm istemlerin veya kısmı istemlerin olumlu olması halinde tüm istemler veya kısmi istemler için incelemeli belge verilmesine karar verilir. Ayrıca, birinci ve ikinci inceleme esnasında raporun tüm istemler itibariyle olumlu olması halinde incelemeli patent verilmesine karar verilir. Birinci ve ikinci inceleme esnasında kısmi olumlu istemler varsa ve başvuru sahibi bu istemler için belge almak isterse, süreç kesilir ve başvuru sahibinin talebi doğrultusunda olumlu istemler için belge kararı verilir.

Ofisimizde araştırma-inceleme faaliyetleri esnasında Avrupa Patent Ofisinin geliştirdiği ve kullandığı EPOQUE patent araştırma programı kullanılmaktadır. Söz konusu program vasıtasıyla EPODOC ve WPI patent özet veri tabanları ile Avustralya, Kanada, İngiltere, Avrupa Patent Ofisi, A.B.D. Patent Ofisi ve Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatına ait patent başvurularının İngilizce tüm-metin veri tabanlarında; Avusturya, Belçika, İsviçre Almanya, Avrupa Patent Ofisi ve Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatına ait patent başvurularının Almanca tüm-metin veri tabanlarında; ve Belçika, İsviçre Kanada, Fransa, Avrupa Patent Ofisi ve Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatına ait patent başvurularının Fransızca tüm-metin veri tabanlarında araştırma yapılmaktadır.

Bunun dışında uzmanlar TPE Patent Veri tabanı, Espacenet (Avrupa Patent Ofisi İnternet Veri tabanı), DEPATISnet (Alman Patent Ofisi Veri tabanı), KIPRIS (Güney Kore Patent Ofisi Veri tabanı), PAJ (Japon Patent Ofisi Veri tabanı), C-PAT (Çin Halk Cumhuriyeti Patent Ofisi Veri tabanı) ve USPTO PAIR (A.B.D. Patent Ofisi Veri tabanı) de kullanmaktadırlar.

Patent veri tabanları dışında internet üzerinden “Google Akademik” ve “Scirus” makale veri tabanlarından da gerektiğinde yararlanılmaktadır.

14

Page 15: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

II.5.2 Patent Başvurularında Yenilik Kriteri

551 sayılı KHK m.5’te belirtildiği üzere patent başvurularına patent verilebilmesi için başvuruların yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olmaları gerekmektedir. Yenilik niteliği KHK m.7’ye göre şöyledir: Patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgiler bulunmuyorsa başvuru konusu buluş yeni olarak kabul edilir. Ayrıca Patent başvurusu tarihinde veya bu tarihten sonra yayınlanmış olan ve patent başvurusu tarihinden önceki tarihli Türk patent ve faydalı model belgesi başvurularının yayınlanan ilk metinleri de tekniğin bilinen durumuna dâhildir.

Ancak, başvuru tarihinden veya rüçhan tarihinden 12 ay öncesine kadar başvuru sahibi tarafından yapılan bir açıklama, buluşun yeniliğini ortadan kaldırmaz.

Yenilik incelemesi yapılırken, başvuru konusu buluş, tekniğin bilinen durumundaki her bir dokümanla ayrı ayrı karşılaştırılır. Her bir karşılaştırma sonucunda, buluşta tekniğin bilinen durumunda yer almayan en az bir özellik içermesi durumunda, başvuru konusu buluş yeni sayılır. Yenilik değerlendirmesi yapılırken, farklı kaynakların (belgeler, dersler ya da daha önceki kullanım) özellikleri birlikte kullanılmaz.

Yenilik değerlendirmesi yapılırken, önceki tarihli yayının (belgeler, dersler veya önceki kullanım vb.) içeriğinin tümü dikkate alınır. Bu bağlamda, önceki tarihli yayında bir özelliğin tesadüfî mi, yoksa önemli bir bulgu olarak mı anıldığının önemi yoktur. Önemli olan, söz konusu özelliğin başvuru tarihinde ilgili teknik alanda uzman olan ortalama bir kişi tarafından anlaşılabilmesidir.

Önceki rüçhan hakkına sahip bir başvurunun tekniğin bilinen durumu olarak kabul edilen ilgili içeriği aşağıda verilmektedir:

Önceki tarihli rüçhana sahip bir başvurunun içeriği, rüçhanının kapsamını aşmıyorsa, başvurunun içeriği;

Önceki tarihli rüçhana sahip bir başvurunun içeriği rüçhanının kapsamını aşıyorsa, başvurunun rüçhanın kapsamı içinde kalan içeriği,

Patent başvurusu tarihinde veya bu tarihten sonra yayınlanmış olan ve patent başvurusu tarihinden önceki tarihli Türk patent ve faydalı model belgesi başvurularının (E doküman) yayınlanan ilk metinleri tekniğin bilinen durumuna dâhildir (KHK Madde 7). Aynı şekilde, Türkiye’nin üyesi olduğu uluslararası kuruluşlara (EPO, WIPO) yapılan başvuruların (EP, PCT), yayınlanan ilk metinleri de tekniğin bilinen durumuna dâhildir. Ayrıca, Paris Sözleşmesi gereğince rüçhan hakları da göz önünde bulundurulacaktır (Paris Sözleşmesi madde 4). Bu tür dokümanlar (E dokümanlar) yenilik değerlendirilmesinde dikkate alınır, ancak buluş basamağının değerlendirilmesinde dikkate alınmaz.

Yapılan araştırmada önceki tarihli bir rüçhana sahip olan, ancak henüz yayımlanmamış bir başvuru tespit edilirse, önceki başvurunun içeriği ve başvuru numarası sonraki başvurunun sahibine ancak önceki başvuru yayımlandıktan (halka açıldıktan) sonra bildirebilir. Diğer bir ifadeyle, önceki tarihli başvuru yayımlanmadan, bu başvuru ile ilgili bilgiler sonraki tarihli başvurunun sahibine bildirilmez.

15

Page 16: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Tekniğin bilinen durumuna dâhil herhangi bir madde veya terkip, insan veya hayvan vücuduna uygulanacak teşhis yöntemleri, cerrahi dahil tüm tedavi yöntemlerinden birinde kullanılırsa bu maddeler patentlenebilir özelliktedir. (551 KHK m.6(2))

Buluş konusu tekniğin bilinen durumuna ilişkin herhangi bir araştırmaya gerek duymadan inceleme uzmanına göre yeni değilse, buluş, açık ve şüpheye yer vermeyecek şekilde yenilikten yoksun kabul edilir. (KHK m.54) Bu niteliklerden yoksun olma o kadar açıktır ki, bu durumu kanıtlamak için kısa bir gerekçelendirme yeterlidir, kanıtlayıcı herhangi bir dokumana ihtiyaç duyulmamaktadır. Bu değerlendirmede genel olarak halkın bilgi düzeyi anılmalıdır. (örnekler: Dört bacaklı bir masa veya sandalye, kulplu bir kupa, jantlı bir teker). (TPE İnceleme Kılavuzu 2.2.1.2.)

II.5.3 Patent Başvurularında Buluş Basamağı Kriteri

KHK m.9’a göre buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikâr bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir.

Bir başka deyişle buluş, ilgili teknik alanda uzman bir kişi nazarında aşikâr olmayan bir faaliyet sonucunda ortaya çıkmışsa, buluşun tekniğin bilinen durumunu aştığı (buluş basamağına sahip olduğu) kabul edilir.

(E) dokümanlar buluş basamağı değerlendirilirken dikkate alınmaz.

Patent uzmanı başvurunun rüçhan tarihinden önce kamuya ve dolayısıyla ilgili alanda teknikte uzman kişiye açık olan bilgiyi tespit eder. Buluş konusunun ortalama uzman kişi için aşikâr olup olmadığının değerlendirilmesinde, o tarihteki tekniğin bilinen durumu ve teknikte uzman kişinin uzmanlık bilgisi temel alınır.

Tekniğin bilinen durumunda yer alan doküman başka bir teknik alana giriyorsa, bu bilginin teknikte uzman kişinin bilgisi dâhilinde olup olmadığı kuşkuludur. Bu durum en çok komşu teknik alanlarda görülmektedir. Bununla birlikte farklı teknik alanlarda uzman kişilerden oluşan bir grubun da, çoğu zaman teknik alanda uzman kişi olarak değerlendirilebileceği de dikkate alınır.

Buluş basamağına sahip olup olmama ile ilgili karar, her buluşun kendi şartları içerisinde verilir. Karar, “korunması talep edilen teknik öğreti”, “tekniğin bilinen durumu” ve “ilgili teknik alanda uzman kişi” unsurları dikkate alınarak verilir.

Örneğin; gelişmede önemli bir atılım sağlanması, teknik önyargıların aşılması, uzmanların sonuçsuz kalmış çalışmaları, uzun süreli bir ihtiyacın karşılanması, temel ihtiyaç ürünlerinin basit ve düşük maliyetle üretilmesi veya üretim maliyetlerinin azaltılması gibi hususlar, buluş basamağının göstergeleri olabilir. Bu buluş basamağı göstergeleri, buluş basamağına karar verilirken dikkate alınmalıdır. İtiraz gerekçeleri hazırlanırken bu noktalara değinilmelidir. Bu noktalarla ilgilenmemek, incelemede önemli eksikliklere neden olabilir.

İstem her zaman bir bütün olarak değerlendirilir. Yani, buluş basamağı kriterinin değerlendirilmesinde, istemi oluşturan her bir özellik ayrı ayrı değerlendirilmez, istem bir bütün olarak düşünülür.

16

Page 17: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Teknik ve teknik olmayan özellikleri (örn. hesaplama kuralları, zihinsel faaliyet olanları) bir arada bulunduran bir buluş konusunun buluş basamağı incelenirken, (ortak bir teknik etkiye katkısı olabileceğinden teknik olmayan özellikler de dâhil) tüm buluş konusu incelenir.

Herhangi bir teknik bağlantısı olmayan ve koruma talep edilen buluş konusunun teknik özelliklerinin ana hatlarına dolaylı şekilde dahi katkıda bulunmayan teknik olmayan özellikler, buluş basamağı incelenirken dikkate alınmaz.

Buluş basamağını nesnel ve öngörülebilir bir şekilde değerlendirebilmek için “problem ve çözüm yaklaşımı” uygulanır. Bu yaklaşımı kullanmama istisnaidir.

Problem ve çözüm yaklaşımında üç ana aşama vardır:

1) “En yakın tekniğin bilinen durumunun” belirlenmesi,2) Çözülmesi gereken “objektif teknik problemin” saptanması, ve3) En yakın tekniğin bilinen durumundan ve objektif teknik problemden başlayarak, buluş konusunun teknik alanda uzman kişi için aşikar olup olmadığına karar verilmesi.

Patent uzmanı, buluşun başvuru tarihinde veya rüçhan tarihinde aşikâr olup olmadığı değerlendirmesini yaparken, buluşun hâlihazırda bilgisinin dâhilinde olduğunu göz önünde tutar. Değerlendirme yaparken, geriye dönük bir yaklaşım (ex post facto) uygulanmaz.

II.5.4 Faydalı Model Başvurularında Yenilik Kriteri

Faydalı Model Belgesine konu buluş, Türkiye’de veya dünya çapında kamuya açılmışsa ya da Türkiye’de kullanılıyorsa yeni olarak kabul edilmez. Buluş konusu başvuru tarihinden önce Türkiye’de yapılan başka bir Patent ve Faydalı Model Belgesi başvurusunda açıklanmışsa, bu başvurular, başvuru tarihinden sonra yayınlanmış olsa dahi, buluş yeni sayılmaz (551 KHK madde 156). Bu, uluslararası başvurular (PCT veya EPC başvuruları) için de geçerlidir.

Ancak, başvuru tarihinden veya rüçhan tarihinden 12 ay öncesine kadar başvuru sahibi tarafından yapılan bir açıklama, buluşun yeniliğini ortadan kaldırmaz.

Başvuru konusunun açıkça yeni olmadığını kanıtlamak için, genel olarak bilinen kitaplardaki metinlerden alıntı yapılabilir. Genel olarak kullanılan internet arama motorlarındaki basit bir aramanın sonuçları da yenilikten yoksun olma kanıtı olarak kullanılabilir.

II.5.5 Yayınlama

Her patent başvurusu başvuru tarihinden (varsa rüçhan tarihinden) itibaren 18 ayın bitiminden sonra zorunlu olarak yayımlanır. Erken yayım talebinde bulunan patent başvuruları bu süreden önce yayımlanmaktadır. Zorunlu yayım sisteminden dolayı bütün başvurular adil bir şekilde yayımlanarak 3. kişilerin bu dokümanlara ulaşması sağlanmaktadır.

Başvurular Enstitünün internet sitesinde ve aylık Resmi Patent Bülteninde özet dahil bibliyografik bilgiler içerecek şekilde yayımlanır. Başvuru yayını sonrasında 551 sayılı KHK uyarınca ilan edilmesi gereken ara işlemler (yapılan tarifname/istem değişiklikleri, araştırma raporu, lisans verme talepleri vs.) anılan Bültende ilan edilir. Belgeler de özet dahil bibliyografik bilgiler içerecek şekilde anılan Bültende yayımlanır.

17

Page 18: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Yayımlanan Patent ve faydalı model başvurularına ve tescil edilmiş patent ve faydalı model belgelerine TPE’nin web sayfasındaki çevrimiçi hizmetler bölümünden ulaşılabilmektedir.(https://online.turkpatent.gov.tr/web/index.html)

Patent ve faydalı model belgesi sahibinin lisans verme teklifleri de Resmi Patent Bülteninde ilan edilir.

II.5.6 İtiraz

İncelemesiz patent sisteminde Madde 60 kapsamında 3. kişiler araştırma raporuna rapor yayımından itibaren 6 ay içinde, ilgili belgeleri de ekleyerek, araştırma raporunun içeriği ile ilgili itiraz edebilir.

İncelemeli patent sisteminde Madde 62 kapsamında 3. kişiler araştırma raporuna rapor yayımından itibaren 6 ay içinde patentin verilebilirlik şartlarının mevcut olmadığını ileri sürerek itiraz edebilir.

3. kişilerin başvurunun araştırma raporunun yayımlandığı altı aylık süreçteki tarifname ve istemlere veya başvuru sahibinin o aşamada yaptığı değişikliklere göre itiraz etme hakları olmakla beraber, inceleme aşamasında başvuru sahibi tarafından yapılan değişikliklere veya patentin son haline itiraz etme hakları bulunmamaktadır.

Madde 70 kapsamında üçüncü kişiler, buluşun bütünlüğü esası ile ilgili 45 inci madde hükmü hariç olmak üzere, 42 nci ila 63 üncü maddelerde belirtilen işlemlerde şekli eksiklikler yapıldığı gerekçesiyle, patentin verilmesine karşı Enstitü nezdinde itiraz edebilir.

Madde 161 kapsamında başvurunun ilanından itibaren üç ay içinde, menfaati olan her kişi veya kurum, faydalı model belgesi verilmesi için yapılan başvuruya gerekçe göstererek itirazda bulunabilir.

Madde 163 kapsamında faydalı model belgesi verildikten sonra, üçüncü kişiler, faydalı model belgesinin verilmesine karşı, buluşun bütünlüğü ile ilgili 45 inci madde hükmü hariç olmak üzere, 42 nci ila 52 nci maddelerde belirtilen şekli eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle Enstitü'ye itiraz yapabilir.

5000 sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesi kapsamında patent ve faydalı model işlemleri ile ilgili olarak Enstitünün almış olduğu kararlara karşı başvuru sahipleri veya üçüncü kişiler tarafından itirazda bulunulabilir. Bu itirazların incelenmesi ve değerlendirilmesi işlemleri Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunca yürütülmektedir.

Madde 171 uyarınca, Enstitü nezdinde işlem yapabilecek kişiler, gerçek veya tüzel kişiler ve Enstitü siciline kayıtlı Patent Vekilleridir. Hak sahipleri adına Enstitü siciline kayıtlı Patent Vekilleri işlem yapmaya yetkilidir.

II.5.7 Süre

Patent ve faydalı modeller için ortalama belge verme süreleri aşağıdaki gibidir:

İncelemeli Patent: 3 yılİncelemesiz Patent: 2 yıl

18

Page 19: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Faydalı Model: 7 ay

II.5.8 Maliyet

Patent ve faydalı modeller için ortalama maliyetler aşağıdaki gibidir:İncelemeli Patent: 1250 TL ila 6000 TL arasıİncelemesiz Patent: 880 TL ila 3500 TL arasıFaydalı Model: 420 TL

Yukarıdaki maliyetler hesaplanırken aşağıdaki varsayımlar kullanılmıştır:

- Yukarıda verilen maliyetler yaklaşık değerlerdir.- Maliyet hesaplarında 2011 yılı ücretleri esas alınmıştır.- Minimum maliyet belirlenirken, araştırma-inceleme ücreti en düşük ofis

(TPE); maksimum maliyet belirlenirken, araştırma-inceleme ücreti en yüksek ofis (İsveç Patent Ofisi) esas alınmıştır.

- İncelemeli patent sürecinde tek inceleme raporu düzenlendiği varsayılmıştır.- Araştırma ve inceleme raporlarının aynı ofis tarafından düzenlendiği

varsayılmıştır.- Ortalama belge alma süreleri göz önünde bulundurularak, ilk birkaç yıllık sicil

kayıt ücretleri de maliyet hesabına dahil edilmiştir. Buna göre, incelemeli patent için 2-4. yıl sicil kayıt ücretleri, incelemesiz patent için 2-3. yıl sicil kayıt ücretleri, faydalı model için 2. yıl sicil kayıt ücreti maliyet hesabına katılmıştır.

Patent ve faydalı modellerle ilgili yıllık sicil kayıt ücretleri (2013 yılı ücretleri üzerinden) şu şekildedir:

2. yıl sicil kayıt ücreti: 175 TL3. yıl sicil kayıt ücreti: 185 TL4. yıl sicil kayıt ücreti: 200 TL5. yıl sicil kayıt ücreti: 305 TL6. yıl sicil kayıt ücreti: 325 TL7. yıl sicil kayıt ücreti: 395 TL8. yıl sicil kayıt ücreti: 410 TL9. yıl sicil kayıt ücreti: 435 TL10. yıl sicil kayıt ücreti: 500 TL11. yıl sicil kayıt ücreti: 560 TL12. yıl sicil kayıt ücreti: 660 TL13. yıl sicil kayıt ücreti: 770 TL14. yıl sicil kayıt ücreti: 890 TL15. yıl sicil kayıt ücreti: 1020 TL16. yıl sicil kayıt ücreti: 1160 TL17. yıl sicil kayıt ücreti: 1290 TL18. yıl sicil kayıt ücreti: 1430 TL19. yıl sicil kayıt ücreti: 1580 TL20. yıl sicil kayıt ücreti: 1740 TL

Söz konusu maliyetlerin, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere birçok ülkede gerçekleşen maliyetlere göre makul ölçüde olduğu değerlendirilmektedir. Ayrıca, patent ve faydalı model

19

Page 20: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

tescil sürecinde gerçekleşen maliyetler için TÜBİTAK (1008 programı) ve KOSGEB tarafından verilen teşvikler de dikkate alındığında söz konusu maliyetlerin buluşların korunmasının önünde bir engel teşkil etmediği düşünülmektedir.

II.5.9 Patent ve Faydalı Model Başvuru ve Tescil İstatistikleri

Patent Başvuru İstatistikleri

Yıl

Yerli YabancıGenel Toplam

Genel Artış OranıTPE PCT EPC Toplam Artış Oranı TPE PCT EPC Toplam Artış Oranı

2007 1747 60 31 1838 68,62% 71 139 4141 4351 6,77% 6189 19,83%2008 2159 69 40 2268 23,39% 68 107 4694 4869 11,91% 7137 15,32%2009 2473 74 41 2588 14,11% 69 105 4479 4653 -4,44% 7241 1,46%2010 3120 60 70 3250 25,58% 77 100 4916 5093 9,46% 8343 15,22%2011 3962 43 82 4087 25,75% 120 100 5934 6154 20,83% 10241 22,75%2012 4360 74 109 4543 11,16% 78 154 6824 7056 14,66% 11599 13,26%

Patent Tescil İstatistikleri

Yıl

Yerli YabancıGenel Toplam

Genel Artış OranıTPE PCT EPC Toplam Artış Oranı TPE PCT EPC Toplam Artış Oranı

2007 183 114 21 318 160,66% 130 202 4140 4472 6,91% 4790 11,27%2008 253 48 37 338 6,29% 96 154 4281 4531 1,32% 4869 1,65%2009 341 68 47 456 34,91% 93 149 4912 5154 13,75% 5610 15,22%2010 507 66 69 642 40,79% 83 110 4675 4868 -5,55% 5510 -1,78%2011 714 59 74 847 31,93% 56 67 5569 5692 16,93% 6539 18,68%2012 879 44 102 1025 21,02% 28 53 6710 6791 19,31% 7816 19,53%

Faydalı Model Başvuru İstatistikleri

Yıl

Yerli Yabancı

Genel Toplam Genel Artış OranıTPE PCT Toplam Artış Oranı TPE PCT ToplamArtış Oranı

2007 2972 0 2972 22,61% 41 3 44 37,50% 3016 22,80%2008 2946 3 2949 -0,77% 34 3 37 -15,91% 2986 -0,99%2009 2842 0 2842 -3,63% 36 4 40 8,11% 2882 -3,48%2010 2992 2 2994 5,35% 36 3 39 -2,50% 3033 5,24%2011 3174 1 3175 6,05% 67 2 69 76,92% 3244 6,96%2012 3722 3 3725 17,32% 57 6 63 -8,70% 3788 16,77%

Faydalı Model Tescil İstatistikleri

Yıl

Yerli Yabancı

Genel Toplam Genel Artış OranıTPE PCT Toplam Artış Oranı TPE PCT ToplamArtış Oranı

2007 2148 0 2148 29,01% 29 4 33 32,00% 2181 29,05%2008 1833 0 1833 -14,66% 31 5 36 9,09% 1869 -14,31%2009 2148 3 2151 17,35% 26 2 28 -22,22% 2179 16,59%2010 2021 1 2022 -6,00% 24 3 27 -3,57% 2049 -5,97%2011 1946 2 1948 -3,66% 25 3 28 3,70% 1976 -3,56%2012 2241 4 2245 15,25% 47 7 54 92,86% 2299 16,35%

20

Page 21: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Yukarıdaki patent ve faydalı model istatistikleri ışığında aşağıdaki değerlendirmelerin yapılması mümkündür:

Genel manada, patent başvuru ve tescillerinde yabancı ağırlığı; faydalı model başvuru ve tescillerinde yerli ağırlığı söz konusudur.

Son yıllarda yerli faydalı model başvuru ve tescil sayılarında ya da artış oranlarında bir azalmadan söz edilebilir.

İlk defa 2010 yılında yerli patent başvuru sayısı, yerli faydalı model başvuru sayısını geçmiştir. Bu durum, yerli buluşların niteliğinin yükselmeye başladığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir.

Yerli hak sahiplerinin (tüzel ve gerçek kişiler birlikte) ne ölçüde yurtdışında patent koruması talep ettiği konusunda bir değerlendirme yapabilmek içinse, ilgili patent sistemleri (PCT, EP vb.) ve ülke ofisleri nezdinde yapılan Türkiye orijinli başvuru sayısı istatistiklerine bakmak gerekmektedir.

Aşağıda Türkiye orijinli PCT uluslararası patent başvurusu ile Avrupa Patenti (EP) başvuru ve belge istatistikleri yer almaktadır.

PCT Başvuru Sayısı

EP Başvuru Sayısı EP Belge Sayısı

2008 392 466 492009 389 464 592010 480 615 892011 539 714 952012 529 630 134

II.6 Marka Tescil İşlemleri

Marka başvuruları Türk Patent Enstitüsüne hak sahipleri veya bunlar adına işlem yapmaya yetkili patent vekilleri tarafından kâğıt ortamında veya elektronik olarak yapılmaktadır.

II.6.1 İnceleme

Türk Patent Enstitüsü, ulusal ve uluslararası marka tescil başvurularının mutlak ret nedenleri uyarınca tescil edilebilir nitelikte olup olmadığına, 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve yürürlükteki ilgili diğer mevzuat hükümleri uyarınca karar verir.

II.6.2 Yayınlama

Türk Patent Enstitüsü tarafından ilgili mevzuat hükümlerince incelenen marka tescil başvuruları yine aynı mevzuat hükümleri gereğince her ay düzenli olarak basılan Resmi Marka Bülteni’nde yayınlanır ve üçüncü kişilerin itiraz edebilmesi amacıyla 3 aylık bir süre ile askıda kalır. Bahsi geçen 3 aylık süre içerisinde herhangi bir itiraz gelmemesi durumunda marka başvurusunun tescil işlemlerine devam edilir.

21

Page 22: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Öte yandan tescil edilen markalar da 2 ayda bir yayınlanan Resmi Marka Gazetesi’nde ilan edilir ve kamuoyuna duyurulur. Marka sicili alenidir. Kamuoyu, Enstitü internet sayfasından ücretsiz olarak ya da ücreti mukabilinde CD veya basılı ortamda marka siciline ulaşabilmektedir.

II.6.3 İtiraz

Marka tescil başvurularında; Resmi Marka Bülteni’nde ilana çıkan markalara, ilandan itibaren 3 ay içerisinde üçüncü kişilerin itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Enstitü’nün ret kararlarına karşı ise başvuru sahiplerinin, kararın kendilerine tebliğinde itibaren 2 aylık süre içerisinde itiraz etme hakları mevcuttur.

Öte yandan, itiraz aşamasının ardından başvuru sahipleri ve üçüncü kişilerin itiraz sonucuna tekrar itiraz edip Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’na (YİDK) başvurma imkânları mevcuttur. Hak sahiplerinin kendileri veya yetkilendirdikleri marka vekilleri Enstitü nezdinde işlem yapmaya yetkili kişilerdir.

II.6.4 Süre

Marka başvurularının tescili için geçen süre ortalama olarak yaklaşık 8-10 aydır (3 aylık itiraz süresi dahil). Bu sürenin 6-8 aya indirilmesi hedeflenmektedir.

II.6.5 Maliyet

2012 yılı ücret tebliğine göre, marka başvuru ücreti sınıf başına 130 TL’dir. Sınıf sayısı ile doğru orantılı olarak başvuru ücreti artmaktadır. Çevrimiçi başvurularda toplam başvuru ücreti üzerinden 20 TL indirim uygulanmaktadır. 2012 yılı ücret tebliğine göre, marka tescil belgesi düzenleme ücreti ise 418 TL’dir. Sonuç olarak, tek sınıflı marka başvurusunun ortalama tescil maliyeti 548 TL’yi bulmaktadır.

Geçmiş yıllar ile yurtdışı ve uluslararası ofis örnekleri de göz önüne alındığında mevcut maliyetlerin makul seviyede olduğu ve marka başvurusu açısından herhangi bir engel yaratmadığı söylenebilir.

II.6.6 Marka Başvuru ve Tescil İstatistikleri

MARKA BAŞVURULARIYerli Yabancı

Yıl Madrid Protokolü Başvuruları Genel Genel

Sayı Artış Oranı Sayı Artış

Oranı Sayı Artış Oranı Toplam Artış

Oranı Toplam Artış Oranı

2007 58713 7,16% 3925 11,19% 9995 17,08% 13920 15,36% 72633 8,64%2008 60597 3,21% 4229 7,75% 10165 1,70% 14394 3,41% 74991 3,25%2009 59838 -1,25% 3624 -14,31% 8142 -19,90% 11766 -18,26% 71604 -4,52%2010 73142 22,23% 4083 12,67% 7903 -2,94% 11986 1,87% 85128 18,89%2011 103747 41,84% 4724 15,70% 9252 17,07% 13976 16,60% 117723 38,29%

2012 97269 -6,24% 4751 0,57% 9100 -1,64% 13851 -0,89% 111120 -5,61%

MARKA TESCİLLERİ

22

Page 23: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Yerli Yabancı

       Madrid Protokolü Başvuruları     Genel Genel

Yıl SayıArtış Oranı Sayı

Artış Oranı Sayı Artış Oranı

Toplam

Artış Oranı

Toplam

Artış Oranı

2007 40757 17,99% 3537 19,78% 10726 162,19% 14263 102,48% 55020 32,30%2008 35543 -12,79% 3195 -9,67% 8587 -19,94% 11782 -17,39% 47325 -13,99%2009 41414 16,52% 3918 22,63% 11589 34,96% 15507 31,62% 56921 20,28%

2010 32397 -21,77% 2806-28,38% 8961 -22,68% 11767 -24,12% 44164 -22,41%

2011 35858 10,68% 2788 -0,64% 3413 -61,91% 6201 -47,30% 42059 -4,77%

2012 52416 46,18% 3683 32,10% 8670 154,03% 12353 99,21% 64769 54,00%

Son 5 yıl içerisinde hem yerli hem de yabancı marka başvuru ve tescil sayıları büyük bir artış kaydetmiştir. Bununla birlikte yabancı başvuru sayılarının 2005-2008 dönemindeki %25’lik payı azalan bir eğilim göstermiş ve 2011 yılı itibariyle toplam başvuru sayısının yaklaşık olarak %10’u seviyesinde gerçekleşmiştir. Ulusal ekonominin gelişimi ve yerli başvuru sahiplerindeki marka bilinci artışının, yerli başvuruların sayısının ve oranının artmasına yol açtığı düşünülmektedir.

Ulusal ekonominin içerisinde etkin bir yere sahip olan hazır giyim ve tekstil sektörü ile gıda sektörü marka tescil başvurularında önemli bir paya sahiptir. Öte yandan imalat, bilişim ve hizmet sektörlerine ilişkin marka tescil başvuruları da tekstil ve gıda sektörlerini takip etmektedirler.

II.7 Tasarım Tescil İşlemleri

II.7.1 İnceleme

Tasarım tescili ile ürünlerin sahip olduğu yeni görünümler koruma altına alınır. Yenilik ve ayırt edici nitelik incelemesi başvuru esnasında yapılmamaktadır. Başvurular, sadece başvuru için gerekli evrakların (dilekçe, görsel anlatım, ücret, vekaletname, vb) var olup olmadığı ve tescili istenilen tasarımın veya tasarımın uygulandığı ürünün KHK’nın 3. maddesinde yer alan ürün ve tasarım tanımına uygun olup olmadığı hususunda inceleme yapılmaktadır.

II.7.2 Yayınlama

İnceleme sonucunda herhangi bir eksikliği bulunmayan başvurular tasarım siciline kayıt edilir ve Resmi Endüstriyel Tasarımlar Bülteni’nde yayınlanarak ilan edilir. Bülten kağıt, CD ve internet ortamında yayımlanmaktadır. Ayrıca talep üzerine kağıt ortamında sicil verilmektedir.

II.7.3 İtiraz

Yayın tarihinden itibaren 6 ay içerisinde, ilanı yapılmış bir tasarım ile ilgili olarak gerçek veya tüzel kişiler ile ilgili meslek kuruluşları tasarımın görünümünün yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmadığı, kamu düzenine aykırı olduğu, 3.madde de belirtilen tasarım ve ürün tanımına uygun olmadığı vb. gerekçeleriyle ve ilgili yönetmelikte öngörülen şartları yerine getirmek koşuluyla tasarım tescil belgesinin verilmesine karşı Enstitü nezdinde itiraz edebilirler. Tescile 6 aylık

23

Page 24: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

yasal itiraz süresi içerisinde herhangi bir itiraz olmaz veya itiraz kabul edilmez ise tasarım tescil belgesi başvuru sahibine gönderilir.

II.7.4 Süre

Endüstriyel Tasarımlar Dairesince tasarım başvurusunun tescili/reddi için geçen ortalama süre 30 gündür.

II.7.5 Maliyet

Endüstriyel Tasarım başvuru maliyetini; başvuru ücreti, tasarım sayısı ve görsel anlatım sayısı belirlemektedir. 2012 yılı için başvuru ücreti 107 Türk Lirası, ilave her tasarım için 37. Türk Lirası, siyah-beyaz görsel anlatım için 20. Türk Lirası, renkli görsel anlatım için 40. Türk Lirası alınmaktadır. Buna göre bir renkli görsel anlatımdan oluşan tekli tasarım başvuru maliyeti 147. Türk Lirasıdır. Söz konusu başvuru online yapıldıysa 30.Türk Lirası düşürülmektedir. Beş yıllık koruma süresinin bitiminde yenileme ücreti tek tasarım için 320 Türk Lirası, ilave her tasarım için yenileme ücreti 50. Türk Lirasından oluşmaktadır.

Endüstriyel Tasarımlar açısından söz konusu maliyetler bir engel oluşturmamaktadır.

II.7.6 Tasarım Başvuru ve Tescil İstatistikleri

Yıl Yerli Yabancı        

  Dosya Artış Tasarım Artış Dosya Artış Tasarım Artış Toplam Artış Toplam Artış

  Sayısı Oranı Sayısı Oranı Sayısı Oranı Sayısı Oranı Dosya Oranı Tasarım Oranı

2006 5527 12,22% 28237 5,69% 496 22,47% 1247 3,14% 6023 13,00% 29484 5,58%2007 5998 8,52% 29109 3,09% 546 10,08% 1289 3,37% 6544 8,65% 30398 3,10%2008 6071 1,22% 28749 -1,24% 507 -7,14% 1205 -6,52% 6578 0,52% 29954 -1,46%

2009 5927 -2,37% 26312 -8,48% 404-

20,32% 847-

29,71% 6331 -3,75% 27159 -9,33%2010 6567 10,80% 29467 11,99% 405 0,25% 974 14,99% 6972 10,12% 30441 12,08%2011 7524 14,57% 35451 20,31% 465 14,81% 1127 15,71% 7989 14,59% 36578 20,16%2012 7864 4,52% 39890 12,52% 559 20,22% 1330 18,01% 8423 5,43% 41220 12,69%

Tasarım tescil başvuruları en fazla imalat sektörünün içinde yer alan mobilya, tekstil ve vitrifiye alanında yapılmıştır.

2009 yılını içine alan kriz ortamından uzaklaşılması tasarım tescil sayılarının artışına etken olmuştur. Yapılan eğitimler, seminerler, bilgilendirme toplantıları başvuru sahiplerinin bilinçlenmesini sağlamıştır. Tasarımların korunmasına dair cezai yaptırımları içine alan yasanın kabul edilmesi halinde artış oranında ciddi bir farklılık beklenmektedir. Yerli ve yabancı tasarım başvuruları arasındaki fark; ceza yaptırımlarının son üç yıldır yürürlükte olmaması yabancı sermayenin geri çekilmesine neden olduğu şeklinde yorumlanmaktadır.

II.8 Coğrafi İşaretler

Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren ad veya işaretlere “coğrafi işaret” denmektedir.

24

Page 25: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Belirli bir coğrafi menşee sahip ürünler yalnızca coğrafi işaretlerle korunmaktadır. Coğrafi işaret korumasına girebilecek nitelikte olanlar, 555 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamında coğrafi işareti tescil ettiren, söz konusu ürünün üretimi, işlenmesi veya diğer işlemleri ile uğraşan kişilerden oluşan ve yasal kuruluş biçimine bakılmaksızın herhangi bir dernek, birlik veya benzeri örgüt, coğrafi işarete konu olan ürünün üretimi, pazarlanması, tescilli menşe adı veya mahreç işaretinin kullanım biçimi, markalanması, ürün üzerinde belirtilmesi, işaretleme veya etiketleme şekillerini ayrıntılı olarak denetlemek üzere yeterli personel, ekipman ve diğer olanaklara sahip olacak ve söz konusu ürünün üretim durumlarını sürekli kontrol edecektir. Denetim işlemi için konu ile ilgili uzman ve tarafsız kurum veya kuruluşlarla işbirliği yapılabilir.” hükmünü içeren 20. maddesi uyarınca denetim mekanizmasına tabidir. Bu madde uyarınca, coğrafi işaret tescil başvurusunda bulunan kişi ya da kuruluş, ürünün üretimi, işlenmesi veya ilgili diğer işlemleri hakkında yeterliğe sahip, yasal kuruluş biçimine bakılmaksızın herhangi bir dernek, birlik veya benzeri örgütten oluşan tarafsız bir denetim komisyonu oluşturmakla ve denetim raporlarını 10 yılda bir Türk Patent Enstitüsü’ne sunmakla yükümlüdür.

5996 sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu”nun Gıda Kodeksine ilişkin hükümlerinden 23 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın “Gıda ve Tarım Ürünlerine Yönelik Coğrafi İşaretlerin Denetimi” konusunda görevi bulunmaktadır.

Bilindiği üzere, coğrafi işaretler “menşe adı” ve “mahreç işareti” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Menşe adı coğrafi işaret korumasına konu edilen ürünün üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinin tamamı sınırları belirlenmiş coğrafi alanda gerçekleşmek zorundadır. Mahreç işareti olarak korumaya konu edilen ürünlerin üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinden en az biri sınırları belirlenmiş coğrafi alanda gerçekleşmek zorundadır. Coğrafi işaretlerin tescilinin amaçlarından biri, genel nitelikleri itibariyle üretimi, kaynağı gibi bir takım yerel niteliklerine bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunmasını sağlamaktır. Coğrafi işaret tescili ile sınırları belirlenmiş alanda üretimi gerçekleşen ve tarihsel geçmişi olan özel ürünlerin, üretim metotları ile birlikte kalite standartları korunmaktadır. Bu bağlamda, coğrafi işaret tescili anonim bir hak sağlar. Bu sebeple yalnızca tescil ettiren kuruluşların değil, sicilde belirtilen özelliklere bağlı kalarak üretim yapan diğer üreticilerin de söz konusu coğrafi işareti kullanım hakkı bulunmaktadır.

Coğrafi işaretler, bir tekel hakkı olmayıp ürünün gerçek üreticilerini koruyan kolektif bir hak olduğundan kırsal kalkınmaya aracılık etmekte ve ürüne pazarlama gücü katarak ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Ülkemiz açısından bakıldığında, ulusal ekonomi bakımından tahıllar, baklagiller, endüstri bitkileri, meyveler, sebzeler ve süs bitkileri öncelikli sırada yer almaktadır.

İlgili ürünlerin ambalajında coğrafi işaretin tescilli olduğunu gösteren resmi amblemin kullanılması hususu, 555 Sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağının 46. maddesinde yer almaktadır. İlgili madde hükmü ile 555 Sayılı KHK’nin 3 üncü maddesinin altıncı fıkrasına eklenen (f) bendinde “Amblem: Kullanılan coğrafi işaretlerin bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine uygun olarak tescil edilmiş olduğunu gösteren ve Enstitü tarafından oluşturulan; tescilli adla birlikte ürün veya ambalajı üzerinde ya da ürünün niteliği gereği ürünün kendisi veya ambalajı üzerinde kullanılamadığı durumlarda hak sahibi kullanıcılar tarafından işletmede kolayca görülebilecek bir şekilde bulundurulan ve kullanılması zorunlu olmayan işareti” tanımı yer almaktadır.

25

Page 26: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Bunun dışında, coğrafi işaret olarak tescilli bazı ürünlerin üreticilerinin, kendileri tarafından oluşturulmuş ve tescilli coğrafi işareti gösterir logoları ilgili ürünler üzerinde kullandıkları görülmektedir.

Coğrafi İşaret İstatistikleri:

Başvuru Yılı Başvuru Sayısı Tescil sayısı1996 25 -1997 2 251998 - -1999 1 12000 9 22001 11 32002 9 112003 22 112004 12 72005 15 122006 16 72007 12 102008 14 132009 12 182010 35 142011 49 132012 92 152013 44 7

2013 Yılı ilk üç ayı itibariyle toplam 169 tescilli coğrafi işaret bulunmaktadır. Bunların listesi aşağıdaki gibidir:

“Adana Kebabı, Adapazarı Dartılı Keşkek, Adapazarı Islama Köftesi, Afyon Kaymağı, Afyon Mermeri, Afyon Pastırması, Afyon Sucuğu, Akbaş Türk Çoban Köpeği, Akçaabat Köftesi, Akhisar Domat Zeytini, Akhisar Uslu Zeytini, Akkuş Şeker Fasulyesi, Akşehir Kirazı, Anamur Muzu, Andırın Tirşiği, Antakya Künefesi(Tatlı), Antep Baklavası, Antep Fıstığı, Arapgir Köhnü Üzümü, Aydın İnciri, Ayvalık Zeytinyağı, Bafra Pidesi, Bartın İşi Tel Kırma, Bayat Türkmen Kilimi, Bayramiç Beyazı, Bergama El Halısı, Bergama Kozak Çam Fıstığı, Beypazarı Kurusu, Bodrum Mandarini, Boyabat Çemberi, Bozdağ Kestane Şekeri, Burdur Ceviz Ezmesi, Burdur Şiş Köftesi, Bünyan El Halısı, Çanakkale El Halısı, Çarşıbaşı Keşanı, Çay İlçesi Vişnesi, Çelikhan Tütünü, Çimin Üzümü, Çorum Leblebisi, Çubuk Turşusu, Damal Bebeği, Denizli Leblebisi, Denizli Traverteni, Develi Cıvıklısı, Devrek Bastonu, Diyarbakır Karpuzu, Diyarbakır Örgü Peyniri, Döşemealtı El Halısı, Edirne Beyaz Peyniri, Edirne Tava Ciğeri, Edremit Körfez Bölgesi Zeytinyağları, Ege İnciri / Aegean Fig, Ege Pamuğu / Egean Cotton, Ege Sultani Üzümü / Aegean Sultanas, Elazığ Öküzgözü Üzümü, Erzincan Bakır İmalat Ve El İşlemeciliği Sanatı, Erzincan Tulum Peyniri, Erzurum Civil Peyniri, Erzurum Kadayıf Dolması, Erzurum Küflü Civil Peyniri(Göğermiş Peynir), Eskişehir Çiğböreği (Çibörek), Eskişehir Lüle Taşı, Eşme Yörük Kilimi, Ezine Peyniri, Finike Portakalı, Gaziantep Bakır El İşlemeciliği, Gaziantep Sedef El İşlemeciliği, Geleneksel Türk Ahududu Likörü, Geleneksel Türk Çilek Likörü, Geleneksel Türk Gül Likörü, Geleneksel Türk Kayısı Likörü, Geleneksel Türk Vişne Likörü, Gemlik Atı, Gemlik Zeytini, Giresun Tombul Fındığı, Gördes El Halısı, Görece Nazar Boncuğu, Gümüşhane Dut Pestili, Gümüşhane Kömesi, Güney Ege Zeytinyağları, Hellim / Halloumi, Hereke İpek Halısı, Hereke Yün El Halısı, Hereke Yün İpek El Halısı, Isparta Gülü, İnce Isparta Hasgül El Halısı, İnegöl Köfte, İsabey Çekirdeksizi(Üzüm), İskilip Dolması, İskilip Turşusu, İspir Kuru Fasülyesi, İzmit Pişmaniyesi, İznik Çinisi, Jirkan Kilimi, Kadınhanı Tahinli Pidesi, Kale Biberi, Kalecik Karası Üzümü, Kangal Balıklı Kaplıcası, Kangal Koyunu, Karamürsel Sepeti, Karnavas Dut Pekmezi, Kars El Halısı, Kars Türk Çoban Köpeği, Kayseri Mantısı, Kayseri Pastırması, Kayseri Sucuğu, Kemalpaşa Tatlısı, Kesan Satır Et, Kırkağaç Kavunu, Konya Etli Düğün Pilavı, Kula El Halısı, Kütahya

26

Page 27: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Çinisi, Malatya Kayısısı, Maraş Biberi, Maraş Dondurması, Maraş Tarhanası, Mardin İkbebet, Mardin İmlebes (Badem Şekeri), Mardin Kaburga Dolması, Mardin Kibe, Mardin Sembusek, Mardin Taşı, Mersin Cezeryesi, Milas El Halısı, Mustafakemalpaşa Peynir Tatlısı, Mustafakemalpaşa Tatlısı, Mut Kayısısı (Yaş Sofralık), Nizip Zeytinyağı, Oltu Cağ Kebabı, Osmaniye Yer Fıstığı, Ödemiş Patatesi, Pazırık El Halısı, Pervari Balı, Prosciutto Di Parma (Parma Ham / Parma Jambonu), Rakı, Rize Bezi (Feretiko), Safranbolu Safranı, Salihli Kirazı, Salihli Odun Köfte, Scotch Whisky (İskoç Viskisi) , Siirt Battaniyesi, Siirt Büryan Kebabı, Siirt Fıstığı, Siirt Perde Pilavı, Simav El Halısı, Sivas El Halısı, Sivas Köftesi, Soğanlı Bebeği, Sümer Kars El Halısı, Süper İnce Kilim, Şanlıurfa Biberi, Şanlıurfa Çiğ Köfte, Tarsus Beyazı Üzüm Topacık, Tarsus Şalgamı, Tarsus Yayla Bandırması, Taşköprü Sarımsağı, Taşpınar El Halısı, Tavşanlı Leblebisi, Terme Pidesi, Trabzon Telkariye Ve Hasırı, Türk Rakısı, Türk Tazısı, Türkmen El Halısı, Uşak Halısı, Yağcıbedir El Halısı, Yahyalı El Halısı, Yamula Patlıcanı, Yuntdağı El Halısı, Zile Pekmezi.”

II.9 Entegre Devre topografyaları

Patent, faydalı model, marka, coğrafi işaret, endüstriyel tasarım gibi sınai hakların yanı sıra, Entegre Devre Topoğrafyasının yaratıcısı adına tescil edilmesi işlemleri de Türk Patent Enstitüsü tarafından yürütülmektedir.

Entegre Devre; elektronik bir işlevi veya bunun gibi diğer işlevleri yerine getirmek üzere tasarlanmış, en az bir aktif elemanı olan ve ara bağlantılarından bir kısmının ya da tümünün bir parça malzeme içerisinde ve/veya üzerinde bir araya getirilmiş ara veya son formdaki bir ürünü belirtir.

Entegre Devre Topoğrafyası ise; entegre Devreyi oluşturan tabakaların üç boyutlu dizilimini gösteren, üretim amacıyla hazırlanmış ve herhangi bir formatta sabitlenmiş görüntüler dizisi olup, her görüntü entegre Devrenin üretiminin herhangi bir aşamasındaki yüzeyinin tamamının veya bir kısmının görünümü olarak ifade edilmektedir.

Orijinal niteliğe sahip Entegre Devre Topoğrafyaları, Kanun ve Yönetmelikte belirtilen şartların yerine getirilmesi ve Tebliğde belirtilen ücretin ödenmesi kaydıyla, tescil belgesi verilerek korunur. Koruma; Entegre Devre Topoğrafyasının dayandığı içerik, işlem süreci, sistem, teknik veya Topoğrafyanın kendisi dışında Topoğrafyada sabitlenmiş bilgiye uygulanmamaktadır. Bu korumadan yararlanma, yapısında koruma altına alınmış bir Entegre Devre Topoğrafyası bulunduran entegre Devrenin, herhangi bir üründe kullanılıp kullanılmamasına bağlı değildir.

Entegre Devre Topoğrafyasına sağlanan korumanın başlangıcı; Entegre Devre Topoğrafyasının, hak sahibi tarafından veya onun izniyle üçüncü bir kişi tarafından, yurt içinde veya yurt dışında ilk kez ticarî açıdan piyasaya sürüldüğü tarihten itibaren iki yıl içinde başvurunun da yapılmış olması kaydıyla; sözü edilen piyasaya sürülme tarihi veya ticarî açıdan piyasaya sürümün olmadığı hâllerde, başvurunun yapıldığı tarihtir.

Başlangıç tarihinden itibaren on yıl olup, bu süre onuncu takvim yılının bitiminde sona ermektedir. Entegre Devre Topoğrafyası gizlilik gerektiren hâller dışında, ticarî olarak kullanılmamışsa ve tasarlandığı tarihten itibaren on beş yıl içerisinde Enstitüye tescil için başvurulmamışsa Entegre Devre Topoğrafyasını koruma hakkı talep edilememektedir.

Yıllar itibariyle alınan entegre devre başvuruları istatistikleri aşağıdaki gibidir:

Yıl Başvuru sayısı2007 3

27

Page 28: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

2008 82009 12010 32011 -2012 3

II.10 TPE Tescil Kararlarına İtiraz ve Hükümsüzlük

Türk Patent Enstitüsü tarafından verilen kararlara karşı başvurunun yayınından sonra ilgili kişilerce süresi içerisinde yazılı ve gerekçeli olarak itirazda bulunulabilir. İtiraz haklı görülmezse, YİDK’ya ilgilinin süresi içerisinde başvurarak tekrar itirazda bulunması gerekmektedir. YİDK, ikisi uzman en az üç üyeyle toplanır ve üç üyenin de itiraza konu başvuruyla ilgili daha önce bir karar vermemiş olması şartı aranır. Kurul kararları kesin olup, maddi hata dışında karara itiraz edilemez. Ancak, karara karşı FSH mahkemesinde dava açılabilir. Türk Patent Enstitünün, aldığı bütün kararlara karşı açılacak davalarda ve Enstitünün kararlarından zarar gören üçüncü kişilerin Enstitü aleyhine açacakları davalarda görevli ve yetkili mahkeme, Ankara ihtisas mahkemeleridir.

Sınaî haklar, ilgili mevzuatta belirtilen hükümsüzlük şartlarının gerçekleşmesi halinde, hükümsüzlük davası açmaya mevzuatla yetkili kılınmış kişilerin ilgili mahkemede açacağı hükümsüzlük davası ile hükümsüz kılınabilir. Buna göre,

a) Markanın hükümsüzlüğünü, ilgili mahkemeden, zarar gören kişiler, Cumhuriyet savcıları veya ilgili resmi makamlar isteyebilir.

b) Coğrafi işaretin hükümsüzlüğü tüm gerçek veya tüzel kişiler tarafından istenebilir.c) Tasarımın hükümsüzlüğü, ikinci fıkrada sayılan ayrık haller dışında herkes tarafından

istenebilir.d) Patentin hükümsüzlüğü, zarar gören kişiler veya Cumhuriyet Savcıları kanalıyla ilgili

resmi makamlar tarafından istenebilir. Ayrıca, patentin hükümsüzlüğünü, 129 uncu maddenin birinci fıkrasının (d) bendine göre patent isteme hakkına sahip kişiler de ileri sürebilir.

e) Entegre devre topografyası hakkının hükümsüz sayılmasına, tüketici dernekleri, 8.3.1950 tarihli ve 5590 sayılı Kanun ile 17.7.1964 tarihli ve 507 sayılı Kanuna tâbi kuruluşlar ve diğer menfaati olan kişilerin talebi üzerine mahkemece karar verilir.

f) Islahçı hakkına dair hükümsüzlük için hukuki menfaati olan herkes, koruma hakkı devam ettiği sürece, mahkeme nezdinde talepte bulunabilir. 52 nci maddenin (c) bendine göre ise hükümsüzlük talebi, ancak gerçek hak sahibi tarafından ileri sürülebilir.

II.11 Bitki çeşitlerinin korunması

Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Antlaşmasının (TRIPS) 27.3 (b) maddesine göre üye ülkeler yeni bitki çeşitlerini etkili bir sui-generis sistemle, patentle veya bu iki sistemin bir kombinasyonu ile korumak durumundadırlar. Türkiye yeni bitki çeşitlerini patent ile korumamakta sui-generis bir sistemle korumaktadır. Ülkemizde yeni bitki çeşitleri, 5042 Sayılı “Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun” ve Yönetmelik kapsamında korunmaktadır. İlgili mevzuatın yürütücüsü Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’dır. Yeni bitki çeşitleri Bitki Çeşitleri Bülteni’nde yayınlanmaktadır.

Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin 5042 sayılı Kanun hazırlanırken UPOV Sözleşmesi’nin 1991 yılı metni ile Avrupa Birliği’nin Tüzükleri esas

28

Page 29: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

alınmış ve 5042 sayılı kanun 15.01.2004 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanuna göre, yeni bitki çeşitleri geliştiren ıslahatçılar, tıpkı patent sisteminde buluşların tescil edilebilmesi gibi, yeni geliştirdikleri bitki çeşitlerini sınırlı bir süre için tescil edebilmektedir.

UPOV Genel Kurulunun 18 Kasım 2007 tarihli kararı ile Ülkemiz UPOV’un 65 inci üyesi olmuştur. Kanun çerçevesindeki uygulamalar, AB bitki ıslahçı hakları ajansı CPVO (Topluluk Bitki Çeşitleri Ofisi) ile eşdeğer şekilde yürütülmektedir.

Kamu Araştırma Enstitüleri, özel sektör kuruşları, UPOV üyesi ülkelerin çeşitleri için ıslahçı hakkı başvurusu yapmak ve tescil ettirmek için Türkiye’de ikametgâhı olan vekiller ( patent firması, özel sektör) ıslah etmiş oldukları yeni çeşitleri ıslahçı hakları kapsamında koruma altına aldırmaktadırlar.

II.12 Islahçı hakları kurumunun yapısı

Islahçı haklarına ilişkin işlemleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü (BÜGEM), Tohumculuk Dairesi Başkanlığı yürütmektedir.

BÜGEM tarafından belirli sürelerde Bitki Çeşitleri Bülteni yayınlanmaktadır.

BÜGEM Tohumculuk Dairesi Başkanlığı, 5042 sayılı “Yeni Bitki Çeşitlerine ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun” kapsamında Bakanlığa verilen görevleri yerine getirmektedir.

II.13 Islahçı Hakları Kurumunun insan kaynakları

Bu konuda görev yapan BÜGEM Tohumculuk Dairesi Başkanlığı’nın personeli, Bakanlık birim amiri tarafından görevlendirilmektedir. Islahçı hakları konusunu yürüten BÜGEM Tohumculuk Dairesi Başkanlığında, eğitim almış 3 kişi bulunmaktadır. Mevcut başvuru sayısı dikkate alındığında bu sayı yeterlidir. Teknik inceleme işlemleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü tarafından yürütülmekte ve Müdürlükte teknik bilgiye sahip yeterli eleman bulunmaktadır. BÜGEM Tohumculuk Dairesi Başkanlığı’nın personel istihdamında sıkıntı bulunmamaktadır.

Personelin eğitimi için Türkiye’nin Topluluk Bitki Çeşitleri Ofisine (CPVO) Katılımı Çok Taraflı Programı kapsamında toplantı ve seminer, UPOV ( Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Uluslararası Birliği)’un düzenlemiş olduğu toplantı ve seminer, Wageningen International Üniversitesi ve Naktuinbouw işbirliği ile düzenlenen bitki çeşit koruma kursları takip edilmektedir.

II.14 Islahçı Hakkı Tescil İşlemleri

Yeni Bitki Çeşitlerine ait Islahçı hakkı başvuruları; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları veya Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ikametgâhı olan veya iş merkezi bulunan gerçek veya tüzel kişiler veya UPOV Sözleşmesi hükümleri dâhilinde başvuru hakkına sahip kişilerin yetkili vekilleri tarafından Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına (Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü) yapılır.

Bitki çeşitlerinin ıslahçı hakkı verilerek korunabilmesi için; çeşitlerin yeni olması şartı vardır. Yenilik, ıslahçı hakkı başvuru tarihinden önce yurt içinde 1 yıl, yurt dışında 4 yıl, ağaç ve

29

Page 30: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

asmalarda ise 6 yıl öncesine kadar kullanım amacıyla hak sahibi tarafından veya onun rızasıyla satılmamış veya umuma sunulmamış olması anlamına gelir.

Islahçı hakkı tescilinde teknik incelemeyi yapmaya yetkili kuruluş (Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü) tarafından çeşitlere ait, farklı, yeknesak ve durulmuşluk incelemeleri yapılır.

Yeni, farklı, yeknesak ve durulmuş olduğu tespit edilen bitki çeşitleri, Kanunda belirtilen diğer şartların yerine getirilmesi kaydıyla, ıslahçı hakkı verilerek korunur.

II.14.1 İnceleme

GTHB ( Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü), ıslahçı hakkı tescil başvurularının, tescil edilebilir nitelikte olup olmadığına, 5042 sayılı “Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun” ve bu kanuna istinaden yayımlanan yönetmelikler çerçevesinde karar verir.

- Başvuru İnceleme: Başvuru dosyaları Başvuru İnceleme Komisyonunca incelemeye tabi tutulur ve eksikliği bulunmayan başvuru 3 ay süre ile bültende ilan edilir. İlan aşamasında üçüncü şahısların itiraz hakkı bulunmaktadır. Bu aşamada herhangi bir itiraz gelmeyen başvuru, teknik incelemeye tabi tutulur. Eksikliği bulunan dosyaların eksiklikleri başvuru sahiplerine tebliğ edilir ve 30 gün içerisinde eksikliklerini tamamlamaları talep edilir.

-Teknik İnceleme: FYD testlerinin yapılabilmesi için, başvuru sahibi test materyalini, teknik incelemeyi yapan kuruluşa başvurunun bültende yayımlanma süresinin bitiminden sonra, test materyalinin niteliğine göre kuruluş ( Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü) tarafından bildirilecek tarihte teslim eder. Teknik inceleme, bitki türlerine bağlı olarak 1-4 yıl sürmektedir. Tescil işlemleri için gerekli olan FYD testleri UPOV sözleşmesine taraf ülkelerden birisinde o ülkenin yetkili kuruluşu tarafından yapılmış ise, teknik inceleme bu test sonuçlarına dayandırılabilir.

-Islahçı Hakkı Tescil Komitesi: Teknik incelemeden sonra, Komite tarafından verilen tescil kararı bültende ilan edilir ve 1 ay süre ile bültende kalır. Bu sürede her hangi bir itiraz gelmezse çeşit bültende yayınlanır. Tescil belgesi hak sahibi adına düzenlenir.

II.14.2 Yayınlama

GTHB ( Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü) tarafından www.tohum.bugem.gov.tr internet adresinde, 3 ay aralıkla Bitki Çeşitleri Bülteni yayımlanır. Söz konusu bültende aşağıda belirtilen başlıklar yer alır.

- Başvurulan çeşitler- Tescil edilen çeşitler- Başvurusu geri çekilen çeşitler- Tescilden sonraki değişiklikler ( hak devirleri, hak sahibi unvan değişiklikleri)- Hükümsüzlükler- Sözleşmeye dayalı lisanslar- Ücretler- İletişim

Kanun da belirtilen sürelerde itiraz gelmemesi durumunda ıslahçı hakkı tescil işlemlerine devam edilir.

30

Page 31: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

II.14.3 İtiraz

Islahçı hakkı tescil başvurularında; Bitki çeşitleri bülteninde ilan edilen çeşitlerden, başvurusu kabul edilen çeşitler için 3 ay, ıslahçı hakkı tescili kabul edilen çeşitler için de 1 ay içerisinde üçüncü kişilerin itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Çeşitlerin ret kararlarına karşı ise başvuru sahiplerinin, kararın kendilerine tebliğinde itibaren itiraz etme hakları mevcuttur.

II.14.4 Süre

Islahçı hakkı başvurularının tescili için geçen süre ortalama olarak; Teknik inceleme raporu mevcut ise (teknik inceleme için gerekli olan FYD testleri UPOV sözleşmesine taraf ülkelerden birisinde o ülkenin yetkili kuruluşu tarafından yapılmış ise) 5-10 ay, Teknik inceleme raporu (FYD) mevcut değil ise bitki gruplarına göre değişmek üzere teknik incelemenin süresine bağlı olarak 1-4 yıl arasında değişmektedir.

II.14.5 Maliyet

2013 yılı için, her bir çeşit için başvuru ücreti olarak 1.079 TL, Teknik İnceleme ücreti olarak yıllık 1.500-2.000 TL, ıslahçı hakkı tescil belgesi düzenleme ücreti olarak ta 420 TL alınmaktadır. Sonuç olarak, Islahçı hakkı tescil maliyeti ortalama 3.000-4.000 TL’yi bulmaktadır.

II.14.6 Islahçı hakkı Başvuru ve Tescil İstatistikleri

Yıllara Göre Başvuru Ve KorumaAltına Alınan Çeşit Sayısı

Yıl BaşvuruKoruma

Altına Alınan2004 26 02005 119 322006 55 172007 56 212008 45 232009 71 582010 76 722011 112 912012 122 872013* 45 9TOPLAM 727 410

*2013 yılı mayıs ayı itibari ile

II.14.7 Tarımsal politika

9.Kalkınma Planı (2007-2013) kapsamında devletin tarımsal kalkınma politikasına göre, gıda güvencesinin ve güvenliğinin sağlanması ile doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı gözetilerek, örgütlü ve rekabet gücü yüksek bir tarımsal yapı oluşturulması amaçlanmaktadır. Kalkınma Planları çerçevesinde hazırlanan Orta Vadeli Plan ve Yıllık Programlarda yer alan politika/politikaların uygulanmasından ilgili kamu kurum ve/veya kuruluşları sorumludurlar.

Avrupa Birliğine uyum çalışmaları kapsamında, kırsal kalkınma konusunda 2007-2013 yılları için IPARD Programı hazırlanmıştır. IPARD Programı kapsamında seçilen tedbirlere ilişkin

31

Bitki Gruplarına Göre Başvurular

Bitki Grubu BaşvuruKoruma

Altına Alınan

Tarla Bitkileri 349 193

Sebze 97 40

Meyve 206 121

Süs 75 56

TOPLAM 727 410

Page 32: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

uygulama, 29 Ağustos 2011 tarihinde başlamıştır. IPARD Programının uygulanmasından Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu sorumludur. IPARD Programı kapsamında TKDK(Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) tarafından coğrafi işaret, patent ve lisans konularında faydalanıcılara imkânlar sağlanmaktadır.

IPARD Programı kapsamında, faydalanıcılara sağlanan hibe destekleri üç ana tedbir ve bunların alt tedbirleri çerçevesinde kullandırılmaktadır. Bu tedbirler;

a. TEDBİR KODU 101: Tarımsal İşletmelerin Yeniden Yapılandırılması ve Topluluk Standartlarına Ulaştırılmasına Yönelik Yatırımlar

b. TEDBİR KODU 103: Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanmasının Yeniden Yapılandırılması ve Topluluk Standartlarına Ulaştırılmasına Yönelik Yatırımlar

c. TEDBİR KODU 302: Kırsal Ekonomik Faaliyetlerin Çeşitlendirilmesi ve GeliştirilmesiYukarıda sayılan tedbirlerin tamamında, eğer faydalanıcı:

Patent ve Lisans Haklarının Edinilmesi

Patent danışmanlık bedeli Lisans Faydalı model Coğrafi işaret sertifikası

Konularında danışmanlık hizmeti almak isterse bu hizmetler için ödeyeceği ücretler belirli sınırlar içerisinde TKDK tarafından desteklenmektedir.

Ayrıca;

Yerel ürünler ve mikro işletmelerin geliştirilmesi alt tedbiri (Tedbir kodu 302-2) doğrudan coğrafi işaret sertifikasına sahip faydalanıcılara öncelik sağlanmaktadır. Bu tedbirin amacı: “Yerel mikro işletmelere Türk Patent Enstitüsü tarafından verilen Coğrafi İşaret Sertifikasına sahip ürünlere öncelik tanınarak, geleneksel ve özgün yerel tarım (gıda ve gıda olmayan) ürünleri ile geleneksel el sanatlarının değerlendirilmesi ve/veya işlenmesi için destek sağlanmasıdır.”

Sadece yerel ürünler ve mikro işletmelerin geliştirilmesi alt tedbirine özgü olmak üzere (tedbir kodu 302-2) başvuru sahibinin üretimi için destek talep ettiği ürünün coğrafi işaret sertifikasına sahip olması durumunda diğer başvurulara göre öncelik verilmekte ve proje seçim ve sıralamasında 15 puan verilerek diğer başvurulara göre öncelik tanınmaktadır.

Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisindeki temel amaçlara uygun olarak, kırsal halkın gelir seviyesinin artırılması ve göçün önlenmesi amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından bölgesel kırsal kalkınma projeleri ( Sivas-Erzincan, Diyarbakır-Batman-Siirt ve Ardahan-Kars-Artvin Kalkınma Projeleri) uygulanmaktadır. Tarımsal kalkınma politikası; kırsal alanlarda ekonomik faaliyetler aracılığıyla istihdam yaratmayı ve kırsaldan kente göçü önlemeyi amaçlar. Bu politika, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı tarafından, diğer ilgili kurum ve kuruluşların da katılımıyla uygulanır.

32

Page 33: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Türkiye’nin tohum politikası kapsamındaki amaçları:

a. Tohumluk ihtiyacının yurt içi üretimle karşılanması,b. İthalat-ihracat dengesinin sağlanması,c. Tohumculuk sektörünün desteklenmesi,d. AR-GE yatırımlarına öncelik verilmesi,e. Tohumculuk sektöründe güçlü bir örgütlenme sağlanmasıdır

9.Kalkınma Planı (2007-2013) döneminde rekabetçi bir tarımsal yapının oluşturulması sürecinde verimliliğin artırılmasını teminen, hububat üretiminde sertifikalı tohum kullanım oranının 2006 yılında yüzde 30 iken 2013 yılında yüzde 50 düzeyinde olması beklenmektedir.

Tarımsal yapının etkinleştirilmesinin teminen, 2013 Yılı Programı’nda “Bitkisel üretimde verimlilik ve kaliteyi daha da artırmak amacıyla, genetik potansiyeli yüksek ve üstün vasıflı bitki çeşitlerine ait her türlü çoğaltım materyalinin standartlara uygun, zamanında, uygun fiyatlarla ve yurt içi üretimle karşılanması ve kullanımının yaygınlaştırılması hususu önemini korumaktadır.” politika önceliği yer almaktadır.

II.14.8 Genetik kaynaklar ve ürünler

Temel amaçları; i) Biyolojik çeşitliliğin korunması, ii) Biyolojik kaynakların sürdürülebilir kullanımı; iii) Genetik kaynakların kullanımından kaynaklanan faydaların adil ve hakkaniyete uygun paylaşımı olan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ni (CBD), Türkiye 1992’de imzalamış ve 29 Ağustos 1996 tarih ve 4177 sayılı Kanun ile onaylamıştır. Sözleşme 14 Mayıs 1997 yılında ülkemizde yürürlüğe girmiştir.

Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ülkelerin sınırları dâhilinde biyolojik kaynakları üzerindeki hükümranlığını kabul eder. Bu kaynaklara erişim ülkelerin salahiyetinde karşılıklı anlaşmaya dayalı olarak gerçekleştirilecektir. Söz konusu karşılıklı anlaşmalar teknolojiye erişim ve genetik materyallerin kullanımından sağlanan faydaların paylaşımı için de bir temel ve fırsat oluşturmaktadır. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin genetik kaynakları uluslararası bir anlaşmada bağlayıcı yükümlülüklerle ele alan ilk anlaşma olması, zengin genetik kaynakların sahibi olan ülkemiz için bu sözleşmenin önemini artırmaktadır.

Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin 5042 sayılı Kanun hazırlanırken UPOV Sözleşmesi’nin 1991 yılı metni ile Avrupa Birliği’nin Tüzükleri esas alınmış ve 5042 sayılı kanun 15.01.2004 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanuna göre, yeni bitki çeşitleri geliştiren ıslahatçılar, tıpkı patent sisteminde buluşların tescil edilebilmesi gibi, yeni geliştirdikleri bitki çeşitlerini sınırlı bir süre için tescil edebilmektedir.

UPOV Genel Kurulunun 18 Kasım 2007 tarihli kararı ile Ülkemiz UPOV’un 65 inci üyesi olmuştur. Kanun çerçevesindeki uygulamalar, AB bitki ıslahçı hakları ajansı CPVO (Topluluk Bitki Çeşitleri Ofisi) ile eşdeğer şekilde yürütülmektedir.

Ayrıca “Gıda ve Tarım için Bitki Genetik Kaynakları Uluslararası Antlaşması da 2002 yılında imzalanmıştır.

Bu uluslararası sözleşmelerin haricinde, 1992 yılında çıkarılan “Bitki Genetik Kaynaklarının Toplanması, Muhafazası ve Kullanılması Hakkında Yönetmelik” mevcut olup, söz konusu yönetmelik, Türkiye bitki genetik kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla, sürveyi, toplanması, toplanan materyalin muhafazası, üretilmesi, yenilenmesi, karakterizasyonu,

33

Page 34: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

değerlendirilmesi, dokümantasyonu ve değişimiyle ilgili esasları düzenlemektedir. Bunun yanı sıra, “Kültürel ve Doğal Varlıkların Korunması Kanunu”, “Milli Parklar Kanunu” doğa ve biyolojik çeşitliliğin korunması ile doğrudan ilişkilidir. Ayrıca, 2872 sayılı “Çevre Kanunu” yürürlükte olup, ayrıca 2872 sayılı “Çevre Kanunu” yürürlükte olup, “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” 17 Mayıs 2012 tarihinden itibaren TBMM gündeminde yer almaktadır.

2010 yılında ise 250.000 örnek kapasiteli dünyanın sayılı gen bankalarından birisi olan Türkiye Tohum Gen Bankası hizmete girmiştir. 23.07.2012 tarihli TMO Raporuna göre; zengin biyolojik çeşitlilikle dikkat çeken Türkiye, 12 bin civarında tohumlu ve tohumsuz bitki tür ve alt türünü korumak için harekete geçmiştir. Yaklaşık 4 bini endemik özellik taşıyan bu bitkiler için Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından kurulan Türkiye Tohum Gen Bankası, iki yıl gibi kısa bir süre içerisinde 30 bin bitki tohumunu koruma altına almıştır. Tamamen milli sermaye ile kurulan Türkiye Tohum Gen Bankası, altyapısı, muhafaza kapasitesi ve donanımı açısından dünyanın sayılı gen bankaları arasında yer almaktadır.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) bünyesinde sürekli projeler yürütülmekte, bu projeler kapsamında yedekli (duplikasyonlu) plantasyonlar oluşturma ve tohum saklama faaliyetleri devam etmektedir.

II.14.9 Birlikler

Tohumculuk Sektörü 5553 sayılı Tohumculuk Kanununa göre örgütlenmiştir. Faaliyet konularına göre yedi Altbirlik oluşturulmuş ve bunlar “Türkiye Tohumcular Birliği” çatısı altında toplanmıştır.

1. Bitki Islahçıları Altbirliği,2. Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Altbirliği,3. Fide Üreticileri Altbirliği, 4. Fidan Üreticileri Altbirliği, 5. Tohum Yetiştiricileri Altbirliği, 6. Tohum Dağıtıcıları Altbirliği,7. Süs Bitkileri Üreticileri Altbirliği

Tohumculuk sektöründe FM yaratılabilmesi için öncelikle inovasyonu destekleyen koruma ile ıslahçıların diğer tohum çeşitlerini daha fazla geliştirmelerine imkân sağlayacak erişim arasındaki dengenin kurulması gerekmektedir. Zira teknik ve genetik ilerlemenin yolu FM uygulamasından geçmektedir. Bu bağlamda, konuya ilişkin farkındalığın artırılmasının yanı sıra sadece tohumculuk sektörüne hizmet eden Ar-Ge faaliyetlerinin yürütülmesi ve desteklenmesi gerekmektedir.

34

Page 35: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

III. TELİF HAKLARI VE TELİF HAKKI ENDÜSTRİLERİ

3.1 Telif hakları bakımından kurumsal Yapı

Türkiye’de fikri haklar alanında iş ve işlemleri yürütmekle görevli birim Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’dür (THGM). Söz konusu Genel Müdürlük 4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca Bakanlık Ana Hizmet Birimi olarak teşkilatlanmıştır.

THGM, merkezi teşkilat içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı kamu tüzel kişiliği içerisinde örgütlenmiş olup, Kültür ve Turizm Bakanı’na karşı sorumludur.

THGM, performansı, Genel Müdürlük bünyesinde kurulan İç Kontrol Sistemi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı denetimindedir. Sonuçları ise  Kültür ve Turizm Bakanlığı idare faaliyet raporu ile yayınlanıp kamuoyuna duyurulmaktadır.

THGM, Merkezi Yönetim Bütçe kanunu içinde Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsis edilen bütçe ile finanse edilmektedir.

3.2 Telif Hakları Genel Müdürlüğünün görevleri

THGM’nün görevleri 4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’da sayılmış olup aşağıdaki gibidir:

a) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile Bakanlığa verilen görevleri yürütmek,b) Telif hakları alanının kamu yararına, ekonomik ve sosyal gelişmelere uygun olarak düzenlenmesi, korunması, geliştirilmesi ile fikir ve sanat eserlerinin desteklenmesi amacıyla stratejileri belirlemek, uygulamak ve takip etmek,c) Bakanlığın, telif haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik uluslararası kuruluşlarla işbirliği kapsamındaki faaliyetlerini yürütmek,d) Telif hakları ihlâllerinin önlenmesi amacıyla gerekli tedbirleri almak, bu konuda ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümüne yönelik çalışmaları ilgili taraflarla birlikte yürütmek, e) Telif hakları alanında mevzuat hazırlık çalışmalarını yürütmek; uygulanacak idarî ve hukukî tedbirlere ilişkin esasları belirlemek, f) Telif haklarının korunmasına ilişkin çalışmalar kapsamında teknolojik gelişmelere uygun alt yapıyı ilgili birimlerle işbirliği yaparak hazırlamak ve işletilmesini sağlamak,g) Kamu kurum ve kuruluşları, mahallî idareler, meslek birlikleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla gerekli işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,h) İhtiyaç halinde, hizmet alımı yoluyla fikir ve sanat eserlerine ilişkin projeler ve işler yaptırmak, ı) Telif hakları alanında ulusal veya uluslararası, bilimsel, kültürel, sanatsal ve sosyal amaçlı etkinlikleri düzenlemek veya desteklemek,j) Bakanlık makamınca verilecek benzeri görevleri yapmak.

Sınaî mülkiyet haklarından farklı olarak fikir ve sanat eserleri üzerindeki fikri mülkiyete dair hakların doğumu tescil şartına bağlı olmayıp fikir ve sanat eserleri üzerindeki telif hakları, bu eserlerin meydana getirildiği anda kendiliğinden doğar. Bununla birlikte FSEK’in 13 üncü maddesine dayanarak hak ihdas etme amacı taşımaksızın hak sahipliğinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması ve mali haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilmesi amaçlarıyla

35

Page 36: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

“kayıt ve tescil işlemi“ yürütülmektedir. Bu çerçevede sinema ve müzik eserini içeren yapımların ticari dolaşıma sunulabilmesi bakımından kayıt ve tescil işlemleri İstanbul Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğünce gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra tüm eser grupları için ise beyan esas alınmak kaydıyla THGM’ce isteğe bağlı olarak kayıt ve tescil işlemi gerçekleştirilmektedir.

Ayrıca fikir ve sanat eserlerinin izinsiz çoğaltılmalarının ve taklit edilmelerinin önlenmesi amacıyla; fikir ve sanat eserlerinin çoğaltılmış nüshaları ile süreli olmayan yayınların üzerine yapıştırılan, sökülmesi halinde parçalanan ve yapıştırıldığı malzemenin özelliğini kaybettiren nitelikte güvenlik şeridi içeren holografik özellikli bir güvenlik etiketini veya dijital olarak üretilen güvenlik etiketi olarak tanımlanan bandrol uygulaması hayata geçirilmiştir. Sinema ve müzik eserleri ile süreli olmayan yayınlar için bandrol uygulaması zorunludur.

Fikrî mülkiyet haklarının korunması ve etkin bir şekilde takibinin sağlanması amacıyla sadece süreli yayınlar basan yerler hariç olmak üzere, fikir ve sanat eserlerinin tespit edilmesi ve çoğaltılmasına ilişkin materyalleri üreten veya ithal eden veya bu materyallerin dolum, çoğaltım ve satışını yapan veya herhangi bir şekilde yayan ve umuma arz eden Yönetmelikle belirtilen yerlerin, Bakanlıktan yürüttükleri faaliyeti gösterir bir sertifika almaları zorunludur. Sertifikalandırma işlemleri il kültür ve turizm müdürlüklerince yapılır.

THGM’nin yürürlükteki mevzuat itibariyle herhangi bir adli yetkisi bulunmamaktadır.

3.3 Telif Hakları Genel Müdürlüğünün insan kaynakları

Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nde personel istihdamı ihtiyaçlar doğrultusunda Bakanlık istihdam planı ve prosedürüne uygun olarak gerçekleştirilmektedir.

Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün 2012 yılı Aralık ayı itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi 76 dolu, 19 boş kadrosu bulunmaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 4/B maddesine tabi sözleşmeli 1 dolu ve İş Kanununa tabi 9 Geçici İşçi personeli bulunmaktadır.

Telif Hakları Genel Müdürlüğü uzmanlaşma politikasına uygun şekilde personel temin etmek amacıyla uzman kariyer meslek memurlarını bünyesinde barındırmayı istihdam planının bir parçası haline getirmiştir.

Telif Hakları Genel Müdürlüğünde, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak 1 Genel Müdür, 1 Genel Müdür Yardımcısı, 5 Daire Başkanı, 10 Şube Müdürü, 9 Kültür ve Turizm Uzmanı, 28 Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı, 1 Uzman, 1 Araştırmacı, 1 Mütercim, 6 Şef, 10 Memur,1 Programcı, 5 Bilgisayar İşletmeni, 2 Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni, 1 İstatistikçi, 1 Tekniker, 2 Teknisyen, 1 Teknisyen Yardımcısı, 2 Dağıtıcı görev yapmaktadır.

Ayrıca Genel Müdürlüğün bağlı kuruluşu olan İstanbul Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğü’nde 1 Müdür, 1 Araştırmacı, 1 Şef, 3 Memur, 1 Ambar Memuru 2 Teknisyen, 1 Hizmetli ve 11 Geçici işçi bulunmaktadır.

Mevcut personel sayısı gerekli iş ve işlemlerin yürütülmesi bakımından önümüzdeki süreçte yeni personel istihdam edilmek suretiyle yeterli seviyeye ulaştırılacaktır. Genel Müdürlükte görev yapan personel genel olarak hukuk ve iktisadi-idari bilimler fakültelerinden mezun olup, telif hakları alanındaki bilgi ve uzmanlık seviyeleri kurum içi ve kurum dışı eğitimler ile artırılmaktadır.

36

Page 37: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Uygun vasıflı personel istihdamında herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktadır.

Personelin Fikri Mülkiyet konusundaki bilgilerini arttırmak için gerek yurtiçi, gerek yurtdışı eğitimlere (WIPO Academy ve uluslararası kurum ve kuruluşlarca düzenlenen eğitim programları) katılımına destek verilmektedir. Bu bağlamda Ankara Üniversitesi bünyesinde bulunan Fikri ve Sınai Haklar Araştırma ve Uygulama Merkezi (FİSAUM) programları çerçevesinde kültür ve turizm uzman yardımcılarının Fikri Mülkiyet alanındaki bilgilerini arttırmak amacıyla sertifika programlarına katılımı sağlanmaktadır. Ayrıca uzman ve uzman yardımcılarının Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma Merkezi (ATAUM) bünyesinde eğitim programlarına katılımı sağlanmaktadır. Bununla birlikte Telif Hakları Genel Müdürlüğü kendi bünyesinde uzman kadro tarafından telif hakları ile ilgili derin araştırma gerektiren konularda yarı akademik şekilde hazırlanan konferanslar dizisi, hali hazırda kurum personeline sunulmakta olup bu gibi etkinliklerin sonraki süreçte dış katılımcılara da açık şekilde gerçekleştirmesi düşünülmektedir.

3.4 Ulusal kültürel politika

9. Kalkınma Planında “Kültürün Korunması ve Geliştirilmesi ve Toplumsal Diyaloğun Güçlendirilmesi” başlığı altında kültürel sektöre ilişkin aşağıdaki öncelikler yer almaktadır.

a. Toplumsal değişim sürecinde kültürel zenginlik ve çeşitliliğimizin korunması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması kültürel politikaların temelini oluşturacaktır.

b. Kültürümüzün özgün yapısını ve zenginliğini kaybetmeden gelişime açık olması ve evrensel kültür birikimine katkıda bulunması sağlanacaktır. Kültür mirasımızın envanterinin çıkarılmasına, bu mirasın korunmasına ve restorasyonuna yönelik çalışmalar planlı bir şekilde sürdürülecek; bu mirasın korunması için yaygın eğitim yoluyla kamuoyu bilincinin artırılması sağlanacaktır.

c. Sosyal ve ekonomik politikalarda kültür boyutunun dikkate alınması ve kültür politikalarının hayata geçirilmesinde yerel yönetimlerin ve STK’ların etkin katılımı sağlanacaktır. Toplumun her kesiminin kültürel etkinliklere kolay erişimi sağlanacaktır.

d. Görsel, işitsel ve sahne sanatlarının gelişimi ve desteklenmesi için uygun ortamlar hazırlanacaktır.

e. Kültür turizminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması çalışmaları bağlamında, otantik özellikleriyle korunarak turizme açılan yöresel örneklerin çoğaltılması desteklenecektir.

f. Başta geleneksel el sanatlarımız olmak üzere, maddi kültür ürünlerimiz ihraç ürünlerine dönüştürülecektir.

g. Sinema ve belgesel film gibi kültürel ürünlerin üretimi teşvik edilerek kültür sektörünün milli gelir ve ihracat içindeki payı artırılacaktır.

Bu politikaların uygulanmasından başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü ve çeşitli kamu kurumları sorumludur.

Son dönemde ülke ekonomileri için destekleyici bir unsur olarak görülen yaratıcı/kültür endüstrilerinin öneminin artmaya başlamasıyla etkin bir telif hakları koruma sisteminin bu endüstrilerin gelişmesinde oynayacağı rolün önemi de kavranmaya başlamıştır. Dünya çapında on yıl öncesine kadar, yaratıcılık gerektiren sektörlerin istihdam yaratmaya ve ekonomiye yaptıkları katkılar çok kısıtlı bir mecrada değerlendirilirken bugün, yaratıcılığın, yenilenme ve

37

Page 38: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

sosyal katılım üzerindeki etkisi geniş bir çevre tarafından bilinmektedir. Avrupa Birliği de bugün yaratıcı sektörleri, ekonomik büyümeyi hızlandırıcı öncelikli bir unsur olarak kabul etmiş durumda ve bu konunun teşvik edilmesi hususunda ciddi adımlar atmaktadır. Birleşmiş Milletler, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) ve OECD, UNCTAD gibi uluslararası kuruluşlar da yaratıcı endüstrilerin ve bu yolla ticaret ve kalkınma için yaratıcı ekonomilerin güçlendirilmesi yöntemiyle gelişmekte olan ülkeleri desteklemek üzere uluslararası politikalar oluşturmaktadır.

Bu doğrultuda 9. Kalkınma Planında aşağıdaki hedeflerin çizildiği görülmektedir:

1. Kültür sektörünün gerek GSMH içindeki, gerekse ihracatımızdaki oranı yükseltilmelidir.

2. Kültür sektörü, ticari kâr beklentisi bulunmayan kamu yararına etkinliklerle sınırlı olmak kaydıyla, vergilerin sıfırlandığı istisnai bir alan olarak kabul edilmelidir.

3. Kültür alanında KOBİ benzeri yapıların oluşturulması, gerekli teşvik ve desteklerin

sağlanması yoluna gidilmelidir.

4. Kültür alanında sponsorluk uygulamasının yaygınlaştırılması ve kolaylaştırılması için çalışmalar yapılmalıdır. Hatta sponsorluk yapmak isteyenler için il ve bölge ölçeğinde fon oluşturulması düşünülmelidir.

5. Maddi kültür ürünlerimiz, özellikle geleneksel el sanatlarımız ihraç ürünlerine dönüştürülerek turizm sektörü ile bağlantı içinde değerlendirilmelidir. İhracatı zorlaştıran engeller giderilmeli, söz gelimi bu ürünlerin kalite kontrollerine yönelik standardizasyon sağlanmalı ve gümrüklere ihtisas kapıları kurulmalıdır.

Çağın gereklerine ve teknolojik gelişmelere uygun olarak bireylerin daha fazla kültürel ürünlere ulaşabilmesini sağlamak ve bu kültür ürünlerinin üretilmesinde etkin olan yaratıcılığın takdir edildiği, eser sahibinin ekonomik olarak fikri çabasının karşılığını alabildiği bir kültürel sektör oluşturmak ülkemizin öncelikleri arasında bulunmaktadır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı 2010-2014 Stratejik Planında bu konuya ilişkin çeşitli hedefler belirlenmiştir.

i. Kültürel zenginliklerimizi yaşatıcı, yayıcı, destekleyici, geliştirici ve tanıtıcı, yerel, ulusal ve uluslararası nitelikteki etkinliklerin desteklenmesi,

ii. Kültür ve sanat alanında ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliğinin güçlendirilmesi,

iii. Kültür ve sanat hizmetlerinin toplumun tüm kesimlerine ulaşmasını ve kültürel katılımı sağlayacak politikalar geliştirilmesi ve modeller oluşturulması,

iv. Yerel yönetimlerin yerel nitelikli kültür hizmetlerinde etkin rol alması, kültür hizmetlerinde özel girişimin payının artırılması,

v. Kültür ve sanat alanında, Avrupa Birliği katılım öncesi mali yardımlarından ve Topluluk Programlarından azami fayda sağlanması,

vi. Ulusal ve uluslararası kültür ve sanat alanındaki kurum ve kuruluşlarla işbirliğinin güçlendirilmesi,

38

Page 39: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

vii. Kültür hizmeti üreten özel girişimcilerle işbirliğinin sağlanması,

viii. Kültür ve sanat alanındaki uluslararası gelişmelerin yerinde izlenmesi, oluşturulan değerlendirme raporlarının kamuoyu ile paylaşılması,

ix. Ülkemiz sanatçılarının uluslararası etkinliklerde desteklenmesi,

x. Sanatsal etkinliklerin yaygınlaştırılması için daha geniş kitlelere ulaştırılmasının sağlanması,

xi. Uluslararası standartlarda etkin bir telif hakları sisteminin oluşmasının sağlanması,

xii. Telif hakları alanında İdari ve yasal mevzuatın yeniden düzenlenmesi, Avrupa Birliği mevzuatına uyum sağlanması ve gerekli idari kapasitenin oluşturulması,

xiii. Telif hakkı ihlalleri ile ilgili gerekli tedbirlerin alınması,

xiv. Telif hakkı ihlallerine ilişkin (korsanlık, vb.) bilinçlendirme ve eğitim çalışmalarının yapılması (ilköğretim müfredatında ders olarak okutulmasının sağlanması),

xv. Fikri ürünlerin üretiminin artması,

xvi. Yayıncıların uluslararası standart numaralarının kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi ve sisteme katkılarının sağlanması,

xvii. Telif hakları ile ilgili kamu/özel tüm kurum ve kuruluşlarla temsil ve işbirliğinin artırılması,

Bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde Bakanlığımız ilgili birimleri sorumlu olup, etkin bir telif hakları sisteminin oluşturulması, yaratıcı/kültürel sektörlerin geliştirilmesi, telif haklarının öneminin kamuoyuna anlatılması ve bu konuda farkındalığın artırılması, Telif Hakları Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda olan faaliyetlerdir.

Kültürel/Yaratıcı endüstriler kapsamında genel olarak: reklamcılık, mimarlık, bilgisayar ve video oyunları, el sanatları, tasarım, moda tasarımı, sinema ve video, müzik, performans sanatları, yayıncılık, yazılım gibi sektörler sayılmaktadır. Bu iş alanlarının temelinde fikri mülkiyet hakkı ile korunması gereken yaratıcılık gerektiren eserler yer almaktadır. Etkin bir fikri mülkiyet koruma sistemi ile ortaya çıkan her eserin yaratıcısı veya hak sahiplerinin ekonomik olarak geri dönüşüm sağlaması ve temelinde yaratıcılık gerektiren bu eser gruplarının daha çok üretilmesi sonucu doğmaktadır. Bu çerçevede ülkemizin kültürel sektörlerinin mevcut durumu göz önünde bulundurulduğunda telif haklarının, kültürel sektörlerin gelişimini engellemediği bilakis katkı sağladığı; etkin olmayan bir telif hakkı korumasının kültürel sektörlerin gelişimini olumsuz etkileyeceği düşünülmektedir.

3.5 Telif hakkı ve ilgili endüstrilerin ekonomik etkisi

Telif Hakları Genel Müdürlüğünce bu alanda çeşitli araştırma projelerine destek verilmiş olup ayrıca aşağıda belirtilen uluslararası projelerin yürütülmesine yönelik çalışmalara başlanmıştır.

39

Page 40: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Genel Müdürlükçe sürdürülen teknik çalışmalar kapsamında ülkemizde telif haklarıyla ilgili yaratıcı sektörlerin ekonomik büyüklüklerinin ve yarattığı katma değerin ölçülmesi amacıyla WIPO’nun ( Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü) üye ülkelere metodoloji ve finansman konusunda destek sağladığı bir proje ülkemize kazandırılmış olup, konuya ilişkin bir çalışma grubu oluşturulmuştur. “Yaratıcı ve/veya Kültür Endüstrilerinin Geliştirilmesi amacıyla mevcut Telif Hakları Sisteminin Güçlendirilmesi” başlıklı eşleştirme projesi için Avrupa Birliği Delegasyona gönderilen proje fişi Delegasyon tarafından olumlu bulunmuş ve 2013 programına dâhil edilmiştir.

3.6 Yaratıcı endüstrinin teşvik edilmesi

Bugünün bilgi toplumlarında, diğer endüstri dalları için gerekli bilgiyi sağlayan yaratıcılığa dayalı endüstriler, ekonomik gelişmenin en önemli unsuru haline gelmişlerdir. Eser sahibinin hakları ve bağlantılı haklar endüstrileri, diğer endüstrilerin faaliyetlerini de önemli derecede etkilemektedir. Bir diğer boyutuyla ise yeni yatırımlar bakımından cazip hale gelen fikir ve sanat eserleri alanının gelişmiş ülkelerdeki şekliyle kültür endüstrisi haline dönüşmesi neticesinde fikir ve sanat eserleri ülke ekonomilerinde son derece önemli paya sahip olmaya başlamıştır.

UNESCO’nun tanımına göre kültür endüstrileri soyut ve kültürel içeriklerin yaratım, üretim ve ticarileşmesini bir araya toplayan endüstriler olarak görülmektedir. Bu içerikler telif hakları ile korunur ve “mal ve hizmet” biçimini alabilirler.

WIPO’nun tanımlamasına göre ise; doğrudan veya dolaylı olarak telifli eserlerin üretim, imalat, yayım veya dağıtımında bulunan endüstrilere odaklanır. Dolayısıyla da vurgu noktası telif haklarıdır ve telif hakları doğuran mallar ile hizmetleri tüketiciye iletmekle yükümlü olan endüstriler arasında bir ayrımda bulunur.

Ülkemizde telif haklarına dayalı sektörlerde yaklaşık 15.000 eser sahibi, sanatçı, yapımcı ve yayıncıları temsil eden meslek birlikleri ile işbirliği ve koordinasyon içerisinde aşağıdaki amaçların gerçekleştirilmesine yönelik olarak Telif Hakları Genel Müdürlüğünce faaliyet ve etkinlikler düzenlenmekte; ayrıca söz konusu sektörlerin geliştirilmesi amacıyla maddi destek sağlanmaktadır:

a. Telif hakkı temelli endüstriler ve yaratıcı endüstrilerin teşvik edilmesi amacıyla ülke çapında fikri mülkiyet politikalarının geliştirilmesi,

b. Yaratıcı endüstrileri oluşturan tüm tarafların hukuki ve organizasyonel olarak desteklenmesine yönelik sürdürülebilir bir model kurulması,

c. Ülkemizdeki yaratıcı endüstrilerin tüm yönleriyle analizinin yapılması,

d. Etkin bir fikri mülkiyet sisteminin yaratıcı endüstrilerin geliştirilmesine yaptığı olumlu etki ve dolayısıyla ülke ekonomisine sağladığı katkıların kamuoyu be ilgili tüm kuruluşlara anlatılması amacıyla bilinç arttırma ve farkındalık yaratma aktivitelerinin yer aldığı projelerin gerçekleştirilmesi.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 44 üncü maddesinde fikri mülkiyet sisteminin güçlendirilmesi ile kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yürütülmesi öngörülmüş olup bu çerçevede eserlerin üretiminin teşvikine yönelik faaliyetler Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenmektedir.

40

Page 41: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde sinema filmlerine ilişkin yatırım ve girişimlerin Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenmesi sağlanmaktadır. Söz konusu destekler aracılığıyla ülkemiz sinema sektörünün gelişimine önemli katkılar sağlanmıştır.

5228 sayılı Kanunla eser üretimi ile diğer kültürel ve sanatsal faaliyetlere dair yapılan bağış, yardım ve harcamalara ilişkin vergi muafiyetinin ilgili kanunlara atfen gider olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

5225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu ile ülkemizdeki kültür yatırım ve girişimciliği teşvik kapsamına alınarak kültür alanı kapsamlı ve planlı bir şekilde desteklenmektedir.

3.7 Meslek birlikleri

Ülkemizde eser sahipleri, bağlantılı hak sahipleri ve ilim-edebiyat eseri yayımcıları; ortak çıkarlarını korumak, Kanun ile tanınmış hakların idaresi ve takibi ile alınacak tazminat ve telif ücretlerinin tahsilini ve hak sahiplerine dağıtımını sağlamak amacıyla eser sahipleri, bağlantılı hak sahipleri ve ilim-edebiyat eseri yayımcıları alanlarında birden fazla meslek birliği kurabilirler.

Fikir ve Sanat Eseri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri ve Federasyonları Hakkında Tüzük m. 3 uyarınca; meslek birlikleri, Bakanlıkça hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca onaylanan tip statülere uygun biçimde düzenlenmiş tüzüklerinin eklendiği kuruluş bildirisinin Bakanlığa verilmesi ile özel hukuk tüzel kişiliği kazanmış olurlar. Meslek birlikleri Bakanlıkça verilen faaliyet izni çerçevesinde faaliyetlerini gerçekleştirirler. Meslek birlikleri idari ve mali bakımdan Kültür ve Turizm Bakanlığı denetimine tabidirler.

Ülkemizde eser sahipleri bakımından; ilim ve edebiyat eseri sahipleri alanında beş meslek birliği musiki eseri sahipleri alanında iki meslek birliği, güzel sanat eseri sahipleri alanında bir meslek birliği, sinema eseri sahipleri alanında altı meslek birliği, işleme ve derleme eser sahipleri alanında bir meslek birliği faaliyet göstermektedir. Bağlantılı hak sahipleri bakımından; icracı sanatçılar alanında üç meslek birliği, fonogram yapımcıları alanında üç meslek birliği, radyo-televizyon kuruluşları alanında bir meslek birliği ve film yapımcıları alanında üç meslek birliği faaliyet göstermektedir. İlim ve edebiyat eseri yayımcıları alanında da üç meslek birliği faaliyet göstermekte olup ayrıca YAYBİR ve BASYAYBİR tarafından kurulmuş bir federasyon (YAYFED) bulunmaktadır.

FAALİYET GÖSTERDİKLERİ ALANLARA GÖRE MESLEK BİRLİKLERİ

A) Eser Sahipleri Bakımından:

1. İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Alanı Kuruluş Tarihi

a) Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM)

11.08.1986

b) Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) 21.01.2000c) Edebiyat ve İlim Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (EDİSAM) 12.06.2000

41

Page 42: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

d) Bilişim ve Yazılım Eser Sahipleri Meslek Birliği (BİYESAM) 01.11.2005

2. Musiki Eserleri Sahipleri Alanı Kuruluş Tarihi

a) Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) 11.08.1986

b) Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG) 26.07.1999

3. Güzel Sanat Eserleri Sahipleri Alanı Kuruluş Tarihi

a) Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (GESAM) 08.09.1986

4. Sinema Eserleri Sahipleri Alanı Kuruluş Tarihi

a) Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM) 08.05.1986

b) BSB Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BSB) 29.12.1999

c) Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM)

16.04.2003

d) Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SİNEBİR) 30.10.2006

e) Anadolu Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (ASİTEM)

29.02.2012

f) Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SENARİSTBİR)

25.02.2013

5. İşleme ve Derleme Eser Sahipleri Alanı: Kuruluş Tarihi

a) Çevirmenler Meslek Birliği (ÇEVBİR) 01.05.2006

B) Bağlantılı Hak Sahipleri Bakımından

1. İcracı Sanatçılar Alanı Kuruluş Tarihi

a) Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYOR-BİR) 19.04.2000

b) Seslendirme Sanatçıları Meslek Birliği (SESBİR) 29.08.2001

c) Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB) 21.01.2004

d) Sinema Oyuncuları Meslek Birliği (BİROY) 07.10.2009

2. Fonogram Yapımcıları Alanı Kuruluş Tarihi

a) MÜ-YAP Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği (MÜ-YAP)

03.08.2000

b) MÜYA-BİR Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları 22.08.2006

42

Page 43: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Meslek Birliği (MÜYA-BİR)

c) MÜZİK-BİR Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği (MÜZİKBİR)

14.04.2008

3.Radyo- Televizyon Kuruluşları Alanı Kuruluş Tarihi

a) Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) 27.11.20014. Filmlerin İlk Tespitini Gerçekleştiren Yapımcılar Alanı Kuruluş Tarihi

a) Televizyon ve Sinema Filmi Yapımcıları Meslek Birliği (TESİYAP)

23.06.2003

b) Film Yapımcıları Meslek Birliği (FİYAB) 19.08.2005

c) Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği (SE-YAP) 25.05.2007

C) Yayıncılar Alanı Kuruluş Tarihi

a) Yayıncılar Meslek Birliği (YAYBİR) 19.04.2006

b) Basım Yayın Meslek Birliği (BASYAYBİR) 04.01.2007

c) Eğitim Yayıncıları Meslek Birliği (EĞİTİM YAYBİR) 18.06.2012

Meslek birlikleri umuma açık mahaller ve radyo-televizyon kuruluşları tarafından eser, icra, fonogram, yapım ve yayınların kullanılması veya iletilmesine ilişkin tarifeleri belirleme ve bu kullanımlara ilişkin sözleşmeleri yapma görevlerinin yanı sıra korsanlıkla mücadele ve fikri mülkiyet haklarının korunması konusunda bilinçlendirme faaliyetleri de yürüterek fikri mülkiyetin etkin korunmasına destek sağlamaktadırlar.

3.8 Geleneksel bilgi ve folklor

Kültür ve Turizm Bakanlığı ana hizmet birimlerinden biri olan Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nde görevli folklor araştırmacıları tarafından hem yurt içi hem yurt dışında halk kültürü araştırmaları yapılmaktadır. Bu araştırmalarda elde edilen bulgular; fotoğraf, video ve benzeri materyal ile tespit edilmekte ve bunlar yine aynı Genel Müdürlük bünyesinde faaliyet gösteren Bilgi – Belge Merkezi’nde arşivlenmektedir. Söz konusu geleneksel bilgi arşivinden yararlanmak isteyen kişiler, ilgili konuda düzenlenen yönetmelik hükümleri çerçevesinde; gerekiyorsa bir bedel karşılığı ve arşivden yararlanıldığının açıkça belirtilmesi kaydıyla bu materyallerden faydalanabilmektedir.

3.9 Fikri mülkiyet ve bilişim teknolojisi (ICT)

Bilgisayar programları, bilgisayar oyunları ve veri tabanları, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Türkiye’de konu ile ilgili BİT (ICT) standartları ve yasal mevzuat, hem kendi içinde hem birbirleri arasında hem de yurtdışı örnekleriyle büyük oranda

43

Page 44: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

uyumludur. Bununla beraber, esas sorunun standartlarda ve düzenlemelerde değil, bu standart ve yasaların uygulanmasında karşılaşılan zorluklar olduğu söylenebilir.

Bu kapsamda bu ürünlerin izinsiz olarak çoğaltılması, yayılması veya diğer suretlerde kullanılması halinde kullanan kişilere karşı hak sahipleri tarafından hukuk ve ceza davalarına başvurulması mümkün bulunmaktadır. Ayrıca bu tür fikri ürünlerin korumasının etkinleştirilmesinde fayda sağlamak üzere kayıt – tescil ve bandrol işlemlerinin uygulanması mümkün olup bilgisayar oyunları bakımından ise ticari dolaşıma sunulmadan önce kayıt – tescil ve bandrol işlemlerinin gerçekleştirilmesi zorunlu tutulmuştur. Böylece bandrol taşımayan bilgisayar oyunları bakımından re’sen soruşturma ve kovuşturma başlatılması mümkün kılınmıştır.

Diğer taraftan yazılımcılar, bu alanda kurulmuş meslek birliklerine üye olmak suretiyle toplu hak takibi yapabilmektedirler.

Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010) Eylem Planında 82 nolu eylem olarak “Sayısal Haklar Yönetimine İlişkin Yasal Düzenleme” eylemine yer verilmiştir. Eylem ile sayısal ortamda ve özellikle internet ortamında sunulan ürünlere ilişkin fikri hakların korunması, Sayısal Haklar Yönetimi sistemlerinin hizmet sunumunda birlikte işler teknolojilerin kullanımını zorlayıcı, rekabeti düzenleyici ve tüketiciyi koruyucu düzenlemelere yer verilmesi ve Sayısal Haklar Yönetimi hizmetlerinin izlenmesi veya kısıtlanmasıyla ilgili yasal düzenlemeler, bu alandaki Avrupa Birliği müktesebatı da dikkate alınarak yapılması ve bu amaçla, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda bir takım tadilatların yapılması öngörülmektedir. Böylece, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de fikir ve sanat eserlerinin korunması için daha zayıf olduğu sayısal ortamda fikir ve sanat eserlerinin korunumu yasal çerçevesinin oluşturulması hedeflenmiştir. Eylemin gerçekleştirilmesi amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda, bu alanda temayüz etmiş uzmanlar, bilim adamları ve hukukçular ile sektör temsilcilerinden oluşan bir mevzuat çalışma grubu kurulmuş ve bu grup tarafından ilk taslak oluşturulmuştur. Söz konusu taslak, sayısal ortamda sunulan ürünler ve eserlere ilişkin fikri hakları, AB müktesebatına uyumlu olarak koruma altına almaktadır. Taslak, Nisan 2010’da konuya ilişkin pratik uygulama bilgisine sahip olan hakim ve savcılar tarafından incelenmiş ve olgunlaştırılmıştır. Taslak, 2011 yılında ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşüne sunulmuş olup, taslağın gelen görüşlerin ardından Bakanlar Kuruluna tasarı olarak sunulması planlanmıştır.

Kamu kurum ve kuruluşlarında; bilgisayar programlarının edinilmesi, kullanılması, yönetimi ve alınacak tedbirlere yönelik esasların düzenlendiği Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Lisanslı Yazılım Kullanılmasına İlişkin 2008/17 Sayılı Başbakanlık Genelgesi ile kamu kurum ve kuruluşlarında lisanssız yazılım kullanılmasının engellenmesi amaçlanmıştır.

Ayrıca Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nce yazılım sektöründe faaliyet gösteren meslek birlikleri ile özellikle dijital hak ihlallerinin önlenmesi amacıyla işbirliği sağlanmakta ve bu alandaki projeler mali olarak desteklenmektedir.

YASAD tarafından hazırlanan “2023 Hedefleri Yolunda Bilgi ve İletişim Teknolojileri” çalışmasında BİT sektörünün büyümesinin ve katma değerli ürün ve hizmet üretilmesinin önündeki en büyük engellerden biri olarak Fikri Mülkiyet Hakları ile ilgili ihlaller belirtilmiştir. Business Software Alliance (BSA) verilerine göre Türkiye’deki kişisel bilgisayarlara yüklenen lisanssız yazılımların oranı 2011 yılında %62 olup dünya ortalaması olan %42 seviyesinden oldukça yüksektir.

44

Page 45: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

15 Temmuz 2008 tarihli Başbakanlık Genelgesi ile kamu kurum ve kuruluşlarında lisanssız yazılım kullanılmasını önlemek amacıyla, lisans hakları kamu kurum ve kuruluşuna ait olmayan tüm programların bilgisayar ve medyalardan silinmesi ve lisanslı olanların temin edilmesi hususunda gerekli tedbirlerin alınması öngörülmüştür.

45

Page 46: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

IV. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYETİN OLUŞTURULMASI

IV.1 Bilim, teknoloji ve yenilik politikaları

Ülkemizde Bilim, Teknoloji ve Yenilik (BTY) politikalarının oluşturulmasında en üst düzeydeki yapı olan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK), Sayın Başbakan’ın başkanlığında, ilgili bütün bakanlıkların yanı sıra özel sektör ve üniversitelerden üst düzey temsilcilerin katılımıyla düzenli olarak toplanmaktadır. BTYK özel sektör, üniversiteler ve kamu kurumları arasında bilimsel istişare ve politika görüşmelerini kolaylaştırmak için 4 Ekim 1983 tarih ve 77 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kurulmuştur. BTYK’nın hazırlık çalışmaları ve sekretarya hizmetleri TÜBİTAK tarafından yerine getirilir. TÜBİTAK, BTYK’nın aldığı kararların ilgili kuruluşlarca uygulanmasını izlemek, değerlendirmek ve sonuçlarını Kurul’a aktarmakla sorumludur.

Yüksek Kurulun KHK ile belirlenen görevleri; uzun vadeli bilim ve teknoloji politikalarının tespitinde hükümete yardımcı olunması, hedeflerin saptanması, öncelikli alanların belirlenmesi, plan ve programların hazırlanması, kamu kuruluşlarının görevlendirilmesi, özel kuruluşlarla işbirliği sağlanması, gerekli yasa tasarıları ve mevzuatın hazırlanması, araştırıcı insan gücünün yetiştirilmesinin sağlanması, özel sektör araştırma merkezlerinin kurulması için tedbirler alınması, sektörler ve kuruluşlar arasında koordinasyonunun sağlanmasıdır. Yüksel Kurul’un 2011, 2012 ve 2013 yıllarında gerçekleştirilen son üç toplantısının ana temalarını ulusal yenilikçilik ve girişimcilik ekosistemi, eğitim sistemi ve e-devlet uygulamaları oluşturmuştur.

Altı yıllık dönem için, ülkemizin BTY vizyonunu, önceliklerini ve ana hedeflerini içeren temel strateji belgesi olan Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi (UBTYS) 2011-2016 da kamu, özel sektör ve üniversitelerin iş birliği ile son haline getirilerek BTYK’nın 22. Toplantısı’nda onaylanmıştır. UBTYS 2011-2016 kapsamında her yıl güncellenen eylem planları için ilgili paydaşların görüşleri alınmakta; eylem planları kurum ve kuruluşlarla eşgüdüm içerisinde belirlenmektedir.

2007-2013 yıllarını kapsayan Dokuzuncu Kalkınma Planı da dâhil olmak üzere bugüne kadarki bilim ve teknoloji politikalarımızın temel amacı, özel sektörün yenilik yeteneğini artırmak, bilim ve teknolojide yetkinleşmek ve bu yetkinliği ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürmek olarak belirlenmiştir.

Ar-Ge çalışmalarının ürüne dönüştürülmesinde ve rekabet gücüne katkısının artırılmasında en önemli aktör özel sektördür. Son dönemde sağlanan desteklerin de etkisiyle ülkemizde özel sektör Ar-Ge yatırımlarında önemli dönüşümler görülmektedir. Özel sektör tarafından gerçekleştirilen Ar-Ge harcamalarının toplam Ar-Ge harcamalarına oranı 2003 yılında yüzde 23,2 iken bu oran 2011 yılında yüzde 43,2 ’ye yükselmiştir. Ar-Ge personelinin 2003 yılında yüzde 20,5’i özel sektörde istihdam edilirken, 2011 yılında bu oran yüzde 48,9’a ulaşmıştır.

Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetlerinin desteklenmesine yönelik ‘kamu yatırımları’ 2003 yılındaki 238 milyon TL düzeyinden 2010 yılında yaklaşık 1,5 milyar TL seviyesine yükseltilmiştir. Küresel ekonomik kriz ülkelerin Ar-Ge yatırımlarında durulma ve ciddi düşüşlere neden olmuştur. Ancak, Türkiye’de kamu Ar-Ge yatırımları 2009 yılında bir önceki yıla göre %33, 2010 yılında da % 15 oranında artırılmıştır. Bu durum Ar-Ge’ye verilen önemi ve kararlılığı açıkça ortaya koymaktadır.

46

Page 47: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Kalkınma Planının hazırlanmasından koordinasyonuna kadar sorumlu olan kuruluş Kalkınma Bakanlığıdır. Plana ilişkin dokümanlara web sitesinden ulaşılabilir. (www.kalkinma.gov.tr)

Ülkemizin bilim, teknoloji ve yenilik politikalarının belirlenmesinde üniversite-kamu-sanayi işbirliği önemli yer tutmaktadır. Bu kapsamda, gerek teknoloji politikalarının gerekse sanayi politikalarının bir araya getirildiği Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (BSTB) söz konusu alanda eşgüdümden sorumlu kuruluştur. Bu bağlamda, hâlihazırda BSTB tarafından 26 Kalkınma Bölgesinde Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliğine ilişkin farkındalık toplantıları ve anket çalışmaları yapılmakta, bu kapsamda Üniversite-Sanayi İşbirliğine ilişkin Yol Haritası çalışmaları da sürdürülmektedir. Öte yandan, yüksek politika alanını belirlemekten sorumlu ve Bakanlıklar üstü bir platform olarak Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nda da bu alanda çeşitli konular görüşülmektedir. Ayrıca, devletimizin hazırladığı beş yıllık kalkınma planları, ülkemizdeki tüm kesimlerin başta da üniversite, sanayi ve kamu kesimi temsilcilerinin katılımı ile hazırlanan özel ihtisas komisyonları çalışmalarında getirilen öneriler doğrultusunda bu alandaki politikaların uygulanmasına katkı sağlamaktadır. Bu çalışmalara katkı sağlama noktasında, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yenilik konusunda mevcut durum tespitine ilişkin Yenilik Araştırması anketi yapılmakta ve her yıl düzenli olarak bu veriler açıklanmaktadır. Bu anketteki veriler orta vadeli plan ve yıllık program düzenlemelerinde dikkate alınmaktadır. Ayrıca “10. Kalkınma Planı Ar-Ge ve Yenilik Sistemlerinin Etkinliğinin Artırılması” Özel İhtisas Komisyonu çalışmaları kapsamında dünyada genel eğilimler ve Türkiye’de bilim, teknoloji, Ar-Ge ve yenilik çerçevesinde yaşanan ana eğilimler konusunda çalışmalar devam etmektedir.

Ulusal teknolojik kalkınma hedefleri

BTYK’nın 23. toplantısında alınan 2011/101 no.’lu karar gereği;

2023 yılında ülkemizin ilk 10 ekonomi arasına girebilmesi ve diğer ulusal hedeflere (yerli otomobil, yerli uçak, yerli helikopter vb.) ulaşılabilmesi için Ulusal Yenilik Sistemi 2023 yılı hedeflerinin aşağıdaki şekilde belirlenmesine;

a. Ar-Ge harcaması/GSYİH: % 3b. Özel sektör Ar-Ge harcaması/GSYİH: % 2c. Araştırmacı sayısı: 300 bind. Özel sektör araştırmacı sayısı: 180 bin

ve anılan hedeflerin gerçekleşmesi yolunda,

1. 2023 yılına kadar ihtiyaç duyulacak Ar-Ge ödeneklerinin kararda belirtilen ilgili kamu kurumları ile çalışılarak tespit edilmesine ve ilgili kurum bütçelerine eklenmesine,

2. Kaynakların BTYK‟nın “2010/201 Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi 2011-2016‟ ve “2010/202 2011-2013 Yıllarında Kamu Ar-Ge ve Yenilik Fonlarının Kullanımında İzlenecek Politikalar‟ kararlarına uygun şekilde kullanılmasına,

3. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 yılı hedeflerinde ulaşılan düzeyin BTYK toplantılarında düzenli olarak izlenmesine, karar verilmiştir.

IV.2 Sanayiye/sektöre özgü politikalar

47

Page 48: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Sanayi Stratejisi çatısı altında sektörlerimizin rekabet gücünün yükseltilmesine yönelik sektörel strateji çalışmaları Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Bu kapsamda otomotiv ve makine sektörlerine yönelik stratejik planlar 2011 yılında uygulamaya girmiştir. Söz konusu stratejilerin uygulama, izleme ve değerlendirme faaliyetlerine devam edilmektedir.

Türkiye Demir-Çelik ve Demir Dışı Metaller Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Türkiye Kimya Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Türkiye Seramik Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile Türkiye Elektrik ve Elektronik Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı; 22/10/2012 tarihli ve sırasıyla 2012/25, 2012/26, 2012/27 ve 2012/28 sayılı Yüksek Planlama Kurulu kararlarıyla onaylanmıştır. Söz konusu strateji belgelerinin uygulama, izleme ve değerlendirme faaliyetlerine 2013 yılında başlanmıştır.

Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Türkiye Tekstil, Hazır giyim, Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı ve Türkiye Geri Dönüşüm Stratejisi ile ilgili çalışmalar ise Bakanlığımız koordinasyonunda tamamlanma aşamasında olup söz konusu stratejilerin yakın zamanda uygulamaya konulması planlanmaktadır.

Tüm sektörel stratejilerde katma değeri yüksek ürünlerin üretim ve ihracat içerisindeki payının artırılması temel hedef olarak belirlenmiştir.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca biyoteknoloji ve nanoteknoloji gibi ileri teknoloji alanlarına önem verilmektedir. Bu bağlamda, Biyoteknoloji ve Nanoteknoloji sektörlerinde Ar-Ge ve Yenilik Stratejileri ve Eylem Planları’na ilişkin çalışmalar sürdürülmektedir.

12 Mayıs 2010 tarihli 27579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2010/12 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile kurulan ve Bakanlar Kurulu’nun yeni yapısı paralelinde 6 Eylül 2011 tarihli 28046 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/11 sayılı Genelge ile üyeleri güncellenen İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu (Kurul) bulunmaktadır. Söz konusu Kurul 12 Temmuz 2010 ve 26 Ocak 2012 tarihlerinde toplam yedi toplantı gerçekleştirmiştir. Kurul toplantılarının ana gündem maddelerinden birini Ekonomi Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan “Girdi Tedarik Stratejisi” çalışması teşkil etmektedir.

“İhracata Dönük Üretim Stratejisi” kapsamında yürütülmekte olan Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES), hammadde ve girdilere tahrif edilmemiş fiyatlardan ve sürdürülebilir erişimin güvence altına alınması, girdi tedarikinde ithalata olan bağımlılığın azaltılması, tedarik sürekliliği ve güvenliğinin sağlanması ve bu yolla ihracatta sürdürülebilir rekabet gücü artışının yakalanması amaçlarıyla oluşturulmuştur. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda genel olarak pek çok politika önerisi ortaya çıkmış olup, bunlardan bazıları; merkezi veya sektörel girdi tedarik sisteminin oluşturulması, yurt dışına yönelen Türk yatırımlarının ihtiyaç duyulan girdi alanlarına yönlendirilmesi, bölgesel dış ticaret stratejilerine, serbest ticaret ve tercihli ticaret anlaşmalarına girdi tedarik konusunun yansıtılması olmuştur.

GİTES çalışmalarında son aşamaya gelinmiş ve enerji dışı ara malları ithalatına ilişkin ele alınan tüm sektörlere dönük somut, kısa/orta/uzun dönemde uygulanabilir politika önerilerini içeren taslak eylem planları hazırlanmıştır. Eylem planlarının, EKK ve sonrasında YPK gündemine taşınıp, dinamik ulusal bir strateji belgesi olarak resmiyet kazanmasının ardından, 2013 yılı içerisinde uygulama safhasına geçilmesi hedeflenmektedir.

Buna ek olarak, ülkemizin ekonomik ve sosyal çarklarını döndüren ve yaşam kalitesini belirleyen önemli girdiler olarak enerji, su ve gıda alanlarında, ülkemizin ihtiyaçlarının Ar-Ge ve yenilik yoluyla çözülmesi ve ulusal güvenliğine katkı sağlanması için bu alanlarda kamu, özel

48

Page 49: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

sektör ve üniversitelerden alanında uzman kişilerin katılımıyla Ar-Ge ve Yenilik Stratejileri ve Eylem planları oluşturulmuştur ve UBTYS 2011-2016 kapsamında takip edilmektedir.Ayrıntılı bilgi için: http://www.tubitak.gov.tr/tr/toplanti/bilim-ve-teknoloji-yuksek-kurulu-22toplantisi-15-aralik-2010

Ayrıca UBTYS 2011-2016’nın öncelikli alanlarında çağrıya çıkılacak alt teknoloji konularının belirlenmesi amacıyla TÜBİTAK tarafından Üst Düzey Önceliklendirme Grubu (ÜDÖG) toplantıları gerçekleştirilmiştir. Üst Düzey Önceliklendirme Grupları, sektördeki şemsiye kuruluşların ve sivil toplum kuruluşlarının üst düzey yöneticileri, sektöre yönelik somut çalışmaları olan akademisyenler ve araştırma alanları arasındaki denge gözetilerek belirlenen sanayi üst düzey yöneticilerinden oluşturulmuştur. Çalışmalara ilgili Bakanlıklardan da üst düzeyde katılım sağlanmıştır. Yapılan önceliklendirme çalışmalarının devamında TÜBİTAK, çağrılı sisteme geçiş yapmıştır.

IV.3 Politika dokümanları

Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi (UBTYS) 2011-2016, altı yıllık dönem için, ülkemizin BTY vizyonunu, önceliklerini ve ana hedeflerini içeren temel strateji belgesidir. UBTYS 2011-2016, ülkemizde son yıllarda önemli düzeyde artan Ar-Ge ve yenilik kapasitesi ile gündeme gelen yeni olanaklar ve yaklaşımlar üzerine ilgili tüm paydaşların yer aldığı çeşitli görüş alma ortamlarının katkılarıyla eşgüdüm içerisinde oluşturulmuştur. Bu sürecin sonucunda hazırlanan UBTYS 2011-2016, Sayın Başbakanın başkanlığında toplanan BTYK’nın 22. Toplantısı’nda onaylanmıştır. Ayrıntılı bilgi aşağıdaki bağlantıdan alınabilir: (http://www.tubitak.gov.tr/tr /kurumsal/politikalar/icerik-ubtys-2011-2016)

Buna göre, Ulusal BTY sisteminde yer alan tüm aktörlerin ve görevlerinin haritası aşağıda yer almaktadır.

49

Page 50: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Ayrıca BTYK’nın 23. Toplantısı’nda alınan [2011/102]no.’lu Ar-Ge, Yenilik ve Girişimcilik Destek Mekanizmalarında Bütünsellik, Uyum ve Hedef Odaklılığın Sağlanması için Koordinasyon Kurulu Oluşturulması kararı kapsamında çalışmalar devam etmektedir. Kurul bünyesinde Ar-Ge, yenilik ve girişimcilik alanındaki mevcut ve yeni oluşturulacak destek mekanizmalarına ilişkin etki analizi çalışmalarının koordinasyonunun sağlanması ile mevcut veya oluşturulacak sektörel sınıflandırmaların destek sağlayan kurumlar tarafından aynı standartlar çerçevesinde kullanılmasına yönelik faaliyetlere ilişkin çalışmalar yürütülmektedir.

2011–2016 Yıllarını kapsayan Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi’nin 2013 yılı Eylem Planında Üniversite-Sanayi İşbirliği Stratejisi hazırlanmasına dair eylem yer almaktadır. Söz konusu eylemin sorumlu kuruluşu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (BSTB) olup, işbirliği yapılacak kurumlar ise TPE, TOBB, üniversiteler, özel sektör kuruluşları ve ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlar olarak belirlenmiştir (UBTYS 2013 Yılı Planı-Y.1.3.7). Buna ilaveten, 18 Ekim 2012 tarihli ve 28445 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/3839 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe giren 2013 Yılı Programı’nın “Araştırma sonuçlarının

50

Page 51: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

ticarileştirilmesi sağlanacak ve teknoloji transferi uygulamaları etkinleştirilecek” başlıklı 98 no’lu tedbirinde araştırma sonuçlarının fikri mülkiyet haklarına ilişkin mevzuat düzenlemelerinin gerçekleştirileceği ifade edilmiştir. Söz konusu tedbirin sorumlu kuruluşu BSTB olup, TPE, TÜBİTAK, YÖK, TOBB ve üniversiteler de ilgili kuruluşlar olarak yer almışlardır.

Buna ek olarak, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Koordinasyonunda hazırlanan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi 2011–2014 (AB Üyeliğine Doğru) 7 Aralık 2010 tarih ve 2010/38 sayılı Yüksek Planlama Kurulu kararıyla onaylanarak, 27 Ocak 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu belgede bilim ve teknoloji önemli bir alt başlıktır. Bu çerçevede; Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’nin 72 adet eyleminden 20’si Firmaların Teknolojik Gelişimine aittir.

2011 yılında 72 eylemin % 85’inde başarı kaydedilmiştir. Eylemlerin takip edilmesi ve raporlanması Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Girişim Sekretaryası tarafından yapılmaktadır. Sanayi stratejisine yönelik çalışmalar kapsamında üç ayda bir düzenlenen Girişim toplantılarına kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile sivil toplum temsilcileri katılmakta ve katkı sunmaktadır.

Altı ayda bir sanayi stratejisi Girişim sekretaryası tarafından hazırlanan Türkiye Sanayi Stratejisi Uygulama, İzleme ve Değerlendirme Raporları Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanmaktadır.

Sanayi Stratejisinin Firmaların Teknolojik Gelişimi Girişimi altındaki eylemler gerek doğrudan gerekse dolaylı yönden FMH ile bağlantılıdır. Bu kapsamda, Eylem Planında yenilikçi ürünlerin geliştirilmesi ve korunması amacıyla FMH ve FMH’nin büyük önem taşıdığı üniversite-sanayi işbirliği alanlarında eylemler bulunmaktadır. Bu eylemler arasında Fikri Mülkiyet Hakları Stratejisi hazırlanmasına ilişkin de bir eylem mevcuttur. (33, 34, 35, 40, 42, 45, 46 ve 47’nci eylemler)

Son olarak, 2012/4 sayılı Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ, ülkemizin bilim, teknoloji ve yenilik alanındaki ulusal politika hedeflerine katkı sağlamak amacıyla, bilişim sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlarımızın uluslararası rekabet gücünün arttırılmasına yönelik pazara giriş ve yurt dışı tanıtım faaliyetlerinin desteklenmesini öngörmektedir. Bu çerçevede, Ekonomi Bakanlığı (Serbest Bölgeler, Yurt Dışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü) tarafından bilişim sektöründe faaliyet gösteren yararlanıcılara (bilişim şirketlerine, teknokentlere ve işbirliği kuruluşlarına) yönelik “pazara giriş”, “yurt dışı tanıtım”, “yurt dışı birim”, “belgelendirme”, “ticaret heyeti”, “alım heyeti” ve “danışmanlık” alanlarında destekler sunulmaktadır.

IV.4 Ulusal ekonomi için önemli sektörler

Dünya Ticareti ve GSMH’sı içinde sektör paylarının gelişimine bakıldığında, hizmet sektörlerinin dünyada artan payı dikkat çekmektedir. Özellikle yapısal değişimin sanayiden hizmetlere kaydığı gelişmiş ülkelerde bu eğilim daha belirgindir. Bu durum, ekonomisinin gelişmişlik düzeyi gün geçtikçe artan Türkiye’de de hizmet sektörlerinin ihracat alanındaki rekabet gücünün, sanayi ve tarım sektörlerinde olduğu gibi desteklenmesi gereğini ortaya çıkarmıştır.

Bu çerçevede, 2011 yılında hizmet sektörlerine yönelik sınırlı sayıda ve konuda destek vermeye başlanmış, ayrıca 2011 yılının Temmuz ayı itibarıyla Ekonomi Bakanlığının kurulması ve hizmet ihracatının desteklenmesinin Bakanlığın görev ve yetki alanına resmen dâhil edilmesi ile süreç

51

Page 52: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

ivme kazanmıştır. Bu kapsamda, ülkemizin uluslararası ticarete konu hizmet gelirlerini daha da artırabilmek amacıyla hizmet sektörlerine yönelik en kapsamlı ve özgün sektörel yardımları sunan devlet yardım programı, 2012/4 sayılı Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ’in 25 Haziran 2012 tarihli ve 28334 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile uygulamaya konulmuştur.

Söz konusu Tebliğ, ülkemizin döviz kazandırıcı hizmet gelirlerinin arttırılması ve hizmet sektörlerinin uluslararası rekabet gücünün geliştirilmesi amacıyla, hizmet ticareti açısından ülkemizin önemli potansiyele sahip bulunduğu sağlık turizmi, bilişim, film ve eğitim sektörlerinde faaliyet gösteren yararlanıcıların yurt dışı pazarlara girişleri ile bu pazarlarda gerçekleştirdikleri tanıtım faaliyetlerini teşvik etmek üzere yapılan harcamaları, belirli oranlar ve parasal sınırlar dâhilinde desteklemektedir.

Ülkemizin 2011-2016 yıllarında bilim, teknoloji ve yenilik alanında atacağı adımları belirleyen strateji belgesi olan Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi (UBTYS) 2011-2016 kapsamında özel sektörün önemli düzeyde Ar-Ge ve yeniliğe kaynak ayırdığı, ihracat yeteneğinin bulunduğu ve aynı zamanda, Ar-Ge ve yeniliğe dayalı rekabet gücünün göreceli olarak daha yüksek olduğu güçlü alanlar (otomotiv, makine imalat teknolojileri ile bilgi ve iletişim teknolojileri alanları) ve ülkemizin jeopolitik konumu ve stratejik gereksinimleri doğrultusunda Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinde ivme kazanmasının hayati önem taşıdığı alanlar (savunma, uzay, enerji, su, gıda alanları) öncelikli alanlar olarak belirlenmiştir.

Türkiye’de bilim, teknoloji ve yenilik politikalarının oluşturulmasında en yüksek karar organı olan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun (BTYK) 15 Ocak 2013 tarihinde gerçekleştirilen 25. Toplantısında ülkemizde sağlık alanındaki Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetlerine ivme kazandırılması ve ekosistemin güçlendirilmesi ve kendi ilaçlarını, molekülünü ve tıbbi cihazlarını üreten bir ülke olabilmemiz için “Sağlık” alanının da Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi 2011-2016 kapsamında ivme kazanmamız gereken alanlardan biri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

Bu kapsamda, gerek 9. Kalkınma Planında gerekse hazırlanmakta olan ve 2014-2018 yıllarını kapsayacak olan 10. Kalkınma Planı çalışmalarında KOBİ’lere özel önem verilmektedir. Nitekim KOBİ’ler Türkiye’de toplam işletmelerin %99,77’si, toplam istihdamın %78’i, toplam katma değerin %55’i, toplam satışların %65,5’i, toplam yatırımların %50’si, toplam ihracatın %60’ı ve toplam kredilerin %24’ünü oluşturduğundan Türkiye ekonomisi açısında büyük öneme sahiptir.

IV.5 Yenilik Destek Politikaları

9.Kalkınma Planında, fikri mülkiyet hakları sisteminin önceki yıllara oranla güçlendirilmiş olduğu, fikri hak korsanlığı ve taklitçiliğinin önlenmesi amacıyla düzenlemelerin yapıldığı ancak, eser sahibinin hakları ve bağlantılı haklar alanında, daha etkin ve verimli bir yapılanma henüz sağlanamadığı belirtilmektedir. Bunun yanı sıra, fikri mülkiyet hakları alanında yargı sisteminin geliştirilmesi gereksiniminin sürdüğü belirtilmektedir.

2007-2013 dönemi için “Fikri haklar sisteminin ülke ekonomisine etkisi gözetilmek suretiyle, fikri haklar alanında kısa, orta ve uzun vadeli bir strateji belirlenecek ve bu stratejinin uygulanmasına yönelik bir eylem planı oluşturulacaktır. Fikri haklar sistemi konusunda kamuoyunu bilgilendirme faaliyetleri artırılacaktır. Fikri mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin mevzuat, yazılım sektöründe etkin şekilde uygulanacaktır.” hedefleri belirlenmiştir.

52

Page 53: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Hükümet ülkede üniversite, sanayi ve kamu işbirliğini güçlendirerek yenilik ve yerli FM üretiminin artırılması yönünde önemli kaynaklar tahsis etmekte ve büyük ölçekli işletmeler, KOBİ’ler, mikro işletmeler hatta fikri olan üniversite öğrencileri olmak üzere her kesime hitap eden çok değişik destek programları uygulamaya koymaktadır. Bu politikalar herhangi bir alana yönelik değil genel manada tüm sektörleri içine alan genel destek mekanizmalarıdır. Bu politikalar ağırlıklı olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.Fikri mülkiyet üretiminin belirli bir sektöre yönelik odaklanması yönünde belirli bir politika yoktur. Ancak birçok strateji dokümanında, bu sistemin özellikle Ar-Ge ve yenilik geliştirme için gerekli olduğu ve çeşitli mekanizmalarla teşvik edilmesi yönünde genel bir yaklaşım bulunmaktadır. Bu amaçla geliştirilen ulusal patent teşvik sistemi TÜBİTAK tarafından uygulanmaktadır.

Ayrıca, Türkiye Sanayi Stratejisinin uzun dönemli vizyonu değerlendirildiğinde Türkiye’de özellikle ileri teknoloji gerektiren bir imalat yapısının oluşturulması öngörülmektedir. Bu bağlamda, nanoteknoloji, biyoteknoloji ve bilgi ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesi hususunda Türkiye Sanayi Stratejisi Eylem Planında eylemler yer almaktadır.

Öte yandan, BSTB tarafından hazırlıkları sürdürülen Ulusal Nanoteknoloji ve Biyoteknoloji Ar-Ge ve Yenilik Stratejileri ile Eylem Planları’nın yılsonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır. Buna ilaveten, Teknolojik Ürün Yatırım Destek ile Teknolojik Ürün Tanıtım ve Pazarlama Destek Programlarına dair mevzuat çalışmaları sürdürülmektedir. Teknolojik Ürün Yatırım Programı Maliye Bakanlığı incelemesinde olup, Teknolojik Ürün Tanıtım ve Pazarlama Destek Programında ise tüm ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Program Başbakanlığa iletilmiştir.

IV.5.1 Sanayide yeniliğin ve patentin desteklenmesi

IV.5.1.1 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Destekleri

Bakanlık 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında kapasitesi uygun ve bilimsel altyapısı olan üniversitelerin kampüs alanları içinde Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB)’nin kurulmasına yönelik mali destek vermektedir. Bu bölgelerde Araştırma yapan, şirket kuran, kuluçkalıklarında yer alan akademisyenlere, araştırmacılara ve buraları işleten şirketlere önemli destekler sağlanmaktadır. Bu destekler:

TGB içindekiler için;

a. Öğretim üyeleri;1. Bölgelerde görevlendirilen öğretim üyelerinin Bölgede elde edecekleri gelirler

üniversite döner sermayesi kapsamı dışında tutulmaktadır.2. Öğretim elemanları Üniversite Yönetim Kurulu izni ile yaptıkları araştırmalarının

sonuçlarını ticarileştirmek amacı ile bu Bölgelerde şirket kurabilmekte, kurulu bir şirkete ortak olabilmekte ve/veya bu şirketlerin yönetiminde görev alabilmektedir.

3. Bölgede yer alan faaliyetlerde idari personel olarak hizmetine ihtiyaç duyulan kamu kurum ve kuruluşları ile üniversite personelinin, yönetici şirkette görevlendirilmeleri sağlanmaktadır.

b. Girişimciler;1. Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu

Bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31.12.2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutulmaktadır.

53

Page 54: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

2. Bu süre içerisinde münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetleri de katma değer vergisinden muaf tutulmaktadır.

3. Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31.12.2023 tarihine kadar her türlü vergiden muaf tutulmaktadır.

4. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde bulunan personelin sigorta primi işveren hissesinin %50’si beş yıl süreyle Maliye Bakanlığınca karşılanır (5746 sayılı Kanun kapsamında desteklenmektedir).

5. Ar-Ge projesi kapsamında çalışan Ar-Ge personelinin, bölgede yürüttüğü görevle ilgili olarak yönetici şirketin onayı ile Bölge dışında geçirmesi gereken süreye ait ücretlerinin bir kısmı da gelir vergisi kapsamı dışında tutulmaktadır.

6. Teknolojik ürünün üretilmesi için yönetici şirketin uygun bulması ve Bakanlığın izin vermesi ile Bölgede yatırım yapılmaktadır.

7. Bölgede çalışan Ar-Ge personelinin bu görevleri ile ilgili ücretlerine sağlanan vergi muafiyeti desteğinin Ar-Ge personelinin yüzde onunu geçmeyecek şekilde Ar-Ge Destek personeline de sağlanmaktadır.

c. Yönetici şirket;1. Bölgelerin kurulması için gerekli idare binası, kuluçka merkezi ve alt yapı inşası ile

ilgili giderlerin yönetici şirket tarafından karşılanamayan kısmı, yardım amacıyla Bakanlık bütçesine konulan ödenekle sınırlı olmak üzere karşılanabilir.

2. AR-GE ve yenilik faaliyetlerini desteklemeye yönelik yönetici şirketçe yürütülen veya yürütülecek kuluçka programları, teknoloji transfer ofisi hizmetleri ve teknoloji işbirliği programları ile ilgili giderlerin, yönetici şirketçe karşılanamayan kısmı, yardım amacıyla Bakanlık bütçesine konulan ödenekle sınırlı olmak üzere karşılanabilir.

3. Yönetici şirket, bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak düzenlenen kâğıtlardan ve yapılan işlemlerden dolayı damga vergisi ve harçtan muaftır. Atık su arıtma tesisi işleten Bölgelerden, belediyelerce atık su bedeli alınmaz.

4. Yönetici şirketin bu kanunun uygulanması kapsamında elde ettiği kazançlar 31.12.2023 tarihine kadar vergiden muaf tutulmaktadır.

5. Bu Kanun kapsamına giren Bölgelerdeki faaliyetlerde; 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 3/12/2010 tarihli ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.

6. Hazineye ait taşınmazlar için, Maliye Bakanlığı tarafından yönetici şirket lehine ilk beş yılı bedelsiz olarak, devam eden yıllar için yatırım konusu taşınmazın emlak vergi değerinin binde ikisi karşılığında irtifak hakkı tesis edilmesi veya kullanma izni verilmektedir.

7. İrtifak hakkı veya kullanma izni verilenlerden hasılat payı alınmamaktadır.

Ayrıca, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununu tadil eden 6170 sayılı Kanun doğrultusunda Bakanlıkça TGB’lerde Teknoloji Transfer Ofislerinin (TTO) ve Kuluçka Merkezlerinin kurulması ve gerektiğinde TTO hizmetleri ile Kuluçka Programlarının yürütülmesine de destek verilmektedir. Söz konusu desteğe ilişkin yönetmelik çalışmaları son haline getirilmiş bulunmaktadır.

TGB’ler dışındaki yenilik ve FM üretimini desteklemek için; Bakanlık 5746 sayılı araştırma geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi hakkındaki kanun kapsamında ise;

54

Page 55: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

a. Kamu ve özel sektör kuruluşlarının Ar-Ge Merkezi kurmaları halinde destekler vermektedir. Bu destekler:

1. Ar-Ge İndirimi: Ar-Ge merkezlerinde, gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı ile 50 ve üzerinde tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam eden Ar-Ge merkezlerinde ayrıca o yıl yapılan Ar-Ge ve yenilik harcamasının bir önceki yıla göre artışının yarısı, 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine göre kurum kazancının ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılır.

2. Gelir Vergisi Stopajı Teşviki: Ar-Ge merkezlerinde, yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, çalışan Ar-Ge ve destek personelinin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretlerinin doktoralı olanlar için yüzde doksanı, diğerleri için yüzde sekseni gelir vergisinden müstesnadır.

3. Sigorta Primi Desteği: Ar-Ge merkezlerinde, çalışan Ar-Ge ve destek personeli ile 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesi uyarınca ücreti gelir vergisinden istisna olan personelin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısı, her bir çalışan için beş yıl süreyle Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.

4. Damga Vergisi İstisnası: Bu Kanun kapsamındaki her türlü Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile ilgili olarak düzenlenen kâğıtlardan damga vergisi alınmaz.

b. Teknogirişim Sermaye Desteği; Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığında, 2009 yılından itibaren, ülkemizin geleceğinde büyük rol oynayacak genç girişimcilerimizin desteklenmesi amacıyla 5746 Sayılı Kanun kapsamında, Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı başlatılmıştır. Programın amacı; yüksek eğitimli ve nitelikli gençlerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini diğer mekanizmalardan da yararlanarak katma değer ve nitelikli istihdam yaratma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürebilmelerini teşvik etmektir. Anılan programa; örgün öğrenim veren üniversitelerin herhangi bir lisans programından bir yıl içinde mezun olabilecek durumdaki öğrenci, yüksek lisans veya doktora öğrencisi ya da lisans, yüksek lisans veya doktora derecelerinden birini ön başvuru tarihinden en çok beş yıl önce almış kişiler başvurabilmektedir. Kanun kapsamında desteklenmesi uygun bulunan girişimci, firmasını kurmasını müteakip en fazla 100.000,00 TL hibe destek ile bir yıl süre boyunca desteklenmekte olup, destek ödemeleri bir iş planı çerçevesinde Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Sağlanan destek; belirtilen şartları taşıyan işletmelere, bir defaya mahsus olmak üzere, teminat alınmaksızın ve hibe olarak verilmektedir. Programla ülkemizde nitelikli girişimciliğin özendirilmesi, bu girişimciler tarafından uluslararası rekabet gücü olan, yenilikçi, teknoloji düzeyi yüksek ürün ve süreçleri geliştirebilen firmaların oluşturulması hedeflenmiştir.

Bakanlığın 635 sayılı KHK’sına dayanılarak verilen San-Tez desteğine dair bilgi aşağıda yer almaktadır:

Üniversite-Sanayi İşbirliğini sağlamaya yönelik olarak oluşturulan Sanayi Tezleri Programı ile desteklenmesine karar verilen San-Tez projesinin toplam bütçesinin %75’i Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca teminatsız ve hibe olarak karşılanmakta olup, toplam proje bedelinin %25’inin proje ortağı kuruluş tarafından dönemler halinde nakdi olarak karşılanması

55

Page 56: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

beklenmektedir. Söz konusu projeler yüksek lisans veya doktora tezleri olarak hazırlanmak durumundadır. Proje yürütücüsü kişi en az doktora unvanı olan bir akademisyen olmalıdır.

San-tez projelerine 2012 yılında Bakanlık tarafından 28,5 Milyon TL ödeme gerçekleştirilmiş, 495 proje başvurusundan 157’si desteklenmeye uygun görülmüştür. 2011 yılında 43,8 Milyon TL’lik bir ödeme gerçekleştirilerek, 415 başvurudan 192’si kabul edilmiştir. 2011 yılında % 46 olan destekleme yüzdesi, 2012 yılında % 32 olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan, Teknogirişim Sermaye Desteğinden 2011 yılında başvuruda bulunan 859 başvurudan 272 işletmeye destek sağlanmıştır. 2012 yılında ise 1597 başvurudan 288 işletme Teknogirişim desteğinden yararlanmıştır.

IV.5.1.2 TÜBİTAK Destekleri

TÜBİTAK 1513 Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı üniversitelerdeki bilgi ve teknolojinin, uygulamaya dönüştürülerek ticarileştirilmesi, üniversite ve özel sektör kuruluşları arasında işbirliği oluşturulması ve sanayinin ihtiyaç duyduğu bilgi ve teknolojinin üniversitede üretilmesine yardımcı olunması amacıyla faaliyet gösteren TTO’ların desteklenmesini hedeflemektedir.

TÜBİTAK tarafından, 1008 Patent Teşvik Programları vasıtasıyla ulusal, uluslararası patent başvuru masraflarının karşılanmasına yönelik olarak hibe ve geri ödemeli-hibe şeklinde teşvik verilmektedir.

Genel olarak TÜBİTAK-ARDEB kapsamında aşağıda belirtilen uzantıda yer alan programlar vasıtasıyla Ar-Ge kapsamında destek sağlanmaktadır.(http://www.tubitak.gov.tr/tr/destekler/akademik/ulusal-destek-programlari##destekler_akademik_ana_sayfa_akordiyon-block_1-0)

KOSGEB tarafından Ar-Ge ve Yenilik projesi desteklenen işletmelere; Patent, Faydalı Model, Endüstriyel Tasarım Tescil, Entegre Devre Topografyaları Tescil Belgeleri için yaptıkları başvuru ve/veya tescil giderleri için 25.000 TL’ye kadar destek sağlanmaktadır. Türk Patent Enstitüsü’ne ve/veya yurt dışı muadili kurum/kuruluşlar ile Türk Patent Enstitüsü’nce yetkilendirilmiş Patent Vekillerine yapılan ödemeler bu destek kapsamındadır. Söz konusu destekler ile ilgili http://www.kosgeb.gov.tr sayfasında detaylı bilgi yer almaktadır

IV.5.1.3 KOSGEB Destekleri

KOSGEB Genel Destek Programı çerçevesinde İşletmelerin Türk Patent Enstitüsü (TPE) veya muadili yurt dışı kurum/kuruluşlardan; Patent Belgesi, Faydalı Model Belgesi, Endüstriyel Tasarım Tescili Belgesi, Entegre Devre Topografyaları Tescil Belgesi, almak için başvuru yapılan kurum/kuruluşlara yaptığı ödemeler ve patent vekili giderleri ile, Türk Patent Enstitüsü (TPE) muadili yurt dışı kurum/kuruluşlardan alacakları Marka Tescil Belgeleri için başvuru yapılan kurum/kuruluşlara yaptığı ödemeler ile marka vekili giderlerine destek verilir. Yurt Dışı Marka Tescil Belgesi Desteğine, Yurt İçi Marka Tescil Belgesi sahibi işletmeler başvurabilir. Program süresince desteğin üst limiti 20.000 (yirmi bin) TL’dir.

AR-GE, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı ve Yenilik programı çerçevesinde desteklenen işletmelere; Patent, Faydalı Model, Endüstriyel Tasarım Tescil, Entegre Devre Topografyaları Tescil Belgeleri için yaptığı başvuru ve/veya tescil giderlerini kapsar. Türk Patent Enstitüsü’ne ve/veya yurt dışı muadili kurum/kuruluşlar ile Türk Patent Enstitüsü’nce yetkilendirilmiş Patent Vekillerine yapılan ödemeler bu destek kapsamındadır. İşletme bu

56

Page 57: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

kapsamdaki ödeme ve giderler için; başvuru ve/veya tescil aşamasında ödeme talebinde bulunabilir. Bu desteğin üst limiti 25.000 (yirmi beş bin) TL’dir.

KOSGEB Kredi Faiz Desteği programları ile KOSGEB tarafından; küçük ve orta ölçekli işletmelere uygun koşullarda finansal destek temin edilerek; üretim, kalite ve standartlarını artırmaları, finansman sorunlarının çözümü, istihdam yaratmaları ve uluslararası düzeyde rekabet etmelerinin sağlanması amaçlanmıştır. KOSGEB kredi faiz destekleri; 3624 Sayılı KOSGEB Kurulması Hakkında Kanun ve bu Kanunda değişiklik yapan 22.04.2009 tarih ve 5891 sayılı Kanun, 04.05.2004 tarih ve 25452 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2004/7131 sayılı ve 26.04.2008 tarih ve 26858 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2008/13524 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları ile 19.09.2009 tarih ve 27354 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan KOSGEB KOBİ Kredi Faiz Desteği Yönetmeliği çerçevesinde yürütülmektedir.

KOSGEB’in 2003 yılından itibaren sağladığı finansal destekler, Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2008 yılına kadar üç kamu bankası aracılığıyla sağlanmış, 2008 yılı Mayıs ayında ise yeniden düzenlenen Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında, halen Türkiye’de faaliyette bulunan kamu bankaları, özel bankalar, katılım bankaları ile yapılan Protokollerle KOBİ’lere kullandırılacak kredilerin faiz/kar payı, komisyon vb. giderlerinin program türüne göre kısmen ya da tamamen karşılanması şeklinde sürdürülmektedir. Bu çerçevede 2008 yılından itibaren KOSGEB, Banka ve KGF işbirliği ile KOSGEB Veri Tabanına kaydı onaylı işletmelere uygun koşullarda finansal destek sağlanarak; işletme sermayesi ile rekabet gücünün artırılması ve mevcut yapılarının daha iyi şartlarda devam ettirilmesi, üretim maliyetlerindeki finansman yüklerinin azaltılması, yeni yatırım, üretim ve istihdam oluşturulmasını sağlamak amacıyla işletme geliştirme kredileri verilmektedir.

Bahse konu krediler kapsamında işletmelerin Hammadde, Mamul/Yarı Mamul Alımı, İstihdam Sağlama, Yeni Makine-Teçhizat, Araç, Donanım Amaçlı Yatırım, Üretim Geliştirme Faaliyetleri, Organizasyon Geliştirme Faaliyetleri, İşyeri Büyütme, Taşıma, Tadilat vb. Amaçlı Yatırımlar, Kalite ve Verimlilik Geliştirme Faaliyetleri, Yurtdışı Pazarlara Açılma veya İhracatı Geliştirme, Eğitim ve Danışmanlık Faaliyetleri, Ortak Proje Geliştirme (Ortak Yatırım, Tasarım, Tedarik vb.) gibi faaliyetlerinin yanı sıra Marka Oluşturma, Tanıtım ve Pazarlama Faaliyetleri, Ar-Ge, Teknoloji, Yenilikçilik Faaliyetleri ile Teknoloji, Çevre, Hijyen Amaçlı Yatırımları için destek sağlanmaktadır.

Buna mukabil, KOSGEB’in Genel Destek Programı ve Ar-Ge ve İnovasyon Destek Programı kapsamında FM üretimini desteklemek ve başvuru ile ilgili maliyetleri ve/veya FM koruması ile ilgili hukuki maliyetleri dengede tutmak için sağladığı hibe destekler bulunmaktadır.

TÜBİTAK tarafından, 1008 Patent Teşvik Programları vasıtasıyla ulusal, uluslararası patent başvuru masraflarının karşılanmasına yönelik olarak hibe ve geri ödemeli-hibe şeklinde teşvik verilmektedir.Genel olarak TÜBİTAK-ARDEB kapsamında aşağıda belirtilen uzantıda yer alan programlar vasıtasıyla Ar-Ge kapsamında destek sağlanmaktadır.(http://www.tubitak.gov.tr/tr/destekler/akademik/ulusal-destek-programlari##destekler_akademik_ana_sayfa_akordiyon-block_1-0)

KOSGEB tarafından Ar-Ge ve Yenilik projesi desteklenen işletmelere; Patent, Faydalı Model, Endüstriyel Tasarım Tescil, Entegre Devre Topografyaları Tescil Belgeleri için yaptıkları başvuru ve/veya tescil giderleri için 25.000 TL’ye kadar destek sağlanmaktadır. Türk Patent

57

Page 58: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Enstitüsü’ne ve/veya yurt dışı muadili kurum/kuruluşlar ile Türk Patent Enstitüsü’nce yetkilendirilmiş Patent Vekillerine yapılan ödemeler bu destek kapsamındadır. Söz konusu destekler ile ilgili http://www.kosgeb.gov.tr sayfasında detaylı bilgi yer almaktadır

2011 2012 2013 (Ocak-Nisan) Kümülatif Toplam

Ödeme Oluru Tutarı

Firma Sayısı

Ödeme Oluru Tutarı

Firma Sayısı

Ödeme Oluru Tutarı

Firma Sayısı

Ödeme Oluru Tutarı

Firma Sayısı

Endüstriyel Tasarım Tescili Belgesi

36.201,71 33 63.249,68 51 22.001,90 24 121.453,29 99

Faydalı Model Belgesi 17.021,96 15 21.623,85 15 18.531,48 14 57.177,29 40

Patent Belgesi 14.421,91 6 9.820,31 3 1.000,00 1 25.242,22 10

Yurt Dışı Marka Tescil Belgesi 26.044,91 9 54.052,47 14 12.661,91 4 92.759,29 27

Sınai Mülkiyet Hakları Desteği Total

93.690,49 TL 60 148.746,31

TL 80 54.195,29 TL 39 296.632,09 TL 165

IV.5.2 Destek planlarının duyurulması

Desteklerin duyurulması, çoğunlukla bölgesel veya ulusal düzeyde yapılan kongre ve toplantılarla sağlanmaktadır. Buna göre;

a. Sanayi ve Ticaret Odaları, sektörel dernekler, Organize Sanayi Bölgeleri, Teknoparklar, Üniversiteler başta olmak üzere düzenlenen tanıtım toplantıları,

b. İlgili kamu kurumları web sayfalarındaki bilgilendirmeler,c. Ar-Ge ya da İnovasyon fuar ve sergileri,d. Broşür, kitapçık, poster vb. basılı malzemenin dağıtımı,e. E-posta duyuruları,f. E-Seminerler (webiner),g. Kamu kurumlarında düzenlenen eğitim seminerleri,h. Üniversite öğretim elemanları, şirket Ar-Ge yöneticileri ve üst düzey yöneticileri ile

düzenlenen çalıştaylarda

söz konusu desteklerin tanıtımı yapılmaktadır.

Yenilik ve FM konularında işletmelere sağlanan destek programları hakkında, desteği veren kurum ve kuruluşlarca düzenlenen toplantı ve kongrelerle bilgilendirme eğitimleri verilmektedir. Ayrıca düzenlenen fuarlar kapsamında yapılan etkinliklere katılım sağlanmakta ve bilgilendirme sunumları yapılmaktadır. Desteğin hedef kitlesinin yoğunlaştığı üniversitelerde, sanayi bölgelerinde, sanayi odalarında, sektör derneklerinin (STK) organize ettiği eğitim programlarında bilgilendirme sunumları yapılmaktadır.

58

Page 59: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

KOSGEB Genel Destek Programı altında yer alan; Eğitim Desteği kapsamında işletmelerden gelen talepler doğrultusunda işletmelerin; Genel Yönetim, Pazarlama Yönetimi, Üretim Yönetimi, İnsan Kaynakları Yönetimi, Mali İşler ve Finansman Yönetimi, Dış Ticaret ve Uluslararası Mevzuat, Bilgisayar ve Bilgi Teknolojileri, Enerji Teknolojileri, Yeni Teknik ve Teknolojiler, Yenilik, Mesleki ve Teknik Eğitim, CE İşareti, Ürün Belgelendirme ve Çevre konu başlıklarında genel katılıma açık veya işletme içi eğitim katılımlarına destek verilmektedir.

IV.6 Kurumsal FM politikaları

IV.6.1 Buluş hak sahipliği

Üniversitelerdeki buluşlara ilişkin genel düzenleme 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında yapılmıştır. BSTB tarafından verilen Ar-Ge desteklerinde Bakanlık çıkan buluş üzerinden herhangi bir pay almamaktadır. Desteklerden yararlanılan projelerde lisanslama payı akademisyen ile işletme arasındaki anlaşmaya bırakılmaktadır. Bakanlık bu konuya müdahale etmemektedir. Ayrıca, TÜBİTAK vb. programlardan desteklenen projelerden doğan fikri haklar o fonu veren kuruluş tarafından düzenlenmektedir.

Üniversiteler ve araştırma kurumlarında devlet tarafından finanse edilen araştırmalardan doğan buluşlarda hak sahipliği ile ilgili TÜBİTAK'ta referans verilebilecek 2 ayrı mevzuat mevcuttur

a. Proje Teşvik ve Destekleme Esaslarına İlişkin Yönetmelik Uyarınca Desteklenen Projelerde Uygulanacak Fikri Haklar Esaslarıhttp://www.tubitak.gov.tr/tubitak_content_files//mevzuat/esaslar/ESASLAR_XI_3.pdf

b. 1007 Kodlu TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma Geliştirme Projeleri Destekleme Programı ve TÜBİTAK Birimlerince Yürütülen Projelere İlişkin Kamu Ar-Ge Projeleri Fikri Haklar Esasları(http://www.tubitak.gov.tr/tubitak_content_files/mevzuat/esaslar/esaslarXI_1.pdf)

Söz konusu (a) mevzuatı madde 4'e göre fikri hakkın sahibi;

"Bu Esaslarda veya bu Esaslar kapsamındaki proje destek programlarının özel düzenlemelerinde aksine bir hüküm olmadıkça ve bu Esaslara uygun davranılması halinde, desteklenmesine karar verilen projelerin yürütülmesi esnasında veya sonucunda ortaya çıkan Fikri Ürün üzerindeki Fikri Mülkiyet Haklarının tamamı, Fikri Ürün Bildirim Formunda belirtilen oranlar dahilinde Proje Personeline ve/veya Bursiyere aittir." Söz konusu (b) mevzuatı madde 4.1'e göre hakkın sahibi;

"Burada sayılanlarla sınırlı olmamak kaydıyla Proje sonucunda elde edilen ve patent, faydalı model, endüstriyel tasarım, entegre devre topografyası, know-how, gibi fikri bir hakkın konusunu oluşturabilecek nitelikteki fikri ürünler üzerindeki hakların sahibi TÜBİTAK’tır.

TÜBİTAK 278 sayılı kanunun kendisine verdiği bu yetki doğrultusunda bu fikri ürünler üzerinde herhangi bir izne veya 3. kişilerin onayına gerek kalmadan tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.

SSM ve MSB nin müşteri olduğu durumlarda 5201 ve 5202 sayılı kanun hükümleri saklıdır."

IV.6.2 Spin-off şirketler için destekler

59

Page 60: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığında, 2009 yılından itibaren, ülkemizin geleceğinde büyük rol oynayacak genç girişimcilerimizin desteklenmesi amacıyla 5746 Sayılı Kanun kapsamında, Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı başlatılmıştır. Programın amacı; yüksek eğitimli ve nitelikli gençlerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini diğer mekanizmalardan da yararlanarak katma değer ve nitelikli istihdam yaratma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürebilmelerini teşvik etmektir. Anılan programa; örgün öğrenim veren üniversitelerin herhangi bir lisans programından bir yıl içinde mezun olabilecek durumdaki öğrenci, yüksek lisans veya doktora öğrencisi ya da lisans, yüksek lisans veya doktora derecelerinden birini ön başvuru tarihinden en çok beş yıl önce almış kişiler başvurabilmektedir. Kanun kapsamında desteklenmesi uygun bulunan girişimci, firmasını kurmasını müteakip en fazla 100.000,00 TL hibe destek ile bir yıl süre boyunca desteklenmekte olup, destek ödemeleri bir iş planı çerçevesinde yapılmaktadır. Sağlanan destek; belirtilen şartları taşıyan işletmelere, bir defaya mahsus olmak üzere, teminat alınmaksızın ve hibe olarak verilmektedir. Programla ülkemizde nitelikli girişimciliğin özendirilmesi, bu girişimciler tarafından uluslararası rekabet gücü olan, yenilikçi, teknoloji düzeyi yüksek ürün ve süreçleri geliştirebilen firmaların oluşturulması hedeflenmiştir.

Fikirden-ürüne, üründen-pazara, şirket kuran girişimcinin geçireceği tüm aşamalarda mali destek yanında rehberlik ve eğitim hizmetlerini de içerecek şekilde oluşturulan 1512 TÜBİTAK Girişimcilik Aşamalı Destek Programı, genç akademik araştırmacıların, kuracağı spin-off şirketler için de yararlanabilecekleri bir programdır. Bu program çerçevesinde, birinci aşamada, iş fikri uygun bulunan girişimci adaylarına iş planı eğitimi ve rehberlik desteği verilerek ikinci aşamaya başvurmaları kolaylaştırılmakta, şirket kurarak başvuru yapan girişimcilere 100.000 TL’ye ve 12 aya kadar sermaye desteği verilmekte, daha sonra başarılı olanların 1507 TÜBİTAK KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programına başvurarak bu programdan ilave avantajlarla yararlanabilmesi sağlanmaktadır. Programın son aşamasında ise prototip geliştiren girişimcilerin ticarileştirme faaliyetlerine yönelik mali-olmayan destekler sağlanacaktır. Ayrıca bu şirketler TGB’lerde yer alırlarsa bunların sağladığı ilave destekleri alabilmektedirler (kuluçkalık tahsisi, personelin çalışması gibi). Ayrıca KOSGEB Ar-Ge ve İnovasyon Destek Programı kapsamında, Girişimcilere Başlangıç Sermayesi Desteği ve İşlik/Kira Desteği ile birlikte diğer Ar-Ge ve İnovasyon destekleri de sağlanabilmektedir.TÜBİTAK desteklerine ilişkin detaylı bilgiye aşağıdaki bağlantıdan ulaşılabilir:(http://www.tubitak.gov.tr/tr/destekler/akademik/ulusal-destek-programlari )

IV.7 Araştırma ve geliştirme (Ar & Ge) kapasitesi

Devletin Ar & Ge faaliyetlerine gayri safi yurt içi hasıladan ayırdığı pay 2011 sonu itibariyle binde 86’dır.

60

Page 61: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

http://www.tubitak.gov.tr/tr/kurumsal/politikalar/icerik-bty-istatistikleriÖzel sektörün Ar & Ge faaliyetlerine gayri safi yurt içi hasıladan ayırdığı pay ise binde 86’nın %43.2’sidir.

Araştırma olanakları hakkındaki bilgiler üniversite bültenleri, yıllık raporlar, broşürler, ve internet sitesi gibi yollarla kamuya duyurulmaktadır.

Araştırma sonuçlarına ulusal verilerin tutulduğu TÜBİTAK ULAKBİM’den erişilebilmektedir. Bunun dışında proje bazlı çalıştaylar, konferanslar, kongreler, sergi ve fuarlar, yarışmalar, ödül törenleri, yazılı ve görsel medya kullanılarak da araştırma sonuçları kamuya duyurulmaktadır.

http://www.tubitak.gov.tr/tr/kurumsal/politikalar/icerik-bty-istatistikleri

Üniversiteler ve araştırma kurumlarındaki araştırma faaliyetlerine ayrılan bağış finansmanı katkısı hakkında istatistiki bilgi bulunmamakla beraber, bağışçılar tarafından yönlendirilen araştırmalar olduğu bilinmektedir.

IV.7.1 Yenilik için insan kaynakları

2011 yılı verilerine göre okuma yazma bilmeyenler nüfusun yüzde 5,9’unu oluşturmaktadır. Okullaşma oranları sırasıyla okulöncesinde % 46,4, ilköğretimde %108,4, ortaöğretimde %92,6 ve yükseköğretimde ise %81,6’dır. Eğitimde kalma beklentisi yüzde 15,2’dir. Ancak zorunlu eğitim çağının ortaöğretimi de kapsayacak şekilde 12 yıla çıkarılmasıyla birlikte eğitimde kalma beklentisinde de artış olacağı öngörülmektedir. Öte yandan, işgücünün %63,2’si, istihdamın %63,8’i ve işsizlerin yüzde 57,8’i lise altı eğitimlilerden ve okuryazar olmayanlardan oluşmaktadır.

Yenilik kapasitesi açısından bakıldığında Ar-Ge alanında faaliyet gösteren Tam-Zaman Eşdeğer1

(TZE) insan kaynağının dağılımı aşağıdaki grafikte sunulmaktadır.1 Tam Zaman Eşdeğer: Bir yıl içerisinde Ar-Ge’de çalışan insan gücünü Ar-Ge faaliyetlerine ayırdığı zamanı kişi/yıl olarak tanımlayan değerdir. Bir TZE bir kişi-yıl olarak düşünülebilir. Dolayısıyla zamanının % 30'unu Ar-Ge çalışmaları için ve kalanını da diğer faaliyetlerde harcayan bir kişi, 0,3 TZE olarak ele alınmaktadır. Benzer olarak, tam zamanlı bir Ar-Ge çalışanı, bir Ar-Ge biriminde sadece 6 ay istihdam edildiyse, bu 0,5 TZE anlamına gelir.

61

Page 62: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

http://www.tubitak.gov.tr/tr/kurumsal/politikalar/icerik-bty-istatistikleri

IV.8 Fikri Mülkiyet Öğretimi ve Eğitimi

Fikri mülkiyet konusunda eğitim kurumlarında farkındalık düşük seviyededir. Ancak uzun dönemde FATİH projesinin uygulanmaya başlanması ile birlikte e-içeriklerin hazırlanması vb. konularında bu alanın gündeme gelmesi olasıdır.

Ayrıca, 2006 yılında TPE ve Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu arasında yapılan işbirliği neticesinde, Teknoloji ve Tasarım Dersi müfredatına sınai haklar hakkında bilgiler ve özellikle patent ve tasarım konuları dâhil edilmiştir.

Hukuk fakültelerinin hemen hepsinde FM hukuku seçmeli ders olarak gösterilmektedir. Ayrıca seçkin hukuk fakültelerinin yüksek lisans ve doktora programlarında kredi saati yeterli düzeyde FM hukuku dersi verilmektedir. Ülkemizde FM alanında özel olarak akademik çalışmalar yapan herhangi bir fikri mülkiyet hukuku enstitüsü bulunmamakta olup, 2012 yılında Ankara Üniversitesi’nde tesis edilen yüksek lisans programı ise ilk kez 2013-2014 eğitim yılında öğrenci almaya başlayacaktır. Ayrıca, sınırlı sayıda üniversitede yüksek lisans ve doktora düzeyinde FM konusunda araştırmalar vardır.İleri teknoloji konularında faaliyet gösteren öğretim üyeleri arasında FM farkındalığı yüksektir ancak, temel araştırma seviyesinden ileri gidemeyen araştırmacılar FM hakları konusunda sınırlı bilgiye sahiptir.

62

Page 63: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

V. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYETİN TİCARİLEŞTİRİLMESİ VE TEKNOLOJİ TRANSFERİ

V.1 Sınai mülkiyetin üniversite ve araştırma kurumlarında ticarileştirilmesi

FM’nin ticarileştirilmesi; üniversite ve araştırma kurumlarınca, TGB, SANTEZ, Teknogirişim Sermaye Desteği, teknoloji transfer ofisleri, TEKMER’ler, Kuluçkalık ve üniversite kökenli yenilikçi şirketler gibi destek mekanizmalarının tümü kullanılarak sağlanmaktadır.Az sayıda üniversitede veya teknoparklarda bulunan teknoloji transfer ofisleri (TTO) bu alanda hizmet vermektedir. Ancak bunların çok azı (ve özellikle birkaç vakıf üniversitesinde olanların) etkili olduğu bilinmektedir. TTOların nicelik ve niteliksel gelişimi için TÜBİTAK 1513 Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı 2012 yılı sonlarında başlatılmış ve ilk başvurular alınmaya başlanmıştır. Bu program çerçevesinde TTO’lardaki fikri mülkiyet hakları yönetiminin yanı sıra, kuluçka merkezi, spin-off şirket desteği gibi çalışmalar da desteklenecektir.

Ayrıca, patent belgesi ile koruma altına alınmış ve prototip aşaması tamamlanmış buluş ve fikirlerin sahipleri, KOSGEB Endüstriyel Uygulama Programı’na başvurabilmektedir. Bu destek programı kapsamında, yeni bir ürün/hizmetin, ürün veya süreçlerinin pazara uygun biçimde ticarileştirilmesi amacıyla hazırlanan projelere destek sağlanır.Potansiyel ticarileştirme ortakları ile araştırmacılar, TTO’lar ve internet siteleri (eşleştirme siteleri) aracılığıyla bir araya gelmektedir. Araştırmacılarla şirketlerin veya yatırımcıların bir araya gelerek Ar-Ge projeleri için işbirliği olanaklarını araştırdığı Ar-Ge Proje Pazarı etkinlikleri TÜBİTAK tarafından 1503 TÜBİTAK Proje Pazarı Destekleme Programı kapsamında desteklenmektedir. Ayrıntılı bilgi için:http://www.tubitak.gov.tr/tr/destekler/sanayi/ulusal-destek-programlari/icerik-1503-proje-pazari-destekleme-programi

V.1.1 Teknoloji transfer ofisleri (TTO'lar)

Üniversitelerin bir kısmında teknoloji transfer ofisleri mevcuttur. Bunlar, teknoloji transfer merkezleri, patent bilgi ofisleri şeklinde de adlandırılabilirler. Ancak, üniversitelerin teknoloji transfer ofisleri bölgede sanayinin gelişmiş oluşu sayesinde çalışabilir. Diğer bir deyişle, sanayileşmiş bölgelerde ancak işletmelerden talep olması halinde teknoloji transferi mümkün olmaktadır. Bu bağlamda, her üniversitede teknoloji transfer ofisi olmasından ziyade ihtiyaç olan yerlerde ihtiyacı karşılayabilecek uzmanlara sahip teknoloji transfer ofislerinin bulunması önem taşımaktadır.

TTO’ların bulunduğu diğer önemli yerler Teknoloji Geliştirme Bölgeleridir. 12 Mart 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6170 sayılı TGB Kanununda Değişiklik Yapan Kanunun yürürlüğe girişiyle birlikte teknoparklarda yer alan TTO’lar da yasal statü kazanmışlardır. Söz konusu ofislerin hizmetleri Teknopark Yönetici Şirketler tarafından sağlanacak olup, bu konudaki Yönetmelik çalışmaları sürdürülmektedir.

Bu bakımdan, gerek üniversitelerdeki gerekse teknoparklar içerisinde TTO’lar yer almaktadır. TTO’ların FMH konusunda bilgilendirme yapan önemli birimler olduğu dikkate alınarak işlevlerinin esnekliğinin Ulusal Patent Stratejisi çalışmaları sırasında göz önünde bulundurulması önem taşımaktadır.

TTO’lar TGB yönetici şirketleri, üniversiteler ve devlet destekleriyle oluşturulur ve işletilir.

63

Page 64: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Ülkemizde 49 adet TGB bulunmaktadır. Bu TGB’lerden 34 tanesi faal durumdadır. Mayıs 2013 itibariyle buralarda toplamda 5703 proje yürütülmekte olup, 2174 personel istihdam edilmektedir. TGB’lerden 890 Milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmiş olup, toplamda da 329 adet patent tescillenmiştir.

Teknoloji transfer ofisleri ülkemizde çeşitli yapılarda kurulmuştur. Bunlar arasından iki tanesi şirket biçiminde yapılardır: INOVENT ile INVENTRAM. Dört yapı, Üniversite-Sanayi İşbirliği Merkezleri Programı (USAMP) sonrasında oluşan yapılardır: Seramik Araştırma Merkezi, Otomotiv Teknolojileri Araştırma ve Geliştirme San. A.Ş, ODAGEM Ostim Ortak Araştırma Merkezi ve Geliştirme Merkezi A.Ş., Adana ÜSAM. Üniversiteler içerisinde teknoloji transfer ofisleri bulunabildiği gibi E-BİLTEM gibi, TGB’lerde de TTO’lar mevcuttur, Hacettepe Teknoloji Transfer Merkezi, ODTÜ Teknoloji Transfer Ofisi gibi.

Ülkemizdeki TGB’lerde yer alan TTO sayıları henüz tespit edilememiştir. Söz konusu veriler, 6170 sayılı Kanunun uygulamasına yönelik hazırlanan yönetmelik sonrasında başlayacaktır. Buna karşın, BSTB tarafından gerçekleştirilen Teknopark Endeksi çalışmasında edinilen bilgiler doğrultusunda ODTÜ, Cyberpark, Hacettepe, Yıldız Teknik, Selçuk, Erciyes, İstanbul Üniversitesi, Erzurum ve Trabzon TGB’lerinde teknoloji transfer hizmetlerinin verildiği görülmektedir. Bu bilgiler TGB Yönetici Şirketlerinin beyanları esas alınarak elde edilmiştir.

V.1.2 Fikri mülkiyetin Değerlemesi

Fikir mülkiyet varlıklarının değerlemesi için mevcut bir mekanizma bulunmamaktadır. Bu itibarla fikri mülkiyet haklarının teminat olarak kullanılıp bankalardan kredi çekilmesi mevcut durumda mümkün olmamaktadır. Bu yüzden fikri hakların ticarileştirilmesi için gerekli mali kaynaklar başka enstrümanlar ile karşılanmak durumunda kalınmaktadır. Böyle bir mekanizmanın ülkemizde tesis edilmesi amacıyla TPE tarafından bir Değerleme Ajansı kurulması yönünde çalışmaları devam etmektedir.

Mevcut durumda değerlemenin gerek duyulduğu haller genellikle ihlalden doğan bir ihtilafa ilişkin tazminatların belirlemesi amacıyla mahkemeler tarafından talep edilmekte ve bu konuda ihtisası bulunmayan bilirkişilerce yapılmaya çalışılmaktadır. Ayrıca özelleştirmeler sırasında bedelin belirlenmesinde kamu şirketlerinin sahip oldukları fikri haklar dikkate alınmaktadır.

V.2 Ticarileştirme için finansman

Türkiye’de faaliyette bulunan finans kurum ve kuruluşları, ileri teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarının barındırdığı riske karşın düşük getiri elde edilebileceği ihtimali nedeniyle söz konusu alanlara kaynaklarını yönlendirememektedir. Dolayısıyla, söz konusu yatırımların finansmanı adına alternatif teşkil edebileceği düşünülen girişim sermayesi modelleri incelendiğinde ise, bu modellerin Türkiye’deki uygulamalarında teknolojik yatırımların özellikle Ar-Ge sürecini destekleyecek yapı ve büyüklükte olmadığı değerlendirilmektedir. Türkiye’de yatırımcılar, bir nedenden dolayı tam potansiyelini gerçekleştiremeyen bir şirketin kontrolünü ele geçirmekte, onu yeniden yapılandırmakta ve birkaç yıllığına yönetmekte; daha sonra bu şirketi stratejik bir alıcıya satmaktadırlar. Ancak, yüksek teknolojiye yönelik fikir ve projeleri bulunan, büyüme potansiyeli yüksek küçük işletme ve girişimcilerin yatırımlarının finansmanında kullanılacak bir girişim sermayesi ülkemizde bulunmamaktadır.

Bu kapsamda BTYK’nın 23. Toplantısında alınan 2011/103 no’lu karar gereği, Ar-Ge yoğun başlangıç firmalarını destekleyen risk sermayesi fonlarının etkinleştirilmesi, bunlara kamunun ortak olabilmesi ve kamu Ar-Ge merkezlerinde yapılan araştırma sonuçlarının ticarileşmesi

64

Page 65: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

süreçlerinin iyileştirilmesi için gerekli mevzuat çalışmalarının yapılması hedeflenmektedir. Bu kararın hayata geçirilmesi için TÜBİTAK mevzuat çalışmaları sürdürülmektedir.

Öte yandan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilen Teknogirişim Sermayesi Desteği bulunmaktadır.

Ayrıca, İstanbul Girişim Sermayesi Fonu olan Istanbul Venture Capital Initiative (IVCI), fonların fonu olarak 2007 yılında kurulmuştur. IVCI girişim sermayesi sağlayan fonlara yatırım yaparak ülkemizde girişim sermayesine yönelik mekanizmanın güçlendirilmesine çalışmaktadır.

Muhasebeleştirme ve özelleştirme uygulamaları dikkate alındığında, Kamu işletmelerinin bilançolarında Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) uyarınca patent, marka, lisans vb. fikri mülkiyetler işletmelerin varlıkları olarak maddi değerleriyle yer almakta olup, Kamu şirketlerinin özelleştirilmesinde FM varlıkları da dikkate alınmaktadır (örneğin; TEKEL özelleştirmesinde tütün harmanlama formülleri, TEKEL markası, SEK ve Merinos markaları, vb.)

V.3 Teknoloji transferi politikası

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun 23. toplantısında alınan;

2011/103 no.’lu Ar-Ge Yoğun Başlangıç Firmalarını Etkinleştirmek ve Sayılarını Artırmak Amacıyla Politika Araçlarının Geliştirilmesi ve,

2011/104 no.’lu Üniversitede Yenilikçiliğin ve Girişimciliğin Tetiklenmesi Amacıyla Politika Araçlarının Geliştirilmesi.

kararları çerçevesinde teknoloji transferini teşvik edecek çalışmalar başlatılmıştır. Kararlarla ilgili ayrıntılı bilgi için: http://www.tubitak.gov.tr/tr/toplanti/bilim-ve-teknoloji-yuksek-kurulu-23toplantisi-27-aralik-2011

BSTB tarafından 26 kalkınma bölgesinde 2013 yılı içerisinde her bir bölgeden seçilecek bir ilde yapılmak üzere Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Bölgesel toplantıları gerçekleştirilmektedir. Söz konusu toplantılarda Üniversite ve Sanayi temsilcileri konuya ilişkin bilgi vermekte, toplantılarda BSTB tarafından hazırlanan anket çalışması katılımcılara dağıtılmaktadır. Bahse konu toplantılardan da yararlanılarak Üniversite-Sanayi İşbirliği Stratejisi oluşturulması çalışmaları sürdürülmektedir.

Türkiye Sanayi Stratejisi Eylem Planında teknoloji transfer ofislerinin etkinleştirilmesi ve araştırma sonuçlarının ticarileştirilmesi başlıklı iki eylem bulunmaktadır. Aynı şekilde 2013 Yılı Programında da araştırma sonuçlarının ticarileştirilmesi eylemi bulunmaktadır. Söz konusu görev BSTB’ye verilmiştir.

Öte yandan, 6170 sayılı TGB Kanununu değiştiren Kanun ile TGB’lerde teknoloji transfer ofisleri kurulmasının yasal zemini sağlanmıştır. Böylelikle TGB’lerde yer alan teknoloji transfer ofislerinin hem kurulması hem de ihtiyaç halinde ofis hizmetlerinin verilmesine ilişkin kamu desteği sağlanacaktır.

65

Page 66: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

VI. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI YAPTIRIMLARININ UYGULANMASI

VI.1 Fikri ve Sınai Mülkiye Haklarına İlişkin Yaptırım Kanunları

FM yaptırımlarına ilişkin hükümler muhtelif kanunlarda yer almaktadır. Bu kanunlar şunlardır:

- 5042 Sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun (15.01.2004 tarih ve 25347 sayılı Resmi Gazete) (Md.66)

- 5147 Sayılı Entegre Devre Topografyalarının Korunması Hakkında Kanun (30.04.2004 tarih ve 25448 sayılı Resmi Gazete) (Md.39)

- 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (05.12.1951 tarihli) (Md. 71-75)- 556 Sayılı Markaların Korunmasına İlişkin KHK’da Değişiklik Yapılmasına dair 5833

Sayılı Kanun

Bunların dışında 4128 sayılı ve 03.11.1995 tarihli Kanun (07.11.1995 tarih ve 22456 sayılı Resmi Gazete) Kanun ile; 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KH.K., 554 Sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında K.H.K, 555 Sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında K.H.K., 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında K.H.K.’ye cezai yaptırımlar içeren hükümler eklenmiş ancak bu hükümler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için söz konusu cezalar halen uygulanamamaktadır.

VI.2 Yaptırım Mercii

FMH yasalarının yaptırımı ile ilgili birden fazla kurum vardır. Bunlar;

- Polis teşkilatı- İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü- İl Denetim Komisyonları- Jandarma teşkilatı- İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı- Gümrük teşkilatı- Gümrük ve Ticaret Bakanlığı - Yargı teşkilatı

şeklindedir. Her bir kurumun teşkilat kanununda, görev alanları belirlenmiştir.

Yurtiçi taklit ve korsan ile mücadelede yürütülen adli işlemlerde Cumhuriyet Başsavcılıkları, İl Emniyet Müdürlükleri (Güvenlik Şube Müdürlükleri), İl Jandarma Komutanlıkları ve Gümrük Müdürlükleri görev yapmaktadır. İdari işlemler ise 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik kapsamında; genel kolluk, İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri ile zabıta memurlarından oluşan Denetim Komisyonlarının bandrol denetimi ile sağlanmaktadır.

VI.3 Yaptırım görevlilerinin eğitimi, uzmanlaşması (avukatlar ve hâkimler)

Hukuk fakültelerinde, öğrenim süresi boyunca Fikri Mülkiyet Hukuku dersi seçmeli ders olarak verilmektedir. Avukatlar, Baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin düzenlediği Fikri Mülkiyet eğitimlerine katılabileceği gibi, Fikri ve Sınai Haklar Araştırma ve Uygulama Merkezi (FİSAUM) gibi Üniversitelere bağlı birimlerde de Fikri Haklar eğitim alabilirler. Yine, barolara bağlı komisyonlarda da bu eğitimler verilmektedir.

66

Page 67: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

FSH Mahkemelerinde görevlendirilen hâkim ve Cumhuriyet savcıları için sistematik ve düzenli eğitim programları olmamasına karşın, bu mahkemelerde görev yapan hâkim ve Cumhuriyet savcıları, Bakanlıklar arası işbirliği ile gerçekleştirilen, çeşitli uluslararası kuruluşlar tarafından organize edilen eğitim programları ile Adalet Akademisi tarafından organize edilen hizmet içi eğitim programları vasıtasıyla eğitim almaktadırlar.

Şimdiye kadar gerçekleştirilen iki önemli eğitim faaliyeti bulunmaktadır:

1. Adalet Bakanlığı ile AB Komisyonu işbirliği ile 200-2004 yılları arasında yürütülen “Fikrî ve Sınaî Hakların Etkin Uygulanması” konulu AB Projesi kapsamında, çeşitli AB ülkelerinde 10 ay süreli eğitim alan yedi hâkim-savcı, eğitimden sonra fikri ve sınai haklar ihtisas mahkemelerine atanmıştır.

2. Daha sonra, bu mahkemelerde görevlendirilen hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile Yargıtay’ın ilgili dairelerinde görev yapan tetkik hâkimlerinin bir kısmı, Adalet Bakanlığı, Bilgi Üniversitesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ile 10-21 Kasım 2008 tarihleri arasında Antalya'da, organize edilen ihtisas eğitimi programına katılmıştır.

FM ihtisas mahkemelerinde görev yapan hâkimler, sadece bu davalarla ilgilendiklerinden, FM konusunda uzmanlaşmaları mümkün olmaktadır. Ancak, ihtisas mahkemesi olmayan yerlerde, FM davalarına bakan hâkimlerin uzmanlaşması mümkün olmaktadır.

VI.4 Fikri ve Sınai Mülkiyet Mahkemeleri

Fikri mülkiyet alanındaki uyuşmazlıkların uzmanlık gerektirmesi sebebiyle bu tip davaların eğitimli hâkimler eliyle görülmesini teminen, fikri ve sınai haklara ilişkin mevzuatta ihtisas mahkemelerin kurulmasına dayanak teşkil eden hükümler eklenmiştir. Buna göre, Fikri ve Sınai Haklar hukuk ve ceza mahkemeleri;-551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında K.H.K. md. 146, -554 Sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında K.H.K md.58,-555 Sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında K.H.K. md.30, -556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında K.H.K. md.71, -5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md. 76, -5147 Sayılı Entegre Devre Topografyalarının Korunması Hakkında Kanun md. 31, -5042 Sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun md. 68

gereğince kurulmuşlardır.

İlk olarak 25.12.2000 tarihli Bakan Olur’u ile İstanbul’da bir FSH Hukuk ve bir FSH Ceza mahkemesi olarak kurulmuştur. Bu mahkemeler 23.01.2000 tarih ve 42 sayılı Hâkimler Ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Kararı ile yapılan atamalar sonucu faaliyete geçirilmiştir. Daha sonra bu mahkemelerin sayısı 2004 yılında 8’e, 2006 yılında 12’ye, 2007 yılında 21’e ve 2008 yılında 23’e çıkarılmıştır.

2011 yılı Temmuz ayında İstanbul Avrupa yakasında inşa edilen adliye binasının, 2012 yılı Aralık ayında da İstanbul Anadolu yakasında inşa edilen adliye binasının tamamlanmış olması nedeniyle Avrupa ve Anadolu yakasındaki bazı adliyeler kapatılarak, işleri Anadolu ve Avrupa yakasında açılan yeni adliyelere devredilmiştir.

67

Page 68: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Bu değişiklik sonucu, İstanbul’da Beyoğlu ve Kartal adliyelerinde bulunan FSH Hukuk ve Ceza Mahkemeleri kapatılmış, bu mahkemelerin işleri yeni kurulan adliyelerdeki mahkemelere devredilmiştir.

Sonuç olarak; İstanbul’da 6 FSH Hukuk, 7 FSH Ceza Mahkemesi, Ankara’da 4 FSH Hukuk, 2 FSH Ceza Mahkemesi, İzmir’de 1 FSH Hukuk, 1 FSH Ceza Mahkemesi olmak üzere toplam 21 adet FSH ihtisas mahkemesinde, 22 hâkim görev yapmaktadır.

Her bir FSH hukuk mahkemesinde: 1 hâkim, 1 yazı işleri müdürü, 2 zabıt katibi, 1 mübaşir bulunmaktadır. Her bir FSH ceza mahkemesinde ise: 1 hâkim, 1 yazı işleri müdürü, 3 zabıt kâtibi, 1 mübaşir bulunmaktadır. Mahkemelerdeki personel sayısı, mahkemelerin iş yüküne göre değişiklik gösterebilmektedir.

FM davalarına bakan hâkimler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından, Kararname ile atanırlar. FM Mahkemeleri, Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere, yargı teşkilatı içinde birinci bölge olarak adlandırılan bölgelerde yer almaları nedeniyle, bu mahkemelerde görev yapan hâkimlerin ataması yapılırken, birinci bölgede görev yapabilme kriterlerine sahip olmalarına dikkat edilmektedir.

Bu mahkemeler, ilk derece yargı mercileridir. Asliye hukuk ve asliye ceza mahkemesi statüsünde olup, Adalet Bakanlığınca genel bütçeden finanse edilmektedir. Mahkeme hâkimlerinin atanmasından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1. Dairesi sorumludur.

Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemeleri kuruluşlarında üç hâkimli (bir başkan iki üye) öngörülmelerine karşın, 5194 sayılı Kanun ile hâkim sayısı bire indirilmiştir.

İhtisas mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde fikrî ve sınaî haklarla ilgili davalara bakma yetkisi verilmiş mahkemeler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Buna göre, ihtisas mahkemesi olmayan yerlerde 1 veya 3 numaralı (bir mahkeme varsa 1 numaralı 3’ten fazla ise 3 numaralı olan) asliye hukuk ve asliye ceza mahkemeleri fikri ve sınai haklarla ilgili davalara bakmakla yetkilendirilmiştir.

VI.5 Hukuki Anlaşmazlıklar ve FM Yargılamaları

VI.5.1 Açılabilecek dava türleri

Türk Patent Enstitüsünün 551, 554, 555 ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre aldığı bütün kararlara karşı hükümsüzlük davaları açılabilir. Ayrıca Enstitünün kararlarından zarar gören üçüncü kişiler Enstitü aleyhine dava açabilir.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince (md. 66-70) hukuk mahkemelerinde açılabilecek davalar ve bulunulabilecek talepler

1. Tecavüzün ref’i,2. Tecavüzün meni,3. Maddi ve manevi tazminat davası.4. Masrafı tecavüz edene ait olmak üzere hükmün en fazla 3 gazetede ilanı,5. Eser haksız olarak değiştirilmişse bunların çoğaltım, yayım ve temsilinin, radyo ile yayımının menedilmesini ve tedavülde bulunan çoğaltılmış nüshalardaki değişikliklerin düzeltilmesini veya bunların eski hale getirilmesini,

68

Page 69: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

6. Kanuna uygun olarak eser sahibinden yazılı izin almaksızın mali haklarını kullananlardan; sözleşme yapılsaydı istenebileceği bedel veya rayiç bedelin en çok üç kat fazlası,7. İzinsiz kopyalar satışa çıkarılmamış iseler hukuki sorumluluk ortadan kalkmamakla birlikte;

- İmha,- Uygun bedel karşılığında kendisine verilmesi,- Sözleşme olsaydı istenebilecek miktarın 3 kat fazlasını talep

551 sayılı KHK md. 137, 554 sayılı KHK md. 49, 555 sayılı KHK md. 25, 556 sayılı KHK md. 62’ye göre hukuk mahkemelerinde açılabilecek dava türleri ve bulunulabilecek talepler:

1. Tecavüzün durdurulması,2. Tecavüzün giderilmesi,3. Maddi ve manevi tazminat,4.Tecavüz suretiyle üretilen veya ithal edilen ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya, kullanılan araçlara ve patente bağlı bir usulün kullanımını sağlayan araçlara el konulması,5. El konulan ürün ve araçlar üzerinde hak sahibine mülkiyet hakkının tanınması,6. İmha,7. Tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması talebi.

VI.5.2 Yetkili mahkemeler

Türk Patent Enstitüsünün 551, 554, 555 ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre aldığı bütün kararlara karşı açılacak davalarda ve Enstitünün kararlarından zarar gören üçüncü kişilerin Enstitü aleyhine açacakları davalarda görevli ve yetkili mahkeme Ankara İhtisas mahkemeleridir. (-551 sayılı KHK md.146/2, 554 sayılı KHK md. 58/2, 555 sayılı KHK md.30/2, 556 sayılı KHK md. 71/2, 5147 sayılı Entegre Devre Topografyalarının Korunması Hakkında Kanun md. 31/2)

Üçüncü kişilerin ilgili mevzuata göre aralarında açacakları davalarda ise; 551, 554, 555 ve 556 sayılı KHK’lar ve 5147 sayılı Kanuna göre; “Hak sahibi tarafından üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgâhının olduğu veya suçun işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir. Davacının Türkiye'de ikamet etmemesi halinde, yetkili mahkeme sicilde kayıtlı vekilinin iş yerinin bulunduğu yerdeki ve eğer vekillik kaydı silinmiş ise, Enstitü merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemedir. Üçüncü kişiler tarafından başvuru veya hak sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının ikametgâhının bulunduğu yerdeki mahkemedir. Başvuru veya hak sahibinin Türkiye'de ikamet etmemesi halinde bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır. Birden fazla mahkemenin yetkili olduğu durumda, yetkili mahkeme, ilk davanın açıldığı mahkemedir.”

5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunması Hakkında Kanun md. 57/2-3-4-5-6 göre “Hak sahibi tarafından açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgâhının olduğu veya suçun işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir. Davacının Türkiye`de ikamet etmemesi halinde, yetkili mahkeme Ankara'daki mahkemelerdir. Üçüncü kişiler tarafından başvuru sahibi veya hak sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının ikametgâhının bulunduğu yerdeki mahkemedir. Başvuru veya hak sahibinin Türkiye`de ikamet etmemesi halinde bu maddenin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır. Birden fazla mahkemenin yetkili olduğu durumda, yetkili mahkeme, ilk davanın

69

Page 70: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

açıldığı mahkemedir. Bakanlığın davacı veya davalı olduğu durumda, yetkili mahkeme, Ankara'daki mahkemelerdir.”

Bunlara ek olarak açılabilecek haksız rekabet davalarında, iddia fikri hak veya tescilli bir sınai hak ile ilgili ise bu davalara fikri ve sınai haklar ihtisas mahkemeleri tarafından bakılmaktadır. Eğer, haksız rekabet iddiası, tescilsiz bir sınai hakla ilgili ise dava, ticaret mahkemelerinin görev alanına girmektedir. Ticaret mahkemeleri ve fikri ve sınai haklar ihtisas mahkemeleri, asliye hukuk mahkemesi düzeyinde mahkemelerdir ve hakimleri arasında kıdem açısından önemli farklılık bulunmamaktadır.

VI.5.3 Mahkemede temsil

Mahkemede müvekkili adına işlem yapmak isteyen ve duruşmalara girmek isteyen profesyonellerin hukuk fakültesi mezunu olması ve avukatlık ruhsatına sahip olması gerekmektedir. Bunun dışında marka ve patent vekilleri, belli başlı kalem işlerini yapabilir; ancak marka ve patent vekilinin temsil yetkisi bulunmamaktadır.

19.03.1963 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 3. maddesi gereğince; Avukatlık mesleğine kabul edilebilmek için:

a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,b) Türk hukuk fakültelerinden birinden mezun olmak veya yabancı memleket hukuk

fakültesinden mezun olup da Türkiye hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan derslerden başarılı sınav vermiş bulunmak,

c) Avukatlık stajını tamamlayarak staj bitim belgesi almış bulunmak,d) Levhasına yazılmak istenen baro bölgesinde ikametgahı bulunmak,e) Avukatlık Kanununa göre avukatlığa engel bir hali olmamak gerekir.

VI.5.4 Usul Kuralları

Hukuk davalarında uygulanacak muhakeme usulüne ilişkin kurallar, 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenmektedir.

Bir dava açıldığında bunun davalılara bildirilmesi yine HUMK hükümleri doğrultusunda yapılır. Bu konuda özel bir düzenleme, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 75/2. maddesinde yer almaktadır. Bu madde gereğince: “Bu Kanunda yer alan soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı suçlar dolayısıyla başta Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri olmak üzere ilgili gerçek ve tüzel kişiler tarafından, eser üzerinde manevi ve malî hak sahibi kişiler şikâyet haklarını kullanabilmelerini sağlamak amacıyla durumdan haberdar edilirler.”

VI.5.5 İspat yükümlülüğü

Hukuk davalarında ispat yükü, 6100 sayılı ve 12.01.2011 tarihli Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190 ve 191 maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. Diğer taraf, ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf, ispat yükünü üzerine almış sayılmaz.

70

Page 71: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

VI.5.6 Mahkemeye sunulacak teminatlar

“Teminat” a ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMUK’un 84-89. maddeleri arasında yer almaktadır.

“TEMİNAT GÖSTERİLECEK HALLER Madde 84 (1) Aşağıdaki hâllerde davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılayacak uygun bir teminat gösterilir:

a) Türkiye'de mutat meskeni olmayan Türk vatandaşının dava açması, davacı yanında davaya müdahil olarak katılması veya takip yapması.

b) Davacının daha önceden iflasına karar verilmiş, hakkında konkordato veya uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma işlemlerinin başlatılmış bulunması; borç ödemeden aciz belgesinin varlığı gibi sebeplerle, ödeme güçlüğü içinde bulunduğunun belgelenmesi.

c) Davanın görülmesi sırasında teminatı gerektiren durum ve koşulların ortaya çıkması hâlinde de mahkeme teminat gösterilmesine karar verir.

d) Mecburi dava ve takip arkadaşlığında teminat gösterme yükümlülüğü, bu yükümlülüğün tüm davacılar bakımından mevcut olması hâlinde doğar.

TEMİNATIN TUTARI VE ŞEKLİ

Madde 87 (1) Bir davada verilecek teminatın tutarını ve şeklini hâkim serbestçe tayin eder. Ancak, tarafların teminatın şeklini sözleşmeyle kararlaştırmaları hâlinde, teminat ona göre belirlenir. (2) Teminatı gerektiren durum ve koşullarda değişiklik olması hâlinde, hâkim teminatın azaltılması, artırılması, değiştirilmesi ya da kaldırılmasına karar verebilir.”

VI.5.7 İhtiyati tedbirler

Patent, marka, tasarım ve coğrafi işaret veya telif hakkının ihlali halinde ilk derece hukuk mahkemesinin verebileceği tedbir kararları şunlardır:

a) Tecavüz fiillerinin durdurulması (551 sayılı KHK md. 137, 554 sayılı KHK md. 49, 555 sayılı KHK md. 25, 556 sayılı KHK md. 62),

b) Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini (551 sayılı KHK md. 137, 554 sayılı KHK md. 49, 555 sayılı KHK md. 25, 556 sayılı KHK md. 62),

c) Hakka tecavüz dolayısı ile üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, cihaz, makine gibi vasıtalara el koyulması (551 sayılı KHK md. 137, 554 sayılı KHK md. 49, 555 sayılı KHK md. 25, 556 sayılı KHK md. 62),

d) El konulan ürünler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması (551 sayılı KHK md. 137, 554 sayılı KHK md. 49, 555 sayılı KHK md. 25, 556 sayılı KHK md. 62),

e) Hakka tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle bu maddenin (c) bendine göre el koyulan ürünlerin ve araçların üzerlerindeki markaların silinmesi veya marka hakkına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası (551 sayılı KHK md. 137, 554 sayılı KHK md. 49, 555 sayılı KHK md. 25, 556 sayılı KHK md. 62),

71

Page 72: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

f) Hakkına tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya yayın yoluyla duyurulması (551 sayılı KHK md. 137, 554 sayılı KHK md. 49, 555 sayılı KHK md. 25, 556 sayılı KHK md. 62)

g) Davanın açılmasından önce veya sonra bir tarafa bir işin yapılması veya yapılmaması, işin yapıldığı yerin kapatılması veya açılması emri ve bir eserin çoğaltılmış nüshalarının veya hasren onu imale yarayan kalıp ve buna benzer sair çoğaltma vasıtalarının muhafaza altına alınması. (FSEK m. 77)

h) Dava açılmadan önce veya dava sırasında, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir (HMK. Md.389)

VI.5.8 Tazminat veya maliyet esasları/dayanakları

Tazminatın nasıl hesaplanacağı aşağıdaki mevzuat hükümlerinde düzenlenmektedir:

a) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md. 68, 70b) 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK. md. 138, 140, 141, 142, 143.c) 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK md. 50, 52, 53, 54, 55.d) 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında KHK. md. 26.e) 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK. Md. 64, 66, 67, 68.

VI.5.9 Ürünlere el konması

Ceza hukuku açısından; 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 127. maddesi gereğince; hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri, el koyma işlemini gerçekleştirebilir.

Yasal soruşturma/dava açma yetkisi, patent, tasarım, coğrafi işaret, marka, entegre devre topografyası, yeni bitki çeşidine ait ıslahçı hakkının ihlali ile 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71 (Manevi, mali veya bağlantılı haklara tecavüz) ve 72. (Koruyucu programları etkisiz kılmak) maddelerinde belirtilen hallerde, hak sahibinin şikayeti üzerine Cumhuriyet savcısına aittir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 81. Maddesinde düzenlenen suçlar nedeniyle, hak sahiplerinin şikâyeti olmaksızın resen soruşturma yapılarak dava açılabilir.

Ürünlere el konmasına ilişkin soruşturma talepleri sulh ceza mahkemesi hakimi tarafından karara bağlanmaktadır. (5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) md. 127, 162 ve 01.06.2005 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği md. 4, 15 )

Hâkim kararı olmaksızın yapılan el koyma işlemi, yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde el koyma kendiliğinden kalkar. (CMK md. 127/3)

El koyma talepleri hakkında, sulh ceza mahkemesi hakimi tarafından, dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmektedir. El koyma talebi üzerine duruşma yapılmasına ilişkin herhangi bir

72

Page 73: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

yasa hükmü bulunmadığından, mahkemede bulunması gereken kişilere ilişkin herhangi bir düzenleme de mevcut değildir.

El koyma talebine ilişkin sunulması gereken deliller ve delilleri sunması gereken kişiler hakkında herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bununla birlikte, uygulamada, el koyma talepleri Cumhuriyet savcıları tarafından yapılmakta ve soruşturma dosyası tümüyle, talebin yapıldığı mahkemeye iletilmektedir. Hâkim, taleple ilgili karar verirken, el konulması talep edilen ürünün, suçla ilgili olmadığına kanaat getirirse, el koyma talebini ret edebilmektedir.

Ürünlere ülke sınırları dâhilinde el konulduğu durumlarda hak sahibine düşen rol; takibi şikayete bağlı bir suç söz konusu olduğunda, hak sahibi, kolluk kuvvetlerine veya Cumhuriyet savcılığına başvurarak, hakkının ihlali nedeniyle şikayetçi olup olmadığını belirtmelidir. Hak sahibi olduğunu belirten belgeleri kolluk kuvvetlerine veya Cumhuriyet savcılığına ibraz etmelidir. Bu konuda özel bir düzenleme 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) 75. Maddesinde yer almaktadır:

“71 ve 72 nci maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikâyete bağlıdır. Yapılan şikâyetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikâyet süresi içinde Cumhuriyet başsavcılığına verilmemesi hâlinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.”

Eğer takibi şikâyete bağlı olmayan bir suç (FSEK md.81) söz konusu ise Cumhuriyet savcısı suç konusu eşya ile ilgili olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre elkoyma koruma tedbirinin alınmasına ilişkin gerekli işlemleri yapar. Bu konuda özel bir düzenleme 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) 81/6 maddesinin yollamasıyla, 75/3. maddesinde yer almaktadır:

“Cumhuriyet savcısı suç konusu eşya ile ilgili olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre el koyma koruma tedbirinin alınmasına ilişkin gerekli işlemleri yapar. Cumhuriyet savcısı ayrıca, gerek görmesi hâlinde, hukuka aykırı olarak çoğaltıldığı iddia edilen eserlerin çoğaltılmasıyla sınırlı olarak faaliyetin durdurulmasına karar verebilir. Ancak, bu karar yirmi dört saat içinde hâkimin onayına sunulur. Hâkim tarafından yirmi dört saat içinde onaylanmayan karar hükümsüz kalır.”

551, 554, 555 ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin sırasıyla 152, 64, 35 ve 77. Maddelerinde, ihtiyati tedbir olarak verilebilecek tedbirler arasında; “haklara tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen şeylere veya (patenti verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara, tasarım belgesi verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara, coğrafi işarete konu ürünün üretiminde kullanılan vasıtalara) Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dâhil, bulundukları her yerde el konulması ve bunların muhafazası” özel olarak belirtilmiştir.

Ayrıca 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 77/1 maddesinde:

“Esaslı bir zararın veya ani bir tehlikenin yahut emrivakilerin önlenmesi için veya diğer her hangi bir sebepten dolayı zaruri ve bu hususta ileri sürülen iddialar kuvvetle muhtemel görülürse hukuk mahkemesi, bu Kanunla tanınmış olan hakları ihlal veya tehdide maruz kalanların ya da meslek birliklerinin talebi üzerine, davanın açılmasından önce veya sonra diğer tarafa bir işin yapılmasını veya yapılmamasını, işin yapıldığı yerin kapatılmasını veya açılmasını emredebileceği gibi, bir eserin çoğaltılmış nüshalarının veya hasren onu imale yarıyan kalıp ve

73

Page 74: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

buna benzer sair çoğaltma vasıtalarının ihtiyati tedbir yolu ile muhafaza altına alınmasına karar verebilir. Kararda, emre muhalefetin İcra ve İflas Kanununun 343 üncü maddesindeki cezai neticeleri doğuracağı açıklanır.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükümlerin dışında, 554, 555 ve 556 sayılı KHK’lerin sırasıyla 66, 37, 79 ve 5846 sayılı Kanunun 77/2-3 maddelerinde gümrüklerde geçici olarak el koymaya ilişkin hükümler mevcuttur. Gümrüklerde geçici el koymaya ilişkin bu hükümler, fikri mülkiyet haklarına özgü düzenlemelerdir.

Ürünlere el konulmasına hukuk mahkemesi tarafından karar verildiğinde, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince bu karar yerine getirilir. Ceza yargılaması söz konusu olduğunda, 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 123 ve devamı maddeleri gereğince işlem yapılır. Buna göre; ispat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, muhafaza altına alınır. Yanında bulunduran kişinin rızasıyla teslim etmediği bu tür eşyaya el konulabilir.

Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri, el koyma işlemini gerçekleştirebilir.

Kolluk görevlisinin açık kimliği, el koyma işlemine ilişkin tutanağa geçirilir. Hâkim kararı olmaksızın yapılan el koyma işlemi, yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde el koyma kendiliğinden kalkar.

Zilyedliğinde bulunan eşya veya diğer malvarlığı değerlerine elkonulan kimse, hâkimden her zaman bu konuda bir karar verilmesini isteyebilir.

El koyma işlemi, suçtan zarar gören mağdura gecikmeksizin bildirilir.

5996 sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu”nun Gıda Kodeksine ilişkin hükümlerinden 23 üncü maddesi ikinci fıkrası gereği Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın “Gıda ve Tarım Ürünlerine Yönelik Coğrafi İşaretlerin Denetimi” konusunda görevi bulunması nedeniyle, coğrafi işaret almış gıda ve tarım ürünlerine 5996 sayılı Kanun kapsamında uygulanacak idari işlemler, yedi emin uygulaması, imha uygulaması gibi işlemler bu Kanun kapsamında değerlendirilmektedir.

VI.5.10 Ürünlerin bertaraf edilmesi

Suç eşyası ve suçla ilgili ekonomik kazancın, muhafaza altına alınması, el konulması, elden çıkarılması, iadesi, müsaderesi ve imhasına ilişkin işlemlerin yapılmasında uyulacak usul ve esaslar, 01.06.2005 tarihli ve 25832 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Suç Eşyası Yönetmeliğinde düzenlenmektedir.

VI.5.11 Para cezaları

5237 sayılı ve 26.09.2004 tarihli Türk Ceza Kanununun 45. maddesi gereğince, suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adlî para cezalarıdır. Adli para cezalarının uygulanmasına ilişkin esaslar, TCK.’nun 52. Maddesinde düzenlenmektedir. Bu maddeye göre;

74

Page 75: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir. (3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir. (4) Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.

VI.5.12 Mahkeme kararlarına itiraz/temyiz

İlk derece hukuk mahkemesi kararlarına karşı başvurulabilecek kanun yolları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 8. Kısmında belirtilmektedir. Buna göre:

İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı, bölge adliye mahkemeleri nezdinde istinaf yoluna başvurulabilir.

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, Yargıtay nezdinde, temyiz yoluna başvurulabilir. (5235 sayılı ve 26.09.2004 tarihli “Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanun” ile bölge adliye mahkemelerinin kurulması öngörülmüş ise de söz konusu mahkemeler henüz faaliyet geçmemiştir.)

İlk derece mahkeme kararına karşı, İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır. (HMK. Md. 345)

Temyiz yoluna başvuru süresi için; Asliye Hukuk mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi 15 gün, sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi 8 gündür.

Temyiz başvurusuna ilişkin kurallar, hukuk yargılaması açısından Hukuk Muhakemeleri Kanununun 361-373. Maddeleri arasında düzenlenmektedir.

Temyiz, dilekçe ile yapılır ve dilekçeye, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir.

Temyiz dilekçesinin, temyiz edenin kimliği ve imzasıyla temyiz olunan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması hâlinde, diğer şartlar bulunmasa bile reddolunmayıp temyiz incelemesi yapılır. Temyiz dilekçesi, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya Yargıtayın bozması üzerine hüküm veren ilk derece mahkemesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilir.

75

Page 76: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Temyiz dilekçesi, kararı veren mahkemeden başka bir mahkemeye verilmişse temyiz defterine kaydolunur ve durum derhâl kararı temyiz edilen mahkemeye bildirilir. Temyiz edene ücretsiz bir alındı belgesi verilir.

VI.6 Sınır tedbirleri

08/08/2011 tarihli ve 649 sayılı KHK ile değişik 03/06/2011 tarihli, 640 sayılı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK’nın 8 inci maddesinin (ç) bendi uyarınca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinde kişi, eşya ve taşıtların kaçakçılıkla mücadele kapsamında takibini yapmakla görevlidir. 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 2 nci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesi’nin Türkiye Cumhuriyeti topraklarını kapsadığı ve Türkiye kara suları, iç suları ve hava sahasının gümrük bölgesine dahil olduğu hüküm altına alınmıştır.

Gümrük Kanununun 57 nci maddesi çerçevesinde fikri ve sınai mülkiyet hakları mevzuatına göre korunması gereken haklarla ilgili olarak, hak sahibinin yetkilerine tecavüz eder mahiyetteki eşyanın alıkonulması veya gümrük işlemlerinin durdurulması; hak sahibinin veya temsilcisinin talebi üzerine veya, re’sen gümrük idareleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Durdurma veya alıkoyma kararı hak sahibi veya temsilcisi ile beyan sahibi veya eşyayı Türkiye Gümrük Bölgesine getirenlere bildirilmektedir.

Gümrük idaresince alınan durdurma veya alıkoyma kararının hak sahibine tebliğinden itibaren çabuk bozulabilir eşya için üç iş günü, diğer eşya için on iş günü içinde hak sahibince ihtiyati tedbir kararı getirilmemesi halinde, eşya hakkında beyan sahibinin talepte bulunduğu gümrük rejimi hükümlerine göre işlem yapılmaktadır. Haklı bir mazeretin bulunması halinde, hak sahibinin talebi üzerine, gümrük idaresince on iş gününe kadar ek süre verilebilmektedir.

Gümrük idaresince gümrük işlemleri durdurulan veya alıkonulan eşya, yetkili mahkemece alınan karar doğrultusunda imha veya asli nitelikleri değiştirilerek tasfiye edilmektedir.

Diğer taraftan, gümrük İdaresince gümrük işlemleri durdurulan veya alıkonulan eşyanın mahkemece fikri ve sınai mülkiyet haklarını ihlal ettiğinin tespitine gerek olmaksızın kolaylaştırılmış imha kapsamında gümrük kontrolü altında imhasına gümrük idaresi tarafından izin verilebilmektedir. Kolaylaştırılmış imhaya ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenmiştir.

Bu süreçte hak sahibinin ödevleri, 1/4/2013 tarihinden itibaren Bakanlığın kurumsal internet sayfasında yer alan “Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Programı”nı kullanarak Gümrük Yönetmeliğinin 13 nolu ekinde yer alan bilgileri de içerecek şekilde e-başvuruda bulunmak, sahte veya korsan şüphesi ile başvuru üzerine veya re’sen gümrük işlemleri durdurulan veya alıkonulan eşyaya ilişkin gerekli mahkeme sürecini başlatmak ve söz konusu eşyanın gümrük gözetimi altında depolanmasına yönelik risk ve mali yükümlülükleri karşılamaktır.

Gümrük idarelerince fikri ve sınai mülkiyet haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle gümrük işlemleri durdurulan veya el konulan eşyaya ilişkin sağlıklı istatistik elde edilebilmesi amacıyla, tüm gümrük işlemlerinin yürütüldüğü merkezi veri tabanı ile FSMH Programı arasında gerekli entegrasyon çalışmaları devam etmektedir.

VI.7 Bilişim suçları

5651 sayılı 04.05.2007 tarihli “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”un 10/4-b maddesi

76

Page 77: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

gereğince; “İnternet ortamında yapılan yayınların içeriklerini izleyerek, bu Kanun kapsamına giren suçların işlendiğinin tespiti halinde, bu yayınlara erişimin engellenmesine yönelik olarak bu Kanunda öngörülen gerekli tedbirleri almak.” görevi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına verilmiştir.

Bilişim suçları, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Bilişim Suçlarıyla Mücadele Daire Başkanlığı merkez ve il birimleri tarafından takip edilmektedir.

İnternet ortamında işlenen suçlarda:a) Erişimin engellenmesi ve b) İçeriğin yayından çıkarılması prosedürleri mevcuttur.

(5651 sayılı Kanun md. 8: erişimin engellenmesi, md. 9: içeriğin yayından çıkarılması)

VI.7.1 Erişimin engellenmesi

Erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde hâkim (sulh ceza mahkemesi hakimi), kovuşturma evresinde ise mahkeme (işlenen suçun yargılamasını yapmakla görevli mahkeme) tarafından verilir. Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı kararını yirmi dört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Bu süre içinde kararın onaylanmaması halinde tedbir, Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır. Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesine ilişkin karara 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilir. (5651 sayılı Kanun md:8/2)

VI.7.2 İçeriğin yayından çıkarılması

İçerik nedeniyle hakları ihlâl edildiğini iddia eden kişi, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasını isteyebilir. İçerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde, talebi yerine getirir. Bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır. Talebin reddedilmiş sayılması halinde, kişi on beş gün içinde yerleşim yeri sulh ceza mahkemesine başvurarak, içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Sulh ceza hâkiminin kararına karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. (5651 sayılı Kanun md:9/1-2)

Cumhuriyet savcılıkları, internet ortamında işlenen bir suç söz konusu olduğunda, 5651 sayılı Kanunun öngördüğü usul çerçevesinde Türkiye İletişim Başkanlığı ile iletişime geçmektedir. Bunun dışında, özel bir koordinasyon mekanizması söz konusu değildir.

VI.7.3 İnternet ortamında gerçekleşen ihlaller bakımından özel düzenleme

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ek 4 üncü maddesinin 3 üncü fıkrası da konu ile ilgili; “Dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin bu Kanunda tanınmış haklarının ihlâli halinde, hak sahiplerinin başvuruları üzerine ihlâle konu eserler içerikten çıkarılır. Bunun için hakları haleldar olan gerçek veya tüzel kişi öncelikle bilgi

77

Page 78: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

içerik sağlayıcısına başvurarak üç gün içinde ihlâlin durdurulmasını ister. İhlâlin devamı halinde bu defa, Cumhuriyet savcısına yapılan başvuru üzerine, üç gün içinde servis sağlayıcıdan ihlâle devam eden bilgi içerik sağlayıcısına verilen hizmetin durdurulması istenir. İhlâlin durdurulması halinde bilgi içerik sağlayıcısına yeniden servis sağlanır. Servis sağlayıcılar, bilgi içerik sağlayıcılarının isimlerini gösterir listeyi her ayın ilk iş günü Bakanlığa bildirir. Servis sağlayıcılar ile bilgi içerik sağlayıcıları, Bakanlıkça istendiği takdirde her türlü bilgi ve belgeyi vermekle yükümlüdür. Bu maddede belirtilen hususların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.” hükmünü amirdir. Buna ek olarak FSEK ek 4 üncü maddede bahsi geçen fiilleri yetkisiz olarak işleyenler ile 5846 sayılı Kanunda tanınmış hakları ihlâl etmeye devam eden bilgi içerik sağlayıcılar hakkında, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunacağı da hükme bağlanmıştır. (FSEK m. 71/2)

VI.8 Kamuoyunun/tüketicilerin eğitilmesi ve farkındalık oluşturulması

Taklit ve korsan ürünlerin etkileri/tehlikeleri hakkında kamuoyunun/tüketicilerin eğitilmesine ve farkındalık oluşturulmasına yönelik Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türk Patent Enstitüsünce çeşitli bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmektedir. Yakın zamanda TOBB koordinasyonunda ve ilgili kurumların katılımıyla taklit ve korsan suçları hakkında kamu spotu oluşturma çalışmaları başlatılmıştır. Bunun haricinde sivil toplum örgütlerince düzenlenen münferit çalışmalar bulunmaktadır.

78

Page 79: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

VII. KAMU POLİTİKALARI

VII.1 Ulusal kalkınma politikası

Ülkemizin ulusal kalkınma politikaları, kalkınma planları ile belirlenmekte olup, mevcut politikaların uygulanması 28.06.2006 tarihinde yürürlüğe giren Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) kapsamında Kalkınma Bakanlığı’nca yürütülmektedir. Söz konusu plana göre;

VII.1.1 Planın uzun vadeli vizyonu

“İstikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen ve AB’ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye.”

VII.1.2 Ekonomik bileşenleri ve vizyonu

Kalkınma Planının ekonomik bileşeni, “Rekabet gücünün ve istihdamın arttırılması” olarak belirlenmiş olup, bu bileşenin sağlanması için öngörülen vizyon şöyle tanımlanmıştır:

“Ekonominin yüksek teknolojik kabiliyete ve nitelikli işgücüne sahip, değişen şartlara hızla uyum sağlayan, ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet gücü olan, istikrarlı ve verimlilik düzeyi yüksek bir yapıya kavuşturulması temel amaçtır.

İstihdam odaklı sürdürülebilir bir büyüme çerçevesinde, rekabetçi bir ekonomi ve bilgi toplumunun gerektirdiği doğrultuda nitelikli insan kaynaklarının yetiştirilmesi, istihdam imkânlarının geliştirilmesi, işsizliğin azaltılması ve işgücü piyasasının etkinleştirilmesi sağlanacaktır. Ekonomik ve sosyal alanda yapılacak düzenlemelerde istihdam boyutu gözetilecektir.”

VII.1.3 Sosyal bileşenleri ve vizyonu

Kalkınma Planının sosyal bileşeni, “Beşeri gelişme ve sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi, Bölgesel gelişmenin sağlanması” olarak belirlenmiş olup, bu bileşenin sağlanması için öngörülen vizyon şöyle tanımlanmıştır:

“Vizyon: Toplumsal diyalog ve katılımcılık güçlendirilerek, toplumsal katkı ve sahiplenmenin sağlanması esastır. İnsan odaklı bir gelişme ve yönetim anlayışı esastır. Gelir dağılımında adalet, bilgi toplumuna dönüşüm sosyal bileşenlerin ortak vizyonudur.”

VII.1.4 Kültürel bileşenleri ve vizyonu

“Kültürün korunması, geliştirilmesi ve toplumsal diyaloğun güçlendirilmesi.”

VII.2 Belirlenen Kilit Ekonomik ve Sosyal Sektörler

Ulusal kalkınma politikası niteliğindeki Kalkınma Planı’nda belirlenen kilit ekonomik ve sosyal sektörler; Tarım, Kültür, Eğitim, İstihdam, Enerji, Çevre, Sağlık, Konut, Bilişim, Sanayi, Maden, Petrol, Kobiler, Turizm, Ticaret, Ulaştırma, Bilim-Teknoloji, Sulama ve sıhhi işlerdir.

VII.3 Kilit Sektörler için Belirlenen Ulusal Politikalar

9. Kalkınma Planı, yukarıda belirlenen tüm sektörlerde ulusal politikaları içeren en üst

79

Page 80: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

seviyedeki kamu dokümanıdır. Bu nedenle her alanı kapsayıcı ve uzun vadeli hedef ve politikaları içerecek şekilde tasarlanmıştır. Aşağıda Planda yer alan sektörel politikalardan bazılarına yer verilmiştir. Diğer tüm sektörler için de Plan dokümanından yararlanmak mümkündür.

Ancak, 2014 yılı itibariyle 10. Kalkınma Planı yürürlüğe girecek olup, hazırlık çalışmaları Kalkınma Bakanlığı tarafından sürdürülmektedir. Bu nedenle buraya yazılan sektörel politikaların 10. Kalkınma Planı (2014-2018) ile değişmesi muhtemeldir. Haziran 2013 tarihinde TBMM’de yapılacak görüşmeler sonrası kabul edilecek yeni Plan metni ile bu politikaların revize edilmesi gerekecektir.

ENERJİ POLİTİKASI:

a. Enerji sektörünün politika amacı: Enerji arz güvenliğini artırmak.

Sorumlu kuruluş: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

b. Hedefler: Yerli kömür kaynaklarını kullanmak, nükleer santralları devreye almak, yenileneblir enerji kaynaklarını kullanmak, enerji verimliliğini artırmak

c. FM bağlantılı hedef: Yerli imalatı teşvik etmek, yerli temiz kömür teknolojileri geliştirmek, enerji verimli ekipmanların geliştirilmesi.

TURİZM POLİTİKASI:

a. Politika detaylarıAdı: Türkiye Turizm Stratejisi - 2023Uygulamaya konduğu tarih: 2007Süresi: 2007-2023Uygulanmasından sorumlu kuruluş: Kültür ve Turizm Bakanlığı

b. Politikanın stratejik yönüVizyon: Sürdürülebilir turizm yaklaşımının benimsenerek istihdamın artırılmasında ve bölgesel gelişmede turizmin öncü bir sektör konumuna ulaştırılması ve Türkiye'nin 2023 yılına kadar, uluslararası pazarda turist sayısı ve turizm geliri bakımından ilk beş ülke arasında önemli bir varış noktası ve uluslararası bir marka haline getirilmesinin sağlanmasıdır.

c. Fikri Mülkiyet Bağlantılı Stratejik amaçlar: Turizm sektöründe AR-GE’nin kamu, özel sektör ve turizm sektöründeki

kuruluşlar arasında öncelikle ele alınması Ulusal, bölgesel ve yerel ölçekte markalaşmanın hedeflenmesi, ulusal tanıtım

ve pazarlamaya ek olarak varış noktası bazında tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine başlanması

Turizm sektörünün her bileşeninde Toplam Kalite Yönetiminin etkin kılınması

80

Page 81: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

ÇEVRE POLİTİKASI:

a. Politika detayları Adı: Çevrenin Korunması ve Kentsel Altyapının GeliştirilmesiUygulamaya konduğu tarih: 2007Süresi: 2007-2013Uygulanmasından sorumlu kuruluş: İlgili tüm kurum kuruluşlar

b. Politikanın stratejik yönüVizyon: Doğal ve kültürel varlıklar ile çevrenin gelecek nesilleri de dikkate alan bir anlayış içinde korunması ve geliştirilmesi ile sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması

Misyon: Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için yeşil büyüme dâhil ülke koşullarına uygun tüm araçlardan azami ölçüde faydalanmak.

Stratejik amaçlar: Çevrenin korunması ve kalitesinin iyileştirilmesi

c. Kararlaştırılmış stratejik amaçlara ulaşmak için belirlenen hedefler Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanılmasını sağlamak, Sürdürülebilir üretim ve tüketimi teşvik etmek, Biyolojik çeşitliliği korumak, Biyolojik kaçakçılığı önlenmek, Nesli tehlike altındaki tür ve habitatları ve koruma koşullarını belirlemek, Çevresel standartları belirlemek ve standartlara ilişkin lisans sistemleri

oluşturmak, Eko-turizmi geliştirmek, Temiz üretim teknolojilerini teşvik etmek, Atıktan enerji üretimi programlarını teşvik etmek, İklim değişikliği ile mücadele etmek ve uyum sağlamak, Ar-Ge ve yenilikle enerji verimli ve düşük maliyetli yeni ürünlerin

tasarlamak, Kaynak verimliliğini artırmak, Üretimde çevreye duyarlı ürünler geliştirmek, Üretim girdisi olarak tehlikeli maddelerin yerini alabilecek çevreye

duyarlı, yeşil büyümeyi destekleyen alternatif malzemeler geliştirmek.

d. Kararlaştırılmış stratejik amaçlara ulaşmak için belirlenen FM ile bağlantılı hedefler

Temiz üretim teknolojilerini teşvik etmek, Atıktan enerji üretimi programlarını teşvik etmek, Ar-Ge ve yenilikle enerji verimli ve düşük maliyetli yeni ürünlerin

tasarlamak, Üretim girdisi olarak tehlikeli maddelerin yerini alabilecek çevreye

duyarlı, yeşil büyümeyi destekleyen alternatif malzemeler geliştirmek.

EĞİTİM POLİTİKASI:

a. Politika detayları

81

Page 82: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

Adı: Eğitim Sisteminin GeliştirilmesiUygulamaya konduğu tarih: 2007Süresi: 2007-2013Uygulanmasından sorumlu kuruluş: İlgili tüm kurum kuruluşlar

b. Politikanın stratejik yönüDüşünme, algılama ve problem çözme yeteneği gelişmiş, yeni fikirlere açık, özgüven ve sorumluluk duygusuna sahip, demokratik değerleri ve milli kültürü özümsemiş, farklı kültürleri yorumlayabilen, paylaşıma ve iletişime açık, sanat ve estetik duyguları güçlü, bilgi toplumu gereklerine haiz bireyler yetiştirmek eğitim politikasının temel amacıdır.

c. ve d. Kararlaştırılmış stratejik amaçlara ulaşmak için belirlenen hedefler ve Kararlaştırılmış stratejik amaçlara ulaşmak için belirlenen FM ile bağlantılı hedefler

Eğitimde kalite, rekabet, verimlilik ve fırsat eşitliğini artırmaya yönelik olarak okulları merkeze alan bir örgütlenme ve bütçe sistemi çerçevesinde eğitim yönetimi yeniden yapılandırılacaktır.

Eğitimin her kademesinde alternatif finansman modelleri geliştirilecek, özel sektörün eğitim yatırımları kalite odaklı bir anlayışla teşvik edilecektir.

Eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları artırılacak, donanım ve fiziki altyapı geliştirilecek, bilgi ve iletişim teknolojileri etkin bir şekilde kullanılacak, eğitime erişimde bölgeler ve cinsiyet itibarıyla dengesizlikler azaltılacaktır.

Okul türlerinin azaltıldığı, programlar arası esnek geçişlerin olduğu ve öğrencilerin ruhsal ve fiziksel gelişimleri ile becerilerini artırmaya yönelik sportif, sanatsal ve kültürel aktivitelerin daha fazla yer aldığı, sınav odaklı olmayan bir müfredat dönüşüm programı uygulanacaktır.

Öğretmen yetiştirme ve geliştirme sistemi, öğretmen ve öğrenci yeterliliklerini esas alan bir performans sistemini de içerecek şekilde yeniden yapılandırılacaktır.

Orta ve yükseköğretimde öğrenci ve öğretim elemanı değişimine ve hareketliliğine yönelik uluslararası programlar artırılarak sürdürülecek ve bu programlara katılım yaygınlaştırılacaktır.

YÖK, üniversiteler arasında koordinasyon sağlayan, kalite standartlarını belirleyen ve denetleyen bir kurum haline dönüştürülecektir. Üniversitelerin idari ve mali özerklikleri artırılmak suretiyle yükseköğretim sisteminin rekabetçi bir yapıya kavuşması sağlanacaktır.

Artan üniversite ve öğrenci sayısına bağlı olarak ortaya çıkan öğretim üyesi gereksinimi karşılanacaktır.

SAĞLIK POLİTİKASI:

a. Politika detayları Adı: Sağlık Sisteminin GeliştirilmesiUygulamaya konduğu tarih: 2007Süresi: 2007-2013Uygulanmasından sorumlu kuruluş: İlgili tüm kurum kuruluşlar

82

Page 83: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

b. Politikanın stratejik yönüSağlık politikasının temel amacı, vatandaşların ekonomik ve sosyal hayata sağlıklı bireyler olarak katılımını sağlamak ve yaşam kalitelerini yükseltmektir.

c. Kararlaştırılmış stratejik amaçlara ulaşmak için belirlenen hedefler Sağlık hizmetlerinin erişilebilirliği, kalitesi ve etkinliği artırılmaya devam

edilecektir. Koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirilerek yaygınlaştırılacaktır. İlaçların etkin ve bilinçli kullanımını sağlamak amacıyla sağlık hizmet

sunucularına ve vatandaşlara yönelik bilgilendirme faaliyetleri ve bu alandaki denetimler artırılacaktır.

Üniversite hastanelerinin yapısal sorunları sistematik ve bütünsel bir anlayışla çözüme kavuşturulacaktır.

d. Kararlaştırılmış stratejik amaçlara ulaşmak için belirlenen FM ile bağlantılı hedeflerYoktur.

KÜLTÜR POLİTİKASI:

a. Politika detayları

Adı: Kültürün Korunması, Geliştirilmesi ve Toplumsal Diyaloğun GüçlendirilmesiUygulamaya konduğu tarih: 2007Süresi: 2007-2013Uygulanmasından sorumlu kuruluş: İlgili tüm kurum kuruluşlar

b. Politikanın stratejik yönüToplumsal değişim sürecinde kültürel zenginlik ve çeşitliliğimizin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması temel amaçtır. Bu doğrultuda, kültürel birikimimizin günümüz değerleriyle sentezlenmesi ve farklılıklarımızı zenginliğimiz kabul eden bir anlayışla, ortak kültürel değerlerimiz etrafında tüm bireylerin hoşgörü ve dayanışma içerisinde yaşaması hedeflenmektedir.

c. ve d. Kararlaştırılmış stratejik amaçlara ulaşmak için belirlenen hedefler ve Kararlaştırılmış stratejik amaçlara ulaşmak için belirlenen FM ile bağlantılı hedefler

Toplumda dayanışma, uzlaşı ve hoşgörü kültürünü besleyen toplumsal kurum ve kaynakların tespiti ile bu kültürü zayıflatan etkenlerin ortaya çıkarılmasına yönelik sosyal araştırmalara öncelik verilecektir.

Yazılı ve görsel basında ailenin bütünlüğünü ve önemini vurgulayan, tarihimizin önemli şahsiyet, mekân ve olaylarını tanıtan dizi, belgesel, çizgi film gibi yayınlar yaygınlaştırılacaktır.

Yurtiçi ve yurtdışı kültür mirasımızın envanterinin çıkarılarak dijital ortama aktarılması sağlanacak ve bu mirasın korunmasına yönelik çalışmalar yapılacaktır.

Kültür turizminin geliştirilmesi ve sinema, belgesel film gibi kültür ürünleri üretiminin teşvik edilmesi suretiyle kültür sektörünün ekonomik boyutu güçlendirilecektir.

Türkçenin dil birikimini ortaya çıkaracak, Türk kültür, sanat ve

83

Page 84: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

edebiyatının bütün dünyada tanınmasını ve yaygınlaşmasını sağlayacak çalışmalar desteklenecektir.

84

Page 85: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

VIII. PROBLEMLER ve ZORLUKLAR

VIII.1 Fikri ve Sınai Mülkiyet Mevzuatı

a. Sınai mülkiyet mevzuatı büyük ölçüde AB mevzuatından ve uluslararası sözleşme metinlerinden faydalanılarak hazırlanmıştır. Ancak fikri mülkiyete ilişkin düzenlemeler temel haklar kapsamında bulunduğu hâlde kanun yerine KHK ile yapıldığından bazı kısımları Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş ve boşluk oluşmuştur. Yine bu KHK’larda sık sık değişikler yapıldığı için kanunun kendi içindeki sistematiği bozulmuştur.

b. Türkiye İlaç Sektörü 2011 yılı itibariyle yıllık 11,2 milyar ABD dolarlık bir hacme sahiptir ve büyük oranda jenerik/eşdeğer ilaç üreticisi bir ülkedir. Türk ilaç sektörünün iç talebi artarak devam etmekte olup, artan talebe bağlı olarak cari açık artarak 2011 yılında yaklaşık 4,4 milyar ABD dolara ulaşmıştır. Türkiye ihracat hacminde ve dolayısıyla ihracatın ithalatı karşılama oranında %13 ile potansiyelinin çok altında kalmaktadır. Ekonomi Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının yeni kanunlarında orijinal ürün geliştirilmesine yönelik teşvik açıklayan yeni düzenlemelere benzer hükümler ve mevcut uluslararası anlaşmaların getirdiği asgari korumanın üzerine çıkılmadan sağlanabilecek esnekliklere ilişkin yeterli hükümler fikri mülkiyet mevzuatında bulunmamaktadır.

c. Fikri mülkiyetin sağlık konularına ilişkin etkileri dolaylı şekilde Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunda görülmektedir. Her iki Kurum açısından orijinal ürünlerin pazarda bulunma süresinin uzaması hâlinde bu ürünlerin jeneriklerinin piyasaya arzı gecikeceğinden kamu maliyesi açısından yük artacağı gibi ilaca erişimde sınırlı kalacaktır.

d. Henüz orijinal ürün geliştirme de gelişmiş ülkeler seviyesinde bulunmamamıza rağmen fikri mülkiyet haklarında koruyuculuğu uluslararası anlaşmalar gereği bu ülkeler seviyesinde uygulamamız, tüm vatandaşların sağlığa erişimini sağlama politikamız nedeniyle kamu maliyesine ciddi bir yük getirerek maliyetleri arttırmakta ve mevcut cari açığı büyütmektedir.

e. 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında K.H.K., 554 Sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında K.H.K , 555 Sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında K.H.K’nin cezai yaptırımlarla ilgili maddelerinin atıf yaptığı bazı hükümlerin Anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve iptal kararlarının, patent ve tasarım açısında 10.06.2010, coğrafi işaretler açısından 30.11.2009 tarihinde yürürlüğe girmiş olmasına rağmen, yeni yasal düzenlemenin yapılmamış olması sebebiyle, bu hakların cezai yaptırımla korunması konusunda yasal boşluk bulunmaktadır.

f. Ticari sırların korunması konusunda henüz müstakil bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.

VIII.2 Telif Hakları ve Endüstrileri

a. İnternet kullanımının yaygınlaşması ve eserlerin dijitalleştirilmesi olgusu ile beraber fiziki korsanlık yerini dijital korsanlığa bırakmıştır. Buna bağlı olarak dijital ortamdaki eserleri yayma ve bu eserlere ulaşım kolaylığı neticesinde fikri hak ihlallerinde önemli bir artış meydana gelmiştir. Dijital ortamdaki eserlerin kalite kaybına uğramaksızın

85

Page 86: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

çoğaltılabilmesi, internet ortamındaki kullanıcı sayısının çokluğu, bazı web sitesi sunucularının yurtdışı menşeili olması ve benzeri sebeplerle yasal olmayan yollarla eserlerin dağıtımı ve kullanımı mümkün olmakta ve bu faaliyetleri gerçekleştiren kişilerin tespit edilmesi uzun ve kapsamlı bir çabayı gerektirmektedir.

b. Dijital alandaki verilere sağlıklı şekilde ve kısa sürede ulaşılamamasının da etkisiyle fikri mülkiyet alanındaki davalar uzun sürmekte ve bu nedenle ihlaller bakımından her ne kadar kanunda ağır cezalar öngörülse dahi caydırıcılık düzeyi beklenen seviyeye ulaşamamaktadır.

c. Diğer taraftan ülkemizde faaliyet gösteren meslek birliklerinin sayısının fazla oluşu, tek elden lisanslama yapılmasını güçleştirmekte ve meslek birlikleri arasında yapılan ortak protokollerle bu güçlük aşılmaya çalışılmaktadır. Bununla birlikte hali hazırda toplu hak yönetimi konusundaki problemler sürmektedir.

d. Meslek birliklerinin sayısının fazla olması nedeniyle bazı meslek birlikleri kendi alanlarında lisans sözleşmesi yapmak ve sözleşme bedellerini toplamak için gereken finansal, beşeri ve altyapısal kaynaklara sahip bulunmamaktadır. Diğer taraftan meslek birliklerinin üyeleri ve repertuarları konusunda ortak veri tabanı oluşturmaları için yeterli kaynak ayrılması ihtiyacı bulunmaktadır.

VIII.3 Bitki çeşidi hakları ve tohum endüstrisi

a. Ar-Ge yatırımlarına ayrılan kaynaklar yeterli değildir.

b. Türkiye’de özel sektörde faaliyet gösteren tohum üreticisi firmaların tecrübeleri ve sermaye birikimleri piyasaya hâkim uluslararası firmalarla rekabet etmede yeterince güçlü değildir.

c. Özel sektör-üniversite ve kamu işbirliği istenilen seviyede değildir.

d. Eğitim ve tanıtım çalışmaları yeterli değildir.

e. Konuya ilişkin olarak kamu, özel sektör ve üniversite işbirliği yetersiz olmakla birlikte, bu alana ilişkin farkındalığın artırılması hususu da önemini korumaktadır.

VIII.4 Fikri ve Sınai Mülkiyetin Oluşturulması

a. Ülkemizde teknolojik ilerlemenin hızlandırılması adına devlet tarafından sağlanan destekler ve uygulamadaki yatırım finansman modelleri ihtiyaçları karşılayacak düzeyde olmadığı değerlendirilmektedir. Yeni fikirler veya Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin erken aşamadaki yatırımlar genellikle girişimcinin kendisi tarafından finanse edilmekte, finansman sağlanamaması durumunda ise geliştirilmeye muhtaç ve büyük potansiyel arz eden projeler sonlandırılmaktadır. Türkiye’de ürün geliştirme ve ticarileşmeye dönük destekler mevcut olmakla birlikte, bunların önemli bir kısmı nakit destekler seklinde kurgulanmamış olup, nakit olanların ise limitleri sınırlı düzeyde belirlenmiştir. İleri teknoloji alanında faaliyette bulunan girişimciler ile yapılan görüşmeler neticesinde tespit edilen önemli diğer bir problem ise, bahsi geçen girişimcilerin Ar-Ge faaliyetlerinin yatırımın başlangıç aşamasında çeşitli kurum ve kuruluşlardan hibe veya geri ödemeli destek temin edebilmelerine rağmen, Ar-Ge çalışmaları sonrasında elde ettikleri ileri

86

Page 87: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

teknoloji içerir prototip uygulamasını geliştirmek adına herhangi bir kaynak bulamamalarıdır.

b. Araştırmacılara yönelik fikri mülkiyet eğitim programı bulunmamaktadır.

c. Hızlandırıcı ve inkübatörler yeterli sayıda değildir ve etkin çalışmamaktadır.

d. Ar-Ge desteklerinin birçok kurum tarafından verilmesi sebebiyle karışıklık yaşanmaktadır.

e. Kamunun sağladığı hizmetlere yönelik hizmet kıstasları ve etki analizi bulunmamaktadır.

f. Uluslararası rekabetçilik endekslerinde gözlendiği üzere bürokrasi oldukça yüksek, oysa girişimcilerimizin rekabetçilik düzeyi gelişmiş ülkelerin altında olmakla birlikte devletin göreceli konumuna göre çok daha iyi durumdadır.

g. Finans kaynaklarına erişim konusunda iş melekleri girişim sermayesi düzenlemeleri 2012 yılında yapılmış olmasına rağmen uygulamaya yönelik adımların henüz atılmamış olmasından dolayı etkin olarak işlememektedir.

h. Fikri Mülkiyet Sisteminin geliştirilmesi için öncelikli alanlardan birisi üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesinde FMH’nin rolünün doğru şekilde belirlenmesidir. Bu kapsamda, FMH konusunda uzman kişilerin de desteğiyle yenilikçiliği teşvik edici şekilde patent ücretlerinde, patent başvurularında ve benzeri hususlarda kolaylıklar sağlanması gerekmektedir. Ancak, söz konusu çalışmanın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarıyla tam uyumlu olabilmesi açısından yeterli eşgüdüm sağlanmalıdır.

i. Öte yandan, özellikle FMH konusunda zorluk yaşanan sektörlerin tespit edilerek bu sektörlerde kolaylaştırmalar sağlanması da önemlidir.

j. Üniversitelerdeki FMH politikalarının oluşturulmasında da her üniversitenin kendi koşullarına uygun şekilde davranmasına yönelik eylemler de Eylem Planına derç edilebilir.

k. Taklit ve korsan üretimle mücadele, rekabeti bozucu etkilerin önlenmesi, uluslararası uygulamalarla hukuki düzenlemelerin iç düzenlemelere yansıtılması gerekmektedir.

l. Taklit ve korsan endüstrisinin ülkemizin ulusal ekonomisindeki hacmi ve ekonomiye olan etkilerinin (vergi kaybı, istihdam kaybı, vs.) irdelendiği bir rapora ulaşılamamıştır. Bu tip araştırma raporları ekseriyetle yabancı ülkeler veya bazı sivil toplum kuruluşlarınca hazırlanmakta olup, kaynak oluşturabilecek nitelikte kamu kurumlarının ilgili paydaşlarla birlikte hazırladıkları resmi raporlara ihtiyaç duyulmaktadır.

VIII.5 Teknoloji Transferi ve Fikri Mülkiyetin Ticarileştirilmesi

a. TUSIAD 2011 YOIKK raporunda sınai mülkiyet haklarına ilişkin olarak devlet tarafından verilen destek ve teşviklerin -ARGE merkezi teşviklerindeki sınai mülkiyet hakları personeli konusundaki destek dışında- yalnızca koruma faaliyetlerine odaklandığı, şirketlerin sınai mülkiyet hakları organizasyonu kurması veya altyapı oluşturulması konusunda teşvik sistemi bulunmadığı tespitine yer verilmektedir.

87

Page 88: ULUSAL FİKRİ MÜLKİYET · Web viewULUSAL FİKRİ MÜLKİYET STRATEJİSİ MEVCUT DURUM ANALİZ RAPORU Mayıs 2013 İçindekiler I. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI MEVZUATI

VIII.6 Fikri Mülkiyet Haklarının Yaptırımı

a. Fikri Mülkiyet Suçlarının genel itibariyle takibi şikâyete bağlı olması nedeniyle hak sahibi veya marka vekilleri tarafından Cumhuriyet Savcılıklarından alınan arama kararı doğrultusunda işlem yapılmaktadır. Güvenlik Şube Müdürlüklerinin görev alanı kapsamında özellikle belirli tarihlerdeki iş yoğunluğu nedeniyle hak sahibi veya marka vekillerinin arama yapılmasını talep ettiği yerler hakkında arama kararı almadan önce Güvenlik Şube Müdürlüklerinin de görüşünün alınması gerektiği düşünülmektedir.

b. Taklit ve korsan ürünlerle mücadele kapsamında meslek birlikleriyle ve marka temsilcileriyle iletişime geçmekte zaman zaman zorluklar yaşanmaktadır.

c. Fikri ve sınai haklarla ilgili Yargıtay kararları herkesin erişimine açık değildir.

d. Hâkim ve Cumhuriyet savcılarının eğitimi konusunda; Stajyer hâkim ve Cumhuriyet savcılarının hizmet öncesi eğitiminde, Fikri ve sınai haklar ihtisas mahkemelerinde görevlendirilecek hâkim ve Cumhuriyet savcılarının görevlendirilmelerinden önceki eğitiminde, Fikri ve sınai haklar ihtisas mahkemelerinde görev yapan hâkim ve Cumhuriyet savcılarının hizmet içi eğitiminde, sistematik bir fikri ve sınai haklar eğitim programı bulunmamaktadır.

e. Yurt dışı tebligatları konusunda yaşanan sıkıntılardan dolayı veya yurt içinde ilgili şirkete tebligat yapılamamasından dolayı taraf teşkili sağlanamamakta ve duruşmalar ertelenebilmektedir. Yine, bilirkişilerin raporu geç tanzim etmesi diğer bir erteleme sebebi olup, delillerin istenmesi gerekmekteyse, delillerin ilgili yer veya kurumlardan istenmesi üzerine delillerin temininin sağlanamaması da ertelemeye neden olmaktadır.

88