SAYED Aralık 2013 Sayı:69

68
SAGLIK YÖNETIMI ve EGITIMI DERGISI YIL:6 SAYI:69 ARALIK 2013 HASTANELERİMİZ NE KADAR DİJİTAL? PROF. DR. ALİ İHSAN DOKUCU Dijital Hastanecilik Tarihi Açısından Önemli Bir Dönem DR. HAKKI ÖZTÜRK IT Teknolojilerindeki Gelişim Hastanelerde Kağıtsız Dönemi Başlatıyor OP. DR. ÖMER ŞAHİN Türkiye'nin İlk ve Tek Dijital Hastanesi

description

SAYED Aralık 2013 Sayı:69

Transcript of SAYED Aralık 2013 Sayı:69

Page 1: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

SAGLIK YÖNET IMI ve EGI T IMI DERGISI

Y IL:6 SAY I:69 A RA LIK 2013

HASTANELERİMİZNE KADAR DİJİTAL?

PROF. DR. ALİ İHSAN DOKUCUDijital Hastanecilik Tarihi Açısından Önemli Bir Dönem

DR. HAKKI ÖZTÜRKIT Teknolojilerindeki Gelişim Hastanelerde Kağıtsız Dönemi Başlatıyor

OP. DR. ÖMER ŞAHİNTürkiye'nin İlk ve Tek Dijital Hastanesi

Page 2: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

ECS Qbloc

Ameliyathane

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin

Plânlama ve OptimizasyonuCerrahi Prosedürlerin Otomasyonu

Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması

İş Akışı TakibiOda ve Zaman OptimizasyonuHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Kalite KontrolMalzeme Kontrolü

Otomatik Form ve Raporlarİstatistik ve Kalite EndikatörleriYönetim Karar Destek Tabloları

Anestezi

Biyomedikal Cihaz BağlantısıEşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı

Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi

Eşzamanlı Ameliyat GözlemiHasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları

Hasta Güvenliği KontrolleriOtomatik Form ve Raporlar

İş Akışı Takibiİlaç Yönetimi

HBYS ve HL7 Entegrasyonlarıİstatistik ve Kalite Endikatörleri

Anestezi ProtokolleriSkorlar

Eşzamanlı Hasta GözlemBBiyomedikal Cihaz Bağlantısı

Eşzamanlı Biyomedikal Veri KaydıHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Tedavi Plânları YönetimiKVC- Neonatal - Koroner - Erişkin

SkorlarNazokomiyal Enfeksiyon Takibi

Ventilation YönetimiHemodiafiltrations

İstatistik ve Kalite EndikatörleriDiet Plânları

Yönetim Karar Destek Tabloları

Yoğun Bakım

Ameliyathane ve Yoğun Bakımiçin

Kalite + PerformansYazılımları

Bağdat Caddesi No 190Kamran Apt. Kat 4Fenerbahçe-Kadıköy34726 Istanbul

+90 216 385 11 60 +90 216 385 18 98 [email protected] www.evolucare.com.tr

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi

dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin

izlemi ve bölümlerin yönetimi

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve

organizasyonu.

ECS Opesim ECS Reassist

Kalite+

Performans

KonforluÇalışma

KağıtsızOrtam

KaynakPlânlamaEntegre

İzlenebilir

Page 3: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

ECS Qbloc

Ameliyathane

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin

Plânlama ve OptimizasyonuCerrahi Prosedürlerin Otomasyonu

Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması

İş Akışı TakibiOda ve Zaman OptimizasyonuHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Kalite KontrolMalzeme Kontrolü

Otomatik Form ve Raporlarİstatistik ve Kalite EndikatörleriYönetim Karar Destek Tabloları

Anestezi

Biyomedikal Cihaz BağlantısıEşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı

Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi

Eşzamanlı Ameliyat GözlemiHasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları

Hasta Güvenliği KontrolleriOtomatik Form ve Raporlar

İş Akışı Takibiİlaç Yönetimi

HBYS ve HL7 Entegrasyonlarıİstatistik ve Kalite Endikatörleri

Anestezi ProtokolleriSkorlar

Eşzamanlı Hasta GözlemBBiyomedikal Cihaz Bağlantısı

Eşzamanlı Biyomedikal Veri KaydıHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Tedavi Plânları YönetimiKVC- Neonatal - Koroner - Erişkin

SkorlarNazokomiyal Enfeksiyon Takibi

Ventilation YönetimiHemodiafiltrations

İstatistik ve Kalite EndikatörleriDiet Plânları

Yönetim Karar Destek Tabloları

Yoğun Bakım

Ameliyathane ve Yoğun Bakımiçin

Kalite + PerformansYazılımları

Bağdat Caddesi No 190Kamran Apt. Kat 4Fenerbahçe-Kadıköy34726 Istanbul

+90 216 385 11 60 +90 216 385 18 98 [email protected] www.evolucare.com.tr

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi

dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin

izlemi ve bölümlerin yönetimi

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve

organizasyonu.

ECS Opesim ECS Reassist

Kalite+

Performans

KonforluÇalışma

KağıtsızOrtam

KaynakPlânlamaEntegre

İzlenebilir

+90 312 866 19 74 (pbx) [email protected]

DOLSAN

Page 4: SAYED Aralık 2013 Sayı:69
Page 5: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 3

YIL 6 • SAYI 69 • ARALIK 2013www.sayeddergisi.org

YÖNETİM

SahibiFEYZULLAH AKBEN

Genel Yayın YönetmeniFUNDA ÇAMÖZÜ

[email protected]

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüSARE KUŞ

[email protected]

EditörSU ÖZGÜR

Yazı İşleriSERRA KUL - ÖMER DURAK

AYŞE YILMAZTÜRK

Grafik TasarımBİLAL AKGÜL

Fotoğraf EditörüAHMET FERHAT AKBEN

ReklamDİDEM GÜLKAÇ

[email protected]

Abone ve DağıtımSONGÜL KARADENİ[email protected]

Halkla İlişkilerYASEMİN KERİMİ

Yapım

Yönetim AdresiKore Şehitleri Cad. Ulaş Apt. No:5 D:3

Zincirlikuyu - Şişli / İSTANBULTel: (0212) 267 05 09 Faks: (0212) 267 05 08

[email protected]

BaskıŞAN OFSET

MATBAACILIK SAN. TİC. LTD. ŞTİ.Hamidiye Mah. Anadolu Cad.No:50 Kağıthane / İSTANBUL

Tel: (0212) 289 24 24

Yayın TürüYaygın Süreli Yayın

SAYED dergisi sağlık yöneticilerine ve eğitimcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz.

Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir.

Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle iktibas edilebilir.

SAGLIK YÖNET IMI ve EGI T IMI DERGISI

MERHABA...

Bir yılı daha sizlerle bitirdik. SAYED Dergisi olarak sağlık sektörünü ya-kından takip ettik ve gücümüzün yettiği kadar sizlere aktardık. Kışın birçok ilimizde etkisini gösterdiği şu günlerde geçtiğimiz bir yılın değerlendirmesi yapılmaya ve yı-lın enleri seçilmeye başlandı. Ha-berlerde “yılın ilk karı, yılın ilk bebe-ği” gibi klişeleri maalesef bu yıl da seyredeceğiz galiba.

Yılın bu son ayında sağlıkta bir adım daha ileri gideceğimiz diji-tal hastanecilik konusunu ele al-dık. Bildiğiniz gibi Sağlık Bakanlığı, 2013-2017 Stratejik Planında da yer alan dijital ve kağıtsız hasta-neleri uygulamaya sokmak için 15 Kasım tarihinde düğmeye bastı. Bilişimde de standardizasyonu ve akreditasyonu hedefleyen plan ile hastaneler dijitalleşme konusunda birbiriyle yarışacağa benziyor.

HIMSS EMRAM projesinin altya-pı çalışmalarını yapan Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Dr. Hakkı

Öztürk’le projeyi konuştuk. Öztürk dergimiz için değişim sürecinde IT uygulamalarını değerlendirdi. Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu ise röportajında bu protokol çer-çevesinde gerekli hamlelerin ya-pıldığı takdirde önümüzdeki beş yıl içinde Avrupa’da da IT alanında bir numara olacağımızı ifade etti. Sağlık Bakanlığı tarafından dijital-leşme sürecine yönelik pilot has-tane olarak Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi seçilmişti. Başhekimliği döneminde bu pro-jeyi yöneten Op. Dr. Ömer Şahin ile dijital hastane sürecini konuştuk. Ankara Gazi Devlet Hastanesi’ne dijital hastaneye geçiş sürecinde HBYS desteği veren Sisoft’un Ge-nel Müdürü Ömer Siso sürece ver-diği katkılardan bahsetti.

Gündemdeki haberleri, etkinlikleri ve sektördeki yenilikleri sayfaları-mıza taşıdık. Yedinci yılımızda gö-rüşmek dileğiyle.

S A R E K U Ş

Page 6: SAYED Aralık 2013 Sayı:69
Page 7: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 5

BAŞKANDAN

“ Zaman akıp gidiyor dur demek olmaz,Sarılıp da geçmişe avunmak olmaz.Ne sen kalırsın ne de ben bu dünyada, Umudun kaybedip pes etmek olmaz...

...Gönül isterdi ki hep iyi olsun çok iyi olsun, Bütün acılar bitip her an hoş olsun .Ama ne yaparsın insanoğlusun,Acı olmayınca tatlı da olmaz “

Merhaba,

Tufan Kıraç’ın “Zaman” şarkısında dillendirdiği gibi acısı ve tatlısıyla geçiyor zaman. Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Bir yıl, on iki ay, elli iki hafta, üç yüz atmış beş gün... Sayısal ifadelerde farklılık da olsa, geride kalan insan hayatından bir parça.

Ülkemizin sahip olduğu işgücü potansiyeli, siyasi yapıdaki istikrarlılık gibi etkenlerin getirdiği güç ile birlikte yüzyılın projelerine imza atılıyor. 29,7 olan yaş ortalaması değeriy-le ülkemiz, ortalama yaş değeri 41,5 olan Avrupa kıtasının en genç ülkesidir. Öte taraftan, Dünya Bankası verilerine göre Türkiye 152 ülkenin 63’ünden daha gençtir.

Sağlık tesislerinin yenilenmesi, teknolojinin tüm imkanla-rının ülkemiz sağlık sistemine entegre edilmesi, katlanarak

devam eden kalifiye işgücü, özel sektörün girişimciliği gibi

önemli noktalarda yaşanan iyileşmeler, vatandaşlarımızın

sağlıktaki memnuniyet oranını artırıyor. Bu değişim sade-

ce yurt içi ile de sınırlı kalmayıp yurt dışından da ilgi ile

izlenmekte ve yabancı hasta olarak bize geri dönmektedir.

Sağlık endüstrisinin önemi dünyada hızla artarken, global

hacminin 60 milyar dolar olduğunu tahmin ettiğimiz sağ-

lık turizmi sektörü yıllık yüzde 20 gibi yüksek bir büyüme

sergilemektedir. Keza, otoritelerce, dünya nüfusunun yüz-

de 3’lük kesiminin başka ülkelere medikal tedaviler için

seyahat ettiği bildirilmektedir.

2012 yılında 152,5 milyar dolarlık ihracat performansı olan

ülkemizin, döviz gelirinin 2,5 milyar dolarlık kısmını yaban-

cı hasta hizmetleri aracılığıyla kazanıldığı tahmin edilmek-

te. Kasım ayının son haftasında İstanbul’da gerçekleşen 6.

Uluslararası Sağlık Turizmi Kongresi de gösterdi ki, Türkiye

bu alanda da genç ve kalifiye işgücünün verdiği destek ile

sektörün parlayan yıldızı olmaya adaydır.

Sevgili dostlar;

Yazımın başında da belirttiğim üzere hayat akıp geçiyor.

Önemli olan, baki kalan bu kubbede hoş bir seda bıraka-

bilmek. Ülkemiz adına hizmet edenlere, insanlığa katkı

sağlayanlara selam olsun...

P R O F . D R . N U R U L L A H Z E N G İ NS A Y E D Y Ö N E T İ M K U R U L U B A Ş K A N I

Page 8: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

16 DİJİTAL HASTANECİLİKSağlık Bakanlığı Dijital Hastaneler İçin Düğmeye Bastı ➤ 16Dijital Hastanecilik Tarihi Açısından Önemli Bir Dönem ➤ 18IT Teknolojilerindeki Gelişim Hastanelerde Kağıtsız Dönemi Başlatıyor ➤ 22Türkiye’nin İlk ve Tek Dijital Hastanesi ➤ 26Dijital Hastaneye Geçiş Sürecinde HBYS Desteği ➤ 30

DOSYA

Prof. Dr. Ali İhsan DokucuDijital Hastanecilik Tarihi Açısından Önemli Bir Dönem

Dr. Hakkı ÖztürkIT Teknolojilerindeki Gelişim Hastanelerde Kağıtsız Dönemi Başlatıyor

Op. Dr. Ömer ŞahinTürkiye’nin İlk ve Tek Dijital Hastanesi

18 22 26İÇİN

DEK

İLER

ARALIK 2013

32 RÖPORTAJ

Prof. Dr. Mustafa SolakSağlık Kurumları İleTermal Otellerin Afiliasyonu

42RÖPORTAJ

Dr. Hasan SertMarkalaşmak ve Standartları

Belirlemek Gerekiyor

H A B E R

404152 5653 57

Geleneksel, Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamaları İle İlgili Düzenlemeleri Güçlendirmeyi Hedefliyoruz

S E K T Ö R D E N

44Zekeriya Avşar: “Asıl Sermayemiz Bilgi Birikimimiz”

Türkiye’nin İlk Mikrocerrahi Eğitim-Araştırma Laboratuvarı Kurulduİzmir’deki AmeliyatAmerika’da Canlı Yayınlandı

Türkiye’de Hiçbir Tesis Yüzde 100 Engelsiz Turizme Uygun Değil

Kanserli Doku Anında Tespit Edilecek

Edirne’de Yeni Doğan Bebekler Evinde Ziyaret Ediliyor

Page 9: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

14

36

54

HABER

HABER

HABER

Cibuti İle İlişkilerimizi Daha da Güçlendireceğiz

Sağlık Bakanı Dr. Mehmet MÜEZZİNOĞLU;

İstanbul’da Sağlık Turizmi

Konuşuldu

200 Bin Öğrenciye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimi

SAYED Sağlık Yönetimi ve Eğitimi Derneği Adına

Yayın Kurulu BaşkanıProf. Dr. Nurullah ZENGİN(SAYED Derneği Genel Başkanı)

Yayın Kurulu (SAYED Derneği Yönetim Kurulu)Op. Dr. Osman ACARFatma AKTAŞGökhan AKTÜRKDr. Ahmet CÖMERTArif ÇETİNDr. Elif Bor EKMEKÇİProf. Dr. Ali Metin ESENProf. Dr. Nurettin KARAOĞLANOĞLUKamuran ÖZDENVeysel ÖZGENProf. Dr. Behzat ÖZKAN Muammer SATILMIŞNebi ŞAHİNLİYasin YAVUZProf. Dr. Hayreddin YEKELERAhmet ZENGİN

Danışma KuruluYrd. Doç. Dr. Mustafa AKSOYProf. Dr. Selami AKKUŞProf. Dr. Ayşe Filiz AVŞAR Prof. Dr. Engin AYDINProf. Dr. Metin AYDINProf. Dr. Derya BALBAY Prof. Dr. Ethem BEŞKONAKLIProf. Dr. Sait BİLGİÇProf. Dr. Murat BOZKURTProf. Dr. Engin BOZKURTProf. Dr. Alper CİHANUz. Dr. Hasan ÇAĞILDoç. Dr. Kerim ÇAĞLIProf. Dr. Bekir ÇAKIRProf. Dr. Ali ÇAYKÖYLÜDoç. Dr. Selim Selçuk ÇOMOĞLUProf. Dr. Ali DEMİRProf. Dr. Ali Pekcan DEMİRÖZProf. Dr. Orhan DENİZProf. Dr. Osman Nuri DİLEKProf. Dr. Metin DOĞANProf. Dr. Ali İhsan DOKUCUUzm. Dr. Mehmet Taşkın EĞİCİProf. Dr. Levent ELBEYLİProf. Dr. Cevdet ERDÖLProf. Dr. Canan HASANOĞLUDoç. Dr. Sema HÜCÜMENOĞLUProf. Dr. Abdullah İĞCİDoç. Dr. Abdurrahimi İMAMOĞLUProf. Dr. Mehmet İŞLERProf. Dr. M. İ. Safa KAPICIOĞLUProf. Dr. Murat KARAŞENYrd. Doç. Dr. Esra KESKİNProf. Dr. Muzaffer KİRİŞProf. Dr. Akın MARŞAPProf. Dr. Muzaffer METİNTAŞProf. Dr. Semih ÖNCELProf. Dr. Mustafa ÖZMENProf. Dr. Mustafa PAÇDoç. Dr. Sadrettin PENÇEProf. Dr. Mustafa SOLAKProf. Dr. Yunus SÖYLETProf. Dr. Haydar SURProf. Dr. Erol ŞENERProf. Dr. Mehmet Akın TAŞYARANProf. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLUProf. Dr. Bahattin TUNÇProf. Dr. Necdet ÜNÜVARProf. Dr. Yavuz YILMAZ

* İsimler soyadları dikkate alınarak alfabetik sıraya göre dizilmiştir.

YILDIRSAĞLIK SEKTÖRÜNÜNİLETİŞİM PLATFORMU

REKLAM SAYFALARI Evolucare ■ Dolsan 1 ■ Teknosite 2 ■ Samatıp 4 ■ Çapa Medikal 9 ■ Çaykur 11 ■ Fiksmed 13

Mindray 21 ■ Ivital 25 ■ Kurt&Kurt 29 ■ Siemens 35 ■ Fujifilm 39 ■ KBB Tautmann 47 İstem Tıbbi Cihazlar 51 ■ Olympus Mega 59 ■ 5. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve Sergisi 61

Tasarımmed 63 ■ Kompozit 64-65 ■ OHSAD Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları 5 66

58HAYATIN İÇİNDENDüğün DernekSu ve AteşTamam Mıyız?

60 SİNEMA

Yemezler! Çocuğunuzun Beynine Hoş GeldinizAllah De Ötesini Bırak

62 KİTAP

Page 10: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

8 A R A L I K 2 0 1 3

S P O T

Yaratıcı Fikirleri YarışacakGeneral Electric (GE), Ekim ayında duyurusu yapılan ve Aralık ayında tamamlanması planlanan İnovasyon Yarışması’nı düzenliyor. Yarışmada toplam ödül olan 100.000 ABD doları sağlık ve enerji kategorilerinin kazananları arasında paylaştırılacak. Bunun yanı sıra, her iki kategoride birincilik ödülü kazananlara farklı bir deneyim yaşatma ve vizyonlarını geliştirme hedefiyle masrafları GE tarafından karşılanmak üzere, GE Küresel Araştırma Merkezleri’nden birini ziyaret etme hakkı elde edecek.

Yarışmaya başvuran projeler, GE ve TÜBİTAK tarafından seçilecek olan 5 kişilik bir jüri tarafından değerlendirilecek. Yarışma süreci www.geinnovationchallenge.com adresi üzerinden herkes tarafından izlenebilecek ve sunulan fikirler oylamaya açık olacak. Erken başvuruda bulunan adayların projeleri daha uzun süre görünür olacağı için oy toplama ve kazanma olasılıkları da yüksek. Başvurular bu yıl Aralık sonuna kadar yapılabilecek.

Filipinler İçin ÇağrıYeryüzü Doktorları, Filipinler’de yaşanan Haiyan Tayfunu’ndan etkilenen afetzedelere sağlık yardımı götürmek amacıyla bölgedeki hastanelerde çalışacak bir Gönüllü Sağlık Ekibini Filipinlere gitmek için hazırlıklara başladı.

Yeryüzü dostu ilaç üreticileri, ecza depoları ve eczanelere yapılan çağrıda raf ömrü 6 ay ve üstü olan ilaçlar talep edildi. İlaç bağışı yapmak isteyenlerin ilaçların listesini Yeryüzü Doktorları’na bildirmeleri gerekiyor. Listeler değerlendirildikten sonra sevkiyatla ilgili detaylar bağışçılara bildirilecek. Haydi, Filipinlilere Yardıma! sloganıyla açılan kampanyaya maddi destek olmak isteyenlerse Filipinler yazıp 6612’ye yollayarak 5 TL bağışta bulunabilecekler. Bağışçılar www.yeryuzudoktorlari.org adresinden online bağış yaparak da bu iyilik hareketine katkıda bulunabilecekler.

12 Bin Anne ve Bebek Salgın Hastalık Tehdidi Altında

Tayfundan en fazla etkilenen 9 bölgeden 8’ine temel yardım malzemeleri ulaşmış durumda ancak önümüzdeki günlerde beslenme, temiz su ve sağlık alanında daha fazla yardıma ihtiyaç duyulacağı belirtiliyor. Tayfundan etkilenen bölgelerde yaşayan 12 bin kadının bu ay içerisinde doğum yapması bekleniyor. Temel sağlık hizmetlerinin verildiği merkezlerde sağlık çalışanlarına ihtiyaç duyuluyor. Sağlık ihtiyaçları ile ilgili hala geniş kapsamlı bir değerlendirme yapılabilmiş değil. Bölgelerde yeni kurulan ve ayakta kalabilmiş sağlık merkezlerine ilaç ve medikal malzeme yardımları gönderilmeye devam ediliyor.

Spor Sakatlanmalarına Son Veren Tedavi Yöntemi Türkiye’deSpor yaralanmalarında uygulanan yanlış tedavi, geri dönüşü olmayan sakatlıklara ve sporcuların profesyonel hayatının son bulmasına yol açabiliyor. Sporcuları sahalardan uzaklaştıran ve profesyonel hayatlarını bitiren yanlış uygulamalara dikkatleri

çeken Uzm. Dr. İlker Solmaz,“Proloterapi adlı tedavi yöntemi ile spor yaralanmalarının önüne geçmek mümkün olduğu gibi spor yaralanmaları sonrasında da bu tedavi uygulandığında hızlı ve kalıcı iyileşme görülmektedir. Vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasını devreye sokan bu tedavi; sporcu kazaları sonrası ameliyat riskini de ortadan kaldırarak sporcuların sahalardan uzak kalmamasını sağlayan kurtarıcı bir yöntemdir” açıklamasında bulundu.

Dokuları yeniden canlandırmak amacıyla yapılan özel bir enjeksiyon yöntemi olan Proloterapi adlı tedavi yöntemi ile sakatlık oluşmadan önüne geçilebileceğinin önemini vurgulayan İlker Solmaz, “Proloterapi yöntemi ile bağlara enjekte edilen solüsyon sayesinde mikropsuz iltihap oluşturularak, tamirci hücrelerin iltihabı yok etmesi ve o bölgede sağlam bir dokunun oluşması sağlanır” değerlendirmesini yaptı.

Page 11: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

medikal eldivenler

Page 12: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

10 A R A L I K 2 0 1 3

S P O T

Johnson&Johnson Vision Care Türkiye Genel Müdürlüğü’ne Doğan Nazlı AtandıJohnson & Johnson Vision Care Türkiye Birim Müdürü görevini yürütmekte olan Doğan NAZLI, Johnson & Johnson Vision Care Türkiye Genel Müdürü olarak atandı.

Kolan International Açıldı1997 yılında hizmete başlayan Kolan Hastanesi, grubun onuncu şubesini ekim ayında Şişli’de açtı. Uluslararası standartlarda hizmet veren Kolan International Hospital Şişli’de 20 bin m2 kapalı alanda 200 yatak kapasitesi ve doçent, profesör ve uzman doktor kadrosuyla hizmet vermektedir.

Çocuk Kalp Vakfı Doğuştan Kalp Hastalarını Ve Ailelerini Biraraya Getirecek ‘Kalp Kardeşliği Hasta Platformunu’ KurduDoğuştan kalp hastası olan çocuklara, gençlere ve ailelerine destek olabilmek, hasta ve hasta yakınlarının birbirleri ile iletişim kurmasını ve deneyimlerini paylaşabilmelerini sağlamak, aileleri hastalık konusunda bilinçlendirmek ve toplumda hastalık hakkında farkındalık yaratmak amacıyla, Çocuk Kalp Vakfı çatısı altında Türkiye’de alanında bir ilk olan ‘Kalp Kardeşliği Hasta Platformu’ kuruldu. AbbVie Türkiye’nin koşulsuz desteği ile kurulan platformun lansmanı 3 Aralık 2013 tarihinde İstanbul Nippon Otel’de gerçekleşen bir toplantı ile duyuruldu.

Çocuk Kalp Vakfı Başkanı Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu’nun öncülüğünde, AbbVie Türkiye’nin koşulsuz desteği ile kurulan ‘Kalp Kardeşliği Hasta Platformu’, doğuştan kalp hastaları ve ailelerinin birbirleri ile ilişki kurup hastalık ile ilgili yaşadıkları deneyim ve sıkıntıları paylaşmasını, hastalık hakkında daha detaylı ve güncel bilgi edinip hastalık sürecini daha iyi yönetebilmesini amaçlıyor. Platform, hasta ve yakınlarına online olarak diğer hastalar ile iletişim kurma imkanı sunmasının yanı sıra, yıl içinde gerçekleşecek olan ‘Kalpten Kalbe Toplantıları’ ile de bu hastalar ve aileleri bir araya getirmeyi planlıyor.

2013’ün Genç Kadınları İş Dünyasına HazırTürkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Sanofi Türkiye işbirliğiyle hayata geçirilen, genç kadınları iş hayatına hazırlamayı, onların yetkinliklerini ve profesyonel iletişim ağlarını artırarak iş hayatına güçlü bir başlangıç yapmalarını sağlamayı hedefleyen Geleceğin Kadın Liderleri Projesi, 2013 yılı mezunlarını verdi. Proje bu sene 1100 kişilik rekor başvuruya şahit olurken, 122 genç kadın eğitim almaya hak kazandı ve projenin iş dünyasına hazırladığı toplam genç kadın sayısı 259’a yükseldi.

Geleceğin Kadın Liderleri projesinin 2013 yılı sertifika töreninde bir konuşma yapan KAGİDER Başkanı Gülden Türktan şunları söyledi: “Girişimciliğe giden yol istihdamdan geçiyor, biz de bu sebeple KAGİDER olarak Türkiye’de kadın girişimciliği ve kadın istihdamını bir arada değerlendirmek gerektiğine inanıyoruz. Geleceğin Kadın Liderleri projesi kapsamında da, genç kadınları öncelikle istihdama sonra da girişimciliğe hazırlamayı, iş dünyasında onları bekleyen her durumu gerçek hayattan örnekler ve deneyim paylaşımlarının yanı sıra altyapı çalışmalarıyla da anlatmayı, öğretmeyi ve gözle görülür gelişmeler kaydetmeyi hedeflemiştik. Şu anda KAGİDER üyeleri arasında bu projemizin mezunlarından biri olduğunu söyleyebilmekten gurur duyuyoruz. Bugüne dek 259 genç kadına bu fırsatı sunmamızı sağlayan ve projemize kurumsal destek veren Sanofi Türkiye’ye de teşekkürlerimizi sunmak isteriz. Projemizin her geçen sene girişimci kadınların dünyasına yenilerinin eklenmesini sağlayacağına inanıyor, istihdamda ve girişimcilikte yerlerini almak isteyen tüm genç kadınları ilerleyen dönemde Geleceğin Kadın Liderleri projesine başvurmaya davet ediyoruz.”

Page 13: SAYED Aralık 2013 Sayı:69
Page 14: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

12 A R A L I K 2 0 1 3

S P O T

TBMM’de Kitap Bağışı KampanyasıTBMM Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanlığı’nın organizasyonu ile TBMM’de kitap bağışı kampanyası başlatıldı. Okumaya, kitaba ve kütüphaneye ilginin arttırılması amacıyla başlatılan proje kapsamında; Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanlığı ve Meclis personelinin katkılarıyla toplanan 8100 kitap, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen okullara ulaştırılacak.

TBMM’de gerçekleştirilen projelerle ilgili bilgi veren TBMM Genel Sekreteri Dr. İrfan Neziroğlu, TBMM İdari Teşkilatı’nın 81 ilde 81 okula 8100 kitap göndermek üzere oluşturulan projeyi hayata geçirdiklerini dile getirdi.

Bu tür faaliyetlerden üç temel beklentisi olduğunu ifade eden Neziroğlu şunları kaydetti; “Birincisi; kendi personelimiz arasında bir farkındalık oluşturmak ki bu konuda da oldukça başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü çalışanlarımız bu tür sosyal projelere ciddi anlamda destek oluyorlar, katkı sağlıyorlar. İkincisi; hem vatandaşa, hem diğer kamu kurumlarına örnek olmak ve onları da teşvik etmek. Üçüncüsü, bu tür sosyal projelerle bir kişinin dahi hayatında olumlu değişiklik olsa, biz bunu başarı kabul ediyoruz ve bu projeleri hayata geçirmeye değer diye düşünüyoruz. Kitap toplama kampanyası sembolik bir adımdır. Bir okul için belki yüz kitap, binlerce okul varken sadece 81 okula gönderilmesi… Ancak ümit ediyorum, başka kurumları da harekete geçirir ve onlar da başka sosyal projelere destek olurlar.”

Üzümcü’nün Eğitim Faaliyetlerine ÖdülÜzümcü Tıbbi Cihaz A.Ş.’nin”Hayat Boyu Öğrenme” ilkesine olan inancıyla yürüttüğü eğitim faaliyetleri 27 Kasım 2013’te TEGEP Eğitim ve Gelişim Platformu Derneği tarafından “3. Gelişen KOBİ Geliştiren KOBİ” yarışmasında 1.000 KOBİ arasında yapılan değerlendirmede birincilik ödülüne layık görüldü.

Üzümcü, çalışanlarının mesleki ve kişisel gelişimine katkı sağlayacak, verimliliği arttıracak ve üst görevlere hazırlanmasına temel oluşturacak eğitim faaliyetleri düzenlemeye devam ediyor. Bu eğitimler firmanın göreve yeni başlayan çalışanlara uyguladığı oryantasyon programı ile çalışanları üretim ve satışı gerçekleştirilen ürünlerin kullanım alanları ve teknik özelliklerine yönelik teorik bilgiyle donatıyor ve kullanıcının ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde demonstrasyon yapabilme becerisi kazandırıyor.

Üzümcü AŞ. yerli bir üretici olarak, akademik kuruluşlar ile yakın ve devamlılığı olacak şekilde iş birliği faaliyetlerini geliştirmeyi hedefliyor. Üniversitelerin biyomedikal mühendisliği bölümleriyle düzenlediği ‘’Kurumsal ve Sektörel Paylaşım Günleri’’, Hemşirelik fakülteleri ile farklı tarihlerde düzenlenen ‘’Cerrahi Hemşireliğinde Güncel Yaklaşımlar’’ sempozyumları, Türkiye’de bir ilk olma özelliğine sahip 700 m2 büyüklüğünde ameliyathane konseptinde düzenlen show room alanında ürünler üzerinde yapılan workshop aktiviteleri, sponsor olduğu birçok kongreler, Üzümcü’nün eğitim konusundaki sosyal sorumluluk bilincini yansıtıyor.

Bıçakcılar dünyaya açılıyorBıçakçılar, İran, Tunus ve Ukrayna’da fabrika kurmak için düğmeye bastı. ilk fabrikasını Ukrayna’da 2014 yılında açmayı planlayan Bıçakcılar’ın CEO’su Sadrettin Dai, “Ukrayna’yı, Tunus ve İran izleyecek. Fizibilite çalışmalarına çok uzun zaman önce başladığımız yurtdışı yatırımlarımız yaklaşık 10 milyon dolar. Yurt dışında fabrika kurduğumuz bu 3 ülkeyi zaman içinde başka ülkeler de izleyecek” dedi.

Okuma gözlükleri tarihe karışıyorBir İnci Göz Hastanesi, “Kamra Inlay” adı verilen bir mikroaparat ile yakını görme problemini (presbiyopi) ortadan kaldırıyor. “Canlı Cerrahi” adı verilen ve tamamı canlı yayınla göz hekimlerine tanıtılan ameliyatta, TİM eski Başkanı ve işadamı Oğuz Satıcı, gönüllü olarak gözüne operasyon yaptırdı. Ameliyatın hemen ardından sosyal yaşantısına döndüğünü söyleyen Satıcı, aparatın dışarıdan bakınca belli olmamasının ve sonrasında bandaj kullanılmamasının sistemin avantajı olduğunu söyledi.

Page 15: SAYED Aralık 2013 Sayı:69
Page 16: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

14 A R A L I K 2 0 1 3

çeken Dr. Müezzinoğlu, şunları kaydetti; “Bu anlaşma çerçevesinde, sağlık sistem-lerinin güçlendirilmesi, sağlık hizmetleri ve hastane yönetimi, acil sağlık hizmetleri ve afet durumları yönetimi, bulaşıcı ve ende-mik hastalıklarından korunma ve sağlığın güçlendirilmesi, tıp ve sağlık konularında ortak araştırma ve incelemelerin teşviki, ilaç, eczacılık ve tıbbi cihazlar konularında iş birliğimizi geliştireceğiz.”

Tedaviler ve Eğitimler Yapıldıİki ülkenin sağlık alanındaki ilişkilerinin 28 Mart – 5 Nisan 2013 tarihlerinde yapılan 1.Türkiye-Cibuti Ortak Sağlık Haftası ile başlatıldığını hatırlatan Dr. Müezzinoğlu,

Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere 10-16 Kasım tarihleri arasında Türkiye’ye gelen Cibuti Sağlık Bakanı Kassım İssak Osman ile makamında görüştü. Görüşmenin ardın-dan iki ülke arasında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vermek amacıyla basın top-lantısı düzenlendi. Sağlık Bakanı Dr. Müez-zinoğlu, Cibuti ile Türkiye’nin iki dost ve kar-deş ülke olduklarını belirterek, “Ülkelerimiz arasında 30 milyon doları aşan dış ticaret hacmi bu ilişkimizin en somut göstergesi-dir” dedi.

Türkiye ile Cibuti arasında 6 Aralık 2012’de imzalanan ve yürürlük işlemleri devam eden sağlık iş birliği anlaşmasına dikkat

SAĞLIK BAKANI DR. MEHMET MÜEZZİNOĞLU,

TÜRKİYE VE CİBUTİ ARASINDA 30 MİLYON

DOLARI AŞAN DIŞ TİCARET HACMİNİN

İKİ ÜLKENİN DOSTLUK VE KARDEŞLİĞİNİN EN

GÜZEL GÖSTERGESİ OLDUĞUNU VURGULADI.

Cibuti İle İlişkilerimizi Daha da Güçlendireceğiz

H A B E R

Cibuti Sağlık Bakanı Kassım İssak Osman Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun konuğu olarak Türkiye’ye geldi

Sağlık alanındaki işbirliğinin, iki ülke arasındaki dostluk köprülerini de güçlendirerek halklar arasındaki yakınlaşma sürecine katkıda bulunacağını belirten Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, “Bu çerçevede Cibuti ile sağlık alanında işbirliği yapmaya ve karşılıklı tecrübelerimizi paylaşmaya önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz” dedi.

Page 17: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 15

Cibuti Sağlık Bakanı Kassım İssak Osman ile Cibutili hastaların Türkiye’de tedavi edilmeleri için işbirlikleri görüşüldü. Bu amaçla Bakan Osman Türkiye’deki sağlık kuruluşlarında incelemeler yaptı.

İki ülke bakanının görüşmelerinde Cibuti sağlık personelinin Türkiye’de

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kendi

branşları ile ilgili alanlarda eğitim görmelerinin yanı sıra özellikle

tüberküloz gibi halk sağlığı alanlarında bilgi ve teknik açıdan

Cibuti’ye destek verilmesi konuları konuşuldu.

H A B E R S A R E K U Ş

konusunda önemli aşamalar kat ettiğini belirterek, “Türkiye ile imzaladığımız sağlık alanındaki anlaşma ile ülkenizden gelen 30 kişilik sağlık ekibi Cibuti’de sağlığın geliş-mesi için önemli çalışmalar yürüttü. Bu tür çalışmaların daha da artmasını talep ediyo-ruz” ifadesini kullandı. ■

“Bu hafta kapsamında Cibuti’de çocuk cer-rahisi, yeni doğan canlandırma, kardiyoloji, plastik cerrahi, ortopedi, üroloji, anestezi ve kadın doğum branşlarında Türk uzman doktorlarımızın katılımıyla hasta tedavileri, ameliyatlar ve eğitimler yapılmıştır” diye konuştu.

İkili görüşmede, Cibuti’nin öncelikli deste-ğe ihtiyaç duyduğu alanlar ile iş birliğinin boyutlarını ele aldıklarını anlatan Bakan Dr. Müezzinoğlu, Türkiye’nin Afrika Açılımı Po-litikası kapsamında, Cibuti ile ilişkilerin uf-kunu her alanda genişletmek istediklerini vurguladı.

Cibuti Sağlık Bakanı Kassım İssak Osman da ülkesinin son yıllarda hizmetlere erişim

CİBUTİ SAĞLIK BAKANI KASSIM İSSAK OSMAN, CİBUTİ’YE GİDEN TÜRK SAĞLIK EKİBİNİN CİBUTİ’DE SAĞLIĞIN GELİŞMESİNDE ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YÜRÜTTÜĞÜNÜ BELİRTTİ.

Cibuti Sağlık Heyeti İstanbul’da Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü / Bakan Müşaviri Kamuran Özden’in rehberliğinde Türkiye’deki sağlık kuruluşlarını ziyaret etti.

Page 18: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

16 A R A L I K 2 0 1 3

D O S Y A D İ J İ T A L H A S T A N E C İ L İ K

Sağlık BakanlığıDijital Hastaneler İçin Düğmeye BastıSağlık Bakanlığı ile hastanelerde IT kullanımı hakkında uluslararası ölçekte akreditasyon sağlayan HIMSS Avrupa organizasyonu beş yıllık bir işbirliğine imza attı

Page 19: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 17

SAĞLIK BAKANLIĞI VE HIMSS ARASINDA YAPILAN MUTABAKAT ANLAŞMASI 15 KASIM’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ. HIMSS DÜNYACA KABUL EDİLEN AKREDİTASYON VE STANDART SİSTEMİ EMRAM SKORLAMASI İLE TÜRKİYE’DEKİ HASTANELERDE BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ SEVİYESİNİN ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUNLUĞUNU ÖLÇECEK.

reditasyonuna sahip olan toplam 26, ‘Sta-ge 7’de ise yalnızca 2 hastane bulunuyor. Ülkemizdeyse pilot uygulama için seçilen Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Has-tanesi, ‘HIMSS Analytics EMRAM Stage 6’ akreditasyona sahip.

Sağlık sektöründe bilgi ve yönetim sis-temleri alanında global geçerliğe sahip olan HIMSS tarafından derecelendirilmek, hastanelere sürekli gelişen bilgi ve ileti-şim teknolojileri alanında çağı yakalama olanağı vererek, uluslararası alanda say-gınlık kazanmalarını sağlıyor.

Türkiye’de daha iyi sağlık hizmetleri sunul-masına katkıda bulunmaktan mutluluk duyduklarını söyleyen HIMSS WorldWide CEO’su H. Stephen Lieber, “Türkiye ça-pındaki tüm devlet hastanelerinden elde edeceğimiz veriler ile HIMSS EMRAM mo-delini hastanelerdeki IT uygulamaları için bir rehber olarak kabul ederek, Sağlık Ba-kanlığı’nın daha kısa sürede başarıya ulaş-ması amacıyla birlikte çalışacağız. HIMSS olarak bizler Bakanlığa bu konuda destek verecek olmaktan dolayı heyecan duyu-yoruz. Elde edeceğimiz sonuçları ve tüm dünyada yürürlükte olan örnek uygula-maları Mayıs 2014’te İstanbul’da yapılacak olan HIMSS Türkiye Konferansı’nda pay-laşmak için sabırsızlanıyoruz” ■

Sağlık Bakanlığı, 2013-2017 Stratejik Pla-nında da yer alan “dijital” ve “kağıtsız” hastane kavramını oluşturmak ve yaygın-laştırmak amacıyla HIMSS (Healthcare Information and Management Systems Society) Avrupa ile bir Mutabakat Anlaş-masına imza attı. Anlaşmayı duyurmak üzere düzenlenen basın toplantısına Tür-kiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, Sağlık Bilgi Sis-temleri Genel Müdürü Dr. Hakkı Öztürk ve HIMSS CEO’su H. Stephen Lieber konuş-macı olarak katıldı. Toplantıda, T.C. Sağlık Bakanlığı ve HIMSS Analytics Avrupa iş birliği kapsamında verilecek sağlık bilişim teknolojileri, veri toplama, analiz, danış-manlık gibi hizmetlerin detayları anlatıldı.

Pilot Uygulama Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesinde1961 yılında kurulan HIMSS, kendine başvuruda bulunan hastanelerin dijital süreçlerini değerlendirmek ve ne kadar dijitalleştiklerini tespit etmek için hasta-neleri “dijitallik” kavramı üzerinden analiz ederek 1’den 7’ye kadar derecelendiriyor ve akredite ediyor. Uluslararası standart-lara uygunluğun temini ve klinik süreçleri iyileştirmek amaçlı uygulanan EMRAM (Elektronik Medikal Sağlık Kaydı Adap-tasyon Modeli) kapsamında Avrupa’da Mayıs 2013 itibariyle ‘HIMSS Stage 6’ ak-

H A B E R S U Ö Z G Ü R

HIMSS TÜRKİYE KONFERANSI MAYIS’TAHIMSS, 12-13 Mayıs 2014 tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı ile birlikte HIMSS Türkiye Konferansı’nı düzenleyecek. İstanbul Convention & Exhibition Centre ICEC’te yapılacak olan ve 1600 hastane yetkilisi, 500 uluslar arası kamu ve özel sektör temsilcisinin katılımının beklendiği konferansta şu konular tartışılacak: • Sağlık bilişim standartları• Bir hastane içinde hareketlilik•Hastaları için mobil çözümler• Kronik hasta yönetimi: Yaşam çözümleri•Hukuk ve güvenlik soruları• Evde bakım: Uzaktan izleme• Yatırım ve sonuçları

Soldan Sağa: Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, HIMSS Ceo’su H. Stephen Lieber, Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Dr. Hakkı Öztürk

Page 20: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

18 A R A L I K 2 0 1 3

Dijital Hastanecilik Tarihi AçısındanÖnemli Bir DönemMaliyetleri Azaltan Dijital Hastaneler, Sağlık Hizmet Erişim Kalitesini Artırıyor

HIMSS ile yapılan mutabakat anlaşma-sı çerçevesinde konuşan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, “Bakanlığımıza bağlı hasta-nelerimizin, medikal alandaki tüm geliş-meleri ve kalite standartlarını uluslararası düzeyde takip etmesinin yanında, strate-jik hedeflerimiz içindeki ‘Dijital Hastane’ kavramıyla tam entegre ve kağıtsız hasta-neler oluşturmak ve bu hastaneleri belirli standartlar çerçevesinde geliştirmek adı-na; HIMSS EMRAM derecelendirmelerini kullanma kararı aldık. İmzalanan protokol ile hastanelerimiz, geleceğe dönük geli-şimlerinde HIMSS tarafından desteklenen bir yol haritasına sahip olacak ve sağlık bilişimi teknolojilerinde uluslararası stan-dartlara uygun hale getirilecektir” dedi.

“Ülkemiz açısından Dijital Hastaneciliğin tarihi yeniden yazılacaksa bugün önemli bir dönemdir” şeklinde değerlendirme yapan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu’ya dijital hastanecilik projesinin detaylarını sorduk.

HIMSS EMRAM projesi ile ilgili neler söyleyeceksiniz?IT’nin sağlık hizmetlerinde çok daha etkin

ve verimli bir şekilde kullanılması konu-

sunda ülkemizdeki tüm Sağlık Bakanlığı

hastanelerine HIMSS gibi dünyada stan-

dart koyan, dünyada dijital hastanecilik

kavramını birçok noktada tanıtan ve skor-

landıran bir kuruluşla iş birliği anlaşması

yaptık. Bu çerçevede tüm hastaneleri-

mizin bu standardın altından geçmesini

sağlayacağız ve bu standartlar ölçüsünde

aynı toplam kalite çalışmalarımızın getir-

diği iyileştirme gibi IT alanında da hasta-

nelerimizin önümüzdeki yıllarda gelişme-

sini hep birlikte izleyeceğiz. Bu anlamda

bu anlaşmayı çok önemsiyorum. Bu an-

laşmanın bugüne kadar altyapısını hazır-

layan Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü

Dr. Hakkı Öztürk ve ekibine bu minvalde

ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Türkiye Kamu

Hastaneleri olarak bu çalışmanın etkin bir

partneri olarak çalışacağız.

D O S Y A D İ J İ T A L H A S T A N E C İ L İ K

IT AÇISINDAN NE KADAR İYİYSENİZ

TIBBİ HATA ORANINIZ O KADAR AZALIR.

P R O F. D R . A L İ İ H S A N D O K U C USAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU BAŞKANI

Page 21: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 19

anlamda projenin rakam olarak büyüklüğü nedir?Sağlık Bakanlığı olarak HIMSS ile yaptığı-mız anlaşma karşılığında herhangi bir üc-ret ödemeyeceğiz.

Şehir hastaneleri de yapılıyor. Bu sistem şehir hastaneleri ile nasıl bir entegrasyon içinde olacak?Şehir hastanelerini bizzat bu sistemin bir parçası olarak düşünmek gerek. Şehir hastanelerinin ruhunda da artık “yeşil has-tane” konsepti var. Hem enerji tasarrufu, hem atık güvenliği, hem de çevre dostu olması açısından… IT de aslında bakıldı-ğında olabildiğince az kağıt ve bürokrasi üreten, çoğunu dijital olarak kayıt altına alan ve saklayan, gereksiz tetkikleri azalt-mayı hedefleyen, onların da kaydını dijital olarak tutan bir yapı. Dolayısıyla aslında şehir hastanelerini bizzat bu programın bir parçası gibi düşünmek lazım. Birbirine uzak yapılar değil. Sadece sistemi götü-rüp bağlayacağımızı düşünüyorum.

Bakanlık bünyesinde toplanan bu verilerin bedelli ya da bedelsiz olarak üçüncü şahıslara verilmesi söz konusu mu?Burada iki tür veriden bahsetmek müm-kün. Birincisi sağlık verileri, ikincisi kimliği ile birlikte ortaya çıkan sağlık verileri…

Kaç tane hastane bu projeye dahil olacak ve projenin büyüklüğü nedir?Aşamalı bir şekilde 5 yıl içinde 860 tane hastanenin tamamının projeye dahil ol-ması hedefleniyor. Ancak öncelikle belli yatak kapasitesinin üzerinde, büyük has-tane diye nitelendirilen 600 hastanemiz var. Yılda 200 hastanenin bu projede de-ğerlendirilmesi söz konusu. Yıllık olarak düşündüğümüzde projenin kapsamı has-tane sayısı olarak 1000’e kadar ulaşıyor. Biz tüm hastanelerimizin IT anlamında skorlandırılmasını hedefledik. 600’ü ilk üç yıl içinde olmak kaydı ile… Bakanlık açısından bu 600 hastane belki toplam aktivitenin yüzde 90-95’idir. Malum 10-20 yataklı, çok küçük ilçe hastanelerimiz var. Onlar sonraki süreçte değerlendireceği-miz hastaneler…

Hastanelerde IT’ye geçilmesi ile birlikte maliyet açısından bir düşüş de olacak. Bu

HASTA İŞLEMLERİNİN MOBİL ORTAMA TAŞINMASIYLA, BİLGİYE HER YERDEN HER AN ERİŞİM, DOĞRU HASTA-DOĞRU İLAÇ EŞLEŞTİRMESİ, HASTAYA AYRILAN VAKTİN ARTMASI VE BAKIM HİZMETLERİNİN KALİTESİNDE ARTIŞ İMKANI TANINIRKEN MEDİKAL HATALARIN AZALMASI SAĞLANACAK.

R Ö P O R T A J S A R E K U Ş

A R A L I K 2 0 1 3 19

Page 22: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

20 A R A L I K 2 0 1 3

EMRAM (Elektronik Medikal Sağlık Kaydı Adaptasyon Modeli) skorlaması ile hasta-neleri “dijitallik” kavramı üzerinden analiz ederek 1’den 7’ye kadar derecelendir-mekte ve akredite etmektedir. Yakında 9 hastanenin de raporu açıklanacak… Bir-kaç hastanemiz de yine 6. evreye gelebi-lir diye düşünüyoruz. Bir sene içinde 200 hastanemizle bunu tamamlayacağız. 1. aşamada şunu öğreneceğiz: Hastanemiz dijital hastane kavramına ne kadar yakın? Nerede, neyi değiştirirsek daha kağıtsız, daha masrafsız ama aynı tetkikleri yapan bir hastaneye dönüştürürüz? Yersiz tetkik-lerin bir şekilde azaltılması, kayıtların düz-gün tutulması, ihtiyaç duyulduğu anda ve yerde bir başka hastanede de olsanız bu verilere ulaşmak ve böylelikle hastanın hastane değiştirmesi durumunda dahi bu tetkiklerin tekrarına gereksinim duyma-mak…

İstanbul Sağlık Müdürü iken yaptığımız bir araştırma vardı. Araştırma şehir içinde vatandaşımızın yüzde 7’sinin başka hasta-nelere gittiğini gösteriyordu. Sürekli kendi bölgesinde veya alışmış olduğu hastane-ye değil, başka yerlerdeki hastanelere... Aslında bu tolere edilebilir bir şey. Ancak yüzde 7’de az bir vaka değil. Malumunuz nüfusa kayıtlı adres bilgileri ve kimlik nu-maraları üzerinden vatandaşlarımızın nerelerde oturduğunu kendi kimlik veri-lerinden öğrenebiliyoruz. Kendi bölgesin-deki mi, yoksa başka bölgedeki hastane-ye mi gidiyor öğrenebiliyoruz. Dolayısıyla otomasyon sistemlerimiz hasta hareketle-rini izleyebiliyor. Bu hasta hareketlerinden yola çıkarak hastane hizmetleri için yer değişikliği durumunda bu hastanın veri-lerini dijital olarak tutabileceğiz. Aynı tet-kikleri yeni gittiği hastanede bir kez daha yaptırtmayacağız. Şu an hastanelerimizde dijital bilgiye çevrilemeyecek hiçbir bil-gimiz yok. Bunu dijital veriye çevirelim, standartlaştıralım ve bir başka hastane veya bir başka şehre -aslında bu başka ülkeye de olabilir- gittiğinde bu verileri o protokol çerçevesinde aktarabilelim. ■

Bunlar Bakanlık ekipleri de dahil, kesin-likle üçüncü bir şahısla vatandaşın rızası olmadan paylaşılamaz. Fakat verilerin anonim hale gelmesi yani kişisel bilgile-rinden arındırılmasından sonra da elbette insanlığın hizmetine sunabilmek için kli-nik araştırmalarda kullanılmasına yöne-lik olarak resmi kanalla talep gelmesi ve prosedürlere uyması kaydı ile bu verileri paylaşmak mümkün.

Bu sistemde hem maliyet azalacak hem de erişim kalitesi artacak dediniz. Bunu örneklendirebilir miyiz? Vatandaşa ne gibi bir faydası olacak?IT’nin mantığı işlemleri daha kısa yol-lardan yapmak ve etkin bir şekilde ka-yıt altına almak sureti ile yersiz tetkik ve harcamaları engellemek… Kağıtsız has-tane dediğimizde ülkemizde şu an için HIMSS’in standartlarından geçmiş tek hastane var ama küçük bir hastanemiz bu… Biliyorsunuz HIMSS, tüm dünyada

SAĞLIK SİSTEMİMİZ AÇISINDAN

SAĞLIK SİSTEMİNİN YÜRÜTÜLDÜĞÜ TABAN

İTİBARİ İLE AVRUPA ÜLKELERİNDEN GERİDE DEĞİLİZ. ÖNÜMÜZDEKİ

SÜREÇTE AVRUPA ÜLKELERİ İLE BOY

ÖLÇÜŞEBİLECEĞİMİZİ GÖRÜYORUM. BU PROTOKOL

ÇERÇEVESİNDE GEREKLİ HAMLELERİ YAPARSAK

ÖNÜMÜZDEKİ 5 YIL İÇİNDE AVRUPA’DA

DA IT ALANINDA BİR NUMARA OLURUZ.

D O S Y A D İ J İ T A L H A S T A N E C İ L İ K

Page 23: SAYED Aralık 2013 Sayı:69
Page 24: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

22 A R A L I K 2 0 1 3

IT Teknolojilerindeki Gelişim Hastanelerde Kağıtsız Dönemi BaşlatıyorÖnümüzdeki 5 yıllık süreçte Dijital Hastanecilik uygulamasının Türkiye’deki devlet hastanelerinde yaygınlaştırılması hedefleniyor

Hastaneleri “dijitallik” kavramı üzerinden analiz ederek derecelendiren ve akredi-te eden Elektronik Medikal Sağlık Kaydı Adaptasyon Modeli EMRAM ve IT alanın-da sağlıkta dönüşüm süreci ile ilgili so-rularımızı Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sis-temleri Genel Müdürü Dr. Hakkı Öztürk’e yönelttik.

Sağlıkta dönüşümün bir parçası olarak IT alanında dönüşümden bahseder misiniz?Sağlıkta 10 yıllık dönüşüm sürecinin bir parçası olarak IT alanında dönüşüm 2004 yılında Türkiye Sağlık Bilgi Sistemi Eylem Planı ile başladı. Bu kapsamda kamuya ait hastanelerde, birinci basamak sağlık tesislerinde, aile hekimliği sisteminde ve diğer sağlık hizmeti sunan sağlık tesisle-rimizde IT kullanımının yaygınlaştırılması-na, vatandaşımızın hizmet aldığı sürecin en iyi şekilde yönetilmesi ve hizmetin kalitesinin artırılabilmesine yönelik ciddi

çalışmalar yapıldı. Özellikle 2003 yılın-da yapılan bir düzenlemeyle tüm kamu hastanelerinde HBYS’nin kullanılmasının teşviki sağlandı. Aynı dönemde SSK, Sağ-lık Bakanlığı ve diğer kurum hastaneleri-nin bir çatı altında toplanması süreciyle hastanelerde IT teknolojileri hız kazandı. 2005 yılında aile hekimliği sisteminin devreye girmesi ile birlikte tüm aile he-kimlerinin yaygın olarak IT teknolojilerini kullanmaları teşvik edildi. Aile hekimliği uygulamasını o dönemde geliştirip, tüm vatandaşlarımızın sağlık kayıtlarının dijital ortamda takip edilmesinin, bu sisteme ciddi katkılar sağladığını eldeki verilere baktığımızda açıkça görebiliyoruz.

2011 yılından itibaren genel müdürlük olarak yeniden yapılandınız. Bunun çalışmalarınıza katkısı ne oldu?Bakanlığımızın 2011 yılında yeniden teş-kilatlanması ile birlikte sağlık bilişimi ala-

D O S Y A

D R . H A K K I Ö Z T Ü R KSAĞLIK BAKANLIĞISAĞLIK BİLGİ SİSTEMLERİ GENEL MÜDÜRÜ

D İ J İ T A L H A S T A N E C İ L İ K

Page 25: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 23

lerinde pek çok kamu hastanemiz yüksek skorları hak etmekte olup, ilk pilot uygula-mamızla Ankara Gazi Mustafa Kemal Dev-let Hastanemiz ilk müracaatta 6. dereceyi aldı. Çok yakında 10 hastanemizin daha bu standardı almasını bekliyoruz.

Şu anda öncelikle Kamu Hastaneleri ol-mak üzere ülke genelindeki tüm hastane-lerin uluslararası standartları yakalaması için çalışmalarımızı bir protokol ile kalıcı hale getirmek istiyoruz.

Bilişim teknolojilerinin doğru ve yaygın kullanımı ile ilgili neler söyleyeceksiniz? Projenin ne zaman bitmesi hedefleniyor?Sağlıkta e-dönüşüm kapsamında vatan-daşlarımızın sağlık hizmetlerine ulaşımını daha da kolaylaştırmak ve sunulan sağ-lık hizmetlerinin kalitesini en üst düzeye taşımak için tüm sağlık tesislerimizde bilişim teknolojilerinin doğru ve yaygın kullanımını teşvik ediyoruz. Bu çalışma-lara destek olmak ve standardize etmek için değerlendirme, sınıflandırma ve bel-gelendirme çalışması yapmak amacıyla HIMSS Analytics ile böyle bir çalışmayı başlatmış bulunmaktayız. Bu çerçevede stratejik hedefin daha da önüne geçerek 2015 yılının sonuna kadar aslında bütün

nındaki vurguyu da yapmak üzere bir bilgi sistemleri yapısı oluşturuldu ve Bilgi Sistemleri kamuda güçlü bir temsili olan genel müdürlük haline getirildi. Bu kap-samda çalışmalarımıza başlayıp özellikle genel müdürlük olarak politika geliştir-me, strateji oluşturma ve bazı standartları koymakla ilgili önemli çalışmalar yaptık. Bu çalışmalarımızdan biri de yine stratejik planımızda yer alan hastanelerde -kağıt-sız- dijital hastane kavramını oluşturmaktı.

Bununla ilgili Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi ile pilot bir çalışmanız oldu değil mi?Araştırmalarımızın sonucunda 2013 yılı-nın başından itibaren bu pilot çalışmaları-mızı HIMSS ile beraber yapmaya başladık. Özellikle hastanenin değerlendirme ve belgelendirme çalışmalarını tamamladık-tan sonra bunu yaygınlaştırma çalışması-na başladık. Dijital Hastane konseptinde 1’den 7’ye kadar derecelendirme kriter-

KİŞİNİN DOĞUMUNDAN ÖLÜMÜNE KADAR SAĞLIK VERİLERİNİN DEPOLANIP SAKLANMASI YÖNÜNDE VİZYONUMUZ VAR.

R Ö P O R T A J F U N D A Ç A M Ö Z Ü

A R A L I K 2 0 1 3 23

Page 26: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

24 A R A L I K 2 0 1 3

hastanelerimizde bu kavramı oluşturaca-ğız. Burada temel amaç vatandaşımızın almış olduğu sağlık hizmetine erişimi ar-tırmak ve onların aldığı sağlık hizmetini en kaliteli şekilde sunabilmek...

Hedefimiz, bu tarihe kadar Sağlık Bakan-lığı Stratejik Plan hedeflerinin de önüne geçerek tüm hastanelerimizi “dijital hasta-ne sınıflandırma sistemi” ile değerlendir-mek ve belgelendirmek olacaktır.

Bu elektronik skorlamada her bir derece neyi ifade ediyor? Hastanelerimiz bu skorları aşabilecekler mi? Belirlenen skorun gerisinde kalan hastaneler için neler yapılacak?Bu skorlama, hastaneleri “dijitallik” kavramı üzerinden analiz ederek 1’den 7’ye kadar derecelendirmekte ve akredite etmekte-dir. Her bir rakam kurumların dijital an-lamda hangi seviyede olduklarını sembo-lize etmekte, en üst seviye 7, en alt seviye

1 ile ifade edilmektedir. Belirlenen skorun gerisinde kalmak diye bir durum yok. Ku-rumların seviyeleri ortaya çıktıktan sonra belirlenen zaman içinde eksikliklerin ta-mamlanması beklenmektedir. Örneğin; EMRAM skorlaması ile 4. seviyeye çıkan bir kurumun 5. seviye için yapması gere-ken çalışmalar ortaya çıkartılır ve bir son-raki aşama için eksiklerin tamamlanması konusunda bir süre verilir. Eksiklerini ta-mamlayan kurum bir üst seviye için baş-vurusunu yapar.

Kayıt altına alınıp saklanan bilgilerin güvenliği nasıl sağlanacak? Vatandaşın kişisel sağlık bilgileri kendisine aittir ve gizlidir. Rızası olmadan da payla-şılması mümkün değildir. Hem mahremi-yetin sağlanması hem de kişisel verilerin nasıl işleneceğinin düzenlenmesi konu-sunda mevzuat tarafı hazır durumda. Bel-ki bunun için ihtiyaçlar doğrultusunda alt düzenlemeler de yapılacaktır. Diğer taraftan teknik manada da kurduğumuz sistemler elbette en üst düzeydedir. Hem uluslararası standartların hem de Türk standartlarının getirmiş olduğu kriterlerin hepsini bu sistemlerin kurulması sırasında birebir uyguluyoruz. Vatandaşlarımızın bilgilerinin güvenliği noktasında bir sıkıntı duyulmayacak…

SGK ve Sağlık Bakanlığı ayrı ayrı kayıtlar tutuyor. Bu ikisinin uyumu nasıl sağlanacak?SGK da Sağlık Bakanlığı da belirli verileri tutuyor. Belki bunların bir kısmını birleşti-rerek paylaşımını organize etmek müm-kün ama SGK sigortacılık kapsamında kanunun kendine verdiği haklar çerçeve-sinde veri toplarken Sağlık Bakanlığı daha çok hizmetin sunumunu iyileştirmek yö-nünde verileri toplamakta. Bakanlık olarak verilerin tam manada dijital hale gelme-siyle birlikte SGK ile yaptığımız çalışmalar bazı verilerin ortak kullanılması noktasın-da yön bulacaktır. ■

VATANDAŞIN KİŞİSEL SAĞLIK BİLGİLERİ

KENDİSİNE AİTTİR VE GİZLİDİR.

RIZASI OLMADAN PAYLAŞILMASI

MÜMKÜN DEĞİLDİR. VATANDAŞLARIMIZIN

BİLGİLERİNİN GÜVENLİĞİ

NOKTASINDA BİR SIKINTI

DUYULMAYACAK.

D O S Y A D İ J İ T A L H A S T A N E C İ L İ K

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 27: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 28: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

26 A R A L I K 2 0 1 3

Türkiye’nin İlk ve Tek Dijital Hastanesi “Sağlık Bakanlığı’nın koordinasyonbizlere değer kattı”

Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hasta-nesi’nin dijital hastaneye geçiş sürecinde hastanenin başhekimliği görevini sür-düren, görev değişikliği gündeme gel-diğinde de projeyi meslektaşı Başhekim ve Hastane Yöneticisi Dr. Hamit Doğan’a devreden Op. Dr. Ömer Şahin ile dijital hastane sürecini konuştuk.

Dijital Hastanecilik projesinde Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi’nde sizin başhekimlik yaptığınız dönemde pilot hastane oldu ve süreci Sağlık Bakanlığı ile siz koordine ettiniz değil mi? Projenin başarısında bu koordinasyonun rolü nedir?Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Has-tanesi benim başhekimliğim döneminde Sağlık Bakanlığı tarafından dijitalleşme sürecine yönelik pilot hastane olarak se-çildi. Yapacağımız çok şey ve alacağımız çok yol vardı. Fakat bizler Sağlık Bakanlı-ğı’nın ve özellikle Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Dr. Hakkı Öztürk’ün değer-li katkıları ile hastane çalışanlarımızın gös-terdiği özverili çalışma sonrasında HBYS firmamız olan Sisoft’un da desteği ile bu

süreci başarıyla tamamlayarak Türkiye’nin ilk ve tek dijital hastanesi projesini hayata geçirdik. Pilot uygulama süresince Sağlık Bakanlığı’nın koordinasyonu bizlere çok değer kattı, onların yönlendirmesi ile sü-reç daha kolay yönetildi.

Siz dijital hastanecilik kavramına ve bu projeye nasıl bakıyorsunuz?Teknolojinin günümüzdeki önemi ve yeri aşikâr. Dolayısıyla dijitalleşme ve mobilite de bunun en büyük yapı taşlarından di-yebiliriz. Teknolojinin sağlık sektöründe kullanılmasının sağlık hizmetinin sunu-muna ve elde edilmesine büyük katkıda bulunduğunu ve daha da bulunacağını düşünüyorum. Dolayısıyla hastanelerimi-zin hepsinin teknolojinin nimetlerinden en üst seviyede faydalanması gerekiyor. Bunun için doktorların ve hemşirelerin hasta verilerine her an her yerde ulaşma-ları, her türlü tetkik ve muayeneyi dijital ortamda takip edebilmeleri büyük bir fark yaratıyor. Bilindiği üzere hastane süreçleri karmaşık ve son derece kapsamlıdır. Gün içerisinde gerçekleştirilen tüm işlemler hem otomasyon sistemi kullanıcıları hem de sağlık çalışanları açısından son dere-

D O S Y A D İ J İ T A L H A S T A N E C İ L İ K

O P. D R . Ö M E R Ş A H İ N ANKARA DR. NAFİZ KÖREZ SİNCAN DEVLET HASTANESİ YÖNETİCİSİ

PİLOT UYGULAMA SÜRESİNCE SAĞLIK

BAKANLIĞI’NIN KOORDİNASYONU

BİZLERE ÇOK DEĞER KATTI, ONLARIN

YÖNLENDİRMESİ İLE SÜREÇ DAHA KOLAY

YÖNETİLDİ.

Page 29: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 27

yapılması gerekiyordur. Gazi Mustafa Kemal’de dijital sisteme uyumu ne tür değişikliklere ihtiyaç duyuldu?Şüphesiz bir işte pilot uygulama en zo-rudur. Bizler de Ankara Gazi Mustafa Ke-mal Devlet Hastanesi’nde bu süreçlerden geçtik. Bu dönemdeki asıl iş yükü öncelik-le HBYS firması üzerinde yoğunlaştı. Diji-tal Hastane, kağıtsız hastane konseptinin yazılım tarafında geliştirilmesi gereken tüm süreçleri otomasyon firması tarafın-dan titizlikle değerlendirildi. HIMSS yetki-lileri ile devamlı surette koordinasyonda bulunuldu, gerekli yazılım geliştirmeleri kurumumuz yöneticileri ve çalışanlarının da desteği ve uyumu ile kısa sürede ta-mamlandı. İlerleyen zamanlarda ülke ge-nelindeki tüm hastanelerde uygulanması planlanan uygulamayla; hastanın kan ve idrar tetkikleri, tomografi, röntgen ve MR bilgileri dijital ortama yükleniyor ve so-nuçlar buradan yetki dahilinde takip edilebiliyor.

ce yorucudur. Hastane açısından bakıl-dığında ise hizmet sunumunda zaman kaybının ve masrafların büyük boyutlara ulaştığı göze çarpmaktadır. Bunları en aza indirgemek, işlemleri kolaylaştırmak ve zaman kazanmak adına geliştirilen hasta-ne otomasyonları aynı zamanda da çevre dostu uygulamalardır.

Bize projeden bahseder misiniz? Ne kadar sürdü? Ülkemizde pilot uygulama için seçilen Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi, ‘HIMSS Analystic EMRAM Stage6’ akreditasyonuna sahip. EMRAM skorlamasında hastane nasıl skorlandırıldı? Pilot proje kapsamında dijitalleşme süreci Haziran 2012 tarihinde başladı ve sonra-sında yeni Başhekim ve Hastane Yöneti-cisi Dr. Hamit Doğan tarafından devam ettirildi. Yine Sayın Doğan zamanında da HIMSS Analytics tarafından Stage 6 ile akredite edildi. EMRAM skorlamasındaki süreç, öncelikle HIMSS tarafından gönde-rilen kapalı devre değerlendirme yöntemi ile başladı. Sonrasında Stage 6 adayı ola-rak gösterilen hastane, değerlendirme ve onaylama sürecine girdi ve Stage 6 olarak derecelendirildi. Türkiye’de bu derece-yi elde eden ilk ve tek hastane oldu. Bir sonraki adım olan Stage 7 için de HIMSS Analytics yetkilileri hastaneye gelip, ye-rinde ziyaret edecekler ve değerlendirme bu şekilde yapılacak. Dünya’da sınırlı sayı-da bu dereceye sahip olan hastanelerden Avrupa’da sadece 29 adet var ve Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi de bu hastanelerden bir tanesi durumunda. Sağlık Bakanlığımız da bu konuya gere-ken önemi vererek tüm Türkiye’de EM-RAM modelinin uygulanması için çalış-malara başladı.

Bir hastaneyi dijital hastaneye dönüştürürken mutlaka hastanenin sisteme uyumu için çeşitli değişiklikler

HASTANIN KAN VE İDRAR TETKİKLERİ, TOMOGRAFİ, RÖNTGEN VE MR BİLGİLERİ DİJİTAL ORTAMA YÜKLENİYOR VE SONUÇLAR BURADAN YETKİ DAHİLİNDE TAKİP EDİLEBİLİYOR.

R Ö P O R T A J F U N D A Ç A M Ö Z Ü

A R A L I K 2 0 1 3 27

Page 30: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

28 A R A L I K 2 0 1 3

Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi’nin büyüklüğü hakkında bilgi verir misiniz? Bu hastanenin dijital hastane olması ne kadar sürede tamamlandı? Eski Devlet Demiryolları Hastanesi olarak bilinen Ankara Gazi Mustafa Kemal Dev-let Hastanesi 160 yatak kapasiteli, günlük yaklaşık 1800-2000 hasta müracaatı olan orta ölçekli bir hastanedir. Dijitalleşme süreci öncesinde çok da fazla olmayan personel direnci, yönetimimiz tarafından kendilerine yönelik bilgilendirme toplan-tıları düzenlenerek, dijitalleşmenin sağ-layacağı yararlar ve getireceği kolaylıklar anlatılarak kırıldı. Ayrıca Bakanlık Yetkilile-ri, yönetimimiz ve HBYS firması yetkilileri düzenli toplantılarla sürecin her aşama-sını ve sonuçlarının değerlendirilmesini sağladık. Sonuç olarak bir yıl içerisinde dijitalleşme başarıyla gerçekleştirildi. Di-jitalleşme hastanenin modern ve kaliteli görünmesini sağladı. Hastaların hizmete erişim hızı ile personelin hizmet sunum hızı arttı. Tıbbi hata oranı da düştü. Ayrıca kağıt sarfiyatı en aza indirilerek ekonomik tasarrufla birlikte çevreye de katkı sağlan-dı. Artık hemşireler ve doktorlar ellerinde-ki iPad ve Android cihazlarla tüm işlem-

lerini kağıt kullanmadan bulundukları

yerden hızla gerçekleştiriyor.

Şimdi Ankara Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi’nde görevinizi sürdürüyorsunuz? Bu hastanemiz ne zaman dijital hastane olacak?Yaklaşık bir yıldır Ankara Dr. Nafiz Körez

Sincan Devlet Hastanesi’nde hastane

yöneticiliği görevini sürdürmekteyim.

Burada da dijitalleşme için çalışmalara

başlamak istedik. Dr. Nafiz Körez Sincan

Devlet Hastanesi, sekiz ayrı lokasyonda

ve oldukça yüksek hasta sayısına hizmet

vermektedir. Bu nedenle dijitalleşmenin

sağlayacağı getirilere oldukça ihtiyacı

olan bir kurumdur. Ancak çalışmalarımız

dijitalleşme kapsamında mobil uygula-

maları gerçekleştirmek için zorunlu olan

web tabanlı bir yazılım olmadığından ve

hastanenin dağınık yapısı nedeniyle iste-

diğimiz gibi ilerlemedi. Yine de Bakanlığı-

mızın desteği, HBYS firması ve HIMSS ile

koordineli olarak çalışarak Dr. Nafiz Körez

Sincan Devlet Hastanesinde de dijitalleş-

meyi gerçekleştireceğiz. Bu hedef çerçe-

vesinde bizler de yöneticiler olarak elimiz-

den gelen çabayı göstermeye hazırız. ■

D O S Y A D İ J İ T A L H A S T A N E C İ L İ K

NELER YAPILDI?•Network sistemi yapılandırılarak,

kablosuz cihazlar için kablosuz ağ kurulumu yapıldı, yeterli miktarda access point kuruldu.

• Servisler ve acil için yeterli miktarda iPad ve Android cihaz temin edilerek yazılım ile entegre edildi. Mobil uygu-lamalar devreye alındı.

•Hekimlerin e-imza ile işlem yapabi-lecekleri android tablet veya mobil imza kullanımlı iPad’ler temin edildi.

• Laboratuar Sistemi, HBYS ile tam entegre çalışmaya başladı, tüm laboratuar cihazları sisteme entegre edildi.

• PACS kurularak, tüm görüntüleme cihazları entegrasyona dahil oldu ve Acil, Ameliyathane gibi tüm birim-lerde bulunan EKG dahil tüm izlem cihazlarının entegre edilme çalışma-larına başlandı.

• Tıbbi dikte sistemi kuruldu ve HBYS ile entegre edildi.

• Yoğun Bakım yatak başlarında bu-lunan monitörlerdeki vital bulgu-ların HBYS sistemine entegrasyonu sağlandı.

• KIOSK sistemi ile hastaların hastane içinden sıra almaları sağlandı.

• Elektronik Belge Yönetim Sistemi ku-ruldu, arşiv ve diğer evraklar taranarak sistem üzerinden takibi sağlandı. Yeterli miktarda tarayıcı (scanner) temin edildi.

•Hasta başı uygulama cihazları ile hem hastanın hem de doktor/hemşirenin kullanacağı android cihazlar devreye alındı.

•Acil servis, Doğum ve bekleme sa-lonları için bilgilendirme amaçlı LCD TV’ler kullanıldı.

• Kan ürün hasta eşleştirilmesi sistem üzerinden otomatik yapıldı.

• Klinik Karar Destek Sistemi devreye alındı. İlaç-İlaç Alerji, İlaç-Gıda Alerji gibi destek yazılımları ile sistem oluş-turuldu. Gerekli uyarı mekanizmaları doktor ve hemşireler için kuruldu.

• Yatan hasta ve hemşirelik işlemleri mobil ortama taşındı ve Stage 6-7 için Doğru Hasta / Doğru İlaç / Doğru Zaman / Doğru Doz uygulamaya dahil edildi.

• Sistem oda ve önemli ünitelere HBYS ile entegre güvenlik sistemleri kuruldu.

• Kurum database’ine bağlı Hekim Portalı kuruldu.

• Kurumun tüm sunucuları ve internet altyapısı Sağlık Bakanlığı bünyesine taşındı.

Page 31: SAYED Aralık 2013 Sayı:69
Page 32: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

30 A R A L I K 2 0 1 3

Dijital Hastaneye Geçiş Sürecinde HBYS DesteğiMobilite ve teknoloji çalışanların adaptasyonunu hızlandırıyor

Hastanelerin laboratuar, radyoloji gibi tetkik birimlerinde gerçekleştirilen tüm operasyonlardan, ameliyathane, hastane eczanesi, sicil veya insan kaynakları bi-rimlerine varıncaya kadar farklı uzman-lıklar üzerine çalışan birçok yazılımın bir araya gelmesi ile oluşan yazılım grubuna HBYS deniliyor. Ankara Gazi Devlet Has-tanesi’nin dijital hastaneye geçiş sürecin-de HBYS desteği aldığı Sisoft’un Genel Müdürü Ömer Siso ile hastanenin HBYS altyapısını ve dijital hastane sürecindeki desteklerini sorduk.

Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi’nin HBYS altyapısını siz hazırladınız. Bu altyapıdan biraz bahseder misiniz? Hastanede hali hazırda Sisohbys kulla-nılıyordu, süreç başladıktan sonra mobil cihazlar ve uygulamaların devreye alına-bilmesi için gerekli altyapı çalışmaları ta-mamlandı. Mobil cihazlar servislerde kul-lanıma alınırken eğitim sürecine geçildi.

Elektronik Belge Yönetim Sistemi, PACS, sağlığa yönelik mobil uygulamalar ve e-imza çalışmaları hummalı bir çalışma-

D O S Y A D İ J İ T A L H A S T A N E C İ L İ K

Ö M E R S İ S O SİSOFT SAĞLIK BİLGİ SİSTEMLERİ / CEO

TÜRKİYE’DE YAPILMASI PLANLANAN MERKEZİ

YAPILANMANIN PİLOT UYGULAMA VE

ALTYAPI ÇALIŞMALARI BU HASTANEDE

GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

nın ardından başarıyla devreye alındı. Ki-osk sistemi ile RFID kart okuyuculu kapı geçiş ve PDKS kurulumları yapıldı. Hasta başlarında ve yatan hasta servislerinde hem iOS hem de Android uyumlu mobil cihazlar devreye alınarak işlemlerin elekt-ronik ortamda yapılması sağlandı ve kağıt kullanımı minimalize edildi.

Page 33: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 31

Yıllardır süregelen bir sistem ya da düzeni değiştirmek bir hastane için, farklı sahalarda çalışan çok sayıda personel ile birlikte kolay oluyor mu? Hastane personeli özel bir eğitimden geçti mi?Şüphesiz yeni yapılan ya da denenen her şeyde bir dirençle karşılaşırsınız. Dolayı-sıyla hastane çalışanlarında da bir direnç oluştuğunu hastane yöneticilerinden duymuştuk, fakat bu bize göre çok kısa sürede atlatıldı. Zira mobilite ve teknoloji çalışanların adaptasyonunu hızlandırdı.

Direnç atlatıldıktan sonra, hemşireler başta olmak üzere kullanıcılar yenilikleri sahiplendiler. Çok sayıda personelin yer aldığı pilot uygulamalarda bin bir zorluk yaşanır. Ama hastane personelinin gay-reti, özverisi ve firma çalışanlarımızın da desteği ve sahiplenmesi ile bu süreç hızla ve başarılı bir şekilde atlatıldı. Bildiğiniz gibi bu çalışma Dublin’de alınan HIMSS EMRAM Stage 6 belgesi ile de taçlandırıl-dı. ■

En önemlisi gelecekte Türkiye’de yapıl-ması planlanan merkezi yapılanmanın da pilot uygulama ve altyapı çalışmaları bu hastanede gerçekleştirildi. Hastane İn-ternete Sağlık Bakanlığı üzerinden çıktığı gibi, hastaneye ait tüm sistem Sağlık Ba-kanlığı sunucularında çalışıyor. Hastanede şu an itibariyle lokalde bir sunucu bulun-muyor. PACS görüntüleri dahil Bakanlıkta-ki sunuculardan çekilip, görüntüleniyor. Bu model ile web tabanlı yazılımlarla sis-temin tek bir merkezden yönetilerek daha etkili olunabileceği de kanıtlanmış oldu.

Hastanenin kağıtsız hastaneye geçiş sürecinde verdiğiniz destekler, size düşen görevler nelerdi?Sağlık Bakanlığı’nın “Kağıtsız Hastane Projesi” için pilot hastane olarak seçilen Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Has-tanesi’nde öncelikle servislerde kağıt kullanımını ortadan kaldırdık. Doktor ve hemşireler, kağıt-kalem yerine, web ta-banlı yazılımlarımızın yanında HBYS ile entegre çalışan iPad, iPhone ve Android cihazlarda mobil uygulamalar kullanma-ya başladı. Çok Fonksiyonlu Hastabaşı Uygulamalarını hayata geçirdik. Enteg-re Güvenlik Sistemlerini kurduk, EBYS ile çevre dostu yazılımları kullanıma sunduk. İşgücü verimliliği ve veri doğruluğunu artırdık. Operasyonel hız ve iş akışlarında uyum sağladık.

Web tabanlı yazılımlarımız ve mobil uy-gulamalarımız ile her türlü bilgi ve belge-nin kağıt kullanılmadan elektronik ortam-da işlenmesini ve bilgi aktarımını sağladık. Gerçekten dersimize iyi çalıştık ve son derece iyi bir biçimde de sonuçlandırdık. Ancak, bu başarının büyük paydaşları; Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Ge-nel Müdürü Dr. Hakkı Öztürk ve o dönem Hastane Başhekimi olan Dr. Ömer Şahin oldu. Sonraki Hastane Yöneticisi Dr. Hamit Doğan ve Yardımcısı Dr. Alp Burak Ekmek-çi’nin de katkıları ile süreci tamamlamış olduk.

HASTANE PERSONELİNİN GAYRETİ VE ÖZVERİSİ İLE SÜREÇ HIZLA VE BAŞARILI BİR ŞEKİLDE ATLATILDI.

R Ö P O R T A J S U Ö Z G Ü R

Page 34: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

32 A R A L I K 2 0 1 3

R Ö P O R T A J

ne binaları olmayınca Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerden yararlanma konusu gündeme gelmişti. Proje, Rize ve Sakar-ya Üniversitelerinde denendi ve başarılı oldu. Ardından Balıkesir, Çorum, Yozgat gibi birçok ilde yaygınlaştı. Şu anda yanıl-mıyorsam 19 üniversitenin tıp fakülteleri Bakanlığa bağlı hastaneleri birlikte kulla-nıyor. Böyle bir uygulama başlayınca ar-dından vakıf üniversiteleri ile belirli düze-yi olan şirket hastanelerinden yararlanma süreci de belli bir aşamaya geldi. Buradan esinlenerek termal otellerle sağlık kurum-larının afiliasyonunu gündeme getirdik.

Neden bu afiliasyona gerek duyuldu?Global ve tipik örnek olduğu için Afyon örneğini vereceğim. Afyon Kocatepe Üniversitesi olarak üniversite hastanemiz ile birlikte fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanemiz var. Türkiye’de alanında en üst düzeyde sağlık ve eğitim hizmeti ve-riliyor. Çevremizde de en yakınımızda 100 metre, en uzağımızda 4-5 km’lik mesafe-de 5 yıldızlı 9 bin yataklı, 10 termal otel, bulunuyor ve bir yıl içinde 3 tane daha açılacak... Bu yaklaşık 10 bin termal yatak kapasitesi demektir. Termal otellerden en

Türkiye’de tatilini bir termal otelde ge-çirmeyi tasarlayan bir turist, ülkemize geldiğinde ve herhangi bir sağlık sorunu yaşadığında kendisini kimlerin, ne şekilde tedavi edeceğini, sağlık anlamında ken-disine sunulacak hizmetleri seyahate çık-madan önce bilmek ve tatil kararını buna göre vermek istiyor. Bu anlamda termal otellerle üniversite ya da hastanelerin afiliasyonu konusu gündeme geliyor. Bu konuda çalışmalarını sürdüren ve konuyu Sağlık Bakanlığı’nın da gündemine taşı-yan Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak ile termal otellerin sağlık kurumları ile afiliye olması konu-sunda Türkiye’nin ne aşamada olunduğu-nu, yabancı uyruklu sağlık turistinin bek-lentilerini ve ülkemizdeki uygulamaları konuştuk.

Termal otellerin sağlık kurumları ile afiliasyonu fikri nasıl doğdu?Aslında bu fikir üniversiteler ile devlet hastanelerinin afiliasyonundan doğdu. 2008-2009 yıllarında Yüksek Öğretim Ku-rumunda Denetleme Kurulu Başkanı ve üyesi olduğum sırada Türkiye’de özellikle yeni kurulan belli üniversitelerin hasta-

Sağlık Kurumları İleTermal Otellerin AfiliasyonuSağlık turizminin başarısı için mevzuatların tamamlanmış olması ve kurumlar üzeri bir üst kurulun oluşturulması gerekiyor

P R O F. D R . M U S TA FA S O L A K AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ

ULUSLARARASI BİR TERMAL TURİST, BAŞIMA BİR HAL GELİRSE BEN NE

YAPACAĞIM SORUSUNU ÇOK SORUYOR.

Page 35: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 33

TURİST YOLDA YÜRÜRKEN DÜŞTÜ, AYAĞI KIRILDI DİYELİM. BU KİŞİ ÜLKEMİZDE KALDIĞI SÜRECE, KALDIĞI KURULUŞ İÇİNDEKİ SAĞLIK HİZMETLERİNİ KİMDEN, HANGİ ŞARTLARDA VE NASIL ALACAĞINI BİLMEK İSTİYOR.

gelenek de yok, beklenti de yok.

Bu afiliasyon yasal bir çerçeveye nasıl oturur?Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda mevzuat-ları oluşturması, bir tüzük, bir yönetmelik çıkarması gerekiyor. Yani termal otele ge-lecek termal turistin sağlık açısından bir sıkıntısının olmayacağını, şu mesafede bir sağlık kurumu ile anlaşmalı olunduğu-nu ve her türlü hizmete hazır olduğunu, aşağıdaki prosedüre bağlı olarak üniver-site hastanesinden hizmet alacağını bir mevzuata oturtmak gerekiyor. Üniversite olarak otelle nasıl çalışacağım, ödeme nasıl olacak, alınacak bedelin paylaşımı nasıl olacak tüm bunlar için bir mevzuat gerekiyor.

Bu konu sizin gündeminize nasıl geldi?Termal Sağlık Turizmine destek veren bir öğretim üyesi, eski Dekan şimdi Rektör olarak 2000 yılından bu yana bu ihtiyacı gördüğüm için durumu tespit ettim. Yak-laşık iki yıldır bizim gündemimizdeydi. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Turizmi Kong-resinde Sayın Bakanımız Dr. Mehmet Mü-ezzinoğlu ile gerçekleşen yabancı sağlık bakanlarının da olduğu bir toplantıda ko-

iyi şekilde yararlanmanın özellikle yabancı turist getirmenin en güzel örneği bir üni-versite hastanesi ile afiliasyon yapmaktır. Bu afiliasyon otel yöneticisine “benim otelime rahatlıkla gelebilirsiniz, herhangi bir sağlık sorununuzda afiliye olduğum şu hastanenin tüm imkanlarını size sunmak-tayım,” deme rahatlığını veriyor.

Peki, Türkiye’ye gelen yabancı uyruklu bir konuk böyle bir hizmete ihtiyaç duyuyor mu?Elbette… Yabancı uyruklu kişi de Türki-ye’de bulunduğu süre boyunca herhangi bir sağlık sorunu ile karşılaştığında ken-disini bekleyen koşulların ne olduğunu bilmek ve bunu teminat olarak görmek istiyor: Tatiline çıkmadan önce muhatap olduğu kuruma sağlık anlaşmanız var mı, diye soruyor. Zira bu, termal tesise gelen turistin sigorta şirketinin soracağı ilk so-rulardan biri... Hangi ülke Türkiye, hangi şehir Afyon, hangi otel şu, nereyle, nasıl bir anlaşması var, nasıl bir uygulama ya-pılacak… Diyelim turist yolda yürürken düştü, ayağı kırıldı. Bu kişi ülkemizde kal-dığı sürecek, kaldığı kuruluş içindeki sağ-lık hizmetlerini kimden, hangi şartlarda ve nasıl alacağını bilmek istiyor. Tamam, bir sağlık kurumuna götürürsünüz ama o turist bunun rastgele olmasını istemiyor. Baştan koşullarını bilip ona göre o ülkeye gidip gitmemeye karar vermek istiyor.

Türkiye’de bu yapı daha oturmadı değil mi?Afyonda bunu protokol kapsamında gayri-resmi olarak başlattık. Hizmet alım tarzında, otele hekim görevlendirme tar-zında bir prosedürle gidiyoruz ama tam oturmadı. Oturması gerekiyor. Özelde Af-yon örneği genelde Türkiye için…

Termal otellerle sağlık kurumların afiliye olmasına ilişkin dünyada örnekleri var mı?Almanya’da Avusturya’da termal otellerin bir kısmında klinikler var. Değil hekim, klinikler bulunuyor. Ama bizde böyle bir

Sağlık Kurumları İleTermal Otellerin Afiliasyonu

R Ö P O R T A J F U N D A Ç A M Ö Z Ü

SAĞLIK TURİZMİNE BİR ÜST KURUL!“Devletimiz sağlık turizminin önemli olduğunu gördü ve bu konuda Bakan-lık toplantılar yapmaya başladı. Sağlık Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Yüksek Öğretim kurumu tüm paydaşlar bi-rada… Bu hizmete hepimizin ortak katkısı ile hedeflere ulaşmak gerekir. Mutlaka sağlık turizmine yönelik bir üst kurul kurulmasının ve hizmetin kurumlar üzerinden götürülmesinin yararlı olacaktır.”

Page 36: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

34 A R A L I K 2 0 1 3

hekimliği, diyetisyenlik, fizyoterapistlik, teknisyenlik gibi… Böyle aklımıza gelen geriatrik bakımla ilgili bir tanımlama var mı bilmiyorum ama eğitimi başladı. Üni-versiteler bunu iki yıllık teknikerlik okul-ları olarak programlarına aldılar. Bu alana doğru gidiyorlar ve buna da ihtiyaç var.

Yurtdışında yaşlılara evinde ya da kişi tatile gitmek istiyorsa gidecekleri herhangi bir yerde yaşlının kendine özel sağlık hizmetini veren kurumlar var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?Türkiye’de de bakılabilmeli… Bunun da bir prosedürü, mevzuatı olmalı. İnsana sağlık hizmeti verirken mevzuat dışında olursa sıkıntılar çıkar. Herhangi bir sigor-tası, gideri ya da adli vaka olduğunda mu-hatabı kim noktasında bunları bir mevzu-ata oturtmak gerekiyor. Bu nedenle hep mevzuat üzerinden gideriz. Önce mevzu-atı sonra uygulaması… Diyelim bir yaşlı-nın bakımı üstlenildi ve kişi beklenmeyen bir şekilde vefat etti. Burada bir ihmal var mı, bu yaşlının sağlık sorumluluğu kim-deydi, hangi bakıcı bakıyordu, sigortası var mı, bu bakımın yolu yordamı nedir, saatlik mi, bakıcı hangi hastalığın ne ka-darından sorumlu, ne kadarından değil… Sağlık turistinin kaldığı kurum veya yer ile birlikte bakıcının tanımlaması yapılmalı. Prosedürler olmazsa, iyi hizmet edeceğim derken başınıza gelmeyen hal kalmaz. Yalnız bu mevzuat hemen çıkarılmalı, beklenmemeli. Yurtdışında bu uygulama-ları inceleyip Türkiye’ye adaptasyonlarına bakmak gerek.

Biz sağlık kurumu ve oteller ile ilgili afi-liasyonu başlattık. Bu bahsettiğimiz de önemli bir konu. Konunun olgunlaşması, öncelikli hale gelmesi, zaman harcanma-sı, mesleki tanımının yapılması gerekiyor. Meslek tanımı bakımından Sağlık Bakan-lığı’nın, eğitimi bakımından Yüksek Öğre-tim Kurumu’nun, bütçesi bakımından da Maliye Bakanlığı’nın destek vermesi gere-kiyor. ■

nuyu kamuoyunun gündemine getirdim. Kendileri resmi olarak başvuruyu yapın gerekli kolaylığı sağlayalım, her türlü yar-dımı yapalım, dedi.

Dünya yaşlanıyor ve kişiye özel sağlık hizmet talepleri artıyor. Kişi benimle birlikte refakat edecek ya da hemşirelik hizmeti verecek, şu hastalığım ile ilgili benimle birlikte o süreyi geçirecek bir sağlık mensubuna ihtiyacım var dediğinde, otelde bakım ya da hastayla refakat noktasında uzun vadede böyle bir süreç olacak mıdır?Bireysel düzeyde bakım önemli… Tabi belirli bir düzeyde bedele tabi… Bu, otel-de bir oda da olabilir, bir ev de, bir devre mülk de... Bunun Türkiye’de mevzuatı he-nüz yok. Türkiye’de şu an bu konuda Yük-sek Öğretim Kurumuna bağlı tekniker ya da lisans okullarının evde yaşlı bakım bö-lümlerinde eğitimleri verilmeye başlandı. Bir model gelişecek yakında. Kadro var mı, Sağlık Bakanlığı şu an bunu bir meslek grubu olarak tanımlıyor mu bilmiyorum. Aklımda kaldığı kadarı ile Sağlık Bakan-lığı meslek grubu bünyesinde 28 sağlık mesleği tanımladı. Tıp doktorluğu, diş

KATMA DEĞERİ, PERFORMANSI VE GETİRİSİ YÜKSEK,

CARİ AÇIĞA OLUMLU KATKIDA BULUNABİLECEK

BİR HİZMETTE BİR MEVZUAT SIKINTISI

VARSA BUNUN HALLEDİLMESİ

GEREKİR. BU HEM AKADEMİK, HEM

RESMİ BİR TALEPTİR. KARŞILIĞINDA SAĞLIK

KURUMLARI VE OTELLER KAZANACAK,

BİRLİKTE ÇALIŞMA ÖRNEĞİ OLUŞACAKTIR.

R Ö P O R T A J

Siemens BT, hasta odaklı yaklaşımı ve üstün görüntü kalitesiyle birlikte, hastalarınızın maruz kaldığı radyasyonu %60’a varan oranda azaltan SAFIRE’i (Sinogram Affirmed Iterative Reconstruction) sunuyor. SAFIRE, çok daha yüksek kaliteli ve güvenilir klinik sonuçlar için hastanın işlenmemiş verilerini kullanan iteratif görüntü oluşturma teknolojisidir. Saniyede 20 görüntüye kadar çıkan rekonstrüksiyon hızı sayesinde tüm klinik uygulamalarda rutin şekilde kullanılabilir. Bu sayede siz de kliniğinize ve hastalarınıza Siemens’in BT görüntüleme alanındaki avantajlardan yararlanma imkanı sunabilirsiniz.

Answers for Life.

www.siemens.com/low-dose-ct

* Klinik uygulamada SAFIRE kullanımı; klinik iş, hastanın ölçüleri, anatomik bölge ve klinik uygulamaya bağlı olarak BT hasta dozunu düşürebilir. Çok daha yüksek kaliteli ve güvenilir sonuçlar elde etmek üzere uygun dozu belirlemek için bir radyalog ve fizik uzmanı ile konsültasyon yapılmalıdır.

%60’a* varan doz kazancı.SAFIRE – BT’de en yeni İteratif Rekonstrüksiyon Algoritması

Artık FDA onaylı.

A9

1C

T-9

20

3-A

1-7

60

0

Page 37: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

Siemens BT, hasta odaklı yaklaşımı ve üstün görüntü kalitesiyle birlikte, hastalarınızın maruz kaldığı radyasyonu %60’a varan oranda azaltan SAFIRE’i (Sinogram Affirmed Iterative Reconstruction) sunuyor. SAFIRE, çok daha yüksek kaliteli ve güvenilir klinik sonuçlar için hastanın işlenmemiş verilerini kullanan iteratif görüntü oluşturma teknolojisidir. Saniyede 20 görüntüye kadar çıkan rekonstrüksiyon hızı sayesinde tüm klinik uygulamalarda rutin şekilde kullanılabilir. Bu sayede siz de kliniğinize ve hastalarınıza Siemens’in BT görüntüleme alanındaki avantajlardan yararlanma imkanı sunabilirsiniz.

Answers for Life.

www.siemens.com/low-dose-ct

* Klinik uygulamada SAFIRE kullanımı; klinik iş, hastanın ölçüleri, anatomik bölge ve klinik uygulamaya bağlı olarak BT hasta dozunu düşürebilir. Çok daha yüksek kaliteli ve güvenilir sonuçlar elde etmek üzere uygun dozu belirlemek için bir radyalog ve fizik uzmanı ile konsültasyon yapılmalıdır.

%60’a* varan doz kazancı.SAFIRE – BT’de en yeni İteratif Rekonstrüksiyon Algoritması

Artık FDA onaylı.

A9

1C

T-9

20

3-A

1-7

60

0

Page 38: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

36 A R A L I K 2 0 1 3

6

H A B E R

Müezzinoğlu, bakanlık olarak önce insan ve önce sağlık dediklerini dile getirerek, şunları kaydetti: “İnsan ve sağlığı asla ayrış-tıramayacağız. Sağlıklı bir insan ve sağlıklı bir toplumu, hemen hemen medeni ül-kelerin tamamı merkeze almış durumda. O nedenle de artık Dünya Sağlık Örgütü tarafından tabir ve tarif çok sektörlü sağ-lık hizmeti sunumu noktasına taşınmıştır. Yani sağlık hizmetlerinin sunumu sağlık bakanlarını aşan bir noktaya gelmiştir. Milli Eğitim ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık bakanlıklarını, yerel yönetimleri, iletişimi ve ulaşımı ilgilendiriyor. Dolayısıyla vizyo-nunu geliştirmesi gereken bir alan.

İkinci On Yıllık Periyoda GelindiSağlık hizmetlerinde ilk 10 yıllık periyodu geride bıraktıklarını ve ikinci 10 yıllık peri-yoda gelindiğini ifade eden Müezzinoğlu, bu periyodu da birinci 5 yıl ve ikinci 5 yıl diye ikiye ayırdıklarını söyledi. Müezzi-noğlu, birinci 5 yılda, Türkiye’nin 75 mil-yona sunduğu sağlık hizmetini yakın coğ-rafyasındaki yaklaşık bir milyar nüfusa da hitap edebilecek noktaya taşıyabilmeyi hedeflediklerini aktararak, turizm ile sağ-lığı örtüştürmeyi ve sağlık turizmini güçlü bir dinamiğe kavuşturmayı amaçladıkları-nı kaydetti.

Türkiye Sağlık Turizm Derneği tarafından düzenlenen VI. Uluslararası Sağlık Turizmi Kongresi, 22-25 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşti. 31 ülkeden ya-bancı temsilcilerin bulunduğu kongreye Sağlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakan-lığı, hükümet temsilcileri katıldı.

İnsan ve Sağlığı Asla AyrıştıramayacağızAçılışta konuşma yapan Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu sağlığı merkeze alan bir yaşam felsefesinin geldiğini ifa-de ederek sözlerini şunları ekledi; “Çünkü sağlık varsa huzur vardır, sağlık varsa gele-ceğe ait umut vardır, sağlık varsa yarına ait rüyalar vardır.”

İstanbul’da Sağlık Turizmi KonuşulduKongreye 31 ülkeden yabancı temsilci katıldı

MEHMET MÜEZZİNOĞLU:

“SAĞLIK HİZMETLERİNİN

SUNUMU SAĞLIK BAKANLARINI

AŞAN BİR NOKTAYA GELMİŞTİR.”

Page 39: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 37

İstanbul’da Sağlık Turizmi Konuşuldu

H A B E R S U Ö Z G Ü R

MUSTAFA PAÇ: “DÜZENLEDİĞİMİZ ‘VI. ULUSLARARASI SAĞLIK TURİZMİ KONGRESİ’ HEM ÜLKEMİZİN TANITIMI HEM DE MEVCUT POTANSİYELİ KONUSUNDA ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA FARKLILIK OLUŞTURUR.”

şullarını iyileştirmeye çalışıyoruz. Bu kadar güzel doğal koşullara rağmen Mozam-bik’teki turizm faaliyetleri hâlâ çok düşük miktardadır. Bunun da sebebinin sağlık hizmetlerindeki zayıflıklar olduğunu dü-şünmekteyiz.”

Konferansın davetiyesini aldıklarında çok sevindiklerini ve büyük bir memnuniyet-le katıldıklarını anlatan Maguele, “Çünkü bu bizim için Türkiye’nin tecrübesinden istifade etmek için altın bir fırsat anlamına geliyordu” dedi.

Sağlık Turizminde de Önemli Bir Rol OynayabilirizAçılış konuşmalarında söz alan KKTC Sağlık Bakanı Ahmet Gülle sağlığın, gü-nümüzün en önemli alanlarından birisi olduğunu belirterek, sağlık turizminin de küreselleşen dünyanın önemli bir unsuru haline geldiğini söyledi. Gülle, artık deniz, güneş, kum, tatil turizmi ile kültür turizmi-nin yanında sağlık turizminin de önemli bir yere sahip olduğunu dile getirdi. Gülle sözlerine şöyle devam etti; “Ülkemizdeki üniversiteler ve özel hastaneler boyutun-daki gelişmeler, yine sağlık turizmi alanın-da önemli adımlar atabileceğimizi, büyük açılımlar yapabileceğimizi göstermekte-dir. Sağlıkta yeniden yapılaşma projesi ve sağlık alanında yapacağımız yenilenme ile sağlık turizminde de önemli bir rol oy-nayabileceğimizi düşünüyoruz.” ■

Sağlık Bakanı şunları kaydetti; “Sağlık tu-rizminin ikinci ayağını sağlıkta serbest bölgelerle kurmayı ve başarmayı amaç-lıyoruz. Serbest bölgeler, gerek yabancı hekim, tecrübe, tıbbi teknoloji ve yatırım-cılar için cazip olma anlamında önemli di-namikler olacak, gerekse de sağlık sektö-rü ve teknolojisinin gelişiminde Türkiye’ye önemli bir mesafe kat ettirecek.”

İki Gün Boyunca Sağlık Hakkında KonuşacağızAçılış konuşması yapan Kongre Başkanı Prof. Dr. Mustafa Paç bu kongrenin temel amacının sağlık alanında somut işbirlikle-rine zemin oluşturmak olduğunu vurgu-ladı. Paç şunları kaydetti; “Bugün aramızda 31 ülkeden misafirimiz var. Kongremizde iki gün boyunca sağlık turizmi hakkında konuşacağız. Düzenlediğimiz ‘VI. Ulusla-rarası Sağlık Turizmi Kongresi’ hem ülke-mizin tanıtımı açısından hem de mevcut potansiyeli konusunda ülkemizde ve dünyada farklılık oluşturur.”

İyi Çalışmalara İhtiyacımız VarAçılış konuşmalarında yer alan TÜMSİAD Başkanı Dr. Hasan Sert Türkiye’nin son on yılda büyük ataklar yaptığını ve bu ola-ğanüstü çalışmaların ardından 2023 he-deflerinin konulduğunu hatırlattı. 2023 hedefleri içerisinde Türkiye’nin 2 milyon hasta ve 20 milyar dolar civarında sağlık turizmi sektöründen bir pay beklediğini ifade eden Sert sözlerini şöyle sürdürdü; “Bunun için iyi çalışmalara ihtiyacımız var. Sağlık turizminde iyi bir ülke olabilmek için kaliteli sağlık hizmeti sunmayı, kaliteli insan kaynağı oluşturabilmeyi, dünyayla ve tüm paydaşlarla entegre olabilmeyi, iş görüşmelerini yönetebilmeliyiz.”

Turizm Koşullarını İyileştirmeye ÇalışıyoruzKongreye misafir bakan olarak katılan Mo-zambik Sağlık Bakanı Dr. Alexandre Magu-ele Mozambik’in turizm koşullarını iyileş-tirmeye çalışan bir ülke olduğunu ifade ederek sözlerine şunları ekledi; “Hem dağ-larda hem de iç bölgelerdeki turizm ko-

Page 40: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

38 A R A L I K 2 0 1 3

G Ü N C E L

arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Yardım, ço-cukluk çağı obezitesinin yüzde 6,5’e, fazla kilolu oranının ise yüzde 14,3’e ulaştığını ifade etti. Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Ba-kanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü işbirliğin-de 20 ülkede uygulanan “Avrupa Çocukluk Çağı Obezite Araştırması”na bu yıl Türki-ye’nin de katıldığını belirten Doç. Dr. Yar-dım şunları kaydetti: “Bu çalışmanın amacı uluslararası bir araştırmaya katılarak okul çağı çocuklarında büyümenin diğer ülke-lerle kıyaslamalı olarak izlenmesidir. Proje kapsamında öğrencilere ve velilere yöne-lik anketler ve çocuğun içinde bulunduğu okul çevresi ile ilgili bilgiler elde edilmiş-tir. Araştırmanın iki yılda bir tekrarlanarak okul çağı çocuklarının büyümelerindeki değişimin izlenmesi hedeflenmektedir.”

Araştırma 67 İlde 216 Okulda Yapıldı Söz konusu araştırmanın 67 ilde 216 okul-da 2. sınıfta eğitim gören 5 bin 600 öğren-ciye ulaşılarak yapıldığını açıklayan Yardım, sözlerini şöyle tamamladı; “Araştırmanın saha uygulaması 67 ilde oluşturulan 78 ekiple Mayıs-Haziran 2013 tarihlerinde yapıldı. Araştırmanın ön sonuçları açıklan-mıştır. Buna göre 7 ve 8 yaş grubunda vü-cut ağırlığına göre zayıf ve çok zayıf olan-ların oranı yüzde 2,3’dür. Boy uzunluğuna göre bodur ve ciddi bodur olanların oranı yüzde 2,4’dür. Beden kitle indeksine göre hafif şişman yüzde 14,2, şişman yüzde 8,3 bulunmuştur.” ■

İlk olarak 2007-2008 yılları arasında 17 ül-kenin katılımıyla yapılan DSÖ Avrupa Ço-cukluk Çağı Şişmanlık Sürveyans Girişimi (WHO European Chilhood Obesity Surve-illance Initiative-COSI) bu yıl Türkiye’nin de içinde bulunduğu 21 ülkede uygulandı.

Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda; Dün-ya Sağlık Örgütü, Milli Eğitim Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi ile birlikte yürütü-len ve ülke genelinde 163 kentsel ve 53 kırsal kesimde olmak üzere toplam 216 ilkokulda yapılan Çocukluk Çağı Obezite Araştırması’nın ön rapor sonuçları tanıtım toplantısı ise geçtiğimiz günlerde yapıldı.

Obezite ArtıyorObezitenin küresel boyutta ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Nazan Yardım, hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde her ge-çen gün artış görüldüğünü kaydetti. Dün-yada her yıl 2,8 milyon insanın fazla kilo ve obezite nedeniyle hayatını kaybettiği söyleyen Doç. Dr. Yardım, hareketsizlik ne-deniyle de her yıl 3,2 milyon insanın aynı akıbeti yaşadığını ifade etti. DSÖ Avrupa Bölgesi’ndeki tüm yetişkinlerin yarısı, ço-cukların ise beşte birinin fazla kilolu oldu-ğunu belirten Yardım, söz konusu çocukla-rın üçte birinin de obez olduğunu söyledi.

Bu Yıl Türkiye de Katıldı Obezite ile mücadele kapsamında yapılan çalışmalar incelendiğinde Türkiye’de fazla kilolu olma ve obezite sıklığının giderek

Çocukların Üçte Biri ObezSağlık Bakanlığı koordinasyonunda; Dünya Sağlık Örgütü, Milli Eğitim Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi çocukluk çağı obezite araştırması yaptı

D O Ç . D R . N A Z A N YA R D I MSAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BŞK.

H A B E R S U Ö Z G Ü R

PROJE KAPSAMINDA ÖĞRENCİLERE VE

VELİLERE YÖNELİK ANKETLER VE

ÇOCUĞUN İÇİNDE BULUNDUĞU OKUL ÇEVRESİ İLE İLGİLİ

BİLGİLER ELDE EDİLMİŞTİR.

Page 41: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

MAMOGRAF İDE YEN İL İK VE KAL İTE

Tüm Dünya Kadnlar İçin Kalc Gülümseme

3 boyutlu mamografi ve biyopsiyi içeren hacimsel çözümler tek bir sistemde

T O M O S E N T E Z O P S İY O N U İL E …

HCP teknolojisine sahip dedektör tasarm ile daha yüksek görüntü keskinliği

Akll otomatik ekspozür kontrolü

Göğüse uyumlu skştrma plakalar ile hasta konforu

50 mikron piksel görüntü

Optimize edilmiş kullanc ve hasta ergonomiği

S U Ö Z G Ü R

Page 42: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

40 A R A L I K 2 0 1 3

H A B E R

yapan ilgili personele hizmet içi eğitimler verildiğini belirten Şencan, şöyle devam etti: “Sahanın değişen yapıya uyum sağ-laması için belirlenen uygulayıcılar ve uy-gulama alanlarının oluşturulan mevzuata göre kademeli şekilde faaliyet izni veya ruhsatlandırılması çalışmaları başlatılacak. Uygulamalar ile ilgili standart eğitim prog-ramlarının oluşturulması ile belirlenen uy-gulayıcılar, uygulama alanları ile ilgili stan-dart eğitim alacaktır.”

Dünya Örnekleri İncelendiGeleneksel, Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığı hakkında da bilgi veren Şencan sözlerini şöyle ta-mamladı: “09 Ekim 2012 tarihinde koordi-natörler ile yapılan toplantıda alt gruplar ve bilimsel araştırmalar hakkında istişare yapılmış Daire Başkanlığı olarak 2013 yılı faaliyetleri sunulmuştur. Mevzuat ça-lışmalarına katkı sağlamak için bilimsel araştırmalar yapmak üzere Daire Başkanlı-ğımız bünyesinde üç uzman doktor ve üç profesör doktordan oluşan bir komisyon oluşturulmuştur. Komisyon tarafından; geleneksel, tamamlayıcı, alternatif tıp uy-gulamaları grupları altında belirlenen uy-gulamalar hakkında dünya ve ülkemizde yapılan bilimsel çalışmalar, yayınlar ince-lendi. Belirlenen bu uygulamaların kanıta dayalı olarak tanımlamaları yapılmıştır.” ■

Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan, “Geleneksel Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamaları” hakkında ha-zırlanan mevzuat çalışmalarının tamam-landığını açıkladı. Geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamaları hakkında yaklaşık dört yıldır çalışma yaptıklarının bilgisini veren Şencan, sahada yapılan uygulamalar sonunda 31 başlık belirlen-diğini kaydetti. Şencan, “06 Haziran 2012 tarihinde yapılan son istişare toplantısın-da; Geleneksel, Tamamlayıcı, Alternatif Tıp uygulamaları ile ilgili beş grup oluşturul-muştur. Her grup için koordinatör belir-lenmiştir” dedi. Söz konusu yapılanmayla birlikte birey ve topluma; erişilebilir, uygun ve etkin sağlık hizmeti sunmayı hedefle-diklerinin altını çizen Şencan, “Etkililiği ve güvenliği sağlamak amacıyla geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamaları ile ilgili düzenlemeleri güçlendirmeyi he-defliyoruz” ifadelerini kullandı.

Ruhsatlandırılması Çalışmaları BaşlayacakUzun çalışmalar sonunda mevzuata son şeklinin verildiğini ifade eden Prof. Dr. Şencan, böylece geleneksel tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamalarının kanun ve yönetmeliklerle çerçevesinin çizilmiş ola-cağını kaydetti. Bakanlık ve bağlı kurumlar ile bunlara bağlı taşra teşkilatında görev

Geleneksel, Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamaları İle İlgili Düzenlemeleri Güçlendirmeyi HedefliyoruzBakanlık ve bağlı kurumlar ile bunlara bağlı taşra teşkilatında görev yapan ilgili personele hizmet içi eğitimler verildi

P R O F. D R . İ R FA N Ş E N C A NSAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ

GELENEKSEL, TAMAMLAYICI,

ALTERNATİF TIP UYGULAMALARI

GRUPLARI ALTINDA BELİRLENEN

UYGULAMALAR HAKKINDA DÜNYA VE ÜLKEMİZDE YAPILAN

BİLİMSEL ÇALIŞMALAR, YAYINLAR İNCELENDİ.

H A B E R A Y Ş E Y I L M A Z T Ü R K

Page 43: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 41

Türkiye’nin İlk Mikrocerrahi Eğitim-Araştırma Laboratuvarı Kurulduİstanbul Medeniyet Üniversitesi, Türkiye’nin ilk Mikro Cerrahi Eğitim-Araştırma Laboratuarını bünyesinde hizmete açtı

renci ve akademisyenleri değil Türkiye’nin dört bir tarafındaki öğrenci ve akademis-yenlerinin de hizmetinde olacaktır” dedi.

Daha Fazla MaliyetliMikrocerrahiye benzer bir eğitimi yurt dışında aldığını ve üniversitemizde veri-lecek eğitim ücretine göre kat kat daha fazla maliyetli olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Hamit Okur konuşmasına; “Üniversite-mizde verilen bu eğitimle birlikte üniversi-temizin, dolayısıyla ülkemizin yararına çok önemli bir adım attık. Böylesine önemli bir eğitimi başlatıyor olmanın gururunu yaşıyoruz. Bunun için çalışmaları için BAP Koordinatörümüz Prof. Dr. Bekir Atik’e te-şekkür ediyorum” diyerek son verdi.

Ülkemiz Mikrocerrahi Eğitim-Araştırma Laboratuvarına KavuştuTıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Koordinatörü Prof. Dr. Bekir Atik; “Teknolojinin ilerleme-si, bununla birlikte insanın da her geçen günde kendini geliştirmesiyle çok küçük damarları artık dikebiliyoruz. Fakat ülke-mizde hali hazırda yeterince eğitim vere-cek ve araştırma yapılacak merkez bulun-mamaktaydı. Biz de İstanbul Medeniyet Üniversitesi olarak bilim ve eğitime katkı-da bulunmak amacıyla Rektörümüz Prof.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Türki-ye’nin ilk Mikro Cerrahi Eğitim-Araştırma Laboratuarını bünyesinde hizmete açtı. Üniversitenin Göztepe Kuzey Yerleşkesin-de açılışı gerçekleşen laboratuvar ile hem eğitim, araştırma ve uygulama hizmetleri-nin verilmesi hem de mikrocerrahi dalının gelişmesi hedefleniyor.

Üniversitemiz İlklere İmza Atmaya Devam EdiyorRektör Prof. Dr. Hamit Okur konuşmasında, “T.C. Sağlık Bakanlığı İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile işbirliği yapan üniversitemiz; araştırma, uygulama ve eğitim faaliyetleri için her türlü bilim, teknoloji ve işbirliğin-den azami derecede faydalanmaktadır. Tıp Fakültesi bünyesinde kurulan Mikro-cerrahi Eğitim-Araştırma Laboratuvarı ile sadece üniversitemizin hastanemizin öğ-

H A B E RH A B E R Ö M E R D U R A K

Dr. Hamit Okur’un teşviki ve BAP Biriminin desteğiyle bu laboratuvar kurduk. Böylece ülkemizde mikrocerrahi ile ilgili bilimsel eğitim-araştırma imkanı sağlamış olduk. Araştırma odaklı yeni nesil devlet üniver-sitesi olarak kurulan ve bu yönde başarılı çalışmalara imza atan üniversitemiz, ülke-mizin geleceğine bir yatırım daha yapmış oldu.”

Üniversitemiz İçin Çok Büyük Bir Başarıİstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakül-tesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Samastı açı-lışı yapılan Mikrocerrahi Eğitim-Araştırma Laboratuvarı ile üniversitenin geleceği için çok önemli bir adım attıklarını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü; “Bilimsel ve sosyal yönden nitelikli hekimler ve uz-manlar yetiştirmeyi amaçlayan fakültemiz aynı zamanda Türkiye’deki meslektaşları-na ve topluma doğrudan katkıda bulun-mayı hedeflemektedir.” ■

Page 44: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

42 A R A L I K 2 0 1 3

R Ö P O R T A J

beraberlik içinde istikrarlı bir şekilde yü-rümeye devam etmemiz gerekiyor. Tür-kiye’nin son 10 yılda yakalamış olduğu ivmeyi tarihi bir fırsat olarak görüyorum. Bu 10 yılda yakaladığımız kalkınma hızı yüzyılın fırsatıdır.

Bulunduğumuz coğrafya sert ve zor bir coğrafya. Bu coğrafyaya baktığımızda Kuzey Afrika’da ayrı sıkıntılar var, Sahra altında fakirlik, açlık, kıtlık var. Ortadoğu kaynayan bir kazan. Suriye belki 20 yılda kendini toparlayamayacak şekilde harap oldu. Irak’ta çatışmalar halen devam edi-yor. Her gün 30-40 kişinin ölüm haberini okuyoruz. Basına yansımayan daha neler oluyor bilmiyoruz. İran’da oturmuş bir yö-netim var ama sıkıntıları devam ediyor.

Kuzeyinde güneyinde, doğusunda batı-sında birçok problemleri olan zor bir coğ-rafyada Türkiye var. Türkiye’nin bu nokta-da iki şeyi çok iyi sağlaması gerek. Birincisi kendi insanları arasında, ayrım yapmadan birlik ve beraberlik sağlayabilmek, ikinci-si ekonomisini ve ticaretini geliştirmek... Dünyadaki tüm kriterler ekonomiye göre dizayn edilmiş kriterlerdir. Dolayısıyla ülke

Türkiye’nin her sektörde olduğu gibi sağlık ve sağlık turizmi alanında da ileriye dönük hedeflerinin olduğunu ve bu hedeflere ulaşmak için markalaşmak ve standartları belirlemek gerektiğini söyleyen Tüm Sa-nayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Başkanı Dr. Hasan Sert, “Türkiye son on yılda olağanüstü çalışmalar gerçekleş-tirdi ve 2023 hedefleri koydu. Bu hedefler içinde Türkiye’nin 2 milyon hastaya hiz-met vermesi ve sağlık turizminde 25 mil-yar dolarlık bir girdi sağlanması beklentisi var” dedi. Bu hedeflere ulaşmak için birlik ve beraberlik içinde organize bir şekilde çalışmak gerektiğini kaydeden TÜMSİAD Genel Başkanı Dr. Hasan Sert, VI. Ulusla-rarası Sağlık Turizmi Kongresi’nde sorula-rımızı yanıtladı.

Sağlık Turizminin vizyonu ve geleceği hakkında neler söyleyeceksiniz?

İş dünyası anlamında sadece sağlık turiz-mi olarak bakmıyoruz konuya. Kısıtlı bir çerçeveyi değil de genel olarak ekono-miyi düşünüyoruz ve bu bütünün içinde sağlık turizmi de var tabii. Bizim birlik ve

Markalaşmak ve Standartları Belirlemek GerekiyorTürkiye’nin sağlık sektöründe uluslararası bir marka olması noktasında herkese iş düşüyor

D R . H A S A N S E R TTÜMSİAD (TÜM SANAYİCİ VE İŞADAMLARI

DERNEĞİ) BAŞKANI

Page 45: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 43

İŞADAMLARI OLARAK, BİR AYAĞI TÜRKİYE’DE DİĞER AYAĞI KENDİ ÇEVRESİNİ İÇİNE ALAN TÜM COĞRAFYADA DOLAŞAN BİR PERGEL GİBİ OLMAMIZ GEREKİYOR.

Buradan şuna gelmek istiyorum; sadece hizmet ve ürün ihraç edeceğimiz ülke temsilcilerinin buraya gelmesi değil, biz-lerin oralara gitmesi de çok önemli. Tür-kiye’de bugün 57 bin ihracatçı var. Sağ-lık sektördeki ihracat kalemlerini artırıp o ülkelere gitmemiz gerekiyor. Şu anda Türkler bize hastane kursunlar; üretim sis-temleri, ilaç fabrikaları kursunlar; özel has-taneciliği, hastane yönetimini öğretsinler diye bekleyen sadece Afrika’da 40’ın üze-rinde ülke var. Civar coğrafyadaki tüm ül-kelerin beklentisi de böyle ve Türkiye ger-çekten sağlıkta dünyadaki 10 ülkeden biri. Bu avantajları kullanarak biraz dışarılara çıkmamız gerekiyor. İşadamları olarak, bir ayağı Türkiye’de diğer ayağı kendi çevresi-ni içine alan tüm coğrafyada dolaşan bir pergel gibi olmamız gerekiyor. Tüm eko-nomilerde bu böyle, sağlık sektörü de bu işin içinde… ■

olarak iyi şeyler üretebilmeli, sunabilmeli ve ihraç edebilmeliyiz. İşin üretim ve eko-nomi ayağını iyi planlayamazsak başarılı olma şansımız azalır.

Burada hem dünya hem Türkiye için sağlık sektörü yeni bir alan değil mi?

Evet, Türkiye bu alanda parlayan bir yıldız. Sağlık sektörü ve ekonomisinde Türki-ye’nin hedefleri var. 12 yıl içerisinde var-mayı hedeflediği 25 milyar dolar civarında bir beklentisi var. Bu hedefi, önemli yapı taşlarını bir araya getirerek gerçekleştire-ceğiz. Bu ayakların içinde devlet, hükü-met, bakanlıklar, STK’lar, iş dünyası var. Sağlık sektöründe hastaneler ve hastane altyapı ve sistemlerini hazırlayan firmalar var. Bunların hepsi birbirleri ile konfigü-rasyon halinde çalıştıkları vakit ancak 25 milyar dolarlık sağlık girdisi hedeflerimize varabiliriz.

Türkiye için sektör sektör analiz yaptığı-mız vakit enerji, otomotiv, cam, kağıt gibi birçok sektör olduğunu görmekteyiz. Bu sektörlerin her birinin kendine biçtiği bir pay var. Her bir sektörün 8, 10, 15, 20 mil-yar dolar ihracatlar yapacağı birçok kriter-ler oluştu. Sağlık sektörünün de kendine düşen payı yerine getirmesi gerekiyor.

Sağlık turizmi deyince sadece yurt dışından hasta getirmek değil de Türkiye’deki teknolojileri, entegre tesisleri yurt dışına götürerek ürün ve hizmet ihraç etmek olarak görmek gerekir değil mi?

Türkiye’ye hasta getirmek olayın en küçük boyutu. Türkiye’nin güçlü bir akademik potansiyeli, altyapısı, medikal firmaları, üreticileri, ilaç sektörü, hastanelere yö-nelik bilgisayar donanımı sistemleri var. Bulunduğu bölge itibari ile komşularına örnek olan bir sağlık sistemi var. Bunların hepsini topladığınız vakit, Türkiye sağlıkta önemli bir avantaj ve potansiyel oluşturu-yor.

R Ö P O R T A J S U Ö Z G Ü R

Page 46: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

44 A R A L I K 2 0 1 3

S E K T Ö R D E N

tığımız kanaatindeyim. Biri lojistik medikal depo formunda iki üç taneden fazla şubesi olan grup hastanelere hizmet vermek ya-nında onların sistemlerine katkıda bulun-ma, diğeri ise hizmetlerini Türkiye’nin şart-larına göre esnetebilmektir…

Türkiye’deki özel hastanelerin yüzde 85’inin gruplaşarak zincir hastaneler şek-linde bir oluşuma yönelmesi kaçınılmaz hale geldi. Devlette de hastaneler belli bir sisteme doğru gidiyor. Malzeme bilgisi ol-madan bu sistemlerin doğru bir zeminde İşleyebileceğine inanmıyoruz. Bu doğrul-tuda ülkemizde de medikal lojistik depo sistemi oluşumu zorunluluk arz ediyor.

Çapa Medikal olarak uzun yıllar bu konu-da hizmet veriyor olmamıza rağmen biz bile daha yeni yeni istediğimiz düzeyde aktif rol alabildiğimize inanıyoruz. Bu ko-nuda yetişmiş, donanımlı eleman sıkıntısı mevcut çünkü. Bu nedenle biz adeta bir eğitim kurumu gibi kendi personelimizi yetiştirme uğraşı içerisindeyiz. Yapılanma anlamında ürünün Türkiye’ye gelişinden, depolanması ve son kullanıcıya varınca-ya kadarki süreçte Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayan farklı bir takip sistemi kurduk. Bu sistem dünyada gelişmiş medikal depo sistemlerindeki yapıya neredeyse yüzde doksan oranında uyumlu şekilde. Yüzde on’luk farlılığımız ise Türkiye’nin şartlarına göre esnekliğimizden kaynaklanıyor.

26 yıllık medikal depoculuk tecrübesi-ni hastanelerin ihtiyaçları ile birleştirerek Türkiye’ye özgü bir lojistik medikal depo sistemi kuran sektörün lider firmalarından Çapa Medikal, kaliteli ve hastanelere en-tegre hizmet anlayışı ile çalışmalarını sür-dürüyor. Çapa Medikal’in Genel Müdürü Zekeriya Avşar ile lojistik medikal depocu-luğu ve bu konuda gelecekte Türkiye’de oluşacak sistemi konuştuk.

Sektörde medikal bir depo iken lojistik medikal depo olarak çalışmaya başladınız…

Çapa Medikal, şu anda lojistik bir medikal depo. Türkiye’de bu alanda hizmet sektörü depoculuk ya da lojistik firmalar bazında iki ayrı koldan işlemekteydi. Biz yaklaşık 10 yıldır iki ayrı alanı birleştirerek lojistik me-dikal depo işleyişi ile yeni bir sentezin olu-şumunu sağladık ve halen bu oluşumun gelişmesi için çaba sarf ediyoruz. Alandaki birikim ve deneyimlerimizle lojistik medi-kal depo olarak farklı bir anlayışa ulaşma çabası içerisindeyiz. Eski sektörel anlayışın yerine, ürünün tesliminden son kullanım anına kadar oluşan süreci takip ediyoruz.

Lojistik medikal depo olma konusunda Türkiye’de trend nasıl?

Son on yılda özellikle iki alanda uzmanlaş-

Zekeriya AvşarÇapa Medikal Genel Müdürü

Zekeriya Avşar: “Asıl Sermayemiz BilgiBirikimimiz”Türkiye’de lojistik medikal depo sistemi oluşacak

Page 47: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 45

Bu sistemi daha iyi nereye getiririz diye yurtdışındaki sistemlerle Türkiye’deki sis-temi karşılaştırma ve uygulamalarımızı ge-liştirme çalışmaları yapıyoruz. Hedefimiz Çapa Medikal’in bir dünya markası olması. Bu yönde işimiz sürekli olarak gelişme ve yenilenme gerektiriyor ve en önemli soru-nu ise yetişmiş eleman.

Medikal depo olup lojistik firmalarla işbirliği içinde çalışmadınız mı?

Çalıştık ve halen de çalışmaktayız. Ancak medikal sektörde lojistik depolarla çalış-mak hayli güç. Onlar olayı sadece lojistik mantıkla görüyorlar biz ise medikal anlam-da işimizi yorumluyoruz. Böyle olunca da 10 liralık bir ürüne 100 lira masraf yapabi-liyoruz. Bir başka konu ise sağlık sektörün-desiniz ve çok önemli ve hayat kurtaran bir ürüne acil ihtiyaç doğabilir. Ancak lojistik depolarla çalıştığınızda o ürünü bilmedik-lerinden yanlış bir ürün gönderebiliyorlar hatta daha da fazlası aksaklıklar neticesin-de medikal bir ürünle hiçbir alakası olma-yan bir ürünü kapınızda bulabiliyorsunuz ya da bazen acil dediğiniz halde bir iki gün içinde ürün teslim edilebilir. Bu koşulları göz önünde bulundurmanız ve tam da bu sebeple yeniden bir yapılanmaya gitmeniz gerekir, temelde biz işte bunu yapıyoruz. Geçmişteki anlayışla, işiniz medikal ürün deponuzdan çıktığı anda bitiyordu ancak koşullar günümüzde bizlerin de katkısı ile çok değişti. Bu sebeple şimdi biz bir süre-cin yönetilmesinde ana unsurlardan biri olduk.

HEDEFİMİZ ÇAPA MEDİKAL’İN BİR DÜNYA MARKASI OLMASI… SİSTEM DOĞRU DEDİĞİNİZ ZAMAN İŞİNİZ BİTİYOR. ÇÜNKÜ BU İŞ, SÜREKLİ OLARAK GELİŞME VE YENİLENME GEREKTİRİYOR VE EN ÖNEMLİ SORUNU İSE YETİŞMİŞ ELEMAN.

Deneyimlerinizi Türkiye’nin şartları ve has-tane ekollerine entegre ettiğiniz zaman kaliteli hizmet kavramını yakalayabiliyor-sunuz. Sözgelimi aynı ürünün Cerrahpaşa farklı Çapa farklı versiyonunu kullanır ve o noktada medikal lojistik hizmet ayrı bir hizmet anlayışı gerektirir ve lojistik firma ile farkınız ortaya çıkar. Yıllardır malzeme eği-timlerine katıldığım halde bende dahi ek-sikler çıkabiliyor. O nedenle ben bir iddia öne sürüyorum; medikal malzeme depo-lanmasını eğer lojistik firmalar yapacaksa bizim gibi medikal ürün depolanmasında uzmanlaşmış, birikimi olan bir partnere ihtiyaçları olacak. Özellikle acil ürün teda-riğinde bu olgu daha da anlamlı hale ge-liyor.

Türkiye’nin şartlarına göre neler değişiyor, örnek verebilir misiniz?

Örneğin geçen sene köprü çalışmaların-dan doğan trafik sorunu nedeni ile bir for-mül oluşturup Anadolu yakasındaki hasta-nelere ürünleri sabahın altısında gönderip öğleden sonra tamamlanacak şekilde ade-ta vardiya sistemi gibi bir uygulamaya git-tik. Bir başka örnek ise; çok acil ihtiyaçlarda Kendi lot takip sistemimizi işleterek ürünü merkezi depolara ulaştırıp süreci hızlandı-rabiliyoruz. Kurumların sistemlerini aksat-madan bunun gibi kendi yorumlarımızla tedarik sürecine birçok esneklik getirdik. Ancak demin de belirttiğimiz gibi ana ku-ralları değiştirmiyoruz. Ürün takip sistem-leri, ürün kalitesinin bozulmaması gibi ana unsurlar bizim için çok önemli…

R Ö P O R T A J F U N D A Ç A M Ö Z Ü

Page 48: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

46 A R A L I K 2 0 1 3

uzuyor. Böyle olunca da stokları bu koşul-ları dikkate alarak fazla tutuyoruz. Bugün 10 bin metrekare alana çıkmamızın ana nedeni budur. Bu durum bize büyük kül-fet getirdiği halde hizmet ağırlıklı bir firma olduğumuzdan sistemi böyle kurguladık.

Firmamızın kar marjını stokları azaltarak ve fiyata dayalı bir sisteme giderek çok rahat yükseltebiliriz ve rekabet anlamın-da daha güçlü olabiliriz. Fakat bu anlayış bizim benimsediğimiz sistemin dışında bir anlayıştır. Zaman içinde şu da ortaya çıktı ki bir tane satın alması olan bir has-tane çok rahat alım yapabilmekle birlikte üçten fazla şubesi bulunan bir grup has-tane Çapa Medikal’in desteği olmadan rahat bir yapı kuramıyor. Yatırımlarımız ve kurduğumuz altyapı sayesinde aynı standartları sağlayan -her hastaneye aynı fiyatta aynı stokları uygulayacak- bir SAP sistemine sahibiz. Asıl sermayemiz bu ve artısı bilgi birikimimiz.

Yurtdışında bu konu nasıl?

Yurtdışında kur riski olmadığından her şey net bir zeminde oluşuyor,devlete da-yalı bir yapılanma olmadığından istedik-leri ürünü tercih edebiliyor hastaneler ve planlamalarını bir yıl öncesinden yapıyor-lar ve bu yapı bizdeki gibi bir fiyat pazar-lığını gerektirmiyor. Bizdekinden farklı bir sektörel görüntü arz ediyor. Türkiye’deki sistemler de ne kadar gelişirse gelişsin, iş-ler ne denli büyürse büyüsün Türkiye’nin kendine özel bir yapısı var. Biz her yaptı-ğımız işe yorum katmadan yapamıyoruz. Türkiye’nin bu konudaki beklentilerini ve hassasiyetlerinin farkında olarak bu doğ-rultuda hareket ediyoruz. ■

Deponuzun kapasitesi nedir?

Depo alanımız şu gün 10 bin metrekareye ulaştı. Altı bin metrekare ana depomuz ve dört bin metrekare ise lojistik depolarda olmak üzere iki bölüme ayrılıyor. Bu şekil-de bile hızımızı kestiğine inandığımız için 1 Ocak’tan itibaren ayrı lojistik depoları bir yerde birleştirme yoluna gidiyoruz. Bu sis-tem basit yapı üzerinde oluşmadığından ve sistemi uygulayan tek firma oluşumuz nedeni ile avantajlar yerine bazı dezavan-tajlar yaşıyoruz. Takip sistemi, yeniden eti-ketleme, uygun şartlarda servis, bunların hepsi bir maliyet gerektirir. Burada en bü-yük dezavantajımız bu fazladan maliyet-lerle iş yapmaya çalışırken hastanelerin stok tutmayan, zamanında ve kaliteli ser-vis veremeyen firmaların sadece fiyatlarını baz alarak karşılaştırılma yapmasıdır. Her zaman belirttiğim gibi ucuz değil eko-nomik ürün tedariği sağlanmalı ve ucuz ürün anlayışı ile bu iş bu kadar basite in-dirgenmemelidir.

Medikal depo deyince hizmet verdiğiniz sektörün ihtiyaçlarını bilip ona göre ürün depolamak önemli değil mi?

Haliyle bu bir zorunluluk! Medikal sektör-de fiyatlar o kadar düştü ki, küçük firma-larla büyük firmalar arasındaki fiyat farkları kapandı. Biz satın alma dostu bir medi-kalciyiz. Ürünlerin 1 ile 4 aylık stoklarını tutuyoruz. Bugün İtalya’da deprem oldu-ğunda bir bakıyorsunuz kalp-damar cer-rahisi ürünleri konusunda sıkıntı başlıyor. Tokyo’da sorun oluyor, birçok üretici aldığı hammaddelerin sıkıntısını duymaya başlı-yor. Mısır’da bir ayaklanma oluyor Süveyş Kanalı nedeni ile ürünlerin geliş süreleri

S E K T Ö R D E N

ÇAPA MEDİKAL ÖNÜMÜZDEKİ YIL DA OHSAD KURULTAYI’NDA ANA SPONSORİki yıl üst üste OHSAD Kurultayı’nın ana sponsorluğunu üstelenen Çapa Medikal 2014 yılında da Kongrenin ana sponsoru olmaya hazırlanıyor. Bunu yüksek bütçesine rağmen özellikle bir Sosyal Sorumluluk Projesi gibi yorumladıklarını belirtiyor Zekeriya Avşar. OHSAD yönetiminin Çapa Medikal’i ziyaretine de değinen Zekeriya Avşar, “Bu sistemleri anlattığımızda OHSAD Yönetimi hem bizi ziyaret etmek hem de sistemin nasıl yapıldığını yerinde görmek istedi. Depomuzu ve sistemimizi gördüklerinde işin bu kadar komplike ve detay gerektiren bir iş olduğunu bilmediklerini ifade ettiler” dedi. Bu konudaki tecrübelerini devlet yetkilileri ile de paylaşmak istediklerine değinen Avşar şöyle devam etti: “Amacımız işimizi ne denli iyi yaptığımızı göstermekten ziyade Türkiye’deki medikal malzeme depoculuğunun olması gereken yapısını anlatmak... Bu, bize de yarar sağlayacak. Çünkü o zaman doğru işi yapıp, kıyaslandığınız kişi ve kurumlarla aynı şartlarda mücadele edebileceksiniz.”

OHSAD İLE MALZEME, DEPOLAMA,

DOĞRU SİSTEMLERİ ANLATMA GİBİ KISA

BİLGİLENDİRME EĞİTİMLERİ İLE

HASTANELERDE MALZEME EĞİTİMİ

VERMEYE YÖNELİK İŞBİRLİĞİMİZ VAR.

Page 49: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

444 8 KBB5 2 2

www.kbb.com.trwww.tautmann.com

Konya Devlet Karayolu 29. Km Oğulbey Serpmeleri No:337 Gölbaşı 06830 Ankara • Tel: 0312 615 3500 Faks: 0312 615 3550

CMYK

C:100 M:48 Y:12 K:58 C:70 M:10 Y:0 K:55 C:60 M:0 Y:20 K:6

Fren SistemiTT-10’nun gelişmiş fren sistemi, pedalların konumuna göre 3 farklı kullanım sunar.

Sadece hastaların transferini yapar,enfeksiyonların değil.

Ameliyathane Transfer Sedyesi TT-10

TrendelenburgKBB TAUTMANN marka TT–10 sedye, talep edildiğinde Trendelenburg haraketini yapabilme özelliği ile donatılabilir.

Kilit MekanizmasıTT–10, patentli özel tasarım kilit sistemi sayesinde, hastayı bir sedyeden diğerine güvenli bir şekilde, düşme ya da enfeksiyon taşıma riski olmadan aktarabilir.

Page 50: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

48 A R A L I K 2 0 1 3

U Z M A N G Ö R Ü Ş Ü

sağlık kuruluşlarımızda binlerce kişi şifa bulurken, iyi işler yapılırken, sağlık perso-neli özveri ile çalışırken, olumsuz örnekler ortaya çıkıyor.

Bu sıkıntılar ne sadece hastadan ne de sadece doktordan kaynaklanıyor. Genel olarak sağlık sisteminde geçmişten gelen alışkanlık ve davranışlar tüm sağlık siste-mini ve tüm vatandaşları sorumlu tutuyor.

Hasta Bir Sağlık Kuruluşundan Ne Bekler?Muayeneye girmeden önce: Gittiği sağ-lık kuruluşuna güvenmek, iyi karşılanmak, kayıt işlemleri sırasında beklememek, ya-pacağı işlemleri bilmek, öğrenmek.

Muayene sırasında: Muayene olacağı doktorca karşılanmak, hastalığını anlat-mak, muayene olmak, tedavi şeklini ve yöntemini bilmek, varsa sorularını sormak ve cevap almak, doktorca uğurlanmak.

Muayene sonrasında: Varsa gerekli tet-kikleri yaptırmak, bu işlemler hastanenin farklı birimlerinde ise her birinde numara, bekleme, kayıt işlemlerinin olması, sorula-rına cevap verilmesi, sonuçların alınması ve tekrar doktor ile görüşme.

Hastane Yönetiminin SorumluluğuBu işlemlerin hepsi, hasta veya yakını için hareket ve iletişim gerektiriyor. Muayene

Hasta- doktor iletişimi, hasta memnuniye-ti ve tedavi sürecinin başarılı olması açısın-dan önem taşıyor. Her doktorun kendine göre bir hasta karşılama, tanıma, vakayı anlama, teşhis koyma, hastaya anlatma ve hastayı uğurlama yöntemi vardır.

Doktorların yoğun iş yükü, bakması gere-ken hasta sayısı açısından düşündüğünüz-de yukarıdaki süreç birebir hastayı anlama ve anlatma açısından tam tecrübe ge-rektiriyor. Tüm bu aşamaların sonucunda beklenen, hastanın iyileşmesi. Rahatlıkla yönetilebilir gibi görünen bu kısacık za-man kolay yönetilemiyor ve zaman zaman doktorun teknik bilgisi ne kadar iyi olursa olsun iletişimde sıkıntı var ise problemler ortaya çıkıyor.

İletişim SorunuUzun zamandır eğitim verdiğim hastane-lerde kayıt elemanından doktora, güven-likten üst yönetime kadar tüm çalışanlar ile yaptığımız “Sağlık Sektöründe Kurum-sal İletişim”, “Hasta- Hasta Yakını İletişimi” “Yöneticilikte İletişim” gibi eğitimlerde tüm bu konuları detaylı olarak konuşmak önemli avantajlar ve farkındalıklar sağlıyor ve doktorlardan bu konuda geri bildirim alabilmek mümkün. Yaptığımız işi fark et-meden sıradanlaştırmakla, genel olarak sektörün sorunları ve algılamalarından kaynaklanan sorunlara iletişim sorunu da eklenince sıkıntılar artıyor. Ne yazık ki,

Doktor Hasta İletişiminde Sihirli Değnek Var Mı?Hastanın yüzüne bakmak, onu kabul ettiğini beden dili ve söz ile hissettirmek önemli

Ö Ğ R . G Ö R . T Ü M AY M E R C A NKOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİKOCAELİ SAĞLIK TURİZMİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Page 51: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 49

hareket etmesini, fazla soru sormamasını bekliyor.

Doktorlar açısından yukarıdaki süreçte sı-kıntı nerede yaşanıyor? Bu yazıyı okuyan bir doktorsanız lütfen muayene sürecinizi, hasta kabul ve iletişim açısından kullandı-ğınız kelimeler ve beden dilinizi, özellikle bakışlarınızı da düşünerek gözden geçirir misiniz?

Muayene Sürecinde Hasta ve Doktor1. Muayene süreci hasta için o gün haya-

tının en önemli anı, doktor için sıradan bir süreç.

2. Hasta için o hastalık önemli. Grip de olsa, kanser de olsa farklı şekillerde hayatı ve yakınları etkilenecek, hasta o anda tüm bunları da düşünüyor. Dok-tor açısından ise her gün koyduğu bir teşhis, biraz sıradanlık var.

3. Tedavi sürecinin açıklanması, ilaçların kullanım şekli hasta için önemli ama her şeyi bir anda anlamayabilir, doktor için her gün anlattığı bir konu.

4. Hasta unutmamaya çalışarak aklındaki her soruyu sormak ister, unuttuğunu sanarak oyalanır, doktor hastanın mua-yenesi bittiği için bir an önce çıkmasını ister.

5. Hasta muayene sürecinin her anını ha-tırlar, doktor hasta çıktıktan sonra her detayı hatırlamayabilir.

Kısacası muayene süreci hasta ve doktor için farklı işliyor. Doktorlar için iş sıradan-laşıyor, hasta için muayene anı önemli oluyor ve tüm detayları hatırlıyor. Hastalar doktor- hemşire iletişimine de dikkat ede-rek, yorumlayarak, doktorun tarzını anla-maya, kendilerince ölçmeye çalışıyorlar.

Kısacası hastanın yüzüne bakmak, onu kabul ettiğini beden dili ve söz ile hisset-tirmek önemli. Bu aslında sihirli değnek. Her gün onlarca hastada kolay değil di-yorsunuz. Haklısınız kolay değil. Peki siz de hizmet aldığınız herhangi yerden, o gün son hizmet alan kişi de olsanız ilk müşteri ihtimamını bekler misiniz? Ya da kendiniz ve yakınınız için uzmanlığınız dışında baş

öncesi, sırası ve sonrasında kısa bir bölüm, hastanın ve yakınının muayene olduğu doktoru ilgilendiriyor. Hastane yönetimi-nin hastanın randevu aldığı andan itiba-ren, hasta doktor iletişiminin sağlıklı olma-sında, hastanın doktora ulaşana kadar ve ulaştıktan sonraki sürecinde sorumluluğu bulunmaktadır.

Hasta Doktor Odaklı GeliyorHasta, muayeneyi yapan ve teşhisi ko-yan doktor olduğu için hastaneye doktor odaklı geliyor. Hasta randevu aşamasın-dan itibaren zaten doktorla kendi içinde iletişim kurmaya başlıyor. Doktorun yo-ğun olduğunu, dışarıda bekleyen hastala-rı, kendisi de dışarıda beklerken görüyor. Ama muayene odasına girip kapıyı kapat-tığı anda dışarıdakileri unutuyor. Doktorun kendisini ismi ve cismi ile görmesini, var-lığının fark edilmesini istiyor. “Zaten görü-yoruz ve sorular sorup muayene ediyoruz” diyorsunuz.

İletişimde İlk İzlenim ÖnemliHastanın beklediği, kapıdan ilk girişte göz teması kurarak “Buyurun, şikayetiniz ne-dir?” cümlesi veya ortama göre sadece göz teması. İletişimde ilk izlenim önemlidir.

Yani doktorun hastaya;

• “Senigördüm”mesajınıvermesi,• Muayenesırasındamümkünsetelefonla

konuşmaması,• Başkabirişleilgilenmemesi,• Hastanıngüveninizedelememesigere-

kir.Bugünün hastası, bilinçli, beklentileri yük-sek. Yanında yakınları varsa beklentiler bi-raz daha yükseliyor. Doktorun hasta yakın-larıyla da göz teması önem taşıyor. Hasta doktordan empati bekliyor.

Doktorlar Açısından Bakıldığında Doktor, hasta içerideyken dışarıdaki has-taları unutmadığı için yoğunluğundan dolayı, hastanın veya yakınının hikayesini özet anlatmasını, sadece sorulan sorulara cevap vermesini, giyinir soyunurken hızlı

HASTANE YÖNETİMİNİN HASTANIN RANDEVU ALDIĞI ANDAN İTİBAREN, HASTA DOKTOR İLETİŞİMİNİN SAĞLIKLI OLMASINDA, HASTANIN DOKTORA ULAŞANA KADAR VE ULAŞTIKTAN SONRAKİ SÜRECİNDE SORUMLULUĞU BULUNMAKTADIR.

Page 52: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

50 A R A L I K 2 0 1 3

ve hastalar ve personel işlem süreçleriy-le ilgili hâlâ sıkıntı yaşıyorsa bu uyarıcı yazıların yerini, büyüklüğünü, punto-sunu ve ifade şeklini yazı dilini gözden geçirilmesi faydalı olabilir.

3. Hastanelerde bulunan hasta hakları ve sorumlulukları yazısının önce hasta sorumlulukları, sonra hasta hakları oku-nacak şekilde duvarda asılı olması has-taların da sorumluluklarının olduğunu bilmeleri ve anlamaları açısından önem taşıyacaktır. Mevcut durumda hasta önce haklarını okumakta, sıra sorum-luluklara gelince yorulmakta, zamanı kalmamakta, işine gelmemektedir.

4. Sağlıkta iletişim, tüm hastaneyi kapsa-yan bir iştir. Yöneticiler dahil, tüm hasta-ne personelinin birbirinin işini kolaylaş-tıracak şekilde iletişime dikkat etmesi gerekir. Hastanın herhangi bir birimde yaşadığı sıkıntı veya iyi bir davranış do-mino taşı gibi diğer birimlere de yansı-maktadır.

5. Sağlık personeli danışılan olduğu için iletişim sürecini yönetmekle yüküm-lüdür. Bu süreç sağlık personeli ta-rafından iyi yönetilemez ise yönetim hastaya geçer ve istenmeyen sonuçlar doğabilir.

Sağlık sektörünün sorunları var, beklenti-ler çok, nüfus arttığı sürece, sisteme yeni süreçler eklendikçe sorunlar da olacak. Zaten yöneticiler de bu sorunları çözmek için var. Önemli olan sorunu fark edebil-mek ve hep birlikte kalıcı ve akıllı çözümler bulabilmek. ■

ka bir doktora gittiğinizde bir hasta, anne, baba, hasta yakını olarak neler beklersiniz?

İşi ve İnsanı SevmekBurada anahtar kelimelerden biri de işimizi sıradanlaştırmamak, işin içinde kaybolma-mak, her hastaya yeni bir şey öğrenebilme fırsatı gözüyle bakabilmek. Yani işini ve in-sanı sevmek. Anlatılanların tümü, aslında basit tekniklerle iletişimi yönetebilmek. Bu konuda sayfalarca yazmak, iletişim teknik-lerini anlatmak mümkün. Ama biliyoruz ki özveriyle çalışan doktorlarımız, iletişim biçimlerini gözden geçirirlerse, iletişim konusunda farkındalıkları yakalayacak, ile-tişimdeki küçük detayların çeşitli sorunları önleyeceğini de fark edeceklerdir.

Hastane Yönetimi İletişimin Neresinde?Sağlık sektöründe çalışanlar, sağlık işlem süreçlerini bildikleri ve kendileri genellik-le çalıştıkları kurumlarda bu süreci daha kolay yaşadıkları için hastanın yaşadığı süreçleri bütün olarak fark etmeyebilir-ler. Hastane yönetimi açısından hastanın doktor muayenesi ve sonrası sürecini ko-laylaştırmak, bu süreci hastaya anlatmak mümkün müdür? Bu konularda hastane yönetiminin yapabileceklerini özetlemek gerekirse;

1. İşlem süreçleri ile ilgili bilgilendirici ya-zıları doğru yere, doğru bir dille, doğru puntolarla anlaşılacak şekilde yazılması işlemleri kolaylaştıracaktır.

2. Bunlar zaten hastanede var diyorsanız

U Z M A N G Ö R Ü Ş Ü

HASTANELERDE BULUNAN HASTA

HAKLARI VE SORUMLULUKLARI

YAZISININ ÖNCE HASTA SORUMLULUKLARI,

SONRA HASTA HAKLARI OKUNACAK ŞEKİLDE

DUVARDA ASILI OLMASI HASTALARIN DA

SORUMLULUKLARININ OLDUĞUNU BİLMELERİ

VE ANLAMALARI AÇISINDAN ÖNEM

TAŞIYACAKTIR.

DOKTORLARA BU KONUDA NAÇİZANE ÖNERİLER1. Hasta muayene odasına girdiği anda

göz teması kurun,2. Kültür seviyesine göre davranın,3. Selamlayın ve oturmasını söyleyin,4. Dinlenin,5. Hikayesini sorularla yönlendirin,6. Kendinizi hastanın yerine koyun,7. Konuşurken göz teması ve ses tonuna

dikkat edin.

Page 53: SAYED Aralık 2013 Sayı:69
Page 54: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

52 A R A L I K 2 0 1 3

sözlerine şöyle devam etti: “Yumurtalık kist-leri, dış gebelikler, myomlar, gebe kalabilir-liği artıran tüp cerrahisi, rahim çıkarılması, kanser ameliyatları, rahim sarkması ve en-dometrioz laparoskopik olarak tedavi edi-lebilmektedir. Laparoskopik ameliyatlar ile ayrıca hasta ameliyat sonrası çok daha az ağrı kesiciye ihtiyaç duyar. Hastada ameli-yat izi kalmaz, hastanede yatış gerektirmez ve enfeksiyon kapma riski azalır, normal ha-yata dönüş süresi kısalır.”

Tek Delikten Robotik CerrahiSon zamanlarda laparoskopik cerrahi tek-niğinin daha da geliştirildiğini belirten Prof. Dr. Şendağ, klasik laparoskopik operasyon-da 3-4 delik açılması söz konusu iken bu teknikte sadece göbek çukurundan girile-rek ameliyat yapıldığını hatırlattı. Fatih Şen-dağ, bu şekilde karında başka bir kesi ol-maksızın ameliyat yapılabildiğini anlatarak, artık bu ameliyatların uzay teknoloji olarak kabul edilen robotik cerrahi ile de yapılma-ya başlandığını açıkladı.

Prof. Dr. Fatih Şendağ, tek delikten laparos-kopik ameliyatın Türkiye’de ilk kez 2009’da kendileri tarafından yapıldığını ifade ede-rek, “2013 yılından itibaren ilk defa yine tek delik robotik ameliyatlar tarafımızdan Türki-ye’de ilk kez Ege Üniversitesi’nde gerçekleş-tirilmiştir” diye konuştu. ■

Türk Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Has-talıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Şendağ, çok önemli bir başarıya imza attı. Prof. Dr. Şendağ’ın Ege Üniversitesi’nde yaptığı tek delikten robotik cerrahi ile rahim alınması ameliyatı Amerika’daki dünyanın en büyük laparos-kopik cerrahi kongresinde 5 bine yakın ji-nekolog tarafından canlı izlendi.

Tek delikten robotik yolla rahim alınması operasyonunu canlı gerçekleştiren ilk Türk hekim unvanını alan Prof. Dr. Şendağ, ope-rasyon öncesi Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Jinekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Niyazi Aşkar ile birlikte bir basın toplantı düzenledi.

Laparoskopi Ameliyatını AnlattıToplantıda Prof. Dr. Fatih Şendağ, laparos-kopinin göbek deliğinden ince bir teles-kopun karın içine sokularak karın içi or-ganlarının görüntülenmesini sağlayan bir ameliyat olduğunu söyledi. Prof. Dr. Şen-dağ, laparoskopi ile karın alt bölgesinde açılan 3 - 5 mm’lik deliklerden içeri sokulan aletler ile rahim, yumurtalık ve tüpleri ilgi-lendiren hastalık veya problemleri doğru-dan gözlemleme ve cerrahi girişim yapma olanağı olduğunu belirtti. Prof. Dr. Şendağ,

“2013 YILINDAN İTİBAREN İLK DEFA

YİNE TEK DELİK ROBOTİK AMELİYATLAR

TARAFIMIZDAN TÜRKİYE’DE İLK KEZ

EGE ÜNİVERSİTESİ’NDE GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR”

İzmir’deki AmeliyatAmerika’da Canlı Yayınlandı

H A B E R

Prof. Dr. Fatih Şendağ’ın robotik cerrahi ile rahim alınması ameliyatı 5 bine yakın jinekolog tarafından canlı izlendi

Prof. Dr. Fatih Şendağ

H A B E R Ö M E R D U R A K

Page 55: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 53

Kanserli Doku Anında Tespit Edilecek, Cerrahların Başarısı ArtacakKanserli dokulara ilişkin cerrahi operas-yonların başarısı, kanserli dokuların yüksek doğrulukta tespit edilmesi ve tümüyle te-mizlenmesiyle ilişkili olduğunu söyleyen Prof. Dr. İbrahim Akduman, “Bu cihaz kul-landığı yeni teknoloji ile kanserli dokuları vücut üzerinde yüksek doğrulukla tespit ederek cerrahi operasyonun başarısını artı-racak. Dokuyu almadan sadece dokunarak, dokunun habis veya selim olduğunun tes-pitini sağlayacak. Emaliz cihazı ölçülen tüm dokuların yüksek çözünürlüklü fotoğrafları-nı çekecek ve ölçülen tüm verileri cihazın veritabanına kaydederek cerrahi operas-yon sırasında istatistiki analizleri yaparak cerrahlara yön verebilecek.” dedi.

Cihazın seri üretime geçmesi için etik kurul çerçevesinde klinik testlerinin tamamlan-ması ve Sağlık Bakanlığınca onaylanması gerektiğini söyleyen Akduman “Cihazımız şu anda canlıdan alınan doku ve hayvanlar üzerindeki dokulara klinik testleri yapıyor. Canlıdan alınan doku testleri birkaç ay içe-risinde sonlanacak, hayvanlar üzerindeki testler ise sekiz ay sonra bitecek ve sonra-sında canlı insan üzerindeki testler başlaya-

cak. ■

İstanbul Teknik Üniversitesi laboratuvar-larında ve MITOS Medikal Şirketler A.Ş iş birliğinde geliştirilen Mikro dalga Doku Tanımlama Cihazı (EMALIZ), cerrahi ope-rasyon öncesinde kanserli dokuların tespit edilmesinde kullanılacak, aynı zamanda ameliyat sırasında cerrahi operasyonun sı-nırlarını belirlemede cerrahlara yol göster-mede önemli rol oynayacak.

Biyolojik dokulara sadece dokunarak çok kısa sürede dokunulan kısmın ne yapıda olduğunu tespit eden cihaz, bu tespiti mik-rodalga frekanslarda dokuya ilişkindi elekt-rik katsayı ve iletkenliği yüksek doğrulukla ölçerek yapacak.

Meme ve Beyin Tümörleri TespitiDünyada ilk olma özelliği taşıyan Emaliz cihazı, İTÜ öğretim üyesi Prof.Dr. İbrahim Akduman başkanlığında oluşturulan ekip tarafından tasarlandı. Ekipte cerrahların yanı sıra elektronik, bilgisayar, yazılım, me-katronik ve malzeme mühendisliği gibi farklı disiplinlerden araştırmacılar yer aldı. İki adet prototipi üretilen cihazın klinik testleri, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yürütülüyor. Şu an sadece meme ve beyin tümörleri tespitinde uygu-lama testleri gerçekleştirilen cihazın diğer dokulardaki testlerine 2014 yılı içerisinde başlanması planlanıyor.

“EMALİZ CİHAZI KULLANDIĞI YENİ TEKNOLOJİ İLE KANSERLİ DOKULARI VÜCUT ÜZERİNDE YÜKSEK DOĞRULUKLA TESPİT EDEREK CERRAHİ OPERASYONUN BAŞARISINI ARTIRACAK.

Kanserli Doku Anında Tespit Edilecek

H A B E R

İstanbul Teknik Üniversitesi, insan vücudundaki biyolojik dokuları mikro dalgalarla ayırt eden yeni bir cihaz geliştirildi

Prof. Dr. İbrahim Akduman

H A B E R A Y Ş E Y I L M A Z T Ü R K

Page 56: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

54 A R A L I K 2 0 1 3

Çok başarılı bir dönem geçirildi. Burada özellikle öğretmen arkadaşlara teşekkür ediyorum. Öğretmenlerimizin emekleri çok büyük. Artık Yeşilay Kulüpleri okullar-daki en aktif kulüp” dedi.

Projeye mali destek sağlayan İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) adına toplantıya katılan İzleme ve Değerlendirme Uzmanı Mehmet Emin Şengül de bu projenin ço-cukların yeteneklerini, geleceklerini ve giri-şimciliklerini destekleme projesi olduğunu ifade etti. Şengül “Gençler için her zaman işbirliği yapmalıyız. Başka projeler de üret-meliyiz” diye konuştu.

Yanlış Tekliflere “Hayır” Diyebilen Gençlerin Artması İçin ÇalışıyoruzYeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman konuşmasında bağımlılık-la mücadelede en önemli hedef kitlenin çocuklar, ergenler ve gençler olduğunu belirtti. Karaman “Özenme ve deneme çağı olan ergenlik ise en tehlikeli dönem. Ma-alesef eğitim kurumları tek başına bağım-lılıklarla mücadele edemez. Yapılan araş-tırmalar en başarılı mücadele yönteminin akran eğitimi olduğunu ortaya koyuyor.

Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından İstanbul Kalkınma Ajansının (İSTKA) mali desteğiyle yürütülen “İstanbul’daki Resmi İlköğretim Okullarının Yeşilay Kulüpleri Aracılığıyla Madde Bağımlılığı Mücadelesi Projesi” ta-mamlandı. “Yeşilay Gençlik Liderlerini Arı-yor” sloganı ile yola çıkan Yeşilay, projeyle İstanbul genelinde 200 bin öğrenciye ulaş-tı. Projenin sonuçları Feshane Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzen-lenen basın toplantısında değerlendirildi.

Toplantıda konuşan İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ahmet Koçibar “Yeşilay, sahada ilçe ilçe dolaşarak istekli olan or-taöğretim öğrencilerini projeye dahil etti.

H A B E R

200 Bin Öğrenciye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimi “İstanbul’daki Resmi İlköğretim Okullarının Yeşilay Kulüpleri Aracılığıyla Madde Bağımlılığı Mücadelesi Projesi” yaklaşık 5 bin ortaokul öğrencisi genç ve bin öğretmenle yürütüldü

İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ahmet Koçibar

(İSTKA) İzleme ve Değerlendirme Uzmanı Mehmet Emin Şengül

Page 57: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 55

H A B E R S E R R A K U L

Farklı yaş grup, cinsiyet ve sosyo-ekonomik düzeylerdeki çocuklarla gerçekleştirilen eğitim, belirtilen tüm göstergeler içindeki çocuklarda olumlu etki gösterdi. Eğitime katılan öğrencilerin yaklaşık yüzde 80’i eği-timde edindikleri bilgileri arkadaşları ile paylaşacaklarını ve benzer içerikteki eği-timlere katılmak istediklerini belirtti. Proje kapsamında öğrenciler, bağımlılıklarla ilgili konuların yanı sıra liderlik ve motivasyon konusunda da eğitim aldı.

Proje kapsamında Yeşilay Kulübü Dergisi hazırlanarak, seminerlere katılan okullara 6 ay boyunca her ay ücretsiz olarak gönde-rildi. ■

Çünkü bağımlılıklara ilk adımda akranlar-dan gelen teklifler var. Bu proje viral bir etki ile tüm ilçelere yayıldı. Yapılan testler proje-nin başarısını ortaya koyuyor. Eğitime katı-lan öğrencilerin yüzde 80’i aldıkları eğitimi yayacaklarını ifade etti. Projede hedefimize ulaştığımızı düşünüyoruz. Yanlış tekliflere “hayır” diyebilen, bağımsız gençlerin art-ması için çalışıyoruz. Bu projenin ülkemizin geleceğine büyük katkıları olacağına inanı-yoruz” dedi.

39 İlçeden Yeşilay Kulüp Öğretmenlerine Teşekkür Basın toplantısına İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ahmet Koçibar ve İstan-bul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serkan Gür’ün yanı sıra İstanbul İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Yeşilay Kulüp öğretmenleri ka-tıldı. 38 ilçeden katılan Yeşilay Kulüp Öğ-retmenlerine projeye katkılarından dolayı teşekkür belgesi takdim edildi.

5 Bin Öğrenci 200 Bin Öğrenciye Ulaştı“İstanbul’daki Resmi İlköğretim Okullarının Yeşilay Kulüpleri Aracılığıyla Madde Bağım-lılığı Mücadelesi Projesi” yaklaşık 5 bin or-taokul öğrencisi genç ve bin öğretmenle yürütüldü. Eğitim çalışmalarında, katılım-cılara ön test ve son test uygulandı. 11-14 yaşları arasında öğrenci gruplarının sigara ve internet bağımlılığıyla ilgili farkındalık ve bilgi düzeyinde artışı ölçmeye yönelik çalış-malar yapıldı.

PROF. DR. İHSAN KARAMAN “YANLIŞ TEKLİFLERE HAYIR DİYEBİLEN, BAĞIMSIZ GENÇLERİN ARTMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ. BU PROJENİN ÜLKEMİZİN GELECEĞİNE BÜYÜK KATKILARI OLACAĞINA İNANIYORUZ.”

Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman, Yeşilay Kulüp öğretmenlerine teşekkür belgesi verdi.

Page 58: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

56 A R A L I K 2 0 1 3

H A B E R

2005’teki kanun çıktığı zaman da o gün-den bugüne yapılan otellerin birer facia olduğunu belirten Kuyumcu, “Otellerin girişleri basamaklı. Asansörlere ulaşım ba-samaklı. Asansörlerin içi ve kapısı minik. Odaların kapıları dar, sadece ruhsat ala-bilmek için yapılmış çalışmalar var. Bunlar engelsiz turizmi olumsuz etkileyen faktör-ler” dedi. Avrupa’daki engellilerin yılda iki kez tatil yapma hakkı olduğunu fakat Tür-kiye’de engelsiz turizme uygun tesis olma-masından dolayı Türkiye’ye gelemedikleri-ni belirten Kuyumcu, Venezüela, Amerika ve İspanya’ya gidildiğini kaydetti.

Hiç Tatil Yapamamış 5 Milyon Engelli Var Engelsiz turizmin faydalarından da bah-seden Kuyumcu, “Peki engelsiz turizm olduğu zaman ne olacak? Bir kere engel-liler açısından bakıldığında tesislerdeki ko-naklama süreleri uzayacak. Şu ana kadar hiç tatil yapmamış, bu imkânı bulamamış yaklaşık 5 milyon engelli tatil yapma im-kanına kavuşacak” dedi. Mimari engeller yüzünden evde hapis olan engellilerin dışarı çıktıklarında kendilerine “Nereye gi-deceğiz?” sorusunu sorduklarını belirten Kuyumcu, sözlerine şöyle devam etti: “Öte yandan alışveriş merkezleri ya da oteller engelli otoparkı yapıyor, otoparka bir lev-ha koyuyor. Tekerlekli sandalye kullanıcısı-nın rahatça inebilmesi için bunu yapıyor ama yanına iki otomobil geldiğinde kapı-lar açılmadığı için tekerlekli sandalye kulla-

nıcısı inemiyor.” ■

Okan Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölü-mü ve Okan Turizm Uygulama ve Araştır-ma Merkezi ile Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği (EHDD) tarafından düzenlenen “Engelsiz Turizm İçin Engelsiz Tesisler” baş-lıklı bir seminer düzenledi. Seminerde çe-şitli sınıflardaki engelli vatandaşlarımızın yaşadıkları sorunlar, engelsiz ve herkes için erişilebilir mimari çevre hakkında kanun ve yönetmelikler, mimari çevrenin engel-lilere sosyal ve psikolojik etkileri ile Türki-ye’de bulunan tesislerin engelsiz hale ge-tirilmesi için yapılacak çalışmalar tartışıldı.

Mimarlar Standardı Uygulamıyorİmar Kanunu’nda 1997’de yapılan düzen-lemede herkes için erişilebilirlik belediye standardı ve bina standardı konuldu-ğunu belirten Kuyumcu, mimarların bu standartlara uygulamadıklarını söyledi.

Türkiye’de Hiçbir Tesis Yüzde 100 Engelsiz Turizme Uygun DeğilAvrupa’daki engelliler Türkiye’de engelsiz turizme uygun tesis olmamasından dolayı gelmiyor

ŞU ANA KADAR HİÇ TATİL YAPMAMIŞ, BU İMKÂNI BULAMAMIŞ YAKLAŞIK 5 MİLYON

ENGELLİ VAR.

H A B E R S U Ö Z G Ü R

Page 59: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

A R A L I K 2 0 1 3 57

Türkiye’de Hiçbir Tesis Yüzde 100 Engelsiz Turizme Uygun Değil

H A B E R

yapıldığını daha önce hiç duymamıştık. Bire bir doktor ve ebeden oluşan sağlık ekibinin eve kadar gelip muayene etmesi ve sorularımıza cevap vererek bilgilendir-meleri karşısında memnun kaldık. Bu ça-lışmanın aileler üzerinde etkileyici oldu-ğunu düşünüyorum” dedi.

Özel Hastane Yerine Devlet Hastanesini Tercih EttimZiyarete edilen Balkan ailesinden anne Sevgül Balkan özel hastaneye gidebile-cekken devlet hastanesine gitmeyi tercih ettiğini söyledi. Balkan; “Rutin kontrolle-rim dâhil, çok memnun kaldım.

Taburcu olduktan sonra ebe tarafından aranarak eve gelmek için randevu iste-nince ailecek şaşırdık.

Edirne Devlet Hastanesi’nin bu hizmetini hiç duymamıştık. Bebeğimizi beşiğinde baştan aşağıya muayene ettiler. Bana neyi yapıp, neyi yapmadığımı sordular ve bizim sorularımıza da ayrıntılı şekilde cevap verdiler. Bebek kontrollerinin eve gelerek yapılması bizi çok sevindirdi” şek-linde konuştu. ■

Toplamda ziyareti kabul eden 118 anne ve bebeğe ulaşıldığının ve bu uygulama sayesinde bilinçlenen annelerin bebekle-rini daha iyi takip ederek geç kalmadan kontrollerine getirdiğinin bilgisini veren yetkililer, oluşabilecek hastalıklara karşı zamanında tedbir alınabildiğinin altını çizdi.

Kendimizi Özel Hastanede Gibi HissettikZiyarete gidilen bebeklerden, 24.09.2013 doğumlu Emirhan Demir’i muayene eden sağlık ekibi, sarılık tespit etti. Aile bilgilendirilerek bebek, çocuk doktoru-na yönlendirdi. Bebeğin yaşam alanını inceleyen sağlık ekibi aile tam not verdi. Anneye özellikle emzirme ve bebek bakı-mıyla ilgili birebir eğitim veren ekip, aynı zamanda ailenin bebekle ilgili sorularını cevapladı. Bebeğin babası Kenan De-mir, yapılan kontrollerden çok memnun kaldıklarını belirterek aynı zamanda yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tam te-şekküllü olması nedeniyle özel hastane-de doğumu düşünmediklerini ifade etti.

Doğuma giderken devlet hastanesi diye düşünerek çarşaf, yastık ve birçok şeyi kendilerinin hazırladıklarını dile getiren baba Demir; ‘Hazırladığımız küçük ba-vula hiç gerek yokmuş. Amblemli temiz çarşaflar her gün yenisiyle değiştiriliyor. Kendimizi özel hastanede gibi hissettik. Hastanede bebekle nasıl ilgilenmemiz konusunda da tam destek verdiler. Tabur-cu olduktan sonra hastaneden aranılınca çok şaşırdık. Evde bebek ziyaretlerinin

Edirne Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı devlet hastanelerin-de doğum yaparak taburcu olan hastalar evlerinde ziyaret ediliyor. Edirne’de ilk kez sunulan bu hizmet haziran ayından itiba-ren uygulanıyor. Edirne Genel Sekreterli-ği, hastalarından telefonla randevu alarak doktor ve ebeden oluşan sağlık ekibi eşliğinde anne ile bebeğin yaşadığı evi ziyaret ediyor. Böylece anne ile bebeğin sağlık durumlarının kontrolü sağlanmış oluyor.

Altı Ayda 118 Bebek ve Anneye UlaşıldıEdirne Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Edirne Devlet Has-tanesi Yöneticileri, 2013 Haziran ayından itibaren doğum yapan anneleri evlerinde ziyaret ettiklerini ve böylece bebeklerin sağlıklı gelişimlerine katkıda bulduklarını belirtti. Anne hastaneden taburcu edil-dikten bir hafta sonra ziyarete gidildiği ve anneye bebek bakımı ve anne sütü bes-lenmesiyle ilgili eğitim verilerek, bebeğin genel sağlık durumu değerlendirildiği bilgisi verildi.

Edirne’de Yeni Doğan Bebekler Evinde Ziyaret EdiliyorAnne ve bebek taburcu olduktan bir hafta sonra gerçekleştirilen ziyaretlerde çeşitli eğitimler veriliyor

H A B E R Z A F E R D E R E L İ

Page 60: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

58 A R A L I K 2 0 1 3

H A Y A T I N İ Ç İ N D E N Y A Z I G Ö K H A N Ü M İ T L A L E L İ

> [email protected]> twitter@gullaleli

lar. Senden beni satın almak isterler. Sen iyi bir in-

sansın, onlara 30 bin altından aşağıya satma” dedi.

O kişiler yanıma geldi, “Bu esiri bize satar mısın?”

dediler. “Satarım” dedim. “60 altın verelim” dedi-

ler. “Olmaz” dedim. “İyi ama sen onu 30 altına al-

madın mı? Biz sana iki mislini veriyoruz” dediler.

“Öyleyse gidin pazardan alın” dedim. Artıra artıra

20 bin altına kadar çıktılar. “30 binden aşağı ol-

maz” dedim. Çaresiz kabul ettiler. Altınları verip,

genci alıp gittiler. Ben o 30 bin altınla işyerleri aç-

tım, ticaret yaptım, daha çok zengin oldum.

Bir gün bana arkadaşlar, “Çok zengin bir ailenin iyi

bir kızı var. Babası yeni vefat etti. Onunla seni evlen-

direlim” dediler. Ben de “Olur” dedim. Nikah kıyıl-

dı. Deve yükleri çeyizini getirdiler. Çeyiz arasında

bir torba dikkatimi çekti. Kıza, “Bu nedir?” dedim.

“İçinde 970 altın var, babam Kâbe’de bunu kaybet-

miş, bulan gence 30’unu vermiş. Kalanını da bana

hediye etti, çeyizine koyarsın” dedi.

Demek ki bulduğum altınlar benim rızkım imiş,

vermese idim haram yoldan gelecekti, şimdi

helal yoldan yine bana geldi. Bana yardım edip

haramlardan koruyan, nice nimetler ihsan eden

yüce Rabbime hamd ederim. Takdirden ötesi

yok... Nasipten ötesi yok...

Gencin birisi Kâbe’de hep, “Ey doğruların yardımcı-

sı olan Allah’ım; Ey haramdan sakınanların yardım-

cısı olan Allah’ım, sana hamdü sena ederim” diye

dua eder. Bu durum herkesin dikkatini çeker. Biri-

si, “Neden hep aynı duayı yapıyorsun, başka bir şey

bilmiyor musun?” der. O da anlatır:

Yedi, sekiz sene önce yine Kâbe’de iken içi altın

dolu bir torba buldum. Tam 1000 altın vardı. İçim-

den bir ses bu altınlarla, şunları şunları yaparsın

diyordu. “Hayır” dedim kendi kendime, “Bu benim

değil, başkasının malı, kullanmam haram olur”. Bu

sırada birisi, “Şöyle bir torba bulan var mı?” diye ba-

ğırıyordu. Çağırdım onu, “Nasıl bir torbaydı, içinde

ne vardı?” diye sordum. Torbayı tarif etti ve “İçinde

1000 altın vardı” dedi. “Al öyleyse torbanı” diyerek

verdim.

Adam torbayı açıp içinden bana 30 altın verdi. Pa-

zara gittim. Temiz yüzlü genç, bir esiri överek satı-

yordu. Gencin temizliği dikkatimi çekti. Yanlarına

gittim, “Bu köle için ne istiyorsunuz” dedim. “30 al-

tın” dediler. Adamdan aldığım 30 altını verip genci

satın aldım.

Bir iki yıl geçti. Genç çok çalışkan, çok edepli idi.

Onu aldığıma çok memnun olmuştum. Bir gün

onunla giderken karşıdan iki üç kişi geliyordu.

Genç bana dedi ki, “Efendim, ben Fas Emiri’nin oğ-

luyum. Bu gelenler babamın adamları. Beni buldu-

Nasipse

Gelir Yemen’den

58 A R A L I K 2 0 1 3

Page 61: SAYED Aralık 2013 Sayı:69
Page 62: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

60 A R A L I K 2 0 1 3

S İ N E M A

DÜĞÜN DERNEKSivas’ın Esenyurt köyünde yaşayan İsmail’in oğlu Tarık bir gün yurt dışından çıkagelir. Önce her zamanki gibi bir memleket hasreti gibi görünse de bu ziyaretin altındaki esas neden çabuk ortaya çıkar. Tarık görevli olarak çalıştığı Letonya’da Monica adlı bir kızla beraberdir ve aynı ülkede çalışmak için tek yol evlenmeleridir. Kendisinin olurunu almaya gelen oğlunu düğünsüz evlendirmemeye kararlı olan İsmail, Tüpçü Fikret’i, Çetin’i ve köyün öğretmeni Saffet’i seferber ederek elde avuçta para yokken 10 gün içerisinde sazlı-sözlü bir düğün hazırlığı içerisine girer.

Tür: Aile, Komedi

Yönetmen: Selçuk Aydemir

Oyuncular: Ahmet Kural, Murat Cemcir, Rasim Öztekin, Devrim Yakut, Barış Yıldız

SU VE ATEŞDil eğitimi için Londra’ya giden ve eğitimi bittikten sonra da orada yaşamaya devam eden Yağmur, Kemal’le tesadüf eseri bir uçakta karşılaşır ve tesadüfler peşlerini bırakmaz. Yağmur, çok az tanıdığı ve gizemli bir yönü olduğuna inandığı Kemal’e aşık olmuştur ve aralarında bir ilişki başlar. Hayatına giren diğer adamlardan farklı olan Kemal’in ise Yağmur’dan sakladığı çok büyük sırlar vardır. Londra’da rüya gibi günler geçiren çiftin, bugünleri kısa sürede geride kalacaktır. Asıl adı Haşmet olan Kemal, büyük bir aşiret hesaplaşması ve kan davasının içerisindedir. İki aşiretin, kanı karşılıklı olarak durdurması da tamamen Haşmet’e bağlıdır.

Tür: Romantik, Dram

Yönetmen: Özcan Deniz

Oyuncular: Özcan Deniz, Yasemin Allen, Burçin Birben

TAMAM MIYIZ?İhsan bedensel engeli nedeniyle annesine bağımlı olarak yaşamak zorunda olan ve içerisinde kısılıp kaldığı bu hayata günbegün daha fazla küsen genç bir adamdır. Temmuz ise idealleri doğrultusunda baba evinden ayrılan ve bu süreçte ayaklarının üzerinde durmak için çabalayan bir heykeltıraştır. Geçinebilmek amacıyla çocuk romanlarında çizerlik yapar ve mutlu bir ilişkisi de vardır. Her şey böylesine yolunda giderken kız arkadaşı tarafından terk edilmesi ve üstüne işten çıkarılması hayatını altüst eder. Temmuz ve İhsan’ın yolları hayatlarının böylesine karanlık bir döneminde kesişir ve bu tesadüf ikisinin de yeniden doğmasını sağlar.

Tür: Dram

Yönetmen: Çağan Irmak

Oyuncular: Deniz Celiloğlu, Aras Bulut İynemli, Sumru Yavrucuk

5. KARAYOLUTRAFİK GÜVENLİĞİ

SEMPOZYUMU VE SERGİSİ

5. KARAYOLUTRAFİK GÜVENLİĞİ

SEMPOZYUMU VE SERGİSİ(Karayolu Trafik Güvenliği ve Kamu Güvenliği Fuarı)(Karayolu Trafik Güvenliği ve Kamu Güvenliği Fuarı)

Page 63: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

5. KARAYOLUTRAFİK GÜVENLİĞİ

SEMPOZYUMU VE SERGİSİ

5. KARAYOLUTRAFİK GÜVENLİĞİ

SEMPOZYUMU VE SERGİSİ(Karayolu Trafik Güvenliği ve Kamu Güvenliği Fuarı)(Karayolu Trafik Güvenliği ve Kamu Güvenliği Fuarı)

Page 64: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

62 A R A L I K 2 0 1 3

K İ T A P

YEMEZLER! Dr. Yavuz Dizdar beslenme konusundaki okumaları, gözlemleri, paylaşımları, özellikle kanser hastalarıyla ilgili klinik deneyimi ışığında beslenme “ilmi”ni gözden geçiriyor. Batı biliminin 1800’lerin sonlarından başlayan verilerini mercek altına alan Dizdar, biyolojinin ve başta kanser olmak üzere hastalıkların mekanizmalarını farklı bir bakış açısıyla gözden geçiriyor. Doğal döngülerle ve insanın doğasıyla uyumlu olmayan, “bozulmayı bile beceremeyen”, dolayısıyla aslında insanın hak ettiği sağlıklı gıda kapsamına girmeyen endüstriyel ürünler ve Batı biliminin kâğıttan kuleleri için Yemezler! diyor.

Yazar: Dr. Yavuz Dizdar Yayınevi: Hayykitap Tür: Sağlık BeslenmeSayfa: 304

ALLAH DEÖTESİNİ BIRAKAllah her şeyden haberdardır, sanmayın ki size yapılan haksızlığa kayıtsız kalıyor. O, size bir annenin evladına yaklaştığı merhametten daha fazla merhamet duyandır. Duanın karşılığını takip etmeden “Allah de ötesini bırak”. Kul Rabb’ini imtihan etmez. O’na tevekkülle yaklaştığında rahmetini tüm hücrelerinde hissedeceksin.

Karşında o kadar çok maskeli insan var ki onları tanımak için yoruluyorsun. Şayet dikkat edersen güzel olan bir şey var; o senin hakkını aldıkça, sen onun sevaplarından kazanıyorsun. O halde kaybettim diye üzülme, biraz daha derin bakarsan, aslında kazandığını fark edeceksin!

Yazar: Uğur KoşarYayınevi: Destek Yayınları Tür: Tasavvuf DizisiSayfa: 176

ÇOCUĞUNUZUN BEYNİNE HOŞ GELDİNİZÇocuğunuz hiperaktif mi? Enstrüman çalmayı öğrenmek çocukları daha zeki yapar mı? Çocuklar rüyalarında ne görür? Bu ve benzer birçok sorunun cevabı Çocuğunuzun Beynine Hoş Geldiniz’de.

Bu kitap gebeliğin başlangıcından üniversiteye kadar olan tüm dönemleri ele alıyor, çünkü her ne kadar bu konudaki pek çok kitap ilk üç yılla sınırlı kalsa da, beynin gelişimi çok daha uzun süre devam eder. Bir çocuğun beyninin gelişimi ve olgunlaşması, on yıllar süren karmaşık bir süreçtir. Çocuğunuzun beyni, üniversiteye gidene kadar gelişmeye ve çevresine uyum sağlamayı sürdürür. Dolayısıyla, çocuğunuz yenidoğan da olsa, bebek ya da ergen de olsa bu kitaptan yararlanabilirsiniz.

Yazar: Sam Wang, Sandra AamodtYayınevi: NTV yayınlarıTür: Popüler BilimSayfa: 320

Page 65: SAYED Aralık 2013 Sayı:69
Page 66: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

şşışşşşşış-MD Tşşşışışşşşş şşışşş şşşşı şşşşşş şşşş şşşşşşşşş şşşşş şşşı ışşş ııı ıışışışşışışşş ışşış ıışışışı şışş ışşşşışışşşşşışışşşşışışşş şşşşş şşşışışşşşş şşşşşş şşııışışş şş şşışııışışş şşşşşşşışşşışışş şş şşış şşışşşışşş şşşş şşşışışşşşşşşışşşşışşşşşış ışşşışışşşş şşş şşşışşşşışşıış

Page 67: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

şşışşşşşış-MD Tşşşışışşşşş şşışşş şşşşı şşşşşş şşşş şşşşşşşşş şşşşş şşşı ışşş ııı ıışışışşışışşş ışşış ıışışışı şışş ışşşşışışşşşşışışşşşışışşş şşşşş şşşışışşşşş şşşşşş şşııışışş şş şşışııışışş şşşşşşşışşşışışş şş şşış şşışşşışşş şşşş şşşışışşşşşşşışşşşışşşşşış ışşşışışşşş şşş şşşışşşşışşıış

şşışşşşşış-MD Tşşşışışşşşş şşışşş şşşşı şşşşşş şşşş şşşşşşşşş şşşşş şşşı ışşş ııı ıışışışşışışşş ışşış ıışışışı şışş ışşşşışışşşşşışışşşşışışşş şşşşş şşşışışşşşş şşşşşş şşııışışş şş şşışııışışş şşşşşşşışşşışışş şş şşış şşışşşışşş şşşş şşşışışşşşşşşışşşşışşşşşış ışşşışışşşş şşş şşşışşşşışşıış

Page 68: SAYED Aralık 2013 Sayı:69

“Sağlıkta kalite için el ele”“Sağlıkta kalite için el ele”

ÖZEL HASTANELER VE SAĞLIKKURULUŞLARI DERNEĞİ

www.ohsadkurultayi.org

OHSADÖzel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları DerneğiTel: (0212) 247 07 00 Faks: (0212) 247 07 05(Efecan ALTUNCU • [email protected])

AJANSFAOrganizasyon [email protected] • Tel: (0212) 272 61 06 Firma İlişkileri: Didem GÜLKAÇ[email protected] • Tel: (0212) 272 61 06 • (0541) 859 63 38Kayıt ve Rezervasyon içinwww.ohsadkurultayi.org sitesini ziyaret edebilirsiniz.