MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE …‡ALIŞTAY...Kasım 2016 tarihinde düzenlenen Bakanlar...
Transcript of MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE …‡ALIŞTAY...Kasım 2016 tarihinde düzenlenen Bakanlar...
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
1
TOHUM SANAYİCİLERİ VE ÜRETİCİLERİ ALT BİRLİĞİ
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ
ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU
(Çalışma Grupları Rapor Özetleri)
22-23 Aralık 2016
ANTALYA
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
2
İÇİNDEKİLER
I. YÖNETİCİ ÖZETİ
II. RAPOR
1. GİRİŞ
2. AÇILIŞ KONUŞMALARI ÖZETLERİ
3. DAVETLİ KONUŞMACILARIN SUNUMLARI / KONUŞMALARI
“T.C.Z.B. Tohumculuk Kredileri” (Ziraat Bankası Yetkilisi)
“Havza Bazlı Destekler” (Bakanlık Yetkilisi)
Her İki Sunumla ilgili Sorular – Cevaplar
4. TSÜAB YÖNETİM KURULU İLE ÜNİVERSİTE TEMSİLCİLERİNİN GÖRÜŞMESİ
“AR-GE alanında şirketlerle üniversite işbirliği”
5. ÇALIŞMA GRUBU RAPORLARININ GENİŞLETİLMİŞ GRUPLARDA GÖZDEN GEÇİRİLMESİ
6. DAVETLİ KONUŞMACI SUNUMU (TÜBİTAK Yetkilisi)
“Tohum Üretiminde Ar-Ge Teşvik Programları”
Sunumla İlgili Sorular –Cevaplar
7. ÇALIŞMA GRUPLARI RAPORLARININ TÜM KATILIMCILARA SUNULMASI (Sorunlar)
Endüstri Bitkileri, Pamuk ve Soya Alt Çalışma Grubu Alt Çalışma Grubu
Sorunları
Endüstri Bitkileri, Şeker Pancarı Alt Çalışma Grubu Sorunları
Endüstri Bitkileri, Mısır Alt Çalışma Grubu Sorunları
Yağlı Tohumlu Bitkiler Çalışma Grubu Genel Sorunları
Patates Çalışma Grubu Sorunları
Hububat Çalışma Grubu Raporu Sorunları
Sebze Çalışma Grubu Sorunları
Yemeklik Tane Baklagiller Çalışma Grubu Sorunları
Yeşil Alan Ve Yem Bitkileri Tohumları Çalışma Grubu Sorunları
8. ÜYELERLE GENEL İSTİŞARE (Serbest Kürsü Dilek Ve Temenniler)
9. DEĞERLENDİRME KAPANIŞ
EKLER:
EK 1: Grup Raporları Sunumlarından Derlenen Sorunlar ve Çözüm Önerileri
EK 2: T.C Ziraat Bankası Kredilerinin Kullandırılmasına Ait Örnek Bir Uygulama
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
3
I. ÇALIŞTAY SONUÇ RAPORU
YÖNETİCİ ÖZETİ
ÇALIŞTAYIN ANA TEMA’SI : Milli Tarımda Tohumculuğun Rolü ve Geleceği
DÜZENLEYEN KURULUŞ : Tohum Sanayicileri Ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB)
TARİHİ VE YERİ : 22 -23 Aralık 2016 / ANTALYA
KONU SEÇİMİNE İLİŞKİN GEREKÇE VE AMAÇ:
Ülkemizin tohumculuk politikası, çiftçilerimizin ihtiyacı olan üstün vasıflı bitki çeşitlerine ait
her türlü çoğaltım materyalinin standartlara uygun bir şekilde, zamanında temin edilmesini
sağlamak ve dünyada gelişen tohumluk teknolojilerinin en kısa sürede transferini
gerçekleştirmek için her türlü tedbir ve teşvikleri uygulamaktır.
Mevcut veriler Ülkemizde tohumculuk sektörünün yasal bir zemine oturtulmasından bu yana
tohumculuğumuzun çok önemli bir gelişim gösterdiğine işaret etmektedir. Ancak hala bazı
hususlarda eksikliklerin olduğu ve gelecekte de olacağı bilinmektedir.
Bilindiği gibi, TSÜAB tarafından geleneksel hale gelmiş yıllık çalıştaylar tertip edilmektedir.
Bu çalıştayların amacı; yılı itibarıyla eksikliği duyulan veya iyileştirilmesi gereken farklı ve
önemli bir konu seçilerek, bu konu etrafında TSÜAB üyelerinin ve sektörün temel sorunlarını
tartışmak ve çözüm önerilerini belirlemektir.
Bu temel yaklaşım çerçevesinde, 2016 Yılı Çalıştayı’nın konusu Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığımızın uygulamaya koyduğu "MİLLİ TARIM PROJESİ” kavramına uygun olarak,
“MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ” olarak seçilmiştir.
KATILIM VE AÇILIŞ:
Ülkesel bazda hazırlanan bu Çalıştaya, başta Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Faruk
ÇELİK olmak üzere, BÜGEM, TAGEM, GKGM ve TİGEM, TMO ve TKK’ den Genel Müdür, Genel
Müdür Yardımcısı, Daire Başkanları ve ilgili uzmanlar ile birlikte, TÜBİTAK ve T.C. Ziraat
Bankasından Yönetici ve yetkili uzmanlar katılmışlardır.
Ayrıca, Bakanlığımızın da girişimi ile tohumculukta önemli olan 30 ilden İl Müdürü ve
Tohumluk Kontrolörleri, 321 TSÜAB Üyesi firmanın yetkilileri ve çalışanları, Üst Birliğimiz olan
TÜRKTOB ve diğer paydaş Alt Birliklerden ve TÜRKTED ’den Yönetim Kurulu üyeleri ve genel
Sekreterler olmak üzere yaklaşık 600 kişi katılmıştır.
Çalıştayın açılışı TSÜAB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Burhanettin TOPSAKAL tarafından
yapılmış, Protokol Konuşmaları çerçevesinde ayrıca, Sayın Yıldıray GENÇER, Antalya Valisi
Sayın Münir KARALOĞLU ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk ÇELİK birer
konuşma yapmışlardır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
4
İÇERİK:
Bakanlıkça onaylanmış Tüzüğü çerçevesinde TSÜAB’a verilen görevlerden birisi de,
“Tohumculuk sektörü ile ilgili kararların oluşmasına yardımcı olmak üzere, öneriler ve
raporlar hazırlamak ve ilgililere sunmak ”tır.
TSÜAB bu görevinin içeriğine uygun olarak, hazırlamakta olduğu öneri ve raporlarında
üyelerinin görüşlerini ve önerilerini dikkate almakta, kurumsal anlamdaki görüş ve önerilerini
bu esaslara göre oluşturmaktadır.
Bu bağlamda; TSÜAB tarafından ürün veya ürün grupları bazında “Çalışma Grupları”
oluşturulmuştur. Bunlar; Hububat, Endüstri Bitkileri, Sebze, Patates, Yeşil Alan ve Yem
Bitkileri ve Yemeklik Tane Baklagiller Çalışma Gruplarıdır.
Üyelerimiz arasından gönüllülük esasına dayalı olarak oluşturulan bu Çalışma Gruplarının her
biri, -kendi alanlarında faaliyet gösteren diğer üyelerin sözlü ve/veya yazılı görüşlerini de
alarak- bir dizi toplantılar ve çalışmalar yapmak suretiyle kendi Grup Raporlarını
hazırlamışlardır.
Hazırlanan Grup Raporları Çalıştayda TSÜAB üyeleri ile birlikte, kamu kesiminden ve ilgili
diğer sektörlerden davet edilen tüm katılımcılara sunulmuştur.
TSÜAB Çalıştaylarının bir özelliği de, her çalıştayda üyelerimizi yakından ilgilendiren ve en
fazla sorunların yaşandığı kabul edilen konularda, bizzat konu sorumlusu kurum ve
kuruluşların uzmanlarınca tüm üyelerimize hitaben sunumlar yapılması ve soru – cevap
yöntemi ile üyelerimizin bilgilendirilmesidir.
Bu Çalıştayımızda da; - geleneğe uygun olarak- davetli Konuşmacılarımız tarafından
aşağıdaki konularda sunumlar yapılmıştır:
1. T.C.Z.B. Tohumculuk Kredileri (Ziraat Bankası Yetkilisi Sayın Ümit ÇELİKTEN)
2. Havza Bazlı Destekler (Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Yetkilisi Sayın Uğur
ERDEM)
3. Tohum Üretiminde Ar-Ge Teşvik Programları (TÜBİTAK Yetkilisi Sayın Mustafa AY )
Ayrıca sunumlar sonrasında verilen soru-cevap fırsatları ile üyelerimizin bilgilendirilmeleri
sağlanmıştır.
Çalıştay gündemi gereği, birinci günün sonunda eşzamanlı olarak, TSÜAB Yönetim Kurulu ile
Üniversite Temsilcilerinin Görüşmesi ve “Genişletilmiş Gruplarda Çalışma Grupları
Raporlarının Görüşülmeleri” gerçekleştirilmiştir.
Her grup için ayrı ayrı salonlarda, çekirdek grup dışındaki üyelerin de katılımı ile yapılan bu
görüşmeler sonunda, çekirdek gruplarca hazırlanmış olan raporlar, genişletilmiş gruplara
katılan üyelerin görüş ve önerileri de alınmak suretiyle, tüm katılımcılara sunulacak hale
gelmiştir.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
5
Çalıştayın ikinci gününde ise;
- Birinci gün genişletilmiş gruplarda son şeklini alan Grup Raporlarının Sunumları,
- Üyelerle İstişare (Serbest Kürsü)
- Ve Çalıştayın Genel Değerlendirmesi oturumları yapılmıştır.
GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇLAR:
Çalıştayın normal seyri süresince gerçekleştirilen Aşağıdaki başlıklar bağlamında üyeler
tarafından dile getirilen hususlar, ilgili oturumlarında muhatapları tarafından
cevaplandırılmış ve gerekli açıklamalar yapılmıştır.
Açılış konuşmalarında verilen mesajlar,
Davetliler tarafından yapılan sunumlar / soru ve cevap fasılları,
Üniversite temsilcileri ile yapılan görüşmeler,
Çalışma Grupları raporlarının genişletilmiş gruplarda tekrar gözden geçirilmesi,
Grup raporlarının tüm katılımcılara sunulması / tartışılması,
Üyelerle istişare ve genel değerlendirmeler,
Üstteki ana başlıklar ile ilgili ayrıntılar Çalıştay Sonuç Raporu’nun ilgili bölümlerinde
verilmiştir.
Bununla birlikte, çalıştay süresince öne çıkan temel konular aşağıdaki şekilde
gruplandırılmıştır:
1. Sektörün yumuşak karnı olarak vasıflandırılan “AR-GE’deki Yetersizlik” maalesef
gündemdeki yerini korumaya devam etmektedir. Bu bağlamda öne çıkan öneriler ve
talepler özet olarak aşağıdaki gibidir:
a) TÜRKTOB, TSÜAB, TÜBİTAK ve TAGEM ve Özel sektör arasında daha sıkı işbirliği,
b) TAGEM açısından; Sektöre ıslah materyali temininin kolaylaştırılması,
c) TBİTAK açısından; Proje çeşitlenmesi, proje süreleri, müracaat ve uygulamada
yaşanan sıkıntıların giderilmesi için tedbirlerin alınması,
d) Sermaye kısıtlılığının aşılması için şirketlerin birleşerek ARGE yapmaları,
e) ARGE için ayrıca bir çalışma grubunun oluşturulması,
f) AR-GE Projelerinin hazırlanmasında TSÜAB desteği…
2. T.C. Ziraat Bankası ile ilgili konularda en fazla dile getirilen hususlar;
a) Başvuru ve krediye hak kazanma prosedürünün uzun ve karmaşık oluşu,
b) Teminat değerlemesindeki eksiklikler,
c) Kredi miktarının belirlenen teminatlarla uyumlu olmaması, az oluşu,
d) Faizin sıfır olmasına karşılık Banka komisyonunun fazlalığı…
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
6
3. Sektörün İnsan Kaynağının Geliştirilmesi ve İyileştirilmesi Bağlamındaki
Değerlendirmeler;
a) Üniversite ve özel sektör iş birliğinin sağlanması,
b) Stajyer, master ve doktora öğrencilerinin tohumculuk ile ilgili ıslah, mevzuat,
pazarlama gibi konularda eğitilmeleri,
c) TÜBİTAK, TAGEM ve YÖK gibi değişik kanallardan yurt dışına eğitime gönderilen
öğrencilerin konu seçimlerinde, sektöre faydalı olabilecek konuların tercih
edilmesi için girişimlerde bulunulması…
3. Tescil ve Sertifikasyon ’da Öne çıkan Konular;
a) Kayıt Yönetmeliği’nin çıkarılması
b) Tescil edilebilecek türler listesinin tekrar gözden geçirilmesi,
c) Sertifikasyon ve Pazarlama Yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi…
4. Yurtdışı Pazarlara Açılım;
a) URGE programının Bitki Grubu bazında olmasının değerlendirilmesi…
5. TSÜAB Sertifikasyon Şirketi’nin Aktivasyonu…
Arz olunur
II. RAPOR
Öncelikle, TSÜAB tarafından gerçekleştirilen 2016 Yılı Çalıştayına Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanımız Sayın Faruk ÇELİK’in katılımları ve tohumculuğumuza ilişkin önemli mesajları
içeren konuşmaları bu çalıştayı son derece önemli ve anlamlı kılmıştır.
Bu vesileyle, Sayın Bakanımıza ve beraberlerinde çalıştayımıza iştirak eden tüm Bakanlık
Mensuplarına, Değerli TSÜAB Üyelerine ve ayrıca her kesimden katılım sağlayan Sektör
Temsilcilerine teşekkürlerimizi arz ederiz.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
7
1.GİRİŞ
Bilindiği üzere, Tarım Türkiye ekonomisi için önemli ve stratejik bir sektör olma özelliğini
devam ettirmektedir. Ülkemiz açısından tarımın birinci ve en önemli işlevi giderek artan
nüfusun gıda ihtiyacını karşılamaktır.
Tarımda verimlilik artışı sağlayan ve aynı zamanda maliyeti düşüren en önemli unsur
teknolojik değişimdir.
Teknolojik değişimi esas alan bir tarımsal stratejinin başarısında ise, -çok sayıda faktöre bağlı
olmakla birlikte- yüksek verimli yeni bitki çeşitlerine ait kaliteli tohumlukların üretimi ve
kullanımı öne çıkmaktadır.
Bu meyanda, Ülkemizin tohumculuk politikası; çiftçilerimizin ihtiyacı olan üstün vasıflı bitki
çeşitlerine ait her türlü çoğaltım materyalinin standartlara uygun bir şekilde, zamanında
temin edilmesini sağlamak ve dünyada gelişen tohumluk teknolojilerinin en kısa sürede
transferini gerçekleştirmek için her türlü tedbir ve teşvikleri uygulamaktır.
5553 sayılı Tohumculuk Kanunu’nda Tohumculuk sektörü: “Bitki çeşitlerini ıslah eden,
tohumlukları üreten, yetiştiren, işleyen, satan, dağıtan, satışa veya dağıtıma arz eden,
ithal veya ihraç eden ya da tohumculuk ile ilgili diğer faaliyetlerde bulunan kamu kurum ve
kuruluşları veya özel kuruluşlar ile bu kuruluşların oluşturduğu birlik veya derneklerden
müteşekkil yapı” olarak tanımlanmaktadır.
Bu sektör tanımı içerisinde yerini bulan Tohum sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB),
5553 sayılı Tohumculuk Kanunu gereğince kurulmuş tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu
niteliğinde bir meslek kuruluşudur.
TSÜAB’ın görevleri Kanunda ve Bakanlıkça onaylanmış olan Tüzüğü’nde açıkça yer almıştır.
Bu görevlerden önemli olan birisi de, “Tohumculuk sektörüyle ilgili kararların oluşmasına
yardım etmek üzere öneriler ve raporlar hazırlamak ve bunları Türkiye Tohumcular
Birliğine ve Bakanlığa sunmak”tır. Bu görevinin bir gereği olarak, TSÜAB tarafından
-tamamen üyelerinden müteşekkil- Çalışma Grupları oluşturulmuştur.
Tek bir ürün veya ortak özelliklere sahip ürün grupları bağlamında oluşturulan her bir çalışma
grubu, kendi üyelerinin ve uygun gördükleri paydaşlarının katıldıkları toplantılardan ve/veya
toplamış oldukları görüşlerden elde edilen sonuçları rapor olarak hazırlamaktadırlar.
Bu çerçevede; çalıştay öncesinde, her bir ürün grubu tarafından kendi alanlarında,
sektörün genel bir değerlendirmesi yapılarak, mevcut durum, problemler, çözüm önerileri
ve diğer kurum ve kuruluşlarla ilişkiler vb. tüm hususları içeren Raporlar hazırlanmıştır.
Yönetim Kurulumuz tarafından, bu seneki çalıştayda gruplarca hazırlanan bu raporların
tüm üyelerimiz ve katılımcı paydaşlarımız nezdinde sunulması, tartışılması ve sonucunda
bir yol haritasının belirlenmesi kararlaştırılmıştır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
8
Bu karar doğrultusunda; hedeflenen amaca uygun ve aynı zamanda Bakanlığımızca
uygulamaya konulan Milli Tarım Projesi’ne atfen, 2016 Yılı TSÜAB Çalıştayının Tema’sı "MİLLİ
TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ” olarak belirlenmiştir.
Bu genel tema çerçevesinde, Çalıştay süresince, grup sözcüleri ve ayrıca İlgili kurum ve
kuruluşlardan davetlilerimizce yapılan sunumlardan tartışmalardan ve değerlendirmelerden
elde edilen sonuçlar bu raporun takip eden bölümlerinde yer almıştır.
2. AÇILIŞ KONUŞMALARI ÖZETLERİ Çalıştayın açılışı TSÜAB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Burhanettin TOPSAKAL tarafından
yapılmış, Protokol Konuşmaları çerçevesinde ayrıca, çalıştay tarihinde TÜRKTOB Yönetim
Kurulu Başkanlığını yürüten Sayın Yıldıray GENÇER, Antalya Valisi Sayın Münir KARALOĞLU
ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk ÇELİK birer konuşma yapmışlardır.
Sayın Başkan Topsakal, açılışta yaptığı konuşmasında, TSÜAB’ın her yıl tohumculuk çalıştayı
organize ettiğini, bu çalıştaylarda konuların sektörün temel meselelerinden hareketle
seçildiğini, bu bağlamda; bu çalıştayın ana temasının da, Milli Tarımda Tohumculuğun Rolü
ve Geleceği olarak belirlendiğini ifade etmiştir.
Konuşmasında, içinde bulunduğumuz dönemin zorluğundan bahisle, Dünya’da ülkelerin
güvenliklerini başkasına emanet etmelerinin mümkün olmadığını söyleyen Sayın Topsakal,
ülkemizin güvenliğini sağlamak için canla başla çalışırken aynı zamanda vatandaşlarımızın
gıda güvenliğini sağlamanın da asli görevlerimiz olduğunu vurgulamıştır.
Hâlihazırda 900 bin ton sertifikalı tohum üretimimiz, 70’ten fazla ülkeye tohum satışımız, 1,5
milyar dolar civarındaki bir pazar hacmimiz ile bu alanda dünyada ilk 10 ülke arasında yer
aldığımızı söyleyen Sayın Başkan, asıl hedefimizin ise bu alanda ilk beş e girmek olduğunu,
ithalat ile ihracatımız arasındaki makasın da her geçen yıl ihracatımız lehine daraldığını
belirtmiştir.
SAYIN BAKANIMIZIN GÖREVE GELDİKTEN
SONRA AÇIKLADIKLARI “MİLLİ TARIM
PROJESİ” ÇOK İSABETLİ BİR UYGULAMADIR.
TOHUMCULUK BU PROJENİN ÖNEMLİ
AYAKLARINDAN BİRİSİDİR.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
9
Ayrıca, tüm salonu dolduran 600 civarındaki davetli nezdinde, Sayın Bakan’a hitaben; “21
Kasım 2016 tarihinde düzenlenen Bakanlar Kurulu Toplantısında yaptığınız sunum
sonrasında “2018 yılında bütün tohumların sertifikalı olması” kararı alınmıştır. Alınan bu
karar, Türk tohumculuğu için büyük bir adım olup tarafımızdan Tohumculuk Kanunundan
sonra ikinci milat olarak değerlendirilmektedir. Bütün bu sevindirici gelişmeler için size
Türk Tohumculuk Sektörü olarak bir kez daha en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.” Diyerek
sektörümüz açısından önemli olan bu konuyu vurgulamıştır.
Sayın Topsakal, çalıştayımızdan hemen önce meydana gelen terör saldırıları ile ilgili olarak;
“İstanbul ve Kayseri’de askerimize ve polisimize yapılan hain saldırıyı lanetliyoruz. Yönetim
kurulu olarak milletimizin acısını paylaşmak amacıyla çalıştayımızın ikinci günü akşamı
planladığımız gala yemeğini iptal ederek, gala yemeği için ayrılan bütçeyi şehitlerimizin
ailelerine bağışlama kararı almış bulunmaktayız” açıklaması ile konuşmasını tamamlamıştır.
Açılış bölümünün ikinci konuşması Sayın Yıldıray GENÇER tarafından yapılmıştır.
Sayın GENÇER de konuşmasında; Sektörün ciddi anlamda bir kabuk değişikliği yaptığını,
bugün gelinen noktada önemli işlerin yapıldığını, ancak bu gelişmelerin sektör için yeterli
olmadığını söylemiştir. Ülkemizin hem bulunduğu coğrafya içerisinde hem de Dünya’da
tohumluk konusunda daha önemli yerlerde, daha üst sıralarda yer alması gerektiğini, bunun
için çalıştaydan çıkacak sonuçların çok önemli olduğunu belirtmiştir.
Sayın GENÇER, Sayın Bakanın Çalıştayı onurlandırmasının sektör adına çok büyük bir
anlam taşıdığını, bilhassa ileriye yönelik sertifikalı tohum üretimi ve kullanımı konusundaki
yaklaşımlarının sektör tarafından memnuniyetle karşılandığını ifade etmiştir.
Antalya Valisi Sayın Münir KARALOĞLU da, yaptığı konuşmasında tarımın ve Antalya'nın
tarımdaki öneminden bahisle, çalıştayın Antalya’da yapılmasından ev sahibi sıfatıyla
memnuniyet duyduğunu söylemiştir.
Açılış Bölümünün son konuşması Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanı Sayın Faruk ÇELİK
tarafından yapılmıştır.
Sayın Bakan konuşmasında genel mesaj olarak, bilhassa tarımsal alandaki toprak, su ve
arazi gibi temel doğal kaynaklarımızın korunması ile birlikte, bu kaynaklarımızdan azami
faydayı sağlayacak tedbirlere önem verdiklerini ifade etmiştir.
'Milli Tarım Projesi'nin önemine de değinen Bakan Faruk Çelik, proje bütünlüğü içerisinde
tarımın temel konularından birisi olan tohumu masaya yatırdıklarını söylemiştir.
Son zamanda, gerek tohumculuk sektörümüzün gerekse kamuoyunun gündeminde olan
konu ile ilgili olarak; ''2018'den itibaren sertifikalı tohum kullanmayan destek alamayacak.
Yağmurlama ve damlama sistemi kurmayanlara da destek verilmeyecek. Çünkü
kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanmak zorundayız'' demiştir.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
10
Çelik, ''Günümüzde gerek gıda güvenliği gerek üretim alanlarının daralması, iklim değişikliği
ve hızlı nüfus artışı neticesinde tohumculuk sektörü daha da önem kazandı. Türkiye, 147
milyar liralık tarımsal hasılaya ulaştı, 16,8 milyar dolarlık tarımsal ihracat gerçekleştirdi.
Bunlar önemli başarılar. 2050 yılında yüzde 60 daha tarımsal hâsıla artışı gerekiyor. Bunun
için daha çok işler yapmalıyız.'' İfadeleriyle konuşmasını sürdürmüştür.
Çelik, bunu başarabilmek için tarım alanlarının korunması, daha çok toprağın suyla
buluşturulması gerektiğine dikkat çekerek, “Her dönemde tarım arazilerimizin daraldığını
görüyoruz. Bunun için kalan ovalarımızı koruma konusunda çalışma yapıyoruz. 136 ova,
tarımsal sit alanı ilan ediliyor. Araştırmalar devam ediyor. Koruma altına alınan ova sayısı
200'ü aşacak. 2018'den itibaren, sertifikalı tohum kullanmayan destek alamayacak” demiştir.
Ayrıca bu konudaki düşüncelerini ve planlamalarını da; “Yağmurlama ve damlama sistemi
kurmayanlara da destek verilmeyecek. Çünkü kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanmak
zorundayız. Her karış toprağı ekeceğiz. Gerekli yasal düzenleme Bakanlar Kurulundan çıkıyor.
''Arazi benim, ekmiyorum'' demek yok. Ekilecek arkadaş. Bu senin değil, 79 milyonun yeri. Bu
araziyi keyfi kullanma şansına sahip değilsin. Her karış toprağı ekeceğiz, değerlendireceğiz.''
Şeklinde ifade etmiştir.
Türkiye'de son dönemde tohum konusunda önemli mesafeler alındığını vurgulayan Sayın
Çelik, 2005'ten bu yana yaklaşık 1,4 milyar liralık sertifikalı tohum, fide ve fidan desteği
verildiğini, bu destekler sayesinde, 2002'de 145 bin ton olan sertifikalı tohum üretiminin
2015'te 896 bin tona çıktığını belirtmiştir. Sertifikalı fide ve fidan üretimimizin de, 2002'de 4
milyon adetken, bugün 132 milyon adede yükseldiğini açıklamıştır.
Sayın Bakan, “70 ülkeye tohum ihraç ediyoruz. Bu konuda daha fazla çalışma yapmalıyız.
Geldiğimiz nokta yeterli değil. Tohumculukta hedefimiz özel sektörün de çalışmasıyla ilk 5
ülke arasında yer almaktır'' ifadeleri ve çalıştayın başarılı geçmesi dilekleri ile konuşmasını
tamamlamıştır.
Tohum yoksa tarımdan bahsedilemez, işin başlangıç
noktası tohumdur.
Tohum, stratejik bir alan olan tarımda en önemli
unsur durumundadır.
Türkiye'de son dönemde tohumculuk konusunda
önemli mesafeler alınmıştır.
Geldiğimiz nokta yeterli değildir, Tohumculukta
hedefimiz özel sektörün de çalışmasıyla ilk 5 ülke
arasında yer almaktır
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
11
Çalıştaya, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı başta olmak üzere, Bakanlığın tohumculuk ile
ilgili birimlerinden, üniversitelerden, diğer alt birliklerden, ilgili kurum ve kuruluşlardan ve
tohumculuk sektörünün temsilcilerinden yaklaşık 600 kişi katılmıştır.
3. DAVETLİ KONUŞMACILARIN SUNUMLARI / KONUŞMALARI
Çalıştayda, program çerçevesinde açılış bölümünün ardından, Çalıştayın Tema’sına uygun
olarak, gündem uyarınca 5 ayrı oturum gerçekleştirilmiştir. Her bir oturuma ait detaylar
raporun ilerleyen bölümlerinde sunulmuştur.
TSÜAB Çalıştaylarının bir özelliği de, her bir çalıştayda üyelerimizi yakından ilgilendiren ve en
fazla sorunların yaşandığı kabul edilen konularda, bizzat konu sorumlusu kurum ve
kuruluşların uzmanlarınca tüm üyelerimize hitaben sunumlar yapılması ve soru – cevap
yöntemi ile üyelerimizin bilgilendirilmesidir.
Bu çalıştayımızda da aynı yöntem uygulanmış ve 1. Oturum bu konudaki sunumlara ve
sunumlar sonrasında karşılıklı soru – cevaplara ayrılmıştır.
1. OTURUM:
Oturumun Konusu: Davetli Konuşmacıların Konuşmaları /Sektör Destek Sunumları
Oturum Başkanı: TSÜAB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Burhanettin TOPSAKAL
Sayın TOPSAKAL’ın başkanlığında gerçekleştirilen bu oturumda aşağıdaki sunumlar/ konuşmalar yer almıştır.
1. T.C.Z.B. Tohumculuk Kredileri (Ziraat Bankası Yetkilisi)
2. Havza Bazlı Destekler (Bakanlık Yetkilisi)
Bölümün ilk sunumu T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü Tarım Politikaları Bölüm
Başkanlığı’ndan Kredilerle ilgili sorumlu uzman Sayın Ümit ÇELİKTEN tarafından masada
konuşma şeklinde yapılmıştır.
“T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Ve Tarım Kredi Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair Düşük
Faizli Yatırım Ve İşletme Kredisi Kullandırılmasına İlişkin Uygulamalar” üyelerimiz
tarafından en fazla soru sorulan, açıklama istenilen hususlardır.
Sayın ÇELİKTEN konuşmasının genelinde;
Banka’nın kısa bir tanıtımını yapmış,
Bankanın faaliyetleri, Ülkemiz Tarımına
katkıları ve Kredileri hakkında bilgiler
vermiş, özel olarak ta, detaylı bir şekilde
sektörümüzü doğrudan ilgilendiren
İNDİRİMLİ FAİZLİ KREDİ
UYGULAMALARI’ ndan bahsetmiştir.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
12
Bu bakımdan TSÜAB tarafından üyelerin katılımı ile düzenlenen önemli etkinliklerde
Bankanın ilgili biriminden uzmanlar çağrılarak bu konunun en güncel haliyle bire bir üyelere
aktarılması sağlanmaktadır. ilki 2013 yılı mali genel Kurulu, ikincisi 2015 Çalıştayı olmak
üzere, bu çalıştayımızda da üçüncü defa aynı uygulama yapılmıştır.
Ayrıca son iki yıllık çalıştaylarımızda Ziraat Bankası’nın Ana Sponsorumuz olması hasebiyle
toplantı salonu dışında kahve –çay ikramı alanında stant kurması sağlanmıştır. Üyelerimize
salondaki genel anlatım ve soru-cevaplar dışında, münferit sorularını da bu stant masasındaki
görevli uzmanlara sorup, cevaplarını alabilme imkânı sağlanmıştır.
Sayın ÇELİKTEN’ in konuşmasında verilen bilgiler özet olarak aşağıdadır:
Ziraat Bankası Türkiye’nin en eski kurumlarından birisidir. 153 yıldır tarım sektörünün finans
kaynağıdır. Tarım Bankacılığı denilince genellikle ilk önce tarımsal üretime yönelik krediler
anlaşılmaktadır, yani geleneksel olarak böyle anlaşılır. Ancak “Tarım Bankacılığı” kredi ile
birlikte sunulan sigorta, danışmanlık vb. hizmetleri ile daha geniş bir alana sahiptir.
Düşük faizli krediler Devlet fonu gibi anlaşılıyor bu yanlıştır. Bu krediler banka öz kaynağından
kullandırılmaktadır. Bu kredilerde öz kaynak bankaya aittir, ancak Bakanlık ve hazinenin
desteği söz konusudur. Banka tarafından faiz işletilmemekte, hazineden tahsis edilmektedir.
Bu anlamda sağlanan finansman sadece tarımsal üretimin değil, tarımsal değer zincirinin
finansmanıdır. Tarladan sofraya kadar olan zincirin bir bütün olarak finansmanıdır.
Genelde “Sıfır faizli” olarak bilinen “Faiz İndirimli Kredilere Ait Temel Hususlar
Tarımsal üretimin geliştirilmesi, verimliliğin ve karlılığın artırılmasını teminen
üreticilerin finansman ihtiyaçlarının uygun koşullarla karşılanmasına yöneliktir.
Her yıl uygulama, o yıla ait olarak yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ve Tebliğ’e
göre belirlenmektedir1
T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Ve Tarım Kredi Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair
Düşük Faizli Yatırım Ve İşletme Kredisi Kullandırılmasına İlişkin Uygulama Esasları
Tebliği’ne (Tebliğ No: 2017/15) dip nottaki adresten ulaşılabilir.
Üreticilere, her bir tarımsal faaliyet konusuyla ilgili olarak Kararnamede belirlenen
üst limitlere kadar faiz indirimi uygulanabilmektedir.
Faiz indirimli krediler hibe değil, Banka mevzuatı doğrultusunda kullandırılan Banka
kaynaklı kredilerdir. Bu kredilere ait faizin tamamı ya da bir kısmı Hazine tarafından
karşılamaktadır.
Kredi işlemlerinde Bankanın standart kredi prosedürü uygulanmaktadır.
Kredi ile edindirilen tarımsal varlıklar ile tarımsal ürünlerden sigortaya konu olanlar
için sigorta zorunluluğu bulunmaktadır.
1 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/03/20170308-4.htm
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
13
Sayın ERDEM, 2009 da başlayan Havza bazlı destekleme sisteminin zaman içerisinde hep
gündemde olduğunu, 2015 yılında hızlandırılarak –tabiri caiz ise- sistemin omurgasının
oluşturulduğunu ifade ederek, aşağıdaki bilgileri vermiştir:
Havzaların belirlenmesinde, İklim, toprak, topografya ve su sıkıntısı gibi konular
dikkate alınmıştır.
Ülke Bazında; 30 Tarım Havzası, 190 Alt Tarım Havzası ve İlçe İdari sınırları baz
alınmak suretiyle, Üretimin planlanmasına ve desteklemelere esas olacak 941
Havza belirlenmiştir.
Desteklenecek ürünler olarak ilk aşamada 19 stratejik ürün belirlenmiş olup, daha
sonra soğan ve patates ilave edilerek sayı 21 e çıkmıştır.
Sayın Erdem, sunumu kapsamında mevcut durumdan Havza Bazlı Destek Sistemine geçerken
uygulanacak temel ilkeleri de şöyle özetlemiştir:
Oturumun ikinci sunumu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim
Genel Müdürlüğü Tarım Havzaları Daire Başkanı Sayın Uğur ERDEM –tarafından
yapılmıştır.
941 HAVZA 21 ÜRÜN
Sayın ERDEM sunumunda özet olarak:
Havza Bazlı Destekleme Modelinin
başlangıcından itibaren geldiği noktayı,
Modelin hangi kriterler dikkate
alınarak belirlendiğini,
Mevcut destekleme sistemi ile havza
modelinde öngörülen destekleme
modeli arasındaki farkları
Model ile elde edilecek kazanımları
Ele alarak bu konularda bilgiler vermiştir.
184 OVA TARIMSAL SİT ALANI
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
14
Üretimle ilişkili olarak; Alan bazlı destekleme sistemine geçilerek, kontrol ve
denetim kolaylığı sağlanacaktır.
Desteklemeler sadeleştirilecektir.
Desteklemelerde İlk defa münavebe ve su kısıtı esas alınacaktır.
Desteklemeler 3 yıllık planlanacaktır. Çiftçi hangi ürünü nerede ekecek, ne kadar
destek alacak, hepsini ekmeden evvel bilecektir.
Tek müracaat ve yılda iki ödeme yapılacaktır.
Ödemeler çiftçilerin en fazla ihtiyacı olduğu zamanlarda yapılacaktır. (Bahar ve Güz
Döneminde)
Desteklenecek ürünler havza/ilçe bazında belirlenecektir.
Havza bazlı destek sistemi çerçevesinde, diğer bazı bakanlıkların uhdesinde yürütülmekte
olan bazı hizmetlerin Bakanlık bünyesine alınması yolunda çalışmalar yapıldığını da belirten
Sayın Erdem;
Toplulaştırma ve sulama hizmetlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
uhdesine alınacağını, Bu yönde çalışma yapıldığını,
Konya ovasındaki özel kuyuların sulama sistemleri ile ilgili sorunlarının çözümünün
uzun vadeli olarak, Maliye, Hazine ve Tarımsal Destekleme ayakları ile çözüme
kavuşturulacağını,
Havza bazlı desteklerde belirlenen ürünler ekilirse, Mazotun %50’sinin, Gübrenin
%40’ının destekleneceğini ve ayrıca, diğer desteklerin verileceğini, vurgulamıştır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
15
Çalıştaya katılan üyelerimiz tarafından sorulan sorular ve konuşmacılarca verilen cevaplar
aşağıda yer almıştır. Bu bölümde, sorular ve/veya talepler, cevaplar ve/veya açıklamalar,
konu bütünlüğü esasına göre yer almıştır.
Sayın Ümit Çelikten’e hitaben ilk etapta sorulan sorular/açıklanması istenilen konular, özet
olarak;
a) Kredilendirme işlemleri ile ilgili sürenin uzunluğu,
b) Kredi miktarları ile ilgili limitlerin teminat gücü ile orantılı çıkmaması,
c) Modül sistemindeki parametrelerin neler olduğu,
d) Teminat gücünün belirlenmesinde ekspertiz (Uzman incelemesi) değerlerinin
düşüklüğü,
e) Şubeler arası farklılıklar ve personelle ilişkiler,
f) Faizlerin sıfır olmasına karşılık, Banka Komisyonu kesintilerinin fazlalığı,
g) Banka komisyonların da kararnamelere eklenmesi…
Konularında toparlanmış olup, bu sorulara ve açıklayıcı bilgi taleplerine Sayın Çelikten
tarafından toplu halde ve aşağıdaki şekilde cevap verilmiştir:
“Kredilendirme modülü anlamında son 5 yılda yeni yapıya geçildi. Eskiden şube bazlı iken
şimdi “Modül Bazlı” yapılandırmaya geçildi. Modül bazlı değerlendirmede; Firmanın gücü
kapasitesi vs. göre çıkan değerlendirme (notlama sistemi) üzerinden teminat yapısı
değişebiliyor. Yani bir bakıma teminata göre kredi kullandırılmıyor.
Önce firma bazında ön kredi çalışması yapılıyor. Bu çalışmada; belirlenmiş olan Modül
parametrelerine göre, firmanın tanıtım bilgileri, moralite araştırmaları, faaliyet döngüsü,
finansman ihtiyacı, banka ilişkileri ve mali yapı gibi hususlar değerlendiriyor.
Sn. Ümit ÇELİKTEN Sn. Uğur ERDEM
Sayın Çelikten ve Sayın Erdem’in sunumlarından sonra, Oturumu
yöneten Sayın Burhanettin Topsakal sunumlara ait kısa bir
değerlendirme yapmış ve konuşmacılara teşekkür ederek Soru–
Cevap faslını açmıştır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
16
Öncelikle, banka olarak bu parametrelerin değerlendirilmesi suretiyle, kredilendirmeyi
sağlayıp sağlayamayacağımızı belirlememiz gerekiyor. Dolayısıyla, Açılabilecek kredinin
miktarı, teminatı, vadesi ve fiyatı kredi notuna göre şekillenmektedir.
Hâlihazırdaki uygulamada, ekspertizler banka personeline yaptırılmamakta, bağımsız
firmalara yaptırılmaktadır. Ekspertiz konusunda Bankaca kabul edilmiş 20’nin üzerinde firma
vardır. Ekspertiz konusunda somut olarak bize iletilen bir sıkıntı varsa, bunu ilgili birim ile
görüşebileceğiz.
Şubeler arasındaki farklılık denildiğinde, Türkiye’nin bütün şubelerinde bu böyle
uygulanmaktadır. Bu modülden çıkan değerlendirmeye (Notlamaya) personel müdahale
edemiyor. Kısacası; Teminat yapısı Modülden çıkan nota göre belirleniyor. Banka bu sistemi
böyle uygulamak istiyor.
Faizlerin 0 (sıfır) olmasına karşılık, komisyonların yüksek olması ve komisyonların da
kararnamelere eklenmesi hususuna gelince; Kredilendirme bankanın kullandırdığı bir
kaynaktır. Ancak faiz desteği hazine tarafından kararname ile belirleniyor. Uygulamada
komisyon oranları internetten yayımlanmaktadır. Sonuçta, Komisyon kesintilerinin sektöre
göre çok yüksek olduğunu düşünmüyoruz.”
Üyelerin bazıları tarafından T.C Ziraat Bankası yetkilisine iletilen; Vadelerin uzatılması
talebine “Üretim desenine göre belirlenmeye çalışılıyor. Ama bununla ilgili çalışma
yapacağız.
Yatırım Kredisi limitinin 10 milyon TL’den 15 milyon TL’ye yükseltilmesi talebine de “Bu
limitler Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenmektedir. Bankanın görüş alış verişi oluyor ama
sonuçta, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı teklifi ile şekilleniyor” mahiyetinde cevaplar
verilmiştir.
Bir üyemiz tarafından mekanizasyon araçlarını satan üreticilerimizin olduğundan bahisle,
Tarımsal Mekanizasyon araçlarının kredili satışında kullanılan “Zirai kredilendirme Belgesi”
uygulamasının kaldırılması ve mekanizasyon oranının %100 e çıkarılması” talep edilmiştir.
Cevaben; “Tarım bakanlığının bir tebliğine istinaden2 kredilendirme belgesi uygulaması
yapıyoruz. Kredilendirme yapılacak alet ekipman alımında bu belge şart koşuluyor.
Mekanizasyon oranının yüzde yüze çıkması konusunda ise Bakanlık kararı gerekmektedir.”
Denilmiştir.
2
T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Ve Tarım Kredi Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair Düşük Faizli Yatırım Ve İşletme
Kredisi Kullandırılmasına İlişkin Uygulama Esasları Tebliği (Tebliğ No: 2017/15)İlgili madde; Tarımsal mekanizasyon MADDE 26 – (1) Karar kapsamında, tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilmesi için üreticiler tarafından kullanılan ve 11/10/2000 tarihli ve 24197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tarımsal Mekanizasyon Araçlarının Kredili Satışına Esas Deney ve Denetimlerle İlgili Tebliğ (Tebliğ No: 2000/37) esaslarına göre zirai kredilendirme belgesi olan tüm tarımsal mekanizasyon araçları için, yatırım kredisi kullandırılabilir.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
17
Tohumculukta AR-GE’nin önemine değinen bir üyemizin, Bakanlar Kurulu Kararı ve bu
doğrultuda Bakanlıkça çıkarılan uygulama tebliğinde, ARGE Desteklemelerinin ayrı bir bölüm
olarak yer alması gerektiği hakkındaki görüş ve önerisine, Sayın Çelikten tarafından
“Tamamen ARGE’ye yönelik bir desteğin gerek Bakanlık gerekse özel sektör açısından
önem kazandığı anlaşılmaktadır. AR-GE yönündeki destekler o yönde ilerleyecek gibi
görülüyor.” Açıklaması yapılmıştır.
Birden fazla üyemiz tarafından değişik ifadelerle T.C. Ziraat Bankası yetkilisine sorulan ve
açıklanması istenilen bir konu da, aynı parsel üzerinden, İşletme kredisini hem tohum
yetiştiricisi çiftçinin hem de tohumluk üreticisinin alma hakkı olduğu, ancak bu kredinin
taraflarca kullanılmasının usul ve esaslarının tam olarak bilinmediği hususudur3
Bu konuda yapılan açıklama şöyledir:
Bu konuda Üretici ve yetiştirici arasında yapılmış olan sözleşmede yer alan hususlara göre
kredilendirme yapılabilmektedir.
ÇKS ye kayıtlı aynı parselde, -yetiştiricilik bağlamında- ekilecek tohum, kullanılacak gübre,
hasat, nakliye vb. iş ve işlemler ile kullanılan girdilerin hangilerinin üretici hangilerinin
yetiştirici tarafından sağlanacağı sözleşmede belirlenmiş olmalıdır.4
Bu belirlenmeye göre, çiftçi ile yapılmış olan sözleşmede, örneğin; tohum ve gübre giderini
üretici karşılıyor ve diğer maliyet kalemleri çiftçi tarafından karşılanıyor ise, dekar başına
verilmesi gereken işletme kredisi limitinin sadece bu iki kalem üzerinden hesaplanacak
kısmını üretici diğer kısmını yetiştirici/çiftçi almaya hak kazanmaktadır
Zirai kredi kullanırken tarım sigortaları zorunluluğu var mıdır? Evet, Tebliğde de geçer, tarım
sigortası zorunluluğu vardır.
Sayın Ümit ÇELİKTEN’e, akademisyen ve aynı zamanda BİSAB üyesi olan bir katılımcımız
tarafından son soru olarak; “AR-GE si Türkiye’de yapılmış / geliştirilmiş çeşidin ipotek
(Teminat) olarak alınıp, alınmadığı” sorusu sorulmuş ve aşağıdaki şekilde cevaplandırılmıştır.
“28/10/2016 Tarihli ve 29871 Sayılı Resmi Gazete yayımlanan 6750 Sayılı Ticari İşlemlerde
Taşınır Rehni Kanunu’nun 5. Maddesinde c) Fikri ve sınai mülkiyete konu haklar, aynı
kanunun Tanımlar Maddesinde h) Taşınır varlık olarak tanımlanmaktadır.
3 Bu konu geçen yılki çalıştayımızda da dile getirilmiş ve cevaplandırılmıştır. Ayrıca birçok üyemiz
tarafından defaten TSÜAB sekretaryasından da bilgi istenilen ve açıklanması yapılan bir konudur. Metindeki açıklamaya ilişkin, nazari bir firma üzerinden örnek bir uygulama rapor ekinde verilmektedir. EK 2 4 (Tebliğ No: 2017/15)
Sözleşmeli üretim MADDE 31 – (1) Sözleşmeli üretim modeli kapsamında, üreticilerin tarımsal ve hayvansal girdilerini temin etmek ve ürün almayı garanti etmek suretiyle tarımsal üretim yaptıran gerçek ve tüzel kişilere, söz konusu üretim finansmanı amacıyla kredi açılabilir.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
18
Teminat yapısını genişleten bu kanun hükümlerine göre, Tarımsal ürünlerden dikili ağaçlara
kadar taşınır varlıklar teminat kapsamına alınabilmektedir.
Dolayısıyla, 5. Maddede yer alan Taşınır varlıklar için sicil oluşturulup, bunların teminat
olarak verilmesi sağlanacaktır. Ama önce bir alt yapısının kurulması gerekmektedir. Bakanlık
tarafından Yönetmelikleri de hazırlanıyor. Bunlar yayınlandıktan sonra yürürlüğe girecektir”
Oturum sonundaki Soru-Cevap kısmında Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü Tarım Havzaları
Daire Başkanı Sayın Uğur ERDEM’e sorulan sorular veya açıklanması istenen hususlar ile
Sayın Erdem tarafından verilen cevaplar aşağıda yer almıştır:
Bu bölümde, Sayın Erdem’e yöneltilen veya açıklanması istenilen hususlar ağırlıklı olarak
“Desteklemeler” konusunda ve açıklamalı örnekler şeklinde olmuştur. Bu bakımdan -konunun
önemine binaen- daha anlaşılır olması ve farklı yorumlara yol açmaması için soru ve
cevapların bire bir aktarılması uygun bulunmuştur.
SORU:
Desteklemeler neden çiftçinin beyanı esas alınarak Alan Bazlı veriliyor, yetiştirilen veya
satılan ürünün satış faturası ve gerçek miktarı (Kg olarak) üzerinden verilmesinden neden
vazgeçiliyor? Mazot Desteğinde çiftçinin ne kadar harcadığını nereden bileceksiniz? Bir de
desteklemelerin ekim öncesi verilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde çiftçi bu parayı yanlış
yere harcıyor, yani destek parasından tam yararlanamıyor.
CEVAP:
Alan bazlı ürün noktasında, Üreticinin faturayla işi olmasın üretici üretimine baksın,
faturayla uğraşmasın, koşturmasın. Arazisini alanda kontrol edelim, üretici o ürünü üretmiş
ise desteklemesini verelim diyoruz. Üreticinin işi değil ki fatura peşinde koşmak. İşi
Kolaylaştırmak istiyoruz.
Gelişmiş ülkeler tarım politikalarını ve planlamalarını havzalar
bazında yapmaktadırlar.
Fransa’nın bağcılığa uygun olan havzasındaki politikası ile
buğday üretimine uygun olan havzasındaki politikası farklıdır.
İtalya’nın, zeytin ve bağcılığın yoğun olduğu güneyindeki
tarımsal planlaması ile kuzeyinde yer alan ve çok yönlü ziraat
yapılan Po Ovası’ndaki planlaması ve tarımsal destekleri aynı
değildir.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
19
Ürün miktarına gelince; Hangi üreticinin hangi parselinden hangi ürünü ekerse oradan ne
kadar ürün alacağına dair veriler haritalar üzerinde Parsel bazlı olarak vardır, bu bilgilerden
yararlanılacaktır.
Mazot desteği konusunda ise; Havza Bazlı Destekleme modelinde de mazot un %50 sini
vereceğiz, hangisinde vereceğiz, bu 21 ürünü ekene ilave %50 ek destek vereceğiz bunun
dışında üretim yapana eski destekleme modelindeki mazot desteği verilecektir. %50 desteği
o ilçede (Havzada) seçilmiş ürünü üretene vereceğiz.
Ekimden önce ödeme konusunda, Bakanımızın beyanı bu kasım ayında bu desteklemenin
birinci ayağını verelim mazot kısmını en azından verelim şeklindeydi. Fakat bu işlemler uzun
prosedürlü olduğu için biz bunu ancak Mart ya da Nisana yetiştirebiliriz. Mart ya da
Nisan’dan önce birinci kısım için umutlanmayın derim.
SORU:
Tohum tamam sıkıntı yok, desteklemelerde tartışmaya açık yerler vardır ama genel hatları
ile zaman içerisinde düzelecektir. Ancak, Tohum ile su bağlantısı konusunda sıkıntı vardır.
DSİ’nin Kuyu uygulamasında resmi olarak bahsettiği su miktarı dekara 200 ton. Bu miktarla
buğdaya sadece 2 su verirsiniz. 200 ton su ile hiçbir şey yapılmaz bu işin içinde DSİ de
olması gerekmektedir.
CEVAP:
Sayın bakanımızın söylediği gibi Milli Tarım modelinde alt başlıklarından bir tanesi
toplulaştırma ve su uygulamalarının tek elde toplanmasıdır. DSİ’nin faaliyetlerinin tümüyle
Bakanlığın alanı altına gireceğini söylemek büyük bir iddia. Ancak, arazi toplulaştırdığımız
yerlerde sulama hizmetlerini biz vereceğiz. Sayın Bakan sulama birliklerini Tarım Bakanlığına
almayı planlıyor.
SORU:
Sulama sadece sulama birliklerinden ibaret değil, özellikle özel kuyular var. Sıkıntı zaten
özel kuyulardadır, bu konuda ne diyorsunuz?
CEVAP:
Bu konudaki hassasiyetinizi biliyoruz. O konu için zamana ihtiyacımız var.
SORU:
Desteklerin miktarı kadar uygulama süresi de önemli, acaba bu destekler bu 5 yıl kadar 10
yıl kadar süreli olabilir mi? Örneğin Diyarbakır’ın merkez ilçesinde pamuk üreten üreticimiz
acaba bu desteklerden yararlanabilecek mi?
Ayrıca, Diyarbakır’ın merkez ilçesinde pamuğa milli tarım projesinde destek var ama üretici
mısır üretmeye devam edeceğim derse destek nasıl olacak?
CEVAP:
Yıllardır üretici önünü göremiyor diyorduk. Biz desteklemeleri ürün bazında 3 yıllık açıklamayı
planlıyoruz. Bu birçok ayaktan oluşuyor. Buna sadece Tarım Bakanlığının tamam demesi
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
20
yetmiyor. Üretim desenlerinin 3 yıllığı (desteklenecek ürünler bazında) açıklanacak. Mesela
Diyarbakır /Dicle ilçesinde şu şu ürünlere destek verilecek diye açıklanacak. Ürüne verilecek
destek miktarı ise yıllık olarak açıklanacak. Bu durumda, Üretim Desenindeki ürünleri
üretenlere ilave destek verilecek. Desteklenecek yeni modelde mazot gübre ve ilave
destekler olacak.
Bu arada, Soya Tohumluğu Üreticisi bir üyemiz tarafından Soya konusunda oldukça uzun bir
açıklama yapılarak, Havza bazlı destekleme modelinde Soya’ya özel beklentilerinin olduğunu,
ancak anlatılanlara bakıldığında bu beklentilerini göremedikleri ifade edilmiştir.
Bu üyemize cevaben, Sayın Erdem Konunun çok spesifik olduğunu, bire bir kendilerine
sıkıntıyı aktarmaları halinde, çözüm yolu bulmaya çalışacakları açıklamasını yapmıştır.
SORU:
Tritikale ve yulaf desteklemeye girecek mi?
Hazine mülkiyetine ait araziye ekim yapan çiftçiler ecrimisil ödemesine rağmen
desteklemeye alınmamaktadır. Mirastan intikal olmamış, ÇKS sistemine kayıtlı olmayan
20- 25 milyon dekar araziden bahsediyoruz.
CEVAP:
Yem Bitkilerinde Tritikale var. Yem bitkisi her havzada destekleniyor.
ÇKS ve Mirastan intikal konusunda; Devlet elinden geleni yaptı. 2005 ve 2010 yılında her
türlü harçtan muaf tutarak af çıktı. Fakat çeşitli sorunlar nedeniyle istenilen sonuç alınamadı.
Sistem olarak kendi arazilerinde ya da kiralanan şahıs arazilerine, kayıtlı olan arazilerde
üretim yapan çiftçilere destek veriliyor.
SORU:
Bu organizasyonu gerçekleştiren Sayın Başkan’a ve TSÜAB’a teşekkür ederim. Önce
önerimi söyleyeyim. Hazırlık çalışmalarının devam ettiğinden bahsettiniz. Bu hazırlıklara
ilgili STK ları, mesela TSÜAB’ı da dâhil ederseniz memnun oluruz.
Soruma gelince; Buğday başta olmak üzere tahılda ekimler başladı, bazı yerlerde bitti.
Mısır’da biliyorsunuz İklim el verirse şubat ayında Adana’da ekimler yapılıyor olacak. Sonra
Mart Nisan pamukla beraber ülkemizde ekimler devam edecek. “Amacımız çiftçi ne
ekeceğini bilecek, karar verecek hesaplama yapacak, tercihini kullanacak” dediniz. Bu
desteklemelerin net rakamları ve net tarih hakkında bilgi vermeniz mümkün müdür?
CEVAP:
Bu büyük bir projedir. Alt yapı hazırlıkları uzun bir süreç gerektiriyor. Hazırlıklar için bütün
sektörlerden görüş alındı. Sadece şu son dönem süreç hızlı geçtiği için bazı noktalar atlanmış
olabilir. STK lara gelince, Devletin sizi çağırmasını beklemeyin, siz gelin. Tohumculuk sektörü
en aktif en girişken sektördür. Ne zaman görüşme talep ettilerse kabul edilmişlerdir ve
önerilerini kabul ettirmişlerdir.
Şubat Mart Nisan Mayısta hazırlıkların tamamlanacağını, Mayıs veya Haziran’da
açıklanacağını ve fiyatların da eylülde belirlenebileceğini söyleyebiliriz. Bu sene de Eylülde
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
21
kışlık ekimi yapılmadan açıklamak istiyorduk, fakat devlette bu süreçler bu kadar hızlı
yürümüyor. Şu anda tarımsal destekleme ve yönlendirme kurulunda bu kararlar 15 güne
kadar havza bazlı destekleme modelindeki tarımsal destekleme rakamları belli olur. (bu
konuşma 22.12.2016 tarihinde yapıldı)
Tekrar ediyorum. Tohumculuk sektörü bizim muhatap olduğumuz sektörler içinde kültür
olarak en yüksek sektördür. İletişim kanalları açık ve bilgi çağındayız. Milli tarım ile ilgili her
türlü öneri ve sorularınızı [email protected] adresine atın ben sizi ararım cevabınızı
veririz.
SORU:
Biz yem bitkileri grubunda listeye baktığımızda önemli yem bitkisi grubunda İtalyan çimi
var İngiliz çimi yok bu kapsam bu şekilde kısıtlı mı kalacak?
CEVAP:
Ben yem bitkileri konusunda, konuya hâkim değilim. Çayır Mera Yem Bitkileri Daire
Başkanlığımızla bunu görüşelim, değerlendirelim.
SORU:
Konya’da Elektrik ile tarımsal sulama yapan çiftçilere desteleme yapmayı düşünüyor
musunuz?
CEVAP:
Konya bölgesinde Mısır’a damlama sulama şartı ile destek konuldu.
SORU:
Bu projeyi yaparken çok sayıda bakanlıkla ve kurumla işbirliği yapılması gerektiğini
düşünüyorum. Bu anlamda bu projenin AR-GE boyutunda Üniversite olarak biz neredeyiz?
Tarım Bakanlığı olarak, başta TÜBİTAK olmak üzere, kamu tarımsal Araştırma Kuruluşları
ve üniversiteleri bilgilendirip bu projede yararlanmanızı öneririz.
Ayrıca, Soya ile ilgili dışa bağımlılıktan kurtulmak isterken, süt et ve yumurtanın tamamen
soyanın olmazsa olmaz ürün iken. Desteklemede soya çok zayıf.
CEVAP:
Soya noktasında tamamen haklısınız. Gıda sektöründe her yerde soya var. Biz 2010 yılından
beri soyayı destekliyoruz daha çok çalışmamız gerek haklısınız.
Tarım sektörü ile ilgili bütün kadromuz evlerinin yolunu unutarak aktif çalışmaktadır.
Üniversiteler genellikle tarımsal araştırmalar genel müdürlüğü ile muhatap ama onun dışında
bir bilgilendirme istediğinde arkadaşlar her konuya cevap vereceklerdir. Bizden kim ne talep
ederse her platforma yardımcı olmaya çalışıyoruz.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
22
4. TSÜAB YÖNETİM KURULU İLE ÜNİVERSİTE TEMSİLCİLERİNİN GÖRÜŞMESİ
Bu bölümde, Gündemdeki “TSÜAB Yönetim Kurulu ile Üniversite Temsilcilerinin
Görüşmesi” başlığı altında “ARGE Alanında Şirketlerle Üniversite İşbirliği” bağlamında kısa
bir toplantı yapılmıştır.
Bu toplantıya, TSÜAB Yönetim Kurulu Üyeleri ile çeşitli üniversitelerden davet edilen öğretim
üyeleri katılmıştır
Toplantıda ilk olarak, geçen yılki (2015) "Tohumculuk Sektöründe Üniversite – Kamu - Özel
Sektör İşbirliğinin Geliştirilmesi Çalıştayı" nda çok geniş biçimde ele alınmış olan ve aşağıda
özetlenen hususlarda bir hafıza tazeleme yapılmıştır.
Yüksek lisans ve doktora tez çalışmalarında tohumculuk konularına yer verilmesi,
Üniversitelerdeki ara materyal ve aday çeşitlerin TSÜAB aracılığı ile firmaların
hizmetine sunulması,
Genetik kaynak gelmesi bakımından uluslararası projelere önem verilmesi,
Akademisyenler, çeşit ıslah sürecinde akıl veren değil uygulayan ve gösteren
olmalıdır.
Akademik aşama kaygıları ve yayın odaklı araştırma öne çıkmamalıdır.
Üniversite yönetimlerinin, fikri mülkiyet haklarından gelir elde edebileceklerine
yönelik bilgi eksiklikleri giderilmelidir.
İşbirliği programları öncelikle eğitim-öğretim alanında başlatılmalıdır.
Sektördeki çatı örgütler (Birlik ve Alt birlikler) eğitim programları organizasyonları
konusunda inisiyatif almalıdır.
Firmalar bünyelerinde mutlaka tam zamanlı araştırıcı istihdam ettikleri Ar-Ge birimleri
oluşturmalıdır.
AR-GE desteklerinde TOHUM SEKTÖRÜNE yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.
TÜBİTAK, SANTEZ ve TAGEM desteklerindeki süreler tohum sektörünün ihtiyaçları
doğrultusunda revize edilmelidir.(Örneğin Islah projelerinin süreleri)
Öncelikli alanlar sadece BİYOTEKNOLOJİ ve ÇEŞİT GELİŞTİRME ile sınırlı olmamalıdır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
23
Yukarıdaki hususlar kısaca gözden geçirilerek, bu hususlarda yapılanlar ve yapılamayanlar
bağlamında bir değerlendirme yapılmıştır. Yapılan değerlendirmede özet olarak aşağıdaki
hususlar öne çıkmıştır.
Üniversite - Özel Sektör işbirliğinde yaşanan Güven Eksikliği, Şeffaflık, Sabır ve
Birlikte Çalışma Kültürünün Olmayışı, sorunların giderilmesinde bir engel olarak
hala gündemdedir.
Tüm konular genelinde, maalesef bürokratik engellerden dolayı beklenilen ölçüde
bir ilerleme kaydedilememiştir.
Mevcut durumda hem üniversite hem de özel sektörün yapması gereken hususlar
artık bilinmektedir. Bu boyutta; işin bir takım tespitlerden ziyade, artık icraata
mecbur aşamaya geldiği bir kez daha vurgulanmıştır.
Üstteki toplantıyla aynı saatlerde (18.00-19.30) Gündem gereği “Çalışma Grupları
Raporlarının Görüşülmesi” de gerçekleştirilmiştir.
5. ÇALIŞMA GRUBU RAPORLARININ GENİŞLETİLMİŞ GRUPLARDA GÖZDEN GEÇİRİLMESİ
Daha öncede bahsedildiği üzere; 2016 Yılı Çalıştayının Tema’sı, Bakanlığımızca uygulamaya
konulan “Milli Tarım Projesi” içeriğinde Tohumculuğa verilen önem ve beklentiler dikkate
alınarak, “Milli Tarımda Tohumculuğun Rolü ve Geleceği” olarak belirlenmiştir.
Bu cümleden olmak üzere, Milli Tarımda Tohumculuğun Rolü ve Geleceği hususunda
söylenecek sözlerin, yazılacak yazıların, sektörün kendisi tarafından ve bizatihi üyelerden
oluşacak çalışma grupları marifetiyle belirlenmesi en isabetli bir yöntem olarak
benimsenmiştir.
Bu amaçla daha önce 2012 yılında oluşturulmuş olan çalışma grupları 2016 yılı itibarıyla
yeniden oluşturularak aktif çalışmaları ve raporlarını hazırlamaları sağlanmıştır.
Programın bu bölümünde; gönüllülük esasına göre belli sayıdaki üyelerden oluşturulmuş
olan Çekirdek Çalışma Gruplarının hazırladığı raporlar, çalıştay programı uyarınca aynı ürün
grubunda faaliyet gösteren diğer üyelerden oluşan geniş katılımlı ayrı ayrı gruplarda bir kez
daha görüşülmek ve herkesin fikri alınmak suretiyle son halini almıştır.
Son Halini alan raporların sunumları ikinci gün tüm katılımcılara sunulmuştur.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
24
İKİNCİ GÜN (23 ARALIK 2017)
Çalıştayın ikinci günü programı, Yönetim Kurulu üyesi Sayın Dr. Ali Üstün’ün
moderatörlüğünde başlatılmıştır.
6. DAVETLİ KONUŞMACI SUNUMU (TÜBİTAK Yetkilisi)
Sayın AY sunumun başında TÜBİTAK’ın
kurumsal yapısı hakkında bilgiler vermiş,
Sayın AY TÜBİTAK’ın görevlerini aşağıdaki üç ana başlık altında özetleyerek sunumuna
başlamıştır.
1. BİLİM, TEKNOLOJİ VE YENİLİK POLİTİKALARI OLUŞTURMAK
2. AR-GE ALTYAPISI OLUŞTURMAK VE DESTEK SAĞLAMAK
3. STRATEJİK ALANLARDA ARAŞTIRMALAR YAPMAK
İlk olarak, TÜBİTAK Kamu Araştırmaları Destek Grubu (KAMAG) Grup yürütme Komitesi
Sekreteri Sayın Mustafa AY tarafından “Tohum Üretiminde Ar-Ge Teşvik Programları”
konusunda bir sunum yapılmıştır.
Sayın AY sunumunda özet olarak;
TÜBİTAK’ın Görevlerinden,
TÜBİTAK Sanayi Destekleri
(TEYDEB)den,
ARDEB Destek Programlarından
Tarım Alanındaki Destek Programları
verilerinden,
Tohumculuk alanındaki destek
programları istatistiklerinden,
Ve Tohumculuk Alanında Proje
Örneklerinden bahsetmiştir.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
25
Sunum genelinde; öncelikle yukarıda yer alan her bir konu hakkında ayrı ayrı slaytlarla bilgiler
verilmiştir. Ayrıca, TÜBİTAK nezdinde uygulanan programlardan, Tarım ve Tohumculukla ilgili
olanlarla ilgili bazı bilgiler de aşağıdaki tablolarda verilmiştir.
Yukarıdaki tabloda sayısal değerleri ile yer alan “1007 Programı Tohumculuk Alanındaki
Bazı Proje Örnekleri” ise aşağıdaki gibidir.
• Ülkesel Patates Tohumluk Üretim Sisteminin Geliştirilmesi
• Türkiye F1 Hibrit Sebze Çeşit ve Nitelikli Hat Geliştirme Projesi
• Melez Mısır Islahında Dihaploid Hatların Elde Edilmesi ve Kullanılması
• Yüksek Protein ve Mikro Element İçeriğine Sahip Kışlık Yeşil Mercimek Çeşitlerinin
Geliştirilmesi
• Maltlık Kalitesi Yüksek Yeni Arpa (Hordeum Vulgare L.) Çeşitlerinin Geliştirilmesi
• Yüksek Oranda Noskapin İhtiva Eden İntrodüksiyon Kültür Haşhaşının Islahı ve Tescili
• Turunçgillerde Sektörel Gelişim ve İhracat Şansını Artıracak Çeşit ve Anaç Geliştirme
(Yürürlükte)
• Kışlık Sebze Yetiştiriciliğinde Hat ve/veya Çeşit Geliştirme (2017 Çağrısı)
Kışlık Sebze Yetiştiriciliğinde Hat ve/veya Çeşit Geliştirme projesi ile Lahanagiller, marul,
ıspanak, havuç, soğan türlerinde; Mevcut hat ve çeşitlerle rekabet edebilir, Hastalıklara
veya zararlılara dayanıklı yerli hat ve çeşitler geliştirme hedeflenmektedir.
Kışlık Sebze Yetiştiriciliğinde Hat ve/veya Çeşit Geliştirme 2017 Yeni Çağrısında; Özel
sektör, Üniversite ve Bakanlık Enstitüleri işbirliği içerisinde, %100 hibe desteği ile Özel
sektörün kullanımına uygun çıktılar öngörülmektedir.
Özet olarak; Sayın AY’ın sunumunda şu hususlar öne çıkmıştır:
AR-GE nitelikli ihtiyaçlar Kurumsal anlamda belirlenmelidir.
Sektör temsilcileri olarak «öncelikli tohumluk tür ve çeşidi» belirlenmelidir.
Sektör tarafından, GTHB ve TÜBİTAK’a bu öncelikli tohumluklar doğrultusunda
eylem önerisinde bulunulmalıdır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
26
Projelerin bizzat özel kuruluşlar tarafından hazırlanması veya projelere hâkim
olunması sağlanmalıdır.
AR-GE çıktılarından kısa sürede beklenti içinde olunmamalıdır.
Farklı destek kaynaklarının sürekli takip edilmesi için yapılanma oluşturulmalıdır.
Sayın Mustafa Ay’a Sorulan Sorular ve Verilen Cevaplar:
(Farklı kişiler tarafından aynı mahiyette sorulan sorular ve cevapları birleştirilmiştir)
SORU:
Kışlık sebze çağrısı yapıldı dediniz, Kışlık sebze hattı çeşitlerinin geliştirilmesi ile ilgili açılan
çağrıların diğer bitki grupları için de devamı gelecek mi? Bir sonraki çağrıda yer alacak tür
veya türler nasıl, kim veya kimler tarafından belirleniyor?
CEVAP:
Kışlık sebze dışında diğer bitki grupları için de çağrılar olacak. Bu konu Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı’na sunuldu, fakat ülke şartlarından dolayı işlemler yavaşladı. Bakanlık
kendi içinde istişare sonucu belirlediği konuları TUBİTAK’a sunacak ve 2017 de yeni konularla
çağrıya çıkılacak.
Çağrıya çıkılacak tür veya türlerin belirlenmesine gelince; Her programın kendine ait özelliği
vardır. Çağrılar bu özellikleri dikkate alınarak yapılır. Örneğin; 1003 ve 1511 Çağrılı
programlarda, TUBİTAK’da Çağrılı Destek Programları Başkanlığı altında görev yapan ilgili
personel, sektör temsilcileri ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkililerinin birlikteliği ile
teknolojik yol haritaları hazırlanıyor. Bu suretle belirlenen konularda 1003 ve 1511 olarak
çağrıya çıkılıyor.
Tarım Bakanlığı her yıl özel sektörün tek başına giremeyeceği ve yüzde yüz desteklemeyi
gerektiren ve proje bittikten sonra da proje sonuçlarını ulusal ölçekte kullanmayı taahhüt
ettiği konuları TÜBİTAK’a bildiriyor. Süreç böyle işliyor.
SORU:
1003 çağrılı projelerle ilgili nerede ise hiç tohumculuk firması başvurusu yoktu dediniz. Ana
sebebi size göre nedir? Konular mı uyuşmadı, kaç tane konu vardı kaçı tohum ile ilgili kaç
tane başvuru oldu bu konu ile ilgili bilgi verir misiniz?
Ayrıca 1511 programına da başvurusunun az olması konusunda görüşünüz nedir?
CEVAP:
1003 gibi 1007 de de beklenilen ölçüde başvuru alamıyoruz. Belli ki Endişeleriniz vardır.
Tohumculuk sektörünün gelmemesinin gerekçesi olarak; belki TUBİTAK prosedürleri gereği
gibi anlaşılamamış veya karmaşık gibi algılanmış olabilir. Bunu söylerseniz düzeltebiliriz. Bizde
de eksiklik olabilir söylerseniz düzeltme çalışması yapabiliriz.
1511 de başvurunun az olma nedeninin analizini yapmış değilim. Uzmanlık gerektiren bir
konudur. Bunun analizini sektör çatısı olarak TÜRKTOB ya da TSÜAB yapabilir. Bence bunu
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
27
TSÜAB olarak dile getirmelisiniz. Bu benim söylemem ile olmaz TSÜAB ile birlikte yapılacak
bir konudur.
SORU:
Proje sürelerinin az olması Tohumculuk konusunda sıkıntılara sebep olmaktadır. Sürelerin
uzatılması ile ilgili neler söylersiniz? Bir de, proje ödemeleri nasıl yapılıyor, bu konuda bilgi
verebilir misiniz?
CEVAP:
Tohumculukta en uzun süre 36 ya da 48 ay bu sürenin kısa olduğunu biliyoruz. Ayrıca, buna
özgü bir program da yapabiliriz.
Proje ödemeleri nasıl yapılıyor? Her programın kendine özgü uygulamaları var ancak firmalar
açısından almış oldukları destekleri genellikle 6 aylık dönemler itibari ile aktarırız.
Eğer firmalar O Altı aylık döneme teminat mektubu verirse peşin ödeme yaparız, teminat
mektubu vermeyen, 6 aylık harcamayı cebinden yapalar, 6 aylık dönem raporu onaylandıktan
sonra harcamaları firma ya da proje hesabına aktarılabilir. Cihaz, personel, seyahat, her türlü
kalem projeye yazılabilir.
Yukarıda yer alan soru-cevaplardan başka, katılımcılar tarafından bilhassa kodlu programlara
ilişkin genel mahiyetteki sorular için, Sayın AY tarafından “TÜBİTAK’ın WEB sayfasında her
programın bilgi dokümanı vardır, ihtiyaç halinde daha fazla bilgiye buradan ulaşılabilir”
açıklaması yapılmıştır.
TSÜAB üyelerinden, bilhassa Araştırıcı Kuruluş yetkisine sahip olanların TÜBİTAK destek
programları ile yakından ilgilendikleri bilinmektedir. Ancak, bu programlardan
tohumculukla ilgili AR-GE çalışmalarında yararlanmanın oldukça karmaşık bir süreç olduğu
da sık sık dile getirilen bir husustur. Bu bakımdan, bizatihi TÜBİTAK bünyesinde
tohumculuğa olan ilgisi ile bilinen Sayın Mustafa AY tarafından bu sürecin tüm üyelerimize
anlatılması ve bölüm sonundaki soru – cevap kısmında soruları cevaplaması faydalı
olmuştur.
Sayın Üstün, Sayın Mustafa Ay’ a teşekkür ederek bu bölümü kapatmış ve
verilen aranın ardından çalışma gruplarının sunumlarına geçilmiştir.
7. ÇALIŞMA GRUPLARI RAPORLARININ TÜM KATILIMCILARA SUNULMASI (Sorunlar)
Bu oturumda yapılan çalışma gruplarının sunumları, esas grup raporlarının önemli
kısımlarına ve daha ziyade sorunlara ve çözüm önerilerine odaklanılarak hazırlanan
sunumlardır.
Sunumlara esas olan raporlar, daha sonra içerikleri aynı kalmak üzere, TSÜAB Sekretaryası
tarafından gerekli bazı düzeltmeler yapılmak suretiyle kitap olarak basılacak, üyelerimiz
başta olmak üzere, ilgili tüm paydaşlara dağıtılacaktır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
28
Bundan dolayı bu raporumuzda, sadece sunumlar esnasında “Sorunlar” olarak aktarılan
hususlara - özet başlıklar halinde- yer verilmiştir.
Ancak, her bir grup sunumunda yer verilen “Sorunlar ve Çözüm Önerileri” sunumlardaki
halleri ile ayrıca bir dosya olarak rapor ekinde sunulmuştur. (EK 1)
ENDÜSTRİ BİTKİLERİ, PAMUK VE SOYA ÇALIŞMA GRUBU ALT ÇALIŞMA GRUBU SORUNLAR
PAMUK
1. Son iki yılda pamuk yetiştirilen bazı illerimizde pamuk ekim alanlarında sertifikasız
(kaçak) tohum kullanımındaki artışların Pamuk Tohumculuğu sektörü ciddi bir problem
olması…
2. Kütlü pamuk üretimine verilecek fark ödemesi desteği konusundaki, mevcut
uygulamada, çiftçilerin birim alandan beyan ettikleri verimlerin gerçekçi olmadığı…
SOYA
1. Soya tarımına ilişkin politika ve uygulamaların mevcut duruma göre yetersiz
kalmasından dolayı, Soya Tohumluk üretiminin olumsuz etkilenmesi…
2. Soya ve Mısır ekim alanları özellikleri itibarıyla çakışmaktadır. Bu gibi alanlarda,
avantajlarından dolayı Mısır ekimi tercih edilmektedir. Bu alanlarda soya ekimini
özendirecek tedbirlerin alınmaması…
ENDÜSTRİ BİTKİLERİ, ŞEKER PANCARI ALT ÇALIŞMA GRUBU SORUNLARI
1. Sertifikalı Tohumluk Üretimine İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri
2. Tescil ve Sertifikalandırmaya İlişkin Sorunlar
3. İthalata İlişkin Sorunlar
4. Dağıtım ve Pazarlamadaki Sorunlar
ENDÜSTRİ BİTKİLERİ, MISIR ALT ÇALIŞMA GRUBU SORUNLARI
1. Türkiye mısır ekim alanının tam olarak bilinememesi,
2. Islah materyali ithalatında GDO analizi için alınan numune miktarının fazla olması,
ayrıca, Deneme – Demonstrasyon amacıyla getirilen çeşitler için belirlenen azami
miktarlar yetersizliği,
3. Etiketlerin zamanında ulaştırılamaması, etiket yapışkan kalitesindeki zayıflık ve
kullanılan mürekkebin kötü olması…
YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER ÇALIŞMA GRUBU GENEL SORUNLARI
1. 5553 sayılı Tohumculuk kanununun 12. Maddesindeki firma kapatmanın firmaları,
dolayısıyla da, sektörü olumsuz etkilemesi,
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
29
2. Yeni Tohumluk Üretim Alanlarının azlığı, Ayrıca, Ülkemizin yağ açığının kapatılması için
öngörülen 240.000 ha ilave ekim alanının oluşabilmesi için ek desteklerin gündeme
gelmemesi…
3. Orobanşa toleranssız tohumluk üretim alanlarındaki uygulamanın OECD standartlarına
uygun halde olmaması
4. Eğitim Ve Eğitimli Eleman İstihdamındaki kısıtlar ve zorluklar,
5. Ar&Ge desteklerinde, yeni çeşit geliştirmeyi teşvik edecek düzenlemelerin
yapılmaması,
6. Kanola ve Aspir ürün üretimlerini destekleyecek tedbirlerin yetersizliği…
PATATES ÇALIŞMA GRUBU SORUNLARI
1. Tohumluk Patates Sektöründe AR-GE İle İlgili ıslah projelerinde sürenin azlığı ve AR- GE
altyapısının kuruluşundaki mevzuat ve sermaye yetersizliği,
2. Tohumculuk sektöründe özel sektör-kamu-üniversite işbirliğinin yetersizliği,
3. Tohumluk Patates Üretimi için gerekli, hastalıklardan izole alan azlığı,
4. Karantinaya tabii bazı hastalıkların yaygınlaşmasının engellenmesi için gerekli
münavebe sisteminin etkin uygulanmaması,
5. Tohumluk patates sertifikasyon sisteminin iyileştirilmesi ve daha etkin hale getirilmesi
ile ilgili iş ve işlemlerin gecikmesi,
6. Tohumluk üretimi için verilen destek miktarının, tohumluk üretim maliyeti dikkate
alınarak belirlenmemesi,
7. Süper Elit tohumluklar için desteğin ağırlık yerine adet üzerinden verilmemesi,
8. Tohumluk patates sektöründe dış ticaretin artırılmasına yönelik akılcı ve sistematik bir
dış ticaret politikasının eksikliği,
9. Dış ticaret verilerine erişimin kolaylaştırılması ve bu verilerin düzenli temin edilmesi için
TSÜAB bünyesinde bir veri tabanının olmayışı,
10. Tohumluk ihracatında bürokratik işlemlerin fazlalığı,
11. Piyasa Denetimi hususunda, Sertifikasız, hastalık testleri yapılmamış, kayıt dışı
tohumluğun satışının engellenmesi ile ilgili tedbirlerin yetersizliği,
12. İthal edilen tohumların firma ve çeşit bazında tamamının sertifikalandırılıp
sertifikalandırılmadığına dair takip ve tespit sisteminin olmayışı….
HUBUBAT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU SORUNLARI
1. 12. Maddedeki Şirket Kapatma cezasının ağırlığı,
2. Piyasa denetiminin etkin olarak yapılamayışı, eleme mahsulün tohumluk olarak satışı,
3. İl Müdürlüklerinin iş yükü nedeniyle, tarla kontrollerinin yeterli ve süratli bir şekilde
yapılamaması, çözüm için gerekli yetki devrinin yapılmaması,
4. Tahıl Tohumu Sertifikasyon ve Pazarlama Yönetmeliğinde belirtilen 50 kg ambalaj azami
ağırlığının maliyete yol açması,
5. Islah ve deneme amaçlı ithal edilen tohumluk miktarlarından alınan numune
miktarlarının fazlalığı,
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
30
6. Kamu hizmetleri için alınan döner sermaye ücretlerinin fazlalığı,
7. Tohum üretim desteklerinin alınmasındaki evrak yükü,
8. Belediyeler ve İl Özel İdareleri tarafından köylere dağıtılan tohum eleme makinalarının,
sertifikalı tohumluk kullanımını ve dolayısıyla sertifikalı tohumluk üretimini olumsuz
etkilemesi,
9. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) hububat alım baremlerini açıklarken 1. gruptaki
çeşitler için isim yazmasının haksız rekabete neden olması,
10. Sertifikalı çeltik tohumu üretiminde özel arazi hazırlığı gerektiren çeltiğin EK 6 C
maddesindeki “üretimin birbirini izleyen kademede yapılması” ibaresinden
kaynaklanan sorunlar,
11. Çeltik tarımını düzenleyen mevcut yasanın günümüz şartlarına göre güncellenmemiş
olması,
12. Sektörün genişlemesiyle birlikte daha geniş üretim alanları ve Sözleşmeli Çiftçi
bulmaktaki zorluklar
13. Mevcut sertifikalı tohum kullanım desteklerinin yetersizliği ve geç alınması,
14. Devletin çiftçilere vereceği tüm tarımsal desteklerin sertifikalı tohum kullanımına
bağlanmamış olması,
15. Firmalara sağlanan proje bazlı desteklerde sürenin azlığı/yetersizliği,
16. AR-GE yapan firmalar için mutlak tarım arazilerine araştırma serası gibi AR-GE
yatırımları yapmalarının imar izni kapsamında olması,
17. Ar-Ge Personel Desteği konusunda, birçok firmanın bütçelerinin çok kısıtlı olmasının
uzman personel istihdamına engel olması,
18. T.C. Ziraat Bankası A.Ş. tarafından verilen Faiz indirimli kredilerde; Banka şartlarının
ağırlığı…
SEBZE ÇALIŞMA GRUBU SORUNLARI
1. Yetişmiş insan gücü eksikliği,
2. Ar-ge faaliyetlerini yürütecek alet - ekipman ve laboratuvar yetersizliği,
3. Ar-ge merkezi için şart koşulan araştırıcı eleman sayısının fazlalığı,
4. Tohumculukta AR-GE desteğine yönelik kredilerin sebze ıslahının maliyetleri hesap
edilerek belirlenmemesi,
5. Özellikle dış pazara yönelik Tohum Üretimine ilişkin altyapı ve modernizasyon
faaliyetlerinin yeterince desteklenmemesi,
6. Deneme ve Demonstrasyon için öngörülen tohum miktarlarının yetersizliği ve ayrıca bu
tohumların ithalatında karantina prosedürlerinin ağır olması,
7. Tohum ithalatı aşamasında ISTA Orange sertifikası alımındaki zaman darlığı,
8. Tohum Dağıtıcılarının Sorumlulukları konusundaki eksiklikler,
9. Fide işletmeleriyle ve fidecilerle yaşanan sorunlar,
10. Avrupa birliği ülkelerine yapılacak olan ihracatta, AB mevzuatı açısından engel teşkil
eden durumların varlığı,
11. Ticari Tohumlukların Üretim İzni ve Tescil İşlemlerindeki bazı aksaklıklar
12. Binde üç komisyonun ciro üzerinden alınması, oranın fazlalığı,
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
31
YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER ÇALIŞMA GRUBU SORUNLARI
1. AR-GE konusunda öz sermaye yetersizliği, teknik elaman (ıslahçı) yetersizliği, TAGEM
tarafından geliştirilen genetik materyallerin bedellerinin çok yüksek olması,
2. Tohumluk üretim sürecinde yetiştirici bulmakta zorluklar,
3. Desteklerde, bilhassa Yemeklik tane baklagil tohumluk üretim ve kullanımındaki
kırılganlığın dikkate alınmaması ve Ziraat Bankası Kredi uygulamalarında şubeler
arasında farklılıkların bulunması,
4. Yerli firmalara ihracat desteklemelerinin yetersizliği, prosedürlerin çok fazla olması ve
hedef ülkelerin bilinmemesinden dolayı ihracatın sınırlı kalması,
5. Ekim normunun gerçek ekim miktarlarına uygun olmaması,
6. Ticaret borsasında herhangi bir işlem yapılmamasına rağmen % 0.2-0.4 arasındaki
kesintilerin yapılması…
YEŞİL ALAN VE YEM BİTKİLERİ TOHUMLARI ÇALIŞMA GRUBU SORUNLARI
1. Kayıt altındaki çeşitlerin azlığı, Üretim izni ve Tescil denemeleri sürelerinin uzun olması,
2. Destek alan yem bitkisi çeşitlerinin azlığı,
3. K.D.V. Oranlarının yüksekliği,
4. Krediler bağlamında finansal desteklerin yetersizliği,
5. Üretim alanlarının kısıtlılığı,
6. 5553 sayılı kanunun ceza maddelerinin ağırlığı,
7. Alt birlik komisyon tutarının ciro üzerinden alınması
8. ÜYELERLE GENEL İSTİŞARE (Serbest Kürsü- Dilek Ve Temenniler)
Bu Oturumda, Tüm Yönetim Kurulu Üyeleri sahne platformundaki
yerlerini alarak, üyelerle karşılıklı istişarelerde bulunmuşlardır
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
32
TSÜAB’ın her çalıştayında olduğu gibi, bu çalıştayda da tüm üyelere açık olarak, her bir üyenin;
Fikrini söyleyebileceği,
Sorusunu sorabileceği,
Önerisini, dilek ve temennisini bildirebileceği
Çalıştay hakkındaki olumlu ya da olumsuz yorumunu yapabileceği
Bir oturum gerçekleştirilmiştir.
Bu oturumda, üyeler tarafından tekrar dile getirilen konuların çok büyük bir bölümü, bilhassa
çalışma gruplarının sunumları olmak üzere, çalıştayın normal seyri süresince dile getirilmiş ve
muhatapları tarafından cevaplandırılmıştır. Bütün bu hususlar rapor içeriğinde tüm ayrıntıları
ile verilmeye çalışılmıştır.
9. DEĞERLENDİRME KAPANIŞ
Ancak, çalıştayın özet bir çıktısı olarak değerlendirilmek üzere; üyelerle istişarede öne çıkan
konuların aşağıdaki şekilde gruplandırılmak suretiyle bu raporda yer alması uygun
bulunmuştur:
1. ÇEŞİTLİ KURUM VE KURULUŞLARDAN ALINABİLECEK AR-GE DESTEKLERİ:
TAGEM açısından; Sektörün ıslah materyali temini ve işbirliği…
TUBİTAK açısından; Proje çeşitlenmesi, Proje süreleri, Müracaat ve
uygulamada yaşanan sıkıntılar…
2. ZİRAAT BANKASI; Başvuru ve krediye hak kazanma prosedürü, teminatlar ve banka
komisyonu…
3. SEKTÖRÜN İNSAN KAYNAĞININ GELİŞTİRİLMESİ VE İYİLEŞTİRİLMESİ;
Üniversite ve özel sektör iş birliği,
Stajyer, mastır ve doktora öğrencilerine ıslah mevzuat pazarlama
(tohumculuk ile ilgili) konularında eğitilmeleri,
TÜBİTAK, TAGEM ve YÖK gibi değişik kanallardan yurt dışına eğitime
gönderilen öğrencilerin konu seçimlerinde, sektöre faydalı olabilecek
konuların tercih edilmesi…
4. TESCİL VE SERTİFİKASYON
Kayıt Yönetmeliği,
Tescil edilebilecek türler listesinin tekrar gözden geçirilmesi,
Sertifikasyon ve Pazarlama Yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi…
5. YURTDIŞI PAZARLARA AÇILIM;
URGE programının Bitki Grubu bazında olmasının değerlendirilmesi…
6. AR-GE
Sermaye Kısıtlılığının aşılması için şirketlerin birleşerek ARGE yapmaları,
TÜRKTOB, TSÜAB, TÜBİTAK ve Özel sektör iş birliği,
Özel sektörün kendisi arasında birbiri ile işbirliği,
ARGE için ayrıca bir çalışma grubunun oluşturulması,
AR-GE Projelerinin hazırlanmasında TSÜAB desteği…
7. TSÜAB SERTİFİKASYON ŞİRKETİ’NİN AKTİVASYONU…
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
33
Çalıştay, Başkanın ve diğer Yönetim Kurulu Üyelerinin ayrı ayrı kısa değerlendirmeleri,
katılımcılara teşekkürleri ve iyi dilekleri ile bitirilmiştir.
Arz olunur. TSÜAB/ 05 Nisan 2017
EK 1
ÇALIŞMA GRUP RAPORLARININ SUNUMLARINDAN
ÖZETLENEN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Çalıştayda ikinci gün programı çerçevesinde yer alan çalışma gruplarının sunumları, esas
grup raporlarının önemli kısımlarına ve daha çok ta sorunlara ve çözüm önerilerine
odaklanılarak hazırlanan sunumlardır.
Bu bakımdan; Çalıştay Sonuç Raporumuzun ekinde sunulan bu dokümanda, genel durum
veya istatistiksel verilerden ziyade, sunularda her bir rapor için verilen Sorunlar ve Çözüm
Önerileri üzerinde durulmuştur.
Ayrıca, yapılan sunumlara esas raporlar daha sonra içerikleri aynı kalmak üzere, gerekli
olabilecek bazı düzeltmeleri TSÜAB Sekretaryası tarafından yapılmak suretiyle kitap olarak
basılacak ve üyelerimiz başta olmak üzere, ilgili tüm paydaşlara dağıtılacaktır.
SUNUMLAR KAPSAMINDA
ENDÜSTRİ BİTKİLERİ, ŞEKER PANCARI ALT ÇALIŞMA GRUBU SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ:
Sertifikalı Tohumluk Üretimine İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri:
1. Bitki Pasaportu alımında gecikme olduğunda üretilen fidelerin dikimi geciktiğinde, verim
ve kalite kaybı ortaya çıkmaması için zamanında alınabilmelidir.
2. Üretim alanları yetersiz olduğundan, planlanan üretim programı gerçekleşmemektedir.
TİGEM gibi kamu arazilerinin kullanımı sağlanmalıdır.
3. Yıllardır tohum üretimi yapan tecrübeli sözleşmeli üreticiler düşük verim aldıklarında ve
zarar ettiklerinde tohum üretimini bırakmaktadırlar. Devamlılığın sağlanması için
sözleşmeli tohum üreticileri desteklenmelidir.
4. İklime bağlı üretim risklerinden tohum şirketleri de zarar görmekte ve bu nedenlerle eksik
üretilen tohum miktarlarını ithalat yolu ile karşılamak zorunda kalmaktadırlar. Tohum
Üreticisi Şirketler de desteklenmelidir.
5. Tarım Sigortaları: Dolu sigortası, tohumların tarlada 7-10 gün kuruma dönemini de
kapsamalıdır.
6. Tohum Fabrikalarının kurulması için yüksek maliyetli yatırımlara gereksinim vardır.
Tohumculuk Şirketleri Sanayi Kuruluşlarına sağlanan desteklerden yararlanmalıdır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
34
Tescil ve Sertifikalandırmaya İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri:
1. Tescil toplantıları Nisan yerine Ocak ayında yapılabilir.
2. Tescil Denemelerinde, Şeker Enstitüsüne belirlenen ücretin dışında ödeme yapılması
gözden geçirilmelidir.
3. Tescil başvurularında Yurtdışından istenen FYD raporu ve Çeşit Özellikleri elektronik
ortamda gönderilmeli ve bu belgeler geçerli sayılmalıdır.
4. OECD sertifikalarının, analizler tamamlandıktan sonra gecikilmeden alınması
sağlanmalıdır.
İthalata İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri:
1. Tohum ithalatında istenen hastalık analizlei bakımından farklılıklar olabilmekte ve ithalat
süresi uzamaktadır. Teknik yönden yapılması zorunlu olmayan analizler yapılmayabilir.
2. Tohum ithalatında GDO analizleri ücretleri yüksektir. Ücretler gözden geçirilmeli ve pratik
çözümler bulunmalıdır.
3. Tohumluk İthalatı Uygulama Genelgeleri daha erken açıklanmalıdır.
Dağıtım ve Pazarlama Sorunları ve Çözüm Önerileri:
1. Kayıt dışı tohum satışları:
– Tohum üreticisi şirketlerin bilgisi dışında gerçekleşen illegal tohum satışları
nedeniyle şirketler 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu 12. Maddesince cezai
yükümlülüklerle karşılaşmaktadırlar.
– Bayi ve Kooperatifler kayıt dışı tohum satışlarından olumsuz yönde
etkilenmektedir.
– Tohum Firmaları tarafından yapılan bu tip şikâyetler doğrudan TSÜAB’a
yöneltilmeli ve kanuni takibatın yapılması için TSÜAB tarafından girişimde
bulunulmalıdır.
– Bakanlık ve Tarım İl Müdürlükleri tohum piyasası denetimlerini artırmalı ve etkili
bir şekilde devam ettirmelidir.
– Bayilerde kalan tohumların sertifika temini ve tohum şirketinin sertifika yenileme
sorunu çözülmelidir.
– Bayilik belgesi olmayan yerlerde tohumluklarımızın satışının Bakanlığın alacağı
etkili tedbirler ile engellenmesi mutlaka gereklidir.
2. Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) Kotaları:
– NBŞ kotalarının arttırılması Pancar şekeri kotalarını azaltmaktadır. Pancar Şekeri
üretim miktarlarının azaltılması Şeker Fabrikalarının yanı sıra, şeker pancarı tohum
sektörünü de olumsuz etkileyecektir.
Çözüm: Kamuoyunda tartışılan bu konuda kamuoyunu bilgilendirme çalışmaları
yapılabilir.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
35
ENDÜSTRİ BİTKİLERİ, PAMUK VE SOYA ÇALIŞMA GRUBU ALT ÇALIŞMA GRUBU SORUNLAR VE
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ:
PAMUK
Sorun - Son iki yılda pamuk yetiştirilen bazı illerimizde pamuk ekim alanlarında sertifikasız
(kaçak) tohum kullanım oranında dikkat çeken artışlar görülmektedir. Örneğin; Şanlıurfa ilinde
2015 Ekim sezonunda sertifikasız tohum kullanım oranı % 5'ler düzeyinde iken 2016 yılında bu
oran %13-15’leri bulmuştur. 2017 yılında ise önlem alınmaz ise bu oran %25’leri bulacak ve
Pamuk Tohumculuğu sektörü ciddi bir problem ile karşı karşıya kalacaktır.
Öneri 1- Bölge bazlı olarak desteklemeye esas ekim normları gerçekte ekilen rakamlar
üzerinden belirlenmelidir. (Ege Bölgesinde 30-45 kg/ha, Çukurova ve GAP Bölgesinde ise 25-35
kg/ha olarak ekim yapılmaktadır.)
Böylelikle kaçak tohum ekimi yapan çiftçiler fatura fazlası bulamayacak ve kaçak tohum
ekiminden vazgeçecektir.
Öneri 2- Havlı veya Linter tohum satışı yapan kişi ve kuruluşların tespitinde, yetkili kamu
kuruluşları özel sektör işbirliği ile kaçak tohum satışı yapan çırçırcı, tüccar ve tohum bayii vb.
kuruluşlara yasal çerçevede hızlı bir şekilde en yüksek cezai işlemler uygulanmalıdır.
Aynı zamanda fatura fazlası bulunan tohum bayileri denetlenerek kaçak tohuma fatura kesenler
hakkında cezai işlemlerde bulunulmalıdır.
Sorun - Kütlü pamuk üretimine verilecek fark ödemesi desteği konusundaki, mevcut uygulamada,
çiftçilerin birim alandan beyan ettikleri verimlerin gerçekçi olmadığı ve uygulamanın üst verim
sınırı olmadığından (veya gerçek bölgesel ortalamaların üzerinde olduğundan) suiistimallere açık
olduğu düşünülmektedir.
Tarımsal Desteklemelerin yeniden düzenlendiği bu günlerde kütlü pamuk üretimine verilecek fark
ödemesi desteği konusunda mevcut durumu ve bu konudaki değişiklik önerisi şöyledir:
Öneri: Destek verilecek kütlü pamuk miktarına dekar bazında limit getirilmesi, ancak
destekleme miktarının yükseltilmesi çözüm olabilir.
Örneklemek gerekirse;
2016 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemeler kapsamında kütlü pamuk üretiminde 75 Krş./kg
Fark Ödemesi Desteği ödenmektedir. Mevcut durumda, verim tespitlerine dayalı olarak limiti
uygulanmaksızın kütlü üretime 75 Krş./kg destek verilmektedir. Örneğin; dekara 600 kg ürün alan
bir üretici; 600 kg/da x 0.75 TL/kg = 450 TL/da dekar başına destek almaktadır.
Dekar bazında verim tespitleri yine yapılacaktır. Desteklemenin asgari 90 krş/Kg. seviyesine
yükseltilmesi ve desteklenecek verim miktarının 500 kg/da ile sınırlandırılması, 500 kg/da'ın
altındaki verimlerde ise gerçekleşen verimin esas alınması durumunda bir örnek olarak;
500 kg/da x 0,9 TL/kg = 450 TL/da dekar başına destek alınacaktır.
380 kg verim alınmış ise; 380 kg/da x 0,9 TL/kg = 342 TL/da dekar başına destek alınacaktır.
Bu uygulama ile yapılan suiistimaller sonucu verimlerin suni olarak yükseltilmesinin önüne
geçilmiş olacak, üretici aynı miktarda desteği alırken devletin kasasından yaklaşık olarak aynı
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
36
miktarda toplam ödeme yapılmış olacak. En önemlisi desteklemenin yüksek verim alınmasındaki
katkısı devam edecektir. Zira 500 kg üzeri verim alan karlı işletmeler pamuk ekimine devam
ederken 350-500 kg bandındaki düşük verimli yerlerde pamuk ziraatının sürdürülmesine destek
sağlanacaktır. Suiistimal sonucu haksız kazanç elde edilmesi de önemli ölçüde önlenecektir.
SOYA
Soya ile ilgili verilen bilgilerde, soya tarımına ilişkin politika ve uygulamalardan bahisle, bu
konulardaki olumsuzlukların dolaylı olarak Tohumluk üretimini de olumsuz etkilediği
vurgulanmaktadır.
Bir – iki örnek vermek gerekirse; Soya ve Mısır ekim alanları özellikleri itibarıyla çakışmakta olup,
bu alanlarda, avantajlarından dolayı Mısır ekimi tercih edilmektedir. Bu hususun dikkate alınması
ile birlikte aşağıdaki hususlar -genelde soya ürün üretimine- ve dolayısıyla da tohumluk üretimine
olumlu katkılar sağlayacaktır:
1- Havza Bazlı Destekleme Modelinde soyanın desteklenip, mısırın desteklenmediği ilçe sayısının
arttırılması. Örneğin; Kızıltepe, Viranşehir başta olmak üzere Şanlıurfa ili ve ilçelerinin Havza Bazlı
Destekleme modeline alınması…
2- TMO’nun soya alım fiyatı açıklayarak pazarda düzenleyici işlev görmesi ve soya üretiminin
desteklendiği havzalarda alım yapması. Bu amaçla en azından Adana’da üç yıllık, yılda 30.000ton
kadar bir alım desteğinin ve taban fiyatı açıklamasının sektöre çok büyük hareket getireceğine
inanmaktayız.
3- Desteklemelerin en geç bir önceki yılın Eylül ayında açıklanmasının buğday-soya çift ürün
ekecek çiftçinin toplam gelir hesabı yapabilmesine imkan sağlayacaktır.
4- Soya üreticisinin toplam gelirinin önemli bir kısmını oluşturan fark desteğine tabi tavan
miktarının daha yüksek belirlenmesi… Örneğin; Hatay, Osmaniye, Şanlıurfa ve Mardin gibi
bölgelerde 400-500kg/da’lara varan 1.ürün verimleri alınmasına rağmen desteklemeye tabi
tavan miktarın 200-250kg/da’da tutulmaktadır.
5- Soyanın havza bazlı destekler sisteminde zorunlu münavebe bitkisi olarak tanımlanması ve
soyayı münavebede kullanan çiftçilere desteklemeler/kredi faizleri gibi hususlarda ekstra avantaj
sağlanarak bunun teşvik edilmesi ya da uymayan çiftçilerin desteklemelerden ve faiz
sübvansiyonlarından mahrum bırakılması suretiyle münavebeye zorlanması…
ENDÜSTRİ BİTKİLERİ, MISIR ALT ÇALIŞMA GRUBU SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1. Türkiye mısır ekim alanının tam olarak bilinememesi, mısır ile ilgili politikaların ve ileriye
dönük projeksiyonların belirlenmesinde bir handikaptır.
Bunu tespit etmede, Devlet kurumları ve özel sektör ortaklaşa çalışılarak, en azından
doğru rakama yaklaşılabilir.
Alternatif olarak;
– İl bazında üretim alanlarının Bakanlığın ÇKS sistemi kapsamında TSUAB ile
paylaşılması…
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
37
– TSUAB aracılığı ile, ilgili kurumdan GIS teknolojisi kullanımı sonucu bu alanların tespit
edilip, edilemeyeceğinin tespit edilmesi…
2. Bölgesel dinamikler ve Pazar ihtiyaçları dikkate alınarak, deneme protokollerinin (ana
ürün, ikinci ürün ve silajlık olarak) yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Tescil yönetmeliğinde çözülecek bu sorun için öneri; “Bölgesel tescil getirilmesi” dir.
Yöntem olarak; TSUAB organizasyonunda, Grup üyelerinin katılımı ile BUGEM ve TTSM’de’
ortak toplantılarla başlanabilir.
3. Islah materyali ithalatında GDO analizi için alınan numune miktarının fazla olması
dolayısıyla ithal edilen miktarın çok altına düşmesi sonucunda, ıslah amaçlı
kullanılamama söz konusu olabilmektedir. Islah materyali standart numune miktarlarının
ithalat genelgesinde artırılması… (Halihazırda bildirilen miktarlar, GDO analizi uygulaması
başlamadan önceki miktarlardır)
4. Deneme – Demonstrasyon amacıyla getirilen çeşitler için belirlenen azami miktarlar
yetersizdir. Adaptasyon denemelerinin sağlıklı ve başarılı bir şekilde yapılması mümkün
olamamaktadır. Bu miktarların artırılması gerekmektedir.
5. Etiketlerin zamanında ulaştırılamaması yanında, etiket yapışkan kalitesindeki zayıflık ve
kullanılan mürekkebin kötü olması sonucu yeni ambalajlanmış torbaların üzerindeki
yazıların 1-2 ay gibi kısa sürede silinmesi bir sorundur, giderilmelidir…
6. TSÜAB’ dan beklentiler konusunda, Bakanlıkla yapılacak olan görüşmelere baz alınacak
bilgilerin hazırlanması için, üyelerden tek yönlü bir bilgi talebi yerine, sonuçların her
aşamada üyeler ile paylaşılması gerekmektedir. Ayrıca bu görüşmelerde talep edilen bilgi
konusunda sorunu yaşayan sektör temsilcilerinin de Bakanlık görüşmelerine davet
edilmesi gerekmektedir.
YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER ÇALIŞMA GRUBU SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Yasal Mevzuat İle İlgili Fırsatlar / Öneriler
5553 sayılı Tohumculuk kanununun 12. maddesinin yeniden düzenlenmesi (firmaların
faaliyetinin durdurulması konusuna çözüm getirilmeli)
Ayçiçeğinde uygulanan Bitki Pasaportu sisteminin gözden geçirilmesi veya uygulamanın
iyileştirilmesi…
Tohumluk Üretimiyle İlgili Fırsatlar
Havza Modeli Uygulamalarında Yeni Tohumluk Üretim Alanlarının Tahsisi, Organizasyonu
ve Desteklenmesi
Orobanşa toleranssız tohumluk üretim alanlarındaki uygulamanın OECD standartlarıyla
uygun hale getirilmesi…
Eğitim Ve Eğitimli Eleman İstihdamı Fırsatları
Üniversitelerden Kalifiye eleman ihtiyacının karşılanması için uygun bölümlerin
açılmasının desteklenmesi…
Desteklemeler İle İlgili Fırsatlar
Ülkemizin yağ açığının kapatılması için öngörülen 240.000 ha ilave ekim alanının
oluşabilmesi için ek desteklerin gündeme gelmesi…
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
38
Tohum üreticilerine tohum üretim desteğinin sağlanması…
AYÇİÇEĞİ İLE İLGİLİ FIRSATLAR
Hedef ihracat pazarları olan Rusya ve Ukrayna gibi büyük ölçekli tarımın yapıldığı
ülkelerde çeşitlerin kayıt altına alınması…
Ar&Ge desteklerinin yeni çeşit geliştirmeye teşvik edecek düzenlemelerin yapılması…
KANOLA İLE İLGİLİ FIRSATLAR
• Verilen desteklemelerin mutlaka sertifikalı tohumluk kullanımına bağlanması kötü niyetli
uygulamaların önüne geçecektir. (Erusik Asit)
ASPİR İLE İLGİLİ FIRSATLAR
Türkiye yağ açığını kapatacak önemli bir üründür. Nadas alanlarının değerlendirilmesi için
iyi bir alternatif olabilir.
Havza bazlı destekleme modelinde 21 havza da olan desteğin genişletilmesi…
Tohumluk sertifikalandırmada uygulanan çimlenme standardının ve yöntemin gözden
geçirilmesi…
PATATES ÇALIŞMA GRUBU SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Tohumluk Patates Sektöründe AR-GE İle İlgili Sorunlar, Çözüm Önerileri ve Talepler:
AR-GE çalışmaları ağırlıklı olarak Bakanlığa bağlı araştırma enstitüleri ve üniversiteler
tarafından yapılmaktadır.
Sektördeki bazı firmaların araştırıcı kuruluş yetkisi vardır. Ancak çalışmalar sınırlı
düzeydedir. Tohumluk patates üretiminin tamamen özel sektör tarafından yapılması
nedeniyle özellikle özel sektör AR-GE çalışmalarının artırılması gerekmektedir. Sektörde
AR-GE faaliyetlerinin artırılması için yapılması gereken çalışmalar:
o Çeşit ıslah projelerinin destek sürelerinin, azami üç yıl yerine bir ıslah döngüsünü
(melezleme-tescil başvurusu) kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerekir.
o Çeşit ıslahına yatırım yapacak firmalara uzun vadeli (örneğin 10 yıl) faizsiz kredi
uygulamaları başlatılmalıdır.
o Proje çağrılarında üst kademe tohumluk üretimi, hastalık-zararlı kontrolü ve erken
uyarı sitemlerinin geliştirilmesine yönelik araştırmalar da öncelikli konular arasına
alınmalıdır.
o Özel sektörün AR-GE merkezi kurması kolaylaştırılmalıdır.
o Teknoloji geliştirme bölgeleri ve teknoparklar dışında kurulacak AR-GE merkezleri
için de aynı personel destekleri ve vergi muafiyetleri verilmelidir.
o Tohumculuk sektöründe özel sektör-kamu-üniversite işbirlikleri teşvik edilmelidir.
o Sektörün acil ihtiyaç duyduğu AR-GE çalışmaları için TSÜAB ve TÜRKTOB
tarafından güdümlü proje destekleri verilmelidir.
Tohumluk patates sektöründe AR-GE açısından şu konulara öncelik verilmesi gereken
konular şunlardır:
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
39
o Yerli çeşit ıslahı,
o Yüksek kademe tohumluk üretimi ve tohumluk üretiminde verimliliğin artırılması,
o Tohumluk üretimi açısından önemli hastalık ve zararlıların kontrolü,
o Hastalık-zararlı kontrolüne yönelik erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi…
Tohumluk Patates Üretimi İle İlgili Yapılan Tespit Ve Öneriler:
Tohumluk üretiminin mutlaka hastalıklardan ari, izole alanlarda yapılması
gerekmektedir
Tohumluk üreticisi firma sayısının ve üretiminin artmasıyla birlikte tohumluk üretim
alanlarının bulunması ve korunması önemli bir sorun yaratmaya başlamıştır.
Tohumluk patates üretimine uygun alanlar belirlenerek özel tohumluk üretim alanı
olarak tahsis edilmeli, bu bölgelerde belirli kademelerin altında tohumluk
kullanımının yasaklanmalıdır.
Mevcut yasa ve yönetmelikler çerçevesinde tohumluk patates üretim bölgelerinde
çiftçi, tohum yetiştiricisi ve tohum üreticilerinin karşılıklı uyacakları kurallar
belirlenmeli ve uygulanması sağlanmalıdır.
Belirli bir geçiş süresinden sonra (2018) Temel 1 kademenin altında tohumluk
ithalatına izin verilmemelidir.
Tohumluk patates sektöründe sözleşmeli üretim modellerinin geliştirilmesi ve teşvik
edilmesi uzun vadede üretim sisteminin daha sağlıklı işlemesini sağlayacaktır.
ÇKS prosedürleri azaltılmalı, sistem daha uygulanabilir bir hale getirilmelidir.
Karantinaya tabii bazı hastalıkların yaygınlaşmasının engellenmesi amacıyla
münavebe sisteminin etkin uygulanması sağlanmalıdır.
Beyanname verilmesi aşamasında kaynak sertifika bilgileri ile ilgili sıkıntıların ortadan
kaldırılması için üretilen veya ithal edilen üst kademe sertifikalı patates
tohumluklarının Tohum Veri Yönetim Sistemi (TVYS)’ne tanıtımları zamanında ve
eksiksiz yapılmalı; bu sertifikalara ait bilgiler (çeşit, miktar, parti no, vb.) üretici
firmalarla paylaşılmalıdır.
Yönetmelikte değişiklik yapılarak tohumluk yumru iriliğine üst sınır (65 mm)
getirilmelidir.
Üst öldürme uygulaması yaygınlaştırılmalıdır.
Tohumluk Patates Sertifikasyon Sisteminin İyileştirilmesi Ve Daha Etkin Hale Getirilmesine
Yönelik Öneriler:
Tohumluk sertifikasyonu ile ilgili laboratuvar analiz süreçlerinin mümkün olduğunca
kısaltılması, ücretlerin azaltılması gerekmektedir.
Tohumluk patates sertifikasyon işlemleri yetkisi TSÜAB bünyesinde kurulan Tohum
Sertifikasyon A.Ş.’ne devredilmeli; ilgili şirket en kısa sürede laboratuvar, personel ve
diğer altyapılarını tamamlamalıdır.
Tohumluk patates sertifikasyon sisteminin kurulumu için gerekirse, patates
tohumculuğu yapan firmaların Tohum Sertifikasyon A.Ş.’ne (veya bu şirket bünyesinde
kurulacak alt şirkete) eşit oranlarda ortak olması yoluyla gerekli yatırımlar yapılmalıdır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
40
Kurulacak özel tohumluk patates sertifikasyon biriminin merkezinin ve tüm
laboratuvarlarının, tohumluk patates firmalarının yaklaşık %40’ının bulunduğu ve
toplam tohumlukların %95’inin depolandığı Nevşehir ilinde kurulması gerekir.
Özel tohumluk patates sertifikasyon biriminin kurulmasından sonra birimin
kurulumundan sorumlu bir yönetici atayarak tam yetkili olarak çalışması sağlanmalıdır
Tohumluk Patates Sektörüne Verilen Doğrudan Ve Dolaylı Desteklerle İlgili Tespitler Ve
Öneriler:
Tohumluk üretimi için verilen destek miktarı, tohumluk üretim maliyetinin ancak
küçük bir miktarını karşılamakta olup, teşvik edici nitelikte değildir.
Tohum üretim desteğinin sertifikasyon giderlerini karşılayacak kadar olması, geri kalan
miktarın çiftçilere verilen yurtiçi tohumluk kullanım desteğine eklenmesi ve artırılması
daha yararlı olacaktır.
Üst kademe tohumluk üretimleri (Süper Elit, Ön Elit, Elit, Temel 1 ve Temel 2) için
mevcut desteklerin muhafaza edilmesi ve artarak devam etmesinin sağlanmalıdır.
Süper Elit tohumluklar için desteğin ağırlık yerine adet üzerinden verilmesi daha
uygun olacaktır.
Üreticilere verilen tohumluk kullanım desteklerinin, tohumluk maliyetinin en az %25-
30’unu karşılayacak düzeyde olması gerekir.
Kayıt dışı, sertifikasız ve hastalıklı yumruların kullanımını azaltmak amacıyla sertifikalı
tohum kullanan ve beyan eden çiftçilere üretim sonunda müstahsil makbuzuna bağlı
olarak satış faturasına istinaden telafi edici ürün destek primi olarak 0,05 TL/kg
ödenmelidir.
Tohumluk Patates Sektöründe Dış Ticaretin Artırılmasına Yönelik Tespitler Ve Öneriler:
Türkiye tohumluk patates üretimi açısından dünyada söz sahibi birçok ülkeye (ör.
Hollanda, Almanya, Fransa, Belçika vb.) göre daha yüksek potansiyele sahiptir.
Avrupa ülkelerinde artan işgücü maliyetleri, artan hastalık baskısı, küresel ısınmaya
bağlı yağış düzensizlikleri gibi etmenler, tohumluk üretiminin sürdürülebilirliğini tehdit
etmektedir.
Tohumluk patates üretim ve sertifikasyon sisteminin iyileştirilmesi ve sektöre
verilecek destekler ile Türkiye, Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Kafkasya ve Yakın
Doğu ülkeleri için önemli bir tohumluk patates üretim üssü olabilir.
Akılcı ve sistematik bir dış ticaret politikası oluşturulmalıdır.
Dış ticaret verilerine erişimin kolaylaştırılması ve bu verilerin düzenli temin edilmesi
sağlanmalıdır.
TSÜAB bünyesinde oluşturulacak bir birim ile ülke bazında tohum sistemleri ve ticaret
verileri oluşturulmalı ve bu veriler üyelerle paylaşılmalıdır.
Destekler, Destekleme Modeli Ve Politikaları İle İlgili Öneriler:
Tohumluk ihracatı için ton başına 200 TL veya en azından nakliye ücretini (navlun)
karşılayacak düzeyde bir destek verilmesi yararlı olacaktır
Tohumluk ihracatında bürokratik işlemler mümkün olduğunca azaltılmalıdır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
41
Kırsal kalkınma ve tarımsal yatırımlarda makina ve ekipman için uzun vadeli tarımsal
kredi imkanları sağlanmalıdır.
Tohumluk üretimi ve işlenmesi için kullanılan makina alımlarında KDV oranlarının
%1’e çekilmesi sektörün gelişmesine olumlu katkı yapacaktır.
Tohumluk Patates Sektöründe Piyasa Denetiminin Sağlanmasına Yönelik Tespitler Ve Öneriler:
Sertifikasız, hastalık testleri yapılmamış, kayıt dışı tohumluğun satışının engellenmesi
ile ilgili etkin tedbirler alınmalıdır.
Piyasa denetimleri için 5553 Sayılı Tohumculuk Yasasının 15. maddesi kapsamında
TÜRKTOB ve Alt Birliklere GTHB tarafından yetki verilerek denetimin etkinleştirilmesi
sağlanabilir.
İthal edilen tohumların tamamının sertifikalandırıldığının kontrolü ve kayıt dışı
sertifikasız tohum satışının önlenmesi için firma ve çeşit bazında sertifikalandırılan
miktarlarının takip edilmesi gerekmektedir.
Her yıl bir önceki sene için sertifikalandırılan tohumluk miktarlarının Haziran ayında
çeşit bazında paylaşılması çeşit bazında üretim planlamalarının yapılmasına katkı
sağlayacaktır.
Bütün bölgeler için münavebe sisteminin titizlikle takip edilmesi ve cezai yaptırım
uygulanması zararlı organizmaların bulaşmasını ve yaygınlaşmasını engelleyecektir.
GENEL DEĞERLENDİRME:
Sektörün gelişimi için AR-GE, sertifikasyon sistemi ile ilgili yasal mevzuat, üretim
sistemleri, destekleme politikaları açısından önemli iyileştirmelere ihtiyaç
bulunmaktadır.
Gerekli düzenleme ve iyileştirmeler yapılarak sektörün desteklenmesi durumunda,
ülkemiz Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Kafkasya ve Yakın Doğu ülkeleri için önemli bir
tohumluk patates üretim üssü olabilecektir.
Özellikle tohumluk patates sertifikasyonundan sorumlu özel birimin oluşturulması ve
uluslararası standartlarda çalıştırılması sektörün önünün açılması açısından kilit adım
olacaktır.
TSÜAB bünyesinde kurulan Tohum Sertifikasyon A.Ş.’nin tohumluk patates
sertifikasyonu için Bakanlıktan yetki devri alarak gerekli oluşumları ivedilikle
tamamlaması, sektöre yapılacak en büyük katkı olacaktır.
HUBUBAT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
CEZALAR
SORUN: Tohumculukta işlenen suçlara verilen cezalar oldukça orantısız bir durumdadır.
Bu cezalar içinde en ağır olanı şirket kapatma cezasıdır. Bakanlığımızın olumlu tavrı ve gayretleri
ile bu sıkıntılı durum kısmen çözüme kavuşmuştur.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
42
ÇÖZÜM: Kanun yapıcıların tağşiş yapan ve/veya kaçak tohum satanlar ile üretim aşamasında
ortaya çıkan bazı hatalar sonucu ceza alanların arasında farklılık ortaya koyması gerekmektedir.
Üretim aşamasında oluşabilecek beşeri hatalara (ambalaj ve etiketi düşmüş, paketler gibi) sadece
para cezası verilmelidir.
Piyasa Denetimi
SORUN: Tohum, kamu yararını doğrudan ilgilendirmektedir. Ticari hale geldikten sonra tohumlar
çok geniş alanlara yayıldığı için Kamu zamanında ve etkili denetim yapamamaktadır.
ÇÖZÜM: Kamunun üzerindeki bu denetim yükünün hafiflemesi ve etkin bir denetim için, TSUAB
ile iş birliğinin yapılabilmesinin yolu; kanunda bazı değişiklikler yapılarak sağlanmalıdır.
Binde 3 Komisyonları
SORUN: Tohumculukta alt birliklerin ve TÜRKTOB’un finansal kaynağını oluşturmak ve
tohumculuk ile ilgili işlevleri yerine getirmek için ortaya konan binde 3 komisyon, tohumun el
değiştirmesinde her kademede uygulandığından toplam olarak % 1 veya daha yüksek orana
ulaşmaktadır.
ÇÖZÜM: 5553 sayılı yasada oranlar ve bu oranların adil paylaşımı konusunda değişiklik
yapılmalıdır. Aynı mal üzerinden her el değiştirmede komisyon ödemesi kaldırılması veya binde
bir seviyesine indirilmesi…
Tarla Kontrolleri
SORUN: Bilindiği üzere sertifikalı tohum üretmek için kullanılan her tarla, bulunduğu ildeki İl Gıda
Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından kontrole tabi tutulur. Bu kontroller sonucunda
tarladan elde edilecek ürünün tohum vasfı kazanıp kazanmayacağı belirlenir. Sektörün her yıl
daha da büyümesi ve üretim alanlarının çoğalması sebebiyle; il Tarım müdürlükleri yeterli ve
süratli denetim yapamamaktadırlar.
ÇÖZÜM: Kamunun bu kadar geniş üretim alanlarında daha etkin kontrol yapılmasını sağlaması
için TSUAB ile bakanlık arasında yapılacak görüşmeler ile yetki devrini de içine alacak çözümler
ortaya konmalıdır.
Sertifikasyon Yetki Devri
SORUN: Sertifikalı tohum üretimi ve sektördeki şirketlerin sayısı arttıkça kamu sertifikasyon
sistemi artık sektörün ihtiyaçlarına yetişememektedir. Kamuya ait laboratuvarlarda tohumda
numune alımından üretici kuruluşun sertifika almasına kadar genellikle çok uzun süre
geçmektedir. Bu alt yapıyı tamamlamak oldukça masraflı bir süreçtir ve çoğu firma bunu
karşılayabilecek durumda değildir.
ÇÖZÜM: Kamu geçtiğimiz yıllarda alt yapısını tamamlamış ve akreditasyonunu almış çok az
sayıdaki firmaya sertifikasyon yetki devri yapmıştır. Bu firmaların Sertifika 1, 2 ve 3 için
sertifikasyon problemi çözüme kavuşmuştur. Fakat sektörümüzde hububat tohumuyla uğraşan
300 adet firma bulunmakta ve bunlardan sadece 27 tanesi sertifikasyon yetki devri alabilecek alt
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
43
yapıyı tamamlamış bulunmaktadır. Bu nedenle Bakanlığımızın TSUAB’a sertifikasyon konusunda
yetki devrinde bulunması, kamunun sırtındaki yükü azaltacağı gibi sektördeki sertifikasyon
sürelerini de kısaltacaktır.
Ambalaj Ve Paketleme
SORUN: Tahıl Tohumu Sertifikasyon ve Pazarlama Yönetmeliğinde EK 8’deki ambalaj azami ağırlığı
50 kg’dır. Mevcut durum maliyet sorununa yol açmaktadır.
ÇÖZÜM: İlgili yönetmelikteki EK 8’deki ambalaj azami ağırlığının 2000 kg’ma çıkarılmasıdır.
Döner Sermaye Ücretleri
SORUN: Kamu hizmetleri için alınan döner sermaye ücretleri çok fazladır.
ÇÖZÜM: Tüm döner sermaye ücretlerinin (karantina, GDO analizi, tescil ve sertifikasyon
ücretlerinin) makul bir seviyeye çekilmesi gerekir. Kamu Araştırma Kuruluşlarının kurduğu
denemeler için de ücretler makul seviyeye çekilmelidir.
Islah Ve Deneme Amaçlı İthal Edilen Tohumluklar
SORUN: Elit ve orijinal kademedeki tohumların ithalatındaki bürokratik nedenlerden dolayı aynı
yıl içerisinde ekilmesinde bazı sıkıntılar olmaktadır. Islah ve deneme amaçlı tohumlukların ithalat
prosedürü ile ticari amaçlı tohumluk ithalat prosedürü aynıdır. Analiz için karantinada 1,5 kg
numune istenmektedir. Islah ve deneme amaçlı getirilen deneme tohumluk miktarları çok az
olduğu için bu numune miktarları sıkıntı yaratmaktadır.
ÇÖZÜM: Teknik bir ekip tarafından her bir analiz için gerekli miktarlar tayin edilmeli ve ona göre
numune alınmalıdır.
Tohum Üretim Desteklerinin Alinmasindaki Evrak Yükü
SORUN: Tohum üretim desteklerinin alınması için çok sayıda evrak istenmektedir ve bu durum
desteklerin oldukça geç bir zamanda firmalara ödenmesine neden olmaktadır.
ÇÖZÜM: Tohum Üretim Desteğinin alınmış Sertifikalar ve Fatura İcmalleri haricinde diğer
evraklara bakılmaksızın ödemesi şeklinde değiştirilmesi. İl, il ödeme yerine işlemleri biten
firmalara ödeme yapılması ve bir ilde bir firmanın hatası veya ihmalinden dolayı diğerlerinin
bekletilmemesi yoluna gidilebilir. Bakanlık ödemeler konusunda bir takvim oluşturmalıdır.
Belediyeler Ve İl Özel İdarelerinin Selektör Dağıtımı
SORUN: Belediyeler ve İl Özel İdareleri köylere tohum eleme makinaları dağıtmaktadır. İl Özel
İdare ve Büyükşehir Belediyeleri köylere tohum eleme tesisleri kurarak 5553 Sayılı Tohumculuk
Kanunu’na aykırı işlem yapmaktadır.
ÇÖZÜM: Derhal ve süratle bu uygulamanın durdurulması gerekmektedir. Ülkemiz son 13 yılda
uygulanan politikalar sonucu sertifikalı tohum kullanımı ve üretimi 618.000 ton civarına
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
44
ulaşmıştır. Bundan sonra uygulanacak politikalar sektörü küçültme değil geliştirilmesine yönelik
olmalıdır. Eğer Belediyeler ve İl Özel İdareleri çiftçilere tohum konusunda destek olmak
istiyorlarsa, sertifikalı tohum faturalarını ibraz eden çiftçilere ek destek verebilirler.
Toprak Mahsulleri Ofisi
SORUN: Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) hububat alım baremlerini açıklarken 1. gruptaki çeşitler
için isim yazmaktadır. Bu durum haksız rekabete neden olmaktadır.
ÇÖZÜM: Lisanslı depoculuğa uygun olarak TMO’nun alım baremlerinde çeşit isminin kaldırılması,
bunun yerine protein, glüten indeksi, hektolitre vb. hızlı analiz edilebilen ve çeşit kalitesini temsil
eden kalite kriterlerine göre sınıflandırma yapılması.
Çeltik Mevcut Durum, Sorunlar Ve Çözüm Önerileri
Çeltik yukarıdaki bölümde tespit edilen hububat tohumuyla ilgili aynı sorunlara sahipken,
tamamen kendine özgü bazı sorunlara da sahiptir.
Çeltikte Ön İthalat İzni Veren Kurum Sayısının Azlığı
SORUN: Çeltik tohumu üreticileri ön ithalat için izin alırken 8 il müdürlüğü ile çalışabilmektedirler
ve bu kurumlarda yoğunluk oluşturmaktadır ve durum izinlerin çıkmasını geciktirmektedir.
ÇÖZÜM: Çeltik tohumunda ön ithalat izinleri konusunda Daha fazla İl Tarım Müdürlüklerine yetki
verilmesi.
Sertifikalı Çeltik Tohumu Üretiminde Döl Kademesi Ve Üretim
SORUN: Sertifikalı tohum üretiminde çeltik bitkisinin ülkemizde sınırlı alanlarda tarımının olması
nedeniyle temiz tohumluk üretim alanlarını bulmakta zorluklar yaşanmaktadır. Tahıl Tohumu
Sertifikasyon ve Pazarlama Yönetmeliği EK 6 C maddesindeki “Tohumluk üretilen bir tarlaya çeşit
safiyetini korumak şartıyla aynı çeşidin sınıf ve döl kademesi birbirini izleyen tohumluğu arka
arkaya ekilebilir” ibaresi mevcut arazilerde sertifikalı tohum üretimini kısıtlamaktadır.
ÇÖZÜM: Sertifikalı çeltik tohumu üretiminde özel arazi hazırlığı gerektiren çeltiğin EK 6 C
maddesindeki “üretimin birbirini izleyen kademede yapılması” ibaresinin kaldırılması
gerekmektedir. Bu şekilde üst kademe tohumların üretimi kolaylaşacaktır. Yine aynı şekilde çeltik
tohumu üretimindeki ön bitki şartının kaldırılmasının çeltik için daha kolay bir şekilde üretim
alanlarının bulunmasını sağlayacaktır. Avrupa’nın en büyük çeltik üreticisi İtalya’da olduğu gibi ön
bitki şartının kaldırılması ve tarla kontrolleriyle çeşit safiyetinin sağlanması uygun olacaktır.
Çeltik Kanunu
SORUN: Çeltik, 23 Haziran 1936 tarihinde çıkarılan 3039 sayılı Çeltik Ekim Kanunu’na göre ve ilçe
düzeyinde oluşturulan çeltik komisyonlarının iznine bağlı olarak ekilmektedir. Bu Kanun sıtma
mücadelesi ve su düzenlemesi amacı ile çıkartılmıştır. Günümüzde ise kanun hem sertifikalı çeltik
tohumu üreticisine hem de çeltik üretiminde pek çok zorluk çıkartmaktadır
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
45
ÇÖZÜM: Mevcut çeltik tarımını düzenleyen yasanın günümüz şartlarına göre güncellenmesi…
DESTEKLER
Yerli Çeşit Islah Edilen Firmaların Desteklenmesi
SORUN: Ülkemizde çeşit ıslahı sadece bakanlığa bağlı enstitüler, üniversiteler ve çok az sayıdaki
firmalarca yapılmaktadır. Yerli tohum firmalarının çok önemli bir kısmı çok küçük bütçelere sahip
olduğundan dolayı uzun süreli ve kapsamlı ıslah çalışmaları yapmaktan çekinmektedir. Bu
nedenle çok az sayıda ve rekabetçi olmayan çeşitler ortaya çıkmaktadır.
ÇÖZÜM: Ülkemizde ıslah çalışmalarının başlatılması, mevcut olanlarının geliştirilmesi ve daha
etkin hale getirilmesi için ülkemizde geliştirilmiş çeşitleri üretenlere ek destek yapılmalıdır. Kendi
ıslah ettiği çeşidi üreten firmaya mevcut desteğin % 50 daha fazlası ve ülkemizde başkası
tarafından (kamu veya özel sektör) ıslah edilmiş çeşidin tohum üretimini yapanlara mevcut
desteğin % 25 daha fazlası ödenmelidir.
Yerli Çeşitlerin Yurtdışında Tescili
SORUN: Firmalarımızın yurtdışında yerli ıslah çeşitleri tescil etmek oldukça masraflı ve kısa
zamanda sonuç alınamayan bir süreçtir. Bu nedenle firmalar yurtdışında çeşit tescil etmekten
kaçınmaktadır.
ÇÖZÜM: Bakanlığımızın tohum ihracatını desteklemesi amacıyla yurtiçinde ıslah edilip
yurtdışında tescil edilecek çeşitlerin tescil masraflarını en az % 50 oranında karşılamalıdır.
Sertifikalı Tohum Üreten Sözleşmeli Çiftçiler
SORUN: Sektörün genişlemesiyle birlikte daha geniş üretim alanları bulmakta sorunlar
yaşanmaktadır. Özellikle geniş arazilere sahip çiftçilerin pek çoğu tarladan elde ettiği mahsulü
bekletip kışın daha yüksek fiyatla satmayı tercih etmektedir. Bu nedenle bu araziler tohum
üretiminde kullanılamamaktadır.
ÇÖZÜM: Çiftçilerin sertifikalı tohum üretimine teşviki için sözleşme yapılan çiftçilere ürün
desteğinin %50 fazlası ödenmelidir.
Mevcut Destekler
SORUN: Mevcut sertifikalı tohum kullanım destekleri uzun bir zamandan bu yana değişmeden
kalmıştır. Bu destekler artık yetersiz kalmaktadır. Ek olarak destek ödemeleri çiftçiye yaklaşık 8-9
ay sonra yapılmaktadır ve bu gecikme desteği çiftçiler açısından anlamsız kılmaktadır. Bu durum
çiftçilerin sertifikalı tohuma olan talebini düşürmektedir.
ÇÖZÜM: Mevcut sertifikalı tohum kullanım desteklerine her yıl o yılın şartlarını da göz önünde
bulundurarak sertifikalı tohuma talebi arttıracak miktarlarda artışlar yapılmalıdır. Desteklerin
tohumun satın alındığı yıl çiftçilere ödenmesi ise desteği daha anlamlı kılacak ve sertifikalı
tohuma olan talebi arttıracaktır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
46
Diğer Tarımsal Destekler
SORUN: Devletin çiftçilere verdiği diğer tüm tarımsal destekler (gübre, mazot, sulama, müstahsil
primi gibi) tüm çiftçilere; kullandığı tohumun sertifikalı olup olmadığına bakılmadan
ödenmektedir. Bu desteklerden sertifikasız ve kaçak tohum kullananlar da yararlanmaktadır ve
sertifikasız tohumlarda verim ve kalite daha düşük olduğu için bu noktada kamu zararı
oluşmaktadır.
ÇÖZÜM: Devletin çiftçilere vereceği tüm tarımsal desteklerin sertifikalı tohum kullanımına
bağlanması hem sertifikalı tohuma olan talebi arttıracaktır hem de tarlaların daha yüksek kaliteli,
safiyeti daha fazla ve daha verimli tohumlarla buluşmasını sağlayacaktır.
Tarım Arazilerine Ar-Ge Yatırımları İçin İmar İzinleri
SORUN: AR-GE yapan firmalar mutlak tarım arazilerine araştırma seraları gibi AR-GE yatırımlarını
imar izni alamadıkları için yapamamaktadırlar. Bu nedenle melez bahçeleri ile araştırma seraları
arasındaki mesafe çok uzak olmakta ve AR-GE süreci üzerindeki kontrol azalmaktadır.
ÇÖZÜM: AR-GE yapan firmalarımız için mutlak tarım arazilerine araştırma serası gibi AR-GE
yatırımları için tarım arazilerinin imar izni kapsamından çıkartılması.
Ar-Ge Proje Destekleri
SORUN: Firmalarımız devletin sağladığı AR-GE desteklerinden yeterince yararlanamamaktadır.
Bunun nedeni ise AR-GE’ ye verilen proje bazlı desteklerde (TAGEM, TÜBİTAK, vb) 3 yıl gibi tohum
için çok kısa bir sürede sonuç bekleniyor olmasıdır. Oysaki tohumda AR-GE çalışmalarında sonuç
alma 15-16 yıl sürmektedir.
ÇÖZÜM: Firmalara sağlanan proje bazlı desteklerde ya sürenin uzatılması ya da süre
uzatılmayacaksa 3 yıl süre sonucunda sadece yarı yol materyali elde edilmesini sonuç olarak
kabul etmeli.
Ar-Ge Personel Desteği
SORUN: Sektördeki firmaların ıslah projeleri yapmasının önündeki en büyük engellerden birisi de
personel sıkıntısıdır.
Projeleri daha kapsamlı yürütmek ve başarılı olma ihtimalini arttırmak için firmalar çok sayıda
uzman AR-GE personeline gereksinim duymaktadır. Fakat sektördeki firmaların bütçelerinin çok
kısıtlı olması uzman personel istihdamına engel olmaktadır.
ÇÖZÜM: Yerli ıslah projesi yürüten firmalarımızın proje süresi boyunca bu projede çalışan AR-GE
personelinin sigorta ve vergi kesintilerinin kamu tarafından karşılanması. Ayrıca nitelikli AR-GE
personelinin yetişmesi için, personelin ihtiyaç duyacağı ve yurtiçinden temin edilemeyecek olan
kısa süreli yurtdışı teknik eğitimlerin % 50 oranında masraflarının karşılanması. TAGEM ARGE
desteklemelerinde yeni çeşit geliştirmek için bütçesinin %50 oranında pay ayrılması ve bu
projelerde personel giderlerinin de eklenmesi…
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
47
Ziraat Bankasınca Verilen Sübvansiyonlu Krediler
SORUN: Ziraat Bankası tarafından verilen sübvansiyonlu kredilerde banka vereceği krediyle
orantısız bir şekilde teminatlar istemektedir. Ziraat Bankası bu krediler konusunda tek el
konumunda olduğu için firmaları bu krediler ile ilgili çok zorlamaktadır.
ÇÖZÜM: Bu sübvansiyonlu kredilerin diğer kamu bankalarınca da sağlanması ve hiçbir bankanın
tek elinde olmaması. Ziraat Bankası sertifikalı hububat tohumu üretiminde 2016 yılı dekara
tohum üretim maliyetini 285 TL olarak hesaplamış olmasına karşılık gerçekte bu maliyet 900
TL/da dolayında olmaktadır.
Çeltik Mevcut Durum; Sorunlar Ve Çözüm Önerileri
Sertifikalı Tohum Kullanım Desteği
SORUN: Çeltikte 2005 yılında 5 TL/da olan sertifikalı tohum kullanım desteği 2008 yılında 8 TL/da’
a çıkarılmış, bundan sonra 2016 yılı da dahil hep 8 TL/da olarak kalmıştır.
ÇÖZÜM: Sertifikalı çeltik tohumu kullanım desteğinin her yıl da ortalama tohum fiyatlarının %25
destek olacak şekilde güncellenmesidir.
Tohumculuktaki Gelişmelerin Topluma Anlatılması
SORUN: Sertifikalı tohum üretimi ve kullanımı ile ilgili kamuoyunda hala yeterli bilinç
oluşmamıştır. Kamuoyunda hibrit tohum kavramı, tohumların İsrail gibi ülkelerden getirilip
satıldığı gibi yanlış bilgiler hem üreticilerin hem de tüketicilerin kafasını karıştırmaktadır.
ÇÖZÜM: TSÜAB bünyesinde oluşturulacak medya iletişim birimi ile tohumla ilgili olarak görsel ve
yazılı basında tohumculuk konusunda yanlış algılamaları ortadan kaldıracak çalışmalar yapılması
“Türkiye kendi tohumunu kendi üretiyor” adı altında propaganda çalışmaları yapılması faydalı
olacaktır. TSÜAB’ın ilköğretim ve lise seviyesinde tohumun önemini anlatan etkinlikler
düzenlemesi…
Sektörde Çalışan Nitelikli Personel Sorunu
SORUN: Tohumculuk sektörünün hızlı gelişmesi, tohumcu kuruluşlarının sayısındaki beklenmedik
artış sektör içerisinde yetişmiş eleman sıkıntısı oluşturmuştur.
ÇÖZÜM: Ziraat fakültelerinin öncelikli olarak tarla bitkileri ve bitki koruma bölümleri olmak üzere
ziraat fakültesi 3. Sınıf öğrencilerine yönelik TSÜAB üyeleriyle işbirliği içerisinde staj
kontenjanlarının yükseltilmesi. Staj sonrası başarılı öğrencilerin mezuniyetlerinden sonra bir yıl
sürede sektör içinde eğitime tabi tutulması.
Ziraat fakültesi son sınıf öğrencilerinin almakla zorunlu olduğu staj dersinde TSÜAB’ın
bilgilendirme ve kariyer günleri düzenlemesi, okullarda afiş ve posterler asılarak sektörün
tanıtımının yapılması...
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
48
SEBZE TOHUMCULUĞU ÇALIŞMA GRUBU SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Altyapısal Sorunlar
Yetişmiş İnsan Gücü Eksikliği
SORUN: Üniversitelerde yüksek lisans ve doktora seviyesinde ıslah konusunda yeterince eleman
yetiştirilmemesi, moleküler biyoloji gibi özel ihtisas konularında yetişenlerin ise pratik ıslah
bilgisinden yoksun oluşu.
ÇÖZÜM/ÖNERİ: Eğitim kurumları aracılığıyla, tohumculuk çalışmalarına yönelik olarak ıslahtan
başlamak üzere bütün süreçleri kapsayan eğitim programlarına yer verilmesi; ayrıca sektörün ara
eleman konusundaki acil ihtiyacını karşılamak üzere bu tür eğitimin sağlandığı mesleki liselere
önem verilmesi gerekir.
Bu çerçevede, sektörün yegâne temsilcisi olan TSÜAB koordinatörlüğünde profesyonel çalışmayı
hedef alan, uzmanlarla hazırlanacak kısa ve uzun vadeli eğitim programlarının yürütülmesinde
fayda ve gereklilik vardır.
AR-GE Faaliyetlerini Yürütecek Alet - Ekipman Ve Laboratuvar Yetersizliği
ÇÖZÜM /ÖNERİ: Konunun yegâne çözümü, ortaklaşa merkezi bir laboratuvarın kurulması, Sebze
tohumculuğu sektörüne hizmet veren tüm kamu birimleri ile tohum ıslah ve AR-GE faaliyetleriyle
uğraşan ancak bu işlevleri yürütecek tesis ve ekipman alt yapısından yoksun olan şirketlerin aynı
lokasyonda toplanmasından geçer.
AR-GE Merkezi İçin Araştırıcı Eleman Sayısının Fazlalığı
ÇÖZÜM /ÖNERİ: AR-GE konusunda faaliyet gösteren kuruluşların AR-GE teşviklerinden
yararlanabilmeleri için şart olan asgari 15 kişilik araştırmacı sayısının sektörün yapısından dolayı
(küçük ölçekli olması) 3 kişiye düşürülmesi elzemdir. Ancak bu yolla ıslah araştırması yapan
şirketlerin AR-GE merkezi statüsüne kavuşması mümkün olacaktır.
Tohumculukta AR-GE desteğine yönelik krediler
ÇÖZÜM /ÖNERİ: Islah çalışmalarında başta işçilik olmak üzere yapılan harcamalar klasik sebze
üretimindeki harcamaların çok çok üstündedir. Türk yatırımcısının yerli çeşit ıslah çalışmalarına
yönelmesini teşvik edecek en önemli unsurların başında projenin finansmanı ve kredi ihtiyacının
karşılanması gelmektedir. İşte bu nedenle ıslah çalışmalarının finansmanında kredi teşviklerine
önemli ihtiyaç vardır.
Tohum Üretimindeki Sorunlar
ÇÖZÜM /ÖNERİ: Dış pazarda giderek önem kazanan ıslahçı kuruluşlarımızın da yurtdışında
tohum ürettirip ithal ettirmeleri ile ilgili mevzuatın ihtiyaca cevap verecek hale getirilmesi
gerekmektedir.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
49
Özellikle açık döllenen tohumları üreten küçük yerli firmaların üretim maliyetlerinin düşürülmesi
ve pazarda rekabet şanslarının artırılması için yapacakları modernizasyon yatırımlarında ve üretim
girdilerinin tedarikinde desteğe ihtiyacı vardır.
Tohum Ticaretindeki Sorunlar
ÇÖZÜM /ÖNERİ: Sebze tohumunda ithalat, yerli ıslah, üretim ve ihracat serbest piyasa
ekonomisinin kuralları içerisinde yürüyegelmektedir. Hastalık ve zararlılara dayanaklı yeni tür ve
çeşitlerin pazara girmesi, ülkemiz sebze üretiminde büyük önem arz etmektedir. Ayrıca bu yeni
giren tür ve çeşitlerin rekabette veya yarışta yükselttiği çıta, yerli ıslahçılarımızın da hedef koyarak
bu yarışın içerisinde yer almasını sağlamaktadır.
AR-GE faaliyetlerinin iç ve dış pazar ve tüketici alışkanlıkları dikkate alınarak yapılmalıdır.
İthal edilen tohumlardaki yapılan tetkik, kontroller ve bitki pasaportu konusu uslararası
yönetmeliklerle uyumlu hale getirilmelidir. Ayrıca deneme ve demo amaçlı numune tohumların
ithalatı ile ilgili prosedür basitleştirilmelidir.
İthal tohum ile ilgili olarak; deneme ve demo amacı ile getirilen tohumluk miktarları ihtiyacı
karşılamaktan uzaktır. Bu nedenle TSÜAB ile birlikte ithaline müsaade edilecek azami tohum
miktarları yeniden belirlenmelidir.
Deneme ve Demo için öngörülen tohum miktarlarının yetersizliği nedeniyle bu tohumların
karantina yönetmeliklerine göre ithalatının yapılması sıkıntılar yaratmaktadır. Genelde miktarca
az olan bu tür tohumlukların ithalatında, numune miktarlarının makul düzeye indirilmesi
gerekmektedir.
İthalat genelgesi ile ilgili olarak; Her yıl genelgede ne gibi yeni yaptırımlar veya uygulamalar ile
karşılaşılacağı konusunda sektörde sürekli tedirgin bir bekleyiş bulunmaktadır. Oysa bunun yerine
ithalat işlemlerine yönelik uygulamaların, tedirginlikten uzak, her yıl değişmeyen açık anlaşılır bir
hukuki düzenlemeye bağlanması sektör açısından pek çok kolaylık sağlayacaktır.
Tohum ithalatı aşamasında zaman darlığı nedeniyle ISTA Orange sertifikasının sağlanamadığı
durumlarda bu ülkelerin resmi kuruluşları nezdinde akredite edilen kuruluşların düzenlediği
sertifikaların geçerli sayılmasında büyük fayda vardır.
Tohum Dağıtıcılarının Sorumlulukları
Tohum dağıtıcılarının almış oldukları tohumları uygun şartlarda saklama mecburiyeti vardır.
Stoklarında kalan tohumlukların analiz süresi dolanlarını analize kendileri göndererek asgari
limitlerde olduğunu belgeledikten sonra satışa sunmalı ve bununla ilgili sorumluluk Tohum
Dağıtıcılarına ait olmalıdır. Tohum firmaları bu aşamada sorumlu tutulmamalıdır.
Tohum İhracatındaki Sorunlar
İhracatın teşviki bağlamında tohumcu kuruluşların yurtdışında kuracağı deneme ve tanıtım
istasyonları ile ilgili yatırımlarının daimi tanıtım faslında teşvik kapsamına alınması önem arz
etmektedir.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
50
Avrupa birliği ülkelerine yapılacak olan ihracatta, AB mevzuatı açısından ciddi engeller vardır.
AB’nin ihracata imkân tanıması için TTSM mevzuatı ve uygulamalarla ilgili tıkanıklık yaratan
sorunların biran önce çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
AB dışında kalan diğer önemli potansiyel pazarlara, sebze tohumu ihracatının önünü açmak için
bu ülkelerin ilgili kurumlarıyla bakanlık ve TSÜAB tarafından aktif girişimlerde bulunulması
gereklilik arz etmektedir.
Kayıt içine çekilmesi oldukça zor olan, sebze üretiminde maliyeti çok önemli yer tutan, tohum ve
fide gibi iki önemli girdinin KDV‘ sinin %1 düşürülmesi sebze sektörünün kayıt altına alınmasında
önemli bir itici güç olacaktır. Bu konuda tarım bakanlığımızın maliye bakanlığı nezdinde
girişimlerde bulunması gerekmektedir.
Fide İşletmeleriyle ve Fidecilerle Yaşanan Sorunlar
Sebze tohumlarının en büyük alıcısı durumunda bulunan fide işletmelerinin, tohumların kalitesi
yanı sıra hastalıklarla ilgili olarak yakınmaları vardır. Fideciler, tohum sektörünün bu konuda
işbirliğine yanaşmamasından şikâyetçidirler. Konunun ciddiyetine binaen sektörümüzün
duyarlılığının sağlanması iki sektör arasında bu tip sorunların ele alındığı ortak bir hakem
müessesesi oluşturulmasından geçer. Ayrıca konunun hukuksal zemine taşınmasından önce, iki
sektörün katılımıyla, güven duyulan bir hakem heyetinin oluşturulması ve bir laboratuvarın
faaliyete geçmesi ile soruna kalıcı çözüm üretilebilir. Bu konuda her iki alt birliğin (TSÜAB ve
FİDEBİRLİK ) sonuca gidici bir ortak çalışma yapmasında fayda vardır.
Korsan Çoğaltımlar
Islahçı firmaların büyük mağduriyetine yol açan, kaçak çoğaltımın bir suç olduğunun bilinci
içerisinde yasaklanması ve mağdur olan tarafın zararlarının tazmini için hukuksal altyapının
oluşturulması konunun yegâne adil olan çözümüdür.
İhracat Amacıyla İthalat (Reexport)
Tohum ticaretinde yurtdışına satışı kolaylaştırmak için mevcut mevzuatın esnek hale getirilmesi
gerekir. İhracat amacıyla yurtdışından getirilmiş olan çeşitlerin dâhili işleme belgesi ile ülke dışına
çıkarılması kolaylaştırılmalıdır.
Ticari Tohumlukların Üretim İzni ve Tescil İşlemleri
ÇÖZÜM /ÖNERİ: İşlemlerin elektronik ortama taşınmamış olması sistemin en büyük zafiyetidir ve
işlemler elektronik ortama en kısa sürede taşınmalıdır.
Tohum tescil denemelerinin tescile çeşit veren kuruluşların şikâyetlerini asgariye indirmek için
uygulama protokolünü hedef alarak ortak bir çalışma yapılmasına ihtiyaç vardır.
TTSM tarafından alınan karar gereği 2008 den önce kayıt altına alınan çeşitlerin tekrar bedeli
ödenerek kayıt prosedürüne tabii tutulması öngörülmektedir. Bu kararın FYD testini de öngörerek
uygulanması hem zaman alıcıdır, hem de şirketlere ekonomik yükü oldukça ağırdır. Yurtdışında
veya yurtiçinde, Public statüsünde olan çeşitlerin de tescil durumunu dikkate alarak bu kararın
tohum sektörünün mevcut yapısıyla uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
51
Üretim izni ya da tescil için müracaat edilen çeşitlerin numunelerinin TTSM ‘ ye verilme süresi 30
gün olup oldukça kısadır. Bu sürenin 6 ay olarak değiştirilmesi uygundur. Gerek üretim izni
gerekse tescil amaçlı denemelerin TTSM tarafından yapılmasında gecikmeler yaşanmaktadır. Bu
gecikmelerin en önemli nedeni TTSM’nin sahip olduğu yetersiz personel sayısıdır. Firmaların bu
gecikmeden kaynaklanan mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla TTSM’nin personel kadrosu en
kısa sürede artırılmalıdır.
Genel Hususlar
Mevcut yasa şu anki tohumculuk sektörünün ihtiyaçlarıyla tam olarak uyuşmamaktadır, Bu
bağlamda Üst birlik-Alt birlik kavramı, yetki ve sorumluluklarının ve bu yapılarla ilgili seçim
sisteminin yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır. Alt-Üst birliklerin bütçe oluşumlarının öncelikli
faaliyet alanlarıyla sınırlı tutulmasında ve sektörün taşıyabileceği boyutlara indirgenmesinde
gereklilik vardır.
Yasa gereği tohum üreten, ıslah eden, pazarlayan şirketler bu faaliyetlerinin her birisi için toplam
cirolarının ‰3 ’ü oranında kesintiye tabii tutulmaktadır. Esasında bu kesintileri ilgilendiren
hususların kanun maddesi olmaktan çıkarılıp yönetmelik düzeyine indirilmesinde fayda vardır.
Böyle bir değişiklik yapılıncaya kadar kesintinin ‰3 yerine ‰1 düzeyine çekilmesi işin
doğrusudur.
Bu tip hesaplamalarda ciro yerine brüt kardan hareket edilmesi daha adil olacaktır.
Ayrıca, yine bu yasada yer alan tohumculuk ile ilgili yaptırımlar gelişmekte olan sektörün
taşıyamayacağı kadar ölçüsüzdür. Öncelikle cezayı doğuran durumun iyi tanımlanması ve cezanın
oluşan zararla orantılı olması mantığından hareket ile yasanın bu faslının yeni baştan ele alınması
gerekmektedir.
YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER ÇALIŞMA GRUBU RAPORU SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
AR-GE
SORUN: Son yıllarda araştırmacı kuruluş yetkisi alan firmalarımızın sayısı artmış ve Ar-Ge
çalışmalarına hız kazandırılmıştır. Ancak öz sermaye yetersizliği, teknik elaman (ıslahçı) yetersizliği,
TAGEM tarafından geliştirilen genetik materyallerin bedellerinin çok yüksek olması, gibi sorunlar
Ar-Ge yapmayı zorlaştırmaktadır.
ÇÖZÜM/ÖNERİ: Ar-Ge yatırımları için alınacak alet ve makinalara KDV ve vergi muafiyeti
sağlanmalıdır. Araştırma kuruluşlarının teknik altyapısından ve yetişmiş ıslahçılarından destek
alınabilmeli, TAGEM ile görüşülerek çeşit adayı olabilecek hatların tohum firmalarına verilmesi
prosedürlerinin kolaylaştırılması...
Tohumluk üretimi
SORUN: Tohumluk üretim sürecinde yetiştirici bulmakta zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bunun
nedeni baklagil fiyatlarında ve veriminde yıldan yıla oluşan ciddi dalgalanmalar, ekiminin
genellikle parçalı arazilerde ve marjinal alanlarda yapılıyor olmasından kaynaklanmaktadır. Bu da,
tohumluk üretim ve planlamasının yapılmasını zorlaştırmaktadır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
52
ÇÖZÜM/ÖNERİ:
1-) Yemeklik tane baklagil tohumluk üretimi yapan yetiştiricilere aspir ve soyada olduğu gibi en az
9 Krş./kg sözleşmeli üretim desteğinin verilmesi.
2-)Yemeklik tane baklagillerin hasat dönemlerinde mahsul olarak ithalatına kısıtlama getirilmesi
yıldan yıla fiyat dalgalanmalarını önleyecektir.
3-) Araştırma kuruluşlarıyla görüşülerek saf tohum temini için çalışmaların yapılması.
4-) TAGEM’in Orijinal üretimlerinin sınırlı olması hasebiyle, TİGEM’in özel sektör tohum üretici
kuruluşlarına Orijinal ve Sertifikalı-1 kademede üretim yapması.
Sertifikasyon ve Tohumluk Arzının Yetersizliği
SORUN: Yemeklik tane baklagil tohumluk üretimi, diğer tohumluklara nazaran farklılık arz
etmektedir. Tohumluk üretimi sürecindeki bazı sıkıntılardan dolayı, tohumluk üretimi kısıtlı kalmakta
ve talebi karşılayamamaktadır. Bu bir sorundur.
ÇÖZÜM/ÖNERİ:
1- Sanal sertifika sürecinin en az 3 yıl daha uzatılması aksi taktirde arz-talep dengesini
sağlayamayacağımızı belirtmek isteriz. Bu süre içerisinde özellikle TAGEM başta olmak üzere,
TİGEM ve AR-GE yetkisi olan firmaların ıslahçı materyali çoğaltmaları sağlanmalıdır.
2-Yemeklik tane baklagillerde, standart tohum üretim ve satışı kesinlikle yasaklanmalıdır. Çünkü,
Antraknoz ve kök çürüklüğü yayılımı söz konusu olabilmektedir.
3- Mercimekte sertifikalı kademedeki tohumda çeşit safiyetinin % 97’i den uygun oranlara
düşürülmelidir. Zira tarla kontrollerinde baklagil grubunda tip dışı temizliği neredeyse imkânsızdır.
4-Tarla kontrolleri ve numune alımlarında Metot birliği sağlanmalı ve alınan kararların TÜRKTOB
tarafından web sitesi üzerinden firmalar bilgilendirilmeli, iller arasında farklı uygulamalar
giderilmelidir. Örneğin; Etiket dikim şeklinin belirlenmesi.
5-Döner sermaye ücretlerinin düşürülmesi.
6-Arazilerin parçalı olmasından dolayı tarla kontrol ücretlerinin hesaplanmasında farklı
parametrelerin uygulanması için bakanlıkla görüşmelerin yapılması…
Destekler, Destekleme Modeli ve Politikalar
SORUN: Destekler vardır, ancak yetersizdir, Ziraat Bankası Kredi uygulamalarında şubeler arası
farklılıklar söz konusudur.
1-Havza bazlı desteklemelerde yemeklik tane baklagillerin ekiliş alanının geniş tutulması, Doğu
Karadeniz Bölgesi dışında her bölgede ve alanda yemeklik tane baklagiller yetiştirilebilmektedir.
Tohumluk üretimi amacıyla ekilen alanlara bir kısıtlamanın getirilmemesi, ülke genelinde
destekleme kapsamına alınması.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
53
2- TSÜAB’dan bir heyetin T.C Ziraat Bankası genel müdürlüğü krediler biriminden yetkili kişilerle
görüşmeler yaparak bu kredilerin kullandırılmasıyla ilgili prosedürlerin kolaylaştırılması,
prosedürlerin web sayfasında yayınlanması…
İhracat Destekleri
SORUN: Yerli firmalara ihracat desteklemelerinin yetersizliğinden, prosedürlerin çok fazla
olmasından ve hedef ülkelerin bilinmemesinden dolayı ihracatımız sınırlı olmaktadır.
1-Firmalara ihracat yaptıklarında prim desteğinin verilmesi, prosedürlerde kolaylık sağlanması,
2-TSÜAB tarafından, ihracat ile ilgili eğitimlerin verilmesi, hedef ülkelerin ticaret odaları
aracılığıyla ikili görüşme organizasyonlarının sağlanması ve yapılan görüşme raporlarının TSÜAB’ın
web sayfasında yayınlanması.
ÇÖZÜM/ÖNERİ:
1-Firmalara ihracat yaptıklarında prim desteğinin verilmesi, prosedürlerde kolaylık sağlanması,
2-TSÜAB tarafından, ihracat ile ilgili eğitimlerin verilmesi, hedef ülkelerin ticaret odaları
aracılığıyla ikili görüşme organizasyonlarının sağlanması ve yapılan görüşme raporlarının TSÜAB’ın
web sayfasında yayınlanması…
Piyasa Denetimi
SORUN: Piyasa denetiminin etkin olmaması tohumluk fiyat ve arzında dalgalanmalara yol
açmaktadır.
ÇÖZÜM/ÖNERİ:
1-TÜRKTOB’un etik kurallarının uygulanması için bilgilendirme çalışmaları yapılmalı.
2-Kayıt dışı tohum üretim ve pazarlanması engellenmelidir.
3-Piyasa denetiminin etkinliği arttırılmalıdır.
Diğer Sorunlar
SORUN: Nohut ve Mercimek’te destekleme hesaplamalarında kullanılan ekim normunun düşük
olması.
ÇÖZÜM/ÖNERİ: Geliştirilen yeni çeşitlerin 100 (Nohut) tane ve 1000 (Mercimek) tane
ağırlıklarının yükseltilmiş olması nohutta m2 de istenen bitki sayısının 45 ve Mercimek’te 320 tane
çıkışın olması için ekim normunun 16 kg/da olması ve desteklerin bu norm üzerinden
hesaplanması.
SORUN: Kobi desteklerinden tohum üretici firmalarının faydalanamaması.
ÇÖZÜM/ÖNERİ: Tohum üretici firmalarına, Sanayi işletmesi statüsü kazandırılması için
girişimlerde bulunulmalı.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
54
SORUN: Ticaret borsasında herhangi bir işlem yapılmamasına rağmen % 0.2-0.4 arasındaki
kesintilerin yapılması.
ÇÖZÜM/ÖNERİ: Borsada işlem görmeyen bu ürünlere muafiyetinin sağlanması…YEŞİL ALAN VE
YEM BİTKİLERİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU SORUNLARI
Tescil ve Kayıt Sistemi
SORUN: Kayıt altındaki çeşitlerin azlığı, Üretim izni ve Tescil denemeleri sürelerinin uzun olması…
Çok Yıllıklarda; Üretim izni denemesi 3 Yıl, Tescil denemesi 3 Yıldır. Tek Yıllıklarda; Üretim izni
denemesi 1 Yıl, Tescil denemesi 2 Yıldır. Bu süreç, üretim ve tedarik işlemlerini olumsuz
etkilemektedir.
ÇÖZÜM/ÖNERİ: Çeşit, yurtdışında kayıtlı ise; yeşil alan çim bitkilerinde yapıldığı gibi çeşidin FYD
raporu ile tescil edilmesi. Yonca, Korunga, Fiğ ve Yem Bezelyesi çeşitlerinin kapsam dışında
bırakılması, Yonca tohumunda deneme süresinin (Tesis yılı dâhil) iki yıla indirilmesi,
Çeşit, yurtdışında kayıtlı değil ise; teknik soru anketi ile üretim izni alınması…
Agropyron sp. Lotus corniculatus, Sanguisorba minor, Bromus sp. türlerine ait kayıt altında çeşit
bulunmadığından, Dichondra sp. Cynodon sp. ve Zoysia sp. türlerindeki uygulama kapsamında
süs bitkileri sınıfında değerlendirilerek tescil, üretim ve ithalat işlemlerinin de bu kapsamda
yapılması ve/veya Çeşitleri olmayan ürünler için, yeni bir sınıf belirleyip, Özel izinle ithalat ve
üretim hakkı sağlanması…
SORUN: Destek alan yem bitkisi çeşitlerinin azlığı )Tüm bitkisel tohum üretimi içinde, yem bitkileri
tohum üretim desteğinin sadece %1,95 tir)
ÇÖZÜM/ÖNERİ: Alttaki tabloda yer alan Yem Bitkilerinin karşılarında bulunan tutarlarda
destekleme kapsamına dâhil edilmesi özellikle çayır-meralarımızın ihtiyacı olan çeşitlerin
üretimini artıracaktır.
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
55
Üretim, Satış ve Pazarlama
SORUN: K.D.V. Oranlarının yüksekliği..
ÇÖZÜM/ÖNERİ: Türkiye’deki tohum üretiminin artırılabilmesi ve yurtdışı piyasaları ile rekabet
edilebilmesi bağlamında, yurtiçinde üretilen tohumların satışlarından alınan K.D.V.’nin %18’den
%1‘e indirilmesi.
SORUN: Finansal desteklemelerin yetersizliği…
ÇÖZÜM/ÖNERİ: Yetkilendirilmiş Tohumculuk Kuruluşu olan firmalara, tohum üretimi yapmaları
karşılığında, %0 faizli ve 5 yıl geri ödemesiz 10.000.000 TL’ye kadar işletme kredisi verilmesi.
Kırsal Kalkınma projelerinden faydalanan şirketlerinde bu krediden faydalanması.
SORUN: Üretim alanlarının kısıtlılığı…
ÇÖZÜM/ÖNERİ: Kamuya ait arazilerin, Tohum üretimi yapılması şartı ile, özel şirketlere uygun
koşullarda kiraya verilmesi.
SORUN: 5553 sayılı kanunun ceza maddelerinin ağırlığı ile ilgili uygulamadaki problemler ve alt
birlik komisyon tutarının ciro üzerinden olup, karlılık gözetmemesi ve bir üst sınır
belirlenmemesinden kaynaklanan problemler.
ÇÖZÜM/ÖNERİ: Çok ağır olan ceza maddelerinin ve yıllık ciro üzerinden %0,3’lük komisyon tutarı
konularının yeniden değerlendirmeye tabi tutulması için faaliyet göstermek.
Diğer öneriler
Özellikle Serin İklim Bitkileri grubundaki bazı çim türlerinin ülkemiz iklim şartlarında
üretilmesi mümkündür. Üretimi yapılabilecek çeşitler için; Lolium perenne ve Festuca
arundinacea çeşitlerine 1,50 TL/kg tohum üretim desteği verilmesi,
Türkiye’de üretilmiş tohumların K.D.V. oranının %18’den %1’e indirilmesi,
Özel sektörü teşvik etmek üzere ArGe desteklerinin arttırılması
Özel sektör ve Araştırma Enstitüleri / Üniversiteler arasındaki iletişim ve işbirliğinin
artması için faaliyet gösterilmesi.
Araştırma Estitüleri’nin ellerinde bulunan çeşitlerin daha uygun koşullarla satışa
çıkarılması…
EK 2
AYNI PARSEL ÜZERİNDEN, TOHUM YETİŞTİRİCİSİ ÇİFTÇİNİN VE TOHUMLUK ÜRETİCİSİNİN
İŞLETME KREDİSİ ALMASI HAKKINDA BİR UYGULAMA ÖRNEĞİ
(Aşağıdaki örnek, 2015 Yılı Çalıştayında, T.C.Ziraat Bankası Krediler Biriminden
Sayın Özlem Çelik tarafından yapılan sunumdan alınmıştır)
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
56
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
57
MİLLİ TARIMDA TOHUMCULUĞUN ROLÜ VE GELECEĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU- ARALIK 2016/ANTALYA
58