Margaret Atwood - Damızlık Kızın Öyküsü

332
 MARGARET ATWOOD Dam ı zl ı k K ı z ı n Öyküsü

description

Damızlık Kızın Öyküsü

Transcript of Margaret Atwood - Damızlık Kızın Öyküsü

  • MARGARET ATWOODDamzlk Kzn yks

    AFAADA DNYA EDEBYATI

  • 1939da Ottowada doan Margaret Attwood Quebec, Ontario ve Torontoda byd. Boston, Vancouver, Edmonton, Montreal, Berlin, Edinburgh ve Londra dahil pek ok kentte bulundu, ayrca tm dnyay dolat. Roman, iir ve edebiyat eletirisi dallarnda yirmiye yakn eseri vardr.

    Attwood/ halen romanc Graeme Gibson ve kzlar Jess ile birlikte Torontoda yaamaktadr.

  • A FA- ada Dnya Edebiyat: 33 AFA-Yaynlar: 214

    ISBN 975-414-162-2

    Ekim, 1992

    O.W. Toad Limited, 1985

    The Handmaid's Tale adl ngilizce orijinalinden evrilen bu kitabn Trke eviri haklar AFA Yaynclk A..ye aittir.

    Dizgi: AFA Yaynclk A.. Bask: Glen Ofset

    AFA Yaynclk A.., Shhiye Apt. 19/8 Caalolu- STANBUL

    0 ( 1) 526 39 80

  • MARGARET ATWOOD

    Damzlk Kzn

    yks

    evirenler:

    Sevin - zcan Kabakolu

  • Mary Webster ve Perry Millere

  • Ve Rahel Yakupa ocuk dourmadn grnce, kzkardeini kskanp Yakupa dedi: Bana ocuklar ver, yoksa lrm. Ve Rahele kar fkesi alevlenip Yakup dedi: Ben rahmin semeresini senden esirgeyen Allahn yerinde miyim? Ve Rahel dedi: te, ca- riyem Bilha, onun yanna gir; ta ki, dizlerimin zerinde doursun da, ondan ocuklarm olsun.

    Tekvin, 30: 1 3

    Ancak bana gelince, yllar yl kibirli, bo, hayali dnceler nermekten yorgun dtkten ve sonunda baardan tamamen midimi kestikten sonra, ok kr bu neriye drt elle sarldm...

    Jonathan Swift, Alakgnll Bir neri

    lde, Ta Yememelisin diye emreden bir levha yoktur.

    Sufi Atasz

    5

  • IGece

  • 1Bir zamanlar spor salonu olan yerde uyurduk. Eskiden oynanan oyunlar iin izilmi izgi ve daireleri stnde barndran cilal parkedendi zemin; basketbol alarnn emberleri hl yerli yerindey- di, ancak alar yoktu artk. Salonu bir balkon evreliyordu, seyirciler iin ve resimlerden bildiim kadaryla, nceleri kee, sonralar minietekli, daha sonra pantolonlu, en sonunda da tek kulakta kpe ve yeil meli dimdik salaryla izleyici kzlardan gelen ho sakz ve parfm kokusuyla karp insann burnuna arpan keskin ter kokusunu duyabileceimi sanrdm, kakn bir art grnt gibi. Balolar da yaplrd orada; mzik can ekiirdi: duyulmayan bir ses parmeni gibi, biem biem stne, alttan alta gelen davul sesleri, mitsiz bir feryat; ince kat ieklerden yaplm e- lenkler; kartondan eytan maskeleri; dner bir cam top, ktan bir kar serpitirirdi danslarn stne.

    Gemite kalm bir cinsellik vard odada ve yalnzlk; ve beklenti, biimi ya da ismi olmayan bir eyin. Park yerinde ya da inip kalkan bedenlerin zerinde sadece resimlerin titretii sessiz televizyon odasnda, srtn en dar yerinde ya da dnda, orada ve o zaman stmzde olan eller gibi her zaman deien ve hemen oluve- recek bir ey iin duyduumuz o zlemi hatrlyorum.

    Gelecee de zlem duyardk. Nasl edindik bunu, bu doymazlk yeteneini? Havadayd; konumamz olanaksz klan aralklarla yanyana dizilmi ordu ii portatif yataklarda uyumaya alrken de hl havadayd; gecikmi bir dnce gibi. Flanel araflarmz vard,.ocuklannkine benzer ve zerinde hl US yazan eski ordu ii battaniyeler. Giysilerimizi dzgn bir biimde katlayp yataklarn ayak ularnda bulunan taburelere koyardk. Iklar sndrl-

    9

  • meyip kslrd. Sara Teyze ve Elizabeth Teyze devriye gezerlerdi; deri kemerlerindeki asklardan sarkan elektrikli drteleri vard.

    Yine de silahlar yoktu, onlara bile silah verecek kadar gvenilmezdi. Silahlar, zellikle Meleklerden seilen Muhafzlar iindi. Muhafzlar3m arlmadka binann iersine girmelerine, bizim de dar kmamza izin verilmezdi, gezintilerimiz hari; gnde iki kez, ikier ikier, imdi dikenli tel rgyle evrilmi futbol sahasnn etrafinda. Melekler bu itin dnda srtlar bize dnk dururlard. Bizim iin birer korku nesnesiydiler, ancak bunun dnda da bir eydiler. Ah, bir baksalard! Bir konuabilseydik onlarla. Bir eyler dei toku edilebilirdi, diye dnyorduk, bir anlama, bir alveri, hl bedenlerimiz vard elimizde. Bizim fantezimiz buydu.

    Handiyse sessiz fsldamay rendik. Yar karanlkta kollarmz uzatabiliyor, Teyzeler bakmazken, boluu ap birbirimizin ellerine dokunabiliyorduk. Dudak okumay da rendik, balarmz yasta yapk, yana dnm, birbirimizin dudaklarn gzleyerek. Bu biimde isimlerimizi iletiyorduk, yataktan yataa: Alma. Janine. Dolores. Moira. June.

    10

  • II

    Alveri

  • 2Bir sandalye, bir masa, bir lamba. Beyaz tayanda elenk biiminde bir rlyef ss ve ortasnda tek gz karlm bir yzdeki delii andran sval bo bir alan. Orada bir avize sallanyor olmalyd, bir zamanlar. p alabilecek her eyi ortadan kaldrmlar.

    Bir pencere, iki beyaz perde. Perdelerin altnda da, kk bir yastn bulunduu bir pencere peykesi. Pencere yar aldnda daha fazla almaz zaten rzgar ieri girip perdeleri kmldatabilir. Sandalyede ya da pencere peykesinde, ellerimi kavuturarak oturup bunu seyredebilirim. Gn da girer pencereden ieri ve dar eritli, fazla cilalanm parkelerle kapl yere yansr. Cilann kokusunu duyabilirim. Yerde bir kilim, oval, paavralardan dokunmu. Bunu severler ite: halk sanat, arkaik, kadnlarn yapt, bo vakitlerinde, baka bir ie yaramayan eylerden. Geleneksel deerlere bir dn. sraf etme ki isteme. Ben harcanmyorum. Neden isteyeyim ki?

    Sandalyenin stndeki duvarda bir resim, ereveli fakat camsz: bir iek basks, mavi irisler, suluboya. iee hl izin veriliyor. Her birimiz ayn resme, aynusandalyeye, ayn beyaz perdelere mi sahibiz acaba? Hkmet mal?

    Farz edin ki ordudasnz, derdi Lydia Teyze.Bir yatak. Tek kiilik, minderi orta sertlikte, ynl beyaz bir

    rtyle kapl. Yatakta uyumaktan baka hibir ey gereklemez; ya da uyuyamamaktan. Fazla dnmemeye aba gsteriyorum. Baka eyler gibi, imdi dnce de karneye balanmal. Dnmeye katlanlamayacak birok ey var. Dnmek ansn zorlayabilir insann, benim amacm dayanmak oysa. Mavi irislerin suluboya resminin neden camsz olduunu ve pencerenin neden sadece yar aldn ve camn neden krlmaz olduunu biliyorum. Onlarn

    1 ?

  • korktuu kamamz deil. Zaten fazla uzaa gidemeyiz. Kendi iinde kesici bir eyle aabilecein dier kalardr onlar korku tan.

    te byle. Bu ayrntlarn dnda, buras bir kolej misafir oda - s olabilirdi, daha az sekin ziyaretiler iin; ya da bir pansiyon odas, eski zamanlara ait, kstl olanaklara sahip bayanlar iin. Biz bu - yuz ite. Olanaklar kstl hl olanaklar olanlarmz iin.

    Ancak sandalye, gn , iekler: Bunlar ortadan kaldrlamaz. Canlym ben, yayorum, nefes alyorum, uzatyorum elimi hi krmadan gn nn iine. Bulunduum yer bir hapishane deil, aksine bir ayrcalk, ya/ya dal laflar seven Lydia Teyzenin dedii gibi.

    Zaman len an alyor. Eskiden manastrlarda olduu gibi zaman burada da anlarla llmekte. Yine bir manastrdaki gibi, ok az ayna var burada.

    Sandalyemden kalkyorum, topuklar dans iin deil de omurgay korumak iin dz olan krmz ayakkablar iindeki ayaklarm gn na uzatyorum. Krmz eldivenler yatan zerinde. Onlar alyorum ve parmaklanma tek tek geirerek giyiyorum. Her ey, yzmn yanlarndaki kanatlar hari, krmz: bizi belirleyen kann renginde. Elbise ayak bileklerine kadar uzanyor, bol, gsleri evreleyen geni bir bala toplanyor, kollar da bol. Beyaz kanatlar da emir gerei; grmemizi engellemek iin, grlmemizi de tabii. Krmz, oldum olas yakmamtr bana, benim rengim deildir. Alveri sepetini alp koluma asyorum.

    Odann kaps benim odam deil, benim demeyi reddediyorum kilitli deil. Gerekte doru dzgn kapanmyor bile. Ortasnda kirli pembe bir yolluk bulunan cilal koridora kyorum. Ormanda bir patika, bir saltanat hals gibi bana yolu gsteriyor.

    Hal bir dnemeten sonra n merdivenden aa iniyor ve

    14

  • ben de onu takip ediyorum, bir elim, bir zamanlar aa olan, baka bir asrda yaplm ve scak bir parlaklk alncaya kadar cilalanm merdiven trabzannda. Ge dnem Viktoryen tarz bir aile evi, byk ve zengin bir aile iin yaplm. Holde zaman ltfen gsteren kocam bir duvar saati ve n taraftaki ana oturma odasna alan bir kap var, ten rengi tonlar ve imalaryla, iinde hibir zaman oturmadm, sadece ayakta durduum ya da diz ktm oturma odas. Holn sonunda, n kapnn stnde, renkli camdan bir pencere var: iekler, krmz ve mavi.

    Geriye holn duvarndaki ayna kalyor. Merdivenlerden inerken, yzmn iki yanndaki beyaz kanatlar grm aynaya doru ynlendirecek biimde bam evirirsem, yuvarlak, dbkey, balk gz gibi cam aynay ve orada yansyan kendimi gryorum; arptlm bir glge, bir eyin parodisi, tehlikeyle edeerde olan bir anlk dikkatsizlie doru inen krmz pelerinli bir masal kiisi gibi. Bir rahibe, kana bulanm.

    Merdivenlerin sonunda, bklm bir ereltiotunun alan yapraklar gibi ekillenmi engellere doru yumuaka kvrlan uzun yuvarlak aatan kollaryla bir apka ve emsiye asks var. inde de birka emsiye: Komutana siyah, Komutann Kar- sna mavi ve bana da krmz tahsis edilmi. Krmz emsiyeyi olduu yerde brakyorum, gnn gneli olduunu pencereden grmtm. Komutann Kansnn oturma odasnda olup olmadn merak ediyorum. Her zaman oturmaz orada. Kimi zaman, ileri geri volta attn duyabiliyorum, bir ar ve sonra da bir hafif ayak sesi ve kirli gl rengi halnn stnde bastonunun yumuak tp tplar.

    Oturma odas kapsn ve yemek odasna giden kapy geerek holde yryor ve holn sonundaki kapy ap mutfaa giriyorum. Buras artk mobilya cilas kokmuyor. st beyaz emaye ile kapl mutfak masasnn yannda Rita duruyor. zerinde gemie ait bir

    15

  • operatrn elbisesine benzer donuk yeil, bildik Martha elbisesi var. Bu elbise biim, uzunluk ve gizleme asndan benimkine ok benziyor, ancak bir nl var, beyaz kanatlar ve peesi de yok. Peeyi dar ktnda takar, ancak kimse bir Marthann yznn grlmesine pek aldrmaz. Elbisesinin yenleri kollarnn kahverengiliini aa vurarak dirseklerine kadar syrlm. Son yourma ve biim verme iin somunlar masaya atarak ekmek yapmakla megul.

    Rita beni gryor ve ban sallyor, bunun selam vermek iin mi yoksa varlm basite algladn gstermek iin mi olduunu sylemek g; unlu ellerini nlne silip mutfak ekmecesinde karne defterini aramaya koyuluyor. atk kalaryla, karne koparp bana uzatyor. Glmsese yz sevecen grnebilirdi. Ancak ka at kiisel deil: onaylamad krmz elbise ve onun temsil ettii ey. Bulac olabileceimi dnyor, bir hastalk ya da kt bir talih gibi.

    Kimi zaman kapal kaplar nnde durip kulak kabartyorum, eskiden asla yapmayacam bir ey bu. Fazla uzun sreli dinlemiyorum, nk bunu yaparken yakalanmak istemiyorum. Yine de, bir kez, Ritann Coraya kendini bu derece alaltmayacan sylediini duydum.

    Kimse senden bunu istemiyor, dedi Cora. Her neyse, bunu isteselerdi ne yapabilirdin ki?

    Kolonilere giderdim, dedi Rita. Seme anslar var.Gayr Kadnlarn olduu yere mi? Alktan lmenin ve Tan

    r bilir baka nelerin seni bekledii o yere mi? dedi Cora. Samalama.

    Bezelye ayklyorlard, kapal kapdan bile sert bezelye tanelerinin tencereye derken kardklar hafif tkrty duyabiliyordum. Ritann kar kma ya da onaylama iareti olarak homurdandn ya da i ektiini duyuyordum.

    Her neyse, hepimiz iin yapyorlar bunu, dedi Coraya da yle sylyorlar. Tplerim balanmam olsayd, ben de onlardan

    16

  • olabilirdim, on ya daha gen olsaydm, szgelimi. O kadar kt deil. Hem ar i de denmez buna.

    Rita, benim yerime onun olmas daha iyi, derken kapy atm. Yzleri arkanzdan konuan ve duyulduklarn dnen kadnlarn yzleri gibiydi: akn, sanki byle konumak haklarym gibi biraz da kstah. O gn, Cora bana genelde olduundan daha sevimli, Rita da daha aksi davranmt.

    Bugn, Ritann ask yz ve gergin dudaklarna ramen, burada, mutfakta kalmay isterdim. Evin bir baka yerinden, elinde limon ya iesi ve toz beziyle ieri gelirdi Cora ve Rita kahve yapard Komutanlar5n evlerinde gerek kahve bulunuyor hl ve Ritann mutfak masasnda sohbet ederdik masamn benim olmad gibi bu masa da Ritann deildi artk arlardan, szlardan ve hastalklardan, yani ayaklarmz, srtlarmz ve bedenlerimizin tpk haylaz ocuklar gibi edinebilecei btn o deiik hastalklardan dem vurarak. Birbirimizin szlerini, evet bunlarn hepsini biliyoruz anlamnda noktalamak iin balarmz sallardk. Birbirimize ilalar nerir ve fiziksel straplarmz anlatrken stn gelmeye abalardk; kibarca ikayet ederdik, seslerimiz yumuak ve alak perdeden ve yamur oluklarndaki gvercinlerinki kadar znl olurdu. Ne demek istediini anlyorum, derdik. Ya da, zaman zaman yal insanlardan hl duyduumuz o garip lafi ederdik: Nereden geldiini duydum. Sanki ses uzaktan gelen bir yolcuymu gibi; aslnda yle olurdu, yledir de.

    Eskiden bu tr konumalardan ne kadar da nefret ederdim. imdiyse zlyorum. En azndan konumayd. Bir tr alveri.

    Ya da dedikodu yapardk. Marthalar hep bir eyler bilirler, aralarnda konuurlar, gayri resmi haberleri evden eve yayarak. Benim gibi kap dinliyorlar, phesiz ve gzleri baka yere bakarken bile olan biteni grebiliyorlar. Kimi zaman onlara kulak misafiri olur, zel konumalarndan cmleler yakalardm. l domu. Ya da, Onu ilemi, tam kamndan. Onu yiyip bitiren kskanlk olmal. Ya da, Kzn kulland ey tuvalet temizleyicisiymi. In-

    17

  • san, tadndan anlayacan dnr adamn, aynen ie yaram. Demek o kadar sarhomu; ancak kzn yaptn anlamlar.

    Ya da, Ritann ekmek yapmasna yardm ederdim, ete ok benzeyen o yumuak, direngen scakla ellerimi batrarak. Bir eye dokunmaya am, kuma ya da aa dnda bir eye. Dokunma edimini gerekletirmeye am.

    Ancak, sorabilsem, grg kurallarn bu derece ihlal edebilsem bile, Rita buna izin vermezdi. Felaket korkuya kaplrd. Mart- halarn bmfratemize etmeleri dnlemez.

    Fratemize etmek, bir erkek karde gibi davranmak demektir. Luke anlatt bunu bana. Bir kzkarde gibi davranmak anlamn tayan uygun bir szck bulunmadn syledi. Sororize etmek olmalyd, dedi. Latinceden. Bu tr ayrntlar bilmek Lukeun houna giderdi. Szcklerin kkenleri, garip kullanmlar. Ukalasn diyerek kzdrrdm onu eskiden.

    Ritann elinden karneleri alyorum. stlerinde resimler var, dei toku edilebilecekleri eylerin: on iki yumurta, bir para peynir, et olduu varsaylan kahverengi bir ey. Elbise yenimin iinde gei belgemi bulundurduum fermuarl czdana yerletiriyorum onlar.

    "Onlara, taze yumurta vermelerini syle," diyor Rita. "Geen seferki gibi olmasn. Ve bir pili, yle syle onlara, tavuk deil. Kimin iin olduunu syle, bylece sallanp durmazlar."

    "Tamam" diyorum. Glmsemiyorum. Neden dostlua ayartaym ki onu?

    3

    Arka kapdan kyorum, geni ve dzenli baheye: ortada bir imenlik alan, bir st aac, st aacnn boynu bkk iekle

    18

  • ri; kenarlarda iek tarhlar, ilerinde, solmakta olan nergisler vt etrafa renk saarak iek aan laleler. Laleler krmz; saplarn doru daha koyu, sanki kesilmiler de oradan iyilemeye balyorlar gibi.

    Bu bahe Komutann Karsnn hkmranl altnda. Krlmaz penceremden darya bakarken ok kere grmtm onu bahede, dizlerinin altnda bir yastk, geni bahe apkasnn stne atlm ak mavi bir pee ve yannda, makasn ve iekleri yerlerine balamak iin ip paralarnn bulunduu bir sepet. Komu- tana verilen Muhafizlardan biri ar kaz ilerini yapar; Komu- tann Kars ynlendirir onu, bastonuyla iaret ederek. Elerin ounun bu tr baheleri var, bu onlar iin dzenleyecekleri ve bakmn stlenip stne titreyecekleri bir ey.

    Bir zamanlar benim de bir bahem vard. Kazlm topran kokusunu, elde tutulan iek soanlarnn tknaz biimlerini, doluluklarn, parmaklar arasndan akan tohumlarn kard kuru hrty hatrlayabiliyorum. Zaman byle daha abuk geebiliyordu. Kimi zaman, Komutann Kars bir sandalye getirtip ylece oturur bahesinde. Uzaktan, bu grnt huzuru artrr.

    u an burada deil; nerede olduunu merak etmeye balyorum: Komutann Karsyla aniden karlamaktan holanmyorum. Belki rg ryor, oturma odasnda, arteriti yznden sol aya taburenin zerinde. Ya da atk ryor, cephedeki Melekler iin. Meleklerin bu tr atklara ihtiyalar olduunu pek sanmyorum; yine de, Komutann Karsnn yaptklar ok zenli. Dier Elerin kulland have yldz rneine pek aldrmyor, zorlayc gelmiyor bunlar ona. Atklarnn ularnda am aalar boy gsterir, kartallar ya da yanyana duran hareketsiz insan figrleri, erkek ve kz ocuu, erkek ve kz ocuu. Yetikin erkeklere gre deil, ocuklar iin bunlar.

    Bazen, bu atklarn hibir zaman Meleklere gnderilmediini, sklp yine yumaklar halinde geri gnderildiini dnrm, sras gelince tekrar rlmek iin. Belki de Eleri megul et-

    19

  • mek, onlara bir ama duygusu kazandrmak iin. Yine de, Komu- tann Karsnn rgsn kskanyorum. Kolayca ulalabilecek kk hedeflere sahip olmak iyi bir ey.

    O benim neyimi kskanyor acaba?Benimle konumuyor, kanlmaz olmadka. Onun iin ben

    bir utancm; ve bir gereksinim.

    lk kez be hafta nce bu grev yerine ulatmda yzyze gelmitik. nceki grev yerinin Muhafiz beni n kapya getirmiti. lk gnlerde n kaplan kullanmamza izin verilir. Ama bundan sonra arka kapy kullanmamz beklenir. ler tam rayna oturmad, henz ok erken, hi kimse emin deil statmzn tam olarak ne o lduundan. Bir sre sonra ya hep n kapy ya da hep arka kapy kullanacaz.

    Lydia Teyze n kap iin kulis yaptn sylemiti. Sizinki erefli bir konumdur derdi.

    Muhafiz, zili ald benim iin, ancak birinin zili duyup hzla gelebilmesi iin yeterince zaman gemeden kap ieriye doru al- verdi. Kapnn arkasnda bekliyor olmalyd. Beklediim bir Mart- hayd, ancak karma o kt: toz mavi giysisiyle, hataya yer vermeyecek biimde.

    Evet, yeni gelen sensin demek, dedi. eri girmem iin yana ekilmedi, girii kapatarak kap aralnda ylece duruyordu. O izin vermedike evin iine giremeyeceimi hissettirmek istiyordu bana. Bu tr karlamalar bugnlerde iti kakl gereklemekte.

    Evet, dedim.Verandaya brak. Bunu, antam tayan Muhafiza sylemi

    ti. anta krmz vinildendi ve fazla da byk deildi. inde klk pelerinimin ve daha kaln elbiselerin bulunduu baka bir anta daha vard, ancak o daha sonra gelecekti.

    Muhafiz antay brakp ona selam verdi. Sonra arkamda, ge

    20

  • ri dnen Muhafizn ayak seslerini, n kapnn t diye kapandn duyabildim ve sanki koruyucu bir kolun ekilip alndn hissettim. Yeni bir evin eii yalnzlk doludur.

    Arabann alp uzaklamasn bekledi. Yzne deil, bam ne eikken grebildiim yerlerine bakyordum: mavi elbisesi altndaki kalnlam beli, bastonunun fildii tutmacndaki sol eli, bir zamanlar herhalde gzel olan ve hl bakml yzk parmandaki byk elmaslar, kemikli parman ucundaki hafife eimli trplenmi trnak. Parmandaki bu eim ironik bir glmsemeydi sanki, onunla alay eden bir ey gibi.

    eri girebilirsin artk, dedi. Srtn bana dnp holden aa topallayarak yrd. Kapy kapat ardndan.

    Krmz antay ieri tadm, hi phe yok niyeti buydu, sonra kapy kapadm. Ona hibir ey sylemedim. Onlar size dorudan bir ey sormadka konumamak en iyisi, derdi Lydia Teyze. Onlarn bak asyla dnmeye aln, derdi, ellerini kavuturmu ve skca kenetlemi bir biimde, sinirli, savunucu glmsemesiyle. Bu, onlar iin de kolay deil.

    eri gir, dedi Komutann Kars. Oturma odasna girdiimde sandalyesine oturmutu bile, sol ayan da stne kanavieyle gl sepeti ilenmi yastkl tabureye uzatmt. rgs sandalyenin yannda, yerdeydi. ine batrlm ileriyle.

    Ellerimi kavuturmu, nnde, ayakta duruyordum. Demek yle, dedi. Dudaklarnn arasna bir sigara yerletirdi ve yakarken onu skca kstrd. Dudaklar inceydi, bu haliyle, etrafndaki kk dikey izgilerle, eskiden dudak kozmetikleri ilanlarnda grlen dudaklara benziyordu. akmak fildii rengindeydi. Sigaralar karaborsadan olmal, diye dndm ve bu bana umut verdi. imdi, gerek parann artk bulunmad bu zamanda bile, hl karaborsa var. Her zaman bir karaborsa vardr, dei toku edilebilecek bir ey vardr her zaman. Demek ki, kurallar zorlayabilen bir kadnd o. Ancak benim pazarlayabileceim neyim vard ki?

    21

  • Sigaraya arzuyla bakyordum. Likr ve kahve gibi, sigara da yasak bana.

    Demek u, eski nesi var oyunu ie yaramad, dedi.Hayr, Efendim, dedim.Glme denebilecek bir ses kard, sonra da ksrd. Yazk

    olmu adama, dedi. Bu ikinci iin, deil mi?nc, Efendim, dedim.Senin iin de pek iyi saylmaz, dedi. Bir kez daha ksrmeyle

    kark gld. Oturabilirsin. Bunun alkanlk haline gelmesini istemem, sadece bu seferlik.

    Dik arkalkl sandalyelerden birinin ucuna ilitim. Gzm dikip oday szmek istemiyordum, ona kar ilgisiz grnmek de; o sra, samdaki mermer mine rafi, stndeki ayna ve iek buketleri glgelerdi sadece, gz ucuyla grdm. Daha sonra fazlasyla zamanm olacakt onlar incelemek iin.

    imdi yz benimkiyle ayn seviyedeydi. Onu bir yerden tanyorum gibi geldi; ya da en azndan bildik bir ey ard onda. Peesinin altndan bir tutam sa grnyordu. Hl sarnd. O zaman, belki san boyadn, sa boyasnn da karaborsadan elde ettii baka bir ey olduunu dnmtm, ancak imdi onun gerekten de sarn olduunu biliyorum. nce kvrk hatlar oluturacak biimde alnmt kalar, bu da ona afallam bir ocukta grebileceiniz srekli bir aknlk, fke ya da merakllk grnts veriyordu; ancak kalarn altndaki gz kapaklar yorgun grnlyd. Oysa gzleri deil, onlar kzgn gne altndaki bir yaz gnn dmancl mavisiydi, sizi dlayan bir mavi. Burnu, bir zamanlarn deyiiyle irin olmalyd, ancak imdi yzne gre ok kkt. Yz dolgun deil, ancak geniti. Aznn kenarlarndan aaya iki izgi iniyordu; aralarnda enesi yer alyordu, sklm bir yumruk gibi.

    Mmkn olduunca az grmek istiyorum seni, dedi. Senin de byle dnmeni bekliyorum.

    22

  • Cevap vermedim, evet aalamak, hayr da kar kmak olurdu nk.

    Aptal olmadn biliyorum, diye devam etti. Sigarasndan bir nefes ekip dumann fledi. Dosyan okudum. Bana kalrsa bu bir i anlamasna benziyor. Ancak bana sorun karrsan, ben de sana sorun karrm. Anladn m?

    Evet, Efendim, dedim.Bana Efendim deme, dedi sinirli bir biimde. Bir Martha deil

    sin sen.Ona nasl hitap etmem gerektiini sormadm, nk byle

    bir olayn hibir zaman gereklemeyeceini umduunu anlayabiliyordum. D krklna uramtm. O sra, onu bir abla, bir anne figr, beni anlayp koruyacak birine dntrmek istedim. Eski grev yerimdeki E, zamannn ounu yatak odasnda geirmiti; Marthalar onun itiini sylyorlard. Bu seferkinin farkl olmasn istiyordum. Onu, baka bir zaman ve yerde, baka bir yaamda sevmi olabileceimi dnmek istiyordum. Ancak benim onu, onun da beni sevemeyeceini imdiden grebiliyordum.

    Yar iilmi sigarasn yanndaki sehpann stndeki kk yuvarlak kl tablasnda sndrd. Bunu kararl bir biimde yapt, bir hamlede bir kez bastrarak, ou Elerin tercih ettii kibar ve hafif vurularla deil.

    Kocama gelince, dedi, neyse odur. Kocamdir ite. Bunun tam olarak anlalmasn isterim. lm bizi ayrncaya kadar. Bu- dur kesin olan.

    Evet, Efendim, dedim tekrar, unutarak. Eskiden kk kzlar iin, srtndaki ipi ektiin zaman konuan bebekler vard; sesimin buna benzer, monoton bir ses, bir bebek sesi gibi ktn sandm. Herhalde beni tokatlamay istemitir. Bize vurabilirler, Incilde buna cevap veren rnekler var. Herhangi bir arala deil. Sadece ellerini kullanabilirler.

    Mcadelesini verdiimiz eylerden biridir bu, dedi Komu- tann Kars, aniden bana bakmaktan vazgeip kemikli, elmas ss

    23

  • l ellerine bakmaya balad, onu daha nce nerede grdm anladm.

    Sekiz ya da dokuz yandayken ilk kez televizyonda grmtm onu. Pazar sabahlan annem uyurken, erken kalkp alma odasndaki televizyona gider ve izgi film arayarak kanallan tarardm. Kimi zaman izgi film bulamadmda ocuklar iin ncil masallarn anlattklarn ve ilahi syledikleri Yetien Ruhlarn ncili erif Saatini seyrederdim. Kadnlardan birinin ad Serena Joydu. Ba sopranoydu. Sarn ve narindi, burnu kk ve kalkk ve ilahi sylerken yukar kaldrd gzleri iri maviydi. Ayn anda hem glmseyip hem alayabilirdi, sesi en yksek notalara titrek, abasz trmanrken bir iki damla gz ya, sraya girmi gibi, zarafetle yanandan aa szlrd. Dier ilere girmesi bundan sonra olmutu.

    nmde oturan kadn Serena Joydu. Ya da bir zamanlar yleydi. Bu i dndmden de ktyd, demek ki.

    4

    Arka imenlii bir san ayrm izgisi denli dz blen akl yolda yryorum. Gece boyunca yamur yam: yolun her iki tarafndaki imenler slak, hava nemli. Orada burada solucanlar var, topran verimliliinin kantlar, gne tarafndan avlanm, yan l solucanlar; esnek ve pembeler, dudaklar gibi.

    Beyaz tahta kapy ap imenlii getikten sonra n kapya doru devam ediyorum. Araba yolunda, evimize tahsis edilmi bir Muhafiz arabay ykamakta. Bu da, Komutann evde, yemek odasnn tesinde zamannn ounu geiriyor grnd kendi dairesinde olduu anlamna gelmeli.

    24

  • ok pahal bir araba bu, bir Whirlwind; Chariottan daha iyi, bodur, pratik Behemothtan da ok daha iyi bir araba. Elbette, rengi de siyah, gcn ya da cenaze arabasnn rengi, aynca uzun ve parlak. ofr elinde bir gderi paras, sevecenlikle arabay siliyor. En azndan bu deimedi, erkeklerin iyi arabalar sevme biimleri.

    Muhafz niformas var stnde, ancak apkasn gsterili bir biimde arkaya ir ve gneten yanm, koyu kllarla kapl kollarn akta brakacal biimde gmleini dirseine kadar svam. Aznn bir kesin bir sieara var, bu onun da karaborsada pazarlayabilecei bir eylere sahip olduunu gsteriyor.

    Bu adamn ismini biliyorum: Nick. Biliyorum nk Rita ve Corann ondan bahsettiini ve bir kez de Komutann ona seslendiini duymutum: Nick, arabaya ihtiyacm olmayacak.

    Burada, evde, garajn stnde kalyor. Stats dk: Ona bir kadn tahsis edilmemi, bir tane bile. Deeri yok: Bu, bir tr kusur, iliki noksanl olmal. Ancak bunu bilmiyormu ya da al- drmyormu gibi davranyor. An ilgisiz, ancak pek gurursuz deil. Aptallk da olabilir, ama yle olduunu sanmyorum. Bayat balk gibi kokuyor, derlerdi eskiden; ya da burnuma fare kokusu geliyor. Garip bir koku. Kendimi, nasl kokabileceim dnmekten alamyorum. Ne balk ne de ryen fare kokusu, gnete terlemi, dumanla kaplanm yank bir ten. Derin bir nefes alarak i ekiyorum.

    Bana bakyor ve kendisine baktm gryor. Bir Franszn yz: zayf, havai, dz ve keli, glmsedii zaman aznn etrafnda beliren izgiler. Sigarasndan son bir nefes alyor, yola atp stne basyor. Islk almaya balyor. Sonra da gz krpyor.

    Bam ne eip beyaz kanatlar yzm saklayacak biimde eviriyor ve yrmeye devam ediyorum. Kendini tehlikeye att, ama neden? Peki, ya onu rapor etseydim?

    Belki de sadece dosta davranyordu. Belki de yzmdeki ba

    25

  • k grd ve onu yanl yorumlad. Aslnda istediim ey, sigarayd.

    Belki de bu bir snamayd, ne yapacam grmek iin.Belki de o bir Gz.

    Bam ne eik, arkama bakmadan n kapy ap ardmdan kapatyorum. Kaldrm krmz tula deli. Dikkatimi stnde topladm manzara bu: Altndaki topran asrlardr meydana gelen k donu yznden kvrld yerde yavaa dalgalanan dikdrtgen biimli alan. Tulalarn rengi soluk, ama yine de canl ve berrak. Eskiye gre daha iyi temizleniyor kaldrmlar.

    Keye kadar yryp bekliyorum. Eskiden beklemeyi beceremezdim. Sadece durup bekleyenlere de hizmet ediyorlar, derdi Lydia Teyze. Bize bunu ezberletmiti. Ve, iinizde buna dayanamayanlarnz olacak, da derdi. Kiminiz sert zemine ya da dikenler stne deceksiniz. Bazlarnzn kkleri zayf. Konutuu zaman aa yukar oynayan bir beni vard enesinin stnde. Tohum olduunuzu ferz edin, derdi ve o an sesi kandrc, ibirliki bir sese dnrd; tpk ocuklara bale reten ve kollar havaya, aa olduumuzu varsayalm, diyen kadnlarn sesi gibi.

    Kede dikiliyorum, bir aa olduumu varsayarak.

    Bir biim; bana benzeyen, yzn evreleyen beyaz kanatlaryla krmz bir biim, bir sepet tayan, krmzlar iinde, tanmlanamaz bir kadn kaldrmdan bana doru geliyor. Bana ulayor ve birbirimizin yzlerine gz atyoruz, bizi kuatan beyaz kumatan tnellerin iinden bakarak. Doru kii.

    "Tanr meyveyi kutsasn," diyor bana, aramzdaki onaylanm selam sz bu.

    "Tanr yolunu asn," diye cevap veriyorum, onaylanm kar

    26

  • lk. Dnyoruz ve byk evleri geerek ehrin merkezine doru birlikte yryoruz. kili gruplar dnda oraya gitmemize izin verilmez. Bunun korunmamz iin yapld dnlyor, ancak bu sama bir dnce, zaten iyi korunuyoruz. Gerek u, o benim casusum, ben de onun. Gnlk yrylerimizin birinde meydana gelen bir olaydan dolay birimiz kafesten dar kayarsa, dieri bundan sorumlu olacaktr.

    Bu kadn iki haftadr yry arkadam. Ondan ncekine ne olduunu bilmiyorum. Gnn birinde artk orada yoktu ite ve onun yerine bu kadn gelmiti. Bu, hakknda soru sorabileceiniz bir olay deildir, nk cevaplar genelde almak istediiniz cevaplar deildir. Her neyse, bir cevap olamazd zaten.

    Bu kadn benden biraz daha tombul. Gzleri kahverengi. smi de Gleninki, hakknda btn bildiim bu. Ar ballkla, ba ne eik, krmz eldivenli ellerini nde kavuturmu ve eitilmi bir domuzun arka ayaklan zerinde yrmesi gibi ksa kk admlarla yryor. Bu yrylerde hibir zaman tmyle inanlara kar bir ey sylemedi, ama te yandan, ben de byle bir ey sylemedim. Gerek bir inanan olabilir, isminin tesinde bir Damzlk Kz. Bu tehlikeyi gze alamam.

    "Sava iyi gidiyormu diye duydum," diyor."krler olsun" diye cevaplyorum."Tanr gzel bir hava gndermi bize.""Mutlulukla karlyorum.""Asilerden birkann daha hakkndan gelmiler, dnden bu

    yana.""krler olsun," diyorum. Bunu nasl rendiini sormuyo

    rum ona. "Kimmi onlar?""Baptistler. Mavi Dalarda slenmiler. Onlar inlerinden et

    miler.""krler olsun."Bazen sadece susmasn ve huzur iinde yrmeme izin ver-

    27

  • meini istiyorum. Ancak haberlere, her trl habere, am; yalan da olsa, onlarn da bir anlam olmal.

    Engelli koulardaki ya da altyap kazlar yaplrken konan engellere benzeyen ilk bariyere ulatk: sar ve siyah izgili apraz tahtalar, Dur anlamnda krmz bir altgen. Kapda, gece olmad iin henz yanmayan birka fener var. Yukarmzda, telefon direklerine monte edilmi, acil olaylarda kullanlan projektrler olduunu biliyorum ve yolun her iki tarafndaki kulbelerde makineli tfekli adamlar var. Yzmn yanndaki kanatlar beni engelledii iin projektrleri ve kulbeleri grmyorum. Onlarn orada olduklarn biliyorum sadece.

    Bariyerin arkasnda, dar geitte, bizi bekleyen iki adam var, nan Muhafizlarnn yeil niformas, omuzlarndaki arma ve bereleriyle: iki kl, aprazlanm, beyaz bir gen zerinde. Muhafzlar gerek asker deiller. Rutin polislik ve dier aalk iler iin kullanlyorlar, rnein Komutann Karsnn bahesini kazmak gibi; bunlar ya aptallar ya da yal, ya sakat ya da ok genler, tebdil i kyafet dolaan Gzler dnda.

    Bu ikisi ok gen: birinin byklar henz terlememi, dierinin yz de hl sivilceli. Genlikleri dokunakl, ancak bunun beni aldatamayacann farkndaym. Gen Muhafzlar genellikle en tehlikeli, en fanatik, silahlarna en hzl davrananlardr. Zamanla var olmay renememiler henz. Onlara temkinli yaklamak gerek.

    Geen hafta bir kadn vurdular, tam burada. Bir Marthayd. Elbisesi iinde gei belgesini aryordu, bir bombaya el attn sandlar. Kadn kyafetine brnm bir erkek olduunu dndler. Bu tr olaylar hep olmutur.

    Rita ve Cora kadm tanyorlard. Mutfakta bu olay hakknda konutuklarn duymutum.

    lerini yapyorlar, dedi Cora. Bizi koruyorlar.Bir lden gvenlisi yoktur, dedi Rita kzgn bir biimde. O

    kadn iine bakyordu. Onu vurmak iin bir neden yoktu.

    28

  • Bu bir kazayd, dedi Cora.yle ey olmaz, dedi Rita. Her ey nceden ayarlanmt. La

    vaboda kaplarla urarken kard sesleri duyabiliyordum.Evet, biri bu evi havaya uurmadan nce iki kere dnecek

    hi yoktan, dedi Cora.Ne olursa olsun, dedi Rita. ok alyordu. Byle kt bir

    lm hak etmemiti.Daha kts de var, dedi Cora. En azndan abuk bir lm

    oldu.Evet, bu sylenebilir, dedi Rita. Ben biraz zamanm olsun is

    terdim. leri yoluna koymak iin.

    ki gen Muhafiz parmaklarnn n berelerinin kenarlarna dedirerek bize selam veriyor. Bu tr ayncalklara sahibiz. Hizmetimizin doas gerei bize sayg gstermeleri gerekiyor.

    Gei belgelerimizi geni elbise yenlerimizde bulunan fermu- arl czdanlarmzdan kartyoruz, inceleyip damga vuruyorlar. Adamlardan biri numaralarmz Kompeke basmak iin sadaki kulbeye giriyor.

    Belgemi geri verirken eftali renkli by olan, yzme bakabilmek iin ban eiyor. Ona yardmc olmak iin bam biraz kaldryorum ve gzlerimi gryor, ben de onunkileri, kzaryor. Yz bir koyununki kadar uzun ve zgn, ancak gzleri bir teriye- rin, yok hayr, bir spaniyelin kocaman alm byk gzleri gibi. Derisi soluk ve salksz biimde narin bir grnme sahip, tpk bir yarann altndaki deri gibi. Yine de elimi stne koymak istiyorum, bu korunmasz yzn. Baklarn karan o oluyor.

    Bu bir olay, kurallara kk bir kar koyma, fark edilmeyecek kadar kk, ancak bu tr anlar kendim iin sakladm dller; gizlediim ekerlemeler gibi, ocukken, bir ekmecenin arkasna. Bu tr anlar, olanaklardr, ufack gzetleme delikleri.

    29

  • Gece, bu gen, grevde yalnzken ona bu tr bir yalnzlk verilmeyecek olsa bile gelsem ne olurdu, onu beyaz kanatlarmn altna braksam? Krmz kefenimi karp kenedimi ona, onlara, fenerlerin belirsiz nda gstersem ne olurdu? Uzun, siyah, uultulu arabalaryla nananlarn Komutanlarnn, Kurtulu ve Dua Trenleri iin mavi Eler ve beyaz peeli kzlarn, tknaz yeil Marthalarn, arada srada Doumarabasnn ya da yaya gezen krmz Damzlk Kzlarn dnda kimsenin gemedii bu bariyerin yannda sonsuza dek durduka dndkleri ey bu olsa gerek. Geri bazen siyah boyal, bir yannda beyaz kanatl bir gzn bulunduu bir minibs geer. Minibslerin camlar koyu renklidir ve n koltukta oturan adamlarn koyu renk gzlkleri vardr: ifte belirsizlik.

    Minibsler kesinlikle dier arabalardan daha sessiz. Onlar getii zaman, gzlerimizi baka bir tarafa eviririz. erden gelen sesler varsa, onlar duymamaya alrz. Hi kimsenin yrei mkemmel deildir.

    Siyah minibsler bir kontrol noktasna geldikleri zaman, durmadan gemeleri iin el sallanr. Muhafzlar ieri bakma, arama ve yetkilerinden phe duyma gibi bir tehlikeye girmek istemezler. Dnceleri ne olursa olsun.

    Dnyorlarsa H e, bunu onlarn yzne bakmakla anlayamazsnz.

    Ancak herhalde imenlie atlm elbiseler balamnda dnmyorlar. Bir pck dnseler bile, hemen ardndan yanan projektrleri, tfek atlarn dnyor olmallar. Bunun yerine grevlerini yapmay ve Meleklie terfi etmeyi, belki de evlilik izni almay ve sonra da, yeterince g kazanabilir ve yeterince uzun yaayabilirlerse, kendilerine bir Damzlk Kzn tahsis edilmesini dnyorlardr.

    Bykl olan, bize kk yaya kapsn ayor ve geride kalyor,

    30

  • epeyce kenara ekilerek; kapdan geiyoruz. Oradan uzaklarken bizi izlediklerini biliyorum; kadnlara dokunmalarna henz izin verilmeyen u iki adam. Bunun yerine gzleriyle dokunuyorlar, kalalarm biraz oynatyorum, uzun krmz etein sallandn hissederek. Tpk bir itin arkasndan nanik yapmak ya da ulaabilecei bir uzaklktan tede bir kpei bir kemikle kztrmak gibi; bunu yaptm iin kendimden utanyorum, nk bunlarn hibiri onlarn suu deil, ok genler.

    Sonra da hi utanmadm anlyorum. G houma gidiyor; bir kpek kemiinin gc, edilgen ama, orada ite. Bizleri grnce tahrik olup kendilerini gizlice boyal bariyerlere srtmek zorunda kalyorlardr umarm. Ac ekecekler, daha sonra, gece, hizaistikamete sokulmu yataklarnda. imdi kendileri dnda bir boalma aralar yok, kald ki bu bile bir tr gnah saylyor. Artk dergi, film ya da dierlerin yerini tutacak bir eyler yok; ben ve glgem sadece, bir bariyerde dikkatle, dimdik duran ve giden ekillerimizi seyreden o iki adamdan uzaklaan.

    iftlenmi, yolda yryorum. Artk Komutanlar sitesinde olmamza ramen, burada da byk evler var. Evlerin birinin nnde bir Muhafiz imen biiyor. imenler temiz, grnmleri irin, iyi bakml; eskiden evler, baheler ve i dekorasyonla ilgili dergilerde baslan gzel resimlere benziyorlar. Burada da ayn insan yokluu, ayn uykuda olma hali var. Cadde neredeyse bir mze ya da eskiden insanlarn yaama biimlerini gstermek amacyla yaplan maket ehirlerimdeki bir cadde gibi. Bu resimlerde, bu mzelerde, bu maket ehirlerdeki gibi hi ocuk yok ortalkta.

    31

  • Buras Gileadin kalbi, savan televizyon dnda zorla ieri giremedii yer. Snrlarn nerede olduundan emin deiliz, saldn ve kar saldrlara gre srekli deiiyorlar, ancak buras merkez, hibir eyin hareket etmedii. Gilead Cumhuriyeti, derdi Lydia Teyze, snr tanmaz. Gilead iin izdedir.

    Eskiden burada doktorlar otururdu, avukatlar, niversite profesrleri. Artk avukatlar yok ve niversite de kapal.

    Luke ve ben ara sra bu caddelerde yrrdk. Bunlara benzeyen bir ev, byk eski bir ev satn almak ve onu tamir etmekten sz ederdik. Bir bahemiz olacakt, iinde de ocuklar iin salncaklar. ocuklarmz olacakt. Bunun altndan kalkmamzn pek mmkn olmayacan bilmemize ramen, konuacak bir eydi bu. Pazar gnlerinin bir oyunu. P ylesi bir zgrln imdi sz bile edilemez.

    Bir anacaddeye alan keyi dnyoruz, burada trafik daha fazla. Arabalar geiyor, ou siyah, kimisi de gri ve kahverengi. Sepetli baka kadnlar da var, kimisi krmz, kimisi Marthalann donuk yeili iinde; kimisi de izgili elbiselerini giymi, krmz ve mavi ve yeil ve ucuz ve yrtk prtk, bunlar daha fakir erkeklerin karlarn belirliyor. Ekonokadn deniliyor onlara. Bu kadnlarn ayr ayn ilevleri yok. Her eyi yapmak zorundalar; yapabilirlerse. Bazen de tamamen siyahlar iinde bir kadn geiyor, bir dul. Eskiden ok vard onlardan, ancak grne baklrsa azalyorlar.

    Komutanlarn Elerini kaldrmda gremezsiniz. Sadece arabalar iindedir onlar.

    Buradaki kaldrmlar betondan. Tpk bir ocuk gibi atlak yerlere basmamaya zen gsteriyorum. Ayaklarm bu kaldrmlarda yrrken hatrlyorum, nceki zamanda, ayaklanma ne giydiimi. Bazen kou ayakkabs, yastk tabanl ve hava delikleri olan cinsten, karanlkta yanstan fosforlu dokumadan yldzlaryla.

    32

  • Geri geceleri komazdm hi, gndz de sadece kalabalk caddelerde.

    O zamanlar kadnlar henz korunmuyorlard.Kurallar hatrlyorum, hibir zaman ifade edilmeyen ancak

    her kadnn bildii kurallar: bir yabancya kapn ama sakn, polis olduunu sylese bile. Kimlik kartn kapnn altndan vermesini iste. Sorunu olduunu iddia eden bir motosikletiye yardm etmek iin yolda durma. Kendini tut ve yrmeye devam et. Birisi slk alarsa arkana bakma. Gece tek bana bir amarhaneye gitme.

    amarhaneleri dnyorum. Oralara giderken neler giy- mezdim ki: ortlar, kot, kou pantolonlar. Makinelere neler neler koymazdm ki: kendi amarlarm, kendi sabunumu, kendi param, kendi bama kazandm paray. Byle bir denetime sahip olmay dnyorum.

    imdi ayn caddede yryoruz, krmz iftler halinde, hibir erkek laf atmyor, bizimle konumuyor, bize dokunmuyor. Hi kimse slk almyor.

    Birden fazla zgrlk eidi vardr, derdi Lydia Teyze. Bir eyler yapma ve bir eylerden saknma zgrl. Anari gnlerinde, bir eyler yapma zgrl vard. imdiyse size saknma zgrl veriliyor. Azmsamayn bunu sakn.

    nmzde sada, elbiseleri sipari ettiimiz dkkan var. Kimi insanlar bunlara alkanlklar diyorlar, yerinde bir laf. Alkanlklar krmak zordur. Dkkann dnda byk tahtadan bir tabela asl, altn bir zambak biiminde; Tarla Zamba deniyor ona. Zamban altnda harflerin boyayla kapatld yeri grebilirsiniz, o zaman dkkan isimlerinin bile bizim iin fazlasyla batan karc olduuna karar vermilerdi. imdi bu tr yerler ancak yazsz tabelalaryla biliniyor.

    Zambaklar eskiden bir sinemayd. Oraya renciler oka gi

    33

  • derdi. Her bahar bir Humphrey Bogart festivali dzenlenirdi, La- uren Bacall ya da Katherine Hepburnl, kendi balarna, kararlarn kendileri veren kadnlar. Soyunuk szcnn olaslklarn imleyen nleri aa kadar dmeli bluzlar giyerlerdi. Bu kadnlar soyulabilirlerdi ya da soyulamazlard. Grne baklrsa seme haklan vard. O zamanlar biz de seebilir gibi grnrdk. lmeye yz tutmu bir toplumduk biz, derdi Lydia Teyze, ok fazla seenek yznden.

    Festivali dzenlemekten ne zaman vazgetiklerini bilmiyorum. Bym olmalydm. Bu nedenle fark etmedim.

    Zambaklara girmeyip caddeyi geerek bir yan sokaa sapyoruz. lk duramz bir baka tahta tabelal dkkan: yumurta, bir an, bir inek. St ve Bal. Kuyruk var, sramz bekliyoruz, ikier ikier. Bakyorum da bugn portakal gelmi. Orta Amerika zgrlklere kaybedildiinden beri portakal buimakTT)rlauTbazen var, bazen de yok. Sava Kaliforniya portakallarna da mdahale ediyor ve yol engelleri olduu ya da tren yollan havaya uurulduu zaman Florida bile gvenilir deil. Portakallara bakyorum, birini arzulayarak. Ancak portakal iin karne getirmedim. Geri dnp Ritaya bundan bahsedeceim, diye dnyorum. Sevinecektir. Bir ey, kk bir baan olacaktr portakal aldrtmak.

    Tezgaha ulaanlar te tarafta duran Muhafiz niformal iki adama karnelerini veriyorlar. Konuan pek kimse yok, geri fislt var ve kadnlar balarn bir bu yana bir o yana sinsi sinsi eviriyorlar: buras, al veri yeri, tandnz birini grebileceiniz bir yer, nceki zamandan ya da Krmz Merkezden. Tandk bir yz yle bir grebilmek bile yreklendirici. Ah, u Moiray bir grebil- sem, sadece grebilsem onu, hl varolduunu bilsem. Artk, bir arkadaa sahip olmay hayal etmek bile ok zor.

    Ancak Gleninki, yanmda, etrafna bakmyor. Belki de artk kimseyi tanmyor. Belki de hepsi kayboldu, tanm olduu kadnlar. Ya da belki grlmek istemiyor. Sessizce dikiliyor, ba eik.

    iftli.sramzda beklerken kap alyor ve ieri iki kadn daha

    34

  • giriyor, ikisi de Damzlk Kzlarn krmz elbiseleri ve beyaz kanatlaryla. Birinin karn burnunda, bol elbisesi altnda, karn utkulu bir biimde ikin. Odada bir hareketlenme oluyor, bir fsldama, bir nefes koyveri; elimizde olmadan balarmz eviriyoruz, kabaca, daha iyi grmek iin; ona dokunmak iin can atyor parmaklarmz. Bizim iin o byl bir varlk, kskanlk ve arzu nesnesi, ona imreniyoruz. Doruktaki bayrak o, bize hl ne yaplabileceini gsteren: biz de kurtarlabiliriz.

    Odadaki kadnlar fisldayorlar, hatta neredeyse konuuyorlar, heyecanlar ylesine byk.

    "Kim o?" dendiini duyuyorum arkamda."Wayninki. Yo. Warreninki.""Gsteri," diye tslyor bir ses, doru da. Gebelii bu derece

    ilerlemi olan bir kadnn dar kmas, al veri yapmas gerekmiyor. Karn kaslarnn iyi almas iin gnlk yry de artk zorunlu deil. Sadece yer egzersizlerine gereksinimi var, nefes alma verme altrmalarna. Evinde kalabilirdi. Hem darda olmak onun iin tehlikeli de, kapnn dnda onu bekleyen bir Muhafiz olmal. Artk bir hayat taycs olduuna gre, lme daha yakn ve zel korumaya ihtiyac var. Kskanlk ulaabilir ona, daha nce de olmutu bu. imdi btn ocuklar isteniyor, ama herkes ta- rafindan deil.

    Ancak bu yry onun bir kaprisi belki, kaprislere boyun eiyorlar, gebelik bu derece ilerlediinde ve dk olmadnda. Ya da belki onlardan biridir, Ykleyin daha, tayabilirim; bir ehit. Ban etrafa bakmak iin kaldrdnda yzn bir an iin gryorum. Arkamdaki ses haklyd. Kendini gstermek iin gelmi. Pespembe olup kzaryor, her anndan da zevk alyor.

    "Susun," diyor tezgahn arkasndaki Muhafizlardan biri ve okullu kz ocuklar gibi susuyoruz.

    Gleninki ve ben tezgaha ulatk. Karnelerimizi uzatyoruz ve bir Muhafiz istediimiz st ve yumurtalar verirken dieri numaralar Kompbayta giriyor. Aldklarmz sepetlerimize koyup tek

    35

  • rar dar kyoruz, gebe kadnn ve ortann yanndan geiyoruz, yannda leylek gibi, bzlm duran kadnn; Hepimiz gibi. Gebe kadnn karn ok byk bir meyveye benziyor. Humungous, ocukluuma ait bir szck. Elleri karnn stnde duruyor, onu korumak ister ya da ondan bir eyler, scaklk ve g, toplar gibi.

    Yanndan geerken dorudan bana, gzlerimin iine bakyor ve kim olduunu hatrlyorum. Krmz Merkezde beraberdik, Ly- dia Teyzenin gzdelerinden biriydi. Hi sevmemitim onu. nceki zamanda ismi Janinedi.

    Janine bana bakyor ve aznn kenarlarnda bir srtn izgileri beliriyor. Elbisenin altnda karnmn dmdz kald yere bakyor ve kanatlar yzm kapatyor. Sadece alnnn kk bir blmn ve burnunun pembemsi ucunu grebiliyorum.

    Sonraki duramz, tabelas iki zincire asl byk tahta bir domuz pirzolasndan ibaret olan Bilumum Etler. Burada o kadar uzun bir kuyruk yok; et pahal. Komutanlar bile her gn alamyorlar. Gleninki biftek alyor, yine de, bu hafta ikinci kez. Bunu Martha- lara anlatacam. Duymaktan holandklar trden bir ey bu. Baka evlerde ilerin nasl yrtld konusuyla ok ilgileniyorlar; bu tr nemsiz dedikodu paralan onlara gurur ya da honutsuzluk duyma firsat veriyor.

    Kasap kadna sarlp iple balanm pilici alyorum. Plastik olan pek bir ey kalmad, artk. Sonu gelmez beyaz plastik al veri torbalarm hatrlyorum, spermarketten alnan; onlar atmaktan nefret eder, lavabonun altna tktrrdm, ta ki ar oalp dolabn kapsn atmda dan firlayarak yerlere salma gnleri gelinceye kadar. Luke yaknrd bundan. Belirli aralklarla btn torbalar toplayp dar atard.

    Kz bunlardan birini alp bana geirebilir, derdi. ocuklarn oynamay ne kadar ok sevdiini bilirsin. Bunu asla yapmaz, derdim. Artk byd. (Ya da ok akll ya da ok ansl.) Ancak kor-

    36

  • kuyla rperirdim, sonra da bu kadar dikkatsiz olduum iin sululuk duyardm. Doruydu, ok eyi olduu gibi kabul ederdim; kadere gvenirdim, o zamanlar. Onlar daha yksek bir dolapta biriktireceim, derdim. Hi biriktirme onlar, derdi. Onlar hibir ite kullanmyoruz. p torbalar, derdim. O da derdi ki...

    Burada ve imdi olmaz. nsanlarn bakt bir yerde olmaz. Dnyorum, yekpare cam vitrinde siluetimi gryorum. Dar kmz demek, caddedeyiz.

    Bir grup insan geliyor bize doru. Turistler, grne baklrsa Japonyadan, belki de bir ticaret heyeti, tarihsel yerler turunda ya da yerel hayat kefinde. Ufak tefek olduklar iin hemen gze arpyorlar; her birinin kendi fotoraf makinesi, kendi glmsemesi var. Etraflarna bakyorlar, parlak gzleriyle, balarn ard kular gibi havaya kaldrarak, saldrgan neeleriyle; onlara bakmaktan kendimi alamyorum. Kadnlarn bu kadar ksa etek giydiklerini grmeyeli ok oldu. Etek boyu hemen diz altnda ve bitiminde bacaklar grnyor, ince oraplarn iinde, neredeyse plak, cretkr ve ayaa zarif ikence aletleri gibi balanm eritleriyle yksek topuklu ayakkablar. Kadnlar, srklar stndeymi gibi ivili ayakkablar zerinde, dengesiz, sallanyorlar; srtlar bel blgesinde da doru bklp popolar dan itilmi. Kadnlarn balar ak, salarn da olanca siyahlklar ve cinsellikleriyle tehir ediyorlar. Krmz ruj srmler, azlarnn nemli oyuklarn belirleyerek, tpk nceki zamandan kalma bir tuvalet duvarndaki karalamalar gibi.

    Yrmekten vazgeiyorum. Gleninki de duruyor yanmda ve onun da gzlerini bu kadnlardan ayramadn biliyorum. Bylendik, ancak tiksindik de. plak gibiler. ok ksa srm, fikrimizi deitirmemiz, bu tr eyler hakknda.

    Sonra dnyorum: Eskiden ben de byle giyinirdim. zgrlkt bu.

    37

  • Batllam, derlerdi buna eskiden.Japon turistler cvldaarak bize doru geliyorlar ve balarm

    z baka bir yana evirmekte ge kalyoruz: yzlerimiz grld bile.

    Bir evirmen var yanlarnda, standart mavi takm elbiseli ve krmz kravatl, stnde kanatlgz olan kravat ineli. Gruptan ayrlp nmze geerek yolumuzu kesiyor. Turistler kmeleiyorlar arkasnda; biri fotoraf makinesini kaldryor.

    "Affedersiniz," diyor her ikimize de, yeterince kibarca. "Bir fo torafnz ekebilir miyiz diye soruyorlar."

    Kaldrma bakyorum ve bam Hayr anlamnda sallyorum. Grmeleri gereken ey sadece beyaz kanatlar, yzn bir blm, enem ve azmn bir paras. Gzleri asla. evirmenin yzne bakmayacak kadar akllym. evirmenlerin ou Gz ya da yle syleniyor.

    Evet demeyecek kadar da akllym. Alak gnlllk grn- mezliktir, derdi Lydia Teyze. Asla unutmayn bunu. Grlmek grlmek derken sesi titriyordu ulalmaktr. Olmanz gereken ey, kzlar, ulalmazlk. Kzlar derdi bize.

    Yanmda Gleninki de sessiz. Krmz eldivenli ellerini elbisesinin kollar iine sokmu, saklamak iin.

    evirmen gruba tekrar dnp ksa ve kesik cmlelerle gevezelik ediyor. Ne syleyeceini biliyorum, repliini biliyorum. Buradaki kadnlarn farkl geleneklere sahip olduklarn, onlara bir fo toraf makinesinin objektifinden bakmann, onlara gre, tecavz saylacan anlatacaktr.

    Kadnlarn ayaklaryla ipnotize olmu bir biimde aa, kaldrma bakyorum. lerinden biri ayak parmaklarn akta brakan sandaletler giymi, trnaklar da pembe boyanm. Ojenin kokusunu anmsyorum, ikinci kat ok erken srdnde nasl krtn, ince klotlu orabn satenimsi dokunuunu, bedenin btn arlyla ayakkabnn aklna doru itilirken ayak parmaklarnn ne-

    38

  • ier hissettiini. Ojeli kadn, arln bir ayandan dierine veriyor. Ayakkablarn hissedebiliyorum, kendi ayaklarmda. Ojenin kokusu acktrd beni.

    "Affedersiniz," diyor evirmen yine, dikkatimizi ekmek iin. Onu duyduumu gstermek iin bam sallyorum.

    "Bu adam, mutlu musunuz diye soruyor," diyor evirmen. Meraklarn dleyebiliyorum: Mutlular m? Nasl mutlu olabiliyorlar? Siyah ak gzlerini zerimizde hissedebiliyorum, cevaplarmz yakalayabilmek iin nasl biraz nce eildiklerini, zellikle kadnlarn, ama erkeklerin de: Biz onlar iin bir giz, yasak, onlar heyecanlandran bir eyiz.

    Gleninki bir ey sylemiyor. Sessizlik. Ancak bazen konumamak da ayn derecede tehlikelidir.

    "Evet, ok mutluyuz," diye mrldanyorum. Bir ey sylemek zorundaym. Baka ne syleyebilirim ki?

    6

    Bilumum Etlerden bir blok sonra, Gleninki duraklyor, hangi yoldan gideceini kestiremiyormu gibi. Bir seeneimiz var. Ya dorudan geriye dnebiliriz ya da uzun yoldan gidebiliriz. Hangi yolu yeleyeceimizi imdiden biliyoruz, nk her zaman oradan gideriz.

    "Kiliseden gemek isterdim," diyor Gleninki, dindarmasna.

    "Tamam," diyorum, geri onun kadar ben de biliyorum gerekte neyin peinde olduunu.

    Yryoruz, sknet iinde. Gne km, gkyznde beyaz kabark bulutlar var, ba olmayan koyunlara benzeyen. Ka-

    39

  • iratlarmzla, at gzlklerimizle, yukar bakmak zor, gkyzn, herhangi bir eyi tamamyla grmek zor. Ancak bunu yapabiliyoruz bir an iin, ban yukar ve aa, yana ve geriye doru hzl bir hareketiyle. Dnyay kaamak anlarda grmeyi rendik.

    Sada, yryebilirseniz, sizi nehre gtrecek olan bir cadde uzanyor. Orada bir zamanlar sandallarn bulunduu kaykhane var ve birka kpr; ayrca aalar, eskiden kazanmak iin kreklerini gnee doru kaldran plak kollu erkekleri seyredebildiiniz yeil kayklar. Nehre giden yolda eski renci yurtlan var, imdi baka amalar iin kullanlan, masals kuleleriyle, beyaz, altn rengi ve maviye boyanm. Gemii dnrken setiimiz eyler gzel olanlardr. Her eyin bu biimde olduuna inanmak isteriz.

    Erkek Kurtulu Ayinlerinin yapld stadyum da orada. Ayn- ca, futbol malar da burada yaplyor. Bunlar hl srdryorlar.

    Artk nehre gitmiyofum ya da kprleri gemiyorum. Ya da metroya, hemen orada bir istasyon olmasna karn. Onlan kullanmamza izin verilmiyor, artk Muhafzlar var orada, nk bu basa- maklar inip nehrin altndaki trenlere binerek ana ehre gitmek iin resmi bir nedenimiz yok. Buradan uraya neden gitmek isteyecektik ki? Niyetimiz iyi olamazd ve onlar da bunu anlarlard.

    Kilise kk, burada ilk ina edilenlerden, yzlerce yl nce. Altk kullanlmyor, bir mze olmak dnda. inde resimler grebilirsiniz, uzun kasvetli elbiseler giymi, salan beyaz ballarla rtlm kadnlarn ve kaskat duran, koyu renk elbiseli ve glmsemeyen erkeklerin. Atalarmz. Giri serbest.

    eri girmiyoruz yine de, patikada duruyoruz, kilise mezarlna bakarak. Eski mezar talan hl orada duruyorlar, iklimin etkisiyle deimi, anm, kafataslan ve apraz kemikleriyle, memento mori*, hamursuratl melekleriyle, bize lml zamann getiini hatrlatan kanatl kum saatleri ve daha sonraki bir yzyldan, kllkleri ve st aalaryla, at tutmak iin.

    * Memento mori (lat.): Kuru kafa gibi lm sembol (.N.)

    40

  • Nc mezar talarna ne de kiliseye ilitiler. Onlar rahatsz eden ey, daha yakn tarih.

    Gleninkinin ba eik, sanki dua ediyor. Bunu her defasnda yapar. Belki, diye dnyorum, biri var, yok olan zel biri, onun iin de: bir erkek, bir ocuk. Ancak buna pek inanamyorum. Her ii gsteri olsun diye yapan, doal davranmaktan ok rol yapan bir kadn olarak dnyorum onu. Bu tr eyleri iyi grnmek iin yapyor, diye dnyorum. Bunlardan en iyi biimde yararlanmaya alyor.

    Ancak ben de ona byle grnyor olmalym. Nasl baka trl olabilir ki?

    imdi arkamz kiliseye dnyoruz ve ite, gerekte grmeye geldiimiz ey: Duvar.

    Duvar da yzlerce yllk; ya da en azndan bir yzyl akn. Kaldrmlar gibi o da krmz tuladan, bir zamanlar sade fakat gzel olmalyd. imdi kaplarda nbetiler var ve stne metal desteklerle irkin yeni projektrler yerletirilmi; duvar boyunca dikenli tel ve stne de beton iine krk camlar denmi.

    Bu kaplardan imse isteyerek girmez. nlemler dar kmaya alanlar iin; geri elektronik alarm sistemini geerek, ierden Duvara kadar bile ulamak olanakszdan da te.

    Ana kapnn yannda alt beden daha asl, boyunlarndan; elleri nlerinden balanm, omuzlar stne yatm balar beyaz torbalar iinde. Bu sabah erkenden Erkeklerin Kurtulu Ayini yaplm olmal. anlar duymadm. Belki de onlara almmdr.

    Sanki bir iaret zerine birlikte duruyoruz ve bedenlere bakyoruz. Bakmamzn sakncas yok. Zaten yle yapmamz bekleniyor: orada bulunmalarnn nedeni bu, duvarda sallanmalarnn. Bazen gnlerce orada kalrlar, yeni bir grup gelinceye kadar, yle ki mmkn olduu kadar ok insan onlar grme ansna sahip olsun.

    engellere asllar. Bu ama iin yerletirildi engeller Du- varn tulalarna. Hepsi dolu deil. Kolu olmayanlar iin yapl

    41

  • m protezlere benziyor engeller. Ya da elikten soru iaretlerine, ters dnm ve yana yatk.

    En kts balar zerindeki torbalar, yzlerinin alabilecei ekillerden daha kt bunlar. Adamlarn yzleri, henz boyanmam bebeklere benziyor; korkuluk gibi, bir bakma yleler zaten, nk amalar korkutmak. Ya da balar, un ya da hamur gibi ayrt edilemez bir malzemeyle doldurulmu uvallar sanki. Balarn belirgin arl, boluu, yer ekiminin onlar aa ekmesidir bu etkiyi yaratan, onlar dik tutacak dirimsel bir g yoktur artk. Bu balar sfirdr.

    Bizim yaptmz gibi tekrar tekrar bakarsanz, beyaz bezin altnda yzlerin ana hatlarn grebilirsiniz, gri glgeler gibi. Balar, dm kmr gzleri ve havu burunlaryla kardan adamlarn balardr. Balar erimekte.

    Ancak azn bulunmas gereken yerde beyaz kumatan szm bir kan izi bulunuyor torbalarn birinde. Baka bir az oluturuyor, kk krmz bir az, ana okulu ocuklarnn kaln fralarla boyadklar azlar gibi. Bir ocuun glmseme tasavvuru. Sonuta, dikkati stne eken bu kandan glmseme. Kardan adam deil ki bunlar.

    Adamlar beyaz nlkl, tpk doktorlarn ya da bilim adamlarnn giydikleri cinsten. Sadece doktorlar ve bilim adamlar deil buraya aslanlar, bakalar da var, ama bu sabah bunlan avlam olmallar. Her birinin boynunda neden idam edildiini gsteren bir yafta var: bir fts izimi. Demek ki doktordular, nceki zamanda, bu tr ilem yasalken. Melek yapclar denirdi onlara: yoksa baka bir ey miydi bu? imdi hastane kaytlarnn incelenmesi srasnda ortaya karlmlar ya da, daha dorusu, meydana gelecekler anlalnca ou hastane bu kaytlar yok ettiinden, muhbirler tarafndan: eski bir hemire belki ya da iki hemire, nk tek bir kadnn tankl artk kabul edilmiyor; belki kendini kurtarmay uman baka bir doktor ya da oktan sulanm biri, bir dmann ele veren ya da gvenlii iin rasgele umarsz bir teebbste bulunan. Geri muhbirler her zaman affedilmezler.

    42

  • Bize bu adamlarn sava sulular gibi olduklar sylenirdi. Yaptklarnn o zaman yasal olmas bir mazeret saylamazd: sular gemii olduu denli bugn de ilgilendirir. Ktlk yaptlar ve kalanlara rnek oluturmallar. Bu pek gerekli olmasa da. Bugnlerde, gebe kalma ansna eriebilmi olan akl banda hibir kadn bir doumu engellemeye almaz.

    Bu bedenlere kar hissetmemiz beklenen ey nefret ve fke. Ancak bunlar hissetmiyorum. Duvarda asl bu bedenler zaman yolcular, tarihin hatalar. Gemiten geldiler buraya.

    Onlara kar hissettiim boluk. Hissettiim, hissetmemem gereken ey. Hissettiim ksmen ferahlama, nk bu adamlarn hi biri Luke deil. Luke bir doktor deildi. Deil.

    O krmz glmsemeye bakyorum. Glmsemenin krmzs Sere- na Joyun bahesindeki lalelerin krmzs, ieklerin dibine doru iyilemeye baladklar yerdeki krmz. Renk ayn ama aralarnda balant yok. Laleler kann laleleri deil, krmz glmsemeler iek deil, hibiri dierine bir yorum getirmiyor. Lale, asl adama inanszln nedeni deil ne de bunun tersi doru. Her biri deerli ve gerekten orada. Yolumu bu tr deerli nesneler tarlasndan geerek bulmalym, her gn ve her biimde. Bu tr ayrmlar yapmaya byk aba harcyorum. Bunlar yapmaya ihtiyacm var. Kendi zihnimde ok ak seik olmalym.

    Yanmdaki kadnn titrediini hissediyorum. Alyor mu? Bu, iyi grnmesini nasl salayabilir ki? renmeyi gze alamam. Ellerimin sepetin kolunu skca kavram olduunu fark ediyorum. Hibir eyi aa vurmayacam.

    Altnz ey, derdi Lydia Teyze, sradanlktr. Bu size imdi sradan grnmeyebilir, ancak bir sre sonra sradan grnecektir. Sradan olacaktr.

    43

  • III

    Gece

  • 7Gece benim, bana ait bir zaman, istediim gibi kullanabilirim, sessiz kaldm srece. Kprdamadm srece. Hareketsiz yattm srece. Yatmak ve yatrmak arasndaki fark. Yatrmak her zaman edilgendir: Eskiden erkekler bile, yatrlmak isterdim derlerdi. Yine de kimi zaman, kz bir yatrsaydm derlerdi. Btn bunlar tamamen speklasyon. Erkeklerin eskiden ne dediklerini gerekten bilmiyorum. Sadece szckleri var bende.

    Odann iinde, tavandaki sval gzn altnda, beyaz perdelerin ardnda, araflarn arasnda, onlar kadar dmdz, yatyorum yleyse, kendi zamanmn dna adm atyorum. Zamann dna. Yine de zaman bu, ben de dnda deilim.

    Ancak gece benim k zamanmdr. Nereye gitsem?

    Gzel bir yerlere.Yatamn ucunda, bacaklar apraz, topuu dizinde, mor tu

    lumu iinde, kulanda uzun bir kpe, garip olmak iin altn rengine boyad trnaklaryla, ksa san ulu parmaklar arasnda bir sigarayla, Moira. Hadi, bira imeye gidelim.

    Yatama kl dryorsun, dedim.Yatan yapsan byle bir sorun olmaz, dedi Moira.Yarm saat sonra, dedim. Ertesi gne, bir devim vard. Ney

    di? Psikoloji, ngilizce, ktisat. Bu tr eyleri okuyorduk o zamanlar. Odada, yerde yzst kapatlm, oraya buraya msrife salm kitaplar vard.

    imdi, dedi Moira. Yzn boyaman gerekmez, ben varm sadece. devinin konusu ne? Ben daha geenlerde flrt tecavzleri hakknda bir tane yazdm.

    47

  • Flrt tecavz, dedim. Bakyorum da pek balsn modaya. Bir tr tatlya benziyor. Flrtte cavze.

    Hah, hah, dedi Moira. Ceketini al.Kendisi ald ve bana doru firlatt. Senden be dolar bor al

    yorum, tamam m?

    Ya da parkta bir yerde, annemle birlikte. Ka yandaydm ki? Souktu, nefeslerimizin buhar nmz sra kyordu, aalarda hi yaprak yoktu; gri bir gkyz, havuzda iki rdek, kederli. Cebimde parmaklarmn arasnda ekmek krntlan. Hadi bakalm, rdekleri beslemeye gidiyoruz, dedi annem.

    Ancak orada kitap yakan birka kadn vard, annemin gerekten peinde olduu ey buydu. Arkadalarn grmek; bana yalan sylemiti, cumartesileri gya benim gnmd. Somurtarak uzaklatm ondan, rdeklere doru, ne var ki ate beni kendisine ekti.

    Birka erkek de vard kadnlarn arasnda ve yaktklar da dergiydi. Benzin dkm olmalydlar, nk alevler ok yksekti, sonra, bir kerede birka taneden fazla olmamak kaydyla, dergileri kutulardan alp atee atmaya baladlar. Kimisi ark sylyordu; seyirciler toplanyordu.

    Yzleri mutluydu, neredeyse kendinden gemi. Ate bunu baarabilir. Annemin genelde solgun, ince olan yz bile, kzarm ve neeli grnyordu, bir Noel kart gibi; iri yar bir kadn daha vard, yananda isli bir leke ve portakal rengi rg apkal, onu hatrlyorum.

    Bir tane atmak ister misin, canm? dedi. Ka yandaydm ki?Berbat sprntler iin iyi bir kurtulu, dedi, kkrdayarak.

    Olur mu? diye anneme dnd.stiyorsa, dedi annem, sanki onu duyamyormuum gibi ba

    kalaryla hakkmda konuma alkanl vard.Kadn, dergilerden birini bana uzatt. Gzel bir kadn vard

    48

  • sapanda, elbisesiz, ellerine sarlm ve tavandan sarkan bir zinci- rc aslyd. lgiyle bakyordum dergiye. Beni korkutmuyordu. Sal- . andn dnyordum, televizyonda, bir sarmakta sallanan Tarzan gibi.

    Aman grmesin, dedi annem. te, dedi bana, at onu, abuk.Dergiyi alevlere attm. Yanarken kan rzgarda sayfalar al

    d, hl yanan kadn bedenlerinin paralar gzlerimin nnde si- vah kle dnerek havada uumaya balad.

    yi de sonra ne olur, iyi de sonra ne olur?Zaman yitirdiimi biliyorum.neler, haplar, buna benzer eyler olmalyd. Yardm olma

    dan bu kadar ok zaman yitirmi olamazdm. ok geirdiniz, dediler.

    Kpren dalgalar gibi bir grleme ve kargaayla kendime geldim. ok sakin olduumu hatrlayabiliyorum. lm da, bana lk gibi gelmiti, ama sadece bir fislt da olabilirdi, Nerede o? Ona ne yaptnz?

    Ne gece vard, ne gndz; sadece bir titreim. Bir sre sonra tekrar sandalyeler vard ve bir yatak ve bundan sonra da bir pencere.

    O iyi ellerde, dediler. Uygun insanlarla birlikte. Sen uygun deilsin, ancak onun iin en iyisini istiyorsun, deil mi?

    Onun bir resmini gsterdiler bana, darda imenler zerinde, yz kapal bir oval biiminde. Ak renk salan bann arkasna skca toplanmt. Tanmadm bir kadnn elini tutuyordu. Boyu kadnn dirseine kadar geliyordu ancak.

    Onu ldrdnz, dedim. Bir melee benziyordu, ciddi, youn, havadan ibaret.

    Hi grmediim, yere kadar inen beyaz bir elbise giymiti.

    49

  • Bunun sadece anlattm bir yk olduuna inanmak isterdim. Buna inanmay gereksiniyorum. nanmak zorundaym. Bu tr yklerin sadece yk olduuna inanabilenlerin anslar daha fazla.

    Bu anlattm bir ykyse, o zaman sonunu kontrol edebilirim. O zaman yknn bir sonu olacak ve ardndan gerek yaam gelecek. Braktm yerden devam edebilirim.

    Bu, anlattm bir yk deil.Bu, yaamaya devam ettiim srece zihnimde anlattm bir

    vk.J

    Yazmaktansa anlatmak, nk yazmak iin hibir eyim yok ve yazmak kesinlikle yasak. Ancak, bu bir ykyse, kafamn iinde bile, onu birine anlatyor olmalym. Bir yky sadece kendine anlatamazsn. Her zaman bir bakas vardr.

    Hi kimse olmasa bile.yk mektup gibidir. Sevgili Sen, diyeceim. Sadece sen,

    bir ismin olmakszn. Bir isim vermek seni gerekler dnyasna balar, bu daha rizikolu, daha tehlikeli: orada darda, senin yaama ansnn ne olduunu kim bilir? Sen, sen diyeceim, eski bir ak arks gibi. Sen birden fazla demek olabilir.

    Sen, binlerce demek olabilir.Yakn bir tehlikede deilim, diyeceim sana.Beni duyabileceini farzedeceim.Ne var ki yararsz bu, duyamayacan biliyorum.

    50

  • IV

    Bekleme Odas

  • 8Havann gzellii sryor. Yazlk elbiselerimizi ortaya karp klahta dondurma almaya gittiimiz Haziranlar gibi neredeyse. Du- varda yeni beden asl. Biri stnde hl siyah cppesi olan bir papaz. Bunlar yllar nce, mezhep savalar ilk baladnda giymekten vazgemi olmalarna ramen, mahkeme iin giydirmiler ona; cppe onlarn hemen gze arpmalarna neden oluyordu. teki ikisinin boynuna mor yafta asl: cinsel ihanet. Bedenlerinde hl Muhafiz niformas tayorlar. Birlikte yakalanm olmallar, ama nerede? Klada m, duta m? Sylemesi zor. Krmz glm- semeli kardan adam gitmi.

    "Geri dnmeliyiz," diyorum Gleninkiye. Bunu syleyen be1 nim hep. Bazen bunu sylemesem, Gleninki sonsuza dek burada kalacak gibi geliyor bana. Yas m tutuyor, yoksa eytanca bir zevk mi alyor? Hl emin deilim bundan.

    Sanki sesle harekete geiyor, sanki kk yal tekerlekler zerinde, sanki bir mzik kutusunun tepesindeymi gibi tek sz sylemeden dnyor. Onun bu zarafetine ierliyorum. Sanki gl bir rzgar altnda eilmi gibi duran uysal ban kskanyorum. Ama ortalkta rzgar filan yok.

    Duvardan ayrlp scak gnein altnda, geldiimiz yoldan geri dnyoruz.

    "Gzel bir Mays gn," diyor Gleninki. Bann bir cevap bekleyerek dndn grmekten ziyade hissedjyorum.

    "yle," diyorum. "Tannya kr," diye ekliyorum sonradan aklma gelmi gibi. Mayday uzun bir zaman nce, lisede okuduumuz u savalarn birinde kullanlm bir tehlike iaretiydi. Bu savalar srekli birbirine kartryordum, ancak dikkat edilirse onla- n uaklarna bakarak ayrt etmek mmknd. Bana Maydayden

    53

  • bahseden Luketu, yine de. Mayday, Mayday, uaklar vurulan pilotlar iin ve gemiler gemiler iin de geerli miydi? denizde vurulan. Belki de gemilerinki SOS iaretiydi. Bir yerden bunu arat- rabilmeyi isterdim. Ve zaferin balangc iin, u savalarn birinde, Beethovenden de bir eydi.

    Maydayin kkeninin ne olduunu biliyor musun? dedi Lu-ke.

    Hayr, dedim. Byle bir durumda kullanmak iin garip bir szck, deil mi?

    Gazeteler ve kahve, Pazar sabahlarnda, kz domadan nce. Hl gazeteler vard, o zaman. Onlar yatakta okurduk.

    Franszca, dedi. Maidef den geliyor.Yardm et bana.

    Bize doru kk bir topluluk geliyor, bir cenaze alay: kadn, her birinde balklarnn zerine atlm effaf siyah bir pee var. Bir Ekonokadn ve iki baka kadn, atlar, onlar da Ekonoka- dn, belki de arkadalar. izgili elbiseleri, tpk yzleri gibi, ypranm grnyor. Bir gn, zaman ilerledike, diyor Lydia Teyze, hi kimse bir Ekonokadn olmak zorunda kalmayacak.

    Bataki, kayba uram olan, anne, kk siyah bir kavanoz tayor. Kavanozun ebadndan bebein iinde can verip lme akt zaman ka aylk olduunu anlamak mmkn. ki ya da aylk, bir GayrBebek olup olmadn anlamak iin ok kk. Daha byk olanlar ve doumda lenler kutulara konur.

    Onlar yanmzdan geerken saygyla duraklyoruz. Glenin- kinin de benim gibi hissedip hissetmediini merak ediyorum; bak gibi bir ac, karnda. Bu yabanc kadnlara aclarn paylatmz gstermek iin ellerimizi kalbimizin zerine koyuyoruz. Bataki kadn peesinin altndan bize atk kalarla bakyor. Dierlerinden biri de yana dnp kaldrma tkryor. Ekonokadnlar sevmezler bizi.

    54

  • Dkkanlar geip tekrar bariyere geliyoruz ve gememize izin veriliyor. Geni, bo grnl evlerin nnden, ayrk otsuz imenliklerden geiyoruz. Tayin edildiim evin yaknndaki kede Gle- ninki durup bana dnyor.

    "Tanr Gzetsin," diyor. Uygun veda sz."Tanr Gzetsin," diye cevap veriyorum ve o da ban hafife

    sallyor, sanki baka bir ey daha syleyecekmi gibi duraksyor, ancak sonra dnp caddeden aa doru yryor. Onu seyrediyorum. Uzaklamakta olduum bir aynadaki kendi yansmam gibi tpk.

    Araba yolunda Nick, Whirlwindi parlatyor yine. Arkadaki krom kaplamaya ulam. Eldivenli elimi kapnn mandalna koyup ayorum ve ieri doru itiyorum. Kap arkamdan t edip kapanyor. Bahe snrndaki laleler her zamankinden daha krmz, ayorlar, artk arap bardaklar deil kadeh gibiler; yukar itiyorlar kendilerini, hangi amaca doru? Sonuta, bolar. Solduklar zaman ileri dlarna kyor, sonra yavaa patlyorlar, iek yapraklan krk mlek paralar gibi etrafa salyor.

    Nick ban kaldrp bakyor ve slk almaya balyor. Sonra da, "Yry gzel miydi?" diyor.

    Bam sallyorum, ancak sesle cevap vermiyorum. Benimle konumamal. Elbette, birka deneyecektir, derdi Lydia Teyze. Btn bedenler zayftr. Btn bedenler ottur, diye onu kafamda dzelttim. Ellerinde deildir, derdi, Tanr onlar bu biimde yaratt, ancak O, sizi bu biimde yaratmad. O, sizi farkl yaratt. Snrlar koymak size kalmtr. Sonra size kran duyulacaktr.

    Evin arkasndaki bahede Komutann Kars dar karttrd sandalyede oturuyor. Serena Joy, ne kadar aptal bir isim. Dier zamanda, nceki zamanda, dikletirmek iin sana srdn bir ey gibi. Serena Joy, diye ienin zerinde yazard, dilimli sar kenarlaryla, pembe oval bir artalan stnde kattan kesme bir kadn ba silueti. Bir alay baka isim seenei varken, neden bu ismi

    55

  • semi ki? Serena Joy hibir zaman gerek ismi deildi, o zaman bile. Gerek ismi Pamdi. Bunu hakkndaki bir biyografide okumutum, bir haber dergisinde, annem Pazar sabahlan uyurken onun ark sylemesini ilk seyrettikten ok sonralan. O sralar, biyografisi yazlacak kadar nemliydi: Time ya da Newsweek\', yle olmalyd. O zamanlar artk ark sylemiyordu, sylev veriyordu. Bunu da iyi yapyordu. Sylevleri evin kutsall, kadnlarn nasl evde oturmalar gerektii hakkndayd. Serena Joy kendisi byle yapmyordu, bunun yerine sylev veriyordu, ancak kendi baarszln herkesin iyilii iin yapt bir fedakrlk olarak sunuyordu

    O sralarda, biri onu vurmaya alt, ancak skalad; onun yerine, tam arkasnda duran sekreteri ld. Aynca bir bakas da arabasna bir bomba yerletirdi ancak bomba ok erken patlad. Geri kimilerine gre, arabasna bombay sempati toplamak iin kendisi yerletirmiti. te iler byle kzyordu.

    Luke ve ben onu bazen geceyars haberlerinde izlerdik. Bornozlar, gece takkeleri. Spreyli salarn ve histerisini ve istedii zaman dkebildii gz yalarn ve yanaklarn siyaha boyayan maskarasn seyrederdik. O zamanlar daha fazla makyaj yapyordu. Komik olduunu dnrdk. Ya da Luke yle dnrd. Ben sadece yle dnr gibi yapardm. Gerekte biraz korkutucuydu. ini fazla ciddiye alyordu.

    Artk sylev vermiyor. Konumaz oldu. Evinde oturuyor, ancak bu ona uyar gibi grnmyor. imdi, onu ciddiye aldklan iin kpryor olmal.

    Lalelere bakyor. Bastonu yannda otlarn zerinde. Profili bana dnk, bunu yanndan geerken ksa bir yan bakla grebiliyorum. Ona doru bakmak olmaz. Artk kattan kesme kusursuz bir profil deil, yz kendi iine kyor, evleri ve btn caddeleri bir gecede aniden ortaya kan bataklklara gmlen yeralt nehirleri zerinde kurulu u ehirleri ya da altndaki tnellerine ken maden ehirlerini dnyorum. Gelmekte olan eylerin ger

    56

  • ek biimini grdnde buna benzer bir ey onun da bandan gemi olmal.

    Ban evirmiyor. Varlm hibir biimde tanmyor, orada olduumu bilmesine karn. Bildiine yemin edebilirim, bilgisi tpk bir koku gibi; ekimi bir ey, bayat st gibi.

    Dikkat etmeniz gerekenler Kocalar deil, derdi Lydia Teyze, Elerdir. Her zaman ne hissettiklerini hayal etmeye almalsnz. Elbette, size ierleyecekler. Olduka doaldr bu. Onlar gibi hissetmeye aln. Lydia Teyze, baka insanlar gibi hissetmekte iyi olduunu sanrd. Onlara acmaya aln. Onlan affedin, nk ne yaptklarn bilmiyorlar. Yine u bir dilencinin rkek glmsemesi, titrek gzn krpmas, yukan doru bak, yuvarlak elik ereveli gzlklerden, snfin arkasna doru sanki yeil badanal tavan alyor ve Tann Pink Pearl yz pudrasndan bir bulut zerinde kablolardan ve su pskrtcl yangn tesisatndan geerek aa geliyordu. Onlarn yenilgiye uram kadnlar olduklarn anlamalsnz. Cinselliklerini kaybetmi...

    Burada sesi kesildi, bir i eki, etrafimdakilerden gelen toplu i ekii duyabildiim bir durgu olutu. Bu durgular sresince kprdamak ya da kmldamak iyi bir fikir deildi: Lydia Teyze soyutlanm grnebilirdi ama en ufak bir kprtnn farkna vanrd. Bu yzden sadece i ekilirdi.

    Gelecek sizin ellerinizde, diyerek yeniden balad. Kendi ellerin bize doru uzatt, u gemi zaman jesti, hem teklif hem de davet anlamna gelen, bir kucaklamaya, bir kabule doru atlmak iin. Sizin ellerinizde, dedi, kendi ellerine bakarak, sanki ona bu fikri onlar vermi gibi. Ancak ellerinde bir ey yoktu. Botular. Dolu olmas beklenen bizim ellerimizdi, tutulabilen, ancak grlemeyen gelecekle.

    Arka kapya doru yryorum, ap ieri giriyorum, sepetimi mutfak masasna koyuyorum. Masa silinmi, un temizlenmi; bug

    57

  • nn ekmei, yeni frndan km, rafinda souyor. Mutfak maya kokuyor, nostaljik bir koku. Bana baka mutfaklar hatrlatyor, benim olan mutfaklar. Anne kokuyor, nceki zamanda, anne olduumdaki ben gibi.

    Bu tehlikeli bir koku, onu darda tutmam gerektiini biliyorum.

    Rita orada, masann banda oturmu havu soyup dilimliyor. Bunlar gekin havular, kaln, ktan kalma, depoda geirdikleri zaman yznden sakallanm. Taze havular, ince ve soluk renkli, haftalarca hazr olmayacaklar daha. Ritann kulland bak keskin ve parlak, batan karc. Byle bir baa sahip olmak isterdim.

    Rita havular doramay brakyor, ayaa kalkp sepetteki paketleri neredeyse sabrszlkla dar karyor. Paketleri aarken kalarn her zaman atmasna ramen, ne getirdiimi grmek iin ldryor; getirdiim hibir ey onu tmyle memnun etmez. Kendisinin bu ii daha iyi yapabileceini dnyor. Alveri yapmay tercih ederdi, tam istedii eyleri almay; yry benden kskanyor. Bu evde hepimiz dierlerinden bir eyler kskanrz.

    "Portakal gelmi," diyorum, "St ve Bala. Hl biraz var. Ona bu fikri bir teklif gibi sunuyorum. Kendimi sevdirmek istiyorum. Portakallar dn grmtm, ancak bunu Ritaya sylememitim, dn ok aksiydi nk. "Yarn biraz alabilirim, bana onlar iin karne verirsen." Pilici ona uzatyorum. Bugn biftek istemiti, ama yoktu.

    Rita sevin ya da onay gstermeksizin, homurdanyor. Bunu dnecek, diyor bu homurtusu, iyi zamannda. Pilicin ipini ve effaf kadn zyor. Pilici eviriyor eviriyor, bir kanad bkyor, bir parman bolua sokuyor, i organlarn karyor. Pili ylece yatyor orada, basz ve ayaksz, r gibi prtklenmi derisi.

    "Banyo gn," diyor Rita, bana bakmadan.Cora yer bezleri ve sprgelerini bulundurduklar arka taraf

    taki kilerden mutfaa giriyor. "Pili," diyor, neredeyse sevinle.

    58

  • "Zayf ve kuru," diyor Rita, "ancak ie yaramak zorunda.""Pek fazla bir ey yoktu," diyorum. Rita duymazdan geliyor

    beni."Bana yeterince byk grnyor," diyor Cora. Bana destek

    mi kyor yoksa? Ona bakyorum, acaba glmsemem gerekir mi diye; ama hayr, dnd sadece tavuk. Ritadan daha gen; batya bakan pencereden gelen eik gne nlar ortadan aynp arkada toplad san yakalyor. Gzel olmalyd, ok ksa bir zaman ncesine kadar. Kulaklarnda kk bir iaret var, gamze gibi, kpe deliklerinin kapand yerde.

    "ri," diyor Rita, "ama kemikli. Aka sylemeliydin." lk kez dorudan bana bakarak konuuyor. "Senin gibi sradan deil o. Komutann rtbesini kastediyor. Ancak dier anlamda, kendine gre, sradan olduumu dnyor. Altm yan stnde Rita, dnceleri kemiklemi.

    Lavaboya gidiyor, ellerini yle bir suya tutuyor. El beziyle kuruluyor. El bezi, mavi eritli ve beyaz. El bezleri hi deimedi. Bazen bu tr normallik aklar bir yandan ullanyor stme, tu zaklar gibi. Sradan, bildik, anmsatc, bir tekme gibi. El bezini gryorum, balamn dnda, soluumu tutuyorum. Kimi insanlar iin, bir biimde, iler o kadar ok deimedi.

    "Kim banyo yapyor?" diyor Rita, bana deil, Coraya. "Bu kuu yumuatmalym."

    "Daha sonra yaparm," diyor Cora. "Toz aldktan sonra.""yleyse biri yapmal," diyor Rita.Sanki duyamyormuum gibi benden bahsediyorlar. Onlar

    iin ben evin gnlk bir iiyim, birok iten biri.

    Defedildim. Sepeti alp mutfak kapsndan geiyorum ve hol boyunca kocam duvar saatine doru ilerliyorum. Oturma odasnn kaps kapal. Kap stndeki pencereden gn giriyor, yere

    59

  • renkler saarak dyor: krmz ve mavi, mor. Hemencecik bu a adm atyorum, ellerimi uzatyorum; ktan ieklerle doluyorlar. Merdivenlerden yukar kyorum, holn aynasnda yzm, uzak ve beyaz ve arpk, bask altndaki bir gz gibi dar uruyor. Toz pembe yolluu takip ederek st kattaki uzun hol geip odama geri dnyorum.

    Holde biri duruyor, kaldm odann kapsna yakn. Hol lo, bu bir erkek, srt bana dnk; odann iine bakyor, vuran kla koyu bir glge. imdi grebiliyorum, Komutan bu, burada bulunmamas gerekiyor. Geldiimi duyuyor, dnyor, duraklyor, ileri doru yryor. Bana doru. Kural iniyor. imdi ne yapsam ki?

    Duruyorum, duraklyor, yzn gremiyorum, bana bakyor, ne istiyor? Tekrar ileri doru hareket ediyor, bana dokunmamak iin yana ekiliyor, ban eiyor, geti.

    Bana bir ey gsterildi, ama ne? Bir tepenin kvrm zerinde bir an iin grnen bilinmeyen bir lkenin flamas gibi; saldr, toplant, bir eyin snr, bir blge anlamna gelebilir bu. Hayvanlarn birbirlerine verdikleri iaretler: indirilmi mavi gz kapaklar, kulaklar arkaya yatk, kabarm tyler. plak dilerin anlk grnts, kahrolas ne yaptn sanyor? Baka hi kimse onu grmedi. Umarm. Saldryor muydu? Odamda myd?

    Odam dedim.

    9

    Odam, yleyse. Bir yer olmal, so.uta, benim olarak sahiplendiim, bu zamanda bile.

    60

  • Bekliyorum, tam u anda bir bekleme odas haline gelen odamda. Yataa girdiimde yatak odasdr. Perdeler hl sallanyor hafif rzgarda, gne darda hl p*arlyor, pencereden dorudan ieri girmemesine ramen. Batya doru ilerlemi. yk anlatmamaya alyorum ya da en azndan bunu.

    Bu odada biri yaam, benden nce. Benim gibi biri ya da buna inanmay yeliyorum.

    Buraya getirildikten gn sonra kefettim bunu.Harcayacak ok vaktim vard. Oday kefetmeye karar ver

    dim. Sakin sakin bir otel odasn kefeder gibi, hibir srpriz beklemeden, masa ekmecelerini, dolap kaplarn ap kapatarak, tek tek sarlm kk sabunlar aarak, yastklar kabartarak. Tekrar bir otel odasnda olabilecek miyim? Nasl da ziyan ettim onlar, u odalar, u grlmekten saknma zgrln.

    Kiralanm serbestlik.le sonlarnda, Luke hl karsndan katayken, onun

    iin ben hl dselken. Evlenmeden ve ben cisimlemeden nce. Her zaman oraya giden ilk ben olurdum, kayt yaptrrdm. O kadar ok da gemite kalm deildi, ama imdi neredeyse bir on yl, bir asr gibi geliyor; ne giydiimi hatrlayabiliyorum, her bir bluzu, her bir earb. Onu bekleyerek odada gezinirdim, televizyonu ap kapardm, kulaklarmn arkasna parfm srerdim: Opium. Krmz ve altn renginde bir in iesinde satlrd.

    Sinirliydim. Beni sevdiini nasl bilecektim? Sadece bir macera olabilirdi. Neden hep sadece derdik? Geri o zamanlarda erkek ve kadnlar birbirlerini elbise giyer gibi ylesine denerlerdi, uymayan bir kenara atarak.

    Sonunda kap alnrd; aardm, rahatlama ve arzuyla. ylesine anlk, ylesine youndu ki Luke. Ve yine de, hi sonu yokmu gibiydi. le sonras yataklarnda yatardk, sonrasnda, ellerimiz birbirimizin stnde sohbet ederdik. Olanakl, olanaksz. Ne

    61

  • yaplabilirdi? Bu tr sorunlarmz olduunu dnrdk. Mutlu olduumuzu nasl bilecektik yoksa?

    Ancak imdi ayn biimde zlediim ey odalarn kendileri, duvarda asl duran o korkun resimleri bile, sonbahar yaprakl ya da karl orman manzaralar ya da dnem kyafetleri iinde porselen bebek yzl, bel alt vatkal ve gne emsiyeli kadnlar ya da zgn gzl palyaolar ya da gergin ve tebeir grnml meyve anaklar. Kirletilmeye hazr temiz havlular, davetkarlkla esneyen umursamaz danklkta el eden p sepetleri. Umursamaz. O odalarda hibir ey umursamazdm. Telefonu bir kaldrmla bir tepsi yemek geliverirdi, benim setiim yemek. Benim iin kt olan yemek, phesiz ve iki de. Birka hayrsever topluluun yerletirdii nciller de vard ifonyer ekmecelerinde, geri olaskla kimse okumuyordu pek onlar. Otelin resimlerinin bulunduu tebrik kartlar da vard, bunlara bir eyler yazp istediin kimseye gnderebilirdin. ylesine olanaksz bir eymi gibi geliyor ki bu imdi; uydurduum bir ey gibi.

    te byle. Bu oday kefettim, bir otel odas gibi, sakin sakin tketerek. Hepsini birden harcamak istemiyordum, srmesini salamak istiyordum. Oday, zihnimde blmlere ayrdm; her gn bir blm ayrdm kendime. Bu tek blm olanca dikkatimle inceleyecektim: duvar kadnn altndaki svann dzensizliini, sprgeliin ve pencere peykesinin st boya katmannn altnda bulunan izikleri, yataktaki lekeleri, nk o kadar ileri gittim ki, yataktan battaniye ve araflar kaldrdm, onlar para para katladm, yle ki biri gelecek olursa hzla tekrar eski haline getirilebilsinler.

    Yataktaki lekeler. Tpk kurumu iek yapraklan gibi. Yeni deil. Eskimi bir ak; bu odada baka tr bir ak yok imdi.

    Bunu grdmde, iki kii tarafndan braklm bu kant, aka ya da ona benzer bir eye dair, en azndan arzuya, dokunua en azndan, imdi belki yal ya da l iki insan arasndaki, yata tekrar rtp stne uzandm. Tavandaki kr sva gze baktm. Lu-

    62

  • -
  • ik odada: hareketli, kaygsz, atletik, bir zamanlar sahip olduu bir bisikleti ve otostop iin srt antasyla. illi, diye dnyorum; saygsz, becerikli.

    Kimdi ya da kim diye merak ediyorum ve ona ne olduunu.Ritann azn aradm, mesaj bulduum gn.O odada kalan kadn kimdi? dedim. Benden nce? Daha farkl

    sorsaydm. Benden nce o odada kalan bir kadn var myd? desey- dim, hibir sonuca ulaamayabilirdim.

    Hangisi? dedi; isteksiz, pheci grnyordu, ama benimle konutuunda neredeyse her zaman byle grnr zaten.

    Birden fzla varm demek. Kimileri, grevlerinin sonuna kadar, tam iki sene, kalmam demek. Kimi uzaklatrlm, u ya da bu nedenden dolay. Yoksa uzaklatn! mam da gitmi mi?

    Neeli olan. Tahminde bulunuy jrum. illi olan.Onu tanyor muydun? diy: sordu Rita, her zamankinden da

    ha da pheci.Daha nceden tanyordum, d ve yalan syledim. Burada ol

    duunu duymutum.Rita bunu kabul etti. Kulaktan kulaa haber tama, bir tr

    yer alt rgtnn olmas gerektiini biliyor.e yaramad, dedi.Nasl yani? diye sordum, mmkn olduunca tarafsz grn

    meye alarak.Ama Rita dudaklarn kenetledi. Burada bir ocuk gibiyim,

    bana anlatlmamas gereken eyler var. Bilmediin bir ey sana zarar veremez, btn syledii buydu.

    64

  • 10

    Bazen kendi kendime ark sylerim, kafamn iinde; ackl, zgn, Presbiteryen bir ark:

    artc rahmet, hangi tatl ses Benim gibi bir sefili kurtarabilir,Bir zamanlar yitik, ancak imdi bulunmu,Eskiden tutsak, ancak imdi zgr.

    Szcklerin doru olup olmadn da bilmiyorum.Hatrlayamyorum. Bu tr arklar artk herkesin arasnda

    sylenmiyor, zellikle zgr g b i szckler ierenler. Ar tehlikeli diye kabul ediliyorlar. Yasad mezheplere ait bu arklar.

    yle yalnzm ki, bebeim.yle yalnzm ki, bebeim.yle yalnzm ki lebilirim.

    Bu da yasak. Annemin eski kasetalarndan biliyorum bunu; bu tr eyleri alabilen czrtl ve gvenilmez bir makinesi vard. Arkadalar gelip birka iki itiklerinde bu kaseti koyard.

    Pek sk ark sylemem byle. Boazm tahri ediyor. Televizyonda duyduklarmzn dnda bu evde pek fazla m

    zik yok. Kimi zaman Rita hamur yoururken ya da bir eyler soyarken ylesine mrldanr; szsz, ezgisiz ve anlalmaz bir mrldanma. Ve kimi zaman da n oturma odasndan Serenann ince sesi gelir, uzun zaman nce yaplan bir diskten, imdi ksk sesle alnan; bylece orada rg rp eski ancak imdi elinden alnan h-

    65

  • retini anmsayarak oturup diski dinlerken yakalanmayacak: Tanrya kr.

    Yln bu zaman iin, hava ok scak. Bu tr evler gnei grnce finna dnerler, yeterince yaltm yok. Etrafmdaki hava durgun, hafif esintiye, perdelerden geip gelen nefese karn. Pencereyi sonuna kadar aabilmeyi isterdim. Yaknda yazlk elbiseleri giymemize izin verilecek.

    Yazlk elbiseler bavuldan karlm, dolapta asl duruyor; iki tane, saf pamuk, daha ucuz olan sentetiklerden iyi, yine de, hava scak ve nemli olduunda, Temmuz ve Austos aylarnda, onlar da terletiyor. Gnete yanmak gibi bir kaygnz olmasn, derdi Ly- dia Teyze. Kadnlarn eskiden kendilerini iine drdkleri u uygunsuz durumlar. iteki kzartmalk et gibi yalanarak, plak srt ve omuzlar, sokakta, herkesin gz nnde, stnde orap bile olmayan bacaklar, eskiden bu tr eylerin olmasna hi amamak gerek. Neyin yerine kullanrsa kullansn, azndan kacak sz ok tatsz, iren ya da korkun olaca zaman kulland szckt eyler. Onun iin, baarl bir yaam, eylerden kanan, eyleri dlayan bir yaamd. Bu tr eyler iyi kadnlarn bana gelmez. Dahas, yz gzelliine de yaramaz, hibir ekilde, kurumu bir elma gibi sizi buruturur. Ancak artk yz gzelliimize dikkat etmemiz beklenmiyordu, bunu unutmutu.

    Parkta, derdi Lydia Teyze, battaniyeler zerinde uzanrlard, kimi zaman, kadnl erkekli ve bunun zerine alamaya balard, nmzde ylece dikilerek, btn heybetiyle.

    Elimden geleni yapyorum, derdi. Size sahip olabileceiniz en iyi ans vermeye alyorum. Gzn krpyordu, k ona gre ok fazlayd, biraz ne kk, uzun ve san olan n dileri etrafnda dudaklar titriyordu; kap eiimizde bulduumuz l fareleri dndm, bir evde yaarken, mz, bu fareleri bize sunan kedimizle drt.

    66

  • Lydia Teyze l bir kemirgeninkine benzeyen azna bastrd elini. Biraz sonra da ekti. Ben de alamak istiyordum, nk gemii hatrlatmt bana. u farelerin yarsn yiyip brakmasa bari, derdim Lukea.

    Bunun benim iin de kolay olduunu sanmayn sakn, derdi Lydia Teyze.

    Odama bir rzgar gibi giren, kot ceketini yere atan Moira. Sigaran var m? diye sordu.

    antamda, dedim. Ama kibritim yok.Moira antam kartryor. Bu vr zvrn bir ksmn atmal

    sn, diyor. Bir i orospu partisi veriyorum.Bir ne? diyorum. almakta diretmenin anlam yok, Moira

    buna izin vermez, okumaya altnz zaman sayfaya atlayan bir kedi gibidir o.

    Bilirsin, sadece i amarlaryla. Orospu zmbrtlan. Dantel donlar, kopal jartiyerler. Memeleri yukar kaldran sutyenler. akmam buluyor, antamdan kard sigaray yakyor. ster misin? Benim olduunu dnerek byk bir cmertlikle paketi bana firlatyor.

    Teekkrler, kmn kenar, diyorum terse. Delisin sen. Nereden de geldi aklna bu?

    Kendi abamla okumaya alrken, diyor Moira. likilerim var. Annemin bir dostu verdi bu fikri. Banliyde ok revata, ergenlik sivilceleri kar kmaz hemen rekabete girmek zorunda olduklarn sanyorlar. Porno pazar ve senin neyin var vaziyetleri, anlayacan.

    Glyorum. Her zaman gldrrd beni.Ama burada? diyorum. Kim gelecek? Kimin ihtiyac var?renmenin ya yoktur, diyor. Hadi, mthi olacak. Gl

    mekten altmza ieyeceiz.

    67

  • Byle mi yayorduk o zamanlar? Ancak her zamanki gibi yayorduk herhalde. Herkes yle yapyor, ou zaman. Her ne oluyorsa her zamanki gibi oluyor. Bu bile her zamanki gibi, imdi.

    Her zamanki gibi aldrmadan yaardk. Aldrmamak cehaletle ayn ey deildir, stnde alman gerekir.

    Hibir ey bir anda deimez: derece derece snan bir kvette farkna varmadan halanarak lrsnz. Elbette gazetelerde ykler vard, hendeklerdeki ya da ormanlardaki cesetler, lesiye dvlm ya da sakatlanm, eskiden dedikleri gibi saldrya uram; ancak bunlar baka kadnlar hakkndayd ve bunlar yapan erkekler baka erkeklerdi. Hibiri tandmz erkekler deildi. Gazete ykleri bizim iin rya gibiydi, bakalarnn grd kt ryalar. Ne korkun, derdik, yleydiler, ancak inanlr olmakszn korkuntular. Ar melodramatiktiler, bizim hayatmza ait olmayan bir boyuta sahiptiler.

    Gazetelere konu olmayan insanlardk biz. Bask kenarlarndaki beyaz bo alanlarda yayorduk. Bu bize daha ok zgrlk verirdi.

    ykler arasndaki boluklarda yaardk.

    Aadan, araba yolundan, altrlan bir arabann sesi geliyor. Bu blge sakindir, trafik ok deil, burada bu tr eyleri aka duyabilirsiniz: araba motorlar, im bime makineleri, bir alnn krplmas, bir kapnn arplmas. Bir bar aka duyabilirdiniz ya da bir silah sesini, ola ki byle sesler ksayd. Bazen de uzaktan gelen siren sesleri duyulur.

    Pencereye gidip rahat ettirmeyecek denli dar pencere peykesine oturuyorum. stnde kanavie ili kk sert bir yastk var: NAN, zambaklardan oluan bir elenkle evrelenmi keli bir yazyla. NAN soluk mavi, zambaklarn yapraklar da kirli yeil.

    68

  • Bu yastk bir zamanlar baka bir yerde kullanlm, ypranm, ama rlacak kadar deil. Nasl olduysa gzden kam.

    NAN yazs zerinde dakikalarca, onlarca dakika gzlerimi czdrebilirim. Okumak iin bana verdikleri tek ey. Bunu yaparken yakalansam, su saylr m? Yast buraya kendim koymadm.

    Motor alyor ve ne doru eiliyorum, beyaz perdeleri yzme doru ekerek, bir pee gibi. Perde yar effaf, dary grebi- yorum. Alnm cama dayayp aa bakarsam, Whirlwindin arka ansn grebilirim. Kimse yok, ama bakarken Niclcin arabann ardasna dolanp kapsn atn, yannda dimdik durduunu gr- vorum. apkas dzgn imdi ve gmlek kollar dzeltilip dme - . enmi. Yzn gremiyorum, nk yukardan bakyorum ona.

    imdi Komutan dar kyor. Sadece bir an iin gryorum onu, arabaya doru yrrken, sanki ksalm gibi. apkasn giymemi, demek ki resmi bir ie gitmiyor. Sa gri. Nezaket adna, gms derdiniz. Kendimi nazik hissetmiyorum. Bundan nceki seldi, yleyse bir ilerleme kaydettim sanrm.

    Tkrebilsem, pencereden darya da bir eyi, rnein, yast, atabilsem, onu vurmam olas.

    M o ra ve ben, suyla doldurulmu kat torbalarla. Su bombalar, denirdi onlara. Yatakhane penceremden dar doru sarkarak aadaki erkek ocuklarn tepelerine atardk. Moirann fikriydi bu. NTe yapmaya alyorlard? Merdivenden trmanmak, bir ey iin. amarlarmz iin.

    Burada bir zamanlar karma retim uygulanrd, katmzdaki banyolarn birinde hl pisuarlar vard. Ama oraya geldiim zaman erkek ve kadnlar eskisi gibi birarada deildi.

    Komutan eiliyor, arabaya binip kayboluyor ve Nick kapy kapatyor. Bir an sonra araba geri geri hareket ederek araba yolundan aa gidiyor ve caddeye kp allarn arkasnda kayboluyor.

    69

  • Bu adamdan nefret etmeliydim. Biliyorum, byle hissetmem gerektiini, ama gerekte hissettiim bu deil. Hissettiim bundan daha karmak bir ey. Ona ne ad vermem gerek bilmiyorum. Ak deil.

    11

    Dn sabah doktora gittim. Gtrldm yani, bu tr ilerden sorumlu krmz kolluklu bir Muhafiz tarafndan. Krmz bir arabayla gittik, o nde, ben arkada. Yanmda iftim olmadan; byle durumlarda tek bamaym.

    Doktora ayda bir gtrlrm, testler iin: idrar, hormon, smear testi, kan testi; eskiden olduu gibi, tek fark imdi zorunlu olmas.

    Doktorun muayenehanesi modern bir i hannda. Asansrle kyoruz, sessizce, Muhafiz bana dnk. Asansrn siyah aynal duvarnda bann arkasn gryorum. Muayenehaneden ieri giriyorum; o ise darda holde dier Muhafzlarla birlikte bu ama iin konulmu sandalyelerin birinde bekliyor.

    Bekleme odasnda baka kadnlar da var, krmz elbiseli: bu doktor bir uzman. Gizlice birbirimize bakyoruz, karnlarmz lerek: ansl olan var m? Erkek hemire isimlerimizi ve kimlik kartlarmzdaki numaralar Kompdoka kaydediyor, olmamz gereken kiiler olup olmadmz anlamak iin. 1 .8 0 m boyunda, yaklak krk yanda ve yanann zerinde aprazlamasna bir yara izi var; daktilo yazyor, elleri ise klavye iin ok byk ve koltukalt klfinda da tabancasn tayor hl.

    arldmda kapdan geip i odaya giriyorum. Beyaz bir oda, zelliksiz, tpk d oda gibi, ancak burada katlanr bir para

    70

  • van var, bir ereve zerine gerili krmz bir kuma, stnde altn rengi bir gz, altnda da zerine bir ylan sarlm kl, bir tr tu tma gibi. Ylanlar ve kllar nceki zamandan kalma krlm bir simgeciliin paralar.

    Kk tuvalette benim iin braklan kk ieyi doldurduktan sonra, elbiselerimi paravann arkasnda karyorum ve onlar katlanm olarak sandalyenin zerinde brakyorum. plak kaldmda muayene masasna yatyorum, souk, trdayan, tek kullanmlk kat arafn zerine, ikinci arafi, kuma olan, bedenimin zerine ekiyorum. Boyun seviyesinde tavandan aa inen baka bir araf var. Beni ikiye ayryor, yle ki doktor yzm hi grmeyecek. Sadece bir gvdeyle ilgileniyor.

    Hazrlandmda elimi uzatp masann sa tarafndaki kk lvyeyi geri ekiyorum. Baka bir yerde bir zil alyor, benim duymadm. Bir dakika sonra da kap alyor, ayak sesleri ieri doru giriyor ve bir nefes alp verii duyuluyor. Kesinlikle gerekli olmadka benimle konumas beklenmez. Ama bu doktor geveze.

    "Naslsn bakalm?" diyor, dier zamandan kalma bir konuma biimiyle. Kuma, tenim zerinden kaldrlyor, bir esinti rpertiyor beni. Souk bir parmak, lastik kapl ve yalanm, iime kayyor, aratrlp drtlyorum. Parmak geri ekiliyor, baka bir ekilde girip kyor.

    "Sorun yok," diyor doktor, sanki kendi kendine. "Arn var m, tatlm?" Bana tatlm diyor.

    "Hayr," diyorum.Sras gelince gslerim de yoklanyor, olgunluk ve bozul

    ma belirtileri iin. Soluu yaklayor, bayat duman kokusu duyuyorum, tra losyonu, salarda ttn tozu. Sonra da ses, ok yumuak, bama yakn: bu o, arafta knt oluturarak:

    "Sana yardm edebilirim," diyor. Fsldyor."Ne?" diyorum."t," diyor. "Sana yardm edebilirim. Bakalarna ettim.""Bana yardm etmek mi?" diyorum, sesim onunki kadar alak.

    71

  • "Nasl?" Bir ey mi biliyor, Lukcu mu grd, buldu mu yoksa, geri getirebilir mi?

    "Sence nasl olur?" diyor, hl aka soluyarak. Bacamdan yukar kayan onun eli mi? Eldiveni karm. "Kap kilitli. Hi kimse ieri giremez. Bebein ondan olmadn kimse asla bilmeyecek."

    arafi kaldryor. Yzn alt paras, beyaz kuma maskeyle kapl, ynetmelik byle. ki kahverengi gz, bir burun, kahverengi sal bir ba. Eli bacaklarmn arasnda. "Bu ihtiyar heriflerin o u artk bu ii beceremiyorlar," diyor. "Ya da ksrlar."

    Neredeyse soluksuz kalyorum: Yasak bir szck syledi. Ksr. Artk ksr erkek diye bir ey yok, resmi olarak. Dourgan ve ksr kadnlar var, kanun byle.

    "Birok kadn yapyor bunu," diye devam ediyor. "Bir bebek istiyo