KIYI ALANLARI ETKĠ, ETKĠLENEBĠLĠRLĠK (KIRILGANLIK) VE … · 7 Jeomorfoloji Fiyordlar,...

36
KIYI ALANLARI Prof. Dr PROF. DR. AYġEN ERGĠN ODTÜ ĠNġAAT MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ DENĠZ MÜHENDĠSLĠĞĠ ARAġTIRMA MERKEZĠ ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ KIYI ALANLARI ETKĠ, ETKĠLENEBĠLĠRLĠK (KIRILGANLIK) VE UYUM

Transcript of KIYI ALANLARI ETKĠ, ETKĠLENEBĠLĠRLĠK (KIRILGANLIK) VE … · 7 Jeomorfoloji Fiyordlar,...

KIYI ALANLARI

Prof. Dr

PROF. DR. AYġEN ERGĠN

ODTÜ ĠNġAAT MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ

DENĠZ MÜHENDĠSLĠĞĠ ARAġTIRMA MERKEZĠ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ

KIYI ALANLARI

ETKĠ, ETKĠLENEBĠLĠRLĠK (KIRILGANLIK) VE UYUM

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ

KIYI ALANLARI

ETKĠ, ETKĠLENEBĠLĠRLĠK (KIRILGANLIK) VE UYUM

• Dünyada IPCC’nin 3. Değerlendirme

Raporu (2001)

• Akdeniz Havzası EEA yıllık raporları (kıyı

erozyonu, deltalar)

• Türkiye’de 2007-2011 önemli çalıĢmalar

Türkiye Kıyıları

• Karadeniz ve Akdeniz oldukça dar kıyı

alanları

• Ege geniĢ deltalar, ovalar ve koylar

• Marmara Denizi ve Boğazlar geçiĢ yolu

• Koruma altında sulakalanlar

Türkiye Kıyıları

• Temel ekonomik potansiyeller

– YerleĢim, tarım, turizm, ulaĢtırma ve sanayi

• Baskılar

– Nüfus yoğunluğu

– Göç

– KentleĢme

– Kirlenme, Ekosistemlerin yok olması

– Su baskınları

– Erozyon

Büyük ve küçük ölçekli kıyı projelerinin bütünleĢik çevresel yıkıcı etkileri

Ġklim değiĢiklikleri sonucu deniz seviyesi yükselmesi

Doğal afetler (Fırtına, Tayfun, Hortum, Tsunami vb.)

Kazalar (Tanker, endüstriyel atıklar)

• Kıyı Alanlarında Ġklim DeğiĢikliği sonucu

temel etki: Deniz Seviyesi Yükselmesi

• Etki

• Etkilenebilirlik (Kırılganlık)

• Uyum

• Deniz suyu sıcaklığı artıĢı ve deniz ekosistemleri

• Kıyı alanlarındaki iklim değiĢikliği etkilerine olan

uyum ilgili olarak yerleĢim ve turizm ile ilgili

konular; sulak alanlar, deniz ve iç su ekosistemleri

ilgili çalıĢmalar ve doğal afetler ayrı bölümlerde

ayrıntılı olarak verilmiĢtir.

• IPCC 4. Değerlendirme Raporu,

2007

– Küresel trendler (eğilim) X

– Yerel trendler √

• Kıyı Alanlarında Ġklim DeğiĢikliği

– Deniz Seviyesi Yükselmesi

SAMSUN’UN BATI KIYILARINDAKİ EROZYONLARIN İNCELENMESİProf. Dr. Ömer YÜKSEK

KTÜ MF İnşaat Mühendisliği Bölümü TRABZON

Fiziksel EtkilerKıyı Erozyonu

Kalıcı Su Baskınları

X

z Kıyı alanı

m1

z – deniz seviyesi yükselmesi

X – yatayda ilerleme mesafesi

m – kıyı alanının eğimi

Tanımlar

Fiziksel Etkiler

Fırtına Kabarması Nedenli Taşkınlar

Yer Altı Su Kaynaklarında Tuzlanma

(Sherif and Singh, 1999)

Ghyben-Herzberg kuralı

Fiziksel Etkiler

Irmaklarda Tuzlu Su Girdisinin Artması

(Ippen, 1966)

Fiziksel Etkiler

Kıyı Alanlarındaki İnsan Etkisi

Kum Bütçesi

Irmak Akımlarının

Düzenlenmesi

Kıyı Yapıları

Doğal Koruma Yapılarının

Bozulması

Kentleşme

Arazi Kullanımı

Barajlar

Reservuarlar

Karadan ve Denizden

Yasadışı Kum

Çekilmesi

Kıyılarda erozyon ve birikme

Kıyı Koruma Yapıları

Tatlı Su Kullanımının Artması: Irmak

Ve Yer Altı Su kaynaklarının aşırı kullanımı

Su kullanımının sektörel olarak değişmesi

Sulama Kanalları

Kumullar, Sulakalanlar, Mercanlar

TÜRKİYE’DE ETKİVE ETKİLENEBİLİRLİK

ÇALIŞMALARI

KIYILARDA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI KUMLANMA MODELİ DESTEKLİ KIRILGANLIK ANALİZİ PROJESİ – KIDEKA

(ODTÜ-TÜBİTAK, 2010 - )

Kırılganlık (Etkilenebilirlik), bir sistemin yaşanacak

olumsuz etkiler karşısında dayanma derecesi olarak

tanımlanabilir.

Kırılganlık iki Ģekilde tanımlanmaktadır:

◦ 1. Fiziksel Kırılganlık: Deniz seviyesi yükselmesinin

yaratacağı fiziksel etkiler

◦ 2. Sosyal Kırılganlık: YaĢanacak fiziksel problemler

nedeniyle etkilenecek sosyo-ekonomik yaĢam

Kıyı Alanları Kırılganlık Modeli

Kıyı Alanları Kırılganlık Modelinin amacı;

Farklı bölgeleri deniz seviyesine olan kırılganlıklarını dikkate alarak

öncelik sırasına koymak

Bölgede yaşanacak olumsuz etkenleri kırılganlık seviyelerine göre

öncelik sırasına koymak

Bölge için en çok sorun yaratacak kırılganlık parametrelerini

belirlemektir.

Kıyı Alanları Yönetim Planlarının bir parçası olarak

Sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda

Kaynak aktarımı ve

Uyum sağlama (adaptasyon) planlamaları için

kullanılması önerilmektedir.

Sınıflar

En düĢük DüĢük Orta Yüksek En Yüksek

Parametreler 1 2 3 4 5

Deniz seviyesi

yükselme hızı

<1 1-2 2-5 5-7 >7

Jeomorfoloji Fiyordlar,

Kayalık kıyı

alanları

Orta yükseklikte

yamaçlar

Alüvyon düzlükleri,

alçak yamaçlar

TaĢlık sahiller,

nehir ağızları,

lagünler

Kumsallar,

Bataklıklar,

Deltalar, Mercanlar,

Sulakalanlar

Kıyı eğimi >1/10 1/10-1/20 1/20-1/30 1/30-1/50 1/50-1/100

Belirgin dalga

yüksekliği

<0,5 0,5-3 3-6 6-8 >8

Kum bütçesi Kıyı Ģeridinin

%50den

fazlasında kum

birikimi

gözlenmekte

Kıyı Ģeridinin

%10-%30nda

birikim

gözlenmekte

Kıyı Ģeridininde ciddi

bir değiĢim

gözlenmemekte

Kıyı Ģeridinin

%10-%30nda

erozyon

gözlenmekte

Kıyı Ģeridinin

%50den fazlasında

erozyon

gözlenmekte

Gelgit aralığı >6 4-6 2-4 0,5-2 <0,5

Kıyıya yakınlık >1000 700-1000 400-700 100-400 <100

Akifer tipi

Hidrolik

Kondüktivite

0-12 12-28 28-41 41-81 >81

Yer altı suyunun

Derinliği (deniz

seviyesinden)

>2 1,25-2 0,75-1,25 0-0,75 <0

Akım >500 250-500 150-250 50-150 0-50

Nehir Ağzındaki Su

Derinliği

<1 2 3 4-5 >5

Fiziksel Parametreler

En Düşük

1

Düşük

2

Orta

3

Yüksek

4

En Yüksek

5

Sınıflar

En düĢük DüĢük Orta Yüksek En Yüksek

Parametreler 1 2 3 4 5

Kum taĢınımın

azalması

>%80 %60-80 %40-60 %20-40 <%20

Irmak rejiminin

düzenlenmesi

Etkisiz Orta derecede

etki

ġiddetli etki

Kıyı yapıları

yoğunluğu

<%5 %5-20 %20-30 %30-50 >%50

Doğal koruma

yapılarının

bozulması

>%80 %60-80 %40-60 %20-40 <%20

Kıyı koruma

yapıları

>%50 %30-50 %20-30 %5-20 <%5

Yeraltı su

kaynakları

kullanımı

<%20 %20-30 %30-40 %40-50 >%50

Arazi Kullanımı Koruma Alanı Kullanılmayan

arazi

YerleĢim birimi Endüstri

merkezi

Tarım

İnsan Etkisi Parametreleri

En Düşük

1

Düşük

2

Orta

3

Yüksek

4

En Yüksek

5

Küresel Isınma

Deniz Seviyesi

Yükselmesi

Fırtına Kabarması

Tuzlu Su Girişi

Kalıcı Su BaskınıKıyı Erozyonu

Deniz Seviyesi Yükselmesi Etkileri

Bulanık Mantık Yöntemiyle Kıyı Alanları Kırılganlık Analiz Modeli

Fuzzy Vulnerability Assessment Model

Proje Alanları

10 15 20 25 30 35 40

32

34

36

38

40

42

44

46

48

-50

0

100

200

300

500

700

1000

1400

1800

2250

2750

3250

3750

4250

Amasra

Göksu

Göcek

ALANLAR

Etkiler Amasra Gocek Goksu

Kıyı Erozyonu 3.00 3.00 4.00

Su baskını 3.00 4.00 4.05

Fırtına

Kabarması 3.78 4.00 4.00

Yer altı suları 2.44 2.73 3.83

Irmaklar 0.00 2.00 2.88

KIRILGANLIK 3.05 3.20 3.71

Goksu Gocek

Amasra

Sonuçlar

Genel

Kırılganlık

Kırılganlık

Haritaları

Fiziksel Ve İnsan Etkisi Dağılımları

2007-2008 yılları arasında İngiltere Hükümeti DEFRA (Çevre, Gıda ve Kırsal İşler Başkanlığı) tarafından desteklenen ODTÜ tarafından yürütülen “Göksu Deltası – İklim Değişikliği ve Deniz Seviyesi Yükselmesi için Uyum Stratejileri Planı” Projesi, Akdeniz kıyısındaki önemli bir RAMSAR alanı olan ve ülke ekonomisine tarım alanında ciddi katkıda bulunan bir Özel Koruma Bölgesi’ni etkilenebilirlik açısından çalışmıştır. Broşür ve sunumlar ile yerel halkın konu üzerine bilgilendirilmesi sağlanmış, etkili olabilecek uyum stratejileri ortaya konmuştur.

Tüm Türkiye kıyılarını kapsayan az sayıda çalışmaların tamamı sentetik senaryolar üzerinden yapılmıştır. Karaca ve Nicholls (2008) tarafından yapılan çalışma 100 yıl içerisinde 1 metrelik bir artışı gözönüne almakta ve Türkiye kıyılarını denize olan uzaklığı ve yüksekliğine göre iki gruba ayırmaktadır. Nüfus, GSMH’ye olan katkısı ve koruma/uyum çalışma maliyetleri de göz önüne alınarak yapılan analiz sonucunda yaklaşık yarım milyon kişinin doğrudan, 2.4 milyon kişinin ise dolaylı olarak deniz seviyesi yükselmesinden etkileneceği tahmin edilmektedir.

Deniz seviyesi yükselmesi senaryolarından bağımsız olarak 10m’den alçak yerleri temel alarak yapılan bir başka çalışma (Kuleli, 2009), deniz seviyesi yükselmesi sonucundaetkilenecek alanların nüfus, yerleşim birimi, arazi kullanımı, sulakalanlar, ulusal tarım üretimine katkı ve vergi katkı payı gibi özelliklerini ortaya koymuştur. Yapılan bölgesel değerlendirmeye göre deniz seviyesi yükselmesinden etkilenecek nüfusaçısından Marmara en riskli bölgeyken, alan kaybı açısından yüksek etkilenebilirliğe sahip bölge Akdeniz kıyılarıdır. Akdeniz kıyılarındaki alan kayıpları özellikle tarımsal üretim açısından ciddi sorunlar yaratabilir.

Sentetik senaryolar ile yapılan bir başka çalışma 1m, 2m ve 3m’lik deniz seviyesi artışlarını ve Türkiye kıyılarında yaratacağı toprak kayıplarını tahmin etmektedir (Demirkesen, 2008). 100 yıl ve 200 yıllık (2205 yılı) süreçleri kapsayan bu çalışma sonucunda 545km2 ile 2125km2lik alanların yalnızca deniz seviyesi yükselmesi sonucunda kaybolacağı ve bunun Türkiye kıyılarının %1,3-5,2’si anlamına geldiği belirtilmektedir. Toplam değerlerin başka ülkeler ile karşılaştırıldığı zaman düşük kaldığı görülse de, Türkiye kıyılarında özellikle GSMH katkısı çok yüksek olan bir çok alan hesaplanan bölgeler içerisinde kalmaktadır

Tarım üretimi en yüksek yerler olan kıyı deltaları◦ Seyhan, Göksu, Gediz, Kızılırmak

Sulakalanlar◦ Akyatan ve Tuzla (Adana), Terkos (Istanbul)

Alçak rakımlı turizm bölgeleri◦ Güllük-Bodrum ve Dalaman (Mugla), Didim (Aydin), Selcuk

(Izmir)

1-3 metre rakıma sahip olup, daha uzun süreçte etkilenebilirliği yüksek olan bölgeler Yerleşim bölgeleri olup, artan deniz seviyesi yükselmesi karşısında nüfusun ve ekonominin en çok etkileneceği alanları kapsamaktadır ◦ Finike (Antalya), Samandag (Antakya), Anamur

(Mersin);Çandarli, Karşıyaka, Alaçatı, Bornova, Dikili, Aliaga ve Urla (Izmir), Ayvalik, Gomec, Edremit, Altinoluk and Kuscenneti Milli Parkı (Balikesir), ve Enez (Edirne); Karabiga (Canakkale); Ulubat Gölü (Bursa); and Büyük ve Küçük Çekmece gölleri (Istanbul); Zonguldak, Karasu (Adapazari), Sinop, and Carsamba (Samsun)

YEREL ETKİLENEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI

Kızılırmak Deltası – Karadeniz Bölgesi

Alpar 2009 tarihli çalışmasında Türkiye kıyıları arasında en az

etkilenebilirliği olan Karadeniz kıyılarıdaki deniz seviyesi

yükselmesinden en çok etkilenecek olan yer olan Kızılırmak

Deltası’nı analiz etmiştir. Özellikle Delta kıyılarında gözlenen

yılık 2.5/5.0 metrelik kıyı erozyonu deniz seviyesi

yükselmesi ile birleşerek bölgedeki alan kayıplarını en üst düzeye

çıkaracağını belirtmiştir. Deltanın kuzeybatı kıyılarında yer alan

7-12metrelik 200-300 metre genişliğindeki kumullar doğal

bir koruma sağlasa da, geçtiğimiz elli yılda Kızılırmak Nehri

üzerine yapılan barajlar, sediman taşımını %97 gibi büyük

oranda azaltmıştır. Bütün bu değişimlerin sonunda bölgede

yaşanması muhtemel sorun lagün bariyerlerinin zaman içinde

erozyonla ortadan kalkması ve bölgedeki sulakalanın

tamamen kaybı olacaktır.

Erdek – Marmara Bölgesi

Son yirmi yıla ait deniz seviyesi ölçümlerinin yapıldığı

yerlerden biri Erdek’tir. Su kaynaklarının deniz seviyesi

yükselmesine olan etkilenebilirliği ölçümler ve değerlendirilmiştir

(Gazioğlu ve diğerleri, 2010). Meteorolojik koşullarla beslenen ve

etkilenen akiferler özellikle yaz aylarında yoğun bir nüfus (135000)

için kullanılmakta ayrıca tarım için de yoğun şekilde su çekimi

yapılmaktadır. 1999 yılında gündeme gelen akiferlerdeki

tuzlanma 50-100 metre arasında olduğu belirlenen tuz dilinin

özellikle yoğun kullanıma bağlı olarak 200 metreye kadar

çıkabildiğini göstermektedir. Deniz seviyesi yükselmesi bölgedeki

yer hareketleri ve iklim değişikliğine bağlı yağışlarda değişiklikle

beraber 200 metreye kadar ulaşan tuz dilinin daha belirgin ve

uzun dönemlerde gözlenmesine neden olacak; bu durum ise

şu anda kullanılmakta olan bir çok kuyunun aktif olarak

kullanılamamasına sebep verecektir.

Kıyı Alanları Kullanımında UYUM

Risk derecelerine bağlı olarak:

◦ Doğal sürece bırakma

◦ Planlı geri çekilme

◦ Alan yönetimi ile koruma

◦ Yapısal koruma

Risk ve Kırılganlık Haritaları

Bütünleşik Kıyı Alanları ve Havza

Yönetimi

YEREL UYUM ÇALIŞMALARI

Uyum planlarının uygulanabilmesi finansal, teknolojik ve sosyolojik olarak önerilen planların kabul edilmesine bağlıdır.

Hazırlanacak uyum tedbirlerinin yerel paydaşlarla beraber değerlendirilmesi önemlidir.

Hem ulusal hem de yerel politikalar, farklı disiplinler ve sektörleri biraraya getirmesi gereken önerilerden çıkan sonuç, kıyı alanları bulunan illerde yapılacak çalışmaların mutlaka bütünleşik olması gerektiğidir.

YEREL UYUM ÇALIŞMALARI – SEYHAN

MDG-F 1680: Türkiye'nin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi tarafından desteklenen Kuş Araştırmaları Derneği’nin yürüttüğü Seyhan Deltası’nda Küresel İklim Değişikliğine Bağlı Deniz Seviyesi Yükselmesine Uyum ve Etkilerin Azaltılması projesi sonucunda yöreye özgü uyum stratejileri belirlenmiş ve bu stratejilerin hayata geçirilmesi için gerekli olan adımlar atılmıştır. Yörede doğal koruma görevi üstlenen kumul ekosisteminin restorasyonu ve rehabilitasyonu olarak iki bölge seçilmiştir. Bölgenin Sulakalanlar Korunması Yönetmeliği doğrultusunda koruma alanı statüsü altına alınması sağlanacaktır. Hazırlanan uyum planının maliyeti 85000$ olarak hesaplanmış olup, proje Tuzla-Akyatan Lagünleri Yönetim Planına entegre edilerek onaylanmak üzere Ulusal Sulakalan Komisyonu’na gönderilmiştir. Yer altı sularındaki olası tuzlanma için 35 kuyuda izleme çalışmaları Devlet Su İşleri’nin gözetiminde yapılmaktadır.

YEREL UYUM ÇALIŞMALARI – GÖKSU

Göksu Deltası için yapılan Bulanık Mantık Kıyı Alanları Kırılganlık model çalışma sonuçlarına göre su baskını, taşkın ve kıyı erozyonu için yapılan analiz etkilenebilirliğin temel nedeninin bölgenin fiziksel özellikleri olduğunu göstermektedir. Yine model sonuçları kıyı çizgisinde yaşanan sorunların doğal koruma yapıları olan kumulların son yıllarda tahrip olmasıyla daha da etkilenebilirliğinin arttığını ortaya koymaktadır. Model çıktılarını önerdiği bir başka uyum tedbiri ise su kaynakları ile ilgilidir. Özellikle akiferlerin etkilenebilirliğinin arttıran nedenler kullanım kaynaklı parametreler olarak model çıktılarında belirgin bir şekilde görülmektedir. Bu sonuç, alınacak uyum tedbirlerinin daha çok su kullanım politikaları ve yönetim planlaması olması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Etkilenebilirlik (Vulnerability) Uyum Tedbirleri (Adaptation Measures)

Toprak kayıpları ve kıyı erozyonu

Yanda verilen etkilere karşı oluşturulacak

uyum tedbirleri sadece fiziksel değil, sosyo-

ekonomik çalışmaları da kapsamalı ve ulusal

ölçekte hazırlanan Uyum Eylem Planları ile

bütünleştirilmesine ihtiyaç vardır. MDG-F

1680: Türkiye'nin İklim Değişikliğine Uyum

Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi ile hayata

geçirilen Seyhan Deltası özelindeki çalışmalar

ve bu çalışmaların yönetim planları ve ulusal

eylem planlarıyla bütünleştirilmesi için atılan

adımlar dışında somut uyum tedbirlerinin ele

alındığı projeler bulunmamakta ancak bu tip

projelerin hazırlanıp, gerekli maddi destek ile

hayata geçirilmesi şarttır.

Fırtına görülme sıklığında değişimler

Nehir ağızlarından daha fazla tuz girişi ve nehir

kıyısındaki toprakların tuzlanması

Kıyılardaki tarım arazilerinin su altında kalması

Yer altı su kaynaklarının tuzlanması

Turizmin olumsuz etkilenmesi

Kıyı yerleşimlerinin oşinografik etkilere daha

fazla maruz kalması

İklim Değişikliğinin Kıyı Alanlarına Etkileri ve Uyum Tedbirleri

SONUÇ

Kıyı alanlarının yönetiminin çok parçalı

olması ve ulusal bir kıyı alanları yönetim

stratejisinin bulunmaması hem iklim

değişikliğine uyum hem de

sürdürülebilirlik ilkeleri açısından en

önemli eksiktir.

SONUÇ