Kasım 2012

moda bakım

dekorasyon

01 05

08 seyahat 11 teknoloji 15

MODANIN ÇOCUK HALİ

Moda

Söz konusu biz büyüklerin giyimi, kıyafetleri olduğunda herkes kendisine en yakışanı ve modaya en uygun olanı bulup alma konusunda çok hevesli. Her yılın hatta her mevsimin trendlerini inceleyip takip etmek biz yetişkinler için çok kolay. Çocuk giyimi ise pek yankı bulmasa da, genelde yetişkinlerin moda trendlerine paralel olarak değişip her yıl modayı aynı şekilde yakından takip ediyor. İşte özellikle sonbahar-kış aylarına uygun, çocuk giyimine özel birkaç trend önerisi...

Sonbahar gelmesine rağmen yazın o canlı ve cıvıl cıvıl renklerinin çocuk kıyafetlerinde kullanımı devam ediyor. Erkek ve kız çocuklarında, özellikle mont ve yeleklerde parlak sarı, pembe, turkuaz gibi renkleri bu sezon da çok göreceğiz. Erkek çocuklarda bu mont ve yelekler, özellikle kontrast renklerin kullanıldığı ekoseli gömleklerle kombinlendiğinde gerçekten çok şık duruyor. Ayrıca yine erkek çocukların en severek giydiği kıyafetlerden biri de üzerinde popüler çizgi film kahramanlarının baskılarının bulunduğu tişörtler. Bu tarz tişörtlerden çocuğunuza birkaç tane alıp renk renk, farklı farklı giymesini sağlayarak onu mutlu edebilirsiniz.

Kız çocuklarında ise, yaşlarına uygun çiçekli elbiseler, fırfırlı etekler yine çok moda. Ayrıca geçen seneki gibi dantel modası, bu yıl da elbiselere zarafet ve güzellik katmaya devam ediyor. Fakat bu yıl asıl dikkat etmeniz gereken şey örgü hırkalar ve kazaklar. Elde kendiniz örebiliyorsanız kesinlikle daha şık ama öremiyorsanız da sorun değil. Bu yıl neredeyse her yerde bulabilirsiniz bu modelleri. Elde örülmüş görüntüsü veren kalın kazaklar ya da uzun hırkalar eminiz sizin olduğu kadar kızınızın da hoşuna gidecektir. Bebekler içinse daha çok ekru, beyaz, pembe ve pudra tonlarını tercih edebilirsiniz. Yine minik dantel detaylarının kullanıldığı pembe tonlarındaki elbiseler küçük kızları birer prenses gibi gösteriyor. Ayrıca, yağmurlu havalarda giymesi için kızınıza ya da oğlunuza renkli ve desenli, şık bir yağmur çizmesi almayı sakın ihmal etmeyin. Yağmur çizmelerini farklı desenleri ve bin bir çeşit renkleriyle her yerde bulabilirsiniz.

Çocuğunuz için her ne tarzda kıyafet tercih ederseniz edin, mutlaka %100 pamuklu kumaştan olmasına dikkat edin. Özellikle bebeklerde ve 0-6 yaş grubunda aldığınız kıyafetlerin görüntüsünden çok kalitesi ön planda olmalı. Ayrıca aldığınız kıyafetlerin çocuğunuzun hareketlerini kısıtlayacak kalın kumaşlardan olmamasına da dikkat etmelisiniz. En kullanışlısı rahat ve yumuşak kumaşlar. Bu yılın çocuk modası büyüklerin modasıyla zaman zaman örtüştüğü için dikkat edilmesi gereken başka bir detay daha var. O da çocuklarınızın büyümüş de küçülmüş gibi değil de, olabildiğince kendi yaşlarında görünmeleri.

Kışa girerken cildinizi soğuk havalardan korumak için

temel bakımlar ve cildinizi daha genç, daha canlı

gösterecek özel bakımlar… Cildinize ihtiyacı olanı

vermek için bu bakımlardan doğru olanı seçip, vakit

kaybetmeden uygulamaya geçmenizde fayda var.

Bakım

CİLDİNİZE İYİ BAKIN

Canlı, parlayan ve porselen gibi pürüzsüz bir cilde sahip olmak için cildinize uygulamanız gereken bakım maskelerini evde kendiniz de hazırlayabilirsiniz. İşte size cildinizin doğallığını kaybetmemesi ve daha canlı görünmesi için evde uygulayabileceğiniz pratik besleyici bir maske önerisi.1 yumurtanın akına bir limonun kabuğunu ince şekilde rendeleyin ve krem kıvamına gelinceye kadar karıştırın. Gerekirse biraz daha limon kabuğu rendesi ekleyebilirsiniz . Hazırladığınız karışımı banyodan bir saat önce cildinize masaj yaparak, iyice yedirerek uygulayın . Bu maskeyi haftada bir kere mutlaka tekrarlayın, birkaç hafta içinde değişikliği siz de fark edeceksiniz.

Eğer havaların soğuduğu aylarda , yaz tatilinin o keyifli dakikalarının çok çok gerilerde kaldığını hayal edip, cildinizin de içinizdeki tüm yorgunluğu yansıttığını düşünüyorsanız; cildinizdeki yorgunluğu almak için bir bakım önerisi sunabiliriz. Maden suyunu temiz bir kaba boşaltıp içine yarım limonu sıkın. Daha sonra karışıma bebe yağını ilave edin iyice karıştırın. Karışımı bir sprey şişeye boşaltın. Cildinize eşit bir şekilde püskürterek uygulayın. Bu formülü sık sık uyguladığınızda cildinizin en az yazın olduğu kadar canlı ve dinamik bir hale geldiğini göreceksiniz. Ayrıca bu, iyi bir makyaj bazı olarak da kullanılabilir.

Tüm bunlar, sizin evde kendinizin çabucak hazırlayabileceği, pratik çözümler. Sık sık tekrarlarsanız etkili bir çözüme ulaşabilirsiniz. Fakat daha profesyonel bir cilt bakımı isterseniz, onun için de bazı önerilerimiz var. İş hayatının stresini ve özellikle sigaranın cilde verdiği mat ve yorgun görüntüyü azaltmak için her cilt tipine uygun bir “Enerji Bakımı”nı deneyebilirsiniz. Bu bakım, cilde biraz daha canlı ve enerjik bir görüntü verip, yorgunluktan kaynaklanan kırışıklıkları da azaltır. Cildin nem ihtiyacını karşılamak, kırışıklıkları azaltmak ve sarkmaları önlemek içinse yaşamımızın olmazsa olmazı oksijene başvurulmalı. “Oksijen Bakımı” uygulanmaya başlandığı ilk andan itibaren oksijen cildin alt katmanlarına kadar ulaşarak kan dolaşımını hızlandırır, toksinlerin atılmasını sağlar. Cildin hücre metabolizmasını çalıştırarak hücre yaşlanmasını geciktirir. Ayrıca dokuların canlanmasına yardımcı olur ve cilt canlı, berrak ve pürüzsüz bir görünüm alır. Son olarak, ciltteki hücre savunmasını sağlamak, cildin kolajen yapısını ve elastikiyetini koruyarak canlandırmak ve cildin yaşlılık belirtilerine karşı koymak için mutlaka “Face Lifting”i uygulamanızı tavsiye ederiz.

Tüm bu pratik çözümler, doğal ürünler ya da profesyonel bakımlarla cildinize ve kendinize hak ettiği değeri vermek ve zamanın etkilerine karşı koymak artık çok kolay. Özellikle kış aylarında cildinize iyi bakıp ona ihtiyacı olan bakımları yapın ki, yaza parlak, canlı ve güzel bir ciltle girebilin.

Dekorasyon

Sonbahar geldi hatta geçiyor bile. Önümüz kış. Soğuk ve yağışlı havalarda evden çıkmak o kadar da cezbedici değil. Dolayısıyla evde daha çok vakit geçirmeye başlamanın tam vakti. Sürekli evin içinde yaşarken de gözünüze fazla gelen şeyleri değiştirip ufak tefek yenilikler yapmak isteyebilirsiniz ya da evinizin havasını tamamen değiştirip onu kışa hazırlayabilirsiniz. Tercih size kalmış. İşte bizden size 2013 ev dekorasyonu için bazı kış trendleri. Evinizin ihtiyacı olanı bulup, istediğiniz gibi uygulayabilirsiniz. Unutmayın: Eviniz sizin yaşam alanınız!

EVLERE KIŞ GELDİ

Abartıdan KaçmayınBu kış dekorasyonda abartılı büyüklükler çok moda. Aşırı büyük lambalar, iri avizeler, kocaman aynalar, her türlü aksesuar ve tasarımda iri çiçek desenleri evlerde çok makbul. Desenler de bu yılki dekorasyon trendlerinde önemli bir yer tutuyor. Çiçekli desenleri tercih etmiyorsanız, geometrik desenlerle farklı bir dokunuşta bulunabilirsiniz. Üstelik bunun için çok büyük değişiklikler yapmanıza da gerek yok. Yalnızca koltuklarınızın kılıflarını değiştirip yine de büyük bir değişim havası yaratabilirsiniz. Eğer daha büyük ve kalıcı bir farklılık isterseniz, evinizin bir duvarını desenli duvar kağıtlarıyla kaplayın. Bu uygulama evinizi, uzun zamandır aynı ve tekdüze olan duvar renklerinden, sadelikten kurtaracaktır. Bu aksesuarlarla ve desenlerle de kombinleyebileceğiniz deri koltuklar yine çok revaçta. İster kocaman, siyah ya da koyu kahve klasik tarzda bir deri koltuk seçin; ister daha minik boyutlarda, feminen hatların ağır bastığı daha uçuk pembe, hafif mavi tonlarda bir deri koltuk tercih edin; bu sezon deri koltuktan kesinlikle vazgeçmeyin!

Etnik ÖğelerEğer seyahat etmeyi seviyorsanız, gittiğiniz yerlerden aldığınız objeler, aksesuarlar ya da halı-kilimlerle evinize o bölgenin ruhunu yansıtabilirsiniz. Böylece evinizin dekorasyonuna imzanızı da atmış olursunuz. Çok seyahat etme şansınız yoksa ama yine de “evim benim kişiliğimi yansıtsın” diyenlerdenseniz onun da çözümü var: Etnik aksesuarlar satan mağazalardan dilediğinizce kendi zevkinize göre objeler alıp, evin farklı bölgelerinde karakteristik bir görüntü elde edebilirsiniz. Bu etnik görüntüyü tamamlanmak içinse bu yılın trendlerinden kuş kafesleri, kuş figürleri, kanatlar ya da guguklu saatler kullanılabilir.

Metalik ParıltılarBu sezon öne çıkan bir başka dekorasyon önerisi ise “metalik parıltılar”. Dore ve lame renkleri bu sezon da vazgeçilmezler arasında kendini gösteriyor. Bu renkler bu sene özellikle lambalar ve çerçevelerde kullanılıyor. İsterseniz gümüş, çelik, kalay, eskitilmiş nikel, alüminyum gibi gri tonlu aksesuarlarla da evinizi süsleyebilirsiniz. Evinize biraz parıltı katmak bu sezon trend. Ama griyi ve metalik ürünleri soğuk bulanlardansanız, evinizde daha sıcak ve doğal bir hava yaratmak isterseniz kahverengi ve tonlarından vazgeçmeyin deriz. Unutmayın! Tüm bunlar evinizde yepyeni bir ortam yaratmak veya havasını biraz değiştirmek için bu kışın trendlerine uygun küçük öneriler. Bu önerileri kullanarak ve onları istediğiniz gibi yorumlayıp kendi zevkinizi de katarak uyguladığınızda sonuç daha da güzel olacaktır.

Seyahat

SONBAHARDA HAFTASONU KAÇAMAKLARI

SafranboluSonbaharın vazgeçilmez noktalarından biri şüphesiz ki Safranbolu. Sonbahar gelince yeşilin renk değiştirmesi, sarı ve kırmızının her tonuna bürünmesi ile Safranbolu, sizi büyülü bir rüyanın içine çekebilir. Bütün bu büyü ile birlikte eşsiz bir mimari, tarih ve doğal güzellik buluşunca, insanın huzura doyduğu bir yer oluyor burası. En önemli özelliklerinden birisi tarihi evleri olan Safranbolu, ayrıca yemekleri ve el sanatları ile de dikkat çekiyor.Safranbolu ilçe merkezinde yaklaşık 2000 geleneksel Türk evi bulunuyor. Bunlar genelde 18, 19 ve 20.yy başlarında yapılan evler. Bu evlerin yaklaşık 800 kadarı bugün koruma altında. Safranbolu’da dolaştıkça fark edeceksiniz ki, tam ortada büyük bir meydan ve tepelerden gelip meydana birleşen bir sürü daracık sokak var. O Arnavut kaldırımlı sokaklarda yürümek, her bir sokağın ardından karışınıza çıkacak yeni bir evle büyülenmek unutulmaz bir deneyim olacak. Bakırıyla meşhur olan Safranbolu’nun Demirciler ve Bakırcılar Çarşısı da görülmeye değer yerlerden biri. İlçede görmeniz gereken diğer yerler ise Eski Hükümet Konağı, Saat Kulesi, Yemeniciler Arastası ve Hıdırlık Tepesi. Yeme içmeye gelince, Safranbolu bu konuda da çok zengin. Anadolu yemek kültürünün birçok özelliğini bulabilirsiniz burada. Özellikle Safranlı Zerde tatlısını mutlaka deneyin. Kesinlikle geleneksel ve yöreye özgü olan bu tadı çok seveceksiniz. Ayrıca yaprak inceliğinde açılan Safranbolu Baklavaları da hoşunuza gidecektir. Bir de tabii ki, lokumları. Çeşit çeşit, her tattan Safranbolu lokumu tadılmadan geri dönülmez. Son olarak eklemeliyiz ki, bütün bu güzellik ve tarih 1994 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirasları Listesi’ne alındı.

AmasraAmasra, Batı Karadeniz sahilinde, Bartın iline bağlı küçük bir ilçe. 3000 yıllık tarihi, doğal güzellikleri ve balıkçılığa dayalı yerel sanatlarıyla görülmeye değer, özel bir yer burası. Amasra’ya gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerler var. Bunlardan ilki, Bizans döneminden kaldığı bilinen Amasra Kalesi. Bir diğeri ise yine Bizans döneminden kalma 9.yy eseri olan Fatih Camii. Burası Bizans döneminde kilise olarak kullanılıp, Amasra’nın Fatih Sultan Mehmet tarafından fethinden sonra camiye dönüştürülmüş. Amasra’da ayrıca Roma döneminden kalma bazı tarihi eserleri de görebilirsiniz. Örneğin Bedesten, eskiden Roma Eyalet Meclisi olarak kullanılırken, daha sonraları pazar yeri olarak kullanılmış. Bir başka yer ise Kemerdere Köprüsü. Milattan sonra 41-54 yılları arası inşa edilen bu köprü, Amasra’yı Bartın’a bağlar. Tüm bunların yanında, 17 bin yıllık olduğu düşünülen mağarası, Ağlayan Ağacı, doğal güzellikleri ve birbirinden güzel sahilleri ile de misafirlerine kucak açar Amasra. Yelkencilik, balıkçılık, yat turizmi ve trekking gibi aktivitelerle de vakit geçirebileceğiniz Karadeniz’in bu ilçesi sadece sonbaharda değil, yılın her döneminde aynı ilgiyi hak ediyor bizce.

BeypazarıAnkara’nın kuzeybatısında bulunan, verimli tarım alanları ve doğal su kaynaklarının zenginliği ile bilinen ve tepelerin arasında korunaklı bir bölgede bulunan Beypazarı da son dönemlerin revaçta olan yerlerinden biri. Beypazarı’na coğrafi konumu göz ününe alındığında verilen ilk isim “Kaya doruğu ülkesi” anlamına gelen “Lagania”dır. Daha sonraları o bölgeye kurulan pazarın herkesin ilgisini çekip, odak noktası olmaya başlamasıyla da ismi “Beypazarı” olarak değişmiş. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ne de konu olan Beypazarı’na gittiğiniz zaman dikkatinizi ilk çekecek şey, eminiz ki Osmanlı mimarisi özelliklerini taşıyan evleri ve tarihi eserleri ile 600 yıllık çarşısı. Daha sonraları gezindikçe çarşının içinde faaliyet gösteren zanaatkârları ve saray mutfağı tarzındaki yöresel yemeklerini de keşfedeceksiniz. Orada kaldığınız süre boyunca, Beypazarı sizi tarihi ve tarihten bugüne kalan kültür mirası ile gittikçe kendine daha çok çekecek. Beypazarı’nın evlerinden sonra, el sanatları da çok meşhur. Özellikle telkâri yani gümüş işlemeciliği en eski uğraşlardan biri. Bölgede gümüş bulunmasa da işlenen gümüşler ve onların güzelliği kimsenin dilinden düşmez. Ayrıca bir kervan yolunun üstünde bulunmasından ötürü gelişen bir başka el sanatı ise semerciliktir. Eskisi kadar yaygın olmasa da, bu mesleğin sürdürüldüğü ender yerlerden biridir Beypazarı. Kaybolup giden değerler arasına girmeden gidip görmekte fayda olabilir. Ve eğer Beypazarı’na kadar gittiyseniz çarşısından alıp hatıra olarak saklayabileceğiniz bir önemli şey daha var: Bindallı. Beypazarı yöresindeki en yaygın ve yöresel giysi türü olan ve çeşit çeşit desenlerle süslenen Bindallılardan bir tane almadan dönmemenizi öneririz.

TaraklıBir başka gezi noktası olarak Taraklı, henüz çoğunluk tarafından keşfedilmediği için diğer yörelere göre daha sessiz ve sakin. Sakarya’nın güneydoğusunda ve İstanbul’a 200 km uzaklıkta bulunan Taraklı’ya günübirlik sadece yöresel lezzetleri denemek için bile gidilebilir. Özellikle nohutlu et ve yöresel keşkek lezzet molası vermek için iyi birer neden olabilir. Bölgede ayrıca Anadolu lezzetlerinin de ustaca yapıldığı birçok restoran bulunuyor. Her türlü hamur işleri, yaprak sarmaları vs damağınızda unutamayacağınız tatlar bırakacak. Fakat en önemlisi uhut tatlısı. Uhut, buğday ve sudan yapılan bir tatlı türü ve tadını tutturulması zor olan kıvamından alıyor. Ancak yapılması uzun ve zahmetli olduğu için nadiren, özel günlerde yapılıyor.Yemeklerinin yanı sıra tarihi eserleri ile de görülmeye değer bir yer burası. Önerimiz, gittiğiniz gibi ilk olarak 7 asırlık çınar ağacını görmeniz. Osmanlı Devleti’nin kendi topraklarına kattığı her bölgeye çınar ağacı dikme özelliğini nesilden nesile aktaran bu yaşlı ağaç, onu ziyaret eden herkes için adeta bir müze işlevi görüyor. Taraklı’nın Bağdat Yolu üzerinde bulunmasından dolayı bölgede o dönemlerden kalma bir tarihi han bir de tarihi hamam bulunur. Her ikisi de ilgi çekici yerler arasında. Özellikle buraya uğrayan yabancı turistlerin en büyük ilgi odakları bu iki tarihi yapı. Son olarak, görülmesi tavsiye olunan bir başka yer ise, Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında 1517 yılında yaptırdığı Yunus Paşa Camii’dir. Caminin kubbesi kurşunla kaplı olduğundan “Kurşunlu Camii” de denir. Mimar Sinan’ın yaptığı tek minareli, klasik üslupta inşa edilmiş tarihi bir eserdir.

Teknoloji

İş Bankası’nın yeni başlattığı Türkiye’de bir ilk olan kolay ödeme

sistemi Parakod ile e-ticarette de mobil ödeme dönemi başladı.

Cep telefonuyla ürün veya hizmetin QR kodunu okutan İş

Bankası müşterileri ödemelerini yapmış olacak.

“PARAKOD”ÖDEME SİSTEMLERİNDE TEKNOLOJİK ÇÖZÜMLER

TÜRKİYEDE BİR İLK:

İş Bankası müşterileri Türkiye’de bir ilk olan Parakod uygulaması sayesinde, cep telefonları ile hem internet üzerinden hiçbir kart bilgisi girmeden hem de mağazalardan yanlarında kredi kartı bulundurmalarına gerek duymadan istedikleri ürün veya hizmeti QR kod (quick response kod, cep telefonu kameralarından okutulabilen bir barkod) teknolojisi ile satın alabilecek. Mevcut durumda mobil ödeme sistemlerinden faydalanmak isteyen müşterilere sunulan çözümlerde tüketicinin telefon üzerine ilave bir cihaz takması ya da SIM kartını değiştirmesi gerekirken, Parakod uygulamasında ilave bir cihaza ya da kart değişikliğine ihtiyaç duyulmuyor.

Uygulamanın, kamera ve internet bağlantısı bulunan bir cep telefonuna indirilerek hızlıca kullanılmaya başlanabilmesi tüketiciler için büyük bir avantaj oluşturuyor.

İş Bankası müşterilerinin şubeye gitmeden bankacılık işlemlerini tamamlayabildikleri İşCep uygulamasının içinde bir özellik olarak yer alan Parakod`u kullanabilmek için öncelikle İşCep müşterilerinin kredi kartı veya müşteri numarası ile yeni özelliği aktive etmesi gerekiyor. Uygulama, cep telefonu üzerinde kredi kartlarına ait son kullanım tarihi, kart numarası, şifre vb. hiçbir bilginin tutulmaması ve aktivasyonun bir defaya mahsus gerçekleştirilmesi, alışveriş anında yeniden kart bilgilerinin girilmesine gerek kalmaması sebebi ile hem basit hem de güvenli olma özelliğini taşıyor.

Parakod uygulaması Android ve IOS (iPhone 3GS ve üzeri) işletim sistemine sahip cep telefonlarında çalışıyor. Android ve iPhone 3GS ve üzeri iPhone cihazına sahip İşCep kullanıcıları diledikleri Maximum veya Maximiles Kartlarını uygulama içindeki Parakod seçeneği ile aktive ettikten sonra anlaşmalı e-ticaret sitelerinde ödeme ekranında, anlaşmalı mağazalarda ise POS cihazı ya da pinpad ekranında çıkacak QR kodu cep telefonlarının kameralarından okutarak alışverişlerini anında tamamlayabiliyorlar. Başlangıç aşamasında fiziki ve sanal POS’lar üzerinden kartsız alışverişe imkân verecek uygulamanın sonraki aşamalarında katalog, gazete, dergi, afiş gibi alanlarda da beğenilen ürünlerin satın alınması, fatura ödemesi işlemlerinde kullanılması hedefleniyor.