Kant ve Comte nin Ontolojik- Epistemolojik- Etik Görüşleri
-
Upload
fatma-sener -
Category
Education
-
view
153 -
download
0
Transcript of Kant ve Comte nin Ontolojik- Epistemolojik- Etik Görüşleri
BİLİM FELSEFESİ
Immanuel KANT ve Auguste COMTE’ nin
Ontolojik
Epistemolojik
Etik Görüşleri
Hazırlayan: Fatma ŞENER
1798 - 18571724 - 1804
Ontolojik Görüşleri
Varlık felsefesi veya ontoloji; en genel anlamda var olan şeyleri, varlıkların temellerini ve varlıklar arasındaki esas bağları sorgulayan felsefe dalıdır.
Varlık var mıdır? Varlık nedir? Varlık nasıl oluşmuştur? Varlığın türleri nelerdir? Varlığın temeli nedir? Gibi sorular varlık felsefesinin temel sorularıdır.
Dünyada tüm var olanların temelinde yer alan, var olanların ondan oluştuğu ilk madde (arke, töz) arandığı için doğa felsefesi olarak niteleyenler de olmuştur. Metafizik ve ontoloji aynı alanı ifade eden iki kavramdır.
Ontolojik Görüşleri
Varlığın var olup olmadığı problemi ya da varlık var mıdır? Sorusuna verilen cevapları iki grupta toplayabiliriz:
Bunlardan biri varlık yoktur diyen nihilizm (hiççilik)
Diğeri varlık vardır diyen realizm (gerçekçilik)
Varlık var kabul edildikten sonra, onun ne tür bir varlık olduğu sorgulanmıştır.
Ontolojik Görüşleri
Kant ve Comte, varlık var mı? sorusuna “Varlık vardır.” demişler ve varlığı kabul etmişler, metafiziği ise reddetmişlerdir.
Kant metafiziğin ahlaki (etik) olarak bir değerinin olduğunu kabul etmesine rağmen
Comte ahlaki olarak da bir değerinin olmadığını ileri sürer. Comte pozitif bir doğa biliminin yanında, pozitif bir toplum bilimi ve pozitif bir ahlak, hatta pozitif bir din benimsemiştir. Ona göre gerçek felsefe pozitif bir bilim olmalı, gerçek bilimde yalnızca pozitif olanla yani duyulabilir ve gözlenebilir olanla ilgili olmalıdır. Dolayısıyla Comte, metafiziği ve teolojiyi reddeder.
Epistemolojik Görüşleri
Epistemoloji: Felsefenin bilişsel süreçlerin oluşumundan ziyade, bilgiyi genel olarak ele alan, bilgiyle ilgili problemleri araştıran, bilginin kaynağını doğasını doğruluğunu, sınırlarını inceleyen bilim dalıdır. Epistemolojinin dört temel sorusu vardır.
- Bilgi'nin kaynağı
- Bilgi'nin doğruluğu
- Bilgi'nin imkanı
- Bilgi'nin sınırları
Epistemolojik Görüşleri
Bilginin doğruluğu nedir, doğru bilgi olanaklı mıdır? Sorularına verilen yanıtlar iki grupta toplanabilir.
Sofistler, septikler ve kuşkuculara göre, “doğru bilgi olanaksızdır.” bilgiler yalnızca duyular aracılığı ile elde edilir, duyuların sağladığı bilgiler kişiden kişiye değiştiği için bilgilerimiz görecelidir. Dolayısıyla kesin ve genel geçer bilgiye ulaşmak mümkün değildir.
Rasyonalizm ( Akılcılık), Ampirizm (Deneycilik), Kritisizm (Eleştiricilik), Pozitivizm (Olguculuk), Analitik felsefe, fenomenoloji... gibilerine göre ise “doğru bilgi olanaklıdır.”
Bilginin kaynağı ile ilgili soruya ise farklı yanıtlar verilmiştir. Kimine göre bilginin kaynağı duyu verileri, kimine göre akıl, kimine göre sezgi, kimine göre deney ve gözlemdir.
Epistemolojik Görüşleri
Immanuel KANT ın ve Auguste COMTE un bu konudaki Epistemolojik görüşlerine bakacak olursak;
KANT, 18. yy da öne sürdüğü Kritisizm (Eleştiricilik) Akımının kurucusu olarak Felsefede rasyonalizm ve ampirizm akımlarının bir sentezini yapmıştır.
Rasyonalizm, doğru bilginin kaynağının akıl olduğunu savunan görüştür, aklımızın doğuştan birtakım ilkeler ve yetilerle donatılmış olduğunu savunur.
Ampirizm ise insan zihninin doğuştan boş bir levha olduğunu (Tabula Rasa) ve doğru bilgiye deney ve gözlemle ulaşılabileceğini savunur.
Epistemolojik Görüşleri
Kant'a göre, Deneyden önce gelen hiçbir bilgi yoktur. Fakat bu bütün bilgilerimizin deneyden geldiği anlamına gelmez. Bütün bilgilerimiz deneyle başlar fakat yalnızca deneyin ürünü değildir. Yani bilgi deneyle başlar fakat deneyle sona ermez. Bilgi için deneyin yanında deney verilerini düzene sokacak bir öge daha gereklidir ki bu da akıldır.
Kant, insan zihninde apriori (önsel) bir bilgi olduğunu savunur, akıl için “doğuştan yani apriori” olan kavramlar ve ilkeler ile “Tanrı” yı da, “İyi” yi de, “Adaleti” de bileceğimize inanmıştır.
Kant’a göre insan, Tanrısal akıldan pay almıştır. “İlk temel akıl” “Tanrı” yaratması sırasında bir yandan evrene, öbür yandan da insan ruhuna sözü geçen ilkeleri yerleştirmiştir. İşte ona göre nesne ile düşünce arasındaki uygunluk da bu yüzdendir. Kant’a göre bilginin kaynağı, Akıl ve Deney-gözlemdir.
Epistemolojik Görüşleri
Immanuel Kant bu öğretisiyle bilimsel bilginin olanaklı olduğunu göstererek, Newton fiziğini temellendirir. Bilginin yalnızca duyularımız veya gözlemlerimizle elde edildiğini düşünen bir filozof için bilginin alanı, duyular veya algılarımızla kavrayabileceğimiz alanla sınırlıdır.
Kant ve Comte gibi bazı filozoflar farklı tarzlarda olmak üzere her şeyin bilgisinin mümkün olmadığını, sadece bazı şeylerin kesin bilgisinin mümkün olduğunu söylemişlerdir. Tanrı'nın var oluşu ve ruhun ölümsüzlüğü gibi konularda duyu-deneyi tarafından sağlanan malzeme bulunmadığından, geleneksel metafiziği reddetmişlerdir.
Epistemolojik Görüşleri
Auguste COMTE ( 1798-1857), Pozitivizm (Olguculuk) Akımının kurucusudur. Bu felsefi görüşe göre, dış dünyayı yalnızca duyu deneyi yoluyla bilebiliriz. İnsan için önemli olan olguları ve bunlar arasında var olan değişmez ilişkileri araştırmak ve ortaya koymaktır.
Gözlem ve deney yoluyla kazanılan bilgi pozitif bilgidir. Comte pozitif bilime büyük değer vermekte ve onun yardımıyla hem doğayı hem de toplumu düzenlemeyi amaçlamaktadır. Bu arada felsefenin de pozitifleşmesini istemektedir. Felsefenin pozitifleşmesi demek düşünmenin teolojik ve metafizik ögelerden arındırılması demektir.
Ahlaki (Etik) Görüşleri
Ahlak (moral), birey ve toplum tarafından benimsenmiş, insan yaşamına yön veren kurallar topluluğudur.
Ahlak felsefesi, insan yaşantısındaki değerler, kurallar, yargılar ve temel düşüncelerle ilgilenir. Yani ahlak felsefesi en genel anlamıyla, insan yaşantısının ahlaki boyutunu ele alır ve değerlendirir; insan davranışlarını ve bu davranışların doğru mu, yanlış mı; iyi mi, kötü mü olduğu sorularına cevaplar arar.
Ahlaki (Etik) Görüşleri
Comte’ a göre İnsan; öznel içgüdülerden toplumsal özgeciliğe” severek, düşünerek, sevgiyle davranarak ve davranmak için severek” yürüyen düşünsel ve iç görevli olan bir varlıktır.
Comte un beyin kuramı temel olarak düzene, sevgiye, ilerlemeye, toplumun pozitif bilimce oluşturulan kurallarına uymaya bağlıdır. Bireyciliğe karşıdır. Birey ancak toplumun kurallarına uyduğu ölçüde özgür olur. Nasıl ki taşın özgürlüğünden söz edilemezse, bireyin de tek başına özgürlüğünden söz edilemez.
Ahlaki (Etik) Görüşleri
Kant, evrensel bir ödev ahlakının varlığını savunmaktadır.
Ödev; yapmayı, yerine getirmeyi kendi isteğimizle üstlendiğimiz, sorumluluğunu üzerimize aldığımız bir buyruktur. Yani ödev insana başkası tarafından değil, bizzat kendisi tarafından, kendi vicdanı tarafından verilir. İnsan kendi ödevini kendisi oluşturur. Kant bu düşüncesiyle, insanların kurallara her şartta uymalarını öngörür.
Ahlaki (Etik) Görüşleri
Örneğin, trafik polisinin olduğu bir yerde, kırmızı ışık yanınca duran araba sürücüsü, trafik polisi olmadığı zaman da hatta gecenin ortasında, etrafta hiç kimse yokken bile ödev ahlakının gereği olarak kırmızı ışıkta durabilmelidir.
Ya da toplum içinde esnerken ağzımızı nasıl elimizle kapatıyorsak, hiç kimsenin olmadığı bir ortamda da esnerken yine elimizle ağzımızı kapatabilmeliyiz.
Kant'a göre ahlakın kaynağı asla tecrübe olamaz. Ona göre insanlarda bir iyilik iradesi vardır. Bu irade de davranışları menfaat gözetmeksizin ortaya koymanın ta kendisidir.
Ahlaki (Etik) Görüşleri
Kant a göre; koşulsuz buyruğun temelinde üç ilke vardır:
- Öyle davran ki davranışın temelindeki ilke, tüm insanlar için geçerli olan evrensel ilke veya yasa olsun.
- Öyle davran ki insanlığı, kendinde ve başkalarında, bir araç olarak değil de her zaman bir amaç olarak görecek şekilde davran!
- Öyle davran ki iraden, kendisini herkes için geçerli olan kurallar koyan bir yasa koyucu olarak hissetsin! ( Kendi kendinin yargıcı ol.)
Ontolojik Epistemolojik Etik
Immanuel KANT
Varlık vardır.
Metafiziği reddeder.
Doğru bilgi
olanaklıdır.
Bilginin kaynağı akıl
ve deney-gözlemdir.
Bilginin alanı
sınırlıdır.
Kritisizm
(Eleştiricilik)
Evrensel bir ödev
ahlakının varlığını
savunmaktadır.
Menfaat
gözetmeksizin
yapılan iyilikten
bahseder.
Auguste COMTE
Varlık vardır.
Metafiziği ve
Teolojiyi reddeder.
Doğru bilgi
olanaklıdır.
Bilginin kaynağı
deney-gözlemdir.
Bilginin alanı
sınırlıdır.
Pozitivizm
(Olguculuk)
Comte un beyin
kuramı temel olarak
düzene, sevgiye,
ilerlemeye,
toplumun pozitif
bilimce oluşturulan
kurallarına uymaya
bağlıdır.
KAYNAKLAR:
• Bedia Akarsu, Immanuel Kant’ın Ahlâk Felsefesi, İnkılâp Kitabevi, İstanbul, 1999.
• Çakmak, M., Kant’ın Numen-fenomen Ayrımı Ve Metafizik Eleştirisinin John Hick’in Din
Felsefesine Etkileri, Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, Cilt 11, Sayı 3, 2011, ss. 187 -
200.
• Demirtaş, M., Kant’ın “İnanca Yer Açmak İçin Bilgiyi İnkâr Ettim” Sözünün İman Ve
Bilgi Açısından Değerlendirilmesi, C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi 2013, Cilt: XVII, Sayı: 1
Sayfa: 289-303.
• Özkan, Y., Varlıkbilimsel Kanıt Üzerine Kant’ın Düşüncesi
• Sönmez, V., Auguste Comte (1798-1857) Pozitivizm (Olguculuk), DEUHYO ED 2010,
3(3), 161-163.
• Türkyılmaz, Ç., Heidegger'in "Ontoloji Tarihi"nde Kant Felsefesinin Yeri Hacettepe
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi 2004 / Cilt: 21 / Sayı: 1 / ss. 165-181.
• Tanrıverdi, H., Immanuel Kant’ın İman Anlayışı
• http://www.dersimiz.com/ders_notlari/Ahlak-FelsefesiEtik-oku-22137.html#.VTbSPCHtmko
• http://www.astroset.com/yasam/filosofia/f20.htm
Dinlediğiniz için Teşekkürler