Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme...

140
L HEDEFLER py| İÇİNDEKİLER EPİDEMİYOLOJİYE GİRİŞ Giriş Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları Epidemiyolojik Araştırmaların Sınıflandırılması Bu üniteyi çalıştıktan sonra: • Epidemiyolojinin tanımı ve amacını kavrayabilecek, • Epidemiyolojinin gelişme süreci ve tarihçesi hakkında bilgi sahibi olabilecek, • Epidemiyolojinin kullanım alanlarını ve veri kaynaklarını öğrenebilecek, • Epidemiyolojik araştırma türlerini sayabileceksiniz.

Transcript of Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme...

Page 1: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

L

HEDE

FLER

py

| İÇ

İNDE

KİLE

REPİDEMİYOLOJİYE GİRİŞ

GirişEpidemiyolojinin Tanımı ve AmacıEpidemiyolojinin Gelişme Süreci ve TarihçesiEpidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları Epidemiyolojik Araştırmaların Sınıflandırılması

Bu üniteyi çalıştıktan sonra:• Epidemiyolojinin tanımı ve

amacını kavrayabilecek,• Epidemiyolojinin gelişme süreci

ve tarihçesi hakkında bilgi sahibi olabilecek,

• Epidemiyolojinin kullanım alanlarını ve veri kaynaklarını öğrenebilecek,

• Epidemiyolojik araştırma türlerini sayabileceksiniz.

Page 2: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

Bir Yöntem bilimi olan epidemiyoloji sadece bulaşıcı hastalıklarla

değil, tüm sağlık olaylarıyla ilgilenir.

_________ J

Epidemiyoloji bilimi; insanoğlunun merakı

ve bilinmeyeni araştırma, açıklama

ihtiyacı ile bağlantılıdır.

GİRİŞEpidemiyoloji; sağlıkla ilgili durum veya hastalıkların sıklığı, dağılımı ve

nedenlerini inceleyen bilim dalıdır. Epidemiyoloji; sadece bulaşıcı hastalıklarla değil, tüm sağlık olayları, sağlık olaylarının görülme sıklığının ve dağılımının belirlenmesi, sağlığı geliştirme ve iyileştirmenin yolları, sağlık hizmetlerinin planlanması sırasında öncelikli sorunlar ve grupların tespiti ve sağlık olaylarının nedenlerinin ortaya çıkarılması amacıyla yapılacak araştırmalarla yakından ilgilenmektedir.

Sağlık alanında yapılan bütün bilimsel araştırmaların uygun planlanması, tarafsız, güvenilir sonuçlar verebilmesi ve elde edilen sonuçların doğru değerlendirilebilmesi için bir yöntem bilimi olan epidemiyoloji kullanılır.

Epidemiyoloji; insanlarda hastalıkların rastgele değil, birtakım nedenlere bağlı olarak oluştuğunu ve bu hastalıklardan korunabileceği görüşünü prensip edinmiştir. Epidemiyolojinin amacı; insanlardaki hastalık ve sakatlığı önlemek ya da sonuçlarını sınırlandırmak için ve sağlık durumunu maksimum seviyeye çıkarmak için sağlık bilgilerini toplamak, yorumlamak ve kullanmaktır.

Epidemiyoloji bilimi, insanoğlunun merakı ve bilinmeyeni araştırma ihtiyacı ile bağlantılıdır. İnsanların hastalıkların nedenlerini araştırma merakı ve tedavi etme girişimleri eski çağlara kadar uzanmaktadır. Eski Çağlar'da mağarada yaşayan insanlar ve birçok topluluk bitkilerin koruyucu ve iyileştirici etkilerini tecrübe etmişler ve çeşitli sağlık sorunlarını bitkisel ilaçlarla tedavi etmişlerdir. Sağlık çoğu toplumda kutsal bir olgu olarak algılanmış, iyileşmenin bir kaynağı olarak ruhsal sağlığa da önem verilmiştir. Hastalıkları iyileştirme sanatlarındaki ilerleme; gözlem, sezgi, merak, sağduyunun birleştirilmesiyle başarılmıştır.

İnsanlar bu gün hala kendilerine iyi sağlık getireceğine inandıkları birçok aktivite ve uygulamanın peşinden gitmekte ve hastalıklarını açıklayacak sebepleri ve sağlık problemlerine çözümler aramayı farklı bir düzlem üzerinde devam ettirmektedirler. 2000'li yıllara doğru insan fizyolojisi alanındaki bilimsel bilginin sağladığı olanaklar; insan vücudunun karmaşık mekanizmasını çözmeye, güçlendirmeye ve eksikliklerini tamir etmeye yönelmeyi sağladı. Epidemiyolojik teknikler, bireylerin sağlık olaylarını açıklamada bilimsel çalışma metotlarını uygulamasını, hem çoğu topluluklarda felaket kabul edilen çeşitli sağlık problemlerinin anlaşılmasını ve ortadan kaldırılmasını kolaylaştırmış hem de bireylere belirli hastalıklar açısından risk oluşturan faktörleri tanıma olanağı sunmuştur.

Bu bölümde epidemiyoloji bilimi ile ilgili temel bilgilere yer verilmiştir. Epidemiyolojinin doğmasına ve gelişmesine katkıları olan bireylerin ve önemli gelişmelerin yer aldığı tarihsel süreci ve gelişimi, epidemiyolojinin kullanım amaçları, epidemiyolojik araştırmalar ve sağlık açısından önemi, epidemiyolojik veri kaynaklarının ve kullanım alanlarının neler olduğu hakkında açıklamalar yer almaktadır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

Page 3: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

Epidemiyoloji, bireyden ziyade bir toplulukta yaşayan insanların tamamına veya bir

insan grubuna odaklanır.

- J

Epidemiyolojinin temel stratejisi, grup içi ve

gruplar arası karşılaştırmadır.

EPİDEMİYOLOJİNİN TANIMI VE AMACIEpidemiyoloji Yunanca'da epi: Üzerine; demos: İnsan ve logos: Bilim,

düşünce kelimelerinden türemiştir. Epidemiyoloji bir yöntem bilimidir. Hastalıkların ve sağlığı ilgilendiren diğer olayların dağılımlarının incelenmesi (tanımlayıcı epidemiyoloji), nedenlerinin ve ilişkili faktörlerin araştırılması (analitik epidemiyoloji) ve bunların teşhis tedavi ve önlenmeleri için en uygun yöntem ve girişimleri belirlemeye (deneysel epidemiyoloji) yarayan araştırma tekniklerini ve uygulamalarını kapsayan bir bilim dalıdır.

Dünya Sağlık Örgütüne göre Epidemiyoloji; hastalıkla ilgili durum ve olayların belirlenmesi, dağılımlarının incelenmesi ve bu alanda araştırmaların, hastalıklar ve diğer sağlık problemlerinin çözümü için kullanılmasıdır.Epidemiyoloji; bireyden ziyade çeşitli gelenek ve kanunlar tarafından yönlendirilen, karşılıklı etkileşim, tutum ve davranışların olduğu bir toplulukta yaşayan insanların tamamına veya bir insan grubuna odaklanır. Yani, araştırma birimi bireyden ziyade toplumdur.

Epidemiyoloji bir toplumun kültürel ve sosyal yapısıyla da yakından ilgilendiği için, sadece biyolojik değil aynı zamanda sosyal bir bilimdir. Topluluklar sağlığın ana belirleyicisi olan çevre ile bir bütündür ve bir toplumda sağlıkla ilgili tüm durumlar değerlendirilirken çevre faktörü göz önünde bulundurulmalıdır. Bütün bunlar düşünüldüğünde Epidemiyoloji; biyoloji, kimya, fizik gibi fen bilimleri; psikoloji ve sosyoloji, coğrafya gibi sosyal bilimler, politika ve çevre bilimleri gibi birçok bilim dalı ile yakından ilişkili olup multidisipliner bir bilim dalıdır.

Epidemiyolojinin temel stratejisi, analitik ve müdahale araştırmalarında iki ya da daha fazla gruptan (vaka-kontrol ve deney-kontrol grupları gibi) elde edilen sonuçların birbiriyle karşılaştırılmasıdır. Bu grup içi veya gruplar arası karşılaştırma şeklinde yapılmaktadır. Karşılaştırmalarda, görünüşte aynı özelliklere sahip oldukları hâlde neden bir gruptakilerin belirli hastalığa, diğer gruptakilerden daha fazla yakalandığı sorusuna yanıt bulmaya çalışılır. Karşılaştırma tarafsız ve güvenilir sonuçlara ulaşmak için vazgeçilmez bir ilkedir ve epidemiyolojik çalışmaların temelini oluşturur.

Epidemiyoloji öncelikle sağlıkla ilgili olayların toplum, bölge ya da ülkeler arasındaki dağılımını ve bu dağılıma etki eden faktörleri inceler. Böylece hem toplumun herhangi bir sağlık olayı hakkında durumu belirlenmiş hem de kişiler ya da bölgeler arası farklar incelenirken sağlık sorununun nedenleri araştırılıp ortaya konmuş olur. Bir bölgede ya da toplumda öncelikli sorunlar ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi, planlı ve etkili çözümler üretilebilmesi açısından önemlidir. Ayrıca bir hastalıktan korunma ve tedavideki ilk şart, hastalığın sebebinin ve risk faktörlerinin bilinmesidir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

Page 4: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

1700'lü yıllarda önemli bir halk sağlığı

problemi olan çiçek hastalığının aşısı, 1776 yılında Edward Jenner

tarafından geliştirilmiştir.

Vebanın bakteri kaynaklı bir hastalık olduğu 1346- 1352

yıllarında keşfedilmiştir.

Bu Açıklam alar Doğrultusunda Epidem iyolojinin Am açları;

• Bir hastalık etkeni ile bir kişinin bu hastalığa yakalanma olasılığını artıran risk faktörlerini tanımlamak,

• Toplumda belirli bir hastalıkla karşılaşma olasılığını saptamak,• Hastalıkların doğal seyrini ve prognozlarını incelemek,• Sağlık hizmetinde mevcut olan veya yeni kullanılmaya başlanan

koruyucu ve tedavi edici yöntemleri değerlendirmek ve• Çevresel sorunlarla ilişkili düzenleyici kararların ve kamu politikalarının

geliştirilmesine bilimsel destek sağlamak şeklinde özetlenebilir.

EPİDEMİYOLOJİNİN GELİŞME SÜRECİ VE TARİHÇESİEpidemiyoloji yeni bir disiplin olarak görülse de Hipokrat'ın hava, su ve

yaşanılan bölgenin özellikleri gibi çevresel faktörlerin hastalık oluşmasında etkili olduğuna ilişkin 2000 yıldan daha eski gözlemlerine dayanmaktadır. 1346- 1352 yılları arasında görülen veba salgını epidemiyolojinin tarihsel sürecinde önemli bir yere sahiptir. Veba o dönemde özellikle Avrupa, Afrika ve Orta Doğu'da birçok insanı etkileyerek ciddi ölümlere neden olmuştur. Vebanın bakteri kaynaklı bir hastalık olduğu keşfedilerek tedavisine yönelik antibiyotik geliştirilmiştir. Temizlik ve hijyenin de tedavi ve bulaşmayı önlemede önemli olduğu saptanmış ve uygulamaya geçirilmiştir. Şimdilerde veba antibiyotikle tedavi edilen ve dünya üzerinde sınırlı sayıda görülen bir hastalıktır.

Bu dönemden sonra Orta Çağ'da tüm bilimlerde olduğu gibi epidemiyolojide de 17. Yüzyıla kadar süren bir duraksama dönemi olmuştur. 1662 yılında Londra'da John Graunt "The Nature and Political Observations Made upon the Bills of Mortality (Ölüm Cetveli Üzerinde Yapılmış Doğal ve Politik Gözlemler) ''adında haftalık doğum ve ölüm raporlarını ve hastalıkları sayısal olarak bildiren bir kitap yayınlamıştır. Graunt kitabında doğum ve ölümlerin erkek, kadın ve çocuklara göre oranlarını belirlemiş ve analizleri sonucunda ölümlerin mevsimlik değişkenlik gösterdiğini bildirmiştir. Graunt, ayrıca veba salgını ile ilgili sayısal veriler toplayarak bu salgının olduğu yılların özelliklerini saptamaya çalışmıştır.

1700'lü yıllarda çiçek hastalığı yeni bir halk sağlığı problemi olarak ortaya çıkmıştır. Edward Jenner, 1775'te aşı ile ilgili çalışmalara başlamış; 1776 yılında da çiçek aşısını geliştirmiştir. Öncelikle bu aşı, hapishanede yaşayan bireyler ve kimsesiz çocuklar üzerinde uygulanmış ve güvenilir olduğu ortaya çıkınca İngiliz Kraliyet ailesine de uygulanmıştır. 1978 yılında da çiçek hastalığının dünya üzerinden eradike edildiği açıklanmıştır.

1747 yılında İskoçya'lı bir cerrah olan James Lind, skorbüt hastalığının nedenini bulmak için çalışmalar yürütmüştür. Çalışması sonrasında skorbüt hastalığı ile C vitamini eksikliğinin ve C vitamininden fakir beslenme arasında ilişki olduğunu ortaya çıkarmıştır.

1839 yılında İngiltere ve Galler Genel Kayıt Bürosu sorumlusu Dr. William Farr, İngiltere'de rutin olarak ölüm nedenlerini sayısal olarak toplama sistemini

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

Page 5: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

Hipokrat, Graunt ve Farr toplumda

hastalıkların frekansı ve dağılımını inceleyerek

epidemiyolojinin tanımındaki üç unsurdan ikisini açıklamışlardır.

Dr. John Snow, 1854'te koleranın bilinmeyen

bir mekanizma ile kontamine sudan geçtiği hipotezini ortaya koyup test

etmiştir.

kurarak sonraki 40 yıl içinde Yıllık Genel Kayıt Raporları ile yaşamsal istatistik verilerinin toplumda sağlık sorunlarının değerlendirilmesinde kullanılmasını sağlamıştır. Böylelikle Farr, Graunt gibi insan toplumu için toplanan demografik verilerin hastalıklar hakkında bilgi toplamada kullanılacağını bildirmiştir. Hipokrat, Graunt ve Farr toplumda hastalıkların frekansı ve dağılımını inceleyerek epidemiyolojinin tanımındaki sağlık problemlerinin nedenlerinin belirlenmesi, frekansının (sıklık) ve dağılımının incelenmesi olan üç unsurdan ikisini açıklamışlardır.

Farr'dan sonra bir İngiliz hekimi olan Dr. John Snow; 1854 Londra kolera salgınında, kolera etkeninin keşfinden yıllar önce, eldeki tanımlayıcı veriyi kullanarak ve gözlemler yaparak koleranın bilinmeyen bir mekanizma ile kontamine sudan geçtiği hipotezini ortaya koyup test etmiştir.

Şekil 1.1.Dr. John Snow (Google görseller, 2016)

Çalışma sonucunda kontamine suyun Londra kolerası salgınından sorumlu olduğu hakkında inandırıcı kanıtlar elde etmiştir. Snow; bu çalışması ile çağdaş epidemiyolojinin yöntemini uygulayarak önce, toplumda gözlemler yaparak hastalığın sıklık ve dağılışını ölçmüş, hastalık kaynağı ile ilgili varsayım oluşturmuş ve daha sonra da bu varsayımı sahada test etmiştir.

Bu yaklaşım yöntemi 19. yüzyıl boyunca pekçok salgın hastalığa uygulanmıştır. John Snow'un bu çalışması ilk doğal deney olma özelliğini taşımaktadır. Snow çalışmasında, Londra'nın Soho kentinde sokakların bir haritasını çizerek görülen vaka sayılarını haritaya üst üste çizgi çizerek kaydetmiştir. Sokakların kenarında görülen üs tüste çizili çubuklar her bir ev hanesindeki ölen kişi sayısını göstermekte ve salgına neden olan su tulumbası ise haritanın ortasında bulunmaktadır.

Londra kolerası için John Snow'un çizmiş olduğu harita Şekil.1.2.'te belirtilmiştir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Page 6: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

Dr. John Snow, İngiltere'nin Soho

kentinde broad sokağı köşesinde bulunan su tulumbasının Londra kolerasından sorumlu

olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Şekil 1.2. Dr. John Snow'un Kolera Haritası (http://www.acikbilim.com)

Dr. John Snow, yaptığı çalışma sonrasında İngiltere'nin Soho kentinde broad sokağı köşesinde bulunan su tulumbasının Londra kolerasından sorumlu olduğunu anlayınca halkın o tulumbadan su içmeye devam etmesini önlemek için onları bu konuda bilgilendirmiş ve tulumbanın kolunu kırmıştır. Bu gün hala o tulumba kolu kırık bir şekilde broad sokağı köşesinde durmaktadır. Aşağıda Şkil.1.3.'teki temsili resimde Dr. John Snow'un Broad Sokağı'ndaki salgına neden olan tulumbanın kolunu kırma anı gösterilmektedir.

Şekil 1.3. Dr. John Snow’un Broad Sokağı’ndaki Tulumbanın Kolunu Kırma Anı (http://www.acikbilim.com, 2016)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

Page 7: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

19. yüzyılın sonlarına doğru bakteriyolojide olağanüstü gelişmeler

sonucu pekçok hastalığın nedeni

bakterilere bağlanmıştır.

/

Robert Koch, 1882 yılında tüberküloz

basilini, 1883 yılında da kolera basilini keşfetmiştir.

- )

Epidemiyolojik açıdan bir diğer gelişme, 19. yüzyılın ortalarında Viyana'da bir hastanede jinekolog olarak çalışan Ignaz Semmelweis'ın kadınlardaki postpartum enfeksiyonu keşfederek bu hastalığın doğum sırasında kadınlara ebelerin ve doktorların kontamine ellerinden geçtiğini ileri sürmesidir. Bu hastalığı önlemeye yönelik el yıkamanın önemi fark edilmiş, etkili el hijyenini sağlamak için klorlu solüsyon geliştirmiştir.

Son 80 yılda özellikle gelişmiş ülkelerde bulaşıcı hastalıklardan kaynaklı olan mortalite durumu önemli ölçüde değişerek kronik hastalıklar önem kazanmıştır. Bunun sonucu olarak epidemi kavramı daha geniş ve daha kompleks duruma gelmiş ve uygulamalarda daha gelişmiş yöntemlere gereksinim duyulmuştur. Hastalıkların epidemiyolojik araştırılması çalışmalarına bir diğer yaklaşım da İngiliz hekim William Budd'ın tifo ile ilgili çalışmalarıdır. İngiltere'nin uzak kırsal bölgesi North Tawton'da hekimlik yapan Dr. Budd köyün çevre koşullarını inceleyerek tifonun kaynağı hakkında tifo basilinin keşfinden 41 yıl önce tifonun bulaşıcı bir hastalık olduğunu ve hastalığın kişiden kişiye dışkı ile temas yolu ile geçtiğini bildirmiştir.

19. yüzyılın sonlarına doğru bakteriyolojide olağanüstü gelişmeler sonucu pekçok hastalığın nedeni bakterilere bağlanmıştır. 1800'lü yılların sonlarına doğru Robert Koch insanlardaki hastalıklara spesifik birtakım organizmaların sebep olduğunu öne sürmüştür. Koch'un tüberküloz hastalığının etkenine yönelik yürüttüğü çalışma o dönemde çığır açmıştır. 1882 yılında tüberküloz basilini, 1883 yılında da kolera basilini keşfetmiştir. Bu dönemde hastalıkların etiyolojileri ve toplumda nasıl yayıldıklarını saptamak, yayılmalarını kontrol altına almak ve önlenmek için çalışmalar yapılmıştır. 19. yüzyılda diğer ciddi halk sağlığı problemi, 1918-1919 yıllarında görülen ve dünya çapında etkili olup 50 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan influenza salgınıdır. Alınan koruyucu önlemlerle hastalık 1918 yılında gerilemiştir. 2005- 2007 yılları arasında Avian influenza ortaya çıkmıştır. 2009 yılında farklı bir formu olarak H1N1 influenza salgını görülmüştür. İlk influenza aşısı 1940 yılında geliştirilmiştir. Geliştiren aşı ve koruyucu önlemlerle hastalığın görülme oranı azaltılmıştır. 19. yüzyılın son dönemlerine kadar Dünyanın her yerinde başlıca ölüm nedenleri; tüberküloz, çiçek, dizanteri, tifo ve difteri gibi enfeksiyon hastalıkları olmuş ve bu yüzyılda beklenen ortalama yaşam beklentisi ortalama 50 yaş olmuştur.

Alexander Fleming, Alexander Langmuir, Wade Hampton Frost ve Joseph Goldberger halk sağlığına yönelik ve epidemiyojik açıdan önemli katkıları olan diğer kişilerdir. İskoç bilim adamı Fleming 1928 yılında penisilini keşfetmiş penisilin antibiyotiğinin geliştirilmesine öncülük etmiştir. Enfeksiyon hastalıkları epidemiyolojisinin babası olarak görülen Langmuir, 1949 yılında şu anki adıyla Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi (Centers for Disease Control and Prevention-CDC)'i kurulmuştur. Frost ise, Amerka Birleşik Devletleri Johns Hopkins Universitesi'nde ilk epidemiyoloji profesörlüğü elde etmiş epidemiyoloji alanında önemli çalışmalara imza atmıştır. Goldberger pellagra hastalığının besin eksikliğine dayanan bir hastalık olduğunu ortaya koymuş ve tedavisi ile ilgili çalışmalar yürütmüştür.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

Page 8: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

Kronik hastalıkları araştırmak için yeni

yöntemler geliştirilmesi, çağdaş

epidemiyolojinin doğmasına neden

olmuştur.

En büyük yasal insan deneyi, 1950 yılında yapılan poliomyelit

aşısı ile ilgili çalışmadır.

Kadınlardaki servikal kanser ve human papilloma virüsü arasındaki ilişki

saptanarak, 2006 yılında HPV aşısı

uygulamaya konulmuştur.

20. yüzyılın başından itibaren gelişmiş ülkelerde sanayi, eğitim, sağlık, beslenme ve çevre sağlığı ile ilgili gelişmeler sonucu ortalama yaşam süresi artmıştır. Gelişmiş ülkelerde enfeksiyon hastalıklarının kontrolüne paralel olarak latent süresi 10-20 yıl olan ve en çok ölümlere neden olan kronik hastalıklar ortaya çıkmıştır. Bunların en önemlileri kardiovasküler, serebrovasküler hastalıklar ve kanserdir. Bu yüzyılda gelişmekte olan ülkelerde başlıca ölüm nedeni halen enfeksiyon hastalıkları (tüberküloz, kızamık, sıtma) ve malnütrisyon olmakla birlikte bu ülkelerde de kronik hastalıklar önemli sorun olmaya başlamıştır. Mortalite örneklerinde oluşan bu değişim epidemiyolojik yöntemlerin kronik hastalıklarda da uygulanması gerektiği görüşünü ortaya çıkarmıştır. 20. yüzyılın sonuna doğru saptanan 75 yıllık yaşam ümidi kısmen 20. Yüzyılın ilk 70 yılında bebek ve çocuk ölüm hızlarının azaltılması ile kısmen de son 20 yılda orta yaşlı kişilerde erken ölümlere neden olan kronik hastalıkların özellikle koroner kalp hastalıklarının kontrol altına alınmasındandır. İkinci olarak, 20. yüzyılda hastalık dağılımlarında olan bu değişim epidemi teriminin kapsamını genişletmiştir. Kronik hastalıkları araştırmak için yeni yöntemler geliştirilmiştir. Bu da çağdaş epidemiyolojinin doğmasına neden olmuştur.

Kronik hastalıklarla ilgili ilk çalışma, 1950 yılında Richard Doll, Austin Bradford Hill ve Richard Peto isimli araştırmacılar tarafından yapılan sigara içme ile akciğer kanser ilişkisi araştırmasıdır. Daha sonra ilk kohort çalışması örneği olan Framingham Kalp çalışması yapılmıştır. Bu amaçla Framingham'da oturan 5200 kişi 35 yıl izlenmiş ve koroner kalp hastalıkları ile ilgili risk etmenleri saptanmıştır. Topluluk çalışmasına diğer bir örnekte İngiltere'de 1951 yılında başlayan 20.000 erkekte yapılan sigara içmenin sağlığa etkisi araştırmasıdır.

Epidemiyolojide yeni bir gelişme de epidemiyolojik yöntemlerin ve prensiplerin klinik deneylerin düzenlenmesi, yürütülmesi ve analizlerine uygulanmasıdır. Bunun en güzel örneği, 1950 yılının başında yapılan poliomiyelit aşısı kontrollü deneyidir. Şimdiye kadar yapılan en büyük yasal insan deneyi çalışmasıdır. Yaklaşık bir milyon okul çocuğuna rastgele yöntemle deneysel aşı ya da plasebo verilerek aşının etki derecesi test edilmiştir. Bu tarihten sonra klinik deneyler çağdaş tıbbın ayrılmaz parçası olmuştur.

Bugünkü modern biçimiyle epidemiyoloji, nispeten yeni bir disiplin olup insan topluluklarında görülen hastalıkların incelenmesi ile bu hastalıkların önlenmesine ve kontrolüne yönelik çalışmalara bilgi sağlanması amacıyla nicel yöntemler kullanmaktadır. Epidemiyoloji, geçen 50 yıl içinde dikkate değer biçimde gelişmiştir. Günümüzde bilgisayar sistemlerindeki gelişmeler de epidemiyolojik araştırma ve değerlendirmelerin daha kolay, daha hızlı ve daha doğru yapılmasını sağlamaktadır. Özellikle 21. yüzyılın başlarında da çeşitli hastalıklar ve ilişkili faktörlerle ilgili çalışmalar yapılmaya devam edilmiştir.Örneğin; kadınlardaki servikal kanser ve human papilloma virüsü arasındaki ilişki saptanarak, 2006 yılında HPV aşısı uygulamaya konulmuştur.

Son yıllarda Epidemiyoloji bilimi; çevre epidemiyolojisi, beslenme epidemiyolojisi, davranış epidemiyolojisi, pediatrik ve geriatrik epidemiyoloji,

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

Page 9: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

Biyoterörizm; insan, hayvan ve bitkilerde hastalık veya ölüm

oluşturmak maksadıyla mikroorganizmaların ya

da toksinlerinin kullanılmasıdır.

psikiyatrik epidemiyoloji ve enfeksiyon hastalıkları epidemiyolojisi gibi özel alanlara yönelmiştir. Ayrıca kapsamı genişleyerek genetik ve moleküler seviyede sağlığı incelerken halk sağlığı ve temel konularla da iç içe olmuştur. Enfeksiyon hastalıkları epidemiyolojisinin gelişmesiyle SARS, 2009 H1N1 salgını ve avian influenza gibi enfeksiyon hastalıkları ile ilgili önemli çalışmalar yapılmıştır.

Son yıllarda endüstri alanında toksik ajanların kullanılması, hava ve içme suyu kirliliği, güvensiz konut ve taşıt kullanımı ve diğer çevresel faktörler nedeniyle sağlık üzerine olumsuz etkileri artmıştır. Çevre epidemiyolojisi de bu doğrultuda çalışmalarını hızlandırarak sağlık risklerini önlemeye ve çözüm önerileri sunmaya çalışmaktadır. Aynı şekilde bireylerin yaşam biçimimdeki değişiklikler, beslenme alışkanlıkları ve sigara alkol gibi maddelerin kullanımı ve birçok faktör günümüzde diabet, hipertansiyon, obezite, osteoporoz ve kanser gibi kronik hastalıkların ve çeşitli ruhsal rahatsızlıkların görülme olasılığını artırmıştır. Bu alanla ilgili olarak da epidemiyolojik çalışmalar yürütülmekte hastalıkları önlemeye ve tedavi etmeye yönelik önemli katkılar sağlamaktadır.

Eylül 2001 tarihinde ABD'deki terörist saldırıdan sonra, tüm dünyada dikkatler biyolojik savaş ajanlarına ve biyoterörizm üzerine yoğunlaşmıştır. Aslında tarihçesi Asurlular'ın düşmanlarının su kaynaklarını çürümüş çavdardan oluşan bir tür mantarla zehirlemelerine kadar uzanan biyoterörizm, şiddetini ve etki alanını artırarak 21. yüzyıl halk sağlığı problemi olarak ortaya çıkmıştır. Biyoterörizm; insan, hayvan ve bitkilerde hastalık veya ölüm oluşturmak maksadıyla mikroorganizmaların ya da toksinlerinin kullanılması olarak tanımlanmaktadır.

Terörizmin sinsi bir boyutu olan biyoterörizmde; İdeolojik, politik veya dini amaçlarla toplumu korkutmak, panik oluşturmak ve dolaylı olarak da hükümetleri de paniğe sevk etmek hedeflenir. Biyolojik silah ajanları yayılım özellikleri ve oluşturdukları hastalık tablosunun şiddeti ve ölüme bağlı olarak Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi tarafından üç kategoriye ayrılmıştır. Örneğin; Şarbon, veba ve tularemi etkeni olan bakteriler aerosol yolla şiddetli akciğer enfeksiyonuna neden olarak çoğunlukla ölümcül seyreden hastalık tablosu oluşturdukları için en yüksek risk grubu olarak tanımlanan Kategori A'da yer almaktadırlar. Bu hastalıklar dışında; çiçek, ensefalit, çoklu ilaç dirençli tüberküloz, tifüs, brusella, sarı humma, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ve Ebola kaynaklı viral kanamalı ateşler; biyoterörizmle ilişkilendirilen diğer hastalıklar arasındadır.

Biyoterörizm ile baş etmede halkın eğitimi ve çeşitli koruyucu önlemlerin yanı sıra; biyoterörizmin yol açtığı ve toplumun sağlığını olumsuz etkileyen sağlık problemleri ile ilgili verilerin toplanması, toplanan verilerin analizleri, bu analizlerin sağlığın geliştirilmesi, iyileştirilmesi ve/veya hastalıkların kontrolü uygulamaları için ihtiyacı olan kişilere ve bildirimi yapan kaynaklara dağıtılması işlevini yürüten bilim dalı olarak epidemiyolojinin ve epidemiyolojik araştırmaların önemi büyüktür.

Epidemiyoloji biliminin tarihsel süreci aşağıdaki tabloda (Tablo.1.1.) özetlenmiştir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

Page 10: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

İskoç bilim adamı Alexander Fleming, penisilini keşfetmiş;

penisilin antibiyotiğinin geliştirilmesine öncülük

etmiştir.

. J

Tablo 1.1. Epidemiyolojinin Tarihsel Süreci

Yıl Epidemiyolojik Olay

Milattan önce 400'ler

Hipokrat; ''Hastalıkların oluşmasında çevresel faktörler ve bireylerin yaşam stilleri etkili olmaktadır.'' görüşünü ve çevresel faktörlerin araştırılması gerektiğini ileri sürmüştür.

1346- 1352 Veba; Avrupa, Afrika ve Orta Doğu'da birçok insanı etkileyerek ciddi ölümlere neden olmuştur. Vebanın bakteri kaynaklı bir hastalık olduğu keşfedilerek tedavisine yönelik antibiyotik geliştirilmiştir. Temizlik ve hijyenin de tedavi ve bulaşmayı önlemede önemli olduğu saptanmıştır.

1662 John Graunt, Londra'daki doğum ve ölümleri analiz etmiş ve toplumda hastalıkların dağılımını ilk defa nicel olarak ortaya koymuştur.

1700 Çiçek hastalığı, yeni bir halk sağlığı problemi olarak ortaya çıkmıştır. 1775 yılında çiçek aşısı ile ilgili çalışmalara başlayan Edward Jenner 1776' da çiçek aşısını geliştirmiş; öncelikle bu aşı, hapishanede yaşayan bireyler ve kimsesiz çocuklar üzerinde uygulanmış ve güvenilir olduğu ortaya çıkınca İngiliz Kraliyet ailesine de uygulanmıştır.

1747 James Lind deneysel epidemiyolojik çalışmaların ilk örneği olan skorbüt hastalığı ile ilgili tedavi çalışması yürütmüş, C vitamini eksikliği ile skorbüt hastalığı arasındaki ilişkiyi saptamıştır.

1839 William Farr, yıllık yaşam istatistiklerini yayınlamış ve bu istatistikleri sağlık sorunlarının değerlendirilmesinde kullanmıştır.

1849-1854 John Snow analitik epidemiyolojideki ilk çalışmalardan biri olan koleranın kökenine ilişkin bir hipotez oluşturup test etmiş ve içme suyu ile kolera arasındaki ilişkiyi incelemiştir.

1882-1883 Robert Koch 1882'de tüberküloz basilini, 1883'te de kolera basilini keşfetmiştir.

1918-1919 Dünya çapında etkili olup 50 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan influenza salgını görülmüştür. Bilinen en şiddetli grip salgınıdır. İlk influenza aşısı 1940 yılında geliştirilmiştir.

1928 İskoç bilim adamı Alexander Fleming, penisilini keşfetmiş penisilin antibiyotiğinin geliştirilmesine öncülük etmiştir.

1949 İlk kohort çalışmaları arasında gösterilen Framingham Kalp Çalışması (The Framingham Hearth Study) yapılmıştır. Alexander Langmuir, şu anki adıyla Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi (Centers for Disease Control and Prevention)'ni kurmuştur.

1950 Richard Doll, Austin Bradford Hill ve Richard Peto isimli araştırmacılar akciğer kanseri ve sigara ilişkisini açıklayan ilk vaka-kontrol çalışmalarını yayınlamıştır.

1971-1972 Kardiovasküler hastalıkları önlemeye dayalı, Kuzey Karelia Projesi (North Karelia Project) ve Standfor Üç Topluluk Çalışması (The Stanford Three Community Study) başlatılmıştır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

Page 11: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

1970'lerdenGünümüze

Mikrobilgisayar teknolojilerin icadı değişimi ve kullanılmaya devam edilmesi büyük veri tabanı analizleri ve bağlantılarına olanak sağlamıştır. Log-linear ve lojistik analiz gibi yeni istatistiksel metodlar geliştirilmiştir.

1978 Çiçek hastalığı eradike dilmiştir.

1990'lar Moleküler biyolojide yeni teknikler geliştirilmiş ve büyük topluluklarda uygulanmıştır.

2001 Biyoterörizm yeni bir halk sağlığı konusu olarak ortaya çıkmıştır.

2006 HPV (Human Papilloma Virüs) aşısı geliştirilmiştir.

(Brownson ve Petitti, 2006)

2001 yılında biyoterörizm yeni bir

halk sağlığı konusu olarak ortaya çıkmıştır.

EPİDEMIYOLOJİNIN KULLANIM ALANLARIEpidemiyoloji bilimi ve epidemiyolojik metotlarla üretilen bilgiler gerek

klinik gerek toplum düzeyindeki sağlık hizmetleri ve araştırmalarında, gerekse sağlık yönetimi ve sağlık ekonomisi ile ilgili alanlar başta olmak üzere sayısız alanda giderek daha bilinçli ve yaygın biçimde kullanılmaktadır.

Kardiyovasküler hastalıkları önlemede fiziksel aktivitenin önemini keşfeden Ünlü İskoç epidemiyolog Jerry Morris'e göre epidemiyolojinin kullanım alanları aşağıdaki gibidir.

Toplumun sağlık sorunlarının değişmesi ve bazı sağlık durumları önemini kaybederken

bazılarının yaygınlaşması, yeni

sorunların ortaya çıkmasına yol açar.

• Sağlık Sorunlarının Zaman Süreci İçerisinde Gösterdiği

Değişimin İncelenmesiFarklı zaman kesitlerinde hangi sağlık sorunlarının toplumda sık görüldüğü,

bunların boyutlarında değişiklik olup olmadığı belirlenmeye çalışılır. Zaman süreci içinde sağlık sorunlarının boyutlarındaki değişimleri değerlendirirken, bu değişimlerin gerçek mi yoksa rölatif artma veya azalmalar mı olduğunun saptanması gerekmektedir. Bu amaçla soğan kabuğu prensibi, rölatif artma ve kesin artma kavramları yol gösterici olmaktadır.

• Soğan kabuğu prensibiToplumun sağlık sorunlarının değişmesi ve bazı sağlık sorunları önemini

kaybederken bazılarının yaygınlaşması ve yeni sorunların ortaya çıkması durumudur. Soyulan her kabuğun altından bir yenisi ortaya çıktığı için, bu olgu da soğana benzetilmiş ve "soğan kabuğu prensibi"diye adlandırılmıştır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

Page 12: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

1 Örneğin;20. yüzyılın ilk yarısında kitle ölüm lerine sebep olan bulaşıcı hastalıklar kontrol altına alındıktan sonra, kronik dejeneratif hastalıklar ön plana çıkmıştır.

Herhangi bir sağlık problemi zaman içinde artış gösteriyorsa, kesin

artış olarak kabul edilmelidir.

• Rölatif artmaHerhangi bir sisteme ilişkin hastalık grubunun içinde bazı sağlık sorunlarında

diğerlerine oranla artma ya da azalmalar olabilir. Etken ile sonuç arasında bir ilişi olması durumu "rölatif risk" (RR) ile değerlendirilir. RR, etkene maruz kalanlarda hastalık görülme riskinin (hastalık var(a)/risk altındaki grup (a+b)), etkene maruz kalmayanlarda hastalık riskine (hastalık var(c) /risk altındaki grup(c+d)) olan oranını verir. Relatif risk 1.0'dan büyükse pozitif ilişki var, etkenle karşılaşma hastalık riskini arttırıyor demektir.

• Kesin artmaHerhangi bir hastalığın görülme sıklığında artma olup olmadığı konusunda

genellikle klinik izlenimler yardımcıdır. Ancak, bu izlenimlerin doğru olup olmadığının toplumdan elde edilecek sağlık istatistikleri ile belirlenmesi gerekir. Kesin artıştan bahsetmek için hasta kişi sayılarını bilmek yeterli değildir. Hasta sayısının hastalığa yakalanma riski altındaki kişilere oranlaması ile elde edilen hastalık hızlarında (insidans, prevelans) artış olmalıdır. Çünkü hasta kişi sayısı çok çeşitli nedenlerle artmış olabilir. Bunlar; tanı olanaklarının artması, belirli hastalıkların yeni tanınması, tanımlama ve kriterlerde değişme, risk altındaki grubun büyümesi, yeni tedaviler ile fatalitenin azalması, kayıt ve bildirimlerinin iyileşmesi ve sağlık hizmetlerinin nitelik ve süreklilik açısından değişmesidir.

Yukarıdaki faktörler göz önünde bulundurulduğunda, herhangi bir sağlık problemi zaman içinde artış gösteriyorsa kesin artış olarak kabul edilmelidir.

• Örneğin;• 21. yüzyılda iskem ik kalp hastalıkları, akciğer kanseri ve diğer

kanser türlerinde artm a olm ası.

• Toplum un Sağlık Sorunlarına Tanı KonulmasıToplumun sağlık sorunlarına epidemiyolojik incelemeler ve bilgiler ile

toplumsal tanı konulması gerekmektedir. Toplumsal tanı ölçütleri, hız ve oranlardır. Bu göstergeler bir toplumdaki sağlık, hastalık, doğum ve ölümü

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

Page 13: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

Bir toplumda en çok görülen ve en çok

ölümle sonuçlanan hastalık ve sağlık

olayları o toplumun önemli sağlık sorunlarıdır.

İnsidans, belirli özelliği taşıyan kişilerin

oluşturduğu grubun herhangi bir hastalığa yakalanma olasılığını

verir.

_________ J

ilgilendiren diğer sorunların düzeylerini belirlemek için geliştirilmiş sağlık ölçü birimleridir.

Herhangi bir hastalığın veya sağlık olayının toplumun sağlığı açısından sorun teşkil edip etmediğini saptamak için; hastalığın veya sağlık olayının toplumda görülme sıklığı, ölümle ne kadar ilişkili olduğu, yol açtığı kalıcı sekel ya da komplikasyon sıklığı ve önemi, neden olduğu iş gücü ve ekonomik kaybın boyutu en önemli kriterlerdir.

Bunlara göre bir toplumda en sık ve en çok görülen, en çok ölümle sonuçlanan, kalıcı sekeller bırakan, önemli iş gücü ve ekonomik kayıplara yol açan hastalık ve sağlık olayları o toplumun önemli ve öncelikli sağlık sorunlarıdır.

• Bir Hastalığın ya da Sağlık Durumunun Klinik Tablosunun

Tam Olarak BelirlenmesiBir klinisyenin çeşitli sebeplerle bir hastalık ya da sağlık olayı ile alakalı

olarak toplumun tamamına ulaşması mümkün değildir. O ancak kendisine başvuran bireyleri ve o bireylerde görülen problemleri tanımlayabilecektir. Oysa epidemiyolog bir toplumdaki tüm belirlenmiş vakalarla ilgilendiği için, her hastalığın en hafiften en ağıra giden farklı şekilleriyle karşılaşmaktadır. Böylece, ancak epidemiyolojik yöntemlerle bir hastalığın farklı klinik şekilleri ve hastalığın doğal seyri belirlenebilir.

Hiçbir belirti vermeyen vakalar da incelenen hastalığın doğal seyri içindedir. Bu yüzden bir hastalığın veya sağlık sorununun doğal seyri, en hafif belirtisiz geçen şeklinden orta ve en ağır şiddete kadar olan tüm şekillerini kapsar.

• Buz dağı olgusuErken dönemdeki bazı hastalıklar hiçbir belirti vermez. Bu devrede

dokulardaki bozuklukların çoğu geri dönebildiğinden tanı konulması birey ve toplum için önem teşkil etmektedir. Toplumda herhangi bir hastalığı olan kişilerin tümü "hasta evreni" bir buz dağına benzetilirse, belirti veren ve tanı konanlar, ancak buz dağının üst bölümü, belirtisiz olanlar ise buz dağının görünmeyen su altındaki bölümdür.

Özellikle başlangıcı sessiz, belirtisiz olan veya hafif belirti veren hastalıklarda sağlık kuruluşlarında teşhis ve tedavi olanlar evrenin ihmal edilebilecek kadar küçük bir bölümünü oluşturur.

Eğer bu evrenin tamamı belirlenmezse; yani buz dağının görünmeyen kısmı ortaya çıkarılmazsa, bireylerin hastalıkları ilerleyecek, tedavileri güçleşecek, kalıcı sakatlılar oluşacak, prognozları kötüleşecektir. Bu durum hem bireyin hem de toplumun sağlığı açısından ciddi problemlere yol açacaktır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

Page 14: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

• Örneğin;• Buz dağı olgusuna ilişkin önem li bazı hastalıklar:Tüberküloz,

sifiliz, gebelik toksem ileri, diabet, iskem ik kalp hastalığı ve kanser gibi çeşitli kronik hastalıklar.

• Kişilerin Sağlık Sorunları İle Karşılaşma Risklerinin ve

Olasılıklarının BelirlenmesiEpidemiyolojik yöntemlerle belirli özelliklere sahip olan kişilerin oluşturduğu

grupların incelenmesi yolu ile herhangi bir sağlık sorunu ile karşılaşma olasılıkları ve en yüksek risk taşıyan gruplar belirlenebilir. Bu olasılıklar ilgili gruplardaki kişiler için ortalama bir değerdir. Bu ortalamanın birimi insidans hızıdır. O hâlde insidans, belirli özelliği taşıyan kişilerin oluşturduğu grubun herhangi bir hastalığa yakalanma olasılığını verir.

Sendrom, başlangıçta birbiriyle ilgisizmiş gibi görünmesine rağmen genelde aynı nedene bağlı meydana gelen

durumlardır.

Örneğin;Down sendrom u insidansının (olasılığının) anne yaşı arttıkça artm ası.Sigara içenlerde akciğer kanseri görülm e olasılığının içilen sigara m iktarı ve süresine paralel olarak artm ası.

• Sendrom ların BelirlenmesiSendrom: Belirli semptom ve bulguların sık görüldüğü, ortak özellikler

gösteren, başlangıçta birbiriyle ilgisizmiş gibi görünmesine rağmen genelde aynı nedene bağlı meydana gelen durumlardır.

^ • Örneğin;c • Kızam ık hastalığının d iğer ateşli döküntülü hastalıklardan

O ayırt edilm esi.

• Hastalık ve Sağlık Sorunlarının Nedenlerinin Araştırılm ası

ve İlişkili Faktörlerin BelirlenmesiBir hastalığın veya sağlık sorununun nedeninin belirlenmesi, aynı zamanda o

hastalıkla ilgili alınacak önlemlerin veya girişimlerin de belirlenmesi anlamına

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Page 15: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

Bir hastalığın nedeninin belirlenmesi aynı

zamanda o hastalıkla ilgili alınacak

önlemlerin veya girişimlerin de

belirlenmesi anlamına gelmektedir.

Veri toplamadan depolamaya kadar her

aşamada eksiksiz ve güvenli adımlar atılırsa

toplumun sağlık sorunları doğru bir

şekilde saptanmış olur.■ )

gelmektedir. Örneğin, 1976 yılında Amerika'da pnömoni salgını esnasında bir grup bireyde yapılan incelemede pnömoninin risk faktörleri belirlendi.

• Sağlık Hizm etlerinin Değerlendirilm esiEpidemiyolojik araştırmalar içerisinde sağlık hizmetlerinin genel olarak

değerlendirilmesi konusu önem arz etmektedir. Bu kapsamda çeşitli gözlemsel ve deneysel epidemiyolojik araştırma yöntemleri kullanılır. Bu alanda sağlık hizmetlerinin amaçlara, yasalara uygunluğu ve sağlık sorunlarını çözmede etkinliği değerlendirilerek; halkın sağlık konusundaki gereksinimleri ve istekleri belirlenmiş olunur.

• Bireylerin Kendi Sağlıkları İle İlgili Kararlar AlmasıÇoğu birey kendi sağlığı ile ilgili kararlar alırken epidemiyolojik verilerden

yararlandığının farkında bile değildir. Örneğin; sigarayı bırakmaya, asansör yerine merdiven kullanmaya, sağlıklı beslenmeye veya sağlığı ile ilgili koruyucu ve geliştirici birtakım uygulamalara karar verirken bilinçli ya da bilinçsiz epidemiyologların risk değerlendirmelerinden etkilenmekte ve yaşamlarını bu yönde devam ettirmektedirler.

EPİDEMİYOLOJİK VERİ KAYNAKLARIToplumdaki birey veya gruplar hakkında toplanan sağlıkla ilişkili herhangi bir

bilgi, sağlık durumlarının belirlenmesi ve sınıflandırılması amacıyla kullanılmak için bir veri kaynağı olabilir. Tüm toplumlarda bireylerin tüm yaşamları boyunca sağlık kurumları tarafından sağlıkları ile ilgili çeşitli bilgiler toplanıp belirli kurallara uygun olarak kayıt altına alınmaktadır. Eğer bilgilerin toplanmasından depolanıp veri olarak kullanılmasına kadar her basamakta eksiksiz ve güvenli adımlar atılırsa hem toplumun sağlık sorunları hem de gereken önlem ve uygulamalar doğru bir şekilde saptanmış olur. Yapılan uygulamalar epidemiyolojik açıdan da yararlı sonuçlar doğurur.

Epidemiyolojik veri kaynakları aşağıda sınıflandırılmıştır.

l.N üfusun Büyüklüğü ve Yapısına İlişkin KayıtlarNüfus sayımları: Sağlık alanında parasal kaynakları yerinde kullanmak

amacıyla planlamalar yapmak ve hizmet programları hazırlamak amacıyla nüfusun büyüklüğünü, dağılımını ve değişimini bilmek gerekir. Nüfusun bu özellikleri hakkında doğru ve güvenilir bilgiler elde etmek araştırmalar için güvenilir bir veri tabanı oluşturacaktır.

Periyodik nüfus tespitleri: Sağlık hizmetlerinin sosyalleştiği bölgelerde

nüfus her yıl haziran ayının ortasında o bölgede çalışan sağlık personeli tarafından ''Ev Halkı Tespit Fişleri''ile ev ev dolaşılarak tespit edilmektedir. Bölgeye yeni

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Page 16: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

gelenler önceden saptanmış doğumlar ve ölümler kaydedilir. Her yıl için bir yıl ortası nüfusu belirlenir.

Toplumda hastalığın ölçülmesi ve nedenlerinin

saptanması hastalığın kontrol ve

önlenmesinde en önemli adımı oluşturur.

2. Sağlıkla İlgili Kayıtlar1962'de John Graunt'un hayati olaylar olan doğum ve ölüm kayıtlarını

tutmaya başlaması, bir toplumun sağlığı ile ilgili başlıca bilgi kaynağı olarak bu durumların göz önünde bulundurulması konusunda öncü oldu.

• Doğum ve ölüm gibi hayati olayların kayıtları• Bulaşıcı hastalıklar ve kanser gibi hastalık bildirimleri ve kayıtları• Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ve sağlık hizmeti veren kuruluşların

ve Aile hekimi, AÇSAP merkezleri, hastane, iş yeri, okul, muayenehane ve sigorta gibi çeşitli kuruluşların rutin sağlık kayıtları

• Yüksek risk gruplarında vaka bulma (sürveyans) çalışmaları

3. Sağlık Araştırm alarının Kayıtları• Anketler• Muayene, laboratuvar, izlem kayıtları

EPiDEMiYOLOJiK ARAŞTIRMALARIN SINIFLANDIRILMASI

Epidemiyolojik çalışmalar ilk dönemlerde toplumda görülen hastalıkların sıklığını ve dağılımını ölçmeye yönelmiştir. Daha sonraki çalışmalar hastalıkların nedenleri üstünde yoğunlaşmıştır ki bu çalışmalar epidemiyolojinin merkezini oluşturur. Toplumda hastalığın ölçülmesi ve nedenlerinin saptanması hastalığın kontrol ve önlenmesinde en önemli adımı oluşturur. Epidemiyoloji toplum sağlığını tehdit eden hastalıklar hakkında bilgi toplar. Hastalığın dağılış ve yayılışını araştırır. Hastalık nedenlerini kontrol ve önlenmesi için gerekli çalışmaları yapar.

Epidemiyolojik araştırmalar temel amaç ve yöntemlerine göre aşağıdaki gibi üç grupta sınıflandırılmaktadır:

Gözlem sel Araştırm alar• Tanımlayıcı (deskriptif) araştırmalar (K iş i-Y e r-Z a m a n )

ö z e llik le r in e g ö re ta n ım la m a

• Analitik araştırmalara Vaka- kontrol araştırmaları a Kohort araştırmalarıa Kesitsel araştırmalar

Deneysel Araştırm alar (M üdahale Araştırm aları)a Profilaktik önlemlere yönelik deneysel araştırmalara Terapötik önlemlere yönelik deneysel araştırmalar

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

Page 17: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

Epidemiyolojik araştırmalarda; Sağlık sorunları tanımlanır,

veriler toplanır, önlemeye ve tedavi

etmeye yönelik girişimler uygulanır ve

değerlendirilir.

M etodolojik Araştırm alar• Teşhis ve tarama yöntemlerinin tanı koymada ne kadar geçerli (validite)

olduğunu belirleme araştırmaları• Gözlemcilerin ölçüm ve gözlemlerinin ne ölçüde güvenilir-tutarlı olduğunu

belirlemeye yönelik araştırmalar• Matematik simülasyon modelleriyle ilgili araştırmalar

Bir toplumun şimdi ve gelecekte ihtiyaç duyduğu sağlık bakım ihtiyaçlarının en etkin bir biçimde temin edilmesi için; toplumun sağlık ve hastalık durumu, ihtiyaçları belirlenmeli, bu problem ve ihtiyaçları etkileyen faktörler tanımlanmalı ve analiz edilmeli ve gerekli önlemleri almak ve tedavi etmek için müdahalede bulunulmalıdır.

Bir toplumun şu anki ve gelecekteki sağlık bakım ihtiyaçlarını karşılamak ve sağlık düzeyinin en yüksek standartlarda olmasını sağlamak için atılacak adımlar aşağıdaki şekilde sıralanmıştır.

G erekli program lar uygulanır.

Ulaşılabilirliği kapsam a düzeyi

artırılır.

Etkinlikdeğerlendirilir.

Sağlık durum u geliştirilir.

Şekil 1.4. Epidemiyolojik Araştırmaların Temelini Oluşturan Adımlar (Ergör, 1995 ve Harkness, 1995).

Toplumdeğerlendirilir.

A lternatif m üdahalelere

karar verilir.î_ J

.......... ' \

Toplum dakiSağlık sorunlarında

önceliklere karargrupları tanım lanır.

verilir.

Sağlık ve hastalık Bölgenin sağlıksorunları saptanır. durum u saptanır.

Sağlık verileri i i Sağlık bilgileritoplanır. üretilir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

Page 18: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

QJM

O

•Bir yöntem bilimi olan epidemiyoloji; hastalıkların ve sağlığı ilgilendiren diğer olayların dağılımlarının incelenmesi, nedenlerinin ve ilişkili faktörlerin araştırılması ve bunların teşhis, tedavi ve önlenmeleri için en uygun yöntem ve girişimleri belirlemeye yarayan araştırma tekniklerini ve uygulamalarını kapsayan bir bilim dalıdır.

•Epidemiyoloji; insanlık tarihi kadar eski bir bilim olup, Hipokrat'ın çevresel faktörlerin insan sağlığına etkisi olduğu hipotezine kadar uzanan bir tarihçeye sahiptir. İlk dönemlerde toplumlarda çok görülen ve ölüme sebebiyet veren bulaşıcı hastalıklarla ilgili birçok epidemiyolojik çalışma yapılmış; veba, influenza, kolera, tüberküloz, çiçek ve poliomyelit gibi hastalıkların nedenleri, görülme sıklıkları saptanmış; etkili tedavi ve korunma yöntemleri geliştirilmiştir. Sonraki yıllarda toplumda görülen hastalık profili değiştiği için epidemiyolojinin kapsamı da son yıllarda genişleyerek değişmiştir. Kronik hastalıklar, psiko sosyal problemler ve biyoterörizm gibi çevresel sorunların artan bir şekilde görülmeye başlamasıyla epidemiyoloji bilimi bu alanlara yönelmiş ve bu tür sorunların incelenmesine yönelik epidemiyolojik çalışmalar yapılmıştır. Günümüzde de bu alanda çalışılmaya devam edilmektedir.

•Epidemiyolojik veri; nüfus istatistiklerinden, sağlıkla ilgili araştırmalardan, hastalık bildirim kayıtlarından, hastane, iş yeri ve okul gibi çeşitli kurumların kayıtlarından elde edilebilir.

•Epidemiyoloji; toplumun sağlık sorunlarının saptanması, gerekli tedavi ve girişimlerin uygulanması, uygulanan girişimlerin etkinliğinin belirlenmesi, etkili tedavilerin uygulanmasına karar verilmesi, sağlık sistemindeki aksaklıkların belirlenmesi ve daha etkin hizmet sunumunun sağlanmasında ve böylece toplumun, bölgenin veya ülkenin sağlık durumunun iyileştirilmesinde büyük öneme sahiptir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

Page 19: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

DEĞERLENDİRME SORULARI1. Aşağıdakilerden hangisi epidemiyolojinin tanımını belirtmektedir?

a) Bulaşıcı hastalıkları ve salgınları inceleyen bir bilimdir.

b) Sağlık ve hastalıkla ilgili tüm olayları inceleyen bir bilim dalıdır.

c) Kazaları inceleyen bilim dalıdır.

d) Afetleri inceleyen bilim dalıdır.

e) Kronik hastalıkları inceleyen bilim dalıdır.

2. Epidemiyoloji biliminin temel stratejisi nedir?

a) İki veya daha fazla gruba ait verilerin karşılaştırmasını yapmak

b) Toplumdaki sağlık sorunlarına tanı koymak

c) Toplumdaki sağlık sorunlarının sıklığını belirlemek

d) Toplumun sağlık sorunları ile ilişkili faktörleri belirlemek

e) Sağlık hizmetlerini planlamak ve değerlendirmek

3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Epidemiyoloji günümüzde kronik hastalıklara ve spesifik alanlara yönelmiştir.

b) Epidemiyoloji tek tek bireyler yerine topluma odaklanır.

c) Epidemiyoloji diğer bilimlerle iş birliği içindedir.

d) Epidemiyolojinin tarihsel süreci poliomyelit aşısı ile başlar.

e) Epidemiyolojik süreç problem çözme sürecinden gelir.

4. Tarihte bilinen ilk kohort çalışması aşağıdakilerden hangisidir?

a) 1950 yılında Doll ve Hill'in sigara içme ile akciğer kanser ilişkisi araştırmasıb) 5200 kişinin 35 yıl izlendiği Framingham kalp çalışmasıc) Snow'un Londra kolerasının etkenine yönelik araştırmasıd) Poliomiyelit aşısının etkinliği ile ilgili araştırmae) Graunt'un Londra'daki doğum ve ölüm oranlarını analiz etmesi

5. Aşağıdakilerden hangisi epidemiyolojinin temel amaçlarından biri değildir?

a) Kamu politikalarının geliştirilmesine bilimsel destek sağlamakb) Koruyucu ve tedavi edici yöntemleri değerlendirmekc) Toplumda sık görülen hastalıkların bağışıklamasını yapmakd) Toplumun sağlık sorunlarına tanı koymake) Hastalıkların doğal seyrini ve prognozlarını incelemek

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

Page 20: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

6. Aşağıdakilerden hangisi epidemiyolojinin kullanım alanlarından biri değildir?

a) Hastalıkların nedenlerinin araştırılmasıb) Sağlık risklerinin ve olasılıkların belirlenmesic) Toplum sağlık sistemleri işleyişinin değiştirilmesid) Hastalıkların klinik tablosunun tam olarak belirlenmesie) Sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesi

7. ''Hastalıkların oluşmasında çevresel faktörler ve bireylerin yaşam stilleri etkili olmaktadır'.'hipotezini ilk ortaya koyan bilim adamı aşağıdakilerden hangisidir?

a) William Farrb) William Buddc) Hipokratd) James Linde) John Snow

8. Belirli semptom ve bulguların sık görüldüğü, ortak özellikler gösteren, başlangıçta birbiriyle ilgisizmiş gibi görünmesine rağmen genelde aynı nedene bağlı meydana gelen durumu aşağıdakilerden hangisi belirtir?

a) Rölatif artmab) Sendromc) Buz dağı olgusud) Soğan kabuğu prensibie) Kesin artma

9. ''Etkin bağışıklama ile çok sayıda bulaşıcı hastalık tarihe gömülürken, günümüzde geçmişten farklı olarak diyabet, hipertansiyon ve kanser gibi kronik hastalıklar daha çok görülmeye başlamıştır.'' ifadesini karşılayan kavram aşağıdakilerden hangisidir?

a) Kesin artmab) Rölatif artmac) Buz dağı olgusud) Sendrome) Soğan kabuğu prensibi

10.Aşağıdakilerden hangisi epidemiyolojik veri kaynaklarından kayıtlardan biri değildir?

a) Enfeksiyon zinciri kayıtlarıb) Doğum ve ölüm gibi hayati olayların kayıtlarıc) Hastane, iş yeri, okul gibi çeşitli kuruluşların rutin sağlık kayıtlarıd) Bulaşıcı hastalıklar ve kanser gibi hastalık kayıtlarıe) Sağlık Müdürlüğünün rutin kayıtları

Cevap Anahtarı

1.B, 2.A, 3.D, 4.B, 5.C, 6.C, 7.C, 8.B, 9.E, 10.A

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

Page 21: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojiye Giriş

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLARAktaş, B. (2011 - 2012). TurkMSIC Halk Sağlığı Alt Komitesi. Epidemiyoloji Kitapçığı.

s. 3-11.

Altınsoy, N. (2008). Epidemiyoloji kavramı ve temel yaklaşımlar: Cilt 79. Sayı 1.

Aschenghrau, A., Seage, G.R. (2013). Esentials of Epidemiology in Public Health (3. Baskı). Boston. S. 8-28.

Bihopal, R.S. (2002). Concepts of Epidemiology: An integrated introduction to the ideas, theories, principles and methods of epidemiology (1. Baskı). New York: Oxford Unıversıty Press. s.2-6.

Brownson, R. C., & Petitti, D. B. (2006). Applied epidemiology: theory to practice. Oxford University Press on Demand.s:5.

Çakır, A., Güç, H., Ocaktan, A. (2009). T.C. Sağlık Bakanlığı. Temel Epidemiyoloji (2.Basım). Ankara: Başak Matbaacılık ve Tanıtım Hiz. Ltd. Şti. s.1-4.

Ergör, G. (1995). Bölge Sağlık Yönetimi. İçinde: Bölge Sağlık YönetimindeEpidemiyoloji El Kitabı, Bertan M, Enünlü T (çeviri editörleri). Kitabın orijinal adı(italik), Vaughan JP, Morrow RH. Baskı sayısı, Ankara, Üçbilek Matbaası .s.8.

Friis, R.H, Sellers, T.A. (2O12). H istory and Scope of Epidem iology.

Epidem iology for public Health Practice. Jones & Bartlett Publishers.S. 23-48.

Gülesen, Ö. (2001). Çağdaş Epidemiyoloji (2.Basım). Bursa: Vipaş Aş. s. 1-7.

Harkness, G.A. (1995). Epidemiology in Nursing Practice. Tokyo: Mosby. s. 3-22.

Kalaça, S. (2011). Türk Farmakoloji Derneği Klinik Çalışma Grubu Elektronik Bülteni. Gözlemsel araştırmalar.

Kılıç, S. (2006). Biological Weapons And Bioterrorism. Turk Hij Den Biyol Derg; 63(1): 1-20.

Köksal, S. (2007). Epidemiyoloji. Cerrah Paşa 40. Yıl Halk Sağlığı Kitabı. İstanbul. s. 49-59.

Schoenbach, V. J., & Rosamond, W. D. (2000). Understanding the fundamentals of epidemiology: an evolving text. Chapel Hill: North Carolina.

Serinken, M., Kutlu, S.S. (2009).Biyoterörizm ve Şarbon. Türkiye Acil Tıp Dergisi. 9(4): 185-190.

Tezcan, S. (1992). Epidemiyoloji Tıbbi Araştırmaların Yöntem Bilimi. Ankara.

Tezcan, S. (2015). Epidemiyoloji. Güler, Ç., Akın, L. (Ed.), Halk Sağlığı Temel Bilgiler 1 içinde ( s. 96-130) (3.Baskı). Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

Page 22: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Yüksel, O., Erdem, R. (2016). Biyoterörizm ve Sağlık. Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi. 19(2): 203-222.

www. who.int/topics/eidemiology/en/. Erişim Tarihi: 02 Ekim 2016.

Epidemiyolojiye Giriş

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22

Page 23: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

SAĞLIĞI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

LUÛz

’u *

GirişSağlığı Etkileyen:• Sosyal Faktörler• Fizyolojik Faktörler• Çevresel Faktörler• Yaşam Biçiminden Kaynaklanan

Faktörler• Sunulan Sağlık Hizmetlerinden

Kaynaklanan Faktörler

EPİDEMİYOLOJİ Yrd. Doç. Dr.

Nazlı HACIALİOĞLU

Bu üniteyi çalıştıktan sonra:Sağlığı etkileyen sosyal, fizyolojik ve Çevresel faktörleri kavrayabilecek, Yaşam biçiminden kaynaklanan faktörleri ve sağlık hizmetlerinden kaynaklanan faktörleri öğrenebileceksiniz.

ÜNİTE

2

Page 24: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

Sosyoloji bilimine göre sağlık, bireylerin

değişen çevre şartlarına gösterdiği

uyumlu davranışlardır.

Sağlığın ögeleri arasında; kendini güçlü

hissetmek, iyi ilişkiler kurmak, yaşamdan haz

almak ve yaşamı anlamlı bulmak gibi durumlar da vardır.

Sağlığı etkileyenfaktörler; sosyal,

fizyolojik, çevresel,yaşam biçiminden

kaynaklanan faktörlerve sunulan sağlık

hizmetlerindenkaynaklananfaktörlerdir.

_________ J

GİRİŞSağlık birçok kuramcı tarafından çeşitli şekillerde tanımlanmıştır. Biyoloji

bilimine göre sağlık; hücrelerin optimum düzeyde işlev görmesi ve hücreler arası uyumun olması, psikoloji bilimine göre; bireylerin beklenmedik olaylara karşı duyguları ile gösterdiği uyum yeteneği, sosyoloji bilimine göre; bireylerin değişen çevre şartlarına gösterdiği uyumlu davranışlar olarak tanımlanmıştır. Bu tanımların her biri sağlığı kendi alanı ile ilgili olarak değerlendirmiştir. Bu nedenle de kendi alanı dışında kalan taraflar sağlık için eksik kalmıştır.

Öte yandan genel anlamda sağlık kavramı yakın geçmişe kadar ağrıdan dolayı acı çekmeme, günlük aktiviteleri yerine getirme, sakatlık veya herhangi bir hastalığın olmaması şeklinde tanımlanmıştır. Ancak, bu tanımları incelediğimizde bireyi etkileyen ruhsal ve sosyal faktörleri içermediğini görmekteyiz. Oysa sağlık; fiziksel, psikolojik, kültürel, sosyal olarak çeşitli faktörlerden etkilenmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sağlığı; yalnızca hastalık ya da sakatlığın olmayışı değil, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hâli olarak tanımlamış, bu ögelerden birinin eksik olması hâlinde iyilikten söz edilemeyeceğini belirtmiştir. Ancak iyilik hâlinin subjektif olması, kişiye ve zamana göre değişmesi nedeniyle hem bedensel hem sosyal hem de ruhsal olarak tam bir iyilik hâlinin gerçekleşmesi ve sürdürülmesi mümkün değildir. Öte yandan biyo-psiko-sosyal bir varlık olan insanın, yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için bu üç ögenin birbiriyle etkileşmesi ve dengeli bir ilişki içinde olması gereklidir.

Kuramcıların çoğu, sağlığın dinamik bir yapıda olduğunu savunarak, sağlık ve hastalığın birbirinden kesin olarak ayrılamayacağını vurgulamaktadır. Neuman'ın bu görüşü yansıtan sağlık-hastalık modelinde sağlık ve hastalık dinamik bir süreç olarak ele alınmaktadır. Bu süreçte bireyin iç ve dış çevresindeki değişimlere uyum sağlayarak fonksiyonlarını sürdürmesi sağlık, bu fonksiyonların öncekine göre azalması ya da bozulması hastalık olarak tanımlanmıştır.

Günümüzde bütüncül sağlık kavramı ile bireyin fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak bir bütün olduğu, her bireyin birbirinden farklı olarak ailesi, çevresi ve toplumla ele alınması gerektiği, sağlıkla hastalığın birbirinden ayrı düşünülemeyeceği vurgulanmaktadır. Bu nedenle sağlık ya da hastalık bireysel olarak tanımlanmalı ve böyle değerlendirilmelidir.

Sağlığın ögeleri arasında; kendini güçlü hissetmek, iyi ilişkiler kurmak, yaşamdan haz almak, yaşamı anlamlı bulmak, belli düzeylerde bağımsız olmak gibi durumlar da yer almaktadır. Bu yeni görüşler içinde psikososyal ve işlevsel özellikler sağlıklı olma kavramı içinde giderek daha fazla yer tutmakta, bireyin kendi sağlığı hakkındaki düşünce ve değerleri dikkate alınmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak literatür incelendiğinde sağlığı etkileyen faktörlerin değişik şekillerde sınıflandırıldığı görülmüştür. Bu bölümde sıklıkla kullanılan ve en çok kabul gören sınıflama alt başlıkları ile birlikte ele alınmıştır.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 2

Page 25: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

SAĞLIĞI ETKİLEYEN FAKTÖRLERLiteratürde sağlığa etki eden faktörler çeşitli şekilde gruplandırılmıştır. Bu

bölümde en son yapılan sınıflandırmalar göz önüne alınarak; insan sağlığına etki eden faktörler sosyal nedenler, fizyolojik nedenler, çevresel nedenler, yaşam biçiminden kaynaklanan nedenler ve sunulan sağlık hizmetlerinden kaynaklanan nedenler olmak üzere beş ana başlık alt başlıkları ile birlikte incelenmiştir.

Sağlığı etkileyen sosyal faktörler; yaş, cinsiyet, medeni durum, etnik

yapı-ırk, sosyo­ekonomik faktörler,

aile, dinî inanışlar, aile yapısı ve

alışkanlıklardır.

SOSYAL FAKTÖRLERSağlık; bireye ait yaş, cinsiyet, medeni durum, etnik yapı ve ırk, sosyo­

ekonomik faktörler, aile, dinî inanışlar, aile yapısı ve alışkanlıklar gibi birçok faktörden etkilenmektedir.

Yaş

Yaş ile sağlığı ilgilendiren pek çok olay arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Birçok hastalığın morbidite ve mortalitesi yaşa göre farklılık gösterir. Bazı hastalıklar çocukluk döneminde, bazıları ise erişkin ya da yaşlılık dönemlerinde sık görülür.

□»Difteri, boğmaca, tetanoz gibi bulaşıcı hastalıklar çocuklarda; kalp,

C hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalıklar yaşlılıkta; meslek hastalıkları ise erişkin dönemde daha sık görülmektedir.

Cinsiyet

Hastalıkların sıklığı genellikle cinsiyete göre de farklılık gösterir. Kadın ve erkeklerin fizyolojik yapılarında ve değişik etkenlere olan maruziyet risklerindeki farklılıklar, bazı durumlarda morbidite ve mortalite hızlarının farklılığına neden olabilir. Genel olarak, mortalite hızları erkeklerde ve morbidite hızları kadınlarda daha fazladır.

M edeni Durum

Doğurganlık ve cinsel sağlıkla ilişkili sağlık olayları başta olmak üzere medeni durum ile birçok sağlık olayı arasında ilişki saptanmıştır. Gelişmiş ülkelerin istatistikleri, tüm nedenlere bağlı ölüm hızlarının evliler arasında en düşük; yalnızlar arasında ise en yüksek olduğunu göstermektedir. Evli ve bekar kişilerin yaşam biçimleri farklıdır. Bu nedenle sağlığı olumsuz yönde etkileyebilecek risklere maruz kalma durumları da farklı olabilir.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 3

Page 26: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

Etnik Yapı ve Irk

Etnik yapı ve ırk kişilerin genetik yapısı, sosyoekonomik koşulları, alışkanlıkları ve benzeri özellikler ile direkt ya da dolaylı olarak ilişkili olabileceği için hastalık riskleri de farklı etnik gruplarda ve ırklarda farklı olabilmektedir.

ML ' ■ v

»Siyah ırkta orak hücreli aneminin sık görülmesi genetik yapı ile C ilgili iken tüberkülozun sık görülmesi sosyoekonomik yaşam

:q standartlarıyla ilgilidir.

SosyoEkonom ik Durum

Sosyoekonomik faktörler; gelir durumu, sosyal sınıflar, meslek, kişinin ekonomik statüsü gibi değişkenlerden oluşmaktadır. Bu değişkenlerden her biri sosyoekonomik durumun farklı bir yönünü ölçer.

m. \• Gelir azalması ile hastalıkların artması, anne-babanın eğitim düzeyi ve meslek statüsü düştükçe bebek ölümlerinin arttığı

^ bilinmektedir. Aynı şekilde yeterli beslenme ve iyi konut koşulları s— gibi faktörler hastalık oranlarında azalma sağlar.

O

Dinî İnanışlar

Kişilerin dinî inançları, sağlıklarını olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin; müslüman kadınlarda serviks kanseri, diğer din mensubu kadınlara göre önemli ölçüde azdır. Bu durum söz konusu toplumlarda erkeklere sünnet uygulamasının olumlu etkisine bağlanmaktadır. Aynı şekilde trişinozis Yahudiler arasında hiç görülmezken, diğer dinlere mensup kişilerde sık görülen bir hastalıktır. Bunun nedeni bu dine mensup kişilerin trişinozis etkenini taşıyan domuz etini yemeleridir.

Sosyal İlişkiler

Aile yapısı-sağlık ilişkisinde, genetik faktörler kadar sosyal ilişkiler de önemlidir. Cemaat veya topluluk özellikli toplumsal yapılarda ailede kuvvetli dayanışma sergilenir ve sosyal görev uyumsuzluğu görülmez. Cemiyet ya da toplum karakterli yapılarda ise aileyi oluşturan bir veya birkaç birey yalnızdır. Bu durum bireyi psikolojik komplekslere ve itilmelere sürükleyerek, bellekle ilgili sağlık sorunlarına neden olur.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 4

Page 27: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

Alışkanlıklar

Bireylerin beslenme, sigara ve alkol kullanma alışkanlıkları, kahve ve benzeri keyif verici maddelere düşkünlükleri ve ilaç bağımlılığı ya da cinsel yaşam tercihleri, yaşam biçimleri, sağlık hizmetlerinden yararlanma durumları kişilerin sağlığını olumlu ya da olumsuz yönde etkiler.

Sağlığı etkileyen fizyolojik faktörler

kalıtımsal, hormonal ve metabolik bozuklukları

içermektedir.s )

Kalıtsal hastalıklar enzimin, organın veya

dokunun oluşmasını ve gelişmesini belirleyen genlerde bir değişim

sonucu oluşan bozukluklardır.

FİZYOLOJİK FAKTÖRLERSağlığı etkileyen fizyolojik faktörler; kalıtımsal, hormonal ve metabolik

bozuklukları içermektedir.

Kalıtımsal bozukluklar

Kalıtımsal bozukluklar, anne ve babadan aktarılan hastalıklardır. Bu hastalıklar gen veya kromozomlarda meydana gelen değişikliklerden kaynaklanır. Genetik yapıdaki anormalliklerden kaynaklanan hastalıkların çoğu doğuştan anlaşılmasına rağmen bazıları yaşamın ileriki yıllarında belirti verir.

Kalıtsal hastalıklar enzimin, organın veya dokunun oluşmasını ve gelişmesini belirleyen genlerde bir değişim sonucu oluşan bozukluklardan kaynaklanır. Kalıtsal hastalığa yol açan kromozom yapı bozukluklarının nedenleri arasında enfeksiyonlar, beslenme bozuklukları, ışın, çeşitli ilaç ve kimyasal maddeler ile annenin ileri yaşlarda doğum yapması sayılabilir.

Down sendromu, hemofili, akdeniz anemisi, bazı lösemi türleri, renk körlüğü, glikojen depo hastalıkları ve altı parmaklılık genetik yapı bozukluğundan kaynaklanan kalıtımsal hastalıklardan bazılarıdır.

Hormonal bozukluklar

Hormonal bozukluklar, vücudumuzda hormon

salgılayan dokuların normalden az veya çok

çalışması sonucu ortaya çıkan durumlardır.

Hormonlar, vücudumuzdaki salgı bezleri tarafından salınarak kana karışan ve organlarda etkisini gösteren protein yapısındaki maddelerdir. Hormonların vücutta çok önemli görevleri olmasına rağmen salınımındaki düzensizlikler sağlığı olumsuz yönde etkiler. Hormonlar sayesinde büyüme ve gelişme, üreme, vücut ısısı, beyin, bağırsak ve diğer organların sağlıklı çalışması sağlanır. Ancak vücudumuzda hormon salgılayan dokuların normalden az ya da çok çalışması hormonal değişikliklere sebep olur, bu değişiklikler de çeşitli hastalıklara yol açar.

Akromegali, cushing hastalığı, diabet, guatr, addison hastalığı gibi hastalıklar da hormonal bozukluklar arasında yer alır.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 5

Page 28: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

Tiroit bezinin düzensiz çalışması sonucu guatr, pankreasın düzensiz çalışması sonucu ise şeker hastalığı oluşur. Büyüme hormonunun az salgılanması cüceliğe sebep olurken fazla salgılanmasın sonucu devlik görülür.

Metabolik bozukluklar protein, karbohidrat ve

yağ asitlerinin yıkımı veya birleşmesi ile ilgili olaylar sonucu gelişen patolojik tablolardır.

- /

Metabolik bozukluklar

Metabolik hastalıklar protein, karbohidrat ve yağ asitlerinin katabolizması (yıkımı) ya da sentezi (birleşme) ile ilgili olaylar sonucu gelişen patolojik tablolardır.

O)c

• Protein metabolizması bozukluğu gut hastalığına, fenilalanin metabolizması bozukluğu fenilketonüriye, enerji eksikliği konjenital laktik asidozlara ve yağ asidi oksidasyon defektlerine sebep olur.

Metabolik hastalıklar tek tek düşünüldüklerinde sık görülen hastalıklar değildir. Ancak çok çeşitli oldukları düşünüldüğünde toplamda önemli bir hastalık grubunu oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bu hastalıkların çoğu otozomal resesif olarak aktarılmakta ve görülmesinde akraba evliliği etkilidir. Bu nedenle akraba evliliğinin yüksek olduğu ülkemizde daha da sık görülmektedir.

Canlı bir organizmanın yaşamını ve gelişmesini sürdürdüğü dış güçlerin

hepsine birden çevre denir.

ÇEVRESEL FAKTÖRLERCanlı bir organizmanın yaşamını ve gelişmesini sürdürdüğü dış güçlerin

hepsine birden çevre denir. İnsanla etkileşim içinde olan çevresel etmenler toplum sağlığı ile de yakından ilişkilidir. Çevre insanın sürekli mesaj alışverişinde bulunduğu dinamik bir ortamdır. Biyopsikososyol bir varlık olan insan ile çevre arasındaki etkileşim sürekli, karşılıklı ve eş zamanlıdır. Ancak bu etkileşim bazı faktörlerden etkilenmektedir.

Kişinin genetik yapısı, onun çevresel faktörlerden nasıl etkileneceğini belirleyen en önemli etmenlerden biridir. Bazı kişiler önemli ölçüdeki çevresel risklerle karşılaştığında sorun yaşarken, bazı kişiler ise çok küçük olan çevresel risklerden etkilenebilmektedir. Bunun nedeni daha önceden ya da eş zamanlı diğer risklerin de bulunması veya kalıtımsal duyarlılık olabilir.

Sağlık açısından çevre ve birey etkileşimi çift yönlü olmaktadır. Çevre koşulları, bireyin sağlığını olumlu ya da olumsuz etkilerken; insanlar da çevrelerini sağlıklı veya tehlikeli hâle getirebilirler.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 6

Page 29: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

»İnsanoğlunun buluşu olan atom enerjisi, enerji ihtiyacını hafifletmiş, sanayi ve tıpta önemli teknolojik gelişmeler sağlamıştır. Ancak yaydığı

£ ışınlar kanser yapıcı özelliğe sahiptir. Bunların kullanıldığı yerlerde ve: Q atıklarının yok edilmesinde tehlikeyi önlemek için her türlü önlemlerin

alınmasıyla birlikte, insanların zarar görmesi olasıdır.

Çevresel faktörler; fizikojeokimyasal,

biyolojik ve sosyokültürel çevre

olarak üç grup altında incelenebilir.

Çevre, insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdüğü ortamdır. Sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesi, sağlıklı bir toplumun oluşturulması, ancak bu ortamın korunması ile mümkündür. İnsan yaşamı çeşitli dengeler üzerine kurulmuştur. Ancak en önemlisi insanın çevresiyle oluşturduğu doğal dengedir. Doğal dengeyi oluşturan zincirin halkalarında meydana gelen kopmalar, zincirin tümünü etkileyerek dengenin bozulmasına neden olan çevre sorunlarını oluşturur. İçinde bulunduğumuz yüzyıl, birçok teknolojik imkânları insanların hizmetine sunarken, öte yandan çevrede tamiri çok zor hatta imkânsız olan değerleri de alıp götürmektedir.

Çevre kavramının günümüzde kazandığı boyutlar, çevrenin ulusal düzeyde olduğu kadar, uluslararası düzeyde de yeni yaklaşımlarla ele alınması gerekliliğini ortaya koymuştur. Hızlı nüfus artışı, beslenme, enerji, eğitim ihtiyaçları, çarpık kentleşme, sağlıksız sanayileşme, azalan ve tükenen canlı türleri, artan kirlilik ve iklim değişimleri gibi durumlar çevre sorunlarını da beraberinde getirmektedir.

İnsan günlük yaşamında bilinçli ya da bilinçsiz, isteyerek veya istemeyerek çevresiyle etkileşim hâlindedir ve bu etkileşim bireyin sağlığını etkiler. Toplumda görülen tüm kanserlerin %5'inin çevresel kimyasal etkileşimine bağlı olduğu, çevre- sağlık ilişkisinde en temel hastalık ve yaralanmaların küresel hastalık yükü içindeki payının %10-90 arasında değiştiği bildirilmekte, dünya hastalık ve kaza yüküne çevre katkısının %23 olduğu tahmin edilmektedir. 20. yüzyıla kadar daha çok sağlığı etkileyen temel faktörler doğal çevrede oluşan tehlikeler ve mikroorganizmalar iken, son yüz yılda hastalıklarla mücadelede elde edilen başarılar sonucu doğal ve biyolojik hastalık etkenleri yerini yapay ve fiziksel ve kimyasal etkenlere bırakmıştır.

Bu özellikleriyle çevre: Hastalıklar için zemin hazırlayabilir, doğrudan hastalık nedeni olabilir, hastalıkların yayılmasını kolaylaştırabilir ve hastalıkların seyrini ve sonucunu etkileyebilir.

Sağlığı etkileyen faktörler açsından bakıldığında çevre üç ana grupta incelenmektedir:

• Fizikojeokimyasal çevre

• Biyolojik çevre

• Sosyokültürel çevre

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 7

Page 30: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

Fizikojeokim yasal Çevre

Başlıca fiziksel çevre öğeleri sıcaklık, atıklar, konut sağlığı, iklim koşulları, hava kirliliği, su kirliliği, giyecekler, kamuya açık yerler, sağlığa zararlı olabilecek kurumlar, gürültü ve radyasyon gibi faktörler olarak sıralanmaktadır.

Kimyasal bileşikler, üretim sürecinde yan ürün olarak ortaya çıkan maddeler, pestisit, gübreler, farmasötikler, tüketici ürünleri, kozmetikler ve benzeri maddelerdir. Kimyasallar herkesin yaşamının bir parçasıdır. Tehlikeli kimyasallar sağlığa, güvenliğe ve çevreye akut veya kronik zarar verebilir. Ancak pek çok insan bu kimyasalların sağlığı nasıl etkilediği konusunda bilgili değillerdir.

• Gelişmekte olan ülkelerde tarım işçileri, herbisit ve pestisit püskürtme işini çoğu zaman hiçbir koruma önlemi olmaksızın yapmaktadır.

• Gelişmiş ülkelerin çoğunda ise aynı kimyasal maddeleri kullanan işçiler, kimyasal maddelerin bulaşmasına karşı koruyucu giysiler kullanmakta,

^ yıkanma olanaklarından ve düzenli sağlık kontrollerinden yararlanmaktadır.

Fizikojeokimyasal çevrenin sağlığa zararlı etkileriyle mücadele için hava kirlenmesinin, su kirlenmesinin, radyasyonun, gürültünün, sağlığa zarar verebilecek kuruluşların, lokanta, sinema, toplu taşıma araçları, yüzme havuzları, plajlar ve kaplıcalar gibi kamuya açık yerlerin zararlı etkileri önlenmelidir. Ayrıca fabrika ve diğer iş yerlerinin kurulması sırasında sağlığa zarar vermeyecek biçimde yapılmalarına ve bu konudaki yasal düzenlemelere özen gösterilmelidir.

Biyolojik Çevre

Geçmişte biyolojik çevreden kaynaklanan ve büyük yıkımlara yol açan birçok hastalık ortadan kalkmış ya da etkisi azalmışken günümüzde yeni çevresel koşullarla birlikte AIDS, deli dana, kuş gribi ve domuz gribi gibi birçok yeni biyolojik sorun etkili olmaya başlamıştır.

Biyolojik çevre bileşenleri mikroorganizmalar, vektörler ve kemiriciler, bitkiler ve hayvanlar olarak sıralanmaktadır.

Mikroorganizmalar

Mikroorganizmalar; hemen her yerde yaygın olarak bulunan, ancak gözle görülemeyen mikroskobik canlılardır. Mikroorganizmalardan bazıları insan sağlığı için yararlı olabilirken bazıları sağlığı olumsuz yönde etkileyerek hastalıklara sebep olurlar.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 8

Page 31: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

Biyolojik çevredeki mikroorganizmalardan

korunmak için dezenfeksiyon, sterilizasyon ve pastörizasyon

işlemleri yapılmalıdır.

• Baklagillerin köklerindeki bakteriler havadaki azotu bağlayarak proteinlerin sentezini kolaylaştırırlar. Ayrıca mayalanma gibi

C olaylar, bağırsaklarda K vitamininin yapımı, yararlı :q mikroorganizmalar tarafından gerçekleştirilir.

Buna karşılık birçok hastalığın sebebi zararlı mikroorganizmalardır. Verem, tifo, zatürre, grip, kızamık, suçiçeği, çocuk felci, kolera, kabakulak, menenjit gibi birçok hastalığın etkenidirler.

Mikroorganizmaların zararlarından korunmak için dezenfeksiyon, sterilizasyon ve pastörizasyon işlemleri yapılmalıdır. Ayrıca dengeli beslenme, havası temiz ortamlarda bulunma, sağlığa zararlı alışkanlıklardan uzak durma da korunma önlemlerindendir.

Vektörler ve kemiriciler

Hastalık etkeni olan mikroorganizmaları, insanlara taşıyan eklembacaklılar ve kemiriciler vektör olarak adlandırılır. Başlıca vektörler ve kemiriciler; sıçan, fare, sivrisinek, tahtakurusu, bit, pire, kene ve karasineklerdir.

»Sıtma anofel cinsi sivrisineklerin dişisiyle, tifüs bitlerle, veba ise fareler üzerinde yaşayan pirelerle insanlara taşınarak salgınlara

C neden olur. Ayrıca bahar ve yaz aylarında sık görülen "kırım, kongo kanamalı ateşi" adı verilen hastalık kenelerle insanlara

' bulaşmaktadır.

Çeşitli kimyasal maddeler kullanılarak vektörlerle savaşılmasına rağmen, hızla üreyen vektörlerin bu maddelere karşı direnç kazanmaları nedeniyle, vektörleri tamamen yok etmek mümkün değildir. Ayrıca vektörlere karşı kullanılan kimyasal maddeler de önemli bir kirlilik ögesidir. Bu nedenle vektörlerle mücadele için kullanılan kimyasal maddelerin çok dikkatli ve denetimli kullanılması gerekir.

Bitkiler ve hayvanlar

Besinlerimizin büyük çoğunluğunu bitkiler oluşturduğundan ve hayvanların çoğu yararlı olduğundan, bitkiler ve hayvanlar biyolojik çevrenin önemli bir öğesidirler. Hayvanlar alemindeki tüm canlıların hayatları bitkilere bağlıdır. Ancak uyuşturucu elde edilen bitkiler, gibi bazı bitkiler diğer canlılar üzerinde zararlı etki yapabilirler.

Hayvanlar sağlık açısından önemlidir. Ancak bazen hastalıklara da neden olabilirler. Akrep ya da zehirli yılan sokarak, zehirli böceklerin ısırarak ve vahşi hayvanların saldırarak insanlara zarar verebildiği gibi insan ve hayvanların ortak

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 9

Page 32: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

hastalıkları vardır. Bunlara zoonotik hastalıklar denmektedir. Bu hastalıklar insanlara doğrudan hayvanların eti ve derisiyle temasla, etinin yenmesi ya da sütünün içilmesiyle bulaşabilmektedir. Kuduz, verem, burusella ve sığır vebası gibi hastalıklar ya doğrudan temasla hayvanlardan insanlara geçmekte veya bu hayvanların ürünleri (süt-peynir-vb.), idrar ya da salyaları ile indirek olarak insanlara taşınmaktadır.

Çağdaş yaşamda sık yaşanan stres ve

benzeri durumlar, sosyal, kültürel ve ekonomik etkenler

insan sağlığını etkileyen önemli faktörlerdir.

Sosyokültürel Çevre

Sosyokültürel etmenler ve değişik ruhsal etmenler hastalık nedenleri arasında giderek önem kazanmaktadır. Çağdaş yaşamda sık duyulan stres ve benzeri durumlar, sosyal, kültürel ve ekonomik etkenler insan sağlığını olumlu ya da olumsuz yönde etkilemektedir.

CL>

C

• Bazı ruhsal zorlanmalar bedene yansıyarak, mide ülseri ya da ürtiker gibi psikosomatik hastalıklara yol açabilir. İş yeri stresi kalp krizi riskini önemli ölçüde yükseltir. İngiltere'de 10 bin devlet memuru üzerinde yapılan 14 yıl süren araştırma sonunda, strese daha fazla maruz kalan erkeklerin, stres yaşamayanlara oranla iki kat daha fazla kalp ve şeker hastalığı riski taşıdıkları tespit edilmiştir. Kadınlar arasında yapılan araştırmada ise stresin hastalık riskini 5 kat artırdığı saptanmıştır.

Günümüzde sosyokültürel çevreye büyük müdahaleler olmaktadır. Last bunun bir boyutunu şöyle özetler: "Sağlığın belirleyicileri ile ilgili çok şey gizemli kalıyor. Yirminci yüzyılın sonunda davranışlarımızın önemli bir rol oynadığını biliyoruz, fakat sözgelimi televizyon karakterleri ile günlük yaşamlarındaki gerçek kişiler arasındaki gibi birçok ilişki konusunda emin değiliz. Kolay telkin altında kalan kişiler arasında, herhangi bir hızda, sağlıksız veya zararlı özenme davranışı salgınları ortaya çıkabilir. Davranışı hedefleyen reklamcılık, yararlı etkiden daha çok zararlı etki yapar; birçok kişinin tütün bağımlısı olmasına, alkole ve televizyonda reklamı yapılan abur cubur yiyecekler gibi ürünlerin cazibesine kapılmasına yol açar."

YAŞAM BİÇİMİNDEN KAYNAKLANAN FAKTÖRLERPender, 1982 yılında sağlıklı yaşam biçiminin sağlığı geliştirmenin önemli bir

bileşeni olduğunu belirtmiştir. Sağlığı geliştiren davranış örnekleri, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma, stresle baş etme, yeterli dinlenme ve ruhsal gelişim kazanma ve olumlu ilişkiler kurmaktır.

Sağlıklı yaşam biçimi, bireyin sağlığını etkileyen tüm davranışlarını kontrol etmesi, günlük aktivitelerini kendi sağlık durumuna uygun davranışları seçerek düzenlemesi olarak tanımlanmaktadır. Başka bir deyişle sağlıklı yaşam biçimi, hayat

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 10

Page 33: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

Sağlıklı yaşam biçimi, sağlığı geliştirmenin en önemli bileşenlerinden

biridir. )

boyu bireylerin sağlığının korunması, geliştirilmesi, yaşam kalitesinin artırılması ve sağlıklı yaşam biçimlerinin benimsenmesi, var olan ve yaşam kalitesini bozan beslenme sorunlarının en aza indirilmesi, diyete bağlı kronik hastalıkların önlenmesi ve tedavisine yönelik yaşam şeklinin iyileştirilmesi, çevre koşullarının düzeltilmesi ve geliştirilmesidir.

Günümüzde, yaşam biçimi unsurlarının sağlığı ve kardiyovasküler hastalık riskini etkilediği, kalp hastalığı, hipertansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıklardaki morbidite ve mortalitenin yaşam biçimi değişiklikleri ile önemli ölçüde azaltılabildiği bilinmektedir.

Çalışmalar, yaşam biçimi ile sağlık durumu arasında ilişki olduğunu göstermektedir. Sağlıklı yaşam biçimi, bireyin sağlığını etkileyebilecek davranışlarını kontrol edebilmesi, günlük aktivitelerini düzenlerken kendi sağlık durumuna uygun davranışları seçmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu davranışları tutum hâline dönüştüren birey, sağlıklı olma hâlini sürdürebilir ve sağlık durumunu daha iyi bir seviyeye getirebilir. Sağlıklı yaşam biçimi davranışları beslenme, stres yönetimi, egzersiz ve sağlık sorumluluğu konularını kapsamaktadır.

Beslenme

Beslenme; büyüme, gelişme, vücut fonksiyonlarını yapabilme ve sağlıklı yaşamı sürdürebilmek amacıyla gıdaların alınmasıdır. Gıda yenilip içilebilen, fizyolojik etkisi olan ve çeşitli besin öğelerini içeren maddelerdir. Diğer bir deyişle açlığı gidermek, büyümek, üremek, dokuları onarmak ve tat almak gibi amaçlarla alınan maddelere gıda denir. Sağlıklı ve doğru beslenmek için bu gıdalardan yeterli ve dengeli bir şekilde almak ve sağlığa zararlı gıdalardan kaçınmak gerekir.

Toplumun ve bireylerin sağlıklı ve güçlü olarak yaşamasında, ekonomik ve sosyal yönden gelişmesinde, refah düzeyinin artmasında temel şartlardan biri yeterli ve dengeli beslenmektir. Yetersiz beslenen toplumlarda bebek ölüm hızının, yeterli beslenen toplumlardan 10 kat daha yüksek olduğu yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. Ayrıca yetersiz beslenen çocukların büyüme hızı ve zekâ gelişimleri de normalden düşüktür. Yetersiz beslenen toplumlarda enfeksiyon hastalıkları daha sık görülmekte, daha ağır seyretmekte ve daha öldürücü olmakta, kronik hastalıklar ise daha belirgin hâle gelmektedir.

Egzersiz ve fiziksel aktivite bedensel,

ruhsal ve sosyal sağlımız üzerinde önemli bir etkiye

sahiptir. )

Egzersiz-Fiziksel Aktivite

Fiziksel aktivite bedensel sağlığımız, ruhsal ve sosyal sağlımız üzerinde etkilidir. Düzenli yapılan fiziksel aktivite; kas kuvvetinin korunması ve arttırılmasını, kemik mineral yoğunluğunun korunması ve osteoporozun önlenmesini sağlar. Kanser gelişim riskini azaltır ve kansere karşı koruma sağlar. Aktif yaşayan bireylerde vücudun oksijen kullanma yeteneği arttığı için vücut direnci artar ve enfeksiyonlara karşı koruma gelişir. İlave olarak egzersiz depresyon ve anksiyete ile başa çıkma gücünü arttırır ve bireylerin yaşamdan keyif almasını sağlar.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 11

Page 34: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

Dünyada ve ülkemizde yaygınlığının giderek artması nedeniyle pek çok tıbbi, sosyal, ekonomik ve yasal sorunlara neden olan sigara bağımlılığı günümüzde önemli bir sağlık sorunu hâlini almıştır. Sigara dünyada en yaygın önlenebilir ölüm nedeni olup her sekiz saniyede bir kişi sigaraya bağlı gelişen bir hastalıktan hayatını kaybetmektedir.

Bedenin sürekli olarak stresin etkisinde kalması biyolojik

sistemleri yıpratır, bedenin kendini

onarma ve koruması tehlikeye girer ve

hastalık riski ortaya çıkar.

Bireylerin sağlıklı olması için stresle etkili baş etme yöntemlerini öğrenmeleri gereklidir.

Stres Yönetim i

Biyolojik, psikolojik ve sosyal bir varlık olan insanın; fizyolojik, psikolojik ve sosyal gereksinimleri de vardır. Bu gereksinimlerin dengeli bir şekilde karşılanması gerekir. Stres; bireyin iç ve dış ortamdaki değişiklikleri tehdit veya tehlike olarak sürdürdüğü, uygun baş etme yolları kullanılamadığında uyum ve dengesinin bozulduğu bir süreçtir. Bu süreçte stres hoşa giden ve gitmeyen durumlara sebep olabildiği için pozitif ve negatif stres kavramı ile ifade edilir.

Pozitif stres, fiziksel ve ruhsal dayanıklılığın artmasına yardımcı olurken; negatif stres bireyin kaynaklarını ve baş etme yeteneklerini tüketir. Negatif stres ; kişinin özgüvenini kaybetmesine, yetersizlik hissetmesine neden olarak umutsuzluk yaratır.

Hızla değişen ve gelişen hayat şartları nedeniyle, sosyal bir varlık olan insanın, fiziksel ve ruhsal sınırlarının zorlanması ve tehdit edilmesi ile değişik tepkiler vermesi ve bu değişimlere uyum sağlamayı çabalaması kaçınılmazdır. Bu nedenle günümüzde stres kavramı sık karşılaşılan ve kullanılan bir kavram hâline gelmiştir. Bedenin sürekli olarak stresin neden olduğu uyarılmışlık durumumda kalması, biyolojik sistemlerin yıpranmasına neden olmakta, bedenin kendi kendisini onarma ve koruması tehlikeye girmekte ve hastalanma riski ortaya çıkmaktadır.

Stres nedeniyle bireylerde hipertansiyon ve kalp hastalıkları gibi bedensel hastalıklar görülebilir. İnsanlar stres yaratan olaylar karşısında psikolojik olarak geri çekilme, kabullenme, karşı koyma, endişe, depresyon gibi duygusal sorunlar yaşayabilir. Ayrıca dikkat azalması, dikkat dağılması, aşırı unutkanlık ve obsesif düşünceler gibi zihinsel problemler görülebilir.

Bireylerin sağlıklı olması için stresle etkili baş etme yöntemlerini öğrenmeleri gereklidir. Biyo-psiko-sosyal yaklaşımlarla bireyin strese uyum ve stresle başa çıkma kapasitesini geliştirmesine yardımcı olmak, onu gözlemleyerek ve dinleyerek sorunu tanımlamak, sürekli iletişim kurarak bireyin normal ve etkin sağlık kalitesi yüksek bir yaşama kavuşmasına yardımcı olmak sağlık yöneticileri açısından yapılabilecek önemli girişimlerdir.

Sağlık Sorumluluğu

Sağlık sorumluluğu bedensel, ruhsal ve sosyal iyilik hâlinin korunması için bireyin kendi üzerine düşen görevleri yerine getirmesidir. Bireyin sağlığını korumak ve hastalıkları önlemek için kendi tutum ve davranışlarını değiştirmesi anlamına gelmektedir. Sağlık sorumluluğu aynı zamanda, bireyin kendi sağlığına katılma

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 12

Page 35: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

Sağlık sorumluluğu bedensel, ruhsal ve sosyal iyilik hâlinin

korunması için bireyin kendi üzerine düşen

görevleri yerine getirmesidir.

düzeyini gösterir. Bireylerin sağlıkla ilgili kontrollerini zamanında yaptırarak ve hekimin tavsiyelerini uygulayarak daha iyi hissetmesini ve daha az sağlık harcamasını sağlar.

Sağlık sorumluluğu ile sağlığın geliştirilmesi arasında güçlü bir bağ vardır. Sağlığın gelişilmesi için çaba sarf eden birey sorumluluklarının farkındadır. Bireylerin kendi sağlığına yönelik sorumluluk alabileceği bilgi ve sosyal desteğin sunulması; sağlığın bireysel belirleyicilerinin geliştirilmesi için önemlidir.

DSÖ ile Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan "Çok Sektörlü Sağlık Sorumluluğu İş Birliği 2023" hedefinde bahsedilen öz bakımın geliştirilmesi için; bireylerin, kendi sağlığını koruma ve geliştirme konusunda sorumluluk sahibi olması ve bu sorumluluğun gereklerini yerine getirebilmesi için kamusal ya da toplumsal destek ve kontrol sistemlerine kolayca ulaşabilen bireylerden oluşan bir topluma ulaşılması planlanmıştır.

Sağlık sorumluluğu bireylerin içinde yaşadığı toplumun alışkanlıklarından, sağlık eşitsizliklerinden, zihinsel kapasitesinden ve sosyal medya gibi birçok faktörden etkilenir. Bilindiği gibi sigara içmek, aşırı beslenme ve alkol tüketmek, aşırı egzersiz yapmak ve emniyet kemeri takmamak gibi durumlar riskli davranışlar olarak değerlendirilmektedir. Sağlığa zarar veren bu davranışlar, bireyler ve halk sağlığı için tehdit oluşturmaktadır. Bu problemin çözümünün en basit ve düşük maliyetli olanı, bireylerin sosyokültürel yapısı ve çevresel faktörler göz önüne alınarak bireysel sorumluluk için yaşam tarzı değişiklikleri yaparak riski en aza indirmektir.

Kişisel sağlık sorumluluğunu geliştirmede sağlıkla ilgili sivil toplum örgütlerinin (STK) rolü büyüktür. Birçok kuruma göre birey, aile ve topluma daha yakın ve iyi ilişkiler kurabilen STK'lar sağlık bilgisini artırmak ve kişisel sağlık sorumluluğunu geliştirmek için önem taşımaktadır. Bireylerin kişisel özelliklerinden etkilenen sağlık arama davranışı ile ilgili farkındalığın gelişmesi için sağlık çalışanlarına, sivil toplum örgütlerine ve politika yapıcılara birçok görev düşmektedir

Sağlık hizmetlerinin herkese ulaşması ve

kalitesi, sağlığı etkileyen önemli bir

faktördür.

SAĞLIK HİZMETLERİNDEN KAYNAKLANAN FAKTÖRLERToplumun sağlık alanındaki ihtiyaçlarına göre, sağlık personelinin yaptığı

çalışmalara sağlık hizmeti denir. Sağlık hizmetleri koruyucu ve tedavi edici olarak örgütlenmiş bir sistemdir. Ancak, her türlü çabaya rağmen herkesi hastalıktan korumak mümkün değildir. Böyle bir durumda tedavi hizmetleri devreye girer. Tedavi hizmetlerinin yetersiz kaldığı sakatlık durumlarında ise kişileri başkalarınabağımlı olmadan* kendi kendine yeter biçimde yaşamasını sağlamak, yani rehabiliteetmek gerekir. İşte bütün bu aşamalarda verilen hizmetlerin tümüne birden sağlık hizmetleri denir.

Sağlık hizmetleri en temel sosyal haklardan biri olarak kabul edilmesine rağmen günümüzde bu hizmetlerin verilişi, hizmetlere ulaşmada eşitlik ilkesi,

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 13

Page 36: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

Toplumun sağlıkhizmetlerine

ulaşmasının artması,sağlıkta eşitsizlikleri

ortadan kaldırır. /

kişilerin bu hizmetlere ulaşırken karşılaşabileceği engeller tartışılmaya devam etmektedir.

Sağlık hizmetlerinin etkin sunumu, toplumsal gelişmenin en temel öğelerinden birini oluşturmaktadır. Hizmet sunumunda etkinliğin sağlanmasında öncelikle sağlık hizmetlerinin nitelik ve niceliğinin arttırılması ve bu bağlamda devletin bu hizmetlere önem vermesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sağlık hizmetlerinin kalitesi ve herkesin bu hizmetlere ulaşabilmesi sağlığı etkileyen önemli faktörlerdir.

Bu nedenle toplum sağlık hizmetlerine ulaştığında, sağlıkta eşitsizlikler ortadan kalkar. Sunulan sağlık hizmetinin ulaşılabilirliği ve kalitesi artıkça hastalıklar önlenir, hastalıkların erken tanılaması sağlanır ve tedavi kolaylaşır. Böylece, yaşam kalitesi artarak ölüm oranları düşer.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 14

Page 37: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

Birçok kuramcı tarafından çeşitli şekillerde tanımlanan sağlık, DSÖ tarafından yalnızca hastalık ya da sakatlığın olmayışı değil; bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hâli olarak tanımlamıştır. Ancak iyilik hâlinin subjektif olması; kişiye ve zamana göre değişmesi nedeniyle bedensel, sosyal ve ruhsal olarak tam bir iyilik hâlinin gerçekleşmesi ve sürdürülmesinin mümkün olmadığı kabul edilmektedir. Öte yandan biyopsikososyal bir varlık olan insanın, yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için bu üç öğenin birbiriyle etkileşmesi ve dengeli bir ilişki içinde olması gereklidir.

• Kuramcıların çoğu, sağlığın dinamik bir yapıda olduğunu savunarak, bireyin iç ve dış çevresindeki değişimlere uyum sağlayarak fonksiyonlarını sürdürmesi sağlık; fonksiyonların öncekine göre azalması ya da bozulması hastalık olarak tanımlanmıştır.

• Günümüzde bütüncül sağlık kavramı ile bireyin fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak bir bütün olduğu, her bireyin birbirinden farklı olarak ailesi, çevresi ve toplumla ele alınması gerektiği, sağlıkla hastalığın birbirinden ayrı düşünülemeyeceği vurgulanmaktadır. Bu nedenle sağlık veya hastalık bireysel olarak tanımlanmalı ve değerlendirilmelidir.

•Yapılan açıklamalar dikkate alındığında sağlığı etkileyen faktörlerin de bu çerçevede ele alınması gerektiği açıkça görülmektedir. Bu bölümde; bütüncül sağlık kavramı dikkate alınarak, sağlığa etki eden faktörler sosyal faktörler, fizyolojik faktörler, çevresel faktörler, yaşam biçiminden kaynaklanan faktörler ve sağlık hizmetlerinden kaynaklanan faktörler olmak üze beş ana başlık altında incelenmiştir.

Q JM

O

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 15

Page 38: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

DEĞERLENDİRME SORULARI1. Aşağıdakilerden hangisi kalıtımsal bozukluklardan biri değildir?

a) Down sendromu

b) Akdeniz anemisi

c) Şeker hastalığı

d) Renk körlüğü

e) Altı parmaklılık

2. Aşağıdakilerden hangisi biyolojik çevre faktörlerinden biri değildir?

a) Mikroorganizmalar

b) Vektörler

c) Kemiriciler

d) Bitkiler ve hayvanlar

e) Radyasyon

3. "Bedensel, ruhsal ve sosyal iyilik hâlinin korunması için bireyin kendi üzerine düşen görevleri yerine getirmesidir".

Yukarıda yapılan açıklama ağıdakilerden hangisini tanımlamaktadır?

a) Yaşam biçimi

b) Stres yönetimi

c) Sağlık sorumluluğu

d) Fiziksel aktivite

e) Sağlık hizmeti alma

4. Aşağıdakilerden hangisi fiziksel çevre faktörlerinden biri değildir?

a) Hava kirliliği

b) Su kirliliği

c) Radyasyon

d) Stresörler

e) Konut sağlığı

5. Sağlıklı yaşam biçiminin, sağlığı geliştirmede önemli bir bileşen olduğunu belirten kuramcı aşağıdakilerden hangisidir?

a) Nightingale

b) Orem

c) Orlando

d) Pender

e) Henderson

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 16

Page 39: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

6. Aşağıdakilerden hangisi biyolojik çevre faktörlerinden biridir?

a) Atıklar

b) Vektörler

c) Gürültü

d) Radyasyon

e) Stresörler

7. Aşağıdakilerden hangisi hormonal bozukluklardan biridir?

a) Akromegali

b) Fenilketonüri

c) Hemofili

d) Altı parmaklılık

e) Gut hastalığı

8. Hastalık etkeni olan mikroorganizmaları, insanlara taşıyan eklembacaklılar aşağıdakilerden hangisidir?

a) Bitkiler

b) Domuzlar

c) Danalar

d) Hayvanlar

e) Vektörler

9. Aşağıdakilerden hangisi metabolik bozukluklar arasında yer alır?

a) Down sendromu

b) Gut hastalığı

c) Renk körlüğü

d) Altı parmaklılık

e) Akdeniz anemisi

10. Pestisit, gübreler ve farmasötikler aşağıdaki çevrelerden hangisinde bulunur?

a) Fizikojeokimyasal çevre

b) Sosyal çevre

c) Biyolojik çevre

d) Kültürel çevre

e) Sosyo-kültürel çevre

Cevap Anahtarı

1.C, 2.E, 3.C, 4.D, 5.D, 6.B, 7.A, 8.E, 9.B, 10.A

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 17

Page 40: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlığı Etkileyen Faktörler

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLARAkdemir N, Birol L . (2005) İç Hastalıkları ve Hemşirelik Bakımı. Sistem Ofset.

Akın G. (2014) İnsan Sağlığı ve Çevre Etkileşimi. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Dergisi

Avcı YD. (2105) Kişisel Sağlık Sorumluluğu, İntegratif Tıp Dergisi, 3(2):81-82.

Aydın Ş, Örnek AŞ. (2008) Kriz ve Stres Yönetimi. 2. Baskı, Ankara: Detay Yayıncılık, Stres yönetimi, stresin kavramsal boyutu

Balcıoğlu İ. (2005) Medikal Açıdan Stres ve Çareleri. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri. Sempozyum Dizisi No:47.

Bozhüyük A, Özcan S, Kurdak H, Akpınar E, Saatçı E, Bozdemir N. (2012) Sağlıklı Yaşam Biçimi ve Aile Hekimliği. turkısh journal of famıly medıcıne and prımary care (tjfmpc). 6(1).

Erdem R., Pirinçci C. (2003) Sağlık Hizmetlerini Kullanım ve Kullanımı Etkileyen Faktörler, O.M.Ü. Tıp Dergisi, 20(1).

Güler Ç, Akın L. (2012) Halk Sağlığı Temel Bilgiler. Hacettepe Üniversitesi Yayınları. 2012

Karadakovan A, Aslan F. (2011) Dahili ve Cerrahi Hastalıklarda Bakım. Nobel Kitapevi.

Öz F. (2004) Sağlık Alanında Temel Kavramlar, Basım: imaj iç ve Dış Ticaret Aş, Ankara.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 18

Page 41: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

EPİDEMIYOLOJİDE NEDENSELLİK

LUÛz

’u *

GirişNeden-Sonuç İlişkisini Ortaya Koyabilmek İçin Gereken Kıstaslarİlişkilerin Gruplandırılması Hastalık Etmenleri Korelasyon Analizi• Korelasyon Katsayısı• Pearson Korelasyon Analizi

EPİDEMİYOLOJİ Doç. Dr. Cantürk ÇAPIK

Bu üniteyi çalıştıktan sonra;• Epidemiyolojik çalışmalarda ilişkisel

araştırmalar hakkında bilgi sahibi olabilecek,

• Neden - sonuç ilişkisini ortaya koyabilmek için gerekli kıstasları açıklayabilecek,

• İlişkileri gruplandırabilecek,• Hastalık etmenlerini açıklayabilecek,• Korelasyon analizini açıklayabilecek

ve yorumlayabileceksiniz. ÜNİTE

3

Page 42: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

İlişkisel araştırmalar korelasyon

araştırmaları şeklinde de adlandırılmaktadır.

GİRİŞİlişkisel çalışmalar; kişi, yer, zaman, sağlık hizmetlerinden yararlanma, besin

tüketimi, ilaçlar ya da diğer ürünler gibi etmenlerle hastalıklar arasındaki ilişkiyi ölçen bir araştırma tekniğidir. Bu tip çalışmalar korelasyon araştırmaları olarak da adlandırılmaktadır. İlişkisel araştırmalarda belli bir topluma ait mevcut verilerden yararlanılarak belli bir hastalık ile bu hastalığa sebep olabileceği düşünülen etken arasındaki ilişkiler araştırılmaktadır. Örneğin, kadın ve erkeklerin kilo ortalamalarının bağımsız gruplarda t testi ile karşılaştırılması gibi. Fakat bazen epidemiyolojik çalışmalarda yapılan araştırmanın amacı iki veya daha çok ortalamayı karşılaştırmak olmaz, örneğin ateş ile lökosit miktarı arasındaki ilişki incelenmek istenebilir bu durumda ortada ortalama yoktur. İki sürekli veri vardır, yapılacak iş artık fark değil, ilişki aramaktır; yani ateş yükseldikçe lökosit yükselir veya düşer mi?

»¡çilen günlük sigara miktarının artmasına paralel olarak akciğer kanseri görülme sıklığının artması.

^ »Sigara içme süresinin artmasına paralel olarak akciğer kanseri görülme sıklığının artması.

• Çocuk doğurma sayısına paralel olarak uterus kanseri görülme sıklığının artması.

Yukarıdaki örneklerin hepsi ilişki aramaya yöneliktir. Eğer hastalığın boyutu bir etkenle birlikte artma veya azalma gösteriyorsa, hastalık ile bu etken arasında bir ilişki vardır. İlişkisel çalışmalarda sağlık kuruluşlarınca rutin olarak toplanan bilgilerden veya anketlerden yararlanılabilir. Ayrıca bu çalışmalarda sürveyans programlarından elde edilen veriler, ulusal ya da uluslararası kayıtlardan elde edilen bilgiler de kullanılabilir.

Korelasyon çalışmalarında değişkenler arasındaki ilişkiyi irdelemek için korelasyon analizi olarak adlandırılan bir istatistiksel teknik kullanılır. Toplanan veriler analiz edilerek ilişki değerlendirilir. Fakat, Saptanan bir ilişki neden sonuç ilişkisini keskin bir şekilde ortaya çıkarmaz, neden sonuç ilişkisini ortaya koyabilmek için ayrıca aşağıda yer alan birçok etmen göz önünde bulundurulur.

Neden-Sonuç İlişkisini Ortaya Koyabilm ek İçin Gereken

Kıstaslar

İlişkinin tutarlılığı/uyumluluğu:

Epidemiyolojik çalışmalarda farklı araştırmaların aynı sonucu vermesine uyumluluk denir. Aynı sonuçlar değişik çalışma yöntemleri ile aynı şekilde elde

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

Page 43: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

Epidemiyolojik çalışmalarda farklı çalışmaların aynı

sonucu vermesine uyumluluk denir.

ediliyorsa uyumluluk daha da önemli olur. Bu nedenle saptanan ilişki tekrar edilen çalışmalarda da saptanmalıdır.

İlişkinin özgüllüğü:

Bir etkenle hastalık arasında ilişki saptamamız durumunda etken var olduğunda hastalığında var olduğunun görülmesi gerekir. Tabi ünitede farklı bölümlerde de değinileceği gibi bu durum genelde enfeksiyon hastalıkları için geçerlidir. Kronik hastalıklarda bir hastalığın, yalnızca bir etmenle özgül olması pek mümkün değildir. Bir tek etkenin bir hastalığa neden olması durumunda ikisi ara­sındaki ilişki tam özgül olur.

Koch kuralları ile saptanabilir ki onlar da şöyle sıralanır:

• Benzer klinik tablo gösteren vakaların hepsinde aynı biyolojik etken bulunmalıdır.

• Biyolojik etken tüm hastalardan izole edilmeli ve kültürden üretilebilmelidir.

• Kültürde üretilen ajan duyarlı hayvan veya insana verildiği zaman aynı klinik tablo meydana gelmelidir. Koch'un bu kuralları günümüzde AIDS'te de uygulanmıştır.

İlişkinin zamana uygunluğu:

Hastalığın ortaya çıkması ile ilişki saptadığımız etmen arasında zaman açısından bir mantık olmalıdır. Örneğin, sigara içme süresi ile akciğer kanseri arasında bir ilişki olduğu bilinir, fakat iki günlük bir sigara içicisinin akciğer kanseri olması sigaraya bağlanamaz. Hastalığın ortaya çıkma süresi ile ilişkili olduğu düşünülen etmene maruz kalma zamanı tutarlı olmalıdır.

Mantıksal uygunluk:

İki değişken arasında saptanan bir ilişki, ilgili konu hakkında önceden bilinen literatür bilgisi ile de uyumlu olması ilişkinin gerçek olma ihtimalini kuvvetlendirir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

d)^ »Örneğin, Difteri basilinin difteri hastalığına neden olması gibi.

Bir biyolojik etkenin herhangi bir bulaşıcı hastalığın nedeni olup olmadığı

Page 44: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

Y olayının ortaya çıkmasında x değişkeni

yeterli koşul ise, x'in her görülüşünde y ortaya çıkacaktır.

■ )

Doz - yanıt ilişkisi:

Hastalıkların oluşmasında olası bir nedenin miktarındaki değişkenlik, hastalığın derecesinde de değişkenlik yapıyorsa, buna doz yanıt ilişkisi denir. Bu da nedensel ilişkinin varlığını destekleyen diğer bir bulgudur. Örneğin, içilen sigara miktarı arttıkça akciğer kanseri insidansı da artmakladır ki bu sigara ile akciğer kanseri arasındaki doz-cevap ilişkisi sonucudur.

L(DCı _

O• Doz yanıt ilişkisine, gürültü düzeyinin yükseldikçe işitme kaybının da artması örnek olarak verilebilir.

Gerekli koşul:

Olayının ortaya çıkmasında x değişkeni gerekli koşul ise x görülmeden y görülemez, bu durumda x değişkeni gerekli koşul olur.

r n

L v

(DCi—

O

• Bir kişinin alkolik olabilmesi için alkol kullanması gerekir. Hiç alkol kullanmamış bir kişinin alkolik olması düşünülemez.

Yeterli koşul:

Y olayının ortaya çıkmasında x değişkeni yeterli koşul ise, x'in her görülüşünde y ortaya çıkacaktır. Tüberküloz hastalığının gelişmesi için tüberküloz basilinin gerekmesi gibi. Ancak tüberküloz basili tek başına hastalık oluşması için yeterli değildir. Bu yüzden, ancak tüberküloz basil miktarı tüberküloz hastalığının yeterli nedenlerinden bir tanesidir. Kısacası bir olayın ortaya çıkışında bir etmen gerekli koşul olduğu halde yeterli koşul olmayabilir. Aynı biçimde bir etmen yeterli koşul iken gerekli koşul olmayabilir.

(DCi—

O

•Alkolizm alkol kullanmadan ortaya çıkamaz. Buna karşın her alkol kullanan da alkolik olmaz. Bu nedenle, alkol kullanımı alkol alışkanlığı için gerekli, fakat yeterli koşul değildir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

Page 45: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

Çeşitli nedenlerle gözlem veya

ölçümlerde taraf tutulabilir. Bunlardan

birisi hafıza faktörüdür.

-___________________________ J

Katkıda bulunucu etmenler:

Katkıda bulunucu etmenler, bir olayın görülmesinde kesin neden olmamakla birlikte, bu olayın görülmesine yardımcı olan ya da görülme olasılığını artıran etmenler olarak tanımlayabiliriz. Örneğin; babası olmayan çocukların daha fazla oranda alkol alışkanlığına sahip oldukları gözlenebiliyorsa, babanın olmaması alkol alışkanlığının edinilmesinde katkıda bulunucu bir etmen olur.

Seçenek etmenler:

Birden çok sayıda katkıda bulunucu etmen olabilir. Olayın ortaya çıkışında etken olabilecek diğer seçenek etmenlerin de incelenmesi gerekir. Örneğin; alkol alışkanlığı edinmede, alkol kullanma alışkanlığı yaygın olan bir bölgede yalnız babası olmayan çocukların değil, babası olduğu halde iyi davranılmayan ya da ayrıcalıklı davranılan çocukların da alışkanlığı edindikleri görülebilir.

İlişkilerin Gruplandırılm ası

Etmen ve hastalık arasındaki ilişkiler nedensel olup olmadıklarına göre iki grupta toplanırlar. Her grubun içinde de bazı alt gruplar vardır (Tablo 3.1).

Tablo 3.1. İlişkilerin Gruplandırılması (Tezcan, 1992)

I. Nedensel Olmayan İlişkiler II. Nedensel İlişkiler1. Şansa bağlı (tesadüfi) ilişki 1. Direkt İlişkiler2. Artefakt ilişki

a. Taraf tutma• Seçilmiş hatırlama• Yanlış adlandırma

b. Seleksiyon

2. İndirekt İlişkiler

3. Sekonder ilişki

I. Nedensel olmayan ilişkiler

Nedensel olmayan ilişkilerde, iki ya da daha çok değişken arasında ilişki varmış gibi görünürse de gerçekte bu ilişki başka değişkenlerin bunlar üzerine yaptığı etkilerden ileri gelir. Örneğin, çok sayıda gebe kalma ile hipertansiyon arasında bir ilişki bulunabilir. Oysa her iki değişken de kadının yaşı ile ilgilidir, kadının yaşı ilerledikçe gebe kalma sayısı artar. Yine yaş ilerledikçe hipertansiyona yakalanma olasılığı artar.

Şansa bağlı veya istatistiksel olarak gösterilemeyen ilişki:

Bir araştırmada bir hastalık ile bir etken arasında ilişki bulunabilir. Benzer araştırma aynı veya farklı toplumlarda tekrarlandığında ise böyle bir ilişkinin varlığı gösterilemez, ilk araştırmada bulunan ilişki tamamen şansa bağlı, tesadüfidir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Page 46: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

Nedensel ilişkide, bir değişken (x), diğer bir değişkenin (y) ortaya

çıkmasına neden olur.

Artefakt ilişki:

Hastalık ile bir etken arasında ilişki saptanabilir ve bu ilişki istatistiki testlerde de önemli bulunabilir. Ancak bu gerçekte var olmayan, fakat araştırmanın planlanması, gözlem ve ölçümlerin yapılması, değişkenlerin sınıflandırılması sırasında yapılan hatalardan dolayı saptanan bir ilişkidir.

Artefakt türü ilişki iki grupta incelenebilir:

a. Taraf tutma (bias): Çeşitli nedenlerle gözlem veya ölçümlerde

taraf tutulabilir. Bunlardan birisi hafıza faktörü nedeniyle olayların tamamının değil, seçilmiş bazı yönleriyle hatırlanmasıdır. Bir konuda anket yöntemi ile bilgi toplanıyorsa soruların bazılarında kişi ya yanlış hatırladığı için veya gerçeği söylemek istemediği için doğru olmayan yanıtlar verir.

Yanlış adlandırma tipindeki taraf tutma, gözlemleri-ölçümleri yapan kişilerden veya yöntemlerdeki değişikliklerden kaynaklanabilir. Örneğin, zaman süreci içinde bir hastalığın insidansında artma gözlenebilir. Bu artış gerçek olabileceği gibi, belirtilen zaman içinde hastalığın tanı yöntemlerinde, kriterlerinde değişme, gelişme sonucu da olabilir ki bu durumda geçmişte düşük bulunan insidans gerçeği yansıtmamaktadır. Geçmişte hastalıkların bazılarına farklı tanılar konulduğu için hastalığın daha az görüldüğü saptanmış olabilir.

Ölçüm veya gözlemleri yapan kişi (gözlemci) hastalık ile belirli etken arasındaki ilişkinin araştırıldığını biliyorsa, bilerek veya bilmeyerek ölçümleri yaparken veya bilgileri toplarken taraf tutabilir. Örneğin; erken gebelik döneminde geçirilen kızamıkçık ile konjenital anomali arasındaki ilişkinin incelendiği bir araştırmada, muayeneleri yapan kişi, kızamıkçık ile ilgili olmayan bazı döküntüleri de kızamıkçık diye teşhis edebilir veya taraf tutmamak için aşırı bir çaba harcayarak bazı gerçek kızamıkçık vakalarına alerjik döküm tanısı koyabilir.

b. Seleksiyon: Burada araştırmaya katılan kişilerin kendi evrenlerini

veya toplumu temsil etmemeleri söz konusudur. Veriler, bazı özelliklere göre seçilmiş; kendi evrenine benzemeyen bir grup üzerinden toplanmıştır. Örneğin; kanser ile ilgili bir çalışmaya, sadece gönüllüleri alırsak, durumu çok ağır kişiler iyileşme umuduyla çalışmaya katılmak için talepte bulunabilirler. Bu durumda tüm kanser hastalarını yansıtacak bir örneklem seçilmemiş olur ve bir ilişki saptanması durumunda gerçek duruma uygunluk göstermeyebilir.

Sekonder ilişki:

Hastalık ile herhangi bir özellik arasında ilişki saptanır ve bu istatistiksel olarak da doğrulanabilir. Ancak burada hem hastalık hem de bu özellik başka faktörlerle ilişkilidirler.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

Page 47: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

»Bazı toplumlarda koroner kalp hastalıkları sıklığı ile otomobil (V sahibi olma arasında ilişki saptanmıştır. Ancak otomobil sahibiC~ olan ve olmayanların pek çok özelliği farklı olabilir. Gerçekte

otomobil sahibi olma ile koroner kalp hastalığı arasında hiçbir nedensel ilişki yoktur. Çünkü kişilerin otomobil sahibi olmaları engellendiğinde bu hastalığın insidansında önemli bir farklılık meydana getirilemez.

II. Nedensel ilişkiler

Nedensel ilişkide, bir değişken (x), diğer bir değişkenin (y) ortaya çıkmasına neden olur. Başka bir deyişle, "x" her görüldüğünde "y" de görülür. Bazı du­rumlarda neden genellikle tek olduğu hâlde, bazılarında ise çok sayıdadır. Bir değişkenin değerindeki artma veya azalma hastalık sıklığında da değişikliğe yol açıyorsa ikisi arasında nedensel bir ilişkiden söz edilir. Nedenselliğin derecesini saptamak için daha önce sözü edilen ilişkinin tutarlılığı, ilişkinin özgüllüğü, ilişkinin zamana uygunluğu, mantıksal uygunluk, doz - yanıt ilişkisi, gerekli koşul, yeterli koşul, katkıda bulunucu etmenler ve seçenek etmenler gibi kıstaslar göz önünde bulundurulur. İlişki bunlara uyduğu oranda nedenseldir. Çok nedenli hastalıkların etiyolojisinde bu nedenler farklı biçimde rol oynayabilirler.

»Kanserin etiyolojisinde rol alan faktörlerin etkileri ^ verilebilir. Bugünkü bilgilerimize göre radyasyon, çeşitli ^ kimyasal maddeler, virüsler, hücre düzeyinde neoplastik

¡ O transformasyona yol açabilmekte, bunlardan birisi veya birkaçı bir arada olduğunda bu etki görülebilmekledir.

İlişkilerin nedensel olup olmadığı eldeki mevcut bilgilere göre gruplanır ve direkt asosyasyonlar dışında kalanlar zamanla yeni bilgilerin ışığında grup değiştirebilir. Her konuda gelecekte yapılacak araştırmalarla yeni bilgiler elde edilebilir ve farklı ilişkiler saptanabilir. Bu nedenle bugünkü bilgilerimize göre sekonder sanılan bir ilişkinin ileride indirekt olduğu belirlenebilir. Dolayısı ile hastalıklar ve çeşitli faktörler arasındaki ilişkilerin türünü tanımlarken ihtiyatlı olmalı ve elde yeterli bilgi birikimi olmadan kesin yargılara varılmamalıdır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

Page 48: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

Bugünkü bilgilerimize göre sekonder sanılan

bir ilişkinin ileride indirekt olduğu belirlenebilir.

Hastalık etmenleri

Hastalıkların oluşumuna neden olan dört tip etmen vardır. Bunlar, Şekil 3.1'de sunulmuştur.

H azırlayıcı etm enler

s.

Kolaylaştırıcı etm enler

f " ^H ızlandırıcı etm enler

f \

A ğırlaştırıcı etm enler

Şekil 3.1. Hastalık Etmenleri (Tezcan, 1992)

Hazırlayıcı etmenler, kişide hastalıklara karşı duyarlılık yaratan etmenlerdir (yaş, cinsiyet, geçirilmiş hastalıklar, sosyal sınıf vb.). Kolaylaştırıcı etmenler ise, hastalığın gelişmesi ve ilerlemesine yardım eden etmenlerdir (gelir durumu, konut, tıbbi bakım kolaylıkları vb.). Hızlandırıcı etmenler, bir hastalığın başlamasını hızlandıran etmenlere denir. Örneğin, ortam ısısı gibi. Ağırlaştırıcı etmenler, önceden mevcut olan bir hastalık ya da durumu ağırlaştıran etmenlerdir (yinelenen karşılaşmalar, fakirlik, işsizlik, kötü beslenme, vb.).

Korelasyon analizi

İlişkisel araştırma; verilerinin değerlendirilmesi için kullanılan korelasyon çözümlemesi daha çok, yaş, vücut ağırlığı, kandaki lipit düzeyi, ölçekten alınan puan, vb. nicel verilerin birbirleri ile aynı ya da zıt yönde, güçlü ya da zayıf ilişkilerini incelemek üzere kullanılır. Korelasyon analizi sonrasında aşağıdaki gibi sonuçlar elde edilir.

1. İki değişken arasında pozitif bir ilişki vardır: Bir değişken artarken diğeri de artıyorsa ya da biri azalırken diğeri de azalıyorsa bu iki değişken arasında pozitif bir ilişki vardır.

2. İki değişken arasında negatif bir ilişki vardır: Bir değişken artarken diğer değişken azalıyorsa ya da biri azalırken diğeri artıyorsa bu iki değişken orasında negatif bir İlişki vardır.

3. İki değişken arasında ilişki yoktur: İki değişken birbirinden tamamen bağımsızdır ve birbirini etkilememekledir. Değişkenlerden biri yüksek bir değer alırken diğeri yüksek ya da düşük bir değer alabilmekledir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

Page 49: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

İlişkisel çalışmalar, istatistiksel olarak ilişki katsayısı ile ölçülür; iliş­

ki katsayısı ilişkinin tanımlayıcı ölçüsüdür.

Korelasyon katsayısı

Değişkenler arasındaki ilişki, istatistiksel olarak korelasyon katsayısı ile ölçülür, korelasyon katsayısı ilişkinin tanımlayıcı ölçüsüdür. Bu katsayı etken ile hastalık arasındaki doğrusal ilişkinin boyutlarını ölçer. Bu da etkenin miktarında görülen her bir birim artış ya da azalış için hastalık frekansında görülecek oransal artışı ya da azalışı belirler. İlişki katsayısı küçük "r" değeri ile ifade edilir ve - 1 ile +1 arasında bir değer alır. Korelasyon katsayısının + 1 olması iki değişken arasında pozitif yönde mükemmel bir doğrusal ilişki olduğunu, -1 olması negatif yönde mükemmel bir ilişki olduğunu gösterir. Korelasyon katsayısı her iki yönde 0'dan 1'e yaklaştıkça ilişkinin kuvveti artar, 1'den 0'a yaklaştıkça ilişkinin kuvveti azalır, 0'a gelince kaybolur. İlişkinin yönü ilişkinin gücünü etkilemez, korelasyon katsayısı Tablo 3.2.'de yer alan değerler dikkate alınarak yorumlanır.

Tablo 3.2. Korelasyon Katsayısayıları (Akgül, 2005; Caşansu, 2014)

Korelasyon Katsayıları Anlamı0.00 - 0.25 Çok zayıf0.26 - 0.49 Zayıf0.50 - 0.69 Orta0.70 - 0.89 Yüksek0.90 - 1.00 Çok yüksek ilişki

Korelasyon analizi sağlık bilimlerinde sık kullanılan bir analiz tekniğidir. Bu testin güvenli sonuçlar verebilmesi için verinin metrik özellik taşıması gerekir. Korelasyon analizinin çeşitli türleri vardır. Bunlar; Pearson korelayon analizi, Spearman korelasyon analizi ve Kendall's Tau-b korelasyonlarıdır. Pearson korelasyonu parametrik test olup, parametrik varsayımların yerine getirilmesini gerektirir.

Parametrik varsayımlar verinin sürekli olması, katılımcı sayısının 30'dan fazla olması ve normal dağılıma uygunluktur. Değişkenler parametrik test varsayımlarını yerine getirmiyorsa, değişkenler arasındaki doğrusal ilişkiyi ölçmek için yerine Spearman korelasyonu kullanılır. SPSS yazılımında, Spearman korelasyon analizinin yapılışı ve yorumlanışı, Pearson korelayon analizi ile neredeyse aynıdır; en önemli farkları sadece parametrik varsayımların karşılanıp, karşılanamamasıdır.

SPSS yazılımında, Spearman korelasyon analizinin yapılışı ve

yorumlanışı, Pearson korelayon analizi ile neredeyse aynıdır.

Pearson korelasyon analizi

Korelasyon analizinde en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Basit korelasyon analizi olarak da bilinir. Değişkenler arasındaki korelasyon, daha öncede ifade edildiği gibi, elde edilen korelasyon katsayısına göre yorumlanır. Korelasyon analizinin SPSS'de yapılış aşamaları Şekil 3.2, Şekil 3.3 ve Şekil 3.4'de gösterilmiştir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

Page 50: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

t i Insert Form at Analyze Direct Marketing G raph s Utilities Add-ons Wii

ÜUr

e vlilikstresi F

evlılıksurenız F

Correlation

R eports

Descriptive Statistics

T ab les

C om pare M eans

General Linear Model

Generalized Linear M odels

Mixed M odels

Correlate

R e g re ss io n

Loglinear

Neural Networks

C lassify

D im ension Reduction

Sca le

Nonparam etric T e s ts

Forecasting

Survival

Multiple R e sp o n se

M issing Value Analysis...

Multiple Imputation

C om plex S a m p le s

Quality Control

ROC Curve...

E t l Bivanate...

f£ ] Partial...

□ Distances

vliliksuremz

,232.009123

1

123

Şekil 3.2. SPSS Yazılımında Korelasyon Menüsü -1.

Şekil 3.2'de görüldüğü gibi, SPSS'de korelasyon analizi yaparken ilk olarak "Analyze" menüsünden "Correlate" sekmesi altında "Bivariate" seçilir.

Şekil 3.3. SPSS Yazılımında Korelasyon Menüsü-2.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

Page 51: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

Analiz sonucunda elde edilen p değeri

0,05'den küçükse incelenen değişkenler

arasındaki ilişkinin istatistiksel olarak

anlamlı olduğu manası taşır.

Testin anlamlı sonuç vermesi ilişkinin

özgüllüğü, zaman uygunluğu, mantıklılığı

gibi kıstasların karşılanıp

karşılanmadığını belirlemez.

İkinci aşama olarak açılan pencereden "Variables" kutucuğuna arasında ilişki bakmak istediğimiz değişkenler atılır ve verinin normal dağılıp dağılmadığı dikkate alınarak Pearson veya Spearman korelasyonlarından birisi seçilir ve "OK"a tıklanır.

Tablo 14.3. SPSS Yazılımında Korelasyon Analizi Sonuç Çıktısı

Correlations

evlilik stresi evlılıksurenız

evtilikstresi P e a r s o n C orrelation ■ı ,2 3 2 "

S ig (2-talied) ,0 0 9

N 120 1 2 8

evtılıksurem z P e a r s o n C orrelation ,2 3 2 " 1

S ig (2-tailed) .0 0 9

N 126 1 2 8

* * . C orrelation i s sign ifican t at the 0.01 level (2-tailed)

Son olarak üstteki adımları izlediğimizde SPSS'de Tablo 3.4'te yer alan çıktı ile karşılaşırız. Burada "Pearson Correlation" değeri +0.232 ve p değeri (Sig. (2­tailed) 0.05'den küçük olduğu için iki değişken arasında pozitif yönlü, anlamlı olduğu söylenebilir. İlişkinin kuvveti ise Tablo 3.2'deki değerler dikkate alındığında "çok zayıftır".

"p" değerinin anlamı:

Yaygın olarak araştırma bulguları verilirken, Ho, Hı veya Tip I hata terimleri kullanılmaz ve p değeri 0,05'den küçükse sonuçlar/gruplar arasındaki fark anlamlıdır şeklinde rapor edilir. Kısacası; eğer p=0,05 ise, %5 olasılıkla Ho hipotezi yanlışlıkla reddedilmiştir ve %95 olasılıkla fark gerçektir anlamına gelir. Sonuç olarak analiz sonucunda elde edilen p değeri 0,05'den küçükse incelenen değişkenler arasındaki ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu manası taşır. Fakat saptanan anlamlı ilişki istatistiksel bir ilişkidir.

Korelasyon analizinde anlamlı bir ilişki saptanması durumunda, saptanan ilişkinin nedensel olup olmadığının belirlenmesinde tam güvenilir kriterler yoktur. Yani; testin anlamlı sonuç vermesi ilişkinin özgüllüğü, zaman uygunluğu, mantıklılığı gibi kıstasların karşılanıp karşılanmadığını belirlemez. Yargılama deneysel çalışmalara dayanarak yapılmalıdır. Bunun için geçerli kanıtlar elde edilmeli ve daima bir şüphecilik bulunmalı, kanıtların ağırlığına göre karar verilmelidir. En büyük ağırlık mantıklılık, uyumluluk ve doz yanıt ilişkisine verilmelidir. Birçok değişik tipteki kanıtlar aynı sonucu veriyorsa olası olarak bir nedensel ilişki vardır denebilir. İyi düzenlenmiş çalışmalardan elde edilen kanıtlar uyum gösteriyorsa etmenle hastalık arasındaki ilişki sonucu daha değerli olur.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

Page 52: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

d)M

O

İlişkisel çalışmalar; kişi, zaman, yer, sağlık hizmetlerinden yararlanma, besin tüketimi, ilaçlar ya da diğer ürünler gibi etmenlerle hastalıklar arasındaki ilişkiyi ölçen bir araştırma tekniğidir.Korelasyon çalışmalarında değişkenler arasındaki ilişkiyi irdelemek için korelasyon analizi olarak adlandırılan bir istatistiksel teknik kullanılır.İlişkinin tutarlılığı, ilişkinin özgüllüğü, ilişkinin zamana uygunluğu, mantıksal uygunluk, doz - yanıt ilişkisi, gerekli koşul, yeterli koşul, katkıda bulunucu etmenler ve seçenek etmenler, neden-sonuç ilişkisini ortaya koyabilmek için gereken kıstaslardır.Etmen ve hastalık arasındaki ilişkiler nedensel olup olmadıklarına göre nedensel olmayan ve nedensel ilişkiler olmak üzere iki grupta toplanırlar.İlişkisel çalışmalar, istatistiksel olarak ilişki katsayısı ile ölçülür; ilişki katsayısı ilişkinin tanımlayıcı ölçüsüdür. Bu katsayı etken ile hastalık arasındaki doğrusal ilişkinin boyutlarını ölçer. İlişki katsayısı küçük "r" değeri ile ifade edilir ve -1 ile + 1 arasında yer alır. Korelasyon katsayısının + 1 olması iki değişken arasında pozitif yönde mükemmel bir doğrusal ilişki olduğunu, -1 olması negatif yönde mükemmel bir ilişki olduğunu gösterir.Analiz sonucunda elde edilen p değeri 0,05'den küçükse incelenen değişkenler arasındaki ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu manası taşır. Fakat testin anlamlı sonuç vermesi ilişkinin özgüllüğü, zaman uygunluğu, mantıklılığı gibi kıstasların karşılanıp karşılanmadığını belirlemez.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

Page 53: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

DEĞERLENDİRME SORULARI1. "İlişkisel çalışm alar................................................. araştırmaları şeklinde de

adlandırılmaktadır."

Cümlede boşluğa gelebilecek en uygun ifade aşağıdakilerden hangisidir?

a) Vaka-kontrol

b) Kesitsel

c) Korelasyon

d) Deneysel

e) Tanımlayıcı

2. Epidemiyolojik çalışmalarda farklı çalışmaların aynı sonucu vermesi aşağıdaki seçeneklerden hangisi ile ifade edilir?

a) Uyumluluk

b) Özgüllük

c) Mantıksallık

d) Zaman uygunluk

e) Seçenek etmen

3. Hastalıkların oluşmasında olası bir nedenin miktarındaki değişkenlik hastalığın etki derecesi değişkenliği ile ilişkili ise bu duruma verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?

a) Yeterli etmen

b) Zamana uygunluk

c) Mantıksallık

d) Doz yanıt ilişkisi

e) Seçenek etmen

4. Bir olayın görülmesinde kesin neden olmamakla birlikte, bu olayın görülmesine yardımcı olan ya da görülme olasılığını artıran etmenlere verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?

a) Yeterli etmen

b) Katkıda bulunucu etmen

c) Mantıksallık

d) Doz cevap ilişkisi

e) Seçenek etmen

5. Aşağıdakilerden hangisi nedensel ilişki türleri arasında yer alır?

a) Artefakt etki

b) Seçilmiş hatırlama

c) Seleksiyon

d) İndirekt ilişki

e) Sekonder İlişki

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

Page 54: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

6. Çeşitli nedenlerle gözlem veya ölçümlerde taraf tutuma aşağıdakilerinden hangisiyle açıklanabilir?

a) Bias

b) Asasyon

c) Significance

d) Pearson Corraletion

e) Hiçbiri

7. Aşağıdakilerden hangisi hastalık etmenleri arasında yer almaz?

a) Hazırlayıcı etmenler

b) Kolaylaştırıcı etmenler

c) Karıştırıcı etmenler

d) Hızlandırıcı etmenler

e) Ağırlaştırıcı etmenler

8. Korelasyon kat sayısı kısaca hangi simge ile gösterilir?

a) r

b) R

c) Fd) x2

e) U

9. Korelasyon kat sayısı aşağıdaki hangi aralıklar içinde yer alabilir?

a) 0-1

b) 0-100

c) 0-5

d) 0-50

e) 0-75

10. Korelasyon değerinin 0,49 olması durumunda nasıl bir ilişki kuvvetinden söz edilebilir?

a) Çok zayıf

b) Zayıf

c) Orta

d) Yüksek

e) Çok yüksek

Cevap Anahtarı

1.C, 2.A, 3.D, 4.B, 5.D, 6.A, 7.C, 8.A, 9.A, 10.B.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Page 55: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Epidemiyolojide Nedensellik

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLARAksayan, S. (2002). Veri Toplama Yöntem Teknik ve Araçları. Hemşirelikte

Araştırma İlke, Süreç ve Yöntemler. Erefe İ. (Ed.). Odak Ofset: İstanbul.

Bonita, R., Beaglehole, R., Kjellström. (2009). Epidemiolojide Nedensellik. In: Temel epidemiyoloji. Ankara: Başak Matbaacılık ve Tanıtım Hiz. Ltd. Şti.

Boyacıoğlu, H., Güneri, P. (2006). Sağlık Araştırmalarında Kullanılan Temelİstatistik Yöntemler. Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi. Vol:30(No:3), ss. 33-39.

Coşansu, G. Verilerin analizi ve Yorumlanması. In:Hemşirelikte Araştırma Süreç, Uygulama ve Kritik. İstanbul:Nobel Tıp Kitapevi.

Cozby, P., Bates. S. (2012). Methods in Behavioral Research. New York: McGraw- Hill.

Çapık, C. (2014). İstatistiksel Güç Analizi ve Hemşirelik Araştırmalarında Kullanımı: Temel Bilgiler. Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi. Vol:17(No:4), ss:268-274.

Gülesen, Ö. (2001). Hastalık Nedenleri. In: Çağdaş Epidemiyoloji. Vipaş İnş. Tur. Eğt. Aş.: Bursa.

Köksal, S. (2014). Epidemiyolojik Araştırmalar.http://www.ctf.edu.tr/halk/Epidemiyolojik%20Ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar. pdf. Erişim 30.10.2016.

Newman, T., Kohn, M. (2009). Evidence-Based Diagnosis. New York: Cambridge University Press.

Sümbüloğlu, K., Sümbüloğlu, V. (2002). Korelasyon ve Regresyon Analizi. In: Biyoistatistik. Hatipoğlu Yayınevi: Ankara.

Sümbüloğlu, V., Sümbüloğlu, K. (2004). Sağlık Bilimlerinde Araştırma Yöntemleri. Hatipoğlu Basım ve Yayım San. Tic. Ltd. Şti.:Ankara.

Tezcan, S. (1992). Epidemiyoloji Tıbbi Araştırmaların Yöntem bilimi. Meteksan: Ankara.

Tezcan, S. (2012). Biyoistatistik: Tanımı ve Sınıflandırılması. In: Halk Sağlığı Temel Bilgiler Cilt 1. Güler Ç, Akın L (Eds). Hacettepe Üniversitesi Yayınları: Ankara.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Page 56: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

SAĞLIK DÜZEYİNİ BELİRLEYEN EPİDEMİYOLOJİK ÖLÇÜTLER

m

LUÛz

‘ u -

GirişSağlık Ölçütlerinin Önemive Amaçları Temel Sağlık Ölçütleri Doğurganlık Düzeyini Belirleyen ÖlçütlerHastalanma Düzeyini Belirleyen ÖlçütlerÖlüm Düzeyini Belirleyen Ölçütler

1 Bu üniteyi çalıştıktan sonra;Sağlık ölçütlerinin önemini ve amaçlarını kavrayabilecek, Doğurganlık düzeyini belirleyen ölçütleri kavrayabilecek, Hastalanma düzeyini belirleyen ölçütleri kavrayabilecek,Ölüm düzeyini belirleyen ölçütleri öğrenebileceksiniz.

/ K Î A - / \ & f r

EPİDEMİYOLOJİ Yrd. Doç. Dr.

Nazlı HACIALİOĞLU

ÜNİTE

4

Page 57: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

Epidemiyoloji; toplumdan seçilen belli grupların hastalık, ölüm

ve doğum gibi sağlık sorunlarını ve bunları

etkileyen faktörleri sayısal olarak ölçmekle

ilgilenmektedir.

GİRİŞEpidemiyoloji; toplumdan seçilen belli grupların hastalık, ölüm ve doğumla

ilgili sağlık sorunlarını ve bunları etkileyen faktörleri sayısal olarak ölçmekle ilgilenmektedir. Epidemiyolojik araştırmalarda en basit ölçüm, toplumda belli bir sağlık problemi olanların sayısıdır.

Q ---------------------------------------------------------------------------------- 1»Bir toplumda 100 diyabetli ya da 50 hipertansiyonlu hasta

C bulunduğunun belirtilmesi epidemiyolojik bir göstergedir.

o | _____________________________________________________

Ancak, sadece bu sayılar toplumun sağlık problemi hakkında doğru bir fikir vermez. Epidemiyoloji'de toplumun sağlık problemleri hakkında kesin bir fikir elde edebilmek için yalnızca sayılar değil, olayın boyutunu kesin olarak belirten ve diğer toplum grupları ile kıyaslama imkânı veren hız, oran ve orantı gibi ölçütler kullanılmaktadır.

Tablo.1. A ve B şehirlerine ait nüfus, ölüm sayıları ve ölüm hızları

Şehirler Nüfus Ölüm Sayısı Ölüm Hızı

A Şehri 1.000.000 1.500 %0(Binde) 1.5

B Şehri 2.000.000 2.000 %0(Binde) 1.0

BEpidemiyoloji sağlık

sorunlarını açıklarken, sadece sayıları

kullanmaz; daha doğru sonuçlara ulaşmak için

geliştirilmiş sağlık ölçütlerini kullanır.

Tablo 1'e göre sadece ölüm sayıları göz önüne alınarak B şehrindeki ölüm sayısının (2000), A şehrine göre (1500) daha fazla olduğu söylenirse yanlış bir sonuca varılabilir. Sadece ölüm sayıları yerine, ölüm hızı denen ölçüt kullanılırsa A şehrindeki ölüm hızının %0 1.5, B şehrindeki ölüm hızının %0 1.0 olduğu görülecektir. Söz konusu sonuçlar ise A şehrindeki ölümlerin B şehrindeki ölümlerden daha yüksek olduğunu ortaya koyacaktır. Bu nedenle epidemiyolojide yalnızca sayılar değil, daha doğru sonuçlara ulaşmak için geliştirilmiş epidemiyolojik ölçütler (göstergeler) kullanılmaktadır. Belirlenen bu ölçütler topluma hizmet sunarken değişik amaçlara hizmet etmektedir.

SAĞLIK ÖLÇÜTLERİNİN ÖNEMİ VE AMAÇLARISağlık ölçütleri; toplum sağlığını etkileyen sorunları tanımlamak, toplumsal

sorunların dağılımını incelemek, sağlık sorunlarının zaman içinde değişimini izlemek, toplumlar arası karşılaştırma yapmak, sağlık hizmetlerinin etkinliğini değerlendirmek, toplumun sağlık gereksinimlerini belirlemek, sağlık sorunlarını öncelik sırasına koymak ve sağlık sorunlarının çözümü için planlama yapmak için kullanılmaktadır.

Ölçütlerin anlamlı olabilmesi için ait olduğu toplum (tüm nüfus, belirli gruplar veya olay) üzerinden belirtilmesi gerekir. Ölçüt Ne?, Nerede?, Ne Zaman? sorularını yanıtlamalıdır. Ölçümlerde mutlaka zaman ve nüfus belirtilmelidir.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 2

Page 58: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

Ölçüt pay, payda ve katsayı birleşiminden oluşur.

Oran: Genel olarak bir sayısal değerin diğer bir

sayısal değere bölümüdür.

ÖlçütPay

PaydaKatsayı

Pay: ilgilenilen sağlık olayı sayısı (hastalık ya da vaka sayısı).

Payda: Belirtilen olayla ilgili nüfusun büyüklüğü, risk altındaki grup, incelenen toplum/başka bir olay ya da ölçüt.

Katsayı: Olayın sıklığına göre seçilen bir değerdir (1, 10, 100, 1000, 10.000,100.000 gibi).

Toplumların sağlık düzeyini belirlemek için geliştirilmiş ölçütler; toplumu sağlık, hastalık, ölüm, doğurganlık ve sağlık hizmetlerinden yararlanma gibi yönleri ile çoğunlukla oran, orantı ve hız ölçümleri yaparak tanımlamaktadır. Bu ölçümleri kısaca açıklamakta yarar vardır.

Oran: Genel olarak bir sayısal değerin diğer bir sayısal değere bölümüdür. Daha açık bir ifade ile oran: Bir sağlık olayının diğerine göre ne boyutta olduğunu ifade eder. Pay ve paydada yer alan olaylar farklıdır, diğer bir deyişle payda payı içermez. Belli bir toplumda belli bir sürede oluşan A olayı sayısının aynı toplumda aynı süre içindeki B olayı sayısına bölümüdür. Aşağıdaki gibi formüle edilir.

Oran Bir toplumda belirli bir anda veya süre içindeki (A olayı sayısı)x k

Aynı toplumda aynı anda veya süre içindeki (B olayı sayısı)

Orantı: Bir sağlık olayının toplam olay

içindeki yerini genellikle yüzde olarak

gösterir.

CUc

• Sigara içenlerde akciğer kanseri hızının sigara içmeyenlerdeki akciğer kanseri hızına oranı, belli bir bölgede 2005 yılındaki nüfusun 2015 yılındaki nüfusa oranı, A bölgesindeki aşılama hızının B bölgesindeki aşılama hızına oranı verilebilir.

(Uc

• Bir Kadın Doğum Kliniği'nde bir yıl içinde doğan toplam10.000 çocuğun 6000'i erkek, 4000'i kız ise doğumda cinsiyet oranı (6000/4000) 1.5 olarak bulunur.

x

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 3

Page 59: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

Hız: Matematiksel olarak hız, bir olayın bütün içindeki yerini

belirten ölçüdür.

Temel Sağlık Ölçütleri; doğurganlık,

hastalanma, ölüm düzeyini belirleyen ve diğer ölçütler olmak

üzere 4 temel başlıkta incelenir.

<DC

• Bir sağlık kurumuna bir yıl içinde başvuranlar içinde akut solunum yolu enfeksiyonları, ishal, beslenme bozukluğu olanların toplam başvuranlar içindeki yeri orantı olarak ifade edilir. Hastalıktan başka yaşa ve nedene özel orantılı ölüm oranları da örnek verilebilir.

Orantı: Bir sağlık olayının toplam olay içindeki yerini genellikle yüzde olarak gösterir.

Hız: Bir sağlık olayının toplum (risk altındaki toplum) içinde görülme sıklığını ölçmek için kullanılır. Pay bir sağlık sorunu ile karşılaşanların sayısını, payda ise risk altındaki toplumu içerir. Her hız bir katsayı (100, 1000, 10.000 vb.) ile ifade edilir. Hızlar çıkan matematiksel sonuca göre %, %0, %00, %000 olarak yorumlanır.

Matematiksel olarak hız, bir olayın bütün içindeki yerini belirten ölçüdür. Hızın hesaplanmasında kullanılan pay ve paydadaki sayılar aynı bölgede ve aynı süre içinde elde edilmiş olmalıdır. Payda payı içermekle birlikte, paydada risk altındaki bütün insanların sayısı vardır.

HızBir toplumda belirli bir anda veya süredeki hasta kişi sayısı

x kAynı toplumda aynı anda veya süredeki toplam nüfus

»Bebek Ölüm Hızı = bir yıl içinde ölen bebek sayısının o jy bölgedeki canlı doğan bebek sayısına göre durumudur.

I

TEMEL SAĞLIK ÖLÇÜTLERİBu bölümde toplumların sağlık düzeylerinin ölçümünde kullanılan sağlık

ölçütleri (göstergeler) tartışılmıştır. Literatür incelendiğinde sağlık ölçütlerinin sınıflandırılmasında bazı değişiklikler olsa da genel olarak aşağıdaki şekilde üç ana başlık altında incelendiği, ilave olarak diğer ölçütler başlığı altında değişik alan ve amaçlar için kullanılan ölçütlerin yer aldığı görülmüştür. Diğer ölçütler toplumların sağlık düzeylerini dolaylı olarak etkileyen ölçütler olup ihtiyaç halinde yeri geldiğinde sıkça kullanılmaktadırlar. Çeşitli sağlık sorunlarının boyutunu gösteren, sağlık hizmetlerinin etkinliğini değerlendirmede kullanılan pek çok ölçüt vardır. Bunlar için ayrıntılı bilgi veren diğer kaynaklardan yararlanılabilir.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 4

Page 60: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

Bu bölümde çok sık kullanılan temel sağlık ölçütleri özetlenmiştir.

• Doğurganlık düzeyini belirleyen ölçütler• Hastalanma düzeyini belirleyen ölçütler

• Ölüm düzeyini belirleyen ölçütler• Diğer ölçütler (beslenme, iş sağlığı, vb.)

DOĞURGANLIK DÜZEYİNİ BELİRLEYEN ÖLÇÜTLER (FERTİLİTE ÖLÇÜTLERİ)

Kaba Doğum Hızı

Bir toplumun doğurganlık düzeyini genel olarak gösteren, ayrıntılı bilgi vermeyen, elde edilmesi kolay olan ancak çok duyarlı olmayan bir ölçüttür. Çünkü, paydada doğurganlığa katkısı olmayan yaş ve cinsler de yer almaktadır. Kabaca bir toplumda belli bir zamandaki canlı doğumların aynı süredeki nüfus içindeki payını ifade eder. Kaba doğum hızı, kolay elde edildiği için çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ancak farklı toplumların doğurganlıkla ilgili durumlarının kıyaslanmasında özel doğurganlık hızlarının kullanılması gerekir. Bir toplumda belli bir zaman zarfında meydana gelen canlı doğum sayısının aynı toplumun aynı süre içindeki nüfus miktarına bölünmesi ile elde edilir.

Kaba Doğum Hızı =Bir toplumda bir yılda meydana gelen

toplam canlı doğum sayısı x kAynı toplumun o yıla ait yıl ortası nüfusu

Genel Doğurganlık Hızı: Bir toplumda belli bir

zamanda meydana gelen canlı doğum

sayısının, aynı sürede 15-49 yaş grubu kadın

nüfusuna bölünmesi ile elde edilir.

- ->

Genel Doğurganlık Hızı

Bir toplumda belli bir zaman zarfında meydana gelen toplam canlı doğum sayısının aynı toplumda aynı süredeki doğurgan çağdaki (15-44 yaş veya 15-49 yaş) kadın nüfusuna bölünmesi ile elde edilen ölçüttür. Paydada, sadece doğurma olasılığı bulunan kadınlar olduğu için kaba doğum hızına göre daha duyarlı bir ölçüttür.

Bir yılda meydana gelen canlı

Genel doğurganlık hızıdoğum sayısı

x kAynı toplumdaki 15-49 yaş kadın

sayısı

Ancak bu ölçütün de payda kısmında yaş dağılımı belli değildir. Bu nedenle diğer bir seçenek daha ayrıntılı (özel) hızların hesaplanmasıdır.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 5

Page 61: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

Doğurganlık döneminde farklı

yaşlardaki doğurganlık boyutunu ölçebilmek

için yaşa özel doğurganlık hızı

hesaplanması gerekir.

Özel Doğurganlık Hızları

Yaşa özel doğurganlık hızı: Farklı toplumların doğurganlık düzeylerinin karşılaştırılmasında, aynı toplumun farklı zamanlardaki doğurganlık düzeyindeki değişimi izlemede ve özellikle aile planlaması hizmetlerinin etkinliğini ölçmede kullanılan çok duyarlı bir ölçüttür. Doğurganlık dönemindeki farklı yaşlardaki doğurganlık boyutunu gösterir. Örneğin: 25-29 yaş grubu için şöyle hesaplanır.

Bir yılda 25-29 yaş grubundaki kadınların25-29 yaşa özel doğurganlık hızı

yaptığı canlı doğum sayısıx k

25-29 yaş grubundaki kadınların sayısı

Pariteye-özel doğum hızı: Bir toplumda belirli bir sürede belli sayıda çocuk doğurmuş kadınların, yaptıkları canlı doğum sayısının, aynı toplumda aynı sürede aynı sayıda çocuk doğurmuş kadınların nüfusuna bölünmesi ile elde edilen bir ölçüttür. Örneğin: 2 çocuk doğurmuş kadınlara özel doğum hızı aşağıdaki şekilde hesaplanır.

Bir toplumda bir yılda 2 çocuk doğurmuşPariteye-özel kadınların yaptığı canlı doğum sayısı

x kDoğum hızı Aynı toplumda aynı sürede 2 çocukdoğurmuş kadın nüfusu

Pariteye özel doğum hızı, aile planlaması hizmetlerinin planlanmasında ve doğurganlık düzeylerinin hassas olarak ölçümünde kullanılan önemli bir ölçüt olmasına rağmen hesaplanması için düzenli kayıt tutma sitemine ihtiyaç vardır.

Toplam doğurganlık hızı bir kadının

doğurgan olduğu dönem

(15-49 yaş) boyunca doğurabileceği ortalama çocuk

sayısıdır.

Toplam Doğurganlık Hızı

Bir kadının doğurgan olduğu dönem (15-49 yaş) boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade etmektedir. Yaşa özel doğurganlık hızlarının toplamının 5'le çarpılmasıyla elde edilen bir ölçüttür ve aşağıdaki şekilde hesaplanır.

*f(a) = belirli bir yaş grubunun yaşa özel doğurganlık hızıdır.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 6

Page 62: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

Çocuk/Kadın Oranı (Fertilite Oranı)

Doğum sayılarının doğru olarak saptanamadığı durumlarda, nüfus sayımı verileri kullanılarak elde edilen, doğurganlık boyutunu dolaylı biçimde belirten bir ölçüttür. Aşağıdaki şekilde hesaplanır.

Çocuk/kadın Bir toplumdaki 0-4 yaş çocuk sayısıx k (100)oranı Aynı toplumdaki 15-49 yaş kadın sayısı

Doğurganlık düzeyini belirleyen epidemiyolojik göstergeler arasında: Net üreme hızı, gros üreme hızı, ortalama gebelik, ortalama doğum ve ortalama yaşayan çocuk sayısı gibi ölçütler de bulunmaktadır. İhtiyaç halinde diğer kaynaklardan bu ölçütlerle ilgili detay bilgi alınabilir.

HASTALIK DÜZEYİNİ BELİRLEYEN EPİDEMİYOLOİK ÖLÇÜTLER (MORBİDİTE ÖLÇÜTLERİ)

En sık kullanılan ölçütler; Prevalans, İnsidans, Atak Hızları ve Epizod Hızı'dır.

Prevalans: Belirli bir sürede, belirli bir

toplumda saptanan eski ve yeni vaka sayısının,

aynı sürede risk altındaki nüfusa

bölünmesiyle elde edilen bir ölçüttür.

Prevalans

Belirli bir anda veya belli bir sürede, belirli bir toplumda saptanan eski ve yeni vaka sayısının, aynı süredeki risk altındaki kişi sayısına bölünmesiyle elde edilen bir ölçüttür. Bir hastalığın, o anda ya da sürede toplumdaki görülme sıklığını ifade eder.

n

• 150 kişilik çocuk yuvasında çocukların hemoglobin düzeyleri ölçülmüş ve 30 çocuğun hemoglobini 11 gramın altında bulunmuş olsun. Böyle bir durumda anemi prevalansı 30/150 x 100 = %20'dir. Yani bu incelemenin yapıldığı sırada 100 çocuktan 20'si anemiktir.

<DC

O

Prevalans, genelde nokta prevalans ve süre prevalans olmak üzere iki şekilde ifade edilmektedir.

Nokta prevalansı: Belirtilen kısa süredeki (örneğin: 31.10.2016 tarihinde) eski ve yeni vakaların toplam sayısının aynı zaman süresindeki risk altındaki nüfusa oranıdır.

Belirli bir zaman anında belirli bir

Nokta prevalansıtoplumda görülen vaka sayısı

x kAynı zaman anında risk altındaki toplam

nüfus

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 7

Page 63: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

Prevalans, genelde nokta prevalans ve

süre prevalans olmak üzere iki şekilde ifade

edilmektedir.

Süre prevalansı: Belirtilen daha uzun süre (1 Ocak 2016 - 31 Aralık 2016) içinde eski ve yeni vakaların toplam sayısının aynı zaman süresi içinde risk altındaki kişi sayısına bölünmesi ile elde edilir. Ancak burada risk altındaki kişi sayısı, o süre içindeki ortalama kişi sayısıdır.

Belirli bir sürede belirli bir toplumda

Süre prevalansıgörülen vaka sayısı

x kAynı sürede aynı toplumun ortalama

(ortanca) nüfusu

Bir bölgede yaşayan 40 yaş üzeri 10.000 erişkin kişide 1 Ocak 2016'da bilinen 300 diyabet vakası olduğunu, 1 Ocak -31 Aralık 2016'ya kadarki sürede 20 kişiye daha diyabet tanısı konulduğunu ve 10 diyabetli kişinin öldüğünü varsayalım. Bu durumda:

1 Ocak 2016'da diyabet nokta prevalansı = (300:10.000) X 1000 = %030 (binde 30) olur.

• 2016 yılı için süre prevalansı = [(300+20-10):10.000] X 1000 = %031 (binde 31) olur.

(DC

O

Nokta Prevalans: Belirli bir tarihte; Süre Prevalans: Belirli bir zaman dilimindekivaka sayısıdır.

Prevalans;

• Hastalığın süresinin uzunluğuna,

• Tedavi edilmeyen hastalıklara,

• Yeni vakalar ortaya çıkmasına,

• Hasta kişilerin içe olan göçlerine,

• Sağlam kişilerin dışa göçlerine,

• Tanı yöntemlerin deki gelişmelere bağlı olarak artar.

Prevalans;

• Hastalığın kısa sürede iyi olmasına,

• Hastalığın fatalitesinin yüksek olmasına,

• Yeni vakalardaki azalmaya,

• Sağlıklı bireylerin içe göç etmelerine,

• Hasta kişilerin dışa göç etmelerine,

• Gelişmiş tedavi olanaklarına bağlı olarak azalır.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 8

Page 64: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

İnsidans: Belirli bir toplumda, belirli bir sürede ortaya çıkan yeni vaka sayısının,

aynı sürede risk altındaki nüfusa

bölünmesiyle elde edilen bir ölçüttür.

İnsidans

Belirli bir sürede belirli bir toplumda saptanan yeni vaka sayısının, aynı süredeki risk altındaki kişi sayısına bölünmesiyle elde edilen bir ölçüttür. Bir toplumdaki sağlam kişilerin belirli bir süre sonra belirli bir hastalığa yakalanma olasılığını belirler.

CL> C

• Çocuk yuvasında anemik olmayan 120 çocuğun hemoglobinleri 6 ay sonra tekrar ölçüldüğünde düşük bulunduğunu varsayalım. Burada aneminin 6 aylık insidansı: 12/120x100= %10'dur. Yani bu yuvada bu yaş grubundaki sağlam her 100 çocukta 6 aylık süre içinde anemi meydana gelme olasılığı %10'dur. Ve bunların hepsi 6 ay içinde oluşmuş yeni vakalardır.

Atak Hızları

Atak hızları, insidans hızının bulaşıcı

hastalıklar alanında kullanılan özel bir

şeklidir.

İnsidans hızının bulaşıcı hastalıklar alanında kullanılan özel bir şeklidir. Belirli bir süre içinde saptanan bulaşıcı hastalık vaka sayısının, o hastalığa duyarlı kişi sayısına bölünmesi ile elde edilir. Salgınlar sırasındaki toplam insidansı verir. Genellikle salgın süresindeki vaka sayısını, ilk vakadan son vakaya kadar gösterir.

r -■çy »Nijerya'da 2016 yılında kolera salgınında; vaka sayısı: 490, risk C altındaki nüfus: 18.600 ise kaba atak hızı % 2,6'dır.

O

Bağışıklık bırakan hastalıkların yaptığı salgınların boyutunu ve salgınları durdurmak için alınan kontrol önlemlerinin etkinliğini ölçmek için primer ve sekonder atak hızları kullanılır.

Primer atak hızı: Hastalığın ilk vakası (indeks vaka) görüldükten sonra o hastalık için "en uzun kuluçka dönemi" içinde görülen tüm vakaların risk altındaki kişilerin sayısına bölümü ile elde edilir. Kuluçka dönemi içindeki vakaların hastalığı indeks vaka ile aynı kaynaktan aldığı kabul edilir. Örneğin: En uzun kuluçka dönemi 26 gün olan kabakulak için primer atak hızı şöyle hesaplanır.

0-26 gün içinde saptanan vakalarPrimer Atak Hızı = Toplam hassas (bağışık olmayan) çocuk x k (100)

sayısı

Sekonder atak hızı: İlk vakadan sonraki "ikinci en uzun kuluçka döneminde" ortaya çıkan vaka sayısının duyarlı kişi sayısına bölünmesi ile elde edilir. Bu vakaların hastalığı kaynaktan değil, primer vakalardan aldığı varsayılır ve primer vakalar

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 9

Page 65: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

paydada yer almaz. Örneğin: Kabakulakta en uzun 2. kuluçka dönemi 27-52. günlerdir. Kabakulak için sekonder atak hızları şöyle hesaplanır.

Sekonder27-52. günler içinde saptanan vaka sayısı

kAtak Hızı Hassas çocuk sayısı - primer vakalar

x (100)

İkinci bir örnek: Bir bölgedeki 0-6 yaş, aşısız 500 çocuk arasında çıkan kızamık salgınında ilk vaka 7 Ocak'ta görülmüş ve kızamığın en uzun kuluçka süresi olan birinci 21 gün içinde, yani 28 Ocağa kadar 50 çocukta, ikinci en uzun kuluçka süresi olan 17 Şubata kadar (28 Ocak + 21 gün) 23 çocukta daha kızamık saptanmış olsun. Bu salgında: Primer atak hızı 50/500x100 = %10, sekonder atak hızı ise 23/500- 50x100= %5 olarak bulunur.

Belirli bir sürede meydana gelen atak

sayısının, risk altındaki kişi sayısına bölünmesi

ile epizod hızı elde edilir.

■ J

Epizod Hızı

Bağışıklık bırakmayan ve tekrarlayan bulaşıcı hastalıkların (streptekok enfeksiyonu, gastroenteritler ve AÜSYE vb) sıklığını ölçmek için kullanılır. Belirli bir sürede meydana gelen epizod (atak) sayısının risk altındaki kişi sayısına bölünmesi ile elde edilir.

Toplam epizod (atak) sayısıEpizod hızı = x k (100)

Risk altındaki kişi sayısı

Örneğin: Bir bölgede 0-3 yaş arasındaki 300 çocukta, bir yıl içinde 150 kez ishal tanısı konulmuşsa burada ishal epizod hızı: 150/300X100 = 50'dir. Yani her yüz çocuğa düşen ortalama ishal sayısı 50'dir

ÖLÜM DÜZEYİNİ BELİRLEYEN ÖLÇÜTLER (MORTALİTE ÖLÇÜTLERİ)

Kaba Ölüm Hızı

Kolay elde edilen ve en sık kullanılan bir ölçüt olmasına rağmen toplumdaki çeşitli yaş ve cinsiyet gruplarının ölüm risklerini tam olarak yansıtmadığı için duyarlı bir ölçüt değildir. Ölümlerin boyutu hakkında sadece genel bir fikir verir.

Bir toplumda bir takvim yılındameydana gelen ölüm sayısı

Kaba Ölüm Hızı = x k (1000)Aynı toplumun o yıla ait yıl ortası

nüfusu

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 10

Page 66: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

Kaba ölüm hızı, ölümlerin boyutu

hakkında kabaca bir fikir verir.

Formülün payda kısmında toplumun yaş ve cins grupları gibi bilgiler olmadığı için ayrıntılı yorum yapmak yanıltıcı olabilir. Tolumun farklı özelliklerine göre ölüm hızları birbirinden farklı olabileceği için karşılaştırma yapmak için ölüme özel daha spesifik ölçütlerinin kullanılması gerekir.

Özel Ölüm Hızları

Ölümleri daha duyarlı inceleyebilmek için; cinsiyet, yaş, yerleşim yeri, ölüm nedeni gibi özelliklere göre hesap edilen daha duyarlı ölüm ölçütleridir. Bu ölçütlerden en sık kullanılanlar:

Yaşa-özel ölüm hızı: Çeşitli yaş gruplarında ölüm boyutunu saptamak için kullanılan bir ölçüttür. En sık kullanılan yaş grupları; 0-4, 5-14, 15-44, 45-64, 65 yaş ve üzerindeki gruplarıdır. Örneğin: 15-44 yaşlar için yaşa özel ölüm hızı şöyle hesap edilir.

Yaşa-Özel Ölüm Hızı

Bir yılda meydana gelen 15-44 yaşlarındaki ölüm sayısı x k

Aynı yıldaki 15-44 yaş toplam nüfus

Ölümleri daha duyarlı inceleyebilmek için;

cinsiyet, yaş, yerleşim yeri, ölüm nedeni gibi

özelliklere göre hesaplamak gerekir.

Cinse-özel ölüm hızı: Kadın ve erkeklerin ölüm boyutlarını saptamak amacı ile kullanılan bir ölçüttür.

Örneğin: Erkekler için cinse özel ölüm hızı şöyle hesap edilir:

Cinse-Özel Bir yılda meydana gelen toplam erkek ölüm sayısıx kÖlüm Hızı = Aynı yıldaki toplam erkek nüfusu

Yaşa ve cinse özel ölüm hızları: Çeşitli yaş gruplarında erkek ve kadınların ölüm boyutlarını saptamak için kullanılır. Pay ve paydada aynı yaş ve cinsiyetin ölüm sayısı ve nüfusu yer aldığı için çok duyarlı bir ölçütüdür. Örneğin: 15-44 erkeklerin ölüm hızı şöyle hesaplanır:

Yaşa-Cinse Özel Ölüm Hızı

Bir yılda meydana gelen 15-44 yaş erkek ölüm sayısı x k

Aynı yıldaki toplam 15-44 yaş erkek nüfusu

Tüm yaşlarda kadın ölümleri erkeklerden daha düşüktür. 65 yaşından sonra ise kadınların ölüm hızları, erkeklerin ölüm hızlarından daha yüksektir.

Yerleşim yerine özel ölüm hızları: Çeşitli yerleşim yerlerindeki (kırsal-kentsel- bölgesel-vb.) ölümlerin boyutunu saptamak için kullanılan bir ölçüttür. Örneğin: kırsal alandaki ölümlerin boyutu aşağıdaki gibi hesap edilir.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 11

Page 67: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

Yerleşim yerine Özel Ölüm Hızı

Bir yılda kırsal alanlarda meydana gelen ölüm sayısı x k

Aynı yıl o kırsal alanlardaki toplam nüfus

Nedene özel ölüm hızları: Bir toplumdaki başlıca ölüm nedenlerini belirlemede kullanılan önemli bir ölçüttür. Böylece bir toplumda en çok öldüren ilk 5 veya ilk 10 nedenin ne olduğu saptanarak toplumundaki öncelikleri belirlenir. Nedene özel ölüm hızı aşağıdaki gibi hesap edilir.

Nedene Özel Ölüm Hızı

Belirli bir zamanda belirli bir nedenden (akciğer kanserinden) ölenlerin sayısı x k

Aynı zamandaki toplumun nüfusu

Ayrıca özel ölüm hızları arasında mesleğe özel ölüm hızı (belli bir meslek grubundaki ölüm sayısının aynı meslek grubunun nüfus miktarına bölümü) ve ırka özel ölüm hızı (belli bir ırkta meydana gelen ölümlerin o ırkın nüfus miktarına bölümü) da sıklıkla kullanılan ölüm ölçütleridir.

Fatalite hızı, belirli bir hastalığın ne kadar ölümcül olduğunu

gösteren bir ölçüttür.

Fatalite Hızı

Belirli bir hastalığın ne kadar ölümcül seyrettiğini ve hastalığa yakalanmış olanlardan ne kadarının öldüğünü gösterir. Aşağıdaki şekilde hesap edilir.

Bir toplumda belirli bir sürede memeMeme kanserinden ölenlerin sayısı

kanserinin = x k (100)fatalite hızı Aynı toplumda aynı süre içinde meme kanserine

yakalananların sayısı

Bebek ölüm hızı: Bir yılda canlı doğup bir yaşını doldurmadan ölen bebek sayısının, aynı yılda meydana gelen canlı doğum sayısına oranıdır.

Bebek ve Çocuk Ölüm Hızı

Bebek ölüm hızı: Bir toplumdaki sağlık düzeyini, özellikle çocuk sağlığı düzeyini değerlendirmede kullanılan en önemli ölçüttür. Ayrıca bir ülkedeki sağlık bakım düzeyini diğer ülkelerle karşılaştırmak ve yıllara göre değişimi ve gelişimi izlemek için kullanılan geleneksel bir standart ölçüttür.

Bebeklik dönemi doğumdan sonraki ilk 365 günü içine alır. Ancak belirtilen dönemin tamamında ölüm riski ve nedenleri aynı değildir. Bu nedenle bebek ölüm hızı, doğumdan sonraki neonatal (ilk 7 gün erken neonatal + sonraki 8-28. günler geç neonatal) dönem olan 0-28. günler ve postneonatal dönem olan 29-365. günler için ayrı ayrı hesaplanır ve bu ölümlerin toplamı bebek ölüm hızını verir.

Söz konusu dönemlere ait ölüm hızları aşağıdaki şekillerde hesaplanır.

Neonatal îir yılda 0-28 günlük iken ölen bebek sayısı(yenidoğan) Bebek = Aynı yılda meydana gelen canlı doğum x k (1000)

ölüm hızı sayısı

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 12

Page 68: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

Bir yılda 29-365 günlük iken ölen bebekPostneonatal sayısı

(yenidoğan sonrası) Bebek ölüm hızı

= x k (1000)Aynı yılda meydana gelen canlı doğum

sayısı

Bir yılda (0-365 günlük) ölen bebekToplam bebek ölüm sayısı

x k (1000)hızı Aynı yılda meydana gelen canlı doğum sayısı

Burada önemli olan nokta, bebek ölümü diyebilmek için bebeğin canlı doğduktan sonra ölmesidir. Bebeğin canlı doğup doğmadığı Apgar belirtilerine (solunum, göbekte atım, ekstremite hareketleri, deri rengi, adale tonusu) göre değerlendirilir. Söz konusu belirtilerden en az bir tanesinin olması bebeğin canlı doğduğunun tanısı için yeterlidir. Hiçbir canlılık belirtisi yoksa bu bebek ölü doğmuştur. Ölü doğmuş bebek pay ve paydada yer almaz.

Beş yaş altı çocuk ölüm hızı (BYAÖH): Beş yaş altı dönem doğumdan sonraki ilk 4 yılı kapsayan dönemdir. Canlı doğup bu dönemi bitirmeden meydana gelen ölümler BYAÖ'mü olarak tanımlanmakta ve aşağıdaki şekilde hesap edilmektedir.

Bir yılda canlı doğup 0-4 yaşınıBeş Yaş Altı tamamlamadan ölen bebek sayısı

x k (1000)Ölüm Hızı Bir yılda meydana gelen canlı doğum

sayısı

Perinatal ölüm hızı: Ana sağlığı düzeyini, gebelik, doğum ve

doğum sonu bakımın yeterliliğini gösteren önemli bir ölçüttür.

Ana Ölüm Hızları

Perinatal ölüm hızı: Perinatal dönem gebeliğin 28. haftasından sonraki süreyi, doğumu ve doğumdan sonraki ilk yedi günü kapsayan biyolojik bir süreçtir. Bu nedenle bir bölgede ya da ülkede ana sağlığı düzeyini, doğum öncesi bakımın yeterli ve doğumun sağlıklı koşullarda olup olmadığını gösteren önemli bir ölçüttür.

Perinatal ölüm belirtilen süreçteki ölü doğumları ve bebek ölümlerini ifade etmektedir ve aşağıdaki şekilde hesap edilmektedir.

Bir toplumda bir yılda ölü doğan veya canlı doğup ilk 7 gün içinde ölen bebek

Perinatal Ölüm Hızı sayısı x k (1000)Aynı toplumda aynı süredeki toplam

(ölü ve canlı) doğum sayısı

Ana ölüm hızı: Bir toplumdaki ana sağlığı düzeyini en iyi yansıtan ve bu alanda verilen hizmetlerinin yeterliliğini değerlendiren, aynı zamanda toplumun sosyoekonomik düzeyi hakkında genel bir fikir veren önemli bir diğer ölçüttür.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 13

Page 69: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

Ana ölümü gebelik, doğum ve lohusalık

dönemlerinde doğurganlıkla ilgili

nedenlerle meydana gelen ölümlerdir.

Ana ölümü gebelik, doğum ve lohusalık dönemlerinde doğurganlıkla ilgili nedenlerle meydana gelen ölümlere denir. Süre olarak gebeliğin birinci günü ve doğumu izleyen 42 gününü kapsar ve aşağıdaki şekilde hesaplanır.

Ana Ölüm Hızı =

Bir yılda gebelik doğum veya doğumdan sonraki 42 gün içinde doğurganlıkla ilgili

nedenlerle ölen kadın sayısı xk

(100.000)Aynı yıl canlı doğum sayısı

Orantılı Ölüm Hızları

Tüm ölümler içinde belli bir nedenle ölümlerin (nedene-özel orantılı ölüm hızı) veya belli bir yaş grubunda ölümlerin (yaşa-özel orantılı ölüm hızı) oranını veren bir ölçüttür.

Nedene-özel orantılı ölüm hızı: Toplum nüfusunun bilinmediği durumlarda kullanılır. Bir toplumda belli bir zaman zarfında belli bir nedenden dolayı ölenlerin sayısının aynı toplumda aynı süredeki toplam ölüm sayısına bölümü ile elde edilir.

Bir toplumda belirli bir sürede belirli birNedene-özel hastalıktan ölen kişi sayısı

x k (100)orantılı ölüm hızı Bir yılda meydana gelen toplam ölüm sayısı

Örneğin: Bir toplumda bir yıl içindeki tüm ölümlerin sayısı 500.000, kalp hastalıklarından ölümlerin sayısı 100.000 ise o toplumda kalp hastalıklarına-özel orantılı ölüm hızı (100.000/500.000) %20'dir.

Yaşa-özel orantılı ölüm hızı: Bir toplumun genel sağlık düzeyinideğerlendirmede kullanılır. Toplam ölümlerin yaşlara dağılımı ile ilgili bilgi verir. 5 yaş altı ve 50 yaş üzerinde olmak üzere iki yaş grubu için hesap edilir. Sağlık düzeyi iyi olan toplumlarda 5 yaş altındaki hız düşük (%5'den az), 50 yaş üzerindeki hız yüksek (%90'dan fazla) olmalıdır. Yaşa-özel orantılı ölüm hızı 5 yaş altında ve 50 yaş üzerindeki grup için aşağıdaki şekillerde hesaplanır.

Bir yılda meydana gelen 5 yaş altındaki5 yaş altı orantılı (0-4 yaş) ölüm sayısı

k (100)= xölüm hızı Aynı toplumda aynı süredeki toplam ölüm sayısı

Bir yılda meydana gelen 50 yaş50 yaş üzeri orantılı üzerindeki ölüm sayısı

k (100)= xölüm hızı Aynı toplumda aynı süredeki toplam ölüm sayısı

Orantılı ölüm hızlarının doğruluk derecesi bir toplumdaki ölümlerin ve nedenlerinin tam ve doğru saptanmasına bağlıdır.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 14

Page 70: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

Q JM

O

•Epidemiyoloji; toplumdan seçilen belli grupların hastalık, ölüm ve doğumla ilgili sağlık sorunlarını ve bunları etkileyen faktörleri sayısal olarak ölçmekltedir. En basit ölçüm, toplumda belli bir sağlık problemi olanların sayısıdır. Ancak, sadece sayılar toplumun sağlık problemi hakkında kesin bir fikir vermez. Toplumun sağlık problemleri hakkında daha doğru sonuçlara ulaşmak için epidemiyolojik sağlık ölçütleri geliştirilmiştir. Söz konusu ölçütler toplumda değişik amaçlarla kullanılmaktadır.

•Epidemiyolojik sağlık ölçütleri; toplum sağlığını etkileyen sorunları tanımlamak, sorunların dağılımını incelemek, sağlık sorunlarının zaman içindeki değişimini izlemek, toplumlar arası karşılaştırma yapmak, sağlık hizmetlerinin etkinliğini değerlendirmek, toplumun sağlık gereksinimlerini belirlemek, sağlık sorunlarını öncelik sırasına koymak ve sağlık sorunlarının çözümü için planlama yapmak amacı ile kullanılmaktadır.

•Sağlık ölçütleri literatürde çeşitli başlıklar altında, değişik sınıflamalarla verilmiştir. Bu bölümde epidemiyoloji alanında en sık kullanılan; doğurganlık, hastalık ve ölüm düzeylerini belirleyen temel ölçütler alt başlıkları ile özetlenmiştir. Diğer ölçütler başlığı ile verilen göstergelere bu bölümde yer verilmemiş, gereksinim halinde okuyucu diğer kaynaklara yönlendirilerek bu konularda detaylı bilgi almaları önerilmiştir.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 15

Page 71: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

DEĞERLENDİRME SORULARI1. Aşağıdakilerden hangisi perinatal dönemi tanımlamaktadır?

a) Gebeliğin 28. haftasından sonraki süre ve doğumdan sonra ilk 7 gün

b) Gebeliğin 25.haftasından sonraki süre ve doğumdan sonra ilk 365 gün

c) Gebeliğin 10. haftasından sonraki süre ve doğumdan sonra ilk 7 gün

d) Gebeliğin 12.haftasından sonraki süre ve doğumdan sonra ilk 28 gün

e) Gebeliğin 28. haftasından sonraki süre ve doğumdan sonra ilk 29 gün

2. Aşağıda verilen açıklamalardan hangisi yanlıştır?

a) Oran bir sağlık olayının diğerine göre ne boyutta olduğunu ifade eder.

b) Hız matematiksel olarak hız, bir olayın bütün içindeki yerini belirten ölçüdür.

c) Orantı bir olayın toplam olay içindeki yerini genellikle yüzde olarak gösterir.

d) Kaba ölüm hızı toplumdaki ölümlerin boyutunu gösteren en duyarlı ölçüttür.

e) Hız bir sağlık olayının toplum içinde görülme sıklığını ölçmek için kullanılır.

3. Aşağıdakilerden hangisi ana ölüm nedenlerinden biri değildir?

a) Gebelikten kaynaklanan nedenler

b) Doğuma giderken kaza geçirmek

c) Doğumdan kaynaklanan nedenler

d) Lohusalıktan kaynaklanan nedenler

e) Doğum sonu görülen aşırı kanamalar

4. İnsidans aşağıdaki bilgilerden hangisini vermektedir?

a) Bir toplumdaki yeni vaka sayısını

b) Bir toplumdaki hastalık sıklığını

c) Bir toplumdaki ölüm sıklığını

d) Bir toplumdaki doğum sıklığını

e) Bir toplumdaki eski vaka sayısını

5. Aşağıdakilerden hangisi sağlık ölçütlerinin kullanım amaçlarından biri değildir?

a) Toplum sağlığını etkileyen sorunları tanımlamak

b) Toplumda görülen sorunların dağılımını incelemek

c) Sağlık sorunlarının zaman içindeki değişimini izlemek

d) Verilen sağlık hizmetlerin etkinliğini değerlendirmek

e) Toplumu nüfus artışı konusunda teşvik etmek

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 16

Page 72: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

6. 6Aşağıdakilerden hangisi bebeklik dönemini tanımlamaktadır?

a) Doğumdan sonraki ilk 7 günü kapsar.

b) Doğumdan sonraki ilk 28 günü kapsar.

c) Doğumdan sonraki ilk 365 günü kapsar.

d) Hayatın 29-365 günlük dönemini kapsar.

e) Doğumdan sonraki ilk 42 günü kapsar.

7. Bir aile sağlığı merkezine bağlı bölgede, 1 Haziran 2016 - 31 Aralık 2016 tarihleri arasında, 15-49 yaş grubu 1000 kadın incelenmiş ve 240'ında hemoglobin düzeyi (g/dl) 11'in altında çıkmıştır.

Cümlede geçen açıklama doğrultusunda, kadınlardaki anemi prevalansı aşağıdaki değerlerden hangisidir?

a) 22 (g/dl)

b) 24 (g/dl)

c) 25 (g/dl)

d) 40 (g/dl)

e) 42 (g/dl)

8. Aşağıdakilerden hangisi ana sağlığı düzeyini gösteren önemli ölçütlerden biridir?

a) Kaba Ölüm Hızı

b) Bebek Ölüm Hızı

c) Kaba Doğum Hızı

d) Perinatal Ölüm Hızı

e) Neonatal Ölüm Hızı

9. Aşağıdakilerden hangisi hastalık hızını gösteren ölçütlerden biri değildir?

a) Primer atak hızı

b) Fatalite Hızı

c) Nokta prevalansı

d) Epizod hızı

e) Süre prevalansı

10.Prevalans aşağıdaki bilgilerden hangisini vermektedir?

a) Bir toplumdaki yeni vaka sayısını

b) Bir toplumdaki hastalık sıklığını

c) Bir toplumdaki ölüm sıklığını

d) Bir toplumdaki doğum sıklığını

e) Bir toplumda eski+yeni vaka sayısını

Cevap Anahtarı

1.A, 2.D, 3.B, 4.A, 5.E, 6.C, 7.B, 8.D, 9.B, 10.E

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 17

Page 73: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Sağlık Düzeyini Belirleyen Epidemiyolojik Ölçütler

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLARBağcı Bosi T. (2015) Sağlık Alanında Kullanılan Epidemiyolojik Ölçütler, HÜTF Halk

Sağlığı AD Epidemiyoloji Konferans Serisi: 10.

Dünya Sağlık Örgütü., T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Sağlık Kurumu. (2009) Sağlık ve Hastalığın Ölçülmesi, İçinde: Temel Epidemiyoloji, 2. Baskı, Ankara.

Halk Sağlığı AD., Sağlık Düzeyi Göstergeleri, Sağlık Düzeyi Ölçütleri, Grup Çalışması İçin Özet Ders Notları, e.t. 23. Ekim 2016 .

Kanchanaraksa S. (2008) Indices of Morbidity and Mortality, Johns Hopkins University, ocw.jhsph.edu/courses/fundepi/PDFs/Lecture6.pdf, e.t. 25 Ekim 2016

Köksal S., Yurtseven E. Sağlık Düzeyi Ölçümünde Kullanılan Epidemiyolojik Ölçütler, http://www.selcukkoksal.com/contact/Genel%Epidemiyoloji.pdf, e.t. 26 Ekim 2016

Saltık A. (2015) Sağlık Düzeyi Ölçütleri, 2014-2015 Öğretim Yılı Ders Notları, AÜTF Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Ankara.

Tezcan S. (2015) Epidemiyoloji, İçinde: Halk Sağlığı Temel Bilgiler I (Ed: Güler Ç., Akın L.), 3. Baskı (Tıpkı Basım), Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara.

World Health Organization (2009) Review Of Epidemiological İndicators, http://apps.who.int/diseasecontrol_emergencies/publications/idhe_2009_l ondon_indicators.pdf, e.t. 24 Ekim 2016.

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 18

Page 74: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

ARAŞTIRMA TÜRLERİ

LUÛz

‘ u -

c c

GirişAraştırma Türlerinin Sınıflandırılması Gözlemsel Araştırmalar• Tanımlayıcı Araştırmalar• Vaka-Kontrol Araştırmaları• Kohort Araştırmaları• Kesitsel Araştırmalar

1 Deneysel Araştırmalar1 Metodolojik Araştırmalar

Bu üniteyi çalıştıktan sonra;• Araştırma türlerini

sınıflandırabilecek,• Gözlemsel çalışmaları

tanımlayabilecek,• Deneysel çalışmaları

tanımlayabilecek,• Metodolojik çalışmaları

tanımlayabileceksiniz.

EPİDEMIYOLOJİ Doç. Dr. Cantürk ÇAPIK

UNITE

5

Page 75: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

Araştırma türlerini oluşturan üç temel yöntem; gözlemsel,

deneysel ve metodolojik

araştırmalardır. )

GİRİŞAraştırma en genel tanımıyla, birtakım olguların ortaya çıkarılması için

bilgilerin aranması ya da bu amaçla yapılan her türlü sistemli çalışmaya verilen isimdir. Sağlık personeli işini yaparken verdiği kararların arkasında durabilmek, kanıta dayalı uygulama yapabilmek ve vereceği hizmetlerin planlamasını yapabilmek için araştırma sonuçlarından yararlanmalıdır veya bu araştırmaları bizzat yaparak kararlar vermelidir. Bu bölümde araştırma türleri hakkında genel bilgiler verilerek okuyucunun konu hakkında temel düzeyde bilgi alabilmesi amaçlanmıştır. Araştırılan konuya bağlı olarak birçok epidemiyolojik araştırma deseninden yararlanılabilir. Bunun için tüm araştırma türlerini bilerek duruma en uygun olanı seçmek gerekir. Epidemiyolojik araştırmalar kitaplarda farklı gruplamalarla ele alınsa da genel olarak üç gruba ayrılır.

Araştırm a Türlerinin Sınıflandırılm ası

Araştırma türlerini oluşturan üç temel yöntem; gözlemsel, deneysel ve metodolojik araştırmalardır. Araştırma türlerinin sınıflandırılması Tablo 5.1'de sunulmuştur.

Tablo 5.1. Araştırma Türlerinin Sınıflandırılması (Tezcan, 2012)

Gözlemsel Araştırmalar

a- Tanımlayıcı araştırmalar (kişi, yer ve zaman özelliklerine göre tanımlama)

I.b- Analitik araştırmalar (Çözümleyici araştırmalar)

1. Vaka-kontrol araştırmaları

2. Kohort araştırmaları

3. Kesitsel araştırmalar

II. Deneysel Araştırmalar

III. Metodolojik Araştırmalar

I. Gözlem sel Araştırm alar

Araştırıcı gözlemsel çalışmalarda hastalığın doğal gidişini izler. Hiçbir girişimde bulunmadan ölçümler yapar. Gözlemsel çalışmalar tanımlayıcı ve analitik olarak iki yöntemle yapılır.

a- Tanımlayıcı epidemiyoloji

Tanımlayıcı çalışmalar; toplumda bir hastalığın nasıl geliştiği, kimlerde görüldüğü, ne zaman görüldüğü gibi özellikleri tanımlar ve gözler. Epidemiyolojik çalışmaların ilk adımını oluşturur. Tanımlayıcı çalışmalarda genellikle risk altındaki gurubun tümü incelenemez, sadece belli bir durumla karşılaşmış veya herhangi bir hastalığa yakalanmış olanların kişi, yer ve zaman yönünden özellikleri tanımlanır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

Page 76: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

Hastalıkların sıklığı çoğu zaman cinsiyete

göre de farklılık gösterir.

Her araştırmada hepsi kullanılmasa da bir sağlık olayını tanımlamada en sık kullanılan kişi, yer ve zaman özellikleri Tablo 5.2'deki gibidir.

Tablo 5.2. Epidemiyolojik Çalışmalarda Kullanılan Kişi, Yer ve Zaman Özellikleri (Tezcan,1992)

1. Kişi özellikleri 2. Yer özellikleri 3. Zaman özellikleri

— Yaş — Kurum içi dağılım — Saat— Cinsiyet — Kırsal-kentsel- — Gün— Irk, etnik yapı gecekondu dağılımı — Hafta— Din — Bölgesel dağılım — Ay— Medeni durum — Ulusal dağılım — Mevsim— Sosyo-ekonomik durum — Uluslararası dağılım — Yıllar— Meslek— Alışkanlıklar— Aile yapısına ilişkin

değişkenler

Tablo 5.2'de yer alan kişi, yer ve zaman özellikleri aşağıda açıklanmıştır. Bir epidemiyolojik araştırma yaparken bu özelliklere göre hastalık nedenlerinin neler olabileceği düşünülür.

1. Kişi özellikleri

Yaş: Birçok hastalığın gelişmesi yaşa bağlı olduğu için herhangi bir konuda

araştırma yapılırken, hangi yaş gruplarında geliştiğini belirlemek önem taşır.

Kızamık incelenirken genelde çocuklarda geliştiği gözlemlenir.

Cinsiyet: Hastalıkların sıklığı çoğu zaman cinsiyete göre de farklılık gösterir.

Bunun nedeni; kadın ve erkeklerde ki fizyolojik-genetik yapı farklılığı, sağlığa zararlı etkenlerle karşılaşma olasılığının, emosyonel streslerin ve zararlı kişisel alışkanlıkların cinsiyetler arasında fark göstermesi olabilir.

Etnik yapı ve ırk: Hastalıkların görülme sıklığı ve klinik seyri etnik yapı

özelliklerine göre de değişebilir. Bu farklılık bazen genetik yapı, bazen de farklı ırk ve etnik gurupların sosyoekonomik durumları ve yaşantı farklılığından kaynaklanabilir.

Din: Bazı durumlarda kişilerin dinî inançlarının da sağlıklarını olumlu veya olumsuz

etkiler. Örneğin; Yahudi ve Müslüman kadınlarda serviks kanseri, diğer dinlere inanan kadınlardan daha az görülmektedir. Bu durum, Yahudi ve Müslüman toplumlarda erkeklere sünnet uygulamasının olumlu etkisine bağlanmaktadır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

Page 77: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

Medeni durum: Bazı hastalıkların görülme sıklığı medeni duruma göre

değişebilir. Bekâr kişilerin yaşam biçimleri, beslenme ve diğer alışkanlıkları evlilere göre farklılık gösterebilir.

Sosyoekonomik durum: Sosyoekonomik durumla sağlık arasında yakın ilişki

olduğu kesindir.

Çeşitli sağlık sorunları hastalıklar ve ölümlerin boyutu yerleşim yerine

güre de farklılıklar gösterebilir.

Örneğin; bebek ölüm hızları annenin eğitim düzeyi ve babanın meslek statüsü düştükçe, ailenin geliri azaldıkça, konut koşulları kötüleştikçe yükselmekledir.

Meslek: Çalışan kişiler hayatlarının önemli bir bölümünü iş çevresinde geçirirler.

Bu çevrede çeşitli fiziksel, kimyasal faktörler ve streslerle karşılaşırlar. Dolayısıyla kişinin mesleğinin, çalışma yeri koşullarının sağlık üzerine önemli etkileri vardır. İş yerindeki ısıtma, aydınlatma, basınç, havalandırma, radyasyon, gürültü gibi fiziksel koşullar, kurşun gibi kimyasal maddeler sağlığı olumsuz etkiler.

Alışkanlıklar: Bireylerin diyetlerini hazırlama, saklama ve yemeye ilişkin

alışkanlıkları ile alkol kullanımı, sigara, kahve gibi keyif verici maddeleri tüketim boyutları, uyuşturucu madde, ilaç bağımlılığı ve seksüel yaşam biçimi sağlıklarını etkiler.

Aile yapısına ilişkin diğer değişkenler: Annenin eğitim düzeyi, aile tipi,

ailedeki kişi sayısı, anne yaşı, anne-babadan herhangi birisinin veya ikisinin ölmesi, boşanma gibi nedenlerle ayrı olması çocukların sağlığını etkiler.

2. Yer özellikleri

Çeşitli sağlık sorunları hastalıklar ve ölümlerin boyutu yerleşim yerine göre de farklılıklar gösterebilir. Hastalıkların dağılımının yerleşim yerine göre değişmesi ya çeşitli fizik, biyolojik, sosyal çevre faktörlerine bağlıdır veya farklı bölgelerde farklı etnik grupların yaşaması, yani genetik yapı ile ilişkilidir. Yer özellikler genelde hastalıkların kurum içi dağılımı, kentsel kırsal dağılımı, bölgesel, ulusal veya uluslararası dağılımı dikkate alınarak incelenir.

3. Zaman Özellikleri

Çoğu hastalığın ortaya çıkma veya salgın yapma zamanları birbirinden farklılık gösterir. Bu nedenle hastalıklar incelenirken zamana göre de hastalık özellikleri incelenmektedir. Örneğin; ishal yaz aylarında, grip kış aylarında görülür. Zehirlenmede belirtiler dakikalar içinde ortaya çıkabileceği gibi kanserde yıllar sonra ortaya çıkabilir. Bu nedenle hasatlıkların zamana göre özellikleri gün, ay, yıl, mevsim gibi periyotlar bazında incelenebilir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

Page 78: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

Analitik çalışmalarda ilk adım sağlık problemi

ile bu sağlık problemine sebep olduğu düşünülen

neden arasındaki ilişki hipotezini ortaya

atmaktır.

b- Analitik (Çözüm leyici) Çalışm alar

Bu tip araştırmalarda amaç, herhangi bir sağlık problemi ile bu sağlık problemine neden olduğu düşünülen sebep arasındaki ilişki hipotezinin ispatlanmasıdır. Bu hipotez genellikle tanımlayıcı epidemiyolojik araştırmalar sonucu ortaya atılmakta olup çözümleyici epidemiyolojik araştırmalar ile ispatlanmaya çalışılmaktadır.

Analitik araştırmalarda hipotezin ispatlanmasını gerçekleştirmek için çeşitli kademeler bulunmaktadır. Bu aşamalar sırası ile;

1. Sağlık problemi ile bu sağlık problemine sebep olduğu düşünülen neden arasındaki ilişki hipotezi ortaya atılır.

2. Ortaya atılan hipotezin sınanmasında kullanılacak analitik epidemiyolojik araştırma tipi seçilir. Araştırma tipinin seçiminde zaman, insan gücü ve mali imkânların durumu göz önüne alınmaktadır.

B. Araştırmada kullanılacak verilerin seçimi yapılır. Araştırmaya katılan bireylerden elde edilen veriler ya fizik muayene ya laboratuvar bulguları veya anket yöntemi ile elde edilmektedirler.

4. Araştırmadan elde edilen verilerin analizi yapılır. Bu aşamada Biyoistatistikte kullanılan istatistik yöntemlerden büyük oranda yararlanılmaktadır.

5. En son aşamada ise araştırma sonuçları araştırmacılar tarafından yorumlanmakta ve bir rapor halinde sunulmaktadır.

Çözümleyici epidemiyolojik araştırmaların en önemlileri daha önceki Tablo 5.1'de verildiği gibi vaka-kontrol araştırmaları, kohort araştırmaları ve kesitsel araştırmalar olup bundan sonraki bölümde bu araştırmalar sırası ile anlatılacaktır.

1. Vaka - kontro l a ra ştırm a la rı

Deneysel veya gözlemsel araştırmalara dayanarak saptanan bazı ilişkilerin nedensel olup olmadığını saptamak için sıklıkla başvurulan araştırma türleridir. Vaka-Kontrol araştırmalarında adından da anlaşılacağı gibi belli bir sağlık problemine sahip olan bireylerden oluşan bir grup (Vaka Grubu) ile bu sağlık problemine sahip olmayan bireylerden oluşan sağlıklı grup (Kontrol Grubu) oluşturulur. Daha sonra her iki grupta bu sağlık problemine sebep olduğu düşünülen nedenin ne boyutta bulunduğu belirlenerek bir fark olup olmadığı araştırılır. Vaka-Kontrol araştırmaları Şekil 5.1'de şematize edilmiştir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Page 79: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

A r a t t ı r m a Y ü n ü A r a ş t ı r m a B aşlangıcı

Şekil 5.1. Vaka-Kontrol Araştırmaları (Köksal, 2014).

Vaka ve kontrol grupları yaş, cins,

sosyo-ekonomik durum gibi yönlerden benzer

olmalıdırlar.s J

Vaka-Kontrol araştırmaları retrospektif (geriye dönük) araştırmalar olarak da adlandırılmaktadır. Bu tip araştırmalarda sonuçtan yola çıkılarak (hastalıktan) geriye dönük olarak neden araştırılır. Vaka-Kontrol araştırmalarında sağlık problemi ile neden arasındaki ilişkinin değerlendirilmesinde aşağıdaki dört gözlü tablodan yararlanılmaktadır (Tablo 5.3).

Tablo 5.3. Vaka-Kontrol Çalışmaları Sonuç Değerlendirme Tablosu (Köksal, 2014).

Vaka Grubu Kontrol Grubu Toplam

Etken (+) A C A+C

Etken (-) B D B+D

Toplam A+B C+D A+B+C+D

Bu tablodaki değerler

A: Vaka grubunda etkene maruz kalan bireyler

B: Vaka grubunda etkene maruz kalmayan bireyler

C: Kontrol grubunda etkene maruz kalan bireyler

D: Kontrol grubunda etkene maruz kalmayan bireyler

Tablo 5.3'de yer alan dört gözlü tablodaki değerlerden yararlanılarak sağlık problemi ile neden arasındaki ilişki aşağıdaki ölçütlere göre elde edilir:

• Vaka grubunda etkene maruz kalma oranı: A / (A+B)

• Kontrol grubunda etkene maruz kalma oranı: C / (C+D)

• Vaka grubunda etkene maruz kalmama oranı: B / (A+B)

• Kontrol grubunda etkene maruz kalmama oranı: D / (C+D)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

Page 80: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

Gözlem ve ölçümler hem vaka hem de

kontrol grubunda aynı koşullar altında

yapılmalıdır.

Vakaların seçimi: Bu tür araştırmalarda vakalar çeşitli kaynaklardan seçilebilir.

Bunlardan en önemlileri şunlardır.

• Herhangi bir sağlık kurumunda belirli bir hastalık tanısı konulan kişiler,

• Genel toplumda veya belirli bir grupta saptanan tüm vakalar arasından seçim yapılabilir.

Kontrollerin seçimi: Kontrol grubu şu kaynaklardan seçilebilir.

a) Hastane veya bir sağlık kurumana başvuranlar,b) Akrabalar,c) Komşular, arkadaşlar,d) Genel nüfus.

Vaka ve kontrol gruplarının seçiminde ve uygulanmasında şu noktalaradikkat etmek gerekir.

a. Vaka ve kontrol grupları yaş, cins, sosyo-ekonomik durum gibi yönlerden benzer olmalıdırlar.

b. Gözlem ve ölçümler hem vaka hem de kontrol grubunda aynı koşullar altında yapılmalıdır.

Vaka - kontrol araştırmalarının yararları:

■ Uygulama yönünden kolay ve ucuzdurlar.■ Kısa sürede, az sayıda personel kullanılarak veri toplanabilir.■ Toplumda seyrek görülen ve etkenle karşılaştıktan sonra ortaya çıkması

için uzun bir dönem gereken hastalıkların etiyolojilerinin araştırılmasında en uygun yöntemdirler.

■ Araştırmayı terk etme sorunu yoktur.■ Farklı bölgelerde-kurumlarda, aynı konuda çalışmalar yapılarak

karşılaştırmalar yapılabilir.

Vaka-Kontrol araştırmalarının sakıncaları:

a. Bu yöntemde genellikle evren bilinmediği için, elde edilen sonuçlardan gerçek morbidite, mortalite hızları, rölatif ve atfedilen risk gibi önemli epidemiyolojik ölçütler bulunamaz.

b. Retrospektif yöntemde sonuç (hastalık) veya şüphe edilen etken (neden) den hangisinin önce başladığını saptamak güç olabilir.

c. Taraf tutma olasılığı yüksektir.

2. Kohort araştırmaları

Araştırma başlangıcında tamamen sağlıklı olan bireylerden oluşan iki grup seçilir. Daha sonra gruplardan birisi sağlık problemine neden olduğu düşünülen sebebe maruz bırakılırken, diğer grup aynı sebebe maruz bırakılmayarak her iki grup sağlık probleminin latent dönemi (etken ile karşılaştıktan sonra sağlık probleminin ortaya çıkışına kadar geçen süre) süresince izlenir. Bu izleme süresi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

Page 81: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

sonucunda etkene maruz bırakılan ve etkene maruz bırakılmayan gruplarda sağlık probleminin ortaya çıkma sıklıkları (insidans) her iki grupta kıyaslanarak sağlık problemi ile sebep arasındaki ilişkinin varlığı ortaya çıkarılır. Fakat, insanları herhangi bir etkene maruz bırakmak çoğu zaman etik olmaz. Bu nedenle geçmişte herhangi etkene maruz kalan grupla, sağlam grubun zaman içindeki hastalık örüntülerini izlemek daha çok tercih edilir.

Araştırma kohortlarının seçimi

Belirli bir özelliğe (aynı yıl doğma, aynı işle çalışma, aynı bölgede oturma, aynı etnik gruba mensup olma gibi) sahibi olan kişilerin oluşturduğu gruba kohort denir.

• Bir bölge 10 yıl önce radyasyona maruz kaldıysa ve şimdi bu v bölgede kanser sıklığında artış olup olmadığını

değerlendirmek istersek, 10 yıl önce radyasyona maruz C kalan insanlar bir kohort oluşturmuş olurlar. Bu kohortla 10İ T yıl önce herhangi bir radyasyona maruz kalmamış kişilerin

zaman içindeki kansere yakalanma değişimlerini izlersek buda bir kohort çalışması olmuş olur.

Dolayısı ile kohort grubunu seçerken inceleyeceğimiz sağlık sorununa maruz kalmış ve zaman içindeki değişimleri izleyebilmemizin mümkün olduğu tüm gruplar kohort grubu olarak alınabilir.

Belirli bir özelliğe (aynı yıl doğma, aynı işle

çalışma, aynı bölgede oturma, aynı etnik

gruba mensup olma gibi) sahibi olan

kişilerin oluşturduğu gruba kohort denir.

Karşılaştırma gruplarının seçimi

a) Sadece belirli bir etkenle karşılaşan kohort izlenmişse (özellikle iş çevresindeki risklerle ilgili), buradan elde edilecek bulgular buna benzeyen (yaş, cins, ırk, coğrafik bölge gibi) popülasyonla karşılaştırılabilir.

b) Araştırılan konu meslek hastalıkları ile ilgiliyse, aynı mesleğin değişik dallarının oluşturulan bir grup, bölgesel etkilenme ise başka mahalle veya şehirden oluşturulan bir grup karşılaştırma için kullanılabilir.

Şekil 5.2'de kohort araştırma dizaynı görülmektedir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi s

Page 82: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

Araştırm a Yönü Araştırm a Başlangıcı

Şekil 5.2. Kohort Araştırmaları (Köksal, 2014).

Kohort araştırmalarında sağlık problemi ile olası neden arasındaki ilişki aşağıdaki dört gözlü tablo yardımı ile ortaya çıkarılmaktadır.

Tablo 5.4. Kohort Çalışmaları Sonuç Değerlendirme Tablosu (Köksal, 2014).

Etkene Maruz Kalan Etkene Maruz ToplamGrup Kalmayan Grup

Hasta A C A+C

Sağlam B D B+D

Toplam A+B C+D A+B+C+D

Kohort çalışmalarında genellikle %70

dolayında katılmalar sıktır ve yeterli kabul

edilir.

A: Etkene maruz kalan grupta sağlık problemi oluşan bireyler

B: Etkene maruz kalan grupta sağlıklı kalan bireyler

C: Ekene maruz kalmayan grupta sağlık problemi oluşan bireyler

D: Etkene maruz kalmayan grupta sağlıklı kalan bireyler

Tablo 5.4'de yer alan dört gözlü tablodan yararlanılarak; sağlık problemi ile sebep arasındaki ilişki aşağıdaki epidemiyolojik ölçütler ile elde edilirler.

• Etkene maruz kalan grupta sağlık problemi sıklığı: A / (A+B)

• Etkene maruz kalmayan grupta sağlık problemi sıklığı: C / (C+D)• Toplam sağlık problemi sıklığı (İnsidans) : (A+C) / (A+B+C+D)

Araştırmaya katılmama: Kohort çalışmalarında hastalar çok uzun süre

izlenebilir, bu durumda taşınma, ölüm, çalışmayı terk etme, iyileşme gibi sebeplerle araştırmaya alınan kişi sayısı azalabilir. Genellikle %70 dolayında katılmalar sıktır ve yeterli kabul edilir. Katılma oranı bu değerin üzerine çıktıkça verilerin güvenirliliği de artacaktır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

Page 83: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

Kesitsel çalışmalara prevalans çalışmaları

da denir.

_ ,,

Kohort araştırmalarının yararları:

a. Kohort araştırmaları analitik araştırmalar içinde neden-sonuç ilişkisini belirlemede en güvenilir yöntemdir.

b. Kohort araştırmalarının en büyük avantajları, herhangi bir hastalığa yakalanma veya bir olayla karşılaşma (iş kazası, trafik kazası, vb.) olasılıklarının, risklerinin hesap edilmesidir.

c. Araştırma kapsamındaki kohortlar nitelik ve nicelik yönünden yeterli izlenirse elde edilen sonuçlar tarafsız ve güvenilirdir.

d. Bir etkenle karşılaştıktan sonra hasta olmak için gereken sürenin (latent dönem) çok uzun olmadığı hastalıkların sebeplerinin araştırılmasında en uygun yöntemdir.

Kohort araştırmalarının sakıncaları:

• Kohort araştırmaları zaman, personel ve maliyet yönlerinden pahalıdırlar.

• Araştırmanın izleme süresi uzadıkça maliyetleri artar.

• İzlemeleri ve toplanan verilerin analizlerini yapmak üzere çok sayıda personel gerekebilir.

• Geriye dönük kohort araştırmalarında veri kaynağı olan kayıtların sayıca az olması, kapsadıkları bilgilerin eksik veya yanlış olması sonuçları olumsuz etkiler.

• Kohort araştırmalarının en önemli sakıncalarından birisi araştırma kohortlarının zaman içinde azalması, yani çeşitli nedenlerle araştırmayı terktir.

• Araştırmaya karşı ilginin azalması sadece katılanlar için değil, araştırmaekibi için de söz konusu olabilir.

• İzleme süresi uzadıkça neden-sonuç ilişkilerinde dikkate alınmayan başka faktörler sonuçları etkileyebilir. Örneğin; çevre kirlenmesi, teşhis kriterlerinde ve yöntemlerinde değişiklikler.

3. Kesitsel araştırmalar

Kesitsel araştırmalar; en basit şekilde, risk altındaki toplum veya buradan seçilen bir örnek üzerinde herhangi bir hastalığın veya olayın bir zaman kesitindeki bulunma sıklığı, yani prevelansının belirlenmesidir. Bu nedenle kesitsel çalışmalara prevalans çalışmaları da denir. Bu yöntemle belirli bir zaman kesitinde neden- sonuç ilişkisi birlikte incelenmektedir. Bazı araştırıcılar bu tür çalışmalarda toplumun sağlık sorunlarının veya bir olayın boyutunun adeta fotoğraf çeker gibi saptandığını ifade etmektedirler. Bu tür çalışmalar toplumun sağlık durumu, sağlık bakım hizmetleri ve gereksinimleri hakkında çok değerli bilgiler sağlar. Kesitsel çalışmalarda ayrıca kontrol, grubu seçmeye gerek yoktur. Çünkü kesitsel yöntem gereğince kontrol (karşılaştırma) grubu örneğin içinden sağlanır (Şekil 5.3).

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

Page 84: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

Araştırmanın evreni ve örneklemin seçilmesi: Araştırmanın risk altındaki

toplumun tümünde mi, yoksa belirli kesiminde mi yapılacağına eldeki olanaklara (zaman, personel, para ve diğer olanaklar) göre karar verilir.

Şekil 5.3. Kesitsel Araştırmalar (Tezcan, 2012)

Elde edilen ölçütler:

• Toplam prevelans=[(a+c)/a+b+c+d] x k

• Etken pozitif prevelans=[a/(a+b)] x k

• Etken negatif prevelans=[c/(c+d)] x k

Katılma oranı azaldıkça araştırmadan

saplanacak prevalans, evrendeki gerçek

prevalans boyutlarından o ölçüde

uzaklaşmış olur. )

Katılma oranı ve etkileyen faktörler: Seçilen örneğin büyüklüğü ne olursa

olsun, seçilen bireylerin tamamının araştırmaya katılması, soruları yanıtlaması ve muayeneleri kabul etmesi için çaba harcanır. Katılma oranı azaldıkça araştırmadan saptanacak prevalans, evrendeki gerçek prevalans boyutlarından o ölçüde uzaklaşmış olur.

Verilerin doğruluğunun önemi: Bu konu araştırmanın birden fazla bölgede

veya kuruluşta yapıldığı durumlarda önemlidir. Yöntem ve ölçüm-değerlendirme standardizasyonları sağlanmamışsa elde edilen verilerin de güvenilirliği düşük olacaktır.

Kesitsel araştırmaların yarar ve sakıncaları:

a. Düzenli kayıt ve hastalık bildirim sistemi olmayan toplumlarda tüm toplumun veya belirli risk gruplarının sağlık düzeyi veya başka özellikleri konusunda kısa sürede, oldukça düşük maliyetle, yararlı veriler elde edilir.

b. Birden fazla sağlık sorununu saptamaya yönelik kesitsel araştırmalar daha ucuza mal olur.

c. Kesitsel araştırmalarda genellikle toplumun tümü veya belirli risk gruplarını temsil eden örnekler kullanıldığı için elde edilen sonuçlar topluma veya kendi evrenlerine genellenebilir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

Page 85: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

d. Bu araştırmalarda toplum, sadece bir zaman kesitinde ve neden ve sonuç ilişkisi birlikle incelendiği için saptanan nedensel ilişkiler kohort araştırmalarında olduğu kadar güvenilir değildir.

e. Geçmişe dönük olaylarla ilgili bilgiler kişilerden alınıyorsa yanlış veya eksik hatırlamalar olabilir.

Koruyucu deney hastalığı olmayan kişilerde hastalık

gelişme riskini azaltıp azaltmayacağının

değerlendirilmesi için yapılır.

____________ J

II. D eneysel A ra ştırm a la r

Deneysel çalışmalar, insan sağlığını etkileyen bir ya da birkaç etmeni aktif olarak değiştirerek etkilerini ölçmek için yapılan çalışmalardır. Örneğin, Bir hastalıkta yeni bir tedavi yönteminin etkisinin ölçülmesi gibi. Epidemiyolojide deney uygulama, diğer bilim dallarında ki deney düzenlemelerine benzer, ancak epidemiyoloji insanlar üstünde çalışır ve insanların denek olarak kullanılabilmesi her zaman mümkün değildir. Bu nedenledir ki epidemiyolojik çalışmaların pek çoğu gözlemsel niteliktedir.

Müdahale araştırmalarında etkinliği ölçülecek yöntemin uygulandığı grup, deney grubu; uygulanmadığı grup ise "kontrol" veya "karşılaştırma" grubu adını alır.

Deneysel çalışma türleri: Deneysel çalışmalar genellikle hem tedavi edici hem

de koruyucu amaçlı olur. Tedavi edici deneyler, belirli hastalarda bir etmenin ya da girişimin hastalığın belirtilerinin ve bulguların azaltılması, yinelenmesinin önlenmesi ya da hastalıktan olası ölüm riskini azaltılmasına olan etkisinin belirlenmesi ya da ölçülmesi amacı ile yapılır. Koruyucu deney bir etmenin ya da girişimin belirli hastalığı olmayan kişilerde hastalık oluş ve gelişme riskini azaltıp azaltmayacağının değerlendirilmesi için yapılır. Bu nedenle koruyucu deneyler hastalık oluşma riski yüksek sağlıklı bireylerde yapılır.

Ön test - son test, kontrol gruplu düzen

Bu düzende eşit şansla (randomize) seçilen deney ve kontrol gruplarının önce ilk ölçümü yapılır, girişim sadece deney grubuna uygulanır ve her iki grubun son ölçümü yapılarak girişimin etkisi belirlenmeye çalışılır. Girişim başlamadan önce yapılan ön testin amacı, girişim sonrasında girişimin etkileşim düzeyini ortaya koymaktır. Çalışma boyunca deney ve kontrol grupları arasındaki tek fark uygulanan girişim olmalıdır. Bu yöntem Tablo 5.5'de sunulmuştur.

Tablo 5.5. Ön Test- Son Test, Kontrol Gruplu Düzen (Aksayan, 2012).

GRUP Randomizasyon Ön test Girişim Son Test

Deney R + + +

Kontrol R + +

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

Page 86: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

Deneysel ve yarı deneysel çalışmayı

birbirinden ayıran en belirgin özellik, yarı

deneysel çalışmalarda randomizasyonun

olmamasıdır.

Son test, kontrol gruplu düzen

Bu deneysel düzen, bir önceki düzene çok benzemekle birlikte ondan daha az güçlüdür. Bu düzende ön test kullanılmaz. Bu nedenle, özellikle ön testin uygulanamadığı durumlarda kullanılan bir düzendir (Tablo 5.6).

Tablo 5.6. Son Test, Kontrol Gruplu Düzen (Aksayan, 2012).

GRUP Randomizasyon Girişim Son Test

Deney R + +

Kontrol R +

Solomon dört gruplu düzen

Bu düzen, ön test- son test kontrol gruplu düzenin daha değişik ve karmaşık bir şeklidir. Burada rastlantısal yöntemle oluşturulmuş iki kontrol ve iki deney grubu vardır (Tablo 5.7).

Tablo 5.7. Solomon dört Gruplu Düzen (Aksayan, 2012).

GRUPLAR Randomizasyon Ön test Girişim Son Test

1. Deney R + + +

2. Kontrol R + +

3. Deney R + +

4. Kontrol R +

Yarı-deneysel tasarım lar

Deneysel düzenler, nedenselliğin incelenmesinde en güçlü yöntemdir. Bununla birlikte etik ve uygulanabilirlik açısından birçok nedenle deneysel düzenin her zaman kullanılması olanaksızdır. Deneysel ve yarı deneysel çalışmayı birbirinden ayıran en belirgin özellik, yarı deneysel çalışmalarda randomizasyonun olmamasıdır.

Tek gruplu son test düzeni: Bu düzende kontrol grubu ve randomizasyon

yoktur (Tablo 5.8). Bu nedenle araştırmacı önceki durumu bilmediğinden son test sonucunun girişimin etkisiyle geliştiğini savunamaz. Kontrol grubu da olmadığı için, girişimin uygulanmadığı gruplarında aynı sonuçları gösterebileceği de bilinememektedir.

Tablo 5.8. Tek Gruplu Son Test Düzeni (Aksayan, 2012).

GRUPLAR Girişim Son test

Deney + +

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

Page 87: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

Uygulamayı yapacak kurum ve kişi sayısı

arttıkça standardizasyon

konusu daha büyük önem kazanır.

Benzer olmayan gruplarda son test düzeni: Her ne kadar çalışmaya

bir kontrol grubu eklendiği için ilk düzenin daha gelişmiş bir biçimi ise de bu düzen, randomizasyon yapılmadığı için yarı deneysel olarak adlandırılır. Bu nedenle, çalışmaya yalnızca benzer olmayan bir kontrol grubunun eklenmesi, bulguların geçerliliğinden kuşku duyulmasını engellemez. Ön testin olmaması da değişimin belirlenmesinde önemli bir engel oluşturmaktadır (Tablo 5.9).

Tablo 5.9. Benzer Olmayan Gruplarda Son Test Düzeni (Aksayan, 2012).

GRUPLAR Girişim Son test

Deney + +

Benzer olmayan kontrol grubu +

Tek grupta on test-son test düzeni: Bu düzen daha sık kullanılan deney-

öncesi bir düzendir. Ancak daha önceki düzenlerdekine benzer önemli güçsüz yönleri olduğu için sıklıkla bulguların yorumlanmasında sıkıntı yaşanır. Ön test sonuçları, kontrol grubunun yerine geçememektedir. Ön test ve son test ölçümleri arasındaki değişiklik ön testte yaşanan deneyime bağlı olabilir (Tablo 5.10).

Tablo 5.10. Tek Grupta Ön Test -Son Test Düzeni (Aksayan, 2012).

GRUPLAR Ön test Girişim Son Test

Deney + + +

Benzer olmayan kontrol gruplu ön test- son test düzeni: Bu

düzen, sosyal bilim araştırmalarında sık kullanılmaktadır. Genel olarak ilk yarı- deneysel düzen olarak anılmaktadır. Bir yönüyle ön test-son test uygulanan deneysel tasarıma benzer. Ancak, randomizasyon ve benzer olmayan kontrol grubu kullanıldığı için geçerlilik tehditlerinin denetimi sınırlıdır (Tablo 5.11).

Tablo 5.11. Benze Olmayan Kontrol Gruplu Son Test Düzeni (Aksayan, 2012).

GRUPLAR Ön test Girişim Son Test

Deney + + +

Benzer olmayan kontrol grubu + +

Araştırma ve Kontrol Gruplarına Ayırım (Randomizasyon)

Araştırmaya katılacak kişiler veya kümeler belirlendikten sonra bunlara araştırmanın amaçları, yararları hakkında bilgi verilir ve hepsinin onayları alınır. Bundan sonra en önemli iş, katılmayı kabul edenlerin araştırma ve kontrol gruplarına tarafsız biçimde ayrılmalarıdır. Taraf tutma sakıncasını ortadan kaldırmak için en uygun gruplara ayırma yöntemi rastgele ayırmadır ki (Randomizasyon) burada araştırmaya katılacak her bireyin deney veya kontrol grubuna girmesi İçin eşit şans verilmektedir. Dolayısı ile sonuçlar tarafsız, güvenilir olacaktır. Randomizasyon işlemi kura çekerek, elde liste varsa rastgele sayılar

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Page 88: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

tablosu kullanılarak, bilgisayar yazılımları veya on-line kaynaklar kullanılarak gerçekleştirilebilir. Klinik deneylerde sıklıkla olduğu gibi eğer vakaların tümü araştırmaya başlamadan önce hazır değilse başvuru oldukça araştırmaya alınacaklarsa bu takdirde geliş sırasına göre tek veya çift tarihli günlerde gelenler uygun kriterlere göre araştırma veya kontrol grubuna alınır.

cu •https://www.random.org/lists/ on-line olarak internet üzerinden E randomizasyon yapmayı sağlayan bir web sitesine örnektir.

Uygulanacak müdahalenin standardizasyonu: Gözlem, uygulama,

değerlendirme farklılıklarını ortadan kaldırmak için araştırmanın başında, deney ve kontrol gruplarındaki tedavi veya başka müdahalelerin (hizmet türü, eğitim, vb.) nasıl yapılacağını anlatan ayrıntılı biçimde bir protokol hazırlanmalı ve bu standard uygulama herkese aynen yapılmalıdır. Uygulamayı yapacak kurum ve kişi sayısı arttıkça standardizasyon konusu daha büyük önem kazanır. Ayrıca kullanılacak araç ve gereçler de uygulamadan önce standardize edilerek bunlardan doğacak hatalar, varyasyonlar da en az düzeye indirgenmelidir.

İnsanlarda deney yapmak, ancak etik bir kuruldan izin almak ve

deneyin yapılacağı kişilerin özel izinlerini

almak suretiyle yapılabilir.

J

Deneysel araştırmalarının yarar ve sakıncaları

1. Gerekli protokol ve standardizasyon dikkatli yapılmaz ise gerçekte etkili olmadığı hâlde, bir yöntemin korunma veya tedavide etkili olduğu saptanarak yaygın uygulamalara geçilebilir.

2. Nadir görülen hastalıkların tedavisi konusunda yapılacak müdahale araştırmalarında yeterli sayıda vaka toplayabilmek için uzun süre beklemek gerekebilir.

3. Bazı hastalıklar sık görülseler dahi uygulanan müdahale yönteminin kesin sonuçlarını ölçebilmek için uzun yıllar beklemek gerekebilir.

4. Bazı konularda uygulamaya tamamen standardize etmek çok güçtür.

5. Çeşitli nedenlerle katılanların tümü araştırma süresince izlenemeyebilir, araştırmayı terk oranı araştırma süresi uzadıkça artar.

6. Tüm çabalara rağmen klinik deneylerde gerçek hayattaki tüm faktörler dikkate alınamamış, yanıltıcı sonuçlar elde edilmiş olabilir

Deneysel çalışmalarda bazı sorunlar: Girişim çalışmalarına başlamadan

önce girişimle ilgili tüm özellikler ve koşullar önceden saptanarak bir protokolle belirlenir. Tüm çalışma süresince bu protokole uyulur, insanlarda deney yapmak ancak etik bir kuruldan izin almak ve deneyin yapılacağı kişilerin özel izinlerini

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Page 89: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

almak suretiyle yapılabilir. Diğer yandan deneyde test edilmek istenen yöntem mantıkla açıklanabilmelidir. Etik sorunlar deneysel çalışmalarda uygulanan pek çok tedavi ya da girişimi engelleyebilir. Genel olarak araştırıcı tarafından zararlı olduğu bilinen maddeler ve uygulamalar kesinlikle yapılmamalıdır. Deneysel çalışmalara yeterli miktarda denek bulmak güç olabilir. Ayrıca maliyet sorunu da oldukça önemlidir.

III. M e to d o lo jik A ra ştırm a la r

Hastalıkların teşhisinde veya hastalarla sağlamların ayırt edilmesinde çeşitli fizik muayene yöntemleri ve laboratuvar yöntemleri kullanılır. Bu yöntemlerin kişiye doğru tanı koymada ne kadar geçerli oldukları ve bu yöntemleri kullanan kişilerden kaynaklanan gözlem-ölçüm hatalarının boyutunun ne oranda olduğunu belirlemek için yapılan araştırmalara metodolojik araştırmalar adı verilir. Bu grupta geçerlik ve güvenirlik araştırmaları yer alır.

Geçerlilik: Gözlem veya ölçüm yapılırken kullanılacak test-yöntem kimin

gerçekten hasta, kimin gerçekten sağlam olduğunu saptayabilmelidir. Geçerliliğin iki bileşeni vardır: Sensitivite ve Spesifisite.

Sensitivite (hassasiyet, duyarlılık): Geçerliliği belirlenecek olan ölçüm

yönteminin gerçekten hasta olanlardan ne kadarını hasta olarak saptayabildiğini gösterir.

Spesifisite (Seçicilik): Geçerliliği saptanacak olan yeni ölçüm yönteminin,

sağlam olanlardan ne kadarını doğru olarak (sağlam) saptayabildiğini gösterir.

İdeal bir tarama testinin %100 duyarlı ve seçici olması istenirse de bu pratikte ulaşılması güç olan bir orandır. Bir testin duyarlılığı yükseldikçe seçiciliği, seçiciliği yükseldikçe duyarlılığı azalmaktadır.

Güvenilirlik: Bilgilerin tutarlı ya da kararlı olmasına güvenilirlik denir.

Güvenilirlik, bilgilerin yinelenebilir olmasıdır. Buda uygulanan bir testin birden çok uygulamasında hep aynı sonucu vermesidir.

£ »EKG sonuçlarını okuyan kardiyologlar değişik zamanlarda aynı .q EKG'yı okudukların da farklı görüş bildirmemelidir.

Gözlem ve ölçümler aynı koşullarda tekrar edildiğinde aynı sonuçların alınmasını etkileyen bazı faktörler vardır:

a) Ölçme için kullanılan araç-gereçlerin doğruluğu (tıbbi alet vesolüsyonların, vb. bozuk olmaması, anket, vb. veri toplama araçlarının iyi hazırlanması)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

Page 90: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

Gözlem ve ölçümler aynı koşullarda tekrar

edildiğinde aynı sonuçlar alınmalıdır.

b) Gözlenen/ölçülen değişkenin biyolojik olarak veya fizik koşullara göre varyasyon gösterip göstermemesi

c) Aynı hastalığın farklı şekillerde klinik seyir göstermesi ve bilgi veren kişilerden kaynaklanan hatalar

d) Gözlem ve ölçümleri yapan kişilerden (gözlemci) kaynaklanan varyasyon

Rutin hizmet sunarken veya bir araştırma yaparken çeşitli ölçümleri yapmak için genelde araç- gereçlerin önceden kontrol edilmesi, varsa bozuklukların giderilmesi gerekir. Ayrıca yöntemlerin standardizasyonu da bu tür hata payını ortadan kaldırır veya en az düzeye indirir.

Gözlem ve ölçümlerdeki tutarsızlığın bir kaynağı da bazı değişkenlerin biyolojik olarak varyasyon göstermesidir. O nedenle tutarlılık kontrollerinde bu noktanın da dikkate alınması gerekir. Örneğin; ölçülen değişkenin değerleri yemeklerle, dinlenme durumu ile kişinin pozisyonu ile veya gece-gündüz arasında farklılık gösterebilir. Ayrıca aynı hastalık farklı klinik şekillerde seyredebilir, ağır ve tipik vakaların tanınması kolay iken, hafif ve atipik vakaların tanısı güçlük yaratabilir. Anketle bilgi toplanması gereken durumlarda ise anket formundaki bazı soruları kişi anlamayabilir veya bazı hassas konularda bilinçli olarak yanıltıcı, gerçek olmayan bilgiler verebilir.

Gözlem ve ölçümleri yapan kişilerden, yani gözlemcilerden kaynaklanan hatalar ise iki şekilde ölçülebilir:

a) Gözlemciler-arası tutarlılık: Aynı kişiler üzerinde bazı değişkenlere

ilişkin gözlem ve ölçümler aynı koşullarda, ancak farklı gözlemciler tarafından yapıldığı zaman sonuçlar arasındaki benzerliğin boyutuna gözlemciler arası tutarlılık adı verilir.

b) Gözlem içi tutarlılık: Aynı kişiler üzerinde, aynı koşullarda, aynı

gözlemci tarafından tekrar edilen gözlem ve ölçümlerin sonuçları arasındaki tutarlılıktır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

Page 91: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

d)M

O

•Araştırma en genel tanımıyla, birtakım olguların ortaya çıkarılması için bilgilerin aranması ya da bu amaçla yapılan her türlü sistemli çalışmaya verilen isimdir. Araştırma türlerini oluşturan üç temel yöntem; gözlemsel, deneysel ve metodolojik araştırmalardır.

•Araştırıcı gözlemsel çalışmalarda hastalığın doğal gidişini izler. Hiç­bir girişimde bulunmadan ölçümler yapar.

•Deneysel çalışmalar, insan sağlığını etkileyen bir ya da birkaç etmeni aktif olarak değiştirerek etkilerini ölçmek için yapılan çalışmalardır. Müdahale araştırmalarında etkinliği ölçülecek yöntemin uygulandığı grup, deney grubu, uygulanmadığı grup ise "kontrol" veya ''karşılaştırma'' grubu adını alır. İnsanlarda deney yapmak, ancak etik bir kuruldan izin almak ve deneyin yapılacağı kişilerin özel izinlerini almak suretiyle yapılabilir.

•Hastalıkların teşhisinde veya hastalarla sağlamların ayırt edilmesinde çeşitli fizik muayene yöntemleri ve laboratuvar yöntemleri kullanılır. Bu yöntemlerin kişiye doğru tanı koymada ne kadar geçerli oldukları ve bu yöntemleri kullanan kişilerden kaynaklanan gözlem-ölçüm hatalarının boyutunun ne oranda olduğunu belirlemek için yapılan araştırmalara metodolojik araştırmalar adı verilir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

Page 92: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

DEĞERLENDİRME SORULARI1. Birtakım olguların ortaya çıkarılması için bilgilerin aranması ya da bu amaçla

yapılan her türlü sistemli çalışmaya verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?

a) Epidemiyoloji

b) Araştırma

c) Hipotez

d) Deney

e) Randomizasyon

2. Aşağıdakilerden hangisi gözlemsel çalışmalardan biri değildir?

a) Vaka-kontrol araştırmaları

b) Kohort araştırmaları

c) Kesitsel araştırmalar

d) Tanımlayıcı araştırmalar

e) Metodolojik araştırmalar

3. Epidemiyolojik çalışmaların ilk adımını hangi araştırmalar oluşturur?

a) Vaka-kontrol araştırmaları

b) Kohort araştırmaları

c) Kesitsel araştırmalar

d) Tanımlayıcı araştırmalar

e) Metodolojik araştırmalar

4. Aşağıdakilerden hangisi kişi özellikleri içinde yer almaz?

a) Yaş

b) Cinsiyet

c) Din

d) Alışkanlıklar

e) Mevsimsel periyotlar

5. Aşağıdakilerden hangisi analitik araştırmalar içinde yer almaz?

a) Tanımlayıcı çalışmalar

b) Vaka-kontrol araştırmaları,

c) Kohort araştırmaları

d) Kesitsel araştırmalar

e) Prevelans çalışmaları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

Page 93: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

6. Aşağıdakilerden hangisi geriye dönük araştırmalar olarak da adlandırılmaktadır?

a) Tanımlayıcı çalışmalar

b) Vaka-kontrol araştırmaları,

c) Kohort araştırmaları

d) Kesitsel araştırmalar

e) Prevelans çalışmaları

7. Aşağıdakilerden hangisi vaka kontrol çalışmaları için yanlıştır?

a) Taraf tutma olasılığı yüksektir.

b) Kısa sürede, az sayıda personel kullanılarak veri toplanabilir.

c) Toplumda seyrek görülen ve etkenle karşılaştıktan sonra ortaya çıkması için uzun bir dönem gereken hastalıkların etiyolojilerinin araştırılmasında en uygun yöntemdirler.

d) Araştırmayı terk etme sorunu vardır.

e) Uygulama yönünden kolay ve ucuzdurlar.

8. Belirli bir özelliğe (aynı yıl doğma, aynı işle çalışma, aynı bölgede oturma, aynı etnik gruba mensup olma gibi) sahibi olan kişilerin oluşturduğu gruba ne isim verilir?

a) Kohort

b) Randomizasyon

c) Deney

d) Kontrol

e) Retrospektif

9. Kohort çalışmalarında genellikle % Dolayında katılmalar sıktır ve yeterlikabul edilir. Boşluğa gebilecek en uygun değer aşağıdakilerden hangisidir?

a) 50

b) 60

c) 70

d) 80

e) 90

10. Bir toplumun sağlık sorunlarının veya bir olayın boyutunun adeta fotoğraf çeker gibi saptandığını çalışmalar hangileridir?

a) Tanımlayıcı çalışmalar

b) Vaka-kontrol araştırmaları

c) Kohort araştırmaları

d) Kesitsel araştırmalar

e) Prevelans çalışmaları

Cevap Anahtarı

1.B, 2.E, 3.D, 4.E, 5.A, 6.B, 7.D, 8.A, 9.C, 10.A.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2Q

Page 94: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Araştırma Türleri

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLARAksayan, S. (2012). Veri Toplama Yöntem Teknik ve Araçları. Hemşirelikte

Araştırma İlke, Süreç ve Yöntemler. Erefe İ. (Ed.). Odak Ofset: İstanbul.

Boyacıoğlu, H., Güneri, P. (2006). Sağlık Araştırmalarında Kullanılan Temelİstatistik Yöntemler. Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi. Vol:30(No:3), ss. 33-39.

Köksal, S. (2014). Epidemiyolojik Araştırmalar.http://www.ctf.edu.tr/halk/Epidemiyolojik%20Ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar. pdf. Erişim 30.10.2016.

Sümbüloğlu, V., Sümbüloğlu, K. (2004). Sağlık Bilimlerinde Araştırma Yöntemleri. Hatipoğlu Basım ve Yayım San. Tic. Ltd. Şti.:Ankara.

Tezcan, S. (1992). Epidemiyoloji Tıbbi Araştırmaların Yöntem bilimi. Meteksan: Ankara.

Tezcan, S. (2012). Biyoistatistik: Tanımı ve Sınıflandırılması. In: Halk Sağlığı Temel Bilgiler Cilt 1. Güler Ç, Akın L (Eds). Hacettepe Üniversitesi Yayınları: Ankara.

True Random Number Service. (2016). https://www.random.org/lists/. Erişim30.10.2016.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

Page 95: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

TEMEL BİYOİSTATİSTİK, KAVRAMLAR VE ARAÇLAR

LUÛz

’u *

GirişBiyoistatistikTanımlayıcı İstatistikÇözümleyici İstatistikSPSS Paket ProgramıÖnemlilik TestleriTablo ve Grafik Yapım Yöntemi

EPİDEMİYOLOJİ Doç. Dr. Cantürk ÇAPIK

Bu üniteyi çalıştıktan sonra;•Biyoistatistiğin ne olduğunu

açıklayabilecek,• Tanımlayıcı istatistik metodlarını

kullanabilecek,• Çözümleyici istatistik yöntemleri

hakkında genel bilgi sahibi olabilecek,

•SPSS paket programını tanıyabilecek,

• Tablo ve gragfik yapabileceksiniz. ÜNİTE

6

Page 96: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

Biyoistatistik; istatistiğin biyoloji, tıp

ve diğer sağlık bilimlerindeki kullanım

şeklidir.

GİRİŞİstatistik; herhangi bir konuyu incelemek için gerekli verilerin toplanmasını,

toplanan verilerin değerlendirilmesini ve değerlendirme sonucunda bir karara varılmasını sağlayan bilimdir. İstatistikte tüm bunları yaparken matematiksel hesaplamalardan yararlanılır. Biyoistatistik ise istatistiğin sağlık alanında kullanımı anlamına gelir. Biyoistatistik genellikle matematiksel terimler ile birlikte anıldığından, bu ünitede geçen kavramlar okuyucuya yabancı gelebilir. Bu nedenle ilk bölümlerde biyoistatistikte sık kullanılan kavramların tanımları verilmiştir. Biyoistatistik oldukça geniş bir içeriğe sahip olduğu için bu ünitede, sadece biyoistatistiğe giriş niteliğindeki bilgilerin verilmesi planlanmıştır.

BİYOİSTATİSTİKBiyoistatistik; istatistiğin biyoloji, tıp ve diğer sağlık bilimlerindeki kullanım

şeklidir. Sağlık personelinin görevlerini başarılı bir şekilde yürütebilmesi, verdiği kararlarda isabetli olabilmesi, yaptığı işlemlerin doğruluğunu savunabilmesi ve kanıt gösterebilmesi için elinde güvenilir verilerin olması gerekir. Bu nedenledir ki sağlık bilimleri fakülteleri, tıp fakülteleri, hemşirelik fakülteleri ve sağlık bilimleriyle ilgili diğer eğitim kurumlarında biyoistatistik eğitim müfredatlarında yer alır.

Biyoistatistiğin bir kısmını aslında formal eğitim almış tüm öğrenciler bilirler. Örneğin; bir hastanenin dahiliye polikliniğine başvuran insanların yüzde kaçı kadın, yüzde kaçı erkek, kaç tanesi il dışından gelmiş gibi bilgileri içeren bir tablo hazırladığımızda tanımlayıcı istatistik yapmış oluruz.

Biyoistatistik kendi içinde iki ana gruba ayrılır, bunlar tanımlayıcı ve çözümleyici biyoistatistik/istatistiktir.

Tanımlayıcı İstatistik: Elde edilen verilerin sınıflandırılması, yüzdelik

dağılımlarının yapılması, bu dağılımların ortalamalar ve standart sapma gibi ölçülerle tanıtılmasıdır.

Bir otoparktaki arabaları renklerine, kullanım amaçlarına, sürücülerinin cinsiyetlerine göre sınıflandırıp bir tablo ile sunmak tanımlayıcı istatistiğe bir örnektir.

2. Çıkarımsa! istatistik: Elde edilen bulgularla çeşitli karşılaştırmalar

yapılarak, tahminde bulunma ve kararlara varma işlemleridir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

Page 97: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

Evreni temsil eden ve evrenden seçilmiş

küçük gruba örneklem denir.

Bir otoparktaki arabaların renkleri ile sürücülerinin cinsiyetleri arasında bir ilişki var mıdır? sorusuna cevap bulmak için yapılan istatistik çözümleyici istatistiğe bir örnektir.

Aşağıda biyoistatistik alanında en çok adını duyacağınız kavramlara yer verilmiştir.

Evren: Belirli bir özelliğe sahip bireylerin oluşturduğu topluluğun tümüne birden

verilen isimdir. Örneğin; bir hastanede çalışan hemşireler üzerinde bir epidemiyolojik çalışma yapılacaksa hastanedeki hemşirelerin tümünü kastetmek için, evren kelimesi kullanılır ve çalışmanın evereni "hastanede çalışan tüm hemşirelerdir" denir.

Örneklem: Evreni temsil eden ve evrenden seçilmiş küçük gruba denir.

Hastanedeki hemşirelerin sayısı çok fazla ise ve hepsinin çalışmaya alınması mümkün değilse aralarından seçilen örnek gruba örneklem denir. Epidemiyolojik çalışmalarda özellikle toplumda görülen olayları incelemek için evren incelemek yerine bu evrenden seçilen örneklem incelenerek tahminlerde bulunulmaya çalışılır.

Örnekleme: Evrenden seçilecek örneklemin kaç kişi olacağı, hangi kişiler olacağı

gibi ayırımların yapıldığı süreçtir. Başka bir ifade ile evrenden örnekleme yoluyla örneklem seçmektir.

Veri: Araştırılan konu hakkında elde ettiğimiz tüm bilgileri ifade eder. Veriler

ölçüm biçimine göre üç gruba ayrılır.

Sürekli veri: Boy uzunluğu, hemoglabin miktarı, kilo gibi bir ölçüm aracı ile

miktarı belirlenen verilere denir. Sürekli veriler kesirli olabilirler, bir kişinin kilosunun 46,5 olması gibi.

Kesikli veri: Sürekli veriye benzer fakat kesirli olmazlar ve ölçüm aracı yerine

genelde miktarları sayımla belirlenen verilerdir. Bir kadının 3 defa gebe kalması gibi. Burada 3,5 defa gebe kalmıştır denemez.

Niteliksel veri: Kategorik verileri ifade etmek için kullanılırlar. Erkek-kadın, ilden

gelen-ilçeden gelen-köyden gelen, hemşire-doktor-ebe gibi grupları ifade etmede kullanılır.

Çözümleyici biyoistatistik yaparken veri tipleri kullanılacak testlerin seçiminde çok önemli olduğu için veri türlerinin birbirine karıştırılmaması gerekmektedir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

Page 98: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

Girişim, araştırmada katılımcılara yapılan

müdahaledir. Çoğu kez epidemiyolojik

araştırmalarda yapılan deneyi ifade eder.

»Bir kişinin ateşini ölçmüş ve 36,2 derece gibi bir değer elde ^ etmişsek, sürekli bir veri elde etmiş oluruz. Bir kişiye kaç çocuğun s— var diye sormuşsak ve 5 çocuk yanıtını almışsak kesikli veri elde

■O etmiş oluruz. Bir kişiye eğitim düzeyini sormuş ve "İlkokulmezunuyum." yanıtını almışsak niteliksel veri elde etmiş oluruz.

Değişken: Yapılan bir biyoistatistikte ilişki arayacağımız kavramları ifade eder.

Örneğin; hemşirelerin eğitim düzeylerinin iş doyumuna etkisini belirlemek için yapılacak bir çıkarımsal istatistikte, eğitim düzeyi ve iş doyumu birer değişkendir. Ayrıca hatırlatmakta fayda var: Eğitim düzeyi kategorik bir veri olduğu için niteliksel veri içeren bir değişken, iş doyumu bir ölçüm aleti ile ölçüldüğü için sürekli veri içeren bir değişkendir.

Girişim: Araştırmada katılımcılara yapılan müdahaledir. Çoğu kez epidemiyolojik araştırmalarda yapılan deneyi tarif eder. Örneğin, aşağıda iki tane epidemiyolojik çalışma verilmiştir. Bunlardan ilkinde bir girişim yoktur. İkincisinde ise girişim, yani deney ücretsiz muayene işlemidir.

1. Prostat kanseri taramalarına katılmaya engel olan faktörlerin incelenmesi2. Prostat kanseri taramalarına katılımda ücretsiz muayenenin etkisi

Yan Tutma (Bias): Bu terim, gerçeği çarpıtmak ya da olayı olduğundan değişik

biçimde değerlendirmek/yorumlamak anlamına gelir. Nasıl ki yan tutan bir tanık, duruşmada bir tarafın tümüyle yanında ya da karşısında olabilirse, yan tutan bir ölçüm aracı, bir araştırmacı ya da araştırmaya katılan kişiler de bilinçli ya da bilinçsiz yan tutarak gerçek dışı sonuçların sunulmasına neden olurlar.

Körleme: Yan tutmayı engellemek için yapılan işlemlerdir. Biyoistatistiği yapan

kişinin hangi deneklere girişim yapıldığını bilmeden çalışma sonuçlarını değerlendirmesi gibi.

Deney ve Kontrol Grubu: Deneysel bir epidemiyolojik çalışma yaparken

gruplardan birisine deney uygulanıp, diğerine uygulanmayıp, sonra deney uygulanan grupla diğer grubun karşılaştırılması işleminde deney uygulanan gruba deney grubu, diğer gruba kontrol grubu denir.

Randomizasyon: Bir epidemiyolojik çalışma yaparken, çalışmaya alınan kişilerin

hangilerinin deney, hangilerinin kontrol grubunda olacağına araştırmacının değil, çeşitli tekniklerle her katılımcıya eşit şans verilerek yapılması işlemidir.

I. Tanım layıcı İstatistik

1. Aritmetik ortalama: İlköğretim matematik derslerinden beri sık

yapılan bir işlemdir. Elde olan rakamların toplanarak rakam sayısına bölünmesi işlemidir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

Page 99: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

E---------------»Üç hastanın yaşları; 18,22 ve 25 ise ortalama hasta yaşı

£ 18+22+25/3=26,67 olur.O __________ ______________

s !

Bir dizideki en çok tekrar eden sayı, o dizinin tepe

değeridir.

2. Standart sapma: Standart sapma verilerin aritmetik ortalamaya göre

nasıl bir yayılım gösterdiğini anlatır. Standart sapmanın küçük olması bir veri grubundaki değerlerin birbirine yakın olduğunu gösterir. Tam olarak aynı şeyi ifade etmese de biyoistatistiğe yeni başlayanlar ortalamanın 12 standart sapmanın 2 olması durumunda (12±2) 12'de 2 küçük veya 2 büyük olabilir gibi düşünmeleri işlerini kolaylaştırabilir.

3. Ortanca (Medyan): Bir dizideki sayılar, küçükten büyüğe doğru

sıralandığında ortadaki sayı bu dizinin ortancasıdır. Eğer veri sayısı çift ise medyanı bulmak için ortadaki iki verinin aritmetik ortalaması alınır. 3, 5, 7, 8, 9, 10, 12, 18. veri dizisinde grubunun tam ortasında iki tane sayı olduğu için bu sayıların ortalaması olan 8,5 medyandır.

4. Tepe değeri (Mod): Bir dizideki en çok tekrar eden sayı o dizinin tepe

değeridir. Veri grubunda her veri sadece bir kez verilmişse tepe değeri hesaplanamaz. Tepe değeri birden fazla olabilir. ÖRNEK: 3, 5, 5, 6, 7, 7, 7, 8, 10. Dizisinde en çok tekrar eden veri 7 olduğu için tepe değer 7'dir.

5. Frekans (Sıklık): Kısacası eldeki verinin sayısı demektir. Bazen İngilizce

"no" veya "number"in kısaltması olan küçük "n" harfi ile bazen de Türkçe "sayı" anlamına gelen büyük "S" ile gösterilir.

^ • Poliklinte sıra bekleyen 3 kadın, 2 erkek hasta varsa, :q kadınların frekansı 3, erkeklerin frekansı 2 olmuş olur.

6. Yüzdelikler: Yüzde, herhangi bir sayı ile kullanıldığında yüze bölünen bir

şeyin o kadarlık parçasını belirten bir sözdür. Örneğin; 12 kişinin 6'sı %50'si, yani yarısı eder.

Tablo 6.1'de tanımlayıcı istatistik yaparken sık kullanılan işlemlere yönelik örnekler bulunmaktadır. Örneğin, 25 ve altı yaş grubunda olanların frekansı 132'dir. Evli olanların yüzdesi 43'dür. Yaş, medeni durum, mezuniyet yılı, lisansüstü öğrenim düzeyleri, çalışma durumları ve iş bulma süreleri tablodaki değişkenlerdir ve tümü niteliksel veri içermektedir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Page 100: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

Çözümleyici istatistikte çeşitli testler vasıtası ile

ortalamalar karşılaştırılır ve farkın

önemli olup olmadığına karar verilir.

Tablo 6.1. Marjinal Tablo Örneği (Gözüm, Tüfekçi ve Çapık, 2014).

Özellikler S %Y aş26 ve altı 132 44.026-30 95 32.051-35 30 10.036 ve üzen 44 14.0Medeni duı umEvli 129 43 0Bekar 172 57.0Mezuniyet yılı1989-1995 60 20.01996-2 006 241 so.oLisans üstü öğrenim düzevleri*Biliıu uzmanlığı 31 12.8Doktora 32 13.2Çalışına durum larıÇalışıyor 243 sı.oÇalışmıyor 58 19.0İş lııı İm a süreleri1 şıklan daha az 202 83.11-2 yıl 27 11.13 yi] ve üzeri 14 5.8♦Lisans üstü eğıliuı alanların sasısı 6 3 ’tür

II. Çözüm leyici İstatistik

Biyoistatistiğin diğer bir alanı olan çözümleyici istatistik yaparken, tanımlayıcı istatistiklerde kullanılan aritmetik ortalama veya ortanca gibi matematiksel işlemlerin yanı sıra daha karmaşık olan testler vasıtası ile işlemler yapılır ve karar verilir. Örneğin; tanımlayıcı istatistikle erkeklerin boy ortalamasının 178 cm, kadınların 174 cm olduğu hesaplanabilir, ama aradaki 4 cm'lik farkın bilimsel olarak bir anlam ifade edip etmeyeceğine karar vermede tanımlayıcı istatistik yetersiz kalır. İşte çözümleyici istatistikte çeşitli testler vasıtası ile bu ortalamalar karşılaştırılır ve farkın önemli olup olmadığına karar verilir. Bu nedenle daha çok bilgi ve deneyim gerektirirler.

Biyoistatistikte karar verebilmemiz için kullandığımız bu testlere önemlilik testleri denir. Kısacası önemlilik testleri; gruplar arasında fark olup olmadığının, değişkenler arasında bağ olup olmadığını test etmek için kullanılırlar. Bu nedenle de bilinçli olarak kullanılmaları ve yorumlanmaları gerekir.

Önem lilik Testleri Hakkında Genel Bilgiler

Yukarıda önemlilik testlerinin kullanılmasında dikkatli davranmak ve doğru olan testi seçebilmenin önemli olduğundan bahsedildi. Hangi önemlilik testinin hangi durumlarda kullanılacağına karar vermek için elimizde olan verilerin türünün, hangi değişkenlerimizin olduğunun, çalışmamızın amacının ne olduğunun

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

Page 101: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

Önemlilik testleri parametrik ve non­

parametrik olmak üzere iki gruba ayrılırlar.

Normal dağılım, istatistikteki en önemli

konulardan biridir. Yalnızca sürekli

veriler için değerlendirilir.

farkında olmamız gerekir. Aksi durumda doğru testi seçmek mümkün olmayacaktır.

Önemlilik testleri parametrik ve non-parametrik olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Bunlardan parametrik olanlar verilerin normal dağılıma uyduğu ve sürekli olduğu durumlarda kullanılırlar. Non-parametrik olanlar ise verilerin normal dağılıma uymadığı veya kesikli olduğu durumlarda kullanırlar (Tablo 6.2). Veri ölçümle belirtilmişse ve parametrik test varsayımlarını verine getirebiliyorsa parametrik testleri uygulamak daha doğru olur. Çünkü parametrik testler, parametrik olmayan testlerden daha güçlüdür.

Tablo 6.2. Parametrik ve Non-parametrik Testleri Seçerken Dikkate Alınacak Kurallar

1. Parametrik Testler 2. Non-parametrik Testler-Veriler sürekli ise -Veriler kategorikse veya yanda yer- n sayısı 30'dan büyükse alan parametrik test özelliklerinden- Normal dağılım varsa en az biri yoksa

Yukarıdaki özelliklerin tümü bir arada varsa parametrik testler yapılır.

Non-parametrik testler yapılır.

En sık kullanılan parametrik ve non-parametrik testler Tablo 6.3'de verilmiştir. Testlerin detaylarına daha sonra değinilecektir.

Tablo 6.4. En Çok Kullanılan Temel Parametrik ve Non-parametrik Testler

Parametrik Testler: Non-parametrik Testler:

— Bağımsız gruplarda t testi— Bağımlı gruplarda t testi— Tek yönlü varyans analizi

— Mann-Whitney U Testi— Wilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi— Kruskal-Wallis değişim testi— Ki-kare testi

Normal dağılım

İstatistikteki en önemli konulardan biridir. Yalnızca sürekli veriler için değerlendirilir. Normal dağılımı bir örnekle açıklamak gerekirse, Türkiye'de erkeklerin çoğu ortalama bir boya sahiptir. Geneli 1.70-1.75 cm arasındadır ve çok az kısmı da 1.65 den kısadır. Burada 1,62 cm boya sahip birisi normal sınırlar içinde yer alamaz. Normal dağılımda bu gibi durumları tarif etmek için kullanılır. Örneğin, bir kliniğe gelen hastaların hemoglobin değeri genelde 10-18 gr/dL arasında değiştiği bir durumda hemoglobini 2 gr/dL gelen bir hasta normal dağılımı bozmaktadır. Boy veya hemoglobin değerleri herkes tarafından yorumlanabilmektedir fakat bazı laboratuvar çalışmalarında her maddenin normal dağılıp dağılmadığını kestirmek mümkün değildir. Bu gibi durumlarda normal dağılıma uyup uymadığını değerlendirmek gerekir. Bunun çok çeşitli yolları olmakla beraber bu bölümde sadece en kolay olanı anlatılacaktır.

Histogram aşağıdaki Şekil 6.1, Şekil 6.2 ve Şekil 6.4'de yer alan görsellere verilen isimdir. Histogram üzerinde yay şeklinde bir çizgi bulunmaktadır. Bu

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

Page 102: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

Histogram vasıtası ile normal dağılıma karar

vermek en kolay yollardan biridir.

çizginin simetrik olması, sağ üst köşede "mean" olarak belirtilen ortalama değerin yayın tam ortasından aşağıya bir çizgi çekildiğinde elde edilen değere çok yakın olması ve yayın başladığı yerde bitmesi normal dağılım olduğu anlamına gelir. Aşağıdaki Şekil 6.1'de çarpık bir dağılım varken, Şekil 6.2'de normal dağılım vardır.

Histogram

o — i ----------- 1----------------- 1------------ 1----------- 1 ı-1.00 2.00 3.00 4.00 5.00 6.00

VAR00001

Şekil 6.1. Çarpık Bir Dağılıma Örnek

Şekil 6.2. Normal Bir Dağılıma Örnek

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

Page 103: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

Hipotez kurarken, mantıksal, ölçülebilir ve yanlış anlamaya sebep olmayacak kadar açık

ve net olmasına dikkat edilmelidir.

Hipotez

Hipotez epidemiyolojik bir çalışmaya başlarken ortaya attığımız teoridir. Örneğin, yapılacak bir girişimin bireylerde kilo kaybına neden olacağını öne sürmek bir hipotezdir ve yapılan çalışmayla bu hipotezin doğru veya yanlış olduğuna karar verilecektir. Hipotez kurarken, mantıksal, ölçülebilir ve yanlış anlamaya sebep olmayacak kadar açık ve net olmasına dikkat edilmelidir. Örneğin, yapılan girişimin kiloyu azaltacağını varsaydığımız bir hipotezde kilo baskül ile ölçülerek azalmalar tespit edilebileceği için ölçülebilirdir. Fakat "Sarımsak tansiyona iyi gelir." diye kurulan bir hipotezde iyi gelmenin ne olduğuna karar verilemeyecektir.

Hipotez kurulurken iki şekilde ifade edilmelidir. Bunlardan birisi Ho, diğeri Hı düzeninde olmalıdır. Ho hipotezi farksızlık üzerine kurulur, Hı hipotezi farklılık üzerine kurulur ve iki ayrı cümlede ifade edilir. Buna bir örnek aşağıda verilmiştir.

Yanılma düzeyi

Bir hipotez kabul ya da reddedildiğinde her zaman doğru sonuca varıldığı ya da varılan kararın doğru olduğu söylenemez. Hipotezlerin test edilmesinde, iki tip hata söz konusudur. Bunlara Tip I ve Tip II hata adı verilir. Tip I Hata (a); Gerçekte doğru olan Ho hipotezinin yanlışlıkla reddedilmesi olasılığıdır. Tip II hata (P) ise gerçekte yanlış olan Ho hipotezini kabul etmektir (Tablo 6.4).

Tablo 6.4. Tip I ve Tip II Hata Kavramları*

GERÇEK Dİ Kt M

ARAŞTIRMA m i n i < ı

Web destekli eğitim bilgi

du/cyını artırır

Web destekli eğitim bilgi

du/c> mı artırma/

Weh desteklieğitim bilgi du/c\ım artırır Doğru karar Tıp 1 Hala

(o)<>ı,ıWeb destekli eğitim bilgi du/cştnı artırma/ (II.,)

Tıp II Hata<P>

Doğru karar «••OII -p ı

*Akgül, 2005'den uyarlanmıştır.

İncelenen grupların bağımlı ya da bağımsız olması

İki farklı okulda öğrenim gören öğrenciler, herhangi bir özellik yönünden karşılaştırılacaksa bu öğrenciler bağımsız gruplar olarak değerlendirilir. Fakat iki

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

Page 104: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

SPSS isimli bilgisayar yazılımı, istatistik

yapmak için kullanılan popüler bir programdır.

doktorun teşhis tutarlılığını ölçmek için aynı hastanın her iki doktor tarafından muayene edilmesi durumunda gruplar birbirine bağımlı olur. Başka bir deyişle aynı bireylerin değişik iki zaman ya da durumdaki ölçümleri arasında fark olup olmadığı test edilmesidir. İncelenen grupların bağımlı ya da bağımsız olması durumunda uygulanacak önemlilik testi değişik olacaktır. Bu nedenle doğru testin seçilmesi bakımından grupların bağımlı mı yoksa bağımsız mı olduğuna dikkat edilmelidir.

SPSS paket programı

Özellikle çözümleyici istatistikte kullanılan testler karmaşık formüller içerir ve çözümlemesi uzun zaman alabilir. Bu nedenle birçok bilgisayar yazılımı vasıtası ise verileri bilgisayara girerek çözümlemeyi yapabiliriz. SPSS isimli bilgisayar yazılımı bu amaçla kullanılan popüler bir programdır. SPSS analiz çıktı sayfasında karşılaştırılan gruplar arasında fark olup olmadığına p değerine bakılarak karar verilir. Bu değer 0,05'den küçükse gruplar arasında fark olduğu anlamına gelir. Anlatılacak olan önemlilik testlerinin sonunda ayrıca SPSS'de izlenecek menülerde kısaca verilecektir. Fakat SPSS için daha detaylı bilgi başka kaynaklardan okunmalıdır.

Önem lilik Testleri

1. Param etrik Testler

Bağımsız gruplarda t testi

Tablo 6.2'de yer alan parametrik test varsayımları yerine getirildiğinde, bağımsız iki grup ortalaması arasında fark olup olmadığını test etmek için kullanılan bir önemlilik testidir. Kısaca "t" harfi ile gösterilir. Parametrik test varsayımları yerine getirilemiyorsa bu test yerine Mann-Whitney U testi kullanılmalıdır.

m

(DCi—

O

SPSS Yapılış Yolu: Analyze>Compare Means>Independet Samples T Test.

Bu menüde "Grouping Variable" kısmına grupları, "Test Variable" kısmına değişkenleri atarak analiz yapılır.

• Erkeklerle kadınların kilolarını karşılatırmak istersek bu iki gruba bağımsız gruplarda t testi uygulanır. Tabi parametrik test varsayımları yerine getiriliyorsa (n>30, normal dağılım, sürekli veri)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

Page 105: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

Karşılaştırılacak grup sayısı üç ve daha fazla

ise parametrik varsayımlar dikkate

alınarak Varyans veya Kruskall Wallis Analizi

yapılır.

Bağımlı gruplarda t testi

Parametrik test varsayımları yerine getirildiğinde, ölçümle belirtilen bir değişken yönünden aynı bireylerin değişik iki zaman ya da durumdaki ölçümlerinin farklı olup olmadığının test edilmesinde kullanılır. Örnek olarak, kandaki şeker miktarını düşürmek için hazırlanan bir diyet programının etkinliğini ölçmek için şeker hastalarının diyetten önce kandaki şeker miktarları ile diyetten sonra kandaki şeker miktarlarının farklı olup olmadığını test etmek için bu test kullanılır. Kısaca "t" harfi ile gösterilir.

Diğer bir kullanım alanı da değişik iki ölçüm aracının aynı bireylerde aynı ölçümü yapıp yapmadığını ya da aynı sonucu verip vermediğini test etmek için kullanılmaktadır. Örnek olarak, iki ayrı firmanın ürettiği tansiyon ölçme araçlarının aynı kişilerin tansiyonunu aynı değerde ölçüp ölçmediğinin test edilmesinde bu test kullanılır.

SPSS Yapılış Yolu: Analyze>Compare Means>Paired-Samples T Test.

Bu menüde "Variable 1" kısmına ilk ölçüm ortalamalarını, "Variable 2" kısmına son ölçüm ortalamalarını atarak analiz yapılır.

Tek yönlü Varyans analizi

Parametrik test varsayımları yerine getirildiğinde, ölçümle belirtilen bir değişken yönünden üç ve daha fazla grup arasında fark olup olmadığını test etmek için kullanılan bir yöntemdir. Bağımsız gruplarda t testi ile aynı koşullarda yapılır. Aradaki fark t testinde iki grup ortalamasının karşılaştırılırken, Varyans Analizinde üç ve daha fazla grubun ortalaması karşılaştırılır. Kısaca "F" harfi ile gösterilir. Aşağıda bir örnek verilmiştir.

• Oksijen tüketimi (ml/kg/dk) yönünden bağımsız üç sporcu grubu (örneğin: yüzücüler, atletler ve futbolcular) arasında farklılık arandığında kullanılır.

SPSS Yapılış Yolu: Analyze>Compare Means>One-Way ANOVA.

Bu menüde "Factor" kısmına grupları, "Dependet List" kısmına değişkenleri atarak analiz yapılır.

Non-Param etrik Testler

Normal dağılım gösteren verilerde aritmetik ortalama ile ortanca birbirine eşit ya da çok yakın olurlar. Parametrik testler ise hesaplamalarda aritmetik ortalamayı kullanırlar. Eğer veriler normal dağılıma uymuyorsa aritmetik ortalama

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

Page 106: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

Mann Whitney-U testi, non-parametrik bir

testtir.

ortancadan çok uzaklaşır ve parametrik testi kullanmak hatalı sonuçlar elde edilmesine neden olabilir. Non-parametrik testler ise hesaplamalarda ortancayı kullanırlar ve ortanca dağılımdan aritmetik ortalama kadar etkilenmez, bu nedenle veriler normal dağılmıyorsa non-parametrik testlerden birisini kullanmak daha doğru sonuçlar elde etmemizi sağlar.

Mann Whitney U testi

Non-parametrik bir testtir. Bağımsız gruplarda t testi parametrik bir test olduğu için, parametrik test varsayımları yerine getirilemiyorsa bağımsız gruplarda t testi yerine kullanılabilecek en güçlü test Mann Whitney U testidir. Kısaca "U" harfi ile gösterilir. Bağımsız gruplarda t testinde verilen örneğe dönecek olursak, "Erkeklerle kadınların kilolarını karşılaştırmak istersek bu iki gruba bağımsız gruplarda t testi uygulanır. Tabi parametrik test varsayımları yerine getiriliyorsa (n>30, normal dağılım, sürekli veri)" parantez içinde anlatıldığı gibi böyle bir çalışmada kişi sayısı 30 değil, 28 ise, histogramda normal dağılım görülmüyorsa veya her iki durum birlikte var ise t testi kullanamayacağımız için yerine Mann Whitney - U testi kullanmamız gerekecektir.

SPSS Yapılış Yolu: Analyze>Nonparametric Test>2 Independet Samples.

Bu menüde "Grouping Variable" kısmına grupları, "Test Variable List" kısmına değişkenleri atarak analiz yapılır.

Wilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi

Bağımlı gruplarda t testi, parametrik bir test olduğu için parametrik test varsayımlarının yerine getirilmesi gerekir. Aksi hâlde varılan kararın hatalı olmasına neden olabilir. Bu nedenle parametrik test varsayımları yerine getirilemediği durumda bağımlı gruplarda t testi yerine kullanılabilecek en güçlü testtir. Kısaca "Z" harfi ile gösterilir.

SPSS Yapılış Yolu: Analyze>Nonparametric Test>2 Related Samples.

Bu menüde "Variable 1" kısmına ilk ölçüm ortalamalarını, "Variable 2" kısmına son ölçüm ortalamalarını atarak analiz yapılır.

Kruskal Wallis analizi

Varyans analizi parametrik test varsayımları yerine getirildiğinde ölçümle belirtilen sürekli bir değişken yönünden üç ve daha fazla bağımsız grup ortalaması arasında farklılık olup olmadığını incelemek için kullanılır. Parametrik varsayımlar sağlanmadan Varyans Analizinin uygulanması varılacak kararın hatalı olmasına neden olabilir. Bu nedenle yerine Kruskal Wallis analizi kullanılmalıdır. Kısaca "x 2k w " harfi ile gösterilir.

SPSS Yapılış Yolu: Analyze>Nonparametric Test>K Independet Samples.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

Page 107: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

Ki-kare testi, incelenen değişkenlerin kategori

sayısına göre dört gözlü veya çok gözlü olabilir.

Tablo, toplanan verilerden elde edilen

bulguların metine başvurmadan, açık ve

kolay anlaşılır bir biçimde sunulmasını

sağlayan araçtır.

Bu menüde "Grouping Variable" kısmına grupları, "Test Variable List" kısmına değişkenleri atarak analiz yapılır.

Ki - Kare testi

Ki-kare, testi gözlenen frekanslarla beklenen frekanslar arasındaki farkın anlamlı olup olmadığı temeline dayanır. Örneğin; doğuşta cinsiyet oranı 1/2 (% 50) olduğuna göre bir doğum kliniğinde doğacak 100 bebekten 50'sinin erkek, 50'sinin kız olmasını bekleriz. Bunlar beklenen frekanslardır. Ancak, doğan 100 bebeğin 56 inin erkek, 42'sinin kız okluğunu varsayalım. Bunlar da gözlenen frekanslardır. Beklenen ve gözlenen frekanslar arasında +8 ve -8 lik bir fark vardır. Bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığının test edilmesi ki-kare testinin temel mantığını oluşturur. Ki-kare testi yapmak için karşılaştırılan değişkenlerin tümünün kategorik olmadı gerekir. Kısaca "x2" harfi ile gösterilir.

Ki-kare testinde incelenen değişken sayısı ve her değişkendeki grup sayısına göre dört gözlü veya çok gözlü olabilir.

SPSS Yapılış Yolu: Analyze>Descriptive Statistics>Crosstabs>Statistics>Chi Square>Continue.

Bu menüde "Row" kısmına grupları, "Column" kısmına değişkenleri atarak analiz yapılır.

Yukarıda anlatılan parametrik ve non-parametrik testlerin her birisi hakkında ünite yazılacak kadar detaylandırılabilir. Burada, sadece giriş niteliğinde bilgilerin verilmesi planlandı. Daha detaylı bilgi için önerilen diğer kaynaklar okunabilir. Biyoistatistik hakkında genel bilgiler verildikten sonraki husus istatistik yapıldıktan sonra bunların sunulmasıdır. Bunun yolu ise tablo ve grafik yapmaktır.

Tablo ve Grafik Yapım Yöntem i

Tablo Tapım Yöntem i

Tablo; toplanan verilerden elde edilen bulguların metine başvurmadan, açık ve kolay anlaşılır bir biçimde sunulmasını sağlayan araçtır. Bir tabloda bulguların sunuluş biçimi, yapılacak analizin amacına, kullanılacak istatistiksel yönteme ve araştırıcının okuyucuya göstermek istediği ya da dikkatini çekmek islediği noktalara göre değişiklik gösterir. Tablo yapımı bilgi, beceri ve deneyim ister. Bulguları tablo ile sunarken tek bir tablo yapmak yerine değişik düzende birkaç tablo yaparak en kolay ve anlamlı biçimde okuyuculara sunabilmek gerekir. Çok karmaşık bir tabloyu anlamak metini anlamaktan daha güç olabilir. Bu da bulguların tablo ile sunulma amacını ortadan kaldırır. Bu nedenle tablolar olabildiğince yalın olmalıdır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

Page 108: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

Grafik, bulguların şekillerle ifade edilerek

açık ve kolay anlaşılır biçimde okuyucuya

sunulmasını sağlayan bir araçtır.

Tablo yaparken dikkat edilecek noktalar şunlardır:

1. Her tablonun bir başlığı olmalıdır. Başlık tabloyu tanımlayıcı ve kısaolmalıdır. Başlık genellikle tablonun üstüne konur.

2. Kolon ve satır başlıkları açık bir biçimde yazılmalıdır.3. Kolon ya da satırlarda gösterilen ölçekler ve birimler belirtilmelidir (gr,

gün, ay, yıl, gibi).4. Tablo çok karışık, okuyucuyu sıkıcı ve anlamsız olmamalıdır.5. Gerekli yerlerde sayı yanında yüzdeler de konulmalıdır.6. Gereken yerlerde kolon ve satır toplamları gösterilmelidir.7. Gerekliğinde bilgilerin kolayca birbirinden ayrılmasını sağlamak için satır

ve/veya kolonlar kalın çizgilerle ayrılmalıdır.

Tablo türleri sıklık dağılımı gösteren (marjinal) ve çapraz tablo olmak üzere ikiye ayrılır.

Sıklık dağılımı gösteren (Marjinal) tablo: İncelenen herhangi bir

değişkenin nasıl bir dağılımı olduğunu gösteren tablodur. Örneğin; Tablo 6.1'deki tabloda yaş değişkeni için 25 yaş ve altında 132 birey bulunmaktadır ve bu tüm katılımcıların %44'üne denk gelmektedir.

Çapraz tablo: İki ya da daha çok değişkenin birlikte incelenmesidir. Örneğin

Tablo 6.5'deki tabloda hem yaş, aile tipi ve ekonomik durum değişkenleri, hem de ölçek puan ortalaması birlikte incelenmiştir ve tabloda p değeri bulunmaktadır.

Tablo 6.5. Çapraz Tablo Örneği (Çapık ve Gürol, 2014)

Ev Kazalarına Yönelir Güvenlik Önlemlerin Tanılama Ölçeğinden alınan puanların demografik değişkenlere göre incelenmesi in -160)

Değişkenler n Ölçek Puan ört. önemlilik

Annenin Eğitim Düzeyi F= 12,381

Okur Yazar 14 168.14x12.99 p=0,000

ilkokul 54 170.35x12.90

Ortaokul 36 176,31x9,09

Lise 34 181.06x11,47

Üniversite ve üzeri 22 187.27x8,05

Aile Tipi 1=2.724

Çekirdek 108 178.04x12.37 p=0,007

Geniş 52 172.29x12.78

Ekonomik Durum F= 4,595

Geliri giderinden az 58 173.16x11.80p=0,028

Geliri giderine eşit 86 177.12x13.28

Gelin giderinden fazla 16 182.00x10.89

Grafik Yapım Yöntem i

Grafik, bulguların şekillerle ifade edilerek açık ve kolay anlaşılır bir biçimde okuyucuya sunulmasını sağlayan bir araçtır. Grafikler, tablodan daha kolay anlaşıldığı için tabloda okuyucunun dikkatinden kaçabileceği noktaların daha

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Page 109: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

çarpıcı bir biçimde okuyucuya sunulmasını sağlar. Fakat bilimsel yazılarda grafikler hiçbir zaman tablo yerine geçemezler, ancak tablolara yardımcı olarak yapılabilirler. Bu yüzden bilimsel yazılarda tablo olmadan grafik yapılmamalıdır.

Grafik yapımı bilgi, beceri ve deneyim ister. Bulguların grafikte etkin bir biçimde sunulmasını sağlamak için değişik düzende birkaç grafik çizilmeli ve içlerinden en etkin olanı seçilmelidir. Bulguların grafikle gösterim biçimi araştırıcının okuyucuya göstermek istediği ya da dikkatini çekmek istediği hususlara bağlıdır.

Grafik yapımında dikkat edilecek noktalar:

1. Her grafiğin bir başlığı olmalıdır. Başlık grafiğin altına ya da üstüne konabilir.

2. Eksenlerin neyi ifade ettiği belirtilmelidir. Genellikle x eksenine değişkenler, y eksenine frekans ya da oranlar (yüzde, binde vb.) konur.

3. Grafikte kullanılan ölçekler ve işaretler hakkında açıklayıcı bilgi konulmalıdır.

4. Grafik karışık olmamalıdır. Çok karışık işaretler ve çizgiler kullanılmamalıdır.

5. Kendisini açıklayıcı olmalıdır.

Bazı grafik türleri aşağıda anlatılmıştır.

Çubuk grafik, frekansların ya da

yüzdelerin bir çubukla gösterilmesidir.

Çubuk grafik: Frekansların ya da yüzdelerin bir çubukla gösterilmesidir.

Çubuğun yüksekliği frekansı ya da yüzdeyi gösterir. Örneğin Şekil 6.3'de yer alan çubuk grafikte 7 alan öğrencilerin frekansı 8'dir.

Şekil 6.3. Örnek Bir Çubuk Grafik

Histogram: Histogram sürekli değişkenler için çizilir. Sürekli değişkenlerde

sınıflar birbirine geçişli olduğu için çubuklar bitişik olarak çizilir. Az sayıda denek üzerinde çalışıldığı ve sınıf aralıkları eşit olduğu zaman normal çubuk grafikler gibi çizilir ve çubuğun yüksekliği frekansı gösterir. Çok sayıda denek üzerinde çalışıldığında ya da aralıkları eşit olmadığında çubuğun yüksekliği değil, alanı önem

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Page 110: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

Daire dilimleri grafiği, daha çok gelir,

harcama, personel vb. dağılımlarda başvurulan

bir grafik türüdür.

kazanır. Şekil 6.4'de bir görseli sunulmuştur. Ayrıca normal dağılım başlığı altında detaylı bilgi okunabilir.

Şekil 6.4. Örnek Bir Histogram

Çizgi grafik: Genellikle bir değişkenin belirli bir süre içinde gösterdiği

değişiklikleri incelemek için çizilen bir grafik türüdür. Şekil 6.5'de bir görseli sunulmuştur.

/

• ■ — G lA L f l t

Şekil 6.5. Örnek Bir Çizgi Grafik

Daire dilimleri grafiği: Daha çok gelir, harcama, personel vb. dağılımlarda

başvurulan bir grafik türüdür. Yapımı da oldukça kolaydır. Daire dilimlerinde frekans ya da yüzde kullanılabilir. Şekil 6.6'da bir görseli sunulmuştur.

B Sandviç

B Salata

B Çorba

B içecek

B Tatlı

Şekil 6.6. Örnek Bir Daire Dilim Grafiği

Öğle Yemeği Satışı

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

Page 111: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

<D

•İstatistik; herhangi bir konuyu incelemek için gerekli verilerin toplanmasını, toplanan verilerin değerlendirilmesini ve değerlendirme sonucunda bir karara varılmasını sağlayan bilimdir.

•Biyoistatistik; istatistiğin biyoloji, tıp ve diğer sağlık bilimlerindeki kullanım şeklidir. Sağlık personelinin görevlerini başarılı bir şekilde yürütebilmesi, verdiği kararlarda isabetli olabilmesi, yaptığı işlemlerin doğruluğunu savunabilmesi ve kanıt gösterebilmesi için

rs j elinde güvenilir verilerin olması gerekir.•Biyoistatistik kendi içinde iki ana gruba ayrılır, bunlar tanımlayıcı ve çözümleyici biyoistatistik/istatistiktir. Çözümleyici istatistik yaparken, tanımlayıcı istatistiklerde kullanılan aritmetik ortalama veya ortalama gibi matematiksel işlemlerin yanı sıra daha karmaşık olan testler vasıtası ile işlemler yapılır ve karar verilir.

•Önemlilik testleri parametrik ve non-parametrik olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Bunlardan parametrik olanlar verilerin normal dağılıma uyduğu ve sürekli olduğu durumlarda kullanılırlar. Non­parametrik olanlar ise verilerin normal dağılıma uymadığı veya kesikli olduğu durumlarda kullanırlar.

•Özellikle çözümleyici istatistikte kullanılan testler, karmaşık formüller içerir ve çözümlemesi uzun zaman alabilir. Bu nedenle Birçok bilgisayar yazılımı vasıtası ise verileri bilgisayara girerek çözümlemeyi yapabiliriz.

•Parametrik testlerin en çok kullanılanları: Bağımsız gruplarda t testi, bağımlı gruplarda t testi ve tek yönlü varyans analizidir. non­parametrik testlerin en çok kullanılanı ise; Mann Whitney U testi, Wilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi, Kruskal Wallis analizi ve Ki - kare testidir.

•Biyoistatistiksel çözümlemeler yapıldıktan sonra sonuçlarını sunarken, tablo ve grafiklerden yararlanılır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

Page 112: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

DEĞERLENDİRME SORULARI1. İstatistiğin sağlık alanında kullanımına verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?

a) Mikroistatistik

b) Medikal İstatistik

c) Biyoistatistik

d) Nanoistatistik

e) Makroistatistik

2. Ki-kare testinin hesaplanması istatistiğin hangi alanına girer?

a) Tanımlayıcı istatistik

b) Çözümleyici istatistik

c) Makroistatistik

d) Temel İstatistik

e) Genel İstatistik

3. Belirli bir özelliğe sahip bireylerin oluşturduğu topluluğun tümüne birden verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?

a) Örneklem

b) Örnekleme

c) Hipotez

d) Evren

e) Veri

4. Aşağıdakilerden hangisi niteliksel bir veridir?

a) 46,2 cm

b) 120 kg

c) 4 doğum

d) 36 derece

e) Kadın-erkek

5. Epidemiyolojik araştırmalarda gerçeği çarpıtmak ya da olayı olduğundan değişik biçimde değerlendirme/yorumlamaya ne ad verilir?

a) Körleme

b) Yan Tutma

c) Deney

d) Kontrol

e) Hipotez

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

Page 113: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

6. 3, 5, 7, 8, 9, 10, 12, 18. veri dizisinde ortanca kaçtır?

a) 8

b) 8,5

c) 9

d) 9,5e) 10

7. Aşağıdakilerden hangisi parametrik bir testtir?

a) Mann Whitney U testi

b) Kruskall Wallis Analizi

c) Varyans Analizi

d) Willcoxon Testi

e) Ki-kare Testi

8. Verilerin normal dağılıp dağılmadığı incelemek için aşağıdaki grafik türlerinden hangisi kullanılabilir?

a) Daire dilim grafiği

b) Histoğram

c) Çizgi grafik

d) Çubuk grafik

e) Alan grafiği

9. Epidemiyolojik bir çalışmaya başlarken ortaya attığımız teoriye verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?

a) Hipotez

b) Deney

c) Değişken

d) Veri

e) Medyan

10. Aşağıdakilerden hangisi biyoistatiksel çözümleme yaparken kullanılabilecek bir bilgisayar yazılımıdır?

a) SPSS

b) MS. Word

c) MS. Power point

d) Acrobat Reader

e) MS. Access

Cevap Anahtarı

1.C, 2.B, 3.D, 4.E, 5.B, 6.B, 7.C, 8.B, 9.A, 10.A.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

Page 114: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Temel Biyoistatistik, Kavramlar ve Araçlar

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLARAkca, M. Normal Dağılım Nedir? http://mustafaakca.com/normal-dagilim-nedir/

Erişim: 28.10.2014.

Akgül, A. (2005). Tıbbi Araştırmalarda İstatistiksel Analiz Teknikleri. SPSS Uygulamaları. Emek Ofset: Ankara.

Cozby, P., Bates, S. (2012). Methods in Behavioral Research. New York: McGraw- Hill.

Çapık, C. (2014). İstatistiksel Güç Analizi ve Hemşirelik Araştırmalarında Kullanımı: Temel Bilgiler. Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi. Vol:17(No:4), ss:268-274.

Çapık, C., Gürol, A.P. (2014). Eğitimin Annelerin Ev Kazalarına Yönelik GüvenlikTedbirlerini Tanılama Yetilerine Etkisi. Kafkas J Med Sci. Vol:4(No:3), ss:87- 94.

Gözüm, S., Tüfekçi, F.G., Çapık, C. (2014). Hemşirelik Yüksekokulu Mezunlarının Okulları ve Meslekleri İle İlgili Görüşleri ve Mezuniyet Sonrası Profilleri. Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi. Vol:17(No: 1), ss.32-39.

http://www.matematikciler.org/8-sinif/matematik-konu-anlatimlari/1194- standart-sapma-merkezi-egilim-ve-merkezi-yayilma-olculeri. Erişim27.10.2016.

Kubilay, G. (2002). Veri Toplama Yöntem Teknik ve Araçları. HemşirelikteAraştırma İlke, Süreç ve Yöntemler. Erefe İ. (Ed.). Odak Ofset: İstanbul.

Newman, T., Kohn, M. (2009). Evidence-Based Diagnosis. New York: Cambridge University Press.

Sümbüloğlu, K., Sümbüloğlu, V. (2002). Biyoistatistik. Hatipoğlu Yayınevi: Ankara.

Tezcan, S. (2012). Biyoistatistik: Tanımı ve Sınıflandırılması. In: Halk Sağlığı Temel Bilgiler Cilt 1. Güler Ç, Akın L (Eds). Hacettepe Üniversitesi Yayınları: Ankara.

Yılmaz, Y. (2008). Deneylerde İstatistiksel Güç ve Gücü, Etkileyen Faktörler. Akademik Gıda. Vol 6(No:6), ss:45-50.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

Page 115: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

LUÛz

‘u -

BULAŞICI KASTALIKLAR EPİDEMİYOLOJİSİ

GirişBulaşıcı hastalıklar Epidemiyolojisinin Rolü• Enfeksiyon ZinciriSalgın EpidemiyolojisiSurveyansTürkiye'de Bildirimi Zorunlu Bulaşıcı HastalıklarDünyada ve Türkiye'de Önemli Bulaşıcı Hastalıklar ve Epidemiyoloji

Bu üniteyi çalıştıktan sonra:Bulaşıcı hastalıkların ve salgınların toplum sağlığına olan etkilerini tanımlayabilecek,Surveyans sistemini bilir ve etkili bir sürveyans sistemininin toplum sağlığını koruma ve geliştirmedeki önemini kavrayabilecek,Bildirimi zorunlu hastalıkları tanımlayabileceksiniz.

EPİDEMİYOLOJİ Yrd. Doç. Dr. Sibel ÖZTÜRK

ÜNİTE

7

Page 116: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Günümüzde en önemli bulaşıcı hastalık

AIDS'tir.

>

GİRİŞÖzel bir enfeksiyon etkeninin veya onun toksik ürünlerinin, enfekte bir

kişiden veya hayvandan duyarlı bir kişiye direkt veya dolaylı olarak bulaşması sonucunda ortaya çıkan hastalıklara bulaşıcı hastalıklar veya enfeksiyon hastalıkları denir. Bulaşıcı hastalıklar, tüm ülkelerde akut sağlık sorunları arasında önemli bir yer tutmaktadır. Gelişmiş ülkelerde çocuklar, yaşlılar ve zayıf kişiler arasında, üst solunum yolu enfeksiyonları, morbidite, mortalite ve iş kaybından sorumludur. Gelişmekte olan ülkelerde ise bulaşıcı hastalıklar, morbidite ve mortalitenin hâlâ en büyük nedeni olmaya devam etmektedirler.

Epidemiyolojik yöntemler uzun yıllardan beri bulaşıcı hastalıkların yaptığı salgınların incelenmesinde ve nedenlerinin araştırılmasında kullanılmıştır. Bu çabalar yöntemlerin geliştirilmesine önemli katkılarda bulunmuş, hatta epidemiyoloji bu nedenle yanlış olarak "salgın bilimi" diye adlandırılmıştır. Epidemiyolojinin en büyük zaferleri, Snow'un kolera üzerindeki çalışması veya çiçek hastalığının ortadan tamamen kaldırılması gibi örneklerde görüldüğü üzere, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve kontrolü konularında kazanılmıştır.

Bulaşıcı Hastalıkların ÖnemiBulaşıcı hastalıklar;

• toplum düzeninin bozulmasına,

• sağlık hizmetlerinin sunumunda bozulmaya,

• ölüm ve sakatlıkların olmasına,

• ekonomik yapının etkilenmesine,

• hastalıkların dünya çapında yayılabilmesine neden olmaktadır.

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisinin RolüEpidemioloji; ajanlar, konakçılar, vektörler, rezervuarlar ve çevre arasındaki

etkileşimin ve bulaşıcı hastalık salgınlarının araştırılması ile gelişmiştir. Bulaşıcı hastalıklar epidemiyolojisi, insan topluluklarında salgınları tetikleme eğilimine sahip koşulları (salgın ve riskleri, savaş, göç, kıtlık ve doğal afetler) tanımlayabilir.

Enfeksiyon Zinciri

Bir toplumda enfeksiyon hastalıkları toplumu oluşturan kişilerin çeşitli biyolojik, sosyal, kültürel, ekonomik ve çevre özelliklerine göre farklı boyutlarda görülebilir. Epidemiyolojik yöntemlerin kullanılabilmesi için her zaman salgınların olması gerekmez. Toplumda sürekli belirli boyutta var olan bulaşıcı hastalıklar da aynı yöntemlerle incelenmelidir. Bulaşıcı hastalıklar kişi yer zaman nitelikleri "enfeksiyon zinciri" ni oluşturan öğeler tarafından ele alınır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

Page 117: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Taşıyıcılar, önemli enfeksiyon kaynağı

olabilir.

Bu zincirin ana öğeleri şunlardır:

• Hastalık etkeni- enfeksiyon ajanı- kaynak

• Bulaşma yolları

• Enfeksiyon kaynağı (rezervuar)-Konakçı (Host)• Çevre

Hastalık etkeni (Kaynak)

Enfeksiyon etkenin üzerinde yaşadığı, ürediği, yaşamını sürdürebilmek için bağımlı olduğu duyarlı bir konakçıya geçebilecek şekilde çoğaldığı insan, hayvan, bitki yada toprak canlı veya cansız varlıkların tümü. Enfeksiyon kaynağı enfeksiyon zincirinin merkezi durumundadır.

Enfeksiyon etkeninin özellikleri

Enfektivite: Etkenin konakçıya ulaşabilme ve dokulara yerleşip üreyebilme özelliğidir.

Virulans: Patojen organizmanın hastalık oluşturabilme yeteneğidir. Etkenin meydana getirdiği hastalığın derecesini gösterir.

Patojenite: Etkenin konakçının vücudundaki dokularda oluşturabildiği patolojik reaksiyonlardır. Klinik hastalık şiddetidir.

Enfektif Doz: Duyarlı kişilerde enfeksiyona yol açması için gerek duyulan miktar.

Bir Ajanın Rezervuarı: Onun doğal yaşam ortamıdır ve buna insanlar, hayvanlar ve çevresel kaynaklar da dahil olabilir.

Enfeksiyon kaynağı: Konakçının, ajanı aldığı kişi veya nesnedir. Eğer etkin kontrol önlemlerinin geliştirilmesi gerekiyorsa hem rezervuar hem de kaynakla ilgili bilgi birikimine gerek duyulmaktadır.

Taşıyıcı: Hiçbir klinik hastalık belirtisi göstermeyen enfekte kişi. Taşıyıcı olma durumunun süresi ajanlar arasında değişiklik göstermektedir. Taşıyıcılar, enfeksiyonun seyri boyunca asemptomatik olabilirler veya taşıyıcı olma durumu, hastalığın belirli bir evresi ile sınırlı kalabilir.

Uzun asemptomatik dönem esnasında cinsel yolla bulaşma neticesinde, taşıyıcılar insan immün yetmezlik virüsünün (AIDS) tüm dünyada yayılmasında büyük rol oynamışlardır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

Page 118: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Tablo 7.1. Bazı hastalıkların enfektivite, patojenite ve virulanslarının karşılaştırılması

Enfektivite Patojenite Virulans

YüksekÇiçek, suçiçeği, kızamık, Polio

Çiçek, Kuduz, Kızamık, Soğuk Algınlığı

Çiçek, Kuduz, Tb, Lepra

OrtaKızamıkçık, Kabakulak, Soğuk Algınlığı Kızamıkçık, Kabakulak Polio

Düşük Tb, Kuduz Polio, TbKızamık,Kızamıkçık

Çok Düşük Lepra LepraSuçiçeği, Soğuk algınlığı

Yılamaz Palancı, Bulaşıcı hastalıklar Epidemiyolojisi ve Kontrolü http://www.dicle.edu.tr/Contents

Bulaşma Yolları (Transmisyon)

k i )En önemli bulaşma

yolları: Deri, mukoza, solunum, sindirim, kan, transplesental yoldur.

Enfeksiyon, etkeni çeşitli yollarla kaynaktan çıkar ve yeni konağa girer. Etkenin hastalık meydana getirebilmesi için konağa uygun yoldan girmesi gerekir. Alınacak kontrol önlemlerinin belirlenmesi için bu yollar bilinmelidir. Bulaşma yolları doğrudan veya dolaylı yoldan olabilir.

Doğrudan Bulaşma Yolları (Doğrudan Transmisyon)

Doğrudan transmisyon, enfeksiyöz ajanın bir enfekte konakçıdan veya rezervuardan insan enfeksiyonuna yol açabilecek şekilde uygun bir giriş noktasına doğrudan doğruya geçmesidir. Bu; dokunma, öpüşme veya cinsel ilişki gibi doğrudan temas ile veya öksürme ya da aksırma suretiyle damlacıkların doğrudan yayılması ile gerçekleşebilir. Kan nakilleri ve anneden fetüse geçen transplasental enfeksiyon ise diğer önemli doğrudan transmisyon vasıtalarıdır. Kaynakla olan teması kesmek suretiyle doğrudan transmisyona müdahale edilebilir. Örneğin; cibinlikler, uygun havalandırma, gıdaların soğuk ortamda saklanması veya steril enjektör ve iğnelerin sağlanması gibi farklı yaklaşımlar gerektirmektedir.

Enfeksiyonlardan korunma yöntemlerini

seçerken bulaşma tiplerinin ayrımının

yapılması önemlidir.

Dolaylı Bulaşma Yolları (Dolaylı Transmisyon)

Dolaylı transmisyon araç yoluyla, vektör kaynaklı veya hava yolu ile olabilir. Araç kaynaklı transmisyon, gıda, giysiler, yatak çarşafları ve mutfak gereçleri gibi kontamine materyaller ile gerçekleşebilir. Vektör kaynaklı transmisyon ise ajana duyarlı bir konakçıya bir böcek veya hayvan, vektör ile taşındığı zaman meydana gelir. Ajan, vektörde çoğalma özelliğine sahip olabilir veya olmayabilir. Uzun mesafeli hava yoluyla oluşan transmisyon, genellikle solunum yolu olan uygun giriş noktasına çok küçük damlacıkların yayılması söz konusu olduğu zaman meydana gelir. Toz partikülleri de hava yoluyla olan transmisyonu kolaylaştırır. Mantar sporları buna örnektir. Kontrol yöntemlerini seçerken transmisyon tipleri arasında ayrım yapılması önemlidir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

Page 119: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Tablo.7.2 Bir enfeksiyöz ajanının transmisyon şekilleri

Doğrudan Transmisyon Dolaylı TransmisyonDokunma Araç kaynaklı (kontamine olmuş su, gıda, vs)Öpüşme Vektör kaynaklıCinsel ilişki Hava yolu (toz, damlacıklar)Diğer temas (doğum, tıbbi prosedürler, Parenteral (kontamine olmuş enjektör ileilaç enjeksiyonu, emzirme) enjeksiyon)Hava yolu (damlacıklar, öksürmeaksırma vasıtasıyla)Nakil (kan)Transplesental

Enfeksiyon Kaynağı (Konakçı)

Enfeksiyon etkeninin girip yerleştiği canlı ve cansız araçlara kaynak adı verilir. Canlı kaynaklar insan ve hayvanlardır. Cansız kaynaklar toprak ve diğer cansız araçlar olabilir.

Konakçı, enfeksiyon zincirinde yer alan üçüncü halkadır. Enfeksiyöz ajanın, doğal koşullar altında büyümesi ve çoğalması için, uygun yer sağlayan insan veya hayvan olarak tanımlanmaktadır. Konakçıya giriş noktaları ajana göre değişir ve bu giriş noktaları arasında deri, mukoza zarları ve solunum yolları ile gastroentestinal yollar yer alır.

Konakçının enfeksiyona verdiği tepki, aşırı derecede değişkendir ve konakçı, ajan ve bulaşma yolu arasındaki etkileşimle saptanabilir. Bu tepki yelpazesi, hiçbir belirginliği olmayan işaret veya belirtilerden ağır klinik hastalığa uzanan biçimde değişiklik gösterir. Kuluçka evresi enfeksiyöz ajanın girişi ile hastalığa ait ilk işaret ve belirtinin görülmesi arasındaki süre birkaç saatten (stafilokoksal gıda zehirlenmesi) yıllara (AIDS) kadar değişir.

Enfeksiyonun sonuçları, büyük oranda konakçının direncine göre şekil alır.Bu direnç genellikle söz konusu ajana karşı sahip olunan bağışıklıkla veya önceki maruziyetle elde edilir.

Çevre

Çevre, bulaşıcı hastalıkların gelişiminde kritik bir rol oynamaktadır. Genel sanitasyon, sıcaklık, hava kirliliği ve su kalitesi enfeksiyon zincirindeki bütün evreleri etkileyen faktörlerin arasında yer almaktadır. Buna ek olarak, sosyo­ekonomik faktörler ve nüfus yoğunluğu da ciddi öneme sahiptir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Page 120: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Bir bölgede, aynı mevsimde ve aynı

yerde, daha önce hiç görülmemiş olan bir

hastalığın çok az sayıda görülmesi, epidemi

tanısını koydurmaya yeterlidir.

SALGIN EPİDEMİYOLOJİSİ

Tem el Tanım lar

Endemi: Belirli bir coğrafi alanda ya da nüfus grubunda bir hastalığın

sürekli varlığı. Endemik hastalık ise; belli bir coğrafik bölge veya toplumda, diğer bölgeler veya toplumlarla kıyaslandığında, göreceli olarak yüksek prevalans veya insidans hızları olan bir hastalıktır. Malarya gibi endemik hastalıklar, gelişmekte olan ülkelerin önemli bir sağlık sorunudur.

Sporadi: Enfeksiyon hastalığının tek tük görülmesidir.

Epidemi: Bir hastalığa ilişkin vakaların, açıkça beklenen düzeyin üstünde

ortaya çıkması. Buna genellikle salgın denmektedir. Bir toplumda veya bir bölgede, bir hastalığın o yer ve o zaman dilimi için beklenenden ve normal olandan daha fazla sayıda görülmesi epidemi olarak adlandırılır. Epidemi tanımlanırken, zaman dilimi, coğrafik bölge ve hastalığın görüldüğü toplum açıkça belirlenmelidir. Epideminin varlığını belirleyen olgu sayısı, etkene, etkene maruz kalan toplumun büyüklüğüne ve tipine, daha önce o hastalığın var olup olmadığına, zamana ve yere bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Pandemi: Bir enfeksiyon hastalığının ülke sınırlarını aşarak ülkelerarası

yayılımıdır. AIDS, Kolera pandemisi.

tUcı_

O

* Kümes hayvanı çiftlikleri, 2003 yılında Asya'da oldukça patojenik bir virüs olan H5N1 virüsünden etkilenmiştir. Salgınlar virüsün yayılımını sınırlandırmak amacıyla 40 milyon kanatlının itlaf edildiği bu süreçte, 2005-2005 döneminde Avrupa ve Afrika'nın bazı kesimlerine yayılmıştır, insanlar, kolayca enfekte olmamaktadır. Kasım 2006 tarihi itibariyle teyit edilen 253 insan vakasının büyük bölümü enfekte kümes hayvanı veya evcil ördeklerle doğrudan ve uzun süreli temasta bulunmuştur. Bununla birlikte, bu düşük bulaşıcılığın çok yüksek vaka fatalite hızı bağlamında görülmesi gereklidir. Doğrulanan bu vakaların %50'si ölümle sonuçlanmıştır.

Salgın

Salgın bir bölgedeki kişilerde belirli bir zaman aralığında bir hastalığın beklenenden daha fazla görülmesidir. Salgınlar, daha küçük ve yerel salgınlardan (veba, gıda zehirlenmesi, tifo, difteri ve ebola vb.) büyük çaplı salgınlara kadar (1992-1994 yıllarında Güney Amerika'da kolera, 1918 yılında dünya çapında grip ve halen sürmekte olan dünya çapındaki HIV gibi) uzanan çeşitli büyüklüktedir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

Page 121: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Salgın doğrulanınca birinci öncelik bunu

kontrol altına almaktır.

Salgının kontrol ve yönetiminde enfeksiyon

kaynağının ortadan kaldırılması önemlidir.

Bir bulaşıcı hastalık salgınının araştırılmasındaki amaç, onun nedeninin ve onu kontrol etmeye yönelik en iyi aracın belirlenmesidir. Bu ise aşağıdaki ardışık veya eş zamanlı adımlarla detaylı ve sistematik bir epidemiyolojik çalışmayı gerekli kılmaktadır. Salgınlardaki epidemiyolojik bir araştırmada izlenecek yol sırasıyla;

• Ön araştırma yapılması,• Vakaların tespit edilmesi ve bildirilmesi,• Verilerin toplanması ve analiz edilmesi,• Yönetim ve kontrol,• Bulguların dağıtımı ve izlemdir.

Araştırma

Araştırmanın ilk evresinde, şüpheli vakaların tanıları doğrulanmalı ve salgının mevcut olduğu onaylanmalıdır. İlk araştırma, aynı zamanda hastalığın kaynağı ve yayılması ile ilgili hipotezler oluşturulmasını sağlamakta; bu durum da kontrol önlemlerinin hızla alınmasını mümkün kılmaktadır. Olası bir epidemiye ilişkin ilk raporlar, az sayıdaki sağlık çalışanının gözlemlerine dayanabilir ya da çoğu ülkede faaliyet gösteren bulaşıcı hastalıklara ilişkin resmî ihbar sistemi tarafından elde edilen rakamları yansıtabilir. Bazen, birkaç sağlık bölgesinden gelen raporlara ihtiyaç duyulmaktadır. Tek bir bölgedeki vaka sayısı, bir epidemiye dikkat çekmek için yetersiz kalabilmektedir.

Vakaların tespit edilmesi

Şüphelenilen bir epideminin araştırılması, yeni vakaların sistematik biçimde belirlenmesini gerektirebilir. Bunun anlamı ise bir vakanın neden oluştuğunun açıkça tanımlanması gerektiğidir. En az bir örnek vaka hakkında detaylı bilgilerin toplanmasına sıklıkla ihtiyaç duyulmaktadır. Bir epidemi başlangıcında rapor edilen vakalar, genellikle toplamın küçük bir kısmıdır. Salgın hastalığın kapsamının tam olarak belirlenmesi amacıyla bütün vakaların tam sayımı gereklidir. Ciddi salgınlarda, hastalığın yayılmasını sınırlamak ve bütün vakaları belirlemek amacıyla, rapor edilen vakalarda adı geçen kişilerin temasta bulundukları diğer kişilerin izlenmesi de sıklıkla gerekmektedir.

Yönetim ve kontrol

Bir salgının yönetimi; vakaların tedavi edilmesini, hastalığın daha fazla yayılmasının önlenmesini ve kontrol önlemlerinin etkilerinin izlenmesini gerektirir. Farklı hastalıklardan oluşan epidemilerin yol açtığı acil durumlarda gereken halk sağlığı eylemleri ayrıntılı biçimde açıklanmalıdır. Kontrol önlemleri, kaynak ile enfeksiyonun yayılmasına karşı ve buna maruz kalan insanların korunmasına doğru yönlendirilebilirler. Genellikle bu yaklaşımların tümüne birden ihtiyaç duyulmaktadır. Bununla birlikte, bazı durumlarda gereken tek şey, kontamine olmuş gıdaların satışının durdurulmasında olduğu gibi, enfeksiyon kaynağının ortadan kaldırılmasıdır. Kontrol önlemlerinin gerekli bir bileşeni, sağlık çalışanları ile halkın muhtemel vakalar, hastalığa yakalanma riski ve gerekli kontrol adımları hakkında bilgilendirilmesidir. Eğer maruz kalmış insanların, bir kızamık salgınının

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

Page 122: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

GOARN, uluslararası düzeyde önemli

salgınların hızlı bir şekilde tanımlanmasını sağlayan bir bilgi ağıdır.

önlenmesinde olduğu gibi, immünizasyon yoluyla korunmasına gerek duyuluyorsa bu işlem özellikle önem kazanmaktadır.

<DC

O

• Epidemik meningokoksik menenjit, büyük ölçekli immünizasyon programları gerektirir.

Kontrol önlemleri bir kez uygulandığında, bunların kabul edilebilirlikleri ve etkinliklerinden emin olmak için sürveyansın devam etmesi zorunludur. Bu işlem kısa süreli salgın hastalıklarda nispeten kolay olabilir; ancak daha uzun süreli salgın hastalıklar söz konusu olduğunda, zordur. Özellikle uzun vadede maliyet etkinlik sağlamak amacıyla, sürekli epidemiolojik ve laboratuvar çalışmalarına genellikle ihtiyaç duyulmaktadır.

HIV salgınındaki yönetim ve kontrol çabaları bir miktar etki yaratmıştır. İlk vakalar belirlenmiş olduğundan, birincil korumaya yönelik başlıca yaklaşım HIV'in transmisyonunu önlemek için prezervatif kullanımını teşvik etmektedir. Benzer şekilde, intravenöz ilaç kullanıcıları ile ilgili iğne değişimi programları HIV ve hepatit B virüsünün transmisyonunu sınırlamak üzere başarılı bir şekilde kullanılmıştır. HIV'nin nasıl bulaştığı ve yayılmasının önüne geçmek için ne yapabilecekleri konusunda insanlarda farkındalık uyandırmak üzere yürütülen eğitim programları, birincil korumanın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. HIV salgını bazı Afrika ülkeleri ile Hindistan'da çok fazla artmış olabilir. HIV insidansı 1990'ların başından ortasına kadar Kenya'da belirgin biçimde doruk noktasına çıkmıştır. HIV enfeksiyonu ile ölüm arasındaki latense bağlı olarak, insidans düşerken prevalans yükselmeye devam etmiş ve mortalitenin insidansla aynı düzeye çıktığı 1997 yılı civarında zirveye ulaşmıştır. HIV prevalansı güney Hindistan'da da gerilemiştir. Eğilimlerdeki bu tersinme kısmen eş zamanlı seks partnerlerinin sayısını azaltmayı ve etkin prezervatif kullanımını artırmayı amaçlayan müdahale çabalarına bağlanabilir.

Küresel Salgın Alarmı ve Yanıt Ağı/ Global Outbreak Alert and

Response Network (GOARN)

Epidemi eğilimi olan ve ortaya çıkmakta olan hastalıklara yönelik olarak SARS'a karşı geliştirilmiştir. GOARN; uluslararası düzeyde önemli salgınların hızlı bir şekilde tanımlanması, teyit edilmesi ve bunlara yanıt verilmesi amacıyla insan kaynağını ve teknik kaynağı bir havuzda toplayan, kurumlar ve ağlar arası bir işbirliği çerçevesidir. Bu ağ;

• Uluslararası salgın yayılımı ile mücadele ederek,• Etkilenen devletlere uygun teknik yardımın hızla ulaşmasını sağlayarak,

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

Page 123: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Surveyans hastalıkarı kontrol etmek ve

korunmak için geliştirilmiş bir bildirim

sistemidir.

• Uzun vadede epidemik hazırlık ve kapasite oluşturulmasına yardımcı olarak küresel sağlık güvenliğine katkı sağlamaktadır.

Tüm ülkeler, revize edilmiş Uluslararası Sağlık Tüzüğü'nün şartları kapsamında, halk sağlığı açısından önemi olan olası hastalıkları DSÖ'ye bildirmekle yükümlüdür.

SURVEYANSHastalıkları kontrol etmek ve korunmak için düzenli ve rutin olarak sürekli

veri toplanması, verilerin analizi verilerin yorumlanması ve bu bilgilerin ilgili birimlere dağıtılması aşamalarının tümünü kapsar.

Sürveyans, hastalığın nedensel zincirinin herhangi bir unsuru hakkında veri toplayabilir. Ancak, sürveyans sisteminin kapsamı insan ve parasal kaynaklarla sınırlıdır.

Sürveyansın Am açları

Sürveyansın amaçları genel olarak dört başlık altında toplanabilir:

• Hastalıklar ya da risk faktörlerinin insidans ve prevalansındaki değişikliklerin erken tanısı,

• Hastalıkların, mikroorganizmalara ve tehlikeli maddelerle karşı karşıya kalma eğiliminin ölçümü, girişimler için öncelikli risk faktörlerinin belirlenmesi, hastalık önleme ve kontrol programlarının değerlendirilmesi,

• Hastalıkların temel epidemiyolojisi ve doğal seyrinin tanımlanması, saha çalışmaları yapılması için hipotez geliştirilmesi,

• Halk sağlığı açısından önceliklerin belirlenmesi ve gelecekteki sağlık

gereksinimleri ve eğilimleri belirleyerek planlamaya olanak tanımaktır.

Sürveyans Sistem lerinin Kilit Öğeleri

Tüm sürveyans sistemlerinin altı kilit ögesi vardır:

• Sağlık olayının tespiti ve bildirimi

• Araştırma ve doğrulama (epidemiolojik, klinik, laboratuvar)

• Veri toplama• Veri analizi ve yorumu

• Sonuçların geri bildirimi ve yayılması

• Yanıt

Sürveyansın Kullanım Alanları

• Bulaşmayı önlemek veya morbidite ve mortaliteyi önlemek için müdahaleleri tetiklemek amacıyla olayları veya olay kümelerini tanımak (çoklu eyalet kümelerini tanımak için ulusal düzeydeki sürveyansa ihtiyaç duyulduğu özel vakaları içerir)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

Page 124: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Surveyans sistemi; toplumu koruma ve

karantina altına alma, tedavi yöntemleriyle

salgınları ve salgın risklerini kontrol

edebilir.

Bildirimi zorunlu hastalıklar, ülke

genelinde hizmet veren bütün sağlık

kurumlarından yapılır.

• Sağlık olaylarının halk sağlığı üzerindeki etkisini değerlendirmek ya da eğilimleri belirlemek ve ölçmek

• Halk sağlığı müdahale programlarına yönelik ihtiyacı göstermek ve halk sağlığı planlamasında kaynak tahsisi yapmak

• Koruma ile kontrol önlemleri ve müdahale stratejilerinin etkinliğini gözetmek

• Müdahaleleri hedeflemek ve analitik çalışmalara yol göstermek için yüksek risk altındaki nüfus gruplarını ya da coğrafialanları belirlemek

• Hastalıkların nedenlerine, yayılmasına ve ilerlemesine ilişkin risk faktörleri hakkında analitik çalışmalara yol gösteren hipotezler geliştirmek

Veri Kaynakları

Veri kaynakları genel veya hastalığa özgü olabilir ve şunları içerir:

• Mortalite ve morbidite raporları• Hastane kayıtları• Laboratuar tanıları• Salgın raporları• Aşı kullanımı• Hastalıktan dolayı alınan sağlık raporları• Ajan, vektörler veya rezervuarlardaki biyolojik değişiklikler• Kan bankaları

Türkiye'de Bildirimi Zorunlu Bulaşıcı Hastalıklar

Türkiye'de bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar A, B, C ve D grubu olarak sınıflanmıştır.

A Grubundaki hastalıklar birinci basamaktan itibaren sağlık sisteminde yer alan tüm kurumlardan bilgi toplanmasını gerektiren hastalıklardır. Bu hastalıkların önemli bir kısmı için hastanın ilk başvuru noktası birinci basamaktır. Birinci basamakta hekim, standart vaka tanımına göre hastaya tanı koyabildiği ölçüde bildirimini yapar ve gerekli araştırmaları başlatır. Tanı olanaklarının kısıtlı olduğu koşullarda ise hastayı bir üst basamağa gönderir ya da hasta doğrudan ikinci basamak bir sağlık kurumuna başvurur. Her iki durumda da ikinci (veya üst) basamak bir yandan tanı koyup tedaviye başlarken diğer yandan, hastaya ait bilgileri hastanın yaşadığı yerin sağlık sorumlularına (Form 014'le, İl Sağlık Müdürlüğü üzerinden, aile sağlığı merkezine) en kısa sürede iletmekle yükümlüdür. Amaç, hasta ile aynı çevrede yaşayanlar arasında benzer vakalar olup olmadığının ve/veya hastalığın kaynağının araştırılabilmesini sağlamaktır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

Page 125: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Tablo 7.3. Grup A bildirimi zorunlu hastalıklar listesi

A grubu hastalıkların önemli bir kısmı için ilk başvuru noktası birinci

basamaktır.

Grup A bildirimi zorunlu hastalıklar listesiAıds HIV Enfeksiyonu Meningokoksik MenenjitAkut Kanlı İshal Kabakulak Neonatal TetanozBoğmaca Kızamık PoliomiyelitBruselloz Kızamıkçık SifilizDifteri Kolera SıtmaGonore Kuduz Ve Kuduz Riskli Temas ŞarbonŞark Çıbanı Tifo Akut Viral HepatitlerTetanoz Tüberküloz

B grubu hastalıkların bildirimi Sağlık Bakanlığı

tarafından DSÖ yapılmaktadır.

C grubu hastalıkların ortak özelliği birinci basamaktan bildirim

istenmemesidir.

B Grubunda; başta DSÖ'nün 1969 tarihli Uluslararası Sağlık Düzenlemeleri (International Health Regulations) olmak üzere çeşitli kararlar uyarınca, kuşku duyulduğu anda ihbarı zorunlu olan hastalıklara yer verilmiştir. Bunlar arasında çiçek, insanoğlunun sağlık mücadelesinin en büyük başarı örneği olarak 1970'lerin sonuna gelinirken yeryüzünden silinmiş bir hastalıktır. Ancak mevcut virus stoklarının olası biyoterör amaçları için kullanılabileceği kuşkusu ile çiçek bugün yine gündemdedir. B grubunda yer alan diğer hastalıklar ise ülkemizde ya hiç ya da uzun zamandan bu yana görülmemiştir. Dünyanın bazı bölgelerinde hâlen var olmaları, yayılma eğilimleri ve yüksek mortaliteleri, uluslararası önlemlerin sürdürülmesinin başlıca gerekçelerini oluşturur. Bu hastalıklardan olası bir vaka ile karşılaşan hangi basamak sağlık kurumu olursa olsun, doğrudan ve en hızlı şekilde Sağlık Bakanlığına ihbar etmekle yükümlüdür. Uluslararası düzeyde ise bu

hastalıkların bildirilmesi, yalnızca Bakanlığın yetkisindedir.

Tablo 7.4. Grup B bildirimi zorunlu hastalıklar listesi

Grup B bildirimi zorunlu hastalıklar listesiSarı Humma ÇiçekVeba Epidemik Tifüs

C Grubuna gelince, önemli bir kısmını bildirim sistemine yeni dâhil olan hastalıklar oluşturur. Ortak özellikleri ise trahom hariç hiçbiri için birinci basamaktan bildirim istenmemesidir. Çünkü; bu hastalıkların bir kısmı, ancak ikinci basamaktan itibaren ya da daha üst uzman kurum veya laboratuvarlarca tanımlanabilirler. Bu kurumlardan bildirim alınması yeterli kabul edilir.

Bir influenza salgını söz konusu olduğunda bütün vakaların değil, ama salgına neden olan etkeni tanımlamaya yetecek sayıda vaka örneğinin incelemeye alınması kuraldır. Bunun da belli bir merkezde yapılmasının salgının kontrol edilmesi ile ilgili amaçlara yeterince karşılık geldiği kabul edilir

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

Page 126: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

D grubundakiler diğerlerinden farklı

olarak bildirimi zorunluolan hastalık değil,

enfeksiyon etkenidir.

AIDS'te heteroseksüel cinsel temas ana bulaş

yolunu oluşturmaktadır.

Tablo 7. 5. Grup C bildirimi zorunlu hastalıklar listesi

Grup C bildirimi zorunlu hastalıklar listesiAkut Hemorajik Ateş Lejyoner HastalığıCreutzfeldt-Jakob Hastalığı LepraEkinokokkoz LeptospirozH. Influenza (Hib) Tip B Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE)İnfluenza ŞistozomiyazKala-Azar TrahomKonjenital Rubella ToksoplazmozTularemi

D Grubu, diğer gruplardan farklı olarak; "enfeksiyon etkenleri"nin bildirimini tarif etmektedir. Bu; laboratuvarların ilk kez, doğrudan bildirim sistemine dâhil olmalarını gerektiren önemli bir yeniliktir. Amaç, hâlen halk sağlığı sorunu olarak önemini koruyan bazı bulaşıcı hastalıkların etiyolojik ajanları hakkında veri elde edilmesi ve gerektiğinde bunların ileri epidemiyolojik araştırmalarının yapılabilmesidir. Söz konusu enfeksiyon etkenlerinin bildirimleri de her sağlık kuruluşundan değil; bu dökümanın Grup D için hazırlanmış "Standart Tanı Kriterleri" kısmında, "Sürveyans Tipi" bölümünde belirtilmiş olan laboratuvarlardan yapılır.

Tablo7.6. Grup D bildirimi zorunlu hastalıklar listesi

Grup D bildirimi zorunlu hastalıklar listesiCampylobacter Jejuni Giardia intestinalisChlamydia Trachomatis Salmonella Sp.Cryptosporidium Sp Shigella Sp.Entamoeba Histolytica Listeria MonocytogenesEnterohemorajik E.Coli

DÜNYADA VE TÜRKİYEDE ÖNEMLİ BULAŞICI HASTALIKLAR VE EPİDEMİYOLOJİSİ

HIV/AIDS

İlk defa 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde ve Haiti'den gelen göçmenlerde ender rastlanan Pneumocystis carinii pnömonisi (PCP) ve Kaposi sarkomu (KS) olgularının saptanması ile AIDS, "Akkiz İmmün Yetmezlik Sendromu" tanımlanmıştır. PCP ve KS olguları o tarihe kadar sporadik olarak görülmekte ve herhangi bir sorun olmamaktadır. Aynı tarihlerde Amerika Birleşik Devletleri'nde sağlık merkezi klinisyenleri ve epidemiyologlar özellikle genç homoseksüel erkeklerde, birlikte görülen hastalık tablolarını fark etmişler ve bu olguları Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezine (Center for Disease Control and Prevention-CDC) bildirmişlerdir. 1981 yılının Haziran ayında sürveyans çalışmaları başlamış ve Şubat 1983 tarihine dek 1000 HIV/AIDS olgusu bildirilmiştir.

İlk başlarda HIV pozitif kişiler az sayıda olmaları ve homoseksüel erkek grubunda görülmeleri nedeni ile fazla ilgi çekmemiştir. Ne zaman ki biseksüel

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

Page 127: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

DSÖ 1 Aralığı Dünya AIDS Günü olarak

belirlemiştir.

erkekler aracılığı ile kadınlara ve infekte hamile kadınlardan da virüsün bebeklere geçmesi ile vaka sayıları giderek artmaya başlamış, dünyanın ilgisi bu hastalık üzerine yoğunlaşmıştır. Bunu dikkate alan tıp dünyası, gönüllü kuruluşlar ve kişiler hastalığın öneminin anlatılabilmesi, toplumun bilgilendirilmesi ve korunma yollarının öğretilmesi için faaliyetler düzenlemeye başlamışlar ve 1 Aralık gününü de "Dünya AIDS Günü" olarak ilan etmişlerdir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) her yıl 1 Aralık için bir slogan belirlemekte ve tüm ülkeler bu çerçevede toplumu bilgilendirmeye yönelik çalışmalar yapmaktadırlar.

Etiyolojisi

HIV enfeksiyonu, konak hücre DNA'sına yerleşen retroviruslarin neden olduğu asemptomatik taşıyıcılık durumundan ağır düşkünlük ve ölümcül hastalıklara kadar değişen geniş bir klinik tablo gösteren bir enfeksiyondur. Bu enfeksiyona bağlı olarak meydana gelen sekonder bir bağışıklık eksikliği sendromu olan AIDS (Acquired Immun Deficiency Syndrome) ise; fırsatçı enfeksiyonlar, malignite, nörolojik işlev bozukluğu gibi durumlarla kendini belli eder. HIV ile ilk defa enfekte olan pek çok kişide herhangi bir belirti meydana gelmemektedir. Bazılarında ise ateş, baş ağrısı, yorgunluk gibi grip benzeri belirtiler görülmekte ve birkaç hafta veya ay içerisinde belirtiler kaybolmaktadır. Bu süre boyunca HIV genital sıvıda fazla miktarda bulunmaktadır. Kişiler bu dönemde oldukça bulaştırıcıdırlar. Yetişkinlerde HIV vücuda ilk alındıktan 10 yıl sonrasına kadar HIV ile enfekte doğan bebeklerde ise iki yıla kadar genelde inatçı ve şiddetli belirtiler görülmemektedir. Bu döneme "asemptomatik" enfeksiyon dönem denilmektedir. Bu dönemde virüs çoğalarak bağışıklık sistemi hücrelerini enfekte edip öldürmektedir. Bu ekilenimin devam ettiği süre arttıkça bağışıklık sisteminin hücreleri de yıkılarak; güçsüzlük, kilo kaybı, sık terleme ve ateş, sık ve inatçı oral, vajinal mantar enfeksiyonları, inatçı deri lezyonları, kadınlarda tedaviye cevap vermeyen pelvik enflamatuar hastalık ve kısa süreli hafıza kaybı gibi daha belirgin belirtiler görülmektedir.

Kan ve kan ürünlerinin rutin HIV yönünden taranması, tedavide kullanılan antiretroviral ilaçların bulunması, fırsatçı infeksiyonların profilaksisinin yapılabilmesi, yaygın ve etkili eğitim programlarının uygulanmaya başlanması ile HIV/AIDS epidemisinde son yıllarda önemli değişiklikler gözlenmeye başlamıştır.

Epidem iyolojisi

Dünyada HIV /AIDS

DSÖ Kasım 2014 verilerine göre; dünyada ortalama 39 milyon HIV ile enfekte kişi yaşamakta olup, 2013 yılında, dünyada 1.5 [1.4-1.7] milyon kişinin HIV ile ilgili nedenlerden öldüğü bildirilmektedir. 2013 yılı içinde 2.1 [1.9- 2.4] milyon yeni vaka bildirilmiş olup, 12.9 milyon kişi antiretroviral tedavi almaktadır. Tüm HIV ile enfekte bireylerin %95'inden fazlası gelişmekte olan ülkelerde olup, %70'i Sahra-altı bölgede görülmektedir. Damar içi ilaç kullanımı Orta ve Doğu Avrupa ile Asya'nın bazı ülkelerinde HIV salgınına katkıda bulunmaktadır. ABD gibi kaynakları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

Page 128: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Ülkemizde de AIDS vakalarında son yıllarda

artış görülmektedir.

J

zengin olan kimi ülkelerde ise HIV enfeksiyonun insidansı genel olarak düşme eğiliminde olduğu hâlde eşcinsel erkekler arasında bu insidans artmaktadır.

Kan ve kan ürünlerinin rutin HIV yönünden taranması, tedavide kullanılan antiretroviral ilaçların bulunması, fırsatçı infeksiyonların profilaksisinin yapılabilmesi, yaygın ve etkili eğitim programlarının uygulanmaya başlanması ile HIV/AIDS epidemisinde son yıllarda önemli değişiklikler gözlenmeye başlamıştır.

Türkiye'de HIV /AIDS

HIV infekte vakalar Asya kıtasında her yeni gün artarken Türkiye'nin bunun dışında kalması beklenmemektedir. Ülkemizde ilk defa 1985 yılında bir HIV pozitif hasta ve bir AIDS basamağına ulaşmış hasta bildirilmiş, daha sonra her yıl HIV/AIDS vakalarının sayılarında giderek artma gözlenmiştir. Türkiye'de 1985-2015 yılları arasında toplamda 11307 HIV ile infekte olgu bildirilmiştir. Hastalarda erkek cinsiyeti daha sıktır. En çok bulaş yolu heteroseksüel ilişkidir. Türkiye'de HIV/AIDS ile infekte insan sayısı diğer Avrupa ülkelerine göre düşüktür. Ancak son 4 yılda artan sayıda yeni vakaların eklenmesi dikkati çekmektedir.

Ancak özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda kişilerin sağlık kurumlarına yeterli başvurularının olmamaları, bu sayının gerçekleri yansıtmadığını düşündürmektedir. Türkiye'de HIV/AIDS infeksiyon artma hızı hâlen erken dönemde olmasına rağmen, HIV positif hasta sayılarının arttığı gözlenmektedir. Vakaların büyük çoğunluğunu 15-49 yaş arası gençler oluşturmaktadır ve kadın vakaların sayısı giderek artmaktadır.

Risk faktörleri ve korunma yolları

Bütün enfeksiyon hastalıkları gibi HIV/AIDS de önlenebilir bir hastalıktır ve her hastalıkta olduğu gibi korunma önlemleri tedaviden daha güvenli ve ekonomiktir. Toplum tarafından dışlanma, işini ve çevresini kaybetme korkusu,HIV enfekte kişilerin kendilerini gizlemesine yol açan nedenlerdendir. Bu korku tedavilerinin gecikmesine de neden olmaktadır.

Cinsel yolla bulaşmaya karşı korunma: En sık bulaşma korunmasız yapılan cinsel temasla olduğu için bu yolla korunma büyük önem taşımaktadır. Cinsel aktiviteden tamamen kaçınarak veya cinsel partnerinle karşılıklı olarak tek eşli yaşayarak kesin olarak HIV infeksiyonunun bulaşması önlenebilmektedir. Cinsel temas sırasında prezervatif (kondom, kılıf, kaput) kullanılmasının koruyuculuğu ispatlanmıştır. Kadınlar için özel olarak hazırlanmış kondomlar da doğru ve devamlı kullanımda etkili olmaktadırlar. HIV'ın cinsel yolla bulaşmasını engellemeye yönelik önlemler aslında cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklara karşı korunmada da etkili olan yöntemlerdir. Araştırmalar göstermektedir ki cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkların önleminin alınması HIV/AIDS hastalığından korunma yönünden de önem teşkil etmektedir.

Kan ve kan ürünleri ile bulaşmaya karşı korunma: 1985 yılında antikor testlerinin bulunması ile kan ve kan ürünleri hastaya verilmeden önce HIV yönünden taranmaya başlamıştır. Bu bir yasal zorunluluk olup, 1987 yılından beri

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Page 129: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Anne sütü ile AIDS bebeğe geçmektedir.

Hepatit B virüsü, HIV virüsüne kıyasla daha

yoğun şekilde kan plazmasında

bulunmaktadır.

de ülkemizde kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. Damar içi madde kullanımı alışkanlığının önlenmesi, tedavi edilmesi, ortak enjektör kullanımı risklerinin anlatılması bu grup hastalarda HIV bulaşma riskini azaltmaktadır.

Anneden bebeğe geçiş için korunma: Anneden bebeğe geçişte önemli olan HIV görülme sıklığı yüksek olan bölgelerde doğurganlık yaşındaki ve HIV infeksiyon riski belirlenmiş olan kadınlara bulaşma ve korunma yollarını öğretebilmektir. Eğer kadın HIV pozitif ise doğum kontrol yöntemleri öğretilmeye çalışılmaktadır. Buna rağmen gebe kalan HIV pozitif kadınlara erken dönemde kürtaj yapılması pek çok ülke tarafından kabul edilmektedir. Eğer anne adayı bebeği doğurmakta ısrarlı ise gebeliğin belli ayında anneye, doğumdan sonra da bebeğe tedavi başlanmakta ve hasta yakın takibe alınmaktadır. Anne sütü ile virüsün geçişi gösterildiğinden annenin bebeği emzirmemesi önerilmektedir.

Sağlık personelinin korunması: Sağlık personeli hastanın hikayesi ve fizik muayene ile HIV pozitif hastaları ayırt etme şansına sahip olamadıklarından tüm hastaların kan ve diğer vücut sıvılarını potansiyel infekte kabul ederek standart önlemlere uyarak çalışmalıdırlar. Hastalara uygulanan tüm girişimsel işlemler sırasında eldiven mutlaka kullanılmalı, işlem bittikten sonra eldiven değiştirilmeli ve eldivenler çıkartıldıktan sonra eller hemen sabun ve su ile yıkanmalıdır. Eğer eller veya diğer cilt yüzeyleri hastanın kanı ya da diğer vücut sıvıları ile bulaşırsa derhal su ve sabunla yıkanmalıdır. İğne batmasını engellemek için iğneler kullanıldıktan sonra plastik kılıfları tekrar takılmamalı, iğneler enjektörden çıkartılmamalı, eğilip bükülmemelidir. Yapılan bir işlem sırasında kan veya diğer vücut sıvılarının sıçrama olasılığı söz konusu ise ağız, burun ve gözleri korumak amacı ile maske ve gözlük takılmalı, diğer vücut yüzeylerine bulaşmayı önlemek için koruyucu önlük giyilmelidir.

HlV'in bulaşmadığı durumlar nelerdir?

• HIV günlük yasamda ayni odada bulunmakla,

• Aynı okulda okumakla,

• Ayni havayı solumakla,• Aynı telefonu kullanmakla,

• HIV sağlam deriden geçmediğinden dolayı el sıkışma, deriye dokunma, kucaklaşma, yanaktan ve elden öpme ile,

• Tükürük, gözyaşı, ter, aksırık, öksürük, idrar, diski yoluyla,

• Ayni tabaktan yemek yemekle, ayni çatal, bıçak, kaşık, bardağıkullanmakla,

• Sivrisinek ve diğer böceklerin sokmasıyla HIV bulaşmaz.

Hepatit B

Hepatit B virüs (HBV) enfeksiyonu, kronik enfeksiyona sebep olması ve yaşamı tehdit etmesi bakımından önemli bir küresel halk sağlığı sorunudur.Hepatit B virüsü (HBV) infeksiyonu ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada önemli bir sağlık problemidir. Hepatit B virüsü, HIV virüsüne kıyasla tam 100 kat daha yoğun şekilde kan plazmasında bulunduğunu bilmelisiniz. Bu demektir ki aynı miktar

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Page 130: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Hepatit B ülkemiz genelinde ağır sağlık

sorunlarına neden olabilecek bir hastalık

türüdür.

kanın sizin kanınıza ya da mukoza tabakanıza temas etmesiyle hepatit B kapma ihtimaliniz 100 kat daha fazladır.

Etiyolojisi

Karaciğerlerde iltihap oluşmasına neden olan bir tür virüstür. Karaciğer vücutta birçok önemli görevi olan ana organlardan bir tanesidir. Farklı hastalıklar ya da mikrop, virüs gibi maddeler karaciğerin zarar görmesine neden olarak, fonksiyonlarını tam olarak yerine getirmesini engeller. Karaciğere zarar veren virüslerden olan Hepatit B'nin neden olduğu hastalık çok ciddi boyutlara ulaşarak ağır tablolara neden olabilir. Vücuda giren virüs karaciğere konumlanarak, üremeye başlar; zaman ilerledikçe karaciğerde bazen geçici, bazen kalıcı enfeksiyonların oluşmasını sağlar.

Hepatit B çoğu kişide herhangi bir şikayete neden olmadan gelişir ve 1-2 ay içerisinde kendiliğinden kaybolabilir. Bazı vakalarda kan alma ve rutin tarama sırasında tesadüfen fark edilebilir. Bazen de kronik bir hâl alarak farklı hastalıkların açığa çıkmasında rol oynayabilir. Hepatit B; siroz, sarılık ve karaciğer kanseri gibi çok ciddi hastalıklara yol açabilir. Hastalık 6 ay ya da daha uzun bir dönemdir devam ediyorsa Hepatit B kronik bir hâl almış demektir. Hastalığın kuluçka dönemi 2-6 ay kadardır. Kuluçka döneminden sonra hastalıktan dolayı birtakım belirtiler

ortaya çıkabilir.

Hepatit B Belirtileri:

• İştah kaybı

• Mide bulantısı ve kusma

• İshal

• Baş ağrısı

• Kabızlık

• Deride kızartı

• Hâlsizlik

• Ciltte ve göz bebeğinde sararma

• İdrarda koyulaşma

• Karın ağrısı

• Karaciğerde hassasiyet

Bu tür belirtiler birçok hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Ancak yapılan tetkiklerde karaciğerde enzim oranının artması, karaciğerde ağrı ve sarılık hepatit B belirtileridir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

Page 131: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Hepatit B ülkemiz genelinde ağır sağlık

sorunlarına neden olabilecek bir hastalık

türüdür.

Türkiye Hepatit B infeksiyonu açısından

orta endemisite gösteren ülkeler

arasında yer almaktadır.

Epidem iyolojisi

Dünyada

Dünya üzerinde hA3len iki milyar kişinin Hepatit B virusu (HBV) ile karşılaştığının serolojik delilleri mevcuttur. Bu popülasyonda yaklaşık 350-400 milyon kişide de kronik infeksiyon olduğu varsayılmaktadır. Her yıl bir milyona yakın insan HBV ile ilişkili karaciğer hastalıklarından ölmektedir.

HBV infeksiyonu aşıyla engellenebilir olmasına karşın, tüm dünyadaki en yaygın ve ciddi sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Dünyada 400 milyon kişinin kronik taşıyıcı olduğu, yılda yaklaşık 1 milyon HBV ile ilişkili ölüm olduğu bilinmektedir. HBV infeksiyonu, akut, fülminan ya da kronik hepatit şeklinde seyredebildiği gibi, karaciğer sirozu ve hepatoselüler karsinoma dönüşebilen ciddi klinik tablolarla da sonuçlanabilmektedir. DSÖ verilerine göre yılda ortaya çıkan 4.5 milyon yeni akut hepatit B olgusunun dörtte birinde kronik hepatit B gelişmektedir.

Dünya nüfusunun üçte biri virüsle karşılaşmıştır ve yaklaşık olarak 400 milyon kişinin bu etkenle kronik olarak infekte olduğu bilinmektedir. Bu etkenle kronik olarak infekte kişilerin % 40'ından fazlasında dekompanze siroz veya hepatoselüler kanser gelişimi beklenen bir durumdur ve bu nedenlerle her yıl ortalama 250.000 ölüm görülmektedir.

Türkiye'de

HBV enfeksiyonu, ülkemizde karaciğer hastalıklarının en önde gelen sebebidir. Bu virüse bağlı olarak gelişen akut hepatit, fulminan hepatit, kronik hepatit, karaciğer sirozu ve hepatosellüler karsinoma gibi tablolar, ülkemizin sağlık sorunları arasında önemli yer tutan hastalık gruplarını oluşturmaktadırlar. Hepatit B prevalansı (HBsAg pozitifliği) açısından dünya üzerinde belirlenen üç ayrı prevalans bölgesi göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye %2-7 ile orta prevalans bölgesinde yer almakta ve enfeksiyon erken çocukluk döneminde kazanılmaktadır. Türkiye'de yirmi milyon kişinin HBV ile karşılaştığı ve üç buçuk-dört milyon taşıyıcının bulunduğu, 500.000-1.000.000 arasında kronik hepatit B' li hastanın var olduğu düşünülmektedir. Ülkemizde 3 milyon kişinin HBV taşıyıcısı olduğu bildirilmiştir. Türkiye'de yapılan çalışmalarda, HBV'nin özellikle çocukluk ve gençlik çağında aile ve toplumdan horizontal yolla alındığı belirtilmiştir. HBV bulaştırıcılık yolunda horizontal bulaşmanın oldukça sık olduğu düşünülürse, özellikle gençlerin korunmaya yönelik bilgi düzeyinin saptanması, HBV'ye yönelik koruyucu sağlık önlemlerinin oluşturulması büyük önem taşımaktadır.

Risk Faktörleri ve Korunma Yolları

Hepatit B virüs (HBV) taşıyıcılığı prevelansının yüksek olduğu ülkelerde bulaşın en önemli şekli perinatal anneden çocuğa bulaştır. Perinatal bulaş intrauterin bulaş, doğum sırasında bulaş ve postpartum bulaş olmak üzere üç şekilde gerçekleşebilir ve yüksek oranda enfeksiyonun kronikleşmesi ile

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

Page 132: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

sonuçlanmaktadır. Bu nedenlerden HBV enfeksiyonunun perinatal bulaşın önlenmesi önemlidir. Hepatit B bulaşıcı özelliği çok kolay bir hastalıktır.

Bulaşma yolları;

• Cinsel birliktelik

• Kan yolu

• Doğum anında anneden bebeğe geçmesi

Ayrıca sıralanan bulaşma nedenleri haricinde, ortak kullanım araçları, dövme yaptırma, sünnet anında hijyenik olmayan aletler gibi daha birçok faktör nedeni ile Hepatit B bulaşabilir. Hepatit B hastalığı kronikleşmiş bir birey ile aynı evi paylaşmak hastalık için büyük risk oluşturmaktadır.

Hepatit B Hastalığında Kimler Risk Altındadır?

• Diyaliz hastaları,

• Hepatit B taşıyan anne adaylarından doğacak bebekler,

• Damar yolu ile ilaç kullananlar,

• Çok eşliler,

• Hepatit B hastalığı olan biri ile aynı evi paylaşanlar,

• Hemofili hastaları,

• Kan ve kan ürünleri ile haşır neşir olan sağlık görevlileri Hepatit B için risk altında olan kişilerdir.

AĞIR AKUT SOLUNUM YOLU YETERSİZLİĞİ SENDROM U (SARS)

SARS coronavirüs tarafından oluşturulan viral solunum sistemi hastalığıdır. SARS'ın nedeni henüz bilinmemektedir, atipik bir pnömoni (zatürree) olarak seyretmektedir. Etken Çin'in Guandong eyaletinde bir canlı hayvan pazarında Çin mutfağında tüketilen Himalaya maskeli misk kedisinden (Paguma larvata) izole edilmiştir. Aynı pazarda çalışan insanlarda ve hayvan örneklerinde de coronavirüs ile bağlantılı enfeksiyon kanıtları gösterilmiştir.

Etiyolojisi

"Akut Gizemli Zatürre" ya da Severe Acute Respiratory Syndrome (SARS) hastalığının etiyolojisi bilinmemektedir. Asya'da ortaya çıktıktan sonra Kuzey Amerika ve Avrupa'da görülen bir hastalıktır. Salgın yapma potansiyeli düşük olarak değerlendirilse de ağır hastalık ve yüksek mortalite oranı sürecin dikkatle izlenmesini gerektirmektedir. Olası olguların erken tanınması ve gerekli önlemlerin alınması, hastalığın kontrolü için önemlidir.

Hastalığın kuluçka dönemi 2 ile 7 gündür, bu dönem 10 güne kadar uzayabilir. Hastalığın belirtileri yüksek ateş, kas ağrısı, kuru öksürük, solunum güçlüğü ya da nefes darlığı hastalığın belirtilerindendir. Akciğer grafisinde

Hastalığın klinik özellikleri henüz tam

olarak tanımlanmamıştır.

____________________

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

Page 133: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

SARS hastalığı insandan insana kolaylıkla

geçmektedir. _____________________ j

pnömoni bulguları görülür. Hastalarının belirtilerin başlamasından ne kadar zaman önce ya da sonra, hastalığı bulaştırdıkları henüz kesin olarak bilinmemektedir. Sadece, hasta kişilerle aynı evi ve eşyaları paylaşan veya hasta kişileri korunmasız olarak muayene eden sağlık personeline hastalığın bulaştığına dair bilgiler gelmektedir.

Epidem iyolojisi

SARS hastaları ilk defa 2003 Şubat ayı sonlarında; Asya, Kuzey Amerika ve Avrupa'dan bildirilmiştir. SARS etkeni 2003 yılının başlarında Hong Kong'dan 37 ülkede yayılmıştır. Kasım 2002 ve Temmuz 2003 tarihleri arasında Hong Kong'da başlayan SARS salgını neredeyse pandemik hâle gelmiştir. DSÖ fatalite oranını (ölüm oranı) %10,9 olarak açıklamıştır. SARS salgınında 1 Kasım 2002 ile 7 Ağustos 2003 arasında toplam 8422 vaka 916 ölüm meydana gelmiştir. Salgından etkilenen sağlık çalışanı sayısı 1725 (%20)tir. Bu salgında fatalite hızı tüm vakalar için %11 olarak gerçekleşmiştir. DSÖ tarafından koordine edilen küresel çaba ve küresel uyarı amacına ulaşmış, vakaların hızlı tespiti, acil izolasyonu, sıkı enfeksiyon kontrolü, etkili temaslı aranması ile SARS salgını sona ermiştir.

Risk Faktörleri ve Korunma Yolları

Hastalık insandan insana yakın temas ile geçmektedir. Kontamine eller, virüs bulaşmış eşyalar, araç gereç, küçük partiküllü aerosollerin bulaşta rol oynadıkları kabul edilmektedir. SARS için kesin bir test olmadığından doktorlar, şüpheli hastalar için aşağıdaki belirtileri kullanmaktadırlar;

• SARS'ın görüldüğü bölgelere ( Asya, Avrupa, Vietnam, Kanada vs. ) seyahat eden veya SARS tanısı konulan kişilerle yakın teması olup,

• 38°C'nin üzerinde ateş, öksürük ve özelikle solunum zorluğu sorunu olan kişiler şüpheli SARS hastası olarak kabul edilir.

Korunma yolları:

• CDC'nin, seyahat danışmanının tavsiyesine göre Çin, Hong Kong, Hanoi, Vietnam ya da Singapur'a olan seyahatlerin ertelenmesi,

• SARS hastalarının aile fertleri, yemek araç-gereçleri kullanımı ve birlikte yatmak gibi yakın temastan kaçınması,

• SARS hastasının vücut sıvıları ile gerçekleşebilecek her türlü temasta, tek kullanımlık eldivenler tercih edilmesi,

• SARS hastalarının aile fertlerinin bu 10 günlük süre boyunca, ellerini sık sık yıkaması ve alkol bazlı temizleyicileri kullanması,

• SARS hastasının öksürmeden ya da hapşırmadan önce ağzını ve burnunu mendille kapaması ve devamlı maske takması,

• SARS tanısı konulan hastaların ateş ve solunum yolu şikayetleri geçtikten sonra, ev dışındaki etkileşimlerini sınırlamaları, işe, okula ya da başka kamusal alanlara gitmemeleri tavsiye edilmektedir,

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

Page 134: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Sağlık Bakanlığı tarafından hastalığın

eliminasyonu için özel program

yürütülmektedir.

• Sars hastalığının aşısı yok fakat aşı çalışmaları sürmektedir.

KIZAM IK

Kızamık, özellikle çocukluk dönemi hastalığı olarak bilinir. Her ne kadar genelde çocuklarda görülüp bilinse de zaman zaman erişkinler de de görüldüğü gözlemlenir. Tüm insanlar bu hastalığa duyarlıdır. Hastalığın erişkinlerde daha az görünmesinin ya da az görülmesinin başlıca sebebi, çocukluk döneminde bu hastalığın geçirilmiş olması veya kızamığa karşı vücudun bağışık olması durumudur. Irk, cins, yaş farkı gözetmez. Geçmiş yıllarda iki üç yılda bir epidemilere neden olan kızamık ülkemizde 1985 yılında ülke genelinde uygulanan aşı kampanyasın dan sonra salgın yapma gücü zamanla azalmış hastalık sporadik (tek tük) vakalar şeklinde görülmeye başlamıştır.

Etiyolojisi

Hastalık, enfeksiyon etkenini taşıyan hasta ile temas ettikten on gün kadar sonra nezleye benzer başlangıç belirtileri ile ortaya çıkar. Ateş, konjonktivit, ışığa bakamama, burun akıntısı ve öksürük daha sonra da makülopapüler döküntüler görülür. Hastalık damlacık yoluyla veya enfeksiyona yakalanmış kişilerin burun ya da boğaz akıntılarıyla temas etmekle bulaşır. Bulaştırıcılık süresi başlangıç belirtilerin ortaya çıkmasından iki gün önce döküntülerin görülmesinden beş gün sonraya kadardır.

Epidem iyolojisi

Dünyada ve Türkiye'de

Aşılamanın yaygın olmadığı 1980'li yıllarda 2-3 yılda bir salgınlar meydana gelmektedir. 2001-2011 yılları arasında aşılanmanın yaygınlaşması ile salgınlar arası süre artmış ve hastalığa yakalanma yaşı yükselmiştir. Güvenli ve etkili bir aşının varlığına rağmen, kızamık tüm dünyada küçük çocuklar arasında önde gelen ölüm nedenlerinden biridir. 2008 yılında, çoğunu beş yaşın altındaki çocukların oluşturduğu yaklaşık 164.000 kişinin kızamıktan öldüğü tahmin edilmektedir. Aşılama kampanyalarının kızamık ölümlerinin azalmasında önemli etkisi olduğu izlenmiştir. 2000 yılından 2008'e kadar yüksek riskli ülkelerde yaşayan 9 ay-14 yaş arasındaki yaklaşık 700 milyon çocuk hastalığa karşı aşılanmış; bu dönemde kızamık ölümlerinin küresel ölçekte %78 oranında azaldığı görülmüştür. Son dönemde Avrupa bölgesinde yaşanan salgınlar nedeniyle kızamık tekrar gündeme girmiştir. 2011 yılında Türkiye'deki salgında çocuklar kadar erişkinlerin de etkilendiği gözlenmiştir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

Page 135: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Kızamık; ülkemizde genişletilmiş

bağışıklama programı kapsamında rutin

olarak izlenen, bildirimi zorunlu bir hastalıktır.

Risk Faktörleri ve Korunma Yolları

Risk grupları:

• Bir yaş altı çocuklar

• Malnutrisyonu olanlar

• İmmün yetmezliği olanlar

• Hastane ve sağlık kurumu çalışanlarıHastaneye başvuran veya ziyaretçi olarak gelen 6 aydan büyük çocuklar

• Yoksullar, ötekileştirilenler (ayrımcılık)

• Sağlık hizmet erişimin kötü olduğu yerler

• Sığınmacılar

• Aşı reddi olan toplumsal kesimler• Savaş - Kamp vb. toplu yaşam

Kızamık tek bir rezervuarının oluşu (insan) ve etkili bir aşının varlığı nedeniyle eliminasyonu ve ardından eradikasyonu mümkün olan bir hastalıktır. Tüm duyarlı çocuklara 8 -9 aylık olunca kızamık aşısı uygulanmalıdır. Hastanın salgınları ile kontamine olmuş eşyalar araç gereçler hemen dezenfekte edilmelidir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

Page 136: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

•Sosyal ve çevresel değişimle birlikte bir yandan yeni bulaşıcı hastalıklar ortaya çıkarken, bir yandan da eskiler yeniden ortaya çıkmaktadır. Mevcut bulaşıcı hastalık yükleri, bu hastalıkları tüm ülkelerde halk sağlığına yönelik sürekli bir tehdit hâline getirmektedir. Epidemiolojik yöntemler; bulaşıcı hastalık salgınlarının sürveyansını, önlenmesini ve kontrolünü olanaklı kılmaktadır.

•Bulaşıcı hastalıklar gelişmekte olan ülkelerde önemli sağlıkproblemleri arasında yer alır. Bu hastalıklar zaman zaman salgınlara dönüşerek toplum sağlığını hatta kıtalar arası yayılarak Dünya sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşabilir. Bu nedenle bulaşıcı hastalıklarla mücadelede epidemiyoloji önemli bir yere sahiptir.

•Surveyans izole veya kümeli vakaların teşhis edilmesi olayların halk sağlığı üzerindeki etkilerinin ve eğilimlerin değerlendirilmesini sağlar. Hastalığın nedensel faktörlerinin ölçülmesi, koruma ve kontrol önlemlerinin, müdahale stratejilerinin ve sağlık politikası değişikliklerinin etkinliğinin gözlemlenmesi ve etkisinin değerlendirilmesini sağlar. Hizmet planlaması ve sunumunda önemli rol oynar.

•HIV, AIDS, SARS ve kızamık dünyada ve ülkemiz için önemli bulaşıcı hastalıklardır. Bu hastalıklar başarılı epidemiyolojik çalışmalar ve sürvayans ile kontrol altına alınmıştır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22

Page 137: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

DEĞERLENDİRME SORULARI1. Aşağıdakilerden hangisi toplum sağlığını tehdit eden en önemli bulaşıcı

hastalıktır?

a) Hepatit B

b) Hepatit C

c) İnfluenza Tip b

d) Pnömoni

e) AIDS

2. Aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

a) C grubu hastalıkların bildirimi Dünya Sağlık Örgütüne yapılır.

b) B grubu hastalıkların bildirimi Dünya Sağlık Örgütüne yapılır.

c) D grubu, enfeksiyon etkenlerinin bildirimini tarif etmektedir.

d) D grubu hastalıkların bildirimi Sağlık Bakanlığına yapılır.

e) C grubu önemli bir kısmını bildirim sistemine yeni dâhil olan hastalıklardır.

3. Aşağıdakilerden hangisi sürveyansın amaçlarından biri değildir?

a) Salgınları saptamak

b) Hipotez oluşturabilmek

c) Tedavi yöntemlerini geliştirmek

d) Hastalığın kişi, yer, zaman eğilimlerini saptamak

e) Önleme ve kontrol programlarının etkinliğini değerlendirmek

4. Bir hastalık populasyonda bireysel vakalar hâlinde nadiren ve düzensiz olarak görülmesi aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilir?

a) Sporadik

b) Endemik

c) Pandemik

d) Epidemik

e) Sistemik

5. Aşağıdakilerden hangisi epideminin oluşumunda etkili faktörlerden biri değildir?

a) Olgu sayılar

b) Etkenin tipi

c) Yer ve zaman özellikleri

d) Karşılaşma ile ilgili deneyimler

e) Etkenin sayısı

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 23

Page 138: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

6. Etkenin meydana getirdiği hastalığın derecesini aşağıdakilerden hangisi gösterir?

a) Patojenite

b) Virulans

c) Konakçı

d) Rezervuar

e) Enfektivite

7. Küresel Salgın Alarmı ve yanıt Ağı hangi bulaşıcı hastalık için oluşturulmuştur?

a) Hemofilizinfluenza Tip 1

b) Kırım-Kongo

c) SARS

d) AIDS

e) Ebola

8. Aşağıdakilerden hangisi birinci basamaktan bildirim istenmeyen hastalık grubudur?

a) A Grubu

b) B Grubu

c) C Grubu

d) D Grubu

e) E Grubu

9. Aşağıdakilerden hangisi sürveyansta kullanılan veri kaynaklarından biri değildir?

a) Kan bankaları

b) Aşılama

c) Laboratuar tanıları

d) Hastane kayıtları

e) Hastaların sözel bildirimleri

10.Aşağıdakilerden hangisi B grubu bildirimi zorunlu hastalıklar arasındadır?

a) HIV

b) Tüberküloz

c) Kızamık

d) Çiçek

e) Tifo

Cevap Anahtarı

1.E, 2.A, 3.C, 4.A, 5.E, 6.B, 7.C, 8.C, 9.E, 10.D

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 24

Page 139: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLARAbreu, A.G., Halperin, W., Danel, I. (2002). Halk Sağlığı Sürveyans Araç Kiti. T.C.

Sağlık Bakanlığı. Ss:3-13.

Alter MJ. Epidemiology of hepatitis B in Europe and worldwide. J Hepatol

2003;39(Supp l):S64-9.

Avian influenza: assessing the pandemic threat. WHO/CDS/2005.29. Geneva, World Health Organization, 2005.

Babayiğit MA., Bakır B. (2004). Hıv Enfeksıyonu Ve AIDS:Epidemiyoloji ve Korunma TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 3 (11):280-290.

Baker, M.G., Fidler, D. (2006).Global public health surveillance under new

international health regulations. Emerg Inf Dis, 12:1058-65.

Bonita, R., Beaglehole, R., Kjellström. (2009). Bulaşıcı hastalıklar epidemiyolojisi. Temel Epidemiyoloji. 2. Baskı. ss:121-136.

Bonita, R., Beaglehole, R., Kjellström. (1997). Bulaşıcı hastalıklar epidemiyolojisi. Temel Epidemiyoloji. Çeviren: Nazan Bilgen 2. Baskı. T.C. Sağlık Bakanlığı, ss:107-115.

Değertekin H. (1997).Viral hepatitlerin dunyada ve ulkemizdeki epidemiyolojisi.

Aktuel Tıp Dergisi. 2:119-22.

Dursun H, Albayrak A. (2016) Kronik Hepatit B tedavisinde mevcut tedavilerle gelinenson durum ve ufuktaki yeni hedefler. Güncel Gastroenteroloji. 20(2):145-156

Dökmetaş, İ., Hamidi A.A. (2016). HIV- Epidemiyoloji. Turkiye Klinikleri Journal of Infectious Diseases Special Topics. 9(1):6-11.

Epidemiology of WHO-confirmed cases of avian influenza A (H5N1)

infection. Wkly Epidemiol Rec (2006);81:249-60.

Ergönül, Ö. (2008). Enfeksiyon hastalıkları epidemiyolojisi. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri, 60:30-41.

Tümer, A., Ünal, S. (1999). HIV/AIDS Epidemiyolojisi ve Korunma. STED,12(1):15- 18.

Tümer, A., Ünal, S. (2001). HIV/AIDS Epidemiyolojisi ve Korunma. Aile ve Toplum. 1(4): ISSN: 1303-0256

Bulaşıcı Hastalıkların Laboratuvar T anısı için Saha Rehberi T:C Sağlık Bakanlığı. Kızamık 2016. ICD-10 B05

Shelton, J.D., Halperin, D.T., Wilson, D. (2006). Has global HIV incidence peaked?

Lancet, 367:1120-2.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 25

Page 140: Epidemiyolojinin Tanımı ve Amacı Epidemiyolojinin Gelişme ... · Epidemiyolojinin Gelişme Süreci ve Tarihçesi Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Epidemiyolojik Veri Kaynakları

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi

Tezcan, S. (2009). Bulaşıcı hastalıklar epidemiyolojisi. Epidemiyoloji TıbbiAraştırmaların Yöntem Bilimi. Hacettepe Halk Sağlığı Vakfı yayınları ss:134- 153.

Ungchusak, K., Auewarakul, P., Dowell, S.F., Kitphati, R., Auwanit, W.,Puthavathana, P.(2005). Probable person-to-person transmission of

avian influenza A (H5N1). N England Journal Medical352:333-40.

Kidd-Ljunggren K, Myhre E, Blackberg J. Clinical and serological variation between patients infected with different hepatitis B virus genotypes. J Clin Microbiol. 2004; 42(12): 5837-41. [CrossRef]

Mıstık R, Balık İ. Turkiye'de viral hepatitlerin epidemiyolojik analizi. In:

Kılıcturgay K, Badur S (eds), Viral Hepatit 2001. İstanbul, Viral Hepatitle Savaşım Derneği, 2001;10-55.

Ott JJ, Stevens GA, Groeger J, Wiersma ST. Global epidemiology of hepatitis

B virus infection: new estimates of age-specific HBsAg seroprevalence

and endemicity. Vaccine 2012;30:2212-9.

Özdemir L (2015). Şiddetli Akut Solunum Sendromu-SARS. Turkiye Klinikleri J Public Health-Special Topics, 1(3):37-45

Yamazhan T. Kronik hepatit B tedavisinde güncel durum. Ankem Derg. 2011; 25(Suppl. 2): 234-7.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 26