ENDÜSTRİYEL YEMEK DÜNYASI DERGİ MART-NİSAN 2015

60
TÜRKİYE YEMEK SANAYİCİLERİ DERNEKLERİ FEDERASYONU’NUN DERGİSİDİR İki ayda bir yayınlanır SAYI 5 - MART-NİSAN 2015 Mükemmellik Yolunda ! LEZZET VE TASARRUF SUNUYOR ‘Şapkadan Lezzet Çıkaran Şefler’ SAHNEYE İSTANBUL'DA ÇIKTI! ‘TURUNCU KOLTUK’TA BULUŞTU! AVRUPA’NIN TADINA BAK! Ev Dışı Tüketim Sektöründe Yayla Bakliyat ‘Karacadağ Pirinci’ ile GIDA 360 DÖNEMİ Akkol Group İYSAD ÜYELERİ Kırmızı Et Krizini Bırak

description

 

Transcript of ENDÜSTRİYEL YEMEK DÜNYASI DERGİ MART-NİSAN 2015

TÜRKİYE YEMEK SANAYİCİLERİ DERNEKLERİ FEDERASYONU’NUN DERGİSİDİR İki ayda bir yayınlanır

SAYI 5 - MART-NİSAN 2015

Mükemmellik Yolunda!

LEZZET VE TASARRUF SUNUYOR

‘Şapkadan Lezzet Çıkaran Şefler’

SAHNEYE İSTANBUL'DA ÇIKTI!

‘TURUNCU KOLTUK’TA BULUŞTU!AVRUPA’NIN TADINA BAK! Ev Dışı Tüketim Sektöründe

Yayla Bakliyat ‘Karacadağ Pirinci’ ile

GIDA 360 DÖNEMİ

Akkol Group

İYSAD ÜYELERİ Kırmızı Et Krizini Bırak

w w w . d o n e l l o . e uTel:+90 312 387 18 28 Fax:+90 312 387 18 27

K ü ç ü k ş e y l e r h a y a t t a b ü y ü k f a r k l a r y a r a t ı r .B u n e d e n l e h e r g ü n m i l y o n l a r c a p o r s i y o n

ü r e t m e k t e y i zM u t l u o l m a n ı z d i l e ğ i y l e .

T h e s m a l l t h i n g s i n l i f e c a n m a k e t h e d i f f e r e n c e . T h i s b e l i e v e e n c o u r a g e s u s t o p r o d u c e m i l l i o n s o f p o r t i o n p a c k s e v e r y d a y .

B e h a p p y y o u w i s h .B e h a p p y y o u w i s h .

K A H V A L T I N I Z İ Ç İ N D O Ğ A L Ç Ö Z Ü MT E K K U L L A N I M L I K S A Ğ L I K L I A M B A L A J

endüstriyelyemekdünyası

40

22

38

14

40

42

28

32 16

15

BTA, Gıda 360 ile ev dışıtüketim sektörüne girdi

MUTFAĞIN KALBİ BOLU’DA LEZZET YARIŞI

SUNAR ORTADOĞU’NUN İLK SORBİTOL’ÜNÜ ÜRETTİ

Akkol GrupMükemmellik Yolunda!

ÇÖZBİM YEMEKÇİYEMEK ÜRETİCİLERİNİN OLMAZSA OLMAZI

EDT EXPO 3 Yaşında!Ev Dışı TüketimSektörünün Fuar

Yayla BakliyatYESİDEF Sponsorları Arasına Katıldı

P&GPROFESYONELLERİN TERCİHİ

UNİLEVER FOOD SOLUTİONSİYSAD ÜYELERİ İLE ‘TURUNCU KOLTUK’TA BULUŞTU!

‘ŞAPKADAN LEZZET ÇIKARAN ŞEFLER’ SAHNEYE İSTANBUL’DA ÇIKTI

Endüstriyel Yemek Dünyası6

Sektörümüzün Bu Örgütlü YapısıylaBüyümemesiKaçınılmaz

Hüseyin BOZDAĞ YESİDEF Genel Başkanı

Hüseyin Bozdag

Değerli Yemek Sanayicisi Dostum,

Sektörümüzün örgütlü yapısını güçlendirmek amacıyla başta Federasyon yönetimi olarak üç yıldır gecemizi gündüzümüze katarak gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla sektörümüzün gücüne güç kattığımızı memnuniyetle söyleyebilirim.

Üç yıl önce göreve geldiğim Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu’nda, o günden bugüne kadar federasyonumuzun örgütlü yapısı, 5 dernekten 45 derneğe ulaştı. Tüm derneklerimizle, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın lisans verdiği 5 bine yakın firmamızla birlikte hiç olmadığı kadar güçlü bir yapıya ulaştık. Bu yapı içerisinde oluşan bir sektörün büyümemesi mümkün değil.

Öte yandan sektörümüzde bulunan yetersiz işletmeleri, lisanslı, profesyonel firmalardan ayrıştırmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Türkiye’nin neresinde olursa olsun, bakanlıktan onaylı bir yemek sanayicisi, bizim de üyemiz ise hepsine sonuna kadar kefil oluyor ve arkasında duruyoruz. Durmaya da devam edeceğiz.

Üç yıl boyunca üzerinde çalıştığımız, hayata geçirmek için büyük çaba sarf ettiğimiz projeleri bir kez daha tekrarlamak istemem. Sizler zaten bunları çok iyi biliyorsunuz. Birçoğunda yolları birlikte aşındırdık.

Bildiğiniz gibi genel seçimler öncesinde, sektörümüzü temsil etmek amacıyla birçok projemizle birlikte milletvekili aday adaylığımı açıklamıştım ancak kısmet değilmiş, olmadı. Bizler yine burada, sektörümüz, iş dünyası ve ülkemiz için çalışmaya devam ediyoruz.

Hayırlı ve bol kazançlı işler dilerim.

Endüstriyel Yemek Dünyası 7

[email protected]

Merhaba

EDİTÖRTÜRKİYE YEMEK SANAYİCİLERİ DERNEKLERİ

FEDERASYONU (YESİDEF) adınaİmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni

Genel Başkan Hüseyin BOZDAĞ

Yayın DanışmanıYasa ÇELİKTAŞ

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüBerk ALTINIŞIK

Görsel YönetmenUtku AYDIN

Yayın KuruluFaruk ASLANOBA (Bursa)

Rafet GÜLBİL (Ege)İbrahim ÖZALKAN (Gaziantep)Sedat ZİNCİRKIRAN (İstanbul)

Ercan CAN (Karadeniz)Ercan CANUYSAL (Muğla)Adem KÜPELİ (Osmaniye)

Arslan ATLI (Ankara)Levent DUYULER (Adana)

Sadettin MALKOÇ (Kocaeli)Hidayet BAYSAL (Şanlıurfa)

Yapım

mottoiletisim.com

BaskıVeritas

Tepe Ören Köyü İstanbul Tuzla Kimya Sanayicileri Organize

Sanayi Bölgesi Melek Aras Bulvarı, Analitik Caddesi PK 34959

No: 46 Tuzla – İstanbulT: 444 1 303 F: 0216 290 27 20

Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonun'un yayınıdır.

Yayın Periyodu: İki AyYayın Türü: Yerel, Süreli

Yönetim YeriHaydar Aliyev Caddesi No: 66/6 Kireçburnu

Sarıyer / İSTANBULTelefon: 212 222 50 00

Faks: 212 320 79 60Web: www.yesidef.com

[email protected]

©Tüm yayın hakları YESİDEF’e ait olup yazılar iktibas edilemez.

Tüm reklamların sorumluluğu firmalara,Yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler

kişilere aittir.

mo o

Sektörün öncü firmalarından Akkol Grup ve Türkiye Kalite Derneği (KalDer) arasında, ‘Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi’ imzalandı. Avrupa’daki kuruluşların sürdürülebilir mükemmelliğini sağlayabilmek için itici güç olmak hedefiyle yola çıkan EFQM ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) ortak oluşumu KalDer, 20 yıldan bu yana mükemmellik kültürünü içselleştiren kurumlara Ulusal Kalite Ödülü veriyor. Akkol Grup, mükemmellik modeli adı verilen bu yolculuğa, ‘Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi’ni imzalayarak başladı. Bu güzel çabayı takdir etmemek mümkün değil.

Önceki yazımda, sektörün önde gelen firmalarından Turkaş Gıda’nın Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Murat Çökmez’in İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi’nin yönetimine kendisi gibi genç ve dinamik bir ekiple aday olduğunu ve kazanacağından şüphem olmadığını yazmıştım. Genel Kurul, kendisini ve ekibini bu göreve getirdi. Henüz çok kısa bir süre olmasına rağmen bölgedeki firmalar için avantajlar sağlayan projeler hayata geçirilmeye başlandı. Sayın Çökmez’i ve ekibini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

Yiyecek-içecek sektörünün önemli oyuncularından BTA, Gıda 360 ile ev dışı tüketim pazarının dağıtımcıları arasında yerini aldı. Gıda 360, tedarikten lojistiğe, hammaddeden tüketiciye sunulan servise kadar tüm süreçlerde tek bir noktadan alma kolaylığı vaat ediyor. Gıda 360, ev dışı tüketim sektöründe faaliyet gösteren markalara, tedarik zincirinin tüm adımlarında, tam zamanında ve üstün kalitede hizmet sunan bir çözüm ortağı olacak. Gıda 360 Genel Müdürü Deniz Cebeci nezdinde tüm çalışanları selamlıyorum.

Sektördeki gelişmeleri ve etkinlikleri bulabileceğiniz derginizi keyifli okumanızı diliyorum. Değerli görüş ve katkılarınızla sektörün kurumsallaşmasına küçük de olsa bir katkı sağlayabiliyorsak, ne mutlu bize…

Endüstriyel Yemek Dünyası8

Endüstriyel Yemek Dünyası 9

Endüstriyel Yemek Dünyası10

İnoksan’ın eğitim ve uygulama merkezi Akademi İnoksan, yeni ürün tanıtımlarına, workshoplara, eğitimlere ve birçok farklı etkinliğe ev sahipliği yaparak aşçılık sektörünü destekliyor. İnoksan’ın eğitim ve uygulama merkezi Akademi İnoksan, ev

dışı tüketim sektörünün güçlü tedarikçilerinden g2m firmasının yeni ithal ürün gruplarını tanıttığı etkinliğe ev sahipliği yaptı.Akademi İnoksan son olarak, ev dışı tüketim sektörünün güçlü tedarikçilerinden g2m firmasının ürün gamına yeni giren ithal grupları, Bursa, Eskişehir ve Balıkesir’den gelen şeflere tanıttığı toplantıya ev sahipliği yaptı. Akademi İnoksan’da düzenlenen etkinlikte, g2m Kurumsal Şefi İsmet Saz, yeni sos, zeytinyağı ve İtalya’dan gelen makarnalarını tanıttı. Sosları makarna, bonfile, tavuk kanat ve balık ile harmanlayarak muhteşem lezzetler ortaya çıkardı. Öte yandan İnoksan Uygulama Şefi Kerem Yılmaz da İnoksan’ın ‘Mükemmel Pişirim, Mutfakta Verim’ mottosuyla ürettiği İnosmart’ı ve pişirme, ızgara ve kızartmayı bir arada yapabilen Frima’yı tanıtarak, pişirme tekniklerini uygulamalı olarak gösterdi.

g2m, yeni ürün gruplarını Akademi İnoksan’da tanıttı

PURATOS Cuisipak ile sizi lezzete davet ediyor!Ekmek, pasta ve çikolata sektörünün yenilikçi markası Puratos, yüzde 100 bitkisel içeriğiyle süt kremasına alternatif olan Cuisipak’ı şeflerin beğenisine sundu. Her türlü sıcak ve soğuk tarifte geleneksel süt kremasının aroma ve dokusunu damaklara taşıyan Cuisipak, kolestrol içermemesiyle sağlıklı lezzetler yaratmak için ideal. Yüzde 100 bitkisel olan şekersiz şanti, donmaya ve pişirilmeye uygun. Cuisipak, peynir, aromatik otlar, balık ürünleri ve et sularının bulunduğu herhangi bir ürünle harmanlanabiliyor. Cuisipak ile lezzetli ve iştah açıcı soslar pişirmek ya da yaratıcı yemek ve hamur işi reçeteleri hazırlamak ustaların hayal gücüne kalıyor. UHT tekniği ile üretilen ve 6 ay raf ömrüne sahip Cuisipak, 1 litrelik Tetrapak karton ambalajlarda sektörün beğenisine sunuluyor.

Metro Toptancı Market’te 1983’ten bu yana farklı görevler yapan ve son olarak Gıda Satın Alma Direktörlüğü ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürüten Thomas Rudelt, Gıda Dışı Satın Alma Direktörlüğünü de üstlendi. Metro Toptancı Market Türkiye’de 2013 yılından bu yana Gıda Satın Alma Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Thomas Rudelt’in sorumluluk alanı genişledi. Rudelt, yeni dönemde Gıda Dışı Satın Alma Direktörlüğü görevini de üstlenecek. Rudelt yeni sorumluluğuyla birlikte Metro raflarında yer alan tüm ürünlerin satın alma süreçlerini yönetecek.

Metro Toptancı Market’te Thomas Rudelt’e yeni sorumluluk

Endüstriyel Yemek Dünyası 11

SİZİN İÇİN NE KADAR ÖZELSEBİZİM İÇİN DE O KADAR ÖZEL

Açık Büfe YemekKokteyl ProlongeBrunchBBQ (Mangal Partisi)Coffee breakDavet Toplantı YemekleriDüğün Nişan Organizasyonlarıİftar YemekleriKahvaltı Piknik

Resport Restaurant Pastacılık Org. Toplu Yemek San. ve Tic. A.Ş.Defterdar Mah. Otakçılar Cad. No: 80 Kar İş MerkeziEyüp/İSTANBUL

Tel: 0212 613 91 13Faks: 0212 613 91 [email protected]

resportcateringexclusiveresport_exclusive

resportexclusve

Resport Exclusive, Dostlarınızı, sevdiklerinizi, misafirleriniziağırlayacağınız en şık, en zarif ve en leziz sofraları oluşturur.

Endüstriyel Yemek Dünyası12

Eczacıbaşı Profesyonel, ev dışı tüketim sektörüne sunduğu yenilikçi ürünlerin yanı sıra EP Akademi olarak hijyen alanında sunduğu önerilerle de müşterileri için çözüm ortağı olmayı sürdürüyor. Eczacıbaşı Profesyonel Akademi Danışmanı Müzeyyen Pamir, sektörde geçirdiği uzun yıllara dayalı tecrübelerini ve bilgilerini hijyen kitapları serisiyle sektör profesyonellerine aktarıyor. Hijyen serisinin ilk kitabı olan “Profesyonel Çamaşırhaneler için Tekstil Hijyeninde Temel Bilgiler” de endüstriyel çamaşırhanelerde yapılan profesyonel çamaşır yıkama operasyonu, çamaşır hijyeni ürünleri ve uygulamaları hakkında önemli temel bilgiler ve deneyimler yer alıyor. Hijyen serisinin ikinci kitabı olan “Profesyonel Mutfaklarda Temizlik ve Hijyen Hakkında Temel Bilgiler” ise 2015 yılının ilk günlerinde yayınlandı. Kitap, gıdaların sağlıklı hazırlanmasından saklanmasına, ekipmanların ve yüzeylerin temizliğinden sanitasyonuna, operasyonda çalışan tüm personelin kişisel temizlik ve bakımına kadar mutfak hijyeni konusunda detaylı bilgiler içeriyor. Mutfak hijyeni konusunda sektör profesyonelleri ve müşterilerin kullanımı için temel bilgiler ve kurallara değinen kitap ayrıca “stewarding” bölümü sorumluları için çok değerli bir kaynak olma özelliği de taşıyor.

AVRUPA’NIN TADINA BAK!Türkiye çapındaki taze, soğutulmuş veya dondurulmuş dana eti ve bu et ile işlenmiş ürünler hakkında tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerini kapsayan ‘Avrupa’nın tadına bak’ projesi, Avrupa dana eti ve bu etle yapılan ürünlerin pazarını genişletmek, kapsamlı bilgilendirme ve eğitim faaliyetleriyle Avrupa etinin olumlu imajını oluşturmayı amaçlıyor. Polonya Et Derneği tarafından başlatılan kampanya, Nisan 2015’ten 2017 yılının sonuna kadar Türkiye çapında eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri yürütülerek gerçekleştirilecek. Programın hedef gruplarında distribütörler, yatırımcılar, ithalatçıların yanı sıra mutfak şefleri ve nihai tüketiciler bulunuyor.Polonya Et Derneği Başkanı Witold Choinski, “Kampanyanın amacı, ürünlerin yüksek kalitesini ve sıkı üretim standartlarını vurgulayarak Avrupa dana eti pazarının genişletilmesidir. Faaliyetler, Türk et piyasası temsilcileri ile kalıcı ilişkiler kurulmasına odaklanacaktır. Avrupa ürünlerinin imajını güçlendiren kapsamlı bilgilendirme faaliyetleri yapma ve Türk ticari kuruluşları ile doğrudan temasa geçme aracılığıyla Avrupa dana eti üreticilerinin Türkiye’de önemli ticaret ortakları olmasını isteriz” şeklinde açıklama yaptı.

İNOSMARTEndüstriyel mutfak sektöründe 35 yıldır yeniliklerin öncüsü olan İnoksan tarafından son teknolojiye uygun geliştirilen elektrikli kombi fırın İnosmart, profesyonel mutfaklara zaman, enerji ve mekân tasarrufu sağlayan ve şeflerin hayatını kolaylaştıran bir ürün olarak göze çarpıyor. Birçok çeşidi aynı anda pişirebilme özelliği, hızlı soğutma sistemi, buharlı pişirme ve et probu ile hem ekonomik hem de pratik bir fırın olan İnosmart, hesaplı çalışma prensibiyle her geçen gün kendi kendini ödeyerek kazandırıyor.

Tek tuşla 5 farklı pişirme yöntemiİnoksan’ın tüm karmaşık butonları kaldırarak ‘Tek tuşla 5 farklı pişirme yöntemi’ uygulanmasını sağlayan yeni ürünü İnosmart fırınlar, %15 hammadde, %80 yağ tasarrufunun yanı sıra doğalgazlı çeşidinde %40, elektriklide ise %15 seviyelerinde enerji tasarrufuyla ilgi çekiyor. İnosmart’ta, buharlı ve turbo pişirimin bir araya gelmesi sayesinde yemeklerin kuruması engelleniyor, ağırlık kaybı en aza inerken yemekler eşit oranda pişiyor. Geleneksel pişirme yöntemleriyle karşılaştırıldığında pişirme süresi büyük ölçüde kısalırken, kızartma yapımında ise yüzde 50’ye varan oranda yağ tasarrufu sağlanıyor. İnosmart, manuel veya otomatik yıkama seçenekleriyle en yoğun günün ardından bile kolayca temizleniyor.

İnoksan’dan mutfakta enerji ve mekân tasarrufu sağlayan akıllı bir yardımcı:

Eczacıbaşı Profesyonel’den Kaynak Niteliğinde Hijyen Kitapları

Kampanya hakkında temel bilgilere www.avrupanintadinabak.eu web sitesinden ulaşılabilir.

Lezzet ve Kalitenin Buluştuğu YerLezzetli yemeklerimizi, kaliteli hammadderler kullanarak,

lezzet üstadı ahçılarımız ve gıdamühendislerimiz nezaretinde %100 hijyenik

mutfaklarımızda üretip, sizlerin beğenisine sunuyoruz...

PAKTAT GROUP ŞİRKETLERİMİZPPAKTAT HAZIR YEMEK, PAKTAT CATERING, PAKTAT RESTAURANT, MARMARA CAFE&DÜNYA MUTFAĞI,

PAK BÖREK&TATLI, BHM GURME DÖNER, KNK İNŞAAT

Keyap Çarşı J Blok No: 145/A Necip Fazıl BulvarıY.Dudullu - Ümraniye / İSTANBUL

T: 0 (216) 610 09 96 / 0 (216) 610 09 97 F: 0 (216) 610 09 98E-mail: [email protected]

w w w . p a k t a t . c o m . t r

haber

T ürkiye’nin önde gelen toplu yemek firmalarından Akkol Grup ve Türkiye Kalite Derneği (KalDer) arasında, ‘Toplam

Kalite’ ve ‘Mükemmellik’ kavramlarının hayata geçirilmesi açısından ülke çapında örnek kuruluşları ortaya çıkartmayı ve sayılarını artırmayı amaçlayan ‘Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi imzalandı.Avrupa’daki kuruluşların sürdürülebilir mükemmelliğini sağlayabilmek için itici güç olmak hedefiyle yola çıkan EFQM ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) ortak oluşumu KalDer, 20 yıldan bu yana mükemmellik kültürünü içselleştiren kurumlara Ulusal Kalite Ödülü veriyor. Akkol Grup, mükemmellik modeli adı verilen bu yolculuğa, ‘Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi’ni imzalayarak başladı.

Protokol töreninde konuşan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan, “Mükemmellik modeli; şirketlerin ortaya koydukları performansı yükseltmeyi amaçlayan ve giderek gelişmelerini öngören, kararlılık gerektiren bir modeldir. Akkol Grup’un Ulusal Kalite Hareketi yolunda ‘İyi Niyet Bildirgesi’ni imzalamasıyla bu konudaki kararlılığını görmüş oluyoruz” dedi. Akkol Grup Kaliteden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ferhunde Atalar ise, 4’üncüsü düzenlenen Akkol Vizyon’da ‘Ulusal Kalite Hareketi ve Mükemmellik Yolculuğu’ kapsamında EFQM Mükemmellik Modeli ve Toplam Kalite Uygulamaları konusunda bir sunum gerçekleştirdi.

Mükemmellik Yolunda!

Atalar, “Sektörün kalite öncülüğünü misyon edinmiş olan Akkol Grup, Toplam Kalite yolculuğuna başlıyor. Artık her Akkol çalışanı bir mükemmellik yolcusudur” diye konuştu.

Ferhunde Atalar

Endüstriyel Yemek Dünyası14

Unilever Food SolutionsİYSAD Üyeleri ile‘Turuncu Koltuk’ta Buluştu!Unilever Food Solutions, ev

dışı tüketim sektöründe müşterilerinin işlerini geliştiren ve operasyonlarını daha

verimli hale getiren çözümlerini ‘Turuncu Koltuk’ etkinliği kapsamında İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği üyeleri ile paylaştı.

Türkiye’de ev dışı gıda sektörünün gelişmesine liderlik eden, mutfaklara verimlilik getiren ürün ve hizmet markalarını müşterilerinin beğenisine sunan Unilever Food Solutions, ‘Turuncu Koltuk’ konseptli ilk etkinliğini gıda sponsoru olduğu İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği üyelerinin katılımıyla düzenledi. İYSAD Başkanı Sedat Zincirkıran’ın açılış

konuşmasının ardından, Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan ve Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Aslı Erdoğan toplu yemek sektörüne yönelik geliştirdikleri çözümleri katılımcılarla paylaştı.

‘Turuncu Koltuk’ buluşmasında açılış konuşmalarının sonrasında, Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı ve Ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş, İYSAD üyeleri ile dünyadaki ve Türkiye’deki genel ekonomik görünüm hakkında bilgi paylaştı.

Arsan: “Çözüm ortağınız olmaya hazırız”“Özellikle son yıllarda her sektör bütçe

yönetiminde zorlanmaya başladı. Gıda fiyatlarındaki artışın yanı sıra hizmet verdiğiniz şirketlerin kuver başına ödediği ücretlerin düşmesi gibi sıkıntılar artmaya başladı. Biz diyoruz ki… Sektör gelişimine katkı sağlamak için işinizi geliştirmek için çözüm ortağınız olmaya hazırız. İşin özünde Maliyet-Zaman-Verimlilik dengesini sağlamak gerekiyor. Ev dışı tüketim sektördeki diğer firmalardan farklı olarak, Unilever Food Solutions olarak sadece ürünlerimizle değil hizmetlerimizle de varız. Ve işinizi geliştirmek üzere yanınızdayız.”Kapanış bölümünde, Unilever Food Solutions ürünleriyle hazırlanan zengin büfeyle misafirlere ürünleri deneme fırsatı sunuldu.

Sedat ZİNCİRKIRAN

Endüstriyel Yemek Dünyası 15

haber

haber

YEMEĞE BIR YILDA 650 TL HARCADIK

EV DIŞINDA Türkiye’de ev dışı tüketim pazarı, geçen yıl 50 milyar liralık büyüklüğe ulaştı. Türkiye’de bir kişi ev dışı tüketime yıllık 650 TL (250 dolar) harcarken; bu rakam Avrupa’da 2 bin 335 TL (890 dolar), ABD’de ise 5 bin 660 TL (2 bin 150 dolar) düzeyinde bulunuyor.

Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER), Ipsos Araştırma Şirketi ortaklığıyla hayata geçirdiği Food Service Monitor 2014 adlı ev dışı

tüketim pazarı araştırmasının sonuçlarını, 25-28 Mart 2015 tarihleri arasında üçüncüsü düzenlenen EDT EXPO öncesinde İstanbul’da gerçekleştirdiği toplantıda açıkladı.

Türkiye’nin 7 büyük ilinin 81 ilçesindeki 2 bin 751 sokak ve 92 bin 743 Ev Dışı Tüketim noktasında yapılan araştırmaya göre; 2014 yılsonu itibariyle ev dışı tüketim harcaması 50 milyar liraya yükseldi. Türkiye’de bir kişinin ev dışında yaptığı ortalama yıllık harcama

650 TL (250 dolar) iken; bu rakam Avrupa’da 2 bin 335 TL’ye (890 dolar), ABD’de ise 5 bin 660 TL’ye (2 bin 150 dolar) ulaştı.

Araştırmanın yapıldığı Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Muğla, Antalya ve Adana’nın, ev dışı tüketim pazarının yaklaşık %70’ini kapsadığı tahmin ediliyor. Ev dışı tüketim harcamasının %41’i İstanbul’da, %19’u Antalya’da, %13’ü İzmir’de ve %11’i Ankara’da yapılıyor.

ETÜDER Başkanı Melih Şahinöz, Ipsos iş birliği ile gerçekleştirdikleri araştırmanın Türkiye ev dışı tüketim sektörünü inceleyen tek ve en kapsamlı çalışma olduğunu söyledi. Hayata geçirdikleri uygulamalarla kayıt dışı

ve merdiven altının önüne geçtiklerini dile getiren Şahinöz, “Önceliğimiz; sektörel standartları yükseltmek ve denetlemek, kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek ve sektörün mevzuat oluşumuna aktif katılım sağlamak. Standartlarımıza

uymayan kuruluşları üyelikten

çıkartıyoruz. ‘Tarladan çatala güven köprüsü’ sloganıyla insanların sağlıklı beslenmelerine katkı sağlamaya devam edeceğiz.” dedi.

Türkiye’de son yıllarda değişen yaşam tarzlarının ev dışı tüketim pazarını hızla büyüteceğine işaret eden Şahinöz, “Sektör ortalama her yıl yüzde 10-15 büyüyor. Dünya da sektörün büyüklüğü 2.58 trilyon avro. ABD’de 1.8 trilyon TL ile Türkiye’nin 37 katı, Avrupa pazarı ise 1.4 trilyon TL ile Türkiye’nin 29 katı büyüklüğünde. Harcama oranlarına baktığımızda, sektörün daha çok gelişeceğini görüyoruz.” diye konuştu.

ETÜDER-Ipsos ortaklığıyla 92 bin 743 ev dışı tüketim noktasında yapılan araştırmadan çıkan bazı çarpıcı sonuçlar ise şöyle:

Ev dışı tüketim harcamalarının %57’si gıda, %19’u alkollü içecekler, %18’i alkolsüz içecekler, %6’sı ise temizlik malzemelerinden oluşuyor.

Endüstriyel Yemek Dünyası16

haber

Ev dışı tüketim harcamalarının neredeyse yarısı restoranlar ve fast food mekanlarında yapılıyor. Tüketimin %26’sı restoran, %22’si fast food, %17’si otel, %7’si cafe, %7’si eğlence, %5’i pastane, %4’ü eğitim kurumu, %4’ü büfe/kiosk, %8’i de diğer mekanlarda gerçekleştiriliyor. Hafta içi yeme-içme mekânlarına günlük

ortalama 140-150 kişi uğruyor. Hafta sonları ise bu rakam %25 artıyor. Türkiye’de insanların %65’i arkadaşlarıyla

yeme-içme yerlerine gidiyor, %83’ü alışveriş merkezlerinde zaman geçiriyor, %21’i kahvehane-kıraathaneye gidiyor. 7 il içinde ev dışında tüketilen suyun en

ucuz olduğu şehir Adana, en pahalı il ise Muğla. Su fiyatlarının en yüksek olduğu yer oteller,

en ucuz olduğu yer ise okullar. İstanbul’un Asya yakasında, Avrupa yakasına

göre günde ortalama 70 bardak daha fazla çay tüketiliyor. Bir çay bahçesi-kahvehanede günde

ortalama 302 bardak çay içiliyor. Son yıllarda sayıları hızla artan çiğköfteci

sayısı ise 7 ilde 4 bin civarında. Çiğköftecilerin üçte ikisi İstanbul’da, bunların da %41’i Avrupa yakasında bulunuyor. Ev dışı tüketimde alkollü içecekler

kategorisinde %40 ile birinci sırayı alan birayı, %29 ile rakı, %8 ile viski takip ediyor.

EDT pazarında potansiyel büyük

ABD’de 620 milyar avro, Avrupa’da 445 milyar avro olan EDT pazarı, Türkiye’de 50 milyar TL olarak ölçülüyor. Bu miktarın, ABD pazarının 1/37’si, Avrupa pazarının ise 1/39’una denk gelmesi, sektördeki büyük potansiyeli ortaya koyuyor.

Türkiye’de EDT harcamalarının %65’i üç kanalda gerçekleşiyor. Restoranlar %26 ile ev dışı tüketim harcamalarından en yüksek payı alırken, bunu sırasıyla %22 ile fast food’lar, %17 ile de oteller izliyor.

2006-2014 yılları arasında ortalama %10-15’ler seviyesinde büyüyen EDT sektörü, 2015 yılında yaklaşık bir milyon 170 bin kişiye istihdam sağlayacak.

Ev dışı tüketim sektörünün güçlü tedarikçisi g2m, bu yıl üçüncüsü düzenlenen Ev Dışı Tüketim- Gıda Ürünleri, Sarf Malzemeleri, Ekipmanları, Üreticileri ve Tedarikçileri (EDT Expo) Fuarı’na yeni markaları Lokum Et ve Cater Fresh ile katıldı. g2m Kurumsal Şefi ve pizza ustası İtalyan Şef’in mutfak şovları fuara yine damgasını vurdu.25 - 28 Mart 2015 tarihlerinde CNR Expo Fuar Merkezi’nde gerçekleşen fuarda “Mutfakta Biz Varız” mottosuyla yola çıkan g2m, 6. Salon G04 no’lu standında mutfak profesyonellerini ağırladı. Portföyünde 10.000 çeşit gıda ve gıda dışı ürün ile 17.000 kayıtlı müşterisine hizmet veren sektörün referans şirketi g2m fuarda kendi özel markalı ve yeni ithal ürünlerinin tanıtımına yer verdi.EDT Expo Fuarı’nda g2m Kurumsal Şefi Ismet Saz, mutfak profesyonelleri için hazırladığı ‘’Hazır Orijinal Tarifler’’ kitabında yer alan pişirme tekniklerini, g2m’nin çoğunluğu ithal ürünlerinden oluşan ürün portföyünü kullanarak sergiledi. Standa dikkat çekecek mutfak şovları ile menülere ilham verecek reçeteler tanıtıldı.

g2m standında İtalyan lezzetlerine yolculuk yapıldı Tüm önemli markaların katıldığı ve sektörün dinamiklerini belirleyen fuarda g2m’nin 500m2’lik dev standında pizza ustası İtalyan şef Paolo Spadaro da yer aldı. İtalyan şef g2m’nin ithal ürünlerinden Napolitan Pizza Unu ile yapacağı pizza şovlarıyla fuara renk kattı. Birbirinden eşsiz lezzetlerin sergilendiği fuarda kendi markalı ürünlerinin de tanıtımını yapan g2m, yeni markaları Lokum Et ve Cater Fresh ile fuara yine damgasını vurdu.

Fuara özel tasarlanan 211 metrekarelik özel stand ile katılan marka, ev dışı kullanım ürünlerinden oluşan geniş ürün gamını sergiledi. Kağıt ruloları şeklinde tasarlanan ve ürünlerin sergilendiği tasarım raf alanlarıyla göz dolduran Focus standı, fuarda büyük ilgi topladı. Lansmanı yapılan renkli Focus Quick Fotoselli Havlu Dispenseri serisinin de tanıtıldığı Focus stand alanında gerçekleştirilen 3D glass aktivitesi ise stand ziyaretçilerine roller coster heyecanı yaşattı ve yoğun ilgi gördü.

Focus, CNR EDT Expo Fuarı’nda Geniş Ürün Gamını Tanıttı!

g2m, EDT Expo Fuarı'nda 3. kez yine ''Mutfakta Biz Varız'' dedi!

Endüstriyel Yemek Dünyası 17

haber

ECZACIBAŞI PROFESYONEL YENİÜRÜNLERİYLE 3.EDT EXPO FUARI’NDAYDI

Eczacıbaşı Profesyonel’in de yer aldığı 3. Ev Dışı Tüketim – Gıda Ürünleri, Sarf Malzemeleri, Ekipmanları, Üretici ve Tedarikçi Fuarı bu yıl 25 – 28 Mart 2015 tarihlerinde CNR Expo Fuar

Merkezi’nde gerçekleştirildi. Fuar süresince Eczacıbaşı Profesyonel standını Eczacıbaşı Holding CEO’su Dr. Erdal Karamercan ve Tüketim Ürünleri Grubu Başkanı Hakan Uyanık ziyaret etti.

Eczacıbaşı Profesyonel standında sektör profesyonelleri, özel müşteriler ve ziyaretçiler ağırlandı. Standı ziyaret edenlere Eczacıbaşı Profesyonel’in tüm hizmet ve markalarının yanı sıra,

farklılaşmış çözümler sunan yeni ürünleri hakkında detaylı bilgi verildi.

A’dan Z’ye yüksek kalite ve standartlara sahip olan ürün ve hizmetleriyle 10.000’den fazla işletmeye profesyonel çözümler sunan Eczacıbaşı

Profesyonel’in standında fuar süresince 2015 yılında öne çıkan yeni ürünler hakkında bilgi verilirken; Marathon Touch yeni dispenser serisi, Dispo Temizlik

Ekipmanları, Maratem Bio, Maratem Mono, Maratem Duo ve Maratem Hero ürün serileri ile Teknik Çözüm Ekipmanları ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi

gördü.

Eczacıbaşı Profesyonel’in 2015 yılı içinde profesyonel işletmelerin kullanımına sunacağı Maratem Mono, Maratem Duo ve Maratem Hero ürün serileri de

fuarda yoğun ilgiyle karşılandı.

Pınar, evdeki iddiasınıEv Dışına Taşıyor...İşletmeler ve şefler için kaliteli hizmet ve ürünler sunan Pınar Profesyonel, EDT Expo 2015’e katıldı. Fuarda, Pınar ailesinin en yeni üyeleri olan Pınar Gurme Soslar ve Pınar Beyaz – Özel Formül sektöre tanıtıldı. Tüketicilerin evlerinde güvenle tükettikleri, kaliteli, sağlıklı ve lezzetli ürünlerin yaratıcısı Pınar, bu alandaki deneyim ve uzmanlığını Ev Dışı Tüketim sektörüne de taşıyor.

Türkiye ve yurt dışından yüzlerce şirketin katıldığı fuarda, gurme sosları ve Pınar Beyaz Kova ürününün lansmanını gerçekleştiren Pınar’ın gastronomi öğrencilerinin katılımıyla düzenlediği “Gelenekten Geleceğe Lezzet Pınar’ı” yarışması da fuarın en keyifli ve dikkat çekici etkinliklerinden biri oldu. Ayrıca, fuardaki Pınar Profesyonel standında, 4 gün boyunca, Pınar Danışman Şefi Ünal Sermet, Şef Rafet İnce, Şef Ali Açıkgül Pınar ürünlerini çeşitli uygulamalar eşliğinde tanıttı. Araştırmacı yazar Şef Ömür Akkor’un “Kahvaltıda Lezzet Pınar’ı” konseptli çalışması dâhilinde, Pınar ürünleri ile hazırlanabilecek ‘sağlıklı ve lezzetli kahvaltı uygulamaları da fuar katılımcılarının yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Hedef, hem tüketiciyi hem işletmeleri memnun etmek…Pınar yetkilileri fuara ilişkin yaptıkları değerlendirmede, ev dışı tüketim sektörünün her geçen gün büyüdüğünü ve pazarın toplam büyüklüğünün bugün cirosal olarak 50 milyar TL civarına ulaştığını vurgulayarak şunları söyledi: “Türk toplumunun sosyo-ekonomik yapısı değiştikçe Ev Dışı Tüketim sektörü de hızlı bir büyüme gösteriyor. Pınar olarak sektörün dinamiklerini ve gelişimini yakından takip ediyoruz. Evlerdeki iddiamızı, Ev Dışı Tüketim sektörüne de taşımak istiyoruz. Amacımız, tüketici memnuniyetini ön planda tutan işletmelere; tüketici istek / ihtiyaçlarına uygun ve işletmelerin işleyişine yardımcı olacak ürünler sunarak, hem nihai tüketicinin, hem de işletmenin memnuniyetini sağlamak...”

Endüstriyel Yemek Dünyası18

TAŞDELEN’DE HİZMETİNİZDEYİZ...Odun Ateşinde Yaprak Döner

Turgut Özel Blv. No: 62/A TaşdelenÇekmeköy / İstanbul

T: 0 (216) 484 44 41 - 484 45 41

G u r m e D ö n e rP a k t a t G r o u p İ ş t i r a k i d i r

YAYLA BAKLIYAT YESIDEF SPONSORLARIARASINA GIRDI

Yayla Bakliyat, diğer pirinç türlerine oranla yüzde 30 tasarruf imkânı sağlayan Karacadağ Pirinci’nin tanıtımı için kolları sıvadı.

Yayla Bakliyat ile YESİDEF üyeleri arasında Mersin’de düzenlenen bir törenle sponsorluk anlaşması imzalandı. Anlaşma kapsamında

YESİDEF üyeleri, Yayla Bakliyat ürünlerini daha uygun maliyetlerle temin edebilecek. Ayrıca toplantıda Osmancık pirincine göre yüzde 30 tasarruf imkânı sağlayan 1Karacabey pirinci de tanıtıldı. Katılımcılara tanıtılan pirinç, sanayicilerden de tam not aldı. Toplantıda konuşan YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ, Karacadağ pirincine bir birim su koyduklarında 16 birim yemek elde ettiklerini, diğer pirinçlerde ise bir birimden 13 birim yemek yapabildiklerini anlatarak, lezzet olarak da beğenilen Karacadağ pirincini tüm üyelerine tavsiye ettiklerini vurguladı.

Federasyon ve projeleri hakkında bilgi veren Bozdağ, YESİDEF olarak Türkiye genelinde 44 derneğe ulaştıklarını, 60 ilde örgütlendiklerini ve 5 bin üyeleri bulunduğunu ve günde 20 milyon insanı doyurabilen bir sektör oluşturduklarını söyledi. Doğrudan 400 bin

ve dolaylı olarak yaklaşık 1,5 milyon insanı istihdam ettiklerini anlatan Bozdağ, ülkenin 6. büyük sektörü konumunda olduklarını ifade etti. 2023’te üç kat büyümeyi hedeflediklerini ve dünyanın her yerine ulaşmayı istediklerini vurgulayan Bozdağ, “Bu bir hayal değil. Bu hedefe ulaşma doğrultusunda şimdiden örgütlenmemizi yapıyoruz. Mevcut durumda Afganistan, Bosna, Moskova’daki birçok fabrikayı doyuruyoruz.

Irak ve Suriye’de sıkıntılar olmasa oralarda da binlerce kişiyi doyuruyorduk. Libya’ya yemek gönderiyoruz. Bir tek Türkiye ile kalmayıp dünyanın da yemeğini satma mücadelesi veriyoruz” dedi. “Tarımı da destekliyoruz” Çalışmalarını sürdürürken Türk tarım ve hayvancılığını desteklediklerine de dikkat çeken Bozdağ, Türkiye’de yetişen tarımsal ürünlerin yaklaşık yüzde 53’ünü YESİDEF üyelerinin tükettiğine değindi. Yurtdışına açılmalarının tarımsal üretim açısından da büyük önem taşıdığını kaydeden YESİDEF Başkanı Bozdağ, özetle şu ifadeleri

Endüstriyel Yemek Dünyası20

haber

kullandı: “AB ülkeleri kendilerini beslemeye yetememeye başladı ve arka bahçeler arıyor. Türkiye bu noktada yıldız bir ülke. 12 ay güneşimiz var, akarsularımız ve verimli topraklarımız var. Tarımda dünyada 6, AB içinde ilk sıradayız. Bu nedenle Avrupa ülkelerini de hedefliyoruz. Bu da Türkiye’deki 76 milyon insanı besleyeceksiniz, 35 milyon da turistin beslenme ihtiyaçlarını karşılayacaksınız ardından da ihracat yapacaksınız anlamına geliyor. Tarımsal üretim de istihdam da artıracaktır. Tarım işçisi de kazanacak.”

Yayla Agro Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gümüş ise yenilikçi inovatif ürünlerle pazarda yer almak istediklerini söyledi. Romanya’da üretim Bu nedenle Türkiye’de unutulmaya yüz tutan Karacadağ pirincine yöneldiklerini

açıklayan Gümüş, ülkenin 7-8 bölgesinde son 2-3 yıldır deneme ekimleri yaptırdıklarını anlattı. Bu ürünün tamamını Türkiye’de yetiştirme imkânları bulunmaması nedeniyle Romanya’da da yetiştirdiklerini kaydeden Gümüş, “Romanya’da 50 bin dönüm arazide sözleşmeli tarım yaptırıyoruz ve bunun 12 bin dönümüne de Karacadağ pirinci ektiriyoruz” dedi. 11 farklı bölgede yeni ürünlerinin tanıtımını yaptıklarını, 3 binin üzerinde aşçıya ürünün yapılış şekillerini tanıttıklarını kaydeden Gümüş, ürünlerinin tasarruf imkânlarını artırmak için son 2 yıldır fiyat sabitliği uygulamasına gittiklerini de bildirdi. Gümüş, stratejileri gereği önümüzdeki süreçte ev dışı tüketim pazarlarına da büyük önem vereceklerini, ev hanımlarının çalışma oranının artması nedeniyle dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu pazarın hızla büyüdüğünü sözlerine ekledi. Okullar ve Milli Savunma

Bakanlığı ile görüşmeler yapılıyor Obeziteyle mücadelenin okullarda başlaması gerektiğini vurgulayan YESİDEF Başkanı Hüseyin Bozdağ, bunun için hükümet yetkilileriyle okul sütü gibi okul yemeğinin zorunlu hale getirilmesi konusunu görüştüklerini açıkladı. Çocukların okullarda tost yerine yemek yemesi gerektiğini belirten Bozdağ, bu sayede düşük gelirli öğrenci ile yüksek gelirli öğrencinin aynı imkânlarla beslenme şansı yakalayacağına dikkat çekti. Bozdağ, bu projenin hayata geçmesi halinde yaklaşık 13 milyar TL’Lik bir pazar oluşacağını, bu pazarın yüzde 50’sini gıda ürünlerinin oluşturacağını, istihdamın da artacağını söyledi. Aynı şekilde Milli Savunma Bakanlığı ile görüşüp askerin yemeğinin özelleştirilmesi yönünde çalışmalar yürüttüklerini de kaydeden Bozdağ, 2018’e kadar askerin yemeğinin özelleşme sözünü aldıklarını ifade etti.

Endüstriyel Yemek Dünyası 21

haber

haberhaber

Endüstriyel Yemek Dünyası22

haber

MUTFAĞIN KALBİ BOLU’DA LEZZET YARIŞI

1. Uluslararası Bolu Mutfak Günleri’nde 11 ülkeden Bolu’ya gelen 400 aşçı lezzet yarışında hünerlerini sergiledi.

B irbirleriyle kıyasıya yarışan aşçılar, hazırladıkları birbirinden lezzetli yemekler ve tatlılarla dünyaca ünlü

şeflerin yer aldığı jüriyi etkilemeye çalıştı. Yunan aşçı Stefanos Kassaras’ın yaptığı ve aralarında Yüzüklerin Efendisi’nin de yer aldığı ilginç figürlerle süslediği pastalar 3 ayrı dalda ödül aldı.

Dünyaca ünlü aşçılar hafta sonu Bolu’da buluştu. Dünya Şefler Birliği (WACS), Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED), Bolu Valiliği, Bolu Belediyesi ve Yeniçağa Profesyonel Aşçılar Derneği’nin (YEPAD) ortaklaşa düzenlediği 1.Uluslararası Bolu Mutfak Günleri lezzet yarışına döndü. Mutfak Günleri kapsamında düzenlenen ve 3 gün süren yarışmalarda 11 ülkeden Bolu’ya gelen 400 aşçı lezzet yarışında hünerlerini sergiledi. Birbirleriyle kıyasıya yarışan aşçılar, hazırladıkları birbirinden lezzetli yemekler ve tatlılarla, aralarında Zeki Açıköz, Mehmet Gök, Mehmet Soykan, Eyüp Kemal Sevinç, Fikret Özdemir, Vedat Başaran ile Dünya Şefler Birliği’nden (WACS) Afrika Başkanı Thomas

Andreas Gugler, Uve Micheil, Iztok Legal, Karl Heinz Haase’nin de yer aldığı dünyaca ünlü şeflerin yer aldığı jüriyi etkilemeye çalıştı.

Tabiatın Kalbi Bolu, hafta sonu Mutfağın Kalbi oldu. Bu yıl ilki düzenlenen Uluslararası Bolu Mutfak Günleri’nde dünyanın dört bir tarafından gelen aşçılar, Osmanlı Saraylarının emanet edildiği Bolulu aşçılarla yarıştı. Bolu’nun merkezinde İzzet Baysal Caddesi’nde kurulan dev mutfakta 13 ayrı kategoride hünerlerini sergileyen aşçılar yaptıkları birbirinden lezzetli yemekleri ve tatlıları ile jüri üyelerinin önüne çıktı. 3 gün süren ve 400 aşçının kıyasıya rekabetine sahne olan yarışmalarda jüri üyeleri de zorlandı.

Profesyonel şeflerden aşçılık öğrencilerine kadar geniş bir katılım yelpazesi olan yarışma kapsamında aşçılar, Orijinal Osmanlı Mutfağı, Uzakdoğu Mutfağı, Bireysel Engelliler, Dekoratif ürünler, Yılın Altın Türk Şefi, Canlı Performans Meze Yarışması, Restoran Tatlı Tabağı, Siyah Kutu kategorilerinde yarıştı.

Endüstriyel Yemek Dünyası 23

haber

ÜNLÜ ŞEFLER JÜRİ ÜYESİ BOLU MUTFAĞIN DA KALBİ OLACAK…1. Uluslararası Bolu Mutfak Günleri’ne Almanya, Fransa ve Slovenya’nın da aralarında olduğu toplam 19 ülkeden ünlü şefler ile Türkiye’den beş yıldızlı otellerin şefleri ve gastronomi dünyasının tanınmış simaları jüri üyesi olarak katıldı.

Türkiye’den Zeki Açıköz, Mehmet Gök, Mehmet Soykan, Eyüp Kemal Sevinç, Fikret Özdemir, Vedat Başaran’ın yanı sıra ve yurt dışından Dünya Şefler Birliği’nden (WACS) Thomas Haller, Uve Micheil, Iztok Legal, Karl Heinz Haase’nin de yer aldığı jürinin başkanlığını WACS Afrika Başkanı Thomas Andreas Gugler yaptı. Bolu Mutfak Günleri’nde Yunanlı aşçı Stefanos Kassaras’ın yaptığı ve aralarında Yüzüklerin Efendisi’nin de yer aldığı ilginç figürlerle süslenen pastalar 3 ayrı dalda ödül aldı. Yarışmalarda Bolulu ustaların, yurtdışından gelen meslektaşları ile girdiği lezzet yarışında üstünlükleri jüri üyesi uluslararası şeflerden aldıkları oylar ve ödüllerle bir kez daha tescillendi.

Bolu’nun Osmanlı Saray Mutfağına aşçı yetiştirdiğini ve Bolulu aşçıların dünyaca ünlü olduğunu hatırlatan Bolu Belediyesi Başkanı Alaaddin Yılmaz, Mutfak Günleri’nin ödül töreninde yaptığı konuşmada özellikle yurt dışından gelen aşçılara ve şeflere katılımlarından dolayı teşekkür etti. “Mutfak denilince Türkiye’de akla Bolu geliyor” diyen Alaaddin Yılmaz, “Doğal güzellikleri ile meşhur Bolu “Tabiatın Kalbi” olarak tescillendi. Bu etkinlikle Bolu Mutfağın Kalbi oldu. Geçen yıllarda yerel düzeyde yapılan Bolu Mutfak Günleri’ni bu yıl uluslararası düzeye taşıdık. Bolu’yu Türkiye’de ve tüm dünyada tanıtmak için harekete geçtik. Bolu’yu marka kent haline getireceğiz. Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu Bolu’nun Kültür Turizm ve Gelişim Bölgesi ilan edileceğini açıkladı.

Konu Bakanlar Kurulu’nun gündeminde. Kısa sürede çıkmasını beklediğimiz bu düzenleme ile Bolumuza yapılacak turizm yatırımları için artık 5’inci bölge teşviklerinden yararlanılabilecek. Bolu’ya turizm yatırımcılarını bekliyoruz.” diye konuştu.

1. Uluslararası Bolu Mutfak Günleri’nin genç aşçılar ve aşçı adayları için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Mutfak Akademisi Kurucu Şefi Kemal Sevinç de konuşmasında, Bolu Mutfak Günleri’nin özellikle genç aşçılar için önemli bir fırsat olduğunu ve dünyanın dört bir yanından gelen ünlü aşçılarla tanışma fırsatı bulduklarını söyledi. 1. Uluslararası Bolu Mutfak Günleri, verilen gala yemeği ve ödül töreni ile sona erdi.

Endüstriyel Yemek Dünyası24

ÖZHAYAT GIDA İTHALAT İHRACAT SANAYİVE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

Kocatepe Mah. Semt Gümrük İskelesi Cad. No: 89 798Kuru Gıda Sitesi Bayrampaşa / İstanbul

Tel: 0212 640 73 30 - 640 73 50 Fax : 0212 640 73 60 www.ozhayatgida.com [email protected]

EV DIŞI TÜKETİM ORTAĞINIZ

‘HAYATA LEZZET KAT’

T ürkiye’de EDT (Ev Dışı Tüketim) sektörünün önde gelen üretici ve tedarikçileri arasında yer alan Eczacıbaşı Profesyonel,

geniş ürün yelpazesiyle turizm, yiyecek-içecek, AVM, eğitim ve sağlık sektörlerine hizmet veriyor. Üç ana grupta yer alan ürün çeşitleriyle profesyonel işletmelere hizmet sunan Eczacıbaşı Profesyonel, “Temizlik Kâğıdı Ürünleri”, “Temizlik ve Hijyen Ürünleri” ve “Gıda Ürünleri” kategorilerinde işletmelere ürün tedarik ediyor. Eczacıbaşı Profesyonel’in temizlik kâğıdı markaları arasında; Selpak Professional ve Marathon; Temizlik ve Hijyen markaları arasında Maratem, Selin, Tana Professional ve Dispo yer alıyor. Gıda sektöründe ise Oralet, Oralet Çay, Splenda, Cezbeli Kahve, Nektar Natura ve Unifood markaları bulunuyor. Eczacıbaşı Profesyonel ürün portföyünün yanı sıra, Eczacıbaşı Profesyonel Akademi (EP Akademi) ile işletmelere eğitim, denetim ve danışmanlık hizmetleri sunuyor. EP Akademi, müşterilerin karşılaştığı sorunları etkin, hızlı ve doğru bir şekilde çözmelerine yardımcı oluyor ve yüksek standartta temizlik ve hijyen seviyesinin sağlanması için yönlendiriyor.

Maratem Bio ile Hijyende Yenilikçi ÇözümEczacıbaşı kalite ve güvencesiyle üretilen Maratem markalı temizlik ve hijyen ürünleri ile işletmelerin ihtiyaçlarına çözümler sunan Eczacıbaşı Profesyonel, inovatif ürünleri ile de müşterilerin bu zamana kadar çözüm bulamadığı sorunları için yenilikçi ürünler sunuyor. Yakın zamanda lansmanı yapılan çevre dostu Maratem Bio biyolojik ürün serisi, tuvalet ve banyo giderlerindeki kötü kokuları gidermek, kötü kokuların oluşumunu önlemek, temizlemek; yağ kapanları, foseptik ve pis su tanklarının bakımını sağlamak, kötü koku oluşmasını önlemek ve mekanik temizleme sıklığını azaltmak için geliştirilmiş bakteri içerikli ürünlerdir.

M250 Tuvalet ve Banyo Giderleri için Biyolojik Temizleyici ve Koku Önleyici, klozet, pisuar, gider ve borulardaki kötü kokuları gidermek, önlemek ve temizlik sağlamak amacıyla kullanılır. M251 Pisuarlar için Biyolojik Temizleyici ve Koku Önleyici Tablet, pisuarlarda oluşan kötü kokuyu gidermek ve önlemek, pisuarların bakımını sağlamak amacıyla kullanılır. M252 Tuvaletler için Biyolojik Temizleyici ve Koku Önleyici Efervesan Tablet, klozet içindeki kireç, üre taşı ve organik kirlilikleri temizlemek ve birikimi önlemek amacıyla kullanılır. M253 Kötü Kokular için Biyolojik Koku Önleyici, hava, tekstil yüzeyler, çamaşırhaneler, tuvaletler, restoranlar, spor salonları, arabalar, toplu taşıma araçları, tekneler, çöp toplama alanları, havalandırma kanalları, hayvan barınakları vb. gibi yerlerde kötü kokuları önlemek ve yok etmek amacıyla kullanılır. M254 Pis Sular ve Yağ Kapanları için Biyolojik Aktivatör, bakteri içeren M255 ve M256 ürünlerini uygulamadan

önce bakteriyel etki için uygun ortamı hazırlamak ve ürünlerin etkinliğini artırmak amacıyla kullanılır. M255 Pis Sular ve Yağ Kapanları

için Biyolojik Aktiviteyi Hızlandırıcı Ürün, foseptik, pis su tankı ve yağ kapanlarındaki

selüloz, yağ gibi organik atıkları parçalamak, tıkanmayı ve kötü koku oluşumunu önlemek amacıyla kullanılır. M255 düzenli olarak kullanıldığında yağ kapanlarının mekanik

temizlik sıklığını en az %50 oranında azaltır.

M256 Yağ Kapanları ve Borular için Biyolojik Temizleyici ve

Koku Önleyici, yağ kapanları ve mutfak giderlerindeki yağ ve yağlı

maddeleri parçalamak, tıkanmayı ve kötü kokuları önlemek amacıyla kullanılır. M256 düzenli kullanıldığında mekanik temizlik sıklığını en az %50

oranında azaltır.

Profesyonellerin Çözüm Ortağı:Eczacıbaşı Profesyonel

Profesyonel temizlik, hijyen, gıda ürünleri ve hizmetlerini, komple çözümler sunarak, işletmelerle buluşturan Eczacıbaşı Profesyonel, A’dan Z’ye yüksek kalite ve hizmet standartlarıyla 10.000’den fazla işletmeye profesyonel çözümler sunuyor.

Endüstriyel Yemek Dünyası26

haber

YEMEK ÜRETİCİLERİNİNOLMAZSA OLMAZI;ÇÖZBİM YEMEKÇİMRP/ERPYemek Üretim Sistemi

Bu yıl catering şirketleri ve KOBİ’lerde sistemlerinin kullanım ağını genişletmek için çalışmalarını hızlandırdıklarını, yüz tanıma sistemi YUTASİS’i tüm sektörlerde kullanıma sunduklarını söyleyen ÇözbiM Bilgi İşlem ve Tic. LTD. ŞTİ. Yönetim Kurulu Başkanı Timuçin Aral, ÇözbiM Yemekçi’deki yenilikleri ve firmalara sunduğu avantajları anlattı.

Farklı sektörlere 1987 yılından bu yana yazılım geliştiren ÇözbiM’i sizden dinleyebilir miyiz?

Yemek fabrikalarının üretim ve diğer tüm işlemlerini tek çatı altında toplayarak bir sistem altında tüm işlemlerini takip etmeleri için YEMEKÇİ adını verdiğimiz, MRP ve ERP içerikli yazılımı geliştirdik. Yemekçi sistemiyle gerektiği kadar personelle işleri yürütmek, stokların takibi, satınalmaların fiyat ve gereksim kontrolü olarak yapılması, maliyetlerin anlık takibi, günlük işlemlerin çok kolay bir şeklide takibi yapılabilmektedir.

ÇözbiM olarak geliştirdiğimiz yüz tanıma sistemimiz olan YUTASİS (Yüz Tanıma Sistemi) tüm fabrika, okul, akıllı ev sistemleri, askeriyeler, hastaneler, yani çoklu insanın olduğu her yerde kullanılabilmektedir. YUTASIS ile kişilerin yüzlerinin veya parmak izlerinin tanıması ile devam takibi yapılır, güvenlik kontrolü yapılabilir.KOBİ ler için hazırladığımız ARAL Ticari Entegre Sistemimiz tüm ticari işlemleri takip edebilen yazılımdır. ERP sistemi olarak kullanılır, elektronik faturalama sistemi ARAL Ticari sistemimize entegre edilmiştir.

WEBNET XENIUS 3.0 Ticari inernet Portalımız ile firmalar müşterilerine ve satıcılarına

işlemlerini internet üzerinden takip edebilmelerini sağlayabilirler. Kurumsallık adına önemli bir uygulamadır. WEBNET XENIUS 3.0 sistemini kullanan firmalar, ticari tüm işlemlerin internet tablanlı olarak bilgisayarlarından, tabletlerinden ve cep telefonlarından takip edebilirler.

Yerinde yemek hizmeti veren firmalara yönelik ÇözbiM’in sunduğu yazılım çözümleri nelerdir?

ÇözbiM Yemekçi sistemi, taşıma yemek hizmeti veren mutfaklar ve yerinde yemek üretim hizmeti veren mutfaklar için

Endüstriyel Yemek Dünyası28

hazrılanmış kapsamlı ve kullanımı kolay bir Mrp/Erp programıdır. Yerinde mutfakların takibi genel anlamda zordur. ÇözbiM Yemekçi sistemiyle bu zorluğu hızlı ve sonuç odaklı çözebiliyoruz. Menü maliyetlerinin takibi, stok takibi, satınalma takibi, personel takibi ve kar zarar raporlarının oluşturulması ÇözbiM Yemekçi sistemi ile çokdaha kolay ve hızlı yapılmaktadır. ÇözbiM Yemekçi sistemiyle; firmanın ister 1 mutfağını olsun isterse 50 mutfağı olsun, aynı anda mutfak mutfak malzeme ihtiyaçlarını ve ellerindeki stok durumlarını görüntüleyebilirsiniz. Bu da firmanın hem zamandan tasarruf etmesini hemde kontrol mekanizmasının daha güçlü olmasını sağlar.

Yemek fabrikalarının yazılım ürünlerine yönelik bakışı nedir?

Catering sektörü genel anlamda henüz sistemli çalışma konusunda daha tam verimli düzeyde çalışmıyor. Zaman içerisinde sistemli çalışmanın firmaya ve sektöre neler kazandırdığını gördükçe daha çok firma bu tür sistemlere geçiş sağlayacaktır. Elbette sektörün temsilcilerinin de bu konuda bilgilendirme çalışmalarında bulunmaları, sistemli çalışmaya daha hızlı geçişi sağlayacaktır.

Sektöre ne gibi avantajlar sağlıyorsunuz?

ÇözbiM Yemekçi aslında yemek fabrikalarının ve catering şirketlerinin ‘Olmazsa Olmaz’ı diyoruz. Tüm işlemleri takip eden bir personel sahibi olmak gibi bir durum. Yazılımımız personel maliyetlerinde büyük tasarruf sağlarken, üretim maliyetlerinin takibini anlık olarak sağlayarak, daha esnek üretim yapabilmenizi sağlıyor.

YERİNDE ÜRETİM YAPAN FİRMALAR,PROJELERİNİN MALİYETLERİNİ,GÜNLÜK GİRİŞ-ÇIKIŞ İŞLEMLERİNİ,DEPOLARININ DURUMUNU ONLİNE TAKİP EDEBİLİRLER.PERSONELLERİNİN ÇALIŞMA DURUMUNU ANLIKGÖREBİLİRLER.

Üretimde İzlenebilirlik artık ÇözbiM Yemekçi Sisteminde çok kolay takip edilebilmektedir. Artık günlük üretimde kullandığımız malzemelerin hangi tarihli, hangi firmanın ürünü olduğu, ürünün varsa son kullanım tarihini raporlayan izlenebilirlik raporları otomatik olarak sistemden alınabilmektedir. İzlenebilirlik raporu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın denetmenlerince zorunlu hale getirilmiştir. Stoklarınızın takibi, satınalma fiyatlarının kontrol ve takibi, üretim ve stoklarınızın durumuna göre otomatik

malzeme talep formlarının hazırlaması, sistemin sağladığı önemli avantajlardır. Günlük işlemleri bir kez işleyerek tüm birimlerde takibinin sağlanması ÇözbiM Yemekçi ile büyük avantaj. Personel takibi, teklif hazırlama, elektronik faturalama, internet üzerinden işlemlerin takibi firma adına büyük kolaylık ve avantajlar sunmaktadır. Proje bazlı çalışsan catering firmaları projelerinin durumunu, maliyetlerini, stoklarını mönü maliyet analizlerini online olarak takip edebilme avantajı sunulmuştur.

ÇözbiM bugün itibariyle 28 yıllık ticari hayatımızda varolan bir birikimdir. Esas amacı üretmek ve müşteri memnuniyetidir. Bizler danışman kimliğimizle, sistemlerimizi kullanan firmaların sistemli çalışmalarının takibini yapar gerekli gördüğümüz tüm analizleri firmalarımıza sunarız. Süreklilik esas olmalıdır, sistemlerin kurulduktan sonra takibi ve geliştirilebilirliği cok önemlidir. Firmamız çatısı altında danışmanlığını, sistemlerinin gelişimini yaptığımız 20 yıldır sürekli birlikte olduğumuz firmalarımızla çalışmalarımızı sürdürmeye devam etmekteyiz.

NedenÇözbiM ?

Endüstriyel Yemek Dünyası 29

haber

Metabolizmayı hızlandırmanınipuçları

Sodexo, sosyal medya ve internet üzerinden sürdürdüğü İyi Yaşa programı ile tüm paydaşlarına doğru beslenme, öğle yemeğinin önemi, iş ve yaşam dengesinin doğru kurulması, motivasyon ve verimlilik artırmanın yöntemleri gibi konularda öneriler sunuyor. İyi Yaşa programı dâhilinde Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber, nelerin, hangi besinlerin metabolizmayı yavaşlatıp hızlandırdığına dair önemli tavsiyelerde bulunuyor. Şeber, www.sodexoavantaj.com ve sosyal medya hesapları üzerinden yalnızca çalışanların

değil herkesin dikkat etmesi gereken noktalara değiniyor. Metabolizmayı yavaşlatan nedenlerve çözüm önerileri

Günde üç saatten uzun süre aç kalmak, kan şekerinde ciddi düşüşlere sebep olduğu için vücuda elindeki mevcut enerjiyi idareli kullanması gerektiği mesajını verir. Vücut kalori yakma hızını düşürür ve böylece metabolizma yavaşlar. Sağlıklı bir yetişkinin metabolizma hızını koruması için günde 3 ana, kendi kişisel koşullarına göre 1-3 ara öğün şeklinde beslenmesi gerekir.

Metabolizmayıhızlandırmanın ipuçlarıSodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri, insan metabolizmasının yavaşlaması ya da hızlandırılması konusu gündemden hiç düşmediği için İyi Yaşa programı aracılığıyla tavsiyeler sunuyor. İyi Yaşa programında özellikle nelerin metabolizmayı yavaşlattığı ve hızlandırmak için ne yapılması gerektiğine dair uzman bilgileri paylaşılıyor

Erkekler için günde 1500 kalorinin, kadınlar içinse günde 1200 kalorinin altındaki diyetler metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Düşük kalorili diyetler, vücuttan su ve kas dokusu kaybına sebep olur. Vücuttaki yağ dokusu ise aynı miktarda kalır. Vücutta daha hızlı enerji yakan kısım ise kas dokusudur. Kas dokusunda yaşanan kilo kaybı, vücutta harcanan enerjiyi azaltır ve metabolizmanın yavaşlamasına sebep olur. Bunun önüne geçmek için kişi, kendi yaşı, cinsiyeti, sağlık durumu, kullandığı ilaçları ve yaşam koşulları göz önüne alınarak hazırlanmış, kendi metabolik hızına ve yağ, kas, su dokusu miktarına göre ayarlanmış beslenme programları ile kilo vermelidir.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre sağlıklı kilo kaybı ayda 4-6 kg arasındadır. Bundan daha hızlı kilo kaybetmek sağlıksız sonuçlara neden olur. Bu sonuçlardan ilki, kas dokusu kaybıdır ve metabolizmanın yavaşlamasına sebep olur. Hayvansal kaynaklı gıdalarda vücudun enerji üretmesinde rol oynayan kaliteli protein, demir, çinko, B12 vitamini gibi besin öğeleri gelir. Bunlardan birinin veya birkaçının yetersizliğinde metabolizma yavaşlar. Her sağlıklı yetişkin günlük ortalama 400 ml (2 bardak) süt ve süt ürünü ve en az 60-90 gram et, tavuk, balık, peynir ve yumurta gibi hayvansal kaynaklı gıdaları tüketmelidir.

Kalsiyum, kemiklerimiz için ne kadar önemli ise kas kasılması için de önemli rolleri olan bir mineraldir. Kalsiyumun, bu etkisinin kas dokusu ile ilgili olduğu düşünülebilir. Bilimsel araştırmalar, süt ürünlerini yetersiz tüketen kişilerde karın bölgesinde yağlanma

haber

Endüstriyel Yemek Dünyası30

haber

sorununun daha fazla olduğunu ortaya çıkarmıştır. Sağlıklı bir yetişkin günde 2 bardak kadar süt ve süt ürünü ve 2 dilim kadar (60 gram) peynir tüketmelidir. Menapoz dönemindeki kadınların daha fazla kalsiyum almak adına yağsız süt ürünlerini tercih etmesi daha uygundur.Demir yetersizliği anemisinde metabolizma hızı azalabilir. Ayrıca demir anemisi olanların, tatlı isteklerinin daha yoğun olduğu ve bu nedenle kalori alımlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Eğer gün içerisinde çok uykunuz geliyorsa, kendinizi sürekli halsiz hissediyorsanız, durup dururken üşüyorsanız ve tatlı isteğiniz hat safhaya vardı ise, gerekli kan tahlillerini vakit geçirmeden yaptırmalısınız. Sonuçlara göre doktor kontrolünde demir desteği kullanmanız gerekebilir. Bunun dışında beslenme programınızda yağsız kırmızı et, tavuk, balık, koyu yeşil yapraklı sebzeler, siyah çekirdekli üzüm ve pekmeze yer verin.

Metabolizmayı hızlandıran besinler ve içecekler

Kahve: Kahvenin içerdiği kafeinin, metabolizmayı hızlandırdığı biliniyor. Ayrıca son dönemde yapılan çalışmalarda, egzersizden 30 dakika önce içilen kahvenin egzersiz esnasında yağ yakımını arttırdığı belirlendi. Ara öğünlerin yanında az sütlü şekersiz bir kahve tüketmek metabolik hıza da iyi gelir. Ancak günlük 300 mg kafein sınırı unutmamak lazım. Bu da günde maksimum 3 fincan kahveye denk geliyor.

Yeşil çay: İçerdiği polifenollerin ve kafeinin gücü ile metabolik hızı arttırdığı biliniyor. Daha fazla vakit kaybetmeden günde 1-2 kupa yeşil çay içmeye başlamalısınız. Amerika’da yapılan bilimsel bir araştırmanın

Metabolizmanızı hemen hızlandırmak için 5 tüyo! Günde 3 saatten uzun süre aç

kalmayın. Uyandıktan sonra bir saat içerisinde

kahvaltı edin.

Ara saatlerde yeşil çay ve kahve tüketin.

Öğünlerde az miktarda da olsa et, tavuk, balık gibi proteinlere yer verin.

Ara öğünlerde süt, yoğurt, ayran gibi süt ürünlerine yer verin.

sonuçlarına göre, yeşil çay ekstresi düzenli alındığında metabolik hızı günlük ortalama %4 artırır. Yapılan başka bir araştırmada da, aynı beslenme düzenini takip eden bir araştırma grubunda, düzenli yeşil çay tüketenlerin tüketmeyenlere göre ortalama 3.3 kg daha fazla kilo verdiği saptandı.

Acı kırmızı biber: İçerdiği kapsaisin isimli pigment ile metabolik hızı arttırdığı düşünülür. 2009 yılında dünyanın önde gelen ve kabul görmüş bilimsel dergilerinden olan American Journal of Clinical Nutrition dergisinde metabolizma hızlandırıcı olarak ilan edildi. Soğuk su: Yapılan bilimsel araştırmalarda, suyun metabolizma hızlandırıcı öğelerden biri olduğu kanıtlandı. Metabolizma üzerinde direkt bir etkisi olmasa da, vücut su kaybettiğinde metabolizmanın da yavaşladığı bilinir. Soğuk suyun ise sıcak ve ılık suya göre metabolizma üzerinde daha fazla canlandırıcı etkisi vardır.

Karabiber: İçerdiği piperine maddesinin, vücut ısısını arttırarak metabolizmayı hızlandırdığı savunuldu.

Hardal: Yapılan bir bilimsel araştırmada, hardal ile tüketilen ana öğün sonrası vücudun yaktığı enerjinin ortalama %25 arttığı ortaya koyuldu. “İYİ YAŞA” programıyla Sodexo tüm

paydaşlarına doğru beslenme ve öğle yemeğinin önemi, iş ve yaşam dengesinin doğru kurulması, motivasyon ve verimlilik artırmanın yöntemleri gibi konularda öneriler sunuyor. Program, sosyal medya ve internet sitesi üzerinden yayınlanan farklı ve ilgi çekici içeriklerle paydaşlarına ulaşıyor. “İYİ YAŞA”; yararlı ve kolay uygulanabilecek tavsiyelerle, yaşamın her anına değer ve kalite katmayı hedefliyor. Program dahilinde işbirliği yapılan Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber’in hazırladığı yazılarla, Sodexo’nun sosyal medya hesabı üzerinden önemli tüyolar paylaşılıyor. Sodexo’nun www.sodexoavantaj.com internet adresi üzerinden de takipçilerin ihtiyacı olduğu bilgiler aktarılıyor. Program, iş yaşamı kalitesini artırmak isteyen her çalışana ulaşmayı hedefliyor.

İyi Yaşa ProgramıHakkında

Hindistan Cevizi Yağı: İçerdiği orta zincirli yağ asitlerinin metabolizma hızlandırıcı etkileri olduğu bilinir. Dünyaca ünlü Obezite Dergisi’nde 2003 yılında zayıflama diyetlerinde metabolizma hızlandırıcı olarak kullanılabileceği açıklandı.

Endüstriyel Yemek Dünyası 31

Türkiye pazarına 1987 yılında giren P&G, etkinlik alanını 1998’den bu yana 70 milyonu aşkın tüketicisiyle çok hızlı gelişen bir pazar olan Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetleri’ni kapsayacak şekilde genişleterek bölgesel bir merkez fonksiyonu üstlenmiş konumda. P&G Türkiye yaklaşık 900 çalışanıyla bugün, CEEMEA (Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika) bölgesinde P&G’nin doğrudan faaliyette bulunduğu toplam 52 ülke arasında 3. ve P&G Global alt şirketler sıralamasında da 13. sırada yer alıyor. P&G Türkiye Ev Dışı Tüketim Takım Lideri Alptekin Dinçerler ve Kategori Müdürü Taylan Sultan ile şirketin yeni hedef ve projelerini konuştuk.

Aslında P&G Professional bundan çok önceleri EDT pazarına büyük boy deterjanlar ile hizmet ediyordu ancak kanal olarak

sadece C&C kanalı üzerinden tüketicilere ulaşıyorduk. Bundan 2 sene önce alınan bir karar ile P&G Professional direkt dağıtım kanalını açarak mevcut distribütörler ile tüketicilere ulaşma yoluna girdi ve bu kanal için gerekli ürün portföyünü oluşturmaya başladı. Şu an P&G Professional ürünlerinin satışını gerçekleştiren 100’e yakın alt distribütörlüğümüz mevcut. Son iki senedir alınan başarılı sonuçlar doğrultusunda 2014 yılı son çeyreğinde yüzey temizleyici ürünlerimizin de lansmanını yapmış bulunmaktayız.

Bugüne geldiğimizde, P&G Profesyonel’in sunduğu ürünleri tanıyabilir miyiz? Özellikle HORECA işletmeleri, en çok hangi ürünlerinizi tercih ediyor?

Şu an için 3 alanda profesyonel tüketicere çözüm sunacak ürün portföyüne sahibiz;Ariel Formula Pro 15 kg: Özellikle profesyonel çamaşırhaneler için geliştirilen bu ürün tek başına birden fazla çözüm sunabilmesi ile öne çıkıyor. Leke türüne göre leke çıkarıcı, ağartıcı, parfüm ve benzeri yan ürünlere gerek duymadan üstün performans sergileyebiliyor. Ariel Formula Pro’nun beyazlık ve leke çıkarmada en iyi ürün olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ariel ailesi içindeki en iyi

Profesyonellerin Tercihi

P&G

Türkiye, pazar büyüklüğü ve gelişme kapasitesiyle kişisel tüketiciler olduğu kadar ev dışı tüketim sektöründeki büyümesiyle de önemli pazarlardan biri. Türkiye EDT pazarına bundan iki yıl önce Ariel Formula Pro, Ace Professional ve Fairy Professional ile giriş yapmıştınız. O günden bugüne kat ettiğiniz yolu sizden dinleyebilir miyiz?

deterjandır ve düşük maliyet ile daha fazla çamaşır yıkar.

Fairy Professional 5 L:Bilinen Fairy bulaşık sıvısının profesyonellerin ihtiyaçlarına göre yeniden dizayn edilmiş konsantre profesyonel bulaşık sıvısı. Profesyonel rakiplerine göre üstün performans sağlayan bu ürün ile rakiplere göre 2 kata kadar daha fazla bulaşık yıkanabiliyor.

Flash Çok Amaçlı Yüzey ve Yer Temizleyici:Yardımcı yapı taşları ve bol miktarda yüzey aktif madde ile dizayn edilmiş bu ürün sayesinde tüketiciler mükemmel parlaklık ve sıfır kalıntı elde edebiliyorlar. Sıfır kalıntı sıfır yapışkanlık anlamına geliyor ki bu da uzun süre kir tutmayan yüzeyler anlamına geliyor. Yıkanabilir sert yüzeylerin çoğunda

Alptekin DİNÇERLER

Endüstriyel Yemek Dünyası32

kullanılabilen bu ürün leke ve kalıntı bırakmamasının yanında her su sertliğinde aynı etkiyi gösterebilmesiyle rakiplerinden ayrışıyor.

Flash Hijyenik Çok Amaçlı Çamaşır Suyu Katkılı Temizleyici:Bu ürün yüzeylerde mükemmel sonuçlar göstermesinin yanında beyazlatma gereken lekelerde hijyenik temizlik sağlar ve ağır çamaşır suyu kokusu bırakmamasıyla rakiplerinden ayrılıyor.

Flash Cam Yüzeylerde de Kullanılabilen Hijyenik Çok Amaçlı Yüzey Temizleyici Sprey:Çok yönlü formülü ile 3 işi 1 ürünle yapmanızı sağlar. Tüm parlak yüzeylerde kullanılabilen bu ürün hijyen sağladığı gibi cam yüzeylerde de kalıntı bırakmadan ve rakiplerine göre çok az efor gerektiren temizlik çözümleri sunar. Flash Ağır Kir ve Yağ Sökücü: Üstün yağ sökme teknolojisine sahip bu konsantre ürün Fairy bulaşık sıvısına göre 5 kat daha fazla yağ temizleme performansına sahiptir. P&G Professional ürünlerini dizayn ederken

profesyonel tüketicilerin ihtiyaçlarını esas almıştır. Bu yüzden piyasadaki diğer ürünlere göre belirli alanlarda öne çıkarlar. Ürünlerimizi

tamamı her türlü su sertliğinde etkili olması, kullanım sonrası taze ve ferahlık hissi yaratan koku

bırakması, su sıcaklığından bağımsız aynı etkili göstermesi

gibi üstün özelliklere sahiptir.

Genelde turizm, özelde HORECA işletmeleri için temizlik ve hijyen büyük önem taşıyor. Güçlü rakiplerin bulunduğu bu alanda P&G Profesyonel olarak sunduğunuz avantajlar ve sizi rakiplerinizden ayıran hususlar nelerdir?

P&G Professional yoğun çalışan profesyonel kullanıcıların güvenilir, kullanımı basit, verimli ve her dozu ile maliyet avantajı sağlayan temizlik ürünlerine ihtiyaç duyduklarını anlıyor. Operasyonel marjların başabaş noktasına geldiği ve kullanıcıların hizmet vermek ve işletmelerini idame ettirmek için harcadığı her kuruş için

değer yaratma ihtiyacı duyduğu bir dönemde profesyonellerin daha akıllıca alışveriş yaptığı ve aynı maliyet ile daha fazla ürün kullanmayı istediklerini öğrenmek bizim için bir süpriz olmadı. Bütçelerin bu kadar sıkışık olduğu bu zamanlarda kullanıcıların optimum faydayı sağlayacak, işi bir defada daha az efor ve zamanda çözecek temizlik çözümleri satın alabilmesi çok daha fazla önem kazandı. P&G professional olarak profesyonel kullanıcıların zaman ve maliyetten tasarruf edebilecekleri kusursuz temizlik gücü olan ürünler sunuyoruz.

Geride bıraktığımız yıl P&G Profesyonel için nasıl geçti? 2015 yılı için hedef ve öngörüleriniz nelerdir?

P&G Professional ev dışı tüketim pazarında her ne kadar söz sahibi bir oyuncu olma yolunda ilerlese de şirket kuralları gereği finansal konular hakkında herhangi bir açıklama yapamıyoruz. Ancak şunu belirtmemiz yalnış olmaz; geçtiğimiz yıl, planlarımızı eksiksiz bir şekilde uygulayabildiğimiz ve hızlı bir şekilde büyüdüğümüz bir yıl oldu. 2015 yılı için de kendimize çok yüksek hedefler belirledik ve pazara yön veren firmalardan biri olma yolunda ilerleyeceğiz. Asıl amacımız P&G Professional ürünlerini kullanan son kullanıcı sayısını arttırıp bizim markalı temizlik çözümleri sunan ürünlerimize bağlanmalarıdır.

Endüstriyel Yemek Dünyası 33

Hâlihazırda çalıştığınız dağıtım şirketlerini bölgeler bazında öğrenebilir miyiz? P&G’nin yıllar süren çalışmalarla oluşturduğu marka kimliğini zedelememek adına dağıtım şirketlerini seçerken nasıl bir strateji yürütüyorsunuz?

P&G Professional şu an için P&G’nin beraber çalıştığı bölgesel distribütörler ile iş birliği içinde. Yeni dağıtım şirketleri bulmak yerine hâlihazırda Türkiye’nin her yerine hizmet götürebilen P&G distribütörleri altında yeni yapılar oluşturup bu şekilde pazara gidiyoruz.

Trakya ve Batı Marmara: Hedef GıdaGüney ve Doğu Marmara: Seçkin Onurİç Anadolu ve Karadeniz: Özgün A.ŞEge ve Akdeniz: Aykanlar A.ŞDoğu Anadolu: Sümer A.ŞGüney Doğu Anadolu: Adnan A.Ş

P&G Profesyonel markasını P&G Türkiye’nin önemli ciro kaynaklarından biri haline getirmek nihai amaçlardan biri olmalı… P&G Türkiye cirosu içinde P&G Profesyonel’in payı nedir? Bunu gerçekleştirmek üzere koyduğunuz bir hedef zaman var mı?

P&G Professional şu anda P&G Türkiyenin en önemli kanallarından biri durumunda çünkü daha önce az veya hiç kapsanmayan alanları kapsamayı amaçlıyoruz. O yüzden

bu kanalda yapılan her satış P&G Türkiye için ek ciro anlamına geliyor. Ayrıca P&G Türkiyenin “insaların hayatlarına dokunma ve iyileştirme” misyonunu profesyoneller için de aynen benimsiyoruz ve bunu gerçekleştirebilmek

için çalışıyoruz. Bugüne kadar gösterilen başarılar ile P&G’nin büyümesine katkıda bulunuyoruz. Türkiye P&G’nin ev dışı tüketim kanalına

açılma stratejisi için çok önemli bir role sahip. Biz öncelikle işe P&G’nin market kanalındaki kullandığı tekniklerin aynılarını kullanarak ev dışı tüketim kanalındaki

son kullanıcıların gerçek anlamda ihtiyaçlarını anlama ve öğrenmeyle başlarız. Daha sonra ürünlerimizi temizlik işini sürdürülebilir bir şekilde basitleştirecek, işi bir defada yapacak, genel anlamda işinize değer katacak şekilde optimize eder ve tasarlarız. Son olarak, üstün ürünler sağlamanın yanında müşterilerimize daha iyi paketleme, eğitim ve destekler verebilmek için sürekli kendimizi geliştiriyoruz.

Türkiye’ye 23 yıldır 550 milyon doları aşan fiziksel yatırım yapan P&G; Türkiye’de toz deterjan, hazır çocuk bezi, hijyenik ped ve çamaşır suyu üretim tesisleri ve dağıtım merkeziyle faaliyetlerini sürdürüyor. P&G Türkiye’nin, toplam 25 ülkeye yaptığı ihracat 14 yılda 1,5 milyar doları buldu. P&G Türkiye, yaptığı çalışmalarla T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından verilen ihracat ödüllerinde “Kâğıt, Karton, Ambalaj ve Kırtasiye Ürünleri” kategorisinde 9 kez birincilik ödülü aldı. Bugün faaliyette bulunduğu kategorilerde lider konumda 24 markasıyla ile Türkiye’nin en büyük temizlik, ev bakım, kadın hijyen ürünleri ile bebek bakım ürünleri üreticileri arasında yer alan P&G Türkiye, güzellik ve kişisel bakım kategorisinde de lider şirketler arasında.

İhracat 14 yılda1,5 milyar Dolar oldu.

Taylan SULHAN

Endüstriyel Yemek Dünyası34

ISO 14001 Belgesi alan sektördeki ilk firma oldu

Bu yıl 35. yılını kutlamaya hazırlanan, endüstriyel mutfak sektöründe yeniliklerin öncüsü İnoksan, TSE tarafından yapılan

denetimler neticesinde ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Belgesi almaya hak kazandı. İnoksan, ISO 9001 Kalite Yönetim, OHSAS 18001 İş Sağlığı Güvenliği ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri’ni entegre ederek, yeni bir ilke daha imza attı.

Endüstriyel mutfak sektöründe 35 yıldır yeniliklerin öncüsü olan İnoksan, sektörde bir ilke daha imza atarak, ISO 14001 Çevre

Yönetim Sistemi Belgesi alan sektördeki ilk ve tek firma olmayı başardı.

Ocak ayında Türk Standartları Enstitüsü uzmanları tarafından yapılan yönetim sistemleri denetimlerinden başarıyla geçen İnoksan, ISO 9001 Kalite Yönetim, OHSAS 18001 İş Sağlığı Güvenliği ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri’ni entegre ederek yeni bir ilki daha hayata geçirdi.

İnoksan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emre Varlık, “35 yıldır ödün vermeden benimsediğimiz kurumsal değerler, bizi,

sektörün lokomotifi, değişime açık ve katılımcı bir firma yaptı. Kaliteli ürün ve kaliteli hizmet anlayışımız, İnoksan’ı her zaman ileriye taşıdı. Biz İnoksan çalışanları, bir çalışmaya imza atarken, öncelikle kendimizi müşterimizin yerine koyarız. Dolayısıyla da kaliteden ödün vermeden, yenilikçi ürünlere imza atarız.

Yaptığımız işlerde hep ‘en iyi’ olmak için çalışırız. Şimdi yönetim sistemleri anlamında 3’ü bir arada (ISO 9001, ISO 14001, ISO 18001) belgeli tek şirketiz. Bu alanda da sektörümüze örnek ve öncü olacak çalışmaları hayata geçirmekten dolayı mutluyuz” diye konuştu.

Emre VARLIK

Endüstriyel Yemek Dünyası 35

haber

Kahvaltısıyla

MeşhurLOKMAN

Tahin, Pekmez, Tahin Pekmez Karışımı, Bal, Peynir, Yağ ve Zeytinden oluşan 12 çeşit kahvaltılığıyla sektör ihtiyaçlarına cevap veriyor.

Geleneksel lezzetleri yenilikçi bakış açısıyla yorumlayarak ürün yelpazesini özgün ürünlerle genişleten Lokman, Ar-Ge çalışmaları sonucunda piknik porsiyon zeytin üreterek, bir ilki gerçekleştirirken, geliştirdiği piknik bitter fındık kreması ve light reçel ile ürün skalasına yeni ürünler ekledi. Ayrıca, yeni helva soğutma tüneliyle üretimi yapılan helvanın beklemeden soğumasını ve el değmeden kesilmesini sağlayan firma, fındık kremasına aroma katarak karamelli, çilekli, sütlü ve kakaolu olmak üzere 4 farklı lezzeti aynı ambalajda buluşturarak tüketicilerine bir yenilik daha sunmayı hedefliyor.

Üretim tesislerindeki son teknolojiyle donatılmış laboratuvarı ve 16 mühendisiyle, üretilen her ürünün analizini kendi bünyesinde gerçekleştiren MND Gıda, hammadde alımından sevkiyata kadar süren tüm aşamalarda ‘Gıda Güvenliği’ ve ‘İzlenebilirlik’ konularına yüksek hassasiyet gösteriyor.

Sahadaki 40’tan fazla satış ekibiyle bayi ve müşterilerinin memnuniyetini yakından takip etmeye özen gösteren Lokman, ister Türkiye’nin en uzak köşesindeki bir bakkal ister büyükşehirdeki marketler olsun, tüm satış süreçlerinde bayilerine her türlü destek ve avantaj sağlayarak 500’e aşkın müşterisiyle buluşturuyor. Bununla birlikte marka, sevkiyat sürelerinin 24 saate düşmesi için hazırlıklarını sürdürüyor.

1984 yılından bugüne, Anadolu’nun meşhur

kahvaltılıklarını tüketicileriyle buluşturan MND Gıda, Lokman markasıyla Türkiye’deki kahvaltılık gıda sektörünün önde gelen firmaları arasında yer alıyor. Lokman markalı tek kullanımlık ürünler ve market grubu kahvaltılıklar, 16.000 metrekaresi kapalı olmak üzere, toplamda 30.000 metrekarelik alanda 300’e yakın çalışan tarafından üretiliyor.

Üretiminin büyük bir kısmını yurt içi pazarda değerlendiren Lokman, %38’lik kısmını ise yurt dışında 32 lokasyona ulaştırıyor. Dünyanın dört bir yanını geleneksel Türk damak tadıyla tanıştıran şirket, ev dışı tüketim alanında sunduğu her biri memleketinden özenle seçilmiş lezzetlerle üretilen Reçel, Light Reçel, Fındık Ezmesi, Yer Fıstığı Ezmesi, Helva,

Endüstriyel Yemek Dünyası36

haber

Yetmedi Ortadoğu’nun İlk Sorbitol’ünü Üretti

T arıma dayalı sanayinin öncü kuruluşlarından biri olan Sunar Grup, son 10 yıldır yaptıkları yatırımlarla ülkenin önemli

ithal kalemleri arasında yer alan ve üretimi gerçekleşmeyen bazı özel amaçlı modifiye nişastalarını - dekstrinlerini üretiyor. İleri teknoloji ürünü olan Sorbitol’ün üretimini Türkiye ve Ortadoğu’da ilk kez gerçekleştiren Sunar, Türkiye mısır yağı ihracatının %50’sini tek başına karşılıyor.

Sunar Grup, 1970’li yılların ilk yarısında Nuri Çomu tarafından çırçır ve çeltik alanında faaliyete başladı. Zaman içerisinde Çukurova Bölgesi’nin en önemli kuruluşlarından biri haline gelen

Sunar Grup, 1976 yılında Osmaniye’de un fabrikası olarak kurulan grubun en kıdemli firması Sunar Özlem’i, ardından da yem üretim tesislerini gruba ekledi. İzleyen yıllarda sırasıyla Adana’da kurulan Sunar Mısır, NÇS, Elita Gıda ve Sunar Pazarlama firmalarını da grup bünyesine alan firma, tesislerinde un ve yem, nişasta ve nişasta bazlı ürünler, bitkisel sıvı yağlar ile endüstriyel ve ev dışı tüketime yönelik margarinler, taze meyve gibi ürünlerin üretim ve satışı hizmetlerini veriyor.

Sunar Grup’un en önemli şirketlerinden Elita Gıda, 2006 yılında 20 milyon dolarlık yatırımla kuruldu. Yatırımlarla sürekli olarak büyümelerine devam ettiklerini belirten Elita Gıda Genel Müdürü İbrahim Ethem Can, “2012 yılında 20 milyon dolarlık bir yatırımla kapasitemizi büyüttük. Firmamızda başta Çukurova olmak üzere Türkiye’de yetişen yağlı tohumları işleyerek, bitkisel ham yağ, rafine yağ ve

ev dışı tüketime yönelik margarinlerin üretimini yapıyoruz. Ürünlerimizi mısır yağı, ayçiçek yağı, soya yağı, kanola yağı ve ev dışında kullanılan margarinler olarak sıralayabiliriz. Yaklaşık 150 bin metrekarelik toplam üretim alanımızda mısır, ayçiçek, soya ve kanola yağını yağlı tohumdan işleyebilecek kapasiteye sahibiz” diye konuştu.

Ürettikleri tüm ürünlerin yurt dışı pazarlama faaliyetlerini de gerçekleştirdiklerini belirten Can, “Ürettiğimiz ürünlerin yaklaşık yüzde 60’ını ihraç ediyoruz. Elita Gıda olarak “Tarladan sofraya” gıda güvenliğine uygun üretim zinciri içerisinde ürettiğimiz bitkisel sıvı yağ ve margarin ürünleri ile başta Türk Mutfağı olmak üzere dünya mutfaklarının vazgeçilmezi olmayı hedefliyoruz. 2009 yılında başlanan ihracat hamlelerinde Sunar Grup olarak bugün Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türki Cumhuriyetler

Sunar Grup

Türkiye Mısır Yağı İhracatınınYarısını Tek Başına Sırtladı,

İbrahim Ethem

Endüstriyel Yemek Dünyası38

haber

başta olmak üzere Brezilya’dan Güney Kore’ye kadar 5 kıtada 80’in üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. 2013 yılı TİM 1000 listesinde ihracattaki hızlı büyümemizden dolayı 357 sıra birden yükselerek 469’uncu sıraya geldik. Bu çıkışımızla ihracatta da Adana’nın en hızlı yükselen firması olduk” dedi.

Sunar Sorbitol şurubunu, Türkiye ve Ortadoğu’da ilk kez üreten firma oldu

Sunar Grup olarak Türkiye’nin mısır uzmanı olduklarını belirten İbrahim Ethem Can, mısır yağı üretiminde tarladan sofraya kadar olan sürecin tamamını üstlenebilen Türkiye’de tek, dünyadaki sayılı entegre tesislerden birine sahip olduklarını kaydetti. Mısır yağını üretmekle birlikte Türkiye’nin en kıdemli, nişasta fabrikasına da sahip olduklarını aktaran Can, nişasta ve nişasta bazlı ürünler alanında faaliyet gösteren Sunar Mısır’ın, yaptığı Ar-Ge çalışmaları sonucunda Türkiye’nin ithal kalemleri arasında önemli yer tutan ürünlerin üretimini gerçekleştirmeye başladığını söyledi. Son 10 yıldır yaptıkları yatırımlarla ülkenin önemli ithal kalemleri arasında yer alan ve üretimi gerçekleşmeyen bazı özel amaçlı modifiye nişastaları - dekstrinleri üreterek büyük bir başarıya imza attıklarını anlatan Can, “Bu başarımızla Türkiye ve Ortadoğu’da ilk kez ileri teknoloji ürünü olan sorbitolü

de üretmeye başladık. Dünyada gıda, eczacılık, diş macunu, kozmetik ve tütün ürünleri gibi ürünlerin formülasyonlarında yaygın olarak kullanılan, düşük kalori değerine sahip yapısıyla kan şekeri endeksini arttırmayan ve yüksek teknoloji ürünü olan sorbitol şurubunu, Türkiye’de ve Ortadoğu’da ilk kez üreten firmayız. Şimdi de birçok alanda ihtiyaç duyulan ve Türkiye’nin önemli ithal kalemlerinden biri olan maltodekstrin üretimi için tüm Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak kapasitede tesis yatırımına başladık” şeklinde konuştu.

Can, özellikle yakın coğrafyada markalaşmanın kendileri için önemli olduğunu, bu konuda yatırımlar yaptıklarını ifade ederek, “Pazarlama ve ihracat birimlerimiz birlikte çalışarak, bu ülkelerde pazarlama karmasına uygun bir biçimde yurt dışı pazarlama faaliyetleri yürütüyorlar. Bununla birlikte yeni pazarlara açılma stratejisi de izliyoruz. Bu çerçevede son olarak Seyşeller ve Fransız Guyanası’na ihracat yapmaya başladık” diye açıkladı.

“Esnek prim uygulamasına geçilmeli”

Yağlı tohum üretiminde verilen destek primlerinde bir düzenlemeye gidilerek, esnek prim uygulamasına geçilmesine ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Can,

yağlı tohumlarda desteklemelerin verimliliğe, iç piyasa ve dış piyasa fiyatlarına göre belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Ham maddedeki dış piyasa fiyatlarının yerli tohumdaki fiyatları da etkilediğini söyleyen İbrahim Ethem Can, bu yüzden kamu kuruluşlarının dünyadaki gelişmeler doğrultusunda destekleme primlerini belirlemeleri gerektiğini söyledi.

Türkiye’de üstün lezzet ödülünü alan ilk ve tek yağ markası

Türkiye’de helal sertifikasını ilk kez alan bitkisel yağ üreticisi olduklarını vurgulayan Can, sözlerini şöyle sürdürdü:“Sunar, Türkiye’nin en prestijli ödüllerini de alarak sektöre farklı bir boyut kazandırdı. Bu ödüllerin başında şüphesiz “Üstün Lezzet Ödülü” bulunuyor. Lezzet ve kalitemize vurgu yapmak amacıyla merkezi Brüksel’de bulunan “Uluslararası Lezzet ve Kalite Enstitüsüne başvurduk. Mısır yağımız ve unlu mamulle pastanelerde kullanılan “Sunar Profesyonel Pasta” margarinimiz üretim koşulları, tadı, kokusu, ilk izlenimi ve ambalajı açısından hepsi onlarca yıllık tecrübeye sahip 120 kişilik şef ve 12 kişilik içecek uzman grubunun kör test incelemesinden geçti. Bu sene de Sunar Ayçiçek Yağı ve Sunar Profesyonel Baklavalık yağımız master cheflerinin beğenisini kazanarak ITQI’nin “üstün lezzetli’’ ürünler kategorisine girmeyi başardı. Neticede bu ürünlerimiz dünyanın önde gelen derneklerinin “master chef ”lerinin beğenisini kazanarak ITQI’nin “üstün lezzetli’’ ürünler listesine girdi. Bu başarımızla Türkiye’de üstün lezzet ödülünü alan ilk ve tek yağ markası olduk. Uluslararası düzeyde bir ödül olan “Üstün Lezzet Ödülümüzü” yurt dışı pazarlama çalışmalarımızda da kullanıyoruz.”

Endüstriyel Yemek Dünyası 39

haber

haber

BTA, GIDA 360 ILE EV DIŞI TÜKETIMSEKTÖRÜNE GIRDI

haber

Endüstriyel Yemek Dünyası40

haber

Y iyecek-içecek sektörünün lider oyuncularından BTA, Gıda 360 ile ev dışı tüketim pazarının dağıtımcıları arasında yerini

aldı. Gıda 360, tedarikten lojistiğe, hammaddeden tüketiciye sunulan servise kadar tüm süreçlerde tek bir noktadan alma kolaylığı vaat ediyor. Gıda 360, ev dışı tüketim sektöründe faaliyet gösteren markalara, tedarik zincirinin tüm adımlarında, tam zamanında ve üstün kalitede hizmet sunan bir çözüm ortağı olacak.

Yiyecek-içecek sektörünün lider oyuncularından BTA, ev dışı tüketim sektöründe dağıtım için kolları sıvadı. BTA, Gıda 360 markasıyla “her şey tek seferde, tek fatura ve tek tedarikçiyle” anlayışıyla hizmet vermeye başladı. Gıda 360, oteller, kafeler, restoranlar ve catering firmaları gibi sektör oyuncularına hizmet sunuyor. 2014’te faaliyetlerine başlayan Gıda 360, 2014 yılını 165 milyon TL ciro ile kapatmayı başardı.

Gıda 360 Genel Müdürü Deniz Cebeci

“Ev dışı tüketim sektörü harcamaları Türkiye’de 2014’te 50 milyar TL’yi buldu. Her yıl bu rakamın yüzde 15 oranında büyüyeceği hesaplanıyor. Biz de bu sektör içinde dağıtım kanallarında bir iyileştirmeye ihtiyaç olduğunu fark ettik. Bu noktadan hareketle, BTA olarak Gıda 360’ı kurduk. Gıda 360 olarak 6 milyon

TL yatırım yaptık. Bu yatırımın 1 milyon TL’si teknolojik altyapımız için gerçekleşti. Sunduğumuz kaliteli hizmet ile müşteri memnuniyetini öne çektik. 2014 yılını 165 milyon TL ciro ile kapattık. 700 farklı tedarikçiden 5 bin farklı ürün tedarik eden Gıda 360 olarak sürdürülebilir büyüme ile Türkiye’nin pek çok noktasına 360 derece hizmet sunmayı hedefliyoruz” dedi.

Her şey tek seferde, tek fatura ve tek tedarikçiyle

Cebeci, dağıtımcıların sektörün sağlıklı büyümesinde büyük rol oynayacağını belirterek en önemli paydaşlarının satınalma birimleri ve aşçılar olduğunu vurguluyor: “Otel, restoran, kafe ve catering firmaları için hayati olan doğru ürünü, doğru biçimde, doğru kaynaktan, doğru zamanda, doğru miktarda, doğru yolla ve doğru fiyata almaktır. Bu yedi doğruyu tek çatı altında Gıda 360 olarak BTA’nın sektördeki 15 yıllık deneyimi ile sunuyoruz. Biz satın alma birimleri ve aşçılarımızın tecrübelerinden yola çıkarak ihtiyaçları belirledik ve Gıda 360’ı yarattık. Dağıtımcılar arasında tercih edilen marka olarak var olacağız.”

İstanbul, sektörün yüzde 41’ine hitap ediyor

Son ETÜDER raporuna göre ev dışı toplam tüketim harcamasının yüzde 41’i İstanbul’da gerçekleşiyor. Genel Müdür

Cebeci, İstanbul’dan yola çıktıklarını, önümüzdeki dönemde pazarın yüzde 70’ini kapsayan Antalya, İzmir, Bursa, Bodrum ve Ankara’ya da hizmet sunmaya başlayacaklarını ifade ediyor.

Gıda 360 ileri teknoloji ve müşteri memnuniyetine odaklandı

Gıda 360’ın tedarik zincirinin en önemli özellikleri arasında, markaların stoklarını gerçek zamanlı takip edip doğru zamanda, onların ihtiyaçları kadar tedarik etmeyi sağlayan depo yönetimi sisteminin bulunması yer alıyor. Depolardaki kamera ve sıcaklık takip sistemleri sayesinde, istenirse tüm faaliyetler gerçek zamanlı izlenebiliyor. Gıda 360, uzman personeli ile de talep doğrultusunda hazırlanan ürünleri 7/24 teslim ediyor, istenirse raflara diziyor. Gıda 360, lojistik danışmanlığı, satın alma ve tedarik danışmanlığı, kalite danışmanlığı hizmetleri de sunuyor.

Gıdaya dair tüm ihtiyaçları tek noktadan karşılayan Gıda 360, planlama, tedarik, ithalat ve ihracat, dağıtım, danışmanlık alanlarında hizmet veriyor.

Endüstriyel Yemek Dünyası 41

‘Şapkadan Lezzet Çıkaran Şefler’sahneye İstanbul’da çıktı!

Endüstriyel Yemek Dünyası42

haber

‘Şapkadan Lezzet Çıkaran Şefler Buluşması’nın sürpriz konuğu Beyazıt Öztürk olduUnilever Food Solutions, ev dışı tüketim sektöründe müşterilerinin işlerini geliştiren ve operasyonlarını daha verimli hale getiren çözümlerini ‘Şapkadan Lezzet Çıkaran Şefler Buluşması’ konsepti ile Antalya, İzmir ve Ankara’nın ardından İstanbul TİM Maslak Center’da düzenlediği etkinlikte sundu. 1400’e yakın şef ve sektör temsilcisinin katıldığı etkinliğin sürpriz konuğu Beyazıt Öztürk oldu.

Türkiye’de ev dışı gıda sektörünün gelişmesine liderlik eden, mutfaklara verimlilik getiren ürün ve hizmet markalarını müşterilerinin beğenisine sunan Unilever Food Solutions, ‘Şapkadan Lezzet Çıkaran Şefler Buluşması’nı ünlü şovmen Beyazıt Öztürk’ün sürpriz katılımıyla TİM Maslak Center’da düzenledi. Etkinlikte, Beyazıt Öztürk’ün ev dışı tüketim sektörüne yönelik eğlenceli sorularını Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Aslı Erdoğan, Kanal Pazarlama Müdürü Simgül Madanoğlu, Yönetici Şef Yasemin Ataman ve AR-GE Müdürü Filiz Bağcı aynı şekilde eğlenceli cevaplar verdi.

Knorr, Lipton, Hellmann’s, Carte d’Or, Calve, Rama, Sana ve Becel’i bünyesinde bulunduran Unilever Food Solutions’ın şeflerin hayatını kolaylaştıran ürünleri ve hizmetleri etkinliğe katılan 1.400’e yakın şef ve sektör temsilcisi ile paylaşıldı. Şeflerin günlük hayatta yaşadıkları zorlukları hafifletmek, zaman ve maliyet yönetimi ile birlikte müşteri memnuniyetine yönelik sıkıntılarına çözüm sunmak odaklı geliştirilen Unilever Food Solutions hizmetleri için eğlenceli sunumlar yapıldı.

Sahnedeki sunumlar ve canlı ürün demolarının ardından Unilever Food

Solutions ürünleriyle hazırlanan zengin büfeyle misafirlere ürünleri deneme şansı

sunuldu.

Unilever Food Solutions, Nisan ayında İzmir ve Antalya’nın ardından sırasıyla Ankara

ve İstanbul’da gerçekleştirdiği etkinliklerle otel, restoran ve toplu yemek işletmelerinin

şefleriyle buluştu.

Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Aslı Erdoğan

Canbaz, “Şapkadan Lezzet Çıkaran Şefler

Buluşma dizisi ile İstanbul, Antalya, Ankara ve

İzmir’de en önemli iş ortağımız olan şeflerle

bir araya geldşk. Ekip olarak lezzetli ve eğlenceli

sunumlar ile ürün ve hizmetlerimizi anlattık.

Unilever Food Solutions olarak, şeflere mutfakta

ilham verecek profesyonel malzemeler, hizmetler ve

çözümler geliştiriyoruz. Onların her alanda iş ortağı olmayı hedefliyoruz. Bunun

için de genç ve dinamik bireylerden oluşan bir

kadroyla çalışmaya önem veriyoruz. Şefleri yakından

anlamak için Türkiye’de kadromuzda 22 şef

bulunuyor. 74 ülkede faaliyet gösteren şirketimizin

globalde bünyesinde ise 500’ün üzerinde şef bulunuyor. Türkiye’de bu global

bilgi birikimini de sektöre sunuyoruz.

İşin merkezine şefleri alarak, sunduğumuz profesyonel malzemeler/hizmetlerle şeflere

yardımcı oluyor ve yaratıcılıkları için vakit yaratıyoruz” dedi.

Endüstriyel Yemek Dünyası 43

haber

haber

Türk Fırıncılar Dünya Finalinde!

haber

Endüstriyel Yemek Dünyası44

haber

Fırıncılık Dünya Şampiyonası’nın 10 Nisan’da İstanbul’da başlayan ön elemeleri olan ‘Louis Lesaffre Cup’ın Afrika–Akdeniz Bölgesi

seçmeleri tamamlandı. Baget, dünya ekmeği, Viennese hamur işleri, Artistik parça ve ‘Umut Vaat Eden Genç Fırıncılar’ kategorilerinde yarışan Türkiye Fırıncılar Milli Takımı, Afrika–Akdeniz Bölgesi’nde Mauritius ülkesiyle birlikte 2016’da yapılacak Dünya Kupası Finali’ne katılmaya hak kazanan 2 ülkeden biri oldu

Ödül töreninde konuşan Lesaffre Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Lesaffre, “Ağustos 2014’te başlayan başvuru, ön eleme, milli takımı oluşturma ve bunu izleyen eğitim maratonumuz bir zaferle sonuçlandı. Bundan aldığımız güçle fırıncılık mesleğine değer katmak için Türkiye’de faaliyetlerimize büyük bir gururla devam edeceğiz” dedi

Türkiye, fırıncılık sektörünün dünyadaki en prestijli yarışması olan Fırıncılık Dünya Şampiyonası’nın 10 Nisan’da ilk kez İstanbul’da başlayan ön elemeleri olan ‘Louis Lesaffre Cup’ın Afrika–Akdeniz Bölgesi seçmelerinin 2 galibinden biri oldu.

160 yıllık geçmişi ile maya sektöründe dünya lider şirketi olan Lesaffre’nin organizasyonu ve Türkiye Fırıncılar Federasyonu desteği ile İstanbul’da Lesaffre Ortadoğu ve Orta Asya Bölge Müdürlüğü bünyesinde, Ümraniye’deki Baking Center’da başlayan yarışma süresince Baget ve dünya ekmeği,

Yarışma süresince rekabet eden ülkelerin standlarında ürünleri sergileyerek katılımcılara görsel bir şölen yaşattığı ödül törenini değerlendiren Lesaffre MECA (Ortadoğu ve Orta Asya Bölgesi) Müdürü Jose J. Berruga ise, “160 yılı aşkın tecrübesiyle fırıncılara hizmet eden ve ekmek üretimlerine yardımcı olan Lesaffre olarak Türkiye bizim için çok önemli bir pazar. Bu pazarda büyümek ve genç yetenekleri fırıncılık mesleği konusunda teşvik ederek gelişimlerini sağlamak, hedefimizin çok önemli bir parçası. Bu nedenle böyle anlamlı bir organizasyona ilk kez İstanbul’un ev sahipliği yapması, dünya üzerindeki 4 uluslararası seçmesinden birinin ilk kez Türkiye’de yapılıyor olması bizler için ayrıca gurur verici” diye konuştu.

Özmaya sponsorluğunda yarışan Türkiye Fırıncılar Milli Takımı; 2008 yılındaki yarışmada, bölge 1’incisi, dünya 11’incisi olmuştu. 2011 yılında yarışan Milli Fırıncılar ise Fas’ta gerçekleşirilen uluslararası seçmelerde ülkemizi başarı ile temsil etti.

Viennese hamur işleri, Artistik parça ve ‘Umut Vaat Eden Genç Fırıncılar’ kategorilerinde yarışan Türkiye Fırıncılar Milli Takımı, bölgesindeki Mauritius ülkesiyle birlikte 2016’da yapılacak Dünya Kupası Finali’ne katılmaya hak kazandı. Böylece Dünya Kupası’nda yarışacak 12 ülkeden biri Türkiye oldu.

Lesaffre: İstanbul’un ilk kez ev sahibi olması gurur verici

Organizasyon boyunca toplamda 30 ülkenin mücadele ettiği Europain Show Paris’e gidecek Türkiye Fırıncılar Milli Takımı, finalde Türkiye’yi temsil edecek olmanın gururunu yaşayacak.Ülke temsilcileri, Lesaffre, Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı ve üst düzey yetkililerin katıldığı ödül töreninde konuşan Lesaffre Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Lesaffre, “Louis Lesaffre Cup’ın Afrika–Akdeniz Bölgesi’nde yarışan Türkiye, Cezayir, Fas, Fildişi Sahilleri ve Mauritius takımları 10 Nisan’dan bu yana eğlenceli ve başarılı bir rekabete imza attılar. Ağustos 2014’te Türkiye’de başlayan başvuru, ön eleme, milli takımı oluşturma ve bunu izleyen eğitim maratonumuz ise bugün bir zaferle sonuçlandı. Dünya fırıncılığına hizmet etmek, kaliteli ve nitelikli fırıncıların mesleğe kazandırılmasını sağlamak hedefiyle 160 yıldır faaliyet gösteren bir grup olarak, kazanan takımları tebrik ediyorum. Bu amaçla çalışmalarımız durmaksızın devam edecektir” dedi.

En yetenekli Türk fırıncılar Paris’e gidecek

haber

Endüstriyel Yemek Dünyası 45

Unilever Food Solutions geleceğin şefleri ve turizmcileriyle buluştu

Unilever Food Solutions, Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği iş birliğiyle bu yıl Antalya’da ilk kez Turizm ve Aşçılık Kariyer Günleri düzenledi.

Unilever Food Solutions ve Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği’nin (POYD) işbirliğiyle bu yıl ilk kez düzenlenen ‘Turizm ve Aşçılık Kariyer Günleri’, Antalya Anadolu Otelcilik&Turizm Meslek Lisesi ve Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu’nda gerçekleştirildi. Etkinlikler kapsamında geleceğin şefleri ve turizmcileri olacak öğrencilere, Unilever Food Solutions’ın markaları ve hizmetleri anlatıldı. Unilever Food Solutions’ta kariyer imkânları hakkında

da bilgiler verilen öğrencilerin önünde yaz aylarında şirket bünyesinde çalışan 13 şefin ekibinde ‘Proje Stajyeri’ olarak yer alabilmeleri için de kapı açıldı.

Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan, “Unilever Food Solutions olarak, şeflere mutfakta ilham verecek profesyonel malzemeler, hizmetler ve çözümler geliştiriyoruz. Onların her alanda iş ortağı olmayı hedefliyoruz. Bunun için de genç ve dinamik bireylerden oluşan bir kadroyla çalışmaya önem veriyoruz. Şefleri

yakından anlamak için kadromuzda 13 şef bulunuyor. 74 ülkede faaliyet gösteren şirketimizin globalde bünyesinde ise 500’ün üzerinde şef bulunuyor. Türkiye’de bu global bilgi birikimini de sektöre sunuyoruz. Gerek meslek liselerinde gerekse üniversitelerin ilgili alanlarında eğitim gören genç yetenekler, işimizin geleceğe taşınması adına son derece önemli. Geleceğin şefleri ve turizmcileri olacak bu gençlerle iletişim kurarak; onlara şirketimizi tanıtmak, kariyerlerini en doğru şekilde yönlendirmelerine yardımcı olmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Endüstriyel Yemek Dünyası46

haber

Öte yandan Unilever Food Solutions’ın üç yıldır sponsorluğunu üstlendiği Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği’nin (POYD) Geleneksel Aylık Yemekli Toplantısı’nın Şubat ayı onur konuğu Türk sinemasının efsane ismi Ediz Hun oldu. POYD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kızıldağ, “Günümüzde global dünyanın en önemli konuları sürdürülebilirlik ve inovasyon. Turizmciler olarak biliyoruz ki; bilinçli turistler de bu konulara dikkat ediyor, destinasyon tercihlerini belirliyor” dedi.

Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Aslı Erdoğan Canbaz ise, bu yıl turizm sektörünün Rusya’daki ekonomik kriz, bölgedeki diğer sorunlar ve dolar kurundaki hassas dengeler nedeniyle birtakım finansal riskler yönetmek zorunda kalabileceğine dikkat çekerek, “Unilever Food Solutions Ailesi olarak, ürünlerimizle, hizmetlerimizle her zaman yanınızdayız. Gerek ‘Turuncu Destek Paketi’ gerekse ‘Gıda Atığını Önleyelim’ projesiyle misafir memnuniyetinden ödün vermeden maliyetlerinizi kontrol altına almanıza destek veriyoruz. Ve elbette çöpe para dökmemeniz için… Bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de turizm sektörünün önemli ihtiyaç ve sorunlarına çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

ÇÖPEPARA DÖKMEYİN!

Endüstriyel Yemek Dünyası 47

E colab tarafından Peach BarandTrack’a yaptırılan bir araştırma, insanların restoran seçimlerinde, temizlik ve

hijyenin en az yemek kalitesi kadar önemli olduğunu göstermektedir. Dışarıda yemek yiyen kişilere, restorandaki kirli sofra takımlarının o restorandaki deneyimlerini etkileyip etkilemediği sorulduğunda röportaja katılanların %80’i kesinlikle etkilediğini belirtmişlerdir. Bu tespit, bulaşık yıkama operasyonunda temiz ve parlak sonuçlar almanın ve bu sonuçların sürekliliğini sağlamanın önemini vurgulamaktadır.

Gıda işindeki profesyonellere göre, öncelikli hedef yüksek kalitede aşçılık sunabilmektir. Dolayısıyla çalışanlar değerli vakitlerini ekipmanların yarattığı sorunları çözmeye veya temizlik prosedürlerinin doğru uygulanıp uygulanmadığını takip etmek için ayırmak istememektedirler. Ancak, gerektiği kadar dikkat gösterilmediğinde, bulaşık yıkama operasyonu kötü sonuçlar ve beklenmedik maliyetler doğurabilir.

Her gün karşılaşılan bir takım zorluklar bulaşık yıkama sonuçlarını etkilemektedir: Özellikle yoğun zamanlarda etkili iş akışı sağlama; artan su, enerji ve atık maliyetleri; makine arızaları nedeniyle yaşanan aksamalar ve beklenmedik onarım masrafları ve güvenli bir çalışma ortamı yaratma bugün her gıda servisi yapan işletmede karşılaşılan zorluklardır.

Verimlilik son derece önemlidir, ek maliyetlerin oluşmaması için yeniden yıkamaların önlenmesi gerekir. Yeniden yıkamaya yol açan en yaygın sebepler yetersiz ön sıyırma, durulama ve basketleme, tıkanmış veya eksik durulama kolları gibi çözülmemiş makine problemleri ve boşalmış deterjan ambalajının zamanında değiştirilmemesidir.

Enerji, su ve atık maliyetleri son yıllarda tüm Avrupa’da ciddi oranda artmıştır. Dolayısıyla işletmelerde mutfakta kullanılan suyun %30’unu tüketen bulaşık makineleri ile verimli iş akışı sağlamak ve yeniden yıkamaları

önlemek gittikçe daha önemli hale gelmiştir. Yeniden yıkanan her tabak veya bardak değişken bulaşık yıkama maliyetlerini ikiye katlamaktadır. Bulaşık yıkama maliyet dağılım grafiğine bakıldığında deterjan, bulaşık yıkama maliyetlerinin sadece %5’ini oluşturmaktadır. Dolayısıyla kimyasalı daha ucuz almak toplam maliyetin düşeceği anlamına gelmeyeceği gibi, ilgili kimyasal doğru performans göstermediğinde tekrar yıkamalar artacak ve buna bağlı olarak diğer maliyet kalemleri de işletmeyi ciddi olarak etkileyecek oranda artacaktır.

SOLID TEKNOLOJİSİYLE TEMİZ, GÜVENLİ, VERİMLİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BULAŞIK YIKAMA

Personel, %52Enerji & Su, %13

Endirekt, %20

Deterjan, %5

Kırılmalar, %10

Endüstriyel Yemek Dünyası48

E kipmanların önemli bir parçası arızalandığında istenmeyen aksamalara neden olmaktadır. Tabak, bardak, çatal-bıçak gibi

sofra gereçleri yıkanmadan yemek servisi yapılamayacağına göre, bulaşık makinesi de bu önemli parçalardan biridir. Bu durum, acil çağrılardan ve yetersiz bakım nedeniyle ekipmanın yenilenmesinden kaynaklanan masraflar da olduğunda daha da kötüleşmektedir.

Güvenlik her zaman önemlidir, ancak yetersiz temizlik ve kaygan zeminlere bağlı risklere verilmeyen önem kaymalara, tökezlemelere ve işyeri kazalarına yol açabilir. Ağır kaldırma, kas-iskelet problemlerinin en önlenebilir nedenlerden biridir. İşyeri kazaları sadece çalışanların işten uzak kalmalarına değil, aynı zamanda ciddi tazminat ödemeleriyle sonuçlanan pahalı davalara da yol açabilir. Bu zorlukların öneminin bilinciyle daima temiz ve hijyenik bulaşıklar elde etmek, verimli ve güvenli bir operasyon yaratmak üzere bu zorlukları aşmanın yollarını bulmak gerekir.

Geçen yıllar içinde Ecolab bulaşık yıkama operasyonunda en iyi çözümü sağlamak üzere çalışmış ve bu zorluklara çözüm olarak Solid sistemini geliştirmiştir. Ecolab’ın süper konsantre Solid teknolojisi en zor su ve kir koşullarında dahi tek seferde en yüksek kalitede yıkama sonuçları sağlamaktadır. %100 kapalı sistem oluşu ve ürün içeriğinin %100 kullanılması sayesinde dökülme riski ortadan kalkar. Portföyde yer alan Nordic Swan eko-etiketli ürünlerin yanı sıra ambalaj ve nakliyeyi %80 oranında azaltan Solid ürünler Ecolab’ın ve işletmelerin sürdürülebilirlik hedefine yardımcı olmaktadır. En iyi yıkama sonuçlarını sağlamasının yanı sıra, bu yenilikçi teknoloji personelin güvenliğini artırırken, kimyasal ve enerji tüketimini azaltmaya da yardımcı olur.

Solid ürünlerinin ergonomik avantajları Ecolab ve İş Güvenliği Enstitüsü (IFA, Saint Augustin/Almanya) tarafından yürütülen karşılaştırmalı bir çalışmada görülebilir. Bu çalışmada sıvı ve katı ürünlerinin taşınmasından kaynaklanan kas-iskelet zorlanmalarını karşılaştırmalı olarak incelemiştir. Çalışmanın sonuçları vücuttaki zorlanmanın Solid teknolojisi kullanıldığında % 90’a varan oranda azaldığını açıkça göstermiştir.

Ecolab’ın işinde uzman satış temsilcileri işletmeye özel verdikleri servis ile bulaşık yıkama operasyonlarının her gün maksimum verimlilik ve güvenlik içerisinde gerçekleşmesine yardımcı olmaktadırlar. Ecolab satış temsilcileri operasyonun iyileştirilmesine yönelik önerilerde bulunmak ve aksiyon alabilmek amacıyla yaptıkları önemli tespit ve gözlemleri 360° Servis raporu kapsamında

tablet PC’lerine kaydederek sonrasında ilgili operasyon yöneticisiyle birlikte değerlendirmektedirler.

Avrupa’da her gün 50.000’den fazla bulaşık yıkama operasyonu Solid teknolojisine güvenmekte ve Ecolab’ın sunduğu işletmeye özel servisten faydalanmaktadır. Çünkü sadece kimyasal almak başarılı yıkama sonuçları ve bunun sürekliliğini sağlamak için yeterli değildir.

Endüstriyel Yemek Dünyası 49

“TÜRKİYE’NİN ET VE SÜT SEKTÖRLERİNİ DÜNYA SEVİYESİNE ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ” Türkiye’de et ve süt sektörünün ve bu sektörlere bağlı olan sanayinin gelişmesi için çalışmalar yapan Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR), başta et ve süt olmak üzere gıda sektöründeki son durumu, ilk kez düzenlediği “Etten Sütten Sohbetler” toplantısında masaya yatırdı.

SETBİR Başkanı Zeki Ilgaz’ın sunumuyla başlayan toplantıda, SETBİR’in hedefleri ve çalışmaları, et ve süt üretim ve tüketiminde Türkiye’deki son durum ve Türkiye’nin dünyadaki yeri, süt ve kırmızı et sektöründe dış ticaret dengesi, sektördeki işletme ve çalışan sayısı, et ve süt üretim değerleri, gıda sektöründeki hedefler ve hedeflere ulaşılması noktasında yapılması gerekenler ile sektörün başlıca diğer sorunları ele alındı. Moderatörlüğünü Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak’ın gerçekleştirdiği “Etten Sütten Sohbetler”

Endüstriyel Yemek Dünyası50

haber

toplantısı, et ve süt konusunda farklı alanlarda bilgi birikimi ve ilgisi olan kişileri aynı masa etrafında buluşturmaya devam edecek.

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR) tarafından düzenlenen, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği ve Sağlıklı Gıda Platformu tarafından desteklenen “Etten Sütten Sohbetler” toplantısı, 28 Şubat 2015 tarihinde İstanbul’da Point Hotel Taksim’de yapıldı. Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğü ile gerçekleşen toplantıya, SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Ilgaz ve SETBİR Yönetim Kurulu Üyeleri başta olmak üzere Ekonomi Gazetecileri Derneği üyeleri, sektörel dernek temsilcileri ile gıda ve sağlık konusunda ülke çapında tanınmış uzman isimler katıldı.

“Etten Sütten Sohbetler” toplantısı SETBİR Başkanı Zeki Ilgaz’ın konuşmasıyla başladı. Ilgaz SETBİR’in, süt ve et sektörünün ve bu sektörlere bağlı olan sanayinin gelişmesi hedefi ile faaliyete geçmiş bir çatı kuruluş olduğunu belirtti. 1976 yılından bu yana çalışmalarına devam eden SETBİR’in üyeleri arasında, Türkiye’de ve dünyada faaliyet gösteren 57 köklü firmadan toplam 99 üyenin yer aldığını söyledi.

Türkiye’de bulunan, hayvancılık sektöründe görev alan, ulusal ve uluslararası arenada varlık gösteren et ve süt sanayi firmaları, bu sektörlere tedarik sağlayan şirketler, et, süt ve yem üreticilerinin SETBİR üyeleri arasında bulunduğunu dile getiren Ilgaz, SETBİR’in hedeflerine ve sektördeki rolüne de değindi. Ilgaz, “Ulusal ve uluslararası düzeyde temsiliyet görevini en etkin şekilde yerine getirerek Türkiye et ve süt sektörünün sesi olmak, uluslararası arenada Türkiye et ve süt sektörünün doğru ve etkin tanıtımını yapmak, et ve süt regülasyonları başta olmak üzere ilgili gıda mevzuatı hakkında üyelerimizi

ve sektörü proaktif şekilde bilgilendirmek, mevzuat çalışmalarında sektörün görüşünü oluşturarak çalışmalara yansıtmak, Türkiye ve dünya et ve süt sektörünün pazar bilgilerini ve eğilimleri takip ederek, öngörülerde bulunmak SETBİR’in çalışmaları ve hedefleri içerisinde yer almaktadır” şeklinde konuştu.

SETBİR’in AB projelerine verdiği katkıyı da anlatan Ilgaz, “Ulusal ve uluslararası projelerde yer alarak, sanayide üretim teknolojileri ve işleme kolaylıklarını geliştirmek ve yeni teknolojileri tanıtmak için hizmet veriyoruz. Her yıl projelerine yenisini ekleyen SETBİR’in şu an 7. Çerçeve Programı kapsamında yürütmekte olduğu 7 adet AB projesi bulunuyor. Bu projelerde SETBİR üyesi firmalar da proje ortağı olarak yer alabiliyor” dedi.

Ilgaz ayrıca, SETBİR’in bilimsel konularda destek aldığı ve görüşlerine başvurduğu, ülkenin çeşitli üniversitelerinde görev yapan et ve süt alanlarında uzmanlaşmış öğretim görevlilerinden oluşan bir Bilim Kurulu’nun da bulunduğunu aktardı.

Endüstriyel Yemek Dünyası 51

haber

Süt ve Süt Ürünleri

Ürün

Kırmızı Et ve Et Ürünleri

Canlı Hayvan

Toplam

348.000.000$34.000.000$ 4.000.000$386.000.000$

160.000.000$6.000.000$ 114.000.000$280.000.000$

TÜRKİYE’DEKİ ET VE SÜT SEKTÖRÜNDE SON DURUM VE ÇARPICI RAKAMLAR

“Etten Sütten Sohbetler” toplantısında konuşan SETBİR Başkanı Zeki Ilgaz, et ve süt sektörlerine ilişkin son rakamları paylaşarak Türkiye’nin dünyadaki yerini anlattı. Çiğ süt üretiminin dünyada 792 milyon ton, AB ülkelerinde 160 milyon ton olduğunu belirten Ilgaz, bu rakamın TÜİK verilerine göre Türkiye’de 18,5 milyon ton olduğunu söyledi. Ilgaz, çiğ süt üretiminde Türkiye’nin dünyada 8. sırada yer aldığını belirtti. Türkiye’de en çok süt üretiminin yapıldığı iller arasında ise İzmir, Konya, Balıkesir, Sivas, Erzurum, Kars’ın ön plana çıktığının altını çizdi.

Ilgaz, kırmızı et üretiminde ise durumun dünyada 96,4 milyon ton olduğunu, domuz eti dâhil edildiğinde bu rakamın 203 milyon tona ulaştığını vurguladı. AB ülkelerindeki kırmızı et üretimi 8,4 milyon ton iken Türkiye’deki üretimin ise 1 milyon ton olduğunu ifade etti.

Ilgaz, tüketim tarafında elde edilen verileri de paylaştı. Dünyada kişi başı süt ve süt ürünleri tüketiminin süt eşdeğeri olarak yıllık ortalama 109,4 kg olduğunu belirten Ilgaz,

gelişmiş ülkelerdeki tüketimin kişi başına 232 kg, gelişmekte olan ülkelerde ise kişi başına 77,7 kg olduğunu vurguladı. Ilgaz’ın verdiği bilgilere göre Türkiye süt ve süt ürünleri tüketimi süt eşdeğeri olarak kişi başına yıllık 140 kg’dır.

Dünyadaki kişi başı et tüketiminin ise yılda ortalama 42,8 kg olduğunu belirten Ilgaz, gelişmiş ülkelerde kişi başı 75,5 kg, gelişmekte olan ülkelerde ise kişi başı 33,8 kg olduğunu söyledi. Türkiye’de ise toplam kişi başı et tüketiminin yıllık ortalama 38 kg civarında (5-6 kg balık, 12-13 kg kırmızı et ve 19-20 kg beyaz et) olduğunu ifade etti.

Çiğ süt üretim değerleri konusunda da bilgi veren Ilgaz, IDF 2013 Dünya Süt Zirvesi Raporu’na göre çiğ süt üretim değerinin dünyada 183,5 milyar dolar, Türkiye’de ise 4,3 milyar dolar olduğunu söyledi. Türkiye hayvansal üretim değerinin ise TEPGE Kırmızı Et Durum ve Tahmin 2014 raporuna göre toplam 98,1 milyar TL olarak göründüğünü dile getirdi. Ilgaz bu rakamın, 2012 yılında toplam 112,8 milyar TL olarak tespit edildiğini de belirtti. Süt ve kırmızı et sektörlerinde dış ticaret dengesindeki tablo ise şöyle;

Ilgaz toplantıda, et ve süt sektörlerindeki onaylı işletme sayıları ve istihdam rakamlarını da aktardı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de et ve süt sektörlerinde faaliyette bulunan toplam onaylı 3,268 işletme bulunduğunu vurgulayan Ilgaz, bunların 1,763’ünün süt işletmesi, 1282’sinin et parçalama ve işleme tesisi, 165’inin kırmızı et kesimhanesi, 58’inin de beyaz et kesimhanesi olduğunu belirtti. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu’nun verilerine göre ise et ve süt sektörlerinde çalışan sayısının toplam 72,259 olduğunun altını çizen Ilgaz, bunların 38,464’nün et ürünlerinin imalatında, 33,795’inin de süt ürünleri imalatında çalıştıklarını anlattı.

SETBİR’İN 2023 HEDEFİNE YÖNELİK ÖNERİLERİ

Toplantıda, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2023 yılı hedeflerini aktaran SETBİR Başkanı Ilgaz, “Bakanlık, nüfusunu yeterli, kaliteli ve güvenilir gıda ile besleyen, tarım ürünlerinde net ihracatçı konumunu daha da geliştiren, rekabet gücünü artırmış, dünyada ve bölgesinde tarım alanında söz sahibi bir Türkiye görmeyi hedeflemektedir” dedi. Ilgaz bu hedefler doğrultusunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, tarım hâsılasını 150 milyar dolara, gıda ve tarımsal ürün ihracatını ise 60 milyar dolara çıkarmayı amaçladığını belirtti.

SETBİR Başkanı Zeki Ilgaz, belirlenen hedeflerin önünde yer alan engelleri de aktardı. Ilgaz bu engelleri, dünya fiyatlarında kaliteli ham maddeye kesintisiz ulaşım, Ar-Ge ve yenilik kapasitesinin yetersizliği, kayıt dışılık, katma değeri yüksek işlenmiş gıda ürünlerinin ticaretteki düşük payı, gıda/beslenme konusunda bilimsel makale ve araştırma eksikliği ve pazar çeşitliliği şeklinde sıraladı.

Sektörün sorunlarına da değinen Ilgaz, SETBİR’in mücadele alanlarının kayıt ve kontrol dışı üretim ve ticaret, öngörülebilir arz ve talep, tüketicinin gıda, beslenme ve sağlık konularında doğru bilgilendirilmesi olduğunu anlattı.

SETBİR Başkanı Ilgaz, konuşmasının ardından katılımcılardan gelen soruları yanıtladı. Başta et ve süt olmak üzere gıda sektörünü ileriye taşıyacak bir sinerji oluşturmak amacıyla düzenlenen “Etten Sütten Sohbetler” önümüzdeki dönemlerde de farklı illerde devam edecek.

Endüstriyel Yemek Dünyası52

haber

haber

ilkbahar ayları, günlük yaşamı olumsuz etkileyerek yaşam kalitesini düşürebilen alerjilerin en yoğun olduğu dönem olarak tanımlanıyor. Ancak alerji tehlikesi

sebebiyle eve kapanmak yerine alınacak birkaç önlem ile baharın tadını çıkarmak mümkün olabiliyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. İlkay Keskinel, bahar alerjileri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

Gözlerde sulanma, hapşırık ve burun tıkanıklığı varsa bahar aylarının gelmesi ile birlikte hapşıran, sürekli mendil değiştiren ve bu nedenle hekime başvuran kişilerin sayısı giderek artıyor. Alerjik kişileri en çok etkileyen faktörlerden biri ise polenlerdir. Polen alerjisi olan kişilerde gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık; burunda akıntı, tıkanıklık ve hapşırık gibi belirtiler görülebilmektedir.

Rüzgârla taşındıkları için en çok küçük boyutlu polenler, bitkiden kilometrelerce uzaklıktaki kişilerde bile alerjiye neden olabilir. Kızılağaç, fındık, zeytin, kavak, çayır otu, pelin, arpa, buğday, yulaf ve çavdar en sıklıkla alerji yaratan polenlerdir. Ağaç polenleri daha çok Şubat-Mayıs, ot polenleri Mayıs-Haziran aylarında, yabani ot polenleri ise yaz ortasından sonbahara kadar yakınmalara

neden olabilir. Polenler, saman nezlesi (alerjik nezle) ve astım belirtilerini tetikleyebilirler.

Astım hastaları sokağa çıkmakta zorlanıyor Nefes darlığı, hava açlığı, öksürük, balgam çıkarma, göğüste tıkanma hissi gibi belirtilerle seyreden astım, bahar aylarında polenlerin yayılmasıyla daha ağır seyredebilir. Polen alerjisi olan astımlı hastaların bu dönemde şikayetleri artabilir. Bu dönemde hastanın ilaç tedavisinin yeniden düzenlenmesi gerekebileceğinden astımlı hastaların düzenli kontrollerini aksatmaması gerekir.

Alerjenleri hayatınızdan çıkarın duyarlı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep olan maddeler alerjendir. Bunun için saman nezlesinden korunmada ilk adım, kendisinde alerji meydana getiren polen gibi alerjenin belirlenmesidir. Hızlı ve kolay uygulanan deri ya da kan testleri ile kişinin neye karşı alerjisi olduğu belirlenebilir. Alerji yapan etken saptandığında kişi, bundan olabildiğince uzaklaşmalıdır. Tedavide alerji önleyici ilaçlardan yararlanılabilir. Uygun kişilerde aşı tedavisi de belirtilerin giderilmesine yardımcı olacaktır.

Sabah saatlerine özellikle dikkat edinSabah saatlerinde havadaki polen miktarı

genellikle daha fazladır. Yağmurlu günlerde havada uçuşan polen miktarı azaldığından polen alerjisi olan kişiler rahat eder. Tam tersine sıcak ve rüzgarlı günlerde polen yayılımı artar.

haber

BAHARALERJİLERİNEKARŞI ALINMASIGEREKEN10 ÖNLEM

Alerji karşıtı 10 önlem Neye karşı alerjiniz olduğunu öğrenin Dışarıda mutlaka polen maskesi takın Ev ve ofisinizi sabah saatlerinde değil,

öğleden sonra havalandırın Otomobil camlarını gerekmedikçe açmayın

ve polen filtrelerini değiştirmeyi unutmayın Gözlerin yanını da örten güneş gözlükleri

kullanın ve sık sık gözlüklerinizi polen yapışabileceği için yıkayın Eve geldiğinizde kıyafetlerinizi değiştirin,

burnunuzun içini temizleyin, duş alın Polen mevsiminde açık havada spor

yapmayın Yıkanan çamaşırları mümkünse kurutma

makinasında kurutun. Nem, ev içi alerjenlerin gelişimini tetikleyebileceğinden yatak-oturma odalarında çamaşırlarınızı kurutmayın Evcil hayvanlarınızı yattığınız odaya almayın Özellikle bu dönemde toz, sigara dumanı,

boya kokusu, parfüm gibi etkenlerden uzak durun

Alerji karşıtı 10 önlem

Endüstriyel Yemek Dünyası 53

haberhaber

Endüstriyel Yemek Dünyası54

haber

Baklavanın Lezzet Ustası

Şefliğe Adım Attı!

Türkiye çapındaki 54 mağazasında geçen yıl 4,5

milyon müşteriyi ağırlayan Faruk Güllüoğlu, yeni

konseptiyle hedef büyüttü.

Faruk Güllüoğlu, 2015 yılıyla birlikte

Antep mutfağından esinlenen ve dünya

mutfaklarının farklı lezzetlerini

birleştiren yeni menüsüyle dikkat

çekiyor. Markanın Yönetim Kurulu

Başkanı Faruk Güllü, değişen tüketici

beklentilerini yakından izlediklerini

ve tüm mağazalarında bu beklentilere

yanıt verecek çalışmalara hız verdiklerini

söyledi. Güllü, “2014 bizim için

kontrollü büyüme yılı oldu. Mağaza

sayısındaki artışın yanında devam

eden operasyonlarımızı da genişlettik.

Diğer sektörlere göre daha hızlı büyüyen

perakende ve hızlı tüketimdeki hareketlilik

doğal olarak bize de yansıdı ve doğru

stratejiyle önceki yıla göre yaklaşık

%40 oranında ciro artışı gerçekleştirdik”

dedi. Faruk Güllü, 2015 yılı sonunda

80 mağazaya erişmeyi hedeflediklerini

ve %30 ciro artışı hedeflediklerini de

vurguladı.

Değişen dünyada tüketim alışkanlıkları

ve müşteri beklentilerinin de sürekli

değiştiğine dikkat çeken Faruk Güllü,

şöyle konuştu:

“Ne kadar köklü ve güvenilir marka

iseniz sizden beklenti de o kadar büyüyor.

Çünkü insanlar sizin kalitenizi bildiği

ve sizlere güvendiği için daha farklı

ürünleri de sizden almak istiyor, hatta

bulamayınca kızabiliyor. Bu değişime

yanıt verecek yeni konseptimizle hizmet

alanımızı genişlettik, hatta bu konseptin

gerçekleşmesi müşteri beklentilerinden

doğdu. Bizden tatlı dışında yemek

de isteyen müşterilerimizin samimi

istekleri bizi uzun bir düşünme ve

araştırma sürecine yönlendirdi. İşin

uzmanlarına danıştık, kendi içimizde

tartıştık ve sonrasında bu yola

çıkmaya ve bizden beklenen kaliteyi

tüm diğer ürünlerde de göstermeye

çabaladık. Bu biraz da öze dönüşümüz

diyebiliriz. İlk Güllüoğlu dükkânında

sabah baklava tezgâhı kalktıktan sonra

yerin kebap alırmış. Baklavalar da

ekmek fırınında pişirilip yemek sonrası

ikram edilirmiş. Sözün özü, bugün

çatımız altında yeni menümüzle

uygulamaya başladığımız yemek ve

baklava birlikteliği bize dedelerimizden

miras kalan bir uygulamadır.”

Yeni menünün müşteriler tarafından

hızla algılandığını ve beğenildiğine

dikkat çeken Faruk Güllü, “En çok

ev mantısı satıyoruz. Ve çorba olarak

ise yeni çıkardığımız etli keşkek

çorbasına muazzam bir talep oldu.

Antep közlemesi, dana kürek, baklava

hamurunda levrek en sevilen yeni

lezzetlerimizin arasında yer alıyor.

Ancak dünya mutfağı klasikleri

olan et fajita, hamburger ve pizza

çeşitlerimizde satışlarda hep üst

sıralarda olan ürünlerimiz

arasında yer alıyor”

dedi.

haber

Endüstriyel Yemek Dünyası 55

haber

‘‘Yeni yıldaKıbrıs ve Ankara’da’’

Faruk Güllü, yeni yılda öncelikli bölgelerinin Akdeniz ve İç Anadolu bölgesi olduğunu ifade ederken, Ankara’da kurulacak üretim tesisiyle

Anadolu’nun kalbinde yer alacaklarını da müjdeledi: “2015 yılının üçüncü çeyreği sonunda hedef bölgemiz Ankara ve çevre illeri olacak. Gün geçtikçe büyüyen markamızın başkentte yapılacak olan imalathanesi yaklaşık 5000 m2 olacak ve birçok Anadolu kentine ulaşmamızı sağlayacak. Bir diğer önemli yatırımımız da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olacak. Yavru Vatan’da damak tadı, yaşantı ve müşteri beklentileri ülkemizle oldukça benzer. Bu yüzden buradaki ihtiyacı belirledik ve yerel bir iş ortağı ile anlaşma

imzaladık, ilk mağazamız ile Şubat ayında Lefkoşa’da faaliyette olacağız. Ufak bir üretim tesisi kurduk, mağaza sayımız çoğaldıkça oraya da büyük bir üretim tesisi kurmayı planlıyoruz. Buradan ustalar ve yardımcı ekip gönderiyoruz, şimdiden işletmecilerimizi eğitiyoruz. Kıbrıs pazarına baktığımızda baklava satılan birkaç yer olmakla birlikte pazarda bizim kalitemizde yapan ve satan yer olmadığını gördük, bu yüzden öncelikle baklavada pazar payımızın çok yüksek olmasını bekliyoruz. Ayrıca orada cafe-restoran hizmetini de başlatacağız. Kıbrıslı gençlerin bizi tercih edeceklerine inanıyor ve ülkeye bu konsept ile girerek hafızalarda bütün olarak cafe – restoran-baklava imajını birlikte oluşturmayı amaçlıyoruz.”

haber

Faruk Güllü

Endüstriyel Yemek Dünyası56

Selpak ProfessionalYeşil ve Bordo Renkli Peçeteler ile

masalar renkleniyor!

www.eczacibasiprofesyonel.com0850 228 46 89Detaylı bilgi için bize ulaşın:

Yeni Selpak Professional Renkli Peçeteler ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için: