Ekim 2010

68
ÖNCE YIL: 19 SAYI: 147 6,50 TL EKİM 2010 ISSN 1301-4978 19. Kalite Kongresi 8-10 Kasım 2010 İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı İŞBİRLİKLERİMİZ 1990 2010

description

Yenileşim Yönetimi

Transcript of Ekim 2010

ÖNCE

YIL: 19 SAYI: 147 6,50 TL EKİM 2010

ISSN 1301-4978

19. Kalite Kongresi8-10 Kasım 2010 İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı

İŞBİRLİKLERİMİZ

1990 2010

Önce Kalite’147 Ekim 2010

3Önce Kalite’147 Ekim 2010

Neslihan [email protected]

Kurumsal Sponsorlar

EDİTÖRDEN

KalDer bu yıl 20.yılını kutluyor. Bu anlamlı yılda, Kalite Kongremizin de 19. sunu düzenliyoruz. Dergimizin Ekim sayısında “Yenileşim Yönetimi” temalı kongremizin içeriğine yer verdik.

Bu sene özel oturum konuşmacılarımız CISCO Systems Küresel Operas-yonlar Strateji ve Planlama Başkan Yardımcısı Inder Sidhu, Innovation Resources Başkanı Robert Tucker Önce Kalite’nin sorularını yanıtlarken Yenileşim alanında uzun yıllara dayanan birikimlerini aktardılar ve kuru-luşlarımıza yol gösterici önerilerini özetlediler.

A.Hamdi Doğan “Görüş” köşesinde fikir ve yorumlarını bizimle paylaş-tı. “KalDer 20 yaşında” başlığını taşıyan makalesinde, Doğan, KalDer’in 20 yılını, geldiği noktayı ve Kongre’nin temasını neden yenileşim olarak seçtiğimizi vurguluyor.

Bu sayımızda, dosya köşemizde keyifle okuyabileceğiniz ve sizlere yeni bakış açıları kazandıracağına inandığımız isimler ve konular var; “KOSGEB Yenileşim Destekleri” yazısı ile KOSGEB Başkanı Mustafa Kap-lan, “DNA’mızda yenileşim var” yazısı ile Aras Holding Yönetim Kurulu

Başkanı Evrim Aras, “Tasarım oyuncusu olmadan sahnelenen bir yenileşim oyunu gişe yapmaz” yazısı ile Kilit Taşı Tasarım Yönetici Ortağı Kunter Şekercioğlu, “Kadın Liderler Konseyi” yazısı ile Coca-Cola Tür-kiye Genel Müdürü Galya Frayman Moli-nas, “TMME liderliği markamız için önemli bir katma değer” diyen Opet Genel Müdü-rü Cüneyt Ağca gibi önderlerin yorumları-nı keyifle okuyacağınızı umuyoruz.

Ulusal Kalite Hareketi köşemizde ise, “Ne-den Ulusal Kalite Hareketi?”sorusuna yanıt veren KalDer Yönetim Kuru-lu Üyesi Önder Kıratlılar’ın yazını okuyabilirsiniz.

Bu sayımızda ilk defa yer verdiğimiz “Üye Gözüyle KalDer” köşemizin ilk konukları Elginkan Holding A.Ş Stratejik Planlama Uzmanı Cem Kütük ve Teknosa Altı Sigma ve Kalite Grup Müdürü Dr.Ümit Özen’ın görüşlerini sizlere aktarıyoruz.

Önce Kalite’nin bu sayısında mükemmellik yolculuğu öykülerini anla-tan bu yılki Ulusal Kalite Ödülü finalistlemizden Barem Pazar Araştırma, Coca Cola İçecek A.Ş. Ankara Fabrikası, İDO ve İGDAŞ’a başarılar diliyo-ruz.

Sevgilerimle,

Kalite Kongresi ve KalDer'in 20. yılı

4 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

içindekiler

ŞUBELERDEN HABERLER - ESKİŞEHİR

58 Eskişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi

2010 Avrupa Kalite Başarı Ödülü sahibi oldu

ŞUBELERDEN HABERLER - İZMİR

60 KalDer İzmir Şubesi ve MESS Eğitim Vakfı İşbirliği

Genel Katılıma Açık Yalın Altı Sigma Farkındalık

Eğitimi

61 Ege'de Kazananlar Konferansı

ŞUBELERDEN HABERLER - ANKARA

54 Kalite Çemberi Ödülleri’ne 3 çember layık görüldü!

ŞUBELERDEN HABERLER - BURSA

56 3. Mükemmellik İçin Sürekli İyileştirme Konferansı

21 Ekim’de Bursa’da yapıldı

Kalite Personeli Yetiştirme Programı Bursa’da Başladı

ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ

49 Ulusal Kalite Ödülü Finalistleri

KalDer’den HABERLER

48 2010 Yılı Ulusal Kalite Ödülü Finalistleri Belli Oldu!

ÖNCE

YIL: 19 SAYI: 147 6,50 TL EKİM 2010

ISSN 1301-4978

30 Kadın Liderler Konseyi Galya Frayman Molinas Coca Cola Türkiye Genel Müdürü

28 Tasarım oyuncusu olmadan sahnelenen bir yenileşim oyunu gişe yapmaz

26 DNA’mızda yenileşim var Aras Holding Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Aras

KalDer’den

8 KalDer 20. Yaşında KalDer Yönetim Kurulu Başkanı

10 "İkisi Birden" Inder Sidhu CISCO SYSTEMS Küresel Operasyonlar

Strateji ve Planlama Başkan Yardımcısı

12 Robert B. Tucker: Yenileşim, yarın alacağınız

ürünün tohumlarını bugünden ekmektir

22 KOSGEB Yenileşim Destekleri Mustafa Kaplan KOSGEB Başkanı

Önce Kalite’147 Ekim 2010 5Önce Kalite’147 Ekim 2010

KalDer Adına SahibiA. Hamdi Doğan

Genel Yayın Yönetmenive Sorumlu Yazı İşleri MüdürüNeslihan Cingi

Yayın KuruluA. Hamdi DoğanProf. Dr. Ali Rıza Kaylanİrfan OnayÖzlem YüzakVedat Çakmak

EditörAyşe [email protected]

Teknik YönetmenTevfik Fikret Çalış[email protected]

2. EditörBurçin Yeş[email protected]

Sayfa DüzeniReyhan [email protected]

İdare MerkeziTürkiye Kalite Derneği (KalDer)Centrum İş Merkezi, Aydınevler Sanayi Cad. No: 3 Küçükyalı 34854 İstanbulTel: 0 216 518 42 84Faks: 0 216 518 42 86

www.kalder.org [email protected]

YapımMavi Tanıtım ve İletişimRasimpaşa Mah. Ayrılıkçeşme Sok. No:122 Yeldeğirmeni Kadıköy İstanbulTel: 0 216 418 59 31 pbx

www.mavitanitim.com.tr

BaskıÖzgün Ofset. Tic. Ltd. Şti.Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 214. Levent 34418 İstanbul

Tel: 0 212 280 00 09

Önce Kalite Dergisi, Türkiye Kalite Derneği tarafından ayda bir yayınlanır.Ulusal-Türkçe-Aylık-İlmiISSN: 1301-4978

EĞİTİMLER

64 KalDer Merkez ve şubeler Ekim-Kasım-Aralık 2010

Genel Katılıma Açık Eğitim Programı

YAŞAMDA KALİTE

62 Örnek bir girişim: Efes Vakfı

ÜYE GÖZÜYLE KalDer

46

KIYASLAMA

44 Mükemmellikte Strateji Yönetimi Aksa-Bosch-Siemens

Kıyaslama Platformu

STRATEJİK YÖNETİM

40 Stratejik Hedefler Nasıl Çalışanların Hedefleri Olur?

EFQM MÜKEMMELLİK MODELİ

38 EFQM Mükemmellik Modeli 2010 2011 yılında Ulusal Kalite

Ödülü ve Değerlendirme Süreçlerinde Mükemmellik Modeli 2010 uygulanacak

ULUSAL KALİTE HAREKETİ

36 Neden Ulusal Kalite Hareketi

32 OPET Genel Müdürü Cüneyt Ağca: TMME liderliği markamız için

önemli bir katma değer

8 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

GÖRÜŞ

A. Hamdi DoğanKalDer Yönetim Kurulu Başkanı

Değerli Kalite Dostları,

B u yıl KalDer ve bizler için özel bir yıl.KalDer 20.yı-lını kutluyor.1990 yılında başlayan yolculuk ar-kasında güçlü bir birikimi oluşturarak günümüze taşımıştır. Birazdan paylaşacağım veriler öylesine

güçlü ki herkesin yüksek kabul değerleri içinde yer alacak tarafsız göstergelerdir.

Bir STK olarak yirmi yılı geride bırakmak aslında başlı ba-şına takdir edilmesi gereken bir performansdır.

Bu uzun ve zorlu süreçte emeği geçen tüm kalite gönül-lülerini kutluyorum. Yönetim kurullarımız,idari personel ve kuruluşlarımız sürece hep katkı sağlamış ve destek olmuş-lardır.Doğru yol haritası çizilmiş ve doğru izlenmiştir.KalDer bir kez değil, birkaç kez “Yılın Derneği” seçilmiştir.

Bu kutlamayı 19. Kalite Kongresi ile birlikte,18. Ulusal Ka-lite Ödülü töreniyle başlatacağız. Her yıl birbiri ardına ya-şanan ve yaşatılan heyecan ve bilgi yoğunlaşması Kalite Kongresi ve Ödül törenlerimiz Türkiye’nin ve Avrupa’nın en seçkin kalite paylaşım ortamı olma özelliğine taşımıştır .Bu süreci bu yıl’da geliştirerek yaşatmak onuru yönetimimize nasip oldu. En iyisini yapabilmek tutkusunu yaşamazsanız TKY yaklaşımınızda “iyileştirmeye açık alanınız” var de-mektir. Bizler de size en iyiyi sunabilmek çabası ve kaygısı ile hazırlandık. Yönetimdeki arkadaşlarıma ve profesyonel ekibimize teşekkür ediyorum. Umarım sizlerin beğenisini sağlar, beklentilerinizi karşılarız.

Kongre’lerin başladığı 1992 yılından bugüne değin yakla-şık 30 bin kişi kongrelerimizi izlemiştir.

Geride bırakılan 20 yıllık dönemde KalDer kalite akade-misi olarak 5000’e yakın eğitim programı sunmuştur.Bu programlarda yaklaşık 80 bin kişi eğitim almıştır. KalDer işletmelerimizin insan kaynağı ihtiyacına etkin ve yetkin bir eğitimci olmuştur.

KalDer 20 yıl içinde Ankara, İzmir, Bursa veE skişehir illerin-de şubeleşerek yayılımı gerçekleştirmiştir.

1991 yılında başlayan yolculukta üye sayımız bugün 2000’e ulaştı. Bu üyelerin 782’si tüzel kişilerden oluşmaktadır.

Başlatılan Ulusal Kalite Hareketin’de 420 kuruluş bizlere katılmıştır.

2005 yılında TMME Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endek-si ülkemizde yapılmaya başlandı. Bu gün 20 sektörde 125 markada ölçümler yapılıyor. Türkiye için 5 yıllık bir dizin oluştu.

Ödül süreçleri 1992 de TÜSİAD ile işbirliği çerçevesinde başlatıldı.Bu yıla değin 225 kuruluş ödül sürecine başvurdu.EFQM Mükemmellik Modeli kapsamında 24 Ulusal Kalite Büyük Ödülü,36 Başarı Ödülü ,3 Mükemmellikte Süreklilik Ödülü verildi.Ödül kategorilerine zamanla,Kobi,Kamu,STK katıldı.KalDer yalnızca sanayi ve ticareti değil diğer sek-törleride rekabet ortamına hazırlamada adımlar atıldı.Bu KalDer’in Türkiye’nin Yaşam Kalitesinin yükseltilmesinde yüklendiği önemli vizyonunda başlangıcı oldu.

KalDer20 yaşında

Önce Kalite’147 Ekim 2010 9Önce Kalite’147 Ekim 2010

KalDer uluslararası podyumda işletmelerimizin ve kuru-luşlarımızın başarı göstergelerini de yukarıya taşıyan bir performansın sürükleyicisi oldu. EFQM Avrupa Kalite Ödül-lerinde 7 kuruluşumuz büyük ödül, 11 kuruluşumuz başarı ödülü kazandı.Türkiye halen sıralamada büyük ödül kaza-nanlarda ikinci sırada bulunuyor.

KalDer son yıllarda iki büyük harekete de liderlik etmiştir.Bunlar “Global Compact Türkiye Süreci” ve “Yönetim Ka-dının Hakkıdır” açılımıdır. KalDer günceli yakalamada öncü olma ve stratejik işbirlikleri eylemini zamanında ve doğru uygulamıştır.

Kalite Kongresi ve Ödül töreni

19. Kalite Kongresi’nin bu yıl ana teması “Yenileşim Yöne-timi” olarak belirlendi.

Neden yenileşim? sorusunun ardında önemli birkaç neden sıralanabilir. Öncelikle Dünyanın 17. büyük ekonomisi olan ülkemiz ekonomik büyüklükte 2023 de ilk 10’da yeralmayı hedefliyor. Bu önemli hedefe karşın BM insani gelişim en-deksinde 155 ülke arasında 126.sırada bulunuyor.

Uluslararası rekabet endeksinde ise 133 ülke arasında 61.sıradayız. Böylesi bir büyük hedeflere ulaşılabilmesi ve sürdürülebilir başarının yakalanması için ekonominin ve sosyal göstergelerin süzgeçten geçirilmesini gerektirmek-tedir. Ekonomideki büyüme isteği kaldıraç olabilecek yeni bir araç ihtiyacını gündeme taşımaktadır. “Yenileşim” bu kaldıracın adıdır.

Artık günümüzde maliyet tek başına bir rekabet belirleyi-cisi olmaktan çıkmıştır. Hatta teknoloji ve kalite pekçok kuruluşun erişebildiği standart haline gelmiştir. Ülkeler az gelişmiş,gelişmekte ve gelişmiş diye gruplanırken artık Üre-tim faktörü odaklı,verimlilik odaklı, yenileşim (inovasyon) odaklı diye gruplamaktadırlar. Tahmin edeceğiniz gibi kişi başı milli geliri 17 bin doların üstü ülkeler yenileşim odaklı ülkelerdir. WEF raporuna göre Türkiye yenileşim sıralama-sında 69. sıradadır. Türkiye verimlilik ile inovasyon arası geçiş sürecinde olarak değerlendirilmektedir.

Türk ekonomisi, işletmeler katma değeri yüksek ürün ve hizmetleri geliştirmek durumundadır. Bugün ihracatımızın sadece yüzde 5,1’i yüksek teknolojili üründür. AB ülkeleri-nin ortalaması ise yüzde 21,5’dir. Türkiye tonlarca üreterek gelişmede özlenen boyutu yakalama da sıkıntı çekecektir.Yenileşim bizim gibi genç ve dinamik ülkeler için bir fırsat-tır. Yenileşim büyük, küçük işletme farkı olmaksızın başa-rıya bizi taşıyacak bir yöntemdir. Yapılan bir araştırmaya göre, Amerika da şirketlerin cirosunun yüzde 75’inin son bir kaç yıldır piyasaya var olmayan ürün ve hizmetlerden oluş-tuğu saptanmıştır.

Yenileşim Finlandiya da Nokia, Kore’de Samsung markası ile başarılı sıçrama örnekleri gördüğümüz kayda değer ge-lişmelerdir. Finlandiya da fert başına milli gelir 1985 yılında 10.470 dolardan, 2004’te 29 bin dolara çıkmıştır. En bü-yük etkilerinden biride istihdam üzerindeki olumlu etkisidir. 1990 yılında yüzde 20 olan işsizlik oranı 20 yılda eritilmiş-tir.

Yenileşim buluş yapmakla eş anlamlı değildir. Süreçte bir iyileşme,üründe değişik bir çeşitlendirme, hizmette önemli bir değişim istenen gelişimi yaratabilir. Teknolo-jiyi iyi kullanan bir ülke olmak bize elbette avantaj sağlar ama işin doğrusu teknolojiyi yaratanlar arasına girmek-tir.

İnovasyon kapasitesinin, bilimsel araştırma kurumu, bilim adamı ve mühendis sayısının, Patent sayısının artırılması, entellektül sermayenin korunması, Ar-Ge’ye yapılan şirket harcamalarının artırılması ve diğer başlıklar ele alınarak ge-liştirilmek durumundadır.

KalDer, 19. Kalite Kongresi’nde yine en önemli uzmanları, uygulayıcıları, bilim adamlarını sizlerle buluşturuyor.

Beklentimiz Kelebek Etkisi yaratmaktır. 9-10 Kasım’da Kongre merkezindeki yoğunlaşmanın tüm işletmeleri-mize yayılması ve ülkemizde fırtına olmasa da güçlü bir rüzgarın esmesidir.

“Yenileşim Türkiye’nin Önceliği Olmalıdır”

Çağrımız her sektöre, her işletmeye, toplumadır.

20 yılı geride bırakırken yeni yönetim olarak bizler de önemli hedeflerimizden ikisini Sektörel ve Bölgesel Yayı-lım olarak belirledik. Sektörlerde; Eğitim, sağlık, turizm ve gelişen sektör lojistik önceliğimiz olacaktır.

Bölgesel yayılımda, Kayseri, Konya, Gaziantep ve Denizli illeri gerek sanayi, gerekse ticari yoğunlukları ile yoğunlaş-mada potansiyel şehirlerimizdir.

Yeni bir çalışma “Kıyaslama” oluşum sürecini yaşıyor.Ku-luçka merkezinde geliştirilen özel bir ürün gibi hazırlanıyor.Yakında paylaşacağız.

KalDer’in 20 yılının ve Yenileşim Yönetimi temalı kongre-mizin yeni açılımlar getirmesini diliyor, Ödül kulvarında ya-rışan tüm finalistlerimize başarılar diliyorum.

Kalite, gelecek 20 yıllarda da hep sizinle olsun.ç

10 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

Doing Both (İkisi Birden) kitabınızdaki yaklaşım ne-dir ve şirketlerin yenileşim çabalarına nasıl katkı sağlar?

Ş irketler stratejik kararlar alacaklarında genellikle bir yön seçer diğerini dışarıda bırakır. Ya yenileşim ve yeni iş alanlarına odaklanıp ana işlerini ihmal ederler yada tersi olur.Disipline ağırlık verip es-

nekliği feda eder. Müşterilere odaklanıp tedarikçi ve işbirliği ortaklarını unuturlar.. Hangisini seçecekleri sıkıntı konusu olur. Halbuki daha iyisi her ikisini birlikte yapmaktır.

“Doing Both” her karara yakalanabilecek bir fırsat olarak yaklaşmak demek, yoksa katlanılacak bir fedakarlık değil. Aynı zamanda yanlış seçimleri, düşük beklentileri ve taviz-leri önlemek anlamına da geliyor.

Örnek olarak Cisco Systems bu yaklaşımla geçtiğimiz yedi yılda gelirlerini ikiye, karlılığını üçe, ve hisse başına getiriyi dörde katladı. Bu yaklaşım iş görüyor ve olağanüstü sonuç-lar elde edilmesine yardımcı olabiliyor.

Şirketler bu yaklaşımdan en az iki şekilde yararlanabilir-ler; teknoloji tarafında çoğu şirket (özelillikle büyükler) ya sürekli (geleneksel) yenileşime ya da yıkıcı (çığır açan) yenileşime odaklanırlar. Halbuki iki yaklaşımı aynı anda uygulayarak (ve ikisinin birbirini desteklemesinin yollarını bularak) çarpan etkisi yaratabilirler. İş geliştirme tarafında ise çoğu şirketin odaklandığı bir iş modeli vardır. Bu mode-li alternatif iş modelleri ile bütünleştirerek iyi zamanlarda büyüme, zor zamanlarda korunma sağlayabilirler.

Inder SidhuCISCO SYSTEMSKüresel Operasyonlar Strateji ve Planlama Başkan Yardımcısı

"İkisi Birden"

Önce Kalite’147 Ekim 2010 11Önce Kalite’147 Ekim 2010

Bilgi Teknoloji leri (BT) yeni iş modellerini nasıl des-tekler?

BT altyapısı; Etkinlik ve verimliliği artırır, bilgiye erişimi ve uzaktan teslimatı sağlar.

Sağlık sektöründen örnek verirsek ; etkinlik/verimlilik elekt-ronik sağlık kayıtlarının kullanımı ile sağlanabilir.Bilgiye eri-şim sağlık alanındaki bilgilere doktorlar, uzmanlar, hastalar, sigortacılar, kamu kurumları tarafından ulaşılabilinmesi an-lamına gelir.Böylece sağlık hizmetleri sınırları aşan biçimde sunulabilir. Uzaktan teslimat ise mesafe, ekonomik ve top-lumsal sınırlardan bağımsız olarak sağlık hizmetlerinin su-nulmasını mümkün kılar. Örnek olarak video ve veri ağları aracılığı ile uzmanlara danışılabilir.

Eğitim için de aynı şey söylenebilir. Türkiye’nin uzak bir köşesindeki bir kişi Harvard, MIT gibi dünyaca bilinen bir üniversite profesöründen eğitim alabilir. Bilginin yaygın ve verimli dağıtımı bu olanağı verir.

Örnek olarak Cisco, Hindistan’da BT ağlarından hasta te-davi hizmetleri ve eğitim sunmak için yeni bir modelin ilk uygulamasını deniyor. Bu modelle doktorların hasta ziyare-tini ziyaret başına 1 dolara indirmek, çocuklara ayda 1 dolar karşılığı uzaktan eğitim sağlamak hedefleniyor.

Yenileşim konusunda iyi uygulamaları soruşturur-ken ne tür gerçekle uyuşmayan söylemlerle, efsane-lerle karşılaştınız?

Karşılaştığımız kimi yanlış varsayımlar şunlardı:

Büyük şirketler sadece geleneksel ürün ve iş modellerinde yenileşim yapar. Küçük şirketler sadece yıkıcı (çığır açan) yenileşim yaparlar. En iyi yenilikler şirket içinden ortaya çıkar. Yenileşimin bir türünde iyi olursanız başarıyı yakalar-sınız, Teknolojik yenileşim iş modeli yenileşimi getirir gibi...

Türkiye’nin KOBİ’lerine ve mikro şirketlerine bugü-nün işbirliği/bilgi ağlarına dayanan ekonomisinin fırsatlarından yararlanmaları için ne önerirsiniz?

Bugünün bilgi teknolojilerinin getirdiği ağlar ekonomisinde, KOBİ ve mikro organizasyonlara rekabet avantajı sağlaya-cak en az üç unsur gözlüyorum:

Görünürlük: İnternette her şirketin aynı büyüklükte oldu-ğu söylenir. İnternetin yaygınlaşması ile KOBİ’ler artık çok daha hızlı ve ucuza görünürlük sağlayabilirler. Eskiden fizik-sel olarak görünür olmak büyüklerin üstünlüğü idi.

Kaldıraçlar: Yeni ekonomide şirketler tedarikçileri, satış kanalları, işbirliği ortakları ile olan ilişkilerini rekabet için daha iyi değerlendirebilirler. Hem tedarik zincirlerinin hem

satış kanallarının yönetiminde bu ilişkilerden yararlanabi-lirler.

Hızlı Tepki: iletişim ağları sayesinde KOBİ’ler ve mikro or-ganizasyonlar marka yönetimi, pazarlara ve müşterilere ulaşma, birlikte hizmet ve ürün geliştirme, tedarikçlerin de-neyimlerinden yararlanma konularında çok daha hızlı tepki verebilirler.

KOBİ’lere ve mikro organizasyonlara önerilerim:

n Hızla işiniz için neyin öz neyin ikincil olduğunu belirleyin; sadece öze odaklanın ikincil unsurları dış kaynaklara ak-tarın.Ancak gene de dışarıya verdiğiniz işlerle bağlantıyı sıkı tutarak sürprizleri önleyin.

nİlk dilim hasatı odaklanma ve icraatla alın. Ancak bu he-nüz “oyun masasına oturma”nı karşılığıdır.

nSonraki hasat dilimi için kendinizi gerçekten farklılaştıra-cak ve çarpan etkisi yaratacak “Doing Both- İkisi Birden”, fırsatlarını bularak kazanın; yani geleneksel ve yıkıcı/çığır açan yenileşim; mevcut ve yeni iş modelleri; süreç ve ürünlerde iyileştirmeler yapma ve yeniden yaratma/tasarlama; müşterileri memnun etme ve iş ortaklarını se-vindirme ;hem mükemmel hem anlamlı ürün ve hizmet geliştirilmesi.

Bu yaklaşımları izleyerek KOBİ ve mikro organizasyonlar sadece ayakta kalmayı değil, başarıyla zenginleşmeyi, ve kendileri yanında müşterileri, çalışanları, iş ortakları, teda-rikçiler ve yatırımcılar için olağanüstü sonuçlar yaratmayı başarabilirler.ç

12 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

Sizce neden çoğu firma yenileşimin değerini anla-salar da sadece çok az bir kısmı yenileşimden değer yaratabiliyorlar?

D eğişimin hızı arttıkça yenileşim sağlamaya ça-lışan başarısız şirketlerin sayısı da artıyor, ama bu zannettiğiniz gibi acil bir durum yaratmıyor. Her şirketin gün boyunca bitirmesi gereken çok

sayıda iş ve cevap vermesi gereken müşteri beklentisi var. Bu yüzden bazen gelecekle ilgilenmek, örneğin müşteri ih-tiyaçları nasıl değişiyor ya da hangi yeni rakipler pazarda beliriyor gibi detaylar göz ardı ediliyor. Özellikle zor dö-nemlerde bu iyice zorlaşıyor ve tek yapılan bulunulan yeri koruma, maliyetleri azaltma ve bunların yeterli olacağına dair kendimizi avutmak oluyor. Ekibim ve benim üzerinde araştırma yaptığımız Yenileşim Öncüsü Şirketler ise yeni fikir ve yaklaşımlara her zaman ihtiyaç olduğunu göz ardı etmiyorlar. Apple, Google ve BMW gibi şirketler sürekli ola-rak özgün ve olağan dışı değerler katan ürünler ve servisler yaratmaktalar, ve geleceği keşfetmeyle ilgili gerekli süreç-leri kendi şirket DNA’larına katmış bulunmaktadırlar.

Sürdürülebilir yenileşim için gerekli olan yönetim özellikleri sizce nedir?

Üst düzey yönetimin konuyla yakından ilgilenmesi kritik önem taşıyor, Whirlpool ve Proctor & Gamble gibi yenile-şim süreçleri ile organik büyüme sağlamış şirketlerin hep-sinde yenileşime şirket liderleri tarafından öncülük ediliyor.

Kişisel tecrübeme göre ,neredeyse tüm yöneticilerin ve mü-dürlerin yenileşim hakkındaki bilgi ve düşünceleri farklı, ne de olsa çok azı üniversite dönemlerinde bu konu ile ilgili eğitim gördü. Bu sebepten dolayı tek bir şirkette bile ortak bir düşünce ve vizyona ulaşmak kadar basit olması gereken bir şey bile aslında hiç de basit olmuyor.

Araştırmalarınıza göre ufak şirketler yenileşimci ürün ve servisleri yaratmakta nasıl başarılı olabilir-ler?

Küçük şirketlerle beraber çalışırken en çok duyduğum şey-lerden biri yenileşim konusunda büyük şirketlere hep nasıl imrendikleri oluyor. Hep büyük şirketlerin kaynaklarının çok daha fazla olduklarından ve nasıl fikirlerini işleyişe ge-çirip bunlardan kazanç sağlayacak fonlarının olduklarından bahsediyorlar. Büyük şirketlerle çalışırken de onlarda ufak firmalara bakıp “Ufak firmalar her avantaja sahip, daha fazla manevra kabiliyetine sahipler ve bürokratik süreçleri çok az. Müşteri ihtiyaçlarına daha yakınlar ve gerektiğinde çabuk yön değiştirebiliyorlar, bu sebeplerden de yenileşime daha müsaitler” diyorlar. Gerçek ise her boyuttaki şirket-te de ana prensipler aynı. Müşterilerle işbirliği içinde olun; onlar size neye ihtiyaç duyduklarını ve sizin neyi onlara veremediğinizi söylerler. Yeni fikirler için bütçe yaratın; ye-nileşimi şirkette sadece birkaç kişinin değil, herkesin pren-sipi haline getirin; ve asla kısa dönemin sizin uzun dönem ve gelecek ile ilgili görüşünüzü kapatmasına izin vermeyin.

Robert B. Tucker:

Yenileşim, yarın alacağınız ürünün tohumlarını bugünden ekmektir

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

Önce Kalite’147 Ekim 2010 13Önce Kalite’147 Ekim 2010

Değer zincirindeki her oyuncuyla yenileşimde geri dönüşümü maksimize etmek için değişik bir düşün-ce şekline ihtiyaç var mıdır?

Kesinlikle. Hatta yeni kitabım, Yenileşim Herkesin İşi’nde yenileşimcinin düşünce şekli, becerileri ve kullanması gere-ken araçlar hakkında yazdım. Düşünce şekli ne olmalı? Ben-ce statükodan memnun olmamalı. Son derece meşgulken bile gözlerinizi fırsat bulmak için açık tutma olmalı. Yeni-leşim sizin iş bittikten sonra yapacağınız bir şey değildir, işe nasıl yaklaştığınızdır. Hayatınızdaki her şeye açık fikir ve sorun çözücü yaklaşımlarla bakmaktır. Bu düşünce şeklini benimserseniz olasılıkların sonsuz olduğunu ve sizin dışında kimsenin sizin ne kadar ileri ve uzağa gideceğinizi belirleye-meyeceğini anlarsınız.

Küresel ekonominin çabuk değişen şartlarında şir-ketleri yenileşime yatırıma teşvik için ne önerirsi-niz?

McKinsey and Company’nin yaptığı bir araştırmayı örnek gösteririm. Araştırma belirsizlik ve kriz dönemlerinde şir-

ketlere neler oldugunu araştırıyor. 2001 yılı kriz dönemi araştırması sonuçlarına göre pazar lideri firmaların yüzde 40’ı kendi pazarlarındaki yukarıdaki çeyrek dilimden düştü-ler. Aynı zamanda da kriz öncesi pazar lideri olmayan firma-ların da yüzde on beşi lider firma konumlarına geldiler. Bu sebeple bu seneki kongre katılımcılarına sorum şu olacak: şirketlerinizi bu belirsiz zamanlarda yenileşime yapacağınız yatırımlarla lider durumuna getirmek için gerekli çalışma-ları yaptınız mı? Yenileşim aslında yarın alacağınız ürünün tohumlarını bugünden ekmektir. Ancak ekim ve sulama yapmazsanız alacağınız ürün hiç de tatmin edici olmaz.

Son yıllarda stabil büyümesiyle ilgi çeken Türkiye ekonomisinin liderlerine yapacağınız konuşmayı ha-zırlarken ki hisleriniz nedir acaba?

Türkiye ekonomisi son günlerde herkesin imrendiği bir eko-nomi. Türkiye’nin ekonomik büyümesi gerçekten de çok et-kileyici. İstanbul’a 1993’teki ilk ziyaretimden beri meydana gelen olumlu değişikliklerin farkındayım. Ama bence en iyi yaklaşım hiçbir zaman dinlenmemek, tatmin olmamak ve her zaman biraz paranoyak olmak. Hiper-rekabetçi küresel ekonomide şartlar her an değişebilir ve yeni rakipler her an her yerden çıkabilirler. Bu sebeplerden dolayı yenileşimci düşüncenin ne kadar önemli olduğunu açıklamak, ve yeni-leşim ile rekabet avantajı yakalamaya yardımcı olacak araş-tırmalarımı ve stratejilerimi paylaşacak olmaktan heyecan duymaktayım.ç

Robert B. Tucker şu anda dünyada ki en popüler yenileşim konuşmacısı ve workshop liderlerinden biridir. 1986’dan beri IBM’den Amerikan Gaziler Derneği ve Nokia’ya kadar birçok değişik firmada yöneticileri eğitmiş ve koçluk yapmıştır. Santa Barbara merkezli ve 35 ülkede müşterisi olan Yenileşim Kaynakları Danışma Grubu’nun (www.innovationresource.com) başkanı olan Tucker, aralarında en çok satan Geleceği Yönetmek: Değişimi Etkileyen 10 Güç ve Yenileşimle Büyümek’in de bulunduğu 6 kitabın yazarıdır. En yeni kitabı Yenileşim Herkesin İşidir (www.innovationiseverybodysbusiness.com), kısa bir zaman önce John Wiley yayın kuruluşu tarafından basılmıştır.

Robert B. Tucker

14 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

19. Kalite Kongresi ÇalıştaylarıEFQM (AVRUPA KALİTE YÖNETİM VAKFI) MÜKEMMELLİK MODELİ 2010 TANITIM ÖZDEĞERLENDİRME

Moderatör:

SALİH ARIMAN - SABANCI ÜNİVERSİTESİ

FAHRİ ÖZOK - KalDer

Kazanım:

EFQM 2010 Modeli, değişiklikler, uygulama örnekleri ve özde-ğerlendirme yaklaşımları çerçevesinde katılımcılarla birlikte et-kileşimli bir ortamda bilgi ve deneyim paylaşımı sağlamak.

Katılımcı Profili:

Ulusal Kalite Ödülü, Mükemmellikte Kararlılık/ Yetkinlik ve Dış Değerlendirme süreçlerine katılan ve/veya katılacak olan, EFQM Mükemmellik Modeli’ni özdeğerlendirme aracı olarak kullanan kurum ve kuruluşların yöneticileri ve süreç sahipleri.

Amaç:

Mükemmellik yolculuğuna çıkan Kararlılık, Yetkinlik ve Ödül sü-reçlerinde yer alan ve alacak kurum ve kuruluşlarla güncellenen EFQM Modeli’ni paylaşmak amaçlanmaktadır.

Temel Kavramalar, Model Kriterleri ve RADAR yönetim aracı doğrultusunda yapılan ana değişikliklerin sunulması, yorumlan-ması, uygulama örneklerinin katılımcılarla beraber tartışılması hedeflenmektedir. Özdeğerlendirme süreci ve uygulama örnek-leri üzerinden paylaşım yapılacaktır. Sürecin bütünsel değerlen-dirilmesi sonucu katılımcıların soruları ve cevapları ile devam edilecektir.

GENEL YÖNETİM SİMÜLASYONUBÜTÜNSEL VE ASAL DÜŞÜNEBİLME BECERİSİ

Moderatör:

REMZİ MİRDOĞAN

Kazanım:

Bir girişimci yönetici için gerekli stratejik ve paydaşlar odaklı şirket yönetimini öğrenmek ve bu doğrultuda kararlar vermek.

Bütünsel ve Ağsal Düşünebilme Becerisini geliştirmek.

Karmaşık ve birbiriyle etkileşimli çevrede dış etkenleri izleyerek analiz etmek ve karar sürecine dahil edebilmek.

Sonuç odaklı takım çalışması gerçekleştirebilmek.

Takım ile birlikte verimli ve etkin karar süreci organize etmek. Simülasyon güçlü kılan dinamikleri sayesinde katılımcılar ger-çekçi durumlar sayesinde kalıcı deneyimler kazandıracaktır.

Katılımcı Profili:

Organizasyonlarda karar veren, karar verecek olan her kade-medeki yöneticiler ve yönetime hazırlananlar, İnsan Kaynak-ları, Ar-Ge, Üretrim, Satış, Pazarlama, Finans, Muhasebe, İdari bölümlerde çalışanlar, Şirket bütünlüğünü tanıması gereken her kademedeki çalışanlarımız, mühendislik, İşletme ve MBA öğren-cileri.

Amaç:

TOPSIM®- General Management, bütünsel sistemler yönetim teorisi ile iş yaşamı pratiği arasında köprü kuran stratejik şirket yönetim simülasyonudur.

Seminerde katılımcılar bir organizasyonun tüm süreçlerini yö-netmek üzere görevlendirilirler.

Katılımcılar 3-5 kişilik gruplarda kararlar vereceklerdir.

Bir kurumdaki tüm süreçleri kapsamaktadır: Satın alma, insan kaynakları planlama, üretim, Ar-Ge, pazarlama, satış. Kapsam-daki diğer önemli konu başlıkları: Ürün yaşam döngüsü, personel motivasyonu ve yetkinlikleri, prodüktivite, yeniden yapılanma, kurumsal kimlik, şirket hisse değeri, rating ve hissedar değeri odaklı şirket yönetimi, sermaye getirisi.

Farklı zorluk dereceleri ve senaryoları ile Easy Management, Management ve General Management başlıkları altında katılım-cıların seviye ve ihtiyaçlarına cevap verecek konfigürasyonları mevcuttur.

Simülasyonun modüler yapısı, hazırlanmış senaryoları ve fark-lı zorluk dereceleri ile farklı karmaşık durumlarda katılımcıların karar verme becerilerini geliştirmeleri hedeflenmektedir.

İç ve dış pazar olmak üzere farklı iki pazarda farklı iki ürünün satışının yönetilmesi mümkündür.

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

Önce Kalite’147 Ekim 2010 15Önce Kalite’147 Ekim 2010

ISO 31000 İLE KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ VE SİSTEM KURULUŞU

Moderatör:

SELÇUK GÜVEN

Kazanım:

Katılımcılar, eğitim sonrası, ISO 31000 standartlarına uygun olarak bir şirket veya alt departmanlarında Risk Yönetim Siste-mi kurma konusunu hem pratik hem teorik uygulamalarla öğre-neceklerdir. Bu konuda gerek dokümantasyon, gerek yöntemler konusunda genel bilgi sahibi olacaklardır.

Katılımcı Profili:

Şirket veya departman bazında risk yönetim sistemi kuruluşu ile ilgili çalışan ve çalışmak isteyen kişiler. Bireysel olarak konuya ilgi duyan kişiler.

Amaç:

Şirketlerde, ISO 31000 uluslararası risk yönetimi standartlarına uygun olarak RY sistemi kurulması, örnekler ve vaka çalışmaları ile anlatılmaktadır. RY’nin tüm sektörlerde uygulanabilen temel mantık ve uygulamalarının daha iyi anlaşılabilmesi için risk be-lirleme, analiz, ölçme ve plasman teknikleri, işe etki, işe devam planları hazırlanması, kriz yönetimi gibi konular, dünyada farklı sektörlerdeki örnekleri ile anlatılacak, şirket departmanları ba-zında vaka çalışmaları ile irdelenecektir.

Şirket içerisinde sistem kuruluş safhaları, roller ve gerekli do-kümantasyonların hazırlanması benzer methodlarla uygulamalı olarak katılımcılarla beraber gerçekleştirilecektir.

İŞ GELİŞTİRME : DEĞER YARATMA DİSİPLİNİ

Moderatör:

CEM KÜTÜK

Amaç:Katılımcılar, günümüzde kurumsal ve kişisel başarım için son derece önemli olan İş Geliştirme disiplininin esasları konusunda bilgi sahibi olacak, kurumsal strateji ve hedeflerin gerçekleştiril-mesinde iş geliştirme çalışmalarının uygulama adım ve yöntem-lerini farklı örnekler dolayımında deneyimleyeceklerdir.Katılımcı Profili:Özel şirketler ve/veya kamu kuruluşlarının strateji geliştirme, pazarlama, yatırım yönetimi ve kurumsal iletişim süreçlerinde görev alan yöneticileri ve çalışanları. İş geliştirmenin temel di-namiklerini öğrenmek isteyen bireyler.Amaç:Bu program, günümüz iş dünyasında son derece önemli ancak son derece az bilinen iş geliştirme kavramının temellerini, iş ge-liştirmeden, proje yönetiminden, kurumsal iletişimden, pazar-lamadan yada satıştan sorumlu yönetici ve çalışanlara yönelik olarak ele almakta, uygulama ve örnekler çerçevesinde katılım-cıların katkılarıyla birlikte değer yaratmaktadır.İş geliştirme alanının proje yönetimi, iletişim yönetimi ve risk analizi ile ilişkisinin özgün yollarla paylaşıldığı çalışmada farklı organizasyonel yapılarda iş geliştirme birimlerinin etkinliği de tartışılmaktadır.Programda, çoğu kez ürün geliştirme ve satış ile karıştırılan bir kavram olan iş geliştirmenin aslında ne olduğu ve işletmeler için önemi vurgulanmaktadır. İş Geliştirme disiplininin, uygulama aşamaları, süreç sahipliği ve iş geliştirme çalışmalarının nasıl değerlendirilmesi gerektiği konuları farklı sektörlerden ilginç ör-neklerle detaylı olarak tartışılmaktadır.

MARKA YÖNETİMİ

Moderatör: DOÇ. DR. TÜRKER BAŞ,STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ

Kazanım:Çalıştay katılımcıları; Geleneksel İnsan Kaynakları uygulamaları-nın yüksek nitelikli çalışanları şirkete çekmek ve elde tutmaktaki yetersizliğini kavrayacaklar, Pazarlama yöntem ve yaklaşımları-nı kullanarak hedef kitlenin zihninde “Çalışılabilecek En İyi Yer” algısının nasıl yaratılacağını öğreneceklerdir.

Katılımcı Profili:Şirketlerini güçlü bir işveren markası haline getirmek ve İnsan Kaynakları Yönetimindeki bu evrimsel değişim hakkında bilgi sahibi olmak isteyen yönetici ve uzmanlar.

Amaç:İşveren Markası, Boston Consulting Group’un 2010 yılında 109 ülke-deki 5561 şirket yöneticisini kapsayan araştırmasında “Kritik İnsan Kaynakları” konuları listesine yeni giren en önemli üç konudan biri-ni oluşturuyor. Conferance Board’un ABD’de gerçekleştirmiş olduğu araştırma sonuçları ise 2009 yılında İşveren Marka yönetimini uygu-lamaya geçiren şirket sayısında, bir önceki yıla göre % 120’nin üzerin-de bir artış yaşandığını gösteriyor. Türkiye’de ise özellikle hızlı büyü-yen sektörlerdeki lider şirketler ile çok uluslu şirketlerin Türkiye’deki birimleri İşveren Markası çalışmalarına hız vermiş durumda. Hatta bazı şirketlerde, “Recruiting Manager” pozisyonları “Employer Brand Manager” olarak değiştirildi. Bununla birlikte uygulamaların büyük bir kısmı, Toplam Kalite Yönetiminin ilk yıllarında gözlenenlerin ben-zeri oldukça yüzeysel. 2009 yılında Realta tarafından gerçekleştirilen ve yaklaşık 13.000 üniversite öğrencisinin katıldığı Türkiye’nin En Gözde Şirketleri Araştırması’nın sonuçları da şirketlerin İşveren Mar-ka Yönetimi alanında ciddi eksiklerinin olduğunu ortaya koyuyor. Bu çerçevede katılımcıların İşveren Markası hakkındaki hatalı algılarını ortadan kaldırılması ve sürecin içten dışa doğru nasıl yönetilebile-ceğinin örneklerle açıklanması çalıştayın temel amacını oluşturuyor.

16 Önce Kalite’147 Ekim 2010

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

KURUM KARNESİ MODELİ İLE HEDEFLERLE YÖNETİM EĞİTİMİ (UYGULAMALI)

KURUM KÜLTÜRÜ 13:30-17:30

Moderatör :

DR. ÜMİT ÖZENTEKNOSA

Moderatör:

AYKUT ALP YILMAZKORDSA GLOBAL

Kazanım:

Şirket strateji haritasının ve takip göstergelerinin nasıl oluştu-rulması ve nasıl takip edilmesi gerektiğinin yapılacak uygulama ile öğrenilmesi.

Katılımcı Profili:

Şirket sahipleri, yöneticiler, stratejik kararlar alan departman yöneticileri

Amaç:

Kurum karnesi modeli oluşturarak, şirket stratejilerini belirle-mek, kritik performans parametlerini oluşturmak, alarm ve he-def aralıklarını belirlemek, hedeflerle yönetimi şirketin bir par-çası haline getirmek, vaka çalışmaları ile kurum karnesi modeli kurma pratiğini geliştirmek.

Kazanım:

Kurum kültürü ölçülebilir ve yönetilebilir. Kurum kültürünün ba-şarı ve başarısızlıklarımızdaki payı.

Katılımcı Profili:

Kalite yönetim sistemleri,insan kaynakları,değişim yönetimi ko-nularından sorumlu yöneticiler ve uzmanlar.

Amaç:

Kurum kültürünün önemi, ulusal kültürün kurum kültürü üzerine etkileri, kurum kültürünün ölçülmesi ve yönetilmesi.

LASALLE MATRiSLERi VE SERViSTE YENiLEŞiM İÇiN FiKiR ÜRETiLMESi

Moderatör:

ROGER LA SALLEInnovation Center of Victoria, Director

Katılımcı Profili:

Yeni servisler geliştirme veya mevcutları iyileştirme ve kalite güvence süreçlerinden sorumlu yönetici ve çalışanlar.

Amaç:

Servis sunumundaki başarı, müşteri beklentilerinin çeşitliliği, tepki zamanının kısalığı, müşteri ile karşılaşma noktasındaki ça-lışanların kritik önemi gibi nedenlerle önemli zorluklar içeriyor.

Öte yandan bilgi teknolojilerindeki gelişim, küçük farklılaşma-ların yaratabileceği rekabet gücü gibi özelliklerle de hızla kara dönüşebilecek yenilikler için sayısız fırsatlar sunuyor.

LaSalle matrisleri ile servislerde yenilikçi fikirlerin grup dinamik-lerinden yararlanarak, en çok sayıda üretilebilmesi başarılabili-yor.

Çalıştayda öneri geliştirmeyi sağlayan “tohumlar” ve kolaylaştı-ran “katalizörler” tanıtıldıktan sonra mevcut yada yeni servisler için küçük grup çalışmaları ile çok sayıda öneriler geliştirilecek, ve kazanılan beceriler yorumlanacaktır.

Önce Kalite’147 Ekim 2010

18 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

PERFORMANS DEĞERLENDİRME SİSTEMİNE DAYALI ÜCRETLENDİRME MODELLERİ & UYGULAMALARI

Moderatör:

SERDAR ATMACA

PROF. DR. TEKİN AKGEYİKİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

Kazanım:

Katılımcılar çalıştayın sonucunda farklı uygulama deneyim-lerini öğrenip paylaşabilecekler ve kendi kurumsal sistemleri için alternatif model bilgileri edinebileceklerdir.

Katılımcı Profili:

Firmalarında performans değerlendirme sistemi ile ücretlen-dirme sistemleri arasındaki ilişkiyi oluşturmak ve geliştirmek isteyen yöneticiler.

Amaç:

Performans değerlendirme sistemine dayalı ücretlendirme modelleri günümüzde giderek yaygınlaşan ve işletmeler ta-rafından benimsenen bir politikadır. Başarı esasına dayalı üc-retlendirme, bir yandan verimli çalışanları teşvik ederken, öte yandan örgütsel performansın gelişimine katkı yapmaktadır. Böylece ücret stratejisini rasyonel bir zeminde kurgulayabil-mek mümkün olmaktadır.

Bu çalıştayın amacı, katılımcıları performansa dayalı ücret-lendirme modelleri konusunda yönlendirerek tartışabilecek-leri ve karşılıklı deneyimlerini paylaşabilecekleri sistemleri aktarmaktır.

Çalıştay ayrıca uygulama deneyimleri ile katılımcılara kendi çalışmaları için vizyon kazandırmayı hedeflemektedir.

SUNUŞ ATÖLYESİ

Moderatör:

HANDAN ÖZTÜRK

Katılımcı Profili:

Topluluğa konuşmak, sunum yapmak durumunda olan tüm profesyoneller.

Amaç:

Bu programın amacı katılımcıları topluluğa hitap etme, plat-form becerileri ve sunum için gerekli olan temel becerilerle donatmaktır.

OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE, YENİ ÜRÜN PROJELERİNDE, FRANSIZ STANDARTLARINA GÖRE MAKİNE VE PROSES YETERLİLİKLERİ VE ONAYLARI

Moderatör:

NEDRET YAYLA

Kazanım:Katılımcılar yeni ürün devreye alırken bilinmesi gereken istatistiksel teknikleri ve bunların uygulanmasında karşılaşılan sorunların çözümle-rini öğrenip anlayacaklardır.

Katılımcı Profili:Prosesleri geliştiren mühendislik, onaylayan kalite ve uygulamaya al-maya katılan üretim departmanları çalışanları ve yöneticileri.

Amaç:Otomotiv Sektöründe yeni bir ürünün başarı ile geliştirilmesi ve dev-reye alınması, söz konusu ürünün piyasada tutulması ve ticari başarısı için hayati bir önem taşımaktadır. Yeni otomotiv ürününü oluşturan parçaların kalıplarının, makinaların, alet ve ekipmanın ve sonuçta tüm bunların oluşturdukları proseslerin, ürünü hedeflenen toleranslar için-de üretip üretemeyeceği, istatistiksel olarak hesaplanan proses yeterli-likleri ile ispatlanmaktadır. Bu çalıştayda özellikle Fransız standartları-na göre makine ve proses yeterliliklerinin hesap tarzları ve ortaya çıkan sorunların çözüm yolları üzerinde çalışılacaktır.

MAKİ GAMİ ÇALIŞTAYI

Moderatör:SELAMİ GÜVEN ANTALKADRİYE AYMELEKMUSTAFA TOKA

Kazanım:

Maki Gami, Japon kökenli bir süreç analiz tekniğidir. Katılımcılar bu tekniği öğrenirken kurum süreçlerine bütünsel şekilde bak-ma fırsatı elde edecek,kayıpların nasıl kolayca görülebileceğini anlayacak ve uygulamış olacaklardır. Elde ettikleri tecrübeyi kurumlarında paylaşabilecek donanıma sahip olma fırsatını ya-kalayacaklardır.

Katılımcı Profili:

Kurum üst düzey yöneticileri, tedarik zincirinin herhangi bir adı-mında yer alan çalışanlar (Satış,satınalma,üretim,lojistik, depo-lama...)

Amaç:

Maki Gami çalıştayının amacı kuruluşlara iş yapış yöntemleri-ni gözden geçirmeleri için basit,görsel,her seviyeden çalışanın anlayıp katkı sağlayabileceği bir yöntem öğretmektir. Rekabet ortamı içerisinde süreçlerde yer alan kayıpların kolayca nasıl görselleşebileceği ve yapılacak iyileştirmeler ile rakiplerin kar-şısında nasıl fark yaratma fırsatı yakalanabileceği ile ilgili bakış açısı değiştirme olanağı sağlayacaktır. Çalıştay esnasında kulla-nılacak duvarlar boyunda kağıtlarla,tüm üretim ve hizmet süreci masaya yatırılarak post it’ler, renkli kalemler ile oyun oynarken aynı zamanda kayıpları kolayca nasıl görebileceğimiz ortaya çı-kacak ve alınması gereken iyileştirme aksiyonlarına yol gösterici olacaktır.

Önce Kalite’147 Ekim 2010 19Önce Kalite’147 Ekim 2010

SÜREÇ OLGUNLUK SEVİYESİ ARAÇLARI TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

Moderatör:

PROF. DR. MEHMET TANYAŞ OKAN ÜNİVERSİTESİ LODER BAŞKANI

Kazanım:

Tedarik zinciri yönetimi (TZY) bakış açısı kazanmak, lo-jistik yönetimi ile olan farklarını algılamak, bir değerlen-dirme metodolojisi görmek ve TZY ilkeleri çerçevesinde oluşturulan TZY çözümlerini etkileşimli bir ortamda öğ-renmek.

Katılımcı Profili:

Temel lojistik ve planlama bilgisine sahip olup tedarik zinciri yönetimi (TZY) felsefesi ve sistemlerini öğrenmek ve uygulamak,şirketlerinin TZY açısından olgunluğunu de-ğerlendirmek isteyen yönetici ve uzmanlar.

Amaç:

Lojistik yönetimine göre daha yeni ve daha kapsamlı bir çağdaş yaklaşım olan tedarik zinciri yönetiminin (Supply Chain Management) temel felsefesi, fonksiyonları, bile-şenleri ve çözüm yöntemlerinin açıklanarak, zincir bo-yunca gerçekleşen tüm lojistik daha etkin ve verimli bir şekilde yapılmasının sağlanmasına,doğru bir yeniden yapılandırılmasına ve en uygun bilgi teknolojilerinin kul-lanımına yönelik temel bilgilerin verilmesi, şirketlerin te-darik zinciri yönetimi (TZY) açısından düzeylerinin SCOR (Supply Chain Operations Reference)modeline dayalı sos (süreç olgunluk seviyesi) aracı ile değerlendirilmesi.

STRATEJİK PLANLARIN BİREYSEL HEDEFLERE İNDİRGENMESİ VE ÇALIŞANLARIN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Moderatör:

BERKER TELEK

AYŞEN ATADAN

Kazanım:

Çalıştay katılımcıları, Stratejik Yönetimin esasları konu-sunda bilgi sahibi olacak, stratejilerle süreçler arasındaki bağlantıları görecek ve kurumun uzun vadeli amaçların-dan daha kısa vadeli hedeflere indirgeme yapma teknik-lerini öğrenerek hedeflerin çalışanlara yayılımı ve buna yönelik performansın ölçülmesi aşamalarını deneyimle-yeceklerdir.

Katılımcı Profili:

Özel şirketler ve/veya kamu kuruluşlarının strateji geliş-tirme, uygulama, yaygınlaştırma veya performans ölçme adımlarında yer alan yöneticileri ve çalışanları.

Amaç:

Günümüzde “Stratejik Planlama” kuruluşlarda uzun so-luklu sürdürülebilir başarıyı sağlamada en önemli yakla-şım haline gelmiştir. İster özel sektör, ister kamu kurumu olsun, her kuruluşun yarınlarını planlaması, vizyonunu oluşturması ve bu doğrultuda uzun ve kısa dönemli hedef-leri ile gidecekleri yolu, yani startejilerini belirlemesi ge-rekmektedir. Belirlenen hedeflere ulaşılması ise, ancak bu hedeflerin kuruluşun süreçleri ile entegre olması, tüm ça-lışanlarının bu hedeflerden haberdar olması ve bu hedefler doğrultusunda ortaklaşa çalışması ile mümkündür. Diğer bir deyişle, kuruluşun vizyonuna doğru dalgalı denizlerde ilerlerken, gemideki tüm çalışanların aynı noktaya doğru kürek çekmeleri sağlanmalıdır.

Bu alandaki mevcut uygulamalar incelendiğinde iki önem-li aksaklık göze çarpmaktadır. Ya vizyonla ilişkili ölçülebilir hedefler belirlenememekte ve dolayısıyla stratejik planla-ma etkin olarak yapılamamakta, ya da belirlenen stratejik hedefler iş süreçlerine ve bölüm hedeflerine indirgeneme-mektedir. Her iki durumda da stratejik planlar uygulama-ya geçememekte ve kağıt üzerinde kalmaktadır.

20 Önce Kalite’147 Ekim 2010

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

YALIN 6 SİGMA - FARKINDALIK YARATMA

Moderatör:

SERKAN ÜRKMEZ BORUSAN

Kazanım:

Yalın 6 Sigma konusunda etkileşimli bir ortamda farkın-dalık edinmek, Borusan Holding’in konu hakkındaki de-neyimlerinden ve benzer durumdaki kişi ve kuruluşların görüşlerinden yararlanmak.

Katılımcı Profili:

Problemleri ve fırsatları bir yöntem çerçevesinde tanımlı adımlarla, somut ve kalıcı sonuçlara yönelik olarak yönet-meyi ve bu yaklaşımı içselleştirmeyi hedefleyen kuruluş-ların yöneticileri ve çalışanları.

Amaç:

Yalın 6 Sigma, bir şirketin iş süreçlerini hatalardan arındı-rarak mükemmel hale getirmeyi veya ihtiyaç duyulduğun-da yeni bir süreç tasarlamayı mümkün kılan; istatistiksel analizlere ve verilere dayalı, modern yönetim ve karar ver-me araçlarının kullanımına imkan sağlayan, tanımlı adım-ları ve kuralları olan bir yönetim ve iş yapış modelidir.

Yalnızca süreç iyileştirme aracı olarak kullanıldığı gibi, tüm organizasyonda topyekün kültürel dönüşüm yarata-cak, organizasyonu bir üst seviyeye taşıyacak bir değişim altyapısı olarak da ele alınabilir.

Bu çalıştayın amacı kuruluşlarında Yalın 6 Sigma uygu-layan veya uygulamayı düşünen profesyonellerle Yalın 6 Sigma konusunda bilgi ve deneyim paylaşımı sağlamaktır.

ÜRÜN GELİŞTİRME SÜRECİNDE İYİ UYGULAMALAR

FSSC 22000 GIDA ÜRETICILERI İÇİN YENİ GIDA GÜVENLİĞİ STANDARDI

Moderatör:

ADRIAN GUNDY

Moderatör:

ATİLA TUNABOYLU

Katılımcı Profili:

Kuruluşların kavram aşamasından pazara sunma aşama-sına kadar yen ürün geliştirmeden sorumlu yönetici ve çalışanları.

Amaç:

Yenilikçi ürün geliştirme süreci her aşamasında özellikle ne yapılacağın belli olmadığı başlangıç döneminde önemli risklerin yönetilmesini de gerektiren birçok karar almayı gerektirmektedir.

Yeni ürün fikirlerinin derlenmesi, öncelik değerlendirmesi, “değer önermesi”nin ürün özelliklerine, geliştirme ve üre-tim süreçlerine aktarılması, ürünün tedarikçilerden müş-terilere kadar değer zinciri boyunca herkese katkı sağla-ması için farklı yaklaşımlar görülebilmektedir.

Bu çalıştayda kuruluşların karşılaştığı ortak sorunlar ve bilinen iyi uygulamalardan çıkarılan çözüm önerileri etki-leşimli bir ortamda tartışılacaktır.

Kazanım:

Kuruluşlarına yenilikçilik kapasitesi kazandırabilme için yöntemleri etkileşimli bir ortamda öğrenmek, benzer ko-numdaki kişi ve kurumların görüşlerinden yararlanmak.

Katılımcı Profili:

Yenilikçiliğin ve yaratıcı fikir geliştirmenin temel dinamik-lerini öğrenmek isteyen bireyler, süreç sorumluları ve bu tür girişimleri başlatmak ve sürdürmek isteyen yöneticiler.

Amaç:

Rekabet gücünün en temel unsuru olan yenilikçi ürün, hiz-met ve süreçlerin gerçekleştirilmesi için sistemli bir yak-laşımın gerekliliği, böyle bir sistemin bileşenlerinin katı-lımcılarla tartışılması. Daha sonra çalışanlarımızın, işbirliği yaptığımız kuruluşların yaratıcı fikir üretebilmelerini sağ-layan La Salle Düşünme Matrislerinin tanıtılması, ve küçük grup çalışmaları ile çok sayıda

Önce Kalite’147 Ekim 2010

22 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

Bu yıl içerisinde KOSGEB’in 6 yeni destek programı devreye alındı. Bu programlardan bir tanesi girişim-cilik başlığında ve özellikle kadın girişimcilere ayrıl-dı. Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz?

Y eni dönemde, Avrupa Birliği destekleme anlayı-

şına paralel olarak hazırladığımız proje bazlı des-

tekleme sistemiyle; 6 yeni destek programı oluş-

turduk.

Bu çerçevede, girişimcilere ve KOBİ’lere yönelik projeleri olan meslek kuruluşlarına ve işletici kuruluşlara, geri öde-meli ve geri ödemesiz olmak üzere; Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı, KOBİ Proje Destek Programı, Tematik Proje Destek Programı, İşbirliği-Güç bir-liği Destek Programı, Girişimcilik Destek Programı ile Genel Destek Programı başlıkları altında destekler veriyoruz.

Erişilebilirliği yüksek bu yeni destek programlarımızla kat-ma değeri ve rekabet gücü yüksek, gelişme potansiyeli olan

KOSGEB Yenileşim DestekleriKOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan

Önce Kalite’147 Ekim 2010 23Önce Kalite’147 Ekim 2010

sektörlere öncelik veriyor, nitelikli KOBİ’leri nitelikli şekilde destekliyoruz.

Bu kapsamdaki Girişimcilik Destek Programımız ile; ekono-mik kalkınma ve istihdam sorunlarının çözümünün temel faktörü olan girişimciliğin desteklenmesi, yaygınlaştırılması ve başarılı işletmelerin kurulmasını amaçlıyoruz. Bu prog-ram, yeni işletmelerin kurulmasını kolaylaştıracağı gibi, işletmeler için en kritik olan ilk yılların da daha iyi yönetil-mesini sağlayacak olup, ayrıca kadın, genç ve özürlü girişi-minin de artmasına katkıda bulunacağı için sosyal açılardan da büyük önem taşımaktadır.

Girişimcilik Destek Programı, Uygulamalı Girişimcilik Eğiti-mi, Yeni Girişimci Desteği ve İş Geliştirme Merkezi (İŞGEM) Desteği olmak üzere üç alt programdan oluşuyor.

Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi kapsamında genel ve özel hedef gruplarına ücretsiz Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri veriyoruz.

Yeni Girişimci Desteği kapsamında işini kuran yeni girişim-cilere geri ödemesiz 5 bin TL işletme kuruluş desteği, 10 bin TL makine teçhizat ve ofis donanımı desteği ile aylık 1.000 liradan toplam 12 bin TL işletme giderleri desteği olmak üzere toplam 27 bin TL geri ödemesiz; 70 bin TL de geri ödemeli Sabit Yatırım Desteği kullandırıyoruz.

İş Geliştirme Merkezi Desteği kapsamında ise 25 bin TL’den 600 bin TL’ye kadar geri ödemesiz İŞGEM Kuruluş Desteği; 100 bin TL de geri ödemesiz İŞGEM İşletme Desteği veri-yoruz.

Destek oranını, 1. ve 2. Bölgelerde yüzde 60, 3. ve 4. Bölge-lerde yüzde 70. Girişimcinin kadın veya özürlü olması duru-munda ise bu oranları 1. ve 2. Bölgelerde yüzde 70, 3. ve 4. Bölgelerde ise yüzde 80 olarak uyguluyoruz.

Bugüne kadar Girişimcilik Destek Programında olduğu gibi pek çok uygulamamızda kadınlara, kadın girişimcilerimize pozitif ayrımcılık yaptık. Özellikle son dönemde uyguladı-ğımız Kredi Faiz Desteklerimizde kadın işletme sahiplerinin miktar olarak daha fazla kredi almalarını sağladık. Ayrıca KOSGEB olarak ülkemizin çeşitli yerlerinde sadece kadın girişimcilere hizmet veren Kadın İş Geliştirme Merkezlerini, KİŞGEM’leri kurduk.

Güneydoğu Avrupa Kadın Girişimcileri İstanbul’da bir araya geldiler. Bu toplantının amacı neydi ve na-sıl sonuçlar aldınız?

Birinci Güneydoğu Avrupa Kadın Girişimciliği Forumu, Türkiye’nin Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (SEECP) Dö-nem Başkanlığı kapsamında gerçekleştirildi. KOSGEB’in ev sahipliğinde, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Bölgesel

İşbirliği Konseyi (RCC) ile ortaklaşa düzenlediğimiz Forum, RCC ve Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) tarafından Güneydoğu Avrupa Ülkelerinde yeni-likçi işletmeler kurmak veya işletmelerini büyütmek iste-yen kadın girişimcileri desteklemek amacıyla geliştirilen Projenin bir bölümünü oluşturmaktadır.

Bu çerçevede 21-22 Eylül 2010 tarihlerinde birincisini gerçekleştirdiğimiz Güneydoğu Avrupa Ülkelerinde Kadın Girişimciliğin Geliştirilmesi Forumu, Güneydoğu Avrupa Bölgesinde kadın girişimciler, kadın girişimci dernekleri, hü-kümet yetkilileri, araştırma kuruluşları, STK’lar, uluslararası uzmanlar ve uluslararası kuruluş temsilcileri arasında diya-log ve etkileşim sağlayacak düzenli bir Forum’un ilk basa-mağıdır.

11 ülkeden çok sayıda yönetici, uzman ve kadın girişimcinin katıldığı etkinlikte, Güneydoğu Avrupa ülkelerinde kadın girişimcilik konusu kapsamlı bir şekilde ele alındı. Sorunlar tespit edildi, çözüm önerileri ortaya koyuldu. Elde edilen sonuçlar ortak bir bildiriyle kamuoyuyla paylaşıldı.

KOSGEB’in yenileşim konusunda destekleri hakkın-da bilgi verebilir misiniz?

Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Prog-ramı ile bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip küçük ve orta ölçekli işletmeler ile girişimcilerin geliş-tirilmesi, yeni ürün, yeni süreç, bilgi ve/veya hizmet üretil-mesi ve ticarileştirilmesi için araştırma, geliştirme, yenilik, inovasyon ve endüstriyel uygulama projelerine destek sağ-lıyoruz. Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı iki alt programdan oluşuyor.

Ar-Ge ve İnovasyon Programı kapsamında bedelsiz İşlik Desteği, destek oranı %75 olan 12.000 TL üst limitli Kira Desteği, 100.000 TL üst limitli geri ödemesiz, 200.000 TL üst limitli geri ödemeli Makine-Teçhizat, Donanım, Hammadde, Yazılım ve Hizmet Alımı Giderleri Desteği ve 100.000 TL üst limitli Personel Gideri Desteği veriyoruz. Ayrıca destek oranı %100 olan 20.000 TL üst limitli Baş-langıç Sermayesi Desteğimiz var. Yine Ar-Ge ve İnovasyon Programı dahilinde destek oranı %75 olan Proje Geliştirme Desteklerimiz mevcut: Bu kapsamda; 25.000 TL üst limitli Proje Danışmanlık Desteği, 5.000 TL üst limitli Eğitim Des-

Bugüne kadar Girişimcilik Destek Progra-mında olduğu gibi pek çok uygulamamızda kadınlara, kadın girişimcilerimize pozitif ayrımcılık yaptık. Özellikle son dönemde uyguladığımız Kredi Faiz Desteklerimizde kadın işletme sahiplerinin miktar olarak daha fazla kredi almalarını sağladık. Ay-rıca KOSGEB olarak ülkemizin çeşitli yer-lerinde sadece kadın girişimcilere hizmet veren Kadın İş Geliştirme Merkezlerini, KİŞGEM’leri kurduk.

24 Önce Kalite’147 Ekim 2010

teği, 25.000 TL üst limitli Sınai ve Fikri Mülkiyet Hakları Desteği, 5.000 TL üst limitli Proje Tanıtım Desteği, 15.000 TL üst limitli Yurtdışı Kongre/Konferans/Fuar Ziyareti/Tek-nolojik İşbirliği Ziyareti Desteği, 25.000 TL üst limitli Test, Analiz, Belgelendirme Desteği veriyoruz.

Endüstriyel Uygulama Programı kapsamında ise destek ora-nı %75 olan 18.000 TL üst limitli Kira Desteği, 100.000 TL üst limitli Personel Gideri Desteği, 150.000 TL üst limitli geri ödemesiz, 200.000 TL üst limitli geri ödemeli Makine-Teçhizat, Donanım, Sarf Malzemesi, Yazılım ve Tasarım Gi-derleri Desteği sağlıyoruz.

Proje süresi Ar-Ge ve İnovasyon Programı için en az 12, en çok 24 ay; Endüstriyel Uygulama Programı içinse en çok 18 ay. Her iki program için de Kurul kararı ile 12 aya kadar ek süre verilebiliyor.

Bu desteklerde süreçler nasıl işliyor?

KOSGEB desteklerinden, ikiyüzelli kişiden az yıllık çalışan is-tihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu yirmibeş milyon Türk Lirasını aşmayan ve 18/9/2009 tarihli ve 27353 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2009/15431 numaralı Bakanlar Kurulu kararı ile tespit edilen sektörler-de faaliyet gösteren küçük ve orta büyüklükteki işletmeler, girişimciler, meslek kuruluşları ve işletici kuruluşlar yarar-lanabilir.

Destek programlarından yararlanacak işletme, meslek ku-ruluşu ve işletici kuruluşların KOSGEB Veri Tabanında yer alması gerekmektedir. KOSGEB Veri Tabanında yer almak için www.kosgeb.gov.tr internet sitesinde kayıt işlemi ta-mamlanmalı ve belirtilen belgelerle birlikte en yakın KOS-GEB Hizmet Merkezine başvurulmalıdır.

Destek programlarına başvuru süreci ve koşulları, ilgili des-tek programı uygulama esaslarında belirlenmiştir.

Araştırma-Geliştirme, İnovasyon ve Endüstriyel Uygu-lama Destek Programı;

l İşletme ve girişimcilerin Programdan yararlanmak için ilgili KOSGEB Birimine proje başvurusu yapmaları,

lYapılan proje başvurusu, bilgi, belge ve şekil yönünden incelemeye tabi tutulması ve değerlendirilmesi için Ku-rula sunulması,

lKurul tarafından yapılan değerlendirme sonucunda; pro-jenin kabul edilmesi, reddedilmesi veya projenin düzel-tilmesinin istenmesi,

lProjesi kabul edilen işletmeden taahhütname istenmesi,

lİşletmenin, her bir destek için Uygulama Esasları çerçe-vesinde ilgili KOSGEB Birimine başvuru yapması,

lİlgili KOSGEB Biriminin gerekli değerlendirmeyi yapması ve değerlendirme sonucunu işletmeye bildirmesi,

lİşletme, uygun bulunan başvuruya ilişkin mal ve hizmet alımını gerçekleştirerek, ödemeye esas belgeleri ilgili KOSGEB Birimine sunması,

lSöz konusu belgelerin incelenerek banka hesabına des-tek ödemesinin yapılması,

lDestek kapsamına alınan her bir projenin, faaliyet aşa-maları ile proje sonucunun izlenmesi ve değerlendiril-mesi,

süreçlerinden ibarettir.ç

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

Önce Kalite’147 Ekim 2010

26 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

Aras Holding Yönetim Kurulu BaşkanıEvrim Aras

DNA’mızda yenileşim var

Aras Kargo Aras Akademi ile sektörde ve kendi şirketlerinizdeki iş süreçlerinde nelerin değiş-mesini hedeflediniz?

A ras Kargo, kurulduğu günden bu yana deği-şimlere değişimle yanıt veren, kendi alanında yeniliği, trendleri Türkiye’ye ilk getiren mar-kadır. Şirketimizde üç yıldır süren yeniden

yapılanma sürecinde iş yapış biçimimizi yetkinleştirme-ye, dış müşteri memnuniyetini artırmaya ve çalışanla-rımızın kişisel gelişimlerine katkıda bulunacak projeler

geliştirmeye odaklandık. Şirket kültürümüzün temelini ‘insana verilen değer’in oluşturması nedeniyle en köklü değişimi İnsan Kaynakları alanında gerçekleştirdik. Çalı-şanlarımız arasından liderlik ruhuna sahip olanlara lider-lik eğitimi vermek, kendi içimizden liderler yetiştirmek, çalışanlarımızın kişisel gelişimine katkıda bulunmak ve her çalışanımız için kariyer planı hazırlamak amacıyla tüm eğitim çalışmalarını Aras Akademi çatısı altında bir araya getirdik. Akademi’nin eğitim programını kurumu-muzun ruhu, temel ihtiyaçları ve taşıma sektörünün ön-celikleri doğrultusunda şekillendirdik.

Önce Kalite’147 Ekim 2010 27Önce Kalite’147 Ekim 2010

Akademi çalışmaları hakkında bilgi verebilir misi-niz?

Aras Akademi’de önceliği müşteriyle en fazla temas kuru-lan noktalarda çalışan, Aras Kargo’nun yüzü olan personelin eğitimine verdik. Türkiye’nin saygın üniversiteleriyle ger-çekleşen işbirliğimiz sonucunda her kademeden çalışanımız, üniversite sıralarında akademisyenlerin verdikleri eğitimle-re katıldılar. Teoriyle sahayı harmanlayan bu eğitimlerin çalışanlarımızın iş yapış biçimlerine doğrudan yansıyor ol-ması bizi umutlandırıyor. Şubat 2010’dan bu yana İstanbul, Ankara, Antalya, Denizli, Gaziantep ve İzmir’de düzenlenen 10 Numara Kurye Sertifika Programı’na 1.200, Müşteri Memnuniyetinde Mükemmellik Sertifika Programı’na 620, Mükemmel Şube Yöneticiliği Sertifika Programı’na 380 çalışanımız katıldı. İkinci altı ayda 1.600 şube çalışanımız daha eğitim görecek. Bu programlar sayesinde kuryemiz-den müşteri temsilcimize ve üst kademe yöneticilerimize kadar 2.200 Araslı’nın hayatında yeni ufuklar açıldığına ina-nıyorum. Kuryelerimiz aldıkları bu eğitimin faydalarını ve hayatlarına kattıklarını verdikleri hizmetin kalitesinin yanı sıra sosyal hayatlarına ve çevrelerine de yansıtarak ilk elden görme fırsatına sahip oluyorlar. Kurye hizmetlerinde çıtayı yükselttik ve daha da yükseltmeye devam edeceğiz. Aras Akademi bu nedenle, çalışanlarımızın katılımıyla eğitimleri-ne aralıksız olarak devam edecek. Amacımız özellikle kurye olarak çalışanlarımızın geleceğe daha umutla bakmalarını sağlamak ve bu eğitimlerle önlerinde yepyeni fırsatlar aç-mak.

Yaratıcı fikir ve uygulamalar nasıl açığa çıkartılabi-lir? Siz şirketlerinizde bu konuyla ilgili hangi çalış-maları yürütüyorsunuz? Başarı örneklerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?

Çalışanlarımızın yaratıcı fikirlerini açığa çıkartmak için 2006 yılından itibaren şirket genelinde öneri sistemi uy-gulanmaktadır. Katılımı özendirici ödüllendirmeler ile tüm çalışanların öneri sistemine katılımını teşvik ediyoruz. Bu kapsamda çalışanlarımızdan gelen önerilerle yıllar itiba-riyle birçok yeni uygulama hayata geçmiştir ve geçmeye devam etmektedir. “Yenilikçilik” yaklaşımımızı daha da iç-selleştirmek için 2008 yılında bizi vizyonumuza taşıyacak 7 kurumsal değerlerimiz arasına aldık. 2008 yılında baş-layan Bireysel Performans Yönetim Sistemi kapsamında Stratejik planlarımız doğrultusunda hedeflediğimiz başa-rıya ulaşmak için kritik olan ve tüm çalışanların sahip ol-ması gereken Temel Yetkinlikler arasına “Yeniliğe Açıklık”ı, Fonksiyonel Yetkinlikler arasına ise “Yaratıcılık”ı dahil ettik. Değerlendirmeler sonrasında çalışanlarımızın bu konudaki yetkinliklerinin geliştirilmesi için eğitimler planlıyoruz. Tüm bunların dışında Toplam Kalite felsefesini benimsemiş ve

Yenilikçilik, Yaratıcılık konusundaki süreç uygulamalarında ciddi başarılar elde etmiş, önde gelen kuruluşları örnek ala-rak Aras Holding bünyesinde geleneksel yaratıcılık/inovas-yon günleri düzenlemeyi planlıyoruz.

Yaşadığımız küresel krizi Aras Kargo, verimliliğini artırıp yüzde 35 büyüme ile geçti. Bu başarılı süreç nasıl yönetildi?

Küresel krizin ilk sinyallerini aldığımız 2008 yazında Aras Holding yöneticileri olarak, olası krize karşı stratejiler geliş-tirdik. Ekonomideki dalgalanmalara rağmen kararlı adımlar-la yeniden yapılanma çalışmalarımızı başarıyla uyguladık. Verimliliğimizi artıracak projelere odaklandık. Operasyonel iyileştirmeler yaparak, maliyetleri azaltarak kârlılığı artırdık. 2003’te başlattığımız acentelik faaliyetlerine 2008 sonrası ‘Kazan Kazan’ politikasıyla hız verdik. Bizim için çalışanları-mızla birlikte yolculuğa devam etmek büyük önem taşıyor. Çalışanlarımızı acente sahibi yaparak hem onlara kazan-dırdık, hem de maliyetleri aşağıya çekerek biz kârlı çıktık. Acentelerimizin yüzde 70’ine yakınını Aras Kargo’nun eski çalışanları oluşturuyor. Hedefimiz yakın bir gelecekte acen-telerimizin yüzde 100’ünü franchise haline getirmek. Müş-teri İlişkilerinde Mükemmeliyet ilkesi ile CRM çalışmaları, çalışanların eğitim ve motivasyon çalışmalarına ağırlık ve-rilmesi, satış ve pazarlama faaliyetlerinin yetkinleştirilmesi, Call Center çalışmalarının geliştirilmesi bizim için büyük önem taşıyor, bu alanda büyük adımlar attık. Kargo sek-töründe her zaman ‘ilk’leri gerçekleştiren bir kurum olarak müşterilerinden gelen talepler doğrultusunda müşterilerin tüm ihtiyaçlarına seslenen yeni ürünler geliştiriyoruz. Aras Kargo’nun girişimcilik ve yenileşim konusunda-ki gelecek ya da var olan çalışmalarından söz edebi-lir misiniz?

Kargo sektöründe yeniliklerin öncüsü olan bir marka olarak inovasyonun ancak farklı düşünmekle mümkün olduğunu biliyoruz. Aras Kargo’nun 30 yıllık başarı hikayesini irde-lerseniz yenilikçiliğin, kurumun DNA’sında var olduğunu görürsünüz. Yenilik ve değişim arzusunun kurum nezdinde içselleşmesi gerektiği bilinciyle hareket ediyoruz. Değişimin ne kadar muhteşem bir şey olduğunu, değişime ayak dire-yenlerin hayatın gerisinde kalacaklarını çalışanlarınıza ilet-meniz bir görevdir. Bizim için de başarı ancak takım ruhuyla mümkün. Kurumumuz için ‘sürekli öğrenme’ en temel yet-kinliklerimizden biri. Bu nedenle, özellikle fonksiyonel eği-timlere ağırlık veriyor ve sıkça uyguluyoruz Çalışanlarımızı Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının içerisine de katarak ge-lişimlerine katkı sağlıyoruz. Teknolojiyi yakından takip ede-rek, bu alandaki yenilikleri hizmetlerimize yansıtarak mü-kemmeliyete uzanan yolculuğumuza devam edeceğiz.ç

28 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

İyi bir ürün tasarımı nasıl olmalı?

İyi tasarım; ayırt edici, yenilikçi, eğlenceli, kullanışlı ve eko-nomik olarak ulaşılabilir olmalıdır. Neyi, niye yaptığının net bir şekilde nihai ürüne yansıtılması önemlidir. Bunu sağ-layabilmek adına tasarımcı olarak, tasarım tarifnamesinin netleştirilmesinden ürünün pazara çıkışına kadar, tüm sü-reçlerin içinde aktif olarak bulunmayı tercih ederim.

Bir ürün tasarımı gerçekleştirirken bu sürece nasıl hazırlanıyorsunuz? Bu tasarım ve yaratım sürecinin size göre zorlu ve keyifli yanlarını aktarabilir misi-niz?

Ürün tasarımına süreç içerisindeki tasarım tarifnamesi ile başlıyoruz. Bunun süreçteki önemi çok büyük. Ne ürete-ceğinizi, kim için üretileceği, nasıl çalışacağını, nasıl kul-lanılacağını hatta en önemlisi neden o ürüne ihtiyaç du-yulacağını netleştirmeden tasarım sürecine başlamanın verim kaybından başka bir getirisi yok. Bu soruların doğru sorulması doğru cevapları getirecektir. Bu cevapların veri

Tasarım oyuncusu olmadan sahnelenen bir yenileşim oyunu gişe yapmaz

haline getirilip yorumlanması, pazar fırsatları, güncel trend analizleri, kullanılmayan olanaklar, rekabet halinde olunan diğer ürünler, üretimdeki teknik avantajlar, kullanıcılardan toplanan veriler ve kullanım gözlemleri doğru yorumlana-rak net ve tanımlı bir tasarım iş tarifine dökülmesi verimlilik ve ticari başarı getirir.

Yaşadığımız en büyük zorluk, işveren firmanın bu tanım-lı iş tarifini yapmak konusunda direnci (isteksizliği) ya da tecrübesizliğidir. Bu sebeple tasarım tarifnamesinin net-leştirilmesi süreci de hizmetlerimiz arasında önemli bir yer tutmaktadır.

Tüm süreci sorguladığımızda doğal olarak en keyif alınan tarafı ise çok uzun süre geniş bir ekiple emek verdiğiniz ta-sarımınızın üretilmeye başlandığı andır. İlk numune üretim-lerinin gerçekleşmesi ve devamında seri olarak üretilerek kullanıcısına ulaşmak için satış noktasında konumlandığı ve kullanıcıdan olumlu geri besleme aldığınız andır. Bu, ço-cuğunuzun ilk kez baba demesi ya da ilk müsameresindeki heyecanını paylaşmak gibi değerli bir his.

Kunter ŞekercioğluKilit Taşı TasarımYönetici Ortağı

Önce Kalite’147 Ekim 2010 29Önce Kalite’147 Ekim 2010

Kunter Şekercioğlu

1996 ODTÜ, Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden mezun oldu. 2005 yılın-dan beri Anadolu Üniversitesi, Endüstri-yel Tasarım Bölümü’nde Ürün Tasarımı dersleri veriyor. Ulusal ve uluslararası bir çok sergide tasarımları yer aldı.

Elektrikli ev aletleri, promosyon ürün-leri, kırtasiye, mobilya, plastik ev ve temizlik ürünleri, aydınlatma, ambalaj gibi alanlarda üretim yapan ve hizmet veren markalar için ortağı olduğu Kilit Taşı Tasarım’da tasarım ve danışmanlık hizmeti vermektedir. Tasarladığı ürün-ler, uluslararası bir çok ödülün sahibi olmuştur. (Acrobat diş fırçası Chicago Atheneaum Müzesi’nden Good Design ödülüne layık görülmüş ve Alman Tek-noloji Bakanlığı tarafından GERMAN DESIGNPREIS’a aday gösterilmiştir. Kendi markası olan ZULA için tasarla-nan DERVISH kahve fincanı, Fransa’dan Observeur du Design tasarım ödülü al-mıştır. )

Yenileşim size göre neyi ifade ediyor? Tasarım ve ye-nileşim ilişkisini aktarabilir misiniz? 

Yenileşim, tasarımın daha ayırt edici ve başarılı olabilmesi için, iyi tespitlerde bulunarak geliştirdiğiniz yeni fikirlerini-zin tüketiciye verimli ve onu mutlu edecek şekilde ulaşması sürecidir. Yenileşim için değişen alışkanlıkları gözlemleye-rek, veri olarak değerlendirip sonuç ürüne başarılı şekilde yansıtılmasını sağlamak önemli. Banat “Acrobat” bizler için öyle bir ürün.

İncelendiği zaman “yenilikçi” olarak tanımlanan firmaların aynı zamanda “tasarım yoğunluklu” firmalar olduğunu da fark edersiniz. Hem Ar-Ge hem de tasarım harcamaları yük-sektir. Sürecin içinde “tasarım” oyuncusu olmadan sahne-lenen bir yenileşim oyunu gişe yapmayacaktır.

Ülkemizde özellikle ürün tasarımının gelişimi ve geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Özellikle son 10-15 senelik bir zaman dilimine baktığımız-da yeni ürün geliştirme ve endüstriyel tasarım anlamında farkındalık miktarının yükseldiğini, yatırımların arttığını ve giderek daha fazla önemsendiğini tespit edebiliriz. Buna rağmen dış ticaret açığımız giderek büyüyor. Bu, ticarette rekabet halinde olduğumuz ülkelerle kıyaslandığında yeni-likçi tasarım adına gelinen noktanın yeterli olmadığının da göstergesi. Tasarımın çok daha fazla önemsenmesi ve yeni tasarım yatırımlarının artması gerekmekte. Toplam kalite sistemlerinin daha iyi kullanılması ve bu verilerin tasarımın 5N1K sını doğru cevaplamak için verimli kullanılması şart. Avantajımız olan yetişmiş insan gücü, lojistik ve maliyet unsurlarını ancak “katma değeri yüksek” tasarımlar ürete-rek verimli kullanabiliriz.ç

30 Önce Kalite’147 Ekim 2010

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

C oca Cola Türkiye Genel Müdürü Galya Frayman Molinas, kadınların iş hayatında toplum tarafın-dan yaratılan “cam tavan” ve kendi düşünce ka-lıplarıyla yarattığı “yapışkan zemin”le karşılaştı-

ğını belirtirken, bunun mentorluk sistemi ile açılabileceğini savunuyor. Kadın iş gücünü kullanan şirketlerin daha ba-şarılı olduğuna dikkat çeken Molinas, kadınlarla çalışmanın romantik değil, ekonomik nedenleri bulunduğunu vurgulu-yor.

İş finansal teşvikle bitmez

Molinas, Türkiye’de kadın girişimciliğinin mutlaka destek-lenmesi gerektiğini belirtiyor. “Türkiye’de bunu yapabile-cek güçte kadınlarımız var” diyen Molinas, “Başarılı ola-caklarına inanıyorum ancak kadınlara teşvik şart. Finansal teşvikten, duygusal anlamda teşviğe kadar birçok şeyden bahsedebiliriz. Güveni, yapabilirim hissiyatını kadınlarımıza kazandırmamız lazım.”

Tavan cam, zemin yapışkan

Çok uluslu şirketlerdeki deneyimlerinden yola çıkarak, Türkiye’de kadınların hem “yapışkan zemin” hem de “cam tavan” ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Molinas, bu

doğrultuda mentorluk uygulamasının önemine değindi. Molinas, şöyle konuştu: “Kadın birden fazla şapka taşıyor. Kimi zaman yardım alması gerekiyor. İmdat demek yeterli. Bunun için de mentorluk kurumunun oluşturulması gereki-yor. Başarılı olanların, sorunlarıyla baş etme yolları paylaşı-labilir ve başkalarına da örnek olabilir. Coca Cola içerisinde de mentorluk kurumu önemli.”

Kadınlar en büyük paydaş

Coca Cola bünyesindeki uygulamalardan örnek veren Moli-nas, şöyle devam etti: “Farklı kültürlerden gelen zenginliğe inandığımız için kadını en büyük paydaşımız olarak gördük. Satın alımların yüzde 70’i kadınlar tarafından yapılıyor. Ka-dının ekonomide çok önemli bir rolü var. Bir çok araştırma kadın işgücünü daha iyi kullanan şirketlerin daha kârlı oldu-ğunu gösteriyor. Kadının zenginliğini iyi kullanan şirketler daha başarılı oluyor. Bu bize bir örnek oluşturuyor. Kadın işgücünün kullanılması romantik nedenlerle değil, ekono-mik bir nedeni var. Bu anlamda Coca Cola Kadın Liderler Konseyi oluşturuldu.”ç

Bir çok araştırma kadın işgücünü daha iyi kullanan şirketlerin daha kârlı olduğunu gösteriyor. Kadının zenginliğini iyi kullanan şirketler daha başarılı oluyor. Bu bize bir ör-nek oluşturuyor. Kadın işgücünün kullanıl-ması romantik nedenlerle değil, ekonomik bir nedeni var. Bu anlamda Coca Cola Kadın Liderler Konseyi oluşturuldu.

Galya Frayman MolinasCoca Cola Türkiye Genel Müdürü

Kadın Liderler Konseyi

Önce Kalite’147 Ekim 2010

32 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

OPET, çevre dostu yeşil istasyonlar konusunda ciddi çalışmalar yürütüyor. Bu konuyla ilgili gelişmeleri bize aktarabilir misiniz?

B u konudaki çalışmalarımızı odak noktasını “OPET Yeşil Yol Projesi” oluşturuyor. Ağacın ve yeşi-lin önemini vurgulamak amacıyla geliştirilen projemiz, OPET Yönetim Kurulu Üyesi Nurten

Öztürk’ün önderliğinde 2004 yılından bu yana uygulanı-yor. “Yeşil Yol”, Türkiye yollarındaki tüm OPET akaryakıt istasyonları ve çevresindeki 1,5 kilometrelik alanın ağaçlan-dırılmasını amaçlıyor. Proje kapsamında bugüne dek 800’ü aşkın istasyonda ve belediyelerce belirlenen ağaçsız alanlar-da 459 bin 182 adet bitki dikimi gerçekleştirildi. Öte yandan Maslak Büyükdere Caddesi üzerinde bulunan Maslak OPET akaryakıt istasyonumuz da Türkiye’nin ilk “ekolojik” akar-yakıt istasyonu olma özelliğini taşıyor. Maslak OPET istas-yonumuzda çevre, emniyet ve kalite gibi konularda, sektör-de öncü olan pek çok özellik mevcut. Tüm akaryakıt tesisatı çevreye zarar vermemek amacıyla çift katlı ve sızdırmayan borulardan imal edildi. Maddenin türüne göre ayrıştırılmış atık toplama ünitesi, akaryakıt buharının atmosfere karış-masını önleyen “Buhar Geri Dönüşüm Sistemi’’, lastiğin ömrünü %25 uzatan ve %4 yakıt tasarrufu sağlayan nitro-jenli lastik şişirme saati, Maslak istasyonumuzdaki çevreci uygulamaların bazıları… Ayrıca istasyondaki araç yıkama ünitesinde kurulan geri dönüşüm sisteminde ise kullanılan suyun %75’i arıtılarak yeniden kullanılıyor. Bu işlem günlük

ortalama 40 ton, yıllık ise ortalama 15.000 ton su kaybını önlüyor. Satış binası ve kanopinin yer aldığı 2.450 m2’lik alana yağan yağmur suları da arıtılarak istasyon sahasının ve peyzaj alanlarının sulanmasında kullanılıyor. Bu sistem de yılda ortalama 900 ton su kazancı sağlıyor. 2.080 m2’lik dev kanopi üzerinde bulunan 6 adet şeffaf tonoz sayesinde de güneş ışığından maksimum seviyede yararlanılıyor.

Süreçlerinizde yenileşimi nasıl kullanıyorsunuz? Opet’in yenileşim çalışmaları hakkında bilgi verebi-lir misiniz?

Yoğun rekabetin yaşandığı sektörümüzde yenileşim ve farklı olmak artık kaliteyi korumak için en önemli argüman haline geldi. Şirketlere yükseliş ivmesi kazandıran yenileşim, aynı zamanda rakipleri geride bırakabilme olanağı sağlar. Bizim sektörümüzde hem rekabetçi olabilmenin, hem de müşteri memnuniyetine ilişkin verimli uygulamalarda bulunabilme-nin anahtarı da yenileşim. Kurumsal bir marka için üst yö-netimin yenileşime olan yaklasımı kadar çalışanların inan-dığı bir kavram olması da önemli. Tüm yenilikçi düşünceler bizim için değerlidir. Geçtiğimiz yıl bu amaçla şirketimizde ‘Öneri Günleri’ni başlattık. Her bölümden çalışanlar ve yö-neticiler, tüketicilerin beklentilerini anlamak, bakış açılarını öğrenmek ve önerilerini dinlemek amacıyla haftada bir gün bir araya geliyor. OPET çalışanları bu buluşmalarda yeni öneriler, yaratıcı fikirler ve farklı bakış açılarını tartışıyor. Bu toplantılardan çıkan pek çok fikir de sahada uygulamaya

OPET Genel MüdürüCüneyt Ağca:

TMME liderliği markamız için önemli bir katma değer

Önce Kalite’147 Ekim 2010 33Önce Kalite’147 Ekim 2010

"Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini iyi analiz ederek, promosyon kampanyalarında da en doğru olanı hayata geçirmeye özen gösteriyoruz. Bu analiz sürecinde de çağrı merkezimiz, odak gruplarla yapılan müşteri araştırmaları, yerel ve ulusal bazlı anketler ve özellikle Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi bizim önem verdiğimiz ölçütlerden biri."

34 Önce Kalite’147 Ekim 2010

YENİLEŞİM YÖNETİMİ

dökülüyor. OPET, Türkiye’nin en genç, en hızlı ve en tutarlı büyüyen akaryakıt şirketi. Sektörümüzde yeniliği ve tekno-lojiyi en iyi kullanan markayız. Sektördeki en iyi teknolojik alt yapı yine bizim istasyonlarımızda mevcut. OPET Kart, Yakıt Kart, Otobil, Otobilim gibi uygulamalarımız ve kiosk-larımız müşterilerimizin yakıt alımları ve alışverişlerini ko-laylaştırmak adına geliştirilmiş yenilikçi projeler. Full Mesaj sistemi de yine bize ait ilklerden biri…

Müşteri memnuniyeti çalışmalarınızdan söz edebi-lir misiniz? Müşteri memnuniyeti ölçümlemesinden nasıl yararlanıyorsunuz? TMME’nin şirketlere kattığı nedir?

OPET’in ‘5 yıldır müşterinin en memnun kaldığı marka’ olması, müşterilerimize verdiğimiz değer, kaliteli ve farklı ürün ve hizmet anlayışımız, bunları tüketiciye aynı anla-yışla sunan bayilerimiz ve her zaman olduğu gibi çalışan-larımızın özveri ve emekleri sayesinde gerçekleşti. İstas-yonlarımızdaki kusursuz hizmet anlayışı ve müşteri odaklı yaklaşımlarımız, “Temiz Tuvalet Kampanyası” gibi yaygın ve sonuç odaklı sosyal sorumluluk projelerimiz, bu başarı-yı tesadüf olmaktan çıkaran unsurlar. Tüm müşterilerimiz, istasyonlarımıza, kaliteli akaryakıt ve güler yüzlü bir servis alacağını, temiz tuvaletler bulacağını, farklı promosyon kampanyaları ile tanışacağını ve hepsinden önemlisi ken-disine değer verildiğini bilerek geliyor. Bu konudaki karar-lılığımızdan ve sağladığımız süreklilikten asla taviz vermi-yoruz. Müşteri beklentilerine yönelik gerçekleştirdiğimiz kampanyalar ile sektörde de öncü bir rolümüz var. Müşteri-lerimizin ihtiyaç ve beklentilerini iyi analiz ederek, promos-

yon kampanyalarında da en doğru olanı hayata geçirmeye özen gösteriyoruz. Bu analiz sürecinde de çağrı merkezimiz, odak gruplarla yapılan müşteri araştırmaları, yerel ve ulusal bazlı anketler ve özellikle Türkiye Müşteri Memnuniyeti En-deksi bizim önem verdiğimiz ölçütlerden biri. KalDer (Kalite Derneği) koordinasyonunda, TMME Ortak Girişimi tarafın-dan gerçekleştirilen müşteri memnuniyeti anketi bağımsız ve şeffaf bir kuruluş otoritesi altında yapılıyor. TMME’de memnuniyet endeksinin yanı sıra marka ve sektör bazında müşteri beklentileri, algılanan kalite ve değerin müşteri şi-kayetleriyle bağlılıkları ölçülüyor. Dolayısıyla TMME liderli-ği markamız için önemli bir katma değer.

Müşteri memnuniyetinin OPET için olmazsa olmaz-ları neler?

Biz OPET olarak müşteri memnuniyetine öncelik veren bir markayız. Zaten sektörde bizi öne çıkaran en önemli faktör-ler, müşterilerimize verdiğimiz değer, yaygın dağıtım ağı ve kaliteli hizmetimiz. Aynı zamanda müşterilerimiz ile yakın olmaya, onları dinlemeye özen gösteriyoruz. 7 gün 24 saat hizmet veren Çağrı Merkezimiz ile tüketicimizin görüş ve önerilerini anında dinleyip, aksiyon alıyoruz. Gizli müşteri uygulamamız, fahri müfettişlerimiz, iç denetim ekiplerimiz, hizmet geliştirme ve saha ekiplerimiz istasyonlarımızın hiz-met standartlarını her geçen gün daha da geliştirmeye ça-lışıyor. Aktif bir şekilde saha denetimleri gerçekleştiriyoruz. Özellikle müşteri ile buluşma noktamız olan istasyonları-mızda görev yapan personelin güler yüzlü ve standartlara uygun hizmet vermesine dikkat ediyoruz. İstasyon perso-nelimiz, haklarında Çağrı Merkezi’mize iletilen memnuni-yet mesajları neticesinde ödüllendiriliyor. Hizmet kalitesi açısından sık sık denetlenen OPET akaryakıt istasyonların-daki ürün kalitesi kontrol edilirken, pompa ve market gö-revlilerinin de hizmet anlayışını en üst düzeyde tutmaları amaçlanıyor.ç

"İstasyonlarımızdaki kusursuz hizmet anlayışı ve müşteri odaklı yaklaşımlarımız, “Temiz Tuvalet Kampanyası” gibi yaygın ve sonuç odaklı sosyal sorumluluk projelerimiz, bu başarıyı tesadüf olmaktan çıkaran unsurlar."

Önce Kalite’147 Ekim 2010

36 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

ULUSAL KALİTE HAREKETİ

G ünümüzde dünya hızla küçülüyor. İletişim ve ulaşımdaki teknolojik gelişmeler ülke sınırlarını neredeyse yok etmiş. Küreselleşen, küreselleş-tikçe sıkışan dünya da bir mal veya hizmete

ulaşmak artık bir elin uzandığı yer kadar yakın ve kolay.

Bu nedenle,bir mal veya hizmet üretirken en iyi, en ucuz, en hızlı ve tüketici beklentilerini azami derecede karşılı-yor olmak gerekiyor.Rekabet artık ulusal sınırlar içinde değil,dünya çapında.

Tüketici beklentilerini karşılayabilmek ve küresel rekabete ayak uydurabilmek ise kaynakları en verimli ve etkin şekilde kullanmakla mümkün.

Yani parayı, malzemeyi, bilgiyi ve insan gücünü, müşteri beklentileri doğrultusunda en etkin ve verimli şekilde kul-

lanmak ve hızlı olmak gerekiyor. Eskiden büyük balık küçük balığı yutar derken, şimdilerde hızlı balık yavaş balığı yutar diyoruz. Hata yapma lüksümüzün olmadığını artık herkes biliyor.

İşte yukarıda bahse konu unsurların sağlanması ve yöne-tilmesi, Toplam Kalite mantığı içinde, sistematik , sürdürü-lebilir, izlenebilir ve sürekli iyileştirilebilir bir çevrim içinde mümkün olabilmektedir.

Bu ihtiyaçları gören KalDer, tüm sektörlerdeki oyuncuların özellikle Uluslar arası Rekabet Gücü’nü arttırmak için, 1998 yılında EFQM Mükemmellik Modelini kullanarak, Türkiye’de Özdeğerlendirme ve Toplam Kalite Seferberliği başlattı ve ismine ULUSAL KALİTE HAREKETİ dedi.

Hareketin amacı; Ülkemizdeki özel/kamu kurum/kuruluşlar

NEDEN ULUSAL KALİTE HAREKETİ?

Önder KıratlılarKalDer Yönetim Kurulu Üyesi

Önce Kalite’147 Ekim 2010 37Önce Kalite’147 Ekim 2010

ile STK’ların sağlam temellere sahip yüksek rekabet gücüne erişebilmesi için Toplam Kalite Yönetimi’nin yaygınlık ka-zanmasını sağlamaktı.

Ancak, KalDer, bu harekete başlarken, daha da ileri giderek, iyi ve başarılı uygulamaların harekete katılanlar arasında paylaşılmasını sağlayarak, adeta öğrenen bir yönetim sis-temi öngördü.

Bu sistemde, değişik aşamalardan geçen kurum/kuruluşlar (Şekil-1), her aşamada gelişmelerini, öz değerlendirme ya-parak, varsa eksik ve/veya düzeltilmesi gereken yönlerini görerek ilerlemekte ve sonuçta mükemmelliğe ulaşmak için sürekli ve sistematik bir çaba sarf etmektedir.

Bu hareketin her safhasında, KalDer, uzman eleman, eğit-men ve denetçileri ile kurum/ kuruluşlara eğitim, rehberlik

ve değerlendirici olarak destek vermektedir.

Kurum/kuruluşların, ortak amaç ve hedeflere, tüm paydaş-ları ile beraber,ortak aklı kullanarak ulaşması, ancak İyi Yö-netişim ile mümkün olmaktadır. Bunu sağlayan ise mükem-meliyetçi anlayışla çalışan bir sistemdir. ULUSAL KALİTE HAREKETİ sonuçta bize bu yolu açmıştır. Bu güne kadar bu harekete katılan 420 kurum/kuruluşun yakaladıkları başarı-lar KalDer’i daha da heyecanlandırmış ve bu hareketi tüm ülke geneline yayarak, ülkemizin, uluslar arası rekabette ön sıralara yükselmesi, firmalar ve ülke olarak bir dünya mar-kası olmasına katkıda bulunma ülküsünü hayata geçirmek için imkanlarını sonuna kadar kullanma kararını almıştır.

Gelişen, değişen ve yenileşen dünyamızda barış, refah ve huzurun odağı olan dünya markası bir Türkiye dileğiyle ç

İyiniyet Bildirgesi

Kurumsal OlgunlukAşamasının Belirlenmesi

Yol Haritası

Proje Grubuna UKH Eğitimleri

Özdeğerlendirme

İyileştirme Planları

İyileştirme ProjelerininUygulamaya Alınması

Değerlendirme (RADAR)& MA Belgelendirme

Rehberlik DesteğiUKH Danışmanlığı

Dış Değerlendirme

Şekil 1

38 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

Dengeli Sonuçlar Gerçekleştirme

Çalışanlarla Başarma

®

Süreçlerle Yönetme

Vizyoner, Esin Veren ve Bütünsel Liderlik

Müşteriler İçin Değer Katma

Yaratıcılık ve Yenileşimi Besleme

İşbirlikleri Oluşturma

Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Sorumluluk Alma

EFQM MÜKEMMELLİK MODELİ

EFQM Mükemmellik Modeli 20102011 yılında Ulusal Kalite Ödülü ve Değerlendirme Süreçlerinde Mükemmellik Modeli 2010 uygulanacak

2 011 yılı Ulusal Kalite Ödülü, Mükemmellikte Ka-rarlılık/ Yetkinlik süreçleri ve Dış Değerlendirme sürecinde Mükemmellik Modeli’nin 2010 reviz-yonu uygulanacaktır. Bu doğrultuda 2011 yılında

Ulusal Kalite Ödülü değerlendirme süreçlerine katılmayı planlayan aday kuruluşlar için tanıtım toplantıları, değer-lendiricilerimize yönelik güncelleme eğitimleri düzenlen-mektedir.

EFQM MÜKEMMELLİK MODELİ 2010

EFQM Mükemmellik Modeli, sektör, büyüklük ve olgun-luk düzeyinden bağımsız olarak her çeşit kuruluş tarafından bütünsel bir bakış açısı kazanılması amacıyla kullanılan, ku-ruluşun gereksinimlerine ve işlevine bağlı olarak sürdürüle-bilir kurumsal mükemmellik doğrultusunda bir üst çerçeve oluşturan yönetim aracıdır.

Önce Kalite’147 Ekim 2010 39Önce Kalite’147 Ekim 2010

GİRDİLER SONUÇLAR

ÖĞRENME, YARATICILIK VE YENİLEŞİM

®Liderlik%10

Çalışanlar%10

Strateji%10

İşbirlikleri ve Kaynaklar%10

Süreçler, Ürünler ve Hizmetler%10

Çalışanlarla İlgili Sonuçlar%10

Müşterilerleİlgili Sonuçlar%15

Toplumlaİlgili Sonuçlar%10

Temel Performans Sonuçları%15

YAKLAŞIMLAR

DEĞERLENDİRME VE İYİLEŞTİRME

YAYILIM

SON

UÇLA

R

Mükemmelliğin Temel Kavramları, EFQM Mükemmellik Modeli ve RADAR modelin birbirleriyle bütünleşik üç un-surudur.

Mükemmelliğin Temel Kavramları

Herhangi bir kuruluşun sürdürülebilir mükemmelliğe erişe-bilmesi sürecinin temelinde yatan ilkelerdir.

EFQM Mükemmellik Modeli

Kuruluşların Temel Kavramları ve RADAR’ı uygulamasına yardımcı olan, kuruluşun ne yaptığı ve hangi sonuçları elde ettiğine ilişkin neden-sonuç ilişkilerini anlamasını sağlayan dokuz kriterden oluşan çerçevedir.

RADAR

Bir kuruluşun performansını yapısal bir yaklaşımla sorgula-ma olanağı sağlayan dinamik bir değerlendirme çerçevesi ve güçlü bir yönetim aracıdır.

2010 Mükemmellik Modelindeki temel değişiklikler şöyle-ce özetlenebilir;

lTemel Kavramlar 9 kriterle tam olarak bütünleşmiştir.

l Kriter ağırlıkları gözden geçirilmiştir.

lKriter isimleri Politika ve Strateji yerine Strateji, Süreçler yerine Süreçler, Ürünler ve Hizmetler olarak değişmiştir

lEski 5a ve 5b, “süreç iyileştirme” ve “süreç yönetimi” kavramlarının birbirinden ayrı görülemeyeceği düşünü-lerek birleştirilmiştir.

l5c’nin yeni içeriği ise kuruluşun ürün ve hizmetlerinin

mevcut ve olası müşterilerine etkin bir biçimde tanıtıl-ması olarak tanımlanmıştır.

lSonuçlar “kuruluşun vizyon ve stratejisini gerçekleştir-mek üzere gerekli temel sonuçlar”a odaklanmıştır..

lSürdürülebilirlik gereği geleceğe bakış, Yaratıcılık ve Yenileşim’in giderek artan önemi vurgulanmıştır

KalDer kuruluşunun yirminci yılında da, sürdürülebilir ba-şarının takdir edilmesini, tanıtılmasını ve aynı zamanda sürdürülebilir başarıya ulaşmak isteyen kuruluşlara destek verilmesini, rehberlik edilmesini amaçlamaktadır. Güncel-lenen EFQM Mükemmellik Modeli 2010 Ulusal Kalite Ödü-lü ve değerlendirme süreçlerinde 2011 yılında uygulanma-ya alınacaktır. ç

40 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

STRATEJİK YÖNETİM

Stratejik HedeflerNasıl ÇalışanlarınHedefleri Olur?

2 0-30 yıl öncesine baktığımızda şirketlerin haya-tı bugünkü kadar zor değildi. O dönemlerde eğer faaliyet gösterdiğiniz alanda bir müşteri kitlesi varsa, yapılması gereken, sunulan ürün veya hiz-

metlerin söz verilen kalitede olmasını sağlamak için bün-yesinde çalışanları, ekipmanları ve sistemleri barındıran bir yapı oluşturulması ve bu yapının düzgün bir şekilde işlerli-ğinin sağlanmasından ibaretti.

Kendi içinde karmaşık ve farklı yapılarda olsalar da her şir-ket için temel amaç maliyetleri aşağı çekerek ve verimliliği arttırarak karlılığı maksimize etmekti. Bunu becerebilen şir-ketler o günün koşullarında başarıyı da elde edebiliyorlardı. Ancak dünyanın her tarafından yeni bir rakibin pazara gir-diği, aynı alanda her gün yeni bir ürün veya hizmetin ortaya çıktığı, müşteri beklenti ve taleplerinin bu kadar hızlı değiş-tiği günümüzde sadece bu temel amacı gerçekleştirmek ye-

Stratejik yönetim veya stratejik planlama konusundaki mevcut uygulamalar incelen-diğinde iki önemli aksaklık göze çarpmak-tadır. Kuruluşlar ya vizyonlarıyla ilişkili ölçülebilir amaç ve hedefler belirleyeme-mekte ve dolayısıyla stratejik planlamayı etkin olarak yapamamakta, ya da belirle-nen stratejik hedefleri iş süreçlerine ve bölüm hedeflerine indirgeyememektedir. Her iki durumda da stratejik planlar uygu-lamaya geçememekte ve kağıt üzerinde kalmaktadır. Bu aksaklıkların giderilmesi için stratejik yönetim kavramının ve altın-daki temel yapıların iyi anlaşılması gerek-mektedir.

Önce Kalite’147 Ekim 2010 41Önce Kalite’147 Ekim 2010

A.Berker TelekOrsa Yönetim Danışmanlığı Kurucu OrtağıTürkiye Kalite Derneği (KalDer) Eğitmeni

Ayşen AtadanYapı Kurumsal Akademi

Kurucu OrtağıTürkiye Kalite Derneği

(KalDer) Eğitmeni

terli olmuyor. Şirketlerin artık başarılı olmak için gelecek-lerine ilişkin amaçlarını belirlemesi, bu amaçlara ulaşmak için farklı yollar bulması ve bu farklı yollar içinden en uygu-nunu seçmesi, diğer bir deyişle stratejik düşünmesi, Stra-tejik Yönetim sürecini geliştirmesi gerekmektedir. Stratejik yönetim kuruluşlarda uzun soluklu sürdürülebilir başarıyı sağlamada olmazsa olmazlardan biri haline gelmiştir. İster özel sektör, ister kamu kurumu olsun, her kuruluşun yarı-nını planlaması, vizyonunu oluşturması ve bu doğrultuda uzun ve kısa dönemli hedefleri ile gidecekleri yolu, yani stratejilerini belirlemesi gerekmektedir. Belirlenen hedefle-re ulaşılması ise, ancak bu hedeflerin kuruluşun süreçleri ile entegre olması, tüm çalışanlarının bu hedeflerden haberdar olması ve bu hedefler doğrultusunda ortaklaşa çalışması ile mümkündür. Başka bir deyişle, kuruluş vizyonuna doğru dalgalı denizlerde ilerlerken, gemideki tüm çalışanların aynı noktaya doğru kürek çekmeleri sağlanmalıdır.

Stratejik yönetim veya stratejik planlama konusunda-ki mevcut uygulamalar incelendiğinde iki önemli aksaklık göze çarpmaktadır. Kuruluşlar ya vizyonlarıyla ilişkili ölçü-lebilir amaç ve hedefler belirleyememekte ve dolayısıyla stratejik planlamayı etkin olarak yapamamakta, ya da belir-lenen stratejik hedefleri iş süreçlerine ve bölüm hedeflerine indirgeyememektedir. Her iki durumda da stratejik planlar uygulamaya geçememekte ve kağıt üzerinde kalmaktadır. Bu aksaklıkların giderilmesi için stratejik yönetim kavramı-nın ve altındaki temel yapıların iyi anlaşılması gerekmek-tedir.

Strateji kavramı insanlık tarihine askeri bir terim olarak girmiştir. Savaş alanında bir komutanın düşman ordusuna karşı üstün gelmek amacıyla kuvvetlerini düzenleme ve ha-rekatına ilişkin plan olarak tarif edilen bu terim, günümüz iş dünyasına uyarlandığında rekabet ortamında bir şirket yö-netiminin rakiplerine karşı üstün gelmek amacıyla çalışan-larını, kaynaklarını, işbirliklerini ve süreçlerini düzenleyece-ği plan olarak ifade edilebilir. İster savaş alanı, ister rekabet ortamı olsun her iki durumda da esas amaç var olabilmektir.

Kaynaklar incelendiğinde stratejik yönetim konusunda bir çok tanımla karşılaşılır. Her tanım bu kavramı farklı açılar-dan ele alarak veya bir takım benzetmelere dayandırarak açıklamaya çalışır. Bunlara benzer bir sürü karmaşık tanım-lamanın içinde kaybolmaktansa kavramı en basite indir-gemek konunun daha kolay anlaşılmasını sağlar. Seksenli yıllarda kalite olgusu ön plana çıktığında bir çoğumuzun hatırlayacağı bir tanım örneğinden yola çıkarsak; “doğru işleri yapmak, işleri doğru yapmak” deyişi stratejik yöne-timi en basit şekilde ifade eder. Doğru işleri yapmak, yani stratejiyi planlamak; işleri doğru yapmak, yani stratejileri uygulamak. Burada da görüleceği gibi stratejik yönetimin içinde birbirleriyle ilişkili iki temel yapı bulunmaktadır; stra-tejik planlama ve uygulama. Bugün şirketlerin içine düş-tükleri en büyük açmaz bu iki temel yapı arasındaki ilişkiyi kuramamaları, birbirlerinden kopuk bir şekilde yürütmeye çalışmalarıdır. Yapılar arasındaki ilişkiyi iyi kurabilmek için bu yapıları iyi anlamak gerekir.

42 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

STRATEJİK YÖNETİM

İlk temel yapımız olan stratejik planlamaya bakarsak aslın-da iki sorunun cevabınının arandığını görürürüz.

1. Şirket olarak nereye varmak istiyoruz?

2. Şirket olarak şu an neredeyiz?

Burada karşımıza misyon ve vizyon olmak üzere iki önem-li kavram çıkmaktadır. Bu iki kavram ilk sorunun cevabını oluşturmada önemli rol oynar. Misyon kavramı şirketin var oluş nedenini ortaya koyar; ne yapmak istediğimiz, temel amacımızın ne olduğu bu kavramla ifade edilir. Şirketin oyun alanının sınırları misyon kavramı ile çizilir. Misyon geniş zamanlı bir kavramdır, hem bugünü hem de gelece-ği kapsar. Diğer önemli kavram vizyon gelecekle ilgilidir. Vizyon şirketin gelecekte kendini nerede görmek istediği-ni veya konumlandırdığını ifade eder. Genel olarak nereye varmak istiyoruz sorusunun cevabı oyun alanının sınırlarını çizen misyon ve gelecekte bulunulmak istenilen noktayı be-lirten vizyon kavramları ile tanımlanır. Bu aşamadan sonra devreye şu an nerede olduğumuz sorusu gelir. Bu sorunun cevabını verebilmek için paydaşların beklentilerinin saptan-ması, şirketin tüm süreçlerinin performansı ile ilgili sonuç-lar, şirketin pazardaki ve rakiplerine göre durumu gibi ko-nuları kapsayan bir dizi analizi gerçekleştirmek gerekir. Bu analizleri gerçekleştirmek için müşteri araştırmaları, çalışan anketleri gibi uygulamalardan, SWOT Analizi, BCG matrisi, GE Portföy Analizi, Porter 5 Güç Modeli gibi pek çok farklı yöntemden yararlanılabilir. Bunların içinde en çok kullanı-lan yöntem olan SWOT analizi, şirketin kuvvetli ve zayıf yönlerini, karşısına çıkabilecek tehditleri ve fırsatları tanım-lamasını sağlar. Aslında tüm bu yöntemlerin ortak amacı şirketin mevcut durumunu saptamak, diğer bir deyişle şu an neredeyiz sorusunun cevabını bulmaktır. Bu analizlerden yaralanarak diğer aşamaya geçilir. Bu aşamada belirlenen vizyona ulaşmak için ana amaç ve hedefler yani stratejik

amaç ve hedefler tanımlanır. Vizyonumuz doğrultusunda bu amaç ve hedeflere ulaşmak için seçeceğimiz yolları, yani stratejilerimizi ve bunlara dair planlarımızı hazırladığımızda ilk temel yapı olan stratejik planlama tamamlanmış olur.

Diğer temel yapı olan uygulamada da karşımıza iki soru çık-maktadır.

1. Oraya (vizyona) nasıl ulaşacağız ?

2. İlerlemeyi nasıl ölçeceğiz ?

Bu soruların cevabını verebilecek yaklaşımlar ve yapılar oluşturulduğunda stratejik yönetim süreci tamamlanmış olur. Stratejilerin uygulanması ve hayata geçirilmesi şir-ketlerin en çok zorlandıkları alanlardan biridir. Çünkü bunu başarabilmek için şirket çapında topyekün bir çalışma, bir vizyon birliği sağlanması gerekir. Belirlenen stratejik hedef-lerin çalışanlara indirgenmesi, onların hedefleri ile entegre edilmesi sağlanmalıdır. Aksi halde stratejik plan raflarda tozlanan bir dokümandan öteye gidemez. Öyleyse bu ya-pıdaki en kritik nokta stratejik hedeflerin nasıl yayılacağı konusudur. Bunun cevabı stratejik hedeflerin süreçler yo-luyla yayılması, süreçlerden bölüm hedeflerine ve oradan da çalışanların hedeflerine indirgenmesidir. Şirketlere bak-tığımızda çoğu zaman çalışanları, çalışanların oluşturduğu bölümleri ve bölümlerin oluşturduğu organizasyonel yapıyı görürüz, süreçler genelde geride bir yerlerde gizli kalmış durumdadır. Halbuki süreçler müşterilerin beklentilerinin karşılandığı, şirketteki ana faaliyetlerin aktığı doğal yapılar-dır. Bu nedenle öncelikle stratejik hedefleri üzerinden ya-yacağımız süreçleri görünür hale getirmek, diğer bir deyişle süreç yönetimi yaklaşımını geliştirmek gerekir. Stratejilerin uygulanmasında bu kadar öneme sahip süreç yönetimi yak-laşımını daha yakından incelemekte fayda bulunmaktadır.

Önce Kalite’147 Ekim 2010 43Önce Kalite’147 Ekim 2010

Hemen hemen tüm şirket ve kuruluşlarda organizasyonel yapı uzmanlıklara göre düzenlenmiş birim ve bölümlerden oluşmaktadır. Yani kuruluşlarımızda Muhasebe Birimi, Satın Alma Birimi, Satış Birimi, Personel Birimi gibi yapılar mev-cuttur. Bu departman yapısı işlerin uzmanları tarafından gerçekleştirilmesine imkan veren temel unsurdur. En büyük avantajı idari yönetimin sistematik olarak yapılabilmesi, çalışanların yönetilebilmesi ve her işin o konunun uzmanla-rınca gerçekleştirilmesidir. Bu yapı Fonksiyonel Organizas-yon olarak adlandırılmaktadır.

Fonksiyonel organizasyon yapıları sahip oldukları bütün avantajların yanı sıra bünyelerinde bir takım dezavantajlar da barındırmaktadır. Fonksiyonel yapılardaki görev ve iş bölümü zaman içinde birimlerin var oluş amaçlarını farklı algılamalarına sebep olmaktadır. Birimler zaman içinde şir-ketin ana amaçlarını göz ardı ederek en önemli faaliyetin kendi uzmanlık alanlarındaki faaliyet olduğunu düşünmeye ve bu şekilde davranmaya başlayabilirler. Buna en somut örnek üretim ile kalite birimleri arasında geçen meşhur “Yüzyıl Savaşları”dır. Üretim ve kalite birimlerinin bulun-duğu bir yapıda üretim birimi şirketin ana hedefinin üretim sayısı hedefinin tutturulması olduğunu düşünebilir. Benzer şekilde kalite bölümü de ana hedefin hatasız ürün üretme olduğunu düşünecektir. Üretim bölümü çalışanları hatalı-hatasız tüm ürünlerin hızlı bir şekilde üretilip çıkmasını isterken, kalite bölümü çalışanları ise en önemsiz hataları bile ön plana çıkararak fabrikadan ürün çıkmamasına uğra-şacaklardır. Aslında şirketin hedefi hem üretim adedi, hem de kalite olmalıdır.

Buna benzer örnekler diğer departmanlara da uyarlanabi-lir. Son yıllarda özellikle ISO 9001 ile sözcük dağarcığımıza giren süreç yönetimi kavramı işte bu departmanlar arası amaç-hedef karmaşasını ortadan kaldırmaya yönelik oluş-turulmuş bir sistemdir. Süreçler şirkette birimlerin ortak emeği ile gerçekleştirilen, sonucunda bir değer üretilen iş-lerdir. Bu işler bölümler veya departmanlar arasında akarlar ve her birimin yaptığı katkılarla anlamlı bir sonuca dönü-şürler.

Müşteriler her zaman süreçlerin bir bütün olarak çıktısı ile ilgilenirler, birimler ve bölümler arasında işin nasıl gittiği, hangi bölümün yavaş, hangisinin hızlı olduğu müşteriyi ilgilendirmez. İşler planlanırken, kuruluşun hedeflerinden bölümlerin hedeflerine inilirken öncelikle süreçlere hedef-leri verilmelidir. İşin bir bütün olarak nasıl bir performansla yönetileceği planlanmalı, daha sonra da birimlerin ve çalı-şanların bu performansa nasıl katkıda bulunacakları belirle-nerek bölüm ve çalışan hedefleri oluşturulmalıdır.

Bir örnekle açıklamak gerekirse, önce müşteriye sunulacak yemeğin siparişten kaç dakika sonra sofrada olacağı için

hedef belirlenmeli, daha sonra bu hedefe yönelik mutfak-taki yıkayan, doğrayan, pişiren ve servis yapan çalışanların hedefleri belirlenmelidir.

Süreçlerin performans hedefleri belirlendikten sonra bu hedefi başarmak için süreçte yer alan her birimin ne ka-dar ve nasıl katkıda bulunması gerektiği belirlenmelidir. Bu da süreç hedeflerinden bölümlerin hedeflerine indirgeme yapmak yolu ile olacaktır. Süreçler bir zincirin halkaları gibi peş peşe işe katkı yapan birimlerin yarattığı ortak bir kat-ma değerdir. Bölümlerin hedeflerinin belirlenmesini takiben bölüm yöneticisinin bu hedefleri bölüm içinde çalışanlara yaygınlaştırması zincirin tüm halkalarının tamamlanması-nı sağlayacaktır. Aslında tüm bu yapının oluşturulması bir anlamda başta sorduğumuz “oraya nasıl ulaşacağız” soru-sunun cevabının verilmesini sağlayacaktır.

Bu bağlantıların kurulması ile çalışanların hedeflere yöne-lik yapacakları çalışmalar, bölümlerin hedeflerinin gerçek-leşmesine, birinin izleyen işleri gerçekleştiren bölümlerin amaçlarına ulaşması süreçlerin hedeflerinin gerçekleşme-sine, bu da şirketin kısa vadeli hedeflerini başarmasına ve uzun vadeli stratejik amaç ve hedeflerine doğru yol alma-sına olanak sağlayacaktır. Bir anlamda bu şekilde yayılımı sağlanmış hedeflerle çalışan bütün elemanlar geminin rota-sı yönünde kürek çekecek ve ortak hedefe kilitlenme ile ge-mimiz dalgalı denizlerde istediği limanlara ulaşabilecektir.

Son olarak geriye kalan “ilerlemeyi nasıl ölçeceğiz sorusu-nun” cevabı, kurumsal ve bireysel performansın ölçülmesi ve değerlendirilmesine yönelik yaklaşımların oluşturulma-sıdır. Yukarıdan aşağıya yaydığımız hedeflerin gerçekleşme durumunun aşağıdan yukarı doğru ölçülmesi ve değerlen-dirilmesi doğrultusunda oluşturulacak yaklaşımlar ilerle-menin ölçülmesini sağlayacaktır. Süreçlerin performans hedefleri ve bunlardan yola çıkılarak oluşturulan bölüm ve çalışan hedefleri, performans değerlendirmesini yapacağı-mız ölçütleri oluşturacaktır.. ç

15-16 Eylül 2010 tarihinde KalDer’de Stratejik Planların Bi-reysel Hedeflere İndirgenmesi ve Çalışanların Performansının Değerlendirilmesi çalıştayı yapıldı

44 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

KIYASLAMA

Mükemmellikte Strateji YönetimiAksa-Bosch-Siemens Kıyaslama Platformu

S trateji Yönetimi, Proje Yönetimi ve Yenileşim (Innovasyon) konularında gerçekleştirilen kıyaslama ortaklığı Ağustos ayında başladı ve şimdiye kadar KalDer, Aksa, Bosch Bursa ve Siemens’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantılarla devam

etti. Üç şirketin birbirlerinden iyi uygulamalarını öğrenmesi amacıyla ger-çekleştirilen kıyaslama ortaklığının sonuçlarının aynı zamanda KalDer’in çeşitli etkinlikleri ve yayınlarıyla diğer kurum ve kuruluşlarla da payla-şılması amaçlanıyor. KalDer bu çalışmanın benzerini ilerleyen günlerde iyi uygulamaları olan diğer kuruluşları da bir araya getirerek sürdürmeyi amaçlıyor.

Her üç şirket de kendi alanlarında iyi uygulamaları olan şirketler olarak tanınıyor. Bosch Bursa 2002 yılında Avrupa Kalite Başarı Ödülü’nü ve 2003 yılında Avrupa Kalite Büyük Ödülü’nü, Türkiye’de ise 2007 yılında ise Mükemmellikte Süreklilik Ödülü’nü kazanmıştı. Aynı şekilde hem Aksa hem de Siemens 2008 yılında Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü kazanma ba-şarısı göstermişti.

KalDer liderliğinde sürdürülen kıyaslama platformu konusunda katılımcı-ların görüşleri ise şöyle:

Ulusal Kalite ve Avrupa Kalite Ödülleri alan-larında çeşitli başarıları olan Aksa Akrilik Kimya Sanayi A.Ş (Aksa), Bosch Sanayi ve Ti-caret A.Ş. (Bosch Bursa) ve Siemens San. ve Tic. A.Ş. (Siemens), KalDer’in önderliğinde, bilgi birikimlerini karşılıklı paylaşmak ve birbirleriyle kıyaslama yapmak üzere ortak bir çalışma başlattı.

Fahri ÖzokUlusal Kalite Ödül Sekreteri, KalDer Genel Sekreter Yardımcısı

Mükemmellik yolculuğuna çıkan, Ulusal Kalite Ödül süreci-ne katılan kurum ve kuruluşların iyi uygulamalarını karşılıklı paylaşacakları ortamları oluşturmak , yayılımını sağlamak KalDer’in öncelik vermeyi hedeflediği bir konudur. Bu çer-çevede gelen talepler doğrultusunda gönüllü üç kuruluşu-muzla üç konu üzerinde kıyaslama çalışması başlatıldı ve birinci konu paylaşım aşamasına geldi. Mükemmellik süre-cinde önemli bir yer tutan strateji yönetimi yaklaşımlarının bütünsel olarak iyi uygulamalar çerçevesinde ele alınması, karşılıklı öğrenme ortamının oluşturulması, bu süreçte ya-şanan zorlukların anlatılması, zorluklarla başa çıkma yol-larının belirlenmesi, üst yönetim ve yönetim deneyiminin karşılıklı olarak paylaşılması amaçlandı. Kıyaslama çalış-maları KalDer’in önderliğinde sistematik olarak yeni konu-lar ve katılımcılarla sürdürülecektir.

Sibel BeklerAksa Akrilik Kimya San. A.Ş.İnsan Kaynakları ve Yönetim Sistemleri Direktörü

İyi uygulamaları olan şirketlerin bu konuda karşılıklı dene-yim paylaşımı içinde olmalarının önemli ve gerekli oldu-ğunu düşünüyoruz. Sürdürülebilir rekabet ve sürdürülebilir başarı için bunu önemsiyoruz. Hem Bosch hem de Siemens bizim uzun zamandır yakından izlediğimiz ve takdir ettiği-miz kuruluşlar arasındaydı. Onlarla böyle bir çalışma içeri-sinde olmak bizim için çok değerli. Çok güzel, verimli, değer katıcı bir ekip çalışması var. KalDer’in Türkiye’de toplam kalite anlayışını yaygınlaştırma misyonuna katkı yapma-ya gayret ediyoruz. KalDer’in hem misyonu hem de çeşit-li konulardaki uzmanlığı ile önemli ve saygın sivil toplum kuruluşları arasında olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Önce Kalite’147 Ekim 2010 45Önce Kalite’147 Ekim 2010

Gülçin ErtorunBosch San. ve Tic. AŞ., İş Mükemmelliği Müdürü

KalDer önderliğinde ilki gerçekleştirilen AKSA-Bosch-Siemens kıyaslama ortaklığı üç şirkete de, ortak belirlenen organizasyonel süreçlerin iyileştirilmesi kapsamında katma değer sağlayacaktır. İşletmelerin çoğunluğu süreçlerin iyi-leştirilmesinde ve kıyaslama çalışmalarında daha çok ope-rasyonel süreçlere odaklanmaktadır. Bu ekip çalışmasıyla idari/organizasyonel süreçler üzerinde de çalışarak iyi uy-gulamaları paylaşma ve öğrenme ortamı yaratılmış oldu. Kıyaslama Ekip çalışmamızla ayrıca KalDer Türkiye aracı-lığıyla iş mükemmelliği yolculuğunda ilerleyen şirketlerin uygulamalarını diğer şirketlerle, kuruluşlarla paylaşma ve yayma fırsatı da verilmiş olacaktır. KalDer Kıyaslama sü-recinin ilk yapı taşlarını oluşturan bu üç şirketten sonra, diğer şirketlerin, kuruluşların yer almalarını bekliyoruz. İş mükemmelliğinin sürekliliğini sağlamak ve bu yolculuğa yeni katılımcıları almak için bu tür fırsatları yaratmak ve değerlendirmek gerekir.

Nuray ŞenSiemens San. ve Tic. A.Ş., Kalite Yönetimi Direktörü

Geçmiş yıllarda KalDer tarafından düzenli olarak gerçek-leşen kıyaslama çalışmalarına üç şirket olarak üç yıllık aradan sonra KalDer’in liderliğinde tekrar başlattık. Aksa/Bosch ve Siemens mükemmellik yolundaki sürekli gelişim ve iyileşmeyi kıyaslama çalışmalarıyla güçlendireceklerine inanıyorlar. Bu çerçevede oluşturulan grup çalışması amacı destekler nitelikte başarılı bir şekilde devam ediyor. Top-lantılarda birbirimizden iyileştirme amacıyla öğrendiği-miz ve devamında başka süreç kıyaslamalarını tetikleyen birçok konu belirliyoruz. Aslında grup çalışmamızın amacı kendi içimizde bu paylaşımları yapmakla birlikte diğer or-ganizasyonların yararlanacağı katma değeri yüksek, bilgi ve tecrübelerin paylaşılacağı yeni platformlar oluşturmak. Bir sonraki adımda hedef; bu paylaşım ortamlarına diğer kuru-luşların da katılımını sağlayarak kıyaslama adına aktif bir yapı oluşturmak. Sonuç olarak bu gibi paylaşım ortamların-da organizasyonlarımız adına fırsatlara dönüştürebileceği-miz birçok konu olduğunu düşünüyoruz, KalDer öncülüğün-de başlayan bu çalışmaların bir çok farklı süreç için devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. ç

46 Önce Kalite’147 Ekim 2010

ÜYE GÖZÜYLE KalDer

Cem KütükElginkan Holding A.Ş.Stratejik Planlama Uzmanı

KalDer, nitelikli üye ağına, önemli bir kurumsal geçmi-şe ve odaklandığı alanlar itibariyle geniş etki alanına sahip bir dernek. KalDer bu varlıklarını etkili faaliyet-ler çerçevesinde kullanabildiği takdirde uygulamaya yönelik fikir ve bilginin kollektif katkılar ile üretilip, paylaşıldığı özgün bir platform haline gelebilir. Böylesi bir platform, günümüz rekabet ortamında kurumlar ve bireyler için son derece değerli olacaktır. Birlikte değer üretmek (sektörel işbirlikleri ve çözümler) ve birbirin-den öğrenmek (kıyaslama) iş kültürümüzde ve prati-ğimizde daha fazla yer alması gereken uygulamalar. KalDer’in bu iki konuda yapabileceği katkıları küresel pazarda rekabet gücümüz açısından önemsiyorum. Diğer yandan KalDer, kamu ve özel sektörde değer yaratım süreçlerinde yenileşim uygulamalarının tasar-lanması ve yayılımı için de ideal bir paylaşım ortamı sunabilir. Kongre’nin bu yılki teması bu mesajı içer-mektedir. Üye ve paydaşlarla iletişimde daha proaktif bir yaklaşım ve faaliyetlerde farklılık yaratacak içerik ve çeşitlilik, KalDer’i önümüzdeki dönemde üyeleri için daha da değerli kılabilir.

Dr. Ümit ÖzenAltı Sigma ve Kalite Grup Müdürü

KalDer’e üyeliğimiz çok eski olmamakla birlikte, Kalder etkinlikleri içinde çok değişik platformlarda görevler al-dık. Kalite Kongresinde sunumlarımızla, Kalite dergisin-de makalelerimizle, değişik illerde düzenlenen sempoz-yum ve panellerde deneyimlerimizi paylaştığımız farklı sunumlarımızla ve çok yakında KalDer eğitimleri içinde yer alarak bildiklerimizi ve deneyimlerimizi kalite gö-nüllüleri ile hep paylaşma gayreti içinde oluyoruz. Bunu bize sağlayan tabi ki Kalder ve değerli çalışanları oluyor. Bu nedenle Türkiye’nin kalite yolcuğundaki gelişimine ve mükemmelliğe giden yolda Kalder bizim gözümüzde kıy-metli bir platformdur. Bu platformun başarılı uygulama-ları hayata geçiren kişileri ve firmaları, kalite yolcularıyla buluşturan ve kaynaştıran önemli bir misyonu vardır. Bu misyonun temelinde aslında biz Kalder üyelerine çok iş-ler düşmektedir. Yeni trendler, mükemmelikte atılan adımlar, deneyimler, başarı öyküleri hepsi kaliteli olma yolunda bilinmesi ve öğrenilmesi gereken değerli konulardır. Kalder et-kinlikleri sonrası çalışmalarımızı yerinde görmek üzere firmalar bizi ziyaret etmek istiyor-lar. Bu firmalarla yaptığımız toplantılarda yapılan fikir alışverişleriyle karşılıklı birbirimizi kıyaslama imkanını da buluyoruz. Böylece hem iş kalitemizi artırıyor, hemde kaynaşmanın temelinde yatan Kalite dostluğunu pekiştirmiş oluyoruz. Teşekkürler KalDer...

Önce Kalite’147 Ekim 2010

48 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

KalDer’DEN HABERLER

1 9 Ekim tarihinde düzenlenen basın toplantısıyla açıklanan dört finalist arasında Barem Pazar Araş-tırma, Coca-Cola Ankara Fabrikası, İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO) ve İstanbul Gaz Dağıtım

A.Ş. (İGDAŞ) bulunuyor.

Bu sene 20. yılını kutlayan KalDer tarafından 8-9-10 Ka-sım tarihleri arasında gerçekleştirilecek kongre kapsamında bu dört büyük finalist “Ulusal Kalite Ödülü” için yarışacak. 2010 yılında aralarında kendi sektöründe en iyi kuruluşların yer aldığı 4’ü kamu olmak üzere toplam 11 kuruluş başvu-ruda bulundu.

İstanbul Sanayi Odası, Meclis Salonu’nda gerçekleştiri-len basın toplantısında Kalite Kongresi’nin programını da açıklayan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A.Hamdi Doğan; “Her yıl sektöründe isim yapmış kuruluşların aday olduğu Ulusal Kalite Ödülü sürecinin bu yıl 18.cisini gerçekleştiri-yoruz. Ulusal Kalite Ödülü değerlendirme sürecinde firma-lar bağımsız değerlendiricilerin Avrupa Kalite Vakfı EFQM Mükemmellik Modeli çerçevesinde değerlendirmeleri sonu-cu finalist olmaya hak kazanıyorlar. Oldukça zorlu , bir o kadar önemli olan ve yaklaşık on ayı alan bu süreci başarı ile tamamlamak , değerlendiricilerden olumlu puanlar al-mak büyük bir çaba gerektiriyor. Bu nedenle finale kalan Barem Pazar Araştırma, Coca-Cola İçecek Ankara Fabrikası, İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO) ve İstanbul Gaz Dağı-tım A.Ş. (İGDAŞ)’nin yönetici ve çalışanlarını canı gönülden

kutluyor, Mükemmellik Yolculuklarının Ulusal Kalite Ödülü ve Avrupa Kalite Ödülü ile taçlandırılmasını temenni edi-yorum. Her yıl düzenlenen kongremizin bu yıl ana teması olan “Yenileşim Yönetimi” alanlarında isim yapmış konuk konuşmacıların katılacağı oturumlarda tartışılacak.

Basın Toplantısında ayrıca, finale kalan firmaların temsilcileri de hazır bulundu. Barem Pazar Araştırma Genel Müdürü Pervin Olgun, Coca-Cola İçecek Ankara Fabrikası Operasyon Müdürü Şahin Keykan, İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO) Genel Müdürü Dr.Ahmet Paksoy ve İstanbul Gaz Dağıtım A.Ş. (İGDAŞ) Yatırımlar ve Teknik Destek Genel Müdür Yardımcısı Dr. Veysel Türkel’de finalist olmalarıyla ilgili düşüncelerini anlatan birer konuşma yaptılar.ç

2010 Yılı Ulusal Kalite Ödülü Finalistleri Belli Oldu!

Önce Kalite’147 Ekim 2010 49Önce Kalite’147 Ekim 2010

ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ

Tarihçe:

Türkiye’nin en köklü ve saygın pazarlama ve sosyal araştırma fir-malarından biri olan Barem, 1982 yılında kurulduğunda Türkiye’de yalnızca iki araştırma şirketi vardı.

Sektöründe çok sayıda ilke imza atarak gelişen Barem, 1994 yılında Pazar araştırma alanında dünya liderlerinden biri olan Research In-ternational (RI) grubunun Türkiye temsilcisi oldu, Barem Research International adı ile faaliyetlerini sürdürdü. Bu dönemde akademik ve yerel araştırma bilgisine uluslararası deneyim de katarak entel-lektüel sermayesini güçlendirdi.

2009 yılında Research International (RI) grubunun rakip bir grupla birleşmesi sonrasında Barem bu birliktelikte yer almama kararını vermiş ve lisans anlaşmasını sona erdirerek bağımsız bir kuruluş olarak, Barem Research adı ile yoluna devam etmiştir.

Yine 2009 yılında her ülkeden sadece bir büyük bağımsız araştırma şirketinin kabul edildiği; dünyanın en büyük bağımsız araştırmacılar ağı olan WIN (Worldwide Independent Network of Marketing Re-search) grubuna davet edilmiş ve üyeliği kabul etmiştir. Bu grubun Türkiye temsilcisi olarak 51 ülkede araştırma yapabilme ve “know-how” paylaşımı olanağına kavuşan Barem Research, halen bu işbir-liği ile tıp ve sosyal medya alanlarında uluslararası çok kullanıcılı ve periyodik araştırmalar gerçekleştirmekte ve diğer sektörlerde ortak faaliyetlerine devam etmektedir.

Kurumsal kimlik:

Barem Research gücünü kaliteden ödün vermeyen hizmet anlayışın-dan, ortak değerleri ve kültürü paylaşan çalışanları ile bir aile olma-sından alıyor.

Ekip ruhu ve sürekli eğitim ile çalışanlara kazandırılan uzmanlık Ba-rem Research’ü farklı kılıyor. Şirket kültürünün temelini müşteriye katma değer sağlama, sosyal sorumluluk bilinci ve mesleki etik de-ğerlere verilen önem oluşturuyor.

Müşterileri ile ortaklık anlayışına göre çalışan Barem Research, onla-ra güvenilir pazar ve tüketici içgörüleri sağlayarak başarılı stratejileri oluşturmalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Bu hedefe ulaşma süre-cinde, yüksek güvenirlikteki araştırma hizmetlerini daha kısa sürede sağlamak ve daha yaratıcı çözümler üretmek yolunda yenilikçi ürün ve uygulama geliştirmeye devam ediyor.

BAREM RESEARCH Kalite Yolculuğu

Barem Research kuruluşundan beri kaliteye adanmışlığıyla tanını-yor. Bu özelliğini belgelendirmek üzere, 2004 yılında KalDer’in Ulu-sal Kalite Hareketine katılan Barem Research, o tarihten bugüne kadar kalite yolculuğunda kararlı adımlarla ilerlemektedir:

2003-2005:

n Kurumsal Mükemmellik için EFQM modelinin seçilmesi ve Ulusal Kalite Hareketine katılım sağlanması,

n İlk özdeğerlendirmenin yapılması ve kurumsal iyileştirme projeleri-ni içeren Barem25 kavramının geliştirilmesi,

n Misyon-vizyon ve değerlerin gözden geçirilerek yeniden tanım-lanması,

n Süreç yönetim sisteminin kurulması.

2005-2007:

n Tüm çalışanlara EFQM Mükemmellik Modeli eğitiminin verilmesi ve özdeğerlendirme yapılması,

n EFQM Mükemmelik Modeline geçişte ön hazırlık niteliğinde olan ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi (KYS) kurulması ve belgelendiril-mesi,

n Öneri sisteminin kurulması ve uygulanması,

n Yapılan özdeğerlendirmeler ve EFQM yetkinlik değerlendirilmesi geri bildirim raporunda belirtilen İyileştirmeye Açık Alanlar (İAA) için gerekli aksiyonların planlanması ve uygulamaya alınması,

n Çalışan Memnuniyeti Algılama (ÇMA) yaklaşımının iyileştirilmesi ve ölçümün gözden geçirilmesi,

n EFQM Mükemmellikte Yetkinlik aşaması için başvurunun yapılma-sı ve Ekim 2006’da saha değerlendirmesi sonucu kuruluşun Mü-kemmellikte Yetkinlik (4*) belgesi ile ödüllendirilmesi.

2007-2009:

n 2007 yılında pazarlama araştırmalarında uluslararası kalite güven-ce sistemi olan ISO 20252:2006 KYS kurulması ve belgelendiril-mesi (Türkiye’de ilk)

n Saha operasyon süreçlerinin yalınlaştırılması,

n Müşteri Memnuniyeti Algılama (MMA) yaklaşımının iyileştirilmesi,

n KalDer 2008 Ulusal Kalite Ödülü başvurusunun yapılması ve Ba-ğımsız KOBİ kategorisinde ödül finalisti olunması ve kuruluşun aynı zamanda Mükemmellikte Yetkinlik (5*) olarak tanımlanması (Avrupa’da bu seviyeye yükselen ilk araştırma şirketi).

2009-2010:

n Barem’in yeni misyon, vizyon, değer ve stratejilerinin gözden geçi-rilerek yenilenmesi,

n Süreç yönetim sisteminin gözden geçirilerek, müşteriye katma de-ğer yaratma ve operasyon verimliliğini arttırma temelinde iyileşti-rilmesi.

BAREM PAZAR ARAŞTIRMA VE ÖZEL EĞİTİM MERKEZİ

ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ FİNALİSTİ

50 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ

Coca-Cola sisteminin önde gelen şişeleyicilerinden biri olan ve satış hac-mine göre 6. sırada yer alan Coca-Cola İçecek (CCİ), Türkiye, Pakistan, Orta Asya ve Orta Doğu’yu kapsayan bir coğrafyada faaliyet göstermek-tedir. CCİ, The Coca-Cola Company (TCCC) markalarından oluşan gazlı ve gazsız içeceklerin Türkiye, Pakistan, Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızis-tan, Türkmenistan, Ürdün, Irak ve Suriye’de üretim, satış ve dağıtımını gerçekleştirmektedir. CCİ’nin 10 farklı ülkede, toplam 20 fabrikası ve 9,000’ e yaklaşan çalışanı bulunmaktadır. CCİ, 350 milyona yakın tüke-tici kitlesine gazlı içecek kategorisinin yanı sıra aralarında meyve suyu, su, doğal mineralli su, enerji ve sporcu içecekleri, buzlu çay ve çay kate-gorilerinin bulunduğu ve giderek genişleyen gazsız içecek kategorisinde de zengin bir ürün portföyü sunmaktadır.

CCİ’nin Türkiye’ deki 8 operasyonundan biri olan Ankara fabrikası, Türkiye’deki ilk büyük ölçekli üretim tesisi olarak 1973 yılında Ankara’nın Altındağ ilçesinde kurulmuştur.

CCİ Ankara Operasyonu toplam 63,000 m2 arazi içerisinde ve 22,000 m2 kapalı alanda üretim, stoklama ve sevkiyat hizmetleri vermektedir. Operasyonumuz gazlı içecekler kategorisinde 7 ayrı marka altında farklı paketlerde, yüksek teknoloji ve yüksek kalite ile üretim gerçekleştirip tüm Türkiye’ye dağıtım yapmaktadır. 2009 yılında yapılan ilave yatırımlar ile fabrikamız gazlı içecek üretim faaliyetlerinin yanı sıra preform üreti-mine de başlamıştır. CCİ Ankara fabrikası olarak 2000’li yılların başında yaklaşık 17 milyon kasa civarında olan üretim hacmimiz, şu anda yakla-şık iki misli artışla 33 milyon kasaya ulaşmıştır.

Üretim ve Ürün Yelpazemiz

Gıda sektöründe meşrubat üretimi yapan CCİ Ankara fabrikası, dolum tesisi olarak başladığı faaliyetine şu anda PET şişe ve preform üretimle-riyle de birlikte devam etmektedir. Fabrikamızda dört adet dolum hattı, bir adet preform üretim hattı, dört adet PET şişe üretim hattı ve yardımcı tesisler (su tasfiye, şuruphane, atık su arıtma vb.) bulunmaktadır. Dolum hatlarımızdan 1. hattımızda dönüşümlü / dönüşümsüz cam şişe ve pet

şişe dolumu, diğer üç hattımızda ise sadece pet şişe dolumu gerçek-leştirilmektedir. Bunların dışında bir de 18 litrelik fıçı dolum makinamız bulunmaktadır. Hatlarımızda üretilen ürünlerin ticari marka ve ambalaj çeşitleri Tablo 1’ de verilmiştir.

Çalışanlarımız

Fabrikamızda toplam kadrolu personel sayımız 127 ve işbirliklerimize (güvenlik, temizlik, yemekhane) ait personel sayımız 30 olup, toplamda 157 kişi çalışmaktadır. Bu çalışanlarımızın eğitim durumuna ait dağılım Tablo 2’de verilmiştir.

Müşterilerimiz

CCİ Ankara fabrikasında üretilen ürünlerin satışı yalnızca Coca-Cola Sa-tış Dağıtım A.Ş. (CCSD) tarafından yapılmakta ancak , diğer depolara ve bayilere sevkiyat işlemleri tarafımızdan yürütülmektedir. Müşteri mem-nuniyetini arttırmaya yönelik çalışmalarımızın bir sonucu olarak 2008 - 2009 yıllarında yaptığımız yatırımlarımız üretim çeşitliliğimiz artmış, böylece Ankara bölgesinde yer alan müşterilerimize daha hızlı hizmet verebilme imkânı sağlanmıştır.

Mükemmellik Yolculuğumuz

CCİ Ankara fabrikasının kalite ve mükemmellik yolculuğu ilk kurulduğu yıllardan itibaren Coca-Cola kalite gerekliliklerini en iyi şekilde uygula-masıyla başlamış ve 1998 yılında alınan ISO 9002 belgesiyle sistemsel bazda da kalite bilincinin bütünselliği sağlanmıştır. 2001 yılında, Coca-Cola Kalite Sistemi (TCCQS) adı verilen ve hem ISO hem de Coca-Cola gerekliliklerinin entegrasyonuyla oluşturulmuş yeni uygulamaların haya-ta geçirilmesiyle mükemmellik yolunda bir adım daha atılmıştır. Böyle-ce, fabrikamız TCCQS kalite sertifikasını da dünya üzerindeki 2500’den fazla Coca-Cola fabrikası içinde dokuzuncu sırada almaya hak kazanmış-tır. 2002 - 2004 yılları arasında ise Gıda Güvenliği, Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği konularının da sisteme entegrasyonu sağlanmış ve fabrikamız 2003 yılında, Türkiye’deki ilk OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yö-netim Sistemi sertifikasını dönemin Sanayi Bakanı’nın da katıldığı bir törenle almıştır.

Fabrikamız ayrıca Division Kalite Ödülü, Gizli Tüketici Ödülü, WWF Su Kullanıcıları Takdiri gibi pek çok diğer başarının da sahibidir.

Kalite sistemimizin sürekliliği ve gelişimi Toplam Verimli Bakım (TPM), Yalın Altı Sigma (Y6S), Bakımda Mükemmellik (MEX) ve Operasyonel Mükemmellik (OE) gibi yalın yönetim araçlarının uygulanmasının yanı sıra, mükemmellik yolundaki bir diğer kilometre taşı olan EFQM Mü-kemmellik Modeli yaklaşımıyla da desteklenmektedir.

COCA COLA İÇECEK A.Ş. ANKARA FABRİKASI

ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ FİNALİSTİ

Marka Ambalaj Çeşitleri

Coca-Cola 0,2 lt ve 0,25 lt cam şişe; 0,25 lt, 0,45 lt, 1 lt, 1,5 lt, 2 lt, 2,5 lt, 3 lt pet şişe, 18 lt fıçı

Coca-Cola Zero 0,25 lt cam şişe; 0,45 lt, 1 lt, 1,5 lt pet şişe, 18 lt fıçı

Coca-Cola Light 0,25 lt cam şişe; 0,45 lt, 1 lt, 1,5 lt pet şişe, 18 lt fıçı

Fanta 0,2 lt ve 0,25 lt cam şişe; 0,5 lt, 1 lt, 1,5 lt, 2 lt, 2,5 lt pet şişe, 18 lt fıçı

Sprite 1 lt, 2 lt pet şişe, 18 lt fıçı

Sensun 0,2 lt, 1,5 lt, 2,5 lt pet şişe

Schweppes 0,25 lt cam şişe, 2 lt pet şişe

Tablo 1 Ürün Yelpazesi

Eğitim Durumu Oran

Üniversite % 11

Teknik Yüksek Okul %15

Teknik Lise %44

İlköğretim %30

Tablo 2 Çalışanlarımızın Eğitim Durumu

Önce Kalite’147 Ekim 2010 51Önce Kalite’147 Ekim 2010

İstanbul’un deniz ulaşımı, 06.04.1987 yılına kadar büyük ölçüde TDİ Şehir Hatları İşletmesi (ŞHİ) tarafından sağlanırken, bu tarihte deniz ulaşımını geliştirmek ve trafik sorununun çözümüne katkıda bulunmak amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından İstanbul Ulaşım ve Ticaret A.Ş. kuruldu.02.09.1988 tarihinde şirkette unvan değişikliği yapılmış, işletme İs-tanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (İDO) adını almıştır.Büyük kentlerdeki trafik yoğunluğu insanları bunaltmış ve ula-şımda yeni arayışları gündeme getirmiştir. Etrafı denizlerle çevrili İstanbul’da deniz ulaşımı, trafikte sıkışan ve bunalan kent halkı için yeni bir umut ve önemli bir ulaşım alternatifi oluşturmaktadır. Gerek Marmara’nın sunduğu geniş olanaklar, gerekse trafik ve çevre so-runları gerçeklerinden hareketle İDO, deniz ticareti ve işletmeciliği alanında her çeşit yolcu ve yük taşıma işleri ile gemiler, terminaller ve terminallere bağlı kara ulaşım hatlarında yolcu ve yük trafiğinin çağdaş koşullarda gerçekleştirilmesini sağlamak, İstanbul’da kent içi ulaşımının bir kısmını deniz yoluna aktararak trafiği rahatlatmak amacıyla kurulmuştur. İstanbul, bir yanda 31.5 km uzunluğundaki Boğaz, öte yandan 7.3 km.lik Haliç ile üç büyük bölgeye ayrılmış bir kenttir. Ayrıca yaklaşık 75 km.lik Marmara kıyı şeridine yerleşmiş bulunan İstanbul, deniz ulaşımı açısından belki de dünyanın hiçbir kentinde rastlanmayacak ölçüde doğal olanaklara sahiptir. Ucuzluk, güvenlik ve konfor açı-sından tüm taşıma sistemlerine nazaran üstünlüğüne ek olarak, de-nizyolu ulaşımı günümüzde son derece önem kazanmış olan çevre kirliliği açısından da tercihte öncelik taşımaktadır. Bütün bunlara ek olarak, kentin yerleşimi ve mevcut trafik karmaşası denizyolu ulaşı-mına bazı koşullarda hız üstünlüğü de kazandırmaktadır. 2005 Şubat ayında İBB, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı doğrultu-sunda Türkiye Denizcilik İşletmesi (TDİ) ile protokol yaparak ŞHİ’yi devralmıştır. Böylece İstanbul’da deniz ulaşımı hizmeti yapan en bü-yük kuruluş İBB olmuş ve İBB bu hizmetin yürütülme işini İDO’ ya devretmiştir.2005 yılında Şehir Hatları İşletmesi’ ne ait gemilerin de devralınma-

sıyla birlikte, 1987 yılında 2 deniz otobüsü ile hizmete başlayan İDO, 2010 yılının Eylül ayına kadar toplam 34 hatta, 25 deniz otobüsü, 10 hızlı feribot, 17 şehir hatları araba vapuru ve 32 şehir hatları vapuru’ ndan oluşan filosu ve 84 iskelesi ile sadece Türkiye’ nin değil, Dünya çapında en önemli deniz taşımacılığı kuruluşu haline gelmiştir.

İDO, Şehir Hatları Vapurları ve Şehir Hatları Araba Vapurları ile kent içi ulaşım konusunda uzmanlaşırken, Hızlı Feribot ve Deniz Otobüs-leri daha çok İstanbul’un Marmara Denizi’ndeki uzak noktalarla bağ-lantıyı kuran bir hizmet anlayışına sahip olmuştur.

2006 yılında “Haydi İstanbul Vapurunu Seç’ anketi” ile başlatılan sü-reç sonucunda Fatih, Kadıköy, Beyoğlu, Beykoz, Sarıyer isimlerinde, yeni pervane sistemi sayesinde üstün manevra ve yanaşma kabili-yetine sahip 5 adet yeni nesil şehirhatları vapuru hizmete almıştır. Bu vapurlar tamamen Türkiye Tersanelerinde, Türk işçiler tarafından yapılmıştır.

Özellikle son yıllarda filo yenileme konusunda dev adımlar atan İDO, 2007 yılında İstanbul-Bursa hattını açmış ve Osman Gazi-1 - Orhan Gazi-1 hızlı feribotlarını hizmete sunmuştur. Bu feribotlar o dönem-de Dünya’ nın en büyük ikinci feribotları olarak yaptırılmışlardır. Yine aynı dönemde son teknolojiye ve yüksek konfora sahip Burak Reis-3, Salih Reis-4, Kemal Reis-5, Mehmet Reis-11, Murat Reis-7 adları verilen deniz otobüsleri hizmete alınmıştır.

Bu başarı, Interferry’ nin (Uluslararası Feribot Operatörleri Birliği) 2007 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de 25 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen Kongresi’nde açıklanırken, İDO Interferry’nin dönem başkanlığını ve 15-17 Ekim 2009 tarihlerinde İstanbul’ da düzenle-nen kongresine ev sahipliği yapmıştır.

2008 yılında Sirkeci – Harem mesafesini 8 dakikaya düşürmek için Suhulet, Sadabad, Sultanahmed ve Sahilbent isimlerinde, olduğu noktada 360 derece dönebilen ve Türkiye’ de ilk defa kullanılan elekt-rik tahrikli sistem teknolojisine sahip, çevre dostu yeni nesil 4 araba vapurunu İstanbul halkının hizmetine sunulmuştur.

Yenikapı-Yalova arasında sunulan sefer hizmetinin konforunun arttı-rılması amacıyla Double-Ended teknolojisine sahip Yavuz Sultan Se-lim ve Kanuni Sultan Süleyman hızlı feribotları 2008 yılında hizmete alınmıştır.

2009 yılında Haliç Tersanesi’ nde Türk işçiler tarafından inşa edilen Hasköy, Sütlüce, Kasımpaşa isimli 3 adet Haliç Motoru, Haliç içi ve Üsküdar arasında sefer yapmaya başlamıştır.

Tüm bu çalışmalarını, 2006 yılından benimsediği EFQM Mükemmel-lik Modeli ile gerçekleştiren İDO 2006 yılında Mükemmellikte Yet-kinlik, 2008 ve 2009 yıllarında Ulusal Kalite Başarı ödülü almıştır.

2005 yılının Şubat ayında birleşen ŞHİ ve İDO, 2010 Eylül ayı itiba-riyle özelleşme sürecine girdiğinden Şehir Hatları İşletmesi ve İDO olarak birbirinden tekrar ayrılmıştır. Artık İDO, 25 deniz otobüsü, 10 hızlı feribot, 17 araba vapuru ile 33 iskele ve 18 hatta hizmet verme-ye devam etmektedir.

İSTANBUL DENİZ OTOBÜSLERİ A.Ş.

ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ FİNALİSTİ

52 Önce Kalite’147 Ekim 2010

ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ

İSTANBUL GAZ DAĞITIM A.Ş.

ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ FİNALİSTİ

İstanbul Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş. (İGDAŞ), 25 Aralık 1986 tarihinde İstanbul Kaynak Geliştirme ve İştirakler Daire Başkanlığı’na bağlı olarak; İs-tanbul Büyükşehir Belediyesi ve bazı iştiraklerin katılımıyla, şehrin doğal gaz ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmaların yapılması ve yatırımlara başlanması amacıyla kurulmuştur ve abonelere ilk doğalgaz 1992 Ocak ayında verilmiştir.

Doğal gazın temiz bir yakıt olması ve şehrin hava kirliliğinin azaltılmasına yapa-cağı olumlu katkı düşünülerek, doğal gaz ulaşan yerlerde kullanımının zorunlu hale getirilmesi için İl Mahalli Çevre Kurulu İl Umumi Hıfzısıhha Meclisi’nce karar alınmasını sağlamak üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından talepte bulunulmuştur. Bu çabalar sonucunda, İl Mahalli Çevre Kurulu’nca 30.11.1994 tarih 5 sayılı, 26.01.1995 tarih ve 1 sayılı, İl Umumi Hıfzısıhha Meclisi’nce 28.06.1995 tarih ve 7 sayılı kararlar alınmıştır.

1990’lı yılların başından itibaren İstanbul’da hava kirliliği insan sağlığını tehdit etmeye başlamıştı. Hava kirliliğinin çok yoğun olduğu kış günlerinde sokağa çıkma yasağı uygulanmış, televizyon ve radyolardan zehir raporları yayınlan-maya başlamıştı. Soluk almakta zorlanan İstanbul için acil önlemler alınması gerekiyordu. Bu nedenle İGDAŞ temiz yakıt doğal gazı yaygınlaştırma çalışma-larını yürüttü. Alınan etkin önlemler ve doğal gazın yaygınlaştırılması ile; 1994 yılında ortalama 250 mikrogram/m3 olan SO2 oranı 2009 sonu itibariyle 10 mikrogram/m3’e düşürülmüştür. Dolayısıyla İGDAŞ, İstanbul için en büyük ve en önemli çevre projesi olmuştur. Bugün İstanbul Avrupa’nın en temiz havası-na sahip şehirlerden biridir.

İGDAŞ, 4,5 milyona yakın abonesi ve 14 bin kilometreye yaklaşan şebekesiyle ülkemizdeki diğer tüm doğalgaz şirketlerinin sahip olduğu rakamsal değerlere ulaşmıştır. Doğalgaz hatlarını İstanbul’un bir ucu Silivri’den diğer ucu Şile’ye ulaştırmış, dünyanın sayılı deniz geçişi (Off shore) projelerinden birini ger-çekleştirerek Adalar ilçesini de doğalgazla buluşturmuştur. Adaları doğalgaza kavuşturan bu proje; tamamen yerli sermaye ve müteahhitlerle yürütülmüş ve dünyadaki benzer projelerle kıyaslandığına oldukça kısa bir zamanda ta-mamlanmıştır. Bu proje ile dünyada ilk olarak polietilen borularla deniz geçişi sağlanmıştır.

İGDAŞ, doğal gaz işletmeciliğinde sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi ülkemiz do-ğalgaz sektörünün gelişimi için seferber etmiştir. Bu amaçla kendi bünyesinde Uluslar arası Gaz Eğitim Teknoloji ve Araştırma Merkezi (UGETAM)’ni kurmuş ve sektörün gelişimi ve nitelikli personel ihtiyacının karşılanması konusunda önemli katkılar sağlamıştır. UGETAM 2008 yılında İGDAŞ bünyesinden ayrıla-rak bağımsız bir şirket olmuştur ve İGDAŞ’la yakın işbirliği ile sektöre yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Bunun yanı sıra İGDAŞ okulunda yetişen birçok çalışan, Türkiye’nin dört bir yanındaki dağıtım şirketlerinde yönetici olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Bu anlamda İGDAŞ, ülkemiz doğalgaz sek-törünün lokomotifidir. Bu vizyonla İGDAŞ, yurtiçi ve yurtdışı sektörel paydaş-larımızın yeraldığı Uluslararası Doğalgaz Sempozyumu (INGAS) düzenlemek-tedir. İlki 2005 yılında olmak üzere iki yılda bir düzenlenen INGAS, ülkemizde doğalgaz alanında ki ilk ve tek uluslararası organizasyondur. Enerji Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu başta olmak üzere ülkemiz doğalgaz sektörü kurumlarının yanı sıra yurtdışından çok sayıda farklı ülkeden sektörde söz sahibi kişi ve kurumların bildirileriyle katıldığı sempozyum, uluslararası düzeyde çeşitli işbirliği çalışmalarına ortam sağlamıştır.

2009 yılında doğalgaz piyasası için çok önemli bir adım daha atılmıştır. Mes-leki Yeterlilik Kurumu’nun Avrupa Birliği ile uyumlu mesleki yeterlilik sistemini kurmak amacıyla başlattığı meslek standartları çalışmaları İGDAŞ’ın çabalarıyla Türkiye’de ilk olarak doğal gaz piyasasında gerçekleştirilmiş ve doğalgaz sektö-rünün meslek standartları hazırlanmıştır.

İGDAŞ’ın en temel misyonu olan müşteri odaklı anlayışı doğrultusunda, İG-DAŞ çağrı merkezi, Beyaz Masa, 187 doğal gaz acil ekipler vb. uygulamalar-la ve İstanbul geneline yayılmış 95 hizmet noktası ile müşteri memnuniyeti ve konforu en üst seviyede karşılanmaktadır. Düzenli olarak yapılan müşteri memnuniyet anketleriyle de sayısı 4,5 milyona yaklaşan abonelerin memnuni-yet seviyelerinin artması, bu anlayışımızın önemli bir göstergesidir.

Kalite Yolculuğumuz

İGDAŞ’ta kalite çalışmaları 1996 yılında iş talimatlarının iş güvenliği ağırlıklı olarak oluşturulması ile başlamıştır. İGDAŞ, 2002 yılında ISO 9001 belgesi çalışmalarını başlatmış ve ocak 2003 tarihinde başarılı bir denetimin ardından sektörde ilk belgelendirilen kuruluş olmuştur. İGDAŞ, çevreye ve iş güvenliğine verdiği önem nedeniyle ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim sistemlerini kurma ve uygulama çalışmalarını başlatmıştır ve Kasım 2004 tarihinde yine sektöründe bir ilki daha gerçekleş-tirerek ISO 9001 Kalite Yönetim sistemleri belgesine entegre olarak belgelen-dirmiştir.

2005 yılında ise BS 7799 (ISO 27001) Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi belge-sini alan sektörde ilk ve Türkiye’de ilk üç kuruluştan biri olmuştur. Türkiye’nin ve Avrupa’nın sayılı eğitim merkezlerinden biri olan UGETAM (Uluslararası Gaz Eğitim Teknolojileri Araştırma Merkezi) İGDAŞ bünyesinde 2000 tarihinde kurulmuştur. Sektörde çalışan teknik eleman yetiştirilmesinde ve belgelendiril-mesinde önemli rol oynayan UGETAM’ın TÜRKAK’tan 2006 yılında ISO 17024 Personel Belgelendirme Akreditasyonu ve ISO 17025 Laboratuar Akreditas-yonu belgelerini alması ile İGDAŞ bir ilki daha gerçekleştirmiş ve altı belgeye sahip tek kuruluş olmuştur. Tüm bunların yanı sıra ISO 10002 Müşteri Şika-yetleri Yönetim Sistemi çalışmaları da tüm hızıyla devam etmektedir.

Kurumsal performansın etkin yönetilmesine yönelik olarak 2004 yılında stra-tejik yönetim ve süreç yönetimi yaklaşımları benimsenmiştir ve hedeflerle yö-netim uygulamasına geçilmiştir. 2005 yılında İGDAŞ süreçleri tanımlanmış ve 2006 yılından itibaren ise 5 yıllık stratejik plan yapılmaya başlanmıştır.

2006 yılında şirketimizin kalite yönetim sistemlerinin gereği olan doküman yö-netiminin elektronik ortama aktarılması için çalışmalara başlanmıştır. İlk etapta Doküman modülü, Tetkik modülü, DÖF modülü, Toplantı modülü ve Süreç Performans Takip modülü oluşturularak 2007 yılından itibaren QMex modül-leri adı altında kullanıma açılmıştır. Daha sonrasında ise yönetim sistemlerini elektronik ortama aktarma çalışmaları süreçlere de yayılarak devam etmiştir.

2007 yılında ise KalDer ile İyi Niyet Bildirgesi imzalanarak Ulusal Kalite Hareketi’ne katılınmış ve EFQM Mükemmellik Modeline göre kurumsal değer-lendirme ile sürekli iyileştirme çalışmaları daha sistematik yürütülmeye baş-lamıştır.

2009 yılında Mükemmellik Aşamaları için KalDer’in değerlendirme sürecine başvuruda bulunulmuş ve Mükemmellikte Yetkinlik (4*) Belgesi alınmıştır. Alınan geri bildirim raporundan hareketle iyileştirmeye açık alanlarımıza yöne-lik olarak süreç yönetim sistemimiz ve tüm süreçlerimiz gözden geçirilmiş ve kıyaslama çalışmaları ile de desteklenerek yeniden yapılandırılmıştır. Kurumsal performansın daha etkin yönetilmesine yönelik olarak stratejik planlama siste-mi iyileştirilmiştir.

2010 yılında hedefimiz Büyük Ödülü almak ve sürdürülebilir başarıyı sağla-maktır. İGDAŞ olarak bu başvuruyu bir dönüm noktası olarak kabul ediyor, EFQM ve KalDer tanıma ve ödüllendirme programlarını bir araç olarak kullana-rak İGDAŞ’ı sürdürülebilir mükemmelliğin referans noktası yapmak istiyoruz.

Önce Kalite’147 Ekim 2010

54 Önce Kalite’147 Ekim 2010

ŞUBELERDEN HABERLER-ANKARA

K alDer Ankara Şubesi tarafından bu yıl üçüncü kez verilen Kalite Çemberi Ödülü’ne bu yıl 9 farklı kurumdan 11 kalite çemberi başvurdu. Başvuran çemberler: Arçelik (Kaizen Kalite Çemberi), Boy-

taş Mobilya (Non-Stop ve Grup Periyod Kalite Çemberleri), İnci Akü (Grup Anemon), İstanbul Eczacılar Kooperatifi (Si-nerji Kalite Çemberi), Kale Kilit (Maliyet Avcıları), Kordsa Global Türkiye (Etkin Bakım 2), ODTÜ GVO Özel Mersin İlköğretim Okulu (Okuyan Çocuk İçimizde Umut), Schott Orim Cam (Grup Bepanthen ve Gökkuşağı Kalite Çemberi) ve Viko Elektrik (Maliyet Avcıları)

Ödül Töreni’nde açılış konuşmasını yapan KalDer Anka-ra Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Malik Aviral; “Bu ödülü kurgularken düşündüğümüz amaç, Kamu, Özel Sektör, Sivil Toplum Kuruluşu demeden, Türkiye gene-line yayılması idi. Bu ödül ülkemizdeki çember çalışmaları-nı özendirmek ve iyi örnekleri ön plana çıkarmak amacıyla verilmektedir. Bu çalışmaların yaygınlaşması ile kuruluşlar daha olumlu ve güvenli çalışma ortamlarına kavuşurken elde edecekleri olumlu sonuçlar ile rekabet güçlerini de ar-tıracaktır” dedi.

Dört kalite çemberi, ödüllerini KalDer Ankara Şubesi ta-rafından 14 Ekim 2010 tarihlerinde düzenlenen 13. Kalite Çemberleri Paylaşım Konferansı’nda, KalDer Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Malik Aviral’den aldılar.

Konferans’ın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ankara Şu-besi Yönetim Kurulu Başkanı Fahir Altan, “Türkiye küresel-leşme sürecinin başladığı 1990’lı yılların başından bu yana yalnızca içe dönük ekonomik ve sosyal göstergeleri açısın-

dan değil, küresel ölçekte yerini ve hedeflerini belirlemeye çalışan bir ülke görünümündedir. Bu önemli bir değişimdir. Türkiye küresel gelişim sürecinde bir yer edinme çabasında-dır. Vizyonun ana teması,’’Yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve rekabete hazır bir toplumun oluşturulmasıdır.’’ Mü-kemmel kurum ve kuruluşlar, mükemmel toplumlar sürekli öğrenme ve sürekli iyileştirme fırsatlarını kovalayan ve so-nuçta değişimi gerçekleştirenlerdir” dedi.

Ödül alan kalite çemberlerinin kazanımları

l Etkin Bakım 2 / KORDSA GLOBAL TÜRKİYE: Bazı ma-kine ekipmanlarının erken deforme olmasına bağlı ola-rak bakım periyotları kısalmakta idi. Yapılan çalışmalar sonucunda, bakım kalitesini ve güvenilirliğini düşürme-den bakım periyotlarında iyileştirmeler gerçekleştiril-miştir.

lOkuyan Çocuk İçimizde Umut / ODTÜ GVO MERSİN İLKÖĞRETİM OKULU: “Okuma Alışkanlığını Arttırma” projesiyle öğrencilerimizin okuma sayfa sayısının %40 oranında arttırılması hedeflenmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda okuma sayfa sayısında %58 oranında artış sağlanarak hedefe ulaşılmıştır.

lGrup Bepanthen/ SCHOTT ORİM CAM A.Ş: Çember ekibi, A.G hattında metalik baskı boya yanığı firesini % 50 oranında düşürmeye odaklanmıştır. Bunun sonucun-da bazı kodlarda baskı sayısı azalmasından dolayı mali-yet düşüşü yıllık 9.135 Avro olarak kaydedilmiştir.ç

Kalite Çemberi Ödülleri’ne 3 çember layık görüldü!KalDer Ankara Şubesi tarafından bu yıl üçüncü kez verilen Kalite Çemberi Ödülü’nü Schott Orim Cam’dan Grup Bepanthen Kali-te Çemberi, Kordsa Global’den Etkin Bakım 2 Çemberi ve ODTÜ GVO Özel Mersin İlköğ-retim Okulu’ndan Okuyan Çocuk İçimizde Umut Kalite Çemberi almaya hak kazandı.

Önce Kalite’147 Ekim 2010

56 Önce Kalite’147 Ekim 2010

ŞUBELERDEN HABERLER-BURSA

B ursa Ticaret ve Sanayi Odası ve KalDer Bursa Şubesi işbirliği ile düzenlenen “3.Mükemmel-lik İçin Sürekli İyileştirme Konferansı” 21 Ekim 2010 Perşembe günü Bursa Ticaret ve Sanayi

Odası Hizmet binasında Bursa ve çevresinden yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Toplam Kalite Yönetimi’nin en önemli taşlarından birisi olan “sürekli iyileştirme” ilkesi-nin ele alındığı konferansta; kuruluşların Toplam Kalite Yolculuklarına önemli katkılar sağlayacak sürekli iyileş-tirme ile ilgili başarılı uygulamalar konusunda uzman konuşmacılar tarafından katılımcılarla paylaşıldı.

Konferansın açılış konuşmaları BTSO Yönetim Kuru-lu Başkan Yardımcısı Mahmut Yılmaz ve KalDer Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi tarafından gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarının ardından gerçek-leşen konferansta; TOFAŞ Dünya Klasında Üretim Yöne-ticisi Murat Koca, BOSCH Kalite Yön. Sist. Ve Kalite Me-todları Kısım Müdürü Ufuk Torun, OYAK RENAULT End. Perf. Dep. Bağlı Atölye Yön. Seksiyon Şefi Tuncel Sertel, ULUDAĞ İÇECEK Üretim ve Kalite Güvence Yönetmeni Ahmet Uysal, YEŞİM TEKSTİL Kalite Sistem Ekip Lideri Dilek Tüten, ÇİMTAŞ BORU Kalite Yöneticisi Örsan Baş-çiftçi ve FARBA Kalite Müdürü Müge Baran kurumların-daki uygulamalara yönelik sunuşlarını gerçekleştirdi.ç

U ludağ Üniversitesi ve KalDer Bursa Şubesi işbir-liğinde 2006’da başlayan ve bugüne dek 167 öğrencinin katıldığı Kalite Personeli Yetiştirme Programı’nında beşinci dönem 16 Ekim’de baş-

ladı. İş yaşamına donanımlı insan kaynağı sağlamak düzen-lenen program, üniversitede çeşitli zamanlarda öğrencilere tanıtıldı.

Uludağ Üniversitesi’nde farklı bölümlerde düzenlenen tanı-tım toplantılarıyla program içeriği hakkında öğrencilere bil-gi verildi. 16 Ekim başlayan programın açılışına katılan Kal-Der Yönetim Başkanı Emin Direkçi, Genel Sekreter Aykan Kurkur, Eğitim ve Muhasebe Sorumlusu Güleser Su Toplam Kalite Yönetimi, EFQM Modeli ve KalDer hakkında bilgi ve-rirerek öğrencilerin programa ilişkin sorularını yanıtlandılar.

Kalite Personeli Yetiştirme Programı katılacak kişilerin ka-lite konusundaki bilgilerini ve bireysel profillerini akademik vasıflar kazandırarak geliştirmeyi sağlamak için atılan yeni-likçi bir adımdır. Amacı kalite anlayışının ülke genelindeki özel ve kamu kuruluşlarında yaygınlaştırılması, Toplam Ka-lite Yönetimi(TKY) ile donatılmış olarak iş yaşamına baş-layacak öğrencilerimizi TKY konusunda eğiterek iyi bir iş yaşamına başlamalarını sağlamaktır..ç

Kalite Personeli Yetiştirme Programı Bursa’da Başladı

3. Mükemmellik İçin Sürekli İyileştirme Konferansı 21 Ekim’de Bursa’da yapıldı

Önce Kalite’147 Ekim 2010

58 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

ŞUBELERDEN HABERLER-ESKİŞEHİR

E skişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Has-tanesi kendi alanında ilkleri başarmaya devam ediyor. Hastane, 4-6 Ekim 2010 tarihlerinde İspanya-Bilbao’da düzenlenen EFQM Avrupa Ka-

lite Kongresi’nde “Vizyoner, Esin Veren, Bütünsel Liderlik” alanında “Avrupa Kalite Başarı Ödülü’ne (PRIZE)” layık gö-rüldü. Eskişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hasta-nesi 2008 yılında da “Müşteri Odaklılık” alanında Fransa-Paris’te Başarı ödülü almıştı. Türkiye’de hastane olarak birçok kalite belgesine sahip olan Eskişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, her yıl düzenlenen Avrupa Kalite Ödülü’ne bu yıl ülkemizden aday olan tek kurumdu.

1998 yılından bu yana İspanya’da özel ve kamu olmak üze-re yaklaşık 150 hastane EFQM modeli ile ilgili çalışmalar yapıyor. Kongreye ev sahipliği yapan İspanya’nın bu kong-rede ödül alamaması, ülkemizden ödüle müracaat eden tek kuruluş olan Eskişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları

Hastanesi’nin ödül alması, kongreye Avrupa ülkelerinden ve Avrupa dışındaki ülkelerden gelen katılımcılar tarafından çok önemli bulundu. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde birçok sağlık ve sanayi kuruluşunun Eskişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ni ziyaret edeceği belirtildi.

Avrupa ülkeleri içinde özellikle sanayi kuruluşları bakımın-dan en çok ödül alan ülke olan İspanya (31 kuruluş ödül aldı), dördüncü sırada olan Türkiye (18 kuruluş ödül aldı) karşısında sağlık alanında geride kaldı.

Bu yıl İspanya-Bilbao’da “Yenilikçilik ve yaratıcılık” ana temasıyla düzenlenen Avrupa Kalite Kongresi’nde finalist olan 13 kuruluştan 5 kuruluş Prize (Başarı ödülü) almayı, 8 kuruluş ise Finalist olmayı başardı.

Liderlik alanındaki Başarı Ödülü’nü, Bilbao “Palacio Euskal-duna” Kongre Merkezi’nde düzenlenen ödül töreninde Eski-şehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi adına

Eskişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi 2010 Avrupa Kalite Başarı Ödülü sahibi oldu

Önce Kalite’147 Ekim 2010 59Önce Kalite’147 Ekim 2010

Kalite Koordinatörü Mesut Doğan, İspanya Bask Bölgesi Başkanı Patxi Lopez Alvarez’in elinden aldı.

Eskişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi iki kez Avrupa Kalite Ödülü alarak sağlık alanında Avrupa’da da tek kuruluş olmayı başardı. EFQM değerlendirici ekibi tarafından üç farklı alanda (Müşteriler İçin Değer Katma - Vizyoner, Esin Veren ve Bütünsel Liderlik - Çalışanlarla Başarma) rol model olarak gösterilen Eskişehir Kadın Do-ğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, iyi uygulamalarını ve deneyimlerini ülkemizde ve Avrupa’daki tüm kuruluşlarla paylaşacak.

Her geçen gün kendini geliştirmeyi ve yenilemeyi amaçla-yan ve anlamda birçok projeye imza atan Eskişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, 2006 yılında “Ulu-sal Kalite Büyük Ödülü”nü ve 2009 yılında “Ulusal Kalite Mükemmellikte Süreklilik” ödüllerini almıştı. Bu önemli ba-şarılarının ardından hedeflerini büyüten hastane, Avrupa’da da ikinci kez başarı ödülü alarak kalite konusundaki iddiası-nı ortaya koymuş oldu.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Eskişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Burak Erdinç; “-Başarıları arasında ISO 9001-2000 (2003), OHSAS 18001 (2007) ve ISO 14001 (2007) belgeleri de bulunan hastane-mizin başarılarına bu yıl “Liderlik” alanında Avrupa Kalite Başarı Ödülü’nü de eklemekten ayrı bir gurur duyuyoruz. 1999 yılından bu yana kalite konusundaki işbirliklerinden dolayı tüm hastane çalışanlarına bu özverili çalışmala-rı nedeniyle buradan teşekkür etmek istiyorum. Umarım, çalışmalarımızın karşılığı olan Başarı Ödülü’nün ardından, ülkemize sağlık alanında Avrupa Kalite Büyük Ödülü’nü de kazandırarak bir ilki daha başarırız” dedi.ç

ESKİŞEHİR KADIN DOĞUM VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİ TKY KİLOMETRE TAŞLARI

1999 TKY çalışmalarının başlaması. İlk müşteri ve çalışan anketlerinin uygulanması.

2000 ISO 9001-1994 belgesinin alınması.

2001 Mükemmellik Modelinin benimsenmesi

2002 Ulusal Kalite Ödülüne 1. müracaat

2003 ISO 9001-2000 belgesinin alınması

2004 UKH sözleşmesi imzalanması.

2005 Ulusal Kalite Ödülüne 2. müracaat ve Jüri Teşvik Ödülü

2006 Ulusal Kalite Büyük Ödülünün alınması

2007 ISO 14001 ve OHSAS 18001 belgelerinin alınması

2007 Avrupa Kalite Ödülüne başvuru

2008 Akreditasyon çalışmasının başlaması

2008 Avrupa Kalite Başarı Ödülü’nün alınması (Müşteri Odaklılık alanında)

2009 KalDer Mükemmellikte Süreklilik Ödülü alınması

2010 Avrupa Kalite Başarı Ödülü alınması (2. kez) (Vizyoner, Esin Veren, Bütünsel Liderlik alanında)

Eskişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi iki kez Avrupa Kalite Ödülü alarak sağlık alanında Avrupa’da da tek kuruluş olmayı başardı.

60 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

ŞUBELERDEN HABERLER-İZMİR

KalDer İzmir Şubesi veMESS Eğitim Vakfı İşbirliği

5 – 6 Ekim 2010 tarihlerinde, KalDer İzmir Şubesi ve MESS Eğitim Vakfı işbirliği ile Genel Katılıma Açık olarak gerçek-leştirilen Depo Yönetimi Çalıştayı büyük ilgi gördü. Haldun Turan yönetiminde gerçekleşen çalıştay sonunda katılım-cılar, Tedarik Zinciri Yönetimi kapsamında, müşteri hizmet düzeyinin geliştirilmesi ile malzeme ihtiyaç planlamasının optimize edilmesinde verimli ve etkin stok yönetimi, depo yeri seçimi ve depo işletim sistemlerinin özelliklerini hak-kında bilgi sahibi oldular.ç

Genel Katılıma Açık Yalın Altı Sigma Farkındalık EğitimiBu yıl gerçekleştirilen işbirlikleri kapsamında KalDer eğitim portföyüne kazandırılan Yalın Altı Sigma Farkındalık Eğiti-mi, 4 Ekim 2010 tarihinde KalDer İzmir Şubesi’nde genel katılıma açık olarak gerçekleştirildi. Borusan Holding Yalın Altı Sigma Program Yöneticisi Tevfik Durmuşoğlu’nun eğit-menliğinde, katılımcılar Yalın 6 Sigma felsefesini tanıyıp, hem süreç iyileştirme/yaratma aracı, hem de bir yönetim felsefesi olarak modern iş hayatında nasıl kullanılabileceği konusunda fikir sahibi oldular.ç

Önce Kalite’147 Ekim 2010 61Önce Kalite’147 Ekim 2010

Ege'de Kazananlar Konferansı

E ge Bölgesi’nde kalite bilincinin yükseltilmesi ve yaygınlaştırılması, kuruluşların kalite yönündeki çabalarının özendirilmesi amacıyla Türkiye Kalite Derneği (KalDer) İzmir Şubesi tarafından düzenle-

nen Yerel Kalite Ödülleri Kazananlar Konferansı ve Ulusal Kalite Hareketi 2010 katılımcılarının basına tanıtımı Kaya İzmir Termal & Convention Otelinde düzenlendi.

Gerçekleştirilen konferansa KalDer İzmir Şubesi’nin 2010 yılı ödül süreçlerinin kazananları, Avrupa Kalite Ödülü ve Ulusal Kalite Ödülünde önceki yıllarda ödül alan kurum ve kuruluşlar, KalDer İzmir Şubesi 2010 Ulusal Kalite Hareketi katılımcıları ve Kalite Gönüllüleri katıldı. 300 e yakın kişinin katılım gösterdiği konferansta daha önce ödül kazanan ku-rumların temsilcileri deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan KalDer İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Hocalar konuşmasında Top-lam Kalite Yönetimi ve Yerel Kalite Ödülleri Yarışması’nın önemini vurgulayarak bu süreçlerin kuruluşlara kendilerini kıyaslamaları, bir şirket kültürü içerisine girmeleri ve iş ya-şamında mükemmeliğe ulaşmaları için büyük önem taşıdı-ğını söyledi.

Konferansın birinci oturumunda Türkiye Kalite Derneği İz-mir Şubesi Genel Sekreteri Kenan Keskinoğlu Ulusal Kalite

Hareketi (UKH) tanıtımını yaptı. Tanıtım sonrasında UKH KalDer İzmir Şubesi 2010 yılı katılımcıları olan İzmir İl Sağ-lık Müdürlüğü, STP Gıda San Ve Tic A.Ş., Denizli İl Sağlık Mü-dürlüğü, Denizli Devlet Hastanesi, İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksel Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü, Dr.Oetker Gıda San, Balçova Termal Turizm Otelcilik , Schenker Arkas Nakliyat A.Ş. ve M.E.B. Latife Hanım Anaokulu yapılan iyi niyet bildirgesi imza töreniyle basına tanıtıldı.

Konferansın İkinci oturumunu geçen yıl Yılın Başarılı Eki-bi Ödülü Kamu Kategorisi Büyük Ödül sahibi Çivril Devlet Hastanesi başlattı. Ardından Önceki yıl Yılın Başarılı Ekibi Ödülü Özel Şirket Kategorisi Büyük Ödül sahibi Petkim Petrokimya Holding ’in sunumu yer aldı. Üçüncü oturum-da 2010 EFQM Mükemmellik Modeli Tanıtımı Fatin Yücel tarafından sunuldu. Son oturumda ise Avrupa Kalite Ödülü sahibi ve Ulusal Kalite Ödülü sahibi olan BOSCH, Kocaeli Sanayi Odası, Bursa Nilüfer Belediyesi, Sakarya Üniversite-si, T.C Milli Eğitim Bakanlığı İzmit Nuh Çimento İlköğretim okulu Kalite ödülleri sürecinde katılımları sonucu elde et-tikleri başarıları katılımcılara aktardılar.

Toplantı sonunda KalDer İzmir Şubesi, 2011 Yerel Kali-te Ödülleri sürecinin ve başvurularının başladığını ilan edildi.ç

ŞUBELERDEN HABERLER-İZMİR

62 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

YA

ŞA

MD

A K

ALİT

E

Örnek bir girişim:

E fes’de kuruluş nedeniyle yapılan toplantıya Vakıf yöneticileri Boru-san Holding Yönetim Kurulu Baş-kanı Ahmet Kocabıyık, Eczacıbaşı

Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacınaşı ve Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk’in yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, hali hazırda kazı ça-lışmalarını sürdüren Avusturya’nın Bilim ve Araştırma Bakanı Dr. Beatrix Carl da katıl-dılar.

Efes Antik Kenti her yıl yaklaşık 2 milyon yerli ve yabancı turistin akınına uğruyor ve ülkemize 40 milyon Türk Lirası gelir sağlıyor.

Kurulan Vakfın misyonu sadece Efes Antik Kenti’ni yaşatmak, kazı çalışmalarının sür-

dürülmesine destek olmak ve dünya çapın-da seminer, sergi, konser gibi aktiviteler ile tanıtımını sağlamak değil o yöredeki diğer medeniyetler ve Osmanlı döneminden ka-lan eserleri de misyonun kapsamı içine ala-rak burayı çağdaş bir vitrin haline getirmek.

Efes Vakfı kurucuları arasında Borusan Hol-ding, Eczacıbaşı Holding, Doğuş Holding'in kurumsal katılımlarının yanı sıra, Ahmet Kocabıyık, Zeynep Hamedi, Nükhet Özmen, Alexander E. Gertner ve Yasemin Pirinçcioğ-lu yer alıyor.

Kuruculardan oluşan ve vakfın en yüksek ka-rar verme organı olan Mütevelli Heyeti 9 ki-şiden oluşan yönetim kurulunu oluşturmak-tadır. Vakıf yönetim kurulu Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Borusan Kül-tür Sanat Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Hamedi, M&D Gertner GmbH Başkanı Ale-xander E. Gertner, VIP Tourism Başkanı Ya-semin Pirinççioğlu, Avusturya Arkeoloji Ens-titüsü Yöneticisi Doç. Dr. Sabine Ladstatter, Efes Dostları Cemiyeti Başkanı DI Dr. Albert Hochleitner ile Türkiye Efes Müzesi Müdürü Cengiz Topal'dan oluşuyor.

Vakfın ilk yıl giderlerinin, çoğunlukla yerel kurucularından sağlayacağı gelirler ile kar-şılanması öngörülüyor. Sonraki yıllardaki gider bütçesinin önemli bir kısmının ulusla-rarası bağışlar ile karşılanması hedefleniyor. Vakıf Komitesi ve Yönetim Kurulu'nun ana görevleri arasında, arkeoloji ve Efes Antik Kenti'ne ilgi duyan sponsorlar ile kişisel bağ-

Ülkemizin önde gelen

kuruluşmarından Borusan, Eczacıbaşı ve Doğuş Holding bir araya gelerek 1 milyon dolarlık bir bütçeyle Efes Antik Kenti kazı çalışmalarına destek olmak ve kentin tüm dünyada tanıtımını sağlamak amacıyla Efes Vakfı’nı kurdular.

Efes Vakfı

Önce Kalite’147 Ekim 2010 63Önce Kalite’147 Ekim 2010

lantılarını kullanarak bu kaynakları sağla-mak da yer alıyor.

Antik Efes kenti

İzmir İli Selçuk İlçesi sınırları içindeki antik Efes kenti'nin ilk kuruluşu M.Ö. 6000 yılları-na, Neolitik Dönem olarak adlandırılan Cilalı Taş Devri'ne kadar iniyor. Son yıllarda yapı-lan araştırmalar ve kazılarda Efes çevresin-deki höyükler ve kalenin bulunduğu Ayasu-luk Tepesi'nde Tunç çağları ve Hittitler'e ait yerleşimler saptandır. Hititler Dönemi'nde kentin adı Apasas'tı. M.Ö. 1050 yıllarında Yunanistan'dan gelen göçmenlerin de yaşa-maya başladığı liman kenti Efes, M.Ö. 560 yılında Artemis Tapınağı çevresine taşındı. Bugün gezilen Efes ise, Büyük İskender'in ge-

nerallerinden Lysimakhos tarafından M.Ö. 300 yıllarında kuruldu. Hellenistik ve Roma çağlarında en görkemli dönemlerini yaşayan Efes, Asya eyaletinin başkenti ve en büyük liman kenti olarak 200 bin kişilik nüfusa sahipti. Efes, Bizans döneminde tekrar yer değiştirmiş ve ilk kez kurulduğu Selçuk'taki Ayasuluk Tepesi'ne gelmiştir.

Antik dünyanın en önemli merkezlerinden biri olan Efes, İ.Ö. 4. bine dek giden tarihi bo-yunca uygarlık, bilim, kültür ve sanat alan-larında her zaman önemli rol oynadı. Doğu ile Batı arasında başlıca kapı durumunda olan Efes önemli bir liman kenti idi. Bu ko-numu Efes'in çağının en önemli politik ve ticaret merkezi olarak gelişmesini ve Roma Devrinde Asia eyaletinin başkenti olmasını sağladı. Ancak, Efes antik çağdaki önemini yalnızca büyük bir ticaret merkezi olarak gelişmesini ve başkent oluşuna borçlu de-ğildir. Anadolu'nun eski anatanrıça (Kybele) geleneğine dayalı Artemis kültünün en bü-yük tapınağı da Efes'de yer alır. Bu tapınak dünyanın yedi harikasından biri olarak ka-bul edilir. Efes tarihi boyunca birçok kez yer değiştirdiğinden kalıntıları geniş bir alana yayılmakta. Yaklaşık 8 km² lik bir alanı kap-sayan bu kalıntılar içinde kazı-restorasyon ve düzenleme çalışmaları yapılmış, ziyarete açık olan bölümler.

Antik Çağda önemli bir uygarlık merkezi olan Efes bugün de yılda ortalama 1,5 mil-yon kişinin ziyaret ettiği önemli bir turizm merkezidir. Efes'teki ilk arkeolojik kazılar British Museum adına J. T. Wood tarafından 1869 yılında başladı.. ç

Efes Vakfı'nın faaliyetleri beş başlık altında özetleniyor.

Mali destek: Vakıf, gerçekleştirilecek kazılara ve müzeye mali destek sağlayacak. Bu yolla, arkeolojik alanı ziyaret eden turistlere yaşamları boyunca hatırlayacakları bir deneyim sunulması hedefleniyor.

Kazı sürecinde rehberlik: Vakıf, antik kentin kısmen kazılmış ve hali hazırda ziyarete kapalı kısımlarındaki kazı çalışmalarına da ivme kazandırılmasına katkı sağlayacak.

Kütüphane ve Arşiv: Vakıf, günümüze kadar antik kent hakkında yayımlanan tüm araştırmaların ve Efes'te gerçekleştirilen tüm kazı faaliyetlerinin bulunduğu bir dijital arşiv oluşturacak. Ayrıca Efes ile ilgili yurtiçinde ve yurtdışında yayınlanan tüm kitap ve dergilerin kopyasının bulunacağı bir kütüphanenin oluşturulması da planlar arasında yer alıyor.

Araştırma: Vakıf, Efes'in tarihi, şehirde çeşitli dönemlerde görülen yaşam tarzları ve şehrin mimarisi ile ilgili akademik çalışmalara da destek verecek.

Tanıtım: Şehir konusunda bilinç oluşturmak için uluslararası sempozyumlar düzenlenecek. Vakıf, alandaki çeşitli mekanlarda konser ve sergi gibi kültürel faaliyetlerin düzenlenmesini ve aktif tanıtımını da üstlenecek.

64 Önce Kalite’147 Ekim 2010 Önce Kalite’147 Ekim 2010

EĞİTİMLER

KalDer MERKEZ EKİM-KASIM-ARALIK 2010 GENEL KATILIMA AÇIK EĞİTİM PROGRAMI

Eğitimler Gün Sayısı Ekim Kasım Aralık Üyeler İçin Ücret - TL

(+ %18 KDV)

Üye Olmayanlar İçin Ücret - TL

(+ %18 KDV)

360 Derece Liderlik 2 25-26 540 650

Bireysel Öneri Sistemi 1 28 200 250

EFQM Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çerçeve Eğitimi 2 22-23 540+200

Doküman Bedeli650+200

Doküman Bedeli

EFQM Mükemmellik Modeli 3 4-25-26 14-29-30 650+200 Doküman Bedeli

800+200 Doküman Bedeli

EFQM Mükemmellik Modeli: Tanıtım 1 4 9 260 320

Eğiticinin Eğitimi 3 16-17-18 490 600

İstatistiksel Proses Kontrol 2 26-27 380 480

Kıyaslama 2 15-16 28-29 380 480

Mükemmel Yönetim: LiderlikLider Nitelikleri, Yetkinlikleri ve Geliştirilmesi 2 18-19 380 480

Müşteri İlişkilerinin Etkili Yönetimi ve CRM İçin Uygun İş Modelinin Oluşturulması 2 22-23 380 480

Müşteri Memnuniyetinin Etkili Yönetimi ve İş Süreçleriyle İlişkilendirilmesi 2 24-25 380 480

Problem Çözme Teknikleri 2 20-21 380 480

SOS (Süreç Olgunluk Seviyesi) Araçları 1 15 540+70Doküman Bedeli

650+70Doküman Bedeli

SOS (Süreç Olgunluk Seviyesi) Araçları-Satınalma 1 17 260 320

Süreç Yönetimi ve İyileştirilmesi 2 24-25 380 480

Stratejik Yönetim 1 22 200 250

Tedarik Zinciri Yönetimi 1 26 200 250

Toplam Kalite Yönetimi 1 27 150 180

Toplam Üretken Yönetim 2 23-24 380 480

Yenilikçilik-Yaratıcılık La Salla Matris Düşünme 1 8 260+75Doküman Bedeli

320+75Doküman Bedeli

ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi 2 7-8 3-4 9-10 260 320

**ISO 9001:2008 Kuruluş İçi Kalite Denetçisi 3 21-22-23 25-26-27 23-24-25 490 600

OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi 2 14-15 380 480

ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri 2 13-14 380 480

*ISO 14001 Kuruluş İçi Çevre Denetçisi 3 23-24-25 490 600

Yönetim Sistemleri Entegrasyonu 2 29-30 380 480

İNSAN KAYNAKLARI EĞİTİMLERİ

Ekonomik Kriz Ortamında İnsan Kaynakları Yönetimi: Alternatif Strateji&Uygulamaları 2 13-14 380 480

İnsan Davranışı ve Motivasyonu Yönetimi 1 20 200 250

İnteraktif Performans Değerlendirme Uygulamaları 2 29-30 380 480

Kamu Kurumları İçin Mükemmellik Kültüründe İletişim Becerileri 2 18-19 380 480

Performans Değerlendirme Sistemine Dayalı Ücretlendirme Modelleri & Uygulamaları 2 3-4 380 480

Takdir,Tanıma Ödüllendirme Sistemleri 2 14-15 380 480

Takımdaşlık 1 8 200 250

ÖNEMLİ NOTLARl KalDer eğitim tarihlerini değiştirme hakkını saklı tutar. Güncel tarih bilgisi için lütfen www.kalder.org sitesini takip ediniz.lTüm eğitim ve doküman ücretlerine %18 KDV eklenecektir.lAynı kuruluştan 3 ve 4 kişinin katılımında %10, 5 kişi ve üzeri katılımda %20, toplu katılım indirimi uygulanır. (ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve Toplam Kalite Yönetimi eğitimleri hariç)l(*) Belirtilen eğitimler öncesinde mutlaka ilgili standardın Temel eğitiminin (ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi veya IS0 14001 Çevre Yönetim Sistemi gibi) alınmış olması gereklidir.lİnsan Kaynakları Eğitimleri işbirliği doğrultusunda gerçekleştirilmektedir.

Önce Kalite’147 Ekim 2010 65Önce Kalite’147 Ekim 2010

KalDer ANKARA EKİM-KASIM-ARALIK 2010 GENEL KATILIMA AÇIK EĞİTİM PROGRAMI

Eğitimler Gün Sayısı Ekim Kasım Aralık Üyeler İçin Ücret - TL

(+ %18 KDV)

Üye Olmayanlar İçin Ücret - TL

(+ %18 KDV)

6S İle Kayıp Giderme 1 26 200 250

EFQM Mükemellik Modeli 3 26 Kasım/17-18 Aralık

650+200Doküman Bedeli

800+200Doküman Bedeli

EFQM Mükemmellik Modeli: Tanıtım 1 22 260 320

Eğiticinin Eğitimi 3 2-3-4 490 600

Hata Türleri ve Etkileri Analizi 1 11 200 250

ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri 2 24-25 380 480

ISO 14001 Kuruluş İçi Çevre Denetçisi 2 16-17 380 480

ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi 2 7-8 4-5 16-17 380 320

ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistem Revizyonu 0,5 10 65 80

ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistem Dökümantasyonu 1 26 22 200 250

ISO 9001:2008 Kuruluş İçi Kalite Denetçisi 3 21-22-23 23-24-25 490 600

İstatistiksel Proses Kontrol 2 1-2 17-18 380 480

Kalite Çemberleri 2 26-27 380 480

Müşteri İlişkilerinin Etkili Yönetimi ve CRM İçin Uygun İş Modelinin Oluşturulması 2 8-9 380 480

Müşteri Memnuniyetinin Etkili YÖnetimi ve İş Süreçleri ile İlişkilendirilmesi 2 5-6 380 480

OHSAS 18001 Çalışan Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi 2 4-5 380 480

Özdeğerlendirme 2 10-11 380 480

Stratejik Yönetim 1 23 24 200 250

Stratejik Planların Bireysel Hedeflere İndirgenmesi ve Çalışanların Performansının Değerlendirilmesi Çalıştayı

2 2-3 380 480

Süreç Yönetimi ve İyileştirilmesi 2 10-11 29-30 380 480

Yalın 6 Sigma Farkındalık 1 9 4 200 250

Toplam Kalite Yönetimi 1 5 200 250

İNSAN KAYNAKLARI EĞİTİMLERİ

İnsan Davranışı ve Motivasyon Yönetimi 1 1 200 250

İntertaktif Performans Değerlendirme Uygulamaları 2 7-8 380 480

Kamu Kurumları İçin Mükemmellik Kültüründe İletişim Becerileri 2 11-12 380 480

İnsan Kaynakları Yöneticiliği Gelişim Programı 5 2-3-910-16 1.000 1.250

Kamu Kurumları İçin Mükemmellik Kültüründe Stretjik İnsan Kaynakları Bilinç Geliştirme Eğitimi 2 16-17 380 480

Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi 2 25,26 380 480

Takdir-Tanıma Ödüllendirme Sistemleri 2 21-22 380 480

Takımdaşlık 1 3 200 250

Takımda Yaratıcılık 1 4 200 250

66 Önce Kalite’147 Ekim 2010

EĞİTİMLER

KalDer BURSA ŞUBESİ EKİM-KASIM-ARALIK 2010 GENEL KATILIMA AÇIK EĞİTİM PROGRAMI

Eğitimler Gün Sayısı Ekim Kasım Aralık Üyeler İçin Ücret - TL

(+ %18 KDV)

Üye Olmayanlar İçin Ücret - TL

(+ %18 KDV)

Ölçme ve Kalibrasyon 2 1-2 380 480

Yalın Üretim Simülasyonu 1 9 200 250

Üretim Planlama 1 15 200 250

Poka Yoke 1 16 200 250

Çevre Mevzuatında Atık Yönetimi 1 22 200 250

Değer Akışı Haritalama ve Planlama 1 1 200 250

Yalın Üretimde Hızlı Tip Dönme 1 13 200 250

İletişimde Zor Anlar: Ast Üst İlişkilerinde Çatışma Çözme Eleştiri Yöneltme ve Gelen Eleştiriden Yararlanma

1 26 200 250

Hata Türleri ve Etkileri Analizi (FMEA) 1 27 200 250

Ekipman Yönetimi ve Bakım Süreçleri 1 4 200 250

Satış Çalıştayı 1 10 200 250

Görsel Fabrika 1 11 200 250

Kanban Çalıştayı 1 17 200 250

SOS (Süreç Olgunluk Seviyesi) Araçları-Satınalma 1 17 260 320

Yan Sanayi Geliştirme Programı Çalıştayı 1 18 200 250

Stok Yönetimi 1 24 200 250

Lojistik Yönetimi 1 25 200 250

KalDer İZMİR ŞUBESİ EKİM-KASIM-ARALIK 2010 GENEL KATILIMA AÇIK EĞİTİM PROGRAMI

Eğitimler Gün Sayısı Ekim Kasım Aralık Üyeler İçin Ücret - TL

(+ %18 KDV)

Üye Olmayanlar İçin Ücret - TL

(+ %18 KDV)

Stres Başarıya Nasıl Dönüştürülür Çalıştayı 2 11-12 270 270

ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Çalıştayı 2 23-24 270 270

Müşteri İlişkilerinin Etkili Yönetimi ve CRM İçin Uygun İş Modelinin Ouluşturulması 2 3-4 270 270

Entegre Yönetim Sistemleri 3 8-9-10 490 600

EFQM Mükemmellik Modeli 2010 Tanıtım 1 11 200 250

KalDer ESKİŞEHİR ŞUBESİ EKİM-KASIM-ARALIK 2010 GENEL KATILIMA AÇIK EĞİTİM PROGRAMI

Eğitimler Gün Sayısı Ekim Kasım Aralık Üyeler İçin Ücret - TL

(+ %18 KDV)

Üye Olmayanlar İçin Ücret - TL

(+ %18 KDV)

ISO: 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi 2 2-3 260 320

EFQM Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çerçeve Eğitimi 2 14-15 540+200

Doküman Bedeli650+200

Doküman Bedeli

EFQM Mükemmellik Modeli 3 28 25-26 650+200Doküman Bedeli

800+200Doküman Bedeli

*ISO 9001:2008 Kuruluş İçi Kalite Denetçisi 3 7-8-9 490 600

Kamu Kurumları İçin Mükemmellik Kültüründe İletişim Becerileri 2 20-21 380 480

Önce Kalite’147 Ekim 2010