DİNLENDİREN SORULARI

13

Transcript of DİNLENDİREN SORULARI

Page 1: DİNLENDİREN SORULARI
Page 2: DİNLENDİREN SORULARI

DİNLENDİREN SORULARITANIYALIM

1 Konu Özetleri

Bulmacalar

Ünite Testleri

Neler Öğrendik?

2

3

4

5

6

Kavram ÖğretimTablosu

Akıllı Tahta Uyumlu

Bu kitabın her türlü hakkı

EKER TEST YAYIN DAĞITIM’a

aittir. Kitabın içindeki resim, yazı,

şekil, soru ve grafiklerin yayıne-

vinin izni olmaksızın elektronik

ortamda, fotokopi veya başka bir

yolla çoğaltılması, yayınlanması

ve depolanması yasaktır.

EKER TEST YAYIN DAĞITIM

Alaylar 1 Mahallesi

122. Sokak No:5/A

Seydişehir / Konya

Sertifika No: 30650

İrtibat Telefonlarımız:

0 530 344 38 50

Bilgi ve Online Satış:

www.ekertest.com

www.kitapciabi.com

/ekertestyayindagitim /izzetekercom

/ekertest

/izzeteker

Kapak Tasarım: Galaksi Ajans

YAZAR : Komisyon

İÇ TASARIM : İzzet EKER

BASKI VE CİLT

Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık AŞ

Tel: 0212 354 30 00

Sertifika No: 46403

Akıllı Tahta Uygulamalarımıza www.ekertest.com adresinden

ulaşabilirsiniz.

Page 3: DİNLENDİREN SORULARI

İSTİKLÂL MARŞI

Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım;Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garb’ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,‘’Medeniyet’’ dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın,Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın,Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri ‘’toprak’’ diyerek geçme, tanı.Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı,Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli,Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder varsa taşım,Her cerihamda, İlahi, boşanıp kanlı yaşım,Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden naaşım,O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal. Mehmet Akif ERSOY

Page 4: DİNLENDİREN SORULARI

İÇİNDEKİLER

1 . ÜNİTE: BİLGİ VE İNANÇ

1. İslâm’da Bilginin Kaynakları ........................................................................................................

1.1. Selim Akıl.......................................................................................................................................

1.2. Doğru Haber.................................................................................................................................

1.3. Salim Duyular...............................................................................................................................

2. İslâm İnancında İmanın Mahiyeti ...............................................................................................

2.1. İman Tasdik İlişkisi .....................................................................................................................

2.2. İman İkrar İlişkisi ........................................................................................................................

2.3. İman Bilgi İlişkisi.........................................................................................................................

2.4. İman Amel İlişkisi .......................................................................................................................

3. Kur’an’dan Mesajlar: İsrâ Suresi 36. Ayet ve Mülk Suresi 23. Ayet ........................................

>> Neler Öğrendik ............................................................................................................................

>> Kavram Öğreniyorum .................................................................................................................

>> Bulmaca İle Öğrenelim ..............................................................................................................

>> Ünite Deneme Testleri ................................................................................................................

10

12

14

16

18

18

20

22

24

26

28

30

31

32

2 . ÜNİTE: DİN VE İSLÂM

1. Dinin Tanımı ve Kaynağı ...............................................................................................................

2. İnsanın Doğası ve Din....................................................................................................................

3. İman ve İslâm İlişkisi .....................................................................................................................

4. İslâm İnanç Esaslarının Özellikleri .............................................................................................

5. Kur’an’dan Mesajlar: Nisâ Suresi 136. Ayet................................................................................

>> Neler Öğrendik ............................................................................................................................

>> Kavram Öğreniyorum .................................................................................................................

>> Bulmaca İle Öğrenelim ..............................................................................................................

>> Ünite Deneme Testleri ................................................................................................................

46

48

50

52

54

56

58

59

60

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa

etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıy-

metli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dâhilî ve

haricî, bedhahların olacaktır.

Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak

için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!

Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhu-

riyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mü-

messili olabilirler.

Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine

girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bü-

tün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara

sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar

sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-u

zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı!

İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtar-

maktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda, mevcuttur!

Mustafa Kemal ATATÜRK

ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ

Page 5: DİNLENDİREN SORULARI

BİLGİ VE İNANÇ1.ÜNİTE

ÖĞRENECEĞİMİZ KAZANIMLAR

9.1.1. İslâm’da bilginin kaynaklarını açıklar.

9.1.2. İslâm inancında imanın mahiyetini açıklar.

9.1.3. İsrâ Suresi 36. ayet ile Mülk Suresi 23. ayette verilen mesajları değerlendirir.

3 . ÜNİTE: İSLÂM VE İBADET

1. İslâmda İbadet ve Kapsamı ..........................................................................................................

2. İslâmda İbadetin Amacı ve Önemi .............................................................................................

3. İslâmda İbadet Yükümlülüğü ......................................................................................................

4. İslâmda İbadetlerin Temel İlkeleri .............................................................................................

5. İslâmda İbadet Ahlak İlişkisi ........................................................................................................

6. Kur’an’dan Mesajlar: Bakara Suresi 177. Ayet.............................................................................

>> Neler Öğrendik ............................................................................................................................

>> Kavram Öğreniyorum ................................................................................................................

>> Bulmaca İle Öğrenelim ..............................................................................................................

>> Ünite Deneme Testleri ................................................................................................................

74

76

78

80

82

86

88

90

91

92

4 . ÜNİTE: GENÇLİK VE DEĞERLER

1. Değerler ve Değerlerin Kaynağı .................................................................................................

2. Kişilik Gelişiminde Değerlerin Yeri ve Önemi ...........................................................................

3. Temel Değerler ..............................................................................................................................

3.1. Adalet............................................................................................................................................

3.2. Hikmet...........................................................................................................................................

3.3. İffet ..............................................................................................................................................

3.4. Şecaat ..........................................................................................................................................

4. Kur’an’dan Mesajlar: İsrâ Suresi 23-29. Ayetler .......................................................................

>> Neler Öğrendik ............................................................................................................................

>> Kavram Öğreniyorum .................................................................................................................

>> Bulmaca İle Öğrenelim ..............................................................................................................

>> Ünite Deneme Testleri ................................................................................................................

108

110

112

112

114

116

118

120

122

124

125

126

5 . ÜNİTE: GÖNÜL COĞRAFYAMIZ

1. İslâm Medeniyeti ve Özellikleri ...................................................................................................

2. İslâm Medeniyetinin Farklı Coğrafyalardaki İzleri ..................................................................

3. Kur’an’dan Mesajlar: Hucurât Suresi 13. Ayet ...........................................................................

>> Neler Öğrendik ............................................................................................................................

>> Kavram Öğreniyorum ................................................................................................................

>> Bulmaca İle Öğrenelim ...............................................................................................................

>> Ünite Deneme Testleri ................................................................................................................

>> Kavram Sözlüğü .........................................................................................................................

>>> Cevap Anahtarı ..........................................................................................................................

140

142

154

156

158

159

160

170

172

Page 6: DİNLENDİREN SORULARI

1.ÜNİTE

BİLGİ VE İNANÇ1.

ÜNİTE

10 11Dinlendiren Sorular 9. Sınıf Dinlendiren Sorular 9. Sınıf

• İnsan, öğrenmeye ve çevresini tanımaya meyilli bir varlıktır. İnsanın bu tanıma ve öğrenme faaliyetine bilim; duyu organları, gözlem ve deney yoluyla veya aklını kullanarak elde etmiş olduğu ürüne ise bilgi denir. •Nesnel: Herkes için aynı olan, doğruluğu kanıtlanabilen yargılardır. Objektif; kesin, bilimsel,

değişken olmayan demektir. Nesnel yargılar objektiftir. Öznel: Kişilerin duygu ve düşüncelerini yansıtan, objektif olmayan, kişilere göre değişebilen yargılardır. Öznel yargılar subjektiftir.

• İslam’da İlk Bilgi Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?

• Allahü Teala, ilk insan Hz. Adem’i yarattığı zaman meleklerden ona secde etmelerini istemiş, melekler de “Orada kan dökecek birini mi yaratacaksın?” diye serzenişte bulunmuşlardı.

• Yüce Allah, Hz. Adem’in gücünü ve farklılığını göstermek için ona bazı nesnelerin isimlerini öğretmişti. Sonra meleklerden bunların ne olduğunu söylemelerini isteyince melekler bu durum karşısında aciz kalmışlar, cevap verememişlerdi. • • Sonra Allahü Teala Hz. Adem’e dönerek kendisine öğretilen bilgiyi

tekrarlamasını ve nesnelerin isimlerini söylemesini istemiş, Hz. Adem de bu isimleri tek tek sayınca melekler “bilgi” konusunda acizliklerini kabul etmişler, Allah’ın emri ile secdeye kapanmışlardır.

1. İSLAM’DA BİLGİ KAYNAKLARI

• Genel olarak bilgiyi altı kısma ayırabiliriz: a) Bilimsel Bilgi: Kişinin aklını kullanarak gözlem, deney ve araştırma-lar sonucu belirli kural ve yöntemler dahilinde ulaştığı nesnel bilgidir. b) Dini Bilgi: Yaratıcı (Tanrı) tarafından peygamberler veya kutsal kitaplar vasıtası ile insanlara ulaştırılan imana (inanç) dayalı bilgidir. Bu bilgi özneldir. c) Felsefi Bilgi: Bireyin, evren üzerinde düşünerek ve aklını kullan-mak suretiyle çeşitli çıkarımlarda bulunarak elde ettiği sorgulayıcı ve eleştirel bilgidir. Özneldir. d) Teknik Bilgi: İnsanın kendi bilgi ve tecrübesi ile geliştirmiş olduğu, yetenek ve becerilerinin hakim olduğu, hayatını kolaylaştıran bilgidir. Nesneldir. e) Sanatsal Bilgi: Kişinin iç dünyasına hitap eden, hayal gücü, sezgi ve coşkuya dayanan bilgidir. f) Gündelik Bilgi: Günlük hayatta kullandığımız, herhangi bir yöntemi ve kuralı olmayan bilgilerdir.

• Kadîm Bilgi / Hâdis Bilgi Ne Demektir? İslâm düşüncesinde bilgi, kadîm ve hâdis diye ikiye ayrılır. Kadîm bilgi, Allahü Teala’ya nispet edilen bilgidir. O’nun, sınırsız ve sonsuz olan bilgisini ifade eder. Allah’ın bilgisi için bir zaman ve mekan sınırlaması yoktur. O’nun bilgisi her şeyi kuşatmış-tır. O’nun bir şeyi bilebilmesi için herhangi bir aracıya veya bilgi kaynağına ihtiyacı yoktur. Hâdis bilgi, insanın ve diğer yaratılmışların sahip olduğu sonlu-sınırlı bilgiye verilen isimdir.

1. İnsan, yaratılışı gereği bir öğrenme isteği ve meraka sahiptir. Kendisi, çevresi, dünya ve tüm evren hakkında yaşamı boyunca çeşitli bilgiler edinmeye çalışır. Hayatı anlamlandırmak, yaşa-dıklarına bir mana vermek için çabalar. Bu yolda doğru bilgiye ulaşmak için aklını ve duyularını kul-lanır. Ancak her konuyla ilgili doğru bilgiye bu iki kaynakla ulaşması imkansızdır. Örneğin; ............ gibi konularda bilgi edinebileceği tek kaynak va-hiydir.

Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere hangi cümleciğin gelmesi uygundur?

A) kıyametin ne zaman kopacağı

B) öldükten sonra insana ne olacağı

C) geçmişte yaşamış toplumların sonları

D) bilim ve teknolojinin gelişim süreci

E) insanın anne karnındaki gelişimi

2. İslâm dinine göre insan, belli şartları taşıması ko-şuluyla söz ve davranışlarından sorumludur. Bu duruma mükellefiyet adı verilir.

Seçeneklerden hangisi Kur’an-ı Kerim’e göre insanın söz ve davranışlarından sorumlu olmasının (mükellefiyet) şartıdır?

A) İyi bir eğitim alması

B) Akıl ve irade sahibi olması

C) İyi bir aileden gelmesi

D) Zeki ve başarılı olması

E) Dindar ve irade sahibi olması

3. Aşağıdakilerden hangisi “doğru karar verebi-len, selâmete ermiş akıl; sağduyu; aklın doğ-ruluk yönünde kullanılması” anlamına gelen kavramdır?

A) Zekâ

B) Bilgi

C) Selim Akıl

D) Mükellefiyet

E) Tevhid

4. “İslâm düşünürleri bilgiyi ele alırken onu; “tered-dütün zihinde oluşturduğu belirsizliği ortadan kaldırarak kişiyi tatmin edecek tarzda, bir şeyi ol-duğu hâl üzere bilme”, “Kişiyi cahillik, şüphe ve zandan uzaklaştıran nitelik” gibi çeşitli biçimlerde tanımlamışlardır.”

Metinde bilgi kavramının I. İnsanı, cahillikten uzak tutması

II. Belirsizlik ve tahminden farklı olması

III. Kişinin imanını güçlendirmesi

IV. İnsanı, şüphelerinden uzaklaştırması

Özelliklerinden hangilerine değinilmiştir? A) I. ve II.

B) II. ve III.

C) II. ve IV.

D) I., II. ve IV.

E) II., III. ve IV.

5. Nesnel bilgi, herkes için aynı olan, doğruluğu ka-nıtlanabilen yargılara denir. Objektif, kesin, bilim-sel, değişken olmayan demektir. Öznel bilgi ise kişilerin duygu ve düşüncelerini yansıtan, objektif olmayan, kişilere göre değişebilen demektir. Öz-nel bilgiye subjektif de denilir.

Verilen bilgiden hareketle; I. Kişinin iç dünyasına hitap eden, hayal gücü,

coşku ve sezgiyle ortaya koyulan bilgi

II. Akıl yoluyla yapılan yorum ve çıkarımlara daya-nan herkes tarafından kabul gören bilgi

III. Gözlem, deney ve araştırmalar sonucu ulaşı-lan bilgi

hangisi ya da hangileri öznel bilgiye örnektir? A) Yalnız I

B) Yalnız II

C) Yalnız III

D) I ve II

E) I ve III

“… Hiç bilenlerle bilme-yenler bir olur mu?..”

(Zümer, 9. ayet.)

Bilgi ve İnançTest Kapsamı:İslam’da Bilgi Kaynakları

Test 01

Page 7: DİNLENDİREN SORULARI

1.ÜNİTE

BİLGİ VE İNANÇ1.

ÜNİTE

16 17Dinlendiren Sorular 9. Sınıf Dinlendiren Sorular 9. Sınıf

• Salim duyu, kişinin işlevini yitirmemiş sağlam olan duyularıdır. Görme duyusunun verdiği bil-giye güvenebilmemiz için kişinin görme duyusunu kaybetmemiş olması gerekir. Sağlam duyulara Havas-ı Selime de denilir.

• Kur’an-ı Kerim, insanın yaşadığı dünyada gözlem yapması ve düşünmesini ister. Bu ise, duyu or-ganları ile aklın ortak çalışmasıyla mümkündür: “Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insan-lara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendi-siyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.” (Bakara,164. Ayet)

• Kur’an, insanları sahip oldukları duyu organlarını doğru biçimde kullanmaktan sorumlu tutar: “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.“ (İsra Suresi, 36. Ayet)

• İslâm, kişinin bilgi edinmesini teşvik eder. “Hiç bilenler ile bilmeyenler bir olur mu?” derken insanların öğrenmelerini ve araştırmalarını ister. Öğrenilen bilginin faydalı olması ve insanların işlerini kolaylaştırması tavsiye edilir. Özellikle günümüzde dijital dünya aracılığıyla elde edilen bilgilerin salim akıl süzgecinden geçirildikten sonra kabul edilmesi gerekmektedir.

• İslâm, insanların faydalı bilgiler öğrenmesini ister. Kişiye faydası olmayan bilgilerin öğrenilme-sini istemez. Bilgiye ulaşmak için teknolojik gelişmelerin de takip edilmesi gerekmektedir. Pey-gamberimiz ilmi yitik bir mala benzetmiş Müslümanın onu nerede bulursa almasını istemiştir.

• İçinde yaşadığımız dünyayı algılamak için duyu organları-na ihtiyaç duyarız. Duyu organları insan için çok önemli bilgi kaynaklarıdır. Bizler görme, duyma, tatma, koklama ve do-kunma duyularıyla bilgi ediniriz.

• Kur’an, insanı duyu organlarını iyi kullanması konusunda uyarır: “Göğe bakmıyorlar mı nasıl yükseltilmiştir? Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir? Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır?” (Gaşiye, 18-20. Ayetler)

• İslâm Dininde Bilgi Kaynağı Kabul Edilmeyen Durumlar: a) Rüya: Kişinin rüyasında kendisine öğretilen bilgi. b) Keşif: Kişinin aklı ile ulaşamadığı bilgiye içsel güdü ve sezgi ile ulaştığı bilgi c) İlham: Allah’ın sevdiği kimselerin gönlüne verdiği, ilham ettiği bilgi. d) Büyü: Doğaüstü varlıklar ile iletişime geçilerek elde edilen bilgi. • İslâm’da bunların doğru bilgi kaynağı olarak kabul edilmemesinin temel nede-

ni öznel (kişiye bağlı) olmalarıdır. Bu vasıtalarla elde edilen bilgiler, kişiye göre değişiklik gösterebildiğinden mutlak doğru olarak kabul edilemez.

1.3. SÂLİM DUYU ORGANLARI1. “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin ardı-

na düşme! Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların her biri ondan sorumludur.” (İsra, 36. Ayet)

Yukarıdaki ayet-i kerimeler, doğru bilgi kay-naklarından hangisi ile ilgilidir?

A) Akıl

B) Kur’an-ı Kerim

C) Sünnet

D) Vahiy

E) Duyu Organları

2. Hz. Ömer’in, bir haccında Hacerülesved’e yakla-şıp dokunarak öptükten sonra “Çok iyi bilirim ki sen zararı ve faydası olmayan bir taş parçasısın. Eğer Resûlullah sana dokunmamış ve seni öp-memiş olsaydı seni asla öpmezdim.” demiştir.

Bu durum aşağıdakilerden hangisiyle açıkla-nabilir?

A) Hacerülesved’e dokunmak ve onu öpmek di-nin kurallarına aykırıdır.

B) Akıl ve duyu organları güvenilirlik açısından doğru haberin önündedir.

C) Vahiy ve sünnete uygunluk akılla açıklanama-yan durumlarda önceliklidir.

D) Vahiy ve sünnete uygun olan şeyler akla uy-madığında terk edilir.

E) Aklın yetkisi ve belirleyicilik sınırları hadis ve sünnetin önündedir.

3. Aşağıdakilerde hangisi İslam dininde doğru bilginin kaynağı olarak kabul edilebilir?

A) Bireyin kendi sezgisi ile ulaştığı bilgiler

B) Kişinin rüyasında kendisine öğretilen bilgiler

C) Allah’ın sevdiği kişilere ilham ettiği bilgiler

D) Kütübü Sitte’de yer alan hadisler

E) Doğa üstü varlıklardan elde edilen bilgiler

4. “Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden ge-milerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirme-sinde elbette düşünen bir topluluk için deliller var-dır.” (Bakara, 164. Ayet)

Yukarıdaki ayette İslâm’a göre bilgi kaynakla-rından

I. akıl

II. vahiy

III. sünnet

IV. duyu organları

hangilerine vurgu yapılmıştır? A) I. ve II.

B) I. ve III.

C) II. ve IV.

D) III. ve IV.

E) I. ve IV.

5. “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin pe-şine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.“ (İsra, 36. Ayet)

Aşağıdakilerden hangisi bu ayetten çıkarılabi-lecek bir yargı değildir?

A) Kur’an, insanları sahip oldukları duyu organla-rını doğru biçimde kullanmaktan sorumlu tutar.

B) Kur’an, duyup gördüğü her şeye körü körüne inanmaması konusunda insanı uyarır.

C) Sahip olduğumuz duyu organlarıyla edindiği-miz bilgiler hakkında araştırıp doğru bilgiye ulaş-madan kesin bir yargıya varmamalıyız.

D) Duyu organları ile edindiğimiz bilgilerin doğru-luğundan şüphe duymamalıyız.

E) İnsan gözleri, kulakları ve kalbi ile algıladıkla-rını doğru değerlendirme konusunda bilinçli dav-ranmalıdır.

Bilgi ve İnançTest Kapsamı:Salim Duyu Organları

Test 04

Page 8: DİNLENDİREN SORULARI

1.ÜNİTE

BİLGİ VE İNANÇ1.

ÜNİTE

26 27Dinlendiren Sorular 9. Sınıf Dinlendiren Sorular 9. Sınıf

• Ayet-i Kerime’nin Meali: 36- “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.”

• Ayet-i Kerime’nin Tefsiri: - Bu ayet, doğru bilginin önemini ve değerini göstermektedir. Allah (cc) insanlardan kendi-sine verilen duyu organlarını doğru kullanmalarını istemektedir. - İnsan kendisine verilen duyu organlarından hesaba çekilecektir. - Kişi bilgisi olmadığı konularda konuşmamalı, başkaları hakkında zanda bulunmamalıdır. Bilmediği bir konu hakkında konuşan kişi kul hakkına girecektir ve bundan hesap verecektir.

مع والص والفؤاد ول تقف ما ليس لك به علم ان الس﴿ك اولئك كن عنه مسؤل ﴿٣٦

مع والبصار قل هو الـذي انشاكم وجعل لكم الس﴿والفـدة قليلا ما تشكرون ﴿٢٣

• Ayet-i Kerime’nin Meali: 23- “De ki: “Sizi yaratan, işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne az şükrediyor-sunuz!”

• Ayet-i Kerime’nin Tefsiri: - Allahü Teala insanı yaratmış ve ona çoğunun farkında olmadığı bir çok nimet vermiştir. - İnsan, Allahü Teala’nın kendisine vermiş olduğu nimetlere fazlaca şükretmelidir. - İnsanın nimetlere şükür için yapacağı en iyi şey, nimetleri en doğru şekilde kullanmaktır.

• İsrâ Suresi: - İsrâ, sözlük anlamı “gece yürüyüşü” demektir. Sure’nin ilk ayetlerinde Peygamberimizin (sav) bir gecede Mescid-i Aksa’ya gitmesi anlatıldığı için bu ismi almıştır. - Mekke’de inmiştir. 111 ayettir.

• Mülk Suresi: - Mülk, “mal” demektir. Toplum içinde bu sure “Teberake” olarak da bilinir. - 67. suredir. Mekke’de inmiştir. 30 ayettir. - Allahü Teala’nın varlığı ve birliği, öldükten sonra tekrar dirilme gibi konular ele alınır.

3. KUR’ÂN’DAN MESAJLAR: İSRA,36 - MÜLK, 23.

Bilgi ve İnançTest Kapsamı:1. Ünite Tarama

Test 09

1. *Kur’an-ı Kerim ve hadislerde Allah’ın isim ve sı-fatları hakkında nasıl bir ifade kullanılmış ve ne söylenmişse, onları olduğu gibi kalbiyle kabul et-mek.

*Allah’ı bizzat kendisinin ve peygamberinin tanıt-tığı gibi bilip bunu doğrulamak.

Yukarıdaki tanımlar hangi kavramla ilgilidir? A) Tekbir

B) İkrar

C) Tasdik

D) Tevhid

E) Tevekkül

2. * Dış dünyadan haber ve diğer verileri alır.

* Haber ve duyuların sağladığı verileri değerlendi-rir; bilgiye dönüştürür.

* Duyuların yanılma ihtimaline karşı duyu verileri-nin sağlamasını yapar.

Yukarıdaki görevler İslâm’a göre bilgi kaynak-larından hangileriyle ilişkilidir?

A) Duyu organları ve mütevatir haber

B) Duyu organları ve akıl

C) Akıl ve vahiy

D) Doğru haber ve duyu organları

E) Akıl ve doğru haber

3. Bir kimse, * Kalbinde iman bulunup inancını diliyle söylüyor-

sa

* Fakat çeşitli sebeplerle ameli terk etmişse

* Şirk ve küfür dışındaki büyük günahlardan birini işlediyse

Aşağıda bu kimse hakkında söylenenlerden hangisi doğru değildir?

A) Bu kişi mümindir, kafir değildir.

B) Büyük günah işlediği için cezasını görecektir.

C) Bu kimse için tövbe kapısı açıktır.

D) Bu kişi cennete giremeyecektir.

E) Ahirette bu kişinin hükmü Allah’a kalmıştır.

4. İslam düşüncesinde selim akıl, doğru haber ve salim duyular herkes için geçerli olan nesnel bilgi kaynaklarıdır. Bunun yanında herkes için bağla-yıcılığı olmayan sezgi, rüya, keşif ve ilham gibi öznel bilgi kaynakları da vardır. Ancak İslami bilgi anlayışında sezgi, rüya, keşif ve ilham genel ge-çerliliği olmayan kişiye özel bilgi kaynaklarıdır

Rüya, ilham ve keşif ile ilgili aşağıdaki bilgiler-den hangisi yanlıştır?

A) Rüya, keşif veya ilham yoluyla elde edilen bil-ginin kesinliği ve hangi hususa işaret ettiği belir-sizdir.

B) Kişisel ve sübjektif olan bu veriler, genel ve bağlayıcı kaynak olma özelliğine sahip değildir.

C) Kesinlik taşımayan, tahmine dayalı bilgi insanı yanlış düşünceye, yanlış düşünce ise yanlış dav-ranışa götürür.

D) Rüya, keşif ve ilham yoluyla elde edilen bilgiler farklı yorumlara ve istismara açık alanlardır.

E) Sağlam duyuların, selim aklın ve vahyin sağla-dığı bilgi seviyesinde kesin ve bağlayıcı bilgilerdir.

5. “Gönlü imanla dolu olduğu halde, zor altında olan kimse müstesna, inandıktan sonra Allah’ı inkar edip gönlünü kafirliğe açanlara Allah katından bir gazap vardır; büyük azap da onlar içindir.” (Nahl, 106. Ayet)

Aşağıdakilerden hangisi bu ayetten çıkarılabi-lecek bir mesaj değildir?

A) Kalbiyle tasdik edip inandığı hâlde, tehdit altın-da olduğu için inançsız olduğunu söyleyen kimse mü’min sayılır.

B) İmanın temel ruknü, inanılacak hususları kal-bin tasdik etmesidir.

C) Baskı ve zorlama altında iken küfür içeren bir sözü söylemek kişiyi mü’min olmaktan çıkarmaz.

D) İnandıktan sonra inkar etmek Allah katında bü-yük bir günahtır

E) Dil ile ikrar etmedikten sonra imanın gerçekli-ğinden bahsetmek mümkün değildir.

Page 9: DİNLENDİREN SORULARI

28 29Dinlendiren Sorular 9. Sınıf Dinlendiren Sorular 9. Sınıf

0607

08

0910

İnsanın öğrenmeye ve çevresini tanımaya meyilli bir varlık olduğunu; kişinin duyu organları, gözlem ve deney yoluyla veya aklını kullanarak elde etmiş olduğu ürüne bilgi denildiğini; Allah’ın sınırsız ve sonsuz olan bilgisine Kadim Bilgi, insanın sınırlı bilgisine Hadis bilgi denildiğini;

İmanın bir kalp işi olduğunu; bir kişi inandığını diliyle söylemiş olsa bile, kalbiyle bunu tasdik et-miyorsa iman etmiş sayılmadığını; kalbiyle tasdik edip inandığı halde, bir engel ya da korku nede-niyle dili ile inancını açıklayamayan kimsenin ise mümin sayıldığını

İslâm’da bilgi kaynaklarının selim akıl, doğru haber ve salim duyu organları olduğunu; doğru karar ve-rebilen, çevresindeki herhangi bir olumsuzluktan etkilenmeyen, yaratılışındaki temizlikte ve saflıkta olan akla “Selim Akıl” denildiğini; İnsanın, aklını, Allah’ın rızası doğrultusunda kullanması için, se-lim akla sahip olması gerektiğini;

Kişinin kalben inandıklarını dili ile açıkça söyle-mesine ikrar dendiğini; imanın temeli kalp ile tas-dik olsa da ikrarın önemli olduğunu; Kişinin kal-ben inanmadığı halde dil ile inandım demesinin ise İslâm dininde iki yüzlülük (münafıklık) olarak tanımlandığını;

Doğru haber kaynaklarının, vahiy ve mütevatir ha-ber olduğunu; vahyin Allah’ın emir ve yasaklarını Cebrail aracılığıyla peygamberlere bildirmesi an-lamına geldiğini; yalan üzere anlaşmaları ve bir-leşmeleri aklen mümkün olmayan bir topluluğun vermiş olduğu haberlere Mütevatir haber denildi-ğini; Kur’an ve sünnetin mütevatir bilgi olduğunu;

İman sahibi olmak için, kişinin kalbinde özgür irade-ye dayalı bir teslimiyetin ve tasdikin bulunması ge-rektiğini; Kişinin, çevresinin ya da doğup büyüdüğü ailenin sahip olduğu inancın doğal bir sonucu ola-rak, herhangi bir delile dayanmadan sahip olduğu imana, “taklidi iman” denildiğini ve bunun sağlam bir iman olmadığını; bilgiye, araştırmaya, kavrama-ya dayanan inanca, “tahkiki iman” adı verildiğini;

Salim duyunun, kişinin herhangi bir şekilde özelli-ğini kaybetmemiş sağlam olan duyular olduğunu; Kur’an’ın, insanları sahip oldukları duyu organları-nı doğru biçimde kullanmakla sorumlu tuttuğunu; rüya, keşif, ilham ve büyünün İslâm’da bilgi kayna-ğı olarak kabul edilmediğini;

İman ile amel arasında güçlü bir ilişki olduğunu; kalbinde iman ışığı bulunan bir kimsenin bu ışı-ğı amelleriyle parlatması gerektiğini; Amelden uzak bir imanın gelişemeyerek zayıf düşeceğini; inancını tam olarak amellerine yansıtamayan bir müminin hala iman sahibi sayıldığını ama gü-nahkar addedildiğini.

Allah’ın, Hz. Muhammed’e vahyettiği her şeyi te-reddütsüz kabul edip bunların gerçek ve doğru olduğuna gönülden inanıp, dil ile söylenilmesine iman denildiğini; İman sahibi bir kişiye “mü’min” adı verildiğini;

İsra’nın kelime anlamının gece yürüyüşüne çıkmak olduğunu; surenin ilk ayetlerinde Peygamberimizin bir gecede Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya git-mesinin anlatıldığını; Kur’an’ın 67. suresi olan Mülk Suresi’nin, halk arasında Teberake olarak da bilindi-ğini öğrendik.

NELER ÖĞRENDİK ? NELER ÖĞRENDİK ?

1.ÜNİTE

1.ÜNİTE

BİLGİ VE İNANÇ BİLGİ VE İNANÇ

Page 10: DİNLENDİREN SORULARI

1.ÜNİTE

BİLGİ VE İNANÇ

30 31Dinlendiren Sorular 9. Sınıf Dinlendiren Sorular 9. Sınıf

KAVRAM TANIMI ANAHTAR KELİMELER

NESNEL Herkes için aynı olan, doğruluğu kanıtlanabilen yargılara nesnel denir. Objektif, Kesin, Bilimsel, Değişken olmayan demektir.

Değişmeyen, objektif, kesin, bilimsel

ÖZNELKişilerin duygu ve düşüncelerini yansıtan objektif olmayan kişilere göre değişebilen yargılardır. Öznel yargılara subjektif de denilir.

Değişken, Sub-jektif,

SELİM AKIL

Selim sözlük anlamı “sağlam, kusursuz, bozulmamış ve doğru” demektir. Herhangi bir ön yargıya sahip olmayan, insanları doğruluğa yönelten, ilk günkü temizliği ve saflığında olan, insanları doğru kararlar almaya yönlen-diren, bozulmamış akıldır.

Sağduyu, doğru düşünme, sağlam karar verme

VAHİYSözlük anlamı “Fısıldamak, gizli konuşmak” demektir. Allah’ın emir ve ya-saklarını Cebrail aracılığıyla peygamberlere bildirmesine denir.

Gizli konuşmak, fısıldamak,

MÜTEVATİRYalan üzere anlaşmaları ve birleşmeleri aklen mümkün olmayan bir toplu-luğun vermiş olduğu haberlere denir.

Yalan olmayan, kesin, haberi sadık

KEŞİF Kişinin aklı ile ulaşamadığı bilgiye içsel güdüler ve sezgi ile ulaşmasıdır İç güdü, sezgi,

İLHAM Allah’ın sevdiği kimselerin gönlüne verdiği ilham ettiği bilgidir.Kalbe bilgi veril-mesi, Allah

SALİM DUYUSağlıklı ve sağlam, özelliğini kaybetmemiş duyu organları için kullanılan bir ifadedir.

Sağlam duyu, havas-ı salime

İMANİman kavramı, sözlükte, “İnsanın bir şeye, iç dünyasında, kuşkuya yer kalmayacak kesinlikte inanması; güvenmek, doğrulamak, boyun eğmek” şeklinde ifade edilmektedir

İnanmak, gü-venmek, kalben tasdik etmek

TASDİKArapçada doğruluk anlamına gelen sıdk kökünden gelir. Bir kişinin Allahü Teala tarafından Peygamberler aracıcılığı ile gönderilen her şeyin doğru-luğunu kalben onaylamasına tasdik denir.

Sıdk, onaylamak, doğrulamak,

İKRARKarar vermek demektir. Kişinin kalben inandığı bir şeyi söz ve davranışları ile dışarı yansıtmasına ikrar denir.

Kabul etmek, dil ile söylemek,

TAASSUPKişinin aklını kullanmadan herhangi bir dini görüşe, inanca, düşünceyeveya atalarından gördüğü örf ve adetlere körü körüne bağlanması ve bun-lardan başka bir doğrunun olmadığını savunmasıdır. Bağnazlık da denilir.

Bağnazlık, körü körüne bağlan-mak, taklit etmek

SALİH AMELİyi ve faydalı iş demektir. Salih amel, kişinin gerek çevresi gerekse kendisi için yapmış olduğu faydalı ve yararlı olan her türlü davranışa denir.

Faydalı iş, yararlı iş, sevap

KAVRAM ÖĞRENİYORUM

BİLGİ VE İNAÇ

Soldan Sağa1. Kişinin aklını kullanmadan bilgisizce körü körüne bir inanca veya görüşe bağlanması.4. Herkes için aynı olan, doğruluğu kanıtlanabilen yargılar/ Objektif5. Kişilerin duygu ve düşüncelerini yansıtan objektif olma-yan bilgiler/Subjektif.6. Yalan söz söyleme üzerine birleşmesi mümkün olmayan bir topluluğun verdiği haber.8. Kişinin kalben onayladığı bir durumu dili ile de ifade et-mesi.9. Gizli konuşmak, fısıldamak, işaret ve ima etmek anlam-larına gelen kavram.10. Kişinin aklı ve duyu organları ile ulaşamadığı bilgiye içsel güdüler ve sezgi ile ulaşması.14. Allah’ın (cc) sevdiği kimselerin gönlüne verdiği bilgi.17. Kişinin uykusunda kendisine öğretilen bilgi.19. Vahiy ve mütevatir bilgi için kullanılan İslâmi kavram.21. Allahü Teala’ya nispet edilen sonsuz ve sınırsız bilgi.23. Taklidi iman sahibi olan kimseye verilen isim.24. Kalp ile tasdik etmeyip dil ile inandığını söylediğini id-dia eden kimse.

Yukarıdan Aşağıya2. Kişinin Allah rızası için yapmış olduğu her tür güzel iş.3. İnsanın doğru karar verebilmesini sağlayan saf ve temiz akla verilen isim.7. Doğaüstü varlıklar ile iletişime geçilerek elde edildiği iddia edilen bilgi.11. Gece yürüyüşü anlamına gelen Kur’ani kavram.12. Bir şeyi kalben onaylamak onun gerçekliğini kabul etmek.13. Allah’ın gönderdiği ilkelerin hepsini veya bir kısmını inkar eden kişi.15. Kişinin araştırarak ve delilleri ile inandığı iman türü.16. Sağlıklı ve sağlam özelliklerini kaybetmemiş duyu organlar/Havas-ı Selime18. İnsanın tanıma ve öğrenme faaliyetine verilen isim.20. İslâm’ın korunmasını istediği beş temel değerden birisi.22. Kişinin bir şeye, içinde hiçbir şekilde şüphe ve tered-düt kalmayacak şekilde inanması.

1 2 3

4

5

6 7

8 9

10 11

17

13

15 16

18

19 20

21 22

23

24

14

12

BULMACA İLE ÖĞRENELİM

Page 11: DİNLENDİREN SORULARI

1.ÜNİTE

1.ÜNİTE

Bilgi ve İnanç Bilgi ve İnançTest Kapsamı:

1. Ünite Genel Deneme

Test Kapsamı:

1. Ünite Genel Deneme

32 33Dinlendiren Sorular 9. Sınıf Dinlendiren Sorular 9. Sınıf

Deneme01

Deneme01

1. İslâm kelamında ………… bir bilgi kaynağı ola-rak kabul edilir. Çünkü öncelikle âlemin varlığı bir gerçeklik olarak kabul edilmeli ve bu kabulün ar-dından âlemin varlığını algılama ve âlemle ilgili ilk izlenim ve bilgileri edinme aracı olarak bu kaynak kullanılmalıdır.

Yukarıdaki paragrafta boş bırakılan yere han-gisi getirilmelidir?

A) akıl

B) vahiy

C) rüya

D) keşif ve ilham

E) duyu organları

2. Bazı ayetlerde iman, amel için bir ön şart olarak konulmuş, iman olmadan amelin geçerli olmaya-cağı bildirilmiştir.

Aşağıdaki ayetlerden hangisi buna bir örnek-tir?

A) “İman edip salih ameller işleyenlere gelince, halkın en hayırlısı da onlardır...Allah kendilerin-den hoşnut olmuş, onlar da Allah’tan hoşnut ol-muşlardır...” (Beyyine, 7.-8. ayet)

B) “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetin-den ümit kesmez...” (Yusuf, 87. ayet)

C) “İnsanlardan bazıları da vardır ki inanmadıkları hâlde ‘Allah’a ve ahiret gününe inandık.’ derler.” (Bakara, 8. ayet)

D) “... Size selâm verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek ‘Sen mü’min değilsin’ de-meyin...” (Nisa, 94. ayet)

E) “İşte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuş-mayı inkâr eden, bu yüzden amelleri boşa giden kimselerdir ki biz onlar için kıyamet gününde hiç-bir ölçü tutmayacağız.” (Kehf, 105. ayet)

3. “Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü. “Rabbim budur” dedi. Yıldız batınca da “Batanları sevmem” dedi. Ayı doğarken görünce, “Rabbim budur” dedi. O da batınca, “Rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette yolunu şaşırmış kimse-lerden olurum” dedi. Güneşi doğarken görünce, “Rabbim budur; zira bu daha büyük” dedi. O da batınca dedi ki: “Ey kavmim! Ben, sizin (Allah’a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.”“Ben, O’nun birliğine inanarak yüzümü, gökleri ve yeri yoktan yaratana çevirdim ve ben müşriklerden değilim.”

(Enam, 76-79. Ayetler)

Bu ayetlere bakarak aklın işlevleri ile ilgili aşa-ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Fayda sağlama

B) Araştırma

C) Keşfetme

D) Karar verme

E) Sorgulama

4. İman bir kalp amelidir. Kalbin onaylamadığı bir inanç dil ile söylense de geçerli değildir. Kur’an-ı Kerim’de de bu konuya işaret eden ayetler vardır.

Aşağıdaki ayetlerden hangisi bu konuyla ilgi-lidir?

A) “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunla-rın hepsi ondan sorumludur.“ (İsra, 36. Ayet)

B) “Eğer Rabb’in dileseydi, yeryüzünde bulunan-ların hepsi elbette toptan iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mümin olsunlar diye insanları zorla-yacaksın?” (Yunus, 99. Ayet)

C) “İnsanlardan bazıları da vardır ki inanmadıkla-rı hâlde ‘Allah’a ve ahiret gününe inandık.’ derler.” (Bakara, 8. ayet)

D) “Şu hâlde kim mü’min olarak bir salih amel iş-lerse, çalışması asla inkâr edilmez. Şüphesiz biz onu yazmaktayız.” (Enbiyâ, 94. ayet)

E) “Kalbi imanla dolu olduğu hâlde zorlanan kim-se hariç, inandıktan sonra Allah’ı inkâr eden ve böylece göğsünü küfre açanlara Allah’tan gazap iner ve onlar için büyük bir azap vardır.” (Nahl, 106. Ayet)

5. Aşağıdakilerden hangisi İslâm’a göre bilgi kaynaklarından selim aklın yetkisi dâhilin-dedir?

A) Hayır ve şerri kavrayıp ayırt etmek

B) Dini değerler ve inanç esaslarını koymak

C) Farz ve haram gibi hususları belirlemek

D) İman edilecek hususların belirlenmesi

E) İbadetlerin esaslarının belirlemek

6. “Vahiy, doğrudan doğruya akıl sahibi insanı muhatap aldığı için, mükellef olan kişi vahyin getirdiği bilgileri aklıyla almakta, vahiy tarafın-dan ortaya konulan hükümlerin anlaşılması, yo-rumlanması, işlenmesi ve delillendirilmesi akılla gerçekleşmektedir. Diğer yandan akıl, yaratıcı olarak kavradığı ve varlığına ulaştığı varlığın isimlendirmesini, sıfatlarının mahiyeti ve ayrın-tılarını, kâinat ve insanla nasıl bir ilişki içinde ol-duğunu, o yaratıcıya karşı sorumluluklarının ne olduğunu ve bu sorumlulukları ne şekilde yerine getireceğini ve en nihayet ona karşı şükür, min-net ve bağlılığını nasıl göstereceğini tek başına bilme imkânından yoksundur. Bütün bu husus-lar akıl sahibi insana vahiy ve nakil (yani Kur’an ve Sünnet) yoluyla bildirilmekte ve bu şekilde birer inanç esası hâline gelmektedir.”

Aşağıdakilerden hangisi bu metinden çıkarı-labilecek doğru bir yargıdır?

A) Allah’ın insandan ne istediğini bilmek, anla-mak ve uygulamak için aklını kullanması yeter-lidir.

B) Vahiy ile akl-ı selim birbiriyle irtibatlı ve bir anlamda karşılıklı olarak birbirine muhtaçtır.

C) Allah’a olan bağlılığını ve şükrünü gösterme-si için insanın duyu organlarına ihtiyacı vardır.

D) Akıl ve duyu organları Allah’ın varlığı ve dinin kurallarını belirlemek için tek yetkili kaynaktır.

E) Dinin hükümlerinin anlaşılması, yorumlan-ması ve delillendirilmesi vahiy ve duyu organla-rıyla gerçekleşir.

7. I. “Göğe bakmıyorlar mı nasıl yükseltilmiştir? Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir? Yer-yüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır?” (Gâşi-ye, 18.-20. ayetler)

II. “Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün art arda gelişinde akıl sahipleri için gerçekten açık ibretler (ayetler) vardır.” (Al-i im-ran, 190. ayet)

III. “İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbür-lenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimsele-re veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir.” (Kasas, 83. ayet)

Yukarıdaki ayet-i kerimelerdeki bilgi edinme yolları sırası ile hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?

A) Duyu Organları – Selim Akıl – Vahiy

B) Duyu Organları - Vahiy - Selim Akıl

C) Vahiy - Duyu Organları - Selim Akıl

D) Selim Akıl - Vahiy - Duyu Organları

E) Vahiy - Selim Akıl - Duyu Organları

8. Allah’ın birliğini, Hz. Peygamber’in peygamberli-ğini ve onun Allah’tan getirdiklerini kabul ettiğini söyleyip Müslüman gibi yaşadığı hâlde kalpten, inanmayan kişiye ..........................; Allah’ın varlı-ğını kabul ettiğini söyleyen ancak başka tanrıları ona ortak koşan kişiye .................................denir.

Yukarıdaki paragrafta boş bırakılan yerlere sı-rasıyla hangi iki kavram getirilmelidir?

A) Münafık ve Kafir

B) Müşrik ve Kafir

C) Kafir ve Müşrik

D) Münafık ve Müşrik

E) Mü’min ve Münafık

Page 12: DİNLENDİREN SORULARI

5.ÜNİTE

GÖNÜL COĞRAFYAMIZ5.

ÜNİTE

148 149Dinlendiren Sorular 9. Sınıf Dinlendiren Sorular 9. Sınıf

• e) Horasan: İran’ın kuzeydoğu ve doğusunda yer alan İpek yolu olarak da bilinen bölgeye bu isim verilmiştir. Farsça bir kelime olan Horasan “Güneşin yükseldiği yer” anlamına gelir. Merv, Nişabur ve Herat en önemli şehirleridir. Merv, Emevi ve Abbasiler döneminde Horasan’ın baş-kenti olmuştur. Selçuklular döneminde ise Merv, ilim ve kültür yönünden zirveye ulaşmış, Yusuf Hemadani gibi pek çok İslâm alimi burada yetişmiştir. Horasan’da İbrahim Edhem, Bişr el-Hafi, Şakik-i Belhi gibi tasavvufi alanda ön plana çıkan kişiler yetişmiştir. • f) Türkistan ve Maveraünnehir Bölgesi: Türkistan Bölgesi Batı ve Doğu olarak iki kısma

ayrılır: Batı Türkistan’da Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan bulunurken Doğu Türkistan bugün kü Çin sınırları içerisinde yer alır. Burada Kazak ve Uygur Türkleri vardır. Maveraüünehir ise Seyhun ve Ceyhun nehirleri arasında kalan bölgedir. Türkistan’da ilk Türk İslâm Devletleri Karahanlılar, Gazneliler, Selçukluklular ve Harzemşahlar kurulmuştur. Türkistan Bölgesi’nin İslâm ile tanışması Hz. Ömer döneminde olmuştur. Maveraüünehir’de Samaniler Döneminde (819-1005) Buhara ve Semerkant’ta Farabi ve İbn Sina gibi alimler yetişmiştir. 1220 yılındaki Moğol İstilası ile şehir adeta yıkılmış, kültür ve medeniyet eserleri yerle bir edilmiştir. Timurlular (1370- 1507) döneminde Semerkant en parlak dönemini yaşamış, bölgenin en ünlü ilim ve kültür merkezi haline gelmiştir. Buhara, Semerkand ve Yesi, Maveraünnehir’in önemli ilim merkezleri olmuştur. Buhara’dan tıp alanında yazdığı kitaplar ile şöhret bulan İbn Sina çıkmıştır. Ayrıca Astronomi alanında Ali Kuş-çu, bir çok alanda yazmış olduğu eserler ile “Allame” olarak tanınan Şerif Cürcani, Arap dili ve Edebiyatı başta olmak üzere pek çok eser yazan Taftazani Maveraünnehir’in önemli ilim adam-ları arasındadır.

• Yesi şehrinden ünlü mutasavvıf Divan-ı Hikmet isimli eseri olan Ahmed Yesevi yetişmiştir. Pir-i Türkistan olarak da bilinen Ahmed Yesevi, tasavvufi yorumlardan Yesevilik’in de kurucusudur. Yesi’de Timurlular zamanında inşa edilen Ahmed Yesevi Türbesi önemli bir mimari yapıdır. • Doğru Türkistan’ın en önemli şehri ise Kaşgar’dır. Karahanlılar’ın başkentidir. Kutadgu Bilig

isimli eseri ile meşhur olan Yusuf Has Hacib ve Divan-ı Lügati’t-Türk isimli eserin yazarı Kaşgarlı Mahmut burada yaşamıştır.

Semerkand / Şah-ı Zinde Külliyesi

• İlk Türk-İslâm Dönemi Edebi Eserleri 1- Kutadgu Bilig: Yusuf Has Hacip 2- Atabetü’l-Hakâyık: Edip Ahmet Yükneki 3- Divan-ı Hikmet: Ahmet Yesevi 4- Kısas’ul-Enbiyâ: Rabguzi 5- Divan-ı Lügati’t-Türk: Kaşgarlı Mahmut

2. İSLÂM MEDENİYETİNİN FARKLI COĞRAFYADAKİ İZLERİ

Test Kapsamı:Horasan ve Maveraünnehir

Test 05

1. • Güneşin yükseldiği yer anlamına gelir.

• Nişabur, Merv, Belh, Herat gibi önemli tarihî şe-hirlerin yer aldığı bir bölgedir.

• Büyük sufi Mevlânâ Celaleddin Rumi bu bölge-nin Belh şehrinde doğmuştur.

• Hz. Ömer (r.a.) zamanında İslam topraklarına katılmıştır.

Yukarıda özellikleri verilen bölge aşağıdakiler-den hangisidir?

A) Maveraünnehir

B) Horasan

C) Türkistan

D) Hicaz

E) Bilad-ı Şam

2. • Arapçada “Nehrin öbür yakası” anlamına gelir.

• Orta Asya’da Seyhun ve Ceyhun nehirleri ara-sında kalan bölgenin adıdır.

• Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan ve Kırgızis-tan topraklarının bir kısmı bu bölgededir.

Yukarıda özellikleri verilen bölge aşağıdakiler-den hangisidir?

A) Anadolu

B) Balkanlar

C) Horosan

D) Bilad-ı Şam

E) Mâverâünnehir

3. Türkistan bölgesinde İslâm medeniyetinin etkisi edebiyat alanında kendisini belirgin şekilde gös-termiştir. Buna göre;

I. Divan-ı Lugati’t-Türk’ü yazan Kaşgarlı Mahmut

II. Mesnevi’yi yazan Mevlana Celaleddin Rumi

III. Kutadgu Bilig yazarı Yusuf Has Hacip

IV. Divan-ı Hikmet’in yazarı Ahmet Yesevi

Hangileri Türkistan bölgesinden çıkmış önem-li isimlerdir?

A) I. ve II. B) I. ve III.

C) II. ve IV. D) I., III. ve IV.

E) II., III. ve IV.

4. Aşağıdakilerden hangisi Türkistan-Maveraün-nehir bölgesi hakkında yanlış bir bilgidir?

A) Maveraüünehir Seyhun ve Ceyhun nehirleri arasında kalan bölgedir.

B) İlk Türk İslâm Devletleri Karahanlılar, Gazne-liler, Selçukluklular ve Harzemşahlar bu bölgede kurulmuştur.

C) Tarihte Buhara, Semerkand ve Yesi, Mavera-ünnehir’in önemli ilim merkezleri olmuştur.

D) Yesi şehrinden ünlü mutasavvıf Divan-ı Hikmet isimli eserinin yazarı Kaşgarlı Mahmut yetişmiştir.

E) Türkistan’ın büyük alimi Ahmed Yesevi, tasav-vufi yorumlardan Yesevilik’in de kurucusudur.

5. “En zor üç iş vardır. Darlıkta cömert olmak, kim-senin görmediği yerlerde de haramlardan uzak durmak, korktuğunuzun yanında doğruyu söyle-mekten çekinmemek.” (Bişr-i Hafi)

“Ölüme şimdiden hazırlanmanız lâzımdır. Çünkü, bir geldi mi geri gönderemezsiniz.” (Şakik-i Belhi)

Yukarıdaki sözler ve dizelerde hangi coğrafya-ya ait izler görüldüğü söylenebilir?

A) Hicaz

B) Şam

C) Türkistan

D) Maveraüünehir

E) Horasan

Gönül Coğrafyamız

Page 13: DİNLENDİREN SORULARI

170 171Dinlendiren Sorular 9. Sınıf Dinlendiren Sorular 9. Sınıf

• Nesnel: Herkes için aynı olan, doğruluğu kanıtlana-bilen şeylere nesnel denir. Objektif, Kesin, Biİimsel, Değiş-ken olmayan demektir.

• Öznel: Kişilerin duygu ve düşüncelerini yansıtan objektif olmayan kişilere göre değişebilen demektir. Sub-jektif de denilir.

• Selim Akıl: Selim sözlük anlamı “sağlam, kusursuz, bozulmamış ve doğru” demektir. Herhangi bir ön yargıya sahip olmayan, insanları doğruluğa yönelten, ilk günkü temizliği ve saflığında olan, insanları doğru kararlar alma-ya yönlendiren, bozulmamış akıldır.

• Vahiy: Sözlük anlamı “fısıldamak, gizli konuşmak” demektir. Allah’ın emir ve yasaklarını Cebrail aracılığıyla peygamberlere bildirmesine denir.

• Mütevatir: Yalan üzere anlaşmaları ve birleşmeleri aklen mümkün olmayan bir topluluğun vermiş olduğu haberlere denir.

• Keşif: Kişinin aklı ile ulaşamadığı bilgiye içsel güdüler ve sezgi ile ulaşmasıdır.

• İlham: Allah’ın sevdiği kimselerin gönlüne verdiği vermiş olduğu bilgidir.

• Salim Duyu: Sağlıklı ve sağlam, özelliğini kaybetme-miş tasanları için kullanılan bir ifadedir.

• İman: Sözlükte, “insanın bir şeye, iç dünyasında, kuş-kuya yer kalmayacak kesinlikte inanması; güvenmek, doğ-rulamak, boyun eğmek” şeklinde ifade edilmektedir.

• Tasdik: Arapça’da doğruluk anlamına gelen sıdk kökünden gelir. Bir kişinin Allahü Teala tarafından Pey-gamberler aracılığı ile gönderilen her şeyin doğruluğunu kalben onaylamasına tasdik denir.

• İkrar: Karar vermek demektir. Kişinin kalben inandı-ğı bir şeyi söz ve davranışları ile dışarı yansıtmasına ikrar denir.

• Taassup: Kişinin aklını kullanmadan herhangi bir dini görüşe, inanca, düşünceye veya atalarından gördüğü şeylere körü körüne bağlanması ve bunlardan başka bir doğrunun olmadığını savunmasıdır. Bağnazlık da denilir.

• Salih Amel: İyi ve faydalı iş demektir. Salih amel, kişinin gerek çevresi gerekse kendisi için yapmış olduğu faydalı ve yararlı olan her şeye denir.

• Ashab: Sahabe’nin çoğuludur. Peygamberimiz za-manında yaşamış, onu görmüş, sohbetinde bulunmuş ve Müslüman olarak vefat etmiş kimselere denir.

• Tabiin: Peygamberimizin (sav) arkadaşları olan saha-beyi görmüş, onlarla görüşmüş, onların sohbetinde bu-lunmuş ve Müslüman olarak vefat etmiş kimselere denir.

• Bid’at: Dinin aslında olmayan sonradan dine sokulan uygulamalara denir.

• Birr: İyilik demektir. Kişiye yaptığı zaman sevap ve mükafat kazandıran her türlü ibadet ve faydalı işe denir.

• Caiz: Dinen yapılmasında herhangi bir sakınca bulun-mayan, dinin uygun gördüğü şeylerdir.

• Dergah: Tarikat şeyhi ve müritlerinin ibadet etmek ve ilim öğrenmek amacıyla toplandıkları yere verilen isimdir.

• Din: Sözlük anlamı “adet, ceza, yol, ödül, mükafat, itaat ve teslimiyet” gibi anlamlara gelir. Dini anlamda ise Allahü Teala tarafından Peygamberler aracılığı ile akıl sahibi insanları kendi özgür iradeleri ile iyilik ve güzelliğe yönlendiren ilahi kurallar bütününe din denir.

• Hanif: Şirke bulaşmamış, doğruyu ve hakkı gören, Allah’ın (cc) birliğini kabul eden, temiz kimse demektir. Hz. İbrahim’in (as) getirdiği din üzerine yaşayan kimselere de hanif denilmiştir.

• Fıtrat: İnsanın yaratılışından itibaren kendisinde var olan inanma isteğidir.

• İslam: Sözlük anlamı teslim olmak, güvende olmak, barışa girmek demektir. İslâm, imanın bir dışa yansıması, kişinin inandığı şeyleri yaşayarak göstermesidir.

• Tevhid: Sözlük anlamı “birlemek” demektir. Allah’ın bir ve tek olduğuna, eşinin ve benzerinin olmadığına inan-mak, ibadetlerin yalnızca ona has kılınmasını sağlamaktır.

• İman-ı Yeis: Kişinin öleceğini anladığı veya ilahi aza-bın geldiğini gördüğü anda ümitsizlik anında yapılan imandır. Bu kimselerin ne imanı ne de tövbeleri kabul edilmeyecektir.

• İbadet: Gönülden gelerek Allah’a (cc) yönelmek, kişi-nin Allah’ın (cc) rızasını kazanmak, ona olan sevgi ve say-gısını göstermek için yapmış olduğu iş ve davranışlardır.

• Amentü: Kelime anlamı “inandım” demektir. İslâm’ın temel inanç esaslarını barındıran duaya verilen isimdir.

• İcmali İman: Kısaca ve toptan inanmak demektir. Ki-şinin Kelime-i Şehadet ve Kelime- i Tevhid getirerek Allah ve Resulü’nün kendisine bildirmiş olduğu her şeyi toplu bir şekilde kabul etmesine denir.

• Tafsili İman: Kişinin icmali iman ile inandığı şeylerin her birine delilleriyle birlikte ayrıntılı olarak araştırıp iman etmesidir.

• Mükellef: İslâm dininde akıllı ve ergenlik çağına giren herkesin yapmakla sorumlu olduğu işler vardır. Bu kim-selere dinimizde “Mükellef” denir. Mükellef olan kişilerin yapmaları gereken (sorumluluk) fillileri bildiren şeylere efali mükellefin denir.

• Farz: İslâm dininde yapılması kesin ve açık olarak istenmiş iş ve davranışlara farz denir.

• Vacip: Farz gibi açık ve kesin bir delile dayanmayan, bununla beraber farz gibi yapılması istenen iş ve davra-nışlara vacip adı verilir.

• Sünnet: Hz. Peygamber’in (sav) farz ve vacipler dışın-da ibadet niyetiyle yaptığı ve Müslümanlardan da yapma-larını istediği iş ve davranışlara sünnet adı verilir.

• Müstehap: Hz. Peygamber’in (sav) zaman zaman yaptığı, Müslümanlara da yapılmasını tavsiye ettiği fakat yapılması yasaklanmamış iş ve davranışlara denir.

• Mübah: Yapılıp yapılmaması isteğimize bırakılmış olan uyumak, su içmek gibi davranışlardır.

• Haram: İslâm dininde yapılması kesin olarak yasak-lanmış iş ve davranışlara denir.

• Mekruh: Haram gibi kesin bir delile dayanmayan, an-cak yapılması çirkin görülen iş ve davranışlara denir.

• İkrah: Bir kimseye rızası olmadan baskı, tehdit veya başka bir şey ile istemediği bir şeyi zorla yaptırmaktır.

• Değer: Bir milletin sahip olduğu sosyal, kültürel, eko-nomik ve bilimsel ögelerin tümünü kapsayan maddi ve manevi unsurlara denir.

• Örf: Yasalar tarafından belirlenmemiş olduğu halde, toplumların benimsediği ve uyguladığı söz, davranış ve kurallara örf denir.

• Adalet: Duygu ve davranışlarda dengeli olmak, şartlar ne olursa olsun eşitlikten ayrılmamak demektir.

• Hikmet: Bilgelik, felsefe, yerindelik, öğüt ve anlayış demetir. Kişinin kendisini yaratan yaratıcıya ulaşmasını, olaylar arasında neden-sonuç bağı kurabilmesini, çev-resinde gözlemlediği şeyleri kavramasını sağlayan derin kavrayış ve ilimdir.

• İffet: “Ölçülü ve dengeli olmak, haramlardan uzak durmak” demektir. İffet, insanı günlük hayattaki her konu-da ölçülü ve dengeli olmaya sevk eden, onun aşırı istek ve arzularını dini emirler veya aklı ile frenleyen bir değerdir.

• Şecaat: “Cesaret, yiğitlik, kahramanlık, gözü pek ol-mak, korkusuzluk” anlamlarına gelir.

• Kültür: Aynı toplum içinde yaşayan kişilerin yıllar içe-risinde ortaya koymuş oldukları kuşaktan kuşağa aktarılan maddi ve manevi değerler bütününe denir.

• Medeniyet: Arapçada “şehir” anlamına gelen”Medine” kelimesinden türemiştir. Uygarlık olarak da isimlendiri-lir. Milletlere ait olan kültürlerin bir çok millet tarafından benimsenmesidir.

• Hicaz: Arap Yarımadasının batı kısmına verilen isimdir. Hicaz’da Mekke, Medine, Tebük, Cidde ve Hayber şehirleri vardır.

• Beytü’l-Hikme :Abbasiler Döneminde Irak’ta Halife Memun zamanında kurulan kütüphanedir. Eski Yunan’a ait pek çok eser burada Arapça’ya tercüme edilmiştir.

• Maveraünnehir: Ceyhun (Amu Derya) ile Seyhun (Siri Derya) nehirleri arasında kalan coğrafi bölgeye verilen isimdir. Nehrin ötesi / arkası anlamına gelir.

• Sahn-ı Seman: Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethinden sonra kurduğu, en yüksek düzeyde eğitim-öğ-retim veren eğitim kurumlarıdır.

9. SINIF KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ 9. SINIF KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ