Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan...

117
Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları / 626 Cep Kitapları / 70 © Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları ________________________________________ Dini Yayınlar Dairesi Başkanlığı Derleme ve Yayın Şubesi Müdürlüğü Tel: (0.312) 295 73 06 – 295 72 75 Tashih İsmail DERİN Yusuf Apaydın M. Ali Soy Grafik & Tasarım Recep Kaya - Hasan Ekinci Mehmet Karadaş - Hüseyin Dil Baskı Türkiye Diyanet Vakfı Yay.Mat.Tic.Ltd.Şti. Tel: (0312) 354 91 31 2004-06-Y-0003-626 ISBN: 975-19-3602-0

Transcript of Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan...

Page 1: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları / 626

Cep Kitapları / 70

© Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları________________________________________

Dini Yayınlar Dairesi Başkanlığı

Derleme ve Yayın Şubesi Müdürlüğü

Tel: (0.312) 295 73 06 – 295 72 75

Tashihİsmail DERİNYusuf Apaydın

M. Ali Soy

Grafik & TasarımRecep Kaya - Hasan Ekinci

Mehmet Karadaş - Hüseyin Dil

BaskıTürkiye Diyanet Vakfı Yay.Mat.Tic.Ltd.Şti.

Tel: (0312) 354 91 31

2004-06-Y-0003-626ISBN: 975-19-3602-0

Page 2: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

III

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARID

HACCI ANLAMAK___________________________Hacc ı n H i kme t l e r i v e Yap ı l ı ş ı

Hazırlayanlar / Doç. Dr. Bünyamin ERUL

Dr. Ekrem KELEŞ

ANKARA – 2004

Page 3: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Bu eser, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun 24/06/2004 tarih ve 99 sayılı kararıyla basılmıştır.

Page 4: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

‹Ç‹NDEK‹LER

ÖN SÖZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .IXG‹R‹fi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .I

B‹R‹NC‹ BÖLÜMHHAACCCCII AANNLLAAMMAAKK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .61. Hacdaki Sembolleri Anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .72. Ça¤r›y› anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .83. Yolculu¤u anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .94. Mikat’› anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .115. ‹hram› anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .126. Yasaklar› anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .177. Telbiyeyi anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .188. Kâbe’yi anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .209. Tavaf’› anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .2110. Hacer-i Esved’i anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .2511. Mültezem’i anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .28

V

Page 5: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

12. Makam-› ‹brahim’i anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .2813. Zemzem’i anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .2914. Sa’yi anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3015. Arafat’› anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3316. Vakfe’yi anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3417. Müzdelife’yi ve Mefl’ar-i Haram’› anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3718. Mina’y› anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3919. fieytan› tafllamay› anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4120. Kurban› anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4321. T›rafl olmay› anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4522. Ziyaret ve Veda tavaf›n› anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4623. Hira’da inzivay› ve vahyi anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4824. Sevr’de stratejiyi ve hicreti anlamak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .49

‹K‹NC‹ BÖLÜMHHAACCCCIINN YYAAPPIILLIIfifiII . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .52A. Temettu Hacc›’n›n yap›l›fl› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .54

1. ‹hram . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .542. Kutsal ‹klime Girifl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .553. Tavaf . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .564. Sa’y . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .585. T›rafl Olup ‹hramdan Ç›kma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .58

VI

Page 6: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

VII

6. Hac ‹çin ‹hrama Girifl ve Arafat’a Ç›k›fl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .597. Arafat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .608. Müzdelife . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .629. Cemerât’a Tafl Atma (fieytan Tafllama) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6310. Hac Kurban› (fiükür Hedyi) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6511. T›rafl Olup ‹hramdan Ç›kma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6511. Ziyaret Tavaf› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6612. Veda Tavaf› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .67

B. ‹frad Hacc›’n›n yap›l›fl› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .68C. K›ran Hacc›’n›n Yap›l›fl› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .68D. Hacda Kad›nlarla ‹lgili Baz› Özel Durumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .69

ÜÇÜNCÜ BÖLÜMMMEEDD‹‹NNEE’’YY‹‹ YYAAfifiAAMMAAKK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .70

DÖRDÜNCÜ BÖLÜMHHAACC DDÖÖNNÜÜfifiÜÜ VVEE SSOONNRRAASSII . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .86EK 1: Hz. Peygamber’in Veda Hacc› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .95EK 2: Hac Takvimi [Temettu Hacc›na Göre] . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .97EK 3: Hacda Dikkat Edilmesi Gereken Baz› Hususlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .98EK 4: Krokiler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .101

Page 7: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

VIII

Page 8: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

ÖN SÖZ

Allah’a ve gönderdi¤i dine inanan insan›n, Yarat›c›s›na karfl› sorumlulu¤u “ibadet” kavram›yla ifa-de edilir. ‹badet, en genifl anlam›yla, mü’minin bütün hayat›n›, Allah’›n arzu etti¤i flekilde tanzimetmesi iken, dar anlam›yla da namaz, oruç, zekat, hac ve kurban gibi çeflitli flekillerde Yüce Allah’ayönelifltir. Her bir ibadetin kendine has baz› özellikleri ve hikmetleri olup, bunlar›n bilinerek yap›l-mas› o ibadetleri daha da anlaml› k›lar. Özellikle, neredeyse tamam› sembolik eylemlerden oluflanhacc›n, tarihî, ahlâkî ve kültürel boyutlar›n›n bilinmesi, hikmetlerinin ortaya konulmas›, hacc›n ru-hunun yakalanabilmesi aç›s›ndan çok önem arz etmektedir.

Toplumu Din konusunda ayd›nlatmakla görevli bulunan Baflkanl›¤›m›z öteden beri hac ibadetiniyerine getirmek isteyen vatandafllar›m›za da sorumluluk alan› çerçevesinde ve imkanlar› ölçüsün-de hizmet sunmaya çal›flmakta ve bu hizmetlerin gelifltirilmesi için çaba harcamaktad›r.

Hac vazifelerini yapacak Müslümanlar›n, bu görevlerini usul ve erkan›na göre yerine getirmelerihususunda Baflkanl›¤›m›z hizmetlerinin önemli bir baflar› düzeyine ulaflt›¤›na inan›yoruz. Bu hiz-met düzeyini daha da yükseltebilmek amac›yla, Baflkanl›¤›m›z elinizdeki kitap盤› haz›rlam›flt›r. Bukitapç›ktaki amaç, hacc›n farzlar›n›, vaciplerini, sünnetlerini, mekruhlar›n› vb. f›khî boyutunu an-latmak de¤il, hac›lar›m›z›n hacc›n anlam›n› ve özünü daha iyi yaflayarak görevlerini yapmalar›nave bu önemli olay›n hayatlar›nda olumlu anlamda bir dönüm noktas› teflkil edebilmesine katk› sa¤-lamakt›r. Dolay›s›yla bu çal›flmada öncelik ve a¤›rl›k, hacc›n anlam›na ve anlafl›lmas›na verilmeyeçal›fl›lm›flt›r.

IX

Page 9: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Girifl bölümünde ibadet ve hacla ilgili olarak dikkat çekilen birkaç önemli husustan sonra, “Hacc›Anlamak” bafll›¤›n› tafl›yan birinci bölümde, hac fiil ve davran›fllar›ndan her birinin hikmetleri veanlamlar› üzerinde durulmaya çal›fl›lm›flt›r.

“Hacc›n Yap›l›fl›” adl› ikinci bölümde ise, f›khî ihtilaflara ve ayr›nt›lara girmeksizin yal›n bir anla-t›mla hac görevlerinin nas›l yap›laca¤› geçmifl tecrübelerin ›fl›¤› alt›nda uygulama s›ras› dikkate al›-narak özetlenmifltir. Konunun f›khî boyutu ve ayr›nt›lar› ise, yine Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›’nca ha-z›rlanm›fl olan Hac ‹lmihali’nde bulunabilecektir.

“Medine’yi Yaflamak” bafll›¤› alt›ndaki üçüncü bölümün ise, mana ve muhteva bak›m›ndan fayda-l› olaca¤›na inan›yoruz. Burada okuyucuyu zihnen ve ruhen Hz. Peygamber’in yaflad›¤› günlere,Asr-› Saadet’e götürmek ve O’na komflu olman›n, civar›nda bulunman›n anlam› üzerinde düflün-dürmeye çal›flmak hedeflenmifltir.

Hac dönüflü ve sonras› ile ilgili son bölümde de, hac vazifesini tamamlayan kardefllerimize hac son-ras›ndaki hayat yolculu¤una ne flekilde devam edeceklerine dair baz› tavsiyelere yer verilmifltir.

Hac›lar›m›z›n, bu kutsal bölgede ve özel zaman dilimlerinde yapaca¤› çeflitli görevlerin maneviiklimini zenginlefltirmek, fleklin mana ile buluflmas›n› sa¤lamak en büyük arzumuzdur. Eserin hacc›anlamak, yaflamak ve orada kazand›klar›n› hayat›nda yeni bir dönemin ›fl›¤› yapmak isteyenherkese yararl› olmas› temennisiyle.

Diyanet İşleri Başkanlığı

X

Page 10: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

1

GG‹‹RR‹‹fifi

““BBeenn iinnssaannllaarr›› vvee cciinnlleerrii,, aannccaakk bbaannaa kkuulllluukk eettssiinnlleerr ddiiyyee yyaarraatttt››mm..”” (Zâriyât, 56)

‹‹nsan›n hem Allah, hem de di¤er insanlar ve varl›klarla iliflkilerini düzenleyen ve haya-t›na yön veren, onlarla ilgili davran›fllar›na esas olacak kurallar bütününe “din” denil-mektedir. Din duygusu insanlar›n f›trat›nda, yani yarat›l›fl›nda vard›r. Ruh ve bedendenoluflan insan, yap›s› itibariyle dine muhtaçt›r. Bu durum, hem bedensel ihtiyaçlar›, hemde ruh sa¤l›¤› bak›m›ndan bir zarurettir. ‹nsan bu ihtiyac›n›, ayn› zamanda bir inanç,ibadet ve ahlak sistemi olan din vas›tas›yla giderebilir.

‹nanc›n prati¤e yans›malar› olan ibadetler, hem bireyi, hem de toplumu psikolojik vesosyolojik olarak huzura kavuflturmay› hedeflemektedir. Bu, ibadet boyutuyla Allah-kuliliflkisini güçlendirirken, hikmet boyutuyla da ruh sa¤l›¤› ve sosyal dayan›flmay› besle-mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; malvarl›¤›yla yap›lan zekat, sadaka ve kurban ibadetlerinde dayan›flma ruhu öne geçmek-tedir. Hem bedenle, hem de mal ile yap›lan hac ibadetine gelince, o bu özelliklerin hep-sini bünyesinde toplar.

Gerçekten de hac, çok yönlü bir ibadettir. Malî ve bedenî bir ibadet oldu¤u gibi,maddî ve manevî, dünyevî ve uhrevî, ferdî ve ictimaî boyutlar› da vard›r. Bu haliyle o,küllî bir teslimiyetin ifadesidir. Hac ibadetinde zaman kadar, mekan unsuru da çok

Page 11: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

önem arz etmektedir. O bir taraftan maziye yap›lm›fl ibretli bir yol-culuk iken, di¤er taraftan da gelece¤e yap›lacak yolculuk için çizi-lecek hikmetli bir yol haritas›d›r.

Hac, bir taraftan Allah’a iman, tevhid inanc›, peygamberlereiman, ahiret inanc› gibi inanç esaslar›n› pekifltirdi¤i gibi, di¤er taraf-

tan da müslümanlara takva, sab›r, sevgi-sayg›, kardefllik, fedakârl›k,cömertlik vb. ahlâkî güzellikleri kazanma ve yaflama imkan› sunar. Bu

yönleriyle hac, hem akaid, hem ibadet, hem de ahlâk dersleri yo¤unlaflt›-r›lm›fl olan bir e¤itim merkezi gibidir.

Hacc›n tarihçesine bak›ld›¤›nda, Hz. ‹brahim’e ve Hz. Peygamber’e kadar uza-nan tarihî bir boyutu oldu¤u görülür. Nemrud’la olan mücadelesinin sonunda Hz.‹brahim önce Filistin’e gelmiflti. Sonra, ilerleyen yafl›nda efli Hz. Hacer’le o¤lu ‹sma-il’i, su bulunmayan ve ekili olmayan bir vadiye, Mekke’deki Beyt-i Haram’›n yan›nayerlefltirmiflti. O beldenin bereketli olmas› için dua etmiflti. (‹brahim, 14/35-37)

Yüce Allah, Hz. ‹brahim’e ve o¤lu ‹smail’e Beyt’ini, tavaf edenler, namaz k›lan,rükû ve secde edenler için putlardan temizlemelerini emretmiflti. Bunun üzerineonlar Kâbe’nin temellerini birlikte yükseltmifller ve bunu kendilerinden kabul etme-si, oray› güvenli ve bereketli k›lmas› ve zürriyetlerinden Allah’a teslim olacak birümmet vermesi için dua etmifllerdi. (Hac, 26; Bakara, 125-128)

Sonra Allah, Hz. ‹brahim’e, yaya olarak veya bineklerle gelip Kâbe’yi tavaf etme-leri, kurbanlar›n› keserek tevhidi yeniden tesis etmeleri, günahlar›ndan ar›n›p tak-vaya ulaflmalar› için insanlar› hacca davet etmesini emretmiflti. (Hac, 27-37) Bu ila-hi emirler do¤rultusunda Hz. ‹brahim hacda yap›lacak fiil ve davran›fllar› ortaya ko-yarak Kâbe’nin her y›l ziyaret edilmesini sa¤lam›fl ve o¤lu ‹smail’i orada b›rak›p Fi-listin’e dönmüfltü. O tarihten itibaren gelen peygamberler ve ümmetleri de hac uy-gulamas›n› sürdürmüfllerdi.

2

Page 12: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

3

Daha sonralar› Kâbe yönetimini ele geçiren Huzaa’ya mensup baz›Yemenli bedevîlerin, befl as›rl›k hakimiyetleri döneminde putperestlik or-taya ç›kmaya bafllad›. Böylece ‹brahimî gelene¤e ba¤l› olarak yap›lmak-ta olan hac ibadetine flirk kar›flmaya bafllad›. Nitekim ‹slam’›n do¤uflu s›-ras›nda Kâbe’yi tavaf, umre, Arafat ve Müzdelife’de vakfe, kurban kesmegibi âdetler devam ettirilmekte, hac putperest gelenekleriyle birlikte sür-mekteydi.

Mekke’nin fethinden sonra Kâbe’nin içinde ve etraf›nda bulunanputlarla birlikte Hz. ‹brahim’in tebli¤ etti¤i hac ibadetinde bulunmayanflirk unsurlar› da tamamen temizlenmiflti. Gerek hac ile ilgili inen ayetler,gerekse Veda Hacc›’nda Hz. Peygamber’in uygulamalar› hacca son fleklini vermifltir.

Hac, sözlükte “kastetmek ve yönelmek” anlam›na gelmektedir. F›k›h terimi ola-rak ise, “Mekke flehrindeki Kâbe’yi ve civar›ndaki kutsal say›lan özel yerleri, özel va-kit içinde usulüne uygun olarak ziyaret etmek ve yap›lmas› gereken di¤er menasikiyerine getirmek” demektir. ‹slam’›n befl temel ibadetinden biri olan hac, hicretin IX.y›l›nda farz k›l›nm›flt›r.

Hacc›n nas›l yap›laca¤›, bu kitap盤›n ‘Hacc›n Yap›l›fl›’ bafll›¤›n› tafl›yan ikincibölümünde k›saca anlat›lm›flt›r. Birkaç cümleyle iflaret etmek gerekirse; niyet edipihrama girerek hacca bafllan›r. Kâbe tavaf edilir. Yap›lan hac çeflidine göre, gerekiyor-sa sa’y yap›l›r. Bundan sonra ifrad ve k›ran hacc› yapanlar, ihramda kalmaya devamederler. Temettu hacc› yapanlar, umreden sonra ihramdan ç›karlar.

Daha sonra Mina’ya, oradan Arafat’a ç›k›l›r ve Arafat vakfesi yap›l›r. OradanMüzdelife’ye intikal edilir ve Müzdelife vakfesi yap›l›r. Sonra Mina’ya gelinir vecemerata tafl at›l›r. Sonra temettu ve k›ran hacc› yapanlar hac kurban› keserler veihramdan ç›k›l›r. Kâbe’ye gelinerek ziyaret tavaf› yap›l›r. Mina’da üç dört gün kal›n›r.Sonra Mekke’ye dönülür. Mekke’den ayr›lmadan önce de ‘Veda tavaf›’ yap›l›r.

Page 13: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Hac ibadeti, ihram, namaz, telbiye, zikir, vakfe, isti¤far, tavaf, sab›r, ilgili yasaklar, kurban,sadaka vb. yo¤unlaflt›r›lm›fl bir dizi ibadet ve taatten oluflmakta ve en az birkaç gün almak-tad›r. Bu ise, özellikle ibadet için peflpefle birkaç günün ayr›lmas› neredeyse imkans›z hale ge-len asr›m›zda, her türlü ifl telafl›ndan uzak, s›rf ibadetlerle yo¤unlaflt›r›lan birkaç gün geçirmeimkan› sunmaktad›r.

Hac, asl›nda manevî ve derûnî bir tecrübedir. Çünkü di¤er ibadetlerde oldu¤u gibi hac iba-detinde de aslolan, aklîlefltirme de¤il, içsellefltirmedir. Bu ibadetlerin, baz› dînî ve dünyevî fayda-

lar› varsa da, aslolan onlar›n s›rf Allah istedi¤i için yap›lm›fl olmas›d›r. Hac, belli bir zaman ve belirli mekanlarda gerçekleflen bir ibadet oldu¤u için müslümanlara zaman ve

mekan mefhumunu, dünyada her fleyin belli bir düzen içinde gerçekleflti¤i fluurunu kazand›r›r. Buna göre hac,bir ay içerisinde bafllay›p biten bir ibadet de¤ildir. Bireyin iç dünyas›n›n evrensel olana aç›l›m› ve toplum haya-t›n›n kaynaflt›r›c› bir mayas›d›r.

Hac, müslümanlar›n kuvve-i maneviyelerini güçlendirecek, morallerini takviye edecek, onlar›n izzet ve flere-fini art›racak, sorumluluk bilincini gelifltirecek, onlara birlikte hareket edebilme yetisi kazand›racak en önemli iba-detlerden biridir. Bu mübarek iklimde müslümanlar, karfl›l›kl› olarak sevgi, bilgi, görgü, tecrübe ve kültürel al›fl-verifl yapma, birbirlerinden yararlanma cihetine giderler.

Hac, dünyan›n her taraf›ndan gelen müslümanlar›n ayn› amaç için bir araya gelmelerine ve böylece kolektifbilincin oluflmas›na imkan veren evrensel bir olayd›r. Dilleri, renkleri, ›rklar›, ülkeleri, kültürleri, sosyal ve ekono-mik durumlar› farkl› olan milyonlarca müslüman, ayn› inanç ve ayn› duygular içerisinde yek vücut olduklar›n›,kardefl olduklar›n›, bir bütün olduklar›n› yaflayarak idrak ederler. Bu haliyle hac, müslümanlar aras› etkileflim veiletiflim için bulunmaz bir f›rsatt›r. K›sa bir sürede ortak duygu, düflünce ve amac›n gizemli motivasyonuyla, ay-n› toplumun bireyleri olduklar›n›n bilincine vararak, tüm hayatlar› boyunca unutamayacaklar› dostluklar kurar-lar. Böylece hac, uluslar aras› bar›fl›n, birlikteli¤in ve dayan›flman›n da f›rsat›n› bahfleder. Müslümanlar, kardefl-lik duygular›yla birbirleriyle tan›fl›p, karfl›l›kl› görüfl al›fl-veriflinde bulunurlar, problemlerine birlikte çözüm arar-lar. Bu yönleriyle hac, toplumsal bütünleflme ve kaynaflman›n bir anlamda uluslar aras› boyutta gerçeklefltirilme-sidir. Dünyan›n dört bir taraf›ndan gelen müslümanlar, hem dayan›flma ruhunu daha derinden ve daha coflku-

4

Page 14: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

lu hissederler, hem de birbirlerinin yan›nda ve arkas›nda olduklar›n›gösterirler, birbirlerini desteklediklerini ortaya koyarak bir anlamdagüç gösterisinde bulunurlar.

Hemen bütün ›rklara mensup olan, fizyonomileri, ruhi özellikleri,sosyal konumlar› ve co¤rafi bölgeleri farkl› bulunan birçok insan›n ka-t›ld›¤› hac ibadeti günlerinde Mekke ve Medine’yi dolduran kalaba-l›klar› seyretmek, bu sayede birlik içinde çoklu¤un ve çokluk içindebirli¤in tecellilerine muttali olmak, gerçekten ‹slam’›n azamet ve mü-kemmeliyetini müflahede etme sonucunu do¤urmaktad›r.

Hac, as›rlard›r farkl› bölgelerden gelen âlimlerin bulufltuklar›, ta-n›flt›klar›, tart›flt›klar› ilmî al›fl-verifl yapt›klar› bir ilim merkezi olmufl-tur. Hac vesilesiyle çeflitli yeni fikirlerden, yeni eserlerden haberdarolan kimi âlimlerin ilmî hayat›nda ciddi de¤iflim ve geliflim meydanagelebilmifltir.

Hac esnas›nda dünyan›n her taraf›ndan Kâbe’ye gelen müslü-manlar, aralar›nda önceden yap›lm›fl herhangi bir anlaflma olmaks›-z›n ayn› fiilleri ayn› flekilde gerçeklefltirirler. Böylece müslümanlar, bir-birlerinden habersiz olarak ayn› ideallere yönelik bir gayret içinde bu-lunduklar›n› fark ederler. Bu arada kendileri d›fl›nda milyonlarca insa-n›n ayn› amac› paylaflt›¤›n›n bilincine ulafl›rlar. Hac, dünyan›n nere-sinde yaflarlarsa yaflas›nlar, bütün müslümanlar›n ayn› de¤erlere sa-hip olduklar› ve bu de¤erlerin kendileri için ortak bir zemin olufltur-du¤u gerçe¤ini ortaya koyar.

5

Page 15: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

B‹R‹NC‹ BÖLÜM

HACCI AANLAMAK

6

Page 16: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

11.. HHaaccddaakkii SSeemmbboolllleerrii AAnnllaammaakk‹badetler, Allah nas›l emretti ve elçisi nas›l gös-

terdi ise öyle yap›l›r. Çünkü ibadeti yapacak olanMü’mindir. ‹nanan ve Allah’a ba¤lanan bir Müslü-man için ibadet bir yük de¤il, zevkle yerine getir-mek istedi¤i bir ihtiyaçt›r. Mü’min bu ihtiyac›n› Al-lah ve Rasulü’nün sundu¤u program dahilinde ye-rine getirir. Dolay›s›yla ibadetlerin flekli ve yap›l›fl›konusunda aklen yap›lacak aç›klamalar, nihayet biryorumdan öteye geçmez. Bu alanda akla gelebile-cek pek çok sorunun cevab› fludur: “Hz. Peygam-ber ‘Ben nas›l namaz k›l›yorsam, siz de öyle k›-l›n!’(Buhari, Edep, 27); ‘Hacc›n yap›l›fl›na iliflkinuygulama, fiil ve davran›fllar›n› benden al›n!’ (Ne-sâî, Menâsik 220) buyurmufltur ve onun için buibadetler böyle yap›lmaktad›r.”

fiu kadar var ki, ibadetlerin görünen yönlerininyan› s›ra, çeflitli hikmetlerinin de varl›¤› inkar edile-mez. Dolay›s›yla, onlar›n flekillerinin ve yerine geti-rilifl biçimlerinin ö¤renilmesi kadar, hikmetlerininde anlafl›lmaya çal›fl›lmas› bir ihtiyaçt›r. Özellikle dehac gibi bünyesinde pek çok sembolik anlaml› fiilibulunan ibadetlerin özünün ve ruhunun yakalana-bilmesi aç›s›ndan bu ayr› bir önem tafl›maktad›r.Zira hac, bafltan sona sembollerle dolu bir ibadet-tir. Bir semboller haritas›d›r âdeta. Tavaf, sa’y, fley-tan tafllama, Arafat’ta vakfe vb. hac ile ilgili fiil vedavran›fllar›n hepsi de sembolik anlamlar tafl›mak-tad›r.

Hac, ruhun Allah’a yükseliflini temsil etti¤inden,Kâbe hedef de¤il, belki sonsuzlu¤a ve bu manevîatmosfere geçiflin bafllang›c›d›r. D›fltan bak›ld›¤›n-

7

“Kim Allah’›n sembollerine sayg› gösterirse, flüphesiz ki bu, kalplerin takvas›ndand›r.” (Hac, 32)

Page 17: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

da sembolik davran›fllar fleklinde gözüken hacdaki her fiil vedavran›fl›n bir anlam› ve mü’mini e¤itici ve bilinçlendirici biryönü vard›r. Afla¤›daki sat›rlarda, Hacca iliflkin fiil ve davra-n›fllardan her birinin, bizim zihinlerimizde ça¤r›flt›rd›¤› sem-

bolik anlamlar üzerinde durulmaya ve bu manalardan bellihikmetler, belli s›rlar dile getirilmeye çal›fl›lm›flt›r.

22.. ÇÇaa¤¤rr››yy›› aannllaammaakk Yüce Allah’t›r bu ça¤r› emrini veren. Ça¤›rmakla emrolunan ilk önce Hz.

‹brahim’dir. Ça¤r›lacak davetliler bütün insanlar, davete icabet edenler iseteslim olanlard›r. Hz. ‹brahim’e Kâbe’yi infla ettirip namaz k›lacaklar için hertürlü flirk unsurundan temizlettikten sonra Allah Teâlâ ona, insanlar› haccadavet etmesini emretmifltir. Son Peygamber Hz. Muhammed ise bu ‹brahi-mî ça¤r›y› yenilemifl ve ebedîlefltirmifltir.

‹lgili ayetlere bak›ld›¤›nda, insanlar, birtak›m faydalara tan›k olmalar› veAllah’›n kendilerine verdi¤i hayvanlar› Allah’›n ad›yla kurban etmeleri, etlerin-den muhtaçlara yedirmeleri, günah kirlerinden ar›nmalar›, adaklar›n› yerinegetirmeleri, Beyt-i Atik’i (Kâbe’yi) tavaf etmeleri vb. baz› hikmetler için ça¤›-r›lmaktad›r. (Hac, 27-37) K›saca bu ça¤r›, Allah’› mübarek yer ve zamanlardaanmaya, tevhide ve takvaya bir ça¤r›d›r. Halk›m›z aras›nda çok yayg›n olan“Hacca ça¤r›lma” deyimi, buradan gelmektedir. Ça¤r›, Allah’›n emriyle taHz. ‹brahim taraf›ndan yap›lm›fl, Veda Hacc›’nda ise bizzat Hz. Peygambertaraf›ndan yinelenmifltir. fiayet bir Müslüman hacca gidebilecek güç ve im-kan› bulabiliyorsa, o bu ça¤r›n›n do¤rudan muhatab›d›r ve fazla gecikmedenbu daveti kabul etmelidir. Nitekim Yüce Allah, “Yoluna gücü yetenlerin Beyt’i

8

“İnsanları hacca çağır ki,yürüyerek veya uzak yollardangelen yorgun develer üstündesana gelsinler...” (Hac, 27)

Page 18: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

haccetmeleri, insanlar üzerinde Allah’›n bir hakk›d›r” (Âl-i ‹mran, 97) buyur-mufltur. Bu ‹brahimî ça¤r›y› duymak istemeyenler, davetin kimden geldi¤ini,davetçinin kim oldu¤unu ve davette neler kazanaca¤›n› dikkate almal›d›r. Ak-si takdirde bu ça¤r›ya icabet etmeyip, son ça¤r›ya (ölüm) kat›lmak durumun-da kalmalar› halinde, neler kaybedeceklerini de düflünmeleri gerekmektedir.

Her y›l tekrarlanan bu ça¤r›y› “lebbeyk!” diyerek kabul etme bahtiyarl›¤›-na eren Müslüman da, bunun herhangi bir ülkeye s›radan yap›lm›fl bir seya-hat davetiyesi olmad›¤›n› bilmelidir. Bunun çok çok özel bir ça¤r› oldu¤unu,kendisinin de Allah’›n seçkin davetlileri aras›na girdi¤ini ve O’nun huzurunahangi ruh hali ile gidece¤ini idrak etmelidir. K›saca, bu ça¤r›y›, niçin ve nere-ye ça¤r›ld›¤›n› anlamal›d›r.

33.. YYoollccuulluu¤¤uu aannllaammaakk

““((YYooll iiççiinn)) kkeennddiinniizzee aazz››kk aall››nn.. GGeerrççeekktteenn eenn hhaayy››rrll›› aazz››kk ttaakkvvaadd››rr..”” (Baka-ra, 197) Mekke d›fl›ndan gelenler için hac, -yak›n olsun, uzak olsun- netice-de bir yolculuktur. Hangi vas›tayla yap›l›rsa yap›ls›n, her yolculu¤un belli birheyecan›, stresi ve çilesi vard›r. Belki de hac esnas›nda gerekli olan sabr›n ilktüketilece¤i, ilk s›nav›n verilece¤i k›s›md›r yolculuk. Daha yak›n zamanlarakadar k›zg›n çöllerde günlerce, haftalarca süren, bin bir türlü güçlüklerle afl›-lan, veba, soygun, açl›k ve susuzlu¤un yafland›¤› hac yolculuklar›n›n yan›n-da, bugün yap›lan birkaç saatlik yolculuk için Yüce Rabbimize ne kadar flük-redilse azd›r.

9

Page 19: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Her yolculuk için belli bir haz›rl›k yap›ld›¤›gibi, bu kutsal yol için de çok yönlü haz›rl›klaryap›lmal›d›r. Bu çerçevede hacca gidenler, kulhaklar›n› öder, çevresindeki kardeflleriyle he-lalleflir, bütün günahlar›na samimi bir flekildetövbe eder, gözü arkada kalmayacak flekildedua ve niyazlarla Allah’a tevekkül ederek evin-den ayr›l›r. Yol arkadafllar›n›n, kendisini orayaulaflt›racak vas›tan›n, kendisine rehberlik ede-cek kimseler ile organizasyonun seçimindedikkat ve hassasiyet gösterir. Yolculu¤un hu-zurlu, verimli ve bereketli geçmesi için elindengelen gayreti gösterir, herkese iyi davran›r,himmet ve hizmet eder.

Allah’a yap›lan bir yolculuk oldu¤unun bi-linciyle, sanki bunun, Ahirete giden son yolcu-lu¤u oldu¤unu düflünür. Asl›nda ölümün ne-rede ve ne zaman gelece¤i bilinmedi¤indenbu ihtimal her yolculuk için söz konusudur.Zira hacca varabilece¤i ihtimal dahilinde iken,hayat yolculu¤unu hiç bilmedi¤i bir anda ta-mamlayaca¤› muhakkakt›r. Dolay›s›yla çok k›-sa bir süre için ç›k›lan hac yolculu¤una yap›lanhaz›rl›klar›n, daha fazlas›yla hayat yolculu¤u

için yap›lmas› gerekir. Örne¤in, yetmifl y›l sü-ren bir ömür yolculu¤unda hac, sadece 3-4haftal›k k›sm› oluflturur. Bu yolun 3-4 haftal›kk›sm›nda sembolik olarak Kâbe’ye gidilirken,onun öncesinde ve sonras›nda kulun Allah’aolan yolculu¤u devam etmektedir. Bu neden-ledir ki, inançl› ve bilinçli bir yolcu, as›l haz›rl›-l›¤›n› bu ebedî yolculu¤u için yapmal›d›r.

Yüce Rabbimizin Kur’an’da ‹slam’› daimabir yol (sebîl, s›rât) olarak zikretti¤ini, Pey-gamber Efendimizin de bir hadisinde, “Dün-yada gurbetteymifl gibi ya da bir yolcuymuflgibi” (Buhârî, Rikâk, 3) olmam›z› tavsiye etti-¤ini bilen gerçek yolcu, gidece¤i yere hangiaz›kla ve haz›rl›kla ulaflabilece¤ini, oraya nelergötürece¤ini iyi bilmelidir. Yukar›da zikretti¤i-miz ayette bu az›k flüphesiz “takva” yani, so-rumluluk bilincidir. K›saca hac yolcusu, ayn›zamanda Hak yolcusu oldu¤unu anlamak du-rumundad›r. Hac yolculu¤u için bir haz›rlan›-yorsa, Hak yolculu¤u için bin haz›rlanmal›d›r.

Hac yolculu¤unun heyecan veren baflkabir taraf› da, onun bir taraftan âdeta Hz. ‹bra-him’in asr›na veya Hz. Peygamber ve Sahabe

10

Page 20: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

dönemine yani geçmifle; di¤er taraf-tan da hac sonras›nda kazand›klar›ylagelece¤e yap›lan bir yolculuk olmas›-d›r. Dolay›s›yla bu yolcu, âdeta bir za-man tüneliyle Hz. ‹brahim ve ailesine,Asr-› Saadet’e gitmektedir. Sanki Hz.‹brahim’in ça¤r›s›n› bizzat kulaklar›yladuymufl, âdeta orada onlarla görüfle-cekmifl gibi bir ruh hali ile ç›kar yola.

Nihayet bu yolculukta, ömür boyuher namazda yöneldi¤i k›blesi olanKâbe’yle aras›ndaki binlerce kilomet-relik mesafe kalkacak, y›llarca hasretiniçekti¤i Allah’›n evini birkaç metredendünya gözüyle doya doya seyredereknamaz k›lacakt›r. Yüce Allah’›n huzu-runa ç›kaca¤›, zaman ve mekan›n dü-rülece¤i, tarifi mümkün olmayan, an-cak yaflayarak tadaca¤› bir yolculukyapacakt›r.

44.. MMiikkaatt’’›› aannllaammaakkArapça “vakit” kelimesinden türe-

yen “Mîkât” kelimesi, Kur’an’da yedi-sekiz defa geçmektedir. Tayin edilenvakit, buluflma vakti, bugünkü tabirle“randevu” anlam›na gelmektedir. Buayetlerde Allah ile konuflmak üzereHz. Musa için belirledi¤i toplam k›rkgecelik mîkattan, Hz. Musa’n›n Rabbi-ni görme arzusundan söz edilir. (A’raf,142-143, 155) Haklar›nda hüküm ve-rilecek olan büyük gün de, insanlar›nAllah’a kavuflma vakti (mîkât) olarakan›lmaktad›r. (Nebe’, 17; Duhân 44)

Her randevunun belli bir zaman›oldu¤u gibi, belli bir yeri de vard›r. ‹fl-te mîkat, hacc›n bafllad›¤› yer ve za-man› ifade eder. Dolay›s›yla mîkat ma-halline gelindi¤inde, büyük randevu,Allah ile buluflma ve kavuflmay› simge-leyen hac bafllar. Mîkat mahallinde veorada niyet edildi¤inde art›k start ve-

11

“Musa, mmîkat›m›za ggelip dde RRabbi oona kkonuflunca: ‘Rabbim! BBana ((kendini) ggöster dde ssana bbakay›m!’ ddedi.” ((A’raf, 1143)

Page 21: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

rilmifl, milyonlarca hac› aras›nda yap›lacak olan takvâ mara-tonu bafllam›fl, art›k yar›fl alan›na girilmifltir.

Hz. Peygamber taraf›ndan belirlenmifl olan mîkat s›n›rlar›,art›k randevu bölgesine gelindi¤inin habercisidir. Hac›, y›llar-

ca bekledi¤i zamana ve mekana kavuflmufltur. Mîkat’a girenmü’min, kendisini Tur Da¤›’na Allah ile konuflmaya giden Hz.

Musa gibi hissetmelidir. Acaba Allah ile nas›l buluflulacakt›r? O’nu,rahmetini, azametini nerede, nas›l ve ne kadar görebilecektir? Acaba

Allah kendisini kabul edecek midir? Hac, onun için gerçekten ilahî bir ran-devuya dönüflecek midir?

Peki ya bu mîkat, geri dönüflü olmayan, iyi ile kötünün, hak ile bat›l›n bir-birinden ay›rt edilece¤i “yevmu’l-fasl” denilen hüküm günü olarak düflünülür-se, acaba o gün durumu nice olacakt›r? ‹yilerden yana m›, kötülerden yana m›düflecektir? As›l o mîkat gelip çatmadan önce, bu geçici mîkat provas› ile ge-rekli dersleri ç›karmal›, mîkata bu düflüncelerle bafllamal›d›r.

Randevularda belirlenmifl olan zaman ve mekanda olmak önemlidir. Ancakbu sadece buluflmay› sa¤layan bir araçt›r. Amaç ise, randevunun sonucudur.Dolay›s›yla mîkat mahalline girmek, sadece belirlenen yerde, belirlenen za-manda hacca bafllamakt›r. Randevunun sonucunu ise, niyet, sab›r, gayret, sa-mimiyet ve bu kutsal iklimi en verimli bir flekilde de¤erlendirme belirleye-cektir.

55.. ‹‹hhrraamm›› aannllaammaakk“‹hram”, asl›nda yap›lmas› caiz olan baz› söz, fiil ve davran›fllar›n, hac ve

umre yapacak kifliler için belli bir süre Allah ve Rasûlü’nün getirdi¤i yasaklar12

Page 22: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

çerçevesinde “haram k›l›nmas›” demektir. Söz konu-su yasaklar, hac veya umre için niyet edip ihrama gir-mekle bafllar. ‹hrama giren erkekler, bafllar›n› açarakve normal giysilerini ç›kararak “izâr ve ridâ” denilendikiflsiz iki parça havluya/beze bürünürler. Han›mla-r›n ihram› için ise günlük giysileri d›fl›nda ayr› bir k›-yafet yoktur. Onlar›n ihram› yüzlerini aç›k bulundur-ma zorunlulu¤u ile simgelenir. Nitekim bir rivayette“Han›m›n ihraml› oluflu yüzünde, erke¤in ihraml› olu-flu ise bafl›ndad›r” (Dârekutnî, Sünen, II. 294) buyu-rulmufltur.

‹hrama bürünme flu anlamlara gelmektedir:Hacca gelenler, sosyal ve ekonomik statülerini

gösteren dünyevî elbiselerini, makam ve mevkileriniortaya koyan üniformalar›n›, zevklerini, kültürlerini,ve karakterlerini yans›tan her türlü (süs, zinet, makyajvb.) göstergeleri b›rak›p, Allah önünde herkesin eflitoldu¤unu sembolize eden iki basit giysiye bürünmüflolurlar. Yani ihram ilk önce, Allah nezdinde mal,mülk, madde ve meta’›n bir hiç say›ld›¤›, bütün Müs-lümanlar›n bu kutsal iklimde eflit ve kardefl oldu¤unuifade eder. Birini di¤erinden ayr›cal›kl›, üstün göste-ren hiçbir emmare yoktur. Art›k dünyevî elbiseler ç›-kart›lm›fl, sadece kimlikler, kiflilikler ortaya konulmufl-tur. Di¤er bir ifade ile kiflilikleri ço¤u zaman örten,flahsiyetleri gizleyen süslü elbiseler at›lm›fl, “takva el-

bisesi” esas al›nm›flt›r. Burada örtülen ikiparça da sadece eflitli¤i sa¤lamak ve av-ret yerlerini örtmeye yöneliktir. Mîkat ilebafllayan bu kutsal yolculukta as›l giyil-mesi gereken elbise ise takva elbisesi, ya-ni sorumluluk bilincidir. Zira Yüce Al-lah’›n buyurdu¤u gibi, “Takva elbisesidaha hay›rl›d›r.” (A’raf, 26)

Bafl› aç›k, yal›n ayak, aç ve muhtaç,yokluk ve yoksulluk görüntüsü içinde, sonsuz güç vekudret sahibinin karfl›s›nda kendi güç, kudret, ma-kam, mevki ve varl›¤›n›n bir anlam ifade etmeyece¤i-ni ortaya koymufl bir vaziyette girer. Harem bölgesi-ne. Bu, ayn› zamanda insan›n millet, s›n›f, sosyal sta-tü gibi insanlar› birbirinden farkl›laflt›rmaya yol açançeflitli sosyal unsurlar›n henüz teflekkül etmedi¤i ilkyarat›l›fltaki insan›, Hz. Âdem’i sembolize eder.

‹hram, Allah’la buluflmaya niyet edilmesi, tövbeedilerek gelinmesi, kulun kendisi için yeni bir sayfaaçmas›, ihram ile birlikte yasaklar›n bafllamas›, kiflininelinden geldi¤i kadar bütün günahlardan uzaklaflma-s› gibi de¤iflim nedeniyle, geçici bir süre için âdetabeyaz kanatl› meleklere dahil olmas› fleklinde de an-lafl›lmaktad›r. Öyle ki art›k hac›, beflerî özellikler de¤il,melekî melekeler peflinde olacakt›r. T›pk› melekler gi-bi, Allah’a asla isyan etmeyecek, ne emrolunmuflsa

13

Page 23: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

onu yapacakt›r. En az›ndan hac sü-resince nefis ve flehvet gibi, beflerîzafiyetlerinden uzak kalacak, eldeetti¤i yeni melekeleriyle âdeta me-

lekleflecektir.Giydikleri beyaz örtüler içindeki

hac›lar, âdeta bar›fl bayraklar›n› açm›fl,bar›fl›n sembolü olan beyaz güvercinlere

dönmüfllerdir. Harem bölgeye, dokunulmazl›kalan›na, savafls›z bölgeye, bar›fl alan›na girmifller-dir. Önce Rabbi’yle bar›fl›k oldu¤unu, sonra kendi-siyle bar›flt›¤›n› ve nihayet bütün kardeflleriyle ba-r›flmaya geldi¤ini ilan etmektedir.

Bir yandan bar›fl›n sembolü olan ihram, di¤eryandan bu bar›fl› sa¤lamaya yönelik olarak hac›n›nfleytana, flehvetine ve nefsine karfl› giriflti¤i görün-mez savaflta âdeta bir z›rh niteli¤i tafl›r. Normal birz›rh, kifliyi karfl›dan gelen darbelere karfl› korurken,iflbu ihram z›rh›, sahibini öncelikle nefsine, flehveti-ne ve fleytana karfl› koruyacakt›r. T›pk› Hz. Peygam-ber’in “Oruç, sahibi için bir kalkand›r” (Müslim, S›-yam, 162) benzetmesinde oldu¤u gibi, ihram dakifliyi dahilî ve haricî bütün darbelere karfl› koruya-cak kadar güçlü bir z›rh, güçlü bir kalkand›r.

Hacc›n baflka bir boyutu da, ölümü, dirilifli vemahfleri hat›rlatmas›d›r. Beyaz kefenlere bürünen

Müslümanlar, âdeta ölüm ve ötesi hayat›n bir pro-vas›n› gerçeklefltirirler hacda. Statüleri ne olursa ol-sun, bütün Müslümanlar ayn› k›yafetler içinde, kar-deflliklerini ve Allah’›n huzurunda eflit olduklar›n›gösterirler bedenleriyle. ‹hramla ölümü tadarlar,Arafat’ta dirilifl ve mahfleri yaflarlar ve bu ruh ile Al-lah’›n huzuruna ç›karlar. K›saca hem “Ölmedenönce ölme” bilincini, hem de manevî dirilifli kazan-maya çal›fl›rlar. Böylece onlar, önemli bir irade eg-zersizi yapmak suretiyle ilahî iradeye boyun e¤me-ye haz›r olduklar›n› kendilerine telkin ederler.

‹hram, ölen her Müslüman›n giyece¤i kefenisembolize eder. Hacca giden Müslüman, ihramagirerken büründü¤ü giysi ile, kabre girerken bürü-nece¤i kefenin benzerli¤inin fluurunda olarak art›kbir bak›ma dünya d›fl› bir düzene ayak uydurdu¤u-nu hisseder ve bunun etkilerini duyar. Hac›, dünya-da iken ölüm elbisesine, ihrama bürünür, âhirete,mahfler gününe gider gibi kefen giyer. fiimdiye ka-dar k›ymet ölçüsü olarak bildi¤i her fley; servet,makam, milliyet, cinsiyet, beflerî üstünlükler olarakne varsa hepsi ihram›n rengi içinde erir ve sadeceRabbine kul oldu¤unu gösterir. Renksiz, dikiflsiz,rozetsiz, bayraks›z bu elbise, Müslümanlar› dünye-vî bütün güç ve imkânlardan soyutlar. Hac mevsi-minde bembeyaz ihramlar›yla hac›lar, sanki beyaz

14

Page 24: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

kefenleriyle kabirlerinden dirilifli ve mahflerde top-lan›fl› hat›rlat›r bize. ‹flte bilinçli bir hac› bu diriliflsenaryosunu yaflamak suretiyle bundan sonrakihayat›nda gerçek dirilifle daha iyi haz›rlanma sözü-nü verir kendi kendisine ve ruhunda kalbî bir diri-lifli gerçeklefltirir.

‹hramla, kefenler giyilmifl, âdeta cesetler mîkat-ta kalm›fl ve harem bölgeye ruhlar devam etmifltir.Bütün “ben” ve “benlik” duygular›, elbiselerle bir-likte mikatta ç›kart›lm›fl, “biz” olarak ilahi cazibemerkezi olan Kâbe’de birleflmifl ve yekvücut ol-mufltur.fiu halde ihram, sadece zahirî bir k›yafet de¤i-

flikli¤i de¤il, insan›n yaflama ve davran›fl biçimininköklü bir de¤iflikli¤e u¤ramas› demektir. Nitekimihraml› kifli, bu k›yafeti tafl›d›¤› süre içinde baflkazamanlarda kendisine meflru olan bir dizi davra-n›fltan uzak durmak zorundad›r. Bu program d›fl›hayat, kiflinin kendini geçici kayg›, al›flkanl›k ve ba-¤›ml›l›klar›ndan kurtulmas›na ve kendisiyle hesap-laflmas›na imkan tan›yan önemli bir f›rsatt›r.

Hac esnas›nda günlük giysilerinden soyunup,bembeyaz, lekesiz ihram örtülerine bürünen Müs-lümanlar, her türlü gösterifl ve alayiflten uzaklafl-may›, zinet ve servetle böbürlenmemeyi, insanlararas›ndaki eflitli¤i, ölümü ve ötesini hat›rlamay› fi-

““KKiimm AAllllaahh’’››nn yyaassaakkllaarr››nnaa ssaayygg›› ggöösstteerriirrssee,, oo,, RRaabbbbiinniinnyyaann››nnddaa kkeennddiissii iiççiinn ddaahhaa hhaayy››rrll››dd››rr..””

(Hac, 30)

Page 25: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

ilen yaflay›p ö¤renmeleri yan›nda, kö-tü arzu ve al›flkanl›klar›ndan da s›yr›-l›p, tertemiz yeni bir hayata bafllamairadesini de sergilerler. ‹hraml› için ko-

nulan yasaklar, hiçbir canl›ya zarar ver-meme, bütün yarat›klara flefkat ve mer-

hamet, zorluklara sab›r, k›saca kifliye dü-zenli ve disiplinli yaflama melekesi kazand›r›r.

Böylece bu e¤itimden geçen Müslümanlar, önce

zarars›z olmay›, ard›ndan da çevresine yararl› ol-ma al›flkanl›¤›n› kazan›rlar.

‹hrama giren kiflinin elbiselerini bile ç›kar›p ikiparça beyaz örtüye bürünmesi, âdeta dünya ad›-na tafl›d›¤› her fleyi at›p, Cenab-› Hakk’a yürüme-sini simgelemektedir. Yal›n ve yaln›z bir flekildetek bafl›na sadece Rabbine kul oldu¤unu art›k da-ha rahat görebilir. Böyle bir durumda onu de¤er-li k›lacak tek fleyin, Rabbine kulluk oldu¤unun bi-lincine varabilir.

Hacda arzu edilen ruhî yenilenmeyi sa¤layabil-mek için, ihrama girerken yaln›zca elbiseleri de¤il,kifli, içindeki her türlü manevî kir ve pas›, ruhunayük teflkil eden bütün a¤›rl›klar› da söküp atmal›-d›r. Tüm dünyal›k kayg›lar› bir tarafa b›rak›p ruhu-nu ar›nd›rmaya tam anlam›yla yo¤unlaflmal›d›r.Elbiselerini ç›kar›p beyaz iki parça beze bürünür-

ken o güne kadar ruhuna s›k›nt› veren, gönlü-nü rahats›z eden kalbine a¤›rl›k veren ne

varsa hepsinden soyunmal› ve hacc›nkutsal iklimine öyle girmelidir.

Page 26: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

66.. YYaassaakkllaarr›› aannllaammaakk

““HHaaccddaa kkööttüü ssöözz,, ççiirrkkiinn ddaavvrraann››flfl,, ggüünnaahhaa ssaappmmaa vveekkaavvggaa yyookkttuurr..”” (Bakara, 197) Hac›, s›rf ibadet kast›yla,helal ve mübah olan baz› fleyleri ihram ile kendisine ya-sak etmektedir. Namaza bafllarken al›nan iftitah tekbirinas›l kifliye namaz içinde baz› davran›fllar› yapmas›n›yasakl›yorsa, oruca bafllayan kifli nas›l imsak ile yemeyiiçmeyi kendisine yasakl›yorsa, ihram ile birlikte hac› daönceden mübah olan baz› fleyleri kendisine yasakla-maktad›r. Kur’an, bu konuda üç türlü yasaktan söz et-mektedir:

1- “Rafes” kapsam› içine girecek cinsel arzularla il-gili konuflma dahil, her türlü flehevî yasaklar,

2- “F›sk ve fusûk” kapsam› içine girecek her türlügünah, kötülük ve masiyetler,

3- “Cidâl” kapsam›na girecek baflkalar›yla kavga,kap›flma, tart›flma, sövüflme, dövüflme vb. bütünolumsuz davran›fllar.

Dikkat edilirse bu üç çeflit yasaktan ilki, kifliyi flehve-tine, ikincisi nefsine, üçüncüsü de baflkalar›na karfl› ko-rumay› amaçlamaktad›r. Bunun anlam› kifli, hac esna-s›nda ne flehvetiyle, ne nefsiyle, ne de kardeflleriyle enküçük bir problem yaflamamal›, bar›fl içinde olmal›d›r.‹nsanlar›n genellikle birçok günaha girmelerine sebep

olan bu üç cephedir. Bunlardan darbe almamal›d›r.Hac süresince kazand›¤› bu deneyimle hac sonras›ndada, kendini bunlara karfl› korumal›d›r. ‹flte Hz. Peygam-ber, bu yasaklara riayet ederek hac yapabilen kimseninannesinden do¤du¤u günkü haline dönece¤ini müjde-lemektedir. (Buhari, Hac, 4),

Kur’ân-› Kerim’de belirlenen bu temel yasaklardanbaflka hadislerde de baz› ihram yasaklar› yer alm›flt›r.‹hram süresince erkeklerin, -ayaklar›na geçirdikleri ter-lik ve büründükleri iki parça havlu hariç- baflka hiçbirgiysi giyememeleri; ihrama girildikten sonra güzel ko-ku kullan›lmamas›, av hayvanlar›n›n avlanmamas›, Ha-rem bölgesinin do¤al bitki örtüsüne zarar verilmemesibunlardand›r. Harem bölgede her ne sebeple olursaolsun kan dökmek, kay›p bürosuna verme d›fl›nda bu-luntu bir eflyay› al›p sahiplenmek de bu yasaklardand›r.

‹hram yasaklar›, sadece Müslümanlar› veya insanla-r› de¤il, canl› ve cans›z hemen her fleyi kapsamaktad›r.Bütün hayvanlar, bütün bitkiler ve hatta Allah’›nmü’minlere bahfletti¤i bütün tabiat ve çevre dokunul-maz bir sit alan›d›r art›k. Hiçbir kimseye, hiçbir fleye za-rar vermeyeceksiniz, bu bölgenin otunu, çiçe¤ini bilekopartamayacaks›n›z, kuflunu dahi korkutmayacaks›-n›z. B›rak›n o mübarek yerlere tükürmeyi, insanlar› ra-hats›z edecek herhangi bir çöpü dahi sa¤a-sola atama-yacaks›n›z. Zira, böyle bir çöpü baflka yerlerde bile yol-

17

Page 27: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

dan kald›r›p atmak “sadaka” yani Allah’a sadakat olarak ka-bul edilmifltir. Bunun aksini hem de Harem bölgede yap-mak, oray› temizlemek yerine kirletmek ise, sadakatsizliktir.

Hac esnas›nda hiçbir fleye zarar vermemek esas oldu¤un-dan insan›n çevresiyle iliflkisinde son derece dikkatli davran-mas› gerekti¤i ortaya ç›kar. Özellikle bitki ve hayvan türün-den canl›lara karfl› gösterilmesi gereken hassasiyet, kifliyebaflka zamanlarda kazanamayaca¤› ölçüde bir duyarl›l›k sa¤-lar. Art›k hac›, yeflil bir yapra¤a, herhangi bir canl›ya bile za-rar veremez.

Bunun yan›nda öfkelenmemek, kimseyi incitmemek vegüler yüzlü olmak gibi ahlâkî davran›fllar da, hacc› gere¤i gi-bi yerine getirenlerin elde edecekleri manevî kazançlar ara-s›nda yer al›r.

K›saca, ihram süresince toplumsal bar›fl› ve bütünlü¤übozucu, bencilli¤i uyand›r›c›, geride b›rak›lan geçici haz vemenfaatleri hat›rlat›c› mahiyetteki her türlü eflya ve fiiller ya-saklanm›flt›r.

77.. TTeellbbiiyyeeyyii aannllaammaakkTelbiye, seferberlik emrine uyarak cephe için gerekli

haz›rl›klar›n› yapm›fl, üniformas›n› giymifl, silah›n› kuflan-m›fl bir askerin komutan›n›n huzuruna ç›karak “Emretkomutan›m!” tekmili vermesine benzer. ‹hram z›rh›n›giyen hac› “Buyur Allah›m buyur! Emrindeyim buyur!”derken Kâbe’sine ça¤›ran Rabbinin tam önündeymifl,

18

Lebbeyk Allâhümme lebbeyk! Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk!

İnne’l-Hamde ve’n-Ni’mete leke ve’l-Mülk, lâ şerîke lek!”

“Telbiye” denilen bu sözlerin anlam› fludur:

“Buyur Allahım buyur!

Emrindeyim buyur!

Buyur Allahım!

Senin hiçbir ortağın yoktur.

Buyur Allahım!

Şüphesiz hamd sana mahsustur.

Nimet de senindir, mülk de senin.

Senin hiçbir ortağın yoktur.”

Page 28: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

huzurundaym›fl gibi hisseder kendisini. “Davetiniduydum, emrine uydum, huzuruna geldim, bütünbenli¤imle ve içtenli¤imle emrindeyim!” der ve gün-lerce bunu birçok davran›fl›yla ispatlamaya çal›fl›r.

Bu sözler, dünyan›n dört bir taraf›ndan gelen,renkleri, dilleri, ülkeleri ve kültürleri farkl›, fakat hedefve gayeleri ayn› milyonlarca Müslüman›n hep birlik-te seslendirdikleri ortak bir and, ortak bir parola ola-rak kutsal iklimde sürekli yank›lan›r. Tevhid inanc›naba¤l›l›¤› ve Allah’tan baflkas›na asla kul köle oluna-mayaca¤›n› anlatan bu sözler, ‹slam dininin mü’min-lere kazand›rd›¤› en önemli ortak noktalardan birinidile getirir.

Hac›, hacc›n en önemli slogan› ve fliar› olan telbi-ye ile, Hz. ‹brahim vas›tas›yla kendisine yap›lan veHz. Muhammed taraf›ndan yenilenen ça¤r›ya kofl-mufl ve kay›ts›z-flarts›z, kayg›s›z ve endiflesiz bir flekil-de teslim oldu¤unu “Buyur Rabbim! Emrine âmâde-yim!” diyerek hem sözüyle, hem de fiiliyle ortayakoymufltur. Her ne emrolunduysa yapm›flt›r. Haram-lar› terk etmekle kalmam›fl, ihramla birlikte baz› helal-leri de terk etmifltir. O’nun r›zas›n› elde edebilmekiçin tavaf ve sa’y edecek, Arafat’ta, Müzdelife’de vak-feye duracak, Mina’da fleytan› ve taraftarlar›n› pro-testo edecek, kurban kesecektir. Bütün bunlar›, s›rfAllah emretti¤i için, mahza ibadet kast›yla yapacak-t›r.

Telbiye ile hac›lar, dünyan›n dört birtaraf›ndan Kâbe’ye gelerek iman ve tes-limiyetlerini fiili olarak göstermifl olurlar.Allah ça¤›rd›, onlar nice zorluklarla hu-zuruna geldi. Kendilerine emredilen hacibadetlerini Hz. Peygamber’in ö¤retti¤igibi yapt›lar ve her fleyiyle O’nun emrin-de olduklar›n› kan›tlad›lar. O’nun buy-ruklar›na boyun e¤menin, gerçek kullukoldu¤unu, nefislerinin esaretinden ancak bu flekildekurtulabileceklerini “Lebbeyk: Emrindeyim Allah›m!”diyerek hem söylemleriyle, hem de eylemleriyle is-patlad›lar. T›pk› flehid olaca¤›n› çok iyi bildi¤i halde,dini ve vatan› u¤runa can›n› seve seve vermek iste-yen bir askerin, düflman kalesine sanca¤› dikme em-ri karfl›s›nda hiç tereddüt etmeden çok sevdi¤i-sayd›-¤› komutan›na “Emret komutan›m!” demesi gibi birteslimiyet ifadesidir telbiye.

Müslüman, telbiyeyi orada belli yerlerde ve za-manlarda söyler. Ancak bunu, hacdan sonra hâl diliy-le sürekli söylemeli, kendisine hayat verecek her tür-lü ilahî buyruk karfl›s›nda sürekli “Emret Allah›m, em-rin olur Allah›m!” bilinciyle hareket etmelidir. Na-maz, oruç, zekat, dürüstlük, emanet, adalet, samimi-yet… hepsi için “Emrine âmâdeyim Allah›m!” diye-bilmelidir.

19

Page 29: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

88.. KKââbbee’’yyii aannllaammaakk Kâbe-i Muazzama’y› gördü¤ü o ân, âdeta durur zaman ve

sanki dürülür mekan ve bir uzay bofllu¤una düfler insan.Özellikle de bu, ilk karfl›laflma veya kavuflma ise...

Hac ibadetinin yap›ld›¤› mekanlar›n merkezidir Kâbe. Al-lah için herhangi bir mekan söz konusu olmad›¤› halde, Kâbeiçin “Evim” buyurmak suretiyle oray› flereflendirmifl, çevresi-ni de çeflitli yasaklar›n geçerli oldu¤u bir “Harem” bölge ilanetmifltir.

Kâbe ve çevresi için kullan›lan “Harem” tabiri, bölgedekibütün iliflkilerin Allah’›n emir ve yasaklar›na sayg› esas›na gö-re düzenlendi¤ini, baflta insan olmak üzere a¤aç ve bitki ör-tüsünden hayvanlara kadar bölgedeki bütün varl›klar›n ilahikoruma alt›na al›nd›¤›n› ifade eder.

Kâbe, yeryüzündeki ilk ibadet yeri olmas›n›n yan› s›ra,özellikle namaz ve hac ile ilgili belirli flartlar›n yerine getiril-mesi bak›m›ndan da ayr› bir öneme sahiptir. Kâbe’nin bulun-du¤u yöne, k›bleye do¤ru yönelmek namaz›n flartlar›ndan ol-du¤u gibi, hac ve umre ibadetinin rükünlerinden biri olan ta-vaf da Kâbe’nin etraf›nda yap›l›r. Ayr›ca Kâbe’nin, bütünMüslümanlar› bir noktada toplayan, her birinin ortak istika-meti olma gibi birlefltirici, bütünlefltirici sembolik bir anlam›

da bulunmaktad›r. Hac›, Kâbe’yi gördü¤ünde, âdeta Kâbe’nin Rabbini gö-

rüyormuflcas›na tazim etmelidir. Hz. Peygamber’in “ih-

20

“Allah, saygın ev Kâbe’yi in-sanlar için bir dayanak yaptı.”

(Mâide, 97)

“Orada apaçık belgeler, İbrahim’in makamı vardır. Kimoraya girerse güvende olur.”

(Âl-i İmran, 97)

Page 30: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

san” derecesinden söz ederken dedi¤i gibi “SenO’nu göremesen de O seni görür.” (Buhari, ‹man,38) ‹flte bu bilinç içerisinde, kendisine dünya gö-züyle Beyt’i gösteren Allah’a flükredip, ahirette decemalini göstermesi için dua etmelidir.

Y›llard›r binlerce kilometre uzaklardan yöneldi-¤i Kâbe, art›k tam karfl›s›ndad›r. Aradan mesafekalkm›fl, vuslat gerçekleflmifltir. Kulun Kâbe’ye ka-vuflmas›, Rabbine kavuflmas›n› hat›rlat›r. Kim bilirne zaman, nerede ve ne hâlde? Önce son nefeslevar›fl, sonra dirilifl ve huzura ç›k›fl... Acaba hangiyüzle, hangi yönden ve hangi sermaye ile?

Kâbe’ye her gidiflte abdestli bulunmak, sükû-net ve huflû içerisinde Kur’an tilaveti, dua, isti¤far,tesbih, tehlil ve tekbirle meflgul olmak, mümkünmertebe konuflmamak, baflkalar›n› rahats›z etme-mek, geçifl yerlerinde oturarak veya namaz k›larakizdihama sebep olmamak, -namaz içerisindeykendahi- Kâbe’yi doya doya gözyafllar› içerisinde te-mafla etmek tavsiye edilen âdâb aras›ndad›r.

Hac›lar, “Duyûfu’r-Rahmân” yani “Rahman’›nmisafirleri” dir. Evet gerçekten de hac›lar O’nunbirkaç günlük veya haftal›k en k›ymetli misafirleri-dir. Dolay›s›yla, önce hac› kendisinin bir misafir ol-du¤u, hem de Rabbine misafir oldu¤u bilinci içe-risinde geçirmeli bu k›ymetli zaman›n›. Ayr›ca ge-

rek hâne sahibine karfl›, gerekse O’nun di¤er mi-safirlerine karfl› sayg› ve hürmette kusur etmeme-lidir.

Kâbe bir semboldür. Bu sembole yaklafl›rkenRabbimize yak›nl›¤›m›z› ölçmeliyiz. Mesele yaln›z-ca fizikî planda Kâbe’nin yan›nda olmak de¤ildir.Önemli olan kiflinin bu fizikî yak›nl›¤› Rabbine olanmanevî yak›nl›¤›n› art›rmaya vesile k›labilmesidir.Nerede olursa olsun yüzünü Kâbe’ye çevirirkengönlünü de Allah’tan baflka her fleyden çevirmebilincine ulaflabilmesidir.

Yeryüzünün ilk mabedinin etraf›nda, ibadetle-rin özü olan ihlâs›n en güzel örneklerine tan›k olu-nur. Burada içtendir yakar›fllar. Müslüman, af içinRabbine nihaî baflvurusunu burada yapar. Buras›,affedilmeden ayr›lmama noktas›d›r. Onun için da-ha ötesi düflünülemeyecek bir rahmet ortam›ndaeller aç›l›r Rahmetin sahibine…

99.. TTaavvaaff’’›› aannllaammaakkTavaf, sözlükte bir fleyin etraf›nda dönmek ve

dolanmak demektir. Evrende maddenin en küçükparças› olan atomdan, en büyük galaksilere var›n-caya kadar her fley tavaf halindedir. Atomda elekt-ronlar bir kalp mesabesindeki çekirdek etraf›nda

21

Page 31: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

bafl döndürücü bir h›zla dönerken, galaksiler demilyarlarca y›ld›z sistemleriyle galaksinin mer-kezi etraf›nda ak›l almaz bir h›zla dönmektedir-ler. Sanki hepsi kendilerini var eden ve yaratanYarat›c›’ya ibadet etmektedirler. Kur’an’da ifadeedildi¤i gibi, her biri bir yörüngede seyretmek-tedir. (Yâsin, 40)

Kâbe’nin etraf›nda tavaf eden on binlerceMüslüman›n oluflturdu¤u tablo, bir galaksinin,milyarlarca y›ld›z›yla dönüflünü and›ran birmanzara gibidir. Bu bak›mdan tavaftakimanevi hazz› tam anlam›yla elde edebil-mek için kendini yörüngeye b›rakmakgerekmektedir. Zaten Kâbe’nin çekimalan›nda yörüngeye girebilen bu manevîak›fla kendini b›rak›r ve mü’minler deni-zinden bir damla olabilmenin zevkine erer.Kâbe etraf›nda dönerek gerçeklefltirilen tavaf,kâinat›n ve yarat›l›fl›n özeti, teslimiyetin ve ilahîtakdire boyun e¤iflin sembolü say›l›r.

Erkeklerin tavaf›n ilk üç flavt›nda daha hey-betli yürümelerine RReemmeell, tavafta ihraml›ykensa¤ omuzlar›n› aç›k bulundurmalar›na IIzztt››bbaa ad›verilir.

Burada yap›lan üç davran›fl›n da tarihi anla-m›, has›mlara karfl› güç ve gövde gösterisiydi.Mekke’li müslümanlar Medine’ye hicret edince,oran›n havas› kendilerini olumsuz etkilemifl vebiraz zay›f düflmüfllerdi. Aradan yedi y›l geçtik-ten sonra üç günlü¤üne geldikleri umre ziyare-tinde Mekkeliler taraf›ndan bu durumlar› dilegetirilince Hz. Peygamber, ashab›na, o müflrik-

lere karfl› güçlü görünmelerini, onlar›noturdu¤u tarafa doland›klar›nda da-

ha çal›ml› ve güçlü görünmeleriniemretmifl ve onlar da bunu yap-m›flt›. fiüphesiz o gün için onlar›n bu

hareketi güçlü olduklar›n› ifade et-meye yetmekteydi. Ya bugün hac›-

lar kendilerinin, Müslümanlar›n güçlüoldu¤unu nas›l gösterebilecekler? Maddi

güç, manevi güç, moral güç... Neleri, nerede,nas›l kaybettik ve nas›l kazanaca¤›z? Hiç flüphe-siz hac yaparken bunu da düflünmeliyiz.

‹bn Abbas’a göre bafllang›çta tavaf esnas›n-da s›rf Kureyfllilere karfl› gösteri amac›yla yap›lanremel (heybetli yürüyüfl), Hz. Peygamber’in ve-

“Sonra manevi kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i Atîk’i (Kâbe’yi) tavaf etsinler!” (Hac, 29)

Page 32: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

da hacc›nda, tavaf›n ilk üç flavt›nda yapmas›yla sünnetolmufltur. Yine Hz. Ömer, Hacer-i Esved’le ilgili sözünündevam›nda: “Biz neden hâlâ bu remele devam ediyoruzki? Çünkü vaktiyle biz, bu remel ile (bizim zay›f düfltü¤ü-müzü söyleyen) müflriklere karfl› (güçlü) görünmek ister-dik. Hâlbuki Yüce Allah onlar› helâk etmifltir” dediktensonra, “Ama biz, Hz. Peygamber’in yapm›fl oldu¤u birfleyi terketmek istemeyiz” demifltir. (Buhari, Hac, 57) O,müflriklerin helâkiyle bu gerekçenin kayboldu¤unu dü-flünmesine ra¤men, Hz. Peygamber’in yapm›fl oldu¤u biruygulamay› terk etmek istememifl ve aynen ittiba etmifl-ti. Belki de düflmanlar› karfl›s›nda her dönemde nas›l güç-lü olmalar› gerekti¤ini Müslümanlar›n hiçbir zamanunutmamalar› için...

Tavafa Kâbe sola al›narak bafllan›r. Bunun da simgeselbir anlam› vard›r. Nazargâh-› ilâhî olan insan›n kalbi,‘Beytullah’ yani Allah’›n eviyle karfl› karfl›ya gelir tavafta.Allah, insan›n flekline, kal›b›na, mal›na mülküne de¤il,kalbine bakar. Bu yönüyle Kâbe ile insan kalbi aras›ndadikkat çekici bir ilgi vard›r. Bu sebeple tavafta kiflinin kal-bi Kâbe taraf›nda yer al›r. Bunda ayn› zamanda tavaf›nne kadar kalpten ve gönülden yap›lmas› gerekti¤ine debir iflaret vard›r.

Kâbe’nin etraf›nda mü’min olman›n zevki yaflan›r. Al-lah’a yak›n olman›n tatt›rd›¤› bu zevki bir baflka yerde bu

kadar canl› ve bu kadar coflkulu bir flekilde ya-flamak çok zordur. Bu kutsal mekanda tan›kolunan yak›nlaflma duygusu, hac›ya kendievinde oldu¤u hissini verir. Burada hac› kendi-ni s›laya kavuflmufl gibi hisseder. ÇünküKâbe’nin yüzü kendisine öylesine tan›d›k, ko-kusu öylesine bildik, s›cakl›¤› öylesine kuflat›c›gelir ki mü’min için, baflka hiçbir sevgi bu den-li çekici olamaz.

T›pk› namaz k›larken oldu¤u gibi, Kâbe’nin etraf›ndatavaf eden insanlar aras›nda hiçbir ay›r›m yoktur. Bura-da müminler eflitlenir. Kifliyi di¤erlerinden ay›ran hiçbiriflaret veya alâmet yoktur art›k. Orada tevhidin simgesiolan birlik vard›r. Burada mü’minler denizinde kaybol-mak ve toplulukta erimek gerekmektedir.

Birisinin etraf›nda dönmek, âdeta onun etraf›nda per-vane kesilmek, sembolik olarak yürekten ba¤l›l›¤› veonun için her fleyini feda edebilece¤ini gösteren bir ha-rekettir. Bu bak›mdan Beyt-i Atîk’› tavaf, yaln›zca YüceYarat›c›’ya yönelmenin ve yaln›zca onun huzurunda e¤il-menin ve ondan baflkas›na ibadet etmemenin fiilî birgöstergesidir.

Tavafta hac›, Allah’›n huzurunda oldu¤unun bilinciy-le, O’na yaraflan bir ta’zim ve hürmet, korku ile ümitaras› bir muhabbet içerisinde olmal›d›r. Tavaf eder-

23

Page 33: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

ken, Hz. ‹brahim o¤lu ‹smail ile, Al-lah’›n evini nas›l döne döne infla etti-lerse, hac› da ayn› flekilde döne döne

iman evini, gönül evini yani kalbini ye-niden infla etmelidir. Kâbe Allah’›n evi,

kalpler de O’nun nazargâh›d›r. Hac› ora-da sürekli Kâbe’ye bakar, onu seyreder,

onun yüceli¤ini temafla eder, Allah da daima ku-lun kalbini gözetir, onu dikkate al›r. Hz. Peygamber’inveciz bir flekilde ifade ettikleri gibi “Allah sizin fleklini-ze flemalinize ve mallar›n›za bakmaz, aksine kalpleri-nize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr, 33) Budünyada da böyledir, ahirette de. Hani flairin fiuarâ,88. ayeti esas alarak söyledi¤i gibi, hiçbir fleyin faydavermeyece¤i k›yamet gününde Yüce Allah, alt›n vegümüfl de¤il, teslim olmufl bir kalp istemektedir:

Sanma ey hâce, senden zer u sîm isterler,“Yevme lâ yenfeu”da kalb-i selîm isterler.Nitekim, kültürümüzde sufîler, Kâbe’yle ilgili

Kur’an’da ve hadislerde geçen bütün s›fatlar› insan›nkalbi için kullanm›fllar ve ona Beytullah demifllerdir.Yahut Beytulharam demifller ve bunu da insan›n gön-lü için kullanm›fllard›r. Çünkü gönül, Allah’›n evidir vesevgiliden baflkas›n›n oraya girmesi haramd›r, demifl-lerdir.

Nitekim Allah Rasûlü’nün Kâbe’yi tavaf ederkensöyledi¤i flu hadis bunu teyit etmektedir:

“(Ey Kâbe!) Ne kadar hoflsun, kokun ne kadar dagüzel! fiân›n, hürmetin ne kadar da yüce! Ama, ca-n›m elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah nez-dinde mal›yla, can›yla mü’minin hürmeti (dokunul-mazl›¤›), senin hürmetinden daha büyüktür!” (‹bnMâce, Fiten, 2)

Bu hadisten, mü’min kalbinin, Kâbe kadar hürme-te lay›k oldu¤u, sayg›nl›¤›n›n, dokunulmazl›¤›n›n bu-lundu¤u anlafl›lmaktad›r. Kâbe’ye kalplerini kuvvet-lendirmek için gidenler, bunun ilk ve temel flart›n›nmü’min kardeflinin kalbini k›rmamaktan, bu dokunul-mazl›¤› çi¤nememeden geçti¤ini iyi bilmelidirler. T›p-k› Yunus Emre’nin dedi¤i gibi:

AAkk ssaakkaallll›› bbiirr kkooccaa YYuunnuuss EEmmrree ddeerr hhooccaaBBiilliinnmmeezz hhââllii nniiccee GGeerreekkssee vvaarr bbiinn hhaaccccaaEEmmeekk vveerrmmeessiinn hhaaccccaa HHeeppiissiinnddeenn iiyyiicceeBBiirr ggöönnüüll yy››kkaarr iissee BBiirr ggöönnüüllee ggiirrmmeekkttiirr

24

Page 34: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

1100.. HHaacceerr--ii EEssvveedd’’ii aannllaammaakkTavaf›n bafllama noktas›n› göstermek gibi

pratik bir faydas› da bulunan bu tafl›n men-flei, tarihçesi, mahiyeti ve manevi de¤eri hak-k›nda, birço¤u zay›f, bir k›sm› sembolik an-lam tafl›yan çok say›da rivayet vard›r. Bu riva-yetlerde umumiyetle Hacer-i Esved’in asl›ndabeyaz iken insanlar›n günahlar› yüzünden ka-rard›¤›, cennetten indirildi¤i, Nuh tufan› s›ra-s›nda Ebû Kubeys Da¤›’nda korundu¤u veHz. ‹brahim’in Kâbe’yi inflas› esnas›nda ora-dan yerine getirilerek konuldu¤u, onun Al-lah’a verdi¤i sözü yerine getirenlere flahitlikedece¤i gibi hususlar dile getirilmektedir.

Risalet öncesi Kâbe’nin onar›m› esnas›ndaHacer-i Esved’i yerine kimin koyaca¤› konu-sunda kabileler birbirlerine düfltüklerinde Hz.Peygamber hakem seçilmifl ve onu bir örtüüzerine koyup, her kabileden bir kifliye örtü-den tutturduktan sonra, onu kendi elleriyleyerine yerlefltirmiflti.

Hz. Peygamber, müsaitse Hacer-i Esved’iöper, de¤ilse eliyle veya elindeki baston vb.ile selamlayarak tavafa bafllard›. O, güçlükuvvetli birisi olan Hz. Ömer’i, zay›f bünyelikimselere eziyet verebilece¤i gerekçesiyle,Hacer-i Esved’i öpmek için izdihama dalma-mas› konusunda uyarm›fl, e¤er bofl ise istilam

“Biliyorum ki sen bir taşsın. Ne zarar, ne de fayda verirsin.

Eğer, Rasûlullah’ın sana dokunduğunu görmeseydim sana el sürmezdim.”

(Hz. Ömer)

Page 35: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

etmesini, aksi takdirde tehlil vetekbir ile geçmesini söylemiflti.Hz. Peygamber’in bu tavsiyesin-den sonra o, izdiham›n oldu¤uhallerde istilam› terk edip geriden

selamlamakla yetinmifltir. Nitekim‹bn Abbas da “Hacer-i Esved kalaba-

l›k oldu¤u zaman kimseye eziyet ver-me! Eziyet de çekme, geç!” tavsiyesinde

bulunmufltur.O zamanlar flimdiki kadar fazla kalabal›k ol-

mamas›na ra¤men, izdiham olmas› durumundaHacer-i Esved’in öpülmemesi, bu hususta baflka-lar›n›n rahats›z edilmemesi tavsiye edilmifltir. Gü-nümüzde milyonlara varan mahfleri kalabal›kta,hac›n›n sünnete uyma ad›na kardefllerine eza ce-fa etmesi asla tasvip edilemez. Kald› ki, buradasünnet olan, mutlaka Hacer-i Esved’i öpmek de-¤il, onu bir flekilde selamlamakt›r. Hacer-i Esved’iöpmek için kardeflleriyle itiflip-kak›flmak, ne sün-nettir, ne de ibadet! Bu konuda hem Hz. Pey-gamber’in örnek davran›fl›na, hem de onun uya-r› ve tavsiyesine uyulmal›, izdihaml› durumlardauzaktan selamlama ile yetinmelidir.

Sahabe, Hacer-i Esved’i selamlarken “Allah›msana inanarak, Kitab›n› ve Peygamberinin sünne-

tini tasdik ederek/Peygamberinin sünnetine uya-rak” derlerdi. Burada as›l olan tafl›n kendisi de¤il,Hz. Peygamber’in sünneti, örnek davran›fl›d›r. Zi-ra Hacer-i Esved, önce Hz. ‹brahim’in sonra daHz. Peygamber ve ashab›n›n hat›ras›n› yâd etme-ye vesile olan bir semboldür.

Nitekim bir defas›nda Hz. Ömer Hacer-i Es-ved’e seslenerek “Biliyorum ki sen bir tafls›n. Nezarar, ne de fayda verirsin. E¤er ben, Rasûlul-lah’›n sana dokundu¤unu görmeseydim, sana elsürmez/öpmezdim” (Buhari, Hac, 57) dedi veona eliyle dokunarak selamlad›/öptü. O, Hacer-iEsved’e bu flekilde seslenirken, bir tafla karfl› yap-t›¤› bu davran›fl›n, cahiliyye dönemindeki putlaratap›nma gibi olmad›¤›n›, bunun sadece Hz. Pey-gamber’in sünnetine uyarak Allah’a ta’zim veyaklaflma için yap›lan sembolik bir davran›fl oldu-¤unu vurguluyordu.

Hacer-i Esved’i selamlama, Allah’a vermifl ol-du¤u ahdi yenileme anlam›na gelmektedir. Kul,ruhlar âleminde verdi¤i kulluk sözünü, amelleriy-le ortaya koydu¤u iman akdini bu defa Beyit’te,Beyt’in sahibinin önünde bu hareketiyle temsilîolarak yineler ve pekifltirir. ‹flte Hacer-i Esved’i se-lamlama, ahdi, bey’at› tazelemeyi, sözünde dur-may› sembolize eder.

26

Page 36: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Hacer-i Esved’i selamlama, Allah’a vermiş olduğu ahdi yenileme anlamına gelmektedir. Kul, ruhlar âlemindeverdiği kulluk sözünü, amelleriyle ortaya koyduğu iman akdini bu defa Beyit’te, Beyt’in sahibinin önünde bu

hareketiyle temsilî olarak yineler ve pekiştirir.

Page 37: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

1111.. MMüülltteezzeemm’’ii aannllaammaakkMültezem, Hacer-i Esved ile Kâbe kap›s› aras›nda ka-

lan k›s›md›r. Baz› hac›lar›n gözyafllar› içerisinde yap›fl›pinleyerek dua ettikleri yerdir. ‹ster Kâbe’nin kap›s›na ve-ya efli¤ine, isterse Kâbe’nin duvarlar›na veya örtüsünesar›larak a¤las›n, hac›n›n a¤lamas›, en içten duygularlaMevla’ya yakarmas›, t›pk› yaramazl›k yap›pda annesine kendisini affettirmek için gözyafllar› döken çocu¤un durumuna benzer.Anne onu önce kabul etmese de, ete¤inib›rakmayan yavrusuna sonunda yüre¤idayanamaz ve affeder, kucaklar, ba¤r›nabasar. Acaba merhametlilerin en merha-metlisi olan Allah, Kâbe’sinin etekleri etra-f›nda defalarca tavaf eden, evinin perdele-rine sar›lm›fl ve bütün benli¤iyle “Hatalar›-ma ra¤men baflka bir yere de¤il senin ka-p›na geldim; benim günah›m çok, ama se-nin merhametin daha çok! Beni affetme-den buradan ayr›lmam ya Rabbi!” diye ni-yaz eder de Rahman ve Rahim olan O ev sahibi affetmezmi? ‹flte bu duygu ve düflüncelerle hac› –izdihama ne-den olmamak kayd›yla- Kâbe’de kendisini affettirmekiçin içtenlikle yalvar›r, yakar›r, göz yafllar› döker. fiüphe-siz böylesi içten bir yönelifl Yüce Allah taraf›ndan karfl›l›kgörecektir.

28

“Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik.Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka hüsrana uğrayacağız!” (A’raf, 23)

“Kâbe’yi insanlar için toplanma vegüven yeri kılmıştık ve ‘İbrahim’in

makamını namazgâh edinin’ demiştik.” (Bakara, 125)

1122.. MMaakkaamm--›› ‹‹bbrraahhiimm’’ii aannllaammaakkKâbe kap›s›n›n birkaç metre karfl›s›nda, sar›

bir mahfaza içinde yer alan Makam-› ‹brahimdenilen tafl›, Hz. ‹brahim’in, o¤lu ‹smail ile birlik-te Kâbe’yi yeniden infla ederken üzerine bas›p is-kele olarak kulland›¤›na inan›lmaktad›r. Bir bafl-ka inan›fla göre o, Hz. ‹brahim’in insanlar› haccadavet için üzerine ç›kt›¤› taflt›r.

Bunlardan her ikisi de mümkün olabilirse de,bizim aç›m›zdan önemli olan, ilk defa Hz. Ömer

Page 38: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

“Zemzem suyu, ne için içilirse, oyararı sağlar.”

(Ahmed b. Hanbel, III. 357)

taraf›ndan “Keflke Makam-› ‹bra-him’de namaz k›lsak?” diye dile geti-rilen talebin hemen ard›ndan oradanamaz k›l›nmas›n› emreden yukar›da-ki ayetin inmesidir. Gerek bu emir,gerekse Hz. Peygamber’in Makam-›‹brahim’i Kâbe ile aras›na alarak na-maz k›lmas› sebebiyle, tavaf sonras›k›l›nan iki rekat namaz izdiham›n ol-mad›¤› durumlarda orada veya orayayak›n bir yerde k›l›nmaktad›r. Hz. Pey-gamber, Makam-› ‹brahim’de k›ld›¤›iki rekat namaz›nda Allah’›n birli¤ini,tevhidi içeren Kâfirûn ve ‹hlâs surele-rini okumufltur. Ancak, hac zaman›çok kalabal›k oldu¤u için, bu namaz›ntam orada de¤il de, tavaf edenleri en-gellemeyecek flekilde baflka bir yerdek›l›nmas› daha uygun düflmektedir.

Hac›, k›laca¤› bu namaz öncesin-de veya sonras›nda, Hz. ‹brahim mi-sali, Allah’›n nazargâh› olan kendi gö-nül/kalp evini yeniden infla ederkenhangi iskeleleri kullanaca¤›n›, aya¤›-n›n hangi sa¤lam temellere basmas›

gerekti¤ini düflünmelidir. Hz. ‹brahimiçin insanlar› hacca davet ederkenböyle bir tafl›n üzerine ç›kmas› yeterliolmufltu. Acaba hac›, insanlar› Allah’adavet ederken hangi seviyeye ç›kma-l›, nas›l bir dayanak veya basamakkullanmal›d›r? Bu iskele veya basa-mak, ilim mi, ahlâk m›, mal m›, sami-miyet mi, gayret mi, emanet mi, ehli-yet mi olmal›? Yoksa hepsi mi? Allahnezdindeki mevkiin yükselmesinde,iman evinin yeniden infla edilmesindekullanmak zorunda oldu¤u iskelelerve insanlar› hayra ve Hakk’a ça¤›raca-¤› minberleri neler olmal›? Bunu dü-flünmelidir.

1133.. ZZeemmzzeemm’’ii aannllaammaakkZemzem, Allah’›n Hz. Hacer ve

o¤lu Hz. ‹smail’e ihsan etti¤i mübareksuyun ad›d›r. Hz. ‹brahim, Allah’tanald›¤› vahiy ile efli Hacer ve henüz sütemmekte olan o¤lu ‹smail’i Zem-zem’in bugünkü yerine b›rak›p gider.Henüz Kâbe yap›lmad›¤› ve Mekke

Page 39: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

30

flehri kurulmad›¤› için orada yafla-yan birileri de yoktur. (‹brahim, 37)Çok geçmeden yan›ndaki suyu bi-ten Hz. Hacer, yavrusuna su bula-

bilmek için, annelik sevgisi ve flefka-tiyle sa¤a sola kofluflturmaya bafllar.

Su temin edebilecek birilerini görebilirmiyim diye Safa ve Merve diye bilinen bu

iki tepe aras›nda gidip gelir. ‹ki tepe aras›ndakivadiye indi¤i zaman çocu¤unu göremedi¤i için ora-y› koflarak geçer. Bu su aray›fl›, ilahî iradenin hemenKâbe’nin yan› bafl›ndan Zemzem suyunu ikram et-mesine kadar devam eder.

Zemzem, halen Kâbe’nin 20 m. kadar do¤usun-da, Makam-› ‹brahim’e yak›n bir yerde bulunan tavafalan›n›n alt›ndaki kuyudan ç›kmaktad›r. 2003 y›l›nda,tavaf alan›n› geniflletmek amac›yla Zemzem kuyusu-na inifl yeri kapat›lm›fl, bunun yerine tavaf alan› etra-f›ndaki Zemzem içme yerleri ço¤alt›lm›flt›r.

Hz. Peygamber’in Zemzem hakk›nda: “Zemzemne niyetle içilirse o yarar› sa¤lar” (‹bn Mace, Mena-sik, 78) buyurdu¤u rivayet edilmektedir. Çeflitli riva-yetlerde onun doyurucu ve flifa verici özelliklerindensöz edilmektedir. Medine’ye hicret ettikten sonra Hz.Peygamber’in Mekke’den Zemzem suyu getirtti¤i denakledilmektedir. Zemzem içerken, “Allah›m! Sen-

den yararl› ilim, bol r›z›k ve her dert için flifa istiyo-rum” diye dua edilir.

Hac›, t›pk› Hz. ‹brahim ile o¤lu ‹smail’in Kâbe’yiibadet için temizledikleri gibi, tavaf ederken gönülevi olan kalbini takva ile tertemiz yapar. Kalbindekikirleri y›kar, yakar, yok eder ve Zemzem suyuna ge-lir. Orada ise bu defa o mübarek su ile midesini te-mizler. Bir daha haram lokma, flüpheli r›z›k girmeye-cek hale gelinceye kadar ar›nd›r›r. Nefsini, açgözlülü-¤ünü doyuracak kadar içer. Haramdan beslenmehastal›¤›na flifa verecek kadar doyas›ya içer. Tamah-kâr nefsi susuncaya, vicdan› takva karar›n› duyunca-ya, ruhu onunla doyuncaya kadar içer. Böylece, hac-dan sonra bir lokma da olsa, Zemzem’le pâk eyledi-¤i midesini ifsad etmemeye, kazanc›n› haramlarla kir-letmemeye, çocuklar›n› haks›z kazançla besletmeme-ye söz vererek içer bu ar›nma suyunu.

1144.. SSaa’’yyii aannllaammaakkÖnce yalç›n kayalarla dolu, sert ve yüksek birçok

da¤a nisbetle hayli mütevazi iki küçük kaya tepeci¤iolan Safa ve Merve’nin “Allah’›n sembolleri” oldu¤ugerçe¤ini hat›rlatmam›z gerekiyor. “Ne özelli¤i var?Niçin bu iki küçük kayal›k seçilmifl?” denilmemeli. ‹la-hî irade o ikisini sembol olarak belirlemifl o kadar!

Page 40: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Kur’an, Safa ile Merve’yi, “fieâirullah”, yani“Allah’›n sembolleri” olarak kabul etmifltir.

Koflmak, h›zl› yürümek anlam›na gelen“Sa’y”, bir canl›l›k, bir aray›flt›r. Terim ola-rak, hac ve umrede Kâbe’nin do¤u taraf›n-daki Safa Tepesi’nden bafllayarak Merve’yedört gidifl, Merve’den Safa’ya üç dönüfl ol-mak üzere bu iki tepe aras›ndaki gidifl-geli-fle denir. Sa’y esnas›nda Safa ile Merve ara-s›nda vadinin en derin k›sm›nda (iki yeflil di-rek aras›nda) daha canl› ve h›zl› yürümeyeise HHeerrvveellee denilmektedir.

Hacda yap›lmakta olan sa’yin asl›, Hz. Hacer’in henüz kendisiniemmekte olan o¤lu Hz. ‹smail için su ararken bu iki tepe aras›ndakoflmas› hadisesine dayan›r. Sa’y, Hz. Hacer’in bu hat›ras›n›n canlan-d›r›lmas›d›r. Safa ile Merve aras›nda yap›lan sa’y, Allah’›n rahmetininen büyük tecellilerinden biri olan anne sevgisi ve flefkatinin Hz. Ha-cer validemizde kendini gösteren fleklinin yâd edilmesidir. Annelikflefkat ve sevgisine, bu yüce duyguya ‹slam’›n verdi¤i de¤eri simge-leyen temsilî bir harekettir.

Safâ ile Merve aras›ndaki gelip gitmelerde iflte böyle bir düflün-ceden kaynaklanan bir duygu seli yaflan›r. ‹nsan sa’y alan›ndaki ko-fluflturmas›yla, Hz. Hacer’e somut bir flekilde uzanan ilahî rahmettenbir fleyler elde edebilme arzusundad›r.

Sa’y, Müslümanlar›n s›rf hac fiil ve davran›fllar›ndan oldu¤u için,ibadet kast›yla kat›ld›klar› bir yürüyüfltür. Müslüman bu sayedekendisi gibi ayn› yola girmifl, ayn› niyet ve duygular› tafl›yanlarlaberaber koflman›n ne demek oldu¤unu fark eder.

“Şüphesiz Safâ ve Merve, Allah’ın sembollerindendir.” (Bakara, 158)

31

Page 41: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Safa ile Merve aras›nda sa’y ederken hac›, ma-nen kurtuluflu aramak için t›pk› Hz. Hacer validemizgibi koflar. Beflerî olandan ilâhî rahmete koflar. Nefesnefese bütün uzakl›klar› yak›nlaflt›rarak, Yüce Yarat›-c›’n›n kendisine ne derece yak›n oldu¤unu hissede-rek koflar. Hz. Hacer validemizin telâfl›yla umuda,Zemzem’e koflar ve sonunda ona kavuflur ve ondankana kana içer. Birlik içinde yok olarak susuzlu¤unugidermeye çal›fl›r.

Sa’y, t›pk› Hacer validemizin k›zg›n güneflin alt›n-da susuzluktan k›vranan biricik ‹smail’ine hayat vere-cek suyu aray›fl› gibi bir aray›flt›r. Ve orada hac›, Ha-cer rolünü canland›racakt›r. Yedi defa canla-baflla,telaflla, heyecanla arayacakt›r kendi ‹smail’lerini kur-taracak olan o mana suyunu, eskilerin tabiriyle âb-›hayat›. Memleketinde b›rakt›¤› ci¤erparelerinin açl›-¤›n›, susuzlu¤unu giderecek olan o hayat suyunuarayacakt›r. Aylard›r bir damla su görmedi¤indençatlay›p paramparça olmufl toprak misali, kafalarda,kalplerde aç›lan çatlaklar› kapatacak, orada ahlâk›,maneviyat›, ilmi, hayr›, hakikati ve hizmeti yeflerte-cek, k›saca nesillerimize hayat verecek manevi Zem-zem’i arayacak. fiayet ‹smail’lerine acilen bu suyu te-darik edemez ve o âb-› hayat› bulamazsa, onlar›nbedenleri yaflamaya devam etse dahi, ço¤unun ru-hu ölecektir.

Hz. Hacer’in ‹smail’i, Cebrail’in yerden ç›kard›-¤› su ile kurtulmufltu. Ayn› flekilde bizim ‹smail’leri-miz de Cebrail’in getirdi¤i su ile, ama bu defa yer-den de¤il, semadan getirdi¤i âb-› hayat ile yaniKur’an ile kurtulacakt›r. O hakikat p›nar›ndan nekadar içebilirse, Kur’an ahlâk›ndan ne kadar nasip-lenebilirse, Kur’anî ö¤retiyi ne kadar yaflayabilirse,susuzlu¤unu Allah’›n ayetleriyle ne kadar giderebi-lirse o oranda hayat bulacak, hem bedenleri, hemde ruhlar› yaflayacakt›r. ‹flte bu duygu ve düflünce-lerle yap›lan bir sa’y,sembolize etti¤i aray›fl›namac›n› gerçeklefltirecek-tir. Orada bu aray›fl›n nekadar çok yap›lmas› ge-rekti¤inin ifadesi olarakyedi defa koflarsa da, as-l›nda nesillerinin muhtaçoldu¤u o kurtulufl suyuiçin yedi defa de¤il, yet-mifl defa hatta yedi yüzdefa koflar, arar, sorar.Buluncaya kadar, tatminoluncaya kadar, ci¤erpa-releri kurtuluncaya kadararay›fl›n› sürdürür.

32

Page 42: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

1155.. AArraaffaatt’’›› aannllaammaakkKelime olarak Arafat, “bilme,

anlama, tan›ma” ve “güzel ko-ku” gibi manalara gelen bir kök-ten gelmifltir. Dünyan›n her tara-f›ndan gelen insanlar›n bu yerdebirbirleriyle görüflüp tan›flmalar›veya günahlar›n› itiraf ederek Allah’tan af dileme-leri, affedilmelerinden sonra günah kirlerindentemizlenip Allah kat›nda güzel bir kokuya sahipolmalar› sebebiyle bu ad verildi¤i ileri sürülmüfl-tür.

“Hac nas›l (olmal›)d›r?” diye sorduklar›nda AllahRasûlü’nün verdi¤i cevap k›sa ve gayet net idi:“Hac, Arafat’(ta olmak)t›r” (‹bn Mace, Menasik, 57)Hac, hakikati bilmek, tan›mak, anlamak, kavramak-t›r. “Hac, Arafat’t›r” yani ârif olmakt›r; marufa, ma-rifete, Marifetullah’a ermektir. Dirilifli, mahfleri,mahkeme-i kübra öncesi bekleyifli, ölmeden önceölmeyi, hesaba çekilmeden önce muhasebe yap-may› bilmektir. Arif olan anlar, Arafat’› idrak eden,hac› olur, Arafat’› kavrayan marifeti bulur. Arafat,ârif olma yeridir. Arafat marifeti yakalama yeridir.Arafat önce kendini bilme, kendini bulma deneyi-

33

((‹‹bbnn

MMaacc

ee,, MM

eennaass

iikk 55

77))

Page 43: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

midir. Ve “Kendini bilen, Rabbi’ni de bilir” fehvâs›n-ca, önce kendini tan›ma, ard›ndan da Rabbini tan›-mad›r. Yunus’un dedi¤i gibi:

“‹lim, ilim bilmektir, ‹lim kendin bilmektir...” T›pk› Allah’› unutanlar›n, kendilerini unuttuklar›

ve neticede Ahirette Allah taraf›ndan unutulduklar›gibi (Haflr, 19), Arafat’ta kendini ve Rabbini tan›yan-lar da, mükafat olarak Allah taraf›ndan tan›nacaklar-d›r.

Arafat, zamanlar›n en bereketlisi olan Arefe gü-nü, mekanlar›n en mübare¤i olan Arafat’ta, Hz. Mu-hammed gibi yüzünü Kâbe’ye çevirip, s›rt›n› Cebel-i Rahme’nin (Rahmet Da¤›’n›n) eteklerine vererek,Rahman’›n rahmetine nail olabilmek, bütün Müslü-manlar›n derdine derman bulabilmek, günahlardans›yr›l›p gözyafllar›yla dolabilmek, cehaletten kurtu-lup marifetullah ile olabilmek için bir irfan ve mari-fet mektebidir.

Arefe günü hac ihram›yla Arafat’ta bulunmak, birMüslüman için en büyük nasiplerden biridir. Çünkü,bu kutsal yerde ve bu mübarek zaman diliminde ya-

p›lan dua ve ibadetler geri çevirilmez. Bu itibarlaMüslüman Arafat’ta gönlünü her türlü dünyevî dü-flüncelerden ar›nd›rarak, bütün samimiyetiyle Al-lah’a yönelmeli, el aç›p yalvarmal›, içine düfltü¤ügünahlar› hat›rlay›p göz yafllar› içinde tövbe etmeli,af ve ma¤firet dilemeli, kendisi, anne-babas›, kar-deflleri, çocuklar›, yak›nlar›, milletinin fertleri ve tümMüslümanlar için içtenlikle dua etmelidir.

Arafat’ta di¤er mü’minlerle bir arada bulunan,k›yafetiyle art›k bu dünyay› terk etti¤ini gösterenmü’min, haflir ve hesaba çekilifl sahnesini temsilî birflekilde yaflayarak sorumlulu¤un ve hesaba çekilme-nin idrakine var›r. Allah’›n huzurunda durman›n ma-nas›n›, makam, servet ve ilim gibi üstünlüklerin ger-çek de¤erinin hesaba çekilece¤i zaman ortaya ç›ka-ca¤›n› anlar ve üstünlü¤ün sadece takvada oldu¤u-nu kavrar.

1166.. VVaakkffee’’yyii aannllaammaakkVakfe, durufl, bekleyifl demektir. Arafat vakfesi,

bir yandan insan›n dünyaya ayak bas›fl›n›, di¤er yan-dan ise k›yamette Allah’›n huzurunda bekleyiflini ha-

34“Allahım, Bana Arafat gündüzünü, Kadir gecesini nasip et!” (Bir hacının duasından)

Page 44: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

t›rla-t›r. Vak-fe, uzunsoluklu birdurufltur, du-ruflmad›r, duru-laflmad›r, sabahtanakflama kadar heyecan-la, korku ve ümit aras› bir bek-leyifltir. Arafat, birkaç saat hoflça va-kit geçirilen bir dinlenme yeri, piknik yeride¤ildir. O, mü’minin, Rabbi’nin huzurunda imanla, sebatla, umutla gerçeklefltirdi¤i bilinçli bir durufltur. Vakfe,inananlar›n, nefislerine karfl›, birbirlerine karfl›, baflkalar›na karfl› ortaya koydu¤u vakarl› ve kararl› bir durufltur. Bü-tün Müslümanlar›n kardefl olduklar›n›, Hz. ‹brahim’in milleti olan tek bir din ve millet olduklar›n›, yek vücut olduk-lar›n› ispatlayan flanl›, asaletli bir durufltur.

Allah Rasûlü, Arafat’a var›nca meflhur Veda Hutbesi’ni burada okumufltur. Müslümanlar için bir çeflit ‘insan hak-lar› beyannâmesi’ niteli¤inde olan Veda Hutbesi asl›nda Hz. Peygamber’in duruflunun en aç›k göstergelerinden-

35

Page 45: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

dir. O gün, yüz bin kifliye hitap eden Allah Rasûlü, hutbesinde hem kendiduruflunu, hem de Müslümanlar›n durufllar›n›n nas›l olmas› gerekti¤ini dek-lare etmifltir:

1. Müslümanlar›n canlar› ve mallar›, içinde bulunduklar› kutsal zaman vemekan kadar sayg›n ve dokunulmazd›r.

2. Kad›nlar, Allah’›n emanetidir ve onlar›n haklar›, iffetleri ve ihtiyaçlar›konusunda bu sorumluluk bilinci ile hareket edilmelidir.

3. Kan davas› ve faiz gibi cahiliyye gelenekleri kald›r›lm›flt›r.4. Sap›kl›¤a düflülmemeleri ve s›ms›k› sar›lmalar› için Müslümanlara Al-

lah’›n Kitab›’n› b›rakm›flt›r. Allah Rasûlü, Arafat’ta ö¤le ile ikindi namazlar›n› Mescid-i Nemire’de ö¤-

le vaktinde birlefltirerek k›ld›ktan sonra, do¤ru Rahmet Tepesi’ne gitmifl, k›b-leye yönelerek tam güneflin bat›fl›na kadar dua, niyaz ederek yapm›flt›r vak-fesini. Âlemlere rahmet olarak gönderilmifl olan o rahmet elçisi, orada ö¤-leden akflama kadar saatlerce kim bilir ne yakar›fllarda bulunmufltur… ‹fltebilinçli bir vakfe, bilinçli bir durufl, vakarl›, kararl›, umutlu bir bekleyifl bu bi-linçle durufltur.

Arafat’ta vakfe bütün dünya Müslümanlar›n› temsilen gelen heyetlerinoluflturdu¤u dünyada efli benzeri görülmeyen bir zirvedir. Sadece halk›Müslüman olan ülkelerden gelenlerin de¤il, di¤er ülkelerde yaflayan Müslü-manlar›n da kat›ld›¤› “Dünya Müslümanlar› Kongresi”dir. Geçmiflte oldu¤ugibi, dinî, ilmî, ictimaî ve de siyasî meselelerini konuflup çözüme kavufltura-bilecekleri modern anlamda organizeli, düzenli, disiplinli bir kongre olama-sa da, gönüllerin, ruhlar›n konsensüsü vard›r orada. Dilleri, ›rklar›, tenleri,renkleri, kültürleri ve co¤rafyalar› farkl› olmas›na ra¤men, inançlar›, duygu-

Page 46: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

lar›, dertleri, dilekleri ve du-alar› ayn› olan milyonlar›nyürekleri ve yan›k yakar›fllar›vard›r vakfede. Bu milyonla-r›n içinde nice Allah dostu,gönül eri, takva ehli, haramlokma nedir bilmez, dular›reddolunmaz “hacc-› meb-rur” sahibi kimseler vard›rkim bilir!

Allah’tan niyaz›m›z odurki, sözünü etti¤imiz kongre,yak›n bir gelecekte organize-li ve programl› olarak bütünMüslümanlar› temsil edenilim, fikir ve siyaset adamlar›-n›n aktif kat›l›mlar›yla ger-çekleflir ve Müslümanlar›nortak problemlerine o müba-rek zaman ve mekanda acilçözümler aran›r, gerekli ka-rarlar al›n›r, y›ll›k raporlar ya-y›nlan›r. Böylece hem Müslü-manlara, hem de bütün in-sanl›¤a bar›fl, esenlik mesajla-r› verilir.

37

1177.. MMüüzzddeelliiffee’’yyii vvee MMeeflfl’’aarr--ii HHaarraamm’’›› aannllaammaakkMüzdelife, Harem s›n›rlar› içinde Arafat ile Mina aras›nda kalan bir

bölgenin ad›d›r. fieytana ve taraftarlar›na karfl› ertesi gün yap›lacak sem-bolik protestoda at›lacak küçük tafllar, genellikle Müzdelife’de toplan›r.Burada ikinci kez durulan vakfe, Allah’›n huzurunda biliflmeyi ve bilinç-leflmeyi pekifltirir.

Mealini verdi¤imiz ayette “ak›n edince” diye çevirilen “ifâda” tabiri,

“Arafat’tan akın edince Meş’ar-i Haram’da Allah’ı anın.” (Bakara, 198)

Page 47: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

38

bir nehrin taflmas›n›, sel sular›n›n coflkulu bir flekil-de akmas›n› ifade eder. Arafat vakfesini yerine ge-tirmenin sevinci ile hac›lar›n coflkulu bir tarzdaâdeta bir insan seli gibi akmas›, ayette böyle ifadeedilmifltir.

Yukar›daki ayette geçen Mefl’ar-› Haram da bu-radad›r. Bu ayette “O’nu size gösterdi¤i biçimdean›n” fleklinde ikinci kez zikrin emredilmesinden,bu bölgenin Allah’›n zikredilece¤i bir mekan oldu-¤u anlafl›lmaktad›r. Arafat’tan Müzdelife’ye gelin-di¤i andan itibaren bafllayan bu zikir süreci sabahnamaz› sonras›na kadar devam eder. Buradaki za-man›n, zikir için en uygun bir zaman dilimi oldu¤uflüphesizdir. Arafat’ta gündüz yap›lan vakfe, bura-da gece veya sabah›n alaca karanl›¤›nda yap›lmak-tad›r. Arafat’taki marifet ve bilme vakfesi, gündü-zün ayd›nl›¤›na; Mefl’ar’daki Allah’› anarak bilinç-leflme ise gecenin karanl›¤›na ayr›lm›flt›r.

Hz. Peygamber Arafat’tan ayr›l›nca, akflam na-maz›n› yats› vakti girdikten sonra birlefltirerek bura-da k›lm›flt›r. Geceyi istirahatla geçirdikten sonra,sabah namaz›n›n peflinden buradaki vakfesini yap-m›flt›r.

Mefl’ar, fliâr ve fluur yeri-zaman› demektir. Hac›

orada beklenen bilinç düzeyine, gerçek fliâr›na eri-flecektir. Kâbe’de kalbini vesveselerden temizler,Zemzem’le midesini y›kar, Arafat’ta ârif olur, mari-fet bulur, Mefl’ar’da fluura erer, Mina’da ise temen-ni ya da temennaya, yani aflka var›r. Di¤er bir de-yiflle, Kâbe’de imana, Zemzem’de takvaya, Ara-fat’ta bilgiye, Mefl’ar’da bilince ve Mina’da sevgiyeulafl›r.

Page 48: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

39

1188.. MMiinnaa’’yy›› aannllaammaakkMüzdelife’den ayr›ld›ktan sonra, Muhassir Vadisi sa-

¤a al›narak Mina’ya geçilir. Muhassir bölgesi, filleriyleKâbe’yi y›kmak üzere gelen Ebrehe ordusunun, sürü sü-rü kufllar taraf›ndan at›lan tafllarla hüsrana u¤rat›ld›¤›

yerdir. Fil Suresi’nde anlat›ld›¤› gibi, küçücük tafllar,güçlü Ebrehe ordusunun plan›n› nas›l bofla ç›karm›fl-sa, Cemerât’ta at›lacak tafllar da, fleytan›n ve taraftar-lar›n›n bize karfl› kurdu¤u tuzaklar› bofla ç›karmas› dü-flüncesi ve duas›yla at›l›r.

Mina, afl›r› istek, arzu demektir. Mina, Hz. ‹brahimile o¤lu ‹smail’in, Allah’a olan aflklar›n›n s›nand›¤› yer-dir. Bu s›navda Hz. ‹brahim, ahir ömründe kendisineverilen biricik o¤lunu Allah için kurban etmek; ‹smailise, bu u¤urda can›n› vermek gibi çok ciddi bir s›nav-dan geçmektedirler. Bir tarafta Allah’›n emri ve aflk›,di¤er tarafta ise ci¤erparesi vard›r ve her ikisi de s›-nanmaktad›r. Allah sevgisi mi, evlat sevgisi mi? Allahsevgisi mi, yaflama arzusu mu?

Hz. ‹brahim durumu o¤luna açar ve görüflünü so-rar. Hz. ‹smail’in cevab› k›sa ve nettir: “Babac›¤›m!Sana emredileni yap! Beni sabredenlerden bulacak-s›n!” (Saffât, 102) Bu cevap üzerine Hz. ‹brahim, sev-gili o¤lunun Allah yolunda kurban etmeye karar verirve Mina yolunu tutar. Allah’› her fleyden, herkestendaha çok sevdi¤ini, Allah’a olan aflk›n›n her fleyin üs-

“Sonra insanların akın ettiği yerden siz de akın edin, Allah’tan bağışlanma dileyin!” (Bakara, 199)

Page 49: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

tünde oldu¤unu ispat etmek üzere ç›kar yola. Ancak, peygamber deolsa, baba olabilmek için neredeyse tam bir as›r bekleyen bir insanolan Hz. ‹brahim’in karfl›s›na o esnada fleytan ç›kar. Bu kez, bir taraftaAllah’›n emri, di¤er tarafta fleytan›n vesvesesi vard›r. Ve ‹brahimî ka-rarl›l›k a¤›r basar. Hz. ‹brahim, tercihini Allah sevgisinden, ebedî aflk-tan yana kullan›r. Kendisini Allah’a yaklaflt›ran yolda karfl›s›na ç›kanfleytan›, bugün tafllaman›n yap›ld›¤› yerlerde defalarca tafllar. Netice-de baba-o¤ul ikisi de Allah’›n emrine teslim olurlar ve bu a¤›r s›nav›kazan›rlar. (Saffât, 103-107)

‹flte Mina, can, mal, mülk, mesken, evlat, efl, kardefl, ticaret, afliret,mevki, makam, rütbe vb. fanî sevgilerin afl›ld›¤›, Allah sevgisinde zir-veye ulafl›ld›¤› yerdir. Art›k Mina’da sadece Allah temenni edilecektir.Allah sevgisi mi, di¤erleri mi? Bu nimetler ve imkanlar, kiflileri Allahsevgisine mi götürüyor, yoksa O’nun yolunda birer engel mi teflkil edi-yor? Di¤er bir ifade ile kifli, Hz. ‹brahim ve ‹smail misali, en çok sevdi-¤i varl›klar›n›, Allah sevgisi u¤runa feda edebiliyor mu? Bu noktada Al-lah’›n müjdesine mi itibar ediyor, yoksa fleytan›n vesvesesine mi? As-l›nda Hz. ‹brahim ile o¤lunun s›nav›yla, bugün bizim s›navlar›m›z pekfarkl› de¤ildir. Ancak ‹brahimî tav›r tak›nman›n çok zor oldu¤undaflüphe yoktur. Bu zorlu s›navda di¤er sevgiler a¤›r bas›yorsa, buradayap›lacak fley, Allah’tan isti¤far dilemektir. Nitekim ayette de Allah’tanbolca ba¤›fllanma dilenmesi emredilmektedir. Mina’da bu emri yerinegetirip, kalbini Allah aflk›yla doldurduktan sonra, fleytana ve taraftarla-r›na karfl› icra edece¤i protesto öncesinde hac›, Mina’da ma¤firet mi¤-ferini giyer ve Hz. ‹brahim’in fleytanla savaflt›¤› savafl alan›na onu tafl-lamak üzere gider.

Page 50: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

1199.. fifieeyyttaann›› ttaaflflllaammaayy›› aannllaammaakkTafllama, Hz. ‹brahim’in kendisine engel olmaya

çal›flan fleytan› kovmak amac›yla ona tafl f›rlatmas›n›sembolize eder. Bir peygamber olarak ona fleytan gö-zükmüfl ve o da Rabbi ile aras›na girmek isteyen, ken-disini engellemek isteyen fleytan› tafllam›flt›. “Hac-ca iliflkin görevlerinizi benden al›n›z!” (Nesâî,Menâsik, 220) buyuran Allah Rasûlü de, buifllemi bizzat yapm›fl, onu insanlara da ö¤-retmifltir.

Tafllama, bir anlamda fleytana karfl› gi-riflilen bir savafl› sembolize eder. Att›¤›her bir tafl›, nefsine, flehvetine ve fleytanakarfl› f›rlat›r. Kendisini çeflitli hatalara, gü-nahlara sürükleyen bu farkl› cepheleri birbir yok etmeye çal›fl›r. Sahip oldu¤u herfleyi Allah için feda etme yolunda, karfl›s›-na fleytan nerelerden ç›k›yorsa, hangi si-lahlar› ve cepheleri kullan›yorsa oralar›bertaraf etmelidir. Gurur, kibir, mal, mülk,makam, mevki, rütbe, flan, flöhret, benlik,gençlik, evlilik, çoluk-çocuk... Kullu¤un ve so-rumlulu¤un önünde engel olan fleyler her ne ise...

Günümüzde hac›, tafllama yaparken, hem Hz. ‹bra-him’in rolünü oynamakta, hem de Hz. Peygamber’insünnetine uymaktad›r. Ancak bu rolü oynayan hac›,sembolik olarak tafllar›n› fleytan› temsil eden tafl y›¤›n-lar›na f›rlatsa da, hakikatte kendisini fleytan hangi zay›f

noktalar›ndan aldat›yorsa, o taraf› düflünerekatmal›d›r. Herkes kendi ay›b›n›, a盤›n› ve

günah›n› kendisi daha iyi bilece¤i için, at-t›¤› her bir taflla nefsini, flehevî arzusu-nu, kendisini günaha sokan dürtüleri-ne atmal›d›r tafllar›. Orada sembolikolarak ilk gün yedi, sonraki günlerk›rk dokuz veya yetmifl tafl atar. Bu,çokluktan bir kinayedir. Bunun anla-m›, art›k fleytana karfl› sürekli teyak-kuz halinde olmal›, yüzlerce defakarfl›s›na ç›ksa, ona f›rlataca¤› binler-

ce tafl› olmal›d›r. Art›k öteden beri tek-rarlad›¤› “Tafllanm›fl fleytan›n flerrinden

Allah’a s›¤›n›r›m!” fleklindeki “‹stiâze”yani ‘Eûzü billahi mine’fl-fleytani’r-racîm’i

sadece sözüyle de¤il, daha bilinçli bir flekildeözüyle yapmal›d›r. Kimden kime s›¤›nd›¤›n› fark

etmelidir. “Racîm” olan fleytandan, “Rahîm” olan Al-lah’a s›¤›nd›¤›n› kavramal›d›r. fiayet bunu kavrayamazve sadece sembolde, flekilde tak›l›r kal›r da, bunun an-

41

“Şeytan, yaptıkları işleri süslü gösteriponları yoldan çıkardı.” (Ankebut, 38)

Page 51: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

lam ve hikmetini idrak edemez-se, “fleytan› tafllad›¤›” vehmiylebir kez daha aldan›r o kadar!Çünkü fleytan orada sembolizeedildi¤i gibi d›flarda de¤il, Hz.Peygamber’in benzetifliyle “Ka-n›n damarlarda dolaflt›¤› gibi in-san›n içinde dolafl›r” (Buhari, ‹ti-kaf 11-12)

Taşlama, bir anlamda şeytana karşıgirişilen bir savaşı sembolize eder.

Attığı her bir taşı, nefsine, şehvetine ve şeytana karşı

fırlatır.

Page 52: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

2200.. KKuurrbbaann›› aannllaammaakkKurban, mü’minin, s›rf Allah istedi¤i için mal›ndan vazgeçebil-

di¤ini ortaya koydu¤u ve mal›n› Allah yolunda kurban edebildi¤inifiiliyle gösterdi¤i önemli bir ibadettir. ‹hramda bir otu dahi kopar-mak yasak iken, Allah’a ba¤l›l›¤›n, fedakârl›¤›n bir göstergesi olarakbayramda canl› hayvanlar kurban edilmektedir.

Kurban, bir taraftan hac görevlerini yerine getirebilmenin flükrü-nü eda etmek için kesilmektedir. Nas›l Ramazan orucunu tamamla-y›nca Ramazan Bayram› yap›l›yorsa, Hac ibadetleri tamamlan›ncada Hac kurbanlar› (Hedy) kesiliyor ve Kurban Bayram› kutlan›yor.Sab›r, savafl, flükür ve zafer. Arafat’ta bilgiye, Mefl’ar’da bilince, Mi-na’da sevgiye ve Cemerât’ta zafere kavuflan hac›, kurban hedyi (he-diyyesi) ile takvaya, takva ile de Allah’a ulaflmaktad›r.

Kurban Bayram› günlerinde getirilen tekbirler “teflrik tekbirleri”diye isimlendirilmifltir. “Teflrik”, cahiliyye döneminde kesilen kur-ban etlerinin k›zg›n kayalara serilmek suretiyle güneflte kurutulma-

“Kurbanlık develeri de sizin için Allah’ın sembolleri kıldık.” (Hac, 36)

“Onların ne etleri ne de kanları Allah’aulaşır. Ama O’na sizin takvanız ulaşır.”

(Hac, 37)

43

Page 53: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

s›na denilmektedir. Böylece hac›-lar, hacda kesilen kurban etlerinigünefl ve tafllar üzerinde kurutaraksonralar› yemek üzere kendileri için

saklam›fllard›r. Hac›, teflrik tekbirleri-ni tekrarlarken, sonra kullanmak üzere

kendisi için hangi iyi al›flkanl›klar›, hangigüzellikleri saklad›¤›n›, muhafaza etti¤ini dü-

flünmelidir. En az›ndan hacca gelirken nas›l takvaaz›¤›yla geliyorsa, Mina’dan da geriye yine takvaaz›¤› götürmelidir.

Allah için ve Allah’›n ad›yla kesilen kurbanlar, zi-kir ve flükrün, tevazu ve teslimiyetin, dayan›flma vekardeflli¤in bir göstergesidir. Özellikle hac›lar›n kur-ban etlerinden hemen hiç yemeden, tamam›n›n ‹s-lam Kalk›nma Bankas› arac›l›¤›yla yoksul ‹slam ülke-lerine gönderildi¤i günümüzde, hiç tan›mad›¤›Müslüman kardefllerine karfl› verdi¤i destek ve sos-yal dayan›flma hacc›n en hikmetli bir yönünü olufl-turmaktad›r. Faraza, ülkemiz hac›lar›n›n kurbanlar›-n›n, Afrika’da ad›n› bile bilmedikleri bir Müslümanbölgede tüketilmesi ve onlar›n g›yâbî dualar›n› ka-zanmalar› ne kadar güzeldir!

Hac›n›n kurban etti¤i koyun, inek, deve de¤il;heva ve hevesi, flehvetidir. O’nun r›zas› için hepsini

kurban etmeli ki bayram› yüre¤inde, yak›nl›¤› özbenli¤inde hissedebilsin. Çünkü bu bayram KurbanBayram›, kurbiyyet ân›d›r, Allah’a yak›nl›k bayram›-d›r. Kurban Bayram›, çok uzak co¤rafyalarda olsalarbile hacc›n anlam›n› yaflayanlar›n bayram›d›r. Bura-da, bu yak›nlaflmay› yaflayanlar, kazand›¤› güzellik-leri gittikleri yerlere de tafl›yacakt›r. Kendi mekânla-r›nda manevî bir kan dolafl›m›na sebep olacak, ter-temiz, ter ü taze kanlar olacaklard›r. Daha sonra ki-mi hac›lara hicran yolu, kimi hac›lara hicret yolu, ki-milerine ise hasret yolu gözükecektir.

Allah için kesilen bu kurbanlardan ak›t›lan kanlar,kurban sahibinden de günahlar›n döküldü¤ünü,“kirlerin giderildi¤ini” (Hac, 29) sembolize eder.Hac›, Allah için kurban keserken, bunun Hz. ‹bra-him’den kalma bir sünnet oldu¤unu, Allah yolundaen sevdi¤i yavrusunun kurban edilmesinden bir be-del oldu¤unu tefekkür eder. Allah’›n verdi¤i mal veevlatlar›n, Allah yolunda engel de¤il, tam tersinekendisini Allah’a yaklaflt›racak birer vesile oldu¤unudüflünür. Orada Allah için gönül rahatl›¤›yla her-hangi bir canl›y› kurban ederken, memleketindekiçocuklar›n›n da Allah yolunda olmalar›, Allah’a ya-k›n ve yaklaflt›r›c› olmalar› için dua eder, hayat› bo-yunca da bunu gerçeklefltirebilmek için gayret eder.

44

Page 54: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

2211.. TT››rraaflfl oollmmaayy›› aannllaammaakk

“Allah›m, bafllar›n› t›rafl ettirenlere merhamet et!”(Bu-hari, Hac, 127) Önce fleytana tafl atan, ard›ndan Allah’abir bafl kurban eden hac›, daha sonra t›rafl olmak suretiy-le sembolik olarak kendi varl›¤›n›n bir parças›n› da kurbaneder. Bu, bir taraftan, gerekti¤inde saç›n› de¤il, can›n› daAllah yolunda verebilece¤ini temsil ederken, bafl›ndandökülen her saç teli, âdeta dökülen günahlar›n› simgeler.

Hz. Peygamber, “Allah›m, bafllar›n› t›rafl ettirenleremerhamet et!” diye dua etmifl, sahabeden baz›lar›, “Saç-lar›n› k›saltanlara da dua etseniz ey Allah’›n Rasulü?” de-mifller, O da dördüncüsünde “Saçlar›n› k›saltanlara da”diyerek onlar için de dua etmifltir. Sahabeden kimileri saç-lar›n› tamamen kaz›tm›fl, baz›lar› da saçlar›n› k›saltm›flt›r.(Buhari, Hac, 127)

Saçlar›n t›rafl edilmesi, tevazuyu, “bafl› aç›k-yal›n ayak”diye tabir edilen muhtaç oluflu sembolize eder. Bu husus,han›mlarda saçlar›n uçlar›ndan bir miktar al›nmas›ylasembolize edilir.

45

Page 55: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

46

2222.. ZZiiyyaarreett vvee VVeeddaa ttaavvaaff››nn›› aannllaammaakkYukar›dan beri anlat›lan çeflitli fiil ve davra-

n›fllardan oluflan hac ibadetinin son noktas›n›ziyaret tavaf› oluflturmaktad›r. Nefsine, flehveti-ne ve fleytana karfl› giriflti¤i sembolik savafl›n›kazanan muzaffer bir askerin, gelip komutan›nazaferini müjdelemesi gibi, Kâbe’ye gelen hac›da, Allah’›n huzuruna ç›karak bütün görevleriyerine getirdi¤ini bildirir. Arafat’ta mahfleri ya-flam›fl ve marifete eriflmifl, Mina’da mal›yla, ca-n›yla, k›saca bütün varl›¤›yla Allah’›n yolundaoldu¤unu göstermifl biri olarak, hayat›n›n gerikalan k›sm›nda da sürekli bu halde olaca¤›n› buziyaretinde bütün içtenli¤iyle tekrar ifade eder.Kâbe’nin huzurunda Allah’a ‘Kâlû Belâ’da verdi-¤i kul olma vadini yerine getirece¤ine dair tek-rar söz verir.

Kendisinden istenen görevi baflar›yla yerinegetirmenin sevinci, flükrü ve bunun Allah nez-dinde “mebrur ve makbul bir hac” olmas› duave niyazlar› vard›r hac›n›n dilinde ve gönlünde.Ziyaret tavaf›yla hac tamamland›¤› için, bu ta-vaf âdeta bir mühür mesabesindedir. Günlerdirdevam eden, iman, itaat, teslimiyet, ahlâk veibadetin her türlüsünün hem gönül, hem dille,

hem fiil, hem bedenle ispat edilmeye çal›fl›ld›¤› çok yönlü biroperasyonun sonuç raporudur ziyaret tavaf›. fieytan› yenmifl,nefisini dizginlemifl, günahlar›ndan ar›nm›fl, iman›n› ve ahdiniyenilemifl, kalbini her türlü olumsuz duygu ve düflüncelerdentemizlemifl bir vaziyette “kabul edilmifltir” mührünü elde ede-bilme ümidiyle yapar ziyaret tavaf›n›. “Hitâmuhû misk” olsundiye, yani sonuç, misk gibi güzel olsun diye. Ziyaret tavaf›nda,art›k “mebrur bir hac” yapm›fl oldu¤u ümidi ile, “annesindendo¤du¤u gibi ba¤›flland›¤›” inanc› ile son yakar›fllar›n› yapar

Page 56: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

47

Kâbe’nin etekleri etraf›nda. Art›k, her türlü kirdenar›nm›fl, iman, marifet, bilinç, sevgi ve takva ile do-nanm›fl tertemiz bir kalp ile yapar son tavaflar›n›.

Veda Tavaf›, Allah ile karfl›lafl›ncaya dek yeniledi-¤i ahdine sad›k kalaca¤› niyet ve düflüncesiyleKâbe’ye veda edifltir. Tekrar kavuflmak üzere göz-yafllar›yla ayr›l›flt›r. Her fani insan›n ömrünün bitifligibi, Allah’›n kendisine verdi¤i bu mukaddes iklim-deki say›l› dakikalar›n da sonu geliverir bir gün.

Memleketine dönmezden evvel Kâbe ile veda-laflmak üzere yapaca¤› tavafa veda (Sader) tavaf›denilir. Ad› üzerinde bu, vedalaflma tavaf›d›r. Hervedada hüzün vard›r. Özellikle kiflinin, sevdi¤ineveda etmesi çok zordur. Birkaç günlük “Rahman’›nmisafirli¤i” sona ermifl ve huzurdan ayr›lman›n za-man› gelip çatm›flt›r. Hac›n›n kalbi, birkaç hafta ön-ce Kâbe’ye, huzura kavuflman›n heyecan› ile çar-parken, flimdi bu mukaddes zamandan ve mekan-dan ayr›lman›n dayan›lmaz hüznü ile çarpmayabafllar. Hemen her hac› flunlar› düflünür bu veda ta-

vaf›nda. Acaba Kâbe-i Muazzama’ya bir kez dahakavuflmak nasip olacak m›? Dünyada Kâbe’ye ka-vuflma imkan› veren Allah, acaba ahirette de kendi-sini huzuruna kabul buyuracak m›? Cennet ve ce-maline kavuflmak mümkün olacak m›? Acaba Kâbeile gerçekleflen geçici ve sembolik vuslat, ahirettegerçek ve ebedî vuslata dönüflecek mi? ‹flte bu duy-gu ve düflüncelerle, “beyne’l-havfi ve’r-recâ” yani“endifle ile ümit aras›nda” Kâbe’ye veda eder. Gün-lerdir gözüyle gördü¤ü Beytullah’›, bundan sonra-ki hayat›nda gönlüyle görmek, hac esnas›nda edin-di¤i tecrübeyi gönül ba¤›yla sürdürmek üzere vedaeder. Günlerdir kalbini verdi¤i Kâbe’yi yükler yüre-¤ine ve beraber döner memleketine.

Hacda takva ile donanm›fl olanlar, befl vakit na-mazda hep Kâbe’ye yönelecekleri için asl›nda fizi-ken ayr›lsalar da kalpleriyle ondan ayr›lm›fl olmaya-caklard›r. Önemli olan hac›n›n, kutsal iklimde ka-zand›klar›n› kaybetmemesi ve bundan böyle verdi-¤i söze ayk›r› bir hayat tarz›na sürüklenmemesidir.

“Hac ibadetlerinizi bitirince atalarınızı andığınız gibi, hatta daha güçlü bir anışla Allah’ı anın!” (Bakara, 200)

Page 57: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

2233.. HHiirraa’’ddaa iinnzziivvaayy›› vvee vvaahhyyii aannllaammaakkHira Ma¤aras›’n› veya Hira Ma¤aras›’n›n

bulundu¤u Nur Da¤›’n› ziyaret etmek, haccailiflkin fiil ve davran›fllardan de¤ildir. Ancakhac yapan bir Müslüman Mekke-i Mükerre-me’de bulundu¤u sürece Hz. Peygambere ilkvahyin geldi¤i Hira Ma¤aras›’n›n bulundu¤uNur Da¤›’n› en az›ndan uzaktan defalarcaseyredecektir.

Hira Ma¤aras›, Kâbe’nin yaklafl›k 5 km. ku-zeydo¤usundaki Nur Da¤› üzerindedir. Hz.Peygamber, 35 yafl›ndan itibaren burada inzi-vaya çekilmeye, orada günlerce kalarak tefek-kür etmeye bafllam›flt›r. ‹lk vahiyler olan AlakSuresi’nin ilk 5 ayeti böyle bir inziva esnas›n-da burada inmifltir.

Mutasavv›flar, O’nun Nur Da¤›’ndaki itikaf›n›, Hz. Musa’n›n Tur Da-¤›’ndaki halvetiyle k›yaslarlar, inziva ve itikaf›n önemini vurgulamakiçin Hira tecrübesine iflaret ederler.

Hakikat› aray›fl içerisinde olan Hz. Peygamber, Câhiliyye’nin hü-küm sürdü¤ü Mekke’nin hareketli hayat›ndan uzaklafl›p, kendisinidinleyebilmek, kainat hakk›nda tefekkür edebilmek amac›yla geli-yordu Hira’ya. Orada inen ilk vahiylerle hem kendisini, hem de Rab-bini bulmufltu. Çünkü o vahiyle, Kur’an’la buluflmufltu.

O günkü Mekke’ye nispetle çok daha fazla yo¤un ve yorucu bir48

““YYaarraattaann RRaabbbbiinniinnaadd››yyllaa ookkuu!!”” (Alak, 1)

Page 58: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

hayat›n içinde olan hac›, Hz. Peygamber’in bu inziva-s›na benzer bir inziva tecrübesini belki de hiç yafla-mam›flt›r. Sürdürdü¤ü o h›zl› tempolu modern haya-t›nda “inziva” ve “tefekkür” kavramlar› belki de hiçyer almam›flt›r. Do¤rusu ne kendini dinlemeye, nehakikat› tefekkür etmeye, ne de Allah’›n gönderdi¤ivahiyle, Kur’an’la bafl bafla kalmaya yeterli zaman› ol-mam›flt›r. Namaza ay›rd›¤› k›sa zaman dilimlerindenbaflka, belki de kafi derecede zaman ay›ramam›flt›rkendini ve Rabbini tan›maya. Yaflad›¤› modernite, is-ter istemez sürekli uzaklaflt›rd› ve yabanc›laflt›rd› onuHira’n›n arma¤an› Kur’an’dan ve vahyin ö¤retilerin-den. Birçoklar› için bu ve buna benzer gerçekleri dü-flünebilmesi için hac en büyük zaman dilimidir. VeHira, bu ac› gerçekle yüzleflmenin bir anl›k da olsadüflünüldü¤ü, hat›rland›¤› yerdir. Hz. Peygamber’ivahiyle buluflturan Hira, hac›y› da buluflturmal›d›r va-hiyle, Allah’›n Kitab›yla. Hz. Muhammed’in hayat›n›de¤ifltiren Hira’n›n Kitab›, hac›n›n hayat›n› da de¤ifl-tirmeli, ona da hayat vermelidir.

Hira’y› anlamak, vahyi anlamakt›r, Kur’an’la yeni-den buluflmakt›r. Hira, hakikat› arayan için inzivayave tefekküre olan ihtiyac› hat›rlamakt›r. Hira, arad›¤›-n› bulmakt›r, buldu¤unu almakt›r, ald›¤›n› uygula-makt›r. Hira, hakikatt›r; Hira hayatt›r.

2244.. SSeevvrr’’ddee ssttrraatteejjiiyyii vvee hhiiccrreettii aannllaammaakkSevr Ma¤aras›’n› ziyaret etmek de hacca iliflkin fi-

il ve davran›fllardan de¤ildir.Sevr, Yemen yolu üzerinde Mekke’nin 5 km. gü-

neyine düflen hayli yüksek bir da¤›n ad›d›r. Mekkeli-lerin, kendisine suikast düzenleyecekleri haberini alanHz. Peygamber, s›cak sebebiyle herkes ö¤le uykusun-dayken Hz. Ebu Bekr’in evine gelir. Ona hicretle em-rolundu¤unu söyler ve gerekli haz›rl›klar yap›ld›ktansonra do¤ru Sevr Da¤›’n›n zirvesine ç›karlar. Asl›ndaMedine’ye hicret etmelerine ra¤men, s›rf suikastç›la-r› flafl›rtmak için strateji gere¤i Medine istikametinede¤il de, tam ters istikametteki Sevr’e t›rman›rlar.

49

“Hani o ikisi ma¤arada iken arkadafl›na: ‘Üzülme!Allah bizimle beraberdir!’ diyordu.” (Tevbe, 40)

Page 59: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Allah Rasûlü, her zaman oldu-¤u gibi, bu seferinde de her türlütedbiri alm›flt›r. Yol arkadafl› olarakHz. Ebu Bekr’i seçmifl, ücretini

ödeyerek onun devesini alm›fl, yoliçin gerekli yiyecek ve su haz›rlanm›fl,

k›lavuz tutulmufl, arkalar›ndan izlerinikapatmas› için bir davar sürüsü ayarlanm›fl

ve Mekke’den günlük haber getiren bir habercikullan›lm›flt›r. Bütün bu tedbirlerden sonra SevrDa¤›’n›n zirvesindeki birkaç kayan›n üzerini kapat-t›¤› üç taraf› insan girebilecek kadar aç›k olmas›nara¤men ma¤aray› and›ran büyükçe bir kayan›n al-t›na gizlenmifllerdir. Ancak, her tarafta onlar› ara-yan müflrikler üç gün sonra ma¤aran›n a¤z›na ka-dar gelmifllerse de, Allah bu iki hicret yolcusunukorumufltur. Kur’an bu sahneyi flöyle anlatmakta-d›r:

“Hani, o ikisi ma¤arada iken arkadafl›na: ‘Üzül-me! Allah bizimle beraberdir’ diyordu. Tam o s›ra-da Allah ona serinkanl›l›k indirdi ve onu sizin gör-medi¤iniz ordularla destekledi. Kafirlerin plan›n› daalafla¤› etti...” (Tevbe, 40)

Buradan anlafl›l›yor ki, Hz. Ebû Bekr, müflriklerin

Hz. Peygamber’e bir zarar vermesinden korkmufl,Peygamberimiz ise onu Allah’›n kendileriyle bera-ber olaca¤›n› hat›rlatarak teskin etmifltir. Gerçektende bu kadar tedbiri ald›ktan sonra Allah’a tevekkületmekten baflka çareleri olmayan bu iki kulundanYüce Allah yard›m›n› esirgememifl, elçisine önce“serinkanl›l›k” indirmifl, ard›ndan da onu “görün-meyen ordular›yla” destekleyerek korumufltur.Kimsenin göremedi¤i ve mahiyetini bilemedi¤i buordular, müflriklerin ma¤aran›n a¤z›ndan geri dön-mesini sa¤lam›flt›r. Onlar›n gitmelerinden sonra buiki yolcu Medine yolculu¤una devam etmifllerdir.

Sevr’i anlamak, Hz. Peygamber’i do¤ru anla-makla mümkündür. Her yönüyle “güzel bir örnekolan” Allah Rasûlü, suikastç›lardan korunmak için,gayet yerinde bir strateji uygulayarak bu konudada örnekli¤ini göstermifltir. Mekke flartlar›nda yafla-yan herhangi bir insan›n yapmas› gerekenleri yap-m›fl, almas› gereken tedbirleri alm›fl, eskilerin tabi-riyle “esbaba tevessül etmifl”, ondan sonra “Allahbizimle beraberdir” diyerek tevekkül etmifltir. “Na-s›l olsa Allah beni korur” diye devesine binip do¤-ru Medine yoluna koyulmam›fl, ters yöne gidip,Sevr’de üç gün gizlenerek müflrikleri yan›ltm›flt›r.

50

Page 60: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Dikkat edilirsebu yolculukta

Allah’›n yard›m›tam zaman›nda ye-tiflmifltir. Zaten,kendisine yard›m

edenlere Allah’›n dayard›m etmesi, O’nun de¤ifl-

mez bir kanunudur.Sevr’i anlamak, sünneti, hikmeti, basireti,

tedbiri, tevekkülü, Allah’›n yolunda olmay› ve Allah’›nyard›m›n› anlamakla mümkündür. Tedbir almadan tevekkül et-

mek nas›l do¤ru olmazsa, esbaba tevessül etmeden, gerekli tedbirlerebaflvurmadan ilahî yard›m beklemek de do¤ru de¤ildir. K›saca Sevr, sünneti ve stratejiyi anla-mak demektir. Ve hac› Sevr’in zirvesinde bunlar› yeniden anlamaya çal›flmal›d›r.

51

Page 61: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

52

‹K‹NC‹ BÖLÜM

HACCIN YYAPILIfiI

Page 62: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

“Haaccccaa iilliiflflkkiinn ggöörreevvlleerriinniizzii bbeennddeenn aall››nn››zz!!””(Nesâî, Menâsik, 220) HHac, zaman olarak

Hicrî takvime göre hac aylar› denilen fievval ve Zilka-de aylar› ile Zilhicce ay›n›n ilk on gününde yap›lan biribadettir. Kelime anlam› itibariyle ziyaret etmek anla-m›na gelen ‘Umre’ ise, “Belirli bir zamana ba¤l› ol-maks›z›n ihrama girerek Kâ’be’yi tavaf etmek, Safa ileMerve aras›nda sa’y yapmak ve t›rafl olup ihramdanç›kmaktan” ibarettir.

Hacca, fievval ve Zilkade aylar›ndan itibaren bafl-lanabilirse de, ulafl›m imkanlar›n›n kolaylaflt›¤› günü-müzde hac, genellikle Zilhicce ay›n›n ilk on günündeyap›lmaktad›r. Hac, ‹frad, Temettu ve K›ran hacc› ol-mak üzere üç flekilde yap›lmaktad›r.

‹frad hacc›, umresiz yap›lan hacd›r. Ayn› y›l›n hacaylar› içinde, hacdan önce umre yapmaks›z›n hac ni-yetiyle ihrama girilir ve yaln›zca hac yap›l›rsa ifradhacc› yap›lm›fl olur.

Temettu hacc›, ayn› y›l›n hac aylar› içinde önceumre yap›p ihramdan ç›kt›ktan sonra yeniden haciçin ihrama girerek yap›lan hacd›r.

K›ran hacc›, ayn› y›l›n hac aylar› içinde umre vehacca birlikte niyet ederek ikisini ayn› ihramla yap-makt›r.

Ülkemiz hac›lar›n›n ço¤u Temettu hacc›n› tercihettikleri için, burada hacc›n anlat›m›nda Temettuhacc› esas al›nacak, sonra da K›ran Hacc› ve ‹fradHacc›n›n farklar›na k›saca iflaret edilecektir.

53

ÜÜllkkeemmiizz hhaacc››llaarr››nn››nn ççoo¤¤uu TTeemmeettttuu hhaacccc››nn›› tteerrcciihh eettttiikklleerriiiiççiinn,, bbuurraaddaa hhaacccc››nn aannllaatt››mm››nnddaa TTeemmeettttuu hhaacccc›› eessaass

aall››nnaaccaakktt››rr..

Page 63: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

AA.. TTeemmeettttuu HHaacccc››’’nn››nn yyaapp››ll››flfl››Hava yoluyla do¤rudan Mekke’ye gidecekler,

uça¤a binmeden önce hava liman›nda ihramagirerler. Önce Medine’ye gidenlerin ise, hava li-manlar›nda ihrama girmeleri gerekmez. Onlardaha sonra Mekke’ye giderken ihrama girerler.

11.. ‹‹hhrraamm ‹hrama girmeden önce genel bir vü-

cut temizli¤i yap›l›r. T›rnaklar kesilir,gerekiyorsa koltuk ve kas›k alt› te-mizli¤i yap›l›r, saç ve sakal düzelti-lir ve mümkünse gusledilir, de¤ilseabdest al›n›r. Bu gusül temizlikamac›yla yap›ld›¤› için özel durum-da olan bayanlar da guslederler.Varsa güzel koku sürülür.

Erkekler, iç çamafl›rlar› da dahil normalgiysilerini ç›kar›r, sadece “iizzaarr” ve “rriiddaa” denileniki parça ihram örtüsüne bürünürler. Bunlar›n be-yaz renkli ve yeni olmas› uygundur. Bafllar›n› aç›ktutarlar, çoraplar›n› ve ayakkab›lar›n› ç›kar›rlarsada, ayaklar›na terlik ve benzeri fleyler giyerler. Ba-yanlar ise normal k›yafetlerini de¤ifltirmezler. Ço-rap, ayakkab› ve eldiven giyebilirler. Yüzleriniaç›k b›rakarak bafllar›n› örterler.

fiayet, mekruh bir vakit de¤ilse, iki rek’at “ih-ram namaz›” k›l›n›r. Namaz›n ilk rek’atinde, Fati-ha’dan sonra “Kâfirûn”, ikinci rek’atinde “‹hlâs”sûrelerinin okunmas› güzel olur. Namazdan son-ra niyet edilmesi ve telbiyenin söylenmesiyle ih-rama girilmifl olur.

NNiiyyeett“Niyet”, kiflinin, yapaca¤› hacca zihnen

karar vermesidir. Temettu hacc› yapacakkifli, ilk önce umreye niyet eder. Niyetin“Allah›m! Senin r›zan için umre yap-mak istiyorum. Bunu kolaylaflt›r ve ka-bul eyle” fleklinde dil ile söylenmesi degüzel olur. Niyet yap›ld›ktan sonra Tel-

biye’yi söyler.

TTeellbbiiyyee “Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ

flerîke leke lebbeyk, innel hamde ve’n-ni’mete le-ke ve’l-mülk, lâ flerîke lek” sözleridir.

Anlam›: “Buyur Allah›m buyur! Emrindeyimbuyur! Senin hiçbir orta¤›n yoktur. Emrindeyimbuyur! fiüphesiz hamd sana mahsustur. Nimetde senin, mülk de senindir. Senin hiçbir orta¤›nyoktur.”

54

Page 64: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Özel hallerinde bulunan kad›nlar, Mekke’yevar›fl durumlar›na göre flayet âdetleri bitmedenArafat’a ç›kmak zorunda kalacaklarsa, ifrad hac-c›na niyet etmelidirler.

‹‹hhrraamm YYaassaakkllaarr››‹hrama girildi¤i andan itibaren ihramdan ç›-

k›ncaya kadar “ihram yasaklar›” olarak ifadeedilen bir dizi fiil ve davran›fltan uzak durulma-s› gerekmektedir. Baflkalar›na zarar vermek, kav-ga etmek, sövmek, kötü söz ve davran›fllardabulunmak; Harem denilen bölgenin (Mekke veçevresinin) bitkilerini kesmek, koparmak; erkek-lerin ihram örtülerinin d›fl›nda elbise giymesi,bafllar›n› ve yüzlerini örtmeleri, eldiven, çorap,ayakkab› giymeleri; t›rnak kesmek, saç sakal t›-rafl› olmak, vücudun herhangi bir yerindeki k›l-lar› koparmak veya kesmek, saç sakal ve b›y›kla-r› ya¤lamak, boyamak, oje ve ruj kullanmak, vü-cuda veya ihram örtüsüne koku sürmek ve par-füm kullanmak; efliyle iliflkiye girmek veya bunayol açacak davran›fllarda bulunmak, flehevi duy-gular› tahrik edici fleyleri konuflmak… Bütünbunlar ihraml› için yasakt›r.

Bu yasaklara uymayanlara yasa¤›n durumu-na göre birtak›m cezalar gerekir. Bu cezalar, en

hafifinden en a¤›r›na do¤ru birmiktar sadaka vermekten, yap›la-cak hacc›n iptal olmas›na kadaruzan›r ki ihtiyaç durumunda buhususlar, ilgili kitaplardan veya dingörevlilerinden ö¤renilmelidir.

‹‹hhrraammll›› iikkeenn YYaassaakk OOllmmaayyaannbbaazz›› FFiiiill vvee DDaavvrraann››flflllaarr

‹hraml›n›n y›kanmas›, kokusuzsabun kullanmas›, difl f›rçalamas›,difl çektirmesi, k›r›lan t›rna¤› ve za-rar veren bir k›l› koparmas›, kan ald›rmas›, i¤neyapt›rmas›, yara üzerine sarg› sard›rmas›, kol sa-ati, yüzük ve bilezik takmas›, kemer kullanmas›,omuza çanta asmas›, yüzü ve bafl› örtmedenüzerine battaniye, pike ve benzeri fleyler almas›,palto ve benzeri giysileri giymeksizin omuza al-mas› yasak de¤ildir.

22.. KKuuttssaall ‹‹kklliimmee GGiirriiflfl‹hrama giren hac› adaylar›, telbiye, tekbir,

tehlil ve salavat-› flerife söyleyerek ve samimiyet-le dua ederek yola devam ederler. Mekke’yevard›klar›nda kutsal iklime ulaflt›klar›ndan dola-y› Yüce Allah’a flükrederler.

55

Page 65: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

56

Mekke’de otele yerlefltiktensonra kafilenin program› do¤rul-tusunda telbiye ve tekbir getirerek

Harem-i fierif’e giderler. Tavafabafllamadan evvel telbiyeyi kesip,

tekbir, tehlil ve duaya devam ederler.Daha sonra “Umre tavaf›”n› yaparlar.

33.. TTaavvaaffTavaf, Hacer-i Esved köflesi

hizas›ndan bafllayarak usulünegöre Kâbe’nin etraf›nda iba-det kasd›yla yap›lan yedi dö-nüflten (flavt) oluflmaktad›r.

Tavafa bafllamadan önceerkekler, vücudun üst k›sm›naörtülen pefltemalin bir ucunusa¤ koltuk alt›ndan geçirereksol omuza at›p sa¤ koluomuzla birlikte aç›kta b›rak›r-lar (Izt›ba). Bu sadece peflinden sa’y yap›lacak tavaf-larda söz konusudur. Tavaf bitince omuz kapat›l›r.

Temettu hacc›na niyet eden bir kifli, ilk önce um-re tavaf› yapar. Bunun için Hacer-i Esved hizas›na gel-meden: “Allah›m! Senin r›zan için umre tavaf› yap-

mak istiyorum. Bunu kolaylaflt›r ve kabul eyle” diyeniyet eder.

Kâbe kiflinin sol taraf›nda kalacak flekilde Hacer-iEsved’in hizas›na do¤ru gidilir, bu esnada tekbir, teh-lil getirilir ve dua edilir. Hacer-i Esved’in hizas›na var›-l›nca eller, içleri Kâbe’ye do¤ru olacak flekilde nama-

za durur gibi omuz veyakulak hizas›na kadar kal-d›r›l›p “Bismillahi AllahuEkber” denildikten sonraHacer-i Esved selamlan›r(istilam). Asl›nda istilam,elleri Hacer-i Esved’inüzerine koyup onu öp-mek demek ise de, hacmevsiminde bu mümkünolmamaktad›r. Bu sebep-le Hacer-i Esved’e uzak-tan elle iflaret edilir. Ha-cer-i Esved istilam edilir-

ken durup beklememelidir. Çünkü tavaf›n ak›fl› içindeHacer-i Esved’i istilam için bekleyenler, izdihama, buise kiflinin üzerine kul hakk› geçmesine sebep olmak-tad›r. Hacer-i Esved’i istilam etmek sünnet, baflkalar›-na eziyet etmek ise haramd›r. Sünneti yerine getire-

Page 66: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

ce¤im, diye insanlara eziyet vermekten ve böylece haram ifllemekten fliddetlesak›n›lmal›d›r.

Tavafa bafllarken ve her flavt›n bafl›nda çeflitli dualar okunur. Bu dualarokunmasa da tavaf geçerlidir. Ancak tavaf›n Kur’an tilaveti, dua ve zikirle ya-p›lmas› güzel olur. Tavaf›n, Hatim (Kâbe’nin kuzey taraf›ndaki yar›m daire flek-lindeki duvar)›n d›fl›ndan yap›lmas› gerekir. Tavaf›n ilk üç flavt›nda erkekler k›-sa ad›mlarla koflar gibi çal›ml› yürür (Remel). Remel, sadece arkas›ndan sa’yyap›lacak tavaflarda yap›l›r.

Tavaf esnas›nda ba¤›rarak dua etmek uygun de¤ildir. Bu durum, orada hu-flû içinde tavaf yapan baz› insanlar› rahats›z edebilir. Önemli olan duan›n iç-tenlikle yap›lmas›d›r.

Tavaf esnas›nda dua edilir, tekbir ve tehlil getirilebilir. Tövbe ve isti¤fardabulunulur. Yüce Allah zikredilir. Kur’an okunur. Özellikle Kur’an’dan dua ayet-leri okunmas› güzel olur.

“Yemen” köflesine gelindi¤inde, bu köflenin de selamlanmas› güzel olur.Yemen köflesi ile Hacer-i Esved köflesi aras›nda “Rabbimiz! Bize dünyada iyilikver. Ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azab›ndan koru. ‹yilerle birlikte cen-nete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahlar› çok ba¤›fllayan! Ey âlemlerin Rab-bi!” duas› okunur.

Böylece Hacer-i Esved köflesinden bafllayan 360° lik ilk dönüfl, tekrar Hacer-i Esved köflesi hizas›na var›l›nca tamamlanm›fl olur. Beklemeden tekrar Hacer-i Esved selamlanarak ikinci flavta devam edilir. Di¤er flavtlar da ayn› flekilde ya-p›l›r ve yedinci flavt›n sonunda Hacer-i Esved tekrar istilam edilerek tavaf biti-rilir. Sonra –izdihama neden olmamak kayd›yla- Makam-› ‹brahim’in arka ta-raflar›nda iki rekat tavaf namaz› k›l›n›r. Oran›n müsait olmamas› durumunda

Page 67: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

58

tavaf namaz› baflka uygun bir yerde k›l›n›r. Tavaf namaz›n›n, kerahatvakti de¤ilse tavaf›n hemen peflinden k›l›nmas› daha iyidir.

Tavaf, kesintisiz olarak yap›l›r. Tavaf s›ras›nda farz namaz için kametgetirilmesi, abdestin bozulmas›, ya da tavaf› kesmeyi gerektiren baflka

bir mazeretin ortaya ç›kmas› gibi durumlar›n d›fl›nda tavafa ara verilme-melidir. Tavaf namaz›ndan sonra dua edilir ve zemzem içilir. 44.. SSaa’’yy

Sa’y yapacak kifli, Hacer-i Esved’i istilam ederek Safa tepesine yönelir.“Allah›m! Senin r›zan için umre sa’yini yapmak istiyorum. Bunu kolaylaflt›r ve kabul ey-

le” diye niyet ederek Kâbe’ye döner tekbir, tehlil, salavat okur ve içtenlikle dua eder. Son-ra Merve tepesine do¤ru yürüyerek sa’yin ilk flavt›na tekbir, tehlil ve dualarla bafllar.

Yeflil ›fl›kl› direklerin aras›nda, erkekler koflar ad›mlarla yürür (Hervele). Yeflil direkleraras›nda her gidifl ve geliflte:

“Rabbim! Günahlar›m›z› ba¤›flla. Bize merhamet et. Bize ikram et. Bizim bildi¤imiz vebilmedi¤imiz bütün kusurlar›m›z› biliyorsun, bunlar› affet. Çünkü Sen mutlak güç, keremve ihsan sahibi olans›n” diye dua eder.

Merve’ye var›nca bir flavt tamamlanm›fl olur. Burada da yine Kâbe’ye yönelerek tek-bir, tehlil ve salavat-› flerife getirir, dua eder. Sonra Merve’den Safa’ya do¤ru yürür. Sa-fa’ya var›nca ikinci flavt tamamlanm›fl olur. Di¤er flavtlar da ayn› flekilde yap›l›r. Yedinciflavt tamamland›ktan sonra Merve’de Kâbe’ye karfl› dönerek dua eder.

55.. TT››rraaflfl OOlluupp ‹‹hhrraammddaann ÇÇ››kkmmaaSaçlar t›rafl edilmek suretiyle ihramdan ç›k›l›r. Erkekler saçlar›n› dipten t›rafl eder veya

k›salt›rlar. Kad›nlar ise saçlar›n›n ucundan parmak ucu uzunlu¤undan daha az olmayacakmiktarda keserler. T›rafl olduktan sonra umre ihram›ndan ç›k›lm›fl olur.

Page 68: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

‹hramdan ç›kma aflamas›na gelmedikçe ihraml›lar, kendilerini de bir baflkas›n› da t›-rafl edemezler. Bu aflamaya gelmifl ihraml› kimseler ise, birbirlerini t›rafl edebilirler.

Bundan sonra Temettu hacc› yapanlara, hac için tekrar ihrama girinceye kadar ihramyasaklar› kalkar. K›ran ve ifrad hacc›na niyet edenler ise ihraml› kalmaya devam ederler.

Temettu hacc›na niyet etmifl olanlar böylece umrelerini bitirip ihramdan ç›kt›ktansonra, hac için ihrama girinceye kadar Mekke’de ihrams›z olarak kal›rlar.

Hac›lar befl vakit namazlar›n› Harem-i fierif’te k›lmaya ve f›rsat buldukça bol bol nafi-le tavaf yapmaya özen gösterirler. Harem-i fierif’te Kur’an okumaya gayret ederler. Uzak-tan gelenler nafile namaz yerine, nafile tavaf yaparlar. Zamanlar›n› iyi de¤erlendirirler,Mescid-i Haram’da gereksiz sohbetlere dalmazlar.

66.. HHaacc ‹‹ççiinn ‹‹hhrraammaa GGiirriiflfl vvee AArraaffaatt’’aa ÇÇ››kk››flflTemettu hacc› yapanlar uygulamada, hac için ihrama genellikle Zilhicce’nin sekizin-

ci (Terviye) günü girerler. Dolay›s›yla o gün geldi¤inde evlerde ihram için ön haz›rl›klaryap›l›r. Kerahat vakti de¤ilse, iki rekat ihram namaz› k›l›n›r. Sonra: “Allah›m! Senin r›zaniçin hac yapmak istiyorum. Bunu kolaylaflt›r ve kabul eyle” diye niyet edilir. Arkas›ndantelbiye getirilerek hac için ihrama girilir. Böylece tekrar ihram yasaklar› bafllam›fl olur.

Hac için ihrama girildikten sonra, nafile bir tavaf›n ard›ndan hacc›n sa’yi yap›labilir. So-nunda sa’y yap›laca¤› için bu nafile tavafta “Izt›ba” ve “Remel” yap›l›r. Hacc›n sa’yini buflekilde önceden yapanlar art›k “Ziyaret tavaf›”ndan sonra sa’y yapmazlar. Fakat sünneteuygun olan, hacc›n sa’yinin Ziyaret tavaf›ndan sonra ve ihrams›z olarak yap›lmas›d›r.

Bu flekilde ihrama girildikten ve arzu edildi¤i takdirde hacc›n sa’yi yap›ld›ktan sonrakafile ile birlikte Arafat’a hareket edilir.

Sünnete uygun olan, Zilhiccenin sekizinci günü yani Terviye günü sabah namaz›n›Mekke-i Mükerreme’de k›ld›ktan sonra Mina’ya hareket etmek ve Arefe gecesini Mina’da

59

Page 69: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

geçirmektir. Bu takdirde Arafat’a ç›kmadan önce Mina’da befl vakitnamaz k›l›nm›fl olur. Buna göre Arefe günü sabah namaz›n› Mina’dak›ld›ktan sonra Arafat’a hareket edilir. Fakat günümüzde izdiham se-bebiyle baz› organizasyonlarda Terviye günü do¤rudan Arafat’a ç›k›l-

makta ve Arefe gecesi Arafat’ta geçirilmektedir. ‹zdiham sebebiyle buflekilde do¤rudan Arafat’a ç›k›lmas›nda bir sak›nca yoktur.‹ntikal esnas›nda telbiye, tekbir, tehlil, salavat getirilir ve bol bol dua edi-

lir. Bu mübarek günlerin bereketinden olabildi¤ince yararlan›lmaya çal›fl›l›r. Ara-fat’a var›p çad›rlara yerleflilir. Hac› aday› bir süre istirahat ettikten sonra bütün varl›¤›ile Allah’a yönelip dua eder; telbiye, tekbir ve tehlil getirir. Kur’an okur, namaz k›lar,günahlar›na tövbe ederek göz yafl› döker, zikir ve tesbihle meflgul olur. Zeval, yaniö¤le vaktine kadar böylece ibadet etmeye devam eder.

77.. AArraaffaattÖ¤le vaktine kadar çad›rlarda ibadetle meflgul olunarak bu mübarek mekan›n ve

zaman›n feyzinden ve bereketinden azami derecede istifade etmeye çal›flan hac› ada-y›, ö¤leye do¤ru namaz için haz›rl›k yapar.

Ö¤le ezan› okunduktan sonra sünnet gere¤i, ö¤le ve ikindi namazlar› birlefltirile-rek flöyle k›l›n›r (Cem-i takdim):

Önce ö¤lenin ilk sünneti k›l›n›r. Sonra kamet getirilerek ö¤lenin farz› eda edilir.Selam verildikten sonra teflrik tekbiri getirilir. Arkas›ndan tekrar kamet getirilerek ikin-dinin farz› k›l›n›r. Selamdan sonra teflrik tekbiri getirilir. Böylece ö¤le ve ikindi nama-z› bir ezan ve iki kametle eda edilmifl olur. Ö¤le ve ikindi namazlar› birlefltirilerek k›-l›nd›¤›nda bu iki farz namaz› aras›nda baflka namaz k›l›nmaz. Bu sebeple ö¤lenin sonsünnetiyle ikindinin sünneti terk edilir.

60

Page 70: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Namazdan sonra hacc›n en önemli rüknü olan ArafatVakfesi yap›l›r. Arafat Vakfesi, süresi içinde Arafat s›n›rla-r› içinde ihraml› olarak bulunmakla gerçekleflir. Arafatvakfesinin zaman›, Zilhiccenin 9. günü, yani Arefe günüö¤leyin Günefl’in tepe noktas›na gelip Bat›’ya meyletme-ye bafllad›¤› andan (Zeval vaktinden) bayram›n birincigünü fecr-i sad›k dedi¤imiz tan yerinin a¤armaya baflla-d›¤› ana kadarki süredir. Bu süre içinde bir an orada bu-lunan kimse vakfe farz›n› yerine getirmifl olur.

Uygulamada genellikle ö¤le ve ikindi namazlar› bir-lefltirilerek k›l›nd›ktan sonra vakfe için aya¤a kalk›larakk›bleye dönülür ve birlikte dua edilir. Arafat duas›n›nayakta yap›lmas› müstehapt›r. Vakfe esnas›nda telbiye,tekbir, tehlil, tesbih ve salavat getirilir. Tevbe, isti¤far vedua edilir. Esas olan herkesin içinden geldi¤i gibi dua et-mesidir. Ancak uygulamada genellikle Arafat duas› oku-nur ve cemaat olarak herkes bu duaya kat›l›r. Bir süre buflekilde vakfe yap›l›p bol bol dua edildikten sonra hac›larArafat’tan ininceye kadar kalan süreyi yine ibadet, duave zikirle de¤erlendirmeye çal›fl›rlar.

Güneflin batmas›yla birlikte Arafat’tan Müzdelife’yedo¤ru hareket bafllar. Yolda yine telbiye, tekbir, tehlil,tesbih, salavat ve duaya devam edilir. Akflam namaz›,Müzdelife’de yats› vaktinde, yats› namaz›yla birlefltirile-rek (cem-i tehirle) k›l›n›r.

61

Page 71: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

88.. MMüüzzddeelliiffeeYats› vakti girip ezan okunduktan sonra kamet

getirilerek ilk önce akflam namaz› k›l›n›r. Selamverdikten sonra teflrik tekbiri getirilir. Sonra ezan

okunmadan ve kamet getirilmeden yats›n›n farz› k›-l›n›r. Selamdan sonra yine teflrik tekbiri getirilir. Böyle-

ce iki vaktin farz› bir ezan ve bir kametle eda edilmifl olur.Bundan sonra yats›n›n son sünneti k›l›nabilir. Daha sonra vi-

tir namaz› k›l›n›r. Sonra vakfe yap›lacak zamana kadar ihtiyaç varsa istirahat edilir ve-

ya isti¤far veya ibadetle meflgul olunur. Bu arada fleytana at›lacak tafl-lar toplan›r, temiz de¤ilse y›kan›r. Tafllar nohuttan büyük, f›nd›ktan kü-çük olmal›d›r. Tafllar›n burada toplanmas› flart de¤ildir. Baflka yerler-den de temin edilebilir.

Müzdelife vakfesi, bayram gecesi, gece yar›s›ndan itibaren güneflindo¤ufluna kadarki süre içerisinde yap›labilir. Bu süre içinde k›sa bir anbile burada bulunan kimse vakfe görevini yerine getirmifl say›l›r. Ancaksünnete uygun olan, Müzdelife vakfesinin flafak söktükten ve sabahnamaz› k›l›nd›ktan sonra yap›lmas›d›r. fiu kadar var ki, izdiham oldu¤udurumlarda gece yar›s›ndan sonra vakfe yap›p ayr›lmak mümkündür.

Arafat vakfesinde oldu¤u gibi, Müzdelife vakfesinde de telbiye, tek-bir, tehlil, tesbih, salavat getirilir, isti¤far ve dua edilir.

Müzdelife vakfesinden sonra Mina’ya hareket edilir. Yol boyuncatelbiye, tekbir, tesbih, tehlil ve duaya devam edilerek Mina’da kal›na-cak çad›rlara gelinir. ‹steyenler burada bir müddet istirahat edip ihti-

62

Page 72: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

yaç giderir. Daha sonra kafilenin uygun gördü¤ü bir zamanda halk aras›nda Büyükfieytan olarak tabir edilen AKâbe Cemresi’ne tafl atmak üzere tafllama (Cemerât)mahalline gidilir.

99.. CCeemmeerrââtt’’aa TTaaflfl AAttmmaa ((fifieeyyttaann TTaaflflllaammaa)) Kurban Bayram›’n›n 1., 2., 3. ve 4. günlerinde Mina’da bulunan ve halk taraf›n-

dan “Büyük fieytan” olarak tabir edilen AKâbe Cemresi’ne, “Orta fieytan” olarak ta-bir edilen Orta Cemre’ye ve “Küçük fieytan” olarak tabir edilen Küçük Cemre’yeusûlüne uygun olarak tafllar at›lmal›d›r.

Bayram›n birinci günü Büyük Cemre’ye 7, ikinci, üçüncü ve dördüncü günlerin-de ise her üç cemreye 7’fler (21x3=63+7=70) tafl at›l›r. Tafllama küçükten büyü¤edo¤ru yap›l›r. Ancak, Mina’da kal›nmad›¤› takdirde dördüncü günü tafl at›lmas› ge-rekmez. Uygulamada bayram›n dördüncü günü genellikle Mina’da kal›nmamaktave tafl at›lmamaktad›r. (7+21x2=49)

Tafllama flöyle yap›l›r: Tafllar›n at›ld›¤› kümeye yaklaflarak, at›-lacak tafl, sa¤ elin bafl ve flehadet parmaklar›n›n uçlar›yla tutulur.“Bismillah, Allahu ekber ra¤men li’fl-fleytani ve hizbih (Allah’›nad›yla...fieytan ve taraftarlar›na ra¤men, Allah büyüktür!)” diye-rek at›l›r. Tafllar›n her biri ayr› ayr› ve kümelerin üzerine veya kü-meleri kuflatan havuzlara düflecek flekilde at›l›r.

Bayram›n birinci günü, Büyük cemreye tarif edildi¤i flekilde“7” tafl at›l›r. Tafllamaya bafllamadan önce telbiyeye son verilir.Tafllama, bayram›n ikinci günü tan yeri a¤ar›ncaya kadar devameder.

Bayram›n ikinci günü, küçü¤ünden bafllanarak her üç cemreye 7’flerden toplam63

Page 73: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

21 tafl at›l›r. ‹kinci günkü tafllama zeval vaktinde yani ö¤leyin güne-flin tepe noktas›na gelip bat›ya yönelmesiyle birlikte bafllar, gecetan yeri a¤ar›ncaya kadar devam eder.

Bayram›n üçüncü günü de ikinci günde oldu¤u gibi küçük cem-reden bafllamak üzere her üç cemreye 7’flerden toplam 21 tafl at›-l›r. Üçüncü günde tafllaman›n zaman› zeval vaktinden yani ö¤leyingüneflin tepe noktas›na gelip bat›ya yönelmesiyle birlikte bafllar, ge-ce tan yeri a¤ar›ncaya kadar devam eder.

Bayram›n dördüncü günü tan yeri a¤ar›ncaya kadar Mina’danayr›lmam›fl olanlar, tan yerinin a¤armas›ndan itibaren günefl bat›n-caya kadar her üç cemreye “7”flerden toplam 21 tafl daha atarlar.Tan yeri a¤armadan Mina’dan ayr›lanlar›n bu günün tafllar›n› atma-lar› gerekmez. Uygulama da böyledir.

Tafllamalarda, çok kalabal›k olan gündüzün izdihaml› saatleri ye-rine, tenha olan gece saatleri, ya da akflam saatleri tercih edilmelidir.

Küçük ve orta cemrelere tafl at›ld›ktan sonra, mümkünse bir ke-nara çekilip dua edilir. Büyük cemreye tafl at›ld›ktan sonra beklen-mez, oras› hemen terk edilir.

Hacda Cemerât’a tafl atman›n mazeret sebebiyle terk edilmesin-den dolay› bir fley gerekmez. Hastal›k, yafll›l›k ve sakatl›k gibi maze-retlerle tafllar› bizzat kendisi atamayacak durumda olanlar, vekâletvererek tafllar› bir baflkas›na att›rabilirler. Ayr›ca vaktinde at›lamayantafllar›n, bayram›n dördüncü günü günefl bat›ncaya kadar at›lmas›mümkündür.

64

U Y A R I

Herhangi bir sıkıntı yaşamamak içinşeytan taşlama, mutlaka Diyanet İşleriBaşkanlığı’nın önerdiği vakitlerde yap-ılmalıdır. İzdiham sonucunda yaşanansıkıntı, acı, yaralanma ve hatta ölümolaylarının hac ibadetinin ruhuylabağdaşması mümkün değildir. İbadeti-ni yerine getirip sevap kazanmayıuman bazı Müslümanların, birtakıminsanların ölümüne sebebiyet vermesi-nin dinen asla tasvip edilecek bir du-rum olmadığı açıktır. Bunun temel ne-deni, eğitimsizlik, bilgi eksikliği ve ted-birsizliktir. Bu tür üzücü olaylara sebepolmamak için Diyanet İşleri Başkanlı-ğı’nın uyarılarının mutlaka dikkatealınması son derece önemlidir.

Page 74: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

1100.. HHaacc KKuurrbbaann›› ((fifiüükküürr HHeeddyyii))Temettu ve K›ran hacc› yapanlar›n kesmeleri vacip

olan kurbana ‘fiükür kurban›’ (fiükür Hedyi) denmekte-dir. ‹frat hacc› yapanlar bu kurban› kesmekle yükümlü de-¤illerdir.

Her ne kadar Sünnete uygun olan hac kurban›n›n,AKâbe Cemre’sine tafl att›ktan sonra kesilmesi ise de, bu-nun duruma göre ve ihtiyaca binaen tafl atmadan önce de

kesilmesi mümkündür. Hac kurban›, Harem Bölgesi s›n›rlar› içerisinde, bayram›n birinci gü-

nü tan yerinin a¤armaya bafllamas›ndan itibaren kesilir. Bir kimse hac kurba-n›n› bizzat kendisi kesebilece¤i gibi vekâlet vererek bir baflkas›na da kestirebilir.

Nitekim ‹slâm Kalk›nma Bankas›, bedelini ödeyenlerin kurbanlar›n›, onlara vekâleten kes-tirmektedir. Hac kurban›n›n etinden sahibi dahil herkes yiyebilir.

Hac›lar, Kurban Bayram›nda flartlar›n› tafl›yan her müslüman›n kesmekte oldu¤u kurban› (udhiyye) kesmek zo-runda de¤illerse de sevap kazanmak için nafile olarak kesebilirler. Bu takdirde vekâlet vererek memleketlerindekestirmeleri daha uygun olur.

1111.. TT››rraaflfl OOlluupp ‹‹hhrraammddaann ÇÇ››kkmmaa‹hramdan saçlar› dipten t›rafl veya k›saltmak suretiyle ç›k›l›r. Bunun için zaman› gelince erkekler saçlar›n› dip-

ten t›rafl eder veya k›salt›rlar. Kad›nlar ise saçlar›n›n ucundan bir miktar keserler. Böylece hac ihram›ndan ç›k›fl›nbirinci aflamas› (ilk tehallül) gerçekleflmifl olur ve efliyle iliflki d›fl›nda kalan geçici ihram yasaklar› kalkar.

Sünnete uygun olan flekliyle hacda t›rafl olup ihramdan ç›kma zaman›, bayram›n birinci günü AKâbe Cemre-

65

Page 75: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

66

si’ne tafl at›l›p kurban kesildikten sonrad›r. Bayram›n birinci günü,önce AKâbe Cemresi’ne tafl at›l›r, sonra kurban kesilir, daha sonrada t›rafl olup ihramdan ç›k›l›r (tafl, bafl, t›rafl). Ancak özellikle günü-müz flartlar›nda milyonlarca insan›n k›sa bir sürede AKâbe Cemre-si’ne tafl atamayacaklar› ve yüz binlerce kurban›n bir anda kesile-meyece¤i göz önüne al›nd›¤›nda, tafl atmadan ve kurban kesme-den ihramdan ç›k›lmas›nda bir sak›nca yoktur.

1122.. ZZiiyyaarreett TTaavvaaff›› Hacc›n ikinci rüknü olan “‹fada tavaf›” ya da ‘Ziyaret tavaf›’, t›-

rafl olup ihramdan ç›kt›ktan sonra yap›l›r. Ziyaret tavaf›n›n vakti,bayram›n ilk günü gece yar›s›ndan itibaren bafllar. Uygulamada zi-yaret tavaf›, genellikle t›rafl olup ihramdan ç›kt›ktan sonra yap›l-maktad›r. Fakat t›rafl olmadan, ihramdan ç›kmadan da yap›labilir.Ziyaret tavaf›n›n, bayram›n ilk üç gününde yap›lmas› sünnete uy-gun ise de, daha sonraki günlerde de yap›labilir. Özellikle günümüzflartlar›nda hacc›n çok kalabal›k olmas› sebebiyle ziyaret tavaf›n›ndaha sonraki günlerde yap›lmas›nda bir sak›nca yoktur.

Ziyaret tavaf›n›n tamamlanmas›yla hac ihram›ndan ç›k›fl›n ikinciaflamas› (ikinci tehallül) da gerçekleflmifl olur ve efliyle iliflki yasa¤›da ortadan kalkm›fl olur.

Özel hallerinde bulunan kad›nlar, ziyaret tavaf›n› bu halleri sonaerinceye kadar ertelerler. Hac organizasyonlar›nda bu durumdakihan›mlar›n, özel günlerinden sonra tavaflar›n› yapabilmeleri içingerekli düzenlemeler yap›lmaktad›r.

Arafat’a ç›kmadan önce hacc›n sa’yini yapmam›fl olanlar, ziyaret

Page 76: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

tavaf›ndan sonra hacc›n sa’yini yapacaklar›ndan ta-vaf esnas›nda ›zt›ba ve remel yaparlar. Daha öncehacc›n sa’yini yapanlar ise, tavafta ›zt›ba ve remelyapmazlar.

Hacc›n aslî vaciplerinden olan sa’yin yerine geti-rilmesinin ard›ndan hac› art›k Mekke’de kald›¤› sü-re içinde befl vakit namaz› Harem-i fierif’te k›lmayaözen gösterir. Kalan günlerini olabildi¤ince verimlibir flekilde de¤erlendirmeye çal›fl›r. Bunun için bolbol nafile tavaf yapar. Özellikle ifrat hacc› yapanlar,hacdan önce umre yapmad›klar› için, bayram›n dör-düncü gününden itibaren umre yapabilirler.

1133.. VVeeddaa TTaavvaaff›› Hacca Mikat s›n›rlar› d›fl›ndan gelmifl olanlar

(Âfâkiler) Mekke’den ayr›lmadan önce “Veda Tava-f›” yaparlar. Hac›lar›n hacla ilgili olarak yapacaklar›bu son göreve “Sader Tavaf›” da denir.

Veda Tavaf›, “Allah›m! Senin r›zan için Veda tava-f› yapmak istiyorum. Bunu kolaylaflt›r ve kabul eyle”diye niyet edilerek yap›l›r. Tavaf›n arkas›ndan, tavaf namaz› da k›l›nd›ktan sonra çokça dua edilir, af ve ma¤-firet dilenir. Nihayet ayr›l›¤›n üzüntüsü içinde göz yafllar›yla Kâbe’ye ve Mescid-i Haram’a veda edilir.

Özel halleri sona ermeden Mekke’den ayr›lmak zorunda kalan han›mlar, veda tavaf› yapmazlar.Ziyaret tavaf›ndan sonra herhangi bir nafile tavaf yap›l›p veda tavaf› yap›lmadan Mekke’den ayr›lma du-

rumunda kal›nm›flsa, yap›lan bu nafile tavaf, veda tavaf› say›l›r.

67

Page 77: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

68

BB.. ‹‹ffrraadd HHaacccc››’’nn››nn yyaapp››ll››flfl››‹frad hacc›, umresiz yap›lan hacd›r. ‹frad hacc›

yapacak olan kifli, ihrama girerken “Allah›m! Seninr›zan için hac yapmak istiyorum. Bunu kolaylaflt›r vekabul eyle” diyerek yaln›z hacca niyet eder ve telbi-ye getirir. Böylece yaln›z hac için ihrama girer vehacdan önce umre yapamaz. Bu flekilde art›k bayra-m›n birinci günü t›rafl oluncaya kadar hac ihram›ylakal›r ve ihramdan ç›kmaz. Mekke-i Mükerreme’debulundu¤u günlerini olabildi¤ince güzel bir flekildede¤erlendirmeye özen gösterir, bol bol tavaf yapar.

‹frad hacc›na niyet eden kiflinin Mekke’ye var›n-ca yapaca¤› ilk tavaf, Kudûm Tavaf›’d›r. Bunun için“Allah›m! Senin r›zan için ‘Kudûm Tavaf›’ yapmakistiyorum. Bunu kolaylaflt›r ve kabul eyle” diye niyetederek tavaf yapar. Hacc›n sa’yini Kudûm tavaf›n›nard›ndan yapabilir. Bu takdirde Kudûm tavaf›n› ya-parken “Izt›ba” ve “Remel” yapar. Hacc›n sa’yiniKudûm tavaf›n›n ard›ndan yapm›fl olanlar, art›k Zi-yaret tavaf›ndan sonra sa’y yapmazlar.

‹frad hacc› yapanlar›n Hac kurban› (fiükür Hedyi)kesmeleri gerekmez. Ancak arzu ederlerse nafile ola-rak kesebilirler.

CC.. KK››rraann HHaacccc››’’nn››nn YYaapp››ll››flfl››K›ran hacc›, ayn› y›l›n hac aylar›nda Umre ve

Hacca birlikte niyet ederek ikisini ayn› ihramla yap-makt›r. K›ran hacc› yapacak olan kimse, ihrama gi-rerken “Allah›m! Senin r›zan için umre ve hac yap-mak istiyorum. Bunlar› kolaylaflt›r ve kabul eyle” di-yerek niyet eder ve telbiye getirir. ‹hrama girdiktensonra bayram›n birinci günü t›rafl oluncaya kadarihramdan ç›kamaz.

K›ran hacc› yapan kimsenin Mekke’ye var›ncayapaca¤› ilk tavaf umre tavaf›d›r. Bunun için, “Alla-h›m! Senin r›zan için umre tavaf› yapmak istiyorum.Bunu kolaylaflt›r ve kabul eyle.” diye niyet ederekumre tavaf›n› yapar. Bu tavaftan sonra umreninsa’yi yap›laca¤›ndan tavafta “Izt›ba” ve “Remel” ya-p›l›r. Tavaftan sonra umrenin sa’yi yap›l›r. Sa’ydansonra t›rafl olunmaz ve bayram›n birinci günü t›rafloluncaya kadar ihramda kalmaya devam edilir.

K›ran hacc›na niyet eden kimsenin, umresini ta-mamlad›ktan sonra Kudûm tavaf› yapmas› sünnet-tir. Kudûm tavaf›ndan sonra isterse hacc›n sa’yiniyapabilir. Bu takdirde art›k Ziyaret tavaf›ndan sonrasa’y yapmaz. Sa’yi, Kudûm tavaf›ndan sonra yapa-caksa, tavafta ›zt›ba ve remel yapar.

Page 78: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Bundan sonra Arafat’a ç›k›ncaya kadar nafile tavafve ibadetle meflgul olur. Befl vakit namaz›n› Harem-ifierif’te k›lmaya özen gösterir.

K›ran hacc› yapanlar da, hac kurban› (flükür hedyi)keserler.

DD.. HHaaccddaa KKaadd››nnllaarrllaa ‹‹llggiillii BBaazz›› ÖÖzzeell DDuurruummllaarrHac ve umrenin yerine getirilifli aç›s›ndan kad›nlar-

la erkekler aras›nda görülen farklar flunlard›r:1. Kad›nlar için erkeklerde oldu¤u gibi özel bir ih-

ram k›yafeti söz konusu de¤ildir. Kad›nlar hac esna-s›nda da elbise, bafl örtüsü, çorap, ayakkab› gibi herzaman giydikleri k›yafetlerini giyerler. Yaln›zca yüzle-rini örtmezler.

2. Telbiye, tekbir, tehlil, salavat okurken ve duaederken erkeklerin yapt›¤› gibi seslerini yükseltmezler.

3. Remel ve Hervele yapmazlar. 4. ‹zdiham olan yerlerde mümkün oldu¤u kadar

erkeklerin aras›na girmemeye özen gösterirler. Özel-

likle namaz k›larken, erkek saflar› aras›nda kalmay›pkad›nlara ait yerlerde namaz k›larlar.

5. Âdetliyken ihrama giren veya ihrama girdiktensonra âdet görmeye bafllayan han›mlar, tavaf d›fl›nda,hacc›n bütün menasikini yerine getirebilirler. Tavaf›özel günleri geçtikten sonra yaparlar.

6. Âdetliyken ihrama giren ve ihrama girdiktensonra âdetleri bitmeden Arafat’a ç›kmak durumundakalan han›mlar, ihrama girerken ‹frad hacc›na niyetetmelidirler.

69

Page 79: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

70

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

MED‹NE’Y‹ YYAfiAMAK

Page 80: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

YYesrib... Merkezinde uzun y›llar birbirleriyle kavga-l› olan Evs ve Hazrec kabileleri ile, etraf›nda birçok

Yahudi kabilesinin yaflad›¤› eski bir yerleflim merkezi.Baflta hurmac›l›k olmak üzere, ziraat›n hâkim oldu¤u,bitki örtüsü, iklimi, havas› ve suyuyla gayet güzel birmekan.

Evs ve Hazrec’den gelen birçok bahtiyar insan›n I.ve II. Akabe bey’atlar›nda Hz. Peygamber’e bey’at et-meleriyle ‹slam’la tan›flan, daha sonra Mekkeli birçokmuhacirin s›¤›na¤› ve hicret yurdu olan, halka halkayay›lmas› sebebiyle ‹slam’›n parlayan merkezi… Yes-rib iken, Hz. Peygamber’in hicret etmesiyle el-Medi-netü’l-Münevvere olan, yani Allah’›n nuruyla, din ile

ayd›nlanan flehir… Din, medeniyet ve Medine kav-ramlar›n›n ayn› kökten gelmeleri ve aralar›ndaki ma-na ve muhteva birlikteli¤i sebebiyle din ve medeniye-tin yeni befli¤i. Ve nihayet Hz. Peygamber’in orayayerleflmesiyle Medinetü’n-Nebiyy yani Peygamberfiehri’ne dönüflen hicret yurdu…

Medine’yi yaflamak bir özlemdir. Medine’ye du-yulan özlemin alt›nda yatan, Peygambere duyulanözlemdir. Onun getirdi¤i de¤erlere duyulan hasret-tir. Fakirlerin, kimsesizlerin, yoksullar›n, dullar›n, ye-timlerin hiçbir zaman geri çevrilmedi¤i makama; sev-gi, ilgi ve cömertlik kap›s›na duyulan özlemdir. ‹nsa-na verilen de¤ere, gönülleri kand›ran hikmet kap›s›na

71

“Andolsun, Allah’ın Rasulü’nde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzab, 21)

Page 81: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

duyulan özlemdir. Kardeflli¤e, dostlu¤a ve sami-miyete duyulan özlemdir.

Medineliler taraf›ndan tarifi imkans›z bir se-vinçle, coflkulu bir flekilde karfl›lanm›flt› günlerdirbeklenen hicret yolcusu. O’nu önceden tan›yan-larda depreflmifl bir hasret, ilk defa görüflenlerdeise garip bir heyecan vard›. Sonunda bek-lenen misafir Yesrib’i teflrif etmifl,böylece Medine’nin bir peygam-beri, Hz. Peygamber’in ise birMedine’si olmufltu.

Hicret, terk edifl demekti.Evi, bark›, do¤up büyüdü¤üflehri, Mekke’yi terk edifl… Ço-cuklu¤unu ve gençli¤ini geçir-di¤i, hat›ralarla dolu olan ve herfleyden önemlisi Kâbe’nin bulun-du¤u bir iklimden ayr›l›fl demekti.

Hicret, bir kaç›fl de¤ildi. Zorba ve za-lim Mekke müflriklerinin bask› ve iflkencelerindenkaç›fl de¤ildi. Hicret, ‹slam’›n yay›lma ve yaflan-mas›n›n t›kand›¤› yerden ayr›l›p, rahat nefes ala-bilecekleri, ‹slam’› yaflayabilecekleri Medine’yegöçmekti. Hicret, Allah’›n izni ve emriyle, Allah’›nr›zas›n› alabilmek, dinini güzelce yayabilmek için

O’na gitmekti. Hicret, güçlenip geri dönmek içingeçici olarak göç etmekti. Hicret, s›rf Allah ad›nayap›lan bir fedakârl›kt›.

Medineli Müslümanlar aç›s›ndan ise hicret,muhacir kardefllerine kucak aç›fl demekti. Yar-d›mlaflma, dayan›flma, paylaflma ve kardefllik de-

mekti. Din kardefllerini bar›nd›rma, hima-ye etme ve sahiplenmekti. Bunun için

“Ensâr” (Yard›mc›lar) demifltiKur’an Medinelilere. Hicret, Me-dineli iki kardefl kabilenin, Evs veHazrec’in bile bir türlü geçine-medi¤i mekanda, Ensar-Muha-cirîn kardeflli¤ini gerçeklefltir-mekti. Evini, ifl yerini, hurmal›-

¤›n›, yiyece¤ini, sermayesini kar-defliyle paylaflmakt›. Asl›nda Medine’ye hicret, bir an-

lamda medeniyete hicretti. Cahiliy-ye’nin ve bedevili¤in egemen oldu¤u Arap

toplumunda, medenî olabilmek, medeniyeti tesisedebilmek, belki de yap›labilecek ifllerin en zo-ruydu. Kültür düzeyi düflük, okuma yazma bileniaz olan bir toplumu, medenî bir topluma, Yes-rib’i Medine’ye dönüfltürmek hiç de kolay de¤il-

72

Page 82: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

di. ‹flte Allah Rasulü, bu zoru baflarabilmek, butoplumsal dönüflümü gerçeklefltirmek için hicretetmiflti.

Hz. Peygamber burada, cahiliyye insanlar›n›medeniyete, hem de su medeniyetine kavufltur-mufltu. Hem maddi, hem de manevi temizli¤iö¤retti onlara. Temiz bir toplumun nas›l oluflma-s› gerekti¤ini hayata geçirerek gösterdi. K›z çocu-¤unu diri diri gömecek kadar kat›-gaddar insan-lardan, can tafl›yan her varl›¤a, hatta eflyaya dahir›fkla, merhametle muamele edecek bir Medinetoplumu oluflturabilmiflti. Kin, nefret ve intika-

m›n hakim oldu¤u nice kalpleri yumuflatarak, on-lardan bir sevgi ve merhamet toplumu meydanagetirdi. Ç›karc›l›¤›, çapulculu¤u ve f›rsatç›l›¤› re-vaçta olan bir topluma, kendisi için istedi¤ini,kardefli için de istemeyi, di¤ergâml›¤›, kardeflli¤iyaflatt›. Komflusu aç iken, tok gezilemeyece¤ineinand›rd›. Dürüstlü¤ü, güvenilirli¤i, aldatmama-y›, helal kazanc›, al›n terini, kul hakk›n›, hak vehukuku, hakkaniyeti, eflitlik ve adaleti ö¤retti. ‹yi-li¤i, güzelli¤i, hayr›, ahlâk›, samimiyeti, olgunlu-¤u, takvay› tatt›rd›. ‹nsanlara hizmette, emanetve mesuliyet bilincini, ehil olma esas›n› getirdi.

Dayan›flmay›, yard›mlaflmay›, sosyaladaleti tesis etti. Irz, namus konular›ndahassas olmay›, iffetli, ahlâkl› bir toplumkurmay› baflard›. ‹lme, Kur’an’a, hikme-te, hakikate ve bilgiye önem verdi veMescidin içinde “Ashab-› Suffa” diyean›lan bir üniversiteyi açt›, onlar› bizzatyetifltirdi. Köle ve cariyeler, insan olduk-lar›n›, kad›nlar sayg›nl›klar›n›, fakirler sa-hipsiz olmad›klar›n›, güçsüzler kimsesizkalmad›klar›n› hep ondan, onun uygula-malar›ndan ö¤renmiflti. K›saca onlara in-sanl›¤›, insanca yaflam›, Müslümanl›¤›,medeniyeti gösterdi.

73

Page 83: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

74

Güç ve imkan› oldu¤u halde, misilleme yerine sabr›, Mekke’nin fethinde oldu¤u gibi,intikam alma yerine aff› onda gördü insanlar. Medine’de Yahudi kabileleriyle birlikte ba-r›fl içinde yaflama tecrübesini de o gösterdi insanlara.

Hz. Peygamber, as›rlard›r süregelen bir cahiliyye toplumunu, 23 y›ll›k risaleti süre-since saadet toplumuna çevirmeyi baflarm›flt›. Allah’›n hidayeti ve Hz. Peygamber’inörnekli¤i sayesinde cahiliyye döneminin kaba, zorba ve müflrik insanlar›n›n, çok k›-sa sürede gerçekleflen bu toplumsal de¤iflimle, nas›l örnek bir nesil meydana getir-diklerine flahit oldu tarih. ‹flte bu sebeple olmal›d›r ki, baz› usulcülerimiz, “fiayet Ra-sûlullah (s.a.s.)’›n peygamberli¤ini isbat için hiçbir mucize olmasa, sadece onun as-hab› bile (bunun isbat›na) yeter” demifllerdir. Yani, O’nun önderli¤inde oluflan buyeni ve medenî toplumun vücuda gelmesi, âdetâ mûcizevî bir de¤iflimdir.

Medine’ye giderken hac›, âdeta kendisinin de hicret etmekte oldu¤unu düflün-melidir. Buradaki hicret, hakiki bir hicret de¤il, mecazi bir hicrettir. Öncelikle Hz.Peygamber’in bir hadisinde buyurdu¤u gibi, “Allah’›n yasaklar›n› terk etme” (Bu-hari, ‹man, 4) anlam›nda bir hicrettir. Yani hac› bu hicretiyle, Mekke’yi ve Mekke-lileri terk etmemekte, Allah’›n kendisine haram k›ld›¤› yasaklar› terk etmektedir.‹kinci olarak hac› ruhen ve zihnen Asr-› Saadet’e hicret etmektedir. Birkaç günlü¤ü-ne de olsa, Medine’ye, Allah Rasulü’ne ve Ensar’a misafir olmaktad›r. Asl›nda, ‹s-lam’›n yay›ld›¤› ve yafland›¤› iklimde, ‹slam Tarihini, Hz. Peygamber’in hayat›n›, sa-

habeyi yeniden okuma, yerinde anlama ve tan›ma imkan› verece¤i için Medine ziya-retinin önemi büyüktür. Hz. Peygamber’in yaflad›¤›, dolaflt›¤›, namaz k›ld›¤› mekan-

larda bulunmak, O’nun teneffüs etti¤i ayn› atmosferi teneffüs etmifl olmak elbette birayr›cal›k ve bahtiyarl›kt›r. Her ne kadar, tarihî doku itibar›yla eski Medine’den neredey-

se hiçbir iz kalmam›flsa da, hac› orada zihnen on dört as›r öncesine hayali bir yolculuk ya-

Page 84: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

par ve sahabenin aras›ndaym›fl gibi hisseder kendisini. Allah Rasûlü’nün mütevazi hayattarz›na inat mevcut gökdelenler, yald›zl›-y›ld›zl› lüks oteller, s›n›rs›z tüketimin yap›ld›¤›çarfl›lar, modern yap›laflmalar, bu zihni yolculu¤un önünde büyük engeller olarak dur-sa da, hac› gönlüyle gerçeklefltirir bu hicreti. Alt›n biriktiren zenginlerle Ebû Zerr’in k›-yas›ya giriflti¤i mücadelesine inat, bugün Ebû Zerr Çarfl›’s›nda onlarca kuyumcu olsada, o iklime hicret edenler Ebû Zerr ve Ebû’d-Derda’lar› hem görür, hem de duyargönül sokaklar›nda. Bazen, çeflitli ülkelerden gelmifl kardefllerini gördükçe o sahabî-leri hat›rlar, onlar› görmüfl gibi olur.

Mescid-i Nebevî’nin etraf›nda kümeleflen ve el uzat›ld›¤›nda yetiflecek kadar yük-seklikteki çat›s›z duvarlardan ve kap› yerine örtülerin kullan›ld›¤›, iç- içe küçük küçükodac›klardan ve darac›k sokaklardan oluflan eski Medine, asl›nda sahabenin ne ka-dar mütevazi ve birbirlerine karfl› ne denli samimi olduklar›n›n da göstergesidir. Yüzy›l öncesini tasvir eden bir Medine maketine göre, o günkü yerleflim merkezinin bu-günkü Mescid’in d›fl alan›n› ancak kaplad›¤›n› dikkate al›rsak, on dört as›r öncekiMedine’nin sadeli¤ini ve s›cak komfluluk ve kardefllik havas›n› daha rahat anlayabili-riz. Evet, bugün belki de o günkü haline en yak›n olan mekan›n, içerisinde nice bü-yük sahabîlerin medfun oldu¤u Bakî’ Mezarl›¤› oldu¤unu söylesek mübala¤a etmiflolmay›z. Bütün bunlara ra¤men hac›, kalbiyle uçar ve zemini kumlardan kapl›, kap›-lar› aç›k, sadece k›ble taraf›ndaki ön k›sm› hurma dallar›yla gölgelendirilen, k›bleye dö-nüldü¤ünde sol duvar›na bitiflik annelerimize ait odalar›n bulundu¤u ve Ashab-› Suf-fa’ya tahsis edilmifl mekan›yla Hz. Peygamber’in o günkü mescidini düfller. Orada nicevahiylerin ö¤retildi¤ini, nice hutbelerin okundu¤unu, sahabe-i kiram›n orada yetiflti¤ini,k›sacas› Medine’deki medeniyetin orada tesis edildi¤ini hat›rlar. Medine toplumunun kal-bi olan bu mescidin, ‹slam medeniyetine nas›l merkezlik yapt›¤›n› düflünür. Ruhuyla o mes-

75

Page 85: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

76

cide girer ve sahabenin aras›na kat›l›r, onlarla beraber dinlemeye çal›fl›r. Hz. Peygamber’in veciz hutbelerini,âdeta bafl›n›n üzerinde kufl varm›flças›na dikkatli ve de istekli bir flekilde. Zihnen de olsa Allah Rasûlü’nün hu-zurunda olman›n heyecan› kaplar bütün vücudunu. Gözlerini alamaz o ay gibi parlayan yüzünden ve tek tekduymaya çal›fl›r mübarek dudaklardan dökülen hikmet dolu hadis-i flerifleri. O anda kendisinin konumunu,durumunu gözden geçirir içinden. Bugünkü haliyle, o gün Rasûlü Ekrem’in çevresinde olsayd›, acaba Hz.Peygamber ile iliflkileri nas›l olurdu? Acaba Allah ve Rasûl sevgisi a¤›r basan, Allah yolunda, din u¤runda hertürlü fedakarl›¤a koflan Ensar veya Muhacirler aras›na girebilir miydi? Yoksa ç›kar, dünya, ganimet, mevki-makam h›rs› a¤›r basanlar aras›na m› düflerdi?

Mescid-i Nebevînin huzurlu ortam›nda, âlemlere rahmet Allah elçisinin kuflat›c› rahmetinin atmosferi,müminleri hofl bir bahar serinli¤i gibi sarar. Frekanslar›n› bu maneviyat ortam›na ayarlayabilen âfl›k-lar›n yaflad›¤› manevî zevkin boyutlar› tahmin kal›plar›na s›¤maz. Bu manevî atmosfer, ruhen

Page 86: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

en kirli insanlar› bile bir ç›rp›da ar›tabilecek güçtedir. Ancak bu atmosferi soluyabilmek için frekanslar›n buatmosfere ayarlanmas› gerekmektedir.

Kibir, gurur, kendini be¤enmifllik, baflkalar›n› küçük görme, gösterifl, bencillik, kin, nefret, haset, yalan-dolan gibi dalgalarla hiç tutmuyor Mescid-i Nebevinin frekanslar›. ‹fllenen günahlardan dolay› duyulan pifl-manl›k, tövbe, isti¤far, mahviyyet, yap›lan kötülüklerden ötürü duyulan mahcubiyet, ihlâs, samimiyet, iç-tenlik, manen ar›nma tutkusu ve günahlara dönmekten, atefle girmekten korkarcas›na endifle duyma gibiözellikler gerekiyor.

Mü’minler denizinde bir damla olman›n heyecan›n› yaflayanlar›n ve bu denizin bir damlas› olmay› nasip-lerin en büyü¤ü sayanlar›n frekans› tutarken; mü’minlerin derdiyle dertlenmeyen, kendisi için istedi¤ini mü’-min kardefli için de istemeyen, komflusu açken tok yatan ve Allah için sevmeyenlerinki ise tutmuyor. Biraztutturabilenler ise k›smen duyarlar bu atmosferin zevkini. Birazc›k duyunca da daha fazla solumak isterler.

Günahlardan ar›narak anas›ndan do¤du¤u gibi günahs›z hale gelmek ümidiyle yola ç›kan insanlar›n bu77

“Muhabbetten Muhammed oldu hâs›lMuhammetsiz muhabetten ne hâs›l?”

Page 87: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

kutlu yolculuklar›n›n Peygamber Mescidi’ni ziyaret bö-lümü, manevi hazz›n en yo¤un tad›ld›¤› k›s›mlardanbiridir. Ancak bunun için Allah Resûlünün getirdi¤i de-¤erlere karfl› susuzluktan çatlam›fl topra¤›n, ince inceya¤an ya¤mura karfl› özlemi gibi bir özlem ve tutkuyasahip olmak gerekmektedir. Bu de¤erlere karfl› böyle-sine bir özlemi olmayanlar, söz konusu hazz› yeterin-ce tadamazlar. fiairin dedi¤i gibi:

“Muhabbetten Muhammed oldu hâs›lMuhammetsiz muhabbetten ne hâs›l?”Hac›, Allah Rasûlü’nün dönemine yetiflememiflse

de, O’nun mekan›na ulaflt›¤›n›, O’nun civar›nda bu-lundu¤unu, O’na birkaç günlü¤üne de olsa komflu ol-du¤unun bilinciyle yaflar Medine’yi. Bunun ne büyükbahtiyarl›k oldu¤unu anlayarak O’nun civar›nda tak›-n›lmas› gereken edebi, olgunlu¤u, ahlâk-› Muhamme-diyye’yi elde etmeye çal›fl›r. Bunun için do¤ru Ashab-›Suffe’ye gider. Hz. Peygamber’in ahlâk›n› O’nun bura-daki has talebelerinde görmeye çal›fl›r, onlardan sorar.Sonra di¤er sahabîleri arar, evlerine, gönüllerine misa-fir olur ve onlar›n hayat›n›, ahlâk›n›, mizaçlar›n› göz-lemlemeye gayret eder. Düfl ve düflünceyle de olsa,s›ddîklarla, salihlerle, sahabeyle beraber olman›n, o“güzel arkadafll›¤›n” hazz›n› yaflar bir an.

Hz. Ebû Bekr’den teslimiyeti ve tasdik etmeyi, Hz.

Page 88: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Ömer’den adaleti ve medenî cesareti, Hz. Osman’dan edeb ve hayây›, Hz.Ali’den ilim ve flecaati, Hz. Talha ve Abdurrahman b. Avf’tan cömertli¤i,Ebû Zerr ve Ebu’d-Derda’dan aç›k sözlülü¤ü ve zahidli¤i, Bilal-i Habeflî veAmmar b. Yâsir’den sabretmeyi, Abdullah b. Ömer’den Hz. Peygamber’inas›l izleyece¤ini, ‹bn Abbas ve Hz. Aifle validemizden O’nu nas›l anlayaca-¤›n› iyice ö¤renir.

Ömrü boyunca Kur’an ayetlerinden tan›d›¤› sevgili peygamberini, budefa O’nun yaflad›¤› yerde, dostlar›ndan da dinledikten sonra, O’nun hu-zuruna ç›kmaya niyet eder. Âdeta hayattaym›flças›na sükûnet ve vakarla,O’na lay›k olan bir edep ve hürmetle Kabr-i Saadet’i ziyaret eder. Ruhuylave bedeniyle Allah Rasûlü’nün huzuruna var›r ve samimiyetle salat ve selameder. Orada O’nun civar›nda olman›n ötesinde, huzurunda oldu¤unu idrakeder. O’na olan inanc›n›, teslimiyetini, ba¤l›l›¤›n›, sevgisini ve sebat›n› ifa-de eder. ‹nananlar için örnek, önder ve rehber olmas›na ra¤men, O’nu hak-k›yla ve yak›ndan tan›yamaman›n eksikli¤i, sünnetlerini yeterince yaflaya-maman›n ezikli¤i ve her fleyden önemlisi O’na lay›k bir ümmet olamama-n›n verdi¤i mahcubiyetle var›r huzura. Tam huzurda iken, O’na inanmak,ümmeti olmak, civar›nda olmak, huzurunda olmak ve nihayet izinde olmakne anlama gelmektedir ve nas›l gerçeklefltirilecektir diye düflünür.

Sünnete uyman›n, sadece flekilde kalan salt bir taklit olmad›¤›n›, flekil ilebirlikte özün yakalanmas› oldu¤unu, her yer ve zamanda uygulanabileceknebevî ilkelere uymak demek oldu¤unu düflünür. Sünnetin Mekke’den Me-dine’ye, medeniyete giden nebevî yol oldu¤unu, di¤er bir ifade ile bir “Me-deniyet Projesi” oldu¤unu hat›rlar. Nerede ve ne zaman yaflarsa yaflas›n,medenî bir birey olmay› ö¤retir Sünnet... Emanet, ehliyet, adalet, hakkani-yet, samimiyet, dayan›flma, yard›mlaflma, kolaylaflt›rma, kardefllik, temizlik,

79

Page 89: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

80

iyilik, dürüstlük, hoflgörü, sevgi-sayg›, yararl›l›k, ahlâki-lik, olgunluk, örnek ve önder olmak, sosyal olmak...vb.hem Kur’an’da vurgulanan ahlâkî ö¤retiler, hem debizzat Hz. Peygamber’in alt›n› çizdi¤i “mekârim-iahlâk” yani ahlâkî de¤erler ile temiz bir toplum, me-denî bir toplum oluflturabilmektir Sünnet.

Bu duygu ve düflüncelerle, kendi durumunun birmuhasebesini yapt›ktan sonra söz verir kendi kendisi-

ne, âdeta Allah Rasûlü’nünmübarek elinden tutarakbey’at edercesine: “Hiçbirfleyi Allah ve Rasûlü’nünönüne geçirmeyece¤ine”(Hucurat, 1), “Allah veRasûlü’ne itaat edece¤i-ne”, bundan böyle bütünhayat›nda “Rasûl ile birlik-te yol tutaca¤›na” (Furkân,27), O’nu kendisine “gü-zel bir örnek edinece¤ine”(Ahzab, 21) dair söz verir,bey’at eder.

Medine’de kald›¤› süreiçinde, her namaz›n› Mes-cid-i Nebevî’de k›lmaya,f›rsat buldukça Ravza’y› zi-

yaret etmeye, Hadiste cennet bahçelerinden bir bah-çe olarak nitelendirdi¤i Hz. Peygamber’in evi ile min-beri aras›nda –izdihama yol açmamak, huzurunda ol-man›n edebini ihlal etmemek flart›yla- iki rekat da olsanafile namaz k›lmaya çal›fl›r. Hz. Peygamber’in dünya-da en yak›n dostlar› oldu¤u gibi, ebedî istirahatgâh›n-da da yan› bafl›nda bulunan Hz. Ebû Bekr ile Hz.Ömer’e de selam verir ve dua eder. Gerek Hz. Pey-

Rav

za-i

Mut

ahha

ra

Page 90: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

gamber’in hayat›nda, gerekse ha-lifelikleri esnas›nda bu iki büyük sahabînin, ‹slam’ane büyük hizmetlerde bulundu¤u bir flerit gibi ge-çer gözlerinin önünden. Yine f›rsat buldu¤undaaralar›nda Hz. Osman, Hz. Abbas, Hz. Aifle, Hz. Fa-t›ma, Hz. Hasan gibi ileri gelen sahabîlerin de bu-lundu¤u Bakî’ Mezarl›¤›n›, orada medfun olan yak-lafl›k on bin sahabeyi ziyaret eder, onlara da selamverir ve dua eder. Zira Hz. Peygamber de zaman za-man bu mezarl›¤a gider ve orada yatan müminleriçin dua ederdi.

Geçmiflin hat›ras›n› yâd etmek üzere Medine’de-ki flu mekanlara da u¤rar:

KKuubbaaAllah Rasûlü’nün hicret yolculu¤unda ilk dura¤›

olan ve Medine’ye 5 km. mesafedeki Kuba’ya gider.Hz. Peygamber Kuba’da on dört gün kalm›fl ve birmescid yaparak orada namaz k›ld›rm›flt›. Medine’yeyerlefltikten sonra da cumartesi günleri Kuba Mesci-di’ni ziyaret eder ve burada namaz k›ld›r›rd›. “Tâ ilkgünden takvâ üzere kurulan mescid, elbette içindenamaza durmana daha uygundur. Orada temizlen-meyi seven kimseler vard›r. Allah da temizlenenlerisever” (Tevbe, 107) âyetinde sözü edilen mescidinKuba Mescid’i oldu¤u, temizlikleri övülenlerin deKubal›lar oldu¤u belirtilmektedir.

81

Page 91: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

KK››bblleetteeyynn MMeesscciiddiiBilindi¤i gibi daha önceleri Hz. Peygamber, namaz-

lar›nda k›ble olarak Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’yayönelmekteydi. Asl›nda gönlünden k›blenin Hz.‹bra-him’in k›blesi olan Kâbe’ye çevirilivermesini geçiriyorve bu do¤rultuda bir vahiy bekliyordu. Hatta kendisiMekke’deyken Kâbe’de k›ld›¤› namazlarda, Rükn-i Ye-mâni ile Hacer-i Esved aras›ndan Kâbe’yi önüne almaksuretiyle hem Kâbe’ye, hem de Kudüs’e yönelmifl ol-maktayd›. Hicretten yaklafl›k bir buçuk y›l sonra arzu-lad›¤› flekilde Kâbe’ye k›ble olarak yönelme emrini ve-ren Bakara sûresinin 144. ayeti indi.

“... Seni elbette, hofllanaca¤›n k›bleye döndürece-¤iz. O halde hemen Mescid-i Haram’a (Kâ’be’ye) do¤-ru dön. (Ey mü’minler) siz de nerede olursan›z olun,(namazda) oraya do¤ru dönün.”

Bu ayetin indi¤i haberini iflitmeleri üzerine oradakisahabe, namaz içerisinde yönlerini Kudüs’ten Kâbe’yeçevirdiler. Böylece Kudüs’e yönelerek bafllanan namaz,Kâbe’ye yönelerek tamamland›. Bundan dolay› da bumescide “‹ki k›ble mescidi” anlam›na gelen “K›bleteynMescidi” ad› verildi. K›blenin de¤iflmesi, Hz. Peygam-ber’e uyanlarla, ökçesi üzerinde gerisin geriye dönen-leri ay›rdetmeye yarayan bir imtihand› ayn› zamanda.(Bakara, 143)

UUhhuuddMedine’de ziyaret edilecek en önemli yerlerden bi-

ri de Medine’nin 5 km. kuzeyinde yer alan Uhud’dur.Bedir Savafl›’ndan sonra sahabenin yapt›klar› ikinci bü-yük savafl burada vuku bulmufltur. Bedir’de bozgunau¤rayan müflrikler, intikam almak üzere ç›km›fllard› busavafla. Hz. Peygamber gördü¤ü bir rüya üzerine Me-dine’yi içeriden savunmak istemekteydi. Ancak BedirSavafl›’na kat›lmam›fl baz› gençlerin ›srar› üzerine düfl-manla d›flar›da karfl›laflmak durumunda kald› veUhud’a ç›kt›.

Uhud Savafl›’nda Rasûlullah, Abdullah b. Cubeyrkomutas›nda bir okçu birli¤ini, stratejik önemi bulu-nan bir bo¤az›n yamac›na yerlefltirmifl ve onlara, “Bi-zim onlar› yendi¤imizi görseniz bile yerinizden ayr›l-

82

Page 92: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

may›n! Yenildi¤imizi görseniz dahi bizeyard›ma koflmay›n!” diye s›k› s›k› tembih-lemiflti. Buna ra¤men, müflriklerin boz-guna u¤rad›¤›n› gören bu okçular›n bir-ço¤u “Ganimet! Ganimet!” diye ba¤›r-maya bafllam›fllar; Abdullah b. Cubeyr,onlara Hz. Peygamber’in emrini hat›r-latm›flsa da, dinlemeyip savafl meyda-n›na inmifllerdi. Arkadan dolanan düfl-man süvari birli¤ince etraf› sar›lan sa-habe, iki taraftan da s›k›flt›r›larak hezi-mete u¤ram›flt›. Kur’an’da anlat›ld›¤›üzere onlar, arzulad›klar› galibiyeti gör-dükten sonra za’fa düfltüler, (Peygam-ber’in verdi¤i) emir konusunda birbirle-riyle çekiflip isyan ettiler. Kimi dünyay› isti-yordu, kimi de ahireti istiyordu. (Al-i ‹mran,152)

Hz. Peygamber’in, bu okçu birli¤ine kesin-likle yerlerini terk etmemeleri direktifini vermesinera¤men, onlar›n ço¤u, ganimet sevdas›yla, her fleyinbitti¤ini, maksad›n has›l oldu¤unu zannederek bu em-ri ihlal etmifller, kazan›lm›fl bir zaferin kaç›r›lmas›na,yetmifl kiflinin flehit olmas›na sebep olmufllard›r. Oysakomutanlar› Abdullah ile birlikte yerlerinde sebat eden

okçular ise, “Biz Allah’›n Rasûlü’ne itaatedip, yerlerimizde durur, onun emriniterk etmeyiz” diyerek emre itaat›, ahire-ti ve flehitli¤i tercih etmifllerdir.

‹flte Uhud, sahabe için büyük birimtihan, büyük bir dersti. ‹ki z›rh bir-den giymifl olmas›na ra¤men, Hz.Peygamber bu savaflta yaralanm›fl,mübarek difli k›r›lm›flt›. Komutanlar›ylabirlikte sebat eden bu flehitlerin yan›s›ra, Hz. Peygamber’in amcas› Ham-za’n›n flehid edilmekle kalmay›p, vücu-dunun da parçalanmas›, kulaklar›n›nkesilmesi, kalbinin dahi ç›kart›lmas›;

Mekkeli zengin bir ailenin çocu¤u olanve Hz. Peygamber taraf›ndan Medine’ye

muallim olarak görevlendirilen Mus’ab b.Umeyr’in orada flehid olduktan sonra vücu-

dunu bafltan afla¤›ya kadar örtecek bir örtünündahi bulunmamas› Uhud’un ac› hat›ralar›ndand›.

Ve bütün bu ac› hat›ralara ra¤men Hz. Peygamber:“Uhud bizi sever, biz de Uhud’u” diyerek düflman sal-d›r›lar›ndan dolay› s›¤›nd›¤› ve âdeta bir flahsiyet gibigördü¤ü bu kayal›k da¤a vefa gösteriyor, cans›z varl›k-larla dahi bir tür sevgi-hürmet iliflkisi kuruyordu.

83

Page 93: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

84

HHeennddeekkKureyfl, Hayber, Gatafan, Fezare ve Esed O¤ulla-

r› gibi müflrik, Yahudi ve münaf›k gruplardan oluflanmüttefik kuvvetlere karfl› yap›ld›¤› için “Ahzab Sava-fl›”; Selman-i Fârisî’nin ‹ran tecrübesiyle getirdi¤iteklif sonucu Medine’nin etraf›na kaz›lan hendektendolay› da “Hendek Savafl›” diye an›lan bu savafl,Hicretin 5. y›l›nda meydana gelmifltir. Bir süvariningeçemeyece¤i derinlik ve genifllikte kaz›lan, Medi-ne’nin hurmal›klarla kapl› bulunmayan cephesiniçevreleyen ve hayli uzun olan bu hende¤in kaz›lma-s› birkaç hafta sürmüfl, Hz. Peygamber de, ashab›y-la beraber üstü bafl› toprak oluncaya kadar hendekkazm›flt›r. Hendek’ten ç›kart›lan toprak, Müslüman-lar için siper oldu¤undan, ne karfl›dan bir at geçe-

bilmifl, ne at›lan oklar isabet edebilmiflti. Seksenli y›llara kadar bu hendekten baz› kesitler mevcut iken, maale-sef günümüze kadar korunmam›fl ve üzerine asfalt dökülmüfltür.fiüphesiz Hendek Savafl›’nda da al›nacak birçok dersler vard›r. Hz. Peygamber her zaman oldu¤u gibi, bu-

rada da tedbiri elden b›rakmam›flt›r. Gerekli stratejiye baflvurmufl, önerilen makul teklifi kabul etmifl, ashab›ylabirlikte bizzat hendek kazm›fl, Yahudi kabilelerinin deste¤ini engellemeye çal›flm›flt›r. Baz› ordular›n alt taraftan,baz›lar›n›n üst taraftan geldi¤ini gören sahabenin, flaflk›nl›ktan gözlerinin kayd›¤›, korkudan yüreklerinin a¤›z-lar›na geldi¤i, kötü zanlara kap›ld›klar› ve fliddetli bir sars›nt›yla sars›ld›klar› (Ahzab, 10-12) 24 gün süren busavaflta, fliddetli rüzgar ve görünmez ordular›ndan oluflan ilahî yard›m yetiflmifl ve yaklafl›k bir ay süren ve hay-li bunalan Müslümanlar› kurtarm›flt›. Rüzgar ve kum f›rt›nas› karfl›s›nda telef olma korkusuyla düflman geri çe-kilmifl, farkl› gruplar da¤›lm›fl ve Hendek Savafl› en az zararla atlat›lm›flt›.

Page 94: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Ahzab Savafl›’n›n yap›ld›¤› bu mekanlar ziyaret edilirken, dünyan›n çeflitli ordular›n›n dahagüçlü ittifaklarla, ‹slam dünyas›n›n çeflitli bölgelerinde benzer savafllar yapt›¤›n›, ancak ne obölgelerdeki Müslümanlar›n, ne de di¤er Müslümanlar›n ilahî yard›ma nail olabilecek gereklitedbirleri alamad›klar›n›, birlikte olamad›klar›n›, yeni hendekler kazmak flöyle dursun, tam ter-sine birbirlerinin kuyular›n› kazmaya çal›flmalar›n›n nedenleri üzerinde düflünmek gerekmek-tedir. Bunalan Müslümanlar› kurtaran bu fliddetli rüzgarlar›n, o görünmez ordular›n asr›m›z-da niçin yitirildi¤ini de orada düflünmek gerekir.

Sevgili peygamberimizi ve onun ayd›nl›k flehrini ziyaret, mü’minin ‹slam tarihini yenidenve yerinden okumas›n› sa¤lar, Rasûlullah (a.s.)’a karfl› olan ba¤l›l›¤›n› art›r›r ve Sünnete dahas›k› sar›lmas›na vesile olursa, amac›na ulaflm›fl demektir.

85

yedi mescitler

Page 95: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

86

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

HAC DDÖNÜfiÜ vve SSONRASI

Page 96: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

YYüce Allah’›n verdi¤i en büyük nimetlerden biriolan zaman, su gibi akar ve bir daha geri gelmez.

Hele bu “say›l› günler” olursa, bir de Kutsal ‹klim’decoflku ve heyecanla geçirilen s›n›rl› bir zaman dilimiise, bir rüya gibi gelir insana. Daha o mübarek me-kanlara al›flay›m, doyas›ya yaflayay›m derken, yo¤unhac görevlerinin tamamlanmas›yla bir de bakars›n›zayr›l›k vakti gelivermifltir. “Kavuflmak güzel de, bir deayr›l›k olmasa!” diye hüzünlenir hac›. Belki de ilk de-fa kendi evine dönüflüne sevinemez. Allah’›n evindenayr›l›p, kendi evine gidesi gelmez. Zoraki annesindenkopar›lan küçük bir çocuk misali, boynu bükük, gözüyafll›, yüre¤i da¤l›, hüzünlü bir flekilde çaresiz vedaeder.

Asl›nda fani olan insan›n geçici ömrü de böyle de-¤il mi? ‹nsan›n hayat› da nihayet say›l› günlerden iba-ret de¤il mi? Keflke geçirdi¤imiz zamanlar, hep bu ik-limde geçirdi¤imiz günler kadar bereketli ve iyi de-¤erlendirilmifl olsa...

Kâbe’den ayr›l›rken, kalbinde f›rt›nalar eser hac›-n›n. Bir taraftan böyle bir imkana kavufltu¤u için için-de tafl›d›¤› sonsuz flükür duygusu, dünya Müslüman-lar›yla beraber olman›n sevinci, ‹slam tarihini yerindeokuman›n kazanc›, Allah’›n misafiri olman›n verdi¤i içhuzur, hacc› ifa etmenin verdi¤i hoflnutluk… Di¤ertaraftan henüz Kâbe’ye, Zemzem’e ve Arafat’a doya-madan, belki de bir daha kavuflamamak üzere ayr›-

87

“Hepinizin dönüşü Allah’adır. O size ne yaptığınızı haber verecektir.” (Maide, 105)

Page 97: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

l›k... Hacc›n›n kabuledilip edilmedi¤indenemin olamadan ayr›-l›k… Belki de fieytan›dize getiremeden,nefsini dizginleyeme-den ayr›l›k…Yeterincear›namadan, manevidirilifli ve silkinifli tamolarak gerçeklefltire-meden ayr›l›k… Kar-deflleriyle bile tan›fla-madan, konuflamadanayr›l›k… Birbirlerinindertlerini dinlemeden,hallerini sormadan,sorunlar›n› halletme-den ayr›l›k… Bu duy-gu ve düflünceler içe-risinde, bedeni ayr›l-mak zorunda olan ha-c›, kalbini Kâbe’de b›-rakamayaca¤› için,Kâbe’yi yükler yüre¤i-ne. Allah’›n evi olanKâbe ile, Allah’›n na-

zargâh› olan kalbini bir-lefltirir. Bundan sonra yü-zünü her namazdaKâbe’ye çevirmekle kal-mayacak, damarlar›ndakikan her an tavaf edecekyüre¤indeki Kâbe’yi.Ölünceye kadar flirkin,küfrün, nifak›n, f›sk›n gi-remeyece¤i bir Harembölge ilan etti¤i Kalbini.Ruhunu, iman, ihsan, tak-va ve sab›r duygular›ylagüçlendirdi¤i Mekke’den,yüre¤ine Kâbe’yi yükleye-rek ayr›l›r. Allah’a verdi¤iahdi, sözü yineleyerekHacer-i Esved’de bey’atinitazeleyerek döner.

Yüklendi¤i sadeceKâbe de¤ildir asl›nda. Al-lah aflk›, Allah sevgisi,peygamber sevgisi, saha-be sevgisi, Müslümanlarakarfl› sevgi, sayg›, kardefl-

88

Page 98: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

89

lik duygular›… Bunlar›n yan›nda, kardefllerinin dertleri,s›k›nt›lar›, yoksulluklar›, geri kalm›fll›klar› ve bütün buolumsuzluklar karfl›s›nda bir fley yapamaman›n üzüntüsüvb. nice duygular yüklenmifltir. Yo¤unlaflt›r›lm›fl hac e¤i-timinde bütün Müslümanlar›n kardefl olduklar›n›, ayn›inanç, ibadet ve ahlâka sahip olduklar›n› yaflayarak ö¤-renmifltir. Dilleri farkl› oldu¤u için konuflamasalar da, be-den dilleriyle yek vücut olduklar›n› kavram›flt›r. Malezya,Endonezya gibi gayet medenî, kibar ve nazik kardeflleri-nin varl›¤›yla sevinmifl, özellikle yoksul ve geri kalm›flbölgelerden gelen veya savafl ma¤duru olan kardeflleri-nin içler ac›s› hallerini gördükçe üzülmüfltür. Müslümankardefllerinin bu halde olmas›n›n mahcubiyeti, mesuliye-ti onu derinden yaralam›flt›r. Bu duygular› derinden his-seden yürek, orada gördü¤ü olumsuz manzaralar sebe-biyle bu kardefllerini de¤il, onlar›n elinden tutmayanlar›,onlara arka ç›kmayanlar› sorumlu tutar. Zira hac, dünya-n›n neresinde yaflarlarsa yaflas›nlar, bütün Müslümanla-r›n ayn› de¤erlere sahip olduklar› ve bu de¤erlerin ken-dileri için ortak bir zemin oluflturdu¤u gerçe¤ini ortayakoyar. Hacca giden Müslüman bir ailenin ferdi, bir kö-yün, bir kasaban›n veya bir flehrin sakini ve bir devletinvatandafl› olarak ülkesinden ayr›l›r, bir ümmetin ferdiolarak memleketine döner.

Allah’›n evinden kendi evine dönerken, bu dönüflün

“Biz Allah içiniz ve yine Allah’adöneceğiz.”

Page 99: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

90

asl›nda yine Allah’a yap›lan bir dönüfl oldu-¤unu bilir. “Biz Allah içiniz ve yine Allah’adönece¤iz” (Bakara, 156) fluuruyla hare-ket eder. Bunun, sembolik ve geçici birvuslattan gerçek ve nihâî bir vuslatadönmek oldu¤unun fark›ndad›r. Yol-culu¤un devam etti¤ini ve bir günonun da sona erece¤ini düflünür.

Hac›, evine dönünce iki rekatnamaz k›larak önemli bir ibadetieda etmeyi nasip etti¤inden dolay›Cenab-› Hakk’a flükreder. Hac›,kendisini ziyarete gelenlere hacdaflahit oldu¤u güzellikleri anlat›r. Bumübarek zaman ve mekanda ya-flad›¤› birçok feyzi, bereketi ve mu-azzam sahneleri onlarla paylafl›r.Milyonlar›n bir arada bulundu¤u biryo¤unlukta birtak›m rahats›zl›klar,olumsuzluklar müflahede etse de,Kutsal ‹klim’e vefan›n gere¤i, edebenbu tür anekdotlar› anlatmaz. Orada fla-hit oldu¤u birtak›m olumsuzluklar›n na-s›l bertaraf edilebilece¤i üzerinde ‹slamtoplumunun bir parças› olarak kafa yorar.

Bunlar› aktarmak yerine -baflkalar›n› teflvik ol-sun diye- gönlünde iz b›rakan iyi intibalar›,

olumlu sahneleri anlat›r.Mahfler provas› yapm›fl olan hac› için

art›k hayat, hacdan önce ve hacdansonra olmak üzere ikiye ayr›lm›flt›r. El-bette hac sonras›nda aç›lm›fl beyazbir sayfa, lekesiz bir kalp ve inflallahgünahlar› silinmifl bir amel defterivard›r. Hem geçmifle, hem de ahire-te bir yolculuk yapan hac›, bu gör-dü¤ü ve yaflad›¤› hakikatlerden son-ra, elde etti¤i bu safiyetini koruma-ya gayret edecektir. ‹slam’a göre,hacdan döndükten sonra, sorumlu-lukta herhangi bir de¤ifliklik yok isede, halk›m›z›n muhayyilesinde onun“iyi bir Müslüman” haline dönüflmüflolmas› beklentisi yatmaktad›r.

Halk aras›nda “hacc› tutmak” diyebir tabir kullan›lmaktad›r. Asl›nda bek-

lenti, t›pk› orucun, oruçluyu tutmas›ndaoldu¤u gibi, bu hac tecrübesinin hac›y›

tutmas›d›r. Her ne kadar “oruç tutmak”,“hacc› tutmak” diye ifade ediliyorsa da, ger-

Page 100: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

91

çekte oruç ve hac, sahibini tutmaktad›r. Bu hac; haram kazanca, her türlü olumsuz davran›fllara, nefsine, fleh-vetine ve fleytana karfl› sahibini tutarsa, hac tutulmufl olacakt›r. Aksi taktirde, oruç tuttu¤u halde, kendini tu-tamayan kiflinin durumu ne ise, haccetti¤i halde hac taraf›ndan korunmayan kiflinin durumu da böyledir.

Müslüman olmak kadar Müslüman ölmek nas›l flart ise, hac yapmak kadar hacdan döndükten sonra, ora-da kazan›lan güzel hasletlerin korunmas› da o kadar önem tafl›r. K›yamete kadar insanl›¤›n yoluna ›fl›k saçacakayd›nl›¤›n ilk ç›kt›¤› kutsal mekanlarda hac yaparak günahlar›ndan ar›nd›ktan sonra bu ar›nm›fll›¤›n korunma-s›, sürdürülmesi ve gelifltirilmesi için gereken gayreti göstermek hac›n›n en baflta gelen görevidir.

‹nsanlar hac›y› örnek bir Müslüman olarak görmek isterler. Bu bak›mdan bilhassa olumsuz tutum ve dav-ran›fllar›n›n ‹slam’›n aleyhinde propaganda malzemesi yap›laca¤›n› göz önüne alarak hac›, kesinlikle do¤ruluk-tan, dürüstlükten taviz vermemeli, hakk› hukuku gözetmelidir.

Her Müslüman’›n görevi olmakla birlikte özellikle hac›, ‹slâm’›n güzelli¤ini yaflant›s›yla fiili olarak gösterme-lidir. Bu sebeple ‹slâm’a ayk›r› düflecek tav›r ve davran›fllardan fliddetle sak›nmal›d›r. Bunun için yalan, haks›z-l›k, h›yanet, ahde vefas›zl›k, aldatma, kand›rma, eksik ölçme ve tartma... gibi gayr-› ahlâkî tutum ve davran›fl-lardan daima uzak durmal›d›r.

Gerek dürüstlük, do¤ruluk, özü sözü bir olmak... gibi ahlâkî nitelikler aç›s›ndan ve gerekse ‹slâmi bilinçlen-

Page 101: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

92

me noktas›ndan bir hac›n›n, hacdan sonraki ‹slâmî hayat›n›n hac öncesinden daha ileride olmas›,makbul (mebrur) hacc›n en aç›k belirtisidir. Yapt›¤› hac, Allah’a sayg›s›n›, takvas›n› ve Ahiret ha-yat›na daha iyi haz›rlanma flevkini ne derece art›rm›flsa, Allah nezdinde hacc› o derece kabul gör-müfl demektir. Bundan dolay› hac›, hacdan sonraki hayat›n›, hac günlerinde konsantre oldu¤u ‹s-lâmî yaflant› do¤rultusunda sürdürme çabas› içinde olmal›d›r. Allah’a verdi¤i sözü daima hat›r›n-da tutarak kötülüklerden, ‹slâm’›n onaylamad›¤› her türlü söz, fiil ve davran›fltan uzak durmal›d›r.Hacer-i Esved’de yapt›¤› sözleflmeyi, ahdi bozmamal›d›r. Çünkü o bu hareketiyle, bundan böyleAllah’›n emir ve yasaklar›na karfl› gelmeyece¤ine söz vermifl olmaktad›r. Bu itibarla hac›, yapt›¤›bu sözleflmeyi ihlal edecek her türlü söz, fiil ve davran›fltan uzak kalmaya özen göstermelidir. fiey-tan›n ya da heva ve hevesinin pefline tak›larak ahde vefas›zl›k etmemelidir.

Hac, Müslüman’a, Müslümanlar›n derdini dert edinme bilincini kazand›rm›fl olmal›d›r. ÇünküMüslümanlar›n derdini dert edinmeyen, onlardan de¤ildir. Kâ’be’nin etraf›nda, Arafat’ta, Müzde-life’de, Mina’da müminler denizinden bir damla olarak onlarla ayn› kal›ba girip de hacdan sonrabu denizin bir damlas› olmay› reddetmek, bir hac› için nasipsizli¤in en büyü¤ü olur. Bu yüzdenhac›n›n gönlünde din kardefline karfl› en ufak bir kin, husumet ve nefret kalmamal›d›r.

Hac›, zaman zaman zihnen ve ruhen ‹slam tarihine gider ve önce Hz. Peygamber’in hayat›n›nMekke dönemini yaflar: Gizlilik, endifle, davet, bask› ve iflkence, abluka y›llar›, önce Habeflistan’a,sonra Medine’ye hicret... K›rk y›l risalet öncesi, on üç y›l da Mekke dönemi olmak üzere tam elliüç y›ll›k bir hayat mücadelesi bir film fleridi gibi geçer gözlerinin önünden. Mekke’nin sarp kaya-lar› kadar keskin ve kat› kalpli müstekbirlere karfl› tek bafl›na ç›kt›¤› yolda Allah Rasûlü’nün ortayakoydu¤u çabalar› düflünür. Çok sevdi¤i Mekke’den ayr›ld›ktan tam on sene sonra oray› kan dök-

Page 102: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

meden nas›l ele geçirdi¤ini tahayyül eder. ‹nanc›n, azmin,sabr›n yirmi üç sene gibi çok da uzun say›lmayacak bir sü-rede nas›l bir zafere dönüfltü¤ünü ve bu de¤iflim ve dönü-flümün mimar› olan önderi ve rehberi daha iyi tan›maya,onun örnek mücadelesini yerinde anlamaya çal›fl›r veinanc›n›, bilincini güçlendirerek döner hacdan.

Hacc›n› eda edip döndükten sonra her gün befl vakitKâbe’ye dönüp, Rabbine yönelirken kifli Kâbe’ye manevîbir yolculuk yapabilme bilinci kazanm›fl olarak dönmelidir.Bunun için kulluk fluuruna ermek gerekmektedir. Kâbe’yevar›fl bu fluura ermenin f›rsat›n› sunmaktad›r. Önemli olanbu f›rsat› iyi de¤erlendirebilmektir. Bunun yolu iseKâbe’de kiflinin, kendini Allah’tan uzaklaflt›ran tüm unsur-lardan ar›nma kararl›l›¤›na ermesi ve bu kararl›l›¤›n önün-de engel teflkil edebilecek tüm nefsi e¤ilimlerden s›yr›l›pç›kmas›d›r.

93

Page 103: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

E K L E R

94

Page 104: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

25 Zilkade C.tesi : Hz. Peygamber, Medine’den ç›k›p, 9 km. mesafedeki Zu’l-Huleyfe’de k›l›nanö¤le namaz› sonras› ihrama girdi ve oradan hareket edip Beydâ’da telbiye ge-tirdi.1

26 Zilkade Pazar : 41 km. mesafedeki Melel’de sabahlay›p, es-Seyyâle Tepesi’ne vard›, akflam ye-me¤ini yeyip, akflam ve yats› namazlar›n› burada k›ld›.

27 Zilkade P.tesi : Sabah namaz›n› 71 km. mesafedeki Irku’z-Zabye’de k›ld›. Sonra 3 km. ileridekiRavhâ’ya vard›. Oradan Munsaraf’a geçip, ikindi, akflam ve yats› namazlar›n› k›-l›p, akflam yeme¤ini burada yedi.

28 Zilkade Sal› : Sabah namaz›n› 110 km. mesafedeki el-Esâye’de k›l›p 3 km. ilerideki Arc’a var-d›. Lahyey Cemel’e var›nca ihraml› oldu¤u halde bafl›n›n ortas›ndan hacamatyapt›rd›.

29 Zilkade Çarflamba : Sukyâ’ya ulaflt›.1 Zilhicce Perflembe : Sabahleyin Medine’ye 190 km. uzakl›ktaki Ebvâ’ya vard›.2 Zilhicce Cuma : Cuhfe’ye ulaflt›. Cuhfe’de ihrama girilen mescidde namaz k›ld›.3 Zilhicce C.tesi : Kudeyd’e vard›, Muflellel Mescidi’nde namaz k›ld›.4 Zilhicce Pazar : Mekke’ye 80 km. mesafedeki Usfan’a, oradan da ⁄amîm’e vard›.5 Zilhicce P.tesi : Günbat›m›nda Mekke’ye 22 km. mesafedeki Merru’z-Zehrân’a vard›, Seniyye-

teyn ile Kudâ aras›nda geceyi geçirdi

95

1 Baflka bir rivayete göre ise, Zu’l-Huleyfe’ye ö¤leyin vard›, ashab›n›n toparlanmas› için geceyi orada geçirdi. ‹hrama ertesi gün ö¤leyin girdi. Zu’lHuleyfemescidinde ö¤le namaz›n› k›ld›, iki rekat daha k›ld› ve kurbanlar›na niflan takt›, sonra devesine binip Beydâ’ya var›nca ihrama girdi. Vâk›dî, Me¤âzî, III.1089-1090.

EK 1: Hz. Peygamber’in Veda Haccı (Vakidî Anlatımı): ( 22 Şubat-27 Mart 632)

Page 105: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

96

6 Zilhicce Sal› : Sabahleyin gusledip Kasvâ adl› devesi üzerinde Kudâ’dan Ebtah’a gelip, Mek-ke’ye üst taraf›ndan girdi ve bu mübarek yolculu¤u Benî fieybe kap›s›ndan gir-di¤i Kâbe-i Muazzama’da sona ermifl oldu. ‹çerisine de girdi¤i Kâbe’yi tavafedip, Safa ve Merve aras›nda sa’y etti. Mekke’deki evlerde kalmay›p çad›r›n› Eb-tah’a kurdurdu (ve di¤er müslümanlarla birlikte kalmay› tercih etti).2

7 Zilhicce Çarflamba : Mekke’de kald›, ö¤leden sonra insanlara hitap etti.8 Zilhicce Perflembe : Mina’ya gidip orada konaklad›. (Terviye günü)9 Zilhicce Cuma : Güneflin do¤uflundan sonra Arafat’a hareket etti, Gurub zaman›na kadar orada

kald›ktan sonra Arafat’tan döndü.10 Zilhicce Cumartesi : (Kurban Bayram›’n›n ilk günü) Akabe’de cemreleri att›ktan sonra Mina’ya dön-

dü, ihram içinde oldu¤u halde birtak›m hutbeler (Veda Hutbeleri) irad etti, kur-ban kesti, saçlar›n› k›saltt› ve ihramdan ç›kt›, sonra Mekke’ye giderek ziyaret ta-vaf›n› yapt›, buradan Mina’ya döndü ve ö¤le namaz›n› k›ld›.

11-13 Zilhicce Pazar- Sal› : Mina’da kald›.14 Zilhicce Çarflamba : Seher vakti Mekke’ye girdi, veda tavaf›n› yapt›, sabah namaz› ve güneflin tulu-

undan sonra Mekke’den ayr›ld›, Medine’ye yöneldi. 15-17 Zilhicce

Perflembe- C.tesi : Yola devam etti.18 Zilhicce Pazar : Cuhfe’den üç mil mesafedeki Hum ›rma¤› yan›nda konaklad›.19 Zilhicce P.tesi : Yola devam etti.20 Zilhicce Sal› : Zu’l-Huleyfe’ye vard›, burada geceledi.21 Zilhicce Çarflamba : Muarres yolundan Medine’ye girdi. (8. gün)

2 Age., III. 1090-1097.

Page 106: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

MMîîkkaatt’’ttaa ‹‹hhrraamm:: Gusledip, niyet ve telbiye ile ihra-ma girilir ve iki rekat namaz k›l›n›r.

UUmmrree TTaavvaaff›› :: Mescid-i Haram’a ulafl›nca ilk önceumre tavaf› yap›l›r. Haceru’l-Esved selamlanarak baflla-n›r, ilk üç flavtta sa¤ omuz aç›k bir flekilde çal›ml› yürü-nür (›zt›ba ve remel), Kâbe 7 kez tavaf edilir, iki rekattavaf namaz› k›l›n›r.

SSaaffaa--MMeerrvvee’’ddee SSaa’’yy:: Safa Tepesi’nden Kâbe’ye yö-nelerek bafllan›r, tekbir ve tehlille yürünür, yeflil ›fl›kl›sütunlar aras›nda koflar gibi (hervele) yap›l›r. 4 defaMerve’ye gider, 3 defa gelir. Merve’de de ayn› fleyleriokur. Merve’ye 4. var›fltan sonra t›rafl olur ve ihramdanç›kar.

TTeerrvviiyyee ggüünnüü:: Sabahtan itibaren gusledip hac içinihrama girilir. Nafile olarak Kâbe tavaf edilebilir (istenir-se hacc›n sa’yi de yap›l›r) ve Mekke’den (Mina’ya inti-kal edilir, Yahut da organizasyonun durumuna göredo¤rudan Arafat’a ç›k›l›r. Mina’ya gidildi¤i takdirdeö¤le dahil 5 vakit namaz orada k›l›n›r. Günefl do¤duk-tan sonra Arafat’a hareket edilir.

AArreeffee ggüünnüü:: Ö¤le ve ikindi namazlar› cem-i takdimile k›l›n›r, telbiye, tekbir, tehlil, zikir, tevbe, isti¤far vedualarla vakfe yap›l›r. Günefl batt›ktan sonra Müzdeli-fe’ye intikal edilir. Akflam ile yats› namazlar› cem-i te-

hirle k›l›n›r. Cemreler için tafl toplan›r Bol bol dua ve zi-kir edilir, dinlenilir.

BBaayyrraamm’’››nn 11.. ggüünnüü:: Sabah namaz›ndan sonra havaayd›nlan›ncaya kadar dualarla Müzdelife’de vakfe yap›-l›r, günefl do¤madan Mina’ya hareket edilir. (‹htiyaç vezarurete binaen gece yar›s›ndan sonra da vakfe yap›pMüzdelife’ye intikal edilebilir.) Uygun bir zamanda Mi-na sa¤a, Kâbe sola al›narak, Akabe Cemresi’ne 7 taflat›l›r. Hedy Kurban› kestirilir veya kesilir, t›rafl olunupihramdan ç›k›l›r. Mekke’ye giderek ziyaret tavaf› yap›-l›r. Terviye günü Hacc›n sa’yi yap›lmam›flsa sa’y yap›l›r.Tekrar Mina’ya dönülerek orada kal›n›r (veya Mek-ke’de) gecelenir.

BBaayyrraamm’’››nn 22.. vvee 33.. ggüünnüü:: Uygun zamanlarda s›ras›y-la Küçük, Orta ve Akabe Cemre’lerine 7’fler tafl at›l›r. ‹lkikisine tafl att›ktan sonra uygun bir yerde dua edilir. 4.gün tafl at›lmayacaksa en geç 4. gün fecr-i sad›ktanevvel Mina’dan ayr›l›n›r.

(Bayram’›n 4. günü Mina’da kal›nm›flsa fecr-i sad›k-tan itibaren s›ras›yla Küçük, Orta ve Akabe Cemre’leri-ne 7’fler tafl at›l›r ve Mina’dan Mekke’ye dönülür.)

VVeeddaa TTaavvaaff››:: Mekke’den ayr›lmadan evvel tavaf ya-p›l›p Makam’da iki rekat namaz k›larak Kâbe’ye vedaedilir.

97

EK 2: Hac Takvimi (Temettu Haccına Göre)

Page 107: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

Bu bafll›k alt›nda y›llard›r ülkemizden gidenbaz› hac›larda görülen eksiklikler dikkate al›narakbaz› tavsiye ve uyar›larda bulunulacakt›r:

‹‹bbaaddeettlleerr HHaakkkk››nnddaa- Hac›lar›m›z›n Mescid-i Haram’da ve Mescid-

i Nebevî’de kendi aralar›nda çok konufltuklar›görülmektedir. Bunun yerine hac›, zaman›n›, na-file namaz, dua, zikir, tefekkür ve Kur’an okumagibi amellerle de¤erlendirmelidir.

- Mescid-i Haram’a ve Mescid-i Nebevî’yegirdi¤inde, kerahet vakti de¤ilse, iki rekat Tahiy-yatu’l-Mescid ad› verilen “Mescidi Selamlama”namaz› k›lmal›d›r. Bu sünnettir.

- Namaz için saflar aras›na girmek isteyenlereyard›mc› olmal›, yer vermelidir. Bu husustaKur’an’da “Ey iman edenler! Size, ‘Meclislerdeyer aç›n!’ denildi¤i zaman yer aç›n ki, Allah da si-ze genifllik versin” buyurulmaktad›r. (Mücadele,11) Önünden geçenlere, saf› aralay›p geçmek is-teyenlere müdahale etmemelidir.

- Mecbur kalmad›kça namaz k›lanlar›n önün-den geçmemelidir. Bu konuda birçok müslüma-

n›n hassas oldu¤u ve önünden geçenleri namaziçinde kolunu uzatarak engellemeye çal›flt›¤›n›unutmamal›d›r.

- Hac›lar›m›z›n Cuma namaz›ndan sonra,Mescid-i Haram’da ve Mescid-i Nebevî’de dahiZuhr-i Ahir namaz› k›ld›klar› görülmektedir. Bu-nun yerine nafile veya kaza namaz› k›lmalar› da-ha uygundur.

- Bayan hac›lar, Kâbe’de mümkün mertebehan›mlar›n namaz k›ld›¤› yerleri kullanmal›d›r.

- Yapt›¤› ibadetleri, tavaflar› baflkalar›na söyle-memeli, riyadan, gösteriflten sak›nmal›d›r.

- Defalarca umre yapmaktansa, fazla tavafyapmay› tercih etmelidir.

-- FFaarrzz nnaammaazzllaarr›› eevvddee,, ootteellddee vveeyyaa ootteellee yyaakk››nnmmeesscciiddddee kk››llmmaakk yyeerriinnee,, ççookk ddaahhaa sseevvaapp oolldduu¤¤uuiiççiinn MMeesscciidd--ii HHaarraamm’’ddaa vvee MMeesscciidd--ii NNeebbeevvîî’’ddeekk››llmmaall››dd››rr..

- Hac›lar, yer bulamama ihtimaline karfl› yan-lar›nda, üzerinde namaz k›labilecekleri bir secca-de veya ince bir bez tafl›mal›d›rlar.

98

EK 3: Hacda Dikkat Edilmesi Gereken Bazı Hususlar

Page 108: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

- Gerek Mekke ve Medine’de yaflayan, gerek-se d›flar›dan gelen ve yoksul oldu¤u anlafl›lan ki-flilere sadaka vererek yard›mc› olmal›d›r.

DDaavvrraann››flflllaarr HHaakkkk››nnddaa- Hacc›n her fleyden önce bir sab›r e¤itimi ol-

du¤unun bilinciyle, flartlar ne olursa olsun kimse-ye k›zmamal›, kimseyi k›rmamal›, hakl› da olsasabretmeli, Kur’an’›n ifadesiyle “öfkesini yutmal›-d›r.”

- Hac esnas›nda al›fl-verifl caiz olmakla birlikte,yap›lan gereksiz yere çarfl›larda dolafl›lmas›, hembedeni, hem zihni yormakta, orada yap›lacak iba-detleri de olumsuz etkilemektedir. Say›l› günlerdeorada yap›lacak en kârl› ticaretin, ibadetle, Kâbetavaf›yla gerçekleflece¤i bilinmelidir.

- Hediye veya eflya sat›n almada rekabet yeri-ne, hizmet ve ibadette yar›flmal›d›r.

- ‹slam ahlâk›na yarafl›r davran›fllar sergileme-li, kaba ve sert tav›rlardan sak›nmal›d›r. Hem birmüslüman olarak, hem de milletimizi temsil aç›-s›ndan olumsuz imaj b›rakmamal›d›r.

- Müslüman kardefllerine karfl› anlay›fll› ve hofl-görülü olmal›, her gördü¤ü olumsuz davran›flamüdahale etmemelidir.

- Hacc›n, ‹slam kardeflli¤inin en fazla kendinigöstermesi gereken yerlerden biri olmas› gere¤igöz önüne al›narak di¤er Müslümanlarla selam-laflma, iletiflim kurma ve kaynaflma cihetine git-melidir. Müslüman›n, kardefline tebessümü bilebir sadakad›r.

- Hac, farkl› ülke ve bölgelerden gelen kardefl-lerin tan›flma yeridir. Herhangi bir ülkenin hac›la-r›, di¤er ›rk ve ülke hac›lar›na karfl› üstünlük tasla-mamal›d›r. Bu, cahiliyye âdeti olup, ‹slâm taraf›n-dan kesinlikle yasaklanm›flt›r. Arab›n Arap olma-yana, Arap olmayan›n da Araba üstünlü¤ü yok-tur. Üstünlük, ancak takva iledir.

- Hacda baflkalar›n› hakir görme gibi bir anla-y›fltan fliddetle sak›nmal›d›r. Çünkü mü’min kar-deflini hakir görmesi, günah olarak kifliye yeter.

- Di¤er Müslümanlar› tenkitle meflgul olmakyerine kendi eksikliklerini ve kusurlar›n› telafi im-kanlar›na yo¤unlaflmal›d›r.

- Hacda olumlu düflünmeye, uyum gösterme-ye ve uyumlu hareket etmeye özen göstermeli-dir.

- Kardeflleri hakk›nda hüsnü zan sahibi olmal›,su-i zandan fliddetle sak›nmal›d›r.

99

Page 109: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

- Kul haklar›na riayete ayr› bir özen gösterme-lidir. ‹nsanlarla eflitlenilmesi gereken bir ortamdakendisi için birtak›m ayr›cal›klar aramak hacc›nruhuyla ba¤daflmaz.

- Hacta îsar (baflkalar›n› kendisine tercih) ahlâ-k›na sahip olmal›d›r. Bencil davran›fllardan sak›n-mal›, di¤er hac›lara öncelik verip yard›mc› olma-l›d›r.

- Kendisi için istedi¤ini baflkas› için de isteme-li, kendisi için arzulamad›¤›n› baflkalar› için de ar-zulamamal›d›r.

- Küçüklere sevgi, büyüklere sayg› göstermeli,yafll›, özürlü ve yard›ma muhtaçlar›n yard›m›nakoflmal›d›r.

- Mütevazi olmal›, kibirden, enaniyetten vegururdan sak›nmal›d›r.

- Arafat’ta kumdan öbekler yapmak, mektup,çocuk çamafl›r› b›rakmak, oradan deve dili getir-mek, mübarek oldu¤u zann›yla oralardan tafl-toprak almak vb. ‹slâm inanc›na ters düflen baz›hurafelere kesinlikle yeltenmemelidir.

SSaa¤¤ll››kk HHaakkkk››nnddaa- Temizlik iman›n gere¤idir, ortak kullan›m

alanlar›n› temiz tutmal›, kirletmemelidir.

- Gerek yeme-içmeye, gerekse günefl, klimave hava ak›m›na karfl› sa¤l›¤›n› korumal›d›r.

- Hem sa¤l›k, hem de israf aç›s›ndan zararl›olan sigara al›flkanl›¤›na, bu mukaddes iklimdeson verilebilir. Özellikle ihram içerisinde dahi si-gara içilmesi, ihram yasaklar›n›n yeterince anlafl›l-mad›¤›n›n göstergesidir.

- Özellikle yafll›, kilolu, tansiyon, kalp ve solu-num yetersizli¤i olan hac›lar›m›z, hayli yüksek veyorucu olan Hira ve Sevr ma¤aralar›na kesinlikleç›kmamal›d›r.

- Özel ilaç kullananlar veya hastal›klar› içinözel ilgi gerekenler, bu durumlar›n› arkadafllar›nave ilgililere mutlaka bildirmelidir.

GGüüvveennlliikk HHaakkkk››nnddaa- H›rs›zl›k ve yankesicilik olaylar›na karfl› dik-

katli olmal›, yan›nda fazla para veya de¤erli eflyatafl›mamal›, gerekli tedbiri almal›d›r.

- Güvenlik aç›s›ndan, özellikle bayanlar yaln›zdolaflmamal›, yaln›z bafl›na vas›taya binmemeli-dirler.

- Güvenlik aç›s›ndan, gerek Suud polisi veyaaskerinin, gerekse kafile baflkanlar›n›n uyar›lar›nauyulmal›d›r.

100

Page 110: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

EK 4 : Krokiler

a. Mescid-i Haram’›n krokisib. Mescid-i Nebevi’nin krokisic. Arafat alan› ve Müzdelife krokisid. Mina’da Türk çad›rlar›n› gösteren krokie. Cemerat krokisif. Mekke Yerleflim Plan›g. Medine Yerleflim Plan›

101

Page 111: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

102

MESCİD-İ HARAM’IN KROKİSİ

Page 112: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

103

MESCİD-İ NEBEVÎ’NİN KROKİSİ

Page 113: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

ABC

104

Arafat Yerleşim Planı

Page 114: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

105

Mina - Müzdelife Krokisi

Page 115: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

106

Cemerat - Üstten Görünüş

Cemerat - Yandan Görünüş

Page 116: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

107

Page 117: Bu eser, Din İş ılı kararıyla basılmıştır. · 2018-10-14 · mektedir. Bedenle yap›lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a¤›r basarken; mal varl›¤›yla yap›lan

108