BITKI FIZYOLOJISININ TANıMı - mku.edu.tr · Yapılar bakımından basit protein olan...
Transcript of BITKI FIZYOLOJISININ TANıMı - mku.edu.tr · Yapılar bakımından basit protein olan...
BITKI FIZYOLOJISININ TANıMı
Bitki fizyolojisi, bitkilerin, yaşamları boyunca
cereyan eden çeşitli yaşamsal olayların belirti ve
nedenlerini inceleyen bir bilimdir.
Canlılarda meydana gelen fiziksel ve kimyasal
değişimler sonunda beliren olaylara fizyolojik
olaylar diye tanımlayabiliriz.
Fizyolojik olayların incelenmesinde fizik ve
kimya biliminden yararlanılır.
Bitki fizyolakları, sadece tanımlayıcı
açıklamalarla yetinmeyip mutlaka olayları
kantitatif değerlerle açıklamak zorundadır.
BITKI FIZYOLOJISI VE TARıM
Bütün yiyeceklerin kaynağı olması bakımından insanlar her zaman
bitkilere bağlı kalmışlardır. Dünya nüfusunun sürekli artması (80
kişi/dakika) bitkisel ürünlere olan gereksinmeyi daha da artırmaktadır.
Günlük yaşantımızda bitkisel ürünlerden yiyecek, giyim eşyası, ham
madde, ilaç olarak kullanıldığı gibi ayrıca enerji kaynağı olarak da
faydalanılır.
Bitki büyümesini daha çok kontrol altında bulundurma yollarını
araştırmak bitki fizyolaklarının suratla artan dünya nüfusunun
sorunlarını çözebilme yolunda yapacağı en büyük katkılardan biri
olacaktır.
Bitki fizyoloji bilimi kullanılarak ; çiçek ve meyve veriminin artırılması,
meyve ve yaprak dökümünün kontrolü, bitkin ihtiyaç duyduğu besinlerin
uygulama yöntemleri ve miktarlarının belirlenmesi, depolama ve
taşımaya uygunluk, tuzlu koşullara dayanıklılık, stres koşullarında en iyi
performansın sağlanması, hastalık ve zararlılara dayanıklılık
mekanizmalarının artırılması, fotosentez işleminden en yüksek seviyede
yararlanma gibi konuları araştırılarak tarımda kullanımı sağlanılmakta.
Tarımsal üretim artırılarak, kalitede iyileştirme hedeflenmektedir.
BITKI FIZYOLOJISININ BÖLÜMLERI
A- Metabolizma fizyolojisi
B-Büyüme ve gelişme fizyolojisi
C-Hareket Fizyolojisi
METABOLIZMA FIZYOLOJISI
Bitki hücre ve organlarında meydana gelen
fiziksel ve kimyasal değişmeleri inceler.
Besin maddelerinden bitki yapısına katılabilecek
nitelikte bazı maddelerin yapılması bazı
kimyasal değişim ve sentezleri gerektirir ki buna
anabolizma (Asimilasyon) denir.
Canlılıkla ilgili olayların pek çoğu ise enerji
temini gerektirir ki bu enerji organizmaya
genellikle enerjice zengin olan gıda maddelerinin
parçalanmasıyla sağlanır. İşte buna
katabolizma (disimilasyon) denir.
BÜYÜME VE GELIŞME FIZYOLOJISI
Büyüme, gelişme ve üremeyi kapsar. Gayesi
morfolojik değişimlere neden olan mekanizmayı
anlamaya çalışmaktır. Bu sahada en büyük ve
önemli yardım ileri seviyede ki genetik
çalışmalarından gelmektedir.
HAREKET FIZYOLOJISI
Bitkilerde veya bitki organlarındaki
durum veya yer değiştirmeyi inceler.
Bitkilerde görülen çeşitli hareketlerin bir
kısmı bitki organlarına değişik bir
oryantasyon (uyum) vermek amacıyla bir
kısmı da diğer başka amaçlarla yapılır.
Örneğin irkilme hareketi ve bunun
fizyolojisi oldukça ilginçtir. İrkilme
hareketleri Mimosa bitkisinde korunmak,
İsektivor bitkilerinde ise beslemek
amacıyla yapılır.
ENZIMLER YAŞAMıN TEMELINI OLUŞTURAN KIMYASAL
TEPKIMELERIN TÜMÜ METABOLIZMA OLARAK
ADLANDıRıLMAKTADıR.
HÜCRELERDE KÜÇÜK MOLEKÜLLERDEN BÜYÜK
MOLEKÜLLÜ BILEŞIKLERIN OLUŞMASıNA
ANABOLIZMA DENIR.
BÜYÜK MOLEKÜLLÜ BILEŞIKLERIN PARÇALANARAK
KÜÇÜK MOLEKÜLLERIN OLUŞMASıNA DA
KATABOLIZMA DENIR.
HÜCREDE CEREYAN EDEN TEPKIMELERIN DÜZENLI
ŞEKILDE SÜRMESI HÜCREDE BULUNAN VE ENZIM ADı VERILEN BILEŞIKLERIN YARDıMı ILE OLUR.
ENZİMLERİN DOĞAL ÖZELLİKLERİ 1. Enzimler , metal iyonlara ya da bitkiler tarafından topraktan absorbe
edilen diğer inorganik maddelere göre çok daha özel ve güçlü
katalizörlerdir.
2. Enzimler katalize ettikleri tepkimeler yönünden inorganik ya da
sentetik organik katalizörlere göre çok daha özel olup binlerce tepkime
, toksik yan ürün oluşturmadan, enzimler tarafından katalize
edilebilir.
3. Enzimlerin olağanüstü az miktarları biyolojik tepkimelerin katalize
edilmesi için yeterlidir. Enzimlerin etki ettikleri maddelere
Substtatlar ve tepkime sonucu oluşan maddelere de Tepkime Ürünler
adı verilir.
4. Katalizörler katalize ettikleri tepkimeler sonunda değişmeden
kalırken enzimler protein yapıları nedeniyle ennzimlerin aktiviteleri
ortam sıcaklığı, pH, etki edilen madde vb. gibi çeşitli etmenlerin etkisi
altında değişir.
5. Bitki hücrelerinde gerçekleşen tepkimelerin büyük bir bölümü geriye
dönüşümlü (reversible) tepkimelerdir.
6. Enzimlerin katalizör olarak etkinlikleri tepkimeye özeldir.
ANA SıNıF GRUP ALT
GRUP Oksidoredüktazlar Alkol NAD
Sitokrom
O2
Aldehit
Amino Bileşiği
Transferaz Fosforil Bileşiği Alkol (şeker)
Amino Bileşiği
Karboksil Bileşiği
Alkil Bileşiği
Glikozil Bileşiği
Hidrolaz Ester bağı karboksilester
Fosfatester
Glilozit Bağı
Peptit bağı
Liyaz C-C bağı karboksil grubu
Aldehit grubu
C-O bağı
C- N bağı
ANA SıNıF GRUP ALT
GRUP İzomeraz Intramoleküler Aldoz-----ketoz
oksidoredüksiyon EnolBileşiği------Keto bileşiği
intramoleküller grup aktarılması
Cis-trans izeomerasyonu
Liğaz C-N bağı Asit+NH3
Asit+Amino Asidi
C-S bağı
C-O bağı
C-C bağı
Oksidoredüktaz Enzimleri Oksidoredüktaz ana sınıfına; etki yapılan maddeden hidrojen, oksijen
veya elektronların alınması veya verilmesini sağlayan tüm enzimler girer.
Hücre metabolizmasındaki temel işlevleri yerine getirirler.
Enzimatik faaliyet sonucu maddeden hidrojen ayrılmasına Dehitrasyon
denir.
RH2 + A --------Enzim----- R + AH2 Etki yapılan maddeden
hidrojen alınmış
RO + 1/2O2 -------Enzim--- RO2 Etki yapılan maddeye oksijen
verilmiş.
R2+ ------Enzim------ R3+ e- etki yapılan maddeden elektron
alınmış
Transferaz Enzimler Transferanz enzimleri (fosforil, amino, açil, alkil, glikozil vb.) atom
gruplarını bir molekülden diğerine aktarırlar.
Örneğin bir koenzim olan ATP’nin (Adenozin Trifosfat’ın) bir fosforil
grubu, aşağıda görüldüğü gibi, glikoza aktarılmıştır.
Glikoz + ATP --------Enzim (ATP-Glikofosfo-Transferaz)--- Glikozfosfat +
ADP (Adonozin Difosfat)
Transferaz enzimler grubu içerisnde çok sayıda önemli enzim yer alır.
Transglikozitaz, Transpeptitaz, Transaminaz, Transmetilaz ve
Transsakinaz
HIDROLAZ ENZIMLERI
Hidrolazlar; ester bağlarını, glikozit bağlarını ve peptit bağlarını hidrolitik olarak parçalarlar. Serbest kalan her iki bağlantı yerine su moleküllerinin H ve OH radikalleri bağlanır.
Hidrolazlar sayesinde nişasta ve selilozun uzun zincirleri parçalanır.
Aynı şekilde yumurta akı maddelerinin peptit bağları ve lipitlerin ester bağları hidrolazlar ile hidrolitik parçalanmaya uğrarlar.
Aşağıdaki formulde bir karboksil esterin hidrolitik parçalanmasını
gösterilmiştir.
R-CO-O-CH2 –R’ + H2O ----- R-COOH + HOCH2 –R’
Hidrolazlara; Esterazlar, lipazlar, Proteinazlar, Glikozitazlar, Ribonükleazlar ve Amilazlar girer.
LIYAZ ENZIMLERI
Liyazlar, kimyasal bağları parçalayan enzimlerdir. Aşağıda formulde gösterildiği gibi maddedeki C-C bağı koparılır ve karboksil grubu parçalanır. Tepkimede Dekarboksilaz enzimi görev yapar. O nedenle gerçekleşen bu tepkimeye Dekarboksilasyon adı verilir.
R-CH2- COOH ---Enzim--- R-CH3 + CO2
Aşağıda formül de görüldüğü gibi 2-fosfogliserat’tan bir molekül su Enolaz enzimi sayesinse parçalandığında Fosfoenolpirüvat oluşur
2-fosfogliserat---Enolaz enzimi--- Fosfoenolpiruvat + H2O
İZOMERAZ ENZIMI
İzomerazlar madde molekül yapısında bir
grubun yerini değiştirerek bir başka
değişle izomerasyon (uzayda görüntüsünu
değiştirmek) süretiyle etki yapar.
Glikoz -1- Fosfat –enzim----Glikoz -6- fosfat
Formulde görüldüğü gibi glikoz içerisinde bir
numaralı karbona bağlı fosforil grubu yer
değişikliği ile 6 numaralı karbon atomuna
bağlanmıştır.
Kapalı formülleri değişmemekle birlikte açık
formulleri değişmiştir.
LIGAZ ENZIMLERI
Liğazlar iki molekül arasındaki bağlantıyı sağlarlar.
Bu bağlantı için enerjiye gereksinim duyulur. Bu enerji bir
koenzim olan ATP’den sağlanır. ATP’den çıkan enerjiden
yararlanılarak iki molekülün birleşmesi gerçekleştirilir. Bu
özelliği nedeniyle Ligaz enzimlerine Sentetazlar da denir.
Karboksilazlar da ligazlara dahildir. Karboksilazlar CO2‘in
maddeye bağlanmasını sağlar.
Bitkilerde CO2’in asimilasyonunda görev yapan
Ribulozdifosfatkarboksilaz ve Fosfoenolpirüvatkarboksilaz
karboksilazlara dahil enzimlerdir.
ENZIMLERIN YAPıSı Enzimlerin tamamına yakını temelde yapı olarak proteindir.
Yapıları yönünden enzimler iki grup altında toplanabilir.
A-yapıları protein olan enzimler
B-Proteine bağlı protein olmayan maddeleri de kapsayan enzimler.
Enzimlerin tamamına yakını yapı olarak protein olmakla beraber proteinlerin tümü katalitik özelliğe sahip değildir.
Enzimleri oluşturan proteinlerin her biri yüzlerce amino asitten oluşmuş bir yada birkaç Peptit Bağına sahiptir.
Enzimlerin proteine bağlı çok daha küçük protein olmayan organik kısma Prostatik Grup olarak adlandırılır.
Yapılar bakımından basit protein olan enzimlerüreaz, amilaz, papain gibi hidrolitik enzimlerdir. Yükseltgenme ve indirgenme enzimleri bu grubundaki enzimlerdir.
B grubuna giren enzimlerde protein özelliğinde olan ve yalnızca amino asitlerden oluşan taşıyıcı kısmı Apoenzim, buna bağlı ve fakat protein özelliğinde olmayan yani amino asitleri kapsamayan kısma Prostatik grup adı verilir.
Prostatik grubu oluşturan mineral maddelere aktivatör adı verilir. Bakır,demir, mangan, çinko, kalsiyum,potasyum ve kobalt aktivatör olarak görev yapar.
Kimi enzimlerde apoenzime bağlı prostatik grubu organik özellikteki maddeler oluşturmuştur. Organik özellikteki prostatik gruba Kofaktör veya Koenzim adı verilir.
ENZIMLERIN YAPıSı
Bitkiler tarafından sentezlenen çeşitli vitaminler , bitki ve hayvanlardaki enzimlere bağlı Koenzimlerin veya prostatik grupların parçaları şeklinde bulunur.
Koenzimleri oluşturan vitaminler bitkilerde sentezlenmelerine karşın memeli hayvanlarda sentezlenememektedir.
Apoenzimler çok çeşitli ve fazla sayıda olmalarına karşılık koenzimler ve prostatik grupların sayısı azdır.
Enzimlerle ilgili olarak Elektroforez yöntemi ile yapılan ileri düzeydeki araştırmalar aynı madde (supstrat) üzerinde katalitik etki yapan ve aynı tepkime ürünleri oluşturan birden fazla enzimin bulunduğunu göstermiştir.
Aynı madde üzerinde katalitik etki yapan aynı tepkime ürünleri oluşturan enzimlere izoenzimler ya da izozimler denir.
Bitkinin herhangi bir doku yada hücresinde birden fazla izoenzimin bulunması değişen çevre koşullarında bitkinin aktivitesini başarıyla sürdürmesinde önemli bir destek oluşturmaktadır.
BITKI HÜCRELERINDE ENZIMLERIN
DAĞıLıMı
Enzimler yaşıyan hücrelerde düzenli (üniform) şekilde dağılım göstermezler. Örneğin fotosentezde görev yapan enzimler kloroplastlarda bulunurken aerobik solunumda görev üstlenmiş çoğu enzimler mitokondri içerisinde vekimileride sitozol yer almıştır.
DNA ve RNA sentezinde temel görev üstlenmiş enzimler ise hücre çekirdeğinde yerleşiktir.
Hücre metabolizmasında görev yapan enzimlerin çoğunluğu hücrede mitokondri ve kloroplastlarda toplanmıştır.
Kreps döngüsünde pirüvatı CO2 ve H2O’ya yükseltgeyen enzimlerin tamamı mitokondri içinde bulunur.
Fotosentezin karanlık tepkimelerinde görev alan enzimlerin tamamı kloraplastların stromaları içerisindedir.
Sitopazmada çeşitli hidrolitik enzimler ile Fosforilaz enzimleri de yer alır.
Enzimlerin miktarı bakımından çimlenen bir tohum, bitkinin öteki organlarına göre daha zengindir. Bu yüzden enzimler üzerindeki araştırmalarda çoğunlukla çimlenen tohumlar kullanılır.
ENZIMLERIN AKTIVITELERI ÜZERINE ETKI YAPAN ETMENLER
1. Madde (subsrat) miktarı
2.Tepkime ürünleri miktarı
3. Enzim konsantrasyonu
4. Hidratasyon (ortam nemi)
5. Sıcaklık
6.Hidrojen iyonu konsantrasyonu (pH)
7. Önleyiciler
A- Kompetatif önleyiciler
B- Kompetatif olmayan önleyiciler
KOMPETATIF ÖNLEYICILER
Bu önleyiciler, kimi enzimlerin etkinlik
gösterdikleri maddelerin moleküllerine çok
benzer bir molekül yapısı gösterirler. Bunun bir
sonucu olarak önleyici (İ), enzimin (E) etkin
yöresine etki edilecek madde gibi girerek bir ara
bileşik oluşturur.Böylece geriye dönüşü olmayan
tepkime sonucu enzim, aktivitesini yitirir.
KOMPETATIF OLMAYAN ÖNLEYICILER
Genelde kompetatif olmayan önleyiciler enzimin katalitik aktivite ile ilişkili olmayan kısımlarıyla da enzim-madde kompleksi ile birlik oluştururlar.
Komperatif olmayan önleyiciler enzimin yapısını değiştirmek üzere enzimin katalitik etkinliğini önlerler.
Biyolojik olaylar için asal olan tepkimenin sırasını değiştirmek üzere enzimin etkinliğini önlerler.
En iyi bilinen enzim önleyicileri İodaasetatlar, floridler, Siyanidler ile karbonmonoksit’tir.