Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

download Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

of 100

Transcript of Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    1/100

    BlmTeknk 

     ve Aylık Popüler Bilim DergisiEkim 2009 Yıl 42 Sayı 5033,5 TL

    Gelecek, Gelyor, Geld Derken... Neyn Nesdr Bu 3G?...

    Geçmşten GünümüzeÖlçü Brmler ve Metroloj

    Hızlı Yemek! Hızlı Otomobl! Hızlı Yaşam!

     Yavaşlama Zamanı!Bu Hastalıklar Öksüz...Bu İlaçlar da...

    Evrenden Moleküle,Her Alanda

     Ölçme 

    9 7 7 1 3 0 0 3 3 8 0 0 1

    0 3

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    2/100

    İkinci Dünya Savaşı süresince kıtalara yayılmış olan

    birlikler, okyanuslarda dolaşan denizaltılar ve su üstü

    gemileri, komuta merkezleri ve birbirleri ile iletişmek vekoordine olmak zorunda idiler.

    Birinci Dünya Savaşında yenilgiyi tatmış olan Alman

    orduları buna hazırlıklıydılar. Tüm ordu birimleri

    arasındaki bilgi iletişimini güvenle sağlayacak olan

    şifreleme teknolojisi “Enigma”, çoktan geliştirilmiş ve

    kullanıma alınmıştı. Almanların makinelerine olangüvenleri tamdı.

    Enigma şifrelerinin düşmanları tarafından kırılmasının

    mümkün olmadığına inanıyorlardı.

    Oysa İngilizler, savaştan neredeyse otuz yıl sonra, savaş

    sırasında Enigma şifrelerini kırdıklarını ve bu başarınınsavaşı kazanmalarında en büyük etkenlerden biri

    olduğunu iddia edeceklerdi.

    Süleyman Sevinç, Enigma  adlı bu eserinde, Almanlarınsavaş boyunca kullandıkları şifreleri ve İngilizlerin bu

    şifreleri kırma çabalarını açık bir dille anlatıyor.

    Enigma  bu çalışmalara ışık tutan ilk Türkçe yayındır.

    P O P Ü L E R B İ L İ M K İ T A P L A R I

    k r i p t o l o j i n i n d ö n ü m   n o k t a

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    3/100

     BlmTeknk 

     ve

    Sevgl Okurlar,Ekm sayımızda kapak konusu olarak günlük yaşamımızda varlığını pek de hssetmedğmz ama aslında yaşadığımız her anın çnde olan

    ölçme konusunu ele aldık. Ölçmenn geçmşn ve bugününü anlatan “Geçmşten Günümüze Ölçü Brmler ve Metroloj” yazımızla başlayankapak konusu yazılarımızda çeştl ölçme şlemler ve yöntemler anlatılıyor. Drenç ölçümü, Dünya’nın Ay’ı çektğ kuvvetn ölçümü,

    kan akışının ve solunumun ölçümü, zeptomol düzeynde ölçüm bu sayımızın dğer ölçme yazılarının konuları.Ölçme konusu yanında daha brçok değşk konuda ve oldukça renkl yazılarımız bu sayımızda szlere sunuluyor. Hayatı hızlı yaşamanın

    olumsuz etklern anlatan “Yavaşlama Zamanı” yazımız, nsanların yaşam düzeylern arttırırken çevreye verlen zararlı etklern

    en aza ndrlmesn amaçlayan “Sürdürüleblr Tasarımlar” yazımız, nadr hastalıklar dye adlandırılan ve çok ender rastlandığı çn çarespek de aranmamış hastalıkları konu ednen “Bu Hastalıklar Öksüz... Bu İlaçlar da...” başlıklı yazımız, son yıllarda kullanımı yce yaygınlaşanve akkor ampullern tarh sayfalarında yer almasını sağlayacak gb görünen tasarruflu ampuller konusunu nceleyen

    “Tasarruflu Ampuller” başlıklı yazımız oldukça lgnç.Tuz Gölü’nün güneyndek Obruk Platosu’nda bu yılın başlarından tbaren hızla artmaya başlayan ve bölgede yaşayanları endşelendren

    yen obruk oluşumları ve değşmler, altın nano parçacıkların byolojk sstemlerdek çeştl kullanımları, dünya genelndeyaygınlaşmaya başlayan hem enerj tasarrufu sağlayan hem de çevreye güzellk katan park ve bahçe görünümlü yeşl çatılar, hayatımızı

    tamamlayan, kendmz y hssettren hatta yaşamımıza yön veren kozmetkler ve termk santrallerdek atık ısının değerlendrlmesbu sayımızda ele alınan dğer konular. Köşeleryle her sayfası dolu dolu sayımızı beğeneceğnz umuyorum.

    Sevglerle,

    Adnan Bahadır

    Aylık Popüler Bilim Dergisi

    Yıl 42 Sayı 503Ekim 2009

    “Benim mânevi mirasım ilim ve akıldır” Mustafa Kemal Atatürk

    SahbTÜBİTAK Adına BaşkanProf. Dr. Nüket Yetş

    Popüler Blm Yayınları MüdürüGenel Yayın YönetmenAdnan Bahadır([email protected])

    Sorumlu Yazı İşler MüdürüDuran Akca

    ([email protected])

     Yayın KuruluProf. Dr. Ömer CebecDoç. Dr. Tarık BaykaraProf. Dr. Atlla GüngörAdnan KurtYrd. Doç. Dr. Ahmet OnatProf. Dr. Muharrem Yazıcı

     Yazı ve AraştırmaAlp Akoğlu([email protected])

    İlay Çelk([email protected])

    Melh Akf Gürbüz([email protected])

    Burak Kale([email protected])

    Gzem Karlılar([email protected])

    RedaksyonUmut Hasdemr([email protected])

    Sevl Kıvan([email protected])

    Özlem Özbal

    ([email protected])Adem Uludağ([email protected])

    Grafk Tasarım - UygulamaÖdül Evren Töngür([email protected])

    WebSad Atılgan([email protected])

    Snan Erdem([email protected])

    Mal YönetmenH. Mustafa Uçar([email protected])

    Okur İlşkler - İdar HzmetlerLale Edgüer([email protected])

    E. Sonnur Özcan([email protected])

    Yeter Svrkaya([email protected])

     Yazışma AdresiBilim ve Teknik DergisiAtatürk BulvarıNo: 221 Kavaklıdere 06100Çankaya - Ankara

    Tel(312) 427 06 25(312) 427 23 92

    Faks(312) 427 66 77

     Satış-Dağıtım(312) 467 32 46(312) 468 53 00/1061-3438Faks: (312) 427 13 36TÜBİTAK Santral(312) 468 53 00

    [email protected]

    ISSN 977-1300-3380

    Fiyatı 3,50 TLYurtdışı Fiyatı 5 Euro.

    Dağıtım: DPP A.Ş.

    Baskı: İmpress Baskı Tesisleriİmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.İmajas.com.trBaskı Tarihi: 28.09.2009

    Bilim ve Teknik Dergisi, Milli Eğitim Bakanlığı [Tebliğler Dergisi, 30.11.1970, sayfa 407B, karar no: 10247]tarafından lise ve dengi okullara; Genelkurmay Başkanlığı [7 Ş ubat 1979, HRK: 4013-22-79Eğt. Krs. Ş. sayı Nşr.83] tarafından Silahlı Kuvvetler personeline tavsiye edilmiştir.

          Ö     d     ü     l     E    v    r    e    n     T     ö    n    g     ü    r

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    4/100

    28

    44

    58

    İnsanlığın var oluşundan bu yana ölçmenin yaşamın her alanında varlığını hissettirdiği ve anlam kazandığıartık şüphe duymadığımız bir gerçek. Tarihi belgeler incelendiğinde insanoğlunun “her şey”i “birşekilde” ölçtüğü, bu “bir şekil”inse medeniyetler kuruldukça, teknoloji ilerledikçe biçim değiştirdiği vegünümüzdeyse gözle görülemeyecek boyutlara ulaştığı görülüyor.Günlük yaşamımızda varlığını hissetmediğimiz, aslında yaşadığımız her anın doğrudan içinde olan ölçmeningeçmişten günümüze serüvenini çeşitli kaynaklardan derleyerek sizlerle paylaşmak istedik.

    Ilık yaz gecelerinde seyretmeye doyamadığımız ateş böceklerinin nasıl olup da parıldadığını hepimiz merak etmişizdir. Ateş böceğinde

    ışığın açığa çıkmasını sağlayan biyolojik sistemin aslında ateşle pek ilgisi yok, ancak bu sistem laboratuvarda eşsiz bir ölçüm yönteminintemelini oluşturuyor. Işık üretimini sağlayan biyokimyasal tepkimelerin deney tüplerinde gerçekleştirilmesiyle, hormonlar gibi biyolojiksıvılarda oldukça düşük miktarda bulunan çok sayıda farklı maddenin ölçülmesi sağlanabiliyor.

    Hastalıklara karşı verdiği savaş, insanoğlunun hayatta kalma mücadelesinin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Hastalıkları önlemek vetedavi edebilmek için yapılan çalışmalar önemli bir etkinlik alanı olmuş. Bugün bilim ve teknolojideki gelişmeler sayesinde geçmişeoranla çok daha fazla hastalığı yenebiliyoruz. Ancak yine de çaresi bulunamamış pek çok hastalık var. Bu size ürkütücü geliyorsa dahakötüsünü söyleyelim: Çok ender rastlandığı için çaresi (pek de) aranmamış hastalıklar... Fakat kötümserliğe de kapılmıyoruz, çünküinsanlık pek çok konuda olduğu gibi şimdiye kadar büyük ölçüde ihmal ettiği bu “öksüz hastalıklar” konusunda da bilinçlenmeye başlıyor.

    İçindekiler

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    5/100

    Haberler ............... .............. ............... ............... .............. ............... ............... .............. ............... ...... 4

    Türkye’den Haberler / Duran Akca ...........................................................................................12

    BlmNet/ Burak Kale - Akf Gürbüz .........................................................................................14

    Tekno-Yaşam / Osman Topaç  .....................................................................................................16

    Ctrl+Alt+Del / Levent Daşkıran ................................................................................................ 20

    Gelecek, Gelyor, Geld Derken Neyn Nesdr Bu 3G Dedkler? / Levent Daşkıran .........22

    Geçmşten Günümüze Ölçü Brmler ve Metroloj / İlknur Koçaş .......................................28

    Drenç Ölçümünün Serüven / Ens Turhan ............................................................................ 34

    Dünya’nın Ay’ı Çektğ Kuvvet Ölçüleblr m? / Snan Fank  ................................................38

    Kan Akışını ve Solunumu Ölçmek / Hakan Kaykısızlı ............................................................42

    Laboratuvardak Ateşböcekler: Zeptomol Düzeynde Ölçüm/ Abdurrahman Coşkun  .....44

    Yavaşlama Zamanı / Gzem Karlılar ..........................................................................................50

    Sürdürüleblr Tasarımlar / M. Akf Gürbüz  ............................................................................. 54

    Bu Hastalıklar Öksüz... Bu İlaçlar da... / İlay Çelk ................................................................. 58

    Tasarruflu Ampuller / Burak Kale ............................................................................................. 64

    Obruk Platosu’nda Devam Eden Obruk Oluşumları / T. Ahmet Ertek ................................ 66

    Altın! Br Mücevherden Çok Daha Fazlası:Altın Nano Parçacıkların Byolojk Uygulamaları / Bhter Dağlar .......................................72

    Yeşl Çatılar / Serdar Çelk .......................................................................................................... 76

    Kozmetklern Doğası / Elf Aydın Emmoğlu .......................................................................... 78

    Sahp Olduğumuz Büyük Potansyeln Farkında mıyız?Termk Santrallerdek Atık Isı / Murat Kahraman .................................................................. 84

    86Sağlık Ferda Şenel 

    88Gökyüzü

     Alp Akoğlu

    92Zekâ Oyunları

    Emrehan Halıcı

    94Yayın Dünyasıİlay Çelik

    96Bilim ve TeknikDergisineGönderilenYazı ve GörsellerinSahip OlmasıGereken Özellikler

    +

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    6/100

    BeynnBölünmüşseDaha Akıllısın! 

    Gzem Karlılar 

    Beynn k tarafı brçok hayvanda farklışlevlerden sorumludur. Örneğn n-sanlarda sol taraf genellkle dl merkezdr,

    sağ taraf se daha çok görsel ve uzamsal

    şlerden sorumludur. Papağanlar üze-

    rnde yapılan br araştırma bu ayrımın

    beynn gücünü artırdığını gösteryor.

    Yıllardan ber araştırmacılar beyn

    yansallığı (serebral lateralzasyon) olarak

    blnen beyndek ş bölümünün nsanlara

    özgü olduğunu düşünüyordu. Ancak yen

    araştırmalar bu ş bölümünün omurgalı

    hayvanlarda yaygın olduğunu gösterd.

    Bu konudak öneml kuramlardan br, bu

    özellğn hızlı ve doğru problem çözme

    yeteneğ kazandırdığını ler sürüyor. Kuram

    golyan balıkları çn geçerl (yansal beynl

    olanları br yandan çevrede başka avcı

    hayvanlar olup olmadığını kontrol ederken

    br yandan da kardes avlamak konusun-

    da daha becerkl) ancak dğer brçok tür

    üzernde henüz bu deney yapılmamış.

    Papağanlar ve kargalar zekâlarıylameşhurdur. Sydney’dek Macquare

    Ünverstes’nden davranışsal ekolog

    Culum Brown ve byolog Mara Magat

    Avustralya’ya özgü sekz ayrı papağan tü-

    ründen 40 papağan üzernde deney yapmış.

    Nasıl k sağ elllk çoğu nsanda beynn sol

    tarafının baskın olduğunu gösteryorsa,

    kuşlarda beyn yansallığı da br kuşun br

    yyecek parçası üzernde hang gözünü

    sabtledğ ve o yyeceğ hang ayağıyla

    aldığının gözlenmes le belrlenmş. Her

    kuşa 0’la (terch yok) 5 (kuvvetl yansallık)

    arasında br yansallık puanı verlmş.

    Ardından papağanlara k ayrı deney

    uygulanmış. Deneylerden brnde papa-

    ğanların kendlerne verlen yemlern tane-

    lerne benzeyen çakıl taşlarından oluşan

    br arka plan üzerndek yem tanelern

    ayırt edp almaları beklenmş; bu deneyde

    papağanların performansı, yedkler tane

    sayısının gagalama sayısına bölünmesy-

    le değerlendrlmş. Daha zor olan knc

    deneyde se kuşların tüneklernn altına

    asılmış, 50 santmetre uzunluğundak br

    pn ucundak yem almaları beklenmş.

    Yemn yukarı çeklmes cdd br gaga, ayak

    ve göz eşgüdümü gerektren br problem.

    Proceedngs of the Royal Socety B’de ya-

    yımlanan makalelernde, araştırmacılar beyn

    asmetrs daha fazla olan kuşların başarıya

    daha yakın olduğunun görüldüğünü bldrd.

    Avustralya papağanlarının en zek ve mu-habbet kuşlarının da zekâ sevyes en düşük

    kuşlar olma eğlm gösterdğ, ancak türler

    çnde yansallık derecesne göre değşkenlk

    olduğu görüldü. Örneğn, p testnde kuvvetl

    yansallığa sahp dört farklı türden beş kuş

    (br sağ, dğerler sol ayağını kullanan kuşlar)

    lk denemelernde başarılı oldu. Yansallığı

    olmayan kuşlar en kötü performansı gös-

    terd; çakıl testnde kuvvetl yansallığa sahp

    kuşların % 95 başarılı olmasına karşın yan-

    sallığı olmayan kuşlar % 55’te kaldı. Brown

    “Düşük puan alan bu kuşların koordnasyon

    sorunu var” dyor ve eklyor “Brçok yaklaşı-

    mın br karışımını denyor ve bazen de her

    şeye rağmen yeme ulaşmayı başarıyorlar”.

    Yazarlar, deneylernn beynsel yansal-

    lığın hızlı ve doğru düşünmey ve eşgü-

    dümlü hareketler destekledğn, bunun

    da kuşların hayatta kalma ve çoğalma

    becersn artırdığını gösterdğn söylüyor.

    Tavuklar üzernde yapılan yem taneler-

    nn gagalanması deneylernde bu hayvanla-

    rın gösterdğ performans üzernde çalışmış

    olan, İtalya’dak Trento Ünverstes’nden

    blşsel snrblmc Gorgo Vallortgara

    “Yansallığın dereces ve blşsel yetenekler

    arasında br bağlantı olduğu zaten düşü-

    nülüyordu, ancak hayvanlar üzernde çok

    az karşılaştırmalı deneysel araştırma yapıl-

    mıştı” dyor. Vallortgara’ya göre bu çalışma

    “yüksek kavrayış düzeyyle beyn asmetrs

    arasında br bağlantı olduğunu doğruluyor”.

    http://scencenow.scencemag.org/cg/content/ull/2009/902/4?rss=1

    BeynmzVücudumuzunNe YaptığınıBlmezse

    İlay Çelk

    Yoğun br temposu olanlar blr, br şeyyapmaya nyet etmekle onu yapmakfarklı şeylerdr. Ancak yen br araştırma

    beynn böyle nce ayrımlar yapmadığını

    ortaya koydu. Araştırmacılar, örneğn

    brne el salladığımızda, el sallama eyle-

    mmzn değl de el sallama nyetmzn

    elmz sallamışız duygusunu yarattığını

    keşfett. Bu keşf, vücudun yaptıklarını

    beynn nasıl takp ettğne ışık tutablr.

    Nörolojk blmler beynn deneym-ler nasıl şledğne lşkn pek çok bulgu

    ortaya koymuş olsa da nyet olgusunun

    kaynağı hep br sır olarak kaldı. Geçmştek

    araştırmalar nyet, beynn aynı zamanda

    hareket ve hareket farkındalığı le lşkl

    k bölges olan posteror paretal korteks

    ve premotor kortekse bağlıyordu. An-

    cak her bölgenn görev ve brlkte nasıl

    çalıştıkları tam olarak anlaşılamamıştı.

    Fransa’da Bron’dak Blşsel Nörolo-

     jk Blmler Merkez’nden beyn ve snr

    blmc Angela Srgu, posteror paretal

    korteksler hasarlı hastalarla çalışırken bu

    bölgenn steml eylemlerdek görevn

    merak etmeye başlamış. Srgu, hastaların

    hareket etmey ne zaman stemeye baş-

    ladıklarını anlayamadığını, çünkü kend

    nyetlern takp edemedğn söylüyor.

    Srgu yaygın br amelyat uygulamasın-

    dan yararlanmak üzere, Fransa’dak Lyon

    Ünverstes’nden araştırmacılar ve Lyon’dak

    Perre Werthemer Hastenes’nden beyn

    ve snr cerrahı Carmne Mottolese’le br

    araya geld. Beyn ve snr cerrahları bazen

         C    u

         l    u    m     B    r    o    w    n

    Haberler 

    4

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    7/100

    amelyat hazırlığı olarak lokal anestez etks

    altındak ancak uyanık durumdak hasta-

    ların beynlerne, beynn bölgelern ayırt

    edeblmek ve böylece komplkasyonları en

    aza ndrmek çn elektrksel uyarı verrler.

    Mottolese yed hastanın beyn tümörü

    amelyatlarında hastaların frontal, pare-

    tal ve temporal beyn bölgelern uyardı;

    Srgu’nun ekb de bu sırada hastalardan

    ne hssettklern tarf etmelern sted.

    Paretal korteksn uyarılmasının ardından

    hastalar kollarını, bacaklarını, dudaklarını ya

    da göğüslern hareket ettrmek “stedkle-

    rn” bldrdler, ancak aslında hareket ettr-

    medler. Mottolese aynı bölgey daha yoğun

    olarak uyardığında se hastalar vücutlarınınhareket ettrmeye nyet ettkler bölgelern

    aslında hareket ettrmedkler halde, hareket

    ettrdklern sandılar. Öte yandan premotor

    korteks uyarıldığında hastalar uzuvlarını

    gerçekten hareket ettrdler, fakat bu defa

    da hareketlernn farkına varmadılar.

    Araştırmanın Scence’da yayımlanan

    sonuçları, Srgu’ya göre “ne yaptığımı-

    zın farkında olablmemz çn ‘nyete’

    htyacımız olduğunu” düşündürüyor.

    Srgu, beynn nyetnn ve bu nyet ger-

    çekleştrlrse neler olacağına lşkn ön-

    görüsünün hareket gerçekleştrmş olma

    deneymn oluşturduğunu söylüyor.

    İngltere’dek Unversty College

    London’dan blşsel beyn ve snr blmc

    Patrck Haggard çalışmayı son derece

    heyecan verc buluyor. Haggard, ra-

    denn nörolojk açıdan nceleneblecek

    olmasının cesaret verc olduğunu ve

    böyle br rade fkrnn nsan doğasının

    çok temel br parçası olduğunu söylüyor.

    http://scencenow.scencemag.org/cg/content/ull/2009/507/4?rss=1

    YaşlandıkçaYüzler Tanımak Zorlaşıyor! 

    Pınar Dündar 

    Çok kısa sürelğne gördüğümüz bryüzü tanımamız bazen hç de kolayolmayablyor. Ancak yetşknler bu konu-

    da yaşlılara göre hatırı sayılır br avantaja

    sahp. Erşme açık br derg olan BMC

    Neuroscence’da araştırmacı yazarlar konuy-

    la lgl olarak yaşlıların daha düşük br algı-

    lama hızı olduğuna dar göstergeler buldu.

    İngltere Glasgow Ünverstes’nden

    Gullaume Rousselet ve br grup araştırmacı,

    ortalama yaşları 22 ve 70 olan k gruba

    bulanık nsan yüzü resmler göstererek

    beynlernde oluşan elektrksel tepky ölçtü.

    Yaşlanmanın, nsan yüzü gb karmaşık

    uyarıcıların görsel tanımlama süres üzerne

    etks konusunda şu ana kadar çok az sayıda

    araştırma yapıldığını belrten Rousselet ve

    ekb, yaptıkları çalışmada yaşlılardak söz

    konusu yavaşlamayı bulgulamanın yanı

    sıra, bu tp durumlarda ortaya çıkan başlıca

    bleşen N170’n ler yaşlarda yüzlere karşı

    yeternce hassas olmadığını da tespt ett.

    N170, uyarıcıdan 170 mlsanye sonra

    ortaya çıkıyor. Gençlerde bu durum daha

    çok yüzün görünmesyle lşklyken

    yaşlılarda, gürültüye tepk olarak da ortaya

    çıkıyor. Rousselet’e göre, elde edlen verler

    yaşlandıkça yavaşladığımız genel görüşünü

    desteklyor. Ancak bunun da ötesnde

    araştırma, yüz tanımlama bağlamında

    beynn ne kadar yavaşladığını ölçmek çn

    yen seçenekler sunuyor. Şmd amaç hem

    bu yavaşlamanın hem de stsna durumların

    sebebn teşhs etmek. Çünkü gerçekte

    bazı yaşlılar bu konuda gençler kadar hızlı

    ve bu durum hâlâ gzemn koruyor.

    http://www.bomedcentral.com/bmcneurosc/

    http://www.alphagalleo.org/VewItem.aspx?ItemId=60722&CultureCode=en

    DownSendromuKanserNasıl Önlüyor? 

    İlay Çelk

    21.kromozomun fazladan br kop-yasını taşıyan Down sendromlukşlern bell kanser türlerne normalden

    çok daha az oranda yakalandığı blm n-

    sanlarınca yıllardır blnyor. Boston Çocuk

    Hastanes’ndek araştırmacılar, Down send-

    romlu br kşnn der hücrelernden elde

    edlen kök hücreler kullanarak kanserden

    korunmada etkl olan gen tespt ettler.

    Araştırmacılar Nature’da yayımladıkları

    sonuçlarının kanser tedavs çn ümt vaatedc hedefler ortaya koyduğunu düşünüyor.

    Ayrıca kök hücre byologlarına göre bu çalış-

    ma aynı zamanda artmakta olan br eğlm

    gösteryor: hastalığa özel kök hücrelern,

    tedavden zyade belrl genetk hastalıkların

    anlaşılması çn model olarak kullanılması.

    Anjyogenez (yen kan damarları oluşu-

    mu) durdurmanın tümörün gelşmesn en-

    gelleyebleceğ yaklaşımına öncülük etmesy-

    le tanınan araştırmacı Judah Folkman (1933-

    2008), Down sendromlularda gözlemlenen

    düşük kanser oranının 21. kromozomdak,

         J    u    p         t    e    r     I    m    a    g    e    s

         J    u    p         t    e    r     I    m    a    g    e    s

         J    u    p         t    e    r     I    m    a    g    e    s

    Blm ve Teknk   Ekm 2009

    5

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    8/100

    anjyogenez engelleyen genlere dayanıyor

    olableceğn öne sürmüştü. Bu nedenle

    Çocuk Hastanes’nn Folkman Laboratuvarı

    üyes Sandra Ryeom, 21. kromozomun kan

    damarı oluşumunu düzenleyen DSCR1 adlı

    br proten kodlayan bölgesne odaklandı.

    Kromozomları normal br farede, Dscr1

    gennn standart k kopyası, normal kan da-marı oluşumunda kontrolü sağlamaya ancak

    yetecek mktarda proten üretyor, ancak bu

    mktar, gelşmekte olan br tümörün tetk-

    ledğ aşırı anjyogenez durdurmaya yeterl

    olmuyor. Oysa Ryeom, Down sendromunun

    yapay br versyonuna sahp ve dolayısıyla

    da Dscr1 gennn üçüncü br kopyasını

    taşıyan farelerde DSCR1 proten fazlasının

    anormal anjyogenez ve dolayısıyla tümör

    gelşmn kontrol altında tuttuğunu keşfett.

    Ryeom ve ekb, DSCR1’n 21. kromozom-

    dak başka brkaç genle brlkte çalıştığını

    düşünüyorsa da bu protenn tümörün

    baskılanmasında temel br rol oynadığını

    gösterd. Br farede 21. kromozomun ta-

    mamının değl de Dscr1 gennn tek başına

    üçüncü kopya olarak bulunması, kanser

    oluşumunu baskılasa da bu baskılama Down

    sendromlu faredek kadar etkn olmadı.

    Ryeom ve ekb, söz konusu genn nsan-

    larda görülen kanserlerle de bağlantılı oldu-

    ğunu göstermek çn Down sendromlu br

    nsanın der hücrelernden br kök hücre soyu

    oluşturdu. Araştırmacılar, nspeten yen br

    teknk olan uyarılmış plurpotent kök hüc-reler (PS) yenden programlama teknğn

    kullanarak, başkalaşmış yetşkn hücrelernde

    belrl genlern anlatımını (genden proten

    üretlmesn) ve bu hücrelern gelşm süreç-

    lerndek daha erken br duruma dönmelern

    sağlayablyorlar, bu durumdak hücreler

    de çok çeştl hücre tpler oluşturablyor.

    İnsan PS hücreler kanser gelşm üzerne

    yapılan araştırmalar çn uygun br araç. Bu

    hücreler, bağışıklık sstemler zayıflatılmış

    farelere enjekte edldğnde çeştl doku

    türlernden oluşan karmaşık fakat y huylu

    tümörler oluşturuyor. Araştırmacılar, kromo-

    zomları normal olan br breyden elde edlen

    PS hücrelern farelere verdklernde oluşan

    tümörler, kendlern besleyeblmek çn

    düzenl kan damarı ağları oluşturdu. Oysa

    Down sendromlu br breyden elde edlen

    PS hücreler verldğnde oluşan tümörler

    neredeyse hç kan damarı oluşturmadı.

    Kök hücre yaklaşımı, araştırma-

    cıların 21. kromozom üzernde anj-

    yogenez önleyen başka protenlere

    odaklanmasına da mkân vereblr.

    Ryeom ve ekb, DSCR1 mekanzmasının

    tümörler engellemedek önemn gös-

    terdkten sonra şmd de bu mekanzmayı

    kanser laçlarının hedef alacağı br alternatf

    olarak nceleme altına aldı. Proten küçük

    parçalara ayırarak anormal kan damarı

    oluşumuna engel olablecek en küçük

    parçayı tespt ettler. Ryeom bu parçanınsadece kanser tedavsnde değl koruyucu

    laç olarak da kullanılablmesn tasarlıyor.

    Mnesota’da Rochester’dak Mayo Clnc

    Kanser Merkez’nde byokmya ve mole-

    küler byoloj profesörü olan Debabrata

    Mukhopadhyay se konuya daha temknl

    yaklaşıyor. DSCR1’n normal gelşmdek

    görev henüz pek anlaşılmadığı çn bu byo-

    lojk mekanzmayla oynamanın stenmeyen

    sonuçlar doğurableceğn söylüyor; ancak

    yen çalışmanın bu mekanzmanın çözül-

    mesne katkıda bulunacağından da ümtl.

    http://www.technologyrevew.com/bomedcne/22681/

    NedenYolumuzuKaybednceDareler Çzerz? 

     Akf Gürbüz 

    Macera hkâyelernde ve korku flm-lernde yollarını kaybeden talhszkarakterlern yürürken darler çzmesyle

    gerlm yce artar. Örneğn Blar Cadısı (The

    Blar Wtch Project) flmnde öğrencler or-

    mandan dosdoğru yürüyerek çıkablselerd,

    flm o kadar da korkutucu olmazdı. Acaba

    bu yön bulma kusuru gerçek m yoksa sa-

    dece çok kullanılan br senaryo numarası

    mı? Yapılan br çalışmaya göre nsanlar

    etrafta yön belrlemeye yardımcı olablecek

    unsurlar olmadığı zaman gerçekten de da-

    reler çzerek yürüme eğlm gösteryorlar.

    Araştırmayı tetkleyen fkr, Almanya’da

    yayınlanan ve zleyclern sorularını yanıt-

    lamaya çalışan, Kopfball  adındak blmsel

    televzyon programından geld. Yapımcılar

    yürürken dareler çzldğ konusundak

    genel kanının doğru olup olmadığını

    Almanya’dak Max Planck Ensttüsü’nde

    algı ve hareket hakkında araştırmalar

    yapan pskolog Jan Souman’a sordular.

    Konuyu lg çekc bulan Souman’ın prog-

    ramla şbrlğ yapmasıyla 2007 yılında

    bu konuyla lgl br bölüm yayınlandı.

    Deneylerden brnde, üzerlernde uydu

    alıcıları olan gözler bağlı 15 gönüllü genş

    br alanda düz br çzgde yürümeye çalıştı.

    Katılımcıların çoğu 20 metre çapındak

    küçük dareler çzerek ortalıkta dolandılar.

    Önceden bazı araştırmacılar dareler çzerek

    yürümenn k bacak arasındak uzunlukve kuvvet farkının nsanı br yöne doğru

    döndürmesyle ortaya çıkableceğn öne

    sürmüşlerd. Ancak Souman’ın deneynde

    çoğu katılımcı sağa ya da sola doğru

    belrgn br sapma göstermed. Her ne kadar

    katılımcıların sağ ve sol bacakları arasında

    az mktarda kuvvet farkı olsa da, bu fark

    onların dönme eğlmleryle örtüşmed.

    Araştırmacılar bacaklar arasındak uzunluk

    farkını sağ ya da sol ayak tabanına 12 mm

    destek koyarak belrgnleştrdler, buna

    karşın katılımcılarda

    düzenl br sağa

    ya da sola dönme

    eğlm görülmed.

         W          k         p    e     d         a

         J    u    p         t    e    r     I    m    a    g    e    s

    Haberler 

    6

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    9/100

    Bulgular nsanların dareler çzerek yürü-

    mesnde beynn rolü olduğunu gösteryor.

    İnsanların gözler bağlandığında, beyn kısıtlı

    blglerle düz br rota belrlemek zorunda

    kalır. Bu blgler denge mekanzmasından

    ve kaslardak ve eklemlerdek hareket

    agılayıcıları tarafından sağlanır. Souman

    tüm bu snyallerde küçük de olsa hatalar

    olduğunu belrtyor. Bunun sonucunda

    nsanlar rastgele dolambaçlı br yol çzyor-lar. Ancak genellkle belrl br yöndek hata

    brkerek dareler çzlmesne neden oluyor.

    Bu konuda 1920’lerde yapılan araştır-

    malarda nsanların göremedklernde düz

    br yolu takp edemedkler anlaşılmıştı.

    Ancak o günlerde uydu alıcıları olmadığı

    çn araştırmacılar nsanların tam dare

    çzdklern tespt edememşlerd.

    İnsanların nereye gttklern görebldk-

    lernde zledkler yol da araştırıldı. Souman

    ve çalışma arkadaşları gözler bağlanmamış

    gönüllüler yabancı oldukları k ayrı çevrede

    takp ettler. Bunlardan brs Almanya’da br

    orman, dğeryse Tunus’tak Sahra Çölü’ydü.

    Denekler ormanda sadece bulutlu günlerde

    dareler çzerek yürüdüler. Güneşn göründü-

    ğü zamanlardaysa brkaç saat boyunca he-

    men hemen düz br çzg boyunca lerleye-

    bldler. Aynı durum Sahra Çölü’nde de göz-

    lend. Souman’a göre güneş ve gölgeler gb

    görsel puçları, nsanların dareler çzerek yü-

    rüme eğlmleryle başa çıkmalarını sağlıyor.

    http://scencenow.scencemag.org/cg/content/ull/2009/820/1?rss=1

    DnozorlarŞşman Değlmş

     Akf Gürbüz 

    Jurassc Park sersnden aşna olduğu-muz dnozorlar genellkle r ve kaba br

    şeklde canlandırılmıştır. Yen br araştırma

    yeryüzünde yaşamış en büyük canlılar olan

    dnozorların kütlelernn daha önce tahmn

    edlenn yarısı kadar olableceğn öne sürdü.

    George Mason Ünverstes’nden Geoff-

    rey Brchard başkanlığındak br ekp, daha

    önce dnozor alesnn kütlesn tahmn

    etmekte kullanılan statstksel modelde

    br sorun olduğunu ortaya çıkardı.

    Araştırmaya göre esk formül, büyük

    hayvanların kütle tahmnnde çok büyük

    hatalar veryor. Ancak aynı formülün daha

    küçük hayvanlarda verdğ sonuçlar hayl

    sabetl. Yen bulunan yöntemle yapılan

    tahmnler, dnozorların düşündüğümüz-

    den daha küçük olduğunu gösteryor.

    Tab k bulunan dnozor skeletler bu

    canlıların devasa yaratıklar olduğunu

    gösteryor, ancak önceden dnozorların

    çok daha büyük olduğu düşünülüyordu.

    1985 yılında gelştrlen esk formül,

    örneğn dnozorların beynlernn büyük-

    lüğü ve yumurtalarının büyüklüğünü

    hesaplamak çn kullanılmış. Bu yöntemde,verler dönüştürülürken özgün verlern

    ntelğ değşyor. Böylece denklemden

    elde edlen tahmn sonuçlar değşyor.

    Araştırma ekb, esk formülü fl ve

    su aygırı gb yaşayan hayvanların ağır-

    lıklarını belrlemede kullandığında, tah-

    mnlern ölçülen ağırlıklardan çok daha

    büyük değerler olduğunu gördü. Böylece

    formülde br sorun olduğu anlaşıldı.

    Ekp, kemk boyutlarını kullanarak dno-

    zorların ağırlıklarını tahmn eden yen br

    denklem gelştrd. Bu yen denklem verlern

    dönüştürülmesn gerektrmyor. Formülün

    temel mantığı hayvanların bacaklarıyla

    bnalardak taşıyıcı kolonların şlevlernn

    benzerlğne dayanıyor. Bna büyüdükçe

    artan ağırlığı taşımak çn daha genş ko-

    lonlar kullanılmalı. Aynı şeklde hayvanın

    ağırlığı ne kadar büyükse bacaklardak

    kemklern de o kadar kalın olması gerekr.

    Yapılan çalışma, dnozorların zanne-

    dldğnden daha nce canlılar olduğunu

    düşündürüyor. Bu sonuç, araştırmacıların

    dnozorlarla lgl daha önce elde ettğ

    blgler güncellemelern gerektryor. Ör-

    neğn hareket etmek çn gereken kasın

    mktarı, metabolzma çn gereken yyecek

    ve oksjen mktarları ağırlıkla lşkl ola-

    rak değşecektr. Belk bu sayede Jurassc

    Park sersne de yepyen br flm katılır.

    http://eagle.gmu.edu/newsroom/765/

    Denzler Her DurumdaYükselecek:

    MS 4000İlay Çelk

    İklm değşmnn eryen buz taba-kalarına etks üzerne yapılan sonaraştırmaya göre atmosfer bugünkü

    halyle sabtlemey başarsak ble denz

    sevyes 25 metre kadar yükselecek.

    Southampton Ünverstes’ndek İngl-

    tere Ulusal Okyanus Blmler Merkez’nden

    Eelco Rohlng ve ekb geçtğmz 520.000

    yıla lşkn denz sevyes değşmlern ye-

    nden kurguladı ve bunu aynı döneme at

    küresel klm ve karbondokst verleryle

    karşılaştırdı. Bu karşılaştırma sonucunda

    karbondokst sevyesyle denz sevyesndek

    yükselme arasında sıkı br lşk bulundu.

    Araştırmacılar bu lşkye dayanarak eğer

    atmosferdek karbondokst sevyes şu ank

    halyle sabtlenrse, önümüzdek brkaç bnyıl çndek sıcaklık artışları sonunda denz se-

    vyesnn 25 metre yükseleceğn hesapladı.

    Araştırma ekb bu yükselmenn br gece-

    de, hatta önümüzdek yüzyıl çnde de ger-

    çekleşmeyeceğn vurguluyor. Geçen yıl ya-

    yımlanan k çalışma, suyun yükselme hızının

    br sınırı olduğunu gösteryordu. Bu çalışma-

    lardan brne göre denz sevyes 2100 yılında

    yaklaşık 1,3 metre yükselmş olacak, dğer

    çalışma se üst sınırı 2 metre olarak belrlemş.

    Yukarıdak harta, denz sevyesnn 2

    metre kadar yükselmesyle ülkemzn kıyıları-

    nın alacağı görünüm hakkında fkr vereblr.

    http://www.newscentst.com/artcle/dn17343-earths-coastlnes-afer-sealevel-rse-4000-ad.html

         C     R    e     S     I     S

    Su altında kalacak alanlar

    Blm ve Teknk   Ekm 2009

    7

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    10/100

    Hava Yolları veGer Dönüşüm

     Akf Gürbüz 

    Son yıllarda yce yaygınlaşan ger dönü-şüm akımı ABD’dek hava yolu şrket-lerne pek de uğramış görünmüyor. Çok

    seyahat etmeyen brnn ble kolayca fark

    edebleceğ gb uçuş görevller kabnde

    topladıkları bütün döküntüler, gazeteler,

    boş konserve kutularını, bardakları, şşele-

    r, kâğıt peçeteler ve gazeteler aynı çöp

    torbasına koyuyorlar. ABD hava yolu en-

    düstrs her yıl 58 adet Boeng 747 yapmaya

    yetecek (4250 ton) atık alümnyum kutu

    ve 70 metre dernlğe sahp, futbol sahası

    genşlğndek br çukuru doldurablecek

    (72.250 ton) atık kâğıt atık üretyor. Ülkedek

    en büyük 30 havalmanı, hava yollarının

    da katkısıyla Mam büyüklüğündek br

    şehrn ürettğ kadar çöp üreteblyor.

    Seyahat sektörünün dğer kollarından

    farklı olarak hava yolları endüstrs yeşl

    devrme grerken kaplumbağa hızıyla ler-

    lyor. Örneğn otel sahplern havluları her

    gün değştrmemeye ten yeternce eko-

    nomk neden varken, hava yollarını çevrec

    olmaya teşvk edc az sayıda ekonomk

    neden ve çok az hükümet baskısı var.Doğal Kaynakları Koruma Konsey’ndek

    (NRDC, Natonal Resources Defence Councl)

    kıdeml blm nsanlarından Allen Hershko-

    wtz hava yollarının ve havalmanlarının

    ülkedek ger dönüşüm akımına daha

    hızlı katılmalarını önleyen brkaç etmen

    olduğunu belrtyor. Hershkowtz, 2006’da

    hava yolu endüstrsnn ürettğ atık mkta-

    rını belrleyen ve bu konudak stekszlğ

    sert br dlle eleştren br rapor hazırladı.

    Sorunlardan br havalmanlarının, ger

    dönüştürülecek maddeler barındıracak

    alt yapıyı kurmakta steksz olmaları. Bazı

    hava yolu şrketler ger dönüştürüleb-

    len atıkları daha uçakta ayırıyorlar, ancak

    nlen havalmanında gerekl donanım

    yoksa tüm atıklar yne aynı yere gdyor.

    Hershkowtz bu durumu havalmanlarının

    ger dönüşüm düşünülmeden tasarlan-

    masına bağlıyor. Örneğn çöp atmak çn

    çok uygun atık olukları olmasına karşın

    ger dönüşüm oluğu bulunmuyor.

    Bununla brlkte bazı havalmanları bu ko-

    nuda büyük adımlar atmış bulunuyor. Hava-

    lmanlarında artık ger dönüşüm kutularıyla

    karşılaşıyoruz. Hollywood Internatonal ve

    Portland Internatonal gb bazı tessler ger

    dönüşüme dğerlernden daha cdd yaklaşı-

    yor. . Ancak bunların hçbr ulusal ger dönü-

    şüm oranı olan % 31’e yaklaşablmş değl.

    Havalmanlarında ger dönüşüm altyapı-

    sının bulunmaması ger dönüşüm yapmaksteyen br hava yolu şrket çn bedeln

    kends tarafından ödeneceğ anlamına ge-

    lyor. Hershkowtz’e göre sorun braz da ger

    dönüşümden elde edlecek gelrn farkında

    olunmamasına dayanıyor. Aslında çöpler

    çöp toplama alanlarına atmak, ger dönüş-

    türüleblenler ayırıp satmaktan daha pahalı.

    Hershkowtz’n araştırması dört havalmanı-

    nın sıkı ger dönüşüm programlarıyla yıllık

    en az 100.000$ tasarruf ettğn gösteryor.

    Karışmış ger dönüşüm denlen yaklaşım

    malyetler azaltmanın ve daha fazla hava

    yolu şrketn ger dönüşüme çekmenn en

    kolay yolu gb görünüyor. Bu yöntem çöpve ger dönüştürülecek maddelern uçakta

    ayrıştırılmasını gerektrmyor. Özel br ma-

    kne önce ger dönştürüleblr maddeler

    ve çöpler, daha sonra da değşk türdek

    ger dönüştürüleblen maddeler ayrıştırı-

    yor. Son zamanlarda hava yolu şrketlerne

    daha fazla atık yönetm frması hzmet

    teklf sunuyor. Örneğn Delta Hava Yolları

    2007’de beş şehrde hava yolu çöplern ger

    dönüştürürken, 2008’de bu rakam 23’e çıktı.

    Hershkowtz son zamanlardak çabalara

    karşın arzu edlen düzeye gelnemedğn

    düşünüyor ve Obama yönetmnn hava

    yollarına ve havalmanlarına ger dönü-

    şüm konusunda yaptırımlar getrmesn

    ümt edyor. Bu şn gönüllülükle mümkün

    olamadığını belrten Hershkowtz, gerekl

    merclerle temasa geçerek uygulanable-

    cek yaptırımlarla lgl önerlern sundu.

    Bu önerler kabul edlrse hükümet fon-

    larından yararlanan tüm havalmanları

    çöpler ayrıştırmak zorunda kalacak.

    http://www.scentcamercan.com/artcle.cm?d=arlnes-and-recyclng

    Çölü OrmanaÇevrsek m,Çevrmesek m? 

    Özden Hanoğlu

    Br çölü ormana çevrsek, karşı karşıyaolduğumuz klm değşklğn yavaş-latmış olmaz mıyız? Byolog L. Ornsten,

    klm modeller üzerne çalışan k uzman

    D. Rnd ve I. Alenov le beraber bu fkrden

    hareketle uygulanablr br proje oluştura-

    blmek çn br araştırma gerçekleştrmş.

    Araştırmacıların çnde orman yetş-

    trmeye heves ettkler Sahra Çölü, Kuzey

    Afrka’nın büyük br kısmını kaplıyor. 9

    mlyon klometrekareden büyük olan bu

    çöl nerdeyse Avrupa Kıtası kadar. Sahra

    Çölü’nün doğusunda Kızıl Denz, kuzeynde

    Akdenz ve batısında da Atlas Okyanusu

    bulunuyor. Araştırmacıların tasarladığı

    sstemde çölün çevresndek okyanus ve

    denzlerden alınan su, tuzdan arındırıla-

    rak pompa ve borular yardımıyla çölün

    çlerne getrlyor. Damla sulama yöntem

    kullanılarak su btknn köklerne ulaştırı-

    lıyor, böylece buharlaşmanın ve sızıntının

    neden olduğu su kaybı en aza ndrlyor.

    Ağaçlandırma planının Sahra Çölü’nünbazı alanlarını 8°C’ye kadar soğutableceğ

    söylenyor. Avustralya’ya özgü, çok uzun

    boylu ve sakızlı br okalptüs türü olan Eu-

    calyptus grands ve sıcağa dayanıklı başka

    tropk ağaçların bu koşullarda yetşeblece-

    ğn belrten araştırmacılar gerekl tek şartın

    bu ağaçların köklerne su sağlanması olduğu

    söylüyorlar. Ayrıca, ağaç örtüsünün yılda 700

    le1200 mlmetre arasında yağış getrece-

    ğn ve oluşacak bulutların güneş ışınlarının

    uzaya ger yansımasına yardım edeceğn de

    eklyorlar. Yapılan araştırmanın sonuçlarının

    Avustralya’nın kurak kesmlernn ağaçlandı-

    rılmasında da kullanılableceğ belrtlyor.

         J    u    p         t    e    r     I    m    a    g    e    s

    Hava sıcaklığındak düşme (°C) - Hava sıcaklığındak artma (°C)

    Haberler 

    8

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    11/100

    L. Ornsten, Avustralya’nın kurak

    kesmlernde ve Sahra Çölü’nde hızlı

    büyüyen okalptüs benzer ağaçlarla

    oluşturulacak ormanların yılda 8 mlyar

    ton karbon depolayableceğn açıklıyor.

    İnsanların br yılda fosl yakıtları ve ormanları

    yakarak açığa çıkardığı mktar nerdeyse

    buna eşt. Çöllerdek ormanlar olgunlaşırkenon yıllar boyunca bu karbon mktarını

    depolamaya devam edeblecekler.

    Bu proje kesnlkle ucuz değl. Tuzlu

    suyu arıtmak çn kurulacak olan tesslern

    yapım ve şletme masraflarıyla sulama

    aletlernn ücretler hesaplanınca çöl

    ormanlarının faturası yıllık 2 trlyon dolar

    olarak hesaplanmış. Bu da ormanların

    atmosferden temzleyeceğ 1 ton karbon

    çn 400 dolar ödemek demek. Atmosferdek

    karbon mktarını azaltmak çn yapılan başka

    br araştırmayla karşılaştırmak gerekrse:

    Güç stasyonları kurarak atmosferden

    karbondokst gazı yakalayıp yer altında

    depolama projesnde yapılan hesaplamalar

    1 ton karbon yakalayıp gömme şlem

    çn 200 dolarlık br harcama öngörüyor.

    L. Ornsten se klm değştrmenn her

    durumda brkaç trlyonluk br proje olacağını

    belrterek, onlarca yıl sonra ormanların

    ayrıca yakacak olarak da kullanılableceğn

    ve bu enerj kaynağının nerdeyse ‘karbon-

    sıfır’ br enerj kaynağı olduğunu da sözlerne

    ekleyerek araştırmasını savunuyor.

    Blm nsanları, çölde orman yetştrmennyan etklernn de olduğunu söylüyorlar.

    Bu yıl olduğu gb olağan dışı neml geçen

    havalar Afrka’da çekrge stlası başlamasına

    neden oluyor. Ayrıca ormanların var

    olan toprağı nemlendrme htmal de

    var dyen araştırmacılar Sahra Çölü’nden

    Atlas Okyanusu’na esen rüzgârların demr

    yönünden zengn tozu taşıyarak denz

    yaşamını besledğn de hatırlatıyorlar.

    Yapılan araştırmayı nceleyen br

    başka blm nsanı, atmosfer blmc

    R. Anthes, yapılan önerlern dkkate

    alınması gerektğn, araştırmanın

    gerçekleştrlmes durumunda karbonu

    uzun sürel hapsetmekten başka yararları

    da olableceğn belrtyor ve araştırmanın

    gerçekleşeblmes çn anahtar noktanın

    denz suyunun tuzdan arındırılmasına

    mal gücün yetp yetmemes olduğunu

    eklyor. L. Ornsten, D. Rnd ve I. Alenov

    yayımladıkları makalede bunun

    mümkün olduğunu dda edyorlar.

    http://scencenow.scencemag.org/cg/content/ull/2009/914/2?rss=1

    Güneş Lekelerve OkyanusHareketler 

    Gzem Karlılar 

    Blgsayar smülasyonları Güneş’nparlaklığındak çok küçükdeğşklklern Pasfk Okyanusu’nun

    üstündek hava üzernde nasıl büyük

    br etks olableceğn gösteryor.

    Smülasyonlar, doğu Pasfk’tek

    yağışların 11 yıllık br döngü boyunca

    Güneş’n parlaklığına göre değştğn

    gösteren gözlemlerle tutarlı. Ancak bu

    model güneş etknlğ le geçtğmz

    yüzyıldak küresel sıcaklık artışı arasın-

    da br lşk olduğuna şaret etmyor.

    Colorado Boulder’dak Ulusal At-

    mosferk Araştırmalar Merkez’nden,

    modellemec ve çalışmanın fkr sahb

    Gerald Meehl “Bu küresel ısınmayla lgl

    br çalışma değl” dyor ve eklyor: “Ancak

    Güneş’n Dünya’nın klm üzernde ölçü-

    leblr br etks olduğunu gösteryor.”

    Her ne kadar Güneş devamlı olarak

    parlasa da manyetk alanlarının yer

    değştrmes yüzeynde daha soğuk ve

    daha koyu lekelere sebep olablr. Bugüneş lekelernn kenarları Güneş’n

    ger kalan kısmından çok daha parlaktır;

    bu durum, 11 yıllık döngüde Güneş’n

    toplam ışık üretmnde çok küçük br artışa

    sebep olsa ble, araştırmacılar Dünya’nın

    klmnn bundan etklenebleceğn

    düşünüyor. Pek çok blm nsanı, sözgelm

    1645-1715 yılları arasında yaşanan

    soğuk döneme, Güneş’n o sırada

    alışılmadık derecede lekesz olmasının

    yol açmış olableceğn düşünüyor.

    Araştırmacılar br de Doğu Pasfk’tek

    ortalama yağış mktarının Güneş’tek

    etknlğn yüksek olduğu dönemlerde

    azaldığını yan Pasfk Okyanusu’ndak

    yağış düzennn 11 yıllık güneş lekes

    döngüsüne göre değştğn fark etmş.

    Pek nasıl oluyor da parlaklıktak bu

    kadar küçük br değşm dünyanın en

    büyük okyanusunun üzerndek havayı

    etkleyeblyor? Geçmş yıllarda bununla

    lgl k kuram ortaya çıktı. İlk kurama göre

    Güneş’n daha parlak olduğu dönemde

    morötes ışınımdak artış atmofern yüksek

    katmanlarındak sıcaklığı değştryordu.

    Bu değşmler tropkal bölgelerdek

    rüzgârları değştryor, bu da sonunda

    doğu bölgelerde kuraklığa yol açıyordu.

    İknc kurama göre de, artan parlak-

    lık başka br etkene gerek kalmadan

    Pasfk’ ısıtıyor. Isınma bazı bölgelerde

    buharlaşmayı ve yağış mktarını artırıyor,

    ancak okyanusun doğu kesmlernde

    yağmur bulutlarının oluşmasını engel-

    leyen soğuk rüzgârlara sebep oluyor.

    Meehl’e göre k kuram da makul

    görünüyor, ancak ayrı ayrı modellere

    uygulandıklarında gözlemler

    açıklamaya yetecek büyüklükte br

    etk ortaya çıkmıyor. Bu yüzden Meehl

    ve çalışma arkadaşları k kuramı

    br modelde brleştrmey denemş.

    Meehl “Bekledğmz gb, çok daha

    büyük br etk elde ettk” dyor.

    New York’tak NASA Goddard UzayAraştırmaları Ensttüsü’nde modellemec

    olan Drew Shndell “Çalışma modellemeye

    güzel br örnek, ancak blmecenn

    tüm parçaları henüz yerne oturmadı”

    dyor. İk kuramın brleştrlmesyle,

    güneş lekes döngüsünün oluşturduğu

    etknn büyüklüğünü gösteren br

    model oluşturulmuş gb görünüyor.

    Ancak smülasyon sonuçları gerçek

    gözlemlere coğraf açıdan tam olarak

    uymuyor. Shndell’e göre “Çalışma

    y br adım, ancak hâlâ kat edlmes

    gereken uzun br yol olduğu açık.”

    “Problem çözdüğümüzü dda et-

    myorum,” dyor Meehl. Ancak modeln

    Pasfk’te görülen genel eğlmler açık

    br şeklde tekrarladığını ler sürüyor.

    Meehl, önümüzdek yıllarda atmosferle

    lgl çalışma yapan blm nsanlarının,

    okyanusblmclern ve başka blm nsanla-

    rının farklı farklı modeller brleştrmesyle

    öngörü güçlernn artacağını düşünüyor.

    http://www.nature.com/news/2009/090827/ull/news.2009.869.html?s=news_rss

         N     A     S     A

    Blm ve Teknk   Ekm 2009

    9

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    12/100

    MaymunaGüven Olmaz 

    İlay Çelk

    K apuçn maymunlarının, sahteuyarı snyaller vererek kaçırdıkları

    maymunların gerde bıraktığı yyecekler

    aldıkları gözlemlend. Eğer bu davranışı

    blnçl olarak yapıyorlarsa kapuçn

    maymunları oldukça karmaşık br

    düşünme bçm gelştrmş olmalılar.

    Kapuçn maymunları, Güney Amerka’da

    yaşayan nspeten ufak prmatlar.

    Temelde meyvelerle ve böceklerle

    beslenp 7-40 breylk gruplar halnde

    yaşıyorlar. Br yılan ya da kedgllerden

    br yırtıcı tarafından tehdt edldklern

    hssettklernde bu maymunlar, grubun

    dğer üyelern uyarmak çn hıçkırığa

    benzeyen uyarı snyaller veryor, dğer

    maymunlar da bu uyarıya ya kaçarak ya

    da daha tetkte olarak tepk veryor.

    Ancak bu uyarı snyaller her zaman

    gerçek br tehlkeye dayanmıyor. New

    York’tak Stony Brook Ünverstes’nde

    byolojk antropolog Branson Wheeler,

    br grup kapuçn maymununun

    ağaçlara kurulan platformlarda

    bırakılan yyecekler yeme davranışlarını

    ncelerken, bazı maymunların yırtıcıhayvanlar ortalıkta değlken uyarı

    snyaller verdğn gözlemled.

    Araştırmacılar daha önce de prmatlara

    ve dğer türlere at kandırma davranışları

    kaydetmşt ancak Wheeler bu gözlemlern

    daha sstematk şeklde sürdürdü.

    Maymunların Arjantn’dek Iguazú Mll

    Parkı’ndak doğal yaşam alanlarında

    yaptığı br dz deneyde, ağaçlar üzerndek

    yapay platformlarda maymunlara muz

    ve benzer yyecekler sundu. Kapuçn

    maymunu toplumu hyerarşk bryapıya sahp, yüksek hyerarşye sahp

    breyler düşük hyerarşdek breylern

    yyeceklern zorla elnden alıyor. Fakat

    Wheeler, düşük hyerarşdeklern

    yüksekteklerden adeta ntkam aldığını

    keşfett: Platformalara muz bırakıldığında,

    öbür türlü zyafet kaçırma tehlkes

    bulunan düşük hyerarşdek maymunlar

    sahte uyarı snyaller veryorlar, özellkle

    de platforma yakın br konumdaysalar.

    Wheeler, Proceedngs of Royal Socety ’de

    yayımlanan makalesnde bu durumların %

    40’ında baskın breylern snyal duyunca

    oradan kaçma davranışı gösterdğn ve

    bu sırada da düşük hyerarşdeklern

    br ya da k muz alabldğn anlatıyor.

    Wheeler, eğer bu sahte uyarılar

    steml olarak yapılıyorsa bunun kapuçn

    maymunlarının, başkalarının uyaranlara

    karşı nasıl tepk vereceğn öngörmeyeteneğ gelştrmş olduğu anlamına

    geleceğn söylüyor. Wheeler “Makyavel

    Zekâ Kuramı olarak blnen kuram, yüksek

    blşsel yeteneklern, grup yaşantısında

    kaçınılmaz olarak ortaya çıkan rekabet

    lşklernde daha başarılı olmayı sağladığı

    çn evrmleştğn öne sürüyor. Kuramın

    br öngörüsü de kandırma davranışının

    yaygın br davranış olması gerektğ.” dyor.

    İngltere’dek St. Andrews

    Ünverstes’nden, prmatların

    çıkardığı sesler konusunda uzman

    olan karşılaştırmalı pskolog Klaus

    Zuberbühler, Wheeler’ın çalışmasını

    kusursuz br amprk çalışma olarak

    ntelendrmekle brlkte söz konusu verlern

    kasıtlı yapılan kandırma davranışına

    kanıt olableceğ konusunda kuşkulu.

    Zuberbühler’e göre, düşük hyerarşdek

    maymunlar yüksek hyerarşdeklern

    baskısından dolayı strese grdkler çn

    sahte alarmlar veryor da olablrler.

    http://scencenow.scencemag.org/cg/content/ull/2009/603/2?rss=1

    Gen TedavsyleMaymunlardaRenkl Görüş

    İlay Çelk

    S

    ncap maymunları gen tedavs

    sayesnde bzm gördüğümüz renklergöreblr hale geld. Araştırmacılar tamamen

    renk körü olan bu prmatların gözlerne br

    nsan gen enjekte ederek onları renklern

    tümünü göreblr hale getrd. Elde edlen

    sonuçlar beynn renkler nasıl algıladığına

    lşkn sorular gündeme getryor. Sonuçlar

    günün brnde nsandak renk körlüğüne

    ve dğer görme bozukluklarına yönelk gen

    tedavlernn gelştrlmesn sağlayablr.

    Sncap maymunlarının dünyasında

    renkler görmek dşlere mahsus. Bazı

    dşler tamamen renkl görmenn tadını

    çıkarırken Güney Amerka cnsnden

    erkekler sadece mavnn ve sarının tonlarını

    göreblyor. Bu breyler kon hücreler

    denen ışığa duyarlı hücrelern, kırmızıyı

    ve yeşl grden ayırmasını sağlayan br

    genden yoksunlar. Bu ayırım nsandak renk

    körlüğü vakalarının da çoğu çn geçerl.

    Seattle’dak Washngton

    Ünverstes’nden, görme konusunda

    uzmanlaşmış araştırmacı Jay Netz ve

    ekb nsandak renk körlüğünün tedavolasılıklarına yönelk araştırmalarında

    dördü renk körü erkek maymun, ks

    de dş kontrol maymunu olmak üzere

    altı sncap maymununu br blgsayar

    programı yardımıyla br yıl boyunca her gün

    zledler. Program maymunlara grnn farklı

    tonlarındak beneklerden oluşan br arka

    plan üzernde gene farklı tonlarda ancak

    renkl benek öbekler bulunan görüntüler

    zletyordu. Sonuçlar her br maymunun

    renk görüp görmedğn ortaya çıkarıyordu:

    Dş kontrol maymunları renkler normalbr nsan gb ayırt edeblrken erkek

    maymunlar yeşl ve kırmızı öbekler gr arka

    plandan ayırt edemyordu. Daha sonra

    araştırma ekb renk körü maymunlardan

    ksnn retnasına, nsan kon hücrelerndek

    kırmızıya duyarlı pgmentn genn

    taşıyan br vrüs enjekte ett.

    Araştırmacılar başta pek ümtl

    değld. Genç hayvanların kolayca

    uyum sağlayablen beynlerne karşılık

    yetşknlern beynler çok daha katı oluyor

    ve devrelern tekrar kurulması çok daha

    Haberler 

    10

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    13/100

    zor gerçekleşyor. Örneğn çocuk yaşta

    görme yeteneğn kaybeden pek çok

    hasta gözler tedav edlse ble kör kalıyor,

    çünkü beynler gördüklern şleyeblecek

    devreler hçbr zaman kurmamış oluyor.

    Ancak gen tedavsnden 20 hafta

    sonra maymunlar blgsayar renk

    testlerndek kırmızı ve yeşl beneklerayırt etmeye başladı ve kısa süre sonra

    bütün denemelerde başarılı oldular.

    Tab bu sonuç Netz ve ekb çn büyük

    sevnç kaynağı oldu. Tedavnn üzernden

    k yıl geçmşken erkek maymunlar hâlâ

    renkler neredeyse dş maymunlar kadar

    ayırt edeblyor. Netz maymunların uyum

    sağlayablmesn renk körü hayvanlarda

    hâlâ renkler şleyen devrelern olmasına

    bağlıyor. Verlen gen sadece devreye

    yen blg akışı sağlıyor. Daha önce

    mavler ve sarılar çn kullanılan yol, artıkkırmızılar ve yeşller çn de kullanılıyor.

    Massachusetts’dek Wellesley

    College’dan araştırmacı Bevl Conway

    deney çok zekce, sonuçları da çok

    lgnç ve öneml buluyor. Conway

    “Renk görmenn çok karmaşık br devre

    gerektrdğn düşünürüz. Oysa sonuçlar

    bu olayın daha bast ve çok daha dnamk

    olduğunu düşündürüyor” dyor.

    Sncap maymunlarındak renk körlüğünü

    keşfeden blm nsanı Jerry Jacobs se bu

    deneyn görme sstemnn öneml ölçüde

    esnek olduğuna lşkn br kanıt daha ortaya

    koyduğunu söylüyor. Santa Barbara’dak

    Calforna Ünverstes’nde renk görüşü

    üzerne çalışan Jacobs “Netz’ın çalışmasının

    asıl güçlü yanı nsan tedavsne uygulanma

    potansyelne sahp olması” dyor. Kırmızı-

    yeşl renk körlüğü nsanlarda görece

    yaygın br bozukluk. Yalnızca ABD’de 12erkekten br ve 230 kadından br renk körü.

    Netz ve ekb şmd de tedavy daha da

    gelştrmeye ve nsanlar çn daha güvenl

    hale getrmeye çalışıyor. Yürümekte olan

    gen tedavs denemelernn yanında teknğ,

    körlüğe sebep olan kalıtsal br hastalık

    olan Leber konjental amarozu gb başka

    görme bozukluklarına da uyguluyorlar.

    http://scencenow.scencemag.org/cg/content/ull/2009/916/1

    Yen Br Akıllı Araba

    Burak Kale

    Blm nsanları sahbnn sürüştarzını öğrenen ve kaza tehlkesolduğunda sürücüsünü uyaran

    br “akıllı araba” gelştrd.

    Altı Avrupa ülkesnden blm nsanları

    DRIVSCO adı verlen ve sürücünündreksyondak davranışlarını öğrenen

    yen br blgsayar sstem gelştrd.

    Sstem, sürücü br dönemec alırken

    “alışılmadık br davranışta” bulunursa veya

    yolda br engel varsa anlıyor ve br alarm

    snyalyle sürücüyü zamanında uyarıyor.

    Dğer benzer projelerden farklı

    olarak, DRIVSCO görsel sürüş yardımı

    sağlamanın ötesne geçyor. Sstem

    br aracın, sürücüsünün dönemeçlere

    yaklaştığında veya br yayayla ya da araçla

    karşılaştığında ne yaptığını öğrenmesnedayalı. Sürücü ster otomobln sakn

    kullanan ster hızlı kullanan br olsun,

    sstem buna göre br sürüş model ednyor.

    Örneğn araç br gece sürüşü esnasında,

    sürücünün br dönemec alırkenk

    davranışında br sapma tespt ederse,

    bunu sürücünün görüşünün kısıtlı olduğu

    (sürücünün gece görüş alanı kısa farların

    aydınlattığı bölgeyle sınırlıyken, aracıngece görüş sstem çok daha etkl ve

    uzun menzll) şeklnde yorumluyor ve

    sürücüyü “br dönemece yaklaşırken

    alışılmadık br davranış gösterdğ

    çn” br alarm snyalyle uyarıyor.

    Proje sorumlularının Avrupa Araç

    Komsyonu’nun verlerne dayanarak

    belrttğne göre, ölümcül trafk

    kazalarının % 42’s trafk yoğunluğunun

    % 60 azaldığı geceler meydana gelyor.

    Bu dğer faktörlerle brlkte genel

    olarak geceler sürücülern görüşünün

    azalmasından kaynaklanıyor.

    Bu araştırmada yer alan, İspanya’dak

    Granada Ünverstes’nden br grup, tek

    br yonga üzerne br yapay görüş sstem

    (senaryo analz) yerleştrd. Bu yonga

    grd olarak görüntüler alıyor ve dernlk

    (3- boyutlu görüş), aracın kend hareket

    gb verler kullanarak br “senaryo

    değerlendrmes” yapıyor. Bu sstem

    lerde başka tp araçlarda da kullanılablr.

    Araştırmacılar sstemn yen uygulama

    alanlarında da kullanılablmesn sağlamak

    çn “değştrleblr br donanım” kullanıyor.Testlerde br grup sürücü DRIVSCO

    sstem yerleştrlmş araçlar kullandı,

    böylece araçlar sürücülern araç sürme

    tarzını öğrend. Araçlarda brkaç

    santmetrelk hassasyete sahp küresel

    konumlama sstem, tekerlern dönüşünü

    ve fren sstemn zleyen algılayıcılar da

    vardı. Bu sayede araştırmacılar sürücünün

    her durumdak sürüş tarzını en nce

    ayrıntısına kadar nceleyeblyor ve sstemn

    performansını göreblyordu. İlk testler

    umut vaat eden sonuçlar verd ve yensstemn kullanışlı olduğunu kanıtladı.

    Proje yönetcs, Granada

    Ünverstes’nden Profesör Eduarda Ros

    Vdal, amaçlarının otomatk sürüş sstemler

    değl, gelşmş sürüş yardımı sağlayan br

    sstem gelştrmek olduğunu söylüyor.

    DRIVSCO’nun hedef kazaları en aza

    ndrmek ve sürücülern dkkatlern en

    üst sevyede tutmasına yardımcı olmak.

    http://prensa.ugr.es/prensa/research/verNota/prensa.php?nota=597

    Sncap maymunu Dalton, tedavden önce sadece sarıları, grlerve mavler göreblyordu (solda). Br nsan gen sayesnde şmdrenkl görebldğ br zyafete hazırlanıyor (sağda).

    Blm ve Teknk   Ekm 2009

    11

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    14/100

     2010 YılıTÜBİTAK Ödüller Aday Başvuru/ Öner SürecBaşladı

    2010 yılı TÜBİTAK Blm, Özel, Hzmet

    ve Teşvk Ödüller le TÜBİTAK-TWAS Teşvk

    Ödülü çn aday başvuruları/önerler

    31 Aralık 2009 Perşembe günü, çalışma

    saat btmne kadar kabul edlecek.

    TÜBİTAK-TWAS Teşvk Ödülü, 2010

    yılında matematk alanında verlecek.

    Blm, Hzmet, Teşvk Ödüller

    Türkye’de blmsel ve teknolojk alanlarda

    uluslararası düzeyde araştırma ve yayın

    yapan ve/veya bu alanların mensubu

    olan Türkye Cumhuryet vatandaşlarının

    veya Türkye’de çalışan yabancı blm

    nsanlarının, araştırma/yayın, çalışmave seçkn hzmetlern değerlendrmek,

    üstün ntelklern onayarak kamuoyuna

    duyurmak ve br teşvk unsuru olmak üzere;

    Özel Ödül se yurtdışında yaptığı aynı

    ntelktek çalışmalarıyla tanınan Türkye

    Cumhuryet vatandaşı blm nsanları

    çn oluşturulmuş ödül programları.

    Daha fazla blg, başvuru formları

    ve ödül esaslarına “TÜBİTAK-Ödüller”

    sayfasından ulaşablrsnz: http://

    www.tubtak.gov.tr/oduller

     AB’den4,15 Mlyar AvroBütçel

    Proje Desteğ Avrupa Brlğ 7. Çerçeve

    Programı kapsamında 2010 yılı çn

    “İşbrlğ, Fkrler ve Kapasteler” özel

    programları kapsamında 4,15 mlyar

    avro bütçel 51 yen çağrı açıldı.

    Sağlık ve gıda alanları ortak 2010

    çağrısıyla özellkle domuz grb olmak

    üzere nfluenza çalışmaları ağırlıklı

    olarak desteklenecek. Gıda, tarım,

    balıkçılık ve byoteknoloj alanında se

    btk blmler, toprak ve su yönetm,hayvan sağlığı ve refahı (balıkçılık

    ve akuakültür dahl), gıda kaltes ve

    güvenlğ, gıda şleme, byoteknolojye

    dayalı süreçler, enzm ve çevre

    byoteknolojs ve tatlı su byoçeştllğyle

    lgl araştırmalar desteklenecek.

    Blg ve letşm teknolojler

    çağrısı kapsamında nternetn

    geleceğ, nanoelektronk teknolojler,

    fotonk, mkro sstemler, teknoloj le

    desteklenmş öğrenme, akıllı blg

    yönetm sstemler konu başlıkları le

    lgl araştırmalar desteklenecek.

    Enerj alanında yenleneblr enerj ve

    yakıt üretm, CO2 yakalama, depolama

    ve temz kömür teknolojler, akıllı

    elektrk şebekeler ve enerj vermllğ

    alanlarındak projeler desteklenecek.

    Çevre alanında klm değşklğ,

    çevre ve sağlık, doğal afetler, doğal

    kaynakların sürdürüleblr kullanımı,

    çevre teknolojler ve yer gözlemleme

    sstemler ağırlıklı olarak desteklenecek.

    Ulaştırma alanında havacılık ve

    havayolu ulaştırması, elektrkl araçlar,demryolu yük taşımacılığı, lojstk,

    denzclkte eko-novasyon ve ulaştırma

    poltkaları le lgl sosyo-ekonomk

    araştırmalar ağırlıklı olarak desteklenecek.

    Sosyo-ekonomk ve beşer blmler

    alanında özellkle Avrupa’da fnansal

    sstem, ekonomk büyüme, sürdürüleblr

    kalkınma, küresel değşmn etkler, çok

    kutuplu dünyada Avrupa, toplumsal

    dnamkler ve Avrupa vatandaşlığı

    konularındak projeler desteklenecek.

    Uzay alanında uzay temell uygulamalar,

    çevre ve güvenlk çn küresel

    zleme verlernn toplanması, kullanımı

    ve entegrasyonu le uzay blm ve

    teknolojlernn gelştrlmes ana başlıkları

    altında yer alan 15 konuya yönelk olarak

    hazırlanacak projeler desteklenecek.

    Güvenlk araştırmaları alanındavatandaşların güvenlğ, krtk altyapılar,

    sınır güvenlğ ve sthbarat, krz yönetm,

    krz sonrası güvenlğn yenden tess

    le güvenlk ve toplum başlığı altında

    yer alan 35 konuya yönelk olarak

    hazırlanacak projeler desteklenecek.

    Çağrılara lşkn blgler, çalışma

    programları ve CORDIS stesndek

    çağrı sayfalarının bağlantıları, www.

    fp7.org.tr adresnde lgl alanların

    çağrılar bölümünde yer alıyor.

    “Oyun 2009” Zeka OyunlarıYarışması

    Türkye Zeka Vakfı’nın, nsanların

    düşünme alışkanları ve yeteneklern

    gelştrmeye katkıda bulunmak amacıyla

    düzenledğ Türkye Zeka Oyunları

    Yarışması’nın 14’üncüsü başladı.

    Yaş veya tahsl gb sınırlamalar

    olmadan herkese açık ve ücretsz

    olan yarışma 14 yaş altı, 14-21 yaş

    arası ve 21 yaş üstü olmak üzere

    toplam üç kategorde yapılacak.

    Mll Eğtm Bakanlığı, ODTÜ, TOBB

    ve TÜBİTAK tarafından desteklenen

    “OYUN 2009” Zeka Oyunları Yarışmasına,

    Türkye Zeka Vakfı’nın nternet

    stes üzernden ya da Oyun Dergs

    aracılığıyla katılmak mümkün.

    Cevaplar, en geç 23 Ekm Cumagününe kadar postayla, faksla ya da

    TZV web stes üzernden vakfa teslm

    edleblecek. Yarışmanın lk elemes

    23 Ekm’de sona erecek. İlk elemey

    başarıyla geçen yarışmacılar önce

    6 Aralıkta yarı fnal, daha sonra 27 Aralık

    günü de fnal sınavına katılacak.

    Her kategornn brncsne onar

    Cumhuryet altını ödül verlecek.

    http://www.tzv.org.tr/

    Türkye’den Haberler    Duran Akca

    12

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    15/100

    İTÜpSAT1Uzayda

    İstanbul Teknk Ünverstes Uçak ve

    Uzay Blmler Fakültes Uzay Mühendslğ

    Bölümü tarafından Türkye’de üretlen

    lk uydu İTÜpSAT başarıyla fırlatıldı.

    Yörüngeye yerleşen uydu le lk

    haberleşme sağlandı. Uydunun çekeceğ

    lk fotoğraflar br hafta çersnde İTÜ’de

    kurulan yer stasyonuna ulaştırılacak.

    Türkye’nn lk küp uydusu 23 Eylül 2009

    Çarşamba günü Türkye saatyle 09.21’de

    fırlatıldı. Hndstan Uzay Araştırmaları

    Kurumu (ISRO) tarafından PSLV C-14

    roketyle fırlatılan uydu 20 dakka sonrayerden 720 km yükseklktek yörüngesne

    yerleştrld. Uydunun fırlatılmasını canlı

    olarak takp eden Uzay Mühendslğ Bölümü

    akademsyen ve öğrencler heyecanlı

    anlar yaşadı. Hep brlkte ger sayarak

    uydunun fırlatılmasına tanıklık eden proje

    ekbnn heyecanı, uydunun yörüngeye

    yerleşmesyle doruğa ulaştı. Yörüngesnde

    sanyede yaklaşık 7,5 km le yol alan uydu

    br sefern 90 dakkada tamamlıyor.

    Projenn yürütücülüğünü üstlenen

    İTÜ Uzay Mühendslğ Bölüm BaşkanıProf. Dr. Alm Rüstem Aslan le Uçak

    Mühendslğ Öğretm Üyes Yrd. Doç.

    Dr. Gökhan İnalhan Hndstan’da bütün

    aşamaları yakından takp ett. Fırlatmayı

    İTÜ’dek Uzay Sstemler Tasarım ve Test

    Laboratuvarı’nda zleyen Uçak ve Uzay

    Blmler Fakültes Dekanı Prof. Dr. Fevz Ünal,

    “Bu br ekp çalışmasıdır. Üç yıldır büyük

    br sabır ve emekle yürütülen çalışmaların

    başarıyla sonuçlandığını görmek heyecan

    verc. Türkye’de br lk gerçekleştryor

    olmanın verdğ gururu yaşıyoruz. Bu

    başarı daha büyük uyduların üretlmes

    çn önümüzü açtı. Nano uydu üretm çn

    başlattığımız çalışmalar hız kazanacak.

    Br öğrenc projes olan lk küp uydunun

    görüntülern merakla beklyoruz” ded.

    Toplam kütles 1 kg ve boyutları

    10x10x10cm olan uydu br VGA kamerayaek olarak sıcaklık, vmelenme ve manyetk

    alan ölçümü yapan duyargalara sahp.

    Uydu blgsayarı tarafından kaydedlen

    sıcaklık, vmelenme ve dğer blgler de yer

    stasyonuna düzenl olarak aktarılacak.

    6 Araştırmacıya ABD’den

    Büyük Ödül  Teknoloj dünyasında merakla beklenen

    Amerka Brleşk Devletler “2009 R&D

    100 Ödüller” 20 Temmuzda açıklandı.

    İstanbul Teknk Ünverstes (İTÜ) mensubu

    ve mezunu altı araştırmacının gelştrdğ

    Süper Sert ve Kaygan Kaplama (SSKK)

    adlı çalışma, nanoteknoloj blmnn

    en öneml alanlarından br olan nce

    flm dalında ödüle layık görüldü.

    İTÜ Kmya-Metalurj Fakültes, Metalurj

    ve Malzeme Bölümü öğretm üyelerndenProf. Dr. Mustafa Ürgen, Prof. Dr. Al Fuat

    Çakır, Doç. Dr. Kürşat Kazmanlı, Yar. Doç.

    Dr. Özgül Keleş ve halen Argonne Ulusal

    Laboratuvarı’nda çalışmalarını sürdüren

    Dr. Al Erdemr le Dr. Osman Levent

    Eryılmaz tarafından gelştrlen SSKK,

    Argonne Ulusal Laboratuvarı’yla yapılan

    ortak çalışmalar sonucunda 2007’de bu

    laboratuvar adına alınan ABD patentne

    dayanıyor. İTÜ’lü akademsyenler ve

    İTÜ mezunu araştırmacıların ürettğ

    kaplamanın lsansını Galleon Internatonal

    Co., Brghton, Mchgan (ABD) ve

    Hauzer Technocoatng (Hollanda) alarak,

    uygulama çalışmalarına başladılar.

    SSKK, motorlar yanı sıra her çeşt

    hareket eden mekank sstemn

    performansını öneml ölçüde yleştreblen

    “krstal-kmyası” yaklaşımına uygunbr modele dayanıyor. Laboratuvar

    deneylernde SSKK le kaplanmış

    çelk yüzeyndek sürtünmenn,

    kaplanmamış çelk yüzeydekne göre

    %80 azaldığı görüldü. Daha da önemls,

    SSKK ağır sınır yağlama koşullarında

    çalışan kaymalı sstemlerde aşınmayı

    neredeyse tamamen ortadan kaldırdı.

    Günümüzde sürtünme kayıpları,

    motorlarda harcanan yakıt enerjnn

    %10-20’sne eşdeğerdr. (Bu oran,

    motor boyutu, tp, çalışma koşulları ve

    hava koşullarına bağlı olarak değşr.)

    Dolayısıyla sürtünme, motorların yakıt

    tüketmn artırmasının yanında atmosfere

    daha fazla krletc gönderlmesne

    de neden olur. SSKK se kullanımıyla

    hem enerj tüketmn hem de çevre

    krlenmesn büyük oranda azaltma

    potansyelne sahp. Gelecekte motorlar

    daha ağır koşullarda çalışacağından,

    trbolojk (sürtünmey, aşınmayı azaltan)

    kaplamaların önem daha da artacaktır.

    SSKK, ağır çalışma koşullarında yüksek

    performans yanında öneml ölçüde yakıttasarrufu sağlayacak ve çevre krlenmesn

    azaltacak potansyelyle, yen nesl,

    öncü br “tasarlanmış” kaplama türü.

    Teknolojk olarak en öneml

    100 yenlkç ürünü çeren bu lste

    “Uygulamalı Araştırmanın Oscar Ödüller”

    olarak da blnyor. “Halojen lamba”,

    “faks maknes”, “sıvı krstal ekranları”,

    “yazıcı”, “sgara bıraktıran bant”,

    “HD televzyon”, 47 yıldır verlen bu ödülü

    daha önce alan ürünlerden bazıları.

    [email protected] 

    Soldan sağa: Doç. Dr. Kürşat Kazmanlı, Prof. Dr. Mustafa Ürgen,Yrd. Doç. Dr. Özgül Keleş ve Prof. Dr. Al Fuat Çakır

    Dr. Osman Levent Eryılmaz (solda) ve Dr. Al Erdemr

    Blm ve Teknk   Ekm 2009

    13

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    16/100

    Bu arama motoru blnen arama

    motorlarından farklı olarak aranılan

    kelmey anlar ve ona göre sonuçlar

    gösterr. Örneğn, “Ankara” kelmesarandığında Ankara’nın harta üzerndek

    yer, nüfusu ve hava durumu gb sadece

    Ankara’nın şehrsel özellkler ekrana

    gelr. Arama motorunun br başka

    özellğ se matematksel br fonksyon

    grldğnde, bu fonksyonun grafğ, türev,

    en yüksek değer gb ayrıntılı sonuçlar

    vereblmes. Müzk notaları grldğndeyse,

    bu notaların oluşturduğu melod

    dnleneblr. Ayrıca arama moturunun

    gelşmş br karşılaştırma özellğ var.

    Örneğn, “a glass of mlk, 2 slces of bread”

    yazıldığında br bardak süt ve 2 dlm

    ekmeğn çerdğ vtamnlerden toplam

    kalorlerne kadar besn değerlernn

    ayrıntılı karşılaştırması elde edlr. Tüm

    bunların yanında yazdığınız kelmenn

    mors alfabesndek karşılığını verme

    gb lgnç özellkler de stede mevcut.

    Farklı Br Arama Motoru

    Bazen zamanın nasıl geçtğn anlamayız,

    bazen de tamamen durmuş gb gelr zaman.

    İşte artık zamanı daha y gözleyp, onunla

    oynayablrsnz. Bu stede br yern br yıl

    çndek değşmn brkaç sanyede zleyeblr

    veya mlsanyeler süren göz kırpmanın

    tüm ayrıntılarını göreblrsnz. Bunların

    yanında bu tür vdeoların nasıl yapıldığını

    anlatan ayrıntılı blgler de stede var.http://www.playngwthtme.org/html

    Matematk tutkunlarını

    buluşturmayı amaçlayan bu stede

    matematkle lgl dkkat çekc

    konular ve haberler bulunuyor.

    İlköğretm ve lse sevyelerne göre

    ayrılmış lg çekc konular, zekâ

    oyunları, açıklayıcı anmasyonlar,

    matematkle lgl programlar ve

    daha brçok uygulamayı da burda

    bulablrsnz. Bunların yanında stede

    matematk sorularınızı sorableceğnz

    ve dğer matematk tutkunlarının

    sorularını cevaplayableceğnz

    br bölüm de mevcut.http://www.matematktutkusu.com

    Zamanla Oyna Matematk Tutkusu

    Burak Kale - Akf Gürbüz BlmNet

    14

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    17/100

    Tarhle aranız yyse

    bu ste tam sze göre.

    Stede tarh resm,

    ktap, harta, fotoğraf

    ve ses kayıtları gb

    kaynaklar detaylı

    açıklamalarla sunuluyor.

    Stenn kullanışlı

    arayüzü sayesndedünya hartası

    üzernden stedğnz

    bölgedek kaynaklara

    ulaşablrsnz.

    Üstelk alt kısımdak

    kaydıracı kullanarak

    seçmnz belrl br

    zaman aralığıyla

    sınırlandırablrsnz.

    http://www.wdl.org

    Kmya derslernn vazgeçlmezlernden olan peryodk

    cetveller de blgsayar çağına ayak uydurdu.

    Bu ste lk bakışta peryodk cetvel le lgl sadece

    temel blgler veryor gb görünse de, aslında stede

    brçok özellğ bulmak mümkün. Her elementle lgl,

    sayfanın üst kısmındak sekmelerden “orbtal”,

    “özellk” ve “zotop” detaylarına ulaşılablyor.

    Bunun yanında stede, elementlern anlatıldığı

    vdeolara, kullanım alanları le lgl görsellere

    ve farklı sıcaklıklarda hang fzksel hallerde

    olduğu gb kaynaklara da ulaşılablyor.

    http://www.ptable.com/?lang=tr

    Tam Teçhzatlı Peryodk Cetvel

    Sayısal Kütüphane

    Blm ve Teknk   Ekm 2009

    15

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    18/100

    1958 yılında takılan lk kalp pl sadece üç

    saat çalışablmşt. İknc seferde se pl k gün

    çalıştı. Bu pllern takıldığı hasta 43 yıl boyun-

    ca 26 değşk kalp pl denemesnde kullanıl-

    dı. Bugünse New York’ta yaşayan br hastayatakılan kalp pl, hastanın kalp sağlığı le lg-

    l blgler nternet üzernden doktoruna gön-

    dereblyor ve acl yardım gerektren durum-

    larda doktoru uyarablyor.

    St. Jude Hastanes tarafından gelştrlen

    bu kalp pl, tıbb chazlar çn ayrılmış olan

    402-405 MHz frekans aralığında çalışan düşük

    frekanslı br radyo vercs kullanarak hastanın

    evndek blgsayara bağlanıp nternet üzern-

    den hastanın durumu hakkında düzenl rapor

    göndereblyor. Ayrıca, eğer sterse doktor da

    nternet üzernden hastanın durumuyla lgl

    blgye anında ulaşablyor.Amerkan Gıda ve İlaç Dares (FDA) tara-

    fından onaylanan bu chazın yen sürümle-

    rnn kalp problem olan hastaların yanı sıra

    yüksek tansyon ya da şeker hastalarının tak-

    bnde de kullanılması planlanıyor.

    http://tnyurl.com/ty-pacemaker

    İnternete Bağlanan Kalp Pller

    Dünyanın en büyük yangın söndürme

    uçağı Evergreen Supertanker, İspanya ve

    Amerka Brleşk Devletler’nde lk kez ger-

    çek br orman yangınında başarılı br şekl-

    de kullanıldı. Yaklaşık 75.000 ltre su taşıyab-

    len Evergreen Supertanker, Boeng 747 yolcu

    uçağından dönüştürülerek üretlmş. Türk Ha-

    va Kurumu tarafından kullanılan Canadar CL-

    215 tp yangın uçaklarının yaklaşık 5300 lt-

    relk su kapastes göz önünde bulunduruldu-

    ğunda, Supertanker’n taşıyabldğ suyu an-

    cak 14 tane CL-215 yangın uçağı taşıyablr.

    Dünyanın knc en büyük yangın söndürme

    uçağı Tanker 910’un yaklaşık k katı daha faz-

    la söndürücü taşıma kapastesne sahp olan

    Supertanker, 5 km uzunluğunda ve 100 met-

    re genşlğnde br kordora su boşaltma ka-

    pastesne sahp. Bu uçağı dğerlernden ayı-

    ran dğer br özellk se su püskürtme sste-

    m kullanması. Geleneksel yangın söndür-

    me uçakları depolarındak suyu yaklaşık 60

    m yükseklkten depo kapaklarını açmak su-

    retyle yerçekm gücüyle boşaltırken, Super-

    tanker su püskürtme sstem kullanıyor k bu

    sstem sayesnde tanker bell br yükseklkten

    (90-180 m) yangına müdahale edeblyor. Sa-

    atte yaklaşık 900 km hızla yangın yerne ula-

    şablen Supertanker nş-kalkış çn yaklaşık

    2400 metrelk br pste htyaç duyuyor.

    http://www.evergreenavaton.com/supertanker/ndex.html

    Dev Yangın Uçağı

    Osman Topaç Tekno - Yaşam

    16

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    19/100

    İlk denemelerne 2005 yılında başlanan havasız araç

    lastğ teknolojsnn asker amaçlı kullanımında son

    aşamalara yaklaşıldı. Amerkan ordusunda kullanılan

    Humvee tp asker araçlarda kullanılan lastklere alter-

    natf olarak üretlen havasız lastkler, % 30’u zarar görse

    ble görevn yapmaya devam edeblyor. Amerkan or-dusu le özel br şrketn ortak çalışması sonucu gelşt-

    rlen lastğn tasarım aşaması yaklaşık k sene sürmüş.

    Esnek petek şeklnde tasarlanan lastk, yapılan testler-

    de ordunun belrledğ mnmum standartlar olan 1745

    kg maksmum yük taşıma kapastes ve en az 24.000 km

    lastk ömrü şartlarını karşılıyor.

    Altıgen petek yapı, sadece esneklğ sağlamakla kal-

    mamış, aynı zamanda ağır şartlarda lastk kullanımı sı-

    rasında oluşacak ısıyı en y şeklde dağıtmak üzere de

    tasarlanmış.

    http://dvce.com/archves/2009/09/mltary-testn.php

    İsrall br grup araştırmacı, akcğer kansern ver-

    len nefesle tespt eden br chaz gelştrdler. Her nekadar nsan nefesnde bulunan parçacıkların analz

    yen br şey olmasa da bu teknkte nefesn test edl-

    meden önce herhang br şleme tab tutulması ge-

    rekmedğnden sonuçlar daha hızlı elde edlyor ve

    daha ucuza gelyor. Altın nanotaneckler yerleştrl-

    mş karbon algılayıcı kullanan chaza üflendğnde,nefeste bulunan taneckler karbon tanecklere yapı-

    şıyor ve algılayıcının şşmesne ve altın nanotaneck-

    lernn yayılmasına sebep oluyor. Yayılan altın nano-

    taneckler, algılayıcı üzerndek flm tabakasının d-

    rencnde değşklğe neden oluyor. Nefeste bulunan

    her br tür taneck farklı br drenç meydana getryor

    ve bu drenç de br algılayıcı tarafından ölçülüyor. C-

    hazın ekranında çıkan sayıya bakılarak kşnn kanser

    olup olmadığı anlaşılıyor. Henüz sadece sınırlı sayıda

    sağlıklı ve hasta brey üzernde denenen ve doğru so-

    nuçlar veren chazın güvenrlğn kanıtlaması çn da-

    ha pek çok deneye tab tutulması gerekyor.

    http://physcsworld.com/cws/artcle/news/40263

    Altın Nanotaneckler le Erken Teşhs

    Havasız Lastkler

    Artan blgsayar kullanımı pek çok

    sağlık sorununu da berabernde ge-

    tryor. Özellkle uzun sürel blgsayar

    kullanımlarında yanlış oturma şekln-

    den kaynaklanan bel ve boyun ağrıları sık görülüyor.Her ne kadar nsanlar blgsayar karşısında dk otur-

    maları gerektğn blseler de bunu sürekl yapamıyor-

    lar. Bu gb durumlar çn bast br USB chazı gelştrl-

    mş. Blgsayar ekranınızın üzerne yerleştrlen bu c-

    haz ultrasonk alıcıları sayesnde ekrana çok yaklaştı-

    ğınızı anlıyor ve sz ses ve/veya ışıkla uyarıyor.

    http://www.redferret.net/?p=16057

    Dk Oturtan Teknoloj

    [email protected]

    Blm ve Teknk   Ekm 2009

    17

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    20/100

    Öyle br evnz olsun k her ay sz elektrk faturası ödeyeceğn-

    ze elektrk şrket sze para ödesn. Bu hayal, ABD’nn Wsconsn eya-

    letnde gerçekleştrld. Sıradan br ev elektrk üreten br jeneratöre

    dönüştüren tasarım sayesnde ev sahb 2009 yılı temmuz ayı tba-rıyla, ürettğ elektrkten dolayı elektrk şrketnden 400 doların üze-

    rnde br ödeme aldı.

    Güneş enerjs paneller, jeotermal enerj sstem ve çok y br

    yalıtımın malyet 150.000 doları bulmuş, ancak devlet desteğ sa-

    yesnde sadece 75.000 dolarını ev sahb ödemş.

    Evde kullanılan teknolojlere gelnce… Evn bahçesne yılda

    4600 kWh elektrk enerjs üreten ve güneş takp edeblen br ss-

    tem yerleştrlmş. Bu sstem sadece ev sahbnn elektrkl otomob-

    ln şarj etmek çn kullanılıyor. Elektrkl araç kullandığı çn benzn

    parası ödemeyen ev sahb, otomobln de bedavaya şarj edyor.

    Evn çatısına yerleştrlen enerj panel se yılda 14.700 kWh elektrk

    üretyor; bu elektrk evn tüm htyaçlarını fazlasıyla karşılıyor, artan

    kısım da elektrk şrketne satılıyor. Evn ısıtılmasında ve soğutulma-sında elektrk enerjs yerne jeotermal enerj kullanılıyor. Yern 2,5-

    3 m altına yerleştrlen ve çnde glkol bazlı sıvı dolaştırılan borular

    sayesnde ev yazları soğutulablyor, kışları ısıtılablyor. Yern 2,5-3

    m altında sıcaklık yıl boyunca yaklaşık 12 °C olduğu çn, yazın ev-

    den alınan sıcak hava, glkol bazlı sıvılara verlerek ev soğutuluyor;

    kışın da glkol bazlı sıvılardan alınan sıcak hava eve letlp ev ısıtılı-

    yor. Ayrıca kullanılan bütün elektrkl ev aletler maksmum vermle

    çalışan modellerden seçlmş.

    Her ne kadar evn kurulum malyet, özellkle getrs göz önün-

    de bulundurulduğunda öylesne dudak uçuklatan cnsten br ra-

    kam olmasa da, uzun vadede sstemn bakım ve onarım masrafla-

    rı konusunda blg verlmyor. Bu enerj üreten evn sahbne garant

    edlen se 5 yıl boyunca elektrk ve doğalgaz faturası ödemeyeceğ.

    http://dvce.com/archves/2009/09/energy-producn.php?p=1#morehttp://www.energyproducnghome.com/ndex.php

    Elektrk Üreten Ev

    Meteoroloj balonlarıyla veya uçurtmalarla hava fotoğrafı çekl-

    mes çok yen değl. Ama genelde profesyonel sonuçlar almak ya

    da NASA kaltesnde fotoğraflar çekmek çn profesyonel aletlere

    gereksnm vardır.

    Dğer yandan bu şe meraklı nsanlar kend buldukları yöntem-

    lerle profesyonel sonuçlar elde edeblyorlar. Örneğn, yandak fo-

    toğrafın bast br djtal fotoğraf maknes le hazırlanan 150 dolar-

    lık br projenn sonucu elde edldğne nanmak gerçekten zor. Mas-

    sachusetts Teknoloj Ensttüsü’nden (MIT) k öğrencnn hafta so-

    nu projes olarak hazırladığı br deneyn sonucunda çeklen bnler-

    ce fotoğraftan br bu.

    Projede helyum doldurulmuş br meteoroloj balonu, br adet

    djtal fotoğraf maknes, maknenn balonun çıktığı yükseklktek

    soğuk havada çalışablmes çn avcıların kullandığı el ısıtıcıları, fo-

    toğraf maknesn monte etmek ve düşünce kırılmasını engellemekçn köpükten yapılmış br soğuk çecek termosu le balon patladı-

    ğında kameranın düştüğü yer bulmak çn GPS’l br cep telefonu

    kullanılmış.

    Toplam malyet se her şey dâhl 148 dolar. Projenn ayrıntıları-

    na aşağıdak lnkten ulaşablrsnz. Yandak fotoğraf yaklaşık 28 km

    yükseklkten çeklmş. Balon patladığında fotoğraf maknesnn ye-

    re düşmes yaklaşık 40 dakka sürmüş ve makne balonun bırakıldı-

    ğı yerden 30 km uzaklıkta, GPS yardımıyla bulunmuş.

    http://space.1337arts.com/

    Hava Fotoğrafçılığı

    Tekno - Yaşam

    18

  • 8/20/2019 Bilim Ve Teknik-Ekim 2009

    21/100

    Amerka merkezl Uluslararası Elektrk Elektronk Mühendsler Enst-

    tüsü (IEEE) tarafından düzenlenen Tıp ve Byoloj Alanlarında Mühends-

    lk Konferansı’nda tanıtılan yen teknoloj elektrokardyogram (EKG) c-

    hazı kolye gb boyuna asılablyor. Düşük enerj tüketm özellğ saye-

    snde yed gün boyunca EKG blglern hafızasında tutablen chaz 10

    metre yakınındak br blgsayara ver aktarablyor. Günümüzde kullanı-

    lan taşınablen EKG sstemler, hareketl ortamlardan kaynaklanan değ-

    şklklerden etklenerek yanlış sonuçlar vereblyor. Fakat bu yen tekno-

    loj chazda kullanılan bütünleşk devre sayesnde % 99,8 duyarlılık ve %

    99,77 doğru tahmn oranları yakalanmış. Bu teknolojnn hem kalp has-

    talığı olan breylern takbnde hem de sağlıklı nsanların kalp rtm kont-rollernde kullanılableceğ belrtlyor.

    http://tnyurl.com/ty-kolye

    Böbrek yetmezlğ olan hastaların yaşamlarını de-

    vam ettreblmeler çn haftada en az üç gün 3-5 saat

    süreyle dyalz maknelerne bağlanmaları gerekyor.

    Bu gereksnm doğal olarak hastaların yaşam kaltele-

    rn olumsuz etklyor. Üzernde uzun zamandır çalışı-

    lan gyleblen yapay böbrekler, aslında 90-100 klog-

    ramlık dyalz maknelernn 4,5 klogramlık taşınablrversyonları. İk adet dokuz voltluk plle çalışan bu c-

    haz, hastaya 7 gün 24 saat hzmet verdğnden hasta-

    nın günlük hayatını normal br şeklde devam etmes

    mümkün oluyor. Her ne kadar ön çalışmalarda başarı-

    lı sonuçlar verse de, her yen ürün çn geçerl olduğu

    gb bu ürünün de genş çaplı çalışmalarla güvenlrl-

    ğn kanıtlaması gerekyor.

    http://www.medcalnewstoday.com/artcles/161472.php

    Kalp Sağlığını Kontrol Eden Kolye

    Gyleblen Yapay Böbrekler

    Toyota ve Hno alkollü araç kullanımını engelle-

    meye yönelk yen br teknolojy test etmeye başla-

    dı. Özellkle araç flosu olan şrketlern kullanımına yö-

    nelk gelştrlen bu teknoloj le sürücünün aracı ça-

    lıştırablmes çn önce bu chaza üflemes gerekyor.

    Ayrıca, chaza üfleyen kşnn kmlğn tespt et-

    mek amacıyla üfleme sırasında alette bulunan dj-

    tal fotoğraf maknes le fotoğraf çeklyor. Test sonu-

    cunda eğer sürücü tehlke oluşturmayacak kadar al-kollü se sadece uyarılıyor, ama tespt edlen alkol ora-

    nı belrlenen sınırın üstünde se elektronk sstem ara-

    cın çalıştırılmasını engellyor. İlk denemeler Japonya

    Toprak, Yapı, Ulaştırma ve Turzm Bakanlığı tarafından

    kralanan Toyota ve Hno marka araçlarda yapılmaya

    başlandı. Test sonuçları hem chazın gelştrlmesnde

    kullanılacak hem de bakanlık yönetmnn