Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe...

60
Bilim Eğitimi AĞUSTOS 2013 YIL: 25 SAYI: 296 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat ACAR ile Röportaj Bilim Eğitiminin Önemi Bilim Dili Olarak Türkçe ve Türkçe Bilinci

Transcript of Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe...

Page 1: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

Bilim Eğitimi

AĞUSTOS 2013 YIL: 25 SAYI: 296

Bilim, Sanayi ve Teknoloji BakanıNihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat ACAR ile Röportaj

Bilim Eğitiminin Önemi

Bilim Dili Olarak Türkçe ve Türkçe Bilinci

Page 2: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

www.verimlilikkongresi.gov.tr

Page 3: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

Anıl YILMAZGenel Müdür

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI

VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN

AYLIK YAYIN ORGANIDIR

AĞUSTOS 2013 YIL: 25 SAYI: 296

Bu dergi 6.500 adet basılmaktadır.

ISSN: 1300-2414Yayın Türü: Yerel Süreli

Türkçe - İngilizce

SAHİBİT.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI

VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINAGENEL MÜDÜRAnıl YILMAZ

GENEL KOORDİNATÖRDilek BİRBİL

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜCangül TOSUN

İNGİLİZCE SAYFA SORUMLUSUGülçin MANZAK AYDIN - Şirin Müge KAVUNCU

WEB SİTESİ SORUMLUSU Aytunç AYHAN

FOTOĞRAFLARHakan CANBAKIŞ

Cüneyt OLGAÇ

DAĞITIM SORUMLUSUMehtap EMRE

(312) 467 55 90 / [email protected]

Anahtar Dergisi’nin PDF dosyalarının her ay düzenli olarak e-posta hesabınıza gönderilmesini istiyorsanız, konu alanına

“Anahtar” yazıp [email protected] adresine boş bir e-posta atabilirsiniz.

Dergide yayımlanan yazılardaki görüşler yazarlarına aittir.

YÖNETİM YERİ

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI

VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Gelibolu Sokak No: 5

Kavaklıdere 06690 ANKARA

Tel: (312) 467 55 90 (10 Hat)

Faks: (312) 427 30 22

Faks (Dergi): (312) 467 47 79

e-posta: [email protected]

internet: http://vgm.sanayi.gov.tr

http://anahtar.sanayi.gov.tr

GRAFİK TASARIM ve UYGULAMA

BASKI

KORZA YAYINCILIK

BASIM SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. Büyük Sanayi 1. Cad. 95 / 1 İskitler - AnkaraTel: (312) 342 22 08 Faks: (312) 341 14 27

BASILDIĞI TARİH: Anahtar Dergisi’nin Ağustos 2013 sayısı

20.07.2013 tarihinde basılmıştır.

Kapak Görseli: www.shutterstock.com

Bugünün genç nesillerinin; ülkemizdeki ve dünyadaki

gelişmelere karşı farkındalığı yüksek, araştırmacı

ve sorgulayıcı bir pencereden bakarak geleceğin

dünyasında yer alabilmeleri için yorumlama ve

çıkarımda bulunma kapasiteleri kadar, “bilimsel” bakış

açısıyla donanmaları kritik öneme sahiptir. Bilimsel

bilgi ve yaklaşımların toplumda yaygınlaşmasını, bilime

olan farkındalığın yükseltilmesini amaçlayan “bilim

eğitimi”, toplumsal gelişme için bireyin yaşamı boyunca

yararlanabileceği bilgiyi anlama, yönlendirme ve doğru

aktarabilme becerisi olarak da yorumlanabilmektedir.

Dergimizin bu sayısının temasını; çocuklara ve gençlere

bilimsel eğitim vermenin yanı sıra, toplumu topyekûn olarak

bilimsel açıdan geliştirmeyi hedefleyen tüm çalışmaları

kapsayan “bilim eğitimi” olarak belirledik. Türkiye Bilimler

Akademisi (TÜBA) ile işbirliğinde hazırladığımız bu sayıda;

Akademi tarafından “bilim eğitimi” konusunda yürütülen

çeşitli projelere ve çalışmalara ayrıntılı bir şekilde yer vermeye

çalıştık. Çocukları, sorgulama temelli eğitim yöntemiyle bilime

yöneltmeyi hedefleyen “Bilim Eğitimi Projesi”, çocukların

teknoloji ve dar anlamda internet kullanımını artırmayı

hedefleyen “Çocuk Platformu Projesi”, tarihimizin kültürel

bilimdeki hazinelerini gün yüzüne çıkarmayı hedefleyen

“Türk Dünyasının İnsanlığa Miras Bıraktığı 100 Temel Eser ve

Çocuk Uyarlamaları Projesi” ile Türkçede ortak bir bilim dilinin

oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi”

bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

Dergimize değerlendirmeleriyle katkı veren Bilim, Sanayi

ve Teknoloji Bakanı Sayın Nihat ERGÜN’e şükranlarımızı

sunuyoruz. TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat ACAR ile

“Bilim Dili Olarak Türkçe ve Türkçe Bilinci” başlıklı makalesiyle

dergimize Kanada’dan destek sağlayan Ottava Üniversitesi

Bilgisayar Bilimi Emeritüs Profesörü Tuncer ÖREN’e ve

dergimiz içeriğinin büyük bir kısmını hazırlayan TÜBA yönetici

ve çalışanlarına bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Page 4: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

İçindekilerOCAK 2013 YIL: 25 SAYI: 289

,

Kalkınma Bakanlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Nahit BİNGÖL’ün Değerlendirmesi

Başkentin Potansiyeli Harekete Geçiyor

Bilgi Odaklı Sanayi ile Sürdürülebilir Kalkınma

Kalkınma Ajansı Desteklerinin KOBİ’lere Etkisi

NİSAN 2013 YIL: 25 SAYI: 292

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı MüsteşarıProf. Dr. Ersan ASLAN’ın Değerlendirmesi

Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Muhsin DERE ile Röportaj

Piyasa Gözetimi ve Denetiminde Yeni Yaklaşımlar

Artık Verimlilik de Güvenlik Kadar Önemli!

Ürün Güvenliği

AÇIK

MAYIS 2013 YIL: 25 SAYI: 293

“Sürdürülebilir Üretim Sempozyumu” Ankara’da Gerçekleştirildi

“Sempozyumun, ülkemizin hedeflerine ulaşmasında bir kilometre taşı olmasını diliyorum”

“Sürdürülebilir bir yaşam yolu bulmalıyız”

“Temiz üretimi önemli bir fırsat ve açılım alanı olarak gördük”

Sürdürülebilir Üretim

HAZİRAN 2013 YIL: 25 SAYI: 294

Bilim, Sanayi ve Teknoloji BakanıNihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi

Sanayi Genel Müdürü Süfyan EMİROĞLU ile Röportaj

Sanayi, İklim Değişikliği ve Teknoloji

Şirket Çevreciliği

Sanayi ve İklim Değişikliği

Kamu - Üniversite - Sanayi İşbirliği

TEMMUZ 2013 YIL: 25 SAYI: 295

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı MüsteşarıProf. Dr. Ersan ASLAN’ın Değerlendirmesi

Gelişmekte Olan Ülkelerin Ar-Ge ve İnovasyon Ekosistemlerinin Temel Dinamikleri

Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü Destek Programları

Kamu - Üniversite - Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantıları

Bilim Eğitimi

AĞUSTOS 2013 YIL: 25 SAYI: 296

Bilim, Sanayi ve Teknoloji BakanıNihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat ACAR ile Röportaj

Bilim Eğitiminin Önemi

Bilim Dili Olarak Türkçe ve Türkçe Bilinci

4 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı

Nihat ERGÜN'ün Değerlendirmesi

6 Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı

Prof. Dr. Ahmet Cevat ACAR ile Röportaj

10 Bilim Eğitiminin Önemi

11TÜBA - Bilim Eğitimi Projesi / Aysu ERÖZEL

15 TÜBA - Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi

Aynur ODABAŞ

22 Bilim Dili Olarak Türkçe ve Türkçe Bilinci / Tuncer ÖREN

28 TÜBA - Türk Dünyasının İnsanlığa Miras Bıraktığı 100

Temel Eser ve Çocuk Uyarlamaları Projesi / Duygu COŞKUN

29 TÜBA - Çocuk Platformu Projesi / Aysu ERÖZEL

30 TÜBA-GEBİP: Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını

Ödüllendirme Programı

32 Çok Boyutlu Organizasyonel Performans Ölçüm

Modelleri / Nilay DÖNMEZ, Aslıhan SERTKAYA, Gülçin MANZAK AYDIN, Gonca ARAS , Fatma GÜNTÜRKÜN

40 Büyük Veriler ve Süper İşlemler Çağı - 2 Dr. Mustafa Kemal AKGÜL

44

Page 5: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

3AĞUSTOS 2013

44 İş Sağlığı- Güvenliği ve Verimlilik (HESAPRO) Projesi

Kapanış Toplantısı Ankara’da Gerçekleştirildi

47 “3. Sanayi Şurası” Hazırlık Çalışmaları Devam Ediyor…

48 Sanayi İstihdamında Tarihi Rekor…

49 Türkiye’nin En Girişimci ve Yenilikçi 50 Üniversitesi

Açıklandı

50 Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı’nın

(TurSEFF) İkinci Aşaması Açıldı

51Ergene Havzası Koruma Eylem Planı ile Sanayide

Temiz Üretim Sürecine Geçiş Hızlanıyor…

52 Science Education

54 Sanayi Göstergeleri / Industry Indicators

55 Bilim ve Teknoloji Göstergeleri

Science and Technology Indicators

56 Ulusal ve Uluslararası Verimlilik İstatistikleri

National and International Productivity Statistics

Ulusal Verimlilik İstatistikleri

National Productivity Statistics

1010 15

Sayı 296AĞUSTOS 2013

4949

2828

Page 6: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

Günümüzde bilim ve eğitim,

ülkelerin gelişmişlik seviyelerini,

rekabet güçlerini belirleyen

stratejik öneme sahip iki önemli

konudur. Bu gerçeği iyi bildiğimiz

için, son yıllarda, özellikle eğitim,

bilim ve teknoloji alanında yeni

atılımlar gerçekleştirdik. Mesela

Ar-Ge harcamaları için milli gelirden

ayırdığımız pay oransal olarak

yaklaşık 3 kat, nominal olarak da 7 kat

artmıştır. Üniversiteler bünyesinde

kurulan teknoparkların sayısı ve

etkinliği de ciddi oranda artmıştır.

Ülkemizde 2002 yılında sadece 2

teknopark varken bugün 35 tanesi

faal olmak üzere 50 teknoparkımız

mevcuttur. Bu örnekleri artırmak

mümkündür ancak esas olan şudur:

Türkiye’nin dünyada en büyük 10

ekonomiden biri olma hedefinin,

bilim, teknoloji ve yenilikle ilgili

alanlarda yapacağı atılımlara bağlı

olduğu açıktır. Bu bakımdan, ilgili

tüm kurumların ve özellikle YÖK,

TÜBA ve TÜBİTAK gibi kurumlarımızın

daha etkin ve koordineli biçimde

çalışmasının büyük önem taşıdığına

inanıyoruz.

Dünyada, hemen hemen her ülkede,

Hükümet organlarına bilimsel

danışmanlık yapmak, seçkin bilim

insanlarını takdir etmek, bilim

kültürünü toplumda yaygınlaştırmak,

bilimi teşvik etmek ve bilim

insanlarının önemini vurgulamak gibi

amaçlarla ulusal bilim akademileri

kurulmuştur. Bilim akademileri öne

çıkmış bilim insanlarının üye oldukları

kurumlar olarak, bilimsel stratejilerin

ve politikaların belirlenmesinde ve

uygulanmasında, kısaca ülkenin

bilimsel gelişiminde önemli role

sahip kurumlardır.

Ülkemizin ulusal akademisi olan

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA)

de çeşitli program ve projeler

ile çalışmalarını sürdürmektedir.

Bunların arasında bilim insanlarımızın

takdir ve teşvikine yönelik Akademi

Üyeliği, TÜBA Bilim, GEBİP, Telif

ve Çeviri Eser Ödülleri, Bütünleşik

Doktora ve Doktora Sonrası Araştırma

Bursları, akademik hayata yöneliktir.

Bilim eğitimi, açık ders malzemeleri,

üniversite ders kitapları, üniversite

konferansları gibi program ve projeler

ise, bilimsel bilgi ve yaklaşımların

yaygınlaştırılmasına yönelik

faaliyetler olarak öne çıkmaktadır.

Çalışma gruplarınca ve bilimsel

toplantılar sonucu üretilen rapor ve

yayınlar ise, TÜBA'nın danışmanlık

işleviyle ilgili faaliyetlerdir. Türkçe

Bilim Terimleri Sözlük çalışmaları ile

Kültür Envanteri Projeleri ise Türk

dili ve kültürünü yaygınlaştırmaya

yönelik çalışmalar olarak ortaya

çıkmaktadır. TÜBA, TÜBİTAK bilim

kuruluna üye seçmekte, ayrıca Bilim

ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplantı

ve faaliyetlerine de düzenli olarak

katılmakta, beş yıllık kalkınma

planlarının hazırlanmasına da katkıda

bulunmaktadır. Uluslararası alanda

ise diğer ülkelerin akademileri ile

ikili ve çoklu ilişkiler sürdürmektedir.

Bunların yanı sıra, TÜBA yayınlarının

da önemli faaliyetler arasında

görülmesi gerekir.

Bu süreçte TÜBA, bilim camiasının

taleplerine ne yazık ki yeterince

cevap verememiş ve gelişen

Türkiye’nin koşullarına göre yapı

TÜBA,

“bilim eğitimi”

açısından

son derece

değerli projeler

yürütmektedir

Nihat ERGÜNBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı

4

Page 7: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

ve süreçlerini geliştirememiştir.

2009 yılında akademi üyelerine

sağlanan araştırma desteği yüzde

200 oranında artırmıştık. Ancak

bununla yetinmedik ve TÜBA'nın

yeniden yapılandırılması gereği

doğrultusunda, 2011 yılında kapsamlı

bir değişiklik gerçekleştirdik.

Bu kapsamda TÜBA; Bilim, Sanayi

ve Teknoloji Bakanlığımız ile birlikte

çalışan bir kuruluş haline gelmiştir.

Üye sayısı ve seçimi, Başkanlık

süresi ve seçimi gibi konularda

değişikliklere gidilmiştir. Öncelikle,

akademi üyeliğine aday gösterme ve

seçilmede, mevcut üyeler yanında

YÖK ve TÜBİTAK gibi bilimsel

kurumların da üye seçmesine imkân

tanınmıştır. 1/3 üyenin TÜBİTAK Bilim

Kurulunca seçilmesi ve Akademi

Başkanının da Genel Kurul tarafından

seçilecek üç aday arasından

Başbakanca atanması öngörülmüş,

uygulama da buna göre yapılmıştır.

Tüm bunlar yapılırken, TÜBA’nın mali,

idari ve bilimsel özerkliğine halel

getirecek bir değişiklik yapılmamıştır.

Yapılan değişikliklerle, TÜBA’yı temel

bilimler konusundaki araştırmalarda

aktif bir unsur haline getirme amacı

doğrultusunda TÜBA’ya enstitü

kurma yetkisi verilmiş, bu anlamda

çalışma alanının genişletilmesi, daha

aktif bir bilim kurumu haline gelmesi

yönünde düzenlemeler yapılmıştır.

Bu kapsamda, özellikle üye sayısının

ve üye seçim kanallarının artırılmasını

vurgulamak gerekir. Bu değişikliklere

kadar TÜBA'nın üye sayısı, bilim

camiamızın hızla gelişmesine rağmen

yaklaşık 140'da kalmıştır. Yeni

üyelerin mevcut üyelerce önerilmesi

ve seçilmesi sistemi, akademinin

adeta "kapalı bir kulüp" haline

gelmesine yol açmıştır. Asli ve

asosye üye sayısının 300'e çıkarılması

ve bilim hayatımızın başlıca

kuruluşları olan YÖK ve TÜBİTAK'a

da belli oranda üye seçme hakkının

verilmesi ile TÜBA'nın temsiliyet

ve diğer bakımlardan gelişmesi

için önemli bir imkân sağlanmıştır.

Nitekim bugün TÜBA'nın üye sayısı

203'e ulaşmış, bilim insanları ve

alanları itibarıyla temsil kabiliyeti

de önemli oranda artmıştır.

Bu değişiklikler, aslında ulusal ve

uluslararası koşullara göre TÜBA'nın

yeniden yapılandırılması ihtiyacının,

hatta zorunluluğunun bir sonucu

olarak görülmelidir. Bu değişikliklerin

yeterli ve ideal olmadığını, deneyim

ve örneklerden de yararlanarak yeni

bir TÜBA yasasının çıkarılmasının

Akademinin daha etkin kılınması

bakımından yararlı, hatta gerekli

olduğunu da görüyoruz. Nitekim

Akademi Başkanlığımız, bir taslak

önerisi oluşturma konusunda

çalışmalarını sürdürmektedir.

Yenilenen yönetim ve üye yapısıyla

TÜBA, ciddi bir yeniden yapılanma

süreci içinde bulunmaktadır. Bu

süreçte, Akademinin tüm düzenleme,

yapı ve süreçleri gözden geçirilmekte

ve geliştirilmektedir. Sahip olduğu

bu yeni yapı ile bilimi özendirme

ve bilimsel eğitim çalışmalarını

desteklemeye daha da ağırlık veren

ve hızlandıran TÜBA, bu kapsamda,

2012 yılında duraksama yaşayan

burs ve ödül programlarını işler hale

getirmiş ve bu programları revize

etmiştir. 8 Haziran 2013 tarihinde

yapılan törenle 2012 dönemine ait

Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme

Programı (GEBİP) ve Üniversite Ders

Kitapları Telif ve Çeviri Eser Ödülleri

(TEÇEP) kazananlarına ödülleri

verilmiştir.

Ülkemizde bilim ve teknoloji alanında

belirlenen ulusal hedefl ere ulaşılması

amacıyla, 2011 yılından bu yana

tüm kurumlar tarafından bu amaca

hizmet eden görev dağılımının

yapıldığı ve Bakanlığımızca her yıl

onaylanan Ulusal Bilim, Teknoloji ve

Yenilik Stratejisi (UBTYS) 2011-2016

Eylem Planları hazırlanmaktadır.

Bu planda yer alan ulusal stratejik

amaçlarımızdan biri bilim ve teknoloji

insan kaynağının geliştirilmesidir.

Bu anlamda, Bakanlığımız

nezdinde ve Bakanlığımıza bağlı

kurumlar tarafından birçok eylem

yürütülmekte ve geliştirilmektedir.

Bu kurumlardan ülkemizde başlı

başına bilimi temsil eden kurum

olarak TÜBA, bu alanda yürüttüğü

çalışmalarıyla, bilimsel insan

kaynağının geliştirilmesi stratejisine

önemli katkılar sağlamaktadır.

TÜBA, yürütmekte olduğu “Bilim

Eğitimi”, “Türkçe Bilim Terimleri Sözlük

Projesi” gibi projeleri geliştirerek

sürdürme amacındadır. Bunların

yanı sıra, Türk bilim hayatı açısından

büyük öneme sahip olan bazı yeni

projeleri de devreye sokmaktadır.

Bu yeni projelerden biri, Eskişehir

2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti

Ajansı'nca desteklenecek olan “Türk

Dünyası’nın İnsanlığa Miras Bıraktığı

100 Temel Eser ve (Bunların) Çocuk

Uyarlamaları Projesi”; diğeri ise, yine

aynı ajans tarafından desteklenecek

olan “Çocuk Platformu Projesi”dir. Bu

projeler, özellikle çocuklarımız ve

yetişkinlere yönelik "bilim eğitimi"

açısından son derece değerli

projelerdir.

Osmanlı döneminde "Encümen-i

Daniş" gibi bazı örnekler olmasına

rağmen TÜBA, oldukça genç bir

kuruluşumuzdur. TÜBA'nın gelişimi

ve kurumsallaşmasını tamamlayarak

işlevlerini, özellikle bilim temelli

danışmanlık görevini daha etkin

olarak yapar hale gelmesi, Türkiye'nin

bilimsel gelişimi açısından büyük

önem taşımaktadır. Türkiye'nin

2023 vizyonunun gerçekleşmesi

bakımından bilim ve yenilik

alanındaki performansımız kritik

öneme sahip bulunmaktadır. Bunun

için de YÖK, TÜBA, TÜBİTAK başta

olmak üzere ilgili tüm kuruluşların

eşgüdüm ve işbirliği içinde

çalışması büyük önem taşımaktadır.

Bakanlığımız, ilgili kuruluşlarımızla

birlikte bu anlayış doğrultusunda

faaliyetlerini sürdürmektedir.

5

Page 8: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

6 AĞUSTOS 2013

TÜBA olarak bilim eğitimi işlevimizi, projelerimizi

geliştirerek ve yeni projeler üreterek daha etkin

hale getirmeyi amaçlıyoruz

Prof. Dr. Ahmet Cevat ACARTürkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı

Sayın Acar, öncelikle TÜBA’nın

kuruluşu, amacı, görevleri ve yapısı

hakkında bilgi verir misiniz?

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA),

Türkiye’nin tüm bilim alanlarını

kapsayan ulusal akademisi olarak,

2 Eylül 1993 tarihli 497 sayılı Kanun

Hükmünde Kararname (KHK) ile

kurulmuş, 7 Ocak 1994 tarihinde

çalışmalarına başlamıştır. Önce

Başbakan tarafından 10 bilim insanı

“üye” olarak atanmış, bu üyelerin

seçtiği diğer 10 üyeyle birlikte üye

sayısı 20’ye ulaşmıştır. Bu üyeler

arasından seçilen üyelerce Akademi

Konseyi oluşturulmuş ve ilk başkan

seçilmiştir. Böylece, 1994 yılı başı

itibarıyla Akademi’nin ilk kuruluşu

tamamlanarak faaliyetleri başlamıştır.

497 sayılı KHK’da 2009 ve 2011

yıllarında bazı değişiklikler yapılmıştır.

2009 yılındaki ilk değişiklikle,

üyelere ödenen “araştırma

desteği” yüzde 200 oranında

artırılmıştır. 2011 yılında 635, 651

ve 662 sayılı KHK’larla getirilen

değişikliklerle de, Akademi’nin

kamu organizasyonundaki konumu,

üye sayısı, üye ve başkan seçimi,

Konseyin görevleri gibi konularda

bazı yeni düzenlemeler devreye

Page 9: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

7AĞUSTOS 2013

sokulmuştur. 635 sayılı KHK ile,

Türk kamu yönetiminde öngörülen

reorganizasyon çerçevesinde,

önceden Başbakan’a bağlı olan TÜBA,

“Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı'na

bağlı..” bir kuruluş haline getirilmiştir.

22.08.2011 tarihli ve 651 sayılı KHK ile

asli ve asosye üye sayısı her birinde

150 olmak üzere toplam 300 olarak

belirlenmiş ve bunların TÜBA, YÖK

ve Bakanlar Kurulu tarafından eşit

oranlarla seçilmesi ve Başkan’ın

asli üyeler arasından Başbakanca

atanması öngörülmüştür. Ancak, “üye

seçimi ve Başkan ataması” ile ilgili

bu düzenlemeler hiç uygulanmadan

662 sayılı KHK ile değiştirilmiş ve

uygulama da bu son değişikliğe göre

yapılmıştır. 662 sayılı KHK ile asli ve

asosye üyelerin üçte birinin Bakanlar

Kurulu yerine TÜBİTAK Bilim Kurulu

tarafından seçilmesi ve Başkan’ın da

Akademi Genel Kurulunca seçilecek

üç aday arasından Başbakan

tarafından atanması öngörülmüştür.

497 sayılı KHK'nin 1. maddesinde

TÜBA’nın amaçları; “Türkiye'de tüm

bilim alanlarındaki araştırmaları,

bilimci kişiliğini ve araştırıcılığı

özendirmek ve bu alanlarda

emeği geçenleri onurlandırmak;

gençleri bilim ve araştırma alanına

yöneltmek; Türkiye'deki bilimcilerin ve

araştırıcıların toplumsal statülerinin

yükseltilmesi ve korunmasına çalışmak;

bilim ve araştırma standardlarının

uluslararası düzeye çıkarılmasına

yardım etmek..” olarak belirlenmiştir.

Bu amaçlar doğrultusunda

Akademi’nin başlıca görevleri,

KHK’nın 2. maddesinde;

“a) Bilimsel konularda ve bilimsel

önceliklerin saptanması amacıyla

incelemeler ve danışmanlık yapmak,

b) Toplumda bilimsel yaklaşım ve

düşüncenin yayılmasını sağlamak,

c) Hükümete, Türk bilimcileri ve

araştırıcılarının toplumsal statüleri,

yaşam düzeyleri, gelirleri ve bu tür

faaliyetlerin gereği olan özel kolaylık

ve ayrıcalıklara ilişkin mevzuat

değişiklikleri önermek,

d) Bilimin öneminin ülke kamuoyunca

takdir ve kabulünü sağlamak ve bilim

adamlığını özendirmek için ödüller

vermek,

e) Yukarıda belirtilen amaçların

gerçekleştirilmesi ve görevlerin

yerine getirilebilmesi ile ilgili her

türlü faaliyette bulunmak” şeklinde

sıralanmıştır.

TÜBA bu görevlerini, önceleri

TÜBİTAK bütçesine konulan ödenek,

5018 sayılı yasadan sonra ise

kendisine özgü bütçeyle sağlanan

mali imkânlarla ve TÜBİTAK ile

diğer kurumlardan görevlendirme,

sözleşme ve hizmet alımı yoluyla

istihdam edilen personel ile

yerine getirmektedir. 5018 sayılı

yasadan sonra, bütçe ile ilgili

faaliyetler Akademi bünyesinde

gerçekleştirilmektedir. Ancak,

sekreterlik hizmetlerinin hâlen

TÜBİTAK tarafından yürütülmesine

devam edilmektedir.

TÜBA’da hâlen 54 personel görev

yapmaktadır. Bunların yedisi TÜBA

adına sözleşmeli, dokuzu TÜBİTAK’tan

görevlendirme, 38’i de hizmet alımı

statüsünde hizmet vermektedir.

Akademi’yi akademi yapan temel

unsur, üyelerdir. TÜBA’nın 24’ü şeref,

119’u asli ve 60’ı asosye olmak üzere

toplam 203 üyesi bulunmaktadır. Asli

ve şeref üyeliği hayat boyu devam

etmekte, asosye üyelik ise en fazla

dokuz yıl sürmektedir. Akademi

üyelerinin 52’si sağlık, 48’i fen, 38’i

mühendislik bilimleri ve 65’i de

sosyal bilimler alanında faaliyet

göstermektedir.

Akademi’nin başlıca yönetim

organları; Başkan, Akademi Konseyi

ve Akademi Genel Kurulu’dur. Başkan,

asli üyeler arasından üç yıllık bir süre

için seçilmekte ve bir kişi en fazla iki

defa başkan seçilebilmektedir. Konsey

ise, asli üyeler arasından üç yıllık

süre için seçilen 10 üye ile başkandan

oluşmaktadır. Genel Kurul ise, tüm

üyelerden oluşmaktadır.

Türkiye’nin ulusal akademisi olarak

TÜBA’nın daha etkin hizmet görmesi

açısından, finansal hizmetler yanında

personel ve sekretarya hizmetleri

bakımından da güçlendirilmesine

ihtiyaç vardır. TÜBA’nın yasa,

örgüt ve iş süreçlerinin yeniden

yapılandırılması ve geliştirilmesine

yönelik çalışmalarımız devam

etmektedir.

TÜBA’nın program ve projeleri

hakkında bilgi verir misiniz?

TÜBA’nın görevlerini yerine

getirmeye yönelik faaliyetleri, esasen

çeşitli program ve projeler şeklinde

yürütülmektedir.

Üniversite ders kitapları ve açık ders

malzemeleri programları ile TÜBA

Bilim, GEBİP ve TEÇEP Ödülleri,

Bütünleştirilmiş Doktora ve Doktora

Sonrası Araştırma Programları,

Bilim Eğitimi, Türkçe Bilim Terimleri

Sözlüğü, Ders Kitaplarında İnsan

Hakları, Çevre ve Sürdürülebilirlik,

Kültür Envanteri Projeleri ile Kanser

ve Kök Hücre Çalışma Grupları,

Üniversite ve Akademi Konferansları;

TÜBA'nın başlıca program ve projeleri

olarak ortaya çıkmaktadır.

Bunlar içinde TÜBA Ödülleri, bilim

insanlarımızın bilimsel başarılarını

teşvik etmek bakımından önemli

bir konuma sahiptir. Bu çerçevede,

sosyal bilimler alanında çalışan bilim

insanlarımıza, 9 bilim, 24 hizmet ve 24

teşvik ödülü verilmiştir. Bugüne kadar

Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını

Ödüllendirme Programı (GEBİP)

kapsamında da toplam 294 genç

bilim insanımız ödüllendirilmiş, TÜBA

Üniversite Ders Kitapları Telif ve Çeviri

Page 10: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

8 AĞUSTOS 2013

Eser Ödülleri (TEÇEP) kapsamında ise

70'i telif ve çeviri eser ödülü, 56’sı da

kayda değer telif ve çeviri eser ödülü

olmak üzere toplam 126 esere ödül

verilmiştir.

Türkiye’de öncülük özelliğine sahip

Açık Ders Malzemeleri Programı

kapsamında temel bilimler ve

sosyal bilimler alanında, 50 adet

çeviri, 30 adet telif eser olmak üzere

toplam 80 eser, bilim insanlarımız

ve öğrencilerimizin hizmetine

sunulmuştur. TÜBA Açık Ders

Malzemelerine http://www.acikders.

org.tr/ adresinden ücretsiz ve şifresiz

olarak erişilebilmektedir. Sosyal

Bilimler Türkçe Bilim Terimleri sözlüğü

de tamamlanarak, yayımlanmıştır.

Diğer bazı çalışmaların sonuçları da

rapor vb. şeklinde yayımlanmıştır.

“Bilim ve Düşün Dizisi”, “Akademi

Forumu Dizisi”, “Bilim Eğitimi Dizisi”,

“Bilimsel Toplantı Dizisi”, “Türkiye

Cumhuriyeti’nin 75. Yılı Dizisi”,

“TÜBA Raporları”, “Üniversite Ders

Kitapları”, “TÜBA Yaşamöyküleri”,

“Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de

Bilim”, “Erdal İnönü Bibliyografyaları”,

“TÜBA-TÜKSEK Kültür Envanteri

Yayınları” Akademi’nin geniş yayın

yelpazesinin başlıklarını içermektedir.

Akademi’nin ayrıca, “TÜBA-AR

Arkeoloji Dergisi”, “TÜBA-KED Kültür

Envanteri Dergisi” ve “Günce” başlıklı

süreli yayınları da bulunmaktadır.

Yeni dönemde, TÜBA’nın mevcut

program ve projelerinin geliştirilerek

sürdürülmesi yanında, yeni program

ve projeleri de devreye sokma

yönündeki çalışmalarımız devam

etmektedir. Bu bağlamda, mevcut

ödül programlarının geliştirilmesi

yanında “100 Temel Eser, Bu

Eserlerin Çocuk Sürümleri ve Çocuk

Platformu” gibi yeni projelerin de,

Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür

Başkenti Ajansı desteğiyle bu yıl

içinde devreye sokulması yönündeki

çalışmalarımız devam etmektedir.

Mevcut çalışma gruplarının

yeniden yapılandırılması yanında

gıda, beslenme, bilim politikaları

gibi alanlarla ilgili yeni çalışma

grupları ile TÜBA Genç Akademi'nin

oluşturulması da planlarımız

arasındadır.

TÜBA’nın dünyadaki bilim

akademileri ve uluslararası bilim

kuruluşları ile ilişkileri hakkında

bilgi verir misiniz?

TÜBA açısından uluslararası ilişkiler

önemli bir faaliyet alanıdır. TÜBA'nın

hâlen 21 yabancı ulusal bilim

akademisi ile protokole bağlanmış

ikili ilişkisi vardır. Ayrıca TÜBA, IAP

(Inter Academy Panel), IAMP (Inter

Academy Medical Panel), ALLEA,

AASSA, ISSC (International Social

Science Council) gibi 12 uluslararası

akademiler arası kuruluşa üyedir.

Bunların bazılarında Akademi

üyelerimiz, yönetim organları

ve çalışma gruplarında da görev

yapmaktadır.

Page 11: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

9AĞUSTOS 2013

İkili ve çoklu uluslararası ilişki ve

işbirliğimizin geliştirilmesi yönünde

faaliyetlerimiz devam etmektedir.

Dünyadaki örnekleriyle

kıyasladığınızda TÜBA’yı nasıl

değerlendiriyorsunuz?

TÜBA, emsalleri ile kıyaslandığında;

yapı ve işlevleri bakımından Avrupa

ve Amerika'daki örneklerine

benzeyen ve henüz 20. yılını

idrak eden oldukça genç bir

ulusal akademidir. Akademimizin

kurumsallaşmasını tamamlaması için

yasa, yapı, süreç ve insan kaynakları

bakımından geliştirilmesine ihtiyaç

bulunmaktadır.

Bununla birlikte, ülkemizin ve

bilim camiamızın potansiyel

ve performansına bağlı olarak

TÜBA, uluslararası alanda saygın

bir konuma da sahiptir. Ulusal ve

uluslararası deneyim ve bilgilerden

de yararlanarak kurumsallaşmamızı

tamamladığımızda, TÜBA’nın etkinlik

ve saygınlığı daha üst düzeylere

yükselecektir.

Genç Akademi kavramı hakkında

bilgi verir misiniz? Türkiye’deki Genç

Akademi çalışmalarını anlatabilir

misiniz?

“Genç Akademi - GA (young

academy)”, genç bilim insanlarının

teşvik edilmesi ve desteklenmesi

amacına yönelik olarak son yıllarda

önem kazanan bir olgu olarak

karşımıza çıkmaktadır. Konuya verilen

öneme bağlı olarak ulusal akademiler

bünyesinde veya onların desteğiyle

“genç akademi” olarak adlandırılan

organizasyonların oluşturulması

güncel bir eğilim olarak ortaya

çıkmaktadır.

Aslında Akademimizin GEBİP

Programı, genç akademi oluşumunun

ilk örneklerinden veya benzerlerinden

biri olarak da kabul edilebilir. Bununla

birlikte, GA’nın günümüzdeki

anlam ve içeriğine uygun bir

oluşum için atmamız gereken bazı

adımlar da bulunmaktadır. Bu

anlayış doğrultusunda TÜBA-Genç

Akademi'nin oluşturulması için

çalışmalar başlatılmış ve konuya

ilişkin ilk rapor da tarafımıza

sunulmuştur. Bu çalışmaların

tamamlanmasını takiben ulusal genç

akademimiz kurulacak ve faaliyete

geçecektir.

Bilim eğitimi sizin için

neden önemli?

Bilim eğitimi, bilimsel bilgi

ve yaklaşımların toplumda

yaygınlaşmasına, bilim eğitiminin

etkinliğinin artırılmasına yönelik

olduğu; bu amaçların gerçekleşmesi

de ekonomik ve toplumsal gelişme

için hayati bir öneme sahip

olduğu için önemlidir. Kuşkusuz

bilim eğitimiyle ulaşılmak istenen

hedefl erin gerçekleşmesi sadece

Akademi’den beklenen bir görev

değildir, bu konuda diğer eğitim

ve bilim kuruluşlarına da önemli

görevler düşmektedir. Bununla

birlikte, günümüzde tüm ulusal

akademiler, konunun önemi ve

kapsamının bir sonucu olarak

bilim eğitimi konusuna önem

vermektedirler. TÜBA olarak biz

de bilim eğitimi işlevimizi, mevcut

projeleri geliştirmek ve yeni projeler

üretmek suretiyle daha etkin hale

getirmeyi amaçlıyoruz.

TÜBA, 100 Temel Eser ve Çocuk

Platformu projelerini neden

başlattı?

TÜBA bu projeleri, Akademimiz ve

ülkemiz açısından bu konuda önemli

bir eksiklik ve ihtiyaç olduğu için

başlatmıştır.

Bilindiği gibi bir ulusun bilimsel

gelişimi açısından bireylerin gerekli

özgüven ve motivasyona sahip

olması; bunun için de kendi bilimsel

geçmiş ve birikiminin farkında

olması ve onlardan yararlanması

son derece önemlidir. Geçmişteki

bazı çabalara rağmen bu konuda

ciddi eksikliklerimiz olduğu açıktır.

100 Temel Eser ve Bunların Çocuk

sürümleriyle Çocuk Platformu

Projeleri, bu eksiklik ve ihtiyacın

giderilmesine yönelik olarak

Akademimizce geliştirilen ve TÜBA

ile Eskişehir 2013 Türk Dünyası

Kültür Başkentliği Ajansı arasında

imzalan protokol çerçevesinde

Ajans desteğiyle gerçekleştirilmesi

planlanan projelerdir.

Kısaca “100 Temel Eser” diye

adlandırdığımız proje, Türk

dünyasının bilim ve insanlığa katkısını

temsil eden ve yaklaşık 300 ciltlik

100 klasik eserin, tıpkıbasımını ve

günümüz Türkçesine çevrilmesini

içermektedir. Ayrı bir proje olarak

da değerlendirilebilecek olan bu

eserlerin “çocuk sürümleri” ise,

anılan eserlerin sadeleştirilerek

ve görsellerle zenginleştirilerek

çocuklarımızın yararlanmasına

sunulmasını hedefl emektedir.

Çocuk Platformu Projesi ise, bilişim

teknolojilerinin hayatın her alanında

bu kadar yaygınlaştığı bir süreçte, bu

teknolojilerin özellikle çocuklarımıza

yönelik bilim eğitimi amacı

doğrultusunda etkin ve güvenli bir

biçimde kullanımını amaçlamaktadır.

Platform, ayrıca, çocuklarımızın

farklı ulusların çocuklarıyla yapıcı

ve geliştirici iletişim ve ilişkiler

kurmalarına da olanak sağlayacaktır.

Böylece, çocuklarımız için, bir

yandan bilimsel bilgi ve yaklaşımların

kazanılması, diğer yandan

“uluslararası beceriler”in geliştirilmesi

gibi yararlar elde edilecektir.

Page 12: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

Günümüzde, politika, ekonomi, bilim gibi toplumsal alanlarda değişimler oldukça hızlı gerçekleşmektedir. Buna bağlı olarak, “sürdürülebilir kalkınmayı” sağlayabilmeleri için toplumların, bilim ve teknoloji çağının gereksinimi olan bu değişime aynı hızla ayak uydurmaları gerekmektedir. Bu sebeple, toplumu oluşturan bireylerin yanı sıra toplumu oluşturacak olan gelecek nesillerin de yaşadıkları çevreyi, bilimsel ve teknolojik olayları anlayabilecek, yorumlayabilecek ve çıkarımlarda bulunarak harekete geçebilecek kapasite ve algılama yeteneğine sahip olmaları ve “bilimsel bakış açısı” kazanmaları önemlidir.

Bilim, “genel olarak doğruyu bulmak, özel olarak evrenin yapısı ile işlemesini sağlayan düzeni ve doğal yasaları ortaya çıkarmak amacıyla deney, gözlem, savurma, çözümleme, birleştirme teknikleri kullanarak ve yansızlık, ölçülebilirlik, yinelenebilirlik, sorgulanmaya açıklık ölçütlerine uyularak, fiziksel ve doğal dünyanın sistemli biçimde incelenmesi ve bu inceleme sonucunda oluşan bilgi birikiminin tümüdür" (TÜBA-Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü). Bilim, hem bilimsel yöntemlere dayanarak bilgiyi kullanmaya hem de yeni bilgiler elde etmeye yardımcı olur. Bu nedenle, her bilimsel bilgi,

kendinden sonraki bilgilerin doğuşunun göstergesidir. Bilgi insanlığın var oluşundan bu yana, ona yeni kapıları açan anahtar olmuştur. Toplumlar, genç insanlarına bilimin hayatın her alanında ve her meslekte kullanıldığını gösterebilmelidir.

Bu bağlamda, “bilim eğitimi” olgusu daha geniş çerçevede ele alınmalıdır. “Bilim eğitimi”, toplumsal ve ulusal gelişme için kullanılan bir strateji ve bireyin yaşamı boyunca her alanda yararlanabileceği, bilgiyi yönlendirme ve doğru aktarabilme becerisi olarak da yorumlanabilir. Yani “bilim eğitimi”, çocuklara ve gençlere bilimsel eğitim vermenin yanı sıra, buna bağlı olarak toplumu bilimsel açıdan geliştirmeyi hedefleyen her türlü çalışmayı da kapsamaktadır.

Bilimin eğitimin doğru ve etkili bir şekilde verilmesi bu çalışmalardan biridir. Bu amaçla, dünya genelinde eğitimde yeni yapılanmalar devam etmekte, başta sorgulama-temelli eğitim olmak üzere yeni pedagojik yöntemlere doğru yönelmeler gerçekleşmektedir. Ancak, sadece bilim eğitiminin verilme şeklinin etkili olması yeterli değildir. Çocukların teknolojiyi düzgün ve doğru amaçlarla kullanabilen, daha interaktif ve daha paylaşımcı bireyler olarak yetiştirilmelerine katkı sağlayacak yapılanmalara yönelmek de bilim ve teknoloji çağı için oldukça önem kazanmaktadır.

Eğitimin yanında, eğitimde verilen ve kullanılan bilimsel bilginin gelişmesi de önemlidir. Bilim, kendinden önceki bilimsel çalışmalardan beslenen bir yapıya sahiptir. Bu açıdan bakıldığında, bilimin ve bilim eğitiminin

gelişimine katkı sağlamak amacıyla geçmişten gelen kültürel ve ulusal bilimsel çalışmaların su yüzüne çıkarılması ve toplumun tüm bireylerinin ulaşabileceği ve anlayabileceği bilimsel kaynaklar haline getirilmesi oldukça önemlidir.

Bilimin ulusal bir bütünlükte ele alınması ve doğru yorumlanıp ifade edilebilmesi de bilim eğitiminin yapıtaşlarından biri olarak düşünülmelidir. Bunun için ortak bir bilim dilinin oluşturulması ve yeni bilimsel terimlerin dilimize kazandırılması, ulusal bir bilim kimliğinin toplumda oluşturulmasına ve gelecek nesillerin bilgilerini daha doğru ifade edebilmelerine olanak sağlayacaktır.

Bu amaçla, Türkiye Bilimler Akademisi “bilim eğitimi”ni destekleyen çeşitli projeler yürütmekte ve bunları geliştirerek sürdürmeyi planlamaktadır. Bu kapsamda, çocuklara ve gençlere sorgulama-temelli eğitim yöntemiyle bilimi sevdirmeyi hedefleyen “Bilim Eğitimi Projesi”; çocukların teknoloji ve dar anlamda internet kullanımını arttırmayı hedefleyen “Çocuk Platformu Projesi”; tarihimizdeki kültürel bilimdeki gelişmeleri su yüzüne çıkarmayı ve bu gelişmelerle ilgili farkındalığı artırmayı amaçlayan “Türk Dünyasının İnsanlığa Miras Bıraktığı 100 Temel Eser ve Çocuk Uyarlamaları Projesi” ile Türkçede ortak bir bilim dilinin oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi”, TÜBA’nın “bilim eğitimi”ne katkı sağlayan ve sağlamaya devam edecek başlıca projelerdir.

Bilim Eğitiminin Önemi

10

Page 13: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

TÜBA - Bilim Eğitimi Projesi

Aysu ERÖZEL / Proje Sorumlusu

Neden Sorgulama-Temelli

Bilim Eğitimi?

Okulda gösterilen “bilim eğitimi”nin

temel amacı, öğrencilere bilimsel

bilginin özünü ve bilimin işleyişi

ile ilgili bir algı kazandırmak ve

ayrım yapmadan tüm öğrencilere,

çevrelerinde gerçekleşen olaylara

karşı bilimin önerdiği belli başlı

bilimsel açıklamaları öğretebilmek

ve onlarda bir fikir oluşturabilmek

olmalıdır (Dillon ve Osborne, 2008).

Bilim eğitimi, çoğu öğrencinin

düşündüğü gibi sadece gelecek

neslin bilim insanlarını yetiştirmek

için yapılmamaktadır (Noddings,

2007).

Son zamanlarda yapılan birçok

araştırma (Rocard Report, Science

Education in Europe: Critical

Reflections, vb.) öğrencilerin

bilimsel eğitimlerden kaçtığını

ortaya koymuştur. Öğrenciye

bilimin sadece bilgi topluluğundan

oluşan bir ders gibi öğretilmeye

çalışılması ise bunun sebeplerinden

biri olarak gösterilmiştir. Yapılan

bir araştırmada, öğrencilerin

doğal meraklarının, etraflarındaki

dünyayı, kendi deneyimlerini ve

başkalarıyla ilişkilerini kullanarak

anlama çabalarının bir parçası

olduğu söylenmektedir. Öğrenciler,

anlayışlarını

deneyimlerinin

yansıması olarak

oluştururlar (Dillon

ve Osborne,

2008). Bu açıdan

bakıldığında

ise aynı bir

bilim insanı gibi

deneyler yaparak

ve en önemlisi

de sorgulayarak,

cevaplar bularak

öğrenen bir

öğrenci, bilimin

sadece kavramsal

ve bilgisel bir bütün olmadığını

daha iyi anlayacaktır.

Bilimsel sorgulama, bilim

insanlarının doğal dünyayı

araştırırken ve çalışmalardan elde

edilen bulgulara göre çıkarımlar

yaparken kullandıkları yöntemlere

denir. Sorgulama bilgisine sahip

olan kişi, sadece klasik bilgiyi

bilen değil aksine düşünme, teori

üretme, araştırma, bilgiyi kullanma

ve çözüm bulmak için uygun bilgiyi

kullanabilme becerilerine sahip

olan kişidir. Sorgulatarak yapılan

eğitimde -yani “sorgulama-temelli

eğitim (inquiry-based education)”-

önemli olan anlayarak öğretmektir.

Sorgulama-temelli

eğitimde (STBE) amaç,

klasik eğitimde görülenin

tersine; kazanılan

bilginin hafızaya geri

çağrılması değil, çağrılan

bilginin uygun zaman ve

konuda kullanılabilmesi

için gereken

becerinin öğrenciye

kazandırılmasıdır.

Günümüzde, birçok

ülke ve ülke topluluğu

tarafından, sürdürülebilir

kalkınmanın gereksinimlerinden

biri olarak, sorgulama-temelli

eğitim, bilimi ve matematiği

çocuklara öğretme konusunda

kullanılması gereken eğitim

olarak önerilmektedir. Bilimsel ve

matematiksel düşüncenin özünü

oluşturan sorgulama, eğitimde

de aynı görüş ile kullanılmaya

başlanmıştır. Bu eğitim yöntemiyle

amaçlanan, araştırmasını

yapmakta olan bir bilim insanı

ya da matematiksel bulgusunu

yorumlayan ve ilerleten bir

matematikçi gibi sorunu anlayarak

öğrenen ve yine anlayarak çözen,

her aşamada kendisine ve bilgi,

becerilerine yenilerini ekleyen

öğrenciler yetiştirmektir.

Ülkemizde de hem bilimi doğru

kullanan hem de bilimi uygulayarak

bilim üreten gençlerin yetişmesi

için sorgulama-temelli bilim eğitimi

gibi çağdaş, öğrencilerin daha aktif

olarak öğrenmelerini sağlayan,

neyi, niçin öğrendiklerini bilerek,

öğrenme sürecini kendi kendilerine

şekillendirdikleri bir eğitim

anlayışına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu

anlamda, Türkiye Bilimler Akademisi

diğer dünya akademilerinde de

olduğu gibi STBE’yi ülkemizde

Paris Ulusal Doğa ve Tarih MüzesiParis Ulusal Doğa ve Tarih Müzesi

Öğretmenlerle yapılan boyama deneyiÖğretmenlerle yapılan boyama deneyi

11

Page 14: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

yaygınlaştırmak amacıyla 2002

yılında yürütücülüğünü TÜBA Eski

Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat’ın

yapmış olduğu, öğretmenleri

hedef alan Bilim Eğitimi Projesi’ni

başlatmıştır.

Proje Etkinlikleri

TÜBA Bilim Eğitimi Projesi,

düzenlenen etkinlikler yoluyla

bilim insanlarının, konuyla ilgili

yerli ve yabancı uzmanların,

bilim eğitimine hevesli öğretmen

gruplarının doğrudan bir araya

gelmesini sağlamayı; internet

üzerinden kolay erişilecek örnek

uygulamalar ve materyaller sunarak

öğretmenlere destek sağlayacak bir

internet portalı oluşturmayı; özetle

sorgulama-temelli eğitim kavramını

ve uygulamalarını ülkemizde

yaygınlaştırmayı amaçlamaktadır.

Bu amaçla, gönüllü olarak projeye

katılan beş özel okul1 ve dört

devlet okuluyla2 çalışmalar

gerçekleştirilmiştir.

TÜBA Bilim Eğitimi Projesi,

T.C. Başbakanlık Devlet

Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı

(DPT) tarafından 2008–2011

yıllarını kapsayan süre boyunca

desteklenmiştir. MEB Talim ve

Terbiye Kurulu Başkanlığı (TTKB)

ile yapılan işbirliği protokolü

(2008) yapılmıştır. Projede yapılan

çalışmalar şunlardır:

• Başlangıç Seminerleri:

2006 yılında, Ankara Üniversitesi

Geliştirme Vakfı Özel Okulları‘nda

(AÜGVO) alanlarında uzman olan

bilim insanları3 , farklı konularda

okul öğretmenlerine seminerler

vermiştir.

• Okul Uygulama

Toplantıları:

Pilot okullarda,

öğretmenler

tarafından

sorgulama-temelli

eğitim metodunu

kullanarak

hazırlanan sınıf

etkinliklerinin

anlatıldığı

toplantılar

düzenlenmiştir.

Bu toplantılarla,

okul öğretmenleri

ve katılımcı

akademisyenler arasında etkileşim

ortamı sağlanmıştır. Okullarda,

sorgulayıcı düşünme yöntemiyle

bilim eğitimini bir ilgi alanı haline

getirmek ve etkileşimi arttırmak

hedeflenmiştir.4

• Yabancı Uzmanlarla

Konferanslar:

Sorgulama-temelli bilim ve

matematik eğitimi ile ilgili olarak

yurtdışında gerçekleştirilen

çalışmaları öğretmenlere ve

ülkemizdeki çalışmaları da

yurtdışına tanıtabilmek amacıyla

uluslararası konferanslar

düzenlenmiştir. Proje kapsamında,

sorgulama-temelli eğitim alanında

uluslararası çalışmalarda öne çıkmış

kişiler deneyimlerini aktarmaları

amacıyla ülkemize davet

edilmişlerdir. Bu kapsamda, Prof. Dr.

Yves Quéré (Fransa Eller Hamurda

Programı kurucusu), Dr. Cecille de

Hosson (Eller Hamurda program

uzmanı), Prof. Dr. Jean Pierre Léna

(Fransa Eller Hamurda

Programı kurucusu)

ve Clotilde Marin

Micewicz (Eller Hamurda

Programı uzman

eğitmeni) TÜBA’nın

davetiyle sorgulama-

temelli eğitim ile

ilgili konferanslar

vermişlerdir. Ayrıca, Asya

Bilim Akademilerinden

katılan birçok

konuşmacının yer aldığı

2. Uluslararası Asya ve

1 Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel Okulları, ODTÜ Geliştirme Vakfı Ankara Okulları, Ankara Özel Tevfi k Fikret Okulları, Özel Arı Okulları,

Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları.2

Toygar Börekçi İlköğretim Okulu, Süleyman Uyar İlköğretim Okulu, Dr. Ufuk Ege Anaokulu, Osman Ünyazıcı İlköğretim Okulu.3

Prof. Dr. Yücel Kanpolat, Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, Prof. Dr. Haldun Özaktaş, Prof. Dr. Cemal Yalabık ve Prof. Dr. İlhan Tekeli.4

17 Ekim 2007 - Özel Arı Okulları; 8 Kasım 2007- Ankara Özel Tevfi k Fikret Okulları; 6 Aralık 2007- ODTÜ Geliştirme Vakfı Ankara Okulları; 3 Ocak 2008 - Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel Okulları; 10 Nisan 2008 - Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel Okulları; 1 Mayıs 2008 - ODTÜ Geliştirme Vakfı Ankara Okulları; 15 Mayıs 2008 - Ankara Özel Tevfi k Fikret Okulları; 3 Haziran 2008 - Özel Arı Okulları; 18 Mart 2009 – Ankara Özel Tevfi k Fikret Okulları; 29 Nisan 2009 - Özel Arı Okulları; 13 Mayıs 2009 - ODTÜ Geliştirme Vakfı Ankara Okulları; 3 Haziran 2009 - Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel Okulları.

Öğretmenlerin uyguladığı Öğretmenlerin uyguladığı canlıların sınıflandırılması etkinliğicanlıların sınıflandırılması etkinliği

La Main a La Pate kurucularından La Main a La Pate kurucularından Prof. Dr. Yves QuéréProf. Dr. Yves Quéré

12

Page 15: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

Pasifik Bilim Eğitimi Konferansı’na

da 2008 yılında TÜBA ev sahipliği

yapmıştır.

• Yabancı Eğitmenlerle Kurslar:

Sorgulama-temelli bilim eğitimi

etkinlikleri, öğretmenlere uzman

kişiler ve değişik yapılanmalarla

benimsetilmeye çalışılmıştır.

Yurtdışında bu alanda

yapılan çalışmalarda, özellikle

öğretmenlerin profesyonel

gelişimlerini sağlamak için

formal olmayan eğitimler

verildiği dikkat çekmektedir.

Benzer uygulamalardan,

okul öğretmenlerinin de

yararlanabilmeleri amacıyla, TÜBA

tarafından sağlanan olanaklarla

yabancı öğretmen eğitmenleri

tarafından öğretmenlere yönelik

kurslar düzenlenmiştir. Bu

kurslarda, sorgulama-temelli

eğitime uygun sınıf etkinlikleri

öğretmenlerle paylaşılmış ve

öğretmenler tarafından uygulanmış,

pedagojik ve uygulamada dikkat

edilmesi gerekilen noktalar

vurgulanmıştır. Alanında

uzman öğretmen eğitmenleri;

Fabrice Krot, Jöëlle Fourcade,

Jackie Halimi ve Nadine Sire (Fransa

Eller Hamurda programı ve Ankara

Fransa Büyükelçiliği Charles De

Gaulle Lisesi işbirliği ile) farklı

tarihlerde ülkemize davet edilerek

öğretmenlere yönelik kurslar

düzenlenmiştir. Bunun yanında,

TTKB işbirliği ile 18–22 Ekim

2010 tarihlerinde Fransa-Paris’te

Fabrice Krot ve Jöëlle Fourcade’ın

(Fransa Eller Hamurda öğretmen

eğitmenleri) ev sahipliğinde,

yurtdışındaki uygulamaların

katılımcı öğretmenlere tanıtıldığı

bir program düzenlenmiştir.

• Bilim Eğitimi Çalıştayları:

Projeyi daha çok eğitimci,

öğretmen, akademisyen ve ilgili kişi

arasında duyurmak amacıyla Bilim

Eğitimi Çalıştayları düzenlenmiştir.

Bu çalıştaylarda, TÜBA Bilim

Eğitimi Çalışma Grubu üyeleri,

akademisyenler, diğer kurum ve

kuruluşlardan ilgili kişiler ve okullar,

bilim eğitimi ve bilimsel konularda

sunumlar yapmışlardır.

2004 yılında, TÜBİTAK‘ın da

desteği ile Türkiye Sanayi Sevk

ve idare Enstitüsü‘nde (TÜSSİDE)

öğretmenlere yönelik bir yaz

kursu; Zonguldak Karaelmas

Üniversitesi işbirliği ile Zonguldak

Bilim Eğitimi Çalıştayı (2008), TTKB

işbirliği ile Ankara Bilim Eğitimi

Çalıştayı (2008, 2009) ; Feyziye

Mektepleri Vakfı işbirliği ile İstanbul

Bilim Eğitimi Çalıştayı (2008);

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi

işbirliği ile Gaziantep Bilim Eğitimi

Çalıştayı (2010); TÜBA şeref üyesi

Prof. Dr. Namık Kemal Aras’ın

katkılarıyla, Antalya Milli Eğitim

Müdürlüğü ve Akdeniz Üniversitesi

işbirliği ile Antalya Bilim Eğitimi

Çalıştayı (2010) gerçekleştirilmiştir.

• Etkinlik Hazırlama Toplantıları:

Proje kapsamında, 2010 yılında,

ODTÜ Eğitim Fakültesi’nden

gönüllü olarak destek sağlayan,

Doç. Dr. Erdinç Çakıroğlu’nun

yönlendirmeleri ile pilot bir

çalışma gerçekleştirilmiştir.

Okullarda görev yapan ve proje

çalışmaları ile sorgulama-temelli

bilim eğitimi konusunda deneyim

kazanmış öğretmenlerden bir

grup oluşturulmuştur. Bu grup,

belirlenen seviye ve konularda,

basit malzemelerle, müfredata

uygun, ülkemizin herhangi bir

yerinde görev yapmakta olan bir

öğretmenin de uygulayabileceği

kolaylıkta tasarlanmış ve anlatılmış;

“5. sınıf öğrencileri için kesirler

Türk öğretmenler ve Fransız Türk öğretmenler ve Fransız öğretmen eğitmenleri-Paris Çalıştayıöğretmen eğitmenleri-Paris Çalıştayı

Bilim Eğitimi Proje ÇalıştayıBilim Eğitimi Proje Çalıştayı

13

Page 16: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013AĞUSTOS 2013

yoluyla problem çözme etkinlikleri”

ve “okul öncesinde sayı, örüntü

oluşturabilme, grafik oluşturma ve

grafik okuyabilme, mekanda konum

ve dikkat becerileri etkinlikleri”ni

hazırlamıştır. Çalışma sonucunda

etkinlikler pilot okullarda

uygulanmış ve sonuçları proje

çalıştaylarında paylaşılmıştır.

• FIBONACCI Avrupa Birliği

Projesi:

TÜBA, yakın işbirliği içinde olduğu

Fransa Eller Hamurda Programı‘nın

davetiyle FIBONACCI Projesine

İkiz Merkez–2 (Twin Center-2)

olarak katılmıştır. AB 7. Çerçeve

Programı (ÇP) kapsamında

yürütülen proje, sorgulama-temelli

bilim ve matematik eğitimini

yaygınlaştırmayı amaçlamaktadır.

TÜBA, Referans Merkezi olarak

da daha önce Pollen projesinde

de yer almış ve TuWaS! adlı

eğitim projesini bölgesel olarak

yürüten Berlin Hür Üniversitesi ile

eşleşmiştir.

Bu kapsamda, Berlin’e 2010 yılında

bir tanışma ziyareti yapılmıştır.

20–23 Eylül 2010 tarihinde

Almanya-Bayreuth’da düzenlenen

Fibonacci 1. Avrupa Konferansı’na

katılım sağlanmıştır. 9–11 Aralık

2010 tarihlerinde Ankara’da

TÜBA’da Prof. Dr. Petra Skiebe-

Corrette, Dr. Nicola Stollhoff

ve Neşe Ersoy’un (Berlin Hür

Üniversitesi) katılımlarıyla

Öğretmenlere Yönelik Uygulamalı

Eğitim Kursu düzenlenmiştir.

22–26 Şubat 2011 tarihlerinde

ise Almanya-Berlin’e Alan

Ziyareti (Field Visit)’ne gidilmiş;

29–31 Mart 2011 tarihlerinde

Danimarka-Aabenraa’da

düzenlenen Fibonacci

Takip Semineri’ne ve 3-4

Aralık 2012 tarihlerinde

Slovakya-Smolenice’de düzenlenen

Proje Kapanış Semineri’ne katılım

sağlanmıştır.

• Bilim Eğitimi Portalı:

TÜBA, Bilim Eğitimi proje

deneyimlerini, gelişen teknolojiyle

birlikte daha çok kişiye

ulaştırabilmek amacıyla internet

üzerinden herkesin kullanımına açık

bir Bilim Eğitimi İnternet Portalı

kurmuştur.

Bugüne kadar yapılan etkinliklerin

video çekimlerinin, basit

malzemelerle gerçekleştirilecek

deney anlatımlarının konularına ve

seviyelerine göre yer aldığı bilim

eğitimi internet portalı, sorgulayıcı

eğitim sistemini tanıtmayı

amaçlamaktadır.

Türkiye’nin önde gelen bilim

insanlarıyla yapılan röportaj

görüntülerini içeren Bilimi

Aydınlatanlar DVD setinin ve

çocuklar için temel fizik konusunu

ele alan “Marie Curie’den Dersler”

isimli kitabın çevirisi yapılarak

ücretsiz dağıtımı sağlanmıştır.

Proje kapsamında, Bilim

Akademileri toplulukları Avrupa

Akademiler Birliği (ALLEA) ve Asya

Bilim Akademileri ve Toplulukları

Birliği (AASSA) tarafından

yürütülen Bilim Eğitimi programları

çerçevesinde düzenlenen çeşitli

konferanslara katılım sağlanmıştır.

• Bilim Eğitimiyle İlgili

TÜBA’nın Yeni Projeleri

“2013 Yılı Türk Dünyası Kültür

Başkenti” seçilen Eskişehir’de,

TÜBA’nın Eskişehir 2013 Türk

Dünyası Kültür Başkenti Ajansı

ile imzaladığı işbirliği protokolü

çerçevesinde Türk alimler ve

bilim insanları tarafından İslami

bilimler, sosyal ve beşeri bilimler

ve doğa bilimleri alanlarında

geçmişte kaleme alınmış kültür

mirası eserlerden, günümüzde

de yararlanılması ve bu eserlerin

tanıtılması amacıyla, yürütülecek

olan “Türk Dünyasının İnsanlığa

Miras Bıraktığı 100 Temel Eser

Projesi” ve “100 Temel Eser Çocuk

Uyarlaması Projesi” başlatılacaktır.

Projeyle birlikte insanlığı miras

bırakılan 100 temel eserin bilim

tarihine bir katkı olarak günümüz

literatürlerine kazandırılması

hedeflenmektedir.

Projenin önemli yapı taşlarından

“100 Temel Eserin Çocuk

Uyarlaması” ile birlikte insanlığın

ortak kültür mirasının önemli

bir parçası olan bu eserlerin

geleceğimizin sahibi olan

çocuklarımız ve gençlerimizin

bu eserlerden yararlanabilmeleri

ve ilgili yazarları tanımaları

amaçlanmaktadır.

Ayrıca TÜBA tarafından, gelişen

teknoloji birlikte çocukların bilim

eğitimi amacı doğrultusunda

internetin güvenli ve etkin

kullanımını sağlamak için onlara

interaktif bir ortam sağlayacak

“Çocuk Platformu Projesi’nin de

başlatılması düşünülmektedir.

Kaynakça:

• ANONYMOUS, Science Education NOW:

A Renewed Padagogy for the Future of

Europe (Rocard Report), EU High Level

Group on Science Education, Avrupa

Komisyonu Raporu, (2007).

• DİLLON, J., Osborne, J., Science Education

in Europe: Critical Refl ections, A Report to

the Nuffi eld Foundation, London, (2008).

• NODDINGS, N., Philosophy of Education,

Westview Press,Colorado, (2007), p: 3-126.

14

Page 17: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

15AĞUSTOS 2013AĞUSTOS 2013

Neden Türkçe Bilim Terimleri

Sözlüğü?

Bir toplumun dilinde bulunan

kavramlar, o toplumu oluşturan

bireylerin yaşam biçimleri,

dünyaya bakış açıları, gelenekleri,

görenekleri, yaşadıkları coğrafya

koşulları, tarihsel geçmişleri,

dünyadaki konumları ve ekonomik

koşullarıyla ilişkilidir. Her

toplum, kendi gereksinimlerini

karşılayacak bir dil yaratır ve

bu dili gelişimlere, değişimlere

uydurarak sürekli yeniler.

Dil, her şeyden önce bireyin

zihinsel yetilerinin gelişmesi ve

olgunlaşması açısından büyük

önem taşır. Dil; düşünceyi yalnızca

taşıyan ve ileten bir araç olmayıp

düşünceyi yeniden yapılandıran,

onu tamamlayan temel bir işlevsel

yapıdır.

Her toplumun dili, o toplumu

toplum yapan kurumların

oluşumunu da sağlar. Genel

dilin içinde bilim dili, hukuk dili,

sanat dili, yazın dili de vardır ve

bu dillerin varlığı, o kurumların

varlığıyla örtüşür.

Bilim dili, yaratıcı-üretici

düşüncenin yansıdığı en

önemli araçlardan biridir.

Temelde, toplumdaki doğal dile

dayanan bilim dili, kavramları,

kavramlarının sınırları ve

çağrıştırdıklarıyla ayrı bir dizge

olma özelliği taşır.

Hiçbir dil doğasından bilim dili

değildir. Bilimsel anlayışın, bilim

eğitiminin, ona bağlı olarak

bilim üretiminin ve bilim etiğinin

var olduğu her toplumda bilim

dili oluşur. Bir başka deyişle

bilim üretimi; dilin gelişmesini

sağlar, dilin gelişmesi de bilimsel

düşüncenin ve bilimin gelişmesine

katkıda bulunur.

Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü

ile bilimsel kavram ve terimlerin

Türkçe ifade edilmesi, ülkemizde

bilimsel düşüncenin gelişmesine

katkıda bulunacaktır. Böylece,

gelişen bilim ve teknolojinin

türettiği yeni terimlerin Türkçe

karşılıkları eğitim ve bilim dünyası

tarafından kullanılabilecek,

Türkçenin giderek bilim dili olarak

yaygınlaşmasına ve yerleşmesine

katkıda bulunacaktır.

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA),

bu amaçla 2002 yılında Devlet

Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nın

desteğiyle Türkçe Bilim Terimleri

Sözlüğü Projesi'ni başlatmış ve

geliştirerek sürdürmektedir.

Proje hakkında

Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü

Projesi; Sosyal Bilimler Terimleri

Sözlüğü, Mühendislik Terimleri

Sözlüğü, Doğa Bilimleri Terimleri

Sözlüğü ve Tıp Terimleri Sözlüğü

olmak üzere dört ana sözlük

altında yürütülmektedir.

Her bir sözlük çalışmasına

akademisyen ve dil uzmanlarının

katıldığı çalıştaylar ile

başlanmıştır. Bu çalıştaylarda

ana sözlükler altında yer alacak

alt alanlar ve bu alanlarda

görev alacak alan uzmanları

belirlenmiştir.

Çalışma yöntemi olarak

alan uzmanlarının alt alan

sözlüklerini oluşturmaları, bu alan

sözlüklerinin birleştirilmesiyle

ana sözlüklerin oluşturulması,

ana sözlükler üzerinde de, ilgili

alanlarda uzman kişilerden

oluşan bir kurul tarafından, terim

ayıklama, farklı alanlardan gelen

ortak terimlerin tanımlarının

birleştirilmesi, farklı alanlarda

farklı terimlerle karşılanan aynı

kavram için ortak bir terimin

belirlenmesi, yabancı kökenli

sözcüklerin olabildiğince Türkçe

terimlerle karşılanması, terimlerin

yabancı dil karşılıklarının

(Almanca, Fransızca, İngilizce)

tamamlanması gibi yayına hazırlık

çalışmalarının yürütülmesi

benimsenmiştir.

Yayına hazırlık çalışmalarına

başlanmadan önce, o güne kadar

TÜBA - Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi Aynur ODABAŞ / Proje Sorumlusu

Page 18: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

16 AĞUSTOS 2013

kağıt üzerinde yapılan çalışmaların

bilgisayar ortamına aktarılması,

yayına hazırlık çalışmalarının

internet üzerinden, eş zamanlı

yapılabilmesi için 2009 yılında bir

veritabanı yazılımı geliştirilmeye

başlanmıştır. Projenin çalışma

şekline göre adım adım

oluşturulan veritabanı yazılımı,

halen yeni özellikler eklenerek

geliştirilmeye devam edilmektedir.

Bu yazılım ile istenilen alana

ait sözlük yaratılabilmekte ve

bu sözlüklerin birbirleriyle

etkileşimleri sağlanabilmektedir.

Her bir alt sözlük kapsamında

terimlerin tanım, yabancı

dil, eşanlam vb. karşıları

girilebilmekte ve her bir terime

resim yüklenerek sözlük görsel

olarak da desteklenebilmektedir.

Bu yazılım ile hem sözlüklerde

çalışan uzmanlar, birbirlerinin

çalışmalarını görebilmekte ve

ortak bir çalışma sürdürebilmekte;

hem de proje yönetimi,

çalışmaların takibini kolaylıkla

yapabilmektedir. Ayrıca Akademi,

yazılım tamamlandığında, sözlük

çalışması yaparken bu yazılımdan

yararlanmak isteyen kurum ya da

kişiler olduğunda, kendilerine

destek vermek amacıyla

veritabanını kullanmalarına izin

verebilecektir.

Veritabanı üzerinde tüm

sözlüklerin yayına hazırlık

çalışmaları tamamlandığında,

öncelikle sözlükler internet

üzerinden kullanımına sunulmakta

ve sonrasında da alınan geri

bildirimlerle güncellenen

sözlüklerin basımı yapılmaktadır.

Page 19: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

17AĞUSTOS 2013

Tüm bu çalışmaların sonucunda

ise ana sözlükler birleştirilip

Türkçenin ilk tüm bilim alanlarını

kapsayan Türkçe Bilim Terimleri

Sözlüğü oluşturulacak ve

güncellenerek geliştirilmeye

devam edilecektir.

Sosyal Bilimler Terimleri Sözlüğü

Sosyal Bilimler Terimleri Sözlüğü;

Antropoloji, Arkeoloji, Coğrafya,

Çocuk Gelişimi, Dilbilim, Dinbilim,

Eğitim, Felsefe, Gösterim, Hukuk,

İktisat, İstatistik, İşletme, Kamu

Yönetimi, Kentbilim, Kitle İletişimi

ve Araçları, Kütüphanecilik,

Mantık, Mimarlık, Ruhbilim

Sanat Tarihi, Tarih, Toplumbilim,

Uluslararası İlişkiler, Yazınbilim ve

Yöntembilim olmak üzere 26 alt

alandan oluşmaktadır.

Sözlüğün yayına hazırlık

çalışmaları, 2011 yılı başında

tamamlanmıştır. Toplam 21.281

bilim terimi içermekte ve 80’nin

üzerinde uzmanın katkıları ile

oluşturulmuştur. Sözlük, öncelikle

projenin internet sayfasından

(www.tubaterim.gov.tr) kullanıma

sunulmuştur. Tüm üniversitelere

duyurulan ve kullanıcılardan

alınan katkılarla güncellenen

sözlüğün, 2011 yılı Kasım ayında

2000 adet basımı yapılmıştır.

İnternet üzerinden kullanıma açık

olan sözlük, kullanıcılardan gelen

geri bildirimler ve eklenmesi

istenen yeni terimlerle sürekli

güncellenmektedir.

Mühendislik Terimleri Sözlüğü

Mühendislik Terimleri

Sözlüğü; Bilişim Mühendisliği,

Biyomühendislik, Çevre

Mühendisliği, Denizcilik

Mühendisliği, Deri Mühendisliği,

Elektrik – Elektronik Mühendisliği,

Endüstri Mühendisliği, Enerji

Mühendisliği, Gıda Mühendisliği,

İnşaat Mühendisliği, Kimya

Mühendisliği, Makine

Mühendisliği, Malzeme

Mühendisliği, Mühendislik, Tekstil

Mühendisliği, Uçak Mühendisliği

ve Yerbilim Mühendisliği olmak

üzere 17 alt alandan oluşmakta

ve yeni alanlar eklenerek

genişletilmektedir.

Page 20: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

18 AĞUSTOS 2013

Prof. Dr. Saim Özkar

yürütücülüğünde, farklı

üniversitelerde görevli, 10’un

üzerinde öğretim üyesi,

yaklaşık 15.000 terim üzerinde

yayına hazırlık çalışmalarını

sürdürmektedir.

2014 yılı başında bu çalışmaların

tamamlanması ve ilk olarak

internet üzerinden kullanıma

sunulması planlanmaktadır.

Sonrasında da alınan geri

bildirimlerle güncellenecek olan

sözlüğün basımı yapılacaktır.

Boğaziçi Üniversitesi,

Elektrik-Elektronik

Mühendisliği, öğretim üyesi

Prof. Dr. Bülent Sankur

yürütücülüğünde, farklı

üniversitelerde görevli, 70’in

üzerinde öğretim üyesi,

yaklaşık 25.000 terim üzerinde

yayına hazırlık çalışmalarını

sürdürmektedir.

Çalışmalar belli bir aşamaya

geldiğinde, sözlüğün öncelikle

2013 yılı sonunda internet

üzerinden kullanıma sunulması,

sonrasında da alınan geri

bildirimlerle güncellenerek ve

geliştirilerek basımının yapılması

planlanmaktadır.

Doğa Bilimleri Terimleri Sözlüğü

Doğa Bilimleri Terimleri Sözlüğü;

Biyoloji, Botanik, Fizik, Kimya,

Matematik ve Zooloji olmak üzere

altı alt alandan oluşmaktadır.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi,

Kimya Bölümü Öğretim Üyesi

Tıp Terimleri Sözlüğü

Tıp Terimleri Sözlüğü; Anatomi,

Anestezi, Biyofizik, Biyokimya,

Çocuk Cerrahisi, Çocuk Sağlığı

Hastalıkları, Çocuk Nörolojisi,

Deontoloji, Dermatoloji, Diş

Hekimliği, Eczacılık, Farmakoloji,

Page 21: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

19AĞUSTOS 2013

Fizyoloji, Genel Tıp, Göğüs

Cerrahisi, Göğüs Hastalıkları,

Histoloji ve Embriyoloji,

İmmunoloji, Kadın Hastalıkları

ve Doğum, Kardiyoloji, Meme

Cerrahisi, Mikrobiyoloji,

Nefroloji, Nöroloji, Nöroşirurji,

Ortopedi, Patoloji, Radyoloji, Ruh

Hekimliği, Sağlık Eğitimi, Sağlık

Yönetimi, Tıbbi Genetik, Üroloji

www.tubaterim.gov.tr

ve Veterinerlik alt alanlarından

oluşmaktadır.

2013 yılı içerisinde ilgili

alanlardaki öğretim üyelerinden

bir kurul oluşturulması ve yayına

hazırlık çalışmalarına başlanması

planlanmaktadır.

Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü

İnternet Sayfası

Proje hakkında ayrıntılı bilgilere ve

çalışması tamamlanan sözlüklere

www.tubaterim.gov.tr adresinden

ulaşılabilir.

İlk olarak Sosyal Bilimler Terimleri

Sözlüğü bu sayfadan arama

motoru ile kullanıma sunulmuştur.

Doğa Bilimleri, Mühendislik

ve Tıp Terimleri sözlüklerinin

yayına hazırlık çalışmaları

tamamlandığında yine bu

Page 22: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

20 AĞUSTOS 2013

sayfadan kullanıma sunulacaktır.

Tüm kullanıcılar arama motoru

ile terim arayabilmekte; sayfaya

üye olan kullanıcılar ise aynı

Şekil 1. Eğitim durumuna göre üye dağılımı

Şekil 2. Meslek gruplarına göre üye dağılımı

Diğer

Sivil Toplum / Vakıf / Dernek

Bankacılık / Sigorta / Finans

Akademik / Eğitim

Kültür / Sanat

Sağlık / Tıp

Bilişim / İletişim

Basın / Yayın

Kamu

Hukuk

%0 %10 %20 %30 %40 %50

İlkokul

Mezunu

%1

Ortaokul

Mezunu

%1

İlköğretim

Mezunu

%1

Lise Öğrencisi

%1Lise Mezunu

%1

Yüksekokul

Öğrencisi

%3

Yüksekokul

Mezunu

%2

Yüksek Lisans

Öğrencisi

%14

Lisans

Mezunu

%13

Lisans

Öğrencisi

%17

Yüks

ek Li

san

s

Mezu

nu

%7

Doktora

Mezunu

%24

Doktora

Öğrencisi

%15

zamanda terimlere yorum

yapabilmekte ve kendileri de

sözlükte yer almasını istedikleri

terimlerin tanımlarını yaparak

projeye katkı sunabilmektedirler.

İnternet sayfasına 2011 yılı

başından itibaren 1412 kişi

üye olmuş ve bu kişilerin

%24’ünü doktora mezunu kişiler,

Page 23: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

21AĞUSTOS 2013

%47’sini akademik/eğitim

meslek grubunda olan kişiler

oluşturmaktadır.

www.tubaterim.gov.tr’ye Ödül

Türkçe Bilim Terimleri

Sözlüğü internet sayfasına

(www.tubaterim.gov.tr),

2012 Bilişim Hizmet Ödülleri

kapsamında “Eğitim Sitesi”

kategorisinde üçüncülük ödülü

verilmiştir.

Türkiye Bilişim Derneği’nin

21-23 Kasım 2012 tarihleri

arasında düzenlediği “29.

Ulusal Bilişim Kurultayı”nda

Eğitim Sitesi Ödülünü, Türkiye

Bilimler Akademisi Başkanı

Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Bilim,

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat

Ergün’den aldı.

Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü

iletişim bilgileri:

E-posta:

[email protected]

İnternet:

www.tubaterim.gov.tr

“29. Ulusal Bilişim Kurultayı”nda Eğitim Sitesi Ödülünü, TÜBA Başkanı “29. Ulusal Bilişim Kurultayı”nda Eğitim Sitesi Ödülünü, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Bakan Nihat Ergün’den aldı. Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Bakan Nihat Ergün’den aldı.

Page 24: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

22 AĞUSTOS 2013

Makale BİLİM DİLİ OLARAK TÜRKÇE VE TÜRKÇE BİLİNCİ

Giriş

Türkçemizin bilim dili olup

olmadığını sorgulamadan

önce, Türk olarak, kültürümüze

ve özellikle anadilimize olan

duyarlığımızı, inancımızı,

güvenimizi ve kendi payımıza

düşenleri yapıp yapmadığımızı

sorgulamamız gerekir. Türkçe

bilincinden yoksun olunması,

kuşkusuz Türkçenin gerek

gelişmesine gerek bilim dili

olmasına en büyük engeldir.

Bilim Dili Olarak Türkçe ve Türkçe Bilinci Tuncer ÖREN / Bilgisayar Bilimi Emeritüs Profesörü

Ottava Üniversitesi, Ottava, Ontaryo, Kanada

“Toplumlar anadillerini İngilizce, İspanyolca ve Mandarin gibi hakim

konumdaki diller için terk ediyor ve her 14 günde bir dünya dillerinden biri yok oluyor.

Önümüzdeki yüzyıla gelindiğinde yeryüzünde konuşulan 7 bin civarında dilin yarısı

olasılıkla ortadan kalkmış olacak. Peki ya, susan bir dille birlikte yitirdiklerimiz. . .?” (Russ Rymer, 2012)

Sorunlar ve Kaynak Sorunlar

Toplumsal konularda, sorunlar

birbirlerini etkiler ve bir sorun

yumağı oluşturur. Öyle ki,

sorunların çözülmelerine nereden

başlanacağı bile başka bir sorun

olur. Böyle durumlarda çözüm

üretebilmede yararlı bir yaklaşım,

bazı sorunların, çözülmedikleri

zaman başka sorunlara neden

olabileceklerini de hesaba

katmaktır. Kaynak sorunlara

çözüm bulunduğunda, başka

epey sorun sorun olmaktan

çıkabilir.

Sosyal sorunlarımıza çözüm

üretme yöntemlerini, bundan

yirmi yıl öncesinde bile irdeleyen

Beyaz Nokta Gelişim Vakfı

(BNGV) kurucusu Tınaz Titiz’in

şu gözlemleri çok önemlidir:

“Kaynak sorun’ların önemli

özellikleri vardır. Bunlardan

birisi, ‘ancak Kaynak Sorun’lar

çözülebilir, diğerleri ile uğraşılır

fakat çözülemez” özelliğidir. Bir

başka özelliği ise, ‘bir Kaynak

Sorunun çözülmesinin, çok sayıda

sorunu ortadan kaldırması’dır”

(Titiz, 1992).

Bu yazıda, Türkçe bilinç

noksanlığının Türkçenin bilim

dili olmasında ve hatta başka

konularda, “Kaynak Sorun” olduğu

vurgulanmıştır.

Türkçe Bilincinin Önemi

Alışveriş merkezleri, semt, konut,

mağaza adları ve tüketici ürün ve

servislerinin adlarının –hiç gereği

yokken– Türkçe olmamalarının

çok önemli nedenleri ve sonuçları

var. O isimleri kullanmak zorunda

olanlar –Türkçe bilinçleri

yerinde olsa bile– günlük

konuşmalarında, Türkçeleri

olan sözcükler yerine özellikle

İngilizcelerini kullanmaya

zorlanmış olmaktadırlar. Bazı

kredi kartlarının isimlerinin

Türkçe olmamaları, ayrıca “kart”

yerine “card” denmesi, veya

“kule”, “merkez” gibi Türkçesi

olan sözcükler yerine (tower,

center, gibi) yabancı sözcüklerin

kullanılmaları, Türkçe bilinci

olanları bile gereksiz olarak,

Türkçeyi özensiz kullanmaya

zorlamaktadır. Bunun dışında,

Türkçede gerekli olan her ses

Page 25: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

23AĞUSTOS 2013

BİLİM DİLİ OLARAK TÜRKÇE VE TÜRKÇE BİLİNCİ Makale

için bir harfi olan Türkçeyi, bu

yeteneği olmayan özellikle

İngilizce gibiymiş gibi yazanlar da

var.

Türkçeyi özensiz kullanma ve

horlama, bazen kavramların yanlış

kullanılmalarına da yol açmakta.

Örneğin, ısı yerine sıcaklık, ya

da süre yerine süreç denmesi

gibi; bazen de “lüx” gibi ne Batı

dillerinde ne Türkçede olan yanlış

uygulamalar görünmekte. Türkçe

kullanmayı “eski kafalılık” diye

adlandırma yanılgısına düşenler

de ayrı bir grup oluşturmakta

(Dündar, 2006). Oysa ki, “Kendi

kültürlerine saygı duymayanlar

başkalarından saygı beklemek

haklarını yitirmiş olurlar. Dilimize

özen, benliğimize duyduğumuz

saygının bir göstergesidir” (Ören,

1998).

Türkçe Bilinci

Türkçe bilincinden yoksun

Türklerin dilimize ve kültürümüze

yaptıklarını kınayan ve doğru

yolu gösteren çok aydınımız

var. Örneğin, Ali Dündar (1995),

Feyza Hepçilingirler (1997), Oktay

Sinanoğlu (2000), Emre Kongar

(2003), Sevgi Özel (2007), Kemal

Atalay (2008) ve Mehmet Ali

Sulutaş (2008).

Ayrıca dil ve kültür arasındaki

yakın ilişki, dolayısıyla Türkçemizi

yozlaştırmanın kültürümüz

bakımından tehlikeli sonuçları

da ayrıntıları ile irdelenmiştir.

Bu konuda Suat Yakup Baydur

(1952), Aydın Köksal (1980, 2003)

ve Doğan Aksan (2008) aydınlatıcı

bilgi vermektedir.

Çoğumuzda Türkçe bilincinin

yokluğu veya zayıflığı, gerek

bazı Türklerin gerek yabancı

kuruluşların Türkçeyi, dolayısıyla

Türkleri ikinci sınıfmış gibi

görmelerine neden olmakta.

Türkçe bilincinin, yabancı

kuruluşların Türkçeyi gerektiği

gibi ciddiye almalarına vesile

olmasına bir örnek, geçen yıl

gazete haberi olmuştu:

“Yargıtay, otomobildeki yol

bilgisayarının Türkçe menü

içermemesinin, araçtan

beklenen faydayı azalttığını,

ilgili yasa gereği bunun ‘ayıplı

mal’ niteliğinde bulunduğu

için müşterinin taleplerinin

değerlendirilmesinin zorunlu

olduğunu bildirdi” (Cumhuriyet,

2012).

Üstelik, Manisa'da dava

açan Memduh Toprak, yerel

mahkemece davasının

reddedilmesi üzerine Yargıtay’a

temyiz başvurusu yaparak

duyarlığını en uygar bir şekilde

dile getirmişti. Memduh Toprak’ın

davranışı ve sözleri örnek alınacak

niteliktedir:

“Türkçe konuşulan bir ülkede

Türkçe ile ilgili bu kadar mücadele

vermek insanı gerçekten üzüyor.

Diğer ülkelerde, bir Fransa'da,

İtalya'da, Almanya'da, ithal

edilen bir mal, o ülkenin dilini

kapsamazsa, bırakın mahkemelik

olmayı, sınırdan içeriye

sokmuyorlar. Ama bizim ülkemiz

bu konuda yol geçen hanı gibi.

Vatandaşlarımız bilinçli hale

gelsin diye böyle bir mücadele

verdik” (Cumhuriyet, 2012).

Türkçe bilincimizi geliştirip,

uygar yollardan göstermeye

devam ettikçe gereken ilginin

gösterileceği doğaldır.

Kısa ve Uzun Vadede Çelişkili

Çözümler

Sorunlara kısa vadede olumlu

gibi gözüken bazı çözümler,

uzun vadede büyük yanılgılara

neden olduklarında, kısa vadede

başka çözümlerin gerekliliği

ortaya çıkar; ama çoğunlukla

iş işten geçtikten sonra. Kısa

vadeli çözümlerin, uzun vadede

kötü sonuç vermelerini çok geç

olmadan önlemek için, neden-

sonuç ilişkilerini akıl gözüyle

gör(ebil)mek gerekir.

Günlük yaşamdan bir örnek: Su ile

çevrili İstanbul'da, bir zamanlar

Boğaz'ın her iki yakasında, kuzey

ve güney kıyılarında ve Adalar'da

denize girilebilen pek çok plaj

vardı. Sular kirletildikten sonra

İstanbulluların çoğu deniz tatili

için Bodrum, Marmaris gibi

yerlere gitmek zorunda kaldı. Kısa

vadede kirli suların arıtılmadan

denize akıtılması, sonunda

İstanbullulara çok pahalıya

maloldu.

Türk Üniversitelerinde Yabancı

Dilde, Çoğunlukla İngilizce,

Eğitim

Kısa vadede iyiymiş gibi gözüken

bir uygulamanın, uzun vadede

ciddi sorunlar yaratabileceğine

konumuzla ilgili bir örnek

verelim. Türkiye'de yabancı dilleri

öğretmenin doğru yolunun

Page 26: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

24 AĞUSTOS 2013

Makale BİLİM DİLİ OLARAK TÜRKÇE VE TÜRKÇE BİLİNCİ

yaygın uygulaması olmadığı için,

Türk üniversitelerinde İngilizce

eğitim yapılması, kısa vadede,

gerek gençler gerek üniversiteler

tarafından çok iyi bir çözüm

olarak algılanabilir. Gençler

için, eğitimleri sürerken Türkiye

dışındaki üniversitelerden çifte

derece alabilmeleri, stajlarını

Türkiye dışındaki kuruluşlarda

yapabilmeleri, mezuniyetlerinden

sonra Türkiye'deki bazı

işyerlerinde iş bulabilmelerini

olumlu görmeleri normal

karşılanabilir. Üniversiteler

açısından, "yabancı dilde

eğitimi", özellikle İngilizceyi, bir

üstünlükmiş gibi göstererek,

gençleri kendi üniversitelerine

çekme üstünlüğü sağlamak,

yurtdışından öğrenci almak ve

gene yurtdışı üniversitelerinden

akademik kadro bulmak çok cazip

gelebilir.

Gerek gençler gerek üniversiteler

için kısa vadede olumlu gibi

gözüken, Türk üniversitelerinde

yabancı dilde eğitim yapılmasının

uzun vadede çok ciddi sorunları

vardır. İngilizce eğitim aldıkları

için, gençlerin pek çoğunun

konularındaki terimlerin

Türkçelerini öğrenememeleri

doğaldır. Eğitim almış oldukları

konularda Türkçe terimleri

öğrenmemiş bu gençlerin bir

kısmı daha sonraki yıllarda

üniversitelerimizde çalıştıkları

zaman yetiştirecekleri kuşağın,

bırakın o zamanlarda gerekecek

yeni kavramlara Türkçe terim

üretebilmeyi, şimdi dilimizde

olan terimleri bile bilememeleri

olasıdır. Dilimizde "Ne ekersen,

onu biçersin" sözü boşuna

söylenmemiştir.

Üniversiteler yüzyıllar boyunca

birikmiş bilgileri gençlere

aktardıkları gibi işlevleri

arasında bilgi üretmek de vardır.

Üniversitelerde akademik olarak

çalışanlar aktarılan bilgilerin ya

da üretilen kavramların Türkçe

terimlerini de üretebilirler. Bu

konuda aydınlatıcı bilgi için Prof.

Dr. Aydın Köksal'ın "Yabancı

dille öğretim, Türkiye'nin büyük

yanılgısı" kitabı okunmaya ve ders

alınmaya değer niteliktedir.

Türkçenin Gücü

Türkçenin gücü konusunda

bilgili olmadan, Türkçenin

güçsüz olduğunu savunanlar

kendilerinde, Türkçemizde “cahil

cesareti” diye bilinen, bilimsel

adıyla Dunning-Kruger sendromu

(DKS) varmış havası verebilir.

Türkçenin gücünü irdeleyen

kitaplara örnek olarak, bakınız

Uygur (1962) ve Aksan (1987,

2003, 2005).

Türkçe dilbilgisi (Hepçilingirler,

2004) ve Türk dili hakkındaki

kitaplar (Çotuksöken, 2004)

Türkçeyi öğrenmemize ve

sevmemize yaradığı gibi ayrıca

Türkçe hakkında yanlış fikirler

üretmemizi de önleyebilir. Üstelik,

bilmediğini yok sanmak doğru bir

yaklaşım değildir.

Türkçenin sonek kullanarak yeni

sözcük türetmekteki özelliği çok

zengin soneklerinin olmasından

kaynaklanır (B. Atalay, 1942;

Hatiboğlu, 1981, Kahraman, 1996

ve Çotuksöken, 2011).

Deney yapmak, bilimsel

yaklaşımın en temel

öğelerindendir. Aşağıda

belirtilen ve deney yapmakla

ilgili üç tümceyi Batı dillerinden

istediğiniz biri ile söylemeyi

denediğinizde Türkçenin

anlatım gücünü kolaylıkla

görebilirsiniz: "Deney yapayım",

"Deney yaptırayım" ve "Deney

yaptırtayım".

Yapmak eylemi "tır" ve tırt" ekleri

ile yaptırmak ve yaptırtmak

anlamlarına gelir. Konuşan kişi

"A"nın deneyi başka bir kişi,

"B"ye yaptırmasını belirtmek

için "yapayım"daki yap köküne

"tır" ekinin eklenmesi yeterli

olmaktadır. Benzer şekilde, "A"

"Deney yaptırtayım" dediğinde,

bulacağı üçüncü bir kişi, "C"

deneyi bir başkasına, "B"ye

yaptıracaktır. Bu son örnekte,

deneyi yapan "B", deneyi yaptıran

"C" ve deneyi yaptırtan "A"

olmaktadır.

Yetenek göstermek, ya da

olur almak için, Türkçemizde

yapabilmek, yaptırabilmek

ve yaptırtabilmek sözcükleri

de "yap" kökünden, kolaylıkla

türetilebilir. Yetenek belirtmek

için İngilizcede "able" soneki

kullanılır. Örneğin, "bendable"

(bükülebilir, bükülür, eğilebilir,

eğilir), "certifiable" (onaylanabilir,

onaylanır) ve "readable"

(okunabilir, okunaklı). Türkçede

yetenek, aynı zamanda eylemi

yapan (yani yapabilen) için de

belirtilebilir. Örneğin, bükülebilir

için bükebilir, eğilebilir için

Page 27: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

25AĞUSTOS 2013

BİLİM DİLİ OLARAK TÜRKÇE VE TÜRKÇE BİLİNCİ Makale

eğebilir; onaylanabilir için

onaylayabilir, ve okunabilir için

okuyabilir. Türkçede sadece bir

kaç harf değişmesi ile iki tür

yetenek kolayca belirtilebilir.

Bilim Dili Türkçe

ABD'de MIT'deki medya

laboratuvarı kurucusu

Negroponte İngilizceyle

kıyasladığında, Türkçeden övgü

ile bahseder ve şöyle yazar:

“İngilizce en güç olanlardandır; …

Türkçe gibi başka diller çok daha

kolaydır. … Dolayısıyla sözcük

düzeyinde, bilgisayarla konuşma

sentezi yapacaklar için Türkçe

rüyalarının gerçekleşmesidir”

(Negroponte, 1995).

Dilimiz, oya gibi, hatta bir

kuyumcu duyarlığı ile işlenmeye

layık olacak kadar değerli bir

dildir. Bilim Dili Türkçe konusunda

yazılmış çok değerli yazılar

var (Öztürk). Terim hazırlama

konusunda bir kılavuz da

daha 1970'lerde yayımlanmıştı

(Özdemir, 1973). Sosyal

bilimlerdeki Türkçe sözlüklerin

bir listesi TÜBA'nın terimler

İnternet sitesinde verilmiştir ve

bu konulardaki bilgi birikimini de

göstermektedir (TÜBA-TSBS).

Uzun yıllar çalışmış olduğum iki

bilim ve teknoloji dalından örnek

verebilirim:

1. Bilişim: Türkiye Bilişim

Ansiklopedisi, Türkçenin,

bilişim gibi sürekli olarak

kendini aşan bir konuda,

yeterli olabilmesini

göstermesi bakımından

kayda değer (Ören,

Üney ve Çölkesen,

2006). Ansiklopedinin

hazırlanmasındaki ilkelerden

biri "Bilişimde özenli Türkçe"

kullanılması idi. Türkiye

Bilişim Ansiklopedisi iki

bakımdan çok önemlidir: (1)

Yabancı terim kullanmadan

yazılmış olan evrensel

konularda ve Türkiye’ye

özgü 200’den fazla makale

Türkçenin bu konudaki

yeterliliğini göstermektedir.

(2) 3 başeditör, 22 editör ve

yaklaşık 200 bilişim insanının

katkılarıyla hazırlandığı

için bu konuda Türkiye'de

yeterli sayıda yetenekli insan

olduğunu da gösterir. Ayrıca,

bilişim konusunda 20'den

fazla Türkçe sözlük içeren bir

liste, yazarın Bilişimde Özenli

Türkçe İnternet sitesinde

varilmiştir (Ören-BÖT).

2. Benzetim: Benzetim,

model kullanılarak deney

yapılmasını ve deneyim

kazanılmasını sağladığı

için yüzlerce uygulama

alanında kullanılır ve ABD

Senatosunca kritik konu ilân

edilmiştir. Modelleme ve

benzetim konusunda Marsilya

üniversitesinde yayımlanmış

bir sözlük 4000 kadar terim

içermekteydi (Ören ve 14

kişilik Fransızca takımı, 2006).

Sözlüğün hâlen hazırlanmakta

olan ve 10 000'den fazla

İngilizce terimi içerecek

çokdilli sürümü, İngilizce,

Fransızca, İspanyolca ve

İtalyanca ile Türkçe terimleri

kapsamaktadır ve proje yazar

tarafından yürütülmektedir.

(Projenin başka bir ürünü

olan "Çince-İngilizce

Modelleme ve Benzetim

Sözlüğü" Çin'de yayımlanmıştı

(BoHu Li, Tuncer Ören ve

diğerleri, 2012).

Türkiye Bilişim Derneği'nin yayın

organı olan Bilişim'de bazı yazılar

yayımlanmıştı. Bunlardan ilki

bilişim, benzetim ve istatistiğin

en temel kavramlarından olan

"değişken'lerin 350'den fazla

türü için Türkçe ve İngilizce

kavramları içermekte idi (Ören,

2012a,b). Daha sonra hazırlanmış

olan ve Ocak 2013'te basılmış

olan bir çalışmada "bilişim ve

benzetimde kullanılan ve giriş ve

girdi türlerini gösteren 150'den

fazla İngilizce terim, İngilizce ve

Türkçe iki dizin olarak verilmiştir.

Dizinler, gerek İngilizce

gerek Türkçenin ayrıntıları

gösterebilme yeteneklerine

de tanıklık etmekte" (Ören,

2013a). Bu dizide şimdiye kadar

yayımlanmış terim listeleri şu

terimleri içermekte: Makine

anlaması türleri (Ören, 2013b, 85

terim), hata türleri (Ören, 2013c,

350 terim), değer türleri (Ören,

2013d, 170 terim). Bu tür kavram

salkımlarının yayımlanmalarına

devam edilmesi planlanmaktadır.

Yazarın bilişimde özenli Türkçe

konusundaki etkinliklerinin

listesine İnternet'ten erişilebilir

(Ören-BÖT).

Page 28: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

26 AĞUSTOS 2013

Makale BİLİM DİLİ OLARAK TÜRKÇE VE TÜRKÇE BİLİNCİ

Sonuç

Bilim Dili Olarak Türkçe konusunu

irdelerken, sonuç olarak iki

konuya odaklanabiliriz: Türkçenin

bilim dili olması için altyapı

sağlanması ve kendi payımıza

düşenleri yapmak.

1. Türkçenin bilim dili olması

için altyapı

Türkçe doğa ve sosyal

bilimler, mühendislik ve tıp

terimlerinin geniş kapsamlı

sözlüklerinin hazırlanması ve

İnternet üzerinden kullanıma

açılmaları çok iyi bir altyapı

sağlayacaktır. Zengin bir dilde

sözlük hazırlamanın çok uzun

zaman gerektirdiği de göz

önünde tutularak, sözlüklerin

sürekli gözden geçirilmeleri

de gerekecektir (Winchester,

2003). Ancak kullanıcı olarak

terimleri iyi seçmemiz gerektiği

de yadsınamaz. Örneğin,

İngilizcede "run" sözcüğünün

"koşmak", "çalışmak" dahil, pek

çok anlamı vardır. Örneğin,

Tureng sözlüğünde 150 anlamı

listelenmektedir (Tureng-run).

Ama bir bilgisayar programından

bahsederken, programın

çalışması terimini kullanmak

gerekir; programın koşması

veya koşturulması bahis konusu

değildir.

2. Kendi payımıza düşenleri

yapmak

Kuşkusuz, istersek hepimizin

yapabileceğimiz çok şeyler var,

örneğin:

• Türkçemizi özenle

kullanabiliriz. Başka dilleri

bilmek, anadilini kötü

kullanmak için bir engel

değildir. Üstelik, anadilini

doğru kullan(a)mayanların

pek çoğu yabancı dilleri de

doğru kullan(a)mamaktadır.

• Türkçemizi yazım kurallarına

göre kullanabiliriz. Çok yararlı

"Yazım kılavuzları" var (Alpay,

2000; Aksoy, 2000).

• Türkçeleri varken yabancı

sözcük kullanmayabiliriz.

Gerektiğinde sözlük

kullanabiliriz. Bilgiye erişimin

bu kadar kolay olduğu

çağımızda, Türkçe yazılım

yanlışları yapmak ve doğru

sözcükleri kullanmamak hiç

birimize yakışmaz.

• Bilgisayar ayarlarını

yap(tır)arak İnternet

yazışmalarında Türkçe harfleri

doğru kullanabiliriz.

• Türkçe bilincini vurgulayan

kaynaklarden yararlanabiliriz.

• Günlük dilin yozlaşmasının

durdurulması için çalışabiliriz.

Bunun için, Türkçemizi

özensiz, özentili ve hatta

hoyratça kullananları

uyarabiliriz.

• Türkçemizi özenle

kullandır(t)abiliriz.

• Yabancı bir dilde eğitim

sağlayan Türk üniversiteleri,

gençlerin yabancı dil

öğrenmeleri için başka yolları

bulabilir ve Türkçe terimlerin

gelişmesini ve gençlerin bu

terimleri öğrenmelerini de

sağlayabilirler.

• Türkçe bilincinde olanlar bu

bilincin yaygınlaşması için

çalışabilir.

Hepimizin ortak bir özelliğimiz,

öğrenme yeteneğimizdir ve her

yeni bir şey öğrendiğimizde

kendimizi de aşmış oluruz.

"Türkçe özürlü Türk" olmamayı

bilinçli bir şekilde seçmiş

olmak ve onun gerektirdiği

şekilde Türkçemizi özenli bir

şekilde kullanmak hepimize

yakışır. Türkçemizi iyi konuşup

yazabilmek, evrenselliği

gerektiren çağımızda, en aşağı

bir, olabilirse birden fazla yabancı

dil öğrenmemize de engel

değildir.

Kaynakça

• Aksan, Doğan (1987). Türkçenin Gücü (3. Basım 1993). Bilgi Yayınevi. Ankara.

• Aksan, Doğan (2003). Dil, Şu Büyülü Düzen. Bilgi Yayınevi. Ankara.

• Aksan, Doğan (2005). Türkçenin Zenginlikleri İncelikleri. Bilgi Yayınevi, Ankara.

• Aksan, Doğan (2008). Türkçeye Yansıyan Türk Kültürü. Bilgi Yayınevi, Ankara.

• Aksoy, Ömer Asım (başkanlığında bir kurul) (2000). Ana Yazım Kılavuzu. Adam Yayıncılık, İstanbul.

• Alpay, Necmiye (2000). Türkçe Sorunları Kılavuzu. Metis Yayınları, İstanbul.

• Atalay, Besim (1942). Türk Dilinde Ekler ve KöklerÜzerine Bir Deneme. Türk Dil Kurumu, Ankara.

• Atalay, Kemal (2008). Alo Türkçe Neredesin? Babıâli, Kültür Yayıncılığı, İstanbul.

• Baydur, Suat Yakup (1952). Dil ve Kültür. Türk Dil Kurumu, Ankara.

• BNGV – Beyaz Nokta Gelişim Vakfı.

Page 29: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

27AĞUSTOS 2013

BİLİM DİLİ OLARAK TÜRKÇE VE TÜRKÇE BİLİNCİ Makale

• BoHu Li, Tuncer Ören, Qinping Zhao, Tianyuan Xiao, Zongji Chen, Guanghong Gong ve diğerleri. (2012). Modeling and Simulation Dictionary: Chinese-English, English-Chinese (9000'dan fazla terim), Chinese Science Press, Beijing, P.R. of China.

• Çotuksöken, Yusuf (2004). Uygulamalı Türk Dili (Cilt 2) 3. basım. Papatya Yayıncılık, İstanbul.

• Çotuksöken, Yusuf (2011). Yapı ve İşlevlerine Göre Türkiye Türkçesi'nin Ekleri. Papatya Yayıncılık, İstanbul.

• Cumhuriyet – "Yargıtay'dan, otomobilde 'Türkçe menü' kararı", 30 Haziran 2012.

• DKS – Dunning-Kruger Sendromu.

• Dündar, Ali (1995). Dil ve Bilinç, Prospero Yayınları, Ankara.

• Dündar, Can (2012). "Evet Kenan Doğulu, biz eski kafalıyız biraz!" (Milliyet, 21 Aralık, 2006.

• Hatiboğlu, Vecihe (1981). Türkçenin Ekleri. Türk Dil Kurumu, Ankara.

• Hepçilingirler, Feyza (1997). Türkçe "Off ". Remzi Kitabevi, İstanbul.

• Hepçilingirler, Feyza (2004). Türkçe Dilbilgisi. Remzi Kitabevi, İstanbul.

• Kahraman, Tahir (1996). Çağdaş Türkiye Türkçesindeki Fiillerin Durum Ekli Tamlayıcıları. Türk Dil Kurumu, Ankara.

• Kongar, Emre (2003). Yozlaşan Medya ve Yozlaşan Türkçe, Remzi Kitabevi, İstanbul. (Bu konuda yazarın yapmış olduğu iki söyleşiye erişmek için tıklanacak bağlantı.)

• Köksal, Aydın Türkçe Bilim Sözleri; Bir Deneyim. Bilimbilmek – Bilim Teknik ve Robotik.

• Köksal, Aydın (1980). Dil ile Ekin. Türk Dil Kurumu, Ankara.

• Köksal, Aydın (2003). Dil ile Ekin. (Günlenmiş 2. Yayım).Toroslu Kitabevi, İstanbul.

• Köksal, Aydın (2000).Yabanci Dille Öğretim, Türkiye'nin Büyük Yanılgısı,

Öğretmen Dünyası, Ankara.

• Negroponte, A. (1995). Being Digital. Alfred A. Knopf, New York, NY, ABD, s. 145.

• Ören-BÖT – Bilişimde Özenli Türkçe İnternet sitesi. http://www.site.uottawa.ca/~oren/pubsList/Turkce.pdf

• Ören, Tuncer (1998-Çağrılı yazı). Bilişimde Özenli Türkçe. BT Haber, sayı 183 (Eylül 7-13, 1998), s. 32.

• Ören, Tuıncer (2012a). Değişken Türleri için Türkçe Terimler (1). Bilişim: Türkiye Bilişim Derneği Dergisi, yıl 40, sayı 148 (Kasım 2012), s. 216-228.

• Ören, Tuncer (2012b). Değişken Türleri için Türkçe Terimler (2). Bilişim: Türkiye Bilişim Derneği Dergisi, yıl 40, sayı 149 (Aralık 2012), s. 192-201.

• Ören, Tuncer (2013a). Bilişim ve Benzetimde Kullanılan Giriş ve Girdi Türleri için Türkçe ve İngilizce Terimler. Bilişim: Türkiye Bilişim Derneği Dergisi. Yıl 41, sayı 152.

• Ören, T.I. (2013b). Makine Anlamasının 80'e Yakın Türü: İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce Terimler, Bilişim:Türkiye Bilişim Derneği Dergisi, yıl 41, sayı 152, Mart 2013, s. 134-143.

• Ören, T.I. (2013c). Modelleme, Benzetim ve Bilişimde 350 Tür Hata – İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce Terim Dizinleri, Bilişim: Türkiye Bilişim Derneği Dergisi, yıl 41, sayı 153, Nisan 2013, s. 166-189.

• Ören, T.I. (2013d). Modelleme, Benzetim ve Bilişimde Kullanılan 170 Tür "Değer": İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce Terim Dizinleri. Bilişim: Türkiye Bilişim Derneği Dergisi, yıl 41, sayı 155, Haziran 2013, s. 204-217.

• Ören, Tuncer, Üney, Tuncer ve Rifat Çölkesen, 2006). Türkiye Bilişim Ansiklopedisi. Papatya Yayıncılık, İstanbul.

• Özdemir, Emin (1973). Terim Hazırlama Kılavuzu. Türk Dil Kurumu, Ankara.

• Özel, Sevgi (2007). Dilleri Uzun, Cumhuriyet Kitapları, İstanbul.

• Öztürk, M.O. Bilim Dili ve Türkçe, GENBİLİM – Türkiye Bilim Sitesi.

• Rymer, Russ (2012). Yok olan sesler. National Geographic Türkiye, Temmuz 2012, sayı 135, s. 66-99.

• Türkçe SBS - Sosyal Bilimler Sözlükleri – "TÜBA terim"deki kaynaklar

• Sinanoğlu, Oktay (2000). Bir Nev-York Rüyası, "Bye-Bye" Türkçe. Otopsi Yayınevi, İstanbul.

• Sulutaş, Mehmet Ali (2008). Ana Sütüm Türkçe. Etik Yayınları, İstanbul.

• Titiz, Tınaz (1992). Sorunların Kimyası. Tınaz Titiz, 1994. Evet-Hayır Demokrasisi, İnkılâp Kitabevi, Ankara kitabının "Aspirin, Benzin ve Vanilya" adlı yazısı, s. 65-67.

• Tureng-run – Tureng (Turkish-English) sözlüğünde "run" sözcüğünün Türkçeleri.

• TÜBA-TSBS: Türkçe Sosyal Bilimler Sözlükleri. TÜBA'nın İnternet sayfasında.

• Uygur, Nermi (1962, 1982, 1989, 1994). Dilin Gücü. Kabalcı Yayınları, İstanbul.

• Winchester, Simon (2003). The Meaning of Everything, The Story of the Oxford English Dictionary. Oxford University Press, Oxford, İngiltere.

Page 30: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

Türk bilim insanlarının günümüze miras bıraktığı eski eserler, Türk-İslam bilim, kültür ve sanat tarihinin ve ülkemizin sahip olduğu önemli kültür mirasları arasındadır. Türkiye Bilimler Akademisi, bir bilim kurumu olarak “bilimi tanıtma ve toplumun bilime olan ilgisini arttırma” yükümlülüğüne sahiptir. Bu doğrultuda, önemli ve başvuru kaynağı niteliği taşıyan, Türk alimleri tarafından geçmişte kaleme alınmış kültür mirası eserlerden, günümüzde de yararlanılması ve bu eserlerin tanıtılması amacıyla, TÜBA, “Türk Dünyasının İnsanlığa Miras Bıraktığı 100 Temel Eser Projesi”ni başlatmıştır.

Proje kapsamına alınacak 100 eserin, alanlarında çok büyük etkiler meydana getiren, yüzyıllar boyunca tercümeler yoluyla çoğaltılarak kullanılmış ve insanlığın bilgi birikimine katkıda bulunmuş eserler olmasına özen gösterilmiştir. Proje, bu 100 temel eserin, kütüphanelerdeki atıl durumlarından kurtarılarak günümüz literatürüne kazandırılmasını hedefl emektedir.

100 temel eser, Doğa ve Teknik Bilimler, Felsefe ve Musiki, Türkiyat

(Türk dili, tarihi, sanatı ve kültürü) ve İslami İlimler ana başlıkları altında köklü bir külliyattan özenle seçilmiş eserleri kapsamaktadır. Arapça ya da Farsça olarak telif edilmiş olan eserlerin, Türkçeye tercüme edilmesi, farklı Türk lehçelerindeki eserlerin Türkçeye kazandırılması projenin öncelikli hedefidir. Türk düşünce tarihinde büyük öneme sahip olan bu eserlerin, 21. yüzyıl okuyucularına ulaştırılması, Türklerin düşünce ve kültür tarihindeki konumunu hatırlatmaya katkı sağlayacak niteliktedir. Proje kapsamında yapılacak tıpkıbasım ve tercümeler, yeni nesillerin geçmişimizin önemli değerleri olan

Türk alim ve bilginlere hak ettikleri değeri vermelerini sağlayacaktır. Projenin, Türk dünyasındaki üzerinde çalışılmamış birçok konunun akademik boyutlarda incelenmesine ön ayak olacağı, akademik çevrelerde büyük yankı uyandıracağı ve önemli bir hareketlilik sağlayacağı düşünülmektedir. Seçilen eserler, alanında uzman akademisyenler tarafından eksikliği hissedilen kaynak eser hüviyetindedir.

Belirlenen eserler, Türk kökenli bilim insanları tarafından literatüre kazandırılan ölümsüz eserlerin en önemlileri olmasına özen gösterilerek seçilmiştir. Eserlerin önemli bir kısmı Osmanlı medreselerinde ve ilim çevrelerinde itibar edilen eserlerden oluşmakta, bir diğer kısmı ise İslam dünyasında kaynak eser niteliği taşımaktadır. Proje Türk - İslam anlayışının temel kaynaklarının ortaya çıkarılması açısından önemli olmakla birlikte İslam dini ve kaynakları hakkındaki önyargıların ve bilgisizliğin giderilmesi açısından da büyük önem taşımaktadır. Eserlerin çevirilerinin tamamlanmasıyla ortaya çıkacak olan bir diğer kazanım ise Osmanlıca Türkçesi’nin ne derece yetkin ve zengin bir dil olduğunun anlaşılması hususudur.

Belirlenen 100 eserden her birinin çeviri sürecinde eserler;

• Tıpkıbasıma hazırlanacak,

• Türkçeye tercüme edilecektir.

• Eser daha önce Türkçeye tercüme edilmiş ise;

• Mevcut tercümenin dilinin ve bilimsel terminolojisinin yeterliliği konusunda uzman

TÜBA - Türk Dünyasının İnsanlığa Miras Bıraktığı

100 Temel Eser ve Çocuk Uyarlamaları Projesi

Duygu COŞKUN / Proje Sorumlusu

ALAN ESER SAYISI

Temel Bilimler 30

Felsefe - Müzik 20

Dini Bilimler 25

Dil - Tarih - Türkiyat 25

28

Page 31: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

TÜBA - Çocuk Platformu ProjesiAysu ERÖZEL / Proje Sorumlusu

Teknoloji, günümüzde hayatımızın hemen hemen her alanında kullanılan, teknolojiyi kullanma becerisi ise ülkelerin gelişmişlik düzeylerinde önemli bir gösterge haline gelmiştir. Bu sebeple, teknolojiyi kullanabilen bireyler yetiştirmek önemli bir eğitim stratejisi olarak ele alınmaktadır. Buna paralel olarak, özellikle son zamanlarda yaygın olarak kullanılmaya başlanan, sanal platformların, dünya çapında interaktif ortamın sağlanmasındaki etkisi de kanıtlanmıştır.

Teknolojinin bu olumlu etkilerinin yanında, artan sanal teknoloji kullanımı aynı zamanda denetimsiz olarak üretilip yayınlanan sanal içerikleri artırmış, çocukların da erişebileceği ve kötü etkilenebilecekleri tehlikeli araçlar ortaya çıkmıştır. TÜBA tarafından, bu denetimsizliği ortadan kaldırmak ve bir yandan da çocukların doğru internet kullanımını sağlamak için

onlara interaktif bir ortam sağlayacak “Çocuk Platformu Projesi” ortaya çıkarılmıştır.

Projede, internet ve bilişim teknolojilerini “bilim eğitimi” için

etkin bir araç olarak kullanmak; çocukları internetin olumsuz etkilerinden ve bilgi kirliliğinden korumak; çocukların zihinsel, etik ve kültürel gelişimine katkı sağlamak; kültürel etkileşimi artırmak; çocukların güvenli internet kullanımını sağlamak amacıyla ebeveynlerin arka planda kontrol sahibi oldukları sanal bir çocuk platformu kurulması amaçlanmaktadır.

Ebeveynlerin, eğitim bilimcilerin ve pedagogların kontrolünde geliştirilmesi planlanan, içerisinde oyun, hikâye, anı defteri vb. içeriklerin yer alacağı, farklı ülkelerden farklı dilleri konuşan çocukların interaktif olarak konuşabileceği ve paylaşımlarda bulunabileceği bu platformun hayata geçirilmesi ile ülkemizde eğitim alanında yeni bir girişim başlatılmış olacaktır.

AĞUSTOS 2013

görüşü alınacak,

• Kullanılabilir tercümeler, gerekli izinleri ve telif hakları alınarak yeniden dizilerek kullanılacak,

• Kullanılamaz görüşü verilen eserler yeniden tercüme edilecek,

• Tıpkıbasımı ve tercümesi tamamlanan eserlerden, görselleştirilebilecek olanlara senaryolar yazılarak film ve animasyon uygulamaları ile desteklenecektir.

Projenin diğer önemli bir ayağı da “100 Temel Eserin Çocuk Uyarlaması”dır. Çocukların, eseri kaleme alan yazarları tanımaları ve eserlerden sıkılmadan yararlanabilmeleri için eserlerin çocuk uyarlamaları hazırlanacaktır. Bu sayede, çocukların Türk bilim ve tarihi konusunda bilgilenerek özgüvenlerinin gelişmesi sağlanacaktır.

Eserlerin çocuk uyarlamasında, öncelikli olarak kitabın yazıldığı

dönem, coğrafya ve dönem şartlarını anlatacak şekilde tarihsel ve coğrafi bir ön sunum eğitimci danışmanların da desteği ile hazırlanacaktır. Daha sonraki bölümlerde yazar, yazarın uğraştığı diğer alanlar ve yazarın diğer kitapları hakkında bilgiler verilecek, son olarak da ele alınan kitabın bütün konuları, çocukların algı seviyelerine uygun bir şekilde aktarılacaktır. Çocukların algı ve gelişim seviyeleri de göz önünde bulundurularak ilgilerini canlı tutabilmek için sıkıcı bilgilerin yerini, rahat ve eğlenceli şekilde okumalarını sağlayacak senaryolu ve çizimli anlatımlar alacaktır.

Türkiye Bilimler Akademisi, bu tarihi projeyi gerçekleştirerek Türk tecrübesinin tarih boyunca bilim ve sanata olan katkılarını daha görünür hale getirmeyi amaçlamaktadır. “Türk Dünyasının İnsanlığa Miras Bıraktığı 100 Temel Eser Projesi” ve “100 Temel Eser Çocuk Uyarlaması Projesi”, “2013 Yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti” seçilen Eskişehir’de,

TÜBA’nın Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı ile imzaladığı işbirliği protokolü çerçevesinde gerçekleştirilecektir.

29

Page 32: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

TÜBA-GEBİP: Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını

Ödüllendirme Programı

GEBİP Nedir?

Türkiye Bilimler Akademisi, 497 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin kendisine verdiği görev doğrultusunda, Türkiye’de tüm bilim alanlarındaki araştırmaları, bilimci kişiliğini ve araştırıcılığı özendirmek, gençleri bilim ve araştırma alanına yöneltmek amacıyla 2001 yılında TÜBA-Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı’nı başlatmıştır. “Genç Akademi” oluşturma hedefiyle yola çıkan TÜBA-GEBİP, ülkemiz biliminin geleceğine yönelik önemli bir yatırım olmuş, çeşitli ülkelerin akademilerine de örnek teşkil etmiştir. TÜBA-GEBİP, ülkemizin araştırmalarıyla ön plana çıkmış genç bilim insanlarını Akademi’nin şemsiyesine almak, Akademi üyeleriyle etkileşimlerinden sinerji yaratmak ve ihtiyaç duydukları desteği ödül biçiminde sağlamak amacıyla başlatılmıştır.

Kimler Başvurabilir?

Tüm bilim dallarından, sağlık bilimlerinde uzmanlık, diğer bilim dallarında doktora derecesine sahip,

Türkiye’de çalışan veya Türkiye’de çalışma kararını vermiş, başvuru tarihinde 39 yaşını doldurmamış genç bilim insanları Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı’na başvurabilir. Programa kabul edilen genç bilim insanlarına üç yıl boyunca destek verilir.

GEBİP’in Amacı

Bilimci kişiliğinin gelişmesinde, yüksek lisans/doktora öğrenciliği ve doktora sonrası araştırıcılığın yanı sıra, bağımsız genç araştırıcı

evresi önemli bir yer tutmakta; bilim insanları kendi başlarına araştırma yapma ve yüksek lisans/doktora tez çalışmalarını yönetme yetkinliklerini geliştirme zorunluluğunda oldukları bu evrede, özel teşvik ve desteğe gereksinim duymaktadır.

Bu program genç akademisyenlerin birbirleriyle ve konuya hevesli bilim insanları ile iletişim kurmalarını kolaylaştırmayı, aralarında bir etkileşim ve sinerji oluşturulmasını, bilime ilgi duyan gençler içinde rol modelleri oluşturarak bilimin ülkemizde tanınırlığını, farkındalığını artırmayı, bilimi gençlere sevdirmeyi amaçlamaktadır.

GEBİP’in İşleyişi

Programa kabul edilen araştırıcıların çalışmalarını izlemek, değerlendirmek ve yönlendirmek, Akademi Konseyi’nin belirlediği ilkelere göre ve Konsey tarafından bu amaçla oluşturulan komitelerin katkılarıyla yapılmaktadır. GEBİP Ödülü sahibi bilim insanları yıllık toplam 20.000TL ödül alırlar. Ayrıca, genç araştırmacılar yetiştirmelerini teşvik etmek amacıyla - danışmanı oldukları doktora öğrencisi için harcanmak üzere - kendilerine

2012 Seçkin Genç Bilim İnsanı Ödülleri Bakan Nihat Ergün 2012 Seçkin Genç Bilim İnsanı Ödülleri Bakan Nihat Ergün tarafından sahiplerine verildi.tarafından sahiplerine verildi.

30

Page 33: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

2012 Yılı TÜBA - GEBİP Ödül Sahipleri

Unvanı Adı ve Soyadı Çalıştığı Kurum Alanı

Doç. Dr. Ethem M. Arsava Hacettepe Üniversitesi Tıp/Nöroloji

Doç. Dr. Seda Keskin Avcı Koç ÜniversitesiKimya ve Biyoloji Mühendisliği

Yrd. Doç. Dr. Reşat Bayer Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler

Prof. Dr. Barış Binici ODTÜ İnşaat Mühendisliği

Yrd. Doç. Dr. Özgür Birer Koç Üniversitesi Kimya

Doç. Dr. Kazım Büyükboduk Koç Üniversitesi Matematik

Yrd. Doç. Dr. Fevzi Ç. Cebeci Sabancı ÜniversitesiMalzeme Bilimi ve Mühendisliği

Yrd. Doç. Dr. Murat Çokol Sabancı ÜniversitesiBiyolojik Bilimler/Biyomühendislik

Yrd. Doç. Dr. Katja Doerschner Bilkent Üniversitesi Psikoloji

Yrd. Doç. Dr. Gülayşe İ. Dunn Koç ÜniversitesiMoleküler Biyoloji ve Genetik

Doç. Dr. Ayhan Kürşat Erbaş ODTÜ Eğitim Bilimleri

Yrd. Doç. Dr. Ebru Erbay Bilkent ÜniversitesiMoleküler Biyoloji ve Genetik

Yrd. Doç. Dr. Seda Ertaç Koç Üniversitesi Ekonomi

Doç. Dr.Hakan Ferhatosmanoğlu

Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Müh.

Doç. Dr. Işın Güler Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri

Yrd. Doç. Dr. Gözde İnce Sabancı ÜniversitesiMühendislik ve Doğa Bilimleri

Yrd. Doç. Dr. Aida Just Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimleri

Doç. Dr. Dilek F. Kurtuluş ODTÜHavacılık ve Uzay Müh.

Doç. Dr. Murat Manguoğlu ODTÜ Bilgisayar Müh.

Yrd. Doç. Dr. Ersin Emre Ören TOBB ETÜBiyomedikal Mühendisliği

Yrd. Doç. Dr. Nurhan Özlü Koç ÜniversitesiMoleküler Biyoloji ve Genetik

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sayar Koç Üniversitesi Makine Mühendisliği

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Metin Sezgin Koç ÜniversitesiElektrik-Elektronik Müh.

Doç. Dr. Afsun ŞahinEskişehir Osmangazi Üniversitesi

Tıp/Göz Hastalıkları

Doç. Dr. Mustafa Şahmaran Gaziantep Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

Yrd. Doç. Dr. A. Begüm Tekinay Bilkent ÜniversitesiMalzeme Bilimi ve Nanoteknoloji

Yrd. Doç. Dr. Erdal Toprak Sabancı Üniversitesi Biyofizik

Doç. Dr. Tamer Uyar Bilkent ÜniversitesiMalzeme Bilimi ve Nanoteknoloji

yıllık toplam 6.000 TL ek bir maddi destek verilir. GEBİP Üyeliği aktif olarak devam eden araştırmacılar, başvurdukları takdirde yılda bir defa en fazla 4.000 TL tutarında Bilimsel Toplantı Desteği alabilir. GEBİP Üyeleri, programı tamamladıktan sonra, beş yıl süresince, yine yılda bir defa GEBİP sonrası destekten yararlanabilmektedir. Avrupa için 1.000 Dolar karşılığı TL; Uzakdoğu-Amerika için 1.250 Dolar karşılığı TL destek sağlanmaktadır.

Bugüne Kadar Yapılanlar…

GEBİP, “Genç Akademi” olarak dünyadaki ilk örneklerinden biridir. Bu program “Genç Akademi” oluşturma hedefiyle yola çıkmış, ülkemiz biliminin geleceğine yönelik önemli bir yatırım olmuş, çeşitli ülkelerin akademileri tarafından örnek gösterilmiştir.

2001-2012 yılı içinde programa 1722 genç bilim insanı başvurmuş, bunlardan 294’ü ödüle layık görülmüştür.

2012 yılı için 28 genç bilim insanının GEBİP Ödülü ile desteklenmesi uygun bulunmuştur.

Genç Akademi Çalışmaları

Türkiye’deki “Genç Akademi” çalışmalarının temeli, 2009 yılında Zonguldak’da yapılan “TÜBA-GEBİP Yıllık Değerlendirme Toplantısı”nda atılmış, Ankara ve İstanbul’da yapılan toplantılarla çalışmalar devam etmiştir. Türkiye Bilimler Akademisi çatısı altında Türkiye Genç Bilim Akademisi’nin kurulması konusundaki çalışmalar, TÜBA-GEBİP ve Küresel Genç Akademi Üyesi Doç. Dr. Yusuf Baran tarafından yürütülmektedir. Doç. Dr. Baran, Küresel Genç Akademi’nin 15-18 Mayıs tarihlerinde yapılan 2013 yılı Genel Kurul toplantısında, TÜBA Başkanlığınca yürütülen çalışmalar ile ilgili olarak bir konuşma yapmış ve ülkemizin bu konuya verdiği önemi belirtmiştir.

31

Page 34: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

Makale ÇOK BOYUTLU ORGANİZASYONEL PERFORMANS ÖLÇÜM MODELLERİ

32 AĞUSTOS 2013

Kurumsal performans ölçümü,

işletmede yürütülen faaliyetlerin

temel amaç ve hedeflere ne ölçüde

hizmet ettiğinin izlenmesine,

iyileştirme gerektiren noktaların

zamanında tespit edilebilmesine ve

geleceğe yönelik kararların sağlam

temellere dayandırılabilmesine

olanak sağlayan bir yönetim

aracı olarak, son 20 yılda rağbet

gören bir araştırma konusudur.

Kurumsal performans ölçümünün

çok boyutlu bir kavram olması,

stratejik yönetim, muhasebe,

insan kaynakları, pazarlama,

yöneylem araştırması gibi çok

farklı uzmanlık alanlarında çalışan

akademisyen ve uygulamacıların

konuya ilgi göstermesine neden

olmuştur. Öte yandan, konuyla

ilgili çok sayıda yayın olmasına

rağmen, özellikle bu çalışmada

ele alınacak olan yeni nesil

performans ölçüm sistemlerinin

işletmelerce ne yaygınlıkta

kullanıldığına ilişkin hâlen yeterli

bilgi bulunmamaktadır.

Son 20 yıldır gündemden

düşmeyen bir konu olmasında,

performans ölçümü

uygulamalarının işletmeye

sağladığı öne sürülen yararların

büyük payı bulunmaktadır.

Organizasyonun bütününde

amaçlarla faaliyetlerin

uyumlaştırılmasını ve işletmenin

fonksiyonel birimlerinin aynı

hedeflere yönelik olarak birbirlerini

destekler nitelikte çalışmasını

sağlaması, performans ölçümünün

en önemli faydaları arasında

sayılabilir (Linge ve Schiemann,

1996). Ayrıca performans ölçüm

sistemleri, yöneticilerin amaçlara

odaklanarak faaliyetlerde

önceliklendirmeye gitmelerini

sağlamakta, vizyonun kesin

amaçlara ve uygulanabilir

faaliyetlere dönüştürülmesi

konularında yol gösterici bir nitelik

taşımaktadır (Kaplan ve Norton,

1996). Bunların yanında, işletme

içinde iletişim ve tartışma için

objektif bir dil sunması ve kaynak

dağılımı kararları için objektif

kriterler ortaya koyması sorun

oluşumunu engelleyebilecek

diğer faydalar olarak karşımıza

çıkmaktadır (Godener ve

Soderquist, 2004). Tanımlanan

problemlerin sebepleri hakkında

ipuçları vermesi ve önlem alınması

gereken hususların erken teşhis

edilmesini sağlaması da işletmenin

performansını iyileştirmede

yöneticilerin işini kolaylaştıran bir

diğer unsurdur (Gleich, 2001).

Kronolojik olarak incelendiğinde,

kurumsal performans ölçümünün

gelişimi birkaç temel aşamada

ele alınabilir. Bütçe kontrolünün

hâkim olduğu 1970 öncesi

yılların ardından, 1970’lerde

genellikle yönetim muhasebesi

sistemlerinin performans

ölçümünde nasıl kullanılabileceği

üzerine odaklanılmıştır. Finansal

göstergelerin dışında yeni

performans ölçülerine duyulan

gereksinimin hissedilmeye

başlandığı 1980’lerde hissedarlar,

müşteriler, çalışanlar, iş süreçleri,

entelektüel sermaye gibi farklı

boyutlara ilişkin birbirinden kopuk

ölçüler geliştirilmiş ve bunlar

finansal göstergeleri desteklemek

amacıyla kullanılmıştır. 1990’larla

birlikte performans ölçümü

Çok Boyutlu Organizasyonel Performans

Ölçüm Modelleri

Nilay DÖNMEZ, Aslıhan SERTKAYA, Gülçin MANZAK AYDIN, Gonca ARAS

Sanayi ve Teknoloji Uzmanları (Verimlilik Genel Müdürlüğü)

Fatma GÜNTÜRKÜN

Uzman (İzmir Güney Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği)

Page 35: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

ÇOK BOYUTLU ORGANİZASYONEL PERFORMANS ÖLÇÜM MODELLERİ Makale

33AĞUSTOS 2013

daha kapsayıcı ve bütüncül

bir bakış açısıyla ele alınmaya

başlanmış, farklı boyutları bir

arada değerlendirmeye çalışan

yeni yaklaşımlar ortaya çıkmıştır.

Dengeli Puan Kartı (BSC) (Kaplan

ve Norton, 1992) ve Bütünleşik

Performans Ölçüm Sistemleri

(IPMS) yaklaşımları, bu dönemde

ortaya çıkan modellere örnek

olarak gösterilebilir. 1990’ların

sonlarından bugüne dek gelişen

süreçte ise sona yaklaşıldığında

performans ölçüm modellerinde

dinamiklik kavramının öne

çıktığı gözlenmektedir. Ghalayini

(1997) tarafından geliştirilen

Bütünleşik Dinamik Performans

Ölçüm Sistemleri (IDPMS), Bititci

(2000) tarafından geliştirilen

Dinamik Performans Ölçüm

Sistemleri (DPMS) ve Neely (2000)

tarafından geliştirilen Performans

Prizması, dinamiklik yönü ile

dikkat çeken performans ölçüm

yaklaşımlarından bazılarıdır.

Geçmişten bugüne performans

ölçüm sistemlerinin gelişimi

incelendiğinde gözlenen

temel değişim, sadece finansal

göstergeler içeren geleneksel

ölçüm sistemlerinin yerini çok

boyutlu ölçüm sistemlerinin

almasıdır. Bu dönüşümde,

geleneksel modellerin; geriye

dönük bakış açısı içermesi,

işletmenin gelecekteki

performansına ilişkin fikir

vermekten uzak olması ve

nedensellik ilişkileri hakkında

verdiği bilginin yetersiz olması

gibi eksik yönlerinin büyük payı

olmuştur (Ittner ve Larcker, 1998).

Geleneksel modellerin pratikte

uygulanmalarının zor olması,

esnek ve bütünleşik bir yapı

sergilememeleri, sürekli iyileştirme

mantığıyla çelişmeleri ve müşteri

gereksinimlerini görmezden

gelmeleri, çok boyutlu ölçüm

sistemlerine geçilmesinde rol

oynayan diğer unsurlardandır

(Ghalayini ve Noble, 1996).

Kurumsal Performansa

Kavramsal Bakış

“Kurumsal performans” ve

“kurumsal performans ölçümü”,

1990’ların başından bu yana

literatürde yoğun bir şekilde

işlenmesine rağmen bu kavramların

genel geçer bir tanımını yapmak

oldukça güçtür. Konuyla ilgili farklı

uzmanlık alanlarından (stratejik

yönetim, süreç yönetimi, insan

kaynakları, kurumsal davranış,

bilgi sistemleri pazarlama, vb.) çok

sayıda araştırmacının çalışmaları

ve yayınları bulunmakta ancak

bunların çoğu, konunun sadece

spesifik bir alanına eğilmekte

ve söz konusu araştırma alanına

bütüncül bir katkı koymaktan

uzak kalmaktadır. Aslında bu

alanda genel bir gözden geçirme

sonunda, yapılan çalışmaların

sayıca çokluğuna karşın, bu

çalışma alanını yoğun bir şekilde

etkileyen ve yönlendiren az

sayıda araştırmacı olduğu açıkça

görülmektedir. Sonuç olarak, farklı

disiplinleri ilgilendiren bir çalışma

alanı olan kurumsal performans

ölçümünde, araştırmacılar

arasındaki etkileşim birbiriyle

uyumlu ve tutarlı bir bilgi

birikimine ulaşılmasını henüz

sağlayamamaktadır.

İlgili literatür incelendiğinde, en

temel kavramlar olan “kurumsal

performans” ve “kurumsal

performans ölçüm sistemlerine”

ilişkin bile, üzerinde fikir

birliğine varılmış belirli bir tanım

bulunmadığı gözlenmektedir.

Çalışmalarda rastlanılan tanımların

her biri kavramlarla ilgili farklı bir

bakış açısı sağlamakta, kavramların

farklı özelliklerine yer vermektedir.

Dolayısıyla bu tanımlar, kavramların

kesin ve net özelliklerinin neler

olduğuna ilişkin ortak bir kanı

ortaya koyamamaktadır. Bu durum

anlam karmaşasına yol açarak,

araştırma alanının gelişimini

sekteye uğratmaktadır. Bu noktada

Franco-Santos ve diğerlerinin,

2007 yılında kurumsal performans

ölçümünün kavramsal boyutu

hakkında yaptıkları detaylı bir

araştırma, literatüre bu anlamda

önemli bir katkı sağlamıştır.

Geçmişten bugüne ilgili çalışmalar

incelendiğinde, 1980’lerden

bu yana iş dünyasında yaşanan

gelişmelere paralel olarak,

kurumsal performansın kavramsal

kapsamı, boyutları, kurumsal

performans ölçüm sisteminin

kurgulanma yapısı, nitelikleri

ve işletmedeki işlevleri ile ilgili

kavramlarda da değişimler

gözlenmektedir. Göze çarpan

bu değişimlere aşağıda kısaca

değinilmektedir.

Kurumsal performansın tanımı

1990’ların erken dönemlerinde

işletmenin stratejik amaçları

üzerine kurulmuştur. İlerleyen

Page 36: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

Makale ÇOK BOYUTLU ORGANİZASYONEL PERFORMANS ÖLÇÜM MODELLERİ

34 AĞUSTOS 2013

yıllarda daha geniş bir bakış açısı

ile ele alınmaya başlanan kurumsal

performansın, sadece işletme

sahiplerinin ve paydaşlarının istek

ve beklentilerini göz önüne almak

yerine, aynı zamanda müşteri,

çalışan, tedarikçi ve devlet gibi

tarafları da ilgilendiren bir kavram

olduğu görüşü ortaya çıkmıştır

(Bititci vd., 1997). Bu paydaş

yönelimi, daha sonraları toplum

ve gelecek kuşaklar gibi önemli

paydaşları da kapsayacak şekilde

genişletilmiştir (Neely vd., 2002).

1980’lerde kurumsal performans,

sadece işletmenin finansal

başarısı ile ölçülebilen bir kavram

olarak görülürken, 1990’lardan

sonra operasyonel bakış açısının

gelişmesiyle, maliyetler, etkinlik,

kalite, verimlilik, esneklik gibi

farklı unsurlara ilişkin ölçülerin

de yer aldığı daha dengeli

ölçüm sistemleri ortaya çıkmaya

başlamıştır. Günümüzde

araştırmacıların tamamına yakını,

kurumsal performans ölçüm

sistemlerinin finansal ve finansal

olmayan ölçüleri bir arada

içermesinin ve bu ölçülerin birlikte

değerlendirilmesinin gerekliliği

üzerinde hemfikirlerdir. Nitekim

son dönemlerde, kurumsal

performansın bütüncül bir bakış

açısıyla, çok boyutlu ve dengeli

bir şekilde ölçüldüğü modeller

literatürde sıkça yer almaktadır.

Performans ölçüm sisteminin

modellenmesinde de benzer

bir değişim gözlenmektedir.

80’lerde ve 90’ların başlarında,

performans ölçüm sistemlerinde

hiyerarşik dikey bir yapılanma

dikkat çekmekte iken, daha

sonraları yatay ve dengeli

yapılanma ile hem yatay hem

dikey bütünleşmenin yaşandığı

formlar desteklenmektedir

(Neely vd., 2000).

Kurumsal performans ölçüm

sistemlerinin işletmedeki rollerinin

geçmişten bugüne değişimine

bakıldığında ise, başlangıçta

bu sistemlerin kontrol işlevinin

ön planda olduğu görülmüştür.

İlerleyen yıllarda bu sistemlerinin

işletmenin sürekli gelişimine (Neely

vd., 1995), stratejinin tanımlanması

ve işletme birimlerine yayılmasına

(Kaplan ve Norton, 1996)

faaliyetlerin stratejik amaçlarla

uyumlulaştırılmasına, yönetsel

gelişime (Garengo vd., 2005)

ve organizasyonel öğrenmeye

(Kueng vd., 2001) katkıda bulunma

işlevleri de gündeme gelmiştir.

Kimi araştırmacılar, işletmedeki

işlevlerinin genişlemesi sonucunda

performans ölçüm sistemlerinin

salt bir “ölçüm” aracından bir

“performans yönetim” aracına

dönüştüklerini ileri sürmektedirler

(Aktaran: Marchand ve Raymond,

2008).

Gelinen noktada girişte de

belirtildiği gibi kurumsal

performans; işletmenin kârlılık,

etkililik, etkinlik, verimlilik,

kalite, müşteri, çalışanlar, yenilik

ve çevre gibi farklı boyutlarda

gösterdiği bütüncül başarı olarak

tanımlanabilir (Gosselin, 2005).

Benzer bakış açısıyla, performans

ölçüm sistemini de “yönetsel

düzeyde alınacak kararları ve

sürekli gelişmeyi desteklemek

amacıyla, bir işletmenin

belirlediği strateji ve hedefler

doğrultusunda farklı performans

boyutlarında gösterdiği başarının

sayısal olarak ölçülebilmesi ve

değerlendirilmesini sağlayacak

süreçler bütünü” olarak tanımlamak

mümkündür.

Kurumsal Performans

Ölçümü ve Gelişimi

Performans ölçüm sistemleri,

karar alma süreçlerinde önemli bir

araçtır. Ancak zamanla ihtiyaçlarda

ve iş dünyasındaki değişimler

sonucunda performans ölçümünde

de sistem yaklaşımına geçilmiştir.

Bu süreçte birçok araştırmacı,

bir performans ölçüm sistemin

nasıl olması, nasıl işlemesi, ne tür

ölçüler içermesi gerektiği gibi

konularda çalışmalar yapmış,

model önerileri geliştirmiştir.

Yapılan çalışmalar incelendiğinde,

araştırmacıların performans

ölçümünün farklı yönlerini ön

plana çıkarabildikleri, konuya farklı

bakış açılarıyla yaklaşabildikleri

izlenimi edinilmektedir. Örneğin

Cross ve Lynch (1991) iyi bir

performans ölçüm sisteminin;

faaliyetleri, stratejik hedeflerle

ilişkilendirmesi, finansal ve finansal

olmayan bilgileri bütünleştirmesi,

kayıpları tespit ve elimine etmesi,

organizasyon yapısını dikey

hiyerarşik bir yapıdan yatay bir

yapıya dönüştürmesi, kurumsal

öğrenmeyi hızlandırması, iç ve dış

değişimlere hızlı cevap verebilmesi

gerektiğini belirtmişlerdir.

Maskell (1991) ise iyi bir ölçüm

Page 37: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

ÇOK BOYUTLU ORGANİZASYONEL PERFORMANS ÖLÇÜM MODELLERİ Makale

35AĞUSTOS 2013

sisteminin üretim stratejisi ile ilgili

olması, finansal olmayan ölçüleri

de içermesi, dinamik, basit ve

kolay olması, hızlı geri besleme

sağlaması, sadece izleme değil

aynı zamanda sürekli gelişme

aracı olması gerektiğini dile

getirmiştir. Diğer yandan, Caplice

ve Sheffi (1995) iyi bir ölçüm

sisteminin kapsamlı, neden sonuç

ilişkisine dayanan, dikey ve yatay

bütünleşmiş ve kullanışlı bir yapıda

olmasının gerekliliğine dikkat

çekmiştir. Yine performans ölçüm

sistemlerinin “dengeli” ve “dinamik”

bir yapıda olması, son dönemlerde

yayınlanan birçok çalışmada

değinilen özelliklerdendir. Burada

“dengeli” kavramı ile işletmeyi

bütünsel olarak değerlendirmeye

imkân sağlayacak finansal ve

finansal olmayan göstergelerin

bir arada tutulması anlatılırken,

“dinamik” kavramı ile işletme

içindeki ve dışındaki değişimlere

göre hedef ve önceliklerin

sürekli olarak gözden geçirilip

güncellenebilmesi ifade edilmeye

çalışılmaktadır (Taticchi vd., 2010).

Franco-Santos ve diğerleri

tarafından yapılan taramada

karşılaşılan kurumsal performans

ölçüm sistemlerine ilişkin

tanımlarda yer verilen unsurların,

kurumsal performans ölçüm

sistemlerinin özellikleri, rolleri

(amaçları veya işlevleri) ve süreçleri

olmak üzere üç temel kategoride

toplanabileceğine değinilmiştir.

Karşılaşılan tanımlar, bu

kategorilerden sadece birine ya da

bunların farklı bileşimlerine ilişkin

ifadeler içermektedir (Franco-

Santos vd., 2007).

Franco-Santos ve diğerleri (2007),

literatürde yer alan performans

ölçüm sistemi tanımlamalarında,

bu sistemlerin özelliklerinin ve

işlevlerinin yanı sıra süreçlerine

de yer verildiğini belirtmişlerdir.

Bu çalışmada yapılan taramalar

sonucunda performans ölçüm

sistemlerinin süreçleri aşağıdaki

beş temel kategoride sınıflanmıştır

(Franco-Santos ve diğ., 2007):

• Performans ölçülerinin

seçimi ve tanımlanması:

Paydaşların gereksinimlerinin

ve isteklerinin tanımlanması,

planlama, stratejik hedeflerin

belirlenmesi, performans

ölçülerinin seçilmesi ve

tanımlanması, bu ölçülere dair

hedeflerin konması süreçlerini

kapsar.

• Verinin toplanması ve işlenmesi:

Veri toplama ve veri analizi

süreçlerini kapsar.

• Bilgi yönetimi: Performans

ölçümü sonucunda edinilen

bilgilerin yorumlanması,

paylaşılması ve karar verme

süreçlerini kapsar.

• Performans değerlendirme ve

ödüllendirme: Performansın

değerlendirilmesi ve ödül

sistemi ile ilişkisinin kurulması

süreçlerini kapsar.

• Sistemin gözden geçirilmesi:

Sistemde geri besleme

döngüsünün işlemesini

sağlayacak çeşitli gözden

geçirme işlemlerini kapsar.

Performans ölçüm sistemlerinin

yukarıda değinilen süreçleri

uygulanırken yapılan bazı hatalar,

uygulamada aksaklıklara neden

olmaktadır. Performans ölçüm

sistemlerinin uygulamalarında

yapılan temel hatalar şöyle

sıralanabilir:

• Gereğinden fazla veya az veri

toplanması: Gereğinden fazla

veri toplanması, aşırı bilgi

yüklemesine neden olarak

yöneticilerin ve çalışanların

bazı verileri göz ardı etmesine

ya da etkili bir şekilde

kullanamamasına yol açar.

Gereğinden az veri toplanması

ise, işletmenin tüm performans

boyutlarıyla bütüncül

bir değerlendirilmesinin

yapılamamasına sebep olur.

• Kısa döneme odaklanma:

İşletmelerin çoğu, sadece

finansal ve operasyonel veri

toplayarak müşteri ve çalışan

tatmini, ürün/hizmet kalitesi

gibi uzun dönem ölçülerini

ihmal ederler.

• İşletme kararlarının verilere

dayandırılmaması: Yöneticilerin

çoğu, kararlarını, kendilerine

sunulan veriler yerine geçmiş

tecrübelerine ve sezgilerine

dayandırarak alırlar.

• Takım çalışması yerine rekabetin

teşvik edilmesi: Departmanların

ya da çalışanların performans

sonuçları birbirleriyle değil,

önceden belirlenen hedef

değerlerle kıyaslanmalıdır.

• Gerçekçi olmayan hedefler

belirlenmesi: Belirlenen hedef

değerlerin ulaşılabilir olmasına

dikkat edilmelidir.

Page 38: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

Makale ÇOK BOYUTLU ORGANİZASYONEL PERFORMANS ÖLÇÜM MODELLERİ

36 AĞUSTOS 2013

• Ölçüler arasındaki ilişkilerin

kurulamaması: Ölçüler,

işletmenin stratejik planı ile

ilişkilendirilmeli ve işletmenin

bütününe dikey ve yatay olarak

ilişkilendirilerek yayılmalıdır.

• Gereğinden az ya da çok sıklıkta

ölçüm yapılması: Gereğinden az

sıklıkta ölçüm yapılması, gerekli

düzeltici eylemlerin zamanında

yerine getirilememesine,

gereğinden fazla sıklıkta ölçüm

yapılması ise gereksiz çaba

harcanmasına ve maliyetlerin

artmasına neden olacaktır. Bu

konuda bir denge sağlanması

gerekir.

Performans Ölçüm

Sistemlerinin Gelişimi

1990 sonrasında performans

ölçüm sistemleri ile ilgili yapılan

çalışmalarda hızlı bir gelişme

yaşanmıştır. Organizasyonların

yapısında meydana gelen

değişimler ile teknolojik gelişmeler,

organizasyonların değişik açılardan

kendilerini değerlendirme, bu

değerlendirmelerin sonuçlarını

iç ve dış faaliyetlerinde kullanma

gerekliliklerini artırmıştır.

1990 öncesi dönemde daha

basit olan performans ölçümü,

2000’li yıllarda kullanımı

yaygınlaşan ve farklı açılardan

organizasyonları değerlendiren

sistem yaklaşımlarına dönüşmüştür.

Performans ölçümünün geçirdiği

gelişim evreleri birçok yazar

tarafından birbirine benzer

yapıda ama bazı farklı yönleri

öne çıkaracak şekillerde ortaya

konulmuştur.

Gomes vd. tarafından bu gelişim

Şekil 1’de ortaya konulmuştur

(Gomes, vd., 2004). Buna göre, 1990

öncesi dönemde daha çok maliyet

muhasebesi temelli performans

ölçüm yaklaşımının hakim olduğu

görülmektedir. Bu yaklaşımın

sonucu olarak elde edilen ölçümler

daha çok geçmişi yansıtmaktadır.

Bu tür bir yaklaşımla ölçülen

performansla amaçlanan daha çok,

bütçelenmiş olan ile gerçekleşeni

karşılaştırmak ve içsel etkinliği

artırmaktadır.

Şekil 1. Performans Ölçümünün Gelişim Süreci

Kaynak: Gomes vd., (2004)

Page 39: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

ÇOK BOYUTLU ORGANİZASYONEL PERFORMANS ÖLÇÜM MODELLERİ Makale

37AĞUSTOS 2013

Şekil 1'de yer alan her bir aşama için özetlenmiş bilgi aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Tablo 1. Performans Ölçümünün Gelişim Sürecinde Yer Alan Aşamalar

Aşama 1:

Kapalı Sistem

Aşama 2:

Uyarlanmış Kapalı Sistem

Aşama 3:

Yarı Açık Sistem

Aşama 4:

Açık Sistem

Aşama 5:

Gelecek Araştırma Konuları

• Maliyet muhasebesi yaklaşımı

• Geriye dönük yaklaşım

• Sonuçlar, organizasyonel etkinliği yükseltmek ve bütçelenmiş olanla asıl olanı karşılaştırmak için kullanılır.

• Muhasebe ve finansal yaklaşımın karıştırılarak kullanılması

• Geriye dönük yaklaşım

• Sonuçlar, içsel etkinliği artırmak ve dış kaynaklardan sermaye çekmek için kullanılır.

• Finansal ve finansal olmayan değerlerin karışık kullanıldığı bir yaklaşım

• İleriye dönük ve geriye dönük yaklaşımın karışımı

• Sonuçlar, bütün organizasyonun yönetimi için kullanılır.

• Dengeli, bütünleşik bir yaklaşım

• İleriye dönük yaklaşım

• Sonuçlar, organizasyonel duyarlılığı geliştirmek için kullanılır.

• Her bir görev ya da kaynak ile bütün sistemin etkililiğini gözlemlemeye yarayan bir sistemin tasarlanması

• Sürekli iyileştirme yaklaşımı

• Sonuçlar, organizasyonun birinci sınıf bir organizasyon olmasına olanak sağlayacak şekilde kullanılır.

• Ölçüm için yukarıdan aşağıya bir yaklaşıma karşılık aşağıdan yukarıya bir yaklaşımın benimsenmesi

Page 40: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

Makale ÇOK BOYUTLU ORGANİZASYONEL PERFORMANS ÖLÇÜM MODELLERİ

38 AĞUSTOS 2013

Ancak zaman içerisinde salt finansal

göstergeler kullanılmasının yetersiz

olduğu görülmüştür. Dolayısıyla

1990’lı yıllarda yarı açık sistemler

olarak adlandırılan finansal ve

finansal olmayan göstergelerin

birlikte kullanıldığı döneme

geçilmiştir. Bu göstergelerin birlikte

kullanımı, organizasyonların

hem geriye dönük hem de ileriye

yönelik olarak hesaplamalar

yapmasına olanak sağlamıştır.

Elde edilen sonuçlar, bütün

organizasyonun yönetimi için

kullanılmıştır. Bu sonuçlar gelecek

için alınacak stratejik kararlara da

yansıtılmaktadır. Bunun sonucunda

organizasyon, geçmiş ve geleceği

birlikte değerlendirilebilecek temel

bir yapıya sahip olacaktır.

Finansal ve finansal olmayan

göstergelerin birlikte kullanılması,

bir sonraki aşamada, bunların nasıl

bir dağılımla kullanılması gerektiği

sorusunu ortaya çıkarmıştır. Bu

sebeple 2000’li yılların az öncesinde

gelinen aşamada sistemler ve

önerilen sistem yaklaşımları,

daha dengeli ve bütünleşik bir

gösterge yapısı ortaya koymaktadır.

Dördüncü aşama olarak düşünülen

açık sistemlerin bir başka özelliği

de daha ileriye dönük bir yaklaşım

benimsemesidir. Bu sistem ile elde

edilen sonuçlar organizasyonel

duyarlılığı geliştirmek için

kullanılmaktadır.

2000’li yılların başından itibaren

ise artık performans ölçüm

sistemlerinin bütün görevler

ve kaynaklar ile bir bütün

olarak sistemin etkililiğini

gözlemlemeye yarayacak bir yapıda

tasarlanabilmesi beklenmektedir.

Bu sistemlerde sürekli iyileştirme

yaklaşımının benimsenmesi

gerektiği düşünülmektedir.

Kullanımı 2000 yılı ile birlikte

giderek yaygınlaşan performans

ölçüm modellerinin temelde

ortaya koydukları yaklaşıma

bakılarak bu yönde bir çaba

içerisinde oldukları söylenebilir.

Organizasyonun mevcut durumunu

ortaya koymaya yönelik olarak

kullanılan göstergelerden elde

edilen bilgiler ışığında, düzeltilmesi

gereken noktalara ulaşılmaktadır.

Bu alanların düzeltilmesi ile yeni

alanların düzeltilmesine imkan

sağlanmakta ve bu durum,

organizasyonu sürekli olarak

iyileştirme yapma, kendini

geliştirme ortamına itmektedir.

Ayrıca sistemlerde görülen

yukarıdan inme ölçüm yaklaşımının

gelecek dönemde aşağıdan

yukarıya doğru ölçüm yaklaşımına

dönüşmesi beklenmektedir.

Kurumsal performans ölçüm

modelleri önümüzdeki yıllarda da

değişen çevre koşulları ve işletme

ihtiyaçları doğrultusunda gelişerek

işletmeler için vazgeçilmez bir

araç olmaya devam edecektir.

Ancak tüm modellerin işletmenin

başarısına katkıda bulunmasının,

modeli uygulayanların kararlı ve

istekli çalışmalarına bağlı olduğu

unutulmamalıdır. Yönetimin bu

kararının tüm işletme çalışanları ve

paydaşları tarafından paylaşılıyor

olması da diğer bir önemli

noktadır. Bu doğrultuda sistemlerin

çalışanlar ve paydaşlar üzerindeki

etkileri daha iyi araştırılmalıdır.

Ayrıca işletme performansının

artmasından doğacak getirilerin

işletme bütünüyle paylaşılması,

sistemin devamlılığı açısından

faydalı olacaktır.

Kaynakça

• Bititci, U., Carrie, A. ve McDevitt,

L., 1997. Integrated Performance

Measurement Systems: A

Development Guide. International

Journal of Operations and

Production Management, 17(5), s.

522-534.

• Bititci, U., Turner, T. ve Begemann,

C., 2000. Dynamics of Performance

Measurement Systems. International

Journal of Operations ve Production

Management, Cilt 20, s. 692-704.

Page 41: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

ÇOK BOYUTLU ORGANİZASYONEL PERFORMANS ÖLÇÜM MODELLERİ Makale

39AĞUSTOS 2013

• Caplice, C. ve Sheffi , Y., 1995. A

Review and Evaluation of Logistics

Performance Measurement

Systems. Internal Journal of Logistics

Management, 6(1), s. 61-74.

• Cross F., K. ve Lynch L., R., 1991.

Measure Up- The Essential Guide

to Mesuring Business Performance.

Londra: Mandarin.

• Franco-Santos, M. et al., 2007.

Towards A Defi nition of A Business

Performance Measurement

System. International Journal

of Operations and Production

Management, 27(8), s. 784-801.

• Garengo, P., Biazzo, S. ve Bititci, U.

S., 2005. Performans Measurement

Systems in SMEs: A Review for a

Research Agenda. International

Journal of Management Reviews,

7(1), s. 25-47.

• Ghalayini, A., Noble, J. ve Crowe,

T., 1997. An Integrated Dynamic

Performance Measurement

Systemfor Improving Manufacturing

Competitiveness. International

Journal of Production Economics,

Cilt 48, s. 207-225.

• Gleich, R., 2001. Das System

Des Performance Measurement:

Theoretisches Grundkonzept.

München: Verlag Vahlen.

• Godener, A. ve Soderquist, K., 2004.

Use an Impact of Performance

Measurement Results in R&D and

NPD: an Exploratory Study. R&D

Management, 34(2), s. 191-219.

• Gomes, C. F., Yasin, M. M. ve Lisboa,

J. V., 2004. A Literature Review

of Manufacturing Performance

Measures and Measurement

in an Organizational Context:

A Framework and Direction

for Future Research. Journal

of Manufacturing Technology

Management, 15(6), s. 511-530.

• Gosselin, M., 2005. An Empirical

Study of Performance

Measurement in Manufacturing

Firms. International Journal of

Productivity and Performance

Management, 54(5), s. 419-437.

• Ittner, C. D. ve Larcker, D., 1998.

Innovations in Performance

Measurement: Trends and

Research Implications. Journal of

Management Accounting Research,

Cilt 10, s. 205-38. Ghalayini, A. ve

Noble, J., 1996. The Changing Basis

of Performance Measurement.

International Journal of Operations

and Production Management, 16(8),

s. 63-80.

• Kaplan, R. ve Norton, D., 1992. The

Balanced Scorecard- Measures That

Drive Performance. Harvard Business

Review, 70(1), s. 71-79.

• Kaplan, R. ve Norton, D., 1996.

"Translating the Strategy into Action

- The Balanced Scorecard". Boston,

MA: Harvard Business School Press.

• Kueng, P., Meier, A. ve Wettstein, T.,

2001. Performance Measurement

Systems Must Be Engineered.

Communications of the Association

for Information Systems, 7(3), s.

1-27.

• Linge, J. H. ve Schiemann, W.,

1996. From Balanced Scorecard to

Strategic Gauges: Is Measurement

Worth It?. New York, NY: American

Management Association.

• Marchand, M. ve Raymond, L.,

2008. Researching Performance

Measurement Systems An

Information Sytems Perspective.

International Journal of Opearting

& Production Management, 28(7), s.

663-686.

• Neely, A., Adams, C. ve Kennerley,

M., 2002. The Performance Prism:

the Scorecard for Measuring and

Managing Stakeholder Relationship.

London: Prentice Hall.

• Neely, A., Gregory, M. ve Platts, K.,

1995. Performance Measurement

System Design: A Literature

Review and Research Agenda.

International Journal of Operations

and Production Management,

15(4), s. 80-116. Neely, A., Mills,

J., Platts, K., Richards, H., Gregory,

M., Bourne, M. ve Kennerley M.,

2000. Performance Measurement

System Desing: Developing and

Testing a Process-based Approach.

International Journal of Operations

& Production Management, 20(10),

s. 692-704.

• Neely, A., Mills, J., Platts, K.,

Richards, H., Gregory, M.,

Bourne, M. ve Kennerley M.,

2000. Performance Measurement

System Desing: Developing and

Testing a Process-based Approach.

International Journal of Operations

& Production Management, 20(10),

s. 692-704.

• Taticchi, P., Tonelli, F. ve

Cagnazzo, L., 2010. Performance

Measurement and Management: A

Literature Review and a Research

Agenda. Measuring Business

Excellence, 14(1), s. 4-18.

Page 42: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

40 AĞUSTOS 201340

BİLİŞİM, BİLİM VE TEKNOLOJİ

Hazırlayan: Dr. Mustafa Kemal AKGÜL / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Verimlilik Genel Müdürlüğü)

Büyük (Mega) Veriler ve Süper İşlemler Çağı - 2Mega Veriler Zorunlu mu? Nasıl ve Neden Oluşmakta? Süper Hızlı İşlemler

Nelerdir? Olağanüstü Makineler: Süper Bilgisayarlar

Giriş

Değerli okuyucular, geçen sayımızda başlamış olduğumuz aynı başlıklı yazı dizimizi bu sayımızda da sürdüreceğiz.

Kimi kavramlar vardır ki üzerinde yeterince düşünülmediğinde, bizlere olağan, sıradan bir konu veya olay gibi gelebilir. Böylesi algılamanın her kişiye göre farklı açıklaması olsa bile asıl neden o konunun yeterince içinde veya yakınında bulunmayışımızdır. Çevremizde binlerce ton işlenmiş petrol ürünü satılmaktadır fakat bir litre ham petrol almaya kalkalım nereden bulacağımızı bilemeyiz ya da bulmak o kadar kolay değildir? Binlerce ton pamuk işlenir ülkemizde fakat dalında açmış bir pamuğu masanıza süs olarak koymak isteseniz onu da kolayca bulamayız. Hâlbuki pamuk tarlasında çalışanlar için çok sıradan bir üründür dalındaki pamuk.

Teknolojik ürünler de böyledir, hep yanımızda ve sık kullandığımız ürünler olmasına rağmen, o teknolojinin ardındaki gelişim sürecini ve ona harcanan binlerce saat emeği algılayamayız veya algılamakta oldukça zorlanırız. Bazılarımız ise teknolojinin nasıl geliştiğiyle ilgilenmezler bile.

Şurası bir gerçek ki; birçok bilim sosyoloğunun dediği gibi “ülkeler sadece teknolojiyi kullanarak teknolojik ülke olamazlar, teknolojiyi kullanmak kadar üretmek de önemlidir” Bu nedenle teknoloji kullanmada önemli aşamalar kaydeden ülkemizin, önemli bir hamle veya sanki zamanda bir sıçrama yaparcasına teknoloji üreten, geliştiren ülke konumuna geçmesi oldukça yakın görünmektedir.

Bütün mesele, hayalinin gerçekleşmesini bekleyen ve sürekli

onu düşleyen bir kişi gibi, bizim içimizden birileri de sürekli teknoloji geliştirme düşünü karşısına koyarak ona odaklanmak zorundadır. Uykusuz geceleri olmayan toplumların teknolojik gelişmeleri eskiden de yoktu günümüzde de yoktur. Çalışmak, çalışmak ve yorgunluk hissetmeden yine çalışmak. Başka ülkenin bilim insanlarının iki yüz yıldan bu yana sürekli varlığını ortaya çıkarttığı, şu bilinmeyenler evreninden, maden çıkarırcasına yenilikleri çıkartabilmek. Bilinmeyenden bir ışık demeti alabilmek, işte teknoloji üretmek bu arzu ve yaklaşımla yapılabilir.

Tabiî ki teknoloji üretmede, “değer katma” yaklaşımı da vardır. Bilinen bir teknoloji alınarak onun üzerinde farklılaştırma çalışmaları yapılarak onu daha da geliştirmek mümkündür, bu da kıymetlidir şüphesiz. Ancak yeni teknoloji üretenler hep önde gidenler, onu kullananlar ise izleyenler olarak tanımlanmaktadır.

Siz kıymetli okuyucuların yakından bildiği bu kavramları hatırlatmamızın nedeni, içinde yaşadığımız bu “Bilgi Çağı”nın bize sunduğu fırsatları layığı ile kullanabilmek ve teknolojik gelişmedeki arayı kapatabilme konusunu vurgulamaktır.

Günümüzde “Bilgi Çağı” artık kendini “Büyük Veriler” ve “Süper Hızlı İşlemler” ile duyurmaktadır.

Eğer Türkiye’de “Bilgi Çağında” olduğumuzu kabul ediyorsak, bizimde diğer ülkeler gibi büyük verileri kullanan, süper hızlı işlemler yapma yeteneğinde bilgisayarları olan üniversitelerimiz ve araştırma kurumlarımız olmalıdır. Çünkü dünyada büyük verilerin ve süper işlemlerin kullanımı alanında ülkeler arasında

büyük bir yarış çoktan başlamış bulunmaktadır.

Dün beslenme ve barınma sorunları ile uğraşan kıta Çin’i bugün süper bilgisayarı Thian-2 ile dünyanın en hızlı süper bilgisayarına sahip ülke konumuna ulaşmıştır.

Çin sadece transfer edilen teknoloji üretiminde değil temel bilimler alanında yaptığı bilimsel çalışmalarla da dünyada önemli bir noktaya gelmiş bulunmaktadır.

Bizler de, başta 2023 yılı için konulan ekonomik hedefl erimiz olmak üzere, gelişmişlik yönüyle dünyanın ilk onunda yer alan ülkelerden birisi olmak istiyorsak, sadece teknoloji transferi ile başkalarını takip eden değil matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilimler alanında da dünyada söz sahibi olmak durumundayız. Bütün bu gelişmelerin olabilmesi ise ancak süper hızlı işlemler çağı içinde yerimizi almakla olabilecektir.

Büyük Veriler Nasıl Oluşmakta ve Neler Getirmekte?

Bilgi çağının en büyük ayırt edici özelliği, yeni teknolojik buluşları tetiklemesi ve hızlandırmasıdır. Bilgisayar donanımı teknolojilerindeki gelişmeler, bilgisayarlar üzerinde çalışan işletim sistemleri ve uygulama yazılımlarının niteliğini de değiştirmişlerdir. Başlangıçta makine dili kodlaması ile başlayan sonra 2. ve 3. nesil yazılımlar ile devam eden uygulama yazılımı geliştirme dönemi kısa süreler içinde 4. nesil ‘nesne yönelimli -object oriented’ yazılımlara dönüşebilmiştir. Bununla birlikte, ilişkisel veri tabanı yönetim sistemlerinin kullanılması ile birlikte

Page 43: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

41AĞUSTOS 2013 41

kullanıcıların verileri işleme, onları amaçları doğrultusunda sorgulama ve belgeleme (raporlama) süreçleri, kolay yapılan işlemler arasına girmiştir. İşte bu bigisayar işlem hızlarındaki gelişmeler sonucunda kullanıcılar daha ayrıntılı analizler yapabilmek amacı ile büyük verileri kullanma dönemine geçmişlerdir.

Büyük verilerin nasıl oluştuğuna bakacak olursak, aşağıda BT Haberde yayınlanan bir haber bu konuda bize önemli fikirler vermektedir (1).

“Dünyanın mevcut en popüler iki web sitesi olan Facebook ve Google, büyük verinin de en büyük kullanıcıları. Sadece Facebook’ta her gün 800 milyon kullanıcı 900 milyon veri objesiyle iletişime geçiyor. Tüm bu iletişim ağı reklamlarda kullanılmak üzere işleniyor. Google da tüketici alışkanlıklarını belirlemek için benzer yöntemlerle verilerini ayrıştırıyor. Sonuçta her iki şirket topladıkları dev veriler üzerinden milyarlarca dolar kazanıyor.

Büyük veri iş dünyasına yeni bir vizyon kazandırıyor. İş zekâsı araçları doğrudan verimliliği artırıyor, şirketlerin rekabet avantajı yakalamasının önünü açıyor. Hatta büyük veri sayesinde şirketler, kendilerini yeniden tanımlayarak daha başarılı oldukları işlere yönelebiliyorlar.

Kârlılığı artırma, daha iyi operasyonel süreçler ve daha iyi satışların yanında büyük verinin sundukları aslında şu an için hayallerimizle sınırlı. Örneğin;

• Şirketler tüketici davranışlarını inceleyerek sadece ürünlere bakan, ancak satın almayan tüketicilere ürünlerin daha iyi sunulmasını sağlayabilir.

• Müşterilerin nereden geldiğini, nasıl bu mağazaya ulaştığını bulmak gelecekteki pazarlama stratejilerinin daha doğru yapılmasının yolunu açacaktır.

• Bir mağaza ya da web sitesinde kullanıcıların ortalama ne kadar vakit geçirdiği, ilginin hangi noktalarda yoğunlaştığı ölçülebilir.

Büyük veri her sektördeki şirketin işleyişini daha üst seviyeye taşıyacak seçenekler yaratabiliyor. Üstelik sadece kurumları değil bireylerin hayatını da doğrudan etkileyebiliyor.

Görünen o ki, geleceğin değerli madeni büyük veri, en önemli madencileri de veri bilimciler olacak. Elimizdeki

verilerin nasıl değerlendirileceğiyle ilgili kararları almak için zaman çoktan geldi de geçiyor bile.

Büyük Veri Artık Sağlığınızın da Bekçisi

Büyük verinin gerçek hayata etkilerini görebileceğimiz en taze ve belirgin örneklerden biri IBM Watson. IBM’in dünyaca ünlü makinesi Watson, Jeopardy yarışmasında maharetlerini gösterdikten sonra geçtiğimiz günlerde sağlık sektöründe de kullanılmaya başlandı.

Klinik çalışmalarda uzmanlaşmış hekimler ve teknoloji uzmanları doğal dil işleme yöntemlerini kullanarak Watson’a karmaşık klinik bilgileri işleme, analiz etme ve bu bilgileri anlamlandırmayı öğretmek için binlerce saat süren çalışmalar yürüttü. Bu sürecin sonunda şu ana kadar Watson 600 bin adetten fazla tıbbi bulguyu, 42 tıp yayınından gelen 2 milyon sayfa yazılı bilgiyi ve onkoloji araştırmalarındaki klinik denemeleri bünyesine aldı. Watson tıbbi kayıtlar, hasta sonuçları gibi on yıllarca geriye giden kanser tedavilerini ve 1,5 milyon kanser hastasının kayıtlarını analiz ederek, hekimlere sadece saniyeler içerisinde kanıta dayalı tedavi opsiyonlarını sunma gücüne sahip. Arkasındaki büyük veri işlem gücüyle büyük veriden güç alan Watson, artık sağlık hizmetlerinde çok kritik bir görev üstleniyor.

Şirketler Verilerini Satarak Gelir Elde Ediyor

Değişen dünyada teknolojik, ekonomik ve pazar odaklı faktörler, şirketlerin büyük veri politikalarını da doğrudan etkilemeye başladı. Gartner’ın hazırladığı rapora göre, 2016 yılında şirketlerin yüzde 30’u verilerini satacak ya da takas edecek.

Bu konuda bir rapor hazırlayan Gartner, şirketlerin büyük veriyi yönetme ve depolama giderlerini karşılayabilmek için 2016’ya kadar şirketlerin yüzde 30’unun elinde bulunduğu verileri satacağını öngörüyor. Konuyla ilgili konuşan Gartner Araştırma Departmanı Müdür Yardımcısı Doug Laney, şirketlerin bu verilerin oluşturduğu giderleri masaya yatırması gerektiğini belirtirken, bu büyük verileri nasıl yöneteceklerini de tekrar gözden geçirmeleri gerektiğinin altını çizdi. Laney, şirketlerin bu yeni

eğilimleriyle birlikte veri satıcıları gibi yeni mesleklerin ortaya çıkacağını belirtirken, bu sayede yeni kurulan ya da bu konuda tecrübesiz şirketlerin veri kaynaklarından daha fazla gelir elde edebileceklerinin altını çizdi (2).

IDC: “Dünyadaki verinin yüzde 1’inden azı analiz ediliyor”

EMC’nin sponsorluğunda IDC tarafından yapılan “Big Data, Bigger and Biggest Growth Digital Shadows in the Far East” adlı çalışmaya göre, yaratılan inanılmaz veri yığınına rağmen yalnızca yüzde 0.5’i analiz ediliyor.

Bulut bilişim ve getirileri hızla artarken, piyasaların bu gelişime ayak uyduramadığı görülüyor. Buluta dayalı BT çalışanlarının 2015 yılına kadar yıllık yüzde 26’lık bir büyüme göstermesi bekleniyor. IDC’nin raporuna göre, bu durum da dünya çapında 7 milyon yeni bulut bağlantılı iş imkânı doğmasını ifade ediyor. Buna rağmen BT çalışanı istihdamına bakıldığında 2012 yılında1.7 milyon bulut bağlantılı pozisyonun boş kaldığı ortaya çıktı. Sebep olaraksa eğitim ve sertifikasyonun zayıf olması gösterildi.

Bilgisayar, akıllı telefon gibi cihazların yaygınlaşması, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeki internet erişiminin artması ve CCTV kameraları ya da akıllı algılayıcılar gibi makinelerin yarattığı verinin çoğalması dijital dünyanın 2.8 zetabyte’a (1021 byte) kadar ulaşmasını sağladı. Raporlara göre 2020 yılında dünyada 40 zetabaytın üzerinde veri birikmesi bekleniyor. Buradaki en belirleyici etkenin 2005’te tüm verilerin yüzde 11’ini oluşturan makinelerin, 2020’de yüzde 40’ını oluşturacak olması.

Bu değerli veri yığınlarının analiz edilememesi ya da sınıfl andırılamaması önemli bir sorunu ortaya çıkartırken, eğer yapılabilseydi 2012 yılındaki verilerin yüzde 23’ü (643 eksabayt) büyük veri için faydalı olacaktı. Şu anda yalnızca verilerin yüzde 3’ü sınıfl andırılırken, yüzde 0.5’i analiz edilebildi.

Yetersiz sınıfl andırma ve analizin sebebi olarak, dijital evrenin boyutundan çok daha hızlı büyüyen korunmaya ihtiyaç duyan veri gösterildi. Bölgeler arasındaki koruma seviyesi ile gelişmekte olan ülkelerin düşük koruma seviyelerinin etkili olduğu belirtildi. Yetersiz güvenlik ve düşük adaptasyon

Page 44: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

42 AĞUSTOS 201342

verinin değerlendirilme oranını düşürüyor (4).

Neden Büyük Veriler Kullanmak Durumundayız? Bu Bir Zorunluluk mu?

Bugün için atmosfer olaylarının tahmininden, müşteri eğilimlerinin analiz edilmesine kadar birçok alanda büyük veriler kullanılmaktadır. Benzer şekilde temel bilimler ile mühendislik uygulamalarının birçok alanında da büyük veriler kullanılmaktadır. İlaç sanayisinin gelişmesi, bazı ölümcül hastalıkların nedenlerinin araştırılmasında da büyük veriler kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu başlıkta verilen “neden büyük veriler kullanmak durumundayız?” sorusunun cevabı, çünkü doğru ve ayrıntılı sonuçlara varabilmek için büyük veriler kullanmak zorundayız. Aslında büyük verilerin kullanılması gereğini bize temel bilimler içinde yürütülen örneğin matematik, fizik, kimya, biyoloji ve istatistiksel modeller söylemektedir. Bir olayın veya sürecin analizinde, istatistiksel dağılımlara göre yapılacak yorumların isabeti, kullanılan verilerin bütün katmanları teslim etmesi ve doğru işlenmesi ile mümkün olabilmektedir. Aşağıda büyük verilerin kullanımında tekilleştirme olarak adlandırılan yaklaşımla konu açıklanmaya çalışılmaktadır.

“Tekilleştirme: Dünyanın verisini içine alsın, üstüne bir dünya yeriniz kalsın

2020 yılına kadar dünyadaki toplam veri miktarının 50 kat büyüyeceğine dair tahminler havada uçuşurken, bunca verinin nasıl yönetileceği ve yedekleneceği de ayrı bir merak konusu. Bu konuda en çok ön plana çıkan yöntem ise deduplication, yani tekilleştirme. Glasshouse Genel Müdürü Emre Pekar ile bu ilginç teknolojinin detaylarını konuştuk.

Bundan birkaç ay önce Microsoft Başkan Yardımcısı Bob Kelly ile konuşurken laf arasında ilginç bir şey söylemişti. Demişti ki, “Bilişimin genelinde en verimsiz kullanılan sistemler depolama ve ağ altyapısıdır.”

Veri yedekleme uzmanlarının neredeyse bütün yaşamı tam da bu iki verimsiz sistemin arasında geçiyor. Bir yanda sistemlerden topladıkları yedeklerin eldeki veri depolama altyapısında

mümkün olduğunca az yer kaplamasını sağlamaya çalışıyorlar, bir yandan da ağ altyapısını fazla zorlamadan eldeki verileri uzak lokasyonlarla hızlı bir şekilde aktarmakla uğraşıyorlar.

Uğraşıyorlar ama bir yanda veri miktarındaki büyüme, bir yanda iş sürekliliği, bir yanda regülâsyonlara uyum derken yedekleme sistemlerinin üzerindeki iş yükü de çoğaldıkça çoğalıyor.

Bunun üzerine endüstride ‘deduplication’, yani Türkçe adıyla ‘tekilleştirme’ diye bir yöntem ortaya çıktı. Bu iş için özel olarak geliştirilen sistemler, özel veri denetleme algoritmaları derken yöntemin gayet de güzel işlediğini gördüler.

Tekilleştirme, tıpkı Mısır mitolojisinde Seth’in Osiris’i parçalara ayırıp İsis’in bu parçaları birleştirmesi gibi veriyi yedeklerken parçalara ayırıp, daha sonra gerektiğinde bu parçaları birleştirme prensibine dayalı bir teknoloji. Parçalara ayırdığınız verinin sadece değişen bölümlerini yedeklemenize imkân sağladığı için de oldukça verimli. Uygulandığı ortamlarda yedeklenecek veri miktarını onlarca, hatta zaman zaman yüzlerce kat azaltacak ölçüde başarılı sonuçlar ortaya koyuyor.

2020 yılına kadar dünyadaki toplam veri miktarının 50 kat artacağına dair öngörülerin havada uçuştuğu bir dünyada tam da ihtiyaç duyacağınız şey.

Gelgelelim, günlük yedeklenecek veri kütlesindeki değişimi neredeyse 4 KB’lik kümelere kadar bölebilen bu sistemlerin kurulumu ve işletmesi ayrı bir uzmanlık gerektiriyor. Çünkü günün sonunda bu şekilde parçalanarak aktarılmış herhangi bir yedeği tekrar hayata döndürmek isterseniz, daha önce attığınız tüm adımların farkında olmak gerekiyor. İş bir kez kontrolden çıkarsa, yandığınızın resmi.

Katlanarak Artan Veriyi Katlayarak Saklamak

Öncelikle yedekleme alanını ve bant genişliğini verimli kullanabilmek için veriyi deyim yerindeyse lime lime doğruyorsunuz. Bu iş o kadar küçük ölçekte gerçekleşiyor ki, gerektiğinde 16 KB’lık bir veriyi 4 KB’lık dört parçaya ayırıp sadece değişen parçayı

saklayabilmeniz dahi söz konusu. Bunların bir kısmı makine çıkışında belirleniyor, kimisinin kaydı yedekleme ortamında tutuluyor.

Daha sonra tüm kümenin üzerine veri dilimlerinin nerede tutulduğunu, gerektiğinde nasıl birleştirileceğini gösteren bir harita yerleştiriyorsunuz. Bitti mi? Bitmedi. Bir de bu sistemin toplam bütünlüğünün kontrol altında tutulması lazım. Olası fiziksel durumlara karşı anlık görüntü alınması, felaket ihtimaline karşılık tüm bunların farklı bir konumda replikasyonu.

Tüm bunlara karşılık kazanç ise azımsanmayacak seviyede. “Örneğin sanal makinelerin neredeyse yarısı birbirinin aynıdır” diyor Pekar. Dolayısıyla 800 – 1.000 adet sanal makinenin olduğu bir ortamda sağlanacak kazanç öyle böyle değil. Birbirine benzeyen 10 tane sunucunuz varsa, birinin yedeğini aldığınızda diğerlerinin önemli bir bölümünü aradan çıkarmış oluyorsunuz.

Çok Hızlı (Süper) İşlemler Nedir ve Nasıl Tanımlanır?

Süper bilgisayar basit olarak; yoğun paralel işlemciler, yüksek başarımlı vektör işlemciler ve öbek bilgisayarların oluşturduğu sistem (her bileşen olmak zorunda değil) olarak tanımlanabilir. Süper bilgisayarlar bilimde, deney ve hesaplamayı birleştiren hesaplamalı bilim gibi yeni metodolojilerin oluşmasını sağlamıştır. Günümüzde süper bilgisayarlar saniyede yüzlerce trilyon işlem yapar hale gelmiştir. Örneğin, dünyanın en hızlı süper bilgisayarı saniyede 136,8 trilyon kalıcı işlemle Amerika'da Lawrance Livermore National Laboratuary isimli ulusal laboratuvarın kullanımındadır (teorik sınır bu rakamın üzerinde olup adı geçen makina için saniyede 183,5 trilyon işlemdir). Süper bilgisayarlar ilk defa 1960'larda Seymour Cray tarafından Control Data Corporation'da tasarlandı.

1950'li yılların başında, bir bilgisayar eş zamanlı olarak birden fazla program çalıştıramıyordu. Her kullanıcı, bilgisayarı yalnız bir kere kullanma hakkına sahipti ve kendisine ayrılmış belirli bir sürede kullanacağı program ve delikli kağıttan kartlar ile bir bant şeritle birlikte bilgisayarı kullanması gerekiyordu. Program makineye

Page 45: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

43AĞUSTOS 2013 43

yüklenir ve program sonlandırılana veya çökene kadar çalışacak şekilde ayarlanırdı. Programların hata denetimi makinenin önündeki elektrik şalterleri ve panel ışıklarıyla yapılırdı.

Günümüzde, süper bilgisayarlar genellikle özel olarak Cray, IBM gibi geleneksel firmalar tarafından üretilmektedir. 2010 Kasım ayından beri Çin'de bulunan Tianhe-1A ve daha sonra hizmete alınan Tianhe 2 süper bilgisayarı dünyadaki en hızlı bilgisayardır (5).

Olağanüstü Makineler: Süper Bilgisayarlar

Bir bilgisayar sistemi düşünün; çok yüksek hızda hesaplamalar yapabilen, trilyonlarca işlemi saniyeler içinde halledebilen. Ar-Ge’nin vazgeçilmezi “Süper Bilgisayarlar…"

Süper bilgisayar denilince akla hemen yüksek grafik ve işlemci hızı olan oyun bilgisayarları geliyor olabilir. Ama bizim burada bahsedeceğimiz bilgisayarlar en iyi oyun bilgisayarından bile milyonlarca kat hızlı, çok daha önemli amaçlar için kullanılan, çoğu zaman bir oda büyüklüğünde hatta küçük boyutlu bir bina büyüklüğünde.

İlk süper bilgisayar 1960’lı yıllarda Seymour Cray tarafından tasarlandı. Hâlen dünyanın en büyük süper bilgisayar üreticilerinden olan Cray’in o bilgisayarı zamanımızın en hızlı süper bilgisayarından yaklaşık olarak 24.7 milyon kat daha az işlem yapabilmekte.

Nedir Bu Süper Bilgisayar? Ne İşe Yarar?

Süper bilgisayar aslında bizim bildiğimiz anlamda bir bilgisayar değil, daha çok bir bilgisayar sistemi olarak düşünülebilir. Paralel işlemciler, yüksek başarımlı vektör işlemciler ve öbek bilgisayarlardan oluşurlar. Bu bilgisayarlar çok hızlı işlem yapabilirler. Örneğin; Kasım 2012 verilerine göre dünyanın 2. En hızlı süper bilgisayarı olan “Sequoia”, 6.7 milyar insanın hesap makinesi kullanarak 320 yılda yapabileceği hesaplamayı yalnızca bir saat içinde yapabilmektedir.

Süper bilgisayarlar, hayatın birçok alanında kolaylık ve gelişme sağlar. Hava tahmin raporlarından, kimyasal olaylara, biyolojik araştırmalardan, fiziksel olarak maddelerin

etkileşimlerine kadar bilimin her alanında kullanılırlar. Mesela; otomobilleri güvenlik testi için bir kez çarpıştırabilirsiniz. Daha sonra o araç aynı test için tekrar kullanılamaz. Ancak süper bilgisayarlar sayesinde hiçbir otomobili harap etmeden yüzlerce farklı durum için, yüzlerce deneme yapabilirsiniz.

Dünyadaki Süper Bilgisayarlar

Amerika’nın Tennesse Üniversitesi ve Almanya’nın Mannheim Üniversitesi ortak bir çalışma yaparak her yılın Haziran ve Kasım aylarında dünyanın en hızlı süper bilgisayarlarının oluşturduğu “Top 500” listesini yayınlarlar. Bu listenin en son yayınlanmış hâli olan Kasım 2012 listesine göre şu anda dünyanın en hızlı süper bilgisayarı Amerikan Enerji Bakanlığı’nın OAK Ridge Laboratuarında bulunan ve Cray Inc. Tarafından 2012 yılında inşa edilmiş olan “Titan” isimli bilgisayardır. Titan saniyede 17.6 katrilyon işlem yapabilme kapasitesine sahip. Bünyesinde 560.640 adet işlemci bulunduran makine, 8207 kW enerji harcamaktadır. Titan’ı ise yine Amerikan Ulusal Nükleer Güvenlik Teşkilatı’nın Lawrance Livermore Laboratuarında bulunan ve IBM tarafından 2011 yılında üretilmiş olan “Sequoia” isimli bilgisayar izlemektedir. 3. Sırayı ise Japonya’da bulunan RIKEN Gelişmiş Bilgisayar Bilimleri Enstitüsünün "K-Computer" isimli Fujitsu imalatı bilgisayar almaktadır. Bu sıralamanın 1993 yılındaki ilk halinden Kasım 2012’deki son haline kadar bütün listeleri “top500.org” isimli web sitesinde yayınlanmaktadır.

Süper Bilgisayarlar Neden Bu Kadar Önemli?

Yukarıda bahsettiğimiz “Top 500” listesine göz attığımızda süper bilgisayarlara en çok yatırımın Amerika Birleşik Devletleri tarafından yapıldığını ve onu da Japonya ve Almanya’nın takip ettiğini görürüz. ABD, Japonya ve Almanya gerek teknolojik, gerek ekonomik anlamda dünyanın en gelişmiş ülkeleridir. Bu bahsettiğimiz ülkelerin gelişmesinde yaptıkları bu yatırımların meyvelerini almış olmaları da oldukça büyük bir etkendir.

Evet ülke olarak bilimde, teknolojide, elektronikte, gıdada, tekstilde kısacası hayatın her alanında gelişmişlik

istiyorsak süper bilgisayarlara gereken önemi vermeli ve bu olağanüstü makinelere gereken yatırımları yapmalıyız. Süper bilgisayarlara yapılan yatırımlar ölü yatırımlar değildir. Tam aksine bizi en çok geliştirecek olan yatırımların başında gelmektedirler.

Bu sayının hazırlanmasında başvurulan kaynaklar:1. Kaynak:Bilgi Patlaması; http://www.

bthaber.com/buyuk-veriler/; Erişim tarihi: Temmuz 2013.

2. IDC: 2012 http://www.btnet.com.tr/63505-idc-%E2%80%9Cdunyadaki-verinin-yuzde-1%E2%80%99inden-azi-analiz-ediliyor%E2%80%9D.html ; Erişim tarihi: Temmuz 2013.

3. BT Haber/BT Net; http://www.btnet.com.tr/79584-sirketler-buyuk-veriyi-nasil-avantaja-cevirebilir-analiz.html ; Erişim tarihi: Temmuz 2013.

4. http://www.btnet.com.tr/63505-idc-%E2%80%9Cdunyadaki-verinin-yuzde-1%E2%80%99inden-azi-analiz-ediliyor%E2%80%9D.html; Erişim tarihi: Temmuz 2013.

5. Wikipedia; http://tr.wikipedia.org/wiki/S%C3%BCper_bilgisayar http://www.elektrikport.com/teknik-kutuphane/olaganustu-makineler-super-bilgisayarlar/7985#ad-image-0; Erişim tarihi: Temmuz 2013.

6. İTÜ Ulusal Yüksek başarımlı Hesaplama Merkezi, Wikipedia; http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0T%C3%9C_Ulusal_Y%C3%BCksek_Ba%C5%9Far%C4%B1ml%C4%B1_Hesaplama_Merkezi; Erişim tarihi: Temmuz 2013.

Page 46: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

İş Sağlığı- Güvenliği ve Verimlilik (HESAPRO) Projesi Kapanış Toplantısı Ankara’da Gerçekleştirildi

Bilim, Sanayi ve Teknoloji

Bakanlığı Verimlilik Genel

Müdürlüğü koordinatörlüğünde

yürütülen, İş Sağlığı-Güvenliği

ve Verimlilik ilişkisini konu

alan ve kısa adıyla HESAPRO

olarak bilinen ‘Health and

Safety at Work in Relation

with Productivity ’ AB

Leonardo da Vinci Ortaklık

Projesi’nin Kapanış Toplantısı

28 Haziran 2013 tarihinde

Bilim, Sanayi ve Teknoloji

Bakanlığı Konferans Salonu’nda

gerçekleştirildi. Toplantıya;

Proje’nin ortakları, Verimlilik

Genel Müdürlüğü, Çankaya

Üniversitesi, Finlandiya İş

Verimliliği Enstitüsü ( T TS), Slovak

Verimlilik Merkezi (SLCP), Çalışma

Koşullarının İyileştirilmesi Fransız

Ulusal Ajansı (ANACT ), Belçika

İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü

(PREVENT ) temsilcilerinin yanı

sıra kamu kurumları ve ilgili

kurum kuruluşlardan yönetici ve

çalışanlar katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını

Bilim, Sanayi ve Teknoloji

Bakanlığı Verimlilik Genel

Müdürü Anıl Yılmaz

gerçekleştirdi. Yılmaz

konuşmasında; Proje’nin,

ortakların birlikte ve uyumlu

çalışmaları sonucunda üretilen

çıktılar ile İş Sağlığı-Güvenliği

(İSG) ve verimlilik ilişkisinin

öne çıkarılması adına önemli

katkılarda bulunarak bir açığı

doldurduğunu, Proje’nin,

akademik literatürde bulunan

verimlilik ve İSG ilişkisinin

ortaya konulduğu çalışmaları

derlemenin yanında uygulama

örnekleriyle de bu ilişkiyi ve

yapılabilecekleri ortaya koymuş

bulunduğunu vurguladı.

Verimlilik Genel Müdürlüğü

Sanayi ve Teknoloji Uzmanı ve

HESAPRO Proje Koordinatörü

Fatma Çil , Proje ile ilgili

olarak başlangıçtan kapanış

toplantısına kadar kaydedilen

gelişmeler ve çıktılar hakkında

bilgi aktardı. Daha sonra

Proje’nin önemli çıktılarından

olan İSG konusunda verimliliğe

etki eden, Türkiye’den ve

diğer proje ortağı ülkelerden

uygulamaların paylaşımına

geçildi.

İ lk örnek Çalışma ve Sosyal

Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı

ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

tarafından yürütülen İSGİP adıyla

bilinen ‘ Türkiye’de İşyerlerinde İş

Sağlığı ve Güvenliği Koşullarının

İyileştirilmesi’ Projesi’dir. Çalışma

ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Uzmanı Furkan Kahraman Proje

Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz, Toplantı'nın Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz, Toplantı'nın açılış konuşmasını yaptı.açılış konuşmasını yaptı.

44

Page 47: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

içerisinde elde edilen sonuçları

katılımcılarla paylaştı. Diğer bir

örnek Proje’nin Belçikalı ortağı

PREVENT-İş Sağlığı ve Güvenliği

Enstitüsü’nün sunmuş olduğu

Microsoft ’ta uygulanan ‘Yeni

İş Dünyası’ adlı uygulamadır.

Konu ile ilgili sunumu

Veronique de Broeck

gerçekleştirdi. Türk Traktör

Fabrikası ve Ziraat Makinaları

A.Ş.’de uygulanmakta olan

‘İşbaşı İSG Konuşmaları’nı konu

alan iş sağlığı ve güvenliği

uygulaması İSG Uzmanı

Murat Can Ocaktan tarafından

tanıtıldı. Diğer bir uygulama

örneği projenin Finlandiyalı

ortağı T TS-İş Verimliliği

Enstitüsü’nde uygulanmakta

olan ‘Bir Öğrenme Ortamı

Olarak Araç Simülatörleri ’dir.

Konu hakkında sunumu Aila

Peippo Pasuri ’yi katılımcılarla

paylaştı. Daha sonra, Proje'nin

Slovak ortağı Slovak Verimlilik

Merkezi tarafından örnek

olarak gösterilen ‘Makine

Mühendisliği Üretim Sürecinde

Sağlık Risklerinin Belirlenmesi

ve Ortadan Kaldırılması

İçin Ergonominin Modern

Araçlarının Kullanımı’ adlı

uygulama L’uboslav Dulina

tarafından sunuldu. Diğer bir

uygulama ise ANACT-Çalışma

Koşullarının İyileştirilmesi

Fransız Ulusal Ajansı tarafından

örnek olarak gösterilen ‘Kalite

ve İşe Devamsızlığın Birlikte

İyileştirilmesi’ adlı çalışmadır.

Uygulama sonuçlarını ANACT’dan

Charles Parmentier aktardı.

Son olarak proje ortaklarından

Çankaya Üniversitesi tarafından

örnek olarak gösterilen ‘Sürücü

Eğitmenlerinin Sürekli Eğitimi ve

Hayat Boyu Öğrenmeleri Yoluyla

Türkiye’de Daha Güvenli Karayolu

Trafiğine Doğru’ adlı uygulama

Yrd. Doç. Dr. Benhür Satır

tarafından paylaşıldı.

Proje teknik sunumlarının

tamamlanmasının ardından

toplantı sona erdi.

İş Sağlığı ve Güvenliği

Konusu Bağlamında HESAPRO

Projesi’nin Katkısı…

İş kazaları ve meslek hastalıkları,

küresel ekonomi üzerinde de

büyük bir yük oluşturmakta

ve ekonomik büyümeyi

yavaşlatmaktadır. İş kazalarının

en düşük olduğu ülkeler

aynı zamanda en rekabetçi

ülkelerdir. ILO tarafından yapılan

tahmine göre, iş kazaları ve

meslek hastalıklarının toplam

maliyeti tüm dünyanın gayri

safi hâsılasının yaklaşık % 4’ü

kadardır. İş Sağlığı ve Güvenliği

Avrupa Ajansı'na (OSHA) göre

ise üye ülkelerin iş kazaları ve

meslek hastalıkları maliyeti

gayri safi hasılanın % 2.6’sı

ile % 3.8’i arasındadır. Bu

rakamlar iş kazaları ve meslek

hastalıklarının önlenmesi halinde

makro düzeyde sağlanabilecek

potansiyel yararları

göstermektedir.

Konunun verimlilikle

bağlantısı ise işletmelerin

İSG önlemlerini doğru

biçimde uygulayabilmesinden

geçmektedir. İSG programlarının

işletme performansı üzerinde

daha büyük etki yaratması

için işletmenin hedefleri ile

uyumlu olarak tasarlanması

gerekmektedir.

45

Page 48: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

Proje kapsamında geliştirilen

ve verimlilik ile çalışanların

esenlik ve refahı kavramlarını

bütünleştiren “İşyeri Geliştirme”

adlı model iş sağlığı ve

güvenliğinin işletme ölçeğinde

genel yönetim sisteminin

bütünleyici bir parçası olarak ele

alınması yaklaşımına dayalıdır.

Yine bu yaklaşıma göre, kurumsal

performans üzerinde kalıcı etki

oluşturabilmek için çalışanların

bu tasarım sürecine katılımları

son derece önemlidir. İş sağlığı

ve güvenliğini işletmenin strateji

ve politikaları ile bütünleştirmek

İSG uygulamalarını işletmeyi

mükemmelliğe götüren sürekli

iyileştirme çeviriminin de bir

parçası haline getirecektir.

HESAPRO Projesi 2011 Yılında

Başlatılmıştı

HESAPRO Projesi 19-20 Aralık

2011 tarihlerinde Verimlilik Genel

Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde

gerçekleştirilen açılış toplantısı

ile başlatılmıştı. Projenin temel

hedefi iş sağlığı-güvenliği

ve verimlilik ilişkisi hakkında

farkındalık oluşturmak olarak

tanımlanmıştı.

HESAPRO Projesi’nin Amacı

Proje, ortakların özverili

çalışmalarıyla İSG konusunu bir

“yönetim sistemi” yaklaşımıyla

ele alarak kurumsal ve bireysel

performans ve verimlilik ile

ilişkisini öne çıkarmak suretiyle

hazırlanan proje uygulama

araçları (tool kit) ile işçi, işveren

ve tüm ilgili tarafların iş sağlığı

ve güvenliğinin verimlilikle

olan ilişkisi hakkındaki bilgi ve

bilinç düzeylerinin artırılmasını

hedeflemektedir. Bu kapsamda

projenin amaçları aşağıdaki gibi

özetlenebilir :

• İSG ve verimliliğe etkisi

hakkında farkındalık

oluşturmak.

• Ortaklar arasında İSG

uygulamalarına katkıda

bulunacak bilgi, uygulama ve

deneyim paylaşımı sağlamak.

• Ortaklar arasında işbirliği ve

ağlar oluşturmak.

• Strateji ve uygulamaya

yönelik fikirlerin

geliştirilmesi için bir platform

sağlamak.

HESAPRO Projesi’nin Çıktıları

Proje’nin temel çıktıları proje

uygulama araçları (tool kit)

başlığı altında www.hesapro.

org adresinde yayımlanmış olup

aşağıdaki konuları içermektedir:

• İSG konusu ile verimlilik

ilişkisini öne çıkaran ve proje

kapsamında gerçekleştirilen

bir arka plan araştırması

raporu,

• Proje ortaklarınca hazırlanan

ülke uygulama örneklerine

ilişkin raporlar,

• Arka plan araştırmasında İSG

ve verimlilik konusu ile ilgili

öne çıkan bulgular ve proje

ortaklarınca hazırlanan ülke

uygulama örneklerine yer

veren bir sunum,

• AB ülkelerinde işçi ve

işverenlerin İSG hak ve

sorumluluklarına ilişkin

rehber,

• İşçi ve işveren kesimlerine

yönelik iki ayrı broşür,

• Konuyla ilgili

yararlanılabilecek kaynaklar,

• İSG uygulamalarında

kullanılan çeşitli yöntem ve

teknikler.

Projenin hedef kitlesi olan işçi,

işveren, araştırmacılar ve konu

ile ilgili tüm tarafların Proje

web sayfasında paylaşılan söz

konusu çıktılardan faydalanması

beklenmektedir.

46

Page 49: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

“3. Sanayi Şurası” Hazırlık Çalışmaları

Devam Ediyor…

“2023’e 10 Kala Orta ve

Yüksek Teknolojili Ürünlerde

Avrasya’nın Üretim Üssü Türkiye”

temasıyla 20-21-22 Kasım 2013

tarihlerinde gerçekleştirilecek

olan 3. Sanayi Şurası’nın hazırlık

çalışmaları tüm hızıyla devam

ediyor. Bu doğrultuda “3. Sanayi

Şurası Komisyon Toplantıları”

4-5 Temmuz 2013 tarihlerinde

The Green Park Pendik Otel’de

gerçekleştirildi.

Sanayi alanında durum tespiti,

inceleme ve değerlendirmeler

yapmak, uygulamadan

kaynaklanan sorunları belirlemek

ve bunlara ilişkin çözüm

önerileri sunmak gibi çalışmaları

yürütmek üzere 2013 yılı son

çeyreğinde gerçekleştirilecek

olan “3. Sanayi Şurası”nın

Komisyon Toplantılarının açılış

konuşmaları; Bilim, Sanayi ve

Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı

Prof. Dr. Ersan Aslan ile

Sanayi Genel Müdürü

Süfyan Emiroğlu tarafından

yapıldı. Konuşmaların ardından

Şura Sekreteri Daire Başkanı

Zühtü Bakır tarafından komisyon

üyelerine komisyonlar ve

komisyonların çalışma usul ve

esasları hakkında bilgilendirme

yapıldı.

Altı paralel salonda iki gün süren

3. Sanayi Şurası Komisyonları,

şu gündem başlıkları altında

çalışmalarını sürdürdü:

• Kamu Destekleri, Etkileri,

İzlenmesi ve Değerlendirilmesi

• Bilimsel ve Teknolojik

Gelişim - Ar-Ge ve İnovasyon

• Sanayide Sürdürülebilir Üretim

• Sanayide İnsan Kaynakları ve

İstihdam

• Sanayi Politikaları ve

Uluslararası Rekabet

• Sanayi Bölgeleri ve Kümelenme

Altı komisyonun çalışmaları,

kamu kurum ve kuruluşları,

üniversiteler, meslek odaları, sivil

toplum kuruluşları ve özel sektör

temsilcileri olmak üzere geniş

katılımla gerçekleştirildi.

Her bir komisyon ile ilgili olarak,

sorunlar ve tavsiye kararları Şura’da

ele alınmak üzere rapor haline

getirilerek üyeler tarafından imza

altına alındı.

Müsteşar Prof. Dr. Ersan Aslan, Komisyon Toplantılarının Müsteşar Prof. Dr. Ersan Aslan, Komisyon Toplantılarının açılış konuşmasını yaptı.açılış konuşmasını yaptı.

47

Page 50: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

48 AĞUSTOS 2013

Sanayi İstihdamında Tarihi Rekor…

Sanayideki istihdam yeni rekorlar kırmaya devam edecek

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, açıklanan Nisan ayı istihdam rakamlarının Türkiye’nin sağlıklı bir şekilde büyüdüğünü bir kez daha gösterdiğini ifade etti. Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre istihdam edilenlerin sayısı 1 milyondan fazla artış gösterdiğini söyleyen Ergün, “OECD ülkeleri içinde bakıldığında, dünyanın yaşadığı büyük kriz sonrasında işsizliği en

fazla azaltan ülkelerin başında Türkiye’nin geldiği görülmektedir. Üstelik Türkiye bunu, en büyük ticaret ortakları krizle boğuşurken, Avro bölgesinde işsizlik oranları yüzde 12’nin üzerinde tarihi yüksek seviyelerde seyrederken başarmaktadır” dedi. Türkiye’nin bu başarıyı işgücüne katılma oranlarının arttığı bir dönemde elde ettiğini de vurgulayan Bakan Ergün, Türkiye’nin bir yandan mevcut işsizlikle mücadele ettiğini diğer yandan ise işgücüne artan

katılım için yeni istihdam alanları açtığını vurguladı.

Nihat Ergün, sanayi işletmelerinde Ar-Ge ve inovasyonun gelişmesi için verilen destekler, üniversitelerle sanayicilerin buluşturulması, organize sanayi bölgelerinin altyapılarının güçlendirilmesi ve kapasitelerinin artırılması, tasarımın, markalaşmanın, girişimciliğin desteklenmesinin gelecek dönemde sanayicileri daha da rekabetçi hale getireceğini anlattı. Bakan Ergün ayrıca, “Uygulamakta olduğumuz teşvik politikası ve ekonomi yönetimindeki kararlı tutumumuz sanayimizin gelişmesine destek olmaktadır. Eminim ki, önümüzdeki dönemde dünyada krizden kurtulma sinyallerinin gelmesiyle birlikte işsizlik rakamları çok daha aşağı seviyelere gerileyecek, sanayideki istihdam da yeni rekorlar kırmaya devam edecektir” değerlendirmesini yaptı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 15 Temmuz 2013 tarihinde yaptığı açıklamada; Nisan ayı istihdam rakamlarının Türkiye’nin sağlıklı bir şekilde büyüdüğünü bir kez daha gösterdiğini ifade ederek, “Önümüzdeki dönemde işsizlik rakamları çok daha aşağı seviyelere gerileyecek, sanayideki istihdam da yeni rekorlar kırmaya devam edecektir” dedi.

• Sanayi sektöründe istihdam edilenlerin sayısı tarihinde ilk defa 5 milyonun üzerine çıktı.

• 2013 Nisan ayı itibariyle sanayide istihdam edilenlerin sayısı 5 milyon 30 bin kişi ile tarihi zirvesine ulaştı.

• Bu yılın Nisan ayında sanayide istihdam edilenlerin sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5 oranında artarak, 5 milyon 30 bin kişi ile tarihi zirvesine yükseldi. 2012 Nisan ayında sanayide istihdam edilen kişi sayısı 4 milyon 792 bin düzeyindeydi. 2013 Nisan ayında sanayi sektöründeki istihdam bir önceki aya göre 82 bin kişi arttı.

• Sanayide istihdam edilen 5 milyon 30 bin kişinin 4 milyon 710 bini imalat, 215 bini elektrik, gaz, buhar, su temini ve kanalizasyon ve 105 bini madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe çalışıyor. Sanayideki istihdam 2012 Kasım ayından itibaren aylık bazda birikimli olarak artışını sürdürerek, son altı aydaki artış miktarı yaklaşık 300 bin oldu.

• Bu yılın Nisan ayında istihdam edilenlerin sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 61 bin kişi artarak 24 milyon 630 bin kişiden 25 milyon 691 bin kişiye yükseldi. Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 47 bin kişi, sanayi sektöründe çalışan sayısı 238 bin kişi, inşaat sektöründe çalışan sayısı 162 bin ve hizmetler sektöründe çalışan sayısı 611 kişi arttı.

AĞUSTOS 2013

Page 51: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

AĞUSTOS 2013

Türkiye’nin En Girişimci ve

Yenilikçi 50 Üniversitesi Açıklandı

Bu yıl 86 puanla Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) girişimcilik ve yenilikçilik konusunda birinci olduğunu bildiren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “Endekste 85,8 puanla Sabancı Üniversitesi ikinci, 82,7 puanla İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi üçüncü ve 76,3 puanla Boğaziçi Üniversitesi dördüncü oldu” dedi.

Üniversitelerin ekonomik hayata çok daha fazla katkı sağlayacağına inandıklarını dile getiren Nihat Ergün, geçen yıl bu endeksi üniversite tercihlerinden sonra açıkladıklarını, bu sene ise üniversite tercihlerinde öğrencilere yardımcı olması için üniversite tercihlerinden önce açıkladıklarını söyledi. Bakan Ergün, girişimcilik ve yenilikçilik konularının Türkiye'nin hayati gündem maddeleri arasında yer almasını istediklerine dikkati çekerek, dünyada kurulan başarılı firmaların ya yeni üniversite mezunu ya da hâlen üniversitede okuyan kişiler tarafından kurulduğuna vurgu yaptı.

En girişimci ve yenilikçi üniversite; ODTÜ

Bakan Ergün, endeksin 23 ayrı

göstergeye göre sıralandığına dikkati çekerek; endeks oluşturulurken, üniversitelerin bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliğini, patent ve lisanslarının olup olmadığını, yenilikçilik ve girişimcilik kültürlerini, ekonomik katkı ve ticarileşme gibi temel özelliklerini masaya yatırdıklarını söyledi. Ergün, endeksi hazırlarken öğretim üyesi sayısı 50'nin altına olan üniversiteleri endekse dâhil etmediklerine işaret ederek, bu yıl 136 üniversite arasından ilk 50 üniversiteyi seçtiklerini belirtti. Ergün, verilerini toparlama konusuna çok ilgi göstermeyen üniversitelerin geçen yıl endeksin açıklanmasından sonra bu verileri toparlamaya başladıklarını ifade ederek, “Bu yılki endeks sonuçlarına göre yeni bir üniversite daha ilk 10’a girdi. Geçen sene ilk 20’de olmayan üç üniversite ilk 20'ye girdi. Geçen sene ilk 50'de olmayan 8 üniversitenin de ilk 50'ye girdiğini görüyoruz. Bu da endeksin ne kadar dinamik ve güncel unsurlar içerdiğini göstermektedir” diye konuştu.

Bu yıl birinci üniversitenin değiştiğini dile getiren Ergün, “Bu sene 86 puanla ODTÜ, girişimcilik ve yenilikçilik

konusunda birinci oldu" dedi. Boğaziçi Üniversitesi'nin ise puanını geçen yıla göre 11 puan artırdığına dikkat çeken Ergün, Anadolu Üniversitesi'nin ise 37. sıradan 16. sıraya yükseldiğini dile getirdi. Ergün, Fatih Üniversitesi'nin geçen yıl ilk 50 içerisinde yer almazken bu yıl 39. sıraya geldiğini, Sütçü İmam Üniversitesi'nin de 8 sıra birden yükseldiğini bildirdi.

Sıralamada ilk 50 üniversite

Endeks sıralamasındaki 50 üniversite şöyle: "ODTÜ, Sabancı Üniversitesi, İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Özyeğin Üniversitesi, Koç Üniversitesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Ege Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Çankaya Üniversitesi, Atılım Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Düzce Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Niğde Üniversitesi, Fatih Üniversitesi, Melikşah Üniversitesi, Okan Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Işık Üniversitesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İstanbul Şehir Üniversitesi."

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye Bilimsel ve Teknoloji Araştırma Kurumu ( TÜBİTAK) tarafından hazırlanan üniversitelerin girişimcilik ve yenilikçilik performanslarına göre sıralandığı “Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi”ni 8 Temmuz 2013 tarihinde açıkladı.

49AĞUSTOS 2013

Page 52: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

50

TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK)

AĞUSTOS 2013

Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (TurSEFF) ikinci aşamasının açılış 4 Temmuz 2013 tarihinde İstanbul’ da gerçekleştirildi.

EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası), Türkiye’nin enerji tüketiminde verimli ve düşük karbon kullanan bir pazar ekonomisi olma hamlesinde, bugün itibariyle yarım milyar Avro’ya ulaşan bir finansman programıyla öncü rol üstlenmektedir.

EBRD, verimli enerji kullanımını hedefleyen ve/veya yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapmak isteyen Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere (KOBİ), katılımcı bankalar yoluyla finansman sağlamaktadır. Finansman, EBRD tarafından Türkiye’nin uzun vadeli enerji stratejisini desteklemek amacıyla oluşturulmuş özel bir finansman programı olan “Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (TurSEFF)” çerçevesinde sunulmaktadır.

İlk olarak, Temmuz 2010 tarihinde 284,2 milyon USD ile başlatılan TurSEFF programının kapsamı,

Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı’nın (TurSEFF) İkinci Aşaması Açıldı

KOBİ’lerin enerji verimliliği ve küçük ölçekli yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik artan taleplerini karşılayabilmek üzere 2013 yılında 265 milyon USD’lik bir ek kaynak ile genişletilmiştir. Türkiye’nin önde gelen beş bankası (Akbank, Denizbank, İş Bankası, Vakıfbank ve Yapı Kredi Bankası) katılımcı bankalar olarak enerji tasarrufuna yönelik projelere TurSEFF kapsamında finansman sağlamaktadırlar.

2010 yılından bu yana TurSEFF fonlarının yüzde 90’dan fazlası Türkiye’de yaklaşık 400 KOBİ’ye katılımcı bankalar aracılığıyla aktarılmıştır. Aynı zamanda satıcı firma finansmanı kapsamında bireysel bazda 50 binden fazla hane enerji verimliliği sağlayan ısıtma ve soğutma teknolojilerinden yararlandırılmıştır.

TurSEFF’in birinci aşamasında, Türkiye’de yaklaşık 500 bin evin yıllık elektrik tüketimine ve 147 milyon USD tutarında petrol ithaline tekabül eden 234 bin ton eşdeğer petrol tasarrufuna ulaşılmıştır. Bu programla finanse

edilen projeler ile elde edilen yıllık CO2 (karbondioksit) salınımındaki toplam azalma, 260 bin taşıtın yıllık salınımına eşit miktar olan 686,000 ton düzeyinde gerçekleşmiştir.

TurSEFF’in 265 milyon USD’lik yeni finansman programının açılışı, 4 Temmuz 2013 tarihinde İstanbul’da, görsel ve yazılı medya, Enerji ve Tabii Kaynaklara Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkilileri, bankalar ve finans sektörü yöneticileri, KOBİ’ler, STK’lar ve diğer ilgili kamu kurumu temsilcileri başta olmak üzere 250 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Programa katılma koşullarını sağlayan ve enerji verimliliği ya da yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapmak isteyen tüm KOBİ’ler, EBRD’nin bu programdaki katılımcı bankalarına 5 milyon Avro’ya kadar finansman imkânı için başvurabileceklerdir. Ek olarak, söz konusu finansman programı, AB ve Clean Energy Fund (Temiz Enerji Fonu) tarafından desteklenen kapsamlı bir teknik yardım programıyla, gerek bankalara gerekse şirketlere enerji tasarrufu yatırımlarında uzman danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Proje teknik yardım danışmanlık ekibinde, Montgomery Watson Harza (MWH) Mühendislik ve Müşavirlik Limitet Şirketi’nin liderliğinde Fichtner GmbH & Co. KG ile oluşturulan konsorsiyum çerçevesinde yerel ve uluslararası uzmanlar yer almaktadır.

Page 53: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

51

TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK)

AĞUSTOS 2013

Ergene Havzası’nda gerçekleşen plansız sanayileşme ve şehirleşme, yetersiz altyapı, tarımda bilinçsiz ve denetimsiz kimyasal kullanımı, evsel atık suların arıtılmaması gibi su kalitesini etkileyen faaliyetler nedeniyle; Havza’nın yüzey ve yer altı sularının kalitesi aşırı derecede bozulmuş durumdadır. Havza’daki su kirliliğinin azaltılması ve su kalitesinin iyileştirilerek içme suyu kalitesine kavuşturulması amacıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda Ergene Havzası Koruma Eylem Planı hazırlanmış ve yürürlüğe konmuştur. Eylem Planının Orman ve Su İşleri Bakanlığı koordinasyonunda, sorumlu kurum ve kuruluşlar tarafından hassasiyetle ve disiplinli bir şekilde uygulanması amacıyla alınması gereken tedbirleri kapsayan Başbakanlık Genelgesi, 13 Haziran 2013 tarihli ve 28676 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Genelgede; dere yataklarının

temizlenmesi ve ıslahı, belediye atık su arıtma tesisleri, ağaçlandırma ve erozyonla mücadele, su kalitesi izleme ve denetleme, sanayi ve OSB altyapı hizmetleri, daha az kaynak kullanılan ve daha az çevresel etkiye neden olan üretim süreçleri, belediye katı atık hizmetleri ile zirai kirlilik konularında ilgili kurum ve kuruluşlara çeşitli sorumluluklar verilmiştir.

Genelge ile yeni sanayi alanlarının açılması ve kurulacak tesislerin mevcut ve planlı organize sanayi bölgelerine yönlendirilmesi konularında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının sorumlulukları çerçevesinde tedbirlere yer verilmiştir. Ayrıca sanayide daha az su, daha az enerji ve daha az kirletici hammadde kullanılan üretim süreçlerine geçiş çalışmalarının Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından

özendirilmesi ve bu konuda sanayicilerin de sorumlu ve duyarlı davranmaları için gerekli çalışmaları yapması tedbirleri yer almaktadır.

Sanayide temiz üretim süreçlerine geçişin desteklenmesi kapsamında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda Bakanlık 2013-2017 Stratejik Planı’nda yer alan “Temiz Üretim/Eko-Verimlilik Merkezi kurulması” hedefi doğrultusunda; TÜBİTAK MAM Çevre Enstitüsü, “Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü” olarak yeniden yapılanmıştır. Bunun yanında, Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından hazırlıkları devam eden “Eko-Verimlilik Programı” ile de Türk sanayisinin çevre performansını artırıp üretim maliyetlerini düşüren ve dolayısıyla rekabet gücünü artıran uygulamaların desteklenmesi öngörülmektedir.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonunca 2012 yılında kabul edilen “AB İşletme ve Sanayi Politikası ile Çevre Müktesebatı Alanında Verimlilik Genel Müdürlüğü’nün (VGM) Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi” konulu SEI projesi kapsamında verimlilik ve temiz üretim alanlarında gerçekleştirilen hizmet içi eğitimler tamamlandı.

Kurumsal kapasite ve insan kaynaklarının geliştirilmesine yönelik eylemlerin desteklendiği “AB Entegrasyon Sürecinin

Desteklenmesi Faaliyetleri (SEI)” projesi kapsamında, 12-26 Nisan 2013 tarihlerinde Türkiye için Çevresel Verimlilik ve Kaynak

Verimliliği Göstergelerinin Geliştirilmesi, 6-24 Mayıs 2013 tarihleri arasında Temiz Üretim/Eko Verimlilik Araçları ve Teknikleri;

3-15 Haziran 2013 tarihleri arasında Kısmi ve Toplam Faktör Verimliliği Hesaplaması konusunda eğitimler düzenlendi. Eğitimler, VGM ile Bakanlığımız diğer Genel Müdürlükleri ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Enstitüsü’nden uzmanlardan oluşan toplam 60 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Hizmet içi Eğitimler TamamlandıAB SEI Programı Kapsamında Gerçekleştirilen

Ergene Havzası Koruma Eylem Planı ile Sanayide Temiz Üretim Sürecine Geçiş Hızlanıyor…

Page 54: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

52 AUGUST 2013

‘The Turkish Academy of Sciences’ carries out worthwhile projects

in terms of science education

Nihat Ergün, the Minister of Science, Industry and Technology has stated that science and education are two strategically important subjects that determines development levels and competitive power of the countries. Because of this fact, the ministry has new attempts in areas of education, science and technology. For instance; the share of R&D expenditures in national income has increased three times nearly and seven times nominally. The number and efficiency of techno parks founded in universities has increased seriously as well. Whereas there were only two techno parks in 2002 in our country, today the number has reached fifty techno parks and thirty five of them are active. Turkey’s target of being in first ten of the biggest economies in the world depends on its success in areas of science, technology and innovation. In this regard, the efficient coordination of all relevant institutions has been significantly important, particularly the institutions as ‘The Turkish Academy of Sciences’, ‘Council of Higher Education’ and ‘The Scientific and Technologic Research Council of Turkey’.

The Turkish Academy of Sciences Aims to Make its Science Education Function

More Effective by Creating More Projects and developing the Current Ones

According to second article of the decree law numbered 497, primal duties of the academy have been defined as making analysis in scientific subjects with the aim of determining scientific priorities and giving consulting service; maintaining scientific approach and thought to be prevalent in society; advising legislation change to government in terms of Turkish scientists and researchers’ social status, living standards, incomes; securing the importance of science in public opinion and offering prizes with the aim of encouraging the profession of scholars in society.

The Importance of Science Education

Social changes in the domains of politics, economics and science have been existing rapidly in our day. Correspondingly, societies have to adjust this change, which is a requirement of science and technology era, in order to realize sustainable development. For this reason, right along with individuals forming society, it has been considerably important for future generations to have the capacity and perceptive faculty in understanding, commenting and inferring the environment, scientific and technological events and to achieve scientific viewpoint.

For this purpose, ‘The Turkish Academy of Sciences’ have been carrying on projects that support ‘science education’ and plans to keep the project development. In this context, ‘Science Education Project’ aiming to endear science to children by examination based education; ‘Children Platform Project’ aiming to raise the level of children’s

Science Education

Page 55: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

53AUGUST 2013

technology use via internet; ‘Turkish World’s Heritage to Humanity:100 Chief Work of Art and Children Versions Project’ aiming to reveal scientific and cultural developments in our history and to increase awareness about it and ‘Turkish Scientific Terms Dictionary Project’ have been leading projects of The Turkish Academy of Sciences that support science education.

Turkish as Science Language and Consciousness of Turkish Language

Before questioning whether Turkish is a science language or not, we have to question our trust, faith and sensitivity in our native language and to check out whether we fulfil our responsibilities or not. Certainly, lack of consciousness in society about Turkish language has been the greatest handicap in both development of Turkish and becoming of it as a science language. We can focus on two areas in terms of analyzing Turkish as a science language. First of all we have to create the necessary infrastructure for Turkish to become a science language. Secondly we have to fulfil our responsibilities in daily use of Turkish by using it correctly and appropriately.

Preparing Turkish dictionaries in areas of engineering, medicine, natural and social sciences in a broad scope and putting to use on Internet would provide a good infrastructure for the language. We have to take into account both the long time requirement for preparing an extensive dictionary and the need for revising the words consistently. Furthermore, we should use Turkish delicately. Writing and speaking Turkish in an excellent way is not a handicap in learning and using foreign languages in global world.

Turkish World’s Heritage to Humanity: 100 Chief Work of Art

and Children Versions Project

The old work of arts of Turkish scientists have been among important cultural heritages of our

country and Turkish-Islamic science, culture and history of art. The Turkish Academy of Sciences, as a scientific institute, has liability in terms of introducing science and increasing the level of societal interest to science. In this direction, with the aim of presentation of these work of arts, which have been important cultural heritages and reference books written by Turkish intellectuals in history, and with the aim of providing society to draw benefit from these important works in daily life, The Turkish Academy of Sciences have started ‘Turkish World’s Heritage to Humanity:100 Chief Work of Art Project’.

During the selection of 100 main work of arts in the scope of the project, works have been chosen with special care. Work of arts, that have made great impacts in their areas, work of arts that have been copied through translation over centuries and works of art that have contributed knowledge accumulation for humanity have been chosen for the study. The project aims to introduce these 100 chief works to our literature and to save them from their idle position in libraries.

Another important part of the project has been ‘Children Versions of 100 Chief Work of Arts’. The children versions would be prepared with the aim of introducing Turkish scholars to children and to make them benefit from these work of arts with joy.

The Turkish Academy of Sciences, by effectuating this historical project, aims to introduce the contribution of Turkish experience to arts and science throughout the history and to make it more visible. ‘Turkish World’s Heritage to Humanity:100 Chief Work of Art Project’ and ‘Children Versions of 100 Chief Work of Arts Project’ would be carried out with the cooperation of ‘The Turkish Academy of Sciences’ and ‘2013 The Agency of Turkish World Culture Capital’ within the framework of cooperation protocol that have been signed by the parties in Eskişehir, 2013 Turkish World Culture Capital.

Page 56: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (%) Capacity Utilization Rate of Manufacturing Industry (%)

72,5

75,4

74,8

74,3

74,0

74,9

74,0

73,6

72,4 72,2

72,7

73,6

74,8

75,3

70,0

71,0

72,0

73,0

74,0

75,0

76,0

2010 Ortalama

2010

Average

2011 Ortalama

2011

Average

Temmuz 2012

July

2012

2012

August 2012

Eylül 2012

September

2012

Ekim 2012

October

2012

2012

November

2012

2012

December

2012

Ocak 2013

January

2013

2013

February

2013

Mart 2013

March 2013

Nisan 2013

April 2013

2013

May 2013

Haziran 2013

June 2013

86,1

92,4

98,9 98,3 88,6

100,0 110,1

116,4 112,3

121,4

116,7 106,9

104,5

115,9 115,2

120,5

87,4

93,7

100,0 98,5

87,3

100,0

110,5

117,0 113,9

123,7

117,7

106,1

105,7

117,4 117,4

123,5

70

75

80

85

90

95

100

105

110

115

120

125

130

135

140

Sanayi Üretim Endeksi - Industrial Production Index

- Manufacturing Industry Production Index

Sanayi Üretim Endeksi (2010 Ort.=100) - İmalat Sanayi Üretim Endeksi (2010 Ort.=100)Industrial Production Index (2010 Avg.=100) - Manufacturing Industry Production Index (2010 Avg.=100)

Kaynak: TÜİK - Source: TURKSTAT

İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (%) Capacity Utilization Rate of Manufacturing Industry (%)

72,5

75,4

74,8

74,3

74,0

74,9

74,0

73,6

72,472,2

72,7

73,6

74,8

75,3

70,0

71,0

72,0

73,0

74,0

75,0

76,0

2010Ortalama

2010Average

2011Ortalama

2011Average

Temmuz2012

July2012

2012

August2012

Eylül2012

September2012

Ekim2012

October2012

2012

November2012

2012

December2012

Ocak2013

January2013

2013

February2013

Mart2013

March2013

Nisan2013

April2013

2013

May2013

Haziran2013

June2013

86,1

92,4

98,998,3 88,6

100,0 110,1

116,4 112,3

121,4

116,7 106,9

104,5

115,9 115,2

120,5

87,4

93,7

100,0 98,5

87,3

100,0

110,5

117,0113,9

123,7

117,7

106,1

105,7

117,4 117,4

123,5

70

75

80

85

90

95

100

105

110

115

120

125

130

135

140

ÜSanayi Üretim Endeksi -Industrial Production Index

-Manufacturing Industry Production Index

Sanayi Üretim Endeksi (2010 Ort.=100) - İmalat Sanayi Üretim Endeksi (2010 Ort.=100)Industrial Production Index (2010 Avg.=100) - Manufacturing Industry Production Index (2010 Avg.=100)

Kaynak: TÜİK - Source: TURKSTAT

54 AĞUSTOS 2013

SANAYİ GÖSTERGELERİ / INDUSTRY INDICATORS

Kaynak: Merkez Bankası - Source: Central Bank of the Republic of Turkey

Page 57: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

Türkiye ve Seçilmiş OECD Ülkelerinde 1000 Çalışan Başına Ar-Ge İnsankaynağı Sayısı (Tam zaman eşdeğeri) (2011) Total R&D Personnel Per Thousand Total Employment in Turkey and Selected OECD Countries (Full time equivalent) (2011)

Türkiye ve Seçilmiş OECD Ülkelerinde Toplam Ar-Ge İnsankaynağı Sayısı Yıllık Büyüme Oranı (Tam zaman eşdeğeri) (2011) Total R&D Personnel Annual Growth Rate in Turkey and Selected OECD Countries (Full time equivalent) (2011)

Türkiye'de ve Seçilmiş OECD Ülkelerinde Toplam Ar-Ge İnsankaynağı Sayısı (Tam zaman eşdeğeri) (2002 - 2011)Total R&D personnel in selected OECD Countries and Turkey (Full time equivalent) (2002 - 2011)

Türkiye'de Ar-Ge İnsankaynağı Yıllık Büyüme Oranı (Tam zaman eşdeğeri) (2011) Total R&D Personnel Annual Growth Rate in Turkey (Full time equivalent) (2011)

-10,0%

0,0%

10,0%

20,0%

30,0%

40,0%

50,0%

60,0%

70,0%

80,0%

90,0%

-2,0

0,0

2,0

4,0

6,0

8,0

10,0

12,0

14,0

16,0

18,0

Alm

anya

G

erm

any

EU27

Be

lçik

a Be

lgiu

m

Çek

Cum

huri

yeti

Cz

ech

Repu

blic

Fran

sa

Fran

ce

Sp

ain

It

aly

Ja

pan

Mac

aris

tan

Hun

gary

Mek

sika

R

epub

lic

Yuna

nist

an

Gre

ece

-

Ar-

Türkiye ve Seçilmiş OECD Ülkelerinde 1000 Çalışan Başına Ar-Ge İnsankaynağı Sayısı (Tam zaman eşdeğeri) (2011) Total R&D Personnel Per Thousand Total Employment in Turkey and Selected OECD Countries (Full time equivalent) (2011)

Türkiye ve Seçilmiş OECD Ülkelerinde Toplam Ar-Ge İnsankaynağı Sayısı Yıllık Büyüme Oranı (Tam zaman eşdeğeri) (2011)y yp y

Total R&D Personnel Annual Growth Rate in Turkey and Selected OECD Countries (Full time equivalent) (2011)

Türkiye'de ve Seçilmiş OECD Ülkelerinde Toplam Ar-Ge İnsankaynağı Sayısı (Tam zaman eşdeğeri) (2002 - 2011)Total R&D personnel in selected OECD Countries and Turkey (Full time equivalent) (2002 - 2011)

Türkiye'de Ar-Ge İnsankaynağı Yıllık Büyüme Oranı (Tam zaman eşdeğeri) (2011)y

Total R&D Personnel Annual Growth Rate in Turkey (Full time equivalent) (2011)

0,0%

5,0%

10,0%

15,0%

20,0%

25,0%

30,0%

35,0%

0

100.000

200.000

300.000

400.000

500.000

600.000

700.000

800.000

900.000

1.000.000

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011

- Japan

Almanya -Germany

-

-

- Spain

-

Meksika -

Macaristan -Hungary

-

-10,0%

0,0%

10,0%

20,0%

30,0%

40,0%

50,0%

60,0%

70,0%

80,0%

90,0%

-2,0

0,0

2,0

4,0

6,0

8,0

10,0

12,0

14,0

16,0

18,0

Alm

anya

Ger

man

y

EU27

Belç

ika

Belg

ium

Çek

Cum

huri

yeti

Czec

hRe

publ

ic

Fran

saFr

ance

Spai

n

Ital

y

Japa

n

Mac

aris

tan

Hun

gary

Mek

sika

Repu

blic

Yuna

nist

anG

reec

e

- Ar-

55AĞUSTOS 2013

BİLİM ve TEKNOLOJİ GÖSTERGELERİ / SCIENCE and TECHNOLOGY INDICATORS

Kaynak: TÜİK, OECD MSTI - Source: TURKSTAT, OECD MSTI

Kaynak: TÜİK, OECD MSTI - Source: TURKSTAT, OECD MSTI

Page 58: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

56 AĞUSTOS 2013

-2%

0%

2%

4%

6%

8%

10%

12%

14%

16%

18%

-20.00

0.00

20.00

40.00

60.00

80.00

100.00

120.00

140.00

Mak

edon

ya-M

aced

onia

Esto

nya-

Esto

nia

Litv

anya

-Lith

uani

a

Bulg

aris

tan-

Bulg

aria

Dan

imar

ka-D

enm

ark

Polo

nya-

Pola

nd

Leto

nya-

Latv

ia

Rom

anya

-Rom

ania

Mal

ta-M

alta

Çek

Cum

.-Cze

ch R

ep.

Mac

aris

tan-

Hun

gary

Finl

andi

ya-,F

inla

nd

Avus

tury

a-Au

stria

sveç

-Sw

eden

Porte

kiz-

Portu

gal

Fran

sa-F

ranc

e

TÜR

KYE

-Tur

key

span

ya-S

pain

Alm

anya

-Ger

man

y

ngilt

ere-

Uni

ted

King

dom

Lüks

embu

rg-L

uxem

bour

g

Ort

alam

a V

i A

vera

ge R

ate

of A

nnua

l Pro

duct

ivity

Cha

nge

(200

5 I -

201

3 I)

an K

ii B

a

/ M

anuf

actu

ring

Indu

stry

Inde

x of

Pro

duct

ion

Per P

erso

n Em

ploy

ed A

vera

ge o

f Las

t Fo

ur Q

uarte

rs (2

012

II -2

013

I) (2

010

Ave.

=100

)

an Ki i Ba Ortalama Verimlilik De i

ULUSAL ve ULUSLARARASI VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİNATIONAL and INTERNATIONAL PRODUCTIVITY STATISTICS

Kaynak: Türkiye Ulusal Verimlilik İstatistikleri - Source: National Productivity Statistics of Turkey

Seçilmiş Avrupa Ülkeleri Son Dört Çeyrek Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi Ortalaması ve Ortalama Yıllık Değişim Oranları Index of Production Per Person Employed; Average of Last Four Quarters and Annual Average Rate of Growth For Selected European Countries

56 AĞUSTOS 2013

-2%

0%

2%

4%

6%

8%

10%

12%

14%

16%

18%

-20.00

0.00

20.00

40.00

60.00

80.00

100.00

120.00

140.00

Mak

edon

ya-M

aced

onia

Esto

nya-

Esto

nia

Litv

anya

-Lith

uani

a

Bulg

aris

tan-

Bulg

aria

Dan

imar

ka-D

enm

ark

Polo

nya-

Pola

nd

Leto

nya-

Latv

ia

Rom

anya

-Rom

ania

Mal

ta-M

alta

Çek

Cum

.-Cze

ch R

ep.

Mac

aris

tan-

Hun

gary

Finl

andi

ya-,F

inla

nd

Avus

tury

a-Au

stria

AA

sveç

-Sw

eden

Porte

kiz-

Portu

gal

Fran

sa-F

ranc

e

TÜR

KYE

-Tur

key

span

ya-S

pain

Alm

anya

-Ger

man

y

ngilt

ere-

Uni

ted

King

dom

Lüks

embu

rg-L

uxem

bour

g

Ort

alam

aVVV

iAv

erag

e R

ate

ofAA

Annu

al P

rodu

ctiv

ity C

hang

e (2

005

I - 2

013

I)

an K

ii B

a

/ Man

ufac

turin

g In

dust

ry In

dex

of P

rodu

ctio

n Pe

r Per

son

Empl

oyed

Aver

age

of L

ast

AAFo

ur Q

uarte

rs (2

012

II -2

013

I) (2

010

Ave.

=100

)

1

AA

an Ki i Ba Ortalama Verimlilik DeVV i

ULUSAL ve ULUSLARARASI VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİNATIONAL and INTERNATIONAL PRODUCTIVITY STATISTICS

Kaynak: Türkiye Ulusal Verimlilik İstatistikleri - : Source: National Productivity Statistics of Turkey:

Seçilmiş Avrupa Ülkeleri Son Dört Çeyrek Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi Ortalaması ve Ortalama Yıllık Değişim Oranları Index of Production Per Person Employed; Average of Last Four Quarters and Annual Average Rate of Growth For Selected European Countries

İmalat Sanayi Verimlilik Değişimleri (Yıllık ve Üç Aylık) ve Üç Aylık için Eğilimler Productivity Changes in Manufacturing Industry (Annually and Quarterly) and Trends for Quarterly Data

Kaynak: Türkiye Ulusal Verimlilik İstatistikleri - Source: National Productivity Statistics of Turkey

Page 59: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.

Çalış

an K

işi B

aşın

a Ü

reti

m E

ndek

si (2

010

Ort.

=10

0) /

Inde

x of P

rodu

ctio

n Pe

r Per

son

Empl

oyed

(201

0 Av

g.=

100)

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012

2013

1.Çe

yrek

1.Qu

arte

r

Top

lam

Sa

na

yi /

To

tal I

nd

ust

ry8

6,5

89

0,4

39

3,2

29

2,9

99

2,6

51

00

,00

10

3,3

81

01

,22

96

,37

Sa

na

yin

in K

ısım

ları

Se

ctio

ns

of

Ind

ust

ry

Ma

de

nci

lik

ve

Ta

şoca

kçı

lığ

ı / M

inin

g a

nd

Qu

arr

yin

g9

9,9

79

6,9

89

5,0

21

01

,25

10

5,6

71

00

,00

10

2,0

21

03

,06

90

,18

İma

lat

/ M

an

ufa

ctu

rin

g8

7,5

69

1,5

49

4,2

29

3,0

99

1,6

31

00

,00

10

3,4

51

00

,81

96

,26

Ele

ktr

ik, G

az,

Bu

ha

r v

e İk

lim

len

dir

me

/ E

lect

rici

ty, G

as,

Ste

am

An

d A

ir C

on

dit

ion

ing

Su

pp

ly6

7,4

68

0,3

08

6,5

99

2,1

09

2,0

61

00

,00

10

4,7

89

9,7

79

3,5

0

An

a S

an

ay

i Gru

pla

Ma

in In

du

stri

al

Gro

up

s (M

IGs)

AR

M -

Ara

ma

lı /

IG -

Inte

rme

dia

te G

oo

ds

88

,90

93

,00

94

,43

92

,74

93

,18

10

0,0

01

02

,56

99

,76

95

,38

DLT

- D

ay

an

ıklı

ke

tim

/ D

CG

- D

ura

ble

Co

nsu

me

r G

oo

ds

79

,51

80

,66

84

,26

88

,00

92

,34

10

0,0

01

05

,71

10

1,3

19

4,1

5

DZ

T -

Da

ya

nık

sız

Tük

eti

m /

UC

G -

No

n-D

ura

ble

Co

nsu

me

r G

oo

ds

86

,51

90

,71

92

,35

91

,42

96

,01

10

0,0

09

9,8

91

00

,95

95

,22

EN

J –

En

erj

i / E

- E

ne

rgy

81

,70

84

,03

87

,43

92

,09

92

,21

10

0,0

01

09

,44

11

0,8

91

05

,33

SE

M -

Se

rma

ye

Ma

lı /

CG

- C

ap

ita

l Go

od

s9

1,6

69

3,6

39

9,4

29

7,3

68

3,0

41

00

,00

10

8,7

01

02

,22

99

,18

Gıd

a ü

rün

leri

nin

ima

latı

/ M

an

ufa

ctu

re o

f fo

od

pro

du

cts

99

,38

10

0,3

79

7,8

69

6,8

69

4,5

11

00

,00

10

1,7

91

00

,25

93

,94

İçe

cek

leri

n im

ala

tı /

Ma

nu

fact

ure

of

be

ve

rag

es

94

,21

96

,08

10

2,8

71

10

,36

10

9,4

11

00

,00

94

,53

10

1,5

98

1,9

0

Tütü

n ü

rün

leri

ima

latı

/ M

an

ufa

ctu

re o

f to

ba

cco

pro

du

cts

68

,50

80

,39

87

,16

10

6,7

79

4,0

51

00

,00

92

,12

10

8,3

38

8,8

7

Tek

stil

ürü

nle

rin

in im

ala

tı /

Ma

nu

fact

ure

of

tex

tile

s9

9,0

81

02

,93

97

,91

93

,66

96

,21

10

0,0

09

6,3

69

2,6

69

0,3

8

Giy

im e

şya

ları

nın

ima

latı

/ M

an

ufa

ctu

re o

f w

ea

rin

g a

pp

are

l8

6,4

08

7,4

89

2,5

48

5,5

49

1,0

71

00

,00

94

,56

97

,27

96

,92

De

ri v

e il

gil

i ürü

nle

rin

ima

latı

/ M

an

ufa

ctu

re o

f le

ath

er

an

d r

ela

ted

pro

du

cts

93

,85

10

2,5

78

9,2

68

6,9

98

9,9

21

00

,00

93

,96

85

,33

76

,46

aç,

ürü

nle

ri v

e m

an

tar

ürü

nle

ri im

ala

tı …

Ma

nu

fact

ure

of

wo

od

an

d o

f p

rod

uct

s o

f w

oo

d a

nd

co

rk…

50

,93

58

,87

66

,82

78

,26

94

,08

10

0,0

01

06

,61

10

0,5

79

6,1

3

Ka

ğıt

ve

ka

ğıt

ürü

nle

rin

in im

ala

tı /

Ma

nu

fact

ure

of

pa

pe

r a

nd

pa

pe

r p

rod

uct

s8

2,2

38

6,9

08

7,7

28

6,8

79

4,2

81

00

,00

10

3,7

41

04

,31

10

1,8

5

Ka

yıt

lı m

ed

ya

nın

ba

sılm

ası

ve

ço

ğa

ltıl

ma

sı /

Pri

nti

ng

an

d r

ep

rod

uct

ion

of

reco

rde

d m

ed

ia7

4,4

77

9,8

78

5,1

08

6,4

29

4,8

81

00

,00

11

2,9

61

13

,55

11

2,4

5

Ko

k k

öm

ürü

ve

ra

fin

e e

dil

miş

pe

tro

l ürü

nle

ri im

ala

tı /

Ma

nu

fact

ure

of

cok

e a

nd

re

fin

ed

pe

tro

leu

m p

rod

uct

s1

16

,53

12

5,1

81

23

,70

11

5,8

69

5,9

31

00

,00

10

5,7

41

05

,05

81

,07

Kim

ya

sall

arı

n v

e k

imy

asa

l ürü

nle

rin

ima

latı

/ M

an

ufa

ctu

re o

f ch

em

ica

ls a

nd

ch

em

ica

l pro

du

cts

78

,31

88

,14

91

,28

85

,61

88

,39

10

0,0

01

01

,94

10

0,1

09

9,3

4

Tem

el e

cza

cılı

k ü

rün

leri

nin

ve

ecz

acı

lığ

a il

işk

in m

alz

em

ele

rin

ima

latı

Ma

nu

fact

ure

of

ba

sic

ph

arm

ace

uti

cal p

rod

uct

s a

nd

ph

arm

ace

uti

cal p

rep

ara

tio

ns

78

,56

85

,85

93

,83

96

,99

10

1,4

21

00

,00

10

3,3

41

19

,88

10

9,1

6

Ka

uçu

k v

e p

last

ik ü

rün

leri

n im

ala

tı /

Ma

nu

fact

ure

of

rub

be

r a

nd

pla

stic

pro

du

cts

95

,99

94

,46

96

,56

91

,76

90

,96

10

0,0

01

04

,53

98

,36

93

,95

Diğ

er

me

tali

k o

lma

ya

n m

ine

ral ü

rün

leri

n im

ala

tı /

Ma

nu

fact

ure

of

oth

er

no

n-m

eta

llic

min

era

l pro

du

cts

88

,30

91

,04

90

,25

90

,95

91

,81

10

0,0

01

00

,85

97

,48

90

,97

An

a m

eta

l sa

na

yi /

Ma

nu

fact

ure

of

ba

sic

me

tals

93

,72

10

2,9

21

06

,32

10

0,5

99

3,8

31

00

,00

10

2,0

01

02

,24

10

2,8

8

Fab

rik

asy

on

me

tal ü

rün

leri

ima

latı

(m

ak

ine

ve

te

çhiz

at

ha

riç)

Ma

nu

fact

ure

of

fab

rica

ted

me

tal p

rod

uct

s, e

xce

pt

ma

chin

ery

an

d e

qu

ipm

en

t9

6,2

59

8,5

91

04

,39

96

,76

88

,42

10

0,0

01

10

,08

11

0,0

91

03

,37

Bil

gis

ay

arl

arı

n, e

lek

tro

nik

ve

op

tik

ürü

nle

rin

ima

latı

Ma

nu

fact

ure

of

com

pu

ter,

ele

ctro

nic

an

d o

pti

cal p

rod

uct

s1

51

,68

12

1,4

31

12

,68

10

6,0

09

8,0

71

00

,00

10

0,1

21

06

,90

73

,50

Ele

ktr

ikli

te

çhiz

at

ima

latı

/ M

an

ufa

ctu

re o

f e

lect

rica

l eq

uip

me

nt

90

,66

97

,17

97

,15

90

,62

93

,33

10

0,0

01

03

,12

98

,03

95

,45

Ba

şka

ye

rde

sın

ıfl a

nd

ırıl

ma

mış

ma

kin

e v

e e

kip

ma

n im

ala

tı /

Ma

nu

fact

ure

of

ma

chin

ery

an

d e

qu

ipm

en

t n

.e.c

.9

4,6

89

9,2

29

9,5

79

0,5

28

0,8

71

00

,00

11

3,0

61

05

,61

10

4,4

0

Mo

torl

u k

ara

ta

şıtı

, tre

yle

r (r

öm

ork

) v

e y

arı

tre

yle

r (y

arı

mo

rk)

ima

latı

Ma

nu

fact

ure

of

mo

tor

ve

hic

les,

tra

ile

rs a

nd

se

mi-

tra

ile

rs8

6,9

28

9,0

19

0,1

28

9,4

07

8,5

81

00

,00

10

4,3

89

6,0

01

02

,00

Diğ

er

ula

şım

ara

çla

rın

ın im

ala

tı /

Ma

nu

fact

ure

of

oth

er

tra

nsp

ort

eq

uip

me

nt

10

3,7

61

14

,22

19

5,6

12

05

,10

12

7,1

51

00

,00

12

3,7

31

05

,27

89

,99

Mo

bil

ya

ima

latı

/ M

an

ufa

ctu

re o

f fu

rnit

ure

69

,40

64

,12

80

,52

92

,70

95

,11

10

0,0

01

08

,42

95

,54

89

,36

Diğ

er

ima

latl

ar

/ O

the

r m

an

ufa

ctu

rin

g6

0,2

27

6,2

27

1,8

98

5,3

98

9,8

61

00

,00

10

7,8

21

11

,05

11

0,3

5

Ma

kin

e v

e e

kip

ma

nla

rın

ku

rulu

mu

ve

on

arı

mı /

Re

pa

ir a

nd

inst

all

ati

on

of

ma

chin

ery

an

d e

qu

ipm

en

t1

00

,12

91

,51

12

8,9

39

5,0

89

1,8

81

00

,00

10

3,4

51

02

,97

95

,76

ULU

SAL

VERİ

MLİ

LİK

İSTA

TİST

İKLE

Rİ /

NATI

ONAL

PRO

DUCT

IVIT

Y ST

ATIS

TICS

Kayn

ak: U

lusa

l Ver

imlil

ik İs

tati

stik

leri

- So

urce

: Na

tio

na

l Pro

du

ctiv

ity

Sta

tist

ics

of T

urk

ey

Page 60: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün ... · oluşmasını amaçlayan “Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi” bu projelerden sadece birkaçını oluşturmaktadır.