benim çizgili gömlek

52

description

siir, benim cizgili gomlek, ali berkay

Transcript of benim çizgili gömlek

Page 1: benim çizgili gömlek
Page 2: benim çizgili gömlek

Benim Çizgili Gömlek

Ali Berkay Bircan

Güzelyalı 2011-2012

Page 3: benim çizgili gömlek

Yazar : Ali Berkay Bircan

Kapak tasarımı : Mehmet Salih Cüvelek

Arka kapak tasarımı : Melih Tuğtağ

Ön okuma : Bilal Habeş Evran, Melih

Tuğtağ.

Güzelyalı, 2012.

Page 4: benim çizgili gömlek

Dört aylıkken anneme dokundum ve dedim ki: “Vakti

geldiğinde seni unutacağım.” Beş aylıkken halamın

oğlunun saçını çektim ve saçları o günden sonra

dökülmeye başladı. Doksan birin ramazanında oruç

tutmadım, daha reşit değilim, oruç olanların önünde siyah

zeytin yedim.

Sekiz yaşımda Beşiktaşlıydım, Altay maçından sonra

sinirlenip duvara vurduğum elimde, hala o günden kalma

izler. Che baskılı tişört giymedim hiç, kapitalistleri

tuttum savaşlarda. Sırf o tütün yüzünden, rengi benim

oyuncak arabamın rengiyle aynıydı. Çok sonra öğrendim

ki İzmir’de de varmış tütün, Amerikan ortaklığıyla

üretiliyormuş içtiğimiz filtreli sigaralar. Bir sonraki kış

hiç kestane yemedim ama almanca yazılar vardı elimdeki

gofrette. Ben o yaz hatalarımı başkalarına yüklemedim,

çok az terledim.

Çin işkenceleri geldi aklıma o son bahar. On yedi

yaşımda, bir kediyi takip ederken göz göze geldiğim ilk

kızın gözlerini çok sevdim, ama gerisini de sevmek

gerekiyormuş, ayrıldık. Ben hiç eyleme gitmedim

küçükken, eylemler yerine yabancı lig maçlarını izledim

televizyondan. Ben depremi bir kez yaşadım, spikerin

rengi bembeyaz olmuştu kaşığımdaki ayran gibi. Bir ilk

bahar günü aşık olayazdım, meğer ters yönde

gidiyormuşum, sisten fark etmemişim.

18 yaşımın sonlarında bu kez bir kızın ellerini çok

sevdim. Sadece elini tutup şiir yazıyordum, kendini

kullanılmış hissetti ve gitti. Büyüdükçe sonbaharları

kaybettim, annem daha fazla lahana sarması yapıyordu o

Page 5: benim çizgili gömlek

aralar. Limonlu muydu, limonsuz mu hatırlamıyorum

ama.

Yapılan ödevler bir sonraki dönem bana şahit

olmuyorlardı, eve dönerken otobüste yanımda oturan

kadına iyi davranıyordum. Bizim otobüslerimiz

ineceğimiz yeri anons etmezlerdi hiç, namüsait bir

mahiyette tezahür ederek inerdik bir kaldırıma. Son

otobüsü kaçırdığım geceler, otobüs duraklarında yazılar

yazıp, sabahları beğenmeyip atardım.

Bir gün boyunca yalın ayak gezdim köydeki bahçemizde,

ben on dokuzken. Hiç bir zaman başladığım yere

dönemedim bu karınca gibi. Zaten hiçbir zaman bir arı

kadar çalışkan olmadım, kimseyi de sokmam. Bir

defasında birlik ve beraberliğe muhtaç olmadığımız

günlerden birine denk geldim, hava bulutsuzdu ve ben

mutlu gibiydim.

Yirmili yaşlarımın başında bir kız sevdim, gözleri

kocaman, toprak rengi. Şimdi suya ve toprağa bakıyorum

kendimi anlamak için. Bir de yanmak gerek, onu sonra

ayarlarız.

Ali Berkay

Güzelyalı, 2012.

Page 6: benim çizgili gömlek

Kalemi kırdım, yeni içinde kaldı.

gökyüzüne kazınmış telkinlerim

ellerimin uzanmadığı, kalemimdeki yasa

çocukluğumdaki nasreddin hoca

kazan bir doğurdu ki her taraf kazanova.

/gidilen şehrin son kalabalığına daldım

bitmez ölümlerinin kotası dağlanan bedenimde:

la historia de hoy./

sakin sessiz sabit elime saplıyor hançeri

donup kalan elçiler önünde esrarın gücü

panik atak bu ritmin dolunayı

surlardan atılan cennet bahçesinin hayalidir olsa olsa

kalıntıları doğruluyor boğazımın içinde.

Page 7: benim çizgili gömlek

kurtlanıp birden boy veren

kesintilerimden kolluk kuvvetleri yapmışlar

yanağıma dikenli teller dayanmış

çatlayan, haykırmak isteyen kayalar

beklediğim, sabahladığım geceler boyu -olsun-

gelemesen de bitmiş bir hayalde

sadece kendim için köprüler asacağım

geçeceğim bu uçurumu.

arada bir baktığım takvim geçen seneye ait

kaputun üzerindeki çizikler yirmi bir

sallantılarda omuzlarım, yelkenleri fora

dalgalı deniz üzerinde

sallanmayan gemi, diplerde yatmaktadır.

Page 8: benim çizgili gömlek

katil kimliğine suikast

kimini atladığı hendeğin çukurunda bırakır

kiminde ise orada olduğunu bildiren izler

yerlerinden hayaller damlar hâlâ, yüzünü sildim fedainin.

izleri çocukluğuna uzanır, sol omzunda;

üzerine yatıp uykuya daldığı uyuşan ve karıncalanan.

iki zirve arasında rüzgarın çığlıkları var

mutlaka münzevi dervişlere özenti dağlardaki oyuklar.

hayret, batan kalyonlar varken insan yükseliyor

yakılan gemilerin getirisi kılınçların çınladığı

meydanlarda

kurtulan şehirde sakin ve zararsız değişim.

Page 9: benim çizgili gömlek

ben sana geliyorum, katlim ismailî düğünü

önceki gün okulu kırmış öğrenci olarak geliyorum

ayaklarım toprakta düşüncelerim meşe ağacında

süzülüyor

gözlerimi yere dikip insanlara çarpa çarpa, geliyorum

kalenin surlarını görmezden, tırnak uçlarımı kanatarak

her seferde bir adım düşerek istikrarımı korudum

daha önceleri sustum ama bu sefer konuştum!

sen gemileri yakma, sırtını ovdum tuzuyla yağmurun.

inancın eksikse göğe çıkamazsın

kibrin seni yedi kat aşağıya gömer

durgun sularda da gemiler batar.

Page 10: benim çizgili gömlek

kaçamayacağımı bile bile koşmuyorum

yıkamayacağım surların önünde dikilmiyorum

öleceğimi bildiğim halde duruyorum fedainin bıçağının

önünde

oysa o feda edemeyip canını, hayatta kaldığında

katil kimliğine suikast düzenler

dağların tepelerinde ne güzel bulutlar

aşınan taşlarda kazılı savaşlar vardır

yakından bakarsanız sisten göremezsiniz.

Page 11: benim çizgili gömlek

ah saf çelişki

giden yare üzülür yare giden surlar yıkılır

yıkılırlar taşların altında hep insanlar kalır.

köşke çekilen şah düşer kurşun sahibine döner

celladı ve şeddeyi hatırlamaz.

nipnikotin ya da yoksunluk belirtilileri

üç nokta komayı uzatmaktır

ki ölüm vardır vücut yıkanır

uçurumdan düşmek bulutların kaybınadır.

gitmek sadece cam değil tüm şehirler aynıdır

mutlaka arkadaşlar ve gidenlere el sallanır

bana gelir ancak ve ancak eksikler iyi

bu kalemi kırıp, infazı ertelemektir.

Page 12: benim çizgili gömlek

bir katil söyleyecektim, tabanca durdu, öldü.

ellerim de ki: tetiği ben çekmedim.

sen aynaya gidersen sen sana gelir

gerisi de gelir; herkesin silahı kendine görünmez.

tüylerim kabarıyor, ürperiyorum

"ol" diyor, kalkıyorum ve ölüyorum

kaldıramazsam ellerim nasırlı değil

tersine paranoya eksiksiz oldu sırtımdaki bıçakla

bakıyor ki çırpınıyorum

evladı olmak zordur, babalar oğullarına benzer

soldu yüzüm, cekedimi alıp çıktım.

Page 13: benim çizgili gömlek

yol dönümü

kısalık yalnızca mezar taşı

üzerine sığma kaygısı taşımaz -işte-

ölüm düşen bir yaprak

rüzgarın üzerine, ağırlığınca.

öyle ki rüzgar bile ilk kez

eser o zirvede

dik taşlar göreceksin - kum -

mezara bakıp kendini düşünürsen

ölümü anlamazsın.

Page 14: benim çizgili gömlek

suyu inek içerse süt,

yılan içerse zehir olur;

suyun sesine atlayan kurbağa,

doğuda istisnai bir zirve.

barışın yetmediği o zirvede

çocuklar savaşı bilirler. -su verirsen-

ölü düşlerin üzerinde otlar biter.

bulutlar tepede dinlenir

eteklerdeki rüzgar:

bütünüyle ses olana kadar

ney üflemiş bir derviştir.

Page 15: benim çizgili gömlek

Fırtına

biriktirdiklerini kusuyor deniz,

geçiyor koskoca gemi, işte köpüklerinde hiddet

geçiçi bir rahatlama susuyor derinimde.

damarlarımın içinde hissediyorum tuzlu sularını

tam şuraya demirlesek ve gelse bahar vaktimiz yok

en azından gitse şu papağan tekerrür etmeye kalmayan

mecalimizden.

biriktirdiklerini kusuyor deniz, çekiliyor.

yetişemediğimiz hayallerimizi de alıyor içine

bakamayacağımız dertlerimiz gidiyor akan suyla

gelmeler az, gitmeler çok oluyor bu koyda

ah şu önümde çırpınan balığın da hayatı kurtulsa.

Page 16: benim çizgili gömlek

biriktirdiklerini kusuyor deniz, gözlerimi kapıyorum

karanlığın içinden yüzün yürüyor gözlerime,

açıyorum gözlerimi hala açık deniz, rüzgar parçalıyor

yelkenlerimi

kaptanım duymuyor beni, ben de duymuyorum kendimi

yüzümde binlerce okyanus paralanıyor delinen gökle

beraber.

biriktirdiklerini kusuyor deniz, dingiliğine beş kala

dalgaların sabrı çarptıysa kalyonun bordaları hissetti

iplere tutunmaktan yırtılan ellerimizde kanadık biz de

arayışımızı ve tutunmaya çalıştığımız ceviz kabuğunu.

Page 17: benim çizgili gömlek

persona

yaşamak dışında hiçbir şey ölümcül değildir

çabaladım, yürüdüm, ayaktayım. görenler insan demez

belki de bu at koşmaktan çatladı toprak yollarda

onu göğsünden vurup da acısını dindirecek olan çıkmaz.

ilk ciddi ayrılığımı yaşadığımda çocuktum

yaşım kaç olursa olsun, büyüdüm o anda.

anlar vardı tümegittiğinde sonsuz

içinde bulunulan, yoksunluk belirtisi.

bilmek eziyet oluyor belli bir yaştan sonra.

Page 18: benim çizgili gömlek

sen gelsen ve tutuşsa bütün kağıtlar

islerini suratıma sürüp de kirlenirim

burası pers şehri olsa, kalesiyle yekpare

elçiler gelse ben fedaileri surlardan atsam

fedaileri atsam ve onları sen karşılasan.

ben hep yolcu olurum

tek başıma otururum yanıma kimin bineceğini bilemem

gideceğim yerde yara izleri fark yaratmaz.

Page 19: benim çizgili gömlek

bir başka kendi

Bonitas non est pessimis esse meliorem.

dünya sevmemiz için var,

yüzüstü bıraktım dümenleri

fransızca bir ezgi sorguluyorum

kursağımdaki katranlar boşanır yaralarımdan.

yokum ya da gırtlağım bilinçaltımın oyunu

şehirlerin darağacında sallandırdığı taş binalar

önünde bir kaç tabure ve çay

duman üfler, hekim olurum bir yaz sabahı.

yaşam bir an, geçti ve haşrolunduk

mecazi gerçekleri tabelalarda

her gittiğim yer diğerinin aynı

aynı bezgin suratlar, elimde demir kokusu

otobüsler dolu, bebekler ağlak.

Page 20: benim çizgili gömlek

yanılıyorsun, mutlaka öğütler gelir

felsefesi açık değil hayatın

hepimiz sırlara sahip,

tüm kelimeleri tutmuşlar.

işte bu yüzden bozuk ve kırığım,

savaş istiyorum. sen yatağında uyurken

ben yollarda gece olur.

yüzündeki çizgilerden hayat yaptım anne

bana yetiş; sarıl ki duvarlarım gözükmesin.

Page 21: benim çizgili gömlek

temize havale

eve dönmek istemeyenlere hitap ettiği müşahade

edilmiştir.

çocuklar ölüme yaklaştırır. - hegel.

seslenmek istedim, yüzümde çapaklar

yüzümü yıkamadım aynaya bakma korkusu nihayet

bazen, camları yemeye çalışan bir kedi var

çocuklara sakallarım batsa

doğru ışık altında şefkat keder gibi gözükür.

gözlerim kısık olsa da

sorumluluklar ağırlaştırmış havayı

kesintisiz bir dezenfektan

daima eksik, kesik, kurşun

hırıltılı sesiyle deli dibimde

bilinçaltım, bana rağmen, benim için.

türküler dinledikçe uzaklaşmışım

ayaklarım gidiyor, ben bakıyorum

dümeni belirsiz rüzgarlara teslim

camus deyince aklıma yabancı geliyor.

Page 22: benim çizgili gömlek

her şey gibi bunu da erteleyeyim

yaprakların gölgesinde narin

insanın hislerini dümdüz edecek kadar

etekleri çiçek, gözleri toprak rabbim!

seni seviyorum bir film cümlesi

duyunca gerçekliği yitiriyor, dalıyorum

alev gibi kıvrandı iki içinde bir

gözlerimi kapatıyorum, açtığımda

herkes gitsin, yankımı duyma umudum hala varken.

şimdi istiyorum ancak

ve ancak, gümüş külleri

maki yangını gibi hızla

dökülürken fesleğenden

temize havale etsin şu havayı.

Page 23: benim çizgili gömlek

varış duyurusu

I.

soğuk gözlü kız gidiyor

o sadece son bir melodi

bana söylenen,

boşluğu yeniden keşfeder gibi.

ben seni en çok

zorla götürüldüğüm yerlerde özlüyorum

birçok komik şey gibi, acıklı.

Page 24: benim çizgili gömlek

II.

hamle yapmak için çok bekliyorum

beklentinin altında eziliyor,

karaya oturmuş hissediyorum

bütün umudumu yele vererek.

işte bir çocuk görüyorum

güneşi sapanla vurmaya çalışan

aslan çizemediği için kedi çizen

bir yerden başlayıp

gecenin karanlığını görmeden uyuyakalan.

yön duygumu sele verdim

yetmiş birinci kez duruyorum aynı yerde

bir yerlerde insanlar ölülerin arasında yatıp

ölümden kurtuluyor

bense dağılmamak için dikenli telle sardım kendimi.

Page 25: benim çizgili gömlek

III.

sen hareketlenince her şey aniden olur;

okulun yolu, dolu banliyöler

sigara yakınca gelen otobüsler

daha fazla insan kokusu,

önüne bakarak yürüyen insanlar

çöp karıştıran kediler,

kulaklarını kapatmadıkça rüzgar.

Page 26: benim çizgili gömlek

ben yalnız ait

bozuk dumanı çektim

ama gizlemek istemiyorum

bu soğuk ve yetkisiz

yatıştırıcı kadar saf hissediyorum

başka bir söz, başka bir tohum

elimize ambalajlı açgözlülükler sıkıştırıyorlar.

gel, devrim intikam alıyor-muş.

lambalar, fiske ve üçüncü göz açık

hava soğuk yine de

balkondan izleyelim.

yokuş aşağı salma kendini

o zaman şişman kediler kalp krizi geçirir

zaman artı sonsuza yaklaşır.

Page 27: benim çizgili gömlek

ben senin kalbini,

şiddeti uzlaştırmak için istiyorum

maskenin arkasındaki yarayı görmek

geçmişten gelen iblisleri defetmek

açıklanamayan uzuvlarını tamir etmek istiyorum.

bu yapı taşları aşağı çekti

ama sen içimde sıkışıp

yine yükselebilirsin.

ulaşmak için konfor ve sıcaklığın

tespit edilemediği durumlarda,

her yol gösterici ışık mantık tarafından

ezilmiş, soğuk, kayıp ve aklım karıştı.

Page 28: benim çizgili gömlek

vadesi geçmiş konumumun

ben yapay gerçeği istiyorum

biraz huzursuzluk açlığı

barışçıl bir protesto sonrası ölmek istiyorum.

hafifçe dalga boyu büyür

zorlayıcı kavramlar yeniden evrilir

evren ellerimin içinde sıkışıp

doğal olmayan yasalar oluşturur:

korku ile sevgi ve karanlık yerine

kırık bir plak.

Page 29: benim çizgili gömlek

sıfır yerçekimi

sensiz harcanan her vakur gündoğumunu hor gördüm

güneşte kızarmış gökyüzü pembe et gibi soyulmakta

söylemeliyim benim gözler kan çanağına döndü

yağmur yağar, güneş açar, okula giderim

geleceğim daha parlak olacakmış.

ama bu, denemem gerekir anlamına gelmez

ay yeterince yıldızları seviyor çünkü

günde en az bir kez onlarla.

yağmur bulutları

henüz sürülmüş tarlanın kenarındaki yol

dün ve yarını hatırlatıyor içine

ağlıyordun neden zaman diye sordum

ve "Bugün sonsuza kadar sürmeyecek." dedin.

Page 30: benim çizgili gömlek

yıkadı duvarlarımı içeriden

başka seçeneği yoktu;

bir duygu dolu kavanoz dondurulmuş

sadece yeterli yüzüm yoktu

gülüşünü, o çalışır şekilde

ödeme gününe kadar tekrar görmek için.

Page 31: benim çizgili gömlek

argumentum ad populum*

"siz bir cinayete sohbet süsü veriyorsunuz ya ondan

bahsediyorum."

I. Bonitas non est pessimis esse meliorem

alsancak kıyılarında fırtına,

yılın bu zamanında gece ince

karanlık koyu anksiyete

karanlık, salamura gökyüzü aşağı sürüklenen

kabuğu, katmanları ıslık çalarak haşlanıyor

her nasılsa yanardöner.

oysa anlar çalmaktadır, zaman aşımı, sesi ince

olduğunda kırık hava usulca içine ulaşır

atomlar arasındaki boşluklarda

zaman sesi süründü gece yarısı arasında

bundan sonra biraz boşluk

kayan çarkları tik tak tak

tekrar ve hareket etmiyor.

hava, donuk ses ile dolu

Her tak ile tekrar, tekrar ve tekrar

insanı kitabın arasına koyup kurutuyorlar.

Page 32: benim çizgili gömlek

II. A bene placito.

güve pencerede sessiz bir hayalet, ancak

rüzgar, bıçak ve sebat vardır.

ince. İnce, yüksek perdeli bir ses,

oldukça kaldırma asla. Rengi

mavi-gri şeyl rüzgarının rengi, morarmış.

Bu dünyanın başka bir yerine yakınsamış eğrisi

hakkında yaşamları, ışık ve sıcaklık, sesini yükseltmeye,

arama, barış çağrısı, başka bir arama

(son kez) akşam yemeği hazır. Ederken,

burada, biz örnekleri gece yarısı arasında düzenlenen

düzenlilik üzerine ağırca düşünce

(şanslı iseniz) bıçak ucu keskin bir rüzgar boyunca uyur.

Page 33: benim çizgili gömlek

III. Mors Certa, vita Incerta

Yirmi iki dakika yeni yıl içine,

keskin ve taze her dakika, her dakika

cadde üzerinden iterek insanları,

yalnız ve küçücük ve küçük bir umut.

havai fişeklerle bir tür savaş yürütmek

her pencere ayrı orkestra.

kendi güzellik patlamaları dışındaki yere

yaşam işareti, kıvılcım, yangın, bir vaftiz

yeni, küçük bir dakika geçer.

sırtım savaşa döndü ve her umut

ritim, çocukların uykusunda başlar

aksak, dağınık cümleler mırıldanıyorum.

sonra, sessizlik. sonra boş zaman

yeni yaşa nefes aldıran

sessizlik dışında keskin sürüklenme

araba ve rüzgar, gece beyaz gürültü

hiçbir anlam, hiçbir zaman işaretleme

bu bilinmeyen zeminde yayılan.

Page 34: benim çizgili gömlek

bir sabah saat ve insanların

araba kapıları grogi

kapat. gece açık anılar, önümüzdeki

ev, araba taşınan bir koza

uyku tulumu, silah, patlama

kadın, güven yerine maykaj tazelemeyi tercih etti.

şimdi araba motorları, başlamış

yumuşak, hava ve konforu mırıldandığında

yatak sıcaklığına döndü millet

uyumak için bu sabah

bir yıl önce kalkacağımızdan.

Page 35: benim çizgili gömlek

IV. Ora et labora

Bu cicili bicili-zaman hala üzerimizde

çam kestaneleri, sert, kavrulmuş büyüyecek

kimse görmek için durduğunda bile,

açılmak gibi gün için sabırla bekler

şeyler unutulmuş. Hediyeler hala açılmamış.

parlak haller, sevinç gülümsüyor

eller neşe içinde yüksek tutulan, hâlâ biz kurban

yılan ve kuş ve millet gibi şölen

ezkaza doğuyor, yangına övgü

parlayan güneş, sıcaklık ve duvarların

ışıkları parıldıyor. Yine de bizim ibadet

eksikliği, cevizin kabuğunu sıkı tutmaması.

Page 36: benim çizgili gömlek

V. Vulnerant omnes, ultima necat.

ona sırtımı çevirdim,

bir demet gül için.

----------------------------

[*]: Genel kanıya bağlı olarak bir fikrin doğru veya

yanlış olduğunu ileri sürme safsatası.

[1]: İyi olmak en kötüden daha iyi olmak anlamına

gelmez.

[2]: Memnun edilmiş birinden.

[3]: Ölüm kesindir, hayat değil.

[4]: Dua et ve çalış.

[5]: Her geçen dakika yaralar, sonuncusu öldürür.

Page 37: benim çizgili gömlek

taht-ı tevkif

Kullandığım insanlar manasını bilmiyor

bazısı kelimesine göre mana taşıyor

kimisi gereksiz kafiyelere kurban;

ama hepsi farklı

istemedikleri yerden, istemedikleri anlamdan

kaçıp gitmiyor.

Annemizin göğsündeki sütü tükettik

sırasıyla: beklenti, umutsuzluk, sevinç, boşluk.

Mütemadiyen düşük cümleler,

sessizlik anında gelen panikleme,

uzanan elleri görmezden gelip.

-Sanığın idamına ve şahitlerin sonra dinlenmesine

karar verildi.-

Page 38: benim çizgili gömlek

Şubat karın en hüzünlü halidir,

çocukluğumun tek güzelliği:

yeryüzüne sürülmüş senaryoları

kafanda kurgulasan bile

çok zor yavaşlatmak zamanı.

Türk tipi piltdown sahtekarlığı

ya da modus operandi.

Page 39: benim çizgili gömlek

İşe dönüş

Gerçek şu ki, çok değil,

sadece birkaç zarar verecek.

Daha fazla geri saatler

sessiz odada, her şey gürültü gibi gelir.

Ağlayanları durdurun

arka bahçemdeki sessiz yığınlar

size ne, geriye alamadığım zamandan?

Başkasının hatası değildir

büyükler istiyorsa yakalayacak biri bulunur

hayatta hiçbir şey,

vaat edilmiş topraklarda özgürce verilir.

Page 40: benim çizgili gömlek

Soru kalır “peki, neden biz buradayız?”

Olmayanlar için, cevabı ucu açıktır

kendiliğinden iyileşme burada ve şimdi başlar

şöhretin hazmı kolaylaşır

büyüklük hayalleri ile dolu olmayı reddediyorum.

Zaman kör oldu,

ne vizyon kaldı,

ne de görmek istedikleri

duygularda kadrolaşmaya gittiler

kitleler antibiyotiklerle yatıştırıldı

huzur içinde yansınlar.

Page 41: benim çizgili gömlek

Sonunda zayıf kalacak

kendini geliştirme yolunda

pek çok aptal bir araya gelecek

çok sayıda insan gerçeği işleyemez

kaynak sömürür ve ortadan kaldırır.

Gül diz çökmüş,

Musa’nın kuru ağzına,

ölenler onlar olmadığı için

döndüler işlerine.

Page 42: benim çizgili gömlek

Merkez beni duyuyor musun?

Şair olup el-hamraya çıksam

babam der mi yine adam olmadın diye?

Sigaram var, kendim yakamıyorum;

ama sana nasıl kanıtlarım

bunun bir rüya olduğunu?

Beni aşağıda bırakın

hadi şimdi bana güvenebilirsiniz

ben önden giderim

şimdi ipimi salın.

Tekrarlanan düşünceler:

Hepimiz yalnızız.

Evsiz hissi, kalp tutar

kitleler yanılmaz.

Page 43: benim çizgili gömlek

Yeterince uzun bir süre sonra

biz bile ayak uyduracağız,

gerileceğiz talebi doğuran arzın çarmıhlarına

suçluların takım elbise giydiği çağlar

geride kaldı.

Bozuk, ücretsiz bir yakarıştır

sorumsuz bir korku gösterisi

öne sürülmüştür:

İşsiz şairler aç kalırlar

işli şairler vakit bulamazlar.

Page 44: benim çizgili gömlek

Dediler ki: Bütün azizler uzakta kaldı

bu ayna ayrı düşecek

diyorum ne olursa olsun gelmez

bu şehre atlılar, gördüğünüz

kaldırım üzerinde kan lekesi

tamam, ben önden giderim.

Page 45: benim çizgili gömlek

Otorite olarak yazar*

Küplüce’de bir zarif

Yozlaşmayı mahkum eden satırları.

Ününü saman kağıtlarına devretmiş

Şairene duyguları örgütleyip

Kitle dalkavukluğunu sellere vermiş.

Bunca ayrıntı yığını arasında

Toplumsal trendlerin takibi

Aslında orta yolun tehlikesidir

Her satırını kamuya devretmek

Sıkıntı verenlerle dinleyiciyi mutlu etmek.

Page 46: benim çizgili gömlek

Her uçurum baş dönmesi yaratmaz

Direniş bilincinin kırılması gerekir

İşte bir kez daha yan çiziyorum

İndirgiyorum vücudumda dolaşımını satırlara

Kendi kedimle saf tutma arasında bir yerlere.

Fiziksel sınırlarını aşağıya çekip

Yorgunluktan ölüyor, yerinde sayarken

Aynı kelimelerle farklı duygular inşa edilmez

Sırf tanışıklık olsun diye

Perspektifi görmezden gelmek

Müneccim enayiliği, plastik ifadeler:

Galibiyet randevusunda yerlerimizi almak için.

Page 47: benim çizgili gömlek

Yanlış bir hayat doğru yaşanmaz1

Evimdeyken ait hissetmiyorum

Daha da beterini yapıp susabilirim

“Aman bir tatsızlık çıkmasın da”

Nesnel olurum, pazarlanabilen

Profesyonel bir ricacı.

İşaret çocuklarından değil.

Oysa ben senden kaynaklı

Krizimi evrenselleştirmeliyim.

-Ali Berkay

——————————————–

*: İngilizcede “yazar” anlamına gelen “author” ile

“otorite, yetkili kişi” anlamına gelen “authority”

arasında bir kökdeşlik mevcut.

[1]: Theodor Adorno, Minimal Moralia: Reflections

From Damaged Life, ingilizceye çeviren: E. F. N.

Jephcott, Londra: New Left Books, 1951, s. 38-9.

Page 48: benim çizgili gömlek

Semavi yok oluş

Değer olup olmadığını merak ediyorum

Gerektiğini merak ediyorum.

Ben kendim inanamıyorum bakın

Rüya olduğunu atlayabilirim

Örgülü saçlar düşünmeye meyilli değilim.

Ben her zaman bu böyle değildi biliyorum.

Ben buna değer gerçekten

Ben huzursuz ama umrumda değil

Ne de sesi çok benim gibi değil.

Page 49: benim çizgili gömlek

Batma hissi, söylerse, bu yüzden gerçek var

Savunma olmayacağına dair alışkanlık yoktur

İyi geri gelirse tekrar göndermemektedir.

Ben kırık değilim, evin kırık şimdi düzeltmeye.

Ödeyenler tekrar ödeyecek

Asla sonunda ne başlangıç ne de bir yetkinlik

Baş sağlığımın kırılması ve solventler

Devralarak, ben sadece seni götüreyim.

Page 50: benim çizgili gömlek

Huzursuz gittim, umrumda değil

Tekrar adım atmayacağız benim yoluma.

Ben bir yalan tarafından pusuya düşürüldü

Bana düşen kez değerlendirilecek.

Ülke genelinde yine kendimizi bulmak

Hayatımın izin vermez bir parçası.

Page 51: benim çizgili gömlek

Baş ağrısı ile daha iyi bir gün olarak;

Ali Berkay.

Page 52: benim çizgili gömlek