Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan:...

85
Bal-Ay Ergun Kocabyk

Transcript of Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan:...

Page 1: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

B a l - A y ýErgun Kocabýyýk

Page 2: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Bal-AyýErgun Kocabýyýk

www.altkitap.com

�Enkidu, þimdi sanabaktýðýmda gök tanrýlarýndan

biri gibi akýllandýðýnýgörebiliyorum.�

Gýlgamýþ�tan

Page 3: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

altkitap - Öykü 2

Bal-AyýErgun Kocabýyýk

Aðustos 2000

Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan

Tasarým: Faruk Ulay

Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk

Kapak Resmi: Bir filme ait lobi fotoðrafý

© 2000 altkitap ve Ergun Kocabýyýk

Yapýtýn tüm yayýn haklarý saklýdýr. Tanýtým için yapýlacak kýsa alýntýlar

dýþýnda yayýmcýnýn izni olmaksýzýn hiçbir yolla çoðaltýlamaz.

www.altkitap.com

[email protected]

Page 4: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Yazar Hakkýnda

1965 yýlýnda Akþehir�de doðdu; Anadolu�nun çeþitli þehirlerindebüyüdü. Televizyon yayýncýlýðý eðitim aldý ama sekiz yýldýr televizyonizlemiyor. Bilgiyasar programlarýný yerelleþtiren bir þirkette çevirmenve redaktör olarak çalýþýyor.

Page 5: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

ÝçindekilerBalayý 9Birinci Mevkide Aþk 10Röportaj Yapan Kadýn 12Kahire�ye Ödemeli 13Üç Bacaklý Kadýn 14Kokarca 16Sýrtlan Yürüyüþü Sýrýtmasý 20Karantina 21Adamkuþu 22Hasta 23Profesör Nemrut�un Büyük Buluþu 25Battaniye Kaplaný 26Soyaðacýmýz 27Düðme Böceði 28Üç Bacaklý Dað Gorili 29Yalancý Akrep 31Peygamberdevesi (Camelus Mautis) 33Kertenkeleyýlaný (Caolopedis Monspessulaus) 34Büvelek (Hpoderma Diana) 36Balayýsý 37Diþler 39Düþ Ýçre Düþ 40Kentin Ortasýnda 41V Yaka 42La Tumba Ýl Tu�tumba 43Kýyma 44Daktilonun Baþýnda Suskun Oturuþ 45Opus Magnum 47Kopya 48Almancý 49Otostop 50Yürüyüþ 51Böbrek Taþý 52Vittorio Pena�nýn Kýsa Yaþam Öyküsü 53Karanlýðýn Ýçindeki Delik 56Bunak 59Telgraf 61Ýstenmeyen Adam 65Üniforma 72Yoklama 75Paraþütsüz Atlayýþ 78Giyotin Hakkýnda Rapor 79Derin Uyku 81Ýkinci Balayý 82

Page 6: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Çiçekdürbününde Adamkuþu Görmek

Bir kitabýn yayýna hazýrlanma süreci, yayýna hazýrlayacak olankiþinin kendini bir okur olarak görmesiyle baþlýyor kanýmca. Dahaönce pek az kiþi tarafýndan okunmuþ bir dosya, bir kitap elinizegeliyor. Kitaptaki metinler daha önce baþka yayýn organlarýndayayýnlanmýþ, dolayýsýyla okuruyla buluþmuþ bile olsa, bir kitapbiçiminde eline alan az sayýda insandan biri oluyorsunuz. Ayrýcadiðer okuyanlardan farklý bir göreviniz de oluyor. Kitabýn edisyonunuyapmak. Bu giderek okur olmaktan çýkýp, kitabýn üstünde söz sahibiolan bir kiþi konumuna geçmenizi saðlýyor. Deðiþiklikler, kitabýnyapýsýnda fikir yürütmeler, kimi zaman bir cümle üstünde yaþananbitmez tükenmez yeni okumalar. Bütün bunlarý bir kitabýnedisyonunun zorluklarýný ya da kiþiye verdiði üstünlük duygusunuanlatmak için yazmadým. Çünkü öyle kitaplar var ki, siz ne kadarkendinizi kitabýn üstünde görmeye çalýþýrsanýz çalýþýn, o daha ilksayfalarýnda sizi kendi dünyasýna, kendi kurgusuna, kendi dilinehapsediyor. Ýþte Ergun Kocabýyýk'ýn kýsa öyküler olarakadlandýrdýðýmýz metinlerinden oluþan Bal-Ayý isimli kitabý da böyle bir

v

Yekta Kopan

[email protected]

Bir eðretileme nasýl sözcüðü sözcüðüneciddiye alýnmazsa, bir kurmaca metin de

bütünüyle ciddiye alýnmaya gelmez.

John R.Searle

Page 7: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

kitap.

Ergun Kocabýyýk, Hayalet Gemi okurlarýnýn ilgiyle izlediði bir isim.Ýlk yýllardaki kýsa öykülerinin yerini �ki Bal-Ayý'nýn büyük bir bölümübu metinlerden oluþuyor� zaman içinde denemelere, incelemeyazýlarýna býraktý. Söz Yayýnlarý�ndan çýkan ve Hurufilik üzerineözgün bir incelemesini içeren kitabý Yazýlý Yüz dikkat çekici birçalýþmaydý. Uzun yýllardýr bir "Simgeler Sözlüðü" hazýrlamaktaolduðunu bildiðimiz yazar, bu kitabýyla hem eski okurlarýna, hem debu metinlerin büyük bir kýsmýný bilmeyen daha genç okura selamgönderiyor.

Okur bir metni okurken kendi söz-eylem uzamýný neredeysetümüyle unutarak ve belki de tam da yazarýn olmasýný istediði þekildeyazarýn/yazýnýn söz-eylem uzamý içine girer. Metnin ve kurgununyapýsý bir süre sonra bize bildiðimiz ve hatta bizce deðiþmez olangerçekleri baþka bir gözle görme zorunluluðunda býrakýr. Bu yüzdenher yeni kitap, okurun gözünü bir kez daha çiçekdürbününe(kaleidoscope) dayamasýna neden olur. Bir çiçekdürbününü elimizealdýðýmýzda onun bir mercek, aynalar ve renkli cam parçalarýndanoluþtuðunu biliriz aslýnda. Ama gözümüzü dayadýðýmýz andanitibaren sadece gördüklerimiz ve bu gördüklerimizin bizdekiyansýmasýdýr önemli olan. Dürbünün o basit mekaniði kendinitümüyle unutturmuþ ve izleyen/okuru yeni bir okumayayönlendirmiþtir: Al bakalým izleyici/okur, ben sana düzgün birmekanik/kurgu ve güzel cam parçalarýyla/dille bezeli biroyuncak/kitap veriyorum. Bundan sonrasý sana kalmýþ.

The Beatles'ýn Efsanevi Yellow Submarine albümündeki �Lucy inthe Sky with Diamonds� þarkýsý uzun yýllar tartýþma konusu olmuþtu.Çünkü dinleyen/okura göre grup bu psikodelik þarkýsýnda uyuþturucudeneylerini anlatmaktadýr. Þarkýnýn adýnýn baþ harflerinin yan yanagelmesiyle oluþan LSD harfleri de bunu kanýtlamaktadýr. Yýllar sonrabu soru kendisine yöneltildiðinde John Lennon, þarkýyý oðlunun gittiðianaokulundaki küçük bir kýz çocuðunun çizdiði resimden etkilenerekyaptýðýný, ortada baþka da bir þey olmadýðýný söyler. Aslýnda kanýmcatam olarak da söylemek istediði (belki o da olaya bu þarkýnýn içindesöz ettiði kaleidoscope gözlü kýz gibi bakýyordu) þudur: Sadece bir

viÖnsöz - Yekta Kopan

Page 8: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

þarký yaptýk, ve bunun bizim için ne ifade ettiðini deðil sizin için neifade ettiðini sorgulayýn.

Bu örnekten de anlaþýlabileceði gibi metin, yazarýnýn masasýndanhavalanýp, okurunun penceresine konduktan sonra nesnel deneylerdünyasýný ardýnda býrakmýþ ve kendi dünyasýna bir davetiye vermiþolur. Ýþte Ergun Kocabýyýk'ýn metinlerinde de okur her yeni satýrda birpusulayla karþýlaþacak. Bu pusulanýn her zaman kuzeyi göstermesigibi bir amacý yok yazarýn. Nesnel deneyler dünyasýndaki kuzeyin,kurgusal metinler dünyasýnda hangi yöne denk düþtüðünü kim merakeder ki? Yazar, kitabýn adýndaki çok anlamlýlýktan baþlayarak birçoklu okumaya ve "kaybolacaksanýz böyle bir dünyada kaybolun"demeye davet eden kitabýnda, kimi zaman durgun bir anýn kendiiçindeki deviniminde, kimi zaman ansiklopedik bir bilginin þaþýrtýcýyorumlarýnda kimi zaman da kendisine/okura ayna tuttuðucoðrafyalarda gezdiriyor sözlerini. Bu anlamda Bal-Ayý üstünde uzunsüre konuþulacak, þaþýrtýcý yapýsýyla kimilerini mutlu kimilerini tedirginedecek bir kitap olarak çýkýyor karþýmýza.

Giriþte John R.Searle'den yaptýðým alýntý kimilerinin dikkatiniçekmiþ ve buradan yola çýkarak kurgularýn ciddiye alýnmamasýgerekliliðine inandýðým sonucunu çýkarmýþ olabilirler. Ünlü dilbilimciSearle'in anlatmaya çalýþtýðý þeyin þu olduðuna inanýyorum: Eðer birkurmaca metni nesnel dünyanýn gerçekliði içinde ciddiye almayakalkarsanýz çiçekdürbünü sizin için mekanik bir aletten öteyegeçemez. Yazýya bir kitabý yayýna hazýrlayan kiþinin ruh halinianlatarak baþlamamýn nedeni ise, sözü Bal-Ayý'yla ilgili öznelyorumlarýma getirmekti. Sonra bunu yapmamýn ne kadar büyük birhata olacaðýný anladým. Çünkü tümüyle bana ait olan bir okumabaþka bir okurda bambaþka bir þekilde vücut bulabilir. Yine deçocukluðumda gördüðüm ve ne olduðunu anlamadýðým bir kuþunkimliðini öðrenmemi saðladýðý için Ergun Kocabýyýk'a bir kere dahateþekkür ediyorum: Meðer bana da Adamkuþu görünmüþ.

viiÖnsöz - Yekta Kopan

Page 9: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

�Seven de benim sevilen de�

Ýbn ArabiI

Page 10: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Balayý

Yeni evlenmiþlerdi. Balayýna çýkmayý düþünüyorlardý. Çýktýlar.Küçük sakin bir kasabada, bir dað oteline yerleþtiler. Soðuk bir

otele. Mutlu gibidirler ve oteldeki böcekler. Bir sabah karýsýný yataðýnda ölü bulan adam, balayýna çýkmakla

hata ettiklerini düþünür. Kadýnýn ölüm nedenini öðrenmek için yaptýðý her giriþim sonuçsuz

kalýr.Adam hep ayný kabusu görmeye baþlar: Uyandýrmak için

kendisine doðru çevirince onu, parçalanmýþ yüzüyle karþýlaþýr.Otel odasýndaki ilk gece uykusuz geçer; ikisi de dýþarýdaki bal

rengi dolunayýn farkýnda deðildir. Ormanda yürüyüþ yaparlar, seviþirler, otlarý koparýrlar, bazý aðaç

dallarýný kýrarlar, çeþitli canlýlarý ezip öldürürler. Karýsý da ertesi günölür.

O sabah erken uyanmýþ, tesadüfen güneþin doðmakta olduðunugörmüþtür. Karýsýnýn da görmesini ister. Karýsýnýn uykusu aðýrdýr.Yarasý kanamýþtýr. Çarþaf batmýþtýr. Makyajlý yüzü, bence ayýpençesiyle parçalanmýþtýr.

Adam televizyonda bir Amerikan filmi izler. Cenazede çok insanvardýr.

Adam karýsýnýn cesedini tokatlar. Aniden durur. Elleri ojelidir.Kadýn, üzerindeki çarþafýn altýnda çýrpýnmaktadýr.

Adam kadýný sarsarak uyandýrýr. Kahvaltýda bol bol bal yerler.

9Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 11: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

10Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Birinci Mevkide Aþk

Ýran-Ýtalyan ortak yapýmý birfilmdir bu. Hikâye gerçek birdüþe dayanmaktadýr.Baþrollerde Sylvia Kristel,Enrico Montesano. Büyükprodüksiyon, 1977, renkli.Aylardan haziran; yer, Ýran.Enrico�nun babasý Tahran�da biryayýmcýdýr, edebiyatçevrelerinde krala baðlýlýðýylatanýnýr. Fakat devrim olacaðýanlaþýlýnca Kültür Dairesi�ndekigörevinden alýnýr. Enrico, anneve babasýný yurtdýþýna kaçýrmak

için bir plan yapar. Polis numarayý yutar.Devrim baþarýya ulaþýnca, yurtdýþýna çýkýþ sýrasý artýk Enrico�ya

gelir. Evden ayrýlmadan önce içeriye son bir kez daha bakar vemasanýn üzerindeki birkaç yasak yayýný yolda okumak üzereçantasýna atar.

Dýþarýda hava kapalýdýr. Devrim münasebetiyle sütliman bir havalimaný. Mecburen trenle uzun bir yolculuk yapacaktýr Enrico. Tahran-Roma treni saat 18.55�te 2 nolu perondan kalkacaktýr.

Enrico gitmeden önce, sonbir kez þark kahvesi içmek ister.Kahvede, idam mahkûmu üçlider �üçü de travestidiraslýnda� poker oynamaktadýr.Çevrelerindeki meraklýkalabalýk sonucubeklemektedir. Koalisyona mývaracaklar yoksa yeni bir savaþdaha mý çýkacak, bunu kartlarsöyleyecektir. Kahve içmektenvazgeçer Enrico. Gider ayak birterslik çýkacak gibidir.

Page 12: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

11Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Dýþarýda taksi bekleyen birkadýn vardýr: Sylvia Kristel.Kadayýf gibi tel tel bir yaðmurbaþlar, fakat sonradan kristaldoluya çevirir. Enrico bir taksiçevirir, Sylvia�yý yanýna çaðýrýr.Tanýþýrlar, acayip kaynaþýrlar.Kadýnýn yanýnda eskikocasýndan bir oðlu ve iki debavulu vardýr.

Garda Godard�ý görürler.Film çekmektedir. GodardAmerikalý bir zenci rolündedir;Sylvia�nýn oðluna (Rossi) birdeniz topu armaðan eder ama

bunlardan zaten Tahran�da çoktur.Tren tam zamanýnda kalkar. Enrico ve Sylvia birlikte seyahat

etmeye karar vermiþlerdir. Numaralarý birinci sýnýftýr. Bu numaralarsýrasýyla þunlardýr: 61, 62, 63, 64, 65, 66. Bütün kompartýmaný

kapatmýþlar, pencereleri iseaçmýþlardýr.

Rossi uyusun diye gözününiçine bakarlar. Rossi uyur.Kadýn yalancýktan gözlerinikapatýrken, eteðinin altýndanbacaklarýný çýkarýr. Enricodayanamaz, perdeleri kapatýr.Beklenmedik bir anda ortayaçýkan Bay Jenerik seyircinintepkisini çeker. Herkesinaklýnda ayný soru vardýr:Düþler neden heportasýndayken biter?

Page 13: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Röportaj Yapan Kadýn

Bir gün bir kadýna rastladým. Bir sinema önüydü. Giþede alkollüyaþlý bir biletçi, kapýda býçkýn teþrifatçýlar ve kasalar dolusu boþgazoz þiþesi.

Uzun bir röportaj yaptý benimle kadýn. Bol bol fotoðrafýmý çekti.Ayný gün sinemaya yakýn bir yerde yine karþýlaþtýk. Gülümsedik

birbirimize. Sonra biz, birkaç kez daha karþýlaþtýk peþ peþe. Benaslen Kütahyalýyýmdýr.

Ertesi gün devam edince karþýlaþmalarýmýz, kabardý her yaným.Dedim, �bütün bunlar rastlantý deðil.� �Ya ne peki?� diye sordu,titreterek kirpiklerini. Ben parmak uçlarýný okþamakla yetindim. �Arabeni� dedi. Aradým. �Karþýlaþalým� dedim. Sonrasý sýkýntýlý telefonbekleyiþleri. Eski bir yaranýn nükseden sýzýsý.

Polis tarafýndan aranýyormuþ. Sorgu sual, iþkence. Çok Uzunzaman geçti aradan. Onu gördüm bir baþka yerde birisiyle. Yineröportaj yapýyordu. Boðaz kenarýydý. Boðazý kesilmiþ bir çocukcesedi çýkarýyordu balýkçýlar. Saçýný iyice kýsaltmýþ, benimkilerseomuzlarýma dökülmüþ. Bak ben o�yum, sen o�sun; gene karþýlaþtýkdiyemedim.

12Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 14: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Kahire�ye Ödemeli

Þehrin göbeðinde, telefon kulübesinin önündeki kuyrukta bir adamvardýr. Kimi, neden arayacaðýna henüz karar vermemiþtir. Bekleyiþinibozan, omzuna konan bir kelebektir. Geriye doðru yavaþça döner,dokunan elin sahibi esmer bir Türkçe konuþmaktadýr. Saçlarýkývýrcýktýr. Mýsýrlý ünlü bir þarkýcýnýn adýný kullanmaktadýr.

Kýsaca tanýþýlýr. Adam, kadýnýn yanýndaki arkadaþý Nana�yý Japonsanýr, oysa Korelidir. Sýra karýþýr. Hava bozar; yaðmur çiselemeyebaþlar. Bir bezik salonuna girerler.

Kadýnýn kulaklarýnýn iç kývrýmlarý belirsizdir. Adama, New York�tageçirdiði bir kalp ameliyatýnýn ardýndan Ýtalyan sevgilisinin nasýlortadan kaybolduðunu anlatýr.

Yanlarýna yaklaþan iri yarý bir adam, Kung-Fu hocasý olduðunuaçýklar. Koltuðunun altýndaki kýrmýzý klasörü açar, gazete kupürleri, elilanlarý, afiþler masaya yayýlýr:

Adam, �kaval üstadý�dýr.Adamýn, Uysal Deniz isminde bir meslektaþý vardýr.Adam, �milyonlarýn sevgilisi�dir.Adam, her türlü eðlenceye �sihirli kavalýyla� katýlabilmektedir.Adam, �Ýslam bilgini�dir.Adam, �Sanat Güneþimiz�dir.Adam, �Güzel Sanatlar Akademisi�nin medarý iftiharý�dýr.Adam, �Mýsýr kralýnýn portresini yapmak üzere Kahire�ye davetli�dir.O, �Dünyanýn Belediye Baþkaný�dýr.Dünya avucunun içindedir.Kýzlarýn þipþak karikatürlerini çiziverir, ama sonuç þaþýrtýcý deðildir.

Kung-Fu hocasý, bütün ilginçliðine karþýn çok sýkýcýdýr; yüzbulamayýnca salonu terk eder.

O gece, telefon kuyruðundaki adamla Mýsýrlý kadýn seviþirler.Kadýnýn kalbi metalik bir ses çýkarmaktadýr. Kaynamýþ bir dikiþ izigöðsü boydan boya ikiye ayýrmaktadýr. Adam, sabaha karþý uyanýr.Oda karanlýk ve havasýzdýr. Tek baþýnadýr yatakta. Dýþarýda bir horozötmekte, radyoda Ümmü Gülsüm�ün bir þarkýsý çalmaktadýr.

13Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 15: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Üç Bacaklý Kadýn

Ýçerisi daha çok eski bir Ýstanbul evini andýrýyordu. Salon yeterinceaydýnlýk olmadýðýndan eþyalarý seçemiyordum. Ancak, sol tarafýmdakikapý aralýðýndan gelen ýþýkla aydýnlanan döþemeleri solmuþ birkoltuðu ve yanýndaki komodini hatýrlar gibiyim. Sanýrým komodininüzerinde özenle yerleþtirilmiþ bazý eþyalar vardý. En göze çarpaný dasiyah elbiseli, uzun siyah saçlý plastik bir bebekti. Fýrfýrlý uzun eteðibelden aþaðýsýný tamamen kapatýyordu. Sýrtý duvara gelecek þekildeoturtulmuþ, kollarý görünmeyen birisine kucak açmýþ gibi ileriuzatýlmýþ öylece duruyordu. Salonda benden baþka kimse yoktu.Sadece aydýnlýk koridordan gelen bazý sesler duyuyordum; benim deçalýþanlarýndan birisi olduðum bir iþ yapýlýyordu orada. Çalýþmayýbýrakýp sýrf meraktan salona girmiþtim.

Gongu çalan saatle ayný anda iþittim sesini: �Yakýnda uzun birbakým isteyeceðim bizimkilerden�. Konuþabildiðini fark edince onadoðru yaklaþtým. Beni ne þaþýrtmýþ ne de korkutmuþtu. Koltukaltlarýndan kavrayýp kaldýrdým. Göründüðünden çok daha aðýrdý veeteðinin altýndan sarkan üç bacaðý vardý. Üç kýsa konçlu beyaz çorapve üç siyah rugan ayakkabý.

Bakýþlarýndan mutsuz olduðu anlaþýlýyordu. Sýrrýný ortaya çýkartýponu üzmüþ olmalýyým diye düþündüm. Teselli etmeye çalýþtým onu:�Sen aslýnda iki bacaklýsýn. Gerçekten. Hiç üç bacaklý gibi deðilsin.�Sanki bu sözlerimle biraz daha büyümüþ ve kollarýmý dolduran küçükbir kadýn olmuþtu. Beni öptü. Soðuk plastik bedenine karþýn sýcak veýslak bir öpüþtü. Siyah saçlarýný savurmuþ, yüzündeki mutsuzlukifadesi daðýlýp yerine kararlý bir gülümseyiþ yerleþmiþti, �Seni birdaha böyle sakallý görmeyeyim tamam mý?� demiþti. Nedeninibilmeden söz vermiþtim ona; sakallarýmý en kýsa zamandakesecektim. Fakat ona sözümü tuttuðumu gösteremedim. Ne gittiðimo evde ne de baþka bir yerde bir daha hiç üç bacaklý kadýnýgörmedim.

14Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 16: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

�Hayvan, önüme, beni çeken ve bana yabancý olmayanbir derinlik açar. Bu derinliði bir anlamda tanýyorum: Bu,benim derinliðimdir.�

Georges Bataille

II

Page 17: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Kokarca

Kentin ýssýz bir köþesinde olmalýydýk. Mevsim normallerininüzerinde seyreden sýcaklýkla yavaþ yavaþ kavruluyorduk. Üzerimdençýkarýp atamadýðým bir kürkün varlýðý duygusuyla boncuk boncukterliyordum.

Sanýrým yaþlarý benden küçüktü. Kendimi nasýl olduysa anidenyanlarýnda onlarla konuþmaya çalýþýrken buluvermiþtim. Tahtakurtlarýnýn sabýrla iþledikleri ahþap çitin üzerinde oturuyorlardý. Kýz,bu yazý ailesiyle birlikte Lawrance�da geçireceðini söylüyordu. Ondanetkilenmiþtim; nedensiz, birdenbire, tutkuyla. Varlýðýmý pek ciddiyealmýyor gibiydi; yanýndakiyle konuþmasýný sürdürürken sýrtýný banadönüyordu. Hissettiðim duyguya �kýskançlýk� denir mi bilmiyorum;ama yanýndaki oðlanla yarýn da vakit geçirip geçirmeyeceði sorusuþimdiden içimi kemiriyordu. Ona karþý hissettiðim duygularýnböylesine ani bir þekilde geliþmesi beni daha önce tatmadýðým birduygu karmaþasýnýn içine savuruyordu.

Baðýrsaklarýmdan baþlayan bir aðrý kavisler çizerek kuyruksokumumda sonlandý.

Lawrance�ýn nasýl bir yer olduðuna iliþkin sorumu yanýtlarken,yüzünün ayrýntýlarýný incelemek istiyordum. Ama engel olamadýðýmbir utangaçlýkla ona bakmaya cesaret edemiyordum. Dayanýlmazgüzelliðinden ürküyordum.

�Lawrance harika bir sayfiyeliktir. Sularý çok bulanýk ve paslý. Amabiz yine de her yaz gidiyoruz...� Bu çeliþik durumu kavrayamýyordum.�Neden?� diye sordum; bunu o da bilmiyordu. Lawrance�ýn gerçekdeðil bir metafor olabileceðini söyledim birkaç ter damlasýþakaklarýmdan boynuma doðru kayarken. Simgelerle örülmüþ birmetini çözümlemeye çalýþýyordum âdeta; Lawrance da bu metnintam merkezinde duruyordu. Uzun, karmaþýk, þaþýrtýcý açýklamalaryapýyordum. Beni dikkatle dinlediðini fark ettim. Sanýrýmanlattýklarýmdan etkilenmiþti. �Bak bunu daha önce hiçdüþünmemiþtim� diyen gözlerle bakýyordu. Beni çok zekî sanmasýnaneden olabilecek karmaþýk cümleler kuruyordum. Ama nesöylediðimin tam olarak farkýnda deðildim. Ona karþý hissettiðimtutkuyla kendimden geçmiþ, esrik bir þaman gibi doðaçlamasabukluyordum. Benim ayinsel bir vurguyla sürdürdüðümgevezeliklerimi hayranlýkla dinliyordu. Onu etkilemeyi baþarmýþ

16Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 18: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

olduðum, buðulu bakýþlarýndan anlaþýlýyordu. Dilimi teslim almýþbaþka bir varlýðýn etkisiyle yaptýðým bu konuþma, kasýklarýmasaplanan bir aðrýyla kesintiye uðradý. Ýki büklüm dizlerimin üzerineçöktüm. Sancýyla kývranmaya baþladým. Birkaç damla ter burnumunucundan topraðýn üzerine düþtü. Ter damlasýnýn ýslattýðý noktayayoðunlaþtý tüm dikkatim.

Birlikte yolda yürüyorduk. Yanýndaki oðlan ortalýkta görünmüyordu.Ondan kurtulmuþ olmamýza seviniyordum. Ne var ki, hâlâ ikiyabancýydýk. Saplantýlý bir yanlýþ anlaþýlma duygusunu paylaþtýðýmýzýkanýtlarcasýna, yürürken birbirimize dokunmamaya özengösteriyorduk. Ellerimiz kazara birbirine dokunursa bunusaymýyorduk.

Baþým öne eðik ilerlerken ellerine daha önce dikkat etmediðimifark ettim. Onu görmüyordum. Görüþ alaným içinde sadece yürüyenbacaklarým, ayaðýmdaki tozlu botlar vardý. Ama ince bileðini,yumuþak þeffaf parmaklarýný tahmin edebiliyordum. Iþýðatutulduðunda içinde ne var ne yok görülebiliyordu. Bedeni, hoþkokulu özel bir sývýyla dolu olmalýydý ve bu sývýda yüzen minik parlaktaneciklerin saçtýklarý ýþýðýn renginden, hareketlerinden anlaþýlýyordu,duygu ve düþüncelerindeki deðiþimler. Onu böyle anlýyordunuz.Bilmediðiniz sessiz bir dili öðreniyordunuz sanki ya da unuttuðunuzbir dili hatýrlamaya baþlýyordunuz. Onunla beraberken dudaklar ve dilsadece dudak ve dildi.

Yürürken konuþmamýz hiç kesilmedi. Ne konuþtuðumuzunfarkýnda bile deðildim. Bir roman okurken metinden kopup tamamenfarklý bir þey düþünmeye baþlamanýza karþýn dudaklarýn kendi baþýnaokumaya devam etmesine veya otomobil kullanýrken aklýn bambaþkayerlere gitmesine karþýn ellerin ve ayaklarýn görevlerini tek baþýnasürdürmesine benzer bir olay gerçekleþiyordu. Konuþuyordumbilincimse tamamen baþka yerlerde sürtüyor, bazý geceler evegelmiyordu. Konuþmak paravan þirketimdi.

Arkamýzdan, bir þekilde kurtulduðumuzu sandýðým oðlanýn arsýzsesi duyulunca irkildim; buzdan iki okun þakaklarýma saplandýðýnýhissettim. Kafatasýmda televizyonun açýlýrken veya kapanýrkençýkardýðý elektronik çýtýrtýlardan duyuldu. Saçlarým manyetik bir alanatutulmuþçasýna havaya dikildiler. Öfkeyle geriye döndüm. Kýzý yanýna

17Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 19: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

çaðýrýyordu. Çitten fazla uzaklaþmamýþ olduðumuzu fark ettim. Oysasaatlerdir yürüyorduk az önce. Bütün ümitlerim suya düþmüþtü. Amakýz oðlana, benimle kalacaðýný ve tek baþýna eve dönebileceðinisöyleyince içime soðuk sular serpildi. Havadaki aþýrý nem gizli bir elgibi boðazýmý sýkarken, dudaklarýma ne kadar yansýdýðýndan eminolamadýðým bir mutlulukla gülümsüyordum.

Ýki yaný aðaçlarla kaplý toprak bir yoldaydým. Evlerine doðruyürüyorduk. �Yürüyorduk� diyorum ama ne yanýmdakini gördüðümvardý ne de geçtiðim yerleri. Sadece onu imgeleyerek yürüyordum.Aklýmýn akýntýsýna kapýlmýþ sürükleniyordum.

Yolun kenarýnda bir kokarca dikkatimi çekti. Kapýsý açýk bir kafesiniçinde kýpýrdamadan duruyordu. Sessizce yanýndan geçtik ve kýsa birsüre daha yürüyüp oturduklarý apartmanýn önüne ulaþtýk. Onuyeniden görüp göremeyeceðimi sormayý düþünürken beklememi, azsonra döneceðini söyledi. Eþyalarýný toplayacak ve benimle gelecekti.

Birkaç basamak çýktýktan sonra demir bir kapýdan içeri girdik.Ýçerisi bir maðara kadar serindi. Çeþitli yönlere doðru uzananmerdivenler görülüyordu. Üst katlara uzananlardan birinde gözdenkayboldu. Giriþ sahanlýðýnda onu beklemeye baþladým. Birazserinlemiþ ve terlemem durmuþtu. Aniden otomat söndü.Parmaklarýmla duvarda basacak bir düðme aramaya baþladým.Bulduðum ilk düðmeye basmamla kuþ sesi çýkaran bir zilin çalmasýbir oldu. Önünde durduðum kapý tereddütle aralandý. Ýçerden gelenýþýkla sahanlýk belli belirsiz aydýnlandý. Dikkat çekmek istemeyip deyaptýklarý sakarlýklarla büsbütün dikkat çeken film kahramanlarý gibikapýyý açan þiþman kadýna, bir yalan uydurmak zorunda hissettimkendimi: Apartmanda oturan birisini arýyordum, acaba nasýlbulabilirdim? Kimi aradýðýmý sordu. Þaþkýnlýk içinde adýný bilmediðimifark ettim. Bana hiç güvenmediðini belli eden bakýþlarla sönenotomatý tekrar yaktý kadýn. Aklýma gelen ilk ismi söyleyiverdim,durumu toparlamaya çalýþarak. Kadýn apartmanýn bir mahalle kadarbüyük olduðunu, sadece bir isimle aradýðým adresi bulmamýnmümkün olmadýðýný söyleyip kapýyý yüzüme kapattý. Kývrýla kývrýlayukarýya çýkan geniþ merdivenlere baktým; sanki dev bir denizminaresinin içindeydim. Merdivenlerin yitip gittikleri karanlýktan, uzakdenizlerin zayýf uðultusu yankýlanýyordu.

Köþedeki sandalyeyi görünce yorulduðumu fark ettim. Oturdum.

18Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 20: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Ancak sandalyenin yanýndan geçen ve merdiven boþluðundan aþaðýkatlara doðru uzanan elektrik kablosunun varlýðý huzurumu kaçýrdý.Elektriðe çarpýlma korkusuyla onu kendimden uzaklaþtýrmayaçalýþtýysam da ayaðýmýn ucuyla her itiþimde eski yerine geri geldi.Sandalyeden kalktým ve az ötede, otomat düðmesine yakýn bir yerdebeklemeye devam ettim. Kaç kez otomat söndü bilmiyorum. Gelmedi.Onu düþündüm. Var olduðundan eskisi kadar emin deðildim. Yüzünebir bütün olarak hiç bakmadýðýmý hatýrladým. Belleðimdeki kayýtlardasadece yüzünün deðiþimleri, uçucu ayrýntýlarý, yüzündeki öteki yüzlerüzerine karalanmýþ denemeler, þiirler ve akademik zýrvalýklar vardý.Gelmeyeceði açýktý. Gelse bile bakalým onu tanýyabilecek miydim.Oradan ayrýlmaya karar verdim. Dýþarýya çýktým. Hava kararmýþtý.Apartmanýn bir ormanýn içinde olduðunu fark ettim. Geldiðim yoldangeriye doðru yürümeye baþladým. Kokarcanýn bulunduðu kafesinyanýna gelince durdum. Öfkeyle bakýyordu bana. Ona biraz dahayaklaþmak istedim. Onu ilk gördüðüm zamanki korku kaybolmuþ,yerine bunamýþ bir annenin tanýyamadýðý çocuðuna karþýderinliklerinde hissettiði türden bir yakýnlýk duygusu gelmiþti. Kafeseiyice yaklaþtým. Neden kafesin kapýsý açýk olduðu halde dýþarýyaçýkmýyordu çok merak ediyordum. Yanýna biraz daha yaklaþýrsam busorunun yanýtýný öðreneceðimi hissediyordum. Yaklaþtým. Tümdikkatim gözbebeðinde yoðunlaþtý. Kendimi görüyordum. Savunmaiçgüdüsüyle aniden arakamý dönüp, o iðrenç kokulu sývýmý üzerinepüskürttüm. Ýstemsiz bir kas yardýmýyla içimden bir þeyler kopupdýþarý çýkmýþtý. O an, kafesin içinde yoðun bir duygu hissettim; ani birsýçrama, insan oluþtan kokarca oluþa hýzlý bir evrilme; bir süredirfarkýnda olmadan yaþadýðým dönüþümün sonuçlanmasýnýn getirdiðibir rahatlama.

19Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 21: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Sýrtlan Yürüyüþü Sýrýtmasý

Bir gece yarýsý sokakta yürüyorum; yine içime sýkýntý bastýðý birgece olmalý. Zor atmýþým kendimi dýþarý, vitrinlere baka bakadolanýyorum. Bir fotoðraf stüdyosuna ait vitrinin önüne geliyorum.Fotoðraflar ilgimi çekmiyor ama her nedense, bir bakayým þunlara,diyorum. Hepsi sýradan fotoðraflar iþte, olaðan üstü bir yanlarý yok.Vesikalýklar, fotoðrafçýnýn kýþkýrtmasýyla geleceðin artistleriolduklarýna inandýrýlmýþ genç kýz fotoðraflarý, vs. Ýçlerinden bazýsý,belli ki fotoðrafçýnýn salt mesleki inceliklerini sergilemek amacýylatürlü görsel efektlerle süslenmiþ ve büyültülüp abartýlý çerçeveleriçinde sergilenmiþ.

Fotoðraflardan özellikle birisi dikkatimi çekiyor. Gelinlik vedamatlýklarý içinde birbirine sokulmuþ genç bir karý-koca. Nedeninibilmiyorum ama adamdan hiç hoþlanmýyorum. Yüzünde sýrtlanyürüyüþüne benzer bir sýrýtma var. Fotoðrafa baktýkça, adam gözümedaha çok batmaya, beni rahatsýz etmeye baþlýyor. Öyle ki, ayrýlmakistiyorum vitrinin önünden fakat gidemiyorum bir türlü. Her seferindeson bir kez daha bakmak istiyorum fotoðraftaki adama.

Þu sýrtlan yürüyüþü gülüþlü adam, birkaç gün sonra yine karþýmaçýkýverdi. Dükkânlarýn kapanma saatiydi ve iþlerinden çýkýp hýzlaevlerine gitmek için birbirleriyle yarýþan insanlarýn arasýna karýþmýþevime gidiyordum. Onu gördüðümde, dükkânýnýn önünde durmuþ,yanýndaki adama yeni düzenlediði vitrin hakkýndaki düþünceleriniaktarýyordu. Kýyafetler uzaylý mankenlere giydirmiþ ve kumlu zeminede birkaç hayvan iskeleti yerleþtirilmiþti. Bu rastlantýnýn benim için biriþaret olup olamayacaðýný düþündüm. Beni fark etmemiþti doðalolarak, ama ben onu hemen hatýrlamýþtým. Üzerime sinen bir dumangibi, hemen kurtulamayacaðýmý anlayamadýðým bu anýmsayýþrahatsýz ediyordu beni. Ýstemsizce edindiðim gereksiz bilgilerintedirginliði kapladý içimi. Az da olsa tanýyor sayýlýrdým onu: Karýsýnýteþhis edebilirdim, düðün fotoðraflarýný hangi fotoðrafçýnýn çektiðini,adamýn ne iþ yaptýðýný, dükkânýnýn nerede olduðunu biliyordum vedaha fazlasýný öðrenmem birazcýk çaba harcamama bakýyordu. Nasýlda sokuluvermiþti bilincime. Kuþkusuz o sýrtlan yürüyüþlü sýrýtmasýylayapmýþtý bunu.

20Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 22: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Karantina

Koþarak merdiveni çýkmýþ ve çatý katýndaki odaya zor atmýþtýkendini. Soluk soluða kapýyý kapatmýþ, küçük bedeniyle arkasýndanyüklenerek beklemeye baþlamýþtý. Annesinin terliklerinin tahtamerdivenin üzerinde çýkardýðý týkýrtýlar duyuluyordu. Aðýr ve kararlý birþekilde yaklaþýyordu kadýn. Dev cüssesiyle üzerinden geçtiðibasamaklarýn tahtalarý, ek yerlerinden gýcýrdýyordu. Eðilip anahtardeliðinden baktý. Merdivenin son dönemecini de geçmiþ önündesadece birkaç basamak kalmýþtý. Yorulmuþ olmalýydý; yavaþlamýþ vekapýnýn birkaç basamak gerisinde ürkütücü hýrýltýlar çýkararaksoluklanýyordu. Evin kedisine de bulaþtýrmýþ olmalýydý hastalýðýný.Kadýnýn bacaklarý arasýndan olacaklarý izlemeyi bekliyormuþ gibikapalý kapýya bakýyordu. Annesinin hastalýðý kaptýðý, yüzünün saðyanýndaki þiþkinlikten ve sol gözündeki belirgin küçülmedenanlaþýlýyordu. Birkaç hafta sonra, yüzü bakýlmaya dayanýlmayacakderecede çirkinleþecek; burnu eriyip yerine uzun, kývrýk, boynuzsu birdiþ çýkacaktý. Hastalýðýn fiziksel belirtileriyle birlikte, sessizcesürdürülen bir saldýrganlýk da ortaya çýkýyordu: Sevgiyle baþlayanama dozu arttýkça insanýn canýný acýtan dayanýlmaz dokunuþlar. Evkarantinaya alýnmasýna alýnmýþtý ama o da içine sýkýþýp kalmýþ,küçük bedeniyle ya gözden kaçmýþ ya da ayný nedenle görmezliktengelinmiþti.

21Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 23: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Adamkuþu

Kimsenin bana inanmayacaðý bir yaþtaydým. Bir gün salonunkapýsýndan içeriye girerken tam karþýmdaki pencerenin dýþýnda duranbir yaratýk dikkatimi çekti. Üzerimde keçeleþmiþ yeþil yün kazaðýmvardý. Ve sanki, yeþil olan þeyler arasýnda bir iletiþim varmýþçasýnayeþil keten perdeler daha iyi görebilmem için iyice kenaraçekilmiþlerdi.

Penceredeki varlýk; adam yüzlü bir bebek, insan baþlý bir kelebek,bir kuþ, beyaz bir kundaða sarýlý bembeyaz bir adamdý. Kýrkyaþlarýndaki bebeksi yüzü gülümsüyordu bana. Arý kuþu gibi çýrptýðýkanatlarýyla yavaþça geçip gitti. Ayný hýzla çarpan kalbim de beniuçurmuþtu. Koþarak babaannemin güvenli kucaðýna sýðýndým.Gördüklerimi anlattým. Tanýdýk bir nesneyi tanýmlarken gösterdiðisoðukkanlýlýðýyla, �Sana adamkuþu görünmüþ evladým� diye yanýtladýbeni. Kemikli elleriyle sývazladý baþýmý. Öyle inandýrýcýydý ki sözleri,henüz tanýmadýðým yeni bir canlý türü olarak kabullendimadamkuþunu.

22Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 24: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Hasta

Doktor beni içeri çaðýrdýðýnda dikkatimi, emrinde bu iþlegörevlendirilmiþ bir hemþirenin olmamasýndan çok, üzerindeki kirliönlük çekmiþti. Önce ona karþý belirgin bir güven yitimi yaþadým;fakat bu önemsizdi. Sonrasýnda pasaklý ama titiz olduðu anlaþýlýyorduçünkü. Çalýþma saatini hastalarýn yararýna kullanabilmek için azamiçaba gösteren bir doktordu. Muayeneler arasýnda uzun eslervermiyor, tersine, daha içerdeki hastanýn iþi bitmeden, hazýrlanmasýiçin sýradakini çaðýrýyordu.

Ardýmdan kapýyý kapadý. Bir el hareketiyle üzerimdekileri çýkarýpbeklememi iþaret etti. Muayenesini tamamladýðý hastasýnýn babasýylasürdürmekte olduðu konuþmasýný bitirmeye çalýþýyordu. Gömleðimindüðmelerini çözerken, yan gözle onlara baktým. Hakkýnda konuþulanhasta, bir çocuktu. Çocuktu diyorum ama bunu gerçekten çocukolduðu için deðil, öyleymiþ gibi göründüðünden söylüyorum. Bunudoðrulayan bir kanýt da yok deðil, her þeyden önce burasýyetiþkinlerle ilgilenilen bir poliklinik. Þöyle diyebilirim sanýrým: O dahaçok �çocuk kalmýþ bir yetiþkin� ya da �büyümemiþ bir çocuk�tu. Fakatbu �çocuk� lafý yine de yanýltýcý; nasýl desem, çocukluk çaðýndaki birinsanlýk durumu o. Yabansý bakýþlarý, insanýn içine korku salýyor.Yüzü, ilkel tutkularla dolu bir ifadeyle, yabanýl bir maskla örtülü. Pekde insansý olmayan, hayvani bir özü var bu maskýn. Ona bakýnca buikisinin harmanlandýðý geçmiþ yaþamýn izlerini taþýyan bir ifade, biryaratýlmamýþlýk hissediliyor. Mavi gözleri, ilksel insanýn bilinciyle,ufkumuzun ötelerine bakýyor.

Kirli önlüklü titiz doktor, belki de yaþlý adamla arasýndaki konuþmagereðinden fazla uzadýðýndan, özenerek yazýyor reçeteyi. Hastanýnbabasý, bütün servetini bu yabaný evcilleþtirmek için harcadýðýnýanlatýyor. Sonra, konuþmanýn sonuçlanmasýna engel olan o konusýçramalarýndan biri daha gerçekleþiyor. Sade bir köylüdenbeklenmeyecek kadar meraklý olan bu adam, çocuðun hastalýðýnýnismi konusunda doktorla terminolojik bir tartýþmaya giriyor. Israrla,hastalýðýn Türkçe karþýlýðýný öðrenmek istiyor. Bir yerlerden duyduðuve doðru telaffuz edemediði bir terimin, oðlunun hastalýðýnýn gerçekkarþýlýðý olduðunu savunuyor. Israrýnda, hastalýðýn adýný bilmekle onualt etmenin ayný þey olduðunu savunan büyücülerin özgüveniseziliyor. Doktor hafif alaycý gülümseyerek, �Evet, öyle diyorlar ama

23Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 25: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

inanýn alakasý yok� demekle yetiniyor. Köylüyle doktor arasýnda giderek uzayan bu konuþmadan da

anlaþýlýyor ki, artýk iyice içli dýþlý olmuþlar, resmi mesafeler ortadankalkmýþ. Doktor da halkýn içinden çýkmýþ bir adam zaten; hastasýnakarþý sevecen; onu kýrmamaya özen gösteriyor. Bu arada beni deihmal etmiyor. Nezaket icabý göz kýrpýp, �beklettiðim için üzgünüm,durumu idare et, az kaldý� anlamýna gelen mimikler yolluyor. Doktorlaaramýzda sessiz, jestlerle gerçekleþen bir iletiþimin kurulmuþ olmasýbeni biraz olsun rahatlatýyor. Þimdi kendimi biraz daha az hasta,biraz daha çok doktor hissediyorum.

Reçetenin yazýmýnýn sona ermesiyle, köylü ile doktor arasýndakisündürülmüþ diyalog da kopuveriyor. Yaþlý adamýn aðzýndan ileridoðru savurduðu son cümle, hedefine ulaþamadan gerisin geriaðzýna dönüyor. Kaðýdý uzatýyor doktor ve kýsa bir açýklamayagiriþiyor. Köylü birkaç saniye daha lastikli yarým cümlesininoktalamaya çalýþýyor ama doktor baskýn ses tonuyla, sakýzýmsýsözcüklerin balonlanýp patlamasýna engel oluyor. Þöyle diyor adama:�Aslýna bakacak olursanýz, bu çocuðun durumunda yeni, bilinmeyenbir þey yok; kendi yaradýlýþýmýzýn derinlerdeki bir safhasýdýr ondakarþýlaþtýðýmýz...� Sonra fazlasýyla anlaþýlmaz sözler sarf ettiðinidüþünmüþ gibi bir an duruyor ve yüzüne �uzun lafýn kýsasý� gibi birifade takýnýp yeniden konuþmaya baþlýyor. �Önce bir kurbaðabulacaksýnýz; kurbaðayý çið çið yiyecek...�

Doktor açýklamasýna devam ederken, gözüm çocuða kayýyor. Tümyabansýlýðýna karþýn küçük gövdesiyle son derece masum vesevecen. Yüzündeki þeffaf derinin altýnda, insan oluþun altýn çaðýnaait özenilesi ama dokunmaya korkulan bir gülümseme beliyor.

Üzerim çýplak beklediðim için mi, yoksa çocuðun uzaksýl gözlerininparýltýsýyla çevreye yayýlan sinyalleri istem dýþý bir þekilde algýlamakiçin mi bilmiyorum, içimi kaplayan hafif bir ürpertiyle tüylerim havayadikiliveriyor. Doktorun ifadesiyle, bu �zavallý� çocuk, saðlýðýnakavuþmak için havadaki, karadaki denizdeki tüm varlýklarýnvaroluþlarýný teker teker geçmek zorundaymýþ; ancak böyle yaparsakendisi olabilecek. Kýsacasý çocuk yeni baþtan inþa edilecek.Doðrusu zor bir iþ.

24Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 26: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Profesör Nemrut�un Büyük Buluþu

Bugün, uzun ve zahmetli uðraþlarýn sonucunun alýndýðý mutlu birgün. Sabah erkenden, çalýþmalarýyla gurur duyduðumuz ProfesörNemrut ve maiyetindeki diðer bilim adamlarýnýn yýllardýr bir sýr gibisakladýklarý yeni buluþlarýný görmek üzere araþtýrma laboratuvarýnagittim. Çeþitli yaþlardan oluþan araþtýrma grubu beni kapýda karþýladý.Yüzyýlýmýzýn bu en büyük keþfini görmek için sabýrsýzlanýyordum.Heyecandan küçük bir çocuk gibi davranýyor, ne olduðunuanlamadan her þeye gülümsüyordum. Uzun koridorlarý olan binadabir müddet yol aldýk. Kapýlarý kapalý çok sayýda odanýn önündengeçtik. Araþtýrma merkezinin insanýn içini ürperten atmosferindenmidir nedir, bu kapýlarýn gerisinde ne olduðunu sormaya cesaretedemedim.

Sonunda koridorun bitimindeki büyük salona ulaþtýk. Bana karþýher zaman saygýlý ve mesafeli olan Profesör Nemrut, �Ýþte yorucuçalýþmalar sonucu elde etmeyi baþardýðýmýz buluþumuz efendim�dedi. Boþ salonun ortasýnda, cam bölme içindeki o þeyi gördüm:Deniz topu büyüklüðünde bir örümcekti. �Sonunda onu beyinüretmeye ikna edebildik� dedi Profesör Nemrut. �Ne genetikçiler, nebiyologlar ne de kimyagerler, hiçbirine ihtiyacýmýz olmadýðýný nekadar da geç anladýk.� Profesör bu sözleri söylerken, örümcek büyükbir ustalýkla aðzýndan çýkardýðý iplikçiklerle bir beyin örmekteydi. �Çokilginç Profesör Nemrut� dedim. �Nereden gelirdi insanýn aklýna, birörümceðin beyin yapmayý bildiði. Kutlarým sizi. Bravo!�

25Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 27: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Battaniye Kaplaný

Gözlerimi açtým. Geceyi, üzerime örtülü kaplan postu desenlibattaniyemin, kâbuslarýmýn vahþi hayvanlarýna karþý saðladýðý güvenduygusuyla geçirdiðimi sanýyordum. Ama uyandýðýmda pek degüvende olmadýðýmý anladým. Battaniyenin tam üzerinde, dalparçasýna sarýlmýþ bir yýlan, açýk aðzýndan dýþarýya uzanan çataldiliyle karþýmda duruyordu. Sivri diþlerinin arasýnda bilyebüyüklüðünde bir kehribar dikkatimi çekti. Çok yavaþ hareketlerlealtýndan sýyrýlabilirsem ondan kurtulabileceðimi düþündüm. Aksihalde beni ýsýrmasý iþten bile deðildi. Yanýlmýþým. Ne kadar gayretetsem de baþarýlý olamadým. Kendisinden kurtulmaya çalýþtýðýmýbeceriksizliðim yüzünden fark edince, küçük birer ok görünümündekidiþlerini etime saplayýverdi. Zehrin içime doðru sýzarken yaydýðýsýcaklýðý ve ardýnda býraktýðý keskin aðrýyý hissediyordum. Öncebaðýrýp inledim. Acýyla açýlan aðzýmýn yukarýya doðru ittiði saðyanaðýmýn bulanýk görüntüsü görüþ alanýmý kapattý. Çýkardýðýmsesleri duyamýyordum. Ses denilen þey benim için sadecegýrtlaðýmdaki gýdýklayýcý titreþimlerden ibaretti. Diþlerini battaniyeninve altýndaki kalýn yorganýn üzerinden böðrüme geçiren bu yýlanýnvarlýðýný bir türlü kabullenemiyordum. Olanlarý yeniden düþündüm. Oana deðin bende gerçeklik duygusu yaratan ve neredeyse yüzümedokunacak kadar yakýnýmda duran bu varlýðýn, sadece üzeri göz alýcýparlaklýktaki pullarla kaplý bir gövdeden ibaret olduðunu anýmsadým.Onun bir yýlan olduðunu düþünmem de bu yüzdendi. Aslýnda baþýnýkesinlikle görmemiþ, varlýðýný sadece bu etkileyici gövdedençýkarsamýþtým. Ancak yýlan gerçek deðilse, ýsýrarak verdiði acýnýnnasýl böyle gerçek olabildiðini anlayamýyordum. Baþýný görmeyeçalýþtým, fakat uyandýðýmda sadece sað gözümü açmýþ olduðumufark ettim. Ve sað gözümün görüþ alaný içinde onu bütünüylegörmem mümkün deðildi. Görüntünün diðer yarýsýný da tamamlamak,bunun gerçek bir yýlan mý, yoksa battaniye kaplanýnýn bana oynadýðýbir oyun mu olduðunu anlamak için öteki gözümü de açmamgerekiyordu. Hafýzamda, sol göz kapaðýmýn yerini aradým. Amaboþuna, gözümü harekete geçirecek kaslarýmýn nerede olduðunu birtürlü bulamýyordum. Bedenimin sol yarýsý, tatlý bir uyuþukluklabattaniyemin kaplan postuna karýþmýþ, derin bir uykuda; Kerberos�unsalyasýna bulanmýþ diðer yarým ise koruyucumu öldürmüþKaplanboðanlar ormanýnda uyanýktý.

26Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 28: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Soyaðacýmýz

O zamanlar ben henüz küçük bir ihtimaldim. Olayý, dünyayageldikten çok sonra aile büyüklerinden dinledim.

Dedem Colorado�da doðmuþ. Gemilerde aþçý olarak çalýþýrken,Amerika�daki bir limanda denizcilik hayatýna son verip fýrsatlarülkesinde kendine uygun bir tanesini yakalamaya çýkan babasý gibiufak tefek, asabî biraz da paranoyak bir adammýþ. Babaannem isebir Hintliydi. Amerika�da tanýþýp evlenmiþler. Evlerinde bir kaplanbeslerlermiþ. Ýsmi Hamdi�ymiþ. Dedem babaannemi bu hiçhoþlanmadýðý kaplan besleme alýþkanlýðýndan bir türlüvazgeçirememiþ. Kaplan korkusu yüzünden sürekli olarak yanýndauyuþturucu iðne atan bir tabanca taþýrmýþ.

Bir gün bu silahtan çýkan bir iðne, giriþtikleri bir tartýþma sýrasýndayanlýþlýkla babaanneme saplanmýþ. Babaannem anýnda bayýlmýþ.Fakat babaanneme çok düþkün olan ve ateþli silahlarla ateþliolmayanlarý birbirinden ayýramayan kaplan, henüz evliliðinin birinciyýlýný doldurmamýþ olan dedemi bir hamlede ve iz býrakmadanmidesine indirmiþ. Babaannem ayýldýðý zaman dedemi yanýndabulamayýnca, öfkesini yatýþtýrmak için dýþarý çýktýðýný sanmýþ. Fakataradan günler geçtiði halde dedem eve dönmeyince babaannem terkedildiðini düþünmüþ. Baþlattýðý aptalca bir tartýþma yüzünden dedemiyitirdiðini sanýp üzülecek kadar da kaçýk bir kadýnmýþ. Uzun zamandöner diye beklemiþ dedemi ama nafile.

Gerçeði yýllar sonra dedemi aramakla görevlendirilmiþ, aynýzamanda aile dostumuz da olan özel bir dedektif ortaya çýkarmýþ.Fakat babaannem kaplanýný çok sevdiði için onu öldürerek sevgilikocasýnýn öcünü almaya kalkýþmamýþ, aksine kaplanýna kýsmen deolsa hücrelerinde taþýdýðý dedem yüzünden olsa gerek, herzamankinden daha çok baðlanmýþ. Ölene kadar hiç evlenmemiþ.Geçen yýlki ölümünden sonra kendisini, vasiyeti üzerine kaplanýnýnyanýna gömdük. Her yýl ölüm yýldönümünde ve dini bayramlardaailecek babaannemi kendi mezarý baþýnda, dedemiyse kaplanýnmezarý baþýnda anarýz.

27Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 29: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Düðme Böceði

Dayýmýn oðlunu böcek sokmuþ. Yüzü þiþmiþ. Sað gözünün altýndabir morluk var. Gündüz bahçelerde dolaþmýþlar. Bir sopa bulmuþ. Evegetirmiþ sopayý. Ýçinden bir böcek çýkmýþ. Haberi yok tabi. Çocuðusokmuþ. Siyah renkte. Sýrtýnýn tam ortasýnda iki delik var. Böceðibana gösterdiler. Terliði kaptým. Ýyice yaklaþtým. Algýlarý güçlü birböcek. Kendisine kötü niyetle yaklaþýldýðýný anlýyor. O yüzden de birvuruþta o kalýn kabuðunu kýrýp ezmek gerekiyor. Aksi halde ikinci birþans tanýmýyor. Sokmasý belki öldürücü deðil ama, insana ölümeyakýn anlar yaþatýyor; sizi hayata ilikleyen düðmeleri yavaþçagevþetiyor.

28Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 30: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Üç Bacaklý Dað Gorili

Burasý açýk bir hayvanat bahçesiydi. Hayvanlar bir kafeste deðilde, her tür için ayrýlmýþ özel bölgelerde yaþýyordu. Kurumuþdikenlerle çevrili bir patikada ilerliyorduk. Hayvanlarýn yaþadýðýbölgeler birbirlerinden birkaç kilometre uzaklýkta bulunuyordu. Sessizolmaya özen göstermemiz istenmiþti. Kendi hýþýrtýlarýmýzdan ürkerekyürüyorduk.

Gittiðimiz her bölgede, hayvanlar üzerinde bir isteksizlik vebezginlik göze çarpýyordu. Fotoðraflarýný çekerken bile varlýðýmýzdanhabersizlermiþ gibi davranýyorlardý. Ancak hayvanlarýn bu hantal vezararsýz görünümlerine aldýrmamak gerekiyormuþ. Çünkü çoðu kezaniden, size saldýrmalarýna neyin yol açtýðýný anlamadan kendiniziyaralanmýþ olarak buluyormuþsunuz; o da þansýnýz varsa. Bizleredaðýtýlan broþürde, dikkatsizlikleri yüzünden ciddi biçimlerdeyaralanmýþ kiþilerden söz ediliyor. Sanýrým ziyaretçilerin bu konudakiihmalkârlýklarý yüzünden broþüre ürkütücü fotoðraflar da eklenmiþ.Bunlardan birisi, bacaklarý bir aslan tarafýndan koparýlmýþ bir adamýnürpertici fotoðrafý. Bu fotoðrafýn üstünde, ayný adamýn aslanýnboynuna sarýlmýþ gülerken çekilmiþ baþka bir fotoðrafý görülüyor.Deklanþöre basýlmasýndan birkaç saniye sonra aslan aniden adamasaldýrýp iki bacaðýný birden koparýp yenmiþ. Ziyaretçilerin bazýlarýbroþürdeki bu tür görüntülerden fazlasýyla etkilenip geri dönmeyekalkýyorlar ama bana sorarsanýz bu tür örnekleri fazla abartmamakgerekiyor. Vahþi hayvanlarla laubali olmadýðýnýz sürece hiçbir sorunyok.

Uzun bir yürüyüþten sonra, çok merak ettiðim üç bacaklý gorillerinyaþadýðý yere ulaþtýk. Sol tarafýmdaki yüksek bir kayanýn tepesindeoturan gorile dikkatle baktým. Görevli, bunun nesli tükenmekte olanbir dað gorili olduðun söylediler. Fotoðraflarýnýn çekilmesindenhoþlanmayan gorilleri kýzdýrmamamýz gerektiðini de sözlerine ekledi.Bakýcýsý olduðu anlaþýlan üniformalý bir adam, elindeki çim makasýnabenzer büyük bir makasla gorilin kýçýndaki kýllarý buduyordu. Bu iþlemönce gruptakileri rahatsýz etti, ama bakýcýdan bunun, gorilin olaðantemizlik iþlerinden birisi olduðunu öðrendik. Ýþin daha ilginç yaný,gorilin sað kalçasýna yapýþýk üçüncü bir bacaðýnýn daha olmasýydý.Bu bacak, bizim yirmi yaþ diþlerimiz gibi iþlevini yitirmiþ, diðer ikibacaða göre küçük, neredeyse tüysüz bir organdý. Gorilin çýkardýðý

29Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 31: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

homurtular ve kendi kendine söylenmeleri hep bu küçük ve istemliolarak hareket ettiremediði bacaðý hakkýndaydý. Öyle ki aradaizleyicilere dönerek, �Altýncý parmaktan da berbat bir þey bu! Lanetolsun!� diye baðýrarak öfkesini dile getiriyordu. Bakýcý iþinitamamlayýnca, goril biraz sakinleþti. Týraþ edilmiþ kýçýný incelemekistedi. Önce baþýný kýçýna doðru eðdi ama vücudu yeterince esnekolmadýðý için bir þey göremedi; olup biteni eliyle anlamaya çalýþtý.Kýçýnda gezdirdiði parmaklarýný birkaç kez aðzýna götürüp uçlarýnýürkekçe yaladý. Yüzünde ne olduðunu anlayamadýðý, yabansý bir tadýduyumsamanýn þaþkýnlýðý görülüyordu.

30Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 32: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Yalancý Akrep

Kuyruðunun ucunda zehirli iðnesi bulunan bir küçük hayvan.Akrepler, gerçek akrepler ve yalancý akrepler olmak üzere ikiyeayrýlýrlar. Örümceklerle akraba olan yalancý akrepler, gerçekakreplere öyle benzerler ki, yalancýlarýný gerçeklerinden ayýrmak,týpký bir elmas uzmanýnýn gerçek ve sahte elmasý birbirindenayýrýrken gösterdiði titizliði ve baþvurduðu derin bilgi birikiminigerektirir.

Bu hayvanlarýn çoðu sýcak ülkelerde yaþar. Nispeten büyük olanvücudu, bir baþ, bir göðüs, geniþ ön karýn ile dar arka karýn denilenbelirli iki bölüme ayrýlmýþ bir karýn ve kuyruktan meydana gelir.Akrepler dört çift akciðer vasýtasýyla solunum yaparlar. Karýnlarýnda,iþlevi tam olarak bilinmeyen bir çift taraksý uzantý vardýr. Aþýrýetçillerdir. Gýda almadan uzun süre yaþamalarý mümkün deðildir.Ancak oburluklarýna karþýn aðýz teþkilatlarýnýn olmayýþý dikkatçekicidir. Ýri kýskaçlar tarafýndan yakalanan avlar, küçük kýskaçlarlaöðütülüp bulamaç haline getirilir, yan kollar yardýmýyla doðrudan,baðýrsak sistemi diyebileceðimiz bir sisteme nakledilir.

Akreplerde kulaklarýn izi bile yoktur. Gözler ise son derece basittiröyle ki, görme organý olarak ne derece önemli olduklarý bile bellideðildir.

Akrepler ancak çiftleþme dönemlerinde alýþkanlýklarýný deðiþtirirler.Sanki o akrep gitmiþ yerine baþka bir akrep gelmiþtir. Söz konusudönemlerde, bir eþ bulma arzusuyla barýnaðýndan uzaklara giden buhayvan, arkadaþ canlýsý bir yaratýk kesilir. Çiftleþme bir yeraltý inindegözlerden uzakta meydana gelir. Fakat bu aþk oyununun sonundaeþine ancak örümceklerde ve peygamberdevelerinde rastlanan biryamyamlýk olayý baþ gösterir: Diþi akrep erkeðini yer. Bu dehþetverici olaydan birkaç ay sonra diþi akrep topraðýn yüzeyine 20-30yumurta býrakýr. Yumurtlandýktan kýsa bir süre sonra kabuklarýný kýranyavrular, annelerinin sýrtýna týrmanýrlar ve adeta babalarýnýn öcünüalmak üzere anne akrebi yerler.

Genellikle karada yaþayan yalancý akrepler, münzevi bir gecehayvanýdýr. Taþ altlarýnda, sur diplerinde, ev eþyalarýnýn içlerinde,kitaplarýn arasýnda ve çöllerde barýnýrlar.

Ýbn Arabi, ünlü eseri El-Fütühat El Mekkiyye�de, yola çýkangezginlere akrep sokmasýndan korunmalarý için þu duayý okumalarýný

31Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 33: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

salýk verir: �Eüzü bi-kelimat�it-tammati külliha, min þerr�i ma halak�.Bu dua okunduðu zaman, konaklanýlan yerde kalýndýðý sürecesadece akrep deðil, hiçbir þey yolcuya zarar veremez.

Arabi bir gün, Re�sül-Ayn�daki bir mescitte gecelemeye karar verir.Re�sül-Ayn�ýn akrepleri meþhurdur; soktuklarý zaman anýndaöldürürler. Arabi o gece, sözünü ettiði duayý okuyup yatar. Rüyasýndakendisini bir akrep sokar. Sabaha karþý gördüðü bu kâbusla uyananArabi, yanýndan hýzla bir akrebin uzaklaþtýðýna tanýk olur. Saðtopuðunda bir sýzý hisseder. Ayaðý balon gibi þiþmiþtir. Birkaç gün acýiçinde topallar.

Bugün akrepler hakkýnda sahip olduðumuz bilgiler, Arabi�yi sokanakrebin gerçek bir akrep deðil, yalancý akrep olduðunu gösteriyor.Zoologlar, yalancý akrebin, gerçek akrepten farlý olarak iki ayrý iðneyesahip olduðunu ortaya çýkarmýþlardýr. Görünen büyük iðnesi acýtmazama öldürücüdür; gizli olan küçük iðnesi ise çok acý verir fakatöldürmez. Ancak bilim adamlarý, akrebin iðnelerini kullanýrkenseçimini hangi ölçütlere göre yaptýðýný henüz anlayamamýþlardýr. Birgrup bilim adamý ise bu seçimin, yukarýda sözünü ettiðimiz ve iþlevibilinmeyen taraksý uzantý ile ilgisi olduðunu öne sürmektedirler.

32Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 34: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Peygamberdevesi(Camelus Mautis)

Böceklerin en büyüðü ve en aðýrý olan peygamberdevesi, koþucubir böcektir. Uzun ve kuvvetli bacaklarýna eklemlenmiþ geniþayaklarýnda iri iki parmak bulunur. Parmak uçlarý birleþerek kalýn,yumuþak ve esnek bir yastýk haline gelmiþtir. Yürüyüþü rahvandýr.

Etçil bir hayvan olan peygamberdevesi, yeþil veya sarýmtýrakrenkli, uzun gövdeli, çok oynak baþlý, iri gözlüdür. Baþýnda veboynunda yer yer kýsa aralýklý tüyler vardýr. Boynu uzun ve eðridir. Sveya U biçimindedir. Boynuzlarý yoktur. Midelerinde kýrkbayýrbulunmaz. Üst çenelerinde kesici diþler vardýr. Yapraklar arasýnda biryaprak gibi durarak avýný gözetler; kendini hiç belli etmez. Yakalayýcýbacaklarýnýn alt ve üst kýsmýyla avýný boðarak, bulunduðu yerde hiçkýmýldamadan yavaþ yavaþ yer. Peygamberdevesinin kanatlarýnormal teþekkül etmiþse de iyice körelmiþtir, uçmaya elveriþli deðildir.

Peygamberdeveleri kanaatkâr, ýsý deðiþikliklerine dayanýklý, uysalhayvanlar olarak bilinmelerine karþýn toplu olarak bir yerekapatýlmalarý durumunda birbirlerine saldýrýrlar. Serbest halde bilebazen diþinin, çiftleþtikten sonra erkeðini yediði görülür. Bunlarsýrtlarýndaki kamburlarý sayesinde haftalar boyu açlýða dayanabilirler.Kamburlarýna depoladýklarý yað oldukça karmaþýk kimyevi bir olaysonucunda suya dönüþür.

Peygamberdeveleri, bazý yaban topluluklarda, göðe açýlan kapýlarolarak nitelenen ve genellikle bir tapýnaðýn yapýlacaðý yeri ya da biryerleþim alanýnýn merkezini oluþturan Nierika denilen kutsalnoktalarýn keþfinde kullanýlýr.

Peygamberdevesi meskun ve güneþli yerleri sever. Geceleriduvarlar boyunca koþar.

33Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 35: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Kertenkeleyýlaný(Caolopedis Monspessulaus)

Ýki yaþayýþlý kertenkelegiller familyasýndan bir sürüngendir. Ayrýcaantenleri dolgunlaþmýþ, dokunaçlarý kalýnlaþmýþ kertenkele bitleri debu sýnýfa girer. Kertenkeleyýlaný ince uzun gövdeli, uzun kuyruklu,yýlanlarda olduðu gibi ileri doðru uzayan ince çatal dilli bir hayvandýr.

Bu hayvanlarda daima bir göðüs kemiði, iki kürek kemiði,genellikle dört veya iki bacak, bir sidik torbasý ve yana doðrukapanan üçüncü bir gözkapaðý bulunur.

Duvarda gezinen kertenkeleyýlanlarý en yaygýn olanlarýdýr. Yazmevsiminde güneþe doðru dönerek eski duvarlarýn üzerindeýsýnýrlarken görülen ve duvardan kolayca ayýrt edilemeyenler bu türkertenkeleyýlanlarýdýr.

Kertenkeleyýlanlarý böcekçildir, fakat kurtlarý ve yumuþakçalarý dayerler. Bu nedenle yararlýdýrlar ve korunmalarý gerekir. Bir kýsmýyumurtlayýcýdýr bir kýsmýnýn ise yumurtalarý karýnlarýnda açýlýr.

Soðuk mevsimlerde topraðýn veya taþlarýn altýna, duvardakideliklere girerler. Kuyruklarýndan tutulup dýþarý çýkarýlýnca, öfkeliolmaktan çok þaþkýn bir ifadeyle adeta �niye kuyruðumdançekiyorsun� der gibi bakarlar. Ýlkbahara kadar uyuþuk halde kalýrlar.Ýlkbaharla birlikte diþi kertenkeleyýlanýnýn sönük renginde birdeðiþiklik olmazken, erkek kertenkeleyýlaný parlak renklere bürünür;sýrtýnda ve kuyruðunda ibiðe benzer çýkýntýlar, parmaklarýnýnarasýnda perdeler belirir. Üreme mevsimi sona erince bu süsler deyavaþ yavaþ kaybolur.

Kertenkeleyýlaný tehlike anýnda baþýný koparýp düþürebilir.Düþmanýnýn paniðinden yararlanýp kaçan baþsýz beden bir süresonra ölür. Kopan baþ ise yem olmamak için pis bir koku salgýlar vehayatta kalmayý baþarýrsa �ki bu oldukça ender olarak gerçekleþir�on ila on beþ gün içinde kendine yeni bir beden yaparak yenidengezinmeye baþlar. Bu kendini yenileme olayýyla kertenkeleyýlanýikinci yaþayýþýna baþlar. Ancak bu yeni cinsiyetsiz bedende ayaklarbulunmaz, daha çok bir yýlan bedenini andýrýr. Eski baþla yeni bedenarasýnda kusursuz bir uyum bulunur. Yenilenmeden geriye sadecebaþýn birleþme yerinde görülen bir kaynaþma izi kalýr. Fakat bu izolayýn anýsýný koruyan eþsiz bir gerdanlýk gibi parlar.

34Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 36: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Kertenkeleyýlaný bu özellikleriyle Darwin�in evrim kuramýný sarsantek hayvandýr. Bazý kuramcýlar Darwin�in 1882�deki ölümüne kadar buhayvanýn varlýðýndan haberdar olmadýðýný savunurlar. Bu görüþekarþý çýkanlar ise bunun mümkün olmadýðýný ileri sürerek Darwin�inkasýtlý olarak kertenkeleyýlanýný bilmezden geldiðini savunmuþlardýr.Bu yüzden de imâlý bir þekilde bu hayvana Darwin Kertenkelesiismini takmýþlardýr.

Kertenkeleyýlanýyla ilgili metaforlar eski çoktanrýlý dinlerdenkalmadýr. Bu hayvanlarýn çok eskiden ataerkil topluluklarda süs veziynet eþyasý olarak kullanýldýðý ortaya çýkarýlmýþtýr. Bazý yabantopluluklarýn mitolojilerinde ise iki ayrý yaþayýþý birbirine zýt kabuledildiðinden, uzlaþmaz karþýt çiftlerin birliðini temsil eder. Birinciyaþayýþý, insan ruhunun dýþa dönük yanýný, yaþamý, bereketi, güneþisimgelerken; ikinci yaþayýþý ruhun içe dönük yanýný, karanlýðý,korkutucu olaný, derinliði, uzaklýðý ve mucizeyi simgeler.

35Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 37: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Büvelek(Hpoderma Diana)

Kan içiciler familyasýndandýr. Tropikal ülkelerde yaygýndýr. Ýkisantim uzunluðunda iri ve týknaz bir sinektir. Kýrmýzý ila turuncuarasýnda deðiþen renkleri vardýr. Kýsa ama kuvvetli hortumuyla büyükmemeli hayvanlarýn derisini delmek suretiyle kanlarýný emer. Sadecediþileri sokucudur. Çok sýcak havalarda sýðýrlara, atlara hattainsanlara saldýrýrlar. Büvelek, eskiden Avrupa�da meþhur �sinekþurubu� yapýmýnda kullanýlýrdý. Bu hayvanlarda bulunan az miktardakinitrat tuzundan dolayý öksürük söktürücü sayýlýrdý.

1519�da Aztek hükümdarý Montezuma�nýn kayýp hazinesini ortayaçýkarmak için bir grup Ýspanyol denizciyle Amazon�a gelen JulioCortés, bir büvelek sokmasý sonucu hastalanmýþtý. Adamlarý onukemer, kolye ve bilezikten baþka giysi kullanmayan daðýnýk saçlýNambikvara yerlilerinin yaþadýðý bir kampa getirdiler. Büyücü-hekimlerin bildikleri bütün iyileþtirme ayinleri hastalýðýn ruhukarþýsýnda etkisiz kaldý. Hastanýn hiç düþmeyen bir ateþi vardý vedurmaksýzýn öksürüyordu. Ormanda yankýlanan bu öksürükler, oncayaban hayvanýn vahþi çýðlýklarýna alýþýk olmalarýna karþýnNambikvaralar�ý yerlerinden kaçýracak kadar ürkütücüydü. SonundaJulio Cortés�i anlaþýlamayan hastalýðýyla ormanda yalnýzlýða terkettiler.

Birkaç gün içinde, öksürmekten þiþen bademcikleri nefes almasýnýneredeyse olanaksýz hale getirmiþti. Ciðerleri yer yer yýrtýlmýþ,yuvalarýndan fýrlayacakmýþ gibi duran irileþmiþ gözleri kanamayabaþlamýþtý.

Bugün, hayatta kalan birkaç Nambikvara hâlâ ormanda, öksürenbir ruhun dolaþtýðýndan söz ederler.

36Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 38: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Balayýsý

Bir ayý türü olan balayýsý, bala aþýrý düþkünlüðü yüzünden bu ismialmýþtýr. Uykuyla geçen kýþ aylarýnda yemek üzere, yaz aylarýnda balbiriktirirler. Ýnlerinde açtýklarý çukurlara gömdükleri bal peteklerini,aðýzlarýnda bulunan bir salgý bezi sayesinde ürettikleri yapýþkan birsalyayla sývarlar. Bu özellikleri yüzünden halk arasýnda �balyapan�veya �balkuran� þeklinde de isimlendirilmiþlerdir. Balayýlarý kýþuykusundan zaman zaman uyanýp kurduklarý baldan bir miktaryiyerek bedensel fonksiyonlarý için gerekli enerjiyi temin ederler.

Özellikle Çarlýk Rusyasý�nda, kýþ aylarýnda balayýlarýnýn bulunduðuinlerden bal aþýrmak, hem bir cesaret gösterisiydi hem de büyük bireðlence kaynaðýydý. �Balaraklayan� genç erkekler, bu þenliklerdecesaretleriyle genç kýzlarýn ilgisini çekmeye çalýþýrlardý. Ayrýca halkarasýnda bu balýn uzun ömür verdiðine ve pek çok hastalýða iyigeldiðine inanýlmýþtýr. Kuzey Asya ve Amerika mitlerinde, balayýlarýfiziksel olarak insana benzer ve kadýnlarla birleþip insanlardoðurabilirler. Ayrýca Sibirya�da balayýsýyla ay arasýnda da iliþkilerkurulmuþtur. Kýþ uykusuna yattýðý için dönemsel olarak görünüpkaybolmasý yüzünden med-cezir ile iliþkilendirilmiþtir.

Aslýnda balaraklama þenlikleri eski bir eriþtirme törenininkalýntýsýdýr. Sibirya�da bir eriþtirici hayvandýr. Yeniyetmenin sýrtýndapençesiyle bir delik açar. Bu deliðin kiþiye gerçeðin ardýna bakmagücü verdiðine inanýlýr. Bu pençe darbesiyle gerçeði örten perdedelinmiþtir ve bu yüzden de ona karanlýktaki delik ismi verilir.Balayýsýnýn ininde kurduðu bal, ölümsüzlük yiyeceði sayýlýr. Eriþtirmesýrasýnda balayýsýnýn, yeniyetmeye bu baldan yedirdiði, böylece onunbu zor sýnava dayanabildiðine inanýlýr. Balaraklama töreni,ölümsüzlük suyunun aranýþý motifiyle benzerdir. Sibirya þamanizminineriþtirme töreninde, balayýsý-tini yeniyetmeyi yer. Ancak bu, yiyen veyenilenin bir ve ayný olduðu bir yeme eylemidir. Buna yaþamýnyaþamý yemesi denir ve bu döngüsel yaþamýn bir gereði sayýlýr.Töreni tasvir eden çizimlerde, yenilen kiþinin sað elinin vahþibalayýsýnýn yanaðýna hafifçe dokunduðu görülür. Bu hareket,yenilenin kendi rýzasýyla yem olduðunun ve onun yenidendoðmasýyla sonuçlanacaðýna inandýðý bu dönüþüm iþleminingerçekleþtiricisine yönelik minnet duygularýnýn bir ifadesidir. Bueriþtirme ritüeline Sibirya halklarý Balayý derler.

37Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 39: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

�Bir düþün garipliði öylesine büyük boyutlardadýr ki, birbaþkasý bizde düþ görür gibidir.... Düþ anlatan özneyledüþ gören özne arasýnda elbette bir özdeþlik yoktur.�

Gaston Bachelard

III

Page 40: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Diþler

Kiraz aðaçlarýyla çevrili yolda yürüyordum. Diþlerimin aðzýmýniçinde sallandýðýný hissettim. Dilimle yokladým. Ýyice gevþemiþ bir diþyerinden çýkýverdi. Ardýndan bütün diþlerim, sanki o diþin yerindençýkmasýný beklermiþ gibi aðzýmýn içine dökülüverdiler. Hemenavucuma tükürdüm diþleri. Baktým, hepsi kiraz bunlarýn. Aralarýndatek tük diþ var, ama çoðu kiraz.

Koþarak diþçiye gittim. Yeni geliþtirilen bir teknikle, sökülen diþlerikýsa bir süre içinde tedavi edip tekrar yerine taktýklarýný duymuþtum.Merdivenleri çýktým. Hýzla içeri daldým. Karanlýk salonu geçip diptekimuayene odasýna ilerliyordum ki ayaðým takýldý, düþtüm. Avucumdakikirazlar yere saçýldý. Þimdi de birer küçük lastik topa dönüþmüþlerdi;zýplayarak etrafa daðýldýlar. Bir yandan telaþ içinde onlarýyakalamaya çabalýyor bir yandan da muayene odasýnýn önünde,matem giysileriyle sýra bekleyen hasta kadýnlara baðýrýyordum; nediye öyle bakýp duruyorlardý, neden koþup yardým etmiyorlardý bana.Birisi de hemen topladýðýmýz diþleri içine atacaðýmýz antiseptik bir suhazýrlamalýydý. Ama kimse kýlýný bile kýpýrdatmadý. Muhakkak kisaçmaladýðýmý düþünüyorlardý. Çok öfkelenmiþtim. Tek bir diþ dahiyakalayamamýþtým. Diþlerim kaybolmuþtu. Çaresizdim. Öfkeyleklinikten çýktým. Ýnsanlara karþý bütün güvenimi yitirmiþtim. Aðzýmdakiboþluðun giderek içime yayýldýðýný hissediyordum. Koþar adýmyürümeye baþladým. Yürüdükçe hafifliyordum. Sonunda ayaklarýmyerden kesildi. Aþaðýda, kiraz aðaçlarýyla çevrili yolda yürüyen biradam görülüyordu.

39Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 41: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Düþ Ýçre Düþ

Düþümde, düþümde gördüðüm bir düþümü anlatýyordum: Birkuleden boþluða bakýyormuþum. Sesimi çýkarmadan nasýlkonuþabilirim, buna kafa yoruyorum. Somurtan, sararmýþ bir kadýnaâþýk olmuþum. Kadýn, çirkin bir adama benziyor. Ona aþkýmý ilanediyorum. Sabaha kadar masal anlatacak þiþman bir kadýn arýyoruzormanda. Dizlerimizde derman kalmayýnca bir ateþ yakýp yanýnaoturuyoruz. Kadýn ipek çoraplarýný kuruturken uyuya kalýyoruz ateþinkarþýsýnda. Gün aðarýnca bir bakýyorum yok yanýmda. Ormanda onuaramaya baþlýyorum. Eski bir tapýnak çýkýyor karþýma. Ýçinegiriyorum. Bir çift yýlan gözü parlýyor karanlýk koridorda. Uyanýyorum.Soðuk duvara dokunuyorum elimin tersiyle. Sonra yenidenuyuyorum. Bu kez kýpýrtýsýz bir baykuþ daðýtýyor düþümü. Kapýçalýnýyor. Banyodan gelen bozuk sifonun hýrýltýsýný duyuyorum. Kalkýpaçýyorum kapýyý. Uzakdoðulu bir kiþi gelen. Kapýdaki yabancý üç kez�Hoþ geldiniz� diye tekrar ediyor. Dikkatle bakýyorum, bu yüz benimUzakdoðulu kadýn yüzüm. Geriye dönüp yatak odasýna bakýyorumtelaþla. yatakta uyuyan da benim. Farklý cinsiyetimden ve ýrkýmdanürküp susuyorum. Ama aslýnda içimden �Hoþ bulduk� demek geçiyor.

40Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 42: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Kentin Ortasýnda

Kentin ortasýndaki büyük bir otelde yaþýyorum. Buraya ne zamanyerleþtim unuttum. Masraflarýmý kim karþýlýyor onu da bilmiyorum.Merak da etmiyorum. Bugün çok yoruldum. Odama güçlükle çýktým.Az daha asansörün kapýsýna sýkýþýyordum. Cebimde çok sayýdaanahtar var. Her seferinde, içlerinden odanýn anahtarýný bulmaktagüçlük çeksem de, tanýmlayamadýðým bir duygu onlardankurtulmama engel oluyor.

Ýçeri girdim. Odanýn ampulü patlamýþ, küçük lambayla yetinmekzorunda kaldým. Türkiye yýlanlarý üzerine bir araþtýrma okuyordum,yarým kaldý. Odam deterjan kokuyor. Televizyonun sesi kapalý. Camkenarýnda bugün de birkaç ölü sinek buldum. Ýþareti aradým,bulamadým, on beþ senedir burada olan iþareti.

Zeki evlenmiþ. Oysa Ýsveçli kadýnýn kayýp kýzýný bulup zenginolacaktýk. Bacaðýmdaki þu aðrý kemirip bitirecek beni. Sabah duraktaotobüs beklerken önümden geçen mýsýrcý þöyle baðýrýyordu: �Mýsýryeyin, mýsýr yeyin, öleceksiniz mýsýr yeyin... Ölmeden önce mýsýryeyin...�

Geçen gece bir kurt ulumasý iþittim, ya da bana öyle geldi.Doðan�ý aradým, yanýt vermedi; yýllardýr Adana�dan dönmüyor.Kütüphanenin raflarýndan birisine uzanýp rasgele bir kitap çektim;kitabýn rasgele bir sayfasýný açtým, rast gele bir cümle okudum:�...adsýz doðan yoktu...�

Büyük bir yangýn çýkmýþtý, söndürülünce kararýverdi adeta þehir.Neden beni yataðýma yatýracak kimse yok? Aklýma hiç isim gelmiyor.

Camdan baktým, bulvarý gözledim. Ayaðýný burkan bir kadýngördüm. Yarýn gideceðim cenaze törenini anýmsattý bana. Güzelbacaklý o kadýnýn öldüðüne bir türlü inanamýyorum.

41Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 43: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

V Yaka

Boþ bir odanýn içinde, sandalyede oturan bir kadýn görülür. Arkaplana karanlýk hâkimdir. Sol taraftaki tülle örtülü pencereden içeriyezayýf bir ýþýk süzülmektedir. Uzun, düz, siyah saçlarý vardýr kadýnýn.Üzerine, göðüs dekoltesi olan V yakalý, siyah bir kazak giymiþtir.Kadýn, kazaðýnýn yakasýný çekiþtirirken, kalýn bir erkek sesiyle irkilir.Hâkimdir konuþan.

� �Ayaða kalk!�Kadýn, mahcup bir ifadeyle ayaða kalkar.� �Adýn?�Kadýn baþýný hafifçe öne eðerek cevaplandýrýr.� �Gazel...�Hâkim, bakýþlarýnýn, kadýnýn göðüsleri arasýna sýkýþýp kalmasýna

engel olmaya çalýþarak sorar.� �Gazel ne?�Kadýn kýsýk ve kararsýz bir sesle yanýtlar.� �Gazel Güzel.�Hâkim, baþýný önündeki kaðýtlara doðru eðer ve sinirleri üzerinde

denetim kurduðuna ikna olunca, gözlerini hafif kýsar ve suratýnayerleþtirdiði gergin bir ifadeyle yeniden konuþmaya baþlar.

�Gazel Güzel, bu V yakalý kazaðý giymekle beni etkilemeyeçalýþtýðýn açýk. Belki hiçbir suç iþlemedin, ama þu anda bunun hiç mihiç önemi yok... Önümdeki dosyayý açmayacaðým bile. Bir önemi yokartýk. Hâkimi yanýltmaya teþebbüsten on yýl veriyorum sana.

Bir süre sessizlik olur salonda. Kadýnýn iki yanýndaki jandarmalarifadelerini deðiþtirmeden kaskatý durmaya devam ederler. Kadýnýnbaþý vurulmayý beklermiþ gibi öne eðilmiþ olduðundan yüzünde nasýlbir ifade olduðu görülemez. Hâkim, sanki verdiði bu karar yüzündenüzülmüþ gibi sesini yumuþatýr. Mahkûmu teselli etmeye çalýþan birhali vardýr. Ancak daha da hâkimleþmiþtir þimdi.

��Giymeyecektin bu kazaðý evladým. Hatalýsýn kabul et. Yasalarböyle emrediyor n�apalým.�

Katýlaþmýþ iki jandarma, hâkimin son sözlerinin görünmeyen biryerlerdeki görünmeyen bir düðmeye dokunmasýyla tekrarçözülüverirler. Tepkisiz kadýnýn, kollarýný kelepçeleyip karanlýktakaybolurlar.

42Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 44: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

La Tumba Ýl Tu�tumba

Dershanenin önünde bekliyorduk. Kalabalýktýk. Hoca gelene kadarbirbirimizle gevezelik ederek oyalanýrdýk. Koridorun karanlýkköþesinde duvara yaslanmýþ, Afrikalý öðrenciden öðrendiðim cümleyitekrarlýyordum: �La Tumba Ýl Tu�tumba�. Bu cümleyi ancak defalarcatekrar ettikten sonra doðru telaffuz etmeyi öðrenebilmiþtim. Cümlenindoðrusunu söyleyene kadar da Afrikalýyý hayli güldürmüþtüm. Birkaçkez daha tekrarladým anlamýný bilmediðim cümleyi: �La Tumba ÝlTu�tumba... La Tumba Ýl Tu�tumba... La Tumba Ýl Tu�tumba...� Birdenaðzýmdan sýcak hava çýkmaya, burnumdan sýcak, köpüklü salgýlarakmaya baþladý. Durduramýyordum. Cebimdeki kaðýt mendili güçlükleçýkartýp, koridorun sonundaki tuvalete zor attým kendimi. Baþýmýlavaboya eðip salgýnýn akýp gitmesini bekledim. Vücuduma birsýcaklýk yayýlmaya baþlamýþtý. Baþým zonkluyor, kulaklarýmuðulduyordu. Kollarýmdaki bazý damarlarýn þiþip, kýrmýzýlaþtýðýný farkettim. Baþým hýzla dönmeye baþladý ve dengemi kaybedip yeredüþtüm. Beni yakýndaki hastaneye götürdüler. Vücudumun denetiminikaybetmiþtim ama bilincim yerindeydi. Hemþireler, doktor gelenekadar önlem almaya çalýþýyorlardý. Tüm hemþirelerin yaþlý olduklarýdikkatimi çekti. Ýçlerinden birisi damardan bir iðne yaptý ve hepbirlikte beklemeye baþladýk. Yüzlerindeki þaþkýnlýktan neyle karþýkarþýya olduklarýný bilemedikleri anlaþýlýyordu. Korku içindepencereden bakar gibi bakýyorlardý yüzüme.

43Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 45: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Kýyma

Karným aç. Evde yiyecek bir þey kalmamýþ; üstelik akþamamisafirlerim var. Alýþ veriþe çýktým. Þehrin en büyük, en modernçarþýsýna gittim. Yedisi yerin üzerinde, yedisi yerin altýnda olan ondört katlý çarþýda yüksek tavanlý geniþ koridorlarla, birbirine baðlananbüyük dükkânlar yer alýyor. Giriþ katýndaki konfeksiyon maðazalarýnýnvitrinleri önünde gereksiz yere oyalandýktan sonra yedinci bodrumkatýna indim.

Burasý kasaplara ve mezbahalara ayrýlmýþ bir yer. Her biri biratölyeyi andýran dükkânlarda hem kesim hem de perakende satýþyapýlýyor. Tavandan yere kadar uzanan, arka ayaklarýndan asýlý iri,yaðlý karkaslar güzelce istiflenmiþler. Dev kýyma makinelerinesokulan danalar, çok kýsa bir süre içinde kýymaya dönüþüveriyor;yerlerini tavandaki raylarýn yardýmýyla kaydýrýlan yenileri alýyor.

Ýþçilerin üstleri baþlarý her ne kadar temiz ise de yerdeki kangölleri, etrafa saçýlmýþ iç organlar, kesik baþlar yüzünden iþtahýmkapandý. Kýyma almaktan vazgeçtim. Ýçimdeki bulantýyla iki büklümoldum. Güçlükle kendimi dýþarý atýp eve gittim. Akþam yemeðindekatillerden ve idamdan söz ettik.

44Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 46: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Daktilonun Baþýnda Suskun Oturuþ

Adam öfkeyle masadan kalktý. Birkaç saniye olduðu yerdekararsýz bir þekilde kaldý. Sonra aniden daktilodan hýzla çekipçýkardýðý kâðýdý, buruþturup kapýnýn yanýnda duran çöp sepetinefýrlattý. Baþýný hýþýmla pencereye doðru çevirirken, duvarda asýlýduran takvim gözüne iliþti. Geleli neredeyse bir ay olacaktý otele. Bumevsimde boþ ve ucuz olurdu. Halen bir þeyler yazamamýþ olmakonu çileden çýkarýyordu. Pencerenin önüne gitti. Buruþuk yüzündegerili duran ifadesiyle denizi seyretmeye koyuldu. Uzakta, dalgalarýnortasýnda bocalayan bir balýkçý teknesine dikmiþti gözlerini.Bardaktan boþanýrcasýna yaðmur yaðýyordu.

Geceleri su dolu bir bardak içine koyduðu takma diþlerinianýmsadý. Komodine doðru yürüdü. Tam o sýrada yan odadangeldiðini sandýðý bazý sesler iþitti. Diþlerini içi su dolu bardaktançýkarýp aðzýna taktý. Ýki odayý birbirinden ayýran duvara yaklaþtý.Kulaðýný soðuk betona yaslayýp dinledi. Kuran okuyan bir erkek sesi,aðlayan kadýn seslerine karýþýyordu. Lacivert gözlerinden içini birmerak duygusunun kapladýðý anlaþýlýyordu. Gizli bir varlýðýn, elindentutup onu yan odaya doðru çektiðini hissetti. Kendini küçük bir çocukgibi bu görünmeyen annenin denetimine býraktý.

Birlikte koridora çýktýlar. Görünürde kimsecikler yoktu. Aþaðýkatlardan, devrilen bir tepsi sesi duyuldu. Bunu kirli çarþaflarýtoplayan çamaþýrcý kadýnýn baðýrýþý izledi. Akbaba baþlý o kutsalaðartýcý bazen düþlerine giriyordu: Bir tabutun içinde bir çarþafýaðartmaya çalýþýrken bir þeyleri ima etmeye çalýþýr gibi bakýyorduona.

Görünmeyen el onu koridorda býrakýp yan odanýn kapýsýný araladýve onu arkasýndan içeriye doðru iteledi. Odadaki eþyalar ve insanlarölgün bir ýþýkla aydýnlanýyordu. Yaþlý bir adam odanýn en çok ýþýkalan kýsmýna yerleþtirilmiþ büyük bir yatakta hareketsiz yatýyordu. Ýkiyana uzatýlmýþ elleri, kapalý duran gözleri ve sessizce solumasý belkide ilk kez bu kadar çok yer kaplýyordu evde.

Kapýnýn gýcýrdamasýyla önce küçük bir çocuk sonra odadakikadýnlardan biri ona doðru baktý. Kadýnýn gözleri kanlanmýþ veþiþmiþti. Bakýþlarý kýsa bir süre kaldý üzerinde, sonra yine önlerineçevrildi. Baþlarýnýn geriye dönüþünde, ona bakmalarýna, sebebianlaþýlamamýþ bir sesin neden olduðunu hissettiren bir ilgisizlik

45Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 47: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

seziliyordu. Bir süre hareketsiz kala kaldý kapýda. Sonra yataða doðru ilerledi.

Yaþlý adamýn yüzünü görmeye çalýþtý ama bir türlü baþaramadý bunu.Gözleri, uykudan yeni uyandýðýnda olduðu gibi geçici bir körlüklekamaþmýþ, seçemiyordu adamý. Aniden arkasýndan kapanan dev birkapýnýn varlýðý korkusuyla geriye döndü. Adadaki otelin bir parçasýolmayan bu odaya, odanýn bir parçasý olmayan koridordan bakan þuadam da kim ola diye geçirdi içinden. Kapýnýn eþiðindeki yüzüiçerdeki ýþýktan tamamen farklý bir ýþýkla, kapalý bir öðle sonrasýnýnyumuþak ýþýnlarýyla aydýnlanmýþtý. Baþýný tekrar odaya çevirdi. Yaþlýadama, ona kucaðýndaki çinko tastan kaþýkla su içiren yaþlý kadýnabaktý. Açýk aðýzdan içeri süzülen suyla istemsiz yutkunanâdemelmasý, Âdem�in ahdine ihanetini anýmsatýrcasýna birtabancanýn sürgüsü gibi ölümün küçük mermilerini yaþlý adamýnboðazýna diziyordu.

Çok geçmeden ateþlendi mermiler peþ peþe, patlamayansonuncusu hariç. Ölü beden canlýlýðýnýn son belirtisiyle dýþarý kustuson yudumu. Ýçerdekileri bir cenaze ritüelinin telaþý almýþtý. Ölüyütahnit ederlerken utangaç bir yaþam sevinci uçuþuyordu odada.Takma diþleri aðzýndan alýnmýþ, yüzünün iki yanýnda oluþan çukurlarçenesinin altýndan geçip baþýnýn üstünde düðümlenen bir tülbentlekapanmýþtý. Tuhaftý ki, yaþamýnda bir kez daha böyle sarýlmýþtý baþý,o zaman þimdiki gibi 61�inde deðil 16�sýndaydý ve yanaklarý böyleçukur deðil tam tersine kabakulaðýn etkisiyle þiþkindi.

Adam odasýna döndüðünde gördüklerini yazmak istediyse desözcüklerin, nasýl olup da daktilonun kurþun harflerinden çýkýpokunaksýz bir el yazýsýna dönüþtüðüne akýl sýr erdiremedi.

46Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 48: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Opus Magnum

Büyük bir kitap yazmak istiyorum. Uzun zamandýr üzerindeçalýþýyorum bu yapýtýn. Fakat çalýþmak için her oturuþumda,saatlerce uðraþmama karþýn ya ilk okuyuþtan sonra veya dahasonraki okuyuþlarda yazdýklarýmý anlamsýz buluyor ve yazdýðým herþeyi yok edene kadar sözcüklerle boðuþuyorum. Karýnlarýný yardýðýmsözcüklerin içinde dipsiz birer kuyu açýlýyor. Beyaz sayfalarýnkarþýsýnda, seslerin uðuldadýðý yorgun bir kafayla baþ baþakalýyorum. Sanki organlarým deþilmiþ, dünyam yerle bir olmuþ...

Karým çok tasalanýyor bu duruma. �Ne olacak senin bu halin� diyesöyleniyor, �kendine ve bize yaptýðýn bu iþkenceden vazgeç artýk�diyor. Zaman zaman sert tartýþmalar geçiyor aramýzda. Onunmutsuzluðunu anlayabiliyorum ama bana engel olmaya çalýþmasý dahoþuma gitmiyor. Dün geceki son kavgamýzdan sonra çocuklarý alýpgitti. Þu anda masamýn baþýnda oturuyorum. Önümde beyazyapraklar. Suskunluðun, yetkinliðin bir özelliði olduðunudüþünüyorum. Herhalde, en büyük kitap, sayfalarý boþ bir kitaptýr.Doðal olarak bu kitabý kimse satýn almayacaktýr. Herkes böyle birkitap �yayýmlayabilir� ama kitabýn asla bir yazarý olmayacaktýr; bukitabý yazmak deðil okumaktýr zor olan.

47Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 49: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Kopya

Kitabevinden içeriye girdim. Hýrsýzlara karþý maðazanýn giriþineyerleþtirilen güvenlik kapýsýndan geçiyordum ki, alarmlar çalmayabaþladý. Müþteriler tuhaf tuhaf bana baktý. Bir güvenlik görevlisikoþarak yanýma geldi ve sýkýca kolumdan tuttu. "Hayýr" dedim,"galiba bir hata var ben bir þey çalmadým. Ýçeri henüz giriyordumki..." �Bir þey çalmadýðýnýzý biliyorum� dedi güvenlik görevlisi. �Biryanlýþlýk var o zaman� dedim biraz rahatlamýþ olarak. Görevli,kavradýðý kolumu biraz daha sýkarak �Hayýr yanlýþlýk falan yok� diyeyanýtladý ve kendinden emin devam etti: �Bu sinyal sizin bir þeyçaldýðýnýzý deðil sizin bir kopya olduðunuzu gösteriyor." Bir ankuþkuyla durdum. "Hadi caným þaka yapýyor olmalýsýnýz" diyerekþaþkýnlýkla gülümsedim, kolumu elinden kurtarmaya çalýþýrken."Hayýr, hayýr siz bir kopyasýnýz, boþuna inkâr etmeyin". Güvenlikgörevlisi bu kez iki eliyle koluma sarýlarak tüm ciddiyetiyle, "Siziyetkililere teslim etmek zorundayým, lütfen zorluk çýkarmayýn bana."Kolumdan çekerek sürüklemeye çalýþýyordu. Ona direnirken biryandan da baðýrýyordum. "Ama böyle bir þey nasýl olabilir... Gerçeðimben, gerçek. Nereden çýkarýyorsunuz kopya olduðumu?" "Elimden birþey gelmez" dedi görevli soðukkanlý bir þekilde. "Bu dedektör aslayanýlmaz." Durumu kabullenmekten baþka bir seçenekgörünmüyordu. "Peki ama aslýma ne olmuþ benim" diye sordum."Orasýný ben bilmem� dedi; �tek bildiðim senin bir kopya olduðun.Sessizce gözlerimin içine baktý ve kolumdan çekerek beni dar birkoridora doðru sürükledi.

48Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 50: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Almancý

�Dünya Çuvallar Dolusu Patates Yarýþmasý�ný kazanarakinanýlmaz miktarda patatesin sahibi olmuþ. Yýllar önce iþçi olarakgittiði Almanya�dan, bir patates kralý olarak patates yüklü bir TIRkonvoyunun önünde son model arabasýyla ülkesine dönüyormuþ. Neki yolda talihsiz bir trafik kazasý geçirmiþ. Kafasý, bacaklarý kopmuþ.Dayým adamýn kafasýný dikti. Adam hayata döndü; ama hiçbir zamaneskisi gibi olmadý.

Dayýmýn hayatýný kurtarmasýndan ve karþýlýðýnda cüzi bir ücretalmasýndan çok etkilenmiþti; kendisini ona karþý borçlu hissediyordu.Tüm patateslerini dayýma vermek istedi ama dayým kabuledemeyeceðini söyledi. Bunun üzerine dayýmýn herhangi bir talebiolmamasýna karþýn, muayenehanesinin karþýsýndaki boþ araziyeyerleþti. Bütün gün bir heykel gibi durmaya baþladý. Daha doðrusu birbüst gibi; çünkü kazada belden aþaðý yok olmuþtu. Baþýndaki tüylüBavyera þapkasýyla dudaklarýnýn arasýna sýkýþtýrdýðý bir pipodan sufýþkýrtýyor. Gelen geçenin ilgisini çekiyor. Bu þekilde dayýmýnmuayenehanesine müþteri çekeceðini düþünüyor. Ama gelip geçenlergördükleri manzara karþýsýnda öylesine þaþkýna dönüyorlar ki baþkabir þeyle ilgilenmiyorlar bile. Bu, adamýn azabýný biraz daha daartýyor. Onu biraz olsun yatýþtýrmak mümkün deðil. Dayým çokçabaladý ama baþaramadý.

49Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 51: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Otostop

Büyükçe bir minibüsün içindeydim. Beni minibüse alanlarýn bir filmekibi olduðunu daha sonra anladým.

Arabam arýza yaptýðý için yardým edecek birisini bekliyordumbozkýrýn ortasýnda. Hava çok sýcaktý. Bir saat kadar beklememeraðmen bir tek araç geçmemiþti yoldan. Neden sonra bir minibüsdurdu ve beni aldý.

Ýçerdekiler tuhaf adamlardý. Daha çok bir çeteye benziyorlardý.Konuþmalarýndan anlayabildiðim kadarýyla bir film çekmekistiyorlardý, bir felaket filmi. Zaman zaman aralarýnda büyük kavgalarçýkýyordu. Herkes kendi fikrini yönetmene kabul ettirmeyeçalýþýyordu. Yönetmen önerilere kulak asmýyor ve tartýþmalarý sesiniherkesten daha fazla yükselterek bastýrýyordu. Onun karizmasýkarþýsýnda diðerleri sus pus kesiliyorlardý. Yönetmen sinirlenincegözlerinden adeta alevler saçýyor, üst üste sayýsýz sigara içiyor,sonra da bir öksürük kriziyle sarsýlýyordu.

Birkaç gün çok az uyuyarak yola devam ettik. Ne bir tamirci çýktýkarþýmýza ne de bir felaket. Üçüncü günün sonunda, þoförümüzdireksiyonda uyuyunca araç þarampole yuvarlandý. Þoförü kaybettik.Doktorlar yönetmenin bir daha yürüyemeyeceðini söylüyorlar.Kameramansa can derdine düþtüðü için olaylarý belgelemek bir yanakaybettiði kamerasýný aramadý bile. Zaten malzemelerin çoðukullanýlmaz hale gelmiþti.

50Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 52: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Yürüyüþ

Bütün gün, gün batana deðin yürüdüm. Yakýcý güneþin altýndakavrulmuþtum. Gece hava serinledi ve giderek soðudu; üþümeyebaþladým. Sabah uyandýðýmda kar yaðýyordu. Bütün gün, havakararana deðin yürüdüm karlara bata çýka. Býçak gibi keskin soðukkavurdu bedenimi. Gece olunca bir ateþ yaktým, ýsýnarak sabahýbekledim.

51Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 53: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Böbrek Taþý

Yýllardýr böbreðindeki taþýn çilesini çeken bir adam varmýþ. Bir türlü,ameliyat olmak için gereken parayý bir araya getiremiyormuþ. Neyapsýn, doðuþtan fakirmiþ adam; týpký doðuþtan böbrek hastasý olmasýgibi. Bütün gün itilip kakýldýðý yetmiyormuþ, bir de kendi öz böbreðiihanet ediyormuþ ona. Þiddetli böbrek aðrýlarýyla kývranýyor, içindeki bu�þeytan taþýna� lanetler yaðdýrýyormuþ. O güne kadar sayýsýz hastaneve özel muayenehane dolaþmýþ ama paranýn yanýnda arada bir sevapda kazanmak isteyen merhametli birine rastlayamamýþ. Fakat sonundatalih gülmüþ onun da yüzüne. Karanlýk hastane koridorunda beyazönlüðüyle bir kurtarýcý gibi parýldayan doktor aynen þöyle demiþ ona,"Hiç üzülme, seni aðrýlarýndan kurtaracaðým, tek kuruþ para daalmayacaðým..." Dünyada hâlâ iyi insanlarýn yaþadýðýna inanmayabaþlayan adam, çocuklar gibi sevinmiþ; kýrgýn olduðu tanrýsýyla tekrarbarýþmýþ. Gerçekten de sözünde durmuþ doktor. Birkaç gün sonraameliyatý gerçekleþtirmiþ. Adam ayýlýp kendine geldiðinde doktorunyaný baþýnda durduðunu görmüþ. Elinde, deðerli taþlarýn konulduðuminik þýk kutulardan birisini tutuyormuþ. Adam yüzünde minnettar birgülümsemeyle kurtarýcýsýna bakmýþ. Doktor, kutunun kapaðýný açýp,içinden nohut büyüklüðünde bir pýrlanta çýkarmýþ ve heyecanlakonuþmaya baþlamýþ: "Böyle bir olaya ilk kez rastlýyoruz... Bir mucizebu..." Adam þaþkýn bakýþlarla doktoru dinlemeye devam ediyormuþ."Böbreðiniz size çok çektirdi çektirmesine ama buna deðdi doðrusu...".Taþý özenle iþaret parmaðýyla baþ parmaðýnýn arasýna almýþ doktor vegözlerini ayýrmadan pencereden gelen gün ýþýðýna doðru tutmuþ. "Þunabakýn! Gerçek bir elmas bu..." Hayranlýkla yatakta yatmakta olanadama bakmýþ. "Sizinki bir böbrek deðil, altýn yumurtlayan bir kazadeta..." diye sürdürmüþ konuþmasýný. Narkozun etkisinden tam olarakkurtulamamýþ adam, rüyada mýyým yoksa gerçek mi bu duyduklarýmdiye soruyormuþ kendi kendine. Taze ameliyat yarasýný kollayarakgayretle doðrulmuþ yattýðý yerden ve bir annenin yeni doðurduðubebeðine duyduðu þefkatle uzanmýþ doktorun elindeki taþa.Büyülenmiþ gözlerle taþa bakan doktor, aniden kendine doðru çekmiþtaþý. Yüzündeki o hayranlýk maskesi düþmüþ; altýndan, elinden silahýalýnmak istenen bir muhafýzýn sert ve tehditkâr ifadesi çýkmýþ. "Yoo!"demiþ. "Hayatta olmaz.... Evet para almayacaðýmý söyledim ama böylebir armaðaný reddedeceðim anlamýna gelmez bu".

52Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 54: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Vittorio Pena�nýn Kýsa Yaþam Öyküsü

Aþaðýdaki kýsa yaþam öyküleri verilen kiþiler hakkýndaki bilgileri üçayrý ansiklopedide buldum. Kaynaklardan her biri kiþilerden sadecebirisine yer veriyor diðer ikisinden ise hiç söz etmiyordu. Özellikle buyüzden söz konusu kiþilerin gerçekte tek bir kiþi olabileceðine dair birkuþkuya kapýldým. Belki farklý kaynaklardan aldýklarý bilgilerden dolayýortaya ayný kiþinin birbirinden farklý (belki de birbirinin eksik yönlerinitamamlayan) üç yaþam öyküsü çýkmýþtý. Ya da ortada tuhaf birþekilde birbirine benzeyen üç ayrý kiþi vardý. Anlayamadým.

VÝTORÝ PENA: Fransýz ressam. Paris, (1939-1979). Annesi köklübir Ýtalyan ailesindendi. 1944'te babasý savaþta ölünce, annesisonradan zengin bir iþadamý olan Patrick Blackbird adýnda Amerikalýbir subayla evlendi. Pena, üvey babasýna karþý hiçbir zaman yakýnlýkduymadý. Daha genç yaþta, dik baþlý bir insan oldu ve yalnýzlýkduygusuna kapýldý. Ýlk gençlik döneminden itibaren çeþitli þiirleryazmaya baþlamýþsa da daha çok bir ressam olarak tanýnmýþtýr.1957'de evdeki uyuþmazlýk yüzünden Fransa dýþýna çýktý ve bohembir hayat sürmeye baþladý. Çýlgýnca para harcamasý yüzündenvesayet altýna alýnýp hayatýnýn sonuna kadar baba mirasýný çoktutumlu kullanmak zorunda kaldý. Resme oldukça geç sayýlabilecekbir yaþta merak saldý. Basit ve duygusal küçük tablolar yaptý. Enönemli eserleri: "Odam" (1970), "Yatakta Çýplak Kadýn" (1974),"Terkedilmiþ" (1978), "Çocuklar" (1979). Bir göz hastalýðýna tutuldu,unutuldu. Mezarý nerede bilinmiyor.

VÝTORÝO PENA: Fransýz sanatçý. Paris, 1939-1979. Annesizengin bir kadýndý. Kocasýnýn ölümünden sonra Amerikalý bir askerleevlenince, Pena büyük bir sarsýntý geçirdi. Üvey babasýnýnzorlamasýyla Boston'a gitti ve tiyatro okudu. Mezuniyetinden sonra"Kral II. Karl'ýn Muhteþem Rüyasý" isimli oyunuyla tanýndý.Okuldayken arkadaþlarýyla birlikte tasarladýðý bu oyun, önce bir kuklatiyatrosunda, sonra da büyük bir kültür merkezinde oynandý. Bir aragerçeküstücü tarzda þiirler de yazan Pena, sonralarý tiyatro ve þiirikarýþtýrarak kendine özgü bir tür ortaya koymuþtur. Poetry ActionResearch (Þiirsel Eylem Araþtýrmasý) olarak isimlendirdiði biryöntemle, gündelik yaþam içinde kendi bedenine yönelik olarak

53Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 55: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

yürüttüðü araþtýrmalarla zaman, mekân ve kiþilerin görünmeziliþkisinin þiirini yakalamaya çalýþtý. Bedenini bir deney alaný olarakkullanan Pena, araþtýrmalarýný en uç noktalara kadar götürmüþtür.Her araþtýrma, gövdesinde gerçekleþtirdiði ve çoðu zaman acý verenbir deneydi onun için. Bunlardan bazýlarý þunlardýr: "Dýþkýlama",1966; "Gazete Yeme" (1967), "Burundan Kýl aldýrma" (1968), "DikenliYol" (1965), "Üçüncü Gözün Açýlmasý" (1965). Gösterilerini ya bizzaticra ederek ya da film veya fotoðraflarýný sergileyerek sundu. Hem birsapýklýk hem de nesnel bir araþtýrma olan Þiirsel EylemAraþtýrmalarý'yla sýkýntýlý, buz gibi erotizm yüklü bir atmosferyaratmýþtýr. Bazý eleþtirmenlere göre Pena, bu tür gösterilerleçaðýmýz insanýnýn yaþadýðý iç sýkýntýsýný, yapay cennetleri vesonsuzluk peþinde koþan insanýn sefaletini dile getirmiþtir. Sonderece baþý boþ, garip bir hayat süren Pena'nýn birçok eylemi,saflýðýndan mý, yoksa göz boyamak ve çevresindekileri alaya almakiçin mi yaptýðýný kestirmek güçtür. Pena'nýn yöntemiyle yeni bir biliminsýrlarýný bulduklarýný söyleyen çömezleri hakkýnda da kesin bir kararavarmak mümkün deðildir. Bir Poetry Action Research gösterisindehayatýný kaybeden sanatçýnýn ölümü de tartýþmalýdýr. Ölümünün birkaza mý yoksa gösterisinin bir parçasý mý olduðu hiçbir zaman kesinolarak anlaþýlamadý. Pena'nýn sol gözü sað gözünden büyüktü.

VÝTTORÝ PENA: Fransýz þair ve ressam. Paris, (1938-1979).Babasýnýn Ýkinci Dünya Harbi'nde ölümünden (1944) kýsa bir süresonra annesinin Amerikalý bir subayla evlenmesi Pena'nýn üzerindederin izler býrakmýþtýr. Üvey babasýna hiçbir zaman yakýnlýk duymadý.Bu yüzden olsa gerek yolculuk ve alýþýlmamýþ uzak yerlere gitmeözlemlerinin aðýr bastýðý çeþitli þiir ve anlatý kitaplarý yayýmladý: "ÇinÜlkesi'nin Üstündeki Sülün" (1966), "Kaðýt Fenerli Gezi Notlarý"(1968), "Katmandu'ya Son Tren" (1968), "Büyük Turuncu Geceler"(1975), "Kutsal Yumurta ve Diðer Öyküler" (1979). Gerçekteyse hiçbirzaman Fransa'dan ayrýlmamýþtýr. 1959'da Jianne Bortus'la tanýþtý.Oldukça fýrtýnalý geçen bu iliþki þairin bütün hayatý boyunca sürdü.Kendisiyle her seviþmesinde yabancý bir ülkede dolaþma duygusuyaþadýðýný söyleyen Pena, Jeanne'ýn eserleri için esin kaynaðýoluþturduðunu açýkça ifade etmiþtir. Fakat sonralarý toplumun ahlakkurallarýnýn çok ötesinde bir hayat sürmeleri yüzünden sert tepkileralmýþtýr. 1975'ten itibaren okuyucularýnýn eski ilgisini kaybettiyse de

54Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 56: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

ölümünden sonra kitaplarý yeniden büyük ilgi gördü. Pek çok dileçevrildi. Bir þair olarak eski önemini yitirdiði dönemde resimler deyapmýþtýr. Ýleri derecede miyop olan Pena'nýn intihar ettiði konusundaçeþitli iddialar bulunmakla birlikte þimdiye kadar bu konuda kesin birdelil elde edilememiþtir.

55Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 57: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Karanlýðýn Ýçindeki Delik

Sokaðýn köþesinde, bir taþralýyla konuþuyoruz. Yanýnda çocuðuda var. Sekiz yaþlarýnda olmalý. Arada bir o da lafa giriyor ve sorduðusorularla, babasýyla yaptýðýmýz konuþmayý sýk sýk bölüyor. Buhoþuma gidiyor aslýnda, zira sohbet etmeye hiç gönlüm yok. Dahaçok sokaðýn sonundaki evde çektiðimiz filmle ilgili sorular bunlar.Sorularýný nezaket icabý kýsa yanýtlar vererek geçiþtiriyorum. Bereketbeni aramaya çýkan minibüs þoförü az sonra yanýmýzda bitiyor dayine böyle sýkýcý bir soruyu yanýtlamaktan kurtarýyor beni.

Þoförlük onun iþlerinden biri sadece. Herkes kýsa zamanda, onunþirketin adamý olduðunu ve sette olup biten her þeyi patronayetiþtirdiðini öðrendi. Ayrýca karanlýk bir herif. Bunu sadecegeçmiþine, þirketteki gizli saklý iþlerine dair ortalýkta dolaþansöylentilere dayanarak söylemiyorum. Ona baktýðýmda, ayrýntýlarýnýseçemiyorum; belirsiz ve ýþýk almayan bir yüzü var. Çeþitli defalar buadamýn yüzünün neden ýþýk almadýðýný düþündüm. Ýþte þimdi biraçýklama geliyor aklýma: Ýfadesindeki sahtelikten dolayý, yüzü ýþýðýemiyor ve böylece gölgeli, karanlýk bir surat çýkýyor ortaya.

Gölgeli surat, taþralýnýn sorusunu yanýtlarken, büyük bir ustalýklacümlelerinin arasýna gizlediði sözcüklerle, yönetmenin beni sete geriçaðýrdýðýný ve öfkesinin geçtiðini söylemeye çalýþýyor. Taþralýylakonuþmasýný sürdürürken yan gözle nasýl da yardýmýma yetiþtiðiniima eden bakýþlarý arasýna sýkýþtýrdýðý bu mesaj, kabuðunu çatlatýp,hep birilerinin buyruðunda olma ezikliðini gizlemeye, kendine taþýdýðýmesajlarýn bizzat yaratýcýsý olduðu görüntüsünü vermeye çalýþankompleksli bir adamýn açýklamasýna dönüþüyor. Taþralý, pýrýltýlýgözleriyle karanlýk yüzlü adamýn anlattýklarýný dinliyor. Hemenyanýmda oturan oðlunun, kendisini dinlediðimden eminmiþ gibikarþýmýzdaki bina ile ilgili bir þeyler mýrýldanmaya baþladýðýný farkedince kulak kesildim. Ne dediði pek anlaþýlmýyordu. Ýyice kulakverdim; anlattýklarý binanýn geçmiþiyle ilgili masalsý söylentilerebenziyordu daha çok. Üç katlý, Rum mimarisinde, oldukça eski biryapýydý. Sadece en üst katta oturanlar vardý. Diðer katlar tamamenboþtu ve evsizlerin barýndýklarý terk edilmiþ yerleri andýrýyordu.

Bakýþlarýmý üst kat penceresine kaydýrdým. Tülün arkasýndan banadoðru bakan bir siluet gördüm. Çýplak bir kadýndý. Onu fark ettiðimianlayýnca aniden pencereden kayboldu. Binanýn bir maðara aðzý gibi

56Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 58: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

ürkütücü kapýsýna baktým. Ýnsaný sarhoþ eden bir karanlýkla dolmuþtuiçi. Bedenim karanlýðýn çekim gücüne kapýldý. Kýpýrdayamýyordum.Öylece kapýnýn içindeki karanlýða baka kaldým. Vücudumdaki kanýnyüzüme hücum ettiðini, yüreðimin hýzla çarptýðýný, bedeniminyavaþça uyuþtuðunu hissettim. Sanki olduðum yerdenuzaklaþýyordum. Kulaðým çýnlamaya baþladý ve etraftaki sesleresaðýrlaþtým. Ýçinde bulunduðum mekân silindi. Þimdi sadece ýþýksýzbir boþluðun içindeydim. Bir süre karanlýða gömülü kaldým. Sonrakaranlýkta toplu iðne baþý kadar küçük, parlak bir leke belirdi. Yavaþyavaþ büyüdü, büyüdü, bir delik halini aldý. Dairesel bulanýk bir ýþýkyansýmasýydý. Ýçindeki bulanýk, dumansý karýþýmlar az öncepencerede gördüðüm siluete benzeyen bir siluete dönüþtüler. Siluet,avucunda tuttuðu binlerce parlak, dairesel cisimleri üzerime doðrusavurdu. Pullar yerçekimsiz hareketlerle bana doðru yaklaþtýlar,yaklaþtýkça büyüyüp açýlmaya, karanlýktaki deliðe benzer delikleredönüþmeye baþladýlar. Sonunda büyüyen bu delikler birleþip beniyutan tek bir delik haline geldi. Çevremdeki karanlýðýn yerini þimdimutlak bir parlaklýk almýþtý. Gözlerim kamaþtý ve deliðin içindengeçtiðimi hissettim. Çok kýsa bir süre olaðan üstü bir hýzla yol adýmsanýyorum. Fakat bu an bana çok uzun geldi. O yolculuk esnasýnda,yaþamýma dair daha önce asla hatýrlayamadýðým anýlarým, belleðiminbeyaz perdesinde bir bir gösterime girmeye baþladý. Belleðimle tambir uzlaþma içinde süren bu yolculuk sanki tam ortasýndaykenbitiverdi.

Kendimi aniden baþka bir mekânda bulduðumda, delik, karanlýkbir gökyüzünde benden hýzla uzaklaþarak küçüldü, arkasýndaki minikpýrýltýlarla kuyruklu bir yýldýza dönüþüp, gökyüzündeki milyonlarcayýldýzýn arasýna karýþýp yok oldu. Üzerimde pýrýltýlý pullardan yapýlmakonik bir giysi vardý. Bir çölün ortasýndaydým. Ufukta alçak kumtepeleri uzanýyordu. Dünyadakine hiç benzemeyen atmosferinden,burasýnýn baþka bir gezegen olduðunu anladým. Dünya parlak birsikke gibi uzayda asýlý duruyordu. Yanýmda ayný tuhaf giysiler içinde,tanýmadýðým ama her haliyle benim akýbetimi paylaþtýðý belli olan biradam duruyordu. O da benim gibi ayný yöne, gökteki parlak sikkeyebakýyordu. Ýkimizin yüzünde de bu arkaik sikkeye merakla bakan birifade, bir kurtulmuþluk duygusu ve geriye salimen ulaþmanýnmutluluðu vardý. Ayný anda baþka baþka yerlerde benzer bir macerayaþadýðýmýzý anladým. Bu geçiþin heyecaný ve ayrýcalýðýný

57Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 59: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

yaþýyorduk. Birkaç saniye bakýþlarýmýzla kucaklaþtýk. Geridebýrakýlmýþ yaþam, o kuyruklu yýldýzýn içinde uzayýn sonsuzluðundakaybolmuþ, belleðimizin sonsuzluðunda ise minik yýldýzsý bir anýolmuþtu.

Birden bire o kükremeli buyurgan sesle kesintiye uðradý her þey.Korkuyla dönüp yeni efendimize baktýk. Avucunda sakladýðý pullarýüzerimize fýrlatmakla tehdit edip ayaklarýmýzdaki prangalarý gösterdi.Prangalarý görünce ayaklarýmdan baþlayarak yeniden bedenimiduyumsamaya baþladým. Etlerim ve belleðim çözülmeye baþladý.Buradaki duruþum, yanýmdaki adam, çatlamýþ dudaklarým veardýmdaki uzak kum tepelerine kadar uzanan ayak izleriyle ben,epeydir burada olan bir adamdým artýk.

58Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 60: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Bunak

�Hayýr, biz dikmedik; kendiliðinden çýktý. Biz de ellemedik.Zamanla büyüdü, gelen geçenin imrendiði kocaman bir ýhlamur aðacýoldu. Kaynatýp kaynatýp içtik çiçeklerini; konu komþuya ikram ettik.�

Soluk tenli ve sakin bir kadýndý konuþan. Hasta olduðu için sesiböyle kýsýk çýkýyordu. Tanýnmýþ bir generalin kýzý olduðunu iddiaediyordu. Eski ve ahþap evde, koltuklardan birisine oturmuþ örgüörüyor, arada bir de konuþuyordu kendi kendine. Ancak bu þekildeilmek ilmek ilerleyen zamaný unutuyordu. Tabi bir de kocasýnýnyanýndaki o üzeri örtülü çukuru.

Eve bir kedi almýþtý; insanlarýn kuyruðuna teneke baðlayan birþeyler varmýþ bakýþlarýnda. Üst kattaki odayý kendisi gibi pek dýþarýçýkmayan yaþlý bir adama kiralamýþtý. Uzaktan akrabasýydý adam.Doktorlar birkaç aylýk ömrü kaldýðýný söylüyorlardý. Adamýn, birkaraciðer büyümesi, bir prostat kanseri, akþamlarý duyulan hýrýltýlý biröksürüðü, þarap ve televizyonla yarý canlý geçen bir yaþamý, üç beþkuruþ da emekli aylýðý vardý. Adamýn kimsesi yoktu. Aþaðýdakikadýnla birbirlerini hiç görmezlerdi.

Kadýnýn tek yakýný Ramazan�dý. Bazen tanýyamazdý Ramazan�ý.Hafta sonlarý mutlaka uðrar, akþama kadar kalýr, babaannesininikram ettiði bozulmaya yüz tutmuþ yiyecekleri yer gibi yapardý. Oyerken babaannesi anlatýrdý: Babasýnýn uçamayan bir kuþ oluþunu;evlenmemesi için o kadar ýsrar etmesine karþýn, kim olduðu neredengeldiði belirsiz o Ürdünlü kadýnla aniden evlenmesini; hardal tenli,mavi gözlü annesinin bir süre sonra ortadan kayboluþunu.

Dedesi Cemal Efendi, Mýsýr Çarþýsý�nda aktardý. Babaanneyegöre, oðlu hastalýðý bu dükkânda kapmýþtý. Envai çeþit baharatýnkokusu öyle bir karýþmýþtý ki, bir anda felç etmiþti onu. Grizupatlamasý gibi bir þey. Belleðini yitirivermiþti. Hem geçmiþini hem degeleceðini. Bir kuþ olduðunu sanýp atmýþtý kendisini GalataKulesi�nden. Cemal Efendi ise (bazen Kemal veya Cemil Efendioluyordu) gariptir, akli dengesi bozuk bir adam tarafýndan vurulmuþtu.Durup dururken. Öylesine baþýný çevirmiþti, bir anda üzerinedoðrultulmuþ bir tabancayla burun buruna gelivermiþti. Adamýnsaçlarý daðýnýktý; üstü çýplak. Ayaklarýnýn sadece birisinde çorapvardý. Basit bir kurþun, kocasýndan ayýrýverdi onu; sýrf CemalEfendi�den daha hýzlý olduðu için.

59Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 61: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Ramazan o hafta sonu gelmedi. Ramazan diye birisi yoktu.Eskiden bir kocasý vardý ama adý Cemal deðildi ve adam emekliaskerdi. Yukarýda oda olmadýðý için orada yaþayan bir adam dayoktu. Hiç çocuðu olmamýþtý, belki de bundandý sürekli bebekpatikleri örmesi.

Yaþlý kadýn, Ramazan�ý bekledi bütün gün. Yavaþ yavaþ akþamoldu. Ihlamurun gölgesinin bir hayalet gibi içeriye süzülüþünü veüzerine kapaklanýþýný gördü. Kýpýrdayamadý. Örümcekleri almýþtýönceki gün. Açýk pencereden içeriye serin bir esinti doldu. Söndü,sokaktaki lamba. Ramazan�ý bekleyen kadýn öldü.

60Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 62: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Telgraf

Zaman, evcil bir hayvanýn içine hapsolmuþ vahþiliðin, onunlabirlikte kendinizi kaptýrdýðýnýz bir oyun sýrasýnda aniden uyanývermesigibi hiç ummadýðýnýz bir anda paramparça eder insaný. Bilindiði gibibu hayalet varlýðý saatle ölçeriz. Ama bu saat, ilk kez sünnetdüðününde sahip olma onuruna kavuþtuðumuz saatlerden çokfarklýdýr; çünkü o bileðimizde deðil kafamýzýn içindeki özelbölmesindedir.* Kolumuzdaki saat bize zamanýn daima geçmiþtengeleceðe doðru aktýðýný gösterirken içimizdeki saat bu düþünceyiyadsýr.

IBir adam vardý. Hasta bir adam. Döþekte, baþý yastýklarýn arasýna

gömülmüþ sýrt üstü yatmaktaydý. Karýsý yaný baþýnda oturuyor,çevresinde kahverengi halkalar oluþmuþ gözleri ile kocasýný sarýpsarmalayan çarþaflarýn yavaþ yavaþ kefene dönüþmesini çaresizlikleizliyordu. Doktorlar týbba kafa tutan bu býçkýn hastalýða karþý,bükemediði eli öpen bir insanýn davranýþýný göstermiþler, adamcaðýzýevine gönderip yumuþak yatak görünümündeki ölümün kucaðýnateslim etmiþlerdi.

Henüz ellisindeydi. Bitkindi ve kendi adýna hiçbir þey yapacakgücü yoktu; sadece ölümün gelip onu almasýný bekliyordu. Ýnançsýzbir adam sayýlmazdý; en azýndan bedenini, evrenin çöp iþlemetesislerinde geri kazanýlacak bir atýk olarak nitelendiriyordu.

Diþlerinin arasýnda kalmýþ bir miktar konuþma arzusuylaçocuklarýnýn adýný sayýkladý. Kuþku yok ki, ölmekte olan zavallý biradamýn bu son dileðinde bir tuhaflýk olmadýðýný düþünüyorsunuz.Fakat onun isteðini kýsmen de olsa imkânsýz kýlan bir engel vardý.Hayattaki iki yetiþkin çocuðu için uzak þehirlerde otursalar dababalarýnýn dileðini yerine getirmek kolaydý ama dört yýl önce savaþtaölen küçük oðlu için ayný dileði yerine getirmek son derece güçtü.Hasta adam ýsrarla oðlunu görme isteðini yineledi. Oðlu da bütün

61Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

* Eskiden, masa saatleri, çýkardýklarý tik-tak'larýn, gündüzleri son derece korkak,geceleri ise insanlara havlama cesareti bulan sokak köpeklerine özenmelerindendolayý, üç tarafý cam kaplý küçük ahþap bir dolaba kilitlenirdi.

Page 63: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

kýrgýnlýklarý bir yana býrakýp, son anýnda babasýnýn yanýnda olmayaçalýþtý.

IISakin, parlak bir sabahtý. Uyandýktan sonra daha önceden

kurulmuþ gibi doðru banyoya gitmiþ, týraþ olmaya baþlamýþtým. Geçkalktýðým için kahvaltý yapmaya zamaným yoktu, iþe yetiþmekzorundaydým. Telaþla yüzümü sabunlarken saatim de uyandý veradyoyu açtý. Onu tamirciye götürmem gerektiðini hatýrladým. Sonzamanlarda yarým saat geç uyandýrmayý alýþkanlýk haline getirmiþti.Aniden kesilen yüzümün acýsýyla irkildim. Telaþým öfkeye dönüþtü.Sakal týraþýmý tam olarak bitirmemiþtim ki kapý çaldý. Kimolabileceðini tahmin etmeye çalýþarak kapýya doðru yürüdüm.Temkinli bir þekilde kapýyý araladým. Gelen postacýydý. Bir an dehþetiçinde yüzüme baktý, kötü bir haberle geldiðini düþündüm;telaþlanacak bir þey olmadýðýný, yüzümü böyle yarý kanlý yarý sabunlugörünce korktuðunu söyledi. Nedenini bilmiyorum ama ona savaþtaolduðumuzu hatýrlattým. Sözüm ona adamý yatýþtýrmaya çalýþmýþtým.Beceriksizce yüzümü temizlemeye çalýþtým. Postacý elindeki telgrafýuzattý ve defterde gösterdiði yeri imzalamamý istedi. Hayatýmda ilkkez birisinden telgraf alýyordum. Heyecanlanmýþtým. Defteriimzalarken sayfa biraz kanlandý; adamdan özür diledim. Ýmzam dapek kendi imzama benzememiþti. Bunun bir önemi olup olmadýðýnýsordum, anlaþýlan adam bir an önce oradan ayrýlmak istiyordu. Yarýmaðýzla "yok bir önemi" gibi bir þeyler geveledi.

Bir yabancýyla evlenip Amerika'da yaþamaya karar veren eskisevgilimden piþmanlýðýný dile getiren bir mesaj alacaðýmý umaraktelgrafý okumaya baþladým. Babam aðýr hastaydý ve annem beni eveçaðýrýyordu.

Bu kýsa ve etkili metinden sonra bir süre ayakta ne yapacaðýmýbilemeden öylece durdum. Radyodan gelen coþkulu marþlarduyuluyordu. Koltuða oturdum. Çocukluðumu ve ister istemezbabamý düþündüm.

Vakit kaybetmeden yola çýktým. Uzun ve yorucu bir yolculuk oldu.Düþümde babamý gördüm. Kulaðýma çok önemli bir þey söylemekistediðini mýrýldanýyordu. Ama ona yaklaþmam mümkün deðildi.Devasa bir yataða gömülmüþtüm, ne bir tarafýmý oynatabiliyor ne de

62Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 64: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

sesimi çýkarabiliyordum. Sonra aniden, yüzümün içindekaybolabileceði büyüklükte siyah deri eldivenli bir el üzerimekapandý.

Doðduðum kasabaya ancak sabaha karþý ulaþabildim. Bir taksiyebinip evimizin bulunduðu mahalleye gittim. Karanlýkta görebildiðimkadarýyla sokaklar ve binalar hiç deðiþmemiþti. Baþkenttenuzaklaþtýkça zaman imparatorluðunun iktidarýnýn zayýfladýðýnýdüþündüm. Çevrede kimseler görünmüyordu. Bütün kasaba derin biruykudaydý. Yakýn bir evden gelen çalar saat sesi, derin uykudakisessizliðe þöyle bir dokundu. Ama o, yataktaki konumunu deðiþtiripdüþlerine devam etmeyi tercih etti.

Kapýyý babam açýnca çok þaþýrdým. O da gözlerini ovuþturarakbana baktý, beni gördüðüne inanamamýþtý. Birkaç saniye içindetoparlandý, anýmsamaya baþladý. Þimdi yüzündeki þaþkýnlýðýn yeriniöfke almýþtý. Eve hangi yüzle geldiðimi sordu. Ne söyleyeceðimibilemedim. Cebimden çýkardýðým telgrafý uzattým. Hýzla okudu. "Bizböyle bir þey göndermedik!" dedi. Bu tür numaralarla kendimiaffettiremezmiþim. On dört yýl sonra bir kez daha beni evlatlýktanreddetmiþ olduðunu hatýrlattý ve kapýyý hýzla suratýma kapattý.Sanýrým o anda kapý bile benden daha iyi bir durumdaydý.

Ayný gün ilk otobüsle geri döndüm. Yol boyunca olanlarýdüþündüm ve hiçbir mantýklý açýklama bulamadým. Oturduðumapartmana girerken her zamanki alýþkanlýðýmla posta kutusunabaktým. Ýçinde adýma býrakýlmýþ bir pusula vardý. Beni en yakýnpostaneye davet ediyordu. Eve girmeden postaneye gittim. Memurbir kaðýt uzattý. Bu, seferberlik ilanýnýn doðal bir sonucu olarak görevyerimi bildiren bir celpti.

IIIHikâyeyi yazýp bitirdim. Aç midemden köpek ulumalarý geliyordu.

Masayý öylece býrakýp mutfaða gittim, kendime yiyecek bir þeylerhazýrladým. Karnýmý doyurunca tatlý bir uyku bindi sýrtýma, koltuðauzandým. Uyuya kalmýþým. Çalýþmanýn bir yerinde saatime bakmýþ vedörde birkaç dakika olduðunu görmüþtüm. Bir ara uyandým, saat üçbuçuða geliyordu. Yarý uyanýk durumda olduðum için olsa gerek bubana pek önemli gelmedi, tekrar uykuya daldým. Uyandýðýmda saatyine üç buçuk civarýydý. Saati kulaðýma götürdüm. Çalýþmýyordu.Masaya gittim. Masa derli toplu duruyordu. Kaðýttaki notlarýma

63Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 65: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

baktým. Bir öykü taslaðý yapmýþým. Bu öyküyü daha önce yazýpbitirmiþ olduðum duygusuna kapýldým. Saatin geriye gitmiþ olduðuduygusuna gelince ona bir anlam veremedim, belki de zamandenilen hayvanýn benimle þakalaþmasýydý. Kendimi yazmaya hazýrhissediyordum. Taslaðý kenara çektim. Önüme bir kaðýt koyupyazmaya baþladým...

64Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 66: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Ýstenmeyen Adam

Eski, boþ bir sinema burasý. Ortaðýmla birlikte salonu yenilemekiçin gerekli olan parayý nasýl bulacaðýmýzý düþünüyorduk. Koltuklar,perde, bordo halýyla kaplý zemin kalýn bir toz tabakasýyla örtülüydü.Makineler yeni sayýlýrdý ama uzun süre kullanýlmamýþ olmalarýndandolayý çalýþmýyordu. Gerçi salonu çok ucuza kapatmýþtýk ama onueski haline getirmek bize bayaðý pahalýya mal alacaða benziyordu.Öðleden sonra annem uðradý. Neden geldiðini anlayamadým.Bakýþlarýmdan þaþkýnlýðýmý anlamýþ olmalý ki sabah evden çýkmadanönce sinemada buluþmaya karar verdiðimizi hatýrlattý.

Birlikte duraða doðru yürürken ona sinema salonunda yapmayýdüþündüðüm deðiþiklikleri anlattým. Sessizce beni dinledi. Kendimi,anlattýðým þeylere öylesine kaptýrmýþtým ki, bir süre yanýmdakikadýnýn kim olduðunu anlayamadým. Bedenimin hâkimiyetinineredeyse yitirmiþtim. Konuþmanýn dýþýnda, kaldýrýmdan inmek,çukurlardan sakýnmak, basamaklarý fark etmek, ýþýklý geçitte durmakgibi dikkat gerektiren hareketleri ancak yanýmdaki kadýnýn yardýmýylayapabiliyordum.

Üst geçidin merdivenlerini çýkarken yanýmýzda dedemin deolduðunu fark ettim. Basamaklarý çýkmakta zorlanýyordu. Annemolduðunu sandýðým kadýn ona yardým ediyordu. Dedemin ne zamanbize katýldýðýný hatýrlamaya çalýþtým. Hafýzamda bulduðum tek kayýtvarlýðýnýn çoðu kez hissedilmemesine, ceset gibi sessiz oluþunailiþkindi.

Üçümüz bir süre yürüdük. Üçümüz diyorum ama aslýnda ikimiz,yani annemle, daha doðrusu annem olduðunu sandýðým kadýnlabendik yürüyen. Belki dedem de bizimle birlikteydi ama bunuhissettiren bir belirti neredeyse yok gibiydi. Yýllar önce, artýk ölümübeklediðini söylemiþti bana. Bütün yaptýðý pencerenin önünde oturupezanýn okunmasýný beklemek ve sonra gidip namazýný kýlmaktý. Yüzyaþýna basmaya birkaç yýl kalmýþtý ama ölüm bir türlü gelmiyordu.Sonunda ölümü bekleye bekleye bir ölüye benzemiþti. Hareket etsebile kimse varlýðýný hissetmez olmuþtu. "Diri diri topraða girilmiyor"diye geciken Azrâil'i Allah'a þikayet etse de aslýnda çoktan öldüðününfarkýnda bile deðildi. Beklediði ölüm hiçbir zaman gelmeyecekti.Çünkü ölmeden önce ölmüþtü o.

Yol kenarýna park etmiþ bir arabada bizi bekleyen babamla

65Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 67: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

buluþunca, annemle karþýlaþmamýzýn ve hayalet dedemin üst geçidinmerdivenlerini týrmanýrken birdenbire yanýmýzda bitivermesinin,babamla buluþma planýnýn bir parçasý olduðunu anladým. Arabayabindik. Aniden yaðmur yaðmaya baþladý ve yol boyunca hiçdurmadan konuþtum. Bir saða bir sola hareket eden sileceklerinritmiyle kendimden geçmiþtim. Konuþtukça önümde yeni bir pencereaçýldýðýný fark ettiðimden beri bunu yapýyordum. Konuþmak aklýnsileceklerini çalýþtýrmaktan baþka bir þey deðildi. Ben sadece böyleesrik bir halde konuþtukça görüyordum. Sustuðum zaman gördüðümdünya ise soðuk ve can sýkýcýydý. Böyle bir dünyanýn içindeolduðumu fark edince kendimden de sýkýlýyordum. Konuþurken herþey baþkaydý. O zaman var olduðum varsayýmýna dayanan hayali birvaroluþum vardý. Bu da bana büyük bir mutluluk veriyordu. O zamankendimi, dedemin farkýnda olmadýðý varoluþuna benzer bir varoluþiçinde hissediyordum; tek farkýmýz o bunu susarak yapýyordu, ben isekonuþarak. O susarak baþkalarý için yok oluyordu; ama kendisi için,varlýðýný öylesine hissediyordu ki bir an önce ölerek ondan kurtulmakistiyordu. Ben ise baþkalarýna var olduðumu konuþarakhissettiriyordum ama aslýnda kendim için yoktum. Konuþarak onlarýnaralarýnda olmaktan kurtuluyordum.

Silecekler sustuðunda arabanýn bir otoparkta olduðunu far kettim.Baþýmý çevirip baktýðýmda ordu kantininin karþýmýzda durduðunugördüm. Hayli büyük bir alýþveriþ merkeziydi burasý. Ýçerde yapýþyapýþ bir kalabalýk vardý. Reyonlar arasýnda ilerlemek için insanlarasürtünerek aralarýndan sýyrýlmak gerekiyordu. Et reyonunun önündeeski sevgilimi gördüm. Annesiyle birlikte kuyrukta bekleyenlerarasýndan þiþmanlýklarýyla hemen göze batýyorlardý. Benigörmezlikten geldi. Annemi, yani annem olduðunu sandýðým kadýnýbelki de ona üvey annem demeliyim, ve babamý, onun babam olduðukesindi, gözden kaybettiðimi fark ettim. Ýçerdeki aðýr koku gidereknefesimi kesmeye baþlamýþtý. Ýçimi bir sýkýntý kapladý.Boðulacakmýþým gibi hissettim ve çareyi kendimi dýþarý atmaktabuldum.

Ýki yaný cýlýz aðaçlarla çevrili bir yolda yürümeye baþladým. Havabirden bire kararýverdi. Ýnsanlar, her zamanki Güneþ tutulmalarýndanbirisiymiþ gibi ilgisizlikle karþýladýlar bu gök olayýný.

Yolun kenarýndaki çocuk parkýnda oynayan çocuklara bakarakilerlerken, havaya kalkýk elinde küçük bir kaðýt parçasý tutarak bana

66Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 68: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

doðru konuþan ince uzun bir adam önümü kesti. Kýzýnýn iþitmesorunu varmýþ, daha doðrusu saðýrmýþ; tedavi ettirmek üzere burayagetirmiþ ve bizde kalmak istiyormuþ. Bunun mümkün olmadýðýnýsöyleyerek yanýndan uzaklaþmak istedim. Tam yanýndan geçipgidecekken beni kolumdan tutup kendisine doðru çevirdi.Reddedilmekten hiç de hoþlanmadýðý, sesinin titreminden bellioluyordu; "Bana bak, sen benim kim olduðumu biliyor musun?" diyeçýkýþtý. "Hayýr" dedim. Zaten sorun da onun kim olduðunu bilmememdeðil miydi? "Ben polisim!" diye ekledi. Elindeki kaðýt parçasýný �belliki bir defterden koparýlmýþtý� sert bir hareketle yüzüme yaklaþtýrdý."Bakanlýktan iznim var, istediðim kiþinin evinde kalabilirim" diyebaðýrdý. Eðer ona inanmýyorsam elindeki kaðýtta yazýlý olan telefonnumarasýndan söylediklerini doðrulayabilirdim. Adam son cümlesinisöylerken, ellerinde paketlerle üvey annemle babamýn kaygýlý birþekilde bize doðru yaklaþtýðýný gördüm. Bir tuhaflýk olduðunusezmiþlerdi besbelli. Onlarýn yardýmý gerekmeden sorunu halletmekistiyordum. Adama, evimizin misafir aðýrlamaya uygun olmadýðýný,benden baþka bir kardeþimin daha olduðunu, üstelik þu sýralardedemin de bizimle kaldýðýný, bu nedenle kendisine yardýmcýolamayacaðýmýzý izah etmeye çalýþtým. Dedemin evde var olmayanbir varoluþu olduðu halde, bizde kalma süresi dolup da baþka biramcama gitme zamaný geldiðinde týpký þu an benim yaptýðým gibiona sanki varmýþçasýna davranýlýyordu.

Polis olduðunu iddia eden adam ýsrarla bizde kalmak istediðinitekrarladý. Onu geri çevirme seçeneðine sahip deðilmiþiz. Öfkeylebaðýrmaya baþladý, "Ben bu devletin þerefli bir polisiyim, sen kimsinki bana böyle davranýyorsun!" Yanýmýza gelen annem, o an annemolduðuna emindim ve üzerinde üniformasý olan babam, gerçeðiadamýn aðzýndan bir kez daha iþittiler. Annem küçük bir baygýnlýkgeçirdi. Elindeki paketler yere saçýldý. Babam polisle tartýþmayabaþladý. Bir süre sonra çevremizde kalabalýk bir grup oluþmuþtu.Kalabalýðýn arasýndaki vücut geliþtirme sporuyla uðraþan bir komþuçocuðu öne doðru çýktý ve bize bakýþlarýyla her an devreye girmeyehazýr olduðu mesajýný verdi. "Senin kim olduðun beni ilgilendirmez,sen polissen ben de albayým. Hadi! Baþka kapýya". Adam babamýnbu aþaðýlayýcý konuþmasý karþýsýnda sarsýlmýþa benziyordu. Yüzününifadesi endiþe verici bir þekle evrilmiþti. Sanki "hadi!" sözcüðü,içindeki zincirlenmiþ þiddet hayvanýný serbest býrakmasý için beklediði

67Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 69: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

bir komuttu. Olay kendisi açýsýndan bir gurur meselesi halinegelmiþti. Bize dediðini yaptýrmakta kararlýydý. Baþýndan beri olayamüdahale etmemek için kendini zor tutan vücutçu çocuk sonundaadama saldýrdý. Ani bir hareketle adamý yere fýrlattý. Herkesten saygýbeklerken kendini toz toprak içinde yerde bulan adam burnundansoluyarak çevresine baktý ve yüzü öfkeden yavaþ yavaþ çatlamayabaþladý. Etrafýmýzý kuþatan seyirci kitlesi dikkatle adama bakýyordu.Nasýl bir tepki göstereceði merak konusuydu. Adam cüssesinden hiçbeklenmeyen bir çeviklikle yerden havaya doðru sýçradý. O iri yarýoðlaný belinden yakalayýp sýkmaya baþladý. Oðlan bir süre direndiysede gücü çabuk tükendi. Sýrt üstü yere kapandý. Adam ustaca birhareketle kolunu oðlanýn boynuna dolayýp onu bize doðru çevirdi.Olaya müdahale etmek isteyenleri, oðlanýn boynunu kýrmakla tehditederek uzaklaþtýrdý. Bunun üzerine babam askerlerden yardýmistemek üzere aramýzdan ayrýldý. Durumun sonuçlarýndan ürkenlerde belli belirsiz bir þekilde oradan uzaklaþmaya baþladýlar.

Bir þeyler yapmam gerektiðini düþünüyordum. Çevreme bakýndým.Adama atabileceðim iri bir taþ aradý gözlerim. Tam o sýrada üstü baþýdaðýnýk, belli ki kafasý da karýþýk bir asker belirdi. Bir duvar dibindekestirirken aniden uyandýrýlýp buraya yollanmýþ gibi bir hali vardý.Bize doðru yaklaþtý ve durdu. Anlamsýz bir ifadeyle çevresine baktý.Yanlýþ bir yere geldiðini düþünmüþ gibi koþarak uzaklaþtý.

Yerde büyük bir taþ görünce alýp adama atmayý planladým amaadamýn oðlanýn arkasýna çok iyi gizlenmiþ olmasý yüzünden bufikrimden vazgeçtim. Bu arada tanýmadýðým bir adam kalabalýðýnarasýndan sýyrýldý ve yavaþ yavaþ polise doðru yürüdü. Polis çocuðusürükleyerek çalýlarýn gerisine doðru geri çekildi ve gözden kayboldu.Çalýlarýn içinden birtakým sesler geldi. Adam bir süre sonra aðzýburnu kan içinde geri döndü. Güçlükle yürüyordu. Hemen birkaç kiþikoluna girip bu cesur ve yenik adamý uzaklaþtýrdýlar. Yardýma geleniki asker de önceki gibi bir süre þaþkýn bakýþlarla bizi izledikten sonrakoþarak uzaklaþtýlar. Polis ve vücutçu çocuk tamamen gözdenkaybolmuþlardý. Herhangi bir ses de gelmiyordu çalýlarýn içinden.Kimse de gitmeye cesaret edemiyordu.

Ani bir karar alýp, yardým bulabileceðim umuduyla bilmediðim biryöne doðru koþmaya baþladým. Küçük bir tepeyi aþýnca ilerdeki telörgünün yanýnda bir nöbetçi kulübesinin olduðunu gördüm.

68Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 70: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Kulübenin etrafýnda yaklaþýk on asker vardý. Tam nöbet deðiþimsaatine rastladýðýma sevindim. Onlara doðru koþarken baðýrýyordum.Önce sesimi duyunca paniðe kapýlýp silahlarýný bana doðru çevirdiler.Bir tehlikeyi savuþturmaya çalýþýrken daha büyük bir tehlikeninkucaðýna atýldýðýmýn farkýnda deðildim. Her an vurulabilirdim. Neyseki postu deldirmeden onlara ulaþmayý baþardým. Soluk soluðakalmýþtým. Telaþ içinde olanlarý anlatmaya çalýþtým. Yüzleriniseçebilecek kadar yanlarýna yaklaþýnca, içlerinden birisinin binbaþýolduðunu gördüm. Benim bu korkutucu geliþ biçimim onusinirlendirmiþti. Ayrýca onu geç fark ettiðime de bozulmuþtu. Beniazarladý. Korktuðumu görünce de benimle oynamaya baþladý, ondanözür dilemek zorunda býraktý beni. Rütbesini karanlýkta farkedemediðimi söyleyerek kendimi affettirmeye çalýþýyordum ama benidinlemiyordu bile. Tabancasýný kýlýfýndan çýkardý. Soðuk namlusunuyüzümde gezdirirken pis pis sýrýtýyordu. Olanlarý anlatmaya çalýþtýmama sözcükler daha aðzýmdan çýkmadan eriyip pelteleþiyor,damaðýma yapýþýyorlardý. Bademciklerim þiþmiþ, dilim mayalanmýþbir hamur gibi kabarmýþ, aðzýmdan dýþarý taþmýþtý. Binbaþýyla birlikteaskerler de bana bakýp kahkahalarla gülmeye baþlayýnca onlara birþey anlatmanýn mümkün olmadýðýný anladým. Bir süre benimleeðlendikten sonra durumuma acýdýlar ve daha güvenli bir yer olan telörgünün öteki tarafýna geçmemi söylediler. Tam bu sýrada baþýmýzýnüzerinde müthiþ bir gürültü duyuldu. Karanlýk gökyüzüne baktýk.Farklý büyüklük ve renklerdeki binlerce papaðan kendi aralarýndaçeþitli dillerde sohbet ederek üzerimizden geçiyordu.

Uzaktaki ýþýða doðru yürüdüm. Yaklaþtýkça burasýnýn ordueviolduðunu anladým, içeri girdim. Sanýrým bir davet veriliyordu. Anormalbir kalabalýk, kulaklarý saðýr eden bir müzik, baðrýþan ve oradanoraya koþuþturan çocuklar, birbirine toslayan garsonlar, sigaradumaný ve parfüm kokularý baþýmý döndürdü. Etrafa bakýnýrkenbaþka bir eski sevgilimi gördüm: Biraz þiþmanlamýþtý. Annesininkoluna girmiþ, birlikte dýþarý çýkmak üzereydiler. Önce beni görmedi,etrafýndakilere laf yetiþtiriyordu. Ona seslenmeye çalýþtým amaçýkardýðým sesler aðzýmdan çýkmadan boðuldu, komik iniltileredönüþtü. Bana dönüp gülmeye baþladý. Bu duruma çoksinirlenmiþtim. Kendimi küçük düþmüþ hissediyordum. Hiç de komikolmadýðýmý söylemeye gayret ediyordum ama bir dilsizden farkýmyoktu. Benimle alay edercesine gülüp dýþarý çýktý. Havanýn birden

69Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 71: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

aydýnlandýðýný fark ettim. Eski sevgilim, kucaðýnda sürekli aðlayan birbebekle tekrar içeri girdi. Benden özür diledi. Yanaðýmdan öptü. Öylebir öpüþtü ki sanki kýsa bir süre için aðzýnýn içine girip çýktým. Onuöpmeme fýrsat býrakmadan ortadan kayboldu. Kucaðýmda bir bebeklekala kaldým. Ne yapacaðýmý bilmiyordum. Bebeði dýþarý çýkardým.Yüzüne baktým, benim bebekliðime benziyordu. Göz göze geldik vesanki o da geleceðini yüzümde görmüþ gibi birden susup þaþkýnþaþkýn suratýma bakmaya baþladý.

Yanýmda paçamý çekiþtirip duran beþ yaþlarýnda bir çocuk dahavardý. Sürekli soru soruyordu. Depremler neden olur? Bebekler nasýldoðar. Kapýlar niye vardýr? Bildiðim kadarýyla yanýtlamayaçalýþýyordum. Fakat çocuk yanýtýmýn bitmesini beklemeden baþka birsoru daha soruyordu. Uzun süre yürüdükten sonra bir kafeteryayagirdik. Soru soran çocuða susmasý için dondurma ýsmarladým.Videoda çizgi film seyrettik. On-on beþ dakika geçmemiþti ki, polisyanýnda kürk mantolu þýk bir kadýnla içeriye girdi. Sakýnarakçevresine bakýnýyordu. Tanýnmamak için ceketinin yakasýný kaldýrmýþ,kafasýný omuzlarýnýn arasýna çekmiþti. Sýrtým kapýya dönük olduðuiçin beni fark etmemiþti. Yüzümü ondan saklamaya çalýþtým. Dikkatçekmeden kafeteryadan çýkmanýn bir yolunu bulmalýydým. Önceyapacaðým hareketi kafamda tasarladým sonra da tam onlarýnoturmak için hazýrlandýklarý bir anda hýzla yerimden kalkýp kapýyadoðru yürüdüm. Fakat fazla telaþlý olmam; kalkarken sandalyeyidevirmem ve bebeðin yeniden avaz avaz aðlamaya baþlamasý,herkesin dikkatini üzerime çekti. Bu arada adam beni fark etti vekoþarak peþimden gelmeye baþladý.

Kendimi dýþarýya atýp deliler gibi kaçmaya baþladým. Darsokaklardan, eski mahallelerden geçtim. Þehirde bir otomobil yarýþýolduðu için trafik altüst olmuþtu. Bir otoparka dalarak izimikaybettirmeye çalýþtým. Fakat adam peþimden gelmeye devamediyordu. Tekrar yola çýktým. Askerlik þubesine doðru koþtum,þubenin önünde rastladýðým bir albaydan ve yanýndaki bir grupaskerden yardým istedim. Artýk kurtulmuþtum. Güven içinde onlaradoðru yürürken arkama dönüp baktým. O da yavaþlamýþtý ama durupgeri dönmesi gerekirken kendinden emin bir ifadeyle bize doðruyaklaþýyordu. Kafam karýþmýþtý. Neden böyle davrandýðýnýanlayamýyordum. Soluyor ve sýrýtýyordu. Bu adamýn tehlikeli bir adamolduðunu ve yakalanmasý gerektiðini anlatmaya çalýþtým oradakilere.

70Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 72: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Herkes gülmeye baþladý. Askerlerle albay arasýndaki rütbe farkýsilinmiþ hep bir aðýzdan gülüyorlardý. Adam da yanýmýza geldi ve elinigayet samimi bir þekilde albayýn omzuna koyarak onlara katýldý.Gülüyor ve bir yandan da iþaret parmaðýyla beni gösteriyordu.Yankýlanan kahkahalarýnýn arasýna sýkýþan sözlerini kesinlikleanlayamýyordum. Kendimi dünyanýn ortasýnda bir baþýma kalakalmýþgibi hissettim. Kaçacak bir yerim yoktu ve dilsizdim veya gereðindenbüyük bir dilim vardý. Etrafýma bakýndým, ne ailemden biri ne detanýdýðým bir insan görebildim. Albayýn bir bayrak gibi dalgalananyüzüne çaresizlik içinde baktým. Giderek bulanýklaþan, eðilip bükülenbu biçimsiz yüzde babamýn tanýdýk yüzünü görür gibi oldum.

71Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 73: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Üniforma

Uyandým. Odamdaydým. Dýþarýdan gürültüler geliyordu. Kapýyýaçtým. Karanlýk koridorda toplanmýþ kalabalýk bir grup, güreþ tutmuþiki kiþiye tezahüratta bulunuyordu. Gürültülerden rahatsýz olmuþtumama kendilerini öylesine kaptýrmýþlardý ki, tepkimi dikkatealmayacaklarýný düþündüm. Biraz sonra daðýlýp gideceklerini umarakiçeri girdim; kapýyý kapadým. Yeni aldýðým üniformayý, bir elbiseaskýsýna yerleþtirmiþ ve kapýnýn arkasýndaki kancaya iliþtirmiþtim.Kapýnýn kilidi yerine oturur oturmaz, odanýn öteki tarafýndan gelenbaþka seslerle irkildim; geriye döndüm. Bu, geleceðinden daha öncehaberdar olduðum Güney Koreli subay olmalýydý. Odalarýdenetliyordu. Ýlk tepkim, açýk olduðunu gördüðüm odanýn ikincikoridora açýlan yan kapýsýný kapatmak üzere harekete geçmek oldu.Ancak eþiðe ulaþtýðýmda birden karþýmda beliriverdi Koreli subay.Muzaffer bir komutan edasýyla Ýçeri girdi. Maiyetindeki beþ altý kiþikendisine eþlik ediyordu. Ýçlerinden birisi çevirmeniydi ve ona ilavebir organ kadar yakýndý.

Subay, tam karþýsýnda duran ön kapýya asýlý üniformayý görünceadeta çarpýldý. Soluma ritminde belirgin bir artýþ gözlemleniyordu. Birsüre önce buna benzer bir üniforma satýn aldýðýný ama daha bir kezbile giyemeden çalýndýðýný söyledi. Konuþurken aniden boðuklaþansesinin titremine, elbisemin de bir gün çalýnacaðý imasý iliþtirilmiþti.Sanki amacý, çalýnan üniformasýnýn acýsýný çýkarmaktý ya da güzelüniformalara karþý bir zaafý vardý da ne pahasýna olursa olsun onasahip olmak istiyordu ve bu davranýþýný haklý göstermek için deçalýnmýþ yeni üniformasýný öne sürüyordu. Böylece önce insanlarda,üniformasýný çalmýþ olabilecekleri hissini uyandýrarak onlarý tedirginediyor, ikinci aþamada da üniformayý kendisine hediye etmelerini,olmazsa satmalarýný kamufle edilmiþ sözcüklerle ifade ediyordu. Eðerbu da sökmezse onu adamlarýna çaldýrtýyordu.

Yan kapýnýn arkasýndaki daha ucuza aldýðým üniformayýgörmezlikten gelerek yeni üniformamý kaça aldýðýmý sordu. Pazardanseksen bine aldýðýmý söyledim. Yüzü bir televizyon ekranýnadönüþmüþtü; kendisiyle bir röportaj yapýyordum. Kamera benimgözümdü. Mikrofonu tutan elim, ekranýn sað tarafýndan görüntüyegiriyordu. Kameraya doðru bakarak, bu üniformaya mutlaka sahip

72Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 74: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

olmasý gerektiðini söylüyordu. Görüþmenin baþlarýnda resmi, sakinve mantýklýydý; ancak konuþmasý giderek anlaþýlmaz oldu.

Sorularým onu bunaltmýþtý. Sözcükleri, harfleri birbirine dolaþmýþloplar halinde tükürmeye baþladý. Bir ara aþaðýlandýðýna iliþkin birþeyler geveledi. Uzattýðým mikrofonu itti ve kamerama saldýrdý. Ýyicekontrolünü yitirmiþti. Adamlarý araya girdiler. Yüzü, yeterince dýþavuramadýðý duygularýyla mosmor olmuþtu. Nefes almaktazorlanýyordu. Dengesi bozulan kamera saða sola yalpalamayabaþladý. Görüntü parazitlendi ve kýsa kesintilere uðradý.

Odadan hemen çýkmak istedi. Midesi bulanýyordu ve görmesibozulmuþtu. Yanýndaki adamlardan birisi koluna girdi. Ama o, öfkeyleadamýn kolundan sýyrýlarak yardýma ihtiyacý olmadýðýný gösterdi.Odadan uzaklaþýrken yarým dönüþle üniformaya ve bana bir dahabaktý. Tam da bakmadý aslýnda, bakmak istedi ama vazgeçti.

Ayný þeyleri koridorun sonundaki kýza da yapmýþ. Ýlginçtir, adamodamdan ayrýlýrken þöyle dedi: "Bu üniforma kesinlikle çalýnýr; benimde aynýsýndan vardý, seksen bine almýþtým çalýndý. Bu da çalýnýr". Butehditle karýþýk kehanet beni korkutmuþtu. Kapýlarý iyice örttüm.

Üniformamý nasýl koruyacaktým. Adama yarým yamalakÝngilizcemle anlatmaya çalýþmýþtým babamýn da bir asker olduðunuve bu üniformayý ona aldýðýmý. Ama iyi konuþamadýðým bu dildesözcükleri birbirine karýþtýrýyordum. "Babam" derken "annem" diyorsonra düzeltip "hayýr babam" diye düzeltiyordum. Sonraki cümlelerdeyine ayný sözcük geçtiðinde ayný yanlýþlarý yapýyordum. Telaþlayanlýþlarýmý düzeltme çabam onu iyice kuþkulandýrmýþtý. Alaycý birifadeyle bana bakýyor, "tamam tamam anladýk" gibilerden elinisallayarak konuþmamý kesiyor, gözlerinin soðuk namlusunu yüzümdegezdiriyordu.

Olaydan çok sonra tanýdýðým subaylara adamdan söz ettim.Rütbesini sordular. Yaka iþaretinden kurmay olduðunu anladýðýmýama apoletindeki rütbesini gösteren þekilleri tam olarakanýmsayamadýðýmý, binbaþý veya yarbay ama etrafýndakilerin onakarþý davranýþlarýna bakýlýrsa daha çok general olabileceðinisöyledim. Düþündüler; böyle bir adamý tanýmadýklarýný söylediler;yaptýklarýna da bir anlam veremediler.

73Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 75: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

�Ölüm.... en korkunç tinsel sefaleti ifade eder.�

Sören KierkegaardIV

Page 76: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Yoklama

Önümdeki formu dolduruyorum. Bu, askerlik yaparak eriþkin birbirey olduklarýný ispatlamýþ bütün erkeklerin ve emekli ordumensuplarýnýn her yýl doldurmalarý gereken bir Yedeklik YoklamaBildirimi. Önceki gün, acý içinde kývranýrken ýsrarla hatýrlatmasýüzerine dayanamayýp askerlik þubesine gitmiþ, bir tane kendim içinbir tane de onun için almýþtým. Doldurduktan sonra formu onauzattým. Yattýðý yerden güçlükle doðrulup imzaladý. Bu çokönemsediði iþi tamamladýktan sonra 10cc morfin verdim. Kutsal birdilde dua okuyan bir rahip gibi mýrýldanarak odanýn kapýsýný gösterdi;kapýnýn sarktýðýný bu yüzden de yere sürtünerek ruhunu tedirgin edensesler çýkardýðýný; sorunlu menteþenin arasýna bir rondela konulmasýgerektiðini söyledi. Sözleri neredeyse hiç anlaþýlmýyordu. Bunu dahaönce de birkaç kez tekrar ettiði için ne demek istediðinikavrayabilmiþtim. Göz kapaklarý yavaþça kapandý; aylardýr yataðamahkum olmuþ bedenini içerden kemirerek tüketen bir tahta kurdunabenzettiði aðrýnýn kýsa süreli baygýnlýðýndan yararlanýp uykuya daldý.

Ölüm Meleði'nin sevimli tahta kurdu, organlarýný hazla tüketiyor,midesindekileri sindirdikten sonra onlarý acý olarak dýþkýlýyordu. Yirmidört saat çalýþan hiper aktif bir ýstýrap, bir dýþký mekinesiydi buhayvan. Beslendiði bu beden her kýpýrdayýþýnda ona daha fazla,daha hazla dýþkýlama arzusu veriyordu. Ne zaman ki bir uyuþturucuiðne bedenine saplanýyor o zaman ipliksi bacaklarý titremeye baþlýyorve sonunda yere yýkýlýp bilincini yitiriyordu.

Beden daha teslim olmamýþtý. Ne de olsa, son kalesi defethedilene kadar mücadele etmek üzere eðitilmiþti. Olasý bir harpiçin ordunun yedekteki subayý, ama öte yandan da iki buçuk yýldýriçinde bulunduðu kendi savaþýmýnýn kahraman bir neferiydi.

Sabah saat sekiz buçuða doðru telefon ziliyle uyandým. Sesannemindi: "Babanýzýn durumu kötü, hemen buraya gelin" dedi ses.Bir telefon görüþmesi deðil de seslendirilmiþ bir telgraf metniydisanki. Kýsa ve her þeyi anlatan tek bir cümle. Bir taksiye atlayýp hýzlaþehrin öteki yakasýna geçtim. Boðazýn üzerindeki köprüden geçerkenöteki taraf, yaþadýðým taraftan ayrýlýverdi. Altýmýzdaki nehirle bölüneniki karþýt dünya, ölüler ve diriler ülkesi.

Soðuk algýnlýðý yüzünden gece ateþlenmiþtim. Kendimi sonderece bitkin hissediyordum. Sabaha karþý üþüme nöbetiyle yükselen

75Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 77: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

ateþ, beni baþka bir algýlama durumuna sokmuþtu. Kendimitinselleþmiþ hissediyordum. Hastalýk tanrýsýnýn dönüþtürdüðü birküçük-ölüydüm sanki. Rüzgâr gibi estik sarý renkli bineðimle kurþunîgökyüzünün altýnda. Kuþ gibi geçtik Sýrat'ýn üzerinden karþý yakaya.

Kapýyý babamýn arkadaþlarýndan birisi açtý. Yüzümüzde matemmaskelerimizle tokalaþýrken, kötü haberi gözlerden okudum. Ýçerigirdim. Yatakta uzanan bedeninin cansýzlýðý yüzüne kapatýlmýþ beyaztülbentten anlaþýlýyordu. Ne garip, birkaç hafta önce yine yataðýndaböyle uzanýrken tülbent annemin baþýndaydý ve ona bakarken o açýkyüzden henüz hayatta olmasýna karþýn aslýnda ölmüþ olduðuokunuyordu.

Annemin anlattýðýna göre, son sözleri hýþýrtýlý bir telsizdengeliyormuþçasýna güçlükle anlaþýlýyormuþ ve galiba þöyle demiþ:"Ýrtifa kaybediyoruz!".

Yeni bir hayatýn düþünü kurarak ordudan emekli olmuþtu. Bir yýlýgeçmeden ölümcül bir hastalýða yakalandýðýný öðrendi. Modern týbbýntüm çabalarý hastalýðýn ruhu karþýsýnda etkisiz kaldý. Yüce bir seskulaðýna, yeni bir yaþam için önce hayattan emekli olmasý gerektiðinifýsýldýyordu.

Topraða verdiðimiz gece düþümde gördüm onu; saðlýklýgörünüyordu. Üzerinde üniformasý vardý. Salondaki koltuklardanbirisine oturmuþtu. Yanýna gittim, merakýma engel olamadan"Ölümden çok korkuyorum, nasýl bir þey ölüm?" diye sordum.Sorumu yanýtlarken tebessüm ediyordu; "Ben ölmedim ki" dedi,"gördüðün gibi buradayým hâlâ... Hem ölümden korkma, ölüm diyebir þey yok". Oturduðu yerden kalktý. Her atlayýþ öncesindeayaklarýnýn zarar görmesini engellemek için yaptýðý gibi sargýbezleriyle parmaklarýný ve bileðini sarmaya baþladý. Ayaklarýnýbandajlamayý bitirdikten sonra sadece özel durumlarda kullandýðýbotlarýný giydi. Baðcýklarýný özenle baðladý. Týraþ takýmýný, havlusunuçantasýna yerleþtirdi. Camdan dýþarý baktým; jipi kapýnýn önündebekliyordu. "Nereye gidiyorsun?" dedim. Bir þeyleri gizlediði zamanlaryaptýðý gibi kýsa ve kaçamak bir yanýt verdi, "tatbikat" dedi, "söyleannene belki gece gelmem."

Annem kardeþimle beni uyandýrdýðýnda hava yeni aðarmaküzereydi. Bizi pencerenin önüne getirdi. Ufuktaki hava alanýndanbirbiri ardýna homurdanarak kalkan uçaklarý gösterip "Bakýn,babanýzýn uçaðý" dedi. Uykulu gözlerle uçuþan siyah lekelere baktýk.

76Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 78: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Bir saat geçmemiþti ki, radyoda kahramanlýk türküleri çalmayabaþladý. Þanlý ordumuz barýþ için savaþmaya baþlamýþtý. Anneminçenesi büzüþtü, gözleri ve burnu akmaya baþladý. Kardeþim ve benþaþkýndýk. Nasýl davranacaðýmýzý bilemiyorduk. Radyodaki yayýnaniden kesildi ve kalýn bir erkek sesi odada yankýlanmaya baþladý:"Babanýn uçaðý düþtü!"

Göz kapaklarým birden açýlýverdi. Bir süre yattýðým yerden karanlýkodanýn tavanýna doðru baktým. Radyodaki ses konuþmaya devamediyordu. Bu kez fýsýldayarak ve sadistçe bir zevkle tek bir cümledaha etti: "Nerede þimdi baban?". Soru üzerimi öðle bir abandý kiaðýrlýðý altýnda ezildim, un ufak oldum. Ve düþümde babamayönelttiðim bir soruyu anýmsadým. Þöyle demiþtim ona, "Ölüncen'oluyor, nereye gidiyoruz?" �Bir yere gittiðimiz yok, gördüðün gibiburadayýz" demiþti. Anlayamamýþtým. Çünkü ben onun gibi ölüolmadýðým halde nasýl oluyordu da onunla ayný mekânýpaylaþabiliyorduk? "Aramýzdaki fark þu" diye baþlamýþtý yanýtýna,"sen uyanýnca buradan gideceksin, bense hep burada kalacaðým".

77Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 79: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Paraþütsüz Atlayýþ

Paraþütsüz atlamayý hiç denediniz mi? Hem zor bir iþtir, hem detehlikeli. Eðer üzerinizde bir paraþüt olduðuna inanarak atlamazsanýzasla baþaramazsýnýz.

Güzel bir gündü. Yine uçaktaydýk. Bir C-130. Ýçi tamamen boþtu;uçaktan çok karanlýk bir maðarayý andýrýyordu. Açýk kapýnýn aðzýndadurup hafifçe dýþarýya uzanmýþ, aþaðýdaki yemyeþil ormanýizliyorduk. Uçak kanat çýrpýp süzülüyordu. O, kapýdan bir bacaðýnýboþluða sarkýtmýþ, bedenini rüzgâra vermiþ, ormanýn ortasýndamücevher gibi parlayan duru krater gölünü hayranlýkla izliyordu.Fazla sarkmamasýný söyledim, ama beni duyduðunu sanmýyorum.Uçaðýn gürültüsünden deðil; sanki büyülenmiþ gibi bakýyordu göle.Ve aniden kendini aþaðýya býraktý. Montunun altýna gizlenmiþ birparaþütün varlýðýna inanarak atladýðýna eminim. Buna öyle inanmýþtýki, düþerken montunun fermuarýný açýp da orada katlanmýþ birparaþüt veya en azýndan ona benzer bir þey bulamayýnca, hiçbirþaþkýnlýk belirtisi göstermeden serbest düþüþüne devam etti. Giderekküçülen bedeni, uçaktan düþürülmüþ bir eþarp gibi gölün üzerindengeçip, ormanýn derinliklerinde kayboldu.

78Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 80: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Giyotin Hakkýnda Rapor

Trampetlerin gerilimi týrmandýran asabi sesi, meydana birikmiþkalabalýktan yükselen buharýmsý gürültüyü aniden bastýrdý. Her þeybu aniden içinde olup bitiverdi. Kuþkusuz olayýn üzerimizdeki etkisiçok daha uzun bir süre devam ediyordu. Ýnfazýn gerçekleþtirilmehýzýyla, biz ibret almasý gerekenler üzerindeki etkisinin süresiarasýnda ters bir orantýnýn olduðu yetkililerin de dikkatini çekmiþolmalýydý. Bunun sebebini ayrýntýlý bir þekilde düþündüm. Bir kere,yöntemin teknik özellikleri çok önemliydi. Yukarýlardan gelipmahkumun boynuna inen býçak öyle keskin ve öyle hýzlýydý ki, onunþöyle bir fark ediliþi, olayý basit bir boyna inmeden çýkarýp, onubýçaðýn boyna doðru emilmesine dönüþtürüyordu. Yerçekimi adetailahi bir nefes olarak algýlanýyordu; ense ise onu yutan bir aðýz. Öteyandan hareket halindeki býçaðýn üzerine düþen ýþýðýn parlakyansýmasý gözleri kamaþtýrýyor, bu da onu bir giyotin olmaktançýkarýp, Göklerden yüreklerimize inen bir yýldýrým haline getiriyordu.

Keskinlik ve hýz; bu iki unsur çok önemliydi ve birbirlerinibütünlüyorlardý. Ýnfazýn göz açýp kapayana deðin kýsa bir zamandagerçekleþmesi, olayýn hafýzalara tam anlamýyla kaydedilmesine engeloluyordu ve ayný sebeple bu kritik an hatýrlanmaya çalýþýldýðý herseferinde, mevcut bilgiler baþka bilgilerle takviye edilerek yenidenyazýlýyordu. Böylece an, bir tohum gibi belleklerde çimleniyor; ruhunderinliklerine kök salýyor ve giyotini göklere doðru uzanan efsanevibir aðaca dönüþtürüyordu.

Bir baþka önemli nokta da Adalet Tanrýsý'na sunulan kurbanlarýnsepete yuvarlanan baþlarýnda, bedenden koptuklarý an durmuþ birsaatin akrep ve yelkovanlarý gibi size bakan gözler. Bu gözlerde tümacýlarý uyuþturan narkotik bir þaþkýnlýk, sanki izleyenlerin üzerindefizikötesi bir merak uyandýrýyor ve bu da bilmedikleri bir gerçeðintanýðý olarak kurbanýn ve buna sebep olan giyotinin kutsanmasýnasebep oluyordu. Baþka türlü söylenecek olursa, yukarýlara"uçurulmuþ baþ"; yerdeki, bedenden ayrýlmýþ baþýn gözleriaracýlýðýyla bizlere içerden sesleniyordu.

Kafanýn koptuðu anýn üzerimizdeki etkileri yaþam boyu devamediyordu; etkilerin sebebi olan an ise düþünülmeyecek kadar korkunçbir an olarak daima düþünce dýþýna atýlýyordu.

Dolayýsýyla ölüm yaþamda deðil de yaþamýn ötesinde bir yerde

79Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 81: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

gerçekleþtiði, daha doðrusu bir ölümden çok bir aydýnlanma olarak"yaþandýðý" için giyotinle idam edilmek, insanda adalet tanrýsýna karþýbir saygý uyandýrýyordu.

Bu arada bir þey daha var ki bunu öðrenmek hayatýma mal oldu; oda þu: Þimdiye kadar anlattýklarýmýn gizli bir tarikatýn sýrrýymýþçasýnasaklý kalmasý gerektiði.

80Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 82: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Derin Uyku

Adam ölüm korkusunu yenmeye çalýþýyordu. Þöyle düþündü birgün. "Belki" dedi, "gerçek yaþamda ölüme kafa tutmak büyük cesaretister. Fakat yine de yapabileceðim bir þey var: düþlerim... Düþlerimdeölüm tehlikesiyle karþý karþýya geldiðimde hemen korkupuyanýyorum. Oysa önce ölümü uykumda alt etmeyi öðrenmeliyim...Eðer bunu baþarýrsam gerçek hayatta da baþarabilirim." Bu yeni fikirhoþuna gitti ama uygulamak hiç de kolay olmadý adam için. Uzunuðraþlar sonunda baþardý; bir gün rüyasýndan uyanmadý.

81Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 83: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

Ýkinci Balayý

Dönüp karýsýna bakan adam, bir dejavu yaþýyordu. Kendisindenbirkaç yaþ küçük olan karýsý ise, ona doðru gülümseyen bu yüzdeama ona doðru bakmayan gözlerde her zamanki dile getiremediði sýrvermezliði hissetti. Adam baþýný yola doðru çevirirken, farkýndaolmadan yüzünde çýkmýþ bu gülümseme de yavaþça kayboldu. Buyavaþça kabarýp çatlayan, ve sonra da dökülüp kaybolangülümsemenin altýndan çýkan ifadede gizliydi ipucu. Elleri biraz dahasýktý direksiyonu.

Yönü belirsiz bir rüzgârla sürüklendiler o sessiz sahil kasabasýnaayný marka, ayný renk otomobilleriyle. Yýllar önce, karý-kocabiriktirdikleri bir miktar parayla satýn almýþlardý. Onlara çýkardýðý aðýrmasraflara karþýn ailenin tek çocuðuna gösterilen bir özenle üzerinetitriyorlardý. Sanki daha çok o istemiþti bunu ve bütün sorumluluðuüstlenmiþti. Beklenen arýzalara göðüs gererek sürdürüyorduyolculuðu çünkü.

Yine, kovamadýðý sorular üþüþtü baþýna; durmadan kanýný emenyarasalar. Düþündükçe kafasýný çatýrdatan, bedenini alýp okyanusunortasýnda dalgalarla boðuþan bir gemiye fýrlatan sorular. Güneþliðinarkasýndaki aynada rujunu tazeleyen karýsýna baktý. Kýrk yýl öncekihali gözünün önüne geliyordu. Pürüzsüz cildi, kokusundaki dirilik,etinin yumuþaklýðý; o boþ otelde geçirdikleri balayý. Þampanyaköpüðü ve anason kokusu. Sonra o kâbus.

Otomobili ayný otoparka býraktýlar. El ele tutuþup, yanlarýnaaldýklarý küçük bir bavulla otele girdiler. Sabaha kadar kimse bir þeyanlamamýþtý. Ne uzaktaki köpeklerin ne de odalar arasýndakoþuþturup duran çýplak ve sarhoþ kadýnlarýn çýkardýklarý seslerinhangi acý çýðlýklarýn, hangi yardým isteyen iniltilerin üzerini örttüðünüiþiten olmamýþtý.

82Bal-Ayý / Ergun Kocabýyýk

Page 84: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

"...yazýyla olan iliþkime yön veren bir kelime..."

Ergun Kocabýyýk�la "Bal-Ayý� üzerine bir söyleþi.

AltKitap: Kitaba bakýnca akla gelen ilk soru neden �Balayý� deðil de �Bal-Ayý�olduðu. Buradan baþlayalým mý?

Ergun Kocabýyýk: �Balayý� sözcüðünün benim için ifade ettiði çaðrýþýmsalzenginliði vurgulamak için denilebilir. Bu, benim yazýyla olan iliþkime yön veren birkelime; onun bilinçdýþýmýn derinliklerine açýlan bir kapý olduðunu düþünüyorum.

AltKitap: Balayý sana neleri çaðrýþtýrýyor?

Ergun Kocabýyýk: Öncelikle �merak�. Ortaokulda, fen derslerinin birinde üremekonusu anlatýlýyordu. Öðretmenin bizleri asýl ilgilendiren, insanlarýn nasýl ürediklerimeselesine hiç girmediðini fark etmiþ ve sorularýmla kadýncaðýzý bunaltmýþtým.Veli toplantýsýnda, anneme, sitemkâr bir þekilde derslerde fazla meraklýdavrandýðýmdan, zaman zaman kendisini zor durumda býrakýyor olmamdan sözetmiþ.

Cinselliðin keþfi insanýn ilk büyük erginlenmesidir. Bu öylesine önemlidir ki,örneðin bütün yaban topluluklarda bedensel olduðu kadar tinsel ve dinsel birdeðer de taþýr. Cinsel eriþkinliðe ulaþan çocuk artýk çocukluktan çýkar, yetiþkinliðeadým atar ve topluluðun bir üyesi haline gelir. Geleneksel toplumlarda, ilk cinseldeneyimler törensel bir þekilde yaþanýr. Mistikler bu deneyimi derinleþtirmiþleronun yalnýzca bedensel bir hazla ilgili olmadýðýný ruhsal bir keþifle de ilgiliolduðunu vurgulamýþlardýr ve onu bir alegori haline getirmiþlerdir. Mevlana�nýnöldüðü gece þeb-i aruz olarak kutlanýr. Þeb-i aruz gerdek demektir. Ama buradakelime manevi bir gerdeði ifade eder, bilinmeyenin duvaðýnýn kalktýðý veaydýnlanmaya kavuþulan kutlu bir an. Âþýkýn mâþuka kavuþmasý alegorisi,insanlýðýn temel hülyasýný özetler: Bir an gelecek ve biz merak ettiðimiz her þeyincevabýný alacaðýzdýr. Bu hoþ bir rüya ama buna fazla kaptýrmamak gerek,Aragon�un meþhur sözünü de hatýrlayalým arada bir, �mutlu aþk yoktur.�

AltKitap: Bu senin ilk kitabýn deðil ama edebiyat alanýndaki ilk kitabýn. Edebiyattailk kitaplarýn genellikle otobiyografik olduðu söylenir. Bal-Ayý�nýn böyle bir yaný varmý?

Ergun Kocabýyýk: Kesinlikle var. Özyaþam, hayatýmýn yalnýzca dýþ dünyada olupbiten kýsmýyla ilgi olamaz. Ýç yaþamýmýz da en az dýþ dünyadaki yaþamýmýz kadarözyaþamýmýzýn bir parçasý. Balayý hem dýþ dünyanýn hem de iç dünyanýn keþfinisimgeliyor benim için.

Ergenlik çaðýna geldiðimde fen öðretmenimin ýsrarla benden sakladýðý bilgiyiöðrenme zamaný da gelmiþti. Babam bir gün beni karþýsýna aldý ve malum birkonuþma yaptý ama can alýcý sorularý yine karanlýkta býraktý ama daha iyisini yaptýve merak ettiklerimi öðrenebileceðim bir seksoloji ansiklopedisi verdi. Ýþte bu anbenim edebiyatla iliþkimin baþladýðý andýr. Ansiklopedi 1963�te basýlmýþtý, yaniben doðmadan önce. Sayfalarýný karýþtýrdým merakýmý gidermeye çalýþtým. Ancak

i

Page 85: Bal-Ayý€¦ · altkitap - Öykü 2 Bal-Ayý Ergun Kocabýyýk Aðustos 2000 Yayýma Hazýrlayan: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Ergun Kocabýyýk Kapak Resmi:

benim için asýl çarpýcý olan metinlerdeki tuhaflýktý. Daha sonralarý, hissettiðim butuhaflýðýn edebiyat denilen þeyle iliþkili olduðunu anladým. Ansiklopedinin balayýmaddesi þöyleydi:

Balayý: Evlilik hayatýnýn ilk devresine �Balayý� adý verilir. Balayý devresinde, birçokmerak gýcýklayýcý sorulara cevap aranýr. Onun için bu devre aþk, heyecan,mutluluk ve derin zevklerle birlikte, birtakým hayal kýrýklýklarý, þaþkýnlýklar içinde degeçer. Bu yüzden bu devrenin alýþýlmýþ çevreden, oturulan hatta oturulacakþehirden baþka bir yerde geçirilmesi çok faydalý olur. Evlilik hayatýnýn baþlangýcý,kadýn için bir öðrenme ve çýraklýk devresidir. Bir erkek karýsýna, yalnýz cinsimünasebet esnasýnda nasýl hareket edileceðini deðil, daha önce, bu münasebetesnasýnda nasýl heyecan duyabileceðini öðretmelidir. Þu halde her þeyden önce,�öðretmen�in sabýrlý ve kendine hâkim olmasý gerekir. Kadýnýn cinsi duygularýnýnuyanýþý yavaþ yavaþ olur. Ancak bazýlarýnda biraz daha yavaþ, bazýlarýnda birazdaha sür�atlidir. Bütün bedenin ve ruhi kuvvetlerin geliþtirilmesinde olduðu gibi,bunda da kaide þu olmalýdýr: �Yorulmadan çalýþtýrmak ve iþletmek.� Zifafgecesinden sonraki beþ altý gün içinde kadýnýn tam bir istirahate býrakýlmasý çokdoðru olur. Ayrýca ilk cinsi münasebetlerdeki sürtünme dolayýsýyla yeni gelinin dýþtenasül uzvunda bir kýzarýklýk, hatta hafif iltihaplanma husule gelir. Bunlargeçinceye kadar fazla sýk münasebette bulunmamak lazýmdýr. Zaten çiftler sýnýrýfazla aþtýklarý zaman tabiat kendilerine �dur� demesini bilir. Uðranýlan yorgunlukda bir süre dinlendikten sonra geçer. Balayý bitip, çiftler eve döndükten sonra,kadýn için yine oldukça güç ve karýþýk bir devre baþlar. Zira, tatil bittiði için erkeknormal çalýþma hayatýna baþlayýnca kadýn kendini yalnýz hatta ihmal edilmiþhissedecektir. Fakat bu nazik devrede Mükemmel Evlilik�in prensipleriniöðrenmeye ve tatbik etmeye çalýþmakla son derece güzel ve oyalayýcý zamangeçirmek pekâlâ mümkündür.

Edebiyat bunun neresinde diye düþünenler varsa,.Hint-Avrupa uygarlýðý kuramýnýortaya atan ünlü bir dilbilimci, budunbilimci ve din tarihçisi olan GeorgesDumezil�in bir sözünü aktarabilirim. Kendisiyle yapýlan bir söyleþide þöyle bir soruyöneltiliyor, �Bir gün þunlarý söylemiþtiniz bana: yanýlmýþsam, yaþantýmýn biranlamý yoktur.� Dumezil þöyle yanýtlýyor soruyu: �Bilimsel yaþantým, evet. Ama bubile gerçek deðildir: Yanýlmýþ olsam bile, bir iþlevi olacaktýr, eðlendirmiþ olacaktýrbeni. Her halükârda bugün yaþamý yeniden kurmak için çok geç, bu yaþamdankaçamam artýk. Diyelim ki tamamen yanýldým, Hint-Avrupalýlarým Riemann veLobaçevski�nin geometrileri gibi olacaktýr: Gerçek dýþý yapýlar. Hiç de fena deðilbu. Kütüphanelerde raf deðiþtirmem yeterli olacaktýr: �romanlar� bölümünegeçerim o zaman.�

AltKitap: Ansiklopedilerin de bir gün kütüphanelerin edebiyat bölümlerinekonulabileceði düþünülebilir o zaman. Ne dersin?

Ergun Kocabýyýk: Bir yanlarýyla daha þimdiden öyleler zaten. Özellikle eskiansiklopedilere bakarsanýz birçoðunun artýk gerçekle baðlarýný koparmýþolduklarýný görürsünüz. Onlarýn anlatýmlarýndan hayli etkilendiðimi söyleyebilirim.

AltKitap: Son olarak internet yayýncýlýðý hakkýnda neler düþünüyorsun, bukonuda iyimser misin yoksa kötümser mi?

Ergun Kocabýyýk: Geçmiþten bugüne baktýðýmýzda biliþim aleminde hayaledemediðimiz geliþmeler olduðunu görüyoruz ve geliþmelerin hýzý baþdöndürücü. Basýlý yayýncýlýk tamamen tarihe karýþmayacak belki ama yayýncýlýðýngeleceðinin internette olduðu kesin. Bu daha anlaþýlabilmiþ deðil. Müzikdünyasýndaki geliþmeler, örneðin MP3 hadisesi çok somut bir örnek. Yayýncýlýðýda buna benzer ciddi bir sarsýntý bekliyor. Yayýncýlar buna hazýr olsun.

iiSöyleþi. - Adnan Kurt