BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk...

30

Transcript of BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk...

Page 1: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı
Page 2: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

1

BİLGİ NOTU

EDEBİYAT NEDİR

TEST 1

1. Edebiyatın sanatçılar tarafından farklı tanımları yapılmıştır. Bu, edebi eserlerin çağrışım gücünün zenginliğinden kaynaklanmaktadır.

Aşağıdakilerden hangisi edebiyatın tanımla-rından biri olamaz?

A) Kişinin duygu ve düşüncelerini kendine özgü bir biçimde ifade etmesidir.

B) Kişinin duygu ve düşüncelerini sözlü veya ya-zılı olarak estetik bir biçimde ifade etmesidir.

C) Evrendeki kanunları ortaya çıkaran bir bilim dalıdır.

D) Edebiyat işitsel sanatlardandır.

E) Edebiyat, öznel bir sanattır.

2. Edebiyatın ne olduğu konusunda araştırma yapan bir öğrenci aşağıdakilerden hangisine ulaşamaz?

A) Edebiyat, tarihteki önemli siyasi, sosyal kültü-rel gelişme ve değişmelerden etkilenir.

B) Edebiyat ele aldığı konuyu bazen anlatarak, bazen göstererek bazen de coşku ile ifade eder.

C) Bilim alanlarının ortaya koyduğu verilerden yararlanır.

D) Edebiyatın konusu düşünen, duyan ve tasar-layan insandır.

E) Edebiyat yapıtlarında yazarlar nesnel anla-tımı öne çıkarırlar.

3. Dilimize Arapçadan girmiş olan edebiyat söz-cüğünün Türkçe karşılığı “yazın”dır. Bu kavram için araştırmacılar tarafından farklı tanımlama-lar yapılmıştır.

Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu tanımlar-dan biri olamaz?

A) Edebiyat; duygu ve hayalleri dil aracılığı ile etkili bir biçimde ifade etme sanatıdır.

B) Edebiyat bir milletin ortaya koyduğu yazılı veya sözlü edebi ürünleri kapsar.

C) Edebiyat, Arapça “edep” sözcüğünden tü-retilerek dilimize kazandırılmış bir sözcüktür.

D) “Edebiyat yapmak” sözü gereksiz boş yere uzatmak anlamında da kullanılır.

E) Edebiyat, sadece okuru bilgilendirmek ama-cıyla ortaya konan eserler için kullanılır.

4. Edebiyattan başka endişesi olmayan bir zeka, bilir ki hiç kimse başkasının kendisinden evvel düşünmediği bir şeyi düşünmekle övünemez, bilir ki bir fikrin değeri yalnız şeklindedir ve eski bir fikre yeni bir şekil vermek, işte bütün sanat ve insanlığa nasip olabilecek tek eser budur. (Pe-yami Safa)

Yukarıdaki parçada Peyami Safa’nın vurgula-mak istediği edebiyatın hangi yönüdür?

A) Konusu

B) Biçimi

C) Dil özellikleri

D) Gerçekliği

E) Tarihselliği

5. Gittikçe anlıyorum ki edebiyat; insanlığın ortak malıdır ve her yerde, her zaman yüzlerce; ama yüzlerce insanda ortaya çıkar, biri ötekinden bi-raz daha iyi becerir ve ötekinden biraz daha su yüzünde kalabilir, hepsi bundan ibaret.

(Wolfgang Van Goethe)

Yukarıdaki parçada edebiyatın en çok hangi yönü vurgulanmıştır?

A) Evrenselliği

B) Ulusallığı

C) Kalıcılığı

D) Özgünlüğü

E) Yalınlığı

6. Herhangi bir edebi eserin temel niteliklerinden biri, sanatçının o eserde meydana getirdiği dün-yadır. Edebi eserde dış dünya, insan ve insana ait özellikler kurmaca yoluyla dile getirilir. Bunun-la beraber edebi eserde kurgulanan bu dünya tamamen hayali de değildir, illaki dış dünya ile bağlantılıdır.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisi hakkın-da bilgi verilmiştir?

A) Edebiyat ve gerçeklik

B) Metin ve zihniyet

C) Dil ve kültür

D) Metin – edebi metin

E) Güzel sanatlar ve toplum

Edebiyat: Duygu, düşünce ve hayallerin söz veya yazıyla et-kili ve güzel bir biçimde dile ge-tirilmesi sanatıdır.

ANAHTAR

Edebiyatta sözün:

• Değerli olması• Okurda estetik bir haz uyan-

dırması• Etkileyici, güzel ve biricik

olması gerekir.

Edebiyat, güzel sanatların “fo-netik sanatlar” kısmında yer alır.

Edebiyat sözcüğünün kökü, Arapça “edep”tir. Edep, toplum töresine uygun davranma ve iyi ahlak, terbiye, incelik anlamla-rını taşımaktadır.

HATIRLA

Edebiyat sözcüğünün Türkçe karşılığı “yazın”dır.

ANAHTAR

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 3: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

2

EDEBİYAT NEDİR

BİLGİ NOTU7. “Edebiyat”ın amacı estetik bir zevk vermek ve bir

güzellik duygusu yaratmaktır. Bu sebeple ede-biyatı edebiyat yapan en önemli nitelik “dil ve üslup”tur. Bu özellik yazara göre de okura göre de değişiklik gösterebilir. Edebiyat dediğimiz şey, duygu ve düşüncelerimizi karşımızdakine anlatabilmek için bir araçtır. Ancak bu araç-ta içerikten çok, o içeriğin nasıl dile getirildiği önemlidir.

Bu parçaya göre bir metni edebiyat haline ge-tiren nedir?

A) Konu B) Üslup

C) İçerik D) Gelenek

E) Zihniyet

8. Türk edebiyat ında “edebiyat” terimi, Tanzimat’tan sonra kullanılmaya başlandı. Di-van edebiyatında bu sözcük yerine “şiir ve inşa” sözcüğü kullanılmıştır. Tanzimat Dönemi’nde, önce Şinasi’nin bir yazısında iyi ahlak öğreten eserlere edebi eser dense de “edeb” kelime-sinden türetilen “edebiyat” terimini en başta ki-min kullandığı konusunda çeşitli görüşler var. Namık Kemal’in “Lisanı Osmani’nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülâhazatı Şamildir” makalesin-de, Tahrib-i Hârâbat’ta (1885) ve İrfan Paşa’ya Mektup’ta (1887) “edebiyat” terimini kullanarak edebiyatın gerçeğe, akıl ve mantığa uygun ol-ması, düşünceleri eğitmeye ve ahlakı düzeltme-ye yönelik bulunması gerektiğini ileri sürdüğünü söyleyebiliriz.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisi hakkın-da bilgi verilmiştir?

A) Edebiyat ve hayaller

B) Edebiyat tarihi

C) Edebiyat teriminin geçmişi

D) Edebiyatın yenileşmesi

E) Edebiyat ve bilim

9. Aşağıdakilerden hangisi edebi eserleri ince-lerken kullanılan ölçütlerden biri değildir?

A) Dili kullanımı

B) Konu seçimi

C) Eserin yapısı

D) Eserin ifade biçimi

E) Eserin basım yeri

10. Aşağıdaki seçeneklerde edebiyat terimiyle ilgili kullanımlar ve bunların anlamlarına uy-gun kurulmuş örnek cümleler vardır. Bunlardan hangisi yanlıştır?

A) Amaçtan uzak olarak lafı uzatmak, edebi-yat yapmak: “Bırak edebiyat yapmayı da düşündüğünü açıkça söyle.”

B) Estetik amaçlı yapıtlar: “Bir toplumun ede-biyat eserleri o toplumun sanat düzeyini de gösterir.”

C) Yapıtların üretilmesi, edebiyatçının, yazarın etkinliği, mesleği: “Bütün bu sözler edebiyat-tan başka bir şey değil.”

D) Edebiyat eserlerine ilişkin bilgiler, inceleme-ler bütünü: “Edebiyat derslerini çok seviyor ve hiç kaçırmıyorum.”

E) Bir döneme ait edebi eserlerin tümü: “Tanzi-mat edebiyatını incelemeye başladık ders-te.”

11. Yazınsal ürünler her zaman geçmişten yararla-nıp kendinden de yeni bir şeyler katarak yazıla-gelmiştir. Her sanatçı, yeni kaleme aldığı eserini o türde kendinden önce yazılanların bir parça-sı, halkası, devamı olarak ortaya koyar. Bu yeni eser, kendinden önce yazılanlardan beslenir ve kendinden sonrakilere de kaynaklık eder.

Bu parçada edebiyatla ilgili üzerinde durulan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Edebiyat ve gerçeklik

B) Edebiyat ve zihniyet

C) Edebiyat ve gelenek

D) Edebiyat ve bilim

E) Edebiyat ve sanat

12. “Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılı-ğıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın” olarak tanımlanan; “bir bilim ko-lunun türlü konuları üzerine yazılmış yazı ve eser-lerin hepsi, literatür” olarak da sözlükte yer alan güzel sanat dalı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Edebiyat B) Sanat

C) Roman D) Tiyatro

E) Hikaye

Cevaplar123456789101112CEEBAABCECCA

• Bir ressam boyayla• Bir heykeltıraş taş, tahta

veya mermerle• Bir müzisyen notayla• Bir yazar veya şair dille

eserlerini üretir.

HATIRLA

Edebiyat da diğer sanat dalları gibi evrensel nitelik taşır. Ancak dil, en anlaşılır ve etkileyici araç olduğundan edebiyat, toplumu diğer sanatlardan daha çok et-kileyebilir..

Edebiyatın malzemesi, yaratma aracı dildir.

ANAHTAR

Ahmet Kabaklı (1924 – 2001)

1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı köşe yazılarını “Gün Işığında” adı altında Tercüman ve Türkiye gazetelerinde yayımladı. Çıkar-dığı “Türk Edebiyatı” adlı dergi ve 5 ciltten oluşan “Türk Edebi-yatı” adlı eserleriyle Türk kültü-rüne büyük katkılarda bulundu. “Müslüman Türkiye”, “Mâbet ve Millet”, “Bürokrasi ve Biz”, “Te-mellerin Duruşması” gibi pek çok eseri vardır

ANAHTAR

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 4: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

3

BİLGİ NOTU

EDEBİYAT - BİLİM - GÜZEL SANATLAR

TEST 2

1. Sanatla bilim aynı gerçeklikten yararlandıkları halde ortaya koydukları ürünler farklıdır, bilim-le sanatın karşılaştırmasında aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Bilim nesneldir, sanat ise özneldir.

B) Bilim gerçeğin peşindedir, sanat kurgusaldır.

C) Bilim somuttan hareket eder, sanat ise soyut-tan hareket eder.

D) Bilim bireyi ilgilendirir, sanat ise geneli ilgi-lendirir.

E) Bilim faydalı olmayı, sanat ise etkilemeyi amaçlar.

2. Bir yer olayı olan deprem karşısında bilim ada-mının tavrı, olayın nedenlerini ve bundan ko-runma yollarını araştırmaktır. Bilim adamları bu bakış açısıyla çalışarak rasathaneler kurmuşlar-dır. Sanatçı ise depremle bu şekilde ilgilenmez. Şair, ‘deprem’ sözcüğünün çağrışımlarından ya-rarlanarak onu şiirlerinde kullanır. Roman ya da hikaye yazarı, ‘deprem’in insan bedeninde ve ru-hunda açtığı yaralar üzerine kurgusal bir yapı planlar.

Yukarıdaki parçaya göre sanatçı ile bilim ada-mı arasındaki en önemli fark aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bilim adamı doğadan hareketle sorunlara çözüm bulur, sanatçı doğanın insan üzerin-deki etkisini anlatır.

B) Bilim adamı da sanatçı da nesneldir.

C) Bilim adamı eleştirendir, sanatçı eleştirmez.

D) Bilim adamı evrensel olmayı, sanatçı ulusal olmayı amaçlar.

E) Bilim adamı kesin sonuçlara ulaşmayı, sa-natçı ise okuru olmayan bir dünyada yaşa-mayacağı olaylarla karşılaştırmayı amaçlar.

3. Şu boğaz harbi nedir var mı ki dünyada eşi?

En kesif orduların yükleniyor dördü beşi

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya

Mehmet Akif Ersoy

Yukarıdaki şiir parçasında yararlanılan bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sosyoloji B) Tarih

C) Felsefe D) Psikoloji

E) Coğrafya

4. “… Odadan gündüz ışığıyla beraber bana ait her şey çekiliyor: Evime ait hatıralar, kalabalık-lar, sevdiklerimin sesleri, birçok şekiller, hayatı-mın parçaları, Erenköy, köşk, tren, vapur, fakülte, doktorlar, hastabakıcılar, hayatın gürültüleri, şe-hir, gündüzün sesleri her şey uzaklaşıyor. İçimde bir boşluk. Garip ve büyük bir his, derinliklerime doğru kaçıyor, gizleniyor. Ruhum karartılarla, sessiz ve şekilsiz gölgelerle, eşya arkasına sak-lanan hayaletler gibi kendilerini göstermeden korkutan meçhul varlıklarla dolu.

Kapım kapalı. Açmak istemiyorum. Açarsam hastanenin benim için hazırladığı felâketlerin hepsi birden içeri girecek sanıyorum. …”

Bir romandan alınan yukarıdaki parçada han-gi bilim dalından yararlanılmıştır?

A) Sosyoloji B) Tarih

C) Felsefe D) Psikoloji

E) Coğrafya

5. Bir edebiyat eseri incelenirken veya yazarın için-de bulunduğu ruhsal durum tespit edilirken ----, sanatçının içinde yetiştiği sosyal çevre incelenir-ken de ---- yararlanılır.

Bu parçada boş bırakılan yere sırasıyla aşağı-dakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Edebiyattan- tarihten

B) Psikolojiden- sosyolojiden

C) Matematikten- tıptan

D) Coğrafyadan- psikolojiden

E) Kimyadan- tarihten

6. “… Toros dağlarının etekleri ta Akdeniz’den baş-lar. Kıyıları döven ak köpüklerden sonra do-ruklara doğru yavaş yavaş yükselir. Akdeniz’in üstünde daima top top ak bulutlar salınır. Kıyılar dümdüz, cilalanmış gibi düz killi topraklardır. Killi topraklar et gibidir. Bu kıyılar saatlerce içe kadar deniz kokar, tuz kokar. Tuz keskindir. Düz, killi, sü-rülmüş topraklardan sonra Çukurova başlar. …”

Bir romandan alınan yukarıdaki parçada aşa-ğıdaki bilim dallarından hangisinden fayda-lanılmıştır?

A) Sosyoloji B) Tarih

C) Felsefe D) Psikoloji

E) Coğrafya

Sanat, insanlık tarihi kadar es-kidir.

Bilinen en eski sanat dalı re-simdir.

Sanat, insanların duygu ve dü-şüncelerini söz, ses, renk, form, biçim gibi çeşitli yollarla estetik bir güzellik ve etkileyicilikle öz-gün biçimde ifade etmesidir.

Lascaux’daki mağaralarda bu-lunan duvar resimlerinden bir örnek.

ANAHTAR

Sanatın ortaya çıkışı ile ilgili olarak “Sanat, ilkel dinsel tö-renlere dayanır.” görüşü yay-gındır.

HATIRLA

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 5: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

4

EDEBİYAT - BİLİM - GÜZEL SANATLAR

BİLGİ NOTU7. Aşağıdakilerden hangisi edebiyatın diğer bi-

limlerden yararlanmasının temel nedenidir?

A) Edebiyatın, bilimin inandırıcılığından yarar-lanmak istemesi

B) Edebi eserlerin bilimsel buluşlara ilham ver-mesi

C) Edebi araştırmalara kaynaklık etmek iste-mesi

D) Bireylerin bilime daha çok inanması

E) Ele aldığı konuyu eksiksiz ve etkili bir şekilde işlemek istemesi

8. “… On binlerce koyun, binlerce öküz, at ve on binlerce insan!

Bu göç Osman’ın bildiği göç değildi, Söğüt’ten kalkıp Domaniç’e konmaya hiç benzemiyordu. Günlerce yürünüyor, mevsimlerce konaklanıyor-du. Derya gibi ırmaklar, karı eksilmeyen doruklar gölge görmemiş çöller, uçsuz bucaksız ovalar geçilmişti. Nice kızlar, nice oğlanlar bu göç bo-yunca serpilmiş, erginleşmiş, evlenip ana baba olmuştu. O kadar uzundu bu göç yolu. O kadar uzakta idi Amuderya.

Ve bu göçün Turgut Alp, Hasan Alp, Saltuk Alp, Aykut Alp, Gazi Abdurrahman, Ak Temür, Kara Mürsel, Kara Tekin, Samsa Çavuş, Şeyh Mahmut, Sülemiş gibi yiğit beyleri vardı. …”

Bir romandan alınan yukarıdaki parçada aşa-ğıdaki bilim dallarından hangisinin etkisi ağır basmaktadır?

A) Sosyoloji B) Tarih

C) Felsefe D) Psikoloji

E) Coğrafya

9. Edebi eserler kurmacadır. Tamamen gerçek bir olay bile sanatçının kaleminde yeniden yorum-lanarak kurgulanır. Bu bakımdan bir sanatçının yazdığı sanat eserlerinde tarafsız olması gerek-mez. O, toplumsal olayları kendi bakış açısından yansıtır. Olayları eleştirebileceği gibi övebilir de.

Bu parçada edebi eserin hangi özelliği vurgu-lanmıştır?

A) Öznelliği B) Nesnelliği

C) Özgünlüğü D) Biricikliği

E) Yalınlığı

10. Dil, insanlar arasında iletişimi sağlayan işaret-ler sistemidir. Dille kültür arasında da sıkı bir ilişki vardır.Bireyin ve milletin kültürel gelişiminde dilin etkisi yadsınamayacak kadar büyüktür. Her me-tin türünde farklı biçimde kullanılan dil, kültürü de kuşaktan kuşağa aktarır.

Bu parçadan hareketle “dil” ile ilgili aşağıda-kilerden hangisi söylenemez?

A) Bilimsel eserlerde ve günlük hayatta aynı şe-kilde kullanılır.

B) Milletlerin yaşamasına ve gelişmesine kat-kıda bulunur.

C) Kültürün oluşması ve yaşamasında rol oynar.

D) Bireyin kültürel kimliğini oluşturur.

E) Kültürün nesilden nesile aktarılmasını sağlar.

11. “Dil, bir kültür aktarıcısıdır. Bir milletin tarihi, coğrafyası, değer ölçüleri, folkloru, müziği, edebiyatı, ilmi, dünya görüşü ve millet olma-yı gerçekleştiren her türlü ortak değerleri yüz-yılların süzgecinden süzüle süzüle kelimelerde, deyimlerde sembolleşerek hep dil hazinesine aktarılmakta, özünü orada saklamaktadır.”

Bu metinde “dil” ile ilgili olarak aşağıdakiler-den hangisi vurgulanmaktadır?

A) Kültürü oluşturması

B) Kültürün taşıyıcısı olması

C) Kültürün bir parçası olması

D) Kültürden etkilenmesi

E) Kültürü etkilemesi

12. Aşağıdakilerden hangisi güzel sanatların özel-liklerinden biri değildir?

A) Nesnellik

B) Özgünlük

C) Evrensellik

D) Yaratıcılık

E) Biriciklik

Cevaplar123456789101112DABDBEEBAABA

Türklerin ilk çalgısı şiir söyler-ken çaldıkları “kopuz”dur.

HATIRLA

Türklerde bilinen ilk edebi ürün-ler:

Sığır adı verilen av törenlerde söylenen şiirler (Koşuk)

Şölen adı verilen kurban tören-lerde söylenen şiirler (Koşuk)

Yuğ adı verilen cenaze törenler-de söylenen şiirler (Sagu)

Şaman, kam, ozan, baksı gibi adlar verilen kişiler.

ANAHTAR

Bilim, doğa yasalarını ve olay-larını gözlem ve deneye daya-narak bulmaya, bulduğu verileri kanıtlayarak geçerli bilgi haline getirmeye çalışan çabalar bü-tünüdür.

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 6: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

5

EDEBİYAT - BİLİM - GÜZEL SANATLAR

BİLGİ NOTU

TEST 3

1. Aşağıdakilerden hangisi güzel sanatların özel-liklerinden biri değildir?

A) Akıldan çok sezgiye dayanması

B) Estetik zevk vermeyi amaçlaması

C) Nesnel bir nitelik taşıması

D) Kurgusal bir nitelik taşıması

E) Soyut duygu ve hayallerin işlenmesi

2. Aşağıdakilerden hangisi işitsel sanatlardan biridir?

A) Resim

B) Heykel

C) Mimari

D) Müzik

E) Dans

3. Aşağıdakilerden hangisi, güzel sanatların sı-nıflandırılmasında daha etkilidir?

A) Kullanılan malzeme

B) Bir ihtiyacı karşılama

C) Ekonomik değer taşıma

D) Düşünceleri ifade etme

E) Estetik bir güzellik yansıtma

4. Aşağıdaki sanatlardan hangisi plastik( görsel) sanatlar içinde değerlendirilemez?

A) Opera

B) Mimari

C) Resim

D) Heykel

E) Hat

5. Aşağıdaki sanatçı- zanaatçı karşılaştırılmala-rından hangisi doğru değildir?

A) Sanatçı estetik zevki, zanaatçı yararı amaç-lar.

B) Sanatçılar özgün, zanaatçılar tekrarlanabi-len ürünler ortaya koyar.

C) Sanatçıların eğitim düzeyi yüksek, zanaatçı-ların düşüktür.

D) Sanatçı kendini ifade eder, zanaatçı işin ge-reğini yapar.

E) Sanatçı farklı biçimleri dener, zanaatçı alışıl-mış biçimleri kullanır.

6. Picasso’nun ‘Balık’ adlı tablosunu gören bir kişi, ‘Tuhaf!’der. ‘Bunun neresi balık?’ diye sorar. Pi-casso cevap verir: “O balık değil, sadece bir re-sim!”

Bu parçada güzel sanatlarla ilgili vurgulan-mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sanat eserinin estetik zevk vermesi

B) Sanat eserinin gerçeği olduğu gibi aktar-madığı

C) Sanatçının yaşamından izler taşıması

D) Sanat eserinin özgün olması

E) Sanat eserinin kalıcılığı

7. Aşağıdakilerden hangisi “edebi metin” olarak nitelendirilebilir?

A) Bulaşık makinesinin nasıl kullanılacağı an-latan bir metin

B) Kurtuluş Savaşı’nı anlatan bir metin

C) Gençliğe özlemi konu alan bir metin

D) Çiçeklerin bakımını anlatan bir metin

E) Uzayın özelliklerini anlatan bir metin

Bilimsel düşünce dinsel dü-şünceden sonra ortaya çıkmış ve günümüze kadar konu, yön-tem ve işlev bakımından büyük değişiklikler geçirmiştir.

Bilim de sanat gibi evrenseldir.

HATIRLA

Bilim şunlara dayanır:• Gözlem• Deney• Kanıtlama• Evrensel yasalar

Sanat şunlara dayalıdır:

• Üslup/Düşünce• Duygu

GÜZEL SANATLARİşitsel (Fonetik) Sanatlar(Sese, söze biçim verir.) 1. Edebiyat 2. MüzikGörsel (Plastik) Sanatlar(Maddeye biçim verir.) 1. Resim 2. Heykel 3. Mimari 4. Hat 5. MinyatürDramatik (Ritmik) Sanatlar(Harekete biçim verir.) 1. Tiyatro 2. Sinema 3. Opera 4. Dans 5. Bale

HATIRLA

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 7: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

6

EDEBİYAT - BİLİM - GÜZEL SANATLAR

BİLGİ NOTU8. “Görsel - İşitsel - Ritmik” sanatların örnekleri sı-

rasıyla hangi seçenekte verilmiştir?

A) Müzik - Edebiyat - Resim

B) Resim - Müzik - Tiyatro

C) Edebiyat - Hat - Opera

D) Bale - Müzik - Edebiyat

E) Mimari - Opera - Tiyatro

9. Aşağıdakilerden hangisi sadece güzel sanat-ların türlerini içermektedir?

A) Dans- kumaş boyama- bale

B) Çinicilik- resim- karikatür

C) Müzik- resim- heykel

D) Hat- müzik- kumaş boyama

E) Edebiyat- çinicilik- müzik

10. “Güzel sanatlarda başarılı olmak, bütün dev-rimlerde başarıya ulaşmak demektir. Güzel sa-natlarda başarılı olamayan uluslar ne yazık ki uygarlık alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan sonsuza kadar yoksun kalacaklardır.”

Atatürk’ün yukarıdaki sözünden sanatla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?

A) Uluslara yüksek insanlık niteliği kazandırması

B) Bilimsel alanda ulusları ilerletmesi

C) Ulusların geleceğe güvenle bakmalarını sağlaması

D) Ulusların kültürlerini geliştirmesi

E) Genç kuşakları kültürel olarak beslemesi

11. Aşağıdakilerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) Sanat eserinin kendi anlamından öte okur ve seyirci tarafından kazanılan anlamı da vardır.

B) Sanat eseri bireysel bir etkinliktir.

C) Sanat eseri dış dünyanın yorumlanması so-nucu ortaya çıkar

D) Sanat eseri tarihi araştırmalara birinci dere-ceden kaynaklık eder.

E) Sanat eseri öğretmez, çağrışımla sezdirir.

12. Güzel Sanatlar Kullanılan Malzeme

I. Edebiyat Dil

II. Heykel Mermer

III. Resim Renk, çizgi

IV. Tiyatro Hareket, ses, dekor

V. Müzik Hareket

Yukarıdaki tabloda güzel sanatların malzeme-siyle ilgili olarak numaralanmış yerlerin hangi-sinde bilgi yanlışı vardır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

13. Güzel Sanatlar Türleri

I. Edebiyat Fonetik

II. Resim Plastik

III. Sinema Ritmik

IV. Müzik Fonetik

V. Hat Ritmik

Yukarıdaki tabloda güzel sanatların türleri ile ilgili eşleştirmelerin hangisinde yanlışlık ya-pılmıştır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

Cevaplar12345678910111213CDAACBCBCADEE

Edeb

î Ese

rBi

limse

l Ese

znel

dir.

Sana

tçın

ın d

uygu

ları,

sez

gile

ri, h

ayal

leri

yapı

ta y

ansı

r.N

esne

ldir.

Bili

m a

dam

ı duy

gula

rına,

hay

alle

rine

yer v

erm

ekte

n ka

çını

r.G

erçe

kler

e da

yans

a da

tem

elde

kur

gusa

ldır.

Ger

çeğe

yas

lanı

r.Ya

ratıc

ılığa

, hay

alle

re d

ayan

ır.Ar

aştır

may

a, in

cele

mey

e, n

esne

l ver

ilere

day

anır.

Este

tik z

evk

esas

tır.

Yara

rlılık

esa

stır.

Güze

le u

laşm

ak a

maç

lanı

r.D

oğru

lara

ula

şmak

am

açla

nır.

Sözc

ükle

re y

eni a

nlam

lar y

ükle

nir.

Sözc

ükle

r, ge

rçek

anl

amın

da k

ulla

nılır

. Ter

imle

re y

er v

erili

r.Ço

k an

lam

lılık

var

dır.

Anla

m te

k bo

yutlu

dur.

Soyu

t kav

ram

ları

işle

r.So

mut

ger

çekl

eri e

le a

lır.

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 8: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

7

EDEBİYAT - BİLİM - GÜZEL SANATLAR

METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI

SÖZLÜ ANLATIM

EDEBİ METİNLER

Olay Çevresinde Oluşan Metinler

Olay Çevresinde Oluşan Metinler

Olay Çevresinde Oluşan Metinler

Olay Çevresinde Oluşan Metinler

Olay Çevresinde Oluşan Metinler

Olay Çevresinde Oluşan Metinler

ÖĞRETİCİ METİNLER

YAZILI ANLATIM

➤ Münazara➤ Söylev➤ Panel➤ Forum➤ Açık Oturum➤ Sempozyum➤ Konferans

➤ Mektup➤ Günlük➤ Anı➤ Biyografi➤ Otobiyografi➤ Gezi Yazısı

➤ Şiir ➤ Eleştiri➤ Makale➤ Deneme➤ Fıkra➤ Haber➤ Sohbet➤ Röportaj➤ Mülakat

➤ Tiyatro➤ Modern Tiyatro ➤ Trajedi ➤ Komedi ➤ Dram➤ Geleneksel Tiyatro ➤ Karagöz ➤ Meddah ➤ Orta Oyunu ➤ Köy Seyirlik Oyunları

➤ Fabl➤ Masal➤ Halk Hikayesi➤ Hikaye➤ Roman

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 9: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

8

EDEBİYAT - BİLİM - GÜZEL SANATLAR

1 – Sözlü anlatım:

Münazara: Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan tartışmadır.

Söylev: Bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söy-lenen, uzunca, coşkulu ve güzel söz, nutuk, hitabedir.

Panel: Açık oturumdur.

Forum: Bazı sorunların görüşülerek karara bağlandığı genel top-lantıdır.

Açık oturum: Seçilmiş bir konuşmacı grubu tarafından güncel, si-yasal, sosyal ve bilimsel konuların veya sorunların herkesin izleye-bileceği bir biçimde açık olarak tartışıldığı toplantıdır.

Sempozyum: Bilgi şöleni de denir. Belli bir konuda çeşitli konuşma-cıların katılımıyla düzenlenen bilimsel toplantıdır.

Konferans: Topluluğa bir konuda bilgi vermek için yapılan konuş-madır.

2 – Yazılı anlatım:

A. Edebi metinler:

• Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler:

Şiir: Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıy-la ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimidir.

• Olay Çevresinde Gelişen Metinler:

a. Göstermeye Bağlı Metinler:

Tiyatro: Sahne eseri, bu gibi eserlerin oynanma sanatı ve bunla-rın oynandığı yerdir.

Modern Tiyatro

Trajedi: Konusunu efsanelerden veya tarihsel olaylardan alan, acıklı sonuçlarla bağlanan bir tür tiyatro eseridir.

Komedi: İnsanların ve olayların gülünç taraflarını ortaya koyan sahne eseridir.

Dram: Acıklı, üzüntülü olayları, bazen güldürücü yönlerini de kata-rak konu alan sahne oyunudur.

Geleneksel Tiyatro

Karagöz: Deve derisinden veya mukavvadan kesilip boyanmış in-san biçimlerini beyaz bir perde üzerine arkadan ışık vererek yan-sıtma yoluyla oynatmaya dayalı bir gösteri oyunudur.

Meddah: Taklitler yaparak, hoş hikâyeler anlatarak halkı eğlendi-ren sanatçı ve onun gösterisinin genel adıdır.

Orta Oyunu: Sahne, perde, dekor, suflör kullanmadan halkın orta-sında oynanan Türk halk tiyatrosudur.

Köy Seyirlik Oyunu: Köylerde ve kırsal bölgelerde çeşitli zamanlar-da eğlenmek ve vakit geçirmek için yapılan oyunlardır.

b. Anlatmaya Bağlı Metinler:

Fabl: Kahramanları çoklukla hayvanlardan seçilen, sonunda ders verme amacı güden, genellikle manzum hikâyelerdir.

Masal: Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gele-nekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî türdür.

Halk hikayesi: Gezgin halk ozanlarının kahvelerde saz eşliğinde anlattıkları, şiir ve düz anlatım karışımı, çeşitli konularda söylenen aşk ve kahramanlık hikayeleridir.

Hikaye: Gerçek veya tasarlanmış olayları anlatan düzyazı türü, di-ğer adıyla öyküdür.

Roman: İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini incele-yen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kur-maca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî türdür.

B. Öğretici Metinler:

• Kişisel Hayatı Konu Alan Metinler:

Mektup: Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıttır.

Günlük: Günce de denen bu tür günü gününe tutulan anı yazısı veya bu yazıları içine alan eserdir.

Anı: Yaşanmış olayların anlatıldığı edebi türdür.

Biyografi: Bir kimsenin doğumundan yaşadığı güne kadar geçirdi-ği belli başlı evreleri içeren yazı bu yazı türüne öz geçmiş de denir.

Otobiyografi: Bir kişinin kendi yaşam öyküsü üzerine yazdığı yazı veya eserdir. Öz yaşam öyküsü olarak da adlandırılır.

Gezi Yazısı: Gezilip görülen yerleri, özelliklerini, oralardaki insanla-rın yaşantılarını, geleneklerini anlatan yazılardır.

• Gazete Çevresinde Oluşan Metinler:

Eleştiri: Bir edebiyat veya sanat eserini her yönüyle değerlendire-rek anlaşılmasını sağlamak amacıyla yazılan yazı türüdür.

Makale: Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal ko-nuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısıdır.

Deneme: Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan yazı türüdür.

Fıkra (Köşe yazısı): Gazete veya dergilerde gündelik konuları bir görüş ve düşünceye bağlayarak yorumlayan ciddi veya eğlendi-rici yazılardır.

Haber yazısı: Gazete ve dergi gibi belli aralıklarla basılan ya da radyo ve televizyonlarda belli zaman aralıklarıyla aktarılan bülten-lerde halka duyurulmak üzere yayımlanan yazılardır.

Sohbet: Bir bilim veya sanat konusunu, konuşmayı andıran biçim-de inceleyerek anlatan edebiyat eseridir.

Röportaj: Konusu bir soruşturma, araştırma olan gazete veya der-gi yazısıdır.

Mülakat: Radyo ve televizyon habercisinin araştırma ve soruştur-ma sonucunda hazırladığı yazıdır.

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 10: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

9

BİLGİ NOTU

METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI

TEST 4

1. Aşağıdakilerden hangisi “metin” adını verdiği-miz yazılı anlatımın özelliklerinden biri değil-dir?

A) Metin bir iletişim aracıdır.

B) Metnin anlamı bağlamla ilişkilidir.

C) Her metnin temel bir iletisi vardır.

D) Metnin anlamını söz sanatları belirler.

E) Metinler, gerçeklikle ilişkileri bakımından sı-nıflandırılır.

2. Aşağıdakilerden hangisi “edebi metnin” özel-liklerinden biri değildir?

A) İnsanlarda zevk uyandırmak, onları etkile-mek için yazılır.

B) Herkes tarafından kabul edilen nesnel yargı-lara yer verilir.

C) Bu tür metinlerdeki gerçeklik kurmacadır.

D) Bu tür metinlerde yazıldığı çağın etkileri gö-rülür.

E) Bu metinlerde çok anlamlılık vardır.

3. Aşağıdakilerden hangisi öğretici metinlerin bir özelliği olamaz?

A) Sözcükler günlük anlamlarının dışında kulla-nılır.

B) Anlaşılır yalın bir dil kullanılır.

C) Dil, göndergesel işlevde kullanılır.

D) Tarihi, felsefi ve bilimsel metinler öğretici me-tindir.

E) Kanıtlanabilir nitelikte olan bilgilere yer veri-lir.

4. Öğretici Metinler Sanat Metinleri

I. Tek anlamlıdır. Çok anlamlıdır.

II. Bilgi verir. Estetiktir.

III. Dil, göndergesel işleviyle kullanılır.

Dil, şiirsel işleviyle kullanılır.

IV. Özneldir. Nesneldir.

V. Nesnel gerçeklik vardır.

Kurmaca bir gerçekliğe sahiptir.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisin-de bilgi yanlışı vardır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

5. Aşağıdaki cümlelerden hangisi öğretici metin-den alınmış olabilir?

A) Hüzünlerle yarışırdı yüreğim, aklıma ne za-man senin hayalin düşse.

B) Uzun bir masal olurdu bizim sevgimiz, sonu mutlu bitseydi.

C) Ne zaman sokağımızdan geçse rüzgar misa-li; uzun, dalgalı saçlarını savururdu.

D) Böyle böyle uzaklaştı annesinden Yağmur ve ne zaman oldu bu kadar olay, hatırlamı-yordu.

E) Anlatımda gereksiz süslü ve sanatlı söyleyiş-lerden kaçınmak yalınlık ile açıklanır.

6. Aşağıdaki parçalardan hangisi bir “sanatsal (edebî) metin”den alınmış olabilir?

A) 22 Mayıs 1971’de Samsun’da doğdu, 1995’te üniversiteyi bitirdi, yazı hayatına lise yılların-da başladı. İlk kitabını geçen yıl yayımladı.

B) Yazar son romanında üslupla kurgu arasın-da uyumu sağlayamamış, bu da eserin oku-nurluluğuna zarar vermiştir.

C) Ayşe evin önüne çıktığında onunla karşılaştı, bunu beklemiyordu. Sonra birlikte tören alanı-na gittiler. Giderken uzun uzun konuştular. An-laşamadıkları konuları bir türlü çözemediler.

D) Çamaşır makinesi kesinlikle topraklı prize bağ-lanmalı, priz suyla temas ettirilmemelidir.

E) Romanda olay, kişi, yer ve zaman gibi ögeler bir uyum içinde kullanılmalıdır.

İnsanlar duygu ve düşünceleri-ni anlatma ihtiyacı hissetmiştir ve bu işi daha çok, yazıyla ya da sözle yapmışlardır.

Metinler temelde insanın kendi-ni ifade etme ihtiyacından doğ-muştur.

ANAHTAR

Orhan Okay (1931 – 2017)

Atatürk Üniversitesi ve Sakar-ya Üniversitesinde çalışan Or-han Okay, “Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi”nde redaktörlük yapmıştır. Mehmet Akif, Necip Fazıl ve Ahmet Ham-di Tanpınar ile ilgili biyografi-inceleme eserleri hazırlamıştır. “Sanat ve Hayat”, “Bir Başka İs-tanbul” gibi eserleri vardır.

ANAHTAR

Emin Özdemir (1931 – 2017)

Birçok üniversitede ders ve-ren Emin Özdemir, Türkçenin özleştirilmesi ve geliştirilmesi ile ilgili çalışmalarıyla tanınır. Yardımcı kitaplar ve sözlükler hazırlamak dışında TDK Terim Kolu Başkanlığı da yapmıştır. “Konuşma Sanatı”, “Dil Devri-mimiz”, “Türkçe Öğretimi” gibi pek çok eseri vardır.

ANAHTAR

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 11: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

10

METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI

BİLGİ NOTU7. Aşağıdakilerden hangisi olay çevresinde geli-

şen metinlerden biri değildir?

A) Roman

B) Öykü

C) Tiyatro

D) Biyografi

E) Destan

8. Aşağıdakilerden hangisi gazete çevresinde gelişen öğretici metinlerden biri değildir?

A) Makale B) Deneme

C) Sohbet D) Eleştiri

E) Günlük

9. Aşağıdakilerden hangisi kişisel hayatı konu edinen öğretici metinlerden değildir?

A) Röportaj B) Anı

C) Otobiyografi D) Günlük

E) Mektup

10. Metinler aşağıdaki ölçütlerden hangisine göre sınıflandırılamaz?

A) Niteliklerine

B) Anlatım biçimlerine

C) Yazılış amaçlarına

D) Gerçeklikle ilişkilerine

E) İşlevlerine

11. I. Metin: 27 Mart 1889 tarihinde Kahire’de doğ-du. İlköğrenimine Manisa’da başladı. 1903 yılın-da İzmir İdadisine girdi. Babasının ölümünden sonra annesiyle Mısır’a döndü. Öğrenimini İskenderiye’de bir Fransız okulunda tamamladı. Fecriati topluluğuna katıldı. İkdam gazetesin-deki yazılarıyla Kurtuluş Savaşı’nı destekledi. En önemli yapıtları Yaban ve Kiralık Konak’tır.

II. Metin: Hiç unutmam; yaramazlığımdan, geve-zeliğimden bıkan öğretmenler o sınıfta beni ar-kadaşlarımdan ayırmışlar, bir köşede tek kişilik bir küçük sıraya oturtmuşlardı.Müdirenin söyledi-ğine göre, ders esnasında komşularımı lakırdıya tutmamayı, uslu uslu muallimi dinlemeyi öğre-ninceye kadar orada bir sürgün hayatı geçirme-ye mahkûmdum.

Bir yanımda kocaman bir tahta direk vardı. Ne yapılsa sınıftan çıkarılmasına imkân olmayan ve ara sıra çakımın ucuyla ötesine berisine aç-tığım yaracıklara bir vakarla tahammül eden sessiz sedasız, ağırbaşlı ve upuzun bir komşu.Öte yanımda manastır terbiyesinin istediği serin ve mağrur loşluğu temin için yapılmışa benze-yen ve panjurları hiç açılmayan bir uzun pen-cere dururdu. Ehemmiyetli bir keşif yapmıştım. Göğsümü sıraya yaslayıp çenemi biraz yukarı kaldırdığım vakit panjurların arasından gökyü-zünün bir parçasıyla bir büyük akasyanın yap-rakları arasından tek bir apartman penceresi ve bir balkon parmaklığı görünürdü.

Yukarıdaki metinlerle ilgili olarak aşağıdaki-lerden hangisi söylenemez?

A) I. metin biyografi, II. metin anı türünden alın-mıştır.

B) I. metin açıklayıcı anlatımdan, II.metin öykü-leyici anlatımdan yararlanmıştır.

C) Her iki metin de gözlemci bakış açısıyla ya-zılmıştır.

D) I. metinde nesnel anlatım, II. metinde öznel anlatım vardır.

E) I. metin gerçeği olduğu gibi anlatırken, II. metin kurgusal bir anlatımla gerçeği vermiş-tir.

Cevaplar1234567891011DBADECDEAAC

Öğretici metinlerin özellikleri:• Açıklamak, bilgi vermek,

öğretmek amacıyla yazılır.• Günlük yaşantılar, tarihi

olaylar ve bilimsel gerçek-ler ele alınır.

• Konuyla ilgili duygu ve dü-şünceler kısa ve kesin ifa-delerle dile getirilir.

• Dil, genellikle göndergesel işlevde kullanılır.

• Söz sanatlarına, kelimelerin mecaz ve soyut anlamlarına pek yer vertilmez.

• Verilen bilgiler, yapılan açıklamalar örneklerle, ta-nımlarla pekiştirilir.

• Daha çok ansiklopedilerde, gazetelerde, bilimsel kitap-larda ve ders kitaplarında kullanılır.

• Gereksiz söz tekrarına, ses akışını bozan, söylenme-si güç sesler ve kelimelere yer verilmez.

ANAHTAR

Anlatmaya bağlı metinlerin özellikleri

• Yaşanmış ya da gerçekliği-ni yaşanmışlıklardan veya kurgudan alan bir olayın, bir anlatıcı tarafından yo-rumlanıp dönüştürülme-siyle oluşturulur.

• “Olay örgüsü” bu metinler-de asıl unsurdur.

• Anlatmaya bağlı metinler kurmaca olduğu için olay örgüsü yaşanmaz, düzen-lenir.

• Anlatmaya bağlı metinlerde yapı; olay örgüsü, kişiler, yer, zaman gibi birimlerin bir düzen içerisinde veril-mesiyle oluşur.

• Bu metinlerde ilahî bakış açısı, kahraman anlatıcının bakış açısı ve gözlemci an-latıcının bakış açısı olmak üzere üç tip bakış açısı ve anlatıcı vardır.

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 12: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

11

BİLGİ NOTU

İLETİŞİM VE İLETİŞİM ÖGELERİ

TEST 5

1. “İletişim bir bilginin aktarılmasıdır, bu işlem sıra-sında birden çok etken sonucu belirler.” Aşağı-dakilerden hangisi iletişimin ögelerinden biri değildir?

A) Gönderici B) Alıcı C) Tema

D) Kanal E) Dönüt

2. “Gönderici iletiyi alıcıya gönderirken değişik araçlar kullanır, bu araçlar iletişimin gerçekleş-tiği ortama göre farklılık gösterir. Bazen gönde-rici sesle bazen işaretle bilgiyi aktarır. İletişimde kullanılan bu araçlara...........denir.”

Yukarıdaki parçada boş bırakılmış yere aşağı-dakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Gönderici B) Alıcı C) Tema

D) Kanal E) Dönüt

3. Bir sözcüğün anlamının belirleyicilerinden biri de iletişimin gerçekleştiği zaman ve mekan-dır. Çünkü sözcüğün anlamı zaman ve meka-na göre değişir. Örneğin “günaydın” sözcüğü sabah işe giderken apartmandaki komşumuza söylediğimizde “iyi dilek” anlamında iken, öğle-ne kadar uyuyan birine söylediğimizde “tembel” anlamına gelmektedir.

Bu durum aşağıdaki iletişim ögelerinden han-gisiyle ilgilidir?

A) Bağlam B) Alıcı C) Tema

D) Kanal E) Dönüt

4. Bir gönderici ile alıcı arasında gerçekleşen duygu, düşünce, davranış ve bilgi alışverişine ne ad verilir?

A) Konuşma B) İletişim

C) Kapışma D) Telepati

E) Mesajlaşma

5. İletişimde “kod”un geçerli olması için gereken en önemli husus aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hem gönderici hem alıcı bu kodu bilmeli ve anlamalıdır.

B) Alıcının kodu bilmesi iletişim için yeterlidir.

C) Göndericinin kodu bilmesi iletişim için ye-terlidir.

D) Kod dediğimiz unsur, her iletişimde değişti-rilmelidir.

E) Gönderici de alıcı da kodu bilmeyebilir.

6. Aşağıdakilerden hangisi iletişim türleri arasın-da sayılamaz?

A) Dille gerçekleştirilen iletişim

B) Jest ve mimiklerle gerçekleştirilen iletişim

C) Hiçbir koda ihtiyaç duyulmadan gerçekleş-tirilen iletişim

D) Simgelerle gerçekleştirilen iletişim

E) Sembollerle gerçekleştirilen iletişim

İletişim türleri şunlardır:• Dille gerçekleştirilen ileti-

şim• Jest ve mimiklerle gerçek-

leştirilen iletişim• Resim, şekil, çizgi gibi sem-

bollerle gerçekleştirilen ile-tişim

• Simgelerle gerçekleştirilen iletişim

İletişimin temelinde “ileti” var-dır.

HATIRLA

İletişim, gönderici ve alıcı konu-mundaki iki insan ya da insan grubu arasında gerçekleşen duygu, düşünce, davranış ve bilgi alışverişidir.

ANAHTAR

İletişimde kodun geçerli ola-bilmesi için, hem göndericinin hem de alıcının bu kodları bil-mesi ve anlaması gerekir.

HATIRLA

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 13: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

12

İLETİŞİM VE İLETİŞİM ÖGELERİ

BİLGİ NOTU7. Aşağıdaki iletişim ögelerinden hangisinin ta-

nımında yanlışlık yapılmıştır?

A) İleti: Alıcıya aktarılan bilgi, duygu veya dü-şüncedir.

B) Gönderici: İletinin kaynağı olan kişidir.

C) Alıcı: İletinin yöneltildiği, sunulduğu kişidir.

D) Bağlam: İletinin anlamıdır.

E) Kanal: İleti için kullanılan somut araçlardır.

8. Öğrenciler sınıfta kısa oyunlar sergilemektedir. Bazen sözlü bazen de sözsüz biçimde jest ve mi-mikleriyle duygularını anlatmaktadırlar. Evimiz-deki televizyondan bilgiler dalgalar aracılığıyla bize ulaşmaktadır. Bütün bunlar iletişimde kulla-nılabilecek kanalların ne kadar çok olabileceği-ni göstermektedir.

Aşağıdakilerden hangisi iletişimde kullanılan kanallardan bir olamaz?

A) Ses dalgaları

B) Telefon kabloları

C) Sinir sistemi

D) Ses telleri

E) Kayıt cihazları

9. Müdür yardımcısı Ahmet Bey sınıfa gelir, sınıfın camını kimin kırdığını sorar. Hiç kimse cevap ver-mez. Herkes susar. Bekleyiş sürerken Ayşe elini kaldırır ve oyun oynarken camı kırdıklarını ifade eder, özür dileyip camın yenisini taktıracakları-nı söyler.

Yukarıdaki örnekte Ayşe’nin cevap vermesi ile-tişimin hangi ögesini karşılamaktadır?

A) Yorumlama B) Gürültü

C) Dönüt D) Algılama

E) Anlamlandırma

10. Mustafa, arkadaşı Serkan’a: “Seninle yemeğe gi-delim mi yarın?” dedi. Serkan da “Gidelim.” diye cevap verdi.

Yukarıdaki parçada aşağıdaki iletişim ögele-rinden hangisi yoktur?

A) Gönderici B) Alıcı

C) İleti D) Bağlam

E) Kanal

11. Bir ihtiyacını, duygusunu, düşüncesini, duru-munu anlatmak, sevincini veya üzüntüsünü paylaşmak isteyen kişi, iletişimin hangi ögesi olarak adlandırılır?

A) Alıcı B) Gönderici

C) İleti D) Bağlam

E) Dönüt

12. İletişimin gerçekleştiği ortamı karşılayan iletişim terimi ----, göndericinin iletisine alıcının gösterdi-ği olumlu ya da olumsuz tepkiyi karşılayan ileti-şim terimi ise ---- sözcüğü ile karşılanır.

Yukarıdaki cümlede bırakılmış boşluklara sı-rasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Bağlam – Dönüt B) Dönüt – Alıcı

C) Gönderici – Alıcı D) Bağlam – Kod

E) Kanal – Dönüt

Cevaplar123456789101112CDABACDCCDBA

İletişimin ögeleri şunlardır:1. İleti (Mesaj): Söz, yazı veya

davranış yoluyla alıcıya ak-tarılan bilgi, duygu veya dü-şüncedir.

2. Gönderici: İletiyi aktaran, iletinin kaynağı olan kişidir.

3. Alıcı: İletinin sunulduğu, ile-tiyi alan kişidir.

4. Kanal (Araç): İleti için kul-lanılan somut araçlara “ka-nal” adı verilir. Gazete, kitap, bilgisayar, not kâğıdı, ses titreşimleri birer kanal-dır.

5. Kod (Şifre): İletinin akta-rılması için kullanılan şif-releme sistemidir. Harfler, sözcükler, müzik notaları birer koddur.

6. Bağlam: Herhangi bir olgu-da olay, durum ve ilişkilerin bağlantısı demektir. İletişi-min gerçekleştiği ortamdır.

7. Dönüt (Geri bildirim): Gön-dericinin iletisine alıcının gösterdiği olumlu ya da olumsuz tepkidir.

İletişim, sosyal hayatın olmaz-sa olmazıdır.

HATIRLA

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 14: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

13

BİLGİ NOTU

DİL VE DİL TERİMLERİ

TEST 6

1. TDK tarafından “İnsanların düşündüklerini veduyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işa-retlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban.” ya da“Bir çağa, bir gruba, bir yazara özgü söz da-ğarcığı ve söz dizimi.” şeklinde tanımlanan enönemli iletişim aracının adı aşağıdakilerdenhangisidir?

A) Dil B) Lehçe C) Argo

D) Şive E) Ağız

2. (I) Dil, insanın iç dünyası ile dış dünyasını birbiri-ne bağlayan en önemli araçtır. (II) Her dil, kendikuralları olan ve bunlar içinde yaşayan, gelişencanlı bir varlıktır. (III)Dil, kuşaktan kuşağa akta-rılamaz. (IV)Dil, toplumun özelliklerini yansıtansosyal bir kurumdur. (V) Dil, kültürün koruyucu-luğunu, taşıyıcılığını yapar.

Dille ilgili yukarıdaki paragrafta numaralan-dırılmış cümlelerden hangisinde yanlışlık ya-pılmıştır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

3. Milletlerin birbirinden farklı dillerinin olması, du-yuş ve düşünüş tarzlarının, zevk ve yaşayışlarınınfarklılığına dayanır. Her toplum, dünyayı kendi-ne göre seslendirmiş, aynı eşyalara farklı seslerlekarşılık bulmuştur. Dili oluşturan bu gizli anlaş-manın ne zaman, ne şeklide ve nasıl yapıldığı bi-linmemektedir. Kelimelerin ortaya çıkışında yanidilin doğuşunda, doğadaki sesleri taklit etme-nin çok büyük bir yeri olduğu zannedilmektedir.Aslında bugün neredeyse her dilde ses taklidin-den doğduğu apaçık belli olan bazı sözcüklerinbulunması da bu düşünceyi desteklemektedir.

Yukarıdaki paragrafın konusu aşağıdakiler-den hangisidir?

A) Her milletin dilinin farklılığı

B) Dilde sözcüklerin yansıma kökenli olması

C) Milletlerin neden birbirinden farklı düşündüğü

D) Dillerin ortaya çıkışı

E) Milletlerin neye, hangi adı verdiği

4. Aşağıdakilerden hangisi dilin özelliklerindenbiri değildir?

A) Dil, canlı bir varlıktır.

B) Dil, sosyal bir varlıktır.

C) Dil, seslerden örülmüş bir sistemdir.

D) Dil, kültürü gelecek kuşaklara taşıyan bir var-lıktır.

E) Dilde sözcükler, her yıl bir kurum tarafındanbelirlenir.

5. Bir dilin tarihsel, bölgesel ve siyasal nedenlerdendolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ondanayrılan koluna denir. Coğrafi ve kültürel neden-ler bu ayrımda rol oynar. Bu ayrımda ses, biçimve sözcük farklılıkları göze çarpar. Türkçenin Ya-kutça ve Çuvaşça olmak üzere iki kolu vardır.

Yukarıda özellikleri verilen dil terimi aşağıda-kilerden hangisidir?

A) Lehçe B) Ağız C) Şive

D) Argo E) Jargon

6. Kentler, hatta köyler arasında da az çok deği-şik konuşmalara rastlanır. Sözcüklerin söylenişibaşkalarınınkine benzemez. Cümlelerin kurulu-şunda da az çok farklılıklar görülür. Kültür baş-kentlerinden ayrıldıkça bu farklılıklar artar.

Yukarıda verilen özellikler aşağıdakilerdenhangisine aittir?

A) Lehçe B) Ağız C) Şive

D) Argo E) Jargon

7. 1. Grup 2. Grup

I. Yakutça Lehçe

II. Kırgızca Şive

III. Türkiye Türkçesi Lehçe

IV. Karadeniz Ağız

V. Türkmence Şive

Numaralandırılmış eşleştirmelerden hangisin-de yanlışlık yapılmıştır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

Dilin özellikleri şunlardır:

• Dil, gelişmiş bir iletişim ara-cıdır.

• Dilin varlığı, ancak insanınvarlığıyla mümkündür.

• Dil, seslerden oluşmuş biranlaşma sistemidir.

• Tam anlamıyla anlatma veanlaşma; seslerden örülükurallar bütünü olan “dil”ile sağlanır.

• Dil, düşünce ve zekânın birgöstergesidir.

• Dil, canlı bir varlıktır.• Dil, sosyal bir varlıktır.• Dil, bir ortaklıktır.• Dil, sadece iletişim kurmaya

yaramaz, aynı zamanda builetişim sonucu doğan kül-tür unsurlarının da nesildennesile aktarılmasını sağlar.

Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç, kendi-sine özgü yasaları olan ve ancak bu yasalar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, temeli bilinme-yen zamanlarda atılmış bir giz-li anlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş sosyal bir kurumdur.

ANAHTAR

Standart Dil: Kuralları sözlük-lerde ve yazım kılavuzlarında tespit edilmiş; eğitim, hukuk, basın yayın alanları ile resmî yazışmalarda kullanılan; işlev ve geçerlilik alanı geniş, sos-yal sınıf ve yerel iz taşımayan dil türüdür.

ANAHTAR

Konuşma Dili: Dilin günlük ha-yatta kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan, daha çok sözlü iletişimde kullanılan dildir.

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 15: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

14

DİL VE DİL TERİMLERİ

BİLGİ NOTU8. Bir dilden ayrılmış ve zaman içinde ses ve biçim

yönünden farklılıklar göstermeye başlamıştır.Ayrılıklar lehçede olduğu kadar keskin değildir.Kullananları arasında anlaşma olasılığı vardır.Türkçenin Azerbaycan ve Özbekistan’da kulla-nımları buna örnektir.

Yukarıda verilen özellikler aşağıdakilerdenhangisine aittir?

A) Lehçe B) Ağız C) Şive

D) Argo E) Jargon

9. Her yerde ve her zaman kullanılmayan veya kullanılmaması gereken, çoklukla eğitimsiz ki-şilerin söylediği söz veya deyim olarak tanımla-nabilir. Serserilerin, külhanbeylerinin kullandığısöz veya deyim olarak da ifade edilebilir. Moruk,afili, matrak gibi sözcükler bu dil terimine örnekolarak verilebilir.

Yukarıda verilen özellikler aşağıdakilerden hangisine aittir?

A) Şive B) Jargon C) Lehçe

D) Argo E) Ağız

10. Her meslek grubunun kendine özgü oluşturduğubir dili vardır. Bu sözcüklerin anlamlarını sadeceo meslekten olanlar bilir. Daha doğrusu sözcük-lere o anlamı meslek grupları kendileri vermiş-lerdir. Bunun nedeni daha kolay anlaşmaktır.Doktorların, mühendislerin, hukukçuların kendi-lerine özgü sözcükler kullanmaları buna örnektir.

Yukarıda verilen özellikler aşağıdakilerden hangisine aittir?

A) Şive B) Jargon C) Lehçe

D) Argo E) Ağız

11. Kuralları sözlüklerde ve yazım kılavuzlarında be-lirlenmiş, eğitim, hukuk ve basın alanları ile res-mi yazışmalarda kullanılan, toplumsal, bölgeselözellikler taşımayan dil türüne --- denir.

Yukarıdaki boşluğa aşağıdakilerden hangisigetirilmelidir?

A) Standart dil B) Üst dil C) Yapay dil

D) Şiir dili E) Ağız dil

12. Aşağıdakilerden hangisi Türkçenin şivelerin-den biri değildir?

A) Kırgız B) Özbek C) Çağatay

D) Türkmen E) Azeri

13. Aşağıdakilerden hangisi Türkçenin lehçelerin-den biridir?

A) Yakutça

B) Kazak Türkçesi

C) Kırgız Türkçesi

D) Azeri Türkçesi

E) Türkmen Türkçesi

14. Aşağıdakilerden hangisi “kültür”ün özellikleriarasında sayılamaz?

A) Özgündür.

B) Millidir.

C) Canlıdır.

D) Doğaldır.

E) En çok değişen yanı özüdür.

Cevaplar1234567891011121314ACDEABCCDBACAE

Kültür:• Millidir,• Tarihidir,• Özgündür,• Milletin ortak malıdır,• Canlı ve doğal bir varlıktır,• Ahenkli bir bütündür,• Özü değiştirilemez.

ANAHTAR

Jargon: Bir fikir veya meslek etrafındaki insanların kendi aralarında kullandıkları dildir. Jargonu, o fikir veya meslekten uzak olan kişiler anlamayabilir.

Lehçe: Bir dilin tarihsel, bölge-sel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellik-leriyle ayrılan koludur. Çuvaşça ve Yakutça, Türkçenin lehçele-ridir.

Argo: Kötü ve kaba söz veya söz öbeklerine verilen isimdir. Gün-lük hayatta argo kullanmak pek hoş karşılanmaz.

HATIRLA

Şive: Bir dilin izlenebilen tarihi dönemlerinde ayrılmış koludur. Ayrılıklar, lehçede olduğu kadar belirgin ve keskin değildir. Şive-lerdeki ses ayrılıkları yazı diline girmiştir. Türkçenin bazı şive-leri şunlardır: Türkiye Türkçesi, Azerice, Gagavuzca, Özbekçe, Kazakça

HATIRLA

Ağız: Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılık-lar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dilidir. Karadeniz ağzı, Konya ağzı, Denizli ağzı, Tokat ağzı gibi.

ANAHTAR

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 16: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

15

BİLGİ NOTU

DİLİN İŞLEVLERİ

TEST 7

1. Bir dilin bilgi vermek amacıyla kullanılmasıdır.Burada amaç doğru nesnel bilgi aktarmaktır,“Cep telefonuyla fazla konuşanların ileride be-yin tümörüne yakalanma ihtimalleri yüksektir.”cümlesinde olduğu gibi.

Bu parçada dilin hangi işlevinden söz edilmiş-tir?

A) Heyecana bağlı işlev

B) Kanalı kontrol işlev

C) Dil ötesi işlev

D) Göndergesel işlev

E) Sanatsal işlev

2. “Türkçe sondan eklemeli bir dildir. Ekler yapım veçekim ekleri olmak üzere ikiye ayrılır.” cümlesin-de dil hangi işlevde kullanılmıştır?

A) Heyecana bağlı işlev

B) Kanalı kontrol işlev

C) Dil ötesi işlev

D) Göndergesel işlev

E) Sanatsal işlev

3. Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,

Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,

Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,

Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,

Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,

Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,

Sende tattım yemişlerin cümlesini.

Cahit Sıtkı Tarancı

Yukarıdaki parçada dil aşağıdaki işlevlerden hangisiyle kullanılmıştır?

A) Alıcıyı harekete geçirme işlevi

B) Kanalı kontrol işlev

C) Dil ötesi işlev

D) Göndergesel işlev

E) Sanatsal işlev

4. Bir ileti, kanalın iletiyi aktarmaya uygun olupolmadığını öğrenmek amacıyla düzenlenir.Törenlerde, uzun söylevlerde ve aile yakınlarıarasındaki konuşmalarda sıkça kullanılır. “Söyle-diklerim anlaşıldı mı?” cümlesinde olduğu gibi.

Bu parçada dilin hangi işlevinden söz edilmiş-tir?

A) Heyecana bağlı işlev

B) Kanalı kontrol işlev

C) Dil ötesi işlev

D) Göndergesel işlev

E) Sanatsal işlev

5. İletinin bir çeşit çağrı görevi gördüğü bu işlev-de amaç, alıcıda bir tepki ve davranış deği-şikliği yaratmaktır. Propaganda amaçlı siyasisöylevler, reklam metinleri, genelgeler, el ilanla-rı genellikle dilin bu işleviyle oluşturulur. “ Ayşe,tabağı bana uzatır mısın?” cümlesinde olduğugibi.

Bu parçada dilin hangi işlevinden söz edilmiş-tir?

A) Heyecana bağlı işlev

B) Kanalı kontrol işlev

C) Dil ötesi işlev

D) Göndergesel işlev

E) Alıcıyı harekete geçirme işlevi

6. “Oğlum, insanları hiçbir zaman hor görme. Bü-yüklerin karşısında saygılı ol, ancak doğruları,büyükleri üzse dahi söyle. Bunu söylerken de kar-şındakini incitmeden söyle. Çevreye ve insanla-ra karşı duyarlı ol. Onlara zarar verme, zararauğrayanlara yardımcı ol.”

Aşağıdakilerden hangisi bu dizelerdeki di-lin, alıcıyı harekete geçirme işlevinde kullanıl-dığının kanıtlarından biri olamaz?

A) Cümlelerin emir kipinde kullanılması

B) Öğüt vermesi

C) İletişimi devam ettirme olgusunun ağır bas-ması

D) Yapılması gerekenlerin söylenmesi

E) Alıcıda davranış değişikliği yapmayı amaç-laması

Göndergesel işlev daha çok kul-lanma kılavuzlarında, nesnel anlatılarda, bilimsel bildiriler-de, kısa not ve özetlerde karşı-mıza çıkar.

Göndergesel İşlev: Dilin bilgi verme işlevidir.

ANAHTAR

Dilin Heyecana Bağlı İşle-vi: Bir ileti, göndericinin ileti-nin konusu karşısındaki duygu ve heyecanlarını dile getirme amacıyla oluşturulmuşsa dil heyecana bağlı işlevde kulla-nılmıştır.

ANAHTAR

Özel mektuplarda, öznel betim-lemeler ve anlatılarda, lirik şi-irlerde, eleştiri yazılarında dilin heyecana bağlı işlevi kullanılır. Ünlem cümlelerinin tamamında dilin bu işlevi kullanılır.

Emir, rica, istek cümlelerinde dil, alıcıyı harekete geçirme iş-leviyle kullanılır. Propaganda amaçlı siyasî söylevler, reklâm metinleri, genelgeler, el ilanları genellikle dilin bu işleviyle oluş-turulur.

HATIRLA

Dilin Alıcıyı Harekete Geçirme İşlevi: İleti alıcıyı harekete ge-çirmek üzere düzenlenmiştir.

ANAHTAR

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 17: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

16

DİLİN İŞLEVLERİ

BİLGİ NOTU7. Aşağıdaki şiir türlerinden hangisinde dil gön-

dergesel işleviyle kullanılır?

A) Lirik şiir

B) Epik şiir

C) Didaktik şiir

D) Dramatik şiir

E) Satirik şiir

8. Fuzuli’nin Şikayetname’si edebiyatımızın ilk ede-bi ve eleştirel mektubudur. Fuzuli kendisine ve-rilmesi gereken emekli maaşının memurlartarafından geciktirilmesi üzerine devrin ileri ge-lenlerine bu mektubu yazar. Yazar devrindekitoplumsal çürümeyi de ortaya koyar.

Bu parçada dil hangi işlevde kullanılmıştır?

A) Göndergesel işlev

B) Heyecana bağlı işlev

C) Alıcıyı harekete geçirme işlevi

D) Şiirsel işlev

E) Kanalı kontrol işlevi

9. Göndericinin kendi iletisine karşı tutum ve dav-ranışını belirtir.Bu işlevde çoğunlukla duygular,heyecanlar, korkular, sevinç ve üzüntüler dile ge-tirilir. “Eyvah, deprem oluyor!” cümlesinde oldu-ğu gibi

Bu parçada dilin hangi işlevinden söz edilmiş-tir?

A) Heyecana bağlı işlev

B) Kanalı kontrol işlev

C) Dil ötesi işlev

D) Göndergesel işlev

E) Alıcıyı harekete geçirme işlevi

10. Kitap en iyi arkadaş

Bana neyi sorsam söyler.

Ne anlatsa en sonunda

Çalış, iyi, doğru ol der

Fazıl Hüsnü Dağlarca

Bu parçada dil hangi işlevde kullanılmıştır?

A) Göndergesel işlev

B) Heyecana bağlı işlev

C) Alıcıyı harekete geçirme işlevi

D) Şiirsel işlev

E) Kanalı kontrol işlevi

11. Aşağıdakilerden hangisinde dil farklı işlevdekullanılmıştır?

A) İzmir’e en yakın il Manisa’dır.

B) Turunçgillerde C vitamini bulunur.

C) Kitap üç bölümden oluşmaktadır.

D) Çocuklar, beni duyuyor musunuz?

E) Okulda üç öğrenci tıp, beş öğrenci hukuk fa-kültesini kazandı.

12. Aşağıdakilerden hangisi “dil”in işlevlerindenbiri değildir?

A) Göndericinin iletiyle ilgili duygu ve heyecan-larını dile getirmek

B) Nesnel ve gözlemlenebilir iletiler sunmak

C) Alıcıda bir tepki oluşturarak alıcıyı hareke-te geçirmek

D) İnsanların yaşam standartlarını yükseltmeyeyardımcı olmak

E) İnsana özgü durumların sanatsal gerçekli-ğe dönüştürülmesinde bir araç olarak kul-lanmak

Cevaplar123456789101112DCEBECCAADDD

Dilin Kanalı Kontrol İşlevi: Bir ileti, kanalın iletiyi iletmeye uy-gun olup olmadığını öğrenmek amacıyla düzenlenmiştir. Daha çok soru cümlelerinde karşımı-za çıkar.

ANAHTAR

Dille ilgili bilimsel metinlerde ve öğretme amaçlı konuşmalarda karşımıza çıkan işlev dil ötesi işlevdir.

Dilin kanalı kontrol işlevi tö-renlerde, uzun söylevlerde, aile yakınları ya da sevgililer arasın-daki konuşmalarda kullanılır.

Dil şiirsel işlevde kullanıldığın-da iletinin iletmek istediği hu-sus, iletinin kendisidir. Örneğin bir şiirin amacı, şiirin kendisidir. Şiir, farklı çağrışımlara açıktır.

HATIRLA

Dilin Şiirsel (Sanatsal) İşlevi: Bir iletinin iletisi kendisinde ise dil şiirsel işlevde kullanılmıştır. Edebî metinlerde dil şiirsel iş-levde kullanılır.

ANAHTAR

Dilin Dil Ötesi (Üst Dil) İşlevi: Bir ileti dille ilgili bilgi vermek üzere düzenlenmişse o iletide dil, dil ötesi işlevde kullanılmış-tır. Dili açıklamak, dille ilgili bil-gi vermek için düzenlenir.

ANAHTAR

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 18: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

17

BİLGİ NOTU

NASIL YAZILIR?

TEST 8

1. Nitelikli bir yazıda biçim ve içerik yönündenbazı özellikler aranır. Aşağıdakilerden hangisinitelikli bir yazının özelliklerinden biri olamaz?

A) Açıklık B) Yalınlık C) Özgünlük

D) Duruluk E) Kuralcılık

2. “Bir başkasının da senin kadar iyi söyleyebile-ceğini söyleme; senin kadar iyi yazabileceğiniyazma.” diyen Andre Gide, “yazma” ile ilgili ola-rak aşağıdakilerden hangisini vurgulamak is-temiştir?

A) Yalınlık B) Kalıcılık C) Özgünlük

D) Duruluk E) Akıcılık

3. Aşağıdakilerden hangisi yazma becerisini ge-liştirmede kullanılabilecek yöntemlerden birideğildir?

A) Not alma

B) Özet çıkarma

C) Boşluk doldurma

D) Sözcük havuzundan sözcük seçme

E) El yazısı bir metni aynen bilgisayara aktarma

4. Öğretmen “kalem” sözcüğünü tahtaya yazaraköğrencilerden bu sözcüğün çağrıştırdığı sözcük-leri yazmalarını ve bunlarla bir metin oluşturma-larını ister. Öğrenciler bu sözcükten hareketle birmetin oluştururlar.

Bu etkinlik aşağıdaki yazma türlerinden hangi-siyle ilişkilendirilebilir?

A) Yaratıcı B) Eleştirel C) Güdümlü

D) Kontrollü E) Serbest

5. Yazma eğitimini geliştirmek için aşağıdaki ça-lışmalardan hangisi yapılamaz?

A) Tasvir ve portreler yazmak

B) Yaşadığı, gördüğü olayları anlatmak

C) Resim ve fotoğraflara bakarak gördükleriniyazmak

D) Mektup çalışması yapmak

E) Kütüphanelere gezi düzenlemek

6. Bir yazar hem bir grubun üyesi hem de bütün birsanatçı olamaz. Yaptığıyla yetinmemelidir. Herzaman daha iyisi yapılabilir, diye düşünmelidir.Daima yapabileceğinden daha iyisini kurmalı,daha yükseğe nişan almalıdır.

Bu parçada yazarın vurguladığı aşağıdakiler-den hangisidir?

A) Yenilikçilik

B) Okuma zenginliği

C) Taklitçilik

D) Kendine has bir biçim oluşturma

E) Eski sözcüklerin yerine yenilerini kullanma

Yazma süreci,• Hazırlık• Planlama• Taslak metin oluşturma• Taslak metni geliştirme ve

düzeltme• Yazılan metni paylaşma

gibi aşamalardan oluşur.

İnsanların çoğu kendini yazarak ifade etmek ister. Bu, insanla-rın doğasına da uygun bir dav-ranıştır.

ANAHTAR

John Steinbeck’in 1963 yılında, yazarlığa başlayanlar için kale-me aldığı yazının girişi:

“Birçok mükemmel hikaye yaz-dım, ama şansımı deneyip yaz-manın dışında onların nasıl yazıldığını hâlâ bilmiyorum”

Yazmanın hazırlık aşamasında,• Konu, tema, ana fikir, amaç

ve hedef kitle belirleme• Araştırma yapma• Kaynaklara ulaşma• Genel Ağ’ı kullanma• Özet çıkarma• Not alma

gibi işler yapılır.

ANAHTAR

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 19: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

18

NASIL YAZILIR?

BİLGİ NOTU7. Kusursuz yazı yazmak yeteneğine sahip olmak

isteniyorsa güzel anlatımlı bir sanat eserini yalnızokumakla yetinmeyip tekrar tekrar yazmak; hatave eksikleri yavaş yavaş düzeltmek ve böyleceeseri tamamlamak gerekir. Yazı yazmak da oto-mobil kullanmayı öğrenmek, ata binmek, yüz-mek, kürek çekmek gibi bir şeydir, egzersizleöğrenilir. İçten geldiği gibi yazmalı, yeni anla-tım biçimleri denenmelidir.

Bu parçada yazmakla ilgili vurgulanan aşağı-dakilerden hangisidir?

A) Yazmanın ancak yetenekle olabileceği

B) Yazmanın devamlı çalışmakla kazanılabile-ceği

C) Yazmanın insanı mutlu edeceği

D) Yazmanın insanı sosyalleştireceği

E) Yazmanın dili geliştireceği

8. Gençken yazdıklarına daha bir güvenir, onla-rı önemser şair, ayıklamak değil çoğaltmak is-ter dizelerini “Biraz daha yazmalıyım...Daha,daha...” diye düşünür. Sanır ki ne kadar çok ya-zarsa o ağırlıkta kanıtlayacaktır kendini. Oysayaşlandıkça yazdıklarını daha fazla irdeleyip on-lar üzerinde daha çok düşünür.

Bu parçada yazmakla ilgili vurgulanan aşağı-dakilerden hangisidir?

A) Yazar, olgunlaştıkça daha seçici davranır.

B) Yazar, her zaman gerçekçi davranamaz.

C) Yazar, geçmişle geleceği buluşturmalıdır.

D) Gençlik döneminde yazılan şiirler niteliksiz-dir.

E) Şairlerin okurları yaşlarına göre değişmek-tedir.

9. Bazı kimseler çok konuşur, hiçbir şey söylemez.Bazıları da çok yazar, hepsi amaçsız, faydasızdır.Bir konuyu yazmaya başlamadan önce insanınkendine niçin, kime, ne yazıyorum diye sorma-sı gerekir. Bu sorulara cevap aramak yazarınhem kendine hem de okuruna karşı saygısınınbir göstergesidir.

Yukarıdaki paragrafta “yazmak”la ilgili vurgu-lanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yazmanın önce amacı belirlenmelidir.

B) Yazmak için güzel konu seçilmelidir.

C) Yazmak ancak güzel bir üslupla kalıcı olur.

D) Yazmak için kültürlü olmak gerekir.

E) Yazı yazmak ancak yetenekle olur.

10. Bir çorba pişirirken bile her türlü sebzeyi bir ten-cereye doldurup, pişirmeyiniz. Yazarken de aynıyöntemi kullanınız. Ele alacağınız ve anlatacağı-nız konuyu satır satır düzene sokunuz. En önem-lisi konunun ana hatlarını belirlemenizdir, sonrada yan hatları. Her şey yerli yerine gelinceye ka-dar toplayınız, diziniz ve iç içe yerleştiriniz. Ro-man, film, tiyatro, radyo yayınları için de bu kuralgeçerlidir.

Bu parçada yazmakla ilgili vurgulanan aşağı-dakilerden hangisidir?

A) Yazmanın planlanması

B) Yazma ve üslup

C) Yazmada konu seçimi

D) Yazmada konunun sınırlandırılması

E) Dil ve anlatıma dikkat edilmesi

Cevaplar12345678910ECECEABAAA

Umberto Eco, 1977 yılında öğ-rencilerine akademik çalışma-larında rehberlik edecek “How to Write a Thesis” (Tez Na-sıl Yazılır) isimli ince bir kitap yayımlamıştı. Kitap edebiyat öğrencilerine akademik çalış-malarında yardım için hazırlan-sa da yazma sürecinin birçok aşamalarına değiniyor.Kitabın bir bölümünde ise Eco öğrencilere yazma ile ilgili tavsiyelerde bulunuyor:

• “Siz Proust değilsiniz. Uzuncümleler kurmayın. Eğeraklınıza gelirse onları yazınve sonra bölün.”

• “Cummings değilsiniz.Cummings Amerikan avan-gart şairdi ve bir avangartşair olarak yapması gere-kenleri yapardı. Ancak sizavangart şair değilsiniz. Te-zinizin konusu avangart şi-irler olsa bile.”

Sadık Yemni’den yazmakla il-gili bazı tavsiyeler:

1. Çok okuyun2. Televizyon izlemeden dura-

mayan, nomofob (cep te-lefonu tutkunu) olanlar veinternet bağlantısız geçenanlara tahammül edeme-yenler yazı işinde irtifa ka-zanamaz.

3. Yalnızlık için karakterin öğ-retmenidir denir. Yalnız ol-mak yazmak için şarttır.

4. Samimi ve gönülden olmakçok önemlidir.

5. Karakterlerin bizlerden alın-tı olduğu unutulmamalıdır.

6. Doğallık ve hissiyatlarıninandırıcılığı çok önemlidir.

7. Yazdığınız metinlerin akıcı-lığı çok önemlidir.

8. Ayrıntı yeterli miktarda kul-lanmalı ve aşırısından sa-kınmalıdır.

9. Ne yazarsanız yazın iyi birhikâyeniz olmalı.

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 20: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

19

BİLGİ NOTU

ANLATIM VE ÖZELLİKLERİ

TEST 9

1. Eski Doğu dünyasının kültür dillerine çevrilmiş olan bu yapıt, bulunduğu andan bu yana, Avru-pa bilginleri arasında büyük bir ilgi uyandırmış; Almanca, İngilizce ve Fransızca’ya çevrilmiştir. Bu üç dilde çeşitli çevirileri bulunan yapıtı, ülkemizin yazın kültürü bakımından yararlı bulduğumdan, ben de Türkçeye çevirdim. Dr. Albert Schott’un da birçok yerde yanıldığını sezdiğimden, çeviriyi bitirdikten sonra, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi profesörlerinden üstat Landsberger’e gösterme-yi uygun buldum. Özellikle Sümerce, Babilce ve Asurcadaki bilgisi ve yetkesi dünyaca bilinen sa-yın üstattan yapıtı özgün metinle karşılaştırarak düzeltmesini rica ettiğimde, hiç duraksamadan hemen işe başlamamızı söyledi. Yapıtın elden geldiğince doğru ve asıl metne bağlı bir çevi-risini yapabilmek amacıyla üstat elinden gele-ni esirgemedi. Dahası, yapıtı Schott’un çevirisini temel alarak özgün metinden yeni baştan çe-virdi. Değerli zamanını esirgemeyen üstat, yapı-lan çeviride destansı anlatıma bağlı kalmamı, bana hep salık verdi. Ben de onun söyledikleri-ne uyarak yapıtın anlatımını elimden geldiğin-ce değiştirmemeye çalıştım. Onun için okurlar oldukça ilkel bir anlatımla karşılaşacaklardır. Üç bin yıldan uzun bir süre önce yazıya geçirilen bir yapıtın anlatımının bugünkü anlatımdan ayrı olacağını, çeviride doğallıkla daha ilkel bir an-latım kullanılması gerektiğini, okurlar da elbette anlayacaklardır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır?

A) Destansı anlatıma yer verilmiştir.

B) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır.

C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

D) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır.

E) Öyküleme tekniğinden yararlanılmıştır.

2. Gılgamış destanı, Sümerlerin ulusal destanıdır. Destanın bu nitelemeye hak kazanmasının ne-deni, ulusun her bireyine seslenmesinden; des-tan kahramanının, halkın erkeklik ülküsünü en özlü biçimde canlandırmasından ve insan ya-şamı sorununun destanda büyük bir yer tutma-sından ileri gelmektedir. Babilliler bu destanla Yunanlıların ulusal destanları İlyada’yı oluştur-masından çok önce, eski kavimlerde görülme-yen bir yapıt yaratmışlardır. Mısırlılar da Etiler de Gılgamış ayarında bir destan yaratamamışlar-dır. İsrailoğulları’nın dünya tarihinde bıraktıkları etkiye karşın, büyük öykülerinde, bu destanlar-da görülen görkem ve deyiş yoktur. Ön Asya’da Babillilerden başka destan tekniğini geliştiren biricik kavim Fenikelilerdir. Fakat bunların des-tanları da yüksek bir sanat yapıtı izlenimi verme-diği gibi, Babillilerin destanlarındaki derinlik ve güzellikten de yoksundur. Babillilerin bu farklı sa-nat gücünü gösterebilmeleri, kendilerine miras kalan düşünceyi verimli bir biçimde kullanabil-miş olmalarındandır. Sümer düşlemi, görkemli mitolojik biçimler yaratmıştı. Bunlar, zengin düş-lemlerini işletip gerçekleştirerek büyük destan biçimini yaratmışlardı.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır?

A) Tanımlama yapılmıştır.

B) Öyküleme tekniği kullanılmıştır.

C) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır.

D) Karşılaştırmalardan yararlanılmıştır.

E) Dil göndergesel işlevde kullanılmıştır.

3. Anlatım ilkeleri ile ilgili aşağıdaki tanımlardan hangisinde yanlışlık yapılmıştır?

A) Duruluk, gereksiz sözcük kullanılmamasıdır.

B) Yalınlık, anlatımı süsten arındırmaktır.

C) Açıklık, okuyanın metni çabucak kavrama-sıdır.

D) Akıcılık, anlatımın hiçbir engele takılmama-sıdır.

E) Özlülük, az sözle çok şey anlatmaktır.

Anlatımın ilkeleri şunlardır:

1- Özgünlük (Farklılık-Yenilik)2- Özlülük-Yoğunluk-Derinlik3- Duruluk4- Açıklık (Tek Anlamlılık)5- Sadelik (Yalınlık)6- Doğallık (İçtenlik – Sami-

milik)7- Akıcılık (Sürükleyicilik)8- Tutarlılık

HATIRLA

Anlatımın her türlü süsten arın-dırılması yalınlıktır.

Metni okuyan herkesin aynı an-lamı çıkarması açıklıktır.

Anlatımda gereksiz sözcüğün kullanılmaması duruluktur.

Özlülük, az sözcükle çok ve de-rin bir kavramı anlatma sanatı-dır.

HATIRLA

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 21: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

20

ANLATIM VE ÖZELLİKLERİ

BİLGİ NOTU4. Matematik de diğer bilim dalları ve disiplinler

gibi kötü niyetli ellerde tehlikeli bir oyuncak hali-ne getirilebilir. Düzenbaz falcıların sudan, kahvetelvesinden ya da fasulyeden gelecek öngörü-leri oluşturmaları gibi, matematik de, din kitapla-rından şifreler, Nostradamus manzumelerindenkıyamet günü için tarih hesapları ortaya çıkart-makta kullanılabilir. Bir bıçağı ekmek kesmekiçin kullanabileceğiniz gibi insan öldürmekiçin de kullanabilirsiniz örneğinde olduğu gibi.- - - - - - - - -Yoksa bilimsel bakış açısıyla ele alındı-ğında anlamlı sonuçlara ulaşmamızda fayda-sı var mıdır, gibi soruları aklımızın bir köşesindetutmakta fayda var. Şimdilik bu tür şüphecilikleriakıl süzgeçlerimize bırakmak ve konuyu ele al-mak en iyisi sanıyorum.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı-şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebi-lir?

A) “Altın Oran” kavramına bir kere daha dikkatçekilmesi romanın iyi yönlerinden biriydi.

B) Doğada rastlanan bir kavram mıdır, yoksaöylesine ortaya atılmış, zorlama ve yapay birkavram mıdır?

C) Altın Oran kavramı bu tür istismarlarda dakullanılabilecek bir konu mudur?

D) Altın oran kavramı ve bu kavramın gizeminedir?

E) Peki, nedir altın oran, nereden çıkmıştır, pra-tik hayatta kullanımı var mıdır?

5. Yazarın ödevi, bir kenara bırakılmış ve ölümlüolan her şeyi sonsuz hayata götürmek, rastlan-tıyı yasaya uygun bir gerçek haline getirmektir.

Bu parçada yazmakla ilgili vurgulanan aşağı-dakilerden hangisidir?

A) Özgünlük B) Yalınlık C) Kalıcılık

D) Yoğunluk E) Etkileyicilik

6. “Konuya ansızın gir! Süslü, güzel söylemek mera-kına kapılma! Hiçbir zaman özür dileme.”

Yukarıdaki sözde nitelikli sanat eserinin hangiözelliği vurgulanmaktadır?

A) Özgünlük B) Yalınlık C) Kalıcılık

D) Özlülük E) Etkileyicilik

7. 4. yy başlarında Niepce (1765 – 1833) tarafındangerçekleştirilen ilk doğa fotoğrafının çekilmesiy-le birlikte; insan varlığının sanata ilişkin yaratmasüreçlerinde yaklaşık MÖ 40.000 yıllarından iti-baren resim uygulamalarında yakalamayaçalıştığı doğa gerçekliğine ulaşılabilmiştir. Fo-toğraf tekniğinin ortaya çıktığı yıllarda insanoğ-lu, resim uygulamalarında şartlanmışlıklardankaynaklanan doğa gerçekliği yerine, gördüğüdoğa gerçeğini resmetme çabasını sergiliyor-du. Empresyonizm olarak adlandırılan bu üs-lupta, resim uygulamalarında nesnelere ilişkinşartlanılmış bilgi yerine, doğrudan gözleme da-yalı olarak elde edilen nesnel bilgi aktarılmayaçalışılıyordu. Sanatçılar, empresyonizme gele-ne kadar resim uygulamalarında; doğaya iliş-kin olarak biçim ve renk bilgisini şartlanmışlıkboyutuna taşıyarak, her zaman diliminde aynırenk ve biçimi kullanmışlardır. Ancak empres-yonist anlayışla bu yaklaşım değişerek doğayailişkin nesnelerin, gerçekte böyle olmadığı orta-ya çıkmıştır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerdenhangisi yoktur?

A) Sözcükler daha çok mecaz ve yan anlamla-rıyla kullanılmışlardır.

B) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır.

C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

D) Bilgi vermek amacıyla kaleme alınmıştır.

E) Kurallı cümleler kullanılmıştır.

8. “----” sözcüklere yüklenen farklı anlam ve çağrı-şımlarla sağlanır. Kısaca az sözle derin anlamlaranlatmak şeklinde tanımlanabilir.

Yukarıdaki cümlede bırakılmış boşluğa aşa-ğıdaki anlatım tekniklerinden hangisi getiril-melidir?

A) Özgünlük B) Özlülük C) Akıcılık

D) Yalınlık E) Duruluk

Varlıkların belirleyici, ayırıcı özellikleriyle anlatılmasına be-timleme denir.

Belirli bir yere ve zamana bağlı olarak, kahramanların hareke-tiyle ortaya çıkan bir olayın an-latımına öyküleme denir.

Anlatımın hiçbir engele takılma-ması akıcılıktır.

Anlatım biçimleri şunlardır:

1. Betimleyici anlatım2. Öyküleyici anlatım3. Tartışmacı anlatım4. Açıklayıcı anlatım

HATIRLA

Özgünlük, eserlerin kendi-ne özgü nitelikler taşımasıdır. Sanatçının, eserini oluşturur-ken başkasına benzememesi, taklitten uzak durması, orijinal olması, yeni, farklı şeyler söyle-mesidir. Bu farklılık içerikte de üslupta da söz konusu olabilir.

ANAHTAR

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 22: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

21

ANLATIM VE ÖZELLİKLERİ

BİLGİ NOTU9. Yüzünün ışığı yüreğimin yüzünü yalayıp geçtik-

ten aylar sonra, başka bir olaya tanık oldum. Lo-kantanın birinde yemek yerken yakınımda birşey patladı. Patlamanın olduğu yere baktığım-da yerdeki balon parçalarını gördüm. Hemenoracıkta, bir çocuk arabasında garip hareketleryapan küçük bir kız vardı. Üç dört yaşlarındaydı.Renkli giysiler içindeydi ve belini çevreleyen birkayışla arabaya bağlanmıştı. Başını sağa solasallıyor, ayakları ve elleriyle de hızlı ve düzensizhareketler yapıyordu. Çocuğun kör olduğunufark ettiğimde dünyam sallandı. Annesiyle ba-bası yanına çökmüşler, güven verici sözler söy-leyerek yatıştırmaya çalışıyorlardı onu. Elindepatlayan balonun yarattığı müthiş paniği ağzın-dan dökülen anlamsız sözcükler açığa vuruyor-du. Ailesinin bütün çabasına rağmen, korkusugiderek arttı ve sesi ağlamaya dönüştü. İşte, ozayıf, uzun boylu adam tam o sırada çocuğunyanında belirdi. Herkes çocuğun yaşadığı kor-kudan öylesine etkilenmişti ki adamın oturduğumasadan sessizce kalkıp çocuğa doğru yürüdü-ğünü görmemişti. Adam, elindeki tahta kutuyuaçtı ve içinden bir keman çıkarıp çalmaya baş-ladı. O çalmaya başlayınca, karlı bir dağa çar-pan tek motorlu uçağa döndüm. Çünkü çaldığıezgi, o mayıs gecesinde, gökyüzünden üzerimedağılan sesin aynısıydı. Sanki çalkalanan bir de-nizin üzerine bulutlar dökülüyor, döne döne dü-şerken boşlukta bu sesi çıkarıyorlardı. Kemancı,o ezgiyi çalmaya başladıktan kısa bir zamansonra, küçük kızın yüzü yumuşamaya, ağlama-sı kesilmeye başladı. Sonra, gözleri yavaşça ka-pandı ve uykuya daldı. O uyuyunca kemancı,ezgiyi bitirdi ve kemanını yeniden kutusuna yer-leştirdi. Kalktığı masaya geri dönerken anneylebaba yaşlı gözlerle ellerine sarıldılar. Onları yer-den kaldırdı ve masasına doğru ilerlemek yeri-ne kapıya doğru yürüdü. Biz onun düşüncesinineden değiştirdiğini anlayamadan çıkıp gitti.Benimle birlikte lokantada bulunan herkes, ya-şadığımız olay karşısında konuşamaz durumagelmişti.

(Akgün Akova)

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır?

A) Öyküleme anlatım tekniği kullanılmıştır.

B) Betimlemeye başvurulmuştur.

C) Üçüncü kişili anlatım kullanılmıştır.

D) Benzetmeden yararlanılmıştır.

E) Olay oluş sırasına göre anlatılmıştır.

10. Masallar sözlü anlatım türü olarak kabul edil-se de, anonim masalın yazılı hale getirilmesiveya bir yazarın sanatsal üretimi de söz konu-su olabilmektedir. İlk Türk masal kitabı GeorgeJacob’un 1898’de yayımladığı 14 hikâyeden olu-şan ve yazıya geçirilen Billur Köşk masalıdır. Ta-hir Alangu’ya göre, İstanbul kütüphanelerindekitarihsiz Billur Köşk’lerin en eskisi 1876 yılına kadargörülebilmektedir. Eserin dili biraz sadeleştirilip1961 yılında Alangu tarafından yayımlanmıştır.Masal konusunda çalışan bir diğer önemli isimProf. Dr. Pertev Naili Boratav’dır. Zaman Zamanİçinde, adlı eseri ilk Türkçe masal kitabı özelli-ği taşımaktadır. Az Gittik Uz Gittik, adlı kitabı ise;Boratav’ın yayımlanan son masal kitabıdır.

Bu parçada söylenenlerden aşağıdakilerdenhangisi kesin olarak çıkarılamaz?

A) Masal bir sözlü anlatım türüdür.

B) İlk Türk masal kitabı Billur Köşk’tür.

C) Tahir Alangu Billur Köşk kitabını sadeleştir-miştir.

D) Az Gittik Uz Gittik yayımlanan son masal ki-tabıdır.

E) Prof. Dr. Pertev Naili Boratav masal alanındaçalışmaktadır.

11. (I) Göçmen kuşların yollarını nasıl bulduğu,eskiden beri üzerinde düşünülen bir konu.(II) Almanya’nın Frankfurt-Main ÜniversitesindenWolfgang Wiltschko ve arkadaşları bu konu üze-rinde çalışıyorlar. (III) Kuşların iki tane iç pusu-laları var; biri yıldızları temel alıyor, diğeri ise,dünyanın manyetik alanını temel alan bir man-yetik bir pusula. (IV) Kimse kuşların manyetikalanı nasıl algıladığını bilmiyor ama manyetikbilgiler kuşların göçünde çok önemli bir yer tu-tuyor. (V) Bazen iki pusulanın çelişkiye düştüğüde oluyor. (VI) Manyetik Kuzey Kutbu sabit olma-dığından, bazı durumlarda coğrafik Kuzey Kutbukuşlara güneye gitmelerini gösterirken, manye-tik Kuzey Kutbu tam zıt yönde hareket etmeleri-ni söylüyor.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

A) II B) III C) VI D) V E) VI

Okura bir şey öğretmeyi amaç-layan yazılarda kullanılan anlatım tekniği, açıklayıcı an-latımdır.

Bir düşüncenin savunulup baş-ka bir düşüncenin yanlışlığının kanıtlanmaya çalışıldığı yazılar-da tartışmacı anlatım kullanılır.

Düşünceyi geliştirme yolları şunlardır:

• Karşılaştırma• Benzetme• Tanık gösterme• Örnekleme• Sayısal verilerden yararlan-

ma• Tanımlama

HATIRLA

Anlatımda, belirlenen konuda ileri sürülen düşüncenin etki-si artırmak için kullanılan tek-niklere “düşünceyi geliştirme yolu” denir.

ANAHTAR

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 23: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

22

ANLATIM VE ÖZELLİKLERİ

BİLGİ NOTU12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “karşılaştır-

ma” yapılmamıştır?

A) Televizyon dizileri de en az sinema filmleri ka-dar etkilidir.

B) Köyün en güzel bahçesini büyükannem ya-par, enfes ürünler yetiştirirdi.

C) Merve gezmeyi dolaşmayı, Irmak kitap oku-mayı çok sever.

D) Divan şairlerinin dili, halk şairlerinin dilinden daha ağırdır.

E) Temiz bir dünya istiyorsan plastikten uzak durmalısın.

13. Kahve... Tüm dünyanın en sevdiği içecek sanki. Kökboyasıgiller (Rubiaceae) familyasının “cof-fea” cinsinden tropik çalı türlerine, bu türlerin tohumlarına ve tohumlarından hazırlanan içe-ceğe “kahve” adı verilir. Aslında kahve, bir ağa-cın meyvesinin çekirdeğidir.

Bu parçada kullanılan en belirgin düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tanımlama

B) Karşılaştırma

C) Tanık gösterme

D) Örnekleme

E) Alıntı yapma

14. Bu sınıf derslerde kuzu gibi sessizdi. Ama sınavlar başladı mı sabahlara kadar çalışan ve okulun en yüksek notlarını alan çocuklar da bu sınıftay-dı. Ders anlarında dut yemiş bülbül gibi susan bu çocuklara sınavlarda ne olduğunu anla-mak pek de mümkün olmuyordu biz öğretmen-leri için.

Bu parçada kullanılan en belirgin düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tanımlama

B) Örnekleme

C) Tanık gösterme

D) Benzetme

E) Karşılaştırma

15. İnsanın temel fizyolojik gereksinimleri ve öğrenil-miş gereksinimleri vardır. Öğrenilmiş gereksinim-lerden en önemlisi başarı gereksinimidir. Başarı, kişinin yetenek ve yetişmeye bağlı olarak gös-terdiği eylemsel etkinliklerinin olumlu ürünüdür. Başarı, toplumdan topluma ya da zamana bağ-lı olarak değişse de toplum ve birey açısından her daim önemli bir gereksinim olmuştur. Mümin Sekman’ın dediği gibi “Baş olmak için, arı gibi çalışmak gerekir.” Ancak başarının çok fazla vur-gulanması bireysel ve toplumsal açıdan isten-meyen bazı sonuçlar doğurabilmektedir. Bunlar; normsuzluk, yetkecilik, yabancılaşma ya da suç işleme, intihar ve psikiyatrik bozukluklardır.

Yukarıdaki parçada aşağıdaki düşünceyi ge-liştirme yollarından hangisi kullanılmamıştır?

A) Tanımlama

B) Tanık gösterme

C) Sayısal verilerden yararlanma

D) Benzetme

E) Karşılaştırma

Karşılaştırma: İki varlık veya kavram arasındaki benzerlik ya da farklılıkların ortaya konma-sıdır.

ANAHTAR

Aralarında çeşitli benzerlik-ler bulunan kavram veya var-lıklardan, benzerlik açısından zayıf (güçsüz) olanın güçlü ola-na benzetilerek anlatılmasına “benzetme” adı verilir.

Tanık Gösterme:

“Alıntı yapma” olarak da bilinen bu düşünceyi geliştirme yolun-da, başkalarının sözlerinden, görüşlerinden yararlanılır.

HATIRLA

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 24: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

23

ANLATIM VE ÖZELLİKLERİ

BİLGİ NOTU16. Bilgisayarlara aşina olan, onlarla ilgilenen, tarih-

çelerini merak eden biri, ilk bilgisayarın abaküs olduğunu bilir. Ayrıca günümüzdeki bilgisayarla-rın Allen Turing’in çalışmalarını temel alarak ya-pıldığını da bir yerlerde, bir şekilde duymuştur. Ancak Turing kadar ünlü olmayan fakat çalışma-ları günümüze ışık tutan bir isim daha var: Char-les Babbage! Bazıları bu ismi hiç duymamış olsa da bilgisayar veya matematik mühendisleri bu isme aşinadırlar. Çünkü ilk mekanik bilgisayarı Babbage yapmıştır. Ayrıca programlanabilir ilk bilgisayarın tasarımcısı da odur. Ne yazık ki ta-sarladığı icadı yapamadan vefat etmiştir.

Bu parçada ağır basan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tanımlama

B) Karşılaştırma

C) Benzetme

D) Alıntı yapma

E) Sayısal verilerden yararlanma

17. Aşağıdakilerden hangisinde verilen tanımla parantez içindeki düşünceyi geliştirme yolu birbiriyle uyuşmamaktadır?

A) Aralarında çeşitli benzerlikler bulunan kav-ram veya varlıklardan, benzerlik açısından zayıf (güçsüz) olanın güçlü olana benzetile-rek anlatılmasına denir. (Benzetme)

B) Bu düşünceyi geliştirme yolunda, başkala-rının sözlerinden, görüşlerinden yararlanılır. (Tanık gösterme)

C) Parçada “mesela, örneğin” gibi sözcükler-le bulunan, bir konu hakkında ileri sürülen düşüncenin somutlaştırılması için kullanılan yöntemlerden biridir. (Örnekleme)

D) Bir metinde inandırıcılığı artırmak için bilim-sel çalışmaların, araştırmaların, anketlerin sonuçlarından yararlanmaktır. (Sayısal veri-lerden yararlanma)

E) İki varlık veya kavram arasındaki benzerlik ya da farklılıkların ortaya konmasıdır. (Ta-nımlama)

18. Ne roman bir toplumbilim kitabı ne de şiir bir doğrular topluluğudur. Bir sanat eserini birta-kım bilgiler, doğrular olarak kabul etmek, sade-ce sanatı, varlığını özünü görmemektir. Balzac’ı yaşadığı devrin toplum olaylarını öğrenmek için okuduğunu kim ileri sürebilir? Böyle olsaydı bu olayları anlatan sayfalar birer tarih belgesi sa-yılmaz mıydı? Romanı tarihle bir tutmak sadece yaratışın ne demek olduğunu bilmemektir. Bir romanın birkaç defa okunması, bir şiirin okun-duktan sonra tekrar edilmesi, ezberlenmesi de romanın veya şiirin herhangi bir mesele hakkın-da bilgi edinmek için okunmadığını gösterir.

Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme-yi yollarından hangisinin kullanımı ağır bas-maktadır?

A) Karşılaştırma

B) Tanık gösterme

C) Tanımlama

D) Sayısal verilerden yararlanma

E) Benzetme

19. Duygu, düşünce ve istekler dil aracılığı ile akta-rılır. Bir milleti ayakta tutan, onun varlığını ve de-vamını sağlayan hiç şüphesiz ki dildir. Dil; milli bilinci besleyen, bir millete ait olma hazzını ve-ren ve bireylerini birbirlerine yaklaştırarak onlar arasında birlik yaratan temel unsurdur. Kısacası milletin varlığı, dil ile mümkündür.

Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi kullanılmıştır?

A) Örnekleme

B) Tanık gösterme

C) Tanımlama

D) Öyküleme

E) Karşılaştırma

Cevaplar12345678910111213141516171819ABCCCBABCDBEADCBEAC

Bir konu hakkında ileri sürülen düşüncenin somutlaştırılma-sı için kullanılan yöntemler-den biri de dir. Bu düşünceyi geliştirme yolunda “mesela, örneğin” gibi sözcük-ler kullanılabilir.

ANAHTAR

Bir varlık ya da kavramı belir-gin özellikleriyle tanıtmaya “ta-

denir. Bu düşünceyi geliştirme yolunda varlık veya kavramla ilgili “kimdir, nedir” soruları sorulur.

Bir metinde inandırıcılığı ar-tırmak için bilimsel çalışmala-rın, araştırmaların, anketlerin sonuçlarından yararlanmaya

-

denir.

HATIRLA

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 25: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

24

ÜNİTE DEĞERLENDİRME SORULARI

1. Dil ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangi-si yanlıştır?

A) Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağ-layan doğal bir araçtır.

B) Dil, milletin bütününe ait, gizli anlaş-malar sistemidir.

C) İnsanlar dile istedikleri gibi biçim ver-mekte özgürdür.

D) Her toplumun kendi değer yargılarına göre şekillenen canlı bir varlıktır.

E) Sesli işaretler sistemi olan dil, sosyal bir kurumdur.

2. Aşağıda verilenlerden hangisi kültürün özellikleri arasında yer almaz?

A) Toplumlar kültürü, tarihleri boyunca üretmiş ve kuşaktan kuşağa aktar-mışlardır.

B) Kültür maddi ve manevi değerler bü-tünüdür.

C) Dil, din, tarih ve coğrafya kültürel fark-lılığımızın temel nedenleri arasında-dır.

D) İnanışlar, düşünce biçimleri, gelenek-ler kültürün maddi ögelerini oluşturur.

E) Dil, en güçlü kültür taşıyıcısıdır.

3. I. Dil

II. Din

III. Gelenek

IV. Edebiyat

Yukarıdakilerin hangileri kültürü oluştu-ran ögelerdendir?

A) I ve II B) II, III ve IV

C) III ve IV D) I ve IV

E) I, II, III ve IV

4. I. Canlı olmasıII. Tarihsel bir süreçte oluşması

III. Hiç değişmeden devam etmesi

IV. En önemli iletişim aracı olması

Yukarıdakilerin hangileri dilin özellikleri arasında gösterilemez?

A) I ve II B) Yalnız III

C) Yalnız IV D) III ve IV

E) II ve III

5. Estetik bir doyum amacıyla, duygu, dü-şünce ve hayalleri güzel ve etkili bir biçimde ifade eden dilin günlük kulla-nımından farklı yanlarını da ortaya çıka-ran ve dili sanatsal bir şekle dönüştüren kurmaca biçimine ne denir?

A) Tarih B) Müzik

C) Edebiyat D) Kültür

E) Sosyoloji

6. Edebiyatın diğer bilimlerle ilişkisinin an-latıldığı aşağıdaki seçeneklerin hangi-sinde parantez içinde verilen bilim dalı, cümleyle uyuşmamaktadır?

A) Her edebi metnin meydana geldiği tarihi bir dönem vardır ve metinlerde bu döneme ait izler bulmak mümkün-dür. ( Tarih ilişkisi)

B) Klasisizm akımına bağlı sanatçılar, Descartes’in rasyonalizm düşünce-sinden etkilenmişlerdir.( Felsefe ilişkisi)

C) Edebi eserlerde anlatılan olayların geçtiği yer, mekan gerçeklikle ilişkili olabilir. (Coğrafya ilişkisi)

D) Eserdeki kahramanların ruhsal du-rumlarının inandırıcı şekilde anlatıl-ması, sanatçının karakter çizmesinde önemlidir. ( Sosyoloji ilişkisi)

E) Cinayet romanlarında kurbanın be-deni ile ilgili çeşitli bilgiler verilebilir.(Biyoloji ilişkisi)

7. Aşağıdakilerden hangisi bilim ve sanat arasındaki farklardan biri değildir?

A) Bilim nesnel, sanat öznel özellik gös-terir.

B) Sanatta estetik haz verme, bilimde düşünce ön plandadır

C) Sanat hayata dair kişisel bir bakışı yansıtırken bilim kanıt ve ispatla ilgi-lidir.

D) Sanatta fikirler; bilimde duygu ve ha-yaller ön plandadır.

E) Bilim doğruları araştırır; sanat güzel-liği ve estetik zevki ortaya çıkarmayı hedefler.

8. Edebiyat, sanatların sınıflandırılmasın-da aşağıdakilerin hangisiyle beraber-dir?

A) Müzik B) Opera

C) Dans D) Resim

E) Heykel

9. Aşağıdakilerden hangisi edebiyatın ko-nusu olamaz?

A) Yalnızlık korkusu

B) Kurtuluş Savaşı’nın üzerimizdeki etki-leri

C) Anne sevgisi

D) Dostluğun önemi

E) Küresel ısınmanın ülkemize etkileri

10. Heykel maddeye şekil verir, tiyatro hare-kete biçim verir, edebiyat……………….. bi-çim verir.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıda-kilerden hangisi gelmelidir?

A) bilime B) Sese, söze

C) renklere D) davranışa

E) tarihe

11. Aşağıdakilerden hangisi sanatın özellik-lerinden biri değildir?

A) Sanatçının duygularını ve hayallerini yansıtması

B) Estetik zevk ve güzelliği amaçlaması

C) Herkes tarafından farklı yorumlanması

D) Kesin yargılara varılması

E) Kurgusal olması

ÜNİTE DEĞERLENDİRME SORULARI

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 26: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

25

ÜNİTE DEĞERLENDİRME SORULARI

12. “İnsan sadece ekmekle yaşayamaz. Tabiki bütün insanlar yemek yemelidir. Ayrıcasevilmeye ve ilgi görmeye ihtiyaçları var-dır. Ama bütün insanların ihtiyacı olan birşey daha vardır: Kim olduğumuzu ve ne-den yaşadığımızı bilmek.”

(Sofie’nin Dünyası)

Bu parçada edebiyat hangi bilim dalı ile ilişkilidir?

A) Tarih B) Coğrafya

C) Felsefe D) Fizik

E) Biyoloji

13. Aşağıdaki türlerden hangisi edebi metinözelliği gösterir?

A) Makale B) Günlük

C) Tenkit D) Hikâye

E) Deneme

14. “İçimizde bir ülke vardır, bir ruh coğraf-yası; yaşadığımız sürece bunun sınırlarınıarar dururuz. Şanslı olup da bu ülkeyi bu-labilenler, taşların üstünden akan su gibirahatça kayarak iniş çıkışlara yayılır, yu-valarını bulmuş olurlar. Kimileri doğduk-ları yerde bulurlar bu ülkeyi, kimileri birkıyı kasabasında susuzluktan kavrulduk-tan sonra çölde yüreklerinin tazelendiğinigörürler.” (Josephine Hart)

Bu paragrafta edebiyat hangi bilim da-lından yararlanmıştır?

A) Psikoloji B) Coğrafya

C) Kimya D) Astronomi

E) Sosyoloji

15. Aşağıdakilerin hangisi edebi metninözellikleri arasında gösterilemez?

A) Edebi metinlerde dil, estetik ve şiirselişlevde, sözcükler yan ve mecaz an-lamlarıyla kullanılır.

B) Edebi ürünler , yazıldıkları döneminzihniyet unsurlarını yansıtırlar, toplu-mu etkiler ve tolumdan etkilenirler.

C) Edebi eserler dünü bugünle birleştire-rek kuşaklararası köprü görevi görür.

D) Edebi metinler nesnel bir bakışla , top-lumsal fayda gözetilerek yazılır.

E) İmge, sanatlı anlatım, çağrışımlardanyararlanma edebi metinlerin özellik-leri arasındadır.

16. Metinlerin sınıflandırılmasıyla ilgili ola-rak aşağıda verilenlerden hangisi yan-lıştır?

A) Şiir : Coşku ve heyecanı dile getirenedebi metin

B) Karagöz: Göstermeye bağlı edebimetin

C) Roman: Anlatmaya bağlı edebi metin

D) Deneme: Gazete çevresinde gelişenöğretici metin

E) Masal : Göstermeye bağlı edebi me-tin

17. Görülen gerçekliğin, sanatçı tarafındanfarklı biçimlerde yeniden yazılması, ha-yalle harmanlanıp değiştirilmesine nedenir?

A) Kurmaca B) Bağlam

C) Makale D) Gezi yazısı

E) Bağdaşıklık

18. Aşağıdakilerden hangisi iletişimin öge-lerinden biri değildir?

A) Gönderici B) Hayaller

C) Dönüt D) Bağlam

E) İleti

19. İletişim sırasında, mesajın alıcıya ulaştı-rılmasında kullanılan her türlü yola, ak-tarılan ortama ne denir?

A) Dönüt B) Alıcı

C) Kanal D) Kod

E) Gönderici

20. Bir sınıfta öğretmen öğrencilere romankonusunu sunum yaparak anlatmaktadır.

Buna göre aşağıda verilenlerden han-gisi yanlıştır?

A) Gönderici: öğretmen

B) Alıcı : öğrenciler

C) Bağlam: sınıf

D) Kanal: ses, görüntü

E) İleti: jest ve mimikler

21. Gönderici: Anne

Alıcı: Çocuk

İleti: Odanı topladın mı?

Kanal: Annenin öfkesi

Kod: Türkçe ( sözcükler)

Dönüt: Yarın sınavım var, toplayamadım

Bağlam: Çocuğun odası

Yukarıdaki iletişim şemasında yanlışolan hangisidir?

A) Gönderici B) Kanal

C) Bağlam D) Dönüt

E) İleti

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 27: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

26

ÜNİTE DEĞERLENDİRME SORULARI

22. “Lütfen arkaya doğru ilerleyelim.”

Bu cümlede dil hangi işlevde kullanıl-mıştır?

A) Kanalı kontrol işlevi

B) Alıcıyı harekete geçirme işlevi

C) Heyecan bildirme işlevi

D) Dil ötesi işlev

E) Şiirsel işlev

23. Gurbette katılmış, yaşam seline

Kalem silahıdır, almış eline

Türküler oturmuş, güzel diline

Kendi türküsünü, okuyor Uçar,

Hepten Anadolu, kokuyor Uçar.

Yukarıdaki dizelerde dil hangi işlevdekullanılmıştır?

A) Göndergesel işlevde

B) Alıcıyı harekete geçirme işlevinde

C) Şiirsel işlevde

D) Kanalı kontrol işlevinde

E) Dil ötesi işlevde

24. Dille ilgili bilgilerin verildiği, dili açıkla-mak için yazılmış metinlerde dil hangiişlevde kullanılır?

A) Kanalı kontrol işlevinde

B) Alıcıyı harekete geçirme işlevinde

C) Sanatsal (şiirsel ) işlevde

D) Dil ötesi işlevde

E) Heyecan bildirme işlevinde

25. Bir dilin, tarihî gelişim sürecinde, çokuzun zaman önce, yazılı metinlerle izle-nemeyen karanlık dönemlerinde kendi-sinden ayrılan ve ayrıldığı dilden hemses hem biçim olarak farklılıklar göste-ren koluna ne denir?

A) Şive B) Ağız

C) Jargon D) Terim

E) Lehçe

26. • Karadeniz yöresinde :oooovvvv ismaiillnabaysın nediysın göremiyrum seni ha-buralarda ooooyyy

• Tokat yöresinde “kadar” için “gadder”,“zira” için “zere”, “tekme” için “dekmük”

Yukarıdaki örnekler edebiyatta hangi terimle açıklanır?

A) Şive B) Lehçe

C) Ağız D) Argo

E) Jargon

27. Aynı meslek veya topluluktaki insanla-rın ortak dilden ayrı olarak kullandıkla-rı özel dil veya söz dağarcığı olarak TDKtarafından tanımlanan kavram aşağı-dakilerden hangisidir?

A) Argo B) Şive

C) Lehçe D) Jargon

E) Ağız

28. “Bu atmasyon haberlere mi inanacağız,hava gazı bunlar hava gazı. Baktık olma-dı tabanları yağlayıp sıvışırız kanka.”

Bu cümlede altı çizili sözcükler aşağı-dakilerden hangisini örneklemektedir?

A) Jargon B) Argo

C) Ağız D) Şive

E) Lehçe

29. Türkçenin lehçeleri aşağıdakilerin han-gisinde doğru olarak verilmiştir?

A) Arapça- Farsça

B) Moğolca- Japonca

C) Çuvaşça- Yakutça

D) Azerice-Tunguzca

E) Moğolca-İngilizce

30. Türkiye’de resmi kurumların kullandığıve eğitim kurumlarında öğretilen ağızaşağıdakilerden hangisidir?

A) Ege ağzı

B) Karadeniz ağzı

C) İstanbul ağzı

D) Erzurum ağzı

E) Trakya ağzı

Cevaplar123456789101112131415161718192021222324252627282930CDEBCDDAEBDCDADEABCEBBCDECDBCC

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 28: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

27

UYGULAMALAR - 1

AÇIK UÇLU SORULAR

“Neden yazılır? Dünya acılı olduğu için yazılır. Duygular taştığı için ya-zılır. İnsanın kendi zavallılığından sıyrılması çok güç bir işlemdir. Ama insan bu, bir kez bu zavallılıktan sıyrılmaya görsün, o zaman yaşamı kendi egemenliği altına alabilir. İşte böylesi bir egemenliği bir iki kişi-ye daha anlatmak için yazılır. (Ya da kendi kendine kanıtlamak için.) Çünkü insanın kişisel özgürlüğü, kendi dünyasına egemen olmasıyla başlar. Dünyasına egemen olan insan, acıları coşkuya, bunalımı ya-ratmaya, sevgisizliği sürekli aşka dönüştürebilir. Ben dünyama ege-men olabilmeyi edebiyatla öğrendim.”

TEZER ÖZLÜ

Söz vermiştim kendi kendime: yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koş-tum tütüncüye, kağıt kalem aldım oturdum. Ada’nın tenha yolların-da gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım.

SAİT FAİK ABASIYANIK

NİÇİN YAZARIZ?

Yukarıda iki yazarımızın yazma gerekçeleri ile ilgili düşünceleri verilmiş-tir. Bu metinleri okuduktan sonra, siz de aşağıdaki soruların size yönetil-diğini düşünerek bu soruları cevaplayın.

• Sizce yazmak bir insana ne kazandırır?

• Siz yazmak dışında, sanatın hangi dalıyla kendinizi ifade etmekisterdiniz?

• Sizce yazmak kişinin kendini ifade etmesinin en kolay yolu mu-dur? Neden?

DOĞRU - YANLIŞ

Aşağıdaki cümlelerin başına doğru ise (D) yanlış ise (Y) işareti ko-yunuz

1. Edebiyat eserleri sadece yazılı olarak ortaya konur.

2. Edebi eserleri diğer eserlerden dil ve üslupları ayırır.

3. Bilim faydalı olmayı, sanat etkilemeyi amaçlar.

4. Bilimsel eserlerin benzeri yapılamaz, sanat eserlerinin benzeri yapılır.

5. Edebiyat ve müzik işitsel sanatlardandır.

6. Tiyatro, dans ritmik sanatlardandır.

7. Edebiyatın malzemesi dildir.

8. Zanaat bir ihtiyacı giderir, sanat güzellik amacıyla oluşturulur.

9. Makale, deneme, anı ve fıkra öğretici metindir.

10. Sanatsal metinler manzum ve mensur olarak ikiye ayrılır.

DOĞRU - YANLIŞ

Aşağıdaki cümlelerin sonuna doğru ise (D) yanlış ise (Y) işareti ko-yunuz.

1. Röportaj, sohbet ve eleştiri kişisel hayatı konu alan metinler-dendir.

2. Trajedi, komedi ve dram anlatmaya dayalı metinlerdendir.

3. Öykü, roman ve mesnevi anlatmaya dayalı metindir.

4. Türkiye Türkçesine söyleyiş bakımından en yakın Türkçe Kazak ve Kırgız Tükçesidir.

5. İletişimde sadece alıcı ve gönderici tarafından anlaşılan işa-retlemeye kod denir.

6. İletişimde bilgileri alıcıya aktaran araca kanal denir.

7. İletişimde iletişimin gerçekleştiği ortama dönüt denir.

8. Günlük yaşamda bilgi vermek amacıyla dilin sanatsal işlevi kullanılır.

9. Bir dilin eski zamanlarında birbirinden ayrılmış, konuşurlarının anlaşma imkanı kalmadığı bölümlerine lehçe denir.

10. Dilbilgisi kurallarını anlatan bir öğretmen dilin dil ötesi işlevini kullanır.

UYGULAMALAR - 1

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 29: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

28

UYGULAMALAR - 1

BOŞLUK DOLDURMA

Aşağıdaki cümleleri, anlamlarına uygun biçimde doldurunuz.

1. Duygu ve düşünceleri söz ya da yazıyla etkili ve güzel anlatma

sanatına .....................denir.

2. Edebiyat sözcüğü ilk defa ..................tarafından kullanılmıştır.

3. Mimari, heykel ve resim............................... sanatlarındandır.

4. Tiyatro ve sinema ...................................... sanatlarındandır.

5. Çanakkale Savaşını konu alan bir roman yazacak olan sanatçı

.................ten yararlanır.

6. Edebi eserlerin malzemesi .......................dir.

7. Öğretici eserler bilgi verir, sanat eserleri ise ...............verir.

8. Öğretici metinlerde dil ........................işleviyle kullanılır.

9. Sanat eserleri ..................bir gerçekliğe dayanır.

10. Gazete çevresinde gelişen metinlerden biri de.............dir.

BOŞLUK DOLDURMA

Aşağıdaki cümleleri, anlamlarına uygun biçimde doldurunuz.

1. Destan ve masal.......................................edebi metinlerdendir.

2. İletişimin temel ögeleri gönderici ve ..........dır.

3. “Kapıyı kapat” cümlesinde dil ..................işleviyle kullanılmıştır.

4. Dokumacılık, kuyumculuk bir ..............tır.

5. Şiir .............ve heyecana bağlı metinlerdendir.

6. İnsan ruhunun derinliklerinde olanları anlatacak yazar...............

biliminden yararlanır.

7. Güzel sanatlar kullanılan................ye göre sınıflandırılır.

8. Sanat eserlerinin aynısı tekrar yazılamayacağı için bu eserler tek

yani ............... tirler.

9. Makale, deneme ve fıkra...............................metinlerdendir.

10. Biyografi ve anı ........................................metinlerdendir.

YAZILI SORULARI

1. Edebi metinlerin beş özelliğini aşağıya yazınız.

2. Aşağıdaki tabloda boş bırakılan yerleri öğretici ve sanatsal me-tinlerin özelliklerini karşılaştırma biçiminde doldurunuz.

Öğretici metinler Sanat metinler

3. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları doldurunuz.

• Şiir güzel sanatların ....................dalında yer alır.

• Öğretici metinlerde sözcükler genellikle ..........................anlamla-rıyla kullanılır.

• Osmanlı devletinin kuruluşunu anlatan Devlet Ana roma-nı................biliminde yararlanmıştır.

• Sanat metinleri.................anlamlıdır.

• Metinler.....................ve .....................olmak üzere ikiye ayrılır.

4. Edebi metinlerin gerçeklikle ilişkisini açıklayınız.

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI

Page 30: BA AIAI...Ahmet Kabaklı (1924 – 2001) 1978 yılında birçok sanatçı ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurmuş ve ölünceye dek de başkanlığını yapmıştır. Yazdığı

29

UYGULAMALAR - 1

5. Aşağıdaki tabloda boşlukları doldurunuz.

Güzel Sanatlar Dahil Olduğu Güzel Sanat Dalı

Resim Görsel

Müzik

Mimari

Dans

Edebiyat

6. Aşağıdaki metinlerden hangisinin sanat metni olduğunu gerek-çeleriyle açıklayınız.

I.Metin

23 Kasım 1906’da Adapazarı’nda dünyaya geldi. İstanbul’da 11 Mayıs 1954’te 48 yaşında sirozdan yaşamını yitirdi. İlköğrenimini Adapazarı Rehber-i Terakki Mektebi’nde yaptı. İki yıl Adapaza-rı İdadisi’nde öğrenim gördü. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ailesi İstanbul’a yerleşince İstanbul Sultanisi’ne girdi. Onuncu sınıfta bir öğretmene yapılan şaka yüzünden sınıfı dağıtılınca Bursa Erkek Lisesi’ne geçti, 1928’de buradan mezun oldu. İstanbul Üniversi-tesi Edebiyat Fakültesi’nde bir süre eğitim gördü. Ekonomi öğre-nimi için İsviçre Lozan’a gitti. Kısa süre kaldı ve Fransa’ya geçti. 3 yıl Fransa’da Grenoble’da yaşadı. Eğitimini yarım bırakarak 1933’te İstanbul’a döndü. Kısa bir süre Halıcıoğlu Ermeni Yetim Mektebi’nde Türkçe grup dersleri öğretmenliği yaptı. Babasının desteğiyle girdiği ticarette başarılı olamadı.

II. Metin

Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altın-da görünmeyen derenin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. An-nem, İstanbul’a gittiği için benden bir yaş küçük olan karde-şim Hasan’la artık Dadaruh’un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın seyisi, yaşlı bir adamdı. Sabahleyin erkenden ahıra koşuyorduk. En sevdiğimiz şey atlardı. Dadaruh’la birlikte onları suya götürmek, çıplak sırtlarına binmek, ne doyulmaz bir zevk-ti. Hasan korkar, yalnız binemezdi. Dadaruh onu kendi önüne alırdı. Torbalara arpa koymak, yemliklere ot doldurmak, güb-releri kaldırmak eğlenceli bir oyundan daha çok hoşumuza gi-diyordu. Hele tımar. Bu en zevkli şeydi. Dadaruh eline kaşağıyı alıp işe başladı mı, tıkı... tık... tıkı... tık... tıpkı bir saat gibi... yerim-de duramaz,

- Ben de yapacağım! diye tuttururdum.

7. Lehçe, şive ve ağız kavramlarını örneklerle açıklayınız.

8. İletişimim ögelerinden gönderici, alıcı, kanal ve ileti kavramla-rını açıklayınız.

9. Dilin işlevlerinden göndergesel ve alıcıyı harekete geçirme iş-levleri hangi tür metinlerde kullanılır, açıklayınız.

10. Güzel sanatları sınıflandırırken kullanılan ölçütler nelerdir, mad-deler halinde yazınız.

ÖRNEKTİR • M

UBA YAYINLARI