AYLIK VELİ BÜLTENİ · 2020-01-31 · 2) Simgesel oyunlar: Bu gelişim döneminde 2 yaş ile 7 ve...
Transcript of AYLIK VELİ BÜLTENİ · 2020-01-31 · 2) Simgesel oyunlar: Bu gelişim döneminde 2 yaş ile 7 ve...
1
ÖZEL EGEBERK ANAOKULU
01.02.2020
AYLIK VELİ BÜLTENİ
4 YAŞ
2
EGEBERK Anaokulu Misyonu
Misyonumuz, yaşam boyu öğrenen, duyarlı, dengeli ve bağımsız bireyler
yetiştirmek için yeniliklere ve evrensel değerlere açık, yerel değerlere
bağlı, adaletli ve farklılaştırılmış bir eğitim sunmaktır.
EGEBERK Anaokulu Vizyonu
Biz Egeberk Anaokulu olarak, geleceğine güvenen, geçmişine bağlı ve
değişime açığız. Yaratıcı ve özgür düşünceyle geniş bakış açısına sahip bir
öğrenen topluluğu ile hakkaniyet ve Atatürkçülük değerlerini benimseyen
bir kurum olmayı hedefliyoruz.
IB Misyon Beyanı
Uluslar arası Bakalorya, kültürler arası anlayış ve saygı ile daha iyi ve
daha barışçıl bir dünya oluşturulmasına yardımcı olacak araştıran-
sorgulayan, bilgili ve duyarlı genç insanlar yetiştirmeyi amaçlar.
Bu amaca yönelik olarak kuruluş, yeni ufuklar açıcı uluslar arası eğitim
programları ve titiz değerlendirme yöntemleri geliştirmek amacıyla
okullar, devletler ve uluslar arası kuruluşlarla çalışmaktadır.
Bu programlar, dünya genelinde öğrencileri, diğer insanlarında
farklılıklarıyla haklı olabileceğini anlayan, etkin, şefkatli ve yaşam boyu
öğrenmeye inanan bireyler olmaya teşvik eder.
3
Sevgili Velilerimiz,
Çocuklarımız ile birlikte adım adım ilerlediğimiz bu yolda siz değerli velilerimizin de katkılarıyla
başarılı geçen bir dönemin sonuna geldik.
Dünyaya getirdiğimiz ve sevgi ile değer vererek yaşama kazandırdığımız çocuklarımız karnelerini
aldılar. Heyecan dolu bu özel gün çocuklarımız için ne kadar önemli ise bizler için de aynı önemi
taşımaktadır.
Çocuklarımızın eğitim süreçlerinde bizlere düşen; yaptıklarını ve yapacaklarını engellememek ki
girişimciliklerini arttırabilsinler.
Yapamadıklarına yardımcı olalım, fırsat tanıyalım ki görevlerini yapması için mücadele etmesi
gerektiğini öğrensinler.
Onları cesaretlendirelim, üzerinde durmak için kendi ayaklarını nasıl kullanacağını öğretelim ki,
karşılaşacakları zorluklardan engellere takılmadan yürüyüp geçebilsinler.
Yakaladıkları başarıyı paylaşalım, heyecanlarına ve gururlarına ortak olalım.
Ve böylelikle;
Ne istediğini bilen, kararlı, azimli ama asla ezberci olmayan, bunun yerine değişik çözüm yolları
bulmak için sürekli beynini çalıştıran bireyler olsunlar.
Ancak şunu asla ve asla unutmayalım;
En önemlisi SEVGİ! Sevgi paylaşıldıkça büyür…
Nesrin CİVAN
Okul Müdürü
4
Çocuk ve Oyun
“Çocukların oyunu oyun değil, onların en ciddi uğraşıdır.”
Montaigne
Biz nasıl düşünürsek düşünelim herkes bizim istediğimiz gibi olamaz.
Çocukların oyunla kendilerini ifade ettiklerini göz ardı etmemeliyiz
çünkü oyun; çocuğu yetişkin hayata hazırlayan en etkin yoldur. Çocuğun
en önemli eğitim araçları oyuncaklarıdır. Oyun ile insan ilişkileri,
yardımlaşma, konuşma, bilgi edinme, deneyim kazanma, psiko motor
gelişimi, duygusal ve sosyal gelişimi etkilediği gibi, zihin ve dil
gelişimini de etkiler. Yetişkinler gözüyle oyun, çocuğun eğlenmesi,
oyalanması, başlarından savmak için bir uğraş olarak görürler, oysa oyun, çocuk için ciddi bir iştir.
Çocuk oynadıkça becerileri artar, yetenekleri gelişir. Çevresini, bilinmeyenleri tanır, kendisi için
anlaşılır duruma getirir.
Çocuk oyun oynarken özgürdür, kuralları kendi koyar-bozar, yetişkinlerin kısıtlamaları yoktur. 3-6
yaş arası çocuğun en önemli dönemidir. Durmadan soru sorar "bu neden, niçin, nasıl?" sorularına
yanıt isterler. Öğrenme açlığı mevcuttur, her şeyi bilmek isterler. Enerjiktirler, yorulmak nedir,
bilmezler. Onlar anlayın, sabırla yanıtlayın, yanıtlarınız kısa, net ve anlaşılır olsun. Çocuklar
oyuncaklara oynamayı severler, ancak oyuncakların iyi davranışların karşılığında ödül, anne-baba
sevgisinin kanıtı olarak kullanılması yanlış olup kesinlikle kaçınılması gereken bir tutumdur.
Oyuncaklar çocuk gelişiminde büyük bir yer tutarlar, ancak bize sarılmaz, sevmez ve öpemezler. Ne
kadar meşgul olursanız olun çocuğa ayıracak olduğunuz birkaç zaman diliminde onunla sohbet
etmeniz, ona sarılmanız yerlerde yuvarlanmanız, onun oyuncakları ile oyun oynamanız onu mutlu
edecektir. Okulda, ertesi günü keyifle arkadaşlarına, öğretmenine veya diğer başka kişilere
anlatacak olduğu bir an yaşatacaksınız. Çocuğunuza "lütfen" demeyi öğretin. Siz onun oyuncağının
yerini
değiştirirken veya alırken izin isteyin. Çocuklar kurdukları oyunlarda hep büyükleri taklit ederler.
Yaptığınız her olumlu davranış, ona iyi ya da kötü yönde etki edecektir.
Bebek ve çocukların gelişimleri sırasında olgunlaşma ve sosyal boyutun erken gelişmesinde oyunun
önemi belirgindir. Ayrıca içinde yaşanılan kültürün önemli etkilerinden olan araştırma duygusunun
ve kurallara uymanın öğrenildiği ve geliştirildiği yer de oyunlardır. Oyunlar önce bebeğin kendi
bedensel duyumlarının araştırılması şeklinde çok küçük bir alanda başlamakta, sonra yakın çevresi
içinde sürmekte ve daha sonrada büyük sosyal ortamlarda gerçekleştirilmektedir. Bebek, çocuk,
ergen ya da yetişkin bir kişinin neden oyun oynadığı sorusunun birçok yanıtı vardır. Bunlardan
birincisi, içten gelen enerjinin boşaltılması için oyun oynanmaktadır.
İkincisi, türe özgü davranışların çok uzun bir süredir aktarılmasına ve sürdürülmesine yardım
etmektedir. Bu görüşe örnek olarak, kedi yavrusunun fare yakalamadan önce bir şeylerle oynaması
ya da kız çocukların bebeklerle oynayarak annelik alıştırması yapmasını verebiliriz. Üçüncü yanıta
göre oyun, gelecekteki becerilerin geliştirildiği bir alan olarak görülebilir. Oyunlar çeşitli şekilde
gruplandırılabilir. Gelişim kuramcılarından Piaget oyunları şu üç başlık altında ele almıştır.
1) Alıştırma oyunları: Bu oyunlar çocukların gelişiminde duyusal motor dönem olarak
isimlendirilen doğumdan yaklaşık iki yaşına kadar olan bölüme uyar. Bu dönemde bebekler yavaş
5
yavaş hareket etmeye başlamıştır ve zihinsel gelişimde ise çevreden beş duyusu ile aldığı uyaranları
birleştirip, sınıflandırmaya çalışmaktadır. Bebek çıngırağının rengini ve sesini alır ve sınıflandırır.
2) Simgesel oyunlar: Bu gelişim döneminde 2 yaş ile 7 ve 8 yaşları arasındaki dönemi içerir. Bu
oyunların içeriği alıştırmalardan, eler ve varsayım boyutuna kadar değişmektedir. Çocuk kendi
gerçeklerini hareketlerle yaşatmaktadır. Bunun en belirgin örneği sanki varmış gibi oyunlardır.
Çocuğun bir köşede yarattığı evcilik oyunu, bir odun ya da plastik çubuk ile oluşturulan atı sürmesi
gibi örnekler bu gruptandır. Burada çocuk düşüncelerini yeterince gelişmemiş dili ile
anlatamadığından bunları simgesel oyunla anlatmaktadır. Ayıca bu anlatım yoluyla zihinsel simge
ve uygulamalar yinelenerek özümsenmektedir. Evcilik oyunu ile hem duygu ve düşünceler
aktarılmakta, hem de annelik özdeşimi sindirilmektedir.
3) Kurallı oyunlar: Bu dönemde çocuk olarak kendinden büyüklerin oyunlarını taklit etmeye başlar.
Bu oyunlar 7-8 yaşlarından sonra kurulmaya başlar ve çocuğu sosyalleşmeye yönlendirir. İlk iki
oyun yaş ilerledikçe azalmakta ve yerini kurallı oyunlara bırakmaktadır. Bu değişime çocuğun
ilişkilerini sosyalleşmesini yansıtmaktadır.
Ancak oyuncuları başlangıçta belirli bir yönergenin olduğu, ancak sonrasında çocuğun serbest
olduğu oyunlar ve kurallı olan, sabır ve çaba gerektiren oyunlar şeklinde de ayırabiliriz. İlk gruba
örnek olarak evcilik oyunu verilebilir. Bu oyunda kurallar vardır, ancak çocuk oyunun kurulması ve
akışında özgürdür. Saklambaç ve körebe ise ikinci oyun grubuna uymaktadır.
Çocukların duygusal ve düşsel yaşamı oyunlarına yansımaktadır. Eğer çocuğun iç dünyasından
kaynaklanan dürtüleri çok yoğunsa oyun kesilmekte, değişik ve karmaşık bir duruma dönmektedir.
Sakin bir oyun için çocuğun bu yoğun dürtüleri uzaklaştırabilmesi gerekir. Değişken davranışları
izlenen aşın hareketli ya da kaygılı çocuklar, oyunun kurallarını kabullenmede zorluk çekerler.
Davranış sorunları olan çocuk ve ergenlerin oyunu da saldırgan dürtülerle doldurması tipik bir
özelliktir. Onlar için oyun hızla içinden geldigi gibi davranma ve dürtüsel eyleme geçebilmenin bir
yöntemidir. Oyun içinde saldırgan tutumların belirtilmesi cinsiyete göre de farklılık göstermektedir.
Erkek çocuklar güreş, kavga ve yarışmaya daha yatkın oldukları için oyunları kızların oyunlarından
daha çeşitlidir. Sosyal belirleyiciler de kız ve erkek oyunlarında önemli rol oynamaktadır. Karşı
cinsiyetin oyunlarını kızlar erkeklere göre daha rahat oynamaktadırlar. Erkek çocuklarda dürtülerin
davranışa dökülmesi ön planda iken kızlarda bu sözel olarak belirtilmektedir. Yetişkin bir insanda
toplumsal kural ve değer yargıları yoğun duygu ve istekleri günlük yaşamda sınırlanmakta, bunlar
hayal kurma ya da rüyalar yardımı ile duyurulabilmektedir. Çocuklarda bu işlevler oyun ile
sağlanmakta, ayrıca çocuğun günlük kaygılarını azaltarak olumlu ilişkiler kurmasına da yardımcı
olmaktadır. Oyun oynamak evrensel bir yaşantıdır, sağlığın bir göstergesidir. Oyunun amacına
ulaşması için özellikle cinsel ve saldırgan dürtülerden arındırılması gerekir.
(Çocuk ve Oyun yazımız Ekinoks yayınlarına ait, Susan Smith McKinney’in “Yanlış Çocuk” adlı
kitabından alınmıştır)
Süheyla KIRLI
Okul Pedagogu
6
Corona Virüsü
Bu virüs grubuna bağlı virüsler, genellikle soğuk algınlığına benzer
şekilde, hafif ve orta derecede üst solunum yolu hastalığı olan insanları
hasta edebilir. Corona (Korona) virüsü semptomları arasında burun
akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı, muhtemel baş ağrısı ve bazen de birkaç
gün süren ateş sayılabilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan ileri yaştakiler
ve çok genç olanlar için virüsün pnömoni veya bronşit gibi çok daha
ciddi solunum yolu hastalıklarına neden olabilir. İnsanlarda ölümcül
olabilecek seviyede çok az corona (korona) virüsü vardır.
Corona (Korona) Virüs Nasıl Bulaşır?
Corona (Korona) virüsleri hayvanlarla insan temasından yayılabilir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre MERS’in develer arasında, SARS’ın ise
misk kedileri arasında yayıldığını düşünülüyor. Corona virüslerinin
insandan insana bulaşması, genellikle sağlıklı bir insanın enfekte bir insanın vücut salgılarıyla
temas etmesi sonucu mümkün oluyor. Ancak virüsün ne kadar güçlü olduğuna bağlı olarak,
öksürük, hapşırık veya el sıkışma gibi durumlar da virüse maruz kalmaya neden olabilir. Virüs,
enfekte olmuş bir kişinin temas ettiği bir yere ve/veya eşyaya dokunmanız, ağzınıza, burnunuza
veya gözlerinize temas ettirmeniz halinde size de bulaşabilir.
Corona (Korona) Virüs Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Özel bir tedavi yöntemi yoktur. Çoğu zaman belirtiler kendiliğinden kaybolur. Uzman hekimler
teşhis sonrası ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar ile belirtileri hafifletmek için tedavi
uygulayabilirler. Yaşam alanlarındaki oda neminin dengelenmesi ve ılık duş ile boğaz ağrısı
ve/veya öksürüğün hafiflemesine destek sağlanabilir. Ayrıca bol sıvı tüketmek, dinlenmek ve uyku
tedavi için faydalı olacaktır. Belirtiler standart soğuk algınlığı sürecinden daha kötü seyretmeye
başlarsa mutlaka uzman hekime danışılması gerekir.
Corona (Korona) Virüsten Korunma İçin Neler Yapılabilir?
Henüz corona (korona) virüs ailesine karşı koruma sağlayacak bir aşı bulunmamaktadır. (Aşı için
deneme süreci devam etmektedir.) Korunmak için basit önlemler oldukça faydalı olacaktır.
Öncelikle enfekte olmuş kişilerle yakın temastan kaçınılması gerekmektedir. Özellikle hasta
insanlar veya çevresi ile doğrudan temas ettikten sonra sık sık elleri yıkamanın, çiftlik veya vahşi
hayvanlarla korunmasız temastan kaçınmanın, enfekte olduysanız eğer, mesafeyi korumanın,
öksürürken, hapşırırken tek kullanımlık kağıt mendil ile ağzın ve burnun kapatılmasının, ellerin
yıkanmasının; gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmaktan kaçınmanın enfekte olan kişilerin
dokunduğu yüzeylerin dezenfekte edilmesinin, et, yumurta gibi hayvansal gıdaların iyice pişirilmesi
oldukça önemlidir.
Melek GÜNEL
Uzman Doktor
7
TÜRKÇE DİL ETKİNLİKLERİMİZDE NELER
ÖĞRENDİK?
Yeni yıla büyük bir coşkuyla merhaba dedik. Rengarenk kostümlerimizi giyerek
eğlenceli ve bol coşkulu partimizi yaptık. Kendimizi drama aracılığıyla ifade ettik.
Tiyatro salonumuzda kırmızı başlıklı kız hikayesini canlandırdık. Yeşil renk partisi
yaptık. Yeşil renk kıyafetlerimizi giyerek ve yanımızda getirdiğimiz yeşil renk objelerle yeşil
rengimizi pekiştirdik. Çeşitli boyalarımızı kullanarak yaratıcılığımızı kullandık ve ortaya harika
ürünler çıkardık. Ve 1.dönemki bol yıldızlı karnelerimizi ve gelişimlerimizi gösteren gelişim
raporlarımızı aldık ve ailelerimize de muhteşem gösterimizi sunduk. Sayılarımızı tekrar ettik ve 5
rakamını tanıdık. Kış mevsiminden bahsettik. “Neler giyeriz? Neler yeriz?” vs. sohbet ettik. Kardan
adam şarkımızı söyledik. Çılgın saç partimizle günümüzü şenlendirdik.
ÖĞRENDİĞİMİZ PARMAK OYUNU,
TEKERLEME VE ŞARKILAR
ŞARKI:
Kardan adam yapalım
Burnuna havuç takalım.
Üşüyor bu havada
Şapkayı giydir başına
Üşüyor bu havada
Atkıyı takalım boynuna.
Şapka nerede?
Şapka burada.
Atkı nerede?
Atkı burada.
Süpürge nerede?
Süpürge burada.
TEKERLEMELER
Üşüdüm üşüdüm-daldan-elma-düşürdüm
Elmamı yediler-bana-cüce-dediler
Cücelikten çıktım Beyoğlu’na gittim
Beyoğlu hasta çorbası tasta
Püskülü mavi inadına kavi
Gel çık balçık ben çıktım
PARMAK OYUNU
Bu küçük sincap “Haydi koşalım
oynayalım” dedi . / Bu küçük sincap
“Fındık toplayalım” dedi
Bu küçük sincap “Ben de ben de“ dedi./
Bu küçük sincap, ağaca tırmandı/Bu
küçük sincap fındıkları kırdı. ”1,2,3,4,5”
8
SANAT ETKİNLİĞİ
Çeşitli boyalarla yaratıcılığımızı
kullanarak resim yaptık
Kardan adam yaptık
Origami tekniği ile hayvan figürleri
oluşturduk.
Saat etkinliği yaptık
Rüzgar gülü etkinliği yaptık
Strafor kullanarak kendimize ev
tasarladık.
BU AY NELER YAPTIK!!!
Nasıl sağlıklı bireyler oluruz?sohbet ettik
Enerji tasarrufu haftasını kutladık
Yeşil renk partisi düzenledik
Turuncu renk nasıl oluşur?Turuncu rengimizi ortaya çıkardık
Kendi hamurumuzu kendimiz yaparak kalıplarla şekilller oluşturduk.
Öğrendiğimiz sayıları tekrar ettik ve 5 rakamını öğrendik
MÜZİK ORFF...
Herkese merhabalar…
Bu ay müzik orff çalışmaları yine çok keyifliydi. Hem eğlenmeye hem
öğrenmeye devam ettik. Ara gösterimizde sergilediğimiz dansları ve şarkıları tekrarlayarak sizlere
sunmak için hazırladık. Siz geldiniz, biz mutlu olduk. İyi ki geldiniz. İçinizdeki ritim hiç susmasın.
Nilay BECEREN
Müzik ve Orff Eğitimi Öğretmeni
RESİM SERAMİK
Resim heykel atölyesinden herkese merhabalar…
Atölyede bu ay serbest resimlerimizi yaparken karma resim tekniği kullanmaya
çalıştık. Ressamları ve onların tablolarından yola çıkarak, özellikleri üzerinde
durduk. Öğrenen profil özelliklerine uygun kişisel özelliklerinden bahsettik. Bu özelliklere uygun
görseller hazırladık. Atölyemizden bu aylık bu kadar, rengârenk ve sevgiyle kalın…
Hafize ÖNGÜÇ
Resim Seramik Öğretmeni
9
Beden Eğitimi!
Merhaba, derslerimizde artık düz bir çizgi üzerinde sıra olma rahat, hazır-ol
komutlarına uygun hareketleri yapma gibi davranışları kazandık.
Jimnastikte yer hareketleri ve öne takla çalışmaları dışında eğitsel oyunlar
oynayarak keyifli zamanlar geçirdik.
Aykut İŞGÖREN
Beden Eğitimi Öğretmeni
YÜZME
Merhaba
Fiziksel gelişim, çocuklarımızın entelektüel ve duygusal gelişimin bir parçası
olarak gösterilmektedir. Bu sebeple egzersiz çocukların bedensel olduğu kadar
zihinsel gelişimi için de önem taşımaktadır. Düzenli olarak spor yapan çocuklarda öğrenme
kapasitesi ve kendine güven duygusu da gelişmektedir. Yüzme, tüm vücudu kullanmayı
gerektirdiğinden, kardiyovasküler dayanıklılık, kas gücü ve esnekliği aynı anda kazandıran birkaç
spordan biri. Bu nedenle çocuklarımızın gelişimine katkıları oldukça fazladır. Çocukları bilgisayar
ve tablet başından kaldırabilmek için de yüzmenin iyi bir seçenek olduğunu da söyleyebiliriz.
Ocak ayı içerisinde,
♥️Serbest ayak vuruşu yaparak mesafe kat edebilme çalışmaları yaptık.
♥️Çeşitli oyun ve yarışmalar yapıp adil oyun (fair play) kavramını öğrendik.
♥️Oyunlarımız ve yarışmalarımızda keyifli vakit geçirdik.
Sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştirmek dileğiyle...
Oğuz IŞIKLAR
Yüzme Öğretmeni
İYİ Kİ
DOĞDUNUZ
... OCAK AYINDA DOĞANLAR
DERİN TOKLU(YAĞMUR SINIFI)
BESTE DURU DEMİREL(YAĞMUR SINIFI)
IŞIL DURU YILDIRIM(YAĞMUR SINIFI
METEHAN SÖZÜÇETİN(BULUT SINIFI)
EMİR ASLAN(ŞİMŞEK SINIFI)
DİLEK BEYHAN(ŞİMŞEK SINIFI)
DEREN TUĞ(ŞİMŞEK SINIFI)