·Arap Kültüründe Künyeleme ve Çöl Faunası...
Transcript of ·Arap Kültüründe Künyeleme ve Çöl Faunası...
T.C.
ULUDAG ÜNiVERSiTESi
iLAHİY AT FAKÜLTESi DERGiSi
Cilt: 22, Sayı: 2, 2013
s. II 1-149
·Arap Kültüründe Künyeleme Geleneği ve Çöl Faunası Üzerindeki Yansımaları
Fadime KAVAK*
Özet
Farklı sebeplerle ortaya çıkan ve Arap adetlerinden biri olan künye; genelde baba ve anne, bazen de erTcek veya kız çocuk, erkek ve kız kardeş, amca, hala, dayı ve teyze gibi kelimelerin bir isme muzaf yapılmasıyla oluşturulan isim türüdür. Bu isimler (lcünyeler) bazen asıl ismi unutturacak ölçüde şöhret
kazanmakta, kişiler öz isimleri yerine söz konusu künyeleriyle tanınır hale gelmektedir. İşte bu makale, haleleında müstakil eserler yazılmasını gerektirecek ölçüde yaygın bir kullanıma sahip olan Arap kültüründeki künyeleme olgusu ve onun ortaya çılcış sebepleri üzerinde duracak, aynca hayvanZara verilen zengin bir künye listesini linguistik açıdan tahlil edecektir.
Abstract
Tradıtıon of Gıvıng Kunyas in Arabıc Culture and lts Reflectıons on the Desert Fauna
Kunya, as an Arabic tradition resulted by different causes, is a type of epithet that is formed by making the words such as mostly father (abu) and mather (umm}, as well as occasionally son or daughter, brother or sister, uncle, aunt ete. mudafs for a name. Same of kunyas gained a reputation to the extent that its holders' real names became forgotten and they became lcnown for their kunyas. This article deals with the tradition of giving kunyas in Arabic culture which has a wide area of using that
Okt. Dr., Uludağ Ü. ilahiyat Fakültesi, [email protected]
actually requires writing separate books on it, and the reasons of its emergence. It alsa linguistically analyzes a very rich list of kunyas given to animals.
Anahtar Kelimeler: Klasik Arap Edebiyatı, Künye, Arap Kültürü, Arap Geleneği, Hayvanların Künyeleri.
Key Words: Classical Arabic Literature, Kunya, Arab Culture, Arabic Tradition, Kunyas öf Anirnals.
Araplar arasında yaygın olarak kullanılan künye (~ -~)
kelimesi, (~ -~) fıilinin mastan olup (~\.i?) ile aynı kökten
türemiştir. Çağulu (~) biçiminde gelir. Birisine künye vermek
anlamında (~ - ~), (~ - J.Sı, (~ -~i) fıilleri kullanılmaktadır .ı
' Künye ~i (baba) ve ri (anne) gibi kelimelerin kendisinden
sonraki isme muzaf olmasıyla oluşan, f fo rt -~ .,Ht gibi birleşik ve özel bir isimdir. Bunların yanı;ira V,i (~_ğul), ve ~l (kız), tı (erkek
' kardeş) ve ~i (kız kardeş), p (amca) ve L (hala) ya da J~ (dayı)
ve u~ (teyze) kelimeleriyle yapılan künyeler de vardır. ! ; ' 'o ' ' '1 ~ -~y <)-!, ... o .J. ...
~w.J\Jt Ui-~ Y:.i -~~ ~lt bunlardan birkaçıdır. 2
Bazı kaynaklara göre künyelemenin ortaya çıkışı, bir Arap hükümdan ile oğlu arasında geçen şu olaya dayandırılmaktadır:
İlk dönem Arap hükümdarlarından birinin bir erkek çocuğu dünyaya gelir. Oğlunun, ileride iyi bir kral olması amacıyla eğitilmesi ve yıllarını boşa harcamaması için onu herkesten uzak bir yere yerleştirir. Ona krallık ve yönetimle ilgili bütün bilgileri öğretebilecek
ı İbn Manzür, Muhammed b. Mükerrem, Lisiinü'l-'Arab (I-XV), Dam Sadır, I. baskı, Beyrut, t.y., c. XV, s. 233; Vecdl, Muhammed Feıid, Diiirat-ü Me'iirifi'lKami'r-Rabi'a 'Aşera el-'Işrfyn (I-X), Daru'l-Ma'rife, III.baskı, Beyrut, 1971, c. VIII,'}~· 2)5. .
2 el-Kalkaşendl, Ahmed b. Ali, Subhu'l-A'şiifi Sıniiati'l-Inşa (I-XIV), c. V, s. 405; 'Abbas Hasan, en-Nahuu'l-Vii.fi (I-N}, Daru'l-Me'arif, XV.baskı, y.y., t.y., c. I, s. 308; el-Mevsüatü'l-Arabiyyetü'l-Müyessera (I-N}, Daru'l-Ciyl, el-KiThi.re, 2001, c. III, s. 1994.
112
hocalar bulur, ihtiyaç duyabileceği her şeyi temin eder. Sonra kendisine arkadaşlık yapmalan, edep ve ahiakından istifade etmeleri için amcasının ve devlet ricalinin çocuklarım onun yanına gönderir. Kral her senenin başında o çocukların babalanyla birlikte oğlunu ziyarete gider. Hep birlikte çocukların yanına vardıklarında kralın
··oğlu, gelenlerin kim olduğunu öğrenmek için babasına sorular s?rar.
Babası da yanındaki çocukların babalarını kastederek ( ~~ Y.i ılı ~~ Y.l llıj) "Bu.filancanın, bu da.filancanın babasf' diye cevap verir.
İşte bu hadiseden sonra Araplar arasında künyeler ortaya çıkıp yaygınlık kazanmış, herkes oğlunun ismiyle künyeleurneye başlamıştır. 3
Bu tarihsel rivayete ilave olarak kişilere künye vermenin başka sebepleri üzerinde de durulmaktadır. Bunlar üç kısımda mütalaa edilebilir:
1) Ağza alınması hoş olmayan bir şeyin künye yoluyla ifadesine gidilmiştir.
2) Birisini övme ve yüceitme sadedinde b~ı künyelere başvurulmuştur.
3) Künye ismin yerine geçerek sahibi o künyeyle tanınmıştır. - ' }
< Ebü Leheb'in ismi Abdül'uzza (LSjJJI ~) olmasına rağmen O,
Allah'ın kendisine verdiği Ebü Leheb (y+J Y.i) künyesiyle
tanınmıştır. 4
Künyelendirme kişinin çocuk sahibi olup olmamasına göre de iki şekilde yapılmaktadır:
1. Bir veya Daha Fazla Çocuk Sahibi Olanların Künyelendirilmesi
Nevevi bu hususta şöyle demiştir: Eğer kişinin bir çocuğu varsa onunla künyelenir. Erkek veya kız çocuğu olması fark etmez. Sahabe ve tabiinin ileri gelenlerinden bazı kimseler kızlannın isimleriyle künyelendirilmiştir. Ebü Leyla, Ebü Fatıma el-Leysi, Ebü Meryem el-Ezdi, Ebü Rukayye Temimü'd-Dan, Ebü Zer'a el-Mıkdad b. Ma'dikerb gibi bazı sahabeler bunlardandır.
3 İbnü'l-Esir el-Cezerl, Kitô.bu'l-Murassa', tah. Fehmi Sa'd, 'Alemü'l-Kütüb, l.baskı, Beyrut, 1996, s. 26.
4 Lisô.nü'l-'Arab, XV, 233; Ebu'i-Hasan el-Kuşeyıi en-Nisabürl, Müslim b. elHaccac, el-Künô. ve'l-Esmô. (I-II}, tah. Abdürrahiın Muhammed Ahmed elKaşkaıi, 'Imadetü'l-Bahsi'l-'İlmi, !.baskı, Medine, 1984, c. I, s. 10.
113
Şayet kişi, birden fazla çocuğa sahipse, onlann en_ büyüğünün
adıyla künyelendirilir. Hz. Muhammed (s.a.v.)'e ~Wl Y,i künyesinin
verilme nedeni en büyük çocuğunun adının Kasım oluşudur.s Ebu Hureyre'den rivaye! ~dilen bir hadiste_ !fz. Peygamber şöyle
buyurmaktadır: ~i Gi j JjY.11ıl ,~wı Y,i Gi
"Ben Ebu 'I-Kasım, Allah nzık verir ben de taksim ederim"6
Hz. Peygamber, Allah'ın "el-Hakem" isminin künye olarak kullanılmasının uygun olmadığını Ebü Şurayh'la olan diyaloğunda şöyle dile getirmiştir:
Ebü Davud ve Nesru'nin Sünen'inde Şurayh el-Harisi'den rivayetle şöyle bir olay anlatılır: Şurayh, kavminden bir grup kimseyle Resüllu~ah'ın huzuruna geldi. Resulullah, o topluluğun\· Şurayh'a pı Y,i künyesini verdiğini işitti. Bunun üzerine Şurayh'ı çağırdı ve "Şüphesiz hakem Ailah'tır ve hüküm onundur. Bu yüzden sana "Ebu'l-Halcem" demesinlef' buyurdu. Şurayh da "Kavmim bir konuda ihtilafa düşünce çözmem için bana gelir, ben de aralannda hüküm veririm ve her iki taraf bu durumdan oldukça memnun kalır' deyince; Hz. Peygamber "Ne kadar da güzelf Fakat senin hiç çocuğun yok mu?" diye sordu. O da "Şurayh, Müslim ve Abdullah isminde üç oğlum var'' diye cevap verdi. Hz. Peygamber'in "Onlann en büyüğü hangisi?" demesi üzerine o da "Şurayh" diye yanıtladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber "O zaman sen Ebü Şurayh'sın"·diyerek ona yeni bir künye verdi. 7
Aynca Hz. Peygamber, kendi isminin konulabileceği, buna karşın künyesinin kullanılmaması gerektiği hususunda şöyle demiştir:
(~ ı_0']j ~~ 1~) "Benim ismimikoyun fakat künyemi
kullanma yın"
(.,r:::Sj ~1 ~ 1_7~ ... 4 .. :;-•. N) "İsmimle künyemi bir arada kullanmayın" 8
s Subluı'l-A(şli, V, 407-408. 6 ed-Dülabi, Ebü Bişr Muhammed b. Ahmed, el-Küna ve'l-Esma (I-m}, tah. Ebü
Kuteyqe el-Fariyabi, Dam İbni Hazm, I. baskı, Beyrut, 2000, c. I, s. 4. 7 Subhu'l-A'şô., V, 407-408. 8 ed-Dülabi, el-Küna ve'l-Esma, I, 9-10; İbnü Mende, Ebü Abdiilah Muhammed
b. İshak, Fethu'l-Bab fi'l-Küna ve'l-Elkab, tah. Ebü Kuteybe Muhammed elFariyabi, Mektebetü'l-Kevser, I. baskı, Riyad, 1996, s. ı 7.
114
Ancak Muhammed b. el-Hanefıyye'nin, babası Ali b. Ebi Talib'den naklettiği bir hadise göre Hz. Peygamber Ali b. Ebi Talib'e kendi ismini ve künyesini çocuğuna koyması için izin vermiştir. Rivayet şöyledir:
Ben (Ali b. Ebi Talib) "Ey Allah'ın Resülü! Senden sonra bir çocuğum olursa ona senin ismini ve k:ünyeni verebilir miyim? diye sordum. Resuluilah da "Evet" diye cevap verdi."9
Kadınların künyelendirilmesi de yine sahip olduğu erkek veya kız çocuklarının ismiyle olur. Çocukları birden fazla ise en büyük çocuklarının ismiyle künyelendirilirler.ıo
Künyeler sadece baba ve anne olmayı değil, başka hususları d~
ifade etmektedir. Sözgelimi bu künyelerden meşhur birisi ~~)> Y,i dir. Müslüman olmadan önce adı Abdüşşems b. Sahr, müslüman olduktan sonra Hz. Peygamber'in kendisine Abdurrahman ismini verdiği Abdurrahman b. Sahr'ın "Kediciğin babası" manasma gelen bu künyeyi, kedilere olan sevgisinden dolayı aldığı rivayet edilmektedir.l 1
. -Kişinin birden fazla künyesi olabilir. Hz. Peygamberin ~Wl Y,i
ve ~ı_;,ı Y,i olmak üzere iki tane künyesi vardır. Enes'ten nakledilen
bir rivayete göre Hz. Peygamberin oğlu İbrahim dünyaya geldiğinde Cebrail (as.) Resü.llullah'a "Allah'ın selamı üzerine olsun ey Ebü İbrahim!" demiştir.ı2
Halife Osman b. Affan'ın da ~ı ~ Y,t -J..;J Y,t -_,~ Y,t olmak
üzere üç ayrı künyesi vardır.
2. Çocuk Sahibi Olmayanların Künyelandirilmesi
Çok yaygın olmamakla birlikte çocuk sahibi olmayanlara da J
künye veriliyordu. Mesela, Hz. Aişe'ye çocuğu olmamasına rağmen ( ri ~1 ~) künyesi verilmiştir. Bu künye, kız kardeşi Esma'nın oğlu (yeğeni) Abdullah b. Zübeyr kastedilerek verilmiştir.l3
9 ed-Dülabi, el-Künii ue'l-Esmii, I, 12-13; Fethu'l-Biib fi'l-Künii ue'l-Elkiib, s. 20. 1o Subhu'l-A'şii, V, 409. ıı Wensınck, A.J., İsliim Ansiklopedisi (I-XIII}, "Künye" mad., Milli Eğitim
Basımevi, İstanbul, 1977, c. VI, s. 1081; ed-Dülabi, el-Künii ue'l-Esmii, I, 182; el-Mevsüatü'l-Arabiyyetü'l-Müyessera, III, 1994.
12 ed-Dülabi, el-Künii ue'l-Esmii, I, 4, 7. 13 Subhu'l-A'şii, V, 409; el-Mevsüatü'l-Arabiyyetü'l-Müyessera, III, 1994.
115
Araplarda özel isimlerden kabul edilen künye dışında bir de lakaplar vardır. Künye, daha ziyade açıklama yapmak; lakap ise yüceltmek veya küçümsemek için kullanılmaktadır. Mesela Hz.
Muhammed'e güvenilir olduğu için ~ ~~' Abdülgani b. Said'e
cömertliğinden dolayı ~ı ~J (bal kabı); ayetlerden hareketle de
Hz. İbrahim'e ~ı j.J;. (Allah'ın dostu), Hz. Musa'ya ~ı ~ (Allah'la
konuşan), Hz. İsa'ya da ~ı t:J] (Allah'ın ruhu) lakabı verilmiştir.
Araplar arasında fiziksel kusurlara dayanan lakaplar da çokça kullanılmıştır. Amr b. Malik el-Ezdi (ö. m. 525)'ye eş-Şenfera
lakabının verilmesinin nedeni, kalın dudaklı ve çirkin olması; Amr b. Bahr'a (ö.255i Cahız denilmesi de patlak gözlü olmasındandır.
Lakaplar çoğunlukla alay içerikli olmasına karşın, halife ve emirler için kullanılanlar yüceitme amacı taşır. Reşid, Me'mun, Mehdi, Emiru'l-Mü'minin gibi lakaplar bunlardan bazılarıdır. Ayrıca kişilerin kendine has davranışlarından yola çıkılarak verilen lakaplar
da vardır. Mesela, tirit yemeği yapana HU., düşmanlık yapan veya
saldırgan olan kimseye 0ıj..l.i. ve hızlı hızlı yürüyen kimseye f ~ı~ denilmesi buna örnek teşkil eder,l4
Künyeyle isim arasında bir , .. sıralama söz konusu değildir. Künye isimden sonra gelebildiği gibi ismin önüne de geçebilir:
(~ ~ ~ı ~i) "Ebu'l-Hasen Ali kahramandır"
denilebileceği gibi(~ ~ı~i ~)"Ali Ebu'l-Hasen kahramandır" da denilebilir.
Künyeyle lakap arasında da b~r sıralaı::ıa yoktur. Biri diğerinin
önüne geçebilir.z.,..:~ı_;Jı ~WJJı Jji ~ ~i J:J 3z li denile bileceği ' ' ' '
gibi,z.,..:~ı_;Jı ~WJJı Jji J:J ~ll ~ ~i de denilebilir.
ı4 Ragıb el-Isfaharu, Ebu'l-Kasım Huseyn b. Muhammed, Muhadaratü'l-Üdeba ve Muhaveratü'ş-Şuara ve'l-Buleğa (I-II}, Daru'l-Erkam b. Ebi'l-Erkilı:n, !.baskı, Beyrut, 1420, c. II, s. 369; Bozkurt, Nebi, TDV. İslam Ansiklopedisi, "Lakap" road., Ankara, 2003, c. XXVII, s. 65-66; Çağınar, M.Edip, "Araplarda Ad Koyma", Nüsha Dergisi, Yıl III, sayı 8, kış 2003, s. 109.
116
Ancak isimle lakap arasında genelde riayet edilmesi gereken bir
sıra vardır: Önce isim, daha sonra lakap gelir. Ömek: jJı j_,_)WI ~ "',.., J. " ~ J ""' " 1)
~ ..w ı· ıı .. L.iU. ... ıı ~ ·w ı :i...i....\J,., ı .:r.- ,.)"'- ır~ --Eğer lakap isimden daha meşhur ise, ismin önüne geçebilir de
,,geçmeyebilir de. Ömek: ~} J~J H_r4 ~ ~ ~~ denilebildiği gibi,~} J~J ~~ H_r4 ~~de denilebifu.lS
Araplar, insanların yanı sıra hayvaniara ve cansız varlıklara da mecaz anlamda ç~şitli künyeler vermişlerdir.16 Mesela asi~
künyesi ı.?)->JI Y.i, tilkinin ~~ Y.i, horozun, ~~ Y.i, .... J .... .J. J
sırtıanın rl..Ç. ri, tavuğun Wl;. ri, çekirgenin ri ı_f_;.ç. dır. 17 Cansız '
varlıklara ömek vermek gerekirse mesela yayın künyesi çl+;JI ri, ateşin c:_;JI Y.f. tencerenin ~~\rıY.f. ekmeğin ö~ ~1 dır. Bu
künyeler hayvanların veya cansız varlıkların sahip oldukları özellikleri ifade eden, ya da bu özelliklere zıt birer mana içeren kelimelerle oluşturulmuştur.
Bazı soyut ya da sıfat anlamı içeren kelimeleri ifade etmede de
künyelere başvurulur. Mesela r.J-ıı rt ölümün; ~..)J Y.l -~_2 Y.i . şeytanın; ç:tJJ,~ Y.l -ufl);l Y.l da ahmak kimsenin künyeleridir.
İbnü'l-Esir'in Kitabu'l-Murassa'da belirttiği üzere (J~) ve (..:.ıl~) kelimeleriyle de künyeleme yapılmıştır. Bu kelimelerle yapılan künyeler şahıslara ait olmakla birlikte genel~e yer, vadi, tepe veya
köyler için kullanılır. Ömeğin Firavun'a ~liji _,~; Yunus (as.)'a _,~ J ,.. " J. .J.
ı;ı pl; Ebü Bekir es-Sıddik'a ~~~ _,~; Hükümdar İskender'e _,:.
~_rili denilirken; y-Ol .J~ Hicaz'da bir yer, J-lı. _,~ bir dağ, keza ..:..ıı~ .. ,;:. ,;:.
~~da çölde bir yer adıdır. ıs_,~ kelimesiyle yapılan hayvan ve cansız
ıs 'Abbas Hasan, en-Nahuu'l-Vtifi (I-W), Daru'l-Me'arif, XV.baskı, y.y., t.y., c. I, s. 316.
16 Kitiibu'l-Murassa', s. 24. 17 Subhu'l-A'şii, V, 405.
·ıs Kitiibu'l-Murassa', s. 60, 251, 298, es-Suyüti, Celalüddin Abdurrahman, elMüzhir fi 'Ulümi'l-Luga ve Envii'ıhii {I-ll}, tah. Fuad Ali Mansür, Daru'lKütübi'l-'İlıniyye, Beyrut, 1998, c. I, s. 411-413.
117
varlıklara ait künyeler de bulunmaktadır. Mesela ~:~:ıjJı _,1 yılanın; "" ~ .J. , ... J .. Q J.
~..3...z-UI _,~ ve ~ljj _,~ aslanın; 0 :~:ı <i • Jl _,~ büyük karasineğin; ı:ı ~ .. .... ... J. J.
~: ~: <i b ll_,~ iki tane siyah çizgisi olan yılanın künye si iken 0 ;J 1 _,~
geniş kılıcın; ç::._,_r.jı ..=..ıı1 ve 0-;JI ..=..ıı1 gökyüzünün künyeleri olarak
kullanılagelmiştir. ı 9
Hadis ilminde II. (VIII.) y.y.'dan sorıra ravi sayısının artıp
benzer isimlerin çoğalması ravilerin birbirine karıştırılmasına yol açmış, buna bağlı olarak künye bilgisine ihtiyaç duyulmuş ve Ahmed b. Hanbel, Buhari, Müslim, Nesru, İbn Ebi Hatim, İbn Hibban, Hakim · · .·· en-Nisabüri ye Ebü Bişr ed-Dülabi gibi muhaddisler tarafından künyeye dair ilk eserler yazılmıştır. Ayrıca tabakat, rica.I ve tarih kitaplarında ravilerin biyografı ve künyelerinden mutlaka söz edilir.2o İbnü Salalı Mukaddime isimli .eserinde isim ve künyelere, ravilerden hem ismi hem künyesiyle tanınanlara ya da sadece ismiyle veya künyesiyle bilineniere yer vermiştir. Mesela, Medine'nin yedi fakihinden biri olan Ebü Bekr b. Abdirrahman b. el-Haris b. Hişam el-Mahzümi'nin ismi Ebü Bekr, künyesi Ebü Abdirrahman'dır. İbnHazm'ın ise, adından başka künyesi yoktur. Ebü Hatim erRazi'nin ismi de künyesi de budur. Bir de sadece künyesiyle tanınanlar vardır. Bunlar: Hz. Muh~med'in kölesi Ebü Muveyhibe, Konstantiniyye'nin kuşatılması esnasında vefat eden Ebü Şeybe'dir.
Ç>-' ....
Bunların yanı sıra künyeleriyle lakaplananlar, iki veya daha fazla künyesi olanlar, künyesi mi yoksa ismi mi olduğu hususunda ihtilaf edilenler, künyesi bilinip de ismi bilinmeyenler ya da hem künyesi hem isminde tereddüt edilen kimseler de söz konusudur.2ı
Bu vesileyle, künyelere dair yazılan başlıca eseriere ve yazariarına işaret etmek uygun olacaktır:
1) Kitabü'l-Küna: Hişam b. Muhammed el-Kelbi (ö. 204)
2) Küna'l-EşrM: Heysem b. Adi (ö. 207)
3) Kitabü'I-Küna: Ali b. el-Medini (ö. 234)
4) et-Tarih ve'l-Esma ve'l-Küna: Ebü Bekr b. Ebi Şeybe (ö. 235)
5) el-Esma ve'l-Küna: Ahmed b. Hanbel (ö. 241)
6) eZ-Küna ve'l-Esma: Müslim b. Haccac (ö. 261)
19 el-Müz1iir, I, 413-414; Kitabu'l-Murassa', s. 83,162, 298. 2o Bozkurt, Nebi, TDV. İslam Ansiklopedisi, "Künye" mad., Ankara, 2002, c.
XXVI, s. 559. 21 İbn Salah, Mulcaddimetü İbni Salahfi 'Ulumi'l-Hadfs, tasnf. Ebü 'Amr 'Usman
b. Abdirrahman, Daru'l-Kütübi'l-'İlmiyye, Beyrut, 1978, s. 164-168.
118
7) Kitabü't-Tdrfh ve Esmdü'l-Muhaddisfn ve Kündhüm: Ebu Abdiilah Muhammed b. Ahmed el-Mukaddemi (ö. 30ı)
8) Kitabü1-Künd: Ahmed b. Şuayb en-Nesru (ö. 303)
9) Kitabü1-Esmd ve'l-Künd: Ebü Muhammed Abdullah b. el-Carud (ö. 307)
ıoı Kitabü1-Künd ve'l-Esmd: Dülabi (ö. 320)
ı ı) Kitabü1-Künd: İbnü Ebi Hatim er-Razi (ö. 327)
ı2) Kitabü Esdmf Men Yu'rafu bi'l-Küna: Muhammed b. Hıbban el-Büsti (ö. 354)
ı3) Kitabü Künd Men Yu'rafu bi'l-Esmd: Muhammed b. Hıbban el-Büsti (ö. 354)
ı4) Kitabü Men Vdfakat Künyetühü Künyete Zevcihi mine'sSahdbe: Ebu'I-Hasan Muhammed Abdullah b. Zekeriyya (ö. 366)
ı5) Kitabü1-Künd: Ebü Ahmed el-Hakim (ö. 378)
.. ı6) Fethu'l-Bdb fi'l-Künd ve'l-Ellcdb: Ebü Abdiilah Muhammed b. İshak b. Mende (ö. 395)
ı 7) Kitabü'l-İstiğnd.fi Ma'rifeti'l-Küna: İbnü Abdi'l-Ber (ö. 463)22
Hayvan Künyeleri
Hayvanlara künye verilirken genellikle onların fiziksel özellikleri, huy ve tabiatları, sesleri, yaşadıkları yerler, kendi isimleri veya yavrularına verilen isimler göz önüne alınmıştır. Bunun yanı sıra bazı hayvanların künyeleri taşıdıkları öze~erin tamamen
aksine manalar da içerebilir. Mesela kurda ö~ Y.l denilmesi gibi.
Bununla ilgili olarak Ubeyd b. el-Abras (h.ö.24) şöyle demiştir:
~~ ~t ~ ~J_Jı w ... ~~~~ .1.G ":1 ~1 ~
Şüphesiz, kurt ~~ LJl (dişi kuzunun babası) diye
lcünyelendirildiği gibi, içki de~ (pekmez) diye lcünyelendirilebilir.23
22 el-Kuşeyri, el-Küna ve'l-Esma, I, 11-15; ez-Zehebi, Şemsüddin Ebü Abdiilah Muhammed b. Ahmed, el-Muktena fi Serdi'l-Küna (I-II}, tah. Muhammed Sillih 'Abdülaziz el-Murad, el-Meclisü'l-'İlmi, I. baskı, Medine, 1408, c. I, s. 22-31; elMukaddemi, Ebü Abdiilah Muhammed b. Ahmed, Kitabü't-Tarfh ve Esmaü'lMuhaddisfn ve Künahüm, tah. Muhammed İbrahim Lihaydan, Daru'l-Kitab ve's-Sünne, !.baskı, Paldstan, 1994, s. 12-14.
23 es-Se'alibi, Ebü Mansür Abdülmelik b. Muhammed b. İsmail, Simaru'l-Kulüb fi'l-Mudaf ve'l-Mensüb, tah. Muhammed Ebu'l-Fadl İbrahim, Daru'l-Me'fuif, !.baskı, Kahire, 1965, s. 252.
119
Beyitte kastedilen, kurdun ve içkinin künyelerinin güzel olmasına rağmen, taşıdıklan özelliklerin kötü olmasıdır. , Erkek hayvanların künyeleri (~! -~i), dişllerin ki de (,:: :r_ rrı
kelimelerinin bir isme muzaf olmasıyla yapılırken; çoğullan da (..:_,\i:i) ,
şeklinde gelir. Bunların dışında J~ kelimesiyle yapılan hayvan
künyeleri de bulunmaktadır. 24
Arapça'da künyesi bulunmayıp sadece adı olan hayvanlar çoğunlukta olup, hem adı hem künyesi olan ya da, sadece künyesi
' ' , olup adı olmayan hayvanlar da vardır.25 LSjT ~! çakal, 0-. ~.Jb cj.Ji fi
J. .. :11- "'
kırkayak, ~1 fi mürekkep balığı ve ~~~ Y.i ispinoz kuşu, y,i
ı)~ bir tür kuş, ~..:;::;.. Y.i. k8.mı kırmızı; sırtı, başı ve kuyruğu }
siyah kuş, c~.J fi kanatlan ve sırtı kırmızı, üzüm yiyen boz renkli
kuş, adı olrriayıp sadece bu künyelerle tanınan hayvanlardır. Şair bir
beytinde ~1_;. Y.i için şöyle der mesela:
" "İspinoz kuşu gibi her türlü renge bürünüyor"26 t:.-"' ••••
Hayvanlardan bazılannın birden fazla künyesi olduğu gibi, b~
künyenin farklı hayvanlara verilmesi de söz konusudur. Örneğin Y.i
ç:_ı.;;JI fi1in ve kartalın, J.ı~..:G: Y.i kedi ve tavşanın, +J~ Y.l köpek,
tilki ve maymunun, ~ .Jj Y.i domuz ve öküzün, # Y.i aslan, tilki
ve karasineğin, ~1 Y.i de domuz ve mandanın künyeleridir.
Çalışmamızın bundan sonraki kısmında, gerek edebi metinlerde ve gerekse şiir parçalarında sık sık okuyucunun karşısına çıkan ve çoğu zaman bir kafa kanşıklığı yaratabilen hayvanlarla ilgili
24 el-Müzhir, I, 413-414. 25 ez-Zemahşeri, Ebu'I-Kasım Malımüd b. Ömer, el-Mufassal ft 'İlmi'l-Luga, tak.
Muhammed 'İzzüddin es-Sa'idi, Dam İhyai'l-Ulüm, !.baskı, Beyrut, 1990, s. 19-2({;.Kitabu'l-Murassa', s. 30.
26 İbn Kuteybe ed-Dineveri, Edebü'l-Katib, tah. Muhammed Muhyiddin Abdülham1d, el-Mektebetü't-Ticılriyye, IV.baskı, Mısır, 1963, s. 162; elMufassal, s. 20; Lisanü'l-'Arab, IV, 437; ed-Demlri, Muhammed b. Musa b. İsa, Hayatü'l-Hayeuani'l-Kübra (I-II}, Daru'l-Kütübi'l-'İlmiyye, III.baskı, Beyrut, 1424, c. I, s. 514.
120
künyelere odaklanılacak, bu çerçevede Arap kültüründe bu kavrarnlara ilişkin teşekkül etmiş deyim ve atasözlerine de mümkün mertebe işaret edilmeye çalışılacaktır.
1) Tilki (~ 1 U)
Tilkinin erkeğine JW - ~ 1 ;J, dişisine 'U w - ~ -1 ;J denir.
Kumazlığıyla bilinen _kimseler ıçın "!illdden daha hilekar" "' J J ~ ... J J. = ç.
manasında }JW /r. t)jl veya }JW /r. pl deyimleri türetilmişfu.27
Nitekim şair bir beytinde şöyle der:
28~L.J: ~"t • 'JJı- ... ~::iL~'' JJı, ır ı._:!J Y" j ~ ; . " Y" j
"Zaman, adeta genci oyuncağa çevirmiştir, onunla alay edip oynar
Bu yönüyle o, tilldden daha hilekardır. ''
Erkek tilkinin künyeleri şunlardır:
t - - : ~ iı ·t -lo..) U -i ı ·t - \i'~ ·t - . ~~ll ·t ._. ' -... L iı ·t Y. ~ Y. . J-' Y. u.Y Y. ~- Y. ~ Y. ' ' ' JJG. ·t : ' i !_ • iı
,, Y. -~ Y. -d~
' Dişi tilkinin künyesi ise ~~ ri 'dir.29 ,_;, ~ tilkinin
yavrusu;3D jJ _;j ve ~ sırtlan, çakal; ~~ ağlama, bağırma; _:w ı;. ebedi ve uzun ömürlü manalarma gelir .
.. 2)Deve (~)
Devenin erkeğine~' dişisine de l.;tj denilir.
27 Bahaudclin el-Bağdadi, Muhammed b. Ali b. Hamdfı.n, et-Tezkiratü'lHamdılniyye (I-X), Daru Sadır, !.baskı, Beyrut, 1417, c. VII, s. 18; Aşür, Abdüllatif, Mevsüatü't-Tayr ve'l-Hayevô.n fi'l-Hadfsi'n-Nebevf, bsmy.y., Kiiliire, t.y., s. 122.
2s ez-Zemahşerl, Ebu'l-Kasım Mahmud, el-Mılsteksô.fi Emsali'l-Arab {l-ll}, Daru'lKfı.tfı.bi'l-'İlm.iyye, Beyrut, 1987, c. I, s. 145.
29 Hayô.tü'l-Hayevani'l-Kılbrô., I, 252; Lisanıl'l-'Arab, VII, ı 7; İbn Side, Ebu'iHasan Ali b. İsmail en-Nahvf el-Lugavf el-Endelüsi, el-Muhassas (I-V}, tah. Halil İbrahim Ceffaı, Daru İhyai't-Türasi'l.-Arabi, !.baskı, Beyrut, 1996, c. IV, s. 114; Kitabu'l-Murassa', s. 113, 126.
30 İbn Dureyd, Ebü Bekr Muhammed b. el-Hasen, el-İştikak, tah. Abdüsselam Muhammed Harun, Mektebetfı.'l-Hancı, III.baskı, Kiiliire, t.y., s. 329.
121
~~~ _,)-~Al _,.!l: Erkek devenin künyeleridir. Deveye, sıkıntı ve
cefaya karşı sabır~ o_lduğu ve sabnyla bilinen Eyyüb (as.)'~
benzetildiği için --?Ai Y.i3 ı, güç ve kuvvetinden dolayı da ~~~ Y.i
künyeleri verilmiştir. 0ı~ üzeri düz kaya demektir.32
Dişi devenin künyeleri de şöyledir:
ıl;:; "" ...
~ , -~, Y. ve ~L;.. devenin yavrusu; J>J damızlık deve;
'b\J çöl; ~W asil, soylu, üstün manalarma gelir. Dişi devenin bir
' diğer künyesi /~ fj 'dir. jljJ- deve yavrusu demektir. Devenin
yavrusuna annesinden ayrılana kadar jljJ-, ayrıldıktan sonra ise
~ adı verilmektedir. . ' . _rıı ..S~ -~~j ..S8 - ~Lbj ..S8 -~1 ..S8 : Devenin
künyesinin çoğuludur. ~ kelimesi .. ı~ kelfinesinin çoğuludur ve çöl
• manasma gelir.34 ~Lkj ve JıG.j ezen, çiğneyen, _r...:;, yürümek
demektir.
"' 3) Fil (jd)
Erkek fıle ~' dişisine de W denilir. Erkek fılin künyeleri
şöyledir:
31 ez-Zemahşeıi, Carullıllı, Rabi'u'l-Ebriir ve Nusüsu'l-Ahbiir (I-V), Müessesetü'lA'lami, I.basla, Beyıut, 1412, c. V, s. 371; Kitiibu'l-Murassii', s. 39.
32 Hayafü'l-Hayeuiini'l-Kübrii, I, 286; Kitiibu'l-Murassii', s. 191. 33 Hayiitü'l-Hayeuiini'l-Kübrii, II, 453; Kitiibu'l-Murassa', s. 70, 130; ez-Zebid.i,
Muhammed b. Muhammed b. Abdirrezzak el-Huseyni, Tiicü'l-'Arüs min Ceuiihiri'l-Kiimüs (I-XXXX}, tah. Komisyon, Daru'l-Hidaye, c. xxxvır, s. 235.
34 Kitiibu'l-Murassii', s. 79, 178, 305.
122
Y.l -ps Y.t -rı;; Y.t -r fo Y.t -~L4 ~ı Y.t -çı..;_;Jı Y.l 35 •l_4o- lı -! ~
t_l;.>- sık sık münakaşa ve mücadele eden, i ).lS ve ~1.) fi1,
J-ll.~ fi1in yavrusu demektir.
' ~ rt de dişi fi1in künyesidir. J+.;. burun manasma gelir. 36
-4) Keçi (ı./ :J)
Keçinin erkeğine ~' dişisine de _? denir.37 Keçiye "oğlağın
babası" manasında ~~ Y.i künyesi verilmiştir. Keçinin bir diğer
künyesi de ~ Y.i 'dir. '
inatçı kimseler "keçi" diye vasıflandırılır. Aşağıdaki anekdotta . kişinin inatçı vasfı, keçinin künyesiyle ifade edilmiştir: •
Kadı bana; "Şu mükerrem, fazilet sahibi kimselerden ve iilimlerdendir" dedi. Sonra adamın birinin kadının bahsettiği o kişiye "Eba Cedy" diye seslendiğini görünce, niye öyle diyorsun, amacın ne? diye sordum. O da "Sen oğlağın babasının keçi olduğunu bilmiyor musun?" diye karşılık verdi.3B
' ' ~ı ~t-J~ı ~t :Dişi keçinin künyeleridir.39 , i ' ' i oğlaklar, kuzular manasma gelir. Müfredi ili:...;, 'dir.
müsamahakarlık, uysallık demektir. ,
5) Aslan (Li)
Aslanın erkeğine Li, dişisine ~Li veya ;_0 denir. İbn Haleveyh (ö. · 370) aslanın 500 kadar ismi olduğunu söylerken,
35 Hayiitü'l-HayevCıni'l-Kübra, II, 309; Simiiru'l-Kulüb, s. 253; MevsUatü't-Tayr, s .. 346; el-Müzhir, I, 398.
36 el-Ebşihl, Şihabüddin Muhammed b. Ahmed, el-Mustatraf fi Külli Fennin Mustazraf (I-II), tah. Müfid Muhammed Kumeyha, Daru'l-Kütübi'l-'İlmiyye, Beyrut, 1986, c. II, s. 261; Tiicü'l-'Arüs, XXIX, 133.
37 Tiicü'l-'Arüs, XV, 486. 38 et-Tenühl, Ebü Ali, Nişviiru'l-Muhiidara ve Ahbô.ru'l-Müzô.kere (I-VIII}, bsmy.y.,
1391, c. III, s. 13; el-Müzhir, s. 397. 39 Kitiibu'l-Murassa', s. 172-173.
123
bazıları bu sayıyı daha da artırmış, hatta bine kadar çıkaranlar olmuştur. Aslana künye vermed e de kullanılan bu isimlerden bazıları şöyledir:
""' .... 0.; ;;:; ... J. o ... -ıl J o... :..... ! -;Y .a.JJI -p: ,all- J~)l- öj.J...;;-- ..:..ı~WI -~1- ~Gl
o J. ;;; ""' . J. • ... ıı ...
40.~jjJI-~I -öj~l
Aslanın, isimlerinin yanı sıra pek çok künyesi de bulunup başlıcaları şunlardır:
~L1/\Iı y,r -~ y,t -~~~Jı y,t -# y,r -~~wı y,r -~~~ y,t 41. ı~J 'i- JLJ\Iı 'l-~.rY. '. Y.
Aslana, avını parçalayıp yediği için ı...11ı~ _Hi veya ı..J1ıj _Hi42,
yüzü asık olduğu için de ~ı;.Jı _Hi künyeleri verilmiştir.43
J4Jl ve ~ aslanın yavruları,44 J~r kahramanlar demektir.
p:), daha önce de geçtiği üzere aslanın isimlerindendir.45
' ' '
Aslana ~ı.;.:. \lı _Hi da denir. _r;..l ks_r;-\lı), j-* . - ' ·- '
kelimesinin cemisidir ve "aslanın yavrulaıt:..manasına gelir. dt.;.:.\lı
de ~ kelimesinin cemisi olup aslanın yattığı koruluk mevkileri
tanımlar. 46
Aslanın diğer künyeleri de şöyledir:
Y,l- ~)JI y,i -0-:~l Y,l-.Jyl!.ll Y,l- ~~~ Y,l-~~ Y,l ... .... .... .... ~ ...
"" J. J.; J. J.-;. o J.; .... J.-;. -; o ;:i J.-;. o
~ y,l -~ y,l -r- .a..:~ı y,l- ·::ı y,l- ~l_r..ç-jJI y,l- ~l_r;jl
40 Mevsüatü't-Tayr, s. 59; el-Müzhir, I, s. 397. 4 1 el-Cevheri, İsmail b. Hammad, es-Szhah Tô.cü'l-Luga, tah. Ahmed Abdulgafür
Attar, Daru'l-'İlm li'l-Melayin, IV.baskı, Beyrut, 1987, s. 279; Mecma'u'lLugati'l-'Arabiyye, el-Mu'cemu'l-Vasft (I-II), Daru'd-da've, y.y, t.y., c. I, s. 164, 185; ed-Dımaşki, Ahmed b. Mustafa, el-Letaif fi'l-Luga, Daru'l-Facille, Kahire, t.y., ,s. 66.
42 Hayij,tü'l-Hayevani'l-Kübrô., II, 33; Tô.cü'l-'Arüs, XVI, 327. 43 Kitabu'l-Murassa', s. 208. 44 Tô.cü'l-'Arüs, XVII, 527. 45 Tô.cü'l-'Arüs, XXXII, 533. 46 Kitabu'l-Murassa', s. 37-38.
124
~l_r:-, (j~) kelimesinin cemisi olup aslanın yavrusunu
tarum.lar. ~~, 5yli, ._:;.ıı~ ve :!r...?- aslanın yattığı koruluğu, ~; • J •
ağaçlık bölgeyi, 4J aslanın yelelerini tarum.lar. ~ parçalayan,
0t).s-j safran, kan manalarma gefu.47 Keza .~ :1 ve ~ de daha
önce belirtildiği gibi aslanın isimlerindendir .
.. 6) Sırtlan (ıJ~)
Sırtıanın erkeğine;)~, dişisine 'L~ veya~ denir.
~.pJ1 Y,l- öill Y,l: Erkek sırtıanın künyeleridir. ~ili sert toprak
parçası, ~~ kötülüğe neden olan demektir. 48
J. J J. J. J. J
ri -~;;. ri -~Lo~ ri -jr ri -~ü- ri -~~~ ri -JJ .;J ri J J. J. "'
49 o Jç. Jç. o ,; Jç. o
~~ fl-~#,- fl -~ • 9 fl-~j: Dişi sırtıanın künyeleridir.
~\_Ç. ri ifadesi Araplarda ahmaklığı ifade etmede darb-ı mesel
olmuştur.5o ~)tilki, ~ı_ç. uzun süre yaşayan, p.J ve ~j toprak,
p .~ j bela, musibet ve ölüm, )_y..;:.. yırtıcı hayvan pisliği, ~ kin
manalarma gelir.
Sırtıana, yeri kazıp karıştırdığı için j ~ rt derisinin kalınlığından . dolayı ~s rt karnı gevşek olduğu için p. rt yolu kokladığı için rf
' ' J
~), mezarları kazıp ölüleri yediği için de~_,:_~ iı ri denilmiştir.51
47 Tucü'l-'ArO.s, XXXVII, 340; X, 79; XXXV, 388; el-Müzhir, I, s. 397; Kitubu'lMurassa', s. 2ıı.
48 Tacü'l-Aras, ıx, ı ı ı; Lisanü'l-'Arab, III, 380. 49 Tacü'l-Aras, XXIII, ı20; XXX, ı3; Lisunü'l-'Arab, XI, 456; el-Bağdadi,
Abdülkadir, Hızanetü'l-Edeb ve Lübbü Lübab-i Lisani'l-Arab (I-XIII}, tah. Muhammed Nebil Tarifi, Emil Bedi' el-Ya'kılb, Daru'l-Kütübi'l-'İlmiyye, Beyrut, ı998, c. III, s. ı6; el-Muhassas, IV, ı22; Kitubu'l-Murassa', s. 231.
50 el-Ezheıi el-Herevi, Ebü Mansür Muhammed b. Ahmed, Tehzfbü'l-Luga (I-XV}, tah. Muhammed 'Ivad Mur'ıb, Daru İhyai't-Türasi'l-'Arabi, !.baskı, 2001, c. II, s. 178.
51 Kitubu'l-Murassa', s. 69, 244; Tacü'l-Aras, XXVIII, 470; Lisanü'l-'Arab, XI, 222; el-Muhassas, IV, ı22.
125
Dişi sırtıanın diğer künyeleri de şunlardır: "' "' "' } J. J.
-~jl- ri -c-"-? ri -y~ ri- ~LÇ~ ri -~Ji r1-~~ rr-.f.~~ı rr J. ,.. .J. "" .J. J.
ı ~ ~ ti _ G tj _ Jl:.;.. ti _ , :dı ti eri c i -··i ~i ... :;: .
;.:-: ~ sırtıanın yavrusu; Jj_;j, J~ ve t_l.U sırtıan; J~_; sümük,.
~~ azarlamak, kınamak; p--? iç yağı, ~ kalıntılan yiyen
manalarma gelir. ~jJ:., ~~ (çok yaşayan), r,? de ;.:-: ~
kelimesinin ismi tasğirleridir. 52
7) Fare.(jU)
' ' Farenin erkeğine _jÜ, dişisine ~jU denir.
ç::JWı Y,l -~ı~ Y,l : Erkek farenin künyeleridir.53 t_)~ hızlı ve ~
hafıf olan, Jl~ çok dolaşan manalarma gelir.54
' ' ~tJ ri -yı_;;.. ri -~ıj ri : Dişi farenin künyeleridir.
55 ~lj
akıllı, ~ı_;. yıkık, virfuı, ~tJ kötü, bozuk manalarma gelir.
8) Eşek(j~)
Erkek eşeğe.)~, dişisine de ~j~ veya 0lii denilir.
' '
J... § ~. Y,i - ~l.J_j Y,i -_r.l.;:. Y,i : Erkek eşeğin :;; .,.. :1-""'
künyeleridir. ~W. sabırlı, inatçı; J. ~ ~. erkek kardeş ve benzer
manalarma gelir.
Şair, Ziyad b. Ebi Ziyad'ı hicvetmek için şöyle demiştir:
~l.J_j )ı j~ı &şjj ... ~Y,l ~ c5..>~l c...:J ~l.J_j ... " ... ...
52 el-Mustelcsafi Emsali'l-Arab, I, 378; Tacü'l-Arüs, VII, 60; Hayatü'l-Hayeuani'lKübra, II, 531; el-Müzhir, I, 400; el-Muhassas, IV, 122; Kitabu'l-Murassa', s. 89, 128 ..
53 Hayatü'l-Hayeuani'l-Kübrd, I, 275. 54 Tiicü'l-~ril.s, VI, 93. 55 Hayatü 'l-Hayeuani'l-Kübrd, II, 270; Meusüatü 't-Tayr, s. 317; Kitabu 'l-Murassa ',
s. 237.
126
"Ziyad'ın babasının (Ebu Ziyô.d'ın) !cim olduğunu bilmiyorum.
Ancak bildiğim bir şey var ki eşek Ebu Ziyô.d'mış!" 56
57 i-'I~ V,! - ö.J....;w, V,!- ~ı.rJı V,! -0ı1ıj V,!: Erkek eşeğin ~1
kelimesiyle yapılan künyeleridir. U,ıj-4 hayvanıann yere yatıp
yuvarlandıklan yer, ~.i;._.,;:, dişi eşek, i 'ls de siyah, kara demektir. 58
Eşeğe, karnında beyazlık olan yaban eşeğinin yavrusu manasında V.1 ~i, kulaklan uzun olduğu için ı;.ıı1\fı &.1 veya 011\j V.1, su tulumu
(kırba) taşıdığı için de~ V.1 denilmiştir.59 J J J J J J
o Jç. J'" "" Jf:- Jç. t ... Jç. J .~ 1 ~ ·ı '- ·ı 'G ·ı ~ ' ' '\ '-'-' · · ·ı J • - ·ı -~i ~Ji -c; i -~i-; Yi- -~i
J J <;'
-!:: § iı ri-~ı ri Dişi eşeğin künyeleridir.60
A bineğin sırtında eyerin altında bulunan. örtü, w j vermek, bağışlamak, ~Li faydalı, J~ taşınan, p, F. ve
~ jisıpa demekfu.61 Mesellerde "eşekten daha ahmak" manasında
.(.:~ll rJ ~ ~t deyimi yer almaktadır.62 .(.:~ll fi aynı zamanda
sırtıarım da künyesictir. 63
Eşeğin künyelerinin çağulu olarak; JJ.5\Jı ..:_,~ - - ~.lı\ ..:_,~
j.:G;..i ..:.ıG - c;.i;._.,;:, ..:.,~ kelimeleri kullanılmaktadır.64 jS geniş
56 Hayô.tü'l-Hayevô.ni'l-Kübrii, .II 338; Simô.ru'l-Kulüb, s. 251; Kitô.bu'l-Murassa', s. 182.
57 el-Muhassas, IV, 136; el-Müzhir, I, 403; el-Letô.iffi'l-Luga, s. 88. ss Lisiinü'l-'Arab, VIII, 449; X, 40; Tdcü'l-'Arils, XXV, 146; XXXII, 165. 59 el-Muhassas, IV, 136; el-Müzhir, I, 403. 60 Hayô.tü'l-Hayevô.ni'l-Kübrii, II, 339; Mevsüatü't-Tayr, s. 151; Tô.cü'l-'Arüs, XV,
553. 61 el-Musteksô.fi Emsô.li'l-Arab (I-II), I, 75; Kitô.bu'l-Murassa', s. ll 7. 62 Hayô.tü'l-Hayevô.ni'l-Kübrii, II, 531; Askeri, Ebu'l-Hilal, Cemheretü'l-Emsô.l (I
Il}, tah. Muhammed Ebu'l-Fadl İbrahim, Abdülmecid Kut8mış, Daru'l-Fikr, II.baskı, y.y., 1988, c. I, s. 44.
63 Cemheretü'l-Emsô.l, c. I, s. 393. 64 ez-Zemahşerl, Ebu'I-Kasım Malımüd b. 'Amr, Esô.sü'l-Belô.ğa (I-II), tah.
Muhammed Basil, Daru'l-Kütübi'l-'İlmiyye, !.baskı, Beyrut, 1998, c. I, s. 80; Tô.cü'l-'Arüs, XXXVII, 232; el-Muhassas, IV, 140.
127
düzlük, çöl; .).ı;:.i kapkaranlık gece, .).:iSi siyaha çalan, boz
manalarma gelir .
.. . 9) Katır(~)
Genelde yük taşrmada kullanılan katırın künyeleri şöyledir:
'i - ~ ·- tı 'l - - ~~ı 'l -JLiNı 'l -ı:.ı , :_ i ı 'l - , ~ 'i .)-! ~ .)-! ~ .)-! - .)-! - .J Y""""' .)-! ı..rf ~ Y.
'i - ~~~ 't - ı:.ı ! L 'l - ......;S 'i - .~ ..j.f -~GJ Y. ~ Y. ' _,_....,.- .)-! Y. -: ../ .
;)_,_;.;.. huysuz, dik başlı,_ Jı_ili yükler, ~\] anıran, ~l çokça
anıran, ~ sarılık, ~ vurmak, j~ seçilmiş, ;)~ lanetli
manalarma gelir.
Katıra ı..Jf ~ Y.i denilmesiyle ilgili şöyle bir anekdot anlatılır: Bedevi bir kadına, birnnesi için bir katır getirildi. Kadın katın görünce; ((Sanınm Ebu Kamus, künyesinden de anlaşıldığı gibi, huysu.z ve zıplayıp çifte atan bir hayvan" dedi. 66
e::_u...J. ~~da katırların künyesinin çağulu olup67e::_t.,;.._j çokça
anıra.rl demektir.
10)At (~~)
Araplarda özel bir yeri olan atların pek çok künyesi vardır. Bunlar şöyledir:
_,.';. o o .,.;. o o J;, "' J.;. o J;. J .,.;.
Y.l -~ı Y.l -~ı~ ,.; ~ll Y.l - yJU. Y.l - .;l~..\J Y.l - t.~ Y.l ,.. ::: "'
68~~ 'i-~ ' Y. ' -
Bu künyeler atların zeki, cesur, insanlan kurtaran ve onlara yardım eden hayvanlar olduğunun ipuçlannı vermektedir. Çünkü
65 Haytitü'l-Hayeutini'l-Kübra, I, 200; el-Lettiiffi'l-Luga, s. 90; Meusilatü't-Tayr, s. 101. ~-
66 Rabf'u'l-Ebrtir, V, 357. 67 el-Muhassas, II, 272; el-Müzhir, I, 406; Tticü'l-'Arüs, XXXVII, 232. 68 el-Lettiif fi'l-Luga, s. 91; Haytitü'l-Hayeutini'l-Kübrti, II, 285; Kittibu'l-Murassa',
s. 200, 269.
128
J. ... Q , ...
t_~ cesur, .!J ~J.J, zeki, anlayışlı, ~~ koşu meydanı, ~ ve j §: ~
kurtaran manalarma gelir. Ata hızlı koştuğu için aynca f~ Y,i da
denilmiştir.
~~~ ı.S~ -~~ ı.S~ : Atın künyesinin çoğuludur.69 j~
çokça kişneyen, 1~J atın bağlandığı yer, ahır manasınadır.
11) Kurt(~~) . ;
Kurdun erkeğine -;J~ , dişisine lJ~ denir. Kurdun da birden
fazla künye si vardır: 70
... ... ... ... ... ...
- ._U;l,;.. 'i ~LJ 'i ili 'i-~ Ji- ~~LA> 'i-~~ 'i ,, .y, Y. ~Y. ,)-: .)-: .)-:
Jr - ulA 'r - L ~lı Jr -~ 'r - tk.Jı 'r -~~ 'r Y. Y. ~ Y. . Y. ı..)', Y. ' Y.
~ Y,i- 41..u
Kurda, avını paylaşmaya yanaşmamasından ötürü ;~ Y,l
veya~~~ Y,l künyeleri verilmiştir.71 ili~ ve J..L kurt, LLJ kısa boylu zayıf bir bitki, ~~ kıvırcık, ~uzun, 41 ~ -;, bıyık, :i..k..u kıl,
tüy yolmak, ~korkunç uğultulu ses manalarma gelir. 72
Kurda ~lS Y,i de denir. Çünkü ~1~1 kelimesi, yırtıcı
hayvanlar ve 'el kol gibi uzuvlar için kullanılır.73 Kurdun bir diğer ' '
künyesi ı:ı\111 0-11 'dir. ı:ı\111 kurdun ismidir.74
69 el-Müzhir, I, 406; Kitô.bu'l-Murassa', s. 158, 195; Tô.cü'l-'Arüs, XXXVII, 232. 1o Tehzfbü'l-Luga, XV, 433; Hayô.tü'l-Hayevô.ni'l-Kübrô., I, 498; el-Muhassas, IV,
113; Tô.cü'l-'Arüs, XXIX, 84; XX, lll; Kitô.bu'l-Murassa', s. 191. 71 Halil b. Ahmed el-Fenlhidi, Ebü Abclirrahman, Kitô.bu'l-'Ayn (I-VIII), tah Mehdi
el-Mahzümi, İbrahim es-Sfuniriü, Mektebetü Hilal, y.y., t.y., c. I, s. 2 19; Kitô.bu'l-Murassa', s. 95.
72 Lisô.nü'l-'Arab, Vl, 143; Tô.cü'l-'Arüs, XVI, 266; Kitô.bu'l-Murassa', s. 212. 73 Tô.cü'l-'Arüs, IV, 147. 74 Kitô.bu'l-Murassa', s. 150.
129
12) Köpek(~)
c~~ ~1 - +JG:- _Hi: Erkek köpeğin künyeleridir . .lJL,;:. ebecli ve '
uzun ömürlü, C:~§! geniş ağaçlık alan manalanna gelir. İbnu'r-:-Rürni
(ö.283) köpekle ilgili olarak şöyİe demiştir: 75
..u~ ~ <-, i ı ~j 'ı~ ~: ... ..u~ ~- uili ':1 J.Jt,;:.l ·- ;~ u. - ~ ·- ; .J . - -
~w ~~l:-! ı.?)'~ Lo.J ~ ... ı.?~w .iı.AjJ.J ~ _r.;. ~.J Ey Halid! Yalan söyleme! Sen Halid (ebedf) değilsin .... Bilakis
sen Halid (köpek) ismiyle künyelendirildin.
Şüphesiz köpek bile senden daha hayırlıdır. Çünkü senin alçaklığın bunu bana kanıtlıyor. Ne kadar çaba göstersem de bu şahidi uzaklaştıramam.
o _,! "" ~! o _,! _;~ı fı -~ ~ fl -s-ıi..J~Wı fı de dişi köpeğin künyesidir .
..:...LJ~~ köpeğin yavrulan, J.} _;..ç. hırslı ve açgözlü olan, J p de dişi - -köpek demektir.76
.. o: 13) Pars {Leopar) (~)
01.!.>- 'l -__,u~ iı i -4..:; ~W .j.t ~: Parsın künyeleridir.77 " Y. : .J-' Y. ;..,.,; --''
L~~~ dişi köpek, ~Lb hoplayıp sıçrayan,~~ uzun süre yaşayan demektir.
14) Kaplan (~)
Kaplanın birçok künyesi vardır. Erkek kaplanın künyeleri şöyledir:
'l -~ı 'l -._;Lk;. 'l- ~j_;_;.. 'l- \~.:._ 'l -~-/'lı 'l Y. . Y. ' Y. . Y. ~ Y. ,_r. Y. - ' -0·..-:tı 'l-JL·-tı 'l- ·- 'l-1·~~. 'l-~-··~ı 'l-·L]-- y-:o-ı Y. - ...n-- Y. ..} ~ Y. ~ Y. _ _,...... Y. ı.J1 _)
~ :::-
,.i.J.;.. i ._r:
75 Simdru'l-Kulüb, s. 252; Tacü'l-'Arüs, XX, 350; Rabi'u'l-Ebrar, V, 382. 76 Kitabu'l-Murassa', s. 213, 217, 309. 77 Tdcü'l-'Arüs, XXXIX, 131; Simaru'l-Kulüb, s. 253; el-Mü.zhir, I, 398.
130
... .J. .; .J.
~U.J ri ve ~_;\lı ri da dişi kaplanın ırunyeleridir.78 ~_;,i kaplan, ~ . JL ~ küçük ok, ö~ dişi kuzu, J~ kapıp kaçıran, ~ zor,
J \J.) benekli manalarma gelir. 79
Kaplana ~ ~i denilmesinin nedeni cahil kimse gibi cüretkar
ve atılgan olmasıdır. Siyah beyaz olan kaplana da~~\ ~i denir.80
Kaplanın ~~\ ~i künyesiyle ilgili olarak el-Kattat el-Kilabi
şöyle demiştir: 81
1 ~::.~ \1 ~i \ı ı ıJ'.:: lı 'l ... ~w, !Jlı ı.;jı . ~w, 1 ~ • -~ Y. . ' ~ ~ . ' ~
"Benim mağarada bir arkadaşım var. O, seninle de arkadaş olabilecek Ebu'l-Cevn'dir (kaplan) dır. Ancak o, hiçbir şeyle avutulamaz. ''
15) Horoz (~-?)
- 4- ~c 't -~~ 't - ıJL..:.;.. 't - ~u.;.. 't - 0111J1 't . Y. "Y. Y.' Y.' "Y. 82 1~1-' 't- ..Wl 't- ~1 ~ '~ 'l- .ll.Jı 't u-; .r. Y. -r:- ' Y. '+:-> Y. -l ' Y.
Horoza, erkenden uyandığı için ~1).;, Uı ~i, boynunda daire
şeklirıde bulunan tüylerden dolayı da ~1). ~i künyesi verilmiştir.
~\)., horozun boynunun etrafını daire şeklirıde çeviren tüylere
verilen isimdir. 83
.:ı~ hamdeden, ıJL.:.;.. güzel, yakışıklı, jp ve ..r..J..i uyaran,
ıJ 1 g :; uyanık, ~ : ~ Ç. nöbet, sıra manalarma gelir.
78 Hayô.tü'l-Hayevô.ni'l-Kübrô., II, 495; Mevsüatü't-Tayr, s. 408; Kitô.bu'l-Murassa', s. 96.
79 Lisô.nü'l-'Arab, III, 82; Tô.cü'l-'Arüs, XXIX, 72. 80 Kitô.bu'l-Murassa', s. 97. 81 Lisô.nü'l-'Arab, XIII, 101; el-Cahı.z, Ebü 'Usmfuı 'Amr b. Bahr, Kitô.bu'l-Hayevô.n
(I-Vlll}, tah. Abdüsselam Muhammed Harun, Diiru'l-Ci:yl, Beyrut, 1996, c. VI, s. 253.
82 Hayô.tü'l-Hayevô.ni'l-Kübrô., I, 478. 83 Tô.cü'l-'Arüs, XX, 293; Tehzibü'l-Luga, XV, 148; Lisô.nü'l-'Arab, XI, 51.
131
16) Tavuk (t~S)
Tavuğun da birden fazla künyesi vardır. Bu künyeler genel olarak civcivlerin veya yavrulaon annesi manasma gelir:
J J J ). J
-~-!"~ ~j <.S.i>-~ ri-~:~~ rt- r. ri-~ ri- ~)ı rt ' ' 84
dL r' -7_,.; r1 '
.:l.:J_j yeni doğan, ~) yumurtadan çıkan yavru, ~ küçük
nehir, ark, &G yararlı faydalı demektir. ~toplamak ve küçük ev .
manalaona gelir. ' ~ı
i denilmesinin sebebi kuluçka
döneminde yirmi bir gün boyunca yirmi bir tane yumurtanın üzerine ya tınası ve onlarla alakadar olmasıdır. ss
17) Hüdhüd (Çavuşkuşu) (llll) ... "" ... ... "" ... o
y,t - ~~ y,t - ~L;..;. y,i - c)5 y,t -~LJ y,i -~~\'ı y,t '
c::-i.J.lı : Hüdhüd kuşunun künyeleridir. Bu kuşa, bahar mevsiminde ... . ; "-"· J ;
ortaya çıktığı için ~yJı Y,l künyesi verilmiştir.86 t.aloJ Y,l hem
hüdhüd kuşunun hem de kurdun künyesidir.B7
_,~l haberler, t.aW kısa boylu zayıf bir bitki, (_Jj avlu ve
rahatlık, ~L;...;;, secde eden, ~~ kulluk eden manalaona gelir.
Kanaatimizce _,~\11 Y,i künyesinin Süleyman peygamberin
kıssasıyla bir irtibatı vardır. Zira hüdhüd, Hz. Süleyman tarafından bilgi toplamak (istihbarat) için seçilip gönderilmiş bir kuştur.
84 Haya:tri'l-Hayeuani'l-Kübrii, I, 458; Meusüatü't-Tayr, s. 185. 85 Kitabu'l-Murassa', s. 40. 86 Hayatü'l-Hayeuani'l-Kübrii, II, 514; Tacü'l-'Arüs, XXI, 37; el-Müzhir, I, 397. 87 Kitabu'l-Murassa', s. 89.
132
,., o # ,.,
18) Balıkçı! Kuşu (J-b::-:.- &~1 ~Lo)
J.:~ı Y,l - )j..: ~~ Y,l: Balıkçıl kuşunun künyeleridir. Sığ ' ' ' . '
sularda yaşayan bu kuşa, uzun hacaklı olduğu için j.!_,.k.Jı Y.i ' '
künye si verilmiştir. 88
~
19) Karga (~lj-P)
Karganın birden fazla künyesi vardır:
~L> Y.t - ~~~ı Y.t - ;_;. Y.t - c:~ ı Y.t J~~ Y.t -' ' .,. .,. ... ... ... , .,.
- ~ıj Y,i- ~ı~j Y,i - ~l;.. Y,i- t_Wti.iı Y,i- -?~ Y,i- i-j. ~ll Y,i > '
89 • ~ı' ' 'ı ;.: ~ ~-
·' .... J\J ~ yürüyüşü hızlı olan, Hl> kara, t_ı.J..;:- yaralayan,
gagalayan, )..;- kazmak, ~ıj engel olan, yasak:ıayan, ' ' i~
uğursuzluk, ..;.;~ yardım, medet, c_Li.:J kuru hurma, Jl;.. uyanık olma manalarma gelir.
' ~i~ hevdecin konduğu yer, yani devenin sırtı demektir. Karga,
devenin sırtında veya boynunda bir yara gördüğünde hemen üzerine
inip, kanahneaya kadar onu gagasıyla deldiği için ~i~ ~ı künyesini
almıştır. 90
Karganm diğer iki künyesi de "alacalı" manasma gelen ~l
'' vf' _;.\lı ve "felaket kaynağı» manasma gelen C:::i ~l 'dir.
91
•
20) Kartal (~l.i$.)
uliS- hem müzekker hem müennes için kullanılan bir
kelimedir.
8 8 Lisô.nü'l-'Arab, IV, 561; Tô.cü'l-'Arüs, XIII, 26; XI, 496; Kitô.bu'l-Murassa', s. 200.
8 9 Hayô.tü'l-Hayeuô.ni'l-Kübrô., II, 235; el-Müzhir, I, 398; Meusüatü't-Tayr, s. 290. 9o Edebü'l-Kô.tib, s. 54. 91 Hayô.tü'l-Hayeuô.ni'l-Kübrô., II, 235.
133
?-1Jl 'i - ı)L.,:.;. ~.i - - ~~~ 'i ı.;._;j1 'i E k k -!"'- y, , . ..~. ~ y, Ç· y,: re.
kartalın künyeleridir. ~~ münakaşa
;)~ ve _:;.;,~ bela, kötülük demektir .
eden, didişen, r : ;,t benli,
.J. .J. . .J.
ö-'·;: tj -ı--'ı tj _r;:~~~ tj ,.Y-" i -d y-;::-ı i ' ~ i
künyeleridir. ili istenilen şey,92 r ~: ~ cedelleşmek, didişmek manalarma gefu.93
21) Saksağan (J,;J.;)
. ' '
' -~~i~ ri= Dişi kartalın kartalın yavrusu, )1~
~ 1 ~ ~ tı 'i -...U-' 'i : Saksag-anın künyeleridir. 94 Saksag-an, ~ .r--' r. ' ~.r. Y. küçük kuşların yumurta ve yavrularını ya da parlak eşyalan kapar~
yuvasına götürdüğü için hırsız bir kuş olarak şöhret yapmıştır. Y.i ~l_r.:JI künyesi de kendisine bu yüzden verilmiş olmalıdır.
11 a 22) Kedi (.kJ -" • • ) , .)~
. tl ~ ~. Y.l -r- ;: :-t-il Y.l - 0lj):. Y.l -~l.:G;- Y.l : Erkek kedinin
künyeleridir.
Dişisine de ç_' ~ ~. rl d enilir. 95 J.ı~ tırmalamak, Cl ~ ~. kibirli,
01j):.saldırmak, h ücum etmek, r ~: ~ de kuş yavrulan manalarma
gelir.
23) Tavşan (~.)i)
~l.:G;- Y.l -~ı_;Jı Y.l -~lg:; Y.l : Tavşanın künyeleridir. Y.i 04 :i horoz, ~~~ Y.i kedi için de kullanılır. ~4:i uyanık,
92 Hayiitü'l~Hayeviini'l-Kübrti, II, ı 72-ı 73; el-Mu'cemu'l-Vasit, II, 56ı; Tiicü'l-~rüs, XXXII, 537; el-Müzhir, s. 397.
93 Edebü'l-Kiitib, s. 56. 94 el-Müzhir, I, 398; Kitiibu'l-Murassa', s. ı 70. 95 Hayiitü'l-Hayeviini'l-Kübrti, II, 48; Mevsüatü't-Tayr, s. 224.
134
müteyakkız, ~~ tavşanın yavrusu, Jı~ da tırmalamak demektir. 96
24) Maymun(~~)
~ ... -;. ,, ~ -;. ... ~ ... -; ... :;i, -;.
'\ -~ '\ -.....a;:.. '\ -~ '\ -JJG:- '\ - '" '\ -~ . '\ Y. - ,Y, ' Y. •"" Y. -- Y. ~Y. JY. - '
~) Maymunun künyeleridir.97 'Uj töhmet, suçlama, G dişi
'' maymun veya maymun yavrusu, ._J;.. sözünde dunnama
manalarma gelir.
: Gelinciğin künyeleridir.98
~Lb hoplayıp zıplayan, di.J kaldıran, yükselten demektir.
.. ' 26) Koyun (~)
J J. ... o J ... o J. J , J'" Jf.. \.r ,.r.- or.- '"' ... r.-
~j fl -§~ fl -~1_,; :ı\ fl -~~\ fl -§j;J fl : Koyun '
cinsinin dişilerine verilen künyelerdir. ~j;J kürk ve post, ~ j süt, J o-;. ,. J. Ç. o J:.. ~~ dağınık, ö.J.: buğday manalarma gelir. Koyuna ~~j.Jı~l ri denilmesinin nedeni de, sürüde bereket ifade etmesindendir.99
o-;. ~
27) Yılan (~\ - ~)
... .; ... ... ... ...
'i - '1.4 'i - w ı 'i - - · - 'i -ı)L;..>. 'i -ı) ı Q ~c 'i Y. JY Y. ~ Y. ~ Y. " Y. Y. ' "
't- ~~-~~~!·ı-~-~"!·ı~ .• ıı ,t_:: ~l-tı 'l-ı)ı12~, 'l-1..-)u-Y. ~ Y'"' cr,, .? cr,, ~.r' Y. ı.?~ Y. " Y. ; .J
~Wl: Erkek yılanın künyeleridir.ıoo
96 Simtiru'l-Kulub, s. 253; el-Amili, Behauddin Muhammed b. Huseyn, el-Keşkü.l (I-Il}, tah. Muhammed Alıdülkerim en-Nemeıi, Daru'l-Kütübi'l-'İlmiyye, I. baskı, Beyrut, 1998, c. II, s. 280; Edeba'l-Ktitib, s. 130.
97 el-Muhassas, IV, 114; Kittibu'l-'Ayn, VII, 350; Tehzibü'l-Luga, XIII, ll 7; Meusüatü't-Tayr, s. 349.
98 Haytitü'l-Hayeutini'l-Kübrti, II, 232; el-Müzhir, I, 398. 99 Cemheretü'l-Emstil I, 44; Kittibu'l-Murassa~ s. 42, 68, 303. ıoo Haytitü'l-Hayeutini'l-Kübrti, I, 389; Tticü'l-'Arils, XXXVII, 230.
135
Erkek yılana, uzun süre yaşadığı için ~ Y.i ~L;.>- Y.i,
ısırdığı kimseyi öldürdüğünden dolayı ~Wl Y.i, uyanık ve luzlı
hareket ettiği için de ~ı}2 ~1 Y.i künyeleri verilmiştir.1° 1 0ı ~ ~Ç. yılanın
yavrusu, )~l;. korkan, panikleyen, -:;.ıt..b sıçrayan,~~ kibirli bir
şekilde salına salına yürüyen, C::i.J ilkbahar manasma gelir. ,J. J. ,J. .J. .J.
- ,-~ıı ~r --!~lı ~r -.:w~ ~r -u,,- ~r- --L ~r- ı-..::...iı8ı ~..r i ç_- i ~-- i ; ~i ~i ~ --
~ '! ; ~ - ~ljJJI ,! ~ : Dişi yılanın künyeleridir. 102 ~j.Jl ve
~ljJJI fela:Ket, musibet, ~~de güç kuvvet manalarma gelir.
Dişi yılana "dağın lqzı» manasında ~~ q~ denmesinin
nedeni dağın, onun sığınağı olması ve hiç kimsenin korkudan bu mekana kolay kolay yaklaşamamasıdır. Yılanın sağır olduğu da söylenir. İki grup barışa yanaşmayıp savaşmak istediklerinde ve
aralarında ihtilafa düştüklerinde ~~ ~~ ~ "Ey Yılan! Sağır o[»
denilir. Yılan için kullanılan bu künye; yankı, felaket ve küçük taş için de kullanılmaktadır. 1oa
- ' Yılana ~ ri veya ~ , ! . : l denilmesinin nedeni olarak Sealibi, ~ kelimesinin sarı yılan olduğunu, ez-Zemahşeri de çöreklendiğinde tabağa benzediği için yılana böyle bir künyenin verildiğini söyler .1o4
28) Akrep (~j-lı.)
-:;.ı~ kelimesi hem müzekker hem müennes için kullanılır.
Müennesine ~~' müzekkerine 0~_;.lç. veya 0~_;.lç. de denilir.ıos
ıoı el-Mu'cemu'l-Vasft, c. II, s. 584; el-Leta:iffi'l-Luga, s. 73; Rabf'u'l-Ebrtir, V, 438; Kittibu'l-Murassa', s. 242, 314.
1°2 el-Lettiif fi'l-Luga, s. 73; Haytitü'l-Hayeutini'l-Kübrti, I, 389; Tticü'l-'Arüs, XVI, lll.
ıo3 el-Mursi, Ebu'I-Hasan Ali b. İsmail, el-Muhkem ue'l-Muluru'l-A'zam (I-XI), tah. Abdülhamid Hindavi, Daru'l-Kütübi'l-'İlmiyye, Beyrut, 2000, c. VII, s. 441; Simtiru'l"Kulilb, s. 423; Listinü'l-'Arab, XI, 96; el-Meydaru en-Nisabüri, Ebu'lFadl Ahmed b. Muhammed, Mecma'u'l-Emstil (I-II), tah. Muhammed Muhyiddin Abdülhamid, Daru'l-Ma'rife, Beyrut, t.y., c. I, s. 396.
ıo4 Tticü'l-'Arüs, XXVI, 53. ıos Listinü'l-'Arab, I, 624.
136
~ Y.t: Erkek akrebin künyesidir.I06 p akrep demektir. ' J J J J
.,. Jr. Jç. Jç. t , Jç.
0~ fl -rL;, fl -§~L:. fl -~~ fl: Dişi akrebin ' '
künyeleridir. Akrebe, çoğunlukla gece ortaya çıktığı için §~l.;. ri ve ri ~L;. künyesi verilmiştir. 107 ~~ akrep, 0L.:J. kızmak, hiddet ' marralanna gelir.
29) Çekirge (SI-*)
Erkek çekirgeye ~1-*, dişisine~~~-* denilir.
çekirgenin künyeleridir. ı.Ş-?~1,
demektir.
· W. 'i ~W- 'i :Erkek ~-? . Y. - ' . Y. ' ~-?~1 büyük, iri olan şey
' ' Dişi çekirgeye de ~_jj- ~i veya ç.4~ ~i denir. t4~ çekirge
manasma gelir. ıoa
30) Kertenkele (U- Ü.jj)
künyeleridir.l09 Abraş (vitiligo) hastalığına yakalanan kimseye ~i
denir. Bu hastalığa yakalanan kimselerin vücudunda beyazlıklar
ortaya çıkar. Kertenkele de böyle bir kimseye benzetildiği için, ona Y.l ~i denilmiş olabilir. Kertenkelenin yavrusuna da J-.:.:- denir.
~' ~ kelimesinin, ~:::), de 4-,b (kertenkele)'nin ism-i
tasğiridir.
106 Kitii.bu'l-Murassa', s. 236. 107 el-Letii.if .fi'l-Luga, s. 75; Hayii.tü'l-Hayeuii.ni'l-Kübrii., II, 185; Takıyyuddin el
Mısıi, Ebü'r-Rabi' Süleyman b. Benin, İttifii.ku'l-Mebii.nf ue İftirii.ku'l-Me'ii.nf, tah. Yahya Abdurraüf, Daru 'Ammar, !.baskı, Amman, 1985, s. 234; Kitii.bu'lMurassa', s. 172, 231.
10s el-Letii.if .fi'l-Luga, s. 75; Lisii.nü'l-'Arab, III, 82; Kitii.bu'l-Hayeuii.n, V, 556; Tii.cü'l-'Arüs, XXXI, 248; VI, 464; II, 135; el-Müzhir, s. 397.
ıo9 el-Muhkem ue'l-Muhftu'l-A'zam, VIII, 319; Lisii.nü'l-'Arab, VII, 5; Kitii.bu'lMurassa', s. 113, 197.
137
31) Kurbağa (tp~ .§•}
·l} 'l- ~1 t -~ 'l -ö' ·-' 'l --· .~. ~ iı 'l: ~ Y. C Y. ~ . Y. ~ Y. c_--.:--- Y. ' ' J
Erkek kurbağanın künyeleridir. Dişi kurbağanın künye si de.~.:;-::~ fi 'dır.ııo ~ _?. kemiksiz et parçası, C;:: ' ~ çizgili, alacalı, t~ sığ, az
su, ~\J. dalan manalarma gelir.
32) Bit (i 1 ~) "' o:ı ~ ... Q ,}. ~ ,J,
4 ~;;c _,jl : Bitin künyesidir. Çağulu :i: ii c ..:.ı \i.! 'dir. ~J~.UI ..:.ı \i.! da
bitler manasma gelir. J J J
"" .J. , ç. "' o ,J, ı:- "' o J. ç. 111 • ' ~1 fl -~ fl -:i: ii Ç. fl : Dişi bitin künyeleridir. ~ ..
J
kaptakalan yemek artıkları, Wl, kene manasma gelir. Dişi bitin fi ~ künyesiyle ilgili olarak şöyle bir hikaye anlatılır:
Bedevinin biri, emirlerden biriyle yemek yiyormuş. O sırada boynunda gezinen bir biti fark edip onu almış ve tımağıyla ezmiş. Bedeviye "Bite ne yaptın" diye sorulduğunda ise şöyle cevap vermiş: "YüzÔ.lmüş derisi dışında Ümmü Tılha'dan .. geriye hiç bir şey bırakmadım". 112
33) Pire (~.).;.n
yu )ı Y,t -~~ Y.i -
Firenin
künyeleridir. 113 ~ı1, ~ıj, ve..;ı~j zıplayan, sıçrayan, ~~ daima
koşan manalarma gelir.
ııo Hayiitj{'l-F{ayeuô.ni'l-Kübrô., II, 117; Kitiibu'l-Murassa', s. 197, 229. ııı Hayiiffl'l-Hayeuiini'l-Kübrô., II, 353; Tiicü'l-'Arüs, VI, 587; Meusüatü't-Tayr, s.
355; Kitiibu'l-Murassa', s. 173. · ıı2 Simiiru'l-Kulüb, s. 259. 113 Hayiitü'l-Hayeuiini'l-Kübrô., I, 177; Kitiibu'l-Murassa', s. 200.
138
34) Bok Böceği (Pislik Böceği) (~) ... .,. .... ... .,..
-~1 Y,i- if.JJ Y,i- 01~ Y,i öj.:;-j Y,i- 0~ Y,i ' ' '
~lft Y,i -ç}-1 ~~ll Y,i Bak böceğinin künyeleridir. ~~ j ve ~
hıZlı, t../'-~ yuvarlayan, ı) lA- bak böceği, & ~ ~ kirli, ~lj, toprağı yumuşak dağ manalarma gelir.ll4
J. .... ::ı J .... o J.
~IL. ~j- "\11 ~j- ;)' '\11 ~j ~ i ı.Yf.) i ,)-'-" i
künyelerdir. 115
35) Domuz (~~) ' ' '
ı ~ ··ı ~ o ı ... ··ı - ' ' ··ı p;)U -~ -~ \'' Y. --- Y. . Y.
Damuzun künyeleridir. 116
Dişi bak böceğine verilen
f-P.- asık suratlı, U:. jj tohum, ziraat yapılacak yer, ,J .. h yavaş yavaş yürüyenler, ~ nahoş ve çirkin iş, ~ çardak manalarma
gelir.
36) Örümcek (~ ~)
' '
~ ~i Y,i -:i Q ~:;:.... Y,i : Erkek örümceğin künyesidir. Dişisine ,
de ~· ~ i ri denilir.117
, d~~)- dişi kaplan, ~ ~j aslan ve iri olan demektir .. ~ ~j ri
aynı zamanda harp, ölüm, felaket, kannca yuvası, sırtlan ve aslanın da künyesidir. Şair Züheyr'in beytinde geçen bu kelirrie hem harp, ölüm, felaket, kannca yuvası, hem de örümcek ve sırtlan olarak açıklanmıştır .. ı ıs
114 Tiicü'l-'Arüs, XVI; 153; Kitiibu'l-Murassa', s. 266, 307 .. 115 Lisiinü'l-'Arab, XII, 289; Tehzfbü'l-Luga, XII, 314; İttifiiku'l-Mebiinf ve İftiriiku'l
Me'iinf, s. 234 .. Kitiibu'l-Murassa', s. 41-42, 276. 116 Mevsüatü't-Tayr, s. 169; el-Mustatraf, II, 238; Hayiitü'l-Hayeviini'l-Kübrii, I,
424. 117 Hıziinetü'l-Edeb, III, 16; Mevsüatü't-Tayr, s. 286; Hayiitü'l-Hayeviini'l-Kübrii,
II, 224-225. 118 Tiicü'l-'Arüs, XXXII, 51; XXXIII, 279; Hıziinetü'l-Edeb, III, 16; el-Muhassas, IV,
121.
139
~ ~ j rt 4J_;. J • ! ~n . t :;.. LS .u ..... ~ .r. :s ı.;~ ~ r-ı j ~j "Çöl tarantulası gelip de evlerimizi mesken tuttuğunda bizden
fazlaca kimseyi korkutahilmiş değildir" .. , ,
37) Kirpi (j .; :i)
.!J;. ~ ll ,l -c) W 'i : Erkek kirpinin künyeleridir. 0Ll..!ı ' Y. - Y. -
yürüyüşü hızlı olan, iJ _;.j ise diken demektir. Dişisine ~J..h rt denilir
ki Jjj~ kirpi anlamına gelmektedir. 119
. "' ,; ""' 38) Karınca (tU..";)
., J. o ç.
~jWI ~1-~~ Y,l :-Erkek karıncanın künyeleridir. ' >
J J J F- fi -~~~ ri -~_;j ri : Dişi karıncanın künyeleridir.ızo :)~LA karınca yumurtası, ~j] nöbet, sık sık gidip gelme, ~ siyah karınca manalarma gelir.ızı
, . 39) Karasinek (~4.))
künyeleridir.ı22F küçük ev,~ küçük nehir manasma gelir.
Su kenarlarında çokça karasinek bulunduğu için ona ~ Y.i ' künyesi verilmiş olabilir. 123
119 Hayiitü'l-Hayeviini'l-Kübrd, II, 360; MevsO.atü't-Tayr, s. 360; Tiicü'l-'Arüs, XXVIII, 499.
120 Mevsaatii't-Tayr, s. 412; Hayiitü'l-Hayeviini'l-Kübrii, II, 497; Lisiinü'l-'Arab, XIV, 89.
121 Tiicü'l-'Arüs, XXVIII, 185; Kitiibu'l-Murassa', s. 98. 122 MevsO.atü't-Tayr, s. 195; Hayiitü'l-Hayeviini'l-Kübrii, I, 488. 123 Kitiibu'l-Murassa', s. 95.
140
40) Doğan veya Şahin (j~ - j a .") , ~ -;. -;. o -;. o -;. .J. -;.
Y.l -~1~ Y.l -jr- Y.l -~1~1 Y.l -&~1 Y.l -t.~ Y.l o -;. "' -;. J o -;. o~ o .. -;. tt'
124 • ~ll '1-· ~ '1-J.I~'II '1-~)11 '1-01'' ~ Y. ~ Y. -~ Y. ' Y. - y
t_~ cesur, ~~ parmak, ~~~ ne genç ne yaşlı, ~i
dağınık, J ~ soytan, ~ '.1 izleyen takip eden, J...?.- ordu
manalarma gelir.
41) Geyik (~)
~~_Y.j1 : Dişi ceylan ve geyiğin künyeleridir. 12s ~j_ç., , ; ~ ::;., ~~U ve
~)U, ceylan ve geyik yavrusu, ~kuru ot manalarma gelir. Şair Küseyyir (ö. 105) geyiğin künyesiyle ilgili olarak şöyle demiştir: 126
J
~1)- ~~~~i p:i ... ,! o;) ,;P)J ~ ~~ ~~~ "Körpecik yavrusu kendisinden alınıp götürülen deve,
yavrusuna özlem duyan bir ceylan gibi acı acı bağırdı"
~ ~
42) Serçe (j~)
~ ~ Y.' -~~jJ Y-r -~r Y.r -~~ Y.i Serçenin
künyeleridir. 127
~serçe yavrusu, J~ elde eden, kazanan, ~1_) doluşan,
toplanan gibi manalara gelir. Ayrıca r1Y ~i fılin de künyesidir. 128
124 Hayiitü'l-Hayeviini'l-Kübrô., II, 89; I, 157; Kitiibu'l-Murassii', s. 97. 125 Hayiitü'l-Hayeviini'l-Kübrô., II, 140; II, 234; Mevsüatü't-Tayr, s. 269; Kitô.bu'l
Murassô.', s. 106. 126 Tiicü'l-'Arüs, XXXV, 269; XXXI, 293; Lisiinü'l-'Arab, IV, 406; Hayiitü'l
Hayeviini'l-Kübrô., II. 234. 121 Hayiitü'l-Hayeviini'l-Kübrô., Il, 160. 12s Tô.cü'l-'Arüs, XXII, 334; Lisô.nü'l-'Arab, XIV, 60.
141
.. ~
43) Yük Beygiri (~j,; .i!l
~ ;.l -j.k;. \rı Y,l : Yük beygirinin künyeleridir. Arap .:::. ... ...
atının aksine kulaklan sarkık olduğu için ~\ı ı Y.i künyesi
verilmişfu.l29 ~de kişneme manasma gelir.
' a ~ 44) Deve Kuşu (4..0lADI)
LW hem müzekker hem müennes kabul edilen bir kelimedir.
Aynca erkek deve kuşuna ~ de denilir.
c.S..>~ı ;.l -~~ ;.t -0 -f.:: i ı Y,l : Erkek deve kuşunun " , .
künyeleridir. Dişi deve kuşu kuluçka döneminde yaklaşık otuz tane
yumurta yumurtladığı için erkek deve kuşuna ~~ Y.i denilmişfu.ı3o u1:; yumurta,'-:?-;.>~\ de çöller manasma gelir .
.... a J ..- J.
~.b\'ı ri -ı)ll.>. ri : Dişi deve kuşunun künyeleridir. 0ıl;_ ve ,..~ ... J. -;. ~... ~
Jlj deve kuşunun yavrusudur. Jj.)l, Jlj kelimesinin cemisidir. ı3ı ~~ ....
~"~ı ..:_,~ -~ı~\iı ..:_,~ de deve kuşunun künyesinin , ,
cemisidir. ~;·':lı deve kuşunun yumurtlayıp yavru çıkardığı yer, J.;.A. de erkek deve kuşu manasma gefu.l32
.. ~
45) Yengeç (~1.1_;..;,)
~;.i: Yengecin künyesidir.133 ~deniz manasma gelir. -
129 Hayô.til'l-Hayevô.ni'l-Kübrii, I, 1 73; Simô.ru'l-Kulüb, s. 245. 130 Hayô.tü'l-Hayevô.ni'l-Kübrô., II, 148; Kitô.bu'l-Murassa', s. 89. 131 Lisô.nü'l-'Arab, VII, 79; Tô.cü'l-'Arüs, XVIII, 121; Kitô.bu'l-Murassa', s. 42. 132 Kitô.bu'l-Murassa', s. 53, 311; Tô.cü'l-'Arüs, XXXVIII, 38. 133 Hayô.tü'l-Hayevô.ni'l-Kübrii, II, 27.
142
46) Ayı(~~)
'l - WJI 'l -~ 'l -i.J .~ 'l _::: · ' ' 'l - ~\ 'l Y. u-: ' Y. --- Y. Y. ~ r. Ç; . r. ~~W: Ayının künyeleridir.134 c~ büyük sel manasma gelir .
.. 47) Balık(~)
~~ ..:.ı~ -e-iL;, _Hi -i-1,j.J1 _Hi : Balığın künyeleridir. bL . yüzen, f1J.S:- çokçayüzen manalanna gelir. 135
u 48) Eşek Arısı (j~j)
i-_r.L;j1 _Hi : Eşek ansının künyesidir. f_r.L;.JI an sürüsü
demektir. Şair aşağıdaki beytinde av köpeklerini an sürüsüne benzetmiştir: 136
~~ :~ ~ f _rl;:- .. ' ~~;.ıı ..ii;;. t_Jts "Av köpekleri, (lcovalanan) avın arkasında sanki dağınık an
sürüsü gibi"
49) Baykuş (f _.Hl
Erkek baykuşa f Y,, dişi baykuşa daL Y, denir. J J
~\:: ~ 1\ ri -yi~\ ri: Dişi baykuşun künyeleridir. ~ı_;:.
virane-yıkık bina, ~\:: (' çocuklar manasma gelir. Baykuşa, kuş J
yavrulannı yediği için ~\:: ·'9 1\ ri künyesi verilmiş olabilir. 137
50) Tavuskuşu (J=ıJJı.1)
~ j-11 _Hl :-~\ _Hl: Tavus kuşunun künyeleridir.ı3s ~ güzellik, ~ j rengarenk süsleme manasma gelir.
134 Hayiitü'l-Hayeviini'l-Kübrii, I, 454; el-Müzhir, I, 398. 135 el-Müzhir, I, 398; Simiiru'l-Kulüb, s. 276; et-Tezkiratü'l-Hamdüniyye, IX, 134. 136 Tiicü'l-'Arüs, XXXII, 97. 137 el-Mustatraf, II, 227; Hayiitü'l-Hayeviini'l-Kübrii, I, 231.
143
.. , 51) Ceylan (Jij;)
· ' 'L 11 'l -J~I 'i· Erkek ceylanın künyeleridir.139
, ~Y. ,• Y.· Zarifliği ve gözlerinin güzelliğiyle bilinen bir hayvan olduğu için güzelliği yansıtan künyeler verilmiştir.
52) Çakal (~ji ı:.HD
,. !.-;. ,.-;. ç. ,. J; ~ ,. ,.. J .,.-;. o .... J.-;. o ; ~ J-;. '-:-' ~1 y,l - ~1.; y,l - .u~W y,l -~ y,l -~....9~ y,l : Çakalın
~ ~ ~
künyeleridir.140 ~lj salyalı, ~j~ küçük kurt, :i..J~W dişi köpek ve
tilki yavrusL!, demektir.
53) Öküz ü.;Jı ' '
* ' '~ 'i -J\3~ ~.i -..J ,j 'i ı~ c. 'i 4.S-.).) Y. ' * ./ • ' ..r Y. -u--; Y. Öküzün
' künyeleridir.
141 Öküze kuyruğu uzun olduğu için ~~1 Y.l künyesi
verilmiştir. jj) ve ~ ineğin yavrusu (buzağı),U. jj tohum ve
tarım alanı manasma gelirJ42
. .. , 54) lnek (ö~)
J
ı;>~_rll fi : ineğin künyesidir. 143 0~ suya kanmış ve semiz
manalarma gelir. J
..r--.t fi : Yaban ineğinin (4+;-j ~~) künyesidir. Yavrusuna
da .r..; denilir.144
138 Haytitü'l-Hayevtini'l-Kübrii, II, 121. 139 Kittibu'l-Murassa', s. 96, 113. 140 Haytitü'l"Hayevtini'l-Kübrii, I, 156. 14 1 Haytitü'l-Hayevtini'l-Kübrti, I, 260; II, 303; Kittibu'l-Murassa', s. 165. 142 Kittibu'l-Murassa', s. 149; Tticü'l-'Arüs, VIII, 491. 143 Kittibu'l-Murassa', s. 157. 144 Kittibu'l-Murassa', s. 238.
144
55) Bukalemun (~4~l
Y,t -r-~ıj Y,t -~"§~ll Y,i -~+J-11 Y,t - ~.l;.. Y,t -~~w. Y,i
ö ~ : Bukalemunun künyeleridir. 145 '-:-'-?~ iri ve kaba insan veya
hay-van, Jl;.. uyanık ve dikkatli olma, ~~~ münafık ve ikiyüzlü,
J" § ~. benzer manalarma gelir.
56) Sığırcık (j..,j_:,j) .... "".J Fo "" J
öjı.)j Y,l : Sığırcık kuşunun künyesidir. 146 öjl~j zeki demektir.
Sığırcık kuşlarının zeki kuşlar oldukları rivayet edilir.
57) Çaylak (~~) o -;. ~ J. ~ ... ;::; J
ı.;- 1 .~ll Y,ı -~l..k.,;..Jı Y,ı : Çaylağın künyeleridir_147 .J\..6.;:.. kapıp
kaçıranlar, ~ de hızlı hareket etmek manasma gelir.
58) Güvercin (f~l
,•ı -· •1 ' ~ '"ı ::. ' (" ~. ,•ı E k k .. . . y, ""':"'~ y, -v ~ y, : r e guvercının •
künyesidir. :i...4 ~ güvercin, ~~ güvercinin ötüşü, ~~ soylu
manasma gelir .14s
' ' ,. ~/~ı fı :Dişi güvercinin künyesidir. Güvercinin yavrularına
J~lj.;;Jl denir. 149
Nı.:Jı Y,i da yaban güvercininin (~Ujj) künyesidir.ıso & güvercinin ötüşü, ~(j da öten demektir.
145 el-Muhkem ve'l-Muhftu'l-A'zam, III, 287; Cemheretü'l-Emstil, I, 43; Listinü'l-'Arab, IV, 1 75; Haytitü'l-Hayevtini'l-Kübrti, I, 329; Kittibu'l-Murassa', s. 242.
146 Kittibu'l-Murassa', s. 165. 147 Haytitü'l-Hayevtini'l-Kübrii, I, 325; Tticü'l-'Arils, I, 188. 148 Kittibu'l-Murassa', s. 211, 270, 307; Edebü'l-Ktitib, s. 56. 149 Haytitü'l-Hayevtini'l-Kübrti, II, 343. 15o Kittibu'l-Murassa~ s. 287.
145
59) Turna (~;S'}
Y,i -r- . .a..:~ll Y,i -r--~~; Y,i --/~1 Y,i -~G Y,i -~~y Y,i
~~Y.~ ~1 : Turna kuşunun künyeleridir.151 Aynı zamanda -!1)-: ;.ll Y.i
balıkçıl kuşunun, ~1 Y.i aslanın künyesidir.152 ,.~ iri gözlü,
~rahatlık bolluk manalarma gelir.
60) Manda (cam ız) (d_,;~)
~ ~l - ıfi.A _rJ ı _Y.l : Mandanın. künyeleridir. Ju, _;.S:. yosun,
~ asık suratlı manalarma gelir. 153
61) Kaplumbağa (i~)
' ' ~1 _Y.i: Erkek kaplumbağanın,ıs4 ~ri-~,!_:! ise
dişi kaplumbağanın, aynı zamanda yılanın künyesidir. 155
. ' .. 62) Ateş Böceği (~.).k.i - :tS-1~)
~~ 'i: Ateş böceğinin künyesidir)56 ~. _ L.>-.' ateş böceği . ' . Y. -demektir.
63) Osurgan Böceği (~1 ~ ~:i)
J o J.: o~ J.~ o J.~ ~ J! ... o :!{ ~~~ fl -pı fl-~~ fl -~~~ fl -~1 il: Osurgan
- '
böceğinin künyesidir.157 ~ pis koku, ~ yellenme, t_0 çıkarılan şey, t.~ direnme, ısrar etme, j_rJJ tembellik, acizlik demektir.
151 Hayatü'l-Hayevô.ni'l-Kübra, II, 371-372; Kitabu'l-Murassa', s. 230. 152 Tticü'l-'Arüs, XIII, 26; el-Müzhir, I, 397. 153 el-Müzhir, I, 398; Tô.cü'l-'Arüs, XVIII, 431; Kitabu'l-Murassa', s. 97. 154 Kittibu'l-Murassa', s. 266. 155 el-Müzhir, I, 406; Hayatü'l-Hayevô.ni'l-Kübrô., II, 140; el-Meydaru en-Nisabılıi,
Ebu'l-Fadl Ahmed b. Muhammed, Mecma'u'l-Emstil (I-II}, tah. Muhammed Muhyiddin Abdülhamid, Daru '1-Ma'rife, Beyrut, t.y., c. I, s. 165.
156 el-Müzhir, I, 397; Haytitü'l-Hayevtini'l-Kübrti, I, 321. 157 Haytitü'l-Hayevani'l-Kübra, I, 429; Kitabu'l-Murassa', s. 238, 262, 272, 289.
146
.. ıl ~ ' 64) Ordek ve Kaz üjl - ~)
' ' ' ~ rt : Ördeğin, ~j Y.t de kazın künyesidir. ~ ri ayın
zamanda tavuğun künyesidir.ıss ~j iç çekme, derin nefes alma
demektir.
65) Arı Kuşu (Jı~ !. )
JL>....::ıl ...:;t :An kuşunun künyesidir.l59 Jl.;._.;,l ezmek, dövmek F- .../"• ~
manalarma gelir.
... ' ' 66) Bağırtlak (Kılkuyruk) (öl.k..i)
' ~~ ft: Bağırtlak kuşuna, kuluçka döneminde en fazla üç yumurta
yumurtladığı için böyle bir künye verildiği söylenmektedir. Şıiir bu kuş için şöyle demiştir: ı6o
~ Lı::.,~~~ ı)LS' ~ :• 0ı- ... 4-:~~c. ~ ,_;: 01·..;.,~ ~f . ıf""' ~ ~ (..r-.4 1.-J ~ • ' i ' - -<<Bağırtlak kuşunun yavrulan büyüdüklerinde annesinden
aynlır ... Öldüklerinde de bu acıya sabretmek dayanılmaz olur'
67) Anka Kuşu (tl a: P)
' -HG:- rt : Anka kuşunun künyesidir.l61 ..yt_;;. ebedi demektir.
Anka, adı masallarda geçen ve gerçekte var olmayan uzun ömürlÜ, ölümsüzlüğü temsil eden efsanevi bir kuştur. Bu yüzden ona böyle bir künye verilmiştir.
68) Kumru (~,.,.Jı . ' ~ Y.t -t5)'j Y.t : Kumrunun künyeleridirJ62 J)'j veya
;; "' .. ""
J)'j kırmızılığı çok olan demektir . . -
158 el-Müzhir, I, 398, 401. 159 Kitabu'l-Murassa', s. 38. 16o Hayatü'l-Hayevani'l-Kübra, II, 343; Kitabu'l-Murassa', s. 90. 161 Kitabu'l-Murassa', s. 128. 162 Hayatü'l-Hayevani'l-Kübrô., II, 351; Kitabu'l-Murassa', s. 165.
147
,. o ,. c:i ,.1.
69) Yarasa (.11j.1j- Jıl4,.;:.)
~~ _Hi : Yarasanın künyesidir.163 fo kirli ve pis alına demektir.
70) Papağan (~~~~)
' ~ ~ ~ l ll Y,l : Papağanın künyesidir.l64 --4W hoş, güzel
manasma gelir.
"',. o ....
71) Leylek (j..W)
~J.J,.. ~l : Leyleğin künyesidir_165 &J.J,.. dikkatle, dik dik
bakan" demektir. ... , ,
72) Sedef ve istiridye (U~)
"' .. ~ .J. .,
.:;..; y ri : istiridyenirı künyesidir.166 :Lo_,; inci tanesi demektir.
Sonuç
Arap tarihçiliğinde ve hadis '·kayıt geleneğinde bir yöntem olarak bilgiyi sahibine yanlışsız biçimde isrrat ·etme ihtiyacı, İslami ilimlerde en başından itibaren künyenirı önemini gündeme getirmiş, zaman içerisinde bu konuda zengin bir literatür oluşmasına yol açmıştır. Buna bağlı olarak tabakat, rica.I ve tarih kitaplarında nlvilerin biyogra:fileri verilirken künyeleri üzerinde hassasiyetle durolduğu dikkatlerden kaçmamaktadır.
Arapların köklü ve milli geleneklerinden biri olan künyeleme olgusunun, Arap kültüründe son derece geniş bir uygulama alanı bulan folklorik ve dilsel bir yöntem olduğu görülmektedir. Sadece insanlar için ·değil, hayvanlar ve bitkiler alemini ve daha başka pek çok soyut ve somut varlığı yeniden adlandırmak için de bu yöntem etkin biçimde kullanılmıştır.
İnsanlarda genelde baba-anne, bazen erkek veya kız çocuk, ... · erkek veya kız kardeş, amca, hala, dayı ve teyze gibi kelimelerin bir isme muzaf yapılmasıyla oluşturulurken; hayvanlarda daha ziyade
163 Kitô.bu'l~Mu;assa', s. 200. 164 Kitô.bu'l-Murassa', s. 261. 165 el-Muhassas, IV, 116; Tô.cü'l-'Arüs, V, 471. 166 Esô.sü'l-Belô.ğa, I, 99; Tô.cü'l-'Arüs, XXXI, 341.
148
renk, desen ve ses gibi fıziksel özelliklerin, huy ve karakteristilderin ve banndıklan yuva adlannın bunda etkili olduğu anlaşılmaktadır. Bu yüzden gerek edebi metinlerde ve gerekse şiir parçalannda sık sık okuyucunun karşısına çıkan ve çoğu zaman bir kafa kanşıklığına yol açabilen hayvanıara ilişkin künyeleme uygulamasının iyi bilinmesine bilhassa ihtiyaç vardır.
· Son olarak belirtelim ki Arap edebiyatının, mesel kültürünün belirli unsurlan doğrudan künye olgusuna odaklanmakta, kimi hiciv üsluplannın anlaşılması için bu konunun bilinmesine ihtiyaç duymaktadır.
149